Cumhuriyet Gazetesi - Kent paryaları marjinalleştiriyor 1 of 3 İletişim iPhone iPad http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/34217/Kent_paryalari_marj... Android BIST 64.614 % 0,10 07 Şubat 2014 Cuma YAZARLAR SİYASET TÜRKİYE DÜNYA EKONOMİ KÜLTÜR-SANAT ÇİZERLER EURO 3,01 % 0,30 SPOR YAŞAM DOLAR 2,21 % 0,23 BİLİM-TEKNİK ALTIN 89,81 % 0,93 SAĞLIK İSTANBUL 12°C / 6°C FOTOĞRAF VİDEO ÇEVRE Henüz okumadığınız ancak diğer okurların şu anda en çok tıkladıkları haberler. Daha fazlası… İmamdan Nasıl Kurtulacaksın, Onu TÜSİAD'dan Gül'e 'internet' mektubu İşte YouTube'daki ilk sansür! Konsensus’tan anketle oynama açıklaması Kent paryaları marjinalleştiriyor Sosyolog Loic Wacquant, geçen hafta Boğaziçi Üniversitesi'nin konuğuydu. Kentsel eşitsizliklerden Gezi Direnişi'ne, marjinallikten kültürel ve ekonomik sermaye arasındaki ilişkiye kadar pek çok konuda konuştu. Bizim sorularımızı da yanıtlamayı ihmal etmedi. Beğen 14 Tweetle 7 İşte 10 maddede internet sansürü Takip et: @cumhuriyetgzt Esra Açıkgöz / Cumhuriyet Başbakan’ı zorda bırakacak bir gafa… Yayınlanma tarihi: 27 Ocak 2014 Pazartesi İşte YouTube'daki ilk sansür! + A - A Sosyolog Loïc Wacquant, karşılaştırmalı kentsel eşitsizlikler, etnik-ırksal tahakküm, cezalandırıcı Priştine Üniversitesi rektörlük binası savaş alanına döndü! devlet, beden, toplumsal teori ve rasyonalitenin siyaseti gibi alanlarda çalışmalar yürütüyor. Bourdieu'nun en bilindik öğrencilerinden. Kaliforniya Üniversitesi-Berkeley Sosyoloji Bölümü’nde öğretim üyesi ve Paris’te bulunan Avrupa Sosyoloji Merkezi’nde araştırmacı. Femen'den Rus Büyükelçiği önünde protesto! Düşünümsel Bir Antropoloji İçin Cevaplar, Kent Paryaları: İleri Marjinalliğin Karşılaştırmalı Sosyolojisi, Ruh ve Beden: Acemi Bir Boksörün Defterleri ve The Two Faces of the Ghetto çalışmaları sonucunda ortaya çıkan kitaplardan birkaçı. Yedi senedir Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası Arınç'tan 'ezan' tepkisi İlişkiler Bölümü, Sosyoloji Bölümü ve Tarih Bölümü ev sahipliğinde düzenlenen Hrant Dink İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Konferansı'nın bu seneki konuğuydu Wacquant. Konferans anısına sunulan plaketi Hrant Dink’in eşi Rakel Dink'in elinden aldı. Biz de onunla kentsel eşitsizliker, son yılların popüler kelimesi marjinallik üzerine konuştuk. - Kentsel eşitsizlik, etnik-ırksal tahakküm ve cezalandırıcı devlet, şeklinde toplanabilir çalışma alanınız. Neden çalışmak için bu konuları seçtiniz? 1. İşte YouTube'daki ilk sansür! Bu bir kaza sonucu oluştu (gülüyor). Chicago'ya 1985'te, tam da 25 yaşımı kutladığım gün sosyoloji doktoramı yapmaya gittim. Tarihsel olarak Chicago çok önemli, sosyoloji biliminin köklerinin atıldığı yer. Oraya gittiğimde Amerika'nın siyah gettosunun kalıntılarını gördüm, şehirde aynı zamanda müthiş 2. Başbakan’ı zorda bırakacak bir gafa imza… 3. AKP'den sert sözlerle istifa etti! 2/10/2014 1:40 PM Cumhuriyet Gazetesi - Kent paryaları marjinalleştiriyor 2 of 3 http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/34217/Kent_paryalari_marj... bir korku vardı, bunları görmek beni müthiş şoke etti. Avrupa düzeyinde ayırt edemeyeceğiniz bir ayrımcılıkla karşılaştım. Hatta pek çok insan o dönemki Chicago'yu iç savaş yaşayan Beyrut'a benzetiyordu. Düşünün, ilk kampüse gittiğimde sekreter bir harita çıkardı ve kampüsün kuzeyine, güneyine ve batısına asla gitmeyin, dedi. Doğuda da zaten Michigan Gölü vardır. Yani kampüsümüz 4. İstanbul'da gaz faciası: Bir aile yok oldu! 5. Konsensus’tan anketle oynama açıklaması 6. Korsan etkisiz hale getirildi. Yolcular tahliye… gettoyla çevriliydi. Biz Fransızların genel bir özelliği vardır, otorite yapmayın derse, dediğinin tersini 7. Yönetmen ağzını bozdu, şoke eden ceza… yaparız (gülüyor). Üstelik bana kimsenin yaşamak istemediği, kampüsün bitip gettonun başladığı 8. O polisler için yürütmeyi durdurma kararı! yerden bir ev verdiler. Anneme “Kuzey penceremden baktığımda eğitimli, beyaz, zengin insanların yaşadığı kampüsü görüyorum. Güney penceremden bir bakıyorum, bambaşka bir gezegen; siyah, yoksul, korku dolu bir şehir” diye yazıyordum. Bir şehrin içinde “yasak şehir” nasıl oluşabiliyordu? Bu 9. Ebru Gündeş talep etti mahkeme yaptı:… 10. İlker Başbuğ için 1 ay süre verdi benim için bir bilmece haline geldi ve çözmek istedim. Normalde araştırma yapmak, bir şeyi anlamak için öğrenciler kütüphaneye gider, makale okur, verileri karşılaştırır. Ama ben birinci elden konuyu anlayabilmek için bu gettonun boks salonuna gittim. Gerçekten de tehlikeli, zor bir yerdi, tek beyaz bendim. Boksa kaydoldum. Bu gettonun gerçekliğini anlamak için orayı bir gözlem merkezi gibi kullanmak istedim. - Bu gözlemlerden de 2004'te yayımlanan “Ruh ve Beden/Acemi Bir Boksörün Defterleri” kitabınız ortaya çıktı... Bu deneyim sizi nasıl dönüştürdü? Evet, aslında boks salonuna girdiğimde amacım gözlem yapmaktı. Ancak orada bir köşede oturup gözlem yapamıyorsunuz. Ben de bir şekilde kendimi kaptırdım ve üç yıl boks öğrendim. Hatta bir ara ciddi ciddi profesyonel olarak boks yapmaya başladım. Bu dünyanın manyetizmi öyle güçlüydü ki, vücudu çok boksa uygun olmayan, işinde başarılı olduğundan başka bir şeye ihtiyacı olmayan benim gibi birini bile içine çekebildi. Bütün bu tecrübemden ortaya iki kitap çıktı aslında. Birincisi, Kentin Paryaları; getto hayatını, Chicago'daki ayrımcılığı, yoksulluğu anlatıyor. İkincisi de “Ruh ve Beden/ Acemi bir Boksörün Defterleri”. Sorunuza gelince, bunlar beni tabi ki dönüştürdü. Foucault'un bir lafı vardır, Tecrübe içine girdiğiniz ve çıktığınız andaki kişilerin ikisini de farklı kılan bir şeydir. Bu anlamda benim için gerçek bir tecrübe oldu. 4.887.651 makale - Hrant Dink İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü kapsamında Boğaziçi Üniversitesi'nde yapacağınız seminerin başlığı; “Kentte Eşitsizlik, Marjinallik ve Sosyal Adalet”. Türkiye'de son yıllarda çok tartışılan konular bunlar, özellikle Gezi Direnişi'nden sonra daha da geniş bir @Abdocan_Comert: Boğazım düğümlenir... http://t.co/PnGUHiEoL6 kesim tarafından tartışılır oldu... Gezi, çok boyutlu ve bir yönü de biraz belirsiz bir hareket bence. Kendi yaşamını dikte etmek, insanların toplumsal hayatını dizayn etmek, dinin toplumdaki yerini değiştirmek isteyen bir iktidara karşı demokratik kökenli bir muhalefet hareketi. Daha belirsiz olan yanıysa, şehrin belli görünümünü savunan, bir “yeni kültürel burjuvazi” hareketiydi. Sonuçta gezi hareketini yapanlar paryalar değildi, bu anlamda bir “halk”, alt sınıfların öncü olduğu bir hareket değildi. Çok evrensel bir söylemi olsa da birçok kesimi de dışarda bıraktı. Ben de yeni burjuvazi dediğim şeyin içindeyim, bir entelektüelim, eğitimliyim. Gezi'yi tabi ki destekliyorum, ama bu tarafını da görmeli ve ona göre çaba harcamalıyız. Ekonomik iktidarla, politik iktidar, neo-liberalizmle birlikte birçok ülkede işbirliği yapmaya başladı. @140journos: 15:29 İst. #Şirinevler Adli Tıp Kurumu Bşk. önünde #HastaTutsaklaraOzgurluk talebiyle toplanıldı. @HaticeAltinisik http://t.co/SkXv7sdOCw @zeynepguzeldogu: An itibari ile istiklal cad...ogrenci kollektifleri :) http://t.co/jP97HbHxNh @601sokak: "@rustusnyz: Ilginc bir foto daha Tuzladaki kanton binasinin yakilmasindan