Radiküler denüdasyonların tedavisi: Gömülü bağ dokusunun klinik

DENTAL TRIBUNE
12 Yenilik & Uygulama
Türkiye Baskısı
Radiküler denüdasyonların tedavisi:
Gömülü bağ dokusunun klinik durumu
Raphael Serfaty, Fransa
Klinik vakalar: Nelson Tekniği
Metodlar - 1956 yılından beri radiküler
denüdasyonların kapatılması için çeşitli
metodlar önerilmiştir:
1926 İlk kez, Norberg dişeti çekilmesine bağlı problemlerin
giderilmesi için koronale pozisyonel bantı tanıtmıştır.
1956 Grupe ve Warren laterale
kaydırma flep önermiştir.Bu
metod donör bölge yeterli
gingiva dokusu sunduğu ve
kalın kemik dokusuna sahip
olduğu takdirde geçerlidir.
Donör sahada defekt yaratma riski büyüktür.
1964 Robinson ve Corn parsiyel kalınlıklı pedikuler flep sayesinde dişsiz kreti donör saha olarak kullanmıştır. Stafileno
tam kalınlık flep kullanmıştır.
1966 Grupe örtülmemiş kemik
kalmaması için 1956 tekniğini modifiye etmiştir.
1967 Hattler açığa çıkmış köklerin
örtülmesi için papilla bölgesinden keratinize dişetinden
faydalanmıştır.
1968 Sullivan ve Atkins radikuler
denüdasyonların kaplanması
için gingival greft (serbest)
kullanmıştır ancak sınırlı sonuç elde etmiştir. Bunu izleyenler:
Sugarman
1969
Hawley ve Staffileno 1970
Corn
1973
Vandersall
1974
Ward
1974
Livingstone
1975
Douglas
1976
Martin
1986
Borghetti (kalın greft)1990
Bu noktada (1968) Sullivan ve Atkins dişeti çekilmesinin 'köprü' kurularak örtülmesi gerçeğinde ısrar etmişlerdir.
1968 Cohen ve Ross çift papillayı
tanımlamıştır
1970 Harvey iki aşamada kapatma
sağlamıştır
•
keratinize gingivanın oluşturulması, 6 ay bekleyin
•
koronale kaydırma flep
1971 Bjorn ilk kez keratinize gingivanın oluşturulmasını veya
ogmentasyonunu önerdi;bir
ay sonra da laterale kaydırma flep uygulaması
1974 Edel tarafından keratinize
gingiva yüksekliğini arttırmak için bağ dokusu grefti
uygulaması
1975 Bernimoulin tarafından Harvey'in tekniğinin geliştirilmesi, % 59-70 öngörülebilir
kapatma sağlamıştır.
1976 Matter sürme ataçmanını
önermiştir: çekilmelerin kapatılmasında bu ikinci aşama
köprüyü tamamlamaktadır
1977 Rubelman tarafından çift papilin prognozunda gelişme
sağlanması
1980 Tenenbaum ve ark.dişeti çekilmelerini koronale pozisyone flep ile tedavi etmiştir
1982 Miller dişeti greftini kök yüzeyinin sitrik asitle düzeltilmesiyle birleştirmiştir.
1983 Holbrook ve Ochsenbein radikuloplastiyi iyi kalınlık(1.5
-2 mm) ve uzunlukta dişeti
grefti ile kombine ederek tek
hamlede örtme sağlamıştır
1985 Boni ile 'COP', 'ECOP' ve
1986'da 'CEP' ile 2 aşamada
kaplama sağlamıştır:donör
sahada doku grefti ve akabinde laterale kaydırma flep
1985 Raetzke izole çekilmeleri tedavi edilecek diş bölgesinde
lokalize olan mini zarf flep
içine bağ dokusu grefti yerleştirerek işlemi gerçekleştirmiştir.
1985 Langer ve Langer 2-6 mm.lik
çekilmeleri periost ile mukoza arasına bağ dokusu grefti
koyarak örtmüş ve bu sayede
yapışık dişeti oluşturarak tek
aşamada kapama sağlamıştır
1986 Tarnow mine-sement sınırında koronalde konumlanmış semiluner flep kullanarak örtmeyi önermiştir.
1987 Langer'in tekniğinde geliştirme: çekilme sahasının bağ
dokusu grefti ile örtülmesi
1988 Kaybedilen yapışık dişetinin
ve çok sayıda dişte dişeti çekilmesinin çeşitli flep cerrahileri sırasında gömülü bağ
dokusu greftleri ile tedavisi.
Bu sayede kemik lezyonları
ve mukogingival problemler
tek aşamada tedavi edilebilir
(Serfaty)
Bu yaklaşım aynı zamanda estetik
bağ frenulektomilerinin yapılmasına ve radiküler diskromi problemlerinin düzeltilmesine izin verir.
1989 Journee çekilmelerin modifiye Langer metodu ile tedavisini önermiştir: Bağ dokusu
grefti kısmen gömülür.
1990 Tinti çekilmelerin tedavisi
için yönlendirilmiş doku rejenerasyonunu sunmuştur
1992 Pini Prato protokolü modfiye
etmiştir.
Tablo 1
Şekil 1. Komşu dokulardan başlayarak iki papilin serbestleştirilmesi.
Şekil 2. Bağ dokusu greftinin konulması.
Şekil 3. Çift papilin dikilmesi.
Şekil 4. Örtücü flebin bağ dokusu
üzerine dikilmesi
Şekil 5. 10 gün sonra dikişin
alınması
Şekil 6. 2 aylık iyileşme
Yaygın olarak ‘dişeti çekilmesi’ adıyla bilinen kök denüdasyonları lokalize veya generalize seyredebilir. ‘Dişetinin
yürüdüğünü’ gören hastalar ve
bu çekilmenin sonuçlarıyla
muhtemel diş kaybından endişelenen hastaların konsültasyon ihtiyacı duymalarının başlıca sebeplerinden birini teşkil
ederler. Radiküler denüdasyonlar vestibülde, lingualde
veya palatal bölgede lokalize
olabilirler.
•
Literatürde bu konuda çok
fazla makale vardır (Guinard ve
Caffesse, Falabregues ve Fourel,
Benque ve ark, vb)
Şu etiyolojik faktörlerin gözönünde bulundurulması gerekir:
•
•
Bazı yazarlar sementin de dahil olduğu(Guinard ve Caffesse
1977) ve periodontal ligament yıkımına bağlı kemik tutulumuna
bağlı periodontal çekilmelerine
dişeti çekilmelerinin eşlik ettiğinden bahsetmektedir (Martin).
Bu denüdasyonların periodontal ceplerin varlığı ile
komplike hale geldiği vakalar oldukça seyrektir (Liu ve Solt,
1980).
Etiyoloji
Bu çekilmelerin etyopatojenik orijini bugün de hala tartışılmaktadır:
• bazıları fizyolojik olduklarını
söylerken
diğerleri çeşitli etiyolojilerin
olduğu kanısındadır.
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Yanlış diş fırçalama basit veya çok sayıda çekilmeye sebep olabilir.
Bakteriyel enflamasyon ve
yanlış fırçalama ile ilişkili ince dişeti
Dental malpozisyon
Ortodontik hareket
Mekanik travma
Hatalı restorasyonlar
Sert epitel
Diş çekimleri ve bazı periodontal cerrahi prosedürler
Oklüzal travma
Yüksek frenulun
Lokal irritanlar
Psikosomatik faktörler
Periodontal hastalıklar
Gingival hiperplazi
Erken yaşlarda tetrasiklin
alınması
Şekil 7. 12 aylık post-op süreçte doku
maturasyonu
dişeti çekilmesi varlığını açıklayabilir:
• Yapışık dişeti olmaması
(Ericsson ve Lindhe, 1984),
ancak bu faktör tam olarak
desteklenmemektedir.
• Fenestrasyonlar, kemik dehisensleri ve şişkin köklerle
dentoalveoler uyumsuzluk
• Diş/kemik ilişkisi: 4 olasılık
vardır (Maynard ve Wilson,
1980)
1. kalın alveoler kemik ve kalın
gingiva
2. kalın alveoler kemik ve ince
gingiva
3. ince alveoler kemik ve kalın
gingiva
à DT Sayfa 13
Bazı anatomik faktörler de
Klinik vaka 2: Raetzke Tekniği
Şekil 1. Tedavi öncesi çekilme
Şekil 2. Bağ dokusunun sutür ile
yerleşimi
Şekil 3. Post-op 8.günde durum
Şekil 4. Post-op 2.ayda durum
Şekil 5. Post-op 1,5 yıl
DENTAL TRIBUNE
Yenilik & Uygulama 13
Türkiye Baskısı
ß DT Sayfa 12
3 protokolün özet tablosu
Donör
Alıcı
Yarar
Endikasyon
• sulkuler epitelin
• minimal cerrahi
• geniş, derin
kaldırılması
• Vakaların %80inde
çekilmeler
4. ince alveoler kemik ve ince
gingiva (dişeti çekilmesi
oluşmasında predispozan
faktördür)
• Diş erüpsiyonu şekli ve sahası
Raetzke 1985: zarf flep altına bağ dokusu grefti yerleşimi
• Damaktan alınan
bağdokusu grefti
• iki insizyon, epitelyal
• kök yüzeyinin muamelesi
%100 başarı
• izole çekilmeler
seviyeden kemiğe
sitrik asit ile tamamlanır
• kendini koruyan
• yapışık veya keratinize
doğru 1 mm
• tüm çekilme sahası
donör saha
dişeti olmaması
• greft epiteli zarf flep
etrafında intrasulkuler
• mükemmel estetik
• kök hassasiyeti
altında gömülmemiş
insizyon,zarf tarzı
sonuçlar
• hastanın estetik
alanda bırakılabilir
• greft kök ve zarf arasına
•
•
•
Sınıf III
Son olarak bazı vakalar tanımlanamadan kalmaktadır (%
17 Rodier’e göre, 1990).
•
Dişeti çekilmelerinin
sınıflandırılması
beklentileri
konarak kapatılır
Lezyonların morfolojisine veya örtülme olasılıklarına göre
farklı sınıflandırılmalar önerilmektedir:
• hemostaz, kompresyon,
cerrahi pat, dikişsiz
•
•
• meziodistal yönde
• sulkustan başlayarak
• kompresyon, cerrahi
• donör saha lateral
açılmış ilk epitelyal-bağ
mukogingival hat
pat
kaydırma için yetersizse
dokusu flebi
boyunca parsiyel kalınlık
• gingival greft ve
• geniş, izole veya çoklu
• ilk kesiye dik iki
flep serbestleştirilir
pediküle flep
denüdasyonlar
serbestleştirici kesi,
• iki rahatlatıcı kesi
avantajlarını birleştirir
• MS'de keratinize
•
alınacak doku
yapılır
• bağ dokusu yeterli
gingiva olmaksızın
uzunluğunu saptanır
• plasti ile kök yüzeyinin
kalınlıkta örtmeyi
çoklu kök
• bağ dokusu grefti 1.5-
düzeltilmesi
sağlar
denüdasyonları
2 mm uzunluğunda
• açıklıkları kapatan
• stabil sonuçlar
• dişsiz krete komşu
epitel bandı halinde
greftin dikilmesi
• greft her iki taraftan
denüdasyonun
çıkarılır
• bağ dokusu grefti
da beslenir
doldurulması gerekiyor
• epitel-bağ dokusu
üzerine flep dikilir,
• tek girişimle
ise
flebi dikilip kompres
greftin epitelyal bandına
prosedür tamamlanır
uygulanarak donör
koronalden birleştirilir
• damak çok daha
Sullivan ve Atkins (1968) mukogingival çizgi ve çekilmenin uç miktarına göre 4 sınıf
tanımlamıştır:
•
1. Sınıf I. Derin (>3 mm) ve Geniş (>3 mm)
2. Sınıf II. yüzeyel, geniş çekilmeler
3. Sınıf III. derin, dar çekilmeler
4. Sınıf IV. yüzeyel, dar çekilmeler.
•
Benque ve ark. (1983) örtülme prognozuna göre 3 form
tanımlamıştır:
hızlı iyileşir
Nelson 1987: koronale pozisyone çift, tam kalınlık papilla altında bağ dokusu grefti
1. U: zayıf prognoz
2. V: uygun prognoz
3. I: iyi prognoz
• yukarıdakilerle aynı
• kök yüzeyinin muamele
• kompresyon, cerrahi
• izole denüdasyonlar
koşullar, ancak epitel
edilmesi
pat
• çoklu denüdasyonlar;
dokusu korunmaz
• tam kalınlık flep
• gingival greft ve
bu vakada, çift papilla
kaldırılır, papilla ve
pediküle flep
diğer papilin farklı
komşu diş sınırları
avantajlarını birleştirir
çekilmelere doğru
dokunulmadan bırakılır
• bağ dokusu yeterli
döndürülmesine izin
• flep papillayı örtmek
kalınlıkta örtmeyi
verir.
üzere çekilmenin her iki
sağlar
tarafına da uzanır.
• stabil sonuçlar
• bağ dokusu çekilmeyi ve
• greft her iki taraftan
tüm kanamalı bağ
da beslenir
dokusunu örter
• tek girişimle prosedür
• çift papilla çekilme
tamamlanır
Sınıf I:
sahasında bağ dokusu
• damak çok daha hızlı
•
üzerine dikilir
iyileşir
•
Miller PD (1985) dört sınıfa
ayırmıştır. Bu sınıflandırma
en fazla kullanılan sınıflandırma olup anatomik kriterleri ve terapötik olasılıkları
dikkate almaktadır.
Dersot ve Detienville (1988)
Miller sınıflandırması ile Sullivan/Atkins sınıflandırması arasında bir karşılaştırma yürütmüştür.
• çift papilla greftin
çekilmenin üzerini
•
tamamen örtmesini
temin eder
•
Mukogingival çizgiye ulaşmayan çekilme ile birlikte
proksimal periodontal dokularda kayıp yok
Yüzeyel çekilme, dar veya geniş, Sullivan ve Atkins’deki
gibi
% 100 örtme mümkün
Tablo 2
Sınıf II
Klinik vaka 3. Langer tekniğinin Raphael Serfaty tarafından önerilen modifikasyonu
(1986)(bağ dokusunu örten flepte serbestleştirici kesi olmadan). Amalgam dolgu
kaldırılmış ve kavite düzeltildikten sonra tetrasiklin hidroklorit uygulanmış.
Mukogingival çizgiye ulaşan
veya geçen çekilme ile birlikte proksimal periodontal dokularda minör interdental
lezyonlar veya bir ya da birkaç dişte malpozisyon
Parsiyel örtme mümkün
Sınıf IV
Langer 1985: koronale pozisyone parsiyel kalınlık flep altına bağ dokusu grefti yerleşimi
saha örtülür.
Mukogingival çizgiye ulaşan
veya geçen çekilme ile birlikte proksimal periodontal dokularda kayıp yok
Derin çekilme, dar veya geniş,
Sullivan ve Atkins’deki gibi
% 100 örtme mümkün
Mukogingival çizgiye ulaşan
veya geçen çekilme ile birlikte
proksimal periodontal dokularda şiddetli interdental lezyonlar veya bir ya da birkaç
dişte belirgin malpozisyon
Ne kadar örtülebileceğini
tahmin etmek zor
Dişeti Çekilmelerinin
Tedavisi
Kabul edilmiş gerçekler
Matter tarafından 1982 yılında ortaya konan dört bakış açısı
1. Eğer enflamasyon, hijyen
problemi veya estetik beklenti yok ise çekilme tedavi edilmez.
2. Daha ileri dönemde muhtemel çekilmeler keratinize
gingiva kullanımı ile önlenebilir (mesela ortodontik tedavi öncesi)
3. Mevcut bir çekilme frenulum, adezyonlar ve kaslar nedeniyle oluşan basıncı elimine etmek için stabilize edilebilir.
4. Çekilmeyi örtmek üzere bir
girişimde bulunulabilir.
Bizim terapötik bakış açımız
Matter’in önerilerinden kaynaklanmaktadır ancak bizim için tam
kapatma şu hallerde uygundur
•
•
•
•
bazı dolguların eliminasyonu
bazı rekonstrüksiyonların estetik görünümünün düzeltilmesi(özellikle de maksillada)
çürük olasılığının azaltılması
bir dereceye kadar enflamasyon varlığında ince mukozanın kompanze edilebilmesi
için ilave düzeltici cerrahi
endike olacaktır.
Metodlar
(Tablo 1)
Protokoller
(Tablo 2)
Tartışma
1) Greft
Palatinalden, kalın bir flebin
iç kısmından, kret seviyesinden veya bir tüberositeden
alınabilir.
Şekil 1. Preoperatif görünüm
Şekil 2. Doku sutüre (burada kullanılan ipek yerine bugün poliglikolik
asit sutürler kullanılmaktadır)
Şekil 3. 6 aylık sonuç
Şekil 4. 15 yıllık sonuç
Klinik vaka 4: Langer tekniği varyasyonu ile bir başka klinik vaka
Kalınlığı daha iyi bir estetik
sonuç almak için 0.5-1 mm arasında olmalıdır (Harris 1992).
Bağ dokusu greftleri sıkça prolifere olurlar ve sıklıkla beklentilerimizi aşan sonuçlar verirler.
2) Kök yüzeyinin tedavisi
Denüdasyonun kapatılması
için kök yüzeylerinin tedavisine dair kesin bir metod tanımlanmamıştır.
à DT Sayfa 14
Şekil 1. Preoperatif görünüm
Şekil 2. Post-op 2 aylık görünüm
Şekil 3. 10 yıl sonra
DENTAL TRIBUNE
14 Yenilik & Uygulama
ß DT Sayfa 13
Kanla veya tükrükle kontamine olduğunda tampon değiştirerek tükrükten korunan greftin
yerleşiminden hemen önce, 2-3
dakika fırça ile tetrasiklin hidroklorid uygulamasına dayalı
kimyasal işlemle desteklenen ,
nazik bir mekanik yüzey düzeltmesi gerçekleştirilir. Böylece
kök yüzeyi toksinlerden arındırılır ve reataçman ile biyolojik
olarak uyumlu hale getirilir.
Klinik Vaka 5: Tünel tekniği bir başka makalede tartışılacaktır.
BCTG'lerin kalitatif ve kantitatif avantajlarına sahiptir.
Gingival greftler
Miller (1982)
Ibbott et coll. (1985)
Martin et coll. (1986)
Bertrand et Dunlap (1988)
% 90
56%
67.70%
70%
Borghetti et Gardella (1990) 85.02%
Borghetti et Gardella (1993) 89.90%
Laterale pozisyone flepler
Smuckler (1976)
72.42%
Guinard et Caffesse (1978)
69.16%
Caffesse et Espinel (1981)
70.40%
Caffesse et coll. (1987)
Neden tetrasiklin kullanılır?
With citric acid
60.80%
•
Without citric acid
56.30%
•
•
•
•
antibakteriyel etkiye sahiptir
(Baker 1983)
fibronektin adezyonu ve fibroblastların gelişimini teşvik
eder (Terranova 1986),
epitelyal hücrelerin tutunumu ve gelişimini önler (Terranova 1986),
etkisi kalıcıdır
demineralize edici etkisi
vardır.
3. Gömülü bağ dokusu grefti
ile karşılaştırıldığında örtücü flepin pozisyonu
İdealde greft tamamen kapatılır (özellikle de greft alınan
Türkiye Baskısı
Koronal flepler
Allen et Miller (1989)
97.80%
iki aşamalı tedavi
Bernimoulin et coll. (1975)
75%
Caffesse et Guinard (1978)
64.24%
Matter (1979)
Liu et Solt (1980)
65%
59.10%
Tenenbaum et coll. (1980)
57%
Espinel et Caffesse (1981)
73.90%
Pini Prato et coll. (1992a)
70.87%
R.T.G.
Tinti et coll. (1992)
53%
Pini Prato et coll. (1992a)
72.73%
Pini Prato et coll. (1992b)
98%
Tablo A
Klinik vaka: Palatal örnekleme
Sınıf 1a
Sınıf 2a
Sınıf 3a
Sınıf 1b
Sınıf 2b
Sınıf 3b
Şekil 1. İnsizyon
Şekil 2a-c. İnsizyon hattı diyagramları
Şekil 3. Parça alınması ve sutür
Holbrook
50 vaka
1983
bölgede de-epitelizasyonu gerçekleştirmek mümkün olamıyorsa, damağın inceliğine veya
girişim zorluklarına bağlı olarak
bunun çok güç olduğu gösterilmiştir).
Operasyon tablasında greft
epitelden arındırıldığında greft
ile flep arasındaki ikilik bazen
dermabrazyon gerektirecek şekilde anarşik sikatrizasyona sebep oabilir.
Eğer greftin de-epitelizasyonu tamamen örtülemeyecek kadar mükemmel ise (greft derinlerden alınmış veya kimyasal
olarak de-epitelize edilmiş halde
- EDTA 2mM, 37º, 2 saat): proksimal dokulardan başlanarak deepitelize edilir ve mükemmel bir
estetik sonuç sağlanır.
4. Dikişler
Örtücü flep ve greft aynı cerrahi prosedür esnasında dikilir. İlk sutür, devamlı vertikal matris dikiş , greft ile flepi tutarken ikinci sutür -
greftin apikalinde periosta
tutunan devamlı horizontal
matris dikiş - bir pencere
oluşturur ve örtücü dokunun
kontrollü olarak gerilimini
temin eder. 10-12 gün sonra
dikişler alınır.
Miller
1982
Raetzke
12 vaka
1985
Langer
80.60%
76.60%
R<3 mm
R 3 to 5 mm
R>5 mm
100%
86.60%
100%
R<3 mm
R 3 to 5 mm
R>5 mm
Çekilme, 2-6 mm 80% (tüm vakaların)
100% - vakaların% 42 sinde
56 vaka
Örtme yüzdesi kaydedilmemiş
29 vaka
100%
92%
88%
R<3 mm
R 3 to 5 mm
R 7 to 10 mm
100%
94%
58%
R<3 mm
R 3 to 5 mm
R>6 mm
100%
88 to 97%
100%
R 2 to 3 mm
R 4 to 5 mm
R 7 mm
100%
96%
69%
R 1 to 3 mm
R 4 to 6 mm
R 7 to 8 mm
100%
95%
85%
R 1 to 3 mm
R 4 to 6 mm
R 7 to 8 mm
1985
Nelson
5. Gömülü Bağ Dokusu Greftlerinin faydaları: (GBDGF)
• tekrarlanabilir sonuçlar
• öngörülebilir kapatmada artan yüzde
• greft periosttan ve flebin iç
yüzünden beslenir (primer
ve sekonder sikatrisyel potansiyeli açıklar şekilde)
(Matter 1976).
• kapanmış yaralar kalır, ve bu
sayede ilk istemli sikatris
sağlanır: damaktaki donör
bölgesinde, dikişler cerrahi
pat olmadan bırakılır (postop kanama sayesinde fonksiyonel rahatsızlık azalır); kapama sahasında, sadece birkaç kanayan yara vardır ve
post-op ağrı azalmıştır.
100 vaka
95.50%
1981
Journée
22 vaka
1989
Harris
30 vaka
1992
Serfaty
245 vaka
1990
Serfaty
245 vaka
1993
Tablo B
Bu yaklaşımlar sayesinde
tüm çekilme tipleri, tek veya
çok, tek bir cerrahi prosedürle
tedavi edilebilir. Derin olmayan
vestibüller, frenulumlar veya
adezyonlar bu tekniklere engel
değildir çünkü uygun sutürler
kullanılarak kaplayıcı bant üzerinde gerilimden kaçınılır.
Serbestleştirici insizyonlar
yerine zarf tipi horizontal insizyonlar tercih edilir.
Sikatrisyel adezyonlar uzaklaştırılmalıdır; bu sayede estetik
sonuçlar ve renk geçişi geliştirilebilir.
à DT Sayfa 15
DENTAL TRIBUNE
ß DT Sayfa 14
Epitelyal bağ dokusu greftleri
ile örtülen radiküler denüdasyonlar üzerinde tütünün negatif
bir etkisi vardır çünkü vazokonstriksiyona neden olur. GBGDF’
ler ile kan desteği iki katına çıkar ve örtücü bant altında greft
izole edilebilir.
6. Başarılı bir kapatma için
kriterler
• gingival kenar mine-sement
birleşiminde veya proksimal
dişlerin gingival seviyesinde
konumlanmalıdır (harmonizasyon)
• sulkus derinliği 0-2 mm olmalıdır
• sondlamada kanama veya
enflamasyon olmaması
• diş hassasiyeti olmaması
• mükemmel renk geçişi
• normal gingiva hacmi
• stabil, uzun dönemli sonuçlar alınır
7. R.Serfaty tarafından 1991
yılında önerilen bazı
GBDGF uygulamaları
• flep cerrahiler sırasında
• estetik frenulektomiler yap-
Şekil 4. İyileşme, 50.gün
Şekil 5. Tüber bölgesinden bağ dokusu grefti alınması (bu alan mükemmel nitelikte bağ dokusunun
bol miktarda alınabilmesine olanak
tanır çünkü yağ dokusu içermez):
insizyon hattı, alınan greft parçası,
sutür öncesi donör sahası
Şekil 6. Palatal greft ile kanin ve
premolar bölgesindeki dişeti çekilmesinin kapatılması cerrahisi
Şekil 7. Tedavi öncesi ve sonrası vakanın görünümü
Yenilik & Uygulama 15
Türkiye Baskısı
mak için
radiküler renklenmde problemlerinin tedavisinde
periimplant gingiva seviyesinde
yönlendirilmiş doku rejenerasyonu için
cerrahi hataları düzeltmek
için, vs.
•
•
•
•
8. Genel olarak gingival greft
başarısızlık nedenleri
• yanlış sınıflandırma (Miller)
• yetersiz kök preparasyonu
• düşük papilla
• yetersiz greft hazırlığı
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
yetersiz miktarda greft
greft kalınlığı
greftin dehidrate olması
greftin sahaya adapte olamaması
stabil olmayan greft
belirgin gerilim
dikiş sonrası uygun olmayan
basınç
total enflamatuar redüksiyon
iyileşme sırasında travma
tütün kullanımı
psikosomatik problemler
sistemik hastalıklar DT
Yazışma Adresi
Xxxxxxxxxxx
Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxx