ÇAĞDAŞ TÜRK VE DÜNYA TARİHİ II. DÜNYA SAVAŞI ÖZET

ÇAĞDAŞ TÜRK VE DÜNYA TARİHİ II. DÜNYA SAVAŞI ÖZET
Almanya
 Hitler politikasının hedefleri şunlardır:
SAVAŞIN GEÇTİĞİ BÖLGELER
Avrupa – Kuzey Afrika – Pasifik Okyanusu – Güneydoğu Asya –
-İlk hedefi; Versay Antlaşması'nın maddelerinden kurtulmak,
Ortadoğu – Akdeniz.
-İkinci hedefi Almanya dışında Almanların yaşadıkları toprakları
alarak genişletmekti.
 Almanya savaş öncesinde şunları yapmıştır:
TARAFLAR
Müttefikler: Fransa – İngiltere – SSCB – ABD. (Çin, Polonya,
o Hitler 1934’te Avusturya’yı ilhaka çalıştı ama başarılı
Yugoslavya, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Yunanistan,
olamadı.
Çekoslavakya, Güney Afrika, Norveç, Belçika, Hollanda,
o 1935’te Fransa’nın elindeki Saar Bölgesi, halk oylaması
Brezilya)
sonucunda Alman yönetimine geçti.
Mihverler: Almanya – Japonya – İtalya. (Macaristan, Romanya,
o 1933’te Milletler Cemiyetinden çekildi.
Bulgaristan, Finlandiya, Tayland, Irak)
o Asker sayısını Versay’a aykırı olarak artırdı.
o 1936'da, askerden arındırılan Ren Bölgesi'ne asker çıkardı.
o Almanya,1938'de Avusturya ile birleştiğini ilan ederek
SAVAŞIN SEBEPLERİ
●Almanya’nın Versay Antlaşması’nın haksız maddeler içerdiğini
burayı ilhak etti.
ve yeniden gözden geçirilmesini istemesi
o Çekoslovakya'nın Südetler bölgesinde 3,5 milyon Alman
● I. Dünya Savaşı’ndan sonra yapılan barış antlaşmalarıyla
yaşamaktaydı. Hitler, 28 Mayıs1938'de Çekoslovakya'yı
çizilen sınırlar etnik çatışmalar ve sınır sorunları ortaya
işgal etme kararı aldı. İngiltere arabulucuk yaptı ve Münih
çıkmasına sebep olması
Konferansı ile Südet, Almanya'ya verildi
●İtalya’nın isteklerine ulaşamaması ve iktidara gelen Faşistlerin
saldırgan bir politika izlemesi
HAYAT SAHASI POLİTİKASI
●İmparatorluk kurmak isteyen Japonya’nın Asya’dan Avrupa
-Almanya'nın üzerinde bulunduğu toprakların Alman ırkına
Devletlerini çıkararak sömürge imparatorluğunu genişletmek
yeterli gelmeyeceğine ilişkin mevcut olan fikridir.
istemesi
-Hitler tarafından Almanya'nın Avrupa'da yayılma politikasının
●Japonya’nın Mançurya’yı, İtalya’nın Habeşistan’ı işgal
gerekçesidir.
etmesine ve Almanya’nın ise Ren Bölgesini silahlandırmasına
Milletler Cemiyeti’nin herhangi bir yaptırım uygulayamaması
SAVAŞ YILI: 1939
Almanya ve İtalya'nın peş peşe çıkardığı buhranlarla Avrupa,
Eylül 1939'da savaşın eşiğine geldi. Almanya, 15 Mart 1939'da
SAVAŞ ÖNCESİNDEKİ GELİŞMELER
Prag'a girerek Çekoslovakya'yı işgal etti.."Hayat Sahası"
Japonya
 Japonya savaş öncesinde şunları yapmıştır:
politikası uygulanmaya koyuldu. Hitler Memel’i Litvanya’dan
 Pasifik'te Almanlara ait adaları işgal etti.
istedi ve aldı.
 Çin'den birçok ekonomik ayrıcalıklar kazandı ve Uzak
Almanya'nın işgallerinden cesaret alan İtalya, 7 Nisanda
Doğu'nun en güçlü devleti oldu.
Arnavutluk'u işgal etti. Almanya Polanyadan Danzig bölgesini
 Japonya, Asya’daki faaliyetlerinde serbest kalmak amacıyla,
istedi bu arada SSCB ile yakınlaşarak Polanyayı paylaşmayı ve
1933’te Milletler Cemiyetinden; 1934’te Washington
Baltık bölgesini Ruslara vaad etti ve Almanya ile SSCB arasında
Antlaşması’ndan çekildi.
Saldırmazlık Paktı imzalandı.
 “Asya, Asyalılarındır.” Diyerek Batılıların Çin’le olan
Almanya'nın, 1 Eylülde Polonya'ya saldırması üzerine
münasebetlerini kesmelerini istedi.
İngiltere ve Fransa 3 Eylül’de Almanya'ya savaş açtı. SSCB de
Not: Washington Deniz Silahsızlanması (1922) Konferansı:
Polonya’ya girdi ve II. Dünya Savaşı başlamış oldu.
Japonya’nın yayılmasına önlem için yapılmıştı. Japonya’nın
yayılmacı politikası, Uzak Doğu’da güçler dengesini bozdu.
YATIŞTIRMA POLİTİKASI
İngiltere başbakanı Chamberlain tarafından uygulanan,
Hitlerin aldığı yerlerle yetineceğini savunduğu ve Hitler'in esas
İtalya
I.Dünya Savaşı'ndan istediğini alamayan İtalya az bir
ilgi alanının doğuda olduğuna inandığı politikadır.
sömürgeyle sanayisini büyütmeye çalışıyordu. Mussolini'nin
Almanya, az sayıda Alman'ın yaşadığı Çekoslovakya'yı işgale
faşist politikaları sebebiyle Avrupa'da sorun teşkil ediyordu. Eski
başlayınca yatıştırma politikası sona ermiştir.
Roma İmparatorluğu gibi güçlü bir devlet olmayı arzulayan
Mussolini, Almanya ile yakınlaşarak Mihver devletler bloğunda
MAGİNOT HATTI
yer aldı. Mussolini, Akdeniz'e "Bizim Deniz" diyordu.
o II. Dünya Savaşı’ndan önce Fransa’nın kuzey ve doğu
 İtalya savaş öncesinde şunları yapmıştır:
sınırında kurulan savunma hattıdır.
o “Serbest Şehir” olarak bağımsızlık statüsüne kavuşturulan
o Alsace ve Lorraine bölgelerini bir Alman saldırısından
Fiume, Mussoli’ninin Yugoslavya’ya baskısı sonucunda
korumak amacıyla yapılmıştır.
1924’te İtalya’ya katıldı.
Bu hat 50 savunma kulesi ve bunlara bağlantılı yer altı
o Yunanistan’a ait Korfu Adası’nı işgal etti.
sığınaklarından oluşuyordu. Düşmanın ele geçirmesi neredeyse
o 1924 yılı sonunda Arnavutluk’u nüfuzu altına aldı.
imkansız olan sığınaklarda askerlerin yaşaması için her şey
o Savaş sonrası ekonomik sıkıntılar içinde olan İtalya, doğal
mevcuttu. Ancak Almanlar bu hattı geçmiş ve Fransızları teslim
zenginliklere sahip Habeşistan’ı işgal etti.
aldılar.
HAVADA HAKİMİYET MÜCADELESİ
Naziler İngiltereye bir hava saldırısında ( Kartal hücumu)
bulundular. Ancak İngiltere, Alman kentlerine hava saldırıları
başlattı ve Almanlar hava saldırılarında istediğini elde
edemediler.
