Ekim 2014

184
Ekim2014
5 Ekim
Dünya Öğretmenler
Günü
13 Ekim
Ankara’nın
Başkent Oluşu
29 Ekim
Cumhuriyet Bayramı
Ayın Fotoğrafı: Ümmü KANDİLCİOĞLU
Ayın Başarılı Fotoğrafı: Fatih Bilge İZGİ
ayın
fotoğrafı
etkinliği
Ayın Başarılı Fotoğrafı: Ayfer TOSUN
Seçiciliğini Gökhan DEMİRER’in
yaptığı ve konusunun serbest
olduğu Haziran Ayı AFE’ye
141 fotoğraf ile 31 kişi katılmıştır.
6 fotoğraf şartnameye uymadığı için
diskalifeye edilmiştir.
Ayın Fotoğrafı:
Ümmü KANDİLCİOĞLU
Ayın Başarılı Fotoğrafı: Hayati GÜN
Başarılı Fotoğraflar:
Ayfer TOSUN, Fatih Bilge İZGİ,
Hayati GÜN, Pınar PINARBAŞI,
Ümmü KANDİLCİOĞLU
Ayın Başarılı Fotoğrafı: Pınar PINARBAŞI
Sergilemeler:
Atila YALÇIN (3), Ayfer TOSUN, Bilal ESKİOĞLU, Ertuğrul KORKMAZ (2),
Fatih Bilge İZGİ, Fatma GÖKMEN, Hamiyet İLHAN, Hasan ÖZCAN (2), Hayati GÜN (4),
Mehmet ABDURREZZAK, Neslihan TANINMIŞ, Numan BODUR, Önder KAHRAMAN,
Pınar PINARBAŞI, Selma ERCAN, Sonay OSMANAĞOĞLU, Ş. Emrah ARIKAN,
Tülay BAYRAMOĞLU, Ümmü KANDİLCİOĞLU (3), Zühdü BİLGİN (2)
Ayın Başarılı Fotoğrafı: Ümmü KANDİLCİOĞLU
ayın
portfolyosu
Tülay UÇAR
“Sagalassos”
Değerlendirmesini Gökçen ÖZKAPLAN,
Güneş KARACABAY ve Özge İNAL’ın
yaptığı ve konusunun “Tarihi Mekanlar”
olduğu Haziran ayı PODE’ye
7 Portfolyo katılmıştır.
Ayın portfolyosuna Tülay UÇAR’ın
“Sagalassos” adlı portfolyosu seçilmiştir.
Başarılı portfolyo olarak,
Bilal ESKİOĞLU’nun “Evkaf”,
Hanife ERKAN’ın “ Kemer altı”
adlı portfolyoları seçilmiştir.
DÜZELTME: Mayıs ayı PODE de Ayfer TOSUN’un portfolyosu başarılı seçilmiştir.
1. Düzey:
Temel Fotoğraf Bilgisi Semineri
seminer
programları
Pazartesi, Çarşamba Günleri: 19.00-21.00
Cumartesi, Pazar Günleri: 12.30-14.30
Süre : 5 Hafta
> Program
> Fotoğrafa Giriş
> Fotoğraf Makineleri
> Objektifler
> Değişkenler Arası Bağıntılar
> Işık
> Kompozisyon
> Yardımcı Ekipmanlar
2. Düzey:
Fotoğraf Uygulama Semineri
Cumartesi veya Pazar Günleri
Eğitmen : Mehmet UÇAR
Süre
: 4 Hafta
> Program
> Dijital Fotoğrafçılık
> Sahada Çekim Uygulamaları
> Çekim Teknikleri
> Fotoğraf Okuma
3. Düzey:
Temel Dijital Fotoğraf
Düzenleme Semineri
Eğitmen : Mehmet TEZCAN
Asistan : Müge KUDAY
Süre
: 4 Hafta
> Program
> Tarama, Çözünürlük ve Dosya Girişi
> Dekupe ve Seçme Teknikleri
> Automate Fonksiyonları (Action, HDR)
> Katmanlar ile Çalışma
> Fotoğraf Renk ve Yoğunluk Düzeltmeleri
için Tüm Ayarlar
> Farklı Medyalar ve Baskı için Hazırlık
Fotoroman Atölyesi
Eğitmen : Nurhan HAN ERDEM
Neşet ERDEM
Süre
: 8 Hafta
> Program
> Öykü oluşturma
> Karakter yaratma
> Olay örgüsü ve gelişim
> Zaman ve mekan belirleme
> Çekim planlaması detayları
> Foto Tretman
> Fotoğraf çekim tekniklerini kullanarak
öykünün anlatılması
Düğün Fotoğrafçılığı
Semineri
Eğitmen: Tara ARSEVEN
> Program
> Kişisel gelişim ve öğrenmenin sonsuzluğu
> Pazarlama ve ikili ilişkiler
> Fotoğraf Teknikleri
> Sunum, teslimat ve sonrası
> Sosyal medya elementleri
ZAMAN MAKİNESİ
Yazı ve Fotoğraflar: Nurhan Han Erdem
Benden dört yaş küçük kardeşimle va­
kit geçirmeyi çok severdim… Çünkü O, ha­
yallerimi, uydurduğum masalları şaşkınlık
ve büyük bir ciddiyetle dinleyen, sonunda
da mutlu bir yüzle beni alkışlayan tek ki­
şiydi. Yaşıtları Külkedisi’ni dinlerken O,
Külköpeği’nin hüzünlü hikayesini dinler,
üçgen ve elips adamların fantastik dünya­
sında kaybolurdu.
