PİYASA GELİŞMELERİNİ İLK SİZ TAKİP EDİN döviz dergisi 24 HAZİRAN 2013 PAZARTESİ - SAYI NO: 23 DOĞRU ANALİZLER DOĞRU YATIRIMLAR.. İÇİNDEKİLER SAYFA 5 SAYFA 24 SAYFA 6 SAYFA 25 SAYFA 7 SAYFA 26 • USD INDEX ANALİZİ • EURO INDEX ANALİZİ • EUR / USD ANALİZİ • BARCLAYS, RBS, LLOYDS ANALİZİ • GBP / USD ANALİZİ SAYFA 8 • GAZ DEVRİMİ, KÜRESEL ENERJİ PİYASALARINDAKİ DENGELERİ DEĞİŞTİRMEYE BAŞLADI • FED PİYASALARI SARSTI • GELİNKAYA HES ÜRETİMİNE BAŞLADI • HİNDİSTAN’DA SEL FELAKETİNİN BİLANÇOSU AĞIRLAŞIYOR • DOWJONES ANALİZİ • DAX ANALİZİ SAYFA 27 SAYFA 9 SAYFA 28 • BORSA İSTANBUL 30 ANALİZİ • USD / TRY ANALİZİ SAYFA 10 • EUR / TRY ANALİZİ SAYFA 12 • İNGİLİZ HÜKÜMETİ HER ADIMIMIZI İZLİYOR • İSRAİL’DEN DOĞALGAZ ŞİRKETLERİNE SUS PAYI • KUVEYT’TEN AMASYA’YA 1.2 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM SAYFA 29 • KUZEY IRAK’A PETROLÜ TÜRKLER ÇIKARACAK • ABD’Lİ SENATÖR “AVRUPA’DA GAZPROM’UN TEKELİNİ KIRMAK İÇİN ELİMİZİ ÇABUK TUTMALIYIZ’ • BCS GAINS FCA TARAFINDAN ONAYLANDI SAYFA 30 SAYFA 13 SAYFA 31 SAYFA 14 SAYFA 32 • BERNANKE YENİDEN ATANMAYACAK • CEP TELEFONLARI İÇİN NEW YORK’TA ÜCRETSİZ ŞARJ • ÇİN İMALAT SEKTÖRÜ SATIN ALMA YÖNETİCİLERİ ENDEKSİ SON DOKUZ AYIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE • ÇİN’DEN İTHALAT YAPMAK MI İSTİYORSUNUZ ? SAYFA 17 • G8’DEN VERGİ KAÇAKÇILIĞINI ÖNLEME ADIMLARI • FACEBOOK’TAN ‘PRİZMA’ AÇIKLAMASI SAYFA 18 • AB, PETROL FİYATLARININ MANİPÜLASYONUNU ARAŞTIRIYOR SAYFA 19 • KUZEY IRAK’TAN TÜRK ŞİRKETİNE PETROL ARAMA VİZESİ • KUZEY IRAK’TAN TÜRKİYE’YE 1 MİLYON VARİL PETROL SEVK EDİLECEK • PREMIER LİG KORSAN YAYINLA MÜCADELE EDİYOR SAYFA 33 • SEVERSTAL POWER OF SIBERIA PROJESİ İÇİN BORU TEDARİK EDECEK SAYFA 34 • SİNGAPUR’DA HAVA KİRLİLİĞİ TEHLİKELİ BOYUTTA • SOCAR YUNAN DOĞAL GAZ ŞİRKETİ DEPAyI ALIYOR SAYFA 35 • SUUDİ ARABİSTAN WHATSAPP’I YASAKLIYOR • ÇİN’İN GEMİ YAPIMI YILIN İLK BEŞ AYINDA %23,7 GERİLEDİ SAYFA 36 SAYFA 20 SAYFA 37 SAYFA 21 SAYFA 38 • DÜNYANIN ENERJİ DEVLERİ TACİKİSTAN’DA • EIA RAPORU TÜRKİYE’DE 100 YIL YETECEK KAYA GAZI VAR SAYFA 22 • FBI’DEN ŞOK AÇIKLAMA GELDİ • FED AÇIKLAMALARI TÜRKİYE PİYASALARINI SARSTI SAYFA 23 • FORTESCUE 2013 DEMİR CEVHERİ ÜRETİM HEDEFİNİ DÜŞÜRDÜ • TÜRK BANKALARI ABD BANKALARINDAN DAHA KARLI • TÜRKİYE DEĞİL TÜM DÜNYA ETKİLENDİ • TÜRKİYE NİYE HEDEF ALINDI SAYFA 39 • TÜRKMENİSTAN’DAN GAZ İTHAL ETMEK İSTEYEN ÜLKELER ÇOĞALIYOR • YUNANİSTANIN DOĞALGAZ ŞEBEKESİNİ SOCAR SATIN ALDI DÖVİZ DERGİSİ NEDEN DÖVİZ DERGİSİ ? Dünyanın en büyük piyasasında işlem yapmak ve yaptığınız işlemler için bilgi almak istiyorsunuz. Döviz dergisini okuyorsunuz çünkü yurt dışı piyasalardaki gelişmelerin hayatımızı daha çok etkilediği bugünlerde, başta ekonomik olmak üzere, politik, sosyal, çevresel ve teknolojik oluşumları daha yakından takip etmek ve yurt dışı spot parite (fx), vadeli işlemler, opsiyon ve CFD piyasaları aracılığıyla yatırım portföyünüzü çeşitlendirmek istiyorsunuz. 2001 ve 2007 yılında yaşanan ekonomik krizler sonrasında, ülkemizde önce döviz dalgalanmalarının serbest bırakılması, ardından faizlerin hızla gerileyerek cazibesini kaybetmesi, yatırımcıların alternatif yatırım araçlarına yönelmesine neden olmuştur. Yatırımcıların kaldıraçlı yatırım enstrümanlarına olan talebi, uzun bir süredir Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası A.Ş’nin faaliyete geçmesini sağlamış, zamanla aynı şekilde çalışan yurt dışı piyasalara ilgi daha da artmıştır. DÖVİZ DERGİSİ İLETİŞİM Telefon : 0(212) 505 37 69 E-Posta : [email protected] Bu ilgi, yatırımcıların tek bir borsa ve geleneksel enstrümanlar yanında, farklı yatırım alternatiflerine duydukları ihtiyacı işaret etmektedir; bu durum aynı zamanda ülkemizdeki yatırımcıların daha nitelikli ve bilinçli olmaları yolunda güzel bir trendin başladığının da işaretidir. Döviz Dergisi bu trende paralel olarak, yatırımcıların yurt dışı piyasalara güvenilir ve etkin bir kaynaktan erişimlerini sağlamak üzere kurulmuştur. Sitemizde zengin kapsamlı strateji bültenlerimize erişebileceksiniz. Döviz Dergisi ile edindiğimiz tecrübelerimizi ve bilgilerimizi sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. Günlük yazılı ve görüntülü bültenlerimiz yanında, şirketimizin tecrübesinden birebir komünikasyonla faydalanabilme ayrıcalığının size katma değer olacağına inanıyoruz. Spot parite (fx), vadeli işlemler, opsiyon ve CFD piyasalarında onlarca parite, metal, emtia, hisse senedi, hazine bonosu yatırımları yaparken profesyonel desteğe ihtiyaç duyacağınızı düşünüyorsanız, gelin birlikte çalışalım. Kişiye özgün ve 7/24 hizmetlerimizden faydalanma imkânına gerçek anlamda ilk defa ulaşma fırsatını yakalayın. Adres : Galataderesi Cd. 27/6 Şişli - İstanbul ANALİZ • Bloomberg’in 54 ekonomist ile yaptığı bir ankette, ekonomistler Fed’in 85 milyar Dolar değerindeki aylık varlık alımlarını Eylül ayında 65 milyar Dolar’a düşüreceği, Haziran 2014’de ise tamamen bitireceği beklentisi ortaya çıktı. 2 hafta önce yapılan ankette, ekonomistlerin sadece %27’si Fed’in alımlarını Eylül ayında azaltacağını düşünürken, bu ankette bu oran %44’e yükselmiş durumda. • Avrupa bölgesi ve IMF, Yunanistan’ın ekonomik toparlanma adına harekete geçmesi halinde, gereki yardımı alacağını söyledi. Euro Group Başkanı Jeroen Dijsselbloem yaptıı açıklamada, Yunanistan’a bir sene daha finansman sağlayacaklarını belirtirken, Yunanistan’ın kemer sıkması gerektiğinin altını çizdi. Hatırlayacaksınız, geçtiğimiz hafta Yunanistan devlet televizyonu kapatılmış 2600 devlet çalışanı işsiz kalmıştı. • Çin’de likidite krizi riski sıcaklığını koruyor. Bir önceki hükümetin desteklediği kredi genişlemesi, Komünist Parti hükümetini zor durumda bırakıyor, Başkan Li Keqiang Bankaları uyardı. Gecelik repo faizlerinin %13,91 ile rekor seviyeye yükselmesi ve Bankalar arası likidite sıkıntısının genişlemesi, zaten yavaşlayan Çin ekonomisini daha da zora sokacaktır. Bu nedenle dün Çin merkez bankasının dün bir bankaya 8 milyar Dolarlık likidite sağladığını ve repo faizlerinin bir miktar gevşediğini gördük. • ABD’li politikacı John Boehner, piyasalarda yaşanan satış dalgasından Fed’i sorumlu tutarken, Fed’in doların değerini düşürüp herhangi bir değişiklik olmadan hisse senetlerini yukarı çıkarma hakkının olmadığını söyledi. Bernanke’nin geleceği hakkında yorum yapmayan Boehner, Fed’in varlık alım stratejisinin normal seviyeleri aştığını söyledi. • ABD’de dün yapılan 7 milyar Dolar değerindeki enflasyon korumalı 30 yıllık devlet tahvili (TIPS) ihalesinde getiriler iki senenin en yükseği olan %1,42’ye yükseldi. Daha önce enflasyon beklentileri için kıstas aldığımız TIPS’lerdeki bu yükselişi enflasyon beklentilerinin yükselmesinden çok talebin düşmesine bağlayabiliriz. Nitekim, tahvil ihalelerindeki talebi gösteren ‘’bid-to-cover’’ oranı 2.82’den 2,47’ye gerilemiş durumda. • Dün ABD’de açıklanan verilerde, ikinci el ev satışları Mayıs ayında beklentilerden daha fazla artarak Kasım 2009’dan beri en yüksek seviyeye yükseldi. Philadelphia bölgesel Fed ofsinin genel ekonomik endeksi de yükselişliş gösterirken, geçtiğimiz hafta beklentilerden daha fazla insan işsizlik sigortasına başvurdu. • Bloomberg’in yaptığı ankette, Ocak 2010’dan beri en fazla analist Altın fiyatlarının düşeceği yönünde beklenti açıkladı. Ankete göre, 15 analist Altın fiyatlarının gelecek hafta düşeceğini beklerken, 6 analist yukarı yönlü, 5 analist ise çekimser beklenti açıkladı. Detaylı Altın analizlerimiz için www.dovizgazetesi.com ziyaret ediniz.Yada bizimle iletişime geçiniz. 4 Fed’in açıklamaları sonucunda dolar değer kazanmaya başladı.USD Index 80,75 desteğinden 82.5 direnç seviyesine kadar yükseldi. Fed’in açıklamaları zaman içine yayılmış bir gevşeme politikasını gösteriyor. Parasal genişleme bitene kadar dolar yatay yükselişine devam edecektir. USD INDEX ANALİZİ Dolardaki bu yükselişin kalıcı olmasını şu an beklemiyoruz. Fakat MB larinin adimlari parasal genişleme bitince daha yüksek bir dolar fiyati bizlere gösterecektir. Uzun vade dolar pozitif görünürken haftalık işlemlerde henüz yeterli dolar güçlüdür sinyali alamadık. 82.45’den haftayı kapatan USD Index 83.25 direnç seviyesine kadar yükselişini devam ettirecektir. Bu nedenle dolar çaprazlarında USD al şeklinde yorumlama yapılabilir. USD INDEX EURO bölgesinden kötünün iyiANALİZLERİMİZ verileri geliyor. Fakat gelen veriler güven 20.SAYI’DA YAYINLANAN ortamı sağlıyamıyor. EURO cinsi varlıklara satış gelirken birçok fon yöneticisi portföyünde %40a kadar EURO cinsi varlık bulundurmaya devam ediyor. Parasal genişleme tam anlamı ile bitince EURO türü varlıklar (tahvil,bono,hisse EURO INDEX ANALİZİ senedi) bugüne göre daha pahalı olacaktır. Fakat enflasyon ve faiz getirileri hesaplanınca negatif bir kazanç görebiliriz. Bu nedenle parasal genişleme bitinceye kadar EURO cinsi varlıklarda ağırlık azaltmaya devam edilecek gibi görünmektedir. EURO Index 108.3 ortalamaya sahip iken 107.45 bu hafta test edilecek güce sahiptir. 105.25 seviyesinden EURO cinsi varlıklara geri dönüş yaşanmasını bekliyoruz. 5 EURO INDEX EURUSD paritesi 1.341 seviyesini geçemeyince gelen USD alımları ile 1.311’a EUR / USD ANALİZİ kadar indi. 1.322 bizim alımlar için stop noktamızdı. 1.311’dan haftayı kapatan paritede 1.304’a kadar satışlar devam edecektir. 1.322 direnç noktamızdır. EUR / USD BARCLAYS RBS 6 İngiltere’de devletin dinleme operasyonu konuşulurken İngiliz ekonomisinde bankaların sermaye ihtiyacı gözden kaçırılmaya çalışıyor. LLOYDS Barclays, RBS, Lloyds gibi bankaların hisseleri sermaye açıkları ile yükseltilm- ANALİZİ eye çalışılacaktır. BARCLAYS RBS LLOYDS Sterlin ise 1.575 seviyesini geçemedi. Bu seviyeyi 3.kez test eden parite ilerleyen sürede tekrar test etmek isteyecektir. 1.54q seviyesinden haftayı kapa- GBP / USD ANALİZİ tan parite tekrar 1.52’e inebilir. Bizler daha önceki sayılarımızda belirtiğimiz gibi sterlinde 1.58’in üzerini hedefliyoruz. Bu nedenle 1.52’e gerilemesi durumunda tekrar ilk hedefi 1.57’li seviyeler olmak üzere alım yapmak üzere bekleyeceğiz. 7 GBP / USD Geçtiğimiz hafta Dowjones’da yükselişler satış fırsatı değinmiştik. Bizler Dowjones’da yaşanan satışların devam edeceğine inandığımız için satış DOWJONES ANALİZİ pozisyonlarına ekleme yapmaya devam edeceğiz. Eylül vadeli Dowjones haftayı 14705’den haftayı kapattı. 14830 bu haftaki direnç noktamızdır. 14500 seviyeleri bu hafta test edeceğimize inanıyoruz. DOWJONES Geçtiğimiz hafta Almanya DAX’da satış önerisinde bulunmuştuk. DAX ANALİZİ 8 7830’dan haftayı kapatan endeksde hedefimiz 7350’dir. Bu hedefli ek satışlar yapılabilir. DAX Borsa Istanbul 30 vadeli de geçtiğimiz hafta yükselişlerin satış fırsatı olduğunu BORSA İSTANBUL 30 ANALİZİ yazmıştık. 89400’den haftayı kapatan endeksde satışların devam etmesini bekliyoruz. 