E–BÜLTEN Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 30.05.2014 Tarih ve 29015 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Enerji Piyasası Bildirim Yönetmeliği 27.05.2014 Tarih ve 29012 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Perakende Satış Hizmet Geliri il Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Tebliğ 21.05.2014 Tarih ve 29006 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Elektrik Piyasası İthalat ve İhracat Yönetmeliği 17.05.2014 Tarih ve 29003 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. SAYI 7 01 Haziran 2014 TÜKETİCİ HUKUKU AÇISINDAN ELEKTRİK PİYASASI TÜKETİCİ HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ Elektrik enerjisi hizmetinin bir kamu hizmeti olarak ifa edilmesi, Anayasanın 17 nci maddesi bağlamında, kişilerin maddi ve manevi varlıklarının korunmasının ve geliştirilmesinin bir gereğidir. 28.05.2014 Tarihi İtibari ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girdi. Herhangi bir nedenle iptal edilmiş elektrik üretim lisansı, santral inşaatı geri dönülemez noktaya gelmiş olması halinde de 07.11.2013 tarihinde kabul edilen 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yenilenemeyecek. 28.05.2014 tarihi itibari ile yürürlüğe girdi. Bu Kanunun geneli itibari ile özellikle getirdiği maddi hukuk hükümleri ile, mülga 4077 sayılı Kanuna nazaran oldukça ileri olduğu ve fakat, yargılama hukukunu ilgilendiren yönleri ile tüketicinin etkin hukuki korunma talebini gerçekleştirmekten uzak olduğu söylenebilir. Bu bağlamda dikkati çeken hususların başında, Kanunun kapsam maddesi ile, tüketicilere yönelik fiili uygulamalara karşı da koruma hükümlerinin kabul edilmiş olmasıdır. Diğer taraftan, Kanunda maddi hukuka ilişkin birçok müessesenin tarafı olan tüketiciler koruma altına alınmıştır. Bu konuda, ürün sorumluluğu, haksız ticari uygulamalar (md.62), finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmeler (md.49), tüketici ödülleri, özellikle çok fazla uyuşmazlığın ortaya çıktığı tüketici kredileri ve konut finansmanı sözleşmelerinde ilişkin olarak, sözleşme öncesi bilgi verme yükümlülüğü (md.23, 33), cayma hakkı (md.24), temerrüt (md.28, 34), faiz oranları (md.25, 36), sigorta yaptırılmasına ilişkin koşullara yönelik düzenlemelerle (md.29, 38), ön ödemeli konut satışlarına ilişkin hükümler (md.40 vd ) örnek olarak verilebilir. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da İlk Kez Tüketiciye İlişkin Düzenlemeler Bulunan Diğer Kanunlarla Bağlantı Maddesine Yer Verilmiştir Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 83/1nci maddesinde, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlerin uygulanacağına işaret edildikten sonra; 83/2’nci maddesinde, taraflarından birisini tüketicilerin oluşturduğu işlemler ile ilgili olarak diğer kanunlarda düzenleme olma-sının, bu işlemlerin tüketici işlemi sayılmasına ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceğine açıkça yer verilmiştir. Böylelikle, incelememizin kapsamı içinde bulunan elektrik piyasası hukukunda tüketiciler ile dağıtıcı ve tedarikçiler arasında ortaya çıkacak uyuşmazlıkların tüketici mahkemelerinde veya tüketici hakem heyetlerinde çözüleceği kesin olarak tespit edilmiş olmaktadır. Elektrik Piyasası Hukukundaki Tüketici Kavramının Anlam ve