HAZAR STRATEJİ ENSTİTÜSÜ YAYINIDIR PUBLICATION OF CASPIAN STRATEGY INSTITUTE TÜRKIYE SINIRINDAKI NÜKLEER TEHLIKE: METZAMOR FİYAT- PRICE 5 TL AZERBAIJAN KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 NUCLEAR THREAT ON TURKISH BORDER METSAMOR www.hazarworld.com ÖNSÖZ / EDITORIAL HALDUN YAVAŞ Hazar Strateji Enstitüsü Genel Sekreter HALDUN YAVAŞ Caspian Strategy Institute Secretary General Ermenistan’ın Metzamor Nükleer Santrali, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ve Avrupa Birliği tarafından “dünyanın en tehlikeli nükleer santrali” ilan edildi. Buna rağmen Ermenistan hükümeti, kullanım süresi bitmek üzere olan santralin ömrünü, aldığı kararla 12 yıl uzattı. Sovyetler döneminde çok ilkel bir teknolojiyle inşa edilmiş olan santral, Türkiye sınırına sadece 16 kilometre uzaklıkta bulunuyor ve başta Türkiye olmak üzere İran, Azerbaycan ve Gürcistan için de nükleer tehlike oluşturuyor. İntihar saldırısına benzeyen tavrıyla Ermenistan’ın politik tehdit olarak kullandığı nükleer santrali bu sayımızda kapak konusu yaptık. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bayburt programını SOCAR Türkiye CEO’su Kenan Yavuz ve beraberindeki Ankara basını ile takip ettik. Türkiye’nin enerji ihtiyacının karşılanması ve enerji arz güvenliğinin sağlanması kapsamında TANAP Ana Boruları Alım Sözleşmeleri imza törenini de detaylarıyla ele aldık. Başbakan Davutoğlu’nun konuşma yaptığı törende ihalenin yüzde 80’lik kısmını alan 6 yerli üretici, tarihi projeye imzalarını attı. HASEN Dış Politika ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi uzmanlarından Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, Hazar World okuyucuları için TürkiyeABD ilişkilerinde Kobani krizi ve Suriye’nin geleceğini, Doç. Dr. Fatih Özbay ise Ermenistan’ın Avrasya Ekoomik Birliği’ne katılmasını analiz etti. Prof. Dr. Mübariz Hasanov, Azerbaycan’ın uluslararası yatırımlarına ışık tutarken, Türk sinemasının 100’üncü yılı kapsamında sergi açan ressam Hülya Küpçüoğlu’nu dergimizin sayfalarında ağırladık. Aralık sayısında görüşmek dileğiyle… Armenia’s Metzamor Nuclear Power Plant is declared as the “most dangerous nuclear power plant in the world” by International Atomic Energy Agency and European Union. Nevertheless, the Armenian government decided to add another 12 years to the lifetime of the plant which has almost expired. Established with a highly primitive technology in the Soviet era, the plant is located only 16 kilometers away from Turkish border and it poses a nuclear threat for Iran, Azerbaijan, Georgia and particularly Turkey. In this issue, our cover story is the Metzamor Nuclear Power Plant which is used as a political threat by Armenia like a suicide attack. We attended President Erdoğan’s Bayburt program with SOCAR Turkey CEO Kenan Yavuz and the accompanying Ankara press members. Within the context of meeting Turkey’s energy need and ensuring energy supply security, we scrutinized the signing ceremony for TANAP’s Main Pipes Purchase Agreements. Prime Minister Davutoğlu made a speech at the ceremony where 6 local producers, assuming 80 percent of the tender, signed the historic project. For Hazar World readers, HASEN Center on Foreign Policy and Security Expert Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın analyzed the Kobani crisis in Turkey-US relations and the future of Syria; Assoc. Prof. Fatih Özbay discussed Armenia’s accession to the Eurasian Economic Union; and Prof. Dr. Mübariz Hasanov studied Azerbaijan’s international investments. In this issue, we hosted painter Hülya Küpçüoğlu who organized an exhibition within the scope of the 100th anniversary of Turkish cinema. Hope to meet you in December… YÖNETİM / MANAGEMENT İMTİYAZ SAHİBİ OWNER Hazar İletişim, Tanıtım ve Yayıncılık A.Ş. Adına Haldun YAVAŞ GENEL YAYIN YÖNETMENİ EDITOR-IN-CHIEF Gökhan ÇAY HABER MÜDÜRÜ NEWS MANAGER Selin ŞEN SALTAŞ YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ (SORUMLU) MANAGING EDITOR Merve DAMCI EDİTÖR EDITOR Hande YAŞAR ÜNSAL HABER EDİTÖRÜ NEWS EDITOR Figen AYPEK AYVACI İNGİLİZCE EDİTÖRÜ ENGLISH EDITOR Cansu ERTOSUN RUSÇA EDİTÖRÜ RUSSIAN EDITOR Rufat AGHAYEV GRAFİK TASARIM GRAPHIC DESIGN Hülya ÇETİNOK FOTOĞRAF EDİTÖRÜ PHOTO EDITOR Tarık ÜZGÜN YAYIN KURULU PUBLICATION BOARD Prof. Dr. Mesut Hakkı CAŞIN Doç. Dr. Bekir GÜNAY Doç. Dr. Fatih ÖZBAY Doç. Dr. Fatih MACİT Dr. Efgan NİFTİ Emin AKHUNDZADA Zeynep KAPTAN KATKIDA BULUNANLAR CONTRIBUTORS Bahar BULBA BASKI / PRINTING Bilnet Matbaacılık Biltur Basım Yay. ve Hiz. A.Ş. Dudulu Organize Sanayi Bölgesi 1.Cadde No: 16 Esenkent – Ümraniye 34476 İSTANBUL Tel: 444 44 03 BASKI TARİHİ / PUBLICATION DATE Kasım 2014 / November 2014 Yayın Türü / Publication Type Yaygın Yerel Süreli Yayın Süresi - Dili Publication Period - Language Aylık - Türkçe, İngilizce, Rusça Monthly - Turkish, English, Russian ISSN: 2148-4759 İLETİŞİM MAILING ADDRESS Veko Giz Plaza, Maslak Meydan Sok. No:3 Kat:4 Daire 10 Maslak, 34398 Şişli / İstanbul - TÜRKİYE Tel: +90 212 999 66 00 Faks: +90 212 999 66 01 www.hazarworld.com [email protected] HAZAR WORLD 1 IÇINDEKILER CONTENTS 04 04 HAZAR’A DAİR CASPIAN OVERVIEW TARİHİ PROJEDE SON VİRAJ FINAL STEP IN THE HISTORICAL PROJECT 08 08 04 HABER / NEWS GÜNEY GAZ KORİDORU TÜM YÖNLERİYLE TARTIŞILDI 22 SOUTHERN GAS CORRIDOR WAS DISCUSSED IN DETAIL KAPAK / COVER ATOM BOMBASININ ETRAFINDA DANS ETMEK DANCING AROUND THE ATOMIC BOMB 09 08 22 Uluslararası otoriteler tarafından dünyanın en tehlikeli nükleer santrali ilan edilen Metzamor Nükleer Enerji Santrali’nin ömrünün dolmasına birkaç yıl kala, Ermenistan santralin ömrünü uzatma kararı aldı. ANKARA PRESS MET IN BAYBURT 10 10 TANAP’IN ANA BORULARI İÇİN İMZALAR ATILDI 09 KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 ANKARA BASINI BAYBURT’TA BULUŞTU HABER / NEWS While there are only a couple of years left to the end of the Metzamor Nuclear Power Plant’s operating life, which was declared by the international authorities as the most dangerous nuclear power plant in the world, Armenia decided to prolong its lifetime. 2 09 HABER / NEWS CONTRACTS SIGNED FOR TANAP’S MAIN PIPES www.hazarworld.com 34 30 16 12 YAZI DİZİSİ / ARTICLE SERIES GÖRÜŞ / OPINION TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİNDE KOBANİ KRİZİ VE SURİYE’NİN GELECEĞİ KOBANI CRISIS IN TURKEY-US RELATIONS AND SYRIA’S FUTURE KAZAKİSTAN HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKEN 15 ŞEY 15 THINGS TO KNOW ABOUT KAZAKHSTAN 34 16 GÖRÜŞ / OPINION 16 44 ERMENİSTAN’IN AVRASYA HAMLESİ ARMENIA’S EURASIA MOVE 30 40 40 BLOG / BLOG 50 34 50 KÜLTÜR & SANAT CULTURE & ART Bölge ile ilgili konser, sergi ve tiyatro faaliyetlerini sizin için derledik. We compiled cultural activities such as concerts, exhibitions, and plays about the region. AZERBAYCAN’IN ULUSLARARASI YATIRIMLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ AN ASSESSMENT OF AZERBAIJAN’S INTERNATIONAL INVESTMENTS 44 44 LIFESTYLE / LIFESTYLE 50 44 YEŞİLÇAM’IN EFSANE İSİMLERİ TUVALLERDE YENİDEN CANLANDI LEGENDARY FIGURES OF TURKISH CINEMA REVIVED ON CANVAS HAZAR WORLD 3 HAZAR’A DAİR / CASPIAN OVERVIEW AHALTEKE DÜNYAYA TANITILACAK AKHAL-TEKE WILL BE INTRODUCED TO THE WORLD Ahalteke atlarının genetik yapıları işbirliği ile korunacak. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından Türkmen Atları Devlet Birliği Atçılık Kompleksi Kalkınış Atlı Oyunlar Grubu’nun İtalya’daki Uluslararası Sirk Festivali’ne katılımına destek verildi. 2 ay boyunca Türkiye’de karantina altına alınan Ahalteke atları, festivale katılmak üzere İtalya’ya gönderildi. Genetic of Akhal-teke horses will be protected in cooperation. Turkish Cooperation and Coordination Agency (TIKA) supported the Turkmen Horses State Union Equestrian Complex Galkynysh Horse Games Group’s participation to the International Circus Festival in Italy. Akhal-teke horses were kept in quarantine for 2 months in Turkey, and then sent to Italy for the festival. ASTANA’DA TÜRKİYE’YE GÜMÜŞ MADALYA TURKEY WON THE SILVER MEDAL IN ASTANA Judoda olimpiyatlara gidecek sporcuları belirleyen ve dünya sıralamasına puan veren Özbekistan Grand Prix’sinde, kadınlar 48 kiloda Sümeyye Akkuş gümüş madalya kazandı. Judoda yıllık takvimin en önemli buluşmalarından sayılan Grand Prix serisinin Özbekistan ayağında 78 kiloda Franziska Konitz, erkekler 90 kiloda Komronşoh Ustopiriyon altın madalya kazandı. Sümeyye Akkuş won the silver medal in 48 kg females in Uzbekistan Grand Prix which determines the athletes to compete in judo olympic games and gives points for the world ranking. In the Uzbekistan round of Grand Prix, which is listed among the most important judo competition, Franziska Konitz won the golden medal in 78 kg females and Komronşoh Ustopiriyon won the golden medal in 90 kg males. TARİHİ PROJEDE SON FINAL STEP IN THE VİRAJ HISTORICAL PROJECT Türkiye’yi Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan’ın temsil ettiği Uluslararası Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi Konferansı Bakü’de gerçekleşti. 23 ülke ve 14 uluslararası kurumun temsilcilerinin katıldığı konferans sonrası kabul edilen ortak bildiride, proje sayesinde Avrupa ve Asya arasındaki deniz ulaşımında yoğunluğun azalacağı, BTK demiryolunun yolcu ve yük taşımacılığında önemli fırsatlar sunacağı belirtildi. 4 International Baku–Tbilisi– Kars Railway Project Conference was held in Baku where Turkey was represented by Ministry of Transport, Marine and Communication Lütfi Elvan with the participation of 23 countries and 14 international institutions. In joint statement of the conference, it is stated that maritime traffic will decrease between Europe and Asia, and BTK railway will offer important opportunities in cargo and passenger transportation. KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 www.hazarworld.com BAKÜ’DE ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK AÇILIMI MULTICULTURALISM INITIATIVE IN BAKU Azerbaycan ve Rusya liderlerinin girişimiyle düzenlenen “Bakü Uluslararası İnsani Forumu” 2-3 Ekim tarihlerinde Haydar Aliyev Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Dördüncüsü düzenlenen forum, 60’ı aşkın ülkeden yaklaşık 500 davetliyi buluşturdu. Çok kültürlülük ile ilgili sorunların gündeme geldiği forumda, insani kalkınma konusunda işbirliğini güçlendirme çağrısı yapıldı. “Baku International Humanitarian Forum” organized by Azerbaijan and Russian leaders took place in October 2-3 in Heydar Aliyev Cultural Center. The forum was held for the fourth time, gathering approximately 500 guests from more than 60 countries. Problems about multiculturalism were discussed and the need to strengthen the cooperation for humanitarian development was raised at the forum. ESKİ BAŞBAKAN’A HAPİS ŞOKU JAIL SHOCK FOR FORMER PRIME MINISTER Gürcistan’ın eski Başbakanı Vano Merabişvili, 3 yıl hapse mahkum edildi. Gürcü basını, daha önce görevini kötüye kullanmak ve devlet malını zimmetine geçirmek suçlarından 5 yıl hapis cezası alan Merabişvili’nin, bu kez de bir cinayet davasında görevini kötüye kullanmak suçundan hapis cezası aldığını yazdı. Former Prime Minister of Georgia Vano Merabishvili is sentenced to 3 years of imprisonment. Georgian press reported that Merabishvili, who had been sentenced to 5 years for misconduct and embezzlement of state property, is found guilty for misconduct in a murder case. KAZAKİSTAN’DA REVISION IN 2015 BÜTÇESİNE KAZAKHSTAN’S 2015 BUDGET REVİZE Kazakistan, petrol fiyatlarının gelecek yıl 80 doların altına düşme ihtimalini göz önünde bulundurarak 2015 yılı bütçesini revize ediyor. ABD Dışişleri Bakanlığı Enerji Enformasyon İdaresi (EIA) bilgilerine göre, dünya petrolünün yüzde 2’sine sahip Kazakistan’da ispatlanmış 30 milyar varil petrol bulunuyor. Kazakhstan is revising its 2015 budget considering the possibility of decrease in oil prices below $80 next year. According to US Department of State Energy Information Administration (EIA), Kazakhstan holds 2 percent of the world oil resources, and 30 billion barrels of proven oil reserves. certain Turkish TV channels via Azerspace-1 satellite to the CIS geography. HAZAR WORLD 5 HAZAR’A DAİR / CASPIAN OVERVIEW DOĞAL GAZ TESİSİNDE CASUS İDDİASI ESPIONAGE CLAIM IN NATURAL GAS FACILITY Biri albay diğeri avukat iki Polonya vatandaşı, ülkelerinde Rusya lehine casusluk yapma suçlamasıyla gözaltına alındı. Gözaltına alınanların Rusya’nın askeri istihbarat servisi GRU için Polonya’daki sıvılaştırılmış doğal gaz tesisleri hakkında bilgi topladıkları iddia edildi. Polonya bir süredir Rusya’ya doğal gaz bağımlılığını azaltmak için Baltık Denizi kıyısında sıvılaştırılmış doğal gaz tesisi inşa ediyor. Two Polish citizens, one colonel and one lawyer were taken into custody on charges of spying in favor of Russia. It is claimed that the detainees were gathering information about liquefied natural gas facilities in Poland on behalf of Russian military intelligence service GRU. Poland has been constructing a liquefied natural gas facility on the shores of the Baltic Sea to reduce natural gas dependency to Russia. RUSYA, 2018 DÜNYA KUPASI’NA HAZIRLANIYOR RUSSIA IS GETTING PREPARED FOR 2018 WORLD CUP Rusya, 2018 Dünya Kupası için 16 milyar dolar harcayacak. Rusya Dünya Kupası Hazırlık Komitesi Başkanı Aleksey Sorokin, açıklanan rakamda herhangi bir değişiklik planlamadıklarını söyledi. 2018 Dünya Kupası’na Moskova, St. Petersburg, Samara, Saransk, Rostov, Soçi, Kazan, Kaliningrad, Volgograd, Nijniy Novgorod ve Yekaterinburg şehirleri ev sahipliği yapacak. Yarı final maçları Moskova ve St. Petersburg’da; final maçı ise yine Moskova’da oynanacak. Russia will spend $16 billion for 2018 World Cup. Russia World Cup Organizing Committee President Aleksey Sorokin stated that they will not make any alterations in the figures. The World Cup 2018 will be hosted in Moscow, St. Petersburg, Samara, Saransk, Rostov, Sochi, Kazan, Kaliningrad, Volgograd, Nijniy Novgorod and Yekaterinburg. Semifinal matches will be played in Moscow and St. Petersburg, and final match will be played in Moscow. TAP’TAN ULUSLARARASI ŞİRKETLERE İHALE ÇAĞRISI TAP’S INVITATION TO TENDER TO INTERNATIONAL COMPANIES Trans Adriyatik Boru Hattı AG (TAP) şirketi, hattın kıyı bölümünün inşaatı için ilk ihale çağrısını yayınladı. Kıyı boru hattı sözleşmeleri, Yunanistan ve Arnavutluk’ta 760 kilometre uzunluğunda ve 48 inç (1,2 metre) çapındaki boruların döşenmesi için mühendislik, tedarik ve inşaat aşamalarını kapsıyor. Tüm uluslararası boru hattı inşaat şirketleri ihaleye davet edildi. Trans Adriatic Pipeline AG (TAP) has issued the first invitation to tender for the construction of the onshore section of the pipeline. Onshore pipeline contracts include the engineering, procurement and construction of approximately 760 km of the pipeline - 48 inches (1.2m) in diameter - in Greece and Albania. Companies being invited to tender are international pipeline construction organizations. 6 KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 www.hazarworld.com NOVEMBER 2014 18-19 ROMANYA PETROL VE GAZ KONFERANSI 18-19 KASIM 2014 BÜKREŞ - ROMANYA Enerji uzmanlarını buluşturacak ve iki gün sürecek olan konferans Radisson Blu Hotel’de gerçekleşiyor. Konferansta petrol, doğal gaz arama ve üretim, enerji güvenliği, hidrokarbonlar, sondaj ve yatırım perspektifleri ele alınacak. Konferansın katılımcıları arasında Alex Milcev, Alexandru Lupea, Alexandru Valeriu Binig, Ambassador Roland Kobia, Andra Casu gibi isimler yer alıyor. 18-20 OGT 2014 18-20 KASIM 2014 AŞKABAT - TÜRKMENİSTAN 19. Türkmenistan Uluslararası Petrol ve Doğal Gaz Konferansı OGT 2014, Aşkabat Sergi Sarayı’nda enerji uzmanlarını ağırlıyor. ‘Temel Eğilimler, Başarılar ve Arayışlar’ başlıklı konferans, Türkmenistan Petrol, Doğal Gaz ve Mineral Kaynakları Bakanlığı tarafından organize ediliyor. Ayrıca Türkmenistan Ticaret Odası ve endüstrisinin katkılarıyla hazırlanıyor. 24-25 7. EİF ULUSLARARASI ENERJİ KONGRESİ VE FUARI 24-25 KASIM 2014 ANKARA - TÜRKİYE Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın desteğiyle Global Enerji Derneği tarafından düzenlenen kongre, çeşitli enerji kaynaklarının ve enerji piyasalarının tüm boyutları ile değerlendirilebileceği bir ortam oluşturmayı amaçlıyor. 7TH EIF INTERNATIONAL ENERGY CONGRESS AND FAIR 24-25 NOVEMBER 2014 ANKARA - TURKEY Organized by Global Energy Association with the support of Energy and Natural Sources Ministry, the Congress aims to create a discussion platform for various energy sources and energy markets. ROMANIA OIL AND GAS CONFERENCE 18-19 NOVEMBER 2014 BUCHAREST - ROMANIA The conference will bring together energy experts for two days in Radisson Blu Hotel. Main discussion topics of the conference will be oil and natural gas exploration and production, energy security, hydrocarbons, drilling and investment perspectives. The conference will host key figures such as Alex Milcev, Alexandru Lupea, Alexandru Valeriu Binig, Ambassador Roland Kobia and Andra Casu. 18-20 NOVEMBER 2014 ASHGABAT - TURKMENISTAN 19th Turkmenistan International Oil and Gas Conference OGT 2014 will host energy experts in Ashgabat Exhibition and Conference Palace. The conference on the “Basic Trends, Successes and Pursuits” will be organized by Turkmenistan Ministry of Oil, Gas and Mineral Resources. Turkmenistan Chamber of Commerce contributes to the organization. HAZAR TAKVİMİ / CASPIAN CALENDAR OGT 2014 KASIM 2014 NOVEMBER 2014 KASIM 2014 2. DOĞU AVRUPA ULUSLARARASI ENERJİ GÜVENLİĞİ KONGRESİ 2nd INTERNATIONAL CONGRESS ON ENERGY SECURITY IN EASTERN EUROPE 6-8 Kasım 2014 / 6-8 November 2014 İzmir, Türkiye / Izmir, Turkey 9. MANGYSTAU BÖLGESEL PETROL, DOĞAL GAZ VE ALTYAPI SERGİSİ 9TH MANGYSTAU REGIONAL OIL, GAS AND INFRASTRUCTURE EXHIBITION 11-13 Kasım 2014 11-13 November 2014 Aktav, Kazakistan / Aktau, Kazakhstan GÜNEYDOĞU AVRUPA PETROL VE DOĞAL GAZ FORUMU SOUTHEAST EUROPE OIL AND GAS FORUM 25-27 Kasım 2014 25-27 November 2014 Atina, Yunanistan / Athens, Greece TRANSUZBEKISTAN 2014 TRANSUZBEKISTAN 2014 12-14 Kasım 2014 / 12-14 November 2014 Taşkent, Özbekistan / Tashkent, Uzbekistan HAZAR WORLD 7 HABER / NEWS GÜNEY GAZ KORİDORU TÜM YÖNLERİYLE TARTIŞILDI SOUTHERN GAS CORRIDOR WAS DISCUSSED IN DETAIL BP Türkiye’nin sponsorluğunda, Turkish Policy Quarterly (TPQ) dergisinin düzenlediği “Güney Koridor’un Kritik Önemi: Tüm Boru Hatları Türkiye’ye Uzanacak mı?” başlıklı yuvarlak masa toplantısı 13 Ekim’de İstanbul Elite World Otel’de gerçekleşti. The roundtable meeting on the “A Critical Juncture for the Southern Corridor: Will All Pipelines Lead to Turkey?” was held in Istanbul Elite World Hotel on October 13 by Turkish Policy Quarterly (TPQ) under the sponsorship of BP Turkey. 2 010’dan bu yana bölgesel enerji dinamikleri üzerine yıllık yuvarlak masa toplantıları düzenleyen TPQ, sektörün önemli temsilcilerini bir araya getirdi. “Güney Koridor’un Kritik Önemi: Tüm Boru Hatları Türkiye’ye Uzanacak mı?” başlığıyla düzenlenen yuvarlak masa toplantısının moderatörlüğünü Hürriyet Daily News gazetesinden Barçın Yinanç üstlendi. Toplantıya; Turcas Petrol A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Matthew J. Bryza, Trans Adriyatik Boru Hattı (TAP) Dış İlişkiler Direktörü Michael Hoffmann, BP Türkiye Kurumsal İletişim Direktörü Murat Lecompte, Enerji Güvenliği Uzmanı John M. Roberts, ADA Üniversitesi’nden Dr. Elnur Soltanov, Dundee Üniversitesi Enerji Merkezi’nden George Stavri katıldı. Toplantıda TANAP’ın statüsü ve Güney Gaz Koridoru enine boyuna tartışılarak, Irak ve Doğu Akdeniz doğal gazının koridora katılma ihtimali değerlendirildi. 8 KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 H TANAP’IN STATÜSÜ VE GÜNEY GAZ KORİDORU MASAYA YATIRILDI. TANAP’S STATUS AND SOUTHERN GAS CORRIDOR WAS DISCUSSED. olding annual roundtable meetings on regional energy dynamics since 2010, TPQ gathered important actors of the sector. Barçın Yinanç from Hürriyet Daily News was the moderator of the roundtable meeting “A Critical Juncture for the Southern Corridor: Will All Pipelines Lead to Turkey?” Turcas Petrol A.Ş. Board Member Matthew J. Bryza, Trans Adriatic Pipeline (TAP) External Affairs Director Michael Hoffmann, BP Turkey Corporate Communications Director Murat Lecompte, Energy Security Expert John M. Roberts, Dr. Elnur Soltanov from ADA University, and George Stavri from Dundee University Energy Center attended the meeting. Current status of TANAP and Southern Gas Corridor was discussed in details and the possibility of integration of Iraq and Eastern Mediterranean natural gas to SGC was evaluated. www.hazarworld.com ANKARA BASINI BAYBURT’TA BULUŞTU SOCAR Türkiye CEO’su Kenan Yavuz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Ekim’deki Bayburt programına Ankara basını ile katıldı. C umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz ay toplu açılış töreni kapsamında Bayburt halkıyla buluştu. SOCAR Türkiye CEO’su Kenan Yavuz, Erdoğan’ı ve yanındaki heyeti Mustafa Kartoğlu (Star), Bülent Aydemir (Habertürk), Abdülkadir Selvi (Yeni Şafak), Deniz Zeyrek (Hürriyet), Mahmut Övür (Sabah) ve Hakan Güldağ (Dünya) ile karşıladı. Yavuz; “Bayburt, Cumhuriyet tarihinde halkın seçtiği ilk Cumhurbaşkanı’nı ne kadar sevdiğini rekor oyla gösterdi, Cumhurbaşkanımız Erdoğan da Bayburt’u seviyor. Bu sonuç Türkiye’yi 2023 hedefleri ile buluşturacak ve Bayburt’umuzun makus talihini yenmesine vesile olacaktır” dedi. Erdoğan’ın ilk yurt içi ziyaretlerinden birini Bayburt’a yapmasının onur vesilesi olduğunu belirten Yavuz; “Bayburt’ta misafir ettiğimiz tüm gazeteci dostlarımız da aynı görüşte, bu şehrin tarihsel dokusuyla buluşması gerekiyor. Bu fırsatı iyi değerlendirip, yeniden Anadolu’nun ve Türk kültürünün en kadim şehirlerinden biri olmalıyız” dedi. BAYBURT, CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’I AĞIRLADI. BAYBURT HOSTED PRESIDENT ERDOĞAN. ANKARA PRESS MET IN BAYBURT SOCAR Turkey CEO Kenan Yavuz accompanied President Recep Tayyip Erdoğan during his Bayburt visit on October 14 together with press members from Ankara. P resident Recep Tayyip Erdoğan visited Bayburt last month as part of the inaugural ceremony. SOCAR Turkey CEO Kenan Yavuz, Mustafa Kartoğlu (Star), Bülent Aydemir (Habertürk), Abdülkadir Selvi (Yeni Şafak), Deniz Zeyrek (Hürriyet), Mahmut Övür (Sabah) and Hakan Güldağ (Dünya) welcomed Erdoğan and the accompanying delegation. Yavuz said, “With the highest votes in favor throughout Turkey, Bayburt people expressed their love for the first elected President in the history of republic. This result will contribute to Turkey’s 2023 targets and also help Bayburt overcome its ill fate”. Stating that Erdoğan’s paying his first domestic visit to Bayburt is an honor for Bayburt, Yavuz said, “All our journalist guests in Bayburt share the same opinion, they believe that this city should meet with its historical texture. We need to make use of this opportunity to raise its name once again as one of the most ancient cities of Anatolia and Turkish culture. HAZAR WORLD 9 HABER / NEWS TANAP’IN ANA BORULARI İÇİN İMZALAR ATILDI CONTRACTS SIGNED FOR TANAP’S MAIN PIPES Türkiye’nin enerji ihtiyacının karşılanması ve enerji arz güvenliğinin sağlanması bakımından büyük önem taşıyan TANAP projesinin önemli aşamalarından biri daha tamamlandı. One of the most important stages of TANAP has been completed, which is a very essential project for meeting Turkey’s energy need and ensuring the energy supply security of Turkey. A nkara Marriott Otel’de düzenlenen TANAP Ana Hat Boruları Alım Sözleşmeleri İmza Töreni’ne Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yanı sıra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, SOCAR Başkanı Rövnag Abdullayev ve ihaleyi kazanan konsorsiyum bürokratları katıldı. 14 Ekim’de düzenlenen törende konuşan Bakan Taner Yıldız, uluslararası siyaset ile enerji korelasyonun içe içe olduğuna işaret ederek, enerjinin siyaset üzerindeki etkisine dikkat çekti. “Türkiye, TANAP’taki hisselerini yüzde 30’a, Şah Deniz’deki hisselerini ise yüzde 19’a çıkardı” şeklinde konuşan Yıldız, uluslararası siyasetin tartışıldığı bir bölgede, kaosun yaşandığı bir noktada Türkiye’nin istikrarının önem kazandığının altını çizdi. Başbakan Ahmet Davutoğlu da konuşmasında tarihi bir gün yaşandığını kaydetti. 10 KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 P 6 YERLİ ÜRETİCİ, İHALENİN YÜZDE 80’LİK KISMINI ALDI. 6 LOCAL PRODUCERS ASSUMED 80 PERCENT OF THE TENDER. rime Minister Ahmet Davutoğlu, Minister of Energy and Natural Resources Taner Yıldız, Minister of Customs and Trade Nurettin Canikli, Minister of Economy Nihat Zeybekçi, SOCAR President Rövnag Abdullayev and consortium bureaucrats attended the Signing Ceremony for TANAP Main Line Pipes Purchase Contracts held in Ankara Marriott Hotel. Speaking at the ceremony held in October 14, Minister Taner Yıldız indicated that international politics and energy is correlated, and pointed out the effect of energy on politics. Mr. Yıldız said “Turkey has increased its stakes in TANAP to 30 percent and in Shah Deniz to 19 percent.” He highlighted that in a region where international politics are discussed, Turkey’s stability gains more importance in chaotic times. Prime Minister Ahmet Davutoğlu stated that it is a historical day. Prime Minister www.hazarworld.com Türkiye ve Azerbaycan’ın dostluğunun hayal edileni gerçeğe dönüştürdüğünü belirten Davutoğlu, şunları söyledi: “Bugün bu törenle, projenin bir aşamasını devreye sokmaktan mutluluk duyuyoruz. Önümüzdeki Türk -Azeri ilişkilerinin güzel bir örneği. Birçok ülkede krizler yaşanırken, büyük stratejilerin getirdiği büyük bir özellik var. Hat, enerji jeopolitiği açısından önemli olacak. Bu hem Türkiye’nin enerji talebi açısından önem taşıyor hem de transit ülke olarak gazın Kafkaslar’dan Balkan ülkelerine aktarılması açısından önemlidir. Türkiye’nin enerji perspektifini ortaya koyuyor. Azerbaycan ve Türkiye pazılın parçalarını tamamlıyor.” TANAP’ın sadece bir enerji projesi değil, aynı zamanda barış projesi olduğuna değinen Davutoğlu, “İpek Yolu’nun nasıl bir barış hattı oluşturduğunu biliriz. Kriz bölgesi olan Kafkaslar ve Balkanlar arasında barış köprüsü olmuştur. Bu hat, üzerindeki ülkelerle dostlukları pekişecektir” dedi. SOCAR ve TANAP Yönetim Kurulu Başkanı Rövnag Abdullayev ise Haziran 2012’de TANAP’a ilişkin Azerbaycan ve Türkiye hükümetleri arasında imzalanmış olan Hükümetlerarası ve Ev Sahibi Ülke Anlaşması’nın enerji sektöründeki işbirliğini daha da güçlendirdiğini söyledi. TANAP’ta 1 milyon 200 bin tonluk işin yaklaşık üçte birine denk gelen 400 bin tonluk bölümünü tek başına Tosçelik karşılayacak. Borusan-Mannesmann, Erciyas Boru ve Noksel Boru’nun oluşturduğu üçlü konsorsiyum yaklaşık 300 bin tonluk kısmı, Ümran Boru ve Emek Boru’nun oluşturduğu grup da 200 bin tonluk kısmı aldı. KAPASİTENİN 31 MİLYAR METREKÜPE ÇIKARILMASI HEDEFLENİYOR. THE CAPACITY WILL BE INCREASED TO 31 BILLION CUBIC METERS. expressed that the friendship between Turkey and Azerbaijan turned the dream into reality. He said: “Today we are glad to commence another phase of the project. We see a nice example of Turkish – Azerbaijani relations. While there is crisis in many countries, we experience a great period with big strategies. The line will be important for energy geopolitics. This is important for the energy demand of Turkey, and as a transit country, it contributes to the distribution of natural gas from Caucasia to Balkan countries. Turkey puts forth its energy perspective. Azerbaijan and Turkey are like the pieces of a puzzle, completing each other.” Prime Minister Davutoğlu emphasized the fact that TANAP is not only an energy project but also a project of peace. He added, “We know that the peaceful route created by the Silk Road. It was a peace bridge between Caucasia and Balkans. This line will enhance the friendship of countries located on the route.” SOCAR and TANAP Chairman of the Board Rövnag Abdullayev stated that TANAP Intergovernmental and Host Country Agreements signed between Azerbaijan and Turkey in June 2012 has strengthened the cooperation in energy sector. Tosçelik will meet 400 thousand tons of the workload which is 1 million 200 thousand tons in total. The triple consortium consisting of Borusan-Mannesmann, Erciyas Boru and Noksel Boru will meet 300 thousand tons and the Ümran BoruEmek Boru consortium meets the remaining 200 thousand tons. HAZAR WORLD 11 HABER / NEWS TÜRK DÜNYASI İSTANBUL’DA BİR ARAYA GELDİ Beşinci yılına giren Nahçıvan Anlaşması’nın yıl dönümü olan “3 Ekim Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Günü” Çırağan Sarayı’nda düzenlenen resepsiyonla kutlandı. R esepsiyona Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Kudret Bülbül, Atatürk Üniversitesi Rektörü ve Türk Üniversiteler Birliği Dönem Başkanı Hikmet Koçak, TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (TDİK) Eski Genel Sekreteri Halil Akıncı, İstanbul’daki başkonsoloslar, uluslararası teşkilatların temsilcileri, iş adamları ve basın temsilcilerinden oluşan yaklaşık 150 davetli katıldı. 17 Eylül itibariyle TDİK’nin Genel Sekreterlik görevini Halil Akıncı’dan resmen devralan Ramil Hasanov, resepsiyonun açılışında yaptığı konuşmada konseyin yürüttüğü somut projelerle sadece üyeleri arasında değil diğer bölge ülkelerinin de katılımıyla tüm Kafkasya ve Orta Asya coğrafyasında barış ve istikrarı hedeflediğini ve bölgede özgün ve etkin bir aktör olmasının ümit edildiğini ifade etti. Konuşmaların ardından, TDİK Eski Genel Sekreteri Halil Akıncı’ya üstün hizmetlerinden dolayı plaket takdim edildi. 12 KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 01 Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (TDİK) Eski Genel Sekreteri Halil Akıncı ve TDİK’nin Yeni Genel Sekreteri Ramil Hasanov. 01 Halil Akıncı, Former Secretary General of Turkic Speaking Countries Cooperation Council (TDIK) and Ramil Hasanov, Current Secretary General of TDİK. TURKIC WORLD GATHERED IN ISTANBUL “October 3 Day of Cooperation of Turkic Speaking Countries” was celebrated as the fifth anniversary of the Nakhchivan Agreement with a reception held in Çırağan Palace. A pproximately 150 guests attended the reception, including the Deputy Minister of Foreign Affairs Naci Koru, İstanbul Governor Vasip Şahin, President of Turks Abroad and Relative Communities Kudret Bülbül, Atatürk University Rector and Turkish Universities’ Union Term President Hikmet Koçak, TÜRKSOY Secretary General Düsen Kaseinov, Former Secretary General of Turkic Speaking Countries Cooperation Council (TDİK) Halil Akıncı, consul generals in Istanbul, representatives of international organizations, businessmen and press members. Ramil Hasanov has taken over the Secretary General position of TDİK from Halil Akıncı on September 17. In his opening speech, Hasanov stated that the council aims to sustain peace and stability not only among its members but also in all Caucasia and Central Asia with concrete projects, and the council shall be a unique and efficient player in the region. Then, Former Secretary General of TDİK was presented a plaque for his outstanding services. www.hazarworld.com KÜRESEL ENERJİ GÖRÜNÜMÜ DEĞİŞEBİLİR GLOBAL ENERGY OUTLOOK MAY CHANGE Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından hazırlanan “Dünya Enerji Görünümü 2014-Afrika Özel Raporu”nun Türkiye tanıtımı, IEA Başekonomisti Fatih Birol’un katılımıyla gerçekleşti. International Energy Agency’s (IEA) “World Energy Outlook 2014 – Africa Special Report” was introduced in Turkey with the participation of IEA Chief Economist Fatih Birol. S abancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) ve APCO Worldwide tarafından düzenlenen toplantıda konuşan Birol, enerji gündemine ilişkin soruları yanıtladı. Rusya ile Ukrayna arasında doğal gaz konusundaki görüşmeler ile ilgili soruları yanıtlayan Birol, müzakerelerden olumlu sonuç çıkacağını tahmin ettiğini ve bu sonucun da herkes için kârlı bir netice sağlayacağını ifade etti. Irak ve Doğu Akdeniz gazı ile ilgili yorumlarda bulunan Birol, “Şu anda hem Irak’a hem de Doğu Akdeniz gazına baktığımız zaman burada rezervler açısından bir sorun yok. Buradaki sorunlar şu anda tamamen jeopolitik nedenlerden doğan sorunlar. Bu sorunlar halledildiğinde, bu gazın tüketici merkezlere gitmemesi için bir neden görmüyorum” dedi. Toplantıda enerjinin Afrika’nın geri kalmış ekonomiye sahip olması gerçekliğini tamamıyla değiştirebileceğine değinen Birol, büyüme potansiyeli son derece yüksek bu kıtada Türkiye de dahil gelişmekte olan ülkeler için çok büyük yatırım imkanları olduğuna dikkat çekti. M ETKİNLİKTE ENERJİ ALANINDA YAPILAN YATIRIMLARA DİKKAT ÇEKİLDİ. ENERGY INVESTMENTS WERE EMPHASIZED DURING THE EVENT. aking a speech at the meeting held by Sabancı University İstanbul International Center for Energy and Climate (IICEC) and APCO Worldwide, Fatih Birol answered the questions about the energy agenda. In reply to questions about natural gas negotiations between Russia and Ukraine, Birol expressed that he expects a positive result in the negotiations and that it will be beneficial for all parties. Birol commented on Iraq and Eastern Mediterranean gas and said, “Now there is no problem regarding the reserves for Iraq and Eastern Mediterranean. Here, the problems are completely geopolitical. When these problems are settled, this gas resource can be distributed to consumers”. Birol underlined that energy can change the fact that Africa has an underdeveloped economy, and he also stated that there are huge investment opportunities in this prospective continent for developing countries, including Turkey. HAZAR WORLD 13 HABER / NEWS ENERJİ YATIRIMCILARI ‘BİLGİ’LENDİ CONGRESS FOR ENERGY INVESTORS Enerji sektörünün geleceği, ekonomik pazar bağlamında enerji, enerji hukuku ve sektörde girişimcilik konularının ele alındığı “IPFYE Enerji Kongresi”nde enerji sektörünün liderleri buluştu. Future of the energy sector, energy within the scope of economic markets, energy law and entrepreneurship in the sector were discussed at the “International Platform for Young Entrepreneurs” with the participation of energy sector leaders. I İ stanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası Genç Girişimciler Platformu, 24-25 Ekim tarihlerinde Santral İstanbul Kampüsü’nde gerçekleşen IPFYE Enerji Kongresi’nde, Türkiyeli bürokratlar ile enerji sektörünün önde gelen isimlerini, bürokratları ve akademisyenleri ağırladı. Kongre, 11 ülkeden akademisyen, iş adamı ve öğrenciye ev sahipliği yaptı. Ekonomik pazar bağlamında enerji, enerji sektörünün geleceği, sektörde girişimcilik ve enerji hukuku konularının ele alındığı kongrede açılış konuşmasını yapan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bulunduğu coğrafya itibarıyla zengin doğal gaz ve petrol rezervlerine komşu olan Türkiye’nin, kaynak ülkelerle tüketici piyasaları arasında güvenli bir köprü vazifesi görmeye devam edeceğini belirterek, Doğu-Batı enerji koridorunun öncüleri olan Irak-Türkiye ve Bakü-Tiflis-Ceyhan ham petrol boru hatlarının tamamlanmasının ardından, BaküTiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı’nın işler hale getirildiğini anlattı. 14 KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 KONGRE, 11 ÜLKEDEN AKADEMİSYEN, İŞ ADAMI VE ÖĞRENCİYE EV SAHİPLİĞİ YAPTI. CONGRESS HOSTED ACADEMICIANS, BUSINESSMEN AND STUDENTS FROM 11 COUNTRIES. stanbul Bilgi University International Platform for Young Entrepreneurs (IPFYE) organized the IPFYE Energy Congress on October 24-25 in Santral Istanbul campus, gathering bureaucrats, academicians and leading figures of the energy sector. Congress hosted academicians, businessmen and students from 11 countries. Main discussion topics were energy within the scope of economic markets, future of the energy sector, entrepreneurship in the sector and energy law. Deputy Prime Minister Bülent Arınç made an opening speech at the congress, and stated that Turkey, which is surrounded by rich natural gas and oil reserves, will continue to act as a reliable bridge between upstream states and consumer markets. Arınç underlined that, following the completion of Iraq-Turkey and Baku-TbilisiCeyhan crude oil pipelines which are the pioneers of East-West energy corridor, Baku-Tbilisi-Erzurum Natural Gas Pipeline became operational. www.hazarworld.com HAZAR WORLD 15 GÖRÜŞ / OPINION IŞİD / ISIS TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİNDE KOBANİ KRİZİ VE SURİYE’NİN GELECEĞİ Uluslararası sistemde Soğuk Savaş ve sonrasındaki siyasal gelişmeler dikkate alındığında, Türk dış politikasında ABD ile ilişkiler daima öncelikli öneme sahip oldu. KOBANI CRISIS IN TURKEY–US RELATIONS AND THE FUTURE OF SYRIA When the Cold War and post-Cold War developments in the international system are considered, relations with USA have always been a priority in Turkish Foreign Policy. T PROF. DR. MESUT HAKKI CAŞIN HASEN DIŞ POLITIKA VE GÜVENLIK ARAŞTIRMALARI MERKEZI UZMANI SENIOR FELLOW, HASEN CENTER ON FOREIGN POLICY AND SECURITY 16 ürkiye’nin sınır komşusu Suriye’de yaşanan iç savaş ile eş zamanlı ortaya çıkan ve Irak’ı etkisine alan IŞİD terör eylemlerinin iki ülke ilişkilerini yeni bir noktaya taşıdığı gözlemleniyor. Türkiye’nin bu mücadelede alabileceği olası roller, ABD ve Türkiye devlet başkanları düzeyinde müzakere edildi. NATO’nun yeni Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ilk ziyaretlerinden birini Türkiye’ye gerçekleştirerek, İttifak’ın desteğini yeniledi. Müteakiben, ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel ve ABD Başkanı Barack Obama’nın özel danışmanı John Allen Ankara’da görüşmelerde bulundu. General John Allen’in Ankara’da yaptığı temaslar sonucunda, iki ülkenin ılımlı Suriye muhalefetine eğitim vermek ve lojistik destek sağlamak konusunda uzlaştığı, taraflarca açıklandı. Ancak, IŞİD’in Suriye sınırında Kobani (Ayn el Arap) bölgesine yoğunlaştırdığı saldırıları, TürkiyeABD arasında bir tür uluslararası kredibilite sınavı ve bölgesel ortaklığın yeniden kurgulandığı farklı parametrelere dayanan bir algı denklemini de iki ülkenin başkentlerinin ajandasına dahil etti. ABD, PYD güçlerine havadan silah yardımı yaparken, KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 I 01 t is observed that terrorist actions of ISIS, which is a terrorist organization that has arisen during the civil war in Turkey’s neighbor Syria and which has penetrated into Iraq, elevates the relations between Turkey and USA to a new level. Turkey’s possible roles have been negotiated at the presidential level. New Secretary General of NATO Jens Stoltenberg renewed the support of the alliance by paying his first visit to Turkey. Chuck Hagel, US Minister of Defense, and John Allen, Special Consultant of US President Barrack Obama, had bilateral meetings in Ankara. After General John Allen’s visits, it is declared that two countries have agreed on training the moderate Syrian opposition and providing logistic support. After the attacks of ISIS are intensified at the Syrian border Kobani (Ayn al-Arab) region, a perception equation is brought to both countries’ agenda, which is a sort of international credibility test between Turkey and United States and which depends on different parameters in which the regional part- www.hazarworld.com Ankara bazı Peşmerge askerlerinin IŞİD ile mücadele etmek üzere Türkiye üzerinden geçişine izin verdi. IŞİD’İN TÜRKİYE SINIRLARINDA YARATTIĞI TEHDİT 01 Suriye-Türkiye sınırında çatışmalar sürüyor. 01 Ongoing conflicts at Syrian-Turkish border. Ankara, koalisyona aktif katılımında, güvenli bölge ve uçuşa kapalı bölge ilan edilmesi, Suriye’deki ılımlı unsurların eğitilmesi ve gerekli askeri araç gereçle donatılmasını öne sürdü. Ancak Türkiye’nin bu fikrine Fransa dışında destek gelmedi. ABD ve İngiltere Dışişleri Bakanlarının “incelenmeye değer fikir” açıklamaları, diplomatik açıdan yeterli desteğin olmadığını ortaya koydu. ABD Savunma Bakanlığı, böyle bir planın masada olmadığını ifade etti. Bütün bu gelişmelere rağmen, Batı basınında Ankara’nın, IŞİD’e karşı mücadelede NATO ve ABD yetkilileriyle yürüttüğü müzakerelerde, Türkiye’nin uluslararası koalisyona katılımı için ileri sürdüğü uçuşa yasak bölge denkleminin pratikte yararlı olamayacağı görüşüne yer verildi. Buna ilaveten, Türk Ordusu’nun örgüte karşı Kobani’de askeri operasyon düzenlemediği konusunda sert eleştirilerin yapıldığı görülüyor. nership has been reformed. While USA is providing military aid to PYD forces, Ankara has allowed peshmarga to enter Syria through Turkey in order to fight with ISIS. ISIS THREAT ON TURKISH BORDERS Ankara has brought forward the idea of safe zone and no flight zone, or training the moderate opposition and giving military aid to those forces. However, this idea was not supported by others except France. Ministers of Foreign Affairs of USA and UK regarded it as “an idea worth examination” and put forward the fact that there is no sufficient diplomatic support. US Ministry of Defense stated that no such plan is on the table. Despite all these developments, the Western media indicated that the no flight zone idea offered by Turkey in the negotiations with NATO and USA officials will not be helpful in practice in the fight against ISIS. In addition, there are heavy critics against the Turkish Army for not performing a military operation against the organization in Kobani. The HAZAR WORLD 17 IŞİD / ISIS IŞİD’in, Haziran 2014’te başlattığı ve uluslararası kamuoyunda şaşkınlık yaratan saldırılarda, “temizle-tut-inşa et” (clear-holdbuild) taktiğini uygulayarak, şimdiden Irak ve Suriye’de büyük coğrafi alanları hâkimiyeti altına almayı amaçladığını gözlemliyoruz. Ancak, Türkiye sınırlarına çok yakın saldırılarda bulunan IŞİD’in, Türkiye’nin iç siyasal istikrarını ciddi şekilde tehdit ettiği gibi, potansiyel eylem yapma niteliğiyle de gelecekte kaos oluşturabilecek yeteneklere sahip olduğu bir gerçektir. IŞİD’in yarattığı tehdit potansiyelinin etkisiz kılınamaması halinde, Irak ve Suriye topraklarının bütünlüğü tehlikeye girebileceği gibi Kürtler ve Araplar arasında yeni bir etnik ve mezhepsel savaşın Ortadoğu bölgesini farklı bir istikrarsızlık ve belirsizlik sürecine sokma tehlikesi de uzak değil. Askeri strateji açısından bakıldığında, örgüte karşı Irak ve Suriye’de elde edilmek istenen askeri ve politik başarı, ABD liderliğindeki hava bombardımanı ile mobilizasyon yeteneği kısıtlanan IŞİD militanlarına “süpürme” (mopping up) operasyonu yapabilecek etkin kara unsurlarının varlığına bağlıdır. Bu itibarla, bölge coğrafi yapısının zorlukları dikkate alındığında yeterli ve ateş gücü yüksek kara unsuruyla desteklenmeyen hava operasyonundan etkili netice alınması oldukça zor görülüyor. Bu durum, savaşın uzaması, sivillerin hayatlarını kaybetmeleri ve yeni bir şiddet sarmalının bölgeyi on yıllar daha istikrarsız hale getirmesine yol açabilecek olumsuzlukları bünyesinde taşıyor. Ancak, Suriye’nin kitlesel göçle karşılaştığı, yıkılan devlet bürokrasisi ve devam eden iç savaş düşünüldüğünde, orta vade kapsamında Batı’dan aldığı askeri ve siyasal destek ile meşruiyet zorlamaları neticesinde, bölgenin PKK, PYD ve YPG tarafından kontrolüne geçerek, sınırları değiştirmek için yeni bir çatışma ortamına zemin hazırlaması kaçınılmaz görülüyor. Nitekim, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “PKK ile PYD arasında bir fark yoktur” açıklamasını yapmıştı. PYD, Duhok’ta yapılan toplantıda, Afrin, Cezire ve Kobani’de özerklik ilan etti. Buna karşılık, 1250 kilometre uzunluğundaki Suriye-Irak sınırının IŞİD veya PYD tarafından kontrolü, Türkiye’nin milli güvenliği açısından kabul edilemez. Türkiye bu olumsuzluklara rağmen, 1,6 milyon Suriyeli sığınmacıya ilaveten, IŞİD şiddetinden kaçan 200.000 Kobanili sığınmacıyı da kabul etmek fedakarlığına katlandı. 18 KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 02 ANKARA, BAZI PEŞMERGE ASKERLERİNİN IŞİD İLE MÜCADELE ETMEK ÜZERE TÜRKİYE ÜZERİNDEN GEÇİŞİNE İZİN VERDİ. ANKARA ALLOWED PESHMARGA TO PASS TURKISH BORDERS TO SYRIA WITH THE AIM OF FIGHTING WITH ISIS. attacks initiated by ISIS in June 2014 surprised the international public opinion, and we have seen that they adopt the ‘clear-hold-build’ tactic and aim to dominate huge geographical areas in Iraq and Syria. However, ISIS attacks very close areas to Turkish borders, which is posing a threat to the internal political stability of Turkey. It also has the potential to create a havoc in the future with its ability to perform terrorist acts. If the threat potential of ISIS cannot be eliminated, the territorial integrity of Iraq and Syria will be endangered, and also it may cause the Middle East region to enter into a period of instability and uncertainty due to a new ethnic and sectarian fight between Kurds and Arabs. When it comes to military strategy, military and political success against the organization in Iraq and Syria can only be possible with efficient land forces against demobilized ISIS forces via air bombardment led by USA. Therefore, when the geographical difficulties of the www.hazarworld.com Bölgede Türk ordusunun Irak veya Suriye’de askeri operasyon başlatması halinde, Suriye ordusu, Hizbullah milisleri ve İran’ın paramiliter kuvvetleriyle savaş riskini ortaya çıkararak, harekâtın dolaylı olarak Suriye topraklarında Türk-İran çatışmasına yol açma riskinin yüksek olduğu biliniyor. Öte yandan uluslararası hukuka göre, Türkiye’nin ancak BM Güvenlik Konseyi tarafından alınacak yetki ile harekete geçebileceği gözden kaçırılmamalı. Bu gelişmelerin yanı sıra, Ankara, Türkiye’yi IŞİD’e karşı yapılacak saldırılarda “launching pad” (atış rampası) durumuna sokacak planları askeri ve siyasal açıdan ihtiyatla karşılıyor. Türkiye, İncirlik Hava Üssü’nü, tam olarak koalisyon hava gücüne açmasa dahi, ABD, hâlihazırda insansız hava araçları aracılığıyla Irak hava sahası üzerinde keşif uçuşları için tam etkinliği ile kullanıyor. ABD’NİN KOBANİ YAKLAŞIMINDAKİ TEMEL PARAMETRELER ABD’nin IŞİD’le mücadelede benimsediği mevcut stratejisinde, Suriye Esad rejimi bir- region are considered, an air operation which lacks sufficient and high firepower land forces will fail. This situation may prolong the war, increase the death rate among civilians and lead to a new violence cycle that will make the region unstable for several decades. However when mass immigration confronted by Syria, the collapsed bureaucracy and the ongoing civil war are considered, it seems inevitable that a new fight will change the borders via PKK, PYD and YPG’s gaining control of the region with the military and political aid offered by the West. As a matter of fact, President Recep Tayyip Erdoğan said, “There is no difference between PKK and PYD”. In the meeting held in Duhok, PYD declared autonomy in Afrin, Cezire and Kobani. However, ISIS or PYD’s control of our borders with Syria and Iraq which is 1250 km long is unacceptable for the national security of Turkey. Turkey, despite all these negative aspects, have opened its borders for 200.000 Kobani refugees in addition to 1.6 million Syrian refugees in Turkey. In case Turkish Army initiates a military operation in Iraq or Syria, such an operation will trigger the risk of a war with the Syrian army, Hezbollah militia and Iran’s paramilitary forces and will indirectly lead to a Turkish-Iran conflict in Syrian territories. On the other hand, according to international law, one should not miss the fact that Turkey can only act under the authority to be granted by UN Security Council. Apart from these developments, Ankara cautiously considers the plans in which Turkey becomes a launching pad in the attacks against ISIS in military and political aspects. Even yet Turkey has not opened the İncirlik Air Base to the air force of coalition, USA utilizes it in full function via unmanned drones for exploration over Iraq air zone. 02 NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu. 02 NATO Secretary General Jens Stoltenberg and Turkish Minister of Foreign Affairs Mevlüt Çavuşoğlu. BASIC PARAMETERS OF USA’S APPROACH TO KOBANI In the current strategy of USA against ISIS, we observe that military forces and facilities of the Assad regime in Syria are being kept out of target and an intelligence cooperation is established with Damascus. As a result, ongoing conflicts in the region are expected to further intensify. We can say that HAZAR WORLD 19 IŞİD / ISIS likleri ile askeri tesisleri hedef dışında tutularak, Şam ile istihbarat işbirliğine gittiğini gözlemliyoruz. Sonuç olarak, bölgede halen devam eden çatışmaların giderek şiddetlenmesi beklenebilir. ABD-Türkiye ilişkilerinin yeni süreçten geçtiği söylenebilir. Kanaatimizce, tarihi ve siyasal açıdan iki müttefik ülkenin farklı duruşları olsa dahi, Ankara’nın öneminin Kobani ile kıyas götüremeyecek farklı denklemlere dayandığı biliniyor. Ortak bir uzlaşı ve çözümün çok uzak olmadığı düşünüldüğünde, Türkiye’nin en önemli müttefiki konumundaki Washington’un Türk kamuoyunun gelişmelere yönelik hassasiyetlerini ve Ankara’nın endişelerini de dikkate alarak, güven ortamını yeniden kurmasının iyimser senaryo içinde yer alacağı düşünülüyor. Unutmamak gerekir ki, her iki ülkenin bölgesel ve küresel ortaklık çıkarlarının stratejik denklemi, dar bir coğrafi alanda sıkışan IŞİD terör örgütüne karşı mücadelede farklı çözümler üretebilecek potansiyele sahiptir. Devletler arasında kalıcı diplomasinin, çözüm üretebilen ve zorlukları aşabilen karşılıklı anlayış ve müzakere süreci ile mümkün olabileceği bir gerçektir. Kanaatimizce, yeni ABD Büyükelçisi’nin mesaisi zorlu bir sınav ile başladı. Ancak durum, 1 Mart tezkeresi kadar kırılgan değil. Bilakis güvenin hâkim olduğu sağduyu içinde hem Türkiye’nin sınır güvenliğinin sağlanması hem de bir bütün içinde Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğü ve kalıcı barışa kavuşturulması hedefinde ileri adımlar atılması ile mümkün olabilecek. 20 KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 KOBANI’DEKI IŞİD HEDEFLERI BOMBALANDI. ISIS TARGETS WERE BOMBED IN KOBANI. US-Turkey relations are passing through a new period. In our opinion, even if the stance of these two historically and politically ally countries are different, the importance of Ankara depends on equations which are far more different than Kobani. When it is considered that a mutual understanding and solution is not so far, there is an optimistic scenario predicting that Washington, as being the most important ally of Turkey, will build confidence by taking into consideration the sensitivity of Turkish public towards the developments and concerns of Ankara. One shall bear in mind that the strategic equation of regional and global partnership of both countries has the potential to produce different solutions in the fight against ISIS terrorist organization which is stuck in a narrow geographic location. Inter-state and permanent diplomacy can only be achieved by a mutual understanding and negotiation which can provide solutions and overcome bottlenecks. In our opinion, the work of new USA Ambassador has started his duty with a compelling task. However the situation is not as vulnerable as it was during the Note that was published on March 1. On the contrary, with trust and confidence, ensuring the security of Turkish borders and keeping the territorial integrity of Iraq and Syria will be achieved via progressive steps for permanent peace. www.hazarworld.com HAZAR WORLD 21 KAPAK / COVER 22 METZAMOR / METZADA KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 www.hazarworld.com ATOM BOMBASININ ETRAFINDA DANS ETMEK Uluslararası otoriteler tarafından dünyanın en tehlikeli nükleer santrali ilan edilen Metzamor Nükleer Enerji Santrali’nin ömrünün dolmasına birkaç yıl kala, Ermenistan santralin ömrünü uzatma kararı aldı. Tehlike, Türkiye’nin hemen 16 kilometre uzağında bulunuyor ve alınan yeni kararla nükleer santral 12 yıl daha korkulu rüya olmaya devam edecek. FIGEN AYPEK AYVACI DANCING AROUND THE ATOMIC BOMB While there are only a couple of years left to the end of the Metzamor Nuclear Power Plant’s operating life, which was declared by the international authorities as the most dangerous nuclear power plant in the world, Armenia decided to prolong its lifetime. The danger is located just 16 kilometers away from Turkey, and with this decision, the nightmare will continue for 12 years more. HAZAR WORLD 23 METZAMOR / METZADA E ğer 2011 yılında meydana gelen Fukuşima Nükleer Santrali faciasını göz ardı etmeyi başarabilirsek gelişmiş teknoloji sayesinde günümüzde nükleer santrallerin daha güvenli olduğuna neredeyse inanacağız. Tabii bu inanç, muhafaza kazanı gibi hayati önem taşıyan güvenlik ekipmanları ile donatılmış yeni nesil santraller için geçerli. Ama maalesef bazı eski nesil nükleer santraller potansiyel saatli bomba gibi çalışmaya devam ediyor. Bunlardan biri de Türkiye’nin sadece 16 kilometre ötesinde bulunan ve dünyanın en tehlikeli nükleer santrali ilan edilen Ermenistan’daki Metzamor Nükleer Santrali. Ağrı Dağı’nın gölgesindeki bir bölgeye yerleşmiş olan Metzamor Nükleer Santrali, Türkiye sınırına Ermenistan’ın başkenti Erivan’dan daha yakın. Santrali saatli bir bombaya dönüştüren nedenlerin başında Doğu Anadolu Fay Hattı üzerinde bulunması geliyor. Öte yandan 1977 yılında Sovyetlerin en eski teknolojisi ile yapılan bu santral, en ilkel basınçlı su tipi nükleer santral tasarımlarının bir örneği. Birincil muhafaza yapıları olmayan bu nükleer santrallerden dünyada pek kalmadı. İşte yapısı ve bulunduğu yer itibariyle Metzamor, dünyanın en tehlikeli nükleer enerji santrali olarak kabul ediliyor. ERMENİSTAN İÇİN HAYATİ ÖNEMİ VAR Türkiye, Azerbaycan ve İran gibi çevre ülkeleri de içine alan bölge için hayati tehlike taşıyan Metzamor Santrali, ironik bir şekilde Ermenistan için ise hayati bir önem taşıyor. Bu santral Ermenistan’ın elektrik ihtiyacının %40’ını karşılıyor. Çevre ülkelerle iyi ilişkileri olmayan Ermenistan’ın Türkiye ve Azerbaycan sınırları kapalı olduğu için ülke enerji ihtiyacı için kendi üretimini gerçekleştirmek durumunda. Ermenistan, 25 bin kişinin hayatını kaybettiği, 500 bin kişinin ise evsiz kaldığı 1988 depreminde elektriksiz yıllarla tanıştı. Her ne kadar yetkililer zarar görmediğini iddia etseler de depremin verdiği endişe ile birlikte Metzamor Nükleer Santrali 1995 yılına kadar tedbir amaçlı kapatıldı. İşte bu 7 yıl, Ermenistan için karanlık yıllar olarak tarihe geçti. Elektriksiz kalan halk, soğukla da mücadele etmek zorunda kaldı. Şimdilerde ise o dönemlere geri dönmek istemeyen Ermenistan halkı, tehlikeye bile bile katlanmak zorunda olduğunu hissediyor. O yıllarda Ermenistan’a neredeyse günde sadece 1 saat elektrik veriliyordu ve evlerde, sokaklardaki o acı soğuk hâkimdi. Bu zorlu yaşam koşulları mı yoksa her an patlamaya müsait nükleer santral mi dendiğinde, Ermenistan halkı nükleer santralden gelecek kadere boyun eğmeyi 24 KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 NÜKLEER ENERJI, DÜNYA ELEKTRIĞININ ÜRETIMINDE %13 ORANINDA PAY SAHIBI. ULUSLARARASI ENERJI AJANSI’NIN (IEA) 2012 VERILERINE GÖRE DÜNYADA TOPLAM 21.432 TWH ELEKTRIK ÜRETILIRKEN TEİAŞ 2012 VERILERINE GÖRE TÜRKIYE’DE 240 TWH ELEKTRIK ÜRETIMI GERÇEKLEŞTI. Enerji Kaynakları Dünya Petrol%4,6 Doğal Gaz %22,2 Kömür%40,6 Hidrolik%16 Nükleer%13 Diğer (Yenilenebilir vb.) %3,7 Energy Resources Oil Natural Gas Coal Hydrolic Nuclear Other (Renewable, etc.) I World 4.6% 22.2% 40.6% 16% 13% 3.7% f we can manage to ignore the Fukushima Nuclear Power Plant disaster occurred in 2011, we are almost about to believe that nuclear power plants are safer today thanks to advanced technology. Of course this belief only applies to new generation plants equipped with crucial safety equipment such as containment vessels. But unfortunately some old generation nuclear plants are still working like a potential time bomb. One of them is Metzamor Nuclear Power Plant in Armenia which is only 16 kilometers away from Turkey and which has been declared as the most dangerous nuclear power plant of the world. Metzamor Nuclear Power Plant, located in a region under the shadows of the Mountain of Ağrı, is closer to the border of Turkey than Yerevan, the capital of Armenia. Plant’s location is the primary reason that turns the plant into a time bomb, which is directly above Eastern Anatolia Fault Line. On the other hand, this plant, which was constructed with www.hazarworld.com SHARE OF NUCLEAR ENERGY IN WORLD’S ENERGY PRODUCTION IS 13%. TOTAL ELECTRICITY GENERATION IN THE WORLD IS 21432 TWH ACCORDING TO IEA’S 2012 DATA, AND TOTAL ELECTRICITY GENERATION IN TURKEY IS 240 TWH ACCORDING TO TURKISH ELECTRICITY TRANSMISSION COMPANY’S (TEİAŞ) 2012 DATA. the oldest technology of the Soviets dating back to 1977, is an example of the most primitive pressure water-type nuclear plant designs. There are not much left in the world of these nuclear plants that have no primary protection structure. Thus Metzamor, with its structure and location, is acknowledged as the most dangerous nuclear power plant of the world. CRITICALLY IMPORTANT FOR ARMENIA AB, KAPATILMASI İÇİN DESTEK VERMEK İSTEDİ Metzamor Power Plant constitutes a vital threat for the region including the neighbor countries such as Turkey, Azerbaijan and Iran, but ironically it has a vital importance for Armenia. This plant meets 40% of Armenia’s electricity demand. As Armenia’s borders with Turkey and Azerbaijan are closed, the country has to produce its own energy. Armenia was first left without electricity in 1988 due to the earthquake which killed 25 thousand people and made 500 thousand people homeless. Although the authorities claim that the plant did not receive any damage during the earthquake, it was closed until 1955 for precautionary purposes. Those 7 years were called as the ‘dark years’ in the history of Armenia. Without electricity, the public had to struggle with the cold weather. Nowadays Armenian people do not want to go back to those days and they feel like they have to bear the danger. In those years, Armenia could provide electricity only for 1 hour per day and that bitter cold was prevailing at homes and in the streets. When Armenian people are to choose between those challenging life conditions and the nuclear plant which is ready to explode anytime, they choose to bow to the fate to be shaped by the nuclear plant. It also means that the public compares the potential nuclear risk and potential electricity blackout and chooses to live with this death-promising plant. Armenian government receives the support of public in this regard, and thus it is not exposed to any pressure, which allows for resisting more and more severely in order not to shut down the Metzamor Nuclear Power Plant. 2004 yılında Avrupa Birliği, Metzamor Nükleer Santrali’nin “tüm bölge için tehlike arz ettiğini” söyleyerek, Ermenistan’a kapatılması için 200 milyon avro kredi vermeyi teklif etse de Ermenistan teklifi geri çevirdi. O dönemdeki açıklama bugün de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı olan Areg Galstyan’dan geldi. Santralin kapanmasına karşı olan Galstyan, santralin daha güvenli olması için o dönemde 50 milyon dolar harcandığını ifade etti. Hatta Galstyan’a göre santralin deprem sonrası güvenlik gerekçesi ile 1988 Even though the European Union has proposed Armenia to grant 200 million Euro loan for the shutdown process in 2004 claiming that Metzamor Nuclear Power Plant “poses great danger for the entire region”, Armenia declined the proposal. The declaration at that time was given by Areg Galstyan, who is still the Deputy Minister of Energy and Natural Resources. Galstyan, opposing to shutting down the plant, pointed out that 50 million US dollars were Enerji Kaynakları Türkiye Petrol%1,5 Doğal Gaz %43,7 Kömür %27,5 Hidrolik %24,2 Nükleer%0 Diğer (Yenilenebilir vb.) %3,1 Energy Resources Oil Natural Gas Coal Hydrolic Nuclear Other (Renewable, etc.) seçiyor. Yani potansiyel risk ile potansiyel elektrik kesintilerini kıyaslayan halk, bu ölüm vaat eden santralle yaşamayı tercih ediyor. Halkın bu yönde desteğini alan, kısacası kamuoyu baskısına maruz kalmayan Ermenistan hükümeti de Metzamor Nükleer Santrali’ni kapatmamak için daha da şiddetli bir biçimde direniyor. Turkey 1.5% 43.7% 27.5% 24.2% 0% 3.1% EU INTENDED TO SUPPORT THE SHUTDOWN HAZAR WORLD 25 METZAMOR / METZADA yılında kapatılması bile hatalı bir tutumdu. Santralin kapalı olması enerji krizini yarattı ve ekonomi zarar gördü. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) ve AB verileri de Metzamor Nükleer Santrali’nin dünyadaki en tehlikeli nükleer santral olduğunu ortaya koyuyor. Bu gibi uluslararası baskıların artmasıyla Ermenistan yıllar içerisinde çeşitli sözler de verdi. Eylül 1999’da Brüksel’de Ermenistan hükümeti ve AB arasında santralin 2004 yılında kapatılması için bir anlaşma yapıldı. Ancak bu taahhüde uygun çalışmalar yapmayan Ermenistan, tam aksine ömrü bitmekte olan ve üretime başlamasının ardından 150’den fazla kaza geçiren Metzamor’u daha uzun süre ayakta tutmanın yollarını arıyor. ÇELİŞKİLERLE DOLU BİR AKIBET: METZAMOR Aslında AB’nin teklif ettiği miktarı az bulan Ermenistan, santralin kapatılmaması gerekçesini enerji ihtiyacını karşılayacak başka bir alternatif bulamamasına bağlasa da santralin fişini çekmek için istediği bazı şartlar da var. Santralin kapatılması karşılığında Türkiye ve Azerbaycan’ın sınırları açmasını isteyen Ermenistan, AB’nin de teklif ettiği kredi miktarını artırmasını ifade etti. Santrali 2004 yılında “atom bombasının etrafında dans etmek” olarak nitelendiren o dönemin AB-Ermenistan temsilcisi Alexis Luber, Ermenistan’ın enerji ile ilgili kaygılarının anlayışla karşılanabileceğini ama sorunun 2006’ya kadar çözülebileceğini ifade etmişti. Öte yandan Luber, o dönem Ermenistan’ın alternatif enerji kaynakları bulması için AB’nin, Ermenistan-İran Doğal Gaz Boru Hattı projesini desteklediğinin de altını çizmişti. 26 KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 METZAMOR NÜKLEER SANTRALI DÜNYANIN EN TEHLIKELI NÜKLEER ENERJI SANTRALI OLARAK KABUL EDILIYOR. METZAMOR NUCLEAR PLANT IS REGARDED AS THE MOST DANGEROUS NUCLEAR ENERGY PLANT IN THE WORLD. spent for increasing the safety of the plant. Moreover, according to Galstyan, shutting down the plant in 1988 for safety precautions after the earthquake was even a faulty decision. Shutting down the plant created an energy crisis and Armenian economy suffered from this crisis. Data from International Atomic Energy Agency (IAEA) and EU also reveals the fact that Metzamor Nuclear Power Plant is the most dangerous nuclear plant in the world. With the increase in such international pressures, Armenia has given some promises within years. An agreement was concluded in September 1999 between the Armenian government and EU in Brussels to shut down the plant in 2004. But Armenia did not meet the requirements stated in this commitment; on the contrary it sought for other ways to sustain the dying Metzamor which had accidents more than 150 times after the commencement of production. AN OUTCOME FULL OF DISCREPANCIES: METZAMOR In fact; even though Armenia found EU’s proposal insufficient, and it justifies itself for not shutting down the plant with lacking of alternatives to meet the energy needs, there are also some conditions imposed by the Armenian government. Armenia required Turkey and Azerbaijan to open their borders in return for shutting down the plant and asked EU to increase the proposed loan amount. Alexis Luber, EU-Armenia representative at that time, characterizing the plant in 2004 as “dancing around the atomic bomb”, advised that www.hazarworld.com Şimdi ise yıl 2014. Ermenistan, Metzamor sorununu çözmek yerine santralin ömrünün son bulduğu 2017 yılını 2026’ya kadar uzattığını geçtiğimiz aylarda resmen açıkladı. Yeni bir nükleer santral kurmanın güçlüğünü gerekçe gösteren Ermenistan hükümeti, Metzamor’u 2026’da kapatma kararı aldığını ve Rusya’dan edineceği 300 milyon dolar ile santrali güçlendireceğini açıkladı. NE KADAR GÜVENLİ OLACAĞI BİLİNMİYOR Yakında miadı dolacak olan Metzamor Nükleer Santrali’nin ömrünün uzatılmaya çalışılması tam bir felaket senaryosu gibi algılanıyor. Tehlike arz eden benzer bir santrali ömründen önce Litvanya’nın kapattığı bir dönemde Ermenistan, Metzamor Santrali’nin ömrünün ötesine geçmeye çalışıyor. Ömür uzatmanın ne gibi sonuçlar doğuracağı bilinmezken 1988-1995 yılları arasında kapalı kalan santralin yeniden aktif olması bile tartışma konusu. Metzamor bir süre kapatıldıktan sonra yeniden kullanıma açılan dünyadaki ilk santral konumunda. Böyle bir durumda da santralin ne kadar dayanıklı olabileceği bilinmiyor. Metzamor Nükleer Santrali’nin sahip olduğu ilkel teknolojinin dışında bir diğer gerçek ise yerleştiği konum. Uluslararası standartlara göre 5 ve üzerindeki şiddetinde deprem riski taşıyan bölgelerde nükleer santral yapımına izin verilmiyor. Oysa Metzamor, 9 şiddetinde depremlerin yaşanabileceği bir bölgede bulunuyor. 1988 yılında gerçekleşen 7.2 şiddetindeki deprem ise bölgenin zaten güvenli olmadığını yıllar önce ispatlamış oldu. TÜRKİYE DE DESTEK VERİYOR Coğrafi açıdan ülkemize bu kadar yakın konumda bulunan santralin kapatılması için Türkiye hükümeti de destek veriyor ve Ermenistan ile bu konuyu görüşmeye hazır olduğunu zaman zaman dile getiriyor. Sinop ve Akkuyu’ya kurulacak nükleer santraller nedeniyle konuya ve teknolojiye daha da hâkim olmaya başlayan Türkiye, tehlikenin bir an evvel giderilmesi perspektifiyle hareket ediyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Ermenistan ile bu santralle ilgili müşterek çalışmalar yapılabilir. Yeter ki bu sıkıntı giderilsin” diyerek Türkiye’nin görüşmelere açık olduğunu ifade etti. Güvenli yeni nesil nükleer santrallere kapısını kapatmayan Türkiye, Ermenistan’ın da benzer bir şekilde hareket etmesini ve bu sıkıntıyı ortadan kaldırmasını bekliyor. Ancak Ermenistan Metzamor’u gözden çıkarsa bile yeni nükleer santrali de aynı bölgeye kurmayı planlıyor. Bu da Türkiye açı- ERMENISTAN HALKI NÜKLEER SANTRALDEN GELECEK KÖTÜ KADERE BOYUN EĞMEYI SEÇIYOR. ARMENIAN PEOPLE CHOOSE TO BOW TO THE FATE TO BE SHAPED BY THE NUCLEAR PLANT. Armenia’s energy-related concerns might be comprehensible but the problem can be solved until 2006. On the other hand, Luber also emphasized EU’s support for Armenia-Iran Natural Gas Pipeline Project in order to allow Armenia to find alternative energy resources. Now the year is 2014. In the past months, Armenia officially declared that it extends the lifetime of the plant from 2017 to 2026 instead of solving the Metzamor problem. Armenian government justified itself by underlining the difficulty of building a new nuclear power plant. It announced that it decided to shut Metzamor down in 2026 and it will reinforce the plant using 300 million USD to be obtained from Russia. SAFETY LEVEL: UNKNOWN Efforts for extending the lifetime of Metzamor Nuclear Power Plant are regarded as a complete disaster scenario. Lithuania shut down a similar endangering plant before its lifetime expires, but Armenia is trying to prolong the lifetime of Metzamor Plant. While the possible consequences of extending the lifetime are unknown, reactivation of the plant which was deactivated between 1988 and 1995 is still a controversy. Metzamor is the first plant which was reactivated after a period of deactivation. It is not known how durable the plant might be in such a case. Beside the primitive technology of Metzamor Nuclear Plant, another problem is the plant’s location. According to international standards, nuclear power plant construction is not allowed in regions that hold an earthquake risk with a possible magnitude of 5 or higher. However, Metzamor is located in a region where even 9 magnitude earthquakes may occur. The earthquake in 1988 which had a 7.2 magnitude has already proven that the region is not safe. TURKEY ALSO SUPPORTS Turkish government also supports shutting down the plant, which is geographically very close to Turkey, and from time to time, it indicates that it is willing to negotiate over this issue with Armenia. Starting to improve its know-how and technology on this subject due to nuclear power plants to be built in Sinop and Akkuyu, Turkey acts with the perspective of eliminating the danger as soon as possible. Minister of Energy and Natural Resources Taner Yıldız expressed that Turkey is open for negotiations by saying, “We are ready to carry out joint works with Armenia so long as this problem is eliminated.” Turkey gives a chance to safe new generation nuclear plants and HAZAR WORLD 27 METZAMOR / METZADA sından var olan potansiyel tehlikeyi ortadan kaldırmıyor. Her ne kadar yeni nesil nükleer santralin kurulması pozitif bir adım olsa da uzun bir fay hattının geçtiği bu bölgenin nükleer santral kurulumu açısından ideal bir yer olmadığı oldukça açık. Ukrayna’daki Çernobil felaketi ile tanışan Türkiye, benzer bir felaketi Metzamor ile de yaşamak istemiyor. Yeni nesil nükleer santrallerin yaşattığı tehlike ile Çernobil ve Metzamor gibi eski nesil nükleer santrallerin oluşturduğu tehlikenin aynı olmadığı, 2011 yılında Japonya’da meydana gelen Fukuşima kazası ile ispatlandı. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) Fukuşima ve Çernobil’i tehlike bazında aynı 7 oranı ile derecelendirse de Çernobil sağlık ve çevre üzerinde geniş etkilere yol açan bir radyasyon yayılımına neden olmuştu. Fukuşima’da ise radyasyon salınımının, Çernobil’dekinin %5 ila 10’u arasında olduğu tahmin ediliyor. Bu da gösteriyor ki nükleer santrallerin başına aynı felaket gelse bile sahip oldukları teknolojilere göre aynı felaket senaryosunu oluşturmuyorlar. TÜRKİYE SÜREKLİ ÖLÇÜMLER YAPIYOR Metzamor Nükleer Enerji Santrali’nin Türkiye’ye olan bu yakınlığı sınır illerini de tedirgin ediyor. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Ağrı, Iğdır, Doğubayazıt ve Kars gibi Ermenistan sınırındaki tüm il ve ilçelerde kurulan nükleer sızıntılara karşı erken uyarı sistemleri sayesinde sürekli ölçüm yapıyor. Bu ölçümlere göre radyoaktivite açısından tehlikeli sınırın aşıldığı tespit edilmese de özellikle Iğdır’da kanser vakalarının arttığı halk tarafından sıklıkla dile getiriliyor. 2011 yılında yaşanılan Van Depremi’nde bile ilk akla gelen tehlikelerden biri Metzamor Santrali’nden sızıntı olup olmayacağıydı. Bu konuda da devreye giren TAEK, tehlikeli bir durumun olmadığı yönünde bir açıklama yaparak çevre illerdeki halkın rahatlamasını sağladı. Ancak durum gösteriyor ki depremin Metzamor’un olduğu yerin dışında, Türkiye’de bile gerçekleşiyor olması santrale dair kaygıları sürekli olarak sıcak tutacak. Bir tarafta uluslararası baskılar ve bu ölüm saçan santralin kapatılması için teklif edilen destekler bir tarafta da Ermenistan’ın santralin ömrünü 2026’lara çıkartma planları yer alıyor. Arada kalanlar ise çevre ülkeler ile birlikte Ermenistan halkının güvenliği. 4. nesil nükleer santrallerin mevcut olduğu günümüzde Ermenistan bazı mali yükümlülüklerin altına girmemek için 1. nesil nükleer santral olan Metzamor’u daha fazla yaşatmak için direniyor. Hem kendi halkının hem de çevre ülkeler- 28 KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 GEÇMIŞINDE 5 YIL SÜREYLE KAPALI KALAN METZAMOR NÜKLEER SANTRALI’NIN NE KADAR TEHLIKELI OLABILECEĞI BILINMIYOR. DANGER LEVEL OF METZAMOR NUCLEAR PLANT, WHICH WAS INACTIVE FOR 5 YEARS, IS UNKNOWN. expects Armenia to have a similar attitude to eliminate this problem. But even if Armenia discards Metzamor, it is still planning to build a new nuclear plant in the same region, which will prolong the potential danger for Turkey. Though building a new generation nuclear plant is a positive step, it is obvious that this region through which a long fault line passes is not the ideal place for constructing a nuclear power plant. Turkey experienced the Chernobyl disaster in Ukraine, and it does not want to experience a similar disaster with Metzamor. The danger posed by new generation and old generation nuclear power plants such as Chernobyl and Metzamor is not the same, which has already been proven with the Fukushima accident occurred in Japan in 2011. Although International Atomic Energy Agency (IAEA) ranked both Fukushima and Chernobyl with 7 points, the same rate of danger, Chernobyl has caused a radiation emission leading to major effects on health and environment. As for Fukushima, radiation emission has been estimated between 5-10% of Chernobyl’s. Even if the same disaster would happen in these nuclear plants, they do not develop the same disaster scenario with the technology they have. TURKEY CONSTANTLY MAKES ASSESSMENTS Metzamor Nuclear Power Plant’s proximity to Turkey is a concern for nearby provinces. Turkish Atomic Energy Authority (TAEK) is constantly making assessments in early warning systems against nuclear leakage in all districts and provinces located at Armenian borders, such as Ağrı, Iğdır, Doğubayazıt and www.hazarworld.com deki halkların yaşamını ve geleceğini tehlikeye atan bu santralin acilen kapatılması hem AB ve ABD’nin hem de Türkiye’nin en önemli isteği. Kars. Even though these assessments have not found any excess in the dangerous radioactivity limit, people in Iğdır indicate that cancer cases have increased in their city. During the 2011 Van earthquake, the first concern was the possible leakage threat in Metzamor Power Plant. By expressing that there is no danger related to the plant, TAEK relieved the public in neighboring provinces. But it is obvious that, the worries will always remain in the case of an earthquake near Metzamor, or even in Turkey. While there is an increasing pressure in the international community to shut down this plant, Armenia is planning to prolong the lifetime of the plant until 2026. However, throughout these discussions, the safety of people in Armenia and neighboring countries is ignored. Today fourth generation nuclear power plants are available, but Armenia insists on keeping the first generation plant Metzamor alive for a longer period just in order to relieve some financial burden. Shutting down this plant is the most significant desire of Turkey, EU and USA as it endangers the lives and future of the public in Armenia and in neighboring countries. MUHAFAZA KAZANI NEDIR? WHAT IS CONTAINMENT VESSEL? Nükleer reaktörü çevreleyen çelik veya kurşunla güçlendirilmiş bir yapıdır. Radyasyon kaçağını engeller ve özellikle acil durumlar için tasarlanmıştır. Reaktörün dördüncü ve son bariyeri olarak görev yapar. Birçok nükleer kazada kritik rol üstlenir. Containment vessel is a reinforced steel or lead structure enclosing a nuclear reactor. It is particularly designed for emergency situations to prevent any radiation leakage. It works as the fourth and last barrier of the reactor. It assumes a critical role in potential nuclear accidents. Bu tesis, Basınçlı Su Reaktörünün Rus eşdeğeri olan WWER reaktörünün ilk tasarım jenerasyonuna aittir. Bu jenerasyona ait diğer tüm reaktörler, tasarımda güvenliğe ilişkin, örneğin depolama ile ilgili eksikliklerin tespit edilmesi sebebiyle kapatılmıştır (Rusya, Bulgaristan, Slovakya). Ermenistan’da yaşanan depremin ardından 5 yıl kapalı kalmış ve bu süre içinde tesiste bazı iyileştirmeler yapılmıştır. Ancak tesisteki mevcut şartların güvenlik endişelerini ne kadar karşıladığı ve tesisin depremlere karşı ne kadar dayanıklı hale getirildiği konusunda bir şey söyleyemeyeceğim. Yük faktörüne göre değerlendirildiğinde, tesisin güvenilirliği 1995 yılından bu yana nispeten düşüktür. Bunun şebeke ve tesis sorunlarıyla ne kadar ilişkili olduğunu bilmem mümkün değil. Bana göre tesisin tasarımı kapsamlı bir incelemeye tabi tutulmalı, normal işletim ömründen çok daha uzun bir süre çalışabilmesi için gereken tasarım standartlarını yeterli düzeyde karşılayıp karşılamadığı belirlendikten sonra işletim ömrü uzatılmalıdır. This plant was basically of the first design generation of the WWER reactor, the Russian equivalent of the Pressurised Water Reactor. All of the other reactors of this design have now been closed (Russia, Bulgaria, Slovak Rep) in most cases because the perceived safety shortcomings of the design, for example, the containment. It was closed for about 5 years after the earthquake in Armenia and during some of that time, some upgrades were undertaken, but how far these meet the safety concerns and how far they improve the resistance of the plant to earthquakes, I cannot judge. Its reliability since 1995 has been relatively poor as judged by the load factor. How far this is due to grid problems and how far to the problems with the plant is impossible for me STEVE THOMAS ENERJI POLITIKASI PROFESÖRÜ VE ARAŞTIRMA to know. I think life-extension should only take place after a comprehensive review of the DIREKTÖRÜ GREENWICH ÜNIVERSITESI design of the plant and whether it is sufficiently close to current design standards to warrant a STEVE THOMAS PROFESSOR OF ENERGY POLICY AND DIRECTOR significantly longer operating life than originally expected. OF RESEARCH UNIVERSITY OF GREENWICH HAZAR WORLD 29 YAZI DİZİSİ / ARTICLE SERIES KAZAKİSTAN / KAZAKHSTAN 1 ‘Bağımsızlık’ anlamına gelen Kazak sözcüğü, Türk dillerinden türemiştir. The word Kazakh which means ‘independence’ was derived from Turkic languages. KAZAKİSTAN HAKKINDA BILINMESI GEREKEN 15 ŞEY 15 THINGS TO KNOW ABOUT KAZAKHSTAN Bu ay Kazakistan topraklarında zaman yolculuğuna çıkıyoruz. Türk halklarının birbirinden ilginç eser ve objelerinin yer aldığı müzelere, tarihi, coğrafi ve kültürel zenginliklere sahip Kazakistan’ın Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığını kazandıktan sonra geçirdiği dönüşümü gelin kısaca hatırlayalım. This month we will travel in time on Kazakh territories. Let’s briefly remember the transformation of Kazakhstan after its independency from the Soviet Union with its historical, geographical and cultural wealth and museums full of interesting art pieces and objects belonging to Turkish people. MERVE DAMCI 3 İnsanlı uzay uçuşu ilk olarak Rus kozmonot Yuri Gagarin ile Kazakistan’daki Baykonur Kozmodromu’nda 1961 yılında gerçekleşti. 30 2 The first manned space mission in history was realized by Russian cosmonaut Yuri Gagarin in Baikonur Cosmodrome, Kazakhstan in 1961. KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 Nüfusu yaklaşık 17 milyon olan Kazakistan, toprak bakımından dünyanın en büyük 9. ülkesi konumunda. Kazakhstan’s population is approximately 17 million, and it has the 9th largest surface area in the world. www.hazarworld.com 4 Kazakistan, hacim ve çeşit itibarıyla dünya çapında en zengin doğal kaynaklara sahip olan ülkedir. Kazakhstan has the richest natural resources in the world in terms of volume and variety. 5 Kazakistan, 2050 stratejisi ile dünya ekonomisinde ilk 50 ülke arasına girmeyi planlıyor. Kazakhstan aims to be listed among the top 50 countries with its 2050 strategy. 6 Ülkeye yatırım yapan yabancılardan 7 yıl vergi alınmıyor. Foreign investors in the country are tax-exempt for 7 years. 8 7 Ülkenin kişi başı gayri safi yurt içi hasılası 13 bin dolardır. Kazakistan’ın dünyaca meşhur yönetmeni Timur Bekmambetov’un çektiği Hollywood yapımı filmler arasında Wanted, Abraham Lincoln: Vampir Avcısı, 9, Apollo 18: Ölüm Yolcusu, Gece Nöbeti ve Gündüz Nöbeti yer alıyor. Gross domestic product of the country is $13 thousand per capita. 9 Kazakların geleneksel içeceği olan kımız, uzmanlara göre bağışıklık sistemini güçlendirir, beyin ve sinir sisteminin sağlıklı şekilde çalışmasına katkı sağlar. Kazakhstan’s world famous director Timur Bekmambetov made several Hollywood films such as Wanted, Abraham Lincoln: Vampire Hunter, 9, Apollo 18, Night Watch, and Day Watch. Kazakhs’ traditional drink kumis strengthens the immune system and contributes to a healthy brain and nerve system. HAZAR WORLD 31 KAZAKİSTAN / KAZAKHSTAN Almatı’nın en büyük müzesi olan Kazakistan Merkez Devlet Müzesi’nde 200.000’den fazla kültür objesi sergileniyor. More than 200.000 cultural objects are exhibited in the Central State Museum of Kazakhstan which is the largest museum of Almaty. 10 11 Dombıra, Kazakların milli çalgısıdır ve diğer çalgılara nispeten daha çok yaygındır. Dombra is the national musical instrument of Kazakhstan and it is more common than other instruments. Sovyetler Birliği döneminde ihmal edilen ve kaybolmaya yüz tutan kartalla avcılık, 1991’de Kazakistan’ın bağımsızlığını kazanmasından sonra tekrar canlandı. Hunting with eagle, which was almost forgotten in the Soviet era, was revitalized in 1991 after the independence of Kazakhstan. 12 13 Çokan Velihanov (1837-1865), Ibıray Altınsarı (1841-1889) ve Abay Kunanbayev (1845-1904) Çağdaş Kazak edebiyatının ilk temsilcileri arasındadır. Chokan Velihanov (1837-1865), Ibıray Altınsarı (1841-1889) and Abay Kunanbayev (1845-1904) are amongst the first representatives of Contemporary Kazakh literature. 15 Kazakistan’da 1917 Ekim İhtilali’ne kadar 13 sinema bulunuyordu. There were 13 cinema halls in Kazakhstan until the October Revolution in 1917. 32 KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 14 Kazakça, 28 Ocak 1993’te Kazakistan Cumhuriyeti Yüksek Sovyeti’nin 9. toplantısı sonunda kabul edilen Anayasa’nın 8. maddesi ile resmi dil olarak ilân edildi. Kazakh language was declared as the official language by the Article 8 of the Constitution which was adopted at the 9th meeting of the Republic of Kazakhstan Supreme Soviet on January 28, 1993. www.hazarworld.com HAZAR WORLD 33 GÖRÜŞ / OPINION AVRASYA EKONOMİK BİRLİĞİ / EURASIAN ECONOMIC UNION ERMENİSTAN’IN AVRASYA HAMLESİ Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in hayalini kurduğu “Avrasya Birliği” yolunda ilk adım olan Avrasya Ekonomik Birliği’ne (AEB) dair anlaşma Kazakistan, Rusya ve Belarus arasında geçtiğimiz Mayıs ayında Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenlenen törenle ülke liderlerince imzalanmıştı. ARMENIA’S EURASIA MOVE Agreement on the Eurasian Economic Union (EEU), which is the first step towards President of Russian Federation Vladimir Putin’s dream “Eurasian Union”, was signed by the heads of state of Kazakhstan, Russia and Belarus last May in Kazakhstan’s capital city Astana. DOÇ. DR. FATİH ÖZBAY HASEN DIŞ POLİTİKA VE GÜVENLİK ARAŞTIRMALARI MERKEZİ UZMANI ASSOC. PROF. FATIH OZBAY SENIOR FELLOW, HASEN CENTER ON FOREIGN POLICY AND SECURITY 34 KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 www.hazarworld.com 1 Ocak 2015’te yürürlüğe girecek olan AEB anlaşması, üye ülkeler arasında malların, hizmetlerin ve işçilerin serbest dolaşımını öngörüyor. AEB, birliğe üye ülkeler arasında enerji, sanayi, tarım ve ulaşım politikalarında birlikte politikalar izlemeyi hedefliyor. AEB, kimi uzmanlarca Sovyetler Birliği’nin yeni bir formda canlandırılması olarak görülüyor. Diğer taraftan, AEB’yi Asya kıtasının gelecekteki “Avrupa Birliği” (AB) modelinin başlangıcı olarak görenler de bulunmakta. AEB’nin muhtemel genişleme dalgalarında akla ilk gelen adaylar olarak Kırgızistan ve Ermenistan öne çıkmaktaydı. Son toplantıda alınan kararla Kırgızistan, AEB’ye katılımına dair yol haritası üzerinde çalışacak. Buna dair bir yasanın ülke parlamentosundan geçmesinin ardından Kırgızistan’ın da 2015 yılı başlarında AEB’ye katılması bekleniyor. Her iki ülkenin de bulundukları bölgedeki durumları, sorunları, beklentileri ve hedefleri açısından bakıldığında, Kırgızistan ve Ermenistan aday ülkeler olarak zaten ilk sıradaydılar. İlk olarak katılım iradesi ortaya koyacak ülkenin Ermenistan olacağına dair beklentiler doğru çıktı. İki hafta önce bu konuda beklenen gelişme yaşandı. 10 Ekim 2014 tarihinde Belarus’un başkenti Minsk’te gerçekleşen Avrasya Ekonomik Yüksek Konseyi toplantısında Rusya, Belarus ve Kazakistan’ın oluşturduğu AEB’ye Ermenistan’ın da dahil olmasına dair bir anlaşma imzalandı. Ermenistan’ın AEB’ye üyeliği ile ilgili anlaşmanın 2014 sonuna kadar Rusya, Belarus ve Kazakistan parlamentolarında da onaylanması bekleniyor. Ermenistan’ın AEB’ye katılması bazı tartışmaları da beraberinde getirdi. Rusya ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin “stratejik” boyutta olduğu zaten biliniyordu. Rusya sermayesinin bazı alanlarda Ermenistan’daki payı oldukça yüksek oranlara ulaşmış durumda. Ermenistan sınırları Rus askerleri tarafından korunuyor. Ermenistan topraklarında Rusya’nın aktif askeri üsleri bulunmakta. Rusya’nın Erivan yönetimi üzerindeki politik ağırlığı, askeri, ekonomi ve enerji alanlarındaki ilişkilerde yakınlık bilinen noktalar. Rusya, Ermenistan’ın Rusya’ya olan bağımlılığını kullanarak 2012 yılından itibaren Erivan’a baskı yapmaya başlamıştı. Ermenistan’ın güvenlik, ekonomi ve enerji gibi alanlarındaki bağımlılığını kullanan Rusya, AB ile anlaşma imzalamak üzere olduğu bir dönemde de Erivan’a baskı yapmaktan çekinmedi. E EU agreement will introduce the free movement of goods, services and workers among member states as of January 1, 2015. EEU aims to adopt joint policies on energy, industry, agriculture and transportation for its members. Some experts regard EEU as the revival of the Soviet Union in a different form; while some others regard it as the starting point of the Asian continent’s future “European Union” (EU) model. Kyrgyzstan and Armenia were the first candidates to consider in EEU’s possible enlargement initiative. According to the decision taken in the last meeting, Kyrgyzstan will work on the road map for accession to EEU. Kazakhstan is expected to be an EEU member in early 2015 following the adoption of a relevant law in the Kazakhstan parliament. Kyrgyzstan and Armenia were already the best candidate countries when their status, problems, expectations and objectives are considered. First of all, expectations came true when Armenia became the first country to declare its will. Two months earlier, the expected development occurred in this regard. At the Supreme Eurasian Economic Council meeting held on October 10, 2014 in Minsk, an agreement was signed on Armenia’s accession to EEU which consists of Russia, Belarus and Kazakhstan. The agreement is expected to be approved at the parliaments of Russia, Belarus and Kazakhstan until the end of 2014. Armenia’s accession to EEU brought along some controversies. “Strategic” relationship between Russia and Armenia was already obvious. Russian capital’s share in Armenia has reached very high rates in certain areas. Armenian borders are guarded by Russian military. Russia has active military bases in Armenian territories. Russia has political influence on Yerevan, and there are close relations between two countries in military, energy and economy fields. As of 2012, Russia has started to oppress Armenia by using its dependence on Russia in terms of security, economy and energy. Russia did not hesitate to oppress Armenia during its EU accession period. Considering Armenia’s need for economic and political support, EEU has HAZAR WORLD 35 AVRASYA EKONOMİK BİRLİĞİ / EURASIAN ECONOMIC UNION 01 Ermenistan’ın ihtiyaç duyduğu ekonomik ve siyasi destek açısından bakıldığında Erivan için AEB’nin zorunlu bir tercih olarak öne çıktığı söylenebilir. Bu konuda en net açıklamayı Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan 3 Eylül 2013’teki Moskova ziyaretinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile olan toplantısında yapmıştı. Hâlbuki bu tarihlerde Ermenistan ile AB arasında önemli görüşmeler gerçekleşmekteydi. Sarkisyan’ın açıklamasının, Ermenistan ve AB arasındaki gümrük anlaşmasına son şeklin verildiğine dair açıklamalardan sadece birkaç gün sonra gelmiş olması oldukça ilginçti. AEB’ye katılımın Ermenistan açısından adeta zorunlu tercih haline gelmesine dair birkaç sebep ileri sürülebilir. İlk olarak, Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını işgali sonrası Türkiye ve Azerbaycan ile ilişkilerinin kopması, Erivan’ın bölgedeki durumunu ekonomi başta olmak üzere birçok açıdan zorlaştırmıştı. Ardından, 2008 yılında yaşanan Rusya-Gürcistan Savaşı sonrasında Erivan’ın güvenlik zafiyeti ve kaygısı üst seviyelere çıkmış durumdaydı. Son olarak, yakın zamanda AB ile benzer bir anlaşma yapmak üzere olan Ukrayna’nın başına gelenler Erivan tarafından çok iyi analiz edilmiş gibi görünmektedir. Ermenistan’ın kısa vadeli hedefleri açısın- 36 KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 ERMENİSTAN İÇİN AEB’YE KATILMAK BİRTAKIM ZORLUKLARI DA BERABERİNDE GETİRECEK. ACCESSION TO EEU WILL COME WITH SOME DIFFICULTIES FOR YEREVAN. 01 Avrasya Ekonomi Topluluğu. 01 Eurasian Economic Community. appeared as an obligatory choice for Yerevan. With regard to this issue, President of Armenia Serzh Sargsyan made the clearest statement in a meeting with Russian President Vladimir Putin on September 3, 2013 in Moscow. There were key negotiations between Armenia and EU on those days. It was interesting to hear a statement from Sargsyan just a few days following the announcement indicating that the customs agreement between Armenia and EU was finalized. Some reasons may be listed for EEU’s being an obligatory choice for Armenia. Firstly, Yerevan’s status in the region deteriorated in economic and many other aspects due to the rupture of relations with Turkey and Azerbaijan after Armenia’s occupation of Azerbaijani territories. Then, Yerevan’s security concerns and vulnerabilities peaked after 2008 RussianGeorgian War. Lastly, it seems that Yerevan thoroughly analyzed Ukraine’s experiences in the period of its accession to EU recently. Membership to EEU is regarded as an obligatory but the right choice for Armenia in terms of its short-term objectives. Armenia will definitely receive Russia’s support when it www.hazarworld.com 02 dan AEB’ye üyelik zorunlu ama doğru bir tercih olarak görülüyor. Ermenistan, AEB’ye katılmakla hiç şüphesiz Rusya’nın desteğini arkasına almış olacak. Her ne kadar Ermenistan’ın AEB’ye katılımında Ermenistan işgali altındaki Dağlık Karabağ birliğin sınırları dışında tutulsa da, Erivan yönetimi işgal ettiği Azerbaycan toprakları, Dağlık Karabağ ve sözde soykırım iddiaları konusunda birlik içerisindeki ülkelerin desteğini daha fazla umacaktır. 1992’den beri Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü çerçevesinde güvenliğini Rusya’ya bağlamış olan Ermenistan attığı bu adımla birlikte ekonomisini de Rusya’ya bağlamış oldu. Ermenistan, AB rotasına yönelmiş olsa bu durum birtakım siyasi ve ekonomik reformları da beraberinde getirecekti. Bu reformlar sistemik bazı iyileştirmelerin yanı sıra pratikte AB’den yardımlar almak gibi uzun vadede ülkeye faydalı sonuçlar sağlayacaktı. Ancak Ermenistan’da köklü reformlar yönünde bir ivme ve dinamik olmadığı için ve Erivan’ın kısa vadede bazı sorunlara çözüm bulma yaklaşımından dolayı bu yönde bir karar alınmış gibi görünmektedir. Ermenistan için AEB’ye katılmak birtakım zorlukları da beraberinde getirecek. Öncelikle ithal ürünlere uygulanan gümrük tarifelerinin artmasıyla birlikte fiyatlar yükselecek. Üstelik hâlihazırda ithalatının 02 Belarus Devlet Başkanı Alexander Lukaşenko, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin. 02 Belarus President Alexander Lukashenko, Kazakhstan President Nursultan Nazarbayev and Russian President Vladimir Putin. becomes an EEU member. Although Nagorno Karabakh, which is still under Armenian occupation, is left outside of the union’s borders; Yerevan will expect greater support from member states for occupied Azerbaijani territories, Nagorno Karabakh and so-called genocide claims. Depending on Russia for security within the framework of Collective Security Treaty Organization since 1992, Armenia has also linked its economy to Russia. Despite Armenia turned its face to EU, this would bring along certain political and economic reforms. These reforms were to yield many advantages for the country in the long term, such as systemic improvements and financial aids from the EU. However, Armenia does not seem enthusiastic and dynamic for radical reforms, thus such a decision was expected on the basis of Yerevan’s approach to find solutions to certain problems in the short term. Accession to EEU will come with some difficulties for Yerevan. Firstly, prices will go up with the increase in customs tariffs for imported goods. A serious problem will arise as Armenia’s imports are mostly from non-EEU countries. Armenia’s neighbors Georgia and HAZAR WORLD 37 AVRASYA EKONOMİK BİRLİĞİ / EURASIAN ECONOMIC UNION 03 çoğunluğunun AEB dışı ülkelerden olduğu düşünülürse bu oldukça ciddi bir sorun olarak öne çıkacak. Ermenistan’ın eski Sovyet cumhuriyeti olan komşuları Gürcistan ve Azerbaycan’ın henüz AEB’ye girme gibi bir niyetleri yok. Bu durumda AEB alanı ile doğrudan sınırı olmamasının doğurduğu bazı sorunlarla yüzleşmek zorunda kalacak. Ayrıca Rusya ile Batı arasındaki ilişkilerin gerilmesi, ambargolar ve yaptırımlar AEB’ye üye olan Ermenistan’ı doğrudan olumsuz etkileyecek. Bir başka sorun ise, AEB tercihi sonrasında Ermenistan-AB ilişkilerinin nasıl olacağına dair belirsizlik. Atılan bu adımın AB ile bütünleşme sürecini engelleyip Erivan’ı ekonomik ve siyasi açıdan Rusya’nın güdümüne sokabileceği ihtimali düşünüldüğünde AB ve dolayısıyla Batı ile ilişkilerin gelişmesi beklentisi fazla iyimser olur. Ermenistan bir tercih yaptı veya yapmak zorunda bırakıldı. Her hâlükârda bu tercihin bölgeye kalıcı etkileri olacak. 38 KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 03 Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan. 03 Russian President Vladimir Putin and Armenian President Serzh Sargsyan Azerbaijan, which are former Soviet republics, do not have any intention to become EEU members. Thus, it will have to face certain problems as it does not have direct borders with the EEU area. Moreover, tensions between Russia and the West, embargoes, sanctions will have a negative impact on EEU member Armenia. Another problem is the uncertainty about ArmeniaEU relations after its EEU preference. It would be too optimistic to expect an improvement in the relations with EU and the West considering the possibility that this move would prevent the integration period with EU and put Yerevan under Russia’s influence in economic and political terms. Armenia made a choice or was forced to make a choice. In any case, this choice will have permanent effects on the region. www.hazarworld.com HAZAR WORLD 39 BLOG / BLOG AZERBAYCAN / AZERBAIJAN AZERBAYCAN ULUSLARARASI YATIRIMLARININ BIR DEĞERLENDIRMESI AN ASSESSMENT OF AZERBAIJAN’S INTERNATIONAL INVESTMENTS Azerbaycan Cumhuriyeti 1991 yılının sonunda Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından bağımsızlığını kazandığında, çökmüş bir ekonomiyi ve eski teknolojiyi miras olarak almıştı. When Republic of Azerbaijan regained independence in late 1991 after collapse of the Soviet Union, it had inherited a collapsed economy and outdated technology. PROF. DR. MÜBARİZ HASANOV HASEN ENERJİ VE EKONOMİ ARAŞTIRMALARI MERKEZİ UZMANI SENIOR FELLOW, HASEN CENTER ON ENERGY AND ECONOMY 40 KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 www.hazarworld.com B irlik altındaki cumhuriyetlerin ekonomileri birbirine sıkıca bağlantılı olduğu için, yeni kurulan diğer devletler ile ekonomik bağların kopması bağımsızlığın ilk yıllarında şiddetli bir ekonomik gerilemeye yol açmıştı. Aslında Sovyet sonrası cumhuriyetlerdeki gerileme, geçiş dönemindeki diğer ülkelere kıyasla daha ciddiydi. Azerbaycan aynı zamanda Dağlık Karabağ bölgesi yüzünden savaştaydı ve bu savaşın sonucu olarak Ermenistan, ülke topraklarının beşte birini Rusya’nın askeri desteği sayesinde işgal etmişti. Ekonomik ve politik sistemin çökmesi ve Ermenistan ile savaş, ülkenin bağımsız bir devlet olarak varlığını tehlikeye sokmuştu. Ekonomik politikaların birincil hedefi ulusal ekonomiyi tekrar inşa etmek ve ulus için müreffeh bir gelecek temin etmekti. Ülke aynı zamanda kendisine miras kalan sosyalist üretim ve dağıtım sistemini reforme etmek ve serbest ve liberal bir piyasa sistemi tesis etmek zorundaydı. Zengin hidrokarbon kaynaklarına sahip olan Azerbaycan’ın petrol (ve doğal gaz) politikası, ülkenin ekonomik kalkınmasında önemli rol oynadı. Aslında ekonomi politikaları lider Haydar Aliyev’in ortaya koyduğu petrol stratejisine dayanmaktaydı. Bu strateji aynı zamanda Azerbaycan’ın halihazırdaki ekonomi ve yatırım politikalarına da temel oluşturmaktadır. Her ne kadar karada ve denizdeki hidrokarbon alanlarının keşfedilmesi ve geliştirilmesinde güçlü bir tecrübeye sahip olsa da, Azerbaycan bu alanların işletilmesi için gerekli mali kaynaklardan yoksundu. İlave olarak, Sovyetler Birliği döneminde malların üretimi ve dağıtımı merkezi devlet tarafından planlandığından ülkenin liberal piyasalara ilişkin hiçbir tecrübesi yotu. Bu yüzden, ülkenin zengin hidrokarbon yataklarının geliştirilmesi için uluslararası petrol şirketlerini çekmekten başka çaresi yoktu. Azerbaycan’daki ekonomik gerileme 1996 yılına kadar devam etti. Geçici gerileme dönemi boyunca, ülkenin ekonomisi yarıdan daha fazla geriledi. Aslında, ülkenin üretimi 1995 yılına gelindiğinde 1991 yılındaki seviyenin %42’sinden biraz yüksekti. Ekonomi tedricen 1996 yılından itibaren gelişmeye başladı ve bağımsızlık öncesindeki seviyesine ancak 2003 yılında erişebildi. Petrol sanayi ülkenin ekonomik iyileşmesinde önemli bir rol oynadı. Azerbaycan’ın erken dönem petrol ihracatı 1997’lerin sonlarında Bakü-Novorossik boru AZERBAYCAN’DA EKONOMİK DURGUNLUK 1996 YILINA KADAR SÜRDÜ. ECONOMIC RECESSION IN AZERBAIJAN CONTINUED TILL 1996. A s the economies of republics under the union were closely linked to each other, breakdown of economic ties with other newly independent states resulted in drastic economic recession during the early years of independence. In fact, the economic collapse in post-Soviet republics was severer than the recession in other transition countries. Azerbaijan was also in war with Armenia over the Nagorno-Karabkh region as a result of which Armenia has occupied about one fifth of total area of the country. Breakdown of the economic and political system coupled with the war with Armenia put the very existence of the country as an independent state in danger. The primary objective of the economic policies was to rebuild the national economy and to ensure prosperous future for the nation. The country also had to reform the inherited socialist production and distribution system and establish a free and liberal market system. As the country was endowed with rich hydrocarbon resources, the oil (and gas) policy played a crucial role in economic development of the country. In fact, economic policies of the country were based on considered oil strategy laid down by the nation’s leader Heydar Aliyev. This strategy also constituted the basis for Azerbaijan’s current economic and investment policies. Although the country had a sound experience in exploration and development of both onshore and offshore hydrocarbon fields, it lacked financial resources to exploit these fields. Furthermore, the country had no experience of liberal markets as the production and distribution of goods were planned by the state in the Soviet Union. Therefore, the country had no choice but to attract international oil companies for development of reach hydrocarbon resources. Economic recession in Azerbaijan continued till 1996. During the transitional recession period, economy of the country has more than halved. In fact, output of the country in 1995 was just above 42% of the level of 1991. Economy began to recover gradually starting from 1996 and reached pre-independence level only by 2003. Oil industry played a significant role in economic recovery of the country. Early oil exports in Azerbaijan began in late 1997 through the Baku–Novorossiysk pipeline. Azerbaijan started to export some HAZAR WORLD 41 AZERBAYCAN / AZERBAIJAN hattından gerçekleştir. Azerybaycan belli miktarda ham petrolü Supsa petrol terminalinin 1999 yılında açılmasının ardından Bakü-Supsa hattından ihraç etmeye başladı. Ancak Azerbaycan’ın yüksek petrol geliri elde etmeye başlaması ancak denizaşırı Azeri-ÇırakGüneşli petrol sahasının 2003 yılında tam ölçekte işletilmeye başlanması ile gerçekleşti. Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının 2006 yılında açılması Azerbaycan’ın güvenilir bir enerji ihracatçısı konumunu güçlendirdi. Milli Lider Haydar Aliyev tarafından ortaya konan petrol stratejisi petrol gelirlerinin ülke halkının ve gelecek kuşakların refahını temin etmek için rasyonel kullanımını öngörmekteydi. Çok büyük ölçekteki petrol gelirlerinin sadece Azerbaycan için harcanması ulusal ekonomiye zarar verecek ve “Hollanda sendromuna” yol açacaktı. Bu yüzden, Azerbaycan, milli refah fonu, yani Devlet Petrol Fonu (SOFAZ)’ı 1999’ların sonunda kurdu ve bu gelirleri daha rasyonel kullanmaya başladı. Ülkenin petrol gelirleri SOFAZ’da toplanıyor ve daha sonra ulusun menfaatleri doğrultusunda kullanılıyordu. Dağlık Karabağ ve çevresindeki bölgenin Ermeniler tarafından işgal edilmesi sonucu bir milyon kişi ana vatanlarından ayrılmak zorunda kalıp ciddi insani krizlere maruz kaldılar. Bu yüzden başlangıçtaki petrol gelirlerinin ciddi bir kısmı göç etmek zorunda kalan kişilere insan onuruna uygun yaşam şartları sağlanması için kullanıldı. Başlangıçta göç etmek zorunda kalanların problemleri çözüldükten sonra, Azerbaycan petrol gelirlerini gelecek kuşaklar için devamlı ve düzenli gelir akışı sağlayacak diğer alanlara yatırmaya başladı. Bu yatırımlar hem ülkede hem ülke dışında yapıldı. 42 KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 01 Türkiye Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Gürcistan Eski Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve BP Eski CEO’su John Browne. 01 Former Turkish President Ahmet Necdet Sezer, former Georgian President Mikhail Saakashvili, Azerbaijan President Ilham Aliev, Turkish President Tayyip Recep Erdogan and former BP CEO John Browne. volumes of crude oil via the Baku-Supsa pipeline after inauguration of Supsa oil terminal in 1999. However, Azerbaijan began to earn huge oil revenues only by full-scale exploitation of offshore AzeriChirag-Guneshli oil field starting from 2003. Opening of the Baku-Tbilisi-Ceyhan pipeline in 2006 has reinforced status of Azerbaijan as a reliable energy exporter. Oil strategy set forth by the nation’s leader Heydar Aliyev envisaged rational use of oil revenues to ensure economic prosperity for the people of the country and future generations. Spending of enormous oil revenues solely in Azerbaijan would have harmed the national economy and lead to so-called “Dutch disease”. Therefore, Azerbaijan established a sovereign wealth fund, i.e., the State Oil Fund (SOFAZ) in late 1999 to use these revenues more rationally. Oil revenues of the country are accumulated in the SOFAZ and then are used in line with the interests of the nation. As a result of occupation of NagornoKarabakh and surrounding 7 regions by Armenians, about one million people were displaced from their native lands, facing with sever humanitarian crisis. Therefore, a significant portion of the initial oil revenues were used to provide these internally displaced persons with good living standards worthy of human dignity. After solving problems of these internally displaced persons, Azerbaijan began to invest oil revenues in other areas in order to generate permanent and stable income flow for future generations. These investments were made both in the country and abroad. www.hazarworld.com HAZAR WORLD 43 LIFESTYLE / LIFESTYLE YEŞİLÇAM / TURKISH CINEMA YEŞİLÇAM’IN EFSANE İSİMLERİ TUVALLERDE YENİDEN CANLANDI MERVE DAMCI LEGENDARY FIGURES OF TURKISH CINEMA REVIVED ON CANVAS Türk sinemasının 100’üncü yılını kutladığımız 2014’te yurt genelinde çeşitli etkinlikler düzenlenmeye devam ediyor. Bu kapsamda sizler için Türk sinemasının efsane isimlerini tuvallerine taşıyan ressam Hülya Küpçüoğlu ile buluştuk. Küpçüoğlu, resme ilgi duymaya başladığı çocukluk yıllarını, Yeşilçam’ın aklımızda kalan sinematografik imgeleriyle olan ilişkisini ve nostaljiye duyulan özlemi anlattı. Various activities are being held throughout Turkey on the 100th anniversary of Turkish cinema. We came together with painter Hülya Küpçüoğlu who represents the legendary figures of Turkish cinema on canvas. Küpçüoğlu told us her childhood years, her interest in cinematographic images of Turkish cinema, and the longing for nostalgia. 44 KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 www.hazarworld.com 01 Ö F ncelikle Hazar World okuyucularımız için sizi biraz tanıyabilir miyiz? Memnuniyetle… Adapazarı’nda doğdum. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümü mezunuyum. Ardından İstanbul Teknik Üniversitesi Görsel ve Çevresel Sanatlar Bölümü’nde yüksek lisans yaptım. Mezun olduğum yıldan itibaren karma sergilere katılmaya başladım ve bugüne kadar birçok kişisel sergiye de imza attım. Uzun yıllardır sanat yazarlığı da yapıyorum, röportajlar ve makaleler yazıyorum. Atölyemde sürekli çalışıyorum. Projeler geliştiriyorum. Sanat, hayatımın çok büyük bir bölümünü alıyor ama sanılmasın ki yaşantımda hep sanat var. Bunun yanında gezmeyi, sinemaya gitmeyi, arkadaşlarımla birlikte eğlenmeyi de severim. Resme olan ilginiz ne zaman, nasıl başladı? Bu sanat dalıyla uzun zamandır haşır neşir misiniz? Genelde hep ‘Çocuk yaşlarda başladım’ denir. Benim hayatımda da böyle oldu. Aslında çocuk yaşlardan beri ilgim vardı. Anımsıyorum da, ilkokulda resim derslerinde ve evde sürekli resimler yapardım. İlk bitirdiğim defter her zaman resim defteri olurdu. O dönemlerde yaptığım resimler okul panolarına asılırdı ve öğretmenimiz serbest bir konu verdiği zaman ben sayfalarca resim irst of all, can you tell us about yourself for Hazar World readers? Sure… I was born in Adapazarı. I graduated from Mimar Sinan University Faculty of Fine Arts Department of Painting. Then I received a master’s degree in Istanbul Technical University Department of Visual and Environmental Arts. I started to organize group exhibitions as soon as I graduated, and I have also organized many personal exhibitions until today. I am working as an art writer for years, I write interviews and articles. I constantly work in my workshop. I develop projects. Art constitutes a huge part of my life, but not my entire life. I also like to travel, go to cinema and have fun with friends. 01 Ressam Hülya Küpçüoğlu, Türk sinemasının efsane isimlerini tuvallerine taşıdı. 01 Painter Hülya Küpçüoğlu represented the legendary figures of Turkish cinema on canvas. When and how did your interest in painting start? Are you dealing with this branch of art for a long time? Most people say ‘I started when I was a child.’ It applies to me as well. I had an interest in art in my childhood. I remember, I used to draw pictures at home and school all the time. My drawing book was always the first book I used up. My pictures were hanged on school boards. Whenever my teacher wanted us to draw a picture about anything we want, my friends would not be able to do that while I HAZAR WORLD 45 YEŞİLÇAM / TURKISH CINEMA yaparken, arkadaşlarım yapamazdı. Bana ‘Ne resmi yapalım?’ diye sorarlardı. Ben de büyük bir keyifle hepsine ayrı ayrı konular söylerdim. Ortaokul yılları ile ilgili hiç unutmadığım bir hatıram var. Okulların başladığı ilk hafta genelde öğretmenler derste, biraz da vakit geçirmek için, ‘Üniversitede ne üzerine okuyacaksın?’ diye sorarlardı. Bana sıra geldiğinde ‘Ben güzel sanatlar okuyacağım’ demiştim. Hoca da bana ‘Hangi bölüm?’ diye sordu. ‘Bilmiyorum ama ben güzel sanatlar okuyacağım’ demiştim. Şimdi düşündüğümde herhalde o yıllara ait en önemli anım budur. Sanki geleceği görmüşüm ya da çok istemişim ve yapmışım. Gerçi lise yıllarında vazgeçmiştim çünkü torpil olduğu söyleniyordu. Ben de bir dönem fikrimi değiştirdim ama sonra şansımı denemeye karar verdim, kazandım, hem de ‘torpilsiz!’ Üniversite son sınıftayken sergilere katılmaya çoktan başlamıştım. Siyah beyaz ve sessiz filmlerden binlerce, yüzbinlerce kişinin kalbinde yer eden filmlere ulaşana kadar Türk sineması büyük bir değişim yaşadı. Türk sineması 100’üncü yılını geride bırakıyor. Bu kapsamda siz de kişisel bir sergiyle sanatseverlerle buluştunuz. Sergi fikri nasıl oluştu? Süreci biraz anlatabilir misiniz? Yeşilçam’la ilgili geçtiğimiz Nisan ayında bir kişisel sergi yapmıştım. Aslında yakın zamanda tekrar aynı konu ile ilgili bir sergi yapma fikrim de yoktu ancak küratör Denizhan Özer bana yeni açılmış olan Summart’ta Yeşilçam’ın 100. yılı nedeniyle bir kişisel sergi teklifi getirdiğinde reddedemedim ve seve seve kabul ettim. Çalışmalarınızda özellikle geçmişin ünlü aktör ve aktrislerini görmek mümkün. İnsan sanki çok yakından tanıdıklarıyla bir zaman yolculuğuna çıkmış gibi hissediyor. Türk sinemasına, özellikle Yeşilçam’a ilginiz nereden kaynaklanıyor? Çocukluğum tek kanallı televizyon karşısında bu filmleri izleyerek geçti. Biraz daha öncesine gidecek olursak, Adapazarı’nda oturduğumuz evin karşısında yazlık bir sinema vardı ve komşularımız akşam saatlerinde evin üzerindeki terasa gelir, çay kahve eşliğinde filmler seyredilirdi. Sonraki yıllarda filmleri televizyondan siyah-beyaz olarak kimi zaman gülerek kimi zaman ağlayarak izledim. Sonuçta ister istemez etkileniyorsunuz. Ancak resimlerime yansıması uzun yıllar sonra oldu. Okuldan mezun olduğum 46 KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 02 was drawing lots of pictures. They used to ask me what to draw, and I delightfully offered different subjects to each of them. I have an unforgettable memory from my secondary school years. In the first weeks, teachers would ask ‘What do you want to study at university?’ and I used to say ‘I want to study fine arts.’ One day, the teacher asked me which department I wanted, and I answered ‘I don’t know yet but fine arts.’ This is my most remarkable memory from those times as if I anticipated the future or I deeply wanted and achieved it. Actually I gave up this dream in high school because they said an influential contact was necessary to be admitted. But then I decided to take a chance and I was admitted without any ‘contact’! I had started to organize exhibitions when I was still studying at university. 02 Bedia Muvahhit, Belgin Doruk ve Ekrem Bora üzerine bir çalışma. 02 A work on Bedia Muvahhit, Belgin Doruk and Ekrem Bora. Turkish cinema went through a great transformation from black-and-white and silent films to famous films that reach thousands of people. It is almost the 100th anniversary of Turkish cinema. In this regard, you met with artlovers with a personal exhibition. How did you come up with an exhibition idea? Last April, I organized a personal exhibition about Yeşilçam which is a metonym www.hazarworld.com for Turkish cinema. Actually I was not planning to have another exhibition on this issue, but curator Denizhan Özer offered a personal exhibition for the 100th anniversary of Yeşilçam in newly opened Summart, and I willingly accepted the offer. dönemlerde konstrüktivist üç boyutlu işler veya iki boyutlu resimler yapıyordum. 2000’li yıllarda hem video art hem de posta sanatı yapmam doğrultusunda güncel olaylarla ilgilenmeye başladım. Araştırma döneminde bana gelen bir sergi daveti ile ünlü kişilerle ilgili resim çalışmalarıma başlamış oldum. Aslında sadece Türk değil dünya sanatından da bazı ünlü kişilerin resimlerini yaptım. Bir de ayrıca Pera Oteli’nde kalan ünlüler üzerine de bir seri resim yaptım. Sergide Yeşilçam’dan kimleri görmek mümkün? Kimler yok ki. Belgin Doruk’tan Bedia Muvahhit’e, Ekrem Bora’dan Ayhan Işık’a, Fatma Girik’ten Kemal Sunal’a kadar pek çok Yeşilçam oyuncusu sergide görülebilir. Yeşilçam’ın Türk toplumu üzerindeki etkisinden de biraz bahsedelim istiyorum. Bizim insanımızda Batılılara nazaran melankoli önemli bir damardır ve Yeşilçam filmlerinde buna çokça rastlarız. Söz konusu Yeşilçam olunca sinema kelimesi de nostaljik bir havaya bürünüyor. Günümüzde geçmişe duyulan özlemi, eski filmlerden alınan tadı nasıl değerlendiriyorsunuz? O zamandan bu yana ne değişti? Belki teknolojik olarak ilerledik, bilgisayarlar kullanmaya başladık, interneti kullanmaya UZUN YILLARDIR SANAT YAZARLIĞI DA YAPIYOR, RÖPORTAJLAR VE MAKALELER YAZIYORUM. I AM WORKING AS AN ART WRITER FOR YEARS, I WRITE INTERVIEWS AND ARTICLES. In your paintings, you represent famous actors and actresses particularly from the past. You feel like travelling in time with people you know and love. Where does your interest in Turkish cinema come from? I watched these films on one-channel television in my entire childhood. There was a summer cinema in front of our house in Adapazarı and our neighbors used to go up the terrace, drinking tea and coffee in the evenings while watching the cinema films. Later, I watched black-and-white films on TV and they made me either cry or laugh. I am emotionally affected in either way. But they were represented in my paintings many years later. I used to draw constructivist 2D or 3D pictures when I graduated from the university. I started to deal with current issues in line with video art and mail art in 2000s. I started to draw pictures about famous people after an invitation to an exhibition. Actually I drew the pictures of some wellknown figures from other countries besides Turkey. I also have a series of paintings about famous people who previously stayed in Pera Hotel. Which Yeşilçam actors and actresses will we see in the exhibition? You can see almost everybody. Several Yeşilçam figures can be seen at the exhibition from Belgin Doruk to Bedia Muvahhit, from Ekrem Bora to Ayhan Işık, from Fatma Girik to Kemal Sunal. Now I would like to talk about Yeşilçam’s effect on Turkish society. Melancholy is an important factor for our people than other Western societies and we see a lot of melancholy in Yeşilçam films. When it comes to Yeşilçam, the word ‘cinema’ gains a nostalgic nature. What can you say about the longing for the past, and the delight of old films? What have changed since those times? We may have advanced in technology, we have started to use computers and the HAZAR WORLD 47 YEŞİLÇAM / TURKISH CINEMA başladık, yaşantılarımız, evlerimiz farklılaştı, daha çok gezmeye başladık ama bence bu farklılıklar haricinde toplumsal anlamda bir şey değişmedi. İkinci el mağazalar ve vintage ürünlerin bu kadar sevilmesi eskiye duyulan özlemin en güzel göstergesi. Yeşilçam filmleri hala çok izleniyor, seviliyor. Yeni kuşaklar bizim bir zamanlar siyah-beyaz izlediğimiz filmleri artık renkli izliyorlar ya da belki internet üzerinden bazı ünlü sahneleri tekrar tekrar izliyorlar. Bence bu bir araştırma konusu aynı zamanda. Peki favori bir Türk filminiz var mı? Oyuncu ya da yönetmen? Aslında eski Türk filmlerinin çoğunu severim ve favori oyuncu listem oldukça uzun. Komedilerin bendeki yeri ise biraz daha farklı. İlhamın gelmesiyle bir çalışmanın sona ermesine kadar olan süreç nasıl işliyor? Kullandığınız teknikten biraz bahsedebilir misiniz? Tuval üzerine akrilik boya kullanıyorum. Aslında neredeyse son aşamaya kadar sonucun nasıl olacağını ben de kestiremiyorum. Resimlerim üzerinde aşama aşama çalışıyorum. Fotoğraftan faydalanıyorum. Ya arşivlerden faydalanıyorum ya da sahafları dolaşıp eski kartlar alıp onların üzerinden çalışıyorum. Ancak olduğu gibi aktarmıyorum fotoğrafı; kendi yorumlarımı ekleyerek, figürleri mekanlarından arındırarak, kimi zaman eklemeler veya çıkartmalar yaparak aşamalar ilerliyor. 03 internet, our lives and houses have changed, we have started to travel more frequently; but nothing has changed in our social lives, in our society. Shops selling second-hand goods and vintage products are the best examples of the love for the past. Yeşilçam films are still on the top. New generations watch those black-and-white films in color, or they watch some striking scenes on the internet over and over again. I think this is a great research topic as well. Resim haricinde başka nelerle uğraşıyorsunuz? Resim haricinde yazılarımı yazıyorum, araştırma yapıyorum ve sanat üzerine dersler veriyorum. Bazen özel kurumlarda veya üniversitelerde çağdaş sanat ve desen üzerine bilgilerimi öğrencilerle ve sanatseverlerle paylaşıyorum. “Yüzyıllık Hikaye: Yeşilçam” sergisi haricinde başka hangi çalışmalara imza attınız? Çalışmalarınız nerelerde sergilendi? İlk çalışmalarım farklı gönderimlere sahipti. Haliyle üç boyutlu ve iki boyutlu resimler yaptığım süreçte o çalışmalarımı sergiliyordum. 2000’li yıllarda Yeşilçam ve güncel olaylarla ilgili resimler yapmaya başladığımda farklı özel galerilerde veya kurumlara ait mekanlarda sergilerimi gerçekleştirdim. Mesela geçen seneki sergim S Art by Sürmeli’deydi. 2013’te Pinelo Galeri’de ‘Serbest 48 KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 Do you have a favorite Turkish film, actor or director? Actually I like most of old Turkish films and my favorite actor list is quite long. Comedy films have a special meaning for me. 03 İzzet Günay üzerine bir çalışma. 03 A work on İzzet Günay. Can you tell us the process from the first inspiration to the final touch of a work? Can you give us some information about the technique you prefer? I use acrylic paint on canvas. Actually I cannot anticipate the result until the last step. I www.hazarworld.com work on my paintings step by step. I use photographs. I either look up interesting things in archives or buy old cards from second-hand booksellers. But I do not use the photo I choose as it is; I sometimes set the figures apart from spaces, I add or remove some aspects from the photo with my interpretation. What are your engagements other than painting? Besides painting, I write articles, I do researches and I lecture on art. Sometimes I give contemporary art and pattern lectures for students and art-lovers in private organizations or universities. I share my experience and knowledge with them. Koşu’ isimli sergimde Yeşilçam’dan farklı olarak güncel konulara değinen işlerimden bazılarını sergiledim. Önümüzdeki dönemde yeni projeler var mı? Benim sürekli projelerim vardır. Şu anda kişisel sergi planım yok çünkü devam eden bir sergim var. Ancak şunu söyleyebilirim ki bundan sonraki sergim büyük ihtimalle Yeşilçam üzerine olmaz. Son olarak genç sanatçı adaylarına bir tavsiyede bulunmak ister misiniz? Her şeyde olduğu gibi çalışmak çok önemli. Sanat bir birikim ve kilometre işi. Yenildiğinizi düşünebilirsiniz, karşınıza bin bir türlü engel çıkabilir, reddedilebilirsiniz ama hemen vazgeçmemek gerekiyor. Eğer hemen vazgeçiyorsanız zaten sanatçı olamazsınız ya da olamayacaksınız demektir. Farklı teknikler geliştirmeye çalışmak, farklı konulara yönelmek lazım. Sanatta etki kaçınılmazdır ama dozunu iyi ayarlamak lazım. DENİZHAN ÖZER KÜRATÖRLÜĞÜNDE HAZIRLANAN SERGİ 6 KASIM’A DEK SUMMART’TA GÖRÜLEBİLİR. YOU CAN VISIT THE EXHIBITION PREPARED BY CURATOR DENIZHAN OZER IN SUMMART UNTIL NOVEMBER 6. Besides “A Century-Old Story: Yeşilçam”, can you give us information about your other exhibitions? Where were your works exhibitied? My first works had different references. I displayed my 2D and 3D works when I was drawing those pictures. When I started to draw pictures about Yeşilçam and current issues in 2000s, I organized exhibitions in private galleries or venues of different institutions. For example last year, I had an exhibition in S Art by Sürmeli Gallery. In 2013, I displayed some of my works on current issues besides Yeşilçam at my ‘Serbest Koşu’ exhibition in Pinelo Gallery. Do you have new projects for the future? I always have projects. I do not have a personal exhibition plan for now because I have an ongoing exhibition. But I can say that my next exhibition will not be about Yeşilçam. Lastly, what can you say as an advice to young artists and candidates? As always, you have to work hard. Art requires knowledge and experience. You may feel defeated, you may encounter with a thousand difficulties, you may reject it but you must resist. If you give up easily, you cannot or will not become an artist anyway. You must always try to develop different techniques and focus on different subjects. Influence is inevitable in art but you have to make the right proportion. HAZAR WORLD 49 KÜLTÜR&SANAT / CULTURE&ART FİLM / FILM YÖNETMEN: TUNÇ ŞAHİN DIRECTOR: TUNÇ ŞAHİN KARIŞIK KASET MIXTAPE FUAR / FAIR TARİH: 8-16 KASIM 2014 YER: TÜYAP FUAR VE KONGRE MERKEZİ DATE: 8-16 NOVEMBER VENUE: TÜYAP EXHIBITION AND CONGRESS CENTER 33. İSTANBUL KİTAP FUARI 33. İstanbul Kitap Fuarı bu yıl farklı etkinliklerle misafirlerini ağırlayacak. Çeşitli paneller ve etkinliklerin düzenleneceği fuarın bu yılki onur yazarı sinema eleştirmeni Atilla Dorsay olacak. Fuarın teması “Sinemamızın 100 Yılı” olarak belirlendi. Macaristan’ın konuk ülke olacağı fuara yurt dışından 30 konuk yazar katılacak ve yüzlerce imza günü düzenlenecek. 33RD ISTANBUL BOOK FAIR 33rd İstanbul Book Fair will host its guests with different activities this year. Cinema critic Atilla Dorsay will be the guest of honor in the exhibition where various panels and activities will be held. Theme of this year’s fair is “100 Year of Our Cinema”. 30 guest authors will attend the exhibition, and Hungary will be the guest country. There will be hundreds of autograph sessions. 50 KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24 Oyuncular: Sarp Apak, Özge Özpirinçci, Bülent Emin Yarar, Sevinç Erbulak Cast: Sarp Apak, Özge Özpirinçci, Bülent Emin Yarar, Sevinç Erbulak Filmde Ulaş ile İrem’in 20 yıl önce başlayıp, günümüze dek uzanan aşk serüveni, fonda hepimiz için çok özel olan Türkçe pop müzik şarkıları eşliğinde anlatılıyor. 13 yaşındaki Ulaş, güzeller güzeli İrem’e deliler gibi aşıktır; ama çok da çekingendir. Bir gün, babasının tavsiyesine uyarak, İrem’e olan aşkını bir karışık kasetle ilan etmeye karar verir. The film tells the love story of Ulaş and İrem that started 20 years ago and still alive today, accompanied by exclusive Turkish pop songs. Ulaş, at the age of 13, is deeply in love with beautiful İrem but he is also so shy. One day he took his father’s advice and decided to declare his love to her with a mixtape. www.hazarworld.com KİTAP / BOOK YAZAR: ANDREA PİTZER YAYINEVİ: İLETİŞİM YAYINLARI AUTHOR: ANDREA PITZER PUBLISHER: İLETİŞİM PUBLISHING HOUSE VLADIMIR NABOKOV: SECRET HISTORY OF YAZARIN GİZLİ TARİHİ VLADIMIR NABOKOV Gazeteci yazar Andrea Pitzer, Vladimir Nabokov: Yazarın Gizli Tarihi’nde, mektuplaşmaları ve yakın dönemde ortaya çıkan belgeleri kullanarak Nabokov’un kişisel tarihinin resmini çizerken, eserlerinin satır aralarına gizlenmiş tarihî kalıntıların da izini sürüyor ve okura yepyeni bir pencere açıyor. Kitap bu sayede, hem Nabokov’u ilk kez okuyacaklar hem de yeniden değerlendirmek isteyenler için detaylı bir yol haritasına dönüşüyor. Journalist author Andrea Pitzer tells the personal history of Nabokov in the book “Secret History of Vladimir Nabokov” on the basis of his letters and recently found documents. He traces back the historical remnants hidden within line spaces, and opens a brand new window for the reader. Thus, the book turns into a detailed route map both for new readers of Nabokov and for those who want to read and think about Nabokov once again. MÜZİK / MUSIC TİYATRO / THEATER TARİH: 5 KASIM 2014’E KADAR YER: MOSKOVA TİYATROSU DATE: UNTIL 5 NOVEMBER 2014 VENUE: THEATRE OF MOSCOW GAVROSH ULUSLARARASI TIYATRO FESTIVALI Moskova, sanatsever çocukları unutmadı. Gavrosh Uluslararası Tiyatro Festivali Çocuklar İçin Performans etkinliği 5 Kasım’a kadar izleyicilerini bekliyor. Moskova kenti kültür departmanı tarafından düzenlenen etkinlik Moskova Tiyatrosu’nda gerçekleşiyor. TARİH: 27 KASIM 2014 YER: SİNAN ERDEM SPOR SALONU DATE: 27 NOVEMBER VENUE: SİNAN ERDEM SPORTS HALL GAVROSH INTERNATIONAL THEATER FESTIVAL Moscow has not forgotten art-lover children. Gavrosh International Theater Festival is awaiting its spectators until November 5 with a special performance for children. The event organized by the Cultural Department of Moscow is staged in the Moscow Theatre. ANDRÉ RIEU KONSERİ Dünya çapındaki müzik otoritelerince bu yüzyılın en önemli müzisyenlerinden biri kabul edilen André Rieu, yoğun istek üzerine dünyanın en ünlü orkestralarından Johann Strauss Orkestrası ile birlikte yeniden İstanbul’a geliyor. Rieu, bugüne kadar dünya müzik listelerinde 30 kez liste birinciliği, 355 Platin Albüm ödülü, 35 milyon DVD satışı, 2012 Dünyanın En Çok Satan Erkek Sanatçısı, 2009-2011 Yılın Tur Sanatçısı-Top 10 gibi başarıları elinde tutuyor. ANDRÉ RİEU CONCERT Widely acknowledge as one of the most important musicians of this century by several music authorities around the world, André Rieu will come to Istanbul with Johann Strauss Orchestra upon profound demand. Rieu has been the top of music lists for 30 times, has won 355 Platinum Album awards, has sold 35 million DVDs, has been the Most Selling Male Artist in 2012 and the Tour Artist of the Year-Top 10 in 20092011. HAZAR WORLD 51 ROTA / ROUTE STABESI PUBLIS IS? NOS SUL / UASTABESI PUBLIS IS? NOS SUL КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ www.hazarworld.com Рост спроса на энергию и события указывают на то, что предстоящие десять лет будут золотыми годами для трубопроводов. Увеличение числа трубопроводов и их соединение друг с другом облегчит транспортировку природного газа и внесет вклад в многообразие источников энергии. ХАЛДУН ЯВАШ Каспийский Стратегический Институт Генеральный Секретарь Турция, энергетические потребности которой увеличились более всего в регионе, и самый крупный потребитель энергоресурсов – Европейского Союза , во многих отношениях в вопросах энергетики имеют общие проблемы. У обоих высока зависимость от импорта. Спрос на энергию в ЕС показывает нормальную тенденцию, а в Турции - быстро растет. В ЕС и Турции проводятся работы по либерализации на внутреннем рынке. Все эти общие особенности создают основу для сотрудничества между Турцией и ЕС по многим направлениям. В этом контексте, Южный Газовый Коридор, который будет способствовать диверсификации источников ЕС, является реальным шагом предпринятым в области энергетического сотрудничества. Темой, вынесенной на обложку журнала, стала церемония закладки фундамента Южного Газового Коридора, состоявшаяся при участии гостей самого высокого уровня в Баку 20 сентября. Эксперт центра внешней политики и исследований по безопасности HASEN Проф.Др. Месут Хаккы Джашын сделал всесторонний анализ саммита стран - членов НАТО, состоявшегося в сентябре в Великобритании. Координатор по академическим вопросам HASEN Эмин Ахундзаде провел анализ истории отношений между Турцией и Узбекистаном, а также вероятных возможностей сотрудничества между двумя странами. В этом выпуске помещены важнейшие интервью с двумя важными личностями: министром культуры Республики Татарстан Российской Федерации Айратом Сибагатуллиным и тренером спортивного клуба Касымпаша Шота Арвеладзе. До встречи в следующем номере. HAZAR WORLD 53 КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ ОБСУЖДЕНЫ ВСЕ АСПЕКТЫ ЮЖНОГО ГАЗОВОГО КОРИДОРА Заседание “круглого стола” на тему:“Решающее значение Южного Коридора: будут ли все трубопроводы протянуты до Турции?”, организованное журналом Turkish Policy Quarterly (TPQ) при спонсорстве BP Турция, состоялось 13 октября в Elite World Hotel в Стамбуле. T PQ, организующая с 2010 года ежегодные заседания за “круглым столом” по вопросам региональной энергетической динамики, собрала вместе ответственных представителей сектора. Модератором заседания “круглого стола” на тему:“Решающее значение Южного Коридора: будут ли все трубопроводы протянуты до Турции?” выступил журналист газеты Hurriyet Daily News Барчин Йинанч. В заседании приняли участие: член правления Turcas Petrol A.Ş. Мэтью Брайза, директор по внешним связям Трансадриатического Газопровода (TAP) Майкл Хоффман, директор по корпоративным коммуникациям ВР Турция Мурат Лекомпте, эксперт по энергетической безопасности Джон М. Робертс, доктор Эльнур Солтанов из Университета ADA и Джордж Ставри из Центра энергетики Университета Dundee. На заседании подробно обсудили статус TANAP и проблемы Южного Газового Коридора. Была оценена возможность подключения к коридору природного газа из Ирака и Восточного Средиземноморья. ПРЕССА АНКАРЫ СОБРАЛАСЬ В БАЙБУРТЕ П резидент Реджеп Тайип Эрдоган, в рамках церемонии открытия ряда новых объектов в Байбурте, встретился с его жителями. Генеральный директор SOCAR Turkey Кенан Явуз встретил Эрдогана и его делегацию вместе с Мустафой Кратоглу (Star), Бюлентом Айдемиром (Haberturk), Абдулкадиром Селви (Yeni Şafak), Денизом Зейреком (Hürriyet), Махмутом Овером (Sabah) и Хаканом Гюлдагом (Dünya). Явуз сказал: “Байбурт показал, как сильно любит Президента Республики, впервые избранного народом, подав за него рекордное число 54 НОЯБРЬ 2014 ВЫПУСК 24 Генеральный директор SOCAR Turkey Кенан Явуз вместе с представителями прессы Анкары принял участие в программе Президента Реджепа Тайипа Эрдогана, состоявшейся 14 октября в Байбурте. голосов. Президент Эрдоган тоже любит Байбурт. Этот результат позволит достичь Турции целей, намеченных на 2023 год и будет способствовать изменению судьбы Байбурта”. Явуз, отметив то, что Эрдоган один из первых визитов внутри страны совершил в Байбурт,вызвав чувство гордости жителей Байбурта, сказал: “Все наши друзья - журналисты, гости Байбурта, разделяют эту точку зрения. Город должен воспользоваться представившейся возможностью и вновь показать себя, как одного из самых древних городов Анатолии, представлявших турецкую культуру”. www.hazarworld.com ПОДПИСАНО СОГЛАШЕНИЕ О ПОСТАВКАХ ТРУБ ДЛЯ TANAP Завершен один из важных этапов проекта TANAP, который имеет решающее значение для удовлетворения энергетической потребности и обеспечения безопасности энергоснабжения Турции. Н а церемонии подписания Договора о купли труб для магистрального газопровода, состоявшейся в Istanbul Marriott Hotel, приняли участие: премьер-министр Ахмет Давутоглу, министр энергетики и природных ресурсов Танер Йылдыз, министр таможни и торговли Нуреттин Джаникли, министр экономики Нихат Зейбекчи, президент ГНКАР Ровнаг Абдуллаев и руководители консорциума, получившего контракт. Министр Танер Йылдыз в выступлении на церемонии, состоявшейся 14 октября, указав на сильную зависимость международной политики от энергетики, обратил внимание на влияние энерге- тики на политику. Председатель правления SOCAR и TANAP Ровнаг Абдуллаев сказал, что соглашение, подписанное в июне 2012 года между правительствами Азербайджана и Турции относительно TANAP, способствовало дальнейшему укреплению сотрудничества в энергетическом секторе. Из потребности TANAP в металлических трубах в размере 1 млн. 200 тысяч тонн 400 тысяч тонн будет поставлено Tosçelik. Трехсторонний консорциум, сформированный BorusanMannesmann, Erciyas Boru и Noksel Boru, получил заказ на 300 тысяч тонн, а группа, образованная Ümran Boru и Emek Boru, поставит 200 тысяч тонн. ТЮРКСКИЙ МИР СОБРАЛСЯ В СТАМБУЛЕ «3 октября - день сотрудничества тюркоговорящих стран”, являющийся началом пятой годовщины Нахчыванского договора, был отмечен на приеме, организованном во Дворце Чираган. Н а приеме присутствовали: заместитель министра иностранных дел Наджи Кору, губернатор Стамбула Васип Шахин, Председатель Управления по вопросам турок, проживающих за рубежом, и родственных народов Кудрет Бюльбюль, ректор Университета Ататюрк и председатель Ассоциации Турецких Университетов Хикмет Кочак, Генеральный секретарь ТЮРКСОЙ Дюсен Касеинов, бывший Генеральный секретарь Совета сотрудничества тюркоговорящих стран (TDİK) Халил Акынджы, генеральные консулы в Стамбуле, представители международных организаций, бизнес- мены и представители СМИ. Рамиль Гасанов, получивший полномочия Генерального секретаря TDİK от Халила Акынджы 17 сентября, сказал, что совет при помощи конкретных проектов, реализуемых не только среди его членов, но и с участием других стран региона, стремится к установлению мира и стабильности на обширной территории Кавказа и Центральной Азии и выразил надежду совета стать особенным и эффективным действующим лицом в регионе. После выступлений бывшему Генеральному секретарю TDİK Халилу Акынджы за выдающиеся заслуги была вручена Почётная грамота. HAZAR WORLD 55 КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ ПЕРСПЕКТИВЫ МИРОВОЙ ЭНЕРГЕТИКИ МОГУТ ИЗМЕНИТЬСЯ Презентация в Турции отчета “Перспективы мировой энергетики 2014 – Специальный доклад по Африке”, подготовленного Международным Энергетическим Агентством (МЭА), прошла с участием главного экономиста МЭА Фатиха Бирола. Б ирол, выступивший на заседании, организованном Стамбульским Центром по Международной Энергетике и Климату Университета Сабанчи (IICEC) и APCO Worldwide, ответил на вопросы, касающиеся актуальных проблем энергетики. Бирол, отвечая на вопросы, связанные с переговорами по природному газу между Россией и Украиной, отметил, что положительный результат переговоров будет выгоден для всех. В своем комментарии по газу из Ирака и Восточного Средиземноморья Бирол ска- зал: “В настоящее время, с точки зрения резервов газа как в Ираке, так и в Восточном Средиземноморье, нет никаких проблем. После решения проблем, возникших по геополитическим причинам, этот газ может транспортироваться к потребителям”. Бирол, отметив, что энергетика может полностью изменить слаборазвитую экономику Африки, обратил внимание на то, что очень высокий потенциал роста на этом континенте открывает большие инвестиционные возможности для развивающихся стран, в том числе для Турции. НОВОСТИ ДЛЯ ИНВЕСТОРОВ В СФЕРЕ ЭНЕРГЕТИКИ На “IPFY Energy Congress”, где были рассмотрены: будущее энергетического сектора, энергетика в контексте экономического рынка, вопросы права в энергетике и предпринимательство в секторе, встретились руководители энергетического сектора. Г остями Международной платформы молодых предпринимателей Стамбульского университета Бильги на Конгрессе по энергетике IPFY, состоявшейся с 24 по 25 октября в Центральном Стамбульском кампусе, стали турецкие официальные лица, руководители энергетического сектора и ученые. В Конгрессе приняли участие ученые, бизнесмены и студенты из 11 стран. На конгрессе были рассмотрены следующие темы: будущее энергетического сектора, энергетика в контексте экономического рынка, вопросы права в энергетике и предпринимательство в секторе. Вице-премьер Бюлент Арынч в своей вступительной речи на конгрессе, отметив, что Турция будет продолжать выполнять функцию надежного моста между соседними странами, богатыми при56 НОЯБРЬ 2014 ВЫПУСК 23 родным газом и нефтью, и странами - потребителями, сказал, что после сдачи в эксплуатацию первенцев энергетического коридора Восток-Запад нефтепроводов Ирак-Турция и Баку-Тбилиси-Джейхан начал также функционировать газопровод Баку-Тбилиси-Эрзурум. www.hazarworld.com КРИЗИС КОБАНИ В ТУРЕЦКО-АМЕРИКАНСКИХ ОТНОШЕНИЯХ И БУДУЩЕЕ СИРИИ Политические события на международной арене во время холодной войны и после её окончания показали, что отношения с США во внешней политике Турции всегда имели высокий приоритет. Т ПРОФ. ДР. МЕСУТ ХАККЫ ДЖАШЫН еррористические акты ИГИЛ в Ираке, происходящие в одно и то же время с гражданской войной в Сирии, привели к новым отношениям между Турцией и США. Потенциальная роль Турции в этой борьбе была обсуждена на уровне глав государств США и Турции. Однако, усиление вооружённых нападений ИГИЛ в регионе Кобани (Айн-эль-Араб), расположенного на сирийской границе, стали своего рода экзаменом международного авторитета для Турции и США. США оказали силам “Партии Демократического Союза” (PYD) помощь с воздуха оружием, а Анкара дала разрешение на движение через Турцию солдатам пешмерга для борьбы с ИГИЛ. УГРОЗА, СОЗДАННАЯ ИГИЛ НА ТУРЕЦКОЙ ГРАНИЦЕ Вооружённые нападения ИГИЛ, которые начались в июне 2014 года, вызвали растерянность международного сообщества. ИГИЛ, применяя тактику “очисти-удержипострой” (clear-hold-build), намеревается захватить под свой контроль обширную территорию в Ираке и Сирии. ИГИЛ, проводящий вооружённые нападения вблизи границ Турции, представляет серьезную угрозу внутриполитической стабильности и имеет потенциальную возможность своими действиями создать в будущем хаос в Турции. В случае невозможности обезвреживания созданного ИГИЛ потенциала опасности, возникает угроза территориальной целостности Ирака и Сирии, новой войны между курдами и арабами на этнической и религиозной почве, из-за которой на Ближнем Востоке может наступит период нестабильности и неопределенности. В случае начала военных операций турецкой армией в Ираке или Сирии, сирийская армия, создав риск войны с боевиками Хизбаллы и с военизированными силами Ирана, может косвенным образом создать риск конфликта между Турцией и Ираном на сирийской территории. ОСНОВНЫЕ ПАРАМЕТРЫ ПОДХОДА США К КОБАНИ При осуществлении текущей стратегии, принятой США в борьбе с ИГИЛ, наблюдается неприкосновенность войск режима Асада и военных объектов Сирии и сотрудничество с Дамаском в разведывательной деятельности. Прочные дипломатические отношения между государствами возможны при взаимном понимании и переговорного процесса, который приведет к решению проблем и преодолению трудностей. На наш взгляд, исполнение обязанностей посла США началось с очень трудного испытания. Как обеспечение безопасности границы Турции, так и обеспечение территориальной целостности Ирака и Сирии станет возможным, благодаря дальнейшим шагам с целью установления прочного мира. HAZAR WORLD 57 КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ ТАНЦЫ ВОКРУГ АТОМНОЙ БОМБЫ Армения приняла решение о продолжении эксплуатации атомной электростанции Мецамор, объявленной международными компетентными органами самой опасной АЭС в мире. Опасная АЭС находится всего в 16 километрах от Турции, и из-за принятого нового решения атомная электростанция будет продолжать быть кошмаром для всего региона в течение 12 лет. Е ФИГЕН АЙПЕК АЙВАДЖЫ сли удастся проигнорировать катастрофу на АЭС Фукусима, произошедшей в 2011 году, то можно подумать, что атомные электростанции в настоящее время, благодаря передовым технологиям, стали более безопасными. Конечно, это предположение относится к станциям нового поколения, оснащенными жизненно важным спасательным оборудованием таким, как защитный котел. Но, к сожалению, некоторые из атомных электростанций старшего поколения продолжают работать, как потенциальная бомба замедленного действия. Одной из них является расположенная всего в 16 58 НОЯБРЬ 2014 ВЫПУСК 24 км от Турции и объявленная самой опасной в мире Мецаморская АЭС в Армении. Расположенная в регионе у подножия горы Агры атомная электростанция Мецамор находится на более близком расстоянии к границе Турции, чем к столице Армении Еревану. Среди основных причин, делающих АЭС бомбой замедленного действия, является её расположение на восточном Анатолийском разломе. С другой стороны, эта станция, построенная в 1977 году по самым устаревшим технологиям Советского Союза, является примером самых примитивных проектов водяных АЭС. Станций без первичных защитных конструкций в мире почти не осталось. Мецамор, из-за своих конструктивных особенностей и территориального расположения, считается самой опасной в мире атомной электростанцией. АЭС ИМЕЕТ ЖИЗНЕННО ВАЖНОЕ ЗНАЧЕНИЕ ДЛЯ АРМЕНИИ Мецаморская АЭС, представляющая угрозу для региона, в котором находятся соседние страны: Турция, Азербайджан и Иран, по иронии судьбы, имеет жизненно важное значение для Армении. Эта станция обеспечивает 40% потребностей в электроэнергии Армении. Армения, имеющая плохие отношения с соседними странами, из-за закрытых границ с Турцией и Азербайджаном, удовлетворяет свои энергетические потребности за счет собственного производства. Армения, в которой в результате землетрясения в 1988 года 25 тысяч человек потеряли www.hazarworld.com свои жизни и 500 тысяч человек остались без крова, годами жила без электричества. Хотя должностные лица и утверждали, что ущерба не было, из-за опасений, появившихся после землетрясения, Мецаморская АЭС в качестве меры предосторожности была закрыта до 1995. Народ Армении, оставшийся в течение этих семи лет без электричества, был вынужден бороться с холодом. В настоящее время армянский народ, не желающий возвращаться в тот период, зная об опасности вынужден смириться с ней. ЕС ПРЕДЛОЖИЛО ПОДДЕРЖКУ ДЛЯ ЗАКРЫТИЯ АЭС В 2004 году Европейский Союз, заявив, что Мецаморская АЭС представляет “угрозу для всего региона” , предложил предоставить Армении кредит в размере 200 млн. евро для закрытия станции, но Армения отклонила это предложение. Данные Международного Агентства по Атомной Энергии (МАГАТЭ) и ЕС также показывают, что Мецамор является самой опасной в мире атомной электростанцией. Армения, из-за растущего международного давления, на протяжении многих лет давала различные обещания. В сентябре 1999 года в Брюсселе правительство Армении и ЕС заключили соглашение о закрытии станции в 2004 году. Однако Армения не осуществила работы в соответствии с этими обязательствами, наоборот, продолжает поиск путей для продолжения эксплуатации АЭС, срок службы которой подошел к концу. Известно, что за весь период работы станции произошло более 150 аварий. СУДЬБА, ПОЛНАЯ ПРОТИВОРЕЧИЙ: МЕЦАМОР На самом деле, Армения, посчитав сумму, предложенную ЕС, недостаточной, обосновала свой отказ закрытия станции отсутствием альтернативы для удовлетворения энергетических потребностей. Кроме того, у нее также есть определенные условия для закрытия станции. Армения, в обмен на закрытие станции, желает открытия границы с Турцией и Азербайджаном, а также увеличения суммы кредита, предложенного ЕС. Недавно Армения, вместо того, чтобы решить проблему Мецамора, официально объявила о продлении срока эксплуатации станции, который заканчивался в 2017 году, до 2026 года. Правительство Армении, ссылаясь на трудности стороительства новой АЭС, приняло решение о закрытии Мецаморской АЭС в 2026 году и объявило об укреплении станции за счет финансовой помощи России в размере 300 миллионов долларов. СТЕПЕНЬ БЕЗОПАСНОСТИ НЕИЗВЕСТНА Попытка продлить срок службы атомной электростанции Мецамор, который истекает в скором времени, воспринимается, как полноценный сценарий катастрофы. Ещё неизвестно, к каким последствиям приведет продление срока службы станции. Темой дискуссии является также возобновление работы станции, закрытой в период с 1988 по 1995 год. Мецамор является первой в мире станцией, повторно активированной после закрытия. Кроме устаревшей технологии Мецаморской АЭС, другой опасностью HAZAR WORLD 59 КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ является регион её распожения. В соответствии с международными стандартами не допускается строительство АЭС в сейсмоопасных районах с магнитудой в 5 и более баллов. В то время, как Мецамор находится в регионе, в котором возможно 9-ти бальное землетрясение. Землетрясение с магнитудой в 7.2 балла, которое произошло в регионе в 1988 году, уже много лет назад доказало, что регион не является безопасным. ТУРЦИЯ ТАКЖЕ ПОДДЕРЖИВАЕТ ЗАКРЫТИЕ СТАНЦИИ Правительство Турции также поддерживает закрытие станции, очень близко расположенной к её границам, и неоднократно заявляло о своей готовности обсудить этот вопрос с Арменией. Турция не против строительства безопасных атомных электростанций нового поколения и ожидает, что Армения также будет поступать подобным образом и устранит эту проблему. Однако, Армения, если даже и откажется от Мецаморской АЭС, строительство новой атомной электростанции планирует осуществить в том же районе. Это означает, что существующая потенциальная опасность для Турции не устраняется. ТУРЦИЯ ДЕЛАЕТ НЕПРЕРЫВНЫЕ ИЗМЕРЕНИЯ Близость Мецаморской АЭС к Турции вызывает беспокойство в приграничных провинциях. Агентсво по Атомной Энергии Турции (TAЕК), при помощи системы раннего предупреждения ядерной утечки, делает непрерывные измерения во всех областях 60 НОЯБРЬ 2014 ВЫПУСК 24 и районах, расположенных на границе с Арменией: Агры, Ыгдыр, Догубайазит и Карс. Хотя, согласно этим измерениям, опасного превышения допустимых пределов радиоактивности не обнаружено, жители говорят об увеличении случаев заболевания раком, особенно, в Ыгдыре. Во время землетрясения в Ване в 2011 году среди одной из угроз была возможность утечки из Мерцаморской АЭС. Эти опасения снял TAEК, сделав заявление, что опасности для жителей в соседних провинциях нет. Этот случай показывает, что, если даже землетрясение случится за пределами расположения Мецаморской АЭС, например, в Турции, беспокойство по поводу ситуации на станции будет постоянно держать в напряжении население региона. С одной стороны, наблюдается международное давление и предложения о поддержке для закрытия опасной станции, а с другой стороны - планы Армении по продлению срока эксплуатации станции до 2026 года, а в середине между ними безопасность населения соседних стран и Армении. Сегодня уже действуют атомные электростанции 4-го поколения, но Армения, не желая брать на себя некоторые финансовые обязательства, упорствует на решении продления срока эксплуатации атомной электростанции 1-го поколения. Немедленное закрытие этой станции, угрожающей жизни и будущему людей как в соседних странах, так и в самой Армении, самое важное требование как ЕС и США, так и Турции. www.hazarworld.com 15 ФАКТОВ, КОТОРЫЕ НУЖНО ЗНАТЬ О КАЗАХСТАНЕ В этом месяце мы совершим путешествие во времени по территории Казахстана. Мы вкратце напомним о преобразовании Казахстана после завоевания Независимости, в музеях которого хранится много интересных произведений и предметов тюркских народов, страны, обладающей большим количеством исторических, географических и культурных богатств. МЕРВЕ ДАМДЖЫ 1 Казахское слово, означающее “независимость”, происходит от тюрских языков. Первый пилотируемый космический полет, с советским космонавтом на борту Юрием Гагарином, состоялся в 1961 году с космодрома Байконур в Казахстане. Казахстан, с населением около 17 миллионов, по площади своей территории занимает 9-ое место в мире. Казахстан занимает первое место в мире по объёму и разновидностям природных ресурсов. Казахстан при помощи стратегии 2050 планирует войти в число 50 стран мира с развитой экономикой. Иностранные предприниматели, которые инвестируют в страну, освобождаются от налога в течение 7-ми лет. Доход на душу населения страны составляет 13 тысяч долларов. Среди фильмов всемирно известного режиссера из Казахстана Тимура Бекмамбетова, снятых в том числе в Голливуде, находятся: “Особо опасен”, “Авраам Линкольн: Охотник на вампиров” , “9”, “Аполлон 18”, “Ночной дозор” и “Дневной дозор”. 2 3 4 5 6 7 8 9 Традиционный напиток казахов кумыс, по мнению экспертов, укрепляет иммунную систему, способствует нормальной работе мозга и нервной системы. В Центральном государственном музее Казахстана, самом большом музее Алматы, выставлено более 200 000 предметов культуры. Наиболее распространенным казахским национальным инструментом является домбра. Охота с беркутом, находившаяся на грани исчезновения, была возрождена после обретения Казахстаном Независимости в 1991 году. Чокан Валиханов (1837-1865), Ыбырай Алтынсарин (1841-1889) и Абай Кунанбаев (1845-1904) являются одними из первых представителей современной казахской литературы. Казахский язык был объявлен в качестве официального языка, согласно 8-ой статье Конституции, принятой на 9-ом заседании Верховного Совета Республики Казахстан 28 января 1993 года. До Октябрьской революции 1917 года в Казахстане было 13 кинотеатров. 10 11 12 13 14 15 HAZAR WORLD 61 КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ ОЦЕНКА МЕЖДУНАРОДНЫХ ИНВЕСТИЦИЙ АЗЕРБАЙДЖАНА Когда Республика Азербайджан вновь приобрела Независимость в конце 1991 года после распада Советского Союза, страна унаследовала рухнувшую экономику и устаревшую технологию. Т МУБАРИЗ ХАСАНОВ ак как экономики республик Союза были тесно связаны друг c другом, разрыв экономических связей с новообразованными независимыми государствами привел к резкому экономическому спаду в первые годы Независимости. К тому же, Азербайджан был в состоянии войны с Арменией, в связи с Нагорным Карабахом, в результате которой Армения оккупировала пятую часть общей территории страны. Крах экономической и политической систем, а также война с Арменией поставили в опасное состояние само существование страны как независимого государства. Основная цель экономической политики заключалась в том, чтобы восстановить национальную экономику и обеспечить светлое будущее для народа. Экономическая политика страны была основана на нефтяной стратегии, продуманной и изложенной лидером нации Гейдаром Алиевым. Эта стратегия также легла в основу для нынешней экономической и инвестиционной политики Азербайджана. Хотя страна имела большой опыт в поиске и разработке как береговых, так и морских углеводородных месторождений, ей не хватало финансовых средств для эксплуатации этих ресурсов. Поэтому страна не имела иного выбора кроме, как привлечение международных 62 НОЯБРЬ 2014 ВЫПУСК 23 нефтяных компаний для разработки углеводородных ресурсов. Экономический спад в Азербайджане продолжился до 1996 года. В течение переходного периода экономика страны уменьшилась более, чем наполовину. В сущности, производительность страны в 1995 году была чуть выше 42% от уровня 1991 года. Экономика начала постепенно восстанавливаться в 1996 году и достигла уровня, который имела страна перед Независимостью, только к 2003 году. Нефтяная промышленность сыграла значительную роль в восстановлении экономики страны. В результате оккупации Арменией Нагорного Карабаха и семи прилегающих областей, около миллиона людей были вынужнены покинуть родные края, переживая тяжелый гуманитарный кризис. Поэтому значительная часть первоначальных нефтяных доходов была использована для обеспечения этим людям, лишенным крова, уровня жизни, соответствующего человеческому достоинству. Азербайджан, после решения проблем этих вынужденных переселенцев, в целях получения постоянного и стабильного потока доходов для будущих поколений, начал вкладывать нефтяные доходы в другие области. Эти инвестиции были осуществлены как внутри страны, так и за рубежом. www.hazarworld.com ДВИЖЕНИЕ АРМЕНИИ К ЕВРАЗИИ Соглашение о Евразийском экономическом союзе (ЕАЭС), являющееся первым шагом к мечте Президента Российской Федерации Владимира Путина о “Евразийском союзе”, было подписано между Казахстаном, Россией и Беларусью в мае, на церемонии, организованной в столице Казахстана Астане, руководителями этих стран. С ДОЦ. ДР. ФАТИХ ОЗБАЙ оглашение о ЕАЭС, которое вступит в силу 1 января 2015 года, предусматривает свободное перемещение между странами-членами товаров, услуг и рабочей силы. Некоторые эксперты рассматривают ЕАЭС, как возрождение Советского Союза в новой форме. Кыргызстан и Армения являлись первыми возможными новыми членами ЕАЭС. Ожидание, что Армения первой предпримет шаги к вступлению в союз, оправдалось. На заседании Межгосударственного совета Евразийского экономического сообщества, состоявшегося 10 октября 2014 года в столице Беларуси в Минске, подписано соглашение о принятии Армении в ЕАЭС. Присоединение Армении к ЕАЭС вызвало определенные споры. “Стратегические” отношения между Россией и Арменией известны. Политическое влияние России на руководство Еревана, тесные отношения в военной, экономической и энергетической областях общеизвестны. Россия не преминула использовать зависимость Армении от неё в таких областях, как безопасность, экономика и энергетика для оказания давления на Ереван накануне подписания соглашение с ЕС. Если посмотреть с точки зрения экономической и политической поддержки, необходимой для Армении, можно сказать, что ЕАЭС стало вынужденным выбором для Еревана. Для подтверждения этого тезиса можно указать следующие причины. Во-первых, после разрыва отношений Армении с Азербайджаном и Турцией, вызванного оккупацией азербайджанских территорий, состояние Еревана во многих отношениях, особенно в экономическом, ухудшилось. Затем после войны между Россией и Грузией в 2008 году сильно возросла обеспокоенность Еревана своей уязвимостью. Наконец, произошедшее с Украиной в последнее время, готовой заключить аналогичное соглашение с ЕС, по-видимому, было очень хорошо проанализировано Ереваном. Присоединие к ЕАЭС принесет некоторые проблемы для Армении. Прежде всего, с повышением тарифов, применяемым к импортируемым товарам, повысятся цены. У соседей Армении, бывших советских республик, Грузии и Азербайджана, пока что нет намерений войти в ЕАЭС. В этом случае, из-за отсутствия у Армении непосредственных границ со странами ЕАЭС, возникнут некоторые проблемы. В частности, напряженные отношения между Западом и Россией, эмбарго и санкции, применяемые к России, непосредственно и негативно скажутся на Армении, являюшейся членом ЕАЭС. Еще одна проблема состоит в неопределенности в отношениях Армении с ЕС, возникшей после предпочтения ЕАЭС. Армения сделала этот выбор или была вынуждена это сделать. В любом случае этот выбор будет иметь долгосрочные последствия для региона. HAZAR WORLD 63 КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ ЛЕГЕНДАРНЫЕ ИМЕНА “ЙЕШИЛЧАМА” ВНОВЬ ОЖИЛИ НА ХОЛСТЕ Мы встретили с художницей Хулией Кюпчюоглу, которая изобразила на холсте легендарных актеров турецкого кино. Кюпчюоглу рассказала о своей любви к рисованию, появившейся уже в детские годы, о своих отношениях с оставшимися в нашей памяти кинематографическими образами “Йешилчама” и своем чувстве ностальгии. Р МЕРВЕ ДАМДЖЫ асскажите , пожалуйста, о себе читателям журнала Caspian World. Я окончила факультет живописи Университета изящных искусств Мимара Синана. Степень магистра получила на факультете изобразительных искусств Стамбульского технического университета. После окончания учебы я начала принимать участие в групповых выставках. А в последствии у меня было много персональных выставок. На протяжении многих лет я пишу статьи по искусству, критические рецензии и беру интервью. Когда у Вас появился интерес к живописи, и как это началось? Я любила рисовать с детства. Я помню, что постоянно рисовала дома на уроках рисования в начальной школе. Тетрадь по рисованию я заполняла раньше остальных. Мои рисунки, сделанные в то время, выставлялись на школьных стендах. Когда преподаватель давал свободную тему, я делала много рисунков. Как появилась идея выставки? В апреле я провела персональную выставку, связанную с “Йешилчам”. У меня не было мысли вновь делать выставку на ту же тему, но, когда куратор Денизхан Озер принес мне предложение о персональной выставке в связи с 100-летием “Йешилчам” на открытой недавно “Summart”, я с радостью приняла это предложение. Можете ли вы рассказать нам немного о технике, которую вы используете? Для рисования на холсте я использую акриловые краски. Но почти до финальной 64 НОЯБРЬ 2014 ВЫПУСК 23 стадии, я и сама не могу предсказать, что получится в результате. Над своими картинами я работаю поэтапно. На каких выставках, кроме “Истории с продолжительностью сто лет: Йешилчам”, выставлялись Ваши картины? В моих первых работах использовалась различная техника. Я выставляла эти работы, когда экспонировались трехмерные и двухмерные картины. Например, в прошлом году моя выставка состоялась в “S Art by Sürmeli”. В 2013 году в “Pinelo Galeri”, на моей выставке под названием “Free Running”, в отличие от “Йешилчам” , были выставлены некоторые из моих работ затрагивающие современные темы. У вас есть какие-либо новые проекты на ближайший период? В настоящее время я не планирую проведение персональной выставки, потому что есть действующая выставка. Но я могу сказать, что моя следующая выставка не будет связана с “Йешилчам”. Если бы у Вас была возможность осуществить свою самую большую мечту, что бы это было? Если бы у меня была такая возможность, то это было бы - обеспечение мира и спокойствия во всем мире. В заключение, Вы хотите высказать какие- либо пожелания начинающим художникам? Как и во всех профессиях, в нашей очень важен труд. На вашем пути могут оказаться тысячи различных препятствий, но не надо сдаваться. Осваивайте различные техники рисования и выбирайте разные темы для своих работ.
© Copyright 2024 Paperzz