TDV DIA - İslam Ansiklopedisi

AYNiCALÜT SAVAŞ I
zikredilenler dışındaki belli başlıları şun­
lardır : N azari ve A rneli İstatistik (i stanbul ı 306); M a 'lılm a t-ı N aiia-i Fenniyye {H alep ı 308); K üçük Umumi Ta rih {Ernest Lavisse'ten, Kastamonu 13 17);
Darülfünun Tarihi {İ stan bul 1927); İlim
v e Felsefe {Ch Bourdel' den, istanbul
133 1); Ruhi y at D ersl eri {E . Ribeau'dan,
istanbu l 133 I); A hlak Dersleri {İstanbu l
1930);
Tasawuf Tarihi*
( İ stanbu l ı 341);
Tarih-i Fel sefe (istanbul 1330); La Quintessence de la Philosophie d ' Ibn A rabi {Pari s 1935, Şey h -i Ekber 'i Niçin Severim ad l ı eserinin Ahmed Reşid Bey tara fın­
dan yapılan Frans ı zca tercümesi); Hükm-i
Cumhur (istanbul 1327); Demokrasi Nedir ( İ stanbu l I 938); Milliyetçilik ( İ stan­
bul 1944)
M. Ali Ayni'nin felsefe. tasawuf ve pedagoji gibi sahalara dair inceleme ve makaleleri Darülfünun Edebi yat Fakültesi Mecmuası, Darülfünun İlahiyat Fakültesi Mecmu ası, Milli Mecmua ve
FağfUr gibi dergilerle Yenigün, Akşa m
ve Cumhuriyet gazetelerinde yayımlan­
mıştır.
BİBLİYOGRAFYA:
Mehmet Ali Ayni, intik ad ue Mülahaza lar,
istanbul 1339 ; a.mlf.. Şey h · i Ekb er' i Niçin Se·
verim, istanbul 1339 ; a.mlf., Reybflik, Bedbinlik, Lailahilik Nedir, istanbul 1341 ; a.mlf., Ha·
cı Bayram Ve li, ista nbul 1343, s. 1·16, 24 ; Kena n Ba lka n v. dğr .. "Profesör Mehme d Ali Ayni - H ayatı ve Eserleri", iş Mecmuası, istanbul
1942, sy. 32, s. 254- 280 ; Ali Kemali Aksüt. Profesör Mehmet Ali Ay n i, Hayatı ue Eserleri, is·
tanbul 1944 ; "Mehmet Ali Ayni, Hahraları ",
Canlı Tarihler, istanbu l 1945, ll , 5-90 ; Mücellitoğ lu Ali Ça nkaya , Yeni Mülkiye Tarihi ve Mül·
kiyeliler, Anka ra 1968 ·69, lll , 294·300; Ergin,
Türk Maarif Ta rihi, V, 1965 ; Hilmi Ziya Ülken.
Türkiye'de Çağdaş D üş ün ce Tarihi, ista nbul
1979, s. 293 ·297 ; is mail Kara, Tü rk iye'de is·
lamcı/ı k Düşünces i, istanbul 1987, ll, 45 -88.
Iii
İSMAİL A RAR
AYNİ MiNARE CAMii
L
Diyarbakır' da
Akkoyunlu dönemine ait cami.
_j
Mardinkapı yakınındadır; vaktiyesinden
904 (1499) yılında Hoca Ahmed adında
bir hayır sahibi tarafından yaptınldığı
öğrenilmektedir. Kesme taştan inşa edilmişti r. Küçük, düzensiz avlusunun köşesinde sekizgen minaresi yer alır. İki
sütun ve üç kemerle dışa açılan son cemaat yerinin iki · yanı duvarla kapa lıdır.
