ei-MU'CEMÜ'I-MÜFEHRES li-ELFAZi'I-HADiSi'n-NEBEVi mış dört kişinin katkısıyla başlayan çalış ma 1987'de tamamlanmıştır. Muhammed Fuad Abdülbaki, el-Mu'cemü'I-müfehres'in ilk fasikülü kendisine gönderilince bulduğu hataları tashih edip önerilerde bulunmuş, bunun üzerine proje heyeti diğer fasiküllerin son tashihlerini ve gerekli ilaveleri yapmasını ona teklif etmiş. böylece eseri hazırlama heyetine dahil edilen M. Fuad Abdülbaki vefatma kadar (I 968) projeye katkısını sürdürmüş tür. Eserin ilk cildi çalışmaya başlanılma sından yirmi yıl sonra çıkmış (ı. c. ı 936; ll. C. 1943; lll. c. 1955; IV. C. 1962; V. C. ] 965; VI. c. I 967; VII. c. ı 969). son cildi de (el-Feha.ris) 1988'deyayımlanmıştır(2. bs., I-VIII, Le iden 1992; 1- V ll,İstanbul 1986; VIII, istanbul 1988). Kitap Fransızca olarak Concordance et indices de la tradition musulmane, Arapça olarak el-Mu'cemü'lmüfehres li-elfd?i'l-f:ıadişi'n-nebevi şeklinde anılmış, kısaca Concordance ve el-Mu'cemü'l-müfehres diye meşhur olmuştur. Çalışmanın ilk yedi cildinde hadislere, VIII. cildinde ise senedierin sahabi ravileri ve hadis metinleri içinde geçen şahıs, kabile. fırka. mezhep, din, melek, cin, şeytan, put, hayvan. şehir. ülke, dağ, göl, nehir ve diğer yer adlarıyla nisbelere yer verilmiş, Kur'an ayetlerinin geçtiği yerler gösterilmiştir. Farklı şekillerde anı lan şahıs, terim ve yer adları bir defa zikredilmiş, diğer yerlerden buralara atıf yapılmıştır (Raven, VIII, s. k-'a). el-Mu'cemü'l-müfehres, dokuz hadis rivayetlerin, kelimenin içinde geçtiği cümlenin anlamlı bir kısmı ile birlikte bu eserlerdeki yerlerini gösteren bir çalışmadır. Bir hadisin kaynağı bulunmak istendiğinde en nadir kullanılan anahtar kelimelerden hareketle hadisin dokuz eserin hangi bölümlerinde geçtiğine dair bilgilere ulaşmak mümkündür. Çalışma da Buhar!' nin el-Cami'u 'ş-şaJ:ıiJ:ı'i "t ", Müslim'in el-Cami'u'ş-şaJ:ıiJ:ı'i "ı"", Ebu Davud'un es-Sünen 'i",:)", Tirmizi'nin esSünen'i "w", Nesal'nin es-Sünen'i ".:.ı", İbn Mace'nin es-Sünen'i "~ .. (ilk 23 sayfada" J "), Darimi'nin es-Sünen'i "1.5,:) ", Malik'in el-Muvatta'ı ".ı..", Ahmed b. Hanbel'in eJ-Müsned'i "ro>" (ilk 23 sayfada" J:>") rumuzu ile gösterilmiş, ayrıca hadisin sözü edilen kitap. bab veya sayfada birden fazla geçtiğine işaret etmek üzere ilgili yerdeki tekrarın sayısına göre yıldız ( • ) işareti konulmuştur. kitabındaki Eserde her kelimenin sülasl kök fiili madde başı yapılmış. bu kelimenin içinde geçtiği hadisler önce fiiller, sonra isimler zikredilmek suretiyle sıralanmıştır. İsim- 348 lerde tenvinli merffı isim, tenvinsiz ve son ekli merffı isim, izilfetle mecrur tenvinli isim gibi bir sistem takip edilmiş. ayrıca isimler arasında müfred, tesniye, cemi şeklindeki dizilişe riayet edilmiştir. Müştak kelimelerde önce izilfetsizlere, ardından izilfetlilere yer verilmiştir. Fiiller de mazi, muzari, emir. ism-i fail, ism-i mef'ul olarak sıralanmıştır. Yine fiilierin son eksiz malfımları, son ekli malumları, son eksiz meçhulleri, son ekli meçhulleri kaydedilmiş, kendi içinde önce mücerred, daha sonra mezld bablar alınmıştır. kaddimeleri Ahmed et-Tayyib tarafından Arapça'ya tercüme edilen (Mecelletü Merkezi's-sünne ve's-sfre, sy. 1 1Katar 1404/ 19841. s. 237-296) el-Mu'cemü'l-müfehres'in dayandığı eserlerin kitap ve bab numaralarını göstermek üzere Muhammed Fuad Abdülbaki Teysirü'l-menta'a bi-kitabey Miftdl:ıi küni'ızi's-sünne ve'lMu'cemi'l-müfehres li-elfd?i'l-l:ıadi şi'n-nebevi adıyla bir eser kaleme almış tır (Kahire 135 3-1354, 1409/1988; Beyrut 1404). Hadislerin arkasında kaynağı göstermek için verilen kısaltmalardan sonraki kelime ve rakamlar Buhilrl. Ebu Davud, Tirmizi. Nesal. İbn Mace ve Darimi'nin eserlerinde kitap adı ve bab numarasını, Müslim ve Malik'in eserlerinde kitap adı ve hadis numarasını (Müslim'in mukaddirnesi nde sayfa numarasını). Ahmed b. Hanbel'in eJ-Müsned'inde cilt ve sayfa numarasını göstermektedir. İbn M.'ke, Sünen (nş[ M. Fuad Abdülbaki). neşredenin tanıtım yazısı, İstanbul 1982, ll, 1525- el-Mu'cemü'l-müfehres sahabi ravisi, baş tarafı veya konusu bilinmeyen hadislerin kaynağını sadece bir kelimeyle tesbit etme ve özellikle Ahmed b. Hanbel'in el-Müsned'inde kolayca faydalanma imkanı sağlaması, akademik çalışma larda hadislerin kaynağını gösterme konusunda bir insicam getirmesi bakımın dan önem taşımaktadır. Ancak eseri hazırlayanlar hadis metinlerinde kendilerince önemli gördükleri kelimeleri esas aldıkları için el-Mu'cemü'I-müfehres'te arama sırasında anahtar kelimenin kök fiilinin nadir kullanılanı ve çekimli olanı tercih edilmeli. aranan hadisin sadece bir kelimesi değil gerektiğinde çeşitli kelimeleri anahtar olarak denenmelidir. Ayrıca aramada esas alınan lafzın bazı benzer hadislerde ortak olması sebebiyle her zaman istenilen hadise işaret edemeyebileceği, kitap, bab ve sayfa numaraların da hata bulunabileceği düşünülerek hadisin gösterilen yerde olup olmadığı kontrol edilmelidir. Yukarıda zikredilen dokuz kitapta geç- tiği halde el-Mu'cemü'l-müfehres'te yer almamış hadisler az değildir. Ayrıca Müslim'in el-Cami'u'ş-şaJ:ıil:ı'inde senedi verilip metni zikredilmeyen rivayetlerin dikkate alınmaması, el-Muvatta'da Malik'in ve diğer fakihlerin görüşlerine (asar ve fetava ı değil sadece merffı rivayetlere işaret edilmesi eserin kusurları olarak değerlendirilmiştir. Sa'd el-Mersafi'nin çalışmasında (bk. bibl.) bu hataların bir kısmı belirtilmiştir. Fransızca mu- BİBLİYOGRAFYA : 1528; J. J. Witkam. "Meşrü'u te>l!fi'l-Mu'cemi'l-müfehres li-elf~i'l-J:ıad!şi'n-nebev!'ar:i:un tarii)iyyün" (tre. Muhammed llıhtah). Wensinck, el-Mu'cem, vııı, s. z-y; W. Raven, "İrşadat li'l15ari"' (tre. Muhammed Tahtah). a.e., Vlll, s. k-'a; Muhammed Zubayr Sıddiqi. Hadis Edebiyatı Tarihi (tre. Yusuf Ziya Kavakcı). İstanbul 1966, neşredenin girişi, s. 19; Ma'a'l-Mektebe, s. 6266; Ebu Muhammed Abdülmehdl b. Abdülkadir b. Abdülhadi. Turu~u tal)rici J:ıadişi Resalillah şallallahü 'aleyhi ue sellem, Kahire 1987, s. 87-1 00; Sa'd ei-Mersafi. Eçlua' ala ai)ta'i'l-müsteşri~in fi'l-Mu'cemi'l-mü[ehres li-el[il?i'l-J:ıa dişi'n-nebeui, Küveyt 1408/1988; İsmail L. Çakan. Hadis Edebiyatı , İstanbul 2003, s. 245247. Iii İBRAHiM HATİBOGLU MU'CEMÜ'ş-ŞUARA (~ı_,..;.ıı~) L Merzübani'nin . (ö. 384/994) Arap şairlerinin · biyografisine dair eseri. _j Kitapta Cahiliye devrinden başlayarak kendi zamanına kadar Arap şair lerinin biyografileri alfabetik sıraya göre ele alınmıştır. Müellif, tesbit edebildiği kadar çok sayıda şahsiyete eserinde yer vermeyi amaçladığından meşhur olan ve olmayan yaklaşık 5000 şairden söz etmiştir. Şairleri Cahiliye devri, İslami dönem, Emevl ve Abbas! devirleri şeklinde gruplandırarak kaydeden müellif her şai rin ismini, nisbe ve künyesini zikrettikten sonra biyografisiyle ilgili kısa bilgiler aktarmakta; bazı haber, anekdot ve hikayeleri e şiirlerinden örneklere yer vermektedir. Eserde şiirlerin gerçek sahiplerinin belirlenmesinde özel bir titizlik gösterilmiştir. Eserin ayn harfinden ya harfine kadar olan ve ancak beşte birini teşkil eden kısmı zamanımıza ulaşabilmiştir. Bu harfler arasında gayn, nun ve vav mevcut olmadığı gibi ayn ve lam harflerinde de eksiklikler bulunmaktadır. yazarın ei-MU'CEMÜ'I-VASlT Kitabın kaynakları arasında müellifin Ebu Bekir es-Sull'nin eserleriyle Mufaddal ed-Dabbl'nin el-Mufaçlçlaliyyat'ı. Ebu Temmam'ın el-Ijamase'si , Ebu Abdullah İbnü'l-Cerrah'ın Men sümmiye mine'ş-şu'ara'i 'Amren adlı kitabı, İbnü'l-Kelbi. Ebu Said es-Sükkerl. Müberred, Sa'leb ve İbn Düreyd'in mizahla ilgili eserleri bulunmaktadır. öte yandan İbn Hacer'in el-İşabe'si başta olmak üzere İbn Asakir'in Taril]u Medineti Dı maş]:f'ında, Yakut'un Mu'cemü '1-üdebô'ında. İbn Şakir el-Kütübl'nin 'Uyunü 't-tevaril] ile Fevôtü '1- Vefeyôt'ında , İbn Hallikan 'ın Veteyatü'l-a'yan'ında, yine İbn Hacer'in Teh~ibü't-Teh~ib' i ile Lisanü '1-Mizan 'ında Mu'cemü 'ş-şu'ara' dan bol miktarda nakillerin yapıldığı görülür. Eser, şairterin meşhur olmayan adlarıyla zikredilmesi ve alfabetik dizime tam riayet edilmemesi gibi yönlerden eleştirilmiştir. Kitaba İbnü 'ş-Şa"ar TuJ:ı fetü'l-vüzera' 'ala Kitabi Mu'cemi'ş şu'ara' adıyla bir zeyil yazmıştır (Keşfü ';;. ;;.unün, ll. 1734) . ı MU'CEMÜ'ş-ŞÜYÜH hacası Mu'cemü'ş-şu'ara'ın mevcut kısmı ilk defa Fritz Krenkow tarafından neşredil erek Hasan