81000 hedefli satış yönünde kalınmaya devam edilmelidir. Hisselerde her yükseliş bir satış fırsatıdır. BORSA İSTANBUL 30 Dünyada yaşanan doların yükselişinden Türk Lirasıda fazlasıyla etkilendi. USD / TRY ANALİZİ 1.95 seviyesine kadar yükselen Dolar/Türk Lirası kuru Merkez Bankasının müdahelesi olmadan düşmeyecektir. Uzun vade türk lirasi için pozitif düşünürken işlem için MB müdahelesi sonrasını bekliyoruz. 9 USD / TRY DOĞAN HOLDİNG ANALİZİ EURO Türk lirası 2.55e yükseldi. EURO/TL yükseliş potansiyeli devam etmek- EUR / TRY ANALİZİ tedir. 2.32 seviyelerinden EURO alınmasını 17.sayımızda belirtmiştik. Bizim hedefimiz bu kadar büyük değildi.Fakat euro ile ticari riski olanlar bu riskden arındılar. EUR / TRY 18.Sayımızda yer alan USDBRL, USDCNH, USDRUB, USDCAD, USDSGD analizlerimiz hedefler doğrultusunda ilerlemektedir. 18.sayımızı tekrar gözden geçiriniz. 10 11 ÖNEMLİ GELİŞMELER ABD, Rusya’nın tekeline son vermek için doğalgaz ihracatına yönelik adımlarını hızlandırıyor. ABD’Lİ SENATÖR “AVRUPA’DA GAZPROM’UN TEKELİNİ KIRMAK İÇİN ELİMİZİ ÇABUK TUTMALIYIZ’ Senatoda, “Rusya’nın doğalgaz pazarındaki hakimiyetinin Avrupalı müttefiklere zarar verdiği” gerekçesiyle, doğalgaz ihracatının serbest bırakılması yönünde yasa tasarısı sunuldu. The Washington Post gazetesinin haberine göre, ABD’de senatör John Barrasso, NATO ülkeleri ve Japonya başta olmak üzere ABD’nin müttefik ülkelerine doğalgaz ihracatında onay sürecinin hızlandırılmasını teklife etti. Barrasso gazetede kaleme aldığı makalesinde, “Rusya Avrupa pazarındaki hakimiyetini sürdürürken, ABD gaz ihracatına onay verilmesi konusunu erteliyor. Rusya’nın doğalgaz pazarını kontrolü altında tutması, bazı müttefiklerimizin doğalgaza çok yüksek rakamlar ödemeleri nedeniyle, rekabet güçlerinin azalmasına ve vatandaşlarının refah seviyelerinin gerilemesi yol açıyor” yorumunda bulundu. ABD’nin hem bu konuda müttefiklerine yardım etmek, hem de dış politikada konumunu güçlendirmek ve istihdam alanları yaratmak için eline geçen şansı değerlendirmesi gerektiğini savunan senatör, “Bu süreci hızlandırmak için, her iki partinin de desteklediği, NATO’daki müttefiklerimize, Japonya’ya ve diğer ülkelere sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatının onaylanmasını hızlandırmaya yönelik yasa tasarısı sundum” diye yazdı. Barrasso, “Eğer ABD doğalgaz ihraç etmezse bunu başkası yapacak. Kanada ve Avustralya, çok daha basitleştirilmiş şartlarda büyük ihracat programları hazırlıyor. Bu şansı kaçıramayız” sözleriyle çağrıda bulundu. BCS GAINS FCA TARAFINDAN ONAYLANDI BCS Prime Brokerage Limited (BCS Finansal Grup şirketi) Birleşik Krallık regülatörü FCA tarafından onaylandı. Bu sertifikasyon, Rusya ve Londra arasındaki bağlarda etkili olacak gibi görünüyor. Londra Menkul Kıymetler Borsası (LSE) Rus firmaları için tercih edilen bir destinasyon olmaya başladı. Yaklaşık 20 yıldır Rus iç piyasalarında tecrübesi bulunan BCS Finansal Grup websitelerinde Rusya’nın MICEX borsasında birinci sırada yer aldığını kaydetti. Rus finansal piyasalarında vadeli sözleşmeler, opsiyonlar, sabit gelir, repo ve döviz işlemlerinde lider sırada yer alıyor. 12 ÖNEMLİ GELİŞMELER ABD Başkanı Barack Obama, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Ben Bernanke’nin, ilk planladığından çok daha uzun süre görevde kaldığını belirterek, görev süresi dolduktan sonra Fed başkanlığına yeni bir isim atamayı düşünebileceğinin BERNANKE YENİDEN ATANMAYACAK ipucunu verdi. Amerikan PBS kanalında Charlie Rose’un sorularını yanıtlayan Obama, görevi süresi gelecek yılın başında sona erecek Bernanke’yi, planladığından iki yıl fazla görevinde kalmayı kabul eden ve gelecek aylarda görevinden ayrılacak olan FBI Başkanı Robert Mueller ile kıyasladı. Obama, “Bence Bernanke olağanüstü bir iş çıkardı. Ben Bernanke, biraz FBI Başkanı Robert Mueller’e benziyor. İstediğinden ya da yükümlü olduğundan çok daha uzun süre görevinde kaldı” dedi. Bernanke’yi, görevini sürdürmeyi istemesi halinde yeniden atayıp atamayacağına dair bir soruya doğrudan yanıt vermeyen ve daha çok, Bernanke’nin başarılarından bahseden Obama, “Bernanke, epik düzeylere ulaşabilecek bir ekonomik krizden, örneğin Avrupalı ortaklarımıza göre çok daha kuvvetli şekilde toparlanmamıza yardım ederek, Beyaz Saray’ın yanında olağanüstü bir partner oldu” diye konuştu. Fed başkanlığını iki dönemdir yürüten Bernanke’nin, gelecek yıl ocak ayında, görev süresi dolduğunda görevini bırakması bekleniyor. ABD’nin New York kentinde ücretsiz şarj istasyonu uygulaması başladı. Amerikan cep telefonu şirketi AT&T ile ortak yürütülen proje kapsamında 25 şarj istasyonu şehrin belirli noktalarında CEP TELEFONLARI İÇİN NEW YORK’TA ÜCRETSİZ ŞARJ faliyete girdi. Sandy Kasırgası sonrasında yaşanan uzun süreli elektrik kesintilerinden hareketle ortaya çıkan uygulama, günlük rutin kullanımın yanı sıra olağanüstü hallerde vatandaşlara hizmeti hedefliyor. Sahip oldukları paneller sayesinde gerekli enerjiyi güneşten sağlayan ve aynı anda 6 cep telefonu veya tablet bilgisayarı şarj edebilen istasyonlar, güneş enerjisi alamadığında depoladıkları enerjiyi kullanıyor. İstasyonlar rezerv enerjileriyle 30 cihazı sarj edebiliyor. New Yorkluların ücretsiz yaranabildikleri pilot uygulamanın eylül ayına kadar devam etmesi, olumlu sonuç alınması durumunda kalıcı hale getirilmesi planlanıyor. İlk olarak Union Square, Central Park ve Fort Greene Park’ta başlayan uygulama, kalıcı hale gelmesi halinde şehir geneline yayılacak. 13 ÖNEMLİ GELİŞMELER HSBC tarafından açıklanan verilere göre Çin’in imalat sektörü satın alma yöneticileri endeksi (PMI) mayıs ayında yedi aydır ilk defa sektörde gerilemeye işaret eden bölgeye gerileyecek şekilde 49,2 puanda yer almasının ÇİN İMALAT SEKTÖRÜ SATIN ALMA YÖNETİCİLERİ ENDEKSİ SON DOKUZ AYIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE ardından, haziran ayında son dokuz ayın en düşük seviyesi olan 48,3 puana geriledi. Endeksin 50 puanın altında olması sektörde gerilemeye işaret ediyor. Haziran ayında açıklanan ön tahminlere göre Çin imalat üretim endeksi de 48,8 puana düşerek, son sekiz ayın en düşük seviyesinde yer aldı. Haziran ayında, ABD’deki ekonomik toparlanmanın istikrarsızlığı ve Avrupa’da süregiden mali kriz gibi küresel etmenlere bağlı olarak, Çin imalat sektöründe yeni siparişler de güç kaybetti.HSBC baş ekonomisti Qu Hongbin, “Yabancı piyasalardan alınan talepteki gerileme, ılımlı iç talep ve stok eritme baskısı imalat sektörlerini olumsuz etkiliyor. Pekin’de büyümeyi devam ettirme yerine yeniden düzenleme adımları atılmaktadır, bu reformlar uzun vadeli büyümeyi sağlarken, kısa vadede duruma etki etmeyecektir. Dolayısıyla yılın ikinci yarısında büyümede hafif bir gerileme bekliyoruz,” şeklinde konuştu.HSBC ayrıca Çin’in GSYİH büyüme tahminini revize ederek 2013 yılı için %8,2’den %7,4’e, 2014 yılı için %8,4’ten %7,4’e çekti. Uygun fiyata ilginç ürünler tedarik etmenin önemli yollarından biri de ürünleri Çin’den ithalat etmektir. Çin dünyanın en rekabetçi ve üretimde en gelişmiş ülkelerinden biri. Ayrıca iş gücü maliyetlerinin Batılı ülkelerdeki kadar yüksek olmaması, Çinli firmaların fiyat avantajı suna- ÇİN’DEN İTHALAT YAPMAK MI İSTİYORSUNUZ ? bilmesini sağlıyor. Çin’den ithalat yapmayı planlıyorsanız üretimin her aşamasını takip etmeniz için sürekli Çin’e gitmeniz çok pratik bir çözüm olmayabilir. Tüm bu ithalat sürecinde üretim ve nakliyatı sizin için denetleyecek, Çin temelli bir kontrolör firma ile çalışmayı düşünebilirsiniz. TEDARİKÇİNİZİ İYİ SEÇİN Çin’e bizzat giderek, kendinize uygun bir tedarikçi seçmek için uygun şartlarınız olmayabilir. Bu durumda pek çok firma gibi B2B sitelerinden tedarikçi seçmeyi tercih edebilirsiniz. 14 ÖNEMLİ GELİŞMELER Böyle durumlarda; • Öncelikle seçeceğiniz tedarikçinin, üretici mi yoksa toptan satışçı mı olduğunu iyi incelemeye çalışmanızı tavsiye ederiz. Çin’de bazı firmalar üreticilerden satın alıp B2B sitelerinde satışa sunmaktadır. Bu durum da maliyeti yükselten bir faktördür. • Firmanın web sitesini incelemenizi tavsiye ederiz. Örneğin sitelerinde İngilizce dil seçeneğinin olmaması daha önce uluslararası iş yapmadıklarının göstergesi olabilir. Ayrıca referanslarını inceleyerek de fikir edinebilirsiniz. • Eğer işinizi daha da garantiye almak istiyorsanız Çin tabanlı bir kontrolör firma ile çalışmayı düşünebilirsiniz. BİRDEN FAZLA TEDARİKÇİ İLE ÇALIŞIN Çin’den getirdiğiniz ürün ile ilgili ortada bir sorun görünmese bile hiç beklemediğiniz anda hesaba katmadığınız aksiliklerle karşılaşabilirsiniz. Tedarikçi firmanın el değiştirmesi ve çalışma şartlarını değiştirmesi ya da üreticisi ile sorunlar yaşaması ön görülmesi kolay olmayan problemlerden bazıları olabilir. Bu nedenle tüm ürünlerinizi tek bir tedarikçiden almak yerine, birden fazla tedarikçi ile çalışmak daha faydalı olabilir. Tedarikçileriniz çeşitli olduğu zaman hem olası değişiklikleri (fiyat veya üretim zamanları gibi) daha iyi analiz edebilirsiniz, hem de olası bir aksilikten çok daha az etkilenirsiniz. ÜRETİM SÜRECİNİ DESTEKLEME Doğru tedarikçiyi bulduktan sonra da iş bitmiyor. Bazı zamanlarda siparişlerinizde beklenmedik aksiliklerle karşılaşailirsiniz. Bu gibi durumlarda aracı firma üretimin yetişmesi için ya da var olan belirli sıkıntıları çözmek için size destek olabilir. Ayrıca aracı firmadan, Çin’deki tedarikçi vad ettiği üretim tamamlandıktan sonra, sizin istediğiniz özelliklerin tam ve doğru bir şekilde gerçekleşmesi konusunda ürünleri kontrol etmesini talep edebilirsiniz. Olası bir yanlış anlama sonucu üretimde olabilecek hataları ürünler size teslim edildiği zaman görmek size ciddi bir zaman, maliyet ve enerjiye mal olabilir. Bir kontrolör firma ile çalışmak bu riskleri azaltabilir hatta çoğu zaman ortadan kaldırabilir. HESAPLARINIZI İYİ YAPIN Sizin için en doğru tedarikçiyi bulduğunuza inanıyorsanız bile sakin ve temkinli bir şekilde ilerlemek faydalı olabilir. Siparişinizi vermeden önce üretim ve lojistik konularında hem maliyet hesaplarını, hem de zaman planlamalarını dikkatli bir şekilde yapmanızı öneririz. Üretim veya nakliye sırasında oluşabilecek ufak aksiliklerle ürünleriniz planlanan zamanda elinize geçemeyebilir. Ayrıca gerçekleşen maliyet çok büyük olasılıkla tahmini maliyetten yüksek çıkacaktır. Bu nedenle tahmini teslim zamanına ve maliyetine belirli bir sapma payı koymanız sizi pek çok sorun yaşamaktan kurtarabilir. GÜMRÜK MEVZUATINI SİPARİŞTEN ÖNCE ÖĞRENİN İthal etmeyi düşündüğünüz ürünün gümrük mevzuatlarını mutlaka önceden gümrük müşaviriniz ile görüşün. Bazı ürünlerin dahil oldukları ürün kategorisine göre bazı testlere tabi tutulmaları gerekiyor olabilir. Veya ürünün satışa sunulabilmesi için özel bazı işlemlerin (ambalaj, paketlenme gibi) gerçekleştirilmesi gerekebilir. Bu tür araştırmaları sipariş vermeden önce yaparsanız sonradan tatsız sürprizlerle karşılaşma şansınızı da en aza indirmiş olursunuz. İADE ŞARTLARINI NETLEŞTİRİN İthal etmeyi düşündüğünüz ürünün tamir veya teknik servis işlemleri için bu hizmeti sunan firmalar ile anlaşma yapabilirsiniz. Eğer herhangi bir nedenden dolayı tamir servisi veremiyorsanız mutlaka bir iade politikanız olmalı. Bu durumda size iade edilen ürünler için, tedarikçiniz ile nasıl bir uygulamaya gideceğiniz konusunda önceden anlaşmış olmanızda fayda vardır. Ayrıca nakliye sırasında meydana gelebilecek olan hasarlar için de önceden bir sözleşme yapabilirsiniz. 15 ÖNEMLİ GELİŞMELER ÖDEMEYİ PEŞİN YAPMAYIN Üretici firmalar sipariş edilen ürünlerin bedelini peşin almayı tercih edebilirler. Böyle bir durumda bile ödemeyi belirli yüzdelere ayırarak yapabilirsiniz. Ödemeyi peşin olarak yapmak, olası gecikme ve aksiliklerde, bu miktarı kolay geri alamamanızla sonuçlanabilir. ÖDEME VE DİĞER ANLAŞMAZLIKLAR Çin’de bulunan tedarikçi firma ile herhangi bir konuda anlaşmazlık yaşayacak olursanız aracı firmadan bu konuda da destek alabilirsiniz. Bu gibi beklenmedik bir durumda aracı olacak bir kontrolör firma çözüm sürecini hızlandıran etkenlerden biri olacaktır. Aracı firma ile çalışıyorsanız, ödemeyi tedarikçiye değil bu firmaya yapmak seçeneklerden biri olabilir. Bu firma ürünlerin sizin istediğiniz gibi olduğundan ya da anlaşmazlıkların tam olarak çözüldüğünden emin olmadan üretici firmaya yapılacak ödemeyi bekletir. Bazı durumlarda sıkıntı sizin tarafınızdaki bir yanlış anlaşılmadan da kaynaklanıyor olabilir. Bu konuda daha tecrübeli olan aracı firma bu sorunun çözümü için de en uygun yolu size önererek, sıkıntının ortadan kalkmasına destek olabilir. SİPARİŞ ADEDİNİ AYARLAYIN Özellikle ilk satın almalarda tedarikçi firmanın minimum sipariş adedi üzerinden yola çıkmanız daha sağlıklı bir yöntem olabilir. Böylelikle hem ürünü daha iyi tanıma, hem de pazardaki ilgiyi görme sürenizde riski en aza indirmiş olursunuz. İlk teslimatınızı aldıktan sonra devam siparişlerinde toplam üretim ve nakliye süresini de hesaba katarak, sizin için doğru sipariş miktarını belirleyebilirsiniz. Siparişlerinizi az adetlerde ve sık sık vermeniz her ne kadar maliyeti arttırıyor olsa da, olası bir ürün hatasında ya da nakliye sorunu nedeniyle karşılaşabileceğiniz problemleri de en aza indirecektir. ÜRÜN KALİTESİNDEN EMİN OLUN Tüm tedarikçi firmalar kendi ürünlerinin kaliteli olması için ellerinden geleni yaparken sizleri de bu konuda ikna etmek isteyeceklerdir. Buna rağmen aşağıdaki önemleri dikkate almanızda fayda olacaktır. • En düşük fiyatı bulmaya takılı kalmayın. En düşük fiyat bazen ürünün de düşük kalitede olabileceğinin belirtisi olabilir. • Satın almak istediğiniz ürünlerden mutlaka numune isteyiniz. Numuneyi iyi bir şekilde inceleyerek satın almak istediğiniz ürünün özelliklerinden emin olun. • Numune üzerinde yapılmasını istediğiniz değişiklikleri detaylı bir şekilde anlatmak herhangi bir yanlış anlaşılmanın önüne geçilmesi için çok faydalı olacaktır. SÖZLEŞMELER İÇİN AVUKATINIZDAN DESTEK İSTEYİN Her ne olursa olsun, ortada bir ürün ve para döngüsü varsa mutlaka sözleşme ile çalışmanız gerekir. Bugün işlerin yolunda gidiyor olması, sizi yarın karşılaşabileceğiniz olası sorunlarından kurtarmaz. Özellikle uluslar arası bir ticaret yapıldığı zaman satın alma sözleşmelerinizi avukatınızın desteği ile hazırlamanız sizi pek çok sıkıntıdan peşinen kurtaracaktır. Aynı zamanda anlaşma şartlarının yazılı olması iletişim problemlerini ve yanlış anlaşılmaları en aza indirecektir. 16 ÖNEMLİ GELİŞMELER G8’DEN VERGİ KAÇAKÇILIĞINI ÖNLEME ADIMLARI Sanayileşmiş ülkelerin oluşturduğu G8 grubunun liderleri Kuzey İrlanda’daki zirvede kara para aklama ve vergi kaçırmayla mücadelede bir dizi önlem üzerinde uzlaştı. Söz konusu önlemler arasında yasal mevzuattaki FACEBOOK’TAN ‘PRİZMA’ AÇIKLAMASI boşluktan yararlanarak vergi kaçırmak için kurulan paravan şirketlerin gerçek sahiplerini açıklama zorunluluğu Facebook, ABD yetkililerinin 2012 yılında firmadan da var. Liderler ayrıca, grup üyelerinin birbirlerine kendi binlerce veri istediğini açıkladı. ABD, tartışmalı ülkelerinde ikamet eden kişilerin vergi bilgilerine otomatik izleme programı Prizma hakkında daha fazla bilgi erişim hakkı vermesi konusunda da anlaştı. vereceğini bildirdi. Yeni düzenlemeler hem vergi kaçakçılığı, hem de uluslar Facebook’un hukuk danışmanı Ted Ullyot tarafından arası şirketlerin vergi cennetlerini kullanarak ödemesi yayınlanan bir bildiride, ABD federal, eyalet ve yerel gerekenden çok daha az vergi ödemesini engellemeyi yetkililerden 2012’nin son yarısında 9 bin ila 10 bin amaçlıyor. Yeni önlemler kapsamında çok uluslu şirketler, arasında talep geldiği belirtildi. Ullyot, taleplerin 18 bin yetkilileri nerede, ne kadar vergi ödediklerini açıklamak ila 19 bin arasında kullanıcı hesabını içerdiğini kaydetti. zorunda. Aralarında Google, Apple, Starbucks ve Amazon’un da bulunduğu büyük şirketlerin çok az vergi Bildiride, “Bu açıklamanın, söz konusu rakamlar ödediklerinin ortaya çıkması tepkiye neden olmuştu. hakkında bir perspektif oluşturacağını ve basında çıkan bazı haberlerde aldığımız talebin sıklığı ve kapsamı Zirve öncesinde Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü hakkındaki abartılı ve yanlış bilgilere bir son vereceğini OECD, ABD ve beş büyük Avrupa ekonomisi arasında umuyoruz” denildi. vergi bilgileri paylaşımını öngören sistemin küresel ölçeğe çıkarılmasını önermişti. Rusya dışındaki tüm G8 ülkeleri ABD’nin Facebook, Google ve Apple başta olmak OECD üyesi. üzere çok sayıda internet firmasının kullanıcılarına ait verileri izlemesini içeren Prizma adlı programa dair ayrıntılar ilk kez Guardian ve Washington Post gazeteleri tarafından yazılmıştı. Eski bir CIA çalışanı Edward Snowden tarafından sızdırıldığı belirtilen verilere göre, ABD hükümeti söz konusu firmaların kullanıcılarına ait verilere gerektiğinde doğrudan erişim sağlayabiliyor. 17 ÖNEMLİ GELİŞMELER Avrupa Birliği, petrol traderlarının fiyatları manipüle ettiklerine dair kanıt aradıklarını belirtti. Petrol traderı Halis Bektaş’ın anlattıkları doğruysa kanıtları bulmak hiç de zor olmayacak AB, PETROL FİYATLARININ MANİPÜLASYONUNU ARAŞTIRIYOR demektir. Bektaş kendi stratejilerinden birini şöyle özetliyor: Önce fiyatları düşürmek için zararına satış fiyatı ver, sonra gerileyen fiyattan alım yapmak için harekete geç. Anlaşmalar alıcı ve satıcılar arasında gizli bir şekilde yapılırken fiyatların birine ya da bir kuruma açıklanması gerekmiyor. Gösterge fiyatı belirleyen birim Platts, bunun için traderların gönüllü olarak verdiği bilgileri kullanmak zorunda ki bu yöntem, borsaların ve hatta petrol vadelilerinin gösterge fiyatının belirlenmesi için kullanılan yöntemden çok ama çok farklı. Halis Bektaş’ın raporladığı düşük fiyatlar pekala Platts’ın gösterge petrol fiyatını aşağı çekebilir ve Bektaş böylece daha sonra yapacağı alımlarda kara geçebilir. Bektaş petrol fiyatının ton başına 3 dolar düşmesi halinde 200 bin dolara kadar kar etmesinin mümkün olduğunu söyledi. İsviçreli Rixo International Trading şirketinin başkanı Halis Bektaş, bu yöndeki stratejileri izleyen tek kişi değil. The Wall Street Journal Gazetesi’ne konuşan diğer bazı traderlar da benzer stratejiler izlediklerini söyledi. “STRATEJİ, YASALARA AYKIRI DEĞİL” Bektaş ile diğer traderlar, yanlış fiyat vermek gibi yasak davranışlarda bulunmadıkları için bu stratejilerin yasal olduğunu savunuyor. Ancak amaçlarının gösterge fiyatları değiştirmek olduğunu kabul ediyorlar. “Traderlar bu yöntemle genellikle fiyatları manipüle etmeyi başarır” diyen Bektaş, artık bu stratejiyi kullanmadığını ve geçtiğimiz yıldan bu yana Platts’a bilgi vermediğini belirtti. Platts ise endekslerin bu yolla değiştirildiğinin farkında olmadıklarını savundu. Çalışanların, piyasa ile uyumlu görünmeyen fiyatları belirleyip hesaplamalarda kullanmamak üzere eğitildiklerini belirten Platts tarafından yapılan açıklamada, “Fiyat hesaplamalarımızın piyasa değerini yansıtmadığına dair elimizde herhangi bir kanıt yok” ifadesine yer verildi. AB regülatörleri; Mayıs ayında BP, Royal Dutch Shell ve Statoil şirketleri hakkında soruşturma yürüttü. Avrupa Komisyonu tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Bildirilen fiyatlarda çok küçük dahi olsa yapılan tüm değişikliklerin ham petrol fiyatları ve rafine edilmiş petrol ürünleri üstünde büyük etkileri olabilir” denildi. 18 ÖNEMLİ GELİŞMELER OTORİTELER, KANIT ARIYOR Genel prensip olarak yalnızca AB’de değil ABD’de de finansal kazanç sağlamak adına piyasaları manipüle etmek yasalara aykırı. Ancak otoritelerin, piyasaların yanlış yönlendirildiğine dair somut kanıt bulmaları gerekiyor. Platts’ın gösterge petrol fiyatını belirleme yöntemi ise şu şekilde; Platts çalışanları traderlardan işlemlerin son 30-45 dakikası içinde telefon ya da mesaj ile bilgi alıyor. Her gün piyasanın kapanışının ardından gösterge fiyatı belirleniyor. Saat 16:15’te Londra’nın iş ve finans merkezi olan Canary Wharf’ta bir binanın 12. katında petrol muhabirleri iletişime geçtikleri traderlara hangi fiyattan alım-satım yaptıklarını soruyorlar. Muhabirlerden biri meslektaşlarına bu bilgiyi iletiyor ve böylece bilgiler bilgisayar sistemine girilerek fiyat belirleniyor. Sistemi savunan İsviçreli petrol piyasaları araştırma şirketi Petromatrix Genel Müdürü Olivier Jakob, “Mükemmel bir sistem değil ama piyasanın şartları düşünüldüğünde sahip olunabilecek en iyi sistem bu” diye konuştu. Platts, fiyat bilgilerini güvenilirliklerine göre “altın”, “gümüş” ve “bronz” olarak niteliyor. İşlem sırasında verilen bilgilere altın; işlemlerin tamamlanmasının ardından gelen bilgilere gümüş adı veriliyor. Bronz bilgi ise fiyat bilgisinin yetersiz olduğu durumlarda kullanılıyor. Traderların her zaman piyasa koşullarındaki “kusurları” kullanmaya çalıştıklarını söyleyen Halis Bektaş, buna sistemdeki zayıflıkların da dahil olduğunu söyledi. Çin Ulusal Gemi İnşa Endüstrisi Birliği (CANSI) tarafından açıklanan verilere göre bu yılın ilk beş ayında Çin’de inşası tamamlanan gemi tonajı bir önceki yılın aynı dönemine göre %23,7 ÇİN’İN GEMİ YAPIMI YILIN İLK BEŞ AYINDA %23,7 GERİLEDİ düşüşle 17,19 milyon dwt oldu. Yılın ilk beş ayında Çin gemi inşa sektörünün aldığı toplam sipariş hacmi, bir önceki yılın aynı dönemine göre %44,2 artışla 13,75 milyon dwt olarak kaydedildi. Mayıs ayı sonu itibarıyla Çin’de toplam gemi siparişleri, yıllık %23, 2012 yılı sonuna göre ise %3,2 düşüşle 103,5 milyon dwt seviyesine geriledi.Ocak-mayıs döneminde Çinli üreticilerin ihracat yönelik gemi üretimi yıllık %24,6 düşüşle 14,16 milyon dwt olurken, bu miktar Çin’de söz konusu dönemdeki toplam gemi üretiminin %82,4’üne karşılık geldi. Söz konusu dönemde Çin’de yeni gemi ihracat siparişleri yıllık %80,1 artışla 12,32 milyon dwt olurken bu miktar, yılın ilk beş ayında alınan toplam yeni gemi siparişlerinin %89,6’sına karşılık geldi. Mayıs ayı sonu itibarıyla Çinli üreticilerin aldığı toplam ihracat sipariş hacmi 2012 yılının aynı dönemine göre %24,1 düşüşle 87,05 milyon dwt olarak kaydedildi. Bu miktar ocak-mayıs dönemindeki toplam gemi ihracat siparişlerinin %84,1’ine karşılık geliyor. 