#)+$'(&*& Ege Serbest Bölgesi'nde Kale Pratt ve Whitney Uçak Motor Sanayi Fabrikası, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün katılımıyla hizmete girdi Karadenizli kalp hastası Taif Erol, 12 kilo ağırlığındaki destek cihazını 33 aydan uzun süre taşıyarak tıp literatürüne girdikten sonra nakille yeni yaşamına kavuştu Törende konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Türkiye gibi büyük ülkelerin nüfus olarak, coğrafya olarak, itibar ve siyasi derinlik, ağırlık olarak, tarih olarak derinliği ve büyüklüğü olan ülkelerin muhakkak ki sanayisinin güçlü olması gerekir. Dolayısıyla Türkiye için gerçekten sanayide bu tip üretimler sınıf atlama, standart yükseltme anlamına gelmektedir. <>;:/<72:0<2:.;9<>@J7ED7DFJKAJ2?:JF G>E3K$&>A=>GEJGDCD93K@J;DGEDK>ECJCD9D @4<EHCI:=IK2HK4FHCEIK>EJFK*DG=DFJ<JKGJ7CHF 6HCI<IKEICJFJK<JFJ:=DGJ;IECHA=I5KI1J9K;8<8A >EB?7?KI/IFKIEJ/EJCJKJEH=IK<JKBJK;>C;JK@JFJF, EJGKBJK>E?<>GB?3KHF=HGH@JFK@DADF=DEJGK<J:JBDC5 IFHK<J<EJEJGJK/DAJ;IECHAKI@=I<>G?C5K'EEJ1KFH [email protected];IECI<>G?C3K;?KAJBJGDK;IEHK;HFIC I/IFKC?0I9H!KBHBI5K9</=38>).9= www.sondakikagazetesi.com 7 Haziran 2014 Cumartesi Bu tip tesislerin sayısının Türkiye'de giderek arttığını görmekten de her zaman gurur duyuyoruz. Türkiye'nin geleceğinde daima üretim ve sanayi önemli olacaktır. Ve devlet yönetiminde ekonomi ve yatırım politikalarımızda da daima bu akılda olacaktır. Daima bu gözetilecektir" dedi. devamı 16’da Kapatılan Özel İdare'ye ait malların hazine yerine İzmir'e verilmesi için Vali Toprak’ı ziyaret eden 12 kişilik heyet eli boş döndü. Heyet, Vali Toprak'ın kararından vazgeçmeyeceğini açıkladığını dile getirdi. İzmir Barosu Başkanı Ercan Demir, “Bu saatten sonra dava açmaktan başka çare kalmadı” diye konuştu Toplantıya Demirtaş, Yorgancılar, Öztürk, Ünlütürk, Mutlu, Güçlü, Yumli, Sertel, Kaya ve Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük katıldı #<4<0:;>=6:>%17=5 IEHK64G8:CH@IK<JAEJ:DA ;IGK@JJ=K@8GB8K*JAJ=K1HG1JF6IK;IGK6HEI:CHK>ECJBD5 4G8:CHBHFK@>FGJK;IE6IK2HGHFK+9CIGK-JG>@? -J:AJFDK&HCIG3K$-I9HKJA=JGDEBD7DKAJBJGD<EJ A>CI@<>FKAJGJGDFDKJECD:K2HKIE6IEIK<HGEHGH JA=JGDECD:5K-?FBJFK@>FGJKA>CI@<>F?FK<HFIBHF AJGJGKJECJ@DK6I;IK;IGKB?G?CK>EB?7?F?K9JFFH=CI<, >G?95K-?KA>F?BJAIK64G8:8C898KIEH==IAK2HK=JEH., EHGICI9IK@4<EHBIA5K"8CKA?G?CEJGK>EJGJA =JEH;ICI93K=J@*I<HK>EJFK+EK9HEK+BJGH@I#FIF CJEEJGDFDFK+9CIG#HKJI=K>EB?7?K2HK+9CIG#IFK=J@JGG?, *?FBJK>ECJ@DK6HGHA=I7I5K-?FBJFK@>FGJAIK@8GH0IF FHK>EJ0J7DFDK;IGEIA=HKBH7HGEHFBIGH0H7I95!KBHBI5 %$$>6>(1179:;=241;>(?G?E?K&4FHC )4908@8KHEI1KJE/DFKBJK9HEK+BJGHKCJEEJGD A>F?@?FBJKAJGJGDFK2HGIEBI7IK;HEIG=HGHA3K$(JGJGDF <HFIBHFK649BHFK6H/IGIECH@IK6I;IK;IGK:H<BHFK@49 HBIECHBI5K)4<EHFHFK=HAK:H<3K(>CI@<>FKAJGJGDFD 2HGBI3K;H7HFCH<HFKCJ1AHCH<HK6IBHG5K-I9K;?F? JFEJBDA5K'GAJBJ:EJGDCD9EJKA>CI@<>FK>EJGJAK;?F? BH7HGEHFBIGBIA=HFK@>FGJKFHK<J.CJCD9 6HGHA=I7IFHKAJGJGK2HGH0H7I95K"HAK=HAK;8=8F =J:DFCJ9EJGKI/IFKAJGJGK2HGIECI:3K=H@0IEEHGKI/IF I:EHCEHGK;J:EJ=DECD:5K-?K@JJ==HFK@>FGJKAJGJGDF 649BHFK6H/IGIECH@IK6I;IK;IGK@8GH/KC8CA8F BH7IE5!K:HAEIFBHKA>F?:=?5K9</=38>+9< Perişan olduk! Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İlhan Ulus: “Bahçelerin yüzde 100'ünde çatlamalar meydana geldi. Tabii kirazın piyasa değeri de düştü. Borç ödeme günü yaklaştı. Her ne kadar sigortalarını yaptırmış olsalar da durumun afet kapsamında değerlendirilip çiftçilerimizin yaralarının sarılmasını istiyoruz" dedi. devamı 14’te Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kale Pratt & Whitney Uçak Motor Sanayi AŞ'ye ait tesislerin açılış törenine katıldı. Cumhurbaşkanı Gül, kurdelenin kesiminin ardından Kale Grubu kurucusu ve onursal başkanı İbrahim Bodur'a eşlik ederek platformdan birlikte indi. )%!(..",*. +(.)%.$'(*)+.$'$#-%&,+!-.-#.('("(.-*,',,.).&-!,+,+, (*(&'%$$&.)-,"*-.-",*',#.$'$$)**(.&--."-#,+-.&-",#*-%-.&-%,-+.*)..#- -#$%'.- % .))+.(%!)).#-%-&.))+!(+."-&-*-+!,.-+*,.' ' &*-+!, '( ! %*+) ("&*#& ,%)*%"+'%$#%*+) +("%'+$+)% +)+$#+$'%% #!"'*( %*75:4<+9<>3<94= 2HKI:EH<I:IFIK;IECH<HF <>A=?G5K >:3K;I9ICK=>.E?CK1HGK:H<IK;IEIGK<J 'EJAJ@DK>ECJ@JK;IEHK-HFICKAIKBHKEJ* HG I:=HK>EB?7?K6I;I3KCHB<JK@HA=4G8FBHKBH 1I<HGJG:IK;J@ADFBDG5K>AKFJBIGBIG3K;?F?FKJA, @I(4.HAKIF@JFDKD@DGDG@JK1J;HGK>ECJ93KIF@JF A4.H7IKD@DGDG@JK1J;HGK>[email protected]=G>FEJ C?1J;IGIFK64G8:CHCH@IK1J;HGK>ECJ93K.J=G>F, EJKC?1J;IGIFK64G8:CH@IK1J;HGK>E?GKBI<HGHAK@I, 9EHGH3K6H/=I7ICI9K68FK.J=G>F?CK)>FBJAIAJ J9H=H@IK+C=I<J9K)J1I;IK2HK+:K'BJCDK*EJ=?F )J<6DEDKIEHK;?E?:CJCBJAIKF>=EJGDCD JA=JGJ<DCKI@=HBIC5K9</=38>)+9= /)0.+(%("(.&$ "$% ()"&')+"!% .(*%'()#&)'(-() .(*%'()#&)'(-() (*%'()#&)'!("() (*%'()#&)'!("() Bayındır’da yerli üreticiden çiçek alım sözleşmesi imza töreninde konuşan Kocaoğlu, Vali Toprak’a tepki gösterdi. Kocaoğlu, “İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Valiliği’ne Bilgi Edinme Yasası'ndaki vatandaşın kullanacağı hakkı kullanarak, mallarının dağıtım bilgisini istemek üzere yazı yazdı. Bir haftadan fazla oldu, yanıt yok.” diye konuştu Başkan Aziz Kocaoğlu, “Vali vardır yapar, vali vardır büyütür, vali vardır geliştirir. Vali vardır bir telefonla satar. Vali vardır, ‘Trabzon İzmir olsaydı, İzmir’in adı Trabzon olurdu’ diye ciddiyetten uzaklaşır. Vali ‘ideolojik davranıyorlar‘ diyor. Siz buraya geleli 1 sene olmadı. %+)'(!"(!& *#$'%*+ %*+'(#+$#+ (*&"&)&*() Ben 46 senedir bu İzmir çukurundayım. 10 senedir de başkanım. Kime ideolojik davranmışım? 2009’da sadece Bayındır’da AKP yerel yönetimi aldı. Peki, yerel hizmetlerde en ufak bir eksilme oldu mu, burası AKP’nin diye hizmet etmediğim oldu mu?” dedi. > 10’da $=;:2=.;8;>13=>:6<2:;9<5: 3=9<;>=&:=28;9=>>4=-8;9= "=4=08;8>5=4'<9<;><<7 #==7.8;>=75=9=-8>3:;>(1&=! 1; ;!>=5&:,<7:;9<5:>2 016=;3=28>;<9<;:46<>'=-5=>':7 1&=50=;>85=78698,8>"=69<>16=48; 4=-=;98,8>:->4<7:;<>5=' 6 <9:69:,:;:>:6<7:>2*79* #=20=68,8;>73<6:50<;>6HEIFBI7IFI @4<EH<HFK(>0J3K%)>CJBJK;IGK>0J7JK6I, BHFKJGAJBJ:DCDFKI:K;J:2?G?@?3 0I7HGIFBHAIK@?K=>.EJFCJ@DKFHBHFI<EHKA, J;?EKHBIECHBI5K&J1JK@>FGJK;?KCJBHF AJ9J@DFDFK>EB?7?K>0J7JK6I==I5KFEJGKBJ GJ1J=@D9ED7DFDK;IEBIAEHGIK1JEBHKI:HKJEBD5K+:H ;J:EJBDA=JFKK68FK@>FGJK4EB85K'@EDFBJK>, F?FK2HKJ<FDKB4FHCBHKI:HKJEDFJFKBI7HGK AI:IFIFKA?G@K64GCH@IK6HGHAI<>GC?:5K% BI<HGHAK=H.AIK64@=HGBI5K9</=38>).9< (1;=5><6<9:4<2:+;:; J9IGJFKJ<DKIAIF0I >EJ7JFKCH0EI@K=>.EJF=D@DFBJFKIAIK689HEKAJGJG ;IGBHFK/DA=D5KH0EI@K8<HEHGIFIFK><K;IGEI7I<EH -HEHBI<H<HKJI=K;H:K;?=IAKC89HBHK?<6?EJFJF 6IGI:K80GH=EHGIKAJEBDGDEDGAHF3K-HEHBI<HK-J:AJFD )HCJKHABJ:#DFKAJ7D=KI@GJ*DFDK@>FJKHGBIGCHA JBDFJK@?FB?7?K4FHGIK89HGIFHKCH0EI@K68FBHC CH=IFEHGIFIFKAJ7D=K<HGIFHKHEHA=G>FIAK>G=JCJ =J:DFCJ@DFJKAJGJGK2HGIEBI5K9</=38>.9= 0#($' 0#($' "("%*'#$+% "("%*'#$+% 221/#+ 221/#+ )+$*+)'*!$ (*0="4=>7*5>2H "8GACHFEHGK&HGFH7I -J:AJFDKJCJ9!K<DEBDG =>.EJBD7DK2HKH2IFIFK;IG >BJ@DFJKA?GB?7?K%4G8A (4:H@I%KC89H@IFI3 A8E=8GH2IKJ/DECJ@D A>:?E?<EJK@J=DED7J /DAJGBD5KJCJ93K$"JGI1 4ECH@IF!KBHBI5K)+0< SAYFA 02 MAVI KIRMIZI SARI 7 Haziran 2014 Cumartesi Göz kamaştıran eserler Çiğli Belediyesi tarafından geleneksel olarak düzenlenen yılsonu sergilerinden El sanatları sergisi açıldı. Kursiyerlerce hazırlanan el sanatları sergisi 3 gün süresince Çiğlili sanatseverlerin beğenisine sunulacak Ç iğli Belediyesi tarafından her yıl gerçekleştirilen el sanatları yılsonu dönem sergilerinden üçüncüsü, Çiğli Belediyesi sergi salonunda gerçekleştirildi. Serginin açılışına Çiğli Milli Eğitim Müdürü Hamdullah Işık, Başkan Yardımcısı Sevil Boran, Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan’ın eşi Ergül Arslan, meclis üyeleri, kursiyerler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Sanatın birleştirici ve bütünleştirici etkisinden önemle bahseden Çiğli Milli Eğitim Müdürü Hamdullah Işık, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sanata verdiği değere dikkat çekerek, “Atatürk’ün sanatsız bir milletin hayat damarlarından biri kopmuştur demesi boşuna değildir. Bizler de bunu ilke edinerek yaşamalıyız. Sanatı ve sanatçısını destekleyen, seven bir Çiğli’de yapılacak çok şey var. Çiğli Belediyesi’ni yapmış olduğu çalışmlardan dolayı kutluyorum ve böyle etkinliklerin madenci büstü, sergiye katılan vatandaşlar tarafından da büyük ilgi gördü. devamını diliyorum” dedi. SOMA MADENCİLERİNİN ANISINA BÜST Soma faciasında hayatını kaybeden madenciler için açılan standda, yaşanan kötü günleri sembolik olarak anmak isteyen resim öğretmeni Martıgül Kalkan tarafından madenci büstü yapıldı. Sergi süresince yapımına devam edilecek olan KURSİYERLERİN GÖRÜLMEYE DEĞER MUTLULUĞU Çiğli Belediyesi el sanatları yılsonu sergisinin açılış kurdelesini Çiğli Milli Eğitim Müdürü Hamdullah Işık, kadınlarla birlikte kesti. Sergide; seramik, 3 boyutlu pano, alüminyum folyo rölyef, kat’i ve ahşap boyama branşlarında çok sayıda eser sergilendi. Çiğli Belediyesi tarafından düzenlenen kurslara katılan 51 kursiyer katılım belgesi almaya hak kazandı. Kat’i kursuna katılan Pirlent Narin ve seramik kursuna katılan Gülçehre Akgül’e sertifikaları Milli Eğitim Müdürü Işık tarafından, alüminyum folyo rölyef kursuna katılan Ayfer Karakaya’ya ise sertifikası Başkan Yardımcısı Sevil Boran tarafından verildi. (HABER MERKEZİ) Mermerle Sultan Ahmet Camisi'nin minyatürünü yaptı Bu da kene müzesi Tokat'ta, Gaziosmanpaşa Üniversitesi'nde (GOÜ) kenelerin neden olduğu hastalıkları belirlemek üzere çalışma yürüten Kene Araştırma Grubu tarafından kene müzesi kuruldu. GOÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şaban Tekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2005 yılından beri, Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Ahmet Bursalı, Uzman Biyolog Adem Keskin ile keneler üzerine çalışmalar yaptıklarını söyledi. Keneler ve taşıdıkları hastalıkları araştırdıklarını anlatan Tekin, öğrencilerin de katılımıyla 2006 yılından beri Tokat ve çevre illerde insanlar ve hayvanlar üzerinde parazitlenen kene türleri ve taşıdıkları hastalıklar üzerinde çalıştıklarını ve çalışmalarını bu alandaki saygın dergilerde yayınladıklarını bildirdi. Yaptıkları çalışmayla ülkenin kene faunasının çıkarılmasını hedeflediklerini belirten Tekin, "Yapılan taksonomik çalışmalar sonucunda ülkemiz kene faunasının 47 kene türünden oluştuğu belirlendi. Bunlardan bir kısmı ülkemizde ilk defa grubumuz tarafından tanımlanmıştır. Çok yakın bir zaman önce Samsun Kızılırmak Deltası’nda bazı kuş türleri üzerinden toplanan kenelerle yaptığımız bir çalışma sonucunda ülkemiz faunası için yeni bir kene türü (Ixodes arboricola) tanımlanmış ve Türkiye kene faunası 47 türe ulaşmıştır" diye konuştu. Prof. Dr. Tekin, başta Tokat olmak üzere değişik bölgelerde toplayıp tanımladıkları farklı kene türlerine ait örneklerle GOÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Akaroloji Laboratuvarı'nda bir kene müzesi kurduklarını aktararak, "Akaroloji laboratuvarımızda bulunan 20 binden fazla kene örneklerinden bir kısmı, kene müzemizde muhafaza edilmektedir. " ifadesini kullandı. (AA) A fyonkarahisar'da bir kişi, bin 480 adet mermer parçasını kullanarak Sultan Ahmet Camisi'nin minyatürünü yaptı. Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Afyon Meslek Yüksekokulu mermer atölyesi teknikeri Hüseyin Uysal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mermer parçalarını hobi olarak değerlendirdiğini söyledi. Okul atölyesinde boş zamanlarında fabrikalardan topladığı mermer atıklarından pek çok eser ortaya koyduğunu aktaran Uysal, bugüne kadar birçok aksesuar ve İzmir'deki saat kulesi gibi eserlerin minyatürünü yaptığını vurguladı. En son ise Denizli traverteni diye bilinen mermer parçalarından Sultan Ahmet Camisi'nin minyatürünü 3 ayda tamamladığını kaydeden Uysal, caminin minberinden mihrabına, halısından şadırvanına kadar her ayrıntıyı düşündüğünü bildirdi. -Minyatürde 464 pencere, 22 sütun, 20 kemer bulunuyor İlk önce caminin maketini kağıttan yaptığını ancak daha sonra taşla yapmayı düşündüğünü anlatan Uysal, şöyle konuştu: "Caminin maketini yaparken başkesme makinesi, küçük spiral ve avuç içi taşlama aletlerini kullandım. Sultan Ahmet Camisi'nin birebir minyatürü olarak eser çıkarmaya çalıştım. Toplamda bin 480 adet taş kullandım. 464 pencere, 22 sütun, 20 kemer bulunuyor. Bunların yanında, şadırvan, içerisinin mihrabı, minberi, halısı daha pek çok ayrıntısı var. Kubbelerde mermer tozu ve polyester kullanarak kalıp çıkarma yöntemine göre çalıştım. 15 metre led ışık kullandım. Yeni görünmesin, biraz daha eskiyi andırsın düşüncesiyle eskitme yöntemi yaptım. Duvarlara taş duvar örme şekli verdim. Vakitlere göre ezan okunabilecek şekilde ayarladım." Eserini çeşitli mermer fuarlarında da sergilediğini dile getiren Uysal, emek verdiği eserlerine gösterilen ilgiden memnun olduğunu ifade etti.(AA) Dantel değiş taş işliyorlar Mardin'de meslek edindirme kurslarına katılan 10 kadın taş işleme eğitimi alıyor. İlk çıkarıldığında yumuşak olan, hava ve güneş ile temas ettikçe sertleşen Mardin taşı, kadınların ellerinde şekilleniyor. İŞKUR İl Müdürü Akın: "Kursiyerlerimiz dantel işler gibi Mardin taşını işliyor" dedi Mardin'de meslek edindirme kursları kapsamında açılan taş işleme atölyesinde 10 kadın eğitim görüyor. İŞKUR'un Savur Kapı mahallesinde oluşturduğu taş işleme atölyesinde 10'u kadın 13 kursiyer taş oymacılığının inceliklerini öğreniyor. İŞKUR İl Müdürü Mehmet Akın AA muhabirine, Mardin'in farklı medeniyetlere ait çok sayıda eserin yer aldığı bir şehir olduğunu belirterek, bu eserlerin tamamının Mardin taşından yapıldığını söyledi. Taş işleme sanatının unutulmaması ve gelecek nesillere aktarılması amacıyla bir süre önce kurs açtıklarını kaydeden Akın, kursa katılan 13 kişi arasında 10 kadının yer aldığını dile getirdi. Mardin taşına yoğun ilgi olduğunu ancak yeterli sayıda taş ustası bulunmadığını aktaran Akın, "Taş ustalığı unutulmasın, yok olmasın istiyoruz. Kursa katılan kızlarımız başarılı ve sanatı öğrenmeye çalışıyor. Kursiyerlerimiz dantel işler gibi Mardin taşını işliyor" ifadesini kullandı. Akın, eğitim görenler kadınların usta olarak istihdam edileceğine inandığını sözlerine ekledi. Eğitmen Veysi Duva ise, kursiyerlere öğrendiği sanatın inceliklerini aktardığını belirterek, "Kadınlar bu işe daha yatkın. Bu mesleğin ölmemesi için herkesin bir katkısı olması lazım. Artık bu sanatın kaybolmamasını istiyoruz. Oya ve dantel işlediğini hayal ederek taşa şekil veriyorlar" diye konuştu. Kursiyer Nursel Gökçen ise taş işlemeciliğin çok zevkli ve güzel bir iş olduğunu anlattı. Gökçen, taş işlemeciliğin, dantel işlemeciliğine benzediğini fakat biraz daha zor olduğunu ifade ederek, "Mutlaka her işin bir zorluğu var ama keyifli. Dantelden biraz daha zor ama benziyor. Sonuçta bunda da desen çıkarıyoruz. Benzer yanları var. Mardin'de kalıcı bir eserimin olmasını isterim" dedi. - "Usta olmak istiyorum" Rabia Bayık ise taş işlemeciliğinin zor ama çok zevkli olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: "Biraz zor ama öğreniyoruz. Taşlara farklı desenler işliyoruz. Öncelikle elimiz alışsın diye kare işledik. Daha sonra şekillerle uğraştık. Ustamız kadar olmasada iyi sayılırız. Şu anda kendimize özgü şekiller çıkaramıyoruz. Ustamızın gösterdiği şekilleri yapıyoruz. İlerde elimiz alışınca kendi şekillerimizi çıkarabiliriz. Çok zahmet gerektiriyor ama zevkli bir iş. Usta olmak istiyorum." (AA) Issız adanın "ıssız" sakinleri Hatay'ın Kırıkhan ilçesindeki Gölbaşı Gölü'nün çevrelediği adada yaşayan anne ile kızının tek odalı evlerindeki hayatı, "Robinson Crusoe" ile "Cuma" karakterlerini aratmıyor. Adada yarım asırdır yaşayan Halime Soğan: "Tek başımayım bu yüzden kızımı da evlendirmiyorum" dedi Kırıkhan ilçesindeki Gölbaşı Gölü'nün çevrelediği, bir zamanlar birçok kişinin balıkçılık yaparak geçimini sağladığı adada yaşayan anne ile kızı, tek odalı evlerinde herkesten uzakta hayat sürüyor. İlçeye bağlı Adalar köyünün karşısında göl içinde yer alan ve sadece bir iki harabe görünümündeki evin yer aldığı adanın tek sakinleri olan Halime (73) ve kızı Döne (43) Soğan, adeta kitaplara ve filmlere konu olan "Robinson Crusoe" ile "Cuma" karakterleri gibi bir hayat sürüyor. Gelin geldiği adadan yarım asırdır ayrılamayan Halime Soğan (73), kimsenin uğramadığı evlerine gelenleri içten bir "Hoşgeldiniz" diyerek gözleri dolu dolu karşılıyor. Adada geçen hayatını anlatırken de gözyaşlarını tutamayan Halime nine, ıssız adadaki yaşamın çok zor olduğunu belirtiyor. Adalar köyünden binilen bir salla yaklaşık 10 dakikalık yolculuğun ardından ulaşılan adada yaşamını sürdüren Halime Soğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 17 yaşında buraya gelin geldiğini söyledi. Geldiği dönemde adada birçok kişinin yaşadığını ve balıkçılıkla geçimini sağladıklarını ifade eden Soğan, yaklaşık 50 yıl önce komşu- larının adayı terk ederek Adalar köyüne yerleştiğini kaydetti. oğan, gidecek yerleri olmadığı için adada yaşamak zorunda kaldığını, eşinin hayatını kaybetmesi ve diğer 4 çocuğunun evlenmesinin ardından kızı Döne ile burada bir başlarına kaldıklarını belirtti. Adada hayatın canlı olduğu dönemin özlemini duyduğunu dile getiren Soğan, şöyle konuştu: "Burası bir zamanlar cıvıl cıvıldı. Herkes balıkçılık yapardı. Zamanla ulaşım zorluğu, balıkçılığın artık para kazandırmaması nedeniyle herkes bir bir evlerini terk ederek karşıdaki köye taşındı. Herkes yeri olduğu için buradan gitti, bizim gidecek yerimiz yok. Tek başıma yaşayamadığım için kızımı da yaşı ilerlemesine rağmen taliplilerine veremiyorum.” (AA) Yıl: 3 . Sayı: 940 . 7 Haziran 2014 Cumartesi Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Yazı İşleri MüdürüYayın Sahibi Temsilcisi Azime MOLLA Haber Müdürü Gülseren KUMRU Sayfa Editörü Nur Gülmez BEL Turgut KOÇ Denizli Temsilcisi Sedat KAYA 05326601776 [email protected] Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: 0232 425 26 10 (Pbx) 0232 425 26 10 Mail: [email protected] Dağıtım: Hakkı SARIÖZ Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: 0232 251 76 32 SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir SAYFA 3 SONDAKiKA GAZETESİ >> 3 ASAYiŞ SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 717 Haziran Şubat 2014 2013 Cumartesi Perşembe Üç yıldır aranan gasp zanlısı PASAPORT MÜRACAATINDA YAKAYI ELE VERDİ AVM şantiyesi yangınında ölen işçinin eşi: Çocuğumu mahkeme koridorlarında büyüttüm Esenyurt'ta bir AVM inşaatının şantiyesinde çıkan yangın sonucunda hayatını kaybeden 11 işçinin ailesi, duruşma öncesi adliye önünde bir araya geldi. Yangında ölen Ahmet Yağal'ın eşi Selma Yılmaz, “Çocuğum eşimi kaybettikten sonra dünyaya geldi. Ben çocuğumu babasının kollarında değil mahkeme koridorlarında büyüttüm. Bütün yetkililere sesleniyorum. Benim çocuğum mezar taşına sarılıp babasını öpüyor. En azından suçlulara cezaları verilsin.” dedi. 2012 yılında Esenyurt'ta bir AVM inşaatının şantiyesinde çıkan yangın sonucunda hayatını kaybeden 11 işçinin ailesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek dava öncesi Bakırköy Adliye'si önünde basın açıklaması yaptı. ‘Esenyurt’u unutmadık, unutturmayacağız’ yazılı pankart açan aileler, ‘İş kazası değil, cinayet’, ‘Esenyurt’u unutma, unutturma’, ‘Bütün sorumlular yargılansın adalet istiyoruz’ şeklinde slogan attı. Yangında hayatını kaybeden Ahmet Yağal'ın eşi Selma Yılmaz, kucağındaki çocuğunun eşini kaybettikten sonra dünyaya geldiğini söyledi. Yılmaz, “AVM sahiplerinin hiçbirinin tutuklanmadığını mahkemeye her geldiğimizde görüyoruz. Ben çocuğumu babasının kollarında değil mahkeme koridorlarında büyüttüm. Babasını naylon çadırlara sarıp 11 işçiyle beraber diri diri yaktılar. Hala kimsenin tutuklu olmadığını görüyoruz. Bu bizim için çok büyük bir acı buradan bütün yetkililere sesleniyorum. Benim çocuğum mezar taşına sarılıp babasını öpüyor. En azından suçluların cezasını versinler başka bir şey istemiyorum.” diye konuştu. Abisi Barış Kıyak’ı kaybeden Damla Kıyak, 2 yıldır 12 duruşmadır, adil bir yargılamanın gerçekleşmesi ve bütün sorumluların yargılanabilmesi için çabaladıklarını belirtti. Kıyak, “Yangının meydana gelmesinde inşaat yöneticileri diğer, iş verenler, bu işyerlerinin denetiminden sorumlu olan bütün kurum ve kişiler birinci dereceden sorumludur. Eksiksiz bütün sorumlular yargılansın istediğimiz için buradayız. Hakimler, savcılar ve bilirkişiler her iş cinayetini kamu düzenine dair suç görmedikçe adil, vicdanlı ve cesur olmadıkça adil ve bütün sorumluların yargılanması hususunda hükümet edenler etkili tutum almadıkça, kamusal denetim mekanizmaları etkili olarak yerine getirilmedikçe, işverenlerin iş ve içi güvenliği tedbirleri almasında caydırıcılık artırılmadıkça, taşeron sistem devam ettikçe, sendikalar ve emekçiden yanayım diyen partiler görevlerini yapmadıkça iş cinayetleri sürmeye devam edecektir.” ifadelerini kullandı. Grup, yapılan açıklamanın ardından adliyeye girdi. (CİHAN) İzmir’de üç yıl önce bir otelin otoparkında gasp etmeye çalıştığı iş kadınını elektroşok cihazıyla bayıltıp otomobille kaza yapınca kayıplara karışan Ali Ç., pasaport başvurusu için verdiği parmak izinden yakalandı. Zanlı, sevk edildiği mahkemece tutuklandı 2011 Ekim ayında, Konak ilçesi Basmane semti Çankaya mevkisinde beş yıldızlı bir otelin otoparkında Özlem Tosun, arabasına binerken saldırıya uğradı. Tosun’u önce tabancayla tehdit eden ancak bağırınca tartaklayıp elektroşok cihazıyla bayıltan saldırgan, ellerini ayaklarını koli bandıyla bağlayıp otomobiline bindirdi. Tosun'u yine onun arabasıyla kaçırmak isterken kaza yapan saldırgan kaçtı. Olayın ardından inceleme yapan polis ekipleri, araştırmalara rağmen şüpheliye ulaşamadı. PASAPORT İÇİN PARMAK İZİ VERİNCE YAKALANDI Geçen gün Pasaport Şube Müdürlüğü'ne başvuran 46 yaşındaki Ali Ç., pasaport için parmak izi verdi. Bilgisayar sistemi, söz konusu gasp olayına karışan zanlıyla aynı parmak izi olduğunu belirledi. Bunun üzerine harekete geçen polis, adresini tespit ettikleri Ali Ç.'yi, Narlıdere ilçesinde yakaladı. Gözaltına alınan zanlının, olayın ardından şehri terkettiği, uzun süre gizlendiği, daha sonra İzmir'deki ailesinin yanına döndüğü ve tanınmamak için sakal bırakıp gözlük kullanmaya başladığı öğrenildi. Artık yakalanmayacağını düşünüp rahat hareket etmeye başlayan Ali Ç.'nin, yurtdışına çıkarak izini kaybettirmeyi planladığı sırada pasaport için verdiği parmak izi yakalanmasını sağladı. Ali Ç.'nin, ifadesinde piyasaya olan 200 bin TL’lik borcunu ödeyemediğini ve bunun için zengin kişilerin gittiğini bildiği beş yıldızlı otelin otoparkında gasp yapmaya karar verdiğini söylediği öğrenildi. İşlemlerin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilen zanlı Ali Ç., tutuklanarak cezaevine gönderildi. (CİHAN) SUYA KAPILDI Torununun kalp ameliyatıParası Denizli'de, yıllardır bağ bahçede gündelikçi olarak çalışarak torununun kalp kapağı ameliyatı için 3-4 yıl çalışarak 3 bin lira para biriktiren 55 yaşındaki kadının birikimleri, sel suyuna kapıldı Denizli'de, yıllardır bağ bahçede gündelikçi olarak çalışarak torununun kalp kapağı ameliyatı için 3 bin lira para biriktiren 55 yaşındaki Hatice Bodur'un birikimleri, sel suyuna kapıldı. Honaz ilçesine bağlı Kızılyer Mahallesi'nde dün etkili olan sağanak, Bodur'un çok sevdiği torununun sağlığına kavuşması için 3-4 yıl çalışarak kenara koyduğu birikimlerini de götürdü. Fatih Mahallesi'ndeki evinde tek başına yaşayan Hatice Bodur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3-4 yıldan bu yana bağ ve bahçe işlerinde yevmiye karşılığı çalıştığını, 10 yaşındaki kalp hastası torunu Hatice Ertan'ın tedavi masrafları için para biriktirdiğini anlattı. Torunları Hatice ve Ahmet'in kendisine misafir olarak geldiğini, sabah erken komşusunun "Sel var" diyerek kendilerini uyandığını dile getiren Bodur, bunun üzerine evin dışına çıkmaya çalıştığını ancak torunlarının evde olduğunu hatırlayınca hemen onları dışarı çıkardığını ifade etti. Komşularının da yardımıyla evin içerisinde yaklaşık yarım metre yükselen sudan kurtulduklarını kaydeden Bodur, evdeki bütün eşyaların kullanılamaz hale geldiğini belirtti. - Kalp kapağı ameliyatı olacaktı Torunlarından birinin daha önce hayatını kaybettiğini, kalbi delik olan Hatice Ertan'ın sağlığına kavuşması için çabaladıklarını anlatan Bodur, şöyle konuştu: "Diğer torunum hayatını kaybettikten sonra Hatice'nin kalp sorunu çıktı. Torunum 3 yaşında kalbi delik diye ameliyat oldu. Şimdi de kalp kapağının değiştirilmesi için ameliyat olacaktı. O nedenle para biriktiriyordum. Ankara'ya birkaç kez gönderdik. Tek isteğim torunumun sağlığına kavuşması. Ah keşke iyi- leşse. Torunum iyileşsin diye para biriktiriyordum. Selden sonra hiçbir şeyim kalmadı, biriktirdiğim para da gitti. Ne yapacağız bilmiyorum. " Baba Celal, anne Reyhan Ertan ise Sevil Kaynak İlkokulu 4. sınıf öğrencisi kızları Hatice Ertan'ın bir an önce sağlığına kavuşmasını istediklerini belirttiler. (AA) Annesini yolcu ettiği trenin altında kalarak öldü Annesini Ankara'ya yolcu etmek üzere Kırıkkale İstasyon Garı'na gelen bir vatandaş, annesini trene bindirdikten sonra ayağının kayması üzerine hareket eden trenin altında kalarak hayatını kaybetti. Olay, Kırıkkale İstasyon Garı'nda saat 09.30 sıralarında meydana geldi. Kırıkkale'nin Güzeltepe Mahallesi'nde oturan ve inşaatlarda taşeron işçi olarak çalışan Oktay Salış, annesi Ayşe Şalış'ı (70), Ankara'daki yakınlarının yanına göndermek üzere tren istasyonuna götürdü. Kars'tan Ankara yönüne giden 50703-021-7 sefer sayılı 'Doğu Ekspresi'ne annesi Ayşe Şalış'ı bindiren Oktay Salış, trenin hareket ettiği sırada ayağının kayması sonucu trenin altında kaldı. Çevredekilerin bağrışmaları sonucu duran trenin altında ezilen Oktay Şalış'ın can verdiği belirlendi. Korkunç olay sonrası Şalış'ın annesi Ayşe Salış trenden inerken, Doğu Ekspresi'nin hareketi de bir süre durduruldu. Görgü tanıkları trenin hareketi sırasında bir kişinin annesini yolcu ettiğini, beton zeminin kaygan olması ile birlikte ayağı kayarak tren altına kayarak öldüğünü bildirdi. Kırıkkale Emniyet Müdürü Hasan Onar, kaza ile ilgili ekiplerden bilgi alırken soruşturma başlatıldı. Hayatını kaybeden Oktay Şalış'ın cesedi ise otopsi için Ankara Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. (CİHAN) #' ' Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ani yağışların elektrik üretimine çok büyük katkı sağlamadığını söyledi. Yıldız, "Sürekli ve sürdürülebilir yağışlar üretime katkı koyar." şeklinde konuştu depolanmasından sonra günlük 100 bin varil Kuzey Irak petrolünün devam ettiğini, sevkiyatın devam ettiğini belirtmeliyim. 