itfaiye nasıl olmalıdır

Ateşi Tutan Eller - ATEŞ KAHRAMANLARI (2010)
Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç
İTFAİYE NASIL OLMALIDIR
“Gözsüze fısıldadım sağır sözüm işitmiş,
Dilsiz çağırıp söyler dilimdeki sözümü...”
Yunus Emre
Ülkemiz itfaiyeleri halen, sahipsiz ve yetimdir. Sosyal bir tesisi, bir hastanesi yok; tanıtanı, savunanı yok. İtfaiyeler artık öksüz kalmaktan kurtarılmalı,
milli servetin kurtarılması, tarihi zenginliklerimizin korunması ve insanımızın
can güvenliği için olması gereken yere getirilmelidir.
Günümüzde, yangından dolayı önemli can ve mal kayıpları meydana
gelmesine, çoğu zaman tarihi hazinelerimizin yangın nedeniyle yok olmasına ve
ülkemizin deprem, sel, heyelan gibi doğal afetlerin sık rastlandığı bir bölgede
bulunmasına rağmen, itfaiye kuruluşlarına gerekli ve yeterli önem bugüne kadar
verilmemiştir. İtfaiye denilince, garaja benzer bir yerde birkaç su tankı ve hortum
tutan birkaç personel akla gelmektedir.
Belirtmek gerekir ki, ülkemizde itfaiyeler belki sevilen, fakat önemi bilinmeyen ve küçümsenen kuruluşlardır. Gelişmiş ülkelerde ise itfaiye sevilen,
önem verilen ve saygı duyulan bir teşkilattır. Kuşkusuz, eğitim sistemi ve yönetmeliği olmayan, çağdaş haberleşme sistemi bulunmayan ve modern araçlardan
yoksun, iki su tankının bulunduğu yere itfaiye demek mümkün değildir ve birçok
şehrimizdeki itfaiyelerimiz maalesef beklenen seviyenin altındadır.
Yasal Eksiklikler Giderilmelidir
Meydana gelen patlama ve yangınlara ilk müdahale eden teşkilat itfaiye
teşkilatıdır. İtfaiye teşkilatının gerek donanım gerek personel gerekse diğer birçok
konuda sorunlarının olduğu bir gerçektir.
Bu sorunların başında, sürekli yangınlara
girerek meslek hastalığına yakalanan itfaiye personeline, her dört yıl için bir yıl
olmak üzere fiili ve itibarî hizmet zammı
19
Ateşi Tutan Eller - ATEŞ KAHRAMANLARI (2010)
Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç
verilmemesi gelmektedir. Ayrıca, itfaiye erleri için meslekî terfi, tenzil, disiplin gibi konuları içeren iç hizmet mevzuatı zaman geçirilmeden çıkarılmalı,
itfaiye personelinin ölüm ya da yaralanmalara karşı hayat sigortası yapılmalı,
araçlar ise kaskoyla güvence altına alınmalıdır. Yine, işçi kadrosu yetersiz
olan itfaiye teşkilatına yeni personel alınmalı, çağdaş itfaiyecilikte önemli
bir aşama olarak görülen itfaiyeci-halk bütünleşmesiyle personel ve kaynak
tasarrufu sağlayacak olan gönüllü itfaiyecilik projesi için çalışmalar mutlaka
yapılmalıdır.
İtfaiyelerin daha iyi duruma gelmemesinde en büyük faktör, yasal düzenlemelerdir. Çağdışı diyebileceğimiz düzenlemeler nedeniyle, itfaiye gerçek kimliğine şimdiye kadar ulaşamamıştır. Yasal düzenlemelere göre, itfaiyemiz gelişmiş ülkelerde olduğu gibi önleme, kurtarma, eğitim ve söndürme görevini yapan
bir kuruluş değil; gerektiğinde yol yıkayan, park ve bahçeleri sulayan, halka su
dağıtan, pankart asan, baca temizleyen bir kuruluştur. Gerçek itfaiye, önce yangını önleyecek tedbirleri aldıran, sonra her türlü kurtarma ve ilk yardımı yapan ve
yangını söndüren kurum olmalıdır.
