c SAL 5 HEJMAR 40 -41 GULAN

SAL 5
HEJMAR 40 - 41
GULAN - HEZIRAN
)
w
w
w
.a
rs
i
va
ku
rd
.o
rg
c
(~H~e~jm~a~r~4~0~-4~1~1~2-----------------------ARMANC----------------------------------~)
5. YAYlN
YILINA
•
GIRERKEN
noktasını oluşturuyordu.
ARMANC'ın siyasaı' tutumuna ve bu
döneme ilişkin tesbitleri ve yayın yoğunluğu,bağımlı bulunduğu DEVRiMCi
DEMOKRAT HAREKET'imizin bir
parçası ve geniş bir kollektivitenin sorumluluğunda
şekillenmesine rağmen,
ki bazı "sinsi" kesimlerce kulistendi.Hareketimiz içindeki
ideolojik,politik ve örgütsel bunalımda,
ARMANC ve sözkonusu kollektivitenin
ürünleri hareketin zararına ve "taraf" lara karşı bir araç olarak kullanılmak istendi.Belli ölçülerde bu gerçekleştirildi­
ğinden,hareketimiz özellikle bu alanda
büyük yaralar aldı.
ne
yazık
mişlerdi.Bu
görüş
çoğunluğun görüşü
olmasına rağmen
"tasfiyecilerimiz" bildiklerini okumaya devam etmek isted-iler.Ama bu sefer,salt kendi başlarına;bir
kaç kişi olarak ...
Tasfiyeciler ,örgüt düşmanı yapılarının
sonucu olarak ellerinden giden
Avrupa'daki demokratik kitle örgütlerimizi ve yayın organımız ARMANC'ı varlık olarak ortadan kaldırmak için akla
gelebilen 1 ancak devrimcilerin kullanamayacağı her türlü yöntemi denediler.
Tüm çabalar örgütlü mücadelemizi yık­
ma yönünde yoğunlaştırılıyordu.Bu konuda ARMANC'ın 34,35,36. sayılarında
genişçe bahsedildiğinden tekrar değin­
1
doğal
rs
i
lanılmak
Uzun tartışmalardan sonra ARMANC
ve Avrupa birimindeki hareketimizin büyük bir çoğunluğu bu sorumsuz duruma fiilen son vererek,AR·
MANC'ın gerçek kimliğinde kalmasını,
örgüt içi bunalımın giderilmesini konusunda konumuna uygun olarak olumlu
yönde aynaması gereken rolü tesbit etçalışanları
.a
meyeceğiz.
Bütün engellemelere ve fiili saldırılara
ARMANC yayınını gerçek kimliğine uygun olarak sürdürdü.Hareketimizin taparlanması sürecinde üzerine
düşen görev ve sorumluluğun bilincinde
olarak etkin bir rol oynamaya özellikle
çaba sarfetti.Bu alanda küçümsenmeyecek adımlar attı.Bu yöndeki çabalarını
önümüzdeki dönemde de sürdüreceğin­
den kimsenin kuşkusu olmasın.
rağmen
Gerçek yüzlerini fazla gizleyemeyen
"taraflar''
dan birinin özel malı gibi kullanmak isterlerken suçüstü yakalandılar.Böylece,
o güne kadar hareket içindeki gelişme­
lerden ve sorunlardan bilinçli olarak habersiz tutulan ARMANC çalışanlarının
büyük çoğunluğu gereken tavrı koyarak,
"tasfiyecilerimizin" örgüt düşmanı yapı­
larını teşhir ettiler.Hareket'imizin bünyesinde büyük tahribatlara neden olan
planlı tasfiye operasyonunda ARMANC'
a başrol görevi yüklemek isteyen ve bunu başaracağından oldukça emin görünen tasfiyeciler,örgütün gerçek sahiplerinin tepki ve sorumluluklarının gücünü
hesaplayamamışlardı ..
w
w
w
"tasfiyecilerimiz",Armanc'ı
nilebilirki
sıfırdan
hareket
edilmişti.Her
şeye rağmen ARMANC'ın yayınının
sürdürülmesinin, hareketimiz açısından ne
derece önem teşıdığının bilincinde,bütün olanaksızlıklar maddi,ma!levi her
türlü fedakarlıklar ile aşılarak 34. sayı
çıkarıldı.Bu konuda 35. sayıda aynen
şunlar söylenmişti. "Şurası bilinmelidirki,DEVRlMCl-DEMOKRATLAR müca·
dele sürecinde,gerekli araç ve olanakları
dün nasıl yarattıysalar, bugün de yaratacak/ardır. Tüm engellemelere,saldırılara
ragmen gerçekleşecektir bu durum.Çünkü,kafalarımızda berraklık kendimize güven ve mücadeleye inanç vardır. "
.o
ile ARMANC,5.
oluyor.Geride bırak­
tığımız yayın yılı,gerek ARMANC,gerekse DEVRiMCi DEMOKRAT HAREKET'imiz açısından tarihi önemi olan
birçok gelişmeleri içermektedir.DEVRiMCi DEMOKRAT HAREKET'in militanları bu dönemde çok ciddi bir bunalımın en yoğun tartışmalarını hareket
bünyesinde
sürdürürlerken,ARMANC,
zaman zaman bu tartışmaların odak
rd
sayı
va
ku
Elinizdeki 40.
yayın yılına girmiş
rg
ARMANC
ARMANC'ın 34. sayısına kadar resmi
sahibi olan isveç-Kürt Kültür ve Dayanışma Derneği'nin olağan kongresinin
"tasfiyecilerimiz"ce provake edilmesi
sonucu,yıllardır hareketimizin militanlarının aktif katılımı ve fedeltarlığı sonucu
yaratılan maddi ve teknik olanaklarımı­
zın büyük bir bölümü kaybedilmişti.Biz,
34. sayının yayınma başladığımızda,de-
Bugün,aradan sadece 8
aylık
bir süre
ola-
geçmiş olmasına rağmen,kaybedilen
nakların
büyük bir kısmı tekrar yaratıl­
resmi düzeyde KKDK'
nın yayın organı olarak yayın yaşamını
sürdürmüş ve kabul edilmiştir.ARMANC
ın 1980 yılında beri aldığı ekonomik
yardımın bu yıl da sürdürülmesi sağlan­
mıştır.ARMANC yayını için hayati önemi ve gerekliliği olan DiZGi makinası
alınmıştır.Film ve repro araçlarının en
kısa zamanda alınması kararlaştırılmış­
tır.Böylece,eskiden sahip olduğumuz araç ve gereçlerin büyük bir kısmının pek
kısa bir zamanda yeniden yaratılmış olması,bu konudaki çalışmanın bizim açı­
mızdan cidiyetinin ve kararlılığının göstergesi durumundadır.Böylesi çalışmala­
rın ciddiyetini kavrayamayan,bunları gelip geçici bir olay yada "hasım"lara kar·
şı kullanacakları birer olumsuz araç olarak görenler her zaman kaybetmeye
mahkumdurlar.Böylesi kimseler halen
devrimci mücadeleye inançlarını koruyorlarsa, bunun gereklerini yerine getirmek zorundadırlar.Bu kaçınılmaz bir
kurald ır.
mıştır.ARMANC
ARMANC 1979
Mayıs'ında yayın
yabu yana,Kürdistan'da sosyal ve siyasal durum birçok
şamına başladığından
Bejmar 40-41 1 3)
C
~,---------------------------------ARMANC----------------------------------~-
zelliğidir.
lişmektedir.
rs
i
Türkiye Kurdistan'ında ki devrimci-de
mokratik örgütler Türkiye'de 12 Eylül
1980 ile açılan yeni döneme hazırlıksız
girerlerken,çeşitli örgütlerde iç sorunlar,
ideolojik,örgütsel sorunlar gündeme geldi.Bunun sonucu olarak örgütlerde çözülmeler,parçalanmalar başgösterdi.Hal­
kımızm örgütlü güçleri yakın tarihlerinin
en ciddi ve derin bunalımını yaşadılar ve
halen yaşamaktadırlar.Birçok örgüt varlık savaşı verirken eski örgütsel çalışma
düzeyine varmaları bile olanaksızlaşmış­
tır.Bu durum çoğu kez sağlam ideolojik
nedenlere dayanmadığından,ulusal demokratik muhalefet ve mücadele açısın­
dan Ciddi bir kayıp niteliğindedir.
Bir diğer soru ise ARMANC'ın bir
Kürt yayın organı olarak kurumlaş­
masını,ileriye yönelik gelişmesini içermektedir.ARMANC'ın
her yönü
ile kururnlaşması gerekmektedir.Bunun önemi ikilidir. Biryandan DEVRiMCi-DEMOKRAT HAREKET'imizin politikasını kendi düzeyinde kitlelere götürmenin bir aracı olarak kurumlaşması ve yayın yaşamının daha
sistemli olarak içerik ve biçim düzeyinde tümü ile arındıramadığımız
amatörlüklerden arındırılmasını gerekli kılmaktadir.Diğer yandan bu
kurumlaşmanın gerekliliği ve önemi
senel olarak halkımızın dört sömürgeci iktidara karşı değiçik düzeylerde
sürdürdüğü
ulusal demokratik halk
devrimi mücadelesinin sesini özellikle
Avrupa kamuoyunda yeteri kadar
yükseltebilmektir.Açıktır ki 1 özellikle
Avrupa kamuoyuna yönelik olarak
yayınlanan
Kürt yayın organları,bu
düzeyde olmadıkları gibi bügüne kadar kurumlaşma (en azından yayın
düzeyinde) yönünde ciddi adımlar
w
.a
Siyasi hareketler ciddi hastalıklar geçiri,p,bölünme ve parçalanmalar birbirini
izlerken,sömürgeciler saldırılarını yoğun­
laştırarak sürdürüyorlar.Bu saldırılar tamamıyla örgütlerin varlığına,dolaysıyla
halkımızın varlığına yönelik olması olayın ciddiyetinin en açık göstergesidir.
w
Kurdistan'da halkımızın ulusal de- atılamamıştır.
Avrupa'da yayınlanan Kürt yayın
mokratik mücadelesinin bir parçası olaiçinde bulundukları bu
rak ARMANC'ın geçmişten günümüze organlarının
gerçek yayın organlarının gerek yayayın yaşamı kuşkusuz genel anlamı ile
bu tablodan soyut değildir.ARMANC, yın yaşamlarının sürekliliğinde ge1979 yılında Avrupa şartlarında ortaya rekse içeriklerinde açıkça görülebildurumun en
çıkan bir yayın organı durumundayken mektedir.Kuşkusuz bu
sorumluluk alanı da buna göre belirlen- temel nedenlerinden birini siyasi hareketlerin yayın politikası oluştur­
mişti.Aradan geçen yılların siyasi yomaktadır.Bizim gibi ulusal ve topğunluğu ve gelişmeler sonucu dönem
dönem çıkış amaçlarının dışındaki so- lumsal kurtuluş savaşı veren bir halrumluluk alanlarına ilişkin yayın sürdür- kın örgütlü güçleri herşeyden önce
mesi kaçınılmaz oldu.Bugün bile,hareke- kendi mücadelelerini uluslararası ka-
w
"ilkel" yayın düzekendine özgü (bize
özgü) bir takım "kural"lardan kaynaklandığı gerçeği de gözardı edilmemelidir.Günümüzde diğer ulusların
yayın organlarında kurumlaşma düzeyinde geçerli olan kuralların Kürt
yayın organları için de geçerli olduğunu hatıriatırken 1 bu alanda çok
büyük
eksikliklerimizin
olduğunu
kabullenmek zorundadır.Ama bu eksikliklerin giderilmesi sanıldığı kadar
zor olmadığı gibi,zorunlu bir durumdur.
Bu durumun
yını
aşamayan
ku
1
va
kullanıyorlar.
Türkiye'de 12 Eylül 1980 darbesi ile
faşist cunta iktidara gelirken,halkımız ve
onun örgütlü güçlerine yönelik baskı alabildiğine şiddetlendi.iran ve Irak Kurdistan'ında gerici-sömürgeci Saddam ve
Humeyni rejimlerinin baskıları sürerken,
Kürt ulusal demokratik hareketi bütün
eksiklik ve olumsuzlukianna rağmen ge-
Bunun dışında ARMANC'ın yayın yaboyunca Avrupa koşullarında sürekliliği korunabilen bir Kürt yayın organı olmasının verdiğ bazı sorumlulukların yerine getirilmesi gündemimizin en
önemli maddelerinden birini oluştur­
maktadır.Örgüt içi sorunlarımızdan dolayı bir türlü gerçekleştiremediğimiz
Türkçe-Kürtçe ayrı basım ileride üzerinde özenle duracağımız konulardan
birini oluşturmaktadır.Özellikle son
sayılardaki Kürtçe yazıların azlığının
farkında olarak
bu durumun giderilmesine çalışılacaktır.
şamı
muoyuna duyurabilecek bir yayın
perspektifine sahip olmaları ve bu
yönde kurumlaşmanın sağlam temellerini atmaları hayati öneme sahip bir
sorundur. Ve bu sorun sadece bizim
değil tüm ulusal demokratik muhalefetin sorunu durumundadır.
g
timizin toparlanması konusunda üstlendiği görevler ARMANC'ın yayın kapsamı ve görevleri açısından en belirgin ö-
or
ulusal ve
muhalefeti bir yandan geniş
kazanırken,devrimci mücadele
yandaşları geniş toplum kesimlerini içine alırken,diğer yandan halkımıza yönelik baskı ve sindirme çabalarıda buna
paralel olarak yeni şekiller alıyordu.Sö­
mürgeciler baskı ve sindirme hareketini
gerçekleştirmek için her türlü çağdışı
yöntemleri deneyerek bütün güçlerini
tolumsal
boyutlar
rd
.
gelişmeler geçirdi.Halkımızın
Bu
çerçevede
ARMANC'ın
yayın
önümüzde
yaşamının
duran
yuka-
rıda sözünü ettiğimiz konularda geliş­
tirilmesi ve bu ikili görevi yerine getirebilecek bir kurumlaşma düzeyine
yükseltilmesidir.Bu
düzeye
varma
yönünde atacağımız adımlar hem hareketimiz içindeki görev ve sorumlulukların,hemde
uluslararası
kamuoyuna yönelik görevlerin yerine getirilmesını
sağlayacaktır.Bu
görevlerin
yerine getirilmesi,genel olarak Kürdistan halkının bağımsızlık mücadelesinde ARMANC'a düşen sorumlulukların yerine getirilmesidir.
5. yayın yılına girerken belirttiği­
miz görevleri yerine getirilmesi ve daha güçlü bir ARMANC yayını için
yayın yaşamının sürekliliğinin ve güçlülüğünün temel ön koşulu olan okuyucu bağı ve okuyucuların maddi ve
manevi desteklerinin daha da güçlendirileceği inancı güvencemizdir.
DAHA GÜÇLÜ BİR ARMANC iÇiN
GÖREV BAŞINA !
(~~H~e~jm~a~r-4~0~-4~1~/~4~--------------------ARMANC------------------------------------~)
ı
or
ku
rd
.
1 Mayıs,işçi sınıfının birlik,mücadele
ve dayanışma günüdür .işçi sınıfının uluslararası birlik,mücadele ve· dayanışma günü olarak 1 Mayıs aynı zamanda tüm
dünya emekçilerinin sömürüsüz,baskısız,
barışın egemen olduğu bir dünya için
verdikleri savaşımın bir semboiÜdür.
Mayıs
1886 yılında Amerika 'da işçi
8 saatlik işgününü elde etmek için başlattığı genel grev burjuvazinin
azgın saldırılarına hedef oldu.Bu direniş
karşısında köşeye sıkışan burjuvazi çareyi provakasyona başvurmakta buldu.
Önce grev kıncılarını harekete geçiren
burjuvazi buna ek olarak silahlı güçlerini
harekete geçirerek direnişi bastırmaya
yöneldLBurjuvazinin bu saldırılarına
karşı işçi sınıfı direnişi elden bırakmadı.
Burjuvazinin bu saldırıları sonucu birçok işçi lideri katledildi,tutuklandı.An­
cak bu saldırılar,işçi sınıfının kendi haklarını koruma savaşımını engellemeye
yetmedi .Amerikan işçi sınıfı 8 saatlik iş
günü hakkını elde etti.Dahası bu eylemin
şahsında işçi sınıfı uluslararası birlik ve
1
g
MAYIS
rs
i
va
sınıfının
somutlaştırdı .Temmuz
w
w
1889'da Paris 'te toplanan 1. Enternasyonal 'ın 1. Kongresinde 1 Mayıs bütün
dünya işçilerinin uluslararası BiRLiK,
DAYANIŞMA ve MÜCADELE GÜNÜ
olarak kabul edildi.
