ANKARA YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI MEVZUATI İZLEME VE DEĞERLENDİRME KOMİSYONU KARARI Karar Tarihi: 22.10.2014 Karar Sayısı: 2014/161-11 I-KONU : Oda Başkanlığı’nın 02.10.2014 tarih ve D.53/8916 sayılı yazılarında, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından hazırlanan 8 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğ Taslağının GİB web sayfasında yayımlandığı belirtilerek; taslağın geliştirilmesi ve yayımlanmaya hazır hale getirilmesi aşamasında GİB’na iletilecek Komisyon görüş ve önerileri talep edilmiştir. GİB tarafından hazırlanan 8 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğ taslağı, esas itibariyle 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun uygulamasıyla ilgili muhtelif kanunlarla yapılan değişiklikleri ve istisna ve muafiyetlerle ilişkin olarak ihtiyaç duyulan konular hakkında açıklamaları içermektedir. Komisyonumuzun söz konusu Tebliğde yapılacak değişikliklerle ilgili olarak, mevcut “Taslak” hakkında ve bu Taslakta yer almamakla birlikte ilave edilmesinin uygun ve gerekli olduğu düşünülen hususlardaki görüş ve önerilerine aşağıda yer verilmiştir. II-GÖRÜŞ VE ÖNERİLER : A- 8 SERİ NOLU KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞINDA YER ALAN HUSUSLARA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE ÖNERİLER GİB tarafından hazırlanan tebliğ taslağında yer alan düzenlemelerden aşağıda belirtilen 1, 2 ve 5. maddelerle yapılanlar dışındaki düzenlemeler uygun ve yerinde bulunmuştur. Tebliğ taslağının 1, 2, ve 5. maddeleri ile yapılan düzenlemelere ilişkin değerlendirme, görüş ve önerilere aşağıda yer verilmiştir. 1- Askeri Tesislerle İlgili Düzenleme Tebliğ taslağının 1. Maddesinde, 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetler İç Hizmet Kanununun 106. maddesi hükmü aynen alınmış, herhangi bir açıklamaya yer verilmemiştir. Tebliğ taslağında orduevi ve bağlı şubeleri, askeri gazinolar, kışla gazinoları, vardiya yatakhaneleri ve bunların müştemilatı, özel, yerel ve kış eğitim merkezleri, askeri kantinler ve askeri müzelerin Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından bizzat işletilmeyip üçüncü kişilere kiralanmasından elde edilecek kira gelirlerinin de muafiyet kapsamında olduğu belirtilmiştir. Ayrıca bu muafiyet hükmünün Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamında yapılacak vergi kesintisini kapsamadığı da açıklanmıştır. 1 Söz konusu vergi kesintinin gelir türleri ve vergi kanunları (Gelir Vergisi Kanunu / Kurumlar Vergisi Kanunu) itibariyle nasıl yapılacağına ilişkin açıklamalara yer verilmesinin, uygulamada ortaya çıkabilecek tereddütleri gidereceği düşünülmektedir. 2- 4749 sayılı Kanuna göre kurulan ve Hazine Müsteşarlığına ait olan varlık kiralama şirketleri ile İlgili Düzenleme Tebliğ taslağının 2. maddesinde; 6456 sayılı Kanunun 42. maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 4. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (o) bendi ile 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 7/A maddesine göre kurulan ve tamamı Hazine Müsteşarlığına ait olan varlık kiralama şirketleri kurumlar vergisinden muaf tutulduğu belirtilmiştir. Öte yandan 4749 sayılı Kanunun, 6456 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 7/A maddesinde, tamamı Hazineye ait olmaktan kastın, sermayesinin tamamının Hazineye ait olması halini ifade ettiği hükme bağlanmıştır. Tebliğde tamamının Hazineye ait olmaktan kastın ne olduğuna yönelik bir açıklamanın yer almasının uygun olacağı düşünülmektedir. 