Segıyt Remiev (Orenburg, 12.02.1880 - Ufa, 17.03.1926) Segıyt Lutfullaoğu Remiev 12 Şubat 1880 (yeni takvim ile 24 Şubat 1880) Orenburg vilayeti Orenburg ilçesi Akman (Ibray) köyünde doğdu. Esas kütüğü ile Sterlitamak'tan olan babası o zaman için eğitimli kişilerden sayılırdı. Ağaç ticareti ile uğraşırdı. 1886 yılında Ural nehri boyundaki İlek şehrine yerleştiler. 1890 yılma kadar oradaki ilk okula gitti, 1890-1902 yılları arasında da Orenburg1 taki "Hüseyniye medresesinde, onun karşısındaki üç sınıflık Rus mektebinde okudu. Rus, Arap ve Fars dillerini öğrendi. Eğitimini tamamladıktan sonra "Hüseyniye de Fars dili, geometri ve cebir dersleri verdi. 1905 yılındaki inkılabı geleceğin şâiri sevinçle karşıladı, siyasî hareketlere katıldı ve bir grup yenilikçi talebe ile birlikte medreseyi bıraktı. 1906 yılının başında Kazan'a taşındı. Orada Tan yıldızı isimli gazetede çalıştı, sorumlu yazı işleri müdürü oldu. S. Remiev'in faal edebiyatçılığı da bu devreye tesadüf eder. Şâir güzel şiirler yazmakla birlikte devrim kışkırtıcılığı işine karıştı. 1907 yılında Abdullah Tukay ile arkadaş oldu, F. Emirhan'm çıkardığı El-Islah gazetesine yakınlaştı. 1909-1910 yıllarında Kazan'da çıkmakta olan Beyan'ül-Hak ve Kazan Muhbiri gazetelerinde sekreter olarak çalıştı. 1910 yılının sonunda S. Remiev'i Asterhan'da çıkmakta olan İdil gazetesine sekreter olarak çağırdılar. Orada meşhur Azerbaycan devrimcisi dramaturg Neriman Nerimanov ile yakın dost oldu. 1914 yılında Çar'm güvenlik güçleri İdil gazetesini kapattılar ve onun gerçek danışmanı olan S. Remiev'e bir hafta içinde Asterhan'ı terketmesi istendi. Şâir ailesi ile birlikte Ufa'ya taşındı ve Ekim ihtilaline kadar Ufa Şehir İdaresi tarafından çıkarılan Ufa'nm Köy Hayatı Jurnalı'nı yayınlama işinde çalıştı. S. Remiev Ekim ihtilalini büyük bir memnuniyetle karşıladı ve bütün varlığı ile ihtilale hizmet etmeye başladı. 1919-1920 yıllarında Ural yakınında revkom sekreteri, Magnitka denilen köyde eğitim işleri müdürü olarak çalıştı ve gerektiğinde de eline silah alıp zengin köylü çetelerine karşı savaştı. 1920 yılında Verhniy Ural şehir komitesi karşısındaki müslüman bölümünde, sonra Çilebi' de milletler işi boyunca valilik şubesinde, Kızıl Ural gazetesinde çalıştı. Pedagoji yatılı okulunda Tatar dili okuttu. 1922-1926 yıllarında Başkur-distan Arazi işleri komiserliğinde neşriyat şubesini yönetti. Şâir 17 Mart 1926'da Ufa şehrinde veremden vefat etti. Segıyt Remiev'in eserleri Tatar edebiyatının gelişmesinde çok önemli yer tutar. Konuşma diline esas olan özellikleri, büyük sanat tesirine sahip olan lirikromantik şiirler yazıp, Tatar şiirini pek çok yenilik ile zenginleştirdi. Pek çok türde eser yazdı. Hikayeler, piyesler yazdı, Rus dilinden türküler, şiirler ve düz yazılar tercüme etti. ŞİİRLER UKU OKUMAK Söyikli sinillerim Gafifi ile Vesimege Sevgili kardeşlerim Afife ile Vesime'ye Bizni adem itken uku, Ademni alga iltken uku, İl tip kükke çitken uku, Uku, uku, uku. Yulımıznı hak itken uku, Yözimizni ak itken uku, Üzimni bag itken uku, Uku, uku, uku. Rast, çın kişi işi uku, Bag ve rehet cimişi uku, Açkan rehet işigin uku, Uku, uku, uku. Gakılga nur birgen uku, Mökatdes uy birgen uku, Su yukta su birgen uku, Uku, uku, uku. Devlet, behit birgen uku, Mölik, tehit birgen uku, Bizge kirek illa uku, Uku, uku, uku. Unsça da uku, uku, Kıtayça da uku, uku, Kimce gine de uku, uku, Uku, uku, uku. İrlerge de farız uku, Kızlarga da farız uku. Farız işnin barsı uku, Uku, uku, uku. Bizi insan yapan okumak, TAN VAKITI (Mösecce' nesir)? TAN VAKTİ (Müsecce' nesir) Tan vakıtı... Tatar yoklıy... Min, yokısız, uyananı, Uyanam da, tili kibik, Tik bir üzim uylanam. Uylanam, uyıma batamın, Tormıymın üzim, ya tam. Yatmas idim de, cibermi Atadan kalgan hatam. Hatam tiren, tamrı yırak... Botagı dönya kaplagan, Kaplagan da tora-tora haman, Yafragın da kakmagan. Kakmagan bir yafragın da Hiç tatar kurku bilen, Tan vakti... Tatar uyuyor... Ben, uykusuz, uyanığım, Uyanıyorum da, deli gibi, Tek bir özüm düşünüyorum. Düşünüyorum, çukura batıyorum, Durmuyorum ben, yatıyorum... Yatmasam da, göndermiyor Atadan kalan hatam. Hatam derin, kökü uzun... Budağı dünya kaplayan, Kaplayan da zaman zaman hâlâ, Yaprağını da kıpırdatmayan. Kıpırdatmayan bir yaprağını da Hiç Tatar korku ile, Tigi, leg'net, üse, zuraya, eli haman da., Öteki, lanet, yeşeriyor, büyüyor, bak hâlâ.. Kolaktan kolakka tuku bilen. Kulaktan kulağa işlemeyle. İnsanı ileri götüren okumak, Yükseltip göğe çıkaran okumak, Okumak, okumak, okumak. Yolumuzu hak eden okumak, Yüzümüzü ak eden okumak, Üzümü bağ eden okumak, Okumak, okumak, okumak. Doğru, dürüst insan işi okumak, Bağ ve rahat yemişi okumak, Açar rahatlık eşiğini okumak, Okumak, okumak, okumak. Akıla nur veren okumak,' Mukaddes fikir veren okumak, Su yokken su veren okumak, Okumak, okumak, okumak. Devlet, baht veren okumak, Mülk, taht veren okumak, Bize gerek illâ okumak, Okumak, okumak, okumak. Rusça da okumak, okumak, Çince de okumak, okumak, Nasıl olursa olsun okumak, okumak, Okumak, okumak, okumak. Erkeklere de farz okumak, Kızlara da farz okumak, Farz işin hepsi okumak, Okumak, okumak, okumak. Tukıylar kulakka, ukıylar tarihm, Tikşirirge tübin kuşmıylar; Atalar söyliy babadan işitip, Balalar şunı huşlıylar. Huşlıylar çm küftil bilen, Işanmıylar hiç: "yuk, tügil" bilen. Başların vatkan tatarlarnıft Tik şul bir alla! Biterler miken tatarlar, alla, di-di? Elle bilirler miken hataların bir alda? Hay, yuk, hata bik zur, Bötin dönyanı bar itken, Bardır, üzi birdir, Emma könhine irişmekten Gakıllarnı tar itken. İy sin, Gabdulla! Mösilman bulsaft, uylama yuknı! Yat, yokla! Yokla rehet, yokla tınıç, saklan, Saklan, utka taba yöz totma! Yuk, yuk!.. Min şaşam! Yatalmıym urnımda, kükke asam! Mine tan attı!.. Ene koyaş çıktı!.. Ene elle kim mina kıçkıra: - İy sin, kaygırma, şat bul: Ayağın beyden ıçkma! Mine siıîa yul, bu anaga ugıl bul, Di, mina bir yeş kız