9-b simya sunum - antakyaatakoleji.k12.tr

SİMYA
SİMYA NEDİR
TARİHTEKİ ÖNEMLİ SİMYACILAR
VE
ÇALIŞMALARI
• Simya nedir?
• Günümüzdeki modern kimya biliminin temelleri atılmadan binlerce yıl önceden
başlayıp, 17. yüzyıla kadar etkileri devam eden, maddeleri birbirine karıştırıp ,
değiştirmeye çalışan simyacı, insanların yaptıkları çalışmalara ve verilen genel
ada simya denir. Simya ile en az 2500 yıldır uğraşıldığı bilinmektedir. Simya ile ilk
olarak Mezopotamya, Eski Mısır, İran, Hindistan ve Çin'de uğraşılmıştır. Klasi
Yunan döneminde Yunanistan'da, Roma İmparatorluğu'nun hüküm sürdüğü
coğrafyada, önemli İslam başkentlerinde ve daha sonra 19. yüzyıla kadar Avrupa'da
simyaya ilgi duyulmuştur.
Simyacı nedir?
Değersiz maddeleri altına çevirme, bütün hastalıkları iyileştirme ve hayatı sonsuz biçimde
uzatacak ölümsüzlük iksir bulma uğraşlarına Simya, bu işle uğraşanlara Simyacı denir.
Batı simyası her zaman, kökleri ünlü simyacı Hermes Trismegistus'a uzanan ve bir felsefispiritüel sistem olan Hermetizm'le yakından bağlantılı olmuştur. Bu iki disiplin (simya ve
Hermetizm) 17. yüzyılın önemli bir ezoterik ekolü olan Gül-haçlılar 'ın doğuşunda etkili
olmuştur. Erken modern dönemde, simya kimyaya dönüşmeye başlarken simyanın mistik
ve hermetik dalları modern spiritüel simyanın odak noktası olmaya başlamıştır.
Günümüzde simya, mistik, ezoterik ve sanatsal yönleri nedeniyle bilim tarihçileri ile
filozofların ilgi alanına girmektedir. Simya, modern bilimin temelini atan disiplinlerden biridir
ve günümüz kimya ve metalürji endüstrilerinde kullanılan birçok madde ve işlem eski
dönem simyacılarının keşfidir.
• Simyanın tarihçesi
• Simya; kimya, meteoroloji, fizik, tıp, astroloji, semiotik, mistisizm,
spiritüalizm ve sanat'ı bünyesinde barındırırdı. Simya ile en az 2500 yıldır
uğraşıldığı bilinmektedir. Simya ile ilk olarak Mezopotamya, Eski Mısır,
İran, Hindistan ve Çin'de uğraşılmıştır. Klasik Yunan döneminde
Yunanistan'da, Roma İmparatorluğu'nun hüküm sürdüğü coğrafyada,
önemli İslam başkentlerinde ve daha sonra 19. yüzyıla kadar Avrupa'da
simyaya ilgi duyulmuştur.
• Simyacılar hakkındaki genel görüş onların sözde bilimadamı (pseudoscientist), hatta kaçık ya da şarlatan oldukları yönündedir. Bunun nedeni
simyacıların kurşunu altına çevirmeye çalışmaları, evrenin dört
elementten (toprak, hava, su ve ateş) oluştuğuna inanmaları ve
zamanlarının büyük çoğunluğunu mucize ilaçlar, zehirler ve sihirli iksirler
hazırlamaya harcamalarıdır. Bazı simyagerler gerçekten kaçık veya
şarlatan olsa da, çoğu entelektüel akademisyenler ve
önemli bilim adamlarıdır .
•
Ünlü Simyacılar
•
1. Isaac Newton
•
2. Johann Rudolf Glauber
1- Simya bir bilim dalı değildir.
•
3. Ebu Musa Cabir Bin Hayyan
2- Sadece deneme-yanılma yolu ile çalışırlar.
•
4. Nicolas Flamel
3- Çalışmalar teorik bir temele dayanmaz.
•
5. El-Razi
4- Sistematik bilgiler içermez.
•
6. Thomas Norton
5- Bilgi birikimi oluşmamıştır.
•
7. ibni sina
•
8- Robert Boyle
•
Simya hakkında
Simya'nın hedefleri
•
1- Metallerin altın ve gümüşe dönüştürülmesi
•
2- Ölümsüzlük iksiri yaratılması
•
3- İnsan hayatının dönüştürülmesi
•
Cabir bin hayyan :
•
İran'da eğitimini aldıktan sonra Kûfe'ye göç etti. Câbir bin Hayyân bilinen ilk
pratik Simya (Alşimi) âlimdir. Orta Çağ Avrupası'nın simya alanına büyük ölçüde etki etmiş
ve Kimya'nın da esasını oluşturmuştur. İmâm Câʿfer-i Sâdık'ın talebesidir.
•
Kimyager ve Eczacı olan babasının oğlu olarak Horasan'da doğmuş ve Yemen'de okuduktan
sonra Kufe'ya giderek Abbasi halifesi Harun Reşid'e saray âlimi olarak hizmet etmiştir.
•
Kimya dışında Eczacılık, Metalürji,Astroloji, Felsefe, Fizik ve Müzik gibi geniş alanda 400 ü
aşan eser bıraktığı söylenirse de ancak 20 civarında eseri bugüne kalmıştır. Bazı eserlerinin
aslında öğrencileri tarafından yazıldığı anlaşılmıştır. Nitrik asit, Hidrojen klorür ve Sülfürik
asit'in rafine ve kristalize yöntemlerini bulduğu Kral suyu'nu icat ettiği ve Sitrik asit, Asetik
asit, Tartarik asiti keşfetiği düşünülmektedir. "İmbik" geliştirmiş ve kendisinin ortaya
attığı Baz kavramıyla Kimya'nın gelişmesine katkıda bulunmuştur.
•
"İmbik"
•
Ayrıca daha sonra zehirlilerin zehirlisi olan arsenik tozunu elde eden ilk kişidir.
•
Agathondaemon, Hermes Trismegistus, Pisagor ve Sokrates'i saydığı ve Eski Yunan, Eski
Mısır ve ŞiaSufizminden etkilendiği düşünülmektedir.
•
Eserlerinden 12. yüzyılında latinceye çevirilmiş olan Kitab al-Kimya adlı eseri, Simya ve
Kimya kelimelerinin kökeni olmuştur.
• İbn-i sina :
•
İbn-i Sina Buhara yakınlarındaki Afşana köyünde (Özbekistan) 340 Hicri (Miladi 980) yılında
dünyaya gelmiş ve Hamedan şehrinde (İran) 427 Hicri (Miladi 1037) tarihinde vefat
etmiştir. Tıp ve Felsefe alanına ağırlık verdiği değişik alanlarda 200 kitap yazmıştır. Batılılarca, Orta
Çağ Modern Biliminin kurucusu ve hekimlerin önderi olarak bilinir ve "Büyük Üstad" ismi ile
tanınır. Tıp alanında 7 Asır boyunca temel kaynak eser olarak süre gelen El-Kanun fi't-Tıb (Tıbbın
Kanunu) adlı kitabı ile ünlenmiş ve bu kitap Avrupa üniversitelerinde 17. asrın ortalarına kadar tıp
biliminde temel eser olarak okutulmuştur.Fars ve Türk bilim adamıdır.
•
İbn-i Sina, Kuşyar isimli bir hekimin yanında tıp eğitimi aldı. Değişik konular üzerine 240'ı
günümüze gelen 450 kadar makale yazdı. Elimizdeki yazıların 150 tanesi felsefe 40 tanesi de tıp
üzerinedir. Eserlerinin en ünlüleri felsefe ve fen konularını içeren çok geniş bir çalışma
olan Kitabü'ş-Şifa(İyileşme Kitabı) ile El-Kanun fi't-Tıb'dır (Tıbbın Kanunu). Bu ikincisi ortaçağ
üniversitelerinde okutulmuştur. Hatta bu eser Montpellier ve Louvain'de 1650 yılına kadar ders
kitabı olmuştur.
•
Samanoğulları sarayı kâtiplerinden Abdullah Bin Sina'nın oğlu olan İbn-i Sina
(Batı'da Avicenna adıyla tanınır), babasından, ünlü bilgin Natili'den veİsmail Zahit'ten ders
aldı. Geometri (özellikle Öklid geometrisi), mantık, fıkıh, sarf, nahiv, tıp ve doğabilim üstüne
çalışmalar yaptı. Farabi'nin el-İbane's aracılığıyla Aristoteles felsefesini ve metafiziğini öğrenip,
hastalanan Buhara prensini iyileştirince (997) saray kütüphanesinden yararlanma olanağına
kavuştu. Babası ölünce, Cür-can'da Şirazlı Ebu Muhammed'ten destek gördü (Tıp Kanunu'nu
Cürcan'da yazdı). Çağında tanınan bütün Yunan filozoflarının ve Anadolu doğacılarının yapıtlarını
incelemiştir.
•
Robert Boyle
•
(25 Ocak, 1627 - 30 Aralık, 1691), İrlandalı doğa filozofu, kimyager, fizikçi, kâşif ve bir bilimadamıydı". En çok
matematik ve fen alanında yaptığı çalışmalarla hatırlanmaktadır. Araştırmalarının ve de kişisel düşüncelerinin
açık bir şekilde simyacılıkla bağlantısı olsa da, genellikle, ilk modern kimyager olarak görülür. Çalışmalarının
arasından en ünlüsü, The Sceptical Chymist (Kuşkucu Kimyager), kimya alanında bir dönüm noktası olarak
görülür.
•
Robert Boyle Munster, Richard Boyle'ın yedinci oğlu ve ondördüncü çocuğu olarak doğmuştur. Doğar doğmaz
anne diye ağladığı ve 6 Aylıkken konuşmaya başladığı 1,5 yaşında ileri derecede okur yazar olduğu
bilinmektedir. Daha çocukken Latince, Yunanca ve Fransızca öğrenen Boyle, daha 9 yaşına bile girmeden
babasının arkadaşı, Sir Henry Wotton'un çalıştığı Eton Koleji’ne gönderildi. Bu okulda üç yıl kaldıktan sonra, bir
Fransız hocayla beraber yurtdışına gitti. İki yıl Cenevre'de kaldıktan sonra, 1641'de Floransa'ya gitti. O kış, orda
kalarak "büyük yıldız-izleyici", Galileo Galilei'nin ikilemlerini inceledi. Gidişinden kısa bir zaman sonra
Galilei, 1642'nin başında öldü.
•
1645'te İngiltere'ye döndüğünde, babasının hastanede olduğunu ve ona Dorset'teki Stalbridge eviyle İrlanda'daki
mülklerini bıraktığını öğrendi. O zamandan sonra, kendini bilimsel araştırmaya adadı ve kısa zamanda, kendine,
birkaç meraklı insanın yeni bir felsefe oluşturmak için kurduğu "Görünmez Kolej'de" bir yer buldu. Bu grup,
sıkça Londra'daki Grensham Koleji'nde buluşuyorlardı. Bazı üyeler Oxford'da da buluşmalarını yapıyorlardı.
Bunun ardından, 1654'te, Boyle, Oxford'a taşındı. 1657'de Otto von Guericke'nin hava pompasını
okuyunca, Robert Hooke'un asistanlığıya bu aleti geliştirmeye karar verdi. 1659'da "machina Boyleana" ya da
"Pnömatik Motor" adının verdiği sonuçlardan sonra hava konusunda birçok deney yapmaya başladı.
•
1660'ta, bu aletle yaptığı çalışmaları New Experiments Physico-Mechanical (Fiziko-Mekanik Yeni Deneyler) adı
altında yayınladı. Bu kitaptaki düşüncelerin bir eleştirmeni Franciscus Linus'tu (1595-1675). Boyle, ünlü Boyle
yasasını bu kritiklere yanıt ararken buldu. Ancak, bağımsız bir şekilde, aynı şeyleri bulan ama 1676’ya kadar
yayımlamayan Edme Mariotte de bu kanunun bulucuları arasında gösterilir. 1663'te, Royal Society of London for
the Improvement of Natural Knowledge (Doğal Bilgide Gelişme İçin Londra Kraliyet Cemiyeti) oldu. Vakfın
kurucusu II. Charles, Boyle'ı bir üye yaptı ve 1680'de başkanlığa seçilse de yeminleri konusunda bazı şüpheleri
olduğu için bu görevi kabul etmedi.
SUNUM BİTMİŞTİR ….
SİNAN VAROĞLU
ALİ ARSLANYÜREĞİ
ŞİVAN GAZİ
BİZİ DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ……..