ANTAKYA DOĞA SANAT ve TURĠZM DERNEĞĠ & SAMANDAĞ ÇEVRE KORUMA ve TURĠZM DERNEĞĠ Samandağ Kıyı Kumullarının Güncel Durumu Raporu Dr. Samim KAYIKÇI Dr. BektaĢ SÖNMEZ Dr.Ali ATAHAN EYLÜL/2014 HATAY Samandağ Kıyı Kumullarının Güncel Durumu Raporu Dr. Samim KAYIKÇI Dr. BektaĢ SÖNMEZ Dr.Ali ATAHAN Eylül-2014, HATAY Antakya Doğa Sanat ve Turizm Derneği www.antakyadost.org.tr Samandağ Çevre Koruma ve Turizm Derneği www.septos.net Referans gösterme: Kayıkçı, S., Sönmez, B., Atahan, A. 2014. Samandağ Kıyı Kumullarının Güncel Durumu Raporu. Antakya Doğa Sanat ve Turizm Derneği & Samandağ Çevre Koruma ve Turizm Derneği, 53 s, Hatay. Desteklerinden dolayı SubaĢı KuĢ Gözlem Topluluğu'na teĢekkür ederiz. Baskı: BarıĢ Ofset ve Matbacılık/Samandağ/Hatay ÖNSÖZ ''Doğa'sına yabancılaĢan insan kendinede yabancılaĢır'' Dünya üzerindeki her canlı ve her doğal yapı çok uzun süren (bazen milyarlarca yıl) bir değiĢme ve geliĢme sürecinin sonucunda meydana gelmiĢtir. Doğadaki bu değiĢim geçmiĢten geleceğe kesintisiz bir süreç Ģeklinde devam etmektedir. Doğa, diğer tüm canlılar gibi insan türü içinde herĢeyin kaynağıdır. Ġnsanlar doğal zenginlikleri besin, yakacak, ilaç, yapı malzemesi vb. gibi pek çok amaçla kullanmıĢlardır. Ġnsanlar, hızla artan nüfuslarına paralel olarak artan ihtiyaçlarını karĢılamak amacıyla doğal kaynakları hızlı ve öngörüsüzbir Ģekilde bilinçsizce tüketmektedirler. Doğal kaynakların belirli bir kapasitesi vardır. Bu kapasiteyi aĢan tüketimin geri dönüĢü olmayan büyük tahribatlara yol açacağı açıktır. Milyarlarca yıllık bir değiĢim ve geliĢim sürecinin sonucunda oluĢmuĢ olandoğadaki her canlı ve yapı eĢsizdir. Ülkemiz sahip olduğu doğal zenginlikler açısından önemli bir yere sahiptir. BiyoçeĢitlilik açısından tüm Avrupa Kıtası ile yarıĢabilecek bir zenginliğe sahip olan ülkemizde, doğal alanlar üzerindeki baskı çok yüksektir. Kıyı kumulları, sulak alanlar, ormanlar gibi ekosistemler pek çok insan kaynaklı olumsuz etkiye maruz kalmaktadırlar. Özellikle kıyı ekosistemleri yoğun tarımsal, ĢehirleĢme ve turizm faaliyetleri baskısı altındadır. Ülkemizin pek çok bölgesinde kıyı ekosistemleri büyük tahribata uğramıĢ ve bu tahribat devam etmektedir. Bu nedenle kıyı ekosistemlerinin güncel durumlarının belirlenesi, bu alanlar üzerindeki olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması, tahribata uğramıĢ alanların rehabilitasyonu ve bu alanların sürdürülebilir kullanımlarının sağlanması son derece önemlidir. Bu çalıĢma ilimizin ve ülkemizin özgün bir ekosistemi olan Samandağ Kıyı Kumulları'nın güncel durumunun belirlenmesi amacıyla yapılmıĢtır. Elde edilen verilerin ıĢığında tahribata uğramıĢ alanların rehabilite edilmesi, korunması ve sürdürülebilir kullanımının sağlanması amacıyla bir proje hazırlanarak hayata geçirilmesi bu doğal mirasın gelecek nesillere aktarılması açısından son derece önemlidir. I ĠÇĠNDEKĠLER ĠÇĠNDEKĠLER ............................................................................................................................ l ÖZET ......................................................................................................................................... II ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ ............................................................................................................. III ġEKĠLLER DĠZĠNĠ .................................................................................................................. IV 1.GĠRĠġ ...................................................................................................................................... 1 1.1. Kıyı Kumullarının OluĢumu ............................................................................................ 1 1.2. Kıyı Kumullarının Özellikleri .......................................................................................... 2 1.3. Kıyı Kumul Bitkileri ........................................................................................................ 4 1.4. Kıyı Erozyonu .................................................................................................................. 5 1.5. Kıyı Kumullarının Rehabilitasyonu ................................................................................. 7 1.6. Kıyıların Korunmasında en önemli yasa: Kıyı Kanunu ................................................... 8 2. MATERYAL VE YÖNTEM ............................................................................................... 11 3. BULGULAR ........................................................................................................................ 14 3.1. Samandağ Kıyı Kumulları'nın BiyoçeĢitliliği ................................................................ 14 3.1.1. Flora......................................................................................................................... 14 3.1.2. Vejetasyon ............................................................................................................... 23 3.1.3. Kıyı KuĢları ............................................................................................................. 23 3.1.4. Sürüngenler ............................................................................................................. 27 3.2. Samandağ Kıyı Kumulları'nın Güncel Durumu ............................................................. 30 3.2.1. Çevlik Kumsalı ........................................................................................................ 30 3.2.2. Deniz Kumsalı ........................................................................................................... 37 3.2.3. Meydan Kumsalı ........................................................................................................ 43 3.2.4. Asi Nehri ve Kirlilik .................................................................................................. 46 4. SONUÇ VE ÖNERĠLER .................................................................................................... 49 KAYNAKLAR ........................................................................................................................ 50 II ÖZET Bu rapor içerisinde kıyı kumullarının oluĢumu, özellikleri, kıyı kumul bitkileri, kıyı erozyonu ve kıyı kumul rehabilitasyon çalıĢmaları ile ilgili genel bilgiler verilmiĢtir. Samandağ Kıyı Kumulları tanıtılmıĢ, alandaki olumsuz etkiler belirtilmiĢtir. AraĢtırma alanının güncel durumunun belirlenmesi amacıyla arazi çalıĢmaları yürütülmüĢ elde edilen verilerile alanda daha önce yapılmıĢ olan çalıĢmalar birlikte değerlendirilmiĢtir. Yapılan değerlendirmeler sonucunda özgün bir biyoçeĢitliliğe sahip olan Samandağ Kıyı Kumulları'nın insan kaynaklı pek çok olumsuz etkiye maruz kaldığı, alandaki tahribatın çok büyük boyutlara ulaĢtığı ve acil önlemler alınmaması durumunda yakın gelecekte geri dönüĢü olmayan ciddi sonuçlar doğabileceği belirlenmiĢtir. Bu durum alanın acilen rehabilite edilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Samandağ Kıyı Kumulları ilimizin ve ülkemizin sahip olduğu doğal zenginliklerden biridir. Samandağ Kıyı Kumulları'nın olağanüstü özellikleri nedeniyle bu alan üzerinde özgün bir ekosistem oluĢmuĢtur. Bu ekosistemi oluĢturan canlıların çoğu kumullar dıĢında bir yerde yaĢamlarını sürdüremezler. Binlerce yıllık bir süreç sonucunda meydana gelmiĢ olan bu eĢsiz alan çok hızlı bir Ģekilde yok olmaktadır. Samandağ Kıyı Kumulları, tarım arazisine dönüĢtürme, yapılaĢma, kıyı erozyonu, kıyı vejetasyonun tahribatı, organik ve inorganik kirlilik, otlatma vekum alımı (oldukça azalmıĢ olsada) sebebiyle çok hızlı bir Ģekilde tahribata uğramaktadır. Samandağ Kıyı Kumulları için acil ve etkili önlemler alınmaması durumunda bu eĢsiz alan yakın gelecekte yok olma tehlikesiyle karĢı karĢıya kalacaktır. III ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ Çizelge 1.1 Samandağ kıyı kumullarında 1973-1993-2013 yıllarına ait ölçümler (Genç, 2014) 6 Çizelge 3.1. Samandağ kıyı kumul florası (Kayıkçı, 2006) 15 Çizelge 3.2. Alanda gözlenen kıyı kuĢları 23 IV ġEKĠLLER DĠZĠNĠ ġekil 1.1. Kıyı kumulları oluĢum Ģeması 2 ġekil 1.2. Kıyı kumul bitkilerinin kum tepelerini oluĢturmaları 3 ġekil 1.3. Kıyı kumul bitkilerinin kum hareketine etkisi 4 ġekil 1.4. Karakteristik bir kıyı kumul bitkisi Othantus maritimus (Çocukotu) 5 ġekil 1.5.1973-1993-2013 yılları arasında kıyının son 40 yıllık değiĢimini gösteren grafik (Genç, 2014) 6 ġekil 1.6.Kıyı kumulların bitkilendirme çalıĢmalarıyla rehabilite edilmelerine bir örnek, Duxbury Beach, Amerika (O'Connell, 2008) 8 ġekil 1.7.Kamu kurumlarına ait arazideki yapılaĢma 9 ġekil. 