kürgeze. Tug yaftadan meg'rifetli anadan! Yugıyse sin, ey tatar, Bil, bitesin! - di, - nadan. Bitme nadan, tug yaftadan Meg'rifetli anadan! Bul kişi, üzift tırıs, ömid itme, Hata ul ömid alladan! "MİN" (Menzum nesir) "Min!" dimin min, "min" didisem, Mina bir zur köç kire, Allalar, şahlar, kanunnar Bulalar bir çüp kine. Bir üzim hür kalamin kin Cir yözi hem kükte de; Ey rehet soft şul vakit! Şunı tilimin küpke de. Kayvakıt min ülemin, Söymiym üzim de üzimi, Kürmiy torsam ul "min"imni Ye işitmiy süzini. Ülemin, hiç işli almıym, Taba almıym barnı da, Bar halik şat üzlerinçe, : İşliyorlar kulağa, okuyorlar tarihini, Araştırmaya kökenlerini bırakmıyorlar Babalar söylüyor dededen işitip, Balalar bundan hoşlanıyorlar. Hoşlanıyorlar canı gönülden, İnanmıyorlar hiç: "yok, değil ile. Kafalarını daraltan Tatarların Sadece bu bir Allah! Biterler mi ki Tatarlar, Allah, diye-diye? Acaba bilirler mi ki hatalarını önceden? Haa, yok, hata pek büyük, .Bütün dünyayı yaratan, Vardır, özü birdir, Ama aslına, erişmekten Akıllarını dar eden. Ey sen, Abdullah! Müslüman olsan, düşünme uykuyu! Yat, uyukla! Uyu rahat, uyu dinç, saklan, Saklan, ateşe doğru yüz tutma! Yok, yok!.. Ben şaşıyorum! Yatamıyorum yerimde, göğe çıkayım! İşte tan attı!... Yine güneş çıktı!.. İşte bilmem kim bana sesleniyor: - Ey sen, üzülme, şad ol: Ayağın bağdan kurtar! İşte sana yol, bu anaya oğul ol,Söyle, bana bir genç kız göster. Doğ yeniden marifetli anadan! Yoksa sen, ey Tatar, Bil; bitersin! de, - nadan. Bitme nâdân, doğ yeniden Marifetli anadan! Adam ol, kendin çalış, ümid etme, Hata olur ümid Allah'dan! "BEN (Manzum nesir) "Ben! diyorum ben, "ben dediysem, Bana bir büyük güç giriyor, Allahlar, şahlar, kanunlar „ Olurlar bir çırpı gibi. Bir kendim hür kalıyorum geniş Yer yüzü hem gökte de; Ey rahat artık bu vakit! Bunu diliyorum herkese de. Ne vakit ben öleceğim, Sevmiyorum kendim de kendimi, Görmüyor olsam da "ben imi Yahut işitmesem sözünü. Ölüyorum, hiç çalışamıyorum, Bulamıyorum hiç birini de, Bütün halk şad kendilerince, : Min bir üzim kaygıda. Emma son kayçan küzime Ul "min"im bir kürine: Minemin küknin yugarı, îfiyugan türine... Dönyada bar su - miniki, Bar kara cir - miniki, Bar tav, urman, bar matur koş Barısı da miniki. Kürmiymin min ul vakitta Hiç behitsiz bir kişi, Barsı da üzin karagan, Minde yuk hiçbir işi. Min de "min"imnin yulmda Bik tiren uyga talip, Tabınam - ukıym bir dogamnı Yatlagan köyge salıp. Nige bu min - "min" digende Ucam iken kükke de? Mifia gına miken alay? Yuk, şulaydır küpke de. "Min!" dimin min, yaşesin "min!" "Min" minimçön alla ul, Ruhim ülgende kürinse, Ruhıma can salgan ul. Ben bir kendim kaygıda. Ama artık ne zaman gözüme O "ben im bir görünse: Çıkıyorum göğün yukarı, En yukarı köşesine... Dünyadaki bütün sular-benim, Bütün kara yerler - benim, Bütün dağ, orman, bütün güzel kuşlar Hepsi de benim. Görmüyorum ben o zaman Hiç bahıtsız bir kişi, Hepsi de kendini gözeten, Bende yok hiç bir eşi. Ben de "ben imin yolunda Pek derin düşünceye dalıp, Tapınıyorum - okuyorum bir duamı Ezberlediğim türküme dalarak. Niye bu ben - "ben denildiğinde Uçarım göğe de? Bana mı yalnızca böyle? Yok, böyledir çoğuna da. "Ben! diyorum ben, yaşasın "ben! "Ben benim için Allah o, Ruhum ölünce görünse, Ruhuma can salan o. "SİN" SEN Mini utka atkan ul - sin, Mini suga salgan da - sin, Utka yansam, suga batsam, Tartıp algan allam da - sin! Beni ateşe atan o - sen, Beni suya salan da - sen, Ateşe yansam, suya batsam, Çıkarıp alan Allah 'im da - sen! SIZLA, KÜNLiM SIZLA, GÖNLÜM Sızla, sızla, sızla kimlim! Sızla bir tuktamıyça, Sızla aylar, sızla yıllar, Sızla tön yoklamıyça! Sızla, sızlap, sin mehebbet Yalkmın hesret hem kara tön Mengi hesret hem kara tön Yılların könner yasa!.. Sızla, sızla, sızla gönlüm! Sızla hiç durmaksızın, Sızla aylar, sızla yıllar, Sızla gece uyumaksızm! Sızla, sızlayıp, sen muhabbet Alevinden güller yap Sonsuz hasret ve kara gece Yıllarından günler yap!.. MİNUTLAR DAKİKALAR Kayvakıtlar tormışımda Bir minutlar tabıla: Zerre hetli bir rehet bik Zur biyik bir tav bula. Tav bulıp, sıymıy künilge Beg'rim özgen kaygılar Hem de ruhımmn çeçegin Kaplap usken kayrılar. Bazı vakitler hayatımda Bir dakikalar bulunur: Zerre kadar bir rahat pek Büyük yüksek bir dağ olur. Dağ olup, sığmıyor gönüle Bağrımı parçalayan kaygılar Hem de ruhumun çiçeğini Kaplayıp büyüyen kabuklar. Şul minutta yuk bulıp, bir Künlim irkin kifteye Hem tatarlık canıma bir Fahirane köylene. Bar tatarlık kannanm saf Alsu sötke eylene, Taş künillerim erep bir Çın mehebbetke eylene. Şunda yeşrin bir ferişte Ak behit bulmak bulam, Yeşrinip hem şul tatarlık Başına kunmak bulam... Şunda temli-temli uylar Hem farazlarnı koram, Şunda tik bir çın behitli Hem rehette ultıram. 0 dakikada yok olup, bir Gönlüm serbest genişler Hem Tatarlık canıma bir "UL" O Kaşları - ay anın, yana rugan, Yözi - aynın tugan könneri, Kirfikleri - nurlar, kiç çeçilgen, İki küzi - şul kiçnifv külleri. Üzi anın - diriğiz, gıyşık dingizi, Bar mehebbet ana cıyılgan, Ana kük te ay, yoldızları Bilen töşip secdege igılgan. Bite - koyaş, kızarıp çıgıp kilgen, Kölgen çağı - güya bir sahra, Tavışları - çin-çın bılbıl tavışı... Ah, ülemin, ülem şul çakta! Kaşları - ay onun, yeni doğan, Yüzü - ayın dolunay günleri, Kirpikleri - nurlar, akşam saçılan, İki gözü - o gecenin gülleri. Özü onun deniz, aşk denizi, Bütün muhabbet ona yönelmiş, Ona gök de ayı, yıldızları İle düşüp secdeye yığılmış. Yüzü - güneş, kızarıp çıkıp gelmiş, Güldüğü zaman - güya bir sahra, Sesleri - çın çın bülbül sesi... Ah, ölüyorum, ölürüm o zamandal AVIL KÖY Ey, avıl, sin miri seherden Mifi kabat yemli ve huş: Bir kişi yuk bir uramda... Nindi tın hem nindi buş. Nindi irkin, nindi rehet, Nindi bar cir göl gine; Sinde tön de yuk, tönifi de Bir bohtlı kön gine. Ul kara bir kügine bu Firuze bit, bik zurı, Kür ayınnı, kayda bar bu? Bir gaceyip bit nurı! Nindi nurlar saçratıp ul Uynıy, nek nurda yöze, Nek köle, nek ilmaya, nek Yüri begrifine öze. Nindi tamçı-tamçı nurlar Saçragan kük yözine. Çip-çuvar çın brilliant Sipkenmini, kür, üzine. Ey, köy, sen bin şehirden Bin defa güzel ve hoş: Bir kişi yok bir sokakta... Nasıl sakin hem nasıl boş. Nasıl ferah, nasıl rahat, Nasıl bütün yer göl yine; Sende gece de yok, gecen de Bir bulutlu gün yine. O kara bir göğüne bu Firuze yüz, pek büyük, Gör ayını, nerede var bu? Bir acayip yüz nuru! Nasıl nurlar saçıp o Oynuyor, sanki nurda yüzerek, Medhiye olur. Bütün Tatarlık kanlarım saf Pembe süte döner, Taş gönüllerim eriyip bir Gerçek muhabbete döner. O anda aniden bir ferişte Talihim açılacak oluyorum, Gizlenip hem şu Tatarlık Başına konmak isterim... O anda tatlı tatlı fikirler Hem hayallerini kurarım, O zaman tek bir gerçek talihli Hem rahatta otururum. Sanki gülüyor, sanki gülmüyor, sanki Yürüyor bağrını parçalayarak. Nasıl damla damla nurlar Saçıyor gökyüzüne. Alaca-belece gerçek pırlanta Serper beni, gör, özüne. Hem gacib bir yatkılıkta Cir kömiş tösli tora: Anda - urman hem de tavlar, Monda kırlar yaktıra. Sinde bar da çın matur hem Çın matur sinde gine, Tagı da artır bir maturlık Kitdisem min de mine. Hem acayip bir parlaklıkta Yer gümüş renkli duruyor: Orada - orman hem de dağlar, Burada kırlar parlıyor. Sende her şey gerçek güzel hem Gerçek güzel sende yine, Daha da artar bir güzellik Gittiysem ben de işte. ALDANGAN ALDANMIŞ Bitti. Töştim. Üldi ruhim. Kalmadı hiç rehetim; Kön - avır, tön - bir kabir, bir İl toyıla segatim. Açınam, açulanam hem Kaş cıyıram dönyaga... Haman aldıy. Yuk hekıykat! Min su dim, ul - yon aga. Yuktır, elbette, koyaş ta, Ul dadır - heyle gine! Yuktır ay da, yuk galem de, Barsı da - şevle gine! Yuk bu dönya kaplagan kük, Yuk bu cirler birsi de! Yuk tabigat, yuk kişiler, Ülisi de yuk, tirisi de! Yuk çını birnersenin de! Çın "yuk" üzi de yuk hezir! Bittim. Aldandım. Yanamın... Bar torışım ut hezir. Üttiler, şep şıltırap akkan Suday, şat könnerim; Bir karangı hem tötinli Könge alıştı tönnerim. Bar da karıylar mina Yemsiz, tutıkkan küz bilen, Kıçkıralar yözime Temsiz, açulı süz bilen. Oçrasam yanlış birevge, Yeyse kürsem iş bilen, Kürine yılan, tırnıy küfilimni Agulı tiş bilen. Erni-erni leg'net eytem Tiskeri bu dönyaga, Min mehebbet nurı dim, ul Airılu semin yağa. Mengige şul köyge barırmı Kara taplı behit? Elle eylener miken cil Hem işer tatlı vakit?.. Kayvakıtta uylıymm min Uynı - temlisin gine, Temli uylarım içinde Bitti. Düştüm. Öldü ruhum. Kalmadı hiç rahatım; Gün - ağır, gece - bir kabir, bir Yıl doluyor saatim. Acıyorum, öfkeleniyorum hem Kaş çatıyorum dünyaya... Her zaman aldatıyor. Yok hakikat! Ben su diyorum, o - yün ağa. Yoktur, elbette, güneş de, O da-hile yine! Yoktur ay da, yok âlim de, Hepsi de - şule yine! Yok bu dünyayı kaplayan gök, Yok bu yerlerin birisi de! Yok tabiat, yok insanlar, Ölüsü de yok, dirisi de! Yok aslı hiç bir şeyin de! Aslı "yok özü de yok henüz! Bittim. Aldandım. Yanıyorum... Bütün hayatım ateş şimdi. Geçtiler, sessizce şınldayarak akan Su gibi, şad günlerim; Bir kar anlık ve dumanlı Güne döndü gecelerim. Hepsi de bakıyorlar bana Çirkin, donuk göz ile, Bağırıyorlar yüzüme Tatsız, öfkeli söz ile. Karşılaşsam yanlış biriyle, Yahut görsem iş ile, Görünür yılan, ısırıyor gönlümü Zehirli diş ile. Ağlaya ağlaya lanet okuyorum Tersine bu dünyaya, Ben muhabbet nuru diyorum, o Ayrılık mumunu yakıyor. Sonsuzluğa şu hasrete var mı Kara yüzlü baht? Öyle eylenir mi ki yel Hem estiği tatlı vakit?..h Ne zaman düşünüyüm ben Fikri - güzelsin yine, Güzel düşüncelerim içinde Taratalasın, tarat! "Sin" gine rehet koyaşın Karatalasın, karat! "Sin" gine - bar kükke patşa, Aş! - digin, kükke aşıym! "Sin" gine - ruh birgen allam, "Sin" yese! Hem "min" yeşim! En güzeli-"sen yine! "Sen yine bütün hasretimi Dağıtırsan, dağıt! "Sen yine rahat güneşini Dağıtırsan, dağıt! "Sen yine - bütün göğe padişah, "Açldiyen, göğe açıyım! "Sen yine-ruh ver Allah'ım, "Sen yaşa! Hem "ben yaşayayım! DÜNYAGA DÜNYAYA Ah, eğer bu künilim ütkin Söngi ye uk bulsa; Yeyse ul bir uy bilen su Yandırır ut bulsae, Emma son bir it itip bu Dönyanı atar idim, Cir-suvm da yandırır hem Küklerin vatar idim!.. Yuk şul ul köç bu künilde, Ul zegıyf, ul kiçkine, Uylasam uy, sızlıy kimlim, Sızlıy can da iç kine. Bigrek artık izdi dünya... Kalmadı sabrım, bitem, Tik azakkı tamçı yeşnifi Cirge tamganm kötem. Ul tamar bir, min bitermin, Tik şunı bilsin üzi, Bu azakkı yeş bulır bu, İdealımnın yoldızı!.. Bu yeşim, yuk, cirge sefunes; Bu kalır, bu yaltırar! Hem, karangı kon bitip bir, Mengi yaktı ay tuvar! Tugmıy kalmas, bir tuvar ul, İdealim kürener eli, Şunda içken yeşine dönya Tonçıgır, kübinir eli! Nik isepsiz kaldırır can ilgalap akkan kanm? Yuk, alar her tamçı kanga Dönyanm min kat canın! Ah, eğer bu gönlüm geçen Süngü veya ok olsaydı; Veya o bir fikir ile su Yandırır ateş olsaydı, Son bir kez hamle edip bu Dünyayı uçururdum, Yer-suyunu da yandırır hem Göklerini parçalar idim!... Yok işte o güç bu gönülde, O zayıf, küçük, Düşünsem fikri, sızlar gönlüm, Sızlıyor can da iç yalnızca.. Çok fazla ezdi dünya... Kalmadı sabrım, bitiyorum, Yalnızca en son damla yaşın Yere damlamasını bekliyorum. O damlar bir, ben biterim, Tek şunu bilsin özü, Bu son yaş olur bu, İdealimin yıldızı!.. Bu yaşım, yok, yere sinmez; Bu kalır, bu parlar! Hem, karanlık gün bitip bir, Sonsuz güzel ay doğar! Doğmadan kalmaz, bir doğar o, İdealim görünür artık, Şurada içmiş yaşını dünya Boğulur, çoğalır öyle! Niçin hesapsız bırakır can Nehir gibi akan kanını? Yok, alır her damla kana Dünyanın bin kat canını! MACİDSÜZİ MECİD SÖZÜ Masayma sin, rabbim! Kodretine, Tartıp alıp ni bar behitimni... Bulır bir kon: Batar, köl itermin Garşi körsi, seman, tehitinni!.. Gururlanma sen, rabbim! Kudretine, Çekip almakta ne var bahtımı... Olur bir gün, ufalar, kül ederim Arşı kürsiyi, semanı, tahtını!.. Temliregi - "sin" gine! "Sin" gine bar hesretimni
© Copyright 2024 Paperzz