Yasal Uyarı: Bu ekitap, bilgisayarınıza indirip kayıt etmeniz ve ticari olmayan kişisel kullanımınız için yayınlanmaktadır. Şiirlerin kopyalanması, gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu dökuman MawishSiirleri.Com tarafından yayınlanmıştır. MawishSiirleri.Com tüm bölümleriyle, Fikir ve Sanat Eserleri Yasası'na %100 uygun olarak yayın yapmaktadır. Olur ya sözünden dönersen bir gün Aklına getir, unutma yaşadığım şehri İhtiyacın olacak bana her gün, özleyeceksin Hasretin ne olduğunu O gün öğreneceksin Hani olur da, her zaman verdiğin sözlerden biri sanarsın, sanma Ve yine her zaman ki gibi sustuğumu düşünürsün, düşünme Gözlerime bakarak ve ellerimden tutarak verdiğin, Yüreğinden diline düşüp, gönlüme akarak verdiğin son sözündür bu Ardı ardına gelen yalan sözler, sağnaklarla gelir üzerime Yağmur damları, gözlerimdeki göz yaşlarıma karışır Kaldıramam üzerime doğru çakan şimşekleri Yıldırım gibi çarpar kalbimi, bana verdiğin O son sözün Ey Adını Koyamadığım, kanayan yaram, acıyan sevdam Canıma can katan, kaderim, kederim, nazlı gülüm Gönül sözlüm, etme, Bana bu hayatı zehretme Kahretme bana yalan sözlerini, içime dert etme İçimde dert kalır çıkaramadığım, atamadığım sevdan, Ağlar sessizce, içinde sen saplı yürğim, kanar Yüreğimi sis kaplar Ateşlere giderim, bilinçsizce Bu sana son sözüm olur, senden bu gidişim, Giderim senden, sözlerine aldanarak, ağlayarak Belki de gitmem, kaçarım adeta dönmemek üzere Uzun bir yolculuğa çıkarım, dönüşü olmayan Yüzüm asık, Gözlerim Yaş, Yüreğim pişman Hani olur da kahrından ölürsem bir gün Sakın ha üzülme, Arkamdan yas tutup ağlama Benli günlerle avut kendini, yana yakıla yaşama Söz ver kendine, Ağlamam de, üzülmem de Biliyorum ağlayacaksın, üzüleceksin Hatta kahrolacaksın, Kanayacaksın ___________________________Çünkü SEN Kendine verdiğin sözü bile tutamayacaksın. Burada ne bir şimşek çakıyor…. Bu dertli başıma… Ne de bir yağmur yağıyor… Bu kurumuş bedenime… Beyazı eksik bir kent bu… Kar bile düşerken bu şehre… Dirhem dirhem eriyor sanki… Aklara hasret sokaklara… Görülmeyecek bir yer… Derin, Kuytu ve kalbinin ulaşamayacağı Bir yer… Yalnızlığın yaşandığı yerdeyim… Bazen yağmur bile… Kaybediyor kendini… Başlıyor dolu dolu yağmaya… Hedefine kitlenmiş bir kurşun gibi… Başlıyorum ağlamaya… Kimselerin olmadığı… Herkes den uzak bir yerde… Sessizce… Kendimle savaşıyorum sadece… Yüreğim anılarına düşman… Dilim ise geçmişteki sözlerine… Bedenim ise yorgun yıllara…. Yüreğim ise bir başka atıyor… Kapanan kapılar ardında… Ne bir sen var içinde, ne bir ben… Kendini kaybetmiş, Bomboş… Benimde herkes gibi bir şehrim… Bir evim ve birde sokaklarım vardı… Bu şehrin sokaklarında yaşayan… Mutlu bir yuvam, ve hayatım vardı… Şimdi ise arandığında bulunamayacak… Köhne Bir yerdeyim… Kör sokaklar içersinde… Görmek istediğinde Ben sana aşkım veda ediyorum Veda ediyorum bu ölümsüz sevdamla Sana kahrettiğim yılları da alıp Uzaklara gidiyorum Ben sana aşkım Veda ediyorum Ama sevgilim üzülme Ben yine de seni Çok seviyorum Ben aslında Sevgimin bittiğine değil Tutamadığın sözlere isyan ediyorum Aklıma getirdikçe seni beklediğim günleri Boşa geçen yıllarımdan kaçıyorum Ben seni ne kadar sevsem de Ben sana Veda ediyorum Şüpheli bir cinayeti andıran sevdana Kahrediyorum Kahrediyorum sevgilim Gözlerime yansıyan o suretini Özlesem de giderken Yansa da yüreğim cayır cayır Vursa da beni sevdan her yandan Ben yine de gidiyorum Gidiyorum ben sevgilim Ağlayarak, Sızlayarak Alıp yüreğimi gidiyorum Hasret kokan Diyarlara Yanarak yakılarak da olsa Alıp başımı Gidiyorum sevgilim Sevsem de o yüreğini delice Hiç korkmadan gidiyorum Emaneten tuttuğun ellerimi Çekip de gidiyorum yar Sen istesen de istemesen de Desen de seviyorum delice Ben yine de sana Veda ediyorum… Yar . Ayrılığın acısı, Bir ateş gibi düşer Bedenime… Giderken ki o Bakışın Var ya, Çöker gözlerime… Yıkar beni derinlerden, parçalar yüreğimden… Gitme deseyedim..Kal Deseydim….Sana… Sevda şarkılarından mı bıkarsın be sevdasız… Ayrılık şarkılarına boğdun Yürekleri… Gözyaşlarım dinmiyor, sel gibi, her dinlediğimde… Yeter be vicdansız, Sellere boğuldu her Gecem… Kalırmıydın be vicdansız, gidermiydin benden… Bakarmıydın gözlerime, tutarmıydın ellerimden… İçindeki cehennem, döner miydi cennete… Kucaklarmıydın beni, Severmiydin yeniden… Faili bir cinayete kurban gitti derler, sevdamız için… Neden söyletirsin Ellere, söz ettirirsin… Ölüme mi sözledin sevdamızı… Sen okur, sen mi söylersin, ayrılık duamızı… Yeniden Başlarmıydık, Dönermiydin bir başına… Üşüdüğüm bu günlerde, Isıtırmıydın nefesimi… Sevda Kışlarında Donan Bu Yüreğime… Gelirmiydin Bir Yaz Gibi..Açarmıydın gül Misali… Bu Cinayetin Katilini ararlar köşe bucak… İlanlar verilmiş gazetelere, Gören Bilen yok… Sen Bilirmisin, Kimdir bu katil, sen mi, ben mi… Neden saklanıyorsun, neden kaçıyorsun be vicdansız… Saçlarıma düşen akların, sebebi sensin… Ne bedenim taşır oldu ,ne de ruhum… Gözlerime inan perdelerin tek nedeni de sensin… Sensizliğin üzerime düşen ağırlığını… Çığ gibi düşen, sensizlik çığlıklarını atarken bir köşede…Aslında biten sevdamızın, en büyük katilisin… Hiç düşündünmü, hiç aklına geldim mi, be vicdansız… Sen Kitapsız, Sen Vicdansız, Sen…Sen…Ah Sen… Zevki sefa yaşar oldun, bensizliğin bahçelerinde… Sensizliğin çiçeklerini toparlarken ben, sebebsizce.. Bir gül ekmeyi düşündün mü Hiç.. Seni seven bir Yürek bahçesine… Gökteki yıldızlar şahitlik için yarışırken sevdamıza… Sen neden susarsın be sevdasız, dilin neden küser… Allah şahit gözlerimden akan, göz yaşlarıma… Neden Gidersin, Neden terk edersin, Be Vicdansız… Kaçmak mı zor, yoksa, beklemek mi, Bilirmisin… Sevmek mi zor, sevilmekmi, sorsam cevap verebilirmisin… Şöyle yanımda adam gibi durupta, sevemezmiydin… Be vicdansız neden kaçarsın, neden gidersin, Be Sebepsiz.. Gönül şerbetinde yüzerken yıllarca… Neden Boğarsın Sevdamızı, gönül sularında… Hakmıdır sebebsiz gidişler, nedensiz bitişler… Sahi, Unuttum ya…Sen Hakkı bilirmiydin be vicdansız… Bir yıldıza benzetirim sana olan sevdamı Aklıma getirdikçe senin imkansız suretini Hayal eder, gözlerimde canlandırırdım bendeki seni Ama her defasında susar ağlardım, sendeki sevdama Vur, Vurabildiğince Vur Sapla yüreğime sensizliğin hançerini Delik deşik olsa da bu beden Uzaktan sevmeğe devam edecek Adı uzaklarda saklı yürek sızım, can yoldaşım Gönül hecem, aklımda sen, sözümde sen Yokluğuna üzülüyor, yokluğuna kahrediyorum Sana ulaşamadığım her dakika, sensizliğe sabrediyorum SENİ SEVEN BU YÜREK Yollarımızın birleşeceği bir an bekliyorum belki Her ne kadar uzaklığı büyütsem de gözlerimde Yüreğimdeki hasretin, kısalttıkça kısaltıyor mesafeleri Tuz gibi gönlüme serpilen umutların, erimesi gibi Sağnaklarında çıkar gezerim, Sokak Sokak, Aldırmadan ıslaklığa, yalnızlığa Dar gelir zerre zerre yürüdüğüm kaldırımlar Akarım şehirlere, dolaşırım diyar diyar Adı imkansızlarda saklı, Yüreğimin yanmayan meşalesi Ucundan bile tutuşturamadığım yangınım Bir kıvılcıma muhtaç bir halde , seni beklerim Gel, Yak beni, Vur Gerekirse, Vur, Yak beni Ateşinle Aklıma düşen, yaşayamadığım, hayalimsin Şu karmaşık başımı nereye çevirsem, Her yerde sen, bir yanında da ben, Uzaktan yaşayabilmekmiş, YÜREKTEN SEVMEK Dayanabilmekmiş uzaklığına, ellerini tutamadan Görmeden sevebilmekmiş , asıl cesaret Her gece oturup beklemekmiş sabır, devreden sabahı Bilmeden yüreğine sığdırabilmekmiş, bu sevdanın adı Ne kadar tatlıymış yokluğunda çektiğim hasret Sen gelsen de, gelmesen de, seni unutmaz bu gönlüm Yakmasan da bu ateşi, kessen de nefesimi dirhem dirhem Vursa da anlıma bir kurşun gibi, Vurma demem, Bir çocuk gibi küserim bazen, darılır, çatarım kaşlarımı… Düğüm düğüm oluş olumsuzluklar arasında… Çözülmezler ve imkansızlar içinde boğulsam da… Kadere inat susarım, istesem de istemesem de…. Hayat ne kadar kısa, yazık etmeye değer mi… İnsan, bile bile, bir ömrü kendine zehir eder mi… Kanatsız bir sevdaya bir bedel biçebilir mi… Yada, bedelini öder, bu sevdadan vazgeçer mi… Her insanın, her istediği olmadığı bu yaşam tarzında… Yaşarım ben, seni görsem de görmesem de… Bütün aşkların battığı denizlerde, yelken açsam da… Ölüme inat, ömre inat…yaşarım ben, hissetsem de…. Bir ayrılık sonrası, ölüm ertesi yalnızlığı yaşamaktansa… Umut dolu yıllara koşmak ister bu yürek… Bir ömre bedel acı çekmektense… Çekip gitmek ister, bu yürek… Koskoca hayat, bir bedene mi muhtaç sanarsın… Asla mola vermeyen bu zaman sularında… Sadece senin mi açıktır yolun, Bilebilir misin… Bilir misin yalnızlık ertesi inşa edilen yolları… Umudun ve gerçek sevdaların yaşandığı diyarlara… Göç etmek ister bu gönlüm… Sevilmek ister, senin olmadığın bir şehirde… Seni hatırlamadan, görmeden, duymadan… Her İnsanın Yüreğinde idam ettiği biri olsa da… Ölü bedenine şahit olmadan, görmeden, inanır mısın… Zanneder misin, Sende ölenin, onda yaşayacağını… Sende yok olan ondada var mıdır bilir misin…. Sana göre yürek acısı sonsuz mudur, Sonu Yok mudur… Nasıl yavaş yavaş oluştuysa içindeki sevgiler, emekler… Alışır elbet zamanla,Tükenir var olan sevdalar… Uzaklaşır senden, farkına varmadan acıyan yaralar…. Ah Kalbim, sen ne dersin bilmem, çekilir mi bu yürek acısı.. Beklermisin sonsuza dek, sana ait olmayan kara sevdanı… Açılırmısın denizlere, ararmısın umut dolu zamanları… Çok zor bir acıdır, zaman ile ayrılık anları… Sonu olmayan bir yolculuğa dayandı bu gönlüm… Aynı bıçağın kemiğe dayandığı an misali… Çıt desen kırılacak sanki bu sevda dalları… O dala mı tutunmak istersin, yoksa, umutlarına mı… Ufuklara bakarak geçirdiğin zamanmıdır yaşamak… Yada Arasından süzülerek gelmesini istediğin bir an mıdır… Bir yolmu gözlemek isterdin bitmesini istemediğin… Yoksa takvimlerdeki yılları sayar, bir off mu çekerdin… Sus gelir bazen insana , her kapı çaldığında Lal düşer diline, kitlenir ansızın, Anlık bir şeydir bu, tarif edilemeyen Dilsizlik gibi bişi işte, en iyisi mi, susmalı yine de Denizlerde oluşan deli dalgalar gibisin, fırtınalarla yaşayan Anlatmalıyım içindeki rüzgarları, dillendirmeliyim seni Bütün dünya duymalı, sana olan hasreti, aşkı, sevdayı Derdini anlatamayan, konuşamayan, bir bebeği anlatır gibi Off Yine Başladım… İçindeki fırtınaların, sağnaklara dönüşmesi gibi Gökyüzünün damla damla ağlaması Çisil çisil yağmurların erimiş bedenime düşmesi gibi En iyisi mi, yine susmak, ansızın kapı çalmış gibi En İyisi Mi… Ben yine SUSUYORUM, sanki susmaya hasretmişim gibi… Off Bazen de kal geliyor insana, her zil çaldığında İçimde oluşan fırtınaların rüzgara dönüşmesi gibi Bir fırtına aramak gibi, Rüzgarı beklemek Gönlümü alıp götüreceği zamanı beklemek gibi Kulaklarım hep kapının ardındaki sessizlikte Oradan gelecek olan, bir ayak sesi beklermiş gibi Gözlerim ise hep, pencere diplerinde Perdeleri açıp, sokaklara bakmak ister gibi Oysa zor olan Beklemek gibi, gelmeyecek olan hasreti Sevmek gibi, bu sonsuzlukta, sonu olmayan birini Aynı Görmek gibi, hani gözleri görmeyen birisini Aklıma gelen korkuların, başıma gelmesi gibi Korku dolu rüyaların her hece düşlerime saplanması gibi Ansızın yataktan fırlayıp, kanter içinde uyanmak gibi Aşk bu, sonu olmayan bir yolculukta, diri diri ölmek gibi Her ihtiyacım olduğunda uzakta olduğunu bilmek Özlem kokan yüreğimi, parçalayıp, kahretmesi gibi Dibe vuran düşüncelerimin, derinliklere gömülmesi gibi Sevmek, hasret kalmak, beklemek,ağlamak gibi Susmalıyım, Dokunsalar Ağlayacağım yoksa, Konuştukça Lal düşen dilime ihanet ediyorum Yada Battıkça batıyorum bu lanet olası serzenişte Susmalıyım yüreğim, affet beni , Sonsuza dek susmalıyım Suskunluğum sana değil sevgilim… Üzerine alınma öyle başını eğme dik tut Sana değil sitemim, hayata, kadere insanlara, Seninleyken yaşadığım tattığım ve gördüğüm her şeye… Gözyaşlarım sana değil, Sakın ha asma yüzünü Başımdan Aşağıya Dökülen Soğuk Suyun Damlaları onlar… Üzülme sen, Senin Göz Yaşı gördüklerin Benim Serinlediğim…Herkeste Bulunmayan damlalar onlar. Biliyor musun Bir kitap yazdım… Kapak sayfasına beni…Orta sayfalarında hayatı anlattım Bazen aralarda dostlarımı ve ailemi… Üzülme senide Son sayfama ayırdım… Benim yürüdüğüm yollarda…ben kaldırımı kullanırdım… Sen ise caddenin tam ortasından giderdin… Hani sanki, ya ölmek yada öldürmek istercesine… Şimdi ise ışıkları kaldırmışlar..üst geçitler koymuşlar… Sana doğru yanan ışıkları farketmiyordun Sana göre senin intihar sandığın olay yeriydi Oysa Senin sebebiyet verdiğin bir cinayet mahalliydi Şimdi çık merdivenlerden kendin atla..trafiğin sustuğu anda… Anlattığım gibi..Suskunluğum sana değil… Sende hata yapabilirsin…bende… Fakat sen yanlış insansın… Bense Yanlış şıkkı işaretlemiş bir öğrenci Bu suskunluğum sana değil sevgilim… Seninle Beraberken Geçirdiğim Zamana… Mahçup olduğum Yıllara sevdiğim insanlara… Şerefini bıraktığın 2 metrelik çarşafa.. Seni serbest bırakan Dağlara Taşlara… İlerde yüzüne bile bakamayacağın… Evladına…Suyorum..sana değil… Onlara Susuyor..Sana ise Acıyorum… Dönüşü olmayan bir yolculuğa Hazırlan sevgilim Kendine ait ne varsa Doldur Bavuluna Ardına bile bakmadan Çık yola sevgilim Terminale doğru koyul yola Al biletini koy çantana Ne bir not bırak ne bir hatıra Ne bir söz ne bir cümle kur bana Sevdanın büyüklüğüne inandığın gibi Gidişine de inandır beni sevgilim Belki bi çok kez gitmişindir Belki ilk gidişin değildir bu bana Kimi gidişin sözdeydi belki Şimdi biletin elinde koyul yola . İz bırakan anılarımın, umuda yolculuk yaparken Her durakta beni durdurmasına dayanamıyorum Her ne kadar transit geçmek istesem de Olmuyor, illa her bir durak da durup, birini alıyorum İşte böyle bir yolculuk bu, adı üstünde UMUDA YOLCULUK Ne zamanı geri alıp, geriye gidebildiğin Ne de bir adım öte yer bulabildiğin Senelerin verdiği yorgunluk, ne kadar çok olsa da Yolculuk boyunca da, aldığım yolcu sayısı, bir o kadar çoğalıyor Bazen bir kazaya kurban gidip, diri diri gömülmekten korksam da Dayanılmaz bir hal alıyor bu hayat, bu yolculuk sırasında Oysa, adını sorduklarında, Umuda yolculuk cevabını vermiştim Kim nasıl bilebilirdi ki, geçmişin, her an hazır asker gibi beklediğini Hangi kavşaktan dönsem, Hangi ışıkta dursam, hangi yola girsem Ansızın gelip önümde barikat kuran anılara duruyordum Ya Geçmişin uğramadığı bir adres arayacaktım, Yada Geçmişin geçtiği bu yolları bir bir ezberleyip, o yollara girmeyecektim Ama mümkün mü sanki, bir mıh gibi ömrüme yapışan bu anılar Şimdi her geçen gün, her yolda karşıma çıkarak ömrümü çürütüyorlar Ne bir adım,, ileri atabiliyorum, Ne de başımı çevirip ardıma bakabiliyorum Denizin ortasında can simidi olmayan bir mağdur gibi Yılların yavaş yavaş, geçmesini bekliyorum Sonunun nereye varacağını bilemediğim bu yolculukta Bir yandan da yolcuları indirmenin yollarını arıyorum Yolun uzun, ve durakların fazla olması, Bedenimin, Sırtımdaki yükün ağırlığını, kaldıramamasına neden oluyordu Zamanın saniye saniye ilerlerken, yerini dakikalara bırakmasını, Hazmedemiyordum, Çünkü, ilerledikçe, yerini saatlere bırakacaktı. Saatler ise günleri takip ederken, günlerin, haftalarla yarışına şahit olacaktım, Haftaların, hesabını aylara devretmesinden sonra, Son noktayı yıllar koyacaktı. Anılarımızın bu derece, hayatımızda önem taşıyacağını bilemezdim Ne zaman yola çıksam, bir sırt çantası, cebimde cüzdanım, bana yeter derdim Şimdi ise ne bir geçmişi sırtıma asıp götürebiliyorum Ne de de bir anımı, cüzdanıma koyabiliyorum Derdim sen olmuşsun Bu dünyanın kara satırlarında Öfkem sen olmuşsun Mısralarımı yazdığım kağıdımda Gözlerim kanıyor ağlarken Nasılda inandım göz kapaklarına Saf gönlüm aptal gönlüm Kör oldu yüreğim göz satırlarımda Göz satırlarıma çizmiştim seni Ruhuma taş Gönlüme mezar oldun Kaşla göz arasında sevmiştim seni Tam arasından vurdun Gözlerim seni beklediğim yollarda Dudaklarımda ise Acın kalmış Unutamıyorum yaşadıklarımı Sevme beni istemem Kara sevdaların olduğu zindanlara Hapsettin beni zincire vurdun yüreğimi Sevme artık istemem Gönlümü hiç sorma bana Ölü bir bedende yaşıyorum Bir gün gelirsen bana Bil ki mezarımda Mutluyum. Çürümüş Yüreğime merhem olmadın Sevme beni istemem Alnımı ak başımı dik tutamadın Mutluyum ben mezarımda gelme istemem Belki gelecek diz çökeceksin Dua okuma istemem Ölüm ertesi yalnızlığı yaşattın bana Bir buket bile istemem… Sevdin mi öyle seveceksin ki Daha sarılmadan suyu çıkacak Terden sırılsıklam olan Üzerindeki elbiselerin Susturacaksın çevrende engele dair ne varsa Sevgini saklamadan, gururla taşıyacaksın Önce sen göreceksin.. sonra göstere göstere seveceksin