2.1. Deniz kumsalının uydu görüntüsü 11 ġekil 2.2. Samandağ Kıyı Kumulları'nın haritası (Kayıkçı, 2006) 12 ġekil 2.3. Karakteristik bir kıyı kumul bitkisi Pancratium maritimum-Kum Zambağı 13 ġekil. 3.1. Kıyı kumul vejetasyonu 21 ġekil. 3.2. Alandaki kıyı kumul bitkieri 22 ġekil. 3.3. Alandaki kıyı kuĢları 25 ġekil. 3.4. Akça Cılıbıt (Charadrius alexandrinus) ve Karakarınlı KumkuĢu (Calidris alpina) 26 ġekil.3.5. Van Gölü Martıları (Larus armenicus) 26 ġekil. 3.6. Chalcides ocellatus (Benekli kertenkele), Deniz kumsalı, Mart 2014 28 ġekil.3.7. Phoenicolacerta laevis (Hatay Kertenkelesi), ġubat 2014 28 ġekil. 3.8. Ophisops elegans (Tarla kertenkelesi), Mart 2012 29 ġekil 3.9. Chelonia mydas (YeĢil Deniz kaplumbağası) 29 ġekil 3.10. Çevlik kumsalı uydu görüntüsü 30 ġekil 3.11. Çevlik kumsalında kum haraketi 31 ġekil 3.12. Çevlik tatil köyü 31 ġekil 3.13. Çevlik kumsalında kıyı profili bozulması sonucu su basmıĢ kumul 32 ġekil 3.14. Çevlik kumsalında su basması (20 Temmuz 2014) 32 ġekil 3.15. Çevlik kumsalında kıyı vejetasyonu, tarım alanları ve tahrip edilmiĢ alanlar 33 ġekil. 3.16. Yeni yapılan parke döĢeli yol ve büfeler 34 ġekil 3.17. Fırtına ve yağmur sonrası Çevlik kumsalının son 1 km‟lik kısmı 35 ġekil 3.18. Briket ile yapılan duvar 35 ġekil 3.19. Yeni yapılan büfeler 35 ġekil 3.20. Kıyı kumul vejetasyonunun olmadığı bir kısım 36 ġekil 3.21. Yeni yapılan parke döĢeli yolda biriken kum 36 ġekil 3.22. Deniz mahallesinde kıyı kumul üzerindeki yapılaĢma 37 V ġekil 3.23. Kıyı kumul vejetasyonun yok olması sonucu kumun yaĢam alanlarına rüzgar ile taĢınması 38 ġekil 3.24. Denize ortalama 15 m uzaklıktaki yapı 38 ġekil 3.25. Deniz mahallesinde kıyı kumulları üzerindeki yazlık konutlar 38 ġekil 3.26. Deniz kumsalında kıyı kumulların en geniĢ olduğu kısım 39 ġekil 3.27. Kumullardaki organik ve inorganik atıklar 39 ġekil 3.28. Zaman içerisinde üzerinde kıyı vejetasyonu geliĢen yapay kum tepeleri 40 ġekil 3.29. Deniz Kumsalında tarım arazisine dönüĢtürülen bir alan 40 ġekil 3.30. Deniz kumsalında tarım arazisine dönüĢtürülen bir baĢka alan 41 ġekil 3.31. Çöp ve moloz dökmek yasaktır tabelasının hemen arkasında dökülen moloz 41 ġekil 3.32. Deniz kaplumbağaları farkındalık tabelası ve arkasındaki tarım arazisi 42 ġekil 3.33. Meydan Kumsalı 43 ġekil 3.34. Meydan Kumsalında kıyı kumullarındaki seralar 44 ġekil 3.35. Meydan kumsalında kıyıya yakın sera ve tarım arazileri 45 ġekil 3.36. Meydan kumsalı yapılaĢmanın yoğun olduğu alan 45 ġekil 3.37. Meydan kumsalında tarım arazisine dönüĢtürülen kıyı kumulu 46 ġekil 3.38. Su sümbüllü tepesini aĢmaya çalıĢan kaplumbağa yavrusu ( Foto: Yusuf Genç) 47 ġekil 3.39. Asi nehri ağzında su sümbülü, 5 Ekim 2013 48 ġekil 3.40. Çevlik civarında su sümbülü atıkları, 9 Ağustos 2014 48 1 1. GĠRĠġ Nehir ağzı kıyı ekosistemleri, çok farklı özellikleri nedeni ile tarih boyunca insanların ilgisini çekmiĢtir. Ġklimin karasal kesimlere göre daha uygun oluĢu, yerleĢim için tercih edilmelerine neden olmuĢ bu durum ekonomik faaliyetleri de beraberinde getirmiĢtir. Kıyı ovalarının verimli olması, iklim koĢullarının elveriĢli ve su kaynaklarının bol bulunuĢu, tarımda kıyıların çok üretken olmasını sağlamıĢ ve tarihsel süreç içerisinde uygarlıkların kurulmasına ve günümüzde bunların izlerinin ve kalıntılarının ise kültürel ve arkeolojik miras olarak kıyıların değerleri üzerine yeni değerler katmıĢtır. Kıyı alanları bütün bu özellikleri nedeni ile insan etkilerinin yoğun hissedildiği, kullanımlar ve doğal kaynaklar arasında çeliĢkilerin de en çok olduğu alanlardır. Bitmez tükenmez bir kaynak olarak görülen bu alanlar artan baskılar sonucu hızla tahrip olmakta ve yok olma süreci hızlanmaktadır. Kıyı ve deniz alanları sahip oldukları pek çok özellik sebebiyle kendine özgü ekosistemlerin geliĢmesine olanak sağlamıĢtır. Nehir ağzı, sulak alan ve lagün, kıyı kumul ekosistemi gibi doğal habitatlar buna örnek verilebilir. Bundan dolayı bu alanlara özgü ekosistemlerde yaĢayan canlı türlerinin birçoğu baĢka alanlarda yaĢamlarını devam ettirmezler. Kumullar; akarsu deltaları, lagün, haliç ve tuzlaların varlığı için gereklidir; deniz kaplumbağaları ve pek çok kuĢ türü gibi yalnız kıyı Ģeridinde bulunan ve nesli tükenme tehlikesi altındaki bitki ve hayvan türlerinin korunması açısından hayati önem taĢırlar (Ongan, 1997). Türkiye, Avrupa‟nın en geniĢ kumul sistemine sahiptir. 8333 km‟ lik kıyı Ģeridinde 845 km‟ yi kaplayan alan (kıyıların % 10,1‟i) kıyı kumullarıdır. Ülkemizdeki kumul sistemleri hızla yok olmaktadırlar. Avrupa ülkelerinde koruma bilinci geliĢene kadar kumul sistemlerinin üçte birinden fazlası kaybedilmiĢtir. Günümüzde yapılan barajlar ile de Türkiye‟de kıyı kumulların büyük çoğunluğunun oluĢum süreçleri durmuĢtur. Türkiye‟nin sahip olduğu jeomorfolojik özellikler nedeniyle 1970‟li yıllarda 110 büyük kıyı kumulu ve pek çok plaja sahip iken bugün bunların büyük çoğunluğu zarar görmüĢtür (Uslu, 1989; Ongan, 1997). 1.1. Kıyı Kumullarının OluĢumu Öncelikle, halkın ve kıyı yönetimiyle ilgili kurumlarda çalıĢanların büyük bir bölümünün, denizlerdeki kumun kaynağına iliĢkin yanlıĢ bilgisinin düzeltilmesi gerekmektedir: Ġnsanlar, denizlerdeki kumun deniz tarafından üretildiğini, bu nedenle bitmez 2 tükenmez bir kaynak olduğunu düĢünmektedirler. Oysa Dünya genelinde yapılan bilimsel çalıĢmalar, kumun yaklaĢık % 80‟inin karalardan akarsu ve rüzgarlarla taĢındığını ortaya koymuĢtur (Report of SCOR Working Group on Sediment Fluxes and Budgets in Estuarine and Coastal Areas). Kıyılardaki kumun büyük bir bölümü akarsular tarafından denize taĢınmaktadır. Deniz dalgaları kıyılara çarparak ürettiği kum ve çakıl kıyı kumullarının küçük bir kısmını oluĢturmaktadır.Akarsuların denizlere taĢıdığı çökeller dalgalar ile plaj zonuna atılmaktadır. Bu kumlar plaja eklendikten sonra kıyı kumullarının oluĢmasında en etkili güç denizden karaya esen rüzgarlardır. Rüzgarın taĢıdığı kum bir engele çarpınca burada birikmeye baĢlar. Deniz dalgalarıyla akarsuların taĢıdığı kum plaja eklendikten sonra rüzgar tarafından kara yönünde taĢınmaya baĢlar. Kıyı kumulları üzerinde yayılıĢ gösteren bitkiler rüzgarın üfürdüğü kumu tuzaklar (sabitler) ve böylece 'hareketli kumullar' oluĢur. Hareketli kumullar zaman içerisinde geliĢerek sahilden kilometrelerce uzakta kum tepeleri oluĢturur. Zaman içerisinde bu kum tepeleri üzerinde maki ve orman türlerinin geliĢmesi ile sabit kumullar meydana gelir (Ozaner, 1993; 2003).Plaj ile harekeli kumullar arasında çok sıkı bir bağ bulunmaktadır. Rüzgar deniz tarafından estiğinde plajdaki kumları hareketli kumullara ekler, rüzgar karadan denize estiğinde ise hareketli kumullardan plaja taĢınır. Plaj ile hareketli kumullar arasındaki bu denge ev, sera, duvar vb. gibi yapılarla bozulduğunda kıyı kumulları hızlı bir Ģekilde tahrip olmaktadır (Ozaner, 2003). ġekil 1.1. Kıyı kumulları oluĢum Ģeması 1.2. Kıyı Kumullarının