O tarihten günümüze kadar yüz yıla
bir süredir dünyanın dörtbir yanında işçi sınıfı ve emekçiler aralarında­
ki sınıf dayanışmalarını,birlik ve mücadele bayraklarını yükseltmek için yığın­
sal eylam ve gösteriler ile 1 Mayıs' ı kutlamaktadırlar.Günümüzde
1 Mayıs'ın
şanlı bayrakları,Dünya Sosyalist Sistemi,
kapitalist ülkeler işçi sınıfı hareketleri ve
ulusal ve tolumsal kurtuluş mücadelesi
veren ezilen,sömürge halkların omuzla-
w
yakın
rında emperyalizme,sömürgeciliğe,faşiz­
me
ırkçılığa,savaşa
mücadelede birlik ve dayanış­
manın sembolu olarak daha da yükseklere çıkarılıyor.Buna karşın dünya geriliği bir bütün olarak işçi sınıfının ve tüm
emekçilerin bu uluslararası dayanışma
gününün kutlanmasını engellemek için
her türlü yönteme baş vurmaktadırlar. .
.a
dayanışmasını
liğe karşı
ve her türden gerici-
TÜRKiYE'DE 1 MAYIS'LAR.
Türkiye işçi sınıfı açısından 1 Mayıs
beri yasaklar ve katliamlar tari-
yıllardan
hi olmuştur . Uiusal kurtuluş savaşından
sonra ayakları yere basmaya başlayan
Türk burjuvazisinin ilk işlerinden biri de
1 Mayıs'ın işçi sınıfının BiRLiK DAYANI ŞMA ve MÜCADELE günü olarak
kutlanmasını yasaklamak olmuştur.
1923 yılında yasaklanan ve dikkatleri
yönlere çekmek için de "bahar ve
çiçek bayramı" olarak ilan edilen 1 Mayıs'ın yasak zinciri uzun ve zorlu bir mücadele sonucu 1976 yılında kırıldı.işçi
sınıfını 1 Mayıs'larda kırlara çiçek toplamaya çağıran burjuvaziye karşı Türkiye işçi sınıfı kendi sınıf ve kitle sendikabaşka
cılığının örgütlü gücü DISK (Devrimci
işçi Sendikaları Konfederasyonu) önderliğinde
1923
yılından
sonra ilk kez 1
Mayıs 1976'da yasak zincirini kırarak is-
tanbul Taksim meydanında yüzbinleri
içeren kitlesel gösteri ile işçi sınıfının
BiRLiK,MÜCADELE ve DAYANIŞMA
GÜNÜ olarak 1 Mayıs kutlandı.Açıktır­
ki kırılan yasak zinciri Türkiyede işçi sı­
nıfının mücadelesinin ve örgütlü gücünün
vardığı aşama için de bir gösterge niteliğinde idi.Bu görkemli ve yığınsal eylem
egemen sınıfları alabildiğine ürküttü .Bu
korku ve telaşını1 işçi sınıfı~tüm emekçi
ve demokrasi güçlerinin daha yığınsal
bir biçimde kutladıkları 1 Mayıs 1977
kutlamalarını 1 istanbul Taksim 1 Mayıs
alanını kana bulayarak gösterdiler.Burjuvazinin sol içindeki uzantıları olan
Maocuların
provakasyonu ,M iT ,Kontrgerilla gibi gizli açık cinayet şebekele­
rinin uzun menzilli silahlarla Taksim
1 Mayıs alanında toplanan beşyüzbini
aşkın kitlenin üzerine açtıkları ateş
sonucu işçi sınıfının 34 militanı katledildi.Yüzlerce insan yaralandı, tutuklandı,işkencelerden geçirildi.
(~---------------------------------ARMANc~·------------------------H-e~im_a_r_4_o_-4_ı__/*5~)
Ancak işçi sınıfı ve emekçi güçler
burjuvazinin ve uşaklarının bu kanlı
saldırısı
karşısında yılmadılar.1
Mayıs
d.
ur
iv
ak
KURDiSTAN'DA 1 MAYIS'LAR.
or
g
1978 yine aynı alanda daha güçlü ve
görkemli bir biçimde ve yalnız istanbulda değil birçok diğer yerleşim merkezinde kitlesel gösteriler ile kutlandı,işçi
sınıfı ve emekçi güçler elele,omuzomuza
mücadele azim ve kararlılıklarını gösterdiler .Bu kez burjuvazi 1 Mayıs gösterilerine sıkıyönetimlerle,sokağa çıkma yasakları ile yöneldi,gösterileri engellemeye çalıştı.Çünkü,1 Mayıs gösterileri giderek derinleşen sınıf mücadelesinin,emekçi halk hareketinin,Kürdistan ulusal
demokratik halk hareketinin gücünün ve
boyutlarının önemli bir göstergesi durumuna gelmişti.
Türkiye 'de 1 Mayıs 1979 ve 1980 gösterileri konulan tüm yasak ve-engellemelere rağmen Türkiye demokrasi güçleri
tarafından Taksim 1 Mayıs alanı da dahil
olmak üzere değişik yerlerde kitle gösterileri ile kutlandı.
FAŞiZM KOŞULLARINDA 1 MAYIS
GÖSTERiLERi
1 Mayıs işçi sınıfınınBiRLiK,DAYA­
NIŞMA ve MÜCADELE GÜNÜ olarak
ilk kez Türkiye KÜrdistan'ında 1979 yı­
lında
yığınsal
bir biçimde kut1 Mayıs'ın
sözkonusu gerçek anlam ve içeriği· ile
rs
örgütlü ve
lanabildi.Kuşkusun yıllarca
kutlanamasının altında.Kürdistan'da işçi
hareketinin gelişkinlik ve örgütlülük düzeyi yatmaktadır.Bu nedenle de 1
Mayıs 1979 Kurdistan işçi sınıfı ve onun
örgütlü gücü açısında tarihi bir öneme sahiptir. 1 Mayıs 1979'da Kürdistan işçi
sınıfının örgütlü gücü DEVRiMCi-DEMOKRAT HAREKET'imiz önderliğinde
ve diğer ulusal-demokratik güçlerin de
katılımı ile 1 Mayıs işçi sınıfının BiRLiK,DAYANIŞMA
ve MÜCADELE
GÜNÜ olarak Bitlis ilinde onbinlerin katılımı ile yığınsal bir biçimde kutlandı.
Sömürgeci güçler eylemi engellemek için
şehirlerarası trafiği adeta durdurdular.
Yüzlerce ilerici devrimci yollardan çevrildi,tutuklandı.Tüm bu engellemelere
rağmen ·ı Mayıs 1979'unı yığınsal kutlanışının önüne geçilemedi.Sömürgeci-tekelci burjuvazinin gericiliği güçlendirdiği,sıkıyönetimler ile baskı ve saldırılarını
şiddetlendirdiği bir dönemde hemde ilk
kez gerçekleştirilen bu yığınsal gösteri
sorunun işçi sınıfımız açısından anlam
ve önemini daha da güçlendiriyor.
w
w
w
.a
sınıfı
Türkiye'de yükselen sınıf mücadelesini
,Kürdistan halkının ulusal demokratik
muhalefetin i bastırmak,sömürgeci tekelci burjuvaziye dikensiz gül bahçesi hazır­
lamak;emperyalizmin orta-doğu'daki çı­
karlarına daha iyi hizmet edebilmek amacı ile iktidara el koyan askeri-faşist
cunta 1 Mayıs'ın "bahar bayramı" olarak bile kalmasına tahammül edemedi.1
Mayıs tekelci bujuvaziye işgünü olarak
hediye edildLişçi sınıfının tüm demokratik ve siyasal örgütlenmeleri ve hakları
bir çırpıda ortadan kaldırıldı.işçi sınıfı­
na onun demokratik ve siyasal haklarına
yöneltilen saldırılar ile bu hakları,bun­
lardan biri olan 1 Mayıs unutturulmak
istenmektedir.
Ancak sömürgeci-faşist cuntanın işçi
sınıfı ve emekçi halklarımıza karşı baş"
lattığı bu açık savaşa rağmen halklarımı­
zın demokrasi kavgası durdurulamamış,
işçi sınıfımız ve emekçi halklarımızı zorlu mücadeleler ile elde ettikleri demokratik hak ve özgürlükleri unutturulamamıştır.işçi sınıfı ve emekçi halklarımız
demokratik hak ve özgürlüklerinin gasp
edilmesine karşı zorlu bir mücadele içindedirler.12 Eylül 1980 askeri-faşist darbesi ile işçi sınıfı ve emekçi halklarımı­
zın kaybettiği mevzilerin daha güçlü ve
kalıcı
bir şekilde faşist diktatörlüğün aledilerek yeniden elde edilmesi mücadelesi bugün kitlesel gösteriler ile ortaya çıkamıyorsa bu durum mevzilerin
terkedildiğini değil,mücadelenin günümüzdeki düzeyin i göstermektedir .Bilinçlere yerleşen, 1 Mayıs gösterilerinde somutlaşan mücadele azim ve kararlılığı
sökülüp atılamamıştır.
aşağı
Yüzbinleri aşkın ilerici devrimci askeri toplama kamplarında,işkencehaneler­
de demokrasi kavgasının onurunu taşı­
yorlar.Yurt dışında yüzbinlerce Türkiye'
li ve Kurdistanlı emekçi 1 Mayıs geleneğini bulundukları ülkelerdeki sınıf kardeşleri ile birlikte demokrasi kavgasına
dönüştürerek yaşatıyorlar.
Bugün 1 Mayıs Türkiye ve Kürdistan'
da faşist diktatörlüğe karşı mücadelenin
daha da bilince çıktığı bir gündür.Bu durum 1 Mayıs ile birlikte işçi sınıfının
tüm hak ve özgürlüklerine karşı faşist
diktatörlüğün yönelttiği saldırılarda ifadesini bulmaktadır.Bu bilinci eyleme
dönüştürmek ve bunu faşist diktatörlüğün yıkılması hedefi ile bütünleştirmek,
tüm bunların temel güvencesi olarak tüm
anti-faşist güçlerin faşizme karşı eylem
ve cephe birliğini oluşturarak,bu gücü
eylem alanında somutlaştırtnak günün
acil ve ertelenmez görevidir.
(~-H~e~jm~a~r-4_o_-4_1~/-6---------------------ARMANC----------------------------------~)
Lübnan Anlaşması'nın
d.
or
g
Ardından
w
w
w
.a
rs
iv
ak
ur
Ortadoğu'da,uzun bir süredir yaşan­
makta olan olaylar dizisi ,bölgedeki dengeleri sarsıyor.Emperyalizmin,çıkar alanlarını genişletme girişimleri,ucu toplu
kırımiara uzanan yoğun saldırılarla birlikte tırmanıyor.ilerici güçler,uzun süreli
savaşımlarla edindikleri kazanılmış konu'mlarından püskürtülmek isteniyor.
Emperyalizmin,önemli ölçüde kırılan etkinliğini yeniden onarma çabalarıyla,
bölgedeki saldırgan güçlerin manevralarını gözden geçirme zorunluluğu,erte­
lenmez tarihsel ödevlerle birlikte öne çı­
kıyor.
Geçtiğimiz
ay imzalanan Lübnan Anve Reagan Planı ile
laşması,Camp-Dawid
karşılaştırıldığında,emperyalizmin,Filis­
tin.
halkına-uğranılan
ardındanpolitikası
askersel yenilginin
,tümüyle "uydu"luğu dayatan
daha açık görülüyor.
Ne var ki,Camp-Dawid'e karşı,daha
etkin ve "diri" olarak karşı koyan FKÖ,
ABD,israil ve gerici Lübnan yönetiminin
birlikte dayattıkları Lübnan Anlaşması
karşısında,aynı etkin direnci gösterebilecek konumdan,önemli ölçüde gerilemiş durumdadır.
'
Bunun nedenlerinin başında,Lübnan'
da uğranılan askersel yenilginin belirleyici payı var.Çünkü FKÖ,savaş öncesinde,elinde bulundurduğu konuma uygun,
çerçevesi belirlenmiş bir politikayı yürürlükte tutuyordu.Sürekli savaş beklentisinin yanı sıra,elde bulunan maddi,teknik ve yerleşim olanaklarının sağladığı
güç,belli bir süre FKÖ içinde,politik tartışmaları sınırlayarak,"dış "a karşı kendi
içinde istikrarlı bir yapı oluşturmasını
sağlamıştı.Ne Camp-Dawid'in,ne Fahd'
(~---------------------------------ARMANC-------------------------H-e~jm~ar--40--4-1~/-7~)
ın
"önerileri" ,elde bulunan olanaklarla
yüzden onaylanabilir değildi.Emperyalizmin,Arap gericiliğini de yedeğine alarak dayattığı "seçenek"ler FKÖ içerisinde sosyalist eği­
limlerin etkinliği karşısında aşılabili­
yordu.
or
g
karşılaştırıldığında,bu
ku
va
Lübnan anlaşması,askersel yönüyle is- meye çalışırken FKÖ içinde yandaş ta
rail'in işgalini "meşru" görüyor ve onay- bulabiliyor.Aynı zamanda bu politikaya
karşı yükselen tepkilerin FKÖ içinde islıyor.Güney Lübnan'ın Sayda,Sur,Nebatiye gibi önemli direniş odakları sözde tenen sonuçların çıkmasını sağlayabile­
bu çabir "güvenlik kuşağı" nın sınırları içeri- cek 'etkinliğe ulaşamaması
sinde tutularak bu bölgede falanjist ve tışmaların önemini daha da arttırıyor.
siyonist işbirlikçisi faşist Said Haddad'
FKÖ önemli bir dönüm noktasını yaın etkinliği öngörülüyor.Bununla Lüb- şıyor.Bir yandan emperyalizmin Arap
nan'da var olan. ilerici güçlerin etkinlik- gericiliği ile birlikte oluşturduğu planlaleri kınlmak isteniyor.
rın boşa çıkarılması,öte yandan siyonizme karşı Filistin halkının ulusal kurAyrıca Bekaa vadisinde iüslenenı Suri- tuluş savaşını kesintisiz sürdürmek gibi
ye ve FKÖ birliklerinin geri çekilmeleri çetin görevlerle karşı karşıyadır.Bunu
öne sürülerek hem FKÖ'nün askersel var- sağlamanın yolu ise eninde sonunda emlığına son verilmesi amaçlanıyor,hemde peryalizmin ve siyonizmin işine yarayaSuriye sınırında siyonist işgalcilerin ha- cak olan silahlı iç çatışmalar değii,FKÖ'
reket alanları gen işletilmeye çalışılıyor. nün etkinliğini,bütünlüğünü ve savaş yeteneğini yükseltecek bir politikanın öne
Eğer Lübnan anlaşması öngörülen biçıkarılmasını sağlayacak güçlerin ittifaçimde yürürlüğe girerse, bu kez Arap ge- kını öngörüyor.
riciliği eliyle,daha şimdiden FKÖ üzerine yapılan hesaplar, olanca ağırlığıyla bu
israil'in işgalini kurumlaştırmaya çagücü parçalıyarak , etkinliğini ortadan lışan Lübnan anlaşmasıyla emperyalizmin ve gerici Arap yönetimlerinin tüm
kaldırmaya yönelecektir.Nitekim daha
şimdiden "yeni" döneme ilişkin uzun e- dayatmalarma
karşı,FKÖ içerisindeki
rimi i, sağlıklı ve FKÖ'nün bütünlüğünü sosyalist güçlere büyük ödevler düşüyor.
temel amaçlarına uygun bir biçimde koFKÖ Ortadoğu'da edindiği ileri koruyabilecek bir politikayııı ivedilikle benumdan sökülüp atılmak isteniyor.Emlirlemek durumunda bulunan FKÖ,kenperyalizmin bu amacını bilerek ona göre
di içindeki farklı eğilimlerin kısaca detavır almak tüm hesapların önüne alın­
ğinmeye çalıştığımız "yeni" dönemin
karakterinde somutlaşan ayrılıklarıRın ması gereken tarihsel ödevdir.Bunun yeyer yer silahlı iç çatışmalar düzeyine va- rine getirilmesi Emperyalizmin,israil siran en yoğun ve çalkantılı dönemini ya- yonizminin ve Arap gericiliğinin el ele
yürüttükleri oyunların ve saldırıların boşıyor.
şa çıkarılarak genel olarak Ortadoğu'da
Arap gericiliği, "yeni" dönemin stra- .anti-emperyalist konum ve kazanımların
tejisini uydu bir diplomasi alanına çek- genişletilebilmesinin güvencesidir.
rs
i
Batı Beyrut'u israil kuşatmasına karşı
savunan Filistinli savaşçılar da,yapılan
bir anlaşmayla kenti boşaltıp birtakım
Arap· ülkelerine gönderilince,FKÖ'nün
tek silahlı yığınağı Bekaa vadisine sıkış­
tı.Verilen kayıplar ve uğranılan yenilgi,
FKÖ'nün askersel varlığını büyük ölçüde
etkileyerek,bu alandaki eski gücünü önemli ölçüde sınıriadı ve onu,daha çok
politik savaşımın öne çıkacağı "yeni bir
dönem" in eşiğine getirdi.
rd
.