Bu başarısız hava saldırısından sonra Hitler, Hayat sahası için
gerekli zenginlikleri doğuda aramaya karar vererek SSCB'yi
hedef seçti ve Barbarossa Harekatını başlattı.
BARBAROSSA HAREKATI
Nazi Almanyasının Rusya’yı işgal planına verilen isimdir.
Almanlar İngiltereye düzenledikleri başarısız bir hava
harekatından sonra 22 Haziran 1941'de SSCB'ye saldırarak
"Barbarossa" harekatını başlattı. Bu harekatla 6 ay içinde
SSCB'yi teslim almak isteyen Almanya, iklim şartlarından dolayı
hedefine ulaşamadı. Buna karşılık iklime alışık Ruslar, Alman
hatlarının en ileri uzantılarını durdurarak sınırlı da olsa onları
geriletti.
Almanya Moskova’yı kuşattı ise de alamadı. Asıl amacı;
Kafkaslar üzerinden Doğuya yönelip İran’a geçip zengin petrol
yataklarını ele geçirip Japonya ile birleşmekti. Ancak savaş
sonunda Almanya yenildi ve bu yenilgi mihver devletler için
dönüm noktası oldu. İşgal ettiği topraklarda halk direnişe başladı.
KUZEY AFRİKA’DA SAVAŞ
İngiltere, denizlere egemen bir devletti. İngiltere’nin mağlup
edilebilmesi ancak Ingiliz donanmasının en önemli üslerinin
alınmasıyla sağlanabilirdi. Bu önemli üslerden biri de Süveyş
Kanalı idi. Bu bakımdan stratejik ve ekonomik yönleriyle Kuzey
Afrika, savaşan taraflar için önemli bir alandı ve savaşın genel
seyrini etkileyecek nitelikteydi.
İtalya Güçlü İngiliz deniz kuvvetlerini yok ederek başarıya
ulaşacağını düşünüyordu. Hava saldırısıyla Cebelitarık, Malta ve
Süveyş’i bombaladı. İngiltere ise İtalya’nın sanayi bölgelerini ve
Rodos’u bombaladı. İtalya, 1941 'de Almanya'nın müdahalesi ile
Kuzey Afrika 'da yeni bir harekat başlattı. Plana göre İtalya
güneyden; Almanya Kafkaslar ve İran üzerinden Mısır'a gelip
Orta Doğu Bölgesi'ni kıskaç içine alacaktı. Japonya'nın ,
Birmanya ve Hindistan üzerinden İran'a gelmesiyle savaş sona
erecekti. Bu yüzden Almanya, bu harekata hem kara hem de hava
kuvvetleri ile destek verdi. Ancak tüm Alman ve İtalyan birlikleri
teslim oldu. Müttefikler 250.000 kadar Mihver askerini tutsak
aldılar. Bundan sonra müttefikler Avrupa’ya yöneldi.
ATLANTİK BİLDİRGESİ
II. Dünya Savaşı sırasında İngiltere Başbakanı Churchill ve ABD
Başkanı Roosevelt’in anlaşmaları ile yayımlanan bildiridir.
Bildirinin maddeleri özetle şöyleydi:
1. Savaştan sonra toprak kazanılmayacak.
2. İlgili halkın onayı alınmadan toprak değişikliği yapılmayacak .
3. Uluslar kendi geleceklerini kendileri saptayacaklar (selfdeterminasyon).
4. Uluslararası iş birliği gerçekleştirilip geliştirilecek.
5. Temel ham maddelerden eşit biçimde faydalanılacak.
6. İnsanlar korku ve açlıktan kurtarılacak .
7. Açık denizlerde ticaret serbestliği gerçekleştirilecek.
8. Mihver Devletler silahtan arındırılacak ve savaştan sonra
topyekün silahsızlanmaya gidilecek
PEARL HARLBOUR BASKINI VE ABD’NİN SAVAŞA
GİRMESİ
1941’de Japonya’nın, Hawaii’deki Pearl Harlbour’da bulunan
ABD üssünü bombalamasıdır. Bu saldırı ile ABD’de savaşa
girmiştir.
Japonya’nın uzak doğuda yayılmacı politikası ABD’yi
rahatsız ediyordu. Roosevelt, Japonya'ya petrol ambargosu
koyarak Japon ekonomisini yıprattı. Bunun üzerine Japonya,
Pearl Harlbour'a saldırdı. Ancak Japonya'nın ABD'nin
Hawai'deki petrol depolarını vurmaması saldırının tam anlamıyla
başarılı olmasını engelledi.
PASİFİK SAVAŞLARI
Japonya ABD'nin ve İngiltere'nin üslerini ele geçirdi.
Japonya, vakit kaybetmeden ABD'nin Midway üssüne saldırı
ancak Midway saldırısı, başarısızlıkla sonuçlandı. Bu gelişme
Pasifik'teki savaşın seyrini etkileyecek bir dönüm noktası oldu.
AVRUPA'DA SAVAŞIN SONA ERMESİ
14-24 Ocak 1943'te Roosevelt (ABD) ve Churchill
(İngiltere), Kazablanka Konferansı kararıyla
"Mihver
Devletlerin teslim alınması" için harekete geçtiler. İtalya'yı
Kuzey Afrika'dan atan Müttefikler Avrupa'ya yöneldi. Saldırı için
en uygun yer İtalya idi.
Saldırı sonrası İtalya geri çekildi ve Mussolini, iktidardan
alınarak Müttefiklerle ateşkes anlaşması imzaladı.
NORMANDİYA ÇIKARMASI (1944)
6 Haziran 1944'te Alman işgali altındaki Fransa'ya İngiliz ve
ABD birlikleri Normandiya kıyılarından girmeye başladılar.
Müttefik birlikleri büyük kayıplara rağmen başarılı oldu ve
Fransa'nın güneyinden gelen birliklerle birleşerek 26 Ağustosta
Paris'i kurtardılar.
4-11 ŞUBAT 1945 YALTA KONFERANSI
Almanya’nın çökmesinden ardından hangi bölgelerin kimin
denetiminde olacağı ya da kimlerin nereleri kurtaracağı
konusunda anlaşmazlıklar çözüme kavuşturmak ve hem de savaş
sonrası dünyasının ana çizgileriyle düzenlenmesi amacıyla
SSCB’nin Yalta Kenti'nde toplanmıştır. Konferansta ABD’yi
Roosevelt, İngiltere’yi Churchill ve SSCB’yi Stalin temsil
etmiştir.
• Sovyet Rusya’ya Uzak Doğu’da Japonya’ya karşı savaşa
katılması karşılığında tavizler verilmiştir.
• Almanya üç işgal bölgesine ayrılacak, fakat İngiltere ve
Amerika kendi bölgelerinde Fransa'ya da bir kısım
bırakacaklardı. Aynı şekilde Berlin şehri de ortak işgal
altında bulunacaktı.
• Birleşmiş Milletlerin kurulması da kabul edildi ve Birleşmiş
Milletler Sözleşmesi’nin temel ilkeleri belirlendi. l Mart
1945'e kadar ortak düşmana savaş ilan etmiş olanların
üyeliğe alınmalarına karar verildi. (Bu karar üzerine Türkiye,
23 Şubat 1945'de Almanya ve Japonya'ya savaş ilan etti.)
POTSDAM KONFERANSI (17 TEMMUZ - 2 AĞUSTOS
1945)
Konferansta, Almanya'nın teslim olmasından sonra ortaya
çıkan sorunlar, yapılacak olan barış antlaşmalarının temel şartları
ve yöntemleri belirlendi. Görüşmelerde;
 Avrupa, Müttefiklerin istekleri doğrultusunda şekillendirildi.




