Atasay Kamer - Sondakika Gazetesi

#$$
$ !"!$
" "!
"$ "##
"$"##
!&7B=,9D;?B*TITQ
3PTMHE:ULTMPTENMU42
?DQU;QCSUM;L
LTMNQNQKTU>NMTQUFOGTQULTQ?NQN
R>RQU>T<ONULT9TOTM:UGDKT8TPSUR>RQ
M;LPDPSOKSQULTOKNGURIJSKR=UU5FQ7
JOFPUTPJNQTUTPNQTQUBSU4'U8SMJTOPNM
@ROUFOGTQUTPTQNQNQUATOTOU?;OKD<D
LTQ?NQKTQU?SORUK;QKD<DQKS
M;LPDPSORQULTOKNGTU?SPGSKR<RQRUBS
MT8BS8TQSKSUFJHOH9UFLHQ
FLQTKN<NQNU?;OSQU3PTMHE:U@HQTU
$C:/@C;B9C<:-@-A7AB7C:AB9C<:-@-
A@C;B+;C9C)A@=C<BA/A:B<,@@D:=D@?
SEVİM
A
MNAN9
M;LKSMRU@DJDQUMT8BS8TQSPSOKS
FLHQUFLQTGTLNULTITMPTKN=U3PTMHE:
!5T8BS8TQSPSOKSUKFGRQFUBSUMT<NJ
FLHQPTONQN:URMRQCRU@ROUMTOTOTUMTKTO
LTITMPTKNM=UHUTQUM;LKSUFLHQURER
@RJJR=ULHQUFLQTQKN<NQNUJSI9RJ
SJJR<RGRAUMT8BS8TQSPSOSU@RQUPROT
CSATUMSISCS<RA= UKRLSUMFQHEJH
>C6D=?B89C
Atasay Kuyumculuk’u
duymayanımız
kaldı
mı?
duymanımız kaldı
mı?
Türkiye’de sektöründe birçok
ilke imza atan Atasay’ın
kurucusu Atasay Kamer ile
memleketi
Çivril’de,kendi
kendi
memlekei Çivril’de,
kurduğu yurdun ofisinde
siyasetten ekonomiye, tarihten
tasavvufa, insan ilişkilerinden
eğitime, geniş yelpazede bir
sohbet gerçekleştirdik
tasay Kamer
1943 yılında
VARLIKLAR
Denizli’nin
Çivril ilçesinde
dünyaya geldi.
Babası Hacı
Mustafa Kamer’de aldığı iş
ahlakı, azmi ve tasavvuf bilgisiyle küçük yaşta ticarete
atılan Atasay Kamer, Türkiye’de
kendi adından bir marka yarattı.
Özel sektördeki başarısı
ardından kendi adında kurduğu
Atasay Kamer Vakfı hem
öğrencilere burs ile
okuma imkanı, hem de
devlet üniversitelerine
bina yaparak bağışta
bulunmaya devam
ediyor. Kendi memletinde dört öğrenci yurdunun
yanısıra, Pamukkale Üniversitesi’ne bağlı olarak yaptırdığı
“Atasay Kamer Meslek Yüksek
Okulu” ardından Uşak Üniversitesi’ne bağışladığı “İslami Bilimler Fakültesi” ile bağışlarına
devam etmekte. devamı 8-9’da
RÖPORTAJ
Eylül
2014
Pazartesi
422
Eylül
2014
Perşembe
www.sondakikagazetesi.com
www.sondakikagazetesi.com
#$#"! $!
!!#$
#$#$##
Türkiye’nin en büyük açıkhava
alışveriş merkezlerinden biri olan
Tarihi Kemeraltı Çarşısı yeni yıla
görkemli bir etkinlikle girecek.
Başkan Pekdaş, “Bugün
Kemeraltı’na geldik, sorunları
gördük, talepleri ilk ağızdan dinledik. Yapılması gereken neyse hep
birlikte yapacağız. Bizim görevimiz
kentte yaşayanların ortak bir noktada buluşmasını sağlamak.
Kemeraltı Çarşısı da en önemli
buluşma merkezlerinden biri. Bu
çabanın da Kemeraltı’nın
canlanmasını sağlayacağını
düşünüyoruz” dedi. devamı 14’te
" !#
İzmir
İzmir Büyükşehir
Büyükşehir BelediBelediyesi,
yesi, anahtar
anahtar sektörlerdeki
sektörlerdeki
kalifiye
kalifiye eleman
eleman açığını
açığını
gidermek
gidermek üzere
üzere kurduğu
kurduğu
Kent
Kent Koleji’nde
Koleji’nde eğitimlere
eğitimlere
11
11 Ekim’de
Ekim’de başlıyor.
başlıyor.
Ege
Ege Üniversitesi
Üniversitesi işbirliişbirliğiyle
ğiyle yürütülecek
yürütülecek ücretsiz
ücretsiz
kurslar
kurslar 33 ay
ay sürecek
sürecek
5C=AB<D1D@D;D
<,;)D: CA9A=A
'D<@D4D:B!,;)D:B2D7;D=?B;QCSIR
/TCSGRUMTIT9/PTONUMTATPTOKTQUMFOH7
GTMUR>RQUT>NPTQUHL?HPTGTPNUMTIT9PNM
MHOIPTONURP?RU?;ODLFO=U.<RJRGPSORQ
JSFORMUBSUHL?HPTGTPNUFPTOTMURMR
@;PDGKSUBSORPKR<RUMHOIPTOU&2UKSOIJSQ
FPHEHLFO=U6HUKSOIPSOKSUMSIRG:UKSOR
LDAGS:UR>UFO?TQPTONQNQU>NMTONPGTIN:USJ
KS9FPTGTUJSMQRMPSOR:UMSIRGUREPSGPSOR
INOTINQKTU8R$LSQUBSURPMULTOKNG
MFQHPTONQNQULTQNUINOTUKRQRUMHOTPPTOT
?;OSUMHO@TQPNMPTONQUIS>RGRUBSUMSIRGR
KSUTQPTJNPNLFO=U>C6D=?B3.8>D
;@D8>D
9C=A0@A<
/?<D;=D1?
Her yıl Eylül
ayının üçüncü
cumartesi
günü yaklaşık
105 ülkede eş
zamanlı
yapılan
“Uluslararası
Kıyı ve Deniz
Temizliği Günü”
bu yıl Urla’da
yapıldı. Başkan
Uyar “Temizlemekten öte kirletmemek
gerekir”dedi
devamı 2’de
%
TQTLRUISMJ;ODQDQUMTPR-RLSUSPSGTQUR8JRLTCNQNU?RKSO7
GSLSUL;QSPRMU;QSGPRUTKNGPTOKTQU@RORUFPTQU5SQJ
5FPS$RQKSUMHOIPTOTU@TEPTQNLFO=U,PMUSJT9JTURGTPTJUITQTL7
RIRQRQUR8JRLTCNUFPTQUJSMQRMUSPSGTQUSMIRMPR<RQRU?RKSOGSM
TGTCNLPTU!5TLQTM:U11:U"1UBSU13(130 U@;PDG7
PSORQKSU&UTLONUMHOIUT>NPTCTM=U5TLQTMUMHOIHQT
@TEBHOTCTMPTONQUSQUTAURPMFMHPUGSAHQH:U11:U"1UBS
13(130UMHOIPTONQTUMTJNPTCTMPTONQURISUSQUTAUPRIS
GSAHQHUFPGTINU?SOSMRLFO=U;AUMFQHIHU9OF$S:U@HUISMJ;O7
PSORQUJTPS9USJJR<RUQRJSPRMJSUMTPR-RLSURQITQUMTLQTMPTONQNQ
?SPREJRORPGSIRQRUTGT>PNLFO
41A0B2D7;D<@?@?87DB1DAB/?<9?
2D7;D<@?B2C@C>A7C1A RP>SUINQNOPTON
R>SORIRQKSULTETLTQUKTOU?SPROPR
TRPSPSORQUMT9NINQNU>TPTOTMUFQPTOT
KSIJSMUBSORLFO=U6SPSKRLSUSMR9PSOR
BTJTQKTEPTONQUJTPS9PSOR
KF<OHPJHIHQKTUSELT:ULTMTCTM:U?NKT
BSUQTMKRULTOKNGKTU@HPHQHLFO=
6TLOTMPNU6SPSKRLSU6TEMTQNU*TITQ
5TOT@T<:U!,P>SGRARQUSQU@DLDMU9OF@PSGR
REIRAPRM=U6RO>FMUTRPSQRQUSBRQSUGTTEU?RO7
GRLFOULTUKTUTI?TORUDCOSJPSU&7'UMRERU?S>RQ7
GSLSU>TPNENLFO=U6RAU@SPSKRLSUFPTOTMUR7
8JRLT>UIT8R9PSORQSUSPRGRAKSQU?SPSQUKSIJS<R
BSORLFOHA=USOGSLSUKSUKSBTGUSKSCS<RA=
*TLNOISBSOUBTJTQKTEPTONGNANUKSIJSMUBSOG7
SLSU>T<NONLFOHA UKSKR=U>C6D=?B3.8>D
SON KAYIT 10 EKİM
2
DLDMES8ROU6SPSKRLSIRQRQUGSIPSMRUS<RJRGUTPTQNQKT
LT9JN<NUSQU@DLDMUTJNPNGPTOKTQU@RORUFPTQU5SQJU5FPS7
$RUDCOSJIRAUFPTCTM=U5HOIPTONQUIFQHQKTU@TETONPNUFPTQUMHOIRL7
SOPSOSU6DLDMES8ROU6SPSKRLSIRUBSU...0URGATPNU@TETON
@SP?SIRUBSORPSCSM=U44U.MRGU#24&UJTOR8RQKSU.?SUQRBSO7
IRJSIR+QKSU@TEPTLTCTMUFPTQUMHOIPTO:U%UTLUIDOSCSMUBSU8T-JT
IFQPTONU2=22U7U4)=22UITTJPSORUTOTINQKTU?SO>SMPSEJRORPSCSM=
5HOIPTOTU@TEBHOGTMURIJSLSQPSO:U42U.MRGUJTOR8RQSUMTKTO
%)4U#4U&'UU7UU%)4U#4U'2UQHGTOTPNUJSPS-FQPTONUTOTLT@RPSCSM=
*SOU@;PDGSU4'+SOUMRERUMTLNJULT9JNOT@RPSCSM
>C6D=?B3.8>D
(C;>A6C:BD@9?:>DB+0C@@AC8B>A<<D9 $C/BC@C:B9C46A<BA4CB7D;D=D>?
")C0A9C7CB<D;4?BBSOKR<RUGDCTKSPSLPSUJTQNQTQ
BSU,AGRO+RULNPKTU)UJFQUATLN-PTJTQU6SIPSQGS7
(RLSJUAGTQNU0S8PRMTUMJSGU6FA:U?DASPPR<S
LTJNONGULT9JN=U(RSJURGS+NQUMHOHCHIHUMJSG:
MRERLSU;ASPU@TMNGUIRIJSGRQRU3PITQCTM+JTMR
MPRQR<RQKSU@TEPTJTOTMU/,AGROPRUMTKNQPTOUR>RQ
TOJNMU?DASPPSEGSUGSBIRGRQSU?ROKRM/UKSKR=U
6FA:U.LPDPURJR@TONLPTUS9RPTILFQUK;QSGRQRQ
@TEPTKN<NQTUKRMMTJU>SMSOSM:U/GSOKRBSQUTPJN/
HL?HPTGTPTOTUMTOENUHLTOKN=U>C6D=?B389C
'D4B+0+=>C JFQU@TENQTUR8OTCTJUKSIJS<RQRQU2UPROTKTQU4%2UPROTLT
>NMTONPTCT<NQTURPREMRQUT>NMPTGTUDOSJRCRLRUJTJGRQUSJGSKR=UODQDQU;QSGPR
@;PDGDQDQUITJNENQNQULT9NPN<NQN:UJSEBRMUMTOTONQNQU>FMU?S>UMTPKN<NQNUITBHQTQ
DOSJRCRPSO:U@HULNPU;ASPPRMPSUMHOHUDADGKSUR8OTCTJU-RLTJNQNQULTONULTONLT
?SORPSKR<RQSUKRMMTJRU>SMJR=U>C6D=?B3.8>D
!$
#"##
"""# ! #"""#!"
"!# #! !#
!#""##!"
#!# ## !! #"!
İLK KURS KAYNAKÇIYA
$&;1C@B4&@C:C K;QDESQUT>NPNETUFQPTOCTU>FCHMUMTJNPKN:UFLHQPTO
FLQTQKN:UKTQIUSKRPKR=U6TEMTQU*DISLRQU0HJPHU3M9NQTOU/6HUMSQJR
>FCHMPTONGNAPTU@ROPRMJSUL;QSJSCS<RA/UKSKR=UTOENU5DPJDOU0SOMSAR+Q7
KSMRUT>NPNENQUIHQHCHPH<HQHU)ULTENQKTMRU(SQRAU5TOTJTLULT9JN=
;OSQSU1*"U,AGROU0RPPSJBSMRPRU0HIJT-TU0FOF<PH:U6TEMTQU3M9N7
QTONQUSERUS8OTU3M9NQTO:U,P>SU6TEMTQNU3PRU5TOTS?S:UIRBRPUJF9PHG
;O?DJPSORQRQUJSGIRPCRPSOR:UTRPSPSOUBSU>FCHMPTOUMTJNPKN=U5TOENLTMT
6SPSKRLSIRU5FQISOBTJHTONU;<OSQCRPSORUKSUKTQIU?;IJSORIRUIHQKH
>C6D=?B8>C
2B(" 5
5%5#*(B
'5#*(5%*
3B'5* 5
>C6D=?B3.8>D
SAYFA 02
MAVI
SIYAH
KIRMIZI SARI
22 Eylül 2014 Pazartesi
‘Çocuk Kulübü’ açıldı
Karşıyaka Belediyesi tarafından, çocukların sosyal ve
kültürel gelişimi artırmak için
kurulan Çocuk Kulübü,
muhteşem bir şenlikle açıldı.
Görsel şölene dönüşen açılışa
onlarca çocuk katıldı, oyunlar
oynandı, dans edildi. Başkan
Hüseyin Mutlu Akpınar "Bu kenti çocuklarımızla birlikte yöneteceğiz" dedi. Çarşı Kültür
Merkezi'ndeki açılışın sunuculuğunu 7 yaşındaki Deniz
Karatay yaptı. Törene CHP İzmir
Milletvekili Mustafa Moroğlu,
Başkan Akpınar’ın eşi Zehra
Akpınar, İlçe Başkanı Ali
Karaege, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, aileler ve
çocuklar katıldı. Karşıyaka
Belediyesi Konservatuarı öğrencileri de dans gösterisi sundu.
Karşıyaka Belediyesi’nin, çocukların sosyal ve kültürel
gelişimine katkı sunmak için
oluşturduğu Çocuk Kulübü Projesi tamamlandı ve şölen
havasında bir açılışla hizmete
alındı. Üye sayısı her geçen gün
artan Çocuk Kulübü
bünyesinde, anne babaların da
katılacağı eğlenceli yarışmalar
düzenlenecek. Çocukların el
becerileriyle hazırlanan ürünlerden sergiler açılacak. Üye
olan her çocuk için, ilgi ve
beğeni alanlarına göre
kurslar oluşturulacak.
Çocuk projeleri ile tanınan ünlü isimlerle de sohbet ortamları yaratılacak. İlçe sınırları içinde
yaşayan 7-14 yaş
grubundaki her çocuk,
“Uluslararası Kıyı ve
Deniz Temizliği Günü”
Urla Belediyesi’nin ev
sahipliğinde yapıldı
Her yıl Eylül ayının üçüncü
cumartesi günü yaklaşık 105
ülkede eş zamanlı yapılan “Uluslararası Kıyı ve Deniz Temizliği
Günü” bu yıl Urla’da yapıldı. Urla
Belediyesi’nin ev sahipliğinde
gerçekleşen kampanyanın işbirlikçileri Deniz Ticaret Odası İzmir
Şubesi ve DenizTemiz Derneği
TURMEPA İzmir Şubesi’ydi. Özel
Piri Reis İlköğretim Okulu ve Ege
Üniversitesi Denizcilik Meslek
Yüksek Okulu Sualtı Araştırma
ve Uygulama Merkezi’nin destek
verdiği kıyı ve deniz temizleme
etkinliğine Urla Belediye Başkanı
Sibel Uyar, CHP 22. Dönem İzmir
Milletvekili Türkan Miçooğulları,
Urla PTT Müdürlüğü, Urla
Belediyesi Meclis Üyeleri, Özel
Piri Reis İlköğretim Okulu öğrenci ve velileri katıldı. İskele Liman
içinde yapılan törenin ardından
kampanyanın Türkiye Koordinatörü DenizTemiz Derneği
TURMEPA İzmir Şubesi ve aynı
zamanda Deniz Ticaret Odası
İzmir Şubesi Genel Sekreteri
Halil Hatipoğlu etkinliği neden
Urla’da yaptıklarını şöyle anlattı:
“İzmir Körfezi’nin en batısındaki
deniz Urla’da. Körfezdeki kirliliğin yoğunluğundan dolayı deniz
dibini temizleme tarama faaliyeti
yapmamız çok zor. Bu nedenle
batıda en temiz deniz Urla’da
olduğu için burayı seçtik” dedi.
Su altının kıyılardan daha kirli
olduğunu söyleyen Ege Üniver-
sitesi Denizcilik Meslek Yüksek
Okulu Müdür Yardımcısı Doç. Dr.
Ozan Düzbastılar “Denizlerin altında katı, kimyasal, biyolojik
kirlilik var. Bu tür temizleme
çalışmalarının çoğalması gerekir.
Biz de dalgıçlarımızla etkinliğe
destek vererek denizlerimiz için
yararlı bir şey yapmak istedik”
dedi.
“TEMİZLEMEKTEN
ÖTE KİRLETMEMEK
GEREKİR”
“Çevresine böyle duyarlı insanları burada görmek, çocuklarla bu etkinliği gerçekleştirmek
çok güzel” diyen Urla Belediye
Başkanı Sibel Uyar en uzun
kıyısı olan yerlerden biri olan
Urla’da etkinliğe ev sahipliği yaptıklarından dolayı çok mutlu
olduklarını belirtti. “Temizlemekten öte kirletmemek gerekir”
diyen Başkan Uyar “Sahip
olduğumuz tüm doğal güzellikler gibi denizlerimizi de
geçmişten miras aldık, geleceğe
taşıyoruz. Bunun bilincinde Urla
Belediyesi olarak doğa için
gerçekleştirilen bütün etkinliklere her zaman destek vereceğiz” diye konuştu. Konuşmaların ardından Özel Piri Reis
İlköğretim Okulu öğrencileri temizlik temalı şiir ve şarkılarını seslendirip, dans gösterileri ile izleyenlere keyifli anlar yaşattılar.
(HABER MERKEZİ)
hiçbir ücret
ödemeden
Karşıyaka
Belediyesi
Çocuk
Kulübü’ne
üye olup
etkinlik-
lere katılabilecek. Çocuk
Kulübü’ne üye olan her çocuk,
üyelik kartına sahip olacak. Bu
kart ile anlaşmalı mağaza, sinema, tiyatro, oyuncakçı ve kitapevlerinden belirli oranlarda
indirimlerden yararlanılabilecek.
Çocuk Kulübü bünyesinde bir
de çocuklara yönelik bülten
çıkarılacak ve çocukların,
okuma, yazma, hayal etme
becerileri artırılacak. Çarşı
Kültür Merkezi’nin girişinde
faaliyet gösteren Çocuk
Kulübü’ne üye olmak için, hazırlanan formu doldurmak ve bir
adet fotoğraf yeterli olacak.
“Bu kenti çocuklarla
yöneteceğim”
Karşıyaka Belediye Başkanı
Hüseyin Mutlu Akpınar “Belediye
başkanı seçildiğimde, bu kenti
çocuklarla birlikte yöneteceğime
söz vermiştim. Bu nedenle Çocuk
Kulübü ilçemize çok yakışacak.
Çocuklarımız burada kentlilik bilincini, dayanışmayı, paylaşmayı
öğrenecek. Çocuklarımızın geleceğini korumak için hizmet üretmeye devam edeceğiz. Bu
merkez, çocuklarımızın sosyal ve
kültürel aktiviteler içinde yer alması, onların gelişimine katkı
sunacak ve kentine, ülkesine
hayırlı evlatlar olarak yetişmelerini sağlayacaktır. Tüm ailelerden,
çocuklarını Çocuk Kulübü'ne üye
yapmalarını bekliyorum” dedi.
(HABER MERKEZİ)
Kapadokya'nın en büyük
kale manastırı: Selime Katedrali
Kapadokya'da Hristiyanlar tarafından yaklaşık 1700 yıl önce ilk yüksek
sesli ayinin yapıldığı Selime Katedrali,
turistlerin ilgi odağı oluyor.Milattan
sonra 66 yılında Roma baskılarına
maruz kalan ilk Hristiyanlar, Anadolu'nun çeşitli yerlerine kaçtı. Kapadokya
bölgesine de gelen ilk Hristiyanlar,
ibadetlerini gizli yerine getirmek için
Selime Katedrali'nde devasa bir manastır inşa etti. Manastırı, aynı zamanda
düşmanlara karşı kale olarak da kullanan ilk Hristiyanlar, 313 yılında imzalanan Milano Fermanı ile ibadetlerini
açıktan yerine getirmeye başlarken, Kapadokya Bölgesi'nde ilk yüksek sesli
ayin de yine Ortadokslar tarafından burada yapıldı. Günümüzde halen Hris-
tiyanlar tarafından yılın belirli zamanlarında ziyaret edilen Selime Katedrali'ne, daha çok Avrupa ve Uzakdoğu
ülkelerinden ziyaretçi geliyor. Kültür ve
Turizm İl Müdür Vekili Mustafa Doğan,
yaptığı açıklamada, Kapadokya'ya gelen turistlerin Aksaray etabında en çok
ziyaret etiği alanların başında Selime
Katedrali'nin geldiğini söyledi. Ihlara
Vadisi'nin yanı başında yüksek kayalara oyulmuş Selime Katedrali'nin ziyaretçilerini heybetli yapısıyla
karşıladığını ifade eden Doğan, "Selime Katedrali'nin, tarihte önemli bir yeri vardır. Roma İmparatorluğu döneminde, Kapadokya bölgesinde
yaşayan ilk Hristiyanlar, baskıya maruz
kaldıkları dönemde, burayı büyük bir
Bal mumundan heykelleri
16 ayda 400 bin kişi gördü
Eskişehir'de, Büyük Önder Mustafa
Kemal Atatürk’ten diğer dünya liderlerine, padişahlardan sanatçılara kadar 166 bal mumu
heykel bulunan müzeyi 16 ayda 400 bin kişi
ziyaret etti. Edinilen bilgiye göre, "Yılmaz
Büyükerşen Bal Mumu Heykeller Müzesi",
Türkiye'de alanında tek olduğu için hem yerli
hem de yabancı turistlerden ilgi görüyor. Ziyarete 19 Mayıs 2013'te açılan ve Kent Belleği ile Çağdaş Cam Sanatları müzelerinin de
yer aldığı Büyükşehir Belediyesi Müzeler
Kompleksi'nde bulunan binayı 16 ayda 400
bin kişi gezdi. Büyükşehir Belediye Başkanı
Yılmaz Büyükerşen'in bağışladığı 166 heykelin sergilendiği müzede, Atatürk'ün yanı sıra
diğer bazı dünya liderleri, sanatçı, sporcu ve
medya mensuplarının figürleri görülebiliyor.
Burada Eskişehir'in tarihinden kesitler de bulunuyor. "Türkiye'nin ilk ve tek bal mumu
heykel müzesi" olan bina, yaklaşık 20 yıllık
çalışmanın ürünü olarak vatandaşların beğenisine sunuldu. Tesisten elde edilen gelir, bağış
koşulu gereğince ihtiyaç sahibi kız çocuklar
ve engellilerin eğitimi için harcanıyor. Müzenin benzerlerinin İstanbul, İzmir, Antalya gibi
turistik kentlerde de açılması için çalışmalara
devam ediliyor. Büyükerşen, bal mumu heykellerin, tarihle ve ünlü kişilerle bir nebze de
olsa insani bir temas kurmayı kolaylaştırdığını
söyledi. Bu eserleri oluşturmaktan büyük gurur ve mutluluk duyduğunu vurgulayan Büyükerşen, şöyle konuştu: "Biz tarihimizin ürünüyüz ve yetiştirdiğimiz insanlar kadarız. Gurur
duyulacak bir tarihimiz var.’’ (AA)
manastıra çevirmişler. Burada şapeller,
kiliseler ve çok amaçlı kaya oyma
mekanlar oluşturmuşlar" diye konuştu.
Doğan, Roma İmparatorluğu döneminde Kapadokya bölgesinde
yaşayan Hristiyanların ibadetlerini gizlilik içinde yapmak zorunda kaldıklarının belirterek, "Kapadokya bölgesinde Milano fermanıyla ibadetin
serbest kalmasından sonra ilk yüksek
sesli ayin Selime Katedrali'nde yapıldı.
Daha sonra bölgeye gelen Selçuklu
Türkleri, burayı yine kullanmaya devam
ettiler. Özellikle Moğolların Anadolu'daki baskılarını arttırdıkları dönemde
Selçuklu Türkleri, Selime Katedrali'nin
olduğu bölgeyi kale olarak kullanmışlar. (AA)
Yıl: 4
. Sayı: 1047 . 22 Eylül 2014 Pazartesi
Sahibi
Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına
Eflatun SAYGILI
Yazı İşleri MüdürüYayın Sahibi Temsilcisi
Azime MOLLA
Haber Müdürü
Gülseren KUMRU
Sayfa Editörü
Nur Gülmez BEL
Turgut KOÇ
Denizli Temsilcisi
05326601776
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Fikret DAĞTEKİN
İdari Merkez
Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat
İş Merkezi 45/803
Gümrük - Konak / İZMİR
Tel: 0232 425 26 10 (Pbx)
0232 425 26 10
Mail:
[email protected]
Dağıtım: Hakkı SARIÖZ
Yayın türü:
Yerel
Basıldığı Yer
Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı
Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR
Tel: 0232 251 76 32
SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir
SAYFA 3
SONDAKiKA GAZETESİ >>
3 ASAYiŞ
Armut yüklü TIR
alev alev yandı
Bursa’da armut yüklü TIR,
Kestel kavşağı yakınlarında bilinmeyen bir sebepten dolayı yanmaya
başladı. Çıkan yangında
TIR ve dorsesi küle dönerken, 25 ton yüklü armut
zarar gördü.
İsmail Algül (37) idaresindeki 33 CZC 31 plakalı TIR,
Gürsu’dan dorsesine yüklediği yaklaşık 25 ton armut ile Mersin’e gitmek
üzere yola çıktı. TIR, Kestel
kavşağı yakınlarında bilinmeyen bir sebepten dolayı
alev aldı. Alevlerin yükseldiği fark eden sürücü
Algül, aracı sağ şeride
çekerek TIR’dan uzaklaştı.
Alevler kısa sürede TIR ve
dorsesini etkisi altına aldı.
Olay yerine gelen itfaiye
ekipleri yaklaşık 45 dakika
süren yangın söndürme
çalışmasının ardından
alevleri tamamen
söndürdü. Ancak çıkan
yangında TIR ve dorsesi
tamamen yanarak kül oldu.
Çıkan yangından dorsede
yüklü olan 25 ton armutta
nasibini aldı. Yola saçılan
armutlar olay yerine gelen
belediye çalışanları tarafından temizlendi. Yaklaşık
bir saat trafiğe kapalı olan
yol yanan aracın yoldan
kaldırılmasının ardından
yeniden trafiğe açıldı.
Yangında meydana gelen
yaklaşık zararın ise 500 bin
lira olduğu öğrenildi.
(CİHAN)
Yangını söndürmeye
gitmeyen köylülere
oyun yasağı
Kütahya'nın Simav ilçesine bağlı Yeniköy muhtarı, yaklaşık 10 gün önce köylerine yakın bir alanda çıkan orman yangınına, köylülerin "kahvehanede
oyunu bırakmayıp, yangın söndürme çalışmalarına yardıma gitmedikleri"
gerekçesiyle köydeki bütün kahvehanelerde oyun oynamayı yasakladı
Köy muhtarı Hasan Alakuş,
yaklaşık 10 gün önce köy
yakınında çıkan orman
yangını için çağrı yaparak,
müdahale için köylülerden
yardım istedi. Kontrol altına
alınan ve 15 hektarlık bir orman alanının zarar gördüğü
yangından geri döndüğünde
köylülerin yardıma
gelmediğini ve kahvehanede
oturup oyun oynadığını
gören Alakuş, buna kızıp
köydeki bütün kahvehanelerde oyun oynamayı yasakladı. Alakuş, yaptığı açıklamada, bölgelerinde çıkan orman yangınına çok üzüldüklerini ve köylerinin ciğerinin
yandığını söyledi. Eskiden
komşuda veya herhangi bir
yerdeki yangına herkesin
koştuğunu belirten Alakuş,
şöyle konuştu: "Ama son zamanlarda bunlar yok oldu.
Vatandaşlarımızın büyük bir
kısmı gençlerimiz hariç,
yangını söndürmeye giden
olmadı. Gençlerimiz, ilk gün
yangının önünü kestiler, kendilerini ateşe attılar. Orman araçları köyümüzden su
aldı. Kahvehanelerin önünden su götürdüler. Kahvehanedekilerden biz isterdik
ki kendiliğinden yangın
söndürmeye yardıma gitsinler. Böyle yapsaydılar,
Yeniköy muhtarı olarak bana
gurur verirdi. Ama ben dağdan geldiğim de kahvehanel-
erde oyun oynandığını
gördüm. Bu köydeki herkes,
dağdan odununu getiriyor.
Dağdan yararlanmayan hiç
kimse yok gibi. Bu esnada olağanüstü bir karar aldık.
Kahvehanelerde domino ve
kağıt oyunlarını, ikinci bir
karara kadar yasakladık.
Aldığımız kararı buralara
astık ve tebliğleri yaptık. Şu
an köyde oyun işi bitti. Oyun
oynandığını tespit ettiğimiz
kahvehanelere bin lira ceza
keseceğiz." Köy sakinlerinden Hüseyin Karahan da
muhtarın, oyun yasağını
vatandaşa kızdığı için koyduğunu dile getirdi. Bu
kararın kendisi için iyi
olduğunu
belirten
Karahan,
"Bu yangın
dağda
değilde, herhangi birimizin evinde
de olabilirdi.
Bu konuda
vatandaşlar
olarak,
yangına müdahale etme
noktasında
biraz zayıf
kaldığımızdan muhtar
kızdı.
Muhtarın bu
kararını destekliyorum" diye
konuştu. Hüseyin Ümit ise
söz konusu yasağın uygulamaya konmasına sevindiğini
ifade etti. Oyun yüzünden eş
ve dostlarıyla bile
görüşemediklerini aktaran
Ümit, "Oyunun başına bir oturuyoruz, 'al taşı, ver taşı'
konuşamıyoruz bile. Şimdi
iyi oldu, bak işte oturup
muhabbet edebiliyoruz.
Memnunuz karardan, yasak
olsun" dedi. Halil Danacı da
karardan memnun olduğunu,
dağdan her türlü ihtiyacını
karşılayanların yardıma
gitmesi gerektiğini kaydetti.
(AA)
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
22Şubat
Eylül 2014
17
2013 Pazartesi
Perşembe
TIBBİ SARF MALZEME SATIN ALINACAKTIR
İZMİR KUZEY KAMU HASTANELERİ BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ
2015 YILI UYKU LABORATUVARI TIBBİ SARF MALZEMESİ ALIMI alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun
19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır:
İhale Kayıt Numarası
: 2014/114868
1- İdarenin
a) Adresi
: SÜMER MAH. 453 SOK. NO:2 KONAK/İZMİR
b) Telefon ve faks numarası
: 2324443501 - 2322469022
c) Elektronik Posta Adresi
: [email protected]
ç) İhale dokümanının görülebi: https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/
leceği internet adresi (varsa)
2- İhale konusu malın
a) Niteliği, türü ve miktarı
: 15 KALEM UYKU LABORATUVARI CİHAZ YEDEK PARÇASI VE
SARF MALZEMESİ ALIMI YAPILACAKTIR.
Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari
şartnameden ulaşılabilir.
b) Teslim yeri
: Dr. Suat SEREN GÖĞÜS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ EĞT. VE
ARAŞ. HASTANESİ
c) Teslim tarihi
: SÖZLEŞMENİN 01.01.2015 TARİHİNDEN SONRA İMZALANMASI DURUMUNDA SÖZLEŞMENİN İMZALANDIĞI GÜN İŞE BAŞLANACAKTIR. SÖZLEŞMENİN İMZALANMASINA MÜTEAKİBEN, GENEL
SEKRETERLİĞİMİZE BAĞLI SAĞLIK KURUMLARIMIZIN YAZILI
TALEBİ DOĞRULTUSUNDA 30 GÜN İÇİNDE İLK PARTİ TESLİMATI
YAPILIR.DİĞER PARTİLER KURUMUN YAZILI TALEPLERİ DOĞRULTUSUNDA 30 GÜN İÇERİSİNDE PEYDER PEY TESLİM EDİLECEKTİR.
İŞİN SÜRESİ 31.12.2015 TARİHİNE KADARDIR.
3- İhalenin
a) Yapılacağı yer
: İZMİR KAMU HASTANELER BİRLİĞİ KUZEY GENEL SEKRETERLİĞİ
-İhale Salonu-Sümer Mh. 453 Sk. No.2 Konak
b) Tarihi ve saati
:16.10.2014 - 10:00
4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:
4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
4.1.1.Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası
belgesi;
4.1.1.1.Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.1.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk
ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.2.Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri;
4.1.2.1.Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
4.1.2.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil
Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu
hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.3.Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4.Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5 İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.
4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
4.3.1.
4.3.1.1.Ürünlerin piyasaya arzına ilişkin belgeler:
TIBBİ CİHAZ YÖNETMELİĞİ KAPSAMINDAKİ ÜRÜNLERİN SAĞLIK BAKANLIĞI ULUSAL BİLGİ BANKASI BARKOD NUMARALARI İLE TEDARİKÇİLER VE BAYİLERİN BAYİ ONAYLARININ BULUNMASI
ZORUNLUDUR. BAYİ TANIMLAYICI NUMARALARININ VE ÜRÜNLERİN UBB ÇIKTILARININ İHALE
DOSYASINDA BULUNMASI ZORUNLUDUR.YÖNETMELİK KAPSAMI DIŞINDAKİ MALZEMELER İÇİN
KAPSAM DIŞI OLDUĞUNA DAİR BEYAN-BELGE SUNULMALIDIR. İSTEKLİLER TEKLİFLERİNİ HÜAP
ÜZERİNDE BULUNAN KİK İHALE YAZILIM PROGRAMINDA HAZIRLAYARAK CD ORTAMINDA DOSYALARINDA BULUNDURACAKLARDIR. EKSİKLİĞİ HALİNDE TEKLİF DEĞERLENDİRME DIŞI BIRAKILACAKTIR.
4.3.2.Tedarik edilecek malların numuneleri, katalogları, fotoğrafları ile teknik şartnameye cevapları ve
açıklamaları içeren doküman:
4.,5.,6.,12., 14. VE 15. KALEMLERDE İSTENEN ÜRÜNLERE AİT PİYASAYA ARZ EDİLMİŞ HALİYLE 2(İKİ)
ADET NUMUNE,
1.,2.,3.,7.,11. VE 13. KALEMLERDE İSTENEN ÜRÜNLERE AİT PİYASAYA ARZ EDİLMİŞ HALİYLE 1(BİR)
ADET NUMUNE SUNMAK ZORUNDADIRLAR.
8.,9. VE 10. KALEMLER İÇİN NUMUNE SUNULMASI ZORUNLU DEĞİLDİR. BU KALEMLER İÇİN ÜRÜNLERİN ÖZELLİKLERİNİ İÇEREN KATALOG VEYA BROŞÜR SUNULMASI VE BU KATALOG/BROŞÜR
ÜZERİNDE TEKNİK ŞARTNAMEYE UYGUNLUK MADDE MADDE GÖSTERİLMESİ ZORUNLUDUR.
NUMUNELER İHALEDEN ÖNCE ŞAHİT NUMUNE VE İHALE NUMUNESİ OLARAK AYRI AYRI PAKETLENMİŞ OLARAK İDAREYE NUMUNE TESLİM TUTANAĞI İLE TESLİM EDİLECEK OLUP, DÜZENLENEN NUMUNE TESLİM TUTANAKLARI TEKLİF ZARFININ İÇİNDE SUNULACAKTIR. EKSİKLİĞİ HALİNDE TEKLİF DEĞERLENDİRME DIŞI BIRAKILACAKTIR.
5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
6.İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açık olup yerli malı teklif eden istekliye ihalenin tamamında % 5(BEŞ)
oranında fiyat avantajı uygulanacaktır.
7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı Doküman Satış Bedeli
İdaremizin Halk Bankası İzmir Şubesi nezdindeki TR390001200943000005000030 İBAN Nolu Hesabına,
açıklama kısmında şirket adı ile vergi dairesi ve numarasının belirtildiği dekont ile birlikte İzmir İli Kuzey
Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği Satınalma Biriminden alınabilir. Sümer Mh. 453 Sk. No.2 Konak/İZMİR adresinden satın alınabilir.
İhale dokümanının posta yoluyla da satın alınması mümkündür. Posta yoluyla ihale dokümanı almak isteyenler,
posta masrafı dahil yurtiçi için 120 TRY (Türk Lirası), yurtdışı için 130 TRY (Türk Lirası) doküman bedelini
HALKBANK TR39 0001 2009 4300 0005 0000 30yatırmak zorundadır. Posta yoluyla ihale dokümanı satın almak isteyenler, ihale doküman bedeline ilişkin ödeme dekontu ile ihale dokümanının gönderileceği adresin de
belirtildiği ihale dokümanı talep başvurularını yukarıda yer alan faks numarasına veya yazılı olarak idareye ihale
tarihinden en az beş gün önce göndermek zorundadır. İhale dokümanı iki iş günü içinde bildirilen adrese posta
yoluyla gönderilecektir. İhale dokümanının posta yoluyla gönderilmesi halinde, postanın ulaşmamasından veya
geç ulaşmasından ya da dokümanın eksik olmasından dolayı idaremiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Dokümanın postaya verildiği tarih, dokümanın satın alma tarihi olarak kabul edilecektir.