Oysa Lübnan savaşı,FKÖ'ne (bu arada elbette Lübnan ilerici hareketine de)
ağır kayıplar verdirdi.ABD empryalizminin etkin desteği ile gerçekleşen siyonist saldırı israil'in kendi "güvenli~"(!)
gereçesini de yalanlayarak, Lübnan'ın
iŞgaliyle sonuçlandı.Filistin ve LÜbnan'lı
araplar falanjist-siyonist işbirlikli saldırı­
larda soykırımdan geçirildiler.Sabra ve
Şatilla'da sivil halk kurşuna dizildi.israil
askerleri Suriye önlerine dek sokuldular.
.a
Tam da bu dönemde Reagan planı olarak dayatılmaya çalışılan "yeni" seçenekler ve Arap gericiliğinin manevraları,
FKÖ içinde farklı eğilimlerin farklı tepkilerine yol açtı.
w
w
w
Emperyalizm,FKÖ'nü
Camp-Dawid
çekmek istiyor.Bunun için
"yeni" renklere boyayarak eski dayatmalarını öne sürüyor.Eibet bu arada,Arap gericiliğinide devreye sokarak FKÖ'
nün varlığını ortadan kaldırmaya çalışı­
yor.Lübnan anlaşması bu çabaları en belirgin biçimde ortaya koyuyor.
batağına
Şimdi,ABD,israil ve Lübnan gericiliği
üçlüsünün üzerinde anlaşmaya vardıkları
konu,en genel biçimiyle ilerici güçlerin
uzun savaşım süreçleriyle elde ettikleri
kazanım odaklarından püskürtülmeleriyle ilgilidir.Bunu askersel anlamda israil'
in işgaliyle gerçekleştirdiler.ikinci aşa­
ma emperyalizm ve müttefikleri aracı­
lığıyla "diplomatik" yollarla kotarılma­
ya çalışılıyor.
( Hejmar 40-41 1 8
)
~·~-------------------------------ARMANC------------------------------------~-
BiLiNÇ VE ÖRGÜTLÜLÜK DÜZEYiNDE
or
g
15-16 HAZİRAN'I
ku
sonrası
işçi
sınıfının
sendikal ve
siyasal düzeyde bilinç ve Örgütlülük düzey i, 15-16 Haziran 1970 dönemi ile -bugünkü tüm olumsuzluk
ve dağınıklığa rağmen,ki bu durum ayrı bir tartışma konusudur,
karşılaştırıldığında çok daha ileri
bir konumdadır.
.a
w
w
w
Bugün 15-16 Haziran 1970 aşı­
Iabilm eliydi.Çün kü,herşeyden önce,15-16 Haziran 1970 direnişinin
aşılabilmesinin nesnel koşulları ve
gere ki il iğ i 12 Eylül 1980 askeri-faşist darbesi ile işçi sınıfının yuka-·
rıda sözünü ettiğim iz tüm ekonom ik-demokratik,siyasal haklarına
yönelen ve bunları tümüyle ortadan kaldıran azgın saldırılarda somutlaşan toplum sal koşullar ,toplumsal gerçeklerdir.Bu nesnel koşul ve gerekliliğin yanında,diğer açık bir gerçek ise subjektif koşul­
lardır.Türkiye'de ve Kurdistan'da
gerek 12 Eylül 1980 öncesi,gerek
•
va
rs
i
Türkiyede işçi sınıfının,eko­
nom ik-demokratik haklarına yöneltilen saldırılara karşı şanlı direnişinin 13. yıldönümüne geldik.
Bundan onüç yıl önce,Türkiyede
işçi sınıfı 274 ve275 sayılı sendikalar yasasında yapılmak istenen
gerici değişikliklere karşı kendi ekonom ik-demokratik hakların ı korumak ve geliştirmek için kitlesel
olarak direndi.Ve bugün 15-16 Haziran direnişinin onüçüncü yıldö­
nüm~mnde
Türkiyede işçi sınıfı­
nın
ekonomik-demokratik,siyasal
hakları silah zoru ile tümden yoked ilm iş ,rafa kaldırılmıştır .FinansKapital adına iktidara silah zoru
ile el koyan faşist cuntanın yaklaşık üç yıldır sürdürdüğü bu fiili ve
giderek "yasallaş tırılan" tasarrufuna karşı,belirtmek gerekirki, 15-16
Haziran 1970 direnişinden içerik
ve biçim olarak daha anlamlı,daha
güçlü direnişleri Örgütlernesi gereken Türkiye ve Kurdistan işçi sını­
fı,ne yazık ki 15-16 Haziran 1970
direnişi kapsamında bir eylemi bile gerçekleştiremem iştir.
'
rd
.
AŞMAK İÇİN İLERi
işte bugün,bu anlamda üzerinde
durulması
veçözümlenmesi gereken,15-16 Haziran direnişinin anlamına uygun olarak anılması ve
gere k en d ersleri n çıkarılarak 1 5-16
Haziran 1970'in sendikal ve siyasal
düzeyde mücadele alanında aşıl­
ması
sorunudur.Bu Türkiye ve
Kurdistan işçi sınıfının ve onların
siyasi güçlerinin önünde duran
güngel ertelenmez görevdir.Bu görev pratikte çözümlenip aşılama­
dığı sürece,15-16 Haziran direnişi
üzerine ağıtlar d iz erek 15-16 Ha-
ziran
açık
direnişinin
anılamayacağı
bir gerçektir.
15-16 Haziran 1970
direnişi,her
şeyden önce,işçi sınıfının
elde etekonomik-demokratik
haklarına,bunalımı giderek derinleşen işbirlikçi-tekelci Türk burjuvazisinin yönelttiği geriçi saldırıla­
ra karşı,bu hakları korumayı ve geliştirmeyi amaçlayan kendiliğin­
dengelme bir direniş hareketidir.
Direniş hareketinin sözkonusu ettiğim iz karakteri,hareketin örgütlenme biçiminde ve hedeflerinde
açığa çıkmaktadır.Hareketin gerek
siyasal-sınıfsal önderlik ve örgütlenmeden yoksun oluşu,gerekse
hedeflerinin ekonomik-demokratik hakları koruma amacını aşamayıp bu anlam ı ile siyasi iktidar
savaşımı ile bütünleşememesi kendiliğindengelme içeriğin somut ifadesini oluşturmaktadır.
miş olduğu
(~---------------------------------ARMANC-------------------------R-e~im~a~r_4_o_-4_1~/~9~)
w
w
w
laşmaktadır .Faşist
yıldırfiilen
diktatörlüğün
ortadan kaldırd:ğı
işçi sınıfının ekonomik-demokratik hak ve özgürlüklerin i "yasa ve
kanun" düzeyinde de kaldırma çalışmalarını sonuçlandırdığı 15-16
Haziran direnişinin 13. yıldönü-
üç
dan çıkarmadan bu çalışma yürütülmelidir.Bu bir yandan sınıf ve
kitle sendikacılığını ve bu gerçekte açığa çıkan kitle hareketini sözkonusu ettiğimiz günlük istem ve
çıkarlardan hareketle illegal temellerde yeniden örgütlemeyi,diğer
yandanda "Sendikal tekleşme,mil­
li sendikacılık" biçim inde faşiz­
m in kurumsallaşmasının araçları
durumuna dönüştürülen legal sendikalarda olanaklı olan en geniş
muhalefeti bir araya getirme ve
örgütlendirme biçiminde ortaya
çıkabilir.
ku
rd
12 Eylül 1980 ile açılan yeni
dönemde,Türkiye sömürgeci finans-kapitali adına,faşist cunta en
ağır saldırılarını işçi sınıfına yöneltm iştir .işçi sınıfının sendikal ve
siyasal örgütlenmesi saldırıların
baş hedefi olmuştur.Türkiyede iş­
çi sınıfının sınıf ve kitle sendikacı­
lığının tek temsilcisi olma durumundaki D iSK (Devrimci işçi
Sendikaları Konfederasyonu) ka-
gütlendirilebileceği gerçeğini akıl­
rg
SAVAŞIMI VE
15-16 HAZIRAN DiRENiŞi.
rilmesi gerekmektedir.Kitle hareketinin kitlelerin günlük somut istem ve çıkarlarından hareketle ör-
.o
FAŞiZME KARŞI KiTLE
patılmış ,yöneticileri ve en ileri sı­
nıf bil in ç li işçi ler işkencelerden
geçirilm iş,katledilm iş,onlarcası idam la yargılanmaktadır .Sendikal
savaşımın tüm biçimleri,toplu söz-
işçi sınıfının ekonomik-demok-
ve bunun faşist
devirme savaşımı ile
bütünselliğini,iktidarın icazet sınır­
ları içine hapsederek,sınıf ve kitle
sendikacılığın ın yen iden olanaklı
en geniş bir biçimde örgütlenmesini temel almamak nesnel olarak
ratik
savaşımını
diktatörlüğü
iktidarın
sağlamlaşmasına,kaybe­
dilen ekonom ik-demokratik hakların terkedilmesine hizmet eder.Diğer yandan ,ekonom ik-demokratik
savaşımı kitlelerin bulunduğu her
leşme,grev vb. tüm haklar direkt
birimde,tüm legal örgütlerde bir
MGK'ne bağlı ve YHK (Yüksek
kitle hareketi olarak örgütlemekHakem Kurulu) adı verilen bir orten "icazetli mücadele" keskinlikgan ın tasarrufu na b ırakılarak fiilen
leri ile yan çizmek yine aynı sonuortadan kaldırılmıştır. "D em okracu doğuracaktır.
si"oyununun kuralları gereği açık
Bu anlamı ile faşizme karşı satutulan TÜRK-IŞ'ten çıkan en sı­
vaşımda
işçi sınıfının temel slogaradan bir muhalefet bile bastırıl­
nı
olan
"kitle örgütlenmesi,kitle
maktadır.Bu fiili tasarruflar ile yesavaş
ı
m
ı"
n ı yaratm an ın tüm illetinilmeyerek çıkarılan sendikalar.
olanakları bir bütün igal
ve
legal
ve toplu sözleşme,grev,lokavt "yaçinde
ele
alınarak
yürütülmelidir.
saları" ile sen d i kal örgütle n m e ve
işçi sınıfının faşizme karşı sasavaşım tümüyle ortadan kaldırıla­
ekonomik-demokratik
rak faşizm in kurum laştırılmasında vaşımda
hakları için kitle örgütlenmesi ve
birer araç durumuna dönüştürül­
savaşım ı,bu haklarını elde etmenin
mektedir.
temel yolu olan faşizmin yıkılması
Tüm bu uygulamalar ve hergün taktik hedefi ile bütürileştirildiği
yaşanan gerçekler,işçi sınıfının eoranda 15-16 Haziran direnişi dakonomik-demokratik hakları için, ha bir üst düzeyde örgütlenebilebu hakları gasp eden siyasal iktida- cek ve bu anlamda da direnme güra karşı savaşımının somut temel- cü yaşatılabilecektiL
leri ve hedefidir.
15-16 Haziran'ın 13. yıldönü­
S.endikal örgütlenme ve savaşı-· münü anarken,unutulmaması gerema konulan yasakların kırılması, ken ve mutlakkayerine getirilmesi
demokratik hak ve özgürlüklerin gereken işçi sınıfının kitle harekeelde edilmesi,korunması ve gelişti­ tin i ekonom ik-demokratik haklarilmesi için işçi sınıfının sınıf ve rını elde etme temelinde-iktidarın
kitle hareketini en geniş biçimde devrilmesi taktik hedefi ile bütüngünün koşullarına göre örgütlendi- leştirilm esidir.
.a
rs
Açıktıı "' , _,.,u t1aziran direnişinin sözünü ettiğim iz karakteri ve
o dönemden günümüze kadar yaşa­
nan gerçekler direnişin anlamını
ve işçi sınıfının siyasal iktidar savaşımın daki önem ini de açığa çı­
karmaktadır.işçi sınıfı,siyasal anlamda kendiliğindengelme karakterde de olsa örgütlülüğü ve örgütlü direnişin kendi haklarını korumadaki gücünü ve etkinliğini ortaya koymuştur.Bu,sorunun bir
yan ıd ır .D iğer yandan,savaşım ,b ilinç ve örgütlülük düzeyinde siyasal alana yükseltHemediği için de
elde edilen haklar ve mevziler koru narnam ış ,geliştirilem em iştir.işç i sınıfın ın siyasal iktidar savaş ı­
m ında 15-16 Haziran direnişinin
önemide bu ikinci yanda somut-
münde,temel ve güncel görev 1516 Haziran direnişini daha bir üst
düzeyde ,fa ş ist d iktatörlüğü yık ma
savaşımı düzey inde yen iden örgütlemektir .işçi sınıfın ın siyasal iktidar savaşı m ında taktik b ir hedef
olarak faşist diktatörlüğü yıkma
m ücadelesin i iktidar mücadelesi ile
bütün leştirm ek tir ..
iv
a
Kendiliğinden gelme hareket ve
somut olarak konumuz olan 15-16
Haziran direnişi elbette ki kendi
içinde bir örgütlülüğü içermektedir-Ancak sözkonusu örgütlülük siyasal ve direkt siyasal iktidara yönelik savaşımın bu düzeyde bir ön
muharebesi olmaktan uzak kaldığı
içindir ki,işçi sınıfının siyasal iktidar savaşımı açısından,k~rndiliğin­
dengelme bir içerik taşımaktadır;
belirgin olan yan budur.Bu nedenle de işçi sınıfı ekonomşk demokratik haklar için savaşımı, siyasal
iktidar savaşımı ile bütünleştire­
mediği,ideolojik ve örgütsel olarak
o düzeye yükseltemediği ölçüde,ekonomik-demokratik haklarını koruyup geliştirme alanında da kesin
ve kalıcı başarılar,mevziler elde edemez.Bu durum ise açıktır ki,işçi
sınıfının ekonom ik-demokratik bilinç ve örgütlülük düzeyini-bu düzeyi işçi sınıfı toplumsal üretim
sürecindeki yeri nedeniyle kendiliğinden elde etmektedir.-siyasal
bilinç ve örgütlülük düzeyine yükseltip bunu pratik mücadele alanında ortaya koymak ile gerçekleştirebilir.15-16 Haziran 1970'in
içerik ve biçim olarak aşılabilmesi
ancak böyle gerçekleştirilebilir.1516 Haziran'ların yaşatılması ancak
böyle gerçekleştirilebilir.
)
( Bejmar 40-41 1 1 O
~~~~~----------------------ARMANC----------------------------------
Birleşik
Cephe
ve
•
••
••
•
Faşist Kıtle Orgutlerı
ku
rd
.o
rg
Türkiye ve Kurdistan 'da, 12 Eylül 1980 askeri-faşist darbesi ile iktidarı
gasp eden generaller çetesine karşı mücadelenin günümüzdeki seyri hala en
geniş anti-faşist güçleri içine alan bir örgütlülük düzeyinden uzak dururken,
generaller çetesi faşist diktatörlüDün kurumlarını topluma yerleştirmeye
devam ediyorlar. Sosyal ve siyasal yaşamı yakından ilgilendiren son yasalar
ile -siyasal partiler,seçim ,sendikalar,to plu sözleşme,grev ve lokavt,dernek ler, toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasa ve "taslak "ları bunların en önemlileri olarak sayılabilirler.- faşist diktatörlügün çatısı "demokrasi" kiremitleri ile döşeniyor.Bu durum başta bilimsel sosyalistler olmak üzere tüm antifaşist güçlerin önünde, kitle çalışması, bu çalışmanın alanları ve bu çalışma­
da izlenebilecek yöntemler sorununu her zamankinden güncel bir tartışma
konusu durumuna getirmektedir .
Faşist diktatörlük altında yaşayan ülkelerde kitle çalışmasının önemi ve
yöntemleri konusunda (anti-faşist güçler açısından) G.DlMlTRO V'un 3.