İçeriği Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Yer Alan Tüketici Kavramının Anlam ve İçeriğinden Farklıdır. Tüketicinin korunması hukuku alanında tüketici, bir malı mesleki veya ticari bir amaç gütmeksizin edinen veya bir hizmetten mesleki veya ticari bir amaç olmaksızın yararlanan gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmaktadır. Buna karşın Elektrik Piyasası Kanununda ve Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinde tüketici, elektriği kendi kullanımı için alan kişi olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca, elektrik piyasası mevzuatı açısından tüketiciler serbest tüketici ve serbest olmayan tüketici şeklinde ikili bir ayrıma tabi tutulmaktadır. Bu çerçevede serbest tüketici, Kurul tarafından belirlenenden daha fazla elektrik enerjisi tüketiminde bulunan veya iletim sistemine doğrudan bağlı olan ya da organize sanayi bölgesi tüzel kişiliğini haiz olduğu için tedarikçisini seçme hakkına sahip gerçek veya tüzel kişi; serbest olmayan tüketici ise, elektrik enerjisini ve/veya kapasite alımlarını sadece bölgesinde bulunduğu görevli tedarik şirketinden yapabilen gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımlar dikkate alındığında, elektrik piyasası hukukunda ister serbest tüketici isterse serbest olmayan tüketici olsun, elektriği mesleki ve ticari bir amaçla alıyorsa, kendi tüketimi için alsa dahi, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde tüketici olarak nitelendirilemeyecek ve fakat; Elektrik Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği çerçevesinde, serbest tüketici ya da serbest olmayan tüketici olarak kalmaya devam edecektir. Buna karşın aynı kişiler, elektriği mesleki ve ticari bir amaç olmaksızın alıyorlarsa, hem elektrik piyasası hukuku bağlamında serbest tüketici ya da serbest olmayan tüketici olma vasıfları korunacak hem de Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde tüketici sayılarak, bu Kanunun getirdiği koruma DOĞAL GAZ PİYASASI ve DOĞAL GAZ İLETİM EĞİTİMİ YER TARİH : City Hotel Ankara : 12 – 13 Haziran 2014 Türkiye Doğal Gaz Piyasası aktör ve çalışanları, 4646 Sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanununda yapılması planlanan değişiklikler sebebiyle önemli reform beklentisi içerisinde. Doğal Gaz Piyasasının ana aktörü olan BOTAŞ’ın piyasa payının düşürülmesi ve iletim faaliyetlerinin ticaret ve depolama faaliyetlerinden ayrıştırılması özellikle özel sektörün temel talep ve beklentileri arasında yer almakta. 4646 Sayılı Kanunun için görüşülen taslak metinde bu yöndeki hükümlerle birlikte doğal gaz piyasanın liberalleşmesine ilişkin diğer önemli hüküm ve hedeflerin de mevcut olduğu söylenebilir. Bununla birlikte son yıllarda özel sektör aktörlerinin doğal gaz piyasasındaki faaliyet oranlarının arttığı gözlenmekte. BOTAŞ İletim sistemi üzerinden “taşıtan” sıfatıyla BOTAŞ Doğal Gaz İşletmeleri Bölge Müdürlüğü’nden iletim hizmeti alan sistem kullanıcılarının da sayısı artmış durumda. Tıpkı BOTAŞ gibi özel sektör aktörleri de son derece karmaşık bir işletim sistemine sahip olan ve boru hatları ile doğal gazın adil ve menfaatler dengesi esasına dayalı olarak iletimi esasına dayanan BOTAŞ İletim şebekesi üzerinden ticari faaliyetlerini gerçekleştirmektedirler. Şüphesiz bu çok taraflı ve çok kullanıcılı sistemin işletilebilmesi aynı