Aslın a uygun yapılmayan onarımlar sonucu son cemaat yerinin örtüsünde birlik kaybolmuş ve mekan kısmen kubbe,
kısmen düzensiz tonozlarla kapalı bir
durum almıştır.
savaşlardan kaynaklanmaktadır
en önemlisi Memlükler'le
arasında vuku bulanıdır.
ların
ki bun-
Moğolla r
Hülagü kum a ndasındaki Moğol ordu1258 yılında Bağdat'ı işg a l edip Abbasi Halifeliği' ne son verdikten sonra
Suriye'ye yönelmiş ve birkaç günlük muhasaradan sonra Halep ve Dımaşk ' ı da
zaptetmişlerd i. Bunun üzerine Eyyübiler'in Halep ve Dımaşk hükümdan el-Melikü ' n-N a sır Selahaddin Yüsuf. meşhur
tarihçi İbnü ' l-Adim ' i Mısır' a gönderip acil
Ayni
yardım istedi. O sırada Memlük tahtın ­
Minare
da bulunan el-Melikü'l -Mansür Ali, Mocamiiğol kuwetlerine karşı koyacak durumDiyarbak ı r
da değildi. Emir Kutuz, ulemanın ve bazı
Harim, mimari gelişme bakımından ilgi
k umandanların da desteğiyle onu azieçekicidir. Enine dikdörtgen mekan. or- _ dip el- Melikü'l- Muzaffer unvanıyla tahtada çapraz tonazla yanlarda ise beşik
ta çıktı (657 1 1259). Suriye'deki şehi rleri
tonozlarla örtülüdür. Güneyde beş köbirer birer istila eden Hülagü Kutuz'a
şeli derin bir uzantı vardır ve mukarnaselçiler gönderip onu tehdit etti ve mukavemet etmeden teslim olmasını istelı · mihrap nişi buraya ye rleştirilmiştir ;
bu u za ntı bölümünün üzeri dilimli yarım
di. Bunun üzerine Kutuz kumandanları­
kubbe biçiminde tonazla örtülüdür. Zanı toplayıp bir durum değerlendirmesi
yaptı. Çeşitli ihtimaller üzerinde durulviyeli, yan mekanlı veya ters T tipi adı
du ve neticede savaşa karar verildi, Moverilen erken Osmanlı camileriyle uzaktan bir plan benzerliği göstermekte ise
ğol elçileri de öldürüldü. Kutuz daha sonde kanatları ayıncı duvarlar burada mevra bütün müslümanları Moğollar'a karcut değildir . Dışta orüinal bölümlerin düzşı cihada davet etti ve kumandanların­
gün taş işçiliğ i , içt e sonradan getirilmiş
dan Baybars el-Bundukdari'yi (Baybars 1)
toplama çiniler dikkati çeker.
öncü birliğinin başında Gazze'ye sevketti
(26 Temmuz 1260) Gazze 'de bulunan
BİBLİYOGRAFYA :
Moğol kuwetleri kumandanı Baydara .
Şevket Beysanoğlu , Kısa ltı lmış Diyarbak ı r
Tarihi ue Abide leri, ista nbul 1963, s. 128· 129;
durumu o sırada Baalbek'te olan başku­
Metin Sözen. D iya rbakır'da Tü rk Mimarisi, ismandan Ketboğa Noyan'a bildirdi. Ketta nbul 1971, s . 52 ·54 ; K. Erdmann, "Zur türboğa ona şehri savunmasını ve kendisi
kische Baukunst Seldschukischen und Os yetişineeye kadar direnmesini emretti.
manisehen Zeit", ista nb uler Mitteilungen, Vlll ,
İ s ta nbul 1958, s. 35 vd.
Fakat Ketboğa Dımaşk ' ta patlak veren
ARA ALTUN
bir isyan yüzünden geç kalınca Baybars
Moğolla r'ı mağlüp ederek oradan uzaklaştı rdı. Hülagü, Moğol büyük hanı MenAYNİCALOT SAVAŞI
gü Kaan ' ın ölümü münasebetiyle KaraMemlük ordusuyla
korum'a gittiği için Suriye'deki orduları­
Moğol kuwetleri arasında
nın ba şında Ketboğa 'yı bıra kmı ştı.
meydana gelen ve Moğollar'ın
ilk defa mağlup edilerek batıya
Baybars' tan kısa bir müddet sonra
ilerleyişlerinin durdurulduğu
Sultan Kutuz da Hama hakimi el-Melimeşhur savaş .
