Şiddetin Her Türlüsüne Hayır!

Meltem İ. Yenilmez
Şiddetin Her Türlüsüne Hayır!
Kadına karşı şiddet ve düşmanlık giderek artıyor. International
Women’s Travel Center sitesinin kurucularından olan Julie
Kreutzer’ın geçen hafta İngiliz Daily Mail için yaptığı haberde,
Türkiye’de artan tecavüz olaylarından dolayı kadınların tek
başına tatile gitmemesi gereken dünyanın en tehlikeli 10 ülkesi
listesine ekledi. Tebrikler! Toplu tecavüz vakaları ile de artık
şampiyonluğa koşuyoruz. Listede bizimle aynı kulvarda yer alan
kimler
yok
ki?
Hindistan,Brezilya,Taylandiya,Mısır,Kolombiya,Güney
Afrika,
Fas,Meksika ve Kenya. Biz zaten güvende değildik, ülkemize
geleceklerede güvenli ol(a)mayacağını gösterdik.
bir toplumda yaşamak istiyorsak. Aksi halde bir arpa boyu yol
gidemeyiz.
Peki neden kadınlara şiddet uygulanıyor? Töre, namus, evden
kaçma, boşanmak isteme gibi nedenlerle bir insanı öldürmek
bu kadar kolay mı? Sırf canı sıkkın olduğu için eşine, kızına,
ablasına veya annesine şiddet uygulayan onlarca haber ile
karşılaşıyoruz. Sırf eşi kendisine köfte-patates yapmadı diye
hamile eşini bıçaklayarak öldüren sefiller var bu ülkede.
Ülkemizde kadına yönelik şiddet ve cinayet dün vardı, bugünde
var ve ne yazık ki yarında olmaya devam edecek. Lakin bu
şiddeti sadece kadına indirgememizde oldukça yanlış. Zira daha
geçen haftalarda esnafın penceresine kar topu atıldı diye Nuh
Köklü’yü kalbinden bıçaklayarak öldürdüler. Kısaca şiddet bizim
genlerimizde var. Bu sadece kadına yönelik değil, çocuklara,
erkeklere, hayvanlara, doğaya. Her gün bir yada bir kaç kişinin
sebepsiz yere yada sudan sebeplerle öldürüldüğü, amaçsız,
duyarsız ve olayları sıradan karşılayan bir ülke haline geldik.
Birçoğumuz tepkilerimizi sosyal medya, yürüyüşler, imza
kampanyaları, köşe yazıları, bildirimler ya da konferanslar
düzenleyerek bildiriyoruz. Ama bu olaylara tepki gösteren
kişilerin içerisinde dahi bir şekilde şiddet uygulamış insanlar yok
mu? O bakımdan öncelikle bizim şiddetin ne anlama geldiğini
toplum olarak anlamamız gerekiyor.
Şiddet öncelikle insanların zihinde gelişiyor, şekilleniyor ve
akabinde eyleme dönüşüyor. Bu nedenle şiddeti önlemek için
sadece eylemler üzerinde yaptırım yapmak şiddeti önlemeye
yetmeyecek ve zihinde oluşmaya devam edecektir. Şiddeti
tamemen ortadan kaldırmak istiyorsak, öncelikle şiddet
uygulamaya
kimsenin
hakkı
olmadığını
anlatmak
gerekmektedir. Bu farkındalığı yaratmakta ancak eğitimle
gerçekleşebilir. Kısaca sadece şiddetin önlenmesi için yapılan
yasalar, bilinçlenme olmadığı sürece hiçbir etki sağlamayacaktır.
Ne yazık ki, ülkemizde şiddet bir toplum sorunudur ve size en
imkansız gelen olayları bile yaşamanız mümkündür. Sadece
hane içerisinde ya da sokakta değil; stadyumda, ofiste, trafikte,
restoranda, kafede veya alışveriş merkezinde şiddetle
karşılaşabiliyoruz. Ve bizler şiddete seyirci kaldıkça, bunu
normalleştiriyor ve rasyonellikten uzaklaşıyoruz. Şiddete sessiz
kalmamak, şiddete hayır düşüncesini yaymak kadın ya da erkek
herkesin görevidir. Özellikle de çağdaş, rasyonel, özgür ve saygılı
http://www.mgkmedya.com
Pazar, Mart 1, 2015 - Sayfa 1 / 1