Download as PDF - Hazar Strateji Enstitüsü

HAZAR STRATEJİ ENSTİTÜSÜ YAYINIDIR
PUBLICATION OF CASPIAN STRATEGY INSTITUTE
TÜRKIYE
SINIRINDAKI
NÜKLEER TEHLIKE:
METZAMOR
FİYAT- PRICE 5 TL
AZERBAIJAN
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
NUCLEAR THREAT
ON TURKISH BORDER
METSAMOR
www.hazarworld.com
ÖNSÖZ / EDITORIAL
HALDUN YAVAŞ
Hazar Strateji Enstitüsü
Genel Sekreter
HALDUN YAVAŞ
Caspian Strategy Institute
Secretary General
Ermenistan’ın Metzamor Nükleer
Santrali, Uluslararası Atom Enerjisi
Ajansı ve Avrupa Birliği tarafından
“dünyanın en tehlikeli nükleer santrali”
ilan edildi. Buna rağmen Ermenistan
hükümeti, kullanım süresi bitmek üzere
olan santralin ömrünü, aldığı kararla 12
yıl uzattı. Sovyetler döneminde çok ilkel
bir teknolojiyle inşa edilmiş olan santral,
Türkiye sınırına sadece 16 kilometre
uzaklıkta bulunuyor ve başta Türkiye
olmak üzere İran, Azerbaycan ve
Gürcistan için de nükleer tehlike oluşturuyor. İntihar saldırısına benzeyen tavrıyla Ermenistan’ın politik tehdit olarak
kullandığı nükleer santrali bu sayımızda
kapak konusu yaptık.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bayburt
programını SOCAR Türkiye CEO’su
Kenan Yavuz ve beraberindeki Ankara
basını ile takip ettik. Türkiye’nin enerji
ihtiyacının karşılanması ve enerji arz
güvenliğinin sağlanması kapsamında
TANAP Ana Boruları Alım Sözleşmeleri
imza törenini de detaylarıyla ele aldık.
Başbakan Davutoğlu’nun konuşma yaptığı törende ihalenin yüzde 80’lik kısmını
alan 6 yerli üretici, tarihi projeye imzalarını attı. HASEN Dış Politika ve
Güvenlik Araştırmaları Merkezi uzmanlarından Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın,
Hazar World okuyucuları için TürkiyeABD ilişkilerinde Kobani krizi ve
Suriye’nin geleceğini, Doç. Dr. Fatih
Özbay ise Ermenistan’ın Avrasya
Ekoomik Birliği’ne katılmasını analiz
etti. Prof. Dr. Mübariz Hasanov,
Azerbaycan’ın uluslararası yatırımlarına
ışık tutarken, Türk sinemasının
100’üncü yılı kapsamında sergi açan ressam Hülya Küpçüoğlu’nu dergimizin
sayfalarında ağırladık.
Aralık sayısında görüşmek dileğiyle…
Armenia’s Metzamor Nuclear Power
Plant is declared as the “most dangerous
nuclear power plant in the world” by
International Atomic Energy Agency and
European Union. Nevertheless, the
Armenian government decided to add
another 12 years to the lifetime of the
plant which has almost expired.
Established with a highly primitive technology in the Soviet era, the plant is
located only 16 kilometers away from
Turkish border and it poses a nuclear
threat for Iran, Azerbaijan, Georgia and
particularly Turkey. In this issue, our
cover story is the Metzamor Nuclear
Power Plant which is used as a political
threat by Armenia like a suicide attack.
We attended President Erdoğan’s
Bayburt program with SOCAR Turkey
CEO Kenan Yavuz and the accompanying
Ankara press members. Within the context of meeting Turkey’s energy need and
ensuring energy supply security, we
scrutinized the signing ceremony for
TANAP’s Main Pipes Purchase
Agreements. Prime Minister Davutoğlu
made a speech at the ceremony where 6
local producers, assuming 80 percent of
the tender, signed the historic project. For
Hazar World readers, HASEN Center on
Foreign Policy and Security Expert Prof.
Dr. Mesut Hakkı Caşın analyzed the
Kobani crisis in Turkey-US relations and
the future of Syria; Assoc. Prof. Fatih
Özbay discussed Armenia’s accession to
the Eurasian Economic Union; and Prof.
Dr. Mübariz Hasanov studied
Azerbaijan’s international investments.
In this issue, we hosted painter Hülya
Küpçüoğlu who organized an exhibition
within the scope of the 100th anniversary
of Turkish cinema.
Hope to meet you in December…
YÖNETİM / MANAGEMENT
İMTİYAZ SAHİBİ
OWNER
Hazar İletişim, Tanıtım ve
Yayıncılık A.Ş. Adına
Haldun YAVAŞ
GENEL YAYIN YÖNETMENİ
EDITOR-IN-CHIEF
Gökhan ÇAY
HABER MÜDÜRÜ
NEWS MANAGER
Selin ŞEN SALTAŞ
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ (SORUMLU)
MANAGING EDITOR
Merve DAMCI
EDİTÖR
EDITOR
Hande YAŞAR ÜNSAL
HABER EDİTÖRÜ
NEWS EDITOR
Figen AYPEK AYVACI
İNGİLİZCE EDİTÖRÜ
ENGLISH EDITOR
Cansu ERTOSUN
RUSÇA EDİTÖRÜ
RUSSIAN EDITOR
Rufat AGHAYEV
GRAFİK TASARIM
GRAPHIC DESIGN
Hülya ÇETİNOK
FOTOĞRAF EDİTÖRÜ
PHOTO EDITOR
Tarık ÜZGÜN
YAYIN KURULU
PUBLICATION BOARD
Prof. Dr. Mesut Hakkı CAŞIN
Doç. Dr. Bekir GÜNAY
Doç. Dr. Fatih ÖZBAY
Doç. Dr. Fatih MACİT
Dr. Efgan NİFTİ
Emin AKHUNDZADA
Zeynep KAPTAN
KATKIDA BULUNANLAR
CONTRIBUTORS
Bahar BULBA
BASKI / PRINTING
Bilnet Matbaacılık Biltur Basım Yay. ve
Hiz. A.Ş. Dudulu Organize Sanayi
Bölgesi 1.Cadde No: 16 Esenkent –
Ümraniye 34476 İSTANBUL
Tel: 444 44 03
BASKI TARİHİ / PUBLICATION DATE
Kasım 2014 / November 2014
Yayın Türü / Publication Type
Yaygın Yerel Süreli
Yayın Süresi - Dili
Publication Period - Language
Aylık - Türkçe, İngilizce, Rusça
Monthly - Turkish, English, Russian
ISSN: 2148-4759
İLETİŞİM
MAILING ADDRESS
Veko Giz Plaza, Maslak Meydan Sok.
No:3 Kat:4 Daire 10 Maslak, 34398
Şişli / İstanbul - TÜRKİYE
Tel: +90 212 999 66 00
Faks: +90 212 999 66 01
www.hazarworld.com
[email protected]
HAZAR WORLD
1
IÇINDEKILER
CONTENTS
04
04
HAZAR’A DAİR
CASPIAN OVERVIEW
TARİHİ
PROJEDE
SON VİRAJ
FINAL STEP IN THE
HISTORICAL
PROJECT
08
08
04
HABER / NEWS
GÜNEY GAZ KORİDORU TÜM
YÖNLERİYLE TARTIŞILDI
22
SOUTHERN GAS CORRIDOR WAS
DISCUSSED IN DETAIL
KAPAK / COVER
ATOM BOMBASININ
ETRAFINDA DANS
ETMEK
DANCING AROUND THE
ATOMIC BOMB
09
08
22
Uluslararası otoriteler
tarafından dünyanın en tehlikeli
nükleer santrali ilan edilen
Metzamor Nükleer Enerji
Santrali’nin ömrünün dolmasına
birkaç yıl kala, Ermenistan
santralin ömrünü uzatma kararı
aldı.
ANKARA PRESS
MET
IN BAYBURT
10
10
TANAP’IN ANA
BORULARI İÇİN İMZALAR
ATILDI
09
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
ANKARA BASINI
BAYBURT’TA
BULUŞTU
HABER / NEWS
While there are only a couple of
years left to the end of the
Metzamor Nuclear Power
Plant’s operating life, which
was declared by the
international authorities as the
most dangerous nuclear power
plant in the world, Armenia
decided to prolong its lifetime.
2
09
HABER / NEWS
CONTRACTS
SIGNED FOR TANAP’S MAIN
PIPES
www.hazarworld.com
34
30
16
12
YAZI DİZİSİ / ARTICLE SERIES
GÖRÜŞ / OPINION
TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİNDE
KOBANİ KRİZİ VE SURİYE’NİN
GELECEĞİ
KOBANI CRISIS IN TURKEY-US
RELATIONS AND SYRIA’S
FUTURE
KAZAKİSTAN HAKKINDA
BİLİNMESİ GEREKEN
15 ŞEY
15 THINGS TO KNOW
ABOUT
KAZAKHSTAN
34
16
GÖRÜŞ / OPINION
16
44
ERMENİSTAN’IN
AVRASYA
HAMLESİ
ARMENIA’S
EURASIA
MOVE
30
40
40
BLOG / BLOG
50
34
50
KÜLTÜR & SANAT
CULTURE & ART
Bölge ile ilgili konser, sergi ve
tiyatro faaliyetlerini sizin için
derledik.
We compiled cultural activities such
as concerts, exhibitions, and plays
about the region.
AZERBAYCAN’IN
ULUSLARARASI YATIRIMLARININ
DEĞERLENDİRİLMESİ
AN ASSESSMENT OF
AZERBAIJAN’S INTERNATIONAL
INVESTMENTS
44
44
LIFESTYLE / LIFESTYLE
50
44
YEŞİLÇAM’IN EFSANE
İSİMLERİ TUVALLERDE YENİDEN
CANLANDI
LEGENDARY FIGURES OF
TURKISH CINEMA REVIVED
ON CANVAS
HAZAR WORLD
3
HAZAR’A DAİR / CASPIAN OVERVIEW
AHALTEKE
DÜNYAYA
TANITILACAK
AKHAL-TEKE WILL BE
INTRODUCED TO THE
WORLD
Ahalteke atlarının genetik yapıları işbirliği ile korunacak. Türk
İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
Başkanlığı (TİKA) tarafından
Türkmen Atları Devlet Birliği
Atçılık Kompleksi Kalkınış Atlı
Oyunlar Grubu’nun İtalya’daki
Uluslararası Sirk Festivali’ne
katılımına destek verildi. 2 ay
boyunca Türkiye’de karantina
altına alınan Ahalteke atları,
festivale katılmak üzere İtalya’ya
gönderildi.
Genetic of Akhal-teke
horses will be protected
in cooperation. Turkish
Cooperation and Coordination
Agency (TIKA) supported
the Turkmen Horses State
Union Equestrian Complex
Galkynysh Horse Games
Group’s participation to the
International Circus Festival in
Italy. Akhal-teke horses were
kept in quarantine for 2 months
in Turkey, and then sent to Italy
for the festival.
ASTANA’DA
TÜRKİYE’YE GÜMÜŞ
MADALYA
TURKEY WON THE
SILVER MEDAL IN
ASTANA
Judoda olimpiyatlara gidecek
sporcuları belirleyen ve dünya
sıralamasına puan veren Özbekistan Grand Prix’sinde, kadınlar
48 kiloda Sümeyye Akkuş gümüş
madalya kazandı. Judoda yıllık
takvimin en önemli buluşmalarından sayılan Grand Prix serisinin
Özbekistan ayağında 78 kiloda
Franziska Konitz, erkekler 90 kiloda Komronşoh Ustopiriyon altın
madalya kazandı.
Sümeyye Akkuş won the silver
medal in 48 kg females in
Uzbekistan Grand Prix which
determines the athletes to compete
in judo olympic games and gives
points for the world ranking. In
the Uzbekistan round of Grand
Prix, which is listed among the
most important judo competition,
Franziska Konitz won the golden
medal in 78 kg females and
Komronşoh Ustopiriyon won the
golden medal in 90 kg males.
TARİHİ PROJEDE SON FINAL STEP IN THE
VİRAJ
HISTORICAL PROJECT
Türkiye’yi Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanı
Lütfi Elvan’ın temsil ettiği
Uluslararası Bakü-Tiflis-Kars
Demiryolu Projesi Konferansı
Bakü’de gerçekleşti. 23 ülke
ve 14 uluslararası kurumun
temsilcilerinin katıldığı
konferans sonrası kabul edilen
ortak bildiride, proje sayesinde
Avrupa ve Asya arasındaki
deniz ulaşımında yoğunluğun
azalacağı, BTK demiryolunun
yolcu ve yük taşımacılığında
önemli fırsatlar sunacağı
belirtildi.
4
International Baku–Tbilisi–
Kars Railway Project
Conference was held in
Baku where Turkey was
represented by Ministry
of Transport, Marine and
Communication Lütfi Elvan
with the participation of 23
countries and 14 international
institutions. In joint statement
of the conference, it is stated
that maritime traffic will
decrease between Europe and
Asia, and BTK railway will
offer important opportunities
in cargo and passenger
transportation.
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
www.hazarworld.com
BAKÜ’DE ÇOK
KÜLTÜRLÜLÜK
AÇILIMI
MULTICULTURALISM
INITIATIVE
IN BAKU
Azerbaycan ve Rusya
liderlerinin girişimiyle
düzenlenen “Bakü Uluslararası
İnsani Forumu” 2-3 Ekim
tarihlerinde Haydar Aliyev
Kültür Merkezi’nde gerçekleşti.
Dördüncüsü düzenlenen forum,
60’ı aşkın ülkeden yaklaşık
500 davetliyi buluşturdu. Çok
kültürlülük ile ilgili sorunların
gündeme geldiği forumda,
insani kalkınma konusunda
işbirliğini güçlendirme çağrısı
yapıldı.
“Baku International
Humanitarian Forum” organized
by Azerbaijan and Russian
leaders took place in October
2-3 in Heydar Aliyev Cultural
Center. The forum was held
for the fourth time, gathering
approximately 500 guests
from more than 60 countries.
Problems about multiculturalism
were discussed and the need to
strengthen the cooperation for
humanitarian development was
raised at the forum.
ESKİ
BAŞBAKAN’A
HAPİS ŞOKU
JAIL SHOCK FOR
FORMER PRIME
MINISTER
Gürcistan’ın eski Başbakanı Vano Merabişvili, 3 yıl hapse mahkum
edildi. Gürcü basını,
daha önce görevini kötüye kullanmak ve devlet malını zimmetine
geçirmek suçlarından
5 yıl hapis cezası alan
Merabişvili’nin, bu kez
de bir cinayet davasında görevini kötüye
kullanmak suçundan
hapis cezası aldığını
yazdı.
Former Prime
Minister of Georgia
Vano Merabishvili is
sentenced to 3 years
of imprisonment.
Georgian press
reported that Merabishvili, who had
been sentenced to 5
years for misconduct
and embezzlement
of state property, is
found guilty for misconduct in a murder
case.
KAZAKİSTAN’DA REVISION IN
2015 BÜTÇESİNE KAZAKHSTAN’S
2015 BUDGET
REVİZE
Kazakistan, petrol
fiyatlarının gelecek yıl
80 doların altına düşme
ihtimalini göz önünde
bulundurarak 2015 yılı
bütçesini revize ediyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı
Enerji Enformasyon
İdaresi (EIA) bilgilerine
göre, dünya petrolünün
yüzde 2’sine sahip
Kazakistan’da ispatlanmış 30 milyar varil
petrol bulunuyor.
Kazakhstan is revising its
2015 budget considering
the possibility of decrease
in oil prices below $80
next year. According to US
Department of State Energy
Information Administration
(EIA), Kazakhstan holds 2
percent of the world oil resources, and 30 billion barrels of proven oil reserves.
certain Turkish TV channels via Azerspace-1 satellite
to the CIS geography.
HAZAR WORLD
5
HAZAR’A DAİR / CASPIAN OVERVIEW
DOĞAL GAZ
TESİSİNDE CASUS
İDDİASI
ESPIONAGE CLAIM
IN NATURAL GAS
FACILITY
Biri albay diğeri avukat iki
Polonya vatandaşı, ülkelerinde Rusya lehine casusluk
yapma suçlamasıyla gözaltına alındı. Gözaltına alınanların Rusya’nın askeri istihbarat servisi GRU için
Polonya’daki sıvılaştırılmış
doğal gaz tesisleri hakkında
bilgi topladıkları iddia edildi.
Polonya bir süredir Rusya’ya
doğal gaz bağımlılığını azaltmak için Baltık Denizi kıyısında sıvılaştırılmış doğal
gaz tesisi inşa ediyor.
Two Polish citizens, one
colonel and one lawyer
were taken into custody on
charges of spying in favor
of Russia. It is claimed that
the detainees were gathering
information about liquefied
natural gas facilities in
Poland on behalf of Russian
military intelligence service
GRU. Poland has been
constructing a liquefied
natural gas facility on
the shores of the Baltic
Sea to reduce natural gas
dependency to Russia.
RUSYA, 2018
DÜNYA KUPASI’NA
HAZIRLANIYOR
RUSSIA IS GETTING
PREPARED FOR 2018
WORLD CUP
Rusya, 2018 Dünya Kupası için
16 milyar dolar harcayacak.
Rusya Dünya Kupası Hazırlık
Komitesi Başkanı Aleksey
Sorokin, açıklanan rakamda
herhangi bir değişiklik
planlamadıklarını söyledi.
2018 Dünya Kupası’na
Moskova, St. Petersburg,
Samara, Saransk, Rostov,
Soçi, Kazan, Kaliningrad,
Volgograd, Nijniy Novgorod
ve Yekaterinburg şehirleri
ev sahipliği yapacak. Yarı
final maçları Moskova ve St.
Petersburg’da; final maçı ise
yine Moskova’da oynanacak.
Russia will spend $16 billion
for 2018 World Cup. Russia
World Cup Organizing
Committee President Aleksey
Sorokin stated that they will
not make any alterations
in the figures. The World
Cup 2018 will be hosted in
Moscow, St. Petersburg,
Samara, Saransk, Rostov,
Sochi, Kazan, Kaliningrad,
Volgograd, Nijniy Novgorod
and Yekaterinburg. Semifinal
matches will be played in
Moscow and St. Petersburg,
and final match will be played
in Moscow.
TAP’TAN ULUSLARARASI
ŞİRKETLERE İHALE
ÇAĞRISI
TAP’S INVITATION TO
TENDER TO INTERNATIONAL
COMPANIES
Trans Adriyatik Boru Hattı AG (TAP)
şirketi, hattın kıyı bölümünün inşaatı
için ilk ihale çağrısını yayınladı. Kıyı
boru hattı sözleşmeleri, Yunanistan ve
Arnavutluk’ta 760 kilometre uzunluğunda
ve 48 inç (1,2 metre) çapındaki boruların
döşenmesi için mühendislik, tedarik
ve inşaat aşamalarını kapsıyor. Tüm
uluslararası boru hattı inşaat şirketleri
ihaleye davet edildi.
Trans Adriatic Pipeline AG (TAP) has
issued the first invitation to tender for
the construction of the onshore section of
the pipeline. Onshore pipeline contracts
include the engineering, procurement and
construction of approximately 760 km of
the pipeline - 48 inches (1.2m) in diameter
- in Greece and Albania. Companies being
invited to tender are international pipeline
construction organizations.
6
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
www.hazarworld.com
NOVEMBER 2014
18-19
ROMANYA PETROL VE GAZ
KONFERANSI
18-19 KASIM 2014
BÜKREŞ - ROMANYA
Enerji uzmanlarını buluşturacak ve iki
gün sürecek olan konferans Radisson
Blu Hotel’de gerçekleşiyor. Konferansta
petrol, doğal gaz arama ve üretim, enerji güvenliği, hidrokarbonlar, sondaj ve
yatırım perspektifleri ele alınacak.
Konferansın katılımcıları arasında Alex
Milcev, Alexandru Lupea, Alexandru
Valeriu Binig, Ambassador Roland
Kobia, Andra Casu gibi isimler yer alıyor.
18-20
OGT 2014
18-20 KASIM 2014
AŞKABAT - TÜRKMENİSTAN
19. Türkmenistan Uluslararası Petrol
ve Doğal Gaz Konferansı OGT 2014,
Aşkabat Sergi Sarayı’nda enerji
uzmanlarını ağırlıyor. ‘Temel
Eğilimler, Başarılar ve Arayışlar’
başlıklı konferans, Türkmenistan
Petrol, Doğal Gaz ve Mineral
Kaynakları Bakanlığı tarafından
organize ediliyor. Ayrıca
Türkmenistan Ticaret Odası ve
endüstrisinin katkılarıyla hazırlanıyor.
24-25
7. EİF ULUSLARARASI
ENERJİ KONGRESİ VE FUARI
24-25 KASIM 2014
ANKARA - TÜRKİYE
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı’nın desteğiyle Global Enerji
Derneği tarafından düzenlenen kongre, çeşitli enerji kaynaklarının ve
enerji piyasalarının tüm boyutları ile
değerlendirilebileceği bir ortam oluşturmayı amaçlıyor.
7TH EIF INTERNATIONAL
ENERGY CONGRESS AND FAIR
24-25 NOVEMBER 2014
ANKARA - TURKEY
Organized by Global Energy
Association with the support of
Energy and Natural Sources Ministry,
the Congress aims to create a discussion platform for various energy
sources and energy markets.
ROMANIA OIL AND GAS
CONFERENCE
18-19 NOVEMBER 2014
BUCHAREST - ROMANIA
The conference will bring together
energy experts for two days in Radisson
Blu Hotel. Main discussion topics of the
conference will be oil and natural gas
exploration and production, energy
security, hydrocarbons, drilling and
investment perspectives. The conference
will host key figures such as Alex Milcev,
Alexandru Lupea, Alexandru Valeriu
Binig, Ambassador Roland Kobia and
Andra Casu.
18-20 NOVEMBER 2014
ASHGABAT - TURKMENISTAN
19th Turkmenistan International Oil
and Gas Conference OGT 2014 will
host energy experts in Ashgabat
Exhibition and Conference Palace.
The conference on the “Basic Trends,
Successes and Pursuits” will be
organized by Turkmenistan Ministry
of Oil, Gas and Mineral Resources.
Turkmenistan Chamber of
Commerce contributes to the organization.