Öyle bir bakacaksın ki Gözlerinin içi parlayacak Karanlıkta bile Seni bir yıldıza benzetecek Kimi zaman Bir kaya gibi olacaksın Seni yerinden oynatmaya çalışsalar bile Oynamayacaksın bir dansöz gibi Adı üstünde kaya gibi duracaksın Aklımdasın saklımdasın.. Adı bende saklı Hayallerine dalmayacaksın Sevdiğini özgürce Göstere göstere yaşayacaksın.. Güven vereceksin sevdiğine Yıkılmayacaksın kuru bir ağaç gibi sözlerinle avutmayacaksın Sevdin mi göstere göstere seveceksin…seni seveni Sevdiğini aklına getirince Cüzdanından çıkarır gibi değil Sol yanına takılmış bir madalya gibi En iyi hissedeceğin yerde taşıyacaksın Sevdiğini hissettireceksin.. O yanında olmasa bile O yanındaymış gibi yaşayacaksın Dalmayacaksın yalnızlığa Sevgi o yanında olmasa bile sevmektir O seni düşünmese bile senin onu sevmendir Gelmese bile senin ona gitmendir. Sevgi bazen gururunu beş paralık etmektir Korkmayacaksın çevrendeki dikenli tellerden Kaçmayacaksın yüreğinin sesinden Dinleyeceksin ve adım adım değil Koşarak sımsıkı elinden tutacaksın Konu sevmekse eğer Kapatacaksın kulaklarını dosta düşmana Sanki koparırcasına tutacaksın elini Dosta dost, düşmana sus, dercesine. Utanmayacaksın sevdiğinden Onun zayıf yanları senin en güçlü yanın olacak Kapatacaksın neyi varsa açıkta senin sözün onda kanun olacak Bazen demir gibi kesecek sözlerin Zamanı gelecek Kıracaksın çevrendeki insanları Sevdiğinin hatırına yakacaksın Limana yanaşmış tüm gemileri Bu limandan kalkacak tek bir gemi olacak Liman ve gemi ne kadar büyük olursa olsun o gemi iki kişilik olacak Kaptanı sen, yardımcın ise… Hayat arkadaşın olacak… Anlatılmaz bir işkence Bu… Sözlerin duvar örmüş yüreğine… Tanrının Benim için Yarattığı En güzel varlık… Bir şans mı, Bir Oyun mu Kahreden sevdan her gece düşlerimde… Aklım senin gidişinin çaresizliğinde… Sen gittin..sensizliğin kaldı geride… Ardına bakmadan gidişin vuslat oldu yüreğime… Geçmez bir yara oluşur gönlümde… Nice hekimlerin çare bulamadığı… Sebebi senli bir hastalık bu… Sen olmadan geçmeyen… Yokluk dediğin nedir ki…Bilirmisin.. Sensizlik mi…bendeki çaresizlik mi… Gözlerim arar, yüreğim sorgular kendini.. Bir cezamıdır yoksa bir hikmet mi… Susan bir ayrılık parçasıyım ben… Denizin ortasındaki kara parçası gibi… Etrafı sadece sensizlikle çevrili… Bir Sensizlik adasına demirleyen Yükseklere çıkar bir ateş yakarım… Gelecek olan sensizliği beklerim… Gelmeyeceğini bile bile…Oturur… Yine de bir, SEN beklerim. Sana Sen diyorum Çünkü ! Ne kalemle yazılmış adın var… Nede yüreğime kazınmış bir duygun Sen yazmıyorsun hiçbir defterimde Rafa kaldırdığım kitaplarında bile yoksun Adın yazmıyor hiç bir yerde Söylesene Sana ben ne diye Ne diye sesleneyim… Sen var ya Sen Ne yaptım diye sorduğun zamanlarda Söyleyemediğim zamanlara yanıyorum Zaman bile ağlıyordu inan Söyleyemediklerime, Anlatamadıklarıma, Ağladıklarıma ağlıyordu Daha ne yapacaktın sen Bu ölümlü dünya da Yaşama sebebin neydi unuttun yoksa Yoksa sebebini mi şaşırıdın Yada kaybettiğin bir ruhun mu vardı Yoksa kendin miydi o kaybettiğin… Sen var ya Sen Söyle Ne için yaşarsın ki sen Bu ölümlü dünya da Söyle Şeref onur gurur Söyle hangisi Uyurken vurdun ya Ben ona yanarım Sevdim ya Ben ona kanarım Uğruna yaşayabileceğin neyin kaldı ki.. Söyle Yok mu bir şey Yada vardı da sonradan mı yok oldu Etrafın bir sürü dikenle doldu taştı Yüreğine batanlar mı oldu yoksa Yoksa o diken sen miydin.. Kendin açamadın ki bir gül gibi Çünkü Sen Dikenin ta kendisiydin Yaptığın her davranışı Kendine marifet mi saydın Onlardan kalanları yoksa Kendine kar mı saydın… Yasakladığım denizlerim gibisin artık bana Bana yaklaştığında Rengimi alman yasak Dalgalanmak yasak Taşmak yasak Biliyormusun sana Sana Bu deniz gözlerimde Boğulmak bile Yasak… Mavi bir denizin en sığ bölgesinde Dibe vuran Dalgalara takılan Yorgun gemilerin sığındığı Son limana benzetirim sevdamı Sen olmadan, Sendeki izlerle tutunmak Aynı sen varmışın gibi… Hayata tuttuğum ayna misali.. Haince sevdaların uğramadığı Uzakların hakimi olan , açık denizlerde Masmavi düşlerime girerdin, her gece Uykum da bile, tebesüm ettirirdin yüzüme Seni sensizlikte yaşamak Gözlerimin parlaklığını Berrak ve temiz sulara yansıyan Nur yüzlü yüzüne borçluydum Işıl ışıl parlayan, ve Aynaya yansıyan Suya yansıyan şeklini çizmekti aslında Ellerimdeki en güzel marifet Asla unutamadığım siman, gözlerimde Her daim sözlerin de, her an dillerimde Bir türkü misali, Her gün seni söylüyordum Dudaklarımda, Bir sevda nehri misali, akan suların aldığı, En güzel renkti, gözlerine yakışan yeşilin Ah bir de elaya çalan, bakışların var ya Yakardı içimi, titretirdi elimi ayağımı Her bir bakışın, yeni bir aşkın, Habercisiydi aslında O kadar etkiliyordu ki beni, gözlerin Defalarca aşık olurdum, bıkmadan Bu da sana olan sevdamı her daim Diri ve taze tutardı, Her güne yeni bir senle başlardım, ve yine Her gece, yeni bir aşk ile yatardım, görmeden Duymadan, sadece hissederek, Kıvırılırdım yatağıma, Kapar gözlerimi uyuya kalırdım, senli sensizlik de… Bir zıpkın gibi saplanan Hatıralar Geçmeyen yaralar ve Sensiz bir hayat Düşünemiyorum sevgilim Unutamıyorum seni Ne seni Ne de seninle yaşadığım anılarımızı Unutamıyorum Unutamıyorum bir tanem Gitmiyor aklımdan, olmuyor Ben seni sevgilim Silemiyorum Ben seni çok sevdim Öyle sevdim ki Sana olan sevgim ilk Günki gibi Kalacacak şekilde İçimin titrediği ilk andan itibaren Ömrümün sonuna kadar olan zamanda Sadece seni seveceğim sevgilim Hafızama kazdığım simanı Atamıyorum Ne kadar zorlasa da bu hayat Unutamıyorum sevgilim Senin bana Sevgilim dediğin bir anını bile Aklımdan çıkartamıyorum Aklımdan çıkartamadığım seni Çok özledim sevgilim Ben seni anılarımda sevdim Hatıralarımda yaşattım Olmasanda yanımda Hayalin ile yaşadım Ama sevgilim Ben senin hatıralarına değil Sevgine muhtacım Sadece seni istiyorum Çık rüyalarımdan gel bana Gel bana sevgilim Gel Sadece gel Seni istiyorum Seni istiyorum sevgilim Gel Bana GeL.. İçimdeki ateş bir kor gibi Yanarken Esir aldı gözlerinin büyüsü İçimdeki cehennemin mahşerini Biryandan da Korkuyordum Gözyaşlarım bitecek Kalemim mürekkepsiz, Kağıdım Kalemsiz Kalacak dercesine O Kadar Güzel ki senin için ağlamak Doyamıyordum sana, Zincire vurulmuş yüreğim Ararken içimdeki körpecik duyguları Özlüyordum seni, yanıyordum hasretinle Kokuna hasret tenimle Ağladıkça dökülüp serpiliyordum sanki Parçalanmış Bir Çığ Gibi Düşüyordu Bedenim Kara Toprağa Yok Olurcasına Bedenim Yok Olsa Bile Yüreğim yazılıydı mısralarımda Rabbimin bana verdiği en büyük hediyenin Sen olduğunu aklıma getirince İçimde sevgiye dair ne varsa Haykırmak istiyordum ölürcesine Sadece Sen kokuyordun Kalemimde Seni soluyordum Kağıdımda Kağıdıma sanki bir çığ düşmüşçesine Damlıyordu gözyaşlarım Ölürcesine seviyorum seni Çekilmez olsa da bu hayat Prangalarla dost İmkansızlarla arkadaş olmuştum Zinciri koparmış Körkütük olmuştu yüreğim Ne Kağıt ne kalem derdime dermandı Satırlarıma döktüklerim bir anlıktı Belki Ya bir ömür yok olsaydın.. Sırf senin için sana dair ne varsa döküyorum kalemimle bu satırlarıma Damla damla gözyaşlarımla tamamlıyorum Kalemimin damla damla azalan mürekkebini Dayanırmıydı Koca çığ bana Yada ben yaşarmıydım Bu dünyada Onu da Bilemiyorum Bildiğim Tek bir şey var Gözyaşlarımla yazıyordum seni Kağıdım isyan ediyordu Bazen Satırlarımı Dizdiğim Kalemime Akıl almaz Hiç bitmez Dercesine Seni Çok seviyorum. O kadar çok şey varmış ki yazacak Durduramıyordum dizelerimin mısralara dizilişlerini Parmaklarım Mosmor olmuştu Hissetmiyordum Acısını Sanki Morfin Yemiş yaralı bir askerdim Beynim Donmuş durulmuştu Fakat Yüreğim hala körpecikti Seviyorum deli gibi delicesine Yanıyordum ateşinle Hangi yola girsem, Koşarken Sen çıkıyorsun karşıma, Ansızın Her nereye baksam, Gözlerimle Suretin Yansıyor, Bakışlarıma, Bir bakışına hasret, Gözlerim Bir ömürde, bin ah çektiğim, yüreğim Tek bir dilden çıkacak olan , muhtaç Sözlerin Olmasa da yanımda, Bana emanetsin güzelim Bıraktığın o yerdeyim, Gelmesen de Bir elimde kalemim Masamda ise defterim Beklemekteyim sen istemesen de Görmese de o gözlerin, buradayım ben güzelim Nice ağaçlar kurudu, yıllara meydan Ellerim nasır, sözlerim çelikten buza Yapraklar ise yağmur gibi dökülürken Seni beklerim bu köhne sokaklı şehirde Başım dik ama yüzüm asık Dilim var ama sessiz Görse de gözlerim, sensiz Ben, Yinede Seni beklerim.. seni arıyorum kararmış dünyamın ıssız sokaklarında Ne zaman ihtiyacım olsa elim lambaya gidiyor ansızın Neden bilmiyorum ama yalnızım Yalnız hissediyorum kendimi Onca kalabalığın arasında Kaybolup Gidiyorum Ne kadar elim lambaya gitse Yakamıyorum ışıkları Ya Bir düğme yada bir mum arıyorum Fakat lambayı mı yoksa seni mi yakacağım İşte onu bilemiyorum Bugün bir başka seviyorum seni Bir başkasın çünkü Hatırlarmısın ilk tanıştığımız zamanı Sözlerimizi özenle seçerdik birbirimize Dillenmişti yüreğimiz Artık beraber sever, beraber sevilir olmuştuk Seni seviyorum sözcükleri Dilimizden düşmez hale gelmişti Bir başka hissederdik kendimizi Bir gün sonrasını heyecanla beklerdik Beklediğimiz her saniye içimiz titrerdi Özlem mi hasret mi bizde bilmiyorduk. Vurgun yemiş yüreğimiz artık bambaşkaydı Ne vurgunluğumuzdan Nede geçmişimizden bir parça kalmıştı Sadece sen ve ben vardık bu ikili dünyamızda Başka bir histi bu Birbirimize anlatmaya çalıştığımız Anlatamadığımız Bambaşka bir şeydi Tap Taze ve Derin duygular içersindeydi İşte bu yüzden bugün bir başka seviyorum seni İlk günkü tatla sevgiyle Hiç değişmeyen duyguyla hürmetle Bir başka seviyorum seni… Aldığımız her nefesi hisseder hale gelmiştik Attığımız adımların ayak seslerini duyardık Cümlelerin ilk kelimesini Birimiz söylerdi Diğerimiz ise Devamını getirir cümleyi kurardı Fakat bir türlü nokta koymayı beceremezdik Her cümlemizin sonu virgülle biter Fakat her cümlemizin başı büyük harflerle başlardı Çünkü her Sözümüzde Sen ve Ben Vardık Anlata anlata bitirmezdik Taşardı cümlelerimizden artık sevgimiz Artık şarkılar ve şiirler vardı hayatımızda Şarkılar söyler şiirler okurduk Okuduğumuz veya söylediğimiz her şey Sana ve Bana dair devam ederdi Bıkmadan büyük bir heyecanla Beraber okur beraber dinlerdik - Ayrılırsın en sevdiğin, inceliklerden, yiyeceklerden, evinden barkından veya arkadaşlarından, - Gözlerin görmez, en yakınındaki sevdiklerini bile, susar, bir köşede oturur düşünür ağlarsın - Hele ayrılığın adı , kara sevda ise, birde gitmişse senden, işte o zaman bir başka hal alır yaşamını - Üzerine çöker Ayın, En Karanlık gölgesi, delik deşik eder aklını, bin parçaya bölünür, kalırsın ortada . Hani moralin bozulur da, sözcüklerinin dudağında kilitli kaldığı zamanlar olur . İşte o zaman Bir su olmak ister insan, akmak istersin yolunu bilmediğin denizlere, . Bazen de kaybolma düşüncesi ile, olduğun yerde kalmak ve sabitlemek istersin kendini . Mümkün müdür yerinde durup ta beklemek, Kolay mı öyle gözlerin yollarda, acı çekmek . Öyle anlar gelir Küsersin hayata, Oyuncakları elinden alınmış bir çocuk gibi, ağlar durursun . Yemekleri iter önünden, aç kalmak ister, inat eder, acıksan da bir lokma yemez susarsın . Kapıyı çarpıp çıkarsın bazen de, hani sanki birilerine tepkini vermek veya hissettirmek istercesine . Tabi arkana bakarsın sık sık, gelen var mı diye , hem gitmek istemezsin, hem de inadından vazgeçemezsin . Bazen de başın döner, elinde bir alkol şişesi bir sarhoşu andırırsın, Bir serseri gibi dolaşırsın ortalarda . Keskin bir rüzgar beklersin, yolun ortasında doğru düzgün yürüyemediğin gecelerde, . Vursun istersin yüzüne Yüzüne, ,yüzüne gelen keskin rüzgarların temiz havasını aldıkça burnundan, . Seni götürmesini istersin estiği her yere, nereye gittiğini bilmediğin halde . Dudaklarındaki sevda şarkıları susar, ayrılık şarkılarıyla rüzgara kapılırsın . Kendinde olmadığını düşünürsün bazen, aklından şüphe duyar, başlarsın kendini sorgulamaya . Beklemenin ve beklerken çektiğin acıların hesabını sorarken kendine, akıl almaz hale gelir yaşadıkların . Bir film şeridi gibi geçer gözlerinin önünden, her dakikasını, her saatini, hatta her anını tekrar tekrar yaşarsın acıların . Kararlılık ve Kararsızlık arasında gidip gelirken, geçmişte geçtiğin yollarda yaşadığın, . Güzel günlerin de hayalini kurmadan yapamazsın, anıların vurur başına bir migren gibi * Geleceğe atmak istediğin adımların, bir bir kör çukurlara denk gelmesi ile başlayan hayallerinin, suya düşmesini hazmedemezsin * Umutlarının yıkılmasını, kendi şehrinde meydana gelen, en şiddetli bir deprem olarak nitelendirir, enkazın altından çıkmak bile istemezsin * Kahrolan hayatının içinde bir ceset gibi yaşarken, rüzgarın seni götüreceği yerleri merak bile etmezdin, umutların yıkılmıştır bir kere * Daima ileri gidebileceğin, bir güce ulaşmanın, ne kadar zamanını alacağını bilemiyordun, cesaretini toplamak en büyük hayalindi belki de * * * Ama Nerde, Hayallerin nerde, Sen Nerdeydin / Bir Şehirde mi yada bir şehrin sokaklarında mı / Bir cennetin bahçesinde mi, yoksa / Bir cehennemin sıcaklığında mı? / Aslında rüzgarın götürdüğü boşlukta da olabilirdin / Yada bir yaz sıcaklığının veya bir kış soğunun tam ortasında Aslında HER şiirimin, HER mısrasında sen vardın * * * Ama, SEN, anlamadın…!!! SEN Gidersen, Ardından Gelirim Sanma, Alışır Bu Can Yalnızlığa, BEN de giderim, senin olmadığın, senden uzak, diyarlara Ömrümce yalnız kalırım sanma, yanılırsın zamanla Bir su olur akarım, Kadere inat, Hayata inat, dökülürüm deniz deniz Haydi Git, Şimdi Git Sen gidersen, BEN de giderim, unutma.. Ansızın, Karşıma çıktığında Sana Tutuldum, Gözlerime baktığın Bir anda, Sana vuruldum Şimşekler çaktı Yüreğime, Tutuldum Yağdın Üzerime Sağnak gibi, Sana tutuldum Islandım Sırılsıklam Tutuldum Ayrılığı, iki hecede, Ayrı ayrı Yazarken Vuruldum, Akarken gözlerim Sende Duruldum, Aklım, Aklımı kaybettim Sende Buldum, Şimdi Tek hecede Söylüyorum AŞK, Sana Vuruldum Bırakıp da Gidenlerden Kaçıyorum Fırsat Bulup da Bitirenleri Silip de Geliyorum Yar Hiç Görmediğim, Duymadığım Beyaz Sayfalara Gidiyorum Gelecekte Bir Yar Bekliyor, Biliyorum Gözleri Güzel, Sözleri Özel Bekle Beni, Sana Geliyorum Yaşandı, Bitti Öylece, Anlamadan, Bilmeden Umarsızca Gitti, Sessizce Yolu açık olan yar Yolun Açılmış Oldu Böylece Bir Karış Toprak Buldum Yüreğimin Orta Yerinde Maziyi Gömerek Gidiyorum Mavi bir gül ,dikerken üzerine Son Duamı Ediyorum Bekle Beni Sana Geliyorum Açtım Ellerimi Gökyüzüne Yağan Yağmura İnat Dualar Ediyorum, Haykırırcasına Avuçlarım Sırılsıklam Gözlerimde İse Bir Umut Bekle Beni Yar, Sana Geliyorum Kapattım Gözlerimi, Gelip de Geçenlere, Geçerken, Selamını Kesenlere Kapattım Kapılarımı Yar Kapattım Rüzgar Hangi Şehre, Hangi Şiddetle Eserse Essin Fırtınalar Kopsa da, Bu Yaralı Yüreğimde Ben Yine de Sendeyim, Gelecek de , senin elinle, el ele Gözlerim Gözlerinde Yüreğim İse Sana Emanet Sana Dair Dillenmiş Şarkılarla Geliyorum Sana Geliyorum Yar Umutlar Koydum Adını, Ayrılık Şarkılarının Söylendikçe Dillerde, Sendeyim yar Ardıma baktıkça, Kanıyor, Acıyor, Parça Parça Yüreğim, Acıyan Yaralara İnat Sana Geliyorum Sardığım Yaralarıma, Anılarımı Kattım Şimdi Hepsini atıp, Yatağıma Yattım Sabah Ola Hayrola, Güneş Doğunca Sana Geliyorum Yar Yüreğime Saplanan Geçmişi Söke Söke Çıkartıyorum Yüreğimden Geçmişi, Yırtarcasına Bekle Beni, Ne kadar Acısa da, Yansa da Yüreğim Kan Revan da Olsa Bedenim Sana Geliyorum Seninle Mühürlediğim Kalbimi Ardına Kadar Açıyorum Geleceğe Ait Yüreğimi Şimdi, Sadece Sana Mühürlüyorum . Seninim Evet… Hep Senindim Belkide… Belkide ıslandım yağmurlarında… Dirense de Dilim, Söylemese de Bunu… Yüreğimin, Yavaş ve Sessizce Kulağıma Fısıldayıp… Gözlerimin Dolduğu Bir Akşamda Geldin, Kuru Bir Kalabalıkta… Yüreğimin Fark ettiği Tek Güzel Şeydin Aslında, O Kalabalık Arasında… Şimdi İse, Sevdam Bende, Derinlikler İçersinde, Yüreğim İse Sana Emanet… Öyle bir gel ki Paklan, Ardında kalan Düşüncelerinden Öyle bir sev ki Utansın gökyüzü Denizin ona olan Hasretinden Öyle bir üzül ki Gözlerinde kalmasın Bir tek damla Yaş Öyle bir sevin ki Göz göze Geldiğimizde Yıldıza Dönsün Gözlerin Öyle cümle kur ki Bir şiir tadında olsun O güzel yüreğini anlatan Altın gibi sözleri olsun Öyle bir kız ki Bağır çağır, çat kaşlarını Vur kapıyı git, Ama Dön dolaş gel bana Öyle bir gül ki Bir Gülüşüne Kurban Olayım Öyle bir sevdir ki Gözlerim, Her yerde seni arasın, sevdan Aklıma mıh gibi saplansın Öyle bir gel ki Ne geçmişinden eser Ne geleceğinde Bensiz yarınlar olsun Sadece gel Öyle bir gel ki Herkese Kapattığım Bu