7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur.
8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İZMİR KAMU HASTANELER BİRLİĞİ KUZEY GENEL SEKRETERLİĞİ-Merkezi Satınalma Birimi-Sümer Mh. 453 Sk. No.2 Konak adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı
adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir.
9.İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine
ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır.
Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir.
10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir.
11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (DOKSAN) takvim günüdür.
12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
Sondakika: 22/9
Basın: 10267
Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr’de
Merhum Özhan Canaydın’ın fabrikası önünde EYLEM
Galatasaray Kulübü eski Başkanı merhum Özhan Canaydın'ın Bursa’daki fabrikası önünde toplanan işçiler, maaş ve
tazminatlarını alamadıkları gerekçesiyle
eylem yaptı. Özhan Canaydın’ın sahibi
olduğu Biesseci Bursa Tekstil Sanayi
Ticaret AŞ fabrikası, bir süre önce haciz
şoku yaşamıştı. Maaş ve tazminatlarını
alamadıklarını söyleyen işçiler bugün fabrika önünde toplandı. Yaklaşık 100 işçi,
yaşadıkları sorunları anlattı. İşçiler adına
konuşan Tuncay Yılmaz, şunları söyledi:
“İflas ve tasfiye süreci sonrası hak edilmiş
yasal alacaklarımızın ödenmesi için sesimizi duyurmak, mağduriyetimizi anlatmak istedik. Burada bulunmaktan dolayı
büyük hicap duyuyoruz. Hatta bir çok
arkadaşımız bu sebeple buraya gelemedi.
Rahmetli Özhan Canaydın’ın kurduğu bu
fabrikaya yıllarca emek verdik. Rahmetli
Canaydın, zamanında bu çalışanlarla parlak ve gurur verici bir dönem yaşadık.
Bursa’da tekstil üretimi ve ihracatı yapan
firmalar içerisinde ön sıralardaydık. Ancak
Özhay Bey'den sonra yapılan yönetimsel
hatalar yüzünden firmamız günden güne
kan kaybetti. Burada sorumlu firmanın bu
kötü gidişini doğru analiz edemeyip, zamanında doğru kararı almayan Biesseci
A.Ş üst yönetiminindir. Biz çalışanların bu
basiretsizlik ve kötü gidişte hiçbir vebali
yoktur. Size güvenmemizi ve inanmamızı
her konuda söylediniz. Ancak geldiğimiz
noktada 2 yıldır bir arpa yolu alınamadı.
Hatta iflas halinde almaya hak
kazandığımız maaşlarımızı dahi bir çoğumuz alamadık. Özhan Canaydın sağ olsaydı bu duruma gelmezdik. Çünkü o toplum
içinde başı dik gezebilmenin ne demek
olduğunu iyi bilirdi. Bundan sonra artık
hukuki ve sosyal yollarla organize olup,
hakkımızı sonuna kadar arayacağız.”
(CİHAN)
'
22 Eylül 2014 Pazartesi
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Temmuz ayları itibarıyla son 5
yıllık dönemde Türkiye toplamında traktör sayısının yüzde 17,3 arttığını bildirdi. Bayraktar, bu
oranın Doğu Anadolu’da yüzde 32,7, Güneydoğu Anadolu’da yüzde 31,8'e denk geldiğini bildirdi
C[PV[QS[VJ\P[4STET\[?TQX[R[U[\@;;2\5ZRROK
[PTWU[\5LVQYPZBUZ\D\RYXPMW\9=;\IYW\62>\MX[W\SV[QSHV
N[PTNTWTW\@;D3\PTXT\5ZRROK\[PTWU[\PLKUZ\D6J9
[VSTFX[\D\RYXPMW\>2>\IYW\==6BPZ\?TQSTETWT\IZXYVSSYA
ZRNY\C[PV[QS[VJ\>\PTXXTQ\NLVZUZ\SV[QSHV\N[PTNTWTW
@93\IYW\/6@\[UZS\[VSSTETWT\<OVGOX[UTA\.MW\>\PTXXTQ
UHWZRUZ\SV[QSHV\N[PTNT\[VSTF\)TKTWU[\PLKUZ\9@J6\YXZ
+MEO\:W[UMXO\CHXGZNYBWYW\YXQ\NTV[U[\PZV\[XUTETWT
IYXUYVZW\C[PV[QS[VJ\+MEO\:W[UMXO\CHXGZNYBWYJ\PLKUZ
9DJ/\YXZ\&LWZPUMEO\:W[UMXO\CHXGZNYJ\PLKUZ\D2J@\YXZ
*?\:W[UMXO\CHXGZNYJ\PLKUZ\D/J@\YXZ\:QUZWYK\CHXGZNYJ
PLKUZ\D=J3\YXZ\'GZ\CHXGZNY\YKXZUYEYWY\IZXYVSSYA
C[PV[QS[VJ\IHXGZXZV\[V[NTWU[\ZW\[K\MV[WN[X\[VSTF
PLKUZ\2J=\YXZ\0[VR[V[\CHXGZNYJ\PLKUZ\D9\YXZ\([7
V[UZWYK\CHXGZNY\MXUOEOW[\UYQQ[SY\?ZQSYA@;D3
PTXT\5ZRROK\[PTWU[\SV[QSHV\N[PTNTWU[\9@9\IYW
=/D\[UZSXZ\'GZ\CHXGZNYBWYW\YXQ\NTV[U[\PZV
[XUTETWT\IYXUYVZW\C[PV[QS[VJ\FOWX[VT\Q[PUZSSY
-CO\IHXGZRYKYJ\9D@\IYW\63;\SV[QSHVXZ\*?
:W[UMXOJ\@2=\IYW\==\SV[QSHV7
XZ\0[VR[V[J\@9;\IYW\D>;\SV[QSHV7
XZ\:QUZWYKJ\@9;\IYW\D>;\SV[QSHV7
XZ\([V[UZWYK\IHXGZXZVYRYK\YKXZUYA
5V[QSHV\N[PTNT\[VSTF\MV[WTWU[\YXQ
YQY\NTV[PT\[X[W\+MEO\:W[UMXO\<Z
&LWZPUMEO\:W[UMXO\IHX7
GZXZVYRYK\SM4X[R
N[PTU[\NMWU[
PZV
[XUTX[VA
5ZRROK\[PTWU[J
+MEO\:W[UMXO\CHX7
GZRYK\DDD\IYW\=9=J
&LWZPUMEO
:W[UMXO\CHXGZR7
YK\YNZ\D;2\IYW\@2/
SV[QSHVZ\N[)Y4\IOXOWOPMVX[VA\.MW\>\PTXXTQ\UHWZRUZJ
SV[QSHV\N[PTNTWU[\RYQS[V\MX[V[Q\ZW\1[KX[\[VSTF\*?
:W[UMXO\CHXGZRYKUZ\P[F[WUTA\*?\:W[UMXO\CHXGZRYKJ
>\PTXXTQ\UHWZRUZ\SV[QSHV\N[PTNTWT\>;\IYW\3=>\[UZS
[VSTVUTA\CO\IHXGZRYKY\3>\IYW\>DD\SV[QSHV\[VSTFTPX[\'GZ
CHXGZRYKJ\9@\IYW\=3@\[UZSXZ\:QUZWYK\CHXGZRYKJ\@6
IYW\>99\[UZSXZ\+MEO\:W[UMXO\CHXGZRYKJ\@=\IYW\>@@
[UZSXZ\([V[UZWYK\CHXGZRYKJ\@=\IYW\9=/\[UZSXZ
&LWZPUMEO\:W[UMXO\CHXGZRYK\YKXZUYA\>\PTXXTQ
UHWZRUZ\SV[QSHV\N[PTNT\ZW\[K\[VS[W\IHXGZRYKJ\@>\IYW
/9D\[UZSXZ\0[VR[V[\CHXGZRYK\MXUOA,@;;27
@;D3\UHWZRYWUZ\SV[QSHV\N[PTNT\ZW\1[KX[\[V7
S[W\YXJ\PLKUZ\6@J/\YXZ\5OW8ZXY\MXUOEOWO
IYXUYVZW\C[PV[QS[VJ\FO\IYXGYXZVY\<ZVUY
-5OW8ZXY\YXYRYKYJ\PLKUZ\6D\YXZ\:VU[)[WJ
PLKUZ\=2J6\YXZ\ TVW[QJ\PLKUZ\==J=\YXZ\.YYVSJ\PLKUZ
>/J>\YXZ\(YXYNJ\PLKUZ\>3J/\YXZ\EUTVJ\PLKUZ\>@J@\YXZ
0[VUYW\YKXZUYA\.MW\>\PTXXTQ\UHWZRUZ\SV[QSHV\N[PTNT
N[UZ8Z\*NS[WIOXBU[\GZVYXZUYA\*NS[WIOXBU[QY\SV[QSHV
N[PTNT\PLKUZ
D2J2\[K[X[V[Q\@6\IYW\D@D\[UZSSZW\@D\IYW\6D@\[UZUZ
YWUYA\'W\[K\[VSTF\PLKUZ\9J=\YXZ\!MWGOXU[QJ\PLKUZ\>JD
YXZ\YKZJ\PLKUZ\=J@\YXZ\([V[ILQJ\PLKUZ\/J=\YXZ\COVN[J
PLKUZ\2J6\YXZ\.[RNOWBU[\GHVLXULA\>\PTXXTQ\UHWZRUZ
SV[QSHV\N[PTNT\[VSTFTWU[\D9\IYW\22=\[UZSXZ\(MWP[\IYV7
YW8Y\MXOVQZWJ\IO\YXY\D;\IYW\2=2\[UZSXZ\0[WYN[J\6\IYW
/D3\[UZSXZ\ [WXTOV1[J\6\IYW\=>=\[UZSXZ\*KRYVJ\6\IYW
=@3\[UZSXZ\+ZWYKXYJ\6\IYW\@3=\[UZSXZ\C[XTQZNYVJ\6\IYW
62\[UZSXZ\:U[W[\S[QY4\ZSSYA\5V[QSHV\N[PTNT\*NS[WIOXBU[
>\IYW\3;2\[UZS\[K[XTVQZWJ\YKZBUZ\N[UZ8Z\@J\5V[I7
KMWBU[\9@J\%[QQ[VYBUZ\D=;J\CYWGHXBUZ\D=9J\VUOBU[
@>/J\([V[ILQBSZ\@2=J\!MWGOXU[QBS[\9;9J
&LRLF)[WZBUZ\939J\:VS<YWBUZ\932\[UZS\[VSSTA,
C[PV[QS[VJ\@;D3\5ZRROK\[PTWU[J\@;D3\%[KYV[W
[PTW[\GHVZJ\SV[QSHV\N[PTNTWTW\3\IYW\@33\[UZS\[VS[V[Q\D
RYXPMW\>2D\IYW\3@9\[UZSSZW\D\RYXPMW\>2>\IYW\==6
[UZUZ\?TQSTETWT\IYXUYVUYA\ ZRNY\C[PV[QS[VJ\IYV\[PXTQ
NLVZUZ\(MWP[BU[\@>>J\*KRYVBUZ\D>=J\+ZWYKXYBUZ\D>;J
COVN[BU[\D9;J\.Y<[NBS[\D@@J\C[XTQZNYVBUZ\D;6J
&[KY[WSZ4BSZ\D;3J\ [WXTOV1[BU[\D;9J\[W[QQ[XZBUZ
D;D\[UZS\[VS[VQZWJ\CYWGHXJ\%[QQ[VYJ\5V[IKMW\<Z
YKZBUZ\SV[QSHV\N[PTNTWU[\UZEYFYR\MXR[UTETWTJ\[VSTFTW
VUOBU[\DJ\([V[ILQBSZ\@J\:VS<YWBUZ\3J\!MWGOXU[QJ
(TVTQQ[XZ\<Z\&LRLF)[WZBUZ\6J\.YYVSBSZ\/\[UZSSZ
Q[XUTETWT\[QS[VUTA\\'W\1[KX[\[VSTF\(MWP[BU[\MXN[\U[
SM4X[R\SV[QSHV\N[PTNTWU[\6=\IYW\2@/\[UZSXZ
0[WYN[BWTW\IYVYW8YXYEYWY\QMVOUOEO\IYXGYNYWY\<ZVZW
C[PV[QS[VJ\-(MWP[\6>\IYW\93/\[UZSXZ\YQYW8YJ
C[XTQZNYV\>=\IYW\D=/\[UZSXZ\L?LW8LJ\*KRYV\>>\IYW\3>D
[UZSXZ\UHVULW8LJ\COVN[\>>\IYW\96/\[UZSXZ\IZFYW8Y
NTV[U[A\.MW\NTV[U[\IOXOW[W\YKZBUZ\3D\SV[QSHV\<[VA
5V[QSHV\N[PTNT\CYWGHXBUZ\269J\%[QQ[VYBUZ\6=DJ\5V[I7
KMWBU[\D/9\[UZSXZ\IYWYW\[XSTWU[,\UZUYA\
!&$$'% &#&'!% '%$$ &''
#&##&$&' $
Simav ilçesinde, bir haftadır
aralıklarla süren şiddetli yağış
nedeniyle domates ekili
yaklaşık 70 dekar alanda zarar
oluştu. Ziraat Odası Başkanı
Kadir Bütüner, yaptığı
açıklamada, seralar dışında
salçalık domates yetiştiren
çiftçilerin, bir haftadır aralıklarla
etkili olan sağanak yüzünden
güç durumda kaldığını söyledi
![V[VTW\YX?Z\ZQMWMRYNY\<Z\?Y1S?YXZV\Y?YW
ILPLQ\Q[PT4\MXUOEOWO\<OVGOX[P[W\CLSLW7
ZVJ\FHPXZ\QMWOFSO\Y1S?YXZVYRYKUZW\0ZSYW
0OSXOWOW\S[VX[NTWU[QY\UMR[SZNXZV\N[E[W[Q
<Z\UMXO\P[ETFTWU[W\UMX[PT\?LVLRLFA\CO
[VQ[U[FTRTKTW\ILPLQ\IYV\Q[PIT\MXUOA\COWOW
P[WTW\U[\I[FQ[\?Y1S?YXZVYRYKYW\UZ\K[V[VX[VT
MXUOA\!YV[[S\U[NT\MX[V[Q\LVZSY8YXZVY\NLVZQXY
OP[VUTQJ\5[VTR\.YGMVS[NT\P[4STVTW\UZUYQA\6;
UZQ[V[\UMR[SZN\ZQYPMVNOWOKJ\ZRZQ\<ZVYP7
MVNOWOK\<Z\IZQXZRZUYEYWYK\IYV\P[EROVU[W
UMX[PT\ZRZQXZVYWYK\K[PY\MXOPMVA\*X?ZUZQY
4[V[N[X\Q[PITRTK\@>\RYXPMW\XYV[\8Y<[VTWU[A
Y1S?YRYKJ\LVLWXZVYWY\NYGMVS[X[SR[UTET\Y?YW
R[EUOV\MXUOA\Y1S?YXZVYRYKYJ\R[EUOV
MXR[R[X[VT\Y?YW\S[VTR\NYGMVS[X[VT
P[4STVR[X[VTWT\QMWONOWU[\HWZRXZ
OP[VTPMVOKA\0ZSYW\0OSXO\YNZ\D6\UZQ[VXTQ
[V[KYNYWUZQY\UMR[SZNXZVYWJ\P[ETFS[W
?LVLULELWL\[WX[SSTA\.[X?[XTQ\UMR[SZN\LVZ7
SYRYWZ\YXQ\QZK\IO\PTX\I[FX[UTETWT\[QS[V[W
0OSXOJ\FOWX[VT\Q[PUZSSY\#[QX[FTQ\9\[P
HW8Z\MWX[V8[\YF?YPXZ\D6\UZQ[V\[X[W[\UM7
R[SZN\1YUZXZVYWY\UYQZVQZW\HKZX\IYV\1YVR[PX[
UMR[SZN\[XTRT\Y?YW\[WX[FR[\P[4STRA
+[RX[R[\NOX[R[\NYNSZRY\UZ\QOVUOEOR\S[V7
X[RU[WJ\P[QX[FTQ\D;\GLW\HW8Z\YXQ
)[N[UTRTK\MX[W\3>\SMW\UMR[SZN\SM4X[UTQA
5[VX[RTKU[W\P[QX[FTQ\D>;7D=;\SMW\UMR[SZN
SM4X[R[PT\LRYS\ZUZVQZW\)ZN[4S[\MXR[P[W
N[E[W[QJ\)ZV\FZPY\[XS\LNS\ZSSYA\.[X?[XTQ\UM7
R[SZN\LVZSYRYWUZ\)ZV\FZPY\P[4STQ\UZVQZW
P[EROVO\)ZN[I[\Q[SR[UTETRTK\MVS[P[\?TQSTA
:?TQ\[X[WU[\UMR[SZN\LVZSYRYWYW\VYNQXY\<Z
QMX[P\MXR[UTETWT\[WX[UTR\[R[\I[W[
4[)[XTP[\R[X\MXUOA\CO\PTX\UMR[SZN\LVZSY7
RYWUZW\N[E[W[Q\WZUZWYPXZ\P[QX[FTQ\=\RYXP7
MW\XYV[\K[V[V\ZSSYRA\
Turkcell Akademi’nin “Dijital Eğitim”, “Liderlik” ve
“Satış” ile ilgili üç farklı
uygulaması, dünyanın en
prestijli danışmanlık
şirketlerinden biri olan
Brandon Hall tarafından
“Mükemmeliyet”
ödülüne layık görüldü
+LWP[\?[4TWU[\IYV\U[WTFR[WXTQ\FYVQZSY\MX[W\CV[W7
UMW\%[XX\IYXGY\<Z\GZXYFYR\[X[WTWU[QY\OKR[WXTETWT\SLR
5LVQYPZBPZ\[?[V[Q\ZEYSYRUZ\1TVN[S\ZFYSXYEYWZ\Q[SQT
N[EX[UTET\UY$YS[X\[Q[UZRYNY\YXZ\5OVQ8ZXX\:Q[UZRYBPY
-'EYSYRUZ\0LQZRRZXYPZS,\Q[SZGMVYNYWUZ\-'W\*PY
&ZWYFXZSYXRYF\(OVORN[X\'EYSYR\"VMGV[RT,\GLRLF
HULXLWZ\X[PTQ\GHVULA\5OVQ8ZXX\:Q[UZRYJ\XYUZVXYQ
GZXYFYR\4VMGV[RT\5'0C:\YXZ\-#ZSZWZQ\#HWZSYRY\<Z
*(BU[\0LQZRRZXXYQ,\Q[SZGMVYNYWUZJ\-'W\*PY\YUZVXYQ
&ZXYFYR\"VMGV[RT,\IYVYW8YXYQ\HULXLWL\[XUTA\-.[STF
:WSVZWR[WX[VT,\OPGOX[R[NT\YXZ\UZ\-.[STF\<Z\"[K[VX[7
R[U[\0LQZRRZXXYPZS,\Q[SZGMVYNYWUZ\-.[STF\&ZXYFYR
<Z\"ZV1MVR[WNTWU[\'W\*PY\"VMGV[R,\\GLRLF\HULXLWL
Q[K[WUTA\+LWP[WTW\ZW\4VZNSY$XY\U[WTFR[WXTQ
FYVQZSXZVYWUZW\IYVY\MX[W\CV[WUMW\%[XXJ\0LQZRRZXYPZS
ULXXZVYBWY\D223\PTXTWU[W\IZVY\<ZVYPMVA\5OVQ8ZXXBYW\IO
9\4VZNSY$XY\HULXLW\SZNXYR\[X[8[ET\-CV[WUMW\%[XX
0LQZRRZXYPZS\ULXXZVY,\SHVZWYJ\@/79;\8[Q\@;D>BSZ
:C+BUZ\ULKZWXZWZ8ZQA\5OVQ8ZXX\:Q[UZRYBWYW\L?\[PVT
?[XTFR[NTPX[\Q[K[WUTET\RLQZRRZXXYQ\HULXXZVYPXZ\YXGYXY
5OVQ8ZXX\:Q[UZRY\+YVZQSHVL\C[WO\*F?Y\.ZKZW\FO
UZEZVXZWUYVRZPY\P[4ST\-5OVQ8ZXX\:Q[UZRYBWYW\CV[W7
UMW\%[XX\S[V[1TWU[W\GLRLF\HULXZ\X[PTQ\GHVLXZW\UY$YS[X
ZEYSYR\4X[S1MVROJ\5LVQ?Z\IYXGY\Y?ZVYEYRYKY\RYXPMWX[VTW
ZVYFYRYWZ\[?STETRTK\<Z\ZEYSYRUZ\1TVN[S\ZFYSXYEY
NOWUOEOROK\IYV\4VMGV[RA\![R[WU[W\<Z\RZQWU[W
I[ETRNTK\MXR[NTJ\6BUZW\6;BZ\)ZVQZNYW\ZEYSYR\[X[7
IYXRZNY\GYIY\HKZXXYQXZVZ\<Z\HKGLW\IYV\Y?ZVYEZ\N[)Y4
5OVQ8ZXX\+Y$YS[X\:Q[UZRY\I[F[VTNTWT\YXQ\2\[PU[\[XUTET
DRYXPMW\/;;\IYWUZW\1[KX[\KYP[VZS\N[PTNTPX[\U[
Q[WTSX[RTFSTA\5OVQ8ZXXBY\I[F[VTP[\OX[FSTV[W\XYUZVXZVZ
PHWZXYQ\GZXYFYR\4VMGV[RTRTK\5'0C:\YNZ\IYVQ[?\[P
HW8Z\MV4\0LQZRRZXYPZS\<Z\*WM<[NPMW\ULXXZV7
YBWUZ\-YUZVXYQ,\Q[SZGMVYNYWUZ\PYWZ\IYVYW8YXYQ\HULXL
[XRTFSTA\5OVQ8ZXX\:Q[UZRYBWYW\ILWPZNYWUZ
MXOFSOVUOEOROK\<Z\HULXZ\X[PTQ\GHVLXZW\UYEZV
?[XTFR[RTK\U[\-.[STF\:WSVZWR[WX[VT,\OPGOX[R[NT
MXUOA\(OVORN[X\RLFSZVYXZVYRYKZ\ZW\YPY\<Z\ZW\UMEVO
?HKLRXZVY\NOWR[PT\)ZUZ1XZUYEYRYK\OPGOX[R[J\U[)[
HW8Z\ULWP[WTW\HWUZ\GZXZW\ZEYSYR\<Z\GZXYFYR
MVG[WYK[NPMWX[VTWU[W\IYVYNY\MX[W\:.5+\:RZVYQ[W
'EYSYR\<Z\&ZXYFYR\+ZVWZEY\S[V[1TWU[W\U[
HULXXZWUYVYXRYFSYA\5OVQ8ZXX\:Q[UZRYBWYW\Y?YWUZ
S[N[VX[UTETRTK\IO\L?\4VMGV[RTW\ULWP[\?[4TWU[\IYV\QO7
VOR\MX[W\CV[WUMW\%[XX\S[V[1TWU[W\[PVT\[PVT\HULXXZ
S[?X[WUTVTXR[NTWU[W\UMX[PT\ILPLQ\ROSXOXOQ\UOPOP7
MVOKA,+LWP[\?[4TWU[\D;\IYW\RLFSZVYNY\IOXOW[W\CV[W7
UMW\%[XX\&VOIOJ\QOVORN[X\1YVR[X[V[\ZEYSYR\SZQWMXM$Y7
XZVY\QMWONOWU[\U[WTFR[WXTQ\<ZVZW\FYVQZSXZVYW\I[FTWU[
GZXYPMVA\@;\NZWZXYQ\GZ?RYFY\MX[W\FYVQZS\[V[FSTVR[\<Z
[W[XYKZ\U[P[XT\?HKLRXZVXZ\ILPLQ\FYVQZSXZVYW\ZEYSYR\N7
SV[SZ$YXZVYWZ\PHW\<ZVYPMVA\#ZSZWZQ\#HWZSYRYJ\'EYSYR\<Z
&ZXYFYRJ\.[STFJ\"[K[VX[R[\<Z\NS\+LKZP\#HWZSY8YXYQ
QMWONOWU[\N[)Y4\MXUOQX[VT\U[S[\<Z\UZWZPYRXZVY\YXZ
[X[WTWU[\ZW\4VZNSY$XY\MVG[WYK[NPMWX[VU[W\IYVY\MX[V[Q
GHNSZVYXYPMVA\CV[WUMW\%[XX\S[V[1TWU[W\ULWP[U[QY\ZW
YPY\FYVQZS\Y?Y\OPGOX[R[X[VT\HULXXZWUYVRZQ\LKZVZ
S[N[VX[WRTF\3\[PVT\MVG[WYK[NPMW\IOXOWOPMVA\-5ZQWMXM7
$YUZ\0LQZRRZXYPZS,J\-'EYSYRUZ\0LQZRRZXYPZS,J
-#ZSZWZQ\#HWZSYRYWUZ\0LQZRRZXYPZS,\<Z\-.[STF\<Z
"[K[VX[R[U[\0LQZRRZXYPZS,A
&!'&' &$&'%%!'#%"""'%!"'"!%#%#"'$%"#
Yatırımcıyı uyaran Kalkınma Bakanı Yılmaz,''Devletin yapacağı işler var, devletin destekleyeceği
işler var, devletin girmemesi gereken alanlar var.
Herkes üstüne düşeni yerine getirmeli'' dedi
Yılmaz, Elazığ'da bir otelde düzenlenen
"Kalkınma Kurultayı"nda yaptığı konuşmada,
Türkiye'nin iddialı hedeflere sahip olduğunu
söyledi. Türkiye'nin 2023, 2053 ve 2071 gibi
uzun vadeli hedeflerinin ve perspektiflerinin
olduğunu ifade eden Yılmaz, bu çerçevede ortaya konulan politika dokümanları, yol
haritalarının olduğunu kaydetti. Türkiye'nin
son 12 yılda büyük bir atılım gerçekleştirdiğini,
demokrasiden ekonomiye, sosyal politikadan
hukuk alanına, birçok alanda önemli ilerlemeler sağladığını vurgulayan Yılmaz, şöyle
konuştu: "Bunlar yetmez, Türkiye'nin ikinci bir
atılıma ihtiyacı var diyoruz. 230 milyar dolardan 820 milyar dolara yükselmiş bir
ekonomimiz var. Bunu 2 trilyon dolara
yükselteceğiz diyoruz. İhracatımız 36 milyar
dolarlardan bu yıl itibariyle inşallah 160 milyar
dolara ulaşacak. Bunu 500 milyar dolara
çıkaralım diyoruz. Ar-Ge harcamalarından turizme, ulaşımdan sağlığa birçok alanda hede-
flerimiz var. Bütün bunları en son geçen yıl ortaya koyduğumuz 10'uncu 5 Yıllık Kalkınma
Planı'nda da detaylı hale getirdik. Şu anda o
planımızdan kaynaklanan 25 kritik reform
alanında yol haritalarımızı çıkarıyoruz. Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda tartışıyoruz bu
yol haritalarımızı. İnşallah yakın bir gelecekte
toplumla bunu paylaşacağız.''Türkiye olarak
nereye gitmeleri gerektiğini bildiklerini, nasıl
gideceklerini de aşağı yukarı tarif ettiklerini anlatan Yılmaz, şu anda bunun detaylarını
şekillendirdiklerini vurguladı. ''Peki bu yeterli
mi? Türkiye olarak nereye gideceğimizi
bilmek, makro olarak, makro çerçevede neler
yapacağımızı bilmek yeter mi?" diye soran
Yılmaz, "Yetmez. Bizim bu makro hedeflerimizi, ülke olarak ortaya koyduğumuz bu makro
perspektifi hem yörelere indirmemiz lazım
hem de sektörlere indirmemiz lazım. Bunu çok
daha detaylı zemine oturtmamız lazım. İşte bu
açıdan bugün yaptığımız çalışma bence çok
önemli'' ifadelerini kullandı. Yılmaz, Türkiye'nin
2023 ve 2053 hedeflerine giderken, Elazığ'ın
bunun neresinde kalacağının belirlenmesi
gerektiğini dile getirerek, ''Elazığlıların oturup
bu makro çerçeveyi dikkate alarak ortaya
koymaları son derece önemli. Makroyu
mikroya indirmemiz lazım. Ülke çapındaki
çalışmaları, yöre çalışmalarıyla
bütünleştirmemiz lazım. İşte bunu yaptığımız
zaman gerçek anlamda bütün bu vizyonumuzun, hedeflerimizin hayata geçmesi için
gerçekçi bir zemini hep birlikte oluşturmuş
oluruz'' diye konuştu.Kalkınmaya yönelik
çalışmalarda kim yapacak sorusuna sadece
''devlet'' diye cevap verilmemesi gerektiğini
aktaran Yılmaz, şunları kaydetti: ''Her şeyi devlet yapar' mantığını bir tarafa bırakmamız
lazım. Her şeyi devlet yapmaz. Devletin
yapacağı işler var, devletin destekleyeceği
işler var, devletin girmemesi gereken alanlar
var. Bu noktayı iyi tarif etmemiz lazım.
Bugünkü dünyada kalkınma dediğimiz hadise,
süreç, sadece devletle, sadece kamuyla
yöneteceğimiz bir süreç değildir. Özel sektörü,
sivil toplumu, meslek kuruluşlarını dikkate almadan bu süreci yönetemeyiz.'' Yılmaz,
Kurultay'ın düzenlenmesine katkı sağlayan
herkese teşekkür etti. (AA)
"
221Şubat
Eylül 2014
2013Pazartesi
Perşembe
Maliye Bakanı Şimşek,"Cari açığın en önemli nedenlerinden olan
enerjide tüketimi tasarruf yoluyla azaltmayı amaçlıyoruz.Enerji verimliliği yüksek olan beyaz eşyalara ÖTV avantajı sağlayacağız.Hükümet
olarak binalarına yalıtım yaptırmak isteyenlere, alacakları ürünler için
taksit kolaylığını da içeren alternatifli bir çalışma yürütüyoruz"dedi
#QMOGPR2QJQNKR#P6FPHR-OF?PJ:R<QLORQ>K=KNRPNR7NPFMO
NPIPNMPLONIPNRBMQNRPNPL/OIPRHAJPHOFORHQEQLLC3RGBMCGMQ
Q@QMHFQGKRQFQ>MQIKJMQLKNKRDPMOLHPLPJ:RDCRJQ4EQFIQRPN5
PL/OR9PLOFMOMO=ORGAJEPJRBMQNRDPGQ@RP?GQMQLQR)@PMR.AJP5
HOFR&PL;OEOR).&RQ9QNHQ/KREQ=MQGQ<QJMQLKNK:
DONQMQLKNQRGQMKHKFRGQ4HKLQ<QJMQLRO>ONRIPRQMQ<QJMQLK
ALANMPLRO>ONRHQJEOHRJBMQGMK=KNKRIQRO>PLPNRQMHPLNQHO3MORDOL
>QMK?FQRGALAHHAJMPLONORDOMIOLIO8R+AJAFPHON:R<QLORQ>KJMQ
FA<QIPMPR9PRPNPL/OR9PLOFMOMO=ONRQLHKLFQ
G7NANIPRQMIK=KRJQLQLMQLRA@PLONPR#QMOGP
2QJQNMK=KRIQRJPNIORQMQNKNKROM5
;OMPNIOLPNRIA@PNMPFPMPLORGQ45
FQGQRIP9QFRPIOGBL8R2CRJQ45
EQFIQR>QMK?FQMQLKNK
6K@MQNIKLQNR2QJQNMKJ:RPMPJ5
HLOJRHAJPHOFONIPRDAGAJRGPL
HCHQNRDPGQ@RP?GQMQLQ
OMO?JONRDOLRIA@PNMPFPGP
;OHFPGPR6Q@KLMQNKGBL8R)HP
GQNIQN:RJBNCGMQROM;OMO
IO=PLRDQJQNMKJMQLR9PRJCLCF5
MQLMQRGQ4KMQNR>QMK?FQROMPRIP
GQMKHKFRJBNCECNIQRBLHQGQ
>KJQNRFQMOGPHRA@PLONP
>PJOFEPLRJQMQNRDONQMQLQRIQ
JBMQGMKJR;PHOLOMFPEO
QFQ>MQNKGBL8R2CNMQLKNRGQNK
EKLQ:R>P9LPRJOLMOMO=ONOR7NMPFPJ
QFQ<KGMQRJPNIORQMQNKNIQR0NPRGQ5
4QDOMOLO@0RIOGP
DOL
EALPIOLR>QMK?FQRGALAHPNRDQJQNMKJ:RJQLDBNIOBJEOH
PFOEGBNCRIA?AJRBMQNRQLQ>MQLKR9PL;OEPMRQ>KIQNRHP?9OJ
PIO<ORDOLRFBIPMR4MQNMKGBL8R2QJQNR-OF?PJ:R((
FC6QDOLONPRGQ4HK=KRQ>KJMQFQIQ:RIQ6QR7N<PRIPRDOL>BJ
JP@RO3QIPRPHHO=OR;ODO:RAMJPNONRPJBNBFORQMQNKNIQJO
7NPFMOREBLCNMQLKNIQNRDOLONONR<QLORQ>KJRBMIC=CNCRE7GMP5
IO8R2CNCNRPNR7NPFMORNPIPNONONRIPRPNPL/OROH6QMQHK
BMIC=CNQRIOJJQHOR>PJPNR-OF?PJ:R6AJAFPHONRE7@
JBNCECRDQ=KFMKMK=KNR7NANPR;P>FPRNBJHQEKNIQ
JQLQLMKRBMIC=CNCRO3QIPRPHHO8R-OF?PJ:RDCRJQ45
EQFIQR6PLRDQJQNMK=KNRJPNIOR;7LP9R9PRGPH5
JORQMQNKNIQR>QMK?FQMQLRGALAHHA=ANP
O?QLPHRPIPLPJ:R?7GMPRJBNC?HCR0QLO
Q>K=KNRPNR7NPFMORNPIPNMPLONIPN
DOLORPNPL/OROH6QMQHKFK@8RNPL/OIP
HQEQLLC3CRQLHKLFQJRECLPHOGMPRHAJP5
HOFR6K@KNKRQ@QMHFQGKR6PIP3MOG5
BLC@8RMJPFO@IPRPMPJHLO=ON
GA@IPR$1ARFPEJPNMPLIP
HAJPHOMOGBL8RANAFA@IP
6PFPNR6PLJPEONRP9ONIP
JCMMQNIK=KRDC@IBMQDK:
>QFQ?KLR9PRDCMQ?KJ
FQJONPMPLOR;ODORDPGQ@RP?GQMQL:
DCRHAJPHOFIPR7NPFMORDOLRLBM
BGNCGBL8R.QDORDCNMQLKNRQLQEKNIQ
PNPL/OR9PLOFMOMO=ORIPRHAJPHOFORIP
GAJEPJRBMQNRP?GQMQLR9QL8RPNO
ALPHOMPNR9PREQHKMQN
ALANMPLIPRPNPL/OR9PLOFMOMO=ORBMICJ>QRGAJEPJ8R(EKM
EBLCNR6QMO6Q@KLIQRDOL>BJRP9IPRJCMMQNKMQNR9PR>BJRPMPJ5
HLOJRHAJPHPNRPEJORHPJNBMB/ORALANMPL8R+AJAFPHRBMQLQJ
O?HPRDCRALANMPLONR3O?HPNRHQFQFPNR>PJOMFPEOR9PRPNPL/OGO
Q@RHAJPHPNRP9RP?GQMQLKNKNRIQ6QRIQ
GQG;KNMQ?HKLKMFQEKNKNR;QGLPHORO>ONIPGO@82C;ANRAMJPF5
O@IPRLA@;QLIQNRALPHOMPNRPMPJHLO=ONROJORJQHKNIQN
3Q@MQEKNKREQIP<PRDC@IBMQ4MQLKRHAJPHOGBL8R*ALPJMORPMPJ5
HLOJR3O?ONPRHQJKMKRHPJRDPGQ@RP?GQRBMQNRDC@IBMQ4MQLKNKN
EQL3OGQHKRAMJPFO@IPJORHB4MQFRPMPJHLOJRHAJPHOFONON
GQJMQ?KJRGA@IPR1EONPRHPJQDAMRPIOGBL8R2CNCNRO>ONRPNPL5
/OR9PLOFMOMO=ORGAJEPJRBMQNRDPGQ@RP?GQMQLQR).&
Q9QNHQ/KREQ=MQGQ<Q=K@8RQ4Q<Q=KFK@RDOLRIA@PNMPFPGMP
PNPL/OR9PLOFMOMO=ORGAJEPJRBMQNRDPGQ@RP?GQMQLKRHPL<O6RP5
IPNR9QHQNIQ?MQLKFK@:RIO=PLMPLONPR;7LPRIQ6QRQ@R).&
7IPGP<PJ80RNPL/OR9PLOFMOMO=ONOREQ=MQFQJRO>ONRDONQMQLIQ5
JORGQMKHKFKNRIQR7NPFONOR9CL;CMQGQNR-OF?PJ:RGQMKHKFK
GQ4KMFQGQNRDONQMQLIQR<OIIORDOLRJQGK4RBMIC=CNCRE7GMP5
IO8R2QJQNR-OF?PJ:RGQMKHKFKNR7NPFONONRQEMKNIQ
6PLJPE>PRDOMONIO=ONORQN<QJRONEQNMQLKNRDQ@PNRO?ON
FQMOGPHONIPNRJQ>KNIKJMQLKNKRDPMOLHPLPJ:R?7GMPRIP9QF
PHHOR0&QHQNIQ?MQLKFK@KNR?CNCRDOMFPMPLONOROEHPLOFRJORDO5
NQMQLQRGQ4KMQNRGQMKHKFREQGPEONIPR7NPFMORDOLRQ9QNHQ/RPM5
IPRPIOMOGBL8RMPJHLOJR9PGQRIB=QM;Q@KNRHAJPHOFONON
Q@QMFQEKGMQR6PFR9QHQNIQ?KNR4QLQEKR<PDONIPRJQMKGBL
6PFRIPR<QLORQ>KJRNBJHQEKNIQRAMJPGPRDAGAJRDOLRJQHJK
GQ4FK?RBMCNCGBL8R%QHPNRDCLQGQRGQ4KMQNRGQHKLKF:RDOLJQ>
GKMRO>ONIPRJPNIOEONORQFBLHORIPRPIOGBLRQFQRDO@RGONPRIP
DCRNBJHQIQR>PJOFEPLRJQMQNRDONQ
EQJONMPLORO>ONRDOLR6Q@KLMKJ
O>ONIPGO@8R+AJAFPHRBMQLQJ
DONQMQLKNQRGQMKHKFRGQ4HKLFQJ
OEHPGPNMPLP:RQMQ<QJMQLKRALANMPLRO>ONRHQJEOH
JBMQGMK=KNKRIQRO>PLPNRQMHPLNQHO3MORDOL
>QMK?FQRGALAHAGBLC@80R)HPRGQNIQN:R>P9LP
JOLMOMO=ONOR7NMPFPJRQFQ<KGMQRIQRDQ@K
>QMK?FQMQLRGALAHHAJMPLONORQNMQHQNR-OF?PJ:
HLQ3OJHPJORQLQ>MQLKNRE7@RJBNCECRJOLMOMOJHPRDAGAJ
4QGREQ6ODORBMIC=CNCRDOMIOLIO8R"CMMQNK<KMQLK:RIA?AJ
PFOEGBNMCRQLQ>MQLKRHPL<O6RPHFPGPRG7NMPNIOLFPGOR9PRDC
EQGPIPRIQ6QRHPFO@RDOLR>P9LPRBMC?HCLFQGK
QFQ>MQIKJMQLKNKRIOMPR;PHOLPNR-OF?PJ:RE7@MPLONOR?7GMP
HQFQFMQIKR0P9LPRJOLMOMO=ONOR7NMPFPJRQFQ<KGMQ
HLQ3O=PRGPNOR>KJQ<QJRQLQ>MQLIQNRJQLDBNIOBJEOHREQMKNKFK
IA?AJRBMQNMQLKR9PL;OEPMRQ>KIQNRHP?9OJRPIO<ORDOLRFBIPM
4MQNMKGBLC@8RPJR>BJR(2RAMJPEONIPRIPRCG;CMQNQNRDC
FBIPMMPROM;OMORIA@PNMPFPGORGPNORGKMKNRDAH>PEONP
GPHO?HOLFPJROEHOGBLC@8R-CRQNRPMOFO@IPRDOLRHQEMQJR9QL
9PRDCNQR;7LP:RQLQ<KNRJQLDBNIOBJEOHRPFOEGBN
IA@PGONPR;7LPRIP=O?PNRHCHQLIQRGKMMKJRDOL
1PFOEGBNR9PL;OEO1RIA?ANAGBLC@8R2CLQIQJO
QFQ<KFK@RJPEONMOJMPRGPNORDOLR;PMOLRIP=OM:
>P9LPRJOLMOMO=ONOR7NMPFPJ80
#
!"## !"!"#
##! #" "##!" #
Tez Tour Genel Müdürü Vladimir Kaganer, Türkiye'nin Rusya pazarındaki en başarılı destinasyon olduğunu söyledi. Rusya'nın başkenti Moskova'da düzenlenen uluslararası "Otdykh"
turizm forumunda, soruları yanıtlayan Kaganer, sezonla ilgili değerlendirmelerde bulundu
Kaganer, bu sene 2013'e göre Türkiye'ye tur
satışlarını yüzde 15 artırdıklarını belirterek,
"Türkiye'nin, Rusya pazarı için oldukça
başarılı bir sezon geçirdiğini söylemeliyim.
2013'e göre yüzde 15'lik bir artış gerçek bir
başarı. Türkiye, Rusya pazarındaki en
başarılı destinasyon" ifadelerini
kullandı. Rus turistlerin
Türkiye'yi tercih etmelerindeki nedenleri
anlatan Kaganer,
"Yakınlık, sıcak denizler ve yüksek
hizmet kalitesinin
yanı sıra
Türkiye'nin dolar
endeksli çalışması
tercih edilme sebebi. Avro bu sene
dolara göre çok daha fazla yükseldi"
değerlendirmesinde
bulundu. Kaganer, gelecek sezon hedeflerinin belirlenmesinde
döviz kuru, dünyadaki politik
ve ekonomik gelişmelerin etkili
olacağına vurgu yaparken, Türkiye'nin Rus
turistler için alternatifsiz ülke olmaya devam edeceğini kaydetti. Gelecek sezon için
şimdiden bir tahmin yürütmenin oldukça
zor olduğunu dile getiren Kaganer, "Rusya
turizm sektörü siyasi ve ekonomik nedenlerden dolayı kolay olmayan bir dönemden
geçiyor. AB'nin Rusya'ya uyguladığı
yaptırımlar hemen hemen turizm sezonunun sonunda yürürlüğe girdi. Yaptırımlar
uygulanmaya başlandığında sezonun asıl
kısmı geride kalmıştı. Ancak ağustosun sonundan itibaren satışlar bizim beklentimizin
altında gerçekleşti" diye konuştu. İntourist
Genel Müdür Yardımcısı İsmail Bölükbaşı,
AB'nin yeni vize uygulamasında
kaçınan turistlerin Türkiye'ye
yöneleceğini kaydetti.
Bölükbaşı, "AB yeni vize
uygulamasına geçiyor.
Parmak izi almak için
kişisel başvuru sistemi uygulanacak. Bu
özellikle
konsoloslukların
olmadığı bölgelerde
tur talebini sıfırlar. İnsanlar sadece bir vize
almak için uzak
şehirlerden Moskova'ya gelemez" dedi.
Rusya ve AB
arasındaki yaptırımların
Türkiye'yi dolaylı olarak
etkileyeceğini savunan
Bölükbaşı, AB ülkelerine gitmekten vazgeçen Rus turistlerin ilk tercih olarak
Türkiye'ye yönelmelerinin,
beklenen bir gelişme
olacağını ifade etti.
Bölükbaşı, Rusya'da son
zamanlarda onun üz-
erinde tur firmasının art arda iflas etmesi
konusunda da değinerek, "Bu kapanmalar
piyasayı ister istemez kötü etkiledi ve bir
güvensizlik ortamı oluşturdu. Firmaların
iflası erken rezervasyonların düşmesine ve
pazarda küçülmeye neden
oldu" değerlendirmesinde
bulundu. Türkiye'deki
otelciliğin kalite düzeyi
bakımdan dünya
standartlarının çok
üzerinde olduğunu
kaydeden Bölükbaşı,
Rus turistlerin kalitefiyat denkleminin kabul edilebilir olması
nedeniyle Türkiye'yi
tercih ettiklerini
söyledi. (AA)
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Türkiye, kuzeyindeki
Rusya-Ukrayna krizi, güneyindeki gerek Irak, gerekse
Suriye'deki bütün olumsuzluklara rağmen ekonomisini
ve ticaretini gelişme seviyesinde tutabilme başarısını
göstermiştir" şeklinde konuştu
2QJQNR%PGDPJ<O:R("RQLHORPNO@MOR!M
2Q?JQNMK=K1NKNR0!MRQNK?FQR#P<MOEO
.B4MQNHKEK0NQRJQHKMIK8R%PGDPJ<O:RHB4MQNHK
7N<PEONIPR;Q@PHP<OMPLONR;ANIPFPROMO?JON
EBLCMQLKNKRGQNKHMQIK8R'LQJR9PR*CLOGP1GP
GQ4KMQNRO6LQ<QHMQROM;OMORDOLREBLCGQR%PGDPJ<O:
,R+Q@OLQN5 ,R.PFFC@RHQLO6MPLORQLQEKNIQR'5
LQJ1QRGQ4KMQNRO6LQ<QHRLQJQFMQLKNQ
DQJKMIK=KNIQR$, RGKMKRQGNKRI7NPFONPR;7LP
GA@IPR:RHPFFC@RQGKNIQROEPRGA@IPR1GQ
GQJMQ?QNRDOLRBMCFEC@MC=CNRQLIKNIQNREBNLQJO
QGMQLIQRDOLRLQ6QHMQNFQNKNRGQ?QNIK=KNKRDPMOLH5
HO8RR.ALJOGP1NON:R'LQJ1QRBMQNRO6LQ<QHKNKNRGA@IP
,1CNCRAMJPNONRJC@PGRD7M;PEONP:RGA@IP
,1ONONRIPR;ANPGRD7M;PEONPRGQ4KMIK=KNKRO3QIP
PIPNR%PGDPJ<O:R?CNMQLKRE7GMPIOR0
QJMOGPROMP
OM;OMOREKJKNHKMQLKNRDQ@KMQLKNKR"C@PGR'LQJ1HQ:
*AMPGFQNOGPR9PRLDOM1IPNREBNLQR!LQN1QR;OLOM5
PLPJRDQG54QEERGQ4K4RBREBLCNMCRD7M;PGOR!5
LQN1MQRGQ4HK=KFK@RO?DOLMO=OGMPR2Q=IQHRA@PLONP
CMQ?FQGQR>QMK?HKJ8R"C@PGR'LQJRD7M;PEONP
QLQ>MQLKFK@R9PRO6LQ>RALANMPLOFO@RLQ6QHRDOL
?PJOMIPRBRD7M;PGPR;OHFPGPRDQ?MQIK8RNREBN
;PMIO=OFO@RNBJHQIQRGA@IPR$,1MPLONRQMHKNQRON5
PNRDOLRIQLQMFQ:RGQNORHB4QLMQNFQR9QL8R-CRQN5
IQ:RGA@IPR$RBLQNKNIQRJ7HAIPNROGOMP?FPR9QL8
BMQGKEKGMQRBLQIQRGQ?QNKMQ<QJRBMCFEC@MCJ5
MQLRQLHKJR.ALJOGPRO>ONRPJBNBFOJRQNMQFIQ:
IQ6QR3Q@MQRNP;QHO3RQNMQFIQRDOLR?PG
BMFQGQ<QJHKL8R.ALJOGP:RJC@PGONIPJORCEGQ5
JLQGNQRJLO@O:R;ANPGONIPJOR;PLPJR'LQJ:
;PLPJEPR*CLOGP1IPJORDAHANRDCRBMCFEC@MCJ5
MQLQRLQ=FPNRPJBNBFOEONOR9PRHO<QLPHONO
;PMO?FPREP9OGPEONIPRHCHQDOMFPRDQ?QLKEKNK
;7EHPLFO?HOL80R2QJQNR%PGDPJ<O:RO6LQ<QHKN:
DAHANRBMCFEC@MQLQRLQ=FPNROMJRRQGKRGA@IP
:$RQLHK?MQRJQ4QHHK=KNKRJQGIPHHO8R2CRQLHK?KNRB5
MQDOMP<PJRHAFRBMCFEC@MCJMQLQRLQ=FPN
;PL>PJMP?HO=ONORO3QIPRPIPNR%PGDPJ<O:R02CN5
IQNREBNLQRQLHKJ:RLQJQFMQLKRQLHKRBMQLQJ
;7LP<P=O@8R#PEPMQRDC;ANROHODQLOGMPR'LQJ1HQ5
JORO<LQQHKFK@IQR>BJR6K@MKRDOLROGOMP?FPR9P
HB4QLMQNFQR9QL8R*CLOGP1GPRDQJHK=KFK@R@Q5
FQNR;P>PNREPNPGPRBLQNMQRGA@IPR ,,1ANRA@5
PLONIPRDOLRQLHK?R9QL8 Alışverişlerin kesildiğini,
piyasanın durağan bir hal aldığını
belirten otomobil galericileri, kış
aylarının yaklaşması ve okulların
açılmasıyla artan harcamaların,
tüketicilerin otomobil talebini
ertelettiği görüşünde birleşiyor
2CLEQRHBRQMPLO<OMPLOR*OHPEORHB5"BB4
2Q?JQNKRQEOFR+Q@QL:R((RFC6QDOLONPRGQ4HK=K
Q>KJMQFQIQ:R)@PMR.AJPHOFR&PL;OEOR).&R9P
I79O@RJCLMQLKNIQJORQLHK?MQLKNRQLIKNIQNR$, FBIPMRQLQ>MQLKNR<OIIORBLQNIQR@QFR;7LFPEOR9P
HQMPDONRPJON<ORPMPRJQGFQEKGMQRGKMQROGO
DQ?MQIKJMQLKNKR6QHKLMQHHK8RR+Q@QL:RDC
6QLPJPHMOMO=ONRGKMDQ?KNIQJORJQIQLRBMFQEQRIQ
OMJDQ6QLR6QHHQRGQ@RQGMQLKNIQRDOMPREALIA=ANP
IOJJQHOR>PJPLPJ:RDOLRFOJHQLR@QFMQNEQRIQROJON<O
PMRBHBFBDOMMPLONREK3KLRQLQ>MQLRJQL?KEKNIQJOR3OGQH
<Q@ODPEONORC@CNREALPRIP9QFRPHHOLIO=ONO:RDCNCN
HQMPDOR<QNMKRHCHHC=CNCRIOMPR;PHOLIO8RR*BNDQ6QL
OMPR;PNPMMOJMPRQLQ>RHQMPDORIA?PLJPNREQHK?
P=OMOFONONRQLHFQEKR;PLPJHO=ONORQN<QJREBNR;AN5
MPLIPRQLQ>RQMQNQRIQREQHQNQRIQR4PJ
LQEHMQFQIKJMQLKNKRE7GMPGPNR+Q@QL:R0*BNR;AN5
MPLIPREQHK?MQLRDK>QJR;ODORJPEOMIO8R(MQNRIQRGBJ
EQHQNRIQ8R,RQLQDQFR9QL8R*BNRDOLRQGIKLRDOLONO
DOMPREQHQFQIKF8R+PFPNR7N<PEONIPR4OGQEQ
OGOGIO8RQ@RBLHQEKNIQRDOMPRQLQ>REQHHKJ0RO3QIPEONO
JCMMQNIK8.QHOMR9PR6PFPNRQLIKNIQNRBJCMMQLKN
Q>KMFQEKGMQRQOMPRDAH>PMPLONONREQLEKMIK=KNK:RDC
I7NPFIPRBHBFBDOMRQMQ<QJRJQIQLR4QLQGKR;7@5
IPNR>KJQLFQNKNRJBMQGRBMFQIK=KNKRDOMIOLPN
+Q@QL:RQLQ<KRBMFQGQNKNRHQMPDONORPLHPMPIO=ONO:
EQHFQGKRIA?ANPNMPLONRIPRGKMREBNCR3KLEQHMQLKNK
JBMMQIK=KNKRDPMOLHHO8RR+Q@QL:RDCRICL;CNMC=CN
DOLJQ>RQGRIQ6QRIP9QFRPIP<P=ONOR7N;7LIA=ANA
QNMQHQLQJ:R?CNMQLKRJQGIPHHORR0!JON<ORPM
4OGQEQEKNKNR6QLPJPHMPNFPEORO>ONRQLQ>RQMKF
EQHKFKNKNRBMFQEKRMQ@KF8R-CRQNIQROJOEORIPR4PJ
GBJ8R2OL5OJORQGRO>ONIPR?OLJPHMPLR3OMBMQLKNIQJORPE5
JOGPNRQLQ>MQLKRPMIPNR>KJQLFQGQRDQ?MQGQ<QJ8
2C:ROJON<ORPMRQLQDQRQMFQGKRIA?ANPNMPLRO>ONROGO
DOLR3KLEQHRGQLQHQ<QJ:RIBMQGKEKGMQR4OGQEQGQRIQ
6QLPJPHR;PHOLP<PJ8R
'
22
Eylül2013
2014 Pazartesi
ubat
Per embe
" """ ! !
""""
CHP İzmir Milletvekili Prof.Dr.Hülya Güven, kamu hastanelerinde verilen sağlık hizmetlerinin
ücretlendirilmesindeki değişikliğin vatandaşları mağdur ettiğini belirterek, “SGK’sı olmayan hastadan SGK’lı hasta için ödenen paranın 3 katı fazla para alınmasının gerekçesi nedir” dedi
+!,(3*(
(( &UK7C[/UC[6LFYW>[96<[FYNZ
;ZG:<MU=M[KVPZNZW[FZQZWSZJVZUTW[OKONZV[ELFYWBYOX[KVZW
FZQZWSZJVZUSZW[)[RZQ[SZDZ[7ZIVZ[PZGSMU[YSXVSXGXWX
Z@TRVZSTC[9?I[RKWMOM[PZGSMUXNYQXW[MVMOVZUZUZOT[HKNMQZ
QZJTWSTGTWZ[SZ[SXRRZQ[@YRYW[&UK7C[/UC[6LFYW>[0<XJX[HZJTWZ
SLJYW[PXVVX[EYVXUX[-.C+.4[SKVZU[KVZW['MWZWXOQZW=SZW[EYVYW
DZOQZ[LVRYPXISYRX[RZPM[DZOQZWYVYUXWSY[NLISY[-4[XW:
SXUXPSYW[7ZNSZVZWTURYW[RXJX[HZJTWZ[SLJYW[PXVVX[EYVXUX
.4C+%![SKVZU[KVZW[LVRYPXISYRX[96<=OT[KVPZNZW[DZOQZSZW
96<=VT[DZOQZ[X@XW[?SYWYW[AZUZWTW[)[RZQT[7ZIVZ[AZUZ
ZVTWPZOTWTW[EYUYR@YOXWXW[Z@TRVZWPZOTWT[XOQXNKUMP1[SYSXC
<KWM[XVY[XVEXVX[KVZUZR["ZVTJPZ[FY[9KONZV[6LFYWVXR
;ZRZWT=WTW[NZWTQVZPZOT[XOQYPXNVY[OKUM[?WYUEYOX[FYUSXC
"ZUATBT[OKUMVZUTW[NYU[ZVSTGT[?WYUEYSY[6LFYW>[LVRYPXISY
OKONZV[ELFYWBYOX[KVPZNZW[NZSZ[;8<[HKU@VZUT[WY:
SYWXNVY[OZGVTR[DXIPYQX[ZVZPZNZW[NMUQQZJVZUTW[RYWSXVYUX
QZUZ7TWSZW[?SYPYR[IKUMWSZ[RZVSTRVZUT[QYSZFX[LBUYQXWXW
96<=VT[KVZWVZUZ[E?UY[L@[RZQ[ZUQTUTVSTGTWT[PXVVX[EYVXUX
,LURXNY=WXW[XRX[RZQT[KVZW[NZHZWBT[LVRY[FZQZWSZJVZUTWZ[XOY
NLISY[-4[XWSXUXP[OZGVZWSTGTWT>[H?NVYBY[LVRYPXISY
NZHZWBTVZUZ[E?UY[PLQDXJ[HXU[ZSZVYQOXIVXGXW[MNEMVZWSTGTWT
HYVXUQQXC
3/2"32'.23!21232.-)-#%1
(5&[*IPXU[3XVVYQFYRXVX[6LFYW>[0<XJX[HZJTWZ[SLJYW
PXVVX[EYVXUX[-.C+.4[SKVZU[KVZW['MWZWXOQZW=SZW[EYVYW[DZOQZ
LVRYPXISYRX[RZPM[DZOQZWYVYUXWSY[NLISY[-4[XWSXUXPSYW
7ZNSZVZWTURYW[RXJX[HZJTWZ[SLJYW[PXVVX[EYVXUX[.4C+%![SKVZU
KVZW[LVRYPXISYRX[96<=OT[KVPZNZW[DZOQZSZW[96<=VT[DZO:
QZ[X@XW[?SYWYW[AZUZWTW[)[RZQT[7ZIVZ[AZUZ[ZVTWPZOTWTW
EYUYR@YOXWXW[Z@TRVZWPZOTWT[XOQXNKUMP1[SYSXC[;ZRZWVTR@Z
EYVXU[SLIYNX[SLJLR[LVRYVYUSYW[8[EUMHM[LVRYVYUY[NLISY[%4>
;[EUMHM[LVRYVYUY[NLISY[-4>[([EUMHM[LVRYVYUY[NLISY[.4
OZGVTR[DZUBZPZOT[XWSXUXPX[NZATVSTGTWTW[HYVXUQXVSXGXWX
RZNSYSYW[6LFYW[DLRLPYQY[QYARX[E?OQYUSXC[
%/3&#/3&,13+2/-'.-/
/YFVYQXW[DYP[RYWSX[FZQZWSZJTWZ[DYP[SY[PZGSMU[K:
VZUZR[LVRYPXIY[OTGTWPZJ[RXJXVYUY[RMBZR[Z@PZOT
EYUYRQXGXWX[SXVY[EYQXUYW[(5&*IPXU[3XVVYQFYRXVX[6LFYW>
DLRLPYQXW[O?I[RKWMOM[ZSZVYQX[OZGVZNZPZSTGTWZ[SXRRZQ
@YRQXC[6LFYW>[0UWYGXW[;[EUMHMWSZ[HMVMWMA[NLISY[-4
XWSXUXP[MNEMVZWZBZR[LVRYVYUSYW['MWZWXOQZW=TW[RXJX
HZJTWZ[SLJYW[PXVVX[EYVXUX[-.C+.4[SKVZU>[([6UMHMWSZ[HM:
VMWMA[NLISY[.4[XWSXUXP[MNEMVZWZBZR[LVRYVYUSYW
9VKFYWNZ=WTW[RXJX[HZJTWZ[SLJYW[PXVVX[EYVXUX[--C4+[SKVZU>
2/3!(3<ZUJTNZRZ[*V@Y[;ZJRZWT
<YUYP[8VX[9LUYRVX>[<ZUJTNZRZ
;YVYSXNY[;ZJRZWT[5LOYNXW[3MQVM
8RATWZU=TW[NZATVZW[SYGYUVYWSXUPYVYU
OKWMBM[%[NTVTWT[SKVSMUMA[NYQYUVX[HZJZUT
AMZWTWZ[MVZJZPZSTRVZUT[EYUYR@YOXNVY
DZFMIZ[ZVTWZW[?GUYQPYWVYUVY[HXU[ZUZNZ
EYVXA[OXNZOX[PLVZDZIZVZUSZ
HMVMWPZOTWZ[QYARX[E?OQYUSXC[3XVVX
$GXQXP[;ZRZWVTGT=WTW[HLWNYOXWSYRX[X:
SZUYBXVYUX[HYVXUVYPYOX[XVY[XVEXVX[NZAQTGT
SLIYWVYPYWXW[Z@TR[KVSMGMWM[HYVXUQYW
9LUYRVX>[8RATWZU=Z[XV@YWXW[OKUMWVZUTNVZ
XVEXVYWPY[@ZGUTOT[NZAQTC[
"21-)-3/%#*2.*V@YSY[FZQZWSZJVZUTW[HLNLR[QYARX:
OXWY[UZGPYW[;LNLRJYDXU[;YVYSXNYOX
QZUZ7TWSZW[RMUMVPZOT[AVZWVZWZW['Z:
PZWVZU[<ZQT[8QTR[;YUQZUZ7[,YOXOX[HZJQZ
KVPZR[LIYUY[HXU@KR[OKUMWMW[KVSMGMWM
HYVXUQYW[9LUYRVX>[0<ZUJTNZRZ[;YVYSXNY
;ZJRZWT[5LOYNXW[3MQVM[8RATWZU#TW
<ZUJTNZRZ=PTIT[@KR[NZRTWSZW[XV:
EXVYWSXUYW[@?A[QYOXOVYUX[XVY[XVEXVX[QZFUTWT
KUQZNZ[RKNPZOTWT[PYUZRVZ[HYRVXNKUMIC
<ZUZHZGVZU=SZ[XRZPYQ[YSXA>[<KWZR=Z
;YVYSXNY[;ZJRZW[8SZN[8SZNT[KVMA>
<ZUJTNZRZ=NZ[ZSZN[NZATVZW[FY[HZJRZW
OY@XVYW[PMDQYUYPXW[<ZUJTNZRZVTVTGT>
'ZPZWVZU[/ZGT[RZSZU[HLNLR[FY[KWMUVM
HXU[PMDZRYPY[XVY[QYOQY[QZHXSXUC
,ZFOXNYPXI[HM[QKAVZWQTVZUT>
;LNLRJYDXU[;YVYSXNYOX=WXW[PZVMP
QYOXOVYUVY[XVEXVX[TOUZUTWZ[HZJRZVSTUTOT[XVY
YUSYPVXVXGXWX[QZRSXU[YQQXGXPXI[9ZNTW
5LOYNXW["ZVTJRZW[XVY[NZAPZOTSTU1[SYSXC
%1$*.$/.21-)$)$"*$
'YWX[S?WYPSY[PLSLUVYUXW[HYVXUVYW:
PYOXWSY[*V@Y[3XVVX[$GXQXP[3LSLUL>[XW:
OZW[RZNWZRVZUTWSZW[OKUMPVM[JMHY
PLSLUL>[YGXQXP[RMUMPMWSZW[OKUMPVM
JMHY[PLSLUL>[KRMVMW[YW[RTSYPVX[FY[YW
RTSYPOXI[?GUYQPYWVYUX>[RMUMVBZ[OY@XVYW
XRX[?GUYQPYW>[KRMV[ZXVY[HXUVXGX[HZJRZWT
FY[NZUSTPBTOT[XVY[KRMV[?GUYWBX[PYBVXO
HZJRZWTW[?GUYQPYWVYUX[SYGYUVYWSXUPYR
X@XW[KN[RMVVZWSTGTWZ[SXRRZQ[@YRYW
9LUYRVX>[0;M[HXVEXVYUSYW[NKROMW
;YVYSXNY[;ZJRZWTPTI[E?UYF[OZDZOT[FY
OKUMPVMVMRVZUTWT[MWMQPMJ>[EZIYQYVYUSY
DZHYU[KVZHXVPY[@ZHZOT[XVY[YPYRQZU
PLSLUVYUVY[AKI[FYUPYRQYSXUC[
;YVYSXNY[RZSUKVZUTWSZ[RYWSXOXWXW
NZAQTGT[PLSLU[ZQZPZVZUTWZ[RZUJTW
YGXQXP[BZPXZOTWSZW[HXU[PYPMUMW
HYVYSXNYPXISY[E?UYFX[OKWZ[YUYW
PLSLUVYUVY[XQXUZI[QKAVZWQT[NZAPZOT[XVY
PMRZNYOY[YSXVYHXVYBYR[HM[QMQMPM
RTWTNKUMIC[5YURYO[RYWSX[XJXWY[HZROTWC
ZQZWSZJ>[HZJRZWVZUT[DXIPYQ[FYUOXW
SXNY[OY@XNKUC[ZOZ[7XOK[RKWMVZUVZ
MEUZJTVPZOTW1[SXNYUYR[;ZJRZW[3MQVM
8RATWZU=WTW[NZAQTGT[Z@TRVZPZNT
YVYJQXUSXC[ +2&013*01/0',
3ZVQZ=WTW[-4C )+[SKVZU[FY["YR[(MPDMUXNYQX=WXW[XOY
. C !.[SKVZUSTUC[5LRLPYQ[NMUQ[STJTWSZW[EYVYBYR[DZOQZVZUZ
XWSXUXP[MNEMVZURYW[AUXP[?SYNYPYNYW[NZ[SZ[;8<
HKUBM[KVSMGM[X@XW[96<#8[NZUZVZWZPZNZW[[NMUQQZJVZUTWZ
96<=[VZUZ[E?UY[)[PXOVX[AZDZVT[[OZGVTR[DXIPYQX[FYUPYR
XOQYPYRQYSXUC[;M[SMUMP[XWOZW[DZRVZUTWZ[QYUO[SLJPYRQYSXUC
$VHYQQY[9MUXNYVX[E?@PYWVYU[SZDXV[NKROMVVMRVZUT[WYSYWXNVY
NZHZWBTVZU[XWSXUXPVX[NZ[SZ[LBUYQOXI[OZGVTR[DXIPYQX
ZVZBZRVZUSTUC[8WBZR[NZHZWBTVZUTW[NZWTWSZ[LVRYPXISY
OKONZV[ELFYWBYOX[KVPZNZW[NMUQQZJVZUTPTIZ[XOY[DZROTIVTR
NZATVPZRQZSTUC[[<TOZBZOT[LVRYPXISY[OZGVTRQZ[NZJZWZW
ZSZVYQOXIVXGXW[MVMOVZUZUZOT[HKNMQZ[QZJTWSTGT[HXU[OXOQYPXW
MNEMVZPZNZ[RKWMVSMGM[ZWVZJTVPZRQZSTUC1[SYSXC
'0.3+2"2.0103#).0),1,.,#%1
9XEKUQZVT[XVY[OXEKUQZOTI[DZOQZ[ZUZOTWSZRX[QYSZFX
PZOUZ7VZUTWTW[)[RZQ[7ZIVZ[KVPZOTWSZW[SKVZNT[?IYV[DZO:
QZWYVYUXW[HZNUZP[YQQXGXWX[O?NVYNYW[6LFYW>05LRLPYQXW
NZAPTJ[KVSMGM[HM[DZROTI[MNEMVZPZ[?IYV[DZOQZWYVYUY
NZUTNKUC[8BZHZ[HMUZSZ[HXU[RZOTQ[FZUPTSTU2C
8PZ@>[DZOQZVZUT[?IYV[DZOQZWZVYUY[N?WVYWSXUPYR[PXSXU2
96<=NZ[AUXP[?SYNYPYNYW[NZ[SZ[[;ZGRMU[HKU@VZUT[WY:
SYWXNVY[OZGVTR[DXIPYQX[ZVZPZNZW[NMUQQZJVZU[DZOQZ
KVSMRVZUT[IZPZW[RZPM[DZOQZWYVYUXWY[SZDZ[NLROYR[LBUYQ
?SYNYUYR[QYSZFX[KVPZR[IKUMWSZHTUZRTVPZRQZSTUVZUC;M
DZOQZVZU[?IYV[DZOQZWYVYUY[PX[N?WVYWSXUXVPYR[XOQYWXNKU>[DYU
NMUQQZJTW[LVRYPXISY[HYSYVOXI[FY[YJXQ[RKJMVVZUSZ[OZGVTR
DXIPYQX[ZVPZOT[[EYUYRPYI[PXC[2[#/LJLR[EYVXU[SLIYNXWSY=
KVZUZR[QZWTPVZWZW[ZWBZR[LVRYPXISYW[SZDZ[IYWEXW[LVRYV:
YUSYW[EYVYW[DZOQZVZUZ[WYSYW[RZPM[DZOQZWYVYUXWSY[XWSXUXP
MNEMVZWPZRQZSTU2[6YUYR@YOX[WYSXU2[;XIXP
NMUQQZJVZUTPTITW[SZ[ZNWT[JYRXVSY[NZHZWBT[LVRYVYUSY[QYSZFX
XWSXUXPX[ZVPZVZUT[X@XW[ZWVZJPZVZU[FZU[PT>[FZUOZ[DZWEX
LVRYVYU21[OKUMVZUTWT[SZ[N?WYVQQXC[ +2&013*01/0',
""" !!
!!"
$1.'+)1*12#0-0(/)02#1'*1,+2* +,1.+,2)0.0-2%!.,-1.-1
/-/-0,"0(//,/2,02%2.0,2$1.&/2$1.'+)1*12-0
#1'*1,+2$0.1"2-/2.0*-/2$1.'+)1*12#0-0(/)02#1'*1,+
%0)/,2&-2* +,1.+,2$1.'+)1*1"++2!*2)1*+,(1,
/-/-0,(/.0,2 2&0%/%-0./2/-02/-/-/2&1.+,+2!.&1)12*!)"1%+,+
"0.1*-120*-/)!.2(/)0.0*2&0 */2%&0.(/
#'$%&&'&
$%&$&'&'
# #!" #'$&!$&%
CHP İzmir milletvekili Erdal Aksünger, IŞİD’e yakınlığı ile bilinen
bir internet sitesinde yayınlanan
iddiaları Başbakan Ahmet
Davutoğlu’na sordu. Söz konusu
internet sitesinde yer alan haberde,
İslam Devleti (IŞİD) kaynakları, Türk
diplomatlar için hiçbir fidyenin
alınmadığı ve iki tarafın karşılık
masaya oturması sonucu mutabakata varıldığı belirtilmişti. Haber
içeriğinde Türkiye ve IŞİD için “iki
devlet” ifadesi kullanılırken,
“Türkiye'yi temsilen MİT Dış Operasyonlar Daire Başkanlığı ve İslam Devleti Dışişleri Bakanlığı
görüşmeleri beraber
yürütülmüştür” şeklinde bir
açıklama yapılmıştı.
Erdal Aksünger IŞİD medya
kaynaklarınca yapılan açıklamayı
Başbakan Ahmet Davutoğlu’a sorarak “Türkiye Cumhuriyeti Devleti,
bütün dünyanın terör listesinde
olan bir örgütün sözde Dışişleri
Bakanlığı ile müzakere mi
yürütmüştür? Bu dolaylı olarak İslam Devletini(IŞİD) tanımak
anlamına mı gelmektedir?” diye
sordu. Erdal Aksünger, yapılan ilk
açıklamaların olayın nasıl meydana
geldiğinden iktidarın bilgisinin
olmadığını şüphesi uyandırdığını
belirterek “Operasyon mu yaptık?
Serbest mi bırakıldılar?
Uzlaştık mı? Gidip biz mi aldık,
CIA’mi verdi? Devleti yönetenlerin
ağız birliği içerisinde olmaması bile
şüphe uyandırıcı. IŞİD adlı terör
örgütü rehinler için fidye
almadıklarını, Türk devleti ile
uzlaşarak serbest bıraktıklarını
açıklıyor. Başbakan operasyonla ilgili bilgilerin gizli kalacağını ve
paylaşılmayacağını savunuyor.
Olayın içerisinde gerçekten ulusal
güvenliğimizi zor durumda
bırakacak detaylar var ise Sayın
Davutoğlu bunu kapalı bir oturumla
en azından milletin vekilleri ile
paylaşmalıdır” dedi.
(HABER MERKEZİ)
"!#"%'"#%!%$'"%'! Karşıyaka Hastanesi Acil Servisindeki uzun bekleme sürelerinin
vatandaşlarda telafisi güç sıkıntılar yarattığını belirten CHP İzmir Milletvekili Türeli, Sağlık Bakanı Müezzinoğlu’na tepki gösterdi. Türeli,
“Sizce vatandaşın yaşadığı bu durum, acil hastane kavramıyla
örtüşmekte midir? Acil kavramı maalesef anlamını yitirmiş ” dedi
Referandumla verdi kanunla aldı
CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, "Referandum ile değiştirdiklerini
şimdi kanunla yeniden değiştiriyorlar. Yargıya bakın Allah aşkına. Bu memlekette bu yargıya güvenilmeyeceğinin bundan güzel işareti olamaz" dedi.
Muğla'nın Marmaris ilçesinde belediye başkanı Ali Acar ve parti yöneticileri
tarafından karşılanan İnce, CHP İlçe Başkanlığı'na ziyaret etti. İnce, burada
gazetecilere yaptığı açıklamada, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu seçimlerinin 12 Ekim'de yapılacağını anımsattı. "Türkiye'nin iki 12 Eylül'ü var. Bunlardan birincisi 12 Eylül 1980, diğeri ise 12 Eylül 2010'dur" diyen İnce
"Referandum ile değiştirdiklerini şimdi kanunla yeniden değiştiriyorlar.
Yargıya bakın Allah aşkına. Bu memlekette bu yargıya güvenilmeyeceğinin
bundan güzel işareti olamaz" ifadesini kullandı. (AA)
+!3,(33XVVYQFYRXVX[ZDPX
8JRTW[,LUYVX>[*IPXUVXVYUXW>[0<ZUJTNZRZ
/YFVYQ[5ZOQZWYOX[8BXV[9YUFXOXWSY
PMZNYWY[KVZHXVPYR[X@XW[OZZQVYUBY[HYR:
VYSXRVYUXWX1[X7ZSY[YQQXRVYUXWX[HYVXUQYUYR>
9ZGVTR[;ZRZWT[3YDPYQ
3LYIIXWKGVM=WZ>[09XIBY[HM[SMUMP>
ZBXV=[RZFUZPTNVZ[?UQLJPYRQY[PXSXU1
OKUMOMWM[N?WYVQQXC[,LUYVX>[<ZUJTNZRZ
5ZOQZWYOX[8BXV[9YUFXOXWSYRX[MIMW[HYR:
VYPY[OLUYVYUXWXW[FZQZWSZJVZUSZ[QYVZ7XOX
EL@[OTRTWQTVZU[NZUZQQTGTWT[HYVXUQQXC[9?I
RKWMOM[SMUMPZ[XVXJRXW[9ZGVTR[;ZRZWT
3LYIIXWKGVM=WMW[NZWTQVZPZOT[XOQYPXNVY
,;33[;ZJRZWVTGT=WZ[HXU[OKUM[?WYUEYOX
OMWSMGMWM[HYVXUQYW[,LUYVX>[0<ZUJTNZRZ
/YFVYQ[5ZOQZWYOX=WXW[8BXV[9YUFXOXWSY
DZOQZVZUTW[HYRVYPY[OLUYOX[FY[NZJZWZW
OTRTWQTVZU[OTR[OTR[RZPMKNMWZ
NZWOTPZRQZSTU1[SYSXC[
<ZUJTNZRZ[/YFVYQ[5ZOQZWYOX=WY
XVXJRXW[KVZUZR[FZQZWSZJVZUTW>[0<ZUJTNZRZ
/YFVYQ[5ZOQZWYOX[8BXV[9YUFXOXWSY
OZZQVYUBY[HYRVYPYSYW[DXIPYQ[ZVPZR[XO:
QXNKUOZW[LQ7YW[<ZPAZWNZPTIT[XPIZVZ:
NZUZR[HXIY[SYOQYR[FYU1[ZST[ZVQTWSZ
XPIZ[RZPAZWNZOT[SLIYWVYSXGXWX[X7ZSY
YSYW[,LUYVX>[0(DZWEYCKUE[ZSVT[XWQYUWYQ
OXQYOX[LIYUXWSYW[Z@TVZW[XPIZ
RZPAZWNZOTWTW[Z@TRVZPZOTWSZ>
<ZUJTNZRZ[/YFVYQ[5ZOQZWYOX#WSY[NYQYUVX
OZGVTR[AYUOKWYVX[KVPZSTGT[X@XW[HXI[DZOQZ:
VZUZ[ZBXV[PLSZDZVY[YSXVPXNKUC[
Y[IZPZW[OXWXUVYWSXGXWXIX[HYVXUQXUO:
YWXI[OXIX[K[IZPZW[BXSSXNY[ZVTNKUVZUC[5YU
SY7ZOTWSZ[NYWX[NZATVZBZR[HLNLR[DZO:
QZWYNX[ZWVZQTA[OZHTUVT[KVPZPTIT[?WYUXN:
KUVZUC[$W[RTOZ[OLUYSY[OZGVTR[AYUOKWYVXWXW
ZUQTUTVPZOTWT[FY[SZDZ[XNX[HXU[DXIPYQ
OMWMVPZOTWT[XOQXNKUMIC[
<ZUJTNZRZVTVZU[HM[DXIPYQX[DZR[YQPXN:
KU=[X7ZSYVYUX[NYU[ZVPZRQZSTUC[9ZNTW
;ZRZW>[HM[SMUMP[OXIBY[ZBXV=
RZFUZPTNVZ[?UQLJPYRQY[PXSXU2[
;M[WY[@YVXJRXVX[HXU[SMUMPSMU2
ZQZWSZJVZUTPTI[ZBXV[PLSZDZVY[X@XW[DZO:
QZWYNY[EXSXNKU[ZPZ[OZZQVYUBY[HYRVXNKUC1
SXNY[RKWMJQMC[0<ZUJTNZRZ[/YFVYQ[5ZO:
QZWYOX=WSY[ZBXV[RZFUZPT[ZWVZPTWT
NXQXUPXJ[E?ULWLNKU1[X7ZSYOXWX[RMVVZWZW
,LUYVX>[?WYUEYOXWSY[JM[OKUMVZUZ[NYU[FYU:
SX[0:<ZUJTNZRZ[/YFVYQ[5ZOQZWYOX=WXW
8BXV[9YUFXOX=WSY[WYSYW[OTRTWQT
NZJZWPZRQZSTU2[ZQZWSZJVZUTW[ZBXV
OYUFXOY[N?WYVXR[JXRZNYQVYUX[SXRRZQY
ZVTWPTJ[PTSTU2[8VTWSTNOZ[JXRZNYQVYUXW
EYUYGXWX[NYUXWY[EYQXUPYR[X@XW[WY[EXHX
@ZVTJPZVZU[NZATVPTJQTU2[:*IPXU=SY>[ZBXV
OYUFXOXWSY[HM[QXA[OTRTWQTVZUTW[NZJZWSTGT
HZJRZ[DZOQZWYVYU[FZU[PTSTU2[:5ZOQZWYV:
YUSY[NZJZWZW[HM[OTRTWQTVZUTW[EXSYUXVPYOX
X@XW[AYUOKWYV[OZNTOTWTW[ZUQTUTVPZOTWZ
N?WYVXR[HXU[@ZVTJPZ[NZATVPZOT
SLJLWLVPYRQY[PXSXU21[
+2&013*01/0',
Eylül 2014
7 22ubat
2013Pazartesi
Per embe
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, IŞİD'in
alıkoyduğu Türk vatandaşlarının kurtarılmasına
ilişkin, "Burada, milli bir istihbarat çalışması
sürdürüldü ve herhangi bir yerden, burada
böyle bir ikili, üçlü, böyle bir şey söz konusu
değil. Tamamıyla kendi gayretleriyle bu işi
sürdürdüler ve bu noktaya vardılar" dedi
‘ERDOĞAN: DEVLET
YÖNETMEK BAKKAL
İŞLETMEYE BENZEMEZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, serbest bırakılan Türk diplomat
ve personel ile ailelerini Çankaya Köşkü’nde kabul etti. Erdoğan, "Tarihe
mal olacak bir imtihan sürecinden
geçtik" diyerek, rehin tutulanlara geçmiş olsun dileklerini iletti. İngiliz ve
Amerikalıların başına gelenlerden söz
eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, çalışmaları MİT Müsteşarı ve ekibi, Genelkurmay Başkanı ve TSK ekibi ve Emniyet teşkilatlarının hassasiyetle birlikte yürüttüklerinin altını çizdi. "Devlet yönetmek bakkal işletmeye benzemez." diyen Erdoğan, konuştukları kadar sürece dair konuşamayacaklar olduğunu ifade etti. (CİHAN)
6RQIDWTCX;URSVGNUGX3USSVLSVRX A
-VTVSX4MRMSMX-VTVSX-=RFGNVSVRUXU?UT
5;.8TUTXVX(IROXOVTLUTV
<WRVOVLUTQVTX=T>VXX6KVTHIDW
WBWSUNWTPTQWCXHWKPTXLI:SWTLPKPXQFEVT9
SVQUCX@WEVLV>USVRUTXKIRMSWRPTPXJWTPLSWQPA
6RQIDWTCX;3X-VTVSX4MRMSM
QISWJPKPJSWX5;.8JVXJW:W>WDPXKVJW<WLLV
HVRWHVRUTQVOUX<VJVLLVX.PGPGSVRUX;WOWTP
3VBSFLX%WBMGIDSMCX%VBRVXBVXV<UR>USUO
;WOWTPX+QRUKX-FSSF>VCX6OITINUX;WOWTP
U<WLX)VJHVO?UXBVX5;X;WOWTPXISOWT
;IEOPR8PTXJVRXWSQPDPTPXK=JSVQUA
MN<MRHWGOWTPX6RQIDWTCXEUJWRVL
:RI@RWNPNX?VR?VBVKUTQVCX;3X-VTVS
0VORVLVRUX;WTX4U9NMTXLWRW7PTQWTX,#
6JSFSX0WSPX@FTFXQFEVTSVTV>VOX-VTVS
4MRMSX@=RFGNVSVRUTUTXWTWXLVNWKPXI9
SWRWOXHVSURSVTNVKUXKVHVHUJSVX+OSUN
)URBVKU8TVXOWLPSW>WDPTPXK=JSVQUA
+OSUNXQVDUGUOSUDUTUTCX@FTFNFEQV
OWRGPXOWRGPJWXOWSPTWTXVTX=TVNSUXKIRMT9
SWRQWTXHURUX<WSUTVX@VSQUDUTUXU7WQVXVQVT
6RQIDWTCX1;MXOFRVKVSXIS@MJSWXNF9
>WQVSVXMSMKSWRWRWKPXBVXMSMKWSX=S?VOLV
QW<WX@F?SFXWQPNSWRPTXWLPSNWKPXBVXQW<W
7WESWXUGHURSUDUTUX@VRVOSUXOPSPJIRAX;MXEUR9
BVTUTCXUOSUNXQVDUGUOSUDUJSVXNF>WQVSV
OITMKMTQWOUXMSMKSWRWRWKPX?WHWSWRWXJ=T
BVRNVKUXHVOSVTUJIRAX)URBVTUTCX,/,/
KITRWKPXUOSUNXQVDUGUOSUDUXRVUNUTV
USUGOUTXKFRQFRFSVTXNFEWOVRVSVRVXKUJWKU
HURXUBNVXOWEWTQPRPSNWKPXQW
WNW?SWTPJIR1XQUJVXOITMGLMA
6RQIDWTCXK=EXOITMKMXEURBVQVC
!,/*TUTXFEVRUTQVXQVBSVLXBVX<FOFNVL
HWGOWTPJSWXHURXWRWJWX@VSVRVO
@=RFGSVRUTUX:WJSWGNWXUNOWTPXISW>WDPTP
HVSURLVRVOCXGMTSWRPXOWJQVLLU'
2.4JKLHCJON'MHN>NJIMONGNKNO
@=RFGNVSVRUNUEXBWRCXHMTSWRPT
U?VRUKUTQVX?VGULSUXRVKV:KUJITSWRQWOU
@=RFGNVSVRUNUEXBWRAX(IDMTXHUR
:RI@RWNPXHMRWQWXHMXGVOUSQV
@VR?VOSVGLURNUGXISW>WDPEAX;MXBVKUSVJSV
OITMJWXBVRQUDUNUEX=TVNUXBV
JWOSWGPNSWRPXMSMKSWRWRWKPXLI:SMNW
WOLWRW>WDPEAX)URBVXQISWJPKPJSWCX0WJPT
-VTVSX0VORVLVRUTXVBXKW<U:SUDUTQVXWJTP
WOGWNX@VR?VOSVGLURV>VOXKPTPRSPXOWLPSPNP
ISWTXHURXJVNVDVXQVXUGLURWOXVQV>VDUNA1
6RQIDWTCX,X6JSFSX%WRGWNHWX@FTFXQVX;3
-VTVSX4MRMSM8TWX<ULW:XVLNVXUNOWTP
HMSW>WDPTPXHUSQURQUAX)UJWRVLX:RI@RWNP
?VR?VBVKUTQVCX-VTVSX4MRMSWXUGLURWOXVQVTXQV9
BSVLXBVX<FOFNVLXHWGOWTSWRPXITMRMTWXQFEVT9
SVTV>VOXRVKV:KUJITWXQWXVBXKW<U:SUDU
JW:W>WDPTPXWTSWLWTX6RQIDWTCXG=JSVXQVBWN
VLLU'X12FNXHMTSWRPTXJWTPTQWXHWEPXQVBSVLXBV
<FOFNVLXHWGOWTSWRPJSWXHMXUOUSU
@=RFGNVSVRUNUEUX?IOXQW<WX7WROSPXOPSWHUSV>VO
OITMSWRPXVSVXWSNWX7PRKWLPNPEXISW>WOAX;MXEU9
JWRVLUNUEXBVKUSVKUJSVXLWSV:SVRUXFEVRUTV
5NVRUOWX3FKSFNWTX2I:SMSMDMCX.FTJW
(W<MQUX4IT@RVKUX<VJVLUTUCX6RNVTUX4USUKVKU
.IDMX(WOWKPX;WG:UKOI:IKMTMXOWHMS
VQV>VDUNAX6OITINUXWSWTPTQWOU
LVNWKSWRPNPEX?VR?VBVKUTQVCX5;.X2U>WRVL
"QWKPXBVX;WGHWOWTSPOX(WLPRPNX2WTPLNWXBV
.VKLVOX5WTKPXLWRW7PTQWTXQFEVTSVTV>VOXHUR
LI:SWTLPQWCX5;.8SUXJWLPRPN>PSWRWX<ULW:
VQV>VDUNAX;MX7PRKWLLWTXUKLU7WQVXVQVRVOX5;9
.8TUTX=TQVX@VSVTXQFGFT>VXOMRMSMGSWRPTQWTC
.PGX+SUGOUSVRX4ITKVJU8TQVXQVXHURXOIT7VRWTK
BVRV>VDUNAX;MXJIDMTX:RI@RWNPTXWRQPTQWTC
,&X6JSFSXVRGVNHVXWOGWNPX5;.*QVT
WJRPSW>WDPNA1
@=6HGOHM!NJMKMHNJO
=6HGN8M8MO5M9NHNKFM>N
6RQIDWTCX+.8UTXWSPOIJQMDMX2FROXRV9
<UTVSVRUTXOMRLWRPSNWKPTWXUSUGOUTXQV
QVDVRSVTQURNVSVRQVXHMSMTQMAXX2FROXRV9
<UTVSVRUTCXQFTXX/&A//CX/&A#/X@UHUX2FRO
LI:RWOSWRPTWX@VLURUSQUDUTUXWTPNKWLWT
6RQIDWTCXG=JSVXOITMGLM'X1EVSSUOSVXHUEUN
U?UTX@VR?VOLVTXLWRU<UXHURXWTPXJWGWQPDPNPEXBV
!/,X@FTXKFRVTX3MKMS
HWGOITKISIKSMDMNMEQWCXHWGOITKISIKXBVXLFN
@=RVBSUSVRSVXUS@USUXKFRV>UCX@VR?VOLVT
HWGHWOWTSPDPNXQ=TVNUTQVTXULUHWRVTXKWDXKWS9
UNX@=RVBSUSVRUNUEUXFSOVNUEVXQ=TQFRNVTUT
@WJRVLUXU?VRUKUTQVJUEAX
V:XHMTMXU7WQVXVLNUGLUNCXHMTM
K=JSVNUGLUNCX<WNQISKMTXKWDXKWSUNX
@=RVBSUNUEUTXFSOVNUEVXQ=TNVKUCXWUSVSVRUTV
OWBMGNWKPCXWTTVCXHWHWCXVGCXJWBRMSWRPTW
OWBMGNMGXISNWKPCXHUEUNXWJRPXHURXNMLSMSMO
BVKUSVNUEXISQMXBVXQFTXHUSQUDUTUEX@UHU
HWGHWOWTPNPEPTXRUJWKVLUTQVX;WOFXQ=TFGFC
;WOFX:RI@RWNPTPXQWXJWRPQWXOVKVRVOCXQ=TNVO
KMRVLUJSVXWTSPMR7W8QWTXOWRQVGSVRUNUEUXWSP:C
5TOWRW8JWXQ=TQFSVRAX;MXKWHW<XQWXHVTXOVTQU9
SVRUJSVXLFNXWUSVSVRUJSVXHURSUOLVX%WTOWJW*QW
HURXWRWJWX@VSQUNAX4VTQUSVRUJSVXIRWQW
<WKHP<WSUNUEXISQMAX4VTQUSVRUJSV
OITMGNWNPEQWXQWX!XWJCXHURXUEUTXOVTQUSVRUTV
BVRNVXTIOLWKPTQWOUCXKWJPTXHWGHWOWTWXHM9
SMTMXUSVLVRVOCXQVQUOXOUX8HURXWJXOVTQUSVRUTU
UEUTSUXOPSWSPNCXHURXWJXKFRVJSVXHM
OWRQVGSVRUNUEXWJRPSPDPX@ULNVEXWNWXUTGWSSW<
@UQVRNUGXISKMT8XQVQUOAX;=JSV>VXHURXWJXHFLFT
:VRKITVSUNUEXHMRWQWXHUEUNSVXISW>WOAX2WHU
HVTXHMXBVKUSVJSVCXHWGHWOWTSPDPNXQ=TVNUTQV
QPGUGSVRUXHWOWTPXISWTXHMXUGUXJFRFLVTX0WJPT
.WBMLIDSM8TWXLVGVOOFRXVQUJIRMNAX.PGPGSVRU
;WOWTSPDPX3FKLVGWRPTWX=EVSSUOSVX@WJRVLSVRU
KVHVHUJSVXLVGVOOFRXVQUJIRMNA1XX
@2;D=OLIC8KLOF6>MFFLO<KI47772
12WHUUX?IOX?IOXHMRWQWXUKLUKTWUX<WSXISWRWO
3+28UNUEUTX@VRVOXNFKLVGWRPTWCX@VRVOKVXLFN
VOUHUTVCXHMXKFRV?LVXHUEUNSVXISWTXHM
<WHVRSVGNVXWDPTPX?IOXHWGWRPSPXHURXGVOUSQV
KFRQFRQFSVRCXXKWQV>VXWQPJSWXNFKVNNWXISQM1
QUJVXOITMGWTX6RQIDWTCXK=ESVRUTUXG=JSV
KFRQFRQF'X13USSUXHURXUKLU<HWRWLX?WSPGNWKP
KFRQFRFSQFXBVX<VR<WT@UXHURXJVRQVTCXHMRWQW
H=JSVXHURXUOUSUCXF?SFCXH=JSVXHURXGVJXK=E
OITMKMXQVDUSAX2WNWNPJSWXOVTQUX@WJRVL9
SVRUJSVXHMXUGUXKFRQFRQFSVRXBVXHMXTIOLWJW
BWRQPSWRAX;MRWQWXUGUTX7WROSPX@VSUGNVSVRU
ISWHUSV>VDUXU?UTXQVX<VRXWTXJUTVX2FROX0USW<SP
4MBBVLSVRUNUECXHWGLWX-VTVSOMRNWJ
;WGOWTPNXISNWOXFEVRVXKFRVOSUXHMXISWJPT
HWGPTQWTXHVRUXU?UTQVXISQMSWRAX;URSUOLVCXH=JSV
HURX<WRVOVLUCXH=JSVXHURXI:VRWKJITM
KFRQFRQFOAXX"TSWRXQWXHMX<WKKWKUJVLUTXU?UTQV
WJTPXGVOUSQVXHMSMTQMSWRAX5JTPXGVOUSQVXHURUT>U
TIOLWCXUOUT>UXTIOLWCXF?CXKVOUEVXOWQWRXQVBWNSP
HMXLWOU:SVRXJW:PSQPAX;M@FTXTVRVQVSVRCXJWRPT
TVRVQVXISWHUSURSVRCX<V:XHMTSWRPTXWRWGLPRNWKPC
?WSPGNWKPXJW:PSQPAX;VTXHWGHWOWTOVTXKFRVOSU
HMTMXLWOU:XVLLUNAXMN<MRHWGOWTPXISQMOLWT
KITRWXJUTVXWJTPXGVOUSQVXLWOU:XVLLUOAX2WHUUXHM9
RWQWXVNTUJVLXLVGOUSWLPNPEPTXWJTPXGVOUSQVXHUR
<WKKWKUJVLUXBWRAX)URWXVNTUJVLXLVGOUSWLPNPEQWT
NWSMNX3MKMSXHWGOITKISIKSMDMNMEQW
@=RVBSUXIRWQWOUXOIRMNWX@=RVBSUSVRUXBWRC
QISWJPKPJSWXITSWRXQWXJUTVXHMX?WSPGNWTPT
U?VRUKUTQVXWOLU7XISWRWOXJVRXWSQPSWRAXVS<WKPS
HFLFTX X@=RVBSUNUEUTXIRWQWOUX<WTPNXBV
?I>MOSWRXQW<USX&XOUGUCXOMRLMSNMGXISNWSWRPXBV
LVORWRXFSOVNUEVXQ=TNFGXISNWSWRPX<WOUOWLVT
HUESVRUX?IOX?IOXNMLSMXVLLUA1
@2=LHN!MOI6A6KM(MGO
#JMFKNOBNHOGL8C99CH2
15RLPOXHMXLWRU<VXQFGFSV>VOX=TVNSUXHUR
OWJPLLPRXQUJVXUTWTPJIRMNCXH=JSV
QFGFTFJIRMN1XQUJVTX6RQIDWTCXGMXU7WQVSVRU
OMSSWTQP'X1.FTOFXIXKVBUT?X@=EXJWGSWRPCXI
KVBUT?XWTSWRPX<V:UNUEUTXKVBUT>UXISNMGLMRAX"
WUSVSVRUTXNMLSMSMDMCX<V:UNUEUTXNMLSMSMDM
ISNMGLMRAX;MXLWHUUXNUSSVLXISWRWOXHFJFOXHUR
QVBSVLVXJWOPGPRCXHURXBWOMRXQMRMGMTXQWXU7WQVKU
ISNMGLMRAX)URWXHMXWUSVSVRUTXBWOMRXQMRMGMX?IO
?IOX=TVNSUJQUAXU?HURXIJMTWX@VSNVQUSVRA
2W<RUOSVRVXOW:PSNWQPSWRAX0WHPRSWXQIDWHUSV>VO
H=JSVXHURX@FTFXHVOSVQUSVRAX;MXLWHUXHUEUN
UGUNUEUXOISWJSWGLPRQPAX6DVRXLW<RUOSVRXISKWJQPC
EWNWTXEWNWTXWLPSWTXNWTGVLSVRXU?VRUQVXBV
QPGWRPQWXUGUNUEUXHUEUNXWKSPTQW
EIRSWGLPRPJIRQMAX.UOOWLXVQVRKVTUEXHUEX<V:
KFOMLXVLNVJUXLVR>U<XVLLUOAX%FTOFXSW7SWXHUR
JVRVXBWRNWOXNFNOFTXQVDUSQUAX0VKKUE>V
UGUNUEUXJW:NWJWX@WJRVLXVLLUOAX;MXGVOUSQVXQV
<WNQISKMTXHMXTVLU>VJUXWSQPOAX;VTXLVORWR
VNVDUX@V?VTXOWRQVGSVRUNUEUXWJRPXWJRPXLVHRUO
VQUJIRMNCXOMLSMJIRMNAX+TGWSSW<X5SSW<XHV9
LVRUTQVTXOIRMKMTXQUJIRMNA1X2FROUJV
KPTPRPTQWXJWGWTWTX@=?XQWS@WSWRPTWXQW
QVDUTVTXMN<MRHWGOWTPX6RQIDWTCXGMTSWRP
K=JSVQU'X1;MTQWTXKITRWOUXKFRV?LVXQV
=TFNFEQVXHUSUJIRKMTMEX?IOXHFJFOXHUR
KPOPTLPXBWRCXIXQWXTVQUR$X0MRUJV8QVTCXRWO8LWT
FSOVNUEVXISWTXHMX@=?XQWS@WSWRPQPRAX0PDPTNW
QWS@WSWRPQPRAX;MRWQWXQWXJUTVXHFLFTXHMXUTKWT9
SWRWXHUESVRX@=TSFNFEFXW?WRWOCXITSWRPXOIRMNW
WSLPTWXWSNWTPTXKWNUNUX@WJRVLUXU?VRUKUTQVJUEA
;MXQWXJUTVXHURXHFJFOXQVBSVLVXJWOPGWT
QWBRWTPGXHU?UNQURCXHMTMX=EVSSUOSVXBMR@MSW9
NWOXUKLUJIRMNA1 EE
?5MO;LIMJOD!HL(L9'CKLH
.NHKN$NO.LAGLJCO;M&K69
0L8LO2"4OLJILO:<FLOB#K@
5M>NOBMGKMFMIM7O+<J54KILG@
9LOOBNJOGNANJNJONANJMO><JO&MH@
NKIN7O3MHMIM8>MOOBNJOGNANKNG
NA'NOLHGLILAKLHCFC/OBMG@
KMFMIM7O%MJNIMJOBNHOI6/MJ@
KMFMO&MON8NKMA9NHFMO<KFL/>L
BMJNFOGNAN>MKON/KMJNFO:<@
FLILOILO+<J54KILG
#HJM$NJIMO<KI4$4O5NBNOBL/C
GC>C9KLFLKLHO&MONAO'CGCAKLHCO<@
KL(LGO5NBN7OIMIN
;LIMJ(NKNGOKVOL=RFXLVNKUS>USVRUCXLIRHW
JWKWQWTXKITRWX&XHUTVXJWOPTXNWQVT>UTUT
UGKUEXOWSQPDPTPCXHURXIXOWQWRPTPTXQWXUGKUE
OWSNWOXFEVRVXISQMDMTMXK=JSVQUAX0INW*9
QWOUXNWQVTX7W>UWKPTQWX#/!XOUGUX<WJWLPTP
OWJHVQUT>VXLIRHWXJWKWJWXNWQVT>USUOSVXUS9
@USUXNWQQVSVRXVOSVTQUAX;MXWJX?POWRPSWTXLIR9
HWXJWKWCXNWQVTXUGSVLNVSVRUTUTXNWSUJVLUTU
WRLPRQPAX3WSUJVLSVRXWRLPT>WX)IT@MSQWO*LW
,,CX6RNVTVO8LVX CX-VQUE8QVXXNWQVT
I>WDPXFRVLUNVXWRWXBVRQUAX;WGOWXNWQVT
I>WOSWRPTPTXQWXFRVLUNVXWRWXBVRNVKUTQVT
VTQUGVXVQUSUJIRAX0VOL=RXLVNKUS>USVRUCXLIRHW
JWKWJWXLV:OUX@=KLVRUJIRCXJWKWQWOU
<WLWSWRPTXQFEVSLUSNVKUTUXUKLUJIRA
O.D3OD"*DO.?0-?;? ?
6@VX3WQVTX+<RW>WL?PSWRX;URSUDUX;WGOWTP
3VBSFLX4WJWCX1MXWTQWX0INWXH=S@VKU
HVOSVNVQVAX)IT@MSQWO*LWX&XHUTXOUGUTUT
UGUTVXKITXBVRUSQUAXVRVQVJKVXXHUTXOUGUSUO
UG?UXWROWQWGSWRPNPEXHVOSVNVQVAX(VTUQVT
HURXQFEVTSVNVXBVXUJUSVGLURNVXISNWEKW
HVTUNXOUGUKVSXUESVTUNX0INW*QWXQW
)IT@MSQWOX=RTVDUTQVXISQMDMX@UHUXHWEP
OPKPLSWNWSWRXBVXUGX?POPGSWRPXISW>WOX@UHUA
QVQUAX4WJWCXNWQVT>USVRUTCX8(WXJVTUQVT
7UJWLXRVBUEJITMTWX@UQV>VDUEXJWXQWXOW:PJW
OUSULXBMRM:X@UQV>VDUE8XQVQUOSVRUTUXWOLWRQPA
-VTVSX3WQVTX+GX;WGOWTPX6JF:X5SWHWGXUKV
LW<NUTVTX#XHUTX&//XOUGUTUTXUGLVT
?POWRPSQPDPTPCXOPGXGWRLSWRPTPTXJWOSWGLPDP
Q=TVNQVXNWQVT>USVRUTXUGKUE
OWSNWSWRPTQWTXJWTWXISNWQPOSWRPTPXU7WQV
VLLUAX2IRHWXJWKWJWX@=RVXJVRXWSLPTQWXNWQVT
UGUTQVX?WSPGWTSWRWXWK@WRUXF>RVLUTXUOU
OWLPTQWTXWGWDPJWXNWWGXBVRUSVNVJV>VDUTU
<WLPRSWLWTX5SWHWGCX)IT@MSQWO*LWXKW<WQW
?WSPGWTX,,XGUROVLLVTX,!8UTUTXO=NFRXFRVLUN
NWSUJVLSVRUTUXWRLPRQPDPX@VRVO?VKUJSVXFRV9
LUNVXWRWXBVRQUDUXWOLWRQPAX;URXGUROVLUT
?WSPGWTSWRPTWXOPQVNXLWENUTWLSWRPTPX=QV9
NVOXUKLVQUDUTUXK=JSVJVRVOXLVHSU@WL
UNEWSWLLPDPTPXOWJQVQVTX5SWHWGC
QUDVRSVRUTUTX?WSPGWTSWRPTPXF>RVLKUEXUETV
WJPRQPDPTPXU7WQVXVLLUAX6JF:X5SWHWGCXUOUXWK9
@WRUXF>RVLXMJ@MSWNWKPTQWTXLWBUEXBVRUSNV9
QVTX?=EFNXJISMXHMSMTNWKPTPXLWSV:XVLLUA
-*):)+O0D=E:1+O
%E:EO*10=1
3WQVT>USUOX0VOL=RFX;WGOWTSPOX4IT9
KVJUX;URSUDUX;WGOWTPX+KNVLX4WKW:IDSMCXKIT
Q=TVNQVXJW:PSWTXHUR?IOXVJSVNUTXKUJWKWS
<VKW:SWRSWXVSVXWSPTQPDPTWXQUOOWLX?VOLUAX80I9
NW*QWX7W>UWXJWGWTQPCXUGX@FBVTSUDU
OITMKMTQWXJWKWX?POWRWSPNCX@FBVTSUX<WSV
@VLURVSUN8XQVTQUDUTUXOWJQVQVTX4WKW:IDSMC
G=JSVXQVBWNXVLLU'X4WTMTMX@=RFJIRKMTMEA
"TMTXU?UTQVXNWQVT>UTUTXJVRXWSLP
@FBVTSUDUTUXKWDSWJWTXQFEVTSVNVXBWRXNP$
-V?U>UCXKUJWKWSCXNWQQUXWBWTLWSWR
KWDSWNWOXU?UTXJWKWQWXQFEVTSVNVSVRXBWRA
+TKWTSWRX=SFJIRXKVTXHMTMXNWQQUXUNOWTSWR9
SWXKWDSWNWJWX?WSPGPJIRKMTAX;MTMTXWTSWNP
TVQUR$XS?FKFECXOULW:KPEXJWKWX?POLPA
;MTMTXHURXLWOPNXISMNKMESMOSWRPXIRLWJW
?POW>WOAX;URUSVRUXUTGWSSW<X?POWRXHMTM
QFEVSLVNVJVX?WSPGPRAX
*E-1";EO:),?:D3DOO:EE=?
D3 D,;?0O%?,OE-=13 E0D
)?3-DDOE,=1,;E+
(VRXWSLPTQWX?WSPGNWXKFRVKUTUTXXKWWLV
UTQURUSNVKUTUXVSVGLURVTX4WKW:IDSMCX?WSPGNW
KFRVKUTUXOPKWSLNWTPTXJVRXWSLPTQWOU
@FBVTSUDUXKWDSWNWJW>WDPTPCXUGBVRVTV
OFS7VLXISMGLMRW>WDPTPXBMR@MSWQPA
4WKW:IDSMCXGMTSWRPXOWJQVLLU'X;MXOWQWR
NWTLPOKPEXUGSVRXJW:PSPRXNP$X5SNWTJW8QW
:ILWKJMNXNWQVTUTQVX?WSPGPJIRMEAX#//
NVLRVXWGWDPJWXUTUJIRMEAX%WSPGNWXKFRVKUX
KWWLAX&//XNVLRVXWGWDPXUTVTUTX?WSPGNWXKFRV9
KUXXKWWLAX"SMRXNMX=JSVXHURXGVJ$XVR
UGSVLNVTUTXVOITINUKUX7WROSPQPRA
WROSPSPOSWRXBWRAX3MLSWOWXNWQVT>USUDV
OFS7VLX@VLURV>VOLURXHMXQFEVTSVNVA
3WQVT>USUDUTX2FROUJV*QVXOF?FSNVKUTV
@UQV>VOLURXHMXKFRV?AX+GKUESUDUXWRLPRNWKPTPT
JWTPXKPRWXHMXJWKWX2FROUJV*TUTXVOITINU9
KUTVXBMRMSWTXHURXQWRHVXISW>WOLPRAX5JRP>W
@V>VX@FTQFEXQVNVQVTX5BRM:WX;URSUDU*TV
@URNVOXU?UTXNF>WQWSVXBVRVTXHUR
<FOFNVLUTXH=JSVKUTVXHURXJWTSPGSPO
JW:NWKPXOWHMSXVQUSVNVEA;MXLWRE
M@MJWSWNWSWRXUSVX5;OW:PKPTPXOVTQUNUE
OW:WLNPGXISMJIRME DE3
Meclis kampüsü içinde araç
kirliliğine son vermek amacıyla,
813 araçlık 4 katlı kapalı otopark
yapıldı. Kampüs içinde bundan
sonra yol kenarlarına ve
kaldırımlara araç park edilmeyecek. TBMM Genel Sekreteri Dr.
İrfan Neziroğlu, konuyla ilgili
yaptığı açıklamada, Meclis kampüsü içinde otopark sorununun
uzun süreden beri varolduğunu
söyledi. Araçların kaldırımlara,
yol kenarlarına, hatta zaman zaman yeşil alanların üzerlerine de
park edildiğini belirten
Neziroğlu, bu sorunu kalıcı bir
şekilde çözmek için kapalı otopark yaptıklarını ve hizmete
açtıklarını kaydetti.
Bu otoparkı personelin, milletvekillerinin ise Yeni Halkla
İlişkiler Binası'ndaki otoparkı
kullanacağını belirten Neziroğlu,
kapalı otoparkı kullanamayacak
olan LPG'li araçların ise yıkılan
lojmanların yerine yapılan açık
otopark ile kapalı otoparkın üst
bölümündeki açık alana park
edebileceğini söyledi. Neziroğlu,
bu kapalı otoparkla birlikte
Meclis'in toplam 2 bin 500
araçlık otoparka sahip olduğunu
belirterek, "Personele, araçlarını
kampüste dışarı park etmek yerine, kapalı otoparka park etmelerine yönelik yazı yazdık.
Bu haftadan itibaren de trafik
polisleri, dışarıya park edilen
araçlara yönelik sıkı bir denetim
uygulamaya başladı,
kaldırımlara ve yol kenarlarına
araç park edilmesine izin vermeyecek. Ben bu konuda personelden gerekli hassasiyeti
göstermelerini bekliyorum. Yeni
Halkla İlişkiler Binası'nda
çalışan personel, mümkünse
aracını 5 metreye 10 metreye
park etmek istiyor ama böyle bir
imkanımız yok. Personel, artık
aracını kapalı otoparka park
edecek" şeklinde konuştu. (AA)
İNCE ZIMBALAR
Sabit
İNCE
[email protected]
KIBRIS
ZİYARETLERİ
VE ÖNERİM
Önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, ardından
Başbakan Davutoğlu’nun ilk resmi yurt dışı gezilerini yavru vatan KKTC’ne yaptılar. Bu ziyaretleri
başlangıç olarak olumlu buluyoruz. En azından
yurttaşlarımıza karşı ilgisiz kalmadıklarını,
KKTC’nin varlığının önemli olduğunu ve çözüm
için var olduklarını ortaya koydular. Yavru vatandaki yöneticilere ve yurttaşlarımıza destek oldular,
moral verdiler. Kıbrıs Türkleri devlet olarak, millet
olarak, arkalarında Türkiye devletinin varlığını hissettiler, güç ve moral kazandılar.
Bunların hepsi de önemli elbette. Ama Çözüm
için yapılan öneriler, uzatılan zeytin dalları, gel beraber çay içelim davetlerini bendeniz yıllardır hatırlıyorum. Zeytindalı deyince de aklıma rahmetli
Bülent Ecevit geliyor ama, bunlarla bir çözüm olmadığı, olmayacağı da 40 yıldır ortada duruyor.
Daha önce de yazdım, Kıbrıs Rumlarının çözüme
ihtiyaçları yok. AB arkalarında, Ab'ye girmişler,
mali sıkıntıları var ama onları da bazen para bularak bazen de idare ederek geçiştiriyorlar. Asıl
sıkıntıyı yaşayan Kıbrıs Türkleri.. Ambargo uygulanıyor, Türkiye haricinde hiç bir ülke tarafından
tanınmamış, hatta Türk Cumhuriyetleri bile henüz
tanımamışlar. Avrupa birliğine üye kabul
edilmemişler, onun sıkıntılarını yaşıyorlar. Ama
buna rağmen arkalarında güçlü Türkiye olduğundan her ihtiyaçları karşılanıyor.
Peki bu nereye kadar gidecek? Bence önce de
yazdım tek çözüm Türkiye'ye ilhak olmasıdır.
Bu çözümsüzlük hep böyle gidemez. En fazla
2015'e kadar beklenilmeli, son bir kez çözüm denenmelidir. Ama kesinlikle olmayacaktır. Sebeplerini yukarıda saydım.
Türkiye bu safhada neler yapabilir, Rumları
çözüme nasıl zorlayabilir. Sayın Eroğlu'na da bu
önerilerimi iletmiştim. Tekrar yazıyorum.
Türkiye su ve elektrik silahını kullanmalıdır.
Ayrıca KKTc'nin uluslararasında tanınması için
atağa kalkmalı, öncelikle Türk Cumhuriyetleri
tarafından tanınmasını sağlamalıdır ki, Rumları
çözüme yanaşmaya zorlasın. Yoksa Rumların
çözüme ihtiyaçları yok, sadece oyalama taktiği
güdüyorlar ve çözümden yana asla değiller.
O zaman KKTC ve Türkiye yukarıda saydığım üç
adımı derhal atmalı ve 2015 de çözüm olmaması
halinde Türkiye'ye ilhak kararı alınacağı silahını da
güçlü bir şekilde kullanmaya başlamalıdır.
Yoksa 40 yıllarca bu böyle devam eder gider ve
asla bu şekilde bir çözüm mümkün olamaz.
Biz önerilerimizi sıraladık, bunların uygulamaya
konulması gerektiğini düşünüyor ve hükümete
öneriyoruz. Bunlardan bir iki tanesini uygulamaya
koyduğu anda Rumlar sıkışacak ve çözümsüzlük
oyalamasından vazgeçmek ve masaya çözüm
niyetiyle oturmak zorunda kalacaklardır.
Yoksa daha çok çay davetleri yapar, zeytindalı
uzatmaya devam ederiz. Kıbrıslı soydaşlarımız da
ambargo altında ezilmeye devam ederler ve
neredeyse Türkiye bizi niye kurtardı deme noktasına da gelebilirler.
Bizden uyarması..
öz şeylerSevim: Gençler artık kısa ve
den hoşlanıyorlar ya.
” demek
Atasay Kamer: “Seviyorum ılsın diye
tak
lazım. Mesela, düğünlerde
içine
nın
arı
ınl
alt
üretilen Atasay
inizi sevin
bir
bir
r
da
ka
yazdırıyorum, “O
kırma koki hayat boyunca birbirinizi adaşın.
ark
rkusuyla yaşayın.” O hayat
llah
llu
su
Re
.
ğil
Karın, kocan de
çağırmış
i
eğ
erk
bir
n
efendimiz geçe
sen?”
birgün yanına, “Bekar mısın sana salah
demiş. “Evet” deyince, “All
Saliha,
ş.
mi
de
”
sin
iha bir hanım ver
vamındaki
hem bu dünyasını, hem de kmiş. Kız
dünyasını güzelleştiren demen” diye dua
geçince de “Salih erkek versi ama deta
etmiş. Arkadaşlık bu hayat
n birbirlerini
içi
i
es
ilm
reb
vamında da sü
lazım. İkisi
çok sevmeleri, kırmamaları ayrılmaları
farklı dünyadan olursa, zaten r, bir
va
çok doğaldır. Bir beğenmek kusurları
ın
an
ins
n
ve
Se
sevmek vardır.
ne demek
hüner gibi görünür. “Hüner”
lik?
biliyordur değil mi yeni genç
ın,
Sevim: (Gülerek) Google’las
bilmeyenler.
a. Bak 55
Atasay Kamer: Hayat çok kıs nasıl geçti.
sene diyorsun, anlamıyorum
ma koBirbirlerini sevmelerini ve kır ederim.
e
rkusuyla yaşamalarını tavsiy tir” yerge
y
ça
ım
an
“H
Çay mı istedin?
din koy,
ken
lk
ka
rsa
ıyo
yık
ine, o bulaşık
birlikte için.
ona yardımcı ol, işi bitince
ekten keyif
İnsan sevdiğine hizmet etm
an çok
almalı. Hayatı paylaşmalı. Şu ların
nım
ayrılık, boşanma oluyor. Ha
la erkeklik
ha
ek
erk
ve
r
rla
çoğu çalışıyo
as olan
taslama derdinde. İlişkide es şeyi
karşılıksız paylaşıdır yani birpmak.
teşekkür bile beklemeden ya tir ederek
tak
Teşekkür zaten o inceliğini
çok kullanır
ar
alıl
rup
Av
r.
kti
sana dönece
nke” her fırbu kelimeyi. “Thank you, Da k şeyleri
satta söylerler. Biz neden ufa bu kadar
ten
taktir etmekten, şükretmek
aciciz?
8 GÜNCEL
22
17Eylül
Şubat2014
2013Pazartesi
Perşembe
SONDAKiKA GAZETESİ >>
Y
R
Üretebilmek İçin Kullanmalı”
“Gençler Teknolojiyi
eni Teknolojile
Atasay Kuyumculuk’u duymanımız kaldı mı? Türkiye’de sektöründe birçok ilke imza atan Atasay’ın kurucusu Atasay Kamer ile memlekei Çivril’de,
kendi kurduğu yurdun ofisinde siyasetten ekonomiye, tarihten tasavvufa, insan ilişkilerinden eğitime, geniş yelpazede bir sohbet gerçekleştirdik
Se v
∂
Sevim: Bize bu vakfın kuruluşundaki motivasy∂ Sevim:
Merhaba Atasay bey, öncelikle
vakit ayırdığınız
im: röportajımıza
için teşekkür ederek başlamak
istiyorum. 1980’li yıllardan bu yana Atasay
Kamer olarak kuyumculuk sektöründeki
yerinizi biliyoruz. 80, 90 ve 2000li yıllardaki
sektörün kapasitesini kıyaslarsanız, o yıllarda eksiklikler nelerdi ve zamanla neler
tamamlandı?
Atasay Kamer:
Atasay
Kamer: 1980’de Turgut Özal dönemi gelmeden önce Türkiye’de altın ve döviz kaçak olarak kullanılıyordu. Zamanında Türk Parası Koruma Kanunu’na
göre bunların alım-satımı yasaktı. Özellikle sadece
Türkiye’de çıkan altınla ticarete izin veriliyordu. Altın da
döviz de yurtdışından geliyordu ve döviz, o yıllarda yurtdışında çalışan işçilerimiz yolladığı için Türkiye’ye
muazzam rakamlarla giriş sağlamıştı. O dönemde,
kuyumculuk sektörü Avrupa’da da gelişmediği için orada
çalışan Türkler bu ihtiyaçlarını döviz bozdurup
karşılığında altın alarak, Türkiye’den karşılarlardı. İlginçtir ki, örneğin, darphaneye 7-8 ton Swiss menşeli
altın geldiğnde ve darphane kapısında yakalandığında
suçtu, darphaden içeri girdiği anda ise aklanıyordu.
Böyle bir çifte standart hakimdi. 1980lerde Özal’ın
gelişiyle Türk Parası Koruma Kanunu’nu değiştirerek
döviz ve altın kullanımını piyasaya açtı. Altını ihraç edebilme yetkisi getirildi, döviz büfeleri kuruldu. Merkez
Bankası haricinde artık döviz büfeleri de altını ithal edebilir hale geldi. Bu Türkiye’de büyük bir hareket sağladı.
Haliyle altın su gibidir, nerede pahalıysa oraya akar.
Biz 1980 öncesi bu işi kaçak olarak da benim atölyelerimde yapıyorduk. Ancak bu değişimlerden faydalanarak
altın ihraç etmek üzere 1985 senesinde Arpaş firmasını kurarak ilk etapta 1200 çalışana
ulaştık. 1985’ten 1992’e kadar
Arpaş’la ihracat yaptık. O
yıllarda örneğin Suudi
Arabistan’a 5.5 ton altın
ihraç ettik. Aynı zamanda Atasay Kuyumculuk da devam
ediyordu, biz onu
geliştiriyorduk.
1985’te Asgold’u
kurduk. Bizimle birlikte 3-4 altın ihracatçısı firma daha
açıldı, hatta ben
pek hoşlanmasam
da bana birçok ilki
başlattığım için
“Duayen” dediler.
Ayrıca, 1980 öncesi
altının ayar garantisi
yoktu, 14 ayar
dedikleri 11-12 ayar
da çıkabilirdi, buna
yönelik hiçbir kontrol
yoktu. Ben 1975’ten
beri altını garantili satıyordum. Bu konuda da
öncü oldum diyebilirim.
Arpaş firmasına gelince,
1992’den sonra ordaki
hisselerimi devrederek zaten
varolan Atasay Kuyumculuk’a
oğlum Cihan Kamer’i geçmesi
için teşvik ettim. 1985’te kurulan
ASGOLD’u (açılımı Atasay-Selami
başharflerinin birleşmesiyle) kurduk
ancak 1992’de Selami Favori isimli bir
firma kurdu. Arpaş ve Favori kendi başına
çalışmaya başladı, ASGOLD ve Atasay ise
bendeydi. 90ların sonuna doğru Amerika’ya ihraç
ettiğimiz rakam 15-18 ton civarındaydı. Altın eskiden
bir sanat gibiyken, artık bir sanayi haline geldi bu yıllarda. 2000lerden sonra bankaların altın kredisi vermeye
başlamasıyla, insanlar küçük atölyelerde üretime başladı,
buralarda işçilik fiyatlarını kırdılar, derken geri ödeme
vadeleri uzatıldı ve sektör eski cazibesini koruyamadı.
Bu sebepten dolayı 2001’den sonra biz de franchise sistemine geçmeye karar verdik. 1500-2000 müşterimizi
bıçak gibi kesip atmak zorunda kaldık. Franchising ile
100ün üzerinde dükkan açıldı, özellikle Atasay
markasına AVMlerde çok rağbet oldu. Türkiye’de ilk altında reklamı başlatan Atasay ve ASGOLD firması olmuştur. ASGOLD ayrı bir firma olmadan devam ettiği
halde, kamuoyu araştırmalarında Atasay 1., ASGOLD 3.
gelir.
2005 civarında kuyumculuk sektöründen ayrılıp okul
yapmak, yurt yapmak gibi hayır işlerine kendimi vermeye başladım. Bunları zaten elimden geldiğince yapıyordum ama yaptığım binalar hep benim üzerime
tapuluydu. Bunlar beni rahatsız etmeye başladı. 2014
senesinin 8. ayında “Atasay Kamer Vakfı”nı kurdum.
∂
onunuzdan ve vakfın misyonundan bahseder
misiniz?
Atasay
Atasay Kamer:
Kamer: Maksatım insanlara hizmettir. Ben son 3
yılda 1 milyon 600 bin tane Ahmet Hulusi’nin “Kur’anın
Çözümü” adlı, 1 milyon 500 adet “Dua ve Zikir” adlı
kitabını dağıttım. Ahmethulusi.org’dan isteyenlere gönderiyoruz. Amacım insanların Kur’anı anlayıp, yaşamlarına
geçirmeleri için ne gerekiyorsa bunu yapmaktır. Toplumumuzdaki anlayış Kur’anı mukaddes sayıp, Arapçasını ezberleyip, içindekileri esas almamak. Ben bu vakfı sırf Kur’anın
anlaşılması ve yaşanması için kurdum. Yani insanların hayatlarını ezbere değil de, Kur’anda anlatıldığı şekliyle gerçekleştirdiği zaman dünya ve ahiret hayatında huzur içerisinde
yaşamasına katkıda bulunmak amacını pratiğe dökmek istedim. Bugün çevremizde Arapça bilen ülkelere, örneğin
Suudi Arabistan’a, Suriye’ye, Mısır’a bakalım. Arapça
konuşup yazmalarına ve Kur’anın da Arapça olmasına rağmen bazı şeylerin hala yanlış olduğunu görüyoruz. Zaten bir
söyleyen de şunu der: “Kur’an Arapça değil, Allahça’dır”.
Ondaki manaları anlayıp, hayata aktarmadıkça biz Kur’anı
anlamış olmayız. Onu bilip anlatmak, üzerinde konuşmak
Kur’anı yaşamak değil; Kur’an ancak tasavvuf yoluyla anlaşılabilir. Arap ülkelerinde teröre bakalım: Adam “Allahüekber” diyerek adamın beynine bir kurşun sıkabiliyor.
Kurşun sıkılan kişi ise kelime-i tevhid getiriyor. İşte bu
Kur’anın anlaşılmamasından kaynaklanıyor.
Kur’anda “Bir insanı öldüren tüm insanlığı
öldürmüş sayılır” denmesine
rağmen insanlar çok
kolay
tusunda insan yetiştirmek için vakıf kurar. Ben henüz bu
konuda yeni olduğum için pek yorum yapamayacağım.
Benim amacım belli, ben insanların Kur’anı anlamasına
yardımcı olabilmek için çalışıyorum. Hayatlarında huzur
içinde yaşamalarında bir nebze katkım olmasını temenni
ediyorum.
mıyorsunuz” diye. Bizim özel sektör olarak bunları değerlendirmemiz lazım. Ancak bu konularda bürokrasi çok
yavaş işliyor.
∂
Sevim: Eğitimden bahsetmişken, Türkiye’de 10 ∂
∂Sevim:
yıldır özel okul ve üniversite sayısının gözle
∂
görülür şekilde arttığını görüyoruz. Siz bu konuda
örnek bir girişim sergiliyorsunuz bir işadamı
olarak. Sizce özel girişimciler eğitime nasıl katkı
sağlayabilir?
Atasay
Kamer: Ben memleketim Çivril’de cumhurAtasay Kamer:
başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ricasıyla Pamukkale
Üniversitesi’ne bağlı iki yıllık meslek yüksek okulu yaptım.
Bu okulu çok büyük yaptığımız için dolduramadılar. Yine
Pamukkale Üniversitesi’ne bağlı dört senelik bir üniversite
açalım diye düşündük ve Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu
olarak açmaya karar verdik, YÖK de müsaade etti. İlk
bölümlerden birisi “organik tarım”dır. Hatta ilk kabul alan
öğrencilere, ki bunlar 55 kişi civarı, kendi
yurtlarımda barınma imkanı ile
öğrencilik bursu
sağladım.
Sevim:
Sevim: Bürokrasiyi yenmek biraz zor tabiki. Peki
bu konuda sizin siyasilerden beklentileriniz nelerdir?
Atasay
Kamer: Ülke adına çalışmalara yardımcı olaAtasay Kamer:
bilmeleri, şahsi menfaatlerini yoksaymalarıdır. Siyasinin
ahlaki görevi budur. Bunun tersi suistimaldir. Çivril’e organik tarım gelmişsse, bu alanda yararlı böceklerin yetiştirilmesi gerekiyorsa, ben işadamı olarak bunu düşünürken,
devlet bunu niye düşünmüyor? En zoruma giden şey de
bugün İsrail’den tohum almamız. O tohumlar bir defa ekiliyor yani tohumdan tohum üretemiyoruz. Bizim tohumundan tohum üretebildiğimiz bir çok ürünümüz varken...Bizim
bunları gündeme getirip doğal ortamda yetiştirmemiz lazım.
Başbakan iken Tayyip Bey buraya geldi ve söz verdi,
Çivril’e ziraat ve doğa bilimleri üniversitesi açacağız. “Binasını ben yapacağım ama profesörlerini, hocalarını, öğrencilerini siz doldurun” dedim. Bunun için Hazine’nin
yerinden 170 dönüm yer ayırdı. Bunu ben devlete yapıyorum. Şimdi biz bu üniversiteyi inşa edip, içerisinde laboratuvarları kurduğumuz zaman ve teoriyi pratiğe döktüğümüz
zaman görün bir de. Sonra “Türkiye’de ziraatten para
kazanılmıyor, ziraat gelişmiyor” diyorlar. Benim Altınoluk’ta 620 dönüm arazim var, her yıl zarar ederim. Neden? Üreticiyi bilinçlendirmiyoruz, onlara
faydalı olarak, onları eğiterek ürettirmiyoruz,
sonra doğayı biz mahvediyoruz. Bir fabrika
yüzünden gölleri, nehirleri kurutuyoruz.
Siyasilerin bu tür şeylerle ilgilenmesi
lazım. Bireysel çıkarlarına yenilmemeleri lazım. Bakınız memur
tayini...Bir bakan memur tayiniyle
uğraşır mı? Bir kapıcının tayini
için milletvekili uğraşıyor. Senelerce siyaset böyle işlemiş.
Tayyip bey şimdi milletvekillerine çok yetki vermiyor,
çünkü bu yıllarca suistimal
edildi. Milletvekiller, bakanlar halk için çalışmalı, kişi
için değil. Ve halk kendisi
için seçiyorsa, siyasi
halkın menfaatını düşünmeli. Benim siyasilerden
tek beklentim bu.
Sevim: Bu doğrul∂ Sevim:
tuda “Yeni
Türkiye”nin inşaasında toplumumuza ve özellikle
gençlerimize vereceğiniz mesajlar nelerdir?
Atasay
AtasayKamer:
Kamer: Yeni gençler,
teknoloji çok ilerlemesine
rağmen rahat işleri tercih
ediyor. “Üniversiteyi bitirip, devlete kapağı atayım, telefonumu
elime alayım, onunla bununla
konuşayım” gibi bir kitle oluştu.
Bir insan, başkalarına faydalı olmak
istiyorsa, gençlerimiz teknolojiyi en iyi şekilde
kullanmalı; lüzumsuz fantazi şeyler için kullanmamalı.
Teknolojiyi iş için, yeni teknolojileri üretebilmek için kullanmalı. Sorumluluk alabilmeli. Bir mezun düşünün, iki üniversite bitirsin, iki master yapmış olsun ama zerre kadar
sorumluluğu olmayabilir. Senelerdir insan alırım yanıma.
“Simit sattın mı?” derim. Tezgaha koyup simit satmak sanarlar. Aslında demek istediğim sembolik, yaptığın işte ilerleyebildin mi, bugün bir tane satarken onu yarın beşe
çıkarabildin mi. Bugün avare dolaşan çok para var çünkü
faiz %1. Amerika’da para yatırırsan yatırdığın paranın faizi
binde 0.25. Çalışan adam için gerçekten çok para var. Ama
bunu geliştirmeye, büyütmeye çalışacak, kendini yetiştirecek insan lazım. Gençlerin ben sorumluluk almalarını
tavsiye ederim, “ben bilirim” diye bilgiçlik taslamalarını
değil. “Hiçbirşey bilmiyorum” diye başlayıp devam etmeliler. Bana Türkiye matematik birincisi birisi geldi. O
zaman Amerika’daki ofise müdür arıyoruz. Amerika’da da
master yapabilmek için serbest piyasada iki yıl çalışma şartı
var. Ben ona kuyumculuğu öğretmeyi teklif ettim. “İlerde
ortağım ol, Amerika’ya müdür yapayım” dedim. 6 aylığına
eğitime gönderdik, 1 ay sonra geldi, “Ben bu işi öğrendim.
Rapor yazayım” dedi. “Ben bunu biliyorum zaten, bana ordaki üretimi nasıl arttırırız onu söyle” dedim. Press makinesinde aynı günde 1000 tane basan işçi var, 1500 tane
basan da. İkisi aynı maaşı alınca 1500 basan üretimi
düşürüyor. Ben bu gençten istedim ki bunun ölçümü yapsın,
örneğin 1500 basanı mükafatlandırsın. “Rapor yazayım ben
hala” diye ısrar edince “İyi günler” demek zorunda kaldım.
Gelin görün ki, kimse sorumluluk almıyor.
∂
öldürüyor.
Bugün bir Mevlana, bir
Yunus, bir Abdülkadirgeylani nasıl
yaşamış, nasıl insanları birbirini sevmeye davet
etmiş, bunlar da Kur’anı anlayarak yaşamışlar. İşte bunlar
anlaşılmalı.
Sevim: Peki sizce Türkiye’de vakıflar ne gibi roller
∂Sevim:
üstlenmeli?
Atasay Kamer:
Kamer: Bütün vakıflar haliyle kendi ideolojisine
∂Atasay
göre işliyor. Öyle vakıflar var ki, örneğin, Yaralanan Leylek-
lere Bakma Vakfı, Yaban Kuşları Besleme Vakfı...Bir de
vakıflara 1-2 yıl sonra vergi muafiyeti alabiliyorsunuz. Bazı
vakıflar kasıtlı olarak kuruluyor, sadece vergi muafiyetinden
istifade etmek için, bu şekilde vakıf kuran da var, ticarethane
gibi kullanan da var, kendi karlarını vakfa aktarıp
legalleştirenler var. Türkiye’de özel üniversite açabilmek
için vakıf kurmak gerekiyor. Bu şekilde üniversiteden para
kazanmak için vakıf kuranlar var. Bir de hakikaten Allah
için, insanlara faydalı olabilmek için vakıf açanlar, öğrenci
okutan vakıflar var. Bazıları da kendi ideolojisi doğrul-
Sadece
Anadolu’da okul veya
üniversite açmak işi halletmiyor.
Doğu’da da açsan, kazalara öğretmen
gelmiyor, yardımcı doçent, profesör gelmiyor. Bir de en
kötüsü, öğretmen yetiştirememişiz. Profesör olmak çok zor.
Belirli bir ideolojiye sahip olmazsan, belirli kişilerin
beğenisini kazanmazsan, onlara hitap etmezsen herşey zor.
Türkiye’de sanki herşey paylaşılmış gibi. Tıp da böyle,
akademide de böyle...Üniversiteler açılsın ama yetecek
sayıda da öğretim üyesi lazım. Ve bunları da yetiştirecek
kalifiye hocaların olması lazım. Örneğin, burdaki “organik
tarım” bölümünde ben birgün derse girdim. O günkü konu
“yararlı böcekler”miş. Bu böcekler organik tarımda çok
mühim bir yere sahip. Ben sordum “Bu yararlı böcekleri
yetiştirebilmem için ne yapmalıyım?” Dediler ki, “Hocamız
gelecek ziraat profesörü, o cevap versin.” Ben düşünüyorum
ki hoca bana heyecanlı heyecanlı diyecek “Atasay bey şöyle
bir laboratuvarımız olsun, şunları yapalım”...Ben şu fikirle
geldim “Çivril’de şeftali ve elma yetişiyor, yararlı böcekleri
salalım, döner sermaye yapalım” “Bundan para kazanılmaz” diye cevap verdi. “Ben size gerektiği yerde yardımcı
olurum” diyorum, burda amacım para kazanmak değil
çünkü. Burda yararlı böcekleri doğaya salsak ben mi istifade
edeceğim sanki? Çiftçi edecek tabiki. Örneğin, elma memleketi Çivril’de elma çöpe gidiyor. 2 sene önce, TBMM
önünde kasalarca elmayı sokağa boşalttılar “Elmamızı sat-
9 GÜNCEL
SiYAH MAVi KIRMIZI SARI
22
17Eylül
Şubat2014
2013Pazartesi
Perşembe
DOĞRUDAN BAKIŞ
Atasay Kamer 1943 yılında Denizli’nin Çivril ilçesinde
dünyaya geldi. Babası Hacı Mustafa Kamer’de aldığı iş
ahlakı, azmi ve tasavvuf bilgisiyle küçük yaşta ticarete atılan
Atasay Kamer, Türkiye’de kendi adından bir marka yarattı.
Özel sektördeki başarısı ardından kendi adında kurduğu
Atasay Kamer Vakfı hem öğrencilere burs ile okuma imkanı,
hem de devlet üniversitelerine bina yaparak bağışta bulunmaya devam ediyor. Kendi memletinde dört öğrenci yurdunun yanısıra, Pamukkale Üniversitesi’ne bağlı olarak
yaptırdığı “Atasay Kamer Meslek Yüksek
Okulu” ardından Uşak Üniversitesi’ne
bağışladığı “İslami Bilimler Fakültesi” ile bağışlarına devam etmekte.
Sevim VARLIKLAR
Sevim
VARLIKLAR
SONDAKiKA GAZETESİ >>
SAYFA 9
MAVi KIRMIZI SARI
[email protected]
[email protected]
SAYFA 8
Mustafa
ARSLAN
[email protected]
GÜÇLÜ OLAN
KONUŞUR
Dünyada sistem güç dengeleri üzerine kurulmuştur.
Üçüncü dünya ülkelerindeki bir insan hakları için
dünya ayağa kalkıyor.
Güçlü devletlerin yanlışları için ise kimseden tık
çıkmaz.
Avrupa bizden idam cezasını kaldırıncaya kadar
uğraştı. ABD gibi güç sahibi bazı devletlerde idam
cezası var.
Kimse idamı kaldırmaları için onlara baskı uygulayabiliyor mu?
Üçüncü dünya ülkelerinde bir işkence olayı olsa
yer yerinden oynar.
ABD’liler Irak’ta tecavüzlerle işkenceler yaptı ve
kameralarla çekip medyaya dağıttılar.
Kim ne tepki gösterdi?
Güçlü devletlerin desteğinde darbe yapanlar
alkışlanır.
Arkasında güç olmadan darbeye kalkışanlar idam
edilir.
Öyle ise dünyada mutlaka güç sahibi olmak
gerekir.
Biz bunları yapabildiğimiz ölçüde dünyada adalet,
insanlık ve medeniyet olur.
Tarihte güç sahibi olduğumuz dönemler bunun
şahididir.
Çünkü bizim hayat felsefemizi belirleyen
inandığımız değerler başkalarına zulmetmemize
müsaade etmez.
Eğer biz dünyada adalet gerçekleşmesini istiyorsak
bunun mutlaka büyük bir güce sahip olmamız
gerektiğini bilmemiz gerekir.
Güçlü olmanın yolu da bilim ve teknolojinin
zirvesini yakalamaktan geçer.
Dünya medya ağlarına sahip olmaktan geçer.
Dünya çapında ekonomiye sahip olup paraya hükmetmekten geçer.
İnsanımızı asgari müştereklerde buluşturup birlik
beraberlik içinde hareket etmekten geçer.
Yarının dünyasında söz sahibi olmak için canımızı
dişimize takıp bunları gerçekleştirmenin yolunu
bulmamız lazım.
Gerisi laf-ü güzaf.
izin soSevim: Doğru, gençlerim
aması
rkm
ko
rumluluk almaktan
lazım.
taslaAtasay Kamer: Bilgiçlik de r biliyyle
şe
bir
an
masınlar. Her ins
reneceği
ordur muhakkak. Ama öğ ali
. Vit
bildiğinin milyon mislidir imle
biz
,
din
ren
Hakko’ya, “Ne öğ
krdu
so
e
diy
paylaşır mısın?”
imi
diğ
me
bil
ey
larında, “Hiçbirş
ne
se
iki
n
Be
ş.
öğrendim” demi
din
p
He
.
tım
Anadolu’yu dolaş
en
k
me
ren
öğ
ni
ledim. Bilmediği
büyük hazdır benim için.
imize
Sevim: Son olarak gençler
59
19
an
nd
ısı
örnek olması aç
riman
Ke
z
ini
eş
a
yılının Ekim ayınd
gir
ine
ev
Kamer ile dünya
nümüzü
mişssiniz. Bu yıl 55. Yıldö y bir an
be
ay
tas
(A
kutlayacaksınız.
o” diye
55 sayısını duyunca “Oho Başarılı
).
rir
ve
ki
gülümseyerek tep
yattaki
bir evliliğin, başarılı bir ha lerin bu
nç
Ge
ız?
sın
yerini anlatır mı
şgörü
zamanda sevgi, saygı, ho yaşae
nd
eri
kil
gibi duyguları iliş
maya ihtiyaçları var.
da
Atasay Kamer: İşin aslın
. Kadın
ım
laz
k
anatomisini bilme
ygusal
du
rü
ötü
an
annelik vasfınd
üreten
an
İns
tır.
rlık
ve üretici bir va
?
sin
mi
ir
bil
ne
bir varlığı düşü
dına
ka
tek
bir
i
ism
Allah’ın Rahim
ürettiği
atfedilmiştir. Kadın beyni narmış
sa
çocuğu kendi organı gibi , kolu
eli
,
lbi
ka
ri,
bedeni, karaciğe
kilomegidi. Bu sebeple binlerce anlayaini
ler
his
n
treden çocuğunu
a
bilen muazzam bir yaratılış i katez
ran
pa
Bu
sahiptir kadın.
oldukları
palım. Kadınlar duygusal
n
için duygusal kelimelerde yatımha
lık
yıl
55
hoşlanır. Ancak,
tlere sığdaki hanımımla sevgim cil
maz ki. İki kelimeyle nasıl
anlatayım?
22 Eylül
2014 Pazartesi
2013
2013
Perşembe
Perşembe
! Belediyecilik hizmetlerinin yanı sıra kültür ve sanata verdiği destekle Türkiye'de örnek olarak gösterilen Denizli Büyükşehir
Belediyesi, yeni dönem konservatuvar müracaatlarının başladığını duyurdu. Müracaatların sonlanmasının ardından yetenek
sınavıyla öğrenci kabul edecek konservatuvarda, ücretsiz gitar, piyano, keman, kaval, bağlama, klarnet, ney ve ud kursları verilecek
/,0!-01&(+/0*1&/-/#0(/%0
4LSJVRBWNIBWRO&SWDXKVSUXQ:SVMXMGRW=WWNTWRO
FWETWQOAX4GTNGRXBVXJWSWNWXBVRQU@UXQVJNVPTV
0GRPUKV&QVX:RSVPXLTWRWPX>:JNVRUTVSX;VSU8
HTUX<GKGPEVCURX<VTVQUKVJUDXKVSUXQ:SVM
PLSJVRBWNIWRXMGRW=WWNTWROSOS
FWETWQO@OSOXQIKIRQIAX4OJWXJGRVXJLSRW
PIRJUKVRTVRUSVXPW9OTWROSOXW?W=WPXLTWS
PLSJVRBWNIBWRQWXKVSUXQ:SVM
MGRW=WWNTWROSOSX"X-PUM&VXPWQWR
JGRV=V@UXU1WQVXVQUTQUAX!GRW=WWNTWROS
JLSTWSMWJOSOSXWRQOSQWSXUJV
WQWKTWROSXKVNVSVPXJOSWBOSWXNWFU
NINITW=W@OXFVTURNUTQUAX4IRJUKVRTVRUSD
V@UNUMXFLKIS=WXMGHU@USXFURX?LP
WTWSOSQWXG=RVNJUHXLTWRWPXPVSQUTVRUSU
KVNUENURMVXLTWSW@OXFITW=W@OXFVTURNUTURPVSD
KVNVSVPXJOSWBOXNWRUCUSUSXWQWKTWRWXUTVNUTV=V@UXU8
1WQVXVQUTQUAX;VSUHTUX<GKGPEVCURX<VTVQUKVJU
4GTNGRXBVX3LJKWTX,ETVRX;WURV
<WEPWSTO@O&SWXFW@TOXPLSJVR8
BWNIWRQWDX+XKWEXBVXGHVRU
CVRPVJUSX>UNWRDX9UKWSLD
PVMWSDXPWBWTD
FW@TWMWDXPTWRSVND
SVKXBVXIQXPIRJTWROSW
FWEBIRWFUTV=V@U
UEWRVNXVQUTQUAX4LS8
JVRBWNIWRQWXWKRO=W
+XKWEXBVXGHVRU
0GRPX3WSWNX!GHU@U
BVX0GRPX)WTP
!GHU@UXPLRLTWROSW
FWEBIRITWROS
KW9OTWFUTQU@U
PWKQVQUTURPVSDX?L=IPXPL8
RLJIXU?USXUJVX8+XKWEXWRWJO
PWKONXWTOSWFUTQU@UXU1WQVXVQUTQUA
4LSJVRBWNIWRTWXUT>UTUXFUT>UXWTMWPXUJNVKVSTVRUSX++
+XSIMWRWTOXNVTV1LSIXWRWKWFUTV=VPTVRUXFVTURNUTQUAX
.1#,.,$-$10*1,/%0-1(/)0)0*/+
;VSUHTUX<GKGPEVCURX<VTVQUKVX<WEPWSOX*JMWS
2LTWSDXBVTUTVRVX?L=IPTWROSOXG=RVNJUHXLTWSXPLSJVRBWNIWR
PIRJTWROSWX>:SQVRMVTVRUSUXNWBJUKVXVQVRVPD
#L=IPTWROMOHOSXJWQV=VXQVRJTVRQVXQV@UTXJLJKWTXCWKWN8
NWXQWXFWEWROTOXLTWFUTMVTVRUXU?USXJ9LRXBVXJWSWNX>UFU
VNPUSTUPTVRTVXUT>UTVSMVTVRUSUXJW@TWMWTOKOHAX39LRXBV
JWSWNTWXI@RWEWSX?L=IPTWROSXPVSQUSVXLTWSX:H>GBVSTVRU
BVXKWEWMXJNWSQWRNTWROXKWEONTWROSWX>:RVXQWCWXKGPJVP
LTW=WPNORAX<UHXFIXQGEGS=VTVRTVXFVSHVRUXCUHMVNTVRU
BVRUKLRIHAXL=IPTWROMOHODXQLTWKOJOKTWX>VTV=V@UMUHU
QGEGSGKLRIH#XQUKVXPLSIENIAX4LSJVRBWNIBWRWXJWQV=V
?L=IPTWROXQV@UTXKVNUEPUSTVRUXQVXPIRJXWTMWKWXQWBVNXV8
QVSX<WEPWSX2LTWSDX#*RNWPXWMW=OMOHX?L=IPTWROMOHO
>VTV=V@VXVSXQLSWSOMTOXEVPUTQVXCWHORTWKWFUTMVPNUR#
W?OPTWMWJOXKW9NOA &' ' '"
!
! ! !
Kıyı Ege ve İç Ege Tiyatrolar Birliği
üyeleri Denizli'de buluştu. Egeli tiyatrocular atölyelerden söyleşilere, sokak gösterilerinden sahne oyunlarına Denizli
Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde dostluk ve sanat için bir araya geldi
Konuklar, Genç Denizli Tiyatro Kulübü'nün ilk
kez sahneye koyduğu "Taziye" oyununu da birlikte
izledi. Kıyı Ege ve İç Ege Tiyatrolar Birliği üyeleri
dördüncü buluşmasını Denizli'de gerçekleştirdi.
İzmir, Fethiye ve Milas'ın ardından Kıyı Ege ve İç
Ege Tiyatrolar Birliği üyeleri Denizli'de dördüncü
kez bir araya geldi. 30'un üstünde Egeli tiyatro
grubunun katıldığı buluşmaya Denizli Büyükşehir
Belediyesi ev sahipliği yaptı. Atölyelerden
söyleşilere, sokak gösterilerinden sahne
oyunlarına birçok etkinlik düzenleyen birlik üyeleri,
Karşıyaka Belediye Tiyatrosu tarafından düzenlenen oyunculuk atölyesine katıldı. Gruplar daha
sonra Dokuz Eylül Üniversitesi'nden Prof. Dr.
Semih Çelenk'in "Tiyatronun Bereketli Toprağı;
Ege" konulu söyleşisini izledi. Balıkesir Sanat
Merkezi de Delikliçınar Meydanı'nda "Gazze’de İnsan Olmak!" konulu sokak gösterisi yaptı. Kıyı Ege
ve İç Ege Tiyatrolar Birliği üyeleri daha sonra Denizli Valiliği önünden Delikliçınar Meydanı'na kadar
düzenlenen korteje katıldı. Vatandaşlar tarafından
yoğun ilgi gösterilen tiyatrocular kortejden sonra
Denizli Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkan Vekili
ve Kent Konseyi Başkanı Ali Değirmenci'yi ziyaret
ederek, çiçek ve plaket takdim etti.
Denizli'nin sanata verdiği desteğe övgü
Birlik Koordinatörü Metin Güler, 40'a yakın
grubun oluşturduğu bir birlik olduklarını belirterek,
"Denizli bizim için çok önemli. 30 yıldır uluslararası
tiyatro festivali yapan bir kent Denizli" diyerek
Büyükşehir Belediyesi'nin sanata verdiği desteğe
vurgu yaptı. Genç Denizli Tiyatro Kulübü'nden sonra Denizli ile farklı bir bağ oluşturduklarını kaydeden Güler, "Bu buluşmanın çok özel olduğuna
inanıyoruz. Bir belediyede, hem Şehir Tiyatrosu,
hem de Genç Denizli Tiyatrosu ile yana yana
kardeş olması çok özel. Umarım bu diğer
belediyelere de örnek olur" dedi. Meclis Başkan
Vekili Değirmenci ise, birlikteki işbirliğini takdir ederek, "Denizli sanat anlamında zengin bir kent. 30
yıldır Amatör Tiyatrolar Festivali'nin yaptık. Festivale başlamak güzel ama daha güzeli sürdürülebilir
olması. Burada sadece yöneticilerin iradesinden
ziyade halkın katılımının da olması etkili. Bugüne
kadar ne yaptıysak halkımızın katılımı, onların
isteğiyle yaptık. İnşallah bundan sonra da bu güzel
etkinliklere devam ederiz" diye konuştu.
Tiyatrocular "Taziye"de buluştu
Programın akşamki bölümünde ise sanatçılar,
Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından gençlerin
tiyatroya ilgilisini artırmak için kurulan Genç Denizli Tiyatro Kulübü'nün yeni sezon açılışındaki
"Taziye" adlı oyunu Çatalçeşme Oda Tiyatrosu'nda
birlikte izledi. Yönetmenliğini Hakan Kurt’un yaptığı
Taziye'de "töre ve kan davası" teması ele alınırken,
oyunda 17 genç tiyatrocu yer aldı. Denizli
Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkan Vekili Ali
Değirmenci'nin de izlediği oyun tiyatro severler
tarafından büyük beğeni toplarken, salonun tamamen dolu olması dikkat çekti. (HABER MERKEZİ)
Denizli Valiliği, Denizli Büyükşehir Belediyesi, Garnizon
Komutanlığı, Pamukkale Üniversitesi, Denizli Ticaret
Borsası, Denizli İhracatçılar Birliği ve Denizli Esnaf ve
Sanatkarlar Odası Birliği, Denizli Valisi Abdülkadir Demir için
veda yemeği düzenledi. 3 yıldır Denizli’de görev yapan Vali
Demir ve eşi Nurtaç Demir gecede duygusal anlar yaşadı
)*134
2
6$6
#,-+"! .