Çocukluğumuzun en favori oyunu ise
“Zaman Makinesi” idi. Zaman makinesine
binmek ve sarsıntılı girdaptan geçerek bilinmeyen bir dünyaya yol almak!
Zaman Makinesi ve onun en değerli
parçası olan bir Saat! O, uzun zinciri ile
sıradan köstekli bir saat gibi görünse de
olağanüstü özelliklere sahip bir zaman
saati idi …
Tik Tak
Tik Tak… Tik Tak…
Zamanın değeri benim için altı yaşında
ne ise şimdi de odur; beni farklı dünyalara,
hayatlara taşıyan bir araç olmuştur hep.
İnsanoğlu var olduğu sürece kendisini,
bir varlık savaşı içinde bulmuş, yok oluşla­
ra direnmek için çözümler bulmaya çalış­
mıştır. Hayatta hiçbir şey olduğu gibi kal­
mamış sürekli bir değişim ve dolayısı ile de
yok oluş yaşanmıştır. Bu yok oluşa diren­
mek ise insanoğlunun doğasında vardır.
Yok oluşları zamana yıkan insan, zamanın
peşinde koşup durmuş, peşinden gitmesi
gerekenin zaman değil hayat olduğunu bir
türlü idrak edememiştir.
Hayatlar akıp gitmiştir zamanda, geriye
o hayatlardan çalınan anlar birde hayal me­
yal sesler kalmıştır kulaklarda…
Fotoğrafçı ise akıp giden zaman içinde,
çerçevesine hapsettiği anlarla bu yok olu­
şa kendince bir çözüm bulmuştur.
Zaman akıp gidiyor mu gerçekten, kim
bilebilir? Belki de zamanda akıp giden biziz­
dir sessiz sessiz…
Zamana ne kadar anlam yüklesek de de­
ğişmeyen tek şey vardı; “O” akıp gidiyordu ve
anlar kalıyordu sadece elimizde.
“Ve topladı artık zaman tüm rakamlarını,
Birde birbirini kovalamaktan yorulmuş akrep
ve yelkovanını…”
“Yaşam düz bir çizgimiydi?
Beklenmedik bir anda bittiği sanılan…
Ya da güzergâhı belli, ama durağı bilinmeyen bir
yolculuk muydu?
Zamanı gelince inilen…
Yoksa bir döngü mü bu?
Fark ettirmeden hep ileri gittiği sanılan!”
GÜNÜBİRLİK FOTOĞRAF
UYGULAMA GEZİSİ
“Yenice Ormanları – Karabük”
PERŞEMBE
SALI
Ayfer TOSUN
CUMA
ÇARŞAMBA
Fatma GÖKMEN
Atila YALÇIN
CUMARTESİ
Akif GÖKYOKUŞ
Hasan ULUSOY
PERŞEMBE
PAZAR
Saat: 07.00
PAZARTESİ
Bilal ESKİOĞLU
Fatih Bilge İZGİ
Ertuğrul KORKUTMAZ
Hamiyet İLHAN
SALI
2013-2014 KÜLTÜR VE SANAT
ETKİNLİKLERİ SEZONU AÇILIŞI
FOTOĞRAF SERGİSİ AÇILIŞI
PAZAR
CUMA
“Fotoğraf Uygulama Semineri”
Mehmet UÇAR ve Fotoğraf Uygulama
Semineri Katılımcıları
ÇARŞAMBA
Hasan ÖZCAN
KISA FİLM GÖSTERİMLERİ
Hayati GÜN
PAZARTESİ
“Bir hayal, bir boncuk, bir gerçek”
“Bozkır Şarkısı”
“Ayaküstü Aldatma”
Kadriye BARAN
Yer belirtilmedikçe etkinlikler FSK Salonu’nda gerçekleştirilecektir.
