ÖN CAM VE TAVAN KOMPOZITININ OTOBÜS DEVRILME

OTEKON 2014
7. Otomotiv Teknolojileri Kongresi
26 – 27Mayıs 2014, BURSA
ÖN CAM VE TAVAN KOMPOZITININ OTOBÜS DEVRILME
DAVRANIŞINA ETKILERININ İNCELENMESI
M. Alper Aslan
Otokar Otomotiv ve Savunma Sanayi A.Ş., Sakarya
ÖZET
Otobüsle seyahat gerek kaza adedi gerekse ölümler dikkate alındığında güvenli gözükse de, ülkemizdeki
kullanım oranları düşünüldüğünde güvenliği arttırıcı yönde yapılacak her türlü çalışmanın fayda getireceği açıktır.
Otobüslerde yaralanma riskinin en yüksek olduğu kaza tipi devrilme şeklinde olmaktadır. AB ülkelerinde 1987'den beri
yürürlükte olan ECE R66 regülasyonunun gerektirdiği bir zorunluluk olan devrilme performansının kontrolü, ülkemizde
2001/85/AT'ye uygun olarak imal edilmiş araçlara uygulanmaktadır. Bu regülasyona tâbi olan araçlar bir platformdan
aracın bir yanına doğru devrilmektedir. Devrilme sonucunda yan direklerin, araç içerisinde oluşturulacak olan yaşam
mahaline girmemesi öngörülür. Genelde devrilme performansını iyileştirmeye yönelik çalışmalarda aracın kaynaklı
çelik konstrüksiyonla oluşturulan iskelet yapısı dikkate alınarak geliştirme yapılmaktadır. Bu çalışmada, araç devrilme
performansına etki edebilecek tavan kompoziti ve ön cam da dikkate alınarak devrilme simülasyonları gerçekleştirilmiş
ve davranışa etkileri değerlendirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: ECE R 66.02, yaşam mahali, iskelet yapısı, ön cam, tavan kompoziti.
AN INVESTIGATION ON EFFECTS OF IMPLEMENTING
WINDSHIELD AND ROOF COMPOSITE MODELS TO THE
VEHICLE ROLL-OVER PERFORMANCE
ABSTRACT
Statistical research shows that rollover accidents of busses are one of major threats to crew and occupant
safety. Although the bus transportation is one of the safetiest way of transportation, it is important to enhance occupant
safety in order to decrease fatalities and injuries. In EU countries ECE R66 regulation is applied to vehicles
manufactured in accordance with 2001/85/AT. According to ECE R66, the vehicle is tilted to its one side. After rollover event no part of the vehicle are intruding into the residual space. In roll-over performance enhancing studies,
generally, the welded structure of vehicle is considered. In this study, effects of windshield and roof composite models
were examined using explicit dynamic finite element method. In simulations, windshield and roof composite were
implemented to the finite element model . In order to determine the effects, several material models for windshield and
roof composite were implemented to the roll-over finite element model and then the results of analysis were compared.
Keywords: ECE R66.02, residual space, structure, windshield, roof composite.
1
yazılımların olgunlaşması, simulasyonların R66
regulasyonunda doğrulama yöntemi olarak geçerli bir
kabul yöntemi olmasını sağlamıştır. Literatürde
devrilme analizleri konusunda pek çok çalışmaya
rastlamaktayız. Bu konudaki çalışmalardan birinde
Avcı ve Kılıç devrilme simülasyonunda kullanılan
metodolojinin testlerle doğrulanmasını göstermişlerdir
[6]. Bu çalışmada, aynı modelleme yöntemi
kullanılmıştır.
Literatürdeki çalışmaların çoğunda, kaynaklı gövde
yapısının devrilmedeki davranışı incelenmiştir. Bu
çalışmada literatürden farklı olarak ön cam ve tavan
kompozit yapı, devrilme modellerine dahil edilerek
davranış incelenmiştir.
1. GİRİŞ
Avrupa Birliğinin yayınladığı istatistik veriler
incelendiğinde ülkemizdeki karayolu taşımacılığının
çok önemli bir oranını otobüs taşımacılığının
oluşturduğu
görülmektedir.
2010
verilerine
bakıldığında EU-27 ülkelerinde otobüsle taşımacılık
%9 iken bu oran, bizde %46 olarak gerçekleşmiştir [1].