sonra itfaiye'ye yardim ediliyor :)) http://t.co/BOwkTECVsl" @140journos: 15:26 İst #Çağlayan Adl. #RedHack soruşturmasında gözaltındaki Mehmet Kılınç ifade Kültürel sermayeye sahip kişiler de politik iktidara diyorlar ki, sen ekonomik iktidarla işbirliği yapma, benim görüşlerimi savun. Aslında entelektüeller ekonomiyle, politik iktidarın işbirliğinden en çok faydalanan kesimlerden biri. Mesela dünyanın her yerine gidip ders verebiliyorum. Akademisyenlerin bir kısmı bu ekonomik ve politik iktidarın işbiriliğiyle uzlaşmış durumda. İkinci bir grup da var, uzlaşmayıp kamuoyunu hiç sermayeye sahip olmayanlar konusunda uyarmak, uyandırmak isteyenler. Kendimi bu ikinci grupta konumlandırıyorum, dünya bizden ibaret değil. -Marjinallik, daha çok iktidar tarafından, özellikle de Başbakan tarafından sık kullanılan bir kelime Türkiye'de. Güvenlikçi bir dille, hak arayanları, muhalefeti “terörist” konumuna sokmak için kullanıyor. Sizin marjinalliğinizse daha çok sistemin dışlayıcılığını tanımlıyor. Sistem, kimi, nasıl marjinal yapıyor? Başbakanınızın bu kelimeyi küfür gibi kullandığının farkındayım. Ben analitik anlamıyla kullanıyorum. Kent Paryaları kitabımda bunu tanımlıyorum; Kapitalist ekonomilerin eşit olmayan gelişimi ile refah devletlerin küçülmesi sonucu oluşan kent modellerinde toplumsal ve mekansal olarak dışarı itilen kesimler, marjinaller. Kent marjinalliğini şekillendiren güçler sosyal adalet kaygılarından uzak, bunun sonucunda da ayrımcılık derinleşiyor ve toplumsal adalet zayıflıyor. Ayrıca suç kavramı fakirlik ya da kentte öteki olma durumuyla özdeşleştiriliyor. İnsanların toplumdan dışlanmalarının iki boyutu var bence. Bu iki boyutu da sosyolog Max Weber'e atıfta bulunarak kullanıyorum. O “Bir sınıf, bir de statü vardır” der. Sınıf, maddi yoksulluk; Statü ise haysiyet eksikliğidir ona göre. Eşitsizliğin iki boyutunu da nitelemek adına parya kelimesini kullandım. Çünkü parya Hindistan'ın geleneksel kast sistemine göndermede bulunuyor. Yani insanlar iki boyutlu bir yoksulluk yaşıyor. Onur yani haysiyet, dört biçimde elde edilebiliyor toplumlarda; Milli, bölgesel, dini ve ırksal. Fransa'da mesela etnisite yok deniyor, çünkü merkezi bir iktidar var ve bütün merkez dışı kalan bölgeler daha değersiz görülüyor ve inkar ediliyor. Türkiye ile Fransa arasında birçok paralellik var bu konuda. Maddi yoksulluk, haysiyetin yitirilmesiyle sembolik bir boyut kazanıyor ve genelde bu sembolik boyut sosyal bilimlerle ilgili çalışanlar tarafından yeterince önemsenmiyor. 2/10/2014 1:40 PM Cumhuriyet Gazetesi - Kent paryaları marjinalleştiriyor 3 of 3 http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/34217/Kent_paryalari_marj... Sadece maddi yoksunluk göz önünde bulunduruluyor. Oysa ikinci boyutu da çok önemli. Fotoğraf: Garbis Özatay Yorum ekle... Semra Çelebi · Marmara İletişim Fakültesi kent üzerine önemli bir söyleşi... Yanıtla · 1 · Beğen · 28 Ocak, 05:08 Facebook sosyal eklentisi UYGULAMALAR BÖLÜMLER GALERİLER E-Gazete iPhone Astroloji Kitap Siyaset Video Galeri İlhan Selçuk'un Yazıları Cumhuriyet Arşivi iPad Bilim-Teknik Konser Spor Foto Galeri Reklam Android 21 Haziran 2010 tarihinde yitirdiğimiz Cumhuriyet Gazetesi Başyazarı İlhan Selçuk'un yazılarından seçmeleri okurlarımızla buluşturuyoruz. Bu köşede aydınlanmanın bilgesi Selçuk'un günümüze ışık tutan yazılarını bulabileceksiniz. Çevre Kültür-Sanat Tiyatro Haber Künye Dünya Otomobil Türkiye Yaşam İletişim Eğitim Piyasalar TV Rehberi Kültür-Sanat Ekonomi Sağlık Yaşam Çevre Gezi Sinema * Şu Anda Gezi RSS © 2014 www.yaynet.com.tr 2/10/2014 1:40 PM
© Copyright 2024 Paperzz