Ekonomistin Yorumu

30 Mart 2015
Ekonomistin Yorumu
TSKB’nin Baş Ekonomisti Sn. Gündüz Fındıkçıoğlu’nun kaleminden
TL hem reel hem nominal olarak bir dönem değer kazandı. O kadar ki ülkedeki “zenginleşme
hissi” biraz buna dayalıydı. “Üretim fonksiyonuna aşırı değerli TL bir argüman olarak girdi”
tezi buradan çıktı. Fakat bu tez eskidi: Artık bu doğru değil. Grafik gelişmeleri gösteriyor. 3
Kasım 2002 seçimlerine dolar-TL 1.65 seviyesindeyken girildi. 1.40’a gevşeme yaşandı; 2003
ilkbaharındaki kısa süreli yükseliş II. Irak Savaşı riskiyle bağlantılı. Sonrasında 1.30’a gevşeme
oldu; 2004 ilkbaharındaki yükseliş Fed’in fiilen Temmuz 2004’te artırdığı faizin dünya
piyasalarında önceden satın alınmasıyla gerçekleşti. Sonra 2006 Mayıs-Haziran
dalgalanmasına kadar 1.30’larda seyredildi. 2006 sonunda ikincil piyasa gösterge faizi yüzde
21 seviyesindeydi. Yüksek reel faizle birlikte Lehman öncesi dolar-TL 1.20’nin de altına
geriledi ve “1 dolar = 1 TL mi olacak?” tartışması yaşandı. Lehman sonrası bu dönem kapandı
ve kur, dönem dönem dengelenmekle beraber, trend olarak yukarı gitti. Bundan sonra da
trend olarak değer kaybetme süreci devam edecektir.
Seviye olarak yukarı yönlü hareket oynaklığı da artırdığı için hem enflasyonda döngüselliğe,
hem de faiz dalgalanmalarına yol açıyor. Görüş kaybı yatırım ve büyüme hızına negatif
yansıyor. Oyunu değiştiren bir gelişme yaşanmadığı takdirde sadece 2015 değil, 2016 yılında
da TL’nin enflasyonun üzerinde değer kaybı sürecektir.
İkinci grafik bize 1960 sonrası karşılaşılan önemli “siyasal iktisat” dönemeçlerini açıkça
gösteriyor. 1965 bir ivme kazanma yılı; fakat momentum derhal kayboluyor. Benzer
momentum işçi dövizlerinin beklenmedik artışıyla 1973’te tekrar yakalanıyor.
30 Mart 2015
Ekonomistin Yorumu
1973-77 arası petrol şokunun etkilerinin içeriye yansıtılmadığı ve Kıbrıs Harekatı’nın yapıldığı
dönem. ABD ambargosu 1975’te başlıyor. 1977-80 arası, 24 Ocak 1980 kararlarına doğru eğik
düzlemde kayma dönemi. Çok sert bir dip yapan ekonomi, Özal iktidarıyla beraber uzun
süreli bir ivme yakalıyor. Bu ivmenin 1989’da bittiğini ve 32 sayılı kararla sermaye hesabının
açılmasını 1989 seçimlerindeki ANAP erimesi sonrası buna borçlu olduğumuzu düşünebiliriz.
1980 kadar derin değil ama ona çok yakın şiddette olan ikinci dip 2001 krizi. AKP ile beraber
Özal’ın ilk yıllarına benzer bir ivme kazanılıyor; momentum 2006’da sona eriyor. Lehman’la
beraber zaten son iki yılda momentum kaybeden ekonomi üçüncü defa dip yapıyor. 1980 ve
2001’e göre daha az şiddetli, ama düşüş belirgin. 2008 sonrası fert başına reel gelirin
yataylaştığını görüyoruz.
Olaylara bakınca: (1) 1965 ivmesi ithal ikamesi ve ilk kalkınma planının momentumu ile
yükseliyor. Kısa ömürlü oluyor. (2) İhracata yönelme 12 Mart 1971’de tartışılıyor, fakat ithal
ikamesi değişmiyor. 1973 momentumu beklenmedik biçimde işçi dövizi kaynaklı. (3) 1980,
Özal reformlarının başlangıç yılı; tüm ekonomik bakış ve çerçeve değişiyor. Yaklaşık 7 yıllık
bir ivmesi var. (4) 2001 bir dönemin sonu ve Derviş reformlarının başlangıcı. Yaklaşık 4 yıllık
bir ivmesi var. (5) 2008 bu dönemin sonu. Henüz yeni bir program ve bakış yok. İvme de yok.
30 Mart 2015
Ekonomistin Yorumu
Bu doküman Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş.’nin uzman kadrosunca güvenilir olarak kabul edilen kaynaklardan elde edilen verilerle
hazırlanmıştır. Notta yer alan görüşler ve öngörüler, not kapsamında belirtilen ve kullanılan yöntemler ile sektör temsilcileriyle yapılan
görüşmelerle üretilen sonuçları yansıtmakta olup bu verilerin tamlığı ve doğruluğundan Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş.'nin herhangi bir
sorumluluğu bulunmamaktadı. Notta yer alan sonuçlar, görüşler, düşünceler ve öngörüler, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. tarafından
açık ya da gizli olarak bir garanti ve beklenti oluşturmaz. Diğer bir ifadeyle; bu dokümanda yer alan tüm bilgi ve verileri kullanma ve
uygulama sorumluluğu, doğrudan veya dolaylı olarak, bu rapora dayanarak yatırım kararı veren ya da finansman sağlayan kişilere ait olup,
elde edilen sonuçtan dolayı üçüncü kişilerin doğrudan ya da dolaylı olarak uğradıkları zarardan Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. hiçbir
şekilde sorumlu tutulamaz.
Bu döküman ileriye dönük tahminleri de kapsamaktadır. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş., bu tahminlere ulaşılamaması ya da
Doküman’daki bilgilerin tam ve doğru olmamasından sorumlu tutulamaz.
© Bu dokümanın tüm hakları saklıdır. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş.’nin izni olmadan raporun içeriği herhangi bir şekilde basılamaz,
çoğaltılamaz, fotokopi veya teksir edilemez, dağıtılamaz.