/5%545'06
62(
&3461
+8+XV@UNUMXBVX:@RVNUMXKOTOD
:@RVNMVSTVRUMUHVDXBVTUTVRUMUHVXBVX?L=IPTWROMOHW
CWKORTOXLTJISAAAXUSVXBVXKVSUQVSXFURXV@UNUMXJVHLSI
W?OTQOAAAX5?OTQOXWMWXKUSVXJLRISTWRTWXFWETWQOAAA
HVTTUPTVXQVBTVNXLPITTWROSQWXJOPOSNOTWRX?LP
FGKGPAAAX!UTTUX-@UNUMX<WPWSTO@OSOSXMINTWPWXQVBTVN
LPITTWROSQWPUXV@UNUMXQGHVKUSUXKGPJVTNMVPXU?US
:HVTX?WTOEMWTWRXKW9MWJOXTWHOMXBVXV@UNUMXBVRUTVS
LPITTWROSDXJOSO1TWROSX>GBVSTUDXNVMUHXBVXCUKVSUP
LTI9XLTMWQO@OSOXPLSNRLTXVQV=VPXPWTUNVTUXFURXFURUM
PIRMWTOQORAAA
!UTTUX-@UNUMX!GQGRTVRUSUSXFW@TOXFITISQIPTWRO
UTTVRQVXLPITTWROSXQIRIMTWROXPLSIJISQWX?LPXHWKO1
PWTQOPTWROSOX>:HTVMTVKVFUTUKLRIHAAAX'VQVSJV
LPITTWRXW?OTMWQWSX+XCW1NWX:S=VXCVRXEVK
KVNUENURUTMVKVX?WTOEOTOKLRAAA
<LKWJODXPOSWJODXNVMUHTU@UXBVXQU@VRX?WTOEMWTWR
JWQV=VX+XCW1NWKWXJOPOENOROTMWKWX?WTOEOTOKLRAAA
3OPOENOROTWSXV@UNUMQVSX1WKQWX>VTURXMUAAAY
IPWROQWPUXJLRIKIXV@UNUM=UTVRVXJLRQI@IMIHQWD
V@UNUM=USUSXBVX:@RVS=USUSXPW1WJOSOSXFLEXLTMWJO
>VRVPUKLRXBVXJWQV=VXV@UNUMXBVX:@RVNUMXUTVXUT>UTVS8
MVTVRUX>VRVPNU@UX=VBWFOSOXWTOKLRIHAAAX5MWXMWWTV8
JV1XFUHUMXGTPVMUHQVX-@UNUMXBVX@RVNUM
FWETWQO@OSQWXJOPOSNOJOXNWMX+XWKXJGRGKLRXBV
@RVNMVSXVNPUTVSUKLRDXBVTUXVNPUTVSUKLRXBVXVS
:SVMTUJUXQVDX:@RVSUMX>:RV=VPX:@RVS=UTVRXVNP8
UTVSUKLRAAA
(VRUKVXPW?XWKXPWTQOAAAZZZ
5RNOPXFURUTVRUSXFIXV@UNUMXUTVXEWPW
KW9OTMWKW=W@OSOXFUTQURMVTUAAAX)VRX>V?VSX>GS
V@UNUMQVX?W@XWNTWMWMOHX>VRVPURPVSDXFLEXUETVRTV
I@RWEMWPNWSX?W@XWNTWMWKOXFORWPOSDXFURXFWJWMWPXU8
TVRUKVX>UQVMUKLRIHAAAX;VBTVNXLPITTWROSOSX?LP
LTMWJOSOSX?W@XWNTWQO@OMOHXWSTWMOSWX>VTMUKLRAAA
HVTXLPITTWRQWPUXV@UNUMUSXBVX:@RVNUMUS
WKSOJOSOSXCWNNWXFURX1WHTWJOSOSXQVBTVNXLPITTWROSQW
LTMWJOX>VRVPUKLRAAAX-@UNUMUSXEWPWJOXLTMWHD
V@UNUMUSXQVXWQWMOXLTMWHAAA
,1(.($,-.,., 7WTUTVRX4WRWRSWMVJUXUTV
MVRPVHVXWNWSWSX;VSUHTUX7WTUJUX5FQGTPWQUR
;VMURXU?USX;VSUHTUX7WTUTU@UDX;VSUHTU
<GKGPEVCURX<VTVQUKVJUDX(WRSUHLSX4LMINWSTO@OD
%WMIPPWTVX$SUBVRJUNVJUX%5$ DX;VSUHTUX0U=WRVN
<LRJWJOX;0< DX;VSUHTUX,CRW=WN?OTWRX<URTU@U
;-',< XBVX;VSUHTUX-JSW1XBVX3WSWNPWRTWRX*QWTWRO
<URTU@UXBVQWXKVMV@UXQGHVSTVQUAXLTLJJWVX*NVT&QV
QGHVSTVSVSXKVMV@VX-PLSLMUX<WPWSOX'UCWNX2VK8
FVP=UDX;VSUHTUX7WTUJUX5FQGTPWQURX;VMURXBVXVEU
'IRNW?X;VMURDX;VSUHTUX<GKGPEVCURX<VTVQUKV
<WEPWSOX*JMWSX2LTWSXBVXVEUX<VRRUSX2LTWSDXLQW
FWEPWSTWRODXJUBUTXNL9TIMXPIRITIEIXNVMJUT=UTVRUXBV
?LPXJWKOQWXQWBVNTUXPWNOTQOAX;0<X<WEPWSOX,FRWCUM
0V1VSTUTUDX(WRSUHLSX4LMINWSOX0I@>VSVRWTX-RCWS
HISDX%5$XVPN:RGX%RL1AX;RAX)GJVKUSX<W@=OXBV
;VSUHTUX7WTUXWRQOM=OJOX5FQITTWCX5=WRDX"XKOTQOR
PVSNNVX>:RVBXKW9WSX7WTUX;VMUR6VXVMVPTVRUSQVS
QLTWKOXNVEVPPGRXVQVRVPDXFISQWSXJLSRWPUXCWKWNOSQW
FWEWROTWRXQUTVQUAX<GKGPEVCURX<VTVQUKVX<WEPWSO
2LTWSXUJVDXNGMX;VSUHTUXWQOSWX7WTUX;VMUR6V
NVEVPPGRXVQVRVPDX/<IRWQWXFURXBVQWXKVMV@U
LTMWJOSOSXCGHSGSGXKWEOKLRIHAX$?XKOTOXWEPOS
JGRVQURX3WKOSX7WTUMUHTVXFURTUPNVXFIXEVCRVXCUHMVN
VQVRPVSXNVPXQGEGSQG@GMGHXEVKD
FIXEVCURQVPUXQVRQVXSWJOT
QVRMWSXLTIRIHDXFUR
NWTVFUXSWJOTXWSOSQWXK8
VRUSVX>VNURURUHD
UCNUKW?TWROXSWJOT
>UQVRURUHDX;VSU8
HTU6KUXSWJOTXQWCW
UTVRUDXSWJOTXQWCW
>GHVTV
>:NGRGRGHD
USJWSTWROXMINTI
VNMVPXU?USXSWJOT
9RLVTVRXKW9WROH
QUKVX?LPXKL@IS
?WTOEMWTWR
>VR?VPTVENURQUPAX<I
PLSIQWX3WKOSX7WTUMUHUSX;8
VSUHTUXUTVXUT>UTUXCWKWTTVRUSUS
EWCUQUKUMAX<IXQGSKWQW
EWCUQUKUMDX5TTWCXSWJU9XVQ8
VRJVX:FGRXQGSKWQWXQW
[email protected]
&.+.,1"-.,1/,0
!-0-0-/*
.#$,.1)//++*1/))0
7WTUX;VMUR6USX;VSUHTU6KV
CUHMVNXVNMVPXU?USX>V=VJUSU
>GSQGHGSVXPWNNO@OSOXWSTWNWS
<WEPWSX2LTWSDX/ISIXQWXSVNXLTWRWP
J:KTGKLRIMXMVJWUXU?USQVXBVXQOEOSQW
?LPXKL@ISXFVRWFVRTUPTVRUMUHXLTQIAX)V9XFURXWRWKW
>VTQU@UMUHQVX;VSUHTUXBVXUSJWSOMOHOSXQVRNTVRUSU
9WKTWENOPAX7WTUMUHX;VSUHTU6QVXFUR?LPXUETVRV
UMHWJOSOXWNNOAX;VSUHTU6QVXFUR?LPXUETVRUSX:SGSGXW?NO
BVXNWPU9?UJUXLTQIAX)VMXKVRVTQVXCVMX5SPWRW6QW
NWPU9?UJUXLTQIAX5SPWRW6QWXSVXMG=WQVTVDXSVXPWB8
>WTWRXBVRQU@USUX>:RVSXFURXPUEUXLTWRWPXJ:KTGKLRIMA
*SISXU?USXFVSX3WKOSX7WTUMUHVX?LPX?LPXNVEVPPGR
VQUKLRIMAX3WKOSX7WTUMUHXCWPTWROSOXCVTWTXVNJUSTVRA
<IXEVCRVDXFIXUSJWSTWRWXCWPTWROSOHOXCVTWTXVQUSA
GSPGXFIXEVCURQVXUHXFORWPNOSOHDXVJVRXFORWPNOSOHXBV
FIXEVCURXJUHUXISINMWKW=WPNOR.XQUKVXPLSIENIA
<WEPWSX2LTWSDX/3WKOSX7WTUMXJUHX>:RVBUSUHUS
1WHTWJOKTWXCWPPOSOHOXBVRQUSUHAX5TTWCXJUHTVRQVSXRWHO
LTJISDXKLTISIHDXFWCNOSOHXW?OPXLTJISXQUTUKLRIMAX<VS
;VSUHTUTVRXWQOSWX?LPX?LPXNVEVPPGRXVQUKLRIM.XQVQUA
.-01/0*1/-.--0+
0%)/#0
7WTUX;VMUR
UJVDX/'V
:@RVSQUPJV
FIXPVSNV
:@RVSQUP.
QUKVRVP
J:HTVRUSU
E:KTV
JGRQGRQG
/,SJWSTO@OD
>GHVTTU@UD
QLJNTI@ID
FURTUPNVTU@UXFI
PVSNNVX:@RVSQUPA
<UHXFIXPVSNV
>VTQU@UMUHQVXHWNVSXFURTUPXFV8
RWFVRTUPXBWRQODXFUHXLXPLNWKW
>URQUPAX7WRXLTWSXFIXFURTUPNVTU@UDXFI
>GHVTTU@UXJGRQGRMVKVX?WTOENOPAX;8
VSUHTU6SUSX>:STGX>VSUEAX<UHXFI
PVSNVXCUHMVNXVNMVSUSDXFIXPVSNUS
USJWSOKTWXFURTUPNVXLTMWSOSX>VR?VP8
NVSXPINJWTTO@OSWXUSWSQOPAX)V9
J:KTVQUPAX<UHXJUHTVRUXJVBQUPXVTUMUHQVS
>VTQU@US=VXFURXEVKTVRXKW9MWKWX?WTOENOPXW8
MWXFUTUKLRQIPXPUX?LPXQWCWX1WHTWJO
KW9OTWFUTURQUAX)V9USUHVX?LPXNVEVPPGRXVQUKLRIMA.
;VSUHTU6SUSX:SGSGSXW?OTQO@OSWXUEWRVNXVQVSX7WTU
;VMURDX/-PLSLMUX<WPWSOMOHOSX>:RVBV
FWETWMWJOKTWX;VSUHTU6SUSX5SPWRW6QWX>G?TVRUXWRNNOA
SVMTUXLTWSXUEXFWEWRMWPXQV@UTDXFURTUPNV
FWEWRWFUTMVPXBVX>:SGTTVRVX>URVFUTVRVP
FWEWRWFUTMVPAX(UQUEXWSUXLTQIXQVSQUX"XKOTXWHXFURXHW8
MWSXQV@UTDX;VSUHTUTUTVRXCWPPOSOXCVTWTXVNJUSDXFUHUM
?LPXFURXCWPPOMOHXLTMWQO@OSOXFUTUKLRIHXWMWXCVTWT
LTJISXQUKLRIM.XQVQUA
&.+.,1"/(/+01--.1%0!#/,1*.!$1-%,
-PLSLMUX<WPWSOX'UCWNX2VKFVP=UXQVDX7WTU
;VMURXUTVX"XKOTQORX;VSUHTU6KVXFURTUPNVXCUHMVNXVNMV
UMPWSTWROXLTQI@ISIXPWKQVQVRVPDX/;VSUHTU6QVXFV8
RWFVRX5TTWC6WXCWMQLTJISXNWEXGJNGSVXNWEXPLKQIPA
<VRWFVRX?LPXFWEWROTOXFURX?WTOEMWXQ:SVMUX>V?URQUP.
QVQUAX<WPWSX2VKFVP=UDX/(:HGXPWRWQORXLSIXFUTUK8
LRIHDXKVNVRXPUXKWSOSQWXQVJNVPXLTWSTWRXLTJISA
<I>GSVXPWQWRXPVSQUJUSVX>VRVPXKWSOSQWX>VRVP
WRPWJOSWXCVRXNGRTGXQVJNV@UXBVRQUPAX0WFUXFIXMWPWM8
TWRXMVBPUTVRXCV9JUX>VTU9X>V?U=UAX4WUMXLTWSXPWTO=O
LTWSX;VSUHTUMUHDXMUTTVNUMUHDXGTPVMUHDXQVBTVNUMUHA
<IXMWPWMTWROSXCV9JUXQVXMUTTVNVXWUNNURAX(VRVP
JV?UTVSX>VRVPXWNWSWRWPX>VTVSXMWPWMTWROSXCV9JU
MUTTVNNVXWUNNURAX3VB>UTUX7WTUMXQUKLRIMXPUX5TTWC
JVSQVSXRWHOXLTJISAX;VSUHTUMUHVXCUHMVNNV
FWEWROTOKQOSAX,SEWTTWCXFISQWSXJLSRWPUXCWKWNOSQW
>V?VSX=IMWRNVJUX>GSPGX>UFUXPWHWTWRXKWEWMWQWSD
JW@TOPTODXMINTITIPTWDXCIHIRTWDXFWEWROTOXFURXCWKWNOS
LTJISAX<UHXJUHQVSXRWHOKQOPX5TTWC6QWXJUHQVSXRWHOXLT8
JIS.XQUKVXPLSIENIAX4LSIEMWTWROSXWRQOSQWSX7WTU
;VMUR6VX9RLNLPLTXGKVTVRUXNWRW1OSQWSX?VEUNTU
CVQUKVTVRXBVRUTQUAX&' ' '"
SAYFA 11
SONDAKiKA GAZETESİ >>
11 DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCESİ
22
17Eylül
Şubat2014
2013Pazartesi
Perşembe
Sağ salim kurtarıldılar ya...
Şimdi kutlama zamanıdır
Mehmet
BARLAS
SABAH GAZETESİ
Cumhurbaşkanı, Başbakan, muhalefet lideri
veya siyaset dışı bir vatandaş olabilirsiniz... Ama geleceğini bu ülkenin geleceğinde gören,
tasada ve kıvançta toplumun duygularına
yürekten ortak olan bir Türkiye vatandaşı iseniz, IŞİD tarafından Musul'da alıkonulan konsolosluk çalışanlarının kurtarılmalarını kutlamaktan, buna sevinmekten, derin bir nefes almaktan başka ne tür bir reaksiyon gösterebilirsiniz?
Ben de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seslendirdiği düşüncelerini paylaşıyorum:
"-Operasyonun son derece başarılı biçimde
yürütülmüş, vatandaşlarımızın Türkiye'ye intikal ettirilmiş olması, büyük Türkiye'nin ulaştığı seviyeleri göstermesi bakımından da son
derece önemlidir ve değerlidir. Kurtarılan
vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi
iletiyor, Sayın Başbakanımıza, Hükümetimize,
Milli İstihbarat Teşkilatımıza, katkısı olan tüm
dost ve kardeşlerimize teşekkür ediyor, milletimizin gözü aydın diyorum.
"Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu
Ben de Başbakan Davutoğlu'nun dediklerini
tekrarlıyorum bugün:
"-Bugün bir bayram günüdür. Bugün bütün
bir milletimiz için bayram günüdür. Üç ayı
aşkın bir zamandır, gece ve gündüz onları hayal ettik. Rüyalarımıza girdiler. Hep onlarla
düşündük, onlarla uyuduk, onlarla kalktık..
Öztürk kardeşim ve ekibi vakur ve metin bir
şekilde beklediler.
Baş eğmediler. Dimdik durdular. Neyi temsil
ettiklerinin bilinciyle hareket ettiler. Hepsini
alınlarından öpüyorum, kucaklıyorum."
Ben de CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun açıklamasının altına imzamı atıyorum:
"-Vatanımızın özgür topraklarına, ailelerine,
yakınlarına ve özgürlüklerine kavuşan vatandaşlarımıza geçmiş olsun, aileleriyle mil-
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
letimize de gözünüz aydın diyor, kurtarma operasyonunun düşünülmesi, planlanması, uygulanması ve tam istediğimiz gibi sonuçlandırılmasında payı, katkısı, emeği olan herkese
teşekkür ediyor, sevgilerimi, saygılarımı
sunuyorum"
Bugün kutlama zamanıdır
Bu kurtarma operasyonunun iç ve dış
siyasette ne tür yansımalar göstereceğini
önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ama bu gelişmenin hem Irak ve Suriye'deki gelişmelere
karşı hem de IŞİD'le mücadeleye dönük olarak
Türkiye'nin izlediği stratejiyi temelden etkilemesi ihtimali pek zayıf... İç siyasette ise bu
gelişme Başbakan Davutoğlu'nu kesinlikle
güçlendirecektir. Davutoğlu Hükümeti'nin ilk
elle tutulur ve uluslararası çaptaki başarısıdır
bu... Ama şu anda bu konulara girmek yerine
öncelikle Musul Konsolosluğumuz çalışanlarının ve ailelerinin sağ salim olarak kurtarılmalarını kutlamanın zamanıdır... Gerçekten
bugün bütün milletimiz için bayram günüdür.
21.09.2014
Abdurrahman
DLPAK
YENİ AKİT GAZETESİ
Garp cephesinde yeni bir
şey yok!
Irak sözkonusu olunca, batının malum tavrı yine ortaya çıktı. Biz bu tavrı Gezi olaylarında da görmüştük.. Derecelendirme kuruluşları, Batı Mediası sanki kurşun asker gibi.
İşaret aldıklarında belli merkezlerden, eklemlenmiş gazetecileri, bilim adamları, sözde STK aktörleri hemen anında ortaya
çıkıveriyor..
Bunların insan hakları ve çevre örgütlerinin de kurşun asker
olduklarını biliyoruz artık.Demokrasi ve özgürlük talepleri de,
ağunun içine katılan bir bal ya da zehrin sunulduğu altın bir
tasa benziyor..
Demokrasi garp cephesinde, halkları aldatmak için oltaya
takılan bir yem sanki!
IŞİD konusundaki yaklaşımları da sahte.. Esed’e karşı aynı
tepki ve öfkeyi göstermiyorlar. Ya daSisi’ye.. Sormak gerek,
neden?
IŞİD buraya gelene kadar seslerini çıkartmadılar.. Bağdat
yönetimi de öyle..
Hani her işin paradigmasını / öncüllerini sorgular ya batı!
Peki Ebu Gureyb hapishanesinden salıverilen “suçlular” nereye gittiler, hiç merak etmediniz mi? Ya da bir anda IŞİD
konuşunca neden susuverdi El Kaide.. IŞİD niye Esed’e vurmadı ya da silahlarını İsrail’e, Ürdün’e yöneltmedi?.
Yakında Ürdün’e geldiklerinde İsrail, IŞİD bahanesi ile
Ürdün’e girecek ve ardından FilistinlileriÜrdün’e sürecek diye
bir söylenti dolaşıyor ortalıkta..
IŞİD, Saddam’ın gizli Cumhuriyet ordusu ve yeraltındaki
silah depolarına doğru giderkenAmerikan, İngiliz, İsrail istihbaratı neredeydi.. O Arap aşiretlerinin IŞİD ile birlikte hareket
edeceği bilinmiyor mu idi! Yarın hepsini kuş gibi avlayacaklar.
Toplu imha girişimleri olacak.. Birileri tutuklanacak, birilerinin
mal varlıklarına el konulacak, birileri tehdit ve şantajla sistemin
usage haline getirilecek.. Bölgede kirli ve karanlık bir oyun oynanıyor. İstenen etnik, dini, mezhebi bir çatışma çıkartmak,
mehdi, mesih, Deccal tartışmaları ile Şii, Selefi, Sufi kavgası
örgütlemek. Sonrada kendileri gelip sulhu sağlayacaklar. Pax
Amerikano, Pax Londra, Pax Paris, Pax Vatikan, Pax Roma
yani! ABD ve İngiltere, Fransa ve İsrail, Suudiler, Mısır ve onların peşinden gidenler, şartların olgunlaşması için beklediler
değil mi? Tıpkı Sırpların ve Hırvatların Bosnalıları katletmesini ve dünyadan tepkilerin yükselmesini bekledikleri gibi.
Tavşana kaç, tazıya tut yani! Kontrollü bunalım stratejisi.. Kapitalizmin çarkı bu kanla çalışan değirmenle döner.. Onun için
aynı ülkenin çocuklarının kanları, gözyaşları ve alınterlerine ihtiyaç var..
ABD, İngiltere, Fransa orada ne geziyor diyor bizim saf
kardeşlerimiz? Tarihe bakmak lazım.Belfaur, Sycos-Picot,
Tahran, Yalta, Postdam, Kasımpaşa ve Ankara Konferansları,
Kahire buluşması, RCD, Bağdat Paktı, CENTO.. Bu ülkelerin
sınırlarını kim çizdi, rejimlerini kim tayin etti, iktidarlarını bu
halkın başına kim bela etti.. Bunlar kamil devlet değil, vesayet
altındaki rejimler bunlar. Bunların orduları, kendi halkına karşı
konuşlandırılmıştır, savaşmak için değil, darbe yapmak, halkı
kontrol altında tutmak için. Sisi türü ihanet çetelerinden oluşmaktadır bu ordular.. Ve halkın çocuklarını askere aldıkları için
de bu rejimler tarafından ordu kutsanmaktadır. Oysa bu ordular
sadece kendi halkını kontrol etmek için vardırlar.. Ellerindeki
silahlar düşmana karşı kullanılamaz..
İslam Konferans, Arap ve Afrika Birliği’nden söz edecekseniz, bunların kendi aralarında gerçek birlik yok. Bunlar dışa
karşı bir güç birliği değil, içeriyi kontrol etmek için kurulan
örgütlerdir..
Bu kadar olay oluyor, neden kimse çıkıp İslam barış gücünden söz etmiyor. Daha ortak savunma paktından söz etmiyorum..
KURT MUSUN TİLKİ Mİ?
Nuriye
Akman
ZAMAN GAZETESİ
Hayvan adlarının dildeki kullanımını araştırırken,
11. yüzyıl dilbilimcilerinden Kaşgarlı Mahmud’un
divanında, Türkmen Türkçesinde kullanılan çok ilginç bir bilgiyle karşılaştım.
DTCF Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları
Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Selcan Sağlık’ın
bir makalesinde dile getirildiğine göre, eskiden
Türkmen bir kadın doğum yaptığında “Tilkü mü
togdı azu böri mü?” diye sorulurdu. Yani doğan
çocuğun kurt mu tilki mi olduğu öğrenilmek istenirdi. Kız çocukları çekingen ve kurnaz tilkiye,
erkek çocukları ise cesur kurda benzetilirdi.
Bu soru, günümüz Türkmencesinde de bir şeyin
neticesinin olumlu mu olumsuz mu olduğunu
öğrenmek amacıyla “Gurt mı tilki?” şeklinde sıkça
soruluyor. Elbette kurt pozitif, tilki negatif anlam
yüklenmiş durumda.
Mesela erkek tarafı adına kız istemeye giden
görücü (söz aydıcı) görevini bitirip döndüğünde kendisine şöyle soruluyor: “Gurtmısın, tilki?”
Görücü eğer “Gurtduruz” diye cevap verirse bu işlerin yolunda gittiğine işaret sayılıyor.
Kurt ve tilkinin Türkiye Türkçesinde daha çok
politikacıların sıfatları olarak kullanılması neden acaba? Sırası gelince attan asil hayvan olarak
bahsedilirken neden at gibi politikacı denmez?
***
EŞEKLERİN HÜZNÜ
Bu kravatlı, ceketli eşek büstü, Süleymaniye’de
2003’te kurulan Kürdistan Eşekler Partisi’nin sembolü olarak 2012 yılında açılmış ancak parti çevreci mesajları anlaşamamayıp alaylara dayanamayınca kendini feshetmişti.
Eşekler, iyi ki insanların dilinde hakarete dönüştüklerini bilmiyorlar. Nedenini asla anlayamayacakları
sonsuz bir hüzünle geçerdi yaşamları. Atlara gösterilen saygının binde birine mazhar olamamaya
kim bilir ne üzülürlerdi. Aslan, kaplan gibi
yırtıcılardan övgü ile bahseden insanın, öfkesini
boşaltırken aklına önce eşeğin gelmesini hazmedemezlerdi herhalde.
Belki de eşekler bilinçle donatılsaydı, insanların bu
kötü huylarını başka masum varlıklara da yönelttiklerini görüp biraz teselli bulurdu. Eğer heykel
hâlâ Süleymaniye’de duruyorsa, altına eşeğin dilinden yazılmış şöyle bir levha koyarak kendilerini
bilinçli sanan insanlara seslenilsin isterdim:
Ben hakarete uğrayan tüm canlıların sembolüyüm.
Bana bakıp güleceğinize ve kızdığınızda birbirinize
“Eşek oğlu eşek” diyeceğinize engellilerden, kilolulardan, hastalardan, bekar kızlardan ve sizden olmayan ötekilerden, sizden olup da nefret ettiklerinizden bahsederken zavallı kelimelerle nasıl oynadığınızı size hatırlatmak isterim:
“Afedersiniz Ermeni”, “Rum dölü”, “Yahudi tohumu”, “Allah’ın şişkosu”, “Gavur ölüsü”, “Sağır
mısın kardeşim?”, “Kör müsün nesin?”, “Ne sakat
adamsın”, “Hasta mısın?”, “ Seni cüzzamlı!”, “Şizofren herif ne olacak!”, “Çingeneleşme!”, “Anladıysam Arap olayım”, “Çöl bedevisi”, “Köylü!”,
“Amele kılıklı”, “Karı kılıklı”, “Kız kurusu”, “İt
oğlu it”, “Köpek”, “Domuz”, “Ayı”, “Çakal”, “Yuh
deve!”, “Maymun”, “Keçi”, “Hıyar”, “Mal”,
“Davar” , “Öküz”...
***
ANDA YAŞAMAK MÜMKÜN MÜ?
Geçtiğimiz ay İspanya’da çekilmiş bu fotoğraf. Hava 40 derece. Çocuklar suyla oynuyor. Zaman,
neşeyle donmuş sanki. Tabii bakan için. Yaşarken
göl değil nehirdir zaman. Her şey anda olup biter,
buna rağmen her anı yeni bir başlangıç olarak kabullenemeyiz. Hayatı daha çok o anın öncesi ve sonrasıyla anlamlandırırız.
Bir anı bekleyişimizin heyecanı o ana eriştiğimizde
kaybolur. Bir şeyin gerçekleşeceğini ümit etmenin
zevki, yaşanmış hiçbir anla kıyas edilemeyecek
denli büyüktür. Sonrasında o mutlu anı hatırlarken
kenar süsleri katar, giderek kutsallaştırırız. Hayalin
gücü her zaman gerçeğe fark atar. Beklentimiz bir
felaket olduğunda da durum değişmez. Korktuğumuz kederin hayaleti canlandığında zannettiğimizden daha cesur çıkar ve bir şekilde onunla başederiz. Ariflerse bizim aksimize “vaktin evladı” olarak
yaşarlar. Ümitten ve kederden muaf tutulmuş insanlardır. Hayat yolunda giderken ne menzile erişme hayalleri kurarlar, ne de hatıralarıyla
avunurlar. Çünkü yol ile yolcuyu benliklerinde eritmişlerdir. Ortada ne yol kalmıştır, ne de yolcu.
İdraklerinin DNA’sı mutasyona uğramış olmalı.
Yansalar yakılsalar dahi duman tütmez bedenlerinden. Dudaklarında daimi bir tebessüm.
Nazarları nur ırmağı...
20.09.2014
Bakın Mısır’da, Yemen’de, Libya’da, Suriye, Irak,
Bangladeş’te, Gezi’de yaşananlar aynı şeyler aslında.. Derin
devlet, paralel yapı da farklı değil..
Alavere-dalavere, nasıl batı Bosna’yı kuşa çevirdi ve işgal
etti ise bu bölgede de olan farklı bir şey değil..
Kürtler oynanan oyunu görmeli.. Birlikten ayrılan herkesi
Emperyalizmin aç kurtları kapacak..
Hedefleri çok açık ve net. İsrail’in varlığı ve güvenliği, Batı
değerler sistemi ve Hristiyanlığın medeniyet algısında temel
referans olarak kabul edilmesi ve ABD’nin temsil ettiği uluslararası düzen, global ekonomi ve NATO gibi askeri ve stratejik temel tercihlere karşı çıkmamamız..
İslam Siyonizm için bir tehdit. İslam batı uygarlığına/barbarlığına karşı yeni bir medeniyet, dünya görüşü ve ahlaktan
söz ediyor ve İslam coğrafyası, batı güvenlik ve çıkarları için
tehdit oluşturuyor.. Onun için de İslam’ı ve Müslümanları
tehdit olarak görüyorlar.. Bu tehdit, soğuk savaştaki komünizm
tehdidinden daha can yakıcı onlar için. Bunu görelim.
Bunların Alevisi-Sünnisi, Kürdü-Türkü, sağı-solu yok.. Irak’ta selefi radikal, Yemen’de Şiiciolurlar, yeri gelir Sufi
olurlar.. Türkiye’de ılımlı İslamcı postuna bürünürler.. Dönerİslamifobianın sponsorluğunu yaparlar.. Laikçi olurlar. Farketmez! Onlar bu bölgeye “Bir damla kan, bir damla petrol” diye
geldiler.. Aman dikkat: Şeytan sizi Allah’la aldatmasın.. Aman
dikkat kafanızı kiraya vermeyin..Lawrancelerin peşine
düşmeyin sakın! Unutmayın ki, cehennemin yolları iyi niyet
taşları ile döşelidir..
Anlayacağınız garp cephesinde değişen bir şey yok..
Selam ve dua ile..
21.09.2014
SAYFA 12
SONDAKiKA GAZETESİ >>
12 GÜNCEL
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
22
17Eylül
Şubat2014
2013Pazartesi
Perşembe
POLİKLİNİK TELEFONLARI
ACİL TELEFONLAR
İtfaye
AKS110
Acil Yardım
Polis İmdat
Elektrik Arıza
Jandarma İmdat
İZSU Su Arıza
Doğalgaz Acil Müdahale
Cenaze Hizmetleri
Sahil Güvenlik
Orman Yangınları
110
110
112
155
186
156
185
187
188
158
177
YANGIN TELEFONLARI
İzmir
Karşıyaka
Kadifekale
Bornova
Bostanlı
Buca
Karabağlar
Çamdibi
Çiğli
Balçova
Evka 4
Evka 1
Gaziemir
Hatay
Narlıdere
Güzelbahçe
110
372 58 74
225 49 99
388 10 03
386 17 86
487 13 61
237 13 07
433 65 59
376 73 23
278 76 02
351 09 04
452 24 77
251 00 44
250 86 40
238 35 97
234 25 34
HASTANE TELEFONLARI
-Devlet HastaneleriAliağa
616 87 87
N.S. İşgören Alsancak
463 64 65
Alsancak Acil Servis
Ağız ve Diş Sağlığı
422 00 76
Alsancak Diş Hast.
464 78 62
Atatürk Devlet
244 44 44
Behçet Uz
489 56 56
Bornava Dev. Hast.
375 58 58
Bozyaka Eği. Hast.
250 50 50
Buca S.D. Hastanesi
452 52 52
Çeşme A. Çizgenakat
712 07 77
Foça
812 14 29
Göğüs Hastanesi
433 33 33
Konak Diş Hastanesi
441 81 81
Karşıyaka
366 88 88
Çiğli Dev. Hastanesi
376 23 33
Menemen Dev. Hast.
832 58 59
Nejat Hepkon
Seferihisar Hastanesi
743 20 10
Selçuk Dev. Hast.
892 70 36
Urla Dev. Hastanesi
752 10 04
Tepecik Dev. Hast.
469 69 69
-Belediye HastaneleriEşrefpaşa Bel. Hast. 293 80 00
-Özel HastanelerAnadolu Tıp Merkezi
272 00 11
Agora Tıp Merkezi
425 73 73
Atakalp Kalp Hastanesi
483 14 14
Atakent Tıp Merkezi
336 11 95
Atagöz Göz Hastalıkları 435 35 35
Atafizik, Fizik Ted. Mer.
231 25 15
Batıgöz Hastanesi
489 03 03
Bornova Tıp Merkezi
388 20 40
Bornova Özel Tıp Mer.
343 23 50
Bornova Özel
Sağlık Tıp Merkezi
339 77 83
Buca Tıp Merkezi
438 14 14
Buca Sağlık Merkezi
438 06 20
Central Hospital
341 67 67
Can Tıp Merkezi
232 13 48
Caner Göz Merkezi
278 81 11
Çağdaş Tıp Merkezi
285 95 95
Çankaya Tıp Merkezi
425 31 31
Çesav Tıp Merkezi
362 67 67
Çeşme Sissus Has.
723 05 55
Çınarlı Hastanesi
462 27 27
Çiğli Özel Sağ.
386 26 16
Diyabet Hastanesi
449 13 19
Diamed Dah. Dal Mer.
465 27 37
Doğa Tıp Mer.
244 16 16
Dr. Sıhhat Tıp Merkezi
367 67 47
Efes K.B.B. Merkezi
446 15 16
Ege Sağlık Hastanesi
463 77 00
Ege Tüp Bebek Merkezi 445 31 45
Egeria Çocuk Sağlık
Hastanesi Dal Merkezi
489 35 35
Ekol K.B.B. Dal Mer.
386 55 05
Ekol K.B.B. Şube
369 89 65
El ve Mikro Cerrahi
441 02 21
Gazi Kent Tıp Merkezi
252 45 00
Gaziemir Tıp Merkezi
251 47 67
Hayat Hastanesi
441 41 96
İzmir Hastanesi
483 31 31
İrenbe Tüp Bebek Mer.
464 58 88
441 41 70
Karataş
Karşıyaka Tıp Merkezi
369 00 91
Çiğli hasta meclisinden
naylon poşete hayır!
Çiğli Devlet Hastanesi
Hasta Meclisi üyeleri ile bir
araya gelen Çiğli Belediye
Başkanı Hasan Arslan,
hasta meclisinin başlattığı
“naylon poşete hayır”
kampanyasına destek olacaklarını açıkladı
Çiğli Belediyesi Başkanı Hasan Arslan,
Çiğli Devlet Hastanesi Hasta Meclisi
Başkanı Leyla Dağdal ve beraberindeki
heyet ile makamında bir araya geldi.
Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek
Çiğli’nin değişimine ve gelişimine katkıda bulunan birçok sosyal projeyi hayata
geçiren, vatandaşa daha sağlıklı hizmet
verilmesi konularında çalışmalar yürüten
hasta meclisi, bu kez de “naylon poşete
hayır” kampanyasıyla gündemde. Proje,
naylon tüketiminin doğaya verdiği zararlara dikkat çekiyor. Projelerini Başkan Arslan ile paylayan hasta meclisi üyeleri,
çevre zararlarının giderilmesi konusunda
yapılacaklar, alınacak önlemler ve vatandaşların aktif katılımının sağlanmasına ilişkin yapılabilecekler konusunda Başkan
Arslan ile görüştüler. Sohbet havasında
geçen görüşmede, Başkan Arslan projeye
destek sözü vererek, ilçede bunun için
yapılması gerekenlere yönelik bilgi aldı.
Sosyal Sorumluluk Projelerine
destek oluyoruz
Çiğli’de yürütülmesi planlanan güzel bir
sosyal sorumluluk projesi olarak Çiğli
Devlet Hastanesi Hasta Meclisi’nin ortaya koyduğu projenin önemine dikkat
çeken Başkan Arslan, “Türkiye’de bir İlki
gerçekleştiren Çiğli Devlet Hastanesi çok
önemli bir projeyi hayata geçirmişti. Hasta hakları ve hasta yaklaşımları konularında farklı yaklaşımlar ortaya koymuştu.
Bunun yanında bir de sosyal sorumluluk
projesi olarak “naylon poşete hayır” kampanyasını yürütüyor olması bizim de
destekleyeceğimiz bir projedir. Bez poşet
kullanımının yaygınlaşmasını destekliyoruz. Çünkü doğaya verdiğimiz zarar
günden güne artıyor. Bu zararın en büyük
sorumlularından biri de; plastik tüketimine olan ilginin artması. Bu yüzden
vatandaşın bilgilendirilmesi çok önemlidir. Bu tarz çalışmaların yanındayız ve
desteklemeye devam edeceğiz” dedi.
(HABER MERKEZİ)
Rusya su ürünleri
için öncelikli pazar
haline GELDi
Su Ürünleri Tanıtım Grubu (STG),
hedef pazarları arasında yer alan
Rusya'da Türk su ürünlerini tanıttı.
Su Ürünleri Tanıtım Grubu'ndan
yapılan açıklamada, 15-18 Eylül
2014 tarihlerinde düzenlenen World
Food Moscow Gıda Fuarı’na bu yıl
da katılım sağlandığı belirtildi.
Rusya ve çevre ülkelerden çok sayıda ziyaretçinin gezdiği fuarda, STG
standına yoğun ilginin gösterildiği
kaydedildi. Fuar süresince STG standında aşçı İbrahim Önen'in
sunumlarıyla 250 kilogram levrek
ve çipura pişirilerek davetlilere
ikram edildiği ifade edildi. Açıklamada görüşlerine yer verilen Su
Ürünleri Tanıtım Grubu Başkanı
Melih İşliel, Rusya'nın Türkiye için
önemli bir pazar olduğunu, bu
ülkenin ABD ve AB ülkelerinden gıda ithalatına koyduğu kısıtlamalarla
öneminin daha da arttığını kaydetti.
Rusya'da levrek, çipura ve alabalığın bilinen ve çok sevilen balıklar olduğunu ifade eden İşliel, fuar
sırasında yaklaşık 5 bin kişiye balık
ikram edildiğini dile getirdi.
İşliel, "Rusya Federasyonu son
yaşanan gelişmeler ışığında gıda
gereksinimlerini karşılamak için
yeni tedarikçi arayışında. Bu durum, coğrafi konumumuz bakımın-
dan ülkemiz için önemli fırsatları
beraberinde getiriyor. Rusya, Türk
ihracatçılarının da yoğun ilgi gösterdiği bir ülke durumundadır. Su
ürünleri sektörü bakımından da
ihracatımız 2013 yılına göre önemli
ölçüde artmıştır. Artık Rusya’nın
önde gelen süpermarket zincirlerinde ve restoranların menülerinde Türk balıklarını görmek
mümkün" bilgisini verdi. Ege Su
Ürünleri ve Hayvansal Mamuller
İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu
Başkanı Sinan Kızıltan ise, fuar
boyunca Türk su ürünleri sektörünün başarıyla tanıtıldığını, STG
standında toplanan alım taleplerinin firmalar tarafından iyi değerlendirilmesi halinde önümüzdeki
dönemde Rusya'ya ihracatın
önemli ölçüde artacağına inandığını belirtti. (AA)
‘‘Yuvaya Dönüşen Plastikler’’
Projesi'ne Başkan Batur'dan imza
Plastik Sanayicileri Derneği ile Ege Plastik Sanayicileri Dayanışma Derneği'nin
yürüttüğü "Yuvaya Dönüşen Plastikler"
isimli sosyal sorumluluk projesi
Narlıdere'de de hayata geçiyor. PAGDER
Başkanı Hüseyin Semerci, Ege Plastik
Sanayicileri Derneği Başkanı Erol Paksu ve
Proje Uzmanı Jale Filiz, Narlıdere Belediye
Başkanı Abdül Batur ile bir araya gelerek
projeyi imzaladı. Proje kapsamında dernek
tarafından yaptırılan 20 adet büyük boy
-Türk TelekomArıza
Bilinmeyen Numara
Danışma
Uyandırma
Posta Kodu
Fono Tel
Borç Ögrenme
Çağrı
-SinemalarAgora Balçova
Afm Park Bornova
Afm Forum Bornova
Afm Ege Park
Afm Passtel
121
11811
444 14 44
135
119
141
163
133
277 25 25
373 73 20
373 03 50
324 42 64
489 22 00
plastik köpek kulübesi Narlıdere’de Sokak
hayvanları için çeşitli bölgelere konulacak.
PAGDER Başkanı Erol Paksu, ülke gelenine yaymaya çalıştıkları "Yuvaya Dönüşen
Plastikler" sosyal sorumluluk projesiyle amaçlarının plastik atıklarının çöpe gitmesini
enlemek olduğunu belirtirken, "Belediyelerimiz bu konuda lisanslı firmalar aracılığıyla
bu plastikleri topluyor. Ancak yine de boşa
giden atıkları önlemek amacıyla bu projeyi
geliştirdik. Hayvan severlerimizin duAvşar Palmiye
Cinemaximum
Cinemaximum
Cinemaximum (Ykm)
Cinecity Kipa Çiğli
Çeşme Hollywood
Çamlıca
Deniz Karşıyaka
Batı Sineması
Çınar Sineması
Karaca Sineması
Kipa Hollywood
Menemen Kültür
Şan Konak
Çınar Center
277 48 00
278 87 87
446 90 40
425 01 25
386 58 88
712 07 13
343 83 15
381 64 61
347 58 25
489 88 85
445 87 76
252 56 66
832 14 11
483 75 11
277 11 00
yarlılığını biliyoruz. Narlıdere'de de billboardlar ve afişlerle bu duyarlılığı üst noktaya çıkarmak, plastik atıkların atık kutularını yönelmesini sağlamak istiyoruz. Projenin tüm amacı duyarlılığı artırmak.
Türkiye'de tüm atıkların geri dönüşmesi ve
bunların yeniden işlenmesi halinde ülkenin
5.2 milyar dolar tutarında bir parayı
ekonomisine kazandıracağını düşünürsek
bu duyarlılık önemlidir" dedi. (HABER
MERKEZİ)
Sema Sineması
Konak Sineması
Desem Sineması
Karşıyaka Sineması
İzmir Sİneması
-TiyatroKonak Sahnesi
Ragıp Haykır Sahn.
İzmir Devlet Tiyat.
Uğur Mumcu Sahnesi
İzmir Tiyatro
Bab-ı Sanat Merkezi
İsmet İnönü
Sanat Merkezi
483 91 00
483 21 91
422 53 10
381 50 98
421 42 61
483 50 35
369 14 87
445 89 41
343 04 33
446 77 95
441 09 02
Borcanevi
Bornova Yeni Yaşam
Bozyaka Halk
Bozyaka Dispanseri
Buca Çözüm
Cansu Karabağlar
Çamdibi Derman Polik.
Çizgi Polik.
Deniz Sağlık Polik.
Ege Sağlık
Egeform Fizik
Eşrefpaşa Ö.Sağ.
Eşrefpaşa Zinde Polik.
Gaziemir Dr. Polik.
Gazi Kent Polik.
Halk Polik.
Hatay Özel Sağlık
İhtisas Polik.
Karşıyaka Park Sağlık
Mevlana Polik.
Mersinli Özel Sağlık
Neron Psikiyatri
Nergiz Özel Sağlık
Onur Polik.
Özel 9 Eylüllüler Polik.
Özel Altındağ
Özel Brn Dr. Dispanseri
Özel Çiğli Polik.
Özel Eylül Polik.
Özel Gülhan Polik.
Özel İrem Sağlık Polik.
Özel İzmir Polik.
Özel Pınarbaşı Polik.
Özel Sarnıç Polik.
Özel Seferihisar Polik.
Özel Serin Polik.
Özel Yedigöller Polik.
Özel Yenişehir Polik.
Park Sağlık Polik.
Sevgi Özel Sağlık
Şöferler Odası
Sağlık Polik.
Teos Polik.
Vefa Polik.
Yeşiltepe Polik.
Yıkık Cami Halk.
255 04 44
388 03 31
261 39 13
256 09 86
438 76 26
237 73 83
435 00 77
226 34 34
369 90 91
487 57 64
464 24 24
227 35 26
262 64 71
252 36 92
274 13 74
285 46 34
250 51 52
254 13 13
367 22 22
343 32 43
461 19 99
256 76 76
364 08 10
458 77 45
453 81 11
458 05 89
347 38 92
386 05 95
373 85 74
347 99 91
251 84 24
343 23 50
479 80 25
281 64 03
743 58 48
261 29 99
442 29 92
433 09 24
367 22 22
438 37 38
227 99 35
743 57 77
341 84 24
351 38 72
271 27 27
-Askeri HastanelerHava Hastanesi
285 96 50
Kara Hastanesi
262 55 55
ÜNİVERSİTE TELEFONLARI
Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg.
Merkezi
330 52 30
Dokuz Eylül Ünv.
412 22 22
Dokuz Eylül Üni.
Karşıyaka Polik.
369 30 40
Ege Üniversitesi
444 13 43
İlaç ve Zehir Dan.
277 73 33
Ege Üni.Uyg.ve
Araş.Merkezi
330 52 30
-Doğum EvleriEge Üni. Tıp Fak.
388 19 63
Konak Doğum Evi
489 09 09
Tepecik Doğum Hast.
449 49 49
-Kan MerkezleriKızılay
463 63 53
Çocuk Hastanesi
433 06 08
Ege Üni.
388 28 61
Tepecik Kan Merkezi
433 38 74
ULAŞIM TELEFONLARI
Denizyolları
THY Rezervasyon
Basm. Rezervasyon
Alsancak Gar
Santral Garaj
464 88 89
444 08 49
484 86 38
464 77 95
472 10 10
-Körfez Ulaşım İskelelerKonak
484 98 56
Karşıyaka
368 00 42
Alsancak
464 78 31
Bostanlı
330 89 22
Bayraklı İskele
345 77 53
Pasaport İskele
484 22 56
Göztepe İskele
224 20 22
Üçkuyular İskele
259 40 13
-Elektrik ArızaGenel Kesinti Seb.
435 11 84
Buca
426 69 37
Çiğli
376 90 91
Karşıyaka
369 79 80
Bornova
388 83 78
Narlıdere
238 32 90
261 48 04
Eşrefpasa
Gaziemir
251 92 05
Güzelbahçe
234 05 34
Konak
425 60 60
Çeşme
712 63 46
22Şubat
Eylül 2014
2013 Pazartesi
Perşembe
Yeni eğitim öğretim döneminin başlamasıyla çocukların suça sürüklenme, madde kullanımı gibi konularda hedef kitle haline geldiği, 273
bin 571 çocuğun 2013 yılında güvenlik birimlerine ulaştığı vurgulandı
TÜİK tarafından “Güvenlik Birimine Gelen veya Getirilen Çocuklar” ile ilgili istatistiki çalışmanın dikkat çekici
olduğunu belirten uzmanlar, 16 milyon 400 bin öğrencinin ders başı
yaptığını Türkiye’nin genç nüfusu nedeniyle özellikle uyuşturucu tacirleri
için okul ve çevrelerinin en önemli
pazarı oluşturduğu kaydedildi. TÜİK verilerinin Türkiye’nin tüm kentlerinde Emniyet ve Jandarma Genel
Müdürlüğüne gelen ve getirilen
çocukları kapsadığını
bildiren İzmir Ekonomi
Üniversitesi Sosyoloji
Bölümü Başkanı Prof. Dr.
Erol Kahveci, 2013
yılında getirilen
çocukların oranlarının
2012’ye göre yüzde
11,6 oranında
arttığını belirtti.
Çocukların yüzde
57,9’unun 15 – 17,
yüzde 25’inin 12 –
14, yüzde 17,1’inin
de 11 ve altı yaş
grubunda olduğunu
aktaran Prof. Dr.
Kahveci, “2013 yılında
güvenlik birimlerine kanunlarda suç olarak tanımlanan
bir fiili işlediği iddiasıyla 115
bin 439 çocuk gelmiştir. Bu
durumdaki çocukların
oranında 2012 yılı verilerine
göre yüzde 14,5 oranında
artmıştır. Suça sürüklenme
ile güvenlik birimlerine getirilen 115 bin 439 çocuk-
tan 42 bin 540’ı yaralama suçu ile isnat
edildi. 33 bin 38 çocuğun hırsızlık, 10
bin 504 çocuğun da uyuşturucu
veya uyarıcı madde kullandığı,
sattığı veya satın aldığı belirlendi.
Çocukların yüzde 41,9’unun
bağımlılık yapan madde kullandığı
belirlendi. Çocukların yaklaşık 4 bin
500’ünün esrar, 213’ünün bonzai,
118’inin eroin ve 117’sinin de hap
kullanıldığı tespit edildi” dedi.
Bağımlılık yapan maddelerin 11 ve altı yaş
grubunda yaygın olarak kullanıldığını
görüldüğüne işaret
eden Prof. Dr.
Kahveci, verilerin
sadece emniyet
birimlerine
yansıyan
vakalar
olduğunu
söyledi.
Yaşananların
buzdağının
görünen kısmı
olduğunu aktaran Prof. Dr.
Kahveci,
Türkiye’nin
uyuşturucu
ticaretinde hem
hedef hem de transit ülke konumuna
alındığını kaydetti.
Ülkemizde,
uyuşturucu ticaretinin
sınır bölgelerinde, büyük
şehirlerde ve ticaretin
yoğun olduğu liman kentlerinde daha yaygın
gözlendiğini ifade eden Prof. Dr. Kahveci,
“Genç nüfus özellikle sosyal anlamda bir kimlik arayışı içindedir. Ekonomik durum, eğitim
ve sosyal çevreden kaynaklanan sorunlara
çözüm yolları bulma konusunda deneyimsiz
olmaları onları uyuşturucu madde kullanmaya
daha eğilimli kılmaktadır. Araştırmalar sadece
yasal düzenlemelerle madde bağımlılığını
sorununun çözülemeyeceğini bize göstermektedir. Yasal düzenlemeler yanında
uyuşturucu madde kullanımını önleyecek ya
da azaltacak sosyal politikalara gereksinim
bulunmaktadır. Bunun yanında, özellikle genç
nüfusun uyuşturucu madde kullanmasının
önlenmesinde ailelere büyük bir rol
düşmektedir. Aile büyükleri kendi
alışkanlıklarıyla çocuklarına rol modeli
olmalıdır. Araştırmalar ebeveynlerin
çocukların madde kullanımı kararı vermelerinde en büyük etken olduklarını göstermektedir” diye konuştu.Anne ve babanın
çocuğunun madde kullandığını anlamasının
kolay bir süreç olmadığını da anlatan Prof. Dr.
Kahveci, şunları söyledi: “Okula karşı negatif
değişiklikler, devamsızlık, düşen notlar,
yapılan aktivitelerde ve sahip olunan şeylerde
artan ölçüde gizlilik çocuklarda bir şeylerin
doğru gitmediğini göstermektedir. Koku örtmek için gereksiz derecede kullanılan parfümler, deodorantlar; yeni arkadaşlar, arkadaş
grubundaki değişiklikler ve borç para alma
gibi durumlar da çocukların yaşamında bir
şeylerin yanlış gittiğini anlatmaktadır. Aslında
çocuklar ve ebeveynler arasında her zaman
var olması gereken iletişim, karşılıklı anlayış,
sorunları açıkça konuşma, birbirlerine destek
olma daha da önem kazanmaktadır.
Uyuşturucu kullanımı bireysel değil toplumsal
bir sorundur.” (HABER MERKEZİ)
-+$+$.(, +)'.#%+.&+)'.().
&+(&
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, Türkiye Beyazay Derneği ile İzmir İl Müftülüğü işbirliğiyle
‘Görme ve işitme engellilerimize yönelik’ diş bakımı ve taraması engelli öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirildi
6YTYNYQYZXRP?TZ0TK<CZ:TCZYUWDZ8RAYVBZXRP?T
YTQSN>SLSZ:WHZ-XRWNUWGWZYRIUPXLWZ:XRYVSZ0TK<C:TCZ6YV;
>YVZOLYUBZ:WHZ-XRWNUWGWZYRIUPXLWZ:XRYVZYTQSN>SUYTS
:K=CZ:TCZ,LTYZEXTZ&XUWRBZ:K=CZ:TCZZ.XTFXZ8R=YOBZ&WGUW
4UZ.I<PILIZ8ANXPZ-YQWZ9YHDSVYTBZ9XOYEYOZ:XTVXGWZ4ENWT
MJXZ9YHRYVSZ8OHXZ&XPWVRYOYZQYZAYESTZJMUMVQMCZZ:WH
PYTYNYLSVQYVZ@X=XVZ"ZIZ@?TNXZXV@XUUWBZ"ZIZWHWPNXZXV@XUUW
PKDUYNZZXV@XUUWZ?GTXV>WZAXNZQWHZAXRWNWZRKTRMLMVMZOXV;
QWZAXNZQXZYGSEZFXZQWHZAW1OXVWZRKVMLMVQYZ0XTWKQKVPKUK1W
"'"+,!. ,-!$
Prof. Dr. Öztürk, "Polenin içeriğindeki
bazı fenolik maddeler sayesinde
kansere karşı koruyucu bir aktiviteye
sahip olduğu ve kemoterapinin etkisini artırdığı çeşitli bilimsel yayınlarda
bildirilmiştir. Biz de çalışmamızda
özellikle propolisin meme kanseri
hücrelerini yok ettiğini tespit ettik"dedi
9YUZFXZ:WGXTZ8TSZ/TIVUXTWZ(YGUSRUSZYHYNZ0UYP<KT;
NM5V>YZOYDSUYVZJWTZYTYHPSTNYQYBZDTKDKUWLWVBZNXNX
RYVLXTWZAI>TXUXTWVWZOKRZXQW>WZXPRWZ@?LPXTQWGWZPXLDWP
XQWUQWC4LPYVJMUZ/VWFXTLWPXLWBZ:XVXOLXUZ6SDZ8TYHPSTNYZ,V;
LPWPILIZ:,68, Z.KUXRIUXTZ6SDZ8VYJWUWNZ:YUSZ?GTXPWN
IOXLWZ0TK<CZ:TCZ+GMEZ$EPITRZO?VXPWNWVQXBZJWTZOSUZLITXV
=YUSHNYUYTQYBZYTSUYTSVZJWPRWUXTQXVZITXPXTXRZRKFYVZW=WZPXNW;
EUWRZFXZRKFYVSVZOYUSPSNSVQYZRMUUYVQSRUYTSBZWVLYVUYTSVZQY
LYGUSRZW=WVZPIRXPPWGWZDTKDKUWLZWUXZJYUSVZRYVLXTZAI>TXUXTWZIE;
XTWVQXRWZXPRWLWZYTYHPSTSUQSC:XVXOZKTPYNSVQYBZXVZOYO@SV
@?TIUXVZI=Z<YTRUSZNXNXZRYVLXTWZPITIZIEXTWVQXZOYDSUYV
YTYHPSTNYQYBZNXNXZRYVLXTWZAI>TXZLKOUYTSVQYZFXZLYGUSRUS
NXNXZXDWPXUZAI>TXUXTWVQXBZJYUZFXZDTKDKUWLZ?TVXRUXTWVWV
?UQITI>IZXPRWUXTWZWV>XUXVQWC0TK<CZ:TCZ$EPITRBZ88
NMAYJWTWVXZOYDPSGSZY=SRUYNYQYBZJYUZFXZDTKDKUWLWVBZ=KR
XLRWZOSUUYTQYVZWPWJYTXVZAYURZAXRWNUXTWZPYTY<SVQYVZXVZ=KR
YVPWLXDPWRBZYVPWJYRPXTWOXUBZYVPWXV<UYNYPMFYTZOYV@SZ?V;
UXOW>W ZFXZTX1XVXTYPW<ZYNY=UYTUYZ=XHWPUWZAYLPYUSRUYTSVZPX;
QYFWLWVQXZQKGYUZJWTZWUY=ZKUYTYRZRMUUYVSUQSGSVSZL?OUXQWC
$EPITRBZ?EXUUWRUXZDTKDKUWLWVZ?VXNUWZJWT=KRZ<WEOKUK1WRZFX
JWOKUK1WRZXPRWUXTWVWVZOYVSVQYZYVPWRYVLXTK1XVWRZXPRWUXTWVWV
QXZ=KRZLYOSQYZJWUWNLXUZ=YUSHNYOUYZRYVSPUYVQSGSVSZJX;
UWTPXTXRBZHMVUYTSZRYOQXPPW39YUZQYZQXVXOZRKHMUUYTSVQY
NXNXZRYVLXTWZAI>TXUXTWVXZRYTHSZJXVEXTZXPRWUXTZ@?LPXTWOKTC
9YUSVZJMZXPRWLWVWVZVXQXVWZQXZW=XTWGWVQXZDTKDKUWLUXZJXVEXT
HXRWUQXZJMUMVYVZ<XVKUWRZNYQQXZFXZ<UYFKVKWQZW=XTWGWQWTC
0KUXVWVZW=XTWGWVQXRWZJYESZ<XVKUWRZNYQQXUXTZLYOXLWVQX
RYVLXTXZRYTHSZRKTMOM>MZJWTZYRPWFWPXOXZLYAWDZKUQMGMZFX
RXNKPXTYDWVWVZXPRWLWVWZYTPSTQSGSZ=XHWPUWZJWUWNLXU
OYOSVUYTQYZJWUQWTWUNWHPWTCZ
8VYJWUWNZ:YUSVQYZXGWPWNZYUQSCZ47&/ZKUYTYRZJMZPITZLKLOYU
LKTMNUMUMRZDTK1XUXTWVWZLKTMNUMUMRZJWUWV>WOUXZOXTWVXZ@X;
PWTNXOXZ=YUSHPSRUYTSVSZL?OUXOXVZXRP?TZ0TK<C:TCZ8RAYVB
RKVMHNYLSVQYBZ-XTRXLWVZJWTXTZDKPYVLWOXUZXV@XUUWZYQYOS
KUYJWUX>XGWVWZMVMPNYNYRZ@XTXRWTCZ/VWFXTLWPXZKUYTYRZJM
@IVXZRYQYTZXV@XUUWZ?GTXV>WUXTWNWEWVZFXZXV@XUUWZNWLY<WTUXT;
WNWEWVZXV@XUUXTWVWZKTPYQYVZRYUQSTNYR*ZW=WVZ@XTXRUWZYUP
OYDSZ=YUSHNYUYTSNSESZPYNYNUSOKTMECZZ8OTS>YZIVWFXTLWPXNWE
JIVOXLWVQXZKUMHPMTQMGMNMEZ,V@XUUWZ9WTWNWZFYLSPYLSZWUX
XV@XUUWUXTWNWEWVZLKTMVUYTSVYZO?VXUWRZJWT=KRZDTK1X
@XUWHPWTX>XGWECZ9MVQYVZLKVTYZQYZXV@XUUWUXTXZO?VXUWR
QMOYTUSZ=YUSHNYUYTSNSEZYTPYTYRZQXFYNZXQX>XRZQWOX
RKVMHPMC4ENWTZ4UZ.I<PIUIGIVIVZXV@XUUWUXTZW=WV
QIEXVUXQWGWZOYEZ7MT*YVZRMTLMVMZJYHYTSOUYZPYNYNUYOYV
4ENWTZFXZWU=XUXTWVWVZOYVSVQYZ,LRWHXAWTBZ9WUX>WRBZ-YPYOB
8QYVYBZ8VRYTYBZ9YUSRXLWTBZ:XVWEUWZ@WJWZWUUXTQXVZ4ENWT*QX
JMUMVYVZ)*MZOYPSUSZPKDUYNZ#%ZRMTLWOXTZ4ENWT*QXZNWLY<WT
XQWUWOKTQMCZ
,%,+)'.,+-
!-*-,!,*,*
,#)%,*()
Orman İşletme Müdürü Kalyoncu: "Amacımız, öncelikle
Afyonkarahisar'da
yetişebilecek türleri yetiştirip
bunları sanayinin istediği
türde veya ham madde olarak
yurt dışından aldığımız türlerin yerine ikame edebilmek.Aynı zamanda
eczacıların veya diğer meslek
kuruluşlarının istediği ürünlerin bir pazarını oluşturmak
da hedeflerimizden biri''dedi
8<OKVRYTYAWLYT5QYRWZ6SJJWZFXZPTWZ9WPR;
WUXTZ.XTRXEW5VQXBZJYHPYZWUY=ZLYVYOWLWZKU;
NYRZIEXTXZOXTUWZITXPWNWVZQXLPXRUXVNXLW
YNY>SOUYZ)%!ZPITZPSJJWZFXZYTKNYPWRZJWPRW
OXPWHPWTWUWOKTC9WPRWUXTQXVZJYESUYTS
NXTRXEQXZWHUXVXTXRZOIEQXZ)22ZQKGYUZL;
YJMVBZRKUKVOYBZRTXNZFXZDYT<INZ@WJW
ITIVUXTZXUQXZXQWUWOKTC8<OKVRYTYAWLYTZ+T;
NYVZ4HUXPNXZ.IQITIZ.XPWVZ7YUOKV>MB
88ZNMAYJWTWVXZOYDPSGSZY=SRUYNYQYBZ"2
QXRYTZYUYVQYZRMTMUYVZNXTRXEQXBZ<YTRUSZWR;
UWNUXTXZ?E@IZ)%!ZPITQXZPSJJWZFXZYTKNYPWR
JWPRWZOXPWHPWTWUQWGWVWZL?OUXQWC7YDYUSZYUYVS
JWVZ'22ZNXPTXRYTXZKUYVZNXTRXEWVBZY<XT
7XVPZ+TNYVS5VQYZOXTZYUQSGSZJWU@WLWVWZF;
XTXVZ7YUOKV>MBZPXLWLWVZ?E@IVZJWTZNWNYTW
OYDSLSZJMUMVQMGMVMZFMT@MUYQSC7XVPWVB
RYTYLYUZWRUWNQXVZ8RQXVWEZWRUWNWVXZ@X=WH
J?U@XLWVQXZJMUMVQMGMVMZYVUYPYVZ7YUOKV;
>MBZH?OUXZQXFYNZXPPW39MZ>KGTY<WZRKVM;
NMVZ@XPWTQWGWZ?EXUUWRUXTZJMTYQYZ=KRZ<YTRUS
JWPRWZPITUXTWVWVZOXPWHNXLWVXZWNRYV
LYGUSOKTCZ8<OKVZ7K>YPXDXZ/VWFXTLWPXLWV;
QXVZJYESZYRYQXNWLOXVUXTWVZYTYHPSTNYUYTSB
LYQX>XZ7MNYUYTZ:YGS5VQYZJWUXZ'ZJWVWVZIE;
XTWVQXZJWPRWZPITIVIVZOYHYQSGSVSZFXZOWVX
JMVUYTSVZ'225IVIVZXVQXNWRZOYVWZLYQX>X
8<OKVRYTYAWLYT5QYZOXPWHPWGWVWZKTPYOY
RKOMOKTCZ9WUWNLXUZYTYHPSTNYUYTYZ@?TXB
6ITRWOX5VWVZJWPRWZ=XHWPUWGWZJYRSNSVQYV
EXV@WVZJWTZIURXZKUQMGMZJWUWVWOKTCZ9MZVKR;
PYQYZ6ITRWOX5QXZ#2ZJWVWVZIEXTWVQXZPIT
KUQMGMZFXZJMZLYOSVSVZ8FTMDYZRSPYLSVSV
PYNYNSVQYVZJWUXZQYAYZ<YEUYZKUQMGMZW<YQX
XQWUWOKTC37YUOKV>MBZ+TNYVZFXZ(MZ4HUXTW
9YRYVUSGSV>YZRMTMUYVZNXTRXEWVZ?EXUUWRUX
WUY=ZLYVYOWLWVQXZAYNZNYQQXOXZO?VXUWR
OYPSTSNZOYDNYOSZDUYVUYOYVZ?EXUZLXRP?T
RMTMUMHUYTSVYZ?TVXRZKUQMGMVMZQWUXZ@XPWTQWC
7YUOKV>MBZHMVUYTSZRYOQXPPW38NY>SNSEB
?V>XUWRUXZ8<OKVRYTYAWLYT5QYZOXPWHXJWUX>XR
PITUXTWZOXPWHPWTWDZJMVUYTSZLYVYOWVWVZWLPXQWGW
PITQXZFXOYZAYNZNYQQXZKUYTYRZOMTP
QSHSVQYVZYUQSGSNSEZPITUXTWVZOXTWVXZWRYNX
XQXJWUNXRCZ9MVMVZOYVSVQYZNXTRXE;
WNWEQXZPITUXTWVZOXPWHPWTWUNXLWOUX
FYPYVQYHUYTYZQYZJMZJWPRWUXTWVZVYLSU
OXPWHPWTWUX>XGWVWZ@?LPXTXTXRZPYTUYUYTQYZXR;
WUNXLWVWZLYGUYNYOSZYNY=USOKTMECZ9?OUX;
UWRUXZ8<OKVRYTYAWLYT5QYZAYHAYHSVZFX
DYPYPXLWVZOYVSVQYZPYTSNLYUZITIVIZKUYTYR
FXOYZFYPYVQYHUYTYZ@XUWTZKUYTYRZLYGUYOY>YR
HXRWUQXZPITUXTZOXPWHPWTNXOWZAXQX<UWOKTMEC
9MVUYTZQYZLYVYOWVWVZFXZLYVYOW>WUXTWV
WLPXQWGWZPITQXZKUY>YRPSTCZ
#).-"%$'-*.-%-*(- +-'.#)
-"%$'#-(-*.*).,'.(--.(& &*&*
Dövme yaptıran vatandaşlar, kullanılan malzemelerdeki bulaşıcı hastalık
tehlikesi nedeniyle Türkiye genelindeki hiçbir kan bankasında bir yıl
süreyle kan veremiyor.Dövme yaptıranlar, hepatit B, hepatit C ve aids
riski nedeniyle en yakın akrabalarının dahi ihtiyacı olsa bağış yapamıyor
:?FNXZOYDPSTYVZFYPYVQYHUYTBZJMZWHZW=WVZRMUUYVSUYV
NYUEXNXUXTQXRWZJMUYHS>SZAYLPYUSRZPXAUWRXLWZVXQXVWOUX
6ITRWOXZ@XVXUWVQXRWZAW=JWTZRYVZJYVRYLSVQYZJWTZOSU
LITXOUXZRYVZFXTXNWOKTC4VLYVUYTZW=WVZAYOYPWZ?VXN
PYHSOYVZRYVZJYGSHSVQYZJMUYHS>SZAYLPYUSRUYTSVZOYOSUNYLS
JIOIRZPXAUWRXZKUMHPMTMOKTCZ$EXUUWRUXZQ?FNXZOYDPSTYV
FYPYVQYHUYTBZQ?FNXZOYDSNSVQYZRMUUYVSUYV
NYUEXNXUXTWVZLPXTWUZKUNYNYLSZQMTMNMVQYZAXDYPWPZ9B
AXDYPWPZZFXZYWQLZ@WJWZAYLPYUSRUYTYZOYRYUYVYJWUWOKTC9M
AYLPYUSRUYTSVZRMUM=RYZLITXLWVWVZMEMVUMGMVMZ@?E
?VIVQXZJMUMVQMTYVZ6ITRZ7SESUYOSZQYZ@IFXVUWZRYV
JYGSHSVSZLYGUYNYRZW=WVZQ?FNXZOYDPSTYVUYTQYVZJWTZOSU
JKOMV>YZAXTAYV@WZJWTZRYVZJYGSHSZRYJMUZXPNWOKTCZ9M
MO@MUYNYOUYZAYLPYUSRUYTSVZOYOSUNYLSZQYZXV@XUUXVNWH
KUMOKTC/URXZ@XVXUWVQXZMO@MUYVYVZJMZO?VPXNUX
Q?FNXZOYDPSTYVUYTBZAXDYPWPZ9BZAXDYPWPZZFXZYWQLZTWLRW
VXQXVWOUXZXVZOYRSVZYRTYJYUYTSVSVZQYAWZWAPWOY>SZKULY
JYGSHPYZJMUMVYNSOKTC(YRYTOYZ/VWFXTLWPXLWZ(8/ Z6SD
YRIUPXLWZ,V<XRLWOKVZ-YLPYUSRUYTSZFXZ7UWVWRZ.WRTK;
JWOKUK1WZ8VYJWUWNZ:YUSZ9YHRYVSZ0TK<CZ:TCZ+GME
7YTYJYOBZQ?FNXVWVZAXTAYV@WZJWTZPXAUWRX
KUMHPMTNYQSGSVSZYV>YRZRMUUYVSUYVZNYUEXNXUXTXZQWRRYP
XQWUNXLWZ@XTXRPWGWVWZL?OUXQWCZ9MVMVZ6ITRWOX5QXRW
JIPIVZRYVZJYVRYUYTSVQYZMO@MUYVQSGSVYZWHYTXPZXQXV
7YTYJYOBZ3-XDYPWPZ9BZAXDYPWPZZFXZYWQLZ@WJWZRYVUY
JMUYHYJWUX>XRZNWRTKJWRZAYLPYUSRUYTSVZJXUUWZJWTZRMUM=;
RYZLITXLWZFYTCZ9MZAYLPYUSRUYTQYZ'2Z@IVXZRYQYTZRMUM=;
RYZLITXLWZKUYJWUWOKTCZ:?FNXZOYDPSTQSRPYVZLKVTY
AYLPYUSGYZOYRYUYVYVZRWHWBZRYVZJYGSHSZOYDYTYRZ<YTRSVQY
KUNYQYVZAYLPYUSGSVZOYOSUNYLSVYZVXQXVZKUYJWUWT3ZQXQWC
7YTYJYOBZRMUM=RYZLITXLWZJKOMV>YZFWTILI
PYHSOYVZRWHWVWVZQXZAYLPYUSGSZ<YTR
XQXNXOX>XGWVXZQWRRYPWZ=XRXTXRBZRMUM=RY
LITXLWVWVZMEYNYLSZVXQXVWOUXZRXVQWLWVW
LYGUSRUSZAWLLXQXVZRWHWUXTWVZRYVZJYGSHSZOYD;
NYRZWLPXOXJWUX>XGWVWZQWUXZ@XPWTQWC36ITR
7SESUYO5SZQYZRXVQWLWVWZFXZFYPYVQYHUYTS
@IFXVXZYUYJWUNXRZW=WVZQ?FNX
OYDPSTYVUYTQYVZ#!%Z@IV
JKOMV>YZRYV
YUNSOKT3ZQWOXVZ7YTYJYOB
JMZHXRWUQXZ@IFXVUWZRYV
YRSHSVSVZLYGUYVQSGSVSZFX
JMUYHS>SZAYLPYUSRUYTSV
OYOSUNYLSVSVZ?VIVX
@X=WUQWGWVWZRYOQXPPWCGQST5QY
RYVZPKDUYOYVZ6ITRZ7SESUYOS
7YVZ9YGSHSZ6STSZLKTMNUMLMZ:TC
9XTRYVZ8RLXUZ7YTYRYHZQYZRYV
JYGSHUYTSVSZJXUUWZRTWPXTUXTXZ@?TXZR;
YJMUZXPPWRUXTWVWZJWUQWTXTXRB
FYPYVQYHUYTSVZWLPXQWGWZEYNYVZRYV
JYGSHSVQYZJMUMVYNYOY>YGSVSBZJXUUW
?U=INZFXZWV>XUXNXUXTWVZYTQSVQYVZJYGSHSV
RYJMUZXQWUQWGWVWZQWUXZ@XPWTQWC:?FNX
OYDPSTYVZFYPYVQYHUYTSVBZRMUUYVSUYV
NYUEXNXUXTZVXQXVWOUXZAXDYPWPZTWLRW
PYHSQSGSVYZWHYTXPZXQXVZ7YTYRYHB
3:?FNXZOYDPSTYVZFYPYVQYHUYTSNSEQYV
QYZJXUUWZJWTZLITXZRYVZJYGSHSZYUYNSOKTMEC
:?FNXZOYDPSTYV
JWTZFYPYVQYHB
JWT
OSUZJKOMV>YZRYVZFXTX;
NXECZ:?FNXVWV
OYDSUQSGSZYUXPUXTWVZPXNWE
KUMDZKUNYQSGSVSZJWUXNXO;
WECZ:?FNXZOYDPSTYVZRWHWOX
RMUUYVSUYVZYUXPUXTQXVZQKUYOS
AXDYPWPZJMUYHYJWUWTCZ9MZVX;
QXVUXZRYVZJYGSHSVSZYUYJWUNXR
W=WVZJWTZOSUZJXRUWOKTME3ZW;
<YQXUXTWVWZRMUUYVQSC
SAYFA 14
SONDAKiKA GAZETESİ >>
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
Eylül
2014
Pazartesi
7ubat
2013
Perşembe
14 GÜNCEL722
Kemeraltı yeni yıla
muhteşem girecek
Çarşı esnafıyla bir araya gelen
Konak Belediye Başkanı Sema
Pekdaş, “Hoş geldin yeni yıl,
yeniden Kemeraltı” sloganıyla
duyurulacak ve yılbaşından 10 gün
önce başlayacak etkinlik sayesinde
Tarihi Çarşı’da alışverişin yeniden
canlanacağını söyledi
Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Tarihi Kemeraltı
Esnaf Derneği Yönetim Kurulu üyeleriyle bir araya geldi. Tarihi Çarşı içinde yer alan Salepçioğlu Hanı'nda
düzenlenen toplantıya belediye bürokratlarının yanı sıra
İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Turgay Baransel ile
Vakıflar İzmir Bölge Müdürü Kenan İba da katıldı.
Türkiye'nin en büyük açıkhava alışveriş merkezlerinden
biri olan Kemeraltı’nın temizlik, otopark ve işporta gibi
mevcut sorunlarının masaya yatırıldığı görüşmede, Tarihi Çarşı’nın geleceğine yön verecek yol haritası da belirlendi. Yaklaşık iki saat süren ve tarafların düşüncelerini
dile getirme fırsatı bulduğu toplantıda önemli bir projenin ilk adımları atıldı. Son yıllarda ekonomik olarak
zor günler geçiren çarşı esnafına ‘can suyu’ olacak çalışma sayesinde Kemeraltı yeniden canlanacak. “Hoş
geldin yeni yıl, yeniden Kemeraltı” sloganıyla duyurulması planlanan proje sayesinde çarşı esnafı yeni yıla
mutlu girecek. Henüz tasarı halindeki projenin çarşı esnafının önerileri dikkate alınarak hazırlanacağını belirten
Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, yılbaşından 10
gün önce başlayacak etkinlikle Tarihi Çarşı’da alışverişin yeniden eski günlerdeki gibi canlı hale geleceğini
söyledi. Proje kapsamında çarşının farklı
bölgelerinde çeşitli organizasyonlar düzenleneceğini de belirten Başkan Pekdaş, bu
etkinlikler sayede çarşıya gelenlerin hem
alışveriş yapacağını hem de keyifli zaman geçireceğini
dile getirdi. Kemeraltı Çarşısı’nı yeniden ayağa kaldıracak “Hoş geldin yeni yıl, yeniden Kemeraltı” adlı projenin hazırlıklarına vakit kaybetmeden başlayacaklarının
bilgisini veren Başkan Pekdaş, “Bugün Kemeraltı’na
geldik, sorunları gördük, talepleri ilk ağızdan dinledik.
Yapılması gereken neyse hep birlikte yapacağız. Bizim
görevimiz kentte yaşayanların ortak bir noktada buluşmasını sağlamak. Kemeraltı Çarşısı da en önemli buluşma merkezlerinden biri. Buraya özellikle gençlerimizin
gelmesini, tarihimizi, kültürümüzü öğrenmelerini istiyoruz. Bu çabanın da Kemeraltı’nın canlanmasını sağlayacağını düşünüyoruz” dedi. Başkan Pekdaş, “Hoş geldin
yeni yıl, yeniden Kemeraltı” adıyla hayata geçirilecek
projenin organizasyonun esnaf derneğiyle birlikte
yürütüleceğini söyledi. Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği
Başkanı Ümit Kaya ise, Kemeraltı’nın sorunlarını aktarma fırsatı buldukları toplantının verimli geçtiğini be-
KIRTASİYE YARDIMI
Öte yandan Bayraklı Belediyesi Sosyal İşler
Müdürlüğü tarafından önümüzdeki hafta 1'den 8'nci
sınıfa kadar 700 öğrenciye, 9-10 ve 11'inci sınıfta
okuyan 300 öğrenciye de kırtasiye yardımında bulunacak. Kırtasiye setinde çanta, kalem, kalemlik,
defter, silgi, kalemtıraş, kuru-pastel ve sulu boya bulunuyor. (HABER MERKEZİ)
TARİHİ HANLAR
YAŞAM BULACAK
Toplantının ardından Başkan Pekdaş ve beraberindeki
heyet Kemeraltı Çarşısı’nı gezerek esnafla biraraya geldi. Tarihi Çarşı içindeki hanları gezen Pekdaş, Konak
Belediyesi olarak Çakaloğlu, Mirkelamoğlu ve Büyük
Demirhan gibi tarihi değere sahip hanların büyük sorunları olduğunu belirterek, buraların restore ederek yeninden kent kültürüne kazandırılması için çalışacaklarını
söyledi. (HABER MERKEZİ)
Güzellik
uzmanından
merdiven
altı UYARISI
Bayraklı
Belediyesi yüzleri güldürüyor
Bayraklı Belediyesi bu yıl da başarılı bin 400
öğrenciye burs verecek. Geçtiğimiz eğitim-öğretim
yılında takdir ya da teşekkür belgesi alan ilköğretim
ve lise öğrencileri bu eğitim yardımından yararlanabilecek. Burs başvuruları semt merkezlerine aralık
ayına kadar yapılabilecek. Öte yandan Bayraklı
Belediyesi dar gelirli bin ailenin öğrenci çocuklarına
da kırtasiye yardımında bulunacak. Bayraklı
Belediye Başkanı Hasan Karabağ, "Çocuklar bizim
geleceğimizdir. Yardımlarımızla çocuklarımızın
eğitimlerine elimizden gelen katkıyı koyuyoruz.