oranda detaylı ve teknik hükümler içeren hukuki metinler ile mümkün. Gerek 4646 Sayılı Kanunun gerekse de bu kanun çerçevesinde çıkarılan ikincil düzenlemeler ve doğal gaz piyasasında da düzenleyici organı olan Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun karar ve işlemleri bu ihtiyaca cevap vermekte. Bununla birlikte gerek doğal gazın fiziki özellikleri gerekse de iletim şebekesinin teknik vasıfları sebebiyle ilgili mevzuatın uygulanabilmesine ilişkin güçlükler yaşandığı da gözlenmekte. Bu da doğal gaz piyasası aktör ve çalışanları açısından piyasaya ilişkin hukuk metinleri ile birlikte uygulamanın da öğrenilmesinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymakta. İşte “Doğal Gaz Piyasası Mevzuatı ve Doğal Gaz İletim Eğitimi” başlığını taşıyan bu program mevzuat ve pratik uygulamaya ilişkin eğitim içeriğiyle bu ihtiyaca cevap vermeyi planlamaktadır. Doğal gaz piyasasının düzenleme (EPDK), iletim Hizmetleri ile üçüncü taraf erişimi (BOTAŞ) ve akademik çalışmalar boyutunda tecrübe sahibi eğitmenlerin vereceği eğitim doğal gaz piyasasının özellikle iletim ve ticaret alanında çalışanlar için tavsiye edilmekte. Bununla birlikte diğer alanlarda çalışanlar için de tavsiye edilmekte. Eğitimler hakkında detaylı bilgi için: https://enerjihukuku.org.tr/tr/egitimler/30 adresi ziyaret edilebilir. imkanlarından yararlanacaklardır. Bu bağlamda taraflar arasında bir uyuşmazlık çıkması halinde, ilk ihtimal söz konusu ise, dava genel mahkemelerde açılacak (TKHK md.73); ikinci ihtimal söz konusu ise, üç bin Türk Lirasını geçiyorsa tüketici mahkemelerinde (TKHK md.68/1); üç bin Türk Lirası ile iki bin Türk Lirası arasında ise il tüketici hakem heyetlerinde (TKHK md.68/), iki bin Türk Lirasının altında ise ilçe tüketici hakem heyetlerinde dava açılacaktır (TKHK md.68/1). Elektrik Piyasası Uygulamalarında Tüketiciler Birçok Farklı Sorunla Karşılaşmaktadırlar Elektrik piyasasından tüketicilerin karşılaştığı sorunları genel hatları ile şu şekilde toparlamak mümkündür: genel olarak; 1) Bağlantı ve şebeke problemleri (fiilen elektrik enerjinin alınması, şebekeye fiziki bağlantı tesisi, bağlantı bedeli, hat- trafo- elektrik direği yeri değişikliği ve/veya kaldırılması, bakım onarım ve hat yetersizliği gibi), 2) Abonelikten kaynaklanan problemler (güven-ce bedeli ve iadesi, önceki abonenin borcunun yeni aboneden istenmesi, sözleşmeden doğa-bilecek diğer problemler gibi), 3) Sayaçtan kaynaklanan problemler (sayaç yerine ilişkin problemler, sayaç bedeli, sayaç değişim ve bakım ücretleri, sayaç okumadan kaynaklanan problemler), 4) Elektriğin kalitesinden kaynaklanan problemler (elektrik kesintileri ve voltaj dalgalanmaları gibi), 5) Faturalandırmadan kaynaklan problemler (sayaç arızası nedeniyle borç tahakkuku, kaçak elektrik kullanım nedeniyle borç tahakkuku, usulsüz elektrik kullanım nedeniyle borç tahakkuku, fatura dönemi ve son ödeme tari-hinden kaynaklana problemler, faturanın tebliğine ilişkin problemler, kesme-bağlama bedeli tahakkuku, hatalı faturalandırma gibi), 6) Fiyat ve tarifeden kaynaklanan ihtilaflar (kayıp kaçak bedelinin ulusal tarife ile tüm tüketicilere yansıtılması, fiyatı oluşturan unsurlara ilişkin diğer ihtilaflar, fiyat artışlarına ilişkin ihtilaflar gibi), 7) Müşteri hizmetlerinden kaynaklanan ihtilaflar (şirket çalışanlarının davranışları, başvuruların süresi içerisinde cevaplandırılmaması, şirkette muhataba ulaşamama gibi). Bu Sorunların Çözümüne İlişkin Olarak 08.05.2014 Tarihinde Yürürlüğe Giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinde Olumlu Düzenlemeler Bulunduğu Gibi Olumsuz Düzenlemeler de Vardır Olumlu düzenlemeler olarak, perakende satış sözleşmelerinin onaylı bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunluluğunun getirilmesi, kredi kartı ile yapılan ödemeler hariç olmak üzere fatura tahsili sırasında tüketicilerden hiçbir ücret talep edilemeyeceğinin yasal dayanağa kavuşturulmuş olması, faturalarda ve faturalandırmaya esas unsurlarda hata edilmiş olması halinde tüketici tarafından yapılacak itirazlarda yükümlülükler açısından taraflar arasında dengenin sağlanmış olması; dağıtım ve tedarik şirketlerine, arıza bildirimi, kayıp kaçak bildirimi, ödeme bildirimlerine ilişkin itiraz ve şikâyetlerle benzeri hallerde tüketicilerin doğrudan başvurabileceği bir tüketici hakları merkezi oluşturma zorunluluğunun getirilmiş olması, tüketicilerin bilgilendirilmesi ve zararlarının tazmini usulüne ilişkin olarak yapılan düzenlemeler sayılabilir. Buna karşın, özellikle 6446 sayılı Kanunun amacının, elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin yapılmasının sağlanması olduğu belirtildikten sonra; faturaların zamanında ödenmemesi halinde gecikme faizi yerine (yıllık %9), gecikme zammının (yıllık %16.80) tercih edilmesi, kanunda bir dayanağı olmamasına rağmen hizmetin durdurulması halinde “kesme – bağlama bedeli” talep edilebileceğinin düzenlenmiş olması ilk göze çarpan olumsuzluklar olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer taraftan, tarifelerin Kurul onayına tabi tutulmak suretiyle 6098 sayılı Borçlar Kanununun genel işlem şartlarına ilişkin hükümlerinin ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinin dışına çıkarılmış olmasının, Kurulun onay-lama yetkisini kullanım şekline de bağlı olarak, olumlu ya da olumsuz olduğunu zaman gösterecektir. Elektrik Enerjisinin Kesilmesi ve Tüketim Faturaları Üzerinden Bir Çok Farklı Bedel Tahsil Edilmesi İnsan Hakkı İhlalidir. Elektrik enerjisi hizmetinin bir kamu hizmeti olarak ifa edilmesi, Anayasanın 17 nci maddesi bağlamında, kişilerin maddi ve manevi varlıklarının korunmasının ve geliştirilmesinin bir gereğidir. Bu bir temel insan hakkıdır. Bu çerçevede tüketicilere elektrik enerjisinin uygun koşullarda ve kaliteli olarak sunulması, insan onuruna yaraşır bir hayat sürmenin ve aynı zamanda Devlet’in Anayasanın 172 nci maddesi ile üzerine aldığı tüketiciyi koruma görevinin bir gereğidir. Bu bağlamda olmak üzere elektrik enerjisi tüketim faturaları üzerinden, ilgili ilgisiz alınan bedeller bir insan hakkı ihlali olarak karşımıza çıkmaktadır. “Anayasa Mahkemesi heyeti, Elektrik Piyasası Kanunu’nun geçici 8 ve geçici 14. maddelerinin iptaline karar verdi. Bu yeni karara göre, herhangi bir nedenle iptal edilmiş elektrik üretim lisansı, santral inşaatı geri dönülemez noktaya gelmiş olması halinde de yenilenemeyecek.’’ İptal kararının uygulaması ise, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından 6 ay sonra yürürlüğe girecek. İptal edilen geçici 8. ve geçici 14. maddelerin metinleri şu şekilde; Üretim tesislerinin çevre mevzuatıyla uyumlu hâle getirilmesi GEÇİCİ MADDE 8 – (1) EÜAŞ veya bağlı ortaklık, iştirak, işletme ve işletme birimleri ile varlıklarına ve 4046 sayılı Kanun kapsamında oluşturulacak kamu üretim şirketlerine, bunların özelleştirilmeleri hâlinde de geçerli olmak üzere, çevre mevzuatına uyumuna yönelik yatırımların gerçekleştirilmesi ve çevre mevzuatı açısından gerekli izinlerin tamamlanması amacıyla 31/12/2018 tarihine kadar süre tanınır. Bu sürenin üç yıla kadar uzatılmasına Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu süre zarfında ve önceki dönemlere ilişkin olarak bu gerekçeyle, EÜAŞ veya bağlı ortaklık, iştirak, işletme ve işletme birimleri ile varlıklarında ve 4046 sayılı Kanun kapsamında oluşturulacak kamu üretim şirketlerinde, bunların özelleştirilmeleri hâlinde de geçerli olmak üzere, elektrik üretim faaliyeti durdurulamaz, idari para cezası uygulanmaz. İnşaatına başlanmış olan tesislere yeni lisans verilmesi GEÇİCİ MADDE 14 – (1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce geçerli bir üretim lisansına dayalı olarak santral inşaatına başlamış ancak lisansı herhangi bir sebeple iptal edilmiş veya durdurulmuş olan lisans sahiplerine; Bakanlıkça üretim tesisi yatırımının geri dönülemez bir noktaya geldiğinin tespit edilmesi ve kamu yararı görülmesi şartıyla, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde Kuruma başvurulması hâlinde Kurum tarafından lisans verilir. Bu fıkra hidroelektrik üretim tesislerini kapsamaz. (2) Başvuru sahipleri, birinci fıkra kapsamında üretim faaliyeti için alınması gerekli ruhsat ve izin gibi diğer işlemler, lisans alma tarihinden itibaren iki yıl içerisinde tamamlanıncaya kadar, faaliyetlerine devam ederler. Bu süre içerisinde gerekli izinleri alamayanların faaliyetleri, bu izinler tamamlanıncaya kadar durdurulur. (3) Bu Kanunun yayımı tarihinden önce birinci fıkra kapsamındaki üretim tesislerinin kullanımı amacıyla tarım dışı amaçlı kullanıma açılmış bulunan arazilerin tarımsal bütünlüğü bozmuyor ise istenilen amaçla kullanımını teminen bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına başvurulması, hazırlanacak toprak koruma projesine uyulması ve tarım dışı kullanılan tarım arazilerinin her metrekaresi için yedi Türk Lirası ödenmesi şartıyla izin verilir. Tarım arazisi vasfından çıkarılan arazilerin, ilgili kuruluşlarca başvuru sahibinin isteği doğrultusunda vasfı değiştirilir. (4) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Geçici 8. madde, EÜAŞ veya bağlı ortaklık, iştirak, işletme ve işletme birimleri ile varlıklarına ve 4046 sayılı Kanun kapsamında oluşturulacak kamu üretim şirketlerine, bunların özelleştirilmeleri halinde de geçerli olmak üzere, çevre mevzuatına uygunluk için gerekli yatırımların gerçekleştirilmesi ve çevre mevzuatı açısından gerekli izinlerin tamamlanması amacıyla 31 Aralık 2018′e kadar süre tanıyordu. Ayrıca, Bakanlar Kurulu’na bu süreyi üç yıla kadar uzatma yetkisi sağlıyordu. Geçici 14. Madde ise; yatırıma başlamış ancak sonrasında lisansı iptal edilmiş elektrik santrallarını kapsıyordu. *22 Mayıs 2014 Perşembe Günü Saat 09.30’da Yapılan Mahkeme Toplantısında Görüşülen Dosyalar ve Sonuçları (Esas Sayısı 2013/65) Armada İş Merkezi Kat: 11 & 14 BB:1104 Söğütözü / ANKARA c c • T: +90 (312) 295 62 06 • F: +90 (312) 295 62 00
© Copyright 2024 Paperzz