İLİ : AFYONKARAHİSAR TARİHİ : 07.11.2014 بسن هللا السحوي السحين وز ُك ْن يَ ْو َم ا ْلقِيَا َه ِة فَ َوي َ ت َوإًَِّ َوا ت َُوفَّ ْوىَ أُ ُج ِ س َذآئِقَةُ ا ْل َو ْو ٍ ُك ُّل ًَ ْف َُّش ْح ِص َح ع َِي الٌَّا ِز َوأُد ِْخ َل ا ْل َجٌَّةَ فَقَ ْد فَاشَ َوها ا ْل َحيَاةُ ال ُّد ًْيَا إِال ع ا ْل ُغ ُسوز ُ َهتَا َّ سو َل هللاِ صلى هللا عليه وسلن ُ قَا َل َز َت » يَ ٌن ال َو ْوت ِ أَ ْكثِ ُسوا ِذ ْك َس هَا ِذ ِم اللَّ َّرا ÖLÜM VE ÖTESİ Muhterem Müslümanlar! Allah Teâla biz insanları topraktan yarattı ve bu hayatı da ahiret hayatını kazanmamız için bir tarla kıldı. Burada eken orada biçecek, burada diken ahirette toplayacaktır. Topraktan elde edilen her şey sonunda toprağa döndürülecektir. Ölüm, Allah’ın kuluna takdir buyurduğu ömrün son bulmasıdır. Ölen her insan bir gün dirilecek, Hâlık olan Cenab-ı Allah’ın huzurunda hesaplar alınacak, hesaplar verilecektir. Rabbimiz: “Her nefis mutlaka ölümü tadacaktır”(1), “Allah‟ın izni olmadıkça hiçbir kimseye ölmek yoktur. O vadesiyle yazılmış bir yazıdır…”(2) “Nerede olursanız olun, velev tahkim edilmiş, yüksek kalelerde bulunun, ölüm size çatıp yetişir…(3) buyuruyor. Değerli Mü‟minler! İnsan ölümden korkmak veya nasıl öleceğini tasavvur etmek yerine, ölümden sonrası için ne hazırladığını düşünmelidir. Fani hayatı bırakıp, ebedi âlemde işe yarayacak salih ameller yapmalıdır. Kişinin önden gönderdikleri kendisinin; geriye bıraktıkları ise vârislerinindir. Hadis-i şerifte: “Ölü, can verdiğinde melekler, „önden (ahirete) ne gönderdi? derler. İnsanlar da „geriye ne bıraktı?‟ diye sorarlar” (4). Buyurulmaktadır. Hazırlığını tam yapan bir mümin için ölüm, korkulacak bir şey değildir. Ölüm dünya kışlasından terhis olup ebedi âlemdeki hayata ve Rabbimize kavuşmaktır. Bu yüzden nefeslerimiz tükenmeden her anımız, Allah Teâla’nın tefekkürü ile geçmelidir. İnsan boş emelleri hoş zannederek peşinde koşarsa onu yakalayamaz ve sonunda yorulur. Dünya kendisine talip olandan kaçar; kaçanın da peşinden koşar. Bu yarış devam ederken ömür bir anda son bulur. Değerli Mü‟minler! Erip olgunlaşan meyvelerin toplandığı gibi, insanlar da eceli geldiği zaman vefat edecektir. İnsan bunu düşünerek ölümü çok hatırlamalı ve anmalıdır. Bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmaktadır: “Ağız tadını bozan ölümü çok hatırlayınız.”(5). İnsan öğüt almak isterse, ölümü düşünmeli; tavanı alçalmış, duvarları yanaşmış bir oda gibi duran tabuta ve içindeki mevtaya bakıp ibret almalıdır. Bir kimse, kabirde yatan kişinin kendisi olduğunu düşünür, Münker ve Nekir meleklerinin suallerini duyar gibi olursa en büyük ders ve ibreti alır. Nitekim efendimiz “Ölüm sana vaiz olarak yeter.”(6) buyuruyor. Değerli Müslümanlar! İnsan, kamil bir imanla bu diyardan ayrılmayı kendine gaye edinmelidir. Mü’minlere ahiret sermayesi olan salih ameller yani namaz, oruç ve bütün mahlukata karşı Allah rızası için yapılan iyilikler fayda verecektir. Bunların dışındaki dünya ve ahiret değeri taşımayan işler kişiye yarar sağlamayacaktır. “O Allah ki, hanginizin daha güzel işler yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yarattı.”(7). ayetini hayat rehberi edinerek hayırlı bir hayat yaşayabilmeyi ve imanlı bir şekilde ölebilmeyi yüce Mevlam bizlere nasip etsin. Hazırlayan: Mustafa ÖZÇAKMAK Devederesi Köyü Aşağı Mah. Camii İmam Hatibi Çay/Afyonkarahisar Redaksiyon: İl İrşat Kurulu KAYNAKLAR 1- Al-iİmran3/185 2- Al-i İmran 3/145 3- Nisa 4/78 4- Beyhaki 5- Tirmizi, Zühd, 4 6- Miras, ıv, 288 7- Mülk 67/2
© Copyright 2024 Paperzz