İnternet Kullanımı ve Getirip Götürdükleri

PSİKOLOJİ / İbrahim BALCIOĞLU*
İnternet Kullanımı ve
Getirip Götürdükleri
“Özellikle internet kullanımı iç ve dış dünyamızı kuşatmıştır.
Gençlerin daha çok kullanıp izlediği internet ağı, problemleri
de beraberinde getirmiştir. Bu problemlerin başında
bedensel ve psikolojik rahatsızlıklar gelmektedir.”
İ
çinde bulunduğumuz bilgi ve iletişim çağının lokomotifi olan internet, bir yandan her
geçen gün hayatımıza yeni kolaylıklar sağlamakta bir yandan da farkında olmadığımız kimi
tehlikeleri beraberinde getirmektedir.
Son yıllarda internet üzerinden işlenen
suçlar hakkında yapılan araştırmalar daha çok
pornografi, terör, dolandırıcılık gibi alanlar ön
plana çıkarken, hemen her yaş aralığından internet kullanıcısının üye olduğu sosyal ağlarda
meydana gelebilecek suçların da araştırılması
kaçınılmaz hale gelmektedir.
Sosyal ağlar, internet kullanıcılarının ortak
bir ilişki, ilgi içinde gruplanması sonucu oluşan
ağlardır. Bu ağlar sosyal web sitelerinin gelişimine paralel olarak oluşmuş ve insanların kendi
içeriklerini oluşturmaları temeline dayanmaktadır. İnternet kullanıcılarının kişisel verilerini
saklamaları için oluşturulan profiller oluşturma,
işlenme ve uygulama açısından farklı alanlarda
kullanılmaktadır.
İnternetteki facebook’un işlevi şöyle özetlenmektedirler: “Facebook tanıdıklarınla iletişim kurmanı ve hayatında olup bitenleri paylaşmanı sağlar.”
Sosyal ağ kullanıcılarına ait bilgiler şöyledir: Ülkemizde Facebook kullanıcısı 23 milyon
64 ŞUBAT 2014
kişidir. Bu rakam ABD, İngiltere ve Kanada’dan
sonra dördüncü sıradadır dünyada.
Facebook kullanıcıları kendi ortaya koydukları profillerinde yaşları, cinsiyetleri, medeni
durumları, eğitim durumları gibi genel demografik bilgilerinin yanı sıra kişisel beğeni, tutum ve
davranışlarını sözel ve görsel olarak paylaşmaktadırlar. Kullanıcıların bir kısmı özel bilgilerini kısıtlar, bir kısmı gizlemeye ihtiyaç duymazlar.
Son yıllarda bir husus dikkati çeker. O da
sosyal ağı kullananlar arasında bir suçun mağduru veya faili olanlar medyada yer almaktadır.
Gazetelerde yer alan suçlar arasında dolandırıcılık, cinsel istismar, stalking, hakaret göze
çarpmaktadır.
Suç tanımı şöyledir: Suç, ceza kanununun
ihlali yönündeki savunma veya mazeret olmaksızın yapılan ve devlet tarafından ağır veya hafif suç olarak cezalandırılan kasıtlı bir harekettir. Suç tipi, suçlular ve ortaya çıkma nedenleri
kriminolojinin temel çalışma konuları olarak
sıralanmaktadır.
Kriminoloji, gerçek yaşamdaki fiili bir olay
(örnek) olarak, suçun bilimidir; deneysel ve
gerçek bir bilimdir. Kısaca kriminoloji gerçekler
bilimidir.
somuncubaba 65
eklendiği görülmekte, kolayca ve genel bir tasnifin yapılmasının giderek imkânsız hale geldiği anlaşılmaktadır. Buna rağmen siber suçları
üç grupta tasnif edilir:
a. Devlet ve kamu düzenine karşı işlenen siber
suçlar,
b. Mal varlığına karşı işlenen siber suçlar,
c. Kişilere karşı işlenen siber suçlar,
Kriminoloji, deneysel disiplinler arası bir bilimdir. O, suçun işlenmesi ve engellenmesi gibi,
suçluya davranışla ilgili olarak ortaya çıkan, insani ve toplumsal alandaki durumla ilgilenir.
Bilişim Suçlarında Ciddi Artış
Günümüzde hayatımızın vazgeçilmezi olan
bilgisayar ve bilgi teknolojilerinin kullanımından kaynaklanan olumsuz davranışların da kriminolojinin çalışma konularından biri olduğu
gerçektir. Öyle ki, son birkaç yıldır bilgisayar teknolojisinde yaşanan gelişmeler ve internet kullanımının hızla yaygınlaşması sonucunda bilişim
suçlarında ciddi bir artış gözlemlenmektedir.
Bilişim bilgisayardan da yararlanmak suretiyle bilginin saklanması, iletilmesi ve işlenerek
kullanılır hale gelmesini konu alan akademik ve
meslekî disipline verilen addır.
Siber suçların işlenmesi sırasında en çok
kullanılan alet internettir. Klasik suç işleme
yöntemleri internetin sağladığı imkânlar yüzünden değiştiği ve eskisinden daha kolay bir
hale geldiği görülmektedir.
İnternet, İngilizce “kendi aralarında bağlantılı ağlar” anlamına gelen “İnterconnected Networks” teriminin kısaltmasıdır. Dünyayı saran ve
merkezi olmayan ağlardan oluşan bir ağ sistemidir. Türkçe’de genel ağ, yaygın ağ, özüt bağ gibi
karşılıklar önerilmekteyse de, internet sözcüğü
epey yaygınlaşmış ve dilimize girmiş durumdadır.
Günümüzde internet kullanımı çok yaygınlaşmış ve internet yaşamımızın her alanına
66 ŞUBAT 2014
girmiştir. İnternetin karmaşık yapısı ve kullanımının bu kadar yaygınlaşması beraberinde birtakım ciddi problemler getirmiş ve internetin
kötü amaçlarla kullanılması sonucunda da “bilişim suçları” olarak adlandırılan yeni suç türleri
ortaya çıkmıştır.
Siber uzay ve internet kavramları eş anlamlı
kullanmalarına rağmen gerçekte öyle değildirler. “Siber uzay kavramı sadece interneti değil,
intranet ve benzer diğer ağ (network) sistemlerini de kapsayan bir üst kavramdır. Yani intranet ortamında bir suç işlenirse, söz konusu suç
siber uzayda işlenmiş bir suçtur fakat bu suç
internet suçu değildir. Bu sebeple siber suç internet suçunu da kapsayan bir kavramdır. Daha
açık bir ifadeyle her internet suçu bir siber suçtur fakat her siber suç internet suçu değildir.”
Özellikle belirtmek gerekir ki kullanım yaygınlığı dolayısı ile siber suçların büyük bir bölümü,
internet aracılığı ile işlenmektedir.
Özetlemek gerekirse; siber suç, bilgisayar
veya bilgisayar ağlarının, siber uzayda yapılan
yasadışı bir davranışın amacı ve aracı veya her
ikisi olarak kullanılmasıdır. Diğer bir deyişle,
Herhangi bir suçun elektronik ortam içinde işlenebilme imkânı bulunuyor ve bu ortam içerisinde gerçekleştirilen fiil genel olarak hukuka
aykırı veya suç olarak tanımlanabiliyorsa bu
suçları “siber suçlar” olarak tanımlayabiliriz.
Siber suçlar zincirine; teknolojinin ilerlemesi ve internet kullanıcılarının sayısının artmasına paralel olarak her geçen gün yeni bir suçun
Devlet ve kamu düzenine karşı işlenen siber
suçlardan söz edildiğinde akla terörist grupların eylemleri gelmektedir. Özellikle birçok
ülkede örgütlenen terörist gruplar ve sınırlar
ötesi uyuşturucu, silah ve insan ticareti yapan
organize suç örgütleri, fonlarını internet üzerinden transfer edebilmektedir.
Günümüzde mal varlığına yönelik siber suçlar yoğunlukla işlenmektedir. İnternet üzerinden bankacılık işlemleri yapılabilmektedir. Bu
imkânın kötüye kullanılması dolandırıcılık suçunda artışa yol açmaktadır. Ulusal ve uluslararası düzeyde bu tip suçlar çoğalmaktadır.
Son olarak kişilere karşı işlenen suçların arttığı dikkati çekmektedir. Kişisel bilgi güvenliği
ve mahremiyetin özellikle ihlal edildiği pek çok
olgu günümüzde mevcuttur. Çeşitli ağlar vasıtasıyla kişiler birbirine hakaret etmekte, tacizde
bulunmaktadırlar.
Kişilere ait veriler arasında kişinin ticarî ya
da meslek sırları, özel hayatına ait bilgiler ortaya çıkarılmaktadır. Kötü niyetli kişiler özel bilgileri kötü niyetle kullanmaktadırlar.
Kişiye karşı işlenen siber suçlarda, sosyal
ağlarda sık rastlanan olgu şudur: Gerçek kişiler
adına ya da hayali kişiler ortaya çıkararak sahte
hesaplar açmak suretiyle menfaat sağlamak ya
da zarar vermektir.
Kredi kartı numara oluşturucu programlar
gibi araçlar kullanılarak elde edilecek gerçek
bilgilerin, hayali bilgilerin, meydana getirilmesinde kullanılmasıyla menfaat sağlanılmakta ve
zarar verilmektedir.
Psikolojik Zararları
Taciz internet üzerinden doğrudan kişiye
karşı işlenen bir suçtur. Stalking (takipçi-tacizlik) mağdurun korku, fiziksel ya da psikolojik
zarar ya da duygusal stresi deneyimlediği tekrarlayan taciz davranışıdır. Stalking (takipçi-tacizlik) çalışma alanı olarak pek çok disiplinin
konusu olması dolayısıyla yirmiden fazla tipolojisinin literatürde çalışıldığı görülmektedir.
“Bir Siber Suç Teorisi Geliştirmek” adlı makalesinde Jaishankar “Boşluk Geçiş Teorisi”ni
yayınlar. Bu makalede Jaishankar siber uzayda
meydana gelen suçların sebeplerini araştırıyor.
“Boşluk Geçiş Teorisi”nde Jaishankar rahatsız
edici ya da sıradan davranışlarını fiziksel ortamdan sanal ortama taşıyanların davranış kalıplarını ortaya koymaktadır.
İnternet’in bireysel kullanımının yaygınlaşması ile günümüz insanının bilgisayar başında
geçirdiği zamanın arttığı, buna bağlı olarak da
çevrim içi olmakla olmamak arasındaki derin
farkın giderek ortadan kalktığı görülmektedir.
Güvenli olmayan internet eğitimi doğru
ve ehil ellerce kullanılmadığı takdirde tehlike
göstermektedir. Çocukları ve gençlerimizi korumak için internete ve kullanımına çekidüzen
verilmelidir. Ebeveynler çocuklarının bilgisayarı nasıl kullandığını öğrenmelidirler.
Sonuç: “Teknoloji kuşaklar arasındaki farkı
ve çatışmayı arttırmaktadır.”
Dipnot
* Prof. Dr. İbrahim BALCIOĞLU
somuncubaba 67