Etkinlik takviminde oluşabilecek değişiklikleri FSK Haber Grubu’ndan veya www.fsk.org.tr adresinden öğrenebilirsiniz.
FSK Haber Grubu’na üye olmak için [email protected] adresine boş bir e-posta gönderiniz.
Önder KAHRAMAN
PERŞEMBE
Takvimde yer alan fotoğraflar, Ayın Fotoğrafı Etkinliği’nde, sergilemeye değer görülmüştür.
FOTOĞRAF GÖSTERİSİ VE SÖYLEŞİ
“Orta İspanya (Madrid, Toledo, Segovia)
Kuzey İspanya”
CUMA
Necdet Şükrü ALTUN
ÇARŞAMBA
PAZARTESİ
Ümmü KANDİLCİOĞLU
FOTOĞRAF SERGİSİ AÇILIŞI, FOTOĞRAF
GÖSTERİSİ VE SÖYLEŞİ
Doğa Fotoğrafçılığı Atölyesi Katılımcıları
CUMARTESİ
Tülay BAYRAMOĞLU
PERŞEMBE
SALI
CUMA
ÇARŞAMBA
CUMARTESİ
PERŞEMBE
Tansu GÜRPINAR
Mehmet ABDURREZZAK
PORTFOLYO DEĞERLENDİRME
ETKİNLİĞİ (PODE)
Konu: “Serbest”
PAZAR
Zühdü BİLGİN
Göker MÜFTÜOĞLU
Yunus TOPAL
Selma SEYİTDANLIOĞLU
KONAKLAMALI FOTOĞRAF
UYGULAMA GEZİSİ
“Bolu – Yedigöller”
Akif GÖKYOKUŞ
Hasan ULUSOY
PAZARTESİ
Numan BODUR
Neslihan TANINMIŞ
AYIN FOTOĞRAFI ETKİNLİĞİ (AFE)
ÜYELERDEN KISA GÖSTERİLER
Konu: “Soyut/Yaratıcı Fotoğraf”
Erdinç ÇAVDAROĞLU
Fatma GÖKMEN
Seçici: Adnan ATAÇ
SALI
Ş. Emrah ARIKAN
PAZAR
CUMA
Handan GÜLER
TÜRK FOTOĞRAFINDA BİR ÖNCÜ
YILDIZ MORAN
Cumhuriyet döneminin ilk kadın fotoğraf­
çısı Yıldız Moran, fotoğraf yolculuğuna
1950’de başladı ve 1962 yılında aniden son
ver­di. Bu 12 yılda, yurt dışında alınan fotoğ­
raf eğitimi, pek çok yolculuk, dolu dolu fo­
toğraf, sergiler, başarılar; başka bir değişle
büyük bir emek ve çaba vardı.
İlk Büyük Türkçe-İngilizce sözlüğün ya­
zarı Vahit Moran’ın kızı olan Yıldız Moran,
1932 yı­lında doğdu. Robert Kolej’deki eği­
timinden sonra sanat tarihçisi olan dayısı
Mazhar Şev­ket İşpiroğlu’nun önerisiyle 1951
yılında İngiltere’ye fotoğraf eğitimi alma­
ya gitti. Moran, orada karşılaştığı durumu
şu şekilde anlatır; “atladım İn­giltere’ye ha­
berleştiğim okulu buldum. Mü­
dire hanım
‘eyvah’ dedi. ‘Ne olacak şimdi’. Ben tamam
dedim, muhakkak kağıtlarda bir eksiklik
oldu. Dön bakalım Yıldız İstanbul’a. Meğerse
neymiş biliyor musunuz? Benim gibi genç ve
yabancı bir kızı Londra yutarmış. 1951 yılıydı
o zaman. Tam bir yıl orada fotoğ­rafçılık sa­
natının alfabesini öğrendim.”
Ardından, İspanya, Portekiz, İtalya, Mo­
nako ve Yunanistan’ı gibi değişik ülkeleri
dolaşarak fotoğrafladı; anı yakalayan fotoğ­
raflarının her birinin içe­risinde bir öykü yük­
lüydü. 1953’de ise, ünlü “Old Vic” tiyatrosu­
nun fotoğrafçısı John Vic­kers’in yanında staj
yaptı.
