bilişim sektörünün 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu

T.C.
YENİ YÜZYIL ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
BİLİŞİM SEKTÖRÜNÜN
6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
KANUNU KAPSAMINDA: DEVLET,
İŞVEREN VE ÇALIŞAN AÇISINDAN
DEĞERLENDİRİMESİ
Bitirme Projesi
DEHA GÖÇER
131101418
Bölüm: İş Sağlığı ve Güvenliği
Danışman
Prof. Dr. Gönül KUNT KANDEMİR
II
Özgünlük Bildirisi
1. Bu çalışmada, başka kaynaklardan yapılan tüm alıntıların, ilgili kaynaklar referans
gösterilerek açıkça belirtildiğini,
2. Alıntılar dışındaki bölümlerin, özellikle projenin ana konusunu oluşturan teorik
çalışmaların ve yazılım/donanımın benim tarafımdan yapıldığını
3. Araştırma ve/veya anket çalışmaları için “etik kurul onay” yazısı alındığını bildiririm.
İstanbul, Şubat 2014
DEHA GÖÇER
III
BİLİŞİM SEKTÖRÜNÜN 6331 SAYILI İŞ
SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU
KAPSAMINDA: DEVLET, İŞVEREN VE
ÇALIŞAN AÇISINDAN DEĞERLENDİRİMESİ
ÖZET
Bu konuyu üç farklı açıdan incelemek gerekmektedir. Bunlardan birincisi işveren
açısından, ikincisi ise çalışan ve üçüncüsüde devlet açısından incelemek gerekmektedir.
6331 sayılı İş Sağlığı Güvenliği kanunu 30 Haziran 2012 tarihinde yayınlanarak yürürlüge
girmiştir. 6331 İş Sağlığı Güvenliği kanunun iş yeri sahipleri ile çalışanları etkileyecek
birçok yenilikler değişiklikler ile birlikte uygulanmaya başlanmıştır. Bilişim sektörünü
yöneten iş yeri sahibinin mesleki risklerin getirebileceği maddi ve manevi kayıplarının iş
yerine vereceği zararlar doğrultusunda kanunun hükümlerinin uygulanması ile büyük
ölçüde indirgemesi mümkündür.
Bu projede bilişim sektöründeki işyeri bölümler halinde incelenecektir. İşyerindeki
tehlikelerin işverene, çalışanlara, devlete ve çevreye vereceği zararların ne olduğunu, bu
zaraların nasıl önleneceğini 6311 sayılı İş Sağlığı ve İş Güvenliği kanun kapsamında
incelenecektir.
Bu çalışma beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde bilişim sektörünün tarihçesi ve
çalışma usulleri hakkında bilgi verilecek. İkinci bölümde 6331 İş Sağlığı Güvenliği
Kanunun işverene ve çalışanlara getirdiği yükümlüleri hakında bilgi verilecek. Üçüncü
bölümde iş yerindeki tehlikeler ve alınan önlemler hakkında bilgi verilecek. Dördüncü
bölümde işverene, çalışana, devlete ve çevreye neler getirip neler götürdüğü hakında bilgi
verilecek. Son bölümde 6331 İş Sağlığı ve İş güvenliği kanunu kapsamında
değerlendirilecektir.
Anahtar sözcükler : 6331 Kanunu, İşyeri, İş Güvenliği, Üniversite
IV
ASSESSMENT OF INFORMATION SECTOR
BY NO. 6331 OCCUPATIONAL HEALTH AND
SAFETY LAW AS ORIENTED BY
GOVERNMENT, EMPLOYERS AND
EMPLOYEES
SUMMARY
This topic has to be needed to examine from three different point of view. The first one in
terms of employers view, second one from employees view and the third one is from
government view. 6331 no. Occupational Health and Safety law was published and went
into effect on June 30 , 2012. 6331 Occupational Health and Safety Law has been started
to running with numbers of innovations and changes which will affect business owners
and employees. Business owners who operates in Information Sector can reduce the
materially and spiritually losses of occupational risks with applying the provisions of the
law.
In this project, we will examine information industry as part by part. We will see the
types of hazards which will affect employers , employees , government and the
environment in the workplace , and we will see how to avoid this hazards according to
6331 Occupational Health and Safety Law.
This study is consist of five sections. In the first part, the history of information
institution and work process will be explained. In the second part, the information will be
given about the obligation of 6331 Occupational Health and Safety Law to employer and
employees. In the third part, workplace hazards and which precautions taken will be
explained .In the fourth part, it will be explained what it takes to bring to the state, the
employer , employees , and the environment and also what will be in the future too. In the
last part, 6331 Occupational Health and Safety Law will be examined.
Key Words: 6331 Law,workplace,Occupational Safety,Universty
V
İÇİNDEKİLER
Özgünlük Bildirisi ................................................................................................................................ II
BİLİŞİM SEKTÖRÜNÜN 6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU KAPSAMINDA: DEVLET,
İŞVEREN VE ÇALIŞAN AÇISINDAN DEĞERLENDİRİMESİ ..................................................................... III
ÖZET .................................................................................................................................................. III
ASSESSMENT OF INFORMATION SECTOR BY NO. 6331 OCCUPATIONAL HEALTH AND SAFETY LAW
AS ORIENTED BY GOVERNMENT, EMPLOYERS AND EMPLOYEES ..................................................... IV
SUMMARY ......................................................................................................................................... IV
GİRİŞ ................................................................................................................................................... 1
BÖLÜM 1: 6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ KANUNU ........................................................... 2
1.1 6331 İŞ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ KANUNUN AÇIKLANMASI ................................................... 2
1.1.1-KANUN UYGULANACAĞI İŞYERLERİ .................................................................................. 2
1.1.2-KANUNUN UYGULANMAYACAĞI İŞYERLERİ...................................................................... 2
1.1.3- İŞVERENİN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KONUSUNDA YÜKÜMLÜLÜĞÜ ............................. 2
1.1.4 İŞYERİ TEHLİKE SINIFI NASIL BELİRLENMELİDİR ................................................................. 3
1.1.5 İŞYERLERİNİN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ ÇERÇEVESİNDE DESTEKLENMELERİ
.................................................................................................................................................... 3
1.1.6 HANGİ İŞYERLERİNDE HANGİ BELGEYE SAHİP OLANLAR İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI OLARAK
GÖREVLENDİRİLMESİ UYGUNDUR ............................................................................................. 4
1.1.7 KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDA GÖREV YAPAN İŞYERİ HEKİMİ VEYA İŞ GÜVENLİK
UZMANI OLMA NİTELİĞİNE SAHİP PERSONELİN BAŞKA YERLERDE GÖREV YAPABİLMESİ ........ 4
1.1.8 İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIKLARININ KAYITLARI KONUSUNDA İŞVERENİN
YÜKÜMLÜLÜKLERİ ...................................................................................................................... 5
1.1.9 İŞYERİNDE ÇALIŞAN TEMSİLCİ GÖREVLENDİRİLMESİ ........................................................ 5
1.1.10 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULU OLUŞTURMA ŞARTLARI ........................................... 6
1.1.11 ULUSAL İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KONSEYİ.................................................................... 6
1.1.12 4857 SAYILI İŞ KANUNUN YÜRÜLÜKTEN KALKAN MADDELERİ ....................................... 7
1.1.13 İŞVERENİN İŞYERİNDEKİ ÇALIŞANLARLA İLGİLİ İŞE ALMADAN VE ALDIKTAN SONRA
YAPMASI GEREKENLER ............................................................................................................... 7
VI
1.1.14 ÇALIŞANLARIN İŞE ALINDIKTAN SONRA UYMASI GEREKEN KURALLAR .......................... 8
1.1.15 İŞYERİNDEKİ ACİL DURUMLAR......................................................................................... 9
1.1.15.1 İŞVERENİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ.................................................................................. 9
1.1.15.2 ÇALIŞANLARI YÜKÜMLÜLÜK VE SORUMLULUKLARI ................................................ 9
1.1.15.3 ACİL DURUMLARIN BELİRLENMESİ........................................................................... 9
1.1.15.4 ÖNLEYİCİ VE SINIRLAYICI TEDBİRLER ...................................................................... 10
1.1.15.5 ACİL MÜDAHALE VE TAHLİYE YÖNTEMLERİ ........................................................... 10
1.1.15.6 ACİL DURUM DÖKÜMANTASYONU ........................................................................ 10
1.1.15.7 ACİL DURUM TATBİKATLARI ................................................................................... 11
1.1.15.8 ACİL DURUM PLANININ YENİLENMESİ ................................................................... 11
1.1.15.9 ÇALIŞANLARIN BİLGİLENDİRİLMESİ VE EĞİTİMİ ..................................................... 11
BÖLÜM 2: BİLİŞİM SEKTÖRÜNÜN
6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI GÜVELİĞİ KANUNUNA
GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ .............................................................................................................. 12
2. BİLİŞİM SEKTÖRÜNÜN TARİHÇESİ ............................................................................................ 12
2.1 BİLİŞİM SEKTÖRÜNÜN TARİHSEL GELİŞİMİ ........................................................................ 12
BÖLÜM 3: İŞYERİNİN TANIMI VE İŞYERİNDEKİ TEHLİKELER İLE ALINACAK ÖNLEMLER .................... 15
3.1 BİLİŞİM SEKTÖRÜ.................................................................................................................... 15
3.2 BİLİŞİM SEKTÖRÜNÜN ANA KONULARI .................................................................................. 15
3.3 BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİNİN YARARLARI ................................................................................. 15
3.4 BAŞLICA BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ............................................................................................ 15
3.5 İŞYERİNDEKİ MECUT OLAN RİSKLER ....................................................................................... 16
3.5.1 BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ AĞ KURULUMU VE KABLOLAMA SIRASINDA OLUŞAN RİSKLER16
3.5.2 ELEKTRİK KAYNAKLI RİSKLER ........................................................................................... 16
3.5.2.1 ELEKTRİK ÇARPMASI ................................................................................................. 16
3.5.2.2 ELEKTRİK YANGINI .................................................................................................... 16
3.5.2.3 STATİK ELEKTRİK VE YANGIN RİSKİ ........................................................................... 17
3.5.2.4 STATİK ELEKTRİK NASIL ÖNLENİR: ............................................................................ 18
3.5.3 ELEKTRİK YANGINLARI ve ÖNLENMESİ ............................................................................ 18
VII
3.5.4 SİSTEMİN ÇALIŞMASI SIRASINDA OLUŞAN RİSKLER ........................................................ 20
3.5.4.1 ERGONOMİK RİSKLER ............................................................................................... 20
3.5.4.2 GÖRME BOZUKLUKLARI ........................................................................................... 20
3.5.5 DEPOLAMA VE SEVKİYAT SIRASINDA OLUŞAN RİSKLER .................................................. 20
BÖLÜM 4:BİLİŞİM SEKTÖRÜNÜN 6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU KAPSAMINDA:
DEVLET, İŞVEREN VE ÇALIŞAN AÇISINDAN DEĞERLENDİRİMESİ ...................................................... 21
4.1 DEVLET AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ:............................................................................. 21
4.2 İŞVEREN AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ: ........................................................................... 22
4.3 ÇALIŞAN AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ: ........................................................................... 22
5.BÖLÜM: SONUÇ ............................................................................................................................ 23
KAYNAKLAR ...................................................................................................................................... 24
1
GİRİŞ
Dünyada İSG (İş Sağlığı ve Güvenliği) Ajansı verilerine göre iş kazaları ve meslek
hastalıkları sonucunda yılda 5500 kişi hayatını kaybetmekte,75000 kişi sürekli iş göremez
hale gelmekte,149 milyon iş günü ve 30 milyar dolar maddi kayıp oluşmaktadır.
Ülkemizde ise hergün 4 çalışan iş kazası sonucu hayatını kaybetmekte, 5 kişi iş kazası
sonucu iş göremez hale gelmektedir. Her yıl Gayri Safi Milli Hasılanın %5 i
kaybolmaktadır. Dünyada en fazla iş kazası olan ülkeler arasında Ülkemiz üçüncü sırayı
almaktadır. Ayrıca AB ülkeleri arasındada birinci sırada bulunmaktayız.
Günümüzde iş kazaları ve meslek hastalıkları en çok inşaat sektöründe yer alsada, bilişim
sektöründeki dikkatsizlik ve açıklardan oldukça ciddi hastalıklar ve yaralanmalar
oluşmaktadır. Bu nedenle ülkemizde en son 30 Haziran 2012 de çıkan 6331 sayılı İş
Sağlığı Güvenliği Kanunu, gerek meslek hastalığını gerekse iş kazalarını büyük ölçüde
azaltması için çeşitli kural ve cezai yaptırımlar getirmiştir.
6331 sayılı İş Sağllığı Güvenliği kanunu tüm işyerlerindeki, faliyet konularına ve çalışan
sayılarına bakılmaksızın kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerinin
işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dahil olmak üzere tüm çalışanlarına
uygulanmaktadır. Bu kanunun getirdiklerini işveren veya işveren vekili eksiksiz yerine
getirmekle yükümlüdür. Tabi bu kanunun getirdikleri yükümlülükler işverene belirli bir
maddi yük oluşturmaktadır fakat meslek hastalıkları iş kazaları ve iş kayıplarına kıyasla bu
maddi yük işverene pozitif yönde katkı sağlamakta. Bu nedenle işverenler kanunun
hükümlerini yerine getirmek, iş kazaları ve meslek hastalıklarını önlemek amacıyla
Çalışma ve Sosyal Güvelik Bakanlığınca yetkilendirmiş olan işyeri hekimi iş güvenlik
uzmanı ve diğer sağlık personeli istihdam etmekle yükümlüdürler.
Bu açıdan işyerleri 6331 sayılı İş Sağlığı ve İş Güvenliği yasası yönünden değerlendirilirse
işverenlere, çalışanlara, devlete, çevreye getireceği maddi ve manevi kayıpları en aza
indirgeyerek büyük bir katkı sağlayacaktır. Bu durum bilinçli işveren veya işveren vekili,
çalışanlar ve işyeri hekimi, iş güvenlik uzmanı, diğer saglık personelinin kanunun getirdiği
kuralları tam ve eksiksiz yerine getirmesiyle mümkün olabilecektir.
2
BÖLÜM 1: 6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE İŞ
GÜVENLİĞİ KANUNU
1.1 6331 İŞ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ KANUNUN
AÇIKLANMASI
20.06.2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, yayımı tarihi ile yayımı
tarihini izleyen 6 ay ila 2 yıl içinde yürürlüğe girmek üzere TBMM Genel Kurulu'nda
kabul edilerek, Cumhurbaşkanlığı'nca onaylanmak suretiyle Resmi Gazete'de
yayımlanmıştır.
6331 sayılı Yasa hükümlerinin yürürlüğe girmesiyle, 22.05.2003 tarihli ve 4857 sayılı İş
Kanunu'nun iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin hükümleri yürürlükten kalkmaktadır.
1.1.1-KANUN UYGULANACAĞI İŞYERLERİ
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, faaliyet konularına ve çalışan sayılarına bakılmaksızın
kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren
vekillerine, çırak ve stajyerler de dahil olmak üzere tüm çalışanlarına uygulanacaktır.
1.1.2-KANUNUN UYGULANMAYACAĞI İŞYERLERİ
6331 sayılı Kanunun uygulanmayacağı işler ve kişiler;
a) Fabrika, bakım merkezi, dikimevi ve benzeri işyerlerindekiler hariç Türk Silahlı
Kuvvetleri, genel kolluk kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığının
faaliyetleri,
b) Afet ve acil durum birimlerinin müdahale faaliyetleri,
c) Ev hizmetleri,
ç) Çalışan istihdam etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlar,
d) Hükümlü ve tutuklulara yönelik infaz hizmetleri sırasında, iyileştirme kapsamında
yapılan iş yurdu, eğitim, güvenlik ve meslek edindirme faaliyetleriolarak görülmektedir.
1.1.3- İŞVERENİN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
KONUSUNDA YÜKÜMLÜLÜĞÜ
İşveren aşağıda belirtilen sağlık ve güvenlikle ilgili hususları yerine getirmekle
yükümlüdür. İşçilerin sağlık ve güvenliğini korumak, gerektiğinde iş sağlığı ve güvenliği
konusunda işyeri dışındaki uzman kişi veya kuruluşlardan hizmet almak, işçilerin sağlığını
ve güvenliğini korumak için mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil
gerekli her türlü önlemi almak, organizasyonu yapmak, araç ve gereçleri sağlamak, sağlık
ve güvenlik önlemlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun
sürekli iyileştirilmesi amaç ve çalışması içinde olmak.
Sağlık ve güvenliğin korunması ile ilgili önlemlerin alınmasında genel prensipler;risklerin
önlenmesi,önlenmesi mümkün olmayan risklerin değerlendirilmesi,risklerle kaynağında
mücadele edilmesi,işin kişilere uygun hale getirilmesi için, özellikle işyerlerinin
3
tasarımında, iş ekipmanları, çalışma şekli ve üretim metotlarının seçiminde özen
gösterilmesi, monoton çalışma ve önceden belirlenmiş üretim temposunun hafifletilerek
bunların sağlığa olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi,teknik gelişmelere uyum
sağlanması,tehlikeli olanların, tehlikesiz veya daha az tehlikeli olanlarla değiştirilmesi,
teknolojinin, iş organizasyonunun, çalışma şartlarının, sosyal ilişkilerin ve çalışma ortamı
ile ilgili faktörlerin etkilerini kapsayan genel bir önleme politikasının geliştirilmesi,toplu
korunma önlemlerine, kişisel korunma önlemlerine göre öncelik verilmesi,işveren,
işyerinde yapılan işlerin özelliklerini dikkate alarak; kullanılacak iş ekipmanının, kimyasal
madde ve preparatların seçimi, işyerindeki çalışma düzeni gibi konular da dâhil işçilerin
sağlık ve güvenliği yönünden tüm riskleri değerlendirir.ciddi tehlike bulunduğu bilinen
özel yerlere sadece yeterli bilgi ve talimat verilen işçilerin girebilmesi için uygun önlemleri
alır,işyerinin birden fazla işveren tarafından kullanılması durumunda işverenler, yaptıkları
işin niteliğini dikkate alarak; iş sağlığı ve güvenliği ile iş hijyeni önlemlerinin
uygulanmasında işbirliği yapar, mesleki risklerin önlenmesi ve bunlardan korunma ile ilgili
çalışmaları koordine eder, birbirlerini ve birbirlerinin işçi veya işçi temsilcilerini riskler
konusunda bilgilendirirler,iş sağlığı ve güvenliği ile iş sağlığına zarar verecek ortamlardan
korunmak için yapılacak uygulamalar ve alınan temizlik önlemleri işçilere mali yük
getirmez.İşyerindeki sağlık ve güvenlik risklerini önlemek ve koruyucu hizmetleri
yürütmek üzere, işyerinden bir veya birden fazla kişiyi görevlendirir,sağlık ve güvenlikle
görevli kişiler, işyerinde bu görevlerini yürütmeleri nedeniyle hiçbir şekilde dezavantajlı
duruma düşmezler. Bu kişilere, söz konusu görevlerini yapabilmeleri için yeterli zaman
verilir.
1.1.4 İŞYERİ TEHLİKE SINIFI NASIL BELİRLENMELİDİR
İşyerlerinin tehlike sınıfları, işyerlerinde yapılan asıl iş dikkate alınmak suretiyle 5510
sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu''nun “Kısa vadeli sigorta kolları
prim tarifesi ve işkollarının ve işlerin tehlike sınıf ve derecelerinin belirlenmesi" başlıklı
83'üncü maddesi çerçevesinde tespit edilen kısa vadeli sigorta kolları prim tarifesi de
dikkate alınarak, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Başkanlığında ilgili taraflarca
oluşturulan komisyonun görüşleri doğrultusunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca
belirlenmesi ve çıkarılacak tebliğle kamu oyuna duyurulması söz konusudur.
1.1.5 İŞYERLERİNİN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
HİZMETLERİ ÇERÇEVESİNDE DESTEKLENMELERİ
Özel sektör işyerlerinden 10 kişiden az çalışanı olan ve çok tehlikeli veya tehlikeli sınıfta
yer alan işyerlerinin iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yerine getirmesi Bakanlıkça
desteklenebilmektedir.
Az tehlikeli sınıfta yer alan 10 kişiden az çalışanı bulunan özel sektör işyerlerinin destek
hizmetlerinden yararlanabilmesi Bakanlar Kurulu kararıyla mümkündür.
Buna göre, hangi tehlike sınıfında olursa olsun 10 ve yukarı sayıda çalışanı olan işyerleri
ile Bakanlar Kurulu karar almaksızın 10 kişiden az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer
alan işyerleri, özel sektör işyeri olsalar dahi destek hizmetlerinden yararlanamamaktadır.
Belirtilen işyerleri dışında, kamu kurum ve kuruluşlarının da iş sağlığı ve güvenliği
hizmetleri yönünden sağlanan destekten faydalanması olası değildir.
4
İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesini destekleme ile ilgili giderler
Sosyal Güvenlik Kurumu'nca karşılanacak olup, kısa vadeli sigorta kolları için toplanan
primlerden finansmanı sağlanmaktadır.
Şu kadar ki, destek sağlanan işyerlerinin istihdam ettiği kişileri sigorta ettirmediği kontrol
ve denetimlerde tespiti halinde, tespit tarihine kadar yapılan ödemelerin yasal faiziyle
birlikte ilgili işverenlerden Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından tahsil edilmesi söz
konusudur. Ayrıca, bu durumdaki işverenlerin üç yıl süreyle destekten yararlanması
mümkün değildir.
Destek sağlanacak işyerlerinin belirlenmesinde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları esas
alınmaktadır.
1.1.6 HANGİ İŞYERLERİNDE HANGİ BELGEYE SAHİP
OLANLAR İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI OLARAK
GÖREVLENDİRİLMESİ UYGUNDUR
Bakanlık tarafından sektörel alanda özel düzenleme yapılmadığı sürece, çok tehlikeli
sınıfta yer alan işyerlerinde (A) sınıfı, tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde (B) sınıfı, az
tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca yetkilendirilmiş mühendis, mimar veya teknik
elemanın iş güvenliği uzmanı olarak görev yapması gerekir.Ancak:Ülkemizde iş sağlığı ve
güvenliği uzman sayısı işyeri sayısına göre yeterli olmadığından, belirli bir süre için (A)
sınıfı uzmanın yerine (B) sınıfı ve (B) sınıfı uzmanın yerine de (C) sınıfı uzman
bakabilecektir.
İş güvenliği uzmanları (işyeri hekimleri dahil), görevlendirildikleri işyerlerinde iş sağlığı
ve güvenliğiyle ilgili alınması gereken tedbirleri yazılı olarak işverene bildirirler. Bildirilen
hususlardan hayati tehlike arz edenlerin işveren tarafından yerine getirilmemesi
durumunda, bu hususu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın yetkili birimine iletmek
zorundadır.
Çalışanın ölümü veya maluliyetiyle sonuçlanacak şekilde vücut bütünlüğünün bozulmasına
neden olan iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesi durumunda, bu konuda
ihmali tespit edilen iş güvenliği uzmanının (veya işyeri hekiminin) yetki belgesi askıya
alınmaktadır.
1.1.7 KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDA GÖREV
YAPAN İŞYERİ HEKİMİ VEYA İŞ GÜVENLİK UZMANI
OLMA NİTELİĞİNE SAHİP PERSONELİN BAŞKA
YERLERDE GÖREV YAPABİLMESİ
Kamu kurum ve kuruluşlarında ilgili mevzuata göre istihdam edilen işyeri hekimi veya iş
güvenliği uzmanı olma niteliğini haiz personel, gerekli belgeye sahip olmaları koşulu ile
asli görevlerinin yanında, belirlenen çalışma süresine riayet etmek suretiyle çalışmakta
oldukları kurumda veya ilgili personelin muvafakati ve üst yöneticinin onayı ile diğer
kamu kurum ve kuruluşlarında görevlendirilebilmektedir.
5
Bu durumdaki görevlendirmeye ilişkin ilave ödemelerde, günlük mesai saatlerine bağlı
kalmak kaydıyla, aylık toplam 80 saatten fazla olan görevlendirmeler dikkate
alınmamaktadır.
Kamu sağlık hizmetlerinde tam süreli çalışmaya ilişkin mevzuat hükümleri saklı kalmak
kaydıyla, işyeri hekimlerinin ve diğer sağlık personelinin işyeri sağlık ve güvenlik birimi
ile ortak sağlık ve güvenlik birimlerinde görevlendirilmelerinde ve hizmet verilen
işyerlerinde çalışanlarla sınırlı olmak üzere görevlerini yerine getirmelerinde, diğer
kanunlarda yer alan kısıtlayıcı hükümler uygulanmamaktadır.
1.1.8 İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIKLARININ
KAYITLARI KONUSUNDA İŞVERENİN
YÜKÜMLÜLÜKLERİ
İşyerinde meydana gelen bütün iş kazaları kayıtlarının işveren tarafından tutulması, gerekli
incelemelerin yapılarak işverence raporların düzenlenmesi gerekir.
Yine işverence, işyerinde meydana gelmekle birlikte, yaralanma veya ölüme neden
olmayan ancak işyeri ya da iş ekipmanının zarara uğramasına yol açan veya çalışan, işyeri
ya da iş ekipmanını zarara uğratma potansiyeli olan olayların incelenerek, bunlar ile ilgili
raporların tanzim edilmesi icap eder.
Bunların yanında, iş kazaları kazadan sonraki 3 işgünü içinde, çalışma iş müdürlüklerine
veya işyeri hekimi tarafından kendisine bildirilen meslek hastalıkları, öğrenildiği tarihten
itibaren 3 işgünü içinde işverence Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirilmektedir.
1.1.9 İŞYERİNDE ÇALIŞAN TEMSİLCİ
GÖREVLENDİRİLMESİ
İşveren, işyerinin değişik bölümlerindeki riskleri ve çalışan sayılarını dikkate almak
suretiyle belli sayıda temsilci görevlendirmekle yükümlüdür.
Temsilci görevlendirmesinin seçimle olması esastır.Ancak, seçimle belirlenme
yapılamaması durumunda atama yoluyla temsilci görevlendirmesi yapılmaktadır.
Temsilci görevlendirmesi yapılmasında işyerinin değişik bölümlerindeki riskler ve çalışan
sayıları itibariyle dengeli dağılıma özen gösterilmesi gerekir.
2-51 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde 1 temsilci, 51-100 arasında çalışanı bulunan
işyerlerinde 2 temsilci, 101-500 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde 3 temsilci, 501-1000
arasında çalışanı bulunan işyerlerinde 4 temsilci, 1001-2000 arasında çalışanı bulunan
işyerlerinde 5 temsilci, 2001 ve üzeri çalışanı bulunan işyerlerinde 6 temsilci
görevlendirilmektedir. 51 ve üzerinde çalışanı olan işyerlerinde baş temsilci, temsilciler
arasında yapılacak seçimle belirlenmektedir.
Çalışan temsilcilerinin, tehlike kaynağının yok edilmesi veya tehlikeden kaynaklanan
riskin azaltılması için, işverene öneride bulunma ve işverenden gerekli tedbirlerin
alınmasını isteme hakkı ile görev, yetki ve sorumluluğu bulunmaktadır.
Çalışan temsilcileri ve destek elemanlarının görevleriniyürütmeleri nedeniyle, hakları
kısıtlanamamakta ve görevlerini yerine getirebilmeleri için işveren tarafından gerekli
imkanların sağlanması gerekmektedir.
6
Sendika bulunan işyerlerinde, işyeri sendika temsilcisi/temsilcileri, aynı zamanda iş sağlığı
ve güvenliği yönünden çalışan temsilcisi olarak da görev ifa etmektedir.
1.1.10 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULU OLUŞTURMA
ŞARTLARI
50 ve yukarı sayıda çalışanı olan ve 6 aydan fazla süren sürekli işlerin yapıldığı
işyerlerinde işverenin, iş sağlığı ve güvenliği ili ilgili çalışmalar yapmak üzere iş sağlığı ve
güvenliği kurulu oluşturması 6331 sayılı Kanun hükmüdür.
Altı aydan fazla süren asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu hallerde;
a) Asıl işveren ve alt işverenin ayrı ayrı kurul oluşturması durumunda, faaliyetlerin
yürütülmesi ve kararların uygulanması konusunda iş birliği ve koordinasyon asıl işveren
tarafından sağlanmaktadır.
b) Asıl işveren tarafından kurul oluşturulması durumunda, kurul oluşturması gerekmeyen
alt işveren, koordinasyonu sağlamak üzere yetkili bir temsilcisini vekâleten
görevlendirmektedir.
c) Alt işveren tarafından kurul oluşturulması durumunda, kurul oluşturması gerekmeyen
asıl işveren, koordinasyonu sağlamak üzere yetkili bir temsilcisini vekâleten
görevlendirmektedir.
ç) Kurul oluşturması gerekmeyen asıl işveren ve alt işverenin toplam çalışan sayısının
50''''den fazla olması durumunda, koordinasyon asıl işverence yapılmak üzere, asıl işveren
ve alt işveren tarafından birlikte bir kurul oluşturulmaktadır.
Aynı çalışma alanında birden fazla işverenin bulunması ve bu işverenlerce birden fazla
kurulun oluşturulması durumunda işverenler, birbirlerinin çalışmalarını etkileyebilecek
kurul kararları ile ilgili olarak aynı çalışma alanında bulunan diğer işverenlere bilgi
vermeleri gerekir.
