ÇALIŞMANIN AMACI VE GEREKÇESİ Bilindiği üzere, T.C. Gıda

1
ÇALIŞMANIN AMACI VE GEREKÇESİ
Bilindiği üzere, T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 24 Temmuz 2014 tarih ve 16797 sayılı
yazılarında; zeytin ve zeytinyağı üretim sezonuna ilişkin sağlıklı ve güvenilir verileri sağlamak
amacıyla, 2009/2010 sezonundan itibaren olduğu gibi, bu yıl da Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi
(UZZK) koordinatörlüğünde oluşturulacak “Zeytin ve Zeytinyağı Rekoltesi Ulusal Resmi Tespit
Heyeti”nce tüm zeytin yetiştirilen bölgelerde zeytin ve zeytinyağı işletmeleri, ilgili kurum-kuruluş ve
kişilerle görüşerek gerçekleştirilen ulusal ürün rekoltesi tespiti çalışmalarına bu yıl da Eylül ayından
itibaren başlanacağı belirtilerek, söz konusu çalışmalara gerekli desteğin verilmesi ve bu çalışmalar
sonunda UZZK tarafından zeytin ve zeytinyağı sektöründe; ulusal ve uluslararası platformlarda veri
kaynağı olarak kullanılmak üzere ilgili sektörel bilgilerini içeren bir rapor hazırlanacağı, bu amaçla;
Konseyimiz koordinatörlüğünde bu yıl da yürütülecek olan 2014/2015 zeytin ve zeytinyağı üretim
sezonu için ulusal ürün rekoltesi tespit çalışmalarına, kurumların uzman katılımı ve gerekli desteği
vermeleri talep edilmiştir.
Bu çerçevede Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyimizce 7.8.2014 tarih ve 2014/62 sayılı yazı ile adı
geçen kurum ve kuruluşlardan; Bornova Zeytincilik Araştırma İstasyonu, Edremit Zeytincilik Üretme
İstasyonu, Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği, Marmarabirlik, Doğu Akdeniz Birliği, Ege ZeytinZeytinyağı İhracatçı Birliği, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, İzmir Ticaret Borsası, İzmir Ticaret
Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Türkiye İstatistik Kurumu İzmir
Bölge Müdürlüğü, Ticaret ve Sanayi Kontuvarı T.A.Ş, Ana Gıda A.Ş ve Ant Gıda A.Ş’ ne söz konusu
çalışmalara katılım ve destek sağlamaları amacıyla davette bulunulmuş ve aşağıda adı ve/veya yetkili
temsilcisi bulunan kurum ve kuruluşların katılımı ile “Zeytin ve Zeytinyağı Rekoltesi Ulusal Resmi
Tespit Heyeti ve Çalışma Programı” oluşturulmuştur.
2014/2015 SEZONU TÜRKİYE “ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI REKOLTESİ
ULUSAL RESMİ TESPİT HEYETİ VE ÇALIŞMA PROGRAMI”
HEYET ÜYELERİ
1-
KURUMLARI
Dr. Mustafa TAN – Selim KANTARCI –Mehmet CAVLI - Dr. Cahit TUNÇ,
ULUSAL ZEYTİN VE
Bülent KONSOLOĞLU-Mehmet OK- A. Osman MENTEŞE-Çağatay
ZEYTİNYAĞI KONSEYİ
Özcan KOKULU-İsmet UÇAR-Ali Murat TEMEL- Mehmet ALP-Ahmet
(UZZK)
SUCU-Osman CAN-Sinan ERDOĞAN
2-
Mert Murat-İsmail ÇIRAK
S.S. ZEYTİN ve ZEYTİNYAĞI
TARIM SATIŞ
KOOPERATİFLERİ BİRLİĞİ
(TARİŞ)
3
Kerem SAVRAN-Serkan KAPTAN-Mustafa ŞAHİN-Hande UÇAR ÖZKAN
BORNOVA ZEYTİNCİLİK
ARAŞTIRMA İSTASYONU
4
Kenan KESKİNKILIÇ
İZMİR TİCARET BORSASI
5
Davut ER-Mustafa YILDIRIM- Ulaş Can KARADENİZ
EGE ZEYTİN-ZEYTİNYAĞI
İHRACATÇI BİRLİĞİ
6-
A. Selim KANTARCI
TİCARET VE SANAYİ
KONTUVARI T.A.Ş
7-
Mehmet CAVLI-Barış ÖZTÜRK-Ali BAKIRCI
ANA GIDA A.Ş.
8-
Taner YILDIRIM
ANT GIDA A.Ş.
9-
Hüseyin DELİKAYA
TÜİK İZMİR BÖLGE
MÜDÜRLÜĞÜ
10- Doç Dr. Mehmet GÜLER-İbrahim ÇAY
AKDENİZBİRLİK
11- Yılmaz DÖNMEZ
ANTAKYA TİCARET ODASI,
HATAY ZEYTİNYAĞI
ÜRETİCİLERİ DERNEĞİ
12- Sıddık DURMAZ
NİZİP ZİRAAT ODASI
13- Ali ERGEZER
TARSUS ZİRAAT ODASI
14- Mustafa BAYIR
TARSUS ÇATALÇEŞMEKIRKGÖZ İÇME SUYU
BİRLİĞİ
15- Mustafa AKTAR
ŞANLIURFA ZİRAAT ODASI
16- Hüseyin DELİKAYA (Gözlemci)
TÜİK İZMİR BÖLGE
MÜDÜRLÜĞÜ
2014/2015 SEZONU TÜRKİYE “ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI REKOLTESİ
ULUSAL RESMİ TESPİT HEYETİ ÇALIŞMA PROGRAMI”
TARİH
08.09.2014 Pazartesi
(konaklama)
YER
İzmir-Bergama-Dikili-Ayvalık
09.09.2014
Ayvalık-Gömeç-Burhaniye-Havran-Edre it
Salı (konaklama )
10.09.2014
Edremit-Altınoluk-Küçükkuyu-Ayvacık-Bayramiç-Ezine-Çanakkale
Çarşamba (konaklama)
11.09.2014
Edincik-Erdek-Mudanya
Perşembe (konaklama)
12.09.2014
İznik-Orhangazi-Gemlik-İzmir
Cuma (dönüş)
08.09.2014
Germencik-İncirliova-Koçarlı-Aydın-Köşk
Pazartesi (konaklama
09.09.2014
Köşk- Sultanhisar-Nazillli-Bozdoğan- Yenipazar
Salı (konaklama
10.09.2014
Nazilli-Karacasu-Kuyucak-Buharkent
Çarşamba (konaklama)
11.09.2014
Karpuzlu- Çine-Muğla- Yatağan-Bodrum
Perşembe (konaklama)
12.09.2014
Milas-Söke-Kuşadası-Selçuk-İzmir
Cuma (dönüş)
08.09.2014
Manisa-Saruhanlı-Akhisar
Pazartesi (konaklama
09.09.2014
Akhisar-Kırkağaç-Soma
Salı (konaklama)
10.09.2014
Çarşamba (dönüş)
Gölmarmara-Salihli-Ahmetli-Turgutlu-Kemalpaşa-İzmir
11.09.2014
Torbalı-Tire-Ödemiş-Bayındır-İzmir
Perşembe (dönüş)
12.09.2014
Merkez-Menderes-Seferihisar-Urla-Mordoğan, Karaburun-İzmir
Cuma (dönüş)
13.09.2014
Gerek görülürse bölgeler genişletilecektir.
Cumartesi
14.09.2014
Gerek görülürse bölgeler genişletilecektir.
Pazar
TARİH
YER
08.09.2014
Osmaniye-Kahramanmaraş
Pazartesi
09.09.2014
Kahramanmaraş-Şanlıurfa
Salı
10.09.2014
Şanlıurfa-Gaziantep
Çarşamba
11.09.2014
Gaziantep-Kilis
Perşembe
12.09.2014
Kilis-Hatay-Adana
Cuma
13.09.2014
Adana-Mersin
Cumartesi
14.09.2014
Mersin-Antalya.
Pazar
ÇALIŞMA YÖNTEMİ:
Zeytin ve Zeytinyağı Rekoltesi Ulusal Resmi Tespit Heyeti, yaklaşan üretim sezonuna en kısa sürede
en sağlıklı sonuçları vermek üzere, 8 Eylül 2014-14 Eylül 2014 tarihleri arasında eş zamanlı olarak
dört ayrı yörede, dört farklı uzman grubu ile çalışmalarını yürütmüş ve aşağıdaki tespitlerde
bulunmuştur. Buna göre;
Türkiye toplam ağaç varlığının yaklaşık % 96,93 sini teşkil eden İzmir, Balıkesir, Çanakkale, Bursa,
Manisa, Aydın, Muğla, Adana, Antalya, Gaziantep, Hatay, Kilis, Mersin, Osmaniye, Kahramanmaraş
ve Şanlıurfa illeri ile bu illerin ilçe ve köylerinde yer alan ve yörenin çoğunluğuna örnek teşkil
edebilecek zeytinliklerinden, tesadüfi olarak seçilen zeytin ağaçlarında; ağaç başına toplam zeytin
miktarı, bu miktar içinde sofralık ve yağlık zeytin miktarı ile danedeki yağ randımanı ve kalitesi
konusunda teksel tespitlerde bulunarak ağaç ve/veya zeytinlik bazından tüme varım yöntemi ile toplam
ağaçların verim bulgularına ulaşılmıştır. Bu bulgular; yörede yaşayan ve zeytin ve zeytinyağı
konusunda deneyimli olduğu kabul edilen üretici, tüccar, sanayici, kooperatif yetkilisi, Gıda Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı İl ve İlçe müdürlüklerinin teknik elemanları, ziraat odaları, üretici birlik veya
dernekleri, odalar, borsalar, dernekler gibi kuruluşların uzman temsilcilerinin çapraz sorgulamalarına
dayalı bulguları ile karşılaştırılmak suretiyle, heyetin üzerinde oy birliği ile mutabık kaldığı rekolte
tespit rakamları olarak raporumuzda yer almıştır. Gezi programına dahil edilemeyen yörelere ait
veriler ise, T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İl ve İlçe Tarım Müdürlüklerinin resmi
beyanlarından yararlanmak suretiyle raporumuza ilave edilmiştir. İncelemeler sonucunda aşağıdaki
bulgulara ulaşılmıştır.
İZLENİM, TESPİT VE ÖNERİLER:
• Yeni fidanların her geçen yıl ürüne yatmaları ve genel olarak yörelerde yıllık yağış miktarının geçen
yıl ve bu yıl yeterli olması nedeniyle kuraklığın olumsuz etkisine bağlı olarak gelişim ve verim
eksikliği görülen zeytin ağaçlarında sürgün gelişimi ve verimlilik açısından iyileşmelerin devam ettiği
gözlenmiştir. Bu durumun var-yok yılı üretim makası (alternans) üzerinde de olumlu etkiye sahip
olduğu ve rekoltenin kararlı bir şekilde süreceği veya daha da yükselebileceği kanaatine varılmıştır.
Ancak bu yılki hasat sırasında, gelecek yıl ürün verecek veya ağaçların gelişmesini sağlayacak sürgün
ve filizlerin kırılmamasına özen gösterilmeli ve uygun hasat yöntemleri (elle veya mekanik hasat)
uygulanmalı ve bu konuda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızca uygulanmakta olan kırsal
kalkınma, yatırımlarının desteklenmesi kapsamında zeytin hasat makinelerine verilmekte olan
desteklerin olumlu etkilerinin bu çalışmalarda da görülmesi nedeniyle artarak devam ettirilmesinin
uygun olacağı belirlenmiştir.
• Yeni tesislerde dikimi gerçekleştirilecek fidanların öncelikle hangi amaçla dikileceği, bölgeye
adaptasyon yeteneği vb gibi hususlara dikkat edilmediği, örneğin son zamanlarda iri daneli sofralık
zeytin ile ilgili yurt dışı taleplerinin artması nedeniyle sofralık zeytin yetiştiriciliğine uygun sulanabilir
alanlarda iri daneli zeytin çeşitleri tercih edilmesi gerektiği ve çeşitlerin bölgelere adaptasyonuna göre
her yörede kendi çeşitlerin ön plana çıkartılması önemli görülmüştür.
• Bölgesel raporlarda ayrıntılarının görüleceği gibi bazı yörelerde çiçeklenme ve meyve tutumu
döneminde görülen yağışlar ve ani sıcaklık değişimleri meyve tutumunu yer yer olumsuz etkilemiştir.
• Yağışların dengeli seyretmesi ve genel olarak geçtiğimiz yıla nazaran ağaç başına zeytin veriminin
daha düşük olması nedeniyle genelde ve özellikle sulanan zeytinliklerde, suyunu koruyan su tutma
kapasitesi iyi topraklarda veya seyrek meyve tutuma sahip ağaçlardan elde edilecek sofralık zeytinlerin
iri kalibreli olabileceği de beklenmektedir.
• Rekolteyi etkileyen diğer unsurlardan; çiçeklenme döneminde; pamuklu bit ve çiçek sap sokan,
meyve tutumu ve meyve oluşumu döneminde ise; zeytin güvesi, zeytin sineği gibi zararlılara karşı
yeterli olmamakla birlikte Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İl ve İlçe Tarım Müdürlükleri, Tariş,
Marmarabirlik, Ziraat Odaları vb gibi kuruluşlarca uyarılarda bulunulmuştur. Bazı yörelerde
geçtiğimiz yıllara nazaran ferdi ilaçlamaya daha fazla önem verildiği ancak özellikle Halkalı Leke ile
ilaçlı mücadelede kullanılan bakırlı ilaçlardan yeterince başarı sağlanamadığı gözlenmiştir. Ayrıca
ağaçların genç sürgünlerinde zarar veren zeytin fidan tırtılının ve tarla faresi vb gibi zararlılar ve
hastalıklara karşı mevcut uygulamalar artarak devam ettirilmeli, özel önlemler alınmak suretiyle
mücadele yaygınlaştırılmalı, eğitim, yayım ve alet ekipman gerekirse ilaç desteğinde bulunulmalıdır.
• Balıkesir ilinde Körfez bölgesinde birkaç yıl aradan sonra zeytin sineği zararlısına karşı havadan
toplu ilaçlama Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından finanse edilerek yapılmaya başlanmıştır, Bu
çerçevede zeytin sineği sayımlarına devam edilmektedir.
• Zeytinin en önemli hastalığı olarak bilinen Halkalı Leke’nin, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da İlkbahar
yağışlarının etkisi ile özellikle sık dikilmiş taban arazilerde ve tekniğine uygun budanmayan
zeytinliklerde yoğun yaprak dökümüne ve yetersiz meyve tutumuna yol açarak rekolteyi düşüren
etkenler arasında yer almaya devam etmiştir.
• Sulama düz taban arazilerde ve yeni dikilen zeytinliklerde yapılmaktadır. Her geçen yıl kullanım
oranı artmaktadır. Salma, çanak veya yağmurlama sulama görülmekle birlikte yeni tesislerde damlama
sulama öne çıkmaktadır. Yaygınlaşması ile özellikle sofralık zeytin üretim ve kalitesinde iyileşmeler
görülmektedir.
• Geçtiğimiz yıllarda zeytinliklerde yayılım gösteren Zeytin Solgunluğu (Verticillum dahliae)’ na yer
yer yine rastlanılmış ancak geçtiğimiz yıllara nazaran yoğunluğunda ve üretici şikayetlerinde
azalmalar görülmüştür.
• Güney Bölgelerinde Gemlik çeşidi olan ağaçlardan her yıl düzenli verim alınırken, diğer çeşitlerde
istikrar olmadığı tespit edilmiştir.
• Birçok yörede “Zeytinyağları”nın kısa sürede bozulmasının esas sebebinin bilimsel saklama
şartlarına uyulmaması olduğu belirlenmiştir.
• Tüm yörelerimizde üretilen zeytin ve zeytinyağları’nın ambalajlanması konusunda yeterli
yatırımların yapılmamış olması sebebiyle, “pazarlama” en büyük handikap olarak kabul edilmektedir.
Bölgede “kalite”li mal temininde sıkıntılar bulunmakla birlikte, yeni fidan dikimi, yetiştiricilik,
budama, hasat, damla sulama vb gibi konularda da önemli eksiklikler tespit edilmiştir.
• Güney ve diğer bölgelerimizde yeni tesisler ve geleneksel zeytin ağaçlarından elde edilen salamura
zeytinlerin yatırım teşvikleri ile desteklenmesinin gerektiği belirtilmektedir.
• Ülkemizde iklim koşulları ve eşsiz toprak yapısı ile çok kaliteli zeytinyağları üretebilecek
potansiyele sahip olunduğu ve üretilebildiği halde zeytinyağların saç, galvaniz tank veya plastik
kaplarda muhafazası önemli kalite kayıplarına yol açmaktadır. Stoklama kapasitesi ve kalitesinin
arttırılması bakımından lisanslı depoculuk veya özel depoculuk sistemi teşvik edilerek zeytinyağların
modern paslanmaz çelik hijyenik kaplarda muhafazasının sağlanması sektörün tamamının beklentisi
ve
talebi olmaktadır. Sektör temsilcileri bu yönlü destekleri beklemektedir.
• Taklit ve tağşişle mücadelede Bakanlığımız denetmenlerince sıkı denetimlere gerek duyulmaktadır.
Yol kenarlarında markasız, uygun olmayan ambalajlarda ve kayıt dışı satışların denetlenmesinden
başlayarak, taşımayı gerçekleştiren tankerler ve depolar bazında kontrollerin gerektiği belirlenmiştir.
• Sektör temsilcilerince, bölgeler arası zeytin ve yağ ticareti ve sevkinde yeni düzenlemelere ve
kontollere ihtiyaç olduğu, Yerel çeşitlerin ülkesel ve uluslararası alanlarda tanınırlığının sağlanması
için “coğrafi işaret tescil” “mahreç veya menşe” çalışmalarına ağırlık verilmeli ve teşvik edilmesi
beklenmektedir.
• Çevre Bakanlığının Zeytin Vejetasyon Suyu ya da Karasu konusundaki çalışmaları ve çözüm
önerilerini, UZZK Koordinasyonunda sektör temsilcilerinin görüşleri doğrultusunda hazırladığı rapora
göre planladığı, hazırlananan raporun karasu sorununda 2 Faz dönüşüm projesinin ve diğer
uygulamaların 3 yıllık bir sürece yayılması ve konu ile muhatap zeytin sıkım tesisi, prina tesisi ve
diğer ilgilileri destekler uygulamalara gidilmesi neticesinde, karasuyunda bazı yörelerimizde fabrika
sahiplerine ciddi para cezaları uyguladıkları bu durum da fabrika sahiplerini üretimden vazgeçme
noktasına getirdiği hatta kapattıkları gözlenmiştir. İlk kez 1984 yılında başlatılan modern kontinu
zeytin sıkma tesisi kurulu kapasitesi bir çok yörede ihtiyacın üzerindedir. Yeni tesislere teşvik yerine,
tesislerin modernizasyonuna teşvik verilmesi uygun görülmektedir. Mevcut zeytin ve zeytinyağı
işletmelerinin en önemli sorunu olan “karasu”nun ekonomiye kazandırılması gerektiği gözlenmiştir.
• Yeni tesislere geçmişte 250 TL/dekar dikim yardımı yapılmış ve bu sayede son 7 yılda yaklaşık 66
milyon adet zeytin ağacı dikimi sağlanmıştır. Bu uygulama mevcut eski ve genellikle meyilli alanlarda
bulunan geleneksel zeytinliklere de uygulanması gerekmekte, dekara düşen ağaç sayısının olması
gerekenden daha az olduğu yapılacak desteklemelerle ağaç sayısında artış ve mevcut ağaçların
bakımında yeni destekleme araçlarının etkin olarak kullanılmasının, kısa sürede verim ve kalitenin
yükselmesinde önemli rol oynayabileceği dikkate alınmalıdır.
• Ağaç başına verimlilik hedefimize henüz ulaşılmamış görülmektedir. Ağaç başına verimliliği
arttırmak üzere mevcut girdi yardımlarının arttırılarak devam etmesi özellikle zeytinliklerde ve hasat
ve mekanizasyona ilave destekler devreye alınması talep edilmektedir.
• Zeytinlerin işletmeye nakilleri sırasında kullanılan ve zeytinyağı kalite kayıplarına yol açan naylon
torba veya çuvalların yerine kasalarda taşınması ve bu tür araçlara destek verilmesi gerektiği ifade
edilmektedir.
• Zeytinciliğe yatırım yapmak isteyen iş adamlarının olduğu, bu sektöre yapacakları yatırımların, bir
takım kredi ve muafiyetler ile özendirilmesi ifade edilmektedir.
• Üreticilerin “Pazar” sorunu’na çözüm bulunması talebinde kararlı oldukları yerinde
gözlenmiştir.Bunun için büyük salamura üretim ve paketleme tesislerinin kurulması konusunda
yapılan projelere T.C. Ziraat Bankası’nca düşük faizli Tarımsal Kredi desteği sağlanması
beklenmektedir.
• Girdi maliyetlerinin azaltılması konusundaki talepler çok yoğun olarak dile getirilmektedir.
• T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın zeytinde “mikoriza” uygulamalarını dikkatle takip
etmesi ve bu konudaki başarılı çalışmaları desteklemesi beklentiler arasındadır.
• T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ nezdinde Bölgesel “Zeytincilik Araştırma Enstitüsü”
lerinin kurulması önerisi destek beklemektedir.
Bu izlenim ve saptamalar doğrultusunda tespit edilen sorunlar ve çözüm önerileri ana başlıklar halinde
aşağıdaki gibidir:
SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ:
1Sektörle ilgili istatistiki veriler güncel değildir. Rekolte tahmin çalışmaları uzmanların sadece
tecrübeleri ve gözlemlerine dayanarak yapılmaktadır. Uzaktan algılama sistemleri kullanılarak, bir
coğrafi bilgi sistemi ve güvenilir veri tabanı oluşturulmalıdır. Başta ağaç sayısı olmak üzere,
sektördeki verilerin güncelleştirilmesi gerekmektedir. Bunun için oluşturulacak projeye AB,
Bakanlığımız ve Sektör Temsilcilerince destek sağlanması,
2Yeni dikim alanlarına verilen yardımların geleneksel zeytin ağaçlarının gençleştirilmesine ve
diğer kültürel önlemler bakımdan ilave önlemler ile desteklenmesine gidilmesine, Havza bazlı destek
modelinde AB’ de daha az kayırılmış alanlar denen ve ülkemizde geleneksel meyilli alanlarda mukim
zeytinlikler için ilave desteklerin verilmesi,
3Bölgesel “Envanter Projeleri” hazırlanarak, kayıt dışı ağaçlar tespit edilerek, dikime uygun
zeytin alanları süratle, ağaçlandırılmalıdır 4Bölge’de bulunan “deliceler” aşılanmalıdır. 300-400 m. rakımlı, bozuk orman arazilerinde
“zeytinlik” tesisine izin verilmeli ve buraların yöre insanlarına tahsisi sağlanmalıdır 5Düzenli ve yüksek verimli, ihracata uygun zeytin çeşitleri tercih edilmeli ve “sert çekirdekli”
meyveler ile karışık dikimler önlenmelidir.
6Stratejik bir ürün olması nedeniyle zeytinyağının prim sisteminin zeytinyağına değil ham dane
zeytine 50 Krş ya da zeytinyağına 1-1,5 TL seviyelerine çıkarılması,
7Zeytin alanlarında maden aramalarına imkan tanıyan ve Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin
Aşılattırılmasına dair Kanun’a aykırılıklar taşıyan Elektrik Kanununda Değişiklik ile Zeytincilik
Kanunu’nun Değişikliğini içeren Yeni Taslak Çalışması üreticiler arasında büyük huzursuzluklara yol
açtığı ve çeşitli kurumlarca iptal davaları da açıldığından, sektörün uygun bulmadığı yeni Kanun
Değişiklik Taslağının bir an önce geri çekilerek Kanunun ve Yönetmeliğin eski haliyle devam etmesi,
8Zeytinde hastalık ve zararlılarla mücadelede yeni yaklaşım ve yöntemlerin geliştirilmesi geniş
spektrumlu ilaç tüketiminin minimize edilmesi, organik kökenli ilaçlarla mücadelenin teşvik
edilmesi, biyolojik ve biyoteknik mücadelede kullanılan preparatların destekleme kapsamına
alınması,
9Fidan üretiminde bölgesel adaptasyon önemli olup, coğrafi yöre ile özdeşleşmiş çeşitlerin
kendi bölgelerine dikiminin teşvik edilmesi, bölgesel bir “Envanter Prejesi” hazırlanarak kayıt dışı
ağaçlar tespit edilerek, dikime uygun zeytin alanları süratle ağaçlandırılmalıdır.
10Bölgelerde bulunan “deliceler” aşılanmalı ve 300-400 m. rakımlı, bozuk orman arazilerinde
“zeytinlik” tesisine izin verilmelidir.
11Ülkemizin yerli zeytin gen kaynaklarının korunması ve çeşitli yollarla fidan ithalat rejiminin
engellenmesi,
12Zeytincilik sektöründe ürün ve üretim maliyetinin düşürülmesinde mutlak gerekli görülen ve
zeytincilikte kullanılan girdilerden başta akaryakıt ve enerjinin ucuzlatılması, Ar-Ge çalışmalarının
desteklenmesi,
13Ağaç başına verimliliğin AB seviyesine yükseltilmesi için kamu destekli bir program ile
bölgelere ve zeytin çeşitlerine göre uygun budama tiplerinin belirlenerek toplu ve tek tip budama
uygulamaları yapılaması, yaşlı ağaçların kademeli olarak gençleştirmesi ve mekanik hasada uygun
hale getirilmesi çalışmalarının desteklenmesi,
14Firesiz ve hızlı zeytin toplama için mekanik hasadın özendirilmesi ve yardımcı malzemelerin
temini ve üretimini kolaylaştıracak önlemlerin alınması, zeytin hasat makineleri küçük ve orta
üreticilerin alımını kolaylaştırmak üzere fiyatlarının kontrolden geçirilmesi, ayrıca gövde sarsıcı gibi
büyük makinaların da teşvik kapsamına alınması,
15Zeytin işletmelerinde önemli bir sorun olan karasudan kaynaklanan sorunun çözülmesi için üç
faz çalışan kontinü tesislerin iki faza dönüştürülmesi, veya mevcut 3 faz tesislerden çıkan karasuyun
buharlaştırılacağı veya arıtılacağı merkezi sistemlerinin kurulması, dönüşüm ve tesis maliyeti
konusunda sektörün desteklenmesi, Konseyimizce sektör temsilcileri ile mutabakat sağlanmış ve
koordinasyonumuzda hazırlanarak Çevre Orman ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlıklarımıza
Karasu Çözüm Raporu’nun bir an önce uygulanması,
16Kalite kayıplarının önlenmesi için zeytinyağlarımızın, azot korumalı paslanmaz çelik
tanklarda depolanabilmesinin desteklenmesi, bu kapsamda Lisanslı Depoculuğun teşvik edilmesi,
“modern laboratuvar”ların kurulması böylece her yıl iç piyasa ve ihracata uygun, kaliteli ve düzenli
bir zeytinyağı arzı sağlanması,
17-
AB’ de olduğu gibi piyasayı regüle edici fiyat ve destek modellerinin uygulanması,
18Zeytinyağının ve sofralık zeytinin önden gelen sorunlarından birisi de taklit ve tağşişdir.
Yasal Mevzuatımız AB ile uyumlu hale gelmiştir. Konseyimizce piyasa takip edilmekte, kalite
kontrol programı uygulanmaktadır. Taklit ve tağşişli yağ üretimi yapanlar Bakanlığımıza
bildirilmektedir. Bu analizlerin yapılabilmesi için Bakanlığımız bünyesinde de Ankara, İzmir ve
Bursa’da Kontrol Laboratuarları faaliyet göstermektedir. Bu laboratuarların sayılarının arttırılması
sağlanması, başta tanker ve depo bazında kontrollere ağırlık verilmesi, Tağşişli yağla ve ham sofralık
tane sofralık zeytin tahşişi (bölgeler arası karışım) ile ilgili kamu denetimlerinin artırılarak ve etkin
hale getirilmesi,
19Pazarlarda veya yol kenarlarında genellikle taklit ve tahşişli veya uygun olmayan koşullarda
satım yoğun görülmekte olup üretici adı altında satılan pet ambalajlarda veya beyaz tenekelerde
satılan bu zeytinyağlarının kontrol edilmesi, kayıt altına alınmasına yönelik yeni düzenlemelerin
getirilmesi, küçük üreticilerin butik üretimlerinin teşvik edilmesi firma kurma ve markalaşma
çalışmalarının teşvik edilmesi, sağlıklı ve standart ürünleri pazarlayabilmeleri için Gıda Kodeksinde
bu üreticiler için faaliyetlerini kolaylaştırıcı yeni denetleme ve pazarlama düzenlemelerine
geçilmesinin gerektiği ifade edilmekte ve bu sorunların bir an önce çözüme kavuşmalarının
sağlanması beklenmektedir. “Kalite değerleri” yükseltilmeli, “paketleme” tesisleri kurulmalı ve
zeytinyağı üretimi ihracata yönelik olmalı, “prina” ithalatı ve özellikle Suriye’den sınır yoluyla
ülkemize giren zeytin ve zeytinyağı kesinlikle önlenmelidir.
SONUÇ:
Bu izlemim tespit ve önerilerimiz doğrultusunda sonuç olarak; 2014/2015 sezonunda Türkiye
genelinde zeytin ağaç sayısı, üretilecek toplam zeytin ile bundan sofralığa ve yağlığa ayrılacak miktar
ile elde edilecek zeytinyağı rekoltelerini gösterir veriler Ek: Tablo’da sunulmuştur.
Buna göre, İzmir, Balıkesir, Çanakkale, Bursa, Manisa, Aydın, Muğla, Adana, Antalya, Gaziantep,
Hatay, Kilis, Mersin, Osmaniye, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa illerinde ve rekolte tespit heyetlerince
gidilemeyen ancak Bakanlığımız il ve/veya ilçe Tarım Müdürlüklerinden temin edinilen bilgilere göre
diğer illerle birlikte Türkiye Genelinde Toplam; 140.545.527 adet meyve veren, 24.009.611. adet
meyve vermeyen ağaç mevcut olup, ağaç başına ortalama 9,6 Kg zeytin verimi ile 1.352.152 ton
zeytin danesi alınacağı, bunun 438.833 ton’ unun sofralık zeytine , 913.319 ton’unun yağlığa
ayrılacağı, bundan da ortalama 1/4,91 randıman ile 189.481 ton zeytinyağı elde edileceği, tahmin
edilmiştir
2014-2015 SEZONU ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI REKOLTESİ BÖLGESEL
TAHMİN HEYETLERİ RAPORLARI
(DÖRT BÖLGE)
I-) 2014-2015 SEZONU ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI REKOLTESİ İZMİR’İN KUZEYİ,
KUZEY EGE (BALIKESİR-ÇANAKKALE)- MARMARA(BURSA) BÖLGESİ RESMİ
TAHMİN HEYETİ RAPORU: Heyet, çalışmalarına 08.09.2014 tarihinde, sorumluluk alanına giren İzmir’e bağlı Bergama, Dikili,
Aliağa ilçelerine yaptığı ziyaretlerle başlamıştır. Bu ilçelere yapılan ziyaretlerde, arazi gözlemlerinde
bulunulmuş, zeytinyağı ve zeytin üreticileri ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı İl ve İlçe
teşkilatlarındaki uzman personellerle görüşmelere yer verilmiştir. Alınan bilgi ve yapılan gözlemlere
göre;
Aliağa ve Dikili ilçelerinde Halkalı Leke hastalığından dolayı yoğun yaprak dökümlerine rastlanmıştır
bu da verimi olumsuz yönde etkilemiştir.
Bergama ilçesinde çiçeklenme dönemindeki olumsuz iklim koşulları nedeniyle döllenme olumsuz
etkilenmiş ve verimde kısmen bir düşüş yaşanmıştır.
Çalışmaya 09 Eylül 2014 tarihinde Edremit Körfezi adıyla anılan Ayvalık, Gömeç, Burhaniye
Havran ve Edremit ilçelerine ziyaretlerle devam edilmiştir. Bu ilçelerde arazi gözlemleri yapılmış,
zeytinyağı ve zeytin üreticileri, tüccar ve sanayicileri ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı
İl ve İlçe teşkilatlarındaki uzman personellerle görüşmelere yer verilmiştir. Alınan bilgi ve yapılan
gözlemlere göre;
Gömeç ilçesinde çiçeklenme döneminde gerçekleşen yağışların döllenmeyi olumsuz etkilemesi
nedeniyle verim düşüklüğü gözlemiştir.
Burhaniye, Havran ve Edremit ilçelerinde Halkalı Leke hastalığından dolayı yoğun yaprak
dökümlerine rastlanmıştır bu da verimi olumsuz yönde etkilemiştir.
Ayvalık, Edremit, Havran, Bandırma ve Erdek ilçelerinde zeytin meyve tanelerinde yer yer
susuzluğa bağlı buruşmalar gözlemlenmiştir.
Bölge genelinde verimin beklenenden düşük olması nedeniyle meyve kalibreleri yüksek olmasına
karşın yer yer mikro element noksanlığı, viral hastalıklar, dengesiz yağışlar ve akar zararları nedeniyle
görülen şekil bozuklukları sofralık olarak işlenecek zeytin miktarını sınırlayacağı heyetimiz tarafından
tahmin edilmiştir.
Çalışmaya 10 Eylül 2014 tarihinde Çanakkale İlini oluşturan Ayvacık, Ezine ve Bayramiç
ilçelerindeki rekolte tespit çalışmalarıyla devam edilmiştir. Bu ilçelerde arazi gözlemleri yapılmış,
zeytinyağı ve zeytin üreticileri ve diğer sektör temsilcileri ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına
bağlı İlçe teşkilatlarındaki uzman personellerle görüşmelere yer verilmiştir. Alınan bilgi ve yapılan
gözlemlere göre;
İlkbahar aylarında bölge genelinde çiçeklenmenin iyi olmasına rağmen iklim şartlarından dolayı
meyve tutum oranının düşük olduğu bilgisi edinilmiştir. Ancak mevcut meyvelerin iri kalibreli olduğu,
bu durumun da ürünün sofralık olarak değerlendirilmesi olasılığını arttırdığı gözlemlenmiştir.
Balıkesir İli’nin Gemlik Çeşidinin hakim olduğu Erdek ve Bandırma ilçelerinde 11 Eylül 2014
tarihinde rekolte çalışmalarına devam edilmiştir. Bu ilçelerde arazi gözlemleri yapılmış, zeytinyağı ve
zeytin üreticileri ve sektörün diğer temsilcileri ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı İlçe
teşkilatlarındaki uzman personellerle görüşmelere yer verilmiştir. Alınan bilgi ve yapılan gözlemlere
göre;
Erdek ilçesindeki Gemlik çeşidi zeytin ağaçlarında ve Bandırma ilçesine bağlı Edincik beldesinde
bulunan Edincik Su çeşidi zeytin ağaçlarındaki rekoltenin de çiçeklenme dönemindeki olumsuz iklim
koşulları nedeniyle düşük olduğu gözlemlenmiştir.
Bursa iline bağlı Orhangazi, Gemlik, Mudanya ve İznik İlçelerinde 12 – 13 Eylül 2014 tarihlerinde
yapılan incelemeler sonucunda, Bölge genelinde özellikle çiçeklenme döneminde gerçekleşen
yağışların döllenmeyi olumsuz etkilemesi nedeniyle verim düşüklüğü gözlemiştir. Bu kapsamda
üreticilerin tabi afet kapsamında kredi borçları ertelenmiştir.
Bursa ilinden gelip Gemlik ilçesinden geçirilmekte olan otoyol inşaatı ilçenin en önemli zeytin
bölgelerinin istimlak edilerek rekolteyi ciddi şekilde etkileyecek miktarda zeytin ağacı kesimine yol
açtığı ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından belirtilmiştir.
2-) 2014-2015 SEZONU ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI REKOLTESİ MANİSA, İZMİR KÜÇÜK
MENDERES HAVZASI, İZMİR YARIMADA BÖLGESİ RESMİ TAHMİN HEYETİ
RAPORU:
Heyet çalışmalarına 8.9.2014 tarihinde başlamış ve sırasıyla Manisa-Merkez, Saruhanlı, Akhisar,
Kırkağaç, Soma, Gölmarmara, Salihli, Ahmetli, Turgutlu, Kemalpaşa, İzmir, Torbalı, Tire, Ödemiş,
Bayındır, Menderes, Seferihisar, Urla, Karaburun İl, ilçe ve zeytin yörelerinde incelemeler ve
tespitlerde bulunmuş 13.9.2014 tarihinde çalışmalarını tamamlamıştır.
Manisa Geneli; Yapılan çalışmalar sonucu üreticilerin zeytinyağı stoklarının olmadığı belirlenmiştir.
Yeni fidan dikimlerinin önceki yıllara göre azalarak devam ettiği ve genellikle Gemlik çeşidinin
dikildiği belirtilmiştir.
Yemeklik zeytin üretiminin yoğun olması nedeniyle hasat elle ve/veya tarakla sıyırma şeklinde
yapılmakta, hasat makinelerinin yeni yeni devreye girdiği ve her köyde yayılmaya başladığı
belirlenmiştir. Elle toplamada işçi yevmiyelerinin kadınlar için 40 TL, erkekler için 60 TL civarında
olacağı öngörülmektedir. Taşıma genellikle plastik kasalarla, yağlık olarak ayrılanlarda ise çuvallarla
işletmeye götürülmektedir. Manisa genelinde sulanmayan arazilerde buruşmaların olduğu
gözlenmiştir.
Manisa-Merkez; İl Müdürlüğünce, Zeytin Sineğine karşı herhangi bir uyarının yapılmadığı ve bu sene
hastalık ve zararlı açısından sorun yaşanmadığı belirtilmiştir.
Saruhanlı; İlçe Tarım Müdürlüğünce bugüne kadar zeytin güvesinin meyve nesli için bir kez uyarı
verildiği, Zeytin Sineğine karşı sineğin görülmemesi nedeniyle hiçbir uyarının verilmediği; bu yıl
Halkalı Leke hastalığının geçen yıla göre daha yoğun görüldüğü belirtilmiştir. Sofralık zeytin üretimin
yoğun olması nedeniyle elle ve tarakla toplama yapılmakta, işçi maliyetlerinin yüksek olmasından
dolayı makineli hasat tercih edilmeye başlanmıştır. Taşıma genellikle plastik kasalarla, yağlık olarak
ayrılan zeytinler ise çuvallarla taşınmaktadır. Yeni dikilen alanlarda az da olsa eşek zeytinine bir
yönelim olduğu belirtilmiştir.
Gölmarmara; İlçe Tarım Müdürlüğünce zeytin sineğine karşı bir kez uyarı verilmiştir. Sofralık
üretimin yoğun olması nedeniyle elle ve tarakla toplama yapılmakta, hasat makinesi kullanımı ise
yaklaşık % 5 civarındadır.
Sofralık zeytin kalitesinin yüksek olduğu belirtilmiştir. Toplam tane üretiminin % 60’ının yağlık
olarak değerlendirileceği ve ortalama 5 kg zeytinden 1 kg yağ edildiği belirtilmiştir. Hem kimyasal
hem de hayvan gübresi kullanılmaktadır.
Akhisar; Zeytinlik alanlarının 207.000 dekarının sulandığı, 198.000 dekar arazinin sulanmadığı
belirtilmiştir. Zeytinlik alanların % 55’i damla sulama yöntemiyle sulanmaktadır. İlçe Tarım
Müdürlüğü ile yapılan görüşmede zeytin pamuklu biti için ve zeytin güvesi meyve nesli için bir kez,
zeytin kabuklu ve halkalı leke için iki kez uyarı verildiği ve zeytin sineği için herhangi bir uyarı
verilmediği öğrenilmiştir.
Kırkağaç; İlçe Tarım Müdürlüğü ile yapılan görüşmede zeytin güvesi için bir uyarı verilirken, zeytin
sineğine karşı uyarının olmadığı bilgisi alınmıştır. Üreticilerin makineli hasada karşı ciddi bir yönelim
içerisinde olduğu öğrenilmiştir.
Soma; İlçede zeytin sineği meyve nesli için uyarı yapılmamış olup, kabuklu bit için bir, zeytin güvesi
için iki uyarı ayrıca meyve akarı için iki kez ilaçlama uyarısı yapılmıştır.
Salihli; İlçe Tarım Müdürlüğünden, bugüne kadar sadece Halkalı Leke hastalığı için bir kez uyarı
verildiği, diğer hastalık ve zararlılarla ilgili herhangi bir sorunun görülmediği bilgisi alınmıştır. Ayrıca
zeytin dikiminin geçmiş yıllara göre azaldığı belirtilmiştir.
Ahmetli; İlçede Zeytin Güvesi meyve nesli için bir kez uyarı verildiği, diğer hastalık ve zararlılarla
ilgili uyarı verilmediği belirtilmiştir.
Turgutlu; Bahçe ziyaretlerinde kuraklıktan dolayı zeytin tanelerinde buruşmaların olduğu
gözlemlenmiştir. Bugüne kadar Pamuklu Bit, Zeytin Güvesi meyve nesli ve Halkalı Lekeye karşı bir
kez uyarının verildiği bilgisi edinilmiştir. Zeytin Sineğine karşı herhangi bir uyarı verilmediği
öğrenilmiştir. İlçede zeytin dikimi diğer yıllara göre azalmıştır.
İzmir; yapılan çalışmalar sonucu üreticilerde zeytinyağı stoğu olmadığı belirlenmiştir. Bu yıl ki
zeytinyağı piyasa fiyatlarının 8-9 TL/Kg’ye ulaşması en büyük nedenlerden biridir.
Kemalpaşa; İlçe Tarım Müdürlüğü personelinden bugüne kadar Halkalı Leke, Pamuklu Bit ve Zeytin
Sineği için bir kez uyarı verildiği öğrenilmiştir. İlaçlama ve gübreleme sadece bilinçli ve büyük
üreticiler tarafından yapılmaktadır. Sulama yapılmamaktadır. Fidan dikiminin önceki yıllara göre
azaldığı tespit edilmiştir. Yağlık üretimin yoğun olması nedeniyle hasat sırıklarla, taşıma ise genellikle
çuvallarla yapılmaktadır.
Torbalı; İlaçlama ve gübreleme sınırlı sayıda üretici tarafından yapılmaktadır. Sulama, sofralık
çeşitlerin dikildiği alanların % 5’inde uygulanmaktadır. Çok az yeni fidan dikimi vardır. İlaçlama
Zeytin Güvesine karşı ve bir kez yapılmıştır. Sofralık zeytin üretimin yapıldığı çeşitlerde hasat elle
yapılmakta, yağlık çeşitlerde ise, sırıkla yapılmakta makineli hasada geçişte artış olduğu belirtilmiştir.
İşçi yevmiyelerinin 40-60 TL olacağı öngörülmektedir. Genellikle; sofralık çeşitler plastik kasalarla,
yağlık olarak işlenecek zeytinler ise çuvallarla taşınmaktadır.
Bayındır; İlçesinde zeytin ağaç varlığının % 70’lik kısmı eğimli arazide, % 30’lik kısmı ise ovada
bulunmaktadır. Kabuklu Bit ve Filizkıran zararlılarının ve Halkalı Leke hastalığının yoğun görüldüğü
ayrıca Verticillium Hastalığından dolayı kurumaların devam ettiği Tarım İlçe Müdürlüğünce
belirtilmiştir. Temmuz ayında Zeytin Sineğine karşı bir kez uyarı yapıldığı öğrenilmiştir. Bu sene
ovada zeytin rekoltesinin eğimli kısımlara göre daha yüksek görülmüştür.
Ödemiş; İlçede özellikle dağlık alanlarda zeytin dikimine bir yönelim olduğu öğrenilmiştir. Zeytin
Sineğine karşı Eylül başında olmak üzere, Zeytin Güvesi ve Pamuklu Bite uyarıların yapıldığı
öğrenilmiştir. Bu yıl Zeytin Güvesi zararlısının popülasyonunda artış olduğu ifade edilmiştir.
Tire; 31 Temmuz da Zeytin Sineğine karşı bir uyarının yapıldığı Halkalı Leke hastalığının yoğun
olduğu, yeni dikimlerin azaldığı ayrıca Verticillium hastalığından kaynaklı kurumaların yer yer devam
ettiği öğrenilmiştir.
Menderes; İlaçlama ve gübreleme sadece bilinçli ve büyük üreticiler tarafından yapılmaktadır.
Bugüne kadar Zeytin Sineği ve Zeytin Güvesi için bir kere uyarı verildiği bildirilmiştir. Çok az yeni
fidan dikimi vardır. Yeni dikilen bahçelerde damla sulama sistemlerinin kurulu olduğu belirtilmiştir.
Sofralık zeytin üretimin yapıldığı çeşitlerde hasat elle yapılmakta, yağlık çeşitlerde ise; sırıkla ve
sınırlı oranda hasat makineleriyle yapılmaktadır. Genellikle sofralık çeşitler plastik kasalarla, yağlık
olarak işlenecek zeytinler ise işlenmek üzere çuvallarla zeytin sıkım tesislerine taşınmaktadırlar.
Seferihisar; ilaçlama, gübreleme, budama ve sulama gibi bakım işlerinin oldukça sınırlı düzeyde
yapıldığı belirlenmiştir. Bugüne kadar Halkalı Leke ve Zeytin Sineği için bir kere uyarı verildiği,
Zeytin Güvesi açısından bir problemin olmadığı, Halkalı Leke hastalığının ise yoğun olarak görüldüğü
belirlenmiştir. Hasat elle ve sırıklarla yapılmaktadır. Taşımanın çuvallarla yapıldığı belirtilmiştir.
Urla; Zeytinlik alanların % 5’inin sulandığı belirtilmiştir. İlaçlama ve gübreleme çok az oranda
yapılmaktadır. Organik yağ üretimi yapılan alanlar olduğu belirtilmiştir. Hasat elle ve sırıklarla
yapılmaktadır. Taşımanın çuvallarla yapıldığı belirlenmiştir. Urla İlçesi’nin Gölcük Köyü Seferihisar’a
bağlandığı için meyve veren ağaç sayısında yaklaşık 96 bin civarında azalış meydana gelmiştir. Zeytin
Güvesi, Zeytin Sineği ve Halkalı Leke hastalıkları için uyarıların yapıldığı öğrenilmiştir. Bahçe
gözlemlerinde yoğun şekilde Halkalı Leke hastalıklarının olduğu tespit edilmiştir.
Karaburun; Yeni dikimler yönünden son yıllarda önemli bir artış gösteren yörelerden olup, zeytin
mahsulünün geçen yıla oranla yüksek olduğu belirlenmiştir. Yeni kurulan bahçelerde bakım
işlemlerine daha çok önem verilmektedir. Bölgenin hakim çeşidi hurmalaşma özelliği ile bilinen
Erkence çeşididir. Taşıma genellikle zeytinliklerde çuvallarla yapılmakta, yeni tesisler damlama veya
tanker ile taşınarak sulanmakta, eski zeytinliklerde ise, sulama yapılmamaktadır.
3-)2014-2015 SEZONU ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI REKOLTESİ AYDIN, MUĞLA BÖLGESİ
RESMİ TAHMİN HEYETİ RAPORU:
Heyet çalışmalarına 08.09.2014 tarihinde başlamış ve sırasıyla Germencik, İncirliova, Koçarlı,
Aydın, Köşk, Sultanhisar, Nazilli, Karacasu, Kuyucak, Buharkent, Karpuzlu, Çine, Muğla,
Yatağan, Bodrum, Milas, Söke, Kuşadası ve Selçuk il, ilçe ve zeytin yörelerinde incelemeler ve
tespitlerde bulunarak 12.09.2014 tarihinde çalışmalarını tamamlamıştır. Buna göre; Aydın il ve ilçelerindeki zeytinliklerde yer alan ağaçların ortalama ürün miktarı en düşük (2-2,5
kg/ağaç) ilçeler Karpuzlu, Koçarlı ve Yenipazar iken, Köşk, Germencik ve Kuşadası ilçeleri ise il
dahilinde en yüksek (12-18,5 kg/ağaç) rekolteye sahip olduğu gözlenmiştir. Geçen yılla karşılaştırıldığında; bölgede geçen yıl zeytin üretiminde rekolte azalışı kaydedilen
ilçelerde bu yıl rekolte artışı olduğu gözlenmiştir. Buna göre; zeytin rekolte verilerinde Germencik,
İncirliova, Köşk, Kuyucak, Sultanhisar, Buharkent, Nazilli, Kuşadası ve Söke ilçelerinde ürün artışı
beklenirken, diğer ilçelerde rekoltenin daha düşük gerçekleşeceği tahmin edilmiştir. Aydın ili toplam
zeytin rekoltesinin ise yaklaşık % 27 oranında daha yüksek olacağı saptanmıştır. Bölgedeki ürün rekoltesinde etkili olan faktörlerin; • Geçen yıl ürünün az olduğu bölge ve bahçelerdeki ağaçlarda bu yıl ürün vermeye yönelik daha iyi
gelişme (sürgün, somak ve çiçek) gerçekleşmesi, • Çiçeklenme dönemi süresince meydana gelen yağış, yüksek sıcaklık ve gece-gündüz sıcaklık farkının
fazla olmasının meyve tutumunu olumsuz etkilemesi, • İlkbahar döneminde Halkalı Leke Hastalığı kaynaklı yaprak dökümünün ağaçlarda yetersiz
beslenmeyi, dolayısıyla meyve tutumunu olumsuz etkilemesi, • Çiçeklenme dönemi zararlıları ile yeterli mücadele yapılmaması nedeniyle bu zararlıların oluşturduğu
zarar olduğu tespit edilmiştir. Bölge genelinde ürün rekoltesinin meyil durumu yanı sıra komşu bahçelerde dahi farklılık gösterdiği
gözlenmiştir. Bu farklılıkta en önemli faktörün İlkbaharda çiçeklenme süresince görülen yağışların
dağılımındaki farklılıklar olduğu tespit edilmiştir. Genel olarak danelerin normal irilikte olduğu ancak yaz aylarındaki yüksek hava sıcaklığı ve onun yol
açtığı su stresine paralel olarak bazı ilçelerde (Koçarlı, Karpuzlu) ağaçlardaki danelerde buruşma ve
sürgün gelişiminde duraklama olduğu gözlenmiştir. Bölgede organik üretimin yaygınlaştırılması konusunda çalışma yapıldığı ve organik zeytin tarımının
bölge genelinde hızla yaygınlaştığı tespit edilmiştir. Aydın ili dahilindeki zeytin alanlarında Zeytin
Güvesi zararlısı nedeniyle meyve dökümü başladığı ancak kayda değer miktarda olmadığı
görülmüştür. Bölgede hastalık ve zararlıların kontrolünde sadece sofralık zeytin üretim bölgeleri ile tabandaki bazı
zeytinliklerde kimyasal mücadele uygulandığı, özellikle organik tarım alanlarında olmak üzere bölge
genelindeki Zeytin Sineği mücadelesinde biyoteknik mücadelenin (Kitlesel Tuzaklama) yaygınlaştığı
gözlenmiştir. Bu biyoteknik mücadelede zararlıya karşı ruhsatlı Ekotrap tuzağı kullanıldığı, Çine
ilçesindeki bazı üreticilerin ise literatürde Olipe ismiyle belirtilen kendilerinin imal ettikleri pet şişe
tuzağı kullanarak zararlıyı başarılı şekilde kontrol ettikleri görülmüştür. Halkalı Leke Hastalığı' nın ise,
ilkbahar döneminde özellikle tabandaki ve vadi içlerindeki alanlarda daha fazla olmak üzere yoğun
yaprak dökümüne neden olarak rekolteyi olumsuz etkileyen en önemli hastalık olduğu, bu hastalığa
karşı bölgede yeterli ve etkili mücadele uygulanmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca, ağaçlarda Vertisilyum
Solgunluğu hastalığı kaynaklı kurumaların da artarak devam ettiği üreticiler tarafından ifade edilmiştir. Bölgedeki sofralık zeytin alımı yapan işletmelerce danelerde şekil bozukluğu olduğu ifade edilmiştir.
Bu probleme neden olan etmenlerden biri olan Zeytin Akarı' nın Kuyucak bölgesi sofralık zeytin
alanlarında etkili olduğu öğrenilmiştir. Ayrıca, bölge genelinde zeytinlerin sofralık olarak
değerlendirilmesini olumsuz etkileyen zararlılar olan Zeytin Sineği ve Kızılkurt'un henüz yüksek
seviyede zarar oluşturmadıkları tespit edilmiştir. Devlet desteğinin, hastalık ve zararlılara karşı etkin mücadeleyi de kapsayacak şekilde düzenlenmesi
gerektiği üreticiler tarafından belirtilmiştir. Bu kapsamda desteklemenin Halkalı Leke Hastalığı ile
mücadeleyi kapsaması ve bölgede yaygınlaşan biyoteknik mücadele desteklemesinin ticari olarak satışı
olmayan pet şişe tuzağı kullanımını da içerecek şekilde artarak devam etmesine yönelik
düzenlenmesinin, doğal dengenin korunması yanında özellikle üründe kimyasal kalıntı riskinin
önlenmesine de önemli katkı sağlayabileceği tespit edilmiştir. Bölgedeki en önemli üretim maliyeti kalemi olan hasat maliyetini düşürmeye yönelik sırtta ve omuzda
taşınabilir özellikteki hasat makinesi kullanımının yaygınlaştığı, bu kapsamda üreticilerin devlet
desteğinden faydalanamamaları halinde kendi bütçeleri ile de hasat makinası aldıkları öğrenilmiştir. Bölgede üreticilerin, zeytinyağı alım fiyatlarının düşük olması nedeniyle ürünlerini zorunlu haller
dışında toptan satmama eğiliminde oldukları ve stokta bekleterek küçük partiler halinde, markasız
ambalajlı olarak satmaya çalıştıkları öğrenilmiştir. Ancak, düşük gelirleri olması ve borçları bulunması
yanı sıra, son günlerde zeytinyağı alım fiyatındaki artış ve bu yıla ait zeytinyağı prim desteği son
başvuru tarihini dikkate alarak ellerindeki zeytinyağını sattıkları öğrenilmiştir. Buna göre, Aydın ili
genelinde üreticilerin elindeki tahmini stok zeytinyağı miktarının geçen yılki üretimin %10'u oranında
(2.000 ton civarında) olduğu tahmin edilmiştir. Ayrıca, bölge genelinde kayda değer sofralık zeytin stokunun bulunmadığı ve yeşil sofralık zeytin
alımına pazarlardaki satıcılar tarafından başlandığı (Yamalak Sarısı çeşidi için sıradan alım fiyatı 2,7
TL/kg), zeytin işletmeleri tarafından henüz alımların başlamadığı öğrenilmiştir. Sofralık zeytin
alıcıları, bu yıl sofralık zeytine talebin yüksek olacağını ve küçük kalibrajlı zeytinlerin dahi
alınabileceğini bildirmişlerdir. Bölgede kayda değer miktarda olmamak üzere üretici depolarındaki
eski mahsül sofralık zeytinlerin bozulma nedeniyle zeytinyağı elde edilmek üzere işlendiği
öğrenilmiştir. Bölgede ortalama olarak erkek yevmiyesinin 60 TL/gün, kadın yevmiyesinin ise 35 TL/gün olduğu
öğrenilmiştir. Muğla İli dahilindeki Merkez, Yatağan, Bodrum ve Milas ilçelerinde; geçen yıl ile karşılaştırıldığında; bu yıl ağaçlardaki ortalama ürün miktarının Yatağan ve Menteş
(Merkez) ilçelerinde yaklaşık % 30 oranında daha düşük olacağı Bodrum ve Milas ilçelerinde ise
artacağı tahmin edilmiştir. Muğla İli geneli dikkate alındığında ise; ağaç başına ortalama ürün miktarı,
toplam dane zeytin ve zeytinyağı rekoltesinde sırasıyla % 86 ve % 98 oranında artış olacağı tespit
edilmiştir. Buna göre, bölgede 2007 yılından itibaren azaldığı gözlenen ardışık yıllar arasındaki rekolte
farklılığının arttmaya başladığı, dolayısıyla periyodisitenin şiddetlendiği tespit edilmiştir. Bölgede ürün bahçe ve bölgesel bazda farklılık göstermektedir. İl dahilindeki en önemli üretim
potansiyeline sahip Milas ilçesinde geçen yılki çok düşük üretimin ardından (1 kg/ağaç) bu yılki
rekolte daha yüksek (5,1 kg/ağaç) olmasına rağmen bahçe ve bölgesel bazda farklı olmak üzere orta
düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Bu duruma özellikle ilkbahardaki çiçeklenme döneminde kaydedilen
yağışların neden olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, bölgede son yıllarda arttığı gözlenen Halkalı Leke Hastalığından kaynaklanan yoğun yaprak
dökümlerinin de rekolteyi olumsuz etkilediği tespit edilmiştir. Özellikle tabanlarda ve vadi içlerindeki
zeytinliklerde etkili olan bu hastalığa karşı ilaçlı mücadelenin yaygın olarak uygulanmadığı, ilaçlama
yapan bazı üreticilerin yeterli başarı sağlayamadıkları ve ilaçlama zamanının yanlış veya ilaçların
hastalığa karşı etkisiz olduğu yönünde kanaat uyandığı öğrenilmiştir. Verticillium (solgunluk)
Hastalığı kaynaklı kurumaların tabanlardaki zeytinliklerin yanında meyilli alanlarda da görülmeye
devam ettiği öğrenilmiştir. Zeytin danelerinde genel olarak su stresine dayalı buruşma olmadığı, ürünün az olduğu veya hiç
olmadığı ağaçlarda gelecek yıl ürün verecek sürgün gelişmesi olduğu gözlenmektedir. Bölgede organik tarımın geliştirilmesine yönelik çalışmaların yapıldığı ve üreticilerin de organik tarım
ve iyi tarım uygulamalarına ilgisinin arttığı öğrenilmiştir. Milas İlçe Tarım Müdürlüğü önderliğinde
GEKA (Güney Ege Kalkınma Ajansı)’ ya sunulan “Milas İlçesinde Organik Zeytin Alanlarının
Belirlenmesi Projesi” kabul edilmiş ve faaliyete başlamıştır. Bu ilimize bağlı Fethiye ilçesinin, “Fethiye” ve “Seydikemer” olarak ikiye ayrılması, Fethiye'ye ait
zeytin ağacı varlığında değişikliğe neden olmuştur. Ayrıca, Bölgede üretim maliyetlerinden en önemlisi olan hasat maliyetinin düşürülmesine yönelik,
hasat
makinası desteğinden faydalanarak ve kendi bütçeleri ile hasat makinası alımlarının arttığı bilgisine
ulaşılmıştır. Üreticiler, hasat makinası desteğinden daha fazla üreticinin faydalanacak şekilde desteğin
arttırılmasını, bunun yanında üretilen zeytinyağlarının uzun süreli kalitesini kaybetmeden
saklanabilmesine yönelik “muhafaza depoları” için de desteklerin olmasını talep etmişlerdir. Bakanlığımızca zeytinyağına verilecek olan prim miktarının da üretim maliyetlerinin yüksek, ürün
fiyatlarının düşük olması nedeniyle yeterli olmadığı ve arttırılması (en az 1,5 TL/kg) gerektiği, ayrıca
prim desteğinin kaliteli üretimi teşvik edecek şekilde düzenlenmesi gerektiği üreticiler tarafından ifade
edilmektedir. Bölgedeki üreticiler zeytinyağı fiyatlarındaki olumlu gelişme ve ürün prim başvurusu bitiş süresini
dikkate alarak ellerindeki stok zeytinyağını satmaya başladıkları ve şu anda Merkez ve Yatağan
ilçelerinde geçen yıl elde edilen zeytinyağı rekoltesinin %10'i civarında (toplam 200 ton civarında)
zeytinyağının üreticilerde stokta olduğu beyan edilmektedir. İzmir ili dâhilindeki Selçuk’ ta ise; Bölge üretimindeki var-yok yılı makasının, çok belirgin şekilde görüldüğü, bu yılın var yılı olarak
değerlendirilebileceği tespit edilmiştir. İlçe dahilindeki zeytinliklerde üretimin bahçe ve bölgesel bazda farklılık gösterdiği, ürün olan
ağaçlardaki danelerin normal irilikte olduğu, genel olarak su stresine dayalı buruşma olmadığı ve
gelecek yıl ürün vermeye yönelik iyi bir sürgün gelişimi gerçekleştiği gözlenmiştir. Danelerde
özellikle ilaçlı mücadele yapılmayan bahçelerde Zeytin Sineği zararı olduğu saptanmıştır. Bölgede ilkbaharda çiçeklenme dönemini de kapsamak üzere yağış kaydedildiği, bu durumun
tozlaşmayı olumsuz etkilemesi yanında özellikle taban zeytinliklerde ve vadi içindeki ağaçlarda yoğun
yaprak dökümleri oluşturan Halkalı Leke Hastalığı'nı teşvik ettiği saptanmıştır. Bölgedeki
zeytinliklerde Solgunluk Hastalığı ile ilgili üretici şikâyetlerinin devam ettiği ve hastalığın bu yıl
arttığı öğrenilmiştir. BULGULAR : Ege ve Marmara Bölgelerinde, 2014/2015 sezonunda zeytin ağaç sayısı, üretilecek
zeytinden sofralığa ve yağlığa ayrılacak miktar ile elde edilecek zeytinyağı miktarını gösterir veriler
aşağıda Ek: Tablo’da sunulmuştur.
Buna göre, İzmir, Balıkesir, Çanakkale, Bursa, Manisa, Aydın, Muğla, İllerinde ve rekolte tespit
heyetlerince gidilemeyen ancak Bakanlığımız İl ve/veya İlçe Tarım Müdürlüklerinden temin edinilen
bilgilere göre diğer ilçelerdeki zeytinliklerde 96.577.355 adet meyve veren 12.140.391 adet meyve
vermeyen olmak üzere toplam 108.717.746 adet zeytin ağacı mevcut olup, ağaç başına ortalama 9,69
Kg. zeytin verimi ile 935.969 ton zeytin danesi alınacağı, bunun 285.548 ton’unun sofralığa ,
650.420 ton’unun yağlığa ayrılacağı, yaklaşık 1/4,95 randıman ile 131.376 ton zeytinyağı elde
edileceği tahmin edilmiştir.
Saygılarımızla.
2014/15 SEZONU TÜRKİYE “ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI REKOLTESİ
İZMİR’İN KUZEYİ, KUZEY EGE (BALIKESİR-ÇANAKKALE)- MARMARA(BURSA),
MANİSA, İZMİR KÜÇÜK MENDERES HAVZASI, İZMİR YARIMADA, AYDIN, MUĞLA
BÖLGELERİ RESMİ TESPİT HEYETİ VE DESTEKLEYEN KURULUŞLAR
ULUSAL ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI KONSEYİ
(UZZK)
Dr. Mustafa TAN
Dr. Nejat ÖZİLBEY
Mehmet OK
BORNOVA ZEYTİNCİLİK ARAŞTIRMA
İSTASYONU
Kerem SAVRAN
Serkan KAPTAN
Mustafa ŞAHİN
Hande Uçar ÖZKAN
Dr.Cahit TUNÇ
Bülent Konsoloğlu
A. Murat TEMEL
Mehmet ALP
Çağatay Özcan KOKULU
İsmet UÇAR
A.Osman MENTEŞE
Mustafa YILDIRIM
Osman CAN
Sinan ERDOĞAN
TARİŞ ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI BİRLİĞİ
İZMİR TİCARET BORSASI
Mert MURAT
Kenan KESKİNKILIÇ
İsmail ÇIRAK
EGE ZEYTİN-ZEYTİNYAĞI İHRACATÇI
BİRLİĞİ
Davut ER
Mustafa YILDIRIM
Ulaş Can KARADENİZ
ANA GIDA A.Ş-KOMİLİ
Mehmet Barış
ÖZTÜRK CAVLI
Ali BAKIRCI
TİCARET VE SANAYİ KONTUVARI T.A.Ş Selim KANTARCI
ANT GIDA A.Ş
Taner YILDIRIM
4- 2014-2015 SEZONU ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI REKOLTESİ GÜNEY VE GÜNEYDOĞU
BÖLGESİ RESMİ TAHMİN HEYETİ RAPORU:
KONU
: “T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı”nın 23.07.2014 tarih ve 16679 sayılı
yazısı gereğince “Adana, Antalya, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Mersin, Osmaniye ve
Şanlıurfa İl, İlçe ve Köy’lerindeki zeytinliklerde “2014-2015 yılı dönemi Zeytin ve Zeytinyağı
Rekoltesi”nin tespit edilmesi.
İNCELEME : Doğu Akdeniz Zeytin Birliği temsilcisi Mehmet Güler ve İbrahim Çay, Antakya
Ticaret Odası ve Hatay Zeytinyağı Üreticileri Derneği temsilcisi Yılmaz Dönmez, Nizip Ziraat
Odası temsilcisi Sıddık Durmaz, Tarsus Ziraat Odası temsilcisi Ali Ergezer, Tarsus ÇatalçeşmeKırkgöz İçme Suyu Birliği temsilcisi Mustafa Bayır ve Şanlıurfa Ziraat Odası temsilcisi Mustafa
Aktar tarafından belirlenen hususlar aşağıda maddeler halinde sunulmuştur:
1.
2014-2015 yılı rekoltesi’nin geçen yıla göre % 2.52 daha az olacağı tahmin edilmiştir
2.
Bölge temsilcilikleri kurulması yönündeki talebimiz devam etmektedir. UZZK’nın
zeytini olan tüm bölgelerde aktif olması ve gündem yaratması gerekmektedir. UZZK, Anadolu’da
tanınırlık ve sosyal faaliyetler açısından geride kalmış görüntü içerisinde bulunmamalıdır. 3.
Zeytinyağında TAĞŞİŞ hadisesi hakkında, UZZK tarafından yapılan girişimlerin
etkili olduğu ancak, işlenmemiş ham dane sofralık zeytinde TAĞŞİŞ konusu’nun halen olanca hızıyla
devam etmekte olduğu görülmüştür.
4.
Gemlik zeytin çeşitlerinde, hukuken “Coğrafi İşaret” kullanma hakkına sahip
muhtelif firmalar tarafından bu yetkinin, Doğu Akdeniz Bölgesi üreticilerinin aleyhine kullanılmış
olduğu, tespit edilmiştir.
5.
Yasal olarak Doğu Akdeniz Bölgesi üreticileri, “Gemlik” ibaresini kullanamaz iken,
Marmara Bölgesinde faaliyet gösterdiği belirlenen bazı firmaların, Doğu Akdeniz Bölgesi’nde
üretilmiş bulunan zeytinleri doğrudan müstahsilden satın alıp, Marmara Bölgesine getirdiği ve burada
işledikten sonra pazara arz etmiş oldukları anlaşılmıştır.
6.
Doğu Akdeniz Bölgesi’ne mahsus olup karıştırılarak veya olduğu gibi satılan
zeytinlerin, Marmara Bölgesi’nde üretilmiş gibi pazarlanması ve aynı zamanda Bölgemiz zeytinlerinin
karalanması anlamına gelen ifadelerin sürekli tekrarlanması sonucunda, Bölgemiz üreticileri aleyhine
haksız rekabet oluştuğu belirlenmiştir.
7.
Oysa, bunun ticari bir söylem olduğu, Gemlik çeşiti olan ağaçların Bölgemize çok iyi
uyum sağladığı ve düzenli verim alındığı ancak, diğer yerel sofralık çeşitlerde istikrar ve kalite
olmadığı tespit edilmiştir.
8.
Yukarıdaki açıklamaları doğrulayan en önemli husus, Doğu Akdeniz Bölgesinde
“salamura” konusunda müteşebbis sayısının oldukça artmış olmasıdır.
9.
Bölgemizde, daha ziyade “kasa” içerisinde ve kutusuz olarak pazarlanan salamura
zeytinlerin kolayca alıcı bulduğu tespit edilmiştir. Ancak, malını paketleyerek satmak isteyen
üreticilerin ise büyük firmaların yasa dışı engellemeleri ile karşılaştığı, görülmüştür.
10.
Bugünkü tarih itibariyle, salamura zeytin üretiminde merkez konumunda bulunan ve
diğer İl’lere göre daha fazla yatırımın görüldüğü Adana ve Osmaniye’nin gelecek yıllarda, Gemlik ve
Akhisar’dan sonra 3. sıraya yerleşeceği tahmin edilmektedir.
11.
Bölgemizde, önceki yıllarda olduğu gibi “Sarıağaç Kurdu” ve “Kızılağaç Kurdu”
zararlıları’nın oldukça fazla yaygınlaştığı, ağaçların kuruduğu ve mahsul miktarının azalmasına neden
olduğu, tespit edilmiştir. Bu konu’da Bakanlık nezdinde hiçbir tedbirin alınmamış olduğu, tespit
edilmiştir.
12.
Zeytin ve zeytinyağı konusunda çalışan büyük firmaların tekel oluşturduğu “Pazar”
sorunu’na çözüm bulunmalıdır. Ayrıca, küçük üreticilerin, düşük faizli Tarımsal Kredi ihtiyacı
giderilmelidir.
13.
Üretimde, girdilerin oldukça artmış olduğu ve bu konu’daki taleplerin dikkate
alınması gerektiği anlaşılmıştır.
14.
Zeytin yetiştiriciliği ve teknik bakım konusundaki eksiklikler, Bölgesel kurslar
düzenlenerek karşılanmalıdır.
15.
Bölgedeki “Zeytinyağları”nın kısa sürede bozulmasının esas sebebinin yüksek
sıcaklık olduğu ve bilimsel saklama şartlarına uyulmaması olduğu belirlenmiştir.
16.
Hasat edilen zeytinler hususunda bilimsel kaidelere riayet edilmediği ve kalite
kaybına neden olduğu ayrıca, zeytinlerin sıkıldıktan sonra “depo”lanması konusunda bilgi eksikliği ve
teknoloji yetersizliği bulunduğu görülmüştür.
17.
T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın zeytinde “mikoriza” uygulamalarını
dikkatle takip etmesi ve bu konudaki başarılı çalışmaları desteklemesi sağlanmalıdır.
18.
Üretilen zeytin ve zeytinyağları’nın ambalajlanması konusunda yeterli desteklerin
sağlanması gerekmektedir.
19.
“Zeytin”e prim verilerek “kayıtdışı”nın azaltılması gerektiği belirlenmiştir.
20.
Mevcut zeytin ve zeytinyağı işletmelerinin en önemli sorunu olan “karasu”nun
ekonomiye kazandırılması gerektiği gözlenmiştir.
ÖNERİLER
:
1)
Bölgesel bir “Envanter Projesi” hazırlanarak, kayıt dışı ağaçlar tespit edilerek,
dikime uygun zeytin alanları sür’atle, ağaçlandırılmalıdır.
2)
Dikime uygun zeytin alanları sür’atle, ağaçlandırılmalı ve hizmete açılmalıdır.
3)
Yüksek verimli, ihracata uygun zeytin çeşitleri tercih edilmelidir. Bölgemizde “sert
çekirdekli” meyveler ile karışık dikimler önlenmelidir.
4)
Bölge’de bulunan “deliceler” aşılanmalıdır. 300-400 m. rakımlı, bozuk orman
arazilerinde “zeytinlik” tesisine izin verilmeli ve buraların yöre insanlarına tahsisi sağlanmalıdır.
5)
Yetiştiricilik, budama, hasat ve damla sulama sorunu çözümlenmeli, ilgili konularda
kurslar düzenlenmelidir.
6)
Bölgede “salamura yeşil zeytin” talebi doğrultunda gerekli alt yapı öncelikli olarak
hayata geçirilmelidir.
7)
“Doğu Akdeniz Bölgesi”nde “stok ve depolama üniteleri” teşvik edilmelidir ve
“modern laboratuvar”lar kurulması sağlanmalıdır.
8)
“Kalite değerleri” yükseltilmeli, “paketleme” tesisleri kurulmalıdır.
9)
önlenmelidir.
Bölgemizdeki, zeytinyağı üretimi ihracata yönelik olmalı, “prina” ithalatı
10)
Bölgemize Suriye üzerinden kaçak zeytinyağı girişi engellenmelidir.
SONUÇ
: “Güney & Güneydoğu”da, 2014/2015 sezonunda zeytin ağaç sayısı, üretilecek
zeytinden sofralığa ve yağlığa ayrılacak miktar ile elde edilecek zeytinyağı miktarını gösterir veriler
aşağıda sunulmuştur
“Adana, Antalya, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Mersin, Osmaniye ve Şanlıurfa İl, İlçe ve
Köy’lerindeki zeytinliklerinde “yapılan çalışmalara göre”; “Güney ve Güneydoğu Bölgesi”nde
toplam 49.318.531,00 adet dikili zeytin ağacının mevcut olduğu, bunun % 80.41’i olan 39.658.307,00
adet’inin meyve veren yaşta olduğu, % 19.59’u olan 9.660.224,00 adet’inin ise henüz meyve vermeyen
ağaçlar olduğu tespit edilmiştir. Yıl sonunda 352.807.078,00 ton mahsul elde edileceği, ağaç başına
verimin 8.33 Kg. olduğu, hasadı beklenen zeytin miktarının % 70.00’i olan 246.964.954,60 ton’unun
yağlığa, % 30.00’u olan 105.842.123,40 ton’unun ise sofralığa ayrılarak toplam 54.925.384,96 ton
zeytinyağı elde edileceği tahmin edilmiştir.
2014/2015 SEZONU TÜRKİYE “ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI REKOLTESİ
ULUSAL (GÜNEY-GÜNEYDOĞU BÖLGESİ) RESMİ TESPİT HEYETİ
VE DESTEKLEYEN KURULUŞLAR
1-
Doç Dr. Mehmet GÜLER –İbrahim ÇAY
DOĞU AKDENİZ ZEYTİN
BİRLİĞİ (AKDENİZBİRLİK)
2-
Yılmaz DÖNMEZ
ANTAKYA TİCARET ODASI,
HATAY ZEYTİNYAĞI
ÜRETİCİLERİ DERNEĞİ
3-
Sıddık DURMAZ
NİZİP ZİRAAT ODASI
4-
Ali ERGEZER
TARSUS ZİRAAT ODASI
5-
Mustafa BAYIR
TARSUS ÇATALÇEŞMEKIRKGÖZ İÇME SUYU
BİRLİĞİ
6-
Mustafa AKTAR
ŞANLIURFA ZİRAAT ODASI