HAZAR TAKVİMİ / CASPIAN CALENDAR
OGT 2014
KASIM 2014
NOVEMBER 2014
KASIM 2014
2. DOĞU AVRUPA ULUSLARARASI
ENERJİ GÜVENLİĞİ KONGRESİ
2nd INTERNATIONAL CONGRESS ON
ENERGY SECURITY IN EASTERN
EUROPE
6-8 Kasım 2014 / 6-8 November 2014
İzmir, Türkiye / Izmir, Turkey
9. MANGYSTAU BÖLGESEL PETROL,
DOĞAL GAZ VE ALTYAPI SERGİSİ
9TH MANGYSTAU REGIONAL OIL, GAS
AND INFRASTRUCTURE EXHIBITION
11-13 Kasım 2014
11-13 November 2014
Aktav, Kazakistan / Aktau, Kazakhstan
GÜNEYDOĞU AVRUPA PETROL VE
DOĞAL GAZ FORUMU
SOUTHEAST EUROPE OIL AND GAS
FORUM
25-27 Kasım 2014
25-27 November 2014
Atina, Yunanistan / Athens, Greece
TRANSUZBEKISTAN 2014
TRANSUZBEKISTAN 2014
12-14 Kasım 2014 /
12-14 November 2014
Taşkent, Özbekistan /
Tashkent, Uzbekistan
HAZAR WORLD
7
HABER / NEWS
GÜNEY GAZ KORİDORU
TÜM YÖNLERİYLE
TARTIŞILDI
SOUTHERN GAS
CORRIDOR WAS
DISCUSSED IN DETAIL
BP Türkiye’nin
sponsorluğunda, Turkish
Policy Quarterly (TPQ)
dergisinin düzenlediği
“Güney Koridor’un Kritik
Önemi: Tüm Boru Hatları
Türkiye’ye Uzanacak mı?”
başlıklı yuvarlak masa
toplantısı 13 Ekim’de
İstanbul Elite World Otel’de
gerçekleşti.
The roundtable
meeting on the “A
Critical Juncture for
the Southern Corridor:
Will All Pipelines Lead
to Turkey?” was held in
Istanbul Elite World Hotel
on October 13 by Turkish
Policy Quarterly (TPQ)
under the sponsorship of
BP Turkey.
2
010’dan bu yana bölgesel enerji dinamikleri üzerine yıllık yuvarlak masa
toplantıları düzenleyen TPQ, sektörün
önemli temsilcilerini bir araya getirdi.
“Güney Koridor’un Kritik Önemi: Tüm
Boru Hatları Türkiye’ye Uzanacak mı?” başlığıyla düzenlenen yuvarlak masa toplantısının moderatörlüğünü Hürriyet Daily
News gazetesinden Barçın Yinanç üstlendi.
Toplantıya; Turcas Petrol A.Ş. Yönetim
Kurulu Üyesi Matthew J. Bryza, Trans
Adriyatik Boru Hattı (TAP) Dış İlişkiler
Direktörü Michael Hoffmann, BP Türkiye
Kurumsal İletişim Direktörü Murat
Lecompte, Enerji Güvenliği Uzmanı John
M. Roberts, ADA Üniversitesi’nden Dr.
Elnur Soltanov, Dundee Üniversitesi Enerji
Merkezi’nden George Stavri katıldı.
Toplantıda TANAP’ın statüsü ve Güney
Gaz Koridoru enine boyuna tartışılarak,
Irak ve Doğu Akdeniz doğal gazının koridora katılma ihtimali değerlendirildi.
8
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
H
TANAP’IN STATÜSÜ
VE GÜNEY GAZ
KORİDORU MASAYA
YATIRILDI.
TANAP’S STATUS
AND SOUTHERN GAS
CORRIDOR WAS
DISCUSSED.
olding annual roundtable meetings
on regional energy dynamics since
2010, TPQ gathered important actors
of the sector. Barçın Yinanç from
Hürriyet Daily News was the moderator of
the roundtable meeting “A Critical
Juncture for the Southern Corridor: Will
All Pipelines Lead to Turkey?” Turcas
Petrol A.Ş. Board Member Matthew J.
Bryza, Trans Adriatic Pipeline (TAP)
External Affairs Director Michael
Hoffmann, BP Turkey Corporate
Communications Director Murat
Lecompte, Energy Security Expert John M.
Roberts, Dr. Elnur Soltanov from ADA
University, and George Stavri from Dundee
University Energy Center attended the
meeting. Current status of TANAP and
Southern Gas Corridor was discussed in
details and the possibility of integration of
Iraq and Eastern Mediterranean natural
gas to SGC was evaluated.
www.hazarworld.com
ANKARA BASINI
BAYBURT’TA BULUŞTU
SOCAR Türkiye
CEO’su Kenan Yavuz,
Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan’ın 14
Ekim’deki Bayburt
programına Ankara basını
ile katıldı.
C
umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
geçtiğimiz ay toplu açılış töreni kapsamında Bayburt halkıyla buluştu.
SOCAR Türkiye CEO’su Kenan
Yavuz, Erdoğan’ı ve yanındaki heyeti
Mustafa Kartoğlu (Star), Bülent Aydemir
(Habertürk), Abdülkadir Selvi (Yeni Şafak),
Deniz Zeyrek (Hürriyet), Mahmut Övür
(Sabah) ve Hakan Güldağ (Dünya) ile karşıladı. Yavuz; “Bayburt, Cumhuriyet tarihinde
halkın seçtiği ilk Cumhurbaşkanı’nı ne
kadar sevdiğini rekor oyla gösterdi,
Cumhurbaşkanımız Erdoğan da Bayburt’u
seviyor. Bu sonuç Türkiye’yi 2023 hedefleri
ile buluşturacak ve Bayburt’umuzun makus
talihini yenmesine vesile olacaktır” dedi.
Erdoğan’ın ilk yurt içi ziyaretlerinden birini
Bayburt’a yapmasının onur vesilesi olduğunu belirten Yavuz; “Bayburt’ta misafir ettiğimiz tüm gazeteci dostlarımız da aynı
görüşte, bu şehrin tarihsel dokusuyla buluşması gerekiyor. Bu fırsatı iyi değerlendirip,
yeniden Anadolu’nun ve Türk kültürünün
en kadim şehirlerinden biri olmalıyız” dedi.
BAYBURT,
CUMHURBAŞKANI
ERDOĞAN’I
AĞIRLADI.
BAYBURT HOSTED
PRESIDENT
ERDOĞAN.
ANKARA PRESS MET
IN BAYBURT
SOCAR Turkey CEO
Kenan Yavuz accompanied
President Recep Tayyip
Erdoğan during his Bayburt
visit on October 14 together
with press members from
Ankara.
P
resident Recep Tayyip Erdoğan visited Bayburt last month as part of the
inaugural ceremony. SOCAR Turkey
CEO Kenan Yavuz, Mustafa Kartoğlu
(Star), Bülent Aydemir (Habertürk),
Abdülkadir Selvi (Yeni Şafak), Deniz
Zeyrek (Hürriyet), Mahmut Övür (Sabah)
and Hakan Güldağ (Dünya) welcomed
Erdoğan and the accompanying delegation. Yavuz said, “With the highest votes in
favor throughout Turkey, Bayburt people
expressed their love for the first elected
President in the history of republic. This
result will contribute to Turkey’s 2023 targets and also help Bayburt overcome its ill
fate”. Stating that Erdoğan’s paying his
first domestic visit to Bayburt is an honor
for Bayburt, Yavuz said, “All our journalist
guests in Bayburt share the same opinion,
they believe that this city should meet with
its historical texture. We need to make use
of this opportunity to raise its name once
again as one of the most ancient cities of
Anatolia and Turkish culture.
HAZAR WORLD
9
HABER / NEWS
TANAP’IN ANA
BORULARI İÇİN İMZALAR
ATILDI
CONTRACTS SIGNED
FOR TANAP’S MAIN
PIPES
Türkiye’nin enerji
ihtiyacının karşılanması
ve enerji arz güvenliğinin
sağlanması bakımından
büyük önem taşıyan
TANAP projesinin önemli
aşamalarından biri daha
tamamlandı.
One of the most important
stages of TANAP has been
completed, which is a
very essential project for
meeting Turkey’s energy
need and ensuring the
energy supply security of
Turkey.
A
nkara Marriott Otel’de düzenlenen
TANAP Ana Hat Boruları Alım
Sözleşmeleri İmza Töreni’ne
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun
yanı sıra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız, Gümrük ve Ticaret Bakanı
Nurettin Canikli, Ekonomi Bakanı Nihat
Zeybekci, SOCAR Başkanı Rövnag
Abdullayev ve ihaleyi kazanan konsorsiyum bürokratları katıldı. 14 Ekim’de
düzenlenen törende konuşan Bakan Taner
Yıldız, uluslararası siyaset ile enerji korelasyonun içe içe olduğuna işaret ederek,
enerjinin siyaset üzerindeki etkisine dikkat çekti. “Türkiye, TANAP’taki hisselerini yüzde 30’a, Şah Deniz’deki hisselerini
ise yüzde 19’a çıkardı” şeklinde konuşan
Yıldız, uluslararası siyasetin tartışıldığı
bir bölgede, kaosun yaşandığı bir noktada
Türkiye’nin istikrarının önem kazandığının altını çizdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu da konuşmasında tarihi bir gün yaşandığını kaydetti.
10
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
P
6 YERLİ ÜRETİCİ,
İHALENİN YÜZDE
80’LİK KISMINI ALDI.
6 LOCAL PRODUCERS
ASSUMED 80
PERCENT OF THE
TENDER.
rime Minister Ahmet Davutoğlu,
Minister of Energy and Natural
Resources Taner Yıldız, Minister of
Customs and Trade Nurettin
Canikli, Minister of Economy Nihat
Zeybekçi, SOCAR President Rövnag
Abdullayev and consortium bureaucrats
attended the Signing Ceremony for
TANAP Main Line Pipes Purchase
Contracts held in Ankara Marriott Hotel.
Speaking at the ceremony held in October
14, Minister Taner Yıldız indicated that
international politics and energy is correlated, and pointed out the effect of energy
on politics. Mr. Yıldız said “Turkey has
increased its stakes in TANAP to 30 percent and in Shah Deniz to 19 percent.” He
highlighted that in a region where international politics are discussed, Turkey’s stability gains more importance in chaotic
times.
Prime Minister Ahmet Davutoğlu stated
that it is a historical day. Prime Minister
www.hazarworld.com
Türkiye ve Azerbaycan’ın dostluğunun
hayal edileni gerçeğe dönüştürdüğünü
belirten Davutoğlu, şunları söyledi:
“Bugün bu törenle, projenin bir aşamasını
devreye sokmaktan mutluluk duyuyoruz.
Önümüzdeki Türk -Azeri ilişkilerinin
güzel bir örneği. Birçok ülkede krizler
yaşanırken, büyük stratejilerin getirdiği
büyük bir özellik var. Hat, enerji jeopolitiği açısından önemli olacak. Bu hem
Türkiye’nin enerji talebi açısından önem
taşıyor hem de transit ülke olarak gazın
Kafkaslar’dan Balkan ülkelerine aktarılması açısından önemlidir. Türkiye’nin
enerji perspektifini ortaya koyuyor.
Azerbaycan ve Türkiye pazılın parçalarını
tamamlıyor.”
TANAP’ın sadece bir enerji projesi değil,
aynı zamanda barış projesi olduğuna değinen Davutoğlu, “İpek Yolu’nun nasıl bir
barış hattı oluşturduğunu biliriz. Kriz bölgesi olan Kafkaslar ve Balkanlar arasında
barış köprüsü olmuştur. Bu hat, üzerindeki ülkelerle dostlukları pekişecektir” dedi.
SOCAR ve TANAP Yönetim Kurulu
Başkanı Rövnag Abdullayev ise Haziran
2012’de TANAP’a ilişkin Azerbaycan ve
Türkiye hükümetleri arasında imzalanmış
olan Hükümetlerarası ve Ev Sahibi Ülke
Anlaşması’nın enerji sektöründeki işbirliğini daha da güçlendirdiğini söyledi.
TANAP’ta 1 milyon 200 bin tonluk işin
yaklaşık üçte birine denk gelen 400 bin
tonluk bölümünü tek başına Tosçelik karşılayacak. Borusan-Mannesmann, Erciyas
Boru ve Noksel Boru’nun oluşturduğu
üçlü konsorsiyum yaklaşık 300 bin tonluk
kısmı, Ümran Boru ve Emek Boru’nun
oluşturduğu grup da 200 bin tonluk kısmı
aldı.
KAPASİTENİN 31
MİLYAR METREKÜPE
ÇIKARILMASI
HEDEFLENİYOR.
THE CAPACITY WILL
BE INCREASED TO 31
BILLION CUBIC
METERS.
expressed that the friendship between
Turkey and Azerbaijan turned the dream
into reality. He said:
“Today we are glad to commence another
phase of the project. We see a nice example of Turkish – Azerbaijani relations.
While there is crisis in many countries,
we experience a great period with big
strategies. The line will be important for
energy geopolitics. This is important for
the energy demand of Turkey, and as a
transit country, it contributes to the distribution of natural gas from Caucasia to
Balkan countries. Turkey puts forth its
energy perspective. Azerbaijan and
Turkey are like the pieces of a puzzle,
completing each other.”
Prime Minister Davutoğlu emphasized
the fact that TANAP is not only an energy
project but also a project of peace. He
added, “We know that the peaceful route
created by the Silk Road. It was a peace
bridge between Caucasia and Balkans.
This line will enhance the friendship of
countries located on the route.”
SOCAR and TANAP Chairman of the
Board Rövnag Abdullayev stated that
TANAP Intergovernmental and Host
Country Agreements signed between
Azerbaijan and Turkey in June 2012 has
strengthened the cooperation in energy
sector.
Tosçelik will meet 400 thousand tons of
the workload which is 1 million 200 thousand tons in total. The triple consortium
consisting of Borusan-Mannesmann,
Erciyas Boru and Noksel Boru will meet
300 thousand tons and the Ümran BoruEmek Boru consortium meets the remaining 200 thousand tons.
HAZAR WORLD
11
HABER / NEWS
TÜRK DÜNYASI
İSTANBUL’DA BİR
ARAYA GELDİ
Beşinci yılına giren
Nahçıvan Anlaşması’nın
yıl dönümü olan “3 Ekim
Türk Dili Konuşan Ülkeler
İşbirliği Günü” Çırağan
Sarayı’nda düzenlenen
resepsiyonla kutlandı.
R
esepsiyona Dışişleri Bakan
Yardımcısı Naci Koru, İstanbul Valisi
Vasip Şahin, Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanı Kudret
Bülbül, Atatürk Üniversitesi Rektörü ve
Türk Üniversiteler Birliği Dönem Başkanı
Hikmet Koçak, TÜRKSOY Genel Sekreteri
Düsen Kaseinov, Türk Dili Konuşan
Ülkeler İşbirliği Konseyi (TDİK) Eski
Genel Sekreteri Halil Akıncı, İstanbul’daki
başkonsoloslar, uluslararası teşkilatların
temsilcileri, iş adamları ve basın temsilcilerinden oluşan yaklaşık 150 davetli katıldı.
17 Eylül itibariyle TDİK’nin Genel
Sekreterlik görevini Halil Akıncı’dan resmen devralan Ramil Hasanov, resepsiyonun açılışında yaptığı konuşmada konseyin yürüttüğü somut projelerle sadece üyeleri arasında değil diğer bölge ülkelerinin
de katılımıyla tüm Kafkasya ve Orta Asya
coğrafyasında barış ve istikrarı hedeflediğini ve bölgede özgün ve etkin bir aktör
olmasının ümit edildiğini ifade etti.
Konuşmaların ardından, TDİK Eski Genel
Sekreteri Halil Akıncı’ya üstün hizmetlerinden dolayı plaket takdim edildi.
12
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
01
Türk Dili Konuşan
Ülkeler İşbirliği
Konseyi (TDİK) Eski
Genel Sekreteri Halil
Akıncı ve TDİK’nin Yeni
Genel Sekreteri Ramil
Hasanov.
01
Halil Akıncı, Former
Secretary General
of Turkic Speaking
Countries Cooperation
Council (TDIK) and
Ramil Hasanov, Current
Secretary General of
TDİK.
TURKIC WORLD
GATHERED IN
ISTANBUL
“October 3 Day of Cooperation
of Turkic Speaking Countries”
was celebrated as the
fifth anniversary of the
Nakhchivan Agreement with
a reception held in Çırağan
Palace.
A
pproximately 150 guests attended the
reception, including the Deputy
Minister of Foreign Affairs Naci
Koru, İstanbul Governor Vasip
Şahin, President of Turks Abroad and
Relative Communities Kudret Bülbül,
Atatürk University Rector and Turkish
Universities’ Union Term President Hikmet
Koçak, TÜRKSOY Secretary General
Düsen Kaseinov, Former Secretary General
of Turkic Speaking Countries Cooperation
Council (TDİK) Halil Akıncı, consul generals in Istanbul, representatives of international organizations, businessmen and
press members. Ramil Hasanov has taken
over the Secretary General position of
TDİK from Halil Akıncı on September 17. In
his opening speech, Hasanov stated that the
council aims to sustain peace and stability
not only among its members but also in all
Caucasia and Central Asia with concrete
projects, and the council shall be a unique
and efficient player in the region. Then,
Former Secretary General of TDİK was
presented a plaque for his outstanding services.
www.hazarworld.com
KÜRESEL ENERJİ
GÖRÜNÜMÜ
DEĞİŞEBİLİR
GLOBAL ENERGY
OUTLOOK MAY
CHANGE
Uluslararası Enerji
Ajansı (IEA) tarafından
hazırlanan “Dünya Enerji
Görünümü 2014-Afrika
Özel Raporu”nun Türkiye
tanıtımı, IEA Başekonomisti
Fatih Birol’un katılımıyla
gerçekleşti.
International Energy
Agency’s (IEA) “World
Energy Outlook 2014 –
Africa Special Report”
was introduced in Turkey
with the participation of
IEA Chief Economist Fatih
Birol.
S
abancı Üniversitesi İstanbul
Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi
(IICEC) ve APCO Worldwide tarafından düzenlenen toplantıda konuşan
Birol, enerji gündemine ilişkin soruları
yanıtladı. Rusya ile Ukrayna arasında doğal
gaz konusundaki görüşmeler ile ilgili soruları yanıtlayan Birol, müzakerelerden
olumlu sonuç çıkacağını tahmin ettiğini ve
bu sonucun da herkes için kârlı bir netice
sağlayacağını ifade etti. Irak ve Doğu
Akdeniz gazı ile ilgili yorumlarda bulunan
Birol, “Şu anda hem Irak’a hem de Doğu
Akdeniz gazına baktığımız zaman burada
rezervler açısından bir sorun yok. Buradaki
sorunlar şu anda tamamen jeopolitik
nedenlerden doğan sorunlar. Bu sorunlar
halledildiğinde, bu gazın tüketici merkezlere gitmemesi için bir neden görmüyorum”
dedi. Toplantıda enerjinin Afrika’nın geri
kalmış ekonomiye sahip olması gerçekliğini
tamamıyla değiştirebileceğine değinen
Birol, büyüme potansiyeli son derece yüksek bu kıtada Türkiye de dahil gelişmekte
olan ülkeler için çok büyük yatırım imkanları olduğuna dikkat çekti.
M
ETKİNLİKTE ENERJİ
ALANINDA YAPILAN
YATIRIMLARA
DİKKAT ÇEKİLDİ.
ENERGY
INVESTMENTS WERE
EMPHASIZED
DURING THE EVENT.
aking a speech at the meeting
held by Sabancı University
İstanbul International Center for
Energy and Climate (IICEC) and
APCO Worldwide, Fatih Birol answered
the questions about the energy agenda.
In reply to questions about natural gas
negotiations between Russia and
Ukraine, Birol expressed that he
expects a positive result in the negotiations and that it will be beneficial for all
parties. Birol commented on Iraq and
Eastern Mediterranean gas and said,
“Now there is no problem regarding the
reserves for Iraq and Eastern
Mediterranean. Here, the problems
are completely geopolitical. When these
problems are settled, this gas resource
can be distributed to consumers”. Birol
underlined that energy can change the
fact that Africa has an underdeveloped
economy, and he also stated that
there are huge investment opportunities
in this prospective continent for
developing countries, including
Turkey.
HAZAR WORLD
13
HABER / NEWS
ENERJİ YATIRIMCILARI
‘BİLGİ’LENDİ
CONGRESS FOR ENERGY
INVESTORS
Enerji sektörünün
geleceği, ekonomik pazar
bağlamında enerji, enerji
hukuku ve sektörde
girişimcilik konularının
ele alındığı “IPFYE Enerji
Kongresi”nde enerji
sektörünün liderleri
buluştu.
Future of the energy sector,
energy within the scope of
economic markets, energy
law and entrepreneurship in
the sector were discussed at
the “International Platform
for Young Entrepreneurs”
with the participation of
energy sector leaders.
I
İ
stanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası
Genç Girişimciler Platformu, 24-25
Ekim tarihlerinde Santral İstanbul
Kampüsü’nde gerçekleşen IPFYE
Enerji Kongresi’nde, Türkiyeli bürokratlar
ile enerji sektörünün önde gelen isimlerini,
bürokratları ve akademisyenleri ağırladı.
Kongre, 11 ülkeden akademisyen, iş adamı
ve öğrenciye ev sahipliği yaptı. Ekonomik
pazar bağlamında enerji, enerji sektörünün
geleceği, sektörde girişimcilik ve enerji
hukuku konularının ele alındığı kongrede
açılış konuşmasını yapan Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınç, bulunduğu coğrafya itibarıyla zengin doğal gaz ve petrol
rezervlerine komşu olan Türkiye’nin, kaynak ülkelerle tüketici piyasaları arasında
güvenli bir köprü vazifesi görmeye devam
edeceğini belirterek, Doğu-Batı enerji koridorunun öncüleri olan Irak-Türkiye ve
Bakü-Tiflis-Ceyhan ham petrol boru hatlarının tamamlanmasının ardından, BaküTiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı’nın
işler hale getirildiğini anlattı.
14
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
KONGRE, 11
ÜLKEDEN
AKADEMİSYEN, İŞ
ADAMI VE
ÖĞRENCİYE EV
SAHİPLİĞİ YAPTI.
CONGRESS HOSTED
ACADEMICIANS,
BUSINESSMEN AND
STUDENTS FROM 11
COUNTRIES.
stanbul Bilgi University International
Platform for Young Entrepreneurs
(IPFYE) organized the IPFYE Energy
Congress on October 24-25 in Santral
Istanbul campus, gathering bureaucrats,
academicians and leading figures of the
energy sector. Congress hosted academicians, businessmen and students from 11
countries. Main discussion topics were
energy within the scope of economic markets, future of the energy sector, entrepreneurship in the sector and energy law.