Özellikleri Kıyı kumulları binlerce yıllık bir süreç sonucunda meydana gelirler. Kıyı kumullarının dinamik bir oluĢum süreci vardır ve bu süreç sürekli devam eder. Özellikle insan kaynaklı 3 olumsuz faaliyetler bu sürecin iĢleyiĢini bozmakta ve kıyı kumullarının yok olmasına sebep olmaktadır. Kıyı kumulları, hareketli kum taneleri, yüksek tuzluluk, humus ve besin maddeleri bakımından fakir olan verimsiz toprak yapısı gibi olağanüstü özelliklere sahiptir. Bu nedenle kumullar üzerinde çok özgün bir ekosistem geliĢmiĢtir. Buradaki canlı türlerinin çoğu kumullardan baĢka yerde yaĢamlarını sürdüremezler (Byfield ve Özhatay, 1996). Kıyı kumullarının tuzluluk, nemlilik ve organik madde içeriği gibi özellikleri kumul tepelerinin yüksekliğine, kumulun denize olan uzaklığına, taban suyunun derinliğine ve kumul üzerindeki vejetasyonun yoğunluğu ve içeriği gibi farklı pek çok faktöre bağlıdır (Uslu, 1974; Çetik, 1982; Serteser, 1994,). Kıyı kumullarında bitki türü ve örtüĢünü belirleyen en önemli faktör kumun bünyesidir. Denize yakın devamlı dalga etkisinde kalan bölgelerde bitki barınmaz. Bu alandan sonra devamlı dalga etkisinde kalmayan fakat daha içerideki kumullara oranla daha tuzlu olan Ģeritte kumuldaki yüksek tuzluluk oranına dayanabilen türler yayılıĢ gösterir (Uslu, 1974). ġekil 1.2.Kıyı kumul bitkilerinin kum tepelerini oluĢturmaları 4 1.3. Kıyı Kumul Bitkileri Kıyı Kumul bitkileri hareketli kum taneleri, yüksek tuzluluk, besin maddelerinin azlığı gibi olağanüstü özelliklere sahip bu alanlarda yaĢayabilmek için faklı adaptasyonlar geliĢtirmiĢlerdir. Biriken kum bitkiyi örttükçe uzayabiliyor olmaları ve derin bir kök sistemine sahip olmaları bazı kıyı kumul bitkilerinin kıyı kumullarının oluĢumunda çok önemli olan özellikleridir. Kıyı kumul bitkileri hem özgün bir ekosistem oluĢturmakta hem de kumu sabitleyerek kum tepelerinin oluĢmasını sağlamaktadır (ġekil 1.2.). Böylelikle kumun daha gerideki tarım arazilerine ve yaĢam alanlarına taĢınmasını engellemektedir.Kumul bitkilerinin olmadığı yerde kumun rüzgar ile kara yoluna taĢınması buna karĢın kumul bitkilerinin olduğu yerde kumu sabitleyerek kara yolunu kum haraketlerinden koruması ġekil 1.3.görülmektedir. Kıyı kumul bitkileri düz bir duvar oluĢturmadığı için kıĢ aylarında rüzgar denize doğru estiğinde kumun taĢınarak plaj zonunun beslenmesine olanak sağlamaktadır. ġekil 1.3. Kıyı kumul bitkilerinin kum hareketine etkisi Samandağ Kıyı Kumulları'nda da yayılıĢ gösteren Inula crithmoides, Euphorbia paralias, Pancratium maritimum, Sporobolus virginicus, Cakile maritima, Medicago marina, Eryngium maritimum, Elymus farctus, Ipomea stolonifera, Zygophyllum album, Maresia nana ve Polygonum maritimum gibi türler karakteristik kıyı kumul bitkileridir. 5 ġekil 1.4. Karakteristik bir kıyı kumul bitkisi Othantus maritimus (Çocukotu) 1.4. Kıyı Erozyonu Kıyı erozyonu, çeĢitli sebeplerle doğal yapısı tahrip olan kıyı alanlarında meydana gelen ve önlem alınmaması durumunda yakın bir gelecekte o alandaki kıyı kumullarının yok olmasına sebep olabilecek ciddi bir tehlikedir. Ozaner (1993), 1956-1993 yılları arasında Samandağ kıyısındaki kıyı erozyonunu belirlemek amacıyla yaptığı, hakim rüzgar, kıyı akıntıları, Asi nehri debisi, taĢıdığı çökel miktarı, üzerinde kurulan barajlar, kum ocağı olarak iĢletilmesi, gibi pek çok etmenin değerlendirilmesini içeren çalıĢmanın sonucunda Samandağ kıyılarında çok ciddi bir kıyı erozyonunun meydana geldiğini ortaya koymuĢtur. Özellikle kum ocağı olarak çalıĢtırılan bölgede 1973-1993 yılları arasında 136 m. lik bir kıyı erozyonun meydana geldiğini belirmiĢtir. Asi nehri üzerinde kurulan barajlar sebebiyle denize taĢınan ve kumun kaynağı olan çökellerin miktarında büyük bir azalma meydana gelmiĢtir. Samandağ kıyı kumullarının kıyı değiĢimini inceleyen en güncel çalıĢma ise kıyının 1973-1993-2013 yılları arasında 20‟Ģer yıllık durumunu değerlendirmiĢtir (Genç, 2014). Adı geçen çalıĢma, Ozaner (1994) tarafından yapılan 1973-1993 ölçümlerinin tekrarlanması Ģeklindedir. 6 ġekil 1.5. 1973-1993-2013 yılları arasında kıyının son 40 yıllık değiĢimini gösteren grafik (Genç, 2014) Ancak, Ozaner (1994) tarafından belirlenen 15 referans noktasının 10 tanesi testip edilmiĢ ve bu 10 noktaya göre kıyı kumul değiĢiminin son 40 yıllık değiĢimi ortaya konmuĢtur. Ölçümler kıyının bazı noktalarında ciddi gerilemenin olduğunu göstermekte iken bazı noktalarının olağan olduğu bazı noktaların ise Ģüpheli olduğunu göstermiĢtir (Çizelge 1.1). Genel bakıĢ itibari ile kıyı çizgisi değiĢimi, gerileme olarak kendini ortaya koymuĢtur (Genç, 2014). Çizelge 1.1. (Genç, 2014) Km 1450 4810 5340 5400 5500 5550 6090 7440 9500 11000 Samandağ kıyı kumullarında 1973-1993-2013 yıllırına ait ölçümler Konum\Yıl 1. Referans 2. Referans 5. Referans 6. Referans 7. Referans 8. Referans 11. Referans 12. Referans 13. Referans 15. Referans 1973 145 104 137.5 157.5 89 82.5 101 280 142.5 192 1993 102 84 122.5 137.5 71.5 66.5 85 213.3 110 55 2013 96 80.2 114.2 134 63.5 58.3 81.0 206.5 26.5 88.5 Samandağ kıyı kumullarının sahip olduğu fiziksel parametreler ve onların değiĢimi, alanda yaĢayan canlı çeĢitliliği ve bu çeĢitliliğin sürdürebilirliği için önemlidir. Kıyı 7 kumulunun sahip olduğu kum sıcaklığı, nem içeriği, kum tane büyüklüğü, tuzluluk, toplam çözünmüĢ madde miktarı, Ph, elektirksel iletkenlik gibi fiziksel özellikler farklı kumsallar ile karĢılaĢtırıldığında Samandağ kumsalının negatif yönde etkilendiği belirtilmiĢtir (Sönmez, 2010; Sönmez ve ark. 2013). Kıyının bitki örtüsünün olmayıĢı ve kumul tepelerinin eksikliğinin bir sonucu olarak kıyıdan karaya doğru eğimin düĢük olması nedeniyle kıyı sürekli deniz taĢkınlarına maruz kalmakta ve kıyının erozyonunu hızlandırmaktadır. Bu taĢkınlar yukarıda sayılan birçok özelliği olumsuz yönde etkilemektedir. Tongoland Natal kıyı kumulunda kumun tane boyu; 0,212 mikron ile 0,425 mikron arasında, Sharma-Yemen‟de ise 250 mikron ile 500 mikron arasında ve Pantahi Chinta Brahi‟de ortalama 353 mikron, Adana Akyatan kıyı kumulunda 125 mikron ile 250 mikron arasında olarak verilirken Samandağ kumsalında bu değer 250 mikron ile 710 mikron arasında olup diğer kumsallardan oldukça farklıdır (Sönmez, 2010; Sönmez ve ark. 2013). Samandağ kıyı kumulunun sahip olduğu tuzluluk oranı 0,33 iken Adana Akyatan kıyı kumulunda bu değer 0,06 olup Samandağ kıyı kumuluna göre çok yüksektir. Aynı karĢılaĢtırma Ph, iletkenlik ve sıcaklık gibi diğer fiziksel parametreler ile yapıldığında Samandağ kıyı kumulu daha yüksek ya da olumsuz etki edebilecek değerlere sahiptir (Sönmez ve ark. 2013). Samandağ kıyı kumullarının sahip olduğu olumsuz etkilere neden olan fiziksel özelliklere sahip olmasının nedenleri arasında kıyının sürekli deniz taĢkınlarına maruz kalması gösterilmiĢtir (Ozaner, 1994; Kasparek ve ark. 2001; Sönmez ve ark. 2013). Kıyının sürekli deniz taĢkınlarına maruz kalması ise kıyının arka kısmında uzanan kıyı kumul bitkilerinin olmaması sonucu kıyı eğiminin bozulması ve erozyon sebeb olmaktadır. 1.5. Kıyı Kumullarının Rehabilitasyonu Ġnsan faaliyetlerinin dolaylı ya da doğrudan etkileri sonucunda doğal yapısını kaybeden ve yakın gelecekte yok olma potansiyeli olan kıyı kumulları dünyanın pek çok ülkesinde rehabilite edilmeye çalıĢılmıĢtır. Yapılan çalıĢmalarda çeĢitli rehabilitasyon yöntemleri uygulanmaktadır. Uygulanan yöntemlerin çoğu baĢarıya ulaĢmıĢtır (Carter, 1995; Kidd, 2001; Pina ve ark., 2002; Carmo ve ark., 2009). 8 ġekil 1.6. Kıyı kumulların bitkilendirme çalıĢmalarıyla rehabilite edilmelerine bir örnek, Duxbury Beach, Amerika (O'Connell, 2008). Kıyı kumullarının rehabilitasyonu, alanın bitkilendirilmesi sonucunda kumulun sabitlenmesi ve vejetasyonun geliĢmesinin sağlanması temeline dayanmaktadır. Kumun stabilizasyonunu sağlayarak tarım alanları ve yerleĢim alanlarına zarar vermesini önlemek amacıyla yapılan ağaçlandırma çalıĢmaları alanın özgün doğal yapısını bozmaktadır. Bu alanlardaki vejetasyon yapısı tek düzeleĢmekte biyoçeĢitlilik azalmaktadır. Bu nedenle tahrip edilen alanların doğal flora elemanlarıyla bitkilendirilmesi ve doğal yapılarına geri dönmelerinin sağlanması en doğru yoldur (Berberoğlu, 1994). Kıyı kumulları üzerlerindeki insan kaynaklı olumsuz etkiler kaldırıldığında alanın sürekliliği sağlanacaktır. 1.6. Kıyının Korunmasında En Önemli Yasa: Kıyı Kanunu Kıyıların korunmasında en etkili yasa 4.4.1990 tarihinde çıkarılan Kıyı Yasası ve bu yasanın 16. maddesi gereğince Çevre ve ġehircilik Bakanlığı (Mülga-Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı) tarafından düzenlenerek 3.8.1990 tarihli ve 20594 sayılı Resmi Gazete‟de yayınlanan Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliktir. Kıyı Yasası‟nda, “Kıyılar herkesin yararlanmasına açık olup bu alanlarda yapılacak faaliyetlerde kamu yararı gözetilir” denmektedir. Kamuya (Hazineye) ait kıyı Ģeridi, yasada, kıyı çizgisinden sonra kara 9 istikametindeki bir geniĢliği ifade eden Kıyı Kenar Çizgisi (KKÇ) adı verilen bir sınırla belirtilmektedir. Yasanın 5. Maddesinde “kıyıda ve sahil Ģeridinde planlama ve uygulama yapılabilmesi için kıyı-kenar çizgisinin tespiti zorunludur” denmektedir. Kıyı Kenar Çizgisi‟yle sınırlanan Kamuya ait kıyı bölgesi Ģöyle tarif edilmektedir: “Kıyı Çizgisinden sonra da devam eden, kıyı hareketlerinin oluĢturduğu plaj, hareketli ve sabit kumulları da içeren kıyı kordonu, lagün gölü, lagün alanları, sazlık, bataklık ile kumluk, çakıllık taĢlık ve kayalık alanları içeren kıyılardır”. KKÇ ile sınırlanan kamuya ait bu zondan sonra gelen Sahil Ģeridi bir koruma kuĢağı (buffer zone) niteliğinde olup toplam geniĢliği 100 metredir. Halkın yanı sıra konuyla ilgili birçok kiĢi bile bu 100 metreyi hazineye ait kıyının toplam mesafesiymiĢ gibi yanlıĢ algılamaktadır. Yasada tarif edilen kamuya ait kıyı zonun geniĢliği, kıyı Ģekillerinin geniĢliğine bağlı olarak 150 metre olabileceği gibi 1000 m de olabilir. Özel mülkiyete konu olan mesafe ise KKÇ ile sınırlanan mesafeye 100 metrelik sahil Ģeridi eklendikten sonra bulunacak mesafeden itibaren baĢlar. Bilindiği gibi, KKÇ tespitleri günümüzde valiliklerce görevlendirilen beĢ farklı meslek grubundan oluĢan Kıyı Kenar Çizgisi Tespit Komisyonları tarafından yapılmaktadır. Kıyı Yasasının 9. maddesinde sayılan bu meslek grupları; Jeoloji mühendisi (Jeolog veya Jeomorfolog), Harita ve Kadastro Mühendisi, Ziraat Mühendisi, Mimar veya ġehir Plancısı ve ĠnĢaat Mühendisinden oluĢmaktadır. Burada en önemli hususlardan biri kıyı kumul ekosisteminin yaĢayan bir organizma olduğu gerçeğinin unutulmamasıdır. Kıyı kenar çizgisi belirlenirken alanın biyolojik çeĢitliliğini değerlendirebilecek bir bir bilim insanın (ekolog, biyolog, çevre mühendisi ) Kıyı Kenar Çizgisi Tespit Komisyonu'nda olmasının son derece gerekli ve önemli olduğuortaya çıkmaktadır. ġekil 1.7. Kamu kurumlarına ait arazideki yapılaĢma 10 Bunun yanında mevcut yasaların uygulanabilirliliği son derece önemlidir. Çünkü yapılan gözlemlerde kamu kurumlarının bile kıyı kumul alanları üzerinde yapılaĢmaya devam ettiklerigözlemlenmiĢtir (ġekil 1.7.). Yasal düzenlemeler ile koruma altına alınmıĢ olsa bile, doğal alanların halk tarafından sahiplenilmesi ve korunması son derece önemlidir. 11 2. MATERYAL ve YÖNTEM Hatay ili Samandağ ilçesi sınırlarında bulunan Samandağ Kıyı KumullarıMusa Dağı ve Keldağ arasında Kuzeybatı-Güneydoğu doğlultusunda uzanan yaklaĢık 14 km uzunuğunda eĢsiz bir alandır. AraĢtırma alanı üç alt bölüm Ģeklinde incelenmiĢtir. Çevlik limanı ile ġeyhHıdır türbesi arasında kalan yaklaĢık 5,5 km uzunluğundaki bölge Çevlik Kumsalı, ġeyhHıdır türbesi ile Asi nehri arasında kalan yaklaĢık 4,1 km uzunluğundaki bölge Deniz Kumsalı, Asi nehri ile Keldağ arasındaki yaklaĢık 4,4 km uzunluğundaki kumsal ise Meydan Kumsalı olarak incelenmiĢtir. Çevlik Kumsalından Deniz Kumsalına doğru ilk 1 km‟lik kısım Çevlik tatil köyüdür. Bu alanda kıyı boyunca yoğun bir yapılaĢma bulunmaktadır. Sonraki 3,5 km‟lik kısımda yeryer yapılaĢma görülmektedir. Özellikle son zamanlarda otel, restaurant ve diğer yapıların yapımına hız verilmiĢtir. Bu kısımda kıyıya paralel bir yol uzanmaktadır. Yolun solunda kalan kıyının büyük çoğunluğu tarım arazisine dönüĢtürülmüĢtür. Bu kısımdan sonra yaklaĢık 2 km boyunca uzanan Deniz mahallesi gelmektedir. Bu kısımdada aĢırı yapılaĢma bulunmaktadır. Deniz mahallesi ile Asi nehri arasındaki kıyı kumulu, Milleyha Sulak Alanı ile içiçe girmiĢ ve ortak bir ekosistem oluĢturmuĢtur. ġekil. 2.1. Deniz kumsalının uydu görüntüsü Asi nehri ile Keldağ arasında kalan Meydan kumsalının 3.5 km'lik kısmında kıyıya paralel uzanan dar bir toprak yol bulunmaktadır. Bu toprak yolun sol tarafında kalan kıyının 12 hemen-hepsi tarım arazisine dönüĢtürülmüĢtür. Meydan kumsalının son 500 metresinde lokantalar, pansiyon ve birde tatil sitesi bulunmaktadır. ġekil 2.2.Samandağ Kıyı Kumulları'nın haritası (Kayıkçı, 2006) Alanın güncel durumunun belirlenmesi amacıyla arazi çalıĢmaları düzenlenmiĢtir. Arazi çalıĢmaları sırasında gözlemler yapılmıĢ, fotoğraflar çekilmiĢ ve notlar alınmıĢtır. 13 Yapılan incelemeler daha önce yapılan çalıĢmalarla karĢılaĢtırılmıĢ ve araĢtırma alanının güncel durumu belirlenmiĢtir. Arazi çalıĢmaları belirli aralıklarla düzenlenmiĢtir. ÇalıĢmalar sırasında ekipman olarak dürbün, teleskop, fotoğraf makineleri, GPS, kuĢ kitabı, kelebek kitabı, sürüngen ve iki yaĢamlılar kitabı götürülmüĢtür. Elde edilen bulgular daha önce yapılmıĢ çalıĢmalarla birlikte değerlendirilmiĢtir. Alandaki olumsuz etkiler belirlenmiĢ, alınması gereken önlemler değerlendirilmiĢtir. Kullanılan uydu görüntüleri Google Earth 7.1.2.2041 sürümünün 4 Haziran 2014 tarihli görüntüleri üzerinde çeĢitli değiĢiklikler yapılarak oluĢturulmuĢtur. ġekil 2.3. Karakteristik bir kıyı kumul bitkisi Pancratium maritimum-Kum Zambağı 14 3.BULGULAR Tarım arazisine dönüĢtürme, yapılaĢma, kıyı erozyonu, kıyı vejetasyonun tahribatı, organik ve inorganik kirlilik vekum alımı (oldukça azalmıĢ olsada) Samandağ Kıyı Kumulları üzerindeki devam eden olumsuz etkilerdir. Normal bir kıyı kumul profili incelenecek olursa kara yönünde kumulların son kısımlarında kıyı kumul vejetasyonun bitki çeĢitliliği açısında en zengin kısımları olan sabit kumullar bulunur. Bu alanlarda özellikle maki elemanları yayılıĢ gösterir. Samandağ Kıyı Kumullarında denizden kıyıya doğru belirli bir mesafeden sonra (Ortalama 70-100 m) tüm kumullar ya tarım arazisine dönüĢtürülmüĢ ya da bu alanlar yapılaĢmaya maruz kalmıĢtır. Bu durum alandaki canlı çeĢitliliğine büyük zarar vermiĢtir. Samandağ Kıyı kumullarında pek çok alanda kıyı vejetasyonunun tahrip edilmiĢtir. Bu alanlarda kum rüzgarın etkisiyle tarım arazileri, yerleĢim yerleri, yollar vs. taĢınmakta böylelikle kumul oluĢum süreci zarar görmektedir. Bu alanlarda kıyı profili ciddi zarar görmüĢ ve yakın gelecekte kıyı erozyonu sonucunda yok olma tehlikesi altına girmiĢtir. 3.1. Samandağ Kıyı Kumulları'nın BiyoçeĢitliliği 3.1.1. Flora Kayıkçı (2006) yaptığı yüksek lisans çalıĢmasında Samandağ Kıyı Kumulları'nın Florası'nı belirlemiĢtir.ÇalıĢma sonucunda 48 familyaya ait 152 cins ve 198 tür ve türaltı takson tespit edilmiĢtir. Alanda bulunan bitkilerin fitocoğrafik bölgelere göre dağılımları: Akdeniz bölgesi elementleri 53 takson (% 26,8), Doğu Akdeniz bölgesi elementleri 12 takson (% 6,1), Batı Akdeniz bölgesi Elementi 1 takson (% 0,5), Avrupa- Sibirya bölgesi elementi 5 takson ( % 2,5), Kozmopolit 1 takson (% 0,5), Çok bölgeli ve bilinmeyenler 126 takson (% 63,6) dur. Tanımlanan bitkiler arasında Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı (Ekim ve ark.., 2000)‟na göre 3 türün VU (Vulnerable-Zarar Görebilir) kategorisinde, 1 türün EN (EndangeredTehlikede) kategorisinde yer aldığı belirlenmiĢtir. Pancratium maritimum L. türü EN kategorisinde, Zygophyllum album L., Alhagi mannifera Devs. ve Leucanthemum myconis (L.) Giraud. türleri VU kategorisindeki türlerdir. 15 Çizelge. 3.1. Samandağ kıyı kumul florası (Kayıkçı, 2006) Latince ismi Türkçe ismi EUDICOTIDAE ĠKĠ ÇENEKLĠLER RANUNCULACEAE Nigella arvensis Ranunculus chius Ranunculus marginatus DÜĞÜNÇĠÇEĞĠGĠLLER Tarla çörekotu Meremcik Çırnıkotu PAPAVERACEAE Fumaria capreolata Fumaria densiflora Papaver syriacum GELĠNCĠKGĠLLER Keçi Ģahteresi ErgendöĢeği Kellinar BRASSICACEAE Cakile maritima Maresia nana Raphanus raphanistrum TURPGĠLLER Kumteresi Yanalot EĢek turbu PORTULACACEAE Portulaca oleracea SEMĠZOTUGĠLLER Semizotu CARYOPHYLLACEAE Agrostemma githago Cerastium glomeratum Paronychia argentea Polycarpon tetraphyllum Silene vulgaris Silene colorata Spergularia marina KARANFĠLGĠLLER Buğday karamuğu Boynuzotu GümüĢ etyaran Kırkinciotu Nakıl Kum nakılı Sahil remilotu POLYGONACEAE Polygonum equisetiforme Polygonum maritimum Rumex dentatus subsp. halacsyi MADIMAKGĠLLER Urganıtu Sicimlik Kıvırtırak AMARANTHACEAE Amaranthus retroflexus Arthrocnemum macrostachyum Chenopodium murale Halimione portulacoides Salicornia prostata HOROZĠBĠĞĠGĠLLER Tilkikuyruğu Acıgeren Salmanca Koca betne Deniz börülcesi 16 Salsola ruthenica Salsola kali Sodaotu Döngele TAMARICACEAE Tamarix smyrnensis ILGINGĠLLER Ilgın MALVACEAE Lavatera cretica Malva parviflora EBEGÜMECĠGĠLLER Saracak Mülkek LINACEAE Linum bienne KETANGĠLLER Deli keten GERANIACEAE Erodium malacoides Geranium dissectum Geranium molle Geranium rotundifolium Geranium tuberosum TURNAGAGASIGĠLLER Dönbaba Dilimli ıtır YumuĢak ıtır Helilok Çakmuz OXALIDACEAE Oxalis pes-caprae EKġĠYONCA Koca ekĢiyonca ZYGOPHYLLACEAE Tribulus terrestris Zygophyllum album ÇOBANGÖÇERTENGĠLLER Çobançökerten Yabani kimyon (Balduz) RUTACEAE Ruta chalepensis TURUNÇGĠLLER Kokar sedefotu FABACEAE Acacia karroo Alhagi mannifera Glycyrrhiza glabra Hymenocarpus circinnatus Lathyrus aphaca Lathyrus gorgoni Latyhrus annuus Lotus halophilus Lotus corniculatus Medicago marina Medicago intertexta Medicago littoralis Melilotus indica BAKLAGĠLLER Akasya Aguldikeni Meyan Pulluot Sarı burçak Ġmirdik Dağdırılcası Çorak gazalboynuzu Gazalboynuzu sahil yoncası Kirpi yoncası Kum yoncası Otuzlu yonca 17 Melilotus alba Melilotus siculus Onobrychis caput-galli Ononis mitissima Ononis natrix Scorpiurus subvillosus Trifolium campestre Trifolium angustifolium Trifolium lappeceum Trifolium spumosum Vicia lutea var. hirta Vicia narbonensis Vicia sativa subsp. incisa var. cordata Vicia sativa subsp. nigra var. nigra Ak taĢyoncası KuĢ yoncası Pıtrak korunga Köse kayıĢkıran Sarı kayıĢkıran Koyundücüğü Üçgül Nefel Yivli yonca kese yonca Sarı bakla Kocafiğ Fiğ Fiğ ROSACEAE Rubus sanctus Sarcopoterium spinosum GÜLGĠLLER Böğürtlen Abdest bozan MYRTACEAE Myrtus communis MERSĠNGĠLLER Mersin, hambeles LYTHRACEAE Lythrum hyssopifolia AKLAROTUGĠLLER Aklarotu CUCURBITACEAE Ecbalium elaterium KABAKGĠLLER EĢek hıyarı CACTACEAE Opuntia ficus-barbarica KAKTÜSGĠLLER Frenkinciri, Tin sabır APIACEAE Crithmum maritimum Daucus broteri Eryngium maritimum Falcaria vulgaris Pseudorlaya pumila Ridolfia segetum Scandix pecten-veneris Torilis nodosa MAYDANOZGĠLLER Deniz teresi Yabani havuç Kum boğadikeni Orakotu Bodur dilkanatan Sarı maydanoz Zühretarağı Bocuklu dercikotu ASTERACEAE Anthemis cotula Artemisia annua PAPATYAGĠLLER Hozan çiçeği kâbe süpürgesi 18 Calendula arvensis Cardopatium corymbosum Carduus pycnocephalus Cichorium intybus Coleostephus myconis Conyza canadensis Conyza bonariensis Cota palestina Crepis foetida Echinops viscosus Filago pyramidata Inula crithmoides Inula viscosa Othantus maritimus Pulicaria dysenterica Reichardia picroides Scolymus hispanicus Senecio vernalis Sonchus asper Tragopogon longirostris Urospermum picroides Xanthium strumarium Portakal nergisi Kurtludiken Soymaç Hindiba Çayırgüzeli Selviotu Çakalotu Kuru babuçça Kohum Topuz AteĢpamuğu Sahil andızotu, HaĢiĢi Sümenit Çocukotu Yaraotu Deli karasakız ġevketi bostan Kanaryaotu EĢekgevreği Yemlik Acıyemlik Koca pıtrak CAMPANULACEAE Legousia falcata ÇANÇĠÇEĞĠGĠLLER Eğri kadınaynası PRIMULACEAE Anagallis arvensis var. arvensis Anagallis arvensis var. caerulea Lysimachia linum-stellatum ÇUHAÇĠÇEĞĠGĠLLER Farekulağı Farekulağı Kargaotu APOCYNACEAE Nerium oleander ZAKKUMGĠLLER Zakkum GENTIANACEAE Blackstonia perfoliata Centarium pulchellum Centarium spicatum GENTĠYANGĠLLER Deli Ģıra Gelindüğmesi Gelindüğmesi CONVOLVULACEAE Caystegia sepium Cressa cretica Cuscuta campestris Ipomoea stolonifera TARLASARMAġIĞIGĠLLER Çit sarmaĢığı Reçine çiçeği kâfirsaçı Yalıotu 19 BORAGINACEAE Echium angustifolium Heliotropium hirsutissimum Hormuzakia aggregata Nonea obtusifolia HODANGĠLLER Agres Aygün çiçeği Danadili Sormukotu SOLANACEAE Solanum nigrum PATLICANGĠLLER Ġtüzümü SCROPHULARIACEAE Verbascum sinuatum SIRACAOTUGĠLLER Bodanotu OROBANCHACEAE Orobanche nana Orobanche minor CANAVAROTUGĠLLER Veremotu Göveotu VERBENACEAE Phyla nodiflora MĠNEÇĠÇEĞĠGĠLLER Suçileği LABIATAE Lamium amplexicaule Salvia viridis Vitex angus-castus BALLIBABAGĠLLER Baltutan Zarif Ģalba Hayıt PLUMBAGINACEAE Limonium angustifolium KARDĠKENĠGĠLLER Sahil karanfili PLANTAGINACEAE Plantago coronopus Plantago maritima Plantago lagopus Plantago scabra Veronica cymbalaria SĠNĠROTUGĠLLER Boğaotu Yılandili Kırkdamarotu Sinirsek Venüsçiçeği THYMELAEACEAE Thymelaea hirsuta SIYIRCIKGĠLLER Tüylü çekem EUPHORBIACEAE Mercularis annua Euphorbia peplis Euphorbia helioscopia Euphorbia peplus Euphorbia falcata SÜTLEĞENGĠLLER ParĢen Kıyı sütleğeni Feribanotu Bahçe sütleğeni Eğri sütleğen 20 Euphorbia paralias Euphorbia terracina Kum sütleğeni Topuklu sütleğen URTICACEAE Urtica urens ISIRGANOTUGĠLLER Çılağan LĠLĠOPSĠDA BĠR ÇENEKLĠLER ARACEAE Arisarum vulgare YILANYASTIĞIGĠLLER Yılancıkotu LILIACEAE Allium ampeloprasum Allium neapolitanum Bellevalia trifoliata Drimia maritima Muscari comosum Muscari parviflorum Ornithogalum umbellatum ZAMBAKGĠLLER Pırasa Sarımsak çiçeği Öküz sümbülü Ada soğanı MorbaĢ Güz müĢkürümü Akyıldız AMARYLLIDACEAE Narcissus tazetta Pancratium maritimum NERGĠSGĠLLER Nergisgiller Kum zambağı IRIDACEAE Gladiolus italicus Gynandiris sisyrinchium Romulea ramiflora SÜSENGĠLLER Kılıçotu Keklik çiğdemi Kum çiçeği JUNCACEAE Juncus heldreichianus Juncus littoralis Juncus maritimus KOFAGĠLLER Dombayotu Balıksazı Peygamberkılıcı CYPERACEAE Bolboschoenus maritimus Carex divisa Cyperus rotundus Cyperus capitatus Schoenoplectus lacustiris Schoenus nigricans Scirpoides holoschoenus HASIROTUGĠLLER Sandalyesazı Zevzirçimeni Topalak ġehvetotu Semerotu Ġnekgözü Vurla POACEAE BUĞDAYGĠLLER 21 Aegilops triuncialis Alopecurus myosuroides Arundo donax Avena barbata Brachypodium distachyon Bromus rigidus Catapodium marinum Catapodium rigidum Crypsis faktorovskyi Cynodon dactylon Digitaria sanguinalis Eleusine indica Elymus farctus Hordeum murinum Imperata cylindrica Lagurus ovatus Lolium rigidum Oryzopsis miliacea Panicum repens Paspalum paspalodes Phalaris paradoxa Phalaris minor Phragmites australis Polypogon maritimus Polypogon monspeliensis Polypogon viridis Rostraria cristata var. cristata Rostraria cristata var. glabriflora Saccharum ravennae Sporobolus virginicus Tragus racemosus Üçkılçık Tarla ilkikuyruğu Kargı Narin yulaf Tekkılcan Sert brom Kum telekotu Telekotu Kum bakakotu KöpekdiĢi Kızıl çatalotu Kazotu Cicora Pisipisiotu Çardakotu TavĢankuyruğu Sert çim Yiğit pirinçotu Tavuk darısı Yalndarısı Topuzlu kanyaĢ Cüce kanyaĢ KamıĢ Kum hıtırı Hıtır Tüylüceot Gagaotu Gagaotu Uslu ĢekerkamıĢı Puslu çorakçimi Kızıl kirpiotu ġekil. 3.1. Kıyı kumul vejetasyonu 22 Ipomoea stolonifera-Yalıotu Zygophyllum album-Yabani kimyon Euphorbia paralias-Kum Sütleğeni Inula crithmoides-Sahil Andız Otu-HaĢiĢi Eryngium maritimum- Kum Boğadikeni Othantus maritimus-Çocukotu Polygonum maritimum-Sicimlik Cakile maritima-Kumteresi ġekil. 3.2. Alandaki kıyı kumul bitkileri 23 3.1.2. Vejetasyon Samandağ Kıyı Kumulları'nda kompozisyonunu çoğunlukla kumul bitkilerinin oluĢturduğu kıyı kumul vejetasyonu görülmektedir. GümüĢboğa (2006) yaptığı yüksek lisans çalıĢĢmasında Samandağ kumsalının ekolojik koĢullarını göz önünde bulundurularak alanda toplam 18 bitki birliği tanımlamıĢtır. Bu bitki birlikleri Ģunlardır: Gladiolo-Eryngietum maritimae Salsolo-Inuletum critmoidis Xanthio-Inuletum critmoidis Medicagini-Pancratietum maritim Plantigini-Xanthietum strumarii Xanthio-Euphorbietum parali Anchuzo-Poronychietum kurdica Pancratio-Holocnemetum strabilacei Plantagini-Juncetum acuti Spergulario-Limonietum angustifolii Tamarici-Phragmitetum australis Vicio-Aethiorrhizetum bulbosae Inulo-Halimionetum portulacoidi Cakilo-Salsoletum kali Anchuso-Verbascetum sinuati Verbasco-Nerietum oleander Alkanno-Pancratietum maritimae Ipomion-Pancratietum maritimae 3.1.3. Kıyı KuĢları Samandağ kıyılarında 9 familyaya ait 54 kuĢ türü belirlenmiĢtir. Bu kuĢ türlerini yılın farklı zamanlarında alanı ziyaret etmektedirler. Kıyı kumulları kuĢların beslenmesi açısından önemlidir. Çizelge 3.2.Alanda gözlenen kıyı kuĢları Latince İsim Haematopodidae Haematopus ostralegus Recurvirostridae Himantopus himantopus Recurvirostra avosetta Burhinidae Burhinus oedicnemus Glareolidae Glareola pratincola Charadriidae Charadrius dubius Charadrius hiaticula Charadrius alexandrinus Charadrius leschenaultii Pluvialis apricaria Pluvialis squatarola Vanellus spinosus Türkçe Ġsim Poyraz kuĢugiller PoyrazkuĢu Kılıçgagagiller Uzunbacak Kılıçgaga Kocagözgiller Kocagöz Kırlangıcıgiller Bataklıkkırlangıcı Yağmurcungiller Küçük Halkalı Cılıbıt Halkalı Cılıbıt Akça Cılıbıt Büyük Cılıbıt Altın Yağmurcun GümüĢ Yağmurcun Mahmuzlu KızkuĢu 24 Vanellus vanellus Scolopacidae Calidris alba Calidris minuta Calidris temminckii Calidris ferruginea Calidris alpina Limicola falcinellus Philomachus pugnax Lymnocryptes minimus Gallinago gallinago Limosa limosa Numenius phaeopus Numenius arquata Tringa erythropus Tringa totanus Tringa stagnatilis Tringa nebularia Tringa ochropus Tringa glareola Xenus cinereus Actitis hypoleucos Arenaria interpres Phalaropus lobatus Stercorariidae Stercorarius parasiticus Laridae Larus ichthyaetus Larus melanocephalus Larus minutus Larus ridibundus Larus genei Larus canus Larus fuscus Larus armenicus Larus michahellis Larus cachinnans Rissa tridactyla Sternidae Sterna nilotica Sterna caspia Sterna sandvicensis Sterna hirundo Sterna albifrons Chlidonias niger Chlidonias leucopterus KızkuĢu Çullukgiller Ak KumkuĢu Küçük KumkuĢu Sarıbacaklı KumkuĢu Kızıl KumkuĢu Karakarınlı KumkuĢu Sürmeli KumkuĢu DöğüĢkenkuĢ Küçük Suçulluğu Suçulluğu Çamurçulluğu Sürmeli Kervançulluğu Kervançulluğu Kara Kızılbacak Kızılbacak Bataklık Düdükçünü YeĢilbacak YeĢil Düdükçün Orman Düdükçünü Sarıbacak Dere Düdükçünü TaĢçeviren Deniz Düdükçünü Korsanmartıgiller Korsanmartı Martıgiller Büyük KarabaĢ Martı Akdeniz Martısı Küçük Martı KarabaĢ Martı Ġncegagalı Martı Küçük GümüĢ Martı Karasırtlı Martı Van Gölü Martısı GümüĢ Martı Hazar Martısı Karaayaklı Martı Sumrugiller Gülen Sumru Hazar Sumrusu Karagagalı Sumru Sumru Küçük Sumru Kara Sumru Akkanatlı Sumru 25 Charadrius leschenaultii-Büyük Cılıbıt Tringa totanus-Kızılbacak Charadrius leschenaultii-Küçük KumkuĢu Himantopus himantopus-Uzunbacak Philomachus pugnax-DöğüĢkenkuĢ Tringa ochropus-YeĢil düdükçün Calidris temminckii-Sarıbacaklı kumkuĢu Charadrius hiaticula-Halkalı cılıbıt ġekil. 3.3. Alandaki kıyı kuĢları 26 ġekil. 3.4. Akça Cılıbıt (Charadrius alexandrinus) ve Karakarınlı KumkuĢu (Calidris alpina) ġekil.3.5. Van Gölü Martıları (Larus armenicus) 27 3.1.4. Sürüngenler Alanda yapılan gözlemler sonucunda 6 familyaya ait 10 sürüngen türü tespit edilmiĢtir. Daha sonra yapılacak çalıĢmalarda bu sayının artacağı düĢünülmektedir. Alanda yayılıĢ gösteren deniz kaplumbağalarından yeĢil deniz kaplumbağası Chelonia mydas IUCN (Dünya Doğayı Koruma Birliği) kriterlerine göre Akdeniz populasyonun kritik olarak (CR) yok olma noktasında, irbaĢ deniz kaplumbağası Caretta caretta ise nesli tehdit altında olan türler arasındadır.YaĢamının büyük bir çoğunluğunu denizde geçiren bu türler sadece yumurtlamak için karaya çıkar. Neslini bir sonraki nesillere aktara bilmesi için kıyı kumullarının devamlılığına ihtiyacı vardır. Kumsalların, hatta kumsalların bağlı olduğu ilin ve ülkenin tanıtılmasında bayrak tür olabilecek olup tanıtım değeri yüksektir. Ancak bu tür de ne yazıkki yakın bir tarihe kadar eğer kıyı kumulları korunmaz ve kıyı kumullarını tehdit eden faktörler devam ederse yok olacaktır. Alanda Tespit Edilen Sürüngenler: Class: REPTILIA (SÜRÜNGENLER) Ordo: TESTUDINATA (KAPLUMBAĞALAR) • • Familya : CHELONIIDAE (DENĠZ KAPLUMBAĞALARI) – Caretta caretta (ĠribaĢ Kaplumbağa) – Chelonia mydas (YeĢil Deniz Kaplumbağası) Familya: TESTUDINIDAE (TOSBAĞAGĠLLER) – Testudo graeca (Tosbağa) Ordo: SQUAMATA (PULLU SÜRÜNGENLER) • Familya : AGAMIDAE (KELERLER) - Stellagama stellio (Dikenli Keler) • Familya : LACERTIDAE (ASIL KERTENKELELER) - Phoenicolacerta laevis (Hatay Kertenkelesi) -Ophisops elegans Menetries (Tarla kertenkelesi) • SCINCIDAE (PARLAK KERTENKELEGĠLLER) - Trachylepis vittata (ġeritli kertenkele) - Chalcides ocellatus (Benekli kertenkele) 28 • Familya : COLUBRIDAE (KIRBAÇ YILANLARI) -Coluber jugularis (Kara Yılan) • Familya : VIPERIDAE (ENGEREKGĠLLER) -Macrovipera lebetina (Koca Engerek) ġekil. 3.6. Chalcides ocellatus (Benekli kertenkele), Deniz kumsalı, Mart 2014. ġekil 3.7. Phoenicolacerta laevis (Hatay Kertenkelesi), ġubat 2014. 29 ġekil. 3.8. Ophisops elegans (Tarla kertenkelesi), Mart 2012. ġekil 3.9.Chelonia mydas (YeĢil Deniz kaplumbağası) 30 3.2. Samandağ Kıyı Kumulları Güncel Durumu 3.2.1. Çevlik Kumsalı Çevlik limanı ile deniz mahallesi arasında kalan yaklaĢık 5,5 km uzunluğunda olan çevlik kumsalı tahribatın en fazla olduğu kısımdır. Bu kısımda kıyı kumul vejetasyonun yok edildiği alanlar çok fazladır. Ayrıca yapılaĢmanın hızla sürdüğü ve bunun sonucunda insan kaynaklı tehditlere karĢı en açık olan kısımdır. ġekil 3.10. Çevlik kumsalı uydu görüntüsü Çevlik kumsalı boyunca denizden 40-100 m uzaklıkta kıyıya parelel bir yol uzanmaktadır. Bu yolun ardında kalan tüm alan ya tarım arazisine dönüĢtürülmüĢ ya da yapılaĢmaya uğramıĢtır. Bu yol insanlar tarafından çok aktif bir Ģekilde kullanılmaktadır. Çevlik limanından sonraki ilk 1 km Çevlik tatil köyüdür. Bu alandaki kumullarda kıyı vejetasyonu bulunmamaktadır. Bu alan insanlar tarafından en fazla kullanılan alandır. Bu kısımdaki kıyı kumul geniĢliği 35-85 m arasında değiĢmektedir.Ġnsanların en fazla kullanıldığı ilk 1 km'lik kısımda kıyı kumul vejetasyonunun olmaması sebebiyle deniz 31 tarafından rüzgar ile üfürülen kum duvarı aĢarak yol kısmına oradanda daha ilerdeki yerleĢim yerine doğru haraket etmektedir. ġekil 3.11. Çevlik kumsalında kum haraketi ġekil incelendiğinde bu durum açıkça gözlenebilmektedir. Kıyıda birikmesi gereken kum bu sebeple birikememektedir. Bu durum kıyı profilinin bozulması ve kıyının erozyona uğramasına sebeb olmaktadır. ġekil 3.12. Çevlik tatil köyü 32 ġekil 3.13. Çevlik kumsalında kıyı profili bozulması sonucu su basmıĢ kumul. ġekil 3.14. Çevlik kumsalında su basması (20 Temmuz 2014) Çevlik kumalında kıyı kumul profilin bozulması sonucu kumulun belirli kesimlerinde su basmaları olmuĢtur. Bu biriken sular yaz sezonu boyunca gözlenmiĢtir. Bu durum kıyı 33 kumullarının hareketliliği üzerinde değiĢimler yaratarak öngörülmeyen bazı sonuçlar doğurabilecektir. Bu durum bu kısımdaki kıyıdan aĢırı derecede kum alınması ve kıyı vejetasyonunun tahrip edilmesi sonucu meydana gelmiĢtir. Kıyı vejetasyonunun olmaması ya da aĢırı derecede tahrip edilmiĢ olması kıyının kendini yenileyebilmesini engellemektedir. ġekil 3.15. Çevlik kumsalında kıyı vejetasyonu, tarım alanları ve tahrip edilmiĢ alanlar Çevlik kumsalında kıyı kumul vejetasyonu çok dar alanlarda yayılıĢ göstermektedir. Kıyı boyunca vejetasyonun olduğu alanları bitki örüsünün tamamen yok edildiği alanlar takip etmektedir. Bitki örtüsünün olmadığı bu alanlarda kum rüzgarın etkisiyle bu kısım boyunca denize parelel uzanan yolu aĢarak tarım arazilerine yönelmektedir. Tarım arazilerinin sahipleri çözüm olarak toprak ya da moloz yığarak kumun tarım arazilerine ulaĢmasını engellemeye çalıĢmaktadırlar. Bu kısımda kıyı kumul vejetasyonunda hakim türler Inula crithmoides, Euphorbia paralias, Pancratium maritimum, Sporobolus virginicus, Cakile maritima, Eryngium maritimum, Elymus farctus veIpomea stolonifera türleridir. 34 ġekil. 3.16. Yeni yapılan parke döĢeli yol ve büfeler. Çevlik kumsalının son 1 km'lik bölümünde kıyı kumul vejetasyonu tamamen tahrip edilmiĢtir. Bu kısımda yolunyaklaĢık 350 m'lik kısmı parke döĢenmiĢtir ve bu yolun kenarında onlarca büfe bulunmaktadır. Ayrıca bir duvar örülmüĢtür. Denizden 110 m uzaklıktan sonra kamu kurumlarına ait bir alan bulunmaktadır. Bu alanda yapılaĢma devam etmektedir (ġekil 3.1.11). Bu son 1 km'lik kısımda kıyı kumul vejetasyonu yok edildiği için kum buralarda birekememektedir. Rüzgarla üfürülen kum yerleĢim yeri ve tarım arazilerine yönelmektedir. Kum birikiminin olmaması nedeniyle kıyı profili bozulmaktafırtınalı ve yağmurlu günlerde bu bölge su altında kalmaktadır (ġekik 3.1.8). Çevlik kumsalı acilen rehabilite edilmelidir.Alandaki olumsuz etkilerin kaldırılarak etkili bir rehabilitasyon çalıĢmasının yapılmaması durumunda Çevlik kumsalının, Çevlik limanından itibaren ilk 2500 metresinin önümüzdeki 10 yıl içinde erozyona uğrayarak yokolabileceği düĢünülmektedir. 35 ġekil 3.17. Fırtına ve yağmur sonrası Çevlik kumsalının son 1 km‟lik kısmı ġekil3.18. Briket ile yapılan duvar. ġekil 3.19. Yeni yapılan büfeler. 36 ġekil 3.20. Kıyı kumul vejetasyonunun olmadığı bir kısım ġekil 3.21. Yeni yapılan parke döĢeli yolda biriken kum Bu kısımda kıyıya paralel uzanan yol boyunca geliĢi güzel Ģekildepek çok turistik tesisyapılmıĢtır. Bu yapıların önündeki kumul tepeleri tahrip edilerek bu alanlar park alanı, sezlong alanı, masa ve Ģemsiyelerin koyulması vs. gibi amaçlarla kullanılmaktadır. Burada yapılan ve yapılması planlanan faaliyetler alana zarar verilmeden uygulanabilir. Burada önemli olan Ģey kıyının yapılacak planlar ve denetimler ile korunarak sürdürülebilir kullanımının sağlanmasıdır. Bu amaçla yetkili kurum kuruluĢların Samandağ Kıyı Kumuları Yönetim Planı'nı hazırlamaları son derece önemli olacaktır. 37 3.2.2Deniz Kumsalı Deniz kumsalının Asi nehri yönünde ilk 1 km'lik kısmı Deniz mahallesidir. Kıyı kumullarında en fazla yerleĢimin olduğu alandır. Bu kısımda yapılan binaların denize uzaklığı 15 m ile 90 m arasında değiĢmektedir (ġekil 3.2.2.1.). Denize en yakın binalardan biri il özel idare tarafından yaptırılan ve denize yaklaĢık 25 m uzaklıkta olan yapıdır.Bu kısımda kıyı kumul vejetasyonu yok edilmiĢtir. Rüzgarın sürüklediği kum yazlık konutlara ve caddelere taĢınmaktadır (ġekil 3.2.2.2.). ġekil 3.22. Deniz mahallesinde kıyı kumul üzerindeki yapılaĢma Deniz kumsalında Milleyha Sulak Alanı'na komĢu olan yaklaĢık 2 km uzunluğundaki kısım kıyı kumulunun en geniĢ olduğu ve kıyı kumul vejetasyonunun en iyi geliĢtiği kısımdır (ġekil 3.2.2.5.).Samandağ Kıyı Kumulları, Milleyha Sulak Alanı'yla ortak bir ekosistem oluĢturmaktadır. Barındırdığı biyolojik çeĢitlilikle özgün bir ekosistem olan Milleyha Sulak Alanı'da Samandağ Kıyı Kumulları gibi pek çok olumsuz etkiye maruz kalmaktadır (Kayıkçı ve ark 2014). Bu iki alanın birlikte korunması son derece önemlidir.Bu kısım aynı zamanda organik ve inorganik kirlenmenin en fazla olduğu alandır. Yerel halk pek çok organik ve inorganik çöpü, sanki bu alan bir çöplükmüĢ gibi, getirip buraya dökmektedir (ġekil 3.2.2.6). 38 Samandağ kıyı kumulunda yapılan bir çalıĢma sonucunda metre kareye 1251 gr çöp düĢtüğü belirlenmiĢtir (Özdilek ve ark. 2006). ġekil 3.23. Kıyı kumul vejetasyonun yok olması sonucu kumun yaĢam alanlarına rüzgar ile taĢınması ġekil 3.24. Denize ortalama 15 m uzaklıktaki yapı ġekil 3.25. Deniz mahallesinde kıyı kumulları üzerindeki yazlık konutlar. 39 ġekil 3.26.Deniz kumsalında kıyı kumulların en geniĢ olduğu kısım ġekil 3.27. Kumullardaki organik ve inorganik atıklar 40 Bu kısımda tarlararı su basmalarına karĢı korumak amacıyla yapay kum tepeleri yapılmıĢtır. Zaman içeriĢinde bu yapay kum tepelerinde kıyı kumul vejetasyonu geliĢmiĢ ve bu kum tepeleri büyümüĢtür. Bugün bu tepeler üzerinde Zygophyllum album, Pancratium maritimum, Othantus maritimus, Eryngium maritimum, Alhagi manniferave Euphorbia paraliastürleri kıyı vejetasyonunu oluĢturan baskın türlerdir. ġekil 3.28. Zaman içerisinde üzerinde kıyı vejetasyonu geliĢen yapay kum tepeleri ġekil 3.29. Deniz Kumsalında tarım arazisine dönüĢtürülen bir alan 41 ġekil 3.30. Deniz kumsalında tarım arazisine dönüĢtürülen bir baĢka alan ġekil 3.31. Çöp ve moloz dökmek yasaktır tabelasının hemen arkasında dökülen moloz 42 ġekil 3.32. Deniz kaplumbağaları farkındalık tabelası ve arkasındaki tarım arazisi Fotoğraflar aslında yasaların ve yasakların alanın korunması açısından fonksiyonel olmadığını göstermektedir. Bu durum biliçlendirme ve farkındalık yaratma çalıĢmalarının ne kadar önemli olduğunu göz önüne sermektedir. Bilinçli bir halkın oluĢturacağı oto kontrol mekanizması hiç bir yasa ve yasağın yaratamaycağı etkiyi yaratabilir. 43 3.2.3. Meydan Kumsalı Asi nehri ile Keldağ arasında kalan Meydan kumsalının 3.5 km'lik kısmında kıyıya paralel uzanan dar bir toprak yol bulunmaktadır. Bu toprak yolun sol tarafında kalan kıyının hemen-hepsi tarım arazisine dönüĢtürülmüĢtür. ġekil 3.33. Meydan Kumsalı Meydan kumsalının son 500 metresinde lokantalar, pansiyon ve birde tatil sitesi bulunmaktadır. Tarım arazisine dönüĢtürülen alanların bir kısmında seracılık faaliyetleri sürdürülmektedir. Meydan Kumsalında kıyı kumullarının geniĢliği 50 ile 125 m arasında değiĢmektedir. Alandaki taram arazileri incelendiğinde bu kısımların eskiden kıyı kumulları olduğu anlaĢılmaktadır. Yapılan incelemelerde tarım arazisine dönüĢtürme ve seracılık faaliyetlerinin devam ettiği gözlenmektedir. 44 ġekil 3.34. Meydan Kumsalında kıyı kumullarındaki seralar Meydan kumsalındaki tahribat tüm hızıyla sürmektedir. ġekil incelendiğinde alanda yapılan seranın (Koordinat: 36° 2'6.58"K35°58'13.48"D) denize 60 m yaklaĢtığı görülecektir. Seranın iki tarafında kıyı kumul vejetasyonu bulunmaktadır. ġekil incelendiğinde denizden 50 metre uzaklıkta Seraların (koordinat: 36° 1'52.83"K 35°58'20.68"D) olduğu görülecektir. Aynı Ģekil incelendiğinde denize 40 metre uzaklıkta tarım arazileri (koordinat: 36° 1'47.73"K35°58'23.04"D) yapıldığı görülecektir 45 ġekil 3.35. Meydan kumsalında kıyıya yakın sera ve tarım arazileri ġekil 3.36.Meydan kumsalı yapılaĢmanın yoğun olduğu alan 46 Yoğun yapılaĢmanın olduğu yaklaĢık 1000 m uzunluğundaki alanda kumulun geniĢliği 70-90 m arasında değiĢmektedir. Bu alanda tüm kıyı kumul vejetasyonu tahrip edilmiĢtir. Sadece pek çok binanın bulunduğu tatil sitesinin yanındaki küçük alandaki sabit kumullar denizden yalaĢık 350 m uzaklığa kadar uzanmaktadır. Bu eskiden kıyı kumullarının ne kadar uzun olduğunu göstermektedir. ġekil 3.37. Meydan kumsalında tarım arazisine dönüĢtürülen kıyı kumulu 3.2.4. Asi Nehri ve Kirlilik Asi nehrinin taĢıdığı pek çok organik ve inorganik atık Samandağ Kıyı Kumulları‟nda büyük kirlilik yaratmaktadır. Özellikle Asi nehrine dökülen küçük dereler yaz aylarında kurumaktadır. Asi nehrine dökülen bu kuru dere yataklarına yerel halk tarafından her türlü atık atılmaktadır. Yağmurlardan sonra bu kuru dere yataklarındaki atıklar Asi nehrinin akıntısı ile nehir ağzına taĢınarak denize taĢınmaktadır. Denize taĢınan bu atıkar dalgaların etkisiyle Samandağ Kıyı Kumulları‟na taĢınmaktadır.Ayrıca Asi nehri çevresindeki yerleĢim yerlerinin kanalizasyon atıkları buraya dökülmektedir. Kanalizasyon suları içinde organik maddeler ve 47 diğer pek çok kimyasal madde bulunmaktadır (sabun, deterjan vs.). Özellikle ağır metaller gibi kanserojen özellik taĢıyan maddeler tüm kıyı alanlarındaki canlılar ve ekosistemdeki besin ağı aracılığıyla insanlar dahil diğer tüm canlılar için ciddi tehditler oluĢturmaktadırlar. Bunu Ģu Ģekilde özetleyebiliriz: ağır metaller suyu süzerek beslenen midyelerin dokularında birikir, midyelerden onları yiyen balıklara, oradan da balıkları yiyen insanlara geçerek kansere sebep olabilirler. Belli bir ekosisteme normalin üzerinde organik madde giriĢinin olması o ekosistemde organik kirlenmeye sebep olur. Bu durum ekosistemde büyük bir tahribata yol açarak özel ve özgün alanlar olan kıyı ekosistemlerin yok olmasına sebep olabilir. Kıyı kumulları olağanüstü özellikleri sayesinde özgün bir ekosistem barındırır. Bu alanlar organik madde bakımından fakir, yüksek tuzluluğa sahip alanlardır. Organik madde miktarının belirli bir seviyenin üzerine çıkması durumunda bu alanda yaĢıyan türler rekabetçi türlerle mücadeleyi kaybedeceklerdir. Bu durum Samandağ Kıyı Kumulları‟nda açıkça gözlenebilmektedir. Organik kirlenmenin olduğu alanlarda kıyı kumul bitkilerinin yerini ruderal türler (Conyza spp., Xanthium spp., Chenopodium spp.) almıĢtır. ġekil 3.38. Su sümbüllü tepesini aĢmaya çalıĢan kaplumbağa yavrusu ( Foto: Yusuf Genç) Son zamanlardaAsi nehrinde Dünya çapında istilacı bir tür olan Su sümbülü (Eichornia crassipes) geniĢ yayılıĢ göstermiĢtir. Yağmurlardan sonra büyük miktarda bitki 48 Samandağ Kıyı Kumulları‟na taĢınmakta ve büyük bir organik kirlenmeye sebep olmaktadır (ġekil 3.39; ġekil 3.40). Bu durum özellikle nesli tehlike altında olan yeĢil deniz kaplumbağaları (Chelonia mydas) yavruları için risk oluĢturmaktadır. Denize ulaĢmak için yuvadan çıkan kaplumbağa yavruları bu bitki atıklarına takılmakta, bu durum bir an önce denize ulaĢması gereken kaplumbağa yavrularının av olma ve/veya denize ulaĢamadan ölme riskini artırmaktadır (ġekil 3.38). ġekil 3.39. Asi nehri ağzında su sümbülü atıkları, 5 Ekim 2013. ġekil 3.40. Çevlik civarında su sümbülü atıkları, 9 Ağustos 2014. 49 4. SONUÇ VE ÖNERĠLER Samandağ Kıyı Kumulları ilimizin ve ülkemizin sahip olduğu doğal zenginliklerden biridir. Samandağ Kıyı Kumullarının olağanüstü özellikleri nedeniyle bu alan üzerinde özgün bir ekosistem oluĢmuĢtur. Bu ekosistemi oluĢturan canlıların çoğu kumullar dıĢında bir yerde yaĢamlarını sürdüremezler. Binlerce yıllık bir süreç sonucunda meydana gelmiĢ olan bu eĢsiz alan çok hızlı bir Ģekilde yok olmaktadır. Samandağ Kıyı Kumulları tarım arazisine dönüĢtürme, yapılaĢma, kıyı erozyonu, kıyı vejetasyonun tahribatı, organik ve inorganik kirlilik, otlatma vekum alımı (oldukça azalmıĢ olsada) sebebiyle çok hızlı bir Ģekilde tahribata uğramaktadır. Samandağ Kıyı Kumulları için acil ve etkili önlemler alınmaması durumunda bu eĢsiz alan yakın gelecekte yok olma tehlikesiyle karĢı karĢıya kalacaktır. Özellikle Çevlik kumsalının ilk 2500 metresi yakın bir tarihte -eğer önlem alınmaz ise- yok olacaktır. Bu nedenle Deniz kumsalı ile Çevlik kumsalı arasında kıyıya paralel uzanan karayolunun iptal edilip, alternatif yol olan DSI kanalı boyunca uzanan yolun kullanıma açılması son derece etkili olacaktır. Bununla birlikte, kıyı Ģeridi ve sahil Ģeridindeki faaliyetlerin (Tarım arazisi, yapılaĢma vb.) yetkili kurumlar tarafından denetlenmesi ve yaptırımların uygulanmasıgerekmektedir. Kıyı ve kıyı kumullarının varlığı bu alanların sürdürülebilir kullanımı ile mümkün olacaktır. Kıyı kumulları üzerinde yoğun rekreasyonel ve turizm amaçlı kullanım talepleri olmaktadır. Kıyı kumullarının; sahip olduğu doğal potansiyeli (biyolojik zenginliği) ve karĢı karĢıya olduğu tehditler ile bölgede yaĢayan halkın sosyo - kültürel ve ekonomik yapısı da göz önünde bulundurularak sürdürülebilir koruma - kullanma planlamasının yapılması son derece önemlidir. Tüm bu nedenlerden ötürü alanın acilen ve etkili bir Ģekilde korunması gerekmektedir. Bu amaçla atılacak ilk adım alan üzerindeki olumsuz etkilerin ortadan kaldırılmasıdır. Daha sonra etkili ve kalıcı bir çözüm yolu olan kıyı kumullarının rehabilitasyonunun sağlanması son derece önemlidir.. Samandağ Kıyı Kumullarının rehabilitasyonun sağlanması amacıyla kapsamlı bir proje hazırlanması düĢünülmektedir. Bu amaçla kamu kurumları, üniversite, sivil toplum kuruluĢları ve yerel halkıniĢbirliğiyle projeninhazırlanması, desteklenmesi ve hayata geçirilmesi için çalıĢmalar yürütülecektir. Bu amaçlayapılan ön görüĢmeler oldukça olumlu geçmiĢtir. Bununla birlikte projenin hazırlanması ve hayata geçirilebilmesi için gerekli materyal ve yöntem ile ilgili ön çalıĢmalar gerçekleĢtirilmiĢtir. 50 KAYNAKLAR ALTAN, T., ARTAR, M., ATĠK, M., ÇETĠNKAYA, G., 2004. Çukurova Deltası Biyosfer Rezervi Yönetim Planı. LIFE-Çukurova Deltası Biyosfer Rezervi Planlama Projesi. Çukurova Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü, 372 s, Adana. ALTAY, V., KAYIKÇI, S., ATAHAN, A. 2011. Milleyha (Samandağ - Hatay) Sulak Alanının BiyoçeĢitlilik Açısından Önemi, Alandaki Ġnsan Kaynaklı Olumsuz Etkilerin Tespiti ve Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi (Sözlü Bildiri). II. Türkiye Sulak Alanlar Kongresi, 22-24 Haziran 2011, KırĢehir / TÜRKĠYE ALTINÖZLÜ, H., 2004. Flora of the Natural Conservation Area in Adana-Yumurtalık Lagoon (Turkey). Turkish Journal of Botany, 28: 491-506. ATAHAN, A., GÜL, O., ATAHAN, M., 2008. Hatay KuĢ Gözlem Raporu 1997-2007. Ada matbaası, Antakya. ATAHAN, A., ATAHAN, M., GÜL, O., GÜL, M., 2009. Hatay KuĢ Gözlem Raporu 2008. SubaĢıKuĢ. Antakya. ATAHAN, A., ATAHAN, M., 2009. First record of Buff-bellied Pipit Anthus (rubescens) japonicus for Turkey, Sandgrouse, 31: 138–139. ATAHAN, A., KAYIKÇI, S., ATAHAN, M., GÜL, O., GÜL, M., 2013. Hatay'ın KuĢları. Antakya Belediyesi Kültür Yayınları. Antakya. ATAY, E., ATAHAN, A., GÜL, M., KILIÇ, U., 2013. Hatay‟da Kelebek Gözlem ÇalıĢmalarının Değerlendirilmesi. Karadeniz Fen Bilimleri Dergisi. s 3(9):17-33. BERBEROĞLU, S., 1994. Türkiye'nin Doğu Akdeniz Kıyılarında Yapılan Kumul Ağaçlandırma ÇalıĢmalarının Kumul Ekosistemlerine Etkileri Ürerinde Bir AraĢtırma, Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Peyzaj Mimarlığı Ana Bilim Dalı, 124 sy. BYFIELD, A. ve ÖZHATAY, N., 1996. Türkiye‟nin Karadeniz, Marmara ve Kuzey Ege Sahillerinde Sürdürülen Bir Botanik ÇalıĢma ve Doğa Koruma Önerileri. Doğal Hayatı Koruma Derneği ve Fauna & Flora Ġnternational, 34 s, Ġstanbul. 51 CARMO, J.A., REĠS, C.S., FREĠTAS, H., 2009. Rehabilitation of a Geotextile-reinforced Sand Dune. Journal of Coastal Research, 56:282-286. CARTER, R.W.G., 1995. Coastal Environments: An Ġntroduction to the physical, Ekological and Cultural Systems of Coastlines. London Academic Press, 617 sy. ÇELĠK, A., GÜVENSEN, A ve GEZER, K. 2007. Kaplumbağa Üreme Kumsallarındaki Vejetasyon Yapısı ve Bu Örtünün Korunması:Fethiye - Dalaman Örneği. (Kaska, Y. (Düzenleyici) 2007. Ġkinci Ulusal Deniz Kaplumbağaları Sempozyumu Bildiriler Kitabı. Bilal Ofset Baskı, Denizli, Türkiye, 256 s. ÇETĠK, A. R., 1982. Sorgun (Manavgat), Kemer, