Amandurdı Alamışov ( Aşgabat, 1904 -1943 ) Modern Türkmen edebiyatının ilk temsilcilerinden olan Amandurdı Alamışov, Aşgabat vilayeti Gökçe köyünde dünyaya gelir. A. Alamışov, komsomolda çalışır, gazete muhabiri olarak işler, öğretmenlik yapar. A. Alamışov'un edebî mirası büyük değildir. Onun şiirleri ve Sona poeması bir kaç kez neşredildi. Şairin Sona şiiri, Türkmen okuyucuları arasında çok meşhur bir eserdir. Bu poemada yirmili yılların ilginç olayları halk diliyle anlatılmaktadır. Yazarın tasvir ettiği vakalara, kahramanlara olan yüksek aşinalığı, gerçekçiliği onun gördüğü ve bildiği hayatın gerçekleridir. Uzun şiirin konusu basittir. Nişanlanan Sona bu eski geleneğe karşı çıkar. Sona eğitim görmüş bir kızdır, okulda gençleri okutan, eğiten bir öğretmendir. O, Anna adından bir delikanlıyı sever. Bu duruma Sona'nın kardeşi İtalmaz karşı çıkar. Bunun sebebi de İtalmaz'ın bir kız alıp kaçmasıdır. Sona, bu kıza karşılık sevmediği bir adama varmalıdır. Bu basit konu, gergin vakalar ve insan tipleri vasıtasıyla ustaca anlatılır. Şairin ortaya koyduğu diğer onlarca şiiri de Türkmenistan'ın doğuş tarihi ve günlük hayatı ile ilgilidir. Büyük vatan savaşı yıllarında vatan savunmasına giden şair 1943 yılında bir kahramana yakışırcasına ölür. SONA /Pocmadan bölek/ SONA IPoemadan Cülgeleri gara dağlar Bulut bürep başını, Gadım zamandan galan, Bilip bolmaz yaşını. Vadileri kara dağlar Bulut bürümüş başını Eski zamandan kalmış, Bilmek mümkün olmaz. Tomusda-da dağların Ayrılmayardı garı. Emma hayvanlar atıp, Gezyerdi gaplan-şiri. Yazın da dağların Erimezdi karı. Aciz hayvanları avlayıp Dolaşırdı kaplanıyla arslanı. Beyik-pesli depeler, Goyun-guzı üstünde. Möcekler dişin gıcap. Gezyerdiler kastında. Büyüklü küçüklü tepeler, Koyun-kuzu üstünde Kurtlar dişlerini gıcırdatıp Gezerlerdi kastında. Dağın kese eteği Al-yaşıl övüsyer. Cülgen içinde bolsa, Arpa-buğday baş yasyar. Dağın eteği Al-yeşil renge bürünür. Vadinin içinde ise Arpa buğday baş eyer. Şu cülgenin içinde Her yerde küren oba. Gaplanlar gığırşanda, "Geleymesin, giz toba!" Şu vadinin içinde Her yerde kalabalık oba. Kaplanlar kükreyende "Gelmesin kız tövbe!" Parça/ Çopanlar "hay" diyende, Sesi dağlara düşyer. Cülgeden akyan çayın Sesi gulağnı deşyer. Çobanlar "hey" diyende, Sesi dağlara çıkar. Vadiden akan çayın Sesi kulağını deler. Yılın bolsa yaz ayı, Dağ başında ala gar. Aydım aydayar çopanlar "Hudayım, ber mana yar!" Bu köyün içinde, Sona adlı bir kız vardı. Akı karayı seçip Okuma yazma bilirdi. Bu obanın içinde, Sona atlı giz bardı. Ak-garanı saygarıp, Okuv-yazuv bilyerdi. Yılm ise ilk baharında, Da"başında apak kar. Türkü söyler çobanlar "Tanrım, ver bana yar!" Garipliği bir yandan Hem-de güzeran işi. Munsuz yığnak geçmezdi, Yogam deldi teşvüşi. Sonam başında bolsa Bir ulı gaygı bardı. Gaygı önünde saralıp, Sonan dünyesi dardı. Bular bir topar yetim, Atası eyyem ölen. Yok yetişen gardaşı, Kişi elinde galan. Sonam ulı gaygısı Yeke yetimlik deldi. Yaşka adağlı edilen, Bu gün kemala geldi. Pikir deryasın yüzüp, Yitiryerdi özüni. Öz başına gepleyer. Teğeleyer gözüni... Şol günlerin birinde Muğalhma bellendi. Bir gün derse uğranda, Her zadı hıyallandı. Adağlılık belasın Yekece özi çekyer. Çeresinin plannı Yürek depderne yazyar. "Köne adat gurasın, Adağlı edipdirler... Halanma barann-da, Edenler edipdirler!" Garipliği bir yandan Hem de yaşamaktır işi. Onsuz meclis olmazdı Yok da değildi acısı. Sona'nın başında ise Bir büyük dert vardı. Dert içinde sararıp Sona'nın dünyası dardı. Bunlar bir grup yetim, Atası çok önceden ölmüş. Yoktur yetişen bir kardeşi Yad elinde kalmış. Sona'nın büyük derdi, Tek yetimlik değildi. Küçükken nişanlandığı Bugün kemale erdi. Düşünce deryasına dalıp Kaybederdi özünü. Kendi kendisine konuşur, Gezdirir gözünü. Günlerin birisinde, Muallime verildi. Bir gün derse geldiğinde Her şeyi düşündü. Adaklılık belasını Bir tek kendisi çeker. Çaresinin planını Yürek def terine yazar. "Eski adet kurusun, Adaklı etmişlerdir... Sevdiğime varırım da, Edenler etmişlerdir!"
© Copyright 2024 Paperzz