Enternasyona l'in 7. kongresine sunduğu "FAŞiST SALDIRI VE EMEKÇi SlNlFlN FAŞiZME KARŞI SA VAŞI AÇlSINDAN VÇVNCü ENTERNASYO NAL'/N öDEVLER/" başlığını taşıyan raporundan "BiRLEŞiK CEPHE VE FAŞiST KiTLE öRGüTLER i" bölümünü,yukarıda
sözünü ettiğimiz konu açısından yararlı olacağı inancı ile yayınlıyoruz.
bir görevdir.Görev imiz
güçtür.Çünkü,faşist diktaya karşı savaşımda
çok az tecrübemiz var.Sözgelimi,İtalyan sosyalistleri onüç yıldır faşist diktatörlüğün getirdiği koşullar içinde savaşmaktadır.Yine de
faşizme karşı gerçek bir kitle savaşı geliştire­
memişlerdir.Bu nedenle,öteki faşist ülkelerdç,
ki sosyalist partilere kendi olumlu tecrübeleBu,güç ve
karmaşık
w
maktadır.
w
.a
rs
Faşistlerin işbaşında bulundukları ülkelerde
karşılaştığımız en önemli sorun,blrleşik cepheyi kurmak için verilecek savaştır.Bu ülkeler' de,yasal işçi hareketlerinin geliştiği ülkelere
kıyasla,kavga daha güç koşullar içinde verilmektedir.Bunla ra rağmen,faşist ülkelerde de
faşist diktatörlükle savaşacak bir gerçek AntiFaşist Halk Cephesi'nin kurulması için zorunlu koşullar mevcuttur.Çün kü Sosyal Demokrat,Katolik ve öteki emekçiler -sözgelimi Almanya'da- faşist diktatörlüğe karşı sosyalistlerle ortak savaşa yönelmenin gereğini anlayabilmişlerdir.Geniş köylü ve küçük burjuvazi
tabakalan -faşist yönetimin acısını tattıkları için- giderek huzursuz olmakta ve hayal kırık­
lığına uğramaktadırlar.Bu da onlan Anti-Faşist Halk Cephesi'ne aktarmayı kolaylaştır­
iv
a
ARMANC
w
Faşizmin bir kitle temeli kazandığı ve emekçileri kendi örgütlerine girmeye zorladığı
faşist ülkelerde -özellikle Almanya ve İtalya'
da- temel görev,faşist diktatörlüğe karşı dışa­
ndan verilen savaş ile içeriden verilen savaşı
-faşist kitle örgütlerini ve organlannı içeriden
imha ederek- birleştirmektir.Bu ülkelerin kendi koşullarına uyan yöntemler ve yöneliş biçimleri öğrenilmeli,kavranmalı ve uygulanmalıdır.Böylece,faşizmin kitle tabanı hızla parçalanır ve faşist diktatörlüğün devrilmesi için
zorunlu yollar hazırlanmış olur. "Kahrolsun
Hitler" ya da "Kahrolsun Mussolini" demek
yetmez,bu yolu öğrenmeli kavramalı ve uygulamalıyız.Evet öğrenmek,kavramak ve uygu-
lamak.
riyle çok az
yardım edebilmişlerdir.
Alman ve İtalyan sosyalistleri,öte ki faşist
ülkelerdeki sosyalistler ve sosyalist gençlik şa­
şılacak bir yiğitlik örneği göstenniş,hergün
inanılmaz fedakarlıklar yapmış tır ,yapmaktadır da.Bu yiğitlik ve fedakarlıklann önünde
saygıyla eğiliriz.Ama yiğitlik kendi başına yeterli değildir.Yiğitlik kitleler arasında gündelik
çalışmalarla,faşizme karşı somut bir savaşla
birleştirilmelidir.Yeryüzündeki en elle tutulur
sonuçlar böyle ahnır.Faşist diktatörlükle savaşırken istekle olguyu kanştırmak çok tehlikelidir.Olgulara dayanmalıtız,gerçek somut duruma.
Örneğin bugün Almanya'daki gerçek durum nedir?
Kitleler faşist diktatörlüğün izlediği siyasetten hoşnut değildir,hayal kınklığına uğramak­
tadır ve küçük çapta grevler ve benzeri eylemler başlatmıştır.Bütün çabalarına rağmen faşizm,başlıca emekçi kitlelerini siyasal yollarla
eskiden
başaramamıştır.Hatta
kazanmayı
kendisini destekleyenleri de kaybetmektedi r
ve gelecekte daha da kaybedecektir. Yine de
şunu bilmeliyiz:Faşist diktatörlük devrilebilir
diyenler bu konuda etkinlikle savaşmaya hazır
olanlar,küçük bir emekçi kitlesidir.Sosya listlerle Sosyal Demokrat emekçilerin devrimci
kesimleri.Emek çilerin büyük kesimi ise hala
kavrayamamışlardır bu diktatörlüğü devirmenin yöntemlerini ve bunun gerçekten mümkün
olabileceğini.Çoğunluk hala beklemektedir.
Almanya'da faşizme karşı savaşmak için görevlerimizi tanımlar,faşist diktatörlüğün devrilmesi için özel yöntemler arar,irdeler ve uygularken bu hususu asla aklımızdan çıkarma­
malıyız.
Faşist diktatörlüğe etkin bir darbe indirebilmek için ilk kez,en can alıcı noktayı bulmak zorundayız.Achilles'in topuğu misali,neresidir bu can alıcı nokta? Faşizmin toplumsal temeli.Bu temel katiyyen türdeş değildir
ve toplumun değişik tabakalarından oluşmuş­
tur.Faşizm kendini bütün sınıfiann ve tabakaIann tek temsilcisi ilan etmiş tir -fabrikatörün
ve emekçinin,mily onerin ve işsizin,aristokrat­
ın ve köylünün,büyük kapitalistin ve esnafın
temsilcisi-.Bütün bu tabakalann çıkarlarını,u­
lusun çıkarlarını korur görünmüştür.Ama faburjuvazinin diktatörlüğünden
şizm,büyük
başka birşey olmadığı için kendi toplumsal
kitle temeliyle
çelişkiye düşmesi kaçınılmaz­
diktatörlük olgusunda,serm aye patranlan güruhu ile halkın ezici çoğunlu­
ğu arasındaki sınıf çe li ş kileri gün gibi açığa
dır.Çünkü faşist
çıkacaktır.
Bejmar 40-41 1 ll)
C
~,--------------------------------ARMANC----------------------~~~~----~
Günlük çıkarlar etrafında kümelenmiş olan
kendilerine,politikaya karşı kayıtsız kişiler ya da faşizmin destekleyicileri gözüyle
baksalar bile hiç korkmayalım.Bizim için önemli olan onları harekete sokmaktır.Bunun
için belki başlangıçtafaşizme karşı savaş sloganını atmayacağız ortaya.Ne var ki hareket
özü itibariyle anti-faşist bir harekettir ve bu
kitl~leri faşist diktatörlükle karşı karşıya geti·
recek tir.
rs
i
kişiler
g
Bana kalırsa,biz devrimci emekçiler,kiralık
katillerin meydana getirdiği yaşayan bir duvann ardına gizlenip,halktan kendini korumaya
çalışan faşist düşmanianınıza karşı benzer
taktikler kullanmaktan utanç duymamalıyız.
Her kim ki faşizm olgıısuna karşı bu gibi
taktikler kullanmanın zorunluluğunu anlayamaz,her kim ki bu tip bir yaklaşımı "alçaltı­
cı" bulur,güvenilir bir arkadaş olsa bile izin
verin şunu söyleyeyim: Bir devrimci değil bir
gevezedir o.Faşist diktatörlüğü devirecek kit·
lelere önderlik edecek yetenekte değildir.
En önemli ihtiyaçların korunması biçiminde başlayan savaş gelişip yayıldıkça,yöntemi­
ni ve parolalarını değiştiren bir geniş cephe içinde büyüyecektir .Almanya 'daki,İ talya' daki
ve faşizmin kitle temeline dayandığı bütün öteki ülkelerdeki faşist örgütlerin içinde ve dı­
şında gelişecektir.Bu şahmerdan (mancınık)
bugün birçoklannca aşılmaz gibi görünen o faşist diktatörlüğün kalesini yıkacaktır.
•
pılabileceğini göstermiştir.
Yine uygıılamalar,sosyal demokratlar ve öteki huzursuz emekçilerin birlikte başa geçirecekleri "dükkan delegeleri" nden,emekçilerin
çıkarlarını korumalan isteğinde,bunun pekala
mümkün olduğunu göstermemiş midir?
w
w
.a
Tecrübe bize göstermiştir ki,faşist diktatörülkelerde yasal yada yan-yasal
biçimlerde ortaya çıkmak genellikle olanaksızdiyen görüş zararlı ve yanlıştır.Bu
görüşü savunmak etkisizliğe yönelmek ve gerçek kitle eylemini tümüyle inkar etmektir. Faşist diktatörlük koşullan içinde yasal ya da
yarı-yasal eylem için yollar,yöntemler bulmak
güç ve çapraşık bir sorundur.Ne var ki başka
sorunlarda da olduğu gibi,bize doğru yolu hayat ve kitlelerin çabaları göstermektedir.Kitleler bize,örgütlü ve etkili bir biçimde genelleş tirip uygulayabileceğimiz birtakım örnekler
anlatan o eski hikayeyi
sayesinde Truva,kendisine saldıran ordulara geçit vermiyordu.Saldıran ordu birçok ölü verdi ama zafere
ulaşamadı.Ancak ünlü Truva atının yardımıyla
o aşılmaz duvar aşıldı ve düşman kampın içine kadar girildi.
.o
r
Faşist ülkelerde kitle neredeyse sosyalistlerde orada olmalıdır,bu çok önemlidir.Faşizm
emekçilere kendi yasal örgütlerini kurma hakkını tanımamıştır.Kendi faşist örgütlerini onlara empoze etmiştir. İster zorla olsun,isterse
gönüllü olsun kitleler oralardadır.Kitleler­
le karşılaşabileceğimiz her çevrede,bu faşist
kitle örgütleri bizim yasal ya da yan yasal eylam sahamız durumuna getirilebilir,getirilmelidir de.Kitlelerin günlük çıkarlannı korumak
için bunlan kendi yasal ya da yan-yasal baş­
langıç noktalarımız olarak alabiliriz ,almalıyız
da.Sosyalistler kitlelerle ilişki kurabilınek açı­
sından,bu ihtimalleri kullanmak için,faşist örgütlerinde birtakım görevlere seçilmeli,bu gibi
eylemlerin devrimci emekçi için geçersiz ve
değersiz olduğu önyargısından kendilerini tümüyle kurtarmalıdırlar.Ömeğin,Almanya'da
"dükkan delegeleri" adı verilen bir sistem vıır­
dır.Peki kim söylemiş,bırakalım faşistler bu
· örgütlerde kendi tekellerini kursunlar diye
Fabrikalarda ki sosyalistleri,sosyal demokratları,katolikleri ve öteki anti-faşist emekçileri
birleştirmeye çabalayamazmıyız ? Böylelikle
"dükkan delegeleri" listesine oylar verilince iş­
verenlerin bilinen ajanlan düşürülmüş ve onların yerine emekçilerin güvenini kazanmış baş­
ka adaylar seçilmiş olur.Uygıılama bunun ya-
Truva'nın zaptını
hatırlarsınız.Aşılmaz duvarları
ku
rd
taşradaki
emekçilerin en önamli
ve acilçıkarlarını korumak için hem bilinçli
anti-faşistlerin,hem de faşizmi hala destekleyen ama,onun siyasetinden hoşnut olmayan,
hayal kırıklığına uğramış ve bu hoşnutsuzluk­
larını anlatmak için fırsat kollayan emekçilerin de kolaylıkla anlayabilecekleri ortak bir dil
bulmak mümkündür.Faşist diktatörlüğün süregeldiği ülkelerde genellikle taktiklerimizin niteliği öyle olmalıdır ki,faşizmi destekleyenler
bizden uzaklaştırılmasın,hemen faşizmin kucağına atılmasın.Aksine toplumun emekçi kesimlerinden çekilip faşizme yaklaştırılan ama
duru~undan hoşnut alınayan bu kitle ile faşist liderler arasında büyükbir uçurum açılsın.
Kasaba ve
lerde çalışmayı kesinlikle reddettiler.İşte bu
yüzden,bu mekanik aynlık yüzünden aslında
hem faşist kitle örgütlerinde,hem de fabrikalarda yürütülen eylem çok hafif kaldı,bazan
da hiç yürütülmedi.
va
Ancak faşist örgüdere itilen ya da bilgisizliklerinde bunlara katılan emekçileri kendi ekonomik,kültiirel ve siyasal çıkarlarını korumak için küçük hareketlerin içine ittiğimiz
takdirde,kitleleri faşist diktatörlüğü devirmek
üzere kesin bir savaşa sokmuş oluruz.Bu nedenle sosyalistler,üyelerinin çıkarlarını gün be
gün koruyan önderler olduklan için bu örgütlerde çalışmalıdır.Şunu akıllanndan çıkar·
marnalıdır bu savaşçılar :Bu örgüdere üye olan
emekçiler,haklaı'ını daha sık isteyip,çıkarlannı
savundukça,eninde sonunda faşist diktatörlükle karşı karşıya geleceklerdir.
.Kaynak:
Faşizme Karşı Birleşik
Cephe.
G.DİMİTROV May yayınları.
w
lüğün .sürdüğü
sunmuş
tur.
kitle örgütlerinde çalışmayı reddede kesinlikle son vermek zorundayız.İtalya'da,Almanya'da ve birtakın başka
faşist ülkelerde arkadaşlarımız etkinliklerini
gizlerneye çalıştılar.Hatta faşizt örgütlerde çalışacak yerde fabrikalarda çalışarak,bu örgütFaşist
den
eğilimiere
Almanya'daki işçi cephesine ya da İtalya'
daki faşist sendikalara bakın.İşçi cephesi yöneticilerinin atanma yoluyla değil de seçim
yoluyla işbaşma gelmelerini isternek mümkün
değilmidir? Yöresel grupların başta gelen organlarının örgütün üye toplantılanna rapor
sunmalarında ısrar etmek,grup kararı sonucu
bu istekleri iş verene,' 'emeğin koruyucusu "na
işçi cephesinin daha üst organlarına iletmek
mümkün değilmidir ? Tabii mümkündür bunlar,yeterki devrimci emekçiler işçi cephesine
katılsın ve görev almaya çalışsın.
Öteki faşist kitle örgütlerinde de benzer iş­
ler yapmak mümkündür ve zorunludur.Ömeğin Hitler gençliği ittifaklannda,spor örgütlerinde "Kraft durch Freude" ( 1) iiirgütle- ·
korinde,İtalya'da Dopo Laoore'da (2)
operatiflerde vs.
DiPNOTLAR:
(I) Kraft durch Freude: Almanya'da eğlence­
ler düzenleyen faşist örgütü .N azizmin işçiler
arasındaki kitle haberleşme aracı.
(2) Dopo Lavore :(iş sonrası) Askeri eğitimi için kurulmuş İtalyan faşist örgütü.
(~~H~e~jm~a~r-4~0~-4~1~1_1_2__________ __________-ARMANC------------------------------------~)
Van rojen paşin de Kurdistan disa bu
rojnama u ajansa. Be şık bı belengaziya xwe u bı ''eninıvısa'' xwe ya ko jı
aliye dıjının hatiye nıvısandın bu mıjar jı
dınye re. Disa keminek jı keminen çavsoran dıhate rast kırın. Disa bırinen kilr
lı ser sınge welate Kurda vedıblln. Tanq
u balafıran disa agır barandın ser mırov­
en Kurdistan e.
mıjara
g
AG lR D
dıdın
Gele me lı Kurdistana lrane her weki
Kurdistana Iraqe desten xwe jı çe ki! n
xwe ne kışandiye u qe tu caran dev jı şe­
re xwe ye jı bo rızgarıye ber ne da. Şe­
re peşmerga lı dıji rejma Xumeyni ji u
lı dıji diktatoriya Saddam berdewam dı­
ke. Nemaze dı van mehen paşin de qada
şere lı her perçen Kurdistane ji bı beztır blin.Kurden Iraqe dorbere Behdinane xıstın bın cpntrola xwe.Hema tıxUbe
Tırkıye u Iraqe dı deste wan de bu. Lı
ve yeke geleki şoreşger u welatparez ji
dı ve dawıye de jı Kurdistana Tırkıye
çUblln wıra, tev peşmerge "eniya welatparez u demoqratik" bUbUrı.
lı
w
w
.a
rs
i
Dı 29'e Gulane de leşkere Tırkiye bı
emre generalen faşist, pey hazıriyen dUr
u dıre j re enş bıre ser Kurdistana Iraqe.
Jı 26 'e Gulane pe ve,ewıli ttıgaye k jı leş­
kere Tırkiye 50 km. bı "tıxube Iraqe"
de bı dıre ji,pe da, pe da xwe bı cih dı­
kır. Pey re he jı Tırkiye bı helicppteran
leşker daxıstın,hezen xwe şıdandın.Peş­
bira wan a ewıli ew bu ku dı Kurdistana Iraqe de cilıki tampon jı xwe re peyda. kın, jı wır erişen xwe bı re xın.Lı gora destilra bulrumata İraqe,leşkeren Tır­
kiye we hey~ 200 km. tilketana Kurdistana lraqe Heya ko peşmerge bete şf]re­
nandın t eniya ku lı we hatiye ava kırın,
(Eniya Welatparez u Demoqratik) bete
belav kırın.
J\
u
dı
roja 29'e Gulane de leşkeren
ser peşmergen Kurd kırın.
Berdevke cllnta faşistalı Enqere dıgotın
"armanca ve operasyona şıkenandına
hın kesen ku lı tıxUb~ j~rin me rehet na
helm, agır berdıdın ser leşkeren me u
gırtına tacıre be destfu malfıroşiye dı­
kın.'' Pey re gotın ''jı bo gırtına teraristen Ermeni" me esker şiyandiye wır.An­
go jı bona veşartına arınanca ve erişe ya
bı rasti bı awaki diplomatiya ecemi deve
xwe lı hev xıstın u tışte ku xwe qet neziki ne dıkırın ji ew bu ku derxıstına bejeya Kurd u Kurdistan jı deve wan bu.