19 ÖNEMLİ GELİŞMELER Bu yılın ilk dört ayında, CANSI üyesi 80 gemi inşa şirketinin toplam üretim değeri, bir önceki yılın aynı dönemine göre %17,5 düşüşle 135,7 milyar RMB (22,1 milyar $) olarak kaydedildi. Yılın ilk beş ayında söz konusu şirketler, yıllık %22,4 düşüşle 84,1 milyar RMB (14 milyar $) faaliyet karı ile yıllık %59,3 düşüşle 2,47 milyar RMB (401 milyar $) brüt kar açıkladı. Yılın ilk beş ayında Çin’de 39 büyük ve orta ölçekli gemi inşa şirketinin toplam gemi üretimi yıllık %26,7 düşüşle 14,64 milyon dwt seviyesine geriledi. Söz konusu şirketler, ocak-mayıs döneminde yıllık %62,2 artışla 12,78 milyon dwt yeni gemi siparişi aldı. Mayıs ayı sonu itibarıyla söz konusu şirketlerin aldığı toplam ihracat sipariş hacmi, 2012 yılının aynı dönemine göre %20,9 düşüşle 95,38 milyon dwt’a geriledi. Dev şirketler, İngiliz Tethys Petroleum şirketinin Kulob Petroleum firmasının hisselerine ortak oldu. DÜNYANIN ENERJİ DEVLERİ TACİKİSTAN’DA Tacik basınında yer alan habere göre, Tacikistan Başbakanı Akil Akilov’un hazır bulunduğu törende, enerji alanında dev anlaşmalara imza atıldı. Tacikistan Enerji ve Sanayi Bakanlığı, İngiliz Tethys Petroleum, Total ve CNPC arasında ürün paylaşımına yönelik anlaşma imzalandı. Törene katılan Başbakan Akilov, sözkonusu imza töreninin ülkesi adına büyük öneme sahip olduğunu ve doğalgaz ve petrol yataklarının sanayiye kazandırılmasının ülke ekonomisinin kalkınmasına önemli katkı sağlayacağını söyledi. Tacikistan’ın doğalgaz ve petrolü yurtdışından ithal ettiğini söyleyen Akilov, bu bağlamda enerji yataklarının araştırılmasına büyük önem verdiklerini belirtti. Tacik Başbakanı, sözkonusu anlaşma kapsamında toplam alanı 34 bin 785 metre karede yer alan 56 sahada arama çalışmaların yapılacağını açıkladı. Tacikistan adına anlaşmayı imzalayan Enerji ve Sanayi Bakanı Şerali Gul ise açıklamasında, ülke yönetiminin bu şirketlere güvendiğini ve çalışmaları titizlikle takip edeceklerini söyledi. Anlaşma ile petrol ve doğal gaz yataklarının araştırılacağını belirten Tacik Bakan, Total yüzde 33,335, Tethys yüzde 33,33, CNPC yüzde 33,335’lik hisseye sahip olduklarını belirtti. CNPC şirketi yetkilisi Bo Qiliang, enerji sahalarındaki petrol ve doğalgaz rezervine göre yatırım miktarını belirleyeceklerini söyledi. Sözkonusu şirketler, ilk olarak kendilerine tahsis edilen alanlardaki petrol ve doğalgaz yataklarındaki rezerv ile ilgili tahmini bilgileri öğrencek. Bölgeden umutlu olan yabancı şirketler, elde edilecek enerji kaynaklarını Afganistan başta olmak üzere Pakistan, Kırgızistan ve Çin pazarına ulaştıracak. SSCB dönemindeki verilere göre, Tacikistan’ın 113 milyon petrol ve 863 milyar metreküp doğalgaz rezervi bulunuyor. Ülkenin enerji kaynaklarının büyük bir kısmı güney-batı kesiminde yer alıyor. Özellikle kış aylarında enerji sıkıntısı yaşayan Tacikistan, yabancı şirketlerin doğalgaz ve petrol rezervine ulaşması halinde çok rahatlayacak. Doğalgaz ithalatında Özbekistan ile bir türlü anlaşamayan Duşanbe yönetimi, petrol ithalatında da Rusya’ya bağımlı kalıyor. 20 ÖNEMLİ GELİŞMELER ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA) yayımladığı rapor ile dünya kaya gazı haritasını ortaya koydu. EIA RAPORU TÜRKİYE’DE 100 YIL YETECEK KAYA GAZI VAR Rapora göre, Türkiye’de sadece Trakya ve Güneydoğu havzalarında, mevcut tüketim rakamını 100 yıl karşılayacak ‘kaya gazı’ rezervi var. Ancak bunun yaklaşık 14 yıl yetecek miktarı üretilebilir nitelikte.KAYA gazı devrimiyle global doğalgaz ticaretinde kuralları yeniden yazan ABD, şu ana kadar yapılan tahminler doğrultusunda dünyadaki kaya gazı potansiyeline ülke ülke yer veren bir rapor yayımladı. Hürriyet’ten Merve Erdil’in haberine göre; Türkiye’den Trakya ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki rezervlerin incelendiği rapora göre, bu iki bölgede toplam 4.6 trilyon metreküp yerinde kaya gazı var, ancak bunun 651 milyar metreküpü alınabilir nitelikte. Öte yandan, bu iki bölgedeki kaya petrolü miktarı ise toplam 4.7 milyar varil. 4,6 TRİLYON METROKÜP Geçtiğimiz yıl Türkiye’de yaklaşık 45 milyar metreküp doğalgaz tüketildi. Bu tüketim rakamına göre 4.6 trilyon metreküplük tahmini kaya gazı rezervi, Türkiye’nin 100 yıllık doğalgaz ihtiyacını karşılayabilir. EIA’nın tahminlerine göre, Güneydoğu Anadolu’daki havzada 3.7 trilyon metreküp yerinde kaya gazı miktarı var. Ancak bunun 481 milyar metreküpü alınabilir kısmı teşkil ediyor. Aynı havzada, 4.6 milyar varili alınabilir nitelikte olan, 91 milyar varil yerinde kaya petrolü var. Trakya havzasındaki yerinde kaya gazı miktarı ise 962 milyar metreküp olarak tahmin edilirken, bunun 170 milyar metreküpü alınabilir durumda. Trakya’daki yerinde kaya petrolü miktarı da 2 milyar varil ve bunun alınabilir kısmı 100 milyon varil. BAŞKA REZERVLER DE VAR TPAO uzmanları, bu hesapların tamamının konvansiyonel olmayan (unconventional) gaz ve petrol için olduğunu vurgularken, “Ayrıca bu hesaplara Tuz Gölü ve Doğu Anadolu dahil değil” yorumunu yapıyor. Buralardaki incelemeler bittiğinde tahminler daha yukarı çıkabilir. Raporda, kaya gazı ve petrolüne yönelik arama faaliyetlerinin de gerçekleştiği Güneydoğu Anadolu ve Trakya havzalarına yer verilirken, “Türkiye, Sivas ve Tuz Gölü havzalarında da kaya gazı kaynaklarına sahip olabilir. Ancak bu iki havzada fazla inceleme olmadığından mevcut rezervuar bilgileri sınırlı” deniliyor. 100 SAHADA PETROL Güneydoğu Anadolu havzasının öncelikle petrol eğilimli aktif bir havza olduğu ifade edilen raporda, burada bugüne kadar 100 petrol sahası keşfi yapıldığı vurgulanıyor. 21 ÖNEMLİ GELİŞMELER Güneydoğu Anadolu havzasının, Suudi Arabistan ve Irak’ın petrol bölgeleriyle benzer coğrafyaya sahip olduğu kaydedilen raporda, “TPAO ve Shell, şu anda Sarıbuğday-1 sahasında kaya gazı aramaları yapıyor. Shell, bu havza için beş kuyulu bir arama programı açıkladı” deniliyor. TÜRKİYE’NİN “GAZ” BÖLGESİ Hamitabat gaz sahasının 1970’te keşfedilmesiyle, Trakya Havzası’nın Türkiye’nin en önemli gaz üretilen bölgesi haline geldiği vurgulanan raporda, şunlar kaydediliyor: “Türkiye’deki toplam doğalgaz üretiminin yüzde 85’inin gerçekleştiği bu havzada, bugüne kadar 13 doğalgaz ve üç petrol sahasında toplam 350 kuyu açıldı. Trakya Havzası’ndaki faaliyetlerin çoğu sıkı gaza yönelik oldu ve özellikle TPAO ile TransAtlantic Petroleum tarafından gerçekleştirildi. Bu şirketler henüz kaya gazı testlerine yönelik bilgi yayınlanmadı.” ABD , Ulusal Güvenlik Kurumu’nun milyonlarca kişiyi dinleme skandalını tartıştığı bir dönemde FBI Başkanı Robert Mueller’den bir itiraf geldi. FBI’DEN ŞOK AÇIKLAMA GELDİ FBI, ABD topraklarında insansız hava araçlarıyla istihbarat topladığını ilk kez açıkladı. ABD Senatosu’nda dün Adalet Komisyonu’nun karşısına çıkan Mueller, Senatör Chuck Grassley’nin, “FBI, ABD topraklarında istihbarat toplamak için insansız hava aracı kullandı mı?” sorusuna şu cevabı verdi: “Evet, ancak çok nadiren oldu bu. Çok özel durumlarda, böyle bir kapasiteye ihtiyaç duyulduğunda insansız hava araçlarına başvuruldu.” Federal Soruşturma Bürosu Başkanı Mueller, 20 FBI ajanının insansız hava araçları gözetleme veri tabanına ulaşma hakkı bulunduğunu belirtti. ABD’li yetkililer, ülke içerisinde insansız hava araçları kullanıldığına dair iddialara şimdiye kadar sessiz kalmayı tercih ediyorlardı. Fed’in tahvil programını 2014’de sonlandırabileceği yönündeki açıklamasına piyasa sert tepki verdi. Borsa %6,82 düştü. Dolar/ TL 1.94’e dayanarak rekor kırdı. Faizler ise %7,61’e FED AÇIKLAMALARI TÜRKİYE PİYASALARINI SARSTI yükseldi. ABD Merkez Bankası Fed’in, tahvil alım programını bu yıl azaltabileceği, gelecek yıl ise bitirebileceğini ilişkin mesajları piyasaları sarstı. BIST 100 Endeksi yüzde 6,82 değer kaybederek 73.461 puan seviyesine geriledi. Borsa’nın zirve seviyesinden kaybı yüzde 21’e ulaşırken, teknik olarak “ayı piyasası”na girdi. 22 ÖNEMLİ GELİŞMELER Borsada satışlar özellikle banka hisselerinde yoğunlaştı. BIST Banka Endeksi yüzde 7,54 değer kaybederken, bazı banka hisselerinde düşüş yüzde 10’u aştı. kspres Yatırım Başekonomisti Özlem Derici ise Merkez Bankası’nın bundan sonra döviz satım ihalelerinde daha agresif olabileceğini belirtti. Derici, “Döviz satım ihalelerinde Banka daha agresif olabilir. Önümüzdeki günlerde istisnai günlerin devamı ve döviz satımında daha yüksek miktarlar görebiliriz” dedi. TL’nin Fed politikalarına karşı daha kırılgan olduğunu düşünen analistler var. Standard Bank Ekonomisti Tim Ash Fed’in tahvil azaltımına karşı en kırılgan para birimlerinden birinin TL olduğunu savundu. Konuyu ilişkin bir değerlendirme notunda Ash, “Yüksek cari açık, kısa vadeli borçların yüksekliği, yüksek portföy yatırımlarına ek olarak son dönemde artan siyasi riskler nedeniyle TL en kırılgan para birimleri arasında yer alıyor” dedi. Borsanın verdiği sert tepkinin diğer gelişmekte olan ülkelerden yüksek olması dikkat çekti. Global Menkul Değerler Stratejisti Gökhan Uskuay’a göre bunun başlıca nedeni BIST 100 Endeksi’nin banka hisseleri ağırlıklı olması...”BIST 100 banka ağırlıklı bir endeks.Bu nedenle faize duyarlı” diyen Uskuay, “Faiz düştüğünde en çok artan endeks BIST 100 oluyor. Faizlerin yükselmesi durumunda da tam tersi” diye konuştu. Bu arada açıklanan veriler, Gezi Olayları’nın piyasalara ve özellikle yabancı yatırımcı algısına etkisinin sınırlı olduğunu gösteriyor. 3-14 Haziran tarihleri arasında 844 milyon doları hisse senetleri, 557 milyon doları tahvillerden olmak üzere toplam 1,4 milyar dolar yabancı çıkışı gerçekleşti. Gezi Olayları 28 Mayıs’ta başlamış ama gerginlik 31 Mayıs’tan itibaren artmaya başlamıştı. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı geçen hafta yaptığı açıklamada, özellikle swap işlemlerinin etkisiyle Mayıs ortasından itibaren çıkışın 7-8 milyar dolar düzeyinde olduğunu söylemişti. Avustralyalı madenci Fortescue Metals Group (Fortescue), geçtiğimiz haftalarda görülen yağışların ihracata olumsuz etkisi nedeniyle 2013 yılında demir cevheri üretiminin FORTESCUE 2013 DEMİR CEVHERİ ÜRETİM HEDEFİNİ DÜŞÜRDÜ 80-82 milyon mt seviyesinde beklendiğini belirtti. Şirketin önceki hedefi ise 82-84 milyon mt seviyesinde yer alıyordu.Fortescue, maliyetleri azaltma aşamasında olduğunu ve küresel maliyet eğrisini aşağı çekecek verimlilik çalışmalarına odaklandığını söylerken, şirketin ürünlerine olan güçlü talebin de devam ettiğini ifade etti. Fortescue’dan yapılan açıklamada, Çin’in ekonomik büyümesinin ve uzun vadeli demir cevheri talebinin değişmediği belirtildi.Fortescue, ayrıca, Batı Avustralya, Pilbara bölgesinde bulunan 4 milyar $ değerindeki altyapı varlıklarının satışını da ertelemeye karar verdiğini açıkladı. Söz konusu satış işleminin 2013 yılı eylül ayında gerçekleşmesi planlanıyor. 23 23 ÖNEMLİ GELİŞMELER Dünyayı kum gazı, kaya gazı, kömür yatağı gazı gibi yeni enerji kaynaklarıyla tanıştıran gaz devrimi, kısa sürede küresel enerji piyasalarındaki dengeleri değiştirmeye GAZ DEVRİMİ, KÜRESEL ENERJİ PİYASALARINDAKİ DENGELERİ DEĞİŞTİRMEYE BAŞLADI başladı. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı rapora göre, son yıllara kadar yüksek üretim maliyeti, yetersiz teknoloji ve rezervlerin verimli kullanılamaması gibi nedenlerle tercih edilmeyen konvansiyonel olmayan gaz üretimi, ABD tarafından geliştirilen metotlarla artmaya başladı. Konvansiyonel olmayan hidrokarbon üretimine yönelik küresel gelişim, beraberinde ABD’nin 20 yıllık LNG ihtiyacının konvansiyonel olmayan üretim ile karşılanması, LNG piyasalarında oluşan rekabet nedeniyle fiyatların petrol piyasasından daha ılımlı bir çizgide seyretmesi, doğalgaz kullanım alanının genişlemesi ve küresel çevre hedeflerine yaklaşılması, doğalgaz ihracatçısı ülkelerin sayısının artmasıyla doğalgaz OPEC”inin kurulması veya tek üreticinin küresel piyasayı domine etmesi ihtimallerinin zayıflamasını gibi sonuçları getirdi. ABD ve Kanada’da tight gaz (kum gazı) ve shale gaz (kaya gazı), Avustralya’da ise CBM (kömür yatağı gazı) olarak üretilen ankonvansiyonel gaz, henüz gaz devriminin başında olunmasına rağmen dünya piyasalarını etkilemeye başladı. Gaz devrimiyle ABD, enerji projeksiyonlarında dev bir enerji ithalatçısı konumundan, doğalgaz fiyat artışının devamı ile önemli bir gaz ihracatçısı konumuna geldi. CBM üretimindeki artış ile Avustralya dünya LNG pazarında 2020 yılında liderliği hedefliyor. Fukuşima sonrası nükleer santrallerinin tamamını kapatan Japonya, Avustralya’nın en büyük müşterisi olma yolunda hareket ediyor. Güneydoğu Asya’da Çin ve Hindistan artan enerji ihtiyaçlarını karşılamak ve artan doğal gaz faturalarını düşürmek için ankonvansiyonel gaza yöneliyor. Çin’in 2015 yılında CBM üretimini önemli ölçüde arttırması, 2020’de ekonomik ve önemli miktarda shale gaz üretmesi, Endonezya ve Arjantin’in de 2020-2025 arası ankonvansiyonel gaz üretimlerini arttırması bekleniyor. Halen Avrupa’da yüzde 1’in altında olan ankonvansiyonel gaz üretiminin 2035’te yüzde 27’ye, AB 9 içinde ise yüzde 47’ye yükselmesi öngörülüyor. İngiltere, Fransa ve Norveç, ABD’deki ankonvansiyonel devrimi yakından takip ediyor. Fukuşima sonrası nükleer enerjiyi bir kez daha sorgulayan AB’nin, nükleer enerji, ankonvansiyonel gaz ve Rus gazına bağımlılık arasında bir seçim yapması bekleniyor. 24 ÖNEMLİ GELİŞMELER Fed Başkanı Ben Bernanke, ABD Merkez Bankası’nın, ekonominin iyileşmeye devam etmesi halinde bu sene sonlarına doğru tahvil alımı programını yavaşlatabileceğini ve gelecek sene de tamamen FED PİYASALARI SARSTI bitirebileceğini söyledi. Fed Başkanı Bernanke, Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC), yüksek işsizlik oranına rağmen aylık 85 milyar dolar olan tahvil alım programını devam ettirme kararını aldığını açıkladığı 2 gün süren toplantılar sonrasında Washington’da düzenlenen basın toplantısında konuştu. Tahvil alımındaki azaltmaların ‘ölçülü adımlarla’ yapılacağını belirten Bernanke, alımların gelecek yılın ortalarında tamamen sonlandırılabileceğini ifade etti. Bernanke, o zamana kadar işsizlik oranının yüzde 7 civarına düşmesini beklediklerini kaydetti. Fed’in aylık 85 milyar dolarlık tahvil alımını azaltmasına, araba kullanan bir sürücünün frene basmak yerine ayağını gazdan çekmesi benzetmesini yapan Bernanke, Fed’in tahvil alımlarının durdurulmasından sonra da uzun vadede faiz oranlarının düşmesine yardımcı olacak geniş yatırım portföyünü sürdüreceğini vurguladı. Açıklama sonrası gelişmekte olan ülkelerin piyasalarından para çıkışı oldu. Akfen’in Erzurum ili Ilıca ilçesindeki Gelinkaya HES enerji üretimine başladı. GELİNKAYA HES ÜRETİMİNE BAŞLADI Akfen Holding’in bağlı ortaklığı Akfen Hidroelektrik Santrali Yatırımları A.Ş.’ye bağlı PAK Enerji Üretimi Sanayi Tic. A.Ş.’nin Erzurum’un Ilıca ilçesinde bulunan 6,9 MW kurulu güç kapasitesine sahip Gelinkaya HES Projesi, 14 Haziran 2013, Cuma gece yarısından itibaren ticari enerji üretimine başladı. T.C. Enerji Bakanlığı’nın onayıyla santral mevzuatına uygun olarak enerji üretimine başlayan Gelinkaya HES’in yıllık 25,8 GWs elektrik üretmesi bekleniyor. Yatırım programına uygun şekilde hidroelektrik santrallerini ticari enerji üretimi için devreye almaya devam eden Akfen Holding’in 14 Haziran 2013 tarihi itibariyle bağlı ortaklıkları yoluyla faaliyet gösterdiği 8 hidroelektrik santralinde toplam 142,2 MW kurulu güç kapasitesine ve yıllık toplam 551 GWs üretim kapasitesine ulaşıldı. 25 25 ÖNEMLİ GELİŞMELER Akfen Holding, 6 Haziran 2013 tarihinde 26 MW kurulu güce sahip 5 adet hidroelektrik santralinden oluşan Karasular Enerji’de kalan yüzde 60 hissesini Aquila Grubu’na satmıştı. Hindistan’ın kuzeyindeki Uttarakhand eyaletinde muson yağmurları nedeniyle meydana gelen sel ve toprak kaymalarında ölenlerin sayısı 600’e yaklaşırken, mahsur kalan on binlerce kişiyi kurtarmak HİNDİSTAN’DA SEL FELAKETİNİN BİLANÇOSU AĞIRLAŞIYOR için çalışmalar hızlandırıldı. Ordu ülkenin dağlık Uttarakhand bölgesinde mahsur kalanları helikopterlerle tahliye ederken, sellerden etkilenen bölgelerde yaşayanları kurtarmak için de özel tren seferleri düzenlendi. Hükümetin ‘ulusal kriz’ diye nitelediği ve kurtarma çalışmalarının iyi koordine edilemediğini itiraf ettiği felaketin ardından halen 40 binden fazla kişi kurtarılmayı bekliyor. Bölgeyi ziyaret eden ve çalışmalar hakkında bilgi alan İçişleri Bakanı Shushil Shinde, kurtarma çalışmalarına katılan örgütler arasında iyi bir iletişim ve işbirliği sağlanamadığını söyledi. BİNLERCE KİŞİ HALA KAYIP Eyalet Valisi Vijay Bahuguna, sel sularına kapılan ya da balçığa gömülmüş durumda yaklaşık 600 ceset belirlendiğini ve ordunun bu cesetleri toplamaya çalıştığını açıkladı. Bölgede çalışmalar yapan Action Aid adlı yardım kuruluşu halen beş bin kişinin kayıp olduğunu duyurdu. Kayıp olan kişilerin çoğunun, dağlık bölgedeki kutsal yerleri ziyaret eden Hintli hacılar olduğu belirtiliyor. Sel ve toprak kaymalarından en çok etkilenen bölgenin kutsal kabul edilen Kedarnath kenti ve çevresi olduğu ifade ediliyor. İçişleri Bakanı Shinde, son bir kaç gün içinde 33 binden fazla hacının kurtarıldığını, ancak hâlâ 40 binden fazla kişinin bulundukları yerde mahsur kaldıklarını söyledi. “BU KUTSAL MEKAN MEZARLIĞA DÖNÜŞTÜ” Bölgede genellikle Haziran ayında başlayan ve bölgedeki tarım için hayatî öneme sahip muson yağmurları Eylül ayına kadar devam ediyor. Ancak uzmanlar bu yıl Hindistan ve Nepal’in bazı bölgelerindeki yağışın alışılmadık kadar yoğun olduğunu belirtiyorlar. Kedarnath bölgesini ziyaret eden eyaletin Tarım Bakanı Harak Singh Rawat, sel baskınlarını ‘bu bin yılın en büyük felaketi’ diye niteledi. Rawat “Sellerin, alt yapı sistemlerinde neden olduğu hasarı gidermemiz en az beş yıl alacak” dedi. Sel ve toprak kaymalarının neden olduğu hasarın kendisini şoke ettiğini belirten bakan, “Bu kutsal mekân bir mezarlığa dönüştü” dedi. Hindistan Başbakanı Manmohan Singh, sel felaketinden etkilenen bölge için 170 milyon dolarlık bir yardım fonu ayrıldığını açıkladı. 26 ÖNEMLİ GELİŞMELER İngiltere’de yayımlanan Guardian gazetesi, hükümetin, fiber optik kablolar üzerinden yürütülen küresel iletişimi izleyerek çok büyük miktarda veriyi sakladığını açıkladı. İNGİLİZ HÜKÜMETİ HER ADIMIMIZI İZLİYOR Gazete, “GCHQ her hareketinizi nasıl izliyor” manşetiyle duyurduğu özel haberine, İngiltere’nin elektronik dinleme ve izleme servisi GCHQ’dan sızdırılan belgeleri kaynak olarak gösterdi. Habere göre, telefon konuşmaları ve internet üzerinden sağlanan iletişime ait bilgiler GCHQ tarafından elenmek ve incelenmek üzere 30 gün boyunca saklanıyor. GCHQ, haberler ilgili olarak bir yorum yapmadı ancak tüm çalışmalarının yasalar çerçevesinde olduğunu açıkladı. Guardian, habere konu olan belgelerin, Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Güvenlik Kurumu’nun (NSA) gizli dinleme ve izleme operasyonları yaptığını ortaya çıkaran Edward Snowden tarafından kendilerine ulaştırıldığını belirtti. GÜNLÜK 600 MİLYON İZLENME Tempora adı verilen operasyonun 18 aydır devam ettiğini belirten Guardian, GCHQ’nun, her gün 200 fiber optik kablo üzerinden yapılan 600 milyon iletişimi izlediğini, böylece Amerika Birleşik Devletleri’nden daha fazla bilgiye ulaştığını açıkladı. BBC Güvenlik Muhabiri Gordon Corera, Guardian gazetesinin, GCHQ’yu yasa dışı bir uygulamayla suçlamadığını ancak kişisel bilgilere ulaşılması ve bu bilgilerin saklanması konusundaki yasanın çok geniş bir tanımla değerlendirildiğini belirtti. GCHQ, 2009 yılında alışılmadık bir açıklama yaparak, İngiltere’deki iletişim sistemlerini izleyerek merkezî bir veri tabanı oluşturmak gibi bir istekleri, planları ya da beklentileri olmadığını duyurmuştu. GİZLİ DEVLET ENDİŞESİ Bireysel özgürlükleri savunan Büyük Birader İzleme Örgütü’nden Nick Pickles, “Bu, eğer telefon ve internet kullanımımızı denetleyen merkezî bir veri tabanı yaratmak değilse bile çok tehlikeli şekilde ona yakın bir uygulama. Bu, daha önceki hükümetler tarafından reddedilen ve Parlamento’nun hiçbir şekilde onay vermediği bir çalışma” dedi. Pickles, değerlendirmesinde, “Eğer GCHQ çok fazla sayıda masum insanın iletişimin, genel bir tarama operasyonu çerçevesinde izliyor ve dinliyorsa, her bir dinleme için mahkeme kararı gerektiren yasalar çerçevesinde bunu nasıl yapabildiğini anlamakta zorlanıyorum” ifadelerine yer verdi. İnsan hakları örgütü Liberty’nin Başkanı Shami Chakrabarti de Guardian gazetesinin ortaya çıkardığı uygulamanın kendisini şoke ettiğini söyledi ve GCHQ’yu ‘kendisinde yürürlükteki yasaları çok geniş bir tanımla yorumlama hakkı görmekle’ eleştirdi. Chakrabarti, BBC’ye yaptığı açıklamada, “Bir demokraside, ‘gizli devletin’ önündeki tek engelin etik ya da yasal kaygılar değil, sadece fiziksel ve teknik eksiklikler olduğunu görmekten üzgünüm” dedi. Guardian’ın haberi ardından bir GCHQ sözcüsü, “İstihbarat konuları hakkında yorum yapmayız. Ancak GCHQ’nun yasal yükümlülüklerine büyük bir ciddiyetle uyduğunu belirtmek istiyoruz. Çalışmalarımız, Dışişleri Bakanı’nın da gözetiminde kesin kurallara bağlı yasal ve onaylanmıştır” dedi. 27 27 ÖNEMLİ GELİŞMELER İsrail, kendilerine pay verilmezse Doğu Akdeniz’deki doğalgaz arama faaliyetlerine son vereceklerini açıklayan şirketlere ihracat için kota ayırma kararı aldı. İSRAİL’DEN DOĞALGAZ ŞİRKETLERİNE SUS PAYI İsrail, Doğu Akdeniz’deki arama çalışmalarında bulduğu doğalgazı kendi ihtiyacı için kullanacağını açıkladı. Fakat doğalgazdan bir miktarının da dünya pazarına girmeye çalışan arama şirketlerini tatmin etmek için ihraç edilmesine izin verilecek. İsrail’in kararı ülkenin tahmini rezervinin yüzde 60’ını ilgilendiriyor. Bu rezerv ise 540 milyar metreküp olarak tahmin ediliyor. Arama şirketleri daha önce ihracat yapmalarına izin verilmezse açık denizdeki arama çalışmalarına devam etmeyeceklerini açıklamıştı. İsrail tarafından yapılan yeni açıklamanın ise doğalgaz arama çalışmalarının geleceği konusundaki belirsizliği ortadan kaldırdığı ifade ediliyor. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Doğu Akdeniz’deki doğalgaz rezervinin İsrail’in gelecek 25 yıldaki ihtiyacını karşılayacağını söyledi. Netanyahu gelecek 20 yılda İsrail’in doğalgaz satışından 60 milyar dolar vergi elde edeceğini de sözlerine ekledi. İsrail Enerji Bakanı Silvan Şalom ise ihraç etmeleri için arama şirketlerine ayrılan doğalgaz kotasının şirketleri yeni araştırmalar yapmaya cesaretlendireceğini öne sürdü. Doğalgaz arama şirketlerine ne kadar pay ayrıldığı ise belirtilmedi. Doğu Akdeniz’de dünyanın en büyük açık deniz rezervlerinden ikisi bulunuyor: Tamar ve Leviathan. Bu rezervler 280 ve 530 milyar metreküp doğalgaz içeriyor. Öte yandan İsrail tarafından açıklanan kararın önce kabinede oylanması gerekiyor. Kuveytli Aswar National Group, Amasya’da 1,2 milyar yatırımla 1,060 MW’lık santral kuracak. KUVEYT’TEN AMASYA’YA 1.2 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM Kuveytli Aswar National Group’un Türkiye’deki iştiraki A&S Enerji İstanbul GCC, Amasya’da 1,060 MW’lık doğalgaz çevrim santrali projesini geliştiren Benal Danışmanlık şirketini satın alarak bu projeye 1.2 milyar dolar yatırım yapma kararı aldı. A&S Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Cemalettin Özdemir’in Reuters’e verdiği bilgilere göre, proje ile ilgili lisans sürecinin tamamlanmasının ardından ilk etapta Amasya Organize Sanayi Bölgesi’nde 530 MW’lık bir doğalgaz çevrim santrali kurulacak. 28 ÖNEMLİ GELİŞMELER Projenin ilk etabının üç yıl içinde tamamlanmasının planlandığını ifade eden Özdemir, “İlk etap için 600 milyon dolar yatırım planlanıyor. Daha sonra gerekli şartların oluşması halinde projenin 530 MW’lık ikinci etabı tamamlanarak santralin toplam kapasitesi 1,060 MW’a çıkarılacak” dedi. Özdemir, “Projede önümüzdeki en büyük engel finansman konusuydu. Bu yatırımın tamamı Kuveytli Aswar National Group tarafından finanse edilecek. Aswar, proje için yüzde 30 oranında öz sermaye kullanmayı ve yüzde 70 oranında Kuveytli ve Suudi Arabistanlı bankalar başta olmak üzere Körfez bankalarından kredi kullanmayı planlıyor” dedi. Amasya OSB’nin santralin arazisini tahsis ettiğini ve diğer tüm çevre koşullarının yerine getirildiğini belirten Özdemir, “Gaz bağlantı görüşü de tamamlandı. Yeşilırmak’ın yanında yer alacak. Dolayısıyla soğutma suyuna çok yakın. Ayrıca Mavi Akım’ın uzantısı olan hattın güzergahı üzerinde. Öte yandan Amasya’nın Türkiye’nin tam ortasında yer alması nedeniyle mevcut elektrik iletim sistemi içinde bu santralin bir dengeleme özelliği olacak” dedi. 5 YILDA 3 MİLYAR DOLAR Özdemir, “Aswar Türkiye enerji sektörüne önümüzdeki beş yılda 3 milyar dolar yatırım planlıyor. Ama bu yatırımlarda Aswar tek başına olmayacak. Daha sonra bazı Suudi Arabistanlı gruplar da bu yatırım sürecine dahil olacaklar. Finansman konusunda ilerleyen dönemde bir joint venture yapısı oluşacak. Ana yatırım ayağı Kuveyt’tir ama arkasında destekleyen ayak Suudi Arabistanlı yatırımcılar olacak. Bunlar arasında özel sektör fonları var ama şu anda devlet yatırımcıları bulunmuyor” dedi. Uzmanların yeni Suudi Arabistan benzetmesi yaptığı Kuzey Irak’ta Türk hakimiyeti perçinleniyor. Bölgesel Yönetim, bir Türk şirkete altı blokta petrol araması için lisans verdiğini açıkladı. Kulislerde şirketin devlete ait KUZEY IRAK’A PETROLÜ TÜRKLER ÇIKARACAK olduğu konuşuluyor. Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin (KRG), adı açıklanmayan bir Türk şirketine bölgedeki altı blokta petrol araması için lisans verdiği belirtildi. The Oil & Gas Year adlı sektör dergisinde dün yer alan haber, aynı zamanda KRG tarafından da dün açıklandı. Haberde sadece “bir Türk kurumu” olarak tanımlanan bir şirkete Şoman, Hindren, Arbat, Pulkana, Jebel Kand ve Halakan bloklarında pay verildiği belirtiliyor. Türkiye ile Kuzey Irak’taki Kürt yönetimi arasında bir yılı aşkın süredir enerji görüşmeleri sürüyor. Türk şirketi İran sınırına yakın Şoman, Hindren ile güneydoğudaki Arbat bloklarında yüzde 80 hisse sahibi olacak. Güneydeki Pulkana’da, batıdaki Jebel Kand ve doğudaki Halakan’da ise yüzde 40 pay alacak. 29 29 ÖNEMLİ GELİŞMELER KİM BU ŞİRKET ? Kulislerde konuşulanlara göre, petrol arama lisanslarını alan şirket aslında bir devlet şirketi. Şirketin ismi henüz bilinmiyor. Fakat kurulacak şirket, başta Kuzey Irak olmak üzere Türkiye’nin yurtdışındaki petrol ve gaz aramalarından sorumlu olacak. Türkiye’nin Kuzey Irak’la olan ilişkileri son dönemde büyük ilerleme kaydetti. İlişkilerin temelinde de enerji yer alıyor. Geçtiğimiz yıl içinde Kuzey Irak’tan Türkiye’ye ham petrol ihracatı tankerlerle yeniden başlarken, bölgeden ham petrol getiren tankerler, Türkiye’den aldıkların işlenmiş petrolü yeniden Kuzey Irak’a götürüyor. YENİ BORU HATTI EYLÜL SONU TAMAMLANACAK Öte yandan Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Enerji Bakanı Ashti Hawrami, bölgeden Türkiye’ye ham petrol sevk edecek yeni bir petrol boru hattının Eylül sonunda tamamlanacağını söyledi. Hawrami Londra’da katıldığı konferansta, boru hattının başlangıç sevkiyat kapasitesinin günde 300,000 varil olacağını ve günde 1 milyon varile yükselebileceğini söyledi. Hawrami ayrıca Kuzey Irak’taki bölgesel Kürt yönetiminden Türkiye’deki dağıtım şebekelerine doğalgaz ihracatının 2016 yılında başlamasının beklendiğini ifade etti. Türkiye’nin Kuzey Irak’la ilişkilerini güçlendirmesi Erbil ile ilişkileri yine gerebilir… SİNYALİ ABD ÖNCESİNDE BAŞBAKAN VERMİŞTİ Türkiye’nin Kuzey Irak’la olan enerji ilişkisi Başbakan Erdoğan tarafından da geçtiğimiz ABD ziyareti öncesinde masaya yatırılmıştı. Ziyaret öncesinde Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyen Başbakan ABD petrol şirketi Exxon Mobil ile petrol aramak için Kuzey Irak yerel yönetimiyle bir anlaşma yapıldığını ve atılan bu adımı ABD seyahatinde olgunlaştıracaklarını söylemişti. Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin (KRG), adı açıklanmayan bir Türk şirketine bölgedeki altı blokta petrol araması için lisans verdiği belirtildi. KUZEY IRAK’TAN TÜRK ŞİRKETİNE PETROL ARAMA VİZESİ The Oil&Gas Year adlı sektör dergisinin haberinde sadece ‘bir Türk kurumu’ olarak tanımlanan bir şirkete Şoman, Hindren, Arbat, Pulkana, Jebel Kand ve Halakan bloklarında pay verildiği kaydedildi. Türkiye ile Kuzey Irak’taki Kürt yönetimi arasında bir yılı aşkın süredir enerji görüşmeleri sürüyor. Ancak bu gelişme, enerji anlaşmaları imzalama yetkisinin sadece kendisine ait olduğunu savunan Irak merkezi hükümetinin, enerji konusunda bağımsızlığını giderek daha çok vurgulayan Kürt yönetiminden duyduğu rahatsızlığı artırabiliceği belirtiliyor. Derginin haberine göre Türk şirketi İran sınırına yakın Şoman, Hindren ile güneydoğudaki Arbat bloklarında yüzde 80 hisse sahibi olacak. 30 ÖNEMLİ GELİŞMELER YENİ BORU HATTI EYLÜL SONUNDA Güneydeki Pulkana’da, batıdaki Jebel Kand ve doğudaki Halakan’da ise yüzde 40 pay alacak. Öte yandan Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Enerji Bakanı Ashti Hawrami, bölgeden Türkiye’ye ham petrol sevk edecek yeni bir petrol boru hattının eylül sonunda tamamlanacağını söyledi. Hawrami Londra’da katıldığı konferansta, boru hattının başlangıç sevkiyat kapasitesinin günde 300 bin varil olacağını ve günde 1 milyon varile yükselebileceğini söyledi. Hawrami ayrıca Kuzey Irak’taki bölgesel Kürt yönetiminden Türkiye’deki dağıtım şebekelerine doğalgaz ihracatının 2016 yılında başlamasının beklendiğini ifade etti. Ortadoğu’da enerji dengesi değişiyor. Kuzey Irak’tan Türkiye’ye yüksek oranda petrol sevk KUZEY IRAK’TAN TÜRKİYE’YE 1 MİLYON VARİL PETROL SEVK EDİLECEK edilecek. Amerikan Bloomberg Ajansı, Kuzey Irak petrolünü Türkiye’ye taşıyacak boru hattının 281 km olacağını ve 18 km’lik kısmının inşa edildiğini, 2 yıl içinde günlük 200 bin varille başlayacak sevkiyatın 1 milyon varile kadar çıkacağını yazdı. Boru hattı yarısı Karamehmet’e ait olan Genel Energy’nin sahalarından başlayacak. KARAMEHMET’İN ŞİRKETİ Çukurova Holding’in patronu Mehmet Emin Karamehmet’in çoğunluk hissesine sahip olduğu Genel Enerji ile İngiliz yatırım şirketi Vallares ortaklığındaki Genel Energy PLC, Kuzey Irak’tanTürkiye’ye boru hattıyla petrol sevk etmeye hazırlanıyor. ABD’li haber ajansı Bloomberg, Genel Energy CEO’su Tony Hayward’la yaptığı röportajı, “Tony Hayward tankerleri Kürt petrolüyle yüklüyor, boru hattını bekliyor” başlığıyla yayınladı. BP CEO’SU DA ORTAK İngiliz petrol devi BP’nin Meksika Körfezi’nde yaşanan sızıntı felaketi sonrası görevden ayrılan eski CEO’su Tony Hayward’ın ortağı ve CEO’su olduğu İngiliz Vallares, Genel Energy’ye yarı yarıya ortak. Vallares’in kurucuları arasında dünya zenginler listesinin en üst sıralarında yer alan Nat Rothschild da var. Rotschild’in Genel Energy’deki payı yüzde 6.67. Bloomberg’in haberinde Tony Hayward’ın Kuzey Irak’taki petrol sahalarından günde 500’e yakın tanker yüklediği, yapımı süren boru hattının bitmesiyle işlerin çok daha büyüyeceğini yazdı. Haberde şunlar yazıldı: GÜNDE 1 MİLYON VARİLE KADAR “Türkiye, Kuzey Irak petrolünü alacağını resmen açıklamasa da Kuzey Irak müteahhitlik şirketi Kar Group boru hattının ilk 77 kilometrelik kısmının yüzde 23’ünü (18 kilometre) bitirdi. Irak merkezi hükümetiyle petrol gelirleri konusunda kavgalı olan Kuzey Irak Kürt otoriteleri 281 kilometrelik boru hattını 2 yılda bitirmeyi planlıyor. Genel Energy’nin bir petrol sahasından başlayacak boru hattı Irak’ın petrol üretiminin üçte birine denk gelen günlük 1 milyon varile kadar petrol taşıyacak.” 31 31 ÖNEMLİ GELİŞMELER “TÜRKİYE’YE İHRAÇ EDECEĞİZ” Dev petrol şirketleri Exxon Mobil ve Chevron’un da bölgeye gelerek Kuzey Irak’ın petrol konusunda Bağdat’tan bağımsız davranması için elini güçlendirdiğini yazan Bloomberg, Hayward’ın boru hattıyla ilgili şu sözlerine de yer verdi: “Bu gelişme bölgede faaliyet gösteren firmalar için dönüştürücü bir gelişme. Ham petrolün direkt olarak Türkiye ve uluslararası piyasalara ihraç edilmesine olanak sağlayacak. Kaynağın paraya dönüşmesi hızlanacak.” 2015’TE 2 MİLYON VARİL Kuzey Irak’ta 45 milyar varillik petrol rezervi olduğu tahminine yer veren Bloomberg, şu anda günde 300 bin varil olan üretimin, 2015 itibariyle günde 1 milyon varile, 2019 itibariyle de günde 2 milyon varile çıkarılması planını aktardı. Haberde, Kuzey Irak Kürt yönetiminin yabancı yatırımcılara çıkardıkları petrolden pay verdiği ancak Irak Petrol Bakanlığı’nın ücrete dayalı hizmet sözleşmeleri teklif ettiği hatırlatılarak, bu nedenle Irak merkezi hükümetinin Kuzey Irak otoritelerinin yaptığı anlaşmaları ‘petrol kaçakçılığı’ olarak gördüğü yazıldı. İngiltere Premier Ligi yönetimi, internet servis sağlayıcılarından, futbol karşılaşmalarını yayınlayan popüler bir internet sitesinin engellenmesini istemek için bir mahkeme PREMIER LİG KORSAN YAYINLA MÜCADELE EDİYOR kararı çıkarttırıyor. Premier Lig,FirstRow1.eu adresinden hizmet veren İsveç merkezli internet sitesinin engellenmesini istiyor. BBC’nin ulaştığı internet servis sağlayıcısı şirketler, henüz bu yönde bir mahkeme kararı bulunmadığını belirttiler, ancak çıkarılırsa bu kararı engellemek için bir girişimde bulunmayacaklarını ima ettiler. Premier Lig, daha önce İngiliz müzik endüstrisinin üst kurumu BPI’ın, İngiltere’de, aralarında Pirate Bay’in de bulunduğu bazı korsan müzik sitelerini kapattırma girişiminde elde ettiği başarının ardından, FirstRow1.eu adresindeki internet sitesini engellemek için çalışma başlattı. “MAHKEME KARARI OLMADAN KAPATMAYIZ” Müzik siteleriyle ilgili girişimde, internet servis sağlayıcı şirketler, sadece bir mahkeme kararı olursa bu isteği yerine getirebileceklerini söylemişlerdi. Premier Lig, İngiltere’nin önde gelen servis sağlayıcı şirketlerine birer mektup göndererek yapmak istediklerini anlattı ve bu girişime engel olma niyetleri bulunup bulunmadığını sordu. BBC’nin görüştüğü şirketler, Premier Lig’in girişimi konusunda bir yorum yapmadı ancak internet sitelerini ‘gönüllü olarak’ kapatmayacaklarını ifade etti. Gelecek sezondan itibaren BT şirketi de Premier Lig karşılaşmalarını yeni spor kanalı üzerinden yayınlamaya başlayacak. 32 ÖNEMLİ GELİŞMELER YAYIN HAKLARI MİLYONLAR DEĞERİNDE BT, satın aldığı yayın hakları için 246 milyon Sterlin öderken, diğer yayıncı kuruluş Sky ise kendi payı için 760 milyon Sterlin ödeme yapıyor. Aynı zamanda internet hizmeti de sağlayan Sky şirketinin, daha önceki davalarda, telif hakkı sahiplerinden yana bir tutum aldığı ve korsan internet sitelerinin kapatılması için destek olduğu biliniyor. İnternet hizmeti de sunan BT ise, daha çok servis sağlayıcılardan yana bir tutum izleyip, bu tür kapatma ve engelleme girişimlerinde, mahkeme aracılığıyla hukuk mücadelesi vermiş olan bir şirket. İnternet üzerinden yaptığı yayınlar Premier Lig tarafından engellenmeye çalışılan FirstRow1.eu adlı sitenin yetkililerinden henüz bir açıklama gelmedi ve BBC’nin görüşme çağrısına da bir yanıt verilmedi. 17 Ağustos’ta başlayacak olan İngiltere Premier Ligi’nde sezon 11 Mayıs 2014’te sona erecek. Rus çelik üreticisi Severstal, Cherepovets tesisinde bulunan Izhora Pipe Mill ve Mill 500 hatlarından, Rus doğal gaz devi Gazprom’un yeni doğal gaz aktarım projesi “Power of Siberia” projesi için SEVERSTAL POWER OF SIBERIA PROJESİ İÇİN BORU TEDARİK EDECEK çelik boru sevkiyatlarının başlayacağını duyurdu. Yakutistan-Khabarovsk-Vladivitosk arasında kurulacak Power of Siberia projesi, Chayadinskiy petrol ve doğal gaz alanlarından başlayarak Vladivostok’ta sona erecek. Projenin 2017 yılında tamamlanması bekleniyor. Sismik aktivitenin yüksek olduğu alandan geçecek boru hattı için, güvenliği sağlamak amacıyla bölgenin niteliklerine uygun borular kullanılması gerekiyor. Severstal projede kullanılacak boruları 2012 yılında başlayan ve 2016 yılına kadar sürmesi planlanan kalkınma programı dahilinde geliştirdi. Program dahilinde özellike derin denizlerde kullanılacak boru ürünleri ile aktif tektonik fay alanlarının altına döşenen boru imalatı ve haddelenmiş metal ürünleri ile kükürtlü gaz aktraımına yönelik boru üretim tesislerinin kurulması için çalışmalar yapılıyor. 33 33 ÖNEMLİ GELİŞMELER Singapur’da yetkililer, Endonezya’daki orman yangınlarının sonucunda oluşan hava kirliliği nedeniyle, Singapur merkezli iki şirkete dava açma olasılığını değerlendirdiklerini SİNGAPUR’DA HAVA KİRLİLİĞİ TEHLİKELİ BOYUTTA açıkladılar. Singapur’un karşı karşıya kaldığı en büyük çevre sorunu milyonlarca kişiyi etkilemeye devam ederken ülkede hava kirliliği halk sağlığını tehdit eden tehlikeli seviyelerde. Geçen hafta içinde Endonezya’nın Sumatra adasında, palmiye ekim alanları açmak için ormanlık alanların yasadışı yollarla yakılması ardından Singapur yoğun bir dumanla kaplanmıştı. Yetkililer, yangınların sorumlusunun, Singapur merkezli iki şirket, Asia Pacific Resources International ve Sinar Mas olduğunu açıkladılar. Singapur Dışişleri Bakanı K. Shanmugam, Adalet Bakanlığı’yla temasa geçerek, bu iki şirket ve diğer sorumlulara dava açıp açamayacaklarının incelenmesini istediğini duyurdu. Dışişleri Bakanı K. Shanmugam, yangınların kendi yetki alanları dışında olduğunu bu nedenle yasal süreci başlatma sorumluluğunun bu aşamada Endonezya yetkililerinde olduğunu da vurguladı. Asia Pacific Resources International, BBC’ye yaptığı açıklamada, kendilerine yöneltilen suçlamaları kesin bir dille reddetti. Singapur Dışişleri Bakanı, konuyu Güneydoğu Asya Uluslar Topluluğu ASEAN’ın Brunei’de gelecek hafta yapacağı toplantıda da gündeme getireceğini söyledi ve uluslararası örgütlerle de görüşebileceklerini vurguladı. Hava kirliliğinin insan sağlığını tehdit eden seviyeye ulaşması nedeniyle, Malezya ve Endonezya’daki bazı okullar geçici olarak kapatıldı. Singapur Başbakanı Lee Hsieng Loong, geçen hafta, kirli hava ve sisin haftalar boyunca kalkmayabileceği uyarısında bulunmuştu. Hava kirliliği endeksinde 200’den yüksek değerler ‘çok sağlıksız’, 300’den yüksek değerler ise ‘zararlı’ diye tanımlanıyor. Singapur’da cuma günü hava kirliliği endeksi, tarihinin en yüksek seviyesi olan 401’e ulaştı. SOCAR YUNAN DOĞAL GAZ ŞİRKETİ DEPAyI ALIYOR Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi(SOCAR), Yunanistan’ın doğal gaz şirketi DEPA’yı satın alıyor. Konuya ilişkin SOCAR Başkanı Rövnag Abdullayev basına yaptığı açıklamada söz konusu satışın gerçekleşmesi için Yunan hükumetiyle görüşmelerde son aşamaya gelindiğini bildirdi. Taraflar arasındaki görüşmelerin ilgili şahıslar vasıtasıyla Cenevre’de başladığını bildiren Abdullayev ”Satışla ilgili aramızdaki bir çok sorunu çözdük. İhale zarfları açıldı ve artık biz Yunan tarafıyla konuya ilişkin bazı detayları görüşüyoruz” dedi. Abdullayev DEPA’nın alınmasıyla ülkesinin Yunanistan’ın doğal gaz dağıtım işini almış olacağına dikkat çekerek, söz konusu satışla Avrupa Birliği(AB)üyesi ülkelerden birinin doğal gaz pazarını ellerinde tutmuş olacaklarını söyledi. Bu gelişmenin kendileri için önemli olduğunu bildiren Abdullayev, Azerbaycan’ın artık AB için güvenilir doğal gaz ihracatçısı olarak tanındığını sözlerine ekledi. 34 ÖNEMLİ GELİŞMELER Suudi Arabistan’da Viber uygulamasından sonra WhatsApp de yasaklanıyor. İletişim ve Bilgi Teknolojileri Komisyonu’nun yasaklamayı hedeflediği başka popüler uygulamalar da var. SUUDİ ARABİSTAN WHATSAPP’I YASAKLIYOR Suudi Arabistan, bir Amerikan şirketi tarafından hazırlanan internet tabanlı iletişim uygulaması WhatsApp’i bu hafta içerisinde yasaklamayı planlıyor. Karara bu uygulamanın Suudi Krallığının belirlediği Telekom düzenleme ve şartlarına uymaması gerekçe gösterildi. İletişim ve Bilgi Teknolojileri Komisyonu kısa süre önce benzer bir uygulama olan Viber’ı da yasaklamıştı. Yetkililer, WhatsApp üzerinden gerçekleşen yazışmaları izleyememekten ve bu tarz iletişim yazılımlarını Telekom tarafından vergilendirememekten şikayetçi. Komisyon başkanı Abdullah El Darrab, WhatsApp ve benzeri iletişim platformlarıyla işbirliği ve Suudi Telekom servisleriyle uyum konusunda irtibatta olduklarını ancak henüz herhangi bir netice alınmadığını açıkladı. El Darrab, Viber’ın geçen hafta bloke edildiğiniv, söz konusu uyumsuzluklar nedeniyle Skype uygulamasının da yasaklılar listesine girebileceğinin altını çizdi. Komisyona yöneltilen “WhatsApp’in ne zaman yasaklanacağı” sorusu üzerine yetkililer kutsal Razaman ayının başlayacağı 9 temmuz tarihini işaret ettiler. SKYPE UYGULAMASI DA YASAKLANACAKLAR LİSTESİNİN İLK SIRALARINDA Suudi makamları Viber gibi WhatsApp ve Skype’ın da yerel yasaları çiğnediği noktasında ısrar ediyor. Uluslararası aramalar ve metin yazışmaları ülkenin telefon operatörlerine yüklü kâr sağlıyor. Sayılarının 9 milyon olduğu tahmin edilen ve giderek artan Suudi Arabistan’daki göçmen işçiler için de iletişim uygulamaları son derece büyük önem taşıyor. 35 ÖNEMLİ GELİŞMELER Türk bankalarının ilk çeyrek itibarıyla karlarının toplam ekonomik büyüklüğe oranı aynı dönemde ABD bankalarını geride bıraktı. TÜRK BANKALARI ABD BANKALARINDAN DAHA KARLI Bu yılın mart ayı sonunda ABD bankalarının toplam karı 40,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ülkenin Gayri Safi Yuriçi Hasılasının (GSYH) geçen yıl 15,7 trilyon dolar olduğu düşünüldüğünde bankaların toplam karının GSYH’ye oranı yüzde 0,2 olarak hesaplandı. Aynı dönemdeki gelişmeler Türk bankaları açısından değerlendirildiğinde karlılıkların GSYH’ye oranının ABD’den yüksek olduğu görüldü. Buna göre, 2012 yılında Türkiye’nin ekonomik büyüklüğü cari fiyatlarla 786,3 milyar dolar olarak gerçekleşirken 2013’ün ilk çeyreğinde bankaların karı döviz bazında ise 3,9 milyar dolar olarak hesaplandı. Böylece bankaların karının GSYH’ye oranı yüzde 0,5 oldu. Ayrıca, Nisan ayı sonu itibarıyla Türk bankalarının karı geçen yılın ilk 4 ayına göre yüzde 18,2 artarak 9 milyar 79 milyon liraya (30 Nisan 2013 tarihli satış kuru ile yaklaşık 5 milyar dolar), karın GSYH’ye oranı da yüzde 0,6’ya ulaştı. Türk bankalarının nisan ayı sonu itibarıyla toplam gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 16 artarak 26,5 milyar liraya çıktı. Faiz gelirlerinin toplam gelirler içindeki payı yüzde 61,6 olurken, aynı oran faiz dışı gelirler açısından yüzde 38,4 olarak kayıtlara geçti. “SÜPRİZ DEĞİL” Finansbank Başekonomisti İnan Demir, Türk bankacılık sisteminin karlılığını ABD gibi gelişmiş ülke örnekleriyle karşılaştırıldığında bazı önemli farklar olduğunu söyledi. Bunlardan bir tanesinin faiz oranlarındaki düşüş trendinin bankacılık sisteminin faiz marjları üzerindeki olumlu etkisi olduğunu belirten Demir, ‘’Kısa vadeli bir etki olarak değerlendirilebilecek bu gelişme, ilk çeyrekte karlılık performansının olumlu seyretmesine yardımcı oldu’’ dedi. Orta vadeli bir perspektiften bakıldığında da Türkiye ekonomisinin gelişmiş ekonomilere kıyasla sağlıklı yapısının daha yüksek karlılık oranlarına neden olmasını normal karşılamak gerektiğini dile getiren Demir, ‘’ABD gibi kriz sürecinde ciddi istihdam kaybına uğramış, varlık fiyatlarında önemli düşüşler yaşamış dolayısıyla hem aktif kalitesinde hem de teminat kalitesinde erozyona maruz kalmış bir ekonomide bankacılık sisteminin karlılığının Türkiye gibi daha sağlıklı bir ekonomiye kıyasla olumsuz seyretmesi sürpriz değildir’’ değerlendirmesinde bulundu. Yapısal bakış açısıyla değerlendirildiğinde, Türkiye’de genel faiz hadlerinin son