Almanya ve Endüstri 4.0

Almanya ve Endüstri 4.0
İnternete dair her şeyin üretimde daha fazla kullanımını içeren trend ve bunun
endüstriyel proseslere etkisi, gelişmiş ülkeleri stratejik yeni tartışmalara, yeni
yönelimlere itmiştir. Almanya, internetin üretimde kullanılmasının yaratacağı
yeniliklerin bir devrim niteliğinde olacağı vurgusu yaparak gelecek dönem
senaryosunu Endüstri 4.0 başlığı altında tanımlamaktadır.
Endüstrileşme sürecine kıta Avrupa’sında İngiltere’den sonra başlayan, hatta
bir süre İngiltere’yi ve onun ürünlerini taklit eden Almanya’nın, sanayileşmede
geldiği nokta bir benchmark özelliği taşımaktadır. Aktüel olarak Almanya’da
makine sanayisinin geleceği üzerine uzun bir süredir tartışmalar yapılmaktadır.
“Hightech-Strategie for Germany” genel başlığı altında yürütülen bir tartışma
yavaş yavaş sonuçlarını vermeye başlamış ve bu yönde yol haritaları
somutlaşmıştır. Almanya, klasik sanayi branşlarında (makine, otomotiv, kimya)
küresel önderliğini perçinleyerek önemli endüstrilere ev sahipliği yapmanın
yanı sıra dünya genelinde fabrikaların makine ihtiyacını da karşılayan bir
ülkedir. Böyle olunmasında Ar-Ge’ye verilen ehemmiyetin yanı sıra inovatif
üretim teknolojilerini geliştirmesi ve üretmesi ile kompleks endüstriyel
prosesleri yönlendirmeyönetme becerisinin de payı yüksektir. Küresel çaptaki
rekabetçiliği Almanya’yı dünya ihracat şampiyonu yapmıştır. 2011 yılı
rakamlarıyla dünya makine sektörünün toplam cirosu 2,1 trilyon eurodur. Bu
cirodan en fazla nasiplenen ülke Almanya ve Çin’dir. Alman makine sanayisi 2004-2008 yılları arasında üretimini
yüzde 38 seviyelerinde artırmıştır. Ardından yaşanan küresel finans ve ekonomik kriz nedeniyle birçok işletme
kapasite kullanımı ve sipariş alımında sorunlar yaşamaya başlamıştır. Fakat bu durum fazla uzun sürmemiş ve
2009 yılı sonları itibariyle sektörde “normalleşmeye” geri dönülmüştür. 2014 yılı için yüzde 3’lük büyüme
öngörülüyor. Bu yapısıyla Almanya makine üreticileri arasında dünyada lider grup ülkeler arasındadır. Çin’in
yükselişi devam ederken, ABD ve İtalya eski etkilerini kaybederek varolmaya devam etmektedir.
ENDÜSTRİYEL DEVRİM – KAVRAMLAR, TARTIŞMALAR
İnternete dair her şey üretimde daha fazla kullanımını içeren trend ve bunun endüstriyel proseslere etkisi,
Almanya ve diğer başka ülkeleri de stratejik yeni tartışmalara, yeni yönelimlere itmiştir. Kullanılan kavramlar
konusunda henüz bir karmaşa yaşansa da içerik konusunda tüm öncü ülkeler aynı fikirde, yani internet
dünyasının makine dünyasına etkisi ve bu etkileşimin ortaya çıkaracağı yeni olanaklar ile bambaşka bir gelecek
tasavvurundadır. Almanya, internetin üretimde kullanılmasının yaratacağı yeniliklerin bir devrim niteliğinde olacağı
vurgusu yaparak gelecek dönem senaryosunu Endüstri 4.0 başlığı altında tanımlamaktadır. Anglosakson ve
bunun etkisinin olduğu AB’nin birçok ülkesinde, internet ve dijital yapılanma endüstriyel gelişmenin 3. büyük
aşaması olarak görülmekte ve böyle tasvir edilmektedir.
Smart roduction, Smart Manufacturing, Smart Factory kavramları ile Avrupa, Çin ve ABD’de de aynı şeyler
kastedilmektedir: Dijital bir üretim ağından akıllı üretim sistemlerine geçiş. Advanced Manufacturing kavramı
altında da üretimde modernleşme trendleri anlatılmaktadır. Makine ve aksamlarında liderlik, enformasyon
teknolojilerinde (ET) kompetans, otomasyon tekniklerinde know-how ile Almanya çağımızda yeni formuyla
endüstriyel devrimi gerçekleştirme potensiyeli taşıyan bir ülkedir. Küresel çapta bu konu ile ilgili önemli ülkelerin
avantajlarına baktığımızda; ABD’nin internet yazılım ve enformasyon teknolojilerinde bir hayli ilerde olduğunu
görmekteyiz fakat toplamda makine teknolojisi ve uygulamalarda daha az kompetansa sahip. Buna karşılık Çin’in,
internet donanım kompetansı ve geniş bir makine pazarı varlığı ile önemli avantajları bulunuyor. Mekanikelektrikendüstriyel enformasyon dönemlerinden sonra internetin hizmet, servis olanak ve potansiyellerinin
makineye sunulma veya uygulama dönemine, Almanlar, Endüstri 4.0 diyorlar. Bundan böyle fabrikalar
makinelerini, depo sistemlerini, araç-gereçlerini Cyber-Physical Systems (CPS) üzerinden küresel ağlara
dönüştürecekler. Üretimde akıllı makineler, depo sistemleri, araç-gereçler kendilerinde mukim enformasyonları
bağımsız olarak değiş-tokuş yaparak değişik aksiyonlar üretecekler. Dolayısıyla endüstriyel proseslerde,
mühendislikte, malzeme kullanımda, tedarik zincirinde ve ürünömür- süre yönetiminde iyileştirmeler, yeni
oluşumlar gerçekleşecektir. Yeni meydana gelecek Smart Factory ile yeni bir üretim mantığı/zihniyeti ve mimari
yapı oluşacaktır; tekil olarak akıllı ürünler tanımlanabiliyor ve her zaman lokalize edilebiliyor ayrıca bunların
geçmişini (tarihini) ve aktüel pozisyonlarını genel durumlarını ve hedefe ulaşmada alternatif yolları tespit
edebildiklerini biliyoruz. Bunlar ile beslenen bir üretim sistemi yatay olarak işletme proseslerinde birbirleri ile bağlı
(ağlarla birleşik) dikey olarak da yönlendirilebilen hakiki zamanlama (real time) ile ilişkili ve dolayısı ile siparişten
fabrika çıkış alanına kadar bağlı bir sistem ve bunun da ötesidir. Endüstri 4.0’ın içerdiği potansiyeller oldukça
fazladır: Smart Factory özel müşteri taleplerini yerine getirebilir ve tek ürünlerde daha verimli olabilir. İş geliştirme
ve mühendislik proseslerinde dinamiklik kazandırır: Kısa bir süre zarfında üretim aksamalara, arızalara karşı veya
tedarik zincirinden kaynaklı sorunlara karşı esnek çözümler sunar. Üretim daha şeffaf ve optimum kararlar için
daha iyi bir zemin sunar.
AKILLI KÜÇÜK OBJELER VE MAKİNELER
Hangi deterjan hangi şişeye doldurulacak? Yarı mamul ürünün neresi zımparalanacak? Yedek parça nereye
gönderilecek? Bu ve buna benzer sorulara ürün kendisi yanıt verecek ve makineyi de bu yönde bilgilendirecek.
Kısacası, objeler akıllı hale getirilecek. Yüzeylerinde taşıdıkları barcode veya RFID Chips gerekli tüm
enformasyonları barındıracak, okuyucu (scanner) ve bilgisayar bu dataları okuduğu an online ağ üzerinden bilgiyi
taşıyacak ve makinenin nasıl bir reaksiyon göstermesi gerektiğini bildirecek. Objelerin kendi aralarında iletişimi
sağlanmış olacak. Fiziki dünya ile sanal dünya cyber fizik sistemlerinde iç içe geçmiş olacak.
ALMANYA’NIN ENDÜSTRİ 4.0 İÇİN ÖNE SÜRDÜĞÜ BEŞ NEDEN
1- Yüksek Rekabet Gücü: Almanya fabrika donanımı ve bunun için gerekli olan gömülü sistemlerde dünyanın
lider ülkeleri arasındadır. Bu pozisyon yeni dönem için önemli başlangıç avantajı sunmaktadır. Makinenin internet
ve artı güçlü ağlarla bezenmesi, işletmelerin daha verimli ve küresel anlamda daha da rekabetçi olmasını
sağlayacaktır.
2- Esnek Üretim: Küresel rekabette önemli faktörler arasında değişikliklere verilebilecek reaksiyon, adaptasyon
önemli yer tutmaktadır. Endüstri 4.0 ile şeffaflık sağlanacak ve dolayısıyla esnek ve hızlı reaksiyon yeteneği
kazanılacaktır. Örneğin bir tedarikçi ürün sevkiyatında sorun yaşıyorsa otomatik olarak diğer tedarikçi devreye
girecek ve sorun çıkmadan, zaman kaybı yaşanmadan üretim devam edecektir. Üretim prosesleri daha yalın ve
belli coğrafi ortamlara bağımlılığı/bağımsızlığı optimize edilmiş şekilde dizayn edilecektir.
3- Özel Üretim: Eski sistemde üretim ve onun çeşitli aşamaları kesin çizgilerle belliyken gelecek dönemde
enformasyon teknolojileri sayesinde, üretimden beklenen ani reaksiyonlar gösterilebilir hale gelecektir. Mesela bir
ürünün mavi ya da kırmızı boyanması gerekiyorsa, makine bu ikisini de yapacak konumda olduğu için şiparişe
göre hangisi olacağına kendisi karar verecektir. Makinelerde uzun süren değişiklik programlarına esneklik ve
integratif yapılardan dolayı gerek kalmayacaktır. Bu yöntemle hem müşterinin spesifik istemlerine yanıt verilmiş
olacak, hem de küçük-büyük volüm farklılığı kalkarak, makine verimliliği artacaktır.
4- İnovatif İş Modelleri: Değişik akıllı sistemlerin birbirleri ile bağ kurması neticesinde oluşacak yeni akıl, yeni
hizmet ve iş modelleri yaratacaktır. Objelerde toplanacak farklı datalar yine değişik ağlarda yeni modellerin
üretilmesine olanak sağlayacaktır.
5- Yeni Çalışma Süresi-Şekli/ Zamanlaması: Yeni akıllı asistan sistemleri çalışanlara yeni olanaklar sunacaktır.
Çalışma süreleri daha esnek ve belli bir lokasyondan bağımsız hale gelebilecektir. Demografik gelişmelere göre
batı toplumlarında yaşlı insan sayısı artarken bunların iş yaşam sürelerinin bu rahatlıkta daha da uzayabileceği
düşünülmektedir. Endüstri 4.0 çalışmaları Almanya’da resmi olarak 2011 yılında başlamasına rağmen bu konuda
bir hayli mesafe kat edilmiştir. Ama sorunlu alanlar da tabii ki mevcuttur. Örneğin, bu süreçte yeni standartların
nasıl oluşacağı, sistemlerin hukuki güvencesi, işyeri güvenlik kurallarının nasıl belirleneceği üzerine ayrı
platformlarda tartışmalar tüm hızıyla devam etmektedir. Yanıtlanması gereken bir başka soru da, bu yeni sürece
makine alt tedarikçilerinin nasıl entegre olacağıdır. Türkiye’de tekil olarak bazı işletmelerimizin yabancı firmalarla
Endüstri 4.0 yolunda bazı projeler geliştirdiklerini biliyoruz. Bu örneklerin ve uygulamaların sayıca artırılması
zorunludur. Hatta bunun ötesinde ülkemizde, Endüstri 4.0 yolunda acilen bir roadmap oluşturulmasına ihtiyaç
vardır. Küresel gelişmelere uygun, adaptasyonlu bir makine devrimi Türkiye için de şarttır!