Be şık jı ber tırsa çebUrıa muhelefetek lı
Kurdistana Tıkiye u dı nav eskeren Tır­
tiye de.Her çıqas tername ve hovberiye
gele Kurd u peşmergen Kurd dabu pe ş­
bere xwe ji.
w
Tırkiye dıreji
Va bu se çar sal ın kuşere trane ulraqe dajo.Bı qeyde şerkırma Fersa u Ereba berdewam dıke.We gava ku emperyalizme agır bı kaye xıst u xwe da ali baye.Wan hevi dıkır ku rejima Xumeyni
de hılweşe lı şUrıa we de hevalbenden
Şahe lrane de ben ser karina lrane. Udı
we geremole de ji nemaze emperyalizma
Emerika de geleki hesa dest bıaveta nefta (petrol) rojhılata navin.Le dı pevajoya şere de hezen Seddam he di hedi qels
blln, bere xwe dan zıvırine, bı şilr de kı­
şıyan lraqe.Nıha texte Seddam dıheje.
ku
rd
tıbu ditın.
Bı her kese ku pır-hındık hay jı pır­
siyara Kurdistane heye eyan e ku dıjını­
nen Kurdistane tername bala xwe, çave
xwe lı quncıka tıxUben se dewleten metingehkar da dıçıkinin: ango quncıka tı­
xUbe İrane, Tır kıye u Iraqe. Van her se
dewlet, SUriye u dıjmınen gele kurd (nemaze van her se dewlet) hesaben xwe lı
ser <pntrola vi quncıki dıkın. Bı ya wan,
çilyin u batına peşmerga bı gelemperi jı
vır dıbe. Tekıli nemaze lı ve dere çedı­
bın u va dera be ş ı k mer keza Kurdistane
ye u jı bo şere partizanıye gele ki gengaziyan dıafırine. Be şık gıringahiya ve dere wısa ye.
va
Bele, pey bezaran bı sala,lı ser welateki jı bezaran sala vır de ya me ye, he
tışte wısa dıbuhurın. Ew ji welate me
Kurdistan e. Be ş ı k erış u zılma van her
çar dewleten metıngehkar ne nu ne. Jı
sed salan vır de gele me wana baş dına­
se. Her wısa tev kari u hev kariya wan ji
dızane. Le ya ku ve care dıhate kırın dı
diroka diplomasi u siyasete de pır ne ha-
BO ÇI "OPERASYON"?
.o
r
Gele mıxabın ku heya çiyayen me
pey me kevire ki lı ser kevir na helın, erd u esmen lı ser gele me dıkın dojeh u lı ber çaven dıne ji, insanen me
yen ku bı derd u qireta jiyana xwe ya rojane de ketine, dıkın eşqiya u malfıroş­
en be destilr.
DI CE
P
El
•
Wek me lı jor jı gotıbu yek jı armancen "operasyona" cunta faşist a
lexıstına derbeki gıran lı heze peşmer­
gen Kurdistana Iraqe bU. Be şıkvayeka
ne wek a ku goti "ez guri me, tu dıxu­
ri". Sedemen "xurina" generalen faşist
pır ın. E w baş dızanın ku p~ u danstan
bı hev ve ne. PUş bışewıte agır dıpeke
danstane ji. Ew dızanın kuperça mezın
a Kurdıstane u pıraniya gele kurd dı nava tıxlben Tırkıye de dıjin. Ne bı serxwebUrıiya perçeki Kurdistane, tene (otonomiki) xweseriki pıçlik lı perçeki,
derd u tırsen gıran de te ke dıle dewleta
Tırkıye. Ma gelo ew qet diktatoriyek
wek ya Saddam Huseyne Takriti bı sisternek demokratik u te de kurd azad bı­
jin duguherın?
Ew kemin u pexıliyen han en lı ser
sere gele me ten heçandın u rastkırma
ne jı iro pe de blin.Diroka wan ji he bir
ne bliye.Me dı sala 1946 adedışere Mı­
habade de ji ew hevkariya dıjının dit.Gava derbasbllna Berzani u 500 eskeren wi
a Yekitiya Sovyete herse dewlata dıx­
westın re lı wan bıgrın.Disa dı şere çiyaye Agıri de have Şahe trane çiyaye
Agıriya pıçUk hema bı gotıneke dabuM.
Kemal ku Tırkiye karıbeşere peşmerge­
yen Kurd lı çiyaye Agıri te xe nava çepereki u bıperçıkine.Dı 1975 an de ji gele Kurd lı İraqe u peşmerge dı mabeyna
Agıre herôu dewletan de (Tır kiye u Iraq)
mablln. Peyre bı bazarkırma deve Şettul
Ereb u şere Kurdıstana Iraqe Şah u Seddam Husseyin lı hev hatın u Kurd disa
man bı qedera xwe.
Dı
ve dawiye de lı Iraqe muheletefe k
pek hat. Aliki de eniya şere
İrane u Iraqe, pırsıyaren bı şiiyen lı Iraqe u aliki de muhelefeta dm ya gıring, lı
Kurdistana Iraqe eniya welatparez u demokratik ya jı hezen Kurden Iraqe yen
peşverU-welatparez u jı hezen çep yen
Iraqe pe k te. *
gele
mezın
Bele hema ku dor lı diktatoriya Seddam teng bu, heware dest brake xwe -i
ser yalı ki!- gazi leş kere dewlete Tır kıye
kır .C"un ta faşist a ku jı tış te ki wısa re jı
bere u bere de hazır arnade bu, yeka
Seddam ne kır dudo.Dıreji nava Kurdıs­
tane kır, da ku Seddam Husseyin jı tengasiye xılaskın.
Bejmar 40-41 1 13 )
~~-----------------------------ARMANC-----------------------~--------~
Tırkiye,kare Iraqe u her wısa kare ~m­
peryalizme ji heye.Va tışta,hevaltıya
van her se hezan lı hemberi doza Kurdistan geleki zelal dıde ber çavan.Pır gotın ne hewce ye.
Dıve lı
E!
ser pırseke dm ji be pomştın.
"operasyona" leşkere Tırkıye derola
ku NATO ye leyist çı bU? Be şık dı roja
iroyin de ku paşverUtiya emperyalizme
deste xwe avetiye her quncıke dınyaye,
dı şereki wısa de jı be par na be. Bı her
kesi eşkere ye ku Ronald Reagen dıgo
"gava sewqiyata petrola jı bo Emeriqa
yekbtlyi tekeve xetere, jı bo parastın u
rastkırma şiyandına petrole em karın bı
azineo leş keri ji bı re kevın."
Dı
Van gotının hane ne yek jı gotınen
xaiya sıpi bu. Diyarkırınek geleki sıtratejik bu. Jı bo rastkırma ve arınance
ji ewıli peywendiyen baş bı welaten
paşveru ye ve dorhele re çekırın. Jı
xwe re karinen (iktidaren) wek cunta
faşist ya hestikoj ulı.w.d peyda kırın. Lı
van welaten wısa nemaze lı Tır kıye "Tabllren lezgır yen bo erışe" (Çevik Kuvvetler) bı cih kırın. Be şık lı Kurdistana
Tır kı ye. Nıha ew tahtiren hane dı e mr u
xızmeta emperyalizme u paşverutiya dı
ve navçeye de ne.Xwendevanen ku binki bala xwe baş dablin rojname u ajansa
de bıbir binın ku gava leşkere Tırkiye avete Kurdistana Iraqe berna dıwe deme
de lı Kurdistana Tırkiye NATO'ye bı
wan "tahilren lezgır yen bo erişe" manewra dı kır .Bı gotınen pısporen leş keri
pır qomandoye dı van tabman de çUbUıı
Kurdistana lraqe .Rojılama Tır k "Milliyet"e ji wene jı qomandoyan weşandıbu
u dıgo,"wek bere ew ve care ji bı serkejı
rs
iv
Gava ku eskeren Tır kiye ketın Kurdistana Iraqe ajansen Emeriqa Yekbtlyi
qala ''plana qoordinasyone ya bo qontrola Kurda" dıkırın. Dı 31.05.1983'an
de rojılarnek Tırk "Guneş" çend gotı­
nen sefıre bulrumata Iraqe lı Enqere
dıweşand.Lı gora wan Mahmud El Kaysi
dıgot: "Dı mabeyna Tırkiye u Iraq~ de
pe yınane k h eye .Lı gora ve peymane her
du dewlet ji dıkarın tekevin tıxliben ali
dın,gava ku bıdın pey partizanan u dırı­
yairi hebe" u gotına xwe dıdomine "Ez
bı nave bulrumeta xwe geleki spasan jı
bona operasyona Tırkiye ya ku bı serketıne qediyaye dıkım." Dotıra roje ji llter
Turkmen bı balafırek leşkeri çu Bexdade.
w
.a
Lı gora ve peymane ku bı nave peyman u huıjlqe hatiye veşartın u kıras kı­
nn,her du dewlet ji dıkarın jı bona gırtın
ii kıiştına Kurdistaniyan tekevin perça
Kurdistan ya dın u dıxwaze bıke,dıle
wan çı bıxwaze.Lı gora rojılarnek Elmanya Federal a mezın,"beri çar sala serokG leşkere Tırkiye Kenan Evren (İro
seroke clinta faşist e) bı Saddam Ruseyin re lı ser tev kariya jı bona gırtına partizanen (peşmergen) Kurda lı hev batı-.
blin".
w
w
Ne tene dı ware leşkeri de destbıraki
ki u hevalbendiya her du dewleten paş­
veru u nokeren emperyalizme heye,dı
ware ab ori de ji heye .Xette kışand ma
petrole jı Ker kUke heya İskenderone,
transporta jı Ewrtlpe te ,di çe Iraqe jı
Tırkiye re te derhas kırın.Kurdistana
metingeh jı dıjmınre dıbe çavika petrole
,btlye ware transporte u ticarete u ya eceb tım u tım btlye wargehe şeranlnsa­
nen we jı evqas dewlemendiyen we bepar maneJraq u Tırkiye çawa ne bın heva! u vi welati dewlemend ne metın,ça­
wa xwediye vi welati bı zordariye ne
tırsinın?
Dı
ku
jı
ve ticarete de u dı vi kari de -ya
cane gele Kurd te kışandın- kare
.
Wezire Emeriqa Ye kbuyi ya berxwedane Weinberger dibeje: "van qomandoyen hane bı otomatiki jı bo na çaviken
petrola Rojbilata navin hatıne damezrandın u gihandın.'' tİ lı gora nıvisandına
Prawda ye Emeriqa dıxwaze he lı Tırki­
ye ji çeken atomi bı menzilen navin bı
cih bıke.Be şık van beyeren wısaye ku
dı navçeya me de dıqewımın bı tekıliyen
xwe ye navneteweyi he zelaltır dıxuyın.
Dı ve erişe de ji raste rast pare emperyalizme u NATO ye heye.
ak
ur
PLANA QOORDİNASYONE
YA BO QONTROLA KURDA.
g
NATO i} "OPERASYON"
or
tEN
Gumana me ni ne ku clinta faşist va
ku bı dest keti ji dest ne revand
Proveki bı van tahilren xwe rast kırın
Yekitiya Sowyet bı 27.05.1983'de protestoki diyar kır umanewr en NATO'ye
bı 3.500 qomando yen jı erde u esrnan
teqwiye kıri,bı provakasyoneki navand.
Dı van manewran de qomandoye Emeriqğ,Elmanyalngiltere,Belçiqa,ltalya
u
Tır kiye cih dıgırtın .
sıuda
d.
-'
tın."
ENlY A ŞERE KURDEN İRANE
Jı hefteki vır ve disa şere gıran dı mabeyre peşmergen Kurdistana lrane u
pasdaren Xumeyni dest pekınnJiuku­
mata Tehrane dıxwaze vi şeri ku ew bu
çar sal ın dap bıqedine .Bo ve ji dı van
rojan de 100 000 esker şiyande Kurdistane .Erişen pasdaran bı pırani ve bı ser
peşmerge de dıbe.Ew nemaze davejın
ser gunda.Gunda weran dıkın u pır gundiye beyi parastın esir dıgren.Jı erişa ve
dawiye vır de 129 jın u zarok hatın kuş­
tın,59 kes hatın darxıstın. Bı vi awayi jı
meha adare vır de 200 kes hatın darxıs­
tın.
dumahik r .. 23
\~
Belçika gazeteleri
başl1kla duyurdu:
~~~~~------------------------------~)
(~:H~~~nw~r~4~0~-4~1~/-1~4---------------------ARMANC------------------------------------~-
ABD ARTIK "ARKA BAHÇESiNDE"
Hergün,CIA 'nın ulusal kurtuluş
en sıcak noktalarından
birini oluşturan Orta Amerika'ya
yönelik "yeni" planları teşhir ediliyor.N ikaragua 'da pekişen S and in ist 'ler in önderliğin deki u lu sal demokratik devrimin,toplumun yeniden inşa sürecinin,El-Salvador ve
Guatemala'da yükselen devrimci
savaşımın "arka bahçede" gedik
açması ABD emperyalizmini telaşa düşürmüş ve bölgeye karşı giriş­
tiği olağan komplolarına ivme ka-
ABD'nin Nikaragua'ya karşı yügizli savaş,Sandinista devrim inin başarıya ulaşması ile birlikte başlam ıştır.Bu gizli savaş ekonomik,diplomatik ve askeri alanlarda sürdürülmüştür.Bugün bu
savaşın gizli bir yönü kalmamıştır.
Artık açık bir biçimde N ikaragua'
ya saldırılıyor.Açık olarak sürdürülen bu saldırılardan kısa bir süre
önce Nikaragua'nın isveç büyükelçisi Jorge JEN KiN S kendisi ile
yapılan bir söyleşide şöyle diyordu. "Reagan yönetiminin,Sandinist devrimi yerle bir etmek için
uygun politik,ekonomik ve askeri
koşulları aradığı apaçık bir gerçektir.Biz,ABD ve Honduras'ın aralık ayı başında kapsamlı bir askeri tatbikat uvıwlavacaklarını biliyoruz.Biz,en azından bu tatbikatın,Nikaragua'nın
işgaline
kadar
genişleyebileceği tehlikesini gözardı edemeyiz." 1982 sonlarına
doğru söylenen bu sözlerden kısa
bir süre sonra CIA Nikaragua'ya
kar ş ı "Contras" olarak an ılan karşı devrimci güçlerini harekete geçirm iştir.
rüttüğü
.a
rs
iv
savaşımının
ak
ur
d.
or
g
iSTEDiGi GiBi AT OYNAT AMIYOR
zandırmıştır.
w
ABD'nin Orta-Amerika'ya yönelik düşmanca planlarının hedefi
iki noktada yoğunlaşmaktadır:
-Nikaragua'da Sandinista yönetimini düşürüp kukla bir yönetim
w
oluşturmak.
-E 1-Salvador'da askeri varlığın ı
yeni bir "Vietnam" ın oluşumuna yol açmaktır.
w
arttırarak
B ugün ,N ikaragua
yönetim in in
toplum biçiminin yakın ve canlı bir örnek olarak Orta-Amerika halklarının savaşımına yapacağı etkinin farkın­
da olan Reagan yönetimi,bu inşa
sürecin i her ne pahasına olursa olsun durdurma eğilim ve uğraşında­
dır.Salt bu amacı gerçekleştirmek
için CIA 'ye milyonlar ile anılan ödenekler ayırmıştır.
inşa
etmeğe
çalıştığı
Bölgede kendisine Honduras'ı
merkez olarak seçen CIA,güçlü ve
modern silahlarla donatılmış bir
orduyu besteye bu ülkeden (Honduras) Nikaragua'yı işgal planlarını
yürütmektedir.Örgütlediği ve Nika-
ragua
sınırına yakın
üstere
yerleş­
tirdiği Somoza ordusunun kalıntı­
ları
Nikaragua topraklarına sık sık
düzeniernekte ve sivil
halkı kırımdan geçirmektedirler.
saldırılar
Bilindiği
gibi,ABD Nikaragua'ya
bu karşı devrimci
hareketini, "N ikaragua'dan El-Salvador gerillalarına silah akım ın ı
durdurma" yaygarası ile gerekçelendirme
çabasındadır.Ama,em­
peryalizmin bir ülkeye girmeye
hazırlanır k en bu es kim iş "yen i"
savlarına tekrar tekrar başvurduğu
bilinen bir gerçektir.Her halkın daha iyi bir yaşam için verdiği savaşımda Sovyetler Birliği ve Küba'
karşı
nın
giriştiği
parmağının
bulunduğu sakızı
daha önce de çiğnenm işti ve daha
da çiğnenecektir.