kü'l-Mansür Muhammed ile kardeşi el_j
L
Melikü'l-Efdal Ali ve Suriyeli diğer bazı
Aynicalüt Filistin'de Nablus ile Beysan
emirler! e beraber Kahire ·den Gazze'ye
arasında yer alan küçük bir mevki olup
hareket etti ( ı 4 Ağu stos 1260) Yolda
Moğollar'la karşılaşmaktan korkan bazı
r ivayete göre adını Hz. Davüd tarafından
bir savaş sırasında öldürülen (bk. el-Saemirlerin geri dönmek istemeleri üzerine sultan çok tesirli bir konuşma yaptı
kara 2 / 25 ı) Calüt'tan (Goliat h) almı ştır
(1 Samuel, 171 50- 5 1) Selahaddin-i Eyve yıllardır beytülmalin ekmeğini yiyen
yü bi S78'de (11 82-83) Haçlılar' dan aldı­
insanların şimdi Allah yolunda cihaddan
ğı bu küçük kasabayı , Hittin Savaşı ve
geri kalmalarının kendilerini büyük bir
Kudüs'ün fethinden önce bölgedeki Haçvebal altında bırakacağını söyledi. Bunun üzerine bütün emirler büyük bir
lı kontlukları üzerine düzenlediği seferlerde bir üs olarak kullanmıştır. Aynicaşevk ve heyecanla yollarına devam ettilüt'un asıl şöhreti burada cereyan eden
ler. Sultan Kutuz Gazze 'ye varınca Akları
Iii
275
AYNİCALOT SAVASI
kii'daki Haçlı kontlimna elçi gönderip
izni istedi ve Haçlı­
lar'la bu konuda anlaştıktan sonra Akka'ya hareket etti. Bundan bir süre önce Sayda'nın Moğollar tarafından yağ­
malanmasına kızan Haçlılar. sultanı büyük bir törenle karşılayıp hediyeler takdim ettiler ve asker vererek yardıma hazır olduklarını bildirdiler. Sultan onlardan tarafsız kalmalarını ve müslümanları arkadan vurmamalarını istedi. Böylece iki ateş arasında kalmaktan kurtuldu ve sahil yolunu takip ederek emniyet içinde AynicalOt'a ulaştı.
Kutuz'un AynicalOt'a geldiğini duyan
Ketboğa öfkesinden "bir alev denizi gibi" köpürdü. Hıms hakimi el-Melikü'lEşref ve Kadılkudat Muhyiddin ile görüş­
tükten sonra bazı adamlarının HülagO'nun dönüşüne kadar beklemesine dair
tavsiyelerini dinlemeden el-Melikü 's-Said ile beraber Aynicalüt'a hareket etti.
Sultan Kutuz ise AynicalOt'ta kumandanlarını toplayıp Moğollar'ın İslam dünyasında yaptıkları zulüm, yağma ve tahribatı anlatarak onları galeyana getirdi.
Onun sözlerinden çok etkilenen kumandanlar canla başla savaşacaklarına ant
içtiler. Kutuz ordusunu ikiye ayırıp bir
bölümünü ormanlık sahada pusuya yatırdı, geri kalanını da yine Baybars kumandasında ileri sevketti. Aralarında Ermeni ve Gürcüler'in de bulunduğu Moğol ordusu ertesi gün AynicaiOt 'a geldi.
Baybars'ın emrindeki Memlük kuwetlerini gören Ketboğa bütün Memlük ordusunun bundan ibaret olduğunu zannederek hücuma geçti. Sabah güneşin
doğuşunu takiben başlayan savaş sıra­
sında Baybars sahte bir ricat hareketiyle pusu kurulan yere kadar geri çekildi.
Pusuda bekleyen Memlük kuwetlerinden habersiz olarak ilerleyen Moğollar
her taraftan kuşatıldılar. Bazı birlikler
çemberi yarıp kaçmayı başardılar, fakat
Ketboğa savaşmaya devam etti. Savaşın bu safhasında kumandayı ele alan
Sultan Kutuz da başından miğferi çıka­
rıp yere attı ve yalın kılıç düşman üzerine saldırdı. Öğleye kadar devam eden
savaş sonunda Moğollar sayıca üstün
İslam ordusu karşısında ağır bir mağ­
IObiyete uğradı. Adamlarının kaçma teklifini reddeden Ketboğa ile oğlu esir alın­
dılar ve sultanın emriyle öldürüldüler.
