PSİKOTERAPİDE İLK SEANS - Dr. Psk. Yeşim TÜRKÖZ

PSİKOTERAPİDE İLK SEANS
Psikoterapi için başvurduğunuzda aklınızda bir çok soru belirir:
“Nasıl bir terapistle karşılaşacağım?”
“Bir yabancıya kendimi açmak nasıl olacak?”
“Beni anlayacak mı?”
“Güven duyabilecek miyim?”
“Nasıl bir yöntem izleyeceğiz?”
“Ne anlatacağım?”
“Anlattıklarım gizli kalacak mı?”
“Nereden başlayacağım?”
“Anlattıklarımda ne kadar derinleşeceğim?”
“İlk seansda sorunlarımın çözümüne geçebilecek miyiz?”
“Devam edip etmemeye nasıl karar vereceğim?”
Terapi sürecinin başında bu ve benzeri soruların aklınızı karıştırması ve bir miktar tedirginlik yaratması son
derece doğaldır. İlk seansta sizi nelerin beklediğine dair önceden bilgi edinmek istiyorsanız, lütfen aşağıdaki
açıklamayı okuyunuz.
İlk seansta, terapist ve danışan biraraya gelir ve birbirlerini tanımaya yönelik ilk adımları atarlar. Bu
adımlar, aynı zamanda terapi süreci devam ettiği takdirde, kurulacak olan terapötik bağın da ilk adımlarıdır.
Terapi ilişkisinin derinleşmesi ve güçlenmesi için belli bir yolu birlikte katetmek gerekir.
Görüşmeye başlama
Terapistiniz sizi görüşme odasına aldıktan sonra öncelikle kısa bir form üzerinde sizinle ilgili bazı kişisel
bilgileri (yaşınız, eğitiminiz, aile bilgileriniz, telefon numaranız vb.) not eder. Ardından görüşmeye başlanır.
İlk görüşmede, sizi terapiye getiren sorunların ya da konuların neler olduğu üzerinde durmak önemlidir. Bu
çerçevede, terapistiniz sizi iyi anlamak için bazı sorular soracak ve verdiğiniz yanıtları dikkatle dinleyerek,
bazı ayrıntıları not edecektir.
Not Alma
İlk seansta verilen bilgiler, tarih, yer, süre vb. ayrıntılar içerdiğinden ve terapistin belleğinde sizinle ilgili
daha önceden herhangi bir bilgi olmadığından bunları kaybetmemek için not almayı tercih etmektedir.
Ancak daha sonraki seanslarda etkileşime engel olmaması için seans sırasında not almak yerine terapist,
seansın bitiminden sonra sürecin yazılı değerlendirmesini yapmakta, böylelikle seanslar arasındaki
sürekliliği korumaktadır. Seans notları, hem her seansa hazırlık açısından hem de ileriki aşamalarda terapi
sürecinin geriye dönük analiz edilmesi yönünden büyük önem taşımaktadır.
Görüşmenin Gelişimi
Hiç bir seansınız birbirinin aynı olmayacağı gibi hiç bir ilk seans da birbirinin aynısı değildir. İlk seansınızın
gidişatını belirleyen, sizin o an oradaki ihtiyacınızdır. Bu nedenle terapistiniz tamamen sizin açtığınız yoldan
sizinle birlikte ilerleyecektir. Bazı ilk seanslar yoğun duygu aktarımı içinde geçebileceği gibi bazılarında da
duyguların daha geri planda tutulduğu bir bilgi alma süreci izlenebilmektedir. Bu nedenle ilk seansınızın
iklimi daha sonrakilerin bir göstergesi değildir. Psikoterapide amaç, duyguların ve düşüncelerin dengeli bir
bütünlük içinde, kendilerini dışlamayan bir bedende varolabilmeleridir. Ancak bunun için zamana ihtiyaç
vardır.