Türkiye’de itfaiyeler, değil önleme ve kurtarma, yangın olayları için
bile muhatap alınmamaktadır. Bir ülke düşünün ki, İl Yangın Koordinasyon
Kurulu’na Jandarma Komutanı, Milli Eğitim Müdürü alınmasına rağmen
İtfaiye Müdürü alınmamıştır. Yangını gazete sayfalarında gören kişilerce
hazırlanan esaslarda, itfaiyeler yardımcı hizmetler sınıfına dahil edilmiş,
2 bin nüfuslu bir kasaba ile 10 milyonluk bir şehrin itfaiye hizmetleri aynı
düzeyde alınmıştır. Yangın önlemlerinin aldırılması ve kontrolü için itfaiye
sorumlu tutulmuş, fakat bunu yapmak için itfaiyeye yeterli kadro verilmemiştir.
Dünyanın çeşitli ülkelerine bakıldığı zaman, itfaiyeler ya askeriye içinde,
ya polis teşkilatıyla bir arada veya bağımsız bir genel müdürlük şeklindedir. Eski
Doğu Bloku ülkelerinden Macaristan, Romanya, Rusya, Polonya gibi ülkelerde,
Paris gibi büyük şehirlerde itfaiye askeri bir teşkilattır ve askerlerle aynı rütbelere ve haklara sahiptir. Uzak Doğu ve bazı Güney Amerika ülkelerinde, hatta
Kıbrıs’ta itfaiye polis teşkilatı içindedir ve polisle aynı haklara sahiptir. Birçok
ülkede sivil savunmayı da içine alan bir genel müdürlük şeklindedir. Ülkemizde
ise bilindiği gibi, itfaiyeler belediyelere bağlıdır. Bu anlamda itfaiyeler belediyelere bağlı olmalı, fakat gelişmiş ülkelerdeki haklara sahip olmalıdır. Organizasyon, eğitim ve standartlarının ülke genelinde aynı olması için ise bir genel
müdürlük kurulmalıdır.
20
Ateşi Tutan Eller - ATEŞ KAHRAMANLARI (2010)
Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç
Hızır Acil Servisi İtfaiyeye Bağlanmalıdır
İtfaiyelerin gerçek itfaiye olması için, Hızır Acil Servisi ve Sivil Savunma Teşkilatı itfaiye bünyesine alınmalıdır. Nitekim bütün gelişmiş ülkelerde “Hızır Acil” dediğimiz ambulans servisi itfaiye içindedir. Bu, ekonomik yönetimin,
daha iyi hizmetin ve daha iyi koordinasyonun gereğidir. Yine bütün gelişmiş ülkelerde, Sivil Savunma Kurumu itfaiye bünyesindedir ve ayrı olanlar da birleştirilmektedir. Almanya, İngiltere, Fransa, Japonya gibi ülkelerin yanında yeniden
organize olan Macaristan, Romanya ve Polonya gibi ülkelerde de Hızır Acil ve
Sivil Savunma itfaiye bünyesine alınmaktadır.
Ülkemizde, itfaiyeye ayrı bina, Sivil Savunmaya ayrı bina, Hızır Acile
ayrı bina, her birine ayrı nöbetçiler, ayrı telsizler, ayrı araçlar, ayrı elemanlar sağlanmaktadır. Bu üç kuruluş aynı çatı altına alındığında hizmetler bütünleşecek,
binadan, elemandan, araç ve gereçlerden tasarruf sağlanacak ve hizmetler daha
koordineli olarak yürüyecektir. Kuşkusuz birleştirmenin birinci nedeni tasarruf
değil, hizmetin daha düzgün yapılmasının sağlanmasıdır.
Deniz, Orman ve Kara İtfaiyeleri Bütün Olmalıdır
Diğer bir husus, deniz, orman ve kara yangınlarıdır. Deniz, orman ve
kara itfaiyeleri bir merkezden yönetilmelidir. Yasal olarak denizde çıkan ve karaya sirayet edecek yangınlarda tek sorumlu kuruluş liman işletmeleridir. Benim
bildiğim hiçbir ülkede böyle bir durum yoktur. Römork olarak yapılan birkaç gemiye monitör ilave edilmesiyle deniz itfaiyesi olur mu? Sadece denizde çıkacak
yangınlara müdahale etsin diye personel bulundurmak olur mu? Kara yangını
için bekleyen bir kimsenin deniz yangınına da gitmesi daha ekonomik ve daha
verimli değil mi? Ama bizde neden böyle değil, bilmemiz çok zor.
Deniz, orman ve kara itfaiyeleri aynı çatı altında olmalıdır. Telsiz sistemi
ayrı ise ve haberleşme imkanı yoksa, araç standardı farklı ise yardımlaşma olamaz. Üstelik aynı amaç için farklı yerlerde eleman bulundurulması da gereksizdir. En azından büyükşehir belediyelerinin sorumluluk alanı içinde deniz, orman
ve kara yangınlarından yalnız bir kuruluş yetkili ve sorumlu olmalıdır.
Ülke Genelinde Standardizasyona Gidilmelidir
Ülke genelinde itfaiye araç-gereçlerinde bir standart olmalıdır. Araç standardının olmaması, müştereken müdahale edilen olaylardaki yardımlaşma imkanlarını sınırlamaktadır. Hızla gelişen şehirler artık metropoller, megapoller oluştururken, yangın veya diğer olaylarda yardımlaşmaya daha sık gerek duyulmaktadır.
21
Ateşi Tutan Eller - ATEŞ KAHRAMANLARI (2010)
Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç
Ülkemizde, askeri birlikler Amerikan standartlarına, deniz kuruluşları İngiliz standartlarına, kara itfaiyeleri ise Almanya standartlarına uygun araç almaktadırlar. Bundan dolayı, müşterek çalışmalarda birbirinden faydalanma verimli
olmamaktadır. Ülkemizde itfaiye araçları sanayisinin gelişmesi, yardımlaşmanın
sağlanabilmesi ve eğitimin standartlaşması için araç-gereç standardı zorunludur.
İtfaiye Eğitimi Yapan Okullara Önem Verilmelidir
Günümüzdeki söndürme teknik ve yöntemlerini takip için eğitim çok
önemli olmasına rağmen, itfaiyeye alınan bir elemanı eğitimden geçirmeden doğrudan itfaiyeci olarak görevlendiren ender ülkelerden biriyiz. Gerek, Uzak Doğu
ve Amerika ülkelerinde ve gerekse Avrupa ülkelerinde sıkı bir eleme ile itfaiyeye
alınan personel, en az bir-iki sene eğitim gördükten sonra itfaiyeci olabilmektedir.
Avrupa ülkelerinde “Yangın Akademileri” bulunmaktadır.
Yeni alınacak elemanlar İtfaiyecilik Meslek Yüksek Okulu’nu bitirenlerden seçilmelidir. Böylece itfaiyelere politik tayinlerin yapılması da azaltılmış
olacaktır.
Halk Yangından Korunma Konusunda Eğitilmelidir
İtfaiye hizmetlerinin iyi olabilmesi için, güçlü itfaiyenin yanında halkın
da yangın güvenliği konusunda eğitilmesi ve ayrıca yangın güvenlik önlemlerinin alınması gerekir. Halkın bilinçlendirilmesi ve eğitimi için okullarda yapılan eğitim çalışmaları artırılmalıdır. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi işyerlerinde,
hastanelerde ve okullarda sürekli tatbikatlar olmalı, okullarda yangın güvenliği
eğitimi yapılmalıdır.
Yangından Korunma Yönetmeliği İtfaiyeler Tarafından Uygulanmalıdır
Türkiye’de Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik
2002 yılında yayınlanmasına rağmen, günümüzde bunu hala uygulamayan birçok
belediye ve itfaiye bulunmaktadır. Yönetmeliğin uygulanması ve denetlenmesi
görevinin itfaiyelere verilmesi ve itfaiyelerde yangın önleme konusunda eleman
yetiştirilmesi gerekmektedir.
Mali Kaynak Temin Edilmelidir
İtfaiyelere mali kaynak sağlanmalı; kurum, belediyelerin sırtındaki mali
bir kambur olmaktan kurtarılmalıdır. İtfaiye, her türlü kuruluşa, eğitim kurumlarına, hastanelere, askeri tesislere, gemilere, ormanlara ve geri kalan her yere
22
Ateşi Tutan Eller - ATEŞ KAHRAMANLARI (2010)
Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç
hizmet vermektedir. Ama bütün masrafları belediye tarafından karşılanmaktadır.
Diğer ülkelerde olduğu gibi, itfaiyelerinin yatırımlarına devlet tarafından destek
sağlanmalıdır. İtfaiye hizmetleri park gibi, yol gibi görünen hizmetler ve siyasi yatırımlar olmadığından, bütün belediyeler yeterli ödeneği ayırmamaktadır.
Çıkarılacak bir kanunla, zorunlu sigorta sistemi getirilmeli, hem itfaiyeye gelir
kaynağı temin edilmeli hem de vatandaşlar yangınlara karşı korunmalıdır. Emlak
vergisine itfaiye payı konulmalı ve belediyelere toplam bütçenin bir bölümünün
itfaiye hizmetlerine sayrılması zorunluluğu getirilmelidir.
23