Kalbimi Sadece sana açayım Benim İçin Gitmen Veya Kalman Değildi, Önemli Olan… Asıl Önemli Olan… Dürüst, Özünde ve Sözünde Mert Olmandı Aslında… Olsaydın Eğer… Ne Varlığında Değerin, Değerini Yitirecekti… Ne de Yokluğunda, Varlığını Unutacaktı…Bu Kalbim… Her Daim, Yüreğinin Bir Parçası… Gönlüme Tutunarak Ölümsüz Yaşayacaktı… Şimdi Sen Gittin…Diline yalanları dolayarak… Hiç Düşünmeden Gözyaşlarımı Akıtarak… Bir Yerlerde Derinliklerde, Güzel Anılıp Ölümsüz Olmak Varken… SEN İse Yaramı Deştin Ansızın…Çektin Gittin… Aslında…SEN….Kendi Dilinle Ölümü Seçtin… . Ölümsüz sevdim ben seni Kör edecek kadar gözlerimi Ölecek kadar sevdim belkide Ömrümü verecek kadar Öyle sevdim ki Veda edecek kadar dünyaya Koskoca ömrümü Feda edecek Kadar Sevdim O Canım deyip sarıldığın bir ana Muhtaç kalacak kadar sevdim Ne seni silebildim Nede umutlarıma katabildim Ama sevgilim, Ben senden Vazgeçemedim Hiç aklımdan çıkmayan o sözlerini Şarkılarıma kattım öyle sevdim İçime sığdıramadığım seni Yüreğime hapsedecek kadar Delice sevdim seni Delice Sevdim Delice… Ben seni aşkım Ölümsüz sevdim Ömürsüz sevdim sevgilim Sen, olmadığında İçine, sen saplı beynime Bir kurşun sıkacak kadar Çok sevdim seni Ben seni Ölümsüz sevdim Ömürsüz sevdim sevgilim.. Ölümsüz Sevenin olursa bir gün, sakın ha, Yalvartma Sevmişsen sende, üzme, uzatma mesafeleri İçinden Birşey Gelmiyorsa Net Ol, Söyle Gerçekleri Ne olursa olsun susma…oyalama, ne kendini ne kendisini Hecelerin, sınırlı kalmasın dudaklarında, birleştir kelimelere Güzel cümleler inşa et, Üzmeden, sırala dizelerini Kırmadan Kırılmadan İzah et kendini…Anlat ona içindeki seni… Eminim anlayacaktır hem seni hem kendisini Buz gibi bir gecenin esen rüzgarlarında Öylesine üşürken yüreğim Bir çare arardım, içimde kaybolan sıcaklığa Gerçek olmasını istediğim rüyalarıma dalar Sımsıcak bir yuvanın hayalini kurardım Erkek çocukları babasını taklit ederken Kız çocukları ise annesinin rujlarını sürerdi Bazen de Bahçedeki asmalı çardağın altında Eşimin getirdiği çayı yudumlardım Otururken asmalı çardağın altında Gözlerim Kiremit rengindeki çatıya dalardı Evin rengi gözüme çarpar, çatıyla bağdaştırırdım Hemen renk seçimine başlar, En sevdiğim renkle ilk adımı atardım Maviyi gözümde canlandırır ve evin Maviye bulanmış halini hayal ederdim Bahçenin korkuluklarını da unutmazdım Önce sağlam olmasına dikkat eder ve, Daha sonra onları maviye uygun bir renge boyardım Bahçe duvarlarına yakın yerlere bir şeyler dikmek Buda hayallerim içinde olan bir şeydi ve işe başlardım Aralıklı olarak bir ağaç bir gül şeklinde dikimler yapardım Ağaçlarda ise yoğunluk çam ağaçlarına verirdim Sabahları ailem ile birlikte kahvaltı ederken diktiğim ağaçlara bakmak Benim en çok keyif aldığım anlar olurdu Ve eşimden tebrikleri alır gururlanırdım Akşam olduğunda ise bir ikaz gelirdi kulaklara Haydi bakalım yemek hazır herkes sofraya sözleri Eşimin o bal dudaklarından çıkar ve bir bal keyfi ile Sofraya otururduk, daha yemekte ne var diye sormadan Önüme bir tas çorba konu Afiyet olsun sözcükleri kulağıma çarpardı Çorbam biter ve ikinci bir yemek için hanımın gözlerine bakacakken Önümde ikinci bir yemeği görür sevinirdin, zamanlaması ve ilgisi Beni çok mutlu eder ve hiç sofradan kalkmak istemezdim. Yemekler biter fakat sofrada oturmaya devam ederdik Yemeğin yerini tatlı bir sohbet alır çocuklar ile şakalaşırdık Daha sonra Herkes yerini bilir şeklinde Çocuklar ders başına, hanım mutfağa ben ise Tv Başına geçerdim Hanım bulaşığını bitirir yanıma gelir, arada çocuklara bakmamı isterdi Bana tv başından kalkmak ne kadar zor gelse hiç sesimi çıkarmaz Doğruca çocukların odasına gidip bir göz atardım bir şeyler söyler gelirdim. Sonra hanım meyve getirir bende kuru yemişleri tabaklara koyardım Tv karşısında dizileri izlerken keyifle oturur meyvemizi yerdik Tabi çocukları unutmazdık, anneleri bizden önce onlara götürmüştür bile Uyku sati gelmiştir, çocuklar yatmış, hanım bana seslenip hadi canım yatağa Sözleri kulağıma yansırdı. Ben biraz üşenerek biraz burada yatayım der fakat, İkna edemezdim, Pijamalarımı giyer doğru yatağa giderdim..Ve Uyurdum.. Ve Saatin Zili Delicesine Çaldı…Susmak Bilmedi… O Sıcacık Yatağımdan Uyandım… Uyandığıma Pişman Oldum.. Oturdum Ağladım… Her Yer Boş… Buz Gibi… Soğuk… Issız… Ben İse Sus Pus… Faili bir adam gezer bu şehirde Elleri boş, ceplerinde resimler Aklındaki isyanları, bitirmemiş bir adam Yüreği kan, sözleri çelikten bir adam Gözlerini maviden, Sözlerini Kaleminden, Ellerini ise, kırılmış bir ağacın dalından almış bir adam Kalbi her daim atan yaşayan, Kanlı Canlı, bir insan Öyle bir yaşar ki..Yaşarken ağlayan bir adam Bir adam gezer bu caddelerde Seslenmeye gelmez, çatık kaşları Ayrılığı kendinden bilen, Aklı sıra her gün düşünen bir adam Sözleri Çelikten, buz gibi Sevdası Yüreğinden Ayrılığı gurundan, gidişi inadından bir adam Hasretini belli etmeyen, konuşmayan dilsiz, Doğuştan Masmavi bir adam Bir adam gezer bu sokaklarda Almış eline yüreğini, gezen bir adam Sırıl sıklam ıslanmış sevdasından Asla kurumak istemeyen bir adam Faili bir adam bu, isimsiz, kimliksiz Adını Soramayız, söylemez konuşmaz Öyle bir adam ki, ağzını bıçak açmaz Onun Şehrinde çiçek açmaz, çiçek solmaz Gizemli bir adam bu , kendi kendine ağlayan Gözleri dolmuş, pınarları kurumuş bir adam, Yağmurları kan kırmızı, elleri nasırlaşmış Sevdasını yaza yaza bitiremeyen bir adam Üşümüş bir adam bu, ama asla belli etmeyen Ne kadar üşüse de, soğuktan buz tutsa da elleri Sevdasıyla ısınmasını bilen bir adam öyle bir adam ki, hiç bir kimseye ihtiyaç duymayan Her gün Ağlayan, ama belli etmeyen Kederini hüznünü, damarlarında yürüten, bir adam Her ağladığında çevresine gülücükler saçan, Ağlarken hayatını yaşayan, ender bir adam İçi titreyen, Tüyleri diken diken olmuş Her şeyden şühpe duyan, alışamayan, bir adam Hayatı, kaderi, insanları, yalan bilen bir insan İçine dert olmuş sevdası, asla çıkaramayan bir adam Yüreğim bir alev çemberinde, Cümlelerim ise kızgın ve saldırgan, Etrafı ateşle sarılmış bir akrep gibi, Kendime kızıyor, kendime söyleniyorum. Zat-ı muhterem sevgine dillenemiyorum, İçimdeki öfkemi anlatamıyorum, Patlamaya hazır bir volkan gibi , Kendime Kızıyor, Kendime Söyleniyorum. Nefsimi deniyorum sanki, bir oyunmuş gibi, Sen bilme duyma,Susmayı seçiyorum, Alevlerin ortasında kalan akrep gibi, Kendime kızıyor, kendime söyleniyorum. Sana,bana kar etmez bu hicran Susuyor sadece bu dilsiz yüreğim, Terkini bozma değmez buna, Kendime kızıyor, kendime söyleniyorum. Sarmala beni, Mecnun et kendine, Gel etme Leylam Sana zarar etmem, Elim uzanamaz ise çehrene, Kendime kızar, kendime söylenirim Tekrar gelsem bu dünyaya, Gönlüne Tay düşerim senin Cehennem kılma bu dÜnyayı bana Kendimi Yakar, Öyle Giderim. . Sana Sunduğum Güzelliklerin, Çirkinliklerinde Battın Sen… Sen Öyle Bir Gemiydin ki, Tertemiz Okyanuslarda Seyir Etmek Yerine… Batmayı Tercih Ettin, En Kirli Denizlerin, Derinliklerine… Çırpınırken Derinliklerde, Can Simitsiz Kaldın Şimdi Süresizce… Şimdi Artık Kayıp Bir Gemisin…Okyanusların Derinliklerinde… Kaybetmek Vazgeçmek Değildir Aslında Vazgeçmek Kaybetmektir Asıl Konu Kaybettikçe Kazanmayı Öğenmek Kazandıkça Geçmişe Bakıp Gülmektir Güldükçe Mutlu Olmak Demek Geçmişten Ders Almak Demektir Ders Almak Öğrenmek Demek Öğrendikçe Mantıklı Düşünebilmektir Demektir Mantıklı Düşündükçe Doğru Adımlar Atmak Demek Doğru Adımlar Attıkça Bin Kilometrelik.Yolun Bile 1 Adım İle Başladığını Anlamak Demektir. Aslında Kaybetmek Bir Yok Oluş Değil Geleceğe Attığın Bir Adım Demektir Önemli Olan Kazanırken Kaybettiklerinden Ders Çıkarabilmek Kaybederken de Kazanabileceğini Düşünebilmektir Kısacası Kaybetmek Kazanmak Demektir… Kazandıkça Başa Dönüp Bu Şiiri Baştan Okumak Demektir Hani kalbim atar ya seni gördüğüm anlarda işte o zaman Göz yaşlarım akar dolu dolu Islanır yanaklarım pembeleşir yavaşça Kapanır gözlerim dayanamaz göz kapaklarına Adımlarım değişir yürürken kaldırım kenarlarında Gözlerim kısık görmez, aklım ise bir karış havada Ben seni canım, ne zaman görsem böyleyim işte Heyecandan titreyen yüreğimle seninleyim Öylece Bazen de şaşkın olurum, bakıp dururken etrafıma Tüm cesaretimi toplar başımı dikerdim semalara Seni göreceğim anı beklerdim içimdeki heyecanla Gözlerine bakmak ve görmek istediğim zamanlarda Zavallı ayaklarım çok çekerdi benden, kızardı bazen Ağrımaya başlardı, sızlatırdı dizlerimi yorgunluğundan Bir o yana bir bu yana çekiştirilmekten usanmışlardı Ne çare ki dillenemezdi, ben ise farkında bile varmazdım Şöyle eve girip de ayaklarımı uzattığım anda anlardım Yürek sıcaklığında, anlayamadığım yorgunluğumu Hiç pes etmeden yollarını gözlerken ben senin Aklıma getirdiğim hayallerin ile avuturdum kendimi Bu nasıl bir sevgi anlayamadığım, hayretle baktığım Ne gözlerimi kapadığımda hayalin giderdi gözlerimden Ne de uykuya daldığım zamanlarda çıkardın hayallerimden Bir çivi gibi saplanıp vurmuştun yüreğimden Artık içimdeydin, çıkartamadığım tatlı bir duyguydun Belki, sen de seviyordun, ama ben bilmiyordum Ne sen tarif edebiliyordun, ne de ben söyleyebiliyordum Gözlerimi kapatıp sadece kaldırımları düşünüyordum Kiminin Alnına Yazılır, İyi veya Kötü, Adı, Alın Yazısı Veya Kader Olur… Kalır Akıllarda… Kiminin İse, Sevgiyle,, Sevgi Dolu Yüreklere yazılır. Yazdıklarımızın Gönlümüze Yansıyıp, Anlımıza Yazılması Gibi… Sevgiye dair Ne Varsa… Gönüllerde Taht Kuran Sevda Masalı Misali.. Akıllarda Kalır… Asla Unutulmayan Tadı Her zaman Damaklarda Kalmış, Ve Hiç Sönmeyen Yangınların Rengine Bürünmüş Bir Aşk Ateşi Misali… Gidersem bu şehirden Sessizce… İnadına gideceğim uzaklara ardıma bakmadan… Kimsenin bilmediği ve asla göremeyeceği… Uzun bir yolculuğa çıkacağım sen bilmeden… Yollara düşeceğim, inadına… Kaçacağım adeta bu kanlı şehirden… Yangını büyümüş bir orman gibi… Yanacağım belki de sen duymadan…. Yanacak belki yüreğim gibi cayır cayır… Bir cehennemin sıcaklığında kalacağım, inadına… Atacağım terlerimi soğuk soğuk… Ateşlere gideceğim, inadına…. Bu şehir kör oldu artık görmez beni… Buz gibi sokakları üşütür ısıtmaz… Kirlenmiş sokakları, kan kırmızı caddeleri…. Sarmaz beni, ağlatır, gideceğim inadına… Gerekirse gözlerimden nefret edeceğim… Damlattığı her bir Damla İçin kızacağım belki… Küseceğim onlara bir düşman gibi… Ağlamayacaklar inadına… İnadına ağlamayacağım… Gözlerim dost, Yüreğime ise Yoldaşım olacak… Alacağım yüreğimi düşeceğim yollara… Gideceğim bu şehirden Sen bilmeden Duymadan İnadına.. Bir sigara yak hadi. çek içine derincesine Elveda ile süslenmiş yarınların dünündeyim Her bitişin ardından gelen hüzünlerden sonra Ertesi günü, gelecek olan ayrılığın hayalindeyim Bugün en büyük dostum oldu sigara Yarın kimler gönlüme dost olur bilmiyorum Dünlere baktığımda sadece sen vardın hayatımda Şimdi ise Başka umutlara yelken açıyorum. Kimi zaman kin ve nefret, yada isimsiz bir masaldı Yoksa senin yokluğunda gelen bir çaresizlik mi Belki de ufuklara süzülen, ve ardından aranan Kimliksiz Bir umut yolcuğu, Yada bekleyişti Ne kadar bekler ki bir insan bu yolsuzluk ta Kaç Mesafe gidebilir ki Sensizlik kervanında Ne kadar Yaşar ki bu vurdum duymaz hayatta Bilemezsin..sen Yaşamadığın bir dünyada Benim dünyam bu, ben yaşar ben bilirim. Senin dünyanda ise, sen başlar sen bitirirsin Biten her güzel sevdanın ardından gelen kabusun Rüzgar gibi gidişini de unutma, kalmaz içimde bilirsin Şunu da bil ki, Bendeyken sana esen rüzgar Şimdi ise senin özlediğin zamanlarda bana esiyor Bu Ayrılığın sonunda gönlünü rüzgara bırakan bu aşık Teslim oldu lodoslara, pusulasız bir sevda diyarında Takvimlerden izin silinmiş, işaretler yok artık Aylar ise susmuş. Yılları bekliyor Yıllar ise geçtikçe, aylarına küsüyor, aylarına esiyor Fakat ne olursa olsun Bir sana esemiyor. İçimdeki Rüzgar Senmiydin usulca yüreğimi acıtan Neydi öyle canımı cayır cayır yakan Akan kanımı, damarlarımda donduran Senmiydin haince beni aldatan Hey Sen, Söyle, Hala Seviyormusun Biliyorum, Seviyorsundur hemde çok Yüreğimdesin, gönlümdesin diyeceksin Hatta senin için ölürüm biterim diyeceksin Sen neydin öyle, ansızın gözlerimi karartan Güneş açan yüzümü zindanlara kapatan 1 Kuruşluk aklımı ellere harcatan Senmiydin, Konuştukça dibine kadar batan Ama Sen, Asla Utanmayacaksın, Uslanmayacaksın da Zamanla Kahrolacaksın Bahar açan gözlerimde, kışları yaşatan, Seviyorum diyerek, her gün kandıran Yakaladığımda ise , yüzsüzce kendini aklayan Bir kağıt gibi buruşturup, bir kenara atan Çünkü Sen Senmiydin söyle Her aynaya baktığımda, kendime ağlatan Çok özlediğim uykularımı usulca unutturan Güller açan yüreğimi acılarla tanıştıran Senmiydin Oysa, Çok sevmiştim, Ne yüreğime sığdırabildim bendeki seni Ne de kıyabildim, acıyan yüzüne, yüreğine Sadece sevdim, delice, utanmadan, çekinmeden Sevdim evet, Yüreğime sığdıramadığım sana, hep güvendim Sensiz kaldığım her an oturup sensizliğine ağladım Tüm yalanlarına inandım, kandım, Sadece ben, sevdin sandım Ben sendeyken, sen neredeydin Hangi şehirde saklıydın, söyle Sevgi dolu bir insanın sol tarafındamı Haince vuran bir insanın aklında mı Bir Ben Bulamayacaksın.. Al Bedenimi, Bırak Ruhumu Azat et yaralı gönlümü, hakim bey Yüreğim sızlar, sevdama emanet Yaşasın Ömrünce, özgürce Bırak gitsin Hakim bey Yüreğimin yeri, bedenim değilse Ödetme bedeli hakim bey Aç pencereyi ardına kadar Uçup gitsin bu güvercin O yerini bilir, hakim bey Kendimi dinliyorum gecenin sessizliğinde İnfazı beklıyorum ruhsuz bedenimde İçim acıyor nedensiz gidişlerle Özgür kalsam da yaşayamam Hakim bey Günahlar benim, Cansız Bedenim Senin, Acılar Bizim Borcumuzdur Hakim bey Özgür olup yarım yaşamaktansa Vur boynuma al canımı cellat bey Bir yanım eksik, bir yanım tahriş Azrail dayandı Kapıma, Çal Kapımı Cellet Bey Damla damla düşüyorum üzerine Yavaş ve sessizde sezerek gelircesine Uzaktan bakar uzaktan gözlerdim seni Şimdi ise damla damla geliyorum sevgilim Bekle beni yağmurun düştüğü ilk yerde Nokta nokta hedeflemişim seni İlk damlam anlına ikincisi ise sol yanına damla damla düşüyorum üzerine Süzüyorum seni başından aşağıya Kaşlarının arasından geçerek Dudaklarına akıyorum ıslak ıslak Tadına koşuyorum ey güzel yürek Ne benim kadar seni Seven çıkardı Bu dünyada Yokluğunda cehennemi bile Kendine yuva bilen Ne de senin kadar bana katlanabilen Yokluğumda mas mavi denizlere atlamak isteyen Öyle bir parça olmuştuk ki işte böyle bir şeydi, off ki Ne Off Ömre feda sevdan ve sevdam Bir bedenin sağ ve sol yanı gibiydi iki yürek şimdi nerde, hangi ellerde Hiç düşündün mü sevgilim Hiç geldi mi aklına Oysa ne kadar hızlı başlamıştık bir zamanlar Bir anda, bir bakışımıza, vurulurken biz Şimdi ise sırtımızı döndük ansızın Hızlı sevmenin kurbanıyız belki de Kim bilir Belki de tanıyamamış olmak En büyük eksikliğimizdi Defterimize yazdırdığımız En büyük günahımızdı belki de Ama ne olursa olsun Severek Yaşadıklarımız En büyük şahidimizdi sevdamızın Geleceğin teminatıydı aslında güzel anılarımız Daima aklımızda kalsa da yaşanan güzellikler Sarsa da beynimizi yaşanmışlar Seni güzel hatırlayacağım sevgilim Seni ve sensizliği, hiç unutmadan Taşıyacağım seni, sen olmasan da yanımda Şimdi ise seni seviyorum demek vardı aslında Diyemiyorum, işte bunu yapamıyorum sevgilim Neden, niçin, nasıl diye sakın sorma Çünkü geleceğime ihanet edemem geçmişim Geleceğe dair planlar yaparken biz Şimdi ise geçmişimle konuşuyorum yalnız Sevgilim demek varken şu anda Şimdi ise Geçmişim olarak anıyorum seni Sakın ha üzülme, ağlama sevgilim Bunu ben değil sen istedin be geçmişim Şimdi Varmışım gibi, gül, oyna, dans et Dim dik dur bu acımasız hayatta Ne kederlere yenik düş ne de acılara Kadere inat, sevdana inat, ömre inat Sımsıkı dur Bir zamanlar deli gibi sevdiğin Bu sevdanı Güzel hatırla sevgilim, . Bir ah sürdüm dudaklarıma Gülen gözlerini gördüğün bir anda Ansızın yüreğime düşen sevdan Her an aklımın aydınlıklarında Her şey bir başka sevgilim Yanımda olduğun zamanlarda Yokluğunda ise bir nefret gözlerim Dilimde ise sana sevda sözlerim Ey sevgili düşünme, gel Gel yüreğimin sen kokan odalarına Ben sana vuruldum, aşığım, Hasret kokan teninin sıcaklığına Gülen gözlerim seninle güler, bilirmisin Senin gözlerin benimle güzel, Aynaya baktığında görebilirmisin Yüreğim ise sensiz kalırsa ne olur Bilebilirmisin.. Bilirmisin yanlızlığı, sensiz geçen zamanları Sen olmadığında kahrettiğim o acımasız yılları Sevgim ise evrenin en derin boşluğunda şimdi Olsan da olmsan da yanımda Ben yine de seninim sevgili Seninim gülen gözlüm, tatlı sözlüm Her daim yüreğimde taşıdığım, ince sızım Güzel huylum, nazlı çiçeğim, son sevdam Gel gözleri gülen, gözlerim seninle güler Gel, Düşürme yağmurları, süzülmüş bedenime Koparma fırtıları, yüreğimin derinliklerin de Gel, üşenme sevgilim, içine sen saplı yüreğime Gel, gözleri güzel, gönlü özel, gülen gözlüm Gel Gülen Gözlüm Gel Söz Verdiklerime Gittim..Hesapsızca… Her Ne Kadar Sana Söylemesem de Giderken… Gittim İşte, Ardıma Bakmadan Sessizce… Ne Ara, Ne Sor Artık Gittim Ben Sebepsizce… Senin Sebepsiz Gördüğün Bu Gidiş… Benden, Sana Doğru Esen, Rüzgarın Nefretiydi… Kopmadan, Bana Yaşattığın Sendeki İpeksi Görünüşler… Bende İse Bir Kabusu Andıran Çığlıklardı… Gördüm Seni, Büyüyen ve Küçülen Gözlerinde… Her Anlatışının ardından Gelen Yalan Sözlerinde… Gittim işte… Gittim…Senden… Şerefsizce Yüreğimi Parçalayan Yaralı Yüreğimle… Gözlerime Bakarken Söylediğin Sevgi sözleri… Her Arkamı döndüğümdeki Gizli İhanetlerin… Ne Bir Selam Ne Bir Sabır Bıraktı Bende… Gittim Ulan… Gittim işte… Şerefinle Kal Dilediğince… Gökyüzü Şahit Oldu Gözlerimin Sağnaklarına… Bilirsin Tek Düşen Damla Habericisidir Sağnakların… Sen İlkini Görmedin Ki, Sağnaklardan Haberin Olsun… Nerden Bileceksin ki…Ağladım Günlerce Gözlerin Dolsun… Haince Planlar, Günü Birlik Sevdalar, Tek Gecelik Aşklar… Seni Anlatmaya Yetti…Soran Olursa Seni, Tarif Ettim Gitti.. Mecalimi, Güvenimi, Sevdamı, Aşkımı, Sendeki O Yüreğimi… Soran Olursa Eğer, Söke Söke Aldım Bitti.. Şerefle Beraber Yakaladığım Şerefsizliğini… Fark edince, Kalabalık İçersinde Dolaştın mı Sessizce… Ellerin Bilmediğim Elleri Tutar Sanki… Hissettin mi Bildiğimi.. Gittim İşte…Gittim… Kalbim Sığmaz Oldu Göğsüme… Duygularım Ağır Gelir Bedenime Taşıyamam… Boğazımda Sözlerim Düğümlenir, Konuşamam…. Yutkunurum Kelimeleri, Nefesim Kesilir… Aklımı Yitirmişim Sanki…Bir Türlü Anlatamam… Anlatamadım…Konuşamadım… Gittim… Gittim İşte…Sessizce… Gittim… Bugün gerçek bir ayrılığın ilk günü sevgilim Şu anda tüm saatler yedi çeyrek Tarih ise, 6 Kasım 2012 Salı Sabah saatleri, ve ben yalnızım En çok yakan, saatlerde vurdu beni, Ayrılık Hiç beklemediğim bir anda, ansızın Her zaman kazandığım bir zamanda Sabah saatlerinde geldi bana, buz gibi Bu ayrılığın, en kötü yanı ne biliyormusun Kal desem yüreğimde, kalacak yerin yok Git desem sana, diyebilecek gücüm yok Gelsem desem sana, sıcak bir yürek yok İşte böyle bir ayrılık bizimkisi, Başladığı gibi ansızın gelen Geldiği gibi de, giden Bir kalemde biten, bir ayrılık şarkısı bu Yüreğimizde, bir deprem etkisi yaratan Acıyan yaraları, kanattıkça kanatan bir şey Hiç yoktan var olup, inşa edilen sanki Dönüş yolu olmayan, kapkara bir şey işte Bir şiirle başlayan bu sevdamıza Sen ve benle devam ederken biz Gerçek bir yaşamda renk katmıştık Şimdi ise, gömülecek bir yer arıyoruz Şimdi ise, sen gittin, ardına bakarak Ben kaldım, yapayalnız, ağlayarak Şimdi, ben de gidiyorum, anılarımızı alıp Gözyaşlarımı ise saklayarak ______________________Gidiyorum… Bazen çıkarsın bir yolcuğa, Öyle bir hazırlanırsın ki, Hiç dönmemek üzere, Sırtında sırt çantası, cebinde cüzdanın. Alabildiğince her şeyini yanında istersin, Geride hiçbir şey bırakmamak üzere, Kapıdan daha çıkmadan, Tek tek kontrol edersin eksiklerini, Duvarda neyin varsa aşılmıiş, Kırar parçalarsın büyük bir öfkeyle. Bir bir karıştırırsın resimlerini, Eskiye dair ne varsa çıkarır yakarsın. Küllerini bile temizler atarsın, Kapıdan çıkıp bahçeye bakarsın. Sonra birde Ayrıldığın semaya, İçin acır parçalanırısın Mecbursundur artık gideceksindir, Bunu adın gibi biliyorsundur İçin parça parçadır yürüyemezsin Yürümemek için otobüsü beklersin Emin olmak için son bir kez de olsa, Ardına bakarsın gözlerin kısık bir şekilde. Biraz Beklersin, kısa bir hayale dalarsın, Yüreğin dağlanır. Kor gibi. Yaşadıkların bir film şeridi gibi, Aklında sıralanır, Bitmek bilmez. Donup kalırsın, yorulursun ayakta durmaktan. Oturursun bir köşeye seyredersin. Gözlerinden yaş gelir ağlarsın, Kapıdan çıkarken ki o net tavrın, Yüzünü hüzne bırakır, üzülürsün, Gitmek istemezsin, donup kalırsın. Rüya gibi gelir sana anlayamazsın, Yüreğin ve otobüs arasında kalıverirsin. Biri etten diğer ise çelikten yapılma, Kazaya kurban gitmiş ceset gibi kalırsın ortada. Bir an öldüğünü düşünürsün bu kazada, Kendini öyle bir sıkmışındır ki, Bedeninin hiç bir noktasını hissedemezsin, Derken, bir korna sesi, Otobüs gelmiştir artık, Uyanırsın kabus diye nitelendirdiğin Bu Rüyadan… Aslında farkında değilsindir, Asıl kabus bundan sonra başlayacaktır. Otobüsten inersin, terlemişindir, Sırtın kaşınır, sıkılmışındır yüzün buruşmuş. Nerye gideceğini bilemezssin, Plansız bir yolculuktur bu. Ve ilk defa kendi başına karar vermenin, Yollarını ararsın, düşünürsün, Aklın ermez. Kendine bir yer bulup oturursun, Kalacak bir yer ararsın kendine. Geride bir şey bırakmadığından eminsindir, Öyle eminsindir ki, sanki öfkenden gurur duymuşundur. Geride ne kaldı ki dersin, İçinden bir ses ileriye bakmanı söylüyordur. Alırsın bir gazete, Ayrılık sayfalarına bakarsın. Yazılanların hepsi içindeki sesten yanadır. Daima ileri, ardına baktıkça ilerleyemezsin der. Aslında içindeki ses öyle bir öfkelidir ki, Öfkesinden kendi sesini bile duyamaz hale gelmiştir. Biraz kendine geldiğinde, içindeki ses değişir, Önce bir suskunluk alır düşünür. Hiçbir şey bırakmadığını düşündüğün anda, Geride Bıraktığın ve Bırakmadıkların aklına gelir. Aslında ayrılırken yanında aldıklarından, Daha fazlasını bırakmışındır. Yanına aldıkların sana bir hiçmiş gibi gelir. Öfkeni yenip farkına varmamışındır. Yanında aldıklarından daha önemli olan tek sey, Senin hayatındır, Evet, hayatını bırakmışındır. Yolculuğa çıkarken, yanına alamadığın, Tek bir şey kalmıştır. Yüreğin… Önemli Bir Karar vermek istediğinizde… İşte O zaman 2 Kez Düşünün… Birincisi Kendiniz… İkincisi Onun İçin… İki kez de o düşünse… Dört dörtlük Karar verirmiş olursunuz… Yine de olmuyorsa… Kararlarınız yine doğrudur demektir… İş işten geçmiştir…Bazen… Yeter ki Niyetinizde olsun… Tekrar işbaşı yapmak zor değildir… . Sahte Sevdaların… Önce Heykeli Dikilir… Sonra Gönderilir… Gerçek Sevdaların İse… Ne Heykel Dikilir… Ne de Gönderilir… Sadece… Yürekler Konur… Ölümüne Sevilir… Gecenin en iyi vurduğu yerden Bir Karanlık seçtim kendime Yıldızların en güzel gözüktüğü yere Baka kaldım Tüm suretimle ay yüzlüm yıldız gözlüm yüzüm mazlum Gönlüm sensiz kaldı Gel bekletme,ince yüreklim Sözlerim dilsiz cennetim sevapsız kaldı Nice tazeyken duygularımız Gel bekletme Solmadan bu aşk ateşi Köreltme duygularımı gel bekletme Gönlüme ay düştü sanki Göklere küser oldum Başım eğik yüzüm asık Gel bekletme Günlerimizin sayılı olduğu Cenneti cehennemi ayıramadığımız bu dünyada beni ele yar etme gel bekletme Nice aşk usanır Soğur sevginin inceliklerinden usanmadan aşk, gel bekletme Kimi aşık unutur unutur sevginin anlamını unutmadan aşık, gel bekletme bir damla göz yaşınla hayata kalırken ben sana sevda türküsünü kim söyler benden başka Nice yolculuklar gördüm, dönüşü olmayan Gel bekletme, ömrümü zehretme Çıkma yola bu kara sevda yolunda yıllar yaşlı, yollar taşlı, gel bekletme Hayallerimle yaşarken sen Kim açar sana düş bahçesini, benden başka Uykusuz kalırken ben, kahretme Dert etme kendine, dokunma içinden gelene Bırak gelen gelsin, misafir et gönül şerbetine senin derdine sefadır senden gelene Gel bekletme, zoruma gider benden gayrı türküler söyletme kendine, gel bekletme aşıkken sana bu sevda narında etme, bu sevda narını mahvetme GEL Bekletme Düşmüşüm bir sevda narına Cehennem kuyusuna düşer gibi Ateşinde yanıyor sanki bu gönlüm İçine düşmekten korkar gibi Sevmeyi özledim dert oldu içime Uzun yıllar ağır geçti gönlümde Anlayamadığım gizli sevdalar ile Yalnızlık çökmüştü yüreğime Serin bir akşam üstü Güneş susmuş hava serinlemiş Çökmüşüm bir balkon köşesine Yıldızları seyreder oldum Hep içlerinden bir tanesinin Sen olduğunu düşünürken ben Burkulurdu yüreğim Toprak ve Gökyüzü arasında * Geçen gün derdimi sormuştun * Bugün anlatayım dedim * Aslında şöyle - Hep Tektim.. - Hep Yalnızdım.. - Sadece, ansızın - Bir umuda kapıldım * Ya şimdi? - Zamanla - Ayrılık çaldı kapımızı - Ve Yine Tekim - Ve Yine Yalnızım - Umutlarımı sorarsan - Onlar Benden daha yalnız şimdi * Ya anıların? - Geçmiş her ne kadar - Hüzünlendirse de yüreğimi - Bu özlem her zaman vardır içimde - Atamadığım, bir köşede sakladığım * Keşkelerin oldu mu? - Keşke doğduğumuz gibi kalabilsek - İlk gün ki gibi saf ve temiz - Ağlasak Bile, tertemiz..kedersiz * Bundan sonra ne yapacaksın? - Bir çok insanın yapmak istediği bir şey - Yaşamak - Bazı insanlarında yaşarken - Dibine kadar battığı bişi işte - Ayakta kalmak, onur ve gurur ile - Yaşamak, * Bitimi şimdi derdin? -Biter mi… Buldum, dertlerimi düşüncelerimi Her gece aklıma gelen suallerimi Aradığım hasretimi özlemimi Buldum ben, sensizliğin üzerime düşen, ÖFKESİNİ… Sende Gördüm ben, ahıma ah ettiğim günleri ilk görüş anında gözüme gözüken hoş gözleri Sende buldum ben, SAHTE gülüşleri Buldum, sendeki SON hecedeki, SON geceyi.. Sende gördüm ben Haince, marifet sanıp YALAN gidişleri Sende gördüm arkasına bakmadan gidenleri Sende Buldum RUHSUZ gönülleri Bende kaldı, kanlar içinde yüreğim, Süzüldü ulan yüzüm, ÖZÜM aynada kaldı Ne sevgim kaldı ne duygum, AL senin olsun Bu dünya senin gibi Sıfatsıza kaldı… Al doldur şimdi yüreğine dilediğince Ne aşk bırak, nede sevda bırak gönüllerde Çal, çalabildiğince, yalani masum gülüşünle Sen çal, sen oyna şimdi, Gölgende kalan, Mariferlerinle… Simdi SUS…ve DİNLE.. Sen, Masada Bıraktığım, Bir Kupa Kızı Kadarsın Bugün ben kaybederim, uçarsın elimden… Yarın Başkası çeker, tutarsın elinden Masadan masaya, uçarsın GİZLİDEN… Şimdi SUSMA… Konuş… BULDUM, Ben Senin Olmadığın Bir Dünyada MUTLU Olduğum Günleri… Şimdi sen ARA sen BUL.. O Kaybettiğin GÜZEL Günleri… Sessizliğine bürünen gecenin mateminde Bir Çığ Düştü Bedenime ezercesine Sıcak bir, Yaz gecesi eşliğinde Bir kuşku düştü sanki yüreğime Beni yok sayın bu gece her akşamın aksine.. Yaralı yüreğim ile birlikte, aldım elime hayalini Gidiyorum ben, düşler alemine Dur desende duymam, dalmışım en derinlere Gözlerim bakar, ama görmez Dudaklarım depreşir, fakat konuşmaz Sormayın bana, Gönlüm parça parça Dilim seyrek,, anlatamaz Gelmeyin bu gece üzerime İçim efkar dolmuş yüreğim sır Anlatamam, konuşamam Kırarım bu gece, üzerime geldikçe Ciğerlerime dolan sigara dumanı Geceyi de kapladı, sislere boğuldu bu gece Nefes alışım değişti, Kesilir Gibiyim Gelmeyin üzerime, kırarım bu gece Adını sensizlik koyduğum bu sesizlikte İçimi Ürpertir sessizlik, diken diken Avuçlarımda kalmış Yüreğin Gelmeyin üzerime, kırarım bu gece Sensizliğin masalını yazıyorum Bu gece Bir yanda Gök, Bir yanda, Deniz Renkler Simsiyah, Hava sıcak, Aylardan Ağustos Bir Yanda Dağlar, Bir Yanda Taşlar Düşüncelerim tahriş, zerre zerre Bir yanda sen, Bir yanda ben Çıkartamıyorum aklımdan, Kazınmış Bir yanda YüreğiN, Bir Yanda YüreğiM Sana Baktığımda, senden Alamadığım Gözlerim Her Baktığımda Yüreğime Düşen Sevda Ateşin Ateşini Yakmaya Çalışan Sevda Sözlerim Bir yanda gözlerim, Bir Yanda Sözlerin Adını Mavi Koydum Bu Sevdanın Denizlerin renginde, uzak, ulaşılması zor Bir kırmızının detayında saklanan Bir Yanda Mavi, Bir Yanda Kırmızı Ellerin ellerimde, Gönlüm Yüreğine Aşık Sevdam tavan yapmış, Nehir misali Sana Akan Bir kuş misali..kırık dallarıma konan Bir Yanda Sevdam, Bir Yanda Sevdan Bir vurgundan çıkmış Yürekler Kanadı kırılmış güvercin, suskun bir adam Delicesine aşık iki yürek, Bir yanda sen, Bir yanda Ayrılık Uzaklar almış adını Ayrılığın , Mesafeleri sevdasıyla kısaltan iki yürek Ayrılığı yenen, inadına bir sevda… Bir Yanda Hasret Bir yanda Kokun Bir Yanda Gözlerim, Bir yanda sözlerin Bir Yanda Mavi, Bir Yanda Kırmızı Bir Yanda Sevdam, Bir Yanda Ben Bir yanda sen, Bir yanda Ayrılık Bir Yanda Hasret, Bir yanda kokun Bir yanda Kader, Bir Yanda…Off Birer Sevgiliyiz Huzur ve Mutluluktur … 3 Güne Sığdırabildiğimiz…. Aslında Bunlar… En Büyük Heyecandır… Bir Ömre Sığdırmak İstediğimiz… Her An Yaşamak İstediğimiz… Sevinçtir Belki de… Gözyaşlarımıza… Sebebiyet Verdiğimiz… Şimdi İse Birer Sevgiliyiz,.. Bir Birimize Kenetlendiğimiz… Bir Masalsın Sen Bir masalsın sen Gerçeğinden uzak Sadece dillerde gezen Bir tuzaksın sen Yasaksın sen Doğru olana Yanmışsın sen Gönlü Olana Kendini anlatamazsın Savunamazsın hiç bir zaman Dilin varmaz konuşamazsın Çünkü bir masalsın sen Her yiğidin gönlünde varsın sen İçine düştüğü gibi anlatılan Bir masalsın her yiğidin dilinde Gizemi Asla Bilinmeyen Kimi zaman aşksın sen Gezersin dilden dile Kimi ağlatır kimi aldatır Anlatırken Konuşamazsın Çünkü bir masalsın sen Zaman olur ayrılık olursun Dönüşü Olmayan sevdalarda anlatılan Bazen de oturur güldürürsün Dönecek diye avutturulan Olur olmaz dalma her bir sıcaklığa Yanarsın anlamazsın bir anda Hani bir yara açılır ya vücudunda Acısı sonradan çıkar gelir aklına Aklın gider sözlerine, takılırsın Gözün kalır Gözlerinde baka kalırsın Dalma gözlerinin rengine, kanma Bilemezsin sana nasıl baktığını Düşünür Tutulursun, bir bakışına Sanma öyle kalır, değişir zamanla Süzülür kurusun Kalırsın ortada Bir Anda Geç olur aklına gelmesi Uykuların en büyük korkun olur Sessiz kalır, uyuyamazsın Korkudan solmuştur Tenin, Duramazsın sol yanın bölünür, pramparça olur Yarım kalmış düşünür kalırsın Yaşadığını bile anlayamazsın, susarsın Farkına varmazsın insanların, hayatın.çiçeklerin Vurdum duymaz bir hayat yaşarsın Yaşayan bir ceset haline gelir, Kaçarsın Bu hallere düşüp yarım yamalak yaşarken O İse çıkar gider, anlatır seni, hayatı tadarken Bir anıymış gibi kalır aklında Sen sol yanını tutarsın Elinde kalmış Bir çiçeğin yaprağı gibi O İse solundan kalkar sağından anlatır seni Sen susar, ağlar,ölürsün yanan ateşin ile O İse kalktığı gibi devrilir yatağına Hiç Düşünmeden Kalırsın Ortada Bir Anda… Bir fırtınanın ortasında kalmış Yosun tutmuş bir ağacım ben Dallarım öyle kurumuş ki Çıt dökülür olmuş yapraklarım Kalan yapraklarım direncimi arttırsa da Ne Aşıkların oturacağı gölgem kalmış Nede insanları Serinletecek Yapraklarım Bekler olmuşum gövdeme vurulacak son darbeyi Beklemek mi zor, Yoksa Bu şekilde yarı baygın yaşamak mı Fırtına şiddetini ne kadar arttırsa da Çaresiz bir bekleyişle buna alışmak mı İklim değişemiyorum ki, İyileşeyim Bir bilet dahi alamıyorum, çünkü yolum yok Bazen öyle istiyorum ki dallarımla sarılmayı Yapamıyorum, Çünkü yüreğim yok Gövdem Yosun, Yüreğim buz tutmuşken Bana kim hayat verir, bilmiyorum Düşüncelerim aciz,Ruhum serbest kalmış Aklım delik deşik, Fikirlerim ise sana emanet Saatlerim durmuş, Bekliyorum İşini kaybetmiş bir işçi gibi Umutlarımı atıp rüzgarlara savuruyorum Kim yakalar onu Bilemiyorum Bazen bir kuş konar zayıf dallarıma Dalım kırılacak kuş uçacak diye korkarım Öyle özlemişim ki sesini Yılların hesabını kendime sorarım Nice kışlardan çıkmış olan bu gövdem Şimdi Yazları bile yeşillenemez oldu Belki yerimi korur Bir ressama konu olurum Belki de kökünden sökülen, ama ötesi bilinmeyen… Bir Soru Olurum… Beni üzdün, astım yüzümü, aldırmadın Ağladım, çektim gittim, gelecek sandın Aldım gurumu, geldim, üç para saydın Arkana döndün, yüzüme bile bakmadın Sen beni atsan da, o boş gönlünden Çıkartamam seni, yaralı yüreğimden Gelmesen de bana,bıksan da benden Sen yine de benimsin canım sevgilim Sana, şaşırıp da kaldım, anlayamadım Hayretle baktım, öylece köşede kaldım Saf gibi inandım, sana kandım,yandım Ne çare,yandım yandım, sana ağladım Kararsa da , parlak, a ydınlık, gönlüm Alsan da ahımı, uzaklara da gömsen Hiç düşünmeden, gel desen, gelirim Çünkü ben, hep, sendeyim sevgilim Üzüldüm,kurudum, bir anda duruldum Oturup bir köşede, düşündüm durdum Gitsem mi, Kalsam mı, ben bilemedim Ama ben kaldım,sana kaldım, yandım Şimdi git,düşünme ardına bakmadan Hadi git, durma, al uzakları koynuna Uzaklaş dilediğince,çıkart hayatından Kaybolsan da bir ömür, bu dünyadan Buz kesildim Üşüdüm, dondum kaldım Dayanılmaz bir acıyla, baş başa kaldım Sen beni gözyaşımdan bile anlamadın Sayende, sevgiye aşka, muhtaç kaldım Sen yine de benimsin canım sevgilim Şu Hayata inat, ölsem de kahrından Kör olsam da, Görmese de gözlerim Yine de, sendeyim, canım sevgilim Seninle yaşadığım, mutlu günü andım Ansızın, gelip de, çılgınca, seviyorum Demeni aradım, ama gittin, kayboldun Özledim, özledim, hep seni bekledim Bir yalnızlık düşün, s ensiz, kimsesiz Bir yüz gelsin aklına, asık, ve çaresiz Aşk gelsin aklına, bensiz ve sevgisiz Bir Hiç olsam da yokluğunda, dipsiz Buseni özledim dudaklarıma dokunan Nefesine hasret kaldım, beni yaşatan Gözlerini özledim, gözlerimde yanan Bir bakışına kaldım, bir başka kandım Ben yine, sendeyim, canım sevgilim Yandım, yandım, sana sana ağladım O kadar çok sevdim ki, sana inandım Kahrolsam da, söylediğin yalanlardan Ben yine de seni sevdim, sana geldim Sana koştum, seni özledim, istedim Kovsan da beni, acımasız dünyandan Ben, sana geldim sevgilim, git desen Gitmem,sen saplı, yaralı yüreğimden Bir Masaldı Bu, Hep Sen Anlattın, Ben dinledim. Şimdi Ben Anlatıyorum, Sen Dinle. Susturma beni Gözlerime bak. Duygularım buz gibi çelikten yapılmış, Sözlerim, bir hançerin, Vücuduna saplandığı an gibi gelecek belki, Ama üzülme, diyorum ya, Bir masaldı bu, ben dinledim, şimdi sen dinle. Sana olan Kızgınlığımı, Dile getiremiyordum. Sen Konuşurken Karşımda, Dilim Konuşamaz hale geliyordu. Dedim ya, üzülmüyorum, Bir masaldı bu, Ben dinledim, Şimdi sen dinle. ilk kez öfkemle anlatıyorum seni, Kulaktan duyma dillerden değil, Yaşanmış bir masalın yapraklarından, Yüreğimden Koparırcasına damlatıyorum. Kalbimi söküp atsam neye yarar, Çıkar mı bu bedenden bu can. Can çekişiyordu, topraktan gelme bedenim, Buz kesmişti her yanım, Sen nerdeydin ey sevgili Temmuzun tam ortasıydı Güneşin anlıma vurduğu Aklımın başımdan gittiği zamanlardı Ellerim buz tutmuş, yüreğim ise Bir ateş çemberi gibiydi Biraz kırgın biraz sinirliydim, Ben çok seven, birazda sevecendim. Sense bir istanbul gibiydin, Büyük ve kalabalık. Yada, öle sanıyordun kendini. Hani Masaldır ya, Sen anlattın, Ben dinledim, Sen koskoca istanbulsun, Yakışır mı sana, Göğsünü gere gere, sevgilim diyemedin, Sahiplenmeyi beceremedin. Ben seni sevmeyi seçtim de, Ben sana tahammül ettim de, Sen mi beni sevemedin… Sevemedin değil, sevmedin. Gözün dışarıda, Aklın masaldaydı, Sen anlattın ben dinledim. Korktum yine sevdim Aldattın, ama yine sevdim. Allah mıydın be, Allah mıydın hep yalvardım. Ben seni, Uyuyamadığım her gecenin, Sabahına kadar Sevdim… Ya sen, Sen Anlattın, Ben Dinledim… Şimdi sen dinle, Bir Masaldı bu üzülme. Ben Anlattım, Sen dinledin… Kırmızı Bir Gül Düşün, Mavisine Bulanan Gonca gonca yapraklarını, sevdasına açan Diken diken sözlerini, Şarkılara, adayan Bir Aşk düşün, Ansızın yüreğine saplanan Farzet bir el var ellerinde, sımsıcak sarmış Bir kol hayal et, beline, uzunca dolanmış Ha bir de gözleri düşün masmavi, gözlerine dalan Bir dudak düşün, Değdiğinde nefessiz bırakan Şimdi çek o ellerini, ellerimden, sessizce Fazret ki yok, Bomboş, ıslanmış avuçların Biraz yukarı sol tarafa , hadi ilerle işte buldun..Şimdi hisset…Güzelce Al eline yüreğimi, Al içine, Al, korkma Aldığın o yerde sev işte, delice derinliklerde Aklına getir unutma, içine düşen fırtınalarda Mutluluğun adresidir, uzak diyarlarda Bir ah çek gönlüne, çektiği acılara inat Bir kadeh al elinde doldur, çek çeke bildiğince Kedersiz sarhoşluğun tadını çıkar, süresizce Deli bir aşkın içine düştün, doldur, devam et sessizce Kararsın gözlerin, ne durları duy, ne vurları Doldur sadece, dans et, Aşkın gölgesinde Omuzlarımda ellerin, kulağında sıcak nefesim Haydi yaklaş, düşünme, dans et sadece, Ne zaman uyandın Düşlerinden, Yanında Sevdan Sol yanı yokladığında , Yüreğinde bir sıcaklık Elle tutabildiğin, gözle görebildiğin, bir gerçekse İşte O zaman, Aşk senindir Sadece… . Bir çağlayandan aşağıya düşmektir Soğuk bir soyun derinliklerine inmek Seni kaybetmek, Bu yaşama veda etmektir sensiz kalmak, bu hayatta anlamsız olmak Sonsuz kalmak gibidir seninle yaşamak Ölümsüzlüktür senin varlığın Kokun ile büyümek Sevgin ile ayakta kalabilmek Ne kadar zordur bilirmisiniz Bir ana kokusuna hasret kalmak Burnumda, dirhem dirhem tüten Mis Kokun Gönlümü parçalayan bir sensizlik hissi Hayat bu kadar mı anlamsız kalır Anam kelimeleri dudağımdan kesilince… Değeri hesaplanamayan abide Kalmışın yüreğimde Ben sensiz ne yaparım Anam bir düşünsene Elim ayağın tutmazdı ben hasta olunca Dilin susardı ben aç olduğum anda Ya Gönlün..gönlün..ah be gönlün… Ana gönlü bu Ana Yüreği sorulur mu be. Var mı daha ötesi yücesi.. Sen Anaların Bir tanesi Ömrümün tek gözdesi Sen Bir Çilek Tanesi… Annelerin Annesi.. Seni Çok Seviyorum Bir tanesi… Anam………………………. Sanma ki, yaşıyorum bu kimliksiz dünyada Aslında ben, ölü bir bedende mahkum olmuşum Öldükten sonra yaşamaya çalışan, Bir Aktörü canlandırıyorum… Anlamsız oyunlar, yasa dışı sevdalar Kahrolası ihanetler, haince cinayetler Masum bir şekilde yaşamaya çalışan, Bir Genci Canlandırıyorum,,, İki Yüzlü insanlar, sevdamı çalan hırsızlar Arkamı döndüğümde, vurulan acımasız hançerler Temize Çıkmaya Çalışan, Bir Mahkumu Canlandırıyorum Üzerime bir bina gibi gelen kem gözler, Betonerme düşünceler, üzerimde oluşan acılar Enkazın Altından Çıkmaya Çalışan, Bir Kadını Canlandırıyorum Kaldırımlarda çalışan, elleri nasırlaşmış Bir parça ekmek için, elleri parçalanmış Ailesini Yaşatmaya Çalışan, Bir Babayı CanlandırIyorum Sokak ortasında düşmüş, dizleri acıyan Canı Yanan, ağlayarak oyuncaklarını arayan Oyuncaksız bir çocuğu hayal ediyorum. Küçük Bir Çocuğu Canlandırıyorum Anam Göğsünde sütü tükenmiş, beş kuruşu olmayan Yavrusunu Kucaklamış, Bağrına basan, Avuntulu sözlerle, uyutmaya calısan Evladı için her an ölmeye hazır Bir Anneyi Canlandıracaktım.. Canlandıramadım. Anam Yapamadım… Damla damla eriyor bedenim Ansızın düşüyor gökdelenlerden Buharlaşıyorum sanki bir kaşık suda Diken diken oluyor vücudum, Yüreğim sızlar Gönlüm Ağlar, Gözlerim Dolar Yaşlar Akar gözlerimden, Bir Ana Hasretiyle Yokluğu yakar, Vücudum Terler, Dilim Tutulur Anam Kelimesi Söylenince.. Canlandıramadım… Anam İşte Bu Yüzden… Cesaret Edemedim… Anam… Olmasan da yanımda Alışırım yokluğuna. Buz gibi bedenin Yanımda olsa da, Yoksun sen Ruhun hep dışarıda. Varlığında, yokluğunu, Yaşatırken sen bana, Yokluğunda ise, Varlığını hayal ettirdin. zerre zere Kaybolurken şehrimden Senli sokaklar hayal ettim. Olmasan da yanımda Çok sevdim. Varlığında da sevmiştim Yokluğunda da, Oysa hep Yanımda olmanı İstemiştim. Sana ben Olduğun gibi Kal demiştim. Yalvardım, Değişme dedim Gitme dedim Kal dedim Sana Ama sen , Dinlemedin Duymadın Yada Duymazdan geldin. Dindiremedin Gözlerimden akan Yağmurlarımı Durduramadım Beynime beynime Çakan şimşekleri. Deldi geçti aklımı Delik deşik düşünceler Sardı etrafımı Ve Ben, Sustum Gidişine Sustum Yokluğuna Sustum Varlığında ise Hep Susturuldum… Şimdi Ne Kal diyorum Nede Git Nedense sadece Kendine şaşıyorum… Çünkü Ben İkisine de Alışıyorum… Herkes gibi sende ağlamak istemezsin Kara Kaplı Bu Acımasız dünyada Ağladığında ise, susmayı aklına bile getirmezsin İşte O zaman, Susmayacaksın Durmadan Ağlayacaksın Hiç ara vermeden, ardı ardına. Acımayacaksın göz kapaklarına Kör olurcasına kapatacaksın gözlerini Öyle bir ağlayacaksın ki Bardaktan boşalırcasına. Gözlerinden akan o yaşla Bir şehri, sellere boğarcasına akmalı. Göz pınarların kuruyana kadar, ağlamalısın Gözlerinde akacak tek bir damla bile kalmamalı Göz yaşların bittiğinde ise. Göz kapakların açılamayacak bir hale gelmeli Bir Kere Ağlayacaksın, Tam Ağlayacaksın Günlerce, haftalarca, aylarca ,hatta yıllarca değil. Yormayacaksın gözlerini, Öyle bir ağlamalısın ki Bundan sonraki hayatında Başına ne gelirse gelsin Kader, senin gözlerinden, akmasını istediği Tek bir damla yaşı, bulamaz hale gelmeli Zamanla kabusları yaşamaya başlayacaksın Süzülecek ve üzüleceksin belki Damarların sığmaz olacak bedenine Dar gelecek bedenine ruhun, Nefesin darlanacak Canın acıyacak, yanacaksın sevda cehenneminde Ellerin Titreyecek, bir tuzluğu bile tutamaz hale geleceksin Diz kapakların uyuşacak, yerinden kalkamaz halde olacaksın Terleyeceksin, Sırılsıklam olacaksın, Nefes almak isteyeceksin Biraz canın sıkılıp gezip dolaşmak istediğinde ise Duyguları alınmış, bir umut gibi gezeceksin, şehrin kör sokaklarında Kapanmış gözlerle bir kör gibi yaşarken, kaderi bozuk dünyada Gün gelecek, ZAMAN çalacak ansızın kapını. Yavaş yavaş açacaksın o kapanmış gözlerini… İşte O zaman Göreceksin Tüm Gerçekleri… Gidişin Değildi Aslında Beni Yakan Göz Yaşların dı Belki de Beni Kasıp Kavuran O Güzel Yüzünü Islatıp da Geleceğe Dair Nem Bırakan Bir Andı Belki de, Bizi Bir Birimizden Ayıran Ama Ne Çare, Gitmiştin Bir Kere… . Yer ve gök seni anlatıyor bu gece, uçsuz bucaksız gök yüzünde Aklıma düşüyorsun ansızın, Bu cehennem kokan depremlerde Toprak ve su ise isyan ediyor, akan kanlı acılı yağmurlarıma Bitiyorum, Sırılsıklam bedenimin Durmayan sağnaklarına Kırmızı bir şimşek çakıyor, alnımın tam kader noktasına Adının baş harfi saplanmış, bembeyaz sayfamın ilk satırına Kahrediyorum Yüreğime kazınarak yazılmış kara sevdana Öyle Kızıyorum ki Mıh gibi saplanan atamadığım anılarıma Bu gece sen varsın düşlerimde, yakamı hiç bırakmayan Dünleri hatırlıyorum da, o kadar mutlu hiç ağlatmayan Nerde, nerde o gün günler söylesene, kahretmeyen Kader Alnımıza yazmış bir kere acıları, gün yüzü görmeyen Sabah olmasını isterdim ve kuşların cıvıl cıvıl ötmesini Perdeleri açıp da o güneşi görmek pırıl pırıl parlamış halini Neler vermezdim ki, o kabus dolu karanlık gecelerden çıkmak için Ama ne çare, aydınlık düşer mi, siyaha boyanmış karanlık gecelere Susarım geçmeyen günlere, aydınlanmayan simsiyah gecelere Ağlarım geçen yıllara, yanarım yarım kalmış sahipsiz kalan diğer yarıma Öyle isterdim ki koşarak gitmek, sımsıkı sarılmak mutlu yarınlarıma Sert Bir fırtına beklerim gelecekte, yüreğimi de alıp götürsün diye Hiç acımasın bu felek, Vursun vurabildiğince istediği yandan İster beyaz olsun, İster simsiyah gelsin karanlık düşlerime Gelsin, vursun beni kalbimin tam orta yerinden, acımadan Yalansız olsun, dolansız gelsin, gerekirse çaresiz gelsin Yeter ki, Adam gibi gelsin körpecik yüreğime, Aldatmadan Almadan ahımı, öldürmeden ömrümü, dost doğru gelsin Başı dik Yüreği ise bir ateş, yürek ise gerçeklere aşık Bir sevda gibi gelsin…benim sevdam bana Adam gibi gelsin. VAZGEÇ vakit varken terk et Çek Git uzakla ardına bakmadan Dibe vuran dalgalara inat, şükret Al karşına kaderi, kapat gözlerini seyret Durdur zamanı ardına döndüğün ilk anda Beklet Saatleri dursun, dursun bu hayat Vursun, vursa da seni felek her yandan BOŞVER, Gitmeler düşsün aklına sabret Gelecek yıllara, güzel günlere doğru Çek git buralardan, mis kokan şehirlere Bekletme git , seni bekleyen mutlu günlere Aldanma söylenen güzel sözlere, GİT SADECE GİT, çekil git yollardan, bırak Ayır yolunu, dön, en keskin virajlardan Nasıl olsa, mutluluk sana, dağlar kadar ırak Gözlerin ise, göremeyecek kadar, kör ve uzak Kahretsen de bahtı kara yalnızlığına, SUS SUS Kİ, anlatacaklarına şahit olsun yıllar Biliyorum uzaklaştığın her an yüreğin sızlar Üzülme, bitecek hepsi anısın, gittiğin o an Ne geçmişe dön bir selam ver Ne de al anılarını koy çantana Bırak neyin varsa kapıların ardında SADECE GİT, uzaklaş, at kendini uzaklara VAZGEÇ düşlerinden, Boşuna geçen yıllarından Kırılmış Hayallerinden VAZGEÇ GİT Git ama, dönmemek üzere Ne yüreğini dinle Ne de feleği çek sineye SADECE GİT, uzaklaş, VAZGEÇ VAZGEÇ gönlünce GİT Ben hep yudum yudum yaşadım Tek isteğim vardı huzurlu yaşamak Mutlu olmak, bir kuş kadar özgür kalmak Kader mi, kısmet mi, bilmem ama Hayata her zaman sonradan başladım Ama hep sonraları anladım, öğrendim Kahretsem de, doğrulara bürünmüş yalanlara Önceleri hep inandım, yandım Hep sonradan farkına vardım, kandım Hep güvendim, hep geçmişi andım Aslında ben, bu hayatı bile bile Kendime nefes niyetine zehraldım Ama her defasında geçmişi kendime yuva yaptım Adım adım ilerledikçe taşlı yollarda Yine her defasında yaşlı yıllara yenik düştüm Kimi zaman da üşüdüm dondum Olduğum yerde kala kaldım, kımıldayamadım Hayatı onca kalabalığın arasında Her şeye rağmen, bir başına Yaşamaya çalıştım Tabi yaşamak denilirse Sen benim her sabah uyandığımsın bu günlerde En imkansız sabahlarımdasın dünlerimde kalan Aslında bulmak istediğimsin her kalktığımda yanımda Ama ne çare, imkansız bir sabahın imkansız suretindesin En zoru da ne biliyormusun, belki de yıllarca sürecek olması Yıllarca, sana doğru açılan sabahlara uyanmak, seni beklemek Gelecek olan hasretin imkansız olduğunu bile bile özlemek Aslında her sabah gözlerimi açtığımda, diri diri gömülmek gibi İşte böyle bişi aslında sevmek, beklemek özlemek gibi Hasreti içinde, acısıyla kıvrandıran tatlı bir cennet Kimi zamanda bir haykırış, kimselerin duymasını istemediğin Bazen de, tüm gücünle dudaklarını ısırdığın sır gibi bişi işte Kimselere anlatamadığım, yüreğimin derinliklerinde gizlediğim Ama her ger gece yattığımda, defalarca rüyasına daldığım Hiç Uyanmak istemediğim, ama her sabah uyandığımsın Hiç bıkmadan, her gece sana yatıp, usanmadan sana kalktığımsın Sen benim her sabah sana uyandığım tek sevdamsın Belki de tek varlıksın, hayatıma gerçeklerle giren Aklıma düşensin ansızın zamanımın her yerini kaplayan Yokluğun ise bir mızrak, yüreğimin orta yerine saplanan Gözlerimi düşün, her sabah senin için ağlayan, ıslanan Dudaklarım gelsin aklına, her sabah ismini sayıklayan Kulaklarımda ise sesin her an nefesin, o tatlı sözlerin Avuçlarımda ise bir gül, her an sana vermek istediğim Hayallerimde kalansın, ama kalmasını istemediğim Her gece rüyalarıma saplanan en tatlı duygularımsın Sen benim, her sabah, gerçeklerle savaştığım Sana uyandığım tek sevdamsın Dün gece bir ay çöktü yüreğimin orta yerine Hasretinle uyandığım güler yüzlü sabahımda Bir gül soldu sanki bahçemin en güzel yerinde Şimdi ise Bir şimşek gibi çakan ayrılık arifesindeyim Sıcacık yüreğinde olduğu halde söyleyememek Her defasında istemiyorum çığlıklarıyla Sonsuz Evrene, sığmayan sevdanı inkar etmek Belki de böyle bir şey bu, susarak sevmek Ne sana anlatabiliyordum ne de kendime Kendi duygularım bile inkar ediyordu bazen Seni çok seven bir yürek bahçesinde Ama ne çare sevmiştim seni bir kere Ne zormuş aslında susarak sevmek Her defasında kokunu alıp içime çekmek Sen olmasan da, sen varmışın gibi gülebilmek Her an seni, gizli gizli beklemek gibi Dilime lal düşerdi sanki yanımda olduğunda Heyecandan, elim ayağım titrerdi yaklaştığında Öyle yakın anlarımız oldu ki, Kahretsin Söyleyemedim, Söyleyemedim işte Hep inanmak istedim söylediğin her kelimene O tatlı sözlerine sevgine bana olan samimiyetine Doğruluğuna, dürüstlüğüne, sana olan güvenime Düşündüklerim beni ayakta tutan tek şeydi belki de Mas mavi gözlerimde fırtınalar kopardı sanki Gözyaşlarım ise, çılgınca akan nehirlere akardı Boşver, olmasan da yanımda sen, düşlerimdeydin En tatlı hayallerimde açan, en güzel çiçeğimdin Nasıl bir sevgiydi bu anlatamadığım, konuşamadığım Seviyorum ama susuyordum inan, inatla, sabırla, Bazende beynimden vurmak istiyordum tek kurşunla Veda etsem de bu dünyaya, biter mi, off Koskoca bir gül bahçesindeki binlerce gülden Sadece bir tanesiydin, alıp elime kopartamadığım Sen benim güller içinde sevdiğim en güzel çiçeğimdin Olduğunda mutlu, yokluğunda ise hırçınlaştığım Tek sevdiğimdin Her zaman gel, bekletme Ne zamana bırak, ne kadere Ne de, yenik düş hayallerine İnat et zamana, vazgeçme Konuşmak istersin, anlatamaz Dilin varmaz, susarsın Yetmez gücün beklemeye, ağlarsın İnat et kendine, vazgeçme Güzel günler gelsin aklına Anıları alıp, seyretme Bırak geçmişi, saklama bir köşede İnat et geçmişe, vazgeçme Zaman gelir, göçmek istersin Uzak diyarlardan çare beklersin Aldanma mesafelere, yanarsın İnat et uzaklara, vazgeçme El anlamaz senin derdinden Düşman yuva yapar, senin elinden Güvenme çevrene, bahsetme sevginden İnat et çevrene, vazgeçme Sen sadece sev, vazgeçme Etme, sevgini zehretme Sadece bekle, kahretme İnat et sevgine, vazgeçme Bu gün yüzüne güler, dost olursun Yarın vurur sırtından, post olursun Kırılır kalbin, üzülür, cam olursun İnat et dostuna, vazgeçme Dokunma, içinden gelene, bırak dursun Yıl sürse de bekleyiş, bırak içinde solsun O bitti sansın, sevgin hep sende kalsın İnat et yıllara, vazgeçme Sadece sev, düşünme, sevecek diye Üzülme severken, kahretme derdine Burkulursan eğer, zehredersin kendine İnat et hüzünlerine, vazgeçme Her daim bulunsun aklında, unutma Taze kalsın içinde, bir ömür olsun Özledikçe, yüreğinde bir kor olsun İnat et yüreğine, vazgeçme Bir boşluğa düşer unuturum, sanarsın Ulaşamadığın sevgine bahane ararsın Taşar sabrın, başka yüreklere dalarsın İnat et sabrına, vazgeçme Kalktığınız Her Sabah, Size Anlamsız Mı Geliyor Acaba Geceleri, Uyuyamadığınız İçin Olabilir mi Belki de Uykunuzu Alamadınız, Sabahı da Anlamsız Kıldınız Hayata Kahrettiniz, Yaşamaktan Yorulup Yıldınız, Her Şey Olabilir, Dünlere Gömdüğünüz Anılar Bile Üzülüp Mazide Bırakıp da, Unuttum Sandıklarınız da Olabilir. Yanıp, Kanayarak Kandıklarınız da Aklınıza Gelmiş Olabilir Aldanmış Olabiliriz Yada Aldatmış Olabiliriz Sırf Bu Yüzden Kaybedip Yalnız Kalmış da Olabiliriz Hasta Olmuş Vücudumuzun Her Yeri Tutulmuş da Olabilir. Mesela Deli Gibi Sevip, Sevilirken, Ansızın Bir Anda Bir Ayrılığın Parçası da Olabiliriz Yada Ölümsüz Sevip, Çok Sevildiğimizi Düşünürken, Aslında Hiç Sevilmediğimizi de Anlamış Olabiliriz. Bunların Hepsine Aslında Hayatta Olan Normal Şeyler de Diyebiliriz Ama Bir de, Ölümüne Severken, Sırtınızın Tam Ortasına, Kara Saplı Bir Hançerin Saplandığını Düşün, İyi Düşün Hatırlayacaksın… Sana nasıl hasretim, yar sen biliyormusun Yüreğimde ateşi, sen görüyormusun Sana sesleniyorum, beni duyuyormusun Sen nerden bileceksin, sevmeyi bilmiyorsun Ben sadece arkandan, sustukça susuyorum Sessizce bakıyorum, baktıkça ağlıyorum Sende kalan sevdama, yandıkça yanıyorum Düşündükçe geçmişi, hayale dalıyorum Bir bilsen sen içimde ki, kopan ihtilalleri Görebilseydin keşke, beklediğim gün seni Korkudan bir köşeye, çöken Bir çocuk gibi Yoksun kadınım şimdi, sensizde yaşıyorum ilkbaharda bahçeme, gonca gülleri ektim Aldığım mis kokunu, kızıl güllere serptim Ben sadece çok sevdim, ölürcesine sevdim Düşündükçe geçmişi, eriyorum duy ey can Sadece güllerimi, seviyorum bıkmadan Bakarım uyumadan güllere usanmadan Gelmeyecek olsan da, saplansa da dikenin Şeyda bülbülü olup, gelip güllere konsan Ben Bunu Daha Önce Yaşamıştım Sanki Hani Hayata İkinci Bir Kez Başlamışım Gibi Sevmişim, Ayrılmışım, Katlanmışım Hani Ansızın Delice Esen, Ayrılık Rüzgarı Misali Bir Güle Benzetirdim Sana Olan Sevdamı Sulandığında Canlı ve Tomurcuklar Açan Susuzluğunda İse Büzülüp Usulca Solan, Sıcacık Nefesime, Sevgime Muhtaç Kalan İşte Böyle Bir şeydi Benden Sana Gelen Her Beni Gördüğünde İçini Titreten Bir Sevda Yaşattım Sana, Hep Güldüren Sevgim, Gülüşüm, Bir Anı Oldu Aniden Aslında Çok Güzel Duygulardı Kalanlar Neden Bırakılır Bilmem Bu Güzel Anlar Elimizde Kalıp da Önemli olan Tek Şey Geride Kalmış Mutluluk Dolu hatıralar Bu Anları Sıklıkla Yaşıyorum, Durmadan Her Saniye, Her Dakika, Hatta Saatlerce Neden Diye Sorma Sakın, Alıştım Sadece Sakin Görünsem de Kahrettim Her şeye Tek bir güldü aslında, bir ömürde istediğim Sadece sevgindi hasretim, gelmesini beklediğim Bir gül gibi yüreğime ekmek, oracıkta büyütmek Gönlüme alıp yaşatmaktı tek gerçeğim Her şeyin yalan olduğu bu acımasız hayatta Susuz kaldım, sensiz kaldım, yine sevdim Ben Seni bir ölüm kadar sevdim, çok sevdim Çünkü tek bir gerçek vardı, o da ölümdü sevgilim İşte böyle bir şeydi sana olan sevdam, sonu olmayan Yüreğimden çıkarmak istemediğim kara sevdam Duy beni, aşkımın büyüklüğüne inandır kendini Her şey seninle güzel, acım seninle biter anla beni Hani en son görüştüğümüz günü hatırlıyormusun Bir akşam vaktiydi, sen sessiz, ben ise seni izlerdim Issız bir adanın ortasında kalmış ne yapacağını bilmeyen Kararsız bir yabancı gibiydin, kendi yolunu gözleyen Aklın karışık ama hareket halindeydi, gitmeyi düşünen Yüreğin ise ikiye bölünmüş bir yol ayrımındaydı Dilin ise susmuş, ne söyleyeceğini bilmeyen bir çocuk gibi Ama gittin, ansızın, hiç konuşmadan, anlatmadan Gidişine eş olan, aklın mıydı, yoksa yüreğin mi Yoksa, herkes den sakladığın aklındaki başka biri mi Onu da bilemiyorum, sadece gittin, yüreğimi yaktın Senli dünyamı ,bir gece de, siyahlara boyattın Senin adın siyahlar olsun karalara bağlayan Sen gittin, kördün, görmedin, biri vardı sana ağlayan Gidişin, ardına bakmadan acımadan, yüreğimi acıtan Gidişine ağlıyorum, Ey aşk adını siyahtan alan Dün gece bir rüya gördüm, simsiyah bir evde Yüzleri saklı üç kişi vardı, bir hanenin içinde Biri sendin, ben ise hemen duvarın dibinde Diğeri kim diye sormuyorum, diyeceksin ki KİME NE… Dün gece seni yazıyordum, sen uyurken Her hecem, seninle dolanıyordu sözlerime Kelimelerim ise sığdıramazken kendini satırlarına Uzun cümleler ile seni anlatıyordum o gece Soğuk bir geceydi, içime ise bir haller düşmüştü Bir anda tüylerimin, diken diken olduğunu hissettim Meğer ne zormuş, Sevgi ve sevgisizliği aynı anda yazmak Aynı anda aynı kağıda yazıp, yüreğim ile paylaşmak Güzel günleri hatırlayıp bir anı olarak anmak Ne zormuş titreyen ellerimle kağıda kazımak Sevginin her anı ile mutlu olup gülerken Defalarca denizlerde boğulmak Senin olmadığın bir dünyanın havasını solumak Ne zormuş, aklımda sen varken, nefessiz kalmak, Öyle zormuş ki, siz bunu gelinde yüreğime sorun Gelin de, yüreğimden düşen cümlelere misafiri olun Nasıl da ağlıyor anlatırken, derdine, kaybettiklerine Yanıyor, ateş gibi, umutlara meydan okurcasına Uykum geliyordu arada, kirpiklerim sendeliyordu Perdeler iniyor, ama inat ediyordum gözlerime Öyle uykum gelmişti ki , anlatamam Kirpiklerim ağırlığını taşıyamaz hale geldi Ama Korkuyordum Kaçıyordum uykularımdan Seninle beraber rüyalara dalmaya Öyle korkuyordum ki Yüreğim ile gözlerim arasında bir savaş başlamıştı sanki Öyle bir sarmış dı ki içimi kokun, dirhem dirhem Yana yakıla uykularımdan kaçıyordum bir korkak gibi Çünkü biliyordum ki, her uykunun ardından bir sabah gelecek Ve yine sensiz sabahlara uyanacağım Ve yine sensiz gecelerde seni yazacağım Çok zor, çok Seni anmak, seni yazmak, sana uyanmak Öyle bir zor ki, Seni yazan ellerime sorun Yazdıklarını Yüreğimden alan Aklıma sorun Çok zor Her gece sen varmış gibi Seni düşünmek, seni hayal etmek Her an senin için savaş vermek Aklımı oynatmış bir deli gibi Her gece seni yazmak Çok zor Anlatamam… Her gece, aynı saatlerde, uyumak seninle Ve yine, aynı rüyalara dalmak Aynı düşleri görüp, paylaşmak Hayallerimizde bile ayrılmamaktı Gözlerine bakarken bile Delice, kıskanmak gibiydi Adeta delirmek kendime Aklımı kaybetmek gibi Sen benim tek sevdiğim Bir hayat boyu, vazgeçemediğim Adını yaşam koyduğum, tek varlık Dilimden düşürmediğim, tek söz Seni sevmek Seni sevmek Öyle alışmışım ki sana Her zaman, her saat, seni yaşamak Seninle yatmak, ve yine Her sabah, seninle uyanmaktı Hani ölmek gibi, kaybettiğimde Yokluğunda, kara toprağa gömülmek Varlığında ise Yeniden doğmuş gibi, sevinmek Seni sevmek Sadece sevmek Hep seni sevmek Seni sevmek Seni sevmek Olmadığında bile Yanımdaymış gibi yürümek Ellerimde sen varmışın gibi Avuçlarımı, sım sıkı kavuşturmaktı Güneşli bir gün de Çocuklar gibi oynamaktı, bir sokakta Soğuk kış günlerinde ise Kardan bir adam yapmaktı seninle Seni sevmek Seni sevmek Tüm saatlerimi adardım sana Herşeyimle sana odaklanmak Senin de, bana ait olduğunu bilmek En büyük nedendi belki de Sen sonu gelmeyen bir yolculuk Ve Uçsuz bucaksız bir yol Hiç Bitmeyen, yürüdükçe, huzur veren Bir duraksın bende, uzaklara inat Seni sevmek Seni sevmek En güzel şeydi benim için Defalarca seni istemek İlk tanıştığımız gün gibi Defalarca aşık olmaktı İşte, Böyle bir şeydi, sevgimi, sana vermek Yaza yaza, bitiremediğim Ekmeğimden, suyumdan bile Ayırt edemediğim kocaman bir emek Seni sevmek Seni sevmek Bir sır gibiydi bende Saçının, tek bir teline kadar, sakladığım Belki de ,bir yaşamdı, bendeki ağırlığın Tırnaklarına kadar özendiğim bir şey Seni sevmek Hiç durmadan Ara vermeden Sevmektir Seni Sevmek Gittikçe gidesi geliyor bazen insanın durmaksızın Vur diyor şeytan, dibine kadar, AŞKa da sevgisine de Dal diyor kör kuyulara, görsün gözlerin, ne görecekse diplerde Sürüklen nehirlerde, nereye çarpacağını bilmeden ak denizlere İlerle, delice, çılgınlar gibi, hatta bir kör gibi, adımlarını görmeden Atla denizlere, aldırmadan derinliğine, çöksen de diplere Üzülme, Bu hayat kahpe, çıkarsın sen yine, yüksek tepelere Vur vurabildiğince, en derinlere, korkmadan, adını bile hatırlamadan Dal dalabildiğince, aşkın gözüne gözüne, girsin nefretin dibine kadar Yaksın ortalığı, kavursun cayır cayır, inlesin AŞKın, kor gibi yanan yürekte Ne sitem et hayallerine, ne de acı geçmişine, yaşa yaşayabildiğince Ne çiçek görsün gözlerin, nede böcek ezsin ellerin, acıma aşka Vur, vurduğundan fazlasını vur, borcun olsun aşka sevdaya Üzülme, geçmişten aldıklarına saysın felek, silersin bir kalemde tek tek Kitap sende silgi sende, koy kurallarını, oynat perdeyi sonsuza dek İtikle uçurumlardan, vur sırtından, korkma, idam et gerekirse Ne sineye çek, nede vazgeç, al AŞKı altına, eze eze geç Düşünme, aşkın olmayan gurunu, devam et, haykıra haykıra Vur Dibine Kadar Vur…Vurabildiğince…Vur… İşte sana bu yakışırdı aslında, Sana Yakışanı Yapmak Vardı Ya Şimdi Kahretsin Yapamıyorum. Kahretsin Çünkü Dünyalara Kadar Sevdiğim Bir Bedene Saplanmış, Bir Yürektesin… Kahretsin… ’ Olur ya zaman gelir, dayanır kapına yalnızlık saatleri Çekip gitmek istersin, zamandan öte diyarlara Bir omuz ararsın kendine, başını koyabileceğin Ama ne çare, zaman bir yana, sen bir yana ‘ ’ Acaba, gerçekten yalnızmıyım, diye sorguladığında kendini Sevdiklerin gelir aklında, seni seven hiç bırakmayan Sonra ani bir haberle gözlerin yaşlanır, yıkılır kalırsın bir anda Bu sefer de ayrılık çalmıştır kapını, sen bir yana, sevdiklerin bir yana ‘ ’ Yalnızlığın esir aldığı mahkum, ruhunmuydu, yoksa bedenin mi Kararmış ruhundan yakınırken yıllarca, sen neredeydin Onca kalabalığın arasında dolaşırken, kaybolan neydi Tutamadığın eller mi, seni bulamayan gözler mi ‘ ’ Anıların gelir bir anda, aklını hiç bir yere sığdıramadığın saatlerde Kendi kendine konuştuğun zamanlarda, çalardı kapını, hiç durmadan Kendine anlatır kendine söylenirdin geceler boyu, sabahlara inat Ama ne çare, saplanmıştın gecelere, hasret kalmıştın sabahlara ‘ ’ Verilip de tutulmayan sözlermiydi, aklını deşik deşik edip, harabeye döndüren Ya da sevildiğini düşünürken, sevilmediğini öğrenmekmiydi düşlerini bitiren Aslında yıllarca geceler boyu, ikisini birden yaşamaktı, yalnızlığı sana getiren Kırmızı bir gece de bir başına kalmaktı belki de kaderin kim bilir.’ ’ Uzaktan sevmesini bileceksin, Yada acı çekmesini öğreneceksin Kahretmeden kadere , Susarak, mutlu günlere hasret gideceksin Açacaksın ellerini, uçsuz bucaksız semalara dua ederek Yalnızlığın, gitmesini bekleyeceksin ‘ Gözlerimde yanmanı O kadar çok isterdim ki Bir o kadar da, kan kırmızı yüreğinde Isınmak isterdim üşürken İçime almak Doyasıya kollarımla sarılıp Oracıkta okşamak, Yeri geldiğinde Mas mavi denizlere Atlamaktı düşlerim Son bulacaktı hayallerim Bahçemde ise, sadece sen açacaktın Yürek bahçemde yetişen Tek çiçeğim, sen Sevda yağmurlarımda ıslattığım Tek bedene sahip Tek sevdam, yine sen olacaktın Duy istedim Sımsıkı bağlan Ölümsüzce, sev istedim Ama aslında en çok Rüyalarımdan çıkıp Gelmeni bekledim Git dedin, gittim, bir sözünle Yan dedin, yandım, hasretinle Unut dedin Değiştim adımı, Umutlar diye Ne bir umut geldi seninle Ne bir ay geçti, günleriyle Sana olan sevgim Seninle geldi, gitti seninle Ben yine kaldım yapayalnız Sana olan hasretimle Dokun bana Eş oldu bana özlemlerim Sensiz günlerimde Gönlüme tay düşen son sevdam Bir sana yandım, sana ağladım Ömrümün her geçen saatlerinde Kendimi sana, eş bağladım Üzülme sevgilim Gitsen de sessizce Ben yine sendeyim Yine seni seveceğim Gördüm, üzüldüm, ama sevdim Uzak kaldın, yine sevdim Her ne kadar sevsem de seni Goncacık Yüreğimle Hep seni andım, sana bağlandım Sensiz bir hayatta Yaşasam da yıllarca Bekleyeceğim Seni görmediğim anlarda bile Her gece rüyalarıma seninle daldım Her gece sana haykırdım, duymadın Seni Severek Öleceğim Gelmesen de Bu gün günlerden pazar Her kez dinlenirken evlerinde Ben ise çalışıyorum bu saatlerde Her gün yüreğime doldurduğum Deli gibi aşık olduğum duygularımı Boşaltıyorum şu acımasız zamanlarda Son pazar bu gün sevgilim Yüreğimde konakladığın son gün Öyle şartlanmışım ki sana Koskoca bir sevdayı bir pazara sığdırdımışım Başıma bir şimşek gibi vuran Son saatlerini beklerken ben Geldi çattı, bende durdu, ayrılık saatleri Bu gün son pazarımız Son dakikalarımız ve son saniyelerimiz Yüreğinle ısındığım son kışımdasın artık Sana son defa sevgimle seslenirken Son kez tüm suretin canlanıyordu gözlerim de Sözlerin ise kulaklarıma bir barikat kurarken Seslenişlerimi kendim bile duyamıyordum Geçici bir sağırlık yaşıyordum sanki Üzerime çöken kara bulutların Son ağırlığını taşıyordum üzerimde Onca geçen sevgi dolu günleri İliklerime kadar hissediyordum bedenimde Gözlerimde hayalin Dillerime ise adın dolanıyordu her an Son günün etkisi, öyle vurmuştu ki kalbimi Sanki yüreğimin tam ortasında Kocaman bir delik açılmıştı Ama Mecburdum Bu pazar seninle dolup Ertesi güne sensiz başlayacaktım Duygularım ise bir süzgeçten geçersine Süzülüyordu göğsüme göğsüme Damla damla akıyordu bedenimin her yerine Biliyordum ki Varlığınla başladığım bu pazara Yokluğunla uyanacaktım ertesi sabah Her gün seninle uyanırken her günüme Ne çabuk geldi ayrılık Daha yeni başlamışken bir birimize Şimdi ise Gömüyorum seni doğduğun ilk yere Kalbimin en uçsuz bucaksız derinliklerine Ayın o gizemli, en güzel görünüşüne Bahçemdeki en güzel, güllere Veda ediyorum Ve bu gün Tertemiz bir sayfa içersine sığdırdığım Yeni Dünyama, sensiz başlıyorum Hayata günaydın, Pazara ise ELVEDA diyorum Yüreğim çapraz ateşlerde, suskun Gönlüm parça parça, oracık da vurgun Delik deşik aklımı, düşüncelerimde bulsam da İçimdeki bedenime, sadece kendimi anlatıyorum Onlarca hain savaşlar içinde kalan dünyamda Bir tek seni korudum, seni soludum, acımasız hayatta Bir seni düşündüm, bir de bizi andım, geçmişe inat Bekledim, beklesem de dargındım yıllarıma, ne çare Dar ağaçların da sallanıyordu içimdeki duygular Hayata bağlayan bir zincir misali bende ki sen Sarıyordu içimi bir sigara dumanı gibi sensiz saatler Yine seni düşünüyordum, zamana inat, usanmadan Bazen de kır çiçeklerine benzetirdim seni Koskoca bir yıl kaybolup sadece baharda açan Üzerine konan arılara bal olan, yaza uğurlayan Çiçeklerin yapraklarında bulurdum seni Sessiz kalsam da yokluğunda, Varlığına hasret gecelere anlatırdım kendimi Uçsuz bucaksız yıldızlara dalar Paylaşırdım içimdeki yangınları Alev alev düşen bir yıldız gibiydin bende Düştüğü her yer de iz bırakan Acı ve tatlı anılarınla, yüreğimde yer bulan Tatlı duyguydun, varlığına doyamadığım Aklıma düşen korkuların kaderiydin belki de Kayan bir yıldız gibi ayrılsak da Yüzün, saplanan en güzel resimdi gözlerimde Vazgeçemediğim tek tutkuydun sen yüreğimde Ama bir varsın, bir yoksun şu ölümlü dünyada Bir bakmışım ki gelmişsin saplanmışın derinlere Yarın olmuş gitmişsin, bensiz, uzak ellere Ben seni nerede bulam söylesene…Eyy Yar! Koy şuraya elini Avucunun tam ortasına Dağa dalga vuran Depremlere inat Bak şu gözlerine Varlığında gören gözler Nasıl da kör Nasıl da solmuş Biliyorum derdin çok Hasretin zor ve uzak Gözlerin yaşlı Bu hasret seni yıkar da Yakarsa yüreğini Tüm denizler Kan kırmızı akar Ömür biter Yaşam biter Solma bir gül gibi Canından can gitti Kan bitti sen bittin Biliyorum zor Hem de çok zor Öyle bir sevdaya düştün ki Koparsalar da onu senden Dön kirvem Zor Sevip de ayrı kalmak Çok zor Can gider o gelmez Zor Zor kirvem Çok zor Gülen gözlerin hatırına Koy şuraya elini Çok görseler de sana Bu sevdayı Tut şu ellerimden Dokun Buz gibi Sensiz ve kimsesiz Bak şu yüzüne Solmuş, bembeyaz Umutlarına hasret Bir Sevda kalmış Al şu yüreğine Sakla Saklayabildiğince Dursun Dursun be kirvem Bu gün olmazsa Yarın Yarın olmazsa Yarınlara inat İnadına olsun Göm En derinlere Oracık da dursun Yüreğimdeki sen, kördüğüm oldu yarınlara inat Süzgeç gibi elesem de aşkı, kaderi bozuk bu dünyadan Yine de, yüreğimdesin sen, gönlümdeki yaralara inat Aklım ise, gidişinin çaresizliğinde olsa da, hayattayım inan Hayatta kalmakmıdır yaşamak, yarınlara aldırmadan Aşk delice sevmekmidir, çılgınca kalbin atarken, kandırmadan Ayrılsan bile, unutmayı unutmakmıdır delice sevmek Aşk bu, nelere mutlu, nelere pişman, kaderinle yaşayan Gözlerinle tarif edebilirmisin aşkı, bakmadan, yakarak vuranlara Ellerinle tutabilirmisin kaçarken, seni acımasızca terk ederken kalbinden Bir kelepçe vurabilirmisin, aşkın ellerinden ellerine sım sıkı Vursan da, tutabilirmisin sanki ellerinde, kör olmuş sevdanı Kalırmısın yokluğunda çektiğin hasretle baş başa ağlamadan Varlığını düşünerek yaşarmısın, hayata kahretmeden aldırmadan Dayanabilirmisin sen, yüreğinde idam edemediğin yıllara, mahkum olmaya Sen susarak sevebilirmisin, dilini kitleyip de, bir dilsiz gibi konuşmadan Anlatamadan çekilir mi bu hayat, durulur mu bu şehirde kimsesiz Dolaşabilirmisin, yokluğuna hasret kokan bu sokaklarda, sensiz ve sessiz Alırmısın