2,8 milyon varil civarında depoladığımız bir rakam var. Onlar sattıkça biz de bunun sevkiyatını yapacağız. Ama bunun ihalesini yapan Türkiye değil. Hangi ülkeye, hangi şartlarda satış yapmışlardır biz bunu bilmiyoruz. Ama bildiğimiz, önemli gördüğümüz konu var Irak Milli Petrol Şirketi SOMO’ya, merkezi Irak hükümetine her türlü sevkiyatlar, üretilip iletilen miktarlar hem Bağdat’ın hem Erbil’in hukukunu ilgilendirdiği için açıklamalar yapılıyor, yapılacak da. Türkiye burada görevini yapacak. Irak’ın herhangi bölgesinde petrol üretiliyorsa bu iletilecektir. İletilen petrol de sevkiyatı yapılıp tüketilecektir. Bu genel bir kuraldır, Türkiye bu konuda olumlu tavrını devam ettiriyor.""Kuzey Irak’ın Ceyhan’da depolama kapasitesini artırma talebi oldu mu?" sorusunu ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, "Kuzey Irak’ın Ceyhan’da depolama kapasitesinin artırılması talebi yok. Bizim böyle çalışmamız yok. Böyle bir çalışmaya şu an gerek de yok. Normal üretilen iletilir, iletilen de sevk edilir ve tüketilir. Bu zincir kopmamalı. Unutulmamalı bu petrol Irak’a aittir, satacak olanlar da onlardır." diye cevapladı. Irak’ın tahkime başvurup başvurmadığı sorularına muhatap olan Taner Yıldız, "Tahkim ile ilgili başvuru dosyası bize 21 Mayıs’ta verildi. Bize iki gün evvel geldi. Irak Türkiye aleyhine açtığı tahkim davasında kendi hakemini atadı, Türkiye’nin hakemini ataması ile ilgili bir süre var. Atamanın yapılmasından sonra üçüncü hakem heyeti atanacak. Biz, tahkime gitmeksizin iki kardeş ülkenin bir birini anlayacağını, bizim de anlatacaklarımız olduğunu biliyoruz. Bu konuda ciddi sıkıntı olacağı kanısında değilim." yorumunu yaptı. ürkiye’nin Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi'nde (TANAP) payı sorulan Yıldız, "Türkiye, TANAP’ta payını yüzde 20’den 30’a çıkardı. Bu hisse ülke için yeterli. Türkiye bu manada 2018 sonuna kadar TANAP hissesini korumayı amaçlıyor." açıklamalarında bulundu.Yıldız, Cumhurbaşkanlığı’na Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın olup olmadığı sorularına yanıt vermedi; "Arkadaşlar o zamanı gelince açıklanacak, bunu hep beraber biliyoruz." dedi. (CİHAN) Taner Yıldız, Petkim’e ilave olarak yapılan STAR Rafinerisi’nin imza töreninden ayrılırken gazetecilerin sorularını cevapladı. Son yağışların elektrik üretimine etkileri ile ilgili sorulara Yıldız, "Son yağışlar enerji sektörünü sevindirdi. Ancak elektrik üretimi bakımından 2013 ve 2014’ün aynı ayları karşılaştırıldığında Nisan-Mayıs-Haziran ayları geçen senenin yarı rakamlarındayız. Yağış olduğu kadar elektrik üretim rakamları artacaktır. Ama su ile ilgili, enerji arz güvenliği ile ilgili, elektrik üretimi ile ilgili bir sıkıntımız yoktur. Ama sudan elde edilecek elektrik oranı ile diğer enerji kaynaklarından elde edileceklerin oranında değişme olacaktır bu sene. Ocak-Şubat ayında kar miktarının çok olmadığını gördük. Şu an yağmur ile alakalı ani yağışların elektrik üretimi için çok büyük katkı koymadığını belirtmeliyim. Burada sürekli ve sürdürülebilir yağışlar katkı koyuyor. Barajların doluluk oranında da aynı şekilde geçen senenin rakamları bulunmadı. Ama biz elektrik üretimi ile alakalı gerek suyun gerek elektriğin tasarruflu kullanılmasını öneriyoruz. Tabii bu, enerji sıkıntımız olduğu anlamına gelmiyor. Enerji üretimi ile ilgili sıkıntımız yok ama hem suyun hem elektriğin israf edilmeden, tasarruflu kullanılmasını öneriyoruz. Yine bu yağışlarda Fırat ve Keban Havzası'nın daha çok dolu olduğunu, ana barajların yüzde 60’ının buralarda olduğunu belirtmeliyim." karşılığını verdi. Hidroelektrik santrali (HES) protestolarında güvenlik güçlerinin yaşlı kadın eylemciyi yaraladığına yönelik sorusuna da Yıldız, "HES ile ilgili protestoları olan iyi niyetli vatandaşlarımıza, yaşlı bir hanımefendiye, teyzemize yapılan doğru değildir. Protesto başka ona uygulanan şiddet başkadır. Herkes fikrini şiddete dönüştürmeden dile getirebilecek. Biz de kömür, su ya da diğer enerji kaynakları ile alakalı olsun yerli üretimin yanındayız. Biz, yeşili koruyarak, yeşile ve çevreye rağmen değil yeşil ve çevre ile beraber proje yapılmasından yanayız. Ama karşılıklı anlayışın ve yerli kaynaklardan üreteceğimiz elektriğin önemli olduğunu dile getirmeliyim." ifadelerini kullandı.Kuzey Irak petrollerine dair durumun da sorulması üzerine Yıldız, şunları kaydetti:"Kuzey Irak petrolleri ile ilgili ikinci yükleme yapılmadı. Tekrarlıyorum bu petrol Irak’ın petrolü, Türkiye’nin değil. Bunu satacak olan, ihale edecek olan, hangi ülkeye sevk edileceğine karar verecek olan Irak. Onun için bu manada -!1-%%1--#%- - +//,/(*&+/)*1,)/1)0,+.(.,0,. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi Cevat Delil, Dicle EDAŞ’ın faaliyet alanındaki desteklerin blokesinin kaldırılması gerektiğini söyledi. Delil, "Elektrik borcu olsun olmasın Dicle EDAŞ herkese fatura gönderdi. Pamuk desteklerine bloke konuldu. Desteklemelerin ödenmemesi zaten zor durumdaki çiftçimizi sıkıntıya sokacak." şeklinde konuştu 5OYRS[^_\[F\[\_S^LX[X_^KXW[^T^_S^G^Y_:][\[M_=^W^Y[^Z 5RZR[R_*/^ZXTQ^[_QR[^T^S^_\[\JW\Y_][]WVZ\W_POZHR_PR[RY^Y K\>VK\[]Z]M_PR_POZK[^ZX_BU]Y\YH]S]_W^U^ZM_?A@3_SX[XYU^ S^GX[T^QX_F]Z]W]Y_V^ZXTQ^[_U]QV]W[]T]_BU]T][]Z\ S^GX[^T^L*_W^Z^ZXYXYM_(_)^ZV_?A@3_V^Z\C\YU]_]QT\ '^L]V]8U]_S^SXT[^YUXDXYX_W^SU]VV\I_'NY]SUODR_;Y^UO[R =B[F]Q\$YU]_>^^[\S]V_FBQV]Z]Y_:\H[]_+[]WVZ\W_:^DXVXT ;68Y\Y_:\H[]_+:;6_=^W^Y[^Z_5RZR[R8YRY_PR_W^Z^ZXY^ U^S^Y^Z^WM_PB[F]U]_-\>VK\_5^SXV_9\QV]T\$YU]_-59_W^SUX O[^Y_G^TRW_E]_TXQXZ_]W]Y_NZ]V\H\[]Z\Y_[\QV]Q\Y\_.\Z^^V =^YW^QX8Y^_FBYU]ZU\D\Y]_U\WW^V\_K]WV\I_+[]WVZ\W_POZHR_O[RG O[T^UXDXY^_P^WX[T^WQXLXY_NZ]V\H\[]Z\Y_G^TRW_U]QV]W[]T] BU]T][]Z\Y\Y_P[OW]_]U\[U\D\Y\_\>^U]_]U]Y_:][\[M ^KXW[^T^QXYU^_JR_\>^U][]Z_S]Z_E]ZU\*9R[^T^QXYX_9R[^T^ =\Z[\D\_NL]Z\YU]Y_S^G^Y_K\>VK\Y\Y_P\[]_G^TRW_U]QV]D\Y] P[OW]_WOYR[TRJ_URZRTU^I_:]Z]_S^V^DXYU^Y_H^L\P]_QR[^T^ S^G^Y_K\>VK\S]_P\[]_>^VRZ^_FBYU]Z\[U\M_U]QV]D\_P[OW]_]U\[U\I :]QV]D\_U]E[]VV]Y_^[XSOZRLI_=OZHRTRL_J\ZW]V]I_+[]WVZ\W_P]< U][[]Z\_\K\Y_U]QV]W[]Z]_P[OW]_WOYR[T^QXYX_^Y[^TXSOZRLI_:]< E[]V_P\L]_U^C^_\S\_NZ]V\T_S^G^[XTM_Z]W^P]V_FNHNTNLN ^ZVXZ^[XTM_^ZV^Y_F\ZU\_>\S^V[^ZX_W^ZJXQXYU^_NZ]V\T]_U]E^T ]U][\TM_Z]>^CXTXL_SNWQ][Q\Y_U\S]_U]QV]W_E]Z\SOZI_=RY^ W^ZJXY_U]QV]W[]Z\T\L_W]Q\[\SOZI_:\H[]_+:;6M_QR[^T^_S^G^Y NZ]V\H\[]Z\T\L]_-\>VK\_5^SXV_9\QV]T\_E]Z\[]Z\_UODZR[VRQRYU^M ?A@2_SX[XYU^_U]W^Z_P^JXY^_G^TRW_E]_TXQXZ_\K\Y_(A_[\Z^M PRDU^S_\K\Y_?A_[\Z^_NHZ]V_P][\Z[]T\J_E]_NZ]V\H\[]Z\T\LU]Y J\ZW]V]_P^JERZRU^_PR[RYT^[^ZX_\QV]YT\JV\ZI_:\H[]_+:;68XY V^[]G_]VV\D\_G^TRW_E]_TXQXZU^_U]W^Z_P^JXY^_(A_[\Z^_][]WVZ\W P]U][\_BU]Y]T]LI_6\ZW]V_G^TRW_E]_TXQXZ_]W\[\_^[^Y[^Z_\K\Y U]W^Z_P^JXY^_?A@2_SX[XYU^_(AM_?A@3_SX[XYU^_@@7M_?A@7 SX[XYU^_@2M7_[\Z^M_PRDU^S_]W\[\_^[^Y[^Z_\K\Y_?A@2_SX[XYU^ ?AM_?A@3_SX[XYU^_??M7M_?A@7_SX[XYU^_?7_[\Z^_P]U][_V^[]G ]U\SOZI_=RY[^ZX_K\>VK\T\L_Y^QX[_BU]S]H]W*_5OYRS[^_\[F\[\ =^W^Y[^Z_5RZR[R_W^Z^ZXYXY_(_)^ZV_?A@38V]_KXWVXDXYXM W^Z^ZXY_?A@38N_W^GQ^T^QXM_?A@2_U]QV]W[]Z\Y]_P[OW] WOYR[T^T^QX_F]Z]WV\D\Y\_P\[U\Z]Y_:][\[M_^KXW[^T^QXY^ JBS[]_U]E^T_]VV\*9OZRYRY_KBLNTN_\K\Y_BYH][\W[]_POZHR O[T^S^Y_NZ]V\H\[]Z_P^JV^_O[T^W_NL]Z]M_U]QV]W[]T][]Z\Y_NL< ]Z\YU]W\_P[OW]Y\Y_W^[UXZX[T^QX_F]Z]W\ZI_6R_^YU^_G^TRW U]QV]W[]Z\_C]Q^P^_F\ZU\D\_C^[U]_P[OW]_Y]U]Y\S[]_BU]YT\S< OZI_:\S^ZP^WXZM_6^Y[XRZ>^M_)^ZU\YM_6XZY^WM_=^VT^Y_E]_9\\ZV \[[]Z\YU]_QNZUNZN[]Y_PR_RSFR[^T^_K\>VK\T\L\_T^DURZ_]U]< H]WV\ZI_/NZW\S]_NZ]V\T\Y\_U]_]VW\[]S]H]WI_6R_^YU^_][]WVZ\W< []Z_FNYUNL_2M_F]H]_2_Q^^V_W]Q\[T]WV]U\ZI_=R_URZRT K\>VK\T\L\Y_S]V]Z[\_QR[^T^_S^GT^QXYX_]YF][[\SOZI_ZNYU] E]Z\T_W^SPX_W^KXYX[T^L_O[^H^WVXZI_ -\>VK\M_U]QV]W_G^Z^QXS[^_VOCRTM_T^LOVM_FNPZ]M_\[^K_^[^< H^WI_^Z^_O[T^LQ^_Y]S[]_]W\T_S^G^H^W*:][\[M_/.1=_E] PB[F]_.\Z^^V_1U^[^ZX$YXY_QOZRYRY_KBLNTN_\K\Y_V]T^Q[^ZXYX QNZUNZUNDNYN_U]_P\[U\ZU\I 7 Haziran 2014 Cumartesi !'+/ $/)*1/&* 0($01$0.0 $"&",00) Türkiye’nin en modern ve en büyük organize sanayi bölgelerinden biri olan İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB)'nde 10 Haziran 2014'te yapılacak açık arttırmalı ihaleyle sekiz yeni sanayi parseli satışa sunulacak /OG[^T_^[^YX_&M2_T\[SOY_T]VZ]W^Z] PNSNW[NDNYU]_O[^Y_E]_C^[\C^LXZU^_&2A Q^Y^S\_G^ZQ][\Y]_Q^C\GM_^VXW_QR_^ZXVT^_E] @?7_)_][]WVZ\W_NZ]V\T_V]Q\Q[]Z\_PR[RY^YM UOD^[F^L_J]P]W]Q\_V^T^T[^Y^Y_4;19=8 U]_S]Z_Q^C\P\_O[T^W_\QV]S]Y[]Z_\K\Y_S]Y\ P\Z_\C^[]_U^C^_^KX[UXI_=B[F]_TNUNZ[NDNYU] S^GX[^H^W_\C^[]U]_P\Z_^U]V_3_P\Y_7AA_T]< VZ]W^Z]_E]_S]U\_^U]V__P\Y_T]VZ]W^Z][\W Q^Y^S\_G^ZQ][\_Q^C\G[]Z\Y\_PR[^H^WI_4T^Z G[^YXYU^_S^GX[^Y_K^[XJT^[^Z_QOYRHRM_PB[< F]Y\Y_WRL]SP^VXQXYU^_PR[RY^Y_S^W[^JXW_& P\Y_7AA_T]VZ]W^Z][\W_^[^YU^_S^GX[^Y_\T^Z V^U\[^VXS[^_W^L^YX[^Y_S]Y\_G^ZQ][[]Z_\K\Y SODRY_V^[]G_F][T]Q\_P]W[]Y\SOZI_9^VXJ^ KXW^ZX[^H^W_G^ZQ][[]Z\YM_?_P\Y_7AA_W\J\S] U^C^_\QV\CU^T_Q^D[^S^H^DX_V^CT\Y_]U\[\S< OZI9^Y^S\H\U]Y_SODRY_V^[]G_^[UXW[^ZXYX_^Y< H^W_F]Y\J[]T]_^[^YX_O[T^UXDX_\K\Y_H]E^G E]Z]T]U\W[]Z\Y\_P][\ZV]Y_4;19=_BY]V\T 5RZR[R_=^JW^YX_%\[T\_#DRZV^JM_W^L^YX[^Y PR_S]Y\_^[^Y[^Z[^_P\Z[\WV]_U^C^_>^L[^_NZ]V\T E]_\QV\CU^T^_]EQ^C\G[\D\_S^G^H^W[^ZXYX W^SU]VV\I_!L][_WOYRTR_\V\P^Z\S[] W^VX[XTHX[^ZXY^_J]C\Z\K\YU]_19=_C\LT]V\ QRYR[URDRY^_U\WW^V_K]W]Y_#DRZV^JM 4;19=_4LT\Z_\T^YX8Y^_?A_WTIM C^E^[\T^YXY^_37_WTIM_/_FNTZNDNY]_ WTI_RL^W[XWV^_PR[RYRSOZI_=R_W^U^Z ^E^YV^,[X_WOYRTU^_P\Z_19=_U^C^_SOWI ]OGO[\V\W_BY]T\Y\Y_S^YXQXZ^_TNW]TT][ P\Z_^[VS^GX_Q\QV]T\Y]_Q^C\GI"_U]U\I_]Y\< [\WK\_P\Z_S^W[^JXT[^_PB[F]_W^VX[XTHX[^ZXYXY E\LSOY[^ZXYX_F][\JV\Z]H]WM_\CZ^H^V[^ZXYX ^ZVVXZ^H^WM_OY[^ZX_^Z<F]_E]_\YOE^QSOY_GZO< ,][]Z\Y]_SBY][V]H]W_G]W_KOW_P^J^ZX[X K^[XJT^SX_U^_C^S^V^_F]K\ZU\W[]Z\Y\_^WV^ZUXI ?A@@_SX[XYU^_;=:_U]QV]D\S[]_P^J[^VX[^Y ]Y]Z,\_E]Z\T[\[\D\M_FNY]J_]Y]Z,\Q\S[]_][]W< VZ\W_NZ]V\T_V]Q\Q\M_V]WY\W_E]_]YUNQVZ\ T]Q[]W_[\Q]Q\_E]_V]WYO[O,\_F][\JV\ZT]_PB[< F]Q\S[]_\J[]VT]_SNWQ]W_[\Q^YQ_GZOFZ^TXM PR_GZO,][]ZU]Y_P^LX[^ZXI_4;19=_^SZXH^ /NZW\S]8U]W\_19=8[]Z_^Z^QXYU^_\[W_E^WX> WRZ^YM_S\Y]_\[W_W]L_^Z<F]_E]_\YOE^QSOY S^ZXJT^QX_UNL]Y[]S]Y_PB[F]I #.1"0(.11 0*(0&+01 !%' ;S^WW^PX5XJ_?A@32&I_4LT\ZM ;S^WW^PXM_-^YV^_E]_;WQ]QR^Z[^ZX_0R^ZXM @?<@7_%^L\Z^Y_^Z^QXYU^_4LT\Z_#[RQ[^Z^Z^QX 0R^Z_;[^YX8YU^_UNL]Y[]Y]H]WI_4.0;6 V^Z^>XYU^Y_OZF^Y\L]_]U\[]Y_>R^ZXY C^LXZ[XW[^ZXYU^_QOY_^J^T^S^_F][\YU\I -^[XJT^[^Z[^_\[F\[\_P\[F\_E]Z]Y_4.0;6 ']Y][_)NUNZN_)]CT]V_6^W\Z_!ZQM %^LXZ[XW[^ZXTXL_VNT_CXLXS[^_U]E^T_]U\S< OZI_^L^ZV]Q\_FNYN_\V\P^Z\S[]_QV^YV WRZR[RT[^ZXY^_P^J[^S^H^DXLI"_U]U\I_4.0;6 O[^Z^W_Q]WVBZ]M_J]C\ZM_PB[F]_E]_N[W] ]WOYOT\Q\Y]_U]QV]W_E]ZT]W_\K\Y RDZ^JVXW[^ZXYX_\>^U]_]U]Y_!ZQM ;S^WW^PX5XJ_0R^ZXM_C]Z_L^T^Y_O[URDR F\P\_PR_SX[_U^_K]J\V[\_V\H^Z\_^Y[^JT^[^Z^ ^Z^HX[XW_]U]ZW]Y_?A@7_^S^WW^PX_E]_K^YV^ WXJ_TOU^QXYXM_E\VZ\Y[]ZU]Y_BYH]_4LT\Z8U] FBZNHNS]_KXW^Z^H^WI_ ']KV\D\T\L_SX[_@A?_>\ZT^YXY_W^VX[UXDX >R^ZXTXL^M_PR_SX[_SRZV\K\_E]_SRZVUXJXYU^Y VOG[^T_@@3_>\ZT^_W^VX[XSOZI_0R^Z^_SBY][\WM ?78\_^JWXY_N[W]U]_V^YXVXT_E]_L\S^Z]VK\ K^[XJT^[^ZX_S^GVXWI_5OY^W[^T^QXYX NQV[]YU\D\T\L_@3_N[W]U]Y_^[XT_C]S]V\ F][T]Q\_W]Q\Y[]JV\I_0R^ZXTXL^_/NZW\S]8Y\Y UBZV_P\Z_S^YXYU^Y_E]_;EZRG^M_1ZV^UODR N[W][]Z\YU]Y_L\S^Z]VK\[]Z\Y_F][T]Q\Y\_P]W< [\SOZRLI"_J]W[\YU]_WOYRJVRI_ 7 Haziran 2014 Perşembe Cumartesi 1Şubat 2013 #"! # # !"!"!#!"" Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık: "Bu rafinerimizin ve projemizin bir önemli özelliği 'stratejik yatırımlar' başlığı altında Türkiye'nin verdiği ilk stratejik yatırım teşvik belgesine sahip olmasıdır. Şu anda Türkiye'nin özel sektör tarihindeki ilk rafineri yatırımı ve aynı zamanda Türkiye'deki en büyük reel sektör yatırımıdır"dedi 9VSVMAY4XTXNVYCWY>WQTJSJ;VY9XQXTRYVQUVY*GRQAY4%8 )7.Y>HUQVNWY0=WY.X<VTWUVLV6TWY4>7.YVSVGQVTAY19K UX<VTWUVMVFVTYCWY@UJ;WMVFVTYIVUYBTWMSVYBFWSSVEVY6LOUXOW8 ;VQYNXORURMSXU6YIXGSRERYXSORTPXY>HUQVNW6TVTYCWUPVEVYVSQYL8 OUXOW;VQYNXORURMYOWGCVQYIWS=WLVTWYLX5V@YJSMXLRPRU?Y"K XTPXY>HUQVNW6TVTYBFWSYLWQOBUYOXUV5VTPWQVYVSQYUX<VTWUV NXORURMRYCWYXNTRYFXMXTPXY>HUQVNW6PWQVYWTYIHNHQYUWWS LWQOBUYNXORURMRPRU1YPWPV?*GRQAY4>7.Y-UJ;WYVTXTLMXTR 7TSXGMXLR6TRTYVMFXYOBUWTVTPWYNX@ORERYQJTKGMXPXA >HUQVNWYVSWY7FWUIXNDXTYV:VTYBTWMSVYIVUY=HTYJSPKEKTK IWSVUOWUWQAY4>7.Y.X<VTWUVLVYVSWYVS=VSVY=WUWQSV <VTXTLMXTRTYOXMXMRNSXYIVUSVQOWY@UJ;WPWY:JQYBTWMSV IVUYXGXMXTRTY=WUVPWYIRUXQRSPRERTRYQXNPWOOV?Y9KYVMFX OBUWTVTVTYLXPWDWY>HUQVNWYVSWY7FWUIXNDXTYV:VTYPWEVSA IHOHTY7CUK@XYV:VTYBTWMYOXGRPRERTRYV<XPWYWPWTY9XQXT *GRQAYGKTSXURYLBNSWPV17FWUIXNDXTYVSWY>HUQVNW XUXLRTPXQVYVSVGQVSWUY5WUYFXMXTYPJLOSKQYCWYQXUPWGSVQ FWMVTVTPWY=H:SWTPVYCWYVSWUSWPV?Y9HNHQYSVPWUY!XNPXU 7SVNWC6VTYIVSVTDVMVFWYQXFRTXTYKTKOKSMXFYV<XPWLVNSWY6&8 QVYPWCSWOAYIVUYMVSSWOVF6?Y4JTYNRSSXUPXY9XQH8>V<SVL8)WN8 5XTAY>77-AY4>7.Y=VIVY@UJ;WSWUYLXNWLVTPWYVQVYHSQW XUXLRTPXQVYVSVGQVSWUWYBFWSSVQSWYWTWU;VYXSXTRTPXYLOUXOW;VQ IJNKOYQXFXTPRUMRGYJSPKQ?Y9KY@UJ;WSWUY7CUK@X6TRTYWTWU8 ;VYV5OVNXDRYCWYXUFY=HCWTSVEVYX:RLRTPXTYPXY:JQYIHNHQYIVU BTWMYOXGRNJU?Y)JEUX<NXYIVUYQXPWUPVUAYXTDXQYIK DJEUX<NXTRTYVMQXTSXURTPXTYNXUXUSXTMXYLWCVNWMVFYQ8 WTPVY:XIXSXURMRFAY:XSRGMXSXURMRFYCWY@UJ;WSWUVMVFYIWSVU8 SWU?Y>HUQVNW6TVTYDJEUX<VYJSXUXQYTWYQXPXUYLOUXOW;VQYIVU # #"" #!# ! #"" """"#### Türkiye’de 180 bin kamu binasında 675 milyon TL enerji tasarrufu sağlayacak 'APİS Enerji Verimliliği Projesi' Bursa’dan başlatıldı. Şehirde 20 okulda uygulanan proje ile bir yılda 39 bin TL tasarruf elde edildi. Projenin, pilot illerde belirlenen okullarla ülke geneline yayılması amaçlanıyor >KUQDWSS2VTYMXQVTWSWUYXUXLRYVSWOVGVMY'/'YOWQTJSJ;VLVYCWY0TOWL 0SWQOUJTVQYVGYJUOXQSRERYVSWY=WSVGOVUPVEVY.WXQOV<Y0TWU;VY4WUCVLVAYWSWQOUVQ OHQWOVMVTVTYXTSRQYJSXUXQYOXQV@YWPVSMWLVTVYLXESRNJU?Y4WUCVLAYUWXQOV<YWT8 WU;VYOHQWOVMVYXUOORERTPXYCWYDWFXYUVLQVYJSKGOKEKTPXY4'4YNXYPXYW8@JLOX VSWYKNXURYMWLX;RY=BTPWUVNJU?Y9BNSWSVQSWY<XOKUXSXUPXQVYUWXQOV<YDWFXYIW8 PWSVYLR<RUSXTXIVSVNJU?YNXURYLVLOWMVYLXNWLVTPWAY>KUQDWSSY.WXQOV<Y0TWU;V 4WUCVLVYQKSSXTXTYVGYNWUVYCWYQKUKMSXURTYWSWQOUVQY<XOKUXSXURTPXYNHFPW #32XYCXUXTYOXLXUUK<YLXESXTRNJU?Y7-&4Y@UJ;WLVAY>KUQDWSSAY9KULX WGVSNXNSXY>WQTVQYCWY0TPHLOUVY'WLSWQY,VLWLVYQJJUPVTXOBUSHEHTPW 9KULXY$XSVSVEVYCWY9KULX80LQVGW5VU89VSWDVQY+XSQRTMXY7;XTLRY9098 +7YVGIVUSVEVYCWY0TWU;VY$WUVMSVSVEVYWUTWEVY9KULXY"KIWLVYPWLOWEVNSW 5XNXOXY=W:VUVSPV?Y!VSOJTY%OWS2PWYPHFWTSWTWTYOJ@SXTORPXAY@UJ;WTVT PWOXNSXURYXTSXORSPR?Y7-&4Y-UJ;WLVY+JJUPVTXOBUHY9KULXY WGVSNXNSX >WQTVQYCWY0TPHLOUVY'WLSWQY,VLWLVYBEUWOMWTVY,WCWTOY XFRDRAY@UJ;WTVTA 9KULX2PXQVY/3YJQKSKTYWTWU;VYXSONX@RLRTRTYVTDWSWTMWLVAYWOHOSWUVT NX@RSMXLRAYOXIVYJSPKQSXURYUWXQOV<YDWFXSXURTYBTSWTMWLVYVSWYVS=VSVYIVU :XSRGMXYJSPKEKTKYLBNSWPV?Y4XPWDWYWSWQOUVQSWYVS=VSVYPWEVSYLKYCW PJEXS=XFRYPXYBS:OHQSWUVTVYIWSVUOWTY XFRDRAYGKTSXURYPVSWY=WOVUPV +KSSXTRSXTYMVQOXURYCWYQX:XERY5WLX@YWPWUWQYQXMKYCWYPWCSWOYIHO:WLVTW JSXTYQXOQRNRYXUORURNJUKF?Y!WMYBFWSYLWQOBUY5WMYPWCSWOYQKUKMSXURTPX QKSSXTRSXDXQYIVUYLVLOWM?Y"KYXTY/3YJQKSPXYIKYLVLOWMVYQKSSXTRNJUKF?Y(3 JQKSPXYIWS=WSWTPVUMWYNX@RSRNJU?Y>J@SXMY#3YJQKSY@UJ;WYQX@LXMRTPX GKYXTPXY=BUWCYNX@RNJU?Y0SWQOUVQY<XOKUXLRTPXYIVUYNRSPXQVYQXFXTDRMRFY# IVTY>,?Y9KYNXQSXGRQY(YXEXDRTYPJEXNXYLXSPRERYQXUIJTYWMVLNJTKTKYJU8 OXPXTYQXSPRUMXQAYLWUXY=XFRTRYXFXSOMXQYXMXDRNSXYNX@RSMRGYIVUY@UJ;WPVU? 9KYXNTRY9KULX2PXYYIVTY/33YQXMKYQKUKMKTPXTYFXMXTPXYIVUYNRSPXQV UWXQOV<Y=H:YDWFXLRYPXY/YMVSNJTYSVUXPRU?Y>KUQDWSSYWTWSY'HPHU XUPRMDRLRY4WSWTY+JDXIXGYVLWYWTWU;VTVTYKFXQOXTYOWQYIVUYTJQOXPXTYOXQ8 VIVYCWYNBTWOVSMWLVNSWY5WMYWTWU;VYOXLXUUK<KYLXESXTMXLRY5WMYPWYIK OXLXUUK<KTY<XUQSRYTJQOXSXUXY=VUPVYLXESXNXDXERY@UJ;WPWY@XNPXGYJSXUXQ =BUWCYXSPRQSXURTRYPVSWY=WOVUPV?Y+JDXIXGAYGKYIVS=VSWUVYCWUPVY7-&4Y0TWU8 ;VY$WUVMSVSVEVY-UJ;WLVYBUTWEVTPWAYJQKSYIHO:WSWUVTPWYLXESXTXTY#YIVT >,2SVQYOXLXUUK<AYIXGOXY9KULXYJSMXQYHFWUWYOHMY>HUQVNW2TVTYQXFXTDR? 7-&4Y@UJ;WLVAY9KULX2PXYIKSKTXTYOHMYJQKSSXUPXYKN=KSXTMRGYJSLXYWSPW WPVSWDWQYOXLXUUK<YMVQOXURYNXQSXGRQYY'VSNJTY>,2NWAY>HUQVNWY:X@RTPX IHOHTYJQKSSXUPXYKN=KSXTPRERTPXYVLWY(33YMVSNJTY>,2NWYKSXGXIVSVU?Y+X8 MKNXYXVOYIVTXSXURTYOXMXMRTXYNXN=RTSXGORURSPRERTPXYVLWYWSPWYWPVSWDWQ OXLXUUK<YNRSPXAY9KULX2PXY/YMVSNJTY>,AY>HUQVNW2PWQVYOJ@SXMY(3YIVT QXMKYIVTXLRTPXYYMVSNJTY>,2NWY:RQXDXQORU?Y 9BNSWYIVUYOXLXUUK<SXYNHFSWUDWYNWTVYJQKSYCWY5XLOXTWYX:MXQYNXYPX JTSXUDXY<XIUVQXYQKUMXQYMHMQHT?Y9KULX2PXQVYWTPHLOUVYMWLSWQYSVLWSWUV PWEVSAY>HUQVNW2PWY@VSJOYJSXIVSWDWQY<XUQSRYVSSWUPWYWEVOVMYQKUKMSXURYVSW PWCXMYWPWDWQYIVUY@UJ;WYJSXUXQY=BUHTHNJUYCWYIVFYPWYBTWMSVYIVU @XNPXGYJSXUXQYNWUYXSMXQYVLOVNJUKF?Y+JDXIXGAY7@VLY0TWU;VY$WUVMSVSVEV -UJ;WLV2TVTY9VSVMAY4XTXNVYCWY>WQTJSJ;VY9XQXTSRERY$WUVMSVSVQYWTWS 'HPHUSHEHYOXUX<RTPXTYPHFWTSWTWTY/3(Y$WUVMSVSVQY-UJ;WYPHSSWU8 V2TPWY#6TDHSHQYBPHSHYXSPRERTRYLBFSWUVTWYWQSWPV?YY QJTKMPXYJSPKEKTKYV<XPWYWOMWNWY=WUWQYNJQ?Y>HUQVNW IKYDJEUX<NXTRTYQWTPVLVTWYLKTPKEKY<RULXOSXUPXTYNWOWU8 VTDWYVLOV<XPWYWPWMWPV?Y/33/YNRSRTPXYLXPWDWY7TXPJSK68 TKTYPWEVSAY7TXPJSK6TKTYWOUX<RTPXYNXGXNXTSXURTYPX QXPWUVYPWEVGMWNWYIXGSXPR?Y0QJTJMVAYLVNXLWOA PWMJQUXOVQSWGMWAYPRGY@JSVOVQXPXYIXMIXGQXYIVUY>HUQVNW @JUOUWLVYJSKGMXNXYIXGSXPR?1*GRQAY>HUQVNW6TVTYOHM PHTNXPXYIXURGRAYVLOVQUXURYLXCKTXTYIVUYHSQWY5XSVTW =WSPVEVTVYXTSXOXUXQAY1>HUQVNWYPHTNXTRTY=H:SHYCW LXESXMYWQJTJMVSWUVTPWTYIVUVTWYLX5V@?Y>HUQVNW6PW NXORURMYJUOXMRY5WUY=W:WTY=HTYVNVSWGVNJU?Y4%)7.6RT /33YVSWY/3(YNRSSXURYXUXLRTPXY>77-YVSWYIVUSVQOWYVMFX XOXDXERYNXORURMSXURTYOJ@SXMRY/3YMVSNXUYPJSXURY=W:VNJU? 0LQVPWTYIVFYNRSPXYJUOXSXMXY(YMVSNXUYPJSXUYNXIXTDRYLWU8 MXNWY:WQWUQWTAYIK=HTYLXPWDWY4%)7.6RTY>HUQVNW6NW NX@XDXERYPJEUKPXTYNXIXTDRYNXORURMY/YMVSNXUYPJSXUPRU? 9KYWLQVY>HUQVNWYVSWYNWTVY>HUQVNWYXUXLRTPXQVY<XUQRTY:JQ BTWMSVY=BLOWU=WLVPVU1YPVNWYQJTKGOK?Y1WCSWOYUX<VTWUV LWQOBUHTPWYPWCXMYWOLWNPVY4%)7.Y>HUQVNW6NWYIK NXORURMRYNX@XUYMRNPR1!WUYNXORURMRTYBTWMSVYJSPKEKTKA XTDXQY@WOUJQVMNXYXSXTRTPXQVYNXORURMRTYQWTPVSWUVYV:VT XNURYIVUYPWEWUYOXGRPRERTRYV<XPWYWPWTY*GRQAY1+VMNXYLWQ8 OBUHMHFYWTY<XFSXYOVDXUWOYX:RERYCWUPVEVMVFYLWQOBUSWUPWT IVUVPVU?Y&TXTRNJUKFYQVYIKYOWLVLSWUVMVFY<XXSVNWOW =W:OVEVTPWY>HUQVNW6TVTYDXUVYX:RERTRTYXFXSMXLRTXYQXOQR LXESXNXDXQYOWLVLSWUWYQKCKGMKGYJSXDXERF1YPWPV?Y*GRQA >HUQVNW6TVTY:JQYKFKTYNRSSXUY=WUWQLVFYOXUORGMXSXUSXYFX8 MXTYQXNIWOOVEVTVYPVSWY=WOVUWUWQAY1WNMVGYW<WTPVM UX<VTWUVSWUYLOUXOW;VQMVGYBFWSSWGOVUVSWMWFMVGA BFWSSWGOVUVSPVYCWYIK=HTY>HUQVNWYNW@NWTVYUX<VTWUVSWU QXFXTRNJU?Y/3/#6OWYLXPWDWY4%)7.Y>HUQVNW6PWY(3YIVT PJEUKPXTYVLOV5PXMYLXESXNXDXQAYPJSXNSRYVLOV5PXMR 5WLX@SXULXTRFYIKYUXQXMY:JQYPX5XYNKQXURY:RQRNJU?Y7DX8 IXYPWCSWOYUX<VTWUVYLWQOBUHTPWYPWCXMYWOLWNPVY4%)7. >HUQVNW6NWYIKYNXORURMRYNX@XUYMRNPR1YGWQSVTPW QJTKGOK?Y7OXDXQSXURY5WUYXPRMRYLXPWDWYHSQWTVTYMWT<XXO8 SWUVYPJEUKSOKLKTPXYXOORQSXURTRYIWSVUOWTY*GRQAY@WOUJQVMNX NXORURMSXURTRTYPWCXMYWPVSWDWEVTWYVTXTPRQSXURTRYQXNPWO8 OV?Y9XQXTY*GRQAY@WOUJQVMNXYXSXTRTPXYNXORURMSXURTYPW8 CXMYWOMWLVYV:VTYBTWMSVYOWGCVQSWUVYXUOYXUPXYYKN=KSX8 MXNXYQJNPKQSXURTRYV<XPWYWPWUWQAYLBFSWUVTWYGBNSWYPW8 CXMYWOOV19KYUX<VTWUVMVFVTYCWY@UJ;WMVFVTYIVUYBTWMSV BFWSSVEVYPWY6LOUXOW;VQYNXORURMSXU6YIXGSRERYXSORTPX >HUQVNW6TVTYCWUPVEVYVSQYLOUXOW;VQYNXORURMYOWGCVQYIWS=W8 LVTWYLX5V@YJSMXLRPRU?Y"KYXTPXY>HUQVNW6TVTYBFWSYLWQOBU OXUV5VTPWQVYVSQYUX<VTWUVYNXORURMRYCWYXNTRYFXMXTPX >HUQVNW6PWQVYWTYIHNHQYUWWSYLWQOBUYNXORURMRPRU?Y9K X:RPXTYIVFVMYHUWOVMYCWYNXORURMYXTSXMRTPXYBTWM CWUPVEVMVFYIVUY@UJ;WPVU?Y9KY@UJ;WY>HUQVNWYVSW 7FWUIXNDXT6RTYIVUSVQOWYVGYNX@MXYQXIVSVNWOVYX:RLRTPXT BTWMSVYIVUY@UJ;WPVU?Y&QVYHSQWTVTYIVUIVUVTWYPKNPKEK =HCWTVTY=HFWSYIVUY=BLOWU=WLVPVU?19KY@UJ;WTVTYIK=HTW QXPXUY=WSMWLVTPWYWMWEVY=W:WTY5WUQWLWYOWGWQQHUSWUVTV VSWOWTY9XQXTY*GRQAY1"XTSRYOXUV5VMVFVYQKOSKY=WSWDWEW OXGRMXQYV:VTY:JQYBTWMSVYXPRMRYIVUSVQOWYXORNJUKF? !XNRUSRYJSLKT1YPWPV?Y Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, Türkiye'de toprakla başladıkları sanayi yolculuğunda gökyüzüne doğru yükseldiklerini söyledi. Okyay, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün katılımıyla bugün hizmete girecek Kale Pratt & Whitney Uçak Motorları Fabrikasının açılışı öncesinde Swissotel Büyük Efes'te, Kale Teknik Bölüm Başkanı Osman Okyay, Pratt & Whitney Askeri Motorlar Grup Başkanı Bennett M. Croswell, Pratt & Whitney Başkan Yardımcısı Jili M. Albertelli'nin katılımıyla basın toplantısı düzenledi. Okyay, sanayileşmede Çanakkale'de başlayan yolculuklarının Türkiye'nin birçok bölgesindeki yatırımlarla büyüdüklerini kaydetti. Okyay, "Türkiye'de toprakla başladığımız sanayi yolculuğunda gökyüzüne doğru yükseliyoruz. Türkiye'nin, bu bölgenin Almanya'sı gibi ileri teknolojiye sahip bir ülke olması gerekiyor. Bu hedefe inandığımız için çorbada tuzumuz olsun düşüncesiyle yaptığımız bir yatırımdır" dedi. Temel felsefelerinin sanayide derinleşmek olduğuna değinen Okyay, şunları kaydetti:"Türkiye'nin sanayide derinleşmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu yatırımız da bu amacı taşıyor. Vizyonumuz geçmişin üzerine geleceği inşa etmektir. Türkiye'de toprakla başladığımız sanayi yolculuğunda gökyüzüne doğru yükseliyoruz. Türkiye'nin bu bölgenin Almanya'sı gibi ileri teknolojiye sahip bir ülke olması gerekiyor. Bu hedefe inandığımız için çorbada tuzumuz olsun düşüncesiyle yaptığımız bir yatırımdır." Havacılık sektörünün çok stratejik olduğuna dikkati çeken Okyay, bu alanda dünyanın en büyük iki şirketinden biriyle ortaklık kurdukları için mutlu olduklarını ifade etti. Kale Grubu olarak cironun yüzde 2'sini Ar-Ge'ye ayırdıklarını bildiren Okyay, iki ayrı Ar-Ge şirketinin bu yılki yatırım miktarının 55 milyon lira olduğunu vurguladı.Kale Teknik Bölüm Başkanı Osman Okyay ise Amerikalı Pratt & Whitney ile yüzde 51-49 pay ile sonuçlanan ortaklığın sürecini anlattı. Havacılık sektörüne yıllar önce girmeye karar verdiklerini bildiren Okyay, bu alanda uçakların gövde ve kanat üretimiyle faaliyete başladıklarını dile getirdi.Pratt & Whitney ile F35 projesinde kontratı 2004 yılında imzaladıklarına işaret eden Okyay, "Ege Serbest Bölgesi'ndeki yatırımlarımızın maliyeti 75 milyon dolar, istihdam hedefimiz 5 yılın sonunda 700 kişiye ulaşmak" dedi. Türkiye'nin gözlem amaçlı Taktik İnsansız Hava Aracı (İHA) projesinde de çalıştıklarını hatırlatan Okyay, test çalışmaları devam eden İHA'ların üretiminde Türkiye'ye teknoloji kazandırdıkları için mutlu olduklarını vurguladı.Pratt & Whitney Askeri Motor- lar Grup Başkanı Bennett M. Croswell de İzmir'deki fabrikada F35 parçalarının üretimi, geliştirilmesi ve sürdürülebilirliği üzerinde çalışacaklarını söyledi. F35 maliyetlerinin düşürülmesi üzerinde çalışmalarının sürdüğünü anlatan Croswell, "2009 yılında faaliyete geçirdiğimiz çalışmalar sonucunda yüzde 45 oranında maliyeti düşürdük. Ortaklarımıza 2 milyar dolar tasarruf sağladık. Kale ile gerçekleştirilecek son dece karmaşık bu parçaların üretimi bizim maliyetimizi düşürecek" diye konuştu. Bir gazetecinin "Türkiye yerli araba üreten bir 'babayiğit' arıyor. Bu yatırımınız yerli uçak üretiminde bir 'babayiğit' yatırıma doğru gider mi?" sorusuna Zeynep Bodur Okyay, şu cevabı verdi: "Türkiye kendisini Ar-Ge konusunda geliştirirse bu yöne doğru gidebilir. Uçak üretimi çok daha zor. Bugün üretimini yapılan uçakların tasarımı 1970'li yıllardan itibaren gerçekleştirildi. Geliştirmesi 30-40 yıl olan bir metanın üretilmesi çok kolay olmuyor. Bu tür projelerin içinde olmak, buradan elde edeceği teknolojiyle başka alanlarda yatırıma dönüşe bilir. Türkiye'nin bir yerli üretim uçağının olmasını ben çok isterim. Bu tür uçakları üretmek şu anda 3-4 ülkenin tekelinde. Bunu geliştirmek lazım. Türkiye bir gün mutlaka kendi uçağını üretmesi lazım. Her şey hayalle başlar."TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz'ın istifasıyla ilgili bir soruya Bodur, TÜSİAD üyesi olduğunu ancak yönetim kurulunda her hangi bir görevinin bulunmadığını hatırlatarak, "İstifayı ben de gazetelerden öğrendim. Bundan sonra izlenecek yöntem bugüne kadar izlenen yöntem olacaktır" dedi. (AA) Haziran 2014 Cumartesi 71Şubat 2013 Perşembe " !!"" !"! " !)"$')!(")$&$ &)!!&#"( # ()!) &((# ),(.+..#*+)-. ,',(QX#VLJVRX0SIDRME 1331XLQRQTOWXWNQPXJMRWSQTXLHCOVX)3:UTUT OIDSMOWTXOVSVRVSVXBVLWXOVTUCRVSVXGIFWRNQROQDQTQ GVRUSNVSVPEXWSQNKWXNVJUJUXISWTQTQTXLHCOVX13 IROMDMTMXU7WOVXVNNU?X;MXISWTQTXFMXWTOWXLHCOV )3:VX@QPWSQROQDQTQXOURVXAVNUSVTX0SIDRMEXWNQP JMRWSQTXWSQNKWXISWTQTQXPQJWXCWKWTOWXLHCOVX*':V @QPWSW9WPRWSQTQXU7WOVXVNNU?X;MXPITMOWX0SAVTV -SI.VJUEXVOUCX-SI.VJUEX;HLHPX+VTOVSVJX<SI5 .VRVSUTUTXOVBWKXVNNUDUTUXWTRWNWTX0SIDRMEX=CVRRUPRV U@KVXJMLMXPITMJMTOWX%XFV>USOVXLVNVSUXPWOWS GWSW.EXA=RVNEXU@KVXJMLMXWSQNKWXNVJUJRVSUEXUJWRV >WNRWSQEXU@KVXJMLMXOV<IRWSQXLW<QROQDQTQXPWLOVNNU? ;MXJVTVX2MCVLX2QGSQJX6HSPX MK>MSULVNU:TV OW>UXJMXA=NHSV9VPRVSUTUXGVRUSNVTX0SIDRMXWKGWRW. WNQDQXNI<RWKWEXWLQSKWEXAVSUXO=THFHKHTXFMXWTOWE 13/$XLQRQXUNUGWSQLRWX)$'XNVJUJVX@QPNQDQTQXU7WOVXVNNU? 6V>RUPVRUXWNQPXGVSNWSW7XNVJUJUTUTXAV@KUFNVXLIP OVTV9VPXPWOWSXWCXIROMDMTMXOURVXAVNUSVTX0SIDRME 4;UCXGMTWXOWX@IPX=TVKXBVSOUP?XV@VTXLQRXJITM UNUGWSQLRWXPWNQXWNQPXGVSNWSW7XNVJUJRVSUXOQFQTOWE NV>RUPVRUXWNQPXGVSNWSW7XNVJUJRVSUXJWLQJQX1)1:LVX@QPNQ? -URRVSXNI<RWTKQLISOMXWKWXFMXWTOWEX13/$XLQRQTOW '1%XNITXWNQPX<URUXNI<RWOQP?X8LSQ9WEX>WBW PUSRURUDUTOVX@IPX=TVKRUXWOQKRWSXWNQROQ?XMXWTOW 6HSPULV:TUTXGHNHTXFV>USRVSUTOVXAVSVPXOIDWRXAWC AVSVPX>WBWXPUSRURUDUTUXPITNSIRXTVNU9VJUTOV?X#VXI5 NIKWNUPXIRWSWPXPITNSIRXVOULISMCEXFMXWTOW 6HSPULV:OVXGHNHTXFV>USRVSUTXINIKWNUPXPITNSIR JUJNVKUXBWS?X&TFWRRW>EX/%*:WX@QPWSQLISMCX=R@HK UJNWJLITMXJWLQJQTQXBVXGMTMXVGXJUNVJUTOVTXOV WTRQPXIRWSWPXA=SKVPXKHKPHT?X8SNQPX6HSPULV:TUT >WBWJQXNVSNVKUC?X"IDWRXAWCXPMRRWTQKQTQ WSNQSOQP?4XOULVXPITMFNM?X"VTUCRVSVX@IPXGHLHP =TVKXBVSOUPRVSUTUXWTRWNWTX0SIDRMEX6HSPULV:OV AV@VTXLQRXJITMTWXPWOWSX1/*XNWTVEX,I<W:OWTX&JP5 VTOVSMT:WXPWOWSEX=CVRRUPRVXOVTUCXJMLMX=R@HKXUJ5 NWJLITMXPMSOMPRWSQTQXPWLOVNNU?X+WBUXGWLSWP JWLQJQTQTXOWXFMXWTOWX/*:WX@QPNQDQTQXWTRWNWT 0SIDRMEX48TNWRLWEXFMXWTOWXOHTLWTQTXVTX@IP KWBUXGWLSWDWXJW>U<XIRWTXGUSXFV>SUXMTBWTQTQXWROQ? ;MTOWTXOWXAMSMSXOMLMLISMC?XWTUEXNMSUCK <INWTJULVRUXWSNKQFJWXGMTMXNVKUCXOVTUCRVSVEXNVKUC <RW.RWSWXGIS@RMLMC?X8LSQ9WEX=CVRRUPRVXGWCQXRUKWT5 RWSOWXWNQPXNI<RWKWXNVJUJRVSUXLIPNM?XMXWTOWEXGUCE NWKX1%XNWTVXRUKWTOWXAVKURVSOVTXJUTNUTVXBV WNQPRWSQXNI<RWLW9WPXNVJUJXPMSOMP?X;MTRWSXAVS@VP5 NVTX=TVKRU?X,WNQSRWSJWTQCEXOW>WX=T9VXGVTXVBSV BVX(SKWTX;WPWTQLPVTXGWRQPX@U7NRUPRVSUTOVT FUPLVNXVOURULISOMXWKWX@IPXPWSWSRQXGUSXNMNMKRWE JUCRVSUTXOVXOVJNVDULRVXGWRQPX@U7NRUPRVSUTUXMLAMT WRWTRWSWXNWFQOQP?XMXWTOWX>U@GUSXFUPLVNXAVRKUL5 IS?X8CX=T9VXU7WOVXVNNUKEX>VSXFVLUXLHCOVX/33 NWKWKRWKQFXOVDURUCEXFMXWTOWXLHCOVX)3:RVSOVLUC? (TRWSQXOWXNWKWKRWKWPXU@UTX=CVRRUPRVXPWTMTOWE KVBCMWNNWXOVDUFUPRUPXLW<NQP?X+UJWRE ;WPWTRQDQKWXGWDRQX"VBRVNX!MX&FRVSUXAV@KUFNV WNQPXJMXWSQNKWXNVJUJRVSUTUXLW<WKQLISOMXWKWXFM WTOWXWNQPXJMXWSQNKWXNVJUJRVSUTUXLW<WGURUSX>RVXAVR5 OUXGVRVOULVXLW<WKWOQDQX>ROV?X+UJWREX0SAVTV:OV 2QSPRWSVRUEX#UCVEX-QTWS>UJWSEXGHNHTEXIXNWKX/1 NWTVXWNQPXJMXURVSUXGULIRI.UPXWSQNKWXNVJUJUTUXFMXWT5 OWXGUCXLW<QLISMC?X;MTRWSOWTXGUSPW@QTQXJ=LRVLVL5 UKXHRVGMSAWCXGUNNU?XCMTP=<SHEX#UCVE 2QSPRWSVRUXKVSPVCEXGHNHTXWNQPXJMXURVSUXGULIRI.UP WSQNKWXNVJUJRVSUXGUNNU?X,WNNWEXAMSMSRWXU7WOVXVOULI5 SMKXGMTRWSQ?4XFVPRUTOVXPITMFNM?X"&! %'%") '(&# %& $%'$)('#''(&'( % $$)%%'%& "(#()&' .-).-**++'-*- +MJNW7WX;WRGWLE LVTUOVTXLWSAQRWKWXNWSNQFKWRWSQLRWXURAURUEX=CVR LVNPURUXKW>PVKVRVSUTXNWSNQFKWRQXOVRURRVSRVXGWPNQDQ LWXOWXOU.UNWRXBVSURVSVXOWLWRQXOWBWRWSQTXLVTUOVT A=SHRKVJUTVXURUFPUTXLWJWRXOHCVTRVKVXLW<QRKWJQ =TVSUJUTOVXGMRMTOM?XX;WRGWLEX+V9RUJ:NV OHCVTRVOUDUXGWJQTXNI<RWTNQJQTOWEX8OWRVNX;WPWTQ ;VPUSX;ICOWD:QTXLVTUOVTXLWSAQRWKWXPITMJMTOWE GMRMTWTX7ISKHRRVSUTX=THTHXA=SVKVOUPRVSUTUEXPI5 TMTMTX8TWLWJWX+W>PVKVJU:TUTXGUSVLJVR GWFBMSMRWSXHCVSUTVXBVSV9VDUXPWSWSRWSRW WFQRWGURV9VDUTUXJ=LRVOUDUTUXWTQKJWNNQ?X,HPHKVNUT PVTOUTUXURAURVTOUSVTXPITMRWSOWX@IPX>QCRQXPWTMT LW<NQDQTQXJWBMTWTX;WRGWLEX41XPVSVX1X>HPHKVNUT UFUTVXAVRULISJWX)EXAVRKULISJWXJQ7QSXVNKVPNV? 8OWRVNX;WPWTQX;ICOWD:QTXGMXW@QPRWKWJQTQEX:GUC GMXOWBWRWSQXGUSXJHSVXOW>WXPMRRWTW9WDQCE U<INVDUKUCEX<RWTRWKWRWSQKQCXNWKXIRWSWPXGUNKVOU: FVPRUTOVXLISMKRWKWPXAVSVPUS4XOVOU?X;WFGWPWT V9V<X6WLLU<X0SOIDWT:QTX0SAVTVPITXBVX;WRLIC AUGUXOWBWRWSOWXJW>NVXOVRURRVSRVXLWSAQRWKW LW<QROQDQTQXBVXLVTUOVTXLWSAQRWKWLWXJQ9WP GWPNQDQTQXW@QPRWOQDQTQXOWXWTQKJWNWTX;WRGWLEXUJ5 NVKVJUX>WRUTOVX>HPHKVNUTXGMXOWBWRWSRWXURAURUXTVN BVXNWSNQFKWLWXKVLOWTXBVSKVLV9VPX@=CHKX=TVSU5 RVSUXAVNUSVGURV9VDUTUXJ=LRVOU?X;WRGWLEX=CVRXLVNPURU KW>PVKVRVSUTXNWSNQFKWRWSQXOVRURRVSRVXGWPNQDQ OWBWRWSQTXLVTUOVTXA=SHRKVJUTVXURUFPUTXLWJWR OHCVTRVKVX=TVSUJUTOVXGMRMTOM?X"&&! 13 yılda yapılan küçük değişiklikler ile Türkiye'de büyük bir sessiz devrim yaşandığını belirten Bülent Arınç, bu dönüşümün arka planında siyasal istikrar ile ekonomi yönetiminin başarılı hamlelerinin unutulmaması gerektiğini vurguladı ,#,',(.,) %%% ;HRVTNX8SQT@EX4,HPHKVNUKUC O=TVKRVSUTUTX/$XLQRQXGILMT9WX@QPWTXNHKXLWJWRWSOWEX8; KHPNVJVGWNQXOUPPWNVXWRQTKQFNQS?X;MXPWOWSXUJNVPRUEX+WWJ5 NSU9>NXBVX2I<VT>WAXPSUNVSRVSUTUTXGUS@IDMTMXLVSUTVXAV5 NUSVTEXG=RAVJUTOVXAH@RHEXVPITIKUOVXSVPISRWSXPQSWTXGUS 6HSPULV:LVXPWSFQX8BSM<WX;USRUDUXTVXLW<NQX;MAHTXU@UT GMTMTX9VBWGQTQXWSWKWRQLQC?X8BSM<WX;USRUDUTUTXRUOVSRVSU 6HSPULV:LUXTU@UTXBVXTVOVTXGMXJHSV@NVTXJIDMNNM4XOVOU? 8SQT@EXWNIRUTX8BSM<WX2IRV.U:TOVXOHCVTRVTVTEX42HSVJVR !QTWKWRWSX2WSFQJQTOWX8;XBVX6HSPULV4XPITMRMXPIT7VS5 WTJNWXLW<NQDQXPITMFKWOWEX-IRITLW:TQTXWPNU7XOQFXJULWJVNU BVX>VSXAV@VTXAHTXAH@RVTVTXVPITIKUJUXURVX=TVKRUXGUS AH@X>WRUTVXAVROUDUTUXGVRUSNNU?XX6HSPULVXURVX-IRITLW WSWJQTOWPUXOU<RIKWNUPXURUFPURVSUTXPMSMRKWJQTQTX%33:T9H LQRXO=THKHXBVJURVJULRVXOHCVTRVTVTXVNPUTRUPRVSVXPWNPQ JWDRWKWPXU@UTXOVXGMXHRPVOVXGMRMTOMDMTMXOURVXAVNUSVT 8SQT@EXF=LRVXOVBWKXVNNUX40JPUXOIJNRWSEXLVTUXRUOVSRVS: NVKWJQLRWXPMNRWTWTXGMXVNPUTRUPRVSXPW<JWKQTOWEXLWSQT 6HSPX6WSU>X2MSMKMXBVX#WSFIBWXTUBVSJUNVJUXNWSW7QTOWT MRMJRWSWSWJQXGUSXPIT7VSWTJXOHCVTRVTV9VP?X0RGVNNVX%33 LQRRQPXGUSXAV@KUFEXOHTLWXNWSU>UTUTX>VSXJWL7WJQTOWXGUSXUC GQSWPKQFNQS?X=LRVXAV@KUFVXGUSXGWPNQDQKQCOWEXGUS@IP WTVPNINXSVTPRUXGUSXISNWPXNWSU>XPWSFQKQCWX@QPKWPNWOQSE V>UJNWTX/*':OVXMJLWEX-SMJLWXBVX8BMJNMSLW NWSW7QTOWTX<WLRWFQRWSWPEXNWSU>XJW>TVJUTOVTXJURUTOUDUTOV (JKWTRQX&K<WSWNISRMDM:TMTXGMX<WLRWFQKQXBVXUFAWRU NWTQKWKWJQXNWSU>NVPUX=TVKRUXOWLWTQFKWRWSQKQCOWTXGUSU5 JUOUS?X(XO=TVKOVX-IRITLWRQXKURRUXFWUSX8OWKX+U9P5 UVU9CEX&JNWTGMR:OWXWDQSRWKWPNWTXGUCXKMNRMRMPXOMLOMP? UTVX&JNWTGMR:OWXOWX=ROHDHTHXGURULISMC?4 $ --.,(%,(.-*'.*'+$ (JKWTRQXBVXV>UJNWTXUNNU7WPQTQTEXPVTOURVSUTUTX>U@ MTMNKWOQDQXGUSXGUSRUPNVRUPXIROMDMTMXBMSAMRWLWTX8SQT@E WLTQXBV7WLQX6HSPULVX MK>MSULVNUXPMSMROMDMTOW -IRITLW:TQTXA=JNVSOUDUTUXBVXURPXNWTQLWTXHRPVXIROMDMTM J=LRVOU?XX-IRITLW:TQTXGUSX8;XHLVJUXIROMDMTMX>WNQSRWNWT 8SQT@EX'3XLQRRQPXJIDMPXJWBWFXO=TVKUTOVXJVKGIRXGUS UJUKXIRWTX#WSFIBW:TQTXOWXGMAHTXVPITIKUPXGUSX9WCUGV KVSPVCUXIRWSWPX7WSPRQXL=THLRVXLUTVXKWSPWRWFNQDQTW OUPPWNUX@VPNU?X;MAHTX4PHSVJVRXJISMTRWSXBVXJQTWKWRWSRW4 PWSFQXPWSFQLWXIROMPRWSQTQXGVRUSNVTX8SQT@EXITXAHTX=T9V 2WNWS:OWX)?X0RX VCUSVXISMKM:TWXPWNQROQDQTQXWTQKJWNNQ? 8SQT@EXJ=CRVSUTUXF=LRVXJHOHSOHX48SW<XOHTLWJQTQTXTVS5 VLVXAUOV9VDUTVXOWUSX=TVKRUXGUSXJVK<ICLMKOM?X(SWOW GUSXPIT7VSWTJXBVSOUK?X0JWJVTX8SW<XOHTLWJQTOW LWFWTWTRWSRWEX-IRITLWXBVX6HSPULV:TUTXPIKFMJMXIRWT PSWLTW:OWXBVLWXOHTLWTQTX7WSPRQXGUSX9IDSW7LWJQTOW LWFWTWTRWSEXA=SHRKVCXGUSXURAUXURVXGUSGUSUTVXGWDRQOQS?X;M GWDQTXBWSRQDQXPHSVJVRRVFKVXURVXW@QPRWTWGURUS? 2HSVJVRRVFKVEXNVPTIRI.UEXGURUKEXPHRNHSXBVXMRWFQKOW GHLHPXPWCWTQKRWSXAVNUSKVPNVOUS?X;MXPWCWTQKRWSW SWDKVTXJISMTRWSQTXOWXPHSVJVRRVFNUDUXGUSXMRMJRWSWSWJQ O=TVKOVTXAV@ULISMC?X8SNQPXPUKJVXLWRTQCXOVDUR?X"HTLW 9IDSW7LWJQTOWPUX>VSX@WNQFKWXBVXPWSAWFWEXSIRHTVXA=SV >V<UKUCUXURAURVTOUSULIS?X;USXNWSW7NWX(SNWOIDMXBVX2MCVL 87SUPW:OWXLWFWTWTRWSEXOUDVSXNWSW7NWXPSWLTW:TQTXU@UTOV GMRMTOMDMXCISXOMSMKEXGUCRVSVXLWPQTXAVRV9VPNVXGHLHKV <INWTJULVRUXGMRMTWTXJISMTRWSXJWSKWRQTQX>WGVSXBVSULIS? 2SUCRVSXBVXPWBAWRWSXWSNNQP@WXOW>WXPVJPUTXOVDUFUKXBV O=THFHKRVSXOVXPW@QTQRKWCX>WRVXAVRULIS? WFWOQDQKQCXPSUCRVSUTX=THKHCOVPU O=TVKOVXGUCVXTVRVSXAVNUSVGURV9VDUTUX>V< GUSRUPNVXA=SV9VDUC?4X6WSU>NVXGMXPITMOW 7WSPRQX=STVPRVSXA=SHRVGURV9VDUTUXOURV AVNUSVTX8SQT@EX8;:TUTXUTJWTRQPXNWSU5 >UTUTXVTXGHLHPXJWBWFRWSQTOWTXJITSW PMSMROMDMTMX>WNQSRWNNQ?XX/*3:RWSOW 8RKWTLWXBVXSWTJW:TQTEXLWPQTXAVRV5 9VPNVXGUSXVPITIKUPXNI<RMRMDMTXUPU PMSM9MJMXIRW9WDQTQXPUKJVTUTXNW>KUT VOVKVLV9VDUTUXOURVXAVNUSVTX8SQT@E 48BSM<WX0PITIKUPX6I<RMRMDMEXGWSQFXBV GHNHTRVFKVXWKW9QLRWXVPITIKUTUT WSW@JWRRWFNQDQXVTXOVDVSRUX=STVPXIRWSWPXGMAHT5 RVSVXAVROU?X;MXVJVSUTXAVTUFRVKVJUXBVXOVSUTRVFKVJUXOV >QCRQXBVXWPQRRQ9WXIROM4XOVOU?X $+(-.-).)'-+.%*,.+*-#-)$ !IDMPXJWBWFXJITSWJQX8;:TUTEX@IPXPMNM<RMXOHTLWTQT WTWXVPJVTRVSUTOVTXGUSUJUX>WRUTVXAVRUOUDUTUXBMSAMRWLWT ;WFGWPWTXWSOQK9QJQX8SQT@EX8;:TUTXGMXO=TVKPU KVJW.QTQTXUJVX4VPITIKUPXISNWPRQPNWTEXJULWJU GHNHTRVFKVLVXOIDSMXAUOVTXAVTUFXLVR<WCVOVXGUSX>MCMS WOWJQXUPRUKUTUXPMSKWP4XIROMDMTMXPWLOVNNU?X8SQT@E 42I<VT>WAXBVX+WWJNSU9>NX2SUNVSRVSUXVJWJVTXUTJWT >WPRWSQXNVKVRRUXJULWJVNXBVXVPITIKUTUTXPHSVJVR JQTWKWRWSWXPWSFQXGUSX@=CHKX7ISKHRHTHTXURWTQOQS?X;UCXOV GMXUOVWRVXBVXKVJW.WXUTWTOQP?X"VDVSRVSX8BSM<WJQTQT PM9WPRWLQ9QXWNKIJ7VSUTUTXHRPVKUCXU@UTXOVX7WLOWRQ IRW9WDQTQXOHFHTOHP4XOVOU?XX6HSPULV:TUTX(JKWTRQ &K<WSWNISRMDM:TMTXLQPQRKWJQTOWTXJITSWEX/*1$:NVX;WNQ TISKRWSQLRWXLVTUOVTXLW<QRWTKQFXBVXKIOVSTRVFKV PHRNHSHTHX;WNQ:OWTXPI<LWRWKQFXGUSXOVBRVNXIRWSWP PMSMROMDMTMXGUROUSVTX8SQT@EXFMTRWSQXPWLOVNNUX4;MAHT NI<RMKRWXGWSQFQPEXKVFSMXBVXPWNQRQK9QXGUSXOVDUFUKXJHSV9U LWFWTQLIS?X2VTOUX=CXOVDVSRVSUTUEX8BSM<WXBVX;WNQ OVDVSRVSULRVXWLTQX>WBMCOWXGMRMFNMSWGURVTEX7WSPRQXUTWT@ ASM<RWSQTWXJWLAQXOMLWTEXVPITIKUPXGHLHKVLUEXJIJLWR WOWRVNRVXGUSRVFNUSVGURVTXLVTUXGUSX6HSPULVX>QCRWXAVRUFULIS? ;MXPITMOWXUSITUPXGUSX=STVDUXJUCRVSRVX<WLRWFKWPXUJNULI5 SMK?XWCQKX,UPKVNEX6HSPXVOVGULWNQTWXFUUSRVSULRV OWKAWXBMSKMFXGUSXUJUKOUS?X!ULWJUX7UPUSRVSUXTVOVTULRV 6HSPULV:OVXMCMTXJHSVX9VCWVBRVSUTOVXPWRWTX,UPKVNE /*'/:OVX6HSPULVX MK>MSULVNUXBWNWTOWFRQDQTOWT @QPWSQRKQFNQS?X;MTMTXHCVSUTVX-IRITLWXBWNWTOWFRQDQTW AV@VSVPXWURVJUTUTXVJPUOVTXPMRRWTOQDQX;ISCV9PUXJILWOQTQ WRKQFNQS?X;UCRVSRVXA=SHFHEX7UPSUEXGWPQFXW@QJQXGVRPUOVXNWK NVSJXIRKWJQTWXSWDKVTEX,HPHKVNUKUCX133*XLQRQTOWXLWTU NWKX')XLQRXJITSWXWCQKX,UPKVN:UTXBWNWTOWFRQPNWT @QPWSQRKWXPWSWSQTQXPWROQSKQFEXGHLHPXGUSXLWTRQFWXJIT BVSKUFXBVXUWOVUUNUGWSXJWDRWKQFNQS?4XX8SQT@EXJ=CXPITMJM >WKRVRVSUTXJHSHPRVLU9UJUTUTXUJVX6HSPULV:TUTX8;:LVXHLV5 RUPX>VOV7UXIROMDMTWXOUPPWNUX@VPNU?X,HPHKVNUTX=CVR5 RUPRVX8;:LVXHLVXWOWLRQDQXJHSV9UTUXGHLHPXGUS WBWTNW.WXO=THFNHSVSVPEXJITX/1XLQROW >WLWNQTX>VSXWRWTQTOWXGHLHP OVDUFUPRUPRVSXLW<NQDQTWXUFWSVNXVOVT 8SQT@EXFMTRWSQXJ=LRVOUX46WSU>UTOV GUS@IPXWJPVSUXOWSGVRVSXLWFWKQF 6HSPULVX>WRPQTQTX8;:LVXIRWT UTWT9QEXIXAHTRVSOVXOVKIPSWJUEXUT5 JWTX>WPRWSQXBVXWOWRVNVXIRWTXUTWT@RW WLTQXWTRWKWXAVRULISOM?X;UC JULWJVN@URVSXUJVX8;:LUXJUBUREXWJPVS URUFPURVSUEXOVBRVNUTXO=THFHKHEXOVBRVN >UCKVNRVSUTUTXJNWTOWSNQTQTXLHPJVRNURKV5 JUEXU7WOVX=CAHSRHDHEXUTJWTX>WPRWSQ GWDRWKQTOWEX>MPMPXBVXOVKIPSWJUXJNWTOWSNQTQ LHPJVRNKVPXU@UTX=TVKRUXGUSX7QSJWNXIRWSWPXA=SOHP? ,HPHKVNUKUCXO=TVKRVSUTUTX/$XLQRQXGILMT9WX@QPWTXNHK LWJWRWSOWX8;XKHPNVJVGWNQXOUPPWNVXWRQTKQFNQS?X;MXPWOWS UJNVPRUEX+WWJNSU9>NXBVX2I<VT>WAXPSUNVSRVSUTUTXGUS@IDMTM LVSUTVXAVNUSVTEXG=RAVJUTOVXAH@RHEXVPITIKUOVXSVPISRWS PQSWTXGUSX6HSPULV:LVXPWSFQX8BSM<WX;USRUDUXTVXLW<NQ ;MAHTXU@UTXGMTMTX9VBWGQTQXWSWKWRQLQC?X8BSM<W ;USRUDUTUTXRUOVSRVSUX6HSPULV:LUXTU@UTXBVXTVOVTXGM JHSV@NVTXJIDMNNMX;MXJISMLMXJISKWOWTXJWOV9VX6HSPULV NWSW7QTQXVRVXWRWTXSW<ISRWSXBVXLISMKRWSXGUCRVSUXOIDSMXGUS @=CHKRVKVLVXA=NHSKVC?X8LSQ9WX8BSM<WX;USRUDU PITMJMTOWX6HSPULVEXURPXAHTPHXPWSWSRQRQDQTQXOW PWLGVNKVKUFNUS?4X "&&! !! !"" !""" ! MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, cumhurbaşkanlığı seçiminde bir tartışma, kamplaşma, kutuplaşma sürecine girilirse Türkiye’nin çok büyük sıkıntılara gireceğini söyledi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye Ziraat Odalar Birliği'ni (TZOB) ziyaret etti. Bahçeli, ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Türkiye’nin ana gündem maddesi olduğunu söyledi. Toplumda görüş alış verişi yapmak için bir dizi ziyaret yaptıklarını belirten Bahçeli, cumhurbaşkanlığı seçimlerini ‘çok’ önemsediklerinin altını çizerek, “Cumhurbaşkanlığı seçimleri, siyasi krizlerin ya habercisi olmuştur ya yaşanmasının habercisi olmuştur. 1980 seçimleri 14 tur yapılmasına rağmen başarılı olamamıştır. Hal böyle olunca halkımızın duyarlı olmasında fayda olması kanaatindeyiz. Türkiye’yi, bir kaosa sokulmadan cumhurbaşkanının seçilmesinde yarar olduğu kanaatindeyiz. İlk defa halk tarafından seçilecek. 19 kez cumhurbaşkanı seçilmesine rağmen ilk defa olmaktadır. Sadece 1980’de halk oylamasına başvurulmuştur. Bununla ilgili bir yasa çıkarılmıştır. Acele çıkarıldığı için dar ve sığdır. Seçimlerin nasıl gerçekleşeceğine dair, fazla bir bilgiye sahip değiliz. Bu sebepten dolayı, ülkemize deneyim kazandıracaktır.” diye konuştu. Bahçeli, MHP’nin bu süreci tamamladığını bildirdi. Önemli sosyal kesimlerin kuruluşları olarak toplumun dikkatini çeken, son görüşme turlarını yaptıklarını belirten Bahçeli, şöyle devam etti: “Bu saate kadar yaptığımız görüşmelerde ‘nasıl bir cumhurbaşkanı olması’ konusunda bir görüş birliğine varılmaktadır. Bu kadar sağlıklı görüşmelerin sonucunda oluşan ortak fikir cumhurbaşkanının seçimini önemli ölçüde etkileyecektir. Bu sebepten dolayı, önümüzdeki günlerde kişilendirme konusuna gelindiğinde, kim layık görülüyorsa bu değerlendirmelere de katkı sağlayacaktır. Cumhurbaşkanlığı seçimini bu yönü ile ele almadan, bir tartışma sürecine sürer isek, kamplaşma, gerilim stratejileri ile cumhurbaşkanlığı seçimi sürecine girilirse ülkemiz çok büyük sıkıntılara girer. Ülkemiz kamplaşma istemiyor, kutuplaşma, gerilim stratejisi takip edilmesini uygun bulmuyor. Kucaklayıcı, bütünleştirici, anayasa çerçevesinde hareket edecek sadık bir cumhurbaşkanı ile geleceğe yönelmek istiyor. Bu inançla milletimiz bunu başaracaktır.” ÇATI ADAY BEN DEĞİLİM MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, çatı aday olduğu iddialarına cevap verdi. Bahçeli, “MHP Genel Başkanı olarak cumhurbaşkanlığı seçimleri başladığı günden partimizin başkanlık divanı, MKYK ve il başkanları toplantısında genel başkan olarak hiçbir şey altında cumhurbaşkanlığı adaylığı gibi bir eğilime sahip olmadığımı açıkladım. Kim ne yazarsa yazsın. Ülkücü hareket verdiği sözün arkasında durur. Bunlardan etkilenmez.” dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye Ziraat Odaları Birliği'ne (TZOB) yaptığı ziyaretin ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, “Çatı adayı olarak sizin adınız geçiyor?” sorusuna Bahçeli, “Ziyaretimizin aşamasında, kişilendirmeler bulunmamaktadır. Sorularla kişilendirme aşamasına çekmenizi doğru bulmam. MHP Genel Başkanı olarak, cumhurbaşkanlığı seçimleri başladığı günden partimizin başkanlık divanı, MKYK ve il başkanları toplantısında genel başkan olarak hiçbir şey altında, cumhurbaşkanlığı adaylığı gibi bir eğilime sahip olmadığımı açıkladım. Kim ne yazarsa yazsın. Ülkücü hareket verdiği sözün arkasında durur. Bunlardan etkilenmez.” diye cevap verdi. “Cumhurbaşkanlığı çalışmalarında, bugün yaptığınız son tur mu?” sorusuna da “Süreç tamamlanmak üzeredir. Ama ihtiyaç duyulduğu taktirde ziyaretlerimiz devam edecektir.” karşılığını verdi. Bir gazetecinin, "İstanbul Gaziosmanpaşa’da HDP’liler ile MHP’liler arasında olaylar çıktı. Neler söyleyeceksiniz?” sorusu üzerine de Bahçeli şu açıklamayı yaptı: “Son günlerde, Güneydoğu’da ve İstanbul’da çok önemli gelişmeler olmaktadır. Burada, bütün siyasi partiler ve iktidarın daha duyarlı olması gerektiğine inanıyoruz. Özellikle terör tırmandırılmak istenmektedir. Bunu İstanbul’da görmek istiyoruz.”Bahçeli, burada basına da büyük sorumluluğun düştüğünü vurguladı. Bahçeli, “Hangi grubun, kiminle ve nasıl çatıştığını nitelendirirken sağdan soldan duyulan bilgilerle ‘şu gruplar arasında oluyor’ diye bir iddiada bulunmak grupları tahrik etmektir, olayın içine çekmektir. Ve Türkiye’nin anarşi ortamına çekilmesini arzulaması olarak değerlendirilmektedir. Onun için dikkatli olmakta fayda vardır. Özellikle de güvenlik kuvvetlerinin duyarlı olmada, olayların arkasını incelemede, davranışta bulunmada fayda vardır.” diye devam etti. Ülkücü hareketin mensuplarının hiçbir şart altında, hiçbir grupla çatışma eğiliminde bulunmayacağını vurgulayan Bahçeli, “Böyle bir olay Ülkücü hareketin ve MHP’nin muhatabı kabul edilemez. MHP ve ülkücü gençlik Türkiye’de demokrasi içinde, halkın iradesi ile sorunları çözme gayreti içindedir. Türkiye’de gerilim stratejisini arzulayanlar, milliyetçi, ülkücü gençliği dahil ederek tarihi bir hataya girmemelerinde gerek olduğu kanaatindeyiz. Bu gibi konuları, gerçeğe inmeden doğruları bulmadan değerlendirmek yanlıştır.” ifadelerini kullandı. Yol kesme olaylarının sorulması üzerine de Bahçeli, “Devlet yok, temsilen emniyet kuvvetleri, silahlı kuvvetlerin bazı temsilcileri bulunmaktadır. Bu sebepten dolayı Güneydoğu meselesinin, Çözüm Süreci’nin yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir.” şeklinde konuştu. İSTİFA TÜSİAD'IN İÇ MESELESİ TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz’ın istifasının sorulması üzerine Bahçeli, “İstifa müessesesi her kurum için geçerlidir. Bunu ilk ve son olarak değerlendirmek, daha fazla anlam yüklemek doğru değildir. TÜSİAD’in iç meselesidir. İnşallah hayırlı sonuca ulaşabilirler.” diye cevap verdi. (CİHAN) 2014 Cumartesi 7 Haziran Şubat 2013 Perşembe AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, terör örgütünün bir süredir kadın ve çocuklar üzerinden propaganda geliştirdiğini belirterek, "Bizim memlekette, ben o bölgenin çocuğuyum, kadınların arkasına saklanmak çok büyük bir ayıptır, kadınları öne sürmek çok büyük bir ayıptır. Bu kadınlarımıza yapılabilecek en büyük hakarettir" dedi 0SORLAU/.U-TPKRU*SQSOU+SPLS@RQMSUMD@SQOSMRBRUETINQ KF=OTQKNINQNQUTPMNQMTQAU?T@SKS<ROSPRQUIFPJOTPNQNUGTQNKOTMN8 )1%/(U6TCLTQNU+J9TPPSHU'NOHT@7NQURIKR5TINQNQ MSBSPOSQMRPROHSIRQRQUIFPJOHTINUD@SPRQSU0SORLAU'NOHT@7NQ RIKR5TINQNQU6TCETLTQU,PMFBTQ7NQUSOSCKRPROSPRGOSUJ@TLKTQ GTLNQMTQUTOTLTINUEJOJQHTMNBNQNAU+J9TPPSHU'NOHT@7NQ KR<TPRU5TTORGSKRQSURORCLRQUSOSCKRPROSPULTPCNINQMTURIKR5T SKKRBRQRUI:GOSMR8U0SORLAU4)1%/(UROSU9DLDHSKOSPRQ KTPKNCHTINUEJ?DQUMSBROMRPAUEJQMTQU:Q<SUMSUMS5TOTP<T FOHJCKJPUTHTU9R;ERPU)1%/(U6TCLTQNURIKR5TUSKHSHRCKRPA EJQJUMTU9DLDHSKSUETBOTGTQU;S>PSOSPU>TPAUESQUEJU?:PDCKS TIOTUMSBRORHAU1TGNQU)1%/(U6TCLTQNQNQURIKR5TINQN ITG?NGOTULTPCNOTPNHAUEJQJQU9DLDHSKOSAU1TGNQ 6TCETLTQ7NQU?S;HRCKSULSQMRIRQSUG:QSORLULJOOTQMNBNUR3 5TMSOSPOSUJ@TLKTQUGTLNQMTQUTOTLTINUFOMJBJUMDCDQ<SIRQMS MSBRORH4UMSMR8U+TORU<S@TOTPNQUT55NQTURORCLRQUGTITGTAUEFP3 <JQJU@THTQNQMTU:MSGSQU>TKTQMTCOTPNQULTPCNU;NLKNBNQNU>S EJUGTITQNQU<JH9JPETCLTQONBNUIS;RHRQSUG:QSORLUERP GTKNPNHUFOMJBJUG:QDQMSUMSBSPOSQMRPHSOSP EJOJQMJBJQJQUTQNHITKNOHTINUD@SPRQSUMSU0SORLAUC:GOS LFQJCKJU4)DPLRGS7MSUROLUMS5TUGT=NOTQUERPCSGUMSBROAUEJ <JH9JPRGSKULJPJOMJBJQMTQUESPRU#UIS5SPUGT=NOHNCKNP8 6JQJQU<JH9JPETCLTQONBNGOTUJ@TLKTQUGTLNQMTQUTOTLTIN GFL8U(S>OSKRQULSIRQOSCHRCUTOT<TLOTPNGOTURO?RORMRPAUESO?SGS ETBOTQHNCUMS>OSKRQUTOT<TLOTPNGOTURO?RORMRP8U-SCRQU>SP?RIRQR :MSGSQAU=SCRQU=PRHOSPRQRUGTKNPTQURQITQOTPTU9TLIN@ONL [email protected]>SP?RIRQRAU=PRHR3 QRU=SCRQUGTKNPTQU>TKTQMTCTUGD@MSU7ORLURQMRPRH GT=NONGFPAUFURQITQOTPU:MDOOSQMRPRORGFP8U2R;ULRHISQRQUEFP3 <JUT55SMROHRGFPAUFURQITQOTPNQUTQTU=TPTINUQSGISAUEFP<J QSGISUFQJU:MSGS<SL8U#UGNOU?S;RLHRCISU#UGNOUR;RQMSLRUSQ3 5OTIGFQUMTUKT9IROUSMROS<SL8U'TLOTCNLU UHROGFQULRCRGOSURO3 [email protected]/9HSKAU+S9HSKUR;RQ GT=NOHT@AU9SPLSIUR;RQUTGQNUCSLORMSU?S;SPORORBRUFOT<TL CSLROMSUGT=NONP8U6JUROLUMS5TUGT=NOTQUERPCSGUMSBROAUMT9T :Q<SU>SP?RUETPNCNU?SKRPROMR8U/MPSISUKSIORHULTQJQUMSBROMRP THTUERPROSPRUERPUKTPT5OTPTUI=SLDOTIGFQOTPUGT=T<TLA RIKRIHTPNQUINQNPNUGFL84U2DISGRQU0SORLAU40:@DHU1DPS3 <R7QMSUGSQRUGFOU9TPRKTINQNQUQSUFOT<TBN4UG:QDQMSLRUERP IFPJGTAU46TCNQMTQUESPRU+%)U?:PDCDGFP8U/Q<TLAU2(-U>S 6(-7OROSPRQU1TGNQU6SCRPU/KTOTGAU/MTOSKU6TLTQNGOT IDPS;OSURO?RORU?:PDCHSIRQMSQUET9ISMRGFPITQN@UEJ MFBPJMJP8U0:@DHUIDPS<RQRQUEJQMTQUIFQPTLRUIT59TINQMTQ QSUTQOTHTONGN@TU?SORQ<SAURLRQ<RUIT59TUIROT9OTPNQ ENPTLNOHTINMNP4UGTQNKNQNU>SPMR8UU6SORPKROSQUGFOU9TPRKTINQNQ GSQRUERPUGTITUKTITPNINU?SPSLKRPR=U?SPSLKRPHSMRBRQR EROSHSMRBRQRAU;DQLDULFQJGTURORCLRQUHJK5TLU9T@NPONBNUGT3 =TQU9SGSKRQUR;RQMSUFOHTMNBNQNUMROSU?SKRPSQU0SORLAU46R@RH MSPMRHR@UEJUDOLSQRQUMTBOTPNQTURQITQOTPUT>UHS>IRHRQMS T>TU;NLINQ8U6RPORLKSUIDPS<RUKTLR=USMSORH8U"QDHD@MSLR ?DQOSPMSUFOHTINU>SUFOHTHTINU?SPSLSQOSPUD@SPRQMSQ ;TONCHTUGT=NONGFP4UMSMR8UUUR<S7MSLRUFOTGOTPMTU;NLTQ ;TKNCHTMTUERPUTILSPRQUGTPTOTQMNBNQNQUTQNHITKNOHTINUD@SP3 RQSU0SORLAUI:@OSPRQSUC:GOSUMS>THUSKKRU46JUIDPS<RAU@S3 9RPOSGS<SLUKJKJHU>SUMT>PTQNCOTPMTQU9SPLSIRQULT;NQHTIN ?SPSLRGFP8U)SP:PU:P?DKDULTMNQU>SU;F<JLOTPUD@SPRQMSQ =PF=T?TQMTU?SORCKRPRGFP8U6R@RHUHSHOSLSKKSAUESQUFUE:O3 ?SQRQU;F<JBJGJHAULTMNQOTPNQUTPLTINQTUITLOTQHTLU;FL EDGDLUERPUTGN=KNPAULTMNQOTPNU:QSUIDPHSLU;FLUEDGDLUERP TGN=KNP8U6JULTMNQOTPNHN@TUGT=NOTEROS<SLUSQUEDGDL 9TLTPSKKRP8UR<S7MSUEJ?DQU:@SOORLOSUHSQ5TTKRU9TOSOMSUFOTQ JGJCKJPJ<JUETPFQOTPNUEJUIDPS<RUESIORGFP8UPTMTUGT=NOTQ F=SPTIGFQOTPMTUQSOSPRQUSOSU?S;RPROMRBRQRUERORGFPIJQJ@8 .TOSLFOOTPUITMS<SUKSP:POSUHD<TMSOSUR;RQULJPJOHT@A CS9RPRQUR;SPRIRQMSLRU=FORIULTPTLFOOTPNUKSP:PUR;RQUHRURQCT SMRORGFP8U7.TPTLFOOTPTUSQ?SOUFOT<TBN@7UMRGSU;F<JLOTPNU>S LTMNQOTPNUIDPDGFPOTPUTILSPRQU:QDQS8U6JURBPSQ;ORLKSQ >T@?S;ROIRQ8U'TPTONUTILSPRHR@SUCR5TOTPUMRORGFPJH8U6J ITEPNU@FPOTHTLKNP8U1TEPNU@FPOTHTINQOTPAULSQMROSPRUMSU@TPTP SMSPAUE:O?SU9TOLNUMTU@TPTPUSMSP84U2DISGRQU0SORLAU USILR ETLTQOTURO?RORU+S<ORI7KSLRUIFPJCKJPHTULFHRIGFQJQT DGSOSPRQUQSU@THTQU>SPROS<SBRUIFPJIJUD@SPRQSAU46JUKDP ;TONCHTOTPMTUHSISOSQRQUGTITOTPTUJG?JQU?RMROHSIRUI:@ LFQJIJMJP8U1TGNQU6DOSQKU/PNQ;7NQU?S;SQU9T5KTUGT=KNBN T;NLOTHTOTPTULTKNONGFPJH8U.RHISUEJUIFPJCKJPHTGNU:PKETI SKHSLAUFPKTMTQULTOMNPHTLU?D<DU>SULJMPSKRQSUIT9R=UMSBRO8 6JU+S<ORI7RQUGT=KNBNUERPU;SCRKUGTP?NOTHTUIDPS<RMRP4UMRGS LFQJCKJ8UU/.U-TPKRU*SQSOU6TCLTQU'TPMNH<NINU>SU-TPKR 1:@<DIDU2DISGRQU0SORLAU4,>OTMNULJ<TBNQMTQULF=TPNOTPTL MTBTU?:KDPDOSQUTQQSOSPRQUGTPTONUGDPSBRQSUKJ@UERESPUSL3 SP<SIRQSAU7EJQOTPU=TPTULTPCNONBNUGT=NGFP7UMSHSLAU<TQT>TP3 <TUERPUMJG?JMTQUETCLTUQSUFOTERORPULR8U6JUTQQSOSPRQUSOOSPR :=DODP8U$JHTPKSIRUTQQSIRQSUIT9R=U;NLNGFPIJQUMTU=T@TPKS3 IRUTQQSIRQSUQRGSUIT9R=U;NLHNGFPIJQ8U6JUTQQSOSPUER@RH TQQSHR@MRP4UMSMR8U0SORLAU/.U-TPKRU*SQSOU+SPLS@RQMS MD@SQOSMRBRUETINQUKF=OTQKNINQMTAU#U2T@RPTQ7NQU(DQGT 0S>PSU*DQDUFOMJBJQJUTQNHITKTPTLAU;S>PSUMJGTPONONBN FOTQOTPNAUKTERTKTULTPCNU9TIITIRGSKRUEJOJQTQOTPNUITG?NGOT ISOTHOTMNBNQNAU;S>PSUMJGTPONONBNQNUET@NURMSFOF&RLU>SUIRGTIR SHSOOSPRUJBPJQTURIKRIHTPUHTO@SHSIRU9TORQSU?SKRPSQOSPR LNQTMNBNQNAUEJUKT>NPOTPNQMTQUMFOTGNUFQOTPTUITG?N MJGHTMNBNQNUI:GOSMR8UR@S7MSUGT=NHNUMS>THUSMSQUERP 2,17KSQUMFOTGNU!RHCRPORUL:GDQMSLRU>TKTQMTCOTPNQ =PFKSIKFU?:IKSPROSPRQMSUEJOJQMJBJQJU>SUET@N >TKTQMTCOTPNQU&TQMTPHTUKTPT5NQMTQUM:>DOMDBDQSAUPSQ<RMS SMROMRBRQSUMTRPU9TESPOSPRUETINQMTQU:BPSQMRBRQRUTQOTKTQ 0SORLAU41TGNQU.SHTOU.NON;MTPFBOJ7QJQU?PJ= KF=OTQKNINQMTUI:GOSMRBRU79TQRUISQRQUETC:PKDODUET<NQNUETL QSU9TOSU?SKRPMROSP7UHSISOSIRQSUMSBRQHSLURIKRGFPJH8U%IKSP FUET<NUETCNU:PKDODUET<NUFOIJQURIKSPUETCNULT=TONUET<NUFOIJQ LRHUESQRHUET<NHNQUIT;NQMTQUKJKJ=UIDPDLOSPISUESQRH IT;NHMTQUKJKJ=AUFQJPJHJUGSPMSUIDPDLOSHRCULTEJOUSMSP3 RH8U2T>>TU6RPU2TQNHS5SQMR7GSU/.U-TPKRUTMNQTU?S;HRC FOIJQUMROSLOSPRHRUR5TMSUSKHSLURIKSPRHAUPT9TKIN@UFOMJGITA EJQMTQUMFOTGNU@TPTPU?:PMDGISAUGDPSBRUGTPTOTQMNGITUMT EJUJG?JOTHTMTQUMFOTGNULSQMRIRQMSQU:@DPUMROSPRH4UMRGS LFQJCKJ8UU!RHCRPORU.:GD7QMSLRU2,1URQCTTKNQNQ MJPMJPJOMJBJQJUTHTU.NON;MTPFBOJURIKSMRBRUR;RQUMSBRO 6TCETLTQUS<S=U)TGGR=U,PMFBTQ7NQULFQJGJUER@@TKUKTLR= SKHSIRUIFQJ<JU?SPSLSQULTPTPNQU>SPROMRBRQRUESORPKSQU0SORLA )DPLRGS7MSUCJUTQMTU:@SOUISLK:PSUTRKU AUMS>OSKSUTRKU# EDGDLUETPT&U>SURPRORUJ5TLONU2,17OSPOSUKF=OTHU #USOSLKPRL DPSKRHRUGT=TQURCOSKHSUEJOJQMJBJQJAUEJQOTPNQUKF=OTHU HROGTPULROF>TKITTKUSOSLKPRLUDPSKKRBRQRAUEJUKSIRIOSPRQ ITGNINQNUERQU# #7SU;NLTPKHTU9SMS5RQMSUFOMJLOTPNQNUEROMRP3 MR8UUPSKRHULT=TIRKSIRUUHS?T>TKITTKRQUTOKNQMTLRU2,13 7OSPOSURO?RORU9DLDHSKRQU;TONCHTUGT=KNBNQNAUEJQOTPMTQUERP KTQSIRQRQUMSU!RHCRPORUL:GDQMSLRU2,1UFOMJBJQJUR5TMSUS3 MSQU0SORLAU4"GOSU2,17OSPU>TPULRUTKKNBNQN@UKTC $<#)8.;<$:5590&97:5:<9';0:<-96.*1"<*3;4;7: ;'24;6<9879.:6<+,1,7<498.<27;83;.2<98970: :6:<:( ;49<949897"</-98:3:-49<+,1,7<+:8<&9+;5<&;8<;; .*68;<1:69<094+:8.:-5:7598496<7;16;75;6;6<7;-;5;826 1;!;63;3;.2<::6<#$$"<7*3:.1*6<*5;8;7<96 3,793395:6:<1;3;<-*8)65)5) )3)-<&;8/<494: +J9TOS5SKU=TPKRIRUHROOSK>SLROOSPRQRQURLKRMTPNUGN=PTKHTLU?RERUERP MSPMRQRQUFOHTMNBNQNQUTOKNQNU;R@SQU"@SQIFGAU4+JKOTLTUERPKTLNH KSI=RKOSPAUSOSCKRPROSPUGT=NOT<TLKNP8U/HTUEJUKSI=RKU>SUSOSCKRPROSPRUMS RLKRMTPNUGN=PTKHTLUR;RQHRCU?RERUTO?NOTHTQNQUMFBPJUFOHTMNBNQN MDCDQDGFPJH4UCSLORQMSULFQJCKJ8U"@SQIFGAUHTMSQMSUERPUSLIRLORL KSI=RKUSMROHSIRU9TORQMSUUTGUIDPSU>SPROMRBRU>SUSLIRLORLOSP ?RMSPROHSMRBRUKTLMRPMSULT=TKNOMNBNQTURORCLRQULTQJQUHTMMSIRQS MSBRQSPSLAUT<ROSQUEJULTQJQOTURO?RORUMD@SOKHSUGT=NOHTINU?SPSLKRBRQR I:GOSMR8U"@SQIFGAU4%CU.TQJQJAU%C?D>SQORBRU.TQJQJUROSURO?RORUSLIRL ?:PMDBDHD@UT<ROUFOTQUERPUCSGOSPU>TPITUEJQOTPNQUERPUTQU:Q<SUCJUKFP3 ETUGTITGTU?RPHSIRUR;RQULFHRIGFQMTQUKT>IRGSULTPTPOTPNQNQUERP CSLROMSU?:QMSPROHSIRQRUTP@USMRGFPJH4UMSMR8U/.U-TPKRU/MTQTU+RO3 OSK>SLRORUTKFCU*DPLTQUMTULFQJQUETINQUTGTBNQTUMTUETLHTL ?SPSLKRBRQRUR5TMSUSMSPSLAUROLULT@TUFOMJBJQMTUETINQNQU:QSHORUERP LNIHNQNQUITMS<SU9DLDHSKSAURO?RORUETLTQONLOTPTUG:QSORLUSOSCKRPROSPMS EJOJQMJBJQJAUTQ<TLUMT9TUIFQPTLRUIDPS;KSURC>SPSQRQULRHUFOMJBJA QSOSPUGT=KNBNULFQJOTPNQMTUMTUKF=OJHJQU:QSHORULSIRHRQRUPT9TKIN@US3 MSQUERO?ROSPSUJOTCNOMNBNQNUI:GOSMR8U*DPLTQAUMS>OSKRQUCS9RK GTLNQOTPNQTU?SPSLORUHTMMRU>SUHTQS>RUMSIKSBRU>SPMRBRQRU>JP?JOTMN8 (</;12+;!25;85;<7*6)!3;7<9897/ $2-U+TQRITU+ROOSK>SLRORU"@?DPU"@SOUMSUE:GOSUERPULFQJUD@3 SPRQMSURLKRMTPNUGN=PTKHTU?RERUERPUQRGSKRQU9R;ULRHISMSUFOHTMNBNQN ESORPKSPSLAUU4/HTUHJ9TOS5SKU?:PS>RQRUGT=HTHN@TUSQ?SOUFOT<TL MD@SGMSUESOORULFQJOTPMTAU7EJULFQJUD@SPRQMSQURLKRMTPUGN=PTQHTINQ7 MRGSULFQJCHTHTHN@NULRHISUMSUESLOSHSIRQ4UMSMR8 %% DPLDKKDBDQD@ULJPETGTUMSBHS@AUKN=LNU!RHCRPORUL:GDQMS FOMJBJU?RER8UPHTQU>SU1JU%COSPRU6TLTQONBNUROSU,QSP&RU>S )TERRU.TGQTLOTPU6TLTQONBNQNQUGSQRU;TONCHTINU>TPUEJ LFQJGOTURO?ROR8U6SQUMSUET@NU2,17OSPRQU;S>PSGSU<RMMRUHTQ3 TMTU@TPTPU>SPMRBRQSURQTQTQOTPMTQNHAU>TKTQMTCNQUET@N 9TLONUMJGTPONONLOTPNQNUFOMJBJQTURQTQNGFPJHAUTHTULTMPFOJ =PFKSIKF<JOTPUFOTQUET@NU?PJ=OTPUMTU>TP8U6JQOTPNQUMSPMR D@DHUGSHSLUMSBROUETB<NGNUM:>HSLKRP8U2DLDHSKRHR@ EJ?DQSULTMTPUFOTQUERO?RU>SUERPRLRHOSUJG?JOTHTMTLR TLITLONLOTPNU?:PSPSLU2,17OSPOSURO?RORUGSQRUERPU;TONCHT GT=HTLKTMNP4UMSMR8U (/#,0,6<&:5;190598:<%<;80:< ;5;';7<4:19<+:8<!91<1*7/ 2DISGRQU0SORLAUU2T@RPTQ7MTLRUGSQROSHSUIS;RHOSPRQR MSUMSBSPOSQMRPSPSLAUKF=OTHU UGSPMSUIS;RHUGT=NOMNBNQNA EJUGSPOSPMSU/.U-TPKR7QRQUFGOTPNQNUTPKNPMNBNQNAU'TOF>TU>S /BPN7GNULT@TQTHTHTLKTQUMFOTGNUMTUSOESKKSUD@DOMDLOSPRQR ESORPKSPSLAU46DKDQU>ROTGSKOSPRU/.U-TPKRUTOT<TLUMRGSUERP CSGUGFL8U6DGDLUETCTPNOTPMTQUHT9PJHUFOTQOTPU?SQSOORLOS LD;D<DLUETCTPNOTPOTULSQMROSPRQRUKSISOORUSMSPOSPAUIS>RQMRPRL FOJPOTP8U'TOF>TUIS;RHRQMSQUIFQPTU$2-7QRQUKT>PNUKTH TQOTHNGOTUEJMJP4UR5TMSOSPRQRULJOOTQMN8U$2-U*SQSO 6TCLTQNU.SHTOU.NON;MTPFBOJ7QJQUMS5TOTP<TU?PJ= KF=OTQKNOTPNQMTU6TCETLTQU,PMFBTQ7NUGTOTQ<NONLOT IJ;OTMNBNQNU9TKNPOTKTQU0SORLAU41RGTISK;ROSPUIRGTISKRQUMRORQR TBNPOTCKNPMNBNU@THTQUEJU>TKTQMTCTUFOJHIJ@UGTQINP8U6SQ .NON;MTPFBOJ7QJQU?PJ=UKF=OTQKNINQMTUMDCKDBDUIS>RGSGS MDCHSGS<SBRHAUFQJQUTB@NQNULRPOSKKRBRU?RERUTB@NHN LRPOSKHSGS<SBRHUTQ<TLUR5TMSOSPRQRURTMSUSKHSLOSUGSK3 RQ<SH4UMRGSULFQJCKJ8U.NON;MTPFBOJ7QJQAU6TCETLTQ ,PMFBTQ7NQU'TOF>T7MTUGT=KNBNULFQJCHTMTUKSLU>TTMRQRQ DIKDULT=TONU=T@TPUGSPRUFOMJBJQJUI:GOSMRBRQRUTQNHITKTQ 0SORLAU6TCETLTQU,PMFBTQ7NQU'TOF>T7MTLRULFQJCHTINQN MRQOSMRBRQRU>SUFPTMTU UGTKTLONUMS>OSKU9TIKTQSIRQMSQUMRC >SUTBN@U9TIKTQSIRQSAUFKFGFOOTPMTQAUMJEOSUGFOOTPMTQAU?SHR R9KRITIUFP?TQR@SUITQTGRUE:O?SIRQMSQUDQR>SPIRKSGSULTMTP ERP;FLUGTKNPNHMTQUI:@USKKRBRQRULTGMSKKR8U (/;-:8;6<;12<::649<+:-:3< ;4;1232-<;275;6;';7028/ 2DISGRQU0SORLAU<JH9JPETCLTQNUTMTGOTPNQNQUEJUTG R;RQMSUT;NLOTQT<TBNQNUMROSU?SKRPSPSLAU4*D@SOUFOTQUCJMJP <JH9JPETCLTQNUMSQRQ<SUTLOTU1TGNQUS<S=U)TGGR= ,PMFBTQ7NQUTMNU?SORGFPAU1TGNQU/EMJOOT9U*DO7DQUTMNU?SORG3 FPAUETCLTUMTUERPURIRHUGFL8U+J9TOS5SKUKF=OJGFPAU;TP=NGFPA E:ODGFPAULTPSL:LDQDUTONGFPAULD=DQDUTONGFPUERPUTMTG ;NLHNGFPAUHJ9TOS5SKRQU9TORU=DPHSTORUFPKTMT4UMRGS LFQJCKJ8UU$2-U*PJ=U6TCLTQ>SLRORU/LR5U2TH@T;SER7QRQ ETINQUKF=OTQKNINQMTU46R@RHUTQOTCKNBNHN@UKSLUQFLKTU>TPMNPA FUMTUS<S=U)TGGR=U,PMFBTQ7NQU<JH9JPETCLTQN FOHTHTINMNP4UMSMRBRQRU9TKNPOTKTQU0SORLAUERPU)SHSOU5NLPTIN TQOTKTPTLAU$2-7RQUMJPJHJQJQU5NLPTOTPMTLRU?RER FOMJBJQJUI:GOSMR8 (-,3<.,89': 0:@DHUIDPS<RGOSURO?RORU6TCETLTQU'TPMNH<NOTPNU6SCRP /KTOTGU>SU6DOSQKU/PNQ;7NQU5TPLONU@THTQOTPMTUGT=KNLOTPN T;NLOTHTOTPNQUET@NUHSMGTULJPJOJCOTPNQMTUERPERPRGOS ;SORCRPU?RERU?:IKSPROMRBRQRUMROSU?SKRPSQU0SORLAUC:GOSUMS>TH SKKRU40SORCSQUERPUMJPJHUGFL8U1TGNQU6SCRPU/KTOTGAU;:@DH IDPS<RQRQUEJQMTQUIFQPTLRUIT59TINGOTURO?RORUERPUGFOU9TPRKTIN D@SPRQMSU;TONCKNLOTPNQNUR5TMSUSMRGFP8UU+TGNI7KTU1TGNQ 6TCETLTQ7NQUETCLTQONBNQMTUERPUKF=OTQKNUGT=NOMNAUEJPTMT 1TGNQU6TCETLTQNHN@AULFFPMRQTK:PAUKSP:POSUHD<TMSOSMSQA ;:@DHUIDPS<RQMSQUIFPJHOJU6TCETLTQU'TPMNH<NINUFOHTIN 9TISERGOSU1TGNQU6SCRPU/KTOTG7TUERPUKTORHTKU>SPHRCKRP8U(S3 >OSKRQURO?RORUERPRHOSPRAUGSKLRORAUSKLRORULRHU>TPITUFQOTPNQ FPKTLOTCTUFOJCKJPT<TLOTPRUERPUGFOU9TPRKTINUESORPOSQS<SLA EJPTMTUQSUGT=NOHTINU?SPSLRGFPAUEJQMTQUIFQPTUQSOSP FOHTONAUFOHTHTONUHSISOSIRUD@SPRQSULT5TUGFPJOT<TLKNP8 1TGNQU6DOSQKU/PNQ;U6SG7SUIFPJOTQUIFPJU7ERPUGTITUKTITPNIN D@SPRQMSU;TONCNOMNBNUI:GOSQRGFP7AU6DOSQKU6SG7USU9TLONUF3 OTPTLU7CJUTQMTUERPUGTITU;TONCHTINUGFL7UMRGFP8U,>SKAUCJUTQ3 MTUERPUGTITU;TONCHTINUGFLAUTHTU1TGNQU6SCRPU/KTOTG 6SG7RQULFFPMRQSUSKKRBRU;TONCHTOTPUERPUGTITGNU?SPSLKRPSERORP HRU*SPSLKRPSERORPAUCJUTQMTUE:GOSUFPKTGTU;NLTQUMJPJH >TPUHNU!JUTQMTUGFLAUTHTUEJQMTQUIFQPTLRUGFOU9TPRKTINA EJQMTQUIFQPTUTOT<TBNHN@UHSIT5SUERPUGTITUKTITPNINQNAUKSL3 OR5RQRU?SPSLKRPRPUHRU*SPSLKRPSERORPAUI:GOSQSQOSPUEJMJP8 )DPLRGS7MSU=TPHTLOTPNQUKSKRLKSQU;SLROHRCUFOHTINA ;TKNCHTQNQUMJPHJCUFOHTINAUHSHOSLSKUTMNQTU;FLU9TGNPON FOHJCKJP8U!S9RKOSPRQU?SOHSHSIRAUTQQSOSPRQUTBOTHTHTINA :@SOORLOSURQITQOTPNQU:OHSHSIRUEDGDLUERPUKTOR9AUEDGDLUERP T>TQKT&MNP84 (/:'949"<#:65<(<:1;8+;728<;8;.264;< *5)<+:096598:<7;+)5<90397<3,37,6<49 :5/ 0SORLAU;:@DHUIDPS<RQRU)DPLRGS7QRQUERPORBRAUEDKDQODBDA LTPMSCORBRUR;RQUT>TQKT&TUM:QDCKDPHSGSUJBPTCNPLSQUKSP:P :P?DKDQDQUHTTOSIS5UEJUIDPS;KSQUGTPTPOTQTPTLUHSISOSGR T>TQKT&U9TORQSUM:QDCKDPHSGSU;TONCKNBNQNUEJQJQUMT >TKTQMTCOTP<TU?:PDOMDBDQDUI:GOSMR8U41FQU?DQOSPMS R<S7MSAU6RQ?:OU3U(RGTPETLNPUTPTINQMTUFOJ=UERKSQOSPRULTE3 JOUSKHSLUHDHLDQUMSBRO4UMRGSQU0SORLAU6RQ?:O7MSUKSP:P :P?DKDU>SUFQJQUJ@TQKNINUIRGTIRU=TPKRQRQUU+TPK7KTU;FL EDGDLUIROOSUGSMRBRQRAUFQJQU9T@NHIN@ONBNUR;SPRIRQMS 5TTORGSKOSPRQRUEJUE:O?SGSUGFBJQOTCKNPMNLOTPNQNAU6RQ?:O7MS >TKTQMTCOTPNUPT9TKIN@U>SUPSQ<RMSUSMR<RUKJKJHUISP?ROSMRL3 OSPRQRULTGMSKKR8UUU.FPJ<JOTPNQAU&TQMTPHTQNQAUTILSPRQ ;:@DHUIDPS<RQRQU@TPTPU?:PHSHSIRUR;RQUEDGDLUERPU9TI3 ITIRGSKU>SUT@THRUITENPU?:IKSPMRBRQRUTQOTKTQU0SORLAU4(S3 >OSKRQU?D>SQORLU?D;OSPRQRQUITEPNQNAUMS>OSKRQU>SUMS>OSKRQ ?D>SQORLU?D;[email protected]:PU:P?DKD KSP<DHSUSMSPISUSQUETCKTULSQMRIRU@TPTPUSMSP8U6R@UKSLPTP LTQU>SUETPJKULFLJIJUMJGHTLURIKSHRGFPJ@UEJUE:O?SMS8 1R@URQITQOTPNQU;F<JLOTPNQNQULTQNUD@SPRQSURMSFFO&RLU9SIT= GT=T<TLINQN@AUEJURQITQRUMSBROMRP8U1RGTIRU9SIT=U>SUIKPTKS&R GT=TQOTPURQITQONLKTQUQTIR=OSPRQRUTOTHTHNCULRHISOSPMRP4 MSMR8U2DISGRQU0SORLAU;:@DHUIDPS<RQMSU6(-U>SU2(-7GS EDGDLU?:PS>UMDCKDBDQDAUGT=N<NUFOTEROS<SLOSPISUEJQJ KSEPRLU>SUKTLMRPUSMS<SLOSPRQRUESORPKSPSLAU4,>OTMN LJ<TBNQMTQULF=TPNOTPTLUMTBTU?:KDPDOSQUTQQSOSPRQUGTPTON GDPSBRQSUKJ@UERESPUSLSP<SIRQSAU7EJQOTPU=TPTULTPCNONBN GT=NGFP7UMSHSLAU<TQT>TP<TUERPUMJG?JMTQUETCLTUQSUFOT3 ERORPULR8U6JUTQQSOSPRQUSOOSPRU:=DODP8U$JHTPKSIRUTQQSIRQS IT9R=U;NLNGFPIJQUMTU=T@TPKSIRUTQQSIRQSUQRGSUIT9R= ;NLHNGFPIJQ8U6JUTQQSOSPUER@RHUTQQSHR@MRP4UMRGS LFQJCKJ8 (/;-23<:7390<;.9<;02542 264; 7:3<:70:4;84;428/ $2-U*SQSOU6TCLTQNU.SHTOU.NON;MTPFBOJ7QJQU?PJ= KF=OTQKNINQMTUT@NHU2RLHSK7RQUCRRPOSPRQMSQUET@NUHNIPTOTP FLJMJBJQJU>SU;FLUS@TAU<S5TU;SLKRBRQRAU9T=RIUGTKKNBNQNU>S MS>OSKUETILNINQTUHTPJ@ULTOMNBNQNUI:GOSMRBRQRUTQNHITKTQ 0SORLAU4/OOT9UTCLNQTUT@NHU2RLHSK7RQU9T=ISUTKNOMNBNA IDP?DQOSULTPCNULTPCNGTU>SGTUDOLSGRUKSPLSKHSU@FPJQMT LTOMNBNUM:QSHOSPMSULRHURLKRMTPMTMNPAUIFPJGFPJHULRH RLKRMTPMTMNP8U$2-7QRQUKSLUETCNQTAUKSLU=TPKR MRLKTK:PGTINQNQURLKRMTPNU>TP4UMSMR8UT@NHU2RLHSK7RQ >TKTQMTCONLKTQU;NLTPNOMNBNQNU9TKNPOTKTQU0SORLAUT@NHU2RL3 HSK7SU>TKTQMTCONBNQAULSQMRIRQRQUMSUETLTQUFOMJBJ M:QSHMSU/.U-TPKRURLKRMTPNUKTPT5NQMTQURTMSUSMROMRBRQR I:GOSMR8U0SORLAU4!RHMRURQITQU9R;UFOHT@ITUKTPR9RUERORPAULR3 HRUIJ;OJGFPIJQJ@UT@NHU2RLHSK7OSURO?RORULSQMRU9DLDHS3 KRQR@AULSQMRURLKRMTPNQN@AULSQMRU=TPKRQR@UEJQOTPNUGT=TQ8 SKR<SMSAUQSPSGSU?SKRPROS<SLISAUT@NHU2RLHSK7RQ HS@TPNQNUERPUGSPSU?SKRPHSLURIKSPISQR@AU?SKRPRQU$2-U*SQSO +SPLS@R7QRQUET9;SIRQSAUSORQR@RULFOJQJ@JUKJKTQUHNU>TP4UR3 5TMSOSPRQRULJOOTQMN8UU0SORLAU.NON;MTPFBOJ7QJQAU(RGTQSK %COSPRU6TCLTQNU+S9HSKU*:PHS@7RQU1FHTU5T<RTINGOTURO?ROR T;NLOTHTOTPNQMTQUGFOTU;NLTPTLUHJ9TOS5SKU;NLTPHTGT ;TONCKNBNQNUESORPKKR8U%% CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Türkiye’de, iktidarın eliyle toplumun ‘benden olan ve olmayan’ diye ayrıştırıldığını ve bilinçli bir çatışma içerisine sürüklendiği söyledi Bülent Tezcan ile beraberindeki CHP genel başkan yardımcıları Bülent Tezcan ve Veli Ağbaba, CHP Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Atilla Emek, TBMM İdare Amiri ve CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, CHP Parti Meclisi Üyesi İbrahim Yener ve CHP Kadın Kolları MYK Üyesi Fatma Köse'nin cumhurbaşkanlığı seçimi, hazırlık ve bilgilendirme çalışmaları kapsamında Malatya’da partililerle bir araya geldi. Malatya Battalgazi Belediyesi Meclis Salonu’nda düzenlenen toplantıda partililere hitap eden Tezcan, Ankara’da başlayan ve Şırnak’ta sona erecek bölge toplantılarının 8’incisinin Malatya’da yapıldığını hatırlattı. Tezcan, cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun; sendikalar, emek temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarını ziyaret ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı adayının toplumun tüm kesimlerine hitap edecek bir kişi olması gerektiğini aktaran Tezcan, “Görüşmelerde kimin cumhurbaşkanı olacağı değil, nasıl bir cumhurbaşkanı istendiği konusu görüşüldü. Gidilen tüm örgütlü kuruluşların ortak bir cumhurbaşkanı vurgusu var. Vatandaş ve örgütlü kesimler sektirmeden ortak noktaları sıralıyorlar. Kucaklayıcı, toplumu ayrıştırmayan ve bölmeyen, vatandaşa tepeden bakmayan, horlamayan, bölmeyen, nefret dilini kullanmayan, devleti dışarıda iyi temsil edebilecek, halkın içerisinde ve halkını kucaklayabilecek, halkın değer ve özlemlerine saygılı, hukuka saygılı, demokratik hak ve özgürlüklere saygılı, devlet organları arasında çatışma istemeyen, dengeleri gözeten, yetki gasbı peşinde olmayan, tanınan yetkileri anayasal çerçeve içerisinde kullanacak bir cumhurbaşkanı istiyorlar. Toplum sükunet, huzur, barış istiyor. Bunu sağlayacak bir cumhurbaşkanı bekliyor. Herkesin cumhurbaşkanı olsun istiyor. Bir siyasi partinin temsilcisi olmasın, 76 milyonun cumhurbaşkanı olabilecek nitelikte bir cumhurbaşkanı olsun istiyor." diye konuştu. Günümüzde Türkiye’de, iktidarın eliyle toplumun ‘benden olan ve olmayan’ diye ayrıştırıldığını ve bilinçli bir çatışma içerisine sürüklendiğini ileri süren Tezcan, “Bütün bu Anadolu coğrafyasında kardeşliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde, iktidar eliyle ayrıştırılan bir toplum haline getirildik. Başbakan, siyaset dilini nefret dili haline getirdi. Başbakan, kendi halkına hakaret etmeyi bir siyaset üslubu haline getirdi. Yalan söylemeyi ve yalan üzerinden iktidarı sürdürmeyi adet edindi.” ifadelerini kullandı. Tezcan, partisinin Malatya, Adıyaman ve Tunceli'den gelen il ve ilçe başkanları ile seçim işleri başkan yardımcılarının katıldığı toplantı sonunda partililerin sorularını cevaplandırdı. Malatya İl Başkanı Enver Kiraz ise cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlık çalışmaları kapsamında partinin bütün birimlerinin detaylı bir çalışma yürüttüğünü belirtti. (CİHAN) SAYFA 8 SONDAKiKA GAZETESİ >> 8 GÜNCEL 717 Haziran Şubat 2014 2013 Cumartesi Perşembe EĞİTİM NEREYE KOŞUYOR? Kapatılan Özel İdare'ye ait malların hazine yerine İzmir'e verilmesi için Vali Toprak’ı ziyaret eden 12 kişilik heyet eli boş döndü. Heyet, Vali Toprak'ın kararından vazgeçmeyeceğini açıkladığını dile getirdi İ Neşeli kursta neşeli final A vrupa ve ABD’de 4-6 yaş arası çocukların hangi spor dalına eğilimli olduğunu bilimsel olarak belirleyen, İzmir’de ilk kez Gaziemir Belediyesi tarafından verilmeye başlanan ‘hareket eğitimi kursu’nu tamamlayan minikler başarı belgelerini aldı. Gaziemir Belediyesi Spor Kulübü Derneği bünyesinde açılan ve 4-6 yaş arası çocukların hangi spor dalına eğilimli olduklarını bilimsel olarak belirleyen ‘hareket eğitimi kursunu’ tamamlayan minik kursiyerler başarı belgelerini aldı. Çocukların kuvvet, sürat, çabukluk, dayanıklılık ve algılama gibi ‘motorsal becerileri’, çeşitli sportif aktivitelerle test edildiği kursa katılan minikler belgelerini eğitmenlerini Adnan Yahşi’den aldı. Kurs boyunca etkini kaliteli ve keyifli zaman geçiren kursiyerler sertifika töreninde heyecanlı anlar yaşadı. ‘Sevmedikleri dala yönlendirmeyin’ Eğitmen Yahşi, sporun insan hay- atının vazgeçilmez bir parçası olduğuna değinip, “Ancak çocukları sevmedikleri ya da yetenekleri olmadığı bir alana zorlamak, onların spordan nefret etmelerine yol açıyor” diyor. Dünyada spora başlama yaşının çok erken olduğunu dile getiren Yahşi, şöyle devam ediyor: “Bazı spor dallarında çocuklar henüz 2 yaşında sporla tanışıyor. Önemli olan çocuğun motorsal becerilerinin doğru olarak belirlenmesi, hangi spor dalına yeteneğinin olduğunun ortaya çıkarılması. Kursun bir başka özelliği, annebabaların, çocuklarla doğru ve etkin iletişim kurmalarını sağlaması. Hemen hepsi burada yaptıkları hareket eğitimini evlerinde da uygulamaya başladı.” Çocuklarıyla birlikte kursa katılan anne-babalar ise, amatör spora verdiği destekten ötürü Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol’a teşekkür etti. (HABER MERKEZİ) Piriştina’dan çocuklara müjde B Haziran Şubat 2014 2013 Cumartesi Perşembe 9 GÜNCEL 717 PATRONLARA DA HAYIR DEDİ [email protected] uca Belediyesi’nden 5-12 yaş arasındaki çocukların yaz tatillerini iyi ve eğlenceli geçirmelerini sağlayacak harika bir proje geldi. İlçede eylül ayına kadar belediyeye ait yarı olimpik yüzme havuzu ve bazı bölgelere kurulacak portatif havuzlar ile tenis kortlarında 5 bin çocuk, ücretsiz olarak yüzmeyi ve tenis oynamayı öğrenecek. Başkan Levent Piriştina, “Amacımız çocuklarımıza temel spor eğitimlerini verebilmek” dedi. Sahip olduğu yarı olimpik yüzme havuzu ile tenis kulüp bünyesindeki 6 kortta haftada 500 çocuğa yüzme ve tenis eğitimi verme kapasitesine sahip olduğunu belirleyen Buca Belediyesi, önemli bir sosyal projeye imza atıyor. 13 Haziran itibariyle yüzme havuzundaki temel yüzme eğitimini tamamlayan 80 çocuğa sertifikalarını vermeye hazırlanan belediye, Eylül ayında başlayacak yeni eğitim-öğretim yılına kadar olan süreçteki takvimini belirledi. Belediye, 15 Eylül’e kadar 5 bin çocuğa yüzme ve tenis eğitimi vermeyi hedefledi. Kışın da minik öğrenciler için ayrı bir program hazırlayacaklarını belirten Belediye Başkanı Levent Piriştina, “Amacınız çocuklarımıza temel spor eğitimi verebilmek. İlçemiz zaten spor alt yapısı açısından zengin ve verimli bir yer. Bu proje ile yaz tatillerini SONDAKiKA GAZETESİ >> SiYAH MAVi KIRMIZI SARI VALİ TOPRAK, İzmir'in malı için Mustafa ARSLAN Eğitim – öğretim yılı bu yıl da sona ermek üzere. Karneler dağıtılacak. Teşekkürler takdirler verilecek. Yetkililer demeçler verecekler. O kadar. Eğitim insanlığın geleceği. Doğru metotlarla, doğru insanlarla yapılan eğiştim ve öğretimden cihan çapında insanlar yetişmiştir. Yanlış metot ve yanlış kişilerle verilen eğitim ise ülkeleri ve milletleri batırmıştır. Tarihte cihan çapında bilime yön vermiş ilim adamlarımızın olduğu dönemlerde, hiçbir varlık gösteremediğimiz devirlerde vardır. 1067 yılında Sultan Alparslan’ın emriyle vezir Nizamülmülk tarafından kurulan Nizamiye Medreseleri eğitimde çığır açmış ve tarihimizde bilimde en büyük atılımı gerçekleştirmişiz. Osmanlı bile o dönemin ilim adamlarından Fahreddin-i Razi’nin sistemi üzerinden eğitimi yürütmüştür. Tanzimattan sonra bilim adamı olsunlar diye gönderdiğimiz kimseler, değerlerimizi hazmetmeden gönderildikleri için, filim adamı olarak geri dönmüşleridir. Onların kültürlerini getirmişler, kendi değerlerinden utanmaya başlamışlar ve batıya hayranlıklarını belirterek kompleksli bir nesil olmuşlardır. Hoca Tahsin bir şiirinde: Aklın fikrin var ise Hiç durma git Paris’e Aleme gelmiş sayılmaz Gelmeyenler Paris’e yazmıştır. Sultan 2. Abdülhamid döneminde Şekip isimli bir subay, görevinden istifa etmiş, Paris’e gitmiş ve orada ayakkabı boyacılığı yaparak ölmüştür. Eğitim politikalarımızla yaşatmak için yaşayanların yetiştiği devirlerde, anarşist fabrikası gibi çalıştığı dönemlerde vardır. Rahmetli Ayvaz Gökdemir’den bir hatıra: “Ben Anadolu Liseleri ve Eğitim Enstitüleri genel müdürlüğü yaptığım zamanlarda bir Anadolu Lisesi müdürünün odasındaydım. Kasketini koltuğunun altına koymuş, çocuğunun elinde tutmuş köylü bir adam içeriye girdi. Müdüre: Müdür Bey! Müdür Bey! Bu çocuğu “Anarşist oldu” diye okuldan atmışsınız. Benim iki oğlum vardı. Birini yanımda çoban yaptım. Bir yanlışını görmedim. Sözümden çıkmaz, ne dersem onu yapar. Bunu da “Bu çocuk çok zeki. Okuyup büyük adam olsun” dediniz. Ben de size verdim. Müdür Bey! Ben bu çocuğu size verdiğim zaman anarşist değildi. Siz anarşist yaptınız. Şimdi ise “Anarşist oldu” diye okuldan atmışsınız. Müdür Bey! Bunu ben mi anarşist yaptım” dedi. Fazla söze ne hacet. Bugün de okulların durumu büyük ölçüde böyledir. Sınıflara akıllı tahta koymakla, öğrencilere tablet dağıtmakla mesele çözülemez. Bu araçlar, makineli tüfek gibidir. Onlarla vatanının da koruyabilirsin, adam da öldürebilirsin. Artık sigara içmek olağan bir iş. Uyuşturucu kullanma yaşı alabildiğine düşmüş. Çocukların büyük kısmı anne ve babalarını takmıyor. Sevgi, saygı yerini egoistliğe, narsistliğe bırakmış. Dünya bilimine katkımız % 1 bile değil. Sorgulama diyerek saygısız bir gençlik yetiştiriyor. Sorgulama ile saygı arasında ince bir çizgi vardır. Bunu inşallah başka bir yazıda ele alırız. SAYFA 9 MAVi KIRMIZI SARI evlerinde geçirmek zorunda kalan çocuklarımızı yüzme ve tenis sporuna yönlendirmek istiyoruz. Çocuklarımızı çok seviyoruz ve onların mutlu olmasını istiyoruz” diye konuştu. 3-4 HAFTALIK KURSLAR Yüzme havuzu ve tenis kortlarında gerçekleşecek kurslar, 3-4 haftalık periyotlarda yapılacak. Belediye ayrıca gelir düzeyi düşük 4 ayrı bölgede portatif havuzlar kurarak eğitimleri buralarda verecek. Proje için şimdilik 8 kişilik bir eğitimci kadrosu kuruldu. Ders saat sürelerine eğitmenlerin karar vereceği belirtildi. Ayrıca 13 amatör spor kulübü ile görüşeceklerini ve istedikleri anda tenis ve yüzme branşı açabileceklerini kaydeden Başkan Piriştina, “Yüzme kurslarımız başladı ve devam ediyor. Tenis kurslarımız ise okulların kapanmasından bir hafta sonra başlayacak. Portatif havuzları da kısa sürede kuracağız. Elimizden gelen hızda ve gayrette olacağız” dedi. (HABER MERKEZİ) zmir Valiliği ile Büyükşehir Belediyesi’ni karşı karşıya getiren, kapatılan İl Özel İdaresi’nin mallarının paylaşımındaki tartışma giderek büyüyor. Vali Mustafa Toprak ile Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu karşı karşıya getiren malların, İzmir’in iş dünyası, oda ve dernekler de belediyeye devrini istedi. İş dünyası temsilcileri, oda ve dernek başkanları, 12 kişilik heyetle Vali Toprak’ı ziyaret ederek bu taleplerini iletti. Toprak’ın ise Maliye Hazinesi'ne devredilmesi kararını değiştirmediği öğrenildi. Heyetin Vali Toprak’la görüşmesi yaklaşık bir saat sürdü fakat bin 167 taşınmaz konusunda herhangi bir gelişme olmadı. Toprak’ın imzası ile Hazine’ye devredilen malların İzmir’de kalması gerektiğini belirten 12 sivil toplum kuruluşu temsilcisi, taleplerini bir kez daha iletirken önerilerini ve fikirlerini de masaya yatırdı. Görüşmeden sonra bilgi veren İzmir Barosu Başkanı Ercan Demir, “Biz İzmir’in mallarının İzmir’de kalması gerektiğine dair görüşümüzü, zaten basın yoluyla da defalarca aktarmıştık. Normalde işleyen süreci konuştuk. Sonuçta teknik olarak yapılabilecek bir şey olmadığı, hukuki sürecin işleyeceği izlenimini aldık. Bu izlenimi alsak da tüm kurumlar adına İzmir’le ilgili bu tasarrufu doğru bulmadığımızı aktardık. Bize aktarıldığı kadarıyla komisyon kararını almış ve ilgili yerlere aktarılmış. Bundan sonra yeniden toplanması ve komisyonun yeniden karar alması gibi bir durum olduğunu zannetmiyoruz. Bu konudaki görüşümüzü ilettik ve taleplerimizi söyledik. Tüm kurumlar olarak talebimiz, tasfiye olan İl Özel İdaresi’nin mallarının İzmir’e ait olduğu ve İzmir’in tasarrufunda olması gerektiği. Bundan sonraki sürecin ne olacağını oturup bir kez daha birlikte değerlendireceğiz.” dedi. TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sözcüsü Melih Yalçın da Özel İdare malları konusunda kararın verildiği ve tescillerin başlatıldığı izlenimi aldıklarını belirterek, “Geri adım atılması gibi bir şeyden bahsedilmedi. Kararın yeniden gözden geçirilmesi gibi bir şeyden söz edilmedi. Söylenen tek şey, 'Komisyon kararını verdi, beğenmeyen mahkemeye gider.' Biz bunu anladık. Arkadaşlarımızla komisyon olarak bunu konuyu değerlendirdikten sonra ne yapmamız gerektiğine karar vereceğiz. Vali Mustafa Toprak, malların paylaşıldığını söyledi. Tek tek bütün taşınmazlar için karar verilmiş, tesciller için işlemler başlatılmış. Bu saatten sonra kararın gözden geçirilmesi gibi bir süreç mümkün değil.” şeklinde konuştu. Toplantıya İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar, Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Başkanı Yusuf Öztürk, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanı Mustafa Güçlü, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu adına Zedin Yumli, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, Ege Genç İşadamları Derneği Başkanı Seda Kaya ve Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük de katıldı. (CİHAN) Konak Meclisi’nden iki örnek karar K onak Belediyesi’nin Haziran ayı ikinci olağan meclis toplantısından iki güzel karar birden çıktı. Meclis üyelerinin oy birliğiyle Belediyeye ait beş butik müzede uygulanan giriş ücretleri kaldırılırken, Belediye Başkanı Sema Pekdaş’ın kağıt israfını sona erdirmek adına sunduğu öneri üzerine meclis gündem metinlerinin kağıt yerine elektronik ortama taşınmasına karar verildi. Konak Belediyesi, Haziran ayı meclis toplantılarının ikinci oturumu Belediye Başkanı Sema Pekdaş başkanlığında gerçekleştirildi. Gündem maddelerinin görüşüldüğü meclis toplantısında Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan gelen raporlar oylandı. Konak Belediyesi’ne ait beş butik müzeye girişlerde alınan ücretlerin kaldırılmasına yönelik verilen komisyon raporunu, meclis üyelerinin oy birliğiyle kabul edildi. Böylelikle Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi, İzmir Mask Müzesi, Neşe ve Karikatür Müzesi, Radyo ve Demokrasi Müzesi ile Kadın Müzesi’ne girişlerde alınan ücretler kaldırılmış oldu. Pazartesi günü dışında haftanın altı günü açık olan müzelerde girişlerde tam bilet için 4 TL, öğrenci için ise 2 TL ücret alınıyordu. KAĞIT İSRAFINA SON Konak Belediye Meclisi’nin aldığı bir diğer önemli karar da meclis toplantılarında kağıt israfını önlemek adına oldu. Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş’ın önerisiyle her meclis toplantısında meclis üyelerini bilgilendirmek amacıyla hazırlanan ve meclis toplantılarında bastırılarak dağıtılan meclis gündem metinlerinin elektronik ortama taşınmasına karar verildi. Başkan Sema Pekdaş, toplan- tılarda kullanılan kağıtların hem israf yarattığı hem de çevreye zarar verildiği gerekçesiyle bundan sonra gündem maddelerinin meclis üyelerine e-posta yoluyla iletilmesini önerdi. “Bir çevre yoksa yaşamak da mümkün değil” diyen Pekdaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Meclis toplantılarında kullandığımız, üzerinde gündem maddelerinin yazılı olduğu kağıtlar okunduktan sonra atılıyor. Bu hem kağıt israfı hem de çevreye zarar vermek demek. Bundan sonra meclis gündemini mail yoluyla iletme yoluna giderek hem daha hızlı ve sağlıklı bir karar alma süreci yaşayacağız hem de çevreyi koruyacağız.” (HABER MERKEZİ) Karşıyaka Belediyesi 22 personeli iade etti, Vali veto etti İ zmir İl Özel İdaresi’nin kapatılmasından sonra Karşıyaka Belediyesi’ne gönderilen 27 personelin beşine görev veren Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, gerisini iade etti. Karar valilikten döndü. Vali Mustafa Toprak, Akpınar’ın kararını veto etti. Başkan Akpınar ise, “İş barışını engelleyecek arkadaşlarla çalışmayacağım.” dedi. Sağlık Eğitim Yerel Yönetim Politika Muhabirleri ve Danışmanlar Derneği (SEYEPDER) ziyaretinde konuşan Başkan Akpınar, gündemdeki konuları değerlendirdi. Özel İdare’nin kapatılmasından sonra Karşıyaka’ya gönderilen personelin büyük bölümünü iade ettiğini fakat kararın Vali Toprak tarafından geri gönderildiğini söyledi. Akpınar, “Özel idareler kapatıldıktan sonra çalışanlarını belediyelere dağıttılar. Burada ayrıca Özel İdare'ye ait gerek bina gerekse arsa noktasında mallar vardı. Biz de ilçe belediyesi olarak bu işin içinde olmak isterdik. Personel dağıtımında da ihtiyacıma göre personel almalıydım. En azından öyle bir hakka sahip olmalıydım. Valilikten gönderilen arkadaşlar bize geldi. Biz başarı odaklı çalışıyoruz. Ben bir devlet dairesi algısını yıkıp kentte sivil toplum örgütü algısını oluşturmak için çalışırken personelim de buna inanmış olmalı. Özel İdare'den gelen arkadaşların birçoğuyla ne yazık ki belediye içerisinde o çalışma ortamını yakalayamayacağımızı gördüm. Bu çalışma ortamını yakalayabileceğimiz arkadaşları da aldık. Toplam beş arkadaşımızı da göreve başlattık. Yasal durum neyse onu yerine getireceğiz ama bu konuda gelen arkadaşları bir göreve başlatmayacağız, onları havuzda bekleteceğiz. Maaşlarını da biz vereceğiz. Faydalanabileceğim arkadaşlardan tabii ki fay- dalanacağım ama iş barışını engelleyecek personelle de çalışmayacağım.” şeklinde konuştu. SEYEPDER yönetiminin ziyaretinden mutlu olduğunu da belirten Başkan Akpınar, basının önemine değindi: “Basın olarak her türlü şartta ve ortamda çalışmak ve halkı doğru bilgilendirmek amacıyla doğru haber anlayışıyla çalışıyorsunuz. Türkiye'de son yıllarda gazetecilik mesleğinin tam anlamıyla yapılamadığı süreçlerde yaşıyoruz. Medya baskı altında çalışıyor. Gazetecilik mesleğinin, daha özgürce ve daha güvenli şartlarda yapılması gerektiğine inanıyorum. Biz Karşıyaka Belediyesi olarak, alınteri dökenin her zaman yanındayız. Yaşamım boyunca gazetecilik mesleğini sevdim. Gazeteci olmak istemiştim ama olamadım. Medya topluma yön vermeli, rehber olmalıdır.” (HABER MERKEZİ) 15 liraya tatil keyfi başlıyor Yassıcaada sezonu açıyor İ zmir Büyükşehir Belediyesi, her yıl tatilcilerin akınına uğrayan Yassıcaada sezonunu 14 Haziran 2014 Cumartesi günü açıyor. 13 yılda yaklaşık 375 bin kişinin günübirlik tatil için seçtiği Urla açıklarındaki ada tesislerinde bu yıl da ekonomik, güvenli ve kaliteli hizmet tatilcileri bekliyor. Pazartesi günleri engelliler, huzurevi sakinleri, Önder Aileler Projesi’ne kayıtlı aileler ile gaziler ve ailelerinin ücretsiz olarak yararlandığı adaya son sefer 8 Eylül’de. BİLETLER ÜÇ KENTKART SATIŞ NOKTASINDA Büyükşehir Belediyesi’nin şirketlerinden Grand Plaza Turizm A.Ş. tarafından işletilen Yassıcaada’ya İZDENİZ A.Ş.’nin vapur seferleriyle ulaşılıyor. Vapurlar, Pazartesi günleri hariç saat 08.30’da Karşıyaka iskelesinden, saat 09.00’da Üçkuyular iskelesi’nden hareket edecek. Hafta sonları, yoğunluğa bağlı olarak aynı saatlerde ikinci vapur kalkabilecek. Tatilcilerin yoğun ilgi gösterdiği ada seferlerinin biletleri, Karşıyaka, Üçkuyular ve Konak İzmir’de günübirlik tatilin en renkli ve en ekonomik merkezlerinden biri olan Büyükşehir Belediyesi Yassıcaada Tesisleri, 14 Haziran’dan itibaren konuklarını ağırlamaya başlayacak iskelelerindeki Kentkart satış noktalarından mesai saatleri içinde alınabilecek. Yassıcaada’ya gidiş-dönüş ücreti bu yıl 15 TL olarak belirlendi. 7 yaş altı çocuklar ise ebeveynleri ile birlikte olmak kaydıyla ve düzenlenecek ‘serbest seyahat belgesi’yle adadan ücretsiz yararlanacak. Adadan dönüş saati 17.45. 150 yıl önceki gibi yine sağlığın merkezi KEYİFLİ BİR GÜN GARANTİSİ Yassıcaada’nın 400 metrelik kumsal ve masmavi denizle buluşmak, küçük bir tatil kaçamağı yapmak isteyen ada misafirleri, yiyeceklerini kendileri getirebilecekleri gibi, Büyükşehir Belediyesi Grand Plaza A.Ş. tarafından işletilen kafeteryadan da sağlıklı ürünler alabilirler. Misafirlerin keyifli bir gün geçirmesi için tüm imkanlarını seferber eden Büyükşehir Belediyesi, tatilcilerin sağlık ve güvenliği için güvenlik görevlilerinin yanı sıra bir doktor ve bir hemşireden oluşan sağlık ekibi ile cankurtaran hazır bulunduracak. (HABER MERKEZİ AKPINAR: "SORUNLARI TEK TEK ÇÖZECEĞİZ" İnönü Mahallesi'ndeki Halk Buluşması'na katılan Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, mahalle halkı ile bir araya geldi. İnönü'deki en büyük sorunun kentsel dönüşüm olduğunu belirten Akpınar "Yerinde dönüşüm yapacağız ve kimseyi mağdur etmeyeceğiz. Mahallenin sorunlarını da tek tek çözeceğiz" dedi. Katılımcı demokrasi anlayışı ile halkı da yönetim sürecine katmak isteyen ve Karşıyaka'nın her mahallesini gezerek sorunları ilk ağızdan dinleyen Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, "Halk Buluş- maları" etkinliklerinin ikincisini İnönü Mahallesi'nde gerçekleştirdi. Yaklaşık bin kişinin katıldığı toplantıda belediye başkan yardımcıları, birim müdürleri ve meclis üyeleri de yer aldı. Mahallenin sorunlarını serbest kürsüde dile getiren vatandaşlar, belediyeden isteklerini de sıraladı. Eksikleri tek tek dinleyerek not alan Başkan Hüseyin Mutlu Akpınar da çözüm için ilgili bürokratları görevlendirdi. Akpınar, önem sırasına göre tüm sorunları çözeceklerini de söyledi. Bölgenin en önemli sorununun kentsel dönüşüm olduğuna dikkat çeken Başkan Hüseyin Mutlu Akpınar "İnönü Mahallesi bir kentsel dönüşüm bölgesi. Buradaki vatandaşlarımızın daha sağlıklı koşullarda yaşamaları için dönüşüm uygulanacak. Kimse mağdur olmayacak, kimse evinden- mahallesinden ayrılmayacak. Mahalledeki sorunlarınızı tek tek ve önem sırasına göre çözeceğiz. Bizimle ilgiliyse sorun yok ama diğer kurumları ilgilendiriyorsa onlarla da irtibat kurup, takipçisi olacağız. Bu kentin sahibi sizsiniz. Biz, sizler olduğunuz için varız ve size layık olmak için çalışacağız" dedi. (HABER MERKEZİ) İzmir Sağlık Müdürü Türkyılmaz: "Geçen yıl yurt içinden 1500 sağlık çalışanına burada eğitim verildi. Arnavutluk, Macaristan, Nijer'den gelen doktorlara eğitim verdik. Şu anda Kosova ekibine eğitim veriyoruz" dedi. Osmanlı döneminde inşa edilen tahaffuzhane ile yabancı gemilerde yaşanan salgın hastalıklara ilk müdahale edilen Urla ilçesindeki Karantina Adası, yeniden sağlık merkezi haline geldi. Sağlık Bakanlığı'nın en büyük eğitim merkezi olarak hizmet veren adada, yerli ve yabancı sağlık çalışanlarına eğitim veriliyor. İzmir Sağlık Müdürü Bediha Türkyılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Karantina Adası'nın, Sağlık Bakanlığı'nın en büyük eğitim merkezi olarak hizmet verdiğini anlattı. Acil sağlık hizmetleri, afet gibi alanlarda Türkiye genelinde sağlık personeline hem Sağlık Bakanlığı görevlileri hem de İzmir Sağlık Müdürlüğü personelinin eğitim verdiğini dile getiren Türkyılmaz, adada afetlere müdahale, göçük altından yaralı çıkarma, yangında hasta kurtarma gibi senaryoların da oluşturularak personele en iyi eğitimin verildiğini dile getirdi. Türkyılmaz, "Uzman hekim, hemşire, paramedik, ATT, kardiyolog ve çeşitli sağlık çalışanlarına eğitimler veriyoruz. Kimi eğitim 3 gün kimi 15 gün sürüyor. Geçen yıl ülke içinden 1500 sağlık çalışanına burada eğitim verildi" dedi. - Yabancılar da yoğun ilgi gösteriyor Sağlık Bakanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü ve Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün koordinasyonunda Balkan ülkelerindeki acil sağlık hekimlerine eğitim vermek üzere "Balkan Acil Sağlık Eğitim Projesi"ni hayata geçirdiklerini, bu kapsamda Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya, Arnavutluk, Bosna Hersek'in de aralarında olduğu 9 ülkeden sağlık personeline eğitim vermek üzere davetiye gönderdiklerini kaydeden Türkyılmaz, şöyle konuştu: "Geçmiş dönemlerin sağlık merkezi olan Karantina Adası, geleceğin de çok önemli bir eğitim, sağlık merkezi olma yolunda ilerliyor. Hem yurt içinden hem de yurt dışından buradaki eğitime ciddi talep var. Yabancı ülkelerden gelen hekimlere eğitimler veriyoruz. Şu ana kadar Arnavutluk, Macaristan, Nijer'den gelen doktorlara eğitim verdik. Şu anda 15 kişiden oluşan Kosova ekibine de eğitim veriyoruz. Ürdün'den talep var. 15-20 kişilik doktor gruplarına iki hafta boyunca acil müdahale eğitimi verdik. Bu eğitim kapsamında verdiğimiz bilgileri hiç duymayanlar da vardı. Eğitim sonunda hepsi Türkiye'ye müteşekkirdi. Bununla gurur duyuyoruz. Bir ekibimizi eğitim vermek üzere Kıbrıs'a gönderdik. Zamanında Avrupa ülkelerinden eğitim alan, onlara gidip bir şeyler soran Türkiye, bakanlığımızın yaptığı çalışmalar sonucunda şu anda acil sağlık alanında yönlendirici olma konumunda. Bu da gurur verici bir şey." (AA) SAYFA 10 SONDAKiKA GAZETESİ >> 10 GÜNCEL HABERLER SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 797 Haziran 2014 Perşembe Cumartesi Şubat 2013 Büyükşehir, malların listesini bilgi edinme yasasıyla istedi! Bayındır ilçesinde yerli üreticiden çiçek alım sözleşmesi imza töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İl Özel İdare Malları’nın listesinin kendilerine verilmediğini belirterek, “İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Valiliği’ne Bilgi Edinme Yasası'ndaki vatandaşın kullanacağı hakkı kullanarak, İl Genel Meclisi mallarının dağıtım bilgisini istemek üzere yazı yazdı. Bir haftadan fazla oldu, yanıt yok.” dedi B ayındır’da yerli üreticiden çiçek alım sözleşmesi imza töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İl Özel İdare Malları’nın listesinin kendilerine verilmediğini söyleyerek, “İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Valiliği’ne bilgi edinme yasasındaki vatandaşın kullanacağı hakkı kullanarak, İl Genel Meclisi mallarının dağıtım bilgisini istemek üzere yazı yazdı. 1 haftadan fazla oldu, yanıt yok” dedi. Yerli üreticinin desteklenmesi amacıyla kooperatiflerle anlaşma yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bayındır Çiçek Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile 2014 yılı için ön alım şartları protokolü imzaladı. Bu kapsamda kooperatiften 4 milyon 981 bin TL bedelle 4 milyon 5 bin adet çiçek, ağaç, çalı alımı yapacak. Bayındır’da gerçekleşen imza töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yerelin malını korumak için mücadele ettiklerini söyleyerek, “İzmirli beni sadece belediye hizmetlerini yapsın diye 3. kez belediye başkanı seçmedi. Bu ülkenin malını, canını, namusunu, şerefini, haysiyetini, yaşam biçimini, örf- adet –töresini, geleneklerini korusun diye seçti. Benim de böyle bir görevim var. Şu anda İzmir Valisi’ne karşı bu görevimi gerçekleştiriyorum” dedi. Başkan Kocaoğlu, konuşmasında “Biz kamunun kullanacağı okulu, hastaneyi postaneyi, camiyi, kaymakam lojmanını istemedik. Hepsini istemişiz gibi gösteriyorlar. Kime lazımsa o kullanacak. Biz köy ve beldelerde sadece korumak, ağaçlandırmak ve kooperatifler kanalıyla yerelin kalkınmasını gerçekleştirmek üzere 30 bin metrekareden büyük olan alanların Büyükşehir Belediyesi’ne verilmesinde fayda gördüğümüzü söyledik” diye konuştu. “Bilgi edinme yasasına başvurduk” Başkan Aziz Kocaoğlu, dağıtılacak olan Özel İdare mallarının listesini Valilik’ten almak için “bilgi edinme yasası”na başvurmak zorunda kaldıklarını söyleyerek şöyle konuştu: “Malların dağıtımı konusunda toplantıya çağrıldık. Toplantıyı terk ettiğim konusunda İzmir’de bir propaganda yapılıyor. Evet terk ettim. Bir vali yardımcısı var, 8 – 9 tane il müdürü var, dışarıdan tek üye İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı. ‘Köylerin ve beldelerin malları dağıtılırken şu listeleri bize verin, biz çalışma yapalım. Kurumlara verilecekler verilsin. Mutabık kalmadığımız konuları burada tartışalım’ dedik. Konu İl Özel İdare mallarına geldiğinde bürokratlarla toplantıya katıldık, ‘Aliağa’dan konuşmaya başlayalım’ dediler. ‘Böyle olmaz. Bu listeyi bize verin üzerinde çalışalım, zaten çoğu küçük mallar ilgili kurumlarca kullanılıyor. Bunları onlara verelim, geride kalan mallarla ilgili mutabık kalmadığımız konularda şerh düşelim, biz de mahkemeye verelim’ dedik. Sayın Vali Yardımcısı ‘Devam edeceğim’ dedi. Böyle komik durumda bu şekilde olmaz. ‘Siz tutanağı tutun, neyi dağıtıyorsanız dağıtın, bize teslim edin. Biz de yargıya gideceğiz’ diyerek toplantıyı terk ettik. Sonra Vali Bey, saat 15.00’te basın toplantısında malların dağıtıldığını söyledi. Ben de saat 16.00’da malları dağıtan toplantı tutanağının tarafımıza gönderilmesi için yazı yazdım. 1 haftadan fazla oldu, cevap yok. Bugün, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Belediye Başkanı, İzmir Valiliği’ne bilgi edinme yasasındaki vatandaşın kullanacağı hakkı kullanarak, İl Genel Meclisi mallarının dağıtım bilgisini istemek üzere yazı yazdı”. “Vali vardır yapar, vali vardır satar” “Yerelin malı, İzmir’in malı İzmirli’de kalacak” diye konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Bizim emek hakkımız, sermaye hakkımız, İzmirlinin yatırım yapma aşkı var. İzmir büyüsün diye atalarımızın bağışladığı alanlar, İl Özel İdaresi’ne yerel sermaye birikimiyle sağlanan servet İzmirlide kalacak. Vali vardır yapar, vali vardır büyütür, vali vardır geliştirir. Vali vardır bir telefonla satar. Vali vardır, basın karşısında ‘Trabzon İzmir olsaydı, İzmir’in adı Trabzon olurdu’ diye ciddiyetten uzaklaşır. Vali ‘ideolojik davranıyorlar‘ diyor. Siz buraya geleli 1 sene olmadı. Ben 46 senedir bu İzmir çukurundayım. 10 senedir de başkanım. Kime ideolojik davranmışım? 2009’da sadece Bayındır’da AKP yerel yönetimi aldı. Soruyorum sizlere. Hizmetlerde en ufak bir eksilme oldu mu, burası AKP’nin diye hizmet etmediğim oldu mu?” dedi. Kara propaganda yapıldığı söyleyerek, herkesi uyanık olmaya çağıran Başkan Aziz Kocaoğlu, “Herkes, kendi yaptığı yanlışı, kendi yaptığı hatayı; kendini savunan memleketini savunan adamı, memleketinin malını savunan adam sanki o hatayı yapıyormuş gibi bilgi kirliliği yaparak İzmir’i yönetmeye çalışıyorlar. Buna İzmirli müsaade etmez. Meslek odaları, basın, sivil toplum kuruluşları, tüm İzmir, İl Ödel İdaresi’nin mallarının ilçe belediyelerde ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde kalması üzerine fikir beyan etti, dayanışma içine girdi. Bir tek kişi hariç, İzmir Valisi. Bütün bu mücadeleye katılanlar, hangi siyasi partiden olursa olsun, destek veren herkes bu işin siyasi olmadığını, bu işin kentin malına sahip çıkmak olduğunu anladı, algıladı. ‘İdeolojik’ demek, bölmek ve karşıtlık çıkarmaktır. ‘İzmirlinin malı İzmir’de kalsın’ diyenlere karşı tırnak tutacak zemin yaratmak, karşı güç bulmak, işi sulandırmak, siyasi boyuta çekerek kendine göre gerekçe üretmek oyununa İzmirli gelmemeli” dedi. “Büyükşehir Belediyesi işletmekten aciz mi?” “Nereye geldiğimiz, ne yaptığımız” belli diye konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “İzmir Büyükşehir Belediyesi bu malları ne yapacak? 10 senedir kamu mallarını ne yaptıysa, bir kuruşunu satmadan kentin gelişmesine proje yaparak katkıda bulunduysa, diğer mallara da, İl Özel İdaresi’nden gelecek mallara da onu yapacak. Maliye Hazinesi ya da herhangi bir bakanlık kuruluşu, Karayolları arazisine, Tekel arazisine ne yapmak istiyorsa diğer mallara da Merkezi Hükümet onu yapacak. Yani ya satacak bütçe açığını kapatacak ya yap -işlet – devret ile birisine verecek, yani bir yandaşa teslim edecek” dedi. Sümerbank arazisinin yıllar önce fabrika yapılsın diye İzmirliler tarafından bağışlandığını, Balçova Termal’in aynı şekilde yapıldığını söyleyen Başkan Kocaoğlu, “İl Özel İdaresi’nin işlettiği şirketi İzmir Büyükşehir Belediyesi işletmekten aciz mi? Bu yatırımların hepsi, İl Özel İdaresi’nin kaynaklarıyla yapılıyor. İl Özel İdaresi’nin kaynaklarıyla Büyükşehir Belediyesi’nin kaynakları arasında fark yoktur. İkisi de yerel servettir, yerel sermayedir. Zamanında Balçova Termal’i genişleten Vali Hüseyin Öğütcen ne yapmış? Parayı har vurup harman savuracağına 1 milyar liralık Balçova tesislerini kente kazandırmış. Sen bunu alıp götürüp değerlendireceksin. Sanki biz değerlendiremiyoruz” diye konuştu. “Pazara kadar değil, mezara kadar” Önümüzdeki günlerde, tarım çalıştayı düzenlemeyi planladıklarını söyleyen Başkan Kocaoğlu, sözleşmeli üretim modeli sayesinde güven ortamı yarattıklarını, üreticiler ile yerel yönetimin birbirine güvenmeyi öğrendiğini söyleyerek, “Hiç kimse bu konuyu, bu modeli tersine çeviremez, engelleyemez. En önemli şeyi yaptık, birbirimize güveniyor, inanıyoruz. Birlikte yol çıkarak, pazara kadar değil mezara kadar yürüyebileceğimizi biliyoruz. Bunu birlikte başardık. Birbirimizi tanıdık, nasıl yoğurt yediğimizi öğrendik. Şimdi iş Ege’ye, Türkiye’ye ve dünyaya açılmak. Bunun için kooperatif başkanlarımız, ilçe belediye başkanlarımız, meslek odaları, üniversiteler ve ziraat odalarıyla birlikte bir çalıştay yapacağız. Tarımın kalkınması için gerekli olan yol haritasını, stratejik planı belirleyeceğiz” dedi. “Aziz Baba’ya teşekkürler” Bayındır Çiçek Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Ersoy Sümerkan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na desteklerinden dolayı teşekkür ederek “Bize sahip çıktığı için Aziz Başkanımıza Aziz Baba diyoruz. Bu vesileyle, Sayın Aziz Babamızın babalar gününü kutluyor, uzun ömürler diliyoruz” dedi. Bayındır Belediye Başkanı Ufuk Sesli de, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederek, belediyenin teşvikinin tüm belediye ve kamu kurumlarına örnek olmasını diledi. (HABER MERKEZİ) Yeni kalbini bin gün bekledi K alp hastası Taif Erol, 12 kilo ağırlığındaki destek cihazını 33 aydan uzun süre taşıyarak tıp literatürüne girdikten sonra nakille yeni kalbine ve yaşamına kavuştu. Doğup büyüdüğü Trabzon'un Sürmene ilçesindeki hayatını eşi ve 3 çocuğu ile İstanbul'a taşıyan Erol, gemi dekorasyonculuğu yaptığı 2000'li yılların başında kalbinden rahatsızlandı. Doktorların kalp kası bozukluğu anlamına gelen kardiyomiyopati tanısı koyduğu Erol'un durumu ağırlaşınca 2011 yılının Temmuz ayında Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ameliyata alındı. Ameliyat sonrası yaklaşık 12 kilo ağırlığındaki kalp destek cihazı ile yaşamaya başlayan Taif Erol, düzenli olarak kalp ritm sesi çıkaran ve yüksek sesle uyarı veren bavul görünümündeki destek ciha- sı Taif Erol, Karadenizli kalp hasta stek cihade ki da ğın 12 kilo ağırlı e taşıyarak sür un uz n da ay 33 ı zın ten sonra tıp literatürüne girdik kavuştu ına am yaş ni ye le nakil zını 33 aydan uzun süre taşıyarak tıp literatüründe yer aldı. Çanakkale'nin Bayramiç ilçesinde çalıştığı inşaattan düşerek beyin ölümü gerçekleşen Ramazan Birol'un ailesi tarafından bağışlanan kalbini yine EÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nde gerçekleştirilen nakille 5 ay önce alan Erol, Atatürk Mahallesi'nde küçük bahçeli evine 1000 gün sonra yeni kalbiyle ve makinesiz döndü. - "Bomba sananlar oluyordu" Kalp nakli beklediği süre içinde hiç umutsuzluğa düşmediğini ancak aynı durumdaki birçok hastanın vefatıyla üzüldüğünü AA muhabirine anlatan Taif Erol, kalp destek cihazına kavuşma ve uyum sürecinin oldukça zor olduğunu söyledi. Cihazı pazar arabası gibi gezdirdiğini ifade eden Erol, şöyle konuştu: "O cihazı en uzun süre kullanan bendim. Belki şimdi beni geçenler olmuştur, inşallah onlara da nakil çıkar. Bu cihazı takmadan önce doktorlarımız sabırlı olmamızı söylemişti ve önemli olan fırtınaya rağmen gemiyi limana yanaştırabilmekti. Biz her şeyi kabullendik. Cihaz büyük olduğu için ilaçlama aleti ya da bomba sananlar da oluyordu, enteresan sıkıntılar yaşadım. Kalabalık yerlere giremiyordum, birisi cihazın hortumuna takılsa 20 dakika içinde hastanede olmam gerekiyordu. Tam 33 ay 17 gün sonra hastaneden nakil için aradılar. O haberi aldığımda duygularımı anlatamam, onun sevincini yaşamak çok farklı bir şey. 3 sene beklemişsin, çok duygulandım, ağladım." Çanakkale'de yakınları tarafından kalbi bağışlanan aileyle görüştüğünü söyleyen Erol, "Kızı bana 'sen benim babamsın' dedi. O da benim kızım. Onun babasının kalbi bende. Bu duygu tarif edilemez, maddiyatla da ölçülemez" dedi. Başkasının kalbini taşımanın büyük bir sorumluluk olduğunu kaydeden Erol, artık kendisine çok iyi baktığını söyledi. En büyük hayalinin yeniden yaylalara çıkmak olduğunu da anlatan Taif Erol, "Allah ne nasip eder bilmiyorum, bu kadarı bile benim için mucize. O gün de bugün de hep mücadeleci oldum. Yatarsan yatakta kalırsın" dedi. Eşi Emine Erol'un kendisine en büyük desteği verdiğini de dile getiren Taif Erol, "Çok güçlü bir kadındır, 'Ölürsen seni ben öldürürüm' derdi, çocuklarım için yaşamam gerektiğini söylerdi" diye konuştu. Emine Erol da eşinin yaşaması için elinden geleni yaptığını ve ölümü hiç düşünmediğini anlattı. Destek cihazıyla yaşamanın zaman zaman zor olduğunu anlatan Emine Erol, "Bazen unutuyorduk, bazen fazla düşünüyorduk ama ben hep hayırlısı için dua ettim ve hamd etmeyi öğrendim" diye konuştu. (AA) NESLİ TEHLİKEDE OLAN ve baraj altında kalacak bitki türleri korumaya alınacak O rman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce hazırlanan "Baraj Göl Aynası Altında Kalacak Bitki Türlerinin Tespiti Projesi" kapsamında Yatağan ilçesinde yapımına başlanan Girme Barajı'nda nesli tehlike altında bulunan endemik bitki türleri ile ekonomik değeri yüksek türler uygun habitatlara taşınacak. Yatağan'da yapımına başlanan Girme Barajı'nda nesli tehlike altında olan endemik bitki türleri ile ekonomik değeri yüksek türlerinin tespit edilerek su tutma öncesinde uygun habitatlara taşınması planlanıyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan "Baraj Göl Aynası Altında Kalacak Bitki Türlerinin Tespiti Projesi" kapsamında Yatağan'da yapımına başlanan Girme Barajı'nda uzman ekip tarafından endemik türlerin tespiti için çalış- malara başlandı. Doğa Koruma Milli Parklar Şube Müdürü Kamil Uslu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülke genelinde risk altında veya ekonomik değeri bulunan bitki türlerinin baraj gövdesinin su tutması akabinde yok olabileceğini söyledi. Uslu, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü ve Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü arasında yapılan ortak protokol çerçevesinde türlerin tespit edilerek su tutma öncesinde uygun habitatlara taşınması ve kurtarılması amacıyla proje hazırlandığını kaydetti. Bu yıl içerisinde Yatağan'da yapımına başlanan Girme Barajı'nın proje kapsamına alındığını bildiren Uslu, nesli tehlike altındaki endemik bitki türleri ile ekonomik değeri yüksek türlerin uygun habitatlara taşınmasının planlandığını anlattı. (AA) SAYFA 11 SONDAKiKA GAZETESİ >> 11 DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCESİ SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 717 Haziran Şubat 2014 2013 Cumartesi Perşembe 'Tayyip Erdoğan olmasın da ne olursa olsun' Mehmet BARLAS SABAH GAZETESİ Türkiye'nin Batısıyla Doğusunu karıştırmak ve halkın seçimi ile yönetimin belirlendiği demokratik sistemi sabote etmek için eylem koyan, çarpık algı üreten, düşünce yerine hakareti yeğ tutan ve terörden bile medet uman marjinal azınlığın yarına dönük bir planlarının bulunmadığı kesin... Çünkü ortada "Tayyip Erdoğan Takıntısı"ndan başka bir söylem yok... Bunlar ne "Dar bölgeli seçim sistemi isteriz" diyorlar, ne "Bizim için çözüm federatif sistemdir" diyebiliyorlar... Yeni bir Anayasa yapımına dönük veya devlet içinde devlet benzeri örgütlenmelerle ilgili bir söylemleri de yok. Bunları "Barış açılımı" da Türkiye ödevi Ahmet TAŞGETİREN STAR GAZETES Başlıktaki ifade aziz dostum Mustafa Ruhi Şirin’e ait. O bunu “Üstün yetenekli çocukların eğitimi” için söylüyor. Eğitimi “Türkiye’nin geleceğini inşa” olarak değerlendiren, İslam dünyasının ana meselesinin “yetişmiş insan açığı” olduğu kanaatini taşıyan ve karınca kararınca bu konuda toplumda bir farkındalık oluştur- ilgilendirmiyor, Aleviliğin devlet tarafından diğer inançlarla eşit konuma sahip olması da, bunların fazla ilgisini çekmiyor... "Tayyip Erdoğan olmasın da ne olursa olsun" çizgisi bir siyasi oluşuma yeter mi? Ama bunlar az gelişmiş beyinlere sahip oldukları ve vücut salgılarıyla beyinlerini değil egolarını takviye ettikleri için, bunu yeter sanıyorlar... Korkunç senaryolar Oysa gerçekten gelişmiş ülkelerin bu gelişmişliği Türkiye gibi ülkelerin geleceğini yönlendirmek için kullanan beyinlerindeki planlar çok farklı... 2000'li yıllara gelirken bu gelişmişlerin Türkiye'ye dönük a, b, c planları ile ilgili hiçbir şey duymadınız mı? Bu planlardan birinde PKK terörü kullanılarak Türklerin Kürtlere dönük öfkesinin toplumsal eylemlere dönüştürülmesi ve Batı kentlerinde Kürtlere karşı başlatılacak kitlesel şiddet eylemleri ile, Türkiye'nin tüm vatan sathında Yugoslavya'dakine benzer bir iç samaya çalışan bendeniz için de, Türkiye’deki birim insanın en yüksek donanıma kavuşması dava - misyon aşk ölçeğinde bir meseledir. Bu çerçeve içinde üstün yetenekli çocuk hadisesi, daha özel bir duyarlılığı gerekli kılıyor. Mustafa Ruhi Şirin, aşkını paylaşacak insanlar arıyor ve tüm yürek kapılarını çalıyor, bir hayli malzeme gönderdi bu konuda. Yoğun gayretleri olmuş. Bir de günlüklerini gönderdi. 15 Aralık 2003’ten başlayıp, 25 Aralık 2014’e kadar devam eden ve bu alandaki gayretleri, ümitleri, ümit kırıklıklarını ihtiva eden günlükler. A4 olarak tam 58 sayfa. Ben bugün burada, o günlüklerden küçük bir bölümünü sizlerle paylaşacağım. Umarım böylece “Üstün yetenekli çocukların eğitimi” konusunda sizlerin yüreğine de bir kıvılcım taşıyabilirim. vaşa sürüklenmesi senaryosu bile vardı... Sonunda da Birleşmiş Milletler'in Barış Gücü ve Yugoslavya'da olduğu gibi NATO, Türkiye'deki iç savaşa müdahale edecekti. AK Parti'nin büyük adımları Abdullah Öcalan'ın 1999'da CİA tarafından Kenya'da yakalanıp Türkiye'ye iade edilmesi ile bu plan devreden kaldırıldı. Ama ne yazık ki o dönemdeki Türk siyaseti devletin Öcalan'la diyaloga girmesine müsait değildi... Zaten o dönemin siyasetçilerinin vasisi olan Derin Devlet, Kürtlerin varlığını kabulüne bile izin vermiyordu. Kısacası geçen zaman ziyan edildi... Ancak AK Parti iktidarının son döneminde gerçekçiliğin benimsenmesi sayesinde Öcalan'ın PKK terörünün sona ermesini ve siyasetin silahların yerine geçmesini öneren mesajları Kürt toplumuna da duyurulabildi. Ayrıca yine AK Parti iktidarının gerçekleştirdiği Anayasa değişikliği ile Gelin okuyalım: “Üç uyurgezer var bu alanda: Devlet - Hükümet, üniversite, toplum. Kördüğümün merkezinde ise ehliyetsiz ve liyakatsiz olduğu kadar aymaz bir bürokrasi var. Bu üç uyur uyanmadan Türkiye’de yeteneklerin gelişimi üzerindeki sarmalı kaldırmak boş bir hayaldir. Üstün yeteneklilerle 1960’a kadar çok sınırlı düzeyde ilgilenmiş bir ülkeyiz. 1963’ten itibaren özel sınıf uygulamasıyla başlangıç yapılmış, ancak sürdürülememiş. Üstün yetenekliler konusu, özel eğitim kapsamına giren engelli çocukların eğitimi ile aynı genel müdürlük şemsiyesi altında toplanmış. Henüz ülke ölçekli bir modelimiz de yok. Mevcut eğitim programında konular bilgi ve kavrama düzeyinde işlenir. Tamamlama ve destek programları da okul programlarının tekrarına dayanır. Üstün yeteneklilerin özel ihtiyaçlarını sağlamayan bu programın temel eksiği, öğretilen bilginin yaratıcılığı kullanmaya imkan vermemesidir. Bakanlık, bu ihtiyaca cevap verecek, öğrencilerin kendilerine özgün yeteneklerini fark ettirecek ve potansiyellerini en üst düzeyde geliştirmeye odaklanacak bir program hazırlanması gerektiğinin bile farkında değil. “Nüfusumuzun içindeki armağanlı çocukları nitelikli bir duruma getirecek köklü bir dönüşüm projesine ihtiyacımız var. Şimdiye kadar ihmal ettiğimiz, bir kıyıya attığımız büyük yeteneklerden özür dileyerek işe başlamalıyız. Nasıl mı? Yeni bir başlangıç yaparak. Unuttuğumuz veya bize unutturulan bu alanı bir Türkiye ödevine dönüştürerek.” ..... “Kimdir üstün yetenekli? İlahi mimarisine Allah’ın yetenek bağışladığı kişi mi? Bu yeteneği “marifete, hünere” dönüştüren kişi mi? Her ikisini bir arada bulunduran kişi elbette.” Şimdi mezuniyet zamanı Abbas GÜÇLÜ MİLLİYET GAZETESİ Askerlikte terhis ne ise, okullarda mezuniyet odur. İlk kayıtlarda çok sevinirsiniz ama mezuniyette sevincin yanında bir de burukluk vardır. Kimi arkadaşlarından, öğretmenlerinden koptuğu için üzülür kimi de iyi bir liseye, üniversiteye giremeyeceğim diye ya da iş bulamayacağım diye karalar bağlar. Ama kim ne derse desin, mezuniyet coşkusu gibisi yok. Her mezuniyet, özgürlüğe yelken açmaktır... Görkemli törenler MEB, ilk ve orta dereceli okullarda pahalı törenleri yasakladı. Ama üniversiteler için böyle bir kural yok. Onlar yine en lüks ortamlarda, görkemli törenler yapmaya devam ediyorlar... Artık her ilde üniversitelerimiz var ve hemen her gün, her yerde, mezuniyet törenleri yapılıyor. Her birinden binlerce doktor, mühendis, hukukçu, öğretmen mezun oluyor. Ama iş bulmaları o kadar zor ki! Sevinsinler mi üzülsünler mi? Onlar da ikilem içerisindeler. Hoş geldiler aramıza. Keşke üniversitelerden mezun olanlar da girenler kadar sevinebilseler... Tören ve balolar Mezuniyet törenleri bizde de giderek yaygınlaşmaya başladı. Her ne kadar her okulda havaya fırlatılacak kepler olmasa da eğlence, şamata hemen her yerde var. Kimi törenler çok mütevazı kimi ise sanki bir film galası gibi. Öğrenciler, sınavlar, ödevler olmadığında okulu bir başka seviyorlar. Sevinenler elbette sadece mezun olanlar değil. Yaz tatili için gün sayanların sayısı çok daha fazla. Mezunlar, gelecek telaşında, ara sınıflar ise ödevsiz, sınavsız günlerin tadını çıkarmanın peşinde. Okulları öğrencilere sevdirmek için böyle günlerin sayısını artırmak gerekiyor. Örneğin yılda birkaç kez benzeri kutlamalar yapılabilir, birkaç hafta da etkinliklere ayrılabilir. Aslında bu bir kayıp değil, kazanç olur. Çünkü müthiş moral dopingi sağlar. Okullara konferans için gittiğimde, benzeri önerilerde bulunduğumda, salon alkıştan inliyor. Bu da gösteriyor ki öğrenci üzerinde yoğun baskı var ve rahatlamak istiyor. Abartıya kaçmayacak şekilde yıl sonu ve mezuniyet törenlerine kimsenin karşı çıkmaması gerekir. Ama öyle duyumlar geliyor ki isteyenler kadar, istemeyenler de var. Örneğin okul müdürleri. Onca okulda mezuniyet töreni yapılırken bazıları hâlâ dar çerçevelerin dışına çıkmaya cesaret edemiyor. Öğrencileri diğer okullara özenmiş umurlarında değil. Veliler: Masraf olmasın Veliler ise haklı olarak, ceplerinin derdinde. MEB’in törenlere sınır getirmesi biraz da bu yüzden. Ama onca öğrenci mezuniyet keyfi yaşamaya hazırlanırken, “Hayır, gidemezsin ya da yapamazsınız” tavrı öğrencilerin veliden ve okuldan soğumasının, daha da uzaklaşmasının ötesinde ne işe yarar? Bu konuyu bir kez daha düşünmelerinde yarar var. Ha bir de bu törenlere, yıllıklara, gezilere katılmayan öğrenciler de var ki bunları anlamak zor. Belki En büyük ödül, bu ödülün başlamasıdır Fehmi KORU STAR GAZETESİ Üstad’ ile yüz yüze ilk gelişimizde lise öğrenciydim; Erenköy’deki köşke bir grup arkadaşla birlikte gittiğimizi hatırlıyorum. Aradan geçen onlarca yıla rağmen söyledikleri zihnimde hâlâ tazeliğini koruyor. Eserlerinden tanıdığım, hakkında kulaktan dolma bilgilere sahip olduğum ‘büyük şâir’ o ilk görüşmede beni hiç hayal kırıklığına uğratmadı. Nasıl bekliyor idiysem, öyle davrandı bizlere Üstad... Vefatına kadar bir çok kez gördüm kendisini... Üstad’ın stüdyoya girerek okuduğu şiirlerden oluşan ve zamanında ‘LongPlay’ olarak çıkmış albüm, o sırada başında bulunduğum yayınevinin ürünüdür. Yayınlarda sesini her duyuşumda kendime pay çıkarırım. Yayınına defalarca ara vermek zorunda kalmış Büyük Doğu’larda hiç yazım yayınlanmadı; aramızda yarım asra yaklaşan yaş farkı bulunduğunu unutmayınız. Üstad’la ilk karşılaşmamızda o 60’lı yaşlarında olmalı; benim şimdiki yaşım... Gönül bağımız hayatı boyunca hiç eksilmedi, ilişkimiz de... İzmir’e gelişlerinde karşılayanlar arasında beni görmezse arandığımı ve mazeretimi öğrenince üzüldüğünü biliyorum... Uzunca bir süre kaldığımız İngiltere’den dönerken ailelerimizin fertlerine hediye olarak neler aldığımızı hatırlamıyorum; ama Üstad’a götüreceğimiz hediye için bir bütün gün ayırdığımız bugün gibi aklımda: Abdullah Gül (Cumhurbaşkanı) ile Londra’nın merkezindeki Regent Street üzerinde bulunan Cartier mağazasından bir çakmak ve bir de kravat iğnesi almıştık... Ağustos (1978) sıcağında hediyelerimizi kendisine sunduğumuzda yüzündeki mutluluk hissini ve eşine, “Neslihan, bak sevgililerim bana ne getirmiş” diye seslenişini unutamam... Suriye’de kitapçıdan satın aldığım Atatürk’le ilgili ‘eski bir Türk subayı’ imzasını taşıyan Arapça’ya tercüme bir kitabı —mantığı ve üslubunu onun çizgisine benzer gördüğüm için— kendisine hediye ettiğimde, “Benim tabii” dediğini hatırlıyorum. Kitap gerçekten onun tarafından mı yazılmıştır, bilmiyorum... Bir Mayıs günü (1983) Fatih Camii’nde kılınan cenaze namazı sonrası muazzam bir kalabalık halinde Eyüp Kabristanı’na doğru yol alınırken askerler tarafından dağıtılmıştık... ‘Büyük Doğu Yayınları’nın ilk kitaplarını, İTÜ uçak mühendisliği fakültesi öğrenciliği sırasında Üstad’ın yakınında bulunmaya imkân sağladığı için, Mehmet Tekelioğlu (Prof., Ak Parti İzmir milletvekili) linotip makinasında yazardı. O makinayla çalışılırken ara sıra yoğurt yenmesi gerektiğini bilmediği için hasta düşmüştü Tekelioğlu... Kürt seçmen tabanlı partilerin, Anayasa Mahkemesi tarafından musluk kapatılır gibi sürekli kapatılmaları da imkansız hale geldi. Askeri vesayet de sona erdirildiği için, bölücü teröre karşı siyasetle çıkmak artık mümkün hale gelmişti. Tencere tava sesleri Ne var ki Öcalan Türkiye'ye getirilirken Fethullah Gülen de aynı yıl "15 günlüğüne" Amerika'ya gidiyordu... Bizdeki geri bıraktırılmış beyinleri ile siyaset ürettiklerini zanneden "Tayyip Erdoğan takıntılılar"ın bu gerçekleri görebilmeleri pek mümkün değil. Türkiye'yi ve dünyayı Taksim'deki Gezi Parkı'ndan ibaret sanıyorlar bunlar... Ne Suriye, ne Mısır, ne Ukrayna ilgilerini çekiyor bunların... Kafaları ile birbirlerine tokuşsalar sadece tencere tava sesi çıkar zaten... Tayyip Erdoğan cesareti ve çalışkanlığı ile Türkiye'de çok şeyi değiştirdi... Ama bu bir avuç insanın beyinlerini değiştirmek pek mümkün değil. 06.06.2014 ...... “Türkiye’nin iyi bir başlangıç yapabilmesi için özerk bir kuruma ihtiyaç var: Türkiye Yeteneklerin Geliştirilmesi Kurumu..... Kurulacak yeni kurumun amacı ve işlevi ne olmalı? Yaygın ve örgün eğitimden önce ülkede doğan bütün çocukların yetenek tesbitini yapacak, çocukların gelişme ve büyüme evrelerine uygun eğitim programlarının ana felsefesini belirleyecek, standartlarını ortaya koyacak, eğitim ve koordinasyonu gerçekleştirecek, izleme-değerlendirme yapacak strateji geliştiren bir kurum. ........ “Armağanlı çocukları insanlığa kazandırma ülküsü hem bir insanlık davası, hem de peygamberlerin yolunda gitmektir. Yeryüzünde bundan daha büyük çocuk eğitimi ödevi var mı? Modern dünyada, istidadın, dehanın, mucidin merkez üssü Batı. Bu, yalnızca yön olarak değil uygarlık olarak da öyle. Doğunun, kuzeyin, güneyin harika çocukları nerde? Bunu hatırlatmak bile tek başına bir değer, insanlığa ve medeniyet coğrafyamıza bir vefa borcu. Çocuklarımız ve gençlerimiz yapay uygarlığın pazarladığı deha hikayelerini okurken, bu hikayelerin yaşandığı zihniyet dünyasına göç de hız kesmeden sürüyor. Batı kompleksin temelleri ders kitaplarıyla atılıyor. bu öykünme süreci sonunda medeniyetimizin üstün zekâlı ve üstün yetenekli çocuklar konusundaki düşüncesi de unutulmuş oluyor. ....... “Ortam önemli. Armağanlı çocuğun kendini gerçekleştireceği iklim olmadan bir ülkenin istidat çıtasının yükselmesi imkansızdır.” İşte böyle. Bilmem yüreğinize bir ateş - bir aşk taşıyabildim mi Mustafa Ruhi Şirin’den “Türkiye ödevi”ne ilişkin? 06.06.2014 de yıllarca süren arkadaşlıklardan geriye bir o gün kalacak! İçlerinde haklı gerekçeleri olanlar yok değil elbette. Örneğin bir hayli harcama gerektiren balolar ve dış geziler. Cebinde beş kuruş harçlığı olmayan öğrenciler için “Hayır”dan daha kolay kaçış yolu yoktur. İşte bu yüzden yıl sonu törenlerinin de mezuniyet balolarının da mümkün olduğunca ek masraf gerektirmeyecek koşullarda gerçekleşmesi işin en doğrusu. Eğer amaç özel bir gün yaşamaksa, bu okullarda da pekâlâ yaşanabilir. Hatta çok daha keyifli olur. Ya da birkaç okul bir araya gelerek çok daha farklı bir ortam yaratabilirler. Bu konuda okul yöneticilerine çok iş düşüyor. Her şeye karşı çıkmak yerine, makul çözümlerde buluşarak, öğrencilerinin keyifli duygularla okullarını anımsamalarına olanak sağlamalılar. Hâlâ, “Ne gereği var canım, bizler de törensiz mezun olduk, çocukların kafalarını karıştırmanın hiç bir âlemi yok!” diyenler varsa, pes doğrusu... Özetin özeti: Öğrencilere okulları sevdirmenin bir yolu da onların hoşuna giden etkinlikler yapmaktır... 06.06.2014 Üstad’ın cenazesini belediye memurlarına teslim etmeme görevi de ona düştü... Dönemini aşan şiirlerle genç yaşında yaygın bir tanınırlığa kavuşan Üstad’ın yazı hayatı, kendisinin imzasını taşıyan dergilerle (önce Ağaç, sonra Büyük Doğu) devam etti... Hikayeler, denemeler, tiyatro eserleri ve bir de roman yazdı. Velût bir yazardı Üstad, sadece edebi eserler vermedi, diplomasiden tarihe hemen her alanda kalem oynattı. Şairdi, yazardı, ama aynı zamanda aksiyon adamıydı Üstad... Müthiş bir hatipti de... Her yıl en az bir konuda bütün Anadolu’yu dolaşarak konferanslar verirdi. Bir ara cezaevi ikinci adresi gibi olmuştu. Vefat etmemiş olsaydı yeniden cezaevine girecekti. Gözleri artık görmüyordu, hastaydı; buna rağmen... Gazetemiz STAR’ın göz doldurucu eserler için bu yıldan başlayarak ‘Necip Fazıl Kısakürek Ödülü’ yolunu açması, hem bir kadirbilirlik, hem de yeni neslin gençleri için istikamet belirleyici bir işaret fişeğidir. Kadir bilenin kıymeti bilinir çünkü. 06.06.2014 SAYFA 12 SONDAKiKA GAZETESİ >> ACİL TELEFONLAR İtfaye AKS110 Acil Yardım Polis İmdat Elektrik Arıza Jandarma İmdat İZSU Su Arıza Doğalgaz Acil Müdahale Cenaze Hizmetleri Sahil Güvenlik Orman Yangınları 110 110 112 155 186 156 185 187 188 158 177 YANGIN TELEFONLARI İzmir Karşıyaka Kadifekale Bornova Bostanlı Buca Karabağlar Çamdibi Çiğli Balçova Evka 4 Evka 1 Gaziemir Hatay Narlıdere Güzelbahçe 110 372 58 74 225 49 99 388 10 03 386 17 86 487 13 61 237 13 07 433 65 59 376 73 23 278 76 02 351 09 04 452 24 77 251 00 44 250 86 40 238 35 97 234 25 34 HASTANE TELEFONLARI -Devlet HastaneleriAliağa 616 87 87 N.S. İşgören Alsancak 463 64 65 Alsancak Acil Servis Ağız ve Diş Sağlığı 422 00 76 Alsancak Diş Hast. 464 78 62 Atatürk Devlet 244 44 44 Behçet Uz 489 56 56 Bornava Dev. Hast. 375 58 58 Bozyaka Eği. Hast. 250 50 50 Buca S.D. Hastanesi 452 52 52 Çeşme A. Çizgenakat 712 07 77 Foça 812 14 29 Göğüs Hastanesi 433 33 33 Konak Diş Hastanesi 441 81 81 Karşıyaka 366 88 88 Çiğli Dev. Hastanesi 376 23 33 Menemen Dev. Hast. 832 58 59 Nejat Hepkon Seferihisar Hastanesi 743 20 10 Selçuk Dev. Hast. 892 70 36 Urla Dev. Hastanesi 752 10 04 Tepecik Dev. Hast. 469 69 69 -Belediye HastaneleriEşrefpaşa Bel. Hast. 293 80 00 -Özel HastanelerAnadolu Tıp Merkezi 272 00 11 Agora Tıp Merkezi 425 73 73 Atakalp Kalp Hastanesi 483 14 14 Atakent Tıp Merkezi 336 11 95 Atagöz Göz Hastalıkları 435 35 35 Atafizik, Fizik Ted. Mer. 231 25 15 Batıgöz Hastanesi 489 03 03 Bornova Tıp Merkezi 388 20 40 Bornova Özel Tıp Mer. 343 23 50 Bornova Özel Sağlık Tıp Merkezi 339 77 83 Buca Tıp Merkezi 438 14 14 Buca Sağlık Merkezi 438 06 20 Central Hospital 341 67 67 Can Tıp Merkezi 232 13 48 Caner Göz Merkezi 278 81 11 Çağdaş Tıp Merkezi 285 95 95 Çankaya Tıp Merkezi 425 31 31 Çesav Tıp Merkezi 362 67 67 Çeşme Sissus Has. 723 05 55 Çınarlı Hastanesi 462 27 27 Çiğli Özel Sağ. 386 26 16 Diyabet Hastanesi 449 13 19 Diamed Dah. Dal Mer. 465 27 37 Doğa Tıp Mer. 244 16 16 Dr. Sıhhat Tıp Merkezi 367 67 47 Efes K.B.B. Merkezi 446 15 16 Ege Sağlık Hastanesi 463 77 00 Ege Tüp Bebek Merkezi 445 31 45 Egeria Çocuk Sağlık Hastanesi Dal Merkezi 489 35 35 Ekol K.B.B. Dal Mer. 386 55 05 Ekol K.B.B. Şube 369 89 65 El ve Mikro Cerrahi 441 02 21 Gazi Kent Tıp Merkezi 252 45 00 Gaziemir Tıp Merkezi 251 47 67 Hayat Hastanesi 441 41 96 İzmir Hastanesi 483 31 31 İrenbe Tüp Bebek Mer. 464 58 88 441 41 70 Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi 369 00 91 12 GÜNCEL SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 717 Haziran 2014 Perşembe Cumartesi Şubat 2013 Turkcell İzmirli şirketleri "İş'te Teknoloji Hamlesi" ile buluşturacak T urkcell'in şirketlerin mobil ve sabit teknoloji çözümlerini kullanarak daha hızlı ve karlı olmalarını sağlamak, büyümelerine katkıda bulunmak amacıyla düzenlediği organizasyonların 2014’teki altıncı durağı İzmir olacak. Türkiye'nin lider iletişim ve teknoloji şirketi Turkcell'in “İş'te Teknoloji Hamlesi” vizyonu doğrultusunda şirketleri teknolojik dönüşüme çağırdığı Anadolu turu İzmir’le devam edecek. 12 Haziran Perşembe günü Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv’in katılımıyla gerçekleştirilecek organizasyonda Turkcell, İzmirli kurumsal müşterileriyle bir araya gelecek. Anadolu'yu adım adım gezerek bu güne kadar 21 ilde 6.000’nin (altı bin) üzerinde kurumsal müşterisiyle bir araya gelen Turkcell, şirketlerin büyümesine teknolojiyle destek olmak amacıyla “İş'te Teknoloji Hamlesi” toplantılarını düzenliyor. Turkcell, “İş’te Teknoloji Hamlesi” ile 21. yüzyıl şirketleri için hem kazanan hem de ülkeye kazandıran bir oyun planını dev- reye sokuyor. İş’te Teknoloji Hamlesi; vizyonu, hayalleri ve yenilikçilik hedefiyle yola çıkan şirketlere operasyonel mükemmeliyet ve verimlilik sağlayarak müşteri deneyimini “eşsiz” hale getirmenin yolunu açıyor. Bu sayede büyüme ve kârlılık oranlarını azamîye ulaştırması hedeflenen şirketlerin elde edeceği başarı, Türkiye’ye sağlayacakları ekonomik katkının da her geçen gün artmasını garantiliyor. Turkcell, “İş’te Teknoloji Hamlesi” ile müşterilerine ürün değil, ihtiyaç tabanlı bir yaklaşım sunuyor. Farklı sektörlerden yüzbinlerce müşterinin ihtiyaçlarını analiz ederek, kamudan medya ve finansa, enerjiden lojistiğe, perakende, inşaat ve sağlık sektörlerine kadar uzanan geniş bir yelpazede müşteri ihtiyaçlarına yönelik olarak 3 temel alan belirlendi: Turkcell, oluşturduğu yeni iş modelinde “Yönetim”, “Pazarlama” ve Altyapı alanlarının her birine özel setler oluşturdu. Bu setlerin içinde her boyutta şirketin hedeflenen ihtiyacını karşılayacak çözümler bulunuyor. (HABER MERKEZİ) Doğaltaş sektörü fuara ortak stantla katıldı Türk madencilik sektörünün çatı kurumları olan Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makine Üreticileri Birliği (TÜMMER), İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) ve Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB), İstanbul’da düzenlenen Natural Stone–11. Uluslararası Mermer, Doğal Taş Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı’na ortak stantla katıldı. Söz konusu üç birlikte yönetim kurullarının değişmesinden sonra sektörde özlenen birlikteliği her alanda sergilemek istediklerini belirten EMİB Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, fuara aynı stant çatısı altında katılarak ilk adımı attıklarını, 2015 yılında İzmir’de düzenlenecek 21. Marble Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nda da ortak şemsiyesi altında yer alacaklarını kaydetti. Türk doğaltaş sektöründe TÜMMER, İMİB ve EMİB dışında bütün dernekler ve sektörün duayenleriyle de belli aralıklarla biraraya gelme ve sıkıntıların çözümü için fikir alışverişinde bulunma kararı aldıklarını anlatan Kaya, “Türk madencilik sektörünün sorunlarının çözümü ve 2023 yılı için ortaya konulan 23 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak için sektördeki herkesin görüşünü dikkate alacağız. Bütün bakanlıklar, TBMM ve diğer kurumlarla yürütülecek temaslarla ortak ha- POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik. Çizgi Polik. Deniz Sağlık Polik. Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ. Eşrefpaşa Zinde Polik. Gaziemir Dr. Polik. Gazi Kent Polik. Halk Polik. Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik. Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik. Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik. Özel 9 Eylüllüler Polik. Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik. Özel Eylül Polik. Özel Gülhan Polik. Özel İrem Sağlık Polik. Özel İzmir Polik. Özel Pınarbaşı Polik. Özel Sarnıç Polik. Özel Seferihisar Polik. Özel Serin Polik. Özel Yedigöller Polik. Özel Yenişehir Polik. Park Sağlık Polik. Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik. Teos Polik. Vefa Polik. Yeşiltepe Polik. Yıkık Cami Halk. 255 04 44 388 03 31 261 39 13 256 09 86 438 76 26 237 73 83 435 00 77 226 34 34 369 90 91 487 57 64 464 24 24 227 35 26 262 64 71 252 36 92 274 13 74 285 46 34 250 51 52 254 13 13 367 22 22 343 32 43 461 19 99 256 76 76 364 08 10 458 77 45 453 81 11 458 05 89 347 38 92 386 05 95 373 85 74 347 99 91 251 84 24 343 23 50 479 80 25 281 64 03 743 58 48 261 29 99 442 29 92 433 09 24 367 22 22 438 37 38 227 99 35 743 57 77 341 84 24 351 38 72 271 27 27 -Askeri HastanelerHava Hastanesi 285 96 50 Kara Hastanesi 262 55 55 ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi 330 52 30 Dokuz Eylül Ünv. 412 22 22 Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik. 369 30 40 Ege Üniversitesi 444 13 43 İlaç ve Zehir Dan. 277 73 33 Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi 330 52 30 eden Mevlüt Kaya, buralarda ithalatçılara danışmanlık yapıldığını sözlerine ekledi. (CİHAN) -Doğum EvleriEge Üni. Tıp Fak. 388 19 63 Konak Doğum Evi 489 09 09 Tepecik Doğum Hast. 449 49 49 Hollandalı havacılık -Kan MerkezleriKızılay 463 63 53 Çocuk Hastanesi 433 06 08 Ege Üni. 388 28 61 Tepecik Kan Merkezi 433 38 74 reket edeceğiz.” diye konuştu. İzmir ve İstanbul’daki fuarları Türk doğaltaş sektörünün zenginliği olarak gördüklerine işaret şirketinden İzmir'e yeni yatırım Hollandalı havacılık şirketi Fokker Elmo, Ege Serbest Bölgesi'nde 6 milyon dolar yatırımla yeni tesis kurdu. Fabrikanın açılışına İzmir Valisi Mustafa Toprak, Hollanda'nın Türkiye Büyükelçisi Ron Keller, Savunma Bakanlığı temsilcileri ve Fokker müşterileri katıldı. Açılış öncesi basın toplantı- -Türk TelekomArıza Bilinmeyen Numara Danışma Uyandırma Posta Kodu Fono Tel Borç Ögrenme Çağrı -SinemalarAgora Balçova Afm Park Bornova Afm Forum Bornova Afm Ege Park Afm Passtel 121 11811 444 14 44 135 119 141 163 133 277 25 25 373 73 20 373 03 50 324 42 64 489 22 00 sı düzenleyen Fokker Elmo Başkanı Tim Hayter, 8 bin metrekarelik yeni tesislerinde çalışan sayısını 275'ten 400'e çıkaracaklarını açıkladı. Türkiye'de 2008'de faaliyete başladıklarını hatırlatan Hayter, yüksek teknolojili havacılık sektörü için 36 binin üzerinde kablo ağı ürettiklerini söyledi. Avşar Palmiye Cinebonus Cinebonus Cinebonus (Ykm) Cinecity Kipa Çiğli Çeşme Hollywood Çamlıca Deniz Karşıyaka Batı Sineması Çınar Sineması Karaca Sineması Kipa Hollywood Menemen Kültür Şan Konak Çınar Center 277 48 00 278 87 87 446 90 40 425 01 25 386 58 88 712 07 13 343 83 15 381 64 61 347 58 25 489 88 85 445 87 76 252 56 66 832 14 11 483 75 11 277 11 00 Hayter, yeni fabrikayla aylık üretimi iki katına çıkaracaklarını kaydederek, "Türk hava endüstrisinin çok büyük hedefleri var. Bunun havacılık endüstrisi, savunma sanayi ve THY'de görüyoruz. Bu endüstrinin bir parçası olmaktan mutluluk ve gurur duyuyoruz" diye konuştu. (AA) Sema Sineması Konak Sineması Desem Sineması Karşıyaka Sineması İzmir Sİneması -TiyatroKonak Sahnesi Ragıp Haykır Sahn. İzmir Devlet Tiyat. Uğur Mumcu Sahnesi İzmir Tiyatro Bab-ı Sanat Merkezi İsmet İnönü Sanat Merkezi 483 91 00 483 21 91 422 53 10 381 50 98 421 42 61 483 50 35 369 14 87 445 89 41 343 04 33 446 77 95 441 09 02 ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları THY Rezervasyon Basm. Rezervasyon Alsancak Gar Santral Garaj 464 88 89 444 08 49 484 86 38 464 77 95 472 10 10 -Körfez Ulaşım İskelelerKonak 484 98 56 Karşıyaka 368 00 42 Alsancak 464 78 31 Bostanlı 330 89 22 Bayraklı İskele 345 77 53 Pasaport İskele 484 22 56 Göztepe İskele 224 20 22 Üçkuyular İskele 259 40 13 -Elektrik ArızaGenel Kesinti Seb. 435 11 84 Buca 426 69 37 Çiğli 376 90 91 Karşıyaka 369 79 80 Bornova 388 83 78 Narlıdere 238 32 90 261 48 04 Eşrefpasa Gaziemir 251 92 05 Güzelbahçe 234 05 34 Konak 425 60 60 Çeşme 712 63 46 7 Haziran 2014Perşembe Cumartesi Şubat 2013 " %&"# #& #&%$ ! &%$$&%!$ /#,#-2./0.-21')10+2/#!2/!2.0)2*.,2-,.02%/.)21& 1,++2)#0$&$0(12%1"+ (#/$2%-,-0.0210,+',1/2(121/!2".,,-),.2%-/12-./.)2%%/.)2 1'+2(*'*/*,*/2)10+&+21&,+0(1 10,+'2%-/2(*'*0.(-/!22)1(1/2&$2-./&.0-"2-0.2 1'+0+"+2(*'*/*/&*0*"!2'.),-0(.2)#0$' $ +-,-%31,%- (VMYM+X]9[VW[IX]?\KT\WZ]5VM>D]9VD [WT]%LG[Y]?XY[WA]LYT[NXJXW]OCOV[T]S\KZ]B\PS\YZIZ TMWRPRWU\]K\WPPZJ]P\QZY\OXY[G[T]OXV]GMIV\>X]WMTS\U\]Q= [V]\YUZIZWZ]O[YXVS[V[TA]4?XJXN]\HZNZJU\W]K\WPZJYZIZA OCOV[T]S\KZWZW]CJ[YYXTY[]1LW[QUMIR]:W\UMYR]F[]9MIR :W\UMYR]OCYE[PXWU[]HMGRTY\VZW]OCOV[T]Q[SN[JYXIX]P[= O[@Y[VXWU[W]OXVXPX]U[]MYN\PZUZVD]1LW[QUMIR]:W\UMYR OCYE[PX]PZG\T]OXV]OCYE[]F[]PZG\T]OCYE[Y[VU[]U[]S\K B\PS\YZIZ]VXPTX]\VSZQMVD]?R]B\PS\YZT]TMWRPRWU\]O\JZ UMIVR]OXYXW[W]Q\WYZKY\V]U\]F\VD]#J[YYXTY[]0OXV\]XH[V[T OCOV[T]S\KZ]ULKLVLYLV0]T\WZPZ]\PYZWU\]Q\WYZK]OXV ULKLWG[UXVD]]T\U\V]PR]XH[VP[WXJ]QXW[]S\KZWZJZ ULKLVLVPLWLJD*]UXQ[]TMWRKSRD]'XWXN\Y],WF\JXF](VMYM+X 9[VW[IX]?\KT\WZ]5VM>D]9VD][WT]%LG[Y]?XY[WA]OCOV[T S\KZ]B\PS\YZIZ]F[]S[U\FXPX]TMWRPRWU\]CW[NYX \HZTY\N\Y\VU\]ORYRWURD]M@YRNRNRJU\]OCOV[T]S\KZ B\PS\YZIZWU\TX]E[VH[T]MV\WZWZW]OXYXWN[UXIXWX]\N\]PZT MYURIRWR]B[VT[PXW]OXYUXIXWX]\WY\S\W]?XY[WA]4?XYXNP[Y YXS[V\SLV[]O\TSZIZNZJU\]\PYZWU\]OCOV[T]S\KZ]B\PS\YZIZWZW O\SZU\W]UMIRQ\]EXSSXTH[]\VSSZIZWZ]U\]ECVLQMVRJD]?XJXN \HZNZJU\W]K\WPZJYZIZA]OCOV[T]S\KZWZW]CJ[YYXTY[ 1LW[QUMIR]:W\UMYR]F[]9MIR]:W\UMYR]OCYE[PXWU[ HMGRTY\VZW]OCOV[T]Q[SN[JYXIX]P[O[@Y[VXWU[W]OXVXPX]U[ MYN\PZUZVD]9MY\QZPZQY\]S[U\FX][UXY[OXYXV]OXV]B\PS\YZIZW HMGRTY\VU\]F[]Q[SXKTXWY[VU[]OCOV[T]Q[SN[JYXIX]EXOX]OXV WMTS\Q\]E[YN[PX]E[VH[TS[W][W]OLQLT]K\WPPZJYZIZNZJD 1LW[QUMIR]:W\UMYR]?CYE[PX]PZG\T]OXV]OCYE[]F[]PZG\T OCYE[Y[VU[]U[]S\K]B\PS\YZIZ]VXPTX]\VSZQMVD]?RELW]LYT[N= XJU[]OCOV[T]S\KZ]S\WZPZ]TMWRPRWU\]ULWQ\WZW]BXHOXV LYT[PXWU[W]E[VX]T\YZV]OXV]Q\WZNZJ]QMTD])[N]S[TWMYM+XT B[N]U[]B[TXNY[VXW]OXYEX]F[]UMW\WZNY\VZ]\HZPZWU\W]MY\= OXY[G[T][W]LPS]P[FXQ[U[QXJD*][TYXWU[]TMWRKSRD]] 1.43./)3'4#23("#".+/&/ 4&(4*231040$23'4+4+/03&40*2# 5VM>D]9VD]?XY[W]SM@YRNU\]O\JZ]UMIVR]OXYXW[W Q\WYZKY\VZW]U\]MYURIRWR]UXY[]E[SXV[V[TA]CJ[YYXTY[]OXV\ XH[V[T]OCOV[T]S\KZ]ULKLVLYLV]T\WZPZWZW]\PYZWU\]Q\WYZK MYURIRWR]O[YXVSSXD]5VM>D]9VD]?XY[W ]4?XV\WZW]Q\]U\ \YTMYLW]OCOV[T]S\KZ]LJ[VXW[]BXHOXV]>\QU\PZ]QMTD]]T\U\V PR]XH[VP[WXJ]QXW[]S\KZWZJZ]ULKLVLVPLWLJD])\YT]\V\PZWU\ M]PR]T\QW\IZ]HMT]>\QU\YZA]OR]PZFZ]HMT]>\QU\YZ]EXOX]O\JZ ULKLWG[Y[V]F\VD]?R]B\GN[]U\Q\YZ]OXV]K[QA]M]T\U\V]NRP= YRT]PRQR]U\]XHP[WXJ]JMVY\QZ@]QXW[]M]S\KZ]ULKLV[G[TPXWXJD ?RELW[]T\U\V]OXYXNP[Y]YXS[V\SLVU[A]B[VB\WEX]OXV]PZFZWZW Q\]U\]B[VB\WEX]OXV]UXQ[SXW]Q\]U\]B[VB\WEX]OXV]B\QF\WZW ECJLWLWA]B[VB\WEX]OXV]O\YZIZW]O[QWXWXW]S\K]ULKLVN[QX TMY\QY\KSZVUZIZW\]U\XV]F[VX]QMTSRVD]:N\]O\JZ]XY\HY\VZW S\K]ULKLVN[QX]TMY\QY\KSZVUZIZWZ]OXYXQMVRJD]?R]S\KZW W[V[U[]MYURIRW\]U\]O\IYZ]\N\]CQY[]OCOV[IXWXJXW]XHXW= U[TX]7]NND-YXT]S\KZ]ULKLVN[T]XHXW]\FRH]\FRH OXYN[UXIXWXJ]XY\HY\VZ]XHN[WXJ[]E[V[T]QMTD]:WG\T]XUV\V T\W\YZWZW]\YSZW\]ULKNLK]F[]XUV\V]SMVO\PZW\]PZTZKNZK S\KY\VZW]ULKN[PXWU[]O\JZ]@VMPS\S]XY\HY\VZWZW]ORWR TMY\QY\KSZVUZIZWZ]OXYXQMVRJ]F[]ORWY\VZ]B\PS\Y\VZNZJ\ F[VXQMVRJD]9MY\QZPZQY\A]OXJ]B\PS\Y\VZNZJ\]OXV]K[QX S\FPXQ[][U[VT[W]T\WZS\A]SZOO\]U\Q\YZ]MY\W]S[U\FXY[VX S\FPXQ[][UXQMVRJD]1CJL]T\@\YZ]MY\V\T]S\FPXQ[ [U[OXY[G[IXNXJ]B[VB\WEX]OXV]O[PXW]FOD]T\QW\IZNZJ QMT*]\HZTY\N\PZWU\]ORYRWURD]!$140 %$&$$&""%$&%"!"&"##!# # "#&&#&% %!%&% $!%%!$ Sıcaklar bastırınca vücudun su kaybı da artıyor. Bu ihtiyacımızı çoğu zaman gazoz gibi asitli içeceklerle karşılanmaya çalışıyoruz. Ancak uzmanlar, bunun doğru olmadığını söylüyor. Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi Beslenme Uzmanı Seyhan Özkan, "Sıvı ihtiyacımızı su ve ayran gibi sıvılarla karşılamalıyız." dedi. Beslenme Uzmanı Seyhan Özkan, asitli içeceklerin en başta mide problemlerine sebebiyet verebileceğini belirtti. Özkan, "Bu tür içecekler midede ciddi yanmalara, ülserlere, gastritlere sebebiyet verebiliyor, bunun dişindi içeriğinde fazla şeker karbonhidrattan dolayı karaciğerdeki yağlanmaya hızlı kilo alımına sebebiyet verebiliyor." diye konuştu. Asitli içeceklerin tüketilmemesi gerektiğini vurgulayan Özkan, "Yemekle birlikte tüketiyorsak ciddi anlamda sindirim problemlerine sebebiyet verebilir. Güya insanlar asitli içecek içtiğinde rahatladıklarını daha kolay sindirdiğini düşünüyor ama bu durum yanlıştır." şeklinde konuştu. YAZ VE BAHAR DÖNEMİNDE DAHA ÇOK TÜKETİLİYOR Özellikle asitli içeceklerin bahar ve yaz dönemlerinde tüketimin arttığını belirten Özkan " Yaz dönemlerinde bahar dönemlerinde piknikler çok yapılıyor. Herkes kendini yeşilliklere atıyor. Çok güzel bir şey tabi spor yapılıyor, hep birlikte yemek yeniyor ama en çok tüketilen benimde gözlemlediğim hep asitli içecekler tüketiliyor; ama böyle olmaması gerekiyor." dedi. $&#&"&%!$$ !!% $&% !$ Erzurum Diş Hekimleri Odası doktorlarından Alper Eminoğlu, ağız ve diş sağlığı bozukluklarının birçok farklı rahatsızlığı tetikleyebileceğini ve kişinin toplum içerisindeki özgüvenini zedeleyebileceğini belirtti. Tütün ve alkol kullanımı, beslenmede yapılan yanlışlar, oral hijyene dikkat edilmemesi, başlamış olan sorunların tedavi ettirilmesi gibi nedenlerin ağız ve diş sağlığının bozulmasında en önemli sebeplerden olduğunu dile getiren Erzurum Diş Hekimler Odası Alper Eminoğlu, gerekli önlemlerin alınıp, oral hijyene dikkat edildiğinde ağız ve diş sağlığının daha uzun süreli korunabileceğini söyledi. Ayrıca ailelerde düzenli diş fırçalama ve ağız bakım alışkanlıklarının çocuklara erken yaşlarda aşılanması gerektiğini vurgulayan Eminoğlu, “Yemek yeme, konuşma ve estetik görünüm açısından büyük önemi olan ağız ve diş sağlığımıza dikkat ettiğimiz sürece uzun seneler sağlıklı dişlere ve gülüşlere sahip bir şekilde yaşayabiliriz. Fakat dikkat edilmediği durumlarda sadece dişlerimizi değil kalp, böbrek, damar yolları ve beslenme düzenimizde de rahatsızlıkların önünü açmış oluruz. Dişlerimizde oluşabilecek mekanik sorunlar, iltihaplanmalar, çürükler tüm yaşantımızı ve sağlığımızı olumsuz etkiler.” dedi. Eminoğlu, “Sabah kahvaltısından sonra ve akşam yatmadan önce dişlerinizi fırçalayın. Dişlerinizin iç yüzeylerini, dış yüzeylerini, çiğneyici yüzlerini ve dilinizin üstünü fırçalayın, ara yüzlerde diş ipliği kullanın. Asla başkasının diş fırçasını kullanmayın. Yılda en az bir kez diş hekimi muayenesi yaptırılmalı. Kola ve benzeri asitli içecekleri asla tüketilmemeli.” dedi. (CİHAN) "ÇUCUKLARIMIZA EN SAĞLIKLI BESLENMEYİ KENDİMİZ UYGULAYARAK GÖSTERMELİYİZ "Çocuklarımızın ilerde sağlıklı bir birey olarak yetiştirmeyi düşünüyorsak onlara sağlıklı beslenmeyi kendimiz uygulayarak göstermeliyiz." diyen Özkan, şunları söyledi: "Eğer biz akşam evimize elimizde kolayla gelip sofrada kola içiyorsak çocukta bu alışkanlığı ilerleyen dönemlerde devam ettirecektir ve ısrarla bu asitli içeceği isteyecektir. O yüzden çocuklarımıza doğru örnek olalım. Bu asitli içeceklerin zararlarından bahsedelim. Gerekirse bir uzmandan da yardım alabilirler. Günlük yaklaşık 2 litre asitli içecek tüketen çocuklar var fast food beslenme alışkanlıklarına dayalı olarak. O yüzden çocuklara daha güzel örnek olmamız gerekir. Yaşları zaten küçük ciddi anlamda diş çürüklerine sebep olur." Asitli içecekler yerine en güzel tüketilecek içeceğin su, ayran ve taze meyve suyu olduğunu ifade eden Özkan, "Bu asitli içeceklerin yerine tercih edilebilecek en güzel içecek benim tavsiyem ayran, taze sıkılmış meyve suyu. Altını çizerek söylüyorum hazır değil taze sıkılmış meyve suyu. Sıvı ihtiyacımızda en güzel su ile karşılamamız gerekiyor. Mutlaka her bireyin günde 2 litre su tüketmesi gerekiyor bu su ihtiyacını da yalnızca sudan karşılamamız gerekiyor. Biz ne yapıyoruz susadığımız zaman asitli içecekler olsun hazır meyve suyu olsun bunları tüketiyoruz çok. Ama bu böyle değil. Suyun yerini sadece su tutabilir. " ifadelerini kullandı. (CİHAN) Sağlık Bakanlığı, Türkiye'de 1963 yılından beri çocukluk döneminde çocuk felci aşısının uygulandığını belirterek, son çocuk felci vakasının 1998 yılında görüldüğünü ve 16 yıldan beri çocuk felci vakasının bulunmadığını açıkladı 3-,-,A]OR]B\PS\YZTY\]XYEXYX]FXVLPLW]P[= O[@]MYURIR]F[]B\PS\YZI\]Q\T\Y\W\W]O\JZ]HMGRTY\VU\ T\YZGZ]>[YG[]QMY]\H\OXY[W]OXV]B\PS\YZT]MYURIR]FRVER= Y\W\W]?\T\WYZT]\HZTY\N\PZWU\A]B\PS\YZIZW][ST[WXWXW FXVLPA]PR]F[]O[PXWY[VY[]\IZJ]QMYRQY\]\YZWUZIZ T\QU[UXYUXD])\PS\YZTS\W]TMVRWN\U\][W][STXYX]QCW= S[NXW]\KZY\WN\]MYURIR]FRVERY\W\W]\HZTY\N\U\A 4;.33]QZYZWU\]7;D]9LWQ\]/\IYZT]:P\NOY[PX0WU[A ULWQ\U\W]HMGRT]>[YGX]B\PS\YZIZWZW]F[][ST[WX]FXVLPLW QMT][UXYN[PX]T\V\VZ]\YZWNZKSZVD]?R]T\V\V UMIVRYSRPRWU\]O\KY\SZY\W]V\UXT\PQMW]5VMEV\NZ T\@P\NZWU\]Q\@ZY\W]\KZY\N\Y\V]P\Q[PXWU[];.33 QZYZWU\];<2]LYT[U[]628]OXW]HMGRT]>[YGX]B\PS\PZ F\VT[WA]<8;<]QZYZWU\]P\U[G[]LH]LYT[U[]$:>E\WXPS\WA 5\TXPS\WA]X+[VQ\&]OCYE[P[Y]ULJ[QU[]<<6]F\T\ ECVLYNLKSLVD]<8;6]QZYZWU\]XP[]ECVLY[W]F\T\]P\QZPZ 787-ULVD]<8;7]QZYZ]O\KZWU\W]<8]'\QZP]S\VXBXW[ T\U\V]XP[]3<]F\T\]P\@S\WNZKSZVD*]U[WXYUXD]] '".)1&/34.20(2.2*+2#3 "*)/3/.'11)4234*(2 LVTXQ[0U[A];.!6]QZYZWU\W]O[VX]HMGRTYRT]UCW[= NXWU[]HMGRT]>[YGX]\KZPZ]RQERY\WUZIZ]B\SZVY\SZY\W \HZTY\N\U\A]KR]OXYEXY[V]F[VXYUX ]4/MW]HMGRT]>[YGX F\T\NZJ];..3]QZYZWU\]ECVLYNLKSLVD](YT[NXJA]<88< QZYZWU\]9LWQ\]/\IYZT]#VELSL]:FVR@\]?CYE[PX0WU[ Q[V]\Y\W]26]LYT[]XY[]OXVYXTS[]HMGRT]>[YGXWU[W \VZWUZVZYNZK]LYT[]P[VSX>XT\PZ]\YNZKSZVD];!]QZYU\W]O[VX HMGRT]>[YGX]F\T\NZJ]ORYRWN\N\TS\UZVD MNKRY\VZNZJU\A]QZYY\V]PMWV\]TXN]<8;6]F[]'\VS <8;7]S\VXBY[VXWU[]HMGRT]>[YGX]F\T\Y\VZ]ECVLYN[PX LJ[VXW[A]9/#]S\V\>ZWU\W]OR]URVRN]\KZ]XY[]CW= Y[W[OXYXV]ORY\KZGZ]B\PS\YZTY\VZW]Q\QZYZNZ]\HZPZWU\W OXV]B\YT]P\IYZIZ]\GXYX-]MY\V\T]U[I[VY[WUXVXYN[TS[]F[ OCYE[U[TX]UXI[V]LYT[Y[VU[]S[UOXV]\YZWN\PZ]E[V[TSXIX X>\U[][UXYN[TS[UXVD]RWRW]LJ[VXW[]PZWZV]B\V[T[S= Y[VXWXW]F[]NLYS[GXY[VXW]QMIRW]MYURIRA]SM@Y\N];]XY= XNXJU[]Q\K\Q\W]2]Q\K]\YSZ]HMGRTY\VZNZJA]\QWZ]J\= N\WU\]UXI[V]XYY[VXNXJU[]ORYRW\W]NLYS[GX]HMGRTY\VA OXYXN]TRVRYRNRJG\]\YZW\W]S\FPXQ[]T\V\VY\VZ UMIVRYSRPRWU\]XTX]SRV]B\YXWU[]T\@Z]T\@Z]UMY\KZY\V\TA N[VT[JX]Q[VY[VU[]F[]\YZKF[VXK]N[VT[JY[VXWU[]XPS\PQ= MWY\V]TRVRY\V\T]RY\KZY\N\Q\W]S[T]OXV]HMGRT T\YN\N\PZW\]CJ[W]ECPS[VXY[V[TA]"MGRT][YGX]:KZPZ XY[]\KZY\WNZKY\VUZVD]%\@ZY\W]U[I[VY[WUXVN[ H\YZKN\Y\VZWU\A],PS\WORY]XYXNXJXW]B[N]XH]B[N]U[]UZK ECH]\YN\PZ]F[]HMGRT]>[YGXWXW]Q\QEZW]ECVLYULIL LYT[Y[VU[W]EXVXK=HZTZKY\V\]N\VRJ]T\YN\PZA]TMVRQRGR \KZY\N\]H\YZKN\PZ]Q\@ZYN\PZWZ]ELWU[N[]E[SXVNXKSXVD] ?R]T\@P\NU\]O[YXVY[W[W]OCYE[Y[VU[TX]2]Q\K \YSZWU\TX]SLN]HMGRTY\V]OXV[V]UMJ]\IZJU\W]HMGRT]>[Y= GX]\KZPZ]U\NY\SZY\V\T]\KZY\W\G\TY\VUZVD]:KZ]>\\YXQ[S= Y[VXNXJ]XTX]SRV]B\YXWU[]Q\@ZY\G\TSZVD]QERY\N\WZW XYT]SRVR]2])\JXV\W]$?RELW&]<8;7]5[VK[NO[]ELWL O\KY\SZYNZKSZVD4]1LW[QUMIR]XYY[VXWU[A]PZWZV T\@ZY\VZWU\W]OCYE[Q[]EXVXK=HZTZK]Q\@\WY\V\]Q\K]PZWZVZ ECJ[SXYN[TPXJXW]\KZ]RQERY\N\PZWZW]PLVULVLYULIL]X= >\U[][UXY[W]\HZTY\N\U\A]MTRY]\KZY\VZ]U\]UBXY]MYN\T LJ[V[]B[V]SLVYL]VRSXW]\KZY\N\]H\YZKN\PZWZW]U\ \TP\SZYN\U\W]U[F\N][SSXVXYUXIX]\WY\SZYUZD!$140 %&""!# "& #&"%&# #"&%%$ %,3% TCQY[VXWU[]Q\K\Q\W F\S\WU\KY\VA]P\IYZI\]OXVHMT]>\QU\PZWZW]Q\WZ PZV\]XYSXB\@]EXU[VXGX]F[]NXU[]V\B\SPZJYZTY\VZWZ EXU[VXGX]OXV]CJ[YYXIX]MYURIR]XY[VX]PLVLY[W OZSZNU\W]Y[JJ[SYX]Q[N[TY[V]U[]Q\@ZQMVD ?\SN\W-ZW]/\PMW]XYH[PX]U\I]TCQY[VXWU[ Q\K\Q\W]F\S\WU\KY\VA]U\IY\VU\]Q[SXK[W]OXSTX= Y[VX][W]XQX]OXV]K[TXYU[]U[I[VY[WUXV[V[T]OXV OXVXWU[W]Y[JJ[SYX]Q[N[TY[V]Q\@ZQMVD],YTO\B\V PMWRWU\]OZSZN]P\ORWR]F[]OZSZN]T\BF[PXWXW Q\@ZYUZIZ]OZSZN]$N[W[WEXH&]OXSTX]F[ Q\@V\TY\VZWZ]SM@Y\Q\W]TCQYLY[VA]ORWY\VZ]OZSZN @\WG\VZA]QRNRVS\YZ]OZSZN]Q[N[IX]F[]OZSZN SRVKRPR]Q\@\V\T]U[I[VY[WUXVXQMVD]"\QZVYZ TCQL]XYXP]N[JV\PZWU\W]\OX\]H\VA]OZSZN OXSTXPXWU[W]OZSZN]P\ORWRA]OZSZN]P\TZJZ]F[ OZSZN]T\BF[PXWXW]Q\WZ]PZV\]6]H[KXS]U[]Q[N[T Q\@SZTY\VZWZ]O[YXVS[V[T]4?ZSZNZ]RW]F[]QRNRV= S\QY\]TZJ\VS\V\T]Q\@ZY\W]QRNRVS\YZ]OZSZN Q[N[IXA]OXJ]ORW\]OZSZNYZ]G\I]Q[N[IX]U[]UXQ= MVRJD],TXWGXPX]OZSZNZW]B\KY\WN\PZQY\]Q\@ZY\W ?ZSZN]@\WG\VZA]LHLWGLPL]U[]OZSZNU\]Q\@ZY\W OZSZN]SRVKRPR]?ZSZN]SRVKRPR]F[]OZSZNYZ]QR= NRVS\]Q[N[TY[VXWX]E[W[YU[]TZK]\QY\VZ]XHXW Q\@ZQMVRJA]HLWTL]OXV]QZY]OMQRWG\]S\J[YXIXWX TMVRQMVD]?ZSZN]@\WG\VZWZ]XP[]S\J[]MY\V\T SLT[SXQMVRJA]O\J[W]U[]UMWURVRGRQ\]TMQ\V\T TZK]\QY\VZW\]P\TYZQMVRJD]U[UXD]!$140 SAYFA 14 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI Haziran 2014 Cumartesi 2013 Perşembe 14 GÜNCEL777ubat ı r a l ş ı ğ a y n a r i z a h Mayıs ve u d r u v a n e f i n i kiraz üreticis SONDAKiKA GAZETESİ >> Çanakkale Ziraat Odası Başkanı Ulus: "Bazı bahçelerin yüzde 100'ünde çatlamalar meydana geldi. Tabii kirazın piyasa değeri de düştü. Borç ödeme günü yaklaştı. Bu zararlar için hasar tespitleri yapılarak ilgili komisyonlardan geçirilmesini, her ne kadar sigortalarını yaptırmış olsalar da durumun afet kapsamında değerlendirilip çiftçilerimizin yaralarının sarılmasını istiyoruz" dedi Ç anakkale'de geçen ay sonundan itibaren etkili olan sağanağın, en önemli ihraç meyveleri arasında yer alan kirazda çatlamalara yol açtığından bu ürünü olumsuz etkilediği bildirildi. İlde 16 bin 573 dekar arazide yılda ortalama 17 bin 838 ton üretilen kirazların yüzde 40'ı Almanya, İtalya ve Fransa gibi ülkelere ihraç ediliyor. Son senelerde bölgede yetiştirilen kaliteli kirazın ününün yayılmasıyla özellikle Lapseki ve Bayramiç ilçelerinde elde edilen kirazlar, ABD ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde sofraları süslüyor. Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İlhan Ulus, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mevsimsel değişiklikler nedeniyle nisan sonu ya da mayısın ilk çeyreğinde beklenen yağışların haziran ayına kaldığını ve oldukça etkili olduğunu söyledi. Bölgede son bir haftadır aralıksız süren yağışların tarım kesimine ciddi anlamda zararlar vermeye başladığını vurgulayan Ulus, şöyle devam etti: "Bunun neticesinde özellikle kirazda büyük hasar var. Hububatta hasat dönemine girdiğimiz şu günlerde yağışların da başlamasıyla hasat durdu. Özellikle buğday ve arpada ciddi sıkıntı yaşamaktayız. Hasat yapılması gereken bu dönemde buğday arazilerinin su altında kalması, arazilerin çamur olması ve biçerdöverlerin araziye girememesi nedeniyle hasat durdu. Bu da iki üründe hasadın gecikmesi demek. Arpada 'başak kırması' dediğimiz olaya neden oluyor. Buğdayda da yatmalara neden oluyor. Bu yatmalar neticesinde sapın çürümesi, arazilerde otların yürümesi, önümüzdeki günlerde hasadı daha da zorlaştıracak. Ciddi anlamda verim kayıpları yaşanacak. Bu durumu, çiftçilerimiz bakımından çok zor bir süreç olarak görüyoruz." - "Çiftçilerimiz mağdur durumda, ne yapacağını bilemiyor" Ulus, sulu tarımın en önemli ürünleri olan domates, biber ve kavunla ilgili büyük sorunlar yaşandığın aktardı. Araziler çamurlu olduğu için çapalama yapılamadığı bilgisini veren Ulus, "Tohumluk mısırda çok ciddi sıkıntılar bekliyoruz" ifadesini kullandı. Yağışla- rın özellikle ihracata yönelik "ziraat 9" diye bilinen kiraz üretimini olumsuz etkilediğine değinen Ulus, şunları kaydetti: "Bazı bahçelerin yüzde 100'ünde çatlamalar meydana geldi. Tabii kirazın piyasa değeri de düştü. Şu anda çiftçilerimiz mağdur durumda, ne yapacağını bilemiyor. Bir taraftan bankalara borçları, bir taraftan Tarım ve Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının ödeme günleri yaklaştı. Bunu da düşünürsek çiftçilerimiz bugünlerde kara kara düşünmeye başladı. Biz de zararın karşılanması için girişimlerde bulunduk. İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü yetkilileriyle yaptığımız görüşmelerin ardından üreticilerimize mesaj çektik. Bu zararlar için hasar tespitleri yapılarak ilgili komisyonlardan geçirilmesini, her ne kadar sigortalarını yaptırmış olsalar da durumun afet kapsamında değerlendirilip çiftçilerimizin yaralarının sarılmasını istiyoruz. İnşallah sesimizi duyurabiliriz" İlhan Ulus, hasar tespitlerinin ardından özellikle kiraz üreticilerinin zararlarının karşılanacağını ümit ettiğini sözlerine ekledi. (AA) Sahibinden satılık "tarih" Kütahya Yörük ve Türkmenler Derneği Başkanı Namaz, "Bu antikalara bir sahip çıkan olursa, yarı fiyatına devretmeyi düşünüyorum. 'Örf, adet ve kültürünü yaşatmayan bir devlet, devlet değildir' diye bir sözümüz var. Biz de bunun mücadelesini veriyoruz" diye konuştu Kütahya'da antika meraklısı bir kişi, yaklaşık 30 yıldır topladığı ve evinin bir odasına kurduğu "Yörük Köşesi" müzesini, kültürevi açılması koşuluyla satılığa çıkardı. Kütahya Yörük ve Türkmenler Derneği Başkanı Hasan Hüseyin Namaz (63), 1985 yılından itibaren çeşitli kentlerden topladığı ve satın aldığı kilim, tabak, kaşık, eski para, şamdan, eski gaz lambası, silah gibi birçok eşyayı, Sultanbağı Mahallesi'nde bulunan evinin çatı katında biriktirerek kendine ait müze oluşturdu. Namaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, antikacılığın kendisi için bir tutku olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Evimdeki çatı katını bu eşyalar için ayırdım. İsmini de 'Yörük Köşesi' olarak koydum. Bu eşyaları 1985 yılından itibaren çeşitli şehirlerden satın alarak buraya getirdim. Bu antika tutkusu bende bir hastalık oldu. Çalıştığım dönemlerde, aldığım maaşımın büyük bir kısmını antika eşyaları sa- tın almak için kullandım. Bu malzemeleri toplarken çok para ödedim. Malzemeler arasında 100, 150, 175 ve 242 yıllık eşyalar var. Ayrıca kilimler, tabaklar, kaşıklar, paralar yer alıyor. Buradaki kaşıklar 150 yıllık. Aynı zamanda şamdanlar, eski gaz lambalarımız, küpler var. Eskiden bu küplere turşu kurulurdu. Bunlar da aşağı yukarı 150 yıllık. Su kapları, yayıklar ve mavzer silahı var. Bu mavzer 225 yıllık bir tüfek. Bunu almak için bir ağabeyimle epey mücadele ettim." Namaz, eşyaların çoğunu il dışından getirdiğini ifade ederek, Konya, Adana, Mersin ve Silifke'den birçok malzemeleri satın aldığını dile getirdi. Bu eşyaların hep Yörükler tarafından kullanıldığını anlatan Na- maz, kendisininde yörük olduğunu anlatarak, şöyle devam etti: "Yörük arkadaşlarımızla iç içeyiz. Bazı arkadaşlarımız malzemeleri hibe etti. Birçoğunu da parayla satın aldım. Yaklaşık 30 yıldır biriktirdiğim eşyaların bakımı zor. Her ay silmek, temizlemek icap ediyor. Hanımım rahatsız olduğu için ben de fazla bakım yapamıyorum. Bu antikalara bir sahip çıkan olursa, yarı fiyatına devretmeyi düşünüyorum. İnsanlar bir kültürevi açsın. 'Örf, adet ve kültürünü yaşatmayan bir devlet, devlet değildir' diye bir sözümüz var. Biz de onun mücadelesini veriyoruz. Örf, adet ve kültürümüzü yaşatalım istiyoruz. Tabi kültürevi açmak kaydıyla, benden alıp satması kaydıyla değil." (AA) İzmir 'de yaklaşık 200 okul müdürünün yeri değiştirildi M illi Eğitim Bakanlığı (MEB)'nın kanayan yarası haline gelen uzman öğretmenlik meselesi yöneticileri vurdu. Danıştay Dava Daireleri Üst Kurulu tarafından verilen kararla idari mahkeme yoluyla uzman öğretmenlik hakları elinden alınan ve sınava dayalı, isteğe bağlı, sorumlu yer değişikliğine tâbi tutulan ancak görevlerine devam etmekte olan yaklaşık 200 okul yöneticisinin, 7 Haziran 2014 itibariyle görev yerleri değiştirildi. Eğitim öğretim yılının bitmesine bir hafta kala yapılan bu işlem okullarda şaşkınlığa sebep olurken yöneticiler, yeni görev yerlerine başlamak için okulu terketmek zorunda kaldı. Yaşanan mağduriyetler hakkında bilgi veren Türk Eğitim Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Merih Eyyup Demir, “Maalesef yaşananlar, yargı kararının doğal bir sürecidir. Sınav, istek ve zorunlu aktarma süreçlerinde, Ek–1 form içerisinde 3 puan değerindeki uzman öğretmenlik puanı silinince, atanan arkadaşlarımızın puanları ve dolayısıyla istek sıralaması da değişti. Bin 709 şube müdürünün sözlü sınava dayalı atama sürecinde de sadece sözlü sınav dayalı atama yapılamayacağını söylemiştik. Nitekim Danıştay, bu konuda yürütmeyi durdurma kararı verdi. MEB, bu sorunla birlikte şimdi okulların kapanmasına bir hafta kala yaşadığı bu sorunu çok iyi değerlendirmek zorundadır. Eski MEB Bakanı Hüseyin Çelik döneminde başlayan ve maalesef halen devam eden yönetici atama krizinin bir tek açıklaması vardır, o da yönetici atamalarında yapılan samimiyetsiz yaklaşımdır.“ dedi. Meselelerin çözümü için her defasında sendika olarak birlikte çalışma ve çözüm önerileri sunduklarını ancak dikkate alınmadığını söyleyen Demir, “Bizim çözüm önerilerimizin dikkate alınması konusundaki uyarılarımıza rağmen ‘ben bilirim’ anlayışı, eğitimi sistemimizi bu noktaya getirmiştir. Konuya yaklaşım bu minvalde devam ettiği sürece sorunların içinden çıkılamaz süreçlere gitmemizin hiç kimseye bir yararı yoktur. Ülkemizin eğitim geleceğinin önemini her defasında dile getirmemiz ve çözüm önerilerimizi sunmamıza rağmen geldiğimiz nokta düşündürücüdür.“ diye konuştu. (CİHAN) Soldan sağa: 1. İki çift öküzle çekilen ağır saban. – Batı Anadolu köy yiğidi. 2. Gelenek. – Bayrak. 3. Oyuncunun yaptığı. – Eski dilde Müslüman olmayanlar, kâfirler. 4. Rus Kazaklarda başkan. – Çelik çomak oyunu. 5. Bitki bilimi, botanik. 6. Bir organımız. – Bir nota. – Kedi, köpek yavrusu. 7. Sınırlandırılmış, sınırlı. – Kiloamperin simgesi. 8. Eski dilde şarap. – Karaciğerin irileşmesi veya körelmesi ile belirlenen bir hastalık. 9. Yas. – Romanya’nın plaka işareti. 10. Mitoloji. – Bütün, tüm. 11. Nihayet. – Hint edebiyatında bir çeşit epik dram. 12. Açık, ortada, herkesin içinde yapılan. – Ön çalışma. 13. El sıkışma. – Parola. 14. Yabancı. – Orta kaldırım. 15. Samsun ilinin bir ilçesi. – Lityumun simgesi. 16. Sermaye, kapital. – Söz, lakırdı, laf. 17. Karnı doymuş olan. – Uzak Doğu dövüş sporlarından biri. 18. Alüminyumun simgesi. – Yalnız tek ve aynı rengin açıktan koyuya değişik tonları kullanılarak yapılan resim. 19. Osmanlı donanmasında tümgenerale eş bir rütbe. – İri gövdeli bir papağan türü. 20. Bir konuda direnme, ayak direme. – Elma, armut gibi meyvelerin kurutulmuşu. Dünkü bulmacanın cevapları Yukarıdan aşağıya: 1. Koşut, muvazi. – Ara, uzaklık. – Bir tür bilgisayar oyunu. 2. Bir elektrotta artı kutup. – Güney Kıbrıs’ta bir liman kenti. – Yapağıdan elde edilen, eczacılıkta ve parfümeride kullanılan, sarımtırak renkte bir yağ. 3. At ve eşeklere vurulan enli kemer. – Metin olma, dayanıklılık. – Bir tür zamklı cila. – Şaşma anlatan ünlem. 4. Öğütülmüş tahıl tozu. – Yürürlük. – Pilotlar ve havacılar için yayımlanan bülten. – Giyeceklerde takım. 5. Aynı amacı güden kimseler arasındaki çekişme, yarışma, yarış. – Küçük ve sevimli. – Et oburlardan, sürü halinde yaşayan, kurttan küçük bir yaban hayvanı. 6. Karındanbacaklı bir kara yumuşakçası. – Notada durak işareti. – Radyumun simgesi. – İki şey arasında açıklık oluşturmak, yarı açmak. 7. Suçu bağışlama. – Cevizin yeşil kabuğu. – Tellürün simgesi. – İlaç, merhem. – Eski Mısır’da bir tanrı. 8. Öğe, unsur. – Büyük bir çabuklukla dönerek işleyen ve saatte binlerce adet basan bir tür basım makinesi. – Ski. 9. Rize yöresinde dokunan ince bez. – Motorlu taşıtların elektrik deposuna verilen ad. 10. Kütahya ilinin bir ilçesi. – Obüslerde, bombalardan korunmak için yerin altına kazılmış siper. – Daha çok kadınların bluz üzerine giydikleri yelek. – Gerekenden eksik. SAYFA 15 SONDAKiKA GAZETESİ >> 15 SPOR SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 717 Haziran Şubat 2014 2013 Cumartesi Perşembe Sondakika Gazetesi, yine tarihe not düştü SONDAKİKA GAZETESİ SATILACAK DEDİ KULÜP Ege Bölgesinde yaşanan tüm gelişmeleri, Ulusal ve Bölgesel tüm yayın organlarından önc1e sütunlarına taşıyan Sondakika Gazetesi, farkını yine gösterdi I D L I T A S Y aptığı haberler ile Ege Bölgesinin miz bu ve benzeri haberler, Sondakika Gazetesi okurlarının kendini özel histüm sorunlarını dile getiren, çösetmesi içindir. Sıradan ve taraf yazüm noktasında da desteğini yıncılığının karşısında durarak, “SAesirgemeyen Sondakika Gazetesi, yiDECE HABER” ilkesini benimsemiş ne fark oluşturdu. Bugün, tüm ulusal ve bölgesel yayın organlarının (Telolan gazetemiz, bu ısrarlı duruşunu evizyon, gazete) manşetten, “GÖZTEsürdürecektir. Sondakika GazetesinPE SPOR SATILDI” şeklinde gördüğü de, sadece haber okursunuz… haber, Sondakika Gazetesinin sütunİmza: Sondakika Gazetesi Yönetimi larına 3 ay önceden yerini almıştı. Habercilikte bir saniyenin, en az basketboldaki bir saniye kadar değerli olduğu ve her haberin hemencecik yayıldığı mecrada, Göztepe Spor’un satılacağını ve bu satıştaki detayları; ulusal, bölgesel ve yerel yayın organlarından çok çok önce Sondakika Gazetesinin gündeme getirmiş olması, hayretle ve takdirle karşılandı. Bu tip birçok habere imza atan gazetemiz, son olarak da Göztepe Spor’un satışına ilişkin bu habere imza attı. Tarihler 9 Mart 2014 Pazar’ı gösterdiğinde, Sondakika Gazetesi sütunlarında; Göztepe Spor’a teklif geldiği, Başkan Hüseyin Altınbaş’ın kulübü satmak istemediği, İmam Altınbaş’ın satmakta ısrarlı olduğu, kulübe Irak’ta iş yapan İzmir asıllı bir İş Adamının talip olduğu, yazıyordu. Ve tarihler 5 Haziran 2014 Perşembe’yi gösterdiğinde, Göztepe Spor satıldı. Hummalı ekip çalışmaları sonucun3 ay Sondakika Gazetesi’ninbe r da, çok önceden gündeme getirdiğiönce yapmış olduğu ha Ergin Ataman: Maç elimizden çalındı Beko Basketbol Ligi play-off final serisinin ikinci maçında Fenerbahçe Ülker'e 74 - 73 yenilen Galatasaray Liv Hospital'da başantrenörü Ergin Ataman, maçın hakemler tarafından kendilerinden alınıp sarı - lacivertlilere hediye edildiğini ileri sürdü. Ergin Ataman, "Maçın vebalini hakemlere bırakıyorum." dedi. Galatasaray Liv Hospital Başantrenörü Ergin Ataman, maçın ardından yaptığı açıklamalarda şu ifadeleri kullandı: "Maçın hakemleri maç boyunca iyi bir yönetim gösterdiler. Fenerbahçe Ülker yedek kulübesinin ve oyuncularının baskısını son 10 saniyede Bo McCalebb'in oyuncumuza yaptığı yüzde yüz faulü çalamayarak bu akşam galibiyetimizi çaldılar. Pozisyonu izledim. Yüzde yüz faul. Bugün bizim galibiyetimiz maalesef yapılan baskı sonucu, Galatasaray'ın elinden alınarak Fenerbahçe'ye hediye ettiler." "FENERBAHÇE ÜLKER'DEN DAHA İYİ BİR TAKIM OLDUĞUMUZU BURADA İSPAT ETTİK" Maç boyunca böyle bir atmosferde oynanabilecek en iyi basketbolu oynadıklarını dile getiren Ergin Ataman, "Oyunu kontrol ettik. Geçen yaptığımız gibi Fenerbahçe Ülker'i hızlı atağa çıkarmadık. Bir kaç dakika dışında maçın tamamı kontrolümüz altında götürdük. Bu akşam maçı kaybetmemize rağmen Fenerbahçe Ülker'den daha iyi takım olduğumuzu burada ispat ettik." ifadelerini kullandı. "ŞAMPİYON GALATASARAY LİV HOSPİTAL OLACAK" Ergin Ataman, serinin 2 - 0 olduğunu ancak kendilerinin şampiyon olacağını kaydetti. Ataman, şöyle konuştu: "Seri 2 - 0 ama şampiyon Galatasaray olacak. Bunu da tüm Türkiye görecek. Kendi sahamıza gidiyoruz. Aynı baskıyı, aynı sertliği, aynı tempolu basketbolu kendi sahamızda biz oynayacağız. Seriyi 2 - 2'ye getirip Fenerbahçe'yi yenip şampiyon olacağız. Bu maçın vebalini de maçın hakemlerine bırakıyorum." Ataman, bir soru üzerine sözlerini şöyle tamamladı: "Sahadaki görüntü ortada, ilk maçta kötü stratejiyle oynadık. Bu akşam Fenerbahçe Ülker'den daha iyi bir takım olduğumuzu 15 bin kişi önünde ispat ettik. Ama maç elimizden çalındı ona istinaden de takımıma güveniyorum. Abdi İpekçi Spor Salonu'nda seriyi 2 - 2'ye getirip ondan sonra buraya gelip dirayetli baskı altında kalmayacak hakem üçlüsüyle maçı kazanıp seriyi 4 - 2 ya da 4 - 3 yapıp şampiyon olacağımızı düşünüyorum." (CİHAN) Fenerbahçe Ülker: 74 - Galatasaray Liv Hospital: 73 Fenerden geçit yok Beko Basketbol Ligi Play Off final serisi ikinci maçında Fenerbahçe Ülker, Galatasaray Liv Hospital'ı 74-73 yenerek seride 2-0 öne geçti. Serinin üçüncü maçı 8 Haziran Pazar günü saat 19.00'da Abdi İpekçi Spor Salonu'nda oynanacak. Ülker Sports Arena'daki final serisinin 2. mücadelesi büyük çekişmeye sahne oldu 1. çeyrekte ilk maçın aksine çok iyi oynayan Galatasaray Liv Hospital 18-13 önde tamamladı. Fenerbahçe Ülker, 2. çeyrekte dengeyi kurdu, periyotu 21-16 önde tamamlarken ilk yarı ise 34-34 berabere geçildi. Galatasaray Liv Hospital, mücadelenin ikinci yarısına da iyi başladı 3. çeyrekte 22-19 mücadeleyi de 56-53 önde tamamladı. Galatasaray Liv Hospital, 4. ve son çeyrekte de etkili oyununu sürdürdü, bir ara farkı 8 sayıya kadar çıkardı, ancak çeyreğin son bölümlerinde seiyrcisinin de desteği ile farkı kapattı ve salondan 74-73 galip ayrılarak seride 2-0 öne geçti. Karşılıklı basketlerle başlayan karşılaşmada Fenerbahçe Ülker, McCalebb, Emir Preldzic, Oğuz Savaş ve Kleiza'yla, Galatasaray Liv Hospital ise Erceg, Furkan ve Markoishvili'yle skor üretirken, ilk 6 dakika 10-10'luk eşitlikle geçildi. Bu dakikadan sonra, Fenerbahçe Ülker üst üste hücumlardan boş dönerken, iyi savunma yapan sarı kırmızılı ekip, Markoishvili, Sinan Güler ve Arroyo ile basketler kazanarak 8-0'lık seri yaptı ve 8. dakikada 18-10 öne geçti. Fenerbahçe Ülker'de bitime 3,6 saniye kala McCalebb'in basket faul ile kazandırdığı 3 sayı, ilk çeyreğin sonucunu 18-13 konuk ekip lehine belirledi. Sarı lacivertliler, ikinci çeyreğin hemen başında Zoric'in kazandırdığı 5 sayıyla skoru eşitlerken (1818), Kleiza'nın 3 sayılık basketi de 13. dakikada Fenerbahçe Ülker'i 21-18 öne geçirdi. Periyodun ilk 5 dakikasında rakibine 12-2 üstünlük kuran Fenerbahçe Ülker, 25-20 üstün duruma geldi. McCalebb ile Melih Mahmutoğlu'nun sayılarına karşın, dış atışlarda Markoishvili ve Erceg'le etkili olan sarı-kırmızılı ekip, oyunda dengeyi yeniden kurdu. Karşılaşmanın ilk yarısı 34-34 eşitlikle tamamlandı. Mücadelenini ikinci yarısında, Fenerbahçe Ülker oldukça düşük bir şut yüzdesiyle oynarken, Ömer Onan ve Emir Preldzic'in kazandırdığı basketler, sarı lacivertli takımı oyunda tuttu. Furkan Aldemir, Markoishvili, Ender ve Erceg'in basketleriyle skor üstünlüğünü eline alan Galatasaray Liv Hospital, 26. dakika içinde 4 sayı (52-48) öne geçerken, yapılan basit top kayıpları farkın açılmasını engelledi. Konuk ekip, son çeyreğe 3 sayı farkla 5653 galip durumda girdi. Son periyoda Melih Mahmu- toğlu ve Oğuz Savaş'ın basketleriyle başlayarak 32. dakikada skoru eşitleyen (58-58) Fenerbahçe Ülker, ardından yine oldukça tutuk bir mücadele ortaya koydu. Arroyo, Erceg ve Markoihvili'nin sayılarıyla 80'lık bir seri yakalayan sarı kırmızılı ekip, 35. dakika içinde skoru 66-58 lehine çevirdi. Taraftarının da desteğini arkası alarak yeniden hareketlenen sarı-lacivertliler, Melih Mahmutoğlu, Zoric ve Bjelica'nın sayılarıyla farkı kapatma çabasına girerken, Markoishvili ile Arroyo ile karşılık veren Galatasaray Liv Hospital elindeki skor avantajını korumaya çalışsa da 38. dakika içinde skor eşitlendi: 7171. Son dakikasına 73-72 Galatasaray Liv Hospital'ın üstünlüğüyle girilen maçta, bitime 21,4 saniye kala Fenerbahçe Ülker, McCalebb'in basketiyle 74-73 öne geçti. Son 3,5 saniye kala dışarı çıkan topun sarı kırmızılı takıma verilmesi Fenerbahçe Ülkerli oyuncuların ve teknik heyetin büyük tepkisini çekerken, son hücumda Galatasaray Liv Hospital atış yapamayınca Fenerbahçe Ülker müsabakadan 7473 galip ayrıldı. NBA'İN EFSANE OYUNCUSU TİM HARDAWAY DE MAÇI İZLEDİ Bu arada bir organizasyon için Türkiye'de bulunan NBA'in efsane oyun kurucularından Tim Hardaway ile New York Knicks'te forma giyen oğlu Tim Hardaway Jr. da karşılaşmayı izledi. (CİHAN) Türkiye’de medya ve işleyişini bilmeyen yoktur.Hoş, bizim toplum her şeyi bilir ya! (Alakası olmasa bile) Benim ki de laf… Eflatun Bey için normal bir durum olsa da –kendisi sürekli insanları ağırlar ve nezaketini esirgemezşahsım için özel bir durumdu. Bir kez de bunun için teşekkür ettim. 7 Haziran 2014 Cumartesi www.sondakikagazetesi.com *** Her işte olduğu gibi, medya sektöründe de hiyerarşi baskındır. Çok nadirdir, bunun aksi… Köpek insanı ısırırsa haber olmaz, insan köpeği ısırırsa haber olur misali; patronla muhabirin görüşmemesi haber olmaz, patronla muhabirin görüşmesi haber olur diyerek sizlere, geçtiğimiz gün patronum (Sondakika Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve İş Adamı Eflatun Saygılı) ile buluşmamdaki notlarımı aktarayım istedim. *** Bir telefon… Eflatun Bey beni ofisinde bekliyordu. Randevu saati 14.00… 13.25’lerde şirkete gittim. Müsaitti, içeri aldı. “Atalay, buyur gel bakalım” dedi. Girdim içeri. Selamun Aleykum, dedim. Aleykum Selam, otur bakalım dedi. Masanın yerini değiştirmişsiniz, dedim. Baya da dikkatlisin maşallah, ne içersin, diye sordu Eflatun Bey. Çay ve su rica ettim. Çay ve su gelirken, Eflatun bey girizgâhını yaptı. Dedi ki: “Bak Atalay, sana negatif enerji verenden dost olmaz. Misal, üzerindeki gömleği almışsın. Eğer dostun gelip sana, o ne biçim renk, diyorsa ondan uzak dur. Ne demesi gerekiyor? Güle güle giy. Hayırlısıyla kullan. Bunun gibi şeyler. Neden? Sevmişsin, almışsın o gömleği. Geri dönüşü yok. Sana pozitif enerji vermesi lazım. Ha, şöyle dese, iyi niyetini anlarsın zaten; güzel ama şöyle şöyle olsa daha iyi olabilir. Bunu diyenden dost olur. Bundan kaçma” Girizgâh güzel olunca, araya da girmek istemiyorum. Kısa kısa; elbette, haklısınız demekle yetiniyorum. Eflatun Bey, devam etti. “Bu dediklerimi, bir abinden bir babandan nasihat alıyormuşsun gibi al. Gençsin, cesursun, iyi işler yapıyorsun. Ben de seni tebrik ediyorum. Hadi, çayını iç rahat rahat.” Tabi böyle olunca, rahat rahat değil, çok rahat çay içesi geliyor insanın. Birazdan, şirketi benim üzerime devredecek diye de aklımdan geçmedi değil. Çayımı yudumlarken, Yavuz’cum sana bir kitap hediye edeyim, dedi. Baktım kitaba, ismi: Yaratıcı Yazarlık’tı. Ekledi Eflatun Bey, “Sen bu mesleği seviyorsun, sürekli oku ve sürekli geliştir kendini. Bu kitap onun için…” Eflatun Beye nezaketi için tekrar teşekkür ettim. Reklam Ofisinden Burak Bey’i içeri çağırdı. Ve hediyesini bana verirken Eflatun Bey, bir fotoğraf çekildik. İkimizde de anı olarak kaldı. Kitabın üzerine not yazmayı da ihmal etmedi Eflatun Bey. Ne mi yazıyordu? Sevgili Yavuz Atalay’a Fazilet Yolunda Yarışması Dileği İle… Evet, bu yazıyordu… Oturduk ve Eflatun Bey asıl mesajını verdi. “Muhakkak oku. Okumayan adam, başkalarının düşüncelerini konuşur. Bi yerde tıkanır. Kendine ait bişey yoktur. Ancak, okuyan adamın, topluma söyleyecek bir sözü vardır” dedi Eflatun Bey. Tüm bunların öncesinde, girişte, haftalık yazmış olduğu yazı dizisinin sonuncusu hakkında ne düşündüğümü sordu. Yazı siyasi bir yazıydı. Eflatun Bey ise, siyaset tarihine her yönüyle hâkimdi. Ben yorum yapmamayı tercih ettim. Gerekçe olarak ise, kendisi kadar bu konuya hâkim olmadığımı, söyledim. Şöyle bi, gülümsedi; “Haddini bilmen hoşuma gitti” der gibi. Sonra dışarıya çıktık. Bahçede de çay içtik. Gazeteye ilişkin neler yapılabilir i konuştuk. Özel sohbetler derken, zaman geçti… *** Son bişey daha…Bunu yazmayı unutmadım… Sadece, ders olarak gördüğüm için, araya sıkıştırmak istemedim… Evlat, der gibi girdi konuya Eflatun Bey. “Bu hayatta; oku, yoğurul, piş, tecrübe kazan ve tek bir düşünceye sahip ol. Ve o düşünceye her ne pahasına olursa olsun sahip çık. Bak, kişilere değil, düşüncene sahip çık, diyorum. Mesela, ben Kuran-ı Kerim-i merkezime aldım. Ona ayak uydurmaya çalışıyorum. Onunla iyi geçinmeye çalışıyorum. Sen de böyle ol. Kimisi Marksizm’i merkez alır. Kimisi başka bişeyi. Sen bunu al demiyorum. Örnek veriyorum. (Eflatun Beyin sıkça kullandığı bir söz, yine tekerrür etti) Müslüman Mahallesinde salyangoz satılmaz” dedi… *** Sözün özü… Bir ziyaret, bir ders… Bir ders dediğime bakmayın… Bir derste, bin derslik konu… Bin derslik tecrübe… Dersin içinde siyaset yok muydu? Vardı elbet… Sayın Eflatun Saygılı’nın siyasete dair söylemleri, gazetemizde haber olarak yer alacak. Zira, AK Partinin İzmir’de yükselişi bu söylemlere bağlıyken, bunu bir sohbet olarak vermek değil haber olarak vermek daha uygundur. III Yavuz ATALAY… Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Türkiye gibi büyük ülkelerin nüfus olarak, coğrafya olarak, itibar ve siyasi derinlik, ağırlık olarak, tarih olarak derinliği ve büyüklüğü olan ülkelerin muhakkak ki sanayisinin güçlü olması gerekir" dedi =JHLIN<=GNGL8LJ@LGDLJN<=GN:MI<MGDMJN?IMD@/ "B@5BI>L9GLJFN)>EBHHL5N+?H7N$8@KI0KJ MAM7NCLJLAK2KN=H@LALN<=GN4JM@N;MIKIHMI3NJHLI/ +L8KM@KIN$H<MCK0JEMN:MN(MI>MCDN-4H:MCKNK<KJEM %LHMN;MN)-&0HKNILDDNN5KDJMANDLIL,FJELJNGB/ ELJN>KIKCK7N4JEMN:MHMJN>KIKCKNEM6MIHKN-=EBINLKHM/ CKEKI3N-BJELJNE=HLAFNGMJEKHMIKJKNDM>IKGNMEKA=/ IBHLJNB<LGN@=D=IBN,L>IKGLCFJFJNL<FHF9ND4IMJKJM IB@*NEMEK3 GLDFHEF3N.4IMJKJNLIEFJELJN"B@5BI>L9GLJFN+?H ;MN>MIL>MIKJEMGKN5MAMD7N9KIGMDNA4JMDK2KHMIKAHM ,L>IKGLJFJNL<FHF9NGBIEMHMCKJKNGMCDK3 "B@5BI>L9GLJFN+?H7NGMCDK6KNGBIEMHMAKNALJFJEL -BJBNALGFJELJN>KHEK6KNK<KJN;BI:BNAL1DF6FJF >BHBJLJN>KIN<=2B6LN5MEKAMNMDDK3N"B@5BI>L9GLJF LJHLDLJN+?H7N>KI<=GN5KGLAMHMIKJKN>KHEK6KJKN;M +?H7N:MN(MI>MCDN-4H:MCK0JEMN%LHMNILDDN;M <=GNEL5LNIL5LDNGL8LJ<NK@GLJHLIFN;LIGMJNFCILIHF 5KDJMAN<LGN=D=IN(LJLAKNL>IKGLCFNL<FHF9 >KIN9MGKHEMNCLJLAKEMN;MN?IMDK@EMNGLH@LAFNG/ D4IMJKJEMJN4J2MN,L>IKGLALNKHK9GKJN>IK,KJ:NLHEF3 .4IMJEMNG=JB9LJN+?H7N,L>IKGLJFJNL<FHF9FJFNAL1/ MJEKHMIKJMN1IMJCK1NMEKJEKGHMIKJKN;BI:BHLEF3 .?IGKAM0EMN>BJLN>MJ8MINEM6MIHKN9L5CKAMDHMIKJ @LGDLJN>?A?GN:BIBINEBAEB6BJBNK,LEMNMEMIMG7 ;MNLKHMHMIKJN>BHBJEB6BJLNK9LIMDNMEMJN+?H7 *?JG?N NAFHFNLAFCNLAFJELN<=6B@B8N5M1 .?IGKAM0JKJN5MI >MIL>MIEKGN=N8L@LJN;MN>BILJFJNDM@MHKJK [email protected]@MHKJKNLDLIGMJNEMN0KJ9LHHL5NGFCL C?IMNK<KJEMN5MIN9MAN>KDMI7NL<FHF9FJFN5M1N>MIL>MI AL1LIF80NC48?J?N;MI@K9DKG3N-B:?JN=NC48? :MI<MGHM9DKIKA=IB8N;MNCLEM2MN$8@KI K<KJNEM6KH7N.?IGKAMNK<KJN<=GN>?A?G ;MN4JM@HKN>KINDMCKCKJNL<HF9FJF :MI<MGHM9DKIKA=IB8*NEKAM G=JB9DB3N+?H7N5K8@MDHMIKJ :MI<MGHM9@MCKNK<KJN5MIND?IH? EMCDM6KN;MIMJN5?G?@MD "'$%$ >L9DLN=H@LGN?8MIMNAMIMH %"%%$#%'#&$ & A4JMDK2KHMIKNDM>IKGNME/ MIMG7N*-BJBJNCL5K1HMIK %!$ '%'&&$ =HLJ7N>?D?JNC=IB@HB6B % "$'"&&!'% ?CDHMJMJ7N>L9DLN(LAFJ #%"%!'%!$ $#% $>IL5K@N-MA0K7 % $'%'&! .?IGKAM0JKJNMJNEM6MIHK "$!$&"& #&'#& CLJLAK2KHMIKJEMJ MAJM1N'LJF@0F7NC/ #&$ &''&"#& @LJN-MA0K7N)@MIKGLHF "&&!' &$ &' =IDLGHLIFJFN;MN)@MIKGLHF %!$"%%!$'#%#$ E=CDHLIF@F8FNDM>IKGNMEKA=/ IB@3N'M1CKJMN5LAFIHFN=H/ CBJNEKA=IB@* EM6MIHMJEKI@MCKJKNAL1DF3 !?GCMGNDMGJ=H=#KAKNK5DK;LNMEMJ CLJLAKNDMCKCHMIKJKJNLAIFN>KIN5MAM/ 2LJN;MN:BIBINAL9LDDF6FJLN;BI:BNAL/ 1LJN+?H7N>B:?JNCFILELJN>KINCLJLAK DMCKCKJKJNL<FHF9FJFNAL1FH@LEF6FJF7N<=GNA?G/ CMGNDMGJ=H=#K7N5LCCLCN?IMDK@NKCDMAMJN;MN5LCCLC >LGF@ELJ CDLJELIDHLIFN=HLJN;MN5MIND?IH?N:?;MJHKGNDMCD/ 4JM@HKNLDFHF@HLINAL1DF6FJF HMIKJEMJN:M<MJN>KIN?IMDK@EMJN>L5CMEKHEK6KJK >MHKIDDK3N-BN,L>IKGLELN?IMDKHM2MGN=HLJN1LI<LHLIFJ GLAEMDDK3NN+?H7N9BJHLIFN>MHKIDDKN*(KALCKNKCDKGILI7 :MHM2MGHMNKH:KHKN:?;MJ7N5BGBGB@B8BJN>BJL E?JALJFJNMJNC=JNJMCKHNCL;L9NB<LGHLIFJELJN>KIK =HLJNN0DMNGBHHLJFHL2L6FJFNGLAEMEMJN+?H7NC48/ :4IMN:MHK9@MCK7NEM@=GILDKGNCDLJELIDHLIF@F8FJ >BJLN:4IMN:MHK9@MCKNLAJFN8L@LJELN.?IGKAM0JKJ HMIKJKN94AHMNC?IE?IE?N*&=HLAFCFAHLN.?IGKAM MG=J=@KGN>?A?@MCKJKN;MNGLHGFJ@LCFJFNELN>M/ K<KJN:MI<MGDMJNCLJLAKEMN>BNDK1N?IMDK@HMINCFJF, LDHL@L7NCDLJELIDNA?GCMHD@MNLJHL@FJLN:MH@MGDM/ IL>MIN:MDKI@MGDMEKI3N(=JN=JNAFHNK<KJEMNA?8EM 7N=HLJNMG=J=@KGN>?A?@MN>BJBJN<=GNL<FGN>KI EKI3N-BNDK1NDMCKCHMIKJNCLAFCFJFJN.?IGKAM0EM @KCLHKEKI3N'K<N9?15MCK8NGKN4J?@?8EMGKNAFHHLI :KEMIMGNLIDDF6FJFN:4I@MGDMJNEMN5MIN8L@LJN:B/ B8BJN>KINC?IMNEM;L@NMD@MCKN9LIDDFI3N.?IGKAM0JKJ IBINEBABA=IB83 L<FGHLIFJFNGL1LD@LCFN;MN>L9GLN?HGMHMIHM LILCFJELGKN@MCL,MAKNGL1LD@LCFNK<KJN>B .?IGKAMN:K>KN>?A?GN?HGMHMIKJNJ?,BCN=HLILG7 MH8M@EKI3N$JLJFA=IB@NGKN>BN5M1 2=6IL,ALN=HLILG7NKDK>LIN;MNCKALCKNEMIKJHKG7 :MI<MGHM9M2MGDKI3N8MHHKGHMNC=JNAFHHLIELNA?GCMG L6FIHFGN=HLILG7NDLIK5N=HLILGNEMIKJHK6KN;M DMGJ=H=#AHMNKH:KHKNCLJLAKEMN4JM@HKNLDFHF@HLI >?A?GH?6?N=HLJN?HGMHMIKJN@B5LGGLGNGKNCLJLA/ KCKJKJN:?<H?N=H@LCFN:MIMGKI3N'MINJMNGLELINIM,L5 =H@B9DBI3N&?JALJFJN5MINDLIL,FJELNCL;BJ@L CLJLAKNEK6MINCLJLAKJKJNEMNH=G=@=DK,KN=H@B9N;M LIDDFG<L7N:MHK9@MNLIDDFG<L7NDLIF@ELJNCLJLAKN;M 5K8@MDMN>KIN:M<K9NC48NG=JBCBNKCMNEMNELK@LN8MJ/ >KIN<=GN4JM@HKN>BHB9HLIFJNLCHFJELNMCLCNDMCD MEKHEK6KNLHLJN=H@B9DBI3N-BN:MIMGNCLJLAKEM :KJN;MN:MHK9@K9N?HGMHMI7N5K8@MDNCMGD4I?NJM :MIMGN>KHK9K@EMN5M1N>4AHMN=H@B9DBI3N-B:?J GLELIN4JM@HKN=HBICLN=HCBJ7NJMNGLELIN4JM .?IGKAM0EMNEMN>BJBN<=GN:?8MHN>KIN9MGKHEM :M<MICMN:M<CKJ7N<=GNCL6HL@N>KINCLJLAKN;MN?IM/ AL9L@LGDLAF83*N(K;KHN5L;L2FHFGDLGKN:MHK9@MHMIM DK@NCMGD4I?N;LIEFI3NN>LGF@ELJN.?IGKAM0JKJ EM6KJMJN+?H7N>BNLHLJELGKN>L9LIFHLIFN5MIGMCKJ :MHM2M6KJEMNELK@LN?IMDK@N;MNCLJLAKN4JM@HK :4I?1NDLGEKINMDDK6KJKNC4AHMEK3N(LEM2MN.'!N=/ =HL2LGDFI3NMNEM;HMDNA4JMDK@KJEMNMG=J=@KN;M HLILGNEM6KH7N48MHN9KIGMDHMIKJN;MNB<LGHLIFJFJ ALDFIF@N1=HKDKGLHLIF@F8ELNELNELK@LN>BNLGFHEL CLAFCFJFJ7NB<DBGHLIFNLHLJHLIFJN<=6LH@LCFN;M =HL2LGDFI3N&LK@LN>BN:48MDKHM2MGDKI3*N+?H7N5K< GK@CMJKJNGFJLJL@LAL2L6FJFN;MN5MIGMCKJNE=6LH7 5L;L2FHFGNCMGD4I?J?JNHK>LIMNMEKH@MCKJKJ7 K<MIKEMN;MNEF9LIFELN<=GN>?A?GN;MN:?8MH ALCLHN;MN@M9IBNK9HMINKHMN<=GNGL8LJ@LG :MHK9@MHMIN=HEB6BJBN>KHEKIEK3N+?H7NLAJFN8L@LJ/ KCDMAM>KHM2M6KJKN;MNLKHMHMIKJNEMN>BJBNDMI2K5 MDDK6KJMNEKGGLDKN<MGMIMG7N*-L8FNLKHMHMIN;LIEFINGK7 ELN>BN:MHK9@MHMIKJN=JLNELALHFNLHLJHLIELGKN?IMDK/ @KNEMN>L9HLDDF6FJLNEKGGLDKN<MGMIMG7N*'L;L2FHFG C48NG=JBCBN=HBJ2LNLCGMIKNLHLJFN5K<NK5@LHNMEM/ @MAK83N)CHFJELN.?IGN'L;LN%B;;MDHMIK E?JALJFJNMJNMCGKN5L;LNGB;;MDHMIKJEMJN>KIKCKEKI >KHEK6KJK8N:K>K3N+M<MJHMIEMNA?8?J2?NAFH E4J?@?J?NGBDHLEFG3N<LGNGBHHLJFH@LAL >L9HLJEF6FJELNKHGNGBHHLJLJN?HGMHMIEMJNEMN>KIKA/ K83N'LDDLNKHGNK@LHNMEMJN?HGMHMIKJNEM LILCFJELAEFGN;LGDKAHM3NLLHMCM,NGK7 :M<@K9K@K8MN>LGDF6F@F8ELN<M9KDHKNCM>M1HMIEMJ E=HLAFN>BJLNLILN;MI@MGNEBIB@BJELNGLHEFG* EM6MIHMJEKI@MCKJKNAL1DF3 +?H7N>BJBJN>KHKJ2KJKNDMGILIN,LIGMEK1N?IMDK@M :M<@MNCL,5LCFNK<KJEMN=HBJEB6BJLNK9LIMDNMEMIMG7 :M<MJHMIEMN))"(NB<LGHLIFJFJNMJ;LJDMIM LHFJEF6FJFN>MHKIDDK3N-BNB<LGHLIFJNCLEM2MNCLDFJ LHFJ@LEF6FJF7NLAJFN8L@LJELN4JM@HK 1LI<LHLIFJFJN?IMDK2KCKN=HBJEB6BJBJNLHDFJFN<K8MJ +?H7N%LACMIK0EMNEMN>KIKJ2KCKNILJCL0AL7NKGKJ/ 2KCKNEMN.?IGKAM0AMN:MHMJN)N NCDILDM#KG JLGHKAMNB<LGHLIFJFJNGIKDKGN>KIN<=G 1LI<LCFJFJN.?IGKAM0EMN?IMDKHEK6KJK ;BI:BHLEF3N&K6MIN?HGMHMIMN:KEM2MG =HLJNB<LGHLIFJN1LI<LHLIFJFJNEL .?IGKAM0EMJN:KEM2M6KJKNGLAEMEMJ +?H7N*-BJLNCLEM2MN.)$NEM6KH7 48MHNCMGD4I?@?8?JNEMNGLDGFHLIF C48NG=JBCBN=HEB3N!KJM 5L;L2FHFGDLN4J?@?8EMGKN5L,DL )JGLIL0ELNAL1L2L6F@F8N>KI @MILCK@HMN).)%N5MHKG=1DMI/ HMIKJKJN%LILN%B;;MDHMIK@K8KJ MJ;LJDMIKJMN:KIK9K :MI<MGHM9M2MG3N-KHEK6KJK8N:K>K =JBJNELN?IMDK@KN;MN4JM@HKN>KI GFC@F7NDLCLIF@FN.?IGKAM0EM :MI<MGHM9DK*NEMEK3 !?GCMGNDMGJ=H=#K7NGLHKDMN;MNCDLJELID KCDMAMJN5L;L2FHFGNCMGD4I?JEMN.?IGKAM0JKJ :KEMIMGN:?2?J?N:4CDMIEK6KJKNLGDLILJN+?H7 >BNLHLJHLIELNGMJEKCKJKNKC1LDHLEF6FJFNGLAEMDDK3 -BJLNAMJKN4IJM6KJNL<FHF9FNAL1FHLJN,L>IKGL =HEB6BJBNEKHMN:MDKIMJN+?H7N*)@MIKGLHF E=CDHLIF@F8N9?15MCK8NGKNDK2LIKNL@L2FN;MNDK2LIK :MDKIKHMIKN:48?J?JMNLHLILGN>BNDMI2K5K AL1@FA=IHLI3N-4AHMN>KINGL1LCKDMN.?IGKAM0EMN;LI @FN-4AHMN>KIN=IDLGN.?IGKAM0EMN>K8K@ CDLJELIDHLIF@F8FN;MN>K8K@NGLHKDM@K8K GLI9FHLAL>KHKIN@KN;MN>BILELN?IMDKHMJN1LI<LHLIN;M @=D=INLGCL@HLIF7N>KIL8N4J2MN:4IE?6?@?8 E?JALJFJNMJN:MHK9@K9NB<LGHLIFJFJN@=D=IHLIFJEL MJN5LCCLCN1LI<LHLIFJELNGBHHLJFHL>KHKIN@KN-BIL/ ELNCF,FIN5LDLN=H@LCFN:MIMGKINGKN>BJLN0M;MD0 EMJM>KHCKJ3N&=HLAFCFAHLN>BNLAJFN8L@LJELN.?IG CLJLAKJM7N@?DM9M>>KCKJM7N@?5MJEKCKJM7 DMGJKCAMJKJMN;MNJK5LAMDDMN=I:LJK8LCA=JNGL/ >KHKAMDKJMN:?;MJ@MGDKI3N-BJELJNE=HLAF 9?15MCK8NGKN>?A?GN>KIN:BIBINEBABA=IB8*NEKAM G=JB9DB3N+?H7NL<FHF9FNAL1FHLJNDMCKCKJN:KEMIMG :MJK9HMAM2M6KJKN;MN?IMDM2M6KN1LI<LHLIFJ LIDL2L6FJFN;MNC=JBJELN.?IGKAM0JKJNGMJEKCKJKJNK/ HMIKEMNAL1L2L6F7NGMJEKNDLCLIHLAL2L6FNB<LGHLIN;M EK6MINA?GCMGNDMGJ=H=#KNK5DK;LNMEMJNLIL<N;M :MIM<HMINK<KJNGBHHLJFHL2L6FJFNC4AHMEK3NN-BNDK1 DMCKCHMIKJN.?IGKAM0AMN=HLJN:?;MJKNLIDFIEF6FJF7 5MIN8L@LJN:BIBINEBABHLJNLJHLIN=HEB6BJBNK,LEM MEMJN+?H7N>L9DLN-=EBINLKHMCKN=H@LGN?8MIM7 EMCDMGN;MIMJHMIMN;MN)-&0HKHMIKNDM>IKGNMDDK3N+?H7 *-BN>L9LIFHLILNAMJKN>L9LIFHLIFJNMGHMJ@MCKJK >MGHM@MGNEMN5LGGF@F8EFI*NEKAMIMG G=JB9@LCFJFN>KDKIEK3N"B@5BI>L9GLJFN+?H7 D4IMJKJNLIEFJELJNLJFN,=D=6IL,N<MGK@KJMNGLDFHEF ;MN,L>IKGLELNKJ2MHM@MHMIEMN>BHBJEB3N
© Copyright 2024 Paperzz