yıllarda önemli bir düşüş göstermekle beraber ABD gibi örneklere kıyasla yüksek seviyelerde olmasının Türk bankalarının faiz marjlarının daha yüksek olmasına ve dolayısıyla karlılığın da daha güçlü seyretmesine olanak sağladığını kaydeden Demir, ancak gelecek yıllarda, yatırım yapılabilir kredi notuna ulaşan diğer ülke deneyimleri gözönüne alındığında, Türk bankacılık sistemi için de faiz marjlarının daralmasının beklenebileceğini ifade etti. 36 ÖNEMLİ GELİŞMELER Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 4. Uluslararası İstanbul Altın Zirvesi’nde konuştu ve ABD Merkez Bankası Fed’den gelen açıklamaların ardından sarsılan küresel piyasaları değerlendirdi. TÜRKİYE DEĞİL TÜM DÜNYA ETKİLENDİ Fed’in açıklamasının ardından dolar tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. Gelişmeyle ilgili değerlendirme yapan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Açıklamadan sadece Türkiye değil, tüm dünya etkilendi” dedi. Babacan, tedbirli ve ihtiyatlı olunması gerektiğini ifade etti. Babacan, dün Fed’in yaptığı açıklamalardan sonra, bugün piyasalara bakıldığında, bu açıklamaların sadece Türkiye’yi değil bütün dünyayı etkilediğinin görülebileceğini dile getirerek, dışa açık bir ekonomi olarak dünyanın etkilendiği bir durumdan Türkiye’nin etkilenmemesinin mümkün olmadığını ifade etti. Dışarıda olup bitenlerin Türkiye’ye etkisinin olabildiğince sınırlı tutulabilmesinin önemine işaret eden Babacan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Kalıcı hasara yol açmamasını sağlamak önemli. Bunun için biz 2009 yılından beri çok ihtiyatlı politikalar uyguluyoruz. Bugün tedbirli ve ihtiyatlı olma zamanı. 10 yılın birikimi, güveni, istikrar dışarıdan ya da içeriden olacak gelişmelerle aşınabilir, zayıflayabilir. Hem iç kamuoyunda, içerdeki sosyal hareketlilik ile alakalı dikkatli olmamız akılcı politikalar uygulamamız lazım hem de makro ekonomi yönetiminde ihtiyatlı ve tedbirli gitmemiz lazım. Bu ihtiyatlı duruşumuz asla değişmeyecek.” DIŞARDAKİ TÜRKLER OLAYLARI FARKLI YANSITTI Babacan, gezi olaylarını da değerlendirdi. İstanbul’da, Londra’da ya da herhangi bir yerde bulunan bazı finans kuruluşlarının içinde Türk vatandaşı olduğu halde, Türkiye’de olup biteni dışarıya farklı yansıtma çabasında olanların bulunduğunu söyleyen Babacan şunları anlattı: “Tam olayların sıcak döneminde 4-5 tane yabancı yayın kuruluşunun da maksatlı bir şekilde olayları farklı yansıttığı dönemde, telefonu açıyor yatırımcıya ‘Aç istercen CNN’i bak, Türkiye’de iç savaş çıktı’ diyor. Yatırımcı açıyor CNN’i, CNN muhabiri yayında ‘Şu anda İstanbul’da bulunan savaş muhabirimize bağlanıyoruz’ diyor. Bunlar o kadar da tesadüf değil herhalde. İçeriden dışarıdan koordinasyon, bir miktar dirsek teması olmalı ki, dışardan bakanlar açısından Türkiye’de böyle enteresan bir senaryo, adeta bir tiyatro oluşturuldu. ABD’den canlı yayına bağlanıyorum diyor, Türkiye’de gece olmasına rağmen verilen görüntüler gündüz görüntüleri. Bunların hepsi kayıtlı. Maalesef bazen ideoloji insanları körleştirebiliyor. İdeoloji hastalığı sadece Türkiye’de değil dışarıda da var.” 37 ÖNEMLİ GELİŞMELER İngiliz Guardian gazetesinin haberine göre İngiliz istihbaratı 2009’daki G20 zirvesi katılımcılarını gizlice dinledi. Dinlenenler arasında Maliye Bakanı Şimşek’in de bulunduğu bildirildi. TÜRKİYE NİYE HEDEF ALINDI ABD Ulusal Güvenlik Kurumu’nun (NSA) internet kullanıcılarını ve telefon görüşmelerini izlediğini basına sızdıran eski istihbarat mensubu Edward Snowden’ın belgelerine dayandırılan haber Guardian gazetesinin pazar günkü baskısında yayımlandı. Habere göre 2009 yılında Londra’da yapılan G20 zirvesine katılan, aralarında müttefik Türkiye ve Güney Afrika’nın da bulunduğu ülkelerden temsilcilerin bilgisayarları ve telefon konuşmaları gizlice izlendi. Bazı delegelerin ise istihbarat teşkilatının önceden hazırladığı paravan internet kafelere yönlendirildiği iddia edildi. Bu sayede email hesaplarının izlenmesi ve şifrelerin ele geçirilmesinin hedeflendiğine işaret edildi. Guardian, “Türkiye niye hedef alındı?” başlıklı haberinde ise Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve muhtemelen 15 kişilik heyetinin hedef alınmasını “elektronik ortamda yapılan gizli dinlemenin ne kadar ürkütücü boyutlara ulaştığının bir örneği” olarak değerlendirdi. 2 Eylül 2009’da Londra’da başlayan G20 maliye bakanları toplantısı ile ilgili ‘son derece gizli’ ibareli belgede, hedefin Ankara’nın malî reform ve regülasyon ile ilgili yaklaşımının yanı sıra Türkiye’nin diğer G20 üyeleriyle işbirliği isteğinde olup olmadığı bilgisine ulaşmak olduğu belirtiliyor. “BAŞBAKAN HABERDARDI” Haberde izlemelerin ardında ABD Ulusal Güvenlik Kurumu’nun (NSA) İngiltere’deki karşılığı olan İngiltere Devlet İletişim Birimi’nin (GCHQ) bulunduğu iddia edildi. 45 analistin delegelerin konuşmalarını 24 saat izlediği ve operasyondan dönemin başbakanı Gordon Brown’un da haberdar olduğu iddia edildi.Kuzey İrlanda’da yapılacak G8 zirvesi öncesinde yayımlanan haber büyük ilgi gördü. Öte yandan ABD’deki veri skandalına yeni boyutlar ekleniyor. Facebook ve Microsoft’un ardından Apple da ABD yönetiminin kendisinden istediği verilerle ilgili rakamları açıkladı. Şirketten yapılan açıklamada ABD resmî makamlarının kendilerinden geçtiğimiz 6 ayda 4 bin ila 5 bin veri istediği bildirildi. Verilerin hırsızlık gibi suçlar, kayıp vakaları ve ulusal güvenliği ilgilendiren konularda talep edildiği kaydedildi. 38 ÖNEMLİ GELİŞMELER Dünyanın en büyük dördüncü doğalgaz ülkesi Türkmenistan’dan doğalgaz ithal etmek isteyen ülke sayısı giderek artıyor. TÜRKMENİSTAN’DAN GAZ İTHAL ETMEK İSTEYEN ÜLKELER ÇOĞALIYOR Bu ülkelere bir yenisi eklendi. Baltık ülkelerinden Litvanya da, Türkmen gazına ilgigösterdi. Litvanya basınında yer alan habere göre, geçtiğimiz günlerde Litvanya Başbakanı Algirdas Butkevicius Türkmenistan’ı ziyaret etti. Başbakan Butkevicius kendi basınına yaptığı açıklamasında, Litvanya’nın Türkmenistan’dan doğalgaz ithal edebileceğini söyledi. Butkevicius, Türkmenistan’ın 3 yıl içerisinde sıvı doğalgaz terminali (LNG) inşa etmeyi planladığını ve deniz üzerinden Litvanya’ya da ihraç edebileceklerini belirtti. Konuk Başbakan Algirdas Butkevicius, Türkmenistan ziyareti kapsamında hem Aşkabat’ta hem de Hazar Denizi’nin kıyısındaki Türkmenbaşı kentinde temaslarda bulundu.Enerji uzmanlarına göre, sıvı gazın Türkmenistan’dan gemiyle Bakü’ye, daha sonra tren hattıyla Gürcistan’ın Karadeniz limanına indirilerek, buradan da tekrar gemi aracılığıyla Avrupa’ya ulaştırılabileceği ifade ediliyor. Şu anda Rusya, Çin ve İran’a doğalgaz ihraç eden Türkmenistan, doğalgaz kaynaklarını çeşitli yollar ile dünya piyasasına ulaştırmak için yoğun çaba harcıyor. yunanistanın doğalgaz şebekesini socar satın aldı Yunanistan’ın doğalgaz şebeke işletmecisi DEFSA’yı Azerbaycan’ın devlet enerji şirketi SOCAR satın aldı. Anlaşmayla birlikte Azeri gazını Avrupa’ya taşımak için yarışan iki şirketten Trans-Adriyatik Boru Hattı’nın (TAP) eli güçlenmiş oldu. SOCAR’ın, DEFSA’nın yüzde 66 hissesi için sunduğu 400 milyon Euro teklifin kabul edildiği bildirildi. Reuters’a konuşan bir yetkili, ‘Özelleştirme kurumu son derece memnun. Bu anlaşma oldu’ dedi. Şirketteki hisselerin geri kalanının yüzde 35’i Hellenic Petroleum, yüzde 31’i ise Yunanistan’a ait. Rusya ve Yunan-Çek ortaklığındaki iki firmanın ihaleden çekilmesinin ardından DESFA için tek talip SOCAR kalmıştı. SOCAR, Yunan doğalgaz dağıtım pazarındaki yüzde 17’lik payını artırmak istediğini, Hazar Denizi’ndeki Şahdeniz havzasından Yunanistan’a doğalgaz taşımak istediklerini açıklamıştı. DESFA’nın bağlı olduğu Yunan devlet doğalgaz şirketi DEPA’nın özelleştirilme girişimi, Rus enerji devi Gazprom’un ihaleden çekilmesinin ardından başarısız olmuştu. 39 YASAL UYARI Kaldıraçlı alım satım işlemleri sonucunda kar elde edebileceğiniz gibi zarar riskiniz de bulunmaktadır. Bu nedenle işlem yapmaya karar vermeden önce, karşılaşabileceğiniz riskleri anlamanız ve kısıtlarınızı dikkate alarak karar vermeniz gerekmektedir. Kaldıraçlı alım satım işlemi hizmeti sunmak Sermaye Piyasası Kurulu’nun iznine tabidir. Bu nedenle, işlem yapmaya başlamadan önce çalışmayı düşündüğünüz kuruluşun söz konusu işlemlere ilişkin yetkisinin olup olmadığını kontrol ediniz. Kaldıraçlı alım satım işlemi yapmaya yetkili olan kuruluşları www.spk.gov.tr veya www.tspakb.org.tr internet sitelerinden öğrenebilirsiniz. Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapor ABD’de dağıtılmak için hazırlanmamıştır. Döviz piyasasındaki ticaretin sabit vadeleri ve garantileri yoktur ve bu da likiditeyi ve her an hareket etme olanağını piyasanın ana karakteristiği yapmaktadır. Buna yüksek oynaklık ve özellikle de şeffaflık eklenebilir. Döviz veya yabancı para ticaretindeki temel unsur ise ”kaldıraç etkisi” ile işlem yapma olanağıdır. Başka bir deyişle çok az sermayeyle çok daha yüksek bir miktarı hareket ettirmek mümkündür. Döviz ticaretinde ki normal kaldıraç oranı 1:100’dür. Başka bir deyişle, işlem yapmak istediğiniz döviz miktarının %1’i kadar bir teminat ile işlem yapabilirsiniz. Örneğin; 1.000 Euro yatırarak 100.000 Euro değerinde işlem gerçekleştirebilirsiniz. Bu durumda satın aldığınız döviz sizin lehinizde sadece yüzde 0.5 oranında bir hareket gerçekleştirdiğinde pozisyonu kapatırsanız 500 Euro’luk bir gelir elde edersiniz. 1.000 Euroluk yatırımınızda göz önüne alındığında, bu yüzde 50 oranında bir gelir demektir. Döviz kurları genellikle gün içinde yüzde 1 oranında aşağı veya yukarı dalgalanma gösterirler. Döviz işlemlerinin çekiciliği, küçük fiyat hareketlerinde bile anında önemli kazançlar elde edebilme şansında yatmaktadır. Ancak bu kazanç şansının yanı sıra aynı oranda kaybetme riski de vardır ve bunu, daha önce de altını çizdiğimiz gibi, kesinlikle unutmamalısınız. Gerekli finansal koşullara sahip ”spekülatif kişiler” için döviz işlemleri; hızı, yüksek likiditesi ve özellikle de kaldıraç etkileriyle eşsiz bir ortam oluşturmaktadır. Şeffaflık ve günün 24 saati güncel koşullara cevap vermek de diğer avantajları arasındadır. Kaldıraçlı spot parite ve vadeli işlemler piyasaları doğaları gereği yatırımcıların hesaplarında bulunan teminatların ortalama 50 kattı büyüklüğünde pozisyonların açılmasına olanak verir. Yatırım yaparken kaybetmeyi göze alabileceğiniz büyüklükteki sermayelerle çalışmalısınız. Hiçbir suretle borç alarak bu piyasalarda işlem yapmamalı veya hayat standardınızı etkileyecek büyüklükte riskler almamalısınız Dergimizde Altın, Gümüş analizleri paylaşılmamaktadır. Bu analizlerimize www.dovizgazetesi.com’dan günlük olarak ulaşabilirsiniz. Kaynaklar : DW, VOA, Euractiv, turkish.ruvr.ru, Bloomberg, Reuters, SteelOrbis, WSJ, BBC Dergi içeriğinde Türkiye’de kurulu ajansların haber, resim ve diğer metaryelleri bulunmamaktadır.
© Copyright 2024 Paperzz