SUBKONJUNKTİVAL KANAMAYLA BAŞVURAN NORMAL

SUBKONJUNKTİVAL KANAMAYLA BAŞVURAN NORMAL SEDİMENTASYON DÜZEYLİ
BRUSELLOZ OLGUSU
Mehmet Dağlı1, Ercüment Öztürk2 , Mehmet Sözen2, Ali Kutlucan1, Fatih Çölkesen2
1
2
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hematoloji Bölümü
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı
Giriş:Bruselloz, Brucella bakterilerince oluşturulan, primer olarak otçul hayvanlardaki hastalıktır. Hayvanlardan
insanlara bulaş, genellikle infekte hayvan sekresyonunun bütünlüğü bozulmuş deri ile direkt teması, pastörize
edilmemiş süt ve süt ürünlerinin kullanımı, infekteaerosollerin inhalasyonu ve konjunktival temas şeklinde
olmaktadır. Klinik belirti ve bulguları ateş, eklem ağrısı, ishal, pnömoni gibi çok değişik ve geniş bir spektrum
gösterir. Bizim olgumuzda, şiddetli bulantı, kusma sonucu subkonjunktival kanama ve burun kanaması ile
başvuran bruselloz vakası sunulmuştur.
Olgu:20 yaşında erkek hasta bulantı, kusma, burun kanaması ve gözlerde kızarıklık şikayetleri ile acil servise
başvurdu. Hastanın bir haftadır devam eden bulantı ve kusma şikayetleri mevcuttu. Hasta ara ara olan ve şiddetli
olmayan burun kanamalarından yakınıyordu. Kan basıncı:110/70 mm/Hg, nabız: 96/dk, ateş:37.2 derece olarak
ölçüldü. Batın muayenesinde hepatosplenomegali saptandı. Her iki gözünde subkojunktival kanaması mevcuttu.
Fizik muayenesinde belirgin bir enfeksiyon odağı saptanmadı. Hemogramda;Hb: 12.6 g/dl, RBC:6.7, MCV:56
fL, WBC:6.8 K/uL, PLT: 361 K/uL, Sedimentasyon: 16 mm/h olarak geldi. Periferik yaymada anizositoz,
poiklilositoz, gözyaşı hücreleri, tırtıklı hücreler, target hücreleri ve yer yer parçalanmış eritrositler saptandı. Yer
yer atipik lenfositler gözlenmekte idi. Hastanın biyokimyasında ALT:97 U/L, AST:68 U/L, GGT:68 U/L,
ALP:95 U/L olarak geldi. Prokalsitonin: 0.34 ng/ml CRP:37.8 mg/L olarak geldi. Hasta talasemi ve viral
enfeksiyon şüphesi ile hematoloji servisine yatırıldı. Talasemi şüphesi ile gönderilen Hb zincir analizi: HbA: %
94.3, HbA2: %4.6 olarak geldi. Talasemi taşıyıcılığı tanısı kondu. Hastaya ampirik olarak tigesiklin
antibiyoterapisi başlandı. Bulantı ve kusmaları için antiemetik ve hidrasyon verildi. Hepatit panelinde HbsAg
anlamlı yüksek tespit edildi. HBV-DNA düzeyi: 50 IU/ml olarak geldi. Tüm abdomen ultrasonunda karaciğer
170mm, dalak 185mm ölçüldü. EBV, CMV, Herpes, Rubella, Toksoplazma, Parvovirüsiçin yapılan taramada,
CMV ve RubellaIgG pozitifliği dışında diğer test sonuçları negatif geldi. Yatışının üçüncü gününde 39.3 derece
ateşi olması üzerine 2 koldan kan kültürü, boğaz ve idrar kültürleri gönderildi. Enfeksiyon yanıt değerlendirmesi
için tekrarlananprokalsitonin ve CRP değerlerinde gerileme mevcuttu. Hafif eklem ağrıları tarifleyen hastadan
brusellozis şüphesi ile tüp agglutinasyon ve Coombs testleri gönderildi. Tüp aglütinasyon negatif gelen hastanın
Coombs testi: 1/320 titrede pozitif geldi. Kan kültürlerindeBrusellaMelinentis üredi. Tetrasiklin ve rifampisin
tedavisi sonrası kliniği düzelen hasta tedavisinin devamı için poliklinik kontrolüne alındı.
Tartışma:Bu olguda brucellozis vakalarının olgumuzda olduğu gibi, sık görülen semptomların dışında
subkonjonktival kanama ve epistaksis yapacak kadar şiddetli bulantı kusma ile de prezente olabileceğini
göstermeye çalıştık. Literatürde bu şekilde ortaya çıkan bir brusellozis vakası saptmadık. Ayrıca yüksek
sedimentasyon düzeylerinin önde gelen nedenleri arasında gösterilen Brusellozisin bu olguda olduğu gibi normal
düzeyler ile de ortaya çıkabileceğini vurgulamak istedik. Brusellozisden şüphelenilen ya daekartasyonu
yapılmak istenen vakalarda, blokan antikorlar nedeni ile tüp aglütinasyon testi negatif sonuç verebileceğinden,
birlikte Coombs testinin de yapılması daha sağlıklı sonuç verecektir.