#$$ $ !"!$ " "! "$ "## "$"## !&7B=,9D;?B*TITQ 3PTMHE:ULTMPTENMU42 ?DQU;QCSUM;L LTMNQNQKTU>NMTQUFOGTQULTQ?NQN R>RQU>T<ONULT9TOTM:UGDKT8TPSUR>RQ M;LPDPSOKSQULTOKNGURIJSKR=UU5FQ7 JOFPUTPJNQTUTPNQTQUBSU4'U8SMJTOPNM @ROUFOGTQUTPTQNQNQUATOTOU?;OKD<D LTQ?NQKTQU?SORUK;QKD<DQKS M;LPDPSORQULTOKNGTU?SPGSKR<RQRUBS MT8BS8TQSKSUFJHOH9UFLHQ FLQTKN<NQNU?;OSQU3PTMHE:U@HQTU $C:/@C;B9C<:-@-A7AB7C:AB9C<:-@- A@C;B+;C9C)A@=C<BA/A:B<,@@D:=D@? SEVİM A MNAN9 M;LKSMRU@DJDQUMT8BS8TQSPSOKS FLHQUFLQTGTLNULTITMPTKN=U3PTMHE: !5T8BS8TQSPSOKSUKFGRQFUBSUMT<NJ FLHQPTONQN:URMRQCRU@ROUMTOTOTUMTKTO LTITMPTKNM=UHUTQUM;LKSUFLHQURER @RJJR=ULHQUFLQTQKN<NQNUJSI9RJ SJJR<RGRAUMT8BS8TQSPSOSU@RQUPROT CSATUMSISCS<RA= UKRLSUMFQHEJH >C6D=?B89C Atasay Kuyumculuk’u duymayanımız kaldı mı? duymanımız kaldı mı? Türkiye’de sektöründe birçok ilke imza atan Atasay’ın kurucusu Atasay Kamer ile memleketi Çivril’de,kendi kendi memlekei Çivril’de, kurduğu yurdun ofisinde siyasetten ekonomiye, tarihten tasavvufa, insan ilişkilerinden eğitime, geniş yelpazede bir sohbet gerçekleştirdik tasay Kamer 1943 yılında VARLIKLAR Denizli’nin Çivril ilçesinde dünyaya geldi. Babası Hacı Mustafa Kamer’de aldığı iş ahlakı, azmi ve tasavvuf bilgisiyle küçük yaşta ticarete atılan Atasay Kamer, Türkiye’de kendi adından bir marka yarattı. Özel sektördeki başarısı ardından kendi adında kurduğu Atasay Kamer Vakfı hem öğrencilere burs ile okuma imkanı, hem de devlet üniversitelerine bina yaparak bağışta bulunmaya devam ediyor. Kendi memletinde dört öğrenci yurdunun yanısıra, Pamukkale Üniversitesi’ne bağlı olarak yaptırdığı “Atasay Kamer Meslek Yüksek Okulu” ardından Uşak Üniversitesi’ne bağışladığı “İslami Bilimler Fakültesi” ile bağışlarına devam etmekte. devamı 8-9’da RÖPORTAJ Eylül 2014 Pazartesi 422 Eylül 2014 Perşembe www.sondakikagazetesi.com www.sondakikagazetesi.com #$#"! $! !!#$ #$#$## Türkiye’nin en büyük açıkhava alışveriş merkezlerinden biri olan Tarihi Kemeraltı Çarşısı yeni yıla görkemli bir etkinlikle girecek. Başkan Pekdaş, “Bugün Kemeraltı’na geldik, sorunları gördük, talepleri ilk ağızdan dinledik. Yapılması gereken neyse hep birlikte yapacağız. Bizim görevimiz kentte yaşayanların ortak bir noktada buluşmasını sağlamak. Kemeraltı Çarşısı da en önemli buluşma merkezlerinden biri. Bu çabanın da Kemeraltı’nın canlanmasını sağlayacağını düşünüyoruz” dedi. devamı 14’te " !# İzmir İzmir Büyükşehir Büyükşehir BelediBelediyesi, yesi, anahtar anahtar sektörlerdeki sektörlerdeki kalifiye kalifiye eleman eleman açığını açığını gidermek gidermek üzere üzere kurduğu kurduğu Kent Kent Koleji’nde Koleji’nde eğitimlere eğitimlere 11 11 Ekim’de Ekim’de başlıyor. başlıyor. Ege Ege Üniversitesi Üniversitesi işbirliişbirliğiyle ğiyle yürütülecek yürütülecek ücretsiz ücretsiz kurslar kurslar 33 ay ay sürecek sürecek 5C=AB<D1D@D;D <,;)D: CA9A=A 'D<@D4D:B!,;)D:B2D7;D=?B;QCSIR /TCSGRUMTIT9/PTONUMTATPTOKTQUMFOH7 GTMUR>RQUT>NPTQUHL?HPTGTPNUMTIT9PNM MHOIPTONURP?RU?;ODLFO=U.<RJRGPSORQ JSFORMUBSUHL?HPTGTPNUFPTOTMURMR @;PDGKSUBSORPKR<RUMHOIPTOU&2UKSOIJSQ FPHEHLFO=U6HUKSOIPSOKSUMSIRG:UKSOR LDAGS:UR>UFO?TQPTONQNQU>NMTONPGTIN:USJ KS9FPTGTUJSMQRMPSOR:UMSIRGUREPSGPSOR INOTINQKTU8R$LSQUBSURPMULTOKNG MFQHPTONQNQULTQNUINOTUKRQRUMHOTPPTOT ?;OSUMHO@TQPNMPTONQUIS>RGRUBSUMSIRGR KSUTQPTJNPNLFO=U>C6D=?B3.8>D ;@D8>D 9C=A0@A< /?<D;=D1? Her yıl Eylül ayının üçüncü cumartesi günü yaklaşık 105 ülkede eş zamanlı yapılan “Uluslararası Kıyı ve Deniz Temizliği Günü” bu yıl Urla’da yapıldı. Başkan Uyar “Temizlemekten öte kirletmemek gerekir”dedi devamı 2’de % TQTLRUISMJ;ODQDQUMTPR-RLSUSPSGTQUR8JRLTCNQNU?RKSO7 GSLSUL;QSPRMU;QSGPRUTKNGPTOKTQU@RORUFPTQU5SQJ 5FPS$RQKSUMHOIPTOTU@TEPTQNLFO=U,PMUSJT9JTURGTPTJUITQTL7 RIRQRQUR8JRLTCNUFPTQUJSMQRMUSPSGTQUSMIRMPR<RQRU?RKSOGSM TGTCNLPTU!5TLQTM:U11:U"1UBSU13(130 U@;PDG7 PSORQKSU&UTLONUMHOIUT>NPTCTM=U5TLQTMUMHOIHQT @TEBHOTCTMPTONQUSQUTAURPMFMHPUGSAHQH:U11:U"1UBS 13(130UMHOIPTONQTUMTJNPTCTMPTONQURISUSQUTAUPRIS GSAHQHUFPGTINU?SOSMRLFO=U;AUMFQHIHU9OF$S:U@HUISMJ;O7 PSORQUJTPS9USJJR<RUQRJSPRMJSUMTPR-RLSURQITQUMTLQTMPTONQNQ ?SPREJRORPGSIRQRUTGT>PNLFO 41A0B2D7;D<@?@?87DB1DAB/?<9? 2D7;D<@?B2C@C>A7C1A RP>SUINQNOPTON R>SORIRQKSULTETLTQUKTOU?SPROPR TRPSPSORQUMT9NINQNU>TPTOTMUFQPTOT KSIJSMUBSORLFO=U6SPSKRLSUSMR9PSOR BTJTQKTEPTONQUJTPS9PSOR KF<OHPJHIHQKTUSELT:ULTMTCTM:U?NKT BSUQTMKRULTOKNGKTU@HPHQHLFO= 6TLOTMPNU6SPSKRLSU6TEMTQNU*TITQ 5TOT@T<:U!,P>SGRARQUSQU@DLDMU9OF@PSGR REIRAPRM=U6RO>FMUTRPSQRQUSBRQSUGTTEU?RO7 GRLFOULTUKTUTI?TORUDCOSJPSU&7'UMRERU?S>RQ7 GSLSU>TPNENLFO=U6RAU@SPSKRLSUFPTOTMUR7 8JRLT>UIT8R9PSORQSUSPRGRAKSQU?SPSQUKSIJS<R BSORLFOHA=USOGSLSUKSUKSBTGUSKSCS<RA= *TLNOISBSOUBTJTQKTEPTONGNANUKSIJSMUBSOG7 SLSU>T<NONLFOHA UKSKR=U>C6D=?B3.8>D SON KAYIT 10 EKİM 2 DLDMES8ROU6SPSKRLSIRQRQUGSIPSMRUS<RJRGUTPTQNQKT LT9JN<NUSQU@DLDMUTJNPNGPTOKTQU@RORUFPTQU5SQJU5FPS7 $RUDCOSJIRAUFPTCTM=U5HOIPTONQUIFQHQKTU@TETONPNUFPTQUMHOIRL7 SOPSOSU6DLDMES8ROU6SPSKRLSIRUBSU...0URGATPNU@TETON @SP?SIRUBSORPSCSM=U44U.MRGU#24&UJTOR8RQKSU.?SUQRBSO7 IRJSIR+QKSU@TEPTLTCTMUFPTQUMHOIPTO:U%UTLUIDOSCSMUBSU8T-JT IFQPTONU2=22U7U4)=22UITTJPSORUTOTINQKTU?SO>SMPSEJRORPSCSM= 5HOIPTOTU@TEBHOGTMURIJSLSQPSO:U42U.MRGUJTOR8RQSUMTKTO %)4U#4U&'UU7UU%)4U#4U'2UQHGTOTPNUJSPS-FQPTONUTOTLT@RPSCSM= *SOU@;PDGSU4'+SOUMRERUMTLNJULT9JNOT@RPSCSM >C6D=?B3.8>D (C;>A6C:BD@9?:>DB+0C@@AC8B>A<<D9 $C/BC@C:B9C46A<BA4CB7D;D=D>? ")C0A9C7CB<D;4?BBSOKR<RUGDCTKSPSLPSUJTQNQTQ BSU,AGRO+RULNPKTU)UJFQUATLN-PTJTQU6SIPSQGS7 (RLSJUAGTQNU0S8PRMTUMJSGU6FA:U?DASPPR<S LTJNONGULT9JN=U(RSJURGS+NQUMHOHCHIHUMJSG: MRERLSU;ASPU@TMNGUIRIJSGRQRU3PITQCTM+JTMR MPRQR<RQKSU@TEPTJTOTMU/,AGROPRUMTKNQPTOUR>RQ TOJNMU?DASPPSEGSUGSBIRGRQSU?ROKRM/UKSKR=U 6FA:U.LPDPURJR@TONLPTUS9RPTILFQUK;QSGRQRQ @TEPTKN<NQTUKRMMTJU>SMSOSM:U/GSOKRBSQUTPJN/ HL?HPTGTPTOTUMTOENUHLTOKN=U>C6D=?B389C 'D4B+0+=>C JFQU@TENQTUR8OTCTJUKSIJS<RQRQU2UPROTKTQU4%2UPROTLT >NMTONPTCT<NQTURPREMRQUT>NMPTGTUDOSJRCRLRUJTJGRQUSJGSKR=UODQDQU;QSGPR @;PDGDQDQUITJNENQNQULT9NPN<NQN:UJSEBRMUMTOTONQNQU>FMU?S>UMTPKN<NQNUITBHQTQ DOSJRCRPSO:U@HULNPU;ASPPRMPSUMHOHUDADGKSUR8OTCTJU-RLTJNQNQULTONULTONLT ?SORPSKR<RQSUKRMMTJRU>SMJR=U>C6D=?B3.8>D !$ #"## """# ! #"""#!" "!# #! !# !#""##!" #!# ## !! #"! İLK KURS KAYNAKÇIYA $&;1C@B4&@C:C K;QDESQUT>NPNETUFQPTOCTU>FCHMUMTJNPKN:UFLHQPTO FLQTQKN:UKTQIUSKRPKR=U6TEMTQU*DISLRQU0HJPHU3M9NQTOU/6HUMSQJR >FCHMPTONGNAPTU@ROPRMJSUL;QSJSCS<RA/UKSKR=UTOENU5DPJDOU0SOMSAR+Q7 KSMRUT>NPNENQUIHQHCHPH<HQHU)ULTENQKTMRU(SQRAU5TOTJTLULT9JN= ;OSQSU1*"U,AGROU0RPPSJBSMRPRU0HIJT-TU0FOF<PH:U6TEMTQU3M9N7 QTONQUSERUS8OTU3M9NQTO:U,P>SU6TEMTQNU3PRU5TOTS?S:UIRBRPUJF9PHG ;O?DJPSORQRQUJSGIRPCRPSOR:UTRPSPSOUBSU>FCHMPTOUMTJNPKN=U5TOENLTMT 6SPSKRLSIRU5FQISOBTJHTONU;<OSQCRPSORUKSUKTQIU?;IJSORIRUIHQKH >C6D=?B8>C 2B(" 5 5%5#*(B '5#*(5%* 3B'5* 5 >C6D=?B3.8>D SAYFA 02 MAVI SIYAH KIRMIZI SARI 22 Eylül 2014 Pazartesi ‘Çocuk Kulübü’ açıldı Karşıyaka Belediyesi tarafından, çocukların sosyal ve kültürel gelişimi artırmak için kurulan Çocuk Kulübü, muhteşem bir şenlikle açıldı. Görsel şölene dönüşen açılışa onlarca çocuk katıldı, oyunlar oynandı, dans edildi. Başkan Hüseyin Mutlu Akpınar "Bu kenti çocuklarımızla birlikte yöneteceğiz" dedi. Çarşı Kültür Merkezi'ndeki açılışın sunuculuğunu 7 yaşındaki Deniz Karatay yaptı. Törene CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, Başkan Akpınar’ın eşi Zehra Akpınar, İlçe Başkanı Ali Karaege, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, aileler ve çocuklar katıldı. Karşıyaka Belediyesi Konservatuarı öğrencileri de dans gösterisi sundu. Karşıyaka Belediyesi’nin, çocukların sosyal ve kültürel gelişimine katkı sunmak için oluşturduğu Çocuk Kulübü Projesi tamamlandı ve şölen havasında bir açılışla hizmete alındı. Üye sayısı her geçen gün artan Çocuk Kulübü bünyesinde, anne babaların da katılacağı eğlenceli yarışmalar düzenlenecek. Çocukların el becerileriyle hazırlanan ürünlerden sergiler açılacak. Üye olan her çocuk için, ilgi ve beğeni alanlarına göre kurslar oluşturulacak. Çocuk projeleri ile tanınan ünlü isimlerle de sohbet ortamları yaratılacak. İlçe sınırları içinde yaşayan 7-14 yaş grubundaki her çocuk, “Uluslararası Kıyı ve Deniz Temizliği Günü” Urla Belediyesi’nin ev sahipliğinde yapıldı Her yıl Eylül ayının üçüncü cumartesi günü yaklaşık 105 ülkede eş zamanlı yapılan “Uluslararası Kıyı ve Deniz Temizliği Günü” bu yıl Urla’da yapıldı. Urla Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen kampanyanın işbirlikçileri Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi ve DenizTemiz Derneği TURMEPA İzmir Şubesi’ydi. Özel Piri Reis İlköğretim Okulu ve Ege Üniversitesi Denizcilik Meslek Yüksek Okulu Sualtı Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin destek verdiği kıyı ve deniz temizleme etkinliğine Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, CHP 22. Dönem İzmir Milletvekili Türkan Miçooğulları, Urla PTT Müdürlüğü, Urla Belediyesi Meclis Üyeleri, Özel Piri Reis İlköğretim Okulu öğrenci ve velileri katıldı. İskele Liman içinde yapılan törenin ardından kampanyanın Türkiye Koordinatörü DenizTemiz Derneği TURMEPA İzmir Şubesi ve aynı zamanda Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Genel Sekreteri Halil Hatipoğlu etkinliği neden Urla’da yaptıklarını şöyle anlattı: “İzmir Körfezi’nin en batısındaki deniz Urla’da. Körfezdeki kirliliğin yoğunluğundan dolayı deniz dibini temizleme tarama faaliyeti yapmamız çok zor. Bu nedenle batıda en temiz deniz Urla’da olduğu için burayı seçtik” dedi. Su altının kıyılardan daha kirli olduğunu söyleyen Ege Üniver- sitesi Denizcilik Meslek Yüksek Okulu Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Ozan Düzbastılar “Denizlerin altında katı, kimyasal, biyolojik kirlilik var. Bu tür temizleme çalışmalarının çoğalması gerekir. Biz de dalgıçlarımızla etkinliğe destek vererek denizlerimiz için yararlı bir şey yapmak istedik” dedi. “TEMİZLEMEKTEN ÖTE KİRLETMEMEK GEREKİR” “Çevresine böyle duyarlı insanları burada görmek, çocuklarla bu etkinliği gerçekleştirmek çok güzel” diyen Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar en uzun kıyısı olan yerlerden biri olan Urla’da etkinliğe ev sahipliği yaptıklarından dolayı çok mutlu olduklarını belirtti. “Temizlemekten öte kirletmemek gerekir” diyen Başkan Uyar “Sahip olduğumuz tüm doğal güzellikler gibi denizlerimizi de geçmişten miras aldık, geleceğe taşıyoruz. Bunun bilincinde Urla Belediyesi olarak doğa için gerçekleştirilen bütün etkinliklere her zaman destek vereceğiz” diye konuştu. Konuşmaların ardından Özel Piri Reis İlköğretim Okulu öğrencileri temizlik temalı şiir ve şarkılarını seslendirip, dans gösterileri ile izleyenlere keyifli anlar yaşattılar. (HABER MERKEZİ) hiçbir ücret ödemeden Karşıyaka Belediyesi Çocuk Kulübü’ne üye olup etkinlik- lere katılabilecek. Çocuk Kulübü’ne üye olan her çocuk, üyelik kartına sahip olacak. Bu kart ile anlaşmalı mağaza, sinema, tiyatro, oyuncakçı ve kitapevlerinden belirli oranlarda indirimlerden yararlanılabilecek. Çocuk Kulübü bünyesinde bir de çocuklara yönelik bülten çıkarılacak ve çocukların, okuma, yazma, hayal etme becerileri artırılacak. Çarşı Kültür Merkezi’nin girişinde faaliyet gösteren Çocuk Kulübü’ne üye olmak için, hazırlanan formu doldurmak ve bir adet fotoğraf yeterli olacak. “Bu kenti çocuklarla yöneteceğim” Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar “Belediye başkanı seçildiğimde, bu kenti çocuklarla birlikte yöneteceğime söz vermiştim. Bu nedenle Çocuk Kulübü ilçemize çok yakışacak. Çocuklarımız burada kentlilik bilincini, dayanışmayı, paylaşmayı öğrenecek. Çocuklarımızın geleceğini korumak için hizmet üretmeye devam edeceğiz. Bu merkez, çocuklarımızın sosyal ve kültürel aktiviteler içinde yer alması, onların gelişimine katkı sunacak ve kentine, ülkesine hayırlı evlatlar olarak yetişmelerini sağlayacaktır. Tüm ailelerden, çocuklarını Çocuk Kulübü'ne üye yapmalarını bekliyorum” dedi. (HABER MERKEZİ) Kapadokya'nın en büyük kale manastırı: Selime Katedrali Kapadokya'da Hristiyanlar tarafından yaklaşık 1700 yıl önce ilk yüksek sesli ayinin yapıldığı Selime Katedrali, turistlerin ilgi odağı oluyor.Milattan sonra 66 yılında Roma baskılarına maruz kalan ilk Hristiyanlar, Anadolu'nun çeşitli yerlerine kaçtı. Kapadokya bölgesine de gelen ilk Hristiyanlar, ibadetlerini gizli yerine getirmek için Selime Katedrali'nde devasa bir manastır inşa etti. Manastırı, aynı zamanda düşmanlara karşı kale olarak da kullanan ilk Hristiyanlar, 313 yılında imzalanan Milano Fermanı ile ibadetlerini açıktan yerine getirmeye başlarken, Kapadokya Bölgesi'nde ilk yüksek sesli ayin de yine Ortadokslar tarafından burada yapıldı. Günümüzde halen Hris- tiyanlar tarafından yılın belirli zamanlarında ziyaret edilen Selime Katedrali'ne, daha çok Avrupa ve Uzakdoğu ülkelerinden ziyaretçi geliyor. Kültür ve Turizm İl Müdür Vekili Mustafa Doğan, yaptığı açıklamada, Kapadokya'ya gelen turistlerin Aksaray etabında en çok ziyaret etiği alanların başında Selime Katedrali'nin geldiğini söyledi. Ihlara Vadisi'nin yanı başında yüksek kayalara oyulmuş Selime Katedrali'nin ziyaretçilerini heybetli yapısıyla karşıladığını ifade eden Doğan, "Selime Katedrali'nin, tarihte önemli bir yeri vardır. Roma İmparatorluğu döneminde, Kapadokya bölgesinde yaşayan ilk Hristiyanlar, baskıya maruz kaldıkları dönemde, burayı büyük bir Bal mumundan heykelleri 16 ayda 400 bin kişi gördü Eskişehir'de, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ten diğer dünya liderlerine, padişahlardan sanatçılara kadar 166 bal mumu heykel bulunan müzeyi 16 ayda 400 bin kişi ziyaret etti. Edinilen bilgiye göre, "Yılmaz Büyükerşen Bal Mumu Heykeller Müzesi", Türkiye'de alanında tek olduğu için hem yerli hem de yabancı turistlerden ilgi görüyor. Ziyarete 19 Mayıs 2013'te açılan ve Kent Belleği ile Çağdaş Cam Sanatları müzelerinin de yer aldığı Büyükşehir Belediyesi Müzeler Kompleksi'nde bulunan binayı 16 ayda 400 bin kişi gezdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in bağışladığı 166 heykelin sergilendiği müzede, Atatürk'ün yanı sıra diğer bazı dünya liderleri, sanatçı, sporcu ve medya mensuplarının figürleri görülebiliyor. Burada Eskişehir'in tarihinden kesitler de bulunuyor. "Türkiye'nin ilk ve tek bal mumu heykel müzesi" olan bina, yaklaşık 20 yıllık çalışmanın ürünü olarak vatandaşların beğenisine sunuldu. Tesisten elde edilen gelir, bağış koşulu gereğince ihtiyaç sahibi kız çocuklar ve engellilerin eğitimi için harcanıyor. Müzenin benzerlerinin İstanbul, İzmir, Antalya gibi turistik kentlerde de açılması için çalışmalara devam ediliyor. Büyükerşen, bal mumu heykellerin, tarihle ve ünlü kişilerle bir nebze de olsa insani bir temas kurmayı kolaylaştırdığını söyledi. Bu eserleri oluşturmaktan büyük gurur ve mutluluk duyduğunu vurgulayan Büyükerşen, şöyle konuştu: "Biz tarihimizin ürünüyüz ve yetiştirdiğimiz insanlar kadarız. Gurur duyulacak bir tarihimiz var.’’ (AA) manastıra çevirmişler. Burada şapeller, kiliseler ve çok amaçlı kaya oyma mekanlar oluşturmuşlar" diye konuştu. Doğan, Roma İmparatorluğu döneminde Kapadokya bölgesinde yaşayan Hristiyanların ibadetlerini gizlilik içinde yapmak zorunda kaldıklarının belirterek, "Kapadokya bölgesinde Milano fermanıyla ibadetin serbest kalmasından sonra ilk yüksek sesli ayin Selime Katedrali'nde yapıldı. Daha sonra bölgeye gelen Selçuklu Türkleri, burayı yine kullanmaya devam ettiler. Özellikle Moğolların Anadolu'daki baskılarını arttırdıkları dönemde Selçuklu Türkleri, Selime Katedrali'nin olduğu bölgeyi kale olarak kullanmışlar. (AA) Yıl: 4 . Sayı: 1047 . 22 Eylül 2014 Pazartesi Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Yazı İşleri MüdürüYayın Sahibi Temsilcisi Azime MOLLA Haber Müdürü Gülseren KUMRU Sayfa Editörü Nur Gülmez BEL Turgut KOÇ Denizli Temsilcisi 05326601776 Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: 0232 425 26 10 (Pbx) 0232 425 26 10 Mail: [email protected] Dağıtım: Hakkı SARIÖZ Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: 0232 251 76 32 SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir SAYFA 3 SONDAKiKA GAZETESİ >> 3 ASAYiŞ Armut yüklü TIR alev alev yandı Bursa’da armut yüklü TIR, Kestel kavşağı yakınlarında bilinmeyen bir sebepten dolayı yanmaya başladı. Çıkan yangında TIR ve dorsesi küle dönerken, 25 ton yüklü armut zarar gördü. İsmail Algül (37) idaresindeki 33 CZC 31 plakalı TIR, Gürsu’dan dorsesine yüklediği yaklaşık 25 ton armut ile Mersin’e gitmek üzere yola çıktı. TIR, Kestel kavşağı yakınlarında bilinmeyen bir sebepten dolayı alev aldı. Alevlerin yükseldiği fark eden sürücü Algül, aracı sağ şeride çekerek TIR’dan uzaklaştı. Alevler kısa sürede TIR ve dorsesini etkisi altına aldı. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yaklaşık 45 dakika süren yangın söndürme çalışmasının ardından alevleri tamamen söndürdü. Ancak çıkan yangında TIR ve dorsesi tamamen yanarak kül oldu. Çıkan yangından dorsede yüklü olan 25 ton armutta nasibini aldı. Yola saçılan armutlar olay yerine gelen belediye çalışanları tarafından temizlendi. Yaklaşık bir saat trafiğe kapalı olan yol yanan aracın yoldan kaldırılmasının ardından yeniden trafiğe açıldı. Yangında meydana gelen yaklaşık zararın ise 500 bin lira olduğu öğrenildi. (CİHAN) Yangını söndürmeye gitmeyen köylülere oyun yasağı Kütahya'nın Simav ilçesine bağlı Yeniköy muhtarı, yaklaşık 10 gün önce köylerine yakın bir alanda çıkan orman yangınına, köylülerin "kahvehanede oyunu bırakmayıp, yangın söndürme çalışmalarına yardıma gitmedikleri" gerekçesiyle köydeki bütün kahvehanelerde oyun oynamayı yasakladı Köy muhtarı Hasan Alakuş, yaklaşık 10 gün önce köy yakınında çıkan orman yangını için çağrı yaparak, müdahale için köylülerden yardım istedi. Kontrol altına alınan ve 15 hektarlık bir orman alanının zarar gördüğü yangından geri döndüğünde köylülerin yardıma gelmediğini ve kahvehanede oturup oyun oynadığını gören Alakuş, buna kızıp köydeki bütün kahvehanelerde oyun oynamayı yasakladı. Alakuş, yaptığı açıklamada, bölgelerinde çıkan orman yangınına çok üzüldüklerini ve köylerinin ciğerinin yandığını söyledi. Eskiden komşuda veya herhangi bir yerdeki yangına herkesin koştuğunu belirten Alakuş, şöyle konuştu: "Ama son zamanlarda bunlar yok oldu. Vatandaşlarımızın büyük bir kısmı gençlerimiz hariç, yangını söndürmeye giden olmadı. Gençlerimiz, ilk gün yangının önünü kestiler, kendilerini ateşe attılar. Orman araçları köyümüzden su aldı. Kahvehanelerin önünden su götürdüler. Kahvehanedekilerden biz isterdik ki kendiliğinden yangın söndürmeye yardıma gitsinler. Böyle yapsaydılar, Yeniköy muhtarı olarak bana gurur verirdi. Ama ben dağdan geldiğim de kahvehanel- erde oyun oynandığını gördüm. Bu köydeki herkes, dağdan odununu getiriyor. Dağdan yararlanmayan hiç kimse yok gibi. Bu esnada olağanüstü bir karar aldık. Kahvehanelerde domino ve kağıt oyunlarını, ikinci bir karara kadar yasakladık. Aldığımız kararı buralara astık ve tebliğleri yaptık. Şu an köyde oyun işi bitti. Oyun oynandığını tespit ettiğimiz kahvehanelere bin lira ceza keseceğiz." Köy sakinlerinden Hüseyin Karahan da muhtarın, oyun yasağını vatandaşa kızdığı için koyduğunu dile getirdi. Bu kararın kendisi için iyi olduğunu belirten Karahan, "Bu yangın dağda değilde, herhangi birimizin evinde de olabilirdi. Bu konuda vatandaşlar olarak, yangına müdahale etme noktasında biraz zayıf kaldığımızdan muhtar kızdı. Muhtarın bu kararını destekliyorum" diye konuştu. Hüseyin Ümit ise söz konusu yasağın uygulamaya konmasına sevindiğini ifade etti. Oyun yüzünden eş ve dostlarıyla bile görüşemediklerini aktaran Ümit, "Oyunun başına bir oturuyoruz, 'al taşı, ver taşı' konuşamıyoruz bile. Şimdi iyi oldu, bak işte oturup muhabbet edebiliyoruz. Memnunuz karardan, yasak olsun" dedi. Halil Danacı da karardan memnun olduğunu, dağdan her türlü ihtiyacını karşılayanların yardıma gitmesi gerektiğini kaydetti. (AA) SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 22Şubat Eylül 2014 17 2013 Pazartesi Perşembe TIBBİ SARF MALZEME SATIN ALINACAKTIR İZMİR KUZEY KAMU HASTANELERİ BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ 2015 YILI UYKU LABORATUVARI TIBBİ SARF MALZEMESİ ALIMI alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/114868 1- İdarenin a) Adresi : SÜMER MAH. 453 SOK. NO:2 KONAK/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : 2324443501 - 2322469022 c) Elektronik Posta Adresi : [email protected] ç) İhale dokümanının görülebi: https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ leceği internet adresi (varsa) 2- İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : 15 KALEM UYKU LABORATUVARI CİHAZ YEDEK PARÇASI VE SARF MALZEMESİ ALIMI YAPILACAKTIR. Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yeri : Dr. Suat SEREN GÖĞÜS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ EĞT. VE ARAŞ. HASTANESİ c) Teslim tarihi : SÖZLEŞMENİN 01.01.2015 TARİHİNDEN SONRA İMZALANMASI DURUMUNDA SÖZLEŞMENİN İMZALANDIĞI GÜN İŞE BAŞLANACAKTIR. SÖZLEŞMENİN İMZALANMASINA MÜTEAKİBEN, GENEL SEKRETERLİĞİMİZE BAĞLI SAĞLIK KURUMLARIMIZIN YAZILI TALEBİ DOĞRULTUSUNDA 30 GÜN İÇİNDE İLK PARTİ TESLİMATI YAPILIR.DİĞER PARTİLER KURUMUN YAZILI TALEPLERİ DOĞRULTUSUNDA 30 GÜN İÇERİSİNDE PEYDER PEY TESLİM EDİLECEKTİR. İŞİN SÜRESİ 31.12.2015 TARİHİNE KADARDIR. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : İZMİR KAMU HASTANELER BİRLİĞİ KUZEY GENEL SEKRETERLİĞİ -İhale Salonu-Sümer Mh. 453 Sk. No.2 Konak b) Tarihi ve saati :16.10.2014 - 10:00 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1.Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; 4.1.1.1.Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.2.Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; 4.1.2.1.Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3.Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4.Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5 İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1. 4.3.1.1.Ürünlerin piyasaya arzına ilişkin belgeler: TIBBİ CİHAZ YÖNETMELİĞİ KAPSAMINDAKİ ÜRÜNLERİN SAĞLIK BAKANLIĞI ULUSAL BİLGİ BANKASI BARKOD NUMARALARI İLE TEDARİKÇİLER VE BAYİLERİN BAYİ ONAYLARININ BULUNMASI ZORUNLUDUR. BAYİ TANIMLAYICI NUMARALARININ VE ÜRÜNLERİN UBB ÇIKTILARININ İHALE DOSYASINDA BULUNMASI ZORUNLUDUR.YÖNETMELİK KAPSAMI DIŞINDAKİ MALZEMELER İÇİN KAPSAM DIŞI OLDUĞUNA DAİR BEYAN-BELGE SUNULMALIDIR. İSTEKLİLER TEKLİFLERİNİ HÜAP ÜZERİNDE BULUNAN KİK İHALE YAZILIM PROGRAMINDA HAZIRLAYARAK CD ORTAMINDA DOSYALARINDA BULUNDURACAKLARDIR. EKSİKLİĞİ HALİNDE TEKLİF DEĞERLENDİRME DIŞI BIRAKILACAKTIR. 4.3.2.Tedarik edilecek malların numuneleri, katalogları, fotoğrafları ile teknik şartnameye cevapları ve açıklamaları içeren doküman: 4.,5.,6.,12., 14. VE 15. KALEMLERDE İSTENEN ÜRÜNLERE AİT PİYASAYA ARZ EDİLMİŞ HALİYLE 2(İKİ) ADET NUMUNE, 1.,2.,3.,7.,11. VE 13. KALEMLERDE İSTENEN ÜRÜNLERE AİT PİYASAYA ARZ EDİLMİŞ HALİYLE 1(BİR) ADET NUMUNE SUNMAK ZORUNDADIRLAR. 