KAMUOYUNA DUYURU Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından, Millî Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu’nun 20.02.2014 gün ve 9 sayılı karar ile belirlenen ve öğretmenliğe kaynaklık eden yükseköğretim programlarından mezun olanlar için geçerli Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifika Programının, söz konusu yükseköğretim programlarına devam eden lisans öğrencileri için de açılacağı YÖK’ün web sayfasından, 26.03.2014 günü kamuoyuna duyurulmuştur. Ancak, bu açıklama Türkiye gerçekleri ve ihtiyaçları ile uyuşmamaktadır. Şöyle ki; 1. Millî Eğitim Bakanlığının verilerine göre, bazı branşlarda çok sınırlı sayıda yeni öğretmene ihtiyaç varken bazı alanlarda ancak emekli olanların yerine atama yapılabilmektedir. Bu durum göstermektedir ki Türkiye’de öğretmen ihtiyacı hemen hemen doyum noktasına ulaşmıştır. Bu sebeple eğitimde en önemli husus daha çok değil, daha nitelikli öğretmen yetiştirmektir. 2. Türkiye’de öğretmen yetiştirmenin niteliğini artırmak ve öğrenci başına düşen öğretim üyesi sayısını çağcıl düzeye ulaştırmak amacıyla eğitim fakültesi dekanlarının teklifi ile eğitim fakültelerinin ikinci öğretim programları kapatılmıştır. Ayrıca, yeni eğitim fakültesi açılmaması önerilmiştir. 3. Yükseköğretim Genel Kurulu, 09.02.2012 tarihli toplantısında, açık öğretim ve uzaktan eğitimle öğretmen yetiştirmenin niteliği düşürdüğü gerekçesiyle, 2012-2013 akademik yılı başında Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi bünyesindeki Okul Öncesi Öğretmenliği ve İngilizce Öğretmenliği Programlarını kapatmıştır. 4. YÖK, niteliği artırmak amacı ile, pedagojik formasyon eğitimi almak isteyen alan fakülteleri için ALES ve not ortalaması koşulunu getirmiştir. 5. YÖK Öğretmen yetiştirme Çalışma Grubu, 4.03.2014 tarihli toplantısında pedagojik formasyon programlarının en az bir yıl süreli olmak üzere sadece mezun olanlara verilmesini önermiştir. 6. Danıştay 8. Dairesi’nin 20 Ekim 2010 tarih ve 2010/20741 sayılı, lisans öğrencilerine pedagojik formasyon sertifika programı uygulanmasına ilişkin yürütmeyi durdurma kararında belirtilen gerekçeler geçerliliğini korumaktadır. Bütün bu gelişmeler ve gerekçeler ortadayken; a) Öğretmenlik, niteliği/doğası gereği açık öğretim ve uzaktan eğitimle kazandırılabilecek bir meslek değildir. b) Bir koordinasyon kurulu olması gereken YÖK’ün, asıl görevi öğretmen yetiştirmek olan eğitim fakültelerinin görüşlerini almadan, toplumun geleceğini ilgilendiren bu tür stratejik konularda tek başına karar vermesi, istediği zaman eğitim fakültelerindeki bazı bölümleri diğer fakültelere aktarması, bunu yaparken diğer fakültelerin görüşünü alırken eğitim fakültelerinin görüşünü almaması asla kabul edilemez. c) Toplumun en çok öğretmenin niteliğinden yakındığı ve yüz binlerce adayın atanmak için sırada beklediği bir dönemde, niteliği artırmaya dönük herhangi bir ölçüt olmaksızın, yukarıda bazılarını zikrettiğimiz bugüne kadar aldığı kararları yok sayarak, neredeyse üniversiteye devam eden ya da üniversite mezunu olan herkese pedagojik formasyon sertifikası vermeye dönük böyle bir karar, en hafif ifadeyle, öğretmenliği bir meslek olarak kabul etmemek, öğretmen yetiştirme ve eğitim bilimleri alanını yok saymaktır. d) YÖK’ün pedagojik formasyon sertifika programını, bir döneme sığdırma yönünde üniversitelere yapmış olduğu baskı yanlış olduğu gibi, bu son kararla pedagojik formasyon sertifika programlarını yasal zorunluluk nedeni ile adeta yasak savma kabilinden yapılmasını istemesi, bilim adına, ülkenin yarınları ve geleceği adına, kaygı verici bir durumdur. Kamuoyuna Saygı İle Duyulur Eğitim Fakülteleri Dekanlar Konseyi (EFDEK) Yürütme Kurulu 01 Nisan 2014
© Copyright 2024 Paperzz