İngiltere’de kaldığı dört yıl boyunca beş
sergi açan Moran, ilk sergisinde yer alan tüm
eserlerini sattığında henüz 21 yaşındaydı.
Artık tam bir usta olmuşken 1954’de ül­
kesine döndü. Beyoğlu’nda Kallavi sokak­
ta, ünlü Maya Sanat Galerisinin üstünde bir
stüdyo kiraladı. Stüdyosunda hem fotoğraf
çekti, hem de çektiği bu fotoğrafları sergi­
ledi. 1950’lerin sonlarında karış karış Ana­
dolu toprağını gezen Moran, fotoğrafta şi­
irsel bir estetik anlayışın doruklarına ulaştı.
Bu başarısını ise şu sözlerinden yakalamak
mümkündür, “şair hangi vezinle, hangi ka­
lıpla şiir yazmayı seçip, içeriği dolduracak­
sa, fotoğrafçı da kendine en uygun fotoğraf
makinesini bulmakla yükümlüdür. Her iki
dalda da sonuçta şiirsellik, estetik yoksa ba­
şarısızdır.”
Peki, Yıldız Moran fotoğrafı neden bırak­
mıştı?
Yurt dışında büyük başarılara imza atan
Yıldız Moran’ın fotoğ­rafları, Türkiye dönü­
şünde çok ses getirmiş ama hiçbirine alı­
cı çıkmamıştı. Ancak O, yaşamını sürdü­
rebilmek için fotoğraftan para kazanmak
zorundaydı. Fotoğraflarından kartpostal
ya­
parak satmak istedi. Bir arkadaşının
öneri­
siyle gittiği matbaada şair Özdemir
Asaf’la tanıştı. Tarih 4 Kasım 1954, saat
11’di. Şairle karşılaşması onun yaşamını
tamamen değiştirecekti.
Yazı: Selma SEYİTDANLIOĞLU
Şiirselliği olan her şey Fotoğraf konusudur.
Yıldız MORAN
25 Hazi­ran 1983 tarihli “Ses” dergisin­
de çıkan söy­
leşisinde, matbaada Özdemir
Asaf’la karşı­laşmasını, “Kelimelerle dile ge­
tirmek zor. Duygulu, kibar, hiç görülmemiş
ve bir daha göremeyeceğim bir insandı. Pırıl
pırıl bir zeka, renkli bambaşka bir dünyay­
dı. Ola­ğanüstü bir insandı kısaca…” şeklinde
ifade edecekti.
1962 yılında evlendiler. 4 yıl içeri­sinde de
3 çocuğu olan Moran’ın yaşamında bundan
sonra fotoğraf yer almayacaktı; ar­tık O, yal­
nızca bir şairin, şair Özdemir Asaf’ın eşi ve
çocuklarının annesiydi.
Moran, fotoğrafı neden bıraktığını söyle­
şinin de­vamında şu şekilde açıklar:
“Birden 24 saatimi bu konuya mı verece­
ğim, yoksa daha önemli konular var mı be­
nim için diye düşündüm. Daha önemli şeyler
olduğuna karar verdim ve 12 yıl sonra bırak­
tım bu işi. Özdemir Asaf gibi bir baba bul­
muşsa bir insan başka ne yapabilir. Dört yıl
içinde üç çocuk sahibi oldum ve artık tüm 24
saatlerimi çocuklarıma adadım.”
15 Nisan 1995 yılında aramızdan ayrılan
Yıldız Moran’ın ve eşi Özdemir Asaf’ın Aşiyan
Mezarlığı’ndaki kabrini ziyaret ettiğinizde
ise, Özdemir Asaf’ın şu dizeleriyle karşıla­
şırsınız;
İkilem
Sevgi ise sevişeceğiz seninle…
Kavga ise, dövüşeceğiz seninle…
Ölümü de paylaştığımız yaşamda
Ortaklaşa bölüşeceğiz seninle…
dosyası
Aynasız mı
DeSeLeR ?
Yazı: Ali ŞENEL
Fotoğrafçılık deyince ilk akla gelen fo­
toğraf makineleri, büyük ve ağır DSLR maki­
nelerdir. Son dönemde ise aynasız diye tabir
edilen mirorless fotoğraf makinele­ri de daha
küçük boyutlarıyla sahnedeki yerlerini aldılar.