eline bir kalem, her gece, anlatabilirmisin yazarak doymadan Yazarmısın sevdanı karanlık gecelere sabahlara inat uyumadan Dirhem dirhem akar mı gözyaşların, her sabah olduğunda uyandığında Kanıyor mu, parça parça olan yüreğin, her güneşin doğuşunda aydınlanmadan Boğazından midene, bir yol geçiyor mu her acıktığında, susadığında Bir akşam güneşine hasretmisin, umutlarını beklediğin sabahlarda Bu saatleri yaşadığın anlarda anlıyorsun, içindeki sevdanın ağırlığını Yüreğinde hissediyorsun, içindeki vurgunların seni nasıl ağırladığını Varlığında bilemediğin değerler, kıymetler saplanırken aklına bir çivi gibi İşte o zaman anlıyorsun, severek ayrılmanın, seni nasıl vurup da yaraladığını ’ S O R -> B E N İ ’ -İster sende kaldı de, yüreğim -İstersen dünyalar kadar, seviyorum de -Yada, kusursuzca esen fırtınalara, yenik düştüm de -Yada ne bilim, unutamıyorum de, aklımdasın de *A m a N a f i l e -Ne sana verebileceğim, bir sevgi var içimde -Ne de bir misafir olabileceğin, bir yürek kaldı bende -Biraz kalmış ise, derinlerde bir yerde -O’nu da bıraktım rüzgarlara, uçtu gitti, öylece *B i l i y o r u m, G ö z l e r i n B e n d e -Ya yüreğin, yarısı bendeyse, diğer yarısı nerde? -3 kuruşa sattığın, sevgimizi hatırla, hatırla sevgilim -Bende sandığım kalbin, geziyordu elden ele -Şimdi ise ayaklar altında, sürünüyor yerlerde *P i ş m a n m ı s ı n ? -Yada bin pişmansın ve pişman ettiğin yüreği özledin -Belki de kaldığın yerden devam edecektin -Utanırken ben, resmine baktığım, bembeyaz günlerimde -Günlerimi, simsiyah bir geceye, çalmak için mi? gelecektin *G e l d i ğ i n d e İ s e -Seviyorum diyeceksin ,hatta özledim, sana geldim -Seninim diyecek, özlediğimi düşüneceksin -Ben ise, gerçekten özledim, inan bana çok özledim -Gel, unuttum her şeyi, unuttum diyecektim *G e l -Durma gel hadi, bekliyorum seni, körpecik -Onca taşlı yollardan yarattığım, kaderime gel -Yıllar içinde kaybolan, bir gün içinde, bul beni -Bulamazsan eğer, gördüklerine sor, ’Sor Beni’ ’ B u l u r s u n B e l k i… ’ - Bu gün, puslu bir sabahın, kısık bir güneşinde uyandım - Terden sırılsıklam olan bedenim, kalkarken yatağından - Aklıma düşen kuşkularım ile, kabusa döndü hayatım - Vurdum başımı yastığa, uyandığım düşlerime, geri yattım *** - Ne sana rastladım, geri döndüğüm dünyamda - Ne de, seni benzetebildiğim, biri çıktı rüyalarımda - Görebilseydim eğer, hayatı cennet yapacaktı bana - Öyle dalmışım ki sana, kahrettim, sensiz bir hayata *** - Olmasan da, Sım sıcaktı düşlerim bir yaz sıcaklığında - Özlüyordum seni, hasretinle ıslandığım, yağmurlarında - Damla damla, düşerken bedenime, güneş sıcaklığında - Bir korku almıştı ki, aklımı, migren gibi vururcasına *** - Beynime beynime, vuran, sensizlik dalgalarına - Yokluğunda geçirdiğim, yalnızlık saatleri de eklenmişti - Dayanılmaz bir hal almıştı yaşamım, kör olurcasına - Zifiri bir dünyada, kapatmıştım gözlerimi, gerçek dünyama *** - Ayırt edemediğim, bir zamanda bekliyordum, belki de seni - Zamanın tam ortasına saplanmış bir çiviye bağlanan - Bir ipe bağlıydı belki de kaderimiz, KİM BİLİR - Ama bulup da, alevlendiremediğim, tek bir ateştin sen * ” İçimde söndüremediğim ” Bu sıralar Toplu Cinayetler işlenip duruyor Yüreğimin tam orta yerinde Ne soran var, kim vurdu misali Nede gören var, kim öldürdü diye Ne öleni biliyorlar Ne de öldüreni merak ediyorlar.. Bağlamışım bir seri cinayete kalbimi Tespihe dizermiş gibi, tek tek çekiyorum İçine giren herkesi Oracıkta boğup öldürüyorum Ve yine, oracığa gömüp Bir yenisini bekliyorum.. Geldikçe, üzerine ekleyip Kaderle örtüyorum Eyy sevgili Herkes bizi çok mutlu biliyor Öyle görüyor öyle taktir ediyor Oysa biz uzaktan uzağa ağlıyor Kalpten kalbe kahrediyoruz Ölüyoruz Doymadan, doyamadan bitiyoruz Yüreklerde işlenen onca cinayete Ortak olduk öyle gidiyoruz Siz mutlu bilin, taktir edin Biz Gizliden gizliye Gidiyoruz.. Sen yoksan eğer Bende yokum Tüm kitaplara inat İçimde alev alev yanan Yüreğimde söndüremediğim Tek ateşim Kapkara bir deftere Şimdi seni yazıyorum Olmadığında Kesilen Son Nefesim Ben Sana vurgunum… Bu defter simsiyah, gözü kara Sadece geceleri yazılan Sabahın ilk ışıklarında açılıp İçinde sadece sen olan Okunduğunda Dirhem dirhem aşk kokan Hasret ve özlemlerle dolu Olduğunda beyaz Olmadığında gecelere bulanan Simsiyah yaşlarla ıslanan Damla damla seni anlatan Yüreğimin kader noktası Eyy sevgili Aklımı delik deşik yapan Anılarımın kurbanı Kalbime Sığdıramadan işlediğim Son cinayetim Oracıkta gömdüğüm Yüreğine suskunum Ben senin aşkım Güllerine vurgunum Defterlere sığdıramadığım Dizelerime durgunum Kara bahtım, Alın Yazım Alışamadığım kaderim Gönlümdeki en büyük kederim Şimdi sana Kaybolan yılları anlatıyorum Ey sevgili Dinle Vursun kalbin en derinlere Dokun Dokun yüreğime Nasılda Ardına kadar götürüyor El Ele Kapat gözlerini Kapat Bak şimdi Bak Geçen günlere Tut nefesini İzle Nefes almadan Bunlar geçmişten kalan Son hatıralar Siz hiç anılarınızın Aklınızdan düşüşünü gördünüz mü Ben gördüm Damla damla düşüyor Gün gün dökülüyor Yıllara İnat Parça parça Sökülüyor ömründen Dalga dalga vuruyor Aklıdan Yüreğine Gözlerinden Düşüyor Tane tane Birikiyor nehirlere Dökülüyor denizlere.. Deniz deniz Sel gibi Vuruyor sözlerim Beynime beynime Sen gibi Ağlıyor gözlerim Annesini arayan Bir çocuk gibi Ölüyor Çürüyor bedenim Dışarda kalmış Bir ceset gibi . - Bu hayatta en çok, seni bana alıştıran, zamana güvendim. - Her yanımda olduğunda, aslında olmadığına - Bir sıcaklık bile olsan, her an buz tutacağına inandım - Sensizlikle geçen bu zaman boşluğunda - Her gün kalktığım, sabah bile olsan bana -Yine her gün, batan bir akşam olacağına inandım - Sen benim için, gecelerde kaybolan bir aydınlık gibiydin - Hep yanımdaydın sözde, ama aslında hiç yoktun gözde - Ya sen bana az kalmıştın, Yada ben sende çok kalmıştım - Bazen, varlığına inandığın zamanlarda oldu senin - O Zamanda, ben kandım, ben yandım, sana inandım - İnandıkça, ağladım, ağladıkça, derdime dert kattım - Ağıtlar yaktım, haykırdım, ne gören oldu kara bahtımı - Ne de bir soran oldu, eksilen bir damla göz yaşımı - Sadece sustum, durdum, durdukça ağladım - Ama alışmıştım, her ne geçtiyse aramızda - Unutmasam da seni, zamana güvenip dayanmıştım - Yanımdaymış gibi, hayal etim, hiç yokken hayatımda - Aslında ben, varlığında varmışın gibi davranmaya - Yokluğunda ise, yokmuşun gibi dayanmaya alıştım - Olsan da, olmasan da hayatımda, bu senli dünyamda - Yokluğunda - Yokluğunla, - Arkadaş olmaya - Alıştım… - Ben seni hep, senin bilmediğin zamanlarda sevdim - Görmediğin zamanlarda yanında olurken ben senin - Yokluğuma şikayet ettiğin yıllarda buldum kendimi - Ama sevdim, sen bilmesen de, görmesen de, sevdim - Belki de, bilmeni istemedim, - Belki, kaderimden kaçıyordum - Belki de, kederime katmak istemedim - Ama sevdim, kaderimle sevdim, kederimle sevdim - Güneşin aya olduğu, uzaklık kadardım belki sana - Yada çok yakında, hemen yanı başındaydım - Ne bilim işte, belki de, belkilerle yaşadığım anarda geldin bana - Ya sen çok geç kaldın bana, yada ben çok geç kalmıştım sana - Ama sevdim, bir güneş de olsan bana, sevdim - Bir ay kadar soğuk da olsan dünyama, hep güvendim - Sevdim, uzaklığınla sevdim, yakınlığınla sevdim - Söyleyemesem de sana, içime attım öyle sevdim - Dillerimden düşmeyen türkülerde bulurdum seni - Bazen de bir şiir dinler içine katardım kendimi - Bir yağmur gibi gelip, şimşek gibi çakmıştın sanki - Düşlerim bile sensiz kabul etmezdi beni - Her gece yatarken okuduğum bir dua gibiydin bende - Her sabah uyandıran bir güneştin gözlerimde - Bir düş, bir hayal di belki sana olan sevgim - Ama sevdim, bir hayal, bir düş, bir güneş bile olsan, - Sevdim - Ben seni - En büyük duam kabul ettim, öyle sevdim - Kaldırdım ellerimi gökyüzüne - Seni okudum, seni diledim - Tek dileğim vardı - Hep iyi olmandı sevgilim… - Bir kahve olmak isterdim dudaklarında, yudumladığın - Damağında bir ömür kalan tadımla kalmak dı, tek umudum - Eşsiz bir bekleyişti, sana uyanacağım sabahları beklemek - Gün boyu seni yaşamak, seninle olmak, tek hayalimdi benim - Gecelerin hasret kaldığı bir gündüzdüm sana, karanlıkta - Yudum yudum seni yaşamak, her bir zerrene sahip olmak - Can verirdi bana, bir kan olurdu bende, damarlarımda dolaşan - Öylesi bir hayat oldun ki bende, tarif edemediğim, - İkinci bir yaşamsın yüreğimde, mas mavi dünyaların kıskandığı - Kaderime inat, derdime derman, gözlerime merhem çalan - Koskoca bir evrensin bende, içinde tek dünyası olan - Bir aşksın yüreğimde, sımsıkı saplanmış, oracıkta kalan - Bir sevgiydin bende, dirhem dirhem büyüttüğüm - Hayatımın hiç bir anından, ayrılmadığımsın sen benim - El ele yaşadığımsın, yalnızlık saatlerimde - Mevsimlere bile sığdırıp, bir isim bulamadığımsın yüreğimde - Bir bahardın, zamanı geldiğinde, yaza hazırlık yapan - Geldiğinde, sımsıcak bir yaz oldun, cayır cayır yakan - Bazen de, kırıp döktün yapraklarımı, son bahar misali - Ya da kış oldun, buz oldun, dondurdun yüreğimi - Bir buz olsan da, ısınmasını bildim öyle sevdim - Kırıp dallarımı, döksen de yapraklarımı, yine sevdim - Yaksan da beni her yandan, yansa da yüreğim ateş gibi - Hep bir bahar bekledim, yeri geldi hasretinle sevdim - Ama sevdim - Dört mevsime sığdıramadığım seni - Her saniye, her dakika sevdim, - Hatta her hafta, her ay özledim *Öyle özledim ki - Yıl geldi, yıllar geçti - Hasret kaldım öyle sevdim - Ben seni canım - Bilmesen de - Hasretinle sevdim - Seveceksen gel sev beni - Hayal olsun, düş olsun, - Ya da gel vur öldür beni - Gerçek olsun, çabuk olsun * - Tek derdim sen, içime attığım - Tek sevincim sevdan, kollarımla sardığım - Tek Sözüm sana, yokluğunda yandığım - Tek isyanım sensin, kavuşamadığım * - Ölüm olsun, yaşam olsun - Sır olsun, gizem olsun - Saz olsun, söz olsun - Sensiz bir yaşam, kör olsun * - Daima peşimde olan - Kader olsun yokluğun - Hasret olsun, özlem olsun - Varsın yüreğime, keder olsun * - Ahtım olsun, olmadığında - Dar gelsin, dünyalar bana - Nehir olsun, deniz olsun - Ölüm olsun, ellerinden olsun… * - Kış olsun, yaz olsun - Yıl olsun, yıllar olsun - Unutursa, bu gönlüm seni - Yaşadığım bu şehir, bana - Taştan bir mezar olsun Bir başıma kaldım be vicdansız… Gelişine hasret kaldım, eh be Kitapsız… Nasıl diner bu acı bilmem, gözlerime iner perde gibi… Yüreğim acır, parçalanır, kan kırmızı ağlar… İner yüreğime hasret korkusu Kokun burnumda dirhem dirhem buğulanır Sözlerim düğümlenir vicdansız sevdana Aklım pencere diplerinde gelişini bekler Be hayırsız, bu yasımda kahrettin dünyama Sabrettim sevdana, bekledim yıllarca Be vicdansız zincirlere vurdun bu sevdamı… Be kitapsız, sensiz neyleyim bu hayatı Yüreğime bir ateş gibi düştü ayrılık acısı Vicdansız yüreğine kaldım, umutsuzca Dizlerime Çöker ayrılığın, ağrıyan yanı Sol yanıma düşer, kahrettiğim sevdan Gözyaşlarım Sağnaklara dönüştü ve vicdansız Penceremin camına yazdım günlerce, Vicdansız sevdanı Bekledim haftalarca, aylarca, yıllarca Be vicdansız çıktın sen, bittin, yoksun artık Yoksun, yoksun sen, Bitti işte,, gittin Gittin işte.. Bittin…be Vicdansız Bittin.. Hani bir sevdan vardı ya yüreğinde, içine attığın Kalbinin, derinliklerinde sakladığın bir sıcaklıktı hani Delicesine özlediğin bir hasrettim hani beklediğin Bazen de ölümüne sevdiğin bir yürekti çokça söylediğin Bu günlerde ise içindekiler kaybolmuş bedeninde Derinliklerde gizlediğin sıcaklık ise buz şimdilerde O özlem, o hasretin ise, çekilmiş gözlerin şerbetinde Ömrüm ise, seninle gitti, çokça söylediğin vakitlerde Bir yalandı belki de beklediğim doğrularda gizlenen Sözlerin ise, duvar misali, gözlerime satır satır inşa edilen Kahırla, kaderime yazılan bir andın aslında, görmediğim Pişman olduğum bir zamandın belki de geçmişe gizlediğim Bir yoldun, seninle geçen ömrümde santim santim izlediğim En büyük varlıktın bu dünya üstünde yanarak sevdiğim Giden bir umuttun belki, yada bir kayıptın, bulunamayan Belki de bir yalandın, kandığım, ardından ağladığım Bir gün Düşen bir yaprak görürsen Hatırla beni sevgilim Canlansın gözlerimiz hatıralarımızda Bırakalım ellerimizi anılarımıza Kaçıralım gözlerimizi geçmişe Verelim ellerimizi birbirimize Çıkıp gezelim sevgilim Farzet hiç ayrılmadık Hiç kopmadı avuçlarımız Tükenmedi sayalım Dudaklarımızdaki sevda şarkılarını Haykırırcasına söyleyelim gözlerimize bakarak Hiç susmadan, ara vermeden, uyanmayı bile aklımıza getirmeden Sadece göz göze, el ele, sadece biz, sen ve ben Baş başa kalalım sevgilim Biliyorum Yarınları göremeyecek kadar kör Duyamayacak kadar sağırız Boş ver Bunlar sadece ileriye gidemediğimiz saatler Bırak Bırak biz geçmişte yaşayalım sevgilim Sonu olmayan bir sevda boşluğunda kopan biz Gitmeden ileri, düşünmeden yarınlarımızı Kederlenmeden kadere, ağlamadan,üzülmeden Anılarda yaşayalım sevgilim Her bir yaprak düştüğünde Katalım bir sonbahar rüzgarını yüreğimize Kapılarak gidelim el ele anılarımıza Hiç unutamadığımız o güzel günleri Tekrar yaşayalım sevgilim . * Sen benim, beynime beynime vuran, tek ağrımsın kalan ömrümde * Mas mavi gözlerime, şimşek gibi çakansın bu günlerde, yarınlara inat * Hayattan bana kalan tek mirasım, tek sevdam, sönmeyen tek ateşim * Ben seni çok sevdim, kapattım kapılarımı geçmişe, öyle sevdim *** * Ne bir öncesi oldu bende, nede senden sonrasını sığdırabildim yüreğime * Yaktım ışıklarımı, gönlümün sen kokan en karanlık bölgelerine, sessizce * Burnuma dirhem dirhem gelen bir rüzgarsın, yüreğimi buz gibi delip geçen * Aşım, ekmeğim, suyumsun belki de, sindire sindire, kendine aşık ettiren *** * Yüreğimde inşa edilen tek yolumsun, şehir şehir sana uzanan * Her nereye baksam seni gördüğüm bir ayna misali gözlerime yansıyan * Bir hayalde olabilirdin, içimi cayır cayır yakan, aklıma bir çivi gibi saplanan * Bir andın belki de, bir fırtına gibi hayatıma giren, ertesi günü terkeden *** * Ne bilim işte belki de hiç yoktun, yada hiç girmedin hayatıma bir hayaldi sadece * Ya da ben avutuyordum kendimi seni düşündükçe, yokluğuna hasret gecelerde * Geçse de günler, dönse de geceye, olsa da nice sabahlar, beni sadece seven anlar * Çünkü ben seni, varlığına kurduğum hayallerimde yaşattım, öyle sevdim *** * Öyle sevdim ki, bir hayal de olsan, bir düş de olsan yüreğimde * Sevdamı sana, seni de, gerçeklere kattım öyle sevdim, * Hasret de olsan uzaklarda, gelmeyecek de olsan sevdamın yamaçlarına * Gelmediğin her bir gün için bir gül ektim öyle sevdim *** * Güllere baktım, seni andım, öyle sevdim * Her birine adını verdim, sen diye seslendim * Gelmesen de, avutup kendimi sensiz günlerimde * Toprağımda gülleri, Yüreğimde ise seni yaşattım * Öyle sevdim… Penceremi açan rüzgar geliyor da aklıma Öyle sert eserdi ki Yüreğimin sen kokan cennetine Seni beklediğim karanlık gecelerde Vururdu en derinlere İşte buna kahrettim ya sayende Seni beklediğim sensiz günlerimde Analdım ki değmezmiş Ne senli geçen günlere Ne de yokluğunda özlediğim Hasret dolu yıllara Değmezmiş Anladım ki Sen hiç olmamışın Hiç yokmuşsun dünyamda Hiç yaşanmamışsın hayatımda Hatta Hiç yaşlanmamışım seninle Hiç zamanım geçmedi belki de Hiç Hiç durmadı zaman sensiz Bir hiçtik belki de Akıp gitti öylece sessizce Ne sen geldin zamanla Ne ben sevdim, bekledim yıllarca Boş ver Hiç olmadı say Hiç gelmedin Hiç beklemedim Hiç sevmedim Ne sen geldin girdin gönlüme Ne de ben doğdum yüreğinde Boş ver Hiç Yaşanmamış say Boş ver Sen Sen gelmeyeceksin biliyorum Ama bil ki bende senden Dönmemek üzere Gidiyorum Ardıma bakmadan Tüm geçmişi silerek gidiyorum Ne bıraktığın yerdeyim Ne de bulabileceğin bir şehirdeyim Ben sadece ellerdeyim güzelim Ne ara ne sor Ne de bul beni bu dünyada Ne geçmişe bak özlerken Nede yarınlara git yakarken Ama yinede bil Bil diye söylüyorum Bil ki sana Dönmeyeceğim güzelim İster bekle İster çürüt ömrünü geçen senelerde İster vazgeç al kalemi eline yaz kaderine Karar senin, hak senin, seçim senin Ama bil Bil ki Bir zamanlar deli gibi sevdiğin bu sevdan Şimdilerde ise başka ellerde Ne dönüş bileti aldım giderken Ne de aklıma geleceksin yaşarken Ben sadece gittim Dönmemek üzere Ama dedim ya Ben sadece bil istedim Bil ki sana Dönmeyeceğim güzelim * Simsiyah gökyüzündeki yıldızların parlayarak * Yüzüme vurduğu anlardı belki de gözlerimi açtığım zamanlar * Bir bakışına tutulurken aya benzeyen gözlerim * Aklıma gelirdi yüreğimden atamadığım sözlerim - Anlatamazdı susardı, küsmüştü geçmişine zavallı yüreğim - Ayın en karanlık bölgesine saklanırken yıllarca anılarla - Bir ışık bir umut beklemiştim belki de, ayaz gecelerde - Ama ne çare, beklesem de yıllarca zemheri cehennemlerinde * Katmer katmer büyümüştü hasretin, çığ gibi olan yüreğimde * Düşse de yenik zalim yıllara, yaksa da içimi acımasızca * Hep bir sen, yada adına umutlar koyduklarım geldi aklıma * Küçük sevinçler ile yaşadığım bu zamanlardı aslında - Kim bilir belki de kendimi kandırdığım zamanlara eşti umutlarım - Ne bilim işte böyle bir şeydi belki de seninle yattığım hayallerim - Gözlerimi açtığımda sana tutulduğum bir anda kaybetmekti belki de - Seninle bulduğum umutlarımı * Kim bilir işte belki de seninde bilmediğin şeylerdi * Ne sen ne de ben aklımıza bile getiremezdik bunları * Kuşların bile en kırık dallarıma konacaklarını * Döküp yapraklarını rüzgarlarda kaybolacaklarını - Ben de bilemezdim aslında - Senin bile bilmediğin duyguları içime alıp saklamasını - Saklamasam da nereden görecektin ki sanki - Sana söylenmeyen, gösterilmeyen bir aşk yarasını Ömrümün bir köşesine sakladığımsın bu günlerde Onca geçen yıllara inat, beklesem de seni Hatıralarda bulup, yaşadığımsın belki de Olmasan da, sevmiştim seni, sensiz ayaz gecelerimde Aklıma damla damla serpilirken düşlerimde Her damlasında bir iz bırakırdın gönlümde Gölgesinden kurtulamadığım, eşsiz bir bekleyişken yüreğimde Kopartamadığım bir sevdam oldun, hasretini sığdıramadığım gecelerde Eyy Uzaklara tay düşen yarim, kanayan yaram Kara bahtım, gönül yoldaşım, son sevdam Kolay mı öyle gitmek, düşlerimden terk etmek Damla damla süzmek, kolay mı yüreğimden vazgeçmek Ağlasam günlerce, döksem yaşlarımı yıllarca, Geçer mi sensiz yaram, kan kırmızı sevdam, düşümdeki karam Akar mı gözlerim yokluğunda, sensiz bahtımda Biter mi bu hasret, sonu gelmeyen bir yolculukta Bir yol olmak isterdim, sevenleri misafir edebilen Ya da bir su olur, akardım özgürce deli dolu nehirlere Bazen de bir kuş olmak ister,uçmak isterdim gökyüzüne Kedersiz kaderimde yaşayan bir insan olmak, hayalimdi belki de Olmadığında sen, geçer mi yıllar sessiz, Gelsen de bir başına, gelir mi ayrılık yine sebepsiz Bırakır mı ellerimi yine, soğuk karanlık kış gecelerinde Korkularım doğar da başıma, kalır mıyım yine sensiz ve kimsesiz… Olur da, unutursan bir gün beni Üşür, sevdana emanet yüreğim Bil ki sevdiğim, işte O an Sensin benim kaderim Ağlasam gül yüzlüm, yokluğuna Diner mi acım kara bahtım da Dayanır mı bu yürek, geçen yıllara Yaşar mı sanki sensiz, Olmadığın bir dünyada Çekilmez olur sevdiğim Sensiz bir hayat bana Zehreder yokluğun Ölüm olur bu dünyada Bil ki sevdiğim Buz tutarsa bir gün kalbim Sebebi sen olursun bedenimin Kalırsa cansız yüreğim Bil ki Ben artık Ölü bir bedendeyim Şimdi Sevdiğim Farzet bitmişim Ya da gitmişim yokluğunda Ölüp gömülmüşüm toprağa Ya kalıp yaşatacaksın beni kara bahtımda Ya da gideceksin ekeceksin gülleri Kara toprağa Şimdi Koy elini yüreğine Git sevgilim Giderken bunları bil Bil de git sevdiğim Bil ki Gidersen Ne Bıraktığını Bil Sevdiğim… Adına hasret koyduğum bir umuttun uzaklarda Özlemini içime nefes gibi çektiğim Kaderime beklediğim bir ışıktın belki de Yokluğunda sözlerimi dillerime düğümlediğim Ömre bedel düşüncelerim aklımda Delerken aklımı her dakika Saklımda olan sevdama inat Yakardı içimi özlemler Dirhem dirhem yağmurlarında Bu şehir boş artık, sensiz ve karanlık Kör olmuş artık yollar, çıkmaz sokaklarda Kaldırımlar ise kendi halinde, ellerin dolaştığı Bir kent kalmış bana, yine sensiz sabahlarda Hasretim sana yar, gör beni, duy uzaklarda Bir yanım sensiz, yarım kalmış yokluğunda Dön bu şehre, varlığında bıraktığın hasretinle Gel hadi, sessizce gittiğin şehre, sebepsizce Bir bayram yaşansın bu kentin tüm sokaklarında Eş olsun hasrete aşk, parlayan yıldızlarda Gök yüzü mas mavi olsun zifiri karanlık da Eş olsun geceler gündüze, geldiğin günü, Bayram saydığımızda… . Bir masal olsan saklansan rüyalarımda Kalsan oracıkta, hiç çıkmadan hatıralarımda Gerçeği yaşayamadığım bu hayatta Sadece masal, ya da bir düş olup aksan anılarda Deniz olsan kimi zaman da, mas mavi bana Gökyüzü olsam düşsem sana, gül yüzlü simana Tutuşup el ele, ıslanarak Yağmur olsak seninle, yağsak kara toprağa Yaşadığımızı sandığımız bu dünya da Hayal kurup buluşsak seninle çok uzaklarda Yaşasak seninle doya doya, kedersiz bir zamanda Yürüsek göz göze, yağan yağmurun altında Bir düş de olsam sana Sen de gelsen, hayal olsan bana Yine de gel gir, rüyalarıma Yaşayalım seninle Bir yalan bile olsa… Okunmak Okumak Kadar Güzel Bir Şeydir, Sevgi Dolu Bir Yürekte Yazılıysa Eğer. Yaşamak ise Bambaşka Bir Şeydir, Kader Alnımıza Yazmışsa Eğer… Ben seni sevgilim Pencere diplerinde sevdim Beklerken gözlerim, hasretinle Seni; Bir çerçeveye sığdırdım Öyle sevdim Öyle sevdim ki! Fırtınada kaybolan bir gemiydin sanki Sahillerimde beklediğim Yokluğunda sözlerin Dalga dalga denizlerde Varlığında yüreğim Kıpır kıpır bedenimde Gel sevdiğim Gel Gözlerken, özlediğim! Duy beni Duy sevdiğim Sen benim beklediğim Sen benim hasretim Gel Uzaklardaki sevdiğim Gel Bekletme Gönlüme tay düşen yarim . Her baktığın da aynaya Gördün mü hiç? beni karşında Ben gördüm, Her uyandığım sabahlarda Baktığım da aynaya Seni gördüm, seni buldum karşımda Öyle sevdim. Öyle alışmışım ki sana Sensiz bir günde Seninle başlarken sabahlarıma Senli bir sabahı Gecelerime kattım Öyle sevdim Yoktun; Yine sevdim Sabahları buldum, geceleri sevdim Kayboldun gittin karanlık da Yok oldun sabahlarda Yokluğunda buldum, öyle sevdim Öyle sevdim ki! 24 saatlik dünyam da Zamanın işleyen en küçük saatinin Bir saniyesinde buldum, öyle sevdim Ne zaman dayanabildi yokluğuna Ne de aylar yaşayabildi yıllarımda Hepsi birer birer istifa etti Yüreğimin tam orta noktasında Ne sen çıkabildiğin gönlümden Ne ben çıkarabildim gecelerimden Öylece kaldın, öylece sevdim Seni bulduğum yerde Gördüğüm anda Sabahlara dek, Sevdim… Salla gitsin gelmişi de geçmişi de Seni yakan kasıp kavuran günleriyle At bir kenara, korkmadan Al eline kalemi yaz kaderini aldırmadan Ömür senin hayat senin Ne yazarsan olur kaderin Unutma; Yaz bir kağıda beyaz sayfalara Yaz Yaz kaderini Korkmadan Çıkmadan aklından Mıhla hayatın tam arkasından Öyle bir nişan al ki, Vursun gözlerin Kaderin tam orta noktasından Ne Geri dön dal hayallerine Ne de al düşlerini koy sepete Bırak kalsın, oracık da Gömüldüğü o yerde sessizce Söz ver kendine geri dönme İlerle; İlerledikçe Yaşa Yaşa hayatını delice Vursa da başına ağrılar ölürcesine Titrese de ellerin yıllar geçtikçe Git; Gidebildiğince Önüne çıkan her şeyi yak yakabildiğince Kır zincirlerini vur kaderini Aç yollarını, gir içeri Yaksa da geçmiş yüreğini Boş ver! Salla gitsin kederini… Seni sevmekten geçen Yollarda bekliyordu bendeki duraklar. Gideceği yere sadece bir bileti olan Bir yolcu olsa da sendeki yüreğim, Kapanan yollar ardında Bir otoparka park edilmiş Bir otobüse bağlamıştı umutlarını zavallı ellerim. Oysa her zaman hayata geç başlayan Ve her defasında umutlarını erken yitiren Bir yol çizmişti kaderim. İşte bunu bile bile Uzaklara inat sevmişti yüreğim. Kendine eziyet Bir o kadar da, kendine vazife bilen, Bir aptaldı belki de seven kalbim. Onca yaşadığı hayatın içinde, Her ne kadar acı varsa da geçen zamanlarda Hepsini alıp bir çuvala doldurup, Alıp sırtıma yarınlarına koşmaya çalışan, Ve koştukça sırtındaki ağırlığını, Tüm kemiklerinde hisseden bir ahmaktı belki de, Seni seviyorum diyen dillerim. Onca dumanlı geçen hayatımın içinden Kendime; bile bile zehraldığım, ve Bir umuda benzettiğim Bir şeydin yüreğimde vazgeçemediğim Sen benim tek sevdiğim, Tüm hayallerimi önüne serdiğim, Bir yaşamsın yüreğimde. Çoğu zaman da kahrettiğim, Ama her defasında Sana benzeyen bir bebek sevmekti Düşlerimde olmasını istediğim. Ama her sabah, uyandığımda Bomboş du ellerim… Bomboş du yüreğim…” Yeter ki canım istesin Basar tekmeyi giderim Mesafelere aldırmadan Kara bahtımdan. Yeter ki gönlüm olsun Alıp altıma yolları Ezer geçerim. Kendi yolumu, Kendim çizerim Yeter ki keyfim olsun Her şeyi es geçer Ya da boş ver der, pas geçerim, En fazla keyfime eder Çeker giderim. Yeter ki saatler dursun Ne zamanı arar Ne de zamana aldanırım, Atar kolumdan saati Geçmişe yol alırım. Yeter ki sevsin beni kader Ben kaderi, kederiyle sever, Olsa da kederler fazlaca Sineye çeker öyle giderim. Yeter ki ellerim sağ Ayaklarım sağlam olsun. Bu fani dünyada Gözlerim ağlar da olsa, Siler geçerim. Yeter ki sevdiğim olsun Az olsun öz olsun Tek olsun bir olsun Varsın, yanımda dursun Gelmese de yanıma Ben çıkar giderim Çıkarsa bir engel Firar eder, deler geçerim. Yeter ki bir cümle kursun Bir hece yazar söylenirim Mısraya döker sözlenir Yazar şiirleri, bestelerim. Yeter ki; yalansız olsun Doğru olsun, dürüst olsun Olmasa da dudaklarında Canı, sağ olsun Vazgeçer giderim. Yeter ki gün olsun Günler olsun Ay olsun, aylar dolsun Yıllara inat bir gün olsun Ömre bedel kaderime Rest çeker giderim. Yeter ki! Bir karış toprak Ve hemen yanında İki metre de kefen olsun, Duanız bende Selamınız sizde dursun Kederim sizin Duanız benim olsun. Ne geçmişe eyvallah benden Ne de geleceğe yallah kaderden, Sökerim ikisini de evrenden Çeker giderim, bu rezaletten. Yeter ki… İçimden gelsin… Yakarım… Yıkarım… Çekinmeden Kimseden… . Hani olur da bir gün ayrı kalırsak Bir yanı eksik kaldığımız bu dünyada Baş başa kaldığımızı düşün bir an da Bir yanda vicdanın seninle Diğer yanda yüreğin benimle Ellerin ise kalbinin tam üzerindeyken Yapıştır elini kalbinin tam orta yerine Dinle sesini, duy nefesini İşte o an yalansız bir his doğacak gönlünde Yüreğinin derinliklerinde bir yerde Üşürken bir anda, Ellerinin terlediğini, Ya da sıcaklar geldiğinde üzerine, Buz gibi serinlediğini göreceksin Ayrı kaldığın o saniyelerde Her şey anlık yaşanacak beyninde Bir anda olacak her şey Ansızın, aklının bile aklına sığdıramadığı Bir gün yaşayacaksın, Bir akşam güneşine dek Sürükleneceksin uykusuzluğa, karanlık gecelere Uykuya hasret bir gece yaşarken Gündüze ise sabır isteyeceksin Allah’dan Kaldıracaksın ellerini gök yüzüne, dualar ederek Küçücük bir umut dileyeceksin sessizce. Ama nafile Çaresiz sessiz bir haykırışın tam ortasında kalacaksın Dillerinin dilsiz kaldığı saniyelerde Bir yanın gitmelere isyan ederken düşlerinde Diğer yanın ise Gelmesini istediğin umutlarını arayacak hayallerinde Gözlerini kırpmadan uyumanın ve Göz kapakların çatlayana kadar uykusuz kalmanın Ne demek olduğunu anlayacaksın sahte düşlerinde Bir ben arayacaksın, uykusuz gecelerinde, nefessizce Ya da bir umut gelmesini bekleyecek Uykunun gelmesini dileyeceksin yüce Rabbinden Ama ne çare, Gündüzlerin gecelere karışmıştı bir kere Saatler duracak Sigara üstüne sigara yakacaksın Çekeceksin en derinlere Nefes nefese kalacak, kalbin sığmaz olacak göğsüne Söküp atasın gelecek alıp eline kalbini Çıkıp gidesin gelecek bu şehirden Sığmaz olacak küçücük bedenin kentlere, Kalacaksın bir başına çaresiz ve sessiz Bomboş sokaklar ve yanmayan lambalar Kaldırımlar, sessiz ve kimsesiz Ölümün eşiğinde gizlenirken Huzurun, Yazmak ve silmek arasında geçen Yaşam çizgisinden ibaret olduğunu anlayacaksın Yaşadığın bu birinci günde. İkinci günde ise yokluğuna alıştığını sanıp Ama her defasında yanılacaksın. Her defasında başa dönüp ilk yaşadığın günü Tekrar tekrar yaşayacaksın Belkid e yıllarca, ara vermeden, nefes almadan Hiç aklından çıkartmadan, bir adım ileri atmadan Hep aynı yerde kalarak, durarak Çivi gibi saplanarak yaşayacaksın düşlerinde Ne hayatın ötesinde bir yarın olacak senin için Ne de geçmişe dönüp Bir el atabileceksin sevdiğine. Öylece kalacaksın yapayalnız çaresiz Benim yıllarca esir kaldığım Ama kimselere anlatamadığım bir an gibi Dilsiz, sessiz, Yüreksiz, taştan bir kalbe sahip Bir beden gibi yaşayacaksın kör düğümlerde. Şimşekler çakacak yüreğinin tam orta yerinde Severken ayrılmanın ne demek olduğu düşecek, Aklının bir köşesine. Ya da sevilirken gitmenin Ne kadar acı verdiğini anlayacaksın Yüreğinin tam orta yerine… Bir gün ayrılacağımı bilseydim sevgilim… O gün ellerinden sımsıkı tutup, gelmezdim… Her gece düşlerimi esir edeceğini bilseydim senin… Tanımadan sevdiğim bir yüreği asla sevmezdim… Çekilmez olur ayrılık sensiz… Yaşanmaz ki bu hayat sevgisiz ve kadersiz… Dayanır mı ki bu can, boş bir bedene eşsiz… Düşer mi dersin bana, bir dünya, kedersiz… Kolay mı dostum, SÖYLE, Yaşanır mı bu hayat sevgisiz… Uçmayı Aklına Koymuş Bir İnsan… Rüzgarı da Arkasına Almış Demektir… Asıl Önemli Olan Uçmak Değil… Arkana Aldığın Rüzgar Kesildiğinde… Nereye Düştüğü Bilmektir… * Bilmeden seversem bir gün seni * Küsme yüreğime, darılma ellerime * Dayanamadığım bir zamana say * Yaz kaderime, yaz sevgilim. - Yaz ki; - Geçmişe ibret - Yarınlara ise bir umut olsun - Sana duyduğum bu hasret. * Kaç özlemle yaşarım * Konuşmadan, * Kaç sene dayanır kalbim * Susmadan. - Keşke diyorum bazen - Bir şiir olsan ellerimde - Yazsam seni şarkı olsan kalbimde - Söylesem seni her gece, - Her gece dillerimde. * Yazabilsem seni her gün * Her gün kaderime, * Sen bilmesen de beni * Saklansan şiirlerimde. - Gizlenip düşlerime - Gelsen, - Gelsen gönlüme her gece - Sevsem seni, - Kalsan da hayallerimde * Biliyorum; * Biliyorum sevgilim, * Anlatsam sevdamı sana * Kırılacak, * Eşi olmayan eşsiz kalbin. - Eğer sevgilim bir gün - Bilmeden kırarsam kalbini, - Bil ki; - Bir ölüm az gelir yokluğuna. * Her gün defalarca ölür * Defalarca doğarım yarınlara, * Tüm ölümler eş olur * Eş olur can damarıma. - Kaybedersem seni - Kör olsun, - Kör olsun - Gözlerim. * Kesilsin sözlerim, * Kesilsin dillerim, - Seviyorum diyen - Yüreğime, * Tay düşsün özlemlerim. Öyle dalıyorum ki bazen Kurduğum düşlerimdeki seni Bir akşam güneşine benzetiyor yüreğim Ne Batmasını istiyor güneşin Nede solmasına kıyabiliyordu gözlerinin Öyle gözlerine bakarak ve onları da alarak Bir akşamın batan bir güneşine şahit İki Çifti gibi dolaşıyorduk sahillerimde Sen Bana deniz, bende sana bir limandım Bu şehirde Seni beklediğim sahillerimde Dalga dalga vuran hayallerinle beklerken seni Bazen de bir gök yüzü oluyordun düşlerimde Bir yanın uçsuz bucaksız denizlerden Diğer yarın ise yükseklerden sesleniyordu Seninle yattığım hayallerimde Gökyüzünde uçan martıların Bir selamını bile Hayal ederken seninle geçirdiğim Batan bir akşam güneşinde Hep seni bekledim Öylesine derin Öylesine Kırmızı bir gündü ki benim için Açıp ellerimi gök yüzüne Güneşi dilerken Yüce Rabbimden Bir yandan da Seni istiyordum sensiz yüreğimden Durma Gel Hadi Gel Güneşim Gel Sahillerime Seni beklediğim şehrime Düşlerini kurduğum kentime Gel Çık gökyüzünden Doğ gecelerime… . Yarım kalan düşlerimin uzandığı Yıkılmış bir kentin sokaklarından Yazıyorum sana. Dinle sevgilim; Öylesine sessiz ve öylesine Issız ki bu şehir, Düşündükçe sarhoş oluyor Karanlık caddelere sürüklenen Son vedasını almış yüreğim. Uzak yollara düşman Ayrılığı mahşer bilen Bir ülkeden sesleniyorum Sen bilmeden, duymadan. Satır satır yağıyor kağıdıma Damla damla gözyaşlarım, Süzülürken alçak nehirlere Acıyor, kanıyor, Parçalanmış gözlerim Kolay mı ayrılmak, Mektup mektup uzaklardan yazmak Güneşe inat, Ağlamak sabahlarda Kaybolmak, yok olmak ezanlara. Bir ayrılığı anlatmak Kırık bir kalemle İnşa etmek satırlarına, Kolay mı, titreyen ellerimle Bembeyaz bir kağıda yazmak Bir başına kimsesiz, çaresiz Yetim bir yürekle alnıma yazmak Kolay mı? umutlara aldanıp Kadere Meydan okumak Kolay mı? Ben dumanı bulmuşum nefes nefes sigarayla ! Şimdi sen yanımda olmasan ne olur sevgili ! Arkadaş olup dost olmuşum içimdeki acıyla ! Bal olup gelsen de ne çare şimdi !!! Senden daha iyi oluğunu düşündüğün birisini pes ettirmek için, önüne taş koymak yetmez. Bu onu sadece yavaşlatır, ama geri de döndürmez. Ondan daha iyi olmayı dene. Dene ki, Eğer olursan gururun, olamazsan onurun olsun. Dünyada…Söylense de… Söylenmediği İddia Edilen Tek Şey YALAN’dır Ve Yine Dünyada…. Çok Olduğu Söylenen.. Fakat Çok Nadir Bulunan Tek Şey de… ADAM’dır… Dostuna, Dostum derken…Üç Kere Yüksek Sesle Seslen… Olmadı Üç Kere de Kulağına Fısılda Bakarsın Duymaz… Yine Mi Olmadı Üç Kerede Kağıda Yaz…Belki Az Duymuştur… Sonrada Adet Yerini Bulsun Diye…Bir Kerede Kağıdın Altını İmzalattır… Bakarsın İnkar Eder…!!! Yasal Uyarı: Bu ekitap, bilgisayarınıza indirip kayıt etmeniz ve ticari olmayan kişisel kullanımınız için yayınlanmaktadır. Şiirlerin kopyalanması, gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu döküman MawishSiirleri.Com tarafından yayınlanmıştır. MawishSiirleri.Com tüm bölümleriyle, Fikir ve Sanat Eserleri Yasası'na %100 uygun olarak yayın yapmaktadır.
© Copyright 2024 Paperzz