Deputy Prime Minister Bülent Arınç made
an opening speech at the congress, and
stated that Turkey, which is surrounded
by rich natural gas and oil reserves, will
continue to act as a reliable bridge between
upstream states and consumer markets.
Arınç underlined that, following the completion of Iraq-Turkey and Baku-TbilisiCeyhan crude oil pipelines which are the
pioneers of East-West energy corridor,
Baku-Tbilisi-Erzurum Natural Gas
Pipeline became operational.
www.hazarworld.com
HAZAR WORLD
15
GÖRÜŞ / OPINION
IŞİD / ISIS
TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİNDE
KOBANİ KRİZİ VE SURİYE’NİN
GELECEĞİ
Uluslararası sistemde Soğuk Savaş ve sonrasındaki siyasal
gelişmeler dikkate alındığında, Türk dış politikasında ABD
ile ilişkiler daima öncelikli öneme sahip oldu.
KOBANI CRISIS IN TURKEY–US
RELATIONS AND THE FUTURE OF SYRIA
When the Cold War and post-Cold War developments in
the international system are considered, relations with USA
have always been a priority in Turkish Foreign Policy.
T
PROF. DR. MESUT HAKKI CAŞIN
HASEN DIŞ POLITIKA VE GÜVENLIK
ARAŞTIRMALARI MERKEZI UZMANI
SENIOR FELLOW, HASEN CENTER ON
FOREIGN POLICY AND SECURITY
16
ürkiye’nin sınır komşusu Suriye’de
yaşanan iç savaş ile eş zamanlı ortaya
çıkan ve Irak’ı etkisine alan IŞİD terör
eylemlerinin iki ülke ilişkilerini yeni
bir noktaya taşıdığı gözlemleniyor.
Türkiye’nin bu mücadelede alabileceği olası
roller, ABD ve Türkiye devlet başkanları
düzeyinde müzakere edildi. NATO’nun yeni
Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ilk ziyaretlerinden birini Türkiye’ye gerçekleştirerek,
İttifak’ın desteğini yeniledi. Müteakiben,
ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel ve
ABD Başkanı Barack Obama’nın özel danışmanı John Allen Ankara’da görüşmelerde
bulundu. General John Allen’in Ankara’da
yaptığı temaslar sonucunda, iki ülkenin
ılımlı Suriye muhalefetine eğitim vermek ve
lojistik destek sağlamak konusunda uzlaştığı, taraflarca açıklandı. Ancak, IŞİD’in
Suriye sınırında Kobani (Ayn el Arap) bölgesine yoğunlaştırdığı saldırıları, TürkiyeABD arasında bir tür uluslararası kredibilite sınavı ve bölgesel ortaklığın yeniden kurgulandığı farklı parametrelere dayanan bir
algı denklemini de iki ülkenin başkentlerinin ajandasına dahil etti. ABD, PYD güçlerine havadan silah yardımı yaparken,
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
I
01
t is observed that terrorist actions of
ISIS, which is a terrorist organization
that has arisen during the civil war in
Turkey’s neighbor Syria and which
has penetrated into Iraq, elevates the
relations between Turkey and USA to a
new level. Turkey’s possible roles have
been negotiated at the presidential level.
New Secretary General of NATO Jens
Stoltenberg renewed the support of the
alliance by paying his first visit to
Turkey. Chuck Hagel, US Minister of
Defense, and John Allen, Special
Consultant of US President Barrack
Obama, had bilateral meetings in
Ankara. After General John Allen’s visits, it is declared that two countries have
agreed on training the moderate Syrian
opposition and providing logistic support. After the attacks of ISIS are intensified at the Syrian border Kobani (Ayn
al-Arab) region, a perception equation is
brought to both countries’ agenda,
which is a sort of international credibility test between Turkey and United
States and which depends on different
parameters in which the regional part-
www.hazarworld.com
Ankara bazı Peşmerge askerlerinin IŞİD ile
mücadele etmek üzere Türkiye üzerinden
geçişine izin verdi.
IŞİD’İN TÜRKİYE SINIRLARINDA YARATTIĞI
TEHDİT
01
Suriye-Türkiye
sınırında çatışmalar
sürüyor.
01
Ongoing conflicts at
Syrian-Turkish
border.
Ankara, koalisyona aktif katılımında,
güvenli bölge ve uçuşa kapalı bölge ilan
edilmesi, Suriye’deki ılımlı unsurların eğitilmesi ve gerekli askeri araç gereçle donatılmasını öne sürdü. Ancak Türkiye’nin bu
fikrine Fransa dışında destek gelmedi. ABD
ve İngiltere Dışişleri Bakanlarının “incelenmeye değer fikir” açıklamaları, diplomatik
açıdan yeterli desteğin olmadığını ortaya
koydu. ABD Savunma Bakanlığı, böyle bir
planın masada olmadığını ifade etti. Bütün
bu gelişmelere rağmen, Batı basınında
Ankara’nın, IŞİD’e karşı mücadelede NATO
ve ABD yetkilileriyle yürüttüğü müzakerelerde, Türkiye’nin uluslararası koalisyona
katılımı için ileri sürdüğü uçuşa yasak
bölge denkleminin pratikte yararlı olamayacağı görüşüne yer verildi. Buna ilaveten,
Türk Ordusu’nun örgüte karşı Kobani’de
askeri operasyon düzenlemediği konusunda
sert eleştirilerin yapıldığı görülüyor.
nership has been reformed. While USA
is providing military aid to PYD forces,
Ankara has allowed peshmarga to enter
Syria through Turkey in order to fight
with ISIS.
ISIS THREAT ON TURKISH BORDERS
Ankara has brought forward the idea of
safe zone and no flight zone, or training
the moderate opposition and giving military aid to those forces. However, this
idea was not supported by others except
France. Ministers of Foreign Affairs of
USA and UK regarded it as “an idea
worth examination” and put forward the
fact that there is no sufficient diplomatic
support. US Ministry of Defense stated
that no such plan is on the table. Despite
all these developments, the Western
media indicated that the no flight zone
idea offered by Turkey in the negotiations with NATO and USA officials will
not be helpful in practice in the fight
against ISIS. In addition, there are
heavy critics against the Turkish Army
for not performing a military operation
against the organization in Kobani. The
HAZAR WORLD
17
IŞİD / ISIS
IŞİD’in, Haziran 2014’te başlattığı ve uluslararası kamuoyunda şaşkınlık yaratan saldırılarda, “temizle-tut-inşa et” (clear-holdbuild) taktiğini uygulayarak, şimdiden Irak
ve Suriye’de büyük coğrafi alanları
hâkimiyeti altına almayı amaçladığını gözlemliyoruz. Ancak, Türkiye sınırlarına çok
yakın saldırılarda bulunan IŞİD’in,
Türkiye’nin iç siyasal istikrarını ciddi şekilde tehdit ettiği gibi, potansiyel eylem yapma
niteliğiyle de gelecekte kaos oluşturabilecek
yeteneklere sahip olduğu bir gerçektir.
IŞİD’in yarattığı tehdit potansiyelinin etkisiz kılınamaması halinde, Irak ve Suriye
topraklarının bütünlüğü tehlikeye girebileceği gibi Kürtler ve Araplar arasında yeni
bir etnik ve mezhepsel savaşın Ortadoğu
bölgesini farklı bir istikrarsızlık ve belirsizlik sürecine sokma tehlikesi de uzak değil.
Askeri strateji açısından bakıldığında, örgüte karşı Irak ve Suriye’de elde edilmek istenen askeri ve politik başarı, ABD liderliğindeki hava bombardımanı ile mobilizasyon
yeteneği kısıtlanan IŞİD militanlarına
“süpürme” (mopping up) operasyonu yapabilecek etkin kara unsurlarının varlığına
bağlıdır. Bu itibarla, bölge coğrafi yapısının
zorlukları dikkate alındığında yeterli ve ateş
gücü yüksek kara unsuruyla desteklenmeyen hava operasyonundan etkili netice alınması oldukça zor görülüyor. Bu durum,
savaşın uzaması, sivillerin hayatlarını kaybetmeleri ve yeni bir şiddet sarmalının bölgeyi on yıllar daha istikrarsız hale getirmesine yol açabilecek olumsuzlukları bünyesinde taşıyor.
Ancak, Suriye’nin kitlesel göçle karşılaştığı,
yıkılan devlet bürokrasisi ve devam eden iç
savaş düşünüldüğünde, orta vade kapsamında Batı’dan aldığı askeri ve siyasal destek ile meşruiyet zorlamaları neticesinde,
bölgenin PKK, PYD ve YPG tarafından
kontrolüne geçerek, sınırları değiştirmek
için yeni bir çatışma ortamına zemin hazırlaması kaçınılmaz görülüyor. Nitekim,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
“PKK ile PYD arasında bir fark yoktur”
açıklamasını yapmıştı. PYD, Duhok’ta yapılan toplantıda, Afrin, Cezire ve Kobani’de
özerklik ilan etti. Buna karşılık, 1250 kilometre uzunluğundaki Suriye-Irak sınırının
IŞİD veya PYD tarafından kontrolü,
Türkiye’nin milli güvenliği açısından kabul
edilemez. Türkiye bu olumsuzluklara rağmen, 1,6 milyon Suriyeli sığınmacıya ilaveten, IŞİD şiddetinden kaçan 200.000
Kobanili sığınmacıyı da kabul etmek fedakarlığına katlandı.
18
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
02
ANKARA, BAZI
PEŞMERGE
ASKERLERİNİN IŞİD
İLE MÜCADELE
ETMEK ÜZERE
TÜRKİYE ÜZERİNDEN
GEÇİŞİNE İZİN VERDİ.
ANKARA ALLOWED
PESHMARGA TO
PASS TURKISH
BORDERS TO SYRIA
WITH THE AIM OF
FIGHTING WITH ISIS.
attacks initiated by ISIS in June 2014
surprised the international public opinion, and we have seen that they adopt
the ‘clear-hold-build’ tactic and aim to
dominate huge geographical areas in
Iraq and Syria. However, ISIS attacks
very close areas to Turkish borders,
which is posing a threat to the internal
political stability of Turkey. It also has
the potential to create a havoc in the
future with its ability to perform terrorist acts.
If the threat potential of ISIS cannot be
eliminated, the territorial integrity of
Iraq and Syria will be endangered, and
also it may cause the Middle East region
to enter into a period of instability and
uncertainty due to a new ethnic and sectarian fight between Kurds and Arabs.
When it comes to military strategy, military and political success against the
organization in Iraq and Syria can only
be possible with efficient land forces
against demobilized ISIS forces via air
bombardment led by USA. Therefore,
when the geographical difficulties of the
www.hazarworld.com
Bölgede Türk ordusunun Irak veya
Suriye’de askeri operasyon başlatması
halinde, Suriye ordusu, Hizbullah milisleri
ve İran’ın paramiliter kuvvetleriyle savaş
riskini ortaya çıkararak, harekâtın dolaylı
olarak Suriye topraklarında Türk-İran
çatışmasına yol açma riskinin yüksek olduğu biliniyor. Öte yandan uluslararası hukuka göre, Türkiye’nin ancak BM Güvenlik
Konseyi tarafından alınacak yetki ile harekete geçebileceği gözden kaçırılmamalı. Bu
gelişmelerin yanı sıra, Ankara, Türkiye’yi
IŞİD’e karşı yapılacak saldırılarda “launching pad” (atış rampası) durumuna sokacak
planları askeri ve siyasal açıdan ihtiyatla
karşılıyor. Türkiye, İncirlik Hava Üssü’nü,
tam olarak koalisyon hava gücüne açmasa
dahi, ABD, hâlihazırda insansız hava araçları aracılığıyla Irak hava sahası üzerinde
keşif uçuşları için tam etkinliği ile kullanıyor.
ABD’NİN KOBANİ YAKLAŞIMINDAKİ TEMEL
PARAMETRELER
ABD’nin IŞİD’le mücadelede benimsediği
mevcut stratejisinde, Suriye Esad rejimi bir-
region are considered, an air operation
which lacks sufficient and high firepower land forces will fail. This situation
may prolong the war, increase the death
rate among civilians and lead to a new
violence cycle that will make the region
unstable for several decades.
However when mass immigration confronted by Syria, the collapsed bureaucracy and the ongoing civil war are considered, it seems inevitable that a new
fight will change the borders via PKK,
PYD and YPG’s gaining control of the
region with the military and political aid
offered by the West. As a matter of fact,
President Recep Tayyip Erdoğan said,
“There is no difference between PKK
and PYD”. In the meeting held in
Duhok, PYD declared autonomy in
Afrin, Cezire and Kobani. However, ISIS
or PYD’s control of our borders with
Syria and Iraq which is 1250 km long is
unacceptable for the national security of
Turkey. Turkey, despite all these negative aspects, have opened its borders for
200.000 Kobani refugees in addition to
1.6 million Syrian refugees in Turkey.
In case Turkish Army initiates a military operation in Iraq or Syria, such an
operation will trigger the risk of a war
with the Syrian army, Hezbollah militia
and Iran’s paramilitary forces and will
indirectly lead to a Turkish-Iran conflict
in Syrian territories. On the other hand,
according to international law, one
should not miss the fact that Turkey can
only act under the authority to be granted by UN Security Council. Apart from
these developments, Ankara cautiously
considers the plans in which Turkey
becomes a launching pad in the attacks
against ISIS in military and political
aspects. Even yet Turkey has not opened
the İncirlik Air Base to the air force of
coalition, USA utilizes it in full function
via unmanned drones for exploration
over Iraq air zone.
02
NATO Genel Sekreteri
Jens Stoltenberg ve
Türkiye Cumhuriyeti
Dışişleri Bakanı Mevlüt
Çavuşoğlu.
02
NATO Secretary General
Jens Stoltenberg and
Turkish Minister of
Foreign Affairs Mevlüt
Çavuşoğlu.
BASIC PARAMETERS OF USA’S
APPROACH TO KOBANI
In the current strategy of USA against
ISIS, we observe that military forces
and facilities of the Assad regime in
Syria are being kept out of target and an
intelligence cooperation is established
with Damascus. As a result, ongoing
conflicts in the region are expected to
further intensify. We can say that
HAZAR WORLD
19
IŞİD / ISIS
likleri ile askeri tesisleri hedef dışında tutularak, Şam ile istihbarat işbirliğine gittiğini
gözlemliyoruz. Sonuç olarak, bölgede halen
devam eden çatışmaların giderek şiddetlenmesi beklenebilir. ABD-Türkiye ilişkilerinin
yeni süreçten geçtiği söylenebilir.
Kanaatimizce, tarihi ve siyasal açıdan iki
müttefik ülkenin farklı duruşları olsa dahi,
Ankara’nın öneminin Kobani ile kıyas götüremeyecek farklı denklemlere dayandığı
biliniyor. Ortak bir uzlaşı ve çözümün çok
uzak olmadığı düşünüldüğünde,
Türkiye’nin en önemli müttefiki konumundaki Washington’un Türk kamuoyunun
gelişmelere yönelik hassasiyetlerini ve
Ankara’nın endişelerini de dikkate alarak,
güven ortamını yeniden kurmasının iyimser senaryo içinde yer alacağı düşünülüyor.
Unutmamak gerekir ki, her iki ülkenin bölgesel ve küresel ortaklık çıkarlarının stratejik denklemi, dar bir coğrafi alanda sıkışan
IŞİD terör örgütüne karşı mücadelede farklı
çözümler üretebilecek potansiyele sahiptir.
Devletler arasında kalıcı diplomasinin,
çözüm üretebilen ve zorlukları aşabilen
karşılıklı anlayış ve müzakere süreci ile
mümkün olabileceği bir gerçektir.
Kanaatimizce, yeni ABD Büyükelçisi’nin
mesaisi zorlu bir sınav ile başladı. Ancak
durum, 1 Mart tezkeresi kadar kırılgan
değil. Bilakis güvenin hâkim olduğu sağduyu içinde hem Türkiye’nin sınır güvenliğinin sağlanması hem de bir bütün içinde
Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğü ve
kalıcı barışa kavuşturulması hedefinde ileri
adımlar atılması ile mümkün olabilecek.
20
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
KOBANI’DEKI IŞİD
HEDEFLERI
BOMBALANDI.
ISIS TARGETS WERE
BOMBED IN KOBANI.
US-Turkey relations are passing
through a new period. In our opinion,
even if the stance of these two historically and politically ally countries are
different, the importance of Ankara
depends on equations which are far
more different than Kobani. When it is
considered that a mutual understanding
and solution is not so far, there is an
optimistic scenario predicting that
Washington, as being the most important ally of Turkey, will build confidence
by taking into consideration the sensitivity of Turkish public towards the
developments and concerns of Ankara.
One shall bear in mind that the strategic
equation of regional and global partnership of both countries has the potential
to produce different solutions in the
fight against ISIS terrorist organization
which is stuck in a narrow geographic
location. Inter-state and permanent
diplomacy can only be achieved by a
mutual understanding and negotiation
which can provide solutions and overcome bottlenecks. In our opinion, the
work of new USA Ambassador has
started his duty with a compelling task.
However the situation is not as vulnerable as it was during the Note that was
published on March 1. On the contrary,
with trust and confidence, ensuring the
security of Turkish borders and keeping
the territorial integrity of Iraq and
Syria will be achieved via progressive
steps for permanent peace.
www.hazarworld.com
HAZAR WORLD
21
KAPAK / COVER
22
METZAMOR / METZADA
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
www.hazarworld.com
ATOM
BOMBASININ
ETRAFINDA DANS
ETMEK
Uluslararası otoriteler tarafından dünyanın en
tehlikeli nükleer santrali ilan edilen Metzamor
Nükleer Enerji Santrali’nin ömrünün
dolmasına birkaç yıl kala, Ermenistan
santralin ömrünü uzatma kararı aldı. Tehlike,
Türkiye’nin hemen 16 kilometre uzağında
bulunuyor ve alınan yeni kararla nükleer
santral 12 yıl daha korkulu rüya olmaya devam
edecek.
FIGEN AYPEK AYVACI
DANCING AROUND THE
ATOMIC BOMB
While there are only a couple of years left
to the end of the Metzamor Nuclear Power
Plant’s operating life, which was declared
by the international authorities as the most
dangerous nuclear power plant in the world,
Armenia decided to prolong its lifetime. The
danger is located just 16 kilometers away from
Turkey, and with this decision, the nightmare
will continue for 12 years more.
HAZAR WORLD
23
METZAMOR / METZADA
E
ğer 2011 yılında meydana gelen Fukuşima
Nükleer Santrali faciasını göz ardı etmeyi
başarabilirsek gelişmiş teknoloji sayesinde günümüzde nükleer santrallerin daha
güvenli olduğuna neredeyse inanacağız. Tabii
bu inanç, muhafaza kazanı gibi hayati önem
taşıyan güvenlik ekipmanları ile donatılmış
yeni nesil santraller için geçerli. Ama maalesef
bazı eski nesil nükleer santraller potansiyel
saatli bomba gibi çalışmaya devam ediyor.
Bunlardan biri de Türkiye’nin sadece 16 kilometre ötesinde bulunan ve dünyanın en tehlikeli nükleer santrali ilan edilen
Ermenistan’daki Metzamor Nükleer Santrali.
Ağrı Dağı’nın gölgesindeki bir bölgeye yerleşmiş olan Metzamor Nükleer Santrali, Türkiye
sınırına Ermenistan’ın başkenti Erivan’dan
daha yakın. Santrali saatli bir bombaya dönüştüren nedenlerin başında Doğu Anadolu Fay
Hattı üzerinde bulunması geliyor. Öte yandan
1977 yılında Sovyetlerin en eski teknolojisi ile
yapılan bu santral, en ilkel basınçlı su tipi nükleer santral tasarımlarının bir örneği. Birincil
muhafaza yapıları olmayan bu nükleer santrallerden dünyada pek kalmadı. İşte yapısı ve
bulunduğu yer itibariyle Metzamor, dünyanın
en tehlikeli nükleer enerji santrali olarak kabul
ediliyor.
ERMENİSTAN İÇİN HAYATİ ÖNEMİ VAR
Türkiye, Azerbaycan ve İran gibi çevre ülkeleri
de içine alan bölge için hayati tehlike taşıyan
Metzamor Santrali, ironik bir şekilde
Ermenistan için ise hayati bir önem taşıyor. Bu
santral Ermenistan’ın elektrik ihtiyacının
%40’ını karşılıyor. Çevre ülkelerle iyi ilişkileri
olmayan Ermenistan’ın Türkiye ve
Azerbaycan sınırları kapalı olduğu için ülke
enerji ihtiyacı için kendi üretimini gerçekleştirmek durumunda. Ermenistan, 25 bin kişinin
hayatını kaybettiği, 500 bin kişinin ise evsiz
kaldığı 1988 depreminde elektriksiz yıllarla
tanıştı. Her ne kadar yetkililer zarar görmediğini iddia etseler de depremin verdiği endişe
ile birlikte Metzamor Nükleer Santrali 1995
yılına kadar tedbir amaçlı kapatıldı. İşte bu 7
yıl, Ermenistan için karanlık yıllar olarak tarihe geçti. Elektriksiz kalan halk, soğukla da
mücadele etmek zorunda kaldı. Şimdilerde ise
o dönemlere geri dönmek istemeyen
Ermenistan halkı, tehlikeye bile bile katlanmak zorunda olduğunu hissediyor. O yıllarda
Ermenistan’a neredeyse günde sadece 1 saat
elektrik veriliyordu ve evlerde, sokaklardaki o
acı soğuk hâkimdi. Bu zorlu yaşam koşulları
mı yoksa her an patlamaya müsait nükleer
santral mi dendiğinde, Ermenistan halkı nükleer santralden gelecek kadere boyun eğmeyi
24
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
NÜKLEER ENERJI, DÜNYA ELEKTRIĞININ ÜRETIMINDE %13 ORANINDA PAY SAHIBI.
ULUSLARARASI ENERJI AJANSI’NIN (IEA) 2012 VERILERINE GÖRE DÜNYADA
TOPLAM 21.432 TWH ELEKTRIK ÜRETILIRKEN TEİAŞ 2012 VERILERINE GÖRE
TÜRKIYE’DE 240 TWH ELEKTRIK ÜRETIMI GERÇEKLEŞTI.
Enerji Kaynakları
Dünya
Petrol%4,6
Doğal Gaz
%22,2
Kömür%40,6
Hidrolik%16
Nükleer%13
Diğer (Yenilenebilir vb.) %3,7
Energy Resources
Oil
Natural Gas
Coal
Hydrolic
Nuclear
Other (Renewable, etc.)
I
World
4.6%
22.2%
40.6%
16%
13%
3.7%
f we can manage to ignore the Fukushima
Nuclear Power Plant disaster occurred in
2011, we are almost about to believe that
nuclear power plants are safer today thanks
to advanced technology. Of course this belief
only applies to new generation plants equipped
with crucial safety equipment such as containment vessels. But unfortunately some old generation nuclear plants are still working like a
potential time bomb. One of them is Metzamor
Nuclear Power Plant in Armenia which is only
16 kilometers away from Turkey and which has
been declared as the most dangerous nuclear
power plant of the world.
Metzamor Nuclear Power Plant, located in a
region under the shadows of the Mountain of
Ağrı, is closer to the border of Turkey than
Yerevan, the capital of Armenia. Plant’s location is the primary reason that turns the plant
into a time bomb, which is directly above
Eastern Anatolia Fault Line. On the other
hand, this plant, which was constructed with
www.hazarworld.com
SHARE OF NUCLEAR ENERGY IN WORLD’S ENERGY PRODUCTION IS 13%.
TOTAL ELECTRICITY GENERATION IN THE WORLD IS 21432 TWH ACCORDING TO
IEA’S 2012 DATA, AND TOTAL ELECTRICITY GENERATION IN TURKEY IS 240 TWH
ACCORDING TO TURKISH ELECTRICITY TRANSMISSION COMPANY’S (TEİAŞ) 2012
DATA.
the oldest technology of the Soviets dating back
to 1977, is an example of the most primitive
pressure water-type nuclear plant designs.
There are not much left in the world of these
nuclear plants that have no primary protection
structure. Thus Metzamor, with its structure
and location, is acknowledged as the most dangerous nuclear power plant of the world.
CRITICALLY IMPORTANT FOR ARMENIA
AB, KAPATILMASI İÇİN DESTEK VERMEK İSTEDİ
Metzamor Power Plant constitutes a vital
threat for the region including the neighbor
countries such as Turkey, Azerbaijan and Iran,
but ironically it has a vital importance for
Armenia. This plant meets 40% of Armenia’s
electricity demand. As Armenia’s borders with
Turkey and Azerbaijan are closed, the country
has to produce its own energy. Armenia was
first left without electricity in 1988 due to the
earthquake which killed 25 thousand people
and made 500 thousand people homeless.
Although the authorities claim that the plant
did not receive any damage during the earthquake, it was closed until 1955 for precautionary purposes. Those 7 years were called as the
‘dark years’ in the history of Armenia. Without
electricity, the public had to struggle with the
cold weather. Nowadays Armenian people do
not want to go back to those days and they feel
like they have to bear the danger. In those
years, Armenia could provide electricity only
for 1 hour per day and that bitter cold was prevailing at homes and in the streets. When
Armenian people are to choose between those
challenging life conditions and the nuclear
plant which is ready to explode anytime, they
choose to bow to the fate to be shaped by the
nuclear plant. It also means that the public
compares the potential nuclear risk and potential electricity blackout and chooses to live with
this death-promising plant. Armenian government receives the support of public in this
regard, and thus it is not exposed to any pressure, which allows for resisting more and more
severely in order not to shut down the
Metzamor Nuclear Power Plant.
2004 yılında Avrupa Birliği, Metzamor
Nükleer Santrali’nin “tüm bölge için tehlike
arz ettiğini” söyleyerek, Ermenistan’a kapatılması için 200 milyon avro kredi vermeyi teklif
etse de Ermenistan teklifi geri çevirdi. O
dönemdeki açıklama bugün de Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakan Yardımcısı olan Areg
Galstyan’dan geldi. Santralin kapanmasına
karşı olan Galstyan, santralin daha güvenli
olması için o dönemde 50 milyon dolar harcandığını ifade etti. Hatta Galstyan’a göre santralin deprem sonrası güvenlik gerekçesi ile 1988
Even though the European Union has proposed Armenia to grant 200 million Euro loan
for the shutdown process in 2004 claiming that
Metzamor Nuclear Power Plant “poses great
danger for the entire region”, Armenia declined
the proposal. The declaration at that time was
given by Areg Galstyan, who is still the Deputy
Minister of Energy and Natural Resources.
Galstyan, opposing to shutting down the plant,
pointed out that 50 million US dollars were
Enerji Kaynakları
Türkiye
Petrol%1,5
Doğal Gaz
%43,7
Kömür
%27,5
Hidrolik
%24,2
Nükleer%0
Diğer (Yenilenebilir vb.) %3,1
Energy Resources
Oil
Natural Gas
Coal
Hydrolic
Nuclear
Other (Renewable, etc.)
seçiyor. Yani potansiyel risk ile potansiyel
elektrik kesintilerini kıyaslayan halk, bu ölüm
vaat eden santralle yaşamayı tercih ediyor.
Halkın bu yönde desteğini alan, kısacası
kamuoyu baskısına maruz kalmayan
Ermenistan hükümeti de Metzamor Nükleer
Santrali’ni kapatmamak için daha da şiddetli
bir biçimde direniyor.
Turkey
1.5%
43.7%
27.5%
24.2%
0%
3.1%
EU INTENDED TO SUPPORT THE SHUTDOWN
HAZAR WORLD
25
METZAMOR / METZADA
yılında kapatılması bile hatalı bir tutumdu.
Santralin kapalı olması enerji krizini yarattı ve
ekonomi zarar gördü.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) ve
AB verileri de Metzamor Nükleer Santrali’nin
dünyadaki en tehlikeli nükleer santral olduğunu ortaya koyuyor. Bu gibi uluslararası baskıların artmasıyla Ermenistan yıllar içerisinde
çeşitli sözler de verdi. Eylül 1999’da Brüksel’de
Ermenistan hükümeti ve AB arasında santralin 2004 yılında kapatılması için bir anlaşma
yapıldı. Ancak bu taahhüde uygun çalışmalar
yapmayan Ermenistan, tam aksine ömrü bitmekte olan ve üretime başlamasının ardından
150’den fazla kaza geçiren Metzamor’u daha
uzun süre ayakta tutmanın yollarını arıyor.
ÇELİŞKİLERLE DOLU BİR AKIBET: METZAMOR
Aslında AB’nin teklif ettiği miktarı az bulan
Ermenistan, santralin kapatılmaması gerekçesini enerji ihtiyacını karşılayacak başka bir
alternatif bulamamasına bağlasa da santralin
fişini çekmek için istediği bazı şartlar da var.
Santralin kapatılması karşılığında Türkiye ve
Azerbaycan’ın sınırları açmasını isteyen
Ermenistan, AB’nin de teklif ettiği kredi miktarını artırmasını ifade etti. Santrali 2004 yılında “atom bombasının etrafında dans etmek”
olarak nitelendiren o dönemin AB-Ermenistan
temsilcisi Alexis Luber, Ermenistan’ın enerji
ile ilgili kaygılarının anlayışla karşılanabileceğini ama sorunun 2006’ya kadar çözülebileceğini ifade etmişti. Öte yandan Luber, o dönem
Ermenistan’ın alternatif enerji kaynakları bulması için AB’nin, Ermenistan-İran Doğal Gaz
Boru Hattı projesini desteklediğinin de altını
çizmişti.
26
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
METZAMOR NÜKLEER
SANTRALI DÜNYANIN
EN TEHLIKELI
NÜKLEER ENERJI
SANTRALI OLARAK
KABUL EDILIYOR.
METZAMOR
NUCLEAR PLANT IS
REGARDED AS THE
MOST DANGEROUS
NUCLEAR ENERGY
PLANT IN THE
WORLD.
spent for increasing the safety of the plant.
Moreover, according to Galstyan, shutting
down the plant in 1988 for safety precautions
after the earthquake was even a faulty decision.
Shutting down the plant created an energy crisis and Armenian economy suffered from this
crisis.
Data from International Atomic Energy
Agency (IAEA) and EU also reveals the fact
that Metzamor Nuclear Power Plant is the most
dangerous nuclear plant in the world. With the
increase in such international pressures,
Armenia has given some promises within
years. An agreement was concluded in
September 1999 between the Armenian government and EU in Brussels to shut down the
plant in 2004. But Armenia did not meet the
requirements stated in this commitment; on the
contrary it sought for other ways to sustain the
dying Metzamor which had accidents more
than 150 times after the commencement of production.
AN OUTCOME FULL OF DISCREPANCIES:
METZAMOR
In fact; even though Armenia found EU’s proposal insufficient, and it justifies itself for not
shutting down the plant with lacking of alternatives to meet the energy needs, there are also
some conditions imposed by the Armenian
government. Armenia required Turkey and
Azerbaijan to open their borders in return for
shutting down the plant and asked EU to
increase the proposed loan amount. Alexis
Luber, EU-Armenia representative at that time,
characterizing the plant in 2004 as “dancing
around the atomic bomb”, advised that
www.hazarworld.com
Şimdi ise yıl 2014. Ermenistan, Metzamor
sorununu çözmek yerine santralin ömrünün
son bulduğu 2017 yılını 2026’ya kadar uzattığını geçtiğimiz aylarda resmen açıkladı. Yeni bir
nükleer santral kurmanın güçlüğünü gerekçe
gösteren Ermenistan hükümeti, Metzamor’u
2026’da kapatma kararı aldığını ve Rusya’dan
edineceği 300 milyon dolar ile santrali güçlendireceğini açıkladı.
NE KADAR GÜVENLİ OLACAĞI BİLİNMİYOR
Yakında miadı dolacak olan Metzamor
Nükleer Santrali’nin ömrünün uzatılmaya çalışılması tam bir felaket senaryosu gibi algılanıyor. Tehlike arz eden benzer bir santrali
ömründen önce Litvanya’nın kapattığı bir
dönemde Ermenistan, Metzamor Santrali’nin
ömrünün ötesine geçmeye çalışıyor. Ömür
uzatmanın ne gibi sonuçlar doğuracağı bilinmezken 1988-1995 yılları arasında kapalı kalan
santralin yeniden aktif olması bile tartışma
konusu. Metzamor bir süre kapatıldıktan
sonra yeniden kullanıma açılan dünyadaki ilk
santral konumunda. Böyle bir durumda da
santralin ne kadar dayanıklı olabileceği bilinmiyor.
Metzamor Nükleer Santrali’nin sahip olduğu
ilkel teknolojinin dışında bir diğer gerçek ise
yerleştiği konum. Uluslararası standartlara
göre 5 ve üzerindeki şiddetinde deprem riski
taşıyan bölgelerde nükleer santral yapımına
izin verilmiyor. Oysa Metzamor, 9 şiddetinde
depremlerin yaşanabileceği bir bölgede bulunuyor. 1988 yılında gerçekleşen 7.2 şiddetindeki deprem ise bölgenin zaten güvenli olmadığını yıllar önce ispatlamış oldu.
TÜRKİYE DE DESTEK VERİYOR
Coğrafi açıdan ülkemize bu kadar yakın
konumda bulunan santralin kapatılması için
Türkiye hükümeti de destek veriyor ve
Ermenistan ile bu konuyu görüşmeye hazır
olduğunu zaman zaman dile getiriyor. Sinop ve
Akkuyu’ya kurulacak nükleer santraller nedeniyle konuya ve teknolojiye daha da hâkim
olmaya başlayan Türkiye, tehlikenin bir an
evvel giderilmesi perspektifiyle hareket ediyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız,
“Ermenistan ile bu santralle ilgili müşterek
çalışmalar yapılabilir. Yeter ki bu sıkıntı giderilsin” diyerek Türkiye’nin görüşmelere açık
olduğunu ifade etti. Güvenli yeni nesil nükleer
santrallere kapısını kapatmayan Türkiye,
Ermenistan’ın da benzer bir şekilde hareket
etmesini ve bu sıkıntıyı ortadan kaldırmasını
bekliyor. Ancak Ermenistan Metzamor’u gözden çıkarsa bile yeni nükleer santrali de aynı
bölgeye kurmayı planlıyor. Bu da Türkiye açı-
ERMENISTAN HALKI
NÜKLEER
SANTRALDEN
GELECEK KÖTÜ
KADERE BOYUN
EĞMEYI SEÇIYOR.
ARMENIAN PEOPLE
CHOOSE TO BOW TO
THE FATE TO BE
SHAPED BY THE
NUCLEAR PLANT.
Armenia’s energy-related concerns might be
comprehensible but the problem can be solved
until 2006. On the other hand, Luber also
emphasized EU’s support for Armenia-Iran
Natural Gas Pipeline Project in order to allow
Armenia to find alternative energy resources.
Now the year is 2014. In the past months,
Armenia officially declared that it extends the
lifetime of the plant from 2017 to 2026 instead of
solving the Metzamor problem. Armenian government justified itself by underlining the difficulty of building a new nuclear power plant. It
announced that it decided to shut Metzamor
down in 2026 and it will reinforce the plant
using 300 million USD to be obtained from
Russia.
SAFETY LEVEL: UNKNOWN
Efforts for extending the lifetime of Metzamor
Nuclear Power Plant are regarded as a complete disaster scenario. Lithuania shut down a
similar endangering plant before its lifetime
expires, but Armenia is trying to prolong the
lifetime of Metzamor Plant. While the possible
consequences of extending the lifetime are
unknown, reactivation of the plant which was
deactivated between 1988 and 1995 is still a controversy. Metzamor is the first plant which was
reactivated after a period of deactivation. It is
not known how durable the plant might be in
such a case.
Beside the primitive technology of Metzamor
Nuclear Plant, another problem is the plant’s
location. According to international standards,
nuclear power plant construction is not allowed
in regions that hold an earthquake risk with a
possible magnitude of 5 or higher. However,
Metzamor is located in a region where even 9
magnitude earthquakes may occur. The earthquake in 1988 which had a 7.2 magnitude has
already proven that the region is not safe.
TURKEY ALSO SUPPORTS
Turkish government also supports shutting
down the plant, which is geographically very
close to Turkey, and from time to time, it indicates that it is willing to negotiate over this
issue with Armenia. Starting to improve its
know-how and technology on this subject due
to nuclear power plants to be built in Sinop and
Akkuyu, Turkey acts with the perspective of
eliminating the danger as soon as possible.
Minister of Energy and Natural Resources
Taner Yıldız expressed that Turkey is open for
negotiations by saying, “We are ready to carry
out joint works with Armenia so long as this
problem is eliminated.” Turkey gives a chance
to safe new generation nuclear plants and
HAZAR WORLD
27
METZAMOR / METZADA
sından var olan potansiyel tehlikeyi ortadan
kaldırmıyor. Her ne kadar yeni nesil nükleer
santralin kurulması pozitif bir adım olsa da
uzun bir fay hattının geçtiği bu bölgenin nükleer santral kurulumu açısından ideal bir yer
olmadığı oldukça açık.
Ukrayna’daki Çernobil felaketi ile tanışan
Türkiye, benzer bir felaketi Metzamor ile de
yaşamak istemiyor. Yeni nesil nükleer santrallerin yaşattığı tehlike ile Çernobil ve Metzamor
gibi eski nesil nükleer santrallerin oluşturduğu tehlikenin aynı olmadığı, 2011 yılında
Japonya’da meydana gelen Fukuşima kazası ile
ispatlandı. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı
(IAEA) Fukuşima ve Çernobil’i tehlike bazında aynı 7 oranı ile derecelendirse de Çernobil
sağlık ve çevre üzerinde geniş etkilere yol açan
bir radyasyon yayılımına neden olmuştu.
Fukuşima’da ise radyasyon salınımının,
Çernobil’dekinin %5 ila 10’u arasında olduğu
tahmin ediliyor. Bu da gösteriyor ki nükleer
santrallerin başına aynı felaket gelse bile sahip
oldukları teknolojilere göre aynı felaket senaryosunu oluşturmuyorlar.
TÜRKİYE SÜREKLİ ÖLÇÜMLER YAPIYOR
Metzamor Nükleer Enerji Santrali’nin
Türkiye’ye olan bu yakınlığı sınır illerini de
tedirgin ediyor. Türkiye Atom Enerjisi
Kurumu (TAEK) Ağrı, Iğdır, Doğubayazıt ve
Kars gibi Ermenistan sınırındaki tüm il ve ilçelerde kurulan nükleer sızıntılara karşı erken
uyarı sistemleri sayesinde sürekli ölçüm yapıyor. Bu ölçümlere göre radyoaktivite açısından
tehlikeli sınırın aşıldığı tespit edilmese de özellikle Iğdır’da kanser vakalarının arttığı halk
tarafından sıklıkla dile getiriliyor. 2011 yılında
yaşanılan Van Depremi’nde bile ilk akla gelen
tehlikelerden biri Metzamor Santrali’nden
sızıntı olup olmayacağıydı. Bu konuda da devreye giren TAEK, tehlikeli bir durumun olmadığı yönünde bir açıklama yaparak çevre illerdeki halkın rahatlamasını sağladı. Ancak
durum gösteriyor ki depremin Metzamor’un
olduğu yerin dışında, Türkiye’de bile gerçekleşiyor olması santrale dair kaygıları sürekli olarak sıcak tutacak.
Bir tarafta uluslararası baskılar ve bu ölüm
saçan santralin kapatılması için teklif edilen
destekler bir tarafta da Ermenistan’ın santralin ömrünü 2026’lara çıkartma planları yer alıyor. Arada kalanlar ise çevre ülkeler ile birlikte
Ermenistan halkının güvenliği. 4. nesil nükleer santrallerin mevcut olduğu günümüzde
Ermenistan bazı mali yükümlülüklerin altına
girmemek için 1. nesil nükleer santral olan
Metzamor’u daha fazla yaşatmak için direniyor. Hem kendi halkının hem de çevre ülkeler-
28
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
GEÇMIŞINDE 5 YIL
SÜREYLE KAPALI
KALAN METZAMOR
NÜKLEER
SANTRALI’NIN NE
KADAR TEHLIKELI
OLABILECEĞI
BILINMIYOR.
DANGER LEVEL OF
METZAMOR
NUCLEAR PLANT,
WHICH WAS
INACTIVE FOR 5
YEARS, IS
UNKNOWN.
expects Armenia to have a similar attitude to
eliminate this problem. But even if Armenia
discards Metzamor, it is still planning to build a
new nuclear plant in the same region, which
will prolong the potential danger for Turkey.
Though building a new generation nuclear
plant is a positive step, it is obvious that this
region through which a long fault line passes is
not the ideal place for constructing a nuclear
power plant. Turkey experienced the
Chernobyl disaster in Ukraine, and it does not
want to experience a similar disaster with
Metzamor. The danger posed by new generation and old generation nuclear power plants
such as Chernobyl and Metzamor is not the
same, which has already been proven with the
Fukushima accident occurred in Japan in 2011.
Although International Atomic Energy Agency
(IAEA) ranked both Fukushima and
Chernobyl with 7 points, the same rate of danger, Chernobyl has caused a radiation emission
leading to major effects on health and environment. As for Fukushima, radiation emission
has been estimated between 5-10% of
Chernobyl’s. Even if the same disaster would
happen in these nuclear plants, they do not
develop the same disaster scenario with the
technology they have.
TURKEY CONSTANTLY MAKES ASSESSMENTS
Metzamor Nuclear Power Plant’s proximity to
Turkey is a concern for nearby provinces.
Turkish Atomic Energy Authority (TAEK) is
constantly making assessments in early warning systems against nuclear leakage in all districts and provinces located at Armenian borders, such as Ağrı, Iğdır, Doğubayazıt and
www.hazarworld.com
deki halkların yaşamını ve geleceğini tehlikeye
atan bu santralin acilen kapatılması hem AB
ve ABD’nin hem de Türkiye’nin en önemli isteği.
Kars. Even though these assessments have not
found any excess in the dangerous radioactivity
limit, people in Iğdır indicate that cancer cases
have increased in their city. During the 2011 Van
earthquake, the first concern was the possible
leakage threat in Metzamor Power Plant. By
expressing that there is no danger related to the
plant, TAEK relieved the public in neighboring
provinces. But it is obvious that, the worries
will always remain in the case of an earthquake
near Metzamor, or even in Turkey. While there
is an increasing pressure in the international
community to shut down this plant, Armenia is
planning to prolong the lifetime of the plant
until 2026. However, throughout these discussions, the safety of people in Armenia and
neighboring countries is ignored. Today fourth
generation nuclear power plants are available,
but Armenia insists on keeping the first generation plant Metzamor alive for a longer period
just in order to relieve some financial burden.
Shutting down this plant is the most significant
desire of Turkey, EU and USA as it endangers
the lives and future of the public in Armenia
and in neighboring countries.
MUHAFAZA KAZANI NEDIR?
WHAT IS CONTAINMENT VESSEL?
Nükleer reaktörü çevreleyen çelik veya kurşunla güçlendirilmiş bir yapıdır. Radyasyon kaçağını engeller ve özellikle
acil durumlar için tasarlanmıştır. Reaktörün dördüncü ve
son bariyeri olarak görev yapar. Birçok nükleer kazada kritik rol üstlenir.
Containment vessel is a reinforced steel or lead structure
enclosing a nuclear reactor. It is particularly designed for
emergency situations to prevent any radiation leakage. It
works as the fourth and last barrier of the reactor. It
assumes a critical role in potential nuclear accidents.
Bu tesis, Basınçlı Su Reaktörünün Rus eşdeğeri olan WWER reaktörünün ilk tasarım jenerasyonuna aittir. Bu jenerasyona ait diğer tüm reaktörler, tasarımda güvenliğe ilişkin, örneğin
depolama ile ilgili eksikliklerin tespit edilmesi sebebiyle kapatılmıştır (Rusya, Bulgaristan,
Slovakya). Ermenistan’da yaşanan depremin ardından 5 yıl kapalı kalmış ve bu süre içinde
tesiste bazı iyileştirmeler yapılmıştır. Ancak tesisteki mevcut şartların güvenlik endişelerini ne
kadar karşıladığı ve tesisin depremlere karşı ne kadar dayanıklı hale getirildiği konusunda bir
şey söyleyemeyeceğim. Yük faktörüne göre değerlendirildiğinde, tesisin güvenilirliği 1995 yılından bu yana nispeten düşüktür. Bunun şebeke ve tesis sorunlarıyla ne kadar ilişkili olduğunu
bilmem mümkün değil. Bana göre tesisin tasarımı kapsamlı bir incelemeye tabi tutulmalı, normal işletim ömründen çok daha uzun bir süre çalışabilmesi için gereken tasarım standartlarını
yeterli düzeyde karşılayıp karşılamadığı belirlendikten sonra işletim ömrü uzatılmalıdır.
This plant was basically of the first design generation of the WWER reactor, the Russian equivalent of the Pressurised Water Reactor. All of the other reactors of this design have now been
closed (Russia, Bulgaria, Slovak Rep) in most cases because the perceived safety shortcomings
of the design, for example, the containment. It was closed for about 5 years after the earthquake
in Armenia and during some of that time, some upgrades were undertaken, but how far these
meet the safety concerns and how far they improve the resistance of the plant to earthquakes, I
cannot judge. Its reliability since 1995 has been relatively poor as judged by the load factor. How
far this is due to grid problems and how far to the problems with the plant is impossible for me
STEVE THOMAS
ENERJI POLITIKASI PROFESÖRÜ VE ARAŞTIRMA to know. I think life-extension should only take place after a comprehensive review of the
DIREKTÖRÜ GREENWICH ÜNIVERSITESI
design of the plant and whether it is sufficiently close to current design standards to warrant a
STEVE THOMAS
PROFESSOR OF ENERGY POLICY AND DIRECTOR significantly longer operating life than originally expected.
OF RESEARCH UNIVERSITY OF GREENWICH
HAZAR WORLD
29
YAZI DİZİSİ / ARTICLE SERIES
KAZAKİSTAN / KAZAKHSTAN
1
‘Bağımsızlık’ anlamına gelen
Kazak sözcüğü, Türk dillerinden
türemiştir.
The word Kazakh which means
‘independence’ was derived from
Turkic languages.
KAZAKİSTAN HAKKINDA
BILINMESI GEREKEN
15 ŞEY
15 THINGS
TO KNOW ABOUT KAZAKHSTAN
Bu ay Kazakistan topraklarında
zaman yolculuğuna çıkıyoruz. Türk
halklarının birbirinden ilginç eser ve
objelerinin yer aldığı müzelere, tarihi,
coğrafi ve kültürel zenginliklere sahip
Kazakistan’ın Sovyetler Birliği’nden
bağımsızlığını kazandıktan sonra
geçirdiği dönüşümü gelin kısaca
hatırlayalım.
This month we will travel in time
on Kazakh territories. Let’s briefly
remember the transformation of
Kazakhstan after its independency
from the Soviet Union with its
historical, geographical and
cultural wealth and museums full
of interesting art pieces and objects
belonging to Turkish people.
MERVE DAMCI
3
İnsanlı uzay uçuşu
ilk olarak Rus
kozmonot Yuri
Gagarin ile
Kazakistan’daki
Baykonur
Kozmodromu’nda
1961 yılında
gerçekleşti.
30
2
The first manned
space mission in
history was realized
by Russian
cosmonaut Yuri
Gagarin in Baikonur
Cosmodrome,
Kazakhstan in
1961.
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
Nüfusu yaklaşık 17
milyon olan
Kazakistan, toprak
bakımından
dünyanın en büyük
9. ülkesi
konumunda.
Kazakhstan’s
population is
approximately 17
million, and it has
the 9th largest
surface area in the
world.
www.hazarworld.com
4
Kazakistan, hacim ve çeşit
itibarıyla dünya çapında en
zengin doğal kaynaklara sahip
olan ülkedir.
Kazakhstan has the richest
natural resources in the
world in terms of volume and
variety.
5
Kazakistan, 2050 stratejisi ile dünya
ekonomisinde ilk 50 ülke arasına girmeyi
planlıyor.
Kazakhstan aims to be listed among the
top 50 countries with its 2050 strategy.
6
Ülkeye yatırım yapan
yabancılardan 7 yıl vergi
alınmıyor.
Foreign investors in the
country are tax-exempt for
7 years.
8
7
Ülkenin kişi başı gayri safi
yurt içi hasılası 13 bin
dolardır.
Kazakistan’ın dünyaca meşhur
yönetmeni Timur Bekmambetov’un
çektiği Hollywood yapımı filmler arasında
Wanted, Abraham Lincoln: Vampir Avcısı,
9, Apollo 18: Ölüm Yolcusu, Gece Nöbeti
ve Gündüz Nöbeti yer alıyor.
Gross domestic product of
the country is $13 thousand
per capita.
9
Kazakların geleneksel
içeceği olan kımız,
uzmanlara göre bağışıklık
sistemini güçlendirir,
beyin ve sinir sisteminin
sağlıklı şekilde
çalışmasına katkı sağlar.
Kazakhstan’s world famous director
Timur Bekmambetov made several
Hollywood films such as Wanted,
Abraham Lincoln: Vampire Hunter, 9,
Apollo 18, Night Watch, and Day Watch.
Kazakhs’ traditional drink
kumis strengthens the
immune system and
contributes to a healthy
brain and nerve system.
HAZAR WORLD
31
KAZAKİSTAN / KAZAKHSTAN
Almatı’nın en
büyük müzesi
olan Kazakistan
Merkez Devlet
Müzesi’nde
200.000’den fazla
kültür objesi
sergileniyor.
More than 200.000
cultural objects are
exhibited in the
Central State
Museum of
Kazakhstan which
is the largest
museum of Almaty.
10
11
Dombıra, Kazakların milli
çalgısıdır ve diğer çalgılara
nispeten daha çok yaygındır.
Dombra is the national musical
instrument of Kazakhstan and it is
more common than other instruments.
Sovyetler Birliği döneminde ihmal
edilen ve kaybolmaya yüz tutan
kartalla avcılık, 1991’de
Kazakistan’ın bağımsızlığını
kazanmasından sonra tekrar
canlandı.
Hunting with eagle, which was
almost forgotten in the Soviet era,
was revitalized in 1991 after the
independence of Kazakhstan.
12
13
Çokan Velihanov (1837-1865), Ibıray Altınsarı
(1841-1889) ve Abay Kunanbayev (1845-1904)
Çağdaş Kazak edebiyatının ilk temsilcileri
arasındadır.
Chokan Velihanov (1837-1865), Ibıray Altınsarı
(1841-1889) and Abay Kunanbayev (1845-1904)
are amongst the first representatives of
Contemporary Kazakh literature.
15
Kazakistan’da 1917 Ekim İhtilali’ne
kadar 13 sinema bulunuyordu.
There were 13 cinema halls in
Kazakhstan until the October
Revolution in 1917.
32
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
14
Kazakça, 28 Ocak 1993’te
Kazakistan Cumhuriyeti
Yüksek Sovyeti’nin 9.
toplantısı sonunda kabul
edilen Anayasa’nın 8.
maddesi ile resmi dil olarak
ilân edildi.
Kazakh language was
declared as the official
language by the Article 8 of
the Constitution which was
adopted at the 9th meeting
of the Republic of
Kazakhstan Supreme Soviet
on January 28, 1993.
www.hazarworld.com
HAZAR WORLD
33
GÖRÜŞ / OPINION
AVRASYA EKONOMİK BİRLİĞİ / EURASIAN ECONOMIC UNION
ERMENİSTAN’IN AVRASYA
HAMLESİ
Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in
hayalini kurduğu “Avrasya Birliği” yolunda ilk adım
olan Avrasya Ekonomik Birliği’ne (AEB) dair anlaşma
Kazakistan, Rusya ve Belarus arasında geçtiğimiz Mayıs
ayında Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenlenen törenle
ülke liderlerince imzalanmıştı.
ARMENIA’S EURASIA
MOVE
Agreement on the Eurasian Economic Union (EEU), which
is the first step towards President of Russian Federation
Vladimir Putin’s dream “Eurasian Union”, was signed by
the heads of state of Kazakhstan, Russia and Belarus last
May in Kazakhstan’s capital city Astana.
DOÇ. DR. FATİH ÖZBAY
HASEN DIŞ POLİTİKA VE GÜVENLİK
ARAŞTIRMALARI MERKEZİ UZMANI
ASSOC. PROF. FATIH OZBAY
SENIOR FELLOW, HASEN CENTER ON
FOREIGN POLICY AND SECURITY
34
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
www.hazarworld.com
1
Ocak 2015’te yürürlüğe girecek olan
AEB anlaşması, üye ülkeler arasında
malların, hizmetlerin ve işçilerin serbest dolaşımını öngörüyor. AEB, birliğe
üye ülkeler arasında enerji, sanayi, tarım ve
ulaşım politikalarında birlikte politikalar
izlemeyi hedefliyor. AEB, kimi uzmanlarca
Sovyetler Birliği’nin yeni bir formda canlandırılması olarak görülüyor. Diğer taraftan,
AEB’yi Asya kıtasının gelecekteki “Avrupa
Birliği” (AB) modelinin başlangıcı olarak
görenler de bulunmakta.
AEB’nin muhtemel genişleme dalgalarında
akla ilk gelen adaylar olarak Kırgızistan ve
Ermenistan öne çıkmaktaydı. Son toplantıda alınan kararla Kırgızistan, AEB’ye katılımına dair yol haritası üzerinde çalışacak.
Buna dair bir yasanın ülke parlamentosundan geçmesinin ardından Kırgızistan’ın da
2015 yılı başlarında AEB’ye katılması bekleniyor. Her iki ülkenin de bulundukları bölgedeki durumları, sorunları, beklentileri ve
hedefleri açısından bakıldığında, Kırgızistan
ve Ermenistan aday ülkeler olarak zaten ilk
sıradaydılar.
İlk olarak katılım iradesi ortaya koyacak
ülkenin Ermenistan olacağına dair beklentiler doğru çıktı. İki hafta önce bu konuda
beklenen gelişme yaşandı. 10 Ekim 2014
tarihinde Belarus’un başkenti Minsk’te gerçekleşen Avrasya Ekonomik Yüksek
Konseyi toplantısında Rusya, Belarus ve
Kazakistan’ın oluşturduğu AEB’ye
Ermenistan’ın da dahil olmasına dair bir
anlaşma imzalandı. Ermenistan’ın AEB’ye
üyeliği ile ilgili anlaşmanın 2014 sonuna
kadar Rusya, Belarus ve Kazakistan parlamentolarında da onaylanması bekleniyor.
Ermenistan’ın AEB’ye katılması bazı tartışmaları da beraberinde getirdi. Rusya ile
Ermenistan arasındaki ilişkilerin “stratejik”
boyutta olduğu zaten biliniyordu. Rusya sermayesinin bazı alanlarda Ermenistan’daki
payı oldukça yüksek oranlara ulaşmış
durumda. Ermenistan sınırları Rus askerleri tarafından korunuyor. Ermenistan topraklarında Rusya’nın aktif askeri üsleri
bulunmakta. Rusya’nın Erivan yönetimi
üzerindeki politik ağırlığı, askeri, ekonomi
ve enerji alanlarındaki ilişkilerde yakınlık
bilinen noktalar. Rusya, Ermenistan’ın
Rusya’ya olan bağımlılığını kullanarak 2012
yılından itibaren Erivan’a baskı yapmaya
başlamıştı. Ermenistan’ın güvenlik, ekonomi ve enerji gibi alanlarındaki bağımlılığını
kullanan Rusya, AB ile anlaşma imzalamak
üzere olduğu bir dönemde de Erivan’a baskı
yapmaktan çekinmedi.
E
EU agreement will introduce the
free movement of goods, services
and workers among member states
as of January 1, 2015. EEU aims to
adopt joint policies on energy, industry,
agriculture and transportation for its
members. Some experts regard EEU as
the revival of the Soviet Union in a different form; while some others regard it
as the starting point of the Asian continent’s future “European Union” (EU)
model.
Kyrgyzstan and Armenia were the first
candidates to consider in EEU’s possible
enlargement initiative. According to the
decision taken in the last meeting,
Kyrgyzstan will work on the road map
for accession to EEU. Kazakhstan is
expected to be an EEU member in early
2015 following the adoption of a relevant
law in the Kazakhstan parliament.
Kyrgyzstan and Armenia were already
the best candidate countries when their
status, problems, expectations and
objectives are considered.
First of all, expectations came true when
Armenia became the first country to
declare its will. Two months earlier, the
expected development occurred in this
regard. At the Supreme Eurasian
Economic Council meeting held on
October 10, 2014 in Minsk, an agreement
was signed on Armenia’s accession to
EEU which consists of Russia, Belarus
and Kazakhstan. The agreement is
expected to be approved at the parliaments of Russia, Belarus and
Kazakhstan until the end of 2014.
Armenia’s accession to EEU brought
along some controversies. “Strategic”
relationship between Russia and
Armenia was already obvious. Russian
capital’s share in Armenia has reached
very high rates in certain areas.
Armenian borders are guarded by
Russian military. Russia has active military bases in Armenian territories.
Russia has political influence on
Yerevan, and there are close relations
between two countries in military, energy and economy fields. As of 2012,
Russia has started to oppress Armenia
by using its dependence on Russia in
terms of security, economy and energy.
Russia did not hesitate to oppress
Armenia during its EU accession period.
Considering Armenia’s need for economic and political support, EEU has
HAZAR WORLD
35
AVRASYA EKONOMİK BİRLİĞİ / EURASIAN ECONOMIC UNION
01
Ermenistan’ın ihtiyaç duyduğu ekonomik ve
siyasi destek açısından bakıldığında Erivan
için AEB’nin zorunlu bir tercih olarak öne
çıktığı söylenebilir. Bu konuda en net açıklamayı Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj
Sarkisyan 3 Eylül 2013’teki Moskova ziyaretinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin
ile olan toplantısında yapmıştı. Hâlbuki bu
tarihlerde Ermenistan ile AB arasında
önemli görüşmeler gerçekleşmekteydi.
Sarkisyan’ın açıklamasının, Ermenistan ve
AB arasındaki gümrük anlaşmasına son
şeklin verildiğine dair açıklamalardan sadece birkaç gün sonra gelmiş olması oldukça
ilginçti.
AEB’ye katılımın Ermenistan açısından
adeta zorunlu tercih haline gelmesine dair
birkaç sebep ileri sürülebilir. İlk olarak,
Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını
işgali sonrası Türkiye ve Azerbaycan ile ilişkilerinin kopması, Erivan’ın bölgedeki
durumunu ekonomi başta olmak üzere birçok açıdan zorlaştırmıştı. Ardından, 2008
yılında yaşanan Rusya-Gürcistan Savaşı
sonrasında Erivan’ın güvenlik zafiyeti ve
kaygısı üst seviyelere çıkmış durumdaydı.
Son olarak, yakın zamanda AB ile benzer
bir anlaşma yapmak üzere olan Ukrayna’nın
başına gelenler Erivan tarafından çok iyi
analiz edilmiş gibi görünmektedir.
Ermenistan’ın kısa vadeli hedefleri açısın-
36
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
ERMENİSTAN İÇİN
AEB’YE KATILMAK
BİRTAKIM
ZORLUKLARI DA
BERABERİNDE
GETİRECEK.
ACCESSION TO EEU
WILL COME WITH
SOME DIFFICULTIES
FOR YEREVAN.
01
Avrasya Ekonomi
Topluluğu.
01
Eurasian Economic
Community.
appeared as an obligatory choice for
Yerevan. With regard to this issue,
President of Armenia Serzh Sargsyan
made the clearest statement in a meeting with Russian President Vladimir
Putin on September 3, 2013 in Moscow.
There were key negotiations between
Armenia and EU on those days. It was
interesting to hear a statement from
Sargsyan just a few days following the
announcement indicating that the customs agreement between Armenia and
EU was finalized. Some reasons may be
listed for EEU’s being an obligatory
choice for Armenia. Firstly, Yerevan’s
status in the region deteriorated in economic and many other aspects due to
the rupture of relations with Turkey
and Azerbaijan after Armenia’s occupation of Azerbaijani territories. Then,
Yerevan’s security concerns and vulnerabilities peaked after 2008 RussianGeorgian War. Lastly, it seems that
Yerevan thoroughly analyzed Ukraine’s
experiences in the period of its accession to EU recently.
Membership to EEU is regarded as an
obligatory but the right choice for
Armenia in terms of its short-term
objectives. Armenia will definitely
receive Russia’s support when it
www.hazarworld.com
02
dan AEB’ye üyelik zorunlu ama doğru bir
tercih olarak görülüyor. Ermenistan,
AEB’ye katılmakla hiç şüphesiz Rusya’nın
desteğini arkasına almış olacak. Her ne
kadar Ermenistan’ın AEB’ye katılımında
Ermenistan işgali altındaki Dağlık Karabağ
birliğin sınırları dışında tutulsa da, Erivan
yönetimi işgal ettiği Azerbaycan toprakları,
Dağlık Karabağ ve sözde soykırım iddiaları
konusunda birlik içerisindeki ülkelerin desteğini daha fazla umacaktır. 1992’den beri
Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü çerçevesinde güvenliğini Rusya’ya bağlamış olan
Ermenistan attığı bu adımla birlikte ekonomisini de Rusya’ya bağlamış oldu.
Ermenistan, AB rotasına yönelmiş olsa bu
durum birtakım siyasi ve ekonomik reformları da beraberinde getirecekti. Bu reformlar
sistemik bazı iyileştirmelerin yanı sıra pratikte AB’den yardımlar almak gibi uzun
vadede ülkeye faydalı sonuçlar sağlayacaktı.
Ancak Ermenistan’da köklü reformlar
yönünde bir ivme ve dinamik olmadığı için
ve Erivan’ın kısa vadede bazı sorunlara
çözüm bulma yaklaşımından dolayı bu
yönde bir karar alınmış gibi görünmektedir.
Ermenistan için AEB’ye katılmak birtakım
zorlukları da beraberinde getirecek.
Öncelikle ithal ürünlere uygulanan gümrük
tarifelerinin artmasıyla birlikte fiyatlar yükselecek. Üstelik hâlihazırda ithalatının
02
Belarus Devlet
Başkanı Alexander
Lukaşenko, Kazakistan
Cumhurbaşkanı
Nursultan Nazarbayev
ve Rusya Devlet Başkanı
Vladimir Putin.
02
Belarus President
Alexander Lukashenko,
Kazakhstan President
Nursultan Nazarbayev
and Russian President
Vladimir Putin.
becomes an EEU member. Although
Nagorno Karabakh, which is still under
Armenian occupation, is left outside of
the union’s borders; Yerevan will expect
greater support from member states for
occupied Azerbaijani territories,
Nagorno Karabakh and so-called genocide claims. Depending on Russia for
security within the framework of
Collective Security Treaty Organization
since 1992, Armenia has also linked its
economy to Russia. Despite Armenia
turned its face to EU, this would bring
along certain political and economic
reforms. These reforms were to yield
many advantages for the country in the
long term, such as systemic improvements and financial aids from the EU.
However, Armenia does not seem
enthusiastic and dynamic for radical
reforms, thus such a decision was
expected on the basis of Yerevan’s
approach to find solutions to certain
problems in the short term.
Accession to EEU will come with some
difficulties for Yerevan. Firstly, prices
will go up with the increase in customs
tariffs for imported goods. A serious
problem will arise as Armenia’s imports
are mostly from non-EEU countries.
Armenia’s neighbors Georgia and
HAZAR WORLD
37
AVRASYA EKONOMİK BİRLİĞİ / EURASIAN ECONOMIC UNION
03
çoğunluğunun AEB dışı ülkelerden olduğu
düşünülürse bu oldukça ciddi bir sorun olarak öne çıkacak. Ermenistan’ın eski Sovyet
cumhuriyeti olan komşuları Gürcistan ve
Azerbaycan’ın henüz AEB’ye girme gibi bir
niyetleri yok. Bu durumda AEB alanı ile
doğrudan sınırı olmamasının doğurduğu
bazı sorunlarla yüzleşmek zorunda kalacak.
Ayrıca Rusya ile Batı arasındaki ilişkilerin
gerilmesi, ambargolar ve yaptırımlar AEB’ye
üye olan Ermenistan’ı doğrudan olumsuz
etkileyecek. Bir başka sorun ise, AEB tercihi
sonrasında Ermenistan-AB ilişkilerinin
nasıl olacağına dair belirsizlik. Atılan bu
adımın AB ile bütünleşme sürecini engelleyip Erivan’ı ekonomik ve siyasi açıdan
Rusya’nın güdümüne sokabileceği ihtimali
düşünüldüğünde AB ve dolayısıyla Batı ile
ilişkilerin gelişmesi beklentisi fazla iyimser
olur. Ermenistan bir tercih yaptı veya yapmak zorunda bırakıldı. Her hâlükârda bu
tercihin bölgeye kalıcı etkileri olacak.
38
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
03
Rusya Devlet
Başkanı Vladimir
Putin ve Ermenistan
Cumhurbaşkanı Serj
Sarkisyan.
03
Russian President
Vladimir Putin and
Armenian President
Serzh Sargsyan
Azerbaijan, which are former Soviet
republics, do not have any intention to
become EEU members. Thus, it will
have to face certain problems as it does
not have direct borders with the EEU
area. Moreover, tensions between
Russia and the West, embargoes, sanctions will have a negative impact on
EEU member Armenia. Another problem is the uncertainty about ArmeniaEU relations after its EEU preference. It
would be too optimistic to expect an
improvement in the relations with EU
and the West considering the possibility
that this move would prevent the integration period with EU and put
Yerevan under Russia’s influence in
economic and political terms.
Armenia made a choice or was forced to
make a choice. In any case, this choice
will have permanent effects on the
region.
www.hazarworld.com
HAZAR WORLD
39
BLOG / BLOG
AZERBAYCAN / AZERBAIJAN
AZERBAYCAN ULUSLARARASI
YATIRIMLARININ BIR
DEĞERLENDIRMESI
AN ASSESSMENT OF
AZERBAIJAN’S INTERNATIONAL
INVESTMENTS
Azerbaycan Cumhuriyeti 1991 yılının sonunda Sovyetler
Birliği’nin dağılmasının ardından bağımsızlığını
kazandığında, çökmüş bir ekonomiyi ve eski teknolojiyi
miras olarak almıştı.
When Republic of Azerbaijan regained independence
in late 1991 after collapse of the Soviet Union, it
had inherited a collapsed economy and outdated
technology.
PROF. DR. MÜBARİZ HASANOV
HASEN ENERJİ VE EKONOMİ
ARAŞTIRMALARI MERKEZİ UZMANI
SENIOR FELLOW, HASEN CENTER ON
ENERGY AND ECONOMY
40
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
www.hazarworld.com
B
irlik altındaki cumhuriyetlerin ekonomileri birbirine sıkıca bağlantılı olduğu
için, yeni kurulan diğer devletler ile ekonomik bağların kopması bağımsızlığın
ilk yıllarında şiddetli bir ekonomik gerilemeye
yol açmıştı. Aslında Sovyet sonrası cumhuriyetlerdeki gerileme, geçiş dönemindeki diğer
ülkelere kıyasla daha ciddiydi. Azerbaycan
aynı zamanda Dağlık Karabağ bölgesi yüzünden savaştaydı ve bu savaşın sonucu olarak
Ermenistan, ülke topraklarının beşte birini
Rusya’nın askeri desteği sayesinde işgal etmişti. Ekonomik ve politik sistemin çökmesi ve
Ermenistan ile savaş, ülkenin bağımsız bir
devlet olarak varlığını tehlikeye sokmuştu.
Ekonomik politikaların birincil hedefi ulusal
ekonomiyi tekrar inşa etmek ve ulus için
müreffeh bir gelecek temin etmekti. Ülke aynı
zamanda kendisine miras kalan sosyalist üretim ve dağıtım sistemini reforme etmek ve serbest ve liberal bir piyasa sistemi tesis etmek
zorundaydı. Zengin hidrokarbon kaynaklarına
sahip olan Azerbaycan’ın petrol (ve doğal gaz)
politikası, ülkenin ekonomik kalkınmasında
önemli rol oynadı. Aslında ekonomi politikaları lider Haydar Aliyev’in ortaya koyduğu petrol
stratejisine dayanmaktaydı. Bu strateji aynı
zamanda Azerbaycan’ın halihazırdaki ekonomi ve yatırım politikalarına da temel oluşturmaktadır.
Her ne kadar karada ve denizdeki hidrokarbon alanlarının keşfedilmesi ve geliştirilmesinde güçlü bir tecrübeye sahip olsa da,
Azerbaycan bu alanların işletilmesi için gerekli
mali kaynaklardan yoksundu. İlave olarak,
Sovyetler Birliği döneminde malların üretimi
ve dağıtımı merkezi devlet tarafından planlandığından ülkenin liberal piyasalara ilişkin hiçbir tecrübesi yotu. Bu yüzden, ülkenin zengin
hidrokarbon yataklarının geliştirilmesi için
uluslararası petrol şirketlerini çekmekten
başka çaresi yoktu.
Azerbaycan’daki ekonomik gerileme 1996 yılına kadar devam etti. Geçici gerileme dönemi
boyunca, ülkenin ekonomisi yarıdan daha
fazla geriledi. Aslında, ülkenin üretimi 1995
yılına gelindiğinde 1991 yılındaki seviyenin
%42’sinden biraz yüksekti. Ekonomi tedricen
1996 yılından itibaren gelişmeye başladı ve
bağımsızlık öncesindeki seviyesine ancak 2003
yılında erişebildi. Petrol sanayi ülkenin ekonomik iyileşmesinde önemli bir rol oynadı.
Azerbaycan’ın erken dönem petrol ihracatı
1997’lerin sonlarında Bakü-Novorossik boru
AZERBAYCAN’DA
EKONOMİK
DURGUNLUK 1996
YILINA KADAR
SÜRDÜ.
ECONOMIC
RECESSION IN
AZERBAIJAN
CONTINUED TILL
1996.
A
s the economies of republics under
the union were closely linked to
each other, breakdown of economic
ties with other newly independent
states resulted in drastic economic recession during the early years of independence. In fact, the economic collapse in
post-Soviet republics was severer than the
recession in other transition countries.
Azerbaijan was also in war with Armenia
over the Nagorno-Karabkh region as a
result of which Armenia has occupied
about one fifth of total area of the country.
Breakdown of the economic and political
system coupled with the war with Armenia
put the very existence of the country as an
independent state in danger.
The primary objective of the economic policies was to rebuild the national economy
and to ensure prosperous future for the
nation. The country also had to reform the
inherited socialist production and distribution system and establish a free and liberal market system. As the country was
endowed with rich hydrocarbon resources,
the oil (and gas) policy played a crucial
role in economic development of the country. In fact, economic policies of the country were based on considered oil strategy
laid down by the nation’s leader Heydar
Aliyev. This strategy also constituted the
basis for Azerbaijan’s current economic
and investment policies.
Although the country had a sound experience in exploration and development of
both onshore and offshore hydrocarbon
fields, it lacked financial resources to
exploit these fields. Furthermore, the
country had no experience of liberal markets as the production and distribution of
goods were planned by the state in the
Soviet Union. Therefore, the country had
no choice but to attract international oil
companies for development of reach
hydrocarbon resources.
Economic recession in Azerbaijan continued till 1996. During the transitional recession period, economy of the country has
more than halved. In fact, output of the
country in 1995 was just above 42% of the
level of 1991. Economy began to recover
gradually starting from 1996 and reached
pre-independence level only by 2003. Oil
industry played a significant role in economic recovery of the country.
Early oil exports in Azerbaijan began in
late 1997 through the Baku–Novorossiysk
pipeline. Azerbaijan started to export some
HAZAR WORLD
41
AZERBAYCAN / AZERBAIJAN
hattından gerçekleştir. Azerybaycan belli miktarda ham petrolü Supsa petrol terminalinin
1999 yılında açılmasının ardından Bakü-Supsa
hattından ihraç etmeye başladı. Ancak
Azerbaycan’ın yüksek petrol geliri elde etmeye
başlaması ancak denizaşırı Azeri-ÇırakGüneşli petrol sahasının 2003 yılında tam
ölçekte işletilmeye başlanması ile gerçekleşti.
Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının 2006 yılında
açılması Azerbaycan’ın güvenilir bir enerji
ihracatçısı konumunu güçlendirdi.
Milli Lider Haydar Aliyev tarafından ortaya
konan petrol stratejisi petrol gelirlerinin ülke
halkının ve gelecek kuşakların refahını temin
etmek için rasyonel kullanımını öngörmekteydi. Çok büyük ölçekteki petrol gelirlerinin
sadece Azerbaycan için harcanması ulusal
ekonomiye zarar verecek ve “Hollanda sendromuna” yol açacaktı. Bu yüzden, Azerbaycan,
milli refah fonu, yani Devlet Petrol Fonu
(SOFAZ)’ı 1999’ların sonunda kurdu ve bu
gelirleri daha rasyonel kullanmaya başladı.
Ülkenin petrol gelirleri SOFAZ’da toplanıyor
ve daha sonra ulusun menfaatleri doğrultusunda kullanılıyordu.
Dağlık Karabağ ve çevresindeki bölgenin
Ermeniler tarafından işgal edilmesi sonucu bir
milyon kişi ana vatanlarından ayrılmak zorunda kalıp ciddi insani krizlere maruz kaldılar.
Bu yüzden başlangıçtaki petrol gelirlerinin
ciddi bir kısmı göç etmek zorunda kalan kişilere insan onuruna uygun yaşam şartları sağlanması için kullanıldı. Başlangıçta göç etmek
zorunda kalanların problemleri çözüldükten
sonra, Azerbaycan petrol gelirlerini gelecek
kuşaklar için devamlı ve düzenli gelir akışı
sağlayacak diğer alanlara yatırmaya başladı.
Bu yatırımlar hem ülkede hem ülke dışında
yapıldı.
42
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
01
Türkiye Eski
Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer,
Gürcistan Eski
Cumhurbaşkanı Mihail
Saakaşvili, Azerbaycan
Cumhurbaşkanı
İlham Aliyev, Türkiye
Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan ve
BP Eski CEO’su John
Browne.
01
Former Turkish
President Ahmet Necdet
Sezer, former Georgian
President Mikhail
Saakashvili, Azerbaijan
President Ilham Aliev,
Turkish President Tayyip
Recep Erdogan and
former BP CEO John
Browne.
volumes of crude oil via the Baku-Supsa
pipeline after inauguration of Supsa oil
terminal in 1999. However, Azerbaijan
began to earn huge oil revenues only by
full-scale exploitation of offshore AzeriChirag-Guneshli oil field starting from
2003. Opening of the Baku-Tbilisi-Ceyhan
pipeline in 2006 has reinforced status of
Azerbaijan as a reliable energy exporter.
Oil strategy set forth by the nation’s leader
Heydar Aliyev envisaged rational use of oil
revenues to ensure economic prosperity
for the people of the country and future
generations. Spending of enormous oil revenues solely in Azerbaijan would have
harmed the national economy and lead to
so-called “Dutch disease”. Therefore,
Azerbaijan established a sovereign wealth
fund, i.e., the State Oil Fund (SOFAZ) in
late 1999 to use these revenues more
rationally. Oil revenues of the country are
accumulated in the SOFAZ and then are
used in line with the interests of the
nation.
As a result of occupation of NagornoKarabakh and surrounding 7 regions by
Armenians, about one million people were
displaced from their native lands, facing
with sever humanitarian crisis. Therefore,
a significant portion of the initial oil revenues were used to provide these internally
displaced persons with good living standards worthy of human dignity. After solving problems of these internally displaced
persons, Azerbaijan began to invest oil
revenues in other areas in order to generate permanent and stable income flow for
future generations. These investments
were made both in the country and abroad.
www.hazarworld.com
HAZAR WORLD
43
LIFESTYLE / LIFESTYLE
YEŞİLÇAM / TURKISH CINEMA
YEŞİLÇAM’IN EFSANE
İSİMLERİ TUVALLERDE
YENİDEN CANLANDI
MERVE DAMCI
LEGENDARY FIGURES
OF TURKISH CINEMA
REVIVED ON CANVAS
Türk sinemasının 100’üncü yılını kutladığımız 2014’te yurt genelinde
çeşitli etkinlikler düzenlenmeye devam ediyor. Bu kapsamda
sizler için Türk sinemasının efsane isimlerini tuvallerine taşıyan
ressam Hülya Küpçüoğlu ile buluştuk. Küpçüoğlu, resme ilgi
duymaya başladığı çocukluk yıllarını, Yeşilçam’ın aklımızda kalan
sinematografik imgeleriyle olan ilişkisini ve nostaljiye duyulan
özlemi anlattı.
Various activities are being held throughout Turkey on the
100th anniversary of Turkish cinema. We came together with
painter Hülya Küpçüoğlu who represents the legendary figures
of Turkish cinema on canvas. Küpçüoğlu told us her childhood
years, her interest in cinematographic images of Turkish
cinema, and the longing for nostalgia.
44
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
www.hazarworld.com
01
Ö
F
ncelikle Hazar World okuyucularımız için sizi biraz tanıyabilir
miyiz?
Memnuniyetle… Adapazarı’nda doğdum. Mimar Sinan Güzel Sanatlar
Üniversitesi Resim Bölümü mezunuyum.
Ardından İstanbul Teknik Üniversitesi
Görsel ve Çevresel Sanatlar Bölümü’nde yüksek lisans yaptım. Mezun olduğum yıldan itibaren karma sergilere katılmaya başladım ve
bugüne kadar birçok kişisel sergiye de imza
attım. Uzun yıllardır sanat yazarlığı da yapıyorum, röportajlar ve makaleler yazıyorum.
Atölyemde sürekli çalışıyorum. Projeler
geliştiriyorum. Sanat, hayatımın çok büyük
bir bölümünü alıyor ama sanılmasın ki
yaşantımda hep sanat var. Bunun yanında
gezmeyi, sinemaya gitmeyi, arkadaşlarımla
birlikte eğlenmeyi de severim.
Resme olan ilginiz ne zaman, nasıl başladı? Bu sanat dalıyla uzun zamandır haşır
neşir misiniz?
Genelde hep ‘Çocuk yaşlarda başladım’ denir.
Benim hayatımda da böyle oldu. Aslında
çocuk yaşlardan beri ilgim vardı.
Anımsıyorum da, ilkokulda resim derslerinde ve evde sürekli resimler yapardım. İlk
bitirdiğim defter her zaman resim defteri
olurdu. O dönemlerde yaptığım resimler okul
panolarına asılırdı ve öğretmenimiz serbest
bir konu verdiği zaman ben sayfalarca resim
irst of all, can you tell us about
yourself for Hazar World readers?
Sure… I was born in Adapazarı. I
graduated from Mimar Sinan
University Faculty of Fine Arts
Department of Painting. Then I received a
master’s degree in Istanbul Technical
University Department of Visual and
Environmental Arts. I started to organize
group exhibitions as soon as I graduated,
and I have also organized many personal
exhibitions until today. I am working as an
art writer for years, I write interviews and
articles. I constantly work in my workshop.
I develop projects. Art constitutes a huge
part of my life, but not my entire life. I also
like to travel, go to cinema and have fun
with friends.
01
Ressam Hülya
Küpçüoğlu, Türk
sinemasının efsane
isimlerini tuvallerine
taşıdı.
01
Painter Hülya
Küpçüoğlu represented
the legendary figures
of Turkish cinema on
canvas.
When and how did your interest in
painting start? Are you dealing with
this branch of art for a long time?
Most people say ‘I started when I was a
child.’ It applies to me as well. I had an
interest in art in my childhood. I remember, I used to draw pictures at home and
school all the time. My drawing book was
always the first book I used up. My pictures were hanged on school boards.
Whenever my teacher wanted us to draw a
picture about anything we want, my
friends would not be able to do that while I
HAZAR WORLD
45
YEŞİLÇAM / TURKISH CINEMA
yaparken, arkadaşlarım yapamazdı. Bana ‘Ne
resmi yapalım?’ diye sorarlardı. Ben de
büyük bir keyifle hepsine ayrı ayrı konular
söylerdim. Ortaokul yılları ile ilgili hiç unutmadığım bir hatıram var. Okulların başladığı
ilk hafta genelde öğretmenler derste, biraz da
vakit geçirmek için, ‘Üniversitede ne üzerine
okuyacaksın?’ diye sorarlardı. Bana sıra geldiğinde ‘Ben güzel sanatlar okuyacağım’
demiştim. Hoca da bana ‘Hangi bölüm?’ diye
sordu. ‘Bilmiyorum ama ben güzel sanatlar
okuyacağım’ demiştim. Şimdi düşündüğümde herhalde o yıllara ait en önemli anım
budur. Sanki geleceği görmüşüm ya da çok
istemişim ve yapmışım. Gerçi lise yıllarında
vazgeçmiştim çünkü torpil olduğu söyleniyordu. Ben de bir dönem fikrimi değiştirdim
ama sonra şansımı denemeye karar verdim,
kazandım, hem de ‘torpilsiz!’ Üniversite son
sınıftayken sergilere katılmaya çoktan başlamıştım.
Siyah beyaz ve sessiz filmlerden binlerce,
yüzbinlerce kişinin kalbinde yer eden
filmlere ulaşana kadar Türk sineması
büyük bir değişim yaşadı. Türk sineması
100’üncü yılını geride bırakıyor. Bu kapsamda siz de kişisel bir sergiyle sanatseverlerle buluştunuz. Sergi fikri nasıl
oluştu? Süreci biraz anlatabilir misiniz?
Yeşilçam’la ilgili geçtiğimiz Nisan ayında bir
kişisel sergi yapmıştım. Aslında yakın
zamanda tekrar aynı konu ile ilgili bir sergi
yapma fikrim de yoktu ancak küratör
Denizhan Özer bana yeni açılmış olan
Summart’ta Yeşilçam’ın 100. yılı nedeniyle
bir kişisel sergi teklifi getirdiğinde reddedemedim ve seve seve kabul ettim.
Çalışmalarınızda özellikle geçmişin ünlü
aktör ve aktrislerini görmek mümkün.
İnsan sanki çok yakından tanıdıklarıyla
bir zaman yolculuğuna çıkmış gibi hissediyor. Türk sinemasına, özellikle
Yeşilçam’a ilginiz nereden kaynaklanıyor?
Çocukluğum tek kanallı televizyon karşısında bu filmleri izleyerek geçti. Biraz daha
öncesine gidecek olursak, Adapazarı’nda
oturduğumuz evin karşısında yazlık bir sinema vardı ve komşularımız akşam saatlerinde
evin üzerindeki terasa gelir, çay kahve eşliğinde filmler seyredilirdi. Sonraki yıllarda
filmleri televizyondan siyah-beyaz olarak
kimi zaman gülerek kimi zaman ağlayarak
izledim. Sonuçta ister istemez etkileniyorsunuz. Ancak resimlerime yansıması uzun yıllar sonra oldu. Okuldan mezun olduğum
46
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
02
was drawing lots of pictures. They used to
ask me what to draw, and I delightfully
offered different subjects to each of them. I
have an unforgettable memory from my
secondary school years. In the first weeks,
teachers would ask ‘What do you want to
study at university?’ and I used to say ‘I
want to study fine arts.’ One day, the teacher asked me which department I wanted,
and I answered ‘I don’t know yet but fine
arts.’ This is my most remarkable memory
from those times as if I anticipated the
future or I deeply wanted and achieved it.
Actually I gave up this dream in high
school because they said an influential contact was necessary to be admitted. But then
I decided to take a chance and I was admitted without any ‘contact’! I had started to
organize exhibitions when I was still studying at university.
02
Bedia Muvahhit, Belgin
Doruk ve Ekrem Bora
üzerine bir çalışma.
02
A work on Bedia
Muvahhit, Belgin Doruk
and Ekrem Bora.
Turkish cinema went through a great
transformation from black-and-white
and silent films to famous films that
reach thousands of people. It is almost
the 100th anniversary of Turkish cinema. In this regard, you met with artlovers with a personal exhibition. How
did you come up with an exhibition
idea?
Last April, I organized a personal exhibition about Yeşilçam which is a metonym
www.hazarworld.com
for Turkish cinema. Actually I was not
planning to have another exhibition on
this issue, but curator Denizhan Özer
offered a personal exhibition for the 100th
anniversary of Yeşilçam in newly opened
Summart, and I willingly accepted the
offer.
dönemlerde konstrüktivist üç boyutlu işler
veya iki boyutlu resimler yapıyordum.
2000’li yıllarda hem video art hem de posta
sanatı yapmam doğrultusunda güncel olaylarla ilgilenmeye başladım. Araştırma döneminde bana gelen bir sergi daveti ile ünlü
kişilerle ilgili resim çalışmalarıma başlamış
oldum. Aslında sadece Türk değil dünya
sanatından da bazı ünlü kişilerin resimlerini
yaptım. Bir de ayrıca Pera Oteli’nde kalan
ünlüler üzerine de bir seri resim yaptım.
Sergide Yeşilçam’dan kimleri görmek
mümkün?
Kimler yok ki. Belgin Doruk’tan Bedia
Muvahhit’e, Ekrem Bora’dan Ayhan Işık’a,
Fatma Girik’ten Kemal Sunal’a kadar pek çok
Yeşilçam oyuncusu sergide görülebilir.
Yeşilçam’ın Türk toplumu üzerindeki
etkisinden de biraz bahsedelim istiyorum. Bizim insanımızda Batılılara nazaran melankoli önemli bir damardır ve
Yeşilçam filmlerinde buna çokça rastlarız. Söz konusu Yeşilçam olunca sinema
kelimesi de nostaljik bir havaya bürünüyor. Günümüzde geçmişe duyulan özlemi, eski filmlerden alınan tadı nasıl
değerlendiriyorsunuz? O zamandan bu
yana ne değişti?
Belki teknolojik olarak ilerledik, bilgisayarlar
kullanmaya başladık, interneti kullanmaya
UZUN YILLARDIR
SANAT YAZARLIĞI DA
YAPIYOR,
RÖPORTAJLAR VE
MAKALELER
YAZIYORUM.
I AM WORKING AS
AN ART WRITER FOR
YEARS, I WRITE
INTERVIEWS AND
ARTICLES.
In your paintings, you represent
famous actors and actresses particularly from the past. You feel like travelling in time with people you know
and love. Where does your interest in
Turkish cinema come from?
I watched these films on one-channel television in my entire childhood. There was a
summer cinema in front of our house in
Adapazarı and our neighbors used to go
up the terrace, drinking tea and coffee in
the evenings while watching the cinema
films. Later, I watched black-and-white
films on TV and they made me either cry
or laugh. I am emotionally affected in
either way. But they were represented in
my paintings many years later. I used to
draw constructivist 2D or 3D pictures
when I graduated from the university. I
started to deal with current issues in line
with video art and mail art in 2000s. I
started to draw pictures about famous
people after an invitation to an exhibition.
Actually I drew the pictures of some wellknown figures from other countries
besides Turkey. I also have a series of
paintings about famous people who previously stayed in Pera Hotel.
Which Yeşilçam actors and actresses
will we see in the exhibition?
You can see almost everybody. Several
Yeşilçam figures can be seen at the exhibition from Belgin Doruk to Bedia Muvahhit,
from Ekrem Bora to Ayhan Işık, from
Fatma Girik to Kemal Sunal.
Now I would like to talk about
Yeşilçam’s effect on Turkish society.
Melancholy is an important factor for
our people than other Western societies and we see a lot of melancholy in
Yeşilçam films. When it comes to
Yeşilçam, the word ‘cinema’ gains a
nostalgic nature. What can you say
about the longing for the past, and the
delight of old films? What have
changed since those times?
We may have advanced in technology, we
have started to use computers and the
HAZAR WORLD
47
YEŞİLÇAM / TURKISH CINEMA
başladık, yaşantılarımız, evlerimiz farklılaştı,
daha çok gezmeye başladık ama bence bu
farklılıklar haricinde toplumsal anlamda bir
şey değişmedi. İkinci el mağazalar ve vintage
ürünlerin bu kadar sevilmesi eskiye duyulan
özlemin en güzel göstergesi. Yeşilçam filmleri
hala çok izleniyor, seviliyor. Yeni kuşaklar
bizim bir zamanlar siyah-beyaz izlediğimiz
filmleri artık renkli izliyorlar ya da belki
internet üzerinden bazı ünlü sahneleri tekrar
tekrar izliyorlar. Bence bu bir araştırma
konusu aynı zamanda.
Peki favori bir Türk filminiz var mı?
Oyuncu ya da yönetmen?
Aslında eski Türk filmlerinin çoğunu severim
ve favori oyuncu listem oldukça uzun.
Komedilerin bendeki yeri ise biraz daha farklı.
İlhamın gelmesiyle bir çalışmanın sona
ermesine kadar olan süreç nasıl işliyor?
Kullandığınız teknikten biraz bahsedebilir misiniz?
Tuval üzerine akrilik boya kullanıyorum.
Aslında neredeyse son aşamaya kadar sonucun nasıl olacağını ben de kestiremiyorum.
Resimlerim üzerinde aşama aşama çalışıyorum. Fotoğraftan faydalanıyorum. Ya arşivlerden faydalanıyorum ya da sahafları dolaşıp
eski kartlar alıp onların üzerinden çalışıyorum. Ancak olduğu gibi aktarmıyorum fotoğrafı; kendi yorumlarımı ekleyerek, figürleri
mekanlarından arındırarak, kimi zaman
eklemeler veya çıkartmalar yaparak aşamalar
ilerliyor.
03
internet, our lives and houses have changed,
we have started to travel more frequently;
but nothing has changed in our social lives,
in our society. Shops selling second-hand
goods and vintage products are the best
examples of the love for the past. Yeşilçam
films are still on the top. New generations
watch those black-and-white films in color,
or they watch some striking scenes on the
internet over and over again. I think this is a
great research topic as well.
Resim haricinde başka nelerle uğraşıyorsunuz?
Resim haricinde yazılarımı yazıyorum, araştırma yapıyorum ve sanat üzerine dersler
veriyorum. Bazen özel kurumlarda veya üniversitelerde çağdaş sanat ve desen üzerine
bilgilerimi öğrencilerle ve sanatseverlerle paylaşıyorum.
“Yüzyıllık Hikaye: Yeşilçam” sergisi haricinde başka hangi çalışmalara imza attınız? Çalışmalarınız nerelerde sergilendi?
İlk çalışmalarım farklı gönderimlere sahipti.
Haliyle üç boyutlu ve iki boyutlu resimler
yaptığım süreçte o çalışmalarımı sergiliyordum. 2000’li yıllarda Yeşilçam ve güncel olaylarla ilgili resimler yapmaya başladığımda
farklı özel galerilerde veya kurumlara ait
mekanlarda sergilerimi gerçekleştirdim.
Mesela geçen seneki sergim S Art by
Sürmeli’deydi. 2013’te Pinelo Galeri’de ‘Serbest
48
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
Do you have a favorite Turkish film,
actor or director?
Actually I like most of old Turkish films and
my favorite actor list is quite long. Comedy
films have a special meaning for me.
03
İzzet Günay üzerine bir
çalışma.
03
A work on İzzet Günay.
Can you tell us the process from the
first inspiration to the final touch of a
work? Can you give us some information about the technique you prefer?
I use acrylic paint on canvas. Actually I cannot anticipate the result until the last step. I
www.hazarworld.com
work on my paintings step by step. I use
photographs. I either look up interesting
things in archives or buy old cards from
second-hand booksellers. But I do not
use the photo I choose as it is; I sometimes set the figures apart from spaces, I
add or remove some aspects from the
photo with my interpretation.
What are your engagements other
than painting?
Besides painting, I write articles, I do
researches and I lecture on art.
Sometimes I give contemporary art and
pattern lectures for students and art-lovers in private organizations or universities. I share my experience and knowledge with them.
Koşu’ isimli sergimde Yeşilçam’dan farklı olarak güncel konulara değinen işlerimden bazılarını sergiledim.
Önümüzdeki dönemde yeni projeler var
mı?
Benim sürekli projelerim vardır. Şu anda kişisel sergi planım yok çünkü devam eden bir sergim var. Ancak şunu söyleyebilirim ki bundan
sonraki sergim büyük ihtimalle Yeşilçam üzerine olmaz.
Son olarak genç sanatçı adaylarına bir tavsiyede bulunmak ister misiniz?
Her şeyde olduğu gibi çalışmak çok önemli.
Sanat bir birikim ve kilometre işi. Yenildiğinizi
düşünebilirsiniz, karşınıza bin bir türlü engel
çıkabilir, reddedilebilirsiniz ama hemen vazgeçmemek gerekiyor. Eğer hemen vazgeçiyorsanız zaten sanatçı olamazsınız ya da olamayacaksınız demektir. Farklı teknikler geliştirmeye
çalışmak, farklı konulara yönelmek lazım.
Sanatta etki kaçınılmazdır ama dozunu iyi
ayarlamak lazım.
DENİZHAN ÖZER
KÜRATÖRLÜĞÜNDE
HAZIRLANAN SERGİ
6 KASIM’A DEK
SUMMART’TA
GÖRÜLEBİLİR.
YOU CAN VISIT THE
EXHIBITION
PREPARED BY
CURATOR DENIZHAN
OZER IN SUMMART
UNTIL NOVEMBER 6.
Besides “A Century-Old Story:
Yeşilçam”, can you give us information about your other exhibitions?
Where were your works exhibitied?
My first works had different references. I
displayed my 2D and 3D works when I
was drawing those pictures. When I
started to draw pictures about Yeşilçam
and current issues in 2000s, I organized
exhibitions in private galleries or venues
of different institutions. For example
last year, I had an exhibition in S Art by
Sürmeli Gallery. In 2013, I displayed
some of my works on current issues
besides Yeşilçam at my ‘Serbest Koşu’
exhibition in Pinelo Gallery.
Do you have new projects for the
future?
I always have projects. I do not have a
personal exhibition plan for now because
I have an ongoing exhibition. But I can
say that my next exhibition will not be
about Yeşilçam.
Lastly, what can you say as an advice
to young artists and candidates?
As always, you have to work hard. Art
requires knowledge and experience. You
may feel defeated, you may encounter
with a thousand difficulties, you may
reject it but you must resist. If you
give up easily, you cannot or will not
become an artist anyway. You must
always try to develop different techniques and focus on different subjects.
Influence is inevitable in art
but you have to make the right proportion.
HAZAR WORLD
49
KÜLTÜR&SANAT / CULTURE&ART
FİLM / FILM
YÖNETMEN: TUNÇ ŞAHİN
DIRECTOR: TUNÇ ŞAHİN
KARIŞIK KASET MIXTAPE
FUAR / FAIR
TARİH: 8-16 KASIM 2014 YER: TÜYAP FUAR VE KONGRE MERKEZİ
DATE: 8-16 NOVEMBER VENUE: TÜYAP EXHIBITION AND CONGRESS CENTER
33. İSTANBUL KİTAP FUARI
33. İstanbul Kitap Fuarı bu yıl farklı
etkinliklerle misafirlerini ağırlayacak.
Çeşitli paneller ve etkinliklerin düzenleneceği fuarın bu yılki onur yazarı sinema
eleştirmeni Atilla Dorsay olacak. Fuarın
teması “Sinemamızın 100 Yılı” olarak
belirlendi. Macaristan’ın konuk ülke olacağı fuara yurt dışından 30 konuk yazar
katılacak ve yüzlerce imza günü düzenlenecek.
33RD ISTANBUL BOOK
FAIR
33rd İstanbul Book Fair will host its guests
with different activities this year. Cinema
critic Atilla Dorsay will be the guest of
honor in the exhibition where various
panels and activities will be held. Theme
of this year’s fair is “100 Year of Our
Cinema”. 30 guest authors will attend
the exhibition, and Hungary will be the
guest country. There will be hundreds of
autograph sessions.
50
KASIM 2014 SAYI 24 - NOVEMBER 2014 ISSUE 24
Oyuncular: Sarp Apak,
Özge Özpirinçci, Bülent
Emin Yarar, Sevinç
Erbulak
Cast: Sarp Apak,
Özge Özpirinçci,
Bülent Emin Yarar,
Sevinç Erbulak
Filmde Ulaş ile İrem’in
20 yıl önce başlayıp,
günümüze dek uzanan
aşk serüveni, fonda hepimiz için çok özel olan
Türkçe pop müzik şarkıları eşliğinde anlatılıyor.
13 yaşındaki Ulaş, güzeller güzeli İrem’e deliler
gibi aşıktır; ama çok da
çekingendir. Bir gün,
babasının tavsiyesine
uyarak, İrem’e olan aşkını bir karışık kasetle ilan
etmeye karar verir.
The film tells the
love story of Ulaş
and İrem that
started 20 years ago
and still alive today,
accompanied by
exclusive Turkish
pop songs. Ulaş,
at the age of 13, is
deeply in love with
beautiful İrem but
he is also so shy.
One day he took his
father’s advice and
decided to declare
his love to her with a
mixtape.
www.hazarworld.com
KİTAP / BOOK
YAZAR: ANDREA PİTZER YAYINEVİ: İLETİŞİM YAYINLARI
AUTHOR: ANDREA PITZER PUBLISHER: İLETİŞİM PUBLISHING HOUSE
VLADIMIR NABOKOV: SECRET HISTORY OF
YAZARIN GİZLİ TARİHİ VLADIMIR NABOKOV
Gazeteci yazar Andrea Pitzer,
Vladimir Nabokov: Yazarın Gizli
Tarihi’nde, mektuplaşmaları ve yakın
dönemde ortaya çıkan belgeleri kullanarak Nabokov’un kişisel tarihinin
resmini çizerken, eserlerinin satır
aralarına gizlenmiş tarihî kalıntıların
da izini sürüyor ve okura yepyeni bir
pencere açıyor. Kitap bu sayede, hem
Nabokov’u ilk kez okuyacaklar hem
de yeniden değerlendirmek isteyenler
için detaylı bir yol haritasına dönüşüyor.
Journalist author Andrea Pitzer
tells the personal history of
Nabokov in the book “Secret
History of Vladimir Nabokov” on
the basis of his letters and recently
found documents. He traces back
the historical remnants hidden
within line spaces, and opens
a brand new window for the
reader. Thus, the book turns into
a detailed route map both for
new readers of Nabokov and for
those who want to read and think
about Nabokov once again.
MÜZİK / MUSIC
TİYATRO / THEATER
TARİH: 5 KASIM 2014’E KADAR YER: MOSKOVA TİYATROSU
DATE: UNTIL 5 NOVEMBER 2014 VENUE: THEATRE OF MOSCOW
GAVROSH
ULUSLARARASI
TIYATRO
FESTIVALI
Moskova, sanatsever çocukları unutmadı. Gavrosh
Uluslararası Tiyatro
Festivali Çocuklar İçin
Performans etkinliği 5
Kasım’a kadar izleyicilerini
bekliyor. Moskova kenti
kültür departmanı tarafından düzenlenen etkinlik
Moskova Tiyatrosu’nda gerçekleşiyor.
TARİH: 27 KASIM 2014 YER: SİNAN ERDEM SPOR SALONU
DATE: 27 NOVEMBER VENUE: SİNAN ERDEM SPORTS HALL
GAVROSH
INTERNATIONAL
THEATER
FESTIVAL
Moscow has not forgotten
art-lover children. Gavrosh
International Theater
Festival is awaiting its
spectators until November 5
with a special performance
for children. The event
organized by the Cultural
Department of Moscow
is staged in the Moscow
Theatre.
ANDRÉ RIEU
KONSERİ
Dünya çapındaki müzik
otoritelerince bu yüzyılın
en önemli müzisyenlerinden biri kabul edilen
André Rieu, yoğun istek
üzerine dünyanın en ünlü
orkestralarından Johann
Strauss Orkestrası ile birlikte yeniden İstanbul’a
geliyor. Rieu, bugüne
kadar dünya müzik listelerinde 30 kez liste birinciliği, 355 Platin Albüm
ödülü, 35 milyon DVD
satışı, 2012 Dünyanın En
Çok Satan Erkek
Sanatçısı, 2009-2011 Yılın
Tur Sanatçısı-Top 10 gibi
başarıları elinde tutuyor.
ANDRÉ RİEU
CONCERT
Widely acknowledge as
one of the most important
musicians of this century
by several music authorities
around the world, André
Rieu will come to Istanbul
with Johann Strauss
Orchestra upon profound
demand. Rieu has been
the top of music lists for 30
times, has won 355 Platinum
Album awards, has sold 35
million DVDs, has been the
Most Selling Male Artist
in 2012 and the Tour Artist
of the Year-Top 10 in 20092011.
HAZAR WORLD
51
ROTA / ROUTE
STABESI PUBLIS IS? NOS SUL / UASTABESI PUBLIS IS? NOS SUL
КРАТКОЕ
ИЗЛОЖЕНИЕ
www.hazarworld.com
Рост спроса на энергию и события указывают на то,
что предстоящие десять лет будут золотыми годами
для трубопроводов. Увеличение числа трубопроводов
и их соединение друг с другом облегчит транспортировку природного газа и внесет вклад в многообразие источников энергии.
ХАЛДУН ЯВАШ
Каспийский
Стратегический Институт
Генеральный Секретарь
Турция, энергетические потребности которой увеличились более всего в регионе, и самый крупный
потребитель энергоресурсов – Европейского Союза ,
во многих отношениях в вопросах энергетики имеют
общие проблемы. У обоих высока зависимость от
импорта. Спрос на энергию в ЕС показывает нормальную тенденцию, а в Турции - быстро растет. В
ЕС и Турции проводятся работы по либерализации на
внутреннем рынке. Все эти общие особенности создают основу для сотрудничества между Турцией и
ЕС по многим направлениям. В этом контексте,
Южный Газовый Коридор, который будет способствовать диверсификации источников ЕС, является
реальным шагом предпринятым в области энергетического сотрудничества. Темой, вынесенной на
обложку журнала, стала церемония закладки фундамента Южного Газового Коридора, состоявшаяся
при участии гостей самого высокого уровня в Баку
20 сентября.
Эксперт центра внешней политики и исследований по
безопасности HASEN Проф.Др. Месут Хаккы
Джашын сделал всесторонний анализ саммита стран
- членов НАТО, состоявшегося в сентябре в
Великобритании. Координатор по академическим
вопросам HASEN Эмин Ахундзаде провел анализ
истории отношений между Турцией и Узбекистаном,
а также вероятных возможностей сотрудничества
между двумя странами. В этом выпуске помещены
важнейшие интервью с двумя важными личностями:
министром культуры Республики Татарстан
Российской Федерации Айратом Сибагатуллиным и
тренером спортивного клуба Касымпаша Шота
Арвеладзе.
До встречи в следующем номере.
HAZAR WORLD
53
КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ
ОБСУЖДЕНЫ ВСЕ
АСПЕКТЫ ЮЖНОГО
ГАЗОВОГО КОРИДОРА
Заседание “круглого стола” на
тему:“Решающее значение Южного
Коридора: будут ли все трубопроводы
протянуты до Турции?”, организованное
журналом Turkish Policy Quarterly (TPQ)
при спонсорстве BP Турция, состоялось
13 октября в Elite World Hotel в Стамбуле.
T
PQ, организующая с 2010 года ежегодные заседания за “круглым столом” по вопросам региональной энергетической динамики, собрала вместе
ответственных представителей сектора.
Модератором заседания “круглого стола”
на тему:“Решающее значение Южного
Коридора: будут ли все трубопроводы протянуты до Турции?” выступил журналист
газеты Hurriyet Daily News Барчин Йинанч.
В заседании приняли участие: член правления Turcas Petrol A.Ş. Мэтью Брайза,
директор по внешним связям
Трансадриатического Газопровода (TAP)
Майкл Хоффман, директор по корпоративным коммуникациям ВР Турция Мурат
Лекомпте, эксперт по энергетической безопасности Джон М. Робертс, доктор Эльнур
Солтанов из Университета ADA и Джордж
Ставри из Центра энергетики Университета
Dundee. На заседании подробно обсудили
статус TANAP и проблемы Южного
Газового Коридора. Была оценена возможность подключения к коридору природного
газа из Ирака и Восточного
Средиземноморья.
ПРЕССА АНКАРЫ
СОБРАЛАСЬ В БАЙБУРТЕ
П
резидент Реджеп Тайип Эрдоган, в
рамках церемонии открытия ряда
новых объектов в Байбурте, встретился с его жителями. Генеральный
директор SOCAR Turkey Кенан Явуз встретил Эрдогана и его делегацию вместе с
Мустафой Кратоглу (Star), Бюлентом
Айдемиром (Haberturk), Абдулкадиром
Селви (Yeni Şafak), Денизом Зейреком
(Hürriyet), Махмутом Овером (Sabah) и
Хаканом Гюлдагом (Dünya). Явуз сказал:
“Байбурт показал, как сильно любит
Президента Республики, впервые избранного народом, подав за него рекордное число
54
НОЯБРЬ 2014 ВЫПУСК 24
Генеральный директор SOCAR Turkey
Кенан Явуз вместе с представителями
прессы Анкары принял участие в
программе Президента Реджепа Тайипа
Эрдогана, состоявшейся 14 октября в
Байбурте.
голосов. Президент Эрдоган тоже любит
Байбурт. Этот результат позволит достичь
Турции целей, намеченных на 2023 год и
будет способствовать изменению судьбы
Байбурта”. Явуз, отметив то, что Эрдоган
один из первых визитов внутри страны
совершил в Байбурт,вызвав чувство гордости жителей Байбурта, сказал: “Все наши
друзья - журналисты, гости Байбурта, разделяют эту точку зрения. Город должен
воспользоваться представившейся возможностью и вновь показать себя, как одного
из самых древних городов Анатолии, представлявших турецкую культуру”.
www.hazarworld.com
ПОДПИСАНО
СОГЛАШЕНИЕ О
ПОСТАВКАХ ТРУБ
ДЛЯ TANAP
Завершен один из важных этапов проекта TANAP, который имеет решающее значение для удовлетворения энергетической потребности и обеспечения безопасности
энергоснабжения Турции.
Н
а церемонии подписания Договора о
купли труб для магистрального газопровода, состоявшейся в Istanbul
Marriott Hotel, приняли участие: премьер-министр Ахмет Давутоглу, министр
энергетики и природных ресурсов Танер
Йылдыз, министр таможни и торговли
Нуреттин Джаникли, министр экономики
Нихат Зейбекчи, президент ГНКАР Ровнаг
Абдуллаев и руководители консорциума,
получившего контракт. Министр Танер
Йылдыз в выступлении на церемонии, состоявшейся 14 октября, указав на сильную зависимость международной политики от энергетики, обратил внимание на влияние энерге-
тики на политику. Председатель правления
SOCAR и TANAP Ровнаг Абдуллаев сказал,
что соглашение, подписанное в июне 2012
года между правительствами Азербайджана
и Турции относительно TANAP, способствовало дальнейшему укреплению сотрудничества в энергетическом секторе. Из потребности TANAP в металлических трубах в размере 1 млн. 200 тысяч тонн 400 тысяч тонн
будет поставлено Tosçelik. Трехсторонний
консорциум, сформированный BorusanMannesmann, Erciyas Boru и Noksel Boru,
получил заказ на 300 тысяч тонн, а группа,
образованная Ümran Boru и Emek Boru,
поставит 200 тысяч тонн.
ТЮРКСКИЙ МИР СОБРАЛСЯ В СТАМБУЛЕ
«3 октября - день сотрудничества тюркоговорящих стран”, являющийся началом пятой годовщины Нахчыванского договора, был отмечен на приеме, организованном
во Дворце Чираган.
Н
а приеме присутствовали: заместитель министра иностранных
дел Наджи Кору, губернатор
Стамбула Васип Шахин,
Председатель Управления по вопросам
турок, проживающих за рубежом, и
родственных народов Кудрет
Бюльбюль, ректор Университета
Ататюрк и председатель Ассоциации
Турецких Университетов Хикмет
Кочак, Генеральный секретарь
ТЮРКСОЙ Дюсен Касеинов, бывший
Генеральный секретарь Совета сотрудничества тюркоговорящих стран
(TDİK) Халил Акынджы, генеральные
консулы в Стамбуле, представители
международных организаций, бизнес-
мены и представители СМИ. Рамиль
Гасанов, получивший полномочия
Генерального секретаря TDİK от
Халила Акынджы 17 сентября, сказал,
что совет при помощи конкретных
проектов, реализуемых не только
среди его членов, но и с участием других стран региона, стремится к установлению мира и стабильности на
обширной территории Кавказа и
Центральной Азии и выразил надежду
совета стать особенным и эффективным действующим лицом в регионе.
После выступлений бывшему
Генеральному секретарю TDİK Халилу
Акынджы за выдающиеся заслуги
была вручена Почётная грамота.
HAZAR WORLD
55
КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ
ПЕРСПЕКТИВЫ МИРОВОЙ
ЭНЕРГЕТИКИ МОГУТ
ИЗМЕНИТЬСЯ
Презентация в Турции отчета “Перспективы
мировой энергетики 2014 – Специальный доклад
по Африке”, подготовленного Международным
Энергетическим Агентством (МЭА), прошла
с участием главного экономиста МЭА Фатиха
Бирола.
Б
ирол, выступивший на заседании,
организованном Стамбульским
Центром по Международной
Энергетике и Климату Университета
Сабанчи (IICEC) и APCO Worldwide, ответил на вопросы, касающиеся актуальных
проблем энергетики. Бирол, отвечая на
вопросы, связанные с переговорами по природному газу между Россией и Украиной,
отметил, что положительный результат
переговоров будет выгоден для всех. В
своем комментарии по газу из Ирака и
Восточного Средиземноморья Бирол ска-
зал: “В настоящее время, с точки зрения
резервов газа как в Ираке, так и в
Восточном Средиземноморье, нет никаких
проблем. После решения проблем, возникших по геополитическим причинам, этот
газ может транспортироваться к потребителям”. Бирол, отметив, что энергетика
может полностью изменить слаборазвитую
экономику Африки, обратил внимание на
то, что очень высокий потенциал роста на
этом континенте открывает большие инвестиционные возможности для развивающихся стран, в том числе для Турции.
НОВОСТИ ДЛЯ ИНВЕСТОРОВ В СФЕРЕ ЭНЕРГЕТИКИ
На “IPFY Energy Congress”, где были рассмотрены: будущее энергетического сектора, энергетика в контексте экономического рынка, вопросы права в энергетике и
предпринимательство в секторе, встретились руководители энергетического сектора.
Г
остями Международной платформы
молодых предпринимателей
Стамбульского университета Бильги
на Конгрессе по энергетике IPFY,
состоявшейся с 24 по 25 октября в
Центральном Стамбульском кампусе,
стали турецкие официальные лица, руководители энергетического сектора и ученые.
В Конгрессе приняли участие ученые, бизнесмены и студенты из 11 стран. На конгрессе были рассмотрены следующие темы:
будущее энергетического сектора, энергетика в контексте экономического рынка,
вопросы права в энергетике и предпринимательство в секторе. Вице-премьер Бюлент
Арынч в своей вступительной речи на конгрессе, отметив, что Турция будет продолжать выполнять функцию надежного моста
между соседними странами, богатыми при56
НОЯБРЬ 2014 ВЫПУСК 23
родным газом и нефтью, и странами - потребителями, сказал, что после
сдачи в эксплуатацию первенцев энергетического коридора Восток-Запад
нефтепроводов Ирак-Турция и Баку-Тбилиси-Джейхан начал также функционировать газопровод Баку-Тбилиси-Эрзурум.
www.hazarworld.com
КРИЗИС КОБАНИ В ТУРЕЦКО-АМЕРИКАНСКИХ
ОТНОШЕНИЯХ И БУДУЩЕЕ СИРИИ
Политические события на международной арене во время холодной войны и после
её окончания показали, что отношения с США во внешней политике Турции всегда
имели высокий приоритет.
Т
ПРОФ. ДР. МЕСУТ ХАККЫ ДЖАШЫН
еррористические акты ИГИЛ в Ираке,
происходящие в одно и то же время с
гражданской войной в Сирии, привели
к новым отношениям между Турцией и
США. Потенциальная роль Турции в этой
борьбе была обсуждена на уровне глав государств США и Турции. Однако, усиление
вооружённых нападений ИГИЛ в регионе
Кобани (Айн-эль-Араб), расположенного на
сирийской границе, стали своего рода экзаменом международного авторитета для
Турции и США. США оказали силам
“Партии Демократического Союза” (PYD)
помощь с воздуха оружием, а Анкара дала
разрешение на движение через Турцию солдатам пешмерга для борьбы с ИГИЛ.
УГРОЗА, СОЗДАННАЯ ИГИЛ НА
ТУРЕЦКОЙ ГРАНИЦЕ
Вооружённые нападения ИГИЛ, которые
начались в июне 2014 года, вызвали растерянность международного сообщества.
ИГИЛ, применяя тактику “очисти-удержипострой” (clear-hold-build), намеревается
захватить под свой контроль обширную территорию в Ираке и Сирии. ИГИЛ, проводящий вооружённые нападения вблизи границ
Турции, представляет серьезную угрозу внутриполитической стабильности и имеет
потенциальную возможность своими действиями создать в будущем хаос в Турции.
В случае невозможности обезвреживания
созданного ИГИЛ потенциала опасности,
возникает угроза территориальной целостности Ирака и Сирии, новой войны между курдами и арабами на этнической и религиозной
почве, из-за которой на Ближнем Востоке
может наступит период нестабильности и
неопределенности. В случае начала военных
операций турецкой армией в Ираке или
Сирии, сирийская армия, создав риск войны
с боевиками Хизбаллы и с военизированными силами Ирана, может косвенным образом
создать риск конфликта между Турцией и
Ираном на сирийской территории.
ОСНОВНЫЕ ПАРАМЕТРЫ ПОДХОДА
США К КОБАНИ
При осуществлении текущей стратегии, принятой США в борьбе с ИГИЛ, наблюдается
неприкосновенность войск режима Асада и
военных объектов Сирии и сотрудничество с
Дамаском в разведывательной деятельности.
Прочные дипломатические отношения
между государствами возможны при взаимном понимании и переговорного процесса,
который приведет к решению проблем и преодолению трудностей. На наш взгляд, исполнение обязанностей посла США началось с
очень трудного испытания. Как обеспечение
безопасности границы Турции, так и обеспечение территориальной целостности Ирака и
Сирии станет возможным, благодаря дальнейшим шагам с целью установления прочного мира.
HAZAR WORLD
57
КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ
ТАНЦЫ ВОКРУГ
АТОМНОЙ БОМБЫ
Армения приняла решение о продолжении
эксплуатации атомной электростанции Мецамор,
объявленной международными компетентными
органами самой опасной АЭС в мире. Опасная АЭС
находится всего в 16 километрах от Турции, и из-за
принятого нового решения атомная электростанция
будет продолжать быть кошмаром для всего
региона в течение 12 лет.
Е
ФИГЕН АЙПЕК АЙВАДЖЫ
сли удастся проигнорировать катастрофу на АЭС Фукусима, произошедшей в 2011 году, то можно подумать, что атомные электростанции в
настоящее время, благодаря передовым
технологиям, стали более безопасными.
Конечно, это предположение относится к
станциям нового поколения, оснащенными жизненно важным спасательным оборудованием таким, как защитный котел.
Но, к сожалению, некоторые из атомных
электростанций старшего поколения продолжают работать, как потенциальная
бомба замедленного действия. Одной из
них является расположенная всего в 16
58
НОЯБРЬ 2014 ВЫПУСК 24
км от Турции и объявленная самой опасной в мире Мецаморская АЭС в Армении.
Расположенная в регионе у подножия
горы Агры атомная электростанция
Мецамор находится на более близком
расстоянии к границе Турции, чем к столице Армении Еревану. Среди основных
причин, делающих АЭС бомбой замедленного действия, является её расположение
на восточном Анатолийском разломе. С
другой стороны, эта станция, построенная
в 1977 году по самым устаревшим технологиям Советского Союза, является примером самых примитивных проектов
водяных АЭС. Станций без первичных
защитных конструкций в мире почти не
осталось. Мецамор, из-за своих конструктивных особенностей и территориального
расположения, считается самой опасной в
мире атомной электростанцией.
АЭС ИМЕЕТ ЖИЗНЕННО ВАЖНОЕ
ЗНАЧЕНИЕ ДЛЯ АРМЕНИИ
Мецаморская АЭС, представляющая
угрозу для региона, в котором находятся
соседние страны: Турция, Азербайджан и
Иран, по иронии судьбы, имеет жизненно
важное значение для Армении. Эта станция обеспечивает 40% потребностей в
электроэнергии Армении. Армения, имеющая плохие отношения с соседними
странами, из-за закрытых границ с
Турцией и Азербайджаном, удовлетворяет
свои энергетические потребности за счет
собственного производства. Армения, в
которой в результате землетрясения в
1988 года 25 тысяч человек потеряли
www.hazarworld.com
свои жизни и 500 тысяч человек остались
без крова, годами жила без электричества. Хотя должностные лица и утверждали, что ущерба не было, из-за опасений,
появившихся после землетрясения,
Мецаморская АЭС в качестве меры предосторожности была закрыта до 1995.
Народ Армении, оставшийся в течение
этих семи лет без электричества, был
вынужден бороться с холодом. В настоящее время армянский народ, не желающий возвращаться в тот период, зная об
опасности вынужден смириться с ней.
ЕС ПРЕДЛОЖИЛО ПОДДЕРЖКУ
ДЛЯ ЗАКРЫТИЯ АЭС
В 2004 году Европейский Союз, заявив,
что Мецаморская АЭС представляет
“угрозу для всего региона” , предложил
предоставить Армении кредит в размере
200 млн. евро для закрытия станции, но
Армения отклонила это предложение.
Данные Международного Агентства по
Атомной Энергии (МАГАТЭ) и ЕС также
показывают, что Мецамор является самой
опасной в мире атомной электростанцией.
Армения, из-за растущего международного давления, на протяжении многих лет
давала различные обещания. В сентябре
1999 года в Брюсселе правительство
Армении и ЕС заключили соглашение о
закрытии станции в 2004 году. Однако
Армения не осуществила работы в соответствии с этими обязательствами, наоборот, продолжает поиск путей для продолжения эксплуатации АЭС, срок службы
которой подошел к концу. Известно, что
за весь период работы станции произошло
более 150 аварий.
СУДЬБА, ПОЛНАЯ
ПРОТИВОРЕЧИЙ: МЕЦАМОР
На самом деле, Армения, посчитав сумму,
предложенную ЕС, недостаточной, обосновала свой отказ закрытия станции
отсутствием альтернативы для удовлетворения энергетических потребностей.
Кроме того, у нее также есть определенные условия для закрытия станции.
Армения, в обмен на закрытие станции,
желает открытия границы с Турцией и
Азербайджаном, а также увеличения
суммы кредита, предложенного ЕС.
Недавно Армения, вместо того, чтобы
решить проблему Мецамора, официально
объявила о продлении срока эксплуатации станции, который заканчивался в
2017 году, до 2026 года. Правительство
Армении, ссылаясь на трудности стороительства новой АЭС, приняло решение о
закрытии Мецаморской АЭС в 2026 году
и объявило об укреплении станции за
счет финансовой помощи России в размере 300 миллионов долларов.
СТЕПЕНЬ БЕЗОПАСНОСТИ
НЕИЗВЕСТНА
Попытка продлить срок службы атомной
электростанции Мецамор, который истекает в скором времени, воспринимается,
как полноценный сценарий катастрофы.
Ещё неизвестно, к каким последствиям
приведет продление срока службы станции. Темой дискуссии является также
возобновление работы станции, закрытой
в период с 1988 по 1995 год. Мецамор
является первой в мире станцией, повторно активированной после закрытия.
Кроме устаревшей технологии
Мецаморской АЭС, другой опасностью
HAZAR WORLD
59
КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ
является регион её распожения. В соответствии с международными стандартами не
допускается строительство АЭС в сейсмоопасных районах с магнитудой в 5 и более
баллов. В то время, как Мецамор находится
в регионе, в котором возможно 9-ти бальное землетрясение. Землетрясение с магнитудой в 7.2 балла, которое произошло в
регионе в 1988 году, уже много лет назад
доказало, что регион не является безопасным.
ТУРЦИЯ ТАКЖЕ ПОДДЕРЖИВАЕТ
ЗАКРЫТИЕ СТАНЦИИ
Правительство Турции также поддерживает
закрытие станции, очень близко расположенной к её границам, и неоднократно заявляло о своей готовности обсудить этот
вопрос с Арменией. Турция не против строительства безопасных атомных электростанций нового поколения и ожидает, что
Армения также будет поступать подобным
образом и устранит эту проблему. Однако,
Армения, если даже и откажется от
Мецаморской АЭС, строительство новой
атомной электростанции планирует осуществить в том же районе. Это означает, что
существующая потенциальная опасность
для Турции не устраняется.
ТУРЦИЯ ДЕЛАЕТ НЕПРЕРЫВНЫЕ
ИЗМЕРЕНИЯ
Близость Мецаморской АЭС к Турции
вызывает беспокойство в приграничных
провинциях. Агентсво по Атомной Энергии
Турции (TAЕК), при помощи системы раннего предупреждения ядерной утечки, делает непрерывные измерения во всех областях
60
НОЯБРЬ 2014 ВЫПУСК 24
и районах, расположенных на границе с
Арменией: Агры, Ыгдыр, Догубайазит и
Карс. Хотя, согласно этим измерениям,
опасного превышения допустимых пределов радиоактивности не обнаружено,
жители говорят об увеличении случаев
заболевания раком, особенно, в Ыгдыре.
Во время землетрясения в Ване в 2011
году среди одной из угроз была возможность утечки из Мерцаморской АЭС.
Эти опасения снял TAEК, сделав заявление, что опасности для жителей в соседних провинциях нет. Этот случай показывает, что, если даже землетрясение
случится за пределами расположения
Мецаморской АЭС, например, в Турции,
беспокойство по поводу ситуации на
станции будет постоянно держать в
напряжении население региона.
С одной стороны, наблюдается международное давление и предложения о поддержке для закрытия опасной станции, а
с другой стороны - планы Армении по
продлению срока эксплуатации станции
до 2026 года, а в середине между ними безопасность населения соседних стран
и Армении. Сегодня уже действуют
атомные электростанции 4-го поколения, но Армения, не желая брать на себя
некоторые финансовые обязательства,
упорствует на решении продления срока
эксплуатации атомной электростанции
1-го поколения. Немедленное закрытие
этой станции, угрожающей жизни и
будущему людей как в соседних странах,
так и в самой Армении, самое важное
требование как ЕС и США, так и
Турции.
www.hazarworld.com
15 ФАКТОВ, КОТОРЫЕ НУЖНО ЗНАТЬ О
КАЗАХСТАНЕ
В этом месяце мы совершим путешествие во времени по территории Казахстана.
Мы вкратце напомним о преобразовании Казахстана после завоевания Независимости, в музеях которого хранится много интересных произведений и предметов тюркских народов, страны, обладающей большим количеством исторических, географических и культурных богатств.
МЕРВЕ ДАМДЖЫ
1
Казахское слово, означающее “независимость”, происходит от тюрских языков.
Первый пилотируемый космический
полет, с советским космонавтом на борту
Юрием Гагарином, состоялся в 1961 году с
космодрома Байконур в Казахстане.
Казахстан, с населением около 17 миллионов, по площади своей территории занимает 9-ое место в мире.
Казахстан занимает первое место в
мире по объёму и разновидностям природных ресурсов.
Казахстан при помощи стратегии 2050
планирует войти в число 50 стран мира
с развитой экономикой.
Иностранные предприниматели, которые
инвестируют в страну, освобождаются от
налога в течение 7-ми лет.
Доход на душу населения страны
составляет 13 тысяч долларов.
Среди фильмов всемирно известного
режиссера из Казахстана Тимура
Бекмамбетова, снятых в том числе в
Голливуде, находятся: “Особо опасен”,
“Авраам Линкольн: Охотник на вампиров” ,
“9”, “Аполлон 18”, “Ночной дозор” и
“Дневной дозор”.
2
3
4
5
6
7
8
9
Традиционный напиток казахов кумыс, по мнению экспертов, укрепляет иммунную систему, способствует нормальной работе мозга и нервной системы.
В Центральном государственном музее
Казахстана, самом большом музее
Алматы, выставлено более 200 000 предметов культуры.
Наиболее распространенным казахским
национальным инструментом является
домбра.
Охота с беркутом, находившаяся на
грани исчезновения, была возрождена
после обретения Казахстаном
Независимости в 1991 году.
Чокан Валиханов (1837-1865), Ыбырай
Алтынсарин (1841-1889) и Абай
Кунанбаев (1845-1904) являются одними из
первых представителей современной казахской литературы.
Казахский язык был объявлен в качестве официального языка, согласно
8-ой статье Конституции, принятой на
9-ом заседании Верховного Совета
Республики Казахстан 28 января 1993
года.
До Октябрьской революции 1917 года
в Казахстане было 13 кинотеатров.
10
11
12
13
14
15
HAZAR WORLD
61
КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ
ОЦЕНКА
МЕЖДУНАРОДНЫХ
ИНВЕСТИЦИЙ
АЗЕРБАЙДЖАНА
Когда Республика Азербайджан
вновь приобрела Независимость
в конце 1991 года после распада
Советского Союза, страна
унаследовала рухнувшую
экономику и устаревшую
технологию.
Т
МУБАРИЗ ХАСАНОВ
ак как экономики республик Союза
были тесно связаны друг c другом,
разрыв экономических связей с
новообразованными независимыми
государствами привел к резкому экономическому спаду в первые годы
Независимости. К тому же,
Азербайджан был в состоянии войны с
Арменией, в связи с Нагорным
Карабахом, в результате которой
Армения оккупировала пятую часть
общей территории страны. Крах экономической и политической систем, а
также война с Арменией поставили в
опасное состояние само существование
страны как независимого государства.
Основная цель экономической политики
заключалась в том, чтобы восстановить
национальную экономику и обеспечить
светлое будущее для народа.
Экономическая политика страны была
основана на нефтяной стратегии, продуманной и изложенной лидером нации
Гейдаром Алиевым. Эта стратегия
также легла в основу для нынешней экономической и инвестиционной политики
Азербайджана.
Хотя страна имела большой опыт в
поиске и разработке как береговых, так
и морских углеводородных месторождений, ей не хватало финансовых средств
для эксплуатации этих ресурсов.
Поэтому страна не имела иного выбора
кроме, как привлечение международных
62
НОЯБРЬ 2014 ВЫПУСК 23
нефтяных компаний для разработки
углеводородных ресурсов.
Экономический спад в Азербайджане
продолжился до 1996 года. В течение
переходного периода экономика страны
уменьшилась более, чем наполовину. В
сущности, производительность страны в
1995 году была чуть выше 42% от уровня 1991 года. Экономика начала постепенно восстанавливаться в 1996 году и
достигла уровня, который имела страна
перед Независимостью, только к 2003
году. Нефтяная промышленность сыграла значительную роль в восстановлении
экономики страны.
В результате оккупации Арменией
Нагорного Карабаха и семи прилегающих областей, около миллиона людей
были вынужнены покинуть родные
края, переживая тяжелый гуманитарный
кризис. Поэтому значительная часть
первоначальных нефтяных доходов
была использована для обеспечения
этим людям, лишенным крова, уровня
жизни, соответствующего человеческому достоинству. Азербайджан, после
решения проблем этих вынужденных
переселенцев, в целях получения постоянного и стабильного потока доходов
для будущих поколений, начал вкладывать нефтяные доходы в другие области. Эти инвестиции были осуществлены как внутри страны, так и за рубежом.
www.hazarworld.com
ДВИЖЕНИЕ
АРМЕНИИ К
ЕВРАЗИИ
Соглашение о Евразийском
экономическом союзе (ЕАЭС),
являющееся первым шагом к мечте
Президента Российской Федерации
Владимира Путина о “Евразийском
союзе”, было подписано между
Казахстаном, Россией и Беларусью в
мае, на церемонии, организованной
в столице Казахстана Астане,
руководителями этих стран.
С
ДОЦ. ДР. ФАТИХ ОЗБАЙ
оглашение о ЕАЭС, которое вступит
в силу 1 января 2015 года, предусматривает свободное перемещение
между странами-членами товаров,
услуг и рабочей силы. Некоторые эксперты
рассматривают ЕАЭС, как возрождение
Советского Союза в новой форме.
Кыргызстан и Армения являлись первыми
возможными новыми членами ЕАЭС.
Ожидание, что Армения первой предпримет
шаги к вступлению в союз, оправдалось.
На заседании Межгосударственного совета
Евразийского экономического сообщества,
состоявшегося 10 октября 2014 года в столице Беларуси в Минске, подписано соглашение о принятии Армении в ЕАЭС.
Присоединение Армении к ЕАЭС вызвало
определенные споры. “Стратегические”
отношения между Россией и Арменией
известны. Политическое влияние России на
руководство Еревана, тесные отношения в
военной, экономической и энергетической
областях общеизвестны. Россия не преминула использовать зависимость Армении от
неё в таких областях, как безопасность,
экономика и энергетика для оказания давления на Ереван накануне подписания
соглашение с ЕС.
Если посмотреть с точки зрения экономической и политической поддержки, необходимой для Армении, можно сказать, что
ЕАЭС стало вынужденным выбором для
Еревана. Для подтверждения этого тезиса
можно указать следующие причины.
Во-первых, после разрыва отношений
Армении с Азербайджаном и Турцией,
вызванного оккупацией азербайджанских
территорий, состояние Еревана во многих
отношениях, особенно в экономическом,
ухудшилось. Затем после войны между
Россией и Грузией в 2008 году сильно возросла обеспокоенность Еревана своей уязвимостью. Наконец, произошедшее с
Украиной в последнее время, готовой
заключить аналогичное соглашение с ЕС,
по-видимому, было очень хорошо проанализировано Ереваном.
Присоединие к ЕАЭС принесет некоторые
проблемы для Армении. Прежде всего, с
повышением тарифов, применяемым к
импортируемым товарам, повысятся цены.
У соседей Армении, бывших советских
республик, Грузии и Азербайджана, пока
что нет намерений войти в ЕАЭС. В этом
случае, из-за отсутствия у Армении непосредственных границ со странами ЕАЭС,
возникнут некоторые проблемы. В частности, напряженные отношения между
Западом и Россией, эмбарго и санкции, применяемые к России, непосредственно и
негативно скажутся на Армении, являюшейся членом ЕАЭС. Еще одна проблема состоит в неопределенности в отношениях
Армении с ЕС, возникшей после предпочтения ЕАЭС. Армения сделала этот выбор или
была вынуждена это сделать. В любом случае этот выбор будет иметь долгосрочные
последствия для региона.
HAZAR WORLD
63
КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ
ЛЕГЕНДАРНЫЕ ИМЕНА
“ЙЕШИЛЧАМА” ВНОВЬ
ОЖИЛИ НА ХОЛСТЕ
Мы встретили с художницей Хулией Кюпчюоглу, которая
изобразила на холсте легендарных актеров турецкого
кино. Кюпчюоглу рассказала о своей любви к рисованию,
появившейся уже в детские годы, о своих отношениях с
оставшимися в нашей памяти кинематографическими
образами “Йешилчама” и своем чувстве ностальгии.
Р
МЕРВЕ ДАМДЖЫ
асскажите , пожалуйста, о себе
читателям журнала Caspian
World.
Я окончила факультет живописи
Университета изящных искусств Мимара
Синана. Степень магистра получила на
факультете изобразительных искусств
Стамбульского технического университета. После окончания учебы я начала принимать участие в групповых выставках. А
в последствии у меня было много персональных выставок. На протяжении многих
лет я пишу статьи по искусству, критические рецензии и беру интервью.
Когда у Вас появился интерес к живописи, и как это началось?
Я любила рисовать с детства. Я помню,
что постоянно рисовала дома на уроках
рисования в начальной школе. Тетрадь по
рисованию я заполняла раньше остальных.
Мои рисунки, сделанные в то время,
выставлялись на школьных стендах. Когда
преподаватель давал свободную тему, я
делала много рисунков.
Как появилась идея выставки?
В апреле я провела персональную выставку, связанную с “Йешилчам”. У меня не
было мысли вновь делать выставку на ту
же тему, но, когда куратор Денизхан Озер
принес мне предложение о персональной
выставке в связи с 100-летием
“Йешилчам” на открытой недавно
“Summart”, я с радостью приняла это
предложение.
Можете ли вы рассказать нам немного о
технике, которую вы используете?
Для рисования на холсте я использую
акриловые краски. Но почти до финальной
64
НОЯБРЬ 2014 ВЫПУСК 23
стадии, я и сама не могу предсказать, что
получится в результате. Над своими картинами я работаю поэтапно.
На каких выставках, кроме “Истории с
продолжительностью сто лет:
Йешилчам”, выставлялись Ваши картины?
В моих первых работах использовалась
различная техника. Я выставляла эти
работы, когда экспонировались трехмерные и двухмерные картины. Например, в
прошлом году моя выставка состоялась в
“S Art by Sürmeli”. В 2013 году в “Pinelo
Galeri”, на моей выставке под названием
“Free Running”, в отличие от “Йешилчам”
, были выставлены некоторые из моих
работ затрагивающие современные темы.
У вас есть какие-либо новые проекты
на ближайший период?
В настоящее время я не планирую проведение персональной выставки, потому что
есть действующая выставка. Но я могу
сказать, что моя следующая выставка не
будет связана с “Йешилчам”.
Если бы у Вас была возможность осуществить свою самую большую мечту,
что бы это было?
Если бы у меня была такая возможность,
то это было бы - обеспечение мира и спокойствия во всем мире.
В заключение, Вы хотите высказать
какие- либо пожелания начинающим
художникам?
Как и во всех профессиях, в нашей очень важен труд. На вашем пути могут
оказаться тысячи различных препятствий,
но не надо сдаваться. Осваивайте различные техники рисования и выбирайте разные темы для своих работ.