EI-Salvador halkının devrimci
ezme çabasında da aynı
yaygarayı emperyalizm koparmış,
yalnız bu kez Nikaragua'yı da ekleyerek aynı zamanda N ikaragua
devrimci yönetim ine karşı yürüttüğü saldırılarını da gerekçelendirmeye çabalamaktadır.Bununla
ilgili olaraR Nikaragua'nın isveç
büyükelçisi daha önce değindiği­
miz söyleşisinde şöyle diyor.
savaşımını
devamı
s. 22 'de
Hejmar 40-41 1 15)
C
~,-------------------------------ARMANC--------------------~~~~~~~
Lı
i
Cand
Seva
•
•
Swed
te lı helbestan
gul vekıri
Bıhar peşıye
Bırinen mın
kargehan
olan dıde bılındahıya
Stıranek/jı yek dev
"Jı bo wan her tışt qediya
Jı bo me nu dest pe dık e
Zıke şeve lı ber dev .. .,,
Jı
d.
Stıranek
PARASTIN U PEŞVEBIRINA ZMAN
KULTURA GELE KURD· ŞAXEK
JI PARASTIN U RIZGARBUNA Jly AN A GELE KURD E.
Geli xwışku brayen heja!
.
Geli mevanen gıranbıha!
Hun bı xweşi u başi hatın şeva me.
Em jı we re spasdar ın. Em slav u gıra­
men xwe jı we re peşkeş dıkın.
Ev şeva me ya ha de bıbe, şeveke kurdi. Bı taybeti şeva kulturi. Bı redan u
daxwaza we, ez de pıçek dı derheqe kultura kurdi de bıaxıfım.
u
ak
ur
lt
MemRONGA
rs
iv
kulturi , xebata politik bıxemline u bı­
Gele kurd dı Rojhılatanavin de xweDı vi mıjare de jı rexıstmen kurd
hline.
dewlemend
gelek
ukultureke
dıye zman
u peşverli re u jı ronakbişoreşker
yen
bı
baş
koloniyalist
dewleten
çar
e. Her
gıran ligıring dıkevın.
baren
re
kurd
ren
hau
kar
de
wari
vi
dı
u
dızanm
ve ye :ıre
Ewrupa imkanen
lı
iro
taybeti
Bı
kevneperesu
nijadperesti
yen
ren xwe
u peşvebırına hıl­
lekolin
legerin,
kırın,
gore
kurdi
Jımuzika
..
tıye dıdominm
lı Ewrlipa kaEm
hene.
kulturi
berinen
xwe
jı
u
dıbinın
farısi
u
erebi
ki,
tmen tır
kurdıbıstanen
bışinın
xwe
zaroken
nn
pız­
dızeki,
kareki
kar,
re dıkın mal. Ev
kurnıvisandına
u
xwendın
İmkanen
di.
dewleten
çar
her
Ev
ye.
rureşi
leki u
yen
(ferqiyet)
kareteveli
Mırov
heye.
di
.
qedeu
dıziblin
wanpir ketme hemberiya
zarava u devoken kurdi kem bıke an ji jı
xekırına kultur u zmane kurd. Jı folklorake. Zman, muzik u folklora xwe
nave
me
"folklora
jın
dıbe
re
navdar
a
ra kurd
bıde hinkırın u nasandm.
bıbe,
bin
dıkevın
kurd
muzika
u
folklor
ye''. Bı
ev her çar dewleten koloniku
Dema
festivalan
van
Dı
navnetewi.
festivalen
Ewrupa an ji lı heremewelaten
lı
yalist
dıgrın
de puan
xwe bı muzik u folknave
ser
lı
dm
ke
kulturalıye
jı
kovi
u
barbar
Hezen
festivalen navnetederkevın
kurdl
lora
kultura
ve
aliki
Jı
ne.
meji de ji zana
u pıngaran lı
bend
sene,
em
dıve
wi,
zagonen
ji
ve
dm
alıye
jı
kurd dıdızm,
nijadperest u metoden zorba jı bo qede- peşiya wan çekın.Bı folklor u muzika
xwe beşdaren van festivalan bıbm.
xekırına zman u kultura netewe kurd bı
Heval u mevanen delal!
kar tinm. Zor dıdın asimilasyone. Heta
Xebaten kulturi bı propaganda poimkanen wan hene u jı desten wan ten,
keç uxorten kurd jı zman u kultura wan litik de ciyeki mezın u gıring dıgre. Ve
rola ha dıve mırov tu cari jı bir ne ke. JI
bı dur dıxın. Lı welat imkanen legerine,
lekoline u berhevkırıne qet tune. Kal u destpeka tekoşina glen bmdest u çina
piren me ji roj bı roj kem dıbm.Dımnn. karker heta iro penlisgıren burjıvazi dı­
xwazın hılberin uxebate kulturi jı poliBı kal u piran re kultura kurd a kevnare
u dewlemend ji dıkeve bın axa Kurdis- tikaye cuda şanbıdın.Le jiyan u pratik
ve bir u baweri pilç kıriye,dı sergoya ditane.
roki de veşarti ye.
EM BI XEBATA KULTURİ VE XEBANıha de bı govende programa şev e
TA POLİTİK BIXEMLIN IN
destpeke,hevidar ım hun demeke xweş
Te koşina kul tur i, jı te koşina netewi u u baş derhas bıkın. Bıminın dı xweşıye
çini ne cllda ye. Dıve mırov bı xebaten
de. Spas!
w
w
w
.a
Beri her tışti,gelo kultur çi ye?
Dı cıvaka mırovatıye de, hemu serfıra­
zi u serketmen dı ware zanısti, teknik,
pişe, jiyana rexıstıni, bırevebırına dewlete, perwerdekari-hindekari u bıjlinda­
nye re kultur te gotın. Bı kurtbıri em
karın bejın ku kultur xuyaniya jiyan a
diroki ye.
We k te zanin jiyana gele kurd ya diroki u cıvaki jı sed salan vır de, jı alıyen
hezen koloniyalist ve hatiye bırindarkı­
rın u bındestkınn. Çawa axa Kurdistane
bı bıhust bıhust, bı xwine hatiye avdan,
her weha ji literaturu kultura kurdi ji bı
xwina sor hatiye nıvisan~ın. Hezen koloniyalist çawa ku kedmeju xwixwarın
waha ji kulturmej u kulturdız ın. Van
hezen barbar u hov bı dev u lepan ketıne
nav hılberinen gele kurd. Dı nav dewlemendiya hılberinen gele kurd yen darengi u giyani de dıgevızın.
her kesi ve vekıri, zelalu diyar
bo heblina neteweyek u jı bo domandına heblina wi, merce ki. mez ın u
gıring ev e, ku jiyana bıberinen xwe yen
diroki u kulturi bıdomine, peşve bıbe.
Çaxa ku ev heblin jı nave rabe, ew netewe an ji gel jı nave radıbe.
Jı alıye
e, ku
jı
or
tt
g
Xwendevanen heja!
Komela me KKDK, dı roja 19 e Gulane
de şeveke kulturipek ani. Em axaftına
şeve lı jer peşkeşi we dıkın.
Hejmar 40-41 1 16
C
~-~~~~~~------------------ARMANC--
)
-------------------------------
TÜRK VE IRAK SÖMÜRGECi iŞGAL GÜÇLERi
or
g
TÜM AVRUPA'DA PROTESTO EDiLDiLER
i !=::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::.i :
!! Sömürgeci Türk işgal kuvvetlerinin Ma- ii
..
d.
ı·.
!! yıs ayının son haftası içinde Irak Kurdis-!!
iitan'ına yönelik başlattıkları katliam hare-ii
ii katı,Avrupa'nın bir çok ülkesinde yaşayan ii
ii Kurdistan'lılar ve diğer uluslardan ilerici ii
i i güçler tarafından protesto edildLDüzenlenen yürüyüş ve mitinglerde . binlerce ilerici- i i
••
.
ka k ••
!! yurtsever Faşıst
cunta'nın yayılmacı
ra ·H
!! terini sömürgecilerin Kürt halkına karşı iş-j!!
i i birlikleribi ve emperyalizmin bu harekette- ı·.
ii
ii de bir kez daha açığa çıktığı gibi,bölgedelii
!! anti-emperyalist dönüşümlere karşı kendiji
uşakları aracılığı ile sergilediği oyun ve sal!! dırganlığı teşhir ve mahkum etti.Dağıtılan
i i bildiriler ve düzenlenen basın konferansları ::
ile sömürgeci işgal güçlerinin ABD em peryalizminin açık destek ve onayı ile başlatı-ii
••
.
k b ::
!! lan katliam harekatı protesto edılere
u ::
i: yönde kamuoyu oluşturuldu ve Kürt halkı- i i
nın ulusal-demokratik haklarını elde etme
mücadelesine destek olma çağrıları yapıldı.
i i::::::::::::::::::::::::~~~=:::::::::::::::::::::::::::.; ı
ii
.i .i
ak
ur
..
.. '
ll
ii
ii
.
ii
.
..
ii
U
.
rs
iv
..
ii
ii
iSVEÇ
.a
ii
ii
Katliam harekatının bu boyutu ve içeile insan haklarından yana,demokrası
ve bağımsızlıktan yana,tüm örgüt ve kişi­
lerin,katliam harekatına karşı seslerini yükseltmeleri bir insanlık ödevidir .... ............. .
Kurdistan 'ın tüm parçalarında tüm ulusal demokratik güçlerin, kurdistan 'daki gelişme ve saldırılara karşı sorunu ülke bütünü
düzeyinde ele alıp, çözüm alternatiflerini bu
kapsamda olanaklı en geniş ulusal demokratik güçlerin birliğini sağlayaral geliştirme­
leri,savaşımın günümüzdeki düzeyinin en
acil
gereğidir.
Türkiye 'de askeri harekatın başlatıldığı
KAHROLSUN
S6MtJRGECI lf}GAL
aynı anda ABD GenelKurmay başkan yarGüÇLERI!
dımcısının denetiminde "Doğu Anadolu"
da Nato kuvvetlerinin ortak tatbikatı, Türkiye-Irak "sınırında" başlatılan katliam hare katında ABD emperyalizminin yerinin
ve bu kapsamdaki boyutunun açık göster- KURDISTAN DEVRIMCI-DEMOKRATLAR! -ISVEÇgesidir.
Açıktır
w
w
w
isveç'te isveç Kurdistan Dernekleri Federasyonu'nun Türkiye ve Irak konsolosluklarına karşı düzenlediği mitinge geniş
bir katılım oldu.Türk konsolosluğu önünde
Çağrı lı olarak isveç Sosyal Demokrat i şçi
Parti'si milletvekili tarafından yapılarf konuşmada katliam hareketi protesto edilerek
işgal güçlerinin derhal geri çekilmesi istendi.Harekatın bir başka devletin "sınırları"
içinde yürütülmesinin,aynı zamanda uluslararası anlaşma ve hukuk ilkelerinin hiçe
sayıldığı vurgulandı.
isveç'te bulunan Kurdistan DEVRiMCi
DEMOKRAT'ları olarak mitinge aktif ola-
rak katıldık.Ayrıca Kurdistan DEVRiMCi
DEMOKRATLARI olarak dağıtılan bildiri
ile olay teşhir edildi.
Bildiride özetle şu görüşlere değinildL
ki faşist diktatörlüğün başlattığı
askeri harekat,ne yansıtıldığı gibi 'kanun
kaçaklarına karşı başlatılan' basit bir 'operasyon ',ne de Irak sınırlarını tek taraflı ihlal
eden bir harekattır.Askeri harekat boyutları ve kapsamı ile özel olarak Güney Kurdistan 'da,genel olarak Kurdistan 'ın tümünde
Kürt halkının ulusal ve toplumsal kurtuluş
savaşımına karşı,emperyalizmin ve sömürgeci güçlerin işbirliği ile gerçekleştirilen ortak katliam ve soykırımı harekatıdır.
riği
( " ' - - - - - - - - - - - - - - - - - - A R M A N C - - - - - - - - - - - - H _ e . ; . . . j m a r 40-41 1
g
''Biz burada Türkiye Büyük Elçiliği önünde
bütün araçlarla
Türkiye ve Kurdis,
•
•v.
tan aa yapılan katlıarnları protesto ettıgı·
·b·
Tü"
k
d
I
k
K
d"
t
,
mız gı ı
r or usunun ra
ur ıs an ına
girişini de protesto ediyoruz.Bu amaç ile
tüm ilerici,devrimci,demokrat kişi ve örgütlerin bu protestoya katılmalarını talep ediyoruz.Biz Yeşiller bugün Alman parlamentasuna Türkiye 'ye yapacağı yardımları derhal kesmesi için bir önerge verdik."
Otto Schillng konuşmasını uluslararası
dayanışmanın güçlendirilmesi gerektiği sözleri ile sona erdirdi.
Miting amacına ulaşarak başarılı bir şekilde sona erdi.
Armanc yazı kuruluna,
03.06.1983 tarihinde Troisdorf-VHS
(Halk Yüksek Okulu) ve Uluslararası Merkez yo··net"ım"ınde "T""ur k po l"t"ka
·
ı ı
sı nereye gıd" " b ı ~ ı d b"
k
ıyor
aş ıgı atın a ır açı oturum tartış~as~. ya~ıldı.Bu açık ?turuma ya~ılan
çagrı uzerıne KKDK-Troısdorf şubesı de
katılarak Türkiye ve Kurdistan'daki son gelişmeleri detaylı bir şekilde anlatarak açık
oturuma katılan diğer Alman örgüt ve kişi­
leri bu gelişmeler karşısında duyarlı ve etkili olmaya çağırdı.Kurdistan sorununa büyük ilgi duyan izleyiciler ve oturuma katı­
lanlar,cuntanın Türkiye Kurdistanı ve Güney Kurdistan'a yönelttiği saldırıyı protesto ettiler.
or
konuşmayı yaptı.
ARMANC Köln Muhabiri.
AR MAN C Troisdorf Muhabiri.
ak
Bilindiği
d.
yazı
kuruluna,
gibi sömürgeci-faşist Türk
devletinin militarist ordusu Güney Kurdistan'a (Irak Kurdistan'ı) saldırdı.Bu
nedenle biz FAC'ta(Federal Alman Cumhuriyeti) bulunan Türkiye'li ve Kurdistan'
lı devrimci,yurtsever örgütler olarak üzerimize düşen sorumluluğun bilinci ile bu
saldırıya karşı çeşitli eylemler düzenledik.
Bu eylemlerin biri de 03.06.1983 tarihinde
çeşitli örgütlerin katılımı ile gerçekleştiri­
len basın toplantısı ve daha sonra da Türkiye Büyük Elçiliği önünde yapılan miting
gösterisi idi.Bu eylemlerde yerini alan
KKDK eylem boyunca üzerine düşen görevi
başarı ile yerine getirmiştir.Ayrıca eylem
sırasında KKDK-MYK(Merkez Yönetim
Kurulu) bir bildiri de yayınlayarak basın
mensuplarını ve ilerici Alman kamuoyunu
konu hakkında aydınlatmıştır.
Armanc
Birçok Kurdistan'lı,Türkiye'li ve diğer
örgütlerin katıldığı basın toplantısı ve mitingde Almanya-YEŞILLER adına milletvekili Otto Schiling ana hatları ile aşağıdaki
ur
ALMANYA
.!iJ
iv
ımn••nmııııııııtllllıtllııııım••nnmıılllllllllllıtıllllllll-lllllllllıtlllllllıtııımml.-nlllllllllllllllıtllllllllll
NORVEÇ
w
w
.a
rs
TÜRKiYE'NiN IRAK KURDiSTAN'lNA konularına değinildL Mitingin bitiminde, san Hakları Komisyonu'na şikayeti belirtiSALDIRISINI LANETLEDiK.
Norveç hükümetinin daha evvel cunta'nın lerek hükümetin son işgal hareketını proinsan haklarını ihlal ettiği için Avrupa in- testo etmesi istendi.
12 Eylül 1980'de iktidarı zorla ele geçiren faşist cunta katliamianna bir yenisini
Miting Komitesi şu örgütlerden oluştu.
daha ekledi.Mayıs ayının son haftasında
Kurdistan Demokratik işçi Derneği.
Güney Kurdistan'a saldırarak Kürt halkının
Kurdistan işçi Derneği.
ulusal demokratik mücadelesini yok etmek
Kurdistan
Dayanışma Komitesi
istedi.Ancak güçlü bir direnişle karşılaştı­
Norveç Türkiyeli ilericiler Birliği.
lar.
Norveç'te bulunan Kurdistan DemokraYAŞASlN HALKIMIZIN ULUSAL DEtik işçi Derneği,Kurdistan işçi Derneği or.MOKRıÜiK
HALK DEVRiMi SAVAŞI..
tak bir basın toplantısı yaparak militarist
Türk ordusunun işgalini protesto ettik.DaKAHROLSUN FAŞiST CUNTA'!
ha sonra "nokta mitingi" yapılarak bildiri
dağıtıldı.Mitingde konuşma yapan arkadaş
Norveç ARMANC Muhabiri.
sözlerine mitinge katılanları selamiayarak
başladı ve özetle şunlara değindi.
w
"
Kısaca,!rak
hükümeti ve faşist cunta 'nın
Kürt halkını yok etmek istedikleri,
Irak 'ta ki Kürtlerin askeri ve politik olarak iyi örgütlendikleri,
Irak 'ta ki gelişmelerin askeri-faşist cuntayı tedirgin ettiği, Türkiye 'de bugün yüzbinlerce kişinin tutuklu olduğu,işkence
gördüğü,katledildikleri.
Kürt dilini konuşmanın bile yasak olduğu,
"Anayasa "ıı_pı zorla kabul ettirildiği."
(.._R_e.:.im_a_r_._4o_-_41....;..1_1_8_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ ARMANC - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - ' )
Emekçi Türk
Fşist
Irak
eylemine
karşı sesinizi yükseltiniz.Zira bu işgal
eyleminde siz emekçi halkın ve onun örgütlü devrimci güçlerinin hiç bir çıkarı
yoktur, olamaz.Bu sömürgeci işgal eyleminde sömürgeci tekelci burjuvazinin
ve ayrıca onun ağa babası oaln emperyalist güçlerin çıkarları vardır.Bu nedenle,
işgal eylemine karşı çıkın ve seslerinizi
yükseltiniz.
or
d.
Türkiye ve Kürdistan halklarının babela kesilen, zira uyguladığı ekonomik politikasıyla halklarımızı açlığa
mahkum eden, yüzbinin üstünde Kürt ,
Türk ve diğer azınlıklara mensup yurtsever insanı zindana dolduran, iskenceyi
ayyuka çıkaran, ayrıca yüzlerce devrimciyi sokak ortasında ve sorgusuz-sualsiz
katleden, kırka yakın ilerici-devrimci kişiyi daracağında idam eden, Türkiye ve
Türkiye Kürdistan 'ında toplam olarak altı b inin üstünde politik tutuklunun idam
kararını çıkaran Türkiye 'deki askeri faşist cunta 26 Mayıs 1983 günü 6 binin
üstünde askeri bir güçle Irak Kürdistan'
ına girerek 40 km. lik bir alanı işgal etti.
TVM iLERiCi iNSANLARA SESLENiYORUZ
Sömürgeci Türk ordusunun Irak Kürdistan 'ını işgali ve bu işgal esnasında,
yüzlerce masum ve savunmasız Kürt insanının katiedilmesine karşı sessiz kalmayalım ................... Faşist Türk ordusunun Irak Kürdistan'ına yönelik iş­
gal eylemine karşı çıkarak Kürt halkıyla
dayanışma bayrağını yükseltelim.
ur
şına
cuntasının
giriştiği işgal
.a
rs
iv
IFransa'daı· bulunan Kurdistan DEVRiMCi DEMOKRATLARI'nın konuya
ilişkin dağıttıkları bildiride özetle şu görüşler yer aldı.
"DEMOKRATiK KAMUOYUNA"
ak
Fransa'da sömürgeci işgal ordularının
Kurdistanda giriştikleri katliam,01.06.
·1983'te Paris'te Türk Konsolosluğu önünde düzenlenen gösteri ile proteste edildi.Bir çok Kurdistan'lı,Türkiye'li ve
diğer ülkelerden örgüt ve kuruluşun katıldığı gösteride, saldırgan işgal güçleriningeri çekilmesi,Kürt halkının ulusal
demokratik mücadelesinin desteklenmesi istemi ve çağrısı dile getirildi.
Ayrıca dağıtılan bildiri ye basın toplantıları ile saldırı harekatının gerçek ka-.
rakteri kamuoyuna iletildL
!
Kenan Evren
Kürdıstan 'ında
FRANSA
halkı
g
TÜRK VE IRAK SÖMÜRGECi iŞGAL GÜÇLERi
TÜM AVRUPA'DA PROTESTO EDILDiLER
BELÇIKA
w
w
w
Belçika'da da faşist cuntanın kanlı serüveni düzenlenen protesto gösterileri ile
lanetlendi. TEKOŞER (Belçika'daki
Kürt Işçi ve Öğrenciler Birliği), KDHP
(Kurdistan Demokratik Halk Partisi-1rak) ve KSSE (Avrupada'ki Kurdistanlı
Öğrenciler Birliği- Belçika şubesi) tarafından yapylan ortak basın açıklaması
ve 04.06.1983 günü Belçika'nın başşeh­
ri Bürüksel'de ki Türk Konsolosluğu önünde düzenlenen gösteri,aralarında insan Hakları Koruma Komitesi Belçika
Şubesi'nin de bulunduğu 20 yi aşkın
örgüt ve kuruluş tarafından da aktif olarak desteklendi.
Yapılan ortak basın açıklamasında ö-
zetle
şu görüşlere
yer verildi.
BASlN A ÇlKLAMASI
24 Mayıs 1983 tarihinde askeri mahkeme Türkiye Kurdistanı 'nın Diyarbakır
askeri ceza evinde tutuklu bulunan ve "
bölücülük" ile suçlanan Kürtlere karşı
35 idam,28 kişiye müebbet hapis (bunlardan 1 O tanesi 18 yaşından küçük oldukları için cezaları 24 yıla indirildi )
333 kişiye 3 yıl ile 36 yıl arası ağır hapis
cezası kararı verdi.Bu uygulamalar yanı
sıra Türkiye ve Türkiye Kurdistanı 'nda
tutuklu bulunan onbinlerce insana her
türlü insanlık dışı işkenceler uygulanmaktadır.i:Jzgürlükler
uğruna
tutuklu
bulunan bu insanlar ölüm korkusu içinde yaşamakta ve her an ölümle karşı
karşıya
bulunmaktadırlar.Bu
28.05.1983 tarihinde Türkiye KurErzurum ve Kars illerinde
NATO kuvetlerinin "Macera Expres
" tatbikatma başladı.Bu tatbikat 16 Haziran 1983 tarihine kadar devam edecektir.NATO'nun bu özel birliği şu devletlerin askeri güçlerinden oluşuyor.ABD,
Batı Almanya,ingiltere,ltalyave Belçika.
Belçika bu tatbikata özel paraşütçü birliği ve askeri malzeme ile katılıyor.
26 Mayıs 1983 te çok sayıda Türk askeri .................. Irak Kurdistan'ına girdiler .. Kurdistan tarihi bu operasyanlara
nede olsa yabancı değildir.Buna benzer
katliam ve baskılara çok kere sahne oldistanı 'nın
baskılar
bilhassa 12 Eylüll980'de yönetime el
koyan faşist askeri cuntanın gelmesi ile
daha da yoğunlaştı.
muştur.
Türkiye ve Irak hükümetlerinin ortakbu kanlı hareketi
lanetliyoruz.Kürt halkına uygulanan bu
canice baskıları daha da yoğunlaştıran
ve adına komşuluk -dostluk dedikleri bu
anlaşmayı nefretle kınıyoruz . ............ .
"
laşa gerçekleştirdiği
Bejmar 40-41 1 19)
C
~,-----------------------------ARMANC--------------------~~~~~~
·
·
POR
DERN~~I ~!'~!'RlU ÇALIŞMALARINI SORDDROYOR.
w
.a
rs
.. .
.
..
.1·5 yıl once lsveç ~u~~ısta_n. Derneklen Feder~sy?nunun ını~ıyatıfı altında
kurulan Kurdıstan Gençlık ve Spor derneği, kuruluş dönemini başar~y~~ ~mamladıktan sonra çalışmalarını surdurmektedir.
tarihinde spor derneğinin çalışmalarını
ve kuruluş amaçlarını içeren bir
röportaj yayınlandı.
ak
..
KDRDIS~~AN GENÇLIK VE S
Dernek kuruluş amaçlarını iki noktada toplayabiliriz.Birincisi isveç 'te bul unan ve spor çalışmalarıyla ilgilenen bütün,-Kürdistanlıların bir dernek çatısı
altında birleştirilmesi, ikincisi ise spor
aracılığıyla Kürdistan halkının ulusal demokratik miicadelesini desteklemek.Ve
spor derneği kuruluşundan bugüne kadar olumlu çalışmalarıyla bu iki ana amaç doğrultusunda çalışmalarını sürdürdü.Nitekim bunun sonucu olarak, çalışmaların ürünü çeşitli alanlarda görmekte gecikmedik.isveç'in günlük büyük
gazetelerinden Aftonbladet, ll Nisan 83
iv
iSVEÇ'TE,
ur
d.
or
g
HABERLER
Spor derneğinin bugünkü çalışmarı­
büyük bir kısmı futbol oluşturmakla
birlikte, diğer spor daliarına da yer verileceği proğramlaştırılmıştı .
nın
Kürdistan futbol takımı bu yıl isveç
8.Küme maçiarına resmi bir takım olarak katılmaktadır. 1. devresi geçenlerde tamamlanan 8.Lig'in liderliğini sür·
dürmektedir.
DANiMARKA'DA KURDISTAN
DOST LU K GECESi YAPI LDl
w
w
YOL filmini seyredip halkımız üzerindeki sömürgeci-faşist baskıları gören
bir gurup Danimarkallların isteği üzerine , DANiMARKA-KURDiSTAN dostluk gecesi düzenlendi.
Danimarka'daki Kurdıstan DevrimciDemokratlarının inisiyatifinde gerçekleştirilen gecenin amacı Kürdistan'ın tanıtılması ve faşist Türk sömürgeciliğine
karşı kamuoyu oluşturulması idi.
Gecenin yapıldığı tarih olan 6 Mayıs
1983 'i izleyen bütün hafta boyunca Kürdistan'ı tanıtmak amacıyla yoğun bir
kampanya başlatıldı.Bunun sonucu ge-
ceye 350
sağlanarak
kişinin
üzerinde bir katılım
bir gece düzenlen-
yığınsal
di.
Arkadaşlarca hazırlanan Kürt ulusal
yemeklerinin yenilmesiyle başlayan gece
yapılan Türkçe ve Danimarkaca birer
konuşmayla , halkımız üzerindeki sömürgeci uygulamalar sergilendi.Daha
sonra Folklor ekibinin Kürdistan Halk oyunlarını sunması, hazırlanan kısa bir tiyatro ile Ozan Pıço'nun söylediği Kürtçe türküler izleyicilerce ilgiyle izlendi.
Danimarka'lılar geceye 2 ayrı müzik gurubuyla katılarak büyük bir dayanışma
örneği gösterdiler.
Gecede Kürdistan'ı tanıtıcı Danimarkaca broşür ile ARMANC dağıtılarak uluslararası dayanışmanın önemi dile getirildi.
gecenin yapıldığı günün 6 Ma
denk düşmesi nedeniyle, 6 Mayıs
1972 de askeri cunta tarafından idam edilen 3 devrimci ile mücadele yolunda
şehit düşen diğer tüm devrimci yurtseverler için 1 dakikalık saygı duruşunda
durulmasıyla gece büyük bir olgunluk
içinde sona erdi.
Ayrıca
yıs'a
ARMANC- Danimarka muhabiri
Bejmar 40-41
C
~,~------
1 20
)
-----------------------ARMANC--------------------------------~
ak
xwe ya folklori dıdomine. Grub
iro fikıyen ve xebata xwe ya he ja dısti­
ne. Lı paytexte Swede, lı bajare Stockholme her festival, meş, mıting u şeven
gırsıyen netewi u navnetewi be Grub
Govend derhas nabın. Grub Govend,
rs
iv
LI swfDE
Grub Govend, bı folklora kurdi festival,
meş, miting u şeven gırsi yen netewi u
navnetewi dıxemıline u geş dıke.
Gruba komela me Grub Govend, bu
se (3) sal e ku bı şeleke dısiplin xebata
ur
d.
or
g
Xeb ata Gru p Gov end
w
w
.a
ROJA1 EGULANE LI KUNGSTRADGARDENE
Roja ı e Gulane komelame KKDK bı
partiya VPK re meşiya. Seri ku meş destpeke lı meydana Kungstrlldgıtrdene cıvi­
yan1 be hejmar jı her gel u netew mirov
heblln. Kemu meşvan jı bist hezari zedetır bUn.. dı ve cıvina gırsi u navnetewi de
Grub Govend folklora kurdi peşkeşi
meşvanan kır. Hezaran mirov bı deve ki
slogana "jı kurdan re pışgırti u alikarl"
avetın.
w
ŞEVA KULTUR! YA KURD
Komela me KKDK, dı ı 9 Gulane de
lı bajare Stockholme lı xaniye ABF e
de şeveke kulturi pe kani.
Dı şeve de qasi 300 kesi nerevan beş­
dar bUn.. Dı şeve de kultur u jebermayı­
yen kurdi bı seranser lı orte hate raxıs­
tın. Jı xwarınen kurdi heta weşan, mu·
zik, cıl stran, helbest u folklora kurdi şe­
ve xemıland. Bı taybeti Grub Govend,
bı litıken dorhela bajare Betlise u Diyarbe kıre şev e geş u xweş kır.
dewlemendi u jiyandariya folklora kurdi
orte radıxe u jı nerevanan re dıde di-
lı
yarkırın.
Jı ı e Gulane heta 5 e Hezirane ,dı nav
35 rojan de Grub Govend van xebaten
jerin p_e k ani.
Bejmar 40-41 1 21 )
(
~---------------------------------ARMANC------------------------~--------~
d.
or
g
GRUB GOVEND DI KARNEVALA
TENSTAYE DE
Tensta taxeke bajare Stockholme ye.
Lı we taxe bıyani jı swediyan zedetır
ın. Pıraniya kurdan ji lı we taxa ha rudının. lsal jı 17 e Gulane heta 21 e Gulane karnevaleke navnetewi lı Tenstaye
hat pe kanin. Jı her netewi u geli beşdari
ve karnevale blin. Muzik, folklor u bıbe­
rinen xwe yen kulturi p~eş lnrın. Armanca karnevale kultura gelen bıyani­
yan bı hev bıde naskırın u peyvendi u alikariya dı nav gruben bıyanıyan de hin ji
xurt bıkın .
Roja 21 e Gulane Grub Govend, lı
medana tenstaye ya navnetewi folklora
kurdi rabere ne revanan kı r. ~asi hezr
nerevan 40 deqiqa mı t u mat lı folklora
kurdi temaş e kırın.
w
.a
rs
iv
ak
ur
FESTİVALA RİNKEBY
Rinkeby ji taxek jı taxen bıyaniyan e.
Hejmara kurdan lı ve dere ji pır e. Jı ali
koroina (belediya) Rinkeby ve festivalek
mezın hat pek anin . Cıvaken bıyani dı
ve festivale de ji ciye xwe gırtın u gruben xwe yen folklor u muzik derxıstın .
Lı ser nave kurda Grub Govend ji roja
28 e Gulane programe ke folklori pekani
SE (3) SALİYA GRUB GüVENDE Ll
PARKA WASSA
Partiya çep ya komunist (VPK) her sal
lı parka Wassa festival çe dıke . Se (3)
sal e ku Grub Govend lı parka Wassa dı
festivala VPK de bı folklora kurdi beş­
dari festivale dıbe. lsa! ji Grub Govend
roja 5 e Hezirane dı parka Wassa de
folklora Kurdi raberi ne revanan kır .
FESTİVALA AŞİTİ LI HUDDİNGE
Huddinge ji taxeke bajare Stockholme
ye.Roja 29 e Gulane de komita aşiti ya
Huddinge festivalek muzike jı bona aşi­
ti pe kani. Grub Govend ji dı ve festivale de beşdar bu u bı folklora kıırdi ev
festivalaha xemıland.
w
i!
ii
ii
ii
ii
ii
ii
H
H
ii
ii
H
H
::
ii
ii
ii
w
:;ı:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::=::::::::::.-::::::::::-.:::::=::::::=:::::.
..
.
ÇAPXANA Ç1ND A KURD DEST BI
DERXISTIN U BELA VKIRINA PIRYPA
TU .~iliN ZAROKAN KIR.
Pırruka "LOTTA KARE BAJO" derket!
Pırtfiken ku derten:
* "Kıno dıbeje alikari bıkım"
* "Kıno dıgot lı wedere bınere"
*"Ma gakllvi kil çıkan dıxwın"
ii
!!
Geli bavu de!
Geli zaroken he ja!
Me, van pırrukan jı swedi wergerand
kurdi. Hemu pıtuken navdar ın. Çıroken modern ın. Jı aliyen pedagogen
Swedi ve, lı gor psikolojiya zarokan hatıne nıvisandın. Weneyen wan gelek bala
zarokan dıkşinın.
ii
ii
ii
ii
ii
H
i!
ii
ii
H
i!
i!
ii
ii
::
..
::!:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::=::::::::-.:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::..--::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::.
Bejmar 40-41 1 22
)
C
~---------------------------------ARMANC----------------------------------~
DÜNYA BARIŞ PARLEMENTOSU PRAG'DA TOPLANDI
i==
==
=
-i
!
tatbikatı yapıldı .
·· j;~·~··Kll;d;~t~~-.;~d~ - -~;~-~il~i~;d~- -~~~ici Humeyni yönetimi Kürdistan 'da bir saldırıya geçti.Mahabat kentini uçaklarla bomba/ayarak karadan büyük bir güçle şehirin önemli
kesimleri harap edildi.60 yakın Kürt yurtseveri kurşuna dizilirken 200 e yakını da esir alındı .
g
NATO 'ya girdikten sonra Türkiye ve Kürdistan toprakABD emperyalizmine peşkeş çeken sömürgeci Türk
burjuvazisi, özellikle 12 Eylül faşist darbesinden sonra,
ABD ile bağımlılık ilişkilerini daha da yoğun/aştırdı . Son
dönemlerde girdiği birçok ikili anlaşmalarla, Ortadoğu 'da
gelişebilecek demokratik hareketlere karşı ABD 'nin sıç­
rama tahtası olma konumunu pekiştirdi. Sovyetler Birliğine
ve Sosyalist sisteme karşı kullanılmak için gözetierne istasyon/arının kurulması yada varolanların yeniden modernleştirilmesi çalışmalarına hız verildi. Çevik kuvvetlerin Ortadoğuya müdahele etmesi halinde, Türkiye ve Kürdistan topraklarında üst/enerek hareket etme kararları ABD ve Türkiye hükümet yetkilileri arasında gizli olarak imzalandı .
larını
lan bir tutumla Türk ordusunun Irak Kürdistan:ına girmesine izin verdi. Yaklaşık 40.000 üzerinde bir kuvvetle Irak
Kürdistan 'ma saldıran faşist cunta, yüzlerce yoksul köylüyü katliamdan geçirip binlercesini de esir aldı ...... ...
Bu saldırı yapıldığında ABD çevik kuvveilerinin katıldiğı
ve gerçek merrniler/e yapılan NATO "Macera Expresi 83"
Hem Irak hem de Iran Kürdistan 'mda saldırılarm hemen
hemen hemen aynı döneme raslaması, Kürdistan halkının
toplumsal muhalefetinin gelişmesinden , dolayı tesadüfi de-
KfJRDlSTAN iŞGAL EDiLMiŞ StJMfJRGE BiR üLKEDiR
ğildir .
Dört sömürgeci devlet tarafından emperyalistlerin desteve ülkesi suni sınırlarla birbirinden ayrılan
Kürdistan halkı, yıllardan beridir 4 parçada Ulusal demokratik hakları için mücadele vermektedir. Çeşitli dönemlerde kabaran ulusal hareketler bazen sadece bir sömürgeci
devlet tarafından kanla bastırılırken, çoğu zamanda , Kürdistan üzerinde ortak çıkarları olan ve herbir parçasını zorla devlet sınırları içinde tutan sömürgeci devletlerin ortak
çabalarıyla bastırı/maya çalışılmıştır.Bunun en somut örneği de 26-5-1983 tarihinde, Irak 'ta gerici Saddam dikta törlüğünün varlığı ve iktidarı sarsıldığı, Irak demokrasi hareketleriyle Kurdıstan ulusal demokratik muhalefetin büyük
boyutlar kazandığı bir anda Saddam yönetimi Türk faşist
cuntasıyla anlaşarak uluslararası kuralları ayaklar altına a-
-YAŞASlN
SOVYETLER BiRLİG/ VE SOSYALİST
üLKELERiN KARARLI BARIŞ POLiTiKASI!
ğiyle paylaşılan
=
-YAŞASlN
DüNYA
BARIŞ
GüÇLERi!
-YAŞASlN BARIŞ
ur
MfJCADEI:ES/NlN BiR PARÇASI
OLAN KfJRDiSTAN HALKININ ULUSAL VE TOPLUM
SAL KURTULUŞ MfJCADELES/!
-KAHROLSUN EMPERYALiSTLERiN
KIRTICI POLiTiKALARI!
SAVAŞ
KIŞ ­
ak
=
§==-
or
NATO üYESi TüRKiYE FAŞiST CUNTAYLA DONYA VE BöLGE BARIŞI iÇiN TEHLiKE
=
s. 24 de
d.
!
Baştarafı
-YAŞASlN
ENTERNASYONALiZM!
K .K.D .K - Delegesi
iv
alııtlllllllltlllllllllll-11111111111111 1IIIIIIIIIIUIII-1111111111111111111111111111111. .11111111111 ll IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIUIIIIIIIıtı
s.l4 'te
w
.a
baştarafı
rs
ABD ARTIK "ARKA BAHÇESiNDE" iSTEDiGi GiBi AT OYNATAMIYOR
Güçlü tekellerin
kar
alanların ı
korumayı "ulusal çıkarlarını"(bin- .
w
w
lerce kilometre uzakta olsa bile
koruma olarak kabul eden Beyaz
Saray,Orta-Amerika'da muz cumhuriyeti,ABD'ye muz yetiştiren
bir bölge olmayı kabul etmeyen
halkların
savaşımını ezmek için
tüm olanaklarını seferber etmektedir.EI-Salvador'u ikinci bir Vietnam 'a dönüştürmekten kaç ınma­
maktadır.Son günlerdeki gelişme­
ler bunu açıkça göstermektedir.
EI-Salvadordaki faşist yönetime
yapılan askeri yardım
muazzam
rakamlara ulaşmıştır.Ve ABD'nin
EI-Salvador'daki askeri varlığı giderek artmaktadır.
Ama,yüzyılı aşkın süreden beri
ABD'ye bağımlı ve sık sık değişen
geri c i ,fa ş ist cu ntaların baskısı altında yaşayan Orta-Amerika halk-
larının kararlılıkları,dayanışmaları,.
emperyalistlerin bu
planlarını boşa
ed iyor.Yeterli silahlardan kendim iz yoksun olduğumuz halde . Bu
iddiaları kesinlikle redediyoruz.Lakin,biz,özgürlüğü
halkiara moral
nuyoruz."
çıkaracaktır . "Arka bahçe" de açı­
lan gedik genişreyecek,N ikaragua
ile sınırlı kalmayacaktır.Bu noktada uluslararası dayanışmanın,en a-
zından
ABD
dolaysız
emperyalıizminin
saldırısını
yük bir yeri
bu
önlemed.e- bü-
olacaktır.
"ABD,bizim EI-Salvador gerillalarına hem insan gücü,hem de silah
yardım ında bulunduğumuzu iddia
•
ıçın
savaşan
yardımında
bulu-
(
#,
" DI ÇEPEREN AGlR DE "
destpek r.13
rg
Lı gora diyarkırına Oasımlo dı 26 a
gulane fe, jı çar ·saien şere Kurdistane
vır de 1 8 000 menv hatıne kuştıne ,bı
hezara mal hatıne weran kırın u xıra kı­
nn,bı sed hezara merıv be mal u mılk lı
derva mane.
A gring dı ve rewşe de sazlimanen
Kurd xwe ne kın lıstı ka deste van herdu
dewleta.Be şık rejıma Tehrane dıxwaze
Kurde Iraqe jı xwe re bıke ber destık
Her weki ve,politiqa Bexda ye ji wısaye.
Dı
diroka me de,me hesabe
tekıliyen
bir dıkın.
Emperyalizm u welaten metıngehkar
Kurdistane dın­
herın.Be guman nzgarbuna Kurdistane
de dı rojhılata navin de u dı nexşe dıya­
ye de guherinen mezın bı xwe ra bine .Bı
ya me u hevalen gele Kurdistane ew gubı tırse ke mezın lı şere
çandınen dı t97 5 an de h~ jı bir ne bune. Gengaz e ku Saddam disa tekeve xetere u quncıkki bıde lrane u disa Kurda
lı hole bıhele.Jı beri her tışti dıve şere
lı dıji dıjmın beze xwe ye bıngehin jı
gele me bıgre u xwe lı ser ve bıgehe damezrine.Ne bı pıştevaniya welatek metıngehkar a dm.
rd
jı
.a
rs
wısa ye bı dıjmın re pır gıran daye.He-
na ve
herin de rupeleki sıpi u bırumet dı diroka d ine de ve ke .Be ş ı k e w rupel de jı bo
neyare me rupelekreş be.
ak
u
kın.
dınek wısa pek binın.Welate me yeke,ne
çarın .Dıjmın ji ve baş dızane .Le em c ar-
>!Nişe :Her çıqas dı ve Eniye de bın sazlimane he rewşa wan u politika wan a h
dıji emperyalizme u paşverutiya navçe
zelal ni ne hebın ji bı gelamperi va "Eniya" en iye k pe şveru ye.
iv
Bı rasti ye ku denge xwe qet ne ke u
her bu yere k wısa de hovitiya xwe bı­
bir bine u jı rlireşiya xwe fedi bıke,icar
derketiye meydane xwe kıriye tone aşi­
tixwaza u dılovana.Ruye bulrumata Iraq
u Tırkiye çı kas reş e heme ewqas ji ruye
Xumeyniye hov reş e.Le dıve em lı ber
dudıliyen hane xwe şaş ne kın.Dıjmı­
nen cane me yen bı sedsalan jı bir ne
dı
.o
Lı ser eriş bırına Tırkiye ya Kurdistana Iraqe, Xumeyni hukumata Enqere
"protesto" dıkır (? !). ll"disa Xumeynf
gazın.lı (bedeng) be hes mayina ajans u
hu kumaten dınye dıkırın ku ka çıına
protestoyen xwe lı dıji ve erişe ne kırın.
AGAHDARIY A MtZEKIRIN A BI-
JUNDARİ JI BO MEZINAN, DE~A
ŞEL
A ZAROKAN
w
w
w
Encumena bajare Stockholme, beri welaten ku nexweşi hene geriyane.
ve kele- kela Ro jhılata navin de be
tatile," dı mehen Gulan u puşbere (HeHun karın bı xwışkbıjilna (hemşire)
şık ıro pırsiyara Kurdistane xwe daveje
ziran) de mezınan vedıxwine deqandına ku lı dorhela we rudıne pe re peyvendi
peş. Le her weki xuya ye ,pırsa Kurdisşel (felc) azarokan ya belaş.
deynın u jı bo xwe wext veqetinınllej­
tane dı gehinekek geleknazık da ye.Dıj­
Ew kesen ku dıkevın nav çarçova mara telefona xwışkbıjôn a dorhel a we
mın bı hemu h~zenxwe hazıre,yekbuyi · rewş a belaş a deqan ev ın'
dı kataloga sala 1983 yan de, dı sere beye u xwe rm damezrandiye jı şer re .Ali
>!Ew kesen ku qet jı ve deqe nehatıne şa rupelen zer de bı nave "Vıfrdcentra­
dm ve lı gel Kurda geremol,belavblin u · deqandın.
ler" de heye. Disa hun karın dı katalodıjmınatiya bı hev re heye.Jı bıl bın sa*Yen
ku
jı se (3) deqan zede nebatı­ ga ku jı aliye postexane ve her sere sale
zumanen Kurd ye noker dıve hemu bed
ne deqandın.
xwe bı hev gıredın.Şere bo dıjmın saz
bı nave "Landstigskatalogen" te helav*Yen ku dı nav salen 1948-1959 a•. imm de ji bıbinın.
kın.Geleki mıxabın ku iro lı Kurdistane '
de bune u jı çar caran zede nehatıne desazumaneke ku xwe merkezi,h tername
Zarok dı navçeyen (merkez) ciyen
qandın.
Kurdistane saz kıri nin e .He ke sazlima. mezekınna zarokan de wek her demi
nek wısa hebliya,dıjmıne Kurda iro ne
*Yen ku dı van penc (5) salen dawi kann jı ve deqe ji ben deqandın.
4ıkarıblin Kurda wısa perçe perçe bıkın.
de deqa şel a zarokan nebline u lı wan
· U her ye k jı xwe re bı komeki bıleyizın.
Sazıya mezekırın a bıjilndari u cıvaki
Dıjmınel) gele Kurd çawa bı awaki merya enrumen a bajare Stockholme.
kezi pev re hereket dıkın,dıve hlizlin
Kurdistani ji sazkırına xwe,damezranDı
l
Parlamentosu~
Barı s•
Dünya
Toplandı
Prag'da
Dünya Barış Konferansı 21 Haziranda Çekoslovakya'nın başkenti Prag'ta
toplandı.Konferansa dünyanın bütün ülkelerinden toplam 2500 e yakın delege
katılmaktadır. 1 hafta sürecek olan barış konferansına 113 ülkeyi temsilen katılan delegeler, konferans süresince çeşitli çalışma guruplarında dünyada barış ve silahsızlanma sorunlarını tartıştı­
lar.
yanın geleceğine
yönelik büyük bir tehvurgularken, bu olumsuz
gelişmenin önüne geçilebileceğini belirtti.Husek konuşmasının sonunda NATO.nun Batı Avrupaya yerleştirmeye
çalıştığı yeni raketierin ciddi sorunlar
yaratacağını ve aktif karşı konulması
gerektiğini belirterek,
başta Sovyetler Birliği olmak üzere bütün sosyalist
ülkelerin bu gelişmeye seyirci kalmayaolduğunu
.o
rg
like
caklarını vurguladı.
rd
Konferansa Kürdistan örgütleri adına
da birçok örgüt resmi olarak katıldılar.
KORDlST AN DEVRIMCI DEMOKRAT
ları adına da bir arkadaşımız delege olarak katıldı.
Konferansın
2.
konuşmasını
Dünya
Romesh CHANDRA yaptı .Chandra konuşmasında dünyadaki tüm insanlığın dünya barışını
tehdit eden atom savaşına karşı olduğu­
nu belirtti.
Konseyi
başkanı
ak
u
Barış
Konferansın açılış konuşmasını Çekoslovakya devlet başkanı Gustaf HUSEK yal?tı.Husek konuşmasında dünyanın bugün içinde bulunduğu koşulların
çok ciddi bir konumda olduğunu ve giderek dünyanın geleceğini tehdit eden
gelişmelerden
bahsetti .Emperyalizmin
başını çektiği silahianma yarışının dün-
Konferansın sonunda NATO'nun BaAvrupaya yerleştirmeye çalıştığı yeni
raketleri kınayan ve uluslararası silahsızlanmayı öneren kararlar alındı.Kon­
ferans böylece çok önemli bir dönemde
dünya barışı ve uluslararası silahsızlanma
yönünde önemli kararlar alarak kapandı.
iv
PRAHA83
tı
Barış
.a
rs
ve yaşam için dünya toplantısına,
KKDK adına verilen mesaj :
DtJNYA BARIŞ GtJÇLERl
NtJKLEER SAVAŞI ENGELLEYECEKTiR
Bugün burada toplanan, Prag -Nükleer savaşa karşı Barış
yaşam için dünya Assemblesi, dünyanın emperyalizm tarafından nükleer bir savaşla tehdit edildiği, yeni yeni nükleer silahların Batı-Avrupaya yerleştirilmesi kararlarının , emperyalizmin saldırgan örgütü NATO tarafından alındığı bir
dönemde yapılıyor. Her ulustan barış güçlerinin katıldığı
Prag barış Assemblesi ABD emperyalizmine barış savaşımın­
da nitelik olarak vurduğu en büyük darbedir.
w
ve
Emperyalist-Kapitalist sistemin başını çektiği ABD, siolarak dünyada adil ve ka lı-
w
lahlanmayı tırmandırara~ genel
f
cı
bir barışın sağlanmasını engellemek için elinden gelen
her türlü çabayı sarfetmektedir.Reagan yönetimi tarafından
Nötron bombasının yapımına başlan masına karar verilmesi,
ABD yönetiminin barışı engellemek için elinden geleni yapacağının açık bir göstergesidir.
BUna karşı başta Sovyetler Birliği olmak üzere Sosyalist ülkelerin getirdikleri gerçekçi barış önerileri ise Dünya
barış güçleri tarafından coşkuyla karşılanmakta .
Devamı s. 22 de
w
KOVARA KURDI/ MANATLIG KURDISK TIDSKRIFT / KURDISH MAGAZINE
ISSN:0348-7385
Navnişan/Adress
: ARMANC
Sveaviigen 135 n.b 113 46 StoddDbn-~
POSTGIR0-23 89 94-8
Xwedi/Ans.Utg.
Buha/Pris-Price
'
: KURDISKA DEMOKRATISKA ARBETAR FÖRENINGEN
- K.K.D.K-
KOMELA KARKEREN DEMOKRATEN KURDISTAN lı Swed - K.K.D.K: 7,5kr.
1 ı,s
D.nmk
1 75T.lira
ARMANC
Abone/Subscription : ı sal- ı Ar- ı year : ıoo kro~- 35 D.nmk
*
KovaraKurdi -
TEL -08-330554
ıreht!carekdert@
6 ıreh- 6 m'ın.- 6 ıronth: SO kr. - 20 D.nmk