1201 - Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi

T.C
Ege Üniversitesi
DiĢhekimliği Fakültesi
Pedodonti Anabilim Dalı
ORAL BULGU VEREN SENDROMLAR
BĠTĠRME TEZĠ
Stj. DiĢ Hekimi DENĠZ BĠLEN
DanıĢman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Özant ÖNÇAĞ
ĠZMĠR-2014
ÖNSÖZ
‘Oral Bulgu Veren Sendromlar’ adlı tez çalıĢmamın oluĢturulmasında
ve değerlendirilmesinde desteğini esirgemeyen, her zaman yardımcı olan ve
yol gösteren, değerli hocam Prof.Dr. Özant ÖNÇAĞ’a saygılarımı sunar ve
teĢekkürü bir borç bilirim.
YaĢamım boyunca bana her koĢulda destek olan, sevgisini eksik
etmeyen anneme ve babama, üniversite yaĢamının tüm zorluklarını benimle
beraber yaĢayan ve destek olan arkadaĢlarıma teĢekkür ederim.
ĠZMĠR-2014
Stj.DiĢ Hekimi Deniz BĠLEN
ĠÇĠNDEKĠLER
1.GĠRĠġ VE AMAÇ…………………………………………………………...1
2.SENDROMUN TANIMI……………………………………………………2
3.AĞIZ BULGULARINA GÖRE SENDROMLAR…………………………2
3.1.Prognatizm Saptanan Sendromlar…………………………………..2
3.2.DiĢ Anomalilerinin Görüldüğü Sendromlar…………………………2
3.2.1.Mikrodonti-Oligodonti……………………………………………..2
3.2.2.Makrodonti……………………...………………………………….3
3.2.3.Parsiyel Anodonti………………………………………………….3
3.3.Sürme Bozukluğu Saptanan Sendromlar……………………………4
3.4.Süpernümerer DiĢ……………………………………………………..4
3.5.Saf Damak Yarığı…………………………………………………...…5
3.6.Kombine Yarıklar……………………………………………...……….5
3.7.Taurodontizm…………………………………………………………..6
4.DĠġ HEKĠMLĠĞĠNDE SIK KARġILAġILAN ORAL BULGU VEREN
SENDROMLAR……………………………………………………………………..6
4.1.Cleidocranial Dysostosis…………………………………………… 6
4.2.Ellis van Creveld Sendromu(EvC)…………………………………..9
4.3.Papillon-Lefevre Sendromu…………………………………………12
4.4.Down Sendromu……………………………………………………..14
4.5.Pierre Robin Sendromu………………………………………….… 20
4.6.Rieger Sendromu…………………………………………………….22
4.7.Turner Sendromu…………………………………………………….23
4.8.Oro-fasio-dijital Sendrom……………………………………………24
4.9.Treacher Collins Sendromu(Mandibulofacial Dysostosis)……...26
4.10.Akondroplazi………………………………………………………..27
4.11.Klinefelter Sendromu………………………………………………29
4.12.Marfan Sendromu…………………………………………………30
4.13.Trizomi 18 (Edward’s Sendromu)………………………………..30
4.14.Trizomi 13 (Patau Sendromu)……………………………………32
4.15.Aarskog Sendromu (Fasiyal-dijital-genital Sendrom)………….33
4.16.Hutchinson-Gliford Progeria Sendromu…………………………35
4.17.Gorlin Goltz Sendromu…………………………………………….37
5.SONUÇ……………………………………………………………………39
6.KAYNAKLAR……………………………………………………………..40
7.ÖZGEÇMĠġ……………………………………………………………….45
1.GĠRĠġ VE AMAÇ
DiĢ hekimliğinde çok sık olmasa da rutin hastalar arasında sendromlarla
karĢılaĢmak mümkündür. Sendromların bazıları belirlenmesi zor bulgular
verirken bazıları ise birçok sistemi gözle görülür Ģekilde etkileyebilmektedir.
Özellikle oral bulgu veren sendromların tanımlanması, gerekli tedavi
planlamasının
ve
yönlendirmelerin
yapılması
Sendromlar tamamen tedavi edilemeseler dahi,
açısından
önemlidir.
hastanın konforunu
artırmaya, fonksiyonlarını daha iyi yerine getirebilmesine yönelik palyatif
tedaviler yapılabilmektedir.
Sendromları erken teĢhis etmek ve kayda değer sonuçları seçip
belirlemek önemlidir. Bazı vakalarda kesin tanısı koyulmamıĢ teĢhisleri
netleĢtirmek için, dikkatli alınmıĢ bir anamnez ve kapsamlı klinik testler
gerekebilmektedir. Fakat çoğu sendrom deneyimli bir doktor gözü ile
kolaylıkla ayırt edilebilir. Her
zaman laboratuvar testlerine gerek yoktur,
ancak özellikle genç hekimler daha çok bu yaklaĢıma öncelik vermektedir. (1)
ÇalıĢmanın amacı çocuklarda sık görülen sendromların ağız bulgularını
inceleyerek,
diĢ
hekimlerinin
sendromları
tanıyabilmesini
sağlamak,
sendromların erken teĢhisi ve tedavisinde onlara yardımcı olacak bir kaynak
hazırlamaktır.
2.SENDROMUN TANIMI
Sendrom;
bilinen bir konjenital defekt grubu ile ya da bir bireyde
birlikte oluĢan dismorfik özelliklerle tespit edilen farklı bir klinik oluĢum ile
tanımlanabilir(2).
Birbirleriyle iliĢkisiz gibi görünen,
ancak bir
araya
geldiklerinde tek bir olgu olarak kendilerini gösteren bulgular bütünüdür. Bu,
kalıtsal olabilir ya da edinsel nedenlerle de oluĢabilir.
3.AĞIZ BULGULARINA GÖRE SENDROMLAR
3.1.Prognatizm Saptanan Sendromlar
Anderson-Fabry Sendromu
Beckwith-Wiedemann Sendromu
Crouzon Sendromu
Gorlin Goltz Sendromu
Marfan Sendromu
Maroteaux-Lamy Sendromu
Morquio Sendromu
Saethre-Chotzen Sendromu
Sotos Sendromu
Xxxxy Sendromu (3)
3.2.DiĢ anomalilerinin görüldüğü sendromlar
3.2.1.Mikrodonti - Oligodonti
Coffin-Lowry Sendromu
2
Eec Sendromu
Ekman-Lobstein Sendromu
Gorlin Cohen Sendromu
Pallister-Hall Sendromu
Papillon-Lefevre Sendromu
Rieger Sendromu
Rothmund-Thompson Sendromu
Treacher Collins Sendromu
Williams Sendromu(3)
3.2.2.Makrodonti
Curtius Sendromu
KBG Sendromu
Silver Russell Sendromu (3)
3.2.3.Parsiyel Anodonti
Aglossia-Adactylia Sendromu
Bööks Sendromu
Coffin-Lowry Sendromu
Down Sendromu
Eec Sendromu
Ellis-Van Creveld Sendromu
Gorlin-Chaudhry-Moss Sendromu
Hanhart Sendromu
Hypoglossia-Hypodactylia Sendromu
Marfan Sendromu
Mohr Sendromu (Orofaciodigital Sendrom type II)
3
Orofaciodigital Sendrom -Type I
Pallister-Hall Sendromu
Rieger Sendromu
Rothmund Thomson Sendromu
Witkop Sendromu (3)
3.3.Sürme Bozukluğu Saptanan Sendromlar
Aglossia-Adactylia Sendromu
Apert Sendromu
Cushing Sendromu
Hutchinson Gilford Sendromu
Klippel Trenaunay Weber Sendromu
Marfan Sendromu
Maroteaux-Lamy Sendromu
Parry Romberg Sendromu
Sotos Sendromu (3)
3.4.Süpernümerer DiĢ
Cleidocranial Dysostosis Sendromu
Ehlers Danlos Sendromu
Fabry Anderson Sendromu
Gardner Sendromu
Hallermann Streiff Sendromu
Lenz Microphthalmia Sendromu
Mandibuloacral Dysplasia Sendromu
Oro Fasio Dijital Sendrom (I,II)
Tricho-rhino-phalangeal Sendromu (3)
4
3.5.Saf Damak Yarığı
Aase Smith Sendromu
Ankyloglossia Superior Sendromu
Cri-du-chat Sendromu
Cryptophthalmos Sendromu
Edward Sendromu
Larsen Sendromu
Mohr Sendromu(Orofasiodigital Syndrom Type II)
Nager Sendromu
OPD Sendromu
Schmid Fraccaro Sendromu
Smith-Lemli-Opitz Sendromu
Stickler Sendromu
Otopalatodigital Sendrom
Treacher Collins Sendromu
7q+ Sendromu
10q+ Sendromu (3)
3.6.Kombine Yarıklar
Apert Sendromu
Down Sendromu
Eec Sendromu
Goldenhar Sendromu
Gorlin Goltz Sendromu
Greig Sendromu
Klippel Feil Sendromu
5
Mohr Sendromu
Orofaciodigital Sendromu
Patau Sendromu
Pierre Robin Sendromu
Roberts Sendromu
Smith-Lemli-Opitz Sendromu
Wolf Sendromu
Wan Der Woude Sendromu
3q Duplikasyon Sendromu
21 Monosomi Sendromu (3)
3.7.Taurodontizm
Down Sendromu
Ektodermal Displazi
Klinefelter Sendromu
McCune-Albright Sendromu
Mohr Sendromu
Van der Woude Sendromu
Williams Sendromu (4,5)
4.DĠġ HEKĠMLĠĞĠNDE SIK KARġILAġILAN ORAL BULGU VEREN
SENDROMLAR
4.1.Cleidocranial Dysostosis
Otozomal dominant geçiĢli nadir görülen bir sendromdur. CCD,
klavikulada hipoplazi veya aplazi, kranial kemiklerin gecikmiĢ ve düzensiz
6
kemikleĢmesi, nispeten kısa boy ve çeĢitli diğer iskeletsel anomalilerle
karakterizedir.
Herhangi bir yaĢta teĢhis edilebilmekle beraber, kranial düzensizlikler
doğum sırasında fark edilebilir. Her iki cinsiyette de eĢit oranda görülür ve
takip edilen kuĢaklarda ortaya çıkar. (6)
Oral Bulgular;
Gömük diĢler (ġekil-1)
Sürnümerer diĢler
Süt diĢlerinin eksfoliasyonunda gecikme
Daimi diĢlerin sürmesinde görülen gecikmeler (ġekil-2)
Class II veya III maloklüzyon
Derin ve dar damak kubbesi (ġekil-2)
Damak yarığı
DiĢ sert dokularında değiĢiklikler
Dentigenöz kistler
Mandibular prognatizm (6)
7
ġekil-1: Multipl gömük diĢler
ġekil-2: Ġntraoral fotoğraflar bize derin ve dar damak, daimi diĢlerde sürme
eksikliği ve düĢmemiĢ süt diĢlerini göstermektedir.
Sürnümerer diĢlerin mevcudiyeti dental laminanın eksik veya gecikmiĢ
rezorpsiyonu ile iliĢkilendirilmiĢtir. GecikmiĢ diĢ geliĢimi ise maloklüzyon ve
sürnümerer diĢlerin mevcudiyeti ile iliĢkilendirilmiĢtir. (6)
8
4.2.Ellis van Creveld Sendromu(EvC)
Kondroektodermal
displazi
olarak
da
bilinen
Ellis-Van
Creveld
sendromu, çok ender rastlanan herediter bir hastalıktır. 1940 yılında Richard
Ellis ve Simon van Creveld tarafından tanımlanmıĢ olan sendromun görülme
sıklığının 7/1.000.000 olduğu bildirilmektedir. Kondrodisplazi, ektodermal
displazi, polidaktili ve konjenital kardiyak defektlerle karakterize bir sendrom
olarak tanımlanmaktadır. (7)
Genetik bir anomali olan Ellis-Van Creveld Sendromu’nun otozomal
resesif geçiĢ gösterdiği ve 4. kromozomun kısa kolunda meydana gelen
mutasyon sonucu oluĢtuğu bildirilmektedir. EvC Sendromunda ağız içi ve
ağız dıĢı bulguların sendroma özgü olduğu vurgulanmaktadır. (7)
Oral bulgular ;
Yenidoğanda, alveolar kavis üzerine yapıĢan ve lobüler görüntülere
neden olan çok sayıda hipertrofik frenulumlar (ġekil-3)
Natal diĢler
Üst dudakta psöudo yarıklar (ġekil-4)
Üst dudağın orta kısmında maksiller diĢeti kenarına füzyonu sonucu,
üst kesici diĢ bölgesinde labial sulkus yokluğu (ġekil-4)
Mine hipoplazisi
Konjenital diĢ eksiklikleri (ġekil-5)
Oligodonti
DiĢ sürmesinde gecikme
Mikrodonti (ġekil-7)
9
Konik formda diĢler, diğer form bozuklukları (ġekil-5) (ġekil-6) (ġekil-7)
Çocuklarda akut juvenil periodontitis sonucu kesici ve azı diĢlerinin
erken kayıpları görülebilmektedir. (8)
ġekil-3: Yenidoğanda düzensiz alveol kretler ve az geliĢmiĢ labial frenulum
ġekil-4: Üst dudağın orta kısmının maksiller diĢeti kenarına füzyonu, dudakta
OluĢan V Ģekli
10
ġekil-5: Anteriorda konjenital diĢ eksiklikleri, küçük ve konik yapıda diĢler
ġekil-6: Süt molar diĢlerde geniĢ fissürler ve atipik tüberküller
11
ġekil-7: Alt ve üst multipl labial frenulumlar, laterallerin konjenital eksikliği, üst
kesici diĢlerde Ģekil anomalisi, alt kesici diĢlerde mikrodonti
4.3.Papillon-Lefevre Sendromu
Papillon-Lefevre sendromu (PLS) ilk olarak 1924 yılında Papillon ve
Lefevre tarafından tanımlanmıĢ ve dünyada þu ana kadar 50 kadar tek vaka
raporları yayınlanmıĢtır. Tipik olarak 1-5 yaĢları arasında avuç içinde ve ayak
tabanında hiperkeratoz geliĢmesi ile birlikte diĢ yapısında ve çevresinde ağır
dejenerasyon ve enflamasyon ile karakterizedir. Ağız içinde oluĢan kronik
enflamasyon sonucunda süt ve kalıcı diĢlerin erken kaybı görülmektedir.
Otozomal resesif geçiĢli olan ve 11. kromozomun uzun kolunda lokalize
(11q14)
katepsin
C
olarak
bilinen
enzimdeki
mutasyondan
kaynaklanmaktadır. (9)
Oral bulgular ;
Papillon-Lefevre Sendromu’ nda süt diĢlenmenin baĢlaması ile birlikte
12
ağız bulguları baĢlamaktadır. Bu bulgular palmar-plantar hiperkeratozis ile
aynı zamanda görülür. (10)
Süt diĢleri beklenen yaĢta birbirlerinin ardı sıra sürer. Mikrodonti, kök
rezorpsiyonu
ve
tamamlanmamıĢ
kök
formasyonu
çok
az
olguda
kaydedilmesine rağmen genelde diĢler normal form ve yapıdadır.
Ġlk önce süt diĢlenme tamamlanır. DiĢetleri iltihaplı, ödemli ve kırmızı
olup, derin periodontal cepler ve yaygın kemik rezorpsiyonu ile hızlı ilerleyen
periodontitis görülür. (ġekil-8)
Çiğneme , diĢlerin mobilitesi nedeniyle ağrılıdır.
PLS’u diğer hastalıklardan ayıran en önemli belirtiler; hipermobilite,
migrasyon, kök rezorpsiyonu olmaksızın diĢin düĢmesidir. 4-5 yaĢlarında süt
diĢleri düĢer veya mobilite sebebiyle çekilir. (ġekil-8)
DiĢsiz olan çocukta diĢetleri normal sağlığına kavuĢur. Daimi diĢlerin
sürmesi ile hadise tekrar baĢlar. 13-15 yaĢına kadar tüm daimi diĢler
kaybedilir. 3. Molarlar bu durumdan etkilenmez. (ġekil-9)
Radyografide alveoler kemiğin Ģiddetli kaybı sebebiyle diĢler ‘havada
yüzer’ gibi görünür, sürmemiĢ diĢler anormal pozisyon gösterir. (10,11)
(ġekil-10)
ġekil-8: ġiddetli periodontitis ve süt diĢlerinde kayıplar
13
ġekil-9: Daimi diĢlerin sürmeye baĢladığı dönem
ġekil-10: 12 yaĢındaki çocukta panaromik filmde yüzer diĢ görünümü
4.4.Down Sendromu
Down sendromu
büyüme ve mental gerilik ile karakterize olan
konjenital otozomal bir anomalidir. Ġnsanlarda en çok görülen kromozom
anomalisi türü olup her ırktan, yaĢtan ve ekonomik seviyeden insanı
etkilemektedir.
14
YaklaĢık olarak %95 Down Sendromlu birey taĢıması gereken 46
kromozom yerine fazladan 21. Kromozoma sahip olarak 47 kromozom taĢır.
Bu sebeple baĢlıca ortaya çıkıĢ nedeni kromozom anomalisidir ve yaklaĢık
olarak her 800 ila 1000 doğumdan 1’inde görülebilmektedir. Annenin yaĢı
büyüdükçe sendromun insidansı da artmaktadır. (12)
Oral Bulgular;
Mandibulaya nazaran hastaların orta yüzü az geliĢme göstermektedir.
Bunun sonucu olarak damak; uzunluk, yükseklik ve derinlik açısından
geliĢimini
tamamlayamamıĢtır.
GeniĢlik
olarak
ise
çok
etkilenme
göstermemiĢtir. (13)
Makroglossi sebebiyle diĢlerin üzerinde oluĢan anormal basınçla,
beyaz yuvarlak sınır Ģeklinde diĢlerin izleri dil üzerinde çift taraflı, tek taraflı
ya da izole olarak izlenebilmektedir. Ayrıca dilin büyük olmasıyla diastemalar,
dil itmesi, dil emmesi gibi klinik Ģekillere de rastlanır. Dilin fissürlü olması ile
de karĢılaĢılmaktadır. (13)
DS’li çocukların %35 ile %55 arası yüzdelerinde süt ve daimi diĢlenme
döneminde mikrodonti gözlenmektedir. Klinik kronlar genellikle konik, kısa ve
normallerinden küçüktür. (13) (ġekil-11)
Hipoplazik defektler genellikle önemli sistemik hastalıkların ya da uzun
süren ateĢli rahatsızlıkların sonucu görülmektedir. Hipokalsifiye diĢlerin erken
çürümeye karĢı korunması için önlem alınması gerekmektedir. (13)
Konjenital diĢ eksikliği, DS’li bireylerde daha fazla görülür. Bu
durumdan genetik kodların transferi sorumlu tutulmaktadır. En çok eksik olan
diĢler sırasıyla 3. büyük azı diĢleri, 2. küçük azılar, lateral kesiciler ve
15
mandibuler keser diĢlerdir. Tek eksik olmayan diĢlerin ise 1. büyük azı
diĢlerinin oldukları gözlenmiĢtir. (13) (ġekil-12)
Acerbi ve arkadaĢları9 DS’li hastaların panoramik radyografilerini
inceledikleri araĢtırmalarında hipodonti oranının %60 gibi yüksek düzeylerde
seyrettiğini bildirmiĢlerdir. AraĢtırıcılar ayrıca bu hastalarda gözlenen diĢ
anomalilerinin ayrı ayrı düĢünülmemesi gerektiğini, bunların hepsinin
birbiriyle iliĢkili bir fenomenin sonuçları olduğuna dikkati çekmiĢlerdir. DS’de
gözlenen hücre büyümesinde yavaĢlama ve hücre sayısının azlığı gibi
sendromun karakteristik özelliklerinin, üst çenedeki geliĢme geriliği, diĢ
geliĢiminde gecikme, diĢ sayısı ve büyüklüğündeki azalma ve kanin büyüme
yönünün
değiĢmesi
gibi
anomalilerin
tümünden
sorumlu
olduğu
belirtilmiĢtir.(14) (ġekil-12) (ġekil-13)
Genel populasyona göre DS’li çocuklarda taurodontizme daha çok
rastlanmaktadır. Taurodontizmde uzamıĢ pulpa odası, bifurkasyon ya da
trifurkasyon noktalarının apikale yer değiĢimi söz konusudur. (13)
En çok kron varyasyonları diĢlerin labial yüzlerinde, ön diĢlerin insizal
kenarlarında, kaninlerdeki tüberkül eğimlerinde, üst çene azı diĢlerindeki
distoanguler tüberküllerin kaybı ile, alt çene azı diĢlerindeki distal tüberkülün
yer değiĢtirmesi Ģekilleriyle karĢımıza çıkmaktadır. (13)
DS’li bireylerde kök ve kanal morfolojisinde de bazı değiĢiklikler
gözlenebilmektedir. Kelsen ve arkadaĢlarına göre kök kanal yapısı nispeten
basit yapıda, kök ve kuron uzunluğu önemli derecede azalma göstermiĢtir.
Bu yapısal değiĢikliklerin mitotik bölünmenin ve hücre proliferasyon hızının
yavaĢlayarak büyümenin gerilemesi ile oluĢtuğuna dikkati çekmiĢlerdir. (15)
(ġekil-11)
16
Sağlıklı çocuklarla karĢılaĢtırıldığında DS’li bireylerde 10 kat daha
fazla diĢ agenezisi
bulunmuĢtur. Erkekler kızlara kıyasla, mandibula
maxillaya nazaran, çenelerin sol tarafı sağ tarafına göre daha fazla
etkilenmiĢtir. En çok etkilenen diĢler, mandibular santral kesiciler, maxiller
lateral kesiciler ve 2. küçük azılardır. Kaninler ve 1. büyük azı diĢleri daha az
etkilenmiĢlerdir. (16)
Çürük prevelansı sağlıklı çocuklara nazaran daha düĢüktür. Pek çok
faktör bu durumun oluĢmasında rol oynamaktadır. Bunlar; gecikmiĢ diĢ
sürmesi, konjenital diĢ eksiklerinin bulunması, yüksek tükrük ph’sı ve
bikarbonat düzeyi, mikrodonti, sığ fissürler Ģeklinde sıralanabilir. (17)
Özellikle maksiller ve mandibuler süt ön diĢler ve süt birinci azı diĢleri
normal diĢlenme zamanına göre geç sürdüğü tespit edilmiĢtir.Süt diĢlerinin
sürme gecikmesi gibi daimi diĢlerin sürmesinde de gecikme görülmektedir.
(18) (ġekil-11)
Benzer plak seviyesine sahip olan çocuklarla karĢılaĢtırıldığında DS’li
çocuklarda
yaygın
gingivitis ve
hızlı
periodontal
yıkımın
görüldüğü
saptanmıĢtır. En çok görülen periodontal hastalıklar; marjinal gingivitis, akut
ve subakut formdaki nekrotizan gingivitis, agresif periodontitis, diĢ eti
çekilmesi, horizontal ve vertikal kemik kaybı, azılarda bifurkasyon yada
trifurkasyonların açığa çıkması, mobilite ve özellikle mandibula keser
bölgesinde görülen diĢ kayıplarıdır. (18) (ġekil-11)
DS’li çocuklarda ağız solunumu, yanlıĢ çiğneme, bruksizm, diĢ
agenezisi,
maksiller
orta hattın
kayması,
anterior
open
bite,
TME
disfonksiyonu, gecikmiĢ diĢ sürmesi, makroglossi, mandibulanın hipotonik
ligamentleri ve maksillanın geliĢim bozukluğu gibi etkenlerle malokluzyon
17
diye tanımlanan çeneler arası kapanıĢ problemlerine rastlanmaktadır. (19)
(ġekil-11)
ġekil-11: a) Mikrodonti /çivi Ģeklindeki sağ lateral diĢ ve kapanıĢ bozukluğu
b) Kısa köklü sağ alt molar diĢ ve çevresinde periodontitis sebebiyle rezorbe
olmuĢ alveoler kemik c) Persiste süt kanin diĢler
18
ġekil-12: a) ÇapraĢık mixt dentisyon b) ÇapraĢık daimi dentisyon c) Eksik
ve gömük diĢler d) Sol üst kanin ve birinci pre molar diĢte transpozisyon
19
ġekil-13: Maksillada geliĢim geriliği ve dar damak yapısı
4.5.Pierre Robin Sendromu
Pierre Robin sekansı ilk kez 1822’de St. Hilaire tarafından tanımlanmıĢ
Olmasına karĢın, eĢlik edebilen ciddi solunum sıkıntısı ve beslenme güçlüğü
sorunlarına 1923’te Pierre Robin tarafından dikkat çekilmiĢtir.
Genetik olarak mandibulanın geliĢimindeki sorundan kaynaklanan PRS,
tek baĢına görülebileceği gibi Stikler sendromu, Velokardiofasial sendrom,
Trizomi 18, fetal hidantoin ve fetal alkol sendromu gibi diğer sendromlara ve
anomalilere de eĢlik edebilir. Ġnsidansı 1/8,500 olarak bildirilmektedir.
Hastalarda, özellikle yenidoğan döneminde ortaya çıkan değiĢik
derecelerde solunum güçlüğü, morarma atakları ve beslenme güçlüğü ağır
sorunlar yaratabilirken, daha büyük yaĢ dönemlerinde büyüme geriliği, kronik
hipoksiye
bağlı
korpulmonale
ve
gözlenebilmektedir.(20)
20
geliĢimsel
gecikmeler
Oral bulgular;
Glossopitozis
Mandibula hipoplazisi (ġekil-14)
ġiddetli mikroretrognati (ġekil-14)
U Ģeklinde yarık damak (ġekil-14)
Dar bir üst solunum yolu
Solunum zorlukları;
*Küçük yapıdaki çene, dilin hipofarenkse doğru geriye kaçmasına
yol açarak hava yolu tıkanıklığına neden olabilmektedir.
*Dilin damak yarığına sıkıĢarak o bölgeyi tıkaması sonucu
asfiksi oluĢabilmektedir. (20)
ġekil-14: a) Hipoplazik ve retrognatik mandibula, tipik Pierre-Robin
Sendromu profil görüntüsü b) U Ģeklinde yarık damak
21
4.6.Rieger Sendromu
Rieger sendromu oldukça nadir görülen (1/200000) embriyolojik olarak
nöral krest hücrelerinin anormal migrasyonu sonucu geliĢen bir hastalıktır.
Kornea ve iris defekti gibi göz semptomlarının yanı sıra kraniofasial, diĢ ve
kardiyak olmak üzere bir çok sistemik semptomları da içermektedir. Rieger
sendromu pek çok olguda otozomal dominant geçiĢ gösteren ancak sporadik
olarak da karĢımıza çıkabilen bir klinik durumdur. (21)
Oral bulgular;
Üst kesici diĢlerde hipodonti (ġekil-16)
Konik kron
Maksiller hipoplazi (ġekil-15)
Sürme gecikmesi
Alt çenede prognatik görünüm (ġekil-15)
Mikrodonti
Kabarık alt dudak (21)
ġekil-15: Mandibular prognati .maksiller hipoplazi
22
ġekil-16: Hipodonti ve diĢler arası diastemalar
4.7.Turner Sendromu
Turner Sendromu, X kromozomunun tamamı veya bir parçasının
yokluğunda meydana gelen kısa boy, yele boyun (ġekil-17), üreme
bozuklukları, geliĢme geriliği ile karakterize bir sendromdur (22).
Turner
sendromlu bir kız çocuğunda veya kadında olağan iki X kromozomu (46,XX)
yerine yalnızca bir X kromozomu (45,X) vardır. Ortalama her 2500 canlı kız
bebek doğumunda bir ortaya çıkmaktadır. Genel anlamda boy kısalığı ve
üreme problemleri hastaların tümünde görülmektedir. (23)
Oral bulgular;
Makroglossi
Dar ve derin damak
AĢağı çekilmiĢ ağız köĢeleri
Mandibula hipoplazisi
Mine hipoplazisi (24)
23
ġekil-17: Turner Sendromlu bir kız çocuğunun tipik görünümü
4.8.Oro-fasio-dijital Sendrom
Oro-fasio-dijital sendrom ağız boĢluğu , yüz ve parmak anomalileri ile
karakterize geliĢimsel bir bozukluktur. Dokuz farklı tipi tanımlanmıĢtır. Orofasio-dijital sendrom tip1 (OFDS 1) en sık görülen tiptir. Sıklığı 1/250.000
canlı doğumdur. (25)
Oral bulgular ;
Dil loblu ve genellikle iki eĢit parçalı veya boğumludur. Dil nodülleri
genellikle hamartom veya lipomlardan oluĢur. OFD1 olan kiĢilerin en az üçte
birinde bu bulgular görülür. Kısa bir lingual frenulum (ankiloglossi) görülür.
(ġekil-18)
Hastaların %50 sinden fazlasında yumuĢak veya sert yarık damak,
derin damak görülür. (26) (ġekil-19)
Alveoler yarıklar ve aksesuar diĢeti frenulumu yaygındır.
Çoğunlukla eksik diĢler görülmekle beraber süpernümerer diĢ bulgusu
24
da vardır. Mine displazisi ve maloklüzyonlar görülür.
Mandibular ramus hipoplazisine bağlı mikrognati
Yarık dudak (27)
ġekil-18: Dilde ve ağız mukozasında çok sayıda hemartamatöz
lezyonlar
ġekil-19: Derin damaklı bir olgu
25
4.9.Treacher Collins Sendromu (Mandibulofacial Dysostosis)
Treacher Collins Sendromu özellikle baĢı ve yüzü etkileyen otozomal
dominant geçiĢli genetik bir hastalıktır. 1940’lı yıllarda daha doğru bir tanım
olan Mandibulofasiyal dizostoz adı verilmiĢtir. Belirgin mandibular ve malar
hipoplazi nedeniyle karakteristik bir görünümü vardır. Zigomatikomalar
hipoplazi, lateral orbital kenar ve alt göz kapağındaki iliĢkili yumuĢak
dokuların güçsüzlüğü ile sonuçlanır. Bu durum gözlerdeki palpebral
fissürlerde antimongoloid görünüme neden olur. (28)
Oral bulgular;
Zigomatik arkın hipoplazi ve aplazisi (ġekil-20)
GeniĢ ‘balık ağzı’ görünümü
Mandibula hipoplazisi
Maksilla hipoplazisi
Mandibula kenarı konkavdır
Derin damak
Yarık damak
Diastemalar
Open bite (ġekil-21)
Maloklüzyonlar
DiĢlerde hipoplaziler (29,30)
26
ġekil-20: Treacher Collins Sendromu’nda tipik yüz görünümü
ġekil-21: Open-bite bulgusu veren bir olgu
4.10.Akondroplazi
Akondroplazi uzun kemiklerin epifizlerinde kıkırdağın kemikleĢmemesi
nedeniyle baĢ ve gövdenin normal oluĢuna karĢın kol ve bacakların doğuĢtan
kısa olmasıyla karakterize otozomal dominant bir iskelet sistemi anomalisidir.
27
En sık görülen kalıtsal iskeletsel displazi olan akondroplazinin görülme
sıklığı 25000 doğumda birdir. (31)
Oral bulgular;
Üst solunum yollarının darlığı nedeniyle ağız solunumu görülür. Bu da
akondroplazili hastalarda fasiyal ve bazı dental sorunların sebeplerinin
baĢında gelir.
Open bite (ġekil-23)
Sınıf III Maloklüzyonlar
Makroglossi
Maksiller hipoplazi
Mandibuler prognatizm (ġekil-22)
Dar ve retrognatik maksilla (31)
ġekil-22: Mandibular prognati
28
ġekil-23: Open bite ve makroglossiye bağlı polidiastema görüntüsü
4.11.Klinefelter Sendromu
47,XXY Sendromu olarak da bilinen Klinefelter Sendromu daha çok
erkeklerde görülen ve extradan bir X kromozomuna sahip olmaları ile
meydana gelen bir hipogonadizm sendromudur. (32)
Oral bulgular;
Alt çene prognatizmi ve maloklüzyonlar
Üst çene hipoplazisi
Sığ, düz damak
Taurodontizm
Normale göre geniĢ daimi diĢ kuronları (33)
29
4.12.Marfan Sendromu
Marfan Sendromu , kollajen ve elastin gibi fibröz destek proteinlerinin
konjenital bozukluğuna bağlı olarak geliĢen kas-iskelet sistemi, oküler ve
kardiyovasküler komplikasyonlarla karakterize bir konnektif doku hastalığıdır.
Otozomal dominant geçiĢ gösteren 1:10.000 görülme sıklığına sahip ve
her iki cinste eĢit sıklıkta görülen bir sendromdur. Genetik defekt 15.
kromozomdaki fibrillin geniyle iliĢkilidir. (34)
Oral bulgular;
Dar ve derin damak
Prognatizm
Maloklüzyonlar
KapanıĢ bozuklukları, overjet
DiĢ eksfoliasyou
Süt diĢlerinde sürme gecikmesi
Hipodonti
Kuron displazisi
DiĢeti granülomları (35)
4.13.Trizomi 18 (Edward’s ) Sendromu
Canlı doğumlar arasında sık görülen kromozomal bir bozukluktur. Kız
çocuklar erkek çocuklara göre 3 kat daha fazla etkilenmektedir. Olguların
30
%5’inde mozaizm görülür. Mozaik olguların klinik bulguları daha hafif
seyreder. Edward sendromlu bebeklerin çoğunun en karakteristik özellikleri
intrauterin geliĢme geriliği , mikrosefali , düĢük kulaklar , ekstremite
anomalileri gibi özelliklerdir. Bu bebeklerin %90’ından fazlasında kalp
anomalileri, böbrek ve sindirim sistemi patolojileri saptanmıĢtır.
Edward Sendromu ağır bir seyir gösterir; bebeklerin %80’i doğumdan
sonraki ilk haftada, geriye kalanların da çoğu ilk yılda kaybedilir. YaĢayan
olgularda ise ciddi derecede mental retardasyon söz konusudur. YaĢayan
yenidoğan bebekler arasında Trizomi 21’den sonra en sık görülen ikinci
otozomal trizomidir. (36)
Oral bulgular;
Küçük ağız (ġekil-25)
Yarık dudak (ġekil-24)
Dar ve derin damak yapısı
Mikrognati (37) (ġekil-25)
ġekil-24: Yarık dudaklı bir Trizomi 18 olgusu
31
ġekil-25: Trizomi 18’li bir bebekte mikrognati ve küçük ağız
4.14.Trizomi 13 (Patau Sendromu)
Trizomi 13 (Patau sendromu) orta hat defektleri, santral sinir sistemi,
kalp, ürogenital sistem anomalileri ve motor mental retardasyon ile
karakterize olan, kromozomal bir hastalıktır. Sendrom, 10.000-20.000 canlı
doğumda
bir
görülür.
Hastaların
büyük
bir
çoğunluğu,
ilk
yılda
kaybedilmektedir.
Trizomi 21 (Down sendromu) ve Trizomi 18'den (Edward sendromu)
sonra, üçüncü sıklıkta görülen otozomal kromozom sayısal anomalidir. Bu
trizomiler içerisinde, klinik olarak en ağır seyreden Patau Sendromu’dur. Bir
yaĢını geçmiĢ olan hasta sayısı oldukça azdır. ĠlerlemiĢ anne yaĢı, risk
faktörüdür. Patau Sendromu’nda fazla olan 13. kromozom, %90 sıklıkla
annenin 1. mayoz bölünmesinde olan ayrılma hatasından kaynaklanır. (38)
32
Oral bulgular;
Yarık dudak/damak
Premaksiller agenezis
Mikrognati
Derin damak (39)
ġekil-26: Dudak-damak yarıklı bir Trizomi 13 olgusu
4.15.Aarskog Sendromu (Fasiyal-dijital-genital Sendrom)
Aarskog Sendromu ilk olarak 1970’te Aarskog tarafından çeĢitli yapısal
anomalilerin
eĢlik
ettiği
ailesel
bir
boy
kısalığı
sendromu
olarak
tanımlanmıĢtır. Bu anomaliler esas olarak yüz, distal ekstremiteler ve
eksternal gentalyayı ilgilendirir. Sendromun kadınlarda yalnızca minör
bulgularla sınırlı kalması X’e bağlı resesif veya X’e bağlı semidominant bir
kalıtımı ya da cinsiyete bağlı etki gösteren otozomal dominant kalıtımı
düĢündürmektedir. (40)
33
Oral bulgular;
Uzun filtrum (ġekil-27)
Üst dudak geniĢlemiĢtir
Alt dudağın alt kenarında deri kıvrımı vardır
Üst çene çoğunlukla hipoplaziktir (ġekil-28)
DiĢlerde maloklüzyonlar
Mine hipoplazisi
Alt çene ön bölgesinde deformasyonlar (41)
ġekil-27: Aarskog Sendromlu bir çocuğun tipik görüntüsü. Ağız bulgusu
olarak uzun filtrum göze çarpmaktadır
34
ġekil-28: Sendromun profilden görünüĢü. Üst çene genellikle hipoplaziktir
4.16.Hutchinson-Gliford Progeria Sendromu
Hutchinson-Gilford Progeria Sendromu (HGPS) ilk defa 1886 yılında
literatüre girmiĢtir. Doğumdan sonra kısa sürede hızla yaĢlanmaya sebep
olan son derece nadir görülen genetik bir hastalıktır. Kısa bir yapı, belirgin
göz çerçevesi, mikrognati, kraniyofasiyal oransızlık, ince bir ses, kuĢ yüzü
görünümü (ġekil-29), ateroskleroz ve kardiyovasküler bozukluklar ile
karakterizedir.
HGP Sendromlu bebekler ilk doğduklarında genelde normal görünüme
sahipken, sendromun tipik belirtileri ilk yıl veya ikinci yıl daha belirgin bir hal
alır. Ortalama ömürleri 13 yıldır. (42)
Oral bulgular;
Natal diĢler
Mandibular hipoplazi
35
Ağzın devamlı ve tam açılamaması
GecikmiĢ veya anormal diĢ geliĢimi
Maksilla ve mandibulada boyut yetersizliğinden dolayı diĢlerin
düzensiz yerleĢimleri
1. ve 2. süt azılarda sürme gecikmeleri
Anadonti
Hipodonti
Küçük ağız, büyük papilsiz dil
Hipoplazik diĢ kökleri (sement bulunmayabilir)
Adolesan dönemde diĢ kayıpları (42,43,44)
ġekil-29: Hutchinson-Gliford Progeria Sendromu’nun karakteristik ‘kuĢ
yüzü’ görünümü
36
ġekil-30: a) Kısıtlı ağız açıklığı b)Papilsiz dil c) ArtmıĢ çürük riski
4.17.Gorlin Goltz Sendromu
Gorlin-Goltz Sendromu (GGS) veya diğer adıyla nevoid bazal hücreli
karsinom sendromu, çoklu sistem tutulumu olan, otozomal dominant geçiĢli
nadir bir kalıtsal bir hastalıktır. Bu sendromun tahmini prevalansı 1/60,000 ve
kadın/erkek hasta oranı yaklaĢık olarak eĢittir.
Bu
sendromun
maksillomandibular
klasik
odontojenik
triadını
meydana
keratokistler,
çok
karsinom ve çeĢitli iskelet anomalilerinin varlığıdır. (45)
Oral bulgular;
Oral kavitede multipl keratokistler (ġekil-31)
Yarık damak ve dudak
Yüksek arklı damak
Mandibular prognatizm (45,46)
37
getiren
sayıda
bulgular;
bazoselüler
ġekil-31: 13 yaĢında bir çocukta mandibulada odontojenik keratokistler
38
5.SONUÇ
Ağız bulgusu veren çok sayıda sendrom bulunmaktadır. Bu
sendromlar vücuttaki diğer sistemleri etkileyebildikleri gibi bazılarının ilk bulgu
verdikleri yerler baĢ-boyun bölgesi ve oral kavite olabilmektedir. DiĢ
hekimlerine bu hastalarda tanı koyma ya da
tanıya yönelik hastaları
yönlendirme konusunda görevler düĢmektedir.
Sendromlu bireyler sağlıklı bireylere göre ağız ve diĢ sağlığı bakımından
daha çok risk altındadır. Bunun için sendromlar ve ağız bulguları konusunda
bilinçli
olunmalı
bilgilendirilmelidir.
ve
gerek
bireyler
gerekse
yakınları
bu
konuda
Ayrıca sendromlu bireylerin ağız ve diĢ sağlığı
sorunlarının tedavisi için doğru bir planlama yapılması ve olası risklere karĢı
önlem alınması, gerekirse sık kontrollerin yapılması önem taĢımaktadır.
39
6.KAYNAKLAR
1.Wiedemann H.R, Kunze J, Grosse F.R: An Atlas Of Clinical
Syndromes, Wolfe Publishing Ltd,England 1992,s:10.
2.Hall R.K,Syndromes With Dental Anomalies,JOSP 1997, 7, 122.
3.Çöloğlu A.S, DiĢ hekimliğinde Sendromlar, Ġstanbul Üniversitesi DiĢ
Hekimliği Fak. Fen Fakültesi Basımevi, 2003, 9, 23-29.
4.Jaspers M.T, Witkop C.J, Taurodontism an Ġsolated Trait Associated
with Syndromes and X-Chromosomal Aneuploidy, Am J Hum Genet. May
1980, 32-3, 396–413.
5.Rao A, Arathi R.,Taurodontism of Deciduous and Permenant Molars:
Report of Two Cases, J Indian Soc Pedod Prev Dent. 2006, 24-1, 4-42.
6.Güngör H, ġahin V, Özgür Z, Cleidocranial Dysostosis’li Bir Olgunun
Overlay Hareketli Bölümlü Protezle Rehabilitasyonu, Süleyman Demirel
Üniversitesi DiĢ Hekimliği Fakültesi Dergisi 2010, 2, 137-142.
7.Atasu M, Biren S, Ellis-Van Creveld Syndrome: Dental, Clinical, Genetic
and Dermatoglyphic Findings of A Case. J Clin Pediatr Dent 2000, 24-2, 1437.
8.Gülhan A, Sepet E, Köseoğlu M, Ellis-Van Creveld Sendromu, Ġ.Ü DiĢ Hek
Fak Der 1995, 29, 117-20.
9.Pirgon Ö, Atabek M.E, Sert A, Papillon-Lefevre Sendromu , Erciyes Tıp
Dergisi 2007, 29-6, 478-481.
10.Kırzıoğlu Z, Gündoğdu N, ġimĢek S, Papillon-Lefevre Sendromu:
Patolojik,
Hematolojik,
Mikrobiyolojik
ve
Radyolojik
Sonuçların
Değerlendirilmesi, Atatürk Üniversitesi DiĢ Hekimliği Fakültesi Dergisi 1999,
9, 86-93.
40
11.Bal B, Baran C, Arpak N, Bir Vaka Nedeni ile Papillon-Lefevre Sendromu,
G.Ü DiĢhek. Fak. Der. 1990, 7, 255-269.
12.Demir P, Güler Ç, Oral-Dental Health Status in Children with Down
Syndrome, J Dent Fac Atatürk Uni 2013, 23, 274-276.
13. Desai SS. Down syndrome: a review of the literature. Oral Surg Oral Med
Oral Pathol Oral Radiol Endod 1997, 84, 85-279.
14.Tanalp J, Ersoy M, Bayırlı G, Down Sendromlu Bir Hastada Klinik
YaklaĢım ve DiĢ Tedavisi, Yeditepe Üniv DiĢ Hek Fak Derg 2007, 1, 15-18.
15. Kelsen AE, Love RM, Kieser JA, Herbison P, Root canal anatomy of
anterior and premolar teeth in Down's syndrome. Int Endod J 1999, 32,6-211.
16. Townsend GC, Dental crown variants in children and young adults with
Down syndrome, Acta Odontol Pediatr 1986, 7, 9-35.
17. Chan AR, Dental caries and periodontal disease in Down syndrome
patients, Univ Tor Dent J 1994, 7, 18-21.
18. Sterling ES. Oral and dental considerations in Down syndrome. In: Lott I,
McCoy E, Down Syndrome Advances in Medical Care. New York; Wiley-Liss:
1992, 45-135.
19. Borea G, Magi M, Mingarelli R, Zamboni C. The oral cavity in Down
syndrome. J Pedod 1990, 14, 40-139.
20. Marcellus L, The Infant with Pierre Robin Sequence: Review and
implications for nursing practice, J Pediatr Nurs 2001, 16, 23-34.
21. Çintan S, Göksoy V, Tuncer Ö, Rieger Sendromu (Oligodonti ve Primer
Mezodermal Ġris Disgenezisi), Ġ.Ü DiĢ Hekimliği Fakültesi Dergisi 1993, 27,
193-196.
22. Stochholm K., Juul S., Juel K. et al. ; Prevalence, Incidence, Diagnostic
Delay, and Mortality in Turner Syndrome, J Clin Endocrinol Metab. 2006, 9110, 3897-3902.
41
23. Djordjevic V.A, Jovanovic J.V, Drakulic D.D. et al. , Cytogenetic Findings
in Serbian Patients With Turner Syndrome Stigmata.Genetics and Molecular
Research 2010, 9-4, 2213-2221.
24. Capitaneanu C, Belengeanu V, Micle I. et al. , Dental and Craniofacial
Anomalies in a Particular Case of Turner Phenotype, Jurnalul Pediatruluı
2011, 14, 55-56.
25.Annagür A, Altunhan H, Ertuğrul S, Örs R, Oro-fasio-dijital Sendrom I,
Selçuk Tıp Derg 2009, 25-4, 211-214.
26. Al-Qattan MM. Cone-shaped epiphyses in the toes and trifurcation of the
soft palate in oral-facial-digital syndrome type-I.Br J Plast Surg. 1998, 51, 9476.
27. Coll E, Torra R, Pascual J, et al. , Sporadic orofaciodigital syndrome type
I presenting as end-stage renal disease. Nephrol Dial Transplant. 1997, 12,
2-1040.
28.Papel D.I, Frodel J.L, Holt G.R, Park S.S, Nachlas N.E, Sykes J.M,
Toriumi D.M, Fasiyal Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi, Ġstanbul 2010, 372.
29. Edwards SJ, Fowlie A, Cust MP, Liu DT, Young ID, Dixon MJ. Prenatal
diagnosis in Treacher Collins syndrome using combined linkage analysis and
ultrasound imaging. J Med Genet. 1996, 33, 6–603.
30. Posnick JC, Ruiz RL. Treacher Collins syndrome: current evaluation,
treatment, and future directions. Cleft Palate Craniofac J. 2000, 37, 434.
31.FiĢekcioğlu E, Dumlu A, Borahan O, Akondroplazi: Bir Olgu Raporu,
Yeditepe Üniversitesi DiĢ Hekimliği Fakültesi Dergisi 2008, 2, 35-38.
32. Wiedemann H.R, Kunze J, Grosse F.R: An Atlas Of Clinical Syndromes,
Wolfe Publishing Ltd,England 1992, s:544.
33.Brooks CA, Brooks KA, Salinas CF and Bradley, Tepper M: "Oral
Manifestations in Genetic Syndromes of Mental Retardation." Southern
Association of Institutional Dentists, 1993, 7.
42
34.Oral Y, Rodop Ö, Özkurt Y, Doğan Ö.K, Marfan Senromlu Bir Ailenin
ÇeĢitli Bireylerindeki Lens Sublüksasyonuna Cerrahi YaklaĢım, T. Oft. Gaz.
2002, 32, 227-232.
35.Kırzıoğlu Z, Çelenk P, Manga G, Marfan Sendromu, G.Ü. DiĢhek. Fak.
Der. 1988, 5, 221-228.
36.Karaman A, Kahveci H, Laloğlu F, Trizomi 18 Sendromu: Olgu Sunumu,
Bakırköy Tıp Dergisi 2012, 8, 44-46.
37.De Queiroz A.M, Raffaini M.S, De Camargo L.M. et al., Orofacial findings
and dental treatment in an 8-year-old patient with trisomy 18: a case report, J
Dent Child., 2007, 74-1, 67-72.
38.Hazan F, Olukman Ö, Gökaslan F. ve ark., Patau sendromlu üç olgu:
Sendroma klinik triad (mikroftalmi, yarık dudak/ damak, polidaktili) her zaman
eĢlik eder mi?, Ege Tıp Dergisi 2013, 52, 104-108.
39. Brooks CA, Brooks KA, Salinas CF and Bradley, Tepper M: "Oral
Manifestations in Genetic Syndromes of Mental Retardation." Southern
Association of Institutional Dentists, 1993, 4.
40.Koçak H, Aycan Z, Azık M.F, Aarskog Sendromu: Olgu Sunumu, Türkiye
Çocuk Hastalıkları Dergisi 2008, 2-3, 45-49.
41. Çöloğlu A.S, DiĢ hekimliğinde Sendromlar, Ġstanbul Üniversitesi DiĢ
Hekimliği Fak. Fen Fakültesi Basımevi, 2003, 9, 51.
42.Yaman B.C, Erdemir U, Hutchinson-Gliford Progeria Sendromu: Olgu
Sunumu, E.Ü. DiĢhek. Fak. Derg. 2011, 32-1, 45-49.
43.Pekcan S, Çobanoğlu N, Kiper N, Hutchinson-Gliford Progeria Syndrome,
Turkish Journal of Geriatrics 2006, 9-1, 42-45.
44. Maloney WJ. Hutchinson-Gilforg progeria syndrome: Its presentation in F.
Scott Fitzgerald's short story "The curious case of Benjamin Button" and its
oral manifestations, Dent Res, 2009, 88-10, 873-876.
43
45.Akça M.E, Demir U.L, Özmen Ö.A, Bir Vaka Üzerinden Bir Sendromun
Analizi: Gorlin-Goltz Sendromu, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi
2013, 39-2, 123-126.
46.Ortakoğlu K, Köymen R, Karasu H.A. ve ark., Gorlin-Goltz Sendromu
(Bazal Hücreli Nevus Sendromu)(Ġki Olgu Nedeniyle), Turkiye Klinikleri J
Dental Sci 2000, 6-3, 73-168.
44
7.ÖZGEÇMĠġ
1989 yılında Ġzmir’de doğdum. Selçuk YaĢar Alaybey Ġlköğretim
Okulu’nda ilköğretim eğitimimi tamamladım. Bornova Anadolu
Lisesi’nden mezun oldum. 2008’de Ege Üniversitesi DiĢ Hekimliği
Fakültesi’nde okumaya hak kazandım.
45