Yatırım Yeri, Çevre Ve İmar İzinlerine İlişkin Çalışma Raporu

YOİKK YATIRIM YERİ, ÇEVRE VE İMAR İZİNLERİ
2014-2015 EYLEM PLANI
3 NUMARALI EYLEM ÇALIŞMA RAPORU
Hazırlayan:
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
Mart 2015
1
İÇİNDEKİLER
1. Giriş, raporun amaç ve hedefleri
a. Giriş
b. Raporun amaç ve hedefleri
2. Yatırım yeri, çevre ve imar izinleri
a. Yatırım yeri ve planlama
b. Çevre izinleri
c. İmar izinleri
d. Mevcut işletmelerin sorunları
3. Kamu hizmetlerinin sunumunu düzenleyen mevzuat ve uluslararası yükümlülükler
a. Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin
Yönetmelik
b. Diğer ulusal mevzuat
c. Açık yönetim ortaklığı girişimi
d. Dünya Bankası yatırım ve iş ortamı değerlendirmeleri ve YOİKK
4. Kamu hizmetlerinin sunumunda temel strateji ve prensipler
a. Strateji
b. Prensipler
5. Çözüm yaklaşımı ve çözüm alternatifleri
a. Çözüm yaklaşımı
b. Çözüm alternatifleri
c. Sorunlara acil müdahale mekanizması
2
1. Giriş, raporun amaç ve hedefleri
a. Giriş
Ülkemizde yatırım ve iş ortamında yatırımcı ve işletmecilerin yaşadıkları temel
sorunların başında ilgili kamu kuruluşları tarafından yürütülen iş ve işlemlerde
yaşanan sorunlar gelmektedir. Bu sorunlar oldukça çeşitli olmakla birlikte işlemin hızı
ve eksik anlama ve yorumlamalardan kaynaklanan ve yatırıma zarar veren hatta
imkansız hale getiren kararlar olmak üzere iki noktada yoğunlaşmaktadır. Her iki
sorunun da temelinde ilgili kamu kuruluşları ile yatırımcı veya işletmeci arasında
diyalog eksikliği yatmaktadır. Bu durum ülkemizde kamunun yeterince
şeffaflaşmamasının ve buna paralel olarak sivil toplumun kamunun karar alma
sürecine katılmamasının bir sonucudur.
23.08.2013 tarih ve 28744 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Açık Yönetim Ortaklığı
Girişimi konulu Başbakanlık Genelgesi 2013/9 kapsamında Türkiye'de Saydamlığın
Artırılması ve Yolsuzlukla Mücadelenin Güçlendirilmesi Komisyonu tarafından Açık
Yönetim Ortaklığı adlı uluslararası girişime katılan ülkemizin yükümlülüklerini yerine
getirmesi çalışmaları başlatılmıştır. Bu girişim kapsamında ülkemizde; vatandaşların
ve sivil toplumun kamusal karar alma ve uygulama süreçlerine daha fazla katılımının
sağlanması, açık ve etkin bir kamu yönetimi için teknolojik imkânların daha fazla
kullanılması temel prensipleri ışığında ulusal eylem planları hazırlanacak ve
uygulanacaktır.
Yatırım ve iş ortamında yatırım ve işletmelerin yukarıda bahse konu temel iki
sorununu çözmek amacıyla YOİKK 2014-2015 Eylem Planına Yatırım Yeri Çevre ve
İmar İzinleri başlığı altında; Açık Yönetim Ortaklığı Girişimi çalışmaları kapsamında
yatırım yeri, çevre ve imar izinleri temelinde yatırımcı ve işletmecilerin yatırım ve
işletmelere ilişkin iş ve işlemlerin yürütülmesi konusunda bilgiye ulaşabilmesi ve
sürece katılabilmesi konulu bir eylem teklif edilmekle birlikte eylem planının nihai
hale getirilmesine yönelik çalışmalarda konu; Başta mahalli idareler olmak üzere,
yatırım yeri, çevre ve imar izinlerine ilişkin hizmet standartlarının yeniden
değerlendirilerek güncelleştirilmesine dönüşmüştür. Ayrıca eylemde amaçlanan
sonuçlar olarak aşağıdaki hususlar öngörülmüştür.
“Yatırım yeri, çevre ve imar izinleri konusunda kamu kurumları arasındaki işbirliğinde
yetki çatışma noktalarının tespit edilmesi ve koordinasyon mekanizmalarının
oluşturularak sorunların çözülmesi
• Özel sektör tarafından konuyla ilgili bir inceleme yapılarak sorun yaratan
noktaların ortaya konulduğu ve çözüme ilişkin beklentilerin yer aldığı bir rapor
hazırlanması
• Yatırımcıların ve işletmecilerin ilgili kamu kuruluşları tarafından yürütülen
yatırım yeri, çevre ve imar izinleri konularındaki iş ve işlemlerine ilişkin öngörüde
bulunabilmeleri ve süreçler hakkında bilgi sahibi olabilmeleri için kamu kuruluşlarının
hizmet standartlarının, belirtilen rapor çerçevesinde gözden geçirilmesi ve revize
edilmesi”
3
İki konu birbiri ile yakından ilişkili olmakla birlikte kamu kuruluşlarının hizmet
standartlarına kamunun şeffaflaşması ve sivil toplumun kamunun karar süreçlerine
katılmasına imkan verecek tedbirler ilave edilmesinin sorunu bir ölçüde hafifleteceği
ancak kesin çözüm olmayacağı değerlendirilmektedir.
Ülkemizde bu konuda yaşanan ağır sorunların büyük ölçüde mevzuattan değil
mevzuatın uygulanmasında ilgili kamu kuruluşlarının ve kamu görevlilerinin
tasarruflarından ve mevzuatı uygulama biçimlerinden kaynaklandığı, bunun sonucu
olarak kamu kuruluşları arasından çok iyiden, çok kötüye kadar geniş bir yelpazede
yaklaşım ve uygulama farklılıklarının görüldüğü gerçektir.
b. Raporun amaç ve hedefleri
Bu raporun amaç ve hedefleri yatırım ve işletmelerle ilgili olarak kamu tarafından
yürütülen iş ve işlemlerde şeffaflaşma ve sivil toplumun kamunun karar süreçlerine
katılımının sağlanması yoluyla yatırım ve iş ortamının kolaylaştırılması için kamu
hizmet standartlarına dahil edilmesi gereken tedbirlerin incelenmesi ve
belirlenmesidir.
2. Yatırım yeri, çevre ve imar izinleri
a. Yatırım yeri ve planlama
Yatırım yeri temini yatırım ve iş ortamında ülkemizin en önemli sorunudur. Orta ve
Doğu Anadolu’daki bazı iller dışındaki organize sanayi bölgelerindeki organize sanayi
bölgelerinde yatırımlara yer bulmak daha kolay olmakla birlikte Ege ve Marmara
Bölgesi ile bazı illerimizde organize sanayi bölgelerinde yer bulunamayışı ve
özellikleri, büyüklükleri ve tabi oldukları bazı sektörel ve teknik ihtiyaçlar nedeniyle
organize sanayi bölgelerinde yapılamayan yatırımlarda yatırım yeri ciddi sorun
oluşturmaktadır. Bu tür yatırımlarda yatırım yerinin planlama açısından yatırıma
uygun hale getirilmesi amacıyla üst planlar ve imar planlarının revizyonu veya imar
planları onayı ön plana çıkmaktadır. Yatırımın yeri ve planın özelliğine göre yatırımcı
veya işletmeci tarafından uygun plan müellifine Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği
kapsamında hazırlatılarak sunulan ve Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü ve/veya
ilgili belediyeler tarafından yürütülen planlama süreci oldukça uzun sürmekte ve çok
sayıda kamu kuruluşu sürece katılmaktadır. Bu süreçte plan onay makamları veya
plana görüş veren kamu kurum ve kuruluşları ile yatırımcı veya işletmecinin diyalog
eksikliği süreci uzatmakta yatırım ile ilgili detay bilgi eksikliği nedeniyle belenenden
farklı kararlar ortaya çıkabilmektedir. Bu konuda iyi seviyede olan plan onay makamı
plan müellifi ilişkisi bu sorunu ortadan kaldıramamaktadır. Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı ve planlara görüş veren bazı bakanlıkların merkez teşkilatlarındaki ilgili
personele yatırımcının ulaşmasındaki zorluklar ve hatta imkansızlıklar muhtemel
diyaloğu tamamen ortadan kaldırabilmektedir.
b. Çevre izinleri
Yatırım ve işletmelerde daha önce çok sayıda çevre izin veya lisansı alınması
gerekirken Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği ile bu izin yükümlülüklerinin
birleştirilmiş ve kolaylaştırılmış olması ve ayrıca yatırımcı ve işletmeci tarafında bu iş
4
ve işlemlerin çevre danışmanlık firmaları veya çevre yönetim birimleri tarafından
yapılır hale gelmesi bu konudaki iş ve işlemleri oldukça kolaylaştırmış ve
hızlandırmıştır. E-başvuru sistemi ile yürütülen iş ve işlemlerde başlangıçta
teknolojiden kaynaklanan sorunlar oldukça azalmıştır.
c. İmar izinleri
İmar izinleri kapsamında inşaat izni ve yapı kullanma izni verilmesinin
kolaylaştırılması ve hızlandırılması yönünde ilgili mevzuatta yapılan değişiklikler
uygulamaya olumlu yansımıştır. Büyük oranda belediyeler tarafından verilen bu
izinlerde yaşanan en önemli sorun işlemlerin mevzuatın gerektirdiği belge ve bilgilerin
sunulmasını müteakip ona sürecinin icrası yönünde bir prosedür olmaktan ziyade
kurumun üst yöneticilerinin özel kararının talebinden kaynaklanmaktadır. Bu sorunun
şeffaflık ve sivil toplumun kamunun karar süreçlerine katılımı ile hafifletilebileceği
değerlendirilmektedir.
d. Mevcut işletmelerin sorunları
Mevcut işletmelerin temel soruları kuruldukları zamanın mevzuatına uygun olarak
işletmeye açılmalarına rağmen sonradan çıkan mevzuata tabi olmaları nedeniyle illegal
duruma düşmeleridir. Çevre izinlerinde uygun geçiş dönemi verilmek suretiyle yeni
mevzuata uyarak işletmelerden çevresel etkilerini azaltmaların talep edilmesi
normaldir. Ancak planlama yükümlülükleri ve imar izinlerinde bu tür yükümlülükler
işletmelerin yerine getiremeyecekleri işlemler olarak ortaya çıkmaktadır. Ayrıca;
mevcut işletmelerin kamu kuruluşlarındaki iş ve işlemlerinde kamu görevlilerine
ulaşma ve kamunun karar sürecine katılamama gibi sorunları yatırımcılar ile benzer
özellikler taşımaktadır.
3. Kamu hizmetlerinin sunumunu düzenleyen mevzuat ve uluslararası
yükümlülükler
a. Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin
Yönetmelik
Amacı; etkin, verimli, hesap verebilir, vatandaş beyanına güvenen ve şeffaf bir kamu
yönetimi oluşturmak; kamu hizmetlerinin hızlı, kaliteli, basitleştirilmiş ve düşük
maliyetli bir şekilde yerine getirilmesini sağlamak üzere, idarelerin uyması gereken
usul ve esasları düzenlemek olan Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Usul ve
Esaslara İlişkin Yönetmelik etkin uygulanması halinde yatırımcı ve işletmecilerin
sorunlarının çok büyük oranda çözecek hükümler içermektedir. Yönetmeliğin
yürürlüğe girdiği 2009 yılından bu yana kamu kurumlarında uygulanması yönündeki
sorunlar giderek azalmakla birlikte bazı hükümlerinin uygulanmasında ciddi sorunlar
devam etmektedir. Birçok kanun kapsamında çıkarılan yönetmeliklerde bu yönetmelik
hükümlerinin uygulanacağı yönünde açık hükümler konulmasına rağmen sorun
ortadan kalkmamıştır.
Yönetmeliğin “Hizmet standartları oluşturma” başlıklı 6’ncı maddesi gereği
Bakanlıklar tarafından hazırlanan hizmet standartları birçok noktada Yönetmeliğin
amaç ve hedeflerin yansıtmamış, birçok noktada da yansıtmasına rağmen etkin
5
uygulama gerçekleşememiştir. Yönetmeliğin uygulamada en çok sorun yaşanan
hükümleri ve yaşanan sorunlar aşağıda belirtilmiştir.
i. Kamu hizmetlerinin ilk kademede ve vatandaşa en yakın yerde sunulması
Yönetmeliğin; “Kamu hizmetlerinin, başvuru yapılan ilk kademeden sunulması ve
sonuçlandırılması, başvuru mercii ile karar/onay mercii arasında birden fazla kademe
oluşturulmaması esastır. İdare, başvuruların, doğrudan kamu hizmetini sunan birime
yapılmasını ve ilk kademede sonuçlandırılmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır”
hükmüne rağmen hemen tüm Bakanlıklarda taşra teşkilatına görüş sorulmadan yatırım
ve işletmelerle ilgili işlem yapılmaması uygulaması mevcuttur. Bu uygulama
Yönetmelik hükümlerine açık aykırılık teşkil etmektedir. Kamu hizmetlerinin
vatandaşa en yakın yerde sunulmasında ciddi sorunlar mevcuttur.
ii. Kamu hizmetlerinin elektronik ortamda sunulması
Yönetmeliğin konu ile ilgili hükmü; “İdare, başvuruların elektronik ortamda da
yapılmasına, sürecin başvuru sahibince izlenebilmesine ve sonucun ilgilisine
elektronik ortamda iletilmesine yönelik tedbirleri alır ve hizmetin e-Devlet Kapısına
entegrasyonunu sağlar.” yönündedir. Bu konuda hemen tüm kamu kuruluşlarında ciddi
adımlar atılmakla birlikte sistemlerde meydana gelecek teknik sorunlar nedeniyle
başvuruların yapılamayışı veya iş ve işlem tesis edilemeyişi durumunda ilgi kamu
kuruluşlarının iş ve işlemi yok saymaları yaygın bir uygulamadır. Bu durum yatırımcı
ve işletmecilerin mağduriyetlerine neden olmakta çoğunlukla yaptırım
uygulanmaktadır. Bu tür durumlarda klasik yöntemlerle yapılacak başvuruların kabulü
yönünde işlem yapılması sağlanmalıdır.
iii. Zorunlu olmadıkça işlemin tekemmülüne kadar belge istenmemesi
Yönetmeliğin bu hükmünün hiç uygulanmadığını söylemek yanlış olmadığı gibi ilgili
mevzuatta belirtilmeyen belgelerin de talep edilmesi yaygın bir uygulamadır.
iv. Diğer İdarelerin elektronik olarak paylaşıma açtıkları belgelerin vatandaştan
istenmemesi
Kamu kuruluşlarında uygulaması istisna olarak görülmektedir.
v. Bilgi ve görüş yazılarının gönderilme süreleri (en geç onbeş gün)
Yönetmeliğin ilgili hükmü; “Kurum içi ve kurum dışı görüş, bilgi ve belge talep
yazıları günlü yazılır. İlgili mevzuatındaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla,
idareler belge taleplerini en geç beş gün, bilgi ve görüş taleplerini ise en geç onbeş gün
içinde yerine getirir. İdare, bilgi ve görüş yazıları için onbeş günü geçmemek üzere ek
süre kullanabilir. Bu yazışmalar elektronik ortamda da yapılabilir.” yönündedir.
Yönetmeliğin bu hükmüne rağmen yatırımlarda inşaat öncesi izin sürelerinin yıllarca
sürmesi Yönetmeliğin bu hükmünün uygulanmadığı veya istisna olarak uygulandığı
yönünde açık fikir vermektedir.
6
vi. Bizzat yapılan başvurularda eksikliklerin anında giderilmesi
Yönetmeliğin “Bizzat yapılan başvurular sırasında başvuru incelenir, anında
giderilebilecek eksiklikler yazışmaya gerek kalmadan tamamlatılır.” Hükmünü
uygulayan çok az sayıda kamu kuruluşu veya belediye mevcuttur. Büyük çoğunlukla
başvuru sahibinin başvuru aşamasında Yönetmeliğin bu hükmünü uygulayacak kamu
görevlisine ulaşma şansı yoktur. Çünkü bu başvuru için gerekli işlemi yapacak kamu
görevlisi o aşamada belirlenmemiştir.
vii.
Hizmet standartlarında uzun süreler belirtilmesi
Yönetmelik; “Başvurular hizmet standartlarında belirtilen süre içinde sonuçlandırılır.”
hükmünü amirdir. Bakanlıkların hizmet standartları dokümanlarının en büyük başarısı
işlem sürelerini belirlemiş olmasıdır. Ancak bu sürelerin ciddi bölümünün
Yönetmeliğin amaç, hedef ve ruhuna uyumlu olmayan süreler olduğu görülmektedir.
b. Diğer ulusal mevzuat
Ülkemizde yatırım yeri, çevre ve imar izinleri ile ilgili mevzuatın hemen tümünde iş
ve işlemlerin kolaylaştırılması ve hızlandırılması yönünde hükümler olmasına rağmen
yukarıda belirtildiği gibi uygulama sorunları ve uygulamanın denetlenmesi ve
yatırımcı ve işletmeciyi zarara uğratan sonuçlara neden olanlara yaptırım uygulanması
söz konusu olmadığından bu hükümlerin etkinliği sağlanamamaktadır.
c. Açık yönetim ortaklığı girişimi
23.08.2013 tarih ve 28744 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Açık Yönetim Ortaklığı
Girişimi konulu Başbakanlık Genelgesi 2013/9 kapsamında Türkiye'de Saydamlığın
Artırılması ve Yolsuzlukla Mücadelenin Güçlendirilmesi Komisyonu tarafından Açık
Yönetim Ortaklığı adlı uluslararası girişime katılan ülkemizin yükümlülüklerini yerine
getirmesi çalışmaları başlatılmıştır. Bu girişim kapsamında ülkemizde; vatandaşların
ve sivil toplumun kamusal karar alma ve uygulama süreçlerine daha fazla katılımının
sağlanması, açık ve etkin bir kamu yönetimi için teknolojik imkânların daha fazla
kullanılması temel prensipleri ışığında ulusal eylem planları hazırlanacak ve
uygulanacaktır. Bu hedef paralelinde yatırımcıların ve işletmecilerin ilgili kamu
kuruluşları tarafından yürütülen yatırım yeri, çevre ve imar izinleri konularındaki iş ve
işlemlerine ilişkin süreçler hakkında bilgi sahibi olabilmeleri ve ilgili kamu görevlileri
ile koordinasyon kurarak sürece katkı sağlayabilmeleri mümkün olacaktır. Ancak,
Başbakanlık Genelgesinin yürürlüğe girmesinden bu yana yaklaşık 1,5 yıl geçmesine
rağmen Genelge kapsamındaki eylem planları henüz yürürlüğe sokulmamış ve
uygulama başlatılmamıştır. Öncelikli olarak yatırım yeri, çevre ve imar izinleri ile
ilgili iş ve işlemleri yürüten kamu kuruluşlarında Eylem Planları beklenmeksizin
hazırlanması ve uygulanması önemlidir.
d. Dünya Bankası yatırım ve iş ortamı değerlendirmeleri ve YOİKK
Yatırım ve üretimi desteklemek, yabancı sermayeyi çekmek ve sektörlerinin rekabet
gücünü artırmak amacıyla yatırım ve iş ortamının kolaylaştırmak hemen tüm ülkelerin
önem verdikleri ekonomik politika araçlarıdır. Özellikle yatırım ve iş ortamının
7
kolaylaştırılması tedbirleri yatırım ve üretimin hızını artırdığından ve yatırım ve
üretimin maliyetlerini azalttığından bir ülkenin reel sektörlerine doğrudan ve dolaylı
mali destek olarak yansımakta ve küresel rekabette ciddi avantaj yaratmaktadır.
Ayrıca; yabancı yatırımlar, yatırım ve iş ortamının kolay olduğu ülkeleri tercih
etmekte, uluslararası kredi kuruluşları da kredi taleplerini karşılamada yatırım ve iş
ortamının kolaylığını önemli bir faktör olarak dikkate almaktadırlar. Dünya Bankası
her yıl ülkeleri yatırım ve iş ortamının kolaylığı açısından belirlediği kriterler
çerçevesinde değerlendirerek bir iş yapma kolaylığı (Doing Business)
yayınlamaktadır. Dünya Bankası tarafından yayınlanan 2015 Yatırım ve İş Ortamı
Raporundaki sıralamaya göre 189 ülke arasında 55’nci sırada yer alan Türkiye’nin
yatırım ve iş ortamını iyileştirmeye diğer ülkelerden daha fazla önem vermesi
gerekmektedir. Bu kapsamda; sektörlerin rekabet gücünü artırmak ve üretimi, buna
paralel olarak istihdamı artırmak için yatırım ve iş ortamının kolaylaştırılması
tedbirleri önemli bir araçtır.
Türkiye'deki yatırımlarla ilgili düzenlemeleri rasyonel hale getirmek, yatırım
ortamının rekabet gücünü artıracak gerekli düzenlemeleri tespit ederek politika
önerileri geliştirmek, işletme dönemi de dahil olmak üzere yatırımın her safhasında,
ulusal ve uluslararası yatırımcıların karşılaştığı idari engellere çözüm üretmek gibi
önemli görev ve sorumlulukları bulunan Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon
Kurulu (YOİKK) son dönemde yaptığı yoğun çalışmalarla 2014-2015 Eylem Planını
yürürlüğe koymuş ve uygulamaya başlamıştır.
4. Kamu hizmetlerinin sunumunda temel strateji ve prensipler
a. Strateji
Kamu hizmetlerinin sunumunda yatırımcı ve işletmecilerin yaşadığı mevcut sorunları
azaltmak için aşağıdaki iki hususun etkin uygulanmasının yeterli olacağı
değerlendirilmektedir.
i. Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin
Yönetmelik hükümlerinin Yönetmeliğin amacı, hedefi ve ruhuna uygun
olarak etkin bir şekilde uygulanması, uygulamanın denetlenmesi,
ii. Açık yönetim ortaklığı girişimi
yükümlülüklerimizin yerine getirilmesi.
kapsamındaki
uluslararası
b. Prensipler
Temel prensip; Başbakan Sn. Ahmet Davutoğlu’nun Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu
(DEİK) İş Konseyleri Olağan Genel Kurulu toplantısında yatırımcı ve işletmecilere
söylediği aşağıdaki ifade olmalıdır.
“Yeni Türkiye'de devletin görevi sizin önünüzü açmaktır.”
8
5. Çözüm yaklaşımı ve çözüm alternatifleri
a. Çözüm yaklaşımı
Çözüm yaklaşımı Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu görevlilerinin yatırımcı ve
işletmecileri yaptıkları yatırım ve işlerle Türkiye’nin kalkınmasına ve refahına katkı
sağladıklarının bilincinde olmaları önemlidir. Bunun yanısıra yatırımcı ve
işletmecilerin iş ve işlemleri yürüten kamu görevlilerine ulaşmasının önündeki
engeller kaldırılarak kendilerini ifade etme ve karar sürecine katılmaları sağlanmalıdır.
Mevzuat ve uygulamalardaki boşlukların yatırımcı ve işletmeci aleyhine
doldurulmasının bir kamu kültürü haline geldiği ülkemizde yatırımcı ve işletmecinin
rakip olarak görülmesini ortadan kaldıracak tedbirler alınmalıdır.
b. Çözüm alternatifleri
Kamu kuruluşları tarafından belirlenmiş hizmet standartları aşağıdaki hususları
gerçekleştirecek şekilde gözden geçirilmelidir.

Kamu kuruluşlarının hizmet standartları geliştirilerek Kamu
Hizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin
Yönetmelik kapsamında yukarıda üçüncü bölümde belirtilen hususlar
vurgulanmalıdır.

Yatırımcı ve işletmecilerin iş ve işlemlerle ilgili gelişmeleri izleme ve
prosedürlerin gerektirdiği ilave bilgi ve belgeleri sunarak süreci
hızlandırmalarına
yönelik
mekanizmalar
geliştirilmeli
ve
uygulanmalıdır.

Yatırımcı ve işletmecilerin ilgili kamu görevlilerine ulaşarak
görüşmelerinin önündeki fiziki ve idari engeller kaldırılmalıdır.

Yatırımcıya bilgi verilmeyeceği yönünde sözlü ve yazılı talimatlar iptal
edilmelidir.

Yatırımların değerlendirildiği komisyon ve toplantılara yatırımcının da
davet edilmesi usul haline getirilmelidir.

Olumsuz karar verilmesinden
konusundaki görüşleri alınmalıdır.

İlgili kamu görevlilerinin yatırımcıyı aramaları, bilgisine başvurmalar,
ilave bilgi, belge talep etmeleri usul haline getirilmelidir.

İlgili kamu görevlilerinin izin, tedavi, görev amaçlı olarak bir haftadan
fazla süre ile ayrılmaları durumunda yatırımla ilgili iş ve işlemlerini
yürütülebilmesi için tedbirler alınmalıdır.

e-Devlet Kapısı konusunda yaşanan teknik sorunların yatırımcı ve
işletmecilerde hak kaybına neden olmasının önlenmesi amacıyla klasik
başvuru yolları açık tutulmalıdır.
9
önce
yatırımcının
gerekçeler

Açık yönetim ortaklığı girişimi kapsamındaki
yükümlülükler süratle yerine getirilmelidir.
uluslararası
c. Sorunlara acil müdahale mekanizması
Yukarıdaki hususlarda ortaya çıkacak aksaklıklar için uygulanabilir, hızlı müdahale
edebilen başvuru mekanizmaları geliştirilmelidir.
10