İlk zamanlarda, küçük sensör boyutlarına ve
kompak makine düze­yinde fotoğraf kalitesine
sahip oldukları için ilgi görmüyorlardı. Geli­şen
teknolojiyle birlikte hem sensör boyutları bü­
yümüş hem de görüntü kaliteleri artmıştır ki
bu gelişmeler sonucunda Full Frame aynasız
makineleri bulmak bile mümkündür. Bunları
gözönüne alırsak, fotoğraf makinesi almak is­
teyen bi­risi büyük ve ağır DSLR mi almalı yok­
sa daha küçük ve hafif aynasız mı almalı?!
nılmakta ve tek lensli refleks makine anlamı­na
gelmektedir. Yani başka bir değişle SLR, objek­
tifi değişebilen ve bir ayna mekanizmasına sa­
hip olan fotoğraf makinelerdir. DSLR ise dijital
single-lens reflex kamera an­
lamında kulla­
nılmaktadır. D harfi, makinenin dijital olduğu
göstermek içindir.
nik iş­lemlerden geçerek dijital fotoğraf olarak
kaydedilir.
DSLR gövdelerin artıları ve eksilerinden
bahsedersek;
Artıları
• Çok hızlı AF (otomatik netleme) yapa­
bilme
• Çekim esnasında konuyu hızlı takip
edebilme
• Çeşitli lens alternatifleri
• Sağlam ve kullanışlı gövde yapısı
• Büyük sensör yapıları
• Optik vizörler
• Tercihlere göre manuel olarak ayarla­
nabilen özellikler
• Ek araçlarla fonksiyonelliği arttırabilme Bu soruyu, her iki sistemi kısaca tanıyıp,
artılarını ve eksilerini masaya yatırarak cevap­
lamaya çalışalım. Bu yazımda en uygun siste­
mi bulmanıza yardımcı olmaya çalışacağım.
Faydalı olması dileğiyle…
DSLR Gövdeler
SLR, single-lens reflex kelimelerinin baş
harflerinden oluşan bir kısaltma olarak kulla­
SLR kameralar ayna sistemine ve per­
de mekanizmasına sahiptir. Objektiften gelen
ışık, filmin ya da sensörün hemen önünde 45
derecelik açıyla yerleştirilmiş aynaya çarpar
ve görüntüyü düz görmemizi sağlayan özel bir
prizmadan geçerek optik vizöre ulaşır. Çekim
sırasında ayna kalkar, perde açılır ve ışık sen­
söre ulaşır. Sensöre düşen ışık bazı elektro­
Eksileri
· Büyük ve ağır gövde boyutlarıyla taşı­
ma zorluğu
· Dikkat çekmeden fotoğraf çekme zor­
luğu
· Yüksek satış fiyatlar
Aynasızlar
Eksileri
•
•
•
•
•
Bazı modellerde yavaş kalan AF hızları
AF esnasında daha zayıf konu takibi
Manuel ayar eksiklikleri
Daha az objektif çeşidi
Zayıf kalan flaş sistem yapısı
biçimde uğ­raşanlar için de her zaman yanla­
rında taşıyabilecekleri hafif ve esnek ikinci bir
gövde olarak tercih sebebi olabilir. Belgesel
çalışan fotoğrafçı­lar içinde video kaydı alabil­
me adına aynasız­lar güzel bir yardımcıdır.
Aynasız kameralarda, DSLR ka­meralardan
bahsederken anlattığımız ayna mekanizması
yoktur. Dolayısıyla daha sessiz ve hızlı çekim
yapmak mümkündür. Ayrıca, elektro­nik shut­
ter olarak tabir edebileceğimiz bir yöntemle
fiziksel olarak shutter kullanmadan seri çekim
yapma olanakları vardır. Örneğin, Nikon 1 se­
risi ve Samsung NX serisi bu sis­tem sayesinde
saniyede 60 kare (60 fps) gibi yüksek hızlarda
görüntü kaydedebilmektedir. Ayna mekaniz­
malarının olmaması, gövde içinde yer tasarru­
fu sağladığından daha küçük boyutlarda olma­
larını sağlamıştır.
Aynasızların artı ve eksilerine göz atarsak;
Artıları
• Küçük ve hafif boyutlarıyla kolay taşı­
nabilirlik
• Şık ve stil sahibi tasarımlar
• Mobil özellikler
• Bazı modellerde SLR objektifleri de
kullanabilme Bunlar göz önüne alındığında profesyo­
nel anlamda fotoğrafla uğraşmayacaklar için
aynasız kameralar fotoğraf uğraşını nispeten
daha kolay ve keyifli hale getirdikleri için ter­
cih edilebilirler. Bu sayede daha hafif ve küçük
çantalar ile uzun süre dolaşmak ve bol bol fo­
toğraf çekmek mümkün hale gelebilir. Son dö­
nemde aynasız makineler görüntü ka­litesi ola­
rak da oldukça ilerleme kaydettiler. Artan satış
rakamları da bunu doğrulamaktadır.
Aynasız kameralar fotoğrafla uğraşan
profesyo­nellerin de seveceği ürünler katego­
risinde. İkinci bir gövde olarak aynasız kame­
raları tercih edebilir zira büyük gövdeleri her
zaman yanlarında bulundurmak bir sorun ola­
bilir. Bazı durumlarda sadece aynasız kamera­
ları ile dışarıya çıkıp, görüntü kalitesinden ve
hızdan fazla ödün vermeden fotoğraf çekmeye
de­vam edilebilir.
Sonuç olarak ayna­sız kameralar, özellikle
fotoğrafa yeni başla­yacaklar, “fotoğrafçılığı çok
fazla ciddiye almıyorum, sadece iyi fotoğraf çe­
ken bir ka­meram olsun” diyenler, taşınabilir,
küçük ve ha­fif kamera tercih edenler için en iyi
alternatiftir. Diğer taraftan fotoğraf ile ciddi bir
Akla şu soru gelebilir: “Ben fotoğrafı ciddi
olarak düşünüyorum ve fotoğrafçılığı öğrene­
bileceğim bir gövde ile başlamak istiyorum.
Hangisini almalıyım?”. Esasen fotoğrafçılığı
ciddiye alanlara DSLR gövde tavsiye ediyorum.
Çünkü bu gövdeler ile çekim esnasında ger­çek
görüntüyü görebiliyor ve ek aparatlar ile (çoklu
flaş sistemleri, stüdyo flaşları, büyük tele ob­
jektifler, çeşitli filtreler vs.) daha esnek fotoğ­
raf çekimleri yapabiliyorsunuz. Ayrıca konuya
çok hızlı odaklanıp seri bir biçimde fotoğraf
çekebiliyor ve böylece en iyi kareleri yakalama
şansınızı arttırıyorsunuz. Ancak son dönemde
çıkan retro tarzı tamamen manuel kullanılabi­
len aynasız kameralar fotoğrafçılığı öğrenmek
isteyen hevesli amatörlere de hitap ediyor. Bu
tarz kameralar tercih edilebilir. Ama ben hala
fotoğrafçılığı ciddiye alan ve ustalaşmak iste­
yenlere DSLR tavsiye ederim.
Fotoğraf, Kanvas, Fotoblok, Lamİnasyon, Poster
“Sanatsal Çalışmaların Uğrak Yeri”
Slayt-Negatif Banyo
Sergi Fotoğraf Baskıları
Selanik Caddesi, No: 27/B Kızılay/ANKARA
Tel: 0312 418 05 58 pbx Fax: 0312 418 17 56
[email protected]
www.firatcolor.com
@FSKDernegi
FSKDernegi
FOTOĞRAF SANATI KURUMU BÜLTENİ • Sayı: 184 • Ekim 2014
Yayın Sahibi
Duygu Nazire KAŞIKCI
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Canan ŞAHİN NAÇ
Yayın, Yönetim ve Yazışma Adresi
Fevzi Çakmak 1 Sk. No: 22/2 Kızılay-Ankara
Tel: 0312 230 4616 Fax: 0312 229 47 17
e-posta: [email protected] - [email protected]
Tasarım
Hangar Marka İletişim Reklam
Hizmetleri Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: 0312 425 07 34
Baskı
Öncü Basım Yayım Tanıtım Ltd. Şti.
Kazım Karabekir Caddesi
Ali Kabakçı İşhanı
No: 85/2 İskitler/Ankara
Tel: 0312 384 31 20
Bağış ve Aidat Ödemeleri İçin Hesap No
TÜRKİYE İŞ BANKASI
Yenişehir Şubesi Ankara
Şube Kodu: 4218 Hesap No: 3292782
IBAN:TR30 0006 4000 0014 2183 2927 82
Yayın Türü: Yerel Süreli
Bültende geçen yazıların ve
fotoğrafların sorumluluğu
yazarlarına ve sahiplerine aittir.
Yayın Şekli: Aylık Türkçe
Baskı Tarihi: 9 Ekim 2014
ISSN 2148-5275
Ücretsizdir.
2000 adet basılmıştır.