Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamberimiz (sas) şöyle buyuruyor

İLİ
:YOZGAT
TARİH
:13/02/2014
istikamete davetidir. Haya duygusu rabbimize karşı
ahitlerimizi hatırlatan en güzel hasletlerdendir.
Hayâ üç kısma ayrılır: Bunlardan ilki ve en
önemlisi Allah’a karşı hayâdır. Allah’a karşı hayâ
nefsin isteklerini terk etmek ve dinin emirlerini yerine
getirmekle olur.
Bu hususla ilgili olarak Allah
Resulü (s.a.v) şöyle buyurmuştur:“Allah’a karşı
olabildiğince hayâlı olun, Allah’a karşı gerektiği ölçüde
hayâlı olan başını ve başında kilerini, karnını ve
karnında kilerini muhafaza etsin; ölümü ve musibetleri
hiç hatırından çıkarmasın. Ahreti isteyen kimse
dünyanın aldatıcı güzelliklerini terk eder. Kim böyle
yaparsa işte o Allah’tan hakkıyla hayâ etmiştir.” 2
HAYA’NIN ÖNEMİ
Muhterem Müminler!
Okumuş
olduğum
Ayet-i
kerimede
Rabbimiz(cc) Şöyle buyuruyor; “De ki: “Rabbim açık
ve gizli fenalıkları, günahı, ve haksız yere sınırı
aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi,
Allah'a ortak koşmanızı ve Allah hakkında
bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.” 1
Okuduğum
hadis-i
şerifte
ise
Peygamberimiz (sas) şöyle buyuruyor: “İmanın
yetmiş küsür şubesi vardır... Hayâ da imandan
bir şubedir.”(2)
Allah (c.c.) insanı en güzel şekilde yaratmış ve
özünde de ona insan kalabilecek özellikleri
yüklemiştir. İnsanı insan tutan özelliklerden birisi de
hayadır.
Hayânın ikinci çeşidi insanlara karşı olan
hayâdır. Bu onlara eziyet etmemek huzurlarında çirkin
şeyler yapmamak ve çirkin sözler söylememekle
gerçekleşir. Kişinin başkasına karşı hayâlı olması
gerektiği gibi kendine karşı da hayâlı olması gerekir ki
bu da hayânın diğer bir çeşididir. Kişinin kendine karşı
hayâlı olması; edep sahibi olması, iffetli olması, yalnız
başına kaldığı zamanlarda bile günahlardan sakınması
demektir.
Haya bir gömlektir. Önemli olan Hz. Yusuf
misali haya gömleğimizi önden yırttırmamaktır. Ve
yırttırmadığımız o haya gömleklerimiz kim bilir nice
Yakup’ların gözlerini açacaktır.
Kısacası hayalı olmak bir siperdir. Allahın
burhanını kabul etmek, onun korumasına girmektir.
Hayayı kaybeden utanma duygusunu kaybetmiştir.
Utanma duygusunu kaybeden ise bir çok hayrı
kaybetmiş. Hutbemi Yunus Emre’nin şu sözleriyle
bitirmek istiyorum:
Haya aşırılıklara karşı tutunmaktır. Haya bizi
tutar, yani rabbinin kuluna sahip çıkışıdır. Haya Hz.
Yusuf gibi iyilik sahiplerini şeytanın ve taifesinin
tuzaklarından koruyan bir burhandır.
Gezdim Haleb’i Şam’ı eyledim ilmi talep,
Meğer ilim gerideymiş illa edep illa edep.
Kıymetli müminler!
Haya
yasaklandığımız
fuhşiyat’a
ve
iffetsizliklere karşı bir panzehirdir. Haya hayırlı görüş
perdesidir, o kalktı mı şeytan ve taifesi çirkin işleri de
iyi ve süslü gösterebilir. Haya iyiyi, hayrı, temiz ve
helali gösteren bir rehberdir. Rahmani bir örtüdür,
sahibini bütün şer odaklarına karşı korur. En büyük
hayır limanıdır. Kişi ancak orada selamet bulur.
Haya kişinin şeytan ve nefsi ile
mücadelesindeki en büyük ve en son kalesidir. Çünkü
haya günahtan hemen önce kaybedilir. O yüzden haya
şerrin kilidi hayrın anahtarıdır. Haya çizgidir, hayattır.
Onun ötesi helaktır. Allahın kuluna rahmet örtüsü ve
Süleyman DEMİR
Yerköy İlçe Vaizi
1
2
Araf 33
Müslim, İman, 57.