8.,9. VE 10. KALEMLER İÇİN NUMUNE SUNULMASI ZORUNLU DEĞİLDİR. BU KALEMLER İÇİN ÜRÜNLERİN ÖZELLİKLERİNİ İÇEREN KATALOG VEYA BROŞÜR SUNULMASI VE BU KATALOG/BROŞÜR ÜZERİNDE TEKNİK ŞARTNAMEYE UYGUNLUK MADDE MADDE GÖSTERİLMESİ ZORUNLUDUR. NUMUNELER İHALEDEN ÖNCE ŞAHİT NUMUNE VE İHALE NUMUNESİ OLARAK AYRI AYRI PAKETLENMİŞ OLARAK İDAREYE NUMUNE TESLİM TUTANAĞI İLE TESLİM EDİLECEK OLUP, DÜZENLENEN NUMUNE TESLİM TUTANAKLARI TEKLİF ZARFININ İÇİNDE SUNULACAKTIR. EKSİKLİĞİ HALİNDE TEKLİF DEĞERLENDİRME DIŞI BIRAKILACAKTIR. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açık olup yerli malı teklif eden istekliye ihalenin tamamında % 5(BEŞ) oranında fiyat avantajı uygulanacaktır. 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı Doküman Satış Bedeli İdaremizin Halk Bankası İzmir Şubesi nezdindeki TR390001200943000005000030 İBAN Nolu Hesabına, açıklama kısmında şirket adı ile vergi dairesi ve numarasının belirtildiği dekont ile birlikte İzmir İli Kuzey Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği Satınalma Biriminden alınabilir. Sümer Mh. 453 Sk. No.2 Konak/İZMİR adresinden satın alınabilir. İhale dokümanının posta yoluyla da satın alınması mümkündür. Posta yoluyla ihale dokümanı almak isteyenler, posta masrafı dahil yurtiçi için 120 TRY (Türk Lirası), yurtdışı için 130 TRY (Türk Lirası) doküman bedelini HALKBANK TR39 0001 2009 4300 0005 0000 30yatırmak zorundadır. Posta yoluyla ihale dokümanı satın almak isteyenler, ihale doküman bedeline ilişkin ödeme dekontu ile ihale dokümanının gönderileceği adresin de belirtildiği ihale dokümanı talep başvurularını yukarıda yer alan faks numarasına veya yazılı olarak idareye ihale tarihinden en az beş gün önce göndermek zorundadır. İhale dokümanı iki iş günü içinde bildirilen adrese posta yoluyla gönderilecektir. İhale dokümanının posta yoluyla gönderilmesi halinde, postanın ulaşmamasından veya geç ulaşmasından ya da dokümanın eksik olmasından dolayı idaremiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Dokümanın postaya verildiği tarih, dokümanın satın alma tarihi olarak kabul edilecektir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İZMİR KAMU HASTANELER BİRLİĞİ KUZEY GENEL SEKRETERLİĞİ-Merkezi Satınalma Birimi-Sümer Mh. 453 Sk. No.2 Konak adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (DOKSAN) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Sondakika: 22/9 Basın: 10267 Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr’de Merhum Özhan Canaydın’ın fabrikası önünde EYLEM Galatasaray Kulübü eski Başkanı merhum Özhan Canaydın'ın Bursa’daki fabrikası önünde toplanan işçiler, maaş ve tazminatlarını alamadıkları gerekçesiyle eylem yaptı. Özhan Canaydın’ın sahibi olduğu Biesseci Bursa Tekstil Sanayi Ticaret AŞ fabrikası, bir süre önce haciz şoku yaşamıştı. Maaş ve tazminatlarını alamadıklarını söyleyen işçiler bugün fabrika önünde toplandı. Yaklaşık 100 işçi, yaşadıkları sorunları anlattı. İşçiler adına konuşan Tuncay Yılmaz, şunları söyledi: “İflas ve tasfiye süreci sonrası hak edilmiş yasal alacaklarımızın ödenmesi için sesimizi duyurmak, mağduriyetimizi anlatmak istedik. Burada bulunmaktan dolayı büyük hicap duyuyoruz. Hatta bir çok arkadaşımız bu sebeple buraya gelemedi. Rahmetli Özhan Canaydın’ın kurduğu bu fabrikaya yıllarca emek verdik. Rahmetli Canaydın, zamanında bu çalışanlarla parlak ve gurur verici bir dönem yaşadık. Bursa’da tekstil üretimi ve ihracatı yapan firmalar içerisinde ön sıralardaydık. Ancak Özhay Bey'den sonra yapılan yönetimsel hatalar yüzünden firmamız günden güne kan kaybetti. Burada sorumlu firmanın bu kötü gidişini doğru analiz edemeyip, zamanında doğru kararı almayan Biesseci A.Ş üst yönetiminindir. Biz çalışanların bu basiretsizlik ve kötü gidişte hiçbir vebali yoktur. Size güvenmemizi ve inanmamızı her konuda söylediniz. Ancak geldiğimiz noktada 2 yıldır bir arpa yolu alınamadı. Hatta iflas halinde almaya hak kazandığımız maaşlarımızı dahi bir çoğumuz alamadık. Özhan Canaydın sağ olsaydı bu duruma gelmezdik. Çünkü o toplum içinde başı dik gezebilmenin ne demek olduğunu iyi bilirdi. Bundan sonra artık hukuki ve sosyal yollarla organize olup, hakkımızı sonuna kadar arayacağız.” (CİHAN) ' 22 Eylül 2014 Pazartesi Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Temmuz ayları itibarıyla son 5 yıllık dönemde Türkiye toplamında traktör sayısının yüzde 17,3 arttığını bildirdi. Bayraktar, bu oranın Doğu Anadolu’da yüzde 32,7, Güneydoğu Anadolu’da yüzde 31,8'e denk geldiğini bildirdi C[PV[QS[VJ\P[4STET\[?TQX[R[U[\@;;2\5ZRROK [PTWU[\5LVQYPZBUZ\D\RYXPMW\9=;\IYW\62>\MX[W\SV[QSHV N[PTNTWTW\@;D3\PTXT\5ZRROK\[PTWU[\PLKUZ\D6J9 [VSTFX[\D\RYXPMW\>2>\IYW\==6BPZ\?TQSTETWT\IZXYVSSYA ZRNY\C[PV[QS[VJ\>\PTXXTQ\NLVZUZ\SV[QSHV\N[PTNTWTW @93\IYW\/6@\[UZS\[VSSTETWT\<OVGOX[UTA\.MW\>\PTXXTQ UHWZRUZ\SV[QSHV\N[PTNT\[VSTF\)TKTWU[\PLKUZ\9@J6\YXZ +MEO\:W[UMXO\CHXGZNYBWYW\YXQ\NTV[U[\PZV\[XUTETWT IYXUYVZW\C[PV[QS[VJ\+MEO\:W[UMXO\CHXGZNYBWYJ\PLKUZ 9DJ/\YXZ\&LWZPUMEO\:W[UMXO\CHXGZNYJ\PLKUZ\D2J@\YXZ *?\:W[UMXO\CHXGZNYJ\PLKUZ\D/J@\YXZ\:QUZWYK\CHXGZNYJ PLKUZ\D=J3\YXZ\'GZ\CHXGZNY\YKXZUYEYWY\IZXYVSSYA C[PV[QS[VJ\IHXGZXZV\[V[NTWU[\ZW\[K\MV[WN[X\[VSTF PLKUZ\2J=\YXZ\0[VR[V[\CHXGZNYJ\PLKUZ\D9\YXZ\([7 V[UZWYK\CHXGZNY\MXUOEOW[\UYQQ[SY\?ZQSYA@;D3 PTXT\5ZRROK\[PTWU[\SV[QSHV\N[PTNTWU[\9@9\IYW =/D\[UZSXZ\'GZ\CHXGZNYBWYW\YXQ\NTV[U[\PZV [XUTETWT\IYXUYVZW\C[PV[QS[VJ\FOWX[VT\Q[PUZSSY -CO\IHXGZRYKYJ\9D@\IYW\63;\SV[QSHVXZ\*? :W[UMXOJ\@2=\IYW\==\SV[QSHV7 XZ\0[VR[V[J\@9;\IYW\D>;\SV[QSHV7 XZ\:QUZWYKJ\@9;\IYW\D>;\SV[QSHV7 XZ\([V[UZWYK\IHXGZXZVYRYK\YKXZUYA 5V[QSHV\N[PTNT\[VSTF\MV[WTWU[\YXQ YQY\NTV[PT\[X[W\+MEO\:W[UMXO\<Z &LWZPUMEO\:W[UMXO\IHX7 GZXZVYRYK\SM4X[R N[PTU[\NMWU[ PZV [XUTX[VA 5ZRROK\[PTWU[J +MEO\:W[UMXO\CHX7 GZRYK\DDD\IYW\=9=J &LWZPUMEO :W[UMXO\CHXGZR7 YK\YNZ\D;2\IYW\@2/ SV[QSHVZ\N[)Y4\IOXOWOPMVX[VA\.MW\>\PTXXTQ\UHWZRUZJ SV[QSHV\N[PTNTWU[\RYQS[V\MX[V[Q\ZW\1[KX[\[VSTF\*? :W[UMXO\CHXGZRYKUZ\P[F[WUTA\*?\:W[UMXO\CHXGZRYKJ >\PTXXTQ\UHWZRUZ\SV[QSHV\N[PTNTWT\>;\IYW\3=>\[UZS [VSTVUTA\CO\IHXGZRYKY\3>\IYW\>DD\SV[QSHV\[VSTFTPX[\'GZ CHXGZRYKJ\9@\IYW\=3@\[UZSXZ\:QUZWYK\CHXGZRYKJ\@6 IYW\>99\[UZSXZ\+MEO\:W[UMXO\CHXGZRYKJ\@=\IYW\>@@ [UZSXZ\([V[UZWYK\CHXGZRYKJ\@=\IYW\9=/\[UZSXZ &LWZPUMEO\:W[UMXO\CHXGZRYK\YKXZUYA\>\PTXXTQ UHWZRUZ\SV[QSHV\N[PTNT\ZW\[K\[VS[W\IHXGZRYKJ\@>\IYW /9D\[UZSXZ\0[VR[V[\CHXGZRYK\MXUOA,@;;27 @;D3\UHWZRYWUZ\SV[QSHV\N[PTNT\ZW\1[KX[\[V7 S[W\YXJ\PLKUZ\6@J/\YXZ\5OW8ZXY\MXUOEOWO IYXUYVZW\C[PV[QS[VJ\FO\IYXGYXZVY\<ZVUY -5OW8ZXY\YXYRYKYJ\PLKUZ\6D\YXZ\:VU[)[WJ PLKUZ\=2J6\YXZ\ TVW[QJ\PLKUZ\==J=\YXZ\.YYVSJ\PLKUZ >/J>\YXZ\(YXYNJ\PLKUZ\>3J/\YXZ\EUTVJ\PLKUZ\>@J@\YXZ 0[VUYW\YKXZUYA\.MW\>\PTXXTQ\UHWZRUZ\SV[QSHV\N[PTNT N[UZ8Z\*NS[WIOXBU[\GZVYXZUYA\*NS[WIOXBU[QY\SV[QSHV N[PTNT\PLKUZ D2J2\[K[X[V[Q\@6\IYW\D@D\[UZSSZW\@D\IYW\6D@\[UZUZ YWUYA\'W\[K\[VSTF\PLKUZ\9J=\YXZ\!MWGOXU[QJ\PLKUZ\>JD YXZ\YKZJ\PLKUZ\=J@\YXZ\([V[ILQJ\PLKUZ\/J=\YXZ\COVN[J PLKUZ\2J6\YXZ\.[RNOWBU[\GHVLXULA\>\PTXXTQ\UHWZRUZ SV[QSHV\N[PTNT\[VSTFTWU[\D9\IYW\22=\[UZSXZ\(MWP[\IYV7 YW8Y\MXOVQZWJ\IO\YXY\D;\IYW\2=2\[UZSXZ\0[WYN[J\6\IYW /D3\[UZSXZ\ [WXTOV1[J\6\IYW\=>=\[UZSXZ\*KRYVJ\6\IYW =@3\[UZSXZ\+ZWYKXYJ\6\IYW\@3=\[UZSXZ\C[XTQZNYVJ\6\IYW 62\[UZSXZ\:U[W[\S[QY4\ZSSYA\5V[QSHV\N[PTNT\*NS[WIOXBU[ >\IYW\3;2\[UZS\[K[XTVQZWJ\YKZBUZ\N[UZ8Z\@J\5V[I7 KMWBU[\9@J\%[QQ[VYBUZ\D=;J\CYWGHXBUZ\D=9J\VUOBU[ @>/J\([V[ILQBSZ\@2=J\!MWGOXU[QBS[\9;9J &LRLF)[WZBUZ\939J\:VS<YWBUZ\932\[UZS\[VSSTA, C[PV[QS[VJ\@;D3\5ZRROK\[PTWU[J\@;D3\%[KYV[W [PTW[\GHVZJ\SV[QSHV\N[PTNTWTW\3\IYW\@33\[UZS\[VS[V[Q\D RYXPMW\>2D\IYW\3@9\[UZSSZW\D\RYXPMW\>2>\IYW\==6 [UZUZ\?TQSTETWT\IYXUYVUYA\ ZRNY\C[PV[QS[VJ\IYV\[PXTQ NLVZUZ\(MWP[BU[\@>>J\*KRYVBUZ\D>=J\+ZWYKXYBUZ\D>;J COVN[BU[\D9;J\.Y<[NBS[\D@@J\C[XTQZNYVBUZ\D;6J &[KY[WSZ4BSZ\D;3J\ [WXTOV1[BU[\D;9J\[W[QQ[XZBUZ D;D\[UZS\[VS[VQZWJ\CYWGHXJ\%[QQ[VYJ\5V[IKMW\<Z YKZBUZ\SV[QSHV\N[PTNTWU[\UZEYFYR\MXR[UTETWTJ\[VSTFTW VUOBU[\DJ\([V[ILQBSZ\@J\:VS<YWBUZ\3J\!MWGOXU[QJ (TVTQQ[XZ\<Z\&LRLF)[WZBUZ\6J\.YYVSBSZ\/\[UZSSZ Q[XUTETWT\[QS[VUTA\\'W\1[KX[\[VSTF\(MWP[BU[\MXN[\U[ SM4X[R\SV[QSHV\N[PTNTWU[\6=\IYW\2@/\[UZSXZ 0[WYN[BWTW\IYVYW8YXYEYWY\QMVOUOEO\IYXGYNYWY\<ZVZW C[PV[QS[VJ\-(MWP[\6>\IYW\93/\[UZSXZ\YQYW8YJ C[XTQZNYV\>=\IYW\D=/\[UZSXZ\L?LW8LJ\*KRYV\>>\IYW\3>D [UZSXZ\UHVULW8LJ\COVN[\>>\IYW\96/\[UZSXZ\IZFYW8Y NTV[U[A\.MW\NTV[U[\IOXOW[W\YKZBUZ\3D\SV[QSHV\<[VA 5V[QSHV\N[PTNT\CYWGHXBUZ\269J\%[QQ[VYBUZ\6=DJ\5V[I7 KMWBU[\D/9\[UZSXZ\IYWYW\[XSTWU[,\UZUYA\ !&$$'% &#&'!% '%$$ &'' #&##&$&' $ Simav ilçesinde, bir haftadır aralıklarla süren şiddetli yağış nedeniyle domates ekili yaklaşık 70 dekar alanda zarar oluştu. Ziraat Odası Başkanı Kadir Bütüner, yaptığı açıklamada, seralar dışında salçalık domates yetiştiren çiftçilerin, bir haftadır aralıklarla etkili olan sağanak yüzünden güç durumda kaldığını söyledi ![V[VTW\YX?Z\ZQMWMRYNY\<Z\?Y1S?YXZV\Y?YW ILPLQ\Q[PT4\MXUOEOWO\<OVGOX[P[W\CLSLW7 ZVJ\FHPXZ\QMWOFSO\Y1S?YXZVYRYKUZW\0ZSYW 0OSXOWOW\S[VX[NTWU[QY\UMR[SZNXZV\N[E[W[Q <Z\UMXO\P[ETFTWU[W\UMX[PT\?LVLRLFA\CO [VQ[U[FTRTKTW\ILPLQ\IYV\Q[PIT\MXUOA\COWOW P[WTW\U[\I[FQ[\?Y1S?YXZVYRYKYW\UZ\K[V[VX[VT MXUOA\!YV[[S\U[NT\MX[V[Q\LVZSY8YXZVY\NLVZQXY OP[VUTQJ\5[VTR\.YGMVS[NT\P[4STVTW\UZUYQA\6; UZQ[V[\UMR[SZN\ZQYPMVNOWOKJ\ZRZQ\<ZVYP7 MVNOWOK\<Z\IZQXZRZUYEYWYK\IYV\P[EROVU[W UMX[PT\ZRZQXZVYWYK\K[PY\MXOPMVA\*X?ZUZQY 4[V[N[X\Q[PITRTK\@>\RYXPMW\XYV[\8Y<[VTWU[A Y1S?YRYKJ\LVLWXZVYWY\NYGMVS[X[SR[UTET\Y?YW R[EUOV\MXUOA\Y1S?YXZVYRYKYJ\R[EUOV MXR[R[X[VT\Y?YW\S[VTR\NYGMVS[X[VT P[4STVR[X[VTWT\QMWONOWU[\HWZRXZ OP[VTPMVOKA\0ZSYW\0OSXO\YNZ\D6\UZQ[VXTQ [V[KYNYWUZQY\UMR[SZNXZVYWJ\P[ETFS[W ?LVLULELWL\[WX[SSTA\.[X?[XTQ\UMR[SZN\LVZ7 SYRYWZ\YXQ\QZK\IO\PTX\I[FX[UTETWT\[QS[V[W 0OSXOJ\FOWX[VT\Q[PUZSSY\#[QX[FTQ\9\[P HW8Z\MWX[V8[\YF?YPXZ\D6\UZQ[V\[X[W[\UM7 R[SZN\1YUZXZVYWY\UYQZVQZW\HKZX\IYV\1YVR[PX[ UMR[SZN\[XTRT\Y?YW\[WX[FR[\P[4STRA +[RX[R[\NOX[R[\NYNSZRY\UZ\QOVUOEOR\S[V7 X[RU[WJ\P[QX[FTQ\D;\GLW\HW8Z\YXQ )[N[UTRTK\MX[W\3>\SMW\UMR[SZN\SM4X[UTQA 5[VX[RTKU[W\P[QX[FTQ\D>;7D=;\SMW\UMR[SZN SM4X[R[PT\LRYS\ZUZVQZW\)ZN[4S[\MXR[P[W N[E[W[QJ\)ZV\FZPY\[XS\LNS\ZSSYA\.[X?[XTQ\UM7 R[SZN\LVZSYRYWUZ\)ZV\FZPY\P[4STQ\UZVQZW P[EROVO\)ZN[I[\Q[SR[UTETRTK\MVS[P[\?TQSTA :?TQ\[X[WU[\UMR[SZN\LVZSYRYWYW\VYNQXY\<Z QMX[P\MXR[UTETWT\[WX[UTR\[R[\I[W[ 4[)[XTP[\R[X\MXUOA\CO\PTX\UMR[SZN\LVZSY7 RYWUZW\N[E[W[Q\WZUZWYPXZ\P[QX[FTQ\=\RYXP7 MW\XYV[\K[V[V\ZSSYRA\ Turkcell Akademi’nin “Dijital Eğitim”, “Liderlik” ve “Satış” ile ilgili üç farklı uygulaması, dünyanın en prestijli danışmanlık şirketlerinden biri olan Brandon Hall tarafından “Mükemmeliyet” ödülüne layık görüldü +LWP[\?[4TWU[\IYV\U[WTFR[WXTQ\FYVQZSY\MX[W\CV[W7 UMW\%[XX\IYXGY\<Z\GZXYFYR\[X[WTWU[QY\OKR[WXTETWT\SLR 5LVQYPZBPZ\[?[V[Q\ZEYSYRUZ\1TVN[S\ZFYSXYEYWZ\Q[SQT N[EX[UTET\UY$YS[X\[Q[UZRYNY\YXZ\5OVQ8ZXX\:Q[UZRYBPY -'EYSYRUZ\0LQZRRZXYPZS,\Q[SZGMVYNYWUZ\-'W\*PY &ZWYFXZSYXRYF\(OVORN[X\'EYSYR\"VMGV[RT,\GLRLF HULXLWZ\X[PTQ\GHVULA\5OVQ8ZXX\:Q[UZRYJ\XYUZVXYQ GZXYFYR\4VMGV[RT\5'0C:\YXZ\-#ZSZWZQ\#HWZSYRY\<Z *(BU[\0LQZRRZXXYQ,\Q[SZGMVYNYWUZJ\-'W\*PY\YUZVXYQ &ZXYFYR\"VMGV[RT,\IYVYW8YXYQ\HULXLWL\[XUTA\-.[STF :WSVZWR[WX[VT,\OPGOX[R[NT\YXZ\UZ\-.[STF\<Z\"[K[VX[7 R[U[\0LQZRRZXXYPZS,\Q[SZGMVYNYWUZ\-.[STF\&ZXYFYR <Z\"ZV1MVR[WNTWU[\'W\*PY\"VMGV[R,\\GLRLF\HULXLWL Q[K[WUTA\+LWP[WTW\ZW\4VZNSY$XY\U[WTFR[WXTQ FYVQZSXZVYWUZW\IYVY\MX[W\CV[WUMW\%[XXJ\0LQZRRZXYPZS ULXXZVYBWY\D223\PTXTWU[W\IZVY\<ZVYPMVA\5OVQ8ZXXBYW\IO 9\4VZNSY$XY\HULXLW\SZNXYR\[X[8[ET\-CV[WUMW\%[XX 0LQZRRZXYPZS\ULXXZVY,\SHVZWYJ\@/79;\8[Q\@;D>BSZ :C+BUZ\ULKZWXZWZ8ZQA\5OVQ8ZXX\:Q[UZRYBWYW\L?\[PVT ?[XTFR[NTPX[\Q[K[WUTET\RLQZRRZXXYQ\HULXXZVYPXZ\YXGYXY 5OVQ8ZXX\:Q[UZRY\+YVZQSHVL\C[WO\*F?Y\.ZKZW\FO UZEZVXZWUYVRZPY\P[4ST\-5OVQ8ZXX\:Q[UZRYBWYW\CV[W7 UMW\%[XX\S[V[1TWU[W\GLRLF\HULXZ\X[PTQ\GHVLXZW\UY$YS[X ZEYSYR\4X[S1MVROJ\5LVQ?Z\IYXGY\Y?ZVYEYRYKY\RYXPMWX[VTW ZVYFYRYWZ\[?STETRTK\<Z\ZEYSYRUZ\1TVN[S\ZFYSXYEY NOWUOEOROK\IYV\4VMGV[RA\![R[WU[W\<Z\RZQWU[W I[ETRNTK\MXR[NTJ\6BUZW\6;BZ\)ZVQZNYW\ZEYSYR\[X[7 IYXRZNY\GYIY\HKZXXYQXZVZ\<Z\HKGLW\IYV\Y?ZVYEZ\N[)Y4 5OVQ8ZXX\+Y$YS[X\:Q[UZRY\I[F[VTNTWT\YXQ\2\[PU[\[XUTET DRYXPMW\/;;\IYWUZW\1[KX[\KYP[VZS\N[PTNTPX[\U[ Q[WTSX[RTFSTA\5OVQ8ZXXBY\I[F[VTP[\OX[FSTV[W\XYUZVXZVZ PHWZXYQ\GZXYFYR\4VMGV[RTRTK\5'0C:\YNZ\IYVQ[?\[P HW8Z\MV4\0LQZRRZXYPZS\<Z\*WM<[NPMW\ULXXZV7 YBWUZ\-YUZVXYQ,\Q[SZGMVYNYWUZ\PYWZ\IYVYW8YXYQ\HULXL [XRTFSTA\5OVQ8ZXX\:Q[UZRYBWYW\ILWPZNYWUZ MXOFSOVUOEOROK\<Z\HULXZ\X[PTQ\GHVLXZW\UYEZV ?[XTFR[RTK\U[\-.[STF\:WSVZWR[WX[VT,\OPGOX[R[NT MXUOA\(OVORN[X\RLFSZVYXZVYRYKZ\ZW\YPY\<Z\ZW\UMEVO ?HKLRXZVY\NOWR[PT\)ZUZ1XZUYEYRYK\OPGOX[R[J\U[)[ HW8Z\ULWP[WTW\HWUZ\GZXZW\ZEYSYR\<Z\GZXYFYR MVG[WYK[NPMWX[VTWU[W\IYVYNY\MX[W\:.5+\:RZVYQ[W 'EYSYR\<Z\&ZXYFYR\+ZVWZEY\S[V[1TWU[W\U[ HULXXZWUYVYXRYFSYA\5OVQ8ZXX\:Q[UZRYBWYW\Y?YWUZ S[N[VX[UTETRTK\IO\L?\4VMGV[RTW\ULWP[\?[4TWU[\IYV\QO7 VOR\MX[W\CV[WUMW\%[XX\S[V[1TWU[W\[PVT\[PVT\HULXXZ S[?X[WUTVTXR[NTWU[W\UMX[PT\ILPLQ\ROSXOXOQ\UOPOP7 MVOKA,+LWP[\?[4TWU[\D;\IYW\RLFSZVYNY\IOXOW[W\CV[W7 UMW\%[XX\&VOIOJ\QOVORN[X\1YVR[X[V[\ZEYSYR\SZQWMXM$Y7 XZVY\QMWONOWU[\U[WTFR[WXTQ\<ZVZW\FYVQZSXZVYW\I[FTWU[ GZXYPMVA\@;\NZWZXYQ\GZ?RYFY\MX[W\FYVQZS\[V[FSTVR[\<Z [W[XYKZ\U[P[XT\?HKLRXZVXZ\ILPLQ\FYVQZSXZVYW\ZEYSYR\N7 SV[SZ$YXZVYWZ\PHW\<ZVYPMVA\#ZSZWZQ\#HWZSYRYJ\'EYSYR\<Z &ZXYFYRJ\.[STFJ\"[K[VX[R[\<Z\NS\+LKZP\#HWZSY8YXYQ QMWONOWU[\N[)Y4\MXUOQX[VT\U[S[\<Z\UZWZPYRXZVY\YXZ [X[WTWU[\ZW\4VZNSY$XY\MVG[WYK[NPMWX[VU[W\IYVY\MX[V[Q GHNSZVYXYPMVA\CV[WUMW\%[XX\S[V[1TWU[W\ULWP[U[QY\ZW YPY\FYVQZS\Y?Y\OPGOX[R[X[VT\HULXXZWUYVRZQ\LKZVZ S[N[VX[WRTF\3\[PVT\MVG[WYK[NPMW\IOXOWOPMVA\-5ZQWMXM7 $YUZ\0LQZRRZXYPZS,J\-'EYSYRUZ\0LQZRRZXYPZS,J -#ZSZWZQ\#HWZSYRYWUZ\0LQZRRZXYPZS,\<Z\-.[STF\<Z "[K[VX[R[U[\0LQZRRZXYPZS,A &!'&' &$&'%%!'#%"""'%!"'"!%#%#"'$%"# Yatırımcıyı uyaran Kalkınma Bakanı Yılmaz,''Devletin yapacağı işler var, devletin destekleyeceği işler var, devletin girmemesi gereken alanlar var. Herkes üstüne düşeni yerine getirmeli'' dedi Yılmaz, Elazığ'da bir otelde düzenlenen "Kalkınma Kurultayı"nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin iddialı hedeflere sahip olduğunu söyledi. Türkiye'nin 2023, 2053 ve 2071 gibi uzun vadeli hedeflerinin ve perspektiflerinin olduğunu ifade eden Yılmaz, bu çerçevede ortaya konulan politika dokümanları, yol haritalarının olduğunu kaydetti. Türkiye'nin son 12 yılda büyük bir atılım gerçekleştirdiğini, demokrasiden ekonomiye, sosyal politikadan hukuk alanına, birçok alanda önemli ilerlemeler sağladığını vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu: "Bunlar yetmez, Türkiye'nin ikinci bir atılıma ihtiyacı var diyoruz. 230 milyar dolardan 820 milyar dolara yükselmiş bir ekonomimiz var. Bunu 2 trilyon dolara yükselteceğiz diyoruz. İhracatımız 36 milyar dolarlardan bu yıl itibariyle inşallah 160 milyar dolara ulaşacak. Bunu 500 milyar dolara çıkaralım diyoruz. Ar-Ge harcamalarından turizme, ulaşımdan sağlığa birçok alanda hede- flerimiz var. Bütün bunları en son geçen yıl ortaya koyduğumuz 10'uncu 5 Yıllık Kalkınma Planı'nda da detaylı hale getirdik. Şu anda o planımızdan kaynaklanan 25 kritik reform alanında yol haritalarımızı çıkarıyoruz. Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda tartışıyoruz bu yol haritalarımızı. İnşallah yakın bir gelecekte toplumla bunu paylaşacağız.''Türkiye olarak nereye gitmeleri gerektiğini bildiklerini, nasıl gideceklerini de aşağı yukarı tarif ettiklerini anlatan Yılmaz, şu anda bunun detaylarını şekillendirdiklerini vurguladı. ''Peki bu yeterli mi? Türkiye olarak nereye gideceğimizi bilmek, makro olarak, makro çerçevede neler yapacağımızı bilmek yeter mi?" diye soran Yılmaz, "Yetmez. Bizim bu makro hedeflerimizi, ülke olarak ortaya koyduğumuz bu makro perspektifi hem yörelere indirmemiz lazım hem de sektörlere indirmemiz lazım. Bunu çok daha detaylı zemine oturtmamız lazım. İşte bu açıdan bugün yaptığımız çalışma bence çok önemli'' ifadelerini kullandı. Yılmaz, Türkiye'nin 2023 ve 2053 hedeflerine giderken, Elazığ'ın bunun neresinde kalacağının belirlenmesi gerektiğini dile getirerek, ''Elazığlıların oturup bu makro çerçeveyi dikkate alarak ortaya koymaları son derece önemli. Makroyu mikroya indirmemiz lazım. Ülke çapındaki çalışmaları, yöre çalışmalarıyla bütünleştirmemiz lazım. İşte bunu yaptığımız zaman gerçek anlamda bütün bu vizyonumuzun, hedeflerimizin hayata geçmesi için gerçekçi bir zemini hep birlikte oluşturmuş oluruz'' diye konuştu.Kalkınmaya yönelik çalışmalarda kim yapacak sorusuna sadece ''devlet'' diye cevap verilmemesi gerektiğini aktaran Yılmaz, şunları kaydetti: ''Her şeyi devlet yapar' mantığını bir tarafa bırakmamız lazım. Her şeyi devlet yapmaz. Devletin yapacağı işler var, devletin destekleyeceği işler var, devletin girmemesi gereken alanlar var. Bu noktayı iyi tarif etmemiz lazım. Bugünkü dünyada kalkınma dediğimiz hadise, süreç, sadece devletle, sadece kamuyla yöneteceğimiz bir süreç değildir. Özel sektörü, sivil toplumu, meslek kuruluşlarını dikkate almadan bu süreci yönetemeyiz.'' Yılmaz, Kurultay'ın düzenlenmesine katkı sağlayan herkese teşekkür etti. (AA) " 221Şubat Eylül 2014 2013Pazartesi Perşembe Maliye Bakanı Şimşek,"Cari açığın en önemli nedenlerinden olan enerjide tüketimi tasarruf yoluyla azaltmayı amaçlıyoruz.Enerji verimliliği yüksek olan beyaz eşyalara ÖTV avantajı sağlayacağız.Hükümet olarak binalarına yalıtım yaptırmak isteyenlere, alacakları ürünler için taksit kolaylığını da içeren alternatifli bir çalışma yürütüyoruz"dedi #QMOGPR2QJQNKR#P6FPHR-OF?PJ:R<QLORQ>K=KNRPNR7NPFMO NPIPNMPLONIPNRBMQNRPNPL/OIPRHAJPHOFORHQEQLLC3RGBMCGMQ Q@QMHFQGKRQFQ>MQIKJMQLKNKRDPMOLHPLPJ:RDCRJQ4EQFIQRPN5 PL/OR9PLOFMOMO=ORGAJEPJRBMQNRDPGQ@RP?GQMQLQR)@PMR.AJP5 HOFR&PL;OEOR).&RQ9QNHQ/KREQ=MQGQ<QJMQLKNK: DONQMQLKNQRGQMKHKFRGQ4HKLQ<QJMQLRO>ONRIPRQMQ<QJMQLK ALANMPLRO>ONRHQJEOHRJBMQGMK=KNKRIQRO>PLPNRQMHPLNQHO3MORDOL >QMK?FQRGALAHHAJMPLONORDOMIOLIO8R+AJAFPHON:R<QLORQ>KJMQ FA<QIPMPR9PRPNPL/OR9PLOFMOMO=ONRQLHKLFQ G7NANIPRQMIK=KRJQLQLMQLRA@PLONPR#QMOGP 2QJQNMK=KRIQRJPNIORQMQNKNKROM5 ;OMPNIOLPNRIA@PNMPFPMPLORGQ45 FQGQRIP9QFRPIOGBL8R2CRJQ45 EQFIQR>QMK?FQMQLKNK 6K@MQNIKLQNR2QJQNMKJ:RPMPJ5 HLOJRHAJPHOFONIPRDAGAJRGPL HCHQNRDPGQ@RP?GQMQLQ OMO?JONRDOLRIA@PNMPFPGP ;OHFPGPR6Q@KLMQNKGBL8R)HP GQNIQN:RJBNCGMQROM;OMO IO=PLRDQJQNMKJMQLR9PRJCLCF5 MQLMQRGQ4KMQNR>QMK?FQROMPRIP GQMKHKFRJBNCECNIQRBLHQGQ >KJQNRFQMOGPHRA@PLONP >PJOFEPLRJQMQNRDONQMQLQRIQ JBMQGMKJR;PHOLOMFPEO QFQ>MQNKGBL8R2CNMQLKNRGQNK EKLQ:R>P9LPRJOLMOMO=ONOR7NMPFPJ QFQ<KGMQRJPNIORQMQNKNIQR0NPRGQ5 4QDOMOLO@0RIOGP DOL EALPIOLR>QMK?FQRGALAHPNRDQJQNMKJ:RJQLDBNIOBJEOH PFOEGBNCRIA?AJRBMQNRQLQ>MQLKR9PL;OEPMRQ>KIQNRHP?9OJ PIO<ORDOLRFBIPMR4MQNMKGBL8R2QJQNR-OF?PJ:R(( FC6QDOLONPRGQ4HK=KRQ>KJMQFQIQ:RIQ6QR7N<PRIPRDOL>BJ JP@RO3QIPRPHHO=OR;ODO:RAMJPNONRPJBNBFORQMQNKNIQJO 7NPFMOREBLCNMQLKNIQNRDOLONONR<QLORQ>KJRBMIC=CNCRE7GMP5 IO8R2CNCNRPNR7NPFMORNPIPNONONRIPRPNPL/OROH6QMQHK BMIC=CNQRIOJJQHOR>PJPNR-OF?PJ:R6AJAFPHONRE7@ JBNCECRDQ=KFMKMK=KNR7NANPR;P>FPRNBJHQEKNIQ JQLQLMKRBMIC=CNCRO3QIPRPHHO8R-OF?PJ:RDCRJQ45 EQFIQR6PLRDQJQNMK=KNRJPNIOR;7LP9R9PRGPH5 JORQMQNKNIQR>QMK?FQMQLRGALAHHA=ANP O?QLPHRPIPLPJ:R?7GMPRJBNC?HCR0QLO Q>K=KNRPNR7NPFMORNPIPNMPLONIPN DOLORPNPL/OROH6QMQHKFK@8RNPL/OIP HQEQLLC3CRQLHKLFQJRECLPHOGMPRHAJP5 HOFR6K@KNKRQ@QMHFQGKR6PIP3MOG5 BLC@8RMJPFO@IPRPMPJHLO=ON GA@IPR$1ARFPEJPNMPLIP HAJPHOMOGBL8RANAFA@IP 6PFPNR6PLJPEONRP9ONIP JCMMQNIK=KRDC@IBMQDK: >QFQ?KLR9PRDCMQ?KJ FQJONPMPLOR;ODORDPGQ@RP?GQMQL: DCRHAJPHOFIPR7NPFMORDOLRLBM BGNCGBL8R.QDORDCNMQLKNRQLQEKNIQ PNPL/OR9PLOFMOMO=ORIPRHAJPHOFORIP GAJEPJRBMQNRP?GQMQLR9QL8RPNO ALPHOMPNR9PREQHKMQN ALANMPLIPRPNPL/OR9PLOFMOMO=ORBMICJ>QRGAJEPJ8R(EKM EBLCNR6QMO6Q@KLIQRDOL>BJRP9IPRJCMMQNKMQNR9PR>BJRPMPJ5 HLOJRHAJPHPNRPEJORHPJNBMB/ORALANMPL8R+AJAFPHRBMQLQJ O?HPRDCRALANMPLONR3O?HPNRHQFQFPNR>PJOMFPEOR9PRPNPL/OGO Q@RHAJPHPNRP9RP?GQMQLKNKNRIQ6QRIQ GQG;KNMQ?HKLKMFQEKNKNR;QGLPHORO>ONIPGO@82C;ANRAMJPF5 O@IPRLA@;QLIQNRALPHOMPNRPMPJHLO=ONROJORJQHKNIQN 3Q@MQEKNKREQIP<PRDC@IBMQ4MQLKRHAJPHOGBL8R*ALPJMORPMPJ5 HLOJR3O?ONPRHQJKMKRHPJRDPGQ@RP?GQRBMQNRDC@IBMQ4MQLKNKN EQL3OGQHKRAMJPFO@IPJORHB4MQFRPMPJHLOJRHAJPHOFONON GQJMQ?KJRGA@IPR1EONPRHPJQDAMRPIOGBL8R2CNCNRO>ONRPNPL5 /OR9PLOFMOMO=ORGAJEPJRBMQNRDPGQ@RP?GQMQLQR).& Q9QNHQ/KREQ=MQGQ<Q=K@8RQ4Q<Q=KFK@RDOLRIA@PNMPFPGMP PNPL/OR9PLOFMOMO=ORGAJEPJRBMQNRDPGQ@RP?GQMQLKRHPL<O6RP5 IPNR9QHQNIQ?MQLKFK@:RIO=PLMPLONPR;7LPRIQ6QRQ@R).& 7IPGP<PJ80RNPL/OR9PLOFMOMO=ONOREQ=MQFQJRO>ONRDONQMQLIQ5 JORGQMKHKFKNRIQR7NPFONOR9CL;CMQGQNR-OF?PJ:RGQMKHKFK GQ4KMFQGQNRDONQMQLIQR<OIIORDOLRJQGK4RBMIC=CNCRE7GMP5 IO8R2QJQNR-OF?PJ:RGQMKHKFKNR7NPFONONRQEMKNIQ 6PLJPE>PRDOMONIO=ONORQN<QJRONEQNMQLKNRDQ@PNRO?ON FQMOGPHONIPNRJQ>KNIKJMQLKNKRDPMOLHPLPJ:R?7GMPRIP9QF PHHOR0&QHQNIQ?MQLKFK@KNR?CNCRDOMFPMPLONOROEHPLOFRJORDO5 NQMQLQRGQ4KMQNRGQMKHKFREQGPEONIPR7NPFMORDOLRQ9QNHQ/RPM5 IPRPIOMOGBL8RMPJHLOJR9PGQRIB=QM;Q@KNRHAJPHOFONON Q@QMFQEKGMQR6PFR9QHQNIQ?KNR4QLQEKR<PDONIPRJQMKGBL 6PFRIPR<QLORQ>KJRNBJHQEKNIQRAMJPGPRDAGAJRDOLRJQHJK GQ4FK?RBMCNCGBL8R%QHPNRDCLQGQRGQ4KMQNRGQHKLKF:RDOLJQ> GKMRO>ONIPRJPNIOEONORQFBLHORIPRPIOGBLRQFQRDO@RGONPRIP DCRNBJHQIQR>PJOFEPLRJQMQNRDONQ EQJONMPLORO>ONRDOLR6Q@KLMKJ O>ONIPGO@8R+AJAFPHRBMQLQJ DONQMQLKNQRGQMKHKFRGQ4HKLFQJ OEHPGPNMPLP:RQMQ<QJMQLKRALANMPLRO>ONRHQJEOH JBMQGMK=KNKRIQRO>PLPNRQMHPLNQHO3MORDOL >QMK?FQRGALAHAGBLC@80R)HPRGQNIQN:R>P9LP JOLMOMO=ONOR7NMPFPJRQFQ<KGMQRIQRDQ@K >QMK?FQMQLRGALAHHAJMPLONORQNMQHQNR-OF?PJ: HLQ3OJHPJORQLQ>MQLKNRE7@RJBNCECRJOLMOMOJHPRDAGAJ 4QGREQ6ODORBMIC=CNCRDOMIOLIO8R"CMMQNK<KMQLK:RIA?AJ PFOEGBNMCRQLQ>MQLKRHPL<O6RPHFPGPRG7NMPNIOLFPGOR9PRDC EQGPIPRIQ6QRHPFO@RDOLR>P9LPRBMC?HCLFQGK QFQ>MQIKJMQLKNKRIOMPR;PHOLPNR-OF?PJ:RE7@MPLONOR?7GMP HQFQFMQIKR0P9LPRJOLMOMO=ONOR7NMPFPJRQFQ<KGMQ HLQ3O=PRGPNOR>KJQ<QJRQLQ>MQLIQNRJQLDBNIOBJEOHREQMKNKFK IA?AJRBMQNMQLKR9PL;OEPMRQ>KIQNRHP?9OJRPIO<ORDOLRFBIPM 4MQNMKGBLC@8RPJR>BJR(2RAMJPEONIPRIPRCG;CMQNQNRDC FBIPMMPROM;OMORIA@PNMPFPGORGPNORGKMKNRDAH>PEONP GPHO?HOLFPJROEHOGBLC@8R-CRQNRPMOFO@IPRDOLRHQEMQJR9QL 9PRDCNQR;7LP:RQLQ<KNRJQLDBNIOBJEOHRPFOEGBN IA@PGONPR;7LPRIP=O?PNRHCHQLIQRGKMMKJRDOL 1PFOEGBNR9PL;OEO1RIA?ANAGBLC@8R2CLQIQJO QFQ<KFK@RJPEONMOJMPRGPNORDOLR;PMOLRIP=OM: >P9LPRJOLMOMO=ONOR7NMPFPJ80 # !"## !"!"# ##! #" "##!" # Tez Tour Genel Müdürü Vladimir Kaganer, Türkiye'nin Rusya pazarındaki en başarılı destinasyon olduğunu söyledi. Rusya'nın başkenti Moskova'da düzenlenen uluslararası "Otdykh" turizm forumunda, soruları yanıtlayan Kaganer, sezonla ilgili değerlendirmelerde bulundu Kaganer, bu sene 2013'e göre Türkiye'ye tur satışlarını yüzde 15 artırdıklarını belirterek, "Türkiye'nin, Rusya pazarı için oldukça başarılı bir sezon geçirdiğini söylemeliyim. 2013'e göre yüzde 15'lik bir artış gerçek bir başarı. Türkiye, Rusya pazarındaki en başarılı destinasyon" ifadelerini kullandı. Rus turistlerin Türkiye'yi tercih etmelerindeki nedenleri anlatan Kaganer, "Yakınlık, sıcak denizler ve yüksek hizmet kalitesinin yanı sıra Türkiye'nin dolar endeksli çalışması tercih edilme sebebi. Avro bu sene dolara göre çok daha fazla yükseldi" değerlendirmesinde bulundu. Kaganer, gelecek sezon hedeflerinin belirlenmesinde döviz kuru, dünyadaki politik ve ekonomik gelişmelerin etkili olacağına vurgu yaparken, Türkiye'nin Rus turistler için alternatifsiz ülke olmaya devam edeceğini kaydetti. Gelecek sezon için şimdiden bir tahmin yürütmenin oldukça zor olduğunu dile getiren Kaganer, "Rusya turizm sektörü siyasi ve ekonomik nedenlerden dolayı kolay olmayan bir dönemden geçiyor. AB'nin Rusya'ya uyguladığı yaptırımlar hemen hemen turizm sezonunun sonunda yürürlüğe girdi. Yaptırımlar uygulanmaya başlandığında sezonun asıl kısmı geride kalmıştı. Ancak ağustosun sonundan itibaren satışlar bizim beklentimizin altında gerçekleşti" diye konuştu. İntourist Genel Müdür Yardımcısı İsmail Bölükbaşı, AB'nin yeni vize uygulamasında kaçınan turistlerin Türkiye'ye yöneleceğini kaydetti. Bölükbaşı, "AB yeni vize uygulamasına geçiyor. Parmak izi almak için kişisel başvuru sistemi uygulanacak. Bu özellikle konsoloslukların olmadığı bölgelerde tur talebini sıfırlar. İnsanlar sadece bir vize almak için uzak şehirlerden Moskova'ya gelemez" dedi. Rusya ve AB arasındaki yaptırımların Türkiye'yi dolaylı olarak etkileyeceğini savunan Bölükbaşı, AB ülkelerine gitmekten vazgeçen Rus turistlerin ilk tercih olarak Türkiye'ye yönelmelerinin, beklenen bir gelişme olacağını ifade etti. Bölükbaşı, Rusya'da son zamanlarda onun üz- erinde tur firmasının art arda iflas etmesi konusunda da değinerek, "Bu kapanmalar piyasayı ister istemez kötü etkiledi ve bir güvensizlik ortamı oluşturdu. Firmaların iflası erken rezervasyonların düşmesine ve pazarda küçülmeye neden oldu" değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'deki otelciliğin kalite düzeyi bakımdan dünya standartlarının çok üzerinde olduğunu kaydeden Bölükbaşı, Rus turistlerin kalitefiyat denkleminin kabul edilebilir olması nedeniyle Türkiye'yi tercih ettiklerini söyledi. (AA) Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Türkiye, kuzeyindeki Rusya-Ukrayna krizi, güneyindeki gerek Irak, gerekse Suriye'deki bütün olumsuzluklara rağmen ekonomisini ve ticaretini gelişme seviyesinde tutabilme başarısını göstermiştir" şeklinde konuştu 2QJQNR%PGDPJ<O:R("RQLHORPNO@MOR!M 2Q?JQNMK=K1NKNR0!MRQNK?FQR#P<MOEO .B4MQNHKEK0NQRJQHKMIK8R%PGDPJ<O:RHB4MQNHK 7N<PEONIPR;Q@PHP<OMPLONR;ANIPFPROMO?JON EBLCMQLKNKRGQNKHMQIK8R'LQJR9PR*CLOGP1GP GQ4KMQNRO6LQ<QHMQROM;OMORDOLREBLCGQR%PGDPJ<O: ,R+Q@OLQN5 ,R.PFFC@RHQLO6MPLORQLQEKNIQR'5 LQJ1QRGQ4KMQNRO6LQ<QHRLQJQFMQLKNQ DQJKMIK=KNIQR$, RGKMKRQGNKRI7NPFONPR;7LP GA@IPR:RHPFFC@RQGKNIQROEPRGA@IPR1GQ GQJMQ?QNRDOLRBMCFEC@MC=CNRQLIKNIQNREBNLQJO QGMQLIQRDOLRLQ6QHMQNFQNKNRGQ?QNIK=KNKRDPMOLH5 HO8RR.ALJOGP1NON:R'LQJ1QRBMQNRO6LQ<QHKNKNRGA@IP ,1CNCRAMJPNONRJC@PGRD7M;PEONP:RGA@IP ,1ONONRIPR;ANPGRD7M;PEONPRGQ4KMIK=KNKRO3QIP PIPNR%PGDPJ<O:R?CNMQLKRE7GMPIOR0 QJMOGPROMP OM;OMOREKJKNHKMQLKNRDQ@KMQLKNKR"C@PGR'LQJ1HQ: *AMPGFQNOGPR9PRLDOM1IPNREBNLQR!LQN1QR;OLOM5 PLPJRDQG54QEERGQ4K4RBREBLCNMCRD7M;PGOR!5 LQN1MQRGQ4HK=KFK@RO?DOLMO=OGMPR2Q=IQHRA@PLONP CMQ?FQGQR>QMK?HKJ8R"C@PGR'LQJRD7M;PEONP QLQ>MQLKFK@R9PRO6LQ>RALANMPLOFO@RLQ6QHRDOL ?PJOMIPRBRD7M;PGPR;OHFPGPRDQ?MQIK8RNREBN ;PMIO=OFO@RNBJHQIQRGA@IPR$,1MPLONRQMHKNQRON5 PNRDOLRIQLQMFQ:RGQNORHB4QLMQNFQR9QL8R-CRQN5 IQ:RGA@IPR$RBLQNKNIQRJ7HAIPNROGOMP?FPR9QL8 BMQGKEKGMQRBLQIQRGQ?QNKMQ<QJRBMCFEC@MCJ5 MQLRQLHKJR.ALJOGPRO>ONRPJBNBFOJRQNMQFIQ: IQ6QR3Q@MQRNP;QHO3RQNMQFIQRDOLR?PG BMFQGQ<QJHKL8R.ALJOGP:RJC@PGONIPJORCEGQ5 JLQGNQRJLO@O:R;ANPGONIPJOR;PLPJR'LQJ: ;PLPJEPR*CLOGP1IPJORDAHANRDCRBMCFEC@MCJ5 MQLQRLQ=FPNRPJBNBFOEONOR9PRHO<QLPHONO ;PMO?FPREP9OGPEONIPRHCHQDOMFPRDQ?QLKEKNK ;7EHPLFO?HOL80R2QJQNR%PGDPJ<O:RO6LQ<QHKN: DAHANRBMCFEC@MQLQRLQ=FPNROMJRRQGKRGA@IP :$RQLHK?MQRJQ4QHHK=KNKRJQGIPHHO8R2CRQLHK?KNRB5 MQDOMP<PJRHAFRBMCFEC@MCJMQLQRLQ=FPN ;PL>PJMP?HO=ONORO3QIPRPIPNR%PGDPJ<O:R02CN5 IQNREBNLQRQLHKJ:RLQJQFMQLKRQLHKRBMQLQJ ;7LP<P=O@8R#PEPMQRDC;ANROHODQLOGMPR'LQJ1HQ5 JORO<LQQHKFK@IQR>BJR6K@MKRDOLROGOMP?FPR9P HB4QLMQNFQR9QL8R*CLOGP1GPRDQJHK=KFK@R@Q5 FQNR;P>PNREPNPGPRBLQNMQRGA@IPR ,,1ANRA@5 PLONIPRDOLRQLHK?R9QL8 Alışverişlerin kesildiğini, piyasanın durağan bir hal aldığını belirten otomobil galericileri, kış aylarının yaklaşması ve okulların açılmasıyla artan harcamaların, tüketicilerin otomobil talebini ertelettiği görüşünde birleşiyor 2CLEQRHBRQMPLO<OMPLOR*OHPEORHB5"BB4 2Q?JQNKRQEOFR+Q@QL:R((RFC6QDOLONPRGQ4HK=K Q>KJMQFQIQ:R)@PMR.AJPHOFR&PL;OEOR).&R9P I79O@RJCLMQLKNIQJORQLHK?MQLKNRQLIKNIQNR$, FBIPMRQLQ>MQLKNR<OIIORBLQNIQR@QFR;7LFPEOR9P HQMPDONRPJON<ORPMPRJQGFQEKGMQRGKMQROGO DQ?MQIKJMQLKNKR6QHKLMQHHK8RR+Q@QL:RDC 6QLPJPHMOMO=ONRGKMDQ?KNIQJORJQIQLRBMFQEQRIQ OMJDQ6QLR6QHHQRGQ@RQGMQLKNIQRDOMPREALIA=ANP IOJJQHOR>PJPLPJ:RDOLRFOJHQLR@QFMQNEQRIQROJON<O PMRBHBFBDOMMPLONREK3KLRQLQ>MQLRJQL?KEKNIQJOR3OGQH <Q@ODPEONORC@CNREALPRIP9QFRPHHOLIO=ONO:RDCNCN HQMPDOR<QNMKRHCHHC=CNCRIOMPR;PHOLIO8RR*BNDQ6QL OMPR;PNPMMOJMPRQLQ>RHQMPDORIA?PLJPNREQHK? P=OMOFONONRQLHFQEKR;PLPJHO=ONORQN<QJREBNR;AN5 MPLIPRQLQ>RQMQNQRIQREQHQNQRIQR4PJ LQEHMQFQIKJMQLKNKRE7GMPGPNR+Q@QL:R0*BNR;AN5 MPLIPREQHK?MQLRDK>QJR;ODORJPEOMIO8R(MQNRIQRGBJ EQHQNRIQ8R,RQLQDQFR9QL8R*BNRDOLRQGIKLRDOLONO DOMPREQHQFQIKF8R+PFPNR7N<PEONIPR4OGQEQ OGOGIO8RQ@RBLHQEKNIQRDOMPRQLQ>REQHHKJ0RO3QIPEONO JCMMQNIK8.QHOMR9PR6PFPNRQLIKNIQNRBJCMMQLKN Q>KMFQEKGMQRQOMPRDAH>PMPLONONREQLEKMIK=KNK:RDC I7NPFIPRBHBFBDOMRQMQ<QJRJQIQLR4QLQGKR;7@5 IPNR>KJQLFQNKNRJBMQGRBMFQIK=KNKRDOMIOLPN +Q@QL:RQLQ<KRBMFQGQNKNRHQMPDONORPLHPMPIO=ONO: EQHFQGKRIA?ANPNMPLONRIPRGKMREBNCR3KLEQHMQLKNK JBMMQIK=KNKRDPMOLHHO8RR+Q@QL:RDCRICL;CNMC=CN DOLJQ>RQGRIQ6QRIP9QFRPIP<P=ONOR7N;7LIA=ANA QNMQHQLQJ:R?CNMQLKRJQGIPHHORR0!JON<ORPM 4OGQEQEKNKNR6QLPJPHMPNFPEORO>ONRQLQ>RQMKF EQHKFKNKNRBMFQEKRMQ@KF8R-CRQNIQROJOEORIPR4PJ GBJ8R2OL5OJORQGRO>ONIPR?OLJPHMPLR3OMBMQLKNIQJORPE5 JOGPNRQLQ>MQLKRPMIPNR>KJQLFQGQRDQ?MQGQ<QJ8 2C:ROJON<ORPMRQLQDQRQMFQGKRIA?ANPNMPLRO>ONROGO DOLR3KLEQHRGQLQHQ<QJ:RIBMQGKEKGMQR4OGQEQGQRIQ 6QLPJPHR;PHOLP<PJ8R ' 22 Eylül2013 2014 Pazartesi ubat Per embe " """ ! ! """" CHP İzmir Milletvekili Prof.Dr.Hülya Güven, kamu hastanelerinde verilen sağlık hizmetlerinin ücretlendirilmesindeki değişikliğin vatandaşları mağdur ettiğini belirterek, “SGK’sı olmayan hastadan SGK’lı hasta için ödenen paranın 3 katı fazla para alınmasının gerekçesi nedir” dedi +!,(3*( (( &UK7C[/UC[6LFYW>[96<[FYNZ ;ZG:<MU=M[KVPZNZW[FZQZWSZJVZUTW[OKONZV[ELFYWBYOX[KVZW FZQZWSZJVZUSZW[)[RZQ[SZDZ[7ZIVZ[PZGSMU[YSXVSXGXWX Z@TRVZSTC[9?I[RKWMOM[PZGSMUXNYQXW[MVMOVZUZUZOT[HKNMQZ QZJTWSTGTWZ[SZ[SXRRZQ[@YRYW[&UK7C[/UC[6LFYW>[0<XJX[HZJTWZ SLJYW[PXVVX[EYVXUX[-.C+.4[SKVZU[KVZW['MWZWXOQZW=SZW[EYVYW DZOQZ[LVRYPXISYRX[RZPM[DZOQZWYVYUXWSY[NLISY[-4[XW: SXUXPSYW[7ZNSZVZWTURYW[RXJX[HZJTWZ[SLJYW[PXVVX[EYVXUX .4C+%![SKVZU[KVZW[LVRYPXISYRX[96<=OT[KVPZNZW[DZOQZSZW 96<=VT[DZOQZ[X@XW[?SYWYW[AZUZWTW[)[RZQT[7ZIVZ[AZUZ ZVTWPZOTWTW[EYUYR@YOXWXW[Z@TRVZWPZOTWT[XOQXNKUMP1[SYSXC <KWM[XVY[XVEXVX[KVZUZR["ZVTJPZ[FY[9KONZV[6LFYWVXR ;ZRZWT=WTW[NZWTQVZPZOT[XOQYPXNVY[OKUM[?WYUEYOX[FYUSXC "ZUATBT[OKUMVZUTW[NYU[ZVSTGT[?WYUEYSY[6LFYW>[LVRYPXISY OKONZV[ELFYWBYOX[KVPZNZW[NZSZ[;8<[HKU@VZUT[WY: SYWXNVY[OZGVTR[DXIPYQX[ZVZPZNZW[NMUQQZJVZUTW[RYWSXVYUX QZUZ7TWSZW[?SYPYR[IKUMWSZ[RZVSTRVZUT[QYSZFX[LBUYQXWXW 96<=VT[KVZWVZUZ[E?UY[L@[RZQ[ZUQTUTVSTGTWT[PXVVX[EYVXUX ,LURXNY=WXW[XRX[RZQT[KVZW[NZHZWBT[LVRY[FZQZWSZJVZUTWZ[XOY NLISY[-4[XWSXUXP[OZGVZWSTGTWT>[H?NVYBY[LVRYPXISY NZHZWBTVZUZ[E?UY[PLQDXJ[HXU[ZSZVYQOXIVXGXW[MNEMVZWSTGTWT HYVXUQQXC 3/2"32'.23!21232.-)-#%1 (5&[*IPXU[3XVVYQFYRXVX[6LFYW>[0<XJX[HZJTWZ[SLJYW PXVVX[EYVXUX[-.C+.4[SKVZU[KVZW['MWZWXOQZW=SZW[EYVYW[DZOQZ LVRYPXISYRX[RZPM[DZOQZWYVYUXWSY[NLISY[-4[XWSXUXPSYW 7ZNSZVZWTURYW[RXJX[HZJTWZ[SLJYW[PXVVX[EYVXUX[.4C+%![SKVZU KVZW[LVRYPXISYRX[96<=OT[KVPZNZW[DZOQZSZW[96<=VT[DZO: QZ[X@XW[?SYWYW[AZUZWTW[)[RZQT[7ZIVZ[AZUZ[ZVTWPZOTWTW EYUYR@YOXWXW[Z@TRVZWPZOTWT[XOQXNKUMP1[SYSXC[;ZRZWVTR@Z EYVXU[SLIYNX[SLJLR[LVRYVYUSYW[8[EUMHM[LVRYVYUY[NLISY[%4> ;[EUMHM[LVRYVYUY[NLISY[-4>[([EUMHM[LVRYVYUY[NLISY[.4 OZGVTR[DZUBZPZOT[XWSXUXPX[NZATVSTGTWTW[HYVXUQXVSXGXWX RZNSYSYW[6LFYW[DLRLPYQY[QYARX[E?OQYUSXC[ %/3&#/3&,13+2/-'.-/ /YFVYQXW[DYP[RYWSX[FZQZWSZJTWZ[DYP[SY[PZGSMU[K: VZUZR[LVRYPXIY[OTGTWPZJ[RXJXVYUY[RMBZR[Z@PZOT EYUYRQXGXWX[SXVY[EYQXUYW[(5&*IPXU[3XVVYQFYRXVX[6LFYW> DLRLPYQXW[O?I[RKWMOM[ZSZVYQX[OZGVZNZPZSTGTWZ[SXRRZQ @YRQXC[6LFYW>[0UWYGXW[;[EUMHMWSZ[HMVMWMA[NLISY[-4 XWSXUXP[MNEMVZWZBZR[LVRYVYUSYW['MWZWXOQZW=TW[RXJX HZJTWZ[SLJYW[PXVVX[EYVXUX[-.C+.4[SKVZU>[([6UMHMWSZ[HM: VMWMA[NLISY[.4[XWSXUXP[MNEMVZWZBZR[LVRYVYUSYW 9VKFYWNZ=WTW[RXJX[HZJTWZ[SLJYW[PXVVX[EYVXUX[--C4+[SKVZU> 2/3!(3<ZUJTNZRZ[*V@Y[;ZJRZWT <YUYP[8VX[9LUYRVX>[<ZUJTNZRZ ;YVYSXNY[;ZJRZWT[5LOYNXW[3MQVM 8RATWZU=TW[NZATVZW[SYGYUVYWSXUPYVYU OKWMBM[%[NTVTWT[SKVSMUMA[NYQYUVX[HZJZUT AMZWTWZ[MVZJZPZSTRVZUT[EYUYR@YOXNVY DZFMIZ[ZVTWZW[?GUYQPYWVYUVY[HXU[ZUZNZ EYVXA[OXNZOX[PLVZDZIZVZUSZ HMVMWPZOTWZ[QYARX[E?OQYUSXC[3XVVX $GXQXP[;ZRZWVTGT=WTW[HLWNYOXWSYRX[X: SZUYBXVYUX[HYVXUVYPYOX[XVY[XVEXVX[NZAQTGT SLIYWVYPYWXW[Z@TR[KVSMGMWM[HYVXUQYW 9LUYRVX>[8RATWZU=Z[XV@YWXW[OKUMWVZUTNVZ XVEXVYWPY[@ZGUTOT[NZAQTC[ "21-)-3/%#*2.*V@YSY[FZQZWSZJVZUTW[HLNLR[QYARX: OXWY[UZGPYW[;LNLRJYDXU[;YVYSXNYOX QZUZ7TWSZW[RMUMVPZOT[AVZWVZWZW['Z: PZWVZU[<ZQT[8QTR[;YUQZUZ7[,YOXOX[HZJQZ KVPZR[LIYUY[HXU@KR[OKUMWMW[KVSMGMWM HYVXUQYW[9LUYRVX>[0<ZUJTNZRZ[;YVYSXNY ;ZJRZWT[5LOYNXW[3MQVM[8RATWZU#TW <ZUJTNZRZ=PTIT[@KR[NZRTWSZW[XV: EXVYWSXUYW[@?A[QYOXOVYUX[XVY[XVEXVX[QZFUTWT KUQZNZ[RKNPZOTWT[PYUZRVZ[HYRVXNKUMIC <ZUZHZGVZU=SZ[XRZPYQ[YSXA>[<KWZR=Z ;YVYSXNY[;ZJRZW[8SZN[8SZNT[KVMA> <ZUJTNZRZ=NZ[ZSZN[NZATVZW[FY[HZJRZW OY@XVYW[PMDQYUYPXW[<ZUJTNZRZVTVTGT> 'ZPZWVZU[/ZGT[RZSZU[HLNLR[FY[KWMUVM HXU[PMDZRYPY[XVY[QYOQY[QZHXSXUC ,ZFOXNYPXI[HM[QKAVZWQTVZUT> ;LNLRJYDXU[;YVYSXNYOX=WXW[PZVMP QYOXOVYUVY[XVEXVX[TOUZUTWZ[HZJRZVSTUTOT[XVY YUSYPVXVXGXWX[QZRSXU[YQQXGXPXI[9ZNTW 5LOYNXW["ZVTJRZW[XVY[NZAPZOTSTU1[SYSXC %1$*.$/.21-)$)$"*$ 'YWX[S?WYPSY[PLSLUVYUXW[HYVXUVYW: PYOXWSY[*V@Y[3XVVX[$GXQXP[3LSLUL>[XW: OZW[RZNWZRVZUTWSZW[OKUMPVM[JMHY PLSLUL>[YGXQXP[RMUMPMWSZW[OKUMPVM JMHY[PLSLUL>[KRMVMW[YW[RTSYPVX[FY[YW RTSYPOXI[?GUYQPYWVYUX>[RMUMVBZ[OY@XVYW XRX[?GUYQPYW>[KRMV[ZXVY[HXUVXGX[HZJRZWT FY[NZUSTPBTOT[XVY[KRMV[?GUYWBX[PYBVXO HZJRZWTW[?GUYQPYWVYUX[SYGYUVYWSXUPYR X@XW[KN[RMVVZWSTGTWZ[SXRRZQ[@YRYW 9LUYRVX>[0;M[HXVEXVYUSYW[NKROMW ;YVYSXNY[;ZJRZWTPTI[E?UYF[OZDZOT[FY OKUMPVMVMRVZUTWT[MWMQPMJ>[EZIYQYVYUSY DZHYU[KVZHXVPY[@ZHZOT[XVY[YPYRQZU PLSLUVYUVY[AKI[FYUPYRQYSXUC[ ;YVYSXNY[RZSUKVZUTWSZ[RYWSXOXWXW NZAQTGT[PLSLU[ZQZPZVZUTWZ[RZUJTW YGXQXP[BZPXZOTWSZW[HXU[PYPMUMW HYVYSXNYPXISY[E?UYFX[OKWZ[YUYW PLSLUVYUVY[XQXUZI[QKAVZWQT[NZAPZOT[XVY PMRZNYOY[YSXVYHXVYBYR[HM[QMQMPM RTWTNKUMIC[5YURYO[RYWSX[XJXWY[HZROTWC ZQZWSZJ>[HZJRZWVZUT[DXIPYQ[FYUOXW SXNY[OY@XNKUC[ZOZ[7XOK[RKWMVZUVZ MEUZJTVPZOTW1[SXNYUYR[;ZJRZW[3MQVM 8RATWZU=WTW[NZAQTGT[Z@TRVZPZNT YVYJQXUSXC[ +2&013*01/0', 3ZVQZ=WTW[-4C )+[SKVZU[FY["YR[(MPDMUXNYQX=WXW[XOY . C !.[SKVZUSTUC[5LRLPYQ[NMUQ[STJTWSZW[EYVYBYR[DZOQZVZUZ XWSXUXP[MNEMVZURYW[AUXP[?SYNYPYNYW[NZ[SZ[;8< HKUBM[KVSMGM[X@XW[96<#8[NZUZVZWZPZNZW[[NMUQQZJVZUTWZ 96<=[VZUZ[E?UY[)[PXOVX[AZDZVT[[OZGVTR[DXIPYQX[FYUPYR XOQYPYRQYSXUC[;M[SMUMP[XWOZW[DZRVZUTWZ[QYUO[SLJPYRQYSXUC $VHYQQY[9MUXNYVX[E?@PYWVYU[SZDXV[NKROMVVMRVZUT[WYSYWXNVY NZHZWBTVZU[XWSXUXPVX[NZ[SZ[LBUYQOXI[OZGVTR[DXIPYQX ZVZBZRVZUSTUC[8WBZR[NZHZWBTVZUTW[NZWTWSZ[LVRYPXISY OKONZV[ELFYWBYOX[KVPZNZW[NMUQQZJVZUTPTIZ[XOY[DZROTIVTR NZATVPZRQZSTUC[[<TOZBZOT[LVRYPXISY[OZGVTRQZ[NZJZWZW ZSZVYQOXIVXGXW[MVMOVZUZUZOT[HKNMQZ[QZJTWSTGT[HXU[OXOQYPXW MNEMVZPZNZ[RKWMVSMGM[ZWVZJTVPZRQZSTUC1[SYSXC '0.3+2"2.0103#).0),1,.,#%1 9XEKUQZVT[XVY[OXEKUQZOTI[DZOQZ[ZUZOTWSZRX[QYSZFX PZOUZ7VZUTWTW[)[RZQ[7ZIVZ[KVPZOTWSZW[SKVZNT[?IYV[DZO: QZWYVYUXW[HZNUZP[YQQXGXWX[O?NVYNYW[6LFYW>05LRLPYQXW NZAPTJ[KVSMGM[HM[DZROTI[MNEMVZPZ[?IYV[DZOQZWYVYUY NZUTNKUC[8BZHZ[HMUZSZ[HXU[RZOTQ[FZUPTSTU2C 8PZ@>[DZOQZVZUT[?IYV[DZOQZWZVYUY[N?WVYWSXUPYR[PXSXU2 96<=NZ[AUXP[?SYNYPYNYW[NZ[SZ[[;ZGRMU[HKU@VZUT[WY: SYWXNVY[OZGVTR[DXIPYQX[ZVZPZNZW[NMUQQZJVZU[DZOQZ KVSMRVZUT[IZPZW[RZPM[DZOQZWYVYUXWY[SZDZ[NLROYR[LBUYQ ?SYNYUYR[QYSZFX[KVPZR[IKUMWSZHTUZRTVPZRQZSTUVZUC;M DZOQZVZU[?IYV[DZOQZWYVYUY[PX[N?WVYWSXUXVPYR[XOQYWXNKU>[DYU NMUQQZJTW[LVRYPXISY[HYSYVOXI[FY[YJXQ[RKJMVVZUSZ[OZGVTR DXIPYQX[ZVPZOT[[EYUYRPYI[PXC[2[#/LJLR[EYVXU[SLIYNXWSY= KVZUZR[QZWTPVZWZW[ZWBZR[LVRYPXISYW[SZDZ[IYWEXW[LVRYV: YUSYW[EYVYW[DZOQZVZUZ[WYSYW[RZPM[DZOQZWYVYUXWSY[XWSXUXP MNEMVZWPZRQZSTU2[6YUYR@YOX[WYSXU2[;XIXP NMUQQZJVZUTPTITW[SZ[ZNWT[JYRXVSY[NZHZWBT[LVRYVYUSY[QYSZFX XWSXUXPX[ZVPZVZUT[X@XW[ZWVZJPZVZU[FZU[PT>[FZUOZ[DZWEX LVRYVYU21[OKUMVZUTWT[SZ[N?WYVQQXC[ +2&013*01/0', """ !! !!" $1.'+)1*12#0-0(/)02#1'*1,+2* +,1.+,2)0.0-2%!.,-1.-1 /-/-0,"0(//,/2,02%2.0,2$1.&/2$1.'+)1*12-0 #1'*1,+2$0.1"2-/2.0*-/2$1.'+)1*12#0-0(/)02#1'*1,+ %0)/,2&-2* +,1.+,2$1.'+)1*1"++2!*2)1*+,(1, /-/-0,(/.0,2 2&0%/%-0./2/-02/-/-/2&1.+,+2!.&1)12*!)"1%+,+ "0.1*-120*-/)!.2(/)0.0*2&0 */2%&0.(/ #'$%&&'& $%&$&'&' # #!" #'$&!$&% CHP İzmir milletvekili Erdal Aksünger, IŞİD’e yakınlığı ile bilinen bir internet sitesinde yayınlanan iddiaları Başbakan Ahmet Davutoğlu’na sordu. Söz konusu internet sitesinde yer alan haberde, İslam Devleti (IŞİD) kaynakları, Türk diplomatlar için hiçbir fidyenin alınmadığı ve iki tarafın karşılık masaya oturması sonucu mutabakata varıldığı belirtilmişti. Haber içeriğinde Türkiye ve IŞİD için “iki devlet” ifadesi kullanılırken, “Türkiye'yi temsilen MİT Dış Operasyonlar Daire Başkanlığı ve İslam Devleti Dışişleri Bakanlığı görüşmeleri beraber yürütülmüştür” şeklinde bir açıklama yapılmıştı. Erdal Aksünger IŞİD medya kaynaklarınca yapılan açıklamayı Başbakan Ahmet Davutoğlu’a sorarak “Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bütün dünyanın terör listesinde olan bir örgütün sözde Dışişleri Bakanlığı ile müzakere mi yürütmüştür? Bu dolaylı olarak İslam Devletini(IŞİD) tanımak anlamına mı gelmektedir?” diye sordu. Erdal Aksünger, yapılan ilk açıklamaların olayın nasıl meydana geldiğinden iktidarın bilgisinin olmadığını şüphesi uyandırdığını belirterek “Operasyon mu yaptık? Serbest mi bırakıldılar? Uzlaştık mı? Gidip biz mi aldık, CIA’mi verdi? Devleti yönetenlerin ağız birliği içerisinde olmaması bile şüphe uyandırıcı. IŞİD adlı terör örgütü rehinler için fidye almadıklarını, Türk devleti ile uzlaşarak serbest bıraktıklarını açıklıyor. Başbakan operasyonla ilgili bilgilerin gizli kalacağını ve paylaşılmayacağını savunuyor. Olayın içerisinde gerçekten ulusal güvenliğimizi zor durumda bırakacak detaylar var ise Sayın Davutoğlu bunu kapalı bir oturumla en azından milletin vekilleri ile paylaşmalıdır” dedi. (HABER MERKEZİ) "!#"%'"#%!%$'"%'! Karşıyaka Hastanesi Acil Servisindeki uzun bekleme sürelerinin vatandaşlarda telafisi güç sıkıntılar yarattığını belirten CHP İzmir Milletvekili Türeli, Sağlık Bakanı Müezzinoğlu’na tepki gösterdi. Türeli, “Sizce vatandaşın yaşadığı bu durum, acil hastane kavramıyla örtüşmekte midir? Acil kavramı maalesef anlamını yitirmiş ” dedi Referandumla verdi kanunla aldı CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, "Referandum ile değiştirdiklerini şimdi kanunla yeniden değiştiriyorlar. Yargıya bakın Allah aşkına. Bu memlekette bu yargıya güvenilmeyeceğinin bundan güzel işareti olamaz" dedi. Muğla'nın Marmaris ilçesinde belediye başkanı Ali Acar ve parti yöneticileri tarafından karşılanan İnce, CHP İlçe Başkanlığı'na ziyaret etti. İnce, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu seçimlerinin 12 Ekim'de yapılacağını anımsattı. "Türkiye'nin iki 12 Eylül'ü var. Bunlardan birincisi 12 Eylül 1980, diğeri ise 12 Eylül 2010'dur" diyen İnce "Referandum ile değiştirdiklerini şimdi kanunla yeniden değiştiriyorlar. Yargıya bakın Allah aşkına. Bu memlekette bu yargıya güvenilmeyeceğinin bundan güzel işareti olamaz" ifadesini kullandı. (AA) +!3,(33XVVYQFYRXVX[ZDPX 8JRTW[,LUYVX>[*IPXUVXVYUXW>[0<ZUJTNZRZ /YFVYQ[5ZOQZWYOX[8BXV[9YUFXOXWSY PMZNYWY[KVZHXVPYR[X@XW[OZZQVYUBY[HYR: VYSXRVYUXWX1[X7ZSY[YQQXRVYUXWX[HYVXUQYUYR> 9ZGVTR[;ZRZWT[3YDPYQ 3LYIIXWKGVM=WZ>[09XIBY[HM[SMUMP> ZBXV=[RZFUZPTNVZ[?UQLJPYRQY[PXSXU1 OKUMOMWM[N?WYVQQXC[,LUYVX>[<ZUJTNZRZ 5ZOQZWYOX[8BXV[9YUFXOXWSYRX[MIMW[HYR: VYPY[OLUYVYUXWXW[FZQZWSZJVZUSZ[QYVZ7XOX EL@[OTRTWQTVZU[NZUZQQTGTWT[HYVXUQQXC[9?I RKWMOM[SMUMPZ[XVXJRXW[9ZGVTR[;ZRZWT 3LYIIXWKGVM=WMW[NZWTQVZPZOT[XOQYPXNVY ,;33[;ZJRZWVTGT=WZ[HXU[OKUM[?WYUEYOX OMWSMGMWM[HYVXUQYW[,LUYVX>[0<ZUJTNZRZ /YFVYQ[5ZOQZWYOX=WXW[8BXV[9YUFXOXWSY DZOQZVZUTW[HYRVYPY[OLUYOX[FY[NZJZWZW OTRTWQTVZU[OTR[OTR[RZPMKNMWZ NZWOTPZRQZSTU1[SYSXC[ <ZUJTNZRZ[/YFVYQ[5ZOQZWYOX=WY XVXJRXW[KVZUZR[FZQZWSZJVZUTW>[0<ZUJTNZRZ /YFVYQ[5ZOQZWYOX[8BXV[9YUFXOXWSY OZZQVYUBY[HYRVYPYSYW[DXIPYQ[ZVPZR[XO: QXNKUOZW[LQ7YW[<ZPAZWNZPTIT[XPIZVZ: NZUZR[HXIY[SYOQYR[FYU1[ZST[ZVQTWSZ XPIZ[RZPAZWNZOT[SLIYWVYSXGXWX[X7ZSY YSYW[,LUYVX>[0(DZWEYCKUE[ZSVT[XWQYUWYQ OXQYOX[LIYUXWSYW[Z@TVZW[XPIZ RZPAZWNZOTWTW[Z@TRVZPZOTWSZ> <ZUJTNZRZ[/YFVYQ[5ZOQZWYOX#WSY[NYQYUVX OZGVTR[AYUOKWYVX[KVPZSTGT[X@XW[HXI[DZOQZ: VZUZ[ZBXV[PLSZDZVY[YSXVPXNKUC[ Y[IZPZW[OXWXUVYWSXGXWXIX[HYVXUQXUO: YWXI[OXIX[K[IZPZW[BXSSXNY[ZVTNKUVZUC[5YU SY7ZOTWSZ[NYWX[NZATVZBZR[HLNLR[DZO: QZWYNX[ZWVZQTA[OZHTUVT[KVPZPTIT[?WYUXN: KUVZUC[$W[RTOZ[OLUYSY[OZGVTR[AYUOKWYVXWXW ZUQTUTVPZOTWT[FY[SZDZ[XNX[HXU[DXIPYQ OMWMVPZOTWT[XOQXNKUMIC[ <ZUJTNZRZVTVZU[HM[DXIPYQX[DZR[YQPXN: KU=[X7ZSYVYUX[NYU[ZVPZRQZSTUC[9ZNTW ;ZRZW>[HM[SMUMP[OXIBY[ZBXV= RZFUZPTNVZ[?UQLJPYRQY[PXSXU2[ ;M[WY[@YVXJRXVX[HXU[SMUMPSMU2 ZQZWSZJVZUTPTI[ZBXV[PLSZDZVY[X@XW[DZO: QZWYNY[EXSXNKU[ZPZ[OZZQVYUBY[HYRVXNKUC1 SXNY[RKWMJQMC[0<ZUJTNZRZ[/YFVYQ[5ZO: QZWYOX=WSY[ZBXV[RZFUZPT[ZWVZPTWT NXQXUPXJ[E?ULWLNKU1[X7ZSYOXWX[RMVVZWZW ,LUYVX>[?WYUEYOXWSY[JM[OKUMVZUZ[NYU[FYU: SX[0:<ZUJTNZRZ[/YFVYQ[5ZOQZWYOX=WXW 8BXV[9YUFXOX=WSY[WYSYW[OTRTWQT NZJZWPZRQZSTU2[ZQZWSZJVZUTW[ZBXV OYUFXOY[N?WYVXR[JXRZNYQVYUX[SXRRZQY ZVTWPTJ[PTSTU2[8VTWSTNOZ[JXRZNYQVYUXW EYUYGXWX[NYUXWY[EYQXUPYR[X@XW[WY[EXHX @ZVTJPZVZU[NZATVPTJQTU2[:*IPXU=SY>[ZBXV OYUFXOXWSY[HM[QXA[OTRTWQTVZUTW[NZJZWSTGT HZJRZ[DZOQZWYVYU[FZU[PTSTU2[:5ZOQZWYV: YUSY[NZJZWZW[HM[OTRTWQTVZUTW[EXSYUXVPYOX X@XW[AYUOKWYV[OZNTOTWTW[ZUQTUTVPZOTWZ N?WYVXR[HXU[@ZVTJPZ[NZATVPZOT SLJLWLVPYRQY[PXSXU21[ +2&013*01/0', Eylül 2014 7 22ubat 2013Pazartesi Per embe Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, IŞİD'in alıkoyduğu Türk vatandaşlarının kurtarılmasına ilişkin, "Burada, milli bir istihbarat çalışması sürdürüldü ve herhangi bir yerden, burada böyle bir ikili, üçlü, böyle bir şey söz konusu değil. Tamamıyla kendi gayretleriyle bu işi sürdürdüler ve bu noktaya vardılar" dedi ‘ERDOĞAN: DEVLET YÖNETMEK BAKKAL İŞLETMEYE BENZEMEZ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, serbest bırakılan Türk diplomat ve personel ile ailelerini Çankaya Köşkü’nde kabul etti. Erdoğan, "Tarihe mal olacak bir imtihan sürecinden geçtik" diyerek, rehin tutulanlara geçmiş olsun dileklerini iletti. İngiliz ve Amerikalıların başına gelenlerden söz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, çalışmaları MİT Müsteşarı ve ekibi, Genelkurmay Başkanı ve TSK ekibi ve Emniyet teşkilatlarının hassasiyetle birlikte yürüttüklerinin altını çizdi. "Devlet yönetmek bakkal işletmeye benzemez." diyen Erdoğan, konuştukları kadar sürece dair konuşamayacaklar olduğunu ifade etti. (CİHAN) 6RQIDWTCX;URSVGNUGX3USSVLSVRX A -VTVSX4MRMSMX-VTVSX-=RFGNVSVRUXU?UT 5;.8TUTXVX(IROXOVTLUTV <WRVOVLUTQVTX=T>VXX6KVTHIDW WBWSUNWTPTQWCXHWKPTXLI:SWTLPKPXQFEVT9 SVQUCX@WEVLV>USVRUTXKIRMSWRPTPXJWTPLSWQPA 6RQIDWTCX;3X-VTVSX4MRMSM QISWJPKPJSWX5;.8JVXJW:W>WDPXKVJW<WLLV HVRWHVRUTQVOUX<VJVLLVX.PGPGSVRUX;WOWTP 3VBSFLX%WBMGIDSMCX%VBRVXBVXV<UR>USUO ;WOWTPX+QRUKX-FSSF>VCX6OITINUX;WOWTP U<WLX)VJHVO?UXBVX5;X;WOWTPXISOWT ;IEOPR8PTXJVRXWSQPDPTPXK=JSVQUA MN<MRHWGOWTPX6RQIDWTCXEUJWRVL :RI@RWNPNX?VR?VBVKUTQVCX;3X-VTVS 0VORVLVRUX;WTX4U9NMTXLWRW7PTQWTX,# 6JSFSX0WSPX@FTFXQFEVTSVTV>VOX-VTVS 4MRMSX@=RFGNVSVRUTUTXWTWXLVNWKPXI9 SWRWOXHVSURSVTNVKUXKVHVHUJSVX+OSUN )URBVKU8TVXOWLPSW>WDPTPXK=JSVQUA +OSUNXQVDUGUOSUDUTUTCX@FTFNFEQV OWRGPXOWRGPJWXOWSPTWTXVTX=TVNSUXKIRMT9 SWRQWTXHURUX<WSUTVX@VSQUDUTUXU7WQVXVQVT 6RQIDWTCX1;MXOFRVKVSXIS@MJSWXNF9 >WQVSVXMSMKSWRWRWKPXBVXMSMKWSX=S?VOLV QW<WX@F?SFXWQPNSWRPTXWLPSNWKPXBVXQW<W 7WESWXUGHURSUDUTUX@VRVOSUXOPSPJIRAX;MXEUR9 BVTUTCXUOSUNXQVDUGUOSUDUJSVXNF>WQVSV OITMKMTQWOUXMSMKSWRWRWKPX?WHWSWRWXJ=T BVRNVKUXHVOSVTUJIRAX)URBVTUTCX,/,/ KITRWKPXUOSUNXQVDUGUOSUDUXRVUNUTV USUGOUTXKFRQFRFSVTXNFEWOVRVSVRVXKUJWKU HURXUBNVXOWEWTQPRPSNWKPXQW WNW?SWTPJIR1XQUJVXOITMGLMA 6RQIDWTCXK=EXOITMKMXEURBVQVC !,/*TUTXFEVRUTQVXQVBSVLXBVX<FOFNVL HWGOWTPJSWXHURXWRWJWX@VSVRVO @=RFGSVRUTUX:WJSWGNWXUNOWTPXISW>WDPTP HVSURLVRVOCXGMTSWRPXOWJQVLLU' 2.4JKLHCJON'MHN>NJIMONGNKNO @=RFGNVSVRUNUEXBWRCXHMTSWRPT U?VRUKUTQVX?VGULSUXRVKV:KUJITSWRQWOU @=RFGNVSVRUNUEXBWRAX(IDMTXHUR :RI@RWNPXHMRWQWXHMXGVOUSQV @VR?VOSVGLURNUGXISW>WDPEAX;MXBVKUSVJSV OITMJWXBVRQUDUNUEX=TVNUXBV JWOSWGPNSWRPXMSMKSWRWRWKPXLI:SMNW WOLWRW>WDPEAX)URBVXQISWJPKPJSWCX0WJPT -VTVSX0VORVLVRUTXVBXKW<U:SUDUTQVXWJTP WOGWNX@VR?VOSVGLURV>VOXKPTPRSPXOWLPSPNP ISWTXHURXJVNVDVXQVXUGLURWOXVQV>VDUNA1 6RQIDWTCX,X6JSFSX%WRGWNHWX@FTFXQVX;3 -VTVSX4MRMSM8TWX<ULW:XVLNVXUNOWTP HMSW>WDPTPXHUSQURQUAX)UJWRVLX:RI@RWNP ?VR?VBVKUTQVCX-VTVSX4MRMSWXUGLURWOXVQVTXQV9 BSVLXBVX<FOFNVLXHWGOWTSWRPXITMRMTWXQFEVT9 SVTV>VOXRVKV:KUJITWXQWXVBXKW<U:SUDU JW:W>WDPTPXWTSWLWTX6RQIDWTCXG=JSVXQVBWN VLLU'X12FNXHMTSWRPTXJWTPTQWXHWEPXQVBSVLXBV <FOFNVLXHWGOWTSWRPJSWXHMXUOUSU @=RFGNVSVRUNUEUX?IOXQW<WX7WROSPXOPSWHUSV>VO OITMSWRPXVSVXWSNWX7PRKWLPNPEXISW>WOAX;MXEU9 JWRVLUNUEXBVKUSVKUJSVXLWSV:SVRUXFEVRUTV 5NVRUOWX3FKSFNWTX2I:SMSMDMCX.FTJW (W<MQUX4IT@RVKUX<VJVLUTUCX6RNVTUX4USUKVKU .IDMX(WOWKPX;WG:UKOI:IKMTMXOWHMS VQV>VDUNAX6OITINUXWSWTPTQWOU LVNWKSWRPNPEX?VR?VBVKUTQVCX5;.X2U>WRVL "QWKPXBVX;WGHWOWTSPOX(WLPRPNX2WTPLNWXBV .VKLVOX5WTKPXLWRW7PTQWTXQFEVTSVTV>VOXHUR LI:SWTLPQWCX5;.8SUXJWLPRPN>PSWRWX<ULW: VQV>VDUNAX;MX7PRKWLLWTXUKLU7WQVXVQVRVOX5;9 .8TUTX=TQVX@VSVTXQFGFT>VXOMRMSMGSWRPTQWTC .PGX+SUGOUSVRX4ITKVJU8TQVXQVXHURXOIT7VRWTK BVRV>VDUNAX;MXJIDMTX:RI@RWNPTXWRQPTQWTC ,&X6JSFSXVRGVNHVXWOGWNPX5;.*QVT WJRPSW>WDPNA1 @=6HGOHM!NJMKMHNJO =6HGN8M8MO5M9NHNKFM>N 6RQIDWTCX+.8UTXWSPOIJQMDMX2FROXRV9 <UTVSVRUTXOMRLWRPSNWKPTWXUSUGOUTXQV QVDVRSVTQURNVSVRQVXHMSMTQMAXX2FROXRV9 <UTVSVRUTCXQFTXX/&A//CX/&A#/X@UHUX2FRO LI:RWOSWRPTWX@VLURUSQUDUTUXWTPNKWLWT 6RQIDWTCXG=JSVXOITMGLM'X1EVSSUOSVXHUEUN U?UTX@VR?VOLVTXLWRU<UXHURXWTPXJWGWQPDPNPEXBV !/,X@FTXKFRVTX3MKMS HWGOITKISIKSMDMNMEQWCXHWGOITKISIKXBVXLFN @=RVBSUSVRSVXUS@USUXKFRV>UCX@VR?VOLVT HWGHWOWTSPDPNXQ=TVNUTQVTXULUHWRVTXKWDXKWS9 UNX@=RVBSUSVRUNUEUXFSOVNUEVXQ=TQFRNVTUT @WJRVLUXU?VRUKUTQVJUEAX V:XHMTMXU7WQVXVLNUGLUNCXHMTM K=JSVNUGLUNCX<WNQISKMTXKWDXKWSUNX @=RVBSUNUEUTXFSOVNUEVXQ=TNVKUCXWUSVSVRUTV OWBMGNWKPCXWTTVCXHWHWCXVGCXJWBRMSWRPTW OWBMGNMGXISNWKPCXHUEUNXWJRPXHURXNMLSMSMO BVKUSVNUEXISQMXBVXQFTXHUSQUDUTUEX@UHU HWGHWOWTPNPEPTXRUJWKVLUTQVX;WOFXQ=TFGFC ;WOFX:RI@RWNPTPXQWXJWRPQWXOVKVRVOCXQ=TNVO KMRVLUJSVXWTSPMR7W8QWTXOWRQVGSVRUNUEUXWSP:C 5TOWRW8JWXQ=TQFSVRAX;MXKWHW<XQWXHVTXOVTQU9 SVRUJSVXLFNXWUSVSVRUJSVXHURSUOLVX%WTOWJW*QW HURXWRWJWX@VSQUNAX4VTQUSVRUJSVXIRWQW <WKHP<WSUNUEXISQMAX4VTQUSVRUJSV OITMGNWNPEQWXQWX!XWJCXHURXUEUTXOVTQUSVRUTV BVRNVXTIOLWKPTQWOUCXKWJPTXHWGHWOWTWXHM9 SMTMXUSVLVRVOCXQVQUOXOUX8HURXWJXOVTQUSVRUTU UEUTSUXOPSWSPNCXHURXWJXKFRVJSVXHM OWRQVGSVRUNUEXWJRPSPDPX@ULNVEXWNWXUTGWSSW< @UQVRNUGXISKMT8XQVQUOAX;=JSV>VXHURXWJXHFLFT :VRKITVSUNUEXHMRWQWXHUEUNSVXISW>WOAX2WHU HVTXHMXBVKUSVJSVCXHWGHWOWTSPDPNXQ=TVNUTQV QPGUGSVRUXHWOWTPXISWTXHMXUGUXJFRFLVTX0WJPT .WBMLIDSM8TWXLVGVOOFRXVQUJIRMNAX.PGPGSVRU ;WOWTSPDPX3FKLVGWRPTWX=EVSSUOSVX@WJRVLSVRU KVHVHUJSVXLVGVOOFRXVQUJIRMNA1XX @2;D=OLIC8KLOF6>MFFLO<KI47772 12WHUUX?IOX?IOXHMRWQWXUKLUKTWUX<WSXISWRWO 3+28UNUEUTX@VRVOXNFKLVGWRPTWCX@VRVOKVXLFN VOUHUTVCXHMXKFRV?LVXHUEUNSVXISWTXHM <WHVRSVGNVXWDPTPX?IOXHWGWRPSPXHURXGVOUSQV KFRQFRQFSVRCXXKWQV>VXWQPJSWXNFKVNNWXISQM1 QUJVXOITMGWTX6RQIDWTCXK=ESVRUTUXG=JSV KFRQFRQF'X13USSUXHURXUKLU<HWRWLX?WSPGNWKP KFRQFRFSQFXBVX<VR<WT@UXHURXJVRQVTCXHMRWQW H=JSVXHURXUOUSUCXF?SFCXH=JSVXHURXGVJXK=E OITMKMXQVDUSAX2WNWNPJSWXOVTQUX@WJRVL9 SVRUJSVXHMXUGUXKFRQFRQFSVRXBVXHMXTIOLWJW BWRQPSWRAX;MRWQWXUGUTX7WROSPX@VSUGNVSVRU ISWHUSV>VDUXU?UTXQVX<VRXWTXJUTVX2FROX0USW<SP 4MBBVLSVRUNUECXHWGLWX-VTVSOMRNWJ ;WGOWTPNXISNWOXFEVRVXKFRVOSUXHMXISWJPT HWGPTQWTXHVRUXU?UTQVXISQMSWRAX;URSUOLVCXH=JSV HURX<WRVOVLUCXH=JSVXHURXI:VRWKJITM KFRQFRQFOAXX"TSWRXQWXHMX<WKKWKUJVLUTXU?UTQV WJTPXGVOUSQVXHMSMTQMSWRAX5JTPXGVOUSQVXHURUT>U TIOLWCXUOUT>UXTIOLWCXF?CXKVOUEVXOWQWRXQVBWNSP HMXLWOU:SVRXJW:PSQPAX;M@FTXTVRVQVSVRCXJWRPT TVRVQVXISWHUSURSVRCX<V:XHMTSWRPTXWRWGLPRNWKPC ?WSPGNWKPXJW:PSQPAX;VTXHWGHWOWTOVTXKFRVOSU HMTMXLWOU:XVLLUNAXMN<MRHWGOWTPXISQMOLWT KITRWXJUTVXWJTPXGVOUSQVXLWOU:XVLLUOAX2WHUUXHM9 RWQWXVNTUJVLXLVGOUSWLPNPEPTXWJTPXGVOUSQVXHUR <WKKWKUJVLUXBWRAX)URWXVNTUJVLXLVGOUSWLPNPEQWT NWSMNX3MKMSXHWGOITKISIKSMDMNMEQW @=RVBSUXIRWQWOUXOIRMNWX@=RVBSUSVRUXBWRC QISWJPKPJSWXITSWRXQWXJUTVXHMX?WSPGNWTPT U?VRUKUTQVXWOLU7XISWRWOXJVRXWSQPSWRAXVS<WKPS HFLFTX X@=RVBSUNUEUTXIRWQWOUX<WTPNXBV ?I>MOSWRXQW<USX&XOUGUCXOMRLMSNMGXISNWSWRPXBV LVORWRXFSOVNUEVXQ=TNFGXISNWSWRPX<WOUOWLVT HUESVRUX?IOX?IOXNMLSMXVLLUA1 @2=LHN!MOI6A6KM(MGO #JMFKNOBNHOGL8C99CH2 15RLPOXHMXLWRU<VXQFGFSV>VOX=TVNSUXHUR OWJPLLPRXQUJVXUTWTPJIRMNCXH=JSV QFGFTFJIRMN1XQUJVTX6RQIDWTCXGMXU7WQVSVRU OMSSWTQP'X1.FTOFXIXKVBUT?X@=EXJWGSWRPCXI KVBUT?XWTSWRPX<V:UNUEUTXKVBUT>UXISNMGLMRAX" WUSVSVRUTXNMLSMSMDMCX<V:UNUEUTXNMLSMSMDM ISNMGLMRAX;MXLWHUUXNUSSVLXISWRWOXHFJFOXHUR QVBSVLVXJWOPGPRCXHURXBWOMRXQMRMGMTXQWXU7WQVKU ISNMGLMRAX)URWXHMXWUSVSVRUTXBWOMRXQMRMGMX?IO ?IOX=TVNSUJQUAXU?HURXIJMTWX@VSNVQUSVRA 2W<RUOSVRVXOW:PSNWQPSWRAX0WHPRSWXQIDWHUSV>VO H=JSVXHURX@FTFXHVOSVQUSVRAX;MXLWHUXHUEUN UGUNUEUXOISWJSWGLPRQPAX6DVRXLW<RUOSVRXISKWJQPC EWNWTXEWNWTXWLPSWTXNWTGVLSVRXU?VRUQVXBV QPGWRPQWXUGUNUEUXHUEUNXWKSPTQW EIRSWGLPRPJIRQMAX.UOOWLXVQVRKVTUEXHUEX<V: KFOMLXVLNVJUXLVR>U<XVLLUOAX%FTOFXSW7SWXHUR JVRVXBWRNWOXNFNOFTXQVDUSQUAX0VKKUE>V UGUNUEUXJW:NWJWX@WJRVLXVLLUOAX;MXGVOUSQVXQV <WNQISKMTXHMXTVLU>VJUXWSQPOAX;VTXLVORWR VNVDUX@V?VTXOWRQVGSVRUNUEUXWJRPXWJRPXLVHRUO VQUJIRMNCXOMLSMJIRMNAX+TGWSSW<X5SSW<XHV9 LVRUTQVTXOIRMKMTXQUJIRMNA1X2FROUJV KPTPRPTQWXJWGWTWTX@=?XQWS@WSWRPTWXQW QVDUTVTXMN<MRHWGOWTPX6RQIDWTCXGMTSWRP K=JSVQU'X1;MTQWTXKITRWOUXKFRV?LVXQV =TFNFEQVXHUSUJIRKMTMEX?IOXHFJFOXHUR KPOPTLPXBWRCXIXQWXTVQUR$X0MRUJV8QVTCXRWO8LWT FSOVNUEVXISWTXHMX@=?XQWS@WSWRPQPRAX0PDPTNW QWS@WSWRPQPRAX;MRWQWXQWXJUTVXHFLFTXHMXUTKWT9 SWRWXHUESVRX@=TSFNFEFXW?WRWOCXITSWRPXOIRMNW WSLPTWXWSNWTPTXKWNUNUX@WJRVLUXU?VRUKUTQVJUEA ;MXQWXJUTVXHURXHFJFOXQVBSVLVXJWOPGWT QWBRWTPGXHU?UNQURCXHMTMX=EVSSUOSVXBMR@MSW9 NWOXUKLUJIRMNA1 EE ?5MO;LIMJOD!HL(L9'CKLH .NHKN$NO.LAGLJCO;M&K69 0L8LO2"4OLJILO:<FLOB#K@ 5M>NOBMGKMFMIM7O+<J54KILG@ 9LOOBNJOGNANJNJONANJMO><JO&MH@ NKIN7O3MHMIM8>MOOBNJOGNANKNG NA'NOLHGLILAKLHCFC/OBMG@ KMFMIM7O%MJNIMJOBNHOI6/MJ@ KMFMO&MON8NKMA9NHFMO<KFL/>L BMJNFOGNAN>MKON/KMJNFO:<@ FLILOILO+<J54KILG #HJM$NJIMO<KI4$4O5NBNOBL/C GC>C9KLFLKLHO&MONAO'CGCAKLHCO<@ KL(LGO5NBN7OIMIN ;LIMJ(NKNGOKVOL=RFXLVNKUS>USVRUCXLIRHW JWKWQWTXKITRWX&XHUTVXJWOPTXNWQVT>UTUT UGKUEXOWSQPDPTPCXHURXIXOWQWRPTPTXQWXUGKUE OWSNWOXFEVRVXISQMDMTMXK=JSVQUAX0INW*9 QWOUXNWQVTX7W>UWKPTQWX#/!XOUGUX<WJWLPTP OWJHVQUT>VXLIRHWXJWKWJWXNWQVT>USUOSVXUS9 @USUXNWQQVSVRXVOSVTQUAX;MXWJX?POWRPSWTXLIR9 HWXJWKWCXNWQVTXUGSVLNVSVRUTUTXNWSUJVLUTU WRLPRQPAX3WSUJVLSVRXWRLPT>WX)IT@MSQWO*LW ,,CX6RNVTVO8LVX CX-VQUE8QVXXNWQVT I>WDPXFRVLUNVXWRWXBVRQUAX;WGOWXNWQVT I>WOSWRPTPTXQWXFRVLUNVXWRWXBVRNVKUTQVT VTQUGVXVQUSUJIRAX0VOL=RXLVNKUS>USVRUCXLIRHW JWKWJWXLV:OUX@=KLVRUJIRCXJWKWQWOU <WLWSWRPTXQFEVSLUSNVKUTUXUKLUJIRA O.D3OD"*DO.?0-?;? ? 6@VX3WQVTX+<RW>WL?PSWRX;URSUDUX;WGOWTP 3VBSFLX4WJWCX1MXWTQWX0INWXH=S@VKU HVOSVNVQVAX)IT@MSQWO*LWX&XHUTXOUGUTUT UGUTVXKITXBVRUSQUAXVRVQVJKVXXHUTXOUGUSUO UG?UXWROWQWGSWRPNPEXHVOSVNVQVAX(VTUQVT HURXQFEVTSVNVXBVXUJUSVGLURNVXISNWEKW HVTUNXOUGUKVSXUESVTUNX0INW*QWXQW )IT@MSQWOX=RTVDUTQVXISQMDMX@UHUXHWEP OPKPLSWNWSWRXBVXUGX?POPGSWRPXISW>WOX@UHUA QVQUAX4WJWCXNWQVT>USVRUTCX8(WXJVTUQVT 7UJWLXRVBUEJITMTWX@UQV>VDUEXJWXQWXOW:PJW OUSULXBMRM:X@UQV>VDUE8XQVQUOSVRUTUXWOLWRQPA -VTVSX3WQVTX+GX;WGOWTPX6JF:X5SWHWGXUKV LW<NUTVTX#XHUTX&//XOUGUTUTXUGLVT ?POWRPSQPDPTPCXOPGXGWRLSWRPTPTXJWOSWGLPDP Q=TVNQVXNWQVT>USVRUTXUGKUE OWSNWSWRPTQWTXJWTWXISNWQPOSWRPTPXU7WQV VLLUAX2IRHWXJWKWJWX@=RVXJVRXWSLPTQWXNWQVT UGUTQVX?WSPGWTSWRWXWK@WRUXF>RVLUTXUOU OWLPTQWTXWGWDPJWXNWWGXBVRUSVNVJV>VDUTU <WLPRSWLWTX5SWHWGCX)IT@MSQWO*LWXKW<WQW ?WSPGWTX,,XGUROVLLVTX,!8UTUTXO=NFRXFRVLUN NWSUJVLSVRUTUXWRLPRQPDPX@VRVO?VKUJSVXFRV9 LUNVXWRWXBVRQUDUXWOLWRQPAX;URXGUROVLUT ?WSPGWTSWRPTWXOPQVNXLWENUTWLSWRPTPX=QV9 NVOXUKLVQUDUTUXK=JSVJVRVOXLVHSU@WL UNEWSWLLPDPTPXOWJQVQVTX5SWHWGC QUDVRSVRUTUTX?WSPGWTSWRPTPXF>RVLKUEXUETV WJPRQPDPTPXU7WQVXVLLUAX6JF:X5SWHWGCXUOUXWK9 @WRUXF>RVLXMJ@MSWNWKPTQWTXLWBUEXBVRUSNV9 QVTX?=EFNXJISMXHMSMTNWKPTPXLWSV:XVLLUA -*):)+O0D=E:1+O %E:EO*10=1 3WQVT>USUOX0VOL=RFX;WGOWTSPOX4IT9 KVJUX;URSUDUX;WGOWTPX+KNVLX4WKW:IDSMCXKIT Q=TVNQVXJW:PSWTXHUR?IOXVJSVNUTXKUJWKWS <VKW:SWRSWXVSVXWSPTQPDPTWXQUOOWLX?VOLUAX80I9 NW*QWX7W>UWXJWGWTQPCXUGX@FBVTSUDU OITMKMTQWXJWKWX?POWRWSPNCX@FBVTSUX<WSV @VLURVSUN8XQVTQUDUTUXOWJQVQVTX4WKW:IDSMC G=JSVXQVBWNXVLLU'X4WTMTMX@=RFJIRKMTMEA "TMTXU?UTQVXNWQVT>UTUTXJVRXWSLP @FBVTSUDUTUXKWDSWJWTXQFEVTSVNVXBWRXNP$ -V?U>UCXKUJWKWSCXNWQQUXWBWTLWSWR KWDSWNWOXU?UTXJWKWQWXQFEVTSVNVSVRXBWRA +TKWTSWRX=SFJIRXKVTXHMTMXNWQQUXUNOWTSWR9 SWXKWDSWNWJWX?WSPGPJIRKMTAX;MTMTXWTSWNP TVQUR$XS?FKFECXOULW:KPEXJWKWX?POLPA ;MTMTXHURXLWOPNXISMNKMESMOSWRPXIRLWJW ?POW>WOAX;URUSVRUXUTGWSSW<X?POWRXHMTM QFEVSLVNVJVX?WSPGPRAX *E-1";EO:),?:D3DOO:EE=? D3 D,;?0O%?,OE-=13 E0D )?3-DDOE,=1,;E+ (VRXWSLPTQWX?WSPGNWXKFRVKUTUTXXKWWLV UTQURUSNVKUTUXVSVGLURVTX4WKW:IDSMCX?WSPGNW KFRVKUTUXOPKWSLNWTPTXJVRXWSLPTQWOU @FBVTSUDUXKWDSWNWJW>WDPTPCXUGBVRVTV OFS7VLXISMGLMRW>WDPTPXBMR@MSWQPA 4WKW:IDSMCXGMTSWRPXOWJQVLLU'X;MXOWQWR NWTLPOKPEXUGSVRXJW:PSPRXNP$X5SNWTJW8QW :ILWKJMNXNWQVTUTQVX?WSPGPJIRMEAX#// NVLRVXWGWDPJWXUTUJIRMEAX%WSPGNWXKFRVKUX KWWLAX&//XNVLRVXWGWDPXUTVTUTX?WSPGNWXKFRV9 KUXXKWWLAX"SMRXNMX=JSVXHURXGVJ$XVR UGSVLNVTUTXVOITINUKUX7WROSPQPRA WROSPSPOSWRXBWRAX3MLSWOWXNWQVT>USUDV OFS7VLX@VLURV>VOLURXHMXQFEVTSVNVA 3WQVT>USUDUTX2FROUJV*QVXOF?FSNVKUTV @UQV>VOLURXHMXKFRV?AX+GKUESUDUXWRLPRNWKPTPT JWTPXKPRWXHMXJWKWX2FROUJV*TUTXVOITINU9 KUTVXBMRMSWTXHURXQWRHVXISW>WOLPRAX5JRP>W @V>VX@FTQFEXQVNVQVTX5BRM:WX;URSUDU*TV @URNVOXU?UTXNF>WQWSVXBVRVTXHUR <FOFNVLUTXH=JSVKUTVXHURXJWTSPGSPO JW:NWKPXOWHMSXVQUSVNVEA;MXLWRE M@MJWSWNWSWRXUSVX5;OW:PKPTPXOVTQUNUE OW:WLNPGXISMJIRME DE3 Meclis kampüsü içinde araç kirliliğine son vermek amacıyla, 813 araçlık 4 katlı kapalı otopark yapıldı. Kampüs içinde bundan sonra yol kenarlarına ve kaldırımlara araç park edilmeyecek. TBMM Genel Sekreteri Dr. İrfan Neziroğlu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Meclis kampüsü içinde otopark sorununun uzun süreden beri varolduğunu söyledi. Araçların kaldırımlara, yol kenarlarına, hatta zaman zaman yeşil alanların üzerlerine de park edildiğini belirten Neziroğlu, bu sorunu kalıcı bir şekilde çözmek için kapalı otopark yaptıklarını ve hizmete açtıklarını kaydetti. Bu otoparkı personelin, milletvekillerinin ise Yeni Halkla İlişkiler Binası'ndaki otoparkı kullanacağını belirten Neziroğlu, kapalı otoparkı kullanamayacak olan LPG'li araçların ise yıkılan lojmanların yerine yapılan açık otopark ile kapalı otoparkın üst bölümündeki açık alana park edebileceğini söyledi. Neziroğlu, bu kapalı otoparkla birlikte Meclis'in toplam 2 bin 500 araçlık otoparka sahip olduğunu belirterek, "Personele, araçlarını kampüste dışarı park etmek yerine, kapalı otoparka park etmelerine yönelik yazı yazdık. Bu haftadan itibaren de trafik polisleri, dışarıya park edilen araçlara yönelik sıkı bir denetim uygulamaya başladı, kaldırımlara ve yol kenarlarına araç park edilmesine izin vermeyecek. Ben bu konuda personelden gerekli hassasiyeti göstermelerini bekliyorum. Yeni Halkla İlişkiler Binası'nda çalışan personel, mümkünse aracını 5 metreye 10 metreye park etmek istiyor ama böyle bir imkanımız yok. Personel, artık aracını kapalı otoparka park edecek" şeklinde konuştu. (AA) İNCE ZIMBALAR Sabit İNCE [email protected] KIBRIS ZİYARETLERİ VE ÖNERİM Önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, ardından Başbakan Davutoğlu’nun ilk resmi yurt dışı gezilerini yavru vatan KKTC’ne yaptılar. Bu ziyaretleri başlangıç olarak olumlu buluyoruz. En azından yurttaşlarımıza karşı ilgisiz kalmadıklarını, KKTC’nin varlığının önemli olduğunu ve çözüm için var olduklarını ortaya koydular. Yavru vatandaki yöneticilere ve yurttaşlarımıza destek oldular, moral verdiler. Kıbrıs Türkleri devlet olarak, millet olarak, arkalarında Türkiye devletinin varlığını hissettiler, güç ve moral kazandılar. Bunların hepsi de önemli elbette. Ama Çözüm için yapılan öneriler, uzatılan zeytin dalları, gel beraber çay içelim davetlerini bendeniz yıllardır hatırlıyorum. Zeytindalı deyince de aklıma rahmetli Bülent Ecevit geliyor ama, bunlarla bir çözüm olmadığı, olmayacağı da 40 yıldır ortada duruyor. Daha önce de yazdım, Kıbrıs Rumlarının çözüme ihtiyaçları yok. AB arkalarında, Ab'ye girmişler, mali sıkıntıları var ama onları da bazen para bularak bazen de idare ederek geçiştiriyorlar. Asıl sıkıntıyı yaşayan Kıbrıs Türkleri.. Ambargo uygulanıyor, Türkiye haricinde hiç bir ülke tarafından tanınmamış, hatta Türk Cumhuriyetleri bile henüz tanımamışlar. Avrupa birliğine üye kabul edilmemişler, onun sıkıntılarını yaşıyorlar. Ama buna rağmen arkalarında güçlü Türkiye olduğundan her ihtiyaçları karşılanıyor. Peki bu nereye kadar gidecek? Bence önce de yazdım tek çözüm Türkiye'ye ilhak olmasıdır. Bu çözümsüzlük hep böyle gidemez. En fazla 2015'e kadar beklenilmeli, son bir kez çözüm denenmelidir. Ama kesinlikle olmayacaktır. Sebeplerini yukarıda saydım. Türkiye bu safhada neler yapabilir, Rumları çözüme nasıl zorlayabilir. Sayın Eroğlu'na da bu önerilerimi iletmiştim. Tekrar yazıyorum. Türkiye su ve elektrik silahını kullanmalıdır. Ayrıca KKTc'nin uluslararasında tanınması için atağa kalkmalı, öncelikle Türk Cumhuriyetleri tarafından tanınmasını sağlamalıdır ki, Rumları çözüme yanaşmaya zorlasın. Yoksa Rumların çözüme ihtiyaçları yok, sadece oyalama taktiği güdüyorlar ve çözümden yana asla değiller. O zaman KKTC ve Türkiye yukarıda saydığım üç adımı derhal atmalı ve 2015 de çözüm olmaması halinde Türkiye'ye ilhak kararı alınacağı silahını da güçlü bir şekilde kullanmaya başlamalıdır. Yoksa 40 yıllarca bu böyle devam eder gider ve asla bu şekilde bir çözüm mümkün olamaz. Biz önerilerimizi sıraladık, bunların uygulamaya konulması gerektiğini düşünüyor ve hükümete öneriyoruz. Bunlardan bir iki tanesini uygulamaya koyduğu anda Rumlar sıkışacak ve çözümsüzlük oyalamasından vazgeçmek ve masaya çözüm niyetiyle oturmak zorunda kalacaklardır. Yoksa daha çok çay davetleri yapar, zeytindalı uzatmaya devam ederiz. Kıbrıslı soydaşlarımız da ambargo altında ezilmeye devam ederler ve neredeyse Türkiye bizi niye kurtardı deme noktasına da gelebilirler. Bizden uyarması.. öz şeylerSevim: Gençler artık kısa ve den hoşlanıyorlar ya. ” demek Atasay Kamer: “Seviyorum ılsın diye tak lazım. Mesela, düğünlerde içine nın arı ınl alt üretilen Atasay inizi sevin bir bir r da ka yazdırıyorum, “O kırma koki hayat boyunca birbirinizi adaşın. ark rkusuyla yaşayın.” O hayat llah llu su Re . ğil Karın, kocan de çağırmış i eğ erk bir n efendimiz geçe sen?” birgün yanına, “Bekar mısın sana salah demiş. “Evet” deyince, “All Saliha, ş. mi de ” sin iha bir hanım ver vamındaki hem bu dünyasını, hem de kmiş. Kız dünyasını güzelleştiren demen” diye dua geçince de “Salih erkek versi ama deta etmiş. Arkadaşlık bu hayat n birbirlerini içi i es ilm reb vamında da sü lazım. İkisi çok sevmeleri, kırmamaları ayrılmaları farklı dünyadan olursa, zaten r, bir va çok doğaldır. Bir beğenmek kusurları ın an ins n ve Se sevmek vardır. ne demek hüner gibi görünür. “Hüner” lik? biliyordur değil mi yeni genç ın, Sevim: (Gülerek) Google’las bilmeyenler. a. Bak 55 Atasay Kamer: Hayat çok kıs nasıl geçti. sene diyorsun, anlamıyorum ma koBirbirlerini sevmelerini ve kır ederim. e rkusuyla yaşamalarını tavsiy tir” yerge y ça ım an “H Çay mı istedin? din koy, ken lk ka rsa ıyo yık ine, o bulaşık birlikte için. ona yardımcı ol, işi bitince ekten keyif İnsan sevdiğine hizmet etm an çok almalı. Hayatı paylaşmalı. Şu ların nım ayrılık, boşanma oluyor. Ha la erkeklik ha ek erk ve r rla çoğu çalışıyo as olan taslama derdinde. İlişkide es şeyi karşılıksız paylaşıdır yani birpmak. teşekkür bile beklemeden ya tir ederek tak Teşekkür zaten o inceliğini çok kullanır ar alıl rup Av r. kti sana dönece nke” her fırbu kelimeyi. “Thank you, Da k şeyleri satta söylerler. Biz neden ufa bu kadar ten taktir etmekten, şükretmek aciciz? 8 GÜNCEL 22 17Eylül Şubat2014 2013Pazartesi Perşembe SONDAKiKA GAZETESİ >> Y R Üretebilmek İçin Kullanmalı” “Gençler Teknolojiyi eni Teknolojile Atasay Kuyumculuk’u duymanımız kaldı mı? Türkiye’de sektöründe birçok ilke imza atan Atasay’ın kurucusu Atasay Kamer ile memlekei Çivril’de, kendi kurduğu yurdun ofisinde siyasetten ekonomiye, tarihten tasavvufa, insan ilişkilerinden eğitime, geniş yelpazede bir sohbet gerçekleştirdik Se v ∂ Sevim: Bize bu vakfın kuruluşundaki motivasy∂ Sevim: Merhaba Atasay bey, öncelikle vakit ayırdığınız im: röportajımıza için teşekkür ederek başlamak istiyorum. 1980’li yıllardan bu yana Atasay Kamer olarak kuyumculuk sektöründeki yerinizi biliyoruz. 80, 90 ve 2000li yıllardaki sektörün kapasitesini kıyaslarsanız, o yıllarda eksiklikler nelerdi ve zamanla neler tamamlandı? Atasay Kamer: Atasay Kamer: 1980’de Turgut Özal dönemi gelmeden önce Türkiye’de altın ve döviz kaçak olarak kullanılıyordu. Zamanında Türk Parası Koruma Kanunu’na göre bunların alım-satımı yasaktı. Özellikle sadece Türkiye’de çıkan altınla ticarete izin veriliyordu. Altın da döviz de yurtdışından geliyordu ve döviz, o yıllarda yurtdışında çalışan işçilerimiz yolladığı için Türkiye’ye muazzam rakamlarla giriş sağlamıştı. O dönemde, kuyumculuk sektörü Avrupa’da da gelişmediği için orada çalışan Türkler bu ihtiyaçlarını döviz bozdurup karşılığında altın alarak, Türkiye’den karşılarlardı. İlginçtir ki, örneğin, darphaneye 7-8 ton Swiss menşeli altın geldiğnde ve darphane kapısında yakalandığında suçtu, darphaden içeri girdiği anda ise aklanıyordu. Böyle bir çifte standart hakimdi. 1980lerde Özal’ın gelişiyle Türk Parası Koruma Kanunu’nu değiştirerek döviz ve altın kullanımını piyasaya açtı. Altını ihraç edebilme yetkisi getirildi, döviz büfeleri kuruldu. Merkez Bankası haricinde artık döviz büfeleri de altını ithal edebilir hale geldi. Bu Türkiye’de büyük bir hareket sağladı. Haliyle altın su gibidir, nerede pahalıysa oraya akar. Biz 1980 öncesi bu işi kaçak olarak da benim atölyelerimde yapıyorduk. Ancak bu değişimlerden faydalanarak altın ihraç etmek üzere 1985 senesinde Arpaş firmasını kurarak ilk etapta 1200 çalışana ulaştık. 1985’ten 1992’e kadar Arpaş’la ihracat yaptık. O yıllarda örneğin Suudi Arabistan’a 5.5 ton altın ihraç ettik. Aynı zamanda Atasay Kuyumculuk da devam ediyordu, biz onu geliştiriyorduk. 1985’te Asgold’u kurduk. Bizimle birlikte 3-4 altın ihracatçısı firma daha açıldı, hatta ben pek hoşlanmasam da bana birçok ilki başlattığım için “Duayen” dediler. Ayrıca, 1980 öncesi altının ayar garantisi yoktu, 14 ayar dedikleri 11-12 ayar da çıkabilirdi, buna yönelik hiçbir kontrol yoktu. Ben 1975’ten beri altını garantili satıyordum. Bu konuda da öncü oldum diyebilirim. Arpaş firmasına gelince, 1992’den sonra ordaki hisselerimi devrederek zaten varolan Atasay Kuyumculuk’a oğlum Cihan Kamer’i geçmesi için teşvik ettim. 1985’te kurulan ASGOLD’u (açılımı Atasay-Selami başharflerinin birleşmesiyle) kurduk ancak 1992’de Selami Favori isimli bir firma kurdu. Arpaş ve Favori kendi başına çalışmaya başladı, ASGOLD ve Atasay ise bendeydi. 90ların sonuna doğru Amerika’ya ihraç ettiğimiz rakam 15-18 ton civarındaydı. Altın eskiden bir sanat gibiyken, artık bir sanayi haline geldi bu yıllarda. 2000lerden sonra bankaların altın kredisi vermeye başlamasıyla, insanlar küçük atölyelerde üretime başladı, buralarda işçilik fiyatlarını kırdılar, derken geri ödeme vadeleri uzatıldı ve sektör eski cazibesini koruyamadı. Bu sebepten dolayı 2001’den sonra biz de franchise sistemine geçmeye karar verdik. 1500-2000 müşterimizi bıçak gibi kesip atmak zorunda kaldık. Franchising ile 100ün üzerinde dükkan açıldı, özellikle Atasay markasına AVMlerde çok rağbet oldu. Türkiye’de ilk altında reklamı başlatan Atasay ve ASGOLD firması olmuştur. ASGOLD ayrı bir firma olmadan devam ettiği halde, kamuoyu araştırmalarında Atasay 1., ASGOLD 3. gelir. 2005 civarında kuyumculuk sektöründen ayrılıp okul yapmak, yurt yapmak gibi hayır işlerine kendimi vermeye başladım. Bunları zaten elimden geldiğince yapıyordum ama yaptığım binalar hep benim üzerime tapuluydu. Bunlar beni rahatsız etmeye başladı. 2014 senesinin 8. ayında “Atasay Kamer Vakfı”nı kurdum. ∂ onunuzdan ve vakfın misyonundan bahseder misiniz? Atasay Atasay Kamer: Kamer: Maksatım insanlara hizmettir. Ben son 3 yılda 1 milyon 600 bin tane Ahmet Hulusi’nin “Kur’anın Çözümü” adlı, 1 milyon 500 adet “Dua ve Zikir” adlı kitabını dağıttım. Ahmethulusi.org’dan isteyenlere gönderiyoruz. Amacım insanların Kur’anı anlayıp, yaşamlarına geçirmeleri için ne gerekiyorsa bunu yapmaktır. Toplumumuzdaki anlayış Kur’anı mukaddes sayıp, Arapçasını ezberleyip, içindekileri esas almamak. Ben bu vakfı sırf Kur’anın anlaşılması ve yaşanması için kurdum. Yani insanların hayatlarını ezbere değil de, Kur’anda anlatıldığı şekliyle gerçekleştirdiği zaman dünya ve ahiret hayatında huzur içerisinde yaşamasına katkıda bulunmak amacını pratiğe dökmek istedim. Bugün çevremizde Arapça bilen ülkelere, örneğin Suudi Arabistan’a, Suriye’ye, Mısır’a bakalım. Arapça konuşup yazmalarına ve Kur’anın da Arapça olmasına rağmen bazı şeylerin hala yanlış olduğunu görüyoruz. Zaten bir söyleyen de şunu der: “Kur’an Arapça değil, Allahça’dır”. Ondaki manaları anlayıp, hayata aktarmadıkça biz Kur’anı anlamış olmayız. Onu bilip anlatmak, üzerinde konuşmak Kur’anı yaşamak değil; Kur’an ancak tasavvuf yoluyla anlaşılabilir. Arap ülkelerinde teröre bakalım: Adam “Allahüekber” diyerek adamın beynine bir kurşun sıkabiliyor. Kurşun sıkılan kişi ise kelime-i tevhid getiriyor. İşte bu Kur’anın anlaşılmamasından kaynaklanıyor. Kur’anda “Bir insanı öldüren tüm insanlığı öldürmüş sayılır” denmesine rağmen insanlar çok kolay tusunda insan yetiştirmek için vakıf kurar. Ben henüz bu konuda yeni olduğum için pek yorum yapamayacağım. Benim amacım belli, ben insanların Kur’anı anlamasına yardımcı olabilmek için çalışıyorum. Hayatlarında huzur içinde yaşamalarında bir nebze katkım olmasını temenni ediyorum. mıyorsunuz” diye. Bizim özel sektör olarak bunları değerlendirmemiz lazım. Ancak bu konularda bürokrasi çok yavaş işliyor. ∂ Sevim: Eğitimden bahsetmişken, Türkiye’de 10 ∂ ∂Sevim: yıldır özel okul ve üniversite sayısının gözle ∂ görülür şekilde arttığını görüyoruz. Siz bu konuda örnek bir girişim sergiliyorsunuz bir işadamı olarak. Sizce özel girişimciler eğitime nasıl katkı sağlayabilir? Atasay Kamer: Ben memleketim Çivril’de cumhurAtasay Kamer: başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ricasıyla Pamukkale Üniversitesi’ne bağlı iki yıllık meslek yüksek okulu yaptım. Bu okulu çok büyük yaptığımız için dolduramadılar. Yine Pamukkale Üniversitesi’ne bağlı dört senelik bir üniversite açalım diye düşündük ve Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu olarak açmaya karar verdik, YÖK de müsaade etti. İlk bölümlerden birisi “organik tarım”dır. Hatta ilk kabul alan öğrencilere, ki bunlar 55 kişi civarı, kendi yurtlarımda barınma imkanı ile öğrencilik bursu sağladım. Sevim: Sevim: Bürokrasiyi yenmek biraz zor tabiki. Peki bu konuda sizin siyasilerden beklentileriniz nelerdir? Atasay Kamer: Ülke adına çalışmalara yardımcı olaAtasay Kamer: bilmeleri, şahsi menfaatlerini yoksaymalarıdır. Siyasinin ahlaki görevi budur. Bunun tersi suistimaldir. Çivril’e organik tarım gelmişsse, bu alanda yararlı böceklerin yetiştirilmesi gerekiyorsa, ben işadamı olarak bunu düşünürken, devlet bunu niye düşünmüyor? En zoruma giden şey de bugün İsrail’den tohum almamız. O tohumlar bir defa ekiliyor yani tohumdan tohum üretemiyoruz. Bizim tohumundan tohum üretebildiğimiz bir çok ürünümüz varken...Bizim bunları gündeme getirip doğal ortamda yetiştirmemiz lazım. Başbakan iken Tayyip Bey buraya geldi ve söz verdi, Çivril’e ziraat ve doğa bilimleri üniversitesi açacağız. “Binasını ben yapacağım ama profesörlerini, hocalarını, öğrencilerini siz doldurun” dedim. Bunun için Hazine’nin yerinden 170 dönüm yer ayırdı. Bunu ben devlete yapıyorum. Şimdi biz bu üniversiteyi inşa edip, içerisinde laboratuvarları kurduğumuz zaman ve teoriyi pratiğe döktüğümüz zaman görün bir de. Sonra “Türkiye’de ziraatten para kazanılmıyor, ziraat gelişmiyor” diyorlar. Benim Altınoluk’ta 620 dönüm arazim var, her yıl zarar ederim. Neden? Üreticiyi bilinçlendirmiyoruz, onlara faydalı olarak, onları eğiterek ürettirmiyoruz, sonra doğayı biz mahvediyoruz. Bir fabrika yüzünden gölleri, nehirleri kurutuyoruz. Siyasilerin bu tür şeylerle ilgilenmesi lazım. Bireysel çıkarlarına yenilmemeleri lazım. Bakınız memur tayini...Bir bakan memur tayiniyle uğraşır mı? Bir kapıcının tayini için milletvekili uğraşıyor. Senelerce siyaset böyle işlemiş. Tayyip bey şimdi milletvekillerine çok yetki vermiyor, çünkü bu yıllarca suistimal edildi. Milletvekiller, bakanlar halk için çalışmalı, kişi için değil. Ve halk kendisi için seçiyorsa, siyasi halkın menfaatını düşünmeli. Benim siyasilerden tek beklentim bu. Sevim: Bu doğrul∂ Sevim: tuda “Yeni Türkiye”nin inşaasında toplumumuza ve özellikle gençlerimize vereceğiniz mesajlar nelerdir? Atasay AtasayKamer: Kamer: Yeni gençler, teknoloji çok ilerlemesine rağmen rahat işleri tercih ediyor. “Üniversiteyi bitirip, devlete kapağı atayım, telefonumu elime alayım, onunla bununla konuşayım” gibi bir kitle oluştu. Bir insan, başkalarına faydalı olmak istiyorsa, gençlerimiz teknolojiyi en iyi şekilde kullanmalı; lüzumsuz fantazi şeyler için kullanmamalı. Teknolojiyi iş için, yeni teknolojileri üretebilmek için kullanmalı. Sorumluluk alabilmeli. Bir mezun düşünün, iki üniversite bitirsin, iki master yapmış olsun ama zerre kadar sorumluluğu olmayabilir. Senelerdir insan alırım yanıma. “Simit sattın mı?” derim. Tezgaha koyup simit satmak sanarlar. Aslında demek istediğim sembolik, yaptığın işte ilerleyebildin mi, bugün bir tane satarken onu yarın beşe çıkarabildin mi. Bugün avare dolaşan çok para var çünkü faiz %1. Amerika’da para yatırırsan yatırdığın paranın faizi binde 0.25. Çalışan adam için gerçekten çok para var. Ama bunu geliştirmeye, büyütmeye çalışacak, kendini yetiştirecek insan lazım. Gençlerin ben sorumluluk almalarını tavsiye ederim, “ben bilirim” diye bilgiçlik taslamalarını değil. “Hiçbirşey bilmiyorum” diye başlayıp devam etmeliler. Bana Türkiye matematik birincisi birisi geldi. O zaman Amerika’daki ofise müdür arıyoruz. Amerika’da da master yapabilmek için serbest piyasada iki yıl çalışma şartı var. Ben ona kuyumculuğu öğretmeyi teklif ettim. “İlerde ortağım ol, Amerika’ya müdür yapayım” dedim. 6 aylığına eğitime gönderdik, 1 ay sonra geldi, “Ben bu işi öğrendim. Rapor yazayım” dedi. “Ben bunu biliyorum zaten, bana ordaki üretimi nasıl arttırırız onu söyle” dedim. Press makinesinde aynı günde 1000 tane basan işçi var, 1500 tane basan da. İkisi aynı maaşı alınca 1500 basan üretimi düşürüyor. Ben bu gençten istedim ki bunun ölçümü yapsın, örneğin 1500 basanı mükafatlandırsın. “Rapor yazayım ben hala” diye ısrar edince “İyi günler” demek zorunda kaldım. Gelin görün ki, kimse sorumluluk almıyor. ∂ öldürüyor. Bugün bir Mevlana, bir Yunus, bir Abdülkadirgeylani nasıl yaşamış, nasıl insanları birbirini sevmeye davet etmiş, bunlar da Kur’anı anlayarak yaşamışlar. İşte bunlar anlaşılmalı. Sevim: Peki sizce Türkiye’de vakıflar ne gibi roller ∂Sevim: üstlenmeli? Atasay Kamer: Kamer: Bütün vakıflar haliyle kendi ideolojisine ∂Atasay göre işliyor. Öyle vakıflar var ki, örneğin, Yaralanan Leylek- lere Bakma Vakfı, Yaban Kuşları Besleme Vakfı...Bir de vakıflara 1-2 yıl sonra vergi muafiyeti alabiliyorsunuz. Bazı vakıflar kasıtlı olarak kuruluyor, sadece vergi muafiyetinden istifade etmek için, bu şekilde vakıf kuran da var, ticarethane gibi kullanan da var, kendi karlarını vakfa aktarıp legalleştirenler var. Türkiye’de özel üniversite açabilmek için vakıf kurmak gerekiyor. Bu şekilde üniversiteden para kazanmak için vakıf kuranlar var. Bir de hakikaten Allah için, insanlara faydalı olabilmek için vakıf açanlar, öğrenci okutan vakıflar var. Bazıları da kendi ideolojisi doğrul- Sadece Anadolu’da okul veya üniversite açmak işi halletmiyor. Doğu’da da açsan, kazalara öğretmen gelmiyor, yardımcı doçent, profesör gelmiyor. Bir de en kötüsü, öğretmen yetiştirememişiz. Profesör olmak çok zor. Belirli bir ideolojiye sahip olmazsan, belirli kişilerin beğenisini kazanmazsan, onlara hitap etmezsen herşey zor. Türkiye’de sanki herşey paylaşılmış gibi. Tıp da böyle, akademide de böyle...Üniversiteler açılsın ama yetecek sayıda da öğretim üyesi lazım. Ve bunları da yetiştirecek kalifiye hocaların olması lazım. Örneğin, burdaki “organik tarım” bölümünde ben birgün derse girdim. O günkü konu “yararlı böcekler”miş. Bu böcekler organik tarımda çok mühim bir yere sahip. Ben sordum “Bu yararlı böcekleri yetiştirebilmem için ne yapmalıyım?” Dediler ki, “Hocamız gelecek ziraat profesörü, o cevap versin.” Ben düşünüyorum ki hoca bana heyecanlı heyecanlı diyecek “Atasay bey şöyle bir laboratuvarımız olsun, şunları yapalım”...Ben şu fikirle geldim “Çivril’de şeftali ve elma yetişiyor, yararlı böcekleri salalım, döner sermaye yapalım” “Bundan para kazanılmaz” diye cevap verdi. “Ben size gerektiği yerde yardımcı olurum” diyorum, burda amacım para kazanmak değil çünkü. Burda yararlı böcekleri doğaya salsak ben mi istifade edeceğim sanki? Çiftçi edecek tabiki. Örneğin, elma memleketi Çivril’de elma çöpe gidiyor. 2 sene önce, TBMM önünde kasalarca elmayı sokağa boşalttılar “Elmamızı sat- 9 GÜNCEL SiYAH MAVi KIRMIZI SARI 22 17Eylül Şubat2014 2013Pazartesi Perşembe DOĞRUDAN BAKIŞ Atasay Kamer 1943 yılında Denizli’nin Çivril ilçesinde dünyaya geldi. Babası Hacı Mustafa Kamer’de aldığı iş ahlakı, azmi ve tasavvuf bilgisiyle küçük yaşta ticarete atılan Atasay Kamer, Türkiye’de kendi adından bir marka yarattı. Özel sektördeki başarısı ardından kendi adında kurduğu Atasay Kamer Vakfı hem öğrencilere burs ile okuma imkanı, hem de devlet üniversitelerine bina yaparak bağışta bulunmaya devam ediyor. Kendi memletinde dört öğrenci yurdunun yanısıra, Pamukkale Üniversitesi’ne bağlı olarak yaptırdığı “Atasay Kamer Meslek Yüksek Okulu” ardından Uşak Üniversitesi’ne bağışladığı “İslami Bilimler Fakültesi” ile bağışlarına devam etmekte. Sevim VARLIKLAR Sevim VARLIKLAR SONDAKiKA GAZETESİ >> SAYFA 9 MAVi KIRMIZI SARI [email protected] [email protected] SAYFA 8 Mustafa ARSLAN [email protected] GÜÇLÜ OLAN KONUŞUR Dünyada sistem güç dengeleri üzerine kurulmuştur. Üçüncü dünya ülkelerindeki bir insan hakları için dünya ayağa kalkıyor. Güçlü devletlerin yanlışları için ise kimseden tık çıkmaz. Avrupa bizden idam cezasını kaldırıncaya kadar uğraştı. ABD gibi güç sahibi bazı devletlerde idam cezası var. Kimse idamı kaldırmaları için onlara baskı uygulayabiliyor mu? Üçüncü dünya ülkelerinde bir işkence olayı olsa yer yerinden oynar. ABD’liler Irak’ta tecavüzlerle işkenceler yaptı ve kameralarla çekip medyaya dağıttılar. Kim ne tepki gösterdi? Güçlü devletlerin desteğinde darbe yapanlar alkışlanır. Arkasında güç olmadan darbeye kalkışanlar idam edilir. Öyle ise dünyada mutlaka güç sahibi olmak gerekir. Biz bunları yapabildiğimiz ölçüde dünyada adalet, insanlık ve medeniyet olur. Tarihte güç sahibi olduğumuz dönemler bunun şahididir. Çünkü bizim hayat felsefemizi belirleyen inandığımız değerler başkalarına zulmetmemize müsaade etmez. Eğer biz dünyada adalet gerçekleşmesini istiyorsak bunun mutlaka büyük bir güce sahip olmamız gerektiğini bilmemiz gerekir. Güçlü olmanın yolu da bilim ve teknolojinin zirvesini yakalamaktan geçer. Dünya medya ağlarına sahip olmaktan geçer. Dünya çapında ekonomiye sahip olup paraya hükmetmekten geçer. İnsanımızı asgari müştereklerde buluşturup birlik beraberlik içinde hareket etmekten geçer. Yarının dünyasında söz sahibi olmak için canımızı dişimize takıp bunları gerçekleştirmenin yolunu bulmamız lazım. Gerisi laf-ü güzaf. izin soSevim: Doğru, gençlerim aması rkm ko rumluluk almaktan lazım. taslaAtasay Kamer: Bilgiçlik de r biliyyle şe bir an masınlar. Her ins reneceği ordur muhakkak. Ama öğ ali . Vit bildiğinin milyon mislidir imle biz , din ren Hakko’ya, “Ne öğ krdu so e diy paylaşır mısın?” imi diğ me bil ey larında, “Hiçbirş ne se iki n Be ş. öğrendim” demi din p He . tım Anadolu’yu dolaş en k me ren öğ ni ledim. Bilmediği büyük hazdır benim için. imize Sevim: Son olarak gençler 59 19 an nd ısı örnek olması aç riman Ke z ini eş a yılının Ekim ayınd gir ine ev Kamer ile dünya nümüzü mişssiniz. Bu yıl 55. Yıldö y bir an be ay tas (A kutlayacaksınız. o” diye 55 sayısını duyunca “Oho Başarılı ). rir ve ki gülümseyerek tep yattaki bir evliliğin, başarılı bir ha lerin bu nç Ge ız? sın yerini anlatır mı şgörü zamanda sevgi, saygı, ho yaşae nd eri kil gibi duyguları iliş maya ihtiyaçları var. da Atasay Kamer: İşin aslın . Kadın ım laz k anatomisini bilme ygusal du rü ötü an annelik vasfınd üreten an İns tır. rlık ve üretici bir va ? sin mi ir bil ne bir varlığı düşü dına ka tek bir i ism Allah’ın Rahim ürettiği atfedilmiştir. Kadın beyni narmış sa çocuğu kendi organı gibi , kolu eli , lbi ka ri, bedeni, karaciğe kilomegidi. Bu sebeple binlerce anlayaini ler his n treden çocuğunu a bilen muazzam bir yaratılış i katez ran pa Bu sahiptir kadın. oldukları palım. Kadınlar duygusal n için duygusal kelimelerde yatımha lık yıl 55 hoşlanır. Ancak, tlere sığdaki hanımımla sevgim cil maz ki. İki kelimeyle nasıl anlatayım? 22 Eylül 2014 Pazartesi 2013 2013 Perşembe Perşembe ! Belediyecilik hizmetlerinin yanı sıra kültür ve sanata verdiği destekle Türkiye'de örnek olarak gösterilen Denizli Büyükşehir Belediyesi, yeni dönem konservatuvar müracaatlarının başladığını duyurdu. Müracaatların sonlanmasının ardından yetenek sınavıyla öğrenci kabul edecek konservatuvarda, ücretsiz gitar, piyano, keman, kaval, bağlama, klarnet, ney ve ud kursları verilecek /,0!-01&(+/0*1&/-/#0(/%0 4LSJVRBWNIBWRO&SWDXKVSUXQ:SVMXMGRW=WWNTWRO FWETWQOAX4GTNGRXBVXJWSWNWXBVRQU@UXQVJNVPTV 0GRPUKV&QVX:RSVPXLTWRWPX>:JNVRUTVSX;VSU8 HTUX<GKGPEVCURX<VTVQUKVJUDXKVSUXQ:SVM PLSJVRBWNIWRXMGRW=WWNTWROSOS FWETWQO@OSOXQIKIRQIAX4OJWXJGRVXJLSRW PIRJUKVRTVRUSVXPW9OTWROSOXW?W=WPXLTWS PLSJVRBWNIBWRQWXKVSUXQ:SVM MGRW=WWNTWROSOSX"X-PUM&VXPWQWR JGRV=V@UXU1WQVXVQUTQUAX!GRW=WWNTWROS JLSTWSMWJOSOSXWRQOSQWSXUJV WQWKTWROSXKVNVSVPXJOSWBOSWXNWFU NINITW=W@OXFVTURNUTQUAX4IRJUKVRTVRUSD V@UNUMXFLKIS=WXMGHU@USXFURX?LP WTWSOSQWXG=RVNJUHXLTWRWPXPVSQUTVRUSU KVNUENURMVXLTWSW@OXFITW=W@OXFVTURNUTURPVSD KVNVSVPXJOSWBOXNWRUCUSUSXWQWKTWRWXUTVNUTV=V@UXU8 1WQVXVQUTQUAX;VSUHTUX<GKGPEVCURX<VTVQUKVJU 4GTNGRXBVX3LJKWTX,ETVRX;WURV <WEPWSTO@O&SWXFW@TOXPLSJVR8 BWNIWRQWDX+XKWEXBVXGHVRU CVRPVJUSX>UNWRDX9UKWSLD PVMWSDXPWBWTD FW@TWMWDXPTWRSVND SVKXBVXIQXPIRJTWROSW FWEBIRWFUTV=V@U UEWRVNXVQUTQUAX4LS8 JVRBWNIWRQWXWKRO=W +XKWEXBVXGHVRU 0GRPX3WSWNX!GHU@U BVX0GRPX)WTP !GHU@UXPLRLTWROSW FWEBIRITWROS KW9OTWFUTQU@U PWKQVQUTURPVSDX?L=IPXPL8 RLJIXU?USXUJVX8+XKWEXWRWJO PWKONXWTOSWFUTQU@UXU1WQVXVQUTQUA 4LSJVRBWNIWRTWXUT>UTUXFUT>UXWTMWPXUJNVKVSTVRUSX++ +XSIMWRWTOXNVTV1LSIXWRWKWFUTV=VPTVRUXFVTURNUTQUAX .1#,.,$-$10*1,/%0-1(/)0)0*/+ ;VSUHTUX<GKGPEVCURX<VTVQUKVX<WEPWSOX*JMWS 2LTWSDXBVTUTVRVX?L=IPTWROSOXG=RVNJUHXLTWSXPLSJVRBWNIWR PIRJTWROSWX>:SQVRMVTVRUSUXNWBJUKVXVQVRVPD #L=IPTWROMOHOSXJWQV=VXQVRJTVRQVXQV@UTXJLJKWTXCWKWN8 NWXQWXFWEWROTOXLTWFUTMVTVRUXU?USXJ9LRXBVXJWSWNX>UFU VNPUSTUPTVRTVXUT>UTVSMVTVRUSUXJW@TWMWTOKOHAX39LRXBV JWSWNTWXI@RWEWSX?L=IPTWROSXPVSQUSVXLTWSX:H>GBVSTVRU BVXKWEWMXJNWSQWRNTWROXKWEONTWROSWX>:RVXQWCWXKGPJVP LTW=WPNORAX<UHXFIXQGEGS=VTVRTVXFVSHVRUXCUHMVNTVRU BVRUKLRIHAXL=IPTWROMOHODXQLTWKOJOKTWX>VTV=V@UMUHU QGEGSGKLRIH#XQUKVXPLSIENIAX4LSJVRBWNIBWRWXJWQV=V ?L=IPTWROXQV@UTXKVNUEPUSTVRUXQVXPIRJXWTMWKWXQWBVNXV8 QVSX<WEPWSX2LTWSDX#*RNWPXWMW=OMOHX?L=IPTWROMOHO >VTV=V@VXVSXQLSWSOMTOXEVPUTQVXCWHORTWKWFUTMVPNUR# W?OPTWMWJOXKW9NOA &' ' '" ! ! ! ! Kıyı Ege ve İç Ege Tiyatrolar Birliği üyeleri Denizli'de buluştu. Egeli tiyatrocular atölyelerden söyleşilere, sokak gösterilerinden sahne oyunlarına Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde dostluk ve sanat için bir araya geldi Konuklar, Genç Denizli Tiyatro Kulübü'nün ilk kez sahneye koyduğu "Taziye" oyununu da birlikte izledi. Kıyı Ege ve İç Ege Tiyatrolar Birliği üyeleri dördüncü buluşmasını Denizli'de gerçekleştirdi. İzmir, Fethiye ve Milas'ın ardından Kıyı Ege ve İç Ege Tiyatrolar Birliği üyeleri Denizli'de dördüncü kez bir araya geldi. 30'un üstünde Egeli tiyatro grubunun katıldığı buluşmaya Denizli Büyükşehir Belediyesi ev sahipliği yaptı. Atölyelerden söyleşilere, sokak gösterilerinden sahne oyunlarına birçok etkinlik düzenleyen birlik üyeleri, Karşıyaka Belediye Tiyatrosu tarafından düzenlenen oyunculuk atölyesine katıldı. Gruplar daha sonra Dokuz Eylül Üniversitesi'nden Prof. Dr. Semih Çelenk'in "Tiyatronun Bereketli Toprağı; Ege" konulu söyleşisini izledi. Balıkesir Sanat Merkezi de Delikliçınar Meydanı'nda "Gazze’de İnsan Olmak!" konulu sokak gösterisi yaptı. Kıyı Ege ve İç Ege Tiyatrolar Birliği üyeleri daha sonra Denizli Valiliği önünden Delikliçınar Meydanı'na kadar düzenlenen korteje katıldı. Vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gösterilen tiyatrocular kortejden sonra Denizli Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkan Vekili ve Kent Konseyi Başkanı Ali Değirmenci'yi ziyaret ederek, çiçek ve plaket takdim etti. Denizli'nin sanata verdiği desteğe övgü Birlik Koordinatörü Metin Güler, 40'a yakın grubun oluşturduğu bir birlik olduklarını belirterek, "Denizli bizim için çok önemli. 30 yıldır uluslararası tiyatro festivali yapan bir kent Denizli" diyerek Büyükşehir Belediyesi'nin sanata verdiği desteğe vurgu yaptı. Genç Denizli Tiyatro Kulübü'nden sonra Denizli ile farklı bir bağ oluşturduklarını kaydeden Güler, "Bu buluşmanın çok özel olduğuna inanıyoruz. Bir belediyede, hem Şehir Tiyatrosu, hem de Genç Denizli Tiyatrosu ile yana yana kardeş olması çok özel. Umarım bu diğer belediyelere de örnek olur" dedi. Meclis Başkan Vekili Değirmenci ise, birlikteki işbirliğini takdir ederek, "Denizli sanat anlamında zengin bir kent. 30 yıldır Amatör Tiyatrolar Festivali'nin yaptık. Festivale başlamak güzel ama daha güzeli sürdürülebilir olması. Burada sadece yöneticilerin iradesinden ziyade halkın katılımının da olması etkili. Bugüne kadar ne yaptıysak halkımızın katılımı, onların isteğiyle yaptık. İnşallah bundan sonra da bu güzel etkinliklere devam ederiz" diye konuştu. Tiyatrocular "Taziye"de buluştu Programın akşamki bölümünde ise sanatçılar, Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından gençlerin tiyatroya ilgilisini artırmak için kurulan Genç Denizli Tiyatro Kulübü'nün yeni sezon açılışındaki "Taziye" adlı oyunu Çatalçeşme Oda Tiyatrosu'nda birlikte izledi. Yönetmenliğini Hakan Kurt’un yaptığı Taziye'de "töre ve kan davası" teması ele alınırken, oyunda 17 genç tiyatrocu yer aldı. Denizli Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkan Vekili Ali Değirmenci'nin de izlediği oyun tiyatro severler tarafından büyük beğeni toplarken, salonun tamamen dolu olması dikkat çekti. (HABER MERKEZİ) Denizli Valiliği, Denizli Büyükşehir Belediyesi, Garnizon Komutanlığı, Pamukkale Üniversitesi, Denizli Ticaret Borsası, Denizli İhracatçılar Birliği ve Denizli Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği, Denizli Valisi Abdülkadir Demir için veda yemeği düzenledi. 3 yıldır Denizli’de görev yapan Vali Demir ve eşi Nurtaç Demir gecede duygusal anlar yaşadı )*134 2 6$6 #,-+"! . /5%545'06 62( &3461 +8+XV@UNUMXBVX:@RVNUMXKOTOD :@RVNMVSTVRUMUHVDXBVTUTVRUMUHVXBVX?L=IPTWROMOHW CWKORTOXLTJISAAAXUSVXBVXKVSUQVSXFURXV@UNUMXJVHLSI W?OTQOAAAX5?OTQOXWMWXKUSVXJLRISTWRTWXFWETWQOAAA HVTTUPTVXQVBTVNXLPITTWROSQWXJOPOSNOTWRX?LP FGKGPAAAX!UTTUX-@UNUMX<WPWSTO@OSOSXMINTWPWXQVBTVN LPITTWROSQWPUXV@UNUMXQGHVKUSUXKGPJVTNMVPXU?US :HVTX?WTOEMWTWRXKW9MWJOXTWHOMXBVXV@UNUMXBVRUTVS LPITTWROSDXJOSO1TWROSX>GBVSTUDXNVMUHXBVXCUKVSUP LTI9XLTMWQO@OSOXPLSNRLTXVQV=VPXPWTUNVTUXFURXFURUM PIRMWTOQORAAA !UTTUX-@UNUMX!GQGRTVRUSUSXFW@TOXFITISQIPTWRO UTTVRQVXLPITTWROSXQIRIMTWROXPLSIJISQWX?LPXHWKO1 PWTQOPTWROSOX>:HTVMTVKVFUTUKLRIHAAAX'VQVSJV LPITTWRXW?OTMWQWSX+XCW1NWX:S=VXCVRXEVK KVNUENURUTMVKVX?WTOEOTOKLRAAA <LKWJODXPOSWJODXNVMUHTU@UXBVXQU@VRX?WTOEMWTWR JWQV=VX+XCW1NWKWXJOPOENOROTMWKWX?WTOEOTOKLRAAA 3OPOENOROTWSXV@UNUMQVSX1WKQWX>VTURXMUAAAY IPWROQWPUXJLRIKIXV@UNUM=UTVRVXJLRQI@IMIHQWD V@UNUM=USUSXBVX:@RVS=USUSXPW1WJOSOSXFLEXLTMWJO >VRVPUKLRXBVXJWQV=VXV@UNUMXBVX:@RVNUMXUTVXUT>UTVS8 MVTVRUX>VRVPNU@UX=VBWFOSOXWTOKLRIHAAAX5MWXMWWTV8 JV1XFUHUMXGTPVMUHQVX-@UNUMXBVX@RVNUM FWETWQO@OSQWXJOPOSNOJOXNWMX+XWKXJGRGKLRXBV @RVNMVSXVNPUTVSUKLRDXBVTUXVNPUTVSUKLRXBVXVS :SVMTUJUXQVDX:@RVSUMX>:RV=VPX:@RVS=UTVRXVNP8 UTVSUKLRAAA (VRUKVXPW?XWKXPWTQOAAAZZZ 5RNOPXFURUTVRUSXFIXV@UNUMXUTVXEWPW KW9OTMWKW=W@OSOXFUTQURMVTUAAAX)VRX>V?VSX>GS V@UNUMQVX?W@XWNTWMWMOHX>VRVPURPVSDXFLEXUETVRTV I@RWEMWPNWSX?W@XWNTWMWKOXFORWPOSDXFURXFWJWMWPXU8 TVRUKVX>UQVMUKLRIHAAAX;VBTVNXLPITTWROSOSX?LP LTMWJOSOSX?W@XWNTWQO@OMOHXWSTWMOSWX>VTMUKLRAAA HVTXLPITTWRQWPUXV@UNUMUSXBVX:@RVNUMUS WKSOJOSOSXCWNNWXFURX1WHTWJOSOSXQVBTVNXLPITTWROSQW LTMWJOX>VRVPUKLRAAAX-@UNUMUSXEWPWJOXLTMWHD V@UNUMUSXQVXWQWMOXLTMWHAAA ,1(.($,-.,., 7WTUTVRX4WRWRSWMVJUXUTV MVRPVHVXWNWSWSX;VSUHTUX7WTUJUX5FQGTPWQUR ;VMURXU?USX;VSUHTUX7WTUTU@UDX;VSUHTU <GKGPEVCURX<VTVQUKVJUDX(WRSUHLSX4LMINWSTO@OD %WMIPPWTVX$SUBVRJUNVJUX%5$ DX;VSUHTUX0U=WRVN <LRJWJOX;0< DX;VSUHTUX,CRW=WN?OTWRX<URTU@U ;-',< XBVX;VSUHTUX-JSW1XBVX3WSWNPWRTWRX*QWTWRO <URTU@UXBVQWXKVMV@UXQGHVSTVQUAXLTLJJWVX*NVT&QV QGHVSTVSVSXKVMV@VX-PLSLMUX<WPWSOX'UCWNX2VK8 FVP=UDX;VSUHTUX7WTUJUX5FQGTPWQURX;VMURXBVXVEU 'IRNW?X;VMURDX;VSUHTUX<GKGPEVCURX<VTVQUKV <WEPWSOX*JMWSX2LTWSXBVXVEUX<VRRUSX2LTWSDXLQW FWEPWSTWRODXJUBUTXNL9TIMXPIRITIEIXNVMJUT=UTVRUXBV ?LPXJWKOQWXQWBVNTUXPWNOTQOAX;0<X<WEPWSOX,FRWCUM 0V1VSTUTUDX(WRSUHLSX4LMINWSOX0I@>VSVRWTX-RCWS HISDX%5$XVPN:RGX%RL1AX;RAX)GJVKUSX<W@=OXBV ;VSUHTUX7WTUXWRQOM=OJOX5FQITTWCX5=WRDX"XKOTQOR PVSNNVX>:RVBXKW9WSX7WTUX;VMUR6VXVMVPTVRUSQVS QLTWKOXNVEVPPGRXVQVRVPDXFISQWSXJLSRWPUXCWKWNOSQW FWEWROTWRXQUTVQUAX<GKGPEVCURX<VTVQUKVX<WEPWSO 2LTWSXUJVDXNGMX;VSUHTUXWQOSWX7WTUX;VMUR6V NVEVPPGRXVQVRVPDX/<IRWQWXFURXBVQWXKVMV@U LTMWJOSOSXCGHSGSGXKWEOKLRIHAX$?XKOTOXWEPOS JGRVQURX3WKOSX7WTUMUHTVXFURTUPNVXFIXEVCRVXCUHMVN VQVRPVSXNVPXQGEGSQG@GMGHXEVKD FIXEVCURQVPUXQVRQVXSWJOT QVRMWSXLTIRIHDXFUR NWTVFUXSWJOTXWSOSQWXK8 VRUSVX>VNURURUHD UCNUKW?TWROXSWJOT >UQVRURUHDX;VSU8 HTU6KUXSWJOTXQWCW UTVRUDXSWJOTXQWCW >GHVTV >:NGRGRGHD USJWSTWROXMINTI VNMVPXU?USXSWJOT 9RLVTVRXKW9WROH QUKVX?LPXKL@IS ?WTOEMWTWR >VR?VPTVENURQUPAX<I PLSIQWX3WKOSX7WTUMUHUSX;8 VSUHTUXUTVXUT>UTUXCWKWTTVRUSUS EWCUQUKUMAX<IXQGSKWQW EWCUQUKUMDX5TTWCXSWJU9XVQ8 VRJVX:FGRXQGSKWQWXQW [email protected] &.+.,1"-.,1/,0 !-0-0-/* .#$,.1)//++*1/))0 7WTUX;VMUR6USX;VSUHTU6KV CUHMVNXVNMVPXU?USX>V=VJUSU >GSQGHGSVXPWNNO@OSOXWSTWNWS <WEPWSX2LTWSDX/ISIXQWXSVNXLTWRWP J:KTGKLRIMXMVJWUXU?USQVXBVXQOEOSQW ?LPXKL@ISXFVRWFVRTUPTVRUMUHXLTQIAX)V9XFURXWRWKW >VTQU@UMUHQVX;VSUHTUXBVXUSJWSOMOHOSXQVRNTVRUSU 9WKTWENOPAX7WTUMUHX;VSUHTU6QVXFUR?LPXUETVRV UMHWJOSOXWNNOAX;VSUHTU6QVXFUR?LPXUETVRUSX:SGSGXW?NO BVXNWPU9?UJUXLTQIAX)VMXKVRVTQVXCVMX5SPWRW6QW NWPU9?UJUXLTQIAX5SPWRW6QWXSVXMG=WQVTVDXSVXPWB8 >WTWRXBVRQU@USUX>:RVSXFURXPUEUXLTWRWPXJ:KTGKLRIMA *SISXU?USXFVSX3WKOSX7WTUMUHVX?LPX?LPXNVEVPPGR VQUKLRIMAX3WKOSX7WTUMUHXCWPTWROSOXCVTWTXVNJUSTVRA <IXEVCRVDXFIXUSJWSTWRWXCWPTWROSOHOXCVTWTXVQUSA GSPGXFIXEVCURQVXUHXFORWPNOSOHDXVJVRXFORWPNOSOHXBV FIXEVCURXJUHUXISINMWKW=WPNOR.XQUKVXPLSIENIA <WEPWSX2LTWSDX/3WKOSX7WTUMXJUHX>:RVBUSUHUS 1WHTWJOKTWXCWPPOSOHOXBVRQUSUHAX5TTWCXJUHTVRQVSXRWHO LTJISDXKLTISIHDXFWCNOSOHXW?OPXLTJISXQUTUKLRIMAX<VS ;VSUHTUTVRXWQOSWX?LPX?LPXNVEVPPGRXVQUKLRIM.XQVQUA .-01/0*1/-.--0+ 0%)/#0 7WTUX;VMUR UJVDX/'V :@RVSQUPJV FIXPVSNV :@RVSQUP. QUKVRVP J:HTVRUSU E:KTV JGRQGRQG /,SJWSTO@OD >GHVTTU@UD QLJNTI@ID FURTUPNVTU@UXFI PVSNNVX:@RVSQUPA <UHXFIXPVSNV >VTQU@UMUHQVXHWNVSXFURTUPXFV8 RWFVRTUPXBWRQODXFUHXLXPLNWKW >URQUPAX7WRXLTWSXFIXFURTUPNVTU@UDXFI >GHVTTU@UXJGRQGRMVKVX?WTOENOPAX;8 VSUHTU6SUSX>:STGX>VSUEAX<UHXFI PVSNVXCUHMVNXVNMVSUSDXFIXPVSNUS USJWSOKTWXFURTUPNVXLTMWSOSX>VR?VP8 NVSXPINJWTTO@OSWXUSWSQOPAX)V9 J:KTVQUPAX<UHXJUHTVRUXJVBQUPXVTUMUHQVS >VTQU@US=VXFURXEVKTVRXKW9MWKWX?WTOENOPXW8 MWXFUTUKLRQIPXPUX?LPXQWCWX1WHTWJO KW9OTWFUTURQUAX)V9USUHVX?LPXNVEVPPGRXVQUKLRIMA. ;VSUHTU6SUSX:SGSGSXW?OTQO@OSWXUEWRVNXVQVSX7WTU ;VMURDX/-PLSLMUX<WPWSOMOHOSX>:RVBV FWETWMWJOKTWX;VSUHTU6SUSX5SPWRW6QWX>G?TVRUXWRNNOA SVMTUXLTWSXUEXFWEWRMWPXQV@UTDXFURTUPNV FWEWRWFUTMVPXBVX>:SGTTVRVX>URVFUTVRVP FWEWRWFUTMVPAX(UQUEXWSUXLTQIXQVSQUX"XKOTXWHXFURXHW8 MWSXQV@UTDX;VSUHTUTUTVRXCWPPOSOXCVTWTXVNJUSDXFUHUM ?LPXFURXCWPPOMOHXLTMWQO@OSOXFUTUKLRIHXWMWXCVTWT LTJISXQUKLRIM.XQVQUA &.+.,1"/(/+01--.1%0!#/,1*.!$1-%, -PLSLMUX<WPWSOX'UCWNX2VKFVP=UXQVDX7WTU ;VMURXUTVX"XKOTQORX;VSUHTU6KVXFURTUPNVXCUHMVNXVNMV UMPWSTWROXLTQI@ISIXPWKQVQVRVPDX/;VSUHTU6QVXFV8 RWFVRX5TTWC6WXCWMQLTJISXNWEXGJNGSVXNWEXPLKQIPA <VRWFVRX?LPXFWEWROTOXFURX?WTOEMWXQ:SVMUX>V?URQUP. QVQUAX<WPWSX2VKFVP=UDX/(:HGXPWRWQORXLSIXFUTUK8 LRIHDXKVNVRXPUXKWSOSQWXQVJNVPXLTWSTWRXLTJISA <I>GSVXPWQWRXPVSQUJUSVX>VRVPXKWSOSQWX>VRVP WRPWJOSWXCVRXNGRTGXQVJNV@UXBVRQUPAX0WFUXFIXMWPWM8 TWRXMVBPUTVRXCV9JUX>VTU9X>V?U=UAX4WUMXLTWSXPWTO=O LTWSX;VSUHTUMUHDXMUTTVNUMUHDXGTPVMUHDXQVBTVNUMUHA <IXMWPWMTWROSXCV9JUXQVXMUTTVNVXWUNNURAX(VRVP JV?UTVSX>VRVPXWNWSWRWPX>VTVSXMWPWMTWROSXCV9JU MUTTVNNVXWUNNURAX3VB>UTUX7WTUMXQUKLRIMXPUX5TTWC JVSQVSXRWHOXLTJISAX;VSUHTUMUHVXCUHMVNNV FWEWROTOKQOSAX,SEWTTWCXFISQWSXJLSRWPUXCWKWNOSQW >V?VSX=IMWRNVJUX>GSPGX>UFUXPWHWTWRXKWEWMWQWSD JW@TOPTODXMINTITIPTWDXCIHIRTWDXFWEWROTOXFURXCWKWNOS LTJISAX<UHXJUHQVSXRWHOKQOPX5TTWC6QWXJUHQVSXRWHOXLT8 JIS.XQUKVXPLSIENIAX4LSIEMWTWROSXWRQOSQWSX7WTU ;VMUR6VX9RLNLPLTXGKVTVRUXNWRW1OSQWSX?VEUNTU CVQUKVTVRXBVRUTQUAX&' ' '" SAYFA 11 SONDAKiKA GAZETESİ >> 11 DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCESİ 22 17Eylül Şubat2014 2013Pazartesi Perşembe Sağ salim kurtarıldılar ya... Şimdi kutlama zamanıdır Mehmet BARLAS SABAH GAZETESİ Cumhurbaşkanı, Başbakan, muhalefet lideri veya siyaset dışı bir vatandaş olabilirsiniz... Ama geleceğini bu ülkenin geleceğinde gören, tasada ve kıvançta toplumun duygularına yürekten ortak olan bir Türkiye vatandaşı iseniz, IŞİD tarafından Musul'da alıkonulan konsolosluk çalışanlarının kurtarılmalarını kutlamaktan, buna sevinmekten, derin bir nefes almaktan başka ne tür bir reaksiyon gösterebilirsiniz? Ben de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seslendirdiği düşüncelerini paylaşıyorum: "-Operasyonun son derece başarılı biçimde yürütülmüş, vatandaşlarımızın Türkiye'ye intikal ettirilmiş olması, büyük Türkiye'nin ulaştığı seviyeleri göstermesi bakımından da son derece önemlidir ve değerlidir. Kurtarılan vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, Sayın Başbakanımıza, Hükümetimize, Milli İstihbarat Teşkilatımıza, katkısı olan tüm dost ve kardeşlerimize teşekkür ediyor, milletimizin gözü aydın diyorum. "Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu Ben de Başbakan Davutoğlu'nun dediklerini tekrarlıyorum bugün: "-Bugün bir bayram günüdür. Bugün bütün bir milletimiz için bayram günüdür. Üç ayı aşkın bir zamandır, gece ve gündüz onları hayal ettik. Rüyalarımıza girdiler. Hep onlarla düşündük, onlarla uyuduk, onlarla kalktık.. Öztürk kardeşim ve ekibi vakur ve metin bir şekilde beklediler. Baş eğmediler. Dimdik durdular. Neyi temsil ettiklerinin bilinciyle hareket ettiler. Hepsini alınlarından öpüyorum, kucaklıyorum." Ben de CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun açıklamasının altına imzamı atıyorum: "-Vatanımızın özgür topraklarına, ailelerine, yakınlarına ve özgürlüklerine kavuşan vatandaşlarımıza geçmiş olsun, aileleriyle mil- SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI letimize de gözünüz aydın diyor, kurtarma operasyonunun düşünülmesi, planlanması, uygulanması ve tam istediğimiz gibi sonuçlandırılmasında payı, katkısı, emeği olan herkese teşekkür ediyor, sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum" Bugün kutlama zamanıdır Bu kurtarma operasyonunun iç ve dış siyasette ne tür yansımalar göstereceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ama bu gelişmenin hem Irak ve Suriye'deki gelişmelere karşı hem de IŞİD'le mücadeleye dönük olarak Türkiye'nin izlediği stratejiyi temelden etkilemesi ihtimali pek zayıf... İç siyasette ise bu gelişme Başbakan Davutoğlu'nu kesinlikle güçlendirecektir. Davutoğlu Hükümeti'nin ilk elle tutulur ve uluslararası çaptaki başarısıdır bu... Ama şu anda bu konulara girmek yerine öncelikle Musul Konsolosluğumuz çalışanlarının ve ailelerinin sağ salim olarak kurtarılmalarını kutlamanın zamanıdır... Gerçekten bugün bütün milletimiz için bayram günüdür. 21.09.2014 Abdurrahman DLPAK YENİ AKİT GAZETESİ Garp cephesinde yeni bir şey yok! Irak sözkonusu olunca, batının malum tavrı yine ortaya çıktı. Biz bu tavrı Gezi olaylarında da görmüştük.. Derecelendirme kuruluşları, Batı Mediası sanki kurşun asker gibi. İşaret aldıklarında belli merkezlerden, eklemlenmiş gazetecileri, bilim adamları, sözde STK aktörleri hemen anında ortaya çıkıveriyor.. Bunların insan hakları ve çevre örgütlerinin de kurşun asker olduklarını biliyoruz artık.Demokrasi ve özgürlük talepleri de, ağunun içine katılan bir bal ya da zehrin sunulduğu altın bir tasa benziyor.. Demokrasi garp cephesinde, halkları aldatmak için oltaya takılan bir yem sanki! IŞİD konusundaki yaklaşımları da sahte.. Esed’e karşı aynı tepki ve öfkeyi göstermiyorlar. Ya daSisi’ye.. Sormak gerek, neden? IŞİD buraya gelene kadar seslerini çıkartmadılar.. Bağdat yönetimi de öyle.. Hani her işin paradigmasını / öncüllerini sorgular ya batı! Peki Ebu Gureyb hapishanesinden salıverilen “suçlular” nereye gittiler, hiç merak etmediniz mi? Ya da bir anda IŞİD konuşunca neden susuverdi El Kaide.. IŞİD niye Esed’e vurmadı ya da silahlarını İsrail’e, Ürdün’e yöneltmedi?. Yakında Ürdün’e geldiklerinde İsrail, IŞİD bahanesi ile Ürdün’e girecek ve ardından FilistinlileriÜrdün’e sürecek diye bir söylenti dolaşıyor ortalıkta.. IŞİD, Saddam’ın gizli Cumhuriyet ordusu ve yeraltındaki silah depolarına doğru giderkenAmerikan, İngiliz, İsrail istihbaratı neredeydi.. O Arap aşiretlerinin IŞİD ile birlikte hareket edeceği bilinmiyor mu idi! Yarın hepsini kuş gibi avlayacaklar. Toplu imha girişimleri olacak.. Birileri tutuklanacak, birilerinin mal varlıklarına el konulacak, birileri tehdit ve şantajla sistemin usage haline getirilecek.. Bölgede kirli ve karanlık bir oyun oynanıyor. İstenen etnik, dini, mezhebi bir çatışma çıkartmak, mehdi, mesih, Deccal tartışmaları ile Şii, Selefi, Sufi kavgası örgütlemek. Sonrada kendileri gelip sulhu sağlayacaklar. Pax Amerikano, Pax Londra, Pax Paris, Pax Vatikan, Pax Roma yani! ABD ve İngiltere, Fransa ve İsrail, Suudiler, Mısır ve onların peşinden gidenler, şartların olgunlaşması için beklediler değil mi? Tıpkı Sırpların ve Hırvatların Bosnalıları katletmesini ve dünyadan tepkilerin yükselmesini bekledikleri gibi. Tavşana kaç, tazıya tut yani! Kontrollü bunalım stratejisi.. Kapitalizmin çarkı bu kanla çalışan değirmenle döner.. Onun için aynı ülkenin çocuklarının kanları, gözyaşları ve alınterlerine ihtiyaç var.. ABD, İngiltere, Fransa orada ne geziyor diyor bizim saf kardeşlerimiz? Tarihe bakmak lazım.Belfaur, Sycos-Picot, Tahran, Yalta, Postdam, Kasımpaşa ve Ankara Konferansları, Kahire buluşması, RCD, Bağdat Paktı, CENTO.. Bu ülkelerin sınırlarını kim çizdi, rejimlerini kim tayin etti, iktidarlarını bu halkın başına kim bela etti.. Bunlar kamil devlet değil, vesayet altındaki rejimler bunlar. Bunların orduları, kendi halkına karşı konuşlandırılmıştır, savaşmak için değil, darbe yapmak, halkı kontrol altında tutmak için. Sisi türü ihanet çetelerinden oluşmaktadır bu ordular.. Ve halkın çocuklarını askere aldıkları için de bu rejimler tarafından ordu kutsanmaktadır. Oysa bu ordular sadece kendi halkını kontrol etmek için vardırlar.. Ellerindeki silahlar düşmana karşı kullanılamaz.. İslam Konferans, Arap ve Afrika Birliği’nden söz edecekseniz, bunların kendi aralarında gerçek birlik yok. Bunlar dışa karşı bir güç birliği değil, içeriyi kontrol etmek için kurulan örgütlerdir.. Bu kadar olay oluyor, neden kimse çıkıp İslam barış gücünden söz etmiyor. Daha ortak savunma paktından söz etmiyorum.. KURT MUSUN TİLKİ Mİ? Nuriye Akman ZAMAN GAZETESİ Hayvan adlarının dildeki kullanımını araştırırken, 11. yüzyıl dilbilimcilerinden Kaşgarlı Mahmud’un divanında, Türkmen Türkçesinde kullanılan çok ilginç bir bilgiyle karşılaştım. DTCF Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Selcan Sağlık’ın bir makalesinde dile getirildiğine göre, eskiden Türkmen bir kadın doğum yaptığında “Tilkü mü togdı azu böri mü?” diye sorulurdu. Yani doğan çocuğun kurt mu tilki mi olduğu öğrenilmek istenirdi. Kız çocukları çekingen ve kurnaz tilkiye, erkek çocukları ise cesur kurda benzetilirdi. Bu soru, günümüz Türkmencesinde de bir şeyin neticesinin olumlu mu olumsuz mu olduğunu öğrenmek amacıyla “Gurt mı tilki?” şeklinde sıkça soruluyor. Elbette kurt pozitif, tilki negatif anlam yüklenmiş durumda. Mesela erkek tarafı adına kız istemeye giden görücü (söz aydıcı) görevini bitirip döndüğünde kendisine şöyle soruluyor: “Gurtmısın, tilki?” Görücü eğer “Gurtduruz” diye cevap verirse bu işlerin yolunda gittiğine işaret sayılıyor. Kurt ve tilkinin Türkiye Türkçesinde daha çok politikacıların sıfatları olarak kullanılması neden acaba? Sırası gelince attan asil hayvan olarak bahsedilirken neden at gibi politikacı denmez? *** EŞEKLERİN HÜZNÜ Bu kravatlı, ceketli eşek büstü, Süleymaniye’de 2003’te kurulan Kürdistan Eşekler Partisi’nin sembolü olarak 2012 yılında açılmış ancak parti çevreci mesajları anlaşamamayıp alaylara dayanamayınca kendini feshetmişti. Eşekler, iyi ki insanların dilinde hakarete dönüştüklerini bilmiyorlar. Nedenini asla anlayamayacakları sonsuz bir hüzünle geçerdi yaşamları. Atlara gösterilen saygının binde birine mazhar olamamaya kim bilir ne üzülürlerdi. Aslan, kaplan gibi yırtıcılardan övgü ile bahseden insanın, öfkesini boşaltırken aklına önce eşeğin gelmesini hazmedemezlerdi herhalde. Belki de eşekler bilinçle donatılsaydı, insanların bu kötü huylarını başka masum varlıklara da yönelttiklerini görüp biraz teselli bulurdu. Eğer heykel hâlâ Süleymaniye’de duruyorsa, altına eşeğin dilinden yazılmış şöyle bir levha koyarak kendilerini bilinçli sanan insanlara seslenilsin isterdim: Ben hakarete uğrayan tüm canlıların sembolüyüm. Bana bakıp güleceğinize ve kızdığınızda birbirinize “Eşek oğlu eşek” diyeceğinize engellilerden, kilolulardan, hastalardan, bekar kızlardan ve sizden olmayan ötekilerden, sizden olup da nefret ettiklerinizden bahsederken zavallı kelimelerle nasıl oynadığınızı size hatırlatmak isterim: “Afedersiniz Ermeni”, “Rum dölü”, “Yahudi tohumu”, “Allah’ın şişkosu”, “Gavur ölüsü”, “Sağır mısın kardeşim?”, “Kör müsün nesin?”, “Ne sakat adamsın”, “Hasta mısın?”, “ Seni cüzzamlı!”, “Şizofren herif ne olacak!”, “Çingeneleşme!”, “Anladıysam Arap olayım”, “Çöl bedevisi”, “Köylü!”, “Amele kılıklı”, “Karı kılıklı”, “Kız kurusu”, “İt oğlu it”, “Köpek”, “Domuz”, “Ayı”, “Çakal”, “Yuh deve!”, “Maymun”, “Keçi”, “Hıyar”, “Mal”, “Davar” , “Öküz”... *** ANDA YAŞAMAK MÜMKÜN MÜ? Geçtiğimiz ay İspanya’da çekilmiş bu fotoğraf. Hava 40 derece. Çocuklar suyla oynuyor. Zaman, neşeyle donmuş sanki. Tabii bakan için. Yaşarken göl değil nehirdir zaman. Her şey anda olup biter, buna rağmen her anı yeni bir başlangıç olarak kabullenemeyiz. Hayatı daha çok o anın öncesi ve sonrasıyla anlamlandırırız. Bir anı bekleyişimizin heyecanı o ana eriştiğimizde kaybolur. Bir şeyin gerçekleşeceğini ümit etmenin zevki, yaşanmış hiçbir anla kıyas edilemeyecek denli büyüktür. Sonrasında o mutlu anı hatırlarken kenar süsleri katar, giderek kutsallaştırırız. Hayalin gücü her zaman gerçeğe fark atar. Beklentimiz bir felaket olduğunda da durum değişmez. Korktuğumuz kederin hayaleti canlandığında zannettiğimizden daha cesur çıkar ve bir şekilde onunla başederiz. Ariflerse bizim aksimize “vaktin evladı” olarak yaşarlar. Ümitten ve kederden muaf tutulmuş insanlardır. Hayat yolunda giderken ne menzile erişme hayalleri kurarlar, ne de hatıralarıyla avunurlar. Çünkü yol ile yolcuyu benliklerinde eritmişlerdir. Ortada ne yol kalmıştır, ne de yolcu. İdraklerinin DNA’sı mutasyona uğramış olmalı. Yansalar yakılsalar dahi duman tütmez bedenlerinden. Dudaklarında daimi bir tebessüm. Nazarları nur ırmağı... 20.09.2014 Bakın Mısır’da, Yemen’de, Libya’da, Suriye, Irak, Bangladeş’te, Gezi’de yaşananlar aynı şeyler aslında.. Derin devlet, paralel yapı da farklı değil.. Alavere-dalavere, nasıl batı Bosna’yı kuşa çevirdi ve işgal etti ise bu bölgede de olan farklı bir şey değil.. Kürtler oynanan oyunu görmeli.. Birlikten ayrılan herkesi Emperyalizmin aç kurtları kapacak.. Hedefleri çok açık ve net. İsrail’in varlığı ve güvenliği, Batı değerler sistemi ve Hristiyanlığın medeniyet algısında temel referans olarak kabul edilmesi ve ABD’nin temsil ettiği uluslararası düzen, global ekonomi ve NATO gibi askeri ve stratejik temel tercihlere karşı çıkmamamız.. İslam Siyonizm için bir tehdit. İslam batı uygarlığına/barbarlığına karşı yeni bir medeniyet, dünya görüşü ve ahlaktan söz ediyor ve İslam coğrafyası, batı güvenlik ve çıkarları için tehdit oluşturuyor.. Onun için de İslam’ı ve Müslümanları tehdit olarak görüyorlar.. Bu tehdit, soğuk savaştaki komünizm tehdidinden daha can yakıcı onlar için. Bunu görelim. Bunların Alevisi-Sünnisi, Kürdü-Türkü, sağı-solu yok.. Irak’ta selefi radikal, Yemen’de Şiiciolurlar, yeri gelir Sufi olurlar.. Türkiye’de ılımlı İslamcı postuna bürünürler.. Dönerİslamifobianın sponsorluğunu yaparlar.. Laikçi olurlar. Farketmez! Onlar bu bölgeye “Bir damla kan, bir damla petrol” diye geldiler.. Aman dikkat: Şeytan sizi Allah’la aldatmasın.. Aman dikkat kafanızı kiraya vermeyin..Lawrancelerin peşine düşmeyin sakın! Unutmayın ki, cehennemin yolları iyi niyet taşları ile döşelidir.. Anlayacağınız garp cephesinde değişen bir şey yok.. Selam ve dua ile.. 21.09.2014 SAYFA 12 SONDAKiKA GAZETESİ >> 12 GÜNCEL SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 22 17Eylül Şubat2014 2013Pazartesi Perşembe POLİKLİNİK TELEFONLARI ACİL TELEFONLAR İtfaye AKS110 Acil Yardım Polis İmdat Elektrik Arıza Jandarma İmdat İZSU Su Arıza Doğalgaz Acil Müdahale Cenaze Hizmetleri Sahil Güvenlik Orman Yangınları 110 110 112 155 186 156 185 187 188 158 177 YANGIN TELEFONLARI İzmir Karşıyaka Kadifekale Bornova Bostanlı Buca Karabağlar Çamdibi Çiğli Balçova Evka 4 Evka 1 Gaziemir Hatay Narlıdere Güzelbahçe 110 372 58 74 225 49 99 388 10 03 386 17 86 487 13 61 237 13 07 433 65 59 376 73 23 278 76 02 351 09 04 452 24 77 251 00 44 250 86 40 238 35 97 234 25 34 HASTANE TELEFONLARI -Devlet HastaneleriAliağa 616 87 87 N.S. İşgören Alsancak 463 64 65 Alsancak Acil Servis Ağız ve Diş Sağlığı 422 00 76 Alsancak Diş Hast. 464 78 62 Atatürk Devlet 244 44 44 Behçet Uz 489 56 56 Bornava Dev. Hast. 375 58 58 Bozyaka Eği. Hast. 250 50 50 Buca S.D. Hastanesi 452 52 52 Çeşme A. Çizgenakat 712 07 77 Foça 812 14 29 Göğüs Hastanesi 433 33 33 Konak Diş Hastanesi 441 81 81 Karşıyaka 366 88 88 Çiğli Dev. Hastanesi 376 23 33 Menemen Dev. Hast. 832 58 59 Nejat Hepkon Seferihisar Hastanesi 743 20 10 Selçuk Dev. Hast. 892 70 36 Urla Dev. Hastanesi 752 10 04 Tepecik Dev. Hast. 469 69 69 -Belediye HastaneleriEşrefpaşa Bel. Hast. 293 80 00 -Özel HastanelerAnadolu Tıp Merkezi 272 00 11 Agora Tıp Merkezi 425 73 73 Atakalp Kalp Hastanesi 483 14 14 Atakent Tıp Merkezi 336 11 95 Atagöz Göz Hastalıkları 435 35 35 Atafizik, Fizik Ted. Mer. 231 25 15 Batıgöz Hastanesi 489 03 03 Bornova Tıp Merkezi 388 20 40 Bornova Özel Tıp Mer. 343 23 50 Bornova Özel Sağlık Tıp Merkezi 339 77 83 Buca Tıp Merkezi 438 14 14 Buca Sağlık Merkezi 438 06 20 Central Hospital 341 67 67 Can Tıp Merkezi 232 13 48 Caner Göz Merkezi 278 81 11 Çağdaş Tıp Merkezi 285 95 95 Çankaya Tıp Merkezi 425 31 31 Çesav Tıp Merkezi 362 67 67 Çeşme Sissus Has. 723 05 55 Çınarlı Hastanesi 462 27 27 Çiğli Özel Sağ. 386 26 16 Diyabet Hastanesi 449 13 19 Diamed Dah. Dal Mer. 465 27 37 Doğa Tıp Mer. 244 16 16 Dr. Sıhhat Tıp Merkezi 367 67 47 Efes K.B.B. Merkezi 446 15 16 Ege Sağlık Hastanesi 463 77 00 Ege Tüp Bebek Merkezi 445 31 45 Egeria Çocuk Sağlık Hastanesi Dal Merkezi 489 35 35 Ekol K.B.B. Dal Mer. 386 55 05 Ekol K.B.B. Şube 369 89 65 El ve Mikro Cerrahi 441 02 21 Gazi Kent Tıp Merkezi 252 45 00 Gaziemir Tıp Merkezi 251 47 67 Hayat Hastanesi 441 41 96 İzmir Hastanesi 483 31 31 İrenbe Tüp Bebek Mer. 464 58 88 441 41 70 Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi 369 00 91 Çiğli hasta meclisinden naylon poşete hayır! Çiğli Devlet Hastanesi Hasta Meclisi üyeleri ile bir araya gelen Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan, hasta meclisinin başlattığı “naylon poşete hayır” kampanyasına destek olacaklarını açıkladı Çiğli Belediyesi Başkanı Hasan Arslan, Çiğli Devlet Hastanesi Hasta Meclisi Başkanı Leyla Dağdal ve beraberindeki heyet ile makamında bir araya geldi. Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek Çiğli’nin değişimine ve gelişimine katkıda bulunan birçok sosyal projeyi hayata geçiren, vatandaşa daha sağlıklı hizmet verilmesi konularında çalışmalar yürüten hasta meclisi, bu kez de “naylon poşete hayır” kampanyasıyla gündemde. Proje, naylon tüketiminin doğaya verdiği zararlara dikkat çekiyor. Projelerini Başkan Arslan ile paylayan hasta meclisi üyeleri, çevre zararlarının giderilmesi konusunda yapılacaklar, alınacak önlemler ve vatandaşların aktif katılımının sağlanmasına ilişkin yapılabilecekler konusunda Başkan Arslan ile görüştüler. Sohbet havasında geçen görüşmede, Başkan Arslan projeye destek sözü vererek, ilçede bunun için yapılması gerekenlere yönelik bilgi aldı. Sosyal Sorumluluk Projelerine destek oluyoruz Çiğli’de yürütülmesi planlanan güzel bir sosyal sorumluluk projesi olarak Çiğli Devlet Hastanesi Hasta Meclisi’nin ortaya koyduğu projenin önemine dikkat çeken Başkan Arslan, “Türkiye’de bir İlki gerçekleştiren Çiğli Devlet Hastanesi çok önemli bir projeyi hayata geçirmişti. Hasta hakları ve hasta yaklaşımları konularında farklı yaklaşımlar ortaya koymuştu. Bunun yanında bir de sosyal sorumluluk projesi olarak “naylon poşete hayır” kampanyasını yürütüyor olması bizim de destekleyeceğimiz bir projedir. Bez poşet kullanımının yaygınlaşmasını destekliyoruz. Çünkü doğaya verdiğimiz zarar günden güne artıyor. Bu zararın en büyük sorumlularından biri de; plastik tüketimine olan ilginin artması. Bu yüzden vatandaşın bilgilendirilmesi çok önemlidir. Bu tarz çalışmaların yanındayız ve desteklemeye devam edeceğiz” dedi. (HABER MERKEZİ) Rusya su ürünleri için öncelikli pazar haline GELDi Su Ürünleri Tanıtım Grubu (STG), hedef pazarları arasında yer alan Rusya'da Türk su ürünlerini tanıttı. Su Ürünleri Tanıtım Grubu'ndan yapılan açıklamada, 15-18 Eylül 2014 tarihlerinde düzenlenen World Food Moscow Gıda Fuarı’na bu yıl da katılım sağlandığı belirtildi. Rusya ve çevre ülkelerden çok sayıda ziyaretçinin gezdiği fuarda, STG standına yoğun ilginin gösterildiği kaydedildi. Fuar süresince STG standında aşçı İbrahim Önen'in sunumlarıyla 250 kilogram levrek ve çipura pişirilerek davetlilere ikram edildiği ifade edildi. Açıklamada görüşlerine yer verilen Su Ürünleri Tanıtım Grubu Başkanı Melih İşliel, Rusya'nın Türkiye için önemli bir pazar olduğunu, bu ülkenin ABD ve AB ülkelerinden gıda ithalatına koyduğu kısıtlamalarla öneminin daha da arttığını kaydetti. Rusya'da levrek, çipura ve alabalığın bilinen ve çok sevilen balıklar olduğunu ifade eden İşliel, fuar sırasında yaklaşık 5 bin kişiye balık ikram edildiğini dile getirdi. İşliel, "Rusya Federasyonu son yaşanan gelişmeler ışığında gıda gereksinimlerini karşılamak için yeni tedarikçi arayışında. Bu durum, coğrafi konumumuz bakımın- dan ülkemiz için önemli fırsatları beraberinde getiriyor. Rusya, Türk ihracatçılarının da yoğun ilgi gösterdiği bir ülke durumundadır. Su ürünleri sektörü bakımından da ihracatımız 2013 yılına göre önemli ölçüde artmıştır. Artık Rusya’nın önde gelen süpermarket zincirlerinde ve restoranların menülerinde Türk balıklarını görmek mümkün" bilgisini verdi. Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan ise, fuar boyunca Türk su ürünleri sektörünün başarıyla tanıtıldığını, STG standında toplanan alım taleplerinin firmalar tarafından iyi değerlendirilmesi halinde önümüzdeki dönemde Rusya'ya ihracatın önemli ölçüde artacağına inandığını belirtti. (AA) ‘‘Yuvaya Dönüşen Plastikler’’ Projesi'ne Başkan Batur'dan imza Plastik Sanayicileri Derneği ile Ege Plastik Sanayicileri Dayanışma Derneği'nin yürüttüğü "Yuvaya Dönüşen Plastikler" isimli sosyal sorumluluk projesi Narlıdere'de de hayata geçiyor. PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci, Ege Plastik Sanayicileri Derneği Başkanı Erol Paksu ve Proje Uzmanı Jale Filiz, Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur ile bir araya gelerek projeyi imzaladı. Proje kapsamında dernek tarafından yaptırılan 20 adet büyük boy -Türk TelekomArıza Bilinmeyen Numara Danışma Uyandırma Posta Kodu Fono Tel Borç Ögrenme Çağrı -SinemalarAgora Balçova Afm Park Bornova Afm Forum Bornova Afm Ege Park Afm Passtel 121 11811 444 14 44 135 119 141 163 133 277 25 25 373 73 20 373 03 50 324 42 64 489 22 00 plastik köpek kulübesi Narlıdere’de Sokak hayvanları için çeşitli bölgelere konulacak. PAGDER Başkanı Erol Paksu, ülke gelenine yaymaya çalıştıkları "Yuvaya Dönüşen Plastikler" sosyal sorumluluk projesiyle amaçlarının plastik atıklarının çöpe gitmesini enlemek olduğunu belirtirken, "Belediyelerimiz bu konuda lisanslı firmalar aracılığıyla bu plastikleri topluyor. Ancak yine de boşa giden atıkları önlemek amacıyla bu projeyi geliştirdik. Hayvan severlerimizin duAvşar Palmiye Cinemaximum Cinemaximum Cinemaximum (Ykm) Cinecity Kipa Çiğli Çeşme Hollywood Çamlıca Deniz Karşıyaka Batı Sineması Çınar Sineması Karaca Sineması Kipa Hollywood Menemen Kültür Şan Konak Çınar Center 277 48 00 278 87 87 446 90 40 425 01 25 386 58 88 712 07 13 343 83 15 381 64 61 347 58 25 489 88 85 445 87 76 252 56 66 832 14 11 483 75 11 277 11 00 yarlılığını biliyoruz. Narlıdere'de de billboardlar ve afişlerle bu duyarlılığı üst noktaya çıkarmak, plastik atıkların atık kutularını yönelmesini sağlamak istiyoruz. Projenin tüm amacı duyarlılığı artırmak. Türkiye'de tüm atıkların geri dönüşmesi ve bunların yeniden işlenmesi halinde ülkenin 5.2 milyar dolar tutarında bir parayı ekonomisine kazandıracağını düşünürsek bu duyarlılık önemlidir" dedi. (HABER MERKEZİ) Sema Sineması Konak Sineması Desem Sineması Karşıyaka Sineması İzmir Sİneması -TiyatroKonak Sahnesi Ragıp Haykır Sahn. İzmir Devlet Tiyat. Uğur Mumcu Sahnesi İzmir Tiyatro Bab-ı Sanat Merkezi İsmet İnönü Sanat Merkezi 483 91 00 483 21 91 422 53 10 381 50 98 421 42 61 483 50 35 369 14 87 445 89 41 343 04 33 446 77 95 441 09 02 Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik. Çizgi Polik. Deniz Sağlık Polik. Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ. Eşrefpaşa Zinde Polik. Gaziemir Dr. Polik. Gazi Kent Polik. Halk Polik. Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik. Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik. Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik. Özel 9 Eylüllüler Polik. Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik. Özel Eylül Polik. Özel Gülhan Polik. Özel İrem Sağlık Polik. Özel İzmir Polik. Özel Pınarbaşı Polik. Özel Sarnıç Polik. Özel Seferihisar Polik. Özel Serin Polik. Özel Yedigöller Polik. Özel Yenişehir Polik. Park Sağlık Polik. Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik. Teos Polik. Vefa Polik. Yeşiltepe Polik. Yıkık Cami Halk. 255 04 44 388 03 31 261 39 13 256 09 86 438 76 26 237 73 83 435 00 77 226 34 34 369 90 91 487 57 64 464 24 24 227 35 26 262 64 71 252 36 92 274 13 74 285 46 34 250 51 52 254 13 13 367 22 22 343 32 43 461 19 99 256 76 76 364 08 10 458 77 45 453 81 11 458 05 89 347 38 92 386 05 95 373 85 74 347 99 91 251 84 24 343 23 50 479 80 25 281 64 03 743 58 48 261 29 99 442 29 92 433 09 24 367 22 22 438 37 38 227 99 35 743 57 77 341 84 24 351 38 72 271 27 27 -Askeri HastanelerHava Hastanesi 285 96 50 Kara Hastanesi 262 55 55 ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi 330 52 30 Dokuz Eylül Ünv. 412 22 22 Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik. 369 30 40 Ege Üniversitesi 444 13 43 İlaç ve Zehir Dan. 277 73 33 Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi 330 52 30 -Doğum EvleriEge Üni. Tıp Fak. 388 19 63 Konak Doğum Evi 489 09 09 Tepecik Doğum Hast. 449 49 49 -Kan MerkezleriKızılay 463 63 53 Çocuk Hastanesi 433 06 08 Ege Üni. 388 28 61 Tepecik Kan Merkezi 433 38 74 ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları THY Rezervasyon Basm. Rezervasyon Alsancak Gar Santral Garaj 464 88 89 444 08 49 484 86 38 464 77 95 472 10 10 -Körfez Ulaşım İskelelerKonak 484 98 56 Karşıyaka 368 00 42 Alsancak 464 78 31 Bostanlı 330 89 22 Bayraklı İskele 345 77 53 Pasaport İskele 484 22 56 Göztepe İskele 224 20 22 Üçkuyular İskele 259 40 13 -Elektrik ArızaGenel Kesinti Seb. 435 11 84 Buca 426 69 37 Çiğli 376 90 91 Karşıyaka 369 79 80 Bornova 388 83 78 Narlıdere 238 32 90 261 48 04 Eşrefpasa Gaziemir 251 92 05 Güzelbahçe 234 05 34 Konak 425 60 60 Çeşme 712 63 46 22Şubat Eylül 2014 2013 Pazartesi Perşembe Yeni eğitim öğretim döneminin başlamasıyla çocukların suça sürüklenme, madde kullanımı gibi konularda hedef kitle haline geldiği, 273 bin 571 çocuğun 2013 yılında güvenlik birimlerine ulaştığı vurgulandı TÜİK tarafından “Güvenlik Birimine Gelen veya Getirilen Çocuklar” ile ilgili istatistiki çalışmanın dikkat çekici olduğunu belirten uzmanlar, 16 milyon 400 bin öğrencinin ders başı yaptığını Türkiye’nin genç nüfusu nedeniyle özellikle uyuşturucu tacirleri için okul ve çevrelerinin en önemli pazarı oluşturduğu kaydedildi. TÜİK verilerinin Türkiye’nin tüm kentlerinde Emniyet ve Jandarma Genel Müdürlüğüne gelen ve getirilen çocukları kapsadığını bildiren İzmir Ekonomi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Erol Kahveci, 2013 yılında getirilen çocukların oranlarının 2012’ye göre yüzde 11,6 oranında arttığını belirtti. Çocukların yüzde 57,9’unun 15 – 17, yüzde 25’inin 12 – 14, yüzde 17,1’inin de 11 ve altı yaş grubunda olduğunu aktaran Prof. Dr. Kahveci, “2013 yılında güvenlik birimlerine kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiasıyla 115 bin 439 çocuk gelmiştir. Bu durumdaki çocukların oranında 2012 yılı verilerine göre yüzde 14,5 oranında artmıştır. Suça sürüklenme ile güvenlik birimlerine getirilen 115 bin 439 çocuk- tan 42 bin 540’ı yaralama suçu ile isnat edildi. 33 bin 38 çocuğun hırsızlık, 10 bin 504 çocuğun da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığı, sattığı veya satın aldığı belirlendi. Çocukların yüzde 41,9’unun bağımlılık yapan madde kullandığı belirlendi. Çocukların yaklaşık 4 bin 500’ünün esrar, 213’ünün bonzai, 118’inin eroin ve 117’sinin de hap kullanıldığı tespit edildi” dedi. Bağımlılık yapan maddelerin 11 ve altı yaş grubunda yaygın olarak kullanıldığını görüldüğüne işaret eden Prof. Dr. Kahveci, verilerin sadece emniyet birimlerine yansıyan vakalar olduğunu söyledi. Yaşananların buzdağının görünen kısmı olduğunu aktaran Prof. Dr. Kahveci, Türkiye’nin uyuşturucu ticaretinde hem hedef hem de transit ülke konumuna alındığını kaydetti. Ülkemizde, uyuşturucu ticaretinin sınır bölgelerinde, büyük şehirlerde ve ticaretin yoğun olduğu liman kentlerinde daha yaygın gözlendiğini ifade eden Prof. Dr. Kahveci, “Genç nüfus özellikle sosyal anlamda bir kimlik arayışı içindedir. Ekonomik durum, eğitim ve sosyal çevreden kaynaklanan sorunlara çözüm yolları bulma konusunda deneyimsiz olmaları onları uyuşturucu madde kullanmaya daha eğilimli kılmaktadır. Araştırmalar sadece yasal düzenlemelerle madde bağımlılığını sorununun çözülemeyeceğini bize göstermektedir. Yasal düzenlemeler yanında uyuşturucu madde kullanımını önleyecek ya da azaltacak sosyal politikalara gereksinim bulunmaktadır. Bunun yanında, özellikle genç nüfusun uyuşturucu madde kullanmasının önlenmesinde ailelere büyük bir rol düşmektedir. Aile büyükleri kendi alışkanlıklarıyla çocuklarına rol modeli olmalıdır. Araştırmalar ebeveynlerin çocukların madde kullanımı kararı vermelerinde en büyük etken olduklarını göstermektedir” diye konuştu.Anne ve babanın çocuğunun madde kullandığını anlamasının kolay bir süreç olmadığını da anlatan Prof. Dr. Kahveci, şunları söyledi: “Okula karşı negatif değişiklikler, devamsızlık, düşen notlar, yapılan aktivitelerde ve sahip olunan şeylerde artan ölçüde gizlilik çocuklarda bir şeylerin doğru gitmediğini göstermektedir. Koku örtmek için gereksiz derecede kullanılan parfümler, deodorantlar; yeni arkadaşlar, arkadaş grubundaki değişiklikler ve borç para alma gibi durumlar da çocukların yaşamında bir şeylerin yanlış gittiğini anlatmaktadır. Aslında çocuklar ve ebeveynler arasında her zaman var olması gereken iletişim, karşılıklı anlayış, sorunları açıkça konuşma, birbirlerine destek olma daha da önem kazanmaktadır. Uyuşturucu kullanımı bireysel değil toplumsal bir sorundur.” (HABER MERKEZİ) -+$+$.(, +)'.#%+.&+)'.(). &+(& İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, Türkiye Beyazay Derneği ile İzmir İl Müftülüğü işbirliğiyle ‘Görme ve işitme engellilerimize yönelik’ diş bakımı ve taraması engelli öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirildi 6YTYNYQYZXRP?TZ0TK<CZ:TCZYUWDZ8RAYVBZXRP?T YTQSN>SLSZ:WHZ-XRWNUWGWZYRIUPXLWZ:XRYVSZ0TK<C:TCZ6YV; >YVZOLYUBZ:WHZ-XRWNUWGWZYRIUPXLWZ:XRYVZYTQSN>SUYTS :K=CZ:TCZ,LTYZEXTZ&XUWRBZ:K=CZ:TCZZ.XTFXZ8R=YOBZ&WGUW 4UZ.I<PILIZ8ANXPZ-YQWZ9YHDSVYTBZ9XOYEYOZ:XTVXGWZ4ENWT MJXZ9YHRYVSZ8OHXZ&XPWVRYOYZQYZAYESTZJMUMVQMCZZ:WH PYTYNYLSVQYVZ@X=XVZ"ZIZ@?TNXZXV@XUUWBZ"ZIZWHWPNXZXV@XUUW PKDUYNZZXV@XUUWZ?GTXV>WZAXNZQWHZAXRWNWZRKTRMLMVMZOXV; QWZAXNZQXZYGSEZFXZQWHZAW1OXVWZRKVMLMVQYZ0XTWKQKVPKUK1W "'"+,!. ,-!$ Prof. Dr. Öztürk, "Polenin içeriğindeki bazı fenolik maddeler sayesinde kansere karşı koruyucu bir aktiviteye sahip olduğu ve kemoterapinin etkisini artırdığı çeşitli bilimsel yayınlarda bildirilmiştir. Biz de çalışmamızda özellikle propolisin meme kanseri hücrelerini yok ettiğini tespit ettik"dedi 9YUZFXZ:WGXTZ8TSZ/TIVUXTWZ(YGUSRUSZYHYNZ0UYP<KT; NM5V>YZOYDSUYVZJWTZYTYHPSTNYQYBZDTKDKUWLWVBZNXNX RYVLXTWZAI>TXUXTWVWZOKRZXQW>WZXPRWZ@?LPXTQWGWZPXLDWP XQWUQWC4LPYVJMUZ/VWFXTLWPXLWBZ:XVXOLXUZ6SDZ8TYHPSTNYZ,V; LPWPILIZ:,68, Z.KUXRIUXTZ6SDZ8VYJWUWNZ:YUSZ?GTXPWN IOXLWZ0TK<CZ:TCZ+GMEZ$EPITRZO?VXPWNWVQXBZJWTZOSUZLITXV =YUSHNYUYTQYBZYTSUYTSVZJWPRWUXTQXVZITXPXTXRZRKFYVZW=WZPXNW; EUWRZFXZRKFYVSVZOYUSPSNSVQYZRMUUYVQSRUYTSBZWVLYVUYTSVZQY LYGUSRZW=WVZPIRXPPWGWZDTKDKUWLZWUXZJYUSVZRYVLXTZAI>TXUXTWZIE; XTWVQXRWZXPRWLWZYTYHPSTSUQSC:XVXOZKTPYNSVQYBZXVZOYO@SV @?TIUXVZI=Z<YTRUSZNXNXZRYVLXTWZPITIZIEXTWVQXZOYDSUYV YTYHPSTNYQYBZNXNXZRYVLXTWZAI>TXZLKOUYTSVQYZFXZLYGUSRUS NXNXZXDWPXUZAI>TXUXTWVQXBZJYUZFXZDTKDKUWLZ?TVXRUXTWVWV ?UQITI>IZXPRWUXTWZWV>XUXVQWC0TK<CZ:TCZ$EPITRBZ88 NMAYJWTWVXZOYDPSGSZY=SRUYNYQYBZJYUZFXZDTKDKUWLWVBZ=KR XLRWZOSUUYTQYVZWPWJYTXVZAYURZAXRWNUXTWZPYTY<SVQYVZXVZ=KR YVPWLXDPWRBZYVPWJYRPXTWOXUBZYVPWXV<UYNYPMFYTZOYV@SZ?V; UXOW>W ZFXZTX1XVXTYPW<ZYNY=UYTUYZ=XHWPUWZAYLPYUSRUYTSVZPX; QYFWLWVQXZQKGYUZJWTZWUY=ZKUYTYRZRMUUYVSUQSGSVSZL?OUXQWC $EPITRBZ?EXUUWRUXZDTKDKUWLWVZ?VXNUWZJWT=KRZ<WEOKUK1WRZFX JWOKUK1WRZXPRWUXTWVWVZOYVSVQYZYVPWRYVLXTK1XVWRZXPRWUXTWVWV QXZ=KRZLYOSQYZJWUWNLXUZ=YUSHNYOUYZRYVSPUYVQSGSVSZJX; UWTPXTXRBZHMVUYTSZRYOQXPPW39YUZQYZQXVXOZRKHMUUYTSVQY NXNXZRYVLXTWZAI>TXUXTWVXZRYTHSZJXVEXTZXPRWUXTZ@?LPXTWOKTC 9YUSVZJMZXPRWLWVWVZVXQXVWZQXZW=XTWGWVQXZDTKDKUWLUXZJXVEXT HXRWUQXZJMUMVYVZ<XVKUWRZNYQQXZFXZ<UYFKVKWQZW=XTWGWQWTC 0KUXVWVZW=XTWGWVQXRWZJYESZ<XVKUWRZNYQQXUXTZLYOXLWVQX RYVLXTXZRYTHSZRKTMOM>MZJWTZYRPWFWPXOXZLYAWDZKUQMGMZFX RXNKPXTYDWVWVZXPRWLWVWZYTPSTQSGSZ=XHWPUWZJWUWNLXU OYOSVUYTQYZJWUQWTWUNWHPWTCZ 8VYJWUWNZ:YUSVQYZXGWPWNZYUQSCZ47&/ZKUYTYRZJMZPITZLKLOYU LKTMNUMUMRZDTK1XUXTWVWZLKTMNUMUMRZJWUWV>WOUXZOXTWVXZ@X; PWTNXOXZ=YUSHPSRUYTSVSZL?OUXOXVZXRP?TZ0TK<C:TCZ8RAYVB RKVMHNYLSVQYBZ-XTRXLWVZJWTXTZDKPYVLWOXUZXV@XUUWZYQYOS KUYJWUX>XGWVWZMVMPNYNYRZ@XTXRWTCZ/VWFXTLWPXZKUYTYRZJM @IVXZRYQYTZXV@XUUWZ?GTXV>WUXTWNWEWVZFXZXV@XUUWZNWLY<WTUXT; WNWEWVZXV@XUUXTWVWZKTPYQYVZRYUQSTNYR*ZW=WVZ@XTXRUWZYUP OYDSZ=YUSHNYUYTSNSESZPYNYNUSOKTMECZZ8OTS>YZIVWFXTLWPXNWE JIVOXLWVQXZKUMHPMTQMGMNMEZ,V@XUUWZ9WTWNWZFYLSPYLSZWUX XV@XUUWUXTWNWEWVZLKTMVUYTSVYZO?VXUWRZJWT=KRZDTK1X @XUWHPWTX>XGWECZ9MVQYVZLKVTYZQYZXV@XUUWUXTXZO?VXUWR QMOYTUSZ=YUSHNYUYTSNSEZYTPYTYRZQXFYNZXQX>XRZQWOX RKVMHPMC4ENWTZ4UZ.I<PIUIGIVIVZXV@XUUWUXTZW=WV QIEXVUXQWGWZOYEZ7MT*YVZRMTLMVMZJYHYTSOUYZPYNYNUYOYV 4ENWTZFXZWU=XUXTWVWVZOYVSVQYZ,LRWHXAWTBZ9WUX>WRBZ-YPYOB 8QYVYBZ8VRYTYBZ9YUSRXLWTBZ:XVWEUWZ@WJWZWUUXTQXVZ4ENWT*QX JMUMVYVZ)*MZOYPSUSZPKDUYNZ#%ZRMTLWOXTZ4ENWT*QXZNWLY<WT XQWUWOKTQMCZ ,%,+)'.,+- !-*-,!,*,* ,#)%,*() Orman İşletme Müdürü Kalyoncu: "Amacımız, öncelikle Afyonkarahisar'da yetişebilecek türleri yetiştirip bunları sanayinin istediği türde veya ham madde olarak yurt dışından aldığımız türlerin yerine ikame edebilmek.Aynı zamanda eczacıların veya diğer meslek kuruluşlarının istediği ürünlerin bir pazarını oluşturmak da hedeflerimizden biri''dedi 8<OKVRYTYAWLYT5QYRWZ6SJJWZFXZPTWZ9WPR; WUXTZ.XTRXEW5VQXBZJYHPYZWUY=ZLYVYOWLWZKU; NYRZIEXTXZOXTUWZITXPWNWVZQXLPXRUXVNXLW YNY>SOUYZ)%!ZPITZPSJJWZFXZYTKNYPWRZJWPRW OXPWHPWTWUWOKTC9WPRWUXTQXVZJYESUYTS NXTRXEQXZWHUXVXTXRZOIEQXZ)22ZQKGYUZL; YJMVBZRKUKVOYBZRTXNZFXZDYT<INZ@WJW ITIVUXTZXUQXZXQWUWOKTC8<OKVRYTYAWLYTZ+T; NYVZ4HUXPNXZ.IQITIZ.XPWVZ7YUOKV>MB 88ZNMAYJWTWVXZOYDPSGSZY=SRUYNYQYBZ"2 QXRYTZYUYVQYZRMTMUYVZNXTRXEQXBZ<YTRUSZWR; UWNUXTXZ?E@IZ)%!ZPITQXZPSJJWZFXZYTKNYPWR JWPRWZOXPWHPWTWUQWGWVWZL?OUXQWC7YDYUSZYUYVS JWVZ'22ZNXPTXRYTXZKUYVZNXTRXEWVBZY<XT 7XVPZ+TNYVS5VQYZOXTZYUQSGSZJWU@WLWVWZF; XTXVZ7YUOKV>MBZPXLWLWVZ?E@IVZJWTZNWNYTW OYDSLSZJMUMVQMGMVMZFMT@MUYQSC7XVPWVB RYTYLYUZWRUWNQXVZ8RQXVWEZWRUWNWVXZ@X=WH J?U@XLWVQXZJMUMVQMGMVMZYVUYPYVZ7YUOKV; >MBZH?OUXZQXFYNZXPPW39MZ>KGTY<WZRKVM; NMVZ@XPWTQWGWZ?EXUUWRUXTZJMTYQYZ=KRZ<YTRUS JWPRWZPITUXTWVWVZOXPWHNXLWVXZWNRYV LYGUSOKTCZ8<OKVZ7K>YPXDXZ/VWFXTLWPXLWV; QXVZJYESZYRYQXNWLOXVUXTWVZYTYHPSTNYUYTSB LYQX>XZ7MNYUYTZ:YGS5VQYZJWUXZ'ZJWVWVZIE; XTWVQXZJWPRWZPITIVIVZOYHYQSGSVSZFXZOWVX JMVUYTSVZ'225IVIVZXVQXNWRZOYVWZLYQX>X 8<OKVRYTYAWLYT5QYZOXPWHPWGWVWZKTPYOY RKOMOKTCZ9WUWNLXUZYTYHPSTNYUYTYZ@?TXB 6ITRWOX5VWVZJWPRWZ=XHWPUWGWZJYRSNSVQYV EXV@WVZJWTZIURXZKUQMGMZJWUWVWOKTCZ9MZVKR; PYQYZ6ITRWOX5QXZ#2ZJWVWVZIEXTWVQXZPIT KUQMGMZFXZJMZLYOSVSVZ8FTMDYZRSPYLSVSV PYNYNSVQYVZJWUXZQYAYZ<YEUYZKUQMGMZW<YQX XQWUWOKTC37YUOKV>MBZ+TNYVZFXZ(MZ4HUXTW 9YRYVUSGSV>YZRMTMUYVZNXTRXEWVZ?EXUUWRUX WUY=ZLYVYOWLWVQXZAYNZNYQQXOXZO?VXUWR OYPSTSNZOYDNYOSZDUYVUYOYVZ?EXUZLXRP?T RMTMUMHUYTSVYZ?TVXRZKUQMGMVMZQWUXZ@XPWTQWC 7YUOKV>MBZHMVUYTSZRYOQXPPW38NY>SNSEB ?V>XUWRUXZ8<OKVRYTYAWLYT5QYZOXPWHXJWUX>XR PITUXTWZOXPWHPWTWDZJMVUYTSZLYVYOWVWVZWLPXQWGW PITQXZFXOYZAYNZNYQQXZKUYTYRZOMTP QSHSVQYVZYUQSGSNSEZPITUXTWVZOXTWVXZWRYNX XQXJWUNXRCZ9MVMVZOYVSVQYZNXTRXE; WNWEQXZPITUXTWVZOXPWHPWTWUNXLWOUX FYPYVQYHUYTYZQYZJMZJWPRWUXTWVZVYLSU OXPWHPWTWUX>XGWVWZ@?LPXTXTXRZPYTUYUYTQYZXR; WUNXLWVWZLYGUYNYOSZYNY=USOKTMECZ9?OUX; UWRUXZ8<OKVRYTYAWLYT5QYZAYHAYHSVZFX DYPYPXLWVZOYVSVQYZPYTSNLYUZITIVIZKUYTYR FXOYZFYPYVQYHUYTYZ@XUWTZKUYTYRZLYGUYOY>YR HXRWUQXZPITUXTZOXPWHPWTNXOWZAXQX<UWOKTMEC 9MVUYTZQYZLYVYOWVWVZFXZLYVYOW>WUXTWV WLPXQWGWZPITQXZKUY>YRPSTCZ #).-"%$'-*.-%-*(- +-'.#) -"%$'#-(-*.*).,'.(--.(& &*&* Dövme yaptıran vatandaşlar, kullanılan malzemelerdeki bulaşıcı hastalık tehlikesi nedeniyle Türkiye genelindeki hiçbir kan bankasında bir yıl süreyle kan veremiyor.Dövme yaptıranlar, hepatit B, hepatit C ve aids riski nedeniyle en yakın akrabalarının dahi ihtiyacı olsa bağış yapamıyor :?FNXZOYDPSTYVZFYPYVQYHUYTBZJMZWHZW=WVZRMUUYVSUYV NYUEXNXUXTQXRWZJMUYHS>SZAYLPYUSRZPXAUWRXLWZVXQXVWOUX 6ITRWOXZ@XVXUWVQXRWZAW=JWTZRYVZJYVRYLSVQYZJWTZOSU LITXOUXZRYVZFXTXNWOKTC4VLYVUYTZW=WVZAYOYPWZ?VXN PYHSOYVZRYVZJYGSHSVQYZJMUYHS>SZAYLPYUSRUYTSVZOYOSUNYLS JIOIRZPXAUWRXZKUMHPMTMOKTCZ$EXUUWRUXZQ?FNXZOYDPSTYV FYPYVQYHUYTBZQ?FNXZOYDSNSVQYZRMUUYVSUYV NYUEXNXUXTWVZLPXTWUZKUNYNYLSZQMTMNMVQYZAXDYPWPZ9B AXDYPWPZZFXZYWQLZ@WJWZAYLPYUSRUYTYZOYRYUYVYJWUWOKTC9M AYLPYUSRUYTSVZRMUM=RYZLITXLWVWVZMEMVUMGMVMZ@?E ?VIVQXZJMUMVQMTYVZ6ITRZ7SESUYOSZQYZ@IFXVUWZRYV JYGSHSVSZLYGUYNYRZW=WVZQ?FNXZOYDPSTYVUYTQYVZJWTZOSU JKOMV>YZAXTAYV@WZJWTZRYVZJYGSHSZRYJMUZXPNWOKTCZ9M MO@MUYNYOUYZAYLPYUSRUYTSVZOYOSUNYLSZQYZXV@XUUXVNWH KUMOKTC/URXZ@XVXUWVQXZMO@MUYVYVZJMZO?VPXNUX Q?FNXZOYDPSTYVUYTBZAXDYPWPZ9BZAXDYPWPZZFXZYWQLZTWLRW VXQXVWOUXZXVZOYRSVZYRTYJYUYTSVSVZQYAWZWAPWOY>SZKULY JYGSHPYZJMUMVYNSOKTC(YRYTOYZ/VWFXTLWPXLWZ(8/ Z6SD YRIUPXLWZ,V<XRLWOKVZ-YLPYUSRUYTSZFXZ7UWVWRZ.WRTK; JWOKUK1WZ8VYJWUWNZ:YUSZ9YHRYVSZ0TK<CZ:TCZ+GME 7YTYJYOBZQ?FNXVWVZAXTAYV@WZJWTZPXAUWRX KUMHPMTNYQSGSVSZYV>YRZRMUUYVSUYVZNYUEXNXUXTXZQWRRYP XQWUNXLWZ@XTXRPWGWVWZL?OUXQWCZ9MVMVZ6ITRWOX5QXRW JIPIVZRYVZJYVRYUYTSVQYZMO@MUYVQSGSVYZWHYTXPZXQXV 7YTYJYOBZ3-XDYPWPZ9BZAXDYPWPZZFXZYWQLZ@WJWZRYVUY JMUYHYJWUX>XRZNWRTKJWRZAYLPYUSRUYTSVZJXUUWZJWTZRMUM=; RYZLITXLWZFYTCZ9MZAYLPYUSRUYTQYZ'2Z@IVXZRYQYTZRMUM=; RYZLITXLWZKUYJWUWOKTCZ:?FNXZOYDPSTQSRPYVZLKVTY AYLPYUSGYZOYRYUYVYVZRWHWBZRYVZJYGSHSZOYDYTYRZ<YTRSVQY KUNYQYVZAYLPYUSGSVZOYOSUNYLSVYZVXQXVZKUYJWUWT3ZQXQWC 7YTYJYOBZRMUM=RYZLITXLWZJKOMV>YZFWTILI PYHSOYVZRWHWVWVZQXZAYLPYUSGSZ<YTR XQXNXOX>XGWVXZQWRRYPWZ=XRXTXRBZRMUM=RY LITXLWVWVZMEYNYLSZVXQXVWOUXZRXVQWLWVW LYGUSRUSZAWLLXQXVZRWHWUXTWVZRYVZJYGSHSZOYD; NYRZWLPXOXJWUX>XGWVWZQWUXZ@XPWTQWC36ITR 7SESUYO5SZQYZRXVQWLWVWZFXZFYPYVQYHUYTS @IFXVXZYUYJWUNXRZW=WVZQ?FNX OYDPSTYVUYTQYVZ#!%Z@IV JKOMV>YZRYV YUNSOKT3ZQWOXVZ7YTYJYOB JMZHXRWUQXZ@IFXVUWZRYV YRSHSVSVZLYGUYVQSGSVSZFX JMUYHS>SZAYLPYUSRUYTSV OYOSUNYLSVSVZ?VIVX @X=WUQWGWVWZRYOQXPPWCGQST5QY RYVZPKDUYOYVZ6ITRZ7SESUYOS 7YVZ9YGSHSZ6STSZLKTMNUMLMZ:TC 9XTRYVZ8RLXUZ7YTYRYHZQYZRYV JYGSHUYTSVSZJXUUWZRTWPXTUXTXZ@?TXZR; YJMUZXPPWRUXTWVWZJWUQWTXTXRB FYPYVQYHUYTSVZWLPXQWGWZEYNYVZRYV JYGSHSVQYZJMUMVYNYOY>YGSVSBZJXUUW ?U=INZFXZWV>XUXNXUXTWVZYTQSVQYVZJYGSHSV RYJMUZXQWUQWGWVWZQWUXZ@XPWTQWC:?FNX OYDPSTYVZFYPYVQYHUYTSVBZRMUUYVSUYV NYUEXNXUXTZVXQXVWOUXZAXDYPWPZTWLRW PYHSQSGSVYZWHYTXPZXQXVZ7YTYRYHB 3:?FNXZOYDPSTYVZFYPYVQYHUYTSNSEQYV QYZJXUUWZJWTZLITXZRYVZJYGSHSZYUYNSOKTMEC :?FNXZOYDPSTYV JWTZFYPYVQYHB JWT OSUZJKOMV>YZRYVZFXTX; NXECZ:?FNXVWV OYDSUQSGSZYUXPUXTWVZPXNWE KUMDZKUNYQSGSVSZJWUXNXO; WECZ:?FNXZOYDPSTYVZRWHWOX RMUUYVSUYVZYUXPUXTQXVZQKUYOS AXDYPWPZJMUYHYJWUWTCZ9MZVX; QXVUXZRYVZJYGSHSVSZYUYJWUNXR W=WVZJWTZOSUZJXRUWOKTME3ZW; <YQXUXTWVWZRMUUYVQSC SAYFA 14 SONDAKiKA GAZETESİ >> SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI Eylül 2014 Pazartesi 7ubat 2013 Perşembe 14 GÜNCEL722 Kemeraltı yeni yıla muhteşem girecek Çarşı esnafıyla bir araya gelen Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, “Hoş geldin yeni yıl, yeniden Kemeraltı” sloganıyla duyurulacak ve yılbaşından 10 gün önce başlayacak etkinlik sayesinde Tarihi Çarşı’da alışverişin yeniden canlanacağını söyledi Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Yönetim Kurulu üyeleriyle bir araya geldi. Tarihi Çarşı içinde yer alan Salepçioğlu Hanı'nda düzenlenen toplantıya belediye bürokratlarının yanı sıra İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Turgay Baransel ile Vakıflar İzmir Bölge Müdürü Kenan İba da katıldı. Türkiye'nin en büyük açıkhava alışveriş merkezlerinden biri olan Kemeraltı’nın temizlik, otopark ve işporta gibi mevcut sorunlarının masaya yatırıldığı görüşmede, Tarihi Çarşı’nın geleceğine yön verecek yol haritası da belirlendi. Yaklaşık iki saat süren ve tarafların düşüncelerini dile getirme fırsatı bulduğu toplantıda önemli bir projenin ilk adımları atıldı. Son yıllarda ekonomik olarak zor günler geçiren çarşı esnafına ‘can suyu’ olacak çalışma sayesinde Kemeraltı yeniden canlanacak. “Hoş geldin yeni yıl, yeniden Kemeraltı” sloganıyla duyurulması planlanan proje sayesinde çarşı esnafı yeni yıla mutlu girecek. Henüz tasarı halindeki projenin çarşı esnafının önerileri dikkate alınarak hazırlanacağını belirten Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, yılbaşından 10 gün önce başlayacak etkinlikle Tarihi Çarşı’da alışverişin yeniden eski günlerdeki gibi canlı hale geleceğini söyledi. Proje kapsamında çarşının farklı bölgelerinde çeşitli organizasyonlar düzenleneceğini de belirten Başkan Pekdaş, bu etkinlikler sayede çarşıya gelenlerin hem alışveriş yapacağını hem de keyifli zaman geçireceğini dile getirdi. Kemeraltı Çarşısı’nı yeniden ayağa kaldıracak “Hoş geldin yeni yıl, yeniden Kemeraltı” adlı projenin hazırlıklarına vakit kaybetmeden başlayacaklarının bilgisini veren Başkan Pekdaş, “Bugün Kemeraltı’na geldik, sorunları gördük, talepleri ilk ağızdan dinledik. Yapılması gereken neyse hep birlikte yapacağız. Bizim görevimiz kentte yaşayanların ortak bir noktada buluşmasını sağlamak. Kemeraltı Çarşısı da en önemli buluşma merkezlerinden biri. Buraya özellikle gençlerimizin gelmesini, tarihimizi, kültürümüzü öğrenmelerini istiyoruz. Bu çabanın da Kemeraltı’nın canlanmasını sağlayacağını düşünüyoruz” dedi. Başkan Pekdaş, “Hoş geldin yeni yıl, yeniden Kemeraltı” adıyla hayata geçirilecek projenin organizasyonun esnaf derneğiyle birlikte yürütüleceğini söyledi. Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Ümit Kaya ise, Kemeraltı’nın sorunlarını aktarma fırsatı buldukları toplantının verimli geçtiğini be- KIRTASİYE YARDIMI Öte yandan Bayraklı Belediyesi Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından önümüzdeki hafta 1'den 8'nci sınıfa kadar 700 öğrenciye, 9-10 ve 11'inci sınıfta okuyan 300 öğrenciye de kırtasiye yardımında bulunacak. Kırtasiye setinde çanta, kalem, kalemlik, defter, silgi, kalemtıraş, kuru-pastel ve sulu boya bulunuyor. (HABER MERKEZİ) TARİHİ HANLAR YAŞAM BULACAK Toplantının ardından Başkan Pekdaş ve beraberindeki heyet Kemeraltı Çarşısı’nı gezerek esnafla biraraya geldi. Tarihi Çarşı içindeki hanları gezen Pekdaş, Konak Belediyesi olarak Çakaloğlu, Mirkelamoğlu ve Büyük Demirhan gibi tarihi değere sahip hanların büyük sorunları olduğunu belirterek, buraların restore ederek yeninden kent kültürüne kazandırılması için çalışacaklarını söyledi. (HABER MERKEZİ) Güzellik uzmanından merdiven altı UYARISI Bayraklı Belediyesi yüzleri güldürüyor Bayraklı Belediyesi bu yıl da başarılı bin 400 öğrenciye burs verecek. Geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında takdir ya da teşekkür belgesi alan ilköğretim ve lise öğrencileri bu eğitim yardımından yararlanabilecek. Burs başvuruları semt merkezlerine aralık ayına kadar yapılabilecek. Öte yandan Bayraklı Belediyesi dar gelirli bin ailenin öğrenci çocuklarına da kırtasiye yardımında bulunacak. Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, "Çocuklar bizim geleceğimizdir. Yardımlarımızla çocuklarımızın eğitimlerine elimizden gelen katkıyı koyuyoruz. İlçemizde çocuklarımıza karşılıksız burs, ücretsiz kurs vermeye devam edeceğiz" dedi. Bayraklı Belediyesi dar gelirli ailelerin başarılı çocuklarına burs yardımında bulunacak. “Başarını belgele eğitim yardımını al” sloganıyla yola çıkan Bayraklı Belediyesi, geçtiğimiz dönem takdir ya da teşekkür belgesi alan ilkokul, ortaokul ve lise düzeyindeki bin 400 öğrencinin yüzünü güldürecek. Burs başvuru kayıtları aralık ayına kadar sürecek. Burs yardımı 8 aylık eğitim-öğretim dönemini kapsayacak. Eğitim desteği sayesinde zor şartlar altında okuyan öğrenciler ve onların velileri bir nebze olsun rahatlayacak. Belediye yetkilileri, başvuruları tek tek inceleyerek burs almaya hak kazananları belirleyecek. lirterek, Konak Belediyesi’nin destekleriyle Tarihi Çarşı’nın yeniden eski günlerine döneceğini söyledi. “Hoş geldin yeni yıl, yeniden Kemeraltı” projesinin Türkiye’de ses getirecek bir proje olacağına inandıklarını belirten Kaya, tarihi çarşının sadece gündüzleri değil geceleri yaşayan bir merkez olması için çalıştıklarını dile getirdi. İzmir İl Sağlık Müdürlüğü verilerine göre kentteki 1.4 milyon kişi aşırı kilolu ve 9 bin 434'ü ileri derecede obez. Medyatik hale gelen, ticari rant elde edilen zayıflama sektörü ise bilgi kirliliğine boğuldu. Hacettepe Beslenme ve Diyatetik Bölümü Mezunu Mehlika Öktem Boz, 10 yıl önce sektöre yaptığı yatırımla kendi diyet merkezi Özel DietTime Polikliniği'ni İzmir'de hizmete açtı, uyguladığı programla da İzmir'in kilolu insanlarını bu sürede tam 70 ton hafifletti. Her yaz öncesinde başlayan diyet programları, sonbaharın yaklaşmasıyla yerini güzelleşme programlarına bıraktı. Mehlika Öktem Boz, Eylül itibarıyla epilasyon döneminin başladığına dikkat çekerek, "merdiven altı" uygulamalara karşı uyardı. Boz, "Epilasyon salonlarda değil doktor ve uzman kontrolünde kliniklerde uygulanır, Ucuz diyerek kaçak yerlerde bu tarz işlemleri yaptırmayın" dedi. HEDEF MUTLU İNSAN İzmirli kadınların en büyük hatasının geceleri makyajını temizlemeden yatması olduğunu ve yazın da kendini ihmal ettiğini belirten Boz, “kişisel bakımın tam zamanı” olduğunu vurguladı. Yaz döneminde güneşin, kumun, tuzlu suyun verdiği zararlardan dolayı ciltte kalınlaşma ve kuruluk olduğuna dikkat çeken Mehlika Öktem Boz cildin temizlenmesi, hücre yenilenmesi, arınması ve nemlenmesi gerektiğini belirterek, sonbaharın bu yenilenme için büyük fırsat olduğunu söyledi. Boz "Eğer cildiniz yeterince temizlenmezse üzgün, yorgun bir görünüm oluşur. Bakımlı ve sağlıklıysanız psikolojiniz iyi oluyor, kendinize güveniniz artar. İş hayatında daha başarılı oluyorsunuz. Bizim de hedefimiz insanları mutlu görmek” diye konuştu. Günümüzde kadınların, çalışma hayatına bağlı olarak kendisine ayırdığı zamanın kısaldığını, bu yüzden hızlı ve Obeziteye karşı verdiği mücadeleyle tanınan ve İzmir'i yılda 7 ton zayıflatan Beslenme-Diyet Uzmanı Mehlika Öktem Boz, güzelliğe yatırım yaptı. Diet Time'ın kurucusu Öktem, kişiye özel bakım sistemini Alsancak'taki kliniğinde başlatarak "İzmirli kadınlar için artık güzelleşme mevsimine girdik" dedi net kalıcı çözümler aradığını söyleyen Boz, “Epilasyon kadınlar için çok ciddi bir kazanım. Üstelik sadece kadınlar değil erkeklerinde favorisi. Kadınlar kadar erkeklerde bizi tercih ediyor. İstenmeyen tüylerden kurtulup pürüssüz bir cilde kavuştukları gibi batık, kıl dönmesi gibi sağlık sorunlarıyla da uğraşmıyorlar” dedi. (HABER MERKEZİ) Soldan sağa: Sigorta organizatörü. 2. Kâtibiadil. – Duvardaki taş ya da tuğla sırası. 3. Soyundan gelinen kimse. – Isı yayımı, konveksiyon. 4. Maden parlaklığı verilmiş deri ya da kumaş. – Yüzük yapılan parlak ve değerli bir taş. 5. Kıyası mukassim, dilemma. 6. Filmlerde oynayan genç, yakışıklı erkek. – Tavlada bir sayı. – Yankı, akis. 7. Bayram. – Uzay. – Gerekenden eksik. 8. Asansör. 9. Gözleri görmeyen. – Kuyruksuz kurbağanın yumurtadan yeni çıkmış kurtçuğu. 10. Bir makyaj malzemesi. – Kısa kepenek. 11. Pişirilerek hazırlanmış yemek. – Küçük bir limon türü. – Bir yağış türü. 12. Eli sıkı, cimri. – Bir cetvel türü. 13. Ölüm cezası.–Yanlardan biri. 14. Uzun boyunlu rakı sürahisi. 15.Bir ilimiz.– Dünyanın uydusu. 16. Müstahkem mevki. – Bir tarikatın ilk kurucusu. – Kuzu sesi. 17. Bir tür gemici düğümü, ızbarço bağı. 18. Askerin su kabı.– Üye. 19. İlaç, merhem. – Ölüyü gömme. 20. Arıtımevi, tasfiyehane. Yukarıdan aşağıya: Dünkü bulmacanın cevapları Benzeşim. – Güney Amerika’da üretilen kafeini az bir kahve türü. – Türlü bitki, yaprak ve kabuklarıyla kokulandırılmış sert bir içki. 2. Kireç eritilen tava. – İzmir ilinin bir ilçesi. – Tırnak yöresinde oluşan ağrılı şiş. 3. Seyrek olarak dokunmuş bir tür delikli kumaş. – Mikroskop camı. – Bir şarkıda her kıtadan sonra tekrarlanan ve bestesi değişmeyen bölüm. 4. Bir nota. – İlave. – Demirin simgesi. – Öğe, unsur. – Ördek. 5. Cüsseli. – Hıristiyanlık, Nasranîlik. – İnceleme yazısı. 6. Lale bahçesi. – Ticaret malı. – Bir işi yapıp yapmamaya karar verme gücü. 7. Eğrilmekte olan yünün tutturulduğu ucu çatal değnek. – Çabuk davranan, çevik. – Afrika’da yapılan toplu hayvan avı. – Rütbesiz asker. 8. Unutmamak için parmağa bağlanan iplik. – Grup, küme. – Demiryolu. – Yararlı, faydalı. 9. Yatık olmayan. – Balıkla beslenen, siyah renkli bir kuş. – Geçmiş. 10. Hazırlanan çayın renk ve koku bakımından kıvamı. – Doğada olduğu gibi kalarak işlenmemiş olan. – Bir yer bayındır duruma getirildiğinde o yerin değeri artacağından orada oturanlardan alınan vergi. – Güney Amerika’da bir dağ sırası. SAYFA 15 SONDAKiKA GAZETESİ >> 15 SPOR SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 22 2014 17Eylül Şubat 2013Pazartesi Perşembe Türkiye Pist Şampiyonası 4. Ayak Yarışı’nda Ümit Ülkü’den çifte zafer Türkiye Pist Şampiyonası 4. Ayak Yarışı İzmir Ülkü Yarış Pisti’nde koşuldu. 4. Ayak Maxi Grup'ta Ülkü Motorsport’tan Ümit Ülkü iki yarışı da lider tamamlarken, Super Grup 1'inci yarışta Borusan Motorsport'tan İbrahim Okyay, ikinci yarışta ise yine Borusan Motorsport takımından Levent Kocabıyık damalı bayrağı gören ilk isimler oldu. İzmir Park Ülkü Yarış Pisti, 20 Eylül’de Türkiye Pist Şampiyonası’nda mücadele eden sporcuları ağırladı. Sabah teknik kontrolle başlayan yarış heyecanı, resmi antrenmanlarla devam etti. Yarış öncesi pistte, geçtiğimiz günlerde amansız bir hastalık sonucu yaşamını yitiren İzmir Park Sportif Direktörü Selim Teoman için saygı duruşunda bulunuldu. Ülkü Motorsporları Kulübü tarafından organize edilen yarışta 2 grupta 4 ayrı yarış gerçekleştirildi. 20’şer tur koşulan Türkiye Pist Şampiyonası 4'üncü Ayak Maxi Grup 1 ve 2’inci yarışlarını Ülkü Motorsport'tan Ümit Ülkü lider tamamladı. Her iki yarışta da sıralama değişmedi. Loft Oil T-Max Racing'den Ayhan Germirli ikinci, Ülkü Motorsport'tan Bilal Saygılı üçüncü, aynı takımdan Ali Özerinç dördüncü ve Galip Atar beşinci oldu. Şampiyona’nın Super Grup yarışlarında Borusan Motorsport galip geldi. Sporculardan İbrahim Okyay ilk yarışın, Levent Kocabıyık ise ikinci yarışın birincisi oldu. İlk yarışın birincisi İbrahim Okyay İkinci yarışta takım arkadaşı Levent Kocabıyık’a geçilerek ikinci oldu. Yarışa ferdi katılan Tamer Dağlı üçüncü olurken Ülkü Motorsport'tan Muhammed Ali Ülkü dördüncü olarak tamamladı. Aracında oluşan mekanik arızadan dolayı ilk yarışta Ahmet Mutlubaş, ikinci yarışta ise Muhammed Ali Ülkü damalı bayrağı göremedi. Grup’ta dereceye girenlere ödüllerini Spor Komserleri Kurulu Başkanı Zafer Vatansever ve İzmir Park Genel Müdürü Meriç Demiralp verdi. (CİHAN) Yarış sonuçlarına yapılan itiraz nedeniyle Maxi Grup’ta ödül töreni yapılamazken, Super Avrupa'nın rüzgar rotası " SAKiN KENTE " kayıyor Uluslararası Yavaş Kentler Birliği (Cittaslow) Genel Sekreterliği tarafından 2010 yılında "Sakin kent" ilan edilen Muğla'nın Ula İlçesine bağlı Akyaka Mahallesi'ndeki Akçapınar sahili, Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden gelen rüzgar ve uçurtma sörfü tutkunlarına ev sahipliği yapıyor Gökova Körfezi'nde bulunan, rüzgar ve uçurtma sörfü alanında Avrupa'daki en iyi 8 sahil arasında gösterilen Akçapınar sahilinde her yıl Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen 20 bin sporcu, rüzgar ve uçurtma sörfü yapma heyecanını yaşıyor. Bölgenin yılın her döneminde sörf için uygun rüzgar aldığının belirlenmesinin ardından Muğla Valiliği tarafından "uçurtma sörfü alanı" olarak tescillenen sahilde 2010 yılından beri 9 özel okul öğrencilere rüzgar ve uçurtma sörfü dersleri vermeye başladı. Türkiye Yelken Federasyonu (TYF) Kiteboard Komite Başkanı Kerem Mutlu, yaptığı açıklamada, uçurtma sörfünün tanıtımda da kullanılarak bölge turizmine önemli katkı sağladığını söyledi. Akçapınar sahilinin günün büyük bölümünde esen rüzgarıyla sporculara uzun süreli spor yapma imkanı tanıdığını belirten Mutlu, "Burası bu sporu kısa zamanda öğrenip hızla kendinizi geliştirebileceğiniz bir sahil. Böyle yerler dünyada çok az bulunabiliyor. Bu nedenle Avrupa'nın birçok ülkesinden yabancı sporcular geliyor. Burada hem antrenman yapıyor hem de yarışlara hazırlanıyorlar" dedi. Akçapınar sahilinde çok özel bir termik rüzgar bulunduğuna işaret eden Mutlu, şöyle devam etti: "Bana göre dünyada bu sporun en güzel ve en erken öğrenileceği yer Akçapınar sahili. Bölgedeki 9 okulda yılın çoğu döneminde Avrupa’dan gelen sporculara eğitim veriyor. Artık Avrupa'nın rüzgar rotasının Akyaka'ya kaydığını söyleyebiliriz. Bu spor gün geçtikçe büyüyor. Yapılan yarışlarla her geçen gün hem sporun getirisi hem de sporcu sayısı artıyor. Yetiştirdiğimiz sporcular da Avrupa'daki şampiyonalara katılarak dereceler elde ediyor." Mutlu, rüzgar sörfünün 2000'li yıllarda ortaya çıkan ve dünyada en hızlı gelişen sporların başında geldiğini vurgulayarak, özellikle son yıllarda bölgede yapılan dünya ve Türkiye şampiyon- aları ile bu sporun hızla geliştiğini kaydetti. Son yıllarda 18 yaş altı çok sayıda sporcu yetiştiğini, büyük başarılar elde ettiklerini anlatan Mutlu, şöyle konuştu: "Bu da bu sporun iyi bir nesille gelişeceğini gösteriyor. Bölgede belirlenecek bir vizyon planı ve yeni yatırımlarla önümüzdeki yıllarda burası Avrupa'dan çok daha fazla sporcu ağırlayabilir. Kalite sistemini biraz daha artırarak dünya kupalarını, dünya şampiyonalarını getirebiliriz. Bu sporun çok daha büyümesi ve dünyanın birçok ülkesinden bölgeye gelen insanların artması sağlanabilir. Kanarya Adaları, Fas, Tunus, Cezayir, dünya kupalarını pazarlamaya çalışıyor. Burada çok daha iyi şartlarla bunu yapabiliriz." Mutlu, hazırlanacak sosyal projelerle bölgede yaşayan çocukların ve gençlerin rüzgar sörfünü öğrenmesinin sağlanması gerektiğini ifade ederek, sporun gelişimi ile bölgesel turizme de katkı sağlanacağını dile getirdi. "Avrupa'daki en önemli merkezlerden biri" Rüzgar ve uçurtma sörfü eğitmeni Özgür Ceylan ise Akyaka'nın sörf açısından dünyanın önemli merkezlerinden biri haline geldiğine işaret etti. Muhteşem doğası ve elverişli hava şartları nedeniyle Avrupa’nın birçok ülkesinden sporcuların bölgeyi antrenman alanı olarak kullandığını belirten Ceylan. "Gökova, dünyada hızla tanınmaya başladı. Çünkü sürekli esen rüzgarı var. Bu sporu öğrenmek için gelen misafirlerimiz 3 gün içerisinde temel eğitimi tamamlayarak sörf yapmaya başlıyor. 8 yaşından itibaren 40 kilogram ve yüzme bilen herkes bu sporu rahatlıkla öğrenebiliyor" diye konuştu. Bölgede 10 aylık sezonda ağırlıklı olarak İngiliz, Alman, Fransız, Hollandalı, Rus, Yunan ve Türk misafirlere bu sporu öğretmeye çalıştıklarını ifade eden Ceylan, şunları söyledi: "Rüzgar sörfü, doğası gereği çevreye zarar vermeyen, ekolojik bir spor dalı. Bu nedenle herkes tarafından tercih ediliyor. Eğitimlerini alan sporcular Akyaka'da sörfün heyecanını, adrenalini yaşıyor. Uygun rüzgar oluştuğunda sahilde yaklaşık 200 kişi aynı anda uçurtma sörfü yapabiliyor. Gökova Körfezi, son 10 yılda uçurtma sörfü ile Türkiye ve dünyada isminden söz ettiriyor." (AA) "Milli sporcular da şampiyonalara hazırlanıyor" Milli kitesörfçü (uçurtma sörfü) Merve Ceylan da dünya ve Türkiye şampiyonaları için hazırlıklarını Akçapınar sahilinde sürdürüyor. Uçurtma sörfü sahilinde şampiyonalara hazırlanan Ceylan, yaptığı akrobasi hareketleriyle bölgede tatil yapan turistlerin ve uçurtma sörfü antrenmanı yapan sporcuların ilgi odağı oluyor. Antrenman için rüzgarın güçlü olduğu saatleri beklediğini anlatan Ceylan, şunları kaydetti: "2008 yılından beri Türkiye şampiyonuyum. Bu yıl da bu unvanımı korumak için Akyaka'da düzenlenen şampiyonalara katılıyorum. Akçapınar sahili artık dünyanın sayılı sahilleri arasında yer alıyor. Elimizden geldiği kadar ülkemizden sporcu yetiştirerek yurt dışındaki yarışlara hazırlıyoruz. Aynı zamanda kendimiz hazırlanıyoruz. Amacımız uluslararası arenada Türk sporcularının ne kadar iyi sporcular olduğunu ve Türkiye'nin bu spora ne kadar değer verdiğini gösterebilmek." Dikili Çandarlı Birliği Spor hedef büyüttü Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun, Dikili Çandarlı Birliği Spor’un 2014-2015 sezonu sonunda şampiyonluk ipini göğüsleyerek, Bölgesel Amatör Lige çıkacağına yürekten inandığını söyledi. Dikili’de gerçekleştirilen TFF Plaj Futbolu’nda Avrupa Şampiyonu BJK Plaj Futbol Takımını yenerek şampiyon olan Dikili Çandarlı Birliği Spor Kulübü’nün futbolcuları, teknik heyet ve yönetim kurulu üyeleri, Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun’u ziyaret ederek başarılarını paylaştı. Dikili Çandarlı Birliği Spor Kulübü heyeti ziyarette, Başkan Tosun’a kendilerine verdikleri destekten dolayı teşekkür ederek, bu desteğin süreceğine inandıklarını aktardı. ‘Hep Birlikte Kenetlenerek Hedefe Ulaşacağız’ Göreve geldikten sonra spora ve sporculara verdiği desteklerle adından sıkça söz ettiren Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun da ziyaret nedeniyle Dikili Çandarlı Birliği Spor Kulübü sporcuları ile teknik ekip ve yönetimine teşekkür ederek başladığı konuşmasında Dikili Çandarlı Birliği Spor’un bu sezon çok büyük başarılara imza atacağına inandığına vurgu yaparak şöyle konuştu; “Takımımız kendisine Süper Amatör Küme’de şampiyonluğu hedef seçti. Bu hedefe inanan bir teknik kadro ve yönetici arkadaşlarımız var. Bu inanmışlığa futbolcu kardeşlerimizin mücadelesi de eklenerek takımımızın yüzümüzü güldüreceğine inancımız tamdır. Zaten düzenlenen bu turnuvada güçlü Süper Lig kulüplerine karşı kazanılan başarılar gösterdi ki, bu güzide takımıza şampiyonluk çok yakışacaktır. Şuan sporcu kardeşlerimizin, teknik heyetimizin ve yönetimimizin kilitlendiği tek sonuç şampiyon olup Bölgesel Amatör Lige çıkmaktır. Hep birlikte kenetlenerek bu hedefe ulaşacağız. Biz belediye olarak imkan ve olanaklar dahilinde üzerimize ne düşüyorsa hepsini yapmaya hazırız ve yapacağız da” ‘Parola Şampiyonluk’ Takım adına konuşan ve takımın mutlak şampiyonluk parolasıyla yeni sezona başlayacağına dikkat çeken Teknik Direktör Serkan Uzun ise görüşlerini şöyle dile getirdi; ‘Çalışmalarımızda bizlere her zaman babacan tavırlarıyla maddi-manevi destek sunan Belediye Başkanı Mustafa Tosun’a teşekkür ederiz. Takımımız çok iyi çalışıyor, ben inanıyorum ki sporcu kardeşlerimiz mücadelesini sahaya yansıtıp takımımızı şampiyon yaparak bir üst lige çıkmayı başaracaktır. Biz de teknik heyet olarak şampiyonluk ve üst lige çıkmak için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın bu takım önce Süper Amatör Ligde ardından da BAL'da şampiyon olup 3.Lig'e çıkacaktır’ Ziyarete Kulüp Başkanı Fuat Işık, yönetim kurulu üyeleri Hakan Başaran, İsmail Aka, Mustafa Akkaş ve Celal Adıgüzel’le birlikte teknik direktör Serkan Uzun, takım kaptanı Ceyhan Baziyar ile kadroda yer alan tüm futbolcular katıldı. (HABER MERKEZİ) Prandelli: Çok yavaş oynuyoruz ve çok yavaş hareket ediyoruz Galatasaray Teknik Direktörü Cesare Prandelli, futbolda her zaman agresif ve istekli olan takımların kazandığını belirterek, "Çok yavaş oynuyoruz ve çok yavaş hareket ediyoruz. Böyle oynayarak sahaya 5 forvet çıkarsak dahi gol atamazdık. Yapacağımız tek şey hızlanmak." dedi. Spor Toto Süper Lig'in 3. haftasında deplasmanda ligin yeni ekibi Balıkesirspor'a 2-0 mağlup Galatasaray'da tenik direktör Cesare Prandelli, takımının çok yavaş olduğunu söyledi. Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmede bulunan Prandelli, büyük bir takım olduklarını belirterek, "Balıkesirspor gibi agresif ve istekli olmamız gerekiyor. Öncelikle bunları düzeltmemiz gerekiyor. Çünkü çok yavaş başladık ve yavaş devam ettik. Az tehlike oluşturduk ve basit oynayamadık maalesef. Tam bir takım olmamız lazım. Anderlecht ile oynadığımız son 20 dakikayı geçirdiğimiz gibi geçirmemiz gerekiyor. Hep oyun kurarak çalışmıştık ancak bunu düzelteceğiz." şeklinde konuştu. Futbolda her zaman agresif ve istekli olan takımların kazandığını ifade eden Prandelli, "Bu akşam da onu gördük. Çok çalışmamız gerekiyor. Ben çalışmaktan korkmuyorum. Herkes soyunma odasında üzgündü. Tekrardan birleştiğimizde daha farklı motivelerle birlikte olacağız ve bunlar değişecek. Çok yavaş oynuyoruz ve çok yavaş hareket ediyoruz. Böyle oynayarak sahaya 5 forvet çıkarsak dahi gol atamazdık. Yapacağımız tek şey hızlanmak. Bizim takımda şunu fark ettim. Her zaman topu üstümüze doğru oynuyoruz. Bunu değiştirmem lazım." ifadelerini kullandı. (CİHAN) SAYFA 16 Üzüme teşvik üreticiyi memnun etmedi Yaş üzümde ton başına ihracat desteğinin 80 liradan 130 liraya çıkarılacağına ilişkin açıklama üreticiyi tatmin etmedi. Ürünün önemli bölümünün satışının yapılığını, teşvik kararının çok geç kaldığını savunan üreticiler, bu yıl özellikle kuru üzümde ihracat fiyatının yarı yarıya gerilediğine dikkati çekti. Türkiye'nin önde gelen tarımsal ihracat ürünlerinden olan kuru üzümde, rekoltenin 300 bin tonun üzerinde olması nedeniyle ihracat fiyatları yarıya yakın oranda geriledi. Geçen yıl Eylül ayında tonu 2 bin 700 dolardan satılan çekirdeksiz kuru üzüm, bu yıl bin 600 - bin 700 dolardan satılabiliyor. Fiyatın daha fazla düşmesinin engellenmesi için üzümün kurutmaya gitmeden sofralık olarak kesilerek ihracatının yapılması talebiyle yaş üzüm ihracatına uygulanan teşviğin artırılması talep edilmişti. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, 18 Eylül Perşembe günü İzmir temasları sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada yaş üzümde 80 lira olan ton başına ihracat teşviğinin 130 liraya çıkarıldığını ifade etti. Teşvikteki artışla ilgili açıklama yapan Tariş Üzüm Kooperatifleri Birliği Başkanı Ali Rıza Türker, açıklamanın geç kaldığını savundu. Kuru üzümde rekoltenin yüksek olmasından kaynaklanan fiyat sıkıntısının çözümü için sofralık üzümün daha fazla ihraç edilmesini istediklerini, bunun için de hükümetten sofralık ürüne uygulanan ihracat SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI teşviğinin artırılmasını talep ettiklerini kaydeden Türker, taleplerine çok geç yanıt verildiğini söyledi. Türker, "Üzümde sezonun önemli bölümünü tamamladık. Üzümün çoğu kesildi ve kurutmaya gitti. Sofralık üzümde de alışveriş bitti, üzüm soğuk hava depolarında veya örtü altı bağlarda bekletiliyor. Bu saatten sonra açıklanan teşviğin kuru üzüme hiçbir faydası olmaz. Maalesef açıklanan teşviğin üreticiye bir etkisi olmayacak. Teşvik açıklamasının sezon başlamadan yapılması gerekiyordu" dedi. Ege Kuru Meyve İhracatçı Birlikleri Başkanı Birol Celep de açıklanan teşvik rakamının bu yıl değil gelecek sezonun ürününü etkileyebileceğini söyledi. Birlik Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Göksan ise kuru üzümde bu yıl miktar bazında iyi bir ihracat yapılmasına rağmen fiyatların düştüğünü, geçen yıl 2 bin 700 dolar olan ihracat fiyatının bin 600 dolara gerilediğini belirtti. Yaş üzüme açıklanan teşviğin piyasayı etkilemeyeceğini belirten Göksan, fiyatların ancak piyasadaki 70-80 bin ton üzümün çekilmesi halinde dengelenebileceğini, bu konuda hükümetin okullarda üzüm dağıtımı gibi sosyal politikaları devreye sokabileceğini ifade etti. (AA) "Acemi"lere uygulamalı kasaplık eğimi Yaklaşan Kurban Bayramı öncesi "acemi kasap"ları kazalardan korumak için açılan uygulamalı kasaplık kursları ilgi görüyor. Eğitimlerin teorik ve uygulamalı olarak iki bölümde verildiği kurslar 40 dersten oluşuyor. Bu derslerde kesim, deri yüzme, iç organlarının çıkarılması, et depolama teknikleri, kesim işlemleri sırasında hijyen ve ilk yardım konularının yanı sıra dini kurallara göre kurbanlıkların seçimi ve kesimi de anlatılıyor. Dersler, alanlarında uzman kişilerce veriliyor. Dini bilgiler için müftülüklerden, hijyen ve ilk yardım dersleri için sağlık meslek liselerinden, kesim teknikleri için kasaplar odası üyesi kasaplardan yardım alınıyor. (AA) www.sondakikagazetesi.com İstihdama Büyükşehir DESTEĞİ İzmir Büyükşehir Belediyesi, anahtar sektörlerdeki kalifiye eleman açığını gidermek üzere kurduğu Kent Koleji’nde eğitimlere 11 Ekim’de başlıyor. Ege Üniversitesi işbirliğiyle yürütülecek ücretsiz kurslar 3 ay sürecek İlk kurs “kaynakçı adaylarına” verilecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi, sanayi sektörünün kalifiye eleman ihtiyacını gidermeye yönelik önemli adımlardan biri olan Kent Koleji’nde kurslara başlıyor. İlk etapta imalat sanayisinin ihtiyacı olan teknik eleman eksikliğini gidermek amacıyla “Kaynak, CNC, PLC ve CAD/CAM” bölümlerinde 4 ayrı kurs açılacak. Kaynak kursuna başvuracakların en az ilkokul mezunu, CNC, PLC ve CAD/CAM kurslarına katılacakların ise en az lise mezunu olması gerekiyor. Kent Koleji pro- jesi, kentin rekabet gücü ve ekonomik gelişme düzeyini doğrudan etkileyebilecek anahtar sektörlerde en önemli sorunlardan birinin, kalifiye insan kaynakları eksikliği olduğu gerçeğinden yola çıktı. Söz konusu proje, bu sektörlerin talep ettiği nitelikte kalifiye insan kaynaklarının geliştirilmesini amaçlıyor. İzmir Kent Koleji projesinin en önemli katkılarından birisi de, yerel düzeyde mesleki eğitim, istihdam ve sanayi kurumlarını bir araya getiren bir yapı öngörmesi. Bu amaçla Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Kent Koleji Şube Müdürlüğü kuruldu ve Büyükşehir Belediyesi ile Ege Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (EGESEM) arasında kurslar için işbirliği protokolü imzalandı. Kayıtlar 10 Ekim’e kadar İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin mesleki eğitim alanında yaptığı en büyük atılımlardan biri olan Kent Koleji ücretsiz olacak. Kursların sonunda başarılı olan kursiyerlere Büyükşehir Belediyesi ve EGESEM imzalı başarı belgesi verilecek. 11 Ekim 2014 tarihinde Ege Üniversitesi'nde başlayacak olan kurslar, 3 ay sürecek ve hafta sonları 09.00 17.00 saatleri arasında gerçekleştirilecek. Kurslara başvurmak isteyenler, 10 Ekim tarihine kadar 371 21 45 - 371 21 50 numaralı telefonları arayabilecek. Her bölüme 15'er kişi kayıt yaptırabilecek. Kent Koleji çalışmaları daha sonra, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin restorasyonunu sürdürdüğü eski DGM binasında yürütülecek. (HABER MERKEZİ) İşte sosyal belediyecilik! Bayraklı Belediyesi, ilçe sınırları içerisinde yaşayan dar gelirli ailelerin kapısını çalarak onlara destek veriyor. Belediye ekipleri vatandaşların talepleri doğrultusunda eşya, yakacak, gıda ve nakdi yardımda bulunuyor. Bayraklı Belediyesi kurulduğu 2009'- dan bu yana 45 bin ailenin ihtiyaçlarını gidererek yüzlerini güldürdü. Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, belediye olarak vatandaşa dokunduklarını belirterek, “Sosyal belediyecilik anlayışını ilçemizde yansıtıyoruz. Hemşerilerimizin yanında olup onlara destek vermeye devam edeceğiz” dedi. Bayraklı Belediyesi, İzmir'de sosyal belediyecilik anlayışının en iyi örneklerinden birini sergiliyor. Belediye, Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü aracılığıyla ihtiyaç sahiplerini belirliyor ve onlara gerekli yardımları yapıyor. Bu kimi zaman eşya kimi zaman ise erzak yardımı şeklinde gerçekleşiyor. Bayraklı Belediyesi 2009-2014 arası 45 binin üzerinde aileye yardım ederek önemli bir hizmetin altına imza attı. Bu yılın ilk yarısında ise 169 aileye nakdi, 119 aileye eşya, 440 aileye gıda, 100 aileye yakacak, 750 aileye bebek paketi yardımında bulunuldu. 442 kişi ise sosyal marketten yararlandı. Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, Bayraklı’da gecekondulaşmanın yoğun olduğunu dikkat çekerek, “İlçemizin en büyük problemi işsizlik. Birçok ailenin evine maaş girmiyor ya da asgari ücretle 4-5 kişi geçinmeye çalışıyor. Biz belediye olarak ihtiyaç sahiplerine elimizden gelen desteği veriyoruz. Vermeye de devam edeceğiz. Sosyal belediyecilik anlayışımız çerçevesinde vatandaşımıza dokunuyoruz onların sıkıntılarını, sorunlarını gidermeye çalışıyoruz. Bu anlamda da hayırsever vatandaşlarımızı dar gelirli ailelerimize destek vermeye çağırıyoruz” dedi. (HABER MERKEZİ) 22 Eylül 2014 Pazartesi Para kazanmanın yolu bu yarışmadan geçiyor Türk Hazırgiyim ve Konfeksiyon sektörüne genç ve yenilikçi tasarımcılar kazandırmak amacıyla Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği tarafından düzenlenen “EİB Moda Tasarım Yarışması” bu yıl 10. kez düzenlenecek Her yıl, bir sonraki yılın dünya moda trendlerinin ipuçlarından yola çıkılarak belirlenen yarışmanın ana teması bu yıl “GİZ!” olarak tespit edildi. Genç tasarımcılar, 5 Aralık 2014 tarihine kadar yarışmaya başvurabilecek. Final Gecesi Defilesi, 20 Mart 2015 Cuma akşamı İzmir Kaya Termal Otel’de ünlü mankenlerin katılımıyla yapılacak. Türkiye’de İstanbul’dan sonra, düzenlenen ilk moda tasarım yarışması olan “EİB Moda Tasarım Yarışması” 10 yıllık sürecin sonunda, moda tasarım yarışmaları arasında en bilinen ve takviminin açıklanması sabırsızlıkla beklenen bir yarışma haline geldi. “EİB Moda Tasarım Yarışması”nın organizasyon olarak her yıl daha mükemmel bir konuma yükseldiğini belirten Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve EİB Moda Tasarım Yarışması Komite Başkanı Burak Sertbaş, 10. Yıla yakışır güzellikle bir organizasyon için her detayı düşünerek hareket ettiklerini kaydetti. Ege Bölgesi’nde hazırgiyim ve konfeksiyon sektöründe tasarım kültürünün yerleştiğini, her firmada tasarım ofisleri kurulduğunu, her firmanın kendi koleksiyonlarını hazırlar ve müşterilerine sunar konuma geldiğini anlatan Sertbaş, “Avrupa pazarına yakınlık avantajımızı tasarım ile birleştirdik ve Hazırgiyim Sektörü Ege Bölgesi’nde geçmişte olduğu gibi ihracatta birinci sektör konumuna yükseldi. 2014 yılında 1.5 milyar dolar ihracat gerçekleştireceğiz. Bu başarıda “EİB Moda Tasarım Yarışması”nın yetiştirdiği ve sek- töre kazandırdığı tasarımcılarınların katkısı hiç de az değil” şeklinde konuştu. TEMA “GİZ” OLARAK BELİRLENDİ “EİB Moda Tasarım Yarışması”nın teması her yıl, dünya moda trendlerinden yola çıkarak belirleniyor. 2015/16 moda akımlarından yola çıkarak bu yılki yarışmanın temasını; “GİZ!” olarak tespit ettiklerini anlatan Sertbaş şöyle devam etti: “GİZ, yaşamın içinde keşfedilmek üzere gizli duran mistik objeleri, renkleri ve dokuları; tasarımcı gözü ve sezgisi ile yaratıcılıkta kullanarak güncel kültür ile birleştirdiği bir dünya. Eski yöntemlerle hazırlanan yeni desenler, eski dokuların yeni tekniklerle günümüze uyarlanışı… kısaca, insanlığın varoluşundan bu yana geçen binlerce yılın üzerini örttüğü ama izleri kalmış güzelliklerin yeni yorumlarla günümüze bir armağanı. Bizim 10 yıldır artan bir keyif ve şevk ile düzenlediğimiz yarışmalarımızda genç yetenekleri ortaya çıkarmamız gibi “GİZ!” dünyasında da, modaya yepyeni bir soluk ve heyecan katacak değerler, keşfedilmeyi bekliyor.” “EİB X. Moda Tasarım Yarışması”na katılacak genç yetenekler, GİZ! temasıyla oluşturacakları 2015-2016 Sonbahar Kış Kadın ve Erkek Hazır Giyim koleksiyonlarını Ege İhracatçı Birlikleri’ne 5 Aralık 2014 Cuma gününe kadar teslim etmeleri gerekiyor. Ön jürinin yapacağı ilk değerlendirme sonrasında mülakata kalan 20 tasarımcı belirlenecek olup ilk 10’a kalan tasarımcılar mülakatlar ardından belirlenecektir. Bunda sonraki süreçte tasarımlar hayata geçirilecek olup, ilk 10 tasarımcının eserleri 20 Mart 2015 Cuma akşamı İzmir Kaya Termal Otel’de düzenlenecek “Final Gecesi Defilesi”nde Türkiye’nin ünlü mankenlerince sergilenecek. Yarışmanın birincisi 15.000 TL, ikincisi 10.000 TL, üçüncüsü ise 5.000 TL para ödülünün yanı sıra Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin sunduğu projenin Ekonomi Bakanlığı’nca onaylanması halinde yurtdışına eğitim olanağı kazanabilecek. EİB X. MODA TASARIM YARIŞMASI SOSYAL MEDYA’DA “EİB X. Moda Tasarım Yarışması”nın hedef kitlesi genç tasarımcılar olduğu için gençlere ulaşmak için sosyal medya etkin bir şekilde kullanılıyor. Yarışma www.eib.modatasarimyarismasi.org internet adresinden www.facebook.com/eibmodatasarim ve https://twitter.com/eibgiz platformalarından de takip edilebilmektedir. (HABER MERKEZİ)
© Copyright 2024 Paperzz