3- Varlık Kiralama Şirketleri ve Finansal Kiralama Şirketleri ile Gerçekleştirilen Sat-Kirala-Gerial İşlemlerinin Durumu ile İlgili Düzenleme Tebliğ taslağının 5. maddesinde konu ile ilgili açıklamalar yer verilmiştir. Sat-kirala-geri al işlemleri ile ilgili olarak, varlık kiralama şirketleri ve finansal kiralama şirketlerinin taşınmaz ticareti ile uğraştığına ilişkin karine kabul edilmeyeceği açıklamasına yer verilmesi Komisyonumuzca olumlu bulunmuştur. Diğer taraftan, Kanun maddesinde sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilememesi hali hariç olmak üzere, taşınmazların üçüncü kişi ve kurumlara satılması durumunda satışı gerçekleştiren kurum nezdinde vergilendirme yapılacağı hüküm altına alınmışken Tebliğ taslağında sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi şartı kaynak kuruluş veya kiracının iflası ile sınırlandırılmıştır. Nitekim 3 nolu örnekte, “kiracının kira ödemelerini aksatması” sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilememesi olarak kabul edilmemiştir. Kanunda yer aldığı gibi, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilememesi sadece kiracı ve kaynak kuruluşun iflası ile sınırlandırılması kanunun maksadını aşan bir düzenlemedir. 6494 sayılı Kanunun 29. maddesi ile, Katma Değer Vergisi Kanununun 17. maddesinin dördüncü fıkrasına aşağıdaki (y) bendi eklenmiştir. “21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında; finansal kiralama şirketlerince bizzat kiracıdan satın alınıp geriye kiralanan taşınmazlara uygulanmak üzere ve kiralamaya konu taşınmazın mülkiyetinin sözleşme süresi sonunda kiracıya devredilecek olması koşulu ile kiralanmaya konu taşınmazların kiralayana satılması, satan kişilere kiralanması ve devri.” 2 Bilindiği üzere, vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ile ilgili alış vesikalarında gösterilen KDV’nin indirimi mümkün değildir (KDV Kanunu Madde 30/a). 6495 sayılı Kanunla KDV Kanununun 17. maddesine eklenen (y) bendi kapsamında, kiracıların taşınmazların iktisabında ve/veya inşaası sırasında yüklendikleri KDV’nin istisna kapsamında teslim edildikleri döneme kadar indirim konusu yapılsın veya yapılmasın, teslimin yapıldığı dönemde hesaplanan KDV’nin parçası olarak beyan edilmesi gerekmektedir. Ancak bu KDV’nin örneklerde yer alan kazanç belirlenirken maliyet unsuru olarak dikkate alınıp alınmayacağının, maliyet olarak dikkate alındığında zarar doğması halinde Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin (3) fıkrası hükmünün nasıl uygulanacağının açıklanması önem arz etmektedir. B-GİB TAFINDAN HAZIRLANAN 8 SERİ NOLU KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ TASLAĞINDA YER ALMAYAN ANCAK DÜZENLEME YAPILMASINDA YARAR BULUNAN HUSUS, ARA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE ÖNERİLER GİB tarafından hazırlanan tebliğ taslağında yapılan düzenlemeler arasında yer almayan; ancak uygulamada karşılaşılan sorunlar çerçevesinde yapılmasında yarar bulunan düzenlemelere ilişkin değerlendirme, görüş ve önerilere aşağıda yer verilmiştir. Kurumlar Vergisi Kanunu (1) seri Nolu Genel Tebliğinin “5.6. Taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan hakları satış kazancı istisnası” başlıklı bölümünde yer alan “5.6.2.2.1. Taşınmazlar”, "5.6.2.3.3. Fon hesabında tutulan kazançların işletmeden çekilmemesi” ve “5.6.2.3.4. Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ile uğraşılmaması” alt bölümlerinde yer alan düzenlemelerin uygulamalarında karşılaşılan hususlar çerçevesinde Komisyonumuzun 27.02.2014 tarih ve 2014/153-3 sayılı Kararında yer aldığı üzere aşağıdaki değerlendirmelere ulaşılmıştır. 1-Kurumların istisnadan yararlanabilmesi için şirket ana sözleşmeleri öncelikli olarak dikkate alınmamalıdır. Bu görüş ülkemizde şirket sözleşmelerinin mülga 6762 sayılı TTK gereğince olabildiğince geniş tutulmasından kaynaklanmaktadır. Bu yüzden salt şirket ana sözleşmesinde iştigal konuları arasında gayrimenkul alım-satımına yer verilmiş olmasına dayanılarak kurumun istisnadan yararlanılamayacağı konusunda bir yargıya varılamaz. Zira vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyeti esastır. Nitekim 1 seri no.lu KVK Genel Tebliğinin “5.6.2.3.4.” bölümünde örneklerle pekiştirildiği üzere kurumun esas faaliyet konusuna bakılarak karar verileceği belirtilmiştir. Bu durumun metin içinde de açıkça belirtilmesi uygun olacaktır. 2-Bir işletme zaman zaman ihtiyacı olmadığı gayrimenkulleri veya sahip olduğu gayrimenkulleri kiraya verip, gayrimenkul kiralamak durumunda kalabilir. Bir holding şirketi dağınık bir şekilde olan şirketlerini bir binada toplayabilmek amacıyla ihtiyacından daha büyük bir bina satın alıp, bir bölümünü grup şirketlerine kiraya verebilir. Bu ve benzer diğer hallerde şirketin gayrimenkul kiralama faaliyeti ile uğraştığını iddia etmek ticari hayatın olağan akışına 3 ve kanun koyucunun amacına aykırıdır. Bu hususun tebliğde yer alması uygulama farklılıklarını ortadan kaldıracaktır. 3-İstisna şarta bağlı bir kazanç istisnası olup, istisnanın uygulanması mükellefin ihtiyarındadır. Bu şartların oluşup oluşmadığı, kurumların ilgili iktisadi kıymetin alım ve satım usul ve prosedürlerine göre değişiklik arz edebilecektir. Bu kapsamda şartların bütün olarak uygulanmasının mümkün olmadığı durumlarda istisnadan yararlanılamaz. Bu nedenle zararla sonuçlanan satışlarda diğer koşullar sağlansa dahi, fona alma koşulu fiilen sağlanamadan istisna uygulanamaz. Buradan hareketle zararla sonuçlanan gayrimenkul satış zararının kurum kazancından indirilebileceği tartışmasızdır. Bu husun tebliğde yer alması konuya açıklık getirecektir. 4-Arsa ve arazi hariç olmak üzere VUK’nun 328’inci maddesine göre, taşınmaz satışından doğan kazancın, istisnadan yararlanılmayan kısmı için yenileme fonunun ayrılabileceğine tebliğde yer verilmesi uygulama yönünden yararlı olacaktır. 5-Taşınmaz ve iştirak hissesi satış kazancı istisnasının uygulamasında, söz konusu satıştan elde edilen nakdin veya kazancın mükellefin mali gücünü iyileştirip iyileştirmediği hususunun, kanun metninde bu yönde bir ifade bulunmadığından dikkate alınmaması gerekmekte olup, bu hususa tebliğde yer verilmesi konuya açıklık getirecektir. 6-KVK’nunda taşınmaz satışından elde edilen finansmanın kullanımı konusunda sınırlayıcı bir düzenleme bulunmadığından, satıştan elde edilen finansmanın tamamen veya kısmen kullanılarak benzeri taşınmaz alınması durumunda da istisna uygulanabileceğinin tebliğde yer alması konuya açıklık getirecektir. III-SONUÇ Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan 8 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğ Taslağı ile daha önce yayımlanan tebliğ hükümlerinde yapılmak istenilen değişiklik ve yeni düzenlemelere ilişkin olarak, mevcut “Taslak” hakkında ki görüş ve öneriler ile bu Taslakta yer almamakla birlikte taslağa ilave edilmesinin uygun ve gerekli olduğu kanaatine varılan görüş ve önerilere yukarıda II. Bölümde ayrıntılı olarak yer verilmiştir. Ankara, 22.10.2014 4
© Copyright 2024 Paperzz