İlçemizde çocuklarımıza karşılıksız burs, ücretsiz
kurs vermeye devam edeceğiz" dedi. Bayraklı
Belediyesi dar gelirli ailelerin başarılı çocuklarına
burs yardımında bulunacak. “Başarını belgele eğitim
yardımını al” sloganıyla yola çıkan Bayraklı
Belediyesi, geçtiğimiz dönem takdir ya da teşekkür
belgesi alan ilkokul, ortaokul ve lise düzeyindeki bin
400 öğrencinin yüzünü güldürecek. Burs başvuru
kayıtları aralık ayına kadar sürecek. Burs yardımı 8
aylık eğitim-öğretim dönemini kapsayacak. Eğitim
desteği sayesinde zor şartlar altında okuyan öğrenciler ve onların velileri bir nebze olsun rahatlayacak.
Belediye yetkilileri, başvuruları tek tek inceleyerek
burs almaya hak kazananları belirleyecek.
lirterek,
Konak Belediyesi’nin destekleriyle Tarihi Çarşı’nın
yeniden eski günlerine döneceğini söyledi. “Hoş geldin
yeni yıl, yeniden Kemeraltı” projesinin Türkiye’de ses
getirecek bir proje olacağına inandıklarını belirten Kaya,
tarihi çarşının sadece gündüzleri değil geceleri yaşayan
bir merkez olması için çalıştıklarını dile getirdi.
İzmir İl Sağlık Müdürlüğü verilerine göre kentteki 1.4 milyon
kişi aşırı kilolu ve 9 bin 434'ü ileri derecede obez. Medyatik
hale gelen, ticari rant elde
edilen zayıflama sektörü ise bilgi kirliliğine boğuldu. Hacettepe
Beslenme ve Diyatetik Bölümü
Mezunu Mehlika Öktem Boz, 10
yıl önce sektöre yaptığı yatırımla kendi diyet merkezi Özel DietTime Polikliniği'ni İzmir'de
hizmete açtı, uyguladığı programla da İzmir'in kilolu insanlarını bu sürede tam 70 ton hafifletti. Her yaz öncesinde
başlayan diyet programları, sonbaharın yaklaşmasıyla yerini
güzelleşme programlarına
bıraktı. Mehlika Öktem Boz,
Eylül itibarıyla epilasyon döneminin başladığına dikkat çekerek, "merdiven altı" uygulamalara karşı uyardı. Boz, "Epilasyon salonlarda değil doktor
ve uzman kontrolünde kliniklerde uygulanır, Ucuz diyerek kaçak yerlerde bu tarz
işlemleri yaptırmayın" dedi. HEDEF MUTLU İNSAN
İzmirli kadınların en büyük
hatasının geceleri makyajını
temizlemeden yatması
olduğunu ve yazın da kendini
ihmal ettiğini belirten Boz, “kişisel bakımın tam zamanı”
olduğunu vurguladı. Yaz döneminde güneşin, kumun, tuzlu
suyun verdiği zararlardan dolayı
ciltte kalınlaşma ve kuruluk
olduğuna dikkat çeken Mehlika
Öktem Boz cildin temizlenmesi,
hücre yenilenmesi, arınması ve
nemlenmesi gerektiğini belirterek, sonbaharın bu yenilenme için büyük fırsat olduğunu
söyledi. Boz "Eğer cildiniz
yeterince temizlenmezse üzgün,
yorgun bir görünüm oluşur.
Bakımlı ve sağlıklıysanız psikolojiniz iyi oluyor, kendinize
güveniniz artar. İş hayatında daha başarılı oluyorsunuz. Bizim
de hedefimiz insanları mutlu
görmek” diye
konuştu. Günümüzde kadınların, çalışma hayatına bağlı olarak kendisine ayırdığı zamanın
kısaldığını, bu yüzden hızlı ve
Obeziteye karşı verdiği mücadeleyle tanınan ve İzmir'i
yılda 7 ton zayıflatan
Beslenme-Diyet Uzmanı
Mehlika Öktem Boz, güzelliğe yatırım yaptı. Diet
Time'ın kurucusu Öktem, kişiye özel bakım sistemini
Alsancak'taki kliniğinde
başlatarak "İzmirli kadınlar
için artık güzelleşme
mevsimine girdik" dedi
net kalıcı çözümler aradığını
söyleyen Boz, “Epilasyon kadınlar için çok ciddi bir kazanım.
Üstelik sadece kadınlar değil
erkeklerinde favorisi. Kadınlar
kadar erkeklerde bizi tercih
ediyor. İstenmeyen tüylerden
kurtulup pürüssüz bir cilde
kavuştukları gibi batık, kıl dönmesi gibi sağlık sorunlarıyla da
uğraşmıyorlar” dedi. (HABER
MERKEZİ)
Soldan sağa:
Sigorta organizatörü. 2. Kâtibiadil. – Duvardaki taş ya da
tuğla sırası. 3. Soyundan gelinen kimse. – Isı yayımı, konveksiyon. 4. Maden parlaklığı verilmiş deri ya da kumaş. –
Yüzük yapılan parlak ve değerli bir taş. 5. Kıyası mukassim,
dilemma. 6. Filmlerde oynayan genç, yakışıklı erkek. – Tavlada bir sayı. – Yankı, akis. 7. Bayram. – Uzay. – Gerekenden eksik. 8. Asansör. 9. Gözleri görmeyen. – Kuyruksuz
kurbağanın yumurtadan yeni çıkmış kurtçuğu. 10. Bir makyaj malzemesi. – Kısa kepenek. 11. Pişirilerek hazırlanmış
yemek. – Küçük bir limon türü. – Bir yağış türü. 12. Eli sıkı,
cimri. – Bir cetvel türü. 13. Ölüm cezası.–Yanlardan biri. 14.
Uzun boyunlu rakı sürahisi. 15.Bir ilimiz.– Dünyanın uydusu. 16. Müstahkem mevki. – Bir tarikatın ilk kurucusu. –
Kuzu sesi. 17. Bir tür gemici düğümü, ızbarço bağı. 18. Askerin su kabı.– Üye. 19. İlaç, merhem. – Ölüyü gömme. 20.
Arıtımevi, tasfiyehane.
Yukarıdan aşağıya:
Dünkü bulmacanın cevapları
Benzeşim. – Güney Amerika’da üretilen kafeini az bir kahve
türü. – Türlü bitki, yaprak ve kabuklarıyla kokulandırılmış
sert bir içki. 2. Kireç eritilen tava. – İzmir ilinin bir ilçesi. –
Tırnak yöresinde oluşan ağrılı şiş. 3. Seyrek olarak dokunmuş bir tür delikli kumaş. – Mikroskop camı. – Bir şarkıda
her kıtadan sonra tekrarlanan ve bestesi değişmeyen bölüm.
4. Bir nota. – İlave. – Demirin simgesi. – Öğe, unsur. – Ördek. 5. Cüsseli. – Hıristiyanlık, Nasranîlik. – İnceleme yazısı. 6. Lale bahçesi. – Ticaret malı. – Bir işi yapıp yapmamaya karar verme gücü. 7. Eğrilmekte olan yünün tutturulduğu
ucu çatal değnek. – Çabuk davranan, çevik. – Afrika’da yapılan toplu hayvan avı. – Rütbesiz asker. 8. Unutmamak için
parmağa bağlanan iplik. – Grup, küme. – Demiryolu. – Yararlı, faydalı. 9. Yatık olmayan. – Balıkla beslenen, siyah
renkli bir kuş. – Geçmiş. 10. Hazırlanan çayın renk ve koku
bakımından kıvamı. – Doğada olduğu gibi kalarak işlenmemiş olan. – Bir yer bayındır duruma getirildiğinde o yerin
değeri artacağından orada oturanlardan alınan vergi. – Güney Amerika’da bir dağ sırası.
SAYFA 15
SONDAKiKA GAZETESİ >>
15 SPOR
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
22
2014
17Eylül
Şubat
2013Pazartesi
Perşembe
Türkiye Pist Şampiyonası 4. Ayak Yarışı’nda Ümit Ülkü’den çifte zafer
Türkiye Pist Şampiyonası 4. Ayak
Yarışı İzmir Ülkü Yarış Pisti’nde
koşuldu. 4. Ayak Maxi Grup'ta
Ülkü Motorsport’tan Ümit Ülkü iki
yarışı da lider tamamlarken, Super Grup 1'inci yarışta Borusan
Motorsport'tan İbrahim Okyay, ikinci yarışta ise yine Borusan Motorsport takımından Levent Kocabıyık damalı bayrağı gören ilk
isimler oldu. İzmir Park Ülkü Yarış
Pisti, 20 Eylül’de Türkiye Pist
Şampiyonası’nda mücadele eden
sporcuları ağırladı. Sabah teknik
kontrolle başlayan yarış heyecanı, resmi antrenmanlarla devam etti. Yarış öncesi pistte,
geçtiğimiz günlerde amansız bir
hastalık sonucu yaşamını yitiren
İzmir Park Sportif Direktörü Selim
Teoman için saygı duruşunda bulunuldu. Ülkü Motorsporları
Kulübü tarafından organize
edilen yarışta 2 grupta 4 ayrı
yarış gerçekleştirildi. 20’şer tur
koşulan Türkiye Pist Şampiyonası
4'üncü Ayak Maxi Grup 1 ve 2’inci
yarışlarını Ülkü Motorsport'tan
Ümit Ülkü lider tamamladı. Her iki
yarışta da sıralama değişmedi.
Loft Oil T-Max Racing'den Ayhan
Germirli ikinci, Ülkü Motorsport'tan Bilal Saygılı üçüncü, aynı
takımdan Ali Özerinç dördüncü
ve Galip Atar beşinci oldu.
Şampiyona’nın Super Grup
yarışlarında Borusan Motorsport
galip geldi. Sporculardan İbrahim
Okyay ilk yarışın, Levent Kocabıyık ise ikinci yarışın birincisi
oldu. İlk yarışın birincisi İbrahim
Okyay İkinci yarışta takım
arkadaşı Levent Kocabıyık’a
geçilerek ikinci oldu. Yarışa ferdi
katılan Tamer Dağlı üçüncü
olurken Ülkü Motorsport'tan
Muhammed Ali Ülkü dördüncü olarak tamamladı. Aracında oluşan
mekanik arızadan dolayı ilk yarışta Ahmet Mutlubaş, ikinci yarışta
ise Muhammed Ali Ülkü damalı
bayrağı göremedi.
Grup’ta dereceye girenlere ödüllerini Spor Komserleri Kurulu
Başkanı Zafer Vatansever ve İzmir
Park Genel Müdürü Meriç Demiralp verdi. (CİHAN)
Yarış sonuçlarına yapılan itiraz
nedeniyle Maxi Grup’ta ödül
töreni yapılamazken, Super
Avrupa'nın rüzgar rotası
" SAKiN KENTE " kayıyor
Uluslararası Yavaş Kentler Birliği
(Cittaslow) Genel Sekreterliği
tarafından 2010 yılında "Sakin kent"
ilan edilen Muğla'nın Ula İlçesine
bağlı Akyaka Mahallesi'ndeki
Akçapınar sahili, Avrupa'nın çeşitli
ülkelerinden gelen rüzgar ve uçurtma sörfü tutkunlarına ev sahipliği
yapıyor
Gökova Körfezi'nde bulunan, rüzgar ve uçurtma sörfü
alanında Avrupa'daki en iyi 8 sahil arasında gösterilen
Akçapınar sahilinde her yıl Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden
gelen 20 bin sporcu, rüzgar ve uçurtma sörfü yapma heyecanını yaşıyor. Bölgenin yılın her döneminde sörf için uygun rüzgar aldığının belirlenmesinin ardından Muğla
Valiliği tarafından "uçurtma sörfü alanı" olarak tescillenen
sahilde 2010 yılından beri 9 özel okul öğrencilere rüzgar
ve uçurtma sörfü dersleri vermeye başladı. Türkiye
Yelken Federasyonu (TYF) Kiteboard Komite Başkanı
Kerem Mutlu, yaptığı açıklamada, uçurtma sörfünün
tanıtımda da kullanılarak bölge turizmine önemli katkı
sağladığını söyledi.
Akçapınar sahilinin günün büyük bölümünde esen rüzgarıyla sporculara uzun süreli spor yapma imkanı
tanıdığını belirten Mutlu, "Burası bu sporu kısa zamanda
öğrenip hızla kendinizi geliştirebileceğiniz bir sahil. Böyle
yerler dünyada çok az bulunabiliyor. Bu nedenle Avrupa'nın birçok ülkesinden yabancı sporcular geliyor. Burada
hem antrenman yapıyor hem de yarışlara hazırlanıyorlar"
dedi. Akçapınar sahilinde çok özel bir termik rüzgar bulunduğuna işaret eden Mutlu, şöyle devam etti: "Bana
göre dünyada bu sporun en güzel ve en erken öğrenileceği
yer Akçapınar sahili. Bölgedeki 9 okulda yılın çoğu döneminde Avrupa’dan gelen sporculara eğitim veriyor. Artık
Avrupa'nın rüzgar rotasının Akyaka'ya kaydığını söyleyebiliriz. Bu spor gün geçtikçe büyüyor. Yapılan yarışlarla
her geçen gün hem sporun getirisi hem de sporcu sayısı
artıyor. Yetiştirdiğimiz sporcular da Avrupa'daki şampiyonalara katılarak dereceler elde ediyor." Mutlu, rüzgar sörfünün 2000'li yıllarda ortaya çıkan ve dünyada en hızlı
gelişen sporların başında geldiğini vurgulayarak, özellikle
son yıllarda bölgede yapılan dünya ve Türkiye şampiyon-
aları ile bu sporun hızla geliştiğini kaydetti. Son yıllarda 18
yaş altı çok sayıda sporcu yetiştiğini, büyük başarılar elde
ettiklerini anlatan Mutlu, şöyle konuştu: "Bu da bu sporun
iyi bir nesille gelişeceğini gösteriyor. Bölgede belirlenecek bir vizyon planı ve yeni yatırımlarla
önümüzdeki yıllarda burası Avrupa'dan çok daha
fazla sporcu ağırlayabilir. Kalite sistemini biraz
daha artırarak dünya kupalarını, dünya
şampiyonalarını getirebiliriz. Bu sporun
çok daha büyümesi ve dünyanın birçok
ülkesinden bölgeye gelen insanların artması sağlanabilir. Kanarya Adaları, Fas,
Tunus, Cezayir, dünya kupalarını
pazarlamaya çalışıyor. Burada çok daha
iyi şartlarla bunu yapabiliriz." Mutlu,
hazırlanacak sosyal projelerle bölgede
yaşayan çocukların ve gençlerin rüzgar
sörfünü öğrenmesinin sağlanması
gerektiğini ifade ederek, sporun gelişimi
ile bölgesel turizme de katkı
sağlanacağını dile getirdi.
"Avrupa'daki en önemli
merkezlerden biri"
Rüzgar ve uçurtma sörfü eğitmeni Özgür Ceylan ise Akyaka'nın sörf açısından dünyanın önemli
merkezlerinden biri haline geldiğine işaret etti.
Muhteşem doğası ve elverişli hava şartları nedeniyle Avrupa’nın birçok ülkesinden sporcuların bölgeyi antrenman
alanı olarak kullandığını belirten Ceylan. "Gökova, dünyada hızla tanınmaya başladı. Çünkü sürekli esen rüzgarı var.
Bu sporu öğrenmek için gelen misafirlerimiz 3 gün
içerisinde temel eğitimi tamamlayarak sörf yapmaya
başlıyor. 8 yaşından itibaren 40 kilogram ve yüzme bilen
herkes bu sporu rahatlıkla öğrenebiliyor" diye konuştu.
Bölgede 10 aylık sezonda ağırlıklı olarak İngiliz, Alman,
Fransız, Hollandalı, Rus, Yunan ve Türk misafirlere bu sporu öğretmeye çalıştıklarını ifade eden Ceylan, şunları
söyledi: "Rüzgar sörfü, doğası gereği çevreye zarar vermeyen, ekolojik bir spor dalı. Bu nedenle herkes tarafından tercih ediliyor. Eğitimlerini alan sporcular Akyaka'da
sörfün heyecanını, adrenalini yaşıyor. Uygun rüzgar oluştuğunda sahilde yaklaşık 200 kişi aynı anda uçurtma sörfü
yapabiliyor. Gökova Körfezi, son 10 yılda uçurtma sörfü
ile Türkiye ve dünyada isminden söz ettiriyor."
(AA)
"Milli sporcular da
şampiyonalara hazırlanıyor"
Milli kitesörfçü (uçurtma sörfü) Merve Ceylan da dünya ve Türkiye şampiyonaları için
hazırlıklarını Akçapınar sahilinde sürdürüyor.
Uçurtma sörfü sahilinde şampiyonalara hazırlanan Ceylan, yaptığı akrobasi hareketleriyle
bölgede tatil yapan turistlerin ve uçurtma sörfü
antrenmanı yapan sporcuların ilgi odağı oluyor.
Antrenman için rüzgarın güçlü olduğu saatleri beklediğini anlatan Ceylan, şunları kaydetti: "2008 yılından beri
Türkiye şampiyonuyum. Bu yıl da bu unvanımı korumak için
Akyaka'da düzenlenen şampiyonalara katılıyorum. Akçapınar
sahili artık dünyanın sayılı sahilleri arasında yer alıyor. Elimizden geldiği kadar ülkemizden sporcu yetiştirerek yurt dışındaki yarışlara hazırlıyoruz. Aynı zamanda kendimiz hazırlanıyoruz. Amacımız uluslararası arenada Türk sporcularının
ne kadar iyi sporcular olduğunu ve Türkiye'nin bu spora ne
kadar değer verdiğini gösterebilmek."
Dikili Çandarlı Birliği
Spor hedef büyüttü
Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun, Dikili Çandarlı Birliği Spor’un
2014-2015 sezonu sonunda
şampiyonluk ipini göğüsleyerek,
Bölgesel Amatör Lige çıkacağına
yürekten inandığını söyledi.
Dikili’de gerçekleştirilen TFF Plaj Futbolu’nda
Avrupa Şampiyonu BJK Plaj Futbol Takımını
yenerek şampiyon olan Dikili Çandarlı Birliği Spor Kulübü’nün futbolcuları, teknik heyet ve
yönetim kurulu üyeleri, Dikili Belediye Başkanı
Mustafa Tosun’u ziyaret ederek başarılarını paylaştı. Dikili Çandarlı Birliği Spor Kulübü heyeti
ziyarette, Başkan Tosun’a kendilerine verdikleri
destekten dolayı teşekkür ederek, bu desteğin
süreceğine inandıklarını aktardı.
‘Hep Birlikte Kenetlenerek
Hedefe Ulaşacağız’
Göreve geldikten sonra spora ve sporculara
verdiği desteklerle adından sıkça söz ettiren
Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun da ziyaret nedeniyle Dikili Çandarlı Birliği Spor
Kulübü sporcuları ile teknik ekip ve yönetimine
teşekkür ederek başladığı konuşmasında Dikili
Çandarlı Birliği Spor’un bu sezon çok büyük
başarılara imza atacağına inandığına vurgu yaparak şöyle konuştu; “Takımımız kendisine
Süper Amatör Küme’de şampiyonluğu hedef
seçti. Bu hedefe inanan bir teknik kadro ve yönetici arkadaşlarımız var. Bu inanmışlığa futbolcu kardeşlerimizin mücadelesi de eklenerek
takımımızın yüzümüzü güldüreceğine inancımız tamdır. Zaten düzenlenen bu turnuvada güçlü Süper Lig kulüplerine karşı kazanılan
başarılar gösterdi ki, bu güzide takımıza
şampiyonluk çok yakışacaktır. Şuan sporcu
kardeşlerimizin, teknik heyetimizin ve yönetimimizin kilitlendiği tek sonuç şampiyon olup
Bölgesel Amatör Lige çıkmaktır. Hep birlikte
kenetlenerek bu hedefe ulaşacağız. Biz
belediye olarak imkan ve olanaklar dahilinde
üzerimize ne düşüyorsa hepsini yapmaya
hazırız ve yapacağız da”
‘Parola Şampiyonluk’
Takım adına konuşan ve takımın mutlak
şampiyonluk parolasıyla yeni sezona başlayacağına dikkat çeken Teknik Direktör Serkan
Uzun ise görüşlerini şöyle dile getirdi; ‘Çalışmalarımızda bizlere her zaman babacan tavırlarıyla maddi-manevi destek sunan Belediye
Başkanı Mustafa Tosun’a teşekkür ederiz.
Takımımız çok iyi çalışıyor, ben inanıyorum ki sporcu kardeşlerimiz mücadelesini sahaya yansıtıp takımımızı şampiyon yaparak bir üst lige çıkmayı
başaracaktır. Biz de teknik
heyet olarak şampiyonluk ve
üst lige çıkmak için elimizden
ne geliyorsa yapacağız. Hiç
kimsenin kuşkusu olmasın bu
takım önce Süper Amatör
Ligde ardından da BAL'da
şampiyon olup 3.Lig'e çıkacaktır’ Ziyarete Kulüp Başkanı Fuat
Işık, yönetim kurulu üyeleri
Hakan Başaran, İsmail Aka,
Mustafa Akkaş ve Celal
Adıgüzel’le birlikte teknik direktör Serkan Uzun, takım kaptanı
Ceyhan Baziyar ile kadroda yer
alan tüm futbolcular katıldı.
(HABER MERKEZİ)
Prandelli: Çok
yavaş oynuyoruz
ve çok yavaş
hareket ediyoruz
Galatasaray Teknik Direktörü Cesare Prandelli,
futbolda her zaman agresif ve istekli olan takımların
kazandığını belirterek, "Çok yavaş oynuyoruz ve çok
yavaş hareket ediyoruz. Böyle oynayarak sahaya 5
forvet çıkarsak dahi gol atamazdık. Yapacağımız tek
şey hızlanmak." dedi.
Spor Toto Süper Lig'in 3. haftasında deplasmanda
ligin yeni ekibi Balıkesirspor'a 2-0 mağlup
Galatasaray'da tenik direktör Cesare Prandelli,
takımının çok yavaş olduğunu söyledi. Karşılaşmanın
ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmede bulunan Prandelli, büyük bir takım olduklarını belirterek, "Balıkesirspor gibi agresif ve istekli
olmamız gerekiyor. Öncelikle bunları düzeltmemiz
gerekiyor. Çünkü çok yavaş başladık ve yavaş devam
ettik. Az tehlike oluşturduk ve basit oynayamadık
maalesef. Tam bir takım olmamız lazım. Anderlecht
ile oynadığımız son 20 dakikayı geçirdiğimiz gibi
geçirmemiz gerekiyor. Hep oyun kurarak çalışmıştık
ancak bunu düzelteceğiz." şeklinde konuştu.
Futbolda her zaman agresif ve istekli olan takımların kazandığını ifade eden Prandelli, "Bu akşam da
onu gördük. Çok çalışmamız gerekiyor. Ben çalışmaktan korkmuyorum. Herkes soyunma odasında
üzgündü. Tekrardan birleştiğimizde daha farklı motivelerle birlikte olacağız ve bunlar değişecek. Çok
yavaş oynuyoruz ve çok yavaş hareket ediyoruz.
Böyle oynayarak sahaya 5 forvet çıkarsak dahi gol
atamazdık. Yapacağımız tek şey hızlanmak. Bizim
takımda şunu fark ettim. Her zaman topu üstümüze
doğru oynuyoruz. Bunu değiştirmem lazım." ifadelerini kullandı. (CİHAN)
SAYFA 16
Üzüme teşvik üreticiyi memnun etmedi
Yaş üzümde ton başına ihracat desteğinin
80 liradan 130 liraya çıkarılacağına ilişkin açıklama üreticiyi tatmin etmedi. Ürünün önemli
bölümünün satışının yapılığını, teşvik kararının
çok geç kaldığını savunan üreticiler, bu yıl
özellikle kuru üzümde ihracat fiyatının yarı
yarıya gerilediğine dikkati çekti. Türkiye'nin
önde gelen tarımsal ihracat ürünlerinden olan
kuru üzümde, rekoltenin 300 bin tonun üzerinde olması nedeniyle ihracat fiyatları yarıya
yakın oranda geriledi. Geçen yıl Eylül ayında
tonu 2 bin 700 dolardan satılan çekirdeksiz kuru üzüm, bu yıl bin 600 - bin 700 dolardan
satılabiliyor. Fiyatın daha fazla düşmesinin engellenmesi için üzümün kurutmaya gitmeden
sofralık olarak kesilerek ihracatının yapılması
talebiyle yaş üzüm ihracatına uygulanan
teşviğin artırılması talep edilmişti. Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekci, 18 Eylül Perşembe
günü İzmir temasları sırasında gazetecilere
yaptığı açıklamada yaş üzümde 80 lira olan ton
başına ihracat teşviğinin 130 liraya çıkarıldığını
ifade etti. Teşvikteki artışla ilgili açıklama yapan Tariş Üzüm Kooperatifleri Birliği Başkanı
Ali Rıza Türker, açıklamanın geç kaldığını
savundu. Kuru üzümde rekoltenin yüksek olmasından kaynaklanan fiyat sıkıntısının
çözümü için sofralık üzümün daha fazla ihraç
edilmesini istediklerini, bunun için de
hükümetten sofralık ürüne uygulanan ihracat
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
teşviğinin artırılmasını talep ettiklerini kaydeden Türker, taleplerine çok geç yanıt verildiğini
söyledi. Türker, "Üzümde sezonun önemli
bölümünü tamamladık. Üzümün çoğu kesildi
ve kurutmaya gitti. Sofralık üzümde de alışveriş bitti, üzüm soğuk hava depolarında veya örtü
altı bağlarda bekletiliyor. Bu saatten sonra açıklanan teşviğin kuru üzüme hiçbir faydası olmaz. Maalesef açıklanan teşviğin üreticiye bir
etkisi olmayacak. Teşvik açıklamasının sezon
başlamadan yapılması gerekiyordu" dedi. Ege
Kuru Meyve İhracatçı Birlikleri Başkanı Birol
Celep de açıklanan teşvik rakamının bu yıl
değil gelecek sezonun ürününü etkileyebileceğini söyledi. Birlik Yönetim Kurulu Üyesi
Ahmet Göksan ise kuru üzümde bu yıl miktar
bazında iyi bir ihracat yapılmasına rağmen fiyatların düştüğünü, geçen yıl 2 bin 700 dolar
olan ihracat fiyatının bin 600 dolara gerilediğini belirtti. Yaş üzüme açıklanan teşviğin
piyasayı etkilemeyeceğini belirten Göksan, fiyatların ancak piyasadaki 70-80 bin ton üzümün
çekilmesi halinde dengelenebileceğini, bu
konuda hükümetin okullarda üzüm dağıtımı
gibi sosyal politikaları devreye sokabileceğini
ifade etti. (AA)
"Acemi"lere uygulamalı kasaplık eğimi
Yaklaşan Kurban Bayramı öncesi "acemi kasap"ları kazalardan korumak için
açılan uygulamalı kasaplık kursları ilgi görüyor. Eğitimlerin teorik ve uygulamalı olarak iki bölümde verildiği kurslar 40 dersten oluşuyor. Bu derslerde kesim, deri yüzme, iç organlarının çıkarılması, et depolama teknikleri, kesim
işlemleri sırasında hijyen ve ilk yardım konularının yanı sıra dini kurallara göre
kurbanlıkların seçimi ve kesimi de anlatılıyor. Dersler, alanlarında uzman kişilerce veriliyor. Dini bilgiler için müftülüklerden, hijyen ve ilk yardım dersleri için
sağlık meslek liselerinden, kesim teknikleri için kasaplar odası üyesi kasaplardan yardım alınıyor. (AA)
www.sondakikagazetesi.com
İstihdama
Büyükşehir
DESTEĞİ
İzmir Büyükşehir
Belediyesi, anahtar sektörlerdeki kalifiye eleman açığını gidermek
üzere kurduğu Kent
Koleji’nde eğitimlere 11
Ekim’de başlıyor. Ege
Üniversitesi işbirliğiyle
yürütülecek ücretsiz
kurslar 3 ay sürecek
İlk kurs “kaynakçı adaylarına”
verilecek. İzmir Büyükşehir
Belediyesi, sanayi sektörünün
kalifiye eleman ihtiyacını gidermeye yönelik önemli adımlardan biri olan Kent
Koleji’nde kurslara
başlıyor. İlk etapta imalat sanayisinin ihtiyacı olan teknik
eleman eksikliğini
gidermek amacıyla “Kaynak, CNC, PLC
ve CAD/CAM”
bölümlerinde 4
ayrı kurs açılacak. Kaynak kursuna başvuracakların en az
ilkokul mezunu,
CNC, PLC ve
CAD/CAM kurslarına
katılacakların ise en
az lise mezunu olması
gerekiyor. Kent Koleji pro-
jesi, kentin rekabet gücü ve
ekonomik gelişme düzeyini
doğrudan etkileyebilecek
anahtar sektörlerde en önemli
sorunlardan birinin, kalifiye insan kaynakları eksikliği olduğu
gerçeğinden yola çıktı. Söz
konusu proje, bu sektörlerin
talep ettiği nitelikte kalifiye insan
kaynaklarının geliştirilmesini amaçlıyor. İzmir Kent Koleji projesinin en önemli katkılarından
birisi de, yerel düzeyde mesleki
eğitim, istihdam ve sanayi kurumlarını bir araya getiren bir
yapı
öngörmesi. Bu amaçla Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Kent
Koleji Şube Müdürlüğü kuruldu
ve Büyükşehir Belediyesi ile Ege
Üniversitesi Sürekli Eğitim
Merkezi (EGESEM) arasında
kurslar için işbirliği protokolü
imzalandı.
Kayıtlar 10 Ekim’e kadar
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin
mesleki eğitim alanında yaptığı
en büyük atılımlardan biri olan
Kent Koleji ücretsiz olacak.
Kursların sonunda başarılı olan
kursiyerlere Büyükşehir
Belediyesi ve EGESEM imzalı
başarı belgesi verilecek. 11 Ekim
2014 tarihinde Ege Üniversitesi'nde başlayacak olan
kurslar, 3 ay sürecek ve
hafta sonları 09.00 17.00 saatleri arasında
gerçekleştirilecek.
Kurslara başvurmak
isteyenler, 10 Ekim
tarihine kadar 371
21 45 - 371 21 50
numaralı telefonları arayabilecek.
Her bölüme 15'er
kişi kayıt yaptırabilecek. Kent Koleji
çalışmaları daha
sonra, İzmir
Büyükşehir Belediyesi'nin restorasyonunu
sürdürdüğü eski DGM
binasında yürütülecek.
(HABER MERKEZİ)
İşte sosyal belediyecilik!
Bayraklı Belediyesi, ilçe sınırları
içerisinde yaşayan dar gelirli ailelerin
kapısını çalarak onlara destek veriyor.
Belediye ekipleri vatandaşların talepleri doğrultusunda eşya, yakacak, gıda ve nakdi yardımda bulunuyor.
Bayraklı Belediyesi kurulduğu 2009'-
dan bu yana 45 bin ailenin ihtiyaçlarını gidererek yüzlerini
güldürdü. Bayraklı Belediye Başkanı
Hasan Karabağ, belediye olarak
vatandaşa dokunduklarını belirterek,
“Sosyal belediyecilik anlayışını
ilçemizde yansıtıyoruz. Hemşerilerimizin yanında olup
onlara destek vermeye devam edeceğiz”
dedi. Bayraklı
Belediyesi, İzmir'de
sosyal belediyecilik
anlayışının en iyi
örneklerinden birini
sergiliyor. Belediye,
Sosyal Yardım İşleri
Müdürlüğü
aracılığıyla ihtiyaç
sahiplerini belirliyor
ve onlara gerekli
yardımları yapıyor.
Bu kimi zaman eşya
kimi zaman ise erzak
yardımı şeklinde
gerçekleşiyor.
Bayraklı Belediyesi 2009-2014 arası
45 binin üzerinde aileye yardım ederek önemli bir hizmetin altına imza
attı. Bu yılın ilk yarısında ise 169 aileye nakdi, 119 aileye eşya, 440 aileye
gıda, 100 aileye yakacak, 750 aileye
bebek paketi yardımında bulunuldu.
442 kişi ise sosyal marketten yararlandı. Bayraklı Belediye Başkanı
Hasan Karabağ, Bayraklı’da
gecekondulaşmanın yoğun olduğunu
dikkat çekerek, “İlçemizin en büyük
problemi işsizlik. Birçok ailenin
evine maaş girmiyor ya da asgari
ücretle 4-5 kişi geçinmeye çalışıyor.
Biz belediye olarak ihtiyaç sahiplerine elimizden gelen desteği veriyoruz.
Vermeye de devam edeceğiz. Sosyal
belediyecilik anlayışımız
çerçevesinde vatandaşımıza
dokunuyoruz onların sıkıntılarını,
sorunlarını gidermeye çalışıyoruz. Bu
anlamda da hayırsever vatandaşlarımızı dar gelirli ailelerimize
destek vermeye çağırıyoruz” dedi.
(HABER MERKEZİ)
22 Eylül 2014 Pazartesi
Para kazanmanın yolu
bu yarışmadan geçiyor
Türk Hazırgiyim ve Konfeksiyon
sektörüne genç ve yenilikçi tasarımcılar kazandırmak amacıyla Ege
Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği tarafından düzenlenen
“EİB Moda Tasarım Yarışması” bu yıl
10. kez düzenlenecek
Her yıl, bir sonraki yılın dünya moda trendlerinin ipuçlarından yola çıkılarak belirlenen
yarışmanın ana teması bu yıl “GİZ!” olarak
tespit edildi. Genç tasarımcılar, 5 Aralık 2014
tarihine kadar yarışmaya başvurabilecek. Final Gecesi Defilesi, 20 Mart 2015 Cuma
akşamı İzmir Kaya Termal Otel’de ünlü
mankenlerin katılımıyla yapılacak.
Türkiye’de İstanbul’dan sonra,
düzenlenen ilk moda tasarım yarışması olan “EİB Moda Tasarım
Yarışması” 10 yıllık sürecin sonunda, moda tasarım yarışmaları
arasında en bilinen ve takviminin
açıklanması sabırsızlıkla beklenen
bir yarışma haline geldi. “EİB Moda Tasarım Yarışması”nın organizasyon olarak her yıl daha mükemmel
bir konuma yükseldiğini belirten
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği
Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı ve
EİB Moda
Tasarım
Yarışması
Komite
Başkanı
Burak Sertbaş, 10.
Yıla
yakışır
güzellikle
bir organizasyon
için her
detayı
düşünerek
hareket ettiklerini
kaydetti.
Ege Bölgesi’nde
hazırgiyim ve
konfeksiyon
sektöründe
tasarım
kültürünün yerleştiğini, her firmada
tasarım ofisleri kurulduğunu, her firmanın kendi koleksiyonlarını hazırlar
ve müşterilerine
sunar konuma
geldiğini anlatan
Sertbaş, “Avrupa
pazarına yakınlık avantajımızı tasarım
ile birleştirdik ve
Hazırgiyim Sektörü
Ege Bölgesi’nde
geçmişte olduğu gibi
ihracatta birinci sektör konumuna yükseldi. 2014 yılında
1.5 milyar dolar ihracat gerçekleştireceğiz. Bu başarıda
“EİB Moda Tasarım
Yarışması”nın
yetiştirdiği ve sek-
töre kazandırdığı tasarımcılarınların katkısı hiç
de az değil” şeklinde konuştu.
TEMA “GİZ” OLARAK BELİRLENDİ
“EİB Moda Tasarım Yarışması”nın teması
her yıl, dünya moda trendlerinden yola
çıkarak belirleniyor. 2015/16 moda akımlarından yola çıkarak bu yılki yarışmanın temasını;
“GİZ!” olarak tespit ettiklerini anlatan Sertbaş
şöyle devam etti: “GİZ, yaşamın içinde
keşfedilmek üzere gizli duran mistik objeleri,
renkleri ve dokuları; tasarımcı gözü ve sezgisi
ile yaratıcılıkta kullanarak güncel kültür ile
birleştirdiği bir dünya. Eski yöntemlerle hazırlanan yeni desenler, eski dokuların yeni
tekniklerle günümüze uyarlanışı… kısaca, insanlığın varoluşundan bu yana geçen binlerce yılın üzerini örttüğü ama izleri
kalmış güzelliklerin yeni yorumlarla
günümüze bir armağanı. Bizim 10
yıldır artan bir keyif ve şevk ile
düzenlediğimiz yarışmalarımızda
genç yetenekleri ortaya çıkarmamız
gibi “GİZ!” dünyasında da, modaya
yepyeni bir soluk ve heyecan katacak
değerler, keşfedilmeyi bekliyor.”
“EİB X. Moda Tasarım Yarışması”na
katılacak genç yetenekler, GİZ!
temasıyla oluşturacakları 2015-2016
Sonbahar Kış Kadın ve Erkek
Hazır Giyim koleksiyonlarını
Ege İhracatçı Birlikleri’ne
5 Aralık 2014 Cuma
gününe kadar teslim
etmeleri gerekiyor.
Ön jürinin yapacağı
ilk değerlendirme
sonrasında mülakata
kalan 20 tasarımcı belirlenecek olup ilk
10’a kalan tasarımcılar
mülakatlar ardından
belirlenecektir. Bunda sonraki süreçte
tasarımlar hayata
geçirilecek olup,
ilk 10 tasarımcının
eserleri 20 Mart
2015 Cuma
akşamı İzmir
Kaya Termal
Otel’de düzenlenecek “Final
Gecesi
Defilesi”nde
Türkiye’nin ünlü
mankenlerince
sergilenecek.
Yarışmanın
birincisi
15.000 TL, ikincisi 10.000
TL, üçüncüsü ise
5.000 TL para ödülünün
yanı sıra Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin sunduğu projenin Ekonomi
Bakanlığı’nca onaylanması halinde yurtdışına
eğitim olanağı kazanabilecek.
EİB X. MODA
TASARIM YARIŞMASI SOSYAL MEDYA’DA
“EİB X. Moda Tasarım
Yarışması”nın hedef kitlesi
genç tasarımcılar olduğu için gençlere
ulaşmak için sosyal medya etkin bir
şekilde kullanılıyor. Yarışma
www.eib.modatasarimyarismasi.org internet adresinden
www.facebook.com/eibmodatasarim ve
https://twitter.com/eibgiz platformalarından de takip edilebilmektedir. (HABER
MERKEZİ)