İstatistikler, otobüslerde yolcu ve mürettebat güvenliği
açısından en ciddi kazalardan
birinin
devrilme
olduğunu göstermektedir. Literatür araştırmamız
sonucunda ülkemizde kaza tiplerine göre yapılmış
istatistikî bir değerlendirmeye rastlamadık fakat
Deshmukh,
tez
çalışmasında
İspanya’da
gerçekleştirilen 4 yıllık bir değerlendirmede otobüs
devrilme kazalarında gerçekleşen ölüm riskinin diğer
kaza tiplerine göre 5 kat daha fazla olduğunu
belirtmiştir[2]. Mayrhofer ve arkadaşları, otobüs
kazalarını
önleme
konusundaki
uygulamaları
derledikleri çalışmada Avrupa topluluğuna üye
ülkelerde her yıl yaklaşık 30.000 kişinin otobüs
kazalarında yaralandıklarını belirtmektedir[3]. Bu
yöndeki istatistikleri destekleyen veriler pek çok
makalede
paylaşılmıştır.
Devrilme
kazalarında
yaralanmaları ve ölüm riskini azaltmak amacıyla ECE
R66 regulasyonu yürürlüğe konmuştur ve ülkemizde de
bazı sınıftaki yolcu
taşıma
araçlarında
uygulanmaktadır. Bu regülasyona tâbi olan araçlar
Şekil 1'de görülen platformdan aracın bir yanına doğru
devrilmektedir. Devrilme sonucunda yan direklerin,
araç içerisinde oluşturulacak olan yaşam mahaline
girmemesi öngörülür [4].
2. YÖNTEM
Analizlerde devrilme performansı bilinen 9
metre sınıfı bir aracın iskelet ve gövde yapısı
kullanılmıştır. Aracın önce sonlu elemanlar modeli
oluşturulmuştur. Komple aracın sonlu elemanlar
modeli, 795 964 eksplisit kabuk eleman, 16 010 rijit
bağlantı elamanı (Constrained Nodal Rigid Body) ve
224 kütle elemanından oluşmaktadır. Eleman boyutları
iskeleti oluşturan profillerde 14 mm, sac parçalarda
6mm olarak seçilmiştir (Eleman boyutları için seçilen
değerler, hesaplamaların doğrulanmasından gelen teyit
edilmiş değerlerdir). Profil genişliği boyunca eleman
sayısı üst yapı için en az 3 iken, bu sayı, devrilme
sırasındaki deformasyon açısından önemli olan yan
duvar dikmeleri için 4’tür. Tüm deforme olabilir
bölgeler 4 düğüm noktalı, kalınlık boyunca 2
integrasyon noktasına sahip Belytschko-Tsay kabuk
elemanları ile modellenmiştir. Kabuk eleman
formülasyonu, LS-DYNA’da kullanılması mümkün
olan indirgenmis integrasyonlu Belytschko-Lin-Tsay
formülasyonuna dayanmaktadır. Bu eleman genellikle
hesaplama süresi açısından verimli ve sonuçlar
açısından hassas olarak nitelendirilir. Geçmişten beri
çarpma dayanıklılıgı simülasyonlarının temelini 4
dügüm noktalı Belytschko-Tsay kabuk elemanları
oluşturmaktadır[7]. Gerçek durumu daha iyi
yansıtabilmek için modele koltuk iskeleti de dahil
edilmiştir.
İskeletin modellenmesi tamamlanınca araç toplam
kütlesinde önemli yer tutan yürür aksam ve güç paketi
gibi komponentler modele dahil edilmiştir. Yürür aksam (ön ve arka akslar, tekerlekler), güç paketi (motor,
dişli kutusu) ve diğer komponentler (radyatör,
susturucu, şaft, klima kompresörü, yakıt deposu vb.)
kabaca 3 boyutlu rijit parçalar olarak modellenmiş, her
bir parçanın kütlesi o parça üzerine atanmıştır(Şekil 2).
Şekil 1. R66’ya göre devrilme testi[5]
ECE R66 regulasyonunun ilk versiyonunda küçük
bir yaşam mahali tarif edilmekte ve yolcu kütleleri
hesaplamaya dahil edilmemektedir. Tahmini olarak
2017 yılında yürürlüğe girmesi beklenen R66.02
regulasyonunda ise daha büyük yaşam mahali tarif
edilirken yolcu kütlelerinin yarısı da hesaplamaya dahil
edilmektedir [5].
Günümüzde otobüs tasarımı ve imalatı yapan pek
çok firma devrilme performansının belirlenmesi ve
iyileştirilmesi konusunda sonlu elemanlar yöntemi ve
explicit yazılımlar kullanmaktadır. Gerek sonlu
elemanlar
yöntemindeki
gelişmeler
gerekse
2
tabakadan
oluşmaktadır.
Tavan
kompozitini
modellemek için kabuk elemanlar ve LS-DYNA’ daki
*PART_ COMPOSITE kartı kullanılmıştır. CTP ve
polistiren köpüğü modellemek üzere *MAT_114
*MAT_LAYERED_LINEAR_ PLASTICITY_ TITLE
modeli kullanılmıştır (Tablo-2) [11].
Tablo
Tanım 2. CTP ve
y
a-Y
ROpolistirenEmodel parametreleri
yoğunluk Elastisite Poisson’oranı Akma
g/cm3
GPa
birimsiz
MPa
CTP
1.69
8.1
0.35
104
Polistiren 0,0357
0.012
0.4
0.5
Hem ön camı hem de tavan kompozitini içeren
analizler de koşturulmuştur. Bu analizlerde ön camın
tavan kompoziti ile birlikte kullanılmasının etkileri
incelenmiştir.
Şekil 2. R66.02’ye göre devrilme modeli
R66.02’da
belirtildiği
şekilde
devrilme
analizlerinde kullanılacak toplam araç ağırlığı
oluşturulurken yolcu kütleleri de modele dahil
edilmiştir.
2.2. Sınır Koşullar
Bu aşamada, LS-DYNA’da dogrusal olmayan
analiz koşturulmuştur. ECE-R66.02 yönetmeliğinde
belirtilen
formülde
devrilme
sırasında
araca
uygulanacak toplam kinetik enerji, aracın denge
durumundan yere çarptığı ana kadarki potansiyel
enerjisine eşittir. Sözkonusu hesaplanan enerjinin en az
%75 inin gövdeye strain enerji şeklinde aktarılması
gerekmektedir. Kinetik enerji,
2.1. Malzeme Modelleri
İskeleti oluşturan profil ve sac parçaları modellemek için *MAT_098 *MAT_ SIMPLIFIED_
JOHNSON_COOK malzeme modeli kullanılmıştır [8].
İskelette iki farklı çelik malzeme kullanıldığı için modelde iki farklı malzeme kullanılmıştır. Rijit parçalar,
(Motor, dişli kutusu, yakıt deposu, akslar, vb.)
“*MAT_020 Rigid Material” adı verilen malzeme ile
modellenmiştir.
Analizlerde literatürden bulunan farklı cam
modelleri
denenmiştir.
Cam
malzeme
modellenmesinde iki yol izlenmiştir. İlk olarak cam tek
tabaka gibi düşünülmüş, MAT24-Piecewise Linear
Elasticity malzeme modeli kullanılmıştır [9]. İkinci tip
modellemede ön cam, ortada polimer tabaka, altta ve
üstte cam olacak şekilde üç tabakalı düşünülmüştür.
Cam tabakalar için MAT123-Modified Linear
Elasticity modeli, polimer tabaka için MAT24Piecewise Linear Elasticity modeli kullanılmıştır
[9,10].
Ön cam için kullanılan LS-DYNA malzeme
modelleri ve uygulanan malzeme parametreleri Tablo1’de verilmiştir.
E = m g ∆ℎ
olarak verilmektedir. Burada m otobüsün kütlesi, g
yerçekimi ivmesi ve ∆ℎ = ℎ1 − ℎ2 dir (Şekil-3).
Şekil 3. Δh’ ın hesaplanması[5]
Bu enerji araca, aracın tüm parçalarına bir eksen
etrafında dönme hızı verilerek uygulanmıştır. İlk hız
atanması,
LS-DYNA
keyword’ü
*INITIAL_
VELOCITY_GENERATION ile
yapılmıştır. İlk
model ve analiz tamamlanarak referans model ve
Tablo 1. Cam model parametreleri
Tanım
Cam1
MAT24
Cam2
MAT24
MAT123
R
E
y
a
2.5
75
0.3
100
0.75
1.0
2.5
0.25
70
0.35
0.22
10
30
1.0
100
(1)
E
O
-Y TanjantTAN
yoğunluk
Elastisite Poisson oranı Akma
Modülü
g/cm3
GPa
birimsiz
MPa
GPa
sonuçlar elde edilmiştir.
3. SONUÇLAR ve DE ĞERLENDİRMELER
Analizlerden elde edilen sonuçlar Şekil-4’de
verilmiştir. Ölçümlerin yapıldığı bölgeler ise Şekil-5’
de gösterilmiştir.
Çalışmanın bundan sonraki adımlarında tavan
kompoziti modele dahil edilmiştir. Tavan kompoziti,
altta ve üstte CTP, ortada polistiren olmak üzere 3
3
KAYNAKLAR:
1.
European Statistics,
http://epp.eurostat.ec.europa.eu/statistics_explaine
d/index.php/Main_Page (01 Aralık 2013)
2. Deshmukh, P.,2006, “Rollover and Roof Crush
Analysis of Low Floor Mass Transit Bus”,
Wichita State University.
3. Mayrhofer, E., Steffan, H., Hoschopf, H., 2005,
“Enhanced Coach and Bus Occupant Safety,
19th International Technical Conference on the
Enhanced Safety of Vehicles”, Washington DC,
United States.
4. ECE R66.00: Uniform Provisions Concerning the
Approval of Large Passenger Vehicles with
Regard to the Strength of Their Superstructure.
5. ECE R66.02: Uniform Provisions Concerning the
Approval of Large Passenger Vehicles with
Regard to the Strength of Their Superstructure.
6. Avcı, A., Kılıç, N., 2008, “Bir Araç Gövde
Kesitinin Fiziksel Test ve Simülasyon ile
Karşılaştırmalı Devrilme Analizi”, OTEKON.
7. Elitok, K., Güler, M.A., Avcı, F.H., Stelzman, U.,
2006, “LS-DYNA ile ECE-R66 Yönetmeligi’ne
Uygun
Otobüs
Devrilme
Analizi”,
TurkCADCAM.net Dergisi, Ocak-Şubat.
8. Livermore Software Technology Corporation,
2012, LS-DYNA Keyword User’s Manual
Volume 2 Material Models,
9. www.ncac.gwu.edu/vml/models.html, (31 Aralık
2013).
10. Peng,Y., Yang, J., Deck,C., Willinger, R., “Finite
Element Modeling of Crash Test Behavior for
Windshield
Laminated
Glass”,
2013
International Journal of Impact Engineering;
57:27-35
11. LS-DYNA Guidelines Composite Materials,
www.awg.lstc.com, 31 Aralık 2013
Şekil 4. Analiz sonuçları
Grafikte, düşey eksen devrilme sonucunda iskelet
ile yaşam alanı arasında kalan boşluğu temsil
etmektedir. Değerler, İskelet+Tavan kompoziti+Cam2
analiz değerleri 100 kabul edilerek, göreceli olarak
belirlenmiştir. Yatay eksen, boşluk ölçülen her bir
bölgenin araç üstündeki pozisyonunu belirtmektedir.
Şekil 5. Ölçüm yapılan bölgeler
Gerçekleştirilen analizler, modelleme sırasında
karşılaşılan zorluklar ve elde edilen veriler
değrlendirildiğinde aşağıdaki sonuçlar çıkarılmıştır:
Ön camın modele dahil edilmesi aracın ön tarafında
sonuçları iyileştirirken en arka direkteki sonuçları
kötüleştirebilmektedir.
Camın tek tabaka halinde eşdeğer katılığı
sağlayacak şekilde modellenip tek bir malzeme modeli
kullanılması normalde olduğundan daha rijit bir yapı
ortaya çıkartmaktadır. Ön camın gerçekte olduğu gibi
ara katmanları da dikkate alarak tabakalar halinde
modellenmesinin daha gerçekçi sonuçlar verdiği
düşünülmektedir.
Tavan kompoziti modele dahil edildiğinde devrilme
davranışını iyileştirmiştir. Bu iyileşme, ön tarafta daha
fazla arka tarafta daha azdır.
Aracın devrilmede en etkin direnci kaynaklı iskelet
yapısı
oluşturmakla
birlikte,
özellikle
tavan
mukavemetini arttırıcı yöndeki iyileştirmelerin aracın
devrilme performansına ciddi katkıları olmaktadır.
4