Almanya, 4 işgal bölgesine ayrılarak ABD, İngiltere, Fransa
ve SSCB yönetimine bırakıldı.
Almanya için ekonomik ve askeri kısıtlama ve
yükümlülükler getirildi.
Savaş suçlularının tutuklanmasına ve diğer ülkelerde
bulunan Almanların Almanya'ya götürülmesine karar verildi.
Avusturya ve başkenti Viyana'nın dört işgal bölgesine
ayrılması, İtalya ile koşulları ağır olmayan bir barış
anlaşması imzalanması karara bağlandı.
PASİFİKTE SAVAŞIN SONA ERMESİ
ABD, Japonların direnişini kırmak ve savaşı kısaltmak
gerekçesiyle atom bombası kullanmaya karar verdi.
6 Ağustosta Hiroşima'ya atılan ilk atom bombası ile 70.000
kişi, 9 Ağustosta Nagazaki'ye atılan ikinci bomba ile 80.000 kişi
öldü. ABD'nin Hiroşima üzerine atom bombasını kullanmasının
ardından SSCB, 8 Ağustosta Japonya'ya savaş ilan etti. Japonya,
Nagazaki'nin bombalanması üzerine barış istemişti. Japonya
Ağustosta kayıtsız şartsız teslim oldu. 2 Eylül 1945'te ateşkes
antlaşması imzalandı ve II. Dünya Savaşı sona erdi.
SAVAŞIN SONUÇLARI
a. Siyasi Sonuçlar
 Faşizm ve Nazizm gibi akımlar tasfiye edildi.
 1945’ten sonra dünyanın siyasi yapısı yeniden inşa edilmeye
başlandı.
 Birçok ülkede savaşın olumsuz etkilerinden kurtulmak
amacıyla reformlar başlatıldı.
 Asya, Afrika ve Orta Doğu’da yaşayan halklar, II. Dünya
Savaşı’nda, emperyalist devletlerin zayıflığını görerek bu
devletlere karşı mücadeleye başladı.
 İngiltere ve Fransa’nın II. Dünya Savaşı sonunda galip
devletler arasında olmasına rağmen ekonomileri oldukça
bozuldu, sömürgeleri üzerindeki etkileri de azalmaya
başladı.
 Savaşın mağlup devletleri İtalya ve Almanya’nın toprakları
işgal edildi. Almanya ve Avusturya toprakları dört işgal
bölgesine ayrıldı.
 Savaşın diğer mağlup devleti Japonya, ABD orduları
tarafından işgal edildi. Japonya savaş sırasında işgal ettiği
toprakların yanı sıra XIX. yüzyıl sonlarından itibaren elde
ettiği toprakları da geri vermek zorunda kaldı.
 II. Dünya Savaşı’nda SSCB’nin Almanya’ya karşı önemli
zafer kazanması, Çekoslovakya başta olmak üzere bazı
Avrupalılar tarafından SSCB’nin kurtarıcı olarak
görülmesine sebep oldu. SSCB, savaş sonunda büyük bir güç
hâline geldi.
 II. Dünya Savaşı’ndan en az etkilenen ABD, atom
bombasına sahip olmakla önemli bir avantaj elde etti.
 I. Dünya Savaşı sonunda barışı korumak amacıyla kurulan
Milletler Cemiyeti, büyük devletlerin tesiri altında kalarak
tarafsızlığını koruyamamıştı. Bu yüzden daha II. Dünya
Savaşı sırasında dünya barışını sağlamak amacıyla ABD ve
İngiltere, Atlantik Bildirisi’ni yayınlayarak Birleşmiş
Milletler Teşkilatının temelini attı.
 Mart 1945’e kadar Mihver Devletlere savaş ilan eden
devletlerin Birleşmiş Milletlere üye olarak kabul edilmesine
karar verildi. Birleşmiş Milletler Antlaşması kabul edilerek

Birleşmiş Milletler Teşkilatı kuruldu ve Milletler Cemiyeti
19 Nisan 1946’da yetkilerini bu Teşkilata devretti
Savaş sonrasında devletler arasında kutuplaşmalar görüldü.
ABD ve SSCB’nin liderliğinde, “Batı Bloku” ve “Doğu
Bloku” adı altında gruplara ayrıldı.
b. Ekonomik Sonuçlar
 II. Dünya Savaşı’nda şiddetli çarpışmalar ve hava
bombardımanları, Almanya başta olmak üzere Avrupa’da
birçok kentin hasar görmesine, fabrikaların, limanların ve
demiryolu hatlarının yıkılmasına üretim ve ticaretin olumsuz
yönde etkilenmesine sebep oldu.
 “Uluslararası Para Fonu” (IMF) kuruldu. Ayrıca
“Uluslararası Imar ve Kalkınma Bankası” oluşturularak üye
devletlerin yeniden yapılanma ve kalkınma çabalarına maddi
destek sağlanması amaçlandı.
 II. Dünya Savaşı sonrası devletlerde ekonomik düzelme
görüldü. Savaşın açtığı tüm hasar kısa sürede onarıldı.
c. Toplumsal Sonuçlar
o II. Dünya Savaşı sadece cephede değil cephe gerisindeki
sivillerin de hayatını kaybettiği bir savaş olmuştur. Hava
saldırıları, karne uygulaması, işgal edilen ülkelerin talan
edilmesi, sivil esirlerin öldürülmesi, verem, tifüs gibi
hastalıkların yayılması ayrıca Nazilerin üstün ırk yaratma
gayesiyle engellileri, Yahudileri, Romanları, Sintileri, ten
rengi farklı olanları toplama kamplarında yok etmeleri
neticesinde 60 milyona yakın kişi hayatını kaybetti.
Bunlardan yaklaşık 21 milyonu SSCB vatandaşı, 13,5
milyonu Çinli,7 milyonu Alman’dı. SSCB, 1939’daki
nüfusunun % 13’ünü, Almanya % 10’unu, Polonya ise %
16’sını kaybederken Batı Avrupa ülkeleri ve ABD savaştan
daha az etkilendi.
o Savaş sonunda Avrupa ve Asya’da çeşitli nüfus hareketleri
görüldü. 1945’te Avrupa’da, Almanya tarafından gönüllü ya
da zorla çalıştırılan milyonlarca yabancı işçi, savaş esirleri
ve toplama kamplarından sağ kurtulanlar Alman topraklarını
terk ettiler. Buna karşılık SSCB ordusundan kaçanlar ve
daha önce Orta Avrupa’daki topraklardan ayrılmak zorunda
kalan Germen (Cermen) kökenli 12 milyon insan,
Almanya’ya geri dönmek için hareketlendi. Japonya’nın
Asya’da işgal ettiği ve 1945’te kaybettiği topraklarda
yerleşmiş bulunan Japonlar da ülkelerine geri döndü.
d. İnsan Hakları İhlalleri
II. Dünya Savaşı’nda insan hakları ve uluslararası anlaşmalar
ihlal edildi. Özellikle Almanya, SSCB ve Japonya savaş
esirlerine ve sivillere yönelik kötü muamele, yargısız infaz, talan,
askerî neden olmaksızın yakıp yıkma vb. faaliyetlere yönelerek
savaş kurallarını ihlal etti ve savaş suçu işlediler. Aynı zamanda
siyasi görüş, ırk ve din ayrımına dayalı cinayet, toplu öldürme,
sürgün ya da diğer insanlık dışı eylemlerle insanlık suçu işlediler.
Nazi Almanya’sı, Avrupa’nın Yahudi ve Roman azınlıklarının ve
muhaliflerin önemli bir kısmını toplayarak ölüm kamplarında yok
etti.
Suçlu görülen Nazi Alman yöneticileri, Nazi Partisi siyasi
liderleri ve diğer suçlular da mahkeme karşısına çıkarılarak
yargılandı. 1946’da Tokyo’da kurulan bir mahkemede de Japon
yöneticiler yargılandı. Yargılama sonucunda hapis, müebbet
hapis ve idam cezaları verildi.
II. Dünya Savaşı’nda yaşananlardan dolayı “Soykırım
Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılmasına ilişkin Sözleşme” 9
Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda kabul edildi.
Savaş sırasında işlenen insanlık suçları “soykırım” olarak
adlandırıldı. 10 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler Teşkilatı,
“İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi”ni kabul etti.
SAVAŞ YILLARINDA TÜRKIYE
Türkiye, İkinci Dünya Savaşı suresince barışçı dış politika ve
denge siyaseti gereğince tarafsızlığını korumaya çalıştı. Müttefik
Devletlerin, savaşa girmesi konusunda ısrarlarına rağmen
Türkiye tarafsız tutumunu devam ettirdi.
Savaşın şiddetlendiği sırada Türkiye, bir yandan İngiltere ve
Fransa ile olan antlaşmasına uydu, bir yandan da denge siyaseti
izleyerek Almanya ile siyasi ilişkilerini sürdürdü. 1941 yılında
imzalanan Türkiye-Almanya dostluk antlaşması gereğince
Almanya, Türk topraklarına saldırmayacaktı.
1943 yılında Adana ve Kahire’deki görüşmelerde Müttefik
devletler Türkiye’nin savaşa katılmasını istediler. Ancak Türkiye,
Müttefik Devletlere silah ve mühimmat eksiklerinin
tamamlandığı takdirde savaşa katılabileceğini bildirdi. Bu talebin
Müttefik Devletlerce kısa surede karşılanması mümkün olmadığı
için Türkiye savaşa girmedi. Savaşın sonlarına doğru, özellikle
İngiltere, Türkiye’nin Almanya ile her türlü ilişkisini kesmesini
istemekte idi. Diğer yandan savaşta yenik duruma düşen
Almanlar bütün cephelerden geri çekilmeye başladı.
Yatla Konferansı’nda alınan kararlar gereğince Türkiye’nin
savaştan sonra kurulacak Birleşmiş Milletler (BM)’e
katılabilmesi için 1 Mart 1945 tarihinden önce Almanya’ya savaş
ilan etmesi gerekiyordu. Bu gelişmeler karşısında Türkiye, savaş
dışı kalma politikasını terk ederek Almanya ve Japonya’ya savaş
ilan etti (23 Şubat 1945). Bu sırada Almanya’nın yenilgisi
kesinleşmiş olduğundan fiilen savaşa girmedi.
II. Dünya Savaşı’nın Türkiye’ye Etkileri
 Türkiye’nin sanayi yatırım programları ertelenmiş, tarımsal
üretim olumsuz etkilenmiştir.
 Fiyat artışları ve karaborsacılık başlamıştır.
 18 Ocak 1940’ta Millî Korunma Kanunu çıkarılmış,
ekonomide devlet kontrolü artırılmıştır.
 Aşırı kazanç ve yüksek enflasyon sebebiyle 11 Kasım
1942’de Varlık Vergisi Kanunu çıkarılmıştır.
 Toprak Mahsulleri Vergisi Kanunu çıkarılmıştır.
 Ekmek sarfiyatını ve fiyatını kontrol altına almak amacıyla
büyük kentlerde karne uygulamasını başlatıldı
 II. Beş Yıllık Sanayi Planı uygulanamamıştır.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (BM)
24 Ekim 1945'te kurulmuş dünya barışını, güvenliğini
korumak ve uluslar arasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir
işbirliği oluşturmak için kurulan uluslararası bir örgüttür..
Örgütün, kurulduğu yıllarda 51 olan üye sayısı şu an itibariyle
193'e ulaşmıştır
Örgüt yapısal olarak idari bölümlere ayrılmıştır; Genel Kurul,
Güvenlik Konseyi, Ekonomik ve Sosyal Konsey, Yönetim
Konseyi, Genel Sekreterlik ve Uluslararası Adalet Divanı.
Örgütün en göz önündeki merciisi Genel Sekreterdir.
Birleşmiş Milletler’in Organları
Genel Kurul: Genel Kurul, üye devletlerden oluşur.
Genel Kurul'un görevleri şunlardır:
 Silahsızlanma ve silah denetimi konusunda önerilerde
bulunmak.
 Barış ve güvenliği etkileyecek görüşmeler yapmak, her
konuda önerilerde bulunmak.
 Ülkeler arasındaki iyi ilişkileri bozucu sorunların, barışcıl
yollarla çözümü için önerilerde bulunmak
Güvenlik Konseyi: Siyasal alanda bir yürütme organıdır.
Konseyin 5 daimi üyesi olan ABD, Çin, İngiltere, Fransa ve
Rusya'nın veto hakkı bulunmaktadır. 10 geçici üye ise iki yıllık
bir süreç için seçilirler.
Konsey'in görevleri şunlardır:
 Birleşmiş Milletler'in amaç ve ilkelerine uygun biçimde barış
ve güvenliği korumak.
 Uluslararası bir anlaşmazlığa yol açabilecek her türlü
çekişmeli durumu soruşturmak.
 Uluslararasında çekişmeli konularda anlaşma koşullarını
önermek.
 Silahlanmayı denetleyecek planlar hazırlamak.
 Barışa karşı bir tehlike veya saldırı olup olmadığını
araştırarak, izlenecek yolu önermek.
 Saldırganlara karşı askeri birlikler kurularak önlemler almak.
Ekonomik ve Sosyal Konsey: Genel Kurulca seçilen 54 üyeden
oluşur. Başlıca görevleri şunlardır:
 Birleşmiş Milletler'in ekonomik ve sosyal çalışmalarını
yürütmek.
 Uluslararası ekonomik, sosyal, kültürel konularda raporlar
hazırlamak.
Uluslararası Adalet Divanı: Uluslararası Adalet Divanı,
Birleşmiş Milletler'in yargı organıdır. Ülkeler, istedikleri davayı
Adalet Divanı'na götürürler. Divan 15 yargıçtan oluşur.
Yargıçlar, Genel Kurul ve Güvenlik Konseyi'nce seçilirler.
Uluslararası Adalet Divanı, Hollanda'nın bir kenti olan
Lahey'dedir.
Genel Sekreterlik: Genel Sekreterlik, Birleşmiş Milletler'in öbür
organlarının çalışmaları için gerekli ortam ve koşulları sağlar.
Ortaya konan program ve politikaları uygular. Uluslararası barış
ve güvenliği bozucu olaylar konusunda raporlar hazırlayıp
Güvenlik Konseyi'ne sunar.
Vesayet Konseyi: Vesayet Konseyi, 7 üye devletin yönetimi
altına verilen 11 bölgesel yönetimin denetimini sağlamak ve bu
bölgelerin kendi özerk yönetimlerini kurmaları ya da bağımsız
olmaları için yeterli adımların atılmasını garanti etmek üzere
kuruldu.
BM’ye Bağlı Bazı Uluslar arası Kuruluşlar
FAO: Gıda ve tarım örgütü
IAEA: Uluslar arası Atom enerjisi kurumu
UNESCO: Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü
UNICEF: Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu
IMF: Uluslar arası Para Fonu
ILO: Uluslar arası Çalışma Örgütü
WHO: Dünya Sağlık Teşkilatı
UNDP: Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı
UNHCR: Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği
IBRD: Uluslararası Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası
HABITAT: Birleşmiş Milletler İnsan Yerleştirme Merkezi
WB: Dünya Bankası
IMO: Uluslar arası denizcilik örgütü
Tarih Öğretmeni Mücahid ELKATMIŞ