Başağrısı denildiğinde bunun ne demek olduğunu hepimiz biliriz, ama hiç birimizin başağrısı birbirine
benzemez. Bu nedenle ilacı ya da çaresi de kişiden kişiye değişir. Depresyon, panik atak, sosyal fobi gibi
günümüzde popüler olmuş tanılar da bizlerde, bazı psikolojik sorunların herkes tarafından aynı şekilde
yaşandığı ve çözümlerinin de aynı olduğu izlenimini yaratabilmektedir. Bu yanılgı, terapide ilk seanstan
itibaren hazır çözümler beklemeye yol açabilmektedir. Oysa yaşadığınız deneyimlerin belli isimleri olsa da
onu yaşayış biçiminiz sadece size özeldir ve terapistiniz sizin yaşadıklarınızı tamamen sizin dünyanızın
içinden anlamak isteyecektir. Unutmayın ki, siz terapiye gelirken yalnızca sorunlarınızı değil, kişisel
tarihinizi ve yılların ürünü olan kişiliğinizi de getiriyorsunuz. Terapide bunlar çok değerlidir. Terapistiniz
bunlara saygı duymak ve önce anlamak zorundadır. İlk seansta (ve ilk seanslarda) çözüm üzerinde değil,
anlama, tanımlama ve farkındalık uyandırma üzerinde çalışılır. Terapide farkındalık, puslu bir görüntünün
netleşmesi, loş bir köşenin günışığına çıkması gibidir. Değişimi (gelişimi) bir dalgaya benzetirsek, her
farkındalık bu dalganın içindeki bir su damlasıdır. Tek başına yetersiz, ama çok değerli.. O damla olmadan o
dalga oluşmayacaktır..
İlk seansda konuşulması gereken önemli bir konu da terapiye devam, terapide izlenecek olan yaklaşım,
seansların sıklığı, ücret, seans düzeni, terapi ilkeleridir. Kırkbeş dakikalık görüşmenin sonunda, ekstra 15
dakika bu konuların konuşulmasına ve psikoterapi anlaşmasına ayrılacaktır. İlk seansın süresi 60 dakika,
izleyen seansların süresi 50 dakika olarak belirlenmiştir.
Gizlilik
Psikoterapi aynı zamanda bir sırdaşlık ilişkisidir. Terapistiniz sizinle ilgili bilgileri iki istisna dışında ifşa
etmeyecektir. Bunun birinci istisnası, (gerekirse) sizi ilaç takviyesi için psikiyatriste yönlendirdiği
durumlarda psikiyatristle yaptığı konsültasyon görüşmeleridir. Bu görüşmelerde, sizin izniniz ölçüsünde
bazı bilgiler iki uzman arasında paylaşılabilecek ve psikoterapi ile ilaç tedavisinin uyum içinde gitmesi için
işbirliği yapılacaktır. İkinci istisna ise sağlığınızın ya da hayatınızın tehlikede olduğu acil durumlardır
(intihar gibi kendine doğrudan zarar verme girişimleri ya da hayati risk içeren eylemler). Bu gibi durumlarda
terapistiniz destek amaçlı olarak, size en yakın üçüncü bir kişiyle temasa geçebilecektir. Bu nedenle ilk
seansınızda sizden, acil durumlarda temasa geçilebilecek güvendiğiniz bir kişinin ismi ve telefon numarası
sorulacaktır.
Terapötik İlişki
Terapi süreci yalnızca geçmişte ya da terapi ortamı dışında olup bitenlerin konuşulması ve analiz
edilmesinden ibaret değildir. En az bunlar kadar, terapist-danışan ilişkisinin konuşulması da önemli ve son
derece değerlidir. İki kişi arasındaki etkileşim, danışanın kendi kişilerarası yaklaşım stilinin farkına
varmasına fırsat verir ve terapi odası, dış dünyanın minik bir temsilini oluşturur. “Şimdi ve burada
yaşananlar”dan yola çıkarak “o zaman ve orada” yaşananları anlamlandırmak mümkün olur. Bu nedenle
terapistiniz, ilk seanstan itibaren sizin görüşme sırasındaki duygu ve düşüncelerinize ışık tutmaya
çalışacaktır. Terapi süreci yalnızca belli aralıklarla bir uzmana gidip yardım almak değil, kendinizi açıklıkla
ortaya koyabileceğiniz ve bunun için cezalandırılmayacağınız bir güven ilişkisi kurmaktır.
Günışığı’na hoşgeldiniz..
Dr. Psikolog Yeşim Türköz