b. Bişr ei-Amidl'nin el-Mü'telif ve'l-mul]telif adlı eseriyle birlikte basılmış (Kah i re 1354 ). daha sonra eseri yayımiayan Abdüssettar Ahmed Ferrac , çeşitli kaynaklarda Mu'cemü 'ş-şu'ara' dan yapılan nakillerde geçen 250 kadar şairin adını neşrin sonuna eklemiştir (Kahire 1960). İbrahim es-Samerral. yine kaynaklarda mevcutMu'cemü 'ş-şu'ara'dan nakillere dayanarak 258 şairi Mine'<;lçla'i' min Mu'cemi'ş-şu'ara' li'l-Merzübani adıyla yayımiarnıştır (Beyrut 1404/ 1984 ). İhsan Abbas, aynı eserlerden faydalanıp kaleme aldığı makalesinde bu çalışmaya seksen üç şair daha eklemiştir (bk bibl.) BİBLİYOGRAFYA : Merzübanl. Mu'cemil'ş-şu'ara' (nşr. Abdüssettar Ahmed Ferrac). Kahire 1379/1960, neş redenin girişi , s. e-k; ibnü'n-Nedlm, ei-Fihrist, s. 192; Keşfü '?-?Unun, II, 1734-1735; Brockelman n. GAL Suppl.,l, 191; Nihad M. Çetin. Eski Arap Şiiri, istanbul 1973, s. 38-40; izzeddin İsmail, ei-Meşadirü '1-edebiyye ve'l-lugaviyye fi't-türaşi'I-'Arabi, Beyrut 1976, s. 243-247; Ma'a '1-mektebe, s. 152-153; İbrahim es-Samerral. Mine'çt-çta'i' min Mu'cemi'ş-şu'ara' li'I-Merzilbani, Beyrut 1404/1984, s. 5-1 O; E Krenkow, "Das Wörterbuch der Dichter Mu ' ğcam as-su'ara' von a1-Marzubani", lslamica , IV, Leipzig 1931, s. 272-282; İhsan Abbas. "Mü1tel5atat mine'1-]5ısmi'1-mefl5üd min Mu'cemi ' ş-şu'ara'", ei-Ebf:ıiiş, XXXIII, Beyrut 1985, s. 3-36. ~ HüSEYiN YAZlCI ı (bk. FEHRESE). _j L ı MU'CEMÜ'l-ÜDEBA ı Yaküt ei-Hamevi' nin (ö. 626/1229) Arap ediplerinin biyografisine dair İrşiidü'l-eno adlı eserinin diğer adı (bk. YAKÜT el-HAMEVI). _j ei-MU'CEMÜ'l-VASIT ( ~~1 ~ 1) L Kahire Arap Dil Kurumu tarafından çıkarılan Ara pça sözlük. _j 1932 yılında kurulan Kahire (Mısır) Arap Dil Kurumu'nun (Mecmau'l-lugati'l-Arabiyye) kuruluş amaçlarından biri de Arap dilinin tarih içindeki gelişimini gösteren bir sözlük hazırlamaktı. Bu maksat1a kurum bir komisyon oluşturarak hazırlana cak sözlüğün planını tesbit etmekle görevlendirdi. Komisyon üyelerinden Alman asıllı şarkiyatçı August Fischer, İngilizce Oxford sözlüğün ün dengi Arapça bir sözlük telifine girişti. ancak bu çalışma ll . Dünya Savaşı'nın başlamasıyla durdu, kendisinin 1949 yılında ölümüyle de sonuçsuz kaldı. Kurum, onun hazırladığı malzemeyi değerlendirip sözlük haline getirmek istediyse de sadece az bir kıs mını yayımlayabildi. Bir yandan bu çalış ma devam ederken öte yandan tarihi gelişimi de yansıtan el-Mu'cemü 'l-ke bir'in hazırlıklafı sürdürülmüş ve on yıllık bir mesaiden sonra 1956'da SOO sayfalık bir örnek ciltuzmanların incelemesine sunulmuştu. Bu arada Mısır Milli Eğitim Bakanlığı'nın 1936 yılında Arap Dil Kurumu'nun ilmi ve teknik terimleri içine alan, şe kil ve resimlere de yer veren orta hacim li bir sözlük hazırlamasını talep etmesi üzerine el-Mu'cemü'l-vasit yeniden gündeme geldi ve hazırlanmasına ancak 1940'ta başlanabildL 30.000 madde başı ve 600 resim ihtiva eden eser yirmi yıllık bir çalışma sonunda tamamlandı. el-Mu'cemü '1-vasit hazı rlanırken geçbugün arasında sağlam bir bağın kurulması amaçlanmıştır. Kurumun genel sekreteri İbrahim Medkur'un da belirttiği gibi sözlükte XX. yüzyılın kelimeleriyle Cahiliye ve sadr-ı İslam devri lafız ları bir araya getirilerek dilin çeşitli dömişle arasına konulan zaman ve mekan ortadan kaldırılmıştır (el-Mu'cemü'l-uasft, giriş, ı. 5-14). Esere alınan kelime ve terimler komisyon. kurum meclisi ve kongre üyelerinin kontrolünden geçmiştir. (~4 ~~1 ~) L nemleri sınırları el-Mu'cemü'l-vasi(te kelimeler köklerinin ilk harfine göre alfabetik olarak sıralanmış, yabancı dilden gelip Arapçalaştırılmış (muarreb) olanlar da alfabetik tertibe tabi tutulmuştur. Muarreb camid kelimelerden türetme yoluna nadiren gidilmiş, ancak Arapça camid kelimelerden türetme işleminde bir sakınca görülmemiştir. Kelimelerin açıklanma sında garip ve nadir kullanırnlara yer verilmemiş. eserde ayet, hadis, atasözleriyle şair ve ediplerden örnekler kaydedilmiştir. Eserde Arap Dil Kurumu 'nun Arapça bularak kullanmayı kararlaştırdığı teknik ve ilmi terimiere de yer verilmiştir. Kurum geniş çaplı bir türetme başlatmış ve Arapçalaştırılan keli melerden fiil. ism-i fail. ism-i mef'ul vb. kelimeler türetmiştir. Mesela "telefon"dan "~;", (telefon etti) fiilini, "mıkna tıs"tan ( ~L:.>.o.JI) m azi (~),ism-i fa il ( ...,..ı,.......ıı). ism-i mef'QI (~!)ve yapma masdar (~LJ.Jf) türetmiştir. Rivayet asrından sonra kullanılan (müvelled). değiştirilmeden alınan yabancı kelimeler (dahTI) ve yeni dönemde yaygınlık kazanan kelimelerle (muhdes) eski dil alimlerince yanlış (lahn) kabul edilen lafız ve kullanışlar da sözlüğe alınmıştır. Köklerin türevleri özel bir dizime tabi tutularak mücerred fiiller -mezldler, geçişsiz fiiller- geçişliler ve isimler şeklinde sıralan mış. somut anlamlar soyutlardan, hakiki manalar mecazHerden önce zikredilmiş, sütasi mücerred fiiller de bablara göre dizilmiştir. Üçlü köklerden (sülasl mücerred) tür eyen fi iller dörtlü, beşli ve altılı kalıplar olarak sıralanmış, ardından dörtlü kök (rubal mücerred) fiiliere ve ondan türeyen kelimelere yer verilmiştir. Fiillerden sonra zikredilen isimler alfabetik olarak dizilmiştir. karşılıklarını Artık kullanılmayan kelimelerle lehçe kelimeler sözlüğe alınmamış. bunun yanında yaşayan kelimelerin açıklanmasına özen gösterilmiş, farklı anlam taşıyan fiil bablarının tamamı kaydedilmiş. sülasl mücerred masdarların en çok bilineni ve bab değişikliği durumunda anlamı da deği şen masdarların hepsi zikredilmiş. ism-i farklılıklarından doğan eş anlamlı 349
© Copyright 2024 Paperzz