OMBUDSMAN

KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
MART 2014
OMBUDSMAN
Sayı: 1
“KAMU BAŞDENETÇİSİ VE KAMU
DENETÇİLERİ SEÇİLDİ”
“29 MART 2013 TARİHİ İTİBARİYLE
BAŞVURULAR ALINMAYA BAŞLANDI”
“ULUSLARARASI KAMU DENETÇİLİĞİ
SEMPOZYUMU DÜZENLENDİ”
OMBUDSMAN
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
Sayı: 1 / MART 2014
Kamu Denetçiliği Kurumu Adına İmtiyaz Sahibi
Mustafa Tutulmaz
Genel Sekreter
Editör
Dr. Ersan Özgür
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Dr. Ersan Özgür
Yayın Kurulu
Mustafa Aydın Ertunç
Ömer Gündüz
Hande Hazneci
Halim Kalaycı
Emre Kanak
İlker Özcan
Hamdi Kemal Önen
Seval Pehlivan
H. Zeynep Semerci
Yunus Emre Ünal
Solmaz Işık Yaşar
Ayşe Zararsız
Fotoğraflar
Durdu Benli
Yönetim Adresi
Nevzat Tandoğan Cad. No: 4 KavaklıdereÇankaya
ANKARA T. (312) 465 22 00
F. (312) 465 22 65
[email protected]
Tasarım
www.muuproject.com
Baskı
Afşar Matbaacılık
1354. Cadde 1372. Sokak (Ağaç İşleri Yapı
Kooperatifi) No: 29 İvedik OSB Yenimahalle/Ankara
Tel : (0312) 394 39 22 Faks: (0312) 394 39 24
ISSN 21482578
Ücretsizdir. Süreli yayın. Altı ayda bir yayımlanır.
Yayınlanan yazıların her türlü sorumluluğu
yazarına aittir. Yazılar kaynak gösterilerek
alıntılanabilir.
Baskı Tarihi: 28.03.2014
05
Kamu Başdenetçisi’nden: “Şeffaf, Hesap Verebilir, İnsan Odaklı Bir İdareye Doğru...
06
Türkiye’nin ilk Kamu Başdenetçisi ve Kamu Denetçileri yemin ederek göreve başladı.
09
AB Üye Ülkeleri Büyükelçileri İle Tanışma Yemeği Düzenlendi.
26
MAKALE / Ömeroğlu: “Türkiye’nin Ombudsmanı”
28
ETKİNLİK / Uluslararası Kamu Denetçiliği Sempozyumu Ankara’da Yapıldı.
32
Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, AB Bakanlığı Konferansı’nda Füle ile Görüştü.
45
2014 Bütçemiz Kabul Edildi.
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
BU SAYIDA
OMBUDSMAN
Şeffaf,
Hesap Verebilir,
İnsan Odaklı Bir
İdareye Doğru…
KAMU BAŞDENETÇİSİ
M. NİHAT ÖMEROĞLU
Ülkemizin çağdaşlaşma sürecinde birey ve kamu
ilişkileri geçmişten bu yana büyük önem taşımaktadır. Her iki unsurun birbirlerine karşı görevleri olduğu
kadar, esas olan bireyin, vatandaşın hakları gözetilerek
aldığı kamu hizmetinin en iyi şekilde verilebilmesinin
sağlanmasıdır. 300 yıldan bu yana süren sancılı modernleşme sürecinde bu iki temel unsur arasında çelişkiler,
çatışmalar olagelmiştir. Bireyin hukukunun gözetilmesi
hedefi doğrultusunda yürütülen çalışmalar, 2000’ler
Türkiye’sinde yavaş yavaş da olsa kazanımlarını ortaya
koymaya başlamıştır. Bu açıdan baktığımızda ülkemizin imzaladığı uluslararası andlaşmalar, çatısı altına
girmek için çaba sarf ettiğimiz Avrupa Birliği müktesebatının getirdiği yenilikler ve yeni Anayasa arayışlarımız,
insan odaklı kamu yönetimi yaklaşımlarını hâkim kılma yolundadır. Batı ülkelerinde uzun süredir kurumsallaşmış ombudsmanlık da yakın geçmişten bu yana
ülkemizde tartışılan ve zaman zaman gündeme gelen
önemli bir husustur. Nihayet ülkemizde de bu yönde
olumlu bir adım atılarak 14 Haziran 2012 tarihli ve 6328
sayılı Yasa ile Kamu Denetçiliği Kurumu ihdas edilerek
vatandaşlarımızın hizmetine sunulmuştur. Kuşkusuz,
Kamu Denetçiliği Kurumu’nun oluşturulması milletimizin kamusal hizmetleri daha iyi şekilde almasının
sağlanmasında, devletin vatandaşa karşı tutum ve yaklaşımında son derece olumlu sonuçlar doğuracaktır.
“Birey ve devlet arasındaki ilişkiler nasıl düzenlenmelidir?” sorusuna verilen cevabın zaman içerisinde geçirdiği evrim, kamu hizmetini sağlayan idarenin geçirdiği
değişimi de bizlere anlatmaktadır. Günümüzde idarenin demokratik ve hukuka bağlı yönetim anlayışı ile
katılımcı, şeffaf, insan hak ve özgürlüklerini esas alan,
hizmetlerinde halka yakınlığın, dürüstlüğün ve verimliliğin egemen olduğu bir kimliğe bürünmeye başladığı
görülmektedir.
OMBUDSMAN
Hesap verebilir olmak ise böyle bir idarenin kalıcı ve
güvenilir hizmetlerinin sigortasıdır. Halkın taleplerine
ve beklentilerine öncelik tanıyan bu anlayış sayesinde,
bireylerin yönetime katılımı ve desteği artarak gerçekleşecektir. Artık demokrasinin harcı olan birey, temel
değerdir ve idare ile olan ilişkilerinde kendini güvende
hissetmelidir. Halkın da yönetime katılmasına odaklanan bu anlayışın mihengi vatandaşın gerektiğinde veya
istediğinde idareyi denetleyebilme güvenine sahip olmasıdır. Bireydevlet uzlaşmasının temelindeki denetimi, halk adına gerçekleştiren, idare ile vatandaş arasındaki gücün dengesini kuracak olan hiç şüphesiz, Kamu
Denetçiliği Kurumu’dur. İdarebirey ilişkilerinde hukukun üstünlüğünün demokratikleşmenin sağlanması,
bireysel hak ve özgürlüklere duyarlı davranılması hepimizin gayesidir. Bizlere göre devlet şeffaf, insan odaklı
olmalıdır. İnsan, devletleştirilmemeli; devlet, insanlaştırılmalıdır. İlk sayısını yayımladığımız Ombudsman
Bülteni’nin de bu anlayışla çalışan Kurumumuzun bürokrasi ve toplumsal hayat içerisindeki rolünün daha iyi
anlaşılması ve idare, vatandaş ve Kurumumuz arasında
ortak bir anlayış bağının kurulması yönünde önemli bir
işlev üstleneceğine inanıyorum. Ombudsman Bülteni Kurumumuzun ulusal ve uluslararası platformda
gerçekleştirdiği faaliyetleri, Kurumumuzun belkemiğini teşkil eden kararlarını, dünyada ombudsmanlık faaliyetleri ve basındaki yansımalarını içeren; insan hak ve
özgürlükleri ile demokrasinin değerlerinin ülkemizde
kökleşmesini amaç edinen süreli yayınımız olacaktır.
Umudumuz bu bültenin de kişi hak ve özgürlüklerini
hem ulusal hem de uluslararası düzenlemeler ışığında hukuka ve daha da önemlisi, hakkaniyete uygunluk
noktasında savunma misyonumuz içerisinde gerekli
katkıyı sağlamasıdır.
Saygılarımla…
Sayı: 1
MART 2014
5
HABER
Türkiye’nin İlk Kamu Başdenetçisi ve
Kamu Denetçileri Yemin Ederek
Görevlerine Başladı
TBMM Genel Kurulu’nca seçilen Kamu Başdenetçisi
M. Nihat Ömeroğlu, Genel Kurulda yemin ederek görevine başladı. Kamu Denetçileri Zekeriya Aslan, Serpil
Çakın, Mehmet Elkatmış, Abdullah Cengiz Makas ve
6
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
Muhittin Mıhçak ise TBMM Dilekçe ve İnsan Haklarını
İnceleme Komisyonlarından oluşan Karma Komisyonda yemin ederek görevlerine başladı.
HABER
KAMU BAŞDENETÇİSİ
M. NİHAT ÖMEROĞLU
1947 yılında Antakya’da doğmuştur. Antakya Lisesi’ni bitirmiş, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1971 yılında mezun olduktan sonra, askerliğini Bilecik’te yedek subay olarak yapmıştır. Antakya hakim adayı olarak mesleğe başlayan Ömeroğlu, sırasıyla; Lice, Azdavay, Ulukışla, Enez, Pınarhisar, Gaziantep Hakimliği, Bursa Ağır Ceza
Mahkemesi Başkanlığı ile Adalet Bakanlığı Hukuk ve Ceza İşleri Genel Müdürlüğü görevlerinde bulunmuştur.
25.07.2005 tarihinde Yargıtay Üyeliğine seçilen Ömeroğlu, 27.04.2012 tarihinde emekli olduktan sonra TBMM
Genel Kurulunca Kamu Başdenetçisi olarak seçilmiştir. Halen bu görevi yürütmektedir. Yayımlanmış çok sayıda
mesleki inceleme yazısı ve makaleleri olan Ömeroğlu, evli ve 3 çocuk babasıdır.
KAMU DENETÇİSİ
Zekerİya Aslan
1969 yılında Afyonkarahisar ili Sandıklı İlçesi Ülfeciler Köyü’nde doğmuştur. 1987-1991 yılları arasında Dokuz Eylül
Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde üniversite eğitimini tamamlamıştır. 1992 yılında avukatlık stajını Afyonkarahisar
merkezde yaptıktan sonra 1994 yılında serbest avukatlığa Sandıklı ilçesinde başlamış, 2007 yılına kadar serbest
avukatlığa devam etmiştir. Afyonkarahisar’dan 23. dönem milletvekili seçilmiş; milletvekilliği döneminde Adalet
Komisyonunda ve KKTC Dostluk Grubu Başkanı olarak görev almıştır. Serbest avukatlığı zamanında çeşitli yardım
derneklerinde, sivil toplum örgütlerinde fiili olarak çalışmıştır. Yine aynı dönem içinde Sandıklı Belediyespor Kulüp
başkanlığı yapmıştır. Milletvekilliği döneminde Parlamenterler Spor Derneği’nde görev almıştır. Bu görevi devam
etmekte olup Meclisspor futbol takımında da faal olarak futbol oynamaktadır.
KAMU DENETÇİSİ
Mehmet Elkatmış
1947 yılında Nevşehir’in Nar kasabasında doğmuştur. 1971 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirerek
aynı yıl Nevşehir’de avukatlık stajına, 1972 yılı sonunda Ürgüp’te serbest avukatlığa başlamıştır. Askerlik görevini
askeri hakim olarak tamamlamıştır. Askerlik dönüşünde Nevşehir’de tekrar serbest avukatlığa başlamıştır. Üniversite öğrenciliği yıllarında ve avukatlık yaptığı dönemlerde, siyasi partilerde kuruculuk ve il başkanlığı görevlerinde
bulunmuştur. 19, 20, 21 ve 22. dönemlerde Nevşehir’den milletvekili seçilmiştir. TBMM’de görev yaptığı bu dönemlerde, TBMM Başkanlık Divanı Üyesi ve Katip Üyelik ile TBMM İdare Amirliği görevlerinde bulunmuştur. Ayrıca
TBMM’de uzun yıllar KİT komisyonu üyeliği, Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanlığı, İnsan Haklarını İnceleme
Komisyonu Başkanlığı; EDAŞ, Civan Gate, SSK ve TBMM enel Kurulu yapımındaki usulsüzlükleri soruşturma komisyonlarında ye olarak görev yapmıştır. 04/12/2012 tarihinde TBMM tarafından Kamu Denetçisi olarak
seçilmiştir. Bu görevleri yanı sıra bir çok sivil toplum örgütünde ve vakıflarda kurucu ve yöneticilik görevlerinde
bulunmuştur. Ayrıca birçok ulusal ve uluslararası toplantılara, panel, açık oturum ve sempozyumlara izleyici,
konuşmacı ve başkan olarak katılmıştır. Pek çok gazete, dergi ve televizyon kanalında röportajları, beyanları ve
makaleleri yayımlanmıştır. 4 çocuk babasıdır.
OMBUDSMAN
Sayı: 1
MART 2014
7
HABER
KAMU DENETÇİSİ
Serpİl Çakın
1968 yılında Tokat’ta doğmuştur. 1990 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuştur. Üniversite eğitiminin ardından bir süre avukatlık ve Ankara Altındağ ilçesi Tüketici Hakem Heyeti üyeliği yapmıştır.
Bir süre siyasetle uğraştıktan sonra 2008-2012 yılları arasında Emek İnşaat ve İşletme A.Ş.’de önce Ticaret ve
İşletmeler şefi, daha sonra Hukuk Müşaviri olarak görev yapmıştır. 28.11.2012 tarihinde de TBMM Dilekçe ve İnsan
Hakları Komisyonu’ndan oluşan Karma Komisyon tarafından Kamu Denetçisi olarak seçilmiştir. Evli ve 2 çocuk
sahibidir.
KAMU DENETÇİSİ
Abdullah Cengİz Makas
1969 yılında Amasya’da doğmuştur. 1995 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi İktisat Bölümü’nden mezun
olmuş; 2001 yılında Hacettepe Üniversitesi Ekonomi anabilim dalında yüksek lisans yapmıştır. 1996 yılından bu
yana kamuda üst düzey görevlerde bulunmuştur. 1996 yılında Maliye Bakanlığı Bakan Danışmanlığı görevinin
ardından sırasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi, Başbakanlık, Sermaye Piyasası Kurulu ve İMKB Takas ve Saklama
Bankası’nda çeşitli kademelerde danışmanlık ve yöneticilik görevlerini yürütmüştür. Kamu görevi sırasında çeşitli
ülkelerde yapılan uluslararası toplantılara çalıştığı kurumları emsilen katılmıştır. Son olarak Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı’nda Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdür Yardımcısı iken 28.11.2012 tarihinde Türkiye Büyük
Millet Meclisi tarafından Kamu Denetçisi olarak seçilmiştir. Evli ve üç çocuk babası olan Makas, İngilizce ve Arapça
bilmektedir.
KAMU DENETÇİSİ
Muhİttİn Mıhçak
8
1945 yılında Mersin’de doğmuştur. 1967 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuş ve yedek
subaylığını İstanbul’da Teğmen-Adli Subay olarak yapmış olup, hizmetleri nedeniyle takdirname almıştır. Askerlik
sonrası; İstanbul Hâkim Adaylığı, İstanbul-Beykoz Cumhuriyet Savcı Yardımcılığı, Silopi Hâkimliği, Mut ve Silifke
Ceza Hâkimliği, Kozan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı, Adalet Komisyonu Başkanlığı, Adalet Müfettişliği, Kayseri-Ankara Devlet Güvenlik Mahkemeleri Üye Hâkimliği, Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Başkanlığı ve Adalet
Komisyonu Başkanlığı, Yargıtay Üyeliği ve Yargıtay Ceza Dairesi Başkanlığı görevlerinde bulunmuştur. Yargıtay
Dergisinde yayınlanan mesleki çalışmaları Daily News’da yayınlanmış, ayrıca, “Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri ve Cürüm İşlemek İçin Teşekkül Oluşturmak Suçları” adlı eseri mevcuttur. 2010 yılında Yargıtay Ceza Dairesi Başkanı
olarak yaş haddinden emekli olmuş, Ankara Barosuna avukat olarak kayıtlı iken 28.11.2012 tarihinde “Kamu
Denetçisi” seçilmiştir. Evli ve bir çocuk babasıdır.
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
HABER
Kurumumuzdan TBMM’ye Ziyaret
Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, Kamu Denetçileri Zekeriya Aslan, Serpil Çakın, Mehmet Elkatmış,
Abdullah Cengiz Makas ve Muhittin Mıhçak ile Kamu
Denetçiliği Uzmanları ve idari personel 15 Nisan 2013
tarihinde TBMM’yi ziyaret etti.
AB Üye Ülkeleri Büyükelçileri İle
Tanışma Yemeği Düzenlendi
Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu’nun ev
sahipliğinde, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean-Maurice Ripert
ve AB üye ülkeleri Büyükelçileri onuruna tanışma yemeği düzenlendi. Yemek öncesinde
bir konuşma yapan Ömeroğlu Kamu Denetçiliği Kurumu hakkında misafirleri bilgilendirdi.
Ardından Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu
Başkanı Büyükelçi Jean-Maurice Ripert kısa
bir konuşma gerçekleştirdi. Yemek boyunca
Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu konuk misyon
temsilcilerinin sorularını cevaplandırdı.
OMBUDSMAN
9
Sayı: 1
MART 2014
HABER
İngiltere Heyetinden
Ziyaret
İngiltere Dışişleri Bakanlığından Avrupa Genel Müdürü Jill Morris ve İngiltere’nin Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Stuart Adam Kamu Denetçiliği
Kurumunu ziyaret etti.
Ziyarette Kamu Başdenetçisi M. Nihat
Ömeroğlu Türkiye-Avrupa ilişkileri ve
Kamu Denetçiliği Kurumu’nun çalışmaları hakkında bilgi verdi. Görüşmede, tarafsız ve bağımsız bir kurum
oluşturularak, insan hakları, kadın
ve çocuk hakları, engelli hakları gibi
konular başta olmak üzere, sektörel
bazda bireyler ile devlet arasında yaşanan sorunların çözüme kavuşturulması için azami çaba gösterileceği
belirtildi. Görüşmede Ömeroğlu, Kurumun temel hedefinin, “günışığında yönetim”in sağlanması, Türk idare yapısındaki katı bürokratik anlayışın kaldırılarak yerine şeffaf ve iyi yönetim ilkelerinin egemen olması olduğunu dile
getirdi. İngiltere heyeti ise Kurumun Avrupa Birliği vizyonundan duyduğu memnuniyeti belirterek, İngiltere’nin
AB’ye katılım sürecinde Türkiye’nin en büyük destekçilerinden biri olduğunu ifade etti.
Mülteciler Dayanışma
Derneği’nden Ziyaret
Mülteciler Dayanışma Derneği (Mülteci-Der)
Başkanı Avukat Taner Kılıç ve Dernek Proje Koordinatörü Simge Memişoğlu, Kamu Denetçisi
Mehmet Elkatmış’a nezaket ziyaretinde bulundu.
Mülteci-Der Başkanı Kılıç, Derneğin 2008 yılında
İzmir’de kurulduğunu, ülkeye sığınma durumunda olan mülteci, sığınmacı ve göçmenlerin hakları konusunda koruma ve destek verme amacıyla çalıştıklarını dile getirdi.
Kamu Denetçiliği Kurumu hakkında bilgi veren
Elkatmış ise, Mülteci-Der’in çalışmalarına Kurum
olarak katkı verebileceklerini ve işbirliği yapabileceklerini ifade etti.
10
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
HABER
Avrupa İşkenceyi Önleme
Komitesi’nin Ziyareti
Türkiye’de incelemelerde bulunan 6 . Dönemsel Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (AİÖK) üyeleri, Kamu Başdenetçisi M.
Nihat Ömeroğlu’nu makamında ziyaret
etti.
Avrupa İşkenceyi Önleme Sözleşmesi
(AİÖS) uyarınca ülkemizdeki birçok kurum
ve kuruluşta incelemelerde bulunan Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi üyeleri
Jean-Pierre Restellini, Jurgen Van Poecke, Anna Racu ve Elvin Aliyev, Ömeroğlu’ndan çalışmaları hakkında bilgi aldı.
AİÖK üyelerini kabul eden Ömeroğlu,
Kamu Denetçiliği Kurumu’nun uygulamaları, iş ve işleyişi hakkında bilgi verdi. Ziyaretin toplantı bölümüne Kamu
Denetçileri Mehmet Elkatmış ve Serpil Çakın ile Kurum uzmanları da katıldı.
Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu ve
İspanya Büyükelçisi Gonzalez-Aller
Eşleştirme Projesini Ele Aldı
dsmanlığın ana vatanında olmaktan büyük mutluluk
duyuyorum.” diyerek başladığını hatırlatarak; “Ombudsmanlık kurumunu ilk defa kuran İsveç’in bu modeli
oluştururken Osmanlı Devleti uygulamasından etkilendiği açıklamasında bulunmuştur. Bu ifadeler bizleri
çok mutlu etmiştir.” şeklinde konuştu.
İspanya’nın Ankara Büyükelçisi Cristobal Gonzalez-Aller, Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu’nu makamında ziyaret etti. Ziyarette konuşan Ömeroğlu,
İspanya-Fransa ve Türkiye Ombudsmanlığı konsorsiyumunun hayata geçirmeyi planladığı eşleştirme projesine atıfta bulunarak; Avrupa Birliği Ombudsmanlık
kurumlarıyla yakın temas halinde olmanın Kurumu için
büyük önem arz ettiğini, İspanya’ya ve diğer ülkelere proje çerçevesinde yapılacak çalışma ziyaretlerinin
faydalı olacağına inandıklarını belirtti.
Ömeroğlu, Türkiye’yi daha önce ziyaret eden İspanya
Ombudsmanının Danıştay’daki konuşmasına ”Ombu-
OMBUDSMAN
İspanya Büyükelçisi Cristobal Gonzalez-Aller ise, eşleştirme projesinde İspanya ve Fransa hükümetleri ile
Ombudsmanlarına duyulan güven için teşekkür etti.
İspanya ve Türkiye arasında tarihi benzerlikler bulunduğunu dile getiren Cristobal Gonzalez-Aller, İspanya Ombudsmanının 30 yıldan fazla zamandır faaliyet
gösterdiğini söyledi.
Ömeroğlu’nun Eşleştirme Projesi çerçevesinde desteklerini beklediklerini belirtmesinin üzerine İspanya
Büyükelçisi Cristobal Gonzalez-Aller, Proje lideri ve
Yerleşik Eşleştirme Danışmanının da bir an önce projeye başlama isteğinde olduğunu ve Fransız meslektaşının da her türlü desteği vereceklerini belirtti.
Kamu Denetçiliği Kurumunun da üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye hazır olduğunu belirten
Ömeroğlu, ziyaretleri için İspanya Büyükelçisi Cristobal
Gonzalez-Aller’a teşekkür etti.
Sayı: 1
MART 2014
11
HABER
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Jagland,
Ömeroğlu’na İade Ziyaretinde Bulundu
Türkiye Cumhuriyeti hükümet yetkilileriyle görüşmeler yapmak üzere Ankara’da bulunan
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn
Jagland, görüşmelerinin ardından Kamu Denetçiliği Kurumu’nu ziyaret ederek Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu’yla biraraya geldi.
Daha önce Ömeroğlu’nun Strazburg gezisi sırasında ziyaret ettiği Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Jagland, yaptığı iade ziyaretinde
Ömeroğlu’yla Türkiye’deki güncel gelişmeleri
görüştü. Ziyarette Jagland’a, Avrupa Konseyi
Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türk Grubu Başkanı Nursuna Memecan ile Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa komisyonu nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Engin Soysal eşlik ederken Ömeroğlu’na, Kamu Denetçisi Mehmet
Elkatmış ve kurum uzmanları da eşlik etti.
AK İnsan Hakları Komiseri Muiznieks,
Gezi Parkı Olayları Hakkında KDK’nın
Bilgisine Başvurdu
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks
ve beraberindeki heyet, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili bilgisini almak üzere Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu’nu ziyaret etti.
Gezi Parkı olayları hakkında TBMM İnsan Hakları Komisyonu ve Uzlaşma Komisyonu’yla da görüşen Muiznieks, Ömeroğlu’yla da Kamu Denetçiliği Kurumu’nun
çalışmaları ve Gezi Parkıyla ilgili Kurumun yaptığı çalışmalar hakkında bilgi aldı. Toplantıya Kamu Denetçisi
Mehmet Elkatmış ile Kurum uzmanları da katıldı.
Ömeroğlu, toplantının başında Muiznieks’e Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kuruluş aşaması, kurumsal yapısı
ve yaptığı çalışmaları anlattı. Kamu Denetçiliği Kurumu’na şimdiye kadar 3 binin üzerinde şikâyet geldiğini
kaydeden Ömeroğlu, yeni bir Kurum olmasına ve şikâyetleri almaya başlamanın üzerinden 3 ay geçmesine
rağmen 3 binin üzerinde şikâyet alınmasının Kuruma
ilginin yüksek olduğunu gösterdiğini kaydetti.
12
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks
de 1 Nisan 2012’den bu yana şu anki görevini yürüttüğünü ifade ederek, Komiserlik olarak yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Türkiye’deki çalışmaları
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
kapsamında TBMM nezdinde ve diğer bazı makamlarla
görüşmeler gerçekleştirdiklerini ifade eden Muiznieks,
Gezi Parkı olaylarıyla ilgili etkin bir soruşturma yapılıp
yapılmadığını araştırdıklarını söyledi. Muiznieks, Gezi
Parkı olaylarındaki polisin orantısız güç iddiasının yakın zamanda İspanya, Yunanistan ve Arnavutluk’ta da
yaşandığını, Türkiye’deki olaylarla ilgili etkin soruşturma yapılmasının önemli olduğunu, Kamu Denetçiliği
Kurumu’nun vereceği kararların da bu noktada büyük
önem taşıdığını ifade etti.
HABER
Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Ağı,
KDK’nın Gezi Parkı İncelemeleri
Hakkında Bilgi Aldı
Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Ağı
(EMHRN) yetkilileri Kurumumuzu
ziyaret etti. Kamu Denetçisi Mehmet Elkatmış başkanlığında gerçekleştirilen görüşmeye, Kamu
Denetçiliği Uzmanları ile EMHRN
Örgütlenme ve Gösteri Yürüyüşü
Çalışma Grubu Direktörü Berenice Michard ve EMHRN Hukuk
Araştırmacısı Helena Sola Martin
katıldı.
Ziyarette Gezi Parkı olaylarıyla ilgili
olarak heyete Kamu Denetçiliği
Kurumu tarafından yürütülen inceleme ve araştırmanın ayrıntıları
ile toplantı ve gösterilere müdahale esasları ve gaz kullanımına
ilişkin mevzuatta yer alan düzenleme ve idari uygulama hakkında
bilgi verilirken heyetin görüşleri de
not edildi.
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Ripert,
Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu’nu
Ziyaret Etti
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean-Maurice Ripert Kamu Başdenetçisi M. Nihat
Ömeroğlu ile görüştü.
Görüşmede, Kamu Denetçiliği
Kurumunun, Taksim Gezi Parkı
olayları ile ilgili çalışmalar ve Avrupa Birliği müzakere sürecinde
yerine getirilmesi öngörülen diğer
çalışmalar ele alındı. Görüşmede
ayrıca, kamuda şeffaflık ve hesap
verebilirliği yaygınlaştırmasının önemine değinilirken, Avrupa Birliği desteği ile gerçekleştirilecek “Kamu Denetçiliği Kurumu’nun Desteklenmesi Projesi” hakkında da bilgi alışverişi yapıldı.
OMBUDSMAN
Sayı: 1
MART 2014
13
HABER
BM Türkiye Mukim Koordinatörlüğü
ile ‘Demokratik Yönetişim’ Programı
Yapma Kararı Alındı
roğlu, Kamu Denetçiliği Kurumunun bağımsız ve tarafsızlığına vurgu yaptı. Ömeroğlu, bu
anlamda Kurum yasasının Avrupa Birliği İlerleme Raporunda da olumlu eleştiriler aldığını
söyledi.
Birleşmiş Milletler Türkiye Mukim Koordinatörü ve
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye
Mukim Temsilcisi Kamal Malhotra, Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu’nu ziyaret etti. Ziyarette yapılan
toplantıda BM Demokratik Yönetişim programı için
birlikte çalışma kararı alındı. Toplantıya Kamu Denetçileri Mehmet Elkatmış, Serpil Çakın ve Abdullah Cengiz Makas ile Kurum uzmanları; BM tarafından UNDP
Mukim Temsilci Yardımcısı Matilda Dimovska ve UNDP
Demokratik Yönetişim Program Müdürü Leyla Şen
katıldı. Ömeroğlu, BM’nin çalışma alanlarından birçoğunun kendilerinin de ilgi alanlarında olduğunu, bu
noktada BM Türkiye Mukim Koordinatörlüğü’nden de
faydalanmak istediklerini belirtti. Kurumun kuruluş aşamasından ve yaptığı çalışmalardan da söz eden Öme-
BM Türkiye Mukim Koordinatörü Malhotra ise
göreve başlayalı üç ay olduğunu ve yoğun
bir dönem geçirdiğini kaydederek; “Bu süreç
içerisinde Kamu Denetçiliği Kurumu’nun ne
kadar önemli olduğunu daha iyi anlamış olduk.” şeklinde konuştu. Kamu Denetçiliği mekanizmasının yargıya gitmeden sorunları sulh yoluyla
çözen bir mekanizma olduğunu dile getiren Malhotra,
Türkiye Cumhuriyeti’ni böyle bir Kurum oluşturduğu
için tebrik etti. Malhotra; Kamu Denetçiliği Kurumu ile
işbirliği içerisinde çalışmak istediklerini bunların Eylül
ayında Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından düzenlenecek uluslararası sempozyuma ve BM tarafından yürütülen Demokratik Yönetişim programı olabileceğini
ifade etti.
Ömeroğlu ise ‘Demokratik Yönetişim’ programı çerçevesinde ortak çalışmaya hazır olduklarını vurgulayarak; “Demokratik Yönetişim tam bizim ilgi alanımıza
girmektedir. Bunu yazılı hale getirmek için çalışmalara
hızlı bir şekilde başlayıp sonuçlandırabiliriz.” dedi.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı
Ömeroğlu’nu Ziyaret Etti
14
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Kamu Başdenetçisi M.
Nihat Ömeroğlu’na hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Ömeroğlu, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun yaptığı çalışmalar hakkında Başçı’ya bilgi verdi. Türkiye ekonomisinde Merkez Bankası’nın üstüne düşeni yaptığını belirten Ömeroğlu, bireyin
hakkını gözetmek için Kamu Denetçiliği Kurumu’nun da sorumluluklarını en iyi şekilde yerine getirmeye başladığını söyledi. Ömeroğlu, ziyareti için Başçı’ya teşekkür etti. Kamu Denetçiliği Kurumu’nun başarılı olacağına inandığını kaydeden Başçı
da ziyaretin sonunda Ömeroğlu’na Türk Lirası simgesi baskılı
tabak hediye etti.
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
HABER
Avrupa Ombudsmanı Diamandouros,
‘Uluslararası Ombudsmanlık
Sempozyumu’ İçin Türkiye’ye Geldi
pozyumu’nun onur konuğu olduğunu belirterek, kurum olarak bu organizasyona büyük katkıları olacağına inandığını kaydetti.
Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından düzenlenen
‘Uluslararası Kamu Denetçiliği Kurumu (Ombudsmanlık) Sempozyumu’na katılmak üzere Türkiye’ye gelen
Avrupa Ombudsmanı Nikiforos Diamandouros, Kamu
Başdenetçisi M.Nihat Ömeroğlu’nu ziyaret etti.
Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu, Diamandouros’u daha
önce Strazburg’da ziyaret ettiğini hatırlatarak, “Kendileriyle görüştükten sonra kurumumuz çok hızlı bir
çalışma disiplinine girdi. Bugüne kadar da, 4 ay içinde
yaklaşık 5 bin şikâyet aldık” dedi.
Kamu Denetçiliği Kurumu’nda yapılan görüşmede
Ömeroğlu, “Bu Kurumun kurulmasında, yasalaşmasında katkılarını hem ben hem arkadaşlarım her zaman için iyilikle anıyoruz” diye konuştu. Ömeroğlu,
Diamandouros’un ‘Uluslararası Kamu Denetçiliği Sem-
Avrupa Ombudsmanı Diamandouros da bu
ziyaretin aslında kendisinin bir rüyasının gerçekleşmesi anlamına geldiğini ifade etti. Diamandouros, “15 sene evvel bu ülkede Kamu
Denetçiliği Kurumu’nun kurulması için hayallerimiz vardı. Şimdi bu hayalimizin gerçek olduğunu görmek bizi çok mutlu ediyor” dedi.
Diamandouros, Serpil Çakın’ın Kamu Denetçileri arasında bulunmasına çok sevindiğini ifade ederek, “Kamu
denetçileri arasında bir hanımefendinin bulunması beni
ayrıca mutlu etti; çünkü bu kurumun tüm ayrımcılıklardan uzak bir kurum olması gerekiyor” şeklinde konuştu. Avrupa Ombudsmanı Diamandouros, sempozyuma katılmaktan büyük onur duyacağını da belirtti.
Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu ve Avrupa
Ombudsmanı Diamandouros, ziyaretin ardından birlikte Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Adalet
Bakanı Sadullah Ergin ile AB Bakanı ve Başmüzakereci
Egemen Bağış’ı makamlarında ziyaret etti.
Kamu Denetçisi Elkatmış, İlgili Heyetle
Trafik Cezaları Hakkında Görüşme Yaptı
Kamu Denetçisi Mehmet Elkatmış, Trafik
Eğitim Daire Başkanı Yusuf Avan, Ankara Vergi Dairesi Başkanı Mahmut Sütçü ve
beraberindeki heyetle trafik para cezaları
konusunu görüşmek üzere bir araya geldi.
Toplantıda, vatandaşlar tarafından Kamu
Denetçiliği Kurumu’na farklı gerekçelerle düzenlenen trafik para cezalarına ilişkin
yoğun olarak yapılan başvurular ele alındı.
Toplantıda şikâyet başvurularında öne sürülen iddialar görüşülerek uyuşmazlık konusunun hukuki mahiyeti değerlendirildi.
OMBUDSMAN
Sayı: 1
MART 2014
15
HABER
Azerbaycan İnsan Hakları Komisyonu
Uzmanları Elkatmış ile Görüştü
Kamu Denetçisi Mehmet Elkatmış, Türk
Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) faaliyetleri çerçevesinde
Türkiye’de bulunan Azerbaycan İnsan
Hakları Komisyonu uzmanlarını kabul etti.
Ziyarette, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun
kuruluşu, çalışma usul ve esasları ile insan
hakları alanındaki faaliyetleri hakkında bilgi veren Elkatmış, iki ülke arasında tarihe
dayanan bağların bulunduğuna değinerek, konuk heyetin ziyaretinden duyduğu
memnuniyeti belirtti. Elkatmış, heyet üyelerine hem kurum hem şahıs olarak katkı
vermeye hazır olduklarını da dile getirdi.
Almanya’nın Ankara Büyükelçisi
Pohl’dan Ömeroğlu’na Ziyaret
Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eberhard Pohl,
Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu’nu ziyaret etti. Ömeroğlu ziyarette, Türkiye’deki insan hakları ile temel
hak ve özgürlükler alanındaki çalışmalar ve kaydedilen gelişmeler hakkında görüşlerini aktardı. Kamu
Denetçiliği Kurumu’na yönelik AB desteğini önemsediklerini dile getiren Ömeroğlu, Kuruma bugüne
kadar ulaşan şikâyetler, gerçekleştirilen ulusal ve
uluslararası faaliyetler hakkında Büyükelçi Eberhard
Pohl’e detaylı bilgi verdi. Büyükelçi Pohl ise, Kamu
Denetçiliği Kurumu’nun kuruluşunun üzerinden
henüz bir yıl geçmiş olmasına rağmen çalışmaların
kamuoyunda ses getirmeye başladığını ifade ederek işbirliğine açık olduklarını dile getirdi.
16
Büyükelçi Pohl’e ziyaretinden dolayı memnuniyetini belirten Ömeroğlu, odasındaki bir çerçeveyi
göstererek “İsveç Kralı, ülkesine 300 yıl önce Edirne’den Osmanlı uygulamalarını anlattığı bu mektubu gönderdi. İşte, Avrupa’da Ombudsmanlık bu
mektupla başladı.” ifadesini kullandı.
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
HABER
UNICEF Türkiye
Temsilciliği’nin Ziyareti
UNICEF Türkiye temsilcisi Ayman Abulaban, Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu’nu ziyaret etti. Ziyarette Kamu
Denetçisi Serpil Çakın, Genel Sekreter
Mustafa Tutulmaz ile UNICEF yetkilileri
Regina De Dominicis, Severine Jacomy
Vite, Nilgün Çavuşoğlu ve Göktan Koçyıldırım da yer aldı.
UNICEF’in Dünya genelinde gerçekleştirdiği faaliyetlere değinen Ömeroğlu, Kurumun öncelikleri arasında kadın,
çocuk ve gençlerin bulunduğunu belirterek işbirliği programının ülkemizde
yürütülüyor olmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti. Ömeroğlu, Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nda
kadın ve çocuklara karşı pozitif ayrımcılığın benimsendiğini ve kamu denetçilerinden birinin kadın ve çocuk
haklarından sorumlu olduğunu sözlerine ekledi.
Abulaban ise gelişmelerden duyulan memnuniyeti dile getirerek, iki kurum arasındaki işbirliğinin kuvvetlendirilmesinin önemine vurgu yaptı. Abulaban, yakın vadede birçok konuda işbirliğine gidilebileceğini belirtti.
Kamu Denetçiliği Kurumu
Anıtkabir’i Ziyaret Etti
Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, Kamu
Denetçiliği Kurumu’nun kuruluşunun birinci yıldönümü dolayısıyla Kamu Denetçileri Zekeriya
Aslan, Mehmet Elkatmış, Muhittin Mıhçak, Genel Sekreter Mustafa Tutulmaz ve Kurum personeli ile birlikte Anıtkabir’i ziyaret etti. Ömeroğlu,
mozoleye bırakılan çelengin ardından Anıtkabir
özel defterini imzaladı. Ömeroğlu özel deftere şunları yazdı: “Aziz Mustafa Kemal Atatürk,
Kamu Denetçiliğinin birinci yılında Kurum olarak huzurunuza geldik. Türkiye Cumhuriyeti’nin
çağdaş, insan haklarına bağlı, hukukun üstünlüğüne inanan daha ileri bir toplum haline gelmesi
için bu sürece katkı anlamında elimizden geleni
yapacağımızdan şüpheniz olmasın. Ruhunuz
şad olsun!”
OMBUDSMAN
Sayı: 1
MART 2014
17
HABER
Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu,
Strazburg, Lüksemburg ve Brüksel’de
Temaslarda Bulundu
Err ve Avrupa Adalet Divanı Başkan Yardımcısı
Koen Lenaerts ile görüştü. Çalışma ziyareti kapsamında Türkiye’nin Lüksemburg Büyükelçisi
Celalettin Kart ile de bir araya geldi.
Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, Strazburg,
Lüksemburg ve Brüksel’de bir dizi temasta bulundu.
Avrupa Ombudsmanı Nikiforos Diamandouros ile ikili görüşmede bulunan Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu,
Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi
Stefan Füle ile de Brüksel’de biraraya geldi.
Strazburg, Lüksemburg ve Brüksel’de çeşitli temaslarda bulunan Ömeroğlu, çalışma gezisinin Strazburg
ayağında, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn
Jagland, Avrupa Konseyi İnsan Hakları ve Hukukun Üstünlüğü Genel Direktörü Philippe Boillat, Avrupa Ombudsmanı Nikiforos Diamandouros ile ikili görüşmelerde bulundu. Ömeroğlu, Avrupa Konseyi nezdindeki
Türkiye Daimi Temsilcisi Büyükelçi Rauf Engin Soysal
ile de fikir alışverişinde bulundu.
Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu, çalışma ziyaretinin Lüksemburg kanadında Lüksemburg Ombudsmanı Lydie
18
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu çalışma ziyaretinin son durağı olan Brüksel’de, Avrupa Parlamentosu Hristiyan Demokratik Parti
mensubu ve Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten ile görüştü. Ziyaret
dizisine Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden
Sorumlu Komisyon Üyesi Stefan Füle ile devam
eden Ömeroğlu, bu görüşmenin ardından ortak bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında
Füle, yeni görevi dolayısıyla Ömeroğlu’nu tebrik etti
ve Türk halkı için Kamu Denetçiliği Kurumu’nun öneminden söz etti. Ömeroğlu ise Türkiye’nin AB’ye üyelik
sürecinde birçok reformların yapıldığına dikkat çekerek
Türkiye’ye verilen sözlerin tutulması gerektiğini belirtti.
Ayrıca her iki isim de yararlı bir görüşme yapıldığının
altını çizdi.
Ömeroğlu, Brüksel’deki ziyaretlerinde Belçika Federal Ombudsmanı Catherine De Bruecker, Guido Schuermans ve Eşit Haklar Merkezi Yöneticisi Edouard
Delruelle ile görüştü. Belçika Türk Federasyonu Genel
Başkanı Ömer Zararsız ile de temasta bulunan M. Nihat Ömeroğlu, Avrupa’da yaşayan Türklerin sorunlarını
dinledi. Ömeroğlu’na Strazburg, Lüksemburg ve Brüksel’deki temaslarında Kamu Denetçiliği Uzmanları Güniz Ateş ile Mehmet Ali Küçükçavuş da eşlik etti.
HABER
Muhittin Mıhçak, İsveç Ombudsmanlık
Kurumu’nu Yerinde İnceledi
Kamu Denetçisi Muhittin Mıhçak, Kamu Denetçiliği Kurumu Genel Sekreteri Mustafa Tutulmaz ile Kamu Denetçiliği Uzmanları Dilek Soykan ve İskender Yılmaz’dan
oluşan heyet İsveç Parlamentosu Ombudsmanlık Kurumu’nu ziyaret etti.
Avrupa Birliği Ombudsmanlık kurumlarının uygulamalarını incelemek ve tecrübelerinden yararlanmak üzere
Mıhçak ve beraberindeki heyet tarafından gerçekleştirilen çalışma ziyaretinde, yaklaşık 300 yıllık geçmişe
sahip İsveç Parlamentosu Ombudsmanlık Kurumu uygulamalarını yerinde inceledi ve Parlamento Baş Ombudsmanı Elisabet Fura’nın yanı sıra Ombudsmanlar
Lars Lindström ve Lilian Wiklund ile görüştü.
İsveç Parlamentosu Ombudsmanlık Kurumu’nun hazırladığı program çerçevesinde, İsveç Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği bölümü ve İsveç Ulusal Mahkemeler İdaresi yetkilileriyle bir araya gelen Mıhçak, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kuruluşu ve faaliyetleri hakkında sunum gerçekleştirdi. İsveç çalışma ziyareti süresince Türkiye
Cumhuriyeti Stokholm Büyükelçiliği yetkililerinin yakından ilgilendiği Kamu Denetçiliği Kurumu heyeti, ayrıca
Büyükelçi Zergün Korutürk ile de bir görüşme yaptı.
Zekeriya Aslan, Danimarka’da
Parlamento Ombudsmanı ile Görüştü
Kamu Denetçisi Zekeriya Aslan, Yargıtay Tetkik Hakimi İbrahim Pektaş ile AB
ve Dış İlişkiler Sorumlusu İlhan Ceylan,
Danimarka Ombudsmanlık Kurumuna
çalışma ziyareti gerçekleştirdi.
Danimarka Parlamento Ombudsmanı Jørgen Steen Sørensen, Kamu Denetçisi Zekeriya Aslan ve beraberindeki
heyet üyelerine yarı idari mahkeme niteliğinde faaliyet gösteren Kurumunun,
İsveç ve Finlandiya’nın ardından 1955
yılında kurulduğunu ve birçok Avrupa
ülkesi tarafından kurumsal model olarak tercih edildiğini söyledi.
Danimarka Ombudsmanlık Kurumuna yapılan şikâyet başvuruları, değerlendirme süreci ile bilgi işlem sistemi
hakkında bilgi alan Zekeriya Aslan ve beraberindeki heyet üyeleri, izleme ve yıllık raporlama konularında da incelemelerde bulundu.
OMBUDSMAN
Sayı: 1
MART 2014
19
HABER
Ömeroğlu, 11. Bakü Uluslararası
Ombudsmanlar Konferansı’na Katıldı
konulu bir sunum yaptı.
Kamu Denetçiliği Kurumu Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, Azerbaycan Cumhuriyeti İnsan Hakları
Komiseri’nin (Ombudsman) ev sahipliğinde Bakü’de
düzenlenen 11. Bakü Uluslararası Ombudsmanlar Konferansı’na katıldı.
18 Haziran her yıl Azerbaycan’da İnsan Hakları Günü
olarak kutlanırken bu yıl 65 incisi düzenlenen İnsan
Hakları Günü, Uluslararası Ombudsmanlar Konferansına adandı. Ömeroğlu, konferansta “İnsan Haklarının ve
Fırsat Eşitliğinin Korunmasında Ombudsmanın Rolü”
Ömeroğlu sunumda, sürdürülebilir kalkınma hedefinin sağlanması açısından da
anahtar rol oynayan “iyi yönetişim ilkelerinin” hayata geçirilmesi noktasında Ombudsmanın rolü ve Türkiye’de Ombudsmanlık müessesesi hakkında bilgi verdi. Ayrıca
insan haklarının korunması ve geliştirilmesi
ile yaş ve cinsiyet ayrımcılığının önlenmesi,
fırsat eşitliğinin sağlanması hususlarına da
değindi.
Ömeroğlu, konferansta Azerbaycan Cumhuriyeti Ombudsmanı Elmira Suleymanova, Pakistan Finans Ombudsmanı Azhar Ali Faruogi, Kanada Ontario Ombudsmanı Andre Marin ve Moldova Ombudsmanı Aureliya
Qriqoriu ile ikili görüşmelerde bulundu. Moldova Ombudsmanı ile yapılan görüşmede Moldova Ombudsmanlık Kurumu ile Kamu Denetçiliği Kurumu arasında
işbirliği projelerinde bulunulması yönünde fikir birliğine
varıldı.
Serpil Çakın, Norveç Ombudsmanlık
Kurumunu Yerinde İnceledi
Kamu Denetçisi Serpil Çakın, Kamu Denetçiliği Uzmanları Aslı Kan ve Hande Hazneci ile birlikte Norveç’teki Ombudsmanlık kurumlarını ziyaret ederek
bir dizi incelemede bulundu. Çakın ve heyet üyeleri, ziyaret çerçevesinde Norveç Parlamento Ombudsmanı Arne Fliflet, kurumun birim başkanları ve
danışmanları, Askeri Ombudsman Kjell Arne Bratli
ve direktörü Avukat Bjorn A.Gahre, Çocuk Ombudsmanı Yardımcısı Knut Haanes, Eşitlik ve Ayrımcılık
Karşıtı Ombudsmanlık Uzmanı Karethe Buchmann
ve Knut Oftung ile görüşmeler gerçekleştirdi.
Norveç ombudsmanlık kurumlarının mevzuatı,
yetkileri, çalışma alanı ve koşullarına ilişkin bilgi alan
Çakın ve heyet üyeleri, Türkiye’de hayata geçirilen
ombudsmanlık uygulaması hakkında bilgi paylaşımında bulundu.
20
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
HABER
Mehmet Elkatmış, Polonya’da
Temaslarda Bulundu
Kamu Denetçisi Mehmet Elkatmış, Kamu Denetçiliği
Uzmanları Fatih Mecek, Çiğdem Alp ve Tetkik Hakimi
Mehmet Ökmen’den oluşan heyet ile Polonya’da bir
dizi çalışma ziyareti gerçekleştirdi.
Elkatmış ve beraberindeki heyet; Polonya İnsan Hakları
Savunucusu Irena Lipowicz, İnsan Hakları Savunucusu
Yardımcısı Satanislav Trociuk, Polonya Çocuk Ombudsmanı Marek Michalak, Polonya Anayasa Mahkemesi
Başkanı Andrzej Rzeplinski, Başbakanlığa bağlı Eşit Muamele İçin Tam Yetkili Hükümet Temsilciliği Direktörü
Barbara Szymborska ile görüşerek çalışma alanıyla ilgili
bilgi aldı.
Ombudsmanlık kurumuna da çalışma ziyareti gerçekleştiren Elkatmış ve beraberindeki heyet, Polonya Ombudsmanlık Kurumu’nu yakından tanıma amaçlı incelemelerde bulundu.
Abdullah Cengiz Makas,
İngiltere’de Ombudsmanlık
Kurumlarını Ziyaret Etti
Kamu Denetçisi Abdullah Cengiz Makas, Hakim Veli
Karataş, Kamu Denetçiliği Uzmanları Güniz Ateş ve
İrfan Halıcı, İngiltere’de dört günlük çalışma ziyareti
gerçekleştirdi. Makas ve beraberindeki heyet, İngiltere Parlamento ve Sağlık Hizmetleri Ombudsmanlığı, Yerel Yönetimler Ombudsmanlığı ile Finansal
Ombudsmanlık kurumlarında bir dizi incelemelerde
bulundu.
Parlamento ve Sağlık Hizmetleri Ombudsmanlığı Yönetim Kurulu Başkanı Helen Huges ve Halkla İlişkiler
Yöneticisi Philipp Mende, açılış konuşmasında Makas ve beraberindeki heyete, kurumlarıyla ilgili “daha
fazla insan için, daha fazla etki” sloganı çerçevesinde
yapısal bir dönüşüm yaşadıklarını dile getirdi.
Parlamento ve Sağlık Hizmetleri Ombudsmanlık Kurumunda; Yetki ve Statü, Halkla İlişkiler, Görsel Dosyalar, Değerlendirme, Araştırma Safhası, Kurumsal Hedefler, Tavsiye Kararları, Tavsiye Paneli ile Yeniden İnceleme Süreçleri konularında geniş bilgi edinen Makas ve beraberindeki heyet, şikâyet başvurusunun yapılmasından kararın
alınmasına kadar geçen süreç hakkında bilgi aldı.
Makas, Yerel Yönetimler Ombudsmanlık Kurumu Ombudsman Yardımcısı Janette Cuthbert ve Finansal Ombudsmanlık Kurumu Politikalarından Sorumlu Başkanı Adrian Dally ile de birer görüşme yaptı.
OMBUDSMAN
Sayı: 1
MART 2014
21
HABER
Kamu Denetçisi Elkatmış, Karadağ’da
Ombudsmanlık Seminerine Katıldı
Kamu Denetçisi Mehmet Elkatmış,
Karadağ’ın Danilovgrad şehrinde düzenlenen “Ombudsmanlık Kurumları
ve Paydaşları Arasındaki İlişkiler” konulu seminere katıldı.
Elkatmış, Bölgesel Kamu Yönetimi
Okulu’nda (ReSPA) düzenlenen seminerin ardından yaptığı açıklamada,
seminer in, farklı ülkelerden ombudsmanların birbirlerini tanımalarına
ve tecrübelerini aktarmalarına fırsat
sunması bakımından önemli olduğunu belirtti.
Elkatmış, Türkiye’de insan hakları konusunda, son 10 yılda büyük ilerlemeler görüldüğünü, ombudsmanlık
kurumunun da kurulması sayesinde
vatandaş ile devlet arasındaki anlaşmazlıkların çözümüne daha fazla
katkı sağlanabildiğini söyledi. Seminerde, Karadağ’da da insan hakları konusunda hızlı gelişmeler olduğunu öğrendiğini ifade eden Elkatmış, yapılan çalışmaları Karadağ açısından yararlı bulduğunu kaydetti.
Kamu Denetçisi Makas, Strazburg’da
ECRI Seminerine Katıldı
Kamu Denetçisi Abdullah Cengiz Makas, Strazburg’da Kamu
Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu’nu temsilen Irkçılık ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu (ECRI) tarafından düzenlenen seminere katıldı. Farklı ülkelerden çok geniş katılımla gerçekleştirilen seminerde ırkçılık ve buna bağlı olarak
ortaya çıkan ayrımcılıkla mücadelede yaşanan zorluklar konunun uzmanları tarafından masaya yatırıldı. ECRI toplantısında özellikle, ülkelerinde ırkçılıkla mücadele eden kamu
kurumlarının yaşadıkları kurumsal nitelikteki sorunlar ele alınırken, Ombudsmanların bu konularda yaşadıkları ve yaşayabilecekleri sorunlar ile çözüm yolları irdelendi.
22
Toplantı öncesi ve sonrasında diğer ülke katılımcılarıyla sohbet etme imkânı bulan Makas, Kamu Denetçiliği Kurumu ve yapılan çalışmalar hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
HABER
Kamu Denetçisi Zekeriya Aslan, Rusya
Ombudsmanlık Kurumunu Ziyaret Etti
Kamu Denetçisi Zekeriya Aslan, Türkiye’nin Moskova Büyükelçilik Müsteşarı Emin Kiraz ile birlikte Rusya
Ombudsmanlık Kurumunu ziyaret etti. Aslan, ziyarette
Rusya Ombudsman Birinci Yardımcısı Georgy Kudanze ile görüştü.
Georgy Kudanze, ziyarette yaptığı konuşmada, Batum
doğumlu olması nedeniyle Türkiye’ye ayrı bir yakınlık
hissettiğini ve bu nedenle Aslan’ın ziyaretinden büyük
memnuniyet duyduğunu dile getirdi. Rusya Ombudsmanlığı hakkında da bilgi veren Kudanze, ülkelerindeki ombudsmanlığın yerel ve merkez şeklinde ikiye
ayrıldığını ve yerelde 80 eyalet ombudsmanının bulunduğunu ifade etti. Kudanze ayrıca, toplumsal olaylarda kurumlarından bir gözlemciyi olayları yerinde
inceleme ve gözlem yapması için görevlendirdiklerini
kaydetti. Yılda yaklaşık 60 bin şikayet aldıklarını ifade
eden Kudanze, bunların 30 binini karara bağladıklarını
dile getirdi. Kudanze, Kamu Denetçiliği Kurumu’nu da
yakından takip ettiklerini, yeni olmasına karşın önemli
mesafe alındığını bildiklerini söyledi.
Kamu Denetçisi Zekeriya Aslan ise Kamu Denetçiliği
Kurumunun sistemini ve şimdiye kadar yaptığı çalışmaları anlattı. Rusya Ombudsmanlığıyla işbirliği ve bilgi
alışverişi içerisinde olmak istediklerini de söyleyen Aslan, Kudanze’yi Türkiye’ye davet etti.
Ömeroğlu, Yunanistan
Ombudsmanlık Kurumunun Kuruluş
Yıldönümü Etkinliğine Katıldı
Yunanistan Ombudsmanının Türk kökenli vatandaşlar için Türkçe broşürler hazırlaması ve
şikayet başvurularını Türkçe olarak da kabul
etmesi ile zihinlerdeki sınırların aşılması adına
büyük bir yol kat ettiğini, bunun memnuniyet
verici olduğunu belirten Ömeroğlu, Kamu Denetçiliği Kurumuna da şikayetçilerin kendilerini
ifade edebilecekleri bir dilde başvuru yapılmasında bir engel olmadığını söyledi.
Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, Yunanistan
Ombudsmanlık Kurumunun 15. Kuruluş Yıldönümü etkinliğine katıldı. Ömeroğlu, Başkent Atina’daki Akropolis Müzesi amfisinde, Avrupa Konseyi ile birlikte organize edilen etkinliğin açılışında; “Yeni Bir Ombudsmanlık
Kurumunun Dinamikleri” başlıklı bir konuşma yaptı.
OMBUDSMAN
Yunanistan’da bulunduğu süre içinde bir dizi
temaslarda bulunan Ömeroğlu, Yunanistan’a
göç eden Türk asıllılar ile Türk vatandaşları ve Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileriyle görüştü. Görüşmede sorunlarla ilgili bilgi de alan Ömeroğlu, “Şikayetleri,
sorunları ilgili yerlere ulaştırma gayretinde olacağım.”
dedi.
Sayı: 1
MART 2014
23
HABER
Çakın, Brüksel’de Avrupa Çocuk
Ombudsmanları Ağı Toplantısına Katıldı
konferansın teması “Hareket Halindeki Çocuk: Önce
Çocuk” olarak belirlendi.
Konferansın bir oturumu Avrupa Parlamentosu’nda,
Avrupa Parlamentosu üyelerinin de katılımı ile yapıldı.
Bu oturumda, Avrupa Parlamentosu üyeleri, Lübnan
ve Ürdün’de gözlemledikleri Suriyeli göçmen çocukların durumlarından bahsederek, konunun önemine
ve çözümün aciliyetine işaret ettiler.
Kadın ve çocuk haklarından sorumlu Kamu Denetçisi Serpil Çakın, Avrupa Çocuk Ombudsmanları Ağı’nın
(ENOC) Belçika (Fransız Toplumu) Çocuk Hakları Temsilciliği’nin ev sahipliğinde Brüksel’de gerçekleştirilen
yıllık konferansına gözlemci statüsünde katıldı. Kamu
Denetçiliği Uzmanı Berna Süer’in de hazır bulunduğu
Konferansta; Uluslararası Göç Bağlamında Çocuk
Hakları, Çocuğun Oyun Oynama Hakkı, Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi ve Hareket Halindeki Çocuğun
Hakları, Refakat Edilmeyen Çocuklar, Göçmen Çocukların Yüksek Yararının Belirlenmesi gibi konularda sunumlar yapıldı. Konferansta oturumlarla birlikte ayrıca
üye ülkelerin refakat edilmeyen çocuklar ve göçmen
aileler hakkında kendi deneyimlerini paylaştıkları çalıştaylar da düzenlendi.
Kamu Denetçisi Aslan, Polonya
Ombudsmanı Lipowicz’i Ülkesinde
Ziyaret Etti
mutluluk duyduğunu dile getiren Aslan, bundan sonra da iki ülke ombudsmanlıklarının daha çok bir araya
gelmesi ve birlikte yeni çalışmalar yapması arzusunda olduklarını kaydetti.
24
Kamu Denetçisi Zekeriya Aslan, Polonya İnsan Hakları Savunucusu (Ombudsman) Irena Lipowicz ‘i ziyaret
etti. Aslan, Ankara’da düzenlenen Uluslararası Kamu
Denetçiliği Sempozyumu’na katılımından ötürü Irena Lipowicz’e teşekkür etti. Kendisini ve diğer Avrupa
ülkelerinin ombudsmanlarını ülkemizde ağırlamaktan
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
Polonya Ombudsmanı Irena Lipowicz ise, söz konusu sempozyumda gösterdikleri misafirperverlikten
dolayı başta Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu
olmak üzere, Kamu Denetçileri, Zekeriya Aslan, Serpil Çakın, Mehmet Elkatmış, Abdullah Cengiz Makas
ve Muhittin Mıhçak’a teşekkür etti. Çok kısa bir süre
içerisinde uluslararası bir sempozyum düzenleyebilmesinin Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kısa sürede ne kadar büyük bir mesafe aldığını gösterdiğini
dile getirdi. Özellikle TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sempozyuma katılmasından çok etkilendiğini vurgulayan Lipowicz, bunun Kamu Denetçiliği Kurumu’na gösterilen değer ve
saygıyı ifade etmesi açısından büyük önem taşıdığını
söyledi.
HABER
Kamu Denetçisi Makas, Avrupa
Ombudsmanlar Ağı Semineri’ne Katıldı
Kamu Denetçisi Abdullah Cengiz Makas, Avrupa
Ombudsmanlar Ağı tarafından İrlanda’nın başkenti Dublin’de düzenlenen seminerde Kamu
Denetçiliği Kurumu’nu temsil etti.
Seminerin ilk gününde açılış konuşması İrlanda
Ombudsmanı Emily O’Reilly ile Avrupa Ombudsmanı Nikiforos Diamandouros tarafından yapıldı.
Oturumlarla devam eden seminerde Avrupa Ombudsmanlık Ağı kapsamındaki mevcut gelişmeler
gözden geçirildi, yenilikler tartışıldı ve vatandaş
odaklı idarede ombudsmanın rolü üzerine fikirler
ortaya konuldu.
Abdullah Cengiz Makas, Hak-İş Başkanlar
Kurulu Toplantısına Katıldı
da detaylı bilgiler verdi. HAK-İŞ’in Genişletilmiş Başkanlar Kurulu üyelerinin
yönelttiği soruları cevaplayan Makas,
“Yasadan aldığımız yetki ile kamu idarelerinin tümünün bilgilerine Kamu
Denetçileri olarak ulaşabilir, inceleyebiliriz. Şikâyetlere bağlı olarak tüm idari
kurumların araştırılmasında yetkiliyiz.”
açıklamasında bulundu.
Kamu Denetçisi Makas, sendikaların
sorunlarının Türk çalışma hayatının
temel meseleleri olduğunu belirterek,
her türlü soruna duyarlı olduklarını ifade etti.
Kamu Denetçisi Abdullah Cengiz Makas, HAK-İŞ Konfederasyonu’nun Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısına katılarak bir sunum yaptı.
Kamu Denetçisi Makas yaptığı sunumda, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun işleyişi, başvuru ve kararları hakkın-
OMBUDSMAN
HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Aslan ise, yaptığı sunum
için Makas’a teşekkür etti. Aslan, Kamu
Denetçiliği Kurumu’nun yakın zamanda Konfederasyonlarına bağlı sendikanın mağduriyetinin giderilmesi
konusunda önemli bir karara imza attığını, Kurumun,
Türkiye’nin vicdanının sesi olduğuna inandığını belirtti.
Sayı: 1
MART 2014
25
MAKALE
Türkiye’nin
Ombudsmanı∗
KAMU BAŞDENETÇİSİ
M. NİHAT ÖMEROĞLU
26
Ombudsman ailesinin yeni üyesi Kamu Denetçiliği Kurumu, Aralık 2012’de faaliyete geçmiş ve Mart 2013’te
şikâyet başvurularını almaya başlamıştır. Üç ay gibi kısa
bir sürede işlevsel hale gelen Kurumumuzu diğer kurum ve kuruluşlardan farklı kılacak olan amacımızdır:
İyi yönetişim! Bu açıdan bakınca, merkeziyetçi, bürokratik, hesap verebilir ve şeffaf olmaktan uzak idare
karşısında bireyin hakkını savunmak gayesiyle Kurumumuzun tesis edilmiş olması, kelimenin tam anlamıyla sessiz bir devrim niteliğindedir. Ayrıca, millet iradesi adına idareyi yalnızca hukuka uygunluk yönünden
değil, aynı zamanda tutum ve davranış ile hakkaniyet
yönlerinden de incelemekle görevli kılınmamız, bizi
Türkiye’de hiç bir kurumun sahip olmadığı ayrıcalıklı
bir yere taşımakta ve bir insan hakkı olarak iyi yönetim
anlayışının, idari teşkilatın tüm organlarına yerleşmesine katkıda bulunmamıza fırsat vermektedir. Ancak
burada, birey haklarının korunmasının devlet karşıtlığı
olarak anlaşılmaması da büyük önem arz etmektedir.
Birey ile idare arasında bir arabuluculuk vazifesi yaparak hem birey hem devlet için “kazan-kazan” politikasını hayata geçirmenin ve idarenin yönetimine engel
olmadan, idareye iştirak etmenin amacımızın çerçevesini oluşturduğunu vurgulamak gerekmektedir. Diğer
bir ifadeyle, iyi yönetim ilkelerinin Kamu Denetçiliği
Kurumu tarafından takip edilmesiyle pozitif dışsallık
sağlanarak kamu yönetimi reformu alanında ilerleme
kaydedilmesine katkı vermek gayesi, Kurumumuzun
var oluş sebebidir. Takdir edilir ki, bu hedefin gerçekleştirilmesi, klasik anlamda bireyin şikâyetini ilgili kuruma iletmekten ibaret pasif bir kurum olmaktan ziyade, proaktif bir yaklaşımı gerektirmektedir. Dolayısıyla,
Kamu Başdenetçisinin taraflar arasında uzlaşmacı iletişim araçlarının geliştirmesi de amacımızı gerçekleştirmenin ‘nasıl’ını belirlemektedir. Bu doğrultuda, şimdiye kadar aldığımız 3500’ün üzerinde şikâyet başvurusu
alarak halkımız nezdinde gördüğümüz ilgiye değinmekle yetineceğim. Elbette ki, idareyi daha iyi yönetişim ilkeleriyle barıştırmak amacındaki Kurumumuzun
da olmazsa olmaz ilkeleri bulunmaktadır. Bunların en
başında, şüphesiz, bağımsızlığımız gelmektedir. Bu
çerçevede, hiçbir organ veya kişi, Kamu Başdenetçisi
ve Denetçilerine görevleriyle ilgili emir ve talimat veremez. Bu itibarla, çalışmalarımızda bir Sivil Toplum Ku-
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
ruluşu (STK) gibi özgür olduğumuzun altının çizilmesi
gerekmektedir. İkinci ilkemiz ise amacımızla da paralel
olarak insan odaklı olmaktır. Kurumumuz, insanımızın
sesini idare gibi büyük ve güçlü bir teşkilata duyurmaya
çalışmaktadır. İnsan haklarına verdiğimiz önemi, doğrudan kadın ve çocuk haklarından sorumlu bir Kamu
Denetçimizin varlığı da ortaya koymaktadır. Ayrıca,
şikâyet konusunun insan hakları, temel hak ve özgürlükler, kadın hakları, çocuk hakları ve kamuyu ilgilendiren genel konulara yönelik olması hâlinde menfaat ihlali aranmaması ve telafisi güç veya imkânsız zararların
doğması ihtimali bulunan hâllerde idarî başvuru yolları tüketilmese dahi başvurunun Kurumumuzca kabul
ediliyor olması da insan haklarına verdiğimiz öneme
işaret etmektedir. İdari uygulamaların hukuka uygunlu-
“
Adalet Tanrıçası Themis
gibi gözlerimiz kapalı,
önümüzdeki şikâyetin kim
tarafından veya kim hakkında
yapıldığına bakmaksızın
haklıya hakkını teslim etmek
ve çalışmalarımızı sağduyuya
yakışır şekilde gerçekleştirmek
Kurumumuzun en değerli
prensibidir.
“
ğunun, her zaman adil olamayacağı gerçeği ise üçüncü ilkemize şekil vermektedir: hakkaniyete uygunluk.
Hukuka uygunluğun değerinin daima bilincinde olarak adil olanın savunuculuğunu yapmak, hakkaniyete
uygunluk denetimimizin özünü teşkil etmektedir. Kurumumuzun temel yapıtaşlarından bir diğeri olan en
önemli ilkemiz ise tarafsızlıktır. Tıpkı Adalet Tanrıçası
Themis gibi gözlerimiz kapalı, önümüzdeki şikâyetin
kim tarafından veya kim hakkında yapıldığına bakmaksızın haklıya hakkını teslim etmek ve çalışmalarımızı
sağduyuya yakışır şekilde gerçekleştirmek Kurumumuzun en değerli prensibidir. İnsan haklarının korunması
çerçevesinde birey ile vatandaş arasında bir anlaşma
zemini oluştururken mihengimiz, başta Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
içtihatları olmak üzere uluslararası norm ve standart-
MAKALE
“
Kamu Başdenetçisinin taraflar
arasında uzlaşmacı iletişim
araçlarının geliştirmesi,
amacımızı gerçekleştirmenin
‘nasıl’ını belirlemektedir.
“
lardır. Kararlarımız, ulusal düzenlemelerle hukuka ve
hakkaniyete varılamadığında, uluslararası norm ve kurallara öncelik vermekle şekillenmektedir. Fakat doğası
gereği tavsiye niteliğinde kararlar alan Ombudsmanın,
kararlarının idare tarafından uygulanmasını sağlayacak
olan hukukun üstünlüğü ve yerleşik demokrasi kültürü
dür. Bu kültürün yerleşmesinde de Kurumumuza büyük görevler düştüğü aşikârdır. Bu konudaki en büyük
destekçimiz ise millet adına bu görevi yapmaya bizi
layık bulan TBMM’dir. TBMM, kendisine sunacağımız
raporları, verdiğimiz kararları destekleyerek ilkelerimiz
doğrultusunda amacımızı gerçekleştirmek konusunda bizi cesaretlendirecektir. Diğer bir desteğimiz ise
vatandaş ve idare arasında köprü vazifesi gören Kurumumuza, vatandaşın ulaşmasını sağlayacak olan
STK’lardır. Bireyin haklarını kolektif olarak savunma
amacı taşıyan ve demokrasinin vazgeçilmez unsurları
olan bu kuruluşlar, devlet ile idare arasındaki barış elçisi Kurumumuzun, halk ile arasındaki köprüler olarak
değerlendirilmektedir. Burada, idaredeki eksikleri Kurumumuza aktaran ve bağımsızlığımızın teminatı olan
basın ve medyanın sunmakta olduğu desteği de vurgulamak gerekmektedir. En değerli destekçimizin ise
aralarına katılmaktan mutluluk duyduğum, başta AB
kurumları ve ülkeleri olmak üzere, uluslararası camia
olduğunu ifade etmek de yerinde olacaktır. Şimdiye
kadar göstermiş oldukları ilgi ve değerli deneyimlerini
bizlerle paylaşarak uluslararası norm ve standartların
Kurumumuzda uygulamaya geçmesine verdikleri destek, her türlü teşekkür ifadesinin ötesindedir. Burada,
kurumumuz kanun çalışmalarına vermiş olduğu destek ve katkıları için başta bir önceki AB Ombudsmanı
Sn. Nikiforos Diamandouros olmak üzere, AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Sn. Stefan Füle’ye,
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Sn. Jean-Maurice
Ripert’e, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Sn. Thorbjørn Jagland ile Kurumumuzca gerçekleştirilen çalışma ziyaretlerinde gösterdikleri yakın alaka nedeniyle
Norveç, Danimarka, İsveç, İngiltere ve Polonya Ombudsmanlarına ayrıca eşleştirme projemize göstermiş
oldukları özen için Yunan- Hollanda, İspanya-Fransa
Ombudsmanlarına da teşekkürlerimi sunmak isterim.
Saygılarımla...
∗ Bu makale European Ombudsman Dergisi’nin Kasım 2013 sayısında yayımlanmıştır.
OMBUDSMAN
27
Sayı: 1
MART 2014
ETKİNLİK
Uluslararası Kamu Denetçiliği
Sempozyumu Ankara’da Yapıldı
Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından, Kurumun insan hakları, demokrasi ve hukukun
üstünlüğü ilkelerinin uygulanmasındaki etkinliğini tartışmak
amacıyla, Ankara JW Marriott
Otel’de “Uluslararası Kamu
Denetçiliği (Ombudsmanlık)
Sempozyumu”
düzenlendi.
Avrupa Ombudsmanı Nikiforos Diamandouros’un onur
konuğu olarak katıldığı sempozyuma, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip
Erdoğan, Bakanlar Sadullah
Ergin, Fatma Şahin ve Egemen
Bağış, Avrupa Parlamentosu
Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten, Avrupa ülkelerinin ombudsmanları ile çok sayıda yerli ve yabancı
akademisyen katıldı.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Kamu Başdenetçisi M.Nihat Ömeroğlu, idarenin artık, monolog
söylemlerden kurtulup halkla diyaloğa geçmesiyle, kamu menfaatinin azami ölçüde sağlanacağını ve
yönetimin kamuoyu beklentilerini isabetli bir biçimde
tespit ederek bu beklentiler ışığında çalışmalarına yön
vereceğini kaydetti.
“Birey” Temel Değerdir
28
Ömeroğlu konuşmasında, hesap verebilir olmanın,
idarenin kalıcı ve güvenilir hizmetlerinin sigortası olduğunu belirtti. “Halkın taleplerine ve beklentilerine
öncelik tanıyan bu anlayış sayesinde bireylerin yönetime katılımı ve desteği artarak gelişecektir. Artık demokrasinin harcı olan birey, temel değerdir ve idare ile
olan ilişkilerinde kendini güvende hissetmelidir.” diyen
Ömeroğlu, halkın yönetime katılmasına odaklanan bu
anlayışın mihengi vatandaşın gerektiğinde veya istediğinde idareyi denetleyebilme güvenine sahip olması
olduğunu, birey-devlet uzlaşmasının temelindeki denetimi halk adına gerçekleştiren, idare ile vatandaş arasındaki gücün dengesini kuranın, hiç şüphesiz, Kamu
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
Denetçiliği Kurumu olduğunu söyledi.
Hak ve özgürlüklerin önemine de değinen Ömeroğlu, “İdare-birey ilişkisinde hukukun üstünlüğünün, demokratikleşmenin sağlanması, bireysel hak ve özgürlüklere duyarlı davranılması bizlerin var oluş gayesidir.
Bizlere göre devlet şeffaf olmalıdır, insan odaklı almalıdır. İnsan devletleştirilmemeli, devlet insanlaştırılmalıdır. Bu nazarla, hak ve özgürlükleri lütfetmeyen; bilakis,
tanıyan ve güvence altına alan bir devlet teşkilatının tesis edilmesine yaptığımız ve yapacağımız katkıyla, hem
halkın idareyi denetimi kolaylaşmakta, hem de devletin
demokratik karakteri güçlenmektedir. İdarenin, artık,
monolog söylemlerden kurtulup halkla diyaloğa geçmesiyle, kamu menfaati azami ölçüde sağlanacak ve
yönetim kamuoyu beklentilerini isabetli bir biçimde
tespit ederek bu beklentiler ışığında çalışmalarına yön
verecektir. Böylece eşit, özgür, onurlu yaşama hakkı olarak özetlenebilecek insan hakları kavramı, devlet-vatandaş ilişkisine damgasını vuracaktır.” dedi.
“İdare ve Vatandaş Birbirine Kulak Vermeli”
Toplumsal gelişimi yavaşlatan bürokratik engellerden kurtulmanın yolunun, halkın değişime inanmasını
sağlamak olduğunu dile getiren Ömeroğlu sözlerini
şöyle sürdürdü: “Artık idare ve vatandaş birbirine kulak vermeyi, farklılıklardan yarar sağlamayı, sorunlara
ETKİNLİK
böylece çözüm bulmayı öğrenmektedir.
Amacımız, idarenin insan hak ve özgürlüklerine saygılı bir şekilde, görev yapmasını, kamu hizmetlerini etkin ve verimli bir
şekilde yürütmesini sağlamaktır. Başka bir
anlatımla, Kurumumuz, kişi hak ve özgürlüklerini, hem ulusal hem de uluslararası
düzenlemeler ışığında, hukuka ve daha
da önemlisi hakkaniyete uygunluk noktasında savunmaktadır. Yurttaşları idareye
karşı savunan, kötü yönetimden doğan
haksızlıkları önleyen, hem kamudaki etkinliği hem de toplumsal memnuniyeti
artıran bir işleve sahiptir.
Ancak bizim için birey haklarının korunmasının devlet karşıtlığı olarak anlaşılmaması da büyük önem arz etmektedir.
Birey ile idare arasında arabuluculuk vazifesi yaparak hem birey hem idare için deyim yerindeyse “kazan-kazan” politikasını hayata geçirmenin ve idarenin
yönetimine engel olmadan, idareye iştirak etmenin
amacımızın çerçevesini oluşturduğunu vurgulamak
gerekmektedir.”
Ömeroğlu, konuşmasının sonunda yoğun gündemlerine rağmen sempozyuma katılan TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB Ombudsman’ı Nikiforos Diamandouros ile Avrupa ülkelerinin
ombudsmanlarına teşekkür etti ve yabancı konuklara
kendilerini ülkemizde ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Ria Oomen-Ruijten: Ombudsman hem vatandaşın
hem de idarenin haklartını koruyan bir arabulucudur.
Ömeroğlu’nun ardından söz alan Ria Oomen-Ruijten,
Türkiye’nin AB’ye katılıma ilişkin ilerleme raporunu 6
OMBUDSMAN
yıldan fazla süredir yazdığını, Ombudsmanlığın ihtiyaç
duyulan bir başlık olduğunu, ilk Kamu Başdenetçisi’nin
atanmasıyla kaydedilen ilerlemeden memnuniyet
duyduğunu, Ömeroğlu’nun ilk baş Kamu Başdenetçisi
olarak güçlü ve görünür bir kurum kurmak anlamında
oldukça zorlu bir yolculuğu olacağını, Ombudsmanın
hem vatandaşın hem idarenin olmak üzere her iki tarafın haklarını koruyan kazan-kazan çözümlerini arayan
bir arabulucu olduğunu vurgulayarak Ömeroğlu’na
yüksek beklentileri karşılayabilmek adına enerjiyi, gücü,
cesareti ve bilgeliği dilediğini ifade etti.
Diamandouros: Ombudsmanlar hukukun üstünlüğü
ve demokrasinin kalitesini artırır.
Avrupa Ombudsmanı Nikiforos Diamandouros ise
geçtiğimiz 15 yıl zarfındaki ümitlerinin ve beklentilerinin
gerçekleştiğini, Türkiye’de Ombudsmanlık Kurumunun
tesis edilmesine dair çabaların nihayete erdiğini görmekten büyük bir mutluluk duyduğunu, bu Kurumun
Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasal yapısı ile
demokrasinin kalitesine, hukukun üstünlüğüne devamlı olarak katkıda bulunacağına inandığını, Kanunun Kurumun Türkiye’deki kamu
idarelerini bağımsız ve tarafsız bir şekilde denetlemesine imkân tanıyarak Kuruma sağlam
bir temel sağladığını belirtti. Diamandouros
ayrıca Ombudsmanın bir ülkedeki hukukun
üstünlüğünün ve demokrasinin kalitesinin belirlenmesinde önemli bir gösterge olarak hizmet ettiğini, Ombudsmanın kararlarının yasal
olarak bağlayıcı olmadığını, fakat hukukun
üstünlüğünün ve demokrasinin sıkı bir şekilde
benimsendiği yerlerdeki kamu otoritelerinin
Sayı: 1
MART 2014
29
ETKİNLİK
Ombudsmanın
tavsiyelerine
uymalarının beklendiğini, idare haklı bile olsa incelemelerin
idareye vatandaşlara ne yapmış olduğunu etkin bir şekilde
açıklaması için fırsat sağlaması
nedeniyle zaman veya emek
kaybı olmadığını, deneyimlerin
meclis ve mahkemelerle paralel çalışarak Ombudsmanların
hukukun üstünlüğünü derinleştirebildiğini
demokrasinin
kalitesini artırabildiğini, insan
haklarının korunmasını başarabildiğini ve vatandaşların
gücünü artırabildiğini de söyledi.
Başbakan Erdoğan: Ombudsmanlığın etkinliği ve
sorun çözme gününün artması için destek vermeye
devam edicez.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek de sempozyumun açılışında birer konuşma
yaptı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında,
Kamu Denetçiliği Kurumu’nun öngördükleri ve arzuladıkları şekilde idare ile vatandaş arasında çok önemli
bir köprü, önemli bir hakem olacağına yürekten inandığını dile getirerek, “Gerek akademisyenlerimize, gerek dost ülkelerin Ombudsmanlarına tecrübelerini ve
birikimlerini bizlerle paylaşarak, modern anlamda bir
Kamu Denetçiliğinin gelişmesi amacıyla bizlere destek verdiklerinden dolayı da ayrıca teşekkür ediyorum.
Hiç kuşkusuz bizler de, kuruluşunu bizzat gerçekleştirdiğimiz bu Kurumun başarısının, etkinliğinin ve idare
ile halk arasında sorun çözme gücünün artması için
her aşamada desteklemeye ve güçlendirmeye devam
edeceğiz.” dedi. Türkiye’nin kadim devlet geleneğinde
bireyin hak ve özgürlüklerinin temin edilmesi ve korunmasının, özellikle de bireyin devlet karşısında hem
güçlü hem cesur bir konumda olmasının her zaman
önemli bir ilke olduğuna işaret eden Erdoğan, “Devlet
geleneğimizde birey sadece vergi veren, sadece askerlik yapan, bütün kararlara da körü körüne itaat eden bir
varlık olarak asla değerlendirilmemiştir” dedi.
Bin yıllık mazisi olan Ahilik teşkilatını hatırlatan Erdoğan, “Bir esnaf örgütlenmesi olan Ahilik teşkilatı modern anlamdaki sivil toplum örgütü kavramının adeta
bin yıl önce hayata geçirilmiş şeklidir. Ahilik teşkilatı,
esnafın, müşterinin haklarını koruduğu kadar, bireyi
devlet karşısında güçlendiren bir işlev de üstlenmiştir.
Aynı şekilde Türkiye tarihinde çok önemli bir yere sahip
vakıf kültürü de bireyin devlete karşı haklarını koruyan
önemli bir teşkilat olmuş ve yüzyıllar boyunca hayatımızı şekillendirmiştir” ifadelerini kullandı. Başbakan Erdoğan, “Bütün bu tarihi örneklerin yanında Türkiye’nin
devlet geleneği, Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda Şeyh
Edebali tarafından Osman Gazi’ye verilen o meşhur
nasihatte özetlenmiştir. Şeyh Edebali, Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’ye “insanı yaşat ki, devlet
yaşasın” öğüdünü vererek birey ile devlet arasındaki
temel ilkeyi belirlemiş; devlet geleneği de tamamen bu
ilke üzerine şekillenmiştir.” diye konuştu Modern anlamda devlet ve birey ilişkilerinin çok değiştiğini, çok
ilerlediğini, bu noktada önemli bir birikimin oluştuğunu vurgulayan Erdoğan, “Dün birey, devlet karşısında
son derece edilgen bir konumdayken, bugün gelişmiş
demokrasilerde artık devlet birey karşısında edilgen bir
konuma gelmiş, birey devletin değil, devlet bireyin hizmetkarı şeklini almıştır” değerlendirmesinde bulundu.
Cemil Çiçek: Ombudsmanlık toplumsal barışı ve devlete olan güveni artıracak bir kurumdur.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise Kamu Denetçiliği Kurumu’nun önemine değinerek, “İnanıyoruz ki bu Kurum,
30
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
ETKİNLİK
yaptığı faaliyetlerle hem toplum barışına katkı sağlayacak hem de tüm devletlerin sorunu olan devlet-vatandaş ilişkilerinde aksayan yönleri giderebilmek bakımından, hukuk ve hakkaniyet çerçevesinde çözümler
bulmak suretiyle devlete olan güveni artıracaktır. Kurumun böylesine önemli amaçları ve sorumlulukları
var. İnanıyorum ki, bu Kurum bundan sonraki faaliyetlerinde her geçen gün bu inancı, bu kanaati pekiştirmiş
olacaktır.
Uygulamaları-İdare ve Yargı ile Olan İlişkisi”nin tartışıldığı panelin ilk oturumunda; İspanya Ombudsmanı
Soleded Becerrıl Bustamante, Fransa Ombudsman
Vekili Maryvonne Lyazid, Belçika Federal Ombudsmanı
Guido Schuermans, Danimarka Parlamento Ombudsmanı Jorgen Steen Sorensen ve Yunanistan Ombudsmanı Calliope Spanou, katılımcılara ülkelerindeki ombudsmanlık uygulamalarını anlatarak katılımcılara bilgi
verdiler.
Bu Kurumun ülkemize neler kazandıracağı ile ilgili ya da
uygulaması yapılan ülkelerde ne gibi görevler ifa ettiği,
ne gibi başarılar elde ettiği, şüphesiz bugünkü toplantının öğleden sonraki bölümünde konuşulacak. Bizim
Kurumumuz da bu uygulamalardan gerekli dersleri ve
tecrübeleri edinerek hizmetlerini daha anlamlı halde
sürdürecektir.” dedi.
Başkanlığını Prof. Dr. Aydın Gülan’ın yaptığı “Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu Uygulaması ve İşlevselliği”
konulu panelin ikinci oturumunda ise Prof. Dr. Zehra
Odyakmaz, Prof. Dr. Metin Günday, Prof. Dr. Cemil
Kaya ile Danıştay Üyesi Dr. Selami Demirkol katılımcılara bilgi ve düşüncelerini aktardı. Bu çerçevede, Zehra
Odyakmaz ‘Kamu Denetçiliği Kurumu’nun erkler arasındaki yeri ve yargı yetkisinin kullanılmasından anlaşılması gerekenler’; Cemil Kaya “Kamu hizmeti kavramı ve kamu hizmeti yürüten özel hukuk tüzel kişileri
bağlamında Kamu Denetçiliği
Kurumu’nun görev alanı”; Selami Demirkol “Hukuk devleti
ilkesi’nden ‘hukukun üstünlüğü ilkesi’ne geçişte önemli
bir adım; Kamu Denetçiliği
Kurumu” konulu sunumlar
yaparken, Metin Günday ise
katılımcılara Kamu Denetçiliği
Kurumu, TBMM İnsan Hakları
Komisyonu ve İnsan Hakları
Kurumu’nun işleyiş ve görevlerini karşılaştırdığı bir tebliğ
sundu.
Sempozyumun öğleden sonraki bölümünde iki farklı
oturumda panel düzenlendi. Başkanlığını Prof. Dr. Hikmet Sami Türk’ün yaptığı ve “Avrupa’da Ombudsmanlık
OMBUDSMAN
Sayı: 1
MART 2014
31
HABER
Ömeroğlu ve Gonzalez-Aller,KDK’nın
Kurulmasının Desteklenmesi Projesini
Görüştü
Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, İspanya’nın
Ankara Büyükelçisi Cristobal Gonzalez-Aller’la Büyükelçilikte biraraya gelerek “Kamu Denetçiliği Kurumunun Kurulmasının Desteklenmesi Projesi’ni” görüştü.
Ömeroğlu, projeye İspanya Büyükelçiliği’nin sunmuş
olduğu destek için teşekkür ederek işbirliğinin devamını diledi. Görüşmede Aller, İspanya-Fransa konsorsiyumu ile Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından
yürütülecek olan eşleştirme sözleşmesinin, İspanya
Ombudsmanı için bir gurur kaynağı olduğunu dile
getirdi. Büyükelçi Aller, ayrıca, 3 Eylül 2013 tarihinde
gerçekleştirilen Uluslararası Kamu Denetçiliği Sempozyumunu başarıyla gerçekleştiren Kuruma, Ömeroğlu nezdinde takdirlerini bildirdi.
Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu,
AB Bakanlığı Konferansı’nda Füle ile
Görüştü
kür ederken, kendisini Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından gerçekleştirilecek uluslararası sempozyuma
davet etti.
Ömeroğlu’na yeniden görüşmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Füle, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun idarede iyi yönetişimin tesis edilmesine
önemli katkılarda bulunacağını belirtti.
32
Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, İstanbul’da
gerçekleştirilen ‘AB Bakanlığı İstanbul Konferansı’na
katıldı. Ömeroğlu konferans kapsamında, AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle ve AB
Komisyonu temsilcileriyle birer görüşme gerçekleştirdi. Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu, görüşmede Füle’ye
Brüksel’de gerçekleştirilen çalışma ziyaretinde göstermiş olduğu yakın ilgi ve ev sahipliğinden dolayı teşek-
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
Ömeroğlu, İstanbul’da yaşanan son gelişmeler hakkında yöneltilen soruya ilişkin vatandaşların ifade ve
düşünce özgürlüğü ile toplantı ve gösteri yürüyüşü
haklarının önemine dikkat çekti. Bu hakların şiddet
içermeyecek şekilde kullanılabileceğini vurgulayan
Ömeroğlu, Kurum olarak gelen şikâyetleri Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda inceleyeceklerini vurguladı.
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi
Jean-Maurice Ripert’in de katıldığı toplantıda, Ömeroğlu’na Kamu Denetçiliği Uzmanları İlhan Ceylan ve
Aslı Kan da eşlik etti.
HABER
Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu’ndan
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen
Bağış’a Ziyaret
Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, Avrupa Birliği
Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ı ziyaret etti. Ziyarette, Ömeroğlu tarafından Kamu Denetçiliği Kurumu
hakkında genel bilgi verilmesinin ardından Avrupa Birliği
tarafından finanse edilecek olan “Kamu Denetçiliği Kurumu’nun Kurulmasının Desteklenmesi Projesi” hakkında
fikir alışverişinde bulunuldu. AB Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek,
Kamu Denetçiliği Kurumunun Avrupa Birliği ile tam üyelik
müzakerelerinde “Yargı ve Temel Haklar” başlığını taşıyan
23 üncü faslın gayrıresmi açılış kriteri olduğunu belirtti ve
bu kapsamda Kamu Denetçiliği Kurumu’nun tamamen
bağımsız çalışacağının altını çizdi.
Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu,
İstanbul’da Gezi Parkı Olayları ile İlgili
İncelemelerde Bulundu
sakınca bulunan durumlar içerisinde değerlendirilmesi
nedeniyle idari başvuru yollarının tüketilme şartı aranmaksızın, söz konusu başvurular kabul edilip inceleme
ve araştırmaya geçilmiştir.
İstanbul Taksim Meydanı’nın yayalaştırılması ve meydan düzenlemesi ile Gezi Parkı Projesi çalışmalarına
engel olmak amacıyla başta İstanbul olmak üzere ülke
genelinde yaşanan toplumsal olayların incelenmesi
ve bu olaylara çözüm yollarının araştırılması amacıyla
Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu’nun Başkanlığını yaptığı ve Kamu Denetçisi Mehmet Elkatmış ile
Kurum uzmanlarının da bulunduğu heyet; ilgili birey,
çeşitli gruplar, sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumlarının yetkilileriyle görüşmeler yapmış, inceleme ve
araştırmalarda bulunmuştur.
Bu çerçevede Kamu Denetçiliği Kurumu’na konu ile
ilişkili toplam 20 adet bireysel başvuru gerçekleştirilmiş
bulunmaktadır. 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu
Kanunu’nun “Başvuru ve usulü” başlıklı 17’nci maddesinin dördüncü fıkrası hükmünde yer alan gecikmesinde
OMBUDSMAN
İstanbul’da bir ziyaret gerçekleştirilmiştir. Ziyarette,
başta bireysel başvurucular olmak üzere, İstanbul Valisi
Hüseyin Avni Mutlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir
Topbaş ve ekipleri ile Sivil Toplum Kuruluşlarının (STK)
temsilcileri ve bu bağlamda Taksim Dayanışması yetkilileri, Uluslararası Af Örgütü İstanbul Şubesi, İstanbul
Esnaf ve Sanatkârlar Birliği, Beyoğlu Güzelleştirme ve
Koruma Derneği, İnsan Hakları Derneği, Mazlum-Der
ve Gezi Parkı eylemcilerinden gençlerle birebir görüşmeler yapılmıştır.
Görüşmelerde; bireysel başvuru sahiplerinin, temelde
kolluk güçlerinin aşırı güç kullandığı yönündeki iddialarından oluşan şikâyetleri ile vatandaşların gündelik hayatlarını olumsuz etkileyen özellikle toplu taşıma kullanımında yaşadıkları aksaklıklar; (araçların taşlanması,
yakılması, yolların kapatılması ve araçlara biber gazı
sızmasından kaynaklanan aksaklıklar) çevre esnafının
karşılaştığı sıkıntılar; idarenin iddialar hakkında gösterdiği ilk tepki ve değerlendirmeler ile STK’ların çözüm
noktasındaki önerileri dinlenmiş; ilgili yerlerden bilgi,
belge, görüntü, fotoğraf gibi argümanlar istenmiştir.
Sayı: 1
MART 2014
33
HABER
İnsan Hakları Alanında Bireysel
Başvuru Usüllerinin Tanıtılması Projesi
bireyin başvurabildiğini belirterek; “Ülkemizin dört bir yanındaki vatandaşlarımız, idare hakkındaki şikâyetlerini
Kurumumuza iletebilmektedir. Bu proje
vesilesiyle vatandaşlarımızın başvuru
usulleri hakkında detaylı bir şekilde bilgilendirilmesi ve idarenin verimliliğinin
artırılması noktasında kendileriyle, bir
anlamda, işbirliği yapabilme imkânının
sağlanmış olacağı” şeklinde konuştu.
Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu, konuşmasında Sivil Toplum Örgütlerine de
seslendi ve Kuruma sadece gerçek kişilerin değil, tüzel kişilerin de başvurabildiğini hatırlattı.
“İnsan Hakları Alanında Bireysel Başvuru Usullerinin Tanıtılması Projesi” kapsamında ilk toplantı yapıldı.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın ev sahipliğinde gerçekleşen ‘İnsan Hakları Alanında Bireysel
Başvuru Usullerinin Tanıtılması Projesi’ açılış törenine
Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Adalet Bakanı Sadullah Ergin,
Türkiye İnsan Hakları Kurumu Başkanı Hikmet Tülen ve
İngiltere Büyükelçisi David Reddaway’ın özel temsilcisi yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi
katıldı.
Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, toplantıda
yaptığı konuşmada Kamu Denetçiliği Kurumu hakkında katılımcılara bilgi verdi. Kamu Denetçiliği
Kurumu’nun kuruluşunun temel amacının,
kamu hizmetlerinin işleyişine ilişkin etkin bir
şikâyet mekanizması oluşturmak olduğunun
altını çizen Ömeroğlu, kamu idaresinin her
türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarının şikâyet konusu edilebildiğini kaydetti.
Ömeroğlu, ayrımcılığın önlenmesi, eşitlik, tarafsızlık, şeffaflık, hesap verilebilirlik gibi uluslararası kabul görmüş iyi yönetim ilkelerinin
ise çalışma prensiplerinin temelini oluşturduğunu söyledi.
34
Ömeroğlu, Kuruma menfaati ihlal edilen her
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
İngiltere’nin Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Janet Douglas da programda yaptığı konuşmada
Kamu Denetçiliği Kurumu ve Ömeroğlu’na övgülerde
bulundu. Ombudsmanlık sisteminin etkilerinin şimdiden hissedildiğini kaydeden Douglas “3 Eylül’deki
konuşmasında, Sayın Ömeroğlu’nun, Kuruma birçok
başvuru yapıldığını, yeni kurumun Türkiye’nin modernleşmesinin bir parçası olduğunu vurguladığını belirterek, kamu kurumları ve yetkililerinin, insan haklarını
korumak için daha da yakın çalışmaya teşvik edilmesi
gerektiğini içtenlikle desteklediklerini ve Avrupa Ombudsmanının, tüm Türk yetkilileri, Ombudsmanlık kurumunun işlemesine yardımcı olma çağrısını da tekrarlıyoruz.”dedi.
HABER
Ömeroğlu, STK Görüşmelerinin
İlkini Çakın ile Birlikte Türkiye
Sakatlar Konfederasyonu’na Yaptı
Kamu Denetçiliği Kurumu’nun Sivil Toplum Kuruluşlarına yapacağı ziyaretler serisi, Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu ve Kamu Denetçisi Serpil
Çakın’ın, Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Başkanı
Yusuf Çelebi’ye yaptığı ziyaretle başladı.
Ömeroğlu, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun STK’larda farkındalık oluşturmak ve bilinirliği artırmak için
yapılacak ziyaretlerin ilkini engelli vatandaşlarımızı
temsil eden Türkiye Sakatlar Konfederasyonu’na
yapmalarındaki amaçlarının toplum üzerindeki tüm
engellerin kaldırılması olduğunu vurguladı. Ömeroğlu, bu doğrultuda Kurum internet sayfasını engelli vatandaşların da kolayca ulaşacağı bir hale getirmek için çalıştıklarını kaydetti.
Dünya ülkelerinde Ombudsmanlık olarak bilinen Kamu
Denetçiliği Kurumu’na yapılacak başvurular hakkında
bilgi veren Ömeroğlu, yürütme hizmeti veren kamu
idarelerinin olumsuz işlemlerinin ardından yargıya gitmeden kendilerine müracaat edilmesi halinde hem
yargının üzerindeki yükün azaltılacağını, hem de başvurunun altı ay içerisi de sonuçlandırılacağını söyledi.
Ömeroğlu, başvuruların kısa sürede vatandaşların da
kamu idaresinin de memnun olacağı bir şekilde sonuçlanacağını dile getirdi. İdarenin verdiği kararlar
neticesinde mağdur olduğunu iddia eden vatandaşlarımızın, Kurumumuza yaptığı başvuru ile 60 gün içerisinde yargıya yapılması gereken itiraz süresi hakkının
saklı kaldığını hatırlatan Ömeroğlu, sonucu ne olursa
olsun Kurum olarak verecekleri kararın ardından yargıya yapılacak itiraz süresinin kaldığı yerden devam ettiğini, istenirse tekrar yargıya gidilebileceğini kaydetti.
Ömeroğlu, Konfederasyon Başkanı Yusuf Çelebi’ye
“Kamu Denetçiliği Kurumu olarak ortak çalışmaya açığız. Engellilerin yaşanmışlıklarından, tecrübelerinden
faydalanmak ve onlar için çözüm üretmek için her türlü işbirliğine hazırız.” diyerek birlikte çalışma isteklerini
belirtti.
STK ziyaretinde Ömeroğlu’na eşlik eden Kadın, Çocuk
ve Engellilerden Sorumlu Kamu Denetçisi Serpil Çakın da idari ya da adli yargının sadece hukuk açısından değerlendirme yaptığını hatırlatarak, “Bizler Kamu
Denetçiliği Kurumu olarak şikâyetlere sadece hukuksal
açıdan değil hakkaniyet ölçüsü yönünden de bakıyoruz.” şeklinde konuştu.
Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Başkanı Yusuf Çelebi
ise konuşmasına, ziyaretten duyduğu memnuniyetini
dile getirerek başladı. Çelebi engellilerin ayrımcılığa
toplumdan önce kendi aileleri tarafından maruz bırakıldıklarını, kimi zaman koruma refleksiyle ayrımcılığı
yaşattıklarını belirtti. Bir STK olarak Kamu Denetçiliği
Kurumu’yla birlikte çalışma isteklerinin somutlaştırılmasını arzu ettiğini söyleyen Çelebi, her türlü işbirliğine ve desteğe hazırız.” dedi.
OMBUDSMAN
Sayı: 1
MART 2014
35
ETKİNLİK
KDK Tarafından Ankara’da Engelliler
Çalıştayı Düzenlendi
Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından Ankara’da “Engelli
Bireylerin İdarelerle Yaşadıkları Sorunların Çözümünde
Yeni Bir Mekanizma: Kamu Denetçiliği Kurumu” konulu çalıştay yapıldı. Kamu Denetçisi Serpil Çakın’ın açılış
konuşmasıyla başlayan Çalıştayda yurdun birçok yerinden gelerek katkı sağlayan ilgili Sivil Toplum Kuruluşları yönetici ve temsilcilerinin yanısıra Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, Kamu Denetçileri Mehmet
Elkatmış ve Abdullah Cengiz Makas ile Kurum Genel
Sekreteri Mustafa Tutulmaz da yer aldı.
Kamu Denetçisi Serpil Çakın, Türkiye Belediyeler Birliği’nde gerçekleşen çalıştayda idarenin kamu gücünü
kullanırken yaptığı eylem ve işlemlerinde hukuka uygun davranmakla yükümlü olduğunu vurguladı. Çakın,
“İdareyi denetleyen ama idareye de bağlı olmayan, vatandaşa yakın, ücretsiz, etkin yeni bir sistemdir. Buna
da ‘Kamu Denetçiliği’ veya dünyada yaygın
kullanılan adıyla ‘Ombudsmanlık Kurumu’
diyoruz. Ombudsman tipi denetim, araştırma ve inceleme işlevli kurumlar, hukuk devletinin işleyişine katkı sağlamakta, bireylerin
hukuk yoluyla hak ve özgürlüklerini güvence altına almaktadır.” tanımlamasının doğru
olacağını dile getirdi.
36
Engelli bireylerin eğitim, istihdam, sağlık
gibi birçok alanda yaşadıkları mağduriyetlerin Anayasa’da yer alan pozitif ayrımcılıkla ortadan kaldırılması ve hatta yasal mevzuatın uygulamaya geçirilmesi gerektiğini
ve ülke nüfusunun yüzde 12’sinin engelli
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
olduğunun hatırlatmasını da yapan Çakın, “Engelli bireylerin sorunları bireysel
değil toplumsal bir sorundur ve beraberinde birçok ekonomik sosyal faktörü
taşımaktadır. Toplumumuzda, engellisi,
engelsizi, idarecisi, vatandaşı herkesin
konuya duyarlı olması gerekmektedir.”
cümlesiyle topluma önemli görevler düştüğünü hatırlattı. Çakın, engelli
hakları ve engellilerin kamu idareleriyle
yaşadıkları sorunları paylaşmak üzere
Çalıştaya katkı veren STK yöneticilerine,
Kamu Başdenetçisi ve Kamu Denetçilerine, uzman ve çalışanlarına da ayrıca teşekkürlerini
ifade etti.
Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcilerine Kurum Uzmanı Seçil Gülçat tarafından Kurum hakkında bilgilendirici sunumun yapıldığı çalıştayda, ayrıca kısa bir
tanıtım filmi gösterimi de yapıldı. Çalıştayın öğleden
sonraki bölümde ise iki ayrı salonda engelli bireylerin
idareyle ilgili sorunları, çevreyle uyumları, toplumla bütünleştirilmeleri ve idareyle sorunlarının çözümünde
Kamu Denetçiliği Kurumu’nun yeri ve önemi ele alındı.
Çalıştaya katılan engelli dernek ve federasyon temsilcileri ile yetkilileri; eğitim alanında, şehir yaşantısında,
ulaşımda, düzensiz kentleşmede ve birçok konuda fiziki engellerin yanında fikri engellerle de karşılaştıklarını,
idarenin bu konularda yeterince çözüm üretemediğini
dile getirdi.
HABER
Elkatmış, Sincan Açık Ceza
İnfaz Kurumunu Ziyaret Etti
Kamu Denetçisi Mehmet Elkatmış ve Kamu Denetçiliği Uzmanları Ahmet Alkan Şimşek, Ahmet Kılınç,
Ayşe Zararsız, Yusuf Turhan ve Yunus Emre Ünal ile
Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü Tetkik Hâkimi Abdullah Murat’ın da hazır bulunduğu ziyarette,
heyete Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumu İkinci Müdürü Kazım Bozgun eşlik etti. Kamu Denetçisi Elkatmış ve beraberindeki heyete, Sincan Ceza İnfaz
Kurumları kampüsünün işleyişi ile işyurdu atölyeleri hakkında bilgi verildi. Kamu Denetçiliği Kurumu
Heyeti Mobilya Atölyesi ve Tekstil Atölyesini yerinde inceledi.
Kamu Denetçisi Serpil Çakın,
İl Çocuk Hakları Komitesi
Bölge Toplantısına Katıldı
Kamu Denetçisi Serpil Çakın, Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığı ve UNICEF
işbirliğiyle Ankara’da gerçekleştirilen
Çocuk Hakları Komiteleri Bölge Toplantısı’na katıldı. Toplantının ilk günündeki
konuşmasında Çakın, Kamu Denetçiliği
Kurumu’nun kadın ve çocuk haklarıyla
ilgili yaptığı çalışmaları anlattı. Toplantının ikinci gününde ise ‘Türkiye’de Kamu
Denetçiliği Sistemi’ konulu bir sunum
yaparak, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun
işleyişi hakkında bilgi verdi. Katılımcılara
idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile
tutum ve davranışlarına karşı, belirlenen
usul ve esaslar çerçevesinde menfaati
ihlal edilen gerçek ve tüzel kişilerin Kuruma şikâyette bulunabileceği bilgisini
aktardı. Ayrıca, şikâyetin insan hakları, temel hak ve özgürlükler, kamuyu ilgilendiren genel konular ile kadın ve
çocuk hakları konularında olması halinde ise, menfaat ihlali aranmadığını, dolayısıyla her bireyin bu konulara ilişkin olarak gördüğü veya bildiği, idarenin işleyişine ilişkin olumsuzlukları şikâyet edebileceğini dile getirdi.
OMBUDSMAN
Sayı: 1
MART 2014
37
HABER
Basın Ankara Temsilcileri ile
Biraraya Gelindi
Gazete, televizyon ve ajansların Ankara temsilcileriyle Meclis Bahçe Lokantası’nda bir araya gelen Kamu
Başdenetçisi M.Nihat Ömeroğlu, konuşmasına Kamu
Denetçiliği Kurumu’nun kuruluş aşaması hakkında bilgi
vererek başladı. Kurumun kuruluş aşaması için kendilerine dokuz aylık bir süre verildiğini hatırlatan Ömeroğlu, 29 Haziran 2012’de yasanın çıktığını; ancak iki gün
sonra Meclisin tatile girdiğini bu nedenle de Ombudsmanlık seçim sürecinin uzadığını, Ocak ayında geçici
bir binada çalışmalara başladıklarını, üç ay içerisinde de
kurumu fonksiyonel hale getirdiklerini söyledi. Ömeroğlu, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun, idarenin her türlü
işlemlerini, insan haklarına, hukuka ve hakkaniyete uygun olarak inceleyerek ve araştırarak idareye önerilerde bulunma görevi olduğunu söyleyerek, kamu görevlilerinin bireysel eylemlerini de incelediklerini vurguladı.
Şikayet başvurularının inceleme ve araştırma sürecinde kurumlardan istenilen bilgi ve belgelerin ilgili idare tarafından 30 gün içinde gönderilmesinin zorunlu
olduğuna işaret eden Ömeroğlu, hedeflerinin altı aylık
süreyi beklemeden başvuruları sonuçlandırmak olduğunu kaydetti. Ömeroğlu, yerinde inceleme ve araştırma yapma yetkilerinin bulunduğunu, kamu denetçilerinin zaman zaman özel raporlar da yayınlayabileceğini
belirtti. Kamu Denetçiliği Kurumu’nun bağımsız, tarafsız ve özel bütçeli bir kamu kurumu olduğunu belirten
Ömeroğlu, “Tarafsızlık ve bağımsızlık sadece kâğıt üzerinde yazılmakla gerçekleşmiyor.
38
Bağımsızlığımızı ve tarafsızlığımızı yapacağımız eylem
ve söylemlerle ortaya koyacağımıza inanıyorum. Biz
nesnel tarafsızlığımızı, kamuoyuna ve vatandaşlarımıza göstermek zorundayız. Bu eylem ve söylemlerin
yanında çevremizle olan ilişkimizle, giyimimizle kuşamımızla buna uymak; hassasiyet göstermek durumundayız.” dedi.
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
Kamu Denetçiliği Kurumu’nun temel hedefinin iyi yönetişim ve bireyin devlet karşısındaki haklarını savunmak olduğunu dile getiren Ömeroğlu, bunun devlet
düşmanlığı olarak algılanmaması gerektiğini vurguladı. Ömeroğlu, “Biz kurum olarak ortada bir yerdeyiz.
Kamu idarelerindeki bürokratik, merkeziyetçi, şeffaf
ve hesap verilebilir olmama, katı yönetim, zamanında
cevap vermeme gibi kemikleşmiş sorunların giderilmesi bizim de temel hedefimiz. Bizim görevimiz, klasik
anlamda vatandaşın şikâyetini almak ve ilgili kuruma
göndermek şeklinde olmayacak. Ombudsman, bireyle
idare arasında arabuluculuk görevi yapacak. Amacımız
her iki taraf için de kazan-kazan politikasıdır” diye konuştu.
Ömeroğlu, Cumhurbaşkanı’nın tek başına verdiği kararlar ve emirlerin, yasama faaliyetlerine ilişkin işlemlerin, yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin kararların ve
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sırf askeri nitelikteki faaliyetlerinin Kurumun incelemesi dışında olduğunu hatırlattı.
Gezi Parkı Olayları
Taksim Gezi Parkı’nda yaşanan olaylara ilişkin bir başvuruyu inceleyip incelemeyeceklerine ilişkin soruya
Ömeroğlu, “Ben de sizin gibi bunu medyadan izliyorum. Bizim Kanunumuzda dört tane yasak var: Cumhurbaşkanın tek başına vermiş olduğu kararlar, yasama
faaliyetlerine ilişkin işlemler, yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin kararlar ve TSK’nın sırf askeri nitelikteki
kararlarıdır. Dolayısıyla Taksim Gezi Parkı’ndaki olaylar
eğer adliyeye intikal etmemişse herhangi bir soruşturma, kovuşturma yoksa orada yapılan eylem ve işlem
bizim Kurumun yetkisi alanında kalabilir” dedi.
Ömeroğlu, şikâyetçilerin konuyla ilgili idareye başvuru yollarını tüketmesi gerektiğini, direkt kendilerine gelemeyeceğini dile getirerek, “Vatandaş orada yer alan
HABER
evi ya da işyeri ile ilgili karar alındığı zaman buna itiraz edecek. Oradan aldığı cevaptan sonra, idari dava
açma süresini kaçırmamak kaydıyla 6 ay içerisinde bize
müracaat edebilir. Bu karar hukuka ve kanuna uygun
olabilir ama eğer hakkaniyete uygun değilse, biz yerindelik denetimi yaparız. Yönetmeliği, tüzüğü ya da
yasayı değiştirin deriz. Meclis’e yasa taslağı önerebiliriz,
gönderebiliriz” diye konuştu.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü
Temeli atılan üçüncü köprüye Yavuz Sultan Selim isminin verilmesiyle ilgili eleştirilerin hatırlatılması üzerine Ömeroğlu, idari süreç tamamlandıktan sonra kendilerine müracaat edilebileceğini kaydetti. Ömeroğlu,
şöyle konuştu: “Spekülasyonlara girmek istemiyorum.
Tarihçi değilim. Biraz önce ifade ettiğim süreci tamamlamak kaydıyla bize bu konuda da müracaat edilebilir.
Bir Alevi vatandaşımız Köprünün ismine ilişkin olarak
Ulaştırma Bakanlığı’na rahatsızlığını dile getirdi. İdare
de cevaben ‘biz değiştirmiyoruz’ dedi. Bunun üzerine
vatandaş, ister mahkemeye gider, isterse idari yargıdan
önce tarafsız ve bağımsız Kamu Denetçiliği Kurumu’nda incelenmesini talep edebilir. Biz bunun tarihsel sürecini de konuşur, amacını da inceler, doğru olan ne
ise ona göre karar veririz. Bu çerçevede ya reddederiz;
deriz ki ‘idarenin takdiridir’ ya da ‘vatandaşın konuya
ilişkin hassasiyeti yerindedir’ diyebiliriz.”
Ömeroğlu, köprüye verilen ismin Cumhurbaşkanı tarafından açıklanmasının konuyu kendi alanlarından
çıkarmayacağını belirterek, “Cumhurbaşkanı’nın tek
başına yaptığı işlem değil, tamamen yürütmeye aittir.”
dedi.
1 Mayıs Taksim Olayları
Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu, Taksim’de 1 Mayıs
olaylarında başına gaz fişeği isabet eden Dilan ile ilgili
Kuru- ma başvuru yapıldığını açıkladı. Ömeroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “1 Mayıs Taksim olaylarıyla ilgili
bize şikâyet geldi. Dilan’ın 17 yaşında olduğu söylendi.
Yasalara göre 18 yaşına kadar bireyler çocuk olarak nitelendiriliyor.
Yönetmelikte çocuk haklarıyla ilgili olarak menfaat şartını aramadık. Herkes şikâyet edebilir. Nitekim,
bir çocuk derneği şikâyet etti. İncelemeye aldık.” İlgili
yerlerden bilgi, belge, görüntü, ses kayıt örneklerini istediklerini ifade eden Ömeroğlu, basın mensuplarının
belge ve bilgilerinin gönderilmemesi ile ilgili hatırlatmasına, “Yasa gereği vermeleri gerekir. Bir kısmı geldi.”
karşılığını verdi.
Başörtüsü Başvurusu
devam etti: “Başörtüsü konusu din ve vicdan özgürlüğü ile ilgili. Başvuru yok. Ama bunu öngörüyoruz.
Gelecekte böyle bir şikâyet olursa alt yapımızı hazırladık. Hem Türkiye’deki mevzuat, bununla içinden çıkamıyorsak uluslararası metinleri temel alarak çözmeye çalışacağız. Gerekirse idareyle oturup anlaştırmaya
çalışacağız. Anlaşamazlarsa Anayasa’nın din ve vicdan
özgürlüğü kapsamında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükmüyle Anayasa hükmü paraleldir. Hangi hallerde sınırlı olacağı maddede yazılıdır. Oda bizim ilgili
alanımızda. Ne tür bir şikâyetle geleceklerini bilemiyorum. İdari başvuru yollarını tükettikten sonra bize gelebilir.”
Devlet Sırrı
Devlet sırrının vatandaş aleyhine yorumlanamayacağını vurgulayan Ömeroğlu, “Bizim en önemli özelliğimiz,
direkt Kurum olarak idarenin yönetimine hiçbir engel
olmadan iştirak ediyor olmamızdır. Bizim istediğimiz
her türlü bilgi, belge, doküman, ses kaydı yasa gereği 30 gün içinde gönderilmek zorunda. 30 gün içinde
gönderilemiyorsa meşru gerekçesi varsa olabilir. Devlet sırrı kapsamını o birimin en üst yetkilisi bize göndermiyorsa, bu devlet sırrını Kamu Başdenetçisi veya görevlendireceği Kamu Denetçisi inceleyebilir. Sır olduğu
için bunu açıklayamaz. Hiçbir zaman devlet sırrı vatandaşın aleyhine yorumlanamaz. Ancak ticari bir sır söz
konusuysa bu bizim alanımızda değil” diye konuştu.
YAŞ kararlarının, ihraç hariç, idari yargıya kapalı olduğunu, HSYK kararlarının da ihraç hariç yargının yetkisi
dışında olduğunu ifade eden Ömeroğlu, “Bu kurumların verdikleri kararlar, ihraçlar hariç, idari yargı dışında
olmakla birlikte, verilen kararların hakkaniyete uygunluk açısından denetlenmesi bizim Kurumumuzun yetkisi içindedir” dedi.
Çözüm süreci
Çözüm süreci ile ilgili gelebilecek bir şikâyete bakışlarının ne olacağı sorusuna Ömeroğlu; “Bize bu konuda
nasıl bir şikâyet geleceğini pek bilemiyorum. Diyelim
ziyaret etmek istedi, idareye müracaat etti, idare de
‘ben sana izin vermiyorum” dedi. Bu bakanlıkla ilgili bir
konu. Orası da reddetti, bu defa bize gelirse biz bunu
inceleriz. ‘Acaba mevzuat çerçevesinde doğru karar mı
vermiş, yanlış mı karar vermiş’ diye bir öneride bulunabiliriz kendisine” yanıtını verdi.
Basın temsilcileriyle toplantı öncesi Kamu Denetçiliği
Kurumu’nun 2 Aralık 2012-27 Mayıs 2013 tarihleri arasını kapsayan bir faaliyet raporu paylaşıldı. Kurumsal
yapının detaylarıyla anlatıldığı bu raporda istatistiki bilgilere de yer verildi.
Kendilerine başörtüsü başvurusu yapılmadığını; ancak
alt yapıyı hazırladıklarını kaydeden Ömeroğlu, şöyle
OMBUDSMAN
39
Sayı: 1
MART 2014
HABER
Ömeroğlu, Manisa Barosu’nun
Düzenlediği Konferansa Katıldı
Manisa Barosu tarafından düzenlenen “İnsan Haklarının Korunması Açısından İdarenin Yargısal Denetimi
Dışında Alternatif Denetim Yolları” konulu konferansa
katılmak üzere Manisa’ya giden Kamu Başdenetçisi
M. Nihat Ömeroğlu, Vali Abdurrahman Savaş’ı ziyaret
etti. Ziyarette gazetecilerin sorularını da cevaplayan
Ömeroğlu, Kuruma gelen şikayetlerle ilgili “Birinci sırada kamu personel rejimi sorunları var. İkinci sırada
eğitim-öğretim sorunları var. Üçüncü sırada Sosyal
Güvenlik Kurumlarından gelen şikayetler var. Onlardan
sonra da şikayetler enerji, orman, ekonomi diye sıralanıyor” şeklinde konuştu.
40
Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu, Valilik ziyaretinin ardından Manisa Barosu’nun düzenlediği konferansa konuşmacı olarak katıldı. Ömeroğlu, Baro’nun konferansında
Ombudsmanlık kurumunu anlattı. İçinde bulundukları haftanın İnsan Hakları Haftası olduğunu hatırlatan
Ömeroğlu, 21. yüzyılda, devlet ile bireyler arasındaki
ilişkilerin temel referans noktasının ‘insan hakları’ olduğunu söyledi. Günümüzde “sosyal devlet” anlayışının
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
etkisiyle devlet-vatandaş ilişkilerinin hukuka uygunluk
noktasında, idareyi denetleyen mevcut kurumlara ilave olarak hakkaniyete uygunluk denetimi de yapacak
yeni bir kontrol mekanizmasına ihtiyaç duyulduğuna
işaret eden Ömeroğlu, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun
bu sebeple oluşturulduğu açıklamasını yaptı. Ombudsmanlık mekanizmasının mevcut durumun alternatifi
değil, tamamlayıcısı olduğunun altını çizen Ömeroğlu,
“demokrasilerde iyi yönetim; eğitim, sağlık, toplanma
özgürlüğü ve temel haklar gibi en doğal haktır.” dedi.
Ömeroğlu, “halkın idareye ilişkin şikâyetleriyle ilgilenen
Kamu Denetçiliği müessesesi, kamu yararını gözeterek
hareket etmesi gereken, idarenin eylem ve işlemleri ile
tutum ve davranışlarını, ihtiyaca özgü denetim teknikleri kullanarak “hukuksallık” ve “yerindelik” ilkeleri uyarınca halk adına, birey namına denetliyor” hatırlatmasını
yaptı. Ömeroğlu, siyasi iradenin kamuoyu beklentilerini
isabetli bir biçimde tespit ettiğini, idarenin de monolog
söylemlerden kurtulup halkla diyaloğa geçerek kamu
menfaatini sağlamaya başladığını” belirtti.
HABER
Kamu Denetçisi Çakın’dan Kadın
Hakları Alanındaki STK’lara Ziyaret
Kadın ve çocuk haklarından sorumlu Kamu Denetçisi
Serpil Çakın, kadın hakları alanında faaliyet gösteren ve
merkezi Ankara’da olan STK’ları ziyaret etti.
Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV), Kadın Adayları Destekleme Derneği (KADER), Ankara Girişimci İş Kadınları
ve Destekleme Derneği (ANGİKAD) ile Uçan Süpürge
Kadın İletişim ve Araştırma Derneklerini ziyaret eden
Çakın, kadın hakları ile ilgili dernek yöneticilerinden
görüş aldı.
Kadın Hakları alanında Sivil Toplum Kuruluşu görevini
üstlenen dernek yöneticilerine Kamu Denetçiliği Kurumu’nun işlevini ve hangi konularda başvuru yapılabileceğini anlatan Çakın; “Kurum, vatandaş ile devlet
arasında arabulucu gibi çalışıyor. Bizler vatandaşa bir
adımlık mesafedeyiz. Vatandaş ile idare arasında adaleti gözeterek, hakkaniyet içerisinde karar verme gayretindeyiz.” açıklamasında bulundu. Çakın, sözlerini
şöyle sürdürdü; “Özellikle kadın hakları alanına ilişkin
şikayetlerde, pozitif ayrımcılık yapılarak menfaat ihlali
aranmaksızın şikayetleri inceliyoruz. Ayrıca, ziyarette bulunduğumuz tüm STK’ları da ileriki zamanlarda
Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından yapılacak çalışmalara davet ederek ortak çalışma yapmayı planlıyoruz.” dedi.
STK temsilcilerinin yöneticileri ise, kamu kurumunun
kendilerini ziyaret etmesine alışık olmadıklarını ifade
ederek, bu anlamda Kamu Denetçiliği Kurumunun
Türkiye’de ilkleri yaşattığını söylediler. Ziyaret edilen
STK yöneticileri, Avrupa’da ve dünyada vatandaşın
haklarını savunan ombudsmanlık kurumunun Türkiye’de de oluşturulmasından memnuniyet duyduklarını
belirttiler. Yöneticiler ayrıca; kadın hakları alanında bilgi
alışverişine hazır olduklarını, bilgi ve geçmiş tecrübeleri
paylaşmayı istediklerini ve düzenledikleri organizasyonlarda Kurum mensuplarını da görmekten memnuniyet duyacaklarını dile getirdiler.
Serpil Çakın, Çocuk Hakları Alanında
Faaliyet Gösteren STK’larla Görüştü
Kadın ve Çocuk Haklarından sorumlu Kamu Denetçisi
Serpil Çakın ve beraberindeki Kamu Denetçiliği Uzmanları, merkezi Ankara’da bulunan ve çocuk hakları
alanında faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluşlarına
ziyaretlerde bulundu.
Bu kapsamda; Gençlik Servisleri Merkezi (GSM), Türk
Çocukları Eğitim Vakfı (TÜÇEV), Lösemili Çocuklar
Vakfı (LÖSEV), Mutlu Çocuklar Derneği ve Çocuk ve
Bilgi Güvenliği Derneği ziyaret edilerek çocuk haklarına ilişkin fikir alışverişinde bulunuldu.
Kamu Denetçisi Serpil Çakın; ziyaretlerinde öncelikle
Kamu Denetçiliği Kurumu’nun işlevini belirterek, Kurumun vatandaş ile devlet arasında bir arabulucu gibi
çalıştığını, adaleti gözeterek, hakkaniyet içerisinde karar verdiğini, her zaman vatandaşa bir adım daha yakın
olduğunu ifade etti ve Kuruma hangi konularda baş-
OMBUDSMAN
vuru yapılabileceği hususunda bilgi verdi. Özellikle çocuk hakları alanına ilişkin şikâyetlerde pozitif ayrımcılık
yapılarak menfaat ihlali aranmaksızın şikâyetlerin incelendiğini vurguladı. Ayrıca ziyaret edilen tüm STK’lar
Kamu Denetçiliği Kurumunca ilerleyen zamanlarda yapılacak ortak çalışmalara da davet edildi.
Sayı: 1
MART 2014
41
HABER
Zekeriya Aslan, Çankırı’da İnsan
Hakları Günü Etkinliklerine Katıldı
Kamu Denetçisi Zekeriya Aslan, İnsan Hakları Günü
nedeniyle Çankırı Valiliği ve Karatekin Üniversitesinin
düzenlediği etkinliğe katıldı.
10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü etkinlikleri nedeniyle Çankırı’da bulunan Kamu Denetçisi Zekeriya Aslan, Valilik tarafından 100. Yıl Kültür Merkezi’nde
düzenlenen “İnsan Hakları Evrensel Bir Değerdir” konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Aslan, daha
sonra ise Karatekin Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonunda, ‘Demokrat Dede
ve Türk Masal Kahramanları İnsan Haklarını Anlatıyor
Projesi’nin açılışına katıldı. Karatekin Üniversitesi İnsan
Hakları ve Demokrasi Topluluğu tarafından birincisinin
düzenlendiği konferans dizisinin ilk konuğu olan Aslan, ‘Dünden Bugüne İnsan Hakları Uygulamaları’ konusunda konuşma yaptı. Aslan, konuşmasının sonunda programı düzenleyen öğrencilere teşekkür ederek
“biz her zaman gençlerin yanındayız” ifadesini kullandı.
Kamu Denetçisi Aslan, ayrıca Vali Vahdettin Özcan’ı da
makamında ziyaret etti. Ziyareti ve Çankırı’da katıldığı
etkinlikler nedeniyle Aslan’a teşekkür eden Vali Özcan,
Çankırı ile simgeleşen kaya tuzundan yapılmış bir de
lamba takdim etti.
Çakın, Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nde
Kadın ve Çocuk Hakları Konusunda
Konferans Verdi
Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nin davetlisi olarak Tokat’a
giden Kamu Denetçisi Serpil Çakın, Üniversite tarafından düzenlenen “Kadın ve Çocuk Haklarında Etkin Bir
Mekanizma: Kamu Denetçiliği Kurumu” konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Çakın konuşmasında;
42
Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kuruluşu, görevleri, işleyişi ile ilgili bilgiler verdi. Kurumun şikayet başvuru-
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
larını almaya başladığı bugüne kadar yapılan başvuruların niteliği, şekli, konu başlıkları ve alınan kararlar
hakkında istatistiki verileri paylaşan Çakın, ayrıca kadın
ve çocuk haklarına Kurumun bakışı ve Kurum mevzuatındaki bu alanda yapılan özel düzenlemelerle ilgili
de bilgiler verdi. Konferansa Vali Mustafa Taşkesen’in
yanı sıra Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Mustafa Şahin, Cumhuriyet Başsavcısı Özkan Gültekin,
Tokat İdare Mahkemesi Başkanı Mehmet Karakuş, Vali
Yardımcısı Coşkun Açık ile diğer davetliler ve öğrenciler katıldı. Öğrencilerin 10 Aralık Dünya İnsan Hakları
Günü nedeniyle hazırladıkları “Gençliğin Gözüyle Kadın ve Çocuk Hakları” temalı fotoğraf sergisinin açılışını Vali Taşkesen ile birlikte yapan Çakın, öğrenciler ve
katılımcılarla birlikte fotoğraf sergisini gezdi.
Kamu Denetçisi Çakın ve Kamu Denetçiliği Uzmanı
Hülya Düğeroğlu, Tokat’taki Erkek Yetiştirme Yurdu ve
Kadın Sığınma evini de ziyaret ederek, bu merkezlerde
kalan çocuk ve kadınlarla görüşmeler yaptı.
HABER
Elkatmış, İstanbul’da
Ruhani Liderlerle Görüştü
Kamu Denetçisi Mehmet
Elkatmış, Musevi Cemaati
Hahambaşısı İsak Haleva,
Türkiye Ermenileri Patrikliği
Genel Vekili Aram Ateşyan
ve İstanbul, Ankara ve İzmir
Süryani Ortodoks Cemaati
Ruhani Lideri ve Patrik Vekili Yusuf Çetin’le bir araya
geldi.
Kamu Denetçiliği Uzmanı
İ. Yücel Apiş’in de yer aldığı görüşmelerde, Cemaat
liderleriyle birer de çalışma
toplantısı gerçekleştirildi.
Ruhani liderlerle görüşmesi sırasında Kurum hakkında bilgiler veren Elkatmış, kilisede görevli din adamlarının
maaşlarının devlet bütçesinden karşılanması yönünde talebin olduğunu belirterek, bu yöndeki başvurunun gündemlerinde olduğu bilgisini verdi. Çalışma toplantılarında gündemdeki diğer konular hakkında da değerlendirmelerde bulunan Elkatmış, görüştüğü ruhani liderlere talepleri ile ilgili olarak Kanun ve Yönetmelik çerçevesinde
iyi niyetle çalışma yapacaklarını dile getirdi.
300 Yıllık Ombudsmanlık Mektubu
Kurum Temsilcilerimize Sunuldu
300 Yıllık Ombudsmanlık Mektubu İsveç Büyükelçiliği’nin organize ettiği “Bir Osmanlı fikri ve demokrasilerin
önemli bir ayağı olan Ombudsmanlık sisteminin oluşumunun 300. yıldönümü” programı, Kamu Denetçiliği
Kurumu ve Adalet Bakanlığı yetkililerinin katılımıyla İsveç
Büyükelçiliği Konutunda gerçekleştirildi.
Bir Osmanlı fikri olan Ombudsmanlığın 300. yılını gösteren mektubun bir örneğini İsveç Büyükelçisi Lars Wahlund, Kamu Denetçileri Serpil Çakın, Abdullah Cengiz
Makas ve Muhittin Mıhçak’a sundu.
Kamu Denetçiliği Kurumu’nu temsilen konuşan Kamu
Denetçisi Çakın, modern anlamda ilk kez İsveç’te kurulan ve buradan da tüm Dünya’ya yayılan ombudsmanlığın Osmanlı İmparatorluğu uygulamasından ilham alınmış olmasının, ülkemiz adına bir övünç kaynağı olduğunu
belirtti. Ombudsmanlığın 300. yılını kutladıklarını belirten Büyükelçi Lars Wahlund ise, İsveç Ombudsmanlık sisteminin demokrasilerinin önemli bir unsuru olduğunu ve Türkiye’nin kendi tarihini tekrar yaşattığını görmekten
ayrıca mutluluk duyduğunu ifade etti.
OMBUDSMAN
Sayı: 1
MART 2014
43
HABER
Elkatmış, Terör ve İnsan Hakları
Konusunda KDK’nın Yerini Anlattı
Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı tarafından Ankara’da düzenlenen Terörle Mücadele ve İnsan Hakları
Konusunda Kurumsal Perspektifler Panelinde konuşmacı olarak yer alan Kamu Denetçisi Mehmet Elkatmış, terör ve insan hakları konusunda Kamu Denetçiliği
Kurumu’nun yerini anlattı.
İnsan hakları konusunda bilgi ve tecrübesinden örnek-
ler veren Elkatmış, dünya genelinde bu alanda 200’e yakın
anlaşmanın olduğunu, bunlardan 100’e yakın anlaşmaya Türkiye’nin de taraf olduğunu dile
getirdi. Türkiye’nin terör konusunda ilkeleri belirlemekte geç
kaldığının altını çizen Elkatmış;
“Devlet, kendi insanına potansiyel suçlu gözüyle baktığı günleri geride bıraktı, yakın zaman
içerisinde insan hakları ve terör
konusunda ilkelerin belirlenmesiyle birlikte ciddi adımlar atıldı.”
dedi. Kamu Denetçiliği Kurumu’nun şikayet başvurularını almaya başladığı bu yana başvuruların 6 bine ulaştığını söyledi. Elkatmış, Kurumun yetki alanının kanunda
sayılan bazı istisnalar dışında çok geniş tanımlandığını,
tanınan yetki dahilinde, en gizli bilgilerin bile yerinde
incelenebildiğini belirtti.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nden
Kurum Uzmanlarına Seminer
44
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından arasında
Çocuk, kadın ve engelli haklarından sorumlu Kamu Denetçiliği Uzmanlarına 3 gün süren
bilgilendirme semineri gerçekleştirildi.
Kamu Denetçiliği Kurumu binasında düzenlenen Çocuk kadın ve engelli haklarından Sorumlu Kamu Denetçisi Serpil Çakın’ın da katıldığı seminerde, Emniyet Genel Müdürlüğünün
ilgili birimlerince kadın-çocuk ve engellileri
kapsayacak şekilde; Aile İçi Şiddet Mağdurları, Terör Mağduru, Sokakta Çalışanlar gibi Özel
Gruplara Kolluk Yetkisi ve Müdahalesi; İdareye Yapılan Personel İle İlgili Şikâyet Başvuruları; Gösteri, Yürüyüş ve
Toplumsal Olaylara Müdahale Esasları; Basılı Yayınlar, Sanat ve Kültürel Haklar Konusunda Uygulamalar ile Çocuk,
Suç ve Adalet konularında sunumlar yapıldı.
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
HABER
2014 Bütçemiz Kabul Edildi
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Cumhurbaşkanlığı,
TBMM, Sayıştay ve Kamu Denetçiliği Kurumu’nun bütçesini görüştü. Komisyon, bütçe görüşmelerinin birinci
gününde, Kurumun ilk bütçesi olan 2014 Yılı Bütçesi’ne
onay verdi.
Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda Bütçe sunuş konuşmasını yapan Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, Kurumunun ilk bütçe görüşmesi olduğunu, Komisyon üyelerine hatırlatarak heyecanını dile getirdi.
Ömeroğlu, konuşmasının başında Ombudsmanın tanımına da yer verdi.
Ömeroğlu, komisyondaki sunuş konuşmasında Kamu
Denetçiliği Kurumu’nun kuruluş amaçları arasında halka karşı sorumluluğun da olduğunu dile getirdi. Ömeroğlu, dünyada 140’a yakın ülkede Ombudsmanlık kurumunun başarıyla işlediği bilgisini aktardı. Ömeroğlu
Kurumun, çocuk, kadın ve engellilere yönelik fırsat
eşitliği, korunma ve incinebilir gruptaki kişilere yasayla
da öncelik tanındığını belirtti.
Kamu Denetçiliği Kurumu’nun, idarenin denetlenmesinde mevcut denetim mekanizmalarını tamamlayıcı
nitelikte olduğunu belirten Kamu Başdenetçisi Nihat
Ömeroğlu, hukukun üstünlüğünü sağlamaya yönelik
bir yönetim anlayışının yerleşmesine katkıda bulunmak amacıyla TBMM adına idareyi denetleyeceklerini
ve vatandaş- devlet ilişkisinde daima hakları ihlal edilen
birey doğrultusunda hareket edecekleri bilgisini verdi.
Kamu Denetçiliği Kurumu’nun 29 Mart 2013 tarihinden
OMBUDSMAN
itibaren şikayet başvurularını kabul etmeye başladığını
Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine aktaran Ömeroğlu
şikayet başvurularına ilişkin sayısal verilere de yer verdi.
Ömeroğlu, konuşmasında “25 Ekim 2013’e kadar toplam 6 bin 139 başvuru yapıldığını, başvuruların yüzde
1’lik kısmının yurtdışından yapıldığını ve şikâyetlerin 3
bin 655’inin sonuçlandırıldığını dile getirdi.
Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, başvuruların bölgelere göre dağılımına bakıldığında ise en çok başvurunun yüzde 31 oranla Marmara Bölgesi’nden, daha
sonra da yüzde 21 oranla İç Anadolu Bölgesi’nden geldiğini, en fazla başvuru yapılan illerin ise nüfus büyüklüğü ile doğru orantılı olarak sırasıyla İstanbul, Ankara
ve İzmir’in dikkat çektiğini belirtti.
Sunuş konuşmasının ilerleyen bölümlerinde, Kamu
Denetçiliği Kurumu’nun yurtiçi ve yurtdışı tanıtımlarına
da önem verdiği vurgusunu yapan Ömeroğlu, kendisinin ve Kamu Denetçilerinin birçok ziyaret ve kabul
gerçekleştirdiklerini belirterek, “Ankara’da görev yapan
Avrupa Birliği üye ülke Büyükelçilerinin katılımı ile Kurumun tanıtımına yönelik bir program gerçekleştirildi
ve AB delegasyonu nezdinde amaca ulaşıldı.” dedi.
Nihat Ömeroğlu konuşmasında şunları söyledi: Avrupa
Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türkiye Grubu
Başkanı Nursuna Memecan ile AKPM Raportörü Jordi
Xucla ve heyeti ‘Avrupa’da Ombudsmanlık Kurumunun Güçlendirilmesi’ başlıklı raporun hazırlıkları kapsamında Kurumu ziyaret ettiler ve faaliyetler hakkında
bilgi aldılar.
Sayı: 1
MART 2014
45
HABER
Birleşmiş Milletler (BM) Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Türkiye Temsilciliği ile kurumsal bağlamda yakın
ilişkiler tesis edildi ve ortak konularda işbirliğine gidilmesi hususunda mutabakat sağlandı. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) yetkililerinin Kuruma
yaptığı ziyaret neticesinde aynı şekilde kurumlar arası
işbirliğinin tesis edilmesi yönünde görüş birliğine varıldı. Ülkemizde uygulaması yeni olan Ombudsmanlık
Kurumu faaliyetlerinin daha iyi standartlarda olması
için yurt dışında çalışma ziyaretleri yapıldı, uygulama
örnekleri incelendi.
Bu kapsamda; Fransa (Strazburg), Lüksemburg ve Belçika’ da (Brüksel) AB, AKPM, Avrupa Adalet Divanı üst
düzey yetkilileri ile yararlı görüşmeler gerçekleştirildi.
Bu çerçevede Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden
Sorumlu Üyesi Stefan Füle, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, Avrupa Ombudsmanı Nikiforos Dia- mandouros ve Avrupa Adalet Divanı Başkan
Yardımcısı Koen Lenaerts ile görüşüldü. Devamında
basın toplantısı düzenlendi. Ayrıca, Kamu Denetçileri
başkanlığındaki heyetler; Danimarka, Norveç, Polonya, İngiltere ve İsveç’e çalışma ziyaretlerinde bulundu.
Kurum faaliyetine yeni başlasa da Uluslararası Kamu
Denetçiliği Sempozyumu’nu 03 Eylül 2013 tarihinde
Ankara’da başarıyla düzenledi. Sempozyum; Meclis
Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
Bakanlar, Avrupa Ombudsmanı Nikiforos Diamandouros, AB Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten, Avrupa ülkelerinin ombudsmanları ve çok sayıda yerli ve
yabancı katılımcıyla gerçekleşti.
46
Kamu Denetçiliği Kurumu faydalanıcısı olduğu ve Avrupa Birliği tarafından ortak finanse edilen 2 Milyon
Avro bütçeye sahip Eşleştirme ve Teknik Yardım söz-
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
leşmelerine ilişkin hazırlık çalışmaları devam ediyor ve
2014 yılı Ocak ayında uygulamaya geçmeyi planlıyor.
Ayrıca, UNICEF ile imzalanan protokol çerçevesinde
Kurum faaliyetlerinde kullanılmak üzere 65 bin dolarlık
bir bütçe tahsisi gerçekleştirildi.
Ülkemiz için de ayrı bir yeri olan Avrupa Birliği’nin İlerleme Raporu’nda Kurumumuza ayrılan bölümünde ise
Kurum faaliyetleri hakkında tamamen olumlu ifadelere
yer verilmektedir. Diğer yandan da Avrupa Ombudsman Ağı’na ve Avrupa Ombudsman Enstitüsü’ne Kurumumuzun üyeliği teyit edildi.”
Kamu Denetçiliği Kurumu’nun faaliyetine mali yılbaşından sonra başladığını komisyon üyelerine aktaran Ömeroğlu, 2013 yılı için Maliye Bakanlığınca
15.575.000 TL ödenek aktarıldığını, 2014 yılı Kurum
bütçesinin ise, kamuoyu tarafından yeni tanınmaya
başlanan hizmetin ve kalitenin yüksek standartlarda
gerçekleştirilmesini amaçladığını ve 13.543.000 TL’lik
tahsisi öngördüklerini sözlerine ekledi.
Kurumun ilk stratejik planı hakkında da Kalkınma Bakanlığı’nın görüşleri doğrultusunda 2016 yılında uygulanmaya başlanacağını belirten Kamu Başdenetçisi
Ömeroğlu, iç kontrol ortamının oluşturulması ile ilgili
çalışmaların devam edeceğini açıkladı. Türkiye Büyük
Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerinin, tanıtım için yaptırılan afiş ve kullanılan dil ile “Gezi Parkı”
sorularını sözlü şekilde cevaplandıran Ömeroğlu, idari sisteme yeni katılan bir Kurum olarak sorunsuz ve
amaca hizmet edecek bir şekilde çalışmayı arzu ettiklerini, 2014 yılı Bütçesinin hayırlı olması dilediği ile iyi
niyet temennisini de TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu
üyeleri ile paylaştı.
HABER
Aslan, İstanbul Orman Bölge
Müdürlüğü’nü Ziyaret Etti
Kamu Denetçisi Zekeriya Aslan, İstanbul Orman Bölge
çalışmalarının son durumu hakkında Mere’den detaylı
Müdürlüğü’nü ziyaret ederek Bölge Müdürü Zekeriya
bilgi aldı.
Mere’yle makamında görüştü. Kamu Denetçiliği Kuru-
Görüşme sırasında İstanbul ve çevresindeki ağaçlan-
mu’na orman ve çevre ile ilgili gelen şikayet başvurula-
dırma çalışmasının yoğun şekilde sürdürüldüğü bilgi-
rının kendi görev alanına girdiğini ifade eden Aslan, İs-
sini alan Aslan, görüşme sonunda ziyaretten duyduğu
tanbul’da ormanlık alanların durumu ve ağaçlandırma
memnuniyeti dile getirdi.
Türkiye Çocuk Hakları Komitesi’ne
Çalışmalarımızla Katkıda Bulunduk
UNICEF ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Türkiye Çocuk Hakları Komitesi adı altında Afyonkarahisar ve Erzurum’da düzenlenen toplantının bir benzerini geçtiğimiz
günlerde Diyarbakır’da gerçekleştirdi.
Diyarbakır’da yapılan toplantıya, Afyonkarahisar ve Erzurum toplantılarında da görev
alan Kamu Denetçiliği Uzmanı İlker Özcan
katıldı. Özcan toplantıdaki sunumunda, katılımcı çocuklara kurumun işleyişi ve başvuru şekli konusunda bilgi aktardı. Özcan
ayrıca, Kurumun çocuk hakları üzerinde
hassasiyetle durduğunu da ifade etti.
OMBUDSMAN
Sayı: 1
MART 2014
47
EĞİTİM
Kurum Çalışanları ‘Kamu Görevlileri
Etik Anlayışı’ Eğitimine Katıldı
Kurum personeline “Türkiye’de Kamu Sektöründe Etiğin Güçlendirilmesi” konulu Avrupa Konseyi destekli
hibe projesi çerçevesinde bilgilendirme eğitimi verildi.
Kurum personelinin yoğun katılım gösterdiği eğitim,
Kamu Görevlileri Etik Kurulu Raportörü ve Sayıştay
Uzman Denetçisi Murat Altun tarafından verildi. Altun,
sunumunda etik kavramı, etik insan, yozlaşma, kamu
yönetiminde etik, Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nun yapısı, görevleri, etik davranış ilkeleri ve Kurulun uygulamadaki örneklerine yer verildi.
Uzmanlar, Emniyet’in
Bilgilendirme Seminerine Katıldı
48
Kamu Denetçiliği Kurumu Uzmanları Emniyet Genel
Müdürlüğü’nde iki hafta süren bilgilendirme seminerine katıldı. Seminerin ilk haftasında Kamu Denetçiliği
Kurumu Uzmanlarına Güvenlik Dairesince ‘Gösteri, Yürüyüş ve Toplumsal Olaylara Müdahale Esasları’, Asayiş
Dairesince ‘Asayiş olaylarına yönelik uygulamalar’, Polis
Akademisi ve Hukuk Müşavirliğince Yargıtay İçtihatları
ve AİHM kararları’, Trafik Uygulama ve Denetleme Dairesince ‘Trafik Güvenliği ve Uygulamaları’ konularında
sunum yapıldı.
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
İkinci hafta programında ise uzmanlara, Yabancılar
Dairesi tarafından ‘Yabancıların Vatandaşlık, Mülteci ve
Sığınmacı Hakları ve Muhtemel Durumlar, TEM tarafından ‘Milli Güvenlik ve Terör Olayları’, İstihbarat birimi
tarafından ‘Basılı Yayınlar, Sanat ve Kültürel Haklar Konusunda Uygulamalar’ ve Asayiş Dairesi tarafından verilen ‘Adli ve İdari Görevler Dışında Polisin Görev Aldığı
Uygulamalardan Doğan Sorunlar’ konularında bilgiler
verildi.
EĞİTİM
Kurum Uzmanları TODAİE’de
Eğitime Katıldı
Kamu Denetçiliği Uzmanları Türkiye ve Orta Doğu
Amme İdaresi Enstitüsü’nde (TODAİE) düzenlenen eğitime katıldı.
Eğitim programı kapsamında katılımcılar; “Ombudsmanlık, Kurum Kültürü, İnsan Hakları, Kamu Gö-
revlilerine Özgü Suçlar, Kamu Mali Yönetimi, Kamu
Harcamaları, İdare Hukuku, İdari Yargılama, Denetim
Hizmetlerinde Usul ve Raporlama” konularında bilgilendirildi.
Avrupa Birliği Bakanlığı’ndan
Seminer
Kamu Denetçiliği Uzmanları Avrupa Birliği Bakanlığı’nda düzenlenen eğitime katıldılar. Eğitim programı
kapsamında katılımcılar; “Avrupa Birliği Kurumları”, “AB
Kurucu Anlaşmaları”, “AB Mevzuatı”, “Türkiye- AB İlişkilerinin Tarihçesi ve Katılım Müzakerelerinde son durum” hakkında bilgilendirildi.
Hacettepe Üniversitesi’nden
Uzmanlara Eğitim Programı
Kamu Denetçiliği Kurumu ve Hacettepe Üniversitesi
işbirliği ile Kamu Denetçiliği Uzmanlarına yönelik eğitim programı düzenlendi.
“Hukukun temel kavramları, Anayasa Hukuku, Ceza
Hukuku, Medeni Hukuk, Borçlar Hukuku, İdare Hukuku, yönetimde şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele, İnsan
OMBUDSMAN
Hakları Hukuku ve AİHM uygulamaları, kadın ve çocuk
hakları, ombudsmanlık, Avrupa Birliği Hukukunda ombudsmanlık, kamu yönetiminin esasları, kamu hizmeti
etiği, kamu personel rejimi, mobbing, alternatif uyuşmazlık çözümü, Türkiye’de gıda kodeksi ve sağlıkta etkileşimi, Türkiye’de sosyal hizmet ve yardımlar” konularını kapsayan eğitimler başarıyla tamamlandı.
Sayı: 1
MART 2014
49
İSTATİSTİK
ŞİKÅYET BAŞVURULARINA
İLİŞKİN BİLGİLER
1. Şikâyetlerin İncelenme Usulü ve Süreci
Genel olarak, şikâyet başvurusu; idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışları neticesinde
hak ve özgürlükleri veya menfaatleri ihlal edilen gerçek
ve tüzel kişilerin, ilgili idareye yapacakları başvurularının ardından kullanabilecekleri bir mekanizma olarak
tanımlanabilmektedir. Şikâyet başvurularının genel nitelikleri şu şekilde sıralanabilir:
∞ Şikâyet başvurusunun amacı, kendisine hizmet için
var olan, ancak kendisinden güçlü kamu idaresi karşısında, bireyin haklarının insan olarak onuruna yakışır
şekilde korunmasına katkı sağlamaktır.
∞ Şikâyet başvurusunun varlık nedeni, idarenin millet adına yargı dışında denetimidir. Kamu denetçisine
başvurma hakkı 12/09/2010 referandumu neticesinde
tanınan Anayasal bir haktır.
∞ Şikâyet başvurusu, iç denetim, teftiş gibi diğer denetim yolları ile yargı, idareye başvuru gibi hak arama yollarına bir alternatif değildir. Diğer bir anlatımla, şikâyet
başvurusu, idarenin yargı dışında TBMM adına dışsal
denetimine katkı sağlayacak bir mekanizmadır.
∞ Başvurularda sadece hukuka aykırılık iddiası değil iyi
yönetim ilkeleri ile hakkaniyete aykırılık da ileri sürülebilir. İdarenin işlem ve eylemleri ile tutum ve davranışı sonucu hak ve özgürlükleri veya menfaatleri ihlal
edilen gerçek ve tüzel kişiler Kuruma başvuruda bulunmaktadırlar. Bu tanım çerçevesinde, tüm bireyler
yanında; şirketler, sivil toplum kuruluşları, dernekler,
vakıflar, sendikalar vb. tüzel kişiler Kuruma başvuru
hakkına sahiptir. Ayrıca, tabiiyet ve mütekabiliyet (karşılıklılık) şartı aranmaksızın yabancı ülke vatandaşları da
Kuruma şikâyetlerini iletebilmekte ve şikâyetleri Kurumca sonuçlandırılmaktadır. Şikâyet başvurusunun
insan hakları, temel hak ve özgürlükler, kadın hakları,
çocuk hakları ve kamuyu ilgilendiren genel konulara
yönelik olması halinde, doğrudan hak ve özgürlüğü
veya menfaati ihlal edilen kişiler değil, gerçek ve tüzel
üçüncü kişiler de başvuruda bulunabilmektedir.
50
Bireyler yanında dernekler ve vakıflar gibi sivil toplum
kuruluşları da idarenin denetimi mekanizmasında aktif rol alabilmektedir. Ayrıca, şikâyet başvurusu kanuni
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
temsilci veya vekil tarafından da yapılabilmektedir.
Şikâyet başvurusu, Kuruma veya Kurumun gerekli gördüğü yerlerde açacağı bürolara; elden, posta, e-posta (iletisim@ ombudsman.gov.tr), faks veya elektronik
başvuru sistemi yoluyla ulaştırılmaktadır. Ancak, faks
veya elektronik posta yoluyla yapılan başvurulara ait
dilekçe asıllarının 15 gün içerisinde Kuruma gönderilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, şikâyet başvurusu
geçersiz sayılmaktadır. “Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” ekinde yer alan “Gerçek Kişiler için
Şikâyet Başvuru Formu” veya “Tüzel Kişiler için Şikâyet
Başvuru Formu” doldurulmak suretiyle Kuruma başvurulabilmektedir. Yönetmelikte belirlenen zorunlu bilgi
ve belgelerin sunulması koşuluyla form kullanılmadan
da şikâyet başvurusu yapılabilmektedir.
Diğer taraftan, haklı bir nedenin bulunması halinde
başvuru yapılan yerde formun doldurulmasına yardımcı olunmak suretiyle sözlü şikâyette de bulunulabilmektedir.
Ayrıca, illerde valilikler ve ilçelerde kaymakamlıklar aracılığıyla da şikâyet başvurusu yapılabilmektedir. Ancak,
burada, valilik ya da kaymakamlığın şikâyet başvurusuna ilişkin herhangi bir inceleme gerçekleştirmediklerinin altını çizmekte yarar görülmektedir. Valilik veya
kaymakamlıklar, şikâyetleri tarih ve sayı vermek suretiyle kayıt altına aldıktan sonra şikâyet başvurusunu ve
varsa eklerini en geç 3 iş günü içerisinde doğrudan Kuruma göndermektedirler.
Şikâyet başvurusunun, Kurum şikâyet bürosunca kayıt
altına alınması sonrasında, konusuna göre başvuru ilgili
Kamu Denetçisine havale edilmektedir. Kamu Denetçisi ise şikâyeti uzmana ileterek inceleme ve araştırma
sürecini başlatmaktadır.
Şikâyetler, ilk önce “ön inceleme”ye tabi tutulmaktadır.
Bu aşamada yapılan incelemede,
∞ Kurumun görev alanına girmeyen,
∞ Süresi içerisinde yapılmayan,
∞ Kurumda incelenmekte ve araştırılmakta olan bir
şikâyet başvurusuyla veya Kurum tarafından daha
önce sonuçlandırılan bir şikâyetle sebepleri, konusu ve
tarafları aynı olan,
∞ Yargı organlarında görülmekte veya yargı organlarınca karara bağlanmış uyuşmazlıklara ilişkin olan,
∞ Başvuru usulüne uygun olmayan,
∞ Başvuruda bulunması gereken isim, adres, unvan gibi
İSTATİSTİK
zorunlu bilgileri içermeyen,
∞ Menfaat ihlali içermeyen,
Şikâyetler hakkında‘İncelenemezlik Kararı’ verilerek
başvuru sahibi, gerekçesiyle birlikte karar hakkında yazılı olarak bilgilendirilmektedir.
Ön inceleme aşamasında ele alınan bir diğer husus ise,
şikâyetçinin Kuruma başvurmadan önce ilgili idareye
başvurarak idari başvuru yolunu tüketip tüketmemesidir. Kuruma başvuruda bulunabilmek için, idarî işlemden doğan zararın giderilmesinin üst makamdan,
üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, özel
kanunlarda belirtilmiş olması halinde ise bu makamlardan, idarî dava açma süresi içinde istenmesi gerekmektedir.
İdari başvuru yollarının tüketilmediğinin tespiti halinde ise, “Gönderme Kararı” verilmekte ve Karar, şikâyet
başvurusunun gereğinin yapılması için ilgili idareye,
bilgi olarak başvuru sahibine bildirilmektedir. Kurum
tarafından verilen gönderme kararlarıyla şikâyetçi, ilgili idareye çözüm için başvurmuş olarak değerlendirilmekte ve idari başvuru yollarının tüketilmesi şartı
sağlanmış olmaktadır. Diğer bir ifadeyle, şikâyet, işlem
tesis etmesini sağlamak üzere Kurum aracılığıyla ilgili
idareye bildirilmektedir.
Şikâyetlerin ön incelemesi, Şema-1’de sunulmaktadır:
Yapılan ön inceleme neticesinde bir şikâyetin başka
bir Kamu Denetçisinin görev alanına girdiğinin tespit
edilmesi halinde, Kamu Denetçisi tarafından‘Şikâyet
Başvuru
Dağıtım
Bürosu
İlgili
Denetçi
Ön
İnceleme
İnceleme
Gönderme
Kararı
İncelenemezlik
Kararı
İlgiliye
Tebliğ
Bilgi Amaçlı
Şikayetçiye Tebliğ
İdareye
Gönderme
Şema-1: Ön inceleme aşaması
Kaydının Kapatılması Kararı’ verilmekte ve şikâyet ilgili
rilmeden çözülebileceği kanaatine varılırsa, ilgili idare
Kamu Denetçisine gönderilmektedir.
ile (telefonla veya bizzat) görüşmeler yapılmaktadır.
“İncelenemezlik” ve “Gönderme” kararlarının verilmesine gerek olmadığının tespiti halinde ise, inceleme ve
araştırma aşamasına geçilmektedir. Şikâyetlerin sebepleri ve konuları aynı olanlar için ‘Birleştirme Kararı’
alınmakta ve birden fazla şikâyet tek bir şikâyet dosyası olarak incelenmektedir. İnceleme aşamasında,
bürokrasi ve kırtasiyecilikle çözümü geciktirmemek
için, öncelikle şikâyetin en kısa sürede nasıl sonuç-
Yapılan görüşmelerde şikâyet konusu olayla ilgili bilgi
verilip, ilgili idareden çözüm için işlem tesis etmesi istenmektedir. İlgili idare, şikâyet konusu olayı çözüme
kavuşturması halinde Kurumla irtibata geçerek konunun çözüme kavuşturulduğunu bildirmektedir. Böylece, Ombudsmanlık sisteminin temelindeki ‘uzlaşma
ve arabuluculuk pratiği’ hızlı ve etkin bir şekilde hayata
geçirilmiş olmaktadır.
landırılacağına ilişkin bir değerlendirme yapılmaktadır.
Ancak, şikâyetin bu yolla çözülemediği hallerde, şikâ-
Söz konusu şikâyetin herhangi bir yazışmaya yer ve-
yet konusu hakkında bilgi ve belgeler ile şikâyet hak-
OMBUDSMAN
Sayı: 1
MART 2014
51
İSTATİSTİK
kındaki değerlendirmeler ilgili idareden talep edilmekte ve böylece idareye de söz hakkı tanınmaktadır.
İdare, istenilen bilgi ve belgeleri derhal elektronik posta yoluyla Kurum elektronik posta adresine, bu isteğin
tebliğ edildiği tarihten itibaren en geç otuz gün içinde de asıllarını Kuruma göndermekle yükümlüdür. Bu
süre içinde istenen bilgi ve belgeleri haklı bir neden
olmaksızın vermeyenler veya eksik verenler hakkında
Başdenetçi veya Denetçinin başvurusu üzerine ilgili
merciin soruşturma açma zorunluluğu bulunmaktadır. Soruşturma açılmasına ilişkin işlem ve soruşturma
sonucu hakkında ilgili merci Kurumu bilgilendirmekle
mükelleftir.
Devlet sırrı veya ticarî sır niteliğindeki bilgi ve belgeler,
yetkili mercilerin en üst makam veya kurulunca açıkça gerekçesi belirtilmek suretiyle verilmeyebilir. Ancak,
devlet sırrı niteliğindeki bilgi ve belgeler Başdenetçi
veya görevlendireceği Denetçi tarafından yerinde incelenebilmektedir. İncelenen devlet sırrı niteliğindeki
bilgi ve belgeler açıklanamamakta ve kararda bunlara
yer verilememektedir.
Başdenetçi veya denetçiler, inceleme ve araştırma ko-
nusuyla ilgili olarak özel veya teknik bilgiyi gerektiren
hâllerde alanında uzman kişileri bilirkişi olarak görevlendirilebilmekte, tanık veya ilgili kişilerin dinlenmesine
karar verebilmektedirler.
Kurum tarafından yapılan görüşmeler ve yapılan yazışmalar neticesinde; bazı idarelerin şikâyet konusu olayla
ciddi olarak ilgilendiği, konunun bir an önce çözümü
için gerekli çalışmaları yaptığı (Örneğin Sağlık Bakanlığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Orman ve Su
İşleri Bakanlığı gibi) görülmüştür.Ancak bazı idarelerin ise şikâyet konusu olayla ilgili bilgi ve belge isteme
taleplerimize iyi yönetim ilkelerine yaraşır şekilde zamanında, açık ve gerekçeli cevap vermediği (Örneğin
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu gibi) belirlenmiştir.
Bu durum ise, şikâyetlerin etkin ve hızlı çözülmesini
engellemektedir. İdareden talep edilen bilgi ve belge,
hem idareye şikâyete konu olay hakkında söz hakkı
tanımakta hem de Kurum tarafından konunun hukuka ve hakkaniyete uygun şekilde değerlendirilmesinde
kaynak teşkil etmektedir.
İnceleme süreci, Şema-2’de sunulmaktadır:
İnceleme ve araştırma sonucu şikâyetin yerinde ol-
İnceleme
İdareden BilgiBelge İstenmesi
İdarenin 30 Gün İçinde
Cevap Vermemesi
Bilirkişi
Görevlendirilmesi
İdarenin 30 Gün
İçinde Cevap
Vermesi
Başdenetçi veya
Denetçinin Başvurusu
Üzerine İlgili Merci
Tarafından Soruşturma
Açılması
Soruşturma Açılmasına
İlişkin İşlem ve Soruşturma
Sonucu Hakkında İlgili
Merci’in Kurumu
Bilgilendirmesi
52
Şema-2: İnceleme Aşaması
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
Tanık veya İlgili
Kişilerin
Dinlenmesi
İSTATİSTİK
duğu kanaatine varılması hâlinde “Tavsiye Kararı” verilmektedir. Kararda idareye hatalı davranıldığının kabulü,
zararın tazmini, işlem yapılması veya eylemde bulunulması, mevzuat değişikliğinin yapılması, işlemin geri
alınması, kaldırılması, değiştirilmesi veya düzeltilmesi,
uygulamanın düzeltilmesi, uzlaşmaya gidilmesi, tedbir
alınması konularında önerilerde bulunulmaktadır.
İlgili merci, tavsiye doğrultusunda tesis ettiği işlemi, aldığı önlemi veya tavsiye edilen çözümü uygulanabilir
nitelikte görmediği takdirde bunun gerekçesini otuz
gün içinde Kuruma göndermek zorundadır. İnceleme
ve araştırma sonucunda şikâyetin yerinde olmadığı ka-
naatine varılması hâlinde ise “Ret Kararı” verilmektedir.
Ayrıca, şikâyetçinin başvurusundan vazgeçmesi, şikâyetçi gerçek kişi ise ölümü veya tüzel kişi ise tüzel kişiliğinin sona ermesi, şikâyet konusu talebin ilgili idare
tarafından yerine getirilmesi, inceleme ve araştırma
devam ederken şikâyet konusu hakkında dava açılması
durumlarında Kurumumuz tarafından “Karar Verilmesine Yer Olmadığına Dair Karar” verilmektedir. Kurumun tarafları uzlaştırmasıyla şikâyet konusu olaydaki
hatalı işlemin idare tarafından düzeltilmesi halinde de
bu karar alınmaktadır. Şema-3’te ise karar türleri gösterilmektedir
Karar
Ret Kararı
Karar Verilmesine
Yer Olmadığına
Dair Karar
Tavsiye Kararı
İdarenin Kararı
Uygulamaması
İdarenin Kararı
Uygulaması
* Dava Açılması
* Şikayetçinin Ölümü veya Tüzel
Kişiliğinin Sona Ermesi
* Şikayete Konu Talebin İdarece
Yerine Getirilmesi
* Şikayetten Vazgeçme
İdare, Tavsiye Edilen Çözümü
Uygulanabilir Nitelikte
Görmediği Takdirde Bunun
Gerekçesini Otuz Gün İçinde
Kuruma Bildirir.
Şema-3: Karar Türleri
Başdenetçilik, kararın verilmesinden sonra sonucu etkileyebilecek bilgi ve belgelerin ortaya çıkması durumunda şikâyet hakkında yeniden inceleme ve araştırma yapabilmektedir.
Tavsiye ve Ret Kararları, Kamu Denetçisinin önerisi üzerine, bizzat Kamu Başdenetçisi tarafından verilmektedir. Kamu Başdenetçisi, şikâyet başvurusu ile şikâyete
ilişkin tüm bilgi ve belgeleri, gerek ulusal gerekse uluslararası mevzuat hükümleri çerçevesinde incelemekte
ve hakkaniyet boyutunu da göz önünde bulundurarak
idareye önerilerde bulunmaktadır.
Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu, tüm kararların
OMBUDSMAN
Kamu Başdenetçisi tarafından alınmasını öngörmektedir. Ancak, Kamu Başdenetçisi, bürokratik işlemlerin
azaltılarak verimliliğin arttırılmasını sağlamak amacıyla,
Tavsiye ve Ret kararları hariç, diğer kararların (İncelenemezlik, Gönderme ve Başvurunun Geçersiz Sayılmasına ilişkin Karar, Birleştirme ve Şikâyet Kaydının Kapatılmasına İlişkin Karar, Karar Verilmesine Yer Olmadığına
Dair Karar) Kamu Denetçileri tarafından verilmesini,
İmza Yetkileri Yönergesi çerçevesinde yetki devriyle uygun bulmuştur. Bu kararlar zaman zaman Kamu
Başdenetçisi tarafından denetlenmektedir. Kamu Başdenetçisi bu kapsamda devrettiği yetkileri, işlerin yürütümü ihtiyaç duyulan hallerde geri alabilecektir.
Sayı: 1
MART 2014
53
İSTATİSTİK
2. Genel İstatistiki Bilgiler
Başvuru Şekli
Sayı
Yüzde
Kurum tarafından kamu hizmetlerinin işleyişinde bağımsız ve etkin bir şikâyet mekanizması oluşturularak,
29/03/2013 tarihi itibarıyla elden, posta, e-posta, faks
ve e-başvuru sistemi (on-line) aracılığı ile şikâyet başvuruları alınmaya başlanmıştır.
Faks
211
2,8
Elden
365
4,8
Posta
2136
28,0
E-Başvuru
4356
57,0
31/12/2013 itibarıyla Kuruma yapılan şikâyet başvurularının sayısı 7638’dir. Başvuruların büyük çoğunluğu
(yaklaşık olarak % 57’si) internet sayfasında yer alan
“e-başvuru” sistemi aracılığı ile yapılmıştır.
TOPLAM
E-Posta
570
7,5
7638
100,0
Başvuru şekline ilişkin veriler Tablo- 1’de gösterilmektedir.
Kuruma yapılan başvuruların % 27’lik önemli bir kısmı
“kamu personel rejimi” ne yöneliktir. Yaklaşık olarak
%15’i “eğitim- öğretim, gençlik ve spor” alanında, %12’si
“çalışma ve sosyal güvenlik” alanında, yüzde 11’i “ekonomi, maliye ve vergi” alanındadır.
Tablo-1: Başvuru Şekilleri
Şikâyet konularının dağılımı Tablo- 2’de sunulmaktadır:
Tablo-2 Şikayet Konuları
54
Şikayet Konusu veya Alanı
Sayı
Yüzde
Kamu Personel Rejimi
2142
28,0
Eğitim-Öğretim, Gençlik ve Spor
1203
15,8
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
888
11,6
Ekonomi, Maliye ve Vergi
784
10,3
Adelet, Milli Savunma ve Güvenlik
455
6,0
Ulaştırma, Basın ve İletişim
271
3,5
İnsan Hakları
263
3,4
Mülkiyet Hakkı
239
3,1
Orman, Su, Çevre ve Şehircilik
198
2,6
Enerji, Sanayi, Gümrük ve Ticaret
166
2,2
Sağlık
158
2,1
Engelli Hakları
87
1,1
Sosyal Hizmetler
46
0,6
Nüfus, Vatandaşlık, Mülteci ve Sığınmacı Hakları
37
0,5
Kadın ve Çocuk Hakları
32
0,4
Bilim-Sanat, Kültür ve Turizm
32
0,4
Gıda, Tarım ve Hayvancılık
28
0,4
Ailenin Korunması
13
0,2
Mahalli idarelerce yürütülen hizmetler
455
6,0
Diğer Konu ve Alanlar
141
1,8
7638
100,0
TOPLAM
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
İSTATİSTİK
İdareler bazında şikayetlerin dağılımı ise Tablo-3’te gösterilmektedir.
İdare
Milli Eğitim Bakanlığı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Üniversite ve Fakülteler
Maliye Bakanlığı
Belediye ve Şirketler
İçişleri Bakanlığı
Sosyal Güvenlik Kurumu
Sağlık Bakanlığı
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı
Adelet Bakanlığı
Bankalar ve Sigorta Şirketleri
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı
Başbakanlık
Milli Savunma Bakanlığı, Genel Kurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıkları
ÖSYM
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
Orman ve Su İşleri Bakanlığı
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve SYDV’ler
Yargı Organları
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
Emniyet Genel Müdürlüğü
Valilik
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
Gençlik ve Spor Bakanlığı
Elektrik Dağıtım Şirketleri
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
Devlet Personel Başkanlığı
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü
Diyanet İşleri Başkanlığı
Genel Kamu Kurumları
Kültür ve Turizm Bakanlığı
İl Özel İdaresi
TOKİ
Düzenleyici ve Denetleyici Kurullar
Kaymakamlıklar
Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü
Dışişleri Bakanlığı
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Kalkınma Bakanlığı
Vakıflar Genel Müdürlüğü
Ekonomi Bakanlığı
Jandarma Genel Komutanlığı/Sahil Güvenlik Komutanlığı
Hazine Müsteşarlığı
Diğer Kamu İdareleri ve KİT’ler
Özel Şirketler, Kişi Kurluşlar ve Belirtilmeyenler
TOPLAM
Sayı
954
844
432
365
350
332
294
293
278
240
203
188
183
169
156
140
136
127
117
96
95
90
80
69
55
52
47
43
36
35
35
31
30
28
27
22
15
14
14
13
12
10
10
7
186
685
7638
Yüzde
12,5
11,1
5,7
4,8
4,6
4,3
3,8
3,8
3,6
3,1
2,7
2,5
2,4
2,2
2,0
1,8
1,8
1,7
1,5
1,3
1,2
1,2
0,1
0,9
0,7
0,7
0,6
0,6
0,5
0,5
0,5
0,4
0,4
0,4
0,4
0,3
0,2
0,2
0,2
0,2
0,2
0,1
0,1
0,1
2,4
9,0
100,0
55
Tablo-3: Şikayet edilen idareler
OMBUDSMAN
Sayı: 1
MART 2014
İSTATİSTİK
7638 şikâyet başvurusunun 6097 tanesi Kurumumuz
tarafından sonuçlandırılmıştır. Kurum tarafından % 35
oranında “İncelenemezlik Kararı”, %37 oranında ”Gön-
derme Kararı” ve %6 oranında “Başvurunun Geçersiz
Sayılması” kararı verilmiştir. Verilen karar türlerine
ilişkin bilgiler Tablo-4’deki gibidir:
Karar Türleri
Sayı
Yüzde
Gönderme Kararı
2155
37
İncelenemezlik Kararı
2240
35
Başvurunun Geçersiz Sayılması
329
5,9
Karar Verilmesine Yer Olmadığına İlişkin Karar
307
5,3
Birleştirme Kararı
522
7,1
Mahalli İdarelere İlişkin Başvurular
432
7,9
Tavsiye Kararı
64
1
Ret Kararı
37
0,6
Kısmen Tavsiye Kısmen Ret Kararı
11
0,2
6097
100
TOPLAM
Tablo-4: Karar Türleri
56
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
KARAR ÖRNEKLERİ
UZLAŞMA YOLUYLA
ÇÖZÜLEN ŞİKÅYET
BAŞVURULARI
Ombudsmanlık uygulaması, anlaşmazlıkların taraflar arasında uzlaşmayla bertaraf edilmesi temeline
dayanmaktadır. Dolayısıyla, şikâyetlerin bürokrasi ve
kırtasiyeciliğe meydan vermeden telefonla veya yüz
yüze görüşmelerle çözülmesi, ön incelemeden sonra
uyguladığımız bir pratiktir. Böylece, birey ile idare arasında bir köprü olma gayretindeki Kurumumuz, yanlış
anlaşılmalardan, bilgi eksikliğinden, uygulamadaki gecikmelerden kaynaklan şikâyetleri, kaynağında hızlı bir
şekilde çözüme kavuşturabilmektedir.
Diğer bir ifadeyle, uzlaşma yoluyla şikâyetlerin çözülmesinin, iyi yönetim ilkelerinin bir yansıması olarak
değerlendirilmesi uygun olacaktır. Bu sayede birey,
sahip olduğu bilgi edinme, dinlenilme, savunma gibi
haklarını kullanabilmekte; idare ise makul sürede işlem
tesis ederek eşit, tarafsız, hesap verebilir ve şeffaf hale
gelmektedir.
Uzlaşma yoluyla çözüme kavuşturduğumuz şikâyetlerden bazılarına aşağıda yer verilmiştir:
1. Yol çalışması esnasında açılan ve çevre
için tehlike arz eden sorunun giderilmesi1
Şikâyetçi, DSİ 22. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan
dere ıslah çalışmaları sırasında konutunun bitişiğinde
açılan ve 6 ay boyunca kapatılmayan çukurun kapatılması talebiyle Kurumumuza başvurmuştur. Yapılan
uzlaştırma çalışmaları sonucunda söz konusu çukur
ilgili idare tarafından kapatılmış, şikâyetçinin talebi ilgili
idare tarafından yerine getirilmiştir.
2. Tedavinin hastaya yakın yerde sürdürülmesi2
Şikâyetçinin ortodonti tedavisine ihtiyaç duyan oğlunun Konya Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde başlanan tedavisi devam ederken, Kahramanmaraş’a tayini çıkmıştır. Şikâyetçinin, Kahramanmaraş’ta
diş hekimliği fakültesi bulunmaması nedeniyle en yakın
yer olan Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde tedaviye devam edilmesini istemesine rağmen,
Sosyal Güvenlik Kurumu ödemelerinde yaşanabilecek
sorunlar gerekçe gösterilerek talebinin yerine getiril-
memesi üzerine Kurumumuza başvurmuştur. Yapılan
uzlaştırma girişimleri sonucunda, şikâyete konu tedavinin Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde
devam edilmesi sağlanmış ve bu kapsamda şikâyetçinin talebi ilgili idare tarafından yerine getirilmiştir.
3. Deprem zararının tazmin edilmesi3
Şikâyetçi, 2011 yılında Van ilinde meydana gelen deprem nedeniyle konutunda oluşan hasarın tazmini talebinin dikkate alınmadığı gerekçesiyle Van Valiliği
hakkında şikâyette bulunmuştur. Van Valiliği ile yapılan
yazışmalar sonucunda, şikâyete konu deprem hasar
bedelinin Van Valiliği tarafından şikâyetçinin hesabına
yatırılması sağlanmıştır.
4. İdarenin vatandaşlara karşı tutum ve davranışları4
Şikâyetçinin, Esenyurt Tapu Müdürlüğünde yaşanan
aksaklıklar ve çalışanların tutum ve davranışlarına ilişkin başvurusu üzerine yapılan yazışmalar sonucunda;
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Başmüfettişliğince
yerinde inceleme yapılması sağlanmıştır. Başmüfettişliğin gerçekleştirdiği inceleme sonucunda tanzim edilen raporda; çeşitli idari tedbirlerin alınması gerektiği
sonucuna varıldığı, söz konusu tedbirlerin uygulanması için talimat verildiği ifade edilmiş, şikâyetçi ile yapılan
şifahi görüşmede de bu husus teyit edilmiştir.
5. Camiye uzun süre din görevlisi atanmaması5
İstanbul ili, Kadıköy ilçesinde ikamet eden vatandaşlar tarafından, Söğütlüçeşme Camisine bir yıldır imam
hatip atanmamış olması nedeniyle yapılan şikâyet başvurusu üzerine Kurumumuzca yapılan uzlaştırma girişimleri neticesinde Kadıköy Müftülüğü tarafından söz
konusu camiye imam hatip ataması yapılmıştır.
6. Derslerin eşdeğerliklerinin kabul edilmesi6
Gaziantep Üniversitesi Elektrik- Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencileri olan 3 şikâyetçi, başvurularında, 2012-2013 eğitim öğretim yılı bahar döneminde ERASMUS öğrenci değişim programı kapsamında
Danimarka Teknik Üniversitesi’nde eğitim aldıklarını
belirtmişlerdir. Başvurularında, ayrıca, eğitim süresince anılan üniversiteden 2 öğrencinin 4 ders ve 30 kredi, 1 öğrencinin ise 3 ders ile 30 kredi almak suretiyle
dönemlik ders yükünü tamamlayarak mezun olmaya
3. Karar No: 01.2013/83
4. Karar No: 01.2013/560
1. Karar No:01.2013/47
5. Karar No: 01.2013/75
2. Karar No:01.01.2013/430
6. Karar No. 02.2013/497-498-499
OMBUDSMAN
57
Sayı: 1
MART 2014
KARAR ÖRNEKLERİ
hak kazandıklarını da ifade etmişlerdir. Şikâyet başvurucuları, Gaziantep Üniversitesi Mühendislik Fakültesi
Elektrik- Elektronik Bölümü’nün ders saydırma taleplerini reddetmesi neticesinde, iki öğrencinin mezun
olamamasının ve bir öğrencinin de eğitim süresinin 1
dönem uzamasının mağduriyete neden olduğunu belirtmişlerdir.
İnceleme sürecinde Gaziantep Üniversitesi Rektörlüğü ve Mühendislik Fakültesi Dekanlığı ile ayrı ayrı görüşmeler yapılmış, konunun uzlaşıyla çözümlenmesi
tavsiye edilmiştir. Üniversite yetkilileri konuyu tetkik
ederek Kurumumuza değerlendirmelerinin sonucu
iletmiş ve şikâyetçilerin mağduriyetlerinin giderileceğini beyan etmişlerdir. Böylece, şikâyetçilerin aldıkları
derslerin eşdeğerlikleri kabul edilerek şikâyet uzlaşı yoluyla çözüme kavuşturulmuştur.
7. Bedelli askerlik ücretinin eksik ödenmesi7
U.K.’nin annesi S.S., Kurumumuza şikâyet başvurusunda bulunarak, oğlunun “eksik ödeme yaptığı öne
sürülerek” dövizle askerlik kapsamından haksız yere çıkartıldığını, öte yandan eksik ödeme iddiasının idarenin
hatasından kaynaklandığını, Milli Savunma Bakanlığına
başvurdukları halde olumlu yanıt alamadıklarını belirtmiştir. Şikâyetçi, ödemelerinin dövizli askerlik başvurusu yapıldığı zaman yürürlükte olan mevzuat hükümleri
çerçevesinde yeniden gözden geçirilmesini, oğlunun
tekrar kapsam içine alınması ve adına terhis belgesi
düzenlenmesini talep etmiştir.
Milli Savunma Bakanlığı, Kurumumuza gönderdiği cevabi e-posta mesajında, U.K.’nin durumunun yeniden
tetkik edildiğini ve borcunu ödeyebilmesini teminen
kendisine ek süre verilmesine karar verildiğini, ödeme
belgesinin Yenimahalle Askerlik Şubesi Başkanlığına
ulaştırması halinde, işlemlerinin dövizle askerlik hizmeti kapsamında sonuçlandırılacağını belirtmiştir.
Bakanlık ayrıca, U.K’nin Askerlik Şubesince kendisine
bildirilen miktar üzerinden ödeme yapmasına rağmen,
yürürlükteki mevzuat kapsamında eksik borcu varmış
gibi işlem yapılmasında kendisine atfedilecek bir kusuru bulunmadığını belirterek, mağduriyetinin önlenmesi
için eksik ödemesini tamamlamasını müteakip işlemlerinin şikâyetçinin talep ettiği gibi önceki mevzuat hükümlerine göre yürütüleceğini kaydetmiştir. Böylelikle,
Kurumumuzun girişimiyle kısa bir süre içinde uzlaşıyla
şikâyet çözüme kavuşturulmuştur.
8. Yapılan sosyal yardımın sürdürülmesi8
Şikâyetçi başvurusunda, 03/08/2007 tarihinden itibaren hükümlü olduğunu, maddi durumu iyi olmadığından 2010 yılında Başbakanlık SHÇEK Genel Müdürlüğü
tarafından oğluna bir yıl süreli nakdi yardım yapıldığını,
sonrasında ise yardımın kesildiğini, bu sebeple oğluna
tekrar yardım yapılabilmesi için Denizli Aile ve Sosyal
Politikalar İl Müdürlüğüne ve Baklan Kaymakamlığına
başvuruda bulunduğunu, ancak başvuruları neticesinde başvurularına cevap verilmediğini ve kendisine herhangi bir yardım yapılmadığını da belirtmiştir.
Kurumumuzca yapılan inceleme neticesinde, Baklan
Kaymakamlığından herhangi bir yardım talep edilmediği, diğer taraftan Denizli Aile ve Sosyal Politikalar İl
Müdürlüğü tarafından şikâyetçinin oğluna yapılan nakdi yardımın 01/01/2011 tarihinden itibaren hiç ara verilmeden devam ettiği, Aralık 2013 tarihine kadar devam
edecek olan bu yardımın 5 ay daha ödeneceği anlaşılmıştır. Kurumumuzca yapılan girişim neticesinde
adı geçen İl Müdürlüğü tarafından yardımın süresinin
sona ereceği tarih olan Aralık 2013’te ailenin başvurusu beklenmeksizin şikâyetçinin durumunun yeniden
değerlendirileceği belirtilmiş, şikâyet böylece çözüme
kavuşturulmuştur.
9. Bilgi edinme başvurusuna idarenin cevap
vermemesi9
Şikâyetçi, Kurumumuza başvurusunda, BİMER aracılığıyla Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğüne başvuruda bulunduğunu, ancak başvurusu
ile ilgili olarak kendisine herhangi bir bilgi verilmediğini belirtmektedir. Kurumumuz, anılan Genel Müdürlük’ten söz konusu şikâyet başvurusu hakkında gerekli
girişimlerde bulunmasını talep etmiştir. Sonrasında,
şikâyetçinin BİMER vasıtasıyla ilgili kuruma iletmiş olduğu dilekçesinin adli ve idari yönden gereğinin yapılması için Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği, Adıyaman E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Disiplin Amirliği tarafından yapılan disiplin soruşturması sonucunda “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına dair Karar” verildiği, adli yönden ise soruşturmanın
halen devam ettiği ile ilgili şikâyetçiye gerekli bilginin
verildiği öğrenilmiştir.
10. İşten çıkış tarihinin düzeltilmesi10
Şikâyetçi, Kurumumuza başvurusunda SGK Adana
İl Müdürlüğüne işten çıkış tarihinin düzeltilmesi ve
kendisine bildirilmesi hakkında verdiği dilekçesine,
8. Karar No: 03.2013/116
58
9. Karar No: 03.2013/285
7. Karar No: 03.2013/255
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
10. Karar No: 03.2013/328
KARAR ÖRNEKLERİ
Müdürlük tarafından herhangi bir cevap verilmediğini belirtmiştir. Bunun üzerine, Kurumumuz anılan il
müdürlüğü ile görüşmelerde bulunmuştur. Bu görüşmeler neticesinde, hizmete ilişkin gerekli bilgilerin, ilgili
işyeri tarafından SGK’ya verildiği, sisteme 28/10/2008
olarak kay dedilen işten çıkış tarihinin 16/01/2013 tarihi olarak düzeltildiği, ayrıca konunun SGK Denetmeni
tarafından da incelendiği ve şikâyetçiye gerekli bilginin
verildiği öğrenilmiştir.
11. Adli sicil kaydının silinmesi11
Şikâyetçi, adli sicil kaydının silinmesi için Adli Sicil ve
İstatistik Genel Müdürlüğüne başvuruda bulunmuş, fakat talebiyle ilgili herhangi bir işlem yapılmamıştır. Kurumumuzca yapılan girişim sonucunda, şikâyetçiye ait
kaydın 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 9’uncu maddesi gereğince adli sicil kaydından çıkartılması ve aynı Kanunun 10. maddesi gereğince istenildiğinde verilmek
üzere arşiv kaydına alınması sağlanmıştır.
12. Trafik cezasının zamanında tebliğ edilmemesi12
Şikâyetçi, radar uygulaması sonucu hız limiti ihlali cezası aldığını ve cezanın kendisine zamanında tebliğ
edilmemesinden dolayı indirim hakkını kaybettiğini
iddia etmiştir. Kurumumuzca yapılan girişim sonucunda, şikâyete konu işlemle ilgili olarak Isparta İl Emniyet
Müdürlüğünce, idarenin hatasından dolayı meydana
gelen hak kaybının telafisi için gereğinin yapıldığı öğrenilmiştir.
13. Fatura bilgisinin verilmemesi13
Şikâyetçi, Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım A.Ş (AYEDAŞ)’nin geçmişe yönelik fatura bilgisini kendisine vermemesi
üzerine şikâyette bulunmuştur. Kurumumuz girişimleriyle, AYEDAŞ’ın gerekli bilgi ve belgeleri şikâyetçiye
göndermesi sağlanmıştır.
14. Bilirkişi raporunun mahkemeye gönderilmemesi14
Şikâyetçi başvurusunda, Antalya 2’nci İdare Mahkemesinde görülmekte olan dava dosyasının incelenmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderildiği
ve incelemenin uzun süredir devam etmesi nedeniyle
hak kaybına uğradığını belirtmiştir. Kurumumuz, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ile irtibata geçerek bilirkişi raporunun şikâyetçiye gönderilmesini sağlamıştır.
15. Sağlık raporunun iade edilmemesi15
Şikâyetçi, 2010 yılında bedensel engelli olduğuna ilişkin hastaneden aldığı sağlık kurulu raporunun aslını
Gaziantep İli Şahin bey Askerlik Şubesine verdiğini,
yapılan muayene sonucu “askerliğe elverişli değildir”
raporu aldığını, ancak sağlık kurulu raporunun kendisine iadesi yönündeki talebinin askerlik şubesi tarafından reddedildiğini belirtmiştir. Milli Savunma Bakanlığı
ile yapılan yazışma neticesinde, özürlü sağlık kurulu
raporunun aslının teslim tutanağı karşılığı şikâyetçiye
iade edilmesi sağlanmıştır.
16. Harcırah ödenmemesi16
Şikâyetçi, Kurumumuza başvurusunda, Türkiye Şeker
Fabrikaları A.Ş. yetkililerinin talebiyle atama işlemleri
esnasında göç harcırahı istemeksizin naklinin yapılmasını kabul ettiğine dair noter onaylı bir belge aldığını ve bu belgeye istinaden kendisine harcırah ödenmeksizin atamasının gerçekleştirildiğini, Türkiye Şeker
Fabrikaları A.Ş. bünyesinde çalışan ve tayini harcırahız
yapılan benzer durumdaki başka bir şahsa ise İş Mahkemesi kararı doğrultusunda harcırahının yasal faizi ile
birlikte ödendiğini belirtmiş ve kendisine de harcırahın
ödenmesini talep etmiştir. Şikâyetçi ile Türkiye Şeker
Fabrikaları A.Ş Genel Müdürlüğü arasında Kurumumuz
girişimiyle uzlaşma sağlanarak, şikâyetçinin harcırahını
alması sağlanmıştır.
17. İhtisas süresinin hizmet puanına sayılmaması17
Toplam 5 yıl ihtisas yapmış olan şikâyetçinin ihtisas
süresinin hizmet puanına sayılmaması ve bu nedenle atamalarda mağdur olması hakkında yaptığı şikâyet başvurusunda idari başvuru yollarını tüketmediği
görülmüştür. Ancak, şahsın mağduriyeti ve lehinde
olan mevzuatın açıklığı dikkate alınarak, şikâyetin uzlaşmayla çözülmesi yoluna gidilmiştir. Kurumumuzca
yapılan incelemeler ve görüşmeler neticesinde, şikâyetçinin hizmet puanı durumuna ilişkin düzeltilmiş
döküm Sağlık Bakanlığından temin edilerek hizmet
puanının düzeltilmesi sağlanmış ve şikâyetçi bu durum
hakkında bilgilendirilmiştir.
18. Kıdem tazminatının ödenmemesi18
Şikâyetçi başvurusunda DSİ 15’nci Bölge Müdürlüğü bünyesinde topoğraf olarak görev yapmakta iken
emekli olduğunu, daha önce memuriyette geçen toplam 4 yıl 6 aylık hizmetine ait kıdem tazminatı talebi-
11. Karar No: 03.2013/523
15. Karar No: 03.2013/234
12. Karar No: 03.2013/3103
16. Karar No: 05.2013/655
13. Karar No: 03.2013/382
17. Karar No: 05.2013/1038
14. Karar No: 03.2013/71 ve Karar No: 03.2013/456
18. Karar No: 05.2013/805
OMBUDSMAN
59
Sayı: 1
MART 2014
KARAR ÖRNEKLERİ
nin SGK tarafından uygun bulunmasına rağmen, halen
ödeme yapılmadığını belirtmiştir. 15’inci Bölge Müdürlüğü Personel ve Eğitim Şube Müdürlüğü ile yapılan
görüşmede, konunun Genel Müdürlüğe bildirildiği,
anılan genel müdürlüğün ise gerekli düzenlemeleri
yapmak suretiyle şikâyetçinin talebini yerine getirdiği
Kurumumuza bildirilmiştir.
19. Stajyerlik başvurusunun reddi19
Şikâyetçi, başvurusunda, 17 yaşındaki oğlunun okul
başarı durumunun yeterli olmasına rağmen, düşük
ortalamaya sahip sınıf arkadaşlarının stajyerlik başvurusunu kabul eden Türk Standartları Enstitüsünün
(TSE), oğlunun başvurusunu reddettiğini belirtmiştir.
Kurumumuzca TSE İnsan Kaynakları Daire Başkanlığı
ile görüşülerek, stajyerlik başvurusunun yeniden değerlendirilmesi sağlanmıştır.Yedek kontenjandan ve
stajdan vazgeçenlerden doğan boşluktan istifade ile
şikâyetçinin oğlunun staja başlatılabileceği tarafımıza
bildirilmiştir.
20. Ölüm aylığı bağlanana kadar sağlık giderlerinin ödenmemesi20
Eşi vefat eden şikâyetçi, başvurusunda eşinin vefatından ölüm aylığının bağlandığı tarihe kadar geçen süre
zarfında sağlık giderlerinin SGK tarafından karşılanmadığını belirtmektedir. Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü ile yapılan görüşme üzerine, SGK tarafından
ilgiliye ölüm aylığı bağlanması ve sağlık güvencesine
kavuşturulması sağlanmıştır.
21. Öğrenim ve katkı kredisi borcunun silinmesi21
Şikâyetçi, üniversite öğrenimi esnasında Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumundan öğrenim veya katkı
kredisi almadığı halde, sistemde borcunun görünmesi
üzerine Kurumumuza başvuruda bulunmuştur. Yüksek
Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü
Bilgi Edinme Birimi ile yapılan görüşme neticesinde,
şikâyete konu olan borcun sistemdeki hatadan kaynaklandığı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunca anlaşılmış ve gerekli düzeltmelerin yapılması sağlanmıştır.
22. Haksız yere kredi dosya masrafı tahsil
edilmesi22
Şikâyetçi, Türkiye Vakıflar Bankası A.Ş.’nin kullandırdığı
kredi ile ilgili olarak dosya masrafı tahsil etmesi üzerine
Kurumumuza şikâyet başvurusu yapmıştır. İdari başvuru yollarının tüketilmeden Kurumumuza başvuruda
bulunulduğu tespit edilen olayda, ilgili idareye Gönderme Kararı alınmış, idarenin şikâyetçiden tahsil ettiği
dosya masrafının ödenmesi böylece sağlanmıştır.
23. Resen takdir edilen matrah üzerinden
alınan verginin düzeltilmesi23
Aydın-Efeler Vergi Dairesi Müdürlüğü Takdir Komisyonu tarafından resen takdir edilen matrah üzerinden alınan vergi ve cezaya ilişkin olarak Kurumumuza şikâyet
başvurusu yapılmıştır. Aydın Vergi Dairesi Başkanlığından alınan bilgi ve belgelerin incelenmesiyle, şikâyetçinin kirada oturduğu zamanın doğru bir şekilde tespit edilmesi sağlanmış, Kurumumuz girişimiyle idare
hatalı değerlendirmede bulunduğunu kabul etmiş ve
yanlış yapılan tarhiyatın düzeltilmesi sağlanmıştır.
24. Emekli maaşının hatalı hesaplanması24
SGK tarafından ilgilinin emekli maaşının hatalı hesaplanması konusunda şikâyet başvurusu yapılmıştır.
İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü ile yapılan görüşme neticesinde, şikâyetçinin emekli maaşının yeniden hesaplanarak hatanın düzeltilmesi ve 15/12/199416/05/2013 tarihleri arasındaki farkın kendisine
ödenmesi sağlanmıştır.
25. Konferansa katılım bedelinin ödenmesi
hakkında Kuruma yapılan İngilizce başvuru25
Şikâyetçi, yabancı dilde yaptığı başvurusunda, Kamu
Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu
temsilcilerince katılım sağlanan konferans bedelinin
ödenmediği ve taleplerinin idare tarafından dikkate
alınmadığı iddiasında bulunmuştur. İdareden alınan
cevap üzerine şikâyetçi ile kurulan irtibat neticesinde,
konferansa katılmadan önce ödenmiş olan hizmet bedelinin şikâyetçinin muhasebe kayıtlarından kaynaklanan sorun nedeniyle tespit edilemediği anlaşılmıştır.
Şikâyetçinin kayıtlarını düzeltmesi ve ödemeye ilişkin
herhangi bir talebinin bulunmadığını Kurumumuza bildirmesi neticesinde şikâyet uzlaşmayla çözülmüştür.
22. Karar No: 04.2013/439
60
19. Karar No: 05.2013/1039
23. Karar No: 04.2013/964
20. Karar No: 04.2013/647
24. Karar No: 04.2013/975
21. Karar No: 05.2013/174
25. 04.10.2013 tarihli ve 5664 sayılı yazı
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
TAVSİYE KARARLARI
Tavsiye Kararı Örnekleri
1. Şahıs arazisine kamulaştırmasız el atma1
Şikâyetçi, tapulu arazisinden bölünmüş yolun geçtiğini, müteahhit firmanın kamulaştırma işlemi yapılmadan, arazisindeki hasadın kaldırılması beklenmeksizin
çalışmalara başladığını ve bir sonraki yıl da aynı alanda
ekim yapamadığı için zarara uğradığını belirtmiştir.
Yapılan inceleme neticesinde;
∞ İdarelerin taraf oldukları uyuşmazlıklarda, tarafların
hak ve menfaatlerini dengeli olarak değerlendirerek,
adil ve hakkaniyete uygun olarak çözmesine ilişkin
659 Sayılı “Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri
ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin”
adli uyuşmazlıklarda sulhu düzenleyen “İdarelerin adli
yargıda dava açmadan veya icra takibine başlamadan
önce karşı tarafı sulha davet etmesi” hükmü gereği,
şikâyetçi ile uzlaşma yoluna gidilmesi,
∞ Uzlaşmaya varılamıyorsa, kamulaştırma işlemlerinin
en kısa sürede tamamlanması, ayrıca 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu ile Yargıtay içtihatları çerçevesinde
belirlenecek tazminat miktarının şikâyetçiye ödenmesi
hususlarında Karayolları Genel Müdürlüğüne tavsiyede
bulunulmuştur.
2. Kişisel verilerin gizliliğinin sağlanması koşuluyla sosyal inceleme raporlarının verilmesi2
Şikâyetçi hakkında sağlık kurulu raporu düzenlenmesi, personeli olduğu idare tarafından Bakırköy Prof. Dr.
Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim
ve Araştırma Hastanesinden talep edilmiştir. Şikâyetçinin, raporun düzenlenmesi amacıyla hakkında yapılmış sosyal inceleme tetkiklerinin kendisine verilmesi
istemiyle hastaneye yaptığı başvurusu ise reddedilmiştir. Şikâyetçi, kendisine verilen ret cevabının bilgi edinme hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle hukuka aykırı olduğunu iddia etmiş, sosyal inceleme tetkiklerinin bir
örneğinin kendisine verilmesi talebiyle Kurumumuza
şikâyet başvurusunda bulunmuştur. Kurumumuzca
yapılan değerlendirme sonucunda, Bakırköy Prof. Dr.
Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim
ve Araştırma Hastanesine; şikâyetçiye bilgi edinme
hakkı kapsamında talep etmiş olduğu sosyal incele-
me tetkiklerini vermesi, ancak vereceği bu tetkiklerde,
görüşmede bulunulan kişilerin gizliliğinin korunması
için, bu kişilerin kimliğinin belirlenmesine imkân verecek her türlü bilgilerin (adı, soyadı, unvan vb.) saklı
tutulması önerisinde bulunulmuştur. Ayrıca, Türkiye
Kamu Hastaneleri Kurumu ve Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve
Araştırma Hastanesine, kararlarının, hukuki dayanağına
işaret edecek şekilde gerekçeli, açık ve anlaşılır şekilde
olması hususlarında tavsiyede bulunulmuştur.
3. Bütünleme sınav hakkının yeniden tanınması3
Şikâyetçiler, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesinde daha önceki yıllarda verilmiş olan ancak 20122013 eğitim-öğretim yılı itibarıyla kaldırılan bütünleme
sınav hakkının yeniden tanınması ile bütünleme sınavının kaldırılması nedeniyle oluşan hak kayıplarının ve
mağduriyetlerinin giderilmesini Kurumumuzdan talep
etmişlerdir. Yapılan incelemelerde Anadolu Üniversitesi’nin 2012-2013 yılı için bütünleme sınavının kaldırılmasını talebinin, iş yükü, yoğunluğu ve zaman kısıtı
nedenleriyle YÖK Başkanlığınca alınan Senato Kararı
ile uygun bulunduğu belirlenmiştir. Yapılan inceleme
sonucunda ise aşağıdaki değerlendirmelerde bulunulmuştur:
∞ İdarenin düzenlemeleri açısından, Üniversitenin örgün eğitimde yapmaya devam ettiği bütünleme sınavının açıköğretim öğrencileri için düzenlenmemesinin
06/11/1982 tarih ve 17860 sayılı Açık Yükseköğretim
Yönetmeliği’nin 7’inci ve 13’üncü maddeleri çerçevesinde hukuka ve 18/01/2013 tarih ve 28532 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anadolu Üniversitesi Ön Lisans ve Lisans EğitimÖğretim ve Sınav Yönetmeliği’nin
“Sınavlar ve Değerlendirme” başlıklı 17’inci maddesi
çerçevesinde yükseköğretimde fırsat eşitliğine aykırılık
teşkil ettiği tespit edilmiştir.
∞ İdarenin uygulamaları açısından, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemine Göre Öğretim Yapan Fakültelerin Batı Avrupa Programları Öğretim ve Sınav
Yönetmeliği’nden sonraki yönetmeliklerde bütünleme
sınavına ilişkin hüküm bulunmamasına rağmen bütünleme sınavı uygulamasının 2012-2013 eğitim-öğretim
yılına kadar devam ettiği, ancak 2012-2013 eğitim-öğretim yılında bütünleme sınav hakkının Üniversite tarafından açık öğretim öğrencilerine verilmediği belirlenmiştir. Anadolu Üniversitesinin 2009 ve 2011
tarihlerindeki yönetmelik hükümlerinde bütünleme
sınavı olmamasına rağmen açıköğretim öğrencilerine
bütünleme hakkını tanımış olmasının 2012-2013 eği-
1. 2013/18 no’lu Tavsiye Kararı
2. 2013/27 no’lu Tavsiye Kararı
OMBUDSMAN
61
3. 2013/87 no’lu Tavsiye Kararı
Sayı: 1
MART 2014
TAVSİYE KARARLARI
tim-öğretim yılındaki uygulamasına aykırılık teşkil ettiği
ve kendi içinde çelişki oluşturduğu tespit edilmiştir.
∞ AİHM kararları açısından, “Eğitim ve öğrenim hakkı ve
ödevi”nin Anayasamızın “Sosyal ve ekonomik haklar ve
ödevler” başlığı altında 42’inci maddesinde düzenlendiği, dolayısıyla Devletin yükümlülüğünde olduğu; işyükü, yoğunluğu, zaman kısıtı gibi gerekçelerin somut
olayda ileri sürülemeyeceği değerlendirilmiştir. Nitekim uzun süredir devam eden iş yükü yığılması gibi bir
gerekçeyle devletin görevlerini yapmaktan kaçınamayacağı veyahut geciktiremeyeceği, bu durumun ancak
geçici ve istisnai olması ve Devlet tarafından gerekli
çözümleyici tedbirlerin de alınması koşullarının gerçekleşmesi durumunda hak ihlalinin bulunmayacağı,
Devletin görev ve yükümlülüklerini gereğince yerine
getirebileceği şekilde sistem ve işleyişini düzenlemekle
yükümlü olduğu AİHM içtihatlarıyla tespit edildiği vurgulanmıştır.4
∞ Bologna süreci açısından, Bologna sürecinde Üniversitenin, kitle eğitimine odaklı, şeffaf, tanınır ve hareketli,
öğrenci merkezli, çağdaş teknolojiyi kullanabilen, etkileşimli ve esnek, ülkenin iş gücü talebine cevap veren,
yaşam boyu öğrenme felsefesi ile her yaştan öğrencinin eğitim talebini karşılayan, sistemin ve programın
tanınırlığını sağlayan bir eğitimi hedeflediği; bu süreçte
amaçlananın yükseköğretim sistemlerinin kendilerine
özgü farklılıkları korunarak birbirleriyle karşılaştırılabilir ve uyumlu hale getirilmesi olduğu vurgulanmıştır.
Bologna süreci açısından açıköğretim sistemine göre
eğitim görmekte olan öğrencilere bütünleme sınav
hakkı tanınmasının bu sürecin hedefleri ile çelişmeyeceği tespit edilmiştir.5
∞ İyi yönetim ilkeleri olarak kabul edilen, idarede istikrar, belirlilik, öngörülebilirlik ve haklı beklenti gibi ilkeler
açısından da bütünleme sınav hakkının tanınmasına
ilişkin talep değerlendirilmiş ve Anadolu Üniversitesinin örgün eğitimde yapmaya devam ettiği bütünleme
sınavının açıköğretim öğrencilerine verilmemesinin
hakkaniyete ve iyi yönetim ilkelerine aykırılık teşkil ettiği tespit edilmiştir. Yapılan inceleme neticesinde,
∞ YÖK’e Anadolu Üniversitesinin “2012-2013 öğretim
yılından itibaren açıköğretim sistemi ile bütünleme
sınavının yapılmasının mümkün olmadığı” talebinin
onaylanmasına ilişkin idari işlemini geri alması yönünde;
∞ Anadolu Üniversitesine ise, açıköğretim sistemine
göre eğitim görmekte olan öğrencilere tüm dersler
62
4. Zimmermann ve Steiner / İsviçre, 13 Temmuz 1983 tarihli karar ve Mansur/Türkiye 8 Haziran 1995 tarihli kararlar
5. https://bologna.yok.gov.tr/?page=yazi&i=3
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
için bütünleme sınavı hakkı verilmesi ve bu konuda
yaşanan hak kayıpları ile mağduriyetlerin gecikmesizin
giderilmesi hususlarında, tavsiyede bulunulmuştur.
4. Trafik para cezası kararının iptali6
Şikâyetçi, adına kayıtlı aracını 2008 yılında S.B isimli vatandaşa sattığını, 2012 yılı Eylül ayının son haftasında Yeğenbey Vergi Dairesi Müdürlüğünde aldığı
yazıda, ödeme süresi geçtiği halde ödenmemiş veya
eksik ödenmiş vergi borcu olduğunu öğrendiğini, anılan müdürlüğe yaptığı müracaatta söz konusu borcun
şahsına ait olmadığını bildirdiğini, satmış olduğu aracı
sürücü belgesiz kullanması nedeniyle M.E isimli vatandaş hakkında işlem yapıldığını, kendisinin de POL-NET
sorgusunda araç sahibi olarak görünmesi nedeniyle
adına ceza uygulandığı bilgisini edindiğini, kesilen trafik para cezası ile ilgili şahsının hiçbir suçunun ve sorumluluğunun bulunmadığını belirterek, söz konusu
cezanın aslının, faizlerinin ve gecikme cezalarının tamamının, bütün sonuçlarıyla silinmesi talebi ile Kurumumuza başvurmuştur.
Yapılan incelemede, Tebligat Kanunu hükümlerince
idari yaptırım kararının, fiilin işlendiği yılı (2008) takip
eden takvim yılının (2009) son günü bitimine kadar
tebliğin gerektiği, şikâyete konu olayda ise idari para
cezası kararının şikâyetçiye usulüne uygun şekilde
tebliğ edilmediği, yaptırım kararının tebliği için öngörülen yasal sürenin de dolmuş olduğu, kabahatin işlendiği tarihte yürürlükte olan 5326 sayılı Kabahatler
Kanunu’nun 21’inci maddesine göre yerine getirme
zamanaşımının dolması halinde idari para cezasına
ilişkin idari yaptırım kararının yerine getirilemeyeceği
belirlenmiştir.
Yapılan inceleme neticesinde Karataş İlçe Emniyet
Müdürlüğü Trafik Denetleme Büro Amirliği tarafından
şikâyetçi adına düzenlenen Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı’nın iptali ile idari para cezasının terkini hususunda Karataş Kaymakamlığı ve Ankara Vergi Dairesi
Başkanlığına tavsiyede bulunulmuştur.
5. Arama Yapma7
Sendikanın Genel Merkezinde, 25/03/ 2013 günü sabah erken saatlerde gerçekleştirilen polis aramasının
hukuka aykırı surette gerçekleştirildiğinden bahisle
oluşan ağır maddi zararın karşılanması ve başvurucu sendikanın söz konusu arama sebebiyle kamuoyu
önünde itibarının zedelenmesinden dolayı zedelenen
itibarlarının iadesi ile yetkililerin özür dilemesi talebiyle
Kurumumuza başvuruda bulunulmuştur. Somut olayda Kurumuzca yargı organı tarafından verilen arama ve
6. 2013/57 no’lu Tavsiye Kararı
7. 2013/24 no’lu Tavsiye Kararı
TAVSİYE KARARLARI
el koyma kararı değil bu kararın icrası sırasında idarenin
ve kolluk görevlilerinin yargı organlarına intikal etmediği anlaşılan işlem ve eylemleri ile tutum ve davranışları şikâyetçinin iddiaları çerçevesinde incelenmiştir.
Buradan hareketle kolluk görevlilerinin usulüne uygun
şekilde düzenlendiği anlaşılan arama ve el koyma kararı üzerine kararda belirtilen süre içinde arama yapılacak adreste CMK’nın 119’uncu maddesi uyarınca
mahalle muhtar ve azası olmak üzere bağımsız kişinin hazır bulundurularak arama işlemine başlandığı,
CMK’nın 121’inci madde hükümlerine göre arama esnasında sendika binasına gelen H.G.’ye arama kararının
okunarak arama işlemine devam edildiği, bahse konu
arama neticesinde herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığının belirtilerek hazır bulunan bağımsız kişilere
ve sendika temsilcisine aramadan dolayı bir zarar ve
ziyanın bulunup bulunmadığının sorularak beyanlarının yazılarak hazır bulunanlarca imzalanan arama ve el
koyma tutanağının düzenlendiği, bu işlemlerde başvuranın dile getirdiği iddialar bakımından hukuka aykırılık
bulunmadığı anlaşılmıştır. Ancak şikâyetçi, tüm yetkililerin açık kimlik ve iletişim bilgileri Emniyet Müdürlüğü Sendikalar Masasında mevcutken ve iletişim kurulduğunda her türlü yardımı koşulsuz yapabilecekken
adeta şov yaparak kapıların kırılıp, ortalığın dağıtıldığını,
sendikanın adının terör örgütüyle ilişkilendirildiğini ve
sendikaya terör örgütü muamelesi yapıldığından, sendikanın itibarının zedelendiğinden de yakınmıştır. Söz
konusu arama işleminin şüphelinin konut veya işyeri
dışında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Adlî
ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinde geçen ifadeyle
“diğer yerlerde” yapılan bir arama olduğu anlaşılmakla
Yönetmelik’in 30’uncu maddesine göre arama işlemine mümkünse o yere girme izni verme yetkisine sahip
kişilerle iletişim kurulmasına çalışılarak başlanılmalı,
arama yapılacak yerde zilyet ve yerine çağrılacak kişiye
aramaya başlamadan önce aramanın amacı hakkında
bilgi verilmesi gerekmektedir.
Arama ve El Koyma Tutanağında böyle bir girişimde
bulunulduğuna ilişkin ifadeye yer verilmemiştir. Dolayısıyla arama yapılacak yerde o yere girme izni verme
yetkisine sahip kişilerle iletişim kurulmadığı, bu kişilere
aramanın amacı hakkında bilgi verilmediği anlaşılmıştır. Kolluk görevlilerince operasyonun ehemmiyet ve
aciliyeti açısından böyle bir girişimde bulunulmamışsa
bunun sebeplerine tutanakta yer verilmesi gerekmekte olup, arama işlemine başlamadan önce emniyet ve
çevre tedbirlerinin alınması sırasında yahut sonrasında
dahi sendika temsilcilerinin durumdan haberdar olmalarının sağlanabileceği düşünüldüğünde Yönetmelik’e
uygun hareket edilmediği görülmüştür.
OMBUDSMAN
Adlî ve Önleme Aramaları Yönetmeliği’nin 30’uncu
maddesinin 9’uncu fıkrasında aramanın, bulunması
istenen şeyin boyutu ve niteliği göz önüne alınarak,
amaca ulaşmak için gerekli olan ölçüde gerçekleştirilmesi gerektiği de düzenlenmiştir. Arama ve El Koyma
Tutanağında binanın ana giriş kapısının çilingir marifetiyle açıldığı belirtildiğine göre arama sırasında kolluk
görevlilerin bu işten anlayan bir meslek erbabını hazır
bulundurdukları anlaşılmaktadır. Binanın 5’inci katında
bulunan sendikanın dış kapısının işin aciliyeti denilerek
kırılmak suretiyle açıldığı, çilingirden yardım alınmadığı
şikâyetçi tarafından sunulan video kaydından da anlaşılmaktadır. Hangi yöntemle kapının daha hızlı ve en az
hasarla açılabileceğinin hazır bulunan meslek erbabından sorularak, bu hususun tutanağa geçirilmesi ile uygun olan yöntem tespit edilebilecekken, kapılara daha
çok hasar veren bir yöntemin tercih edilmesi, amaca
ulaşmak için yeterli ve uygun olan ölçüde arama işleminin gerçekleştirilmesi gerekliliği göz ardı edildiğinden hukuka uygun görünmemekle birlikte ülke imajına
ve tüm polis teşkilatına da zarar verdiği tespit edilmiştir.
Müdahalenin meşru bir amaca yönelik olması bakımından şikâyet konusu olay değerlendirildiğinde, İnsan Haklan Avrupa Sözleşmesinin “Özel Hayatın ve
Aile Hayatının Korunması başlıklı 8’inci maddesi 2’inci
fıkrasında, müdahalenin ancak ulusal güvenlik, kamu
emniyeti, ülkenin ekonomik refahı, dirlik ve düzenin
korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın ve ahlakın veya başkasının hak ve özgürlüklerinin korunması
içinde demokratik bir toplumda zorunluluk bulunması
halinde sözleşmeye aykırı olmayacağını bu hususların
belirlenmesinde devletin takdir hakkı bulunduğu belirtilmiştir. AK Parti Genel Merkezi ve Adalet Bakanlığına
19/03/2013 tarihinde eşzamanlı olarak gerçekleştirilen
bombalı/silahlı saldırının ulusal güvenlik, kamu düzeni ve başkalarının hak ve özgürlüklerini hedef aldığının
açık olduğu, bu suçların faillerinin tespiti ve yakalanmalarının ulusal güvenlik, dirlik ve düzenin korunması
ile suç işlenmesinin önlenmesi ve başkalarının hak ve
özgürlüklerinin korunması için bir takım arama ve el
koyma işlemleri yapılmasının meşru bir amaç için yapıldığı anlaşılmakla, söz konusu arama işlemi yapılmasında Sözleşme bakımından hukuka aykırılığın bulunmadığı dosya kapsamından tespit edilmiştir.
Ancak AHİM, 8’inci madde de düzenlenen haklara,
sözleşmeci devletin meşru bir amaca yönelik yapmış
olduğu müdahalenin de sınırları olduğunu, örneğin
arama işleminde zorunlu bir toplumsal ihtiyacın karşılamasının yanı sıra aramanın biçimi ve aramadan etkilenen kişinin işi ve itibarına yönelik olası etkinin boyutu
gibi ölçütlerin dikkate alınarak, arama biçiminin meşru
Sayı: 1
MART 2014
63
TAVSİYE KARARLARI
hedefle orantılı olması gerektiğini, maksada uygun,
aşırılıktan uzak yöntemler izlenmesi gerektiğini belirtmektedir. Bu yönüyle Sendika’da yapılan aramada,
operasyonda helikopter kullanılması ve sendika kapılarının durumun aciliyeti denilerek kırılarak hasar verilmesi suretiyle açılmasının kamuoyu tarafından bilinen
bir sendikanın itibarını zedeleyecek boyutta olduğu,
nitekim basında yer alan haberlerin bu durumu izah
ettiği tespit edilmiştir. Anayasamızın 90’ıncı maddesinin 5’incifıkrası ve AİHS’nin 8’inci maddesi uyarınca
arama işleminin, aramanın biçimi, ulaşılmak istenen
hedefle orantılı olmayışı, aranılan sendikanın itibarına
yönelik olası etkilerinin dikkate alınmayışı sebebiyle
hukuka aykırı olduğu tespit edilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda ve dosya kapsamına göre şikâyetin kabulü ile şikâyete konu arama işleminin ulaşılmak istenen hedefle orantısız, Sendikanın
itibarını zedeleyecek bir yöntemle yapılmasından dolayı hatalı davranıldığının kabulü ile Sendikanın maddi zararlarının giderilmesi yönünde hiyerarşik makam
olan İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğüne
tavsiyede bulunulmasına karar verilmiştir.
6. Sosyal güvenlik destek priminin iadesi8
Sosyal Sigortalar Kurumu emeklisi olan şikâyetçi, ortağı olduğu şirketin 2003 yılındaki sel felaketi nedeniyle
faaliyette bulunmadığını, Ocak 2007 yılında vergi dairesi tarafından yapılan yoklama neticesinde resen terk
kararı verildiğini ancak tasfiyeye giriş kaydının Eylül
2011 döneminde alındığından bahisle ortağı olduğu
şirketin faaliyette bulunmadığı 2004-2013 tarihleri için
geriye dönük olarak çıkartılan sosyal güvenlik destek
primi borcunun tarafından istenmesi ve bu ticari faaliyetin sona erdiği tarihten itibaren, olmuyorsa resen
terkin işleminin yapıldığı Ocak 2007 tarihinden itibaren
iptal edilmesi talebiyle Kurumumuza başvuruda bulunmuştur.
İlgili mevzuat çerçevesinde yapılan işlemin hukuka
uygun nitelikte olduğu değerlendirilmiştir. Bununla
birlikte, şikâyetçinin ortağı olduğu şirketin, vergi mükellefiyet kaydının resen silindiği tarihten itibaren ticari
bir faaliyetinin olmadığı anlaşılmış olup bu tarihten itibaren şirketin tasfiyeye girdiği tarihe kadar şikâyetçinin
aylığından yapılan sosyal güvenlik destek primi kesintisinin hakkaniyete uygun olmadığı kanaatine varılmıştır.
64
Ayrıca, genel kural tüzel kişi mükellefiyetinin Türk Ticaret Kanunu ve İcra İflas Kanunu’nun tasfiye veya iflas
ile ilgili hükümlerine göre son bulması olmakla birlikte,
sorumlu ve muhatap tutulacak kanuni temsilci veya
tasfiye memuru da bulunmayan, işlerini tamamen terk
8. 2013/55 no’lu Tavsiye Kararı
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ
ettiği belirlenen ve vergiye tabi bir faaliyeti de tespit edilemeyen mükelleflerin işi bırakma bildirimlerinin vergi
dairesine yapılmamış olması nedeniyle gereksiz tarhiyatlar yapılmasının ve ihtilaflar yaratılmasının ortaya
çıkardığı sakıncaları gidermek amacıyla, vergi mükellefiyet kayıtlarının terkin edilmesi imkânının getirildiği, bu
kapsamda terkin kararı verilen sermaye şirketlerinin iştigal konularına ilişkin olarak faaliyette bulunmamaları
şirketlerin tasfiye sürecine terkin kararından çok daha
sonra girmeleri ve tasfiyenin sonlanarak ticaret sicilinde tescilinin belli bir süreci gerektirmesi ve süreçte
de şirket ortaklarının aylıklarından sosyal güvenlik destekleme primi kesilmesinin, uygulamada şikâyetçi ile
benzer durumda bulunan sermaye şirketi ortaklarının
mağduriyetine yol açtığı kanaatine varılmıştır. Yapılan
inceleme neticesinde,
∞ Vergi Dairesi Müdürlüğünce, Vergi Usul Kanunu’nun
16’ncı maddesi ve 2004/13 sıra no’lu Uygulama İç
Genelgesi gereğince yapılan araştırma ve yoklamalarda şikâyetçinin ortağı olduğu şirketin faaliyetini 2007
yılında tamamen terk ettiğinin tespiti sonucu mükellefiyetinin anılan müdürlükçe resen silindiği ve terkin
kararı verildiği tarihten sonra yapılan sosyal güvenlik
destekleme primi kesintisinin hakkaniyete uygun olmadığı,
∞ Bu doğrultuda, şikâyetçinin aylığından 2007-2012
tarihleri arasında yapılan sosyal güvenlik destekleme
prim kesintilerinin iadesi,
∞ Sermaye şirketi ortaklarından vergi dairelerince verilen terkin kararından sonra yapılacak araştırma sonucunda şirketin faaliyette bulunmadığı ve şirket ortaklarının da fiili ve gerçek çalışmasının bulunmadığının
tespit edildiği tarih itibarıyla sosyal güvenlik destek
primi kesintisine son verilmesini sağlayacak mevzuat
değişikliğinin yapılması, hususlarında SGK Başkanlığına
tavsiyede bulunulmuştur.
“ 300 Yıllık Ombudsmanlık Mektubu’nun Kapağıdır.”
www.ombudsman.gov.tr