Savaşa Moğol saflarında katılan ei-Melikü's-Said de öldürüldü (25 Ramazan 658 /
3 Eylül 1260)
Baybars. sultanın emriyle Moğol birliklerini Beysan'a kadar takip etti. Burada
yeniden toparlanıp savaşa giren Moğol
ordusu tekrar mağiOp oldu ve bozgun
topraklarından geçiş
276
halinde Fırat kıyılarına kadar kaçtı. Zafer haberi İslam dünyasında büyük sevinç yarattı.
sonra Sultan Kutuz maiyetindekilerle Dımaşk' a gitti ve iki gün kaldıktan sonra Mısır ' a hareket etti. Dön üşte, Aynical Ot Savaşı ' nda büyük yararlıklar gösteren ve kendisine söz verdiği
halde Halep naibliğine tayin etmediği
kumandanı Baybars ei-Bundukdari tarafından Salihiye yakınlarında öldürüldü
(16 Zil kade 658 /23 Eki m 1260)
AynicaiOt Savaşı tarihin akışını değiş­
tiren en kesin sonuçlu savaşlardan biridir. Kutuz, cesareti, akıl ve dirayetiyle
kazandığı bu zafer sayesinde müslümanları o güne kadar maruz kaldıkları en
büyük tehditten kurtarmış oldu. AynicalOt mahalli bir zafer değil bütün İslam
dünyasının büyük bir başarısıdır. Bu zaferle Suriye ve Mısır ' dan başka Mağrib
hatta bütün Batı Avrupa Moğol istilasından kurtarılmıştır. Zira Moğollar müslümanların doğudaki son kalesi Mısır'ı
ele geçirmiş olsalardı Mağrib 'i de kolaylıkla zaptedebilir ve oradan İspanya 'ya
geçerek bütün Batı Avrupa'yı istila edebilirlerdi. Fırsat kollayan Haçlılar da onlarla iş birliği yaparak İslam dünyasını
korkunç bir akıbete sürükleyebilirlerdi.
Savaştan
AynicaiOt Savaşı sayesinde Memlükler Suriye ve Mısır ' daki hakimiyetlerini
sağlamlaştırarak Eyyübi nüfuzuna son
verdiler. Moğol istilası karşısında o güne kadar daima pasif kalan ve savunmaya çekilen İslam alemi bu savaşla ilk
defa müdafaa siyasetini bırakıp hücuma geçti ve Moğollar'ın yenilmezliği imajını sildi. Bu zaferle Memlükler büyük
itibar kazandılar. Osmanlılar ' ın yükselme devrine kadar İslam aleminin hamisi ve en büyük devleti olarak kabul edildiler. Savaştan sonra müslümanlar. Moğollar ' ın tanıdığı imtiyazlardan faydalanarak kendilerine zulüm ve haksızlık
eden hıristiyan ve yahudilere karşı harekete geçerek onlardan intikam aldı­
lar. Aynicalüt Zaferi aynı zamanda bölgedeki Haçlı devletlerinin inkırazını da
çabuklaştırdı. Bu zaferle müslümanların
itibarı arttığı için Moğollar Hıristiyanlı­
ğa karşı duyduklarİ sempatiden vazgeçerek İslamiyet ' e ilgi duydular ve kısa
bir müddet sonra da Müslümanlığı kabul etmeye başladılar. Moğollar AynicalOt bozgunundan sonra bir daha Suriye'yi istila amacıyla ciddi bir harekete
teşebbüs edemediler. HülagO'nun Ketboğa'nın intikamını almak üzere gönderdiği ordu Aralık 1260'ta Halep civarında çok sayıda müslümanı öldürdüyse
de
kısa
sürede geri çekilmek zorunda
kaldı.
AynicaiOt Savaşı aynı zamanda Baybars'a hükümdarlık yolunu açmış ve Kutuz'u öldürerek Memlük tahtına geçmesine vesile olmuştur . Baybars sultan olduktan sonra kendisinin de büyük emeği geçmiş olan bu zaferin hatırasını ebedileştirmek için savaş meydanına " Meş­
hedü'n-nasr " adlı bir abide diktirmiştir
ki rivayete göre İslam tarihindeki ilk abide budur.
BİBLİYOGRAFYA:
Yaküt. Mu 'cemü 'l-b üldan, N , 177 ; Ebü Şa­
me el-Makdisf. Teracimü ricali'l-kameyni's·
sadis ve's -sabi', Beyrut 1974, s. 207; Ebü'l Ferec [ ibnü'J -ibri]. Tarfi]u Mul].taşari'd·düvel
( nşr. A. Sa lihanil, Beyrut 1890, s. 280·281 ; Aksarayf. /11üsameretü ·1-al].bar; s. 51 vd.; Ebü 'lFida. el · Mul].taşar ff al].bari 'l-beşer; İstan bul
1284, lll, 214·216; Zehebf. A'lamü'n·nübela',
XXlll, 200-201; Kütübi. Fevatü 'l·vefeyat, ı , 237;
lll, 201·203; Sübki, Tabakat, Vlll , 275-277 ; İbn
Kesir. el·Bidaye, XIII, 225 ·227; İbn Haldün. el'iber, V, 379-380 ; Kalkaşendf, Şub hu'l· a'şa,
III , 430; IV, 167, 172 ; Makrfzf, Kitabü 's·Sülak
(nş r. Mustafa M. Ziada - S. A. Aşür) , Kahi·
re 1934-73, 1/ 2, s. 422-436; İbn Tağriberdi,
en·NücQmü 'z.zahire, VII, 72-90; İbn İ yas, Be·
da'i'u'z.zühOr, Kahire 1402/1982, 1/ 1, s. 304·
306; ibnü'ı-imad, Şe;;;erat, V, 293; P. K. Hitti.
Tarfl].u Sariye ve Lübnan ve Filistfn (tre. Co re
Haddad- Abdü lkeri m Rafi k), Beyrut 1959, ll,
269; a.mlf.. islam Tarihi, IV, 1054-1055, 10901091; B. Spuler. iran /11oğol/an (tre. Cema l Köprülü). Ankara 1957, s. 67·68 ; Cl. Cahen. "The
M ongols and The Near East", A History of
Crusades (nşr. K. M. Setton), London 1969, ll,
714, 718 , 722 ; Mustafa M. Ziada. "The Mamluk Sultans to 1293", a.e., ll, 745 , 761; ibnü'lVerdi, Tetimmetü 'l-fl1ul].tasar ff a[1bari'l·beşer
(nşr. Ahmed Rif'at ei-BedravT), Kahire 1285 Beyrut 1389/1970, ll, 297·298; B. Lewis. fs ·
lam, London 1974, 1, 84·89; Fayid Hammad
Aşür. el· 'Alakatü ·s·siyasiyye beyne '1- Memalfk
ve'l·Mogül fi'd·devleti 'l·Memlükiyyeti 'l·Ola, Ka·
hire 1976, s. 36-63 ; Muhyiddin b. Abdüzzahir.
er·Raviü 'z.zahir ff sfreti'l ·Meliki'z·Za hir; Riyad
1396 / 1976, s. 179, 251,254,363, 397; M. Mahir Hammade. Veşa 'ik u 'f. hurObi's·salfbiyye
ve 'l·gazvü 'l·Mogülf li'l· 'alemi 'l-islamf, Beyrut
1399 /1979 , s. 353-358; Raciha Ali Galib. "Min
Me 'ari.ki'l- 'Arabi'l-fasıleti'l-kübra ma 'reketü 'Ayni C.ilı1t", el·Mev.rid, X/ 3·4, Bağdad 1981,
s. 169-174; M. Abdullah Enan. Decisive Moments
in the History of Islam, Del hi 1983, s. 153 ·164;
Mustafa Murad ed-Debbağ. Biladüna Filistin,
Arnman 1983-86, 111 / 2, s . 205-208; Robert ır­
vin, Th e Middle East in the Middle Ages, the
Early Mamluk Sultanale 1250· 7382, llinois
1986, s. 33-34; Runciman. Ha çl ı Seferleri Tari·
hi, Ankara 1987, lll, 264-266; Kazım Yaşar Koprama n. "Meınlükler", Doğuştan Günümüze Bü·
yü/c islam Tarihi, istanbul 1987, VI, 453-454; M.
C. Şehabeddin Tekindağ. "Kutuz", iA, VI, 1057 ·
1060 ; M. Avi-Yonah. "En-Harod (Ai n-J alud)",
Ejd., VI, 791; B. O, "Goliath", a.e., VII , 757- 758;
Mv.Fs., III, 368-369 ; B. Lewis. "Ayn !2i_alut", E/ 2
(İng.). 1, 786-787; D. P. Little. "Kutuz", a.e., V,
571-572.
liJ
ABDÜLKERİM ÖzAYDIN