1.1.11 ULUSAL İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KONSEYİ
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'yla iş sağlığı ve güvenliği konusunda ülke genelinde
politika ve stratejileri belirlemek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Müsteşarı'nın başkanlığında, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü, İş Teftiş Kurulu
Başkanı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı genel müdürü, Bilim, Sanayi ve Teknoloji,
Çevre ve Şehircilik, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık, Kalkınma,
Millî Eğitim ile Sağlık bakanlıklarından ilgili birer genel müdür. Yükseköğretim Kurulu
Başkanlığı'ndan bir yürütme kurulu üyesi, Devlet Personel Başkanlığı'ndan bir başkan
yardımcısı, işveren, işçi ve kamu görevlileri sendikaları üst kuruluşlarının en fazla üyeye
sahip ilk üçünden, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nden, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları
Konfederasyonu'ndan, Türk Tabipleri Birliği'nden, Türk Mühendis ve Mimar Odaları
Birliği'nden ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nden konuyla ilgili veya görevli birer
yönetim kurulu üyesi ile ihtiyaç duyulması halinde İş Sağlığı ve Güvenliği Genel
Müdürü'nün teklifi ve Konseyin kararı ile belirlenen, iş sağlığı ve güvenliği konusunda
faaliyet gösteren kurum veya kuruluşlardan en fazla iki temsilcinden oluşan Ulusal İş
Sağlığı ve Güvenliği Konseyi oluşturulmuş bulunmaktadır.
7
İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü'nün teklifi ve Konseyin kararı ile belirlenen, iş
sağlığı ve güvenliği konusunda faaliyet gösteren kurum veya kuruluş temsilcileri iki yıl
için seçilmekte ve üst üste iki olağan toplantıya katılmamaları durumunda ilgili kurum
veya kuruluşun üyeliği sona ermektedir.
Konseyin aldığı kararlar tavsiye niteliği taşımakta ve bağlayıcılığı bulunmamaktadır.
Konsey yılda iki defa olağan olarak toplanmaktadır.Başkan veya üyelerin 1/3''''ünün teklifi
ile olağanüstü olarak da toplanabilmektedir.
Konsey, toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar vermektedir. Oyların eşitliği
halinde başkanın oyu kararı belirlemektedir.Toplantıda çekimser oy kullanılamamaktadır.
1.1.12 4857 SAYILI İŞ KANUNUN YÜRÜLÜKTEN KALKAN
MADDELERİ
6331 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesiyle, 4857 sayılı İş Kanunu''''nun iş sağlığı ve
güvenliğine ilişkin 2''''nci maddesinin dördüncü fıkrası, 63''''üncü maddesinin dördüncü
fıkrası, 69''''uncu maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları, 77, 78, 79, 80, 81, 83,
84, 85, 86, 87, 88, 89, 95, 105''''inci ve Geçici 2''''nci maddeleri yürürlükten kalkmaktadır.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, yayımı tarihi ile yayımı tarihini izleyen 6 ay
ilâ 2 yıl içinde yürürlüğe girmek üzere TBMM Genel Kurulu''''nda kabul edilerek,
Cumhurbaşkanlığı''''nca onaylanmak suretiyle Resmi Gazete''''de yayımlanmıştır.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, faaliyet konularına ve çalışan sayılarına bakılmaksızın
kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren
vekillerine, çırak ve stajyerler de dahil olmak üzere tüm çalışanlarına uygulanacaktır. 6331
sayılı Yasayla birlikte, 4857 sayılı İş Kanunu''''nun iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin
hükümleri yürürlükten kalkmıştır.
1.1.13 İŞVERENİN İŞYERİNDEKİ ÇALIŞANLARLA İLGİLİ
İŞE ALMADAN VE ALDIKTAN SONRA YAPMASI
GEREKENLER
a)- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmakla birlikte, yasalara aykırı olmamak ve ekonomik
davranılmak koşulu ile gerek normal gerekse özel görevler için yabancı uyruklular da
çalıştırılır.
b)- Kamu haklarından yasaklı bulunmamak.
c)- Çıraklar ve stajyerler hariç 18 yaşını tamamlamış olmak.
d)- Yüz kızartıcı suç, kaçakçılık ve benzeri suçları işlememiş olmak.
e)- Askerlikle ilişkisi bulunmamak.
f)- İş Kanunu’ nün 30 uncu maddesine göre çalıştırılma zorunluluğu bulunanlar dışında,
özürlü, eski hükümlü ve terörle ilgili bulunmama, psikolojik, ahlaki ve eğitim açısından
sakıca bulunmaması.
Ayrıca işe alınacaklarda genel koşulların yanında; eğitim, iş deneyimi, yabancı dil,
bilgisayarbilgisi, sosyal yön, işe uygun eğitim (mastırlı olanlar tercih nedenidir)
geçmişi,(işyeri ile işyeri dışındaki çevresi ile olan sosyal faaliyeti) ile ilgili konularda
yapılacak işe uygun olmak.
8
Birde işe almadan önce çalışandan isteyeceği bazı belgeler var:
- Sağlık kurulu raporu,
- En geç işbaşı yapmadan bir hafta önce alınmış sabıka kayıt belgesi,
- Askerlik ilişiksizlik belgesi,
- En geç başvuru tarihinden sonra çekilmiş 2 adet vesikalık resim,
- Nüfus cüzdanı tasdikli (Noter veya muhtardan) sureti,
- İkamet belgesi,
- Öğrenim durumuna ilişkin diploma, mevcut tüm sertifikalar,
- Sürücü belgesi,
- Varsa SSK sicil numarası ve önceki işyerinden verilen çalışma belgesi,
- Referans olabilecek iki kişinin ad, soyad, unvan, adres ve telefon numaraları,
1.1.14 ÇALIŞANLARIN İŞE ALINDIKTAN SONRA UYMASI
GEREKEN KURALLAR
• Görevini en kaliteli ve ekonomikşekilde yapmak, görev ve yetkilerini kötüye
kullanmamak
• Gerektiğinde görevi ile ilgili bilgileri zaman geçirmeden bir üst makama aktarmak
• İşverenlikçe belirlenmiş ve belirlenecek olan çalışma saatlerini kabullenmek ve çalışma
saatlerinde işyerinde bulunmak, çalışma süresinin tümünü iş değerlendirmek
• Çalışması sırasında işveren veya vekili ile işyeri işçilerine, diğer işveren veya vekilleri ile
bunların işçilerine ve müşterilere karşı uyum ve iyi niyet kuralları içinde hareket etmek
• Kılık - kıyafetine özen göstermek, sakallı olarak ve boyasız ayakkabı ile işe gelmemek,
işverenin belirleyeceği zamanlarda kravatsız ( kravat büro personeli için geçerlidir)
gezmemek
• İşveren veya vekilini ve işyeri işçilerini zora düşürecek olayları öğrendiğinde durumu bir
an önce bir üst makama iletmek
• İşi ile ilgili olmayan konularda diğer işçilerin işlerine üst makamdan emir olmadan
karışmamak.
• İşyerine ilişkin malzemeleri temiz kullanmak, teknik konular dışında olmak üzere ve
• günlük olarak bakımlarını yapmak, malzemeleri işyeri dışına çıkartmamak.
• İşyerine alkol ve uyuşturucu alarak gelmemek, bunları ve yasaklanmış maddeleri işyerine
sokmamak, işyerinde kumar oynamamak, oynatmamak, oynayanları üst
makamabildirmek.
• İş sağlığı ve güvenliği ile işyeri güvenliği ve emniyeti konularına özen göstermek,
bunlara yasal düzenlemelerin emrettiği şekilde uymak.
• Tehlike arzeden bir durumla karşılaştığında amirlerini ve arkadaşlarını derhal haberdar
etmek.
• Gerektiğinde ve amirlerinin isteği halinde, branşına uygun olmak ve yapmasında iş kazası
ve meslek hastalığına neden olmayacak verilen diğer işleri maddi menfaat talep etmeden
yapmak.
• İşverenlikçe veya başka kuruluşlar tarafından yapılan toplantılara, eğitimlere,
seminerlere, işverenin uygun görmesi halinde katılmak, işyerini kurulu bulunduğu
yerdeki yapılan bu çalışmalara katılması nedeni ile maddi ve manevi talepte
bulunmamak.
• Çalışan fazla çalışma, fazla sürelerle çalışma, hafta tatili çalışması, ulusal bayram ve
genel tatil çalışması, denkleştirme uygulaması, telafi çalışmasını kabul eder.
9
1.1.15 İŞYERİNDEKİ ACİL DURUMLAR
Acil durum: İşyerinin tamamında veya bir kısmında meydana gelebilecek yangın, patlama,
tehlikeli kimyasal maddelerden kaynaklanan yayılım, doğal afet gibi acil müdahale,
mücadele, ilkyardım veya tahliye gerektiren olayları kapsar.
Acil durum planı: İşyerlerinde meydana gelebilecek acil durumlarda yapılacak iş ve
işlemler dahil bilgilerin ve uygulamaya yönelik eylemlerin yer aldığı plana denir.
1.1.15.1 İŞVERENİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
a) Çalışma ortamı, kullanılan maddeler, iş ekipmanı ile çevre şartlarını dikkate alarak
meydana gelebilecek ve çalışan ile çalışma çevresini etkileyecek acil durumları önceden
değerlendirerek muhtemel acil durumları belirler.
b)Acil durumların olumsuz etkilerini önleyici ve sınırlandırıcı tedbirleri alır.
c)Acil durumların olumsuz
değerlendirmeleri yapar.
etkilerinden
korunmak
üzere
gerekli
ölçüm
ve
ç)Acil durum planlarını hazırlar ve tatbikatların yapılmasını sağlar.
d)Acil durumlarla mücadele için işyerinin büyüklüğü ve taşıdığı özel tehlikeler, yapılan
işin niteliği, çalışan sayısı ile işyerinde bulunan diğer kişileri dikkate alarak; önleme,
koruma, tahliye, yangınla mücadele, ilk yardım ve benzeri konularda uygun donanıma
sahip ve bu konularda eğitimli yeterli sayıda çalışanı görevlendirir ve her zaman hazır
bulunmalarını sağlar.
e)Özellikle ilk yardım, acil tıbbi müdahale, kurtarma ve yangınla mücadele konularında,
işyeri dışındaki kuruluşlarla irtibatı sağlayacak gerekli düzenlemeleri yapar.
f)Acil durumlarda enerji kaynaklarının ve tehlike yaratabilecek sistemlerin olumsuz
durumlar yaratmayacak ve koruyucu sistemleri etkilemeyecek şekilde devre dışı
bırakılması ile ilgili gerekli düzenlemeleri yapar.
g) Varsa alt işveren ve geçici iş ilişkisi kurulan işverenin çalışanları ile müşteri ve ziyaretçi
gibi işyerinde bulunan diğer kişileri acil durumlar konusunda bilgilendirir.
1.1.15.2 ÇALIŞANLARI YÜKÜMLÜLÜK VE SORUMLULUKLARI
a) Acil durum planında belirtilen hususlar dahilinde alınan önleyici ve sınırlandırıcı
tedbirlere uymak.
b) İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tesis ve binalarda kendileri ve diğer kişilerin
sağlık ve güvenliğini tehlikeye düşürecek acil durum ile karşılaştıklarında; hemen en
yakın amirine, acil durumla ilgili görevlendirilen sorumluya veya çalışan temsilcisine
haber vermek.
c) Acil durumun giderilmesi için, işveren ile işyeri dışındaki ilgili kuruluşlardan olay
yerine intikal eden ekiplerin talimatlarına uymak.
ç) Acil durumlar sırasında kendisinin ve çalışma arkadaşlarının hayatını tehlikeye
düşürmeyecek şekilde davranmak.
1.1.15.3 ACİL DURUMLARIN BELİRLENMESİ
a) Risk değerlendirmesi sonuçları.
10
b) Yangın, tehlikeli kimyasal maddelerden kaynaklanan yayılım ve patlama ihtimali.
c) İlk yardım ve tahliye gerektirecek olaylar.
ç) Doğal afetlerin meydana gelme ihtimali.
d) Sabotaj ihtimali.
1.1.15.4 ÖNLEYİCİ VE SINIRLAYICI TEDBİRLER
a) İşveren, belirlediği mümkün ve muhtemel acil durumların oluşturabileceği zararları
önlemek ve daha büyük etkilerini sınırlandırmak üzere gerekli tedbirleri alır.
b) Acil durumların olumsuz etkilerinden korunmak üzere tedbirler belirlenirken gerekli
olduğu durumda ölçüm ve değerlendirmeler yapılır.
c) Alınacak tedbirler, risklerden korunma ilkelerine uygun olur ve toplu korumayı esas alır.
1.1.15.5 ACİL MÜDAHALE VE TAHLİYE YÖNTEMLERİ
a) İşverence acil durumların meydana gelmesi halinde uyarı verme, arama, kurtarma,
tahliye, haberleşme, ilk yardım ve yangınla mücadele gibi uygulanması gereken acil durum
müdahale yöntemleri belirlenir ve yazılı hale getirilir.
b) Tahliye sonrası, işyeri dâhilinde kalmış olabilecek çalışanların belirlenmesi için sayım
da dâhil olmak üzere gerekli kontroller yapılır.
c) İşveren, işyerinde acil durumların meydana gelmesi halinde çalışanların bu durumun
olumsuz etkilerinden korunması için bulundukları yerden güvenli bir yere gidebilmeleri
amacıyla izlenebilecek uygun tahliye düzenlemelerini acil durum planında belirtir ve
çalışanlara önceden gerekli talimatları verir.
d) İşyerlerinde yaşlı, engelli, gebe veya kreş var ise çocuklara tahliye esnasında refakat
edilmesi için tedbirler alınır.
e) Acil durum müdahale ve tahliye yöntemleri oluşturulurken 27/11/2007 tarihli ve
2007/12937 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Binaların Yangından
Korunması Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınır.
f) Acil durum müdahale ve tahliye yöntemleri oluşturulurken çalışanlar dışında müşteri,
ziyaretçi gibi işyerinde bulunması muhtemel diğer kişiler de göz önünde bulundurulur
1.1.15.6 ACİL DURUM DÖKÜMANTASYONU
a) İşyerinin unvanı, adresi ve işverenin adı.
b) Hazırlayanların adı, soyadı ve unvanı.
c) Hazırlandığı tarih ve geçerlilik tarihi.
ç) Belirlenen acil durumlar.
d) Alınan önleyici ve sınırlandırıcı tedbirler.
11
e) Acil durum müdahale ve tahliye yöntemleri.
f) Aşağıdaki unsurları içeren işyerini veya işyerinin bölümlerini gösteren kroki:
- Yangın söndürme amaçlı kullanılacaklar da dâhil olmak üzere acil durum ekipmanlarının
bulunduğu yerler.
- İlkyardım malzemelerinin bulunduğu yerler.
- Kaçış yolları, toplanma yerleri ve bulunması halinde uyarı sistemlerinin de yer aldığı
tahliye planı.
- Görevlendirilen çalışanların ve varsa yedeklerinin adı, soyadı, unvanı, sorumluluk alanı
ve iletişim bilgileri.
- İlk yardım, acil tıbbi müdahale, kurtarma ve yangınla mücadele konularında işyeri
dışındaki kuruluşların irtibat numaraları.
1.1.15.7 ACİL DURUM TATBİKATLARI
a) Hazırlanan acil durum planının uygulama adımlarının düzenli olarak takip edilebilmesi
ve uygulanabilirliğinden emin olmak için işyerlerinde yılda en az bir defa olmak üzere
tatbikat yapılır, denetlenir ve gözden geçirilerek gerekli düzeltici ve önleyici faaliyetler
yapılır. Gerçekleştirilen tatbikatın tarihi, görülen eksiklikler ve bu eksiklikler
doğrultusunda yapılacak düzenlemeleri içeren tatbikat raporu hazırlanır.
b) Gerçekleştirilen tatbikat neticesinde varsa aksayan yönler ve kazanılan deneyimlere göre
acil durum planları gözden geçirilerek gerekli düzeltmeler yapılır.
c) Birden fazla işyerinin bulunduğu iş merkezleri, iş hanlarındaki işyerlerinde tatbikatlar
yönetimin koordinasyonu ile yürütülür.
1.1.15.8 ACİL DURUM PLANININ YENİLENMESİ
a) İşyerinde, belirlenmiş olan acil durumları etkileyebilecek veya yeni acil durumların
ortaya çıkmasına neden olacak değişikliklerin meydana gelmesi halinde etkinin
büyüklüğüne göre acil durum planı tamamen veya kısmen yenilenir.
a)Hazırlanmış olan acil durum planları; tehlike sınıfına göre çok tehlikeli, tehlikeli ve az
tehlikeli işyerlerinde sırasıyla en geç iki, dört ve altı yılda bir yenilenir.
1.1.15.9 ÇALIŞANLARIN BİLGİLENDİRİLMESİ VE EĞİTİMİ
a) Tüm çalışanlar acil durum planları ile arama, kurtarma ve tahliye, yangınla mücadele,
ilkyardım konularında görevlendirilen kişiler hakkında bilgilendirilir.
b) İşe yeni alınan çalışana, iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerine ilave olarak acil durum
planları ile ilgili bilgilendirme yapılır.
c) Acil durum konularıyla ilgili özel olarak görevlendirilenler, yürütecekleri faaliyetler ile
ilgili özel olarak eğitilir.
12
BÖLÜM 2: BİLİŞİM SEKTÖRÜNÜN
6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI GÜVELİĞİ
KANUNUNA GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ
2. BİLİŞİM SEKTÖRÜNÜN TARİHÇESİ
2.1 BİLİŞİM SEKTÖRÜNÜN TARİHSEL GELİŞİMİ
Tarihsel gelişimi açısından incelediğimizde bilişim sektörünün (iletişimi de içine katmak
lazım) temellerinin MÖ 3000 yıllarından atıldığını söylemek yanlış olmaz. İlk girdi
teknolojilerini (Kağıt ve Kalem) üreten Sümerler ve Mısır’a kadar bir çok ülkeden ve
yenilikten bahsetmek mümkündür. Ekonomik açıdan bakacak olursak, Bilişim Sektörü’nün
esas başlangıcını “Mors” alfabesinin geliştirildiği 1840’ lar olarak nitelendirebiliriz. 19.
Yüzyılın son çeyreğinde telefonun ve radyonun icat edilmesinden sonra, 1940’lı yıllarda
ENIAC (Electronic Numerical Integrator and Computer) isimli ilk elektronik bilgisayar
geliştirilmiştir. 20. Yüzyılın ortalarından günümüze bilişim sektöründe arka arkaya çok
önemli gelişmeler olmuştur. Bu gelişmelere şöyle bir göz atalım.ABD İstatistik Bürosu ilk
ticari bilgisayarı olan UNIVAC’ı (Universal Automatic Computer)1951 yılında
kullanmaya başladı. IBM firmasının ilk ticari bilgisayarı olan IBM 701’i ise 1953 yılında
geliştirildi.
Şekil 1
1954 yılında ilk başarılı üst seviye programlama dili olan Fortran geliştirildi.1959 yılında
Amerikan Bankası bankacılık hesaplamalarında,Stanfor Araştırma Enstitüsü tarafından
geliştirilen“ERMA(the Electronic Recording Method of Accounting)”bigisayarını
kullanmaya başladı.1961 yılında ilk ticari tümleşik devre piyasaya sunuldu.
13
1969 yılında internetin atası olan “ARPANET (Advanced Research Project Agency
Network)”kullanılmaya başlandı.1969 yılında Bell laboratuarlarında çok kullanıcılı, çok
görevli yapıyı destekleyen işletim sistemi olan UNIX geliştirildi.1969 yılında IBM firması
yazılım ve donanım uygulamalarını birbirinden ayırmaya karar verdi.1971 yılında ilk mikro
işlemci yongası olan Intel 4004 piyasaya sürüldü. 1969 ile 1974 yılları arasında geliştirilen C
programlama dili 1978 yılında çıkartılan bir kitapla yaygınlaşmaya başladı.1972 yılında
Nortel firması kodlayıcı/kod çözücü birimini yoncacık boyutunda tasarlamayı başarmış,
1975 yılında ilk sayısal santralini geliştirmiştir. Firma 1979 yılında100,000 telefon hattına
destek verebilen DMS-100 sayısal santrallerini pazara sunmuştur.1973 yılında Nokia aldığı
bir siparişle mikroişlemci kontrollü telefon santralini geliştirmeye başlar. DX200 adlı bu
sayısal santral 1982 yılında kullanıma sunulur ve bir süre sonra Finlandiya sabit hat
pazarının %50’sini ele geçirir.ITT BTMC ilk olarak 1981 yılında elektronik santrallerini
kullanıma sunar. 1980’li yıllara kadar art arda gelen gelişmeler sonrasında 1981 yılında
IBM firması ilk kişisel bilgisayarını piyasaya sunar. IBM’in sunduğu bu kişisel
bilgisayarda Microsoft firmasının ilk MS-DOS işletim sistemi olan MS_DOS 1.0
yüklüdür.1983 yılında onaylanan TCP/IP protokolü ile Internet kullanımı yaygınlaşmaya
başladı.1984 yılında Apple firması fare ve grafik ara yüzünü kullanan Macintosh
bilgisayarını piyasaya sunar. 1985 yılında ise Microsoft firması kullanıcıya grafik
arabirimler görsel iletilerle yaklaşan Windows işletim sistemini çıkartır. - 1989 yılında
yazılım süreçlerinin yönetilmesi kapsamında geliştirilen Yetenek Olgunluk Modeli (CMM)
yayınlanır.- 1991 yılında Unix tabanlı, açık kaynak kodlu ve özgür bir işletim sistemi olan
Linux, Finlandiyalı bir bilgisayar mühendisi tarafından geliştirilmeye başlanır.
Şekil 2
- 1994 yılında geleneksel dial-up sistemleri ile Internet erişimi sağlanmaya başlandı
(CompuServe, AOL) - 1994 yılında W3C konsorsiyumu oluşturuldu.- 1996 yılında OECD,
bu tarihten 30 yıl önce tanımlanan bilgiye dayalı ekonomi kavramını tanıtır.
-1999 yılından 2000 yılına geçiş problemi döneme damgasını vurur. Y2K bug olarak
bilinen problem temel olarak yıl bilgisinin 2 dijit tutulmasından kaynaklanıyordu.
- 2001 yılında Japonya’da NTT DoCoMo firması tarafından ilk Üçüncü Nesil Mobil
İletişim Sistemleri (3G) denemeleri başlar.- 3G teknolojisi 2002 yılında Amerika’da ve
2003 yılından itibaren Avrupa’da kullanılmaya başlandı.-2002 yılında DVD’ler tanıtıldı.
-2003 yılında broadband internet erişimleri sağlanmaya başlandı.-2005 yılından itibaren
Blog’lar oluşmaya başladı. HD DVD ve Blue Ray formatları/teknolojileri hızla ilerledi.
Şekil 3
14
- 2008/2009 yılından itibaren Smartphone’lar iş süreçlerinde çok daha aktif kullanılmaya
başlandı. Özellikle Google ve Apple, Symbian Pazar payına gözlerini diktiler. - 2009/2010
yılından itibaren Sosyal networkler, micro bloglar (facebook, myspace, twitter vs.)
milyonlarca kullanıcıya ulaştılar.
Şekil 4
15
BÖLÜM 3: İŞYERİNİN TANIMI VE
İŞYERİNDEKİ TEHLİKELER İLE ALINACAK
ÖNLEMLER
3.1 BİLİŞİM SEKTÖRÜ
Hertürlü bilgi ve verinin toplanmasında, tüm bu verilerin işlenmesinde ve bu bilgi ve
verilerin depolanmasında, ağ sistemleri aracığılıyla bir yerden bir yere iletilip son
kullanıcıların hizmetine ve kullanımına sunulmasında kullanılan iletişim teknikleri ve
bilgisayarlar dahil tüm bu teknolojileri kapsayan bir bütünün adlandırılmasıdır
Bilişim teknolojileri ülkelerin birinci ve üçüncü sınıf olmalarını belirleyebilecek kadar
önemi bulunmaktadır. bilişim teknolojileri devrimsel nitelikli değişimlere neden
olmaktadırlar. Bilişim teknolojileri yardımıyla bilgiler milyonlarca insana hızlı bir şekilde
ulaştırılabilmektedir.
3.2 BİLİŞİM SEKTÖRÜNÜN ANA KONULARI
1- Yazılım
2- Hizmetler
3- Donanım
4- Ekipmanlar
3.3 BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİNİN YARARLARI
1- Firmaların iç verimlilik oranlarını yükseltir.
2- Üretim maliyetlerinin düşürülmesini sağlar.
3- Firmaların bilgiye hızlı ulaşmalarını sağlar.
4- Firmaların küresel ölçekli rekabetlere girişebilmelerine olanak sağlar.
5- Üretimde verimliliğin daha da artmasını sağlamıştır
6- Sıfır hatayla üretimin gerçekleşmesini sağlamıştır.
3.4 BAŞLICA BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ
Bilişim teknolojilerini sadece bilgisayarlar olarak göstermek oldukça yanlıştır. Bilişim
teknolojileri aşağıdaki teknolojileride içerisine almaktadır:
1- Firma ve bürolarda kullanılan bilgi işlem ve hesap makineleri.
2- izole edilmiş metal ve kablo mamulleri.
3- Elektronik süpap ve tüp mamuller ile diğer elektronik parçalar.
4- Televizyon ve radyo vericileri ile ilgili ürünler, telefon ve telgraf hat cihazları.
16
5- Televizyon ve radyo alıcıları mamulleri, ses ve video kayıt cihazları, teksir cihazları ve
yardımcı ürünler.
6- Endüstriyel süreç araçları dışında, ölçme, kontrol, test, rota saptama vb. amaçlarla
kullanılan araç ve cihazların mamulleri.
7- Endüstriyel süreç kontrol araçlarıyla ilgili mamuller, bilişim teknolojileriyle ilgili
hizmetler.
8- Makine ve ekipmanların toptan satışı ve tedariki.
9- Bilgisayar dahil, işyeri makine ve bilgi işlem ekipmanlarının kiralanması.
10- Telekomünikasyon.
11- Bilgisayar ve ilgili hizmetler.
3.5 İŞYERİNDEKİ MECUT OLAN RİSKLER
3.5.1 BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ AĞ KURULUMU VE
KABLOLAMA SIRASINDA OLUŞAN RİSKLER
Bilgisayar ağı ekipmanlarının montajı sırasında yeterli güvenlik önlemlerinin alınmaması
sonucu yüksekten düşme kazaları.
Kablo montajı sırasında takılma düşme kazaları.
PC Montajı ya da iş akışı içinde kullanılan ekipmanlarla yaralanmalar.
3.5.2 ELEKTRİK KAYNAKLI RİSKLER
3.5.2.1 ELEKTRİK ÇARPMASI
İşveren elektirik panolarında kaçak akım rölesinin (artık akım anahtarı) bulunduruması,
sigortaların etiketlenmesi (hangi sigorta hangi makinayı çaılıştırır) mutlaka yapılmasını
saglar. Yıllık periyodik topraklama raporlarını dosyalayıp saklaması gerekmektedir.
İşveren tehlike yaratabilen açıkta bulunan elektirik kablolarını kablo kanallarına alarak
muhafa edecektir.
3.5.2.2 ELEKTRİK YANGINI
Elektrik yangınlarının oluşmasını önlemek için yapılması gerekenler.
Her türlü binada elektrik iç tesisatı; yürürlükte olan "Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği" ne
uygun olarak tesis edilecektir.
Koruma Aygıtları; Tüm binalarda kısa devre, aşırı yük, toprak teması, ve kaçak akım
sonucunda yangın çıkmasını önleyecek koruma düzenleri gerçekleştirilecektir. Bu amaçla
oluşabilecek hata akımlarına karşı gerekli koruma aygıtları kullanılacaktır.
Kısa Devre hesapları; Bütün bina ve yapılarda elektrik tesisatında kullanılacak tüm cihaz
ve malzemeler kısa devre hesapları yapılarak seçilecektir. Kullanılacak anahtar lama ve
17
koruma düzenleri ve bu düzenlerin kurulması için gerekli aygıtlar hesap sonuçlarına uygun
elektriksel karakteristiklere sahip olacaklardır. Kullanılacak kablo ve bus-bar gibi her türlü
akım taşıyıcılarda alev iletmeyen tipte yalıtım malzemesi kullanılacaktır.
Her uzatma kablosu doğrudan bir prize takılacak ve sadece bir cihaz veya aydınlatma
aracına bağlanacaktır.
Kablonun akım taşıma kapasitesi bağlandığı cihaz ya da aydınlatma aracının nominal
akımından küçük olmayacaktır.
Uzatma kablosu fiziksel olarak iyi durumda olacaktır, ezilme, kesilme, yıpranma gibi
nedenlerle güvenliği tehlikeye düşürecek kablolar kullanılmayacaktır.
Topraklama gerektiren cihaz veya aydınlatma araçları için topraklı tip uzatma kablosu
kullanılacaktır.
Uzatma kabloları ve esnek kordonlar sabit cisimlere tutturulmayacak; duvarlar, tavanlar,
yer döşemelerinden geçirilmeyecek, kapı altlarından ve halı gibi yer döşemelerinin
altından geçirilmeyecek ve fiziksel darbelere maruz bırakılmayacaktır.
Elektrik planları; Her türlü binada, elektrik iç tesisatına ilişkin kuvvetli akım kolon şeması
bulunacak ve ana tabloya en yakın yerde camlı bir dolap içinde muhafaza edilecektir.
Kuvvetli akım tesisatı; her türlü binada kuvvetli akım tesisatının kuruluşu ve işletilmesi
yürürlükte olan "Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği" ve "Elektrik Tesislerinde
Topraklamalar Yönetmeliği" ne uygun olarak yapılacaktır. Sigortalar otomatik olacaktır.
Tesisat, yetkili Elektrik Teknisyenine her üç ayda bir kontrol ettirilmelidir. Bu konuda bir
kontrol kartı tutulmalıdır.
3.5.2.3 STATİK ELEKTRİK VE YANGIN RİSKİ
Bilindiği gibi iki cismin sürtünmesi ile oluşan durgun elektrik yüküne ELEKTROSTATİK
yük denilmektedir. Daha açacak olursak, elektronların atomlar arasında hareket etmesiyle
ortaya çıkan enerji olarak düşünülebilir. Burada hareket, elektronların çekirdek etrafındaki
hareketi değil, farklı atomlar arasındaki hareketidir. Statik elektriğe en büyük örnek
yıldırım verilebilir.
Kısacası statik elektrik; katının katıya, sıvının katıya ve iki sıvının bir birine sürtünmesi
sonucu oluşan, genel olarak bir işe yaramayan zaman zaman arklar şeklinde boşalan
elektrik enerjisidir. Bu boşalma genel olarak kontrol altına alınamaz ve statik elektrikten
faydalanamaz. Ancak; Bu kontrolsüz güç çok önemli yangın çıkış sebebidir.
Statik elektrik boya endüstrisinde tutuşturma kaynağı oluşturan büyük bir tehlikedir.
Patlayıcı olmayan sıvıların iletken olmayan bir boru veya hortumdan geçerken ya da kuru
toz halindeki maddelerin yine iletken olmayan plastik kaplardan karıştırma kazanına
geçerken, parçacıkların hareketi sırasında oluşan kıvılcımlar uygun bir buhar-hava, tozhava karışımının parlamasına neden olur.Lastik tekerlekli araçlarda,seyir halinde iken,
sürtünme kuvveti sebebiyle statik elektrik yükü birikir. Bu yük metalik özellikli olmayan
18
fiber-glas gövdeli araçlarda daha fazladır. Patlayıcı sıvı taşıyan lastik tekerlekli tankerlerin
topraklama mecburiyeti, bu statik elektrik yükünün tehlikeli seviyesine erişmeden sürekli
olarak boşaltılması içindir. Deponuza benzin alırken aracınızdan inip-binmeyin ya da
sonrasında benzin alma noktasına yaklaşmadan, yeterince uzak bir mesafede metal bir
nesneye dokunarak kendinizi topraklayın, indi-bindi hareketi sırasında insanlar kendisine
statik elektrik yüklemektedir.Sıvıların ve özellikle patlayıcı sıvıların boru donanımındaki
nakli, depolanması, bir kaptan diğerine boşaltılması esnasında statik elektrik yük birikimi
oluşur. Buralarda bu yükün kıvılcım çıkararak boşalması patlama ve yangın tehlikesi
doğuracağı için topraklama işlemi yapılır. Dünyanın bir çok yerinde topraklama sistemi
olmadığından statik elektrikten dolayı bir çok tehlike atlatılmıştır. Bir birine
karıştırılmayan iki sıvı akıtılıyorsa statik elektrik daha fazla olur.
3.5.2.4 STATİK ELEKTRİK NASIL ÖNLENİR:
Birinci ve en basit kural, kısa devreleme yani eş potansiyel ve topraklama kuralıdır bu
kuralda aralarında statik elektrik yükünün değişik olması sebebi ile potansiyel farkı
bulunan bütün iletken kısımlar elektriksel yolla birbirine bağlanır. Yani kısa devrelidir.ve
ayrıca toprakla irtibatlandırılır.
Statik elektriğin zararlı seviyeye gelmeden boşalması için ortamın belli bir iletkenlik
düzeyinde olması gerekir. Eğer ortamdaki nem miktarı kafi derecede fazla ise cisimlerin
üzerindeki nem tabakası da aynı işi görebilir. Bu halde kaplar karton veya kağıt ile
kaplanabilir veya metalik boyalar ile boyanabilir veya iletken ağ içine alınabilir. Sentetik
kaplara iletkenlik kazandırılması halinde yukarıda bahsedilen topraklama ve dolum
esnasında da kısa devreleme yapılmalıdır.
Statik Elektrikten Korunma Yöntemi:
Anti-statik Malzeme: Yalıtkanlar gibi statik yük olmayan, tam bir iletkende olmayan, statik
elektriğin olmasını önleyebilen malzemelerdir.
Anti-statik Önlük ve Ayakkabılar: Önlükler değişik boylarda, % 89 naylon, % 11 karbon
alaşımlıdır. Karbon yedirilmiş kumaş elektrik iletkenliğini sağlar, dışarıdan yada
kıyafetlerin oluşturacağı statik yüklemeyi önler.
Anti-statik Yer Kaplamaları: Karbon yedirilmiş plastik alaşımlıdırlar. Taban bakır baralarla
örülmüş ve topraklanmıştır. Yapışkanı karbonludur, iletim sağlanmış aynı zamanda
yürüme esnasında statik elektrik oluşturması önlenmiştir. Özel kimyasallarından başka,
özellikle deterjan vb. malzemelerle silindiğinde üzerinde lak oluşacak düşünülerek,
kimyasal temizleyiciler yoksa yalnızca temiz nemli bez ile silinmelidir.
Anti-statik Kimyasallar: AFC-400 gibi PCB temizleme kimyasalları olup çok çeşitleri
mevcuttur. Halı, vinylex gibi malzemelere tatbik edildiğinde çok ince anti statik katman
oluştururlar. Anti statik örtü, yer kaplaması gibi zeminlere sürüldüğünde anti statik
özelliklerini arttırır ve uzun ömürlü olmalarını sağlar.
3.5.3 ELEKTRİK YANGINLARI ve ÖNLENMESİ
3.5.3.1 ELEKTRİK ARIZALARI
Elektrik arızaları sonucunda aşırı ısınma yada ark oluşur. Bu ısınma yada ark ekipmanının
kendisini veya etrafındaki ekipmanların izolasyonlarının bozulmasına ve yanmasına sebep
olabilir.
19
Elektrik yangınlarına şu örnekler verilebilir:
Panolardaki hatalı konnektör bağlantıları,
Şalteri, kesici vb. devre kesicilerin mekanizma arızaları,
Koruma sistemlerindeki hatalar.
Hasarlanmış izolasyonlar,
Uygun kesitli olmayan yada ilavelerle arttırılmış yükler,
Terminallerdeki düzensizlik nedeni ile temas durumu,
Yaşlanma,
Titreşim nedeni ile hasar görme yada pozisyon değişimi,
Nem, pas, kirlilik, korozyon vb. nedenlerle kontak yapışması.
Yukarıda bahsedilen nedenler ekipmanın normal işlemesini engellemez, ancak er yada geç
ekipmanın arızalanmasına yol açacaklardır.
Uluslararası literatürde elektrik ekipmanındaki kusurdan kaynaklanan yangınlar elektrik
yangınları olarak adlandırılmaktadır. Ancak aşağıdaki belirtilen durumlarda maalesef
elektrik yangınları yada kaynağı olarak raporlanmaktadır:
Dikkatsizce atılan kibrit, sigara vs.
Dirençlerin yada açık ısıtıcıların her yerde kullanımı,
Parlayıcı malzemelerin dikkatsizce depolanması ve taşınması.
Bu faktörlere karşı elektrik mühendisliğinin bu anlamda yapabileceği çok fazla katkı
yoktur.
Elektrik yangınlarının dört ( 4 ) temel sebebi vardır:
1.Aşırı yüklenen elektrik ekipmanı aşırı akım çeker. Kablo, akımın karesi ile doğru orantılı
şekilde aşırı ısınır. Kablo izolasyonu aşırı sıcaklıktan deforme olabilir. Bu nedenle
izolasyon özelliğini kaybederek, kısa devreye yol açabilir. Çoğu izolasyon malzemesi ayın
zamanda yanabilen malzeme de olduğu için, eğer oluşan sıcaklık malzemenin yanma
sıcaklığına ulaşırsa kendisini de tutuşturabilecektir.
2.İzolasyonu hasarı kısa devreye sebep olur. Be nedenle sürekli bir ark meydana gelebilir.
Elektrik arkı sıcaklığı aşırı derecede yüksektir ve eğer birkaç saniye içerisinde
söndürülemezse, etrafındaki malzemelerde yanmaya başlayacaktır.
3.Elektrik enstalasyonlarındaki ekipman kontaklarının bozulması yada arızası kıvılcımlar
oluşturabilir, lokal aşırı ısınmaya ve izolasyon malzemesinin yanmasına sebep olur. Böyle
durumlarda, ark oluşmasa da, ısının kendisi yangını başlatmaya yetecektir. Kısa devre ve
ark belki sonrasında oluşur, ancak esas neden bu değildir.
4.Akım taşıyan elemanların mekanik baskı yada uzama nedeni ile meydana getirdiği
kırılma yada çatlaklar, bu noktada ark başlatır.
Elektrik ekipmanının aşırı yüklenmesine, hatalı sistem tasarımı ve plansızlık ve bilgisizlik
neden olur. Bazen elektrik makinelerinin aşırı yüklenmesine bağlı olduğu pompa, fan,
diğer motorlar vs. de buna sebep olabilir. Bu durum düşük bir olasılık da olsa, çeşitli
koruma yöntemleri ile sorun giderilebilir.
20
3.5.4 SİSTEMİN ÇALIŞMASI SIRASINDA OLUŞAN
RİSKLER
3.5.4.1 ERGONOMİK RİSKLER
a)Duruş bozuklukları carpal tünel sendromu
Şekil 5
b)Omurga bozuklukları ve Ortopedik rahatsızlıklar:
Şekil 6
3.5.4.2 GÖRME BOZUKLUKLARI
a)Monitöre çok bakma
b)Yansıma ve yetersiz Aydınlatma
3.5.5 DEPOLAMA VE SEVKİYAT SIRASINDA OLUŞAN
RİSKLER
a)Devrilme düşme riskleri
b)Forklift ve araç kazaları
c)Elle taşıma sonucu ortaya çıkan riskler.
21
BÖLÜM 4:BİLİŞİM SEKTÖRÜNÜN 6331
SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU
KAPSAMINDA: DEVLET, İŞVEREN VE
ÇALIŞAN AÇISINDAN DEĞERLENDİRİMESİ
4.1 DEVLET AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ:
6331 Sayılı İş Sağlığı ve İş Güvenliği kanununun bu sektörde uygulanmasıyla sigortasız
çalışan sayısı azalacak, kayıt dışı firma sayısı azalacak, orta ve uzun vadede iş kazası ve
meslek hastalıklarından doğacak tazminatların minimuma indirirmesi sağlanmış olacak,
sektörün sağlıklı büyümesiyle istihdam artacak, çalışana verilen değer çalışana yatırım
olarak geri dönmüş olacak, dolayısıyla Gayri Safi Milli Hasılanın kaybının en aza
düşürülmesi sağlanmış olacaktır.Gelişmiş ülkelerdeki örneklerinde görüldüğü gibi sektörde
ilerleme çok hızlı olacaktır.
Bu kanunun devlet açısından değerlendirilmesi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk
ÇELİK tarafından şöyle özetlenmiştir:
Sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamının oluşturulması, çalışma hayatının öncelikli şartı ve
tüm sosyal tarafların ortak sorumluluktur. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 2010 yılı
istatistikleri değerlendirildiğinde, Türkiye’de 1.325.749 işyeri faaliyet göstermiş ve bu
işyerlerinde 10.030.810 işçi istihdam edilmiştir. İş sağlığı ve güvenliği açısından ele
alındığında, bu işyerlerinde 62.903 iş kazası ve 533 meslek hastalığı vakası meydana
gelmiş, toplam 1.454 çalışanımız hayatını kaybetmiştir. 2010 yılında iş kazaları ve meslek
hastalıkları sonucu kaybedilen iş günü sayısı 1.516.024, sürekli iş göremez hale gelen
çalışan sayısı ise 2.085’dir. İş kazaları ve meslek hastalıklarının gayri safi yurtiçi
hâsılamızın 50 milyar lirasını alıp götürdüğü tahmin edilmektedir. Maddi kayıplar, telafi
edilebilse de kaybedilen yaşamların telafisi mümkün olmamaktadır. Bu nedenle iş sağlığı
ve güvenliği için alınacak tedbirler, bir maliyet olarak değil, işyerlerinin daha huzurlu,
çalışanların daha mutlu ve işletmelerin daha verimli olabilmesi için bir öncelik olarak
görülmelidir. Türkiye’deki işyerlerinin %99’u 250’nin altında çalışan istihdam eden
KOBİ’lerden oluşmakta, çalışanların %84’ü bu işyerlerinde istihdam edilmektedir. Asıl
dikkat çekici olan durum ise iş kazalarının %80’inin yine KOBİ’lerde meydana geliyor
olmasıdır. Bu verilerden de anlaşılacağı üzere ülkemizde büyük-küçük işletme, kamu veya
özel sektör ayırımı gözetmeksizin tüm çalışanlarıkapsayacak bir düzenleme zorunlu hale
gelmişti. Bu ihtiyaçtan hareketle tüm sosyal tarafların da görüşünü alarak 6331 Sayılı İş
Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nu hazırladık. Bu önemli kanun, farklı siyasi partilerin de
desteği ile TBMM’de kabul edildi ve yürürlüğe girdi.
Çalışma hayatımızda olumlu etkilerini her geçen gün daha fazla gösterecek böyle bir
kanunun hayata geçirilmiş olmasını çok önemsiyoruz. Ancak hazırladığımız kanun ne
kadar iyi olursa olsun, kanunun amacına ulaşması ancak ilgili bütün paydaşlarca
benimsenmesi ve uygulamaya geçirilmesi ile mümkün olacaktır.
22
4.2 İŞVEREN AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ:
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun işverenlere önemli yükümlülükler ve ağır
para cezalarının getirildiğini görüyoruz. iş güvenliği uzmanı veya işyeri hekimi
görevlendirmeyen işverene görevlendirmediği her bir kişi için 5.000 Türk Lirası,
aykırılığın devam ettiği her ay için aynı miktar ceza söz konusu olacak. Kanuna göre,
işverenler mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin
alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve
güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun
iyileştirilmesi için çalışmalar yapmak durumunda olacaklar. İşverenler bu kanunun
getirdiği yükümlükler hakkında oldukça tedirgin durumdadır.
4.3 ÇALIŞAN AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Bu kanun çalışanların işyeri ortamlarının güvenli ve sağlıklı hale getirilmesini zorunlu
kılmaktadır, çalışma saatlerini ve şartlarını belirli kurallarla ortaya koyar, çalışanların
haklarını bilmesini ve yönetimin alacağı kararlara katılımlarını sağlar. İşveren tarafından
verilmesi zorunlu olan eğitimler, çalışanların bilinçli hale gelmesini sağlayacak kendi
haklarını, bilecek, birçok iş kazası ve meslek hastalığından korunabileceklerdir.
6331 İş Sağlığı ve İş Ğüvenliği kanunu için yapılacak faaliyetlere çalışanların aktif
katılımının sağlanması en önemli konular arasındadır. Çalışanların olası tehlikelerin
belirlenmesi ve risk değerlendirmesi çalışmalarında yer almaları ve alınacak önlemlerle
ilgili öneri geliştirmeleri sağlanarak, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği şartlarının
iyileştirilmesi amaçlanmıştır.
İşveren, tüm çalışanlarını iş sağlığı ve güvenliği konusunda bilgilendirmekle yükümlüdür.
İş ya da işyeri değişikliği, uzun süreli izin, kullanılan donanım ya da malzemelerin
değişikliği ardından, yeni çalışma koşullarına yönelik olarak çalışan eğitim alacak ve
düzenli aralıklarla bu eğitimler tekrarlanacaktır. Aynı zamanda tüm çalışanlar, işyerinde
karşılaşabilecekleri her durum hakkında olduğu gibi, hak ve sorumlulukları ile ilgili de
bilgilendirilecektir.
Çalışanlar için bir başka zorunlu eğitim ise mesleki eğitim olarak belirlenmiştir. Tehlikeli
ve çok tehlikeli işyerlerinde çalışacak olanların, yapacağı işle ilgili mesleki eğitim aldığını
belgelemeleri şart olmuştur. Böylece iş sağlığı ve güvenliği, mesleki eğitimle de
desteklenmiştir. Eğitim maliyetlerinin çalışana yansıtılmaması ve eğitim süresinin iş
süresinden sayılması sağlanmıştır
Ayrıca çalışanların; verilen talimatlara uymak, kişisel koruyucu donanımları doğru
kullanmak ve işbirliği yapmak gibi, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yükümlülükleri
düzenlenmiştir.
23
5.BÖLÜM: SONUÇ
Sosyal Güvenlik Kurumunun 2012 istatistiklerine göre bilişim sektöründe yaşanan iş kazası ve
meslek hastalıkları aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.
Faaliyet kodu
Activity code
26
62
63
95
Faaliyet grupları
(Nace sınıflamasına göre)
(Branches of activities by nace codes)
Bilgisayar, Elekronik ve Optik
Bilgisayar Programl. ve Danış.
Bilgi Hizmet Faaliyetleri
Bilgisayar Ve Kişisel Eşya.Onar.
TOPLAM
İş kazası sayısı
Number of employment injuries
Erkek
Kadın Toplam
Male
Female
Total
274
78
352
3
2
5
10
9
19
373
31
404
660
120
780
Tablo 1 : SGK 2012 İş Kazası ve Meslek Hastalıkları İstatistikleri.
Kanun çerçevesinde yapılacak yatırımlar ve alınacak personel giderleri işvereni ilk anda
zora sokacak gibi görünse de, bilişim sektöründe çokça rastlanan firma çalışanlarının
ayrılıp kendi işini kurması ve ayrıldığı firmaya rakip olarak sektörde hizmet verme
ihtimalini düşüreceğinden işveren orta vadede karlı çıkacaktır. Örneğin, bir firmada çalışan
eleman yapılan işler ve alınan ücretlerin cazibesine kapılarak firma açmak istemekte eski
firmasıyla yalnızca fiyat rekabetine girmektedir, bu merdiven altı firmalar toplam kaliteyi,
karlılığı ve sektörün güvenilirliğini zedelemektedir. Bu kanunla, çalışanlar diğer sabit
giderlerin yanısıra iş güvenliği uzmanı veya işyeri hekimi görevlendirmek zorunda
olduklarını bilecekler, bu masrafların altından kalkmaya cesaret edemeyeceklerdir. İşveren
bu sayede çalışanına ve şirketine gönül rahatlığıyla yatırım yapabilecek müşterilerine daha
iyi hizmet verebilecek, sektörün güvenilirliği karlılığı ve hizmet kalitesi artacaktır.
Ülkemizdeki iş kazalarının boyutları dikkate alındığında, bu konuda çıkarılacak her
yasanın sonuçta kazaların azaltılması bağlamında olumlu etkisi olacaktır. Aslında
işverenler orta ve uzun vadede bu kanunun olumlu etkilerini görecekler ve sektördeki
yerlerinin sağlamlaştığını anlayacaklardır. Biz iş güvenliği uzmanları çalıştığımız sektörde
işverene kanunun getirdiği birçok yaptırımı uygulatmaya çalışacağız. Ancak maaşı
aldığımız işyerindeki işverene bu sistemi nasıl kabullendireceğimiz de soru işareti olarak
kafamızı karıştırmaktadır. Bu durumda iş güvenliği uzmanlarının üzerine oldukça büyük
sorumluklar düşmektedir.
24
KAYNAKLAR
1)4857 sayılı İş Kanunu.Kabul tarihi 22/05/2003 Yayınlanma tarihi:10/6/2003 tarihli 2513
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
2)6331 sayılı İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu. 30 haziran 2012
3) http://ahmetsertkan.blogspot.com.tr/2009/05/elektrik-yanginlari-ve-alinmasigereken.html
4) http://univera-ng.blogspot.com.tr/2011/03/bilisim-sektoru-dunyadaki-tarihsel.html
5)Tehlikeli ve Çok Tehlikeli Sınıfta Yer Alan İşlerde Çalıştırılacakların Mesleki
Eğitimlerine Dair Yönetmelik.13/07/2013 tarihli ve 28706 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanmıştır.
6)İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinin Destelenmesi Hakkında Yönetmelik. 24/12/2013
tarihli 28861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
7)İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki,Sorumluluk ve Eğitimleri
Hakkında Yönetmelik.20/7/2013 tarihli ve 28713 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
8)Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi Yönetmeliği. 5/2/2013 tarihli ve 28550 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
9)Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik
15/5/2013 tarihli ve 28643 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
10)İşyerinde Acil Durumlar Hakkındaki Yönetmelik 18/6/2013 tarihli ve 28681 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
11) ÇSGB Bakanı Faruk ÇELİK 6331 Sayılı İş Sağlığı ve İş Güvenliği kanunu hakkındaki
görüşleri
12) SGK 2012 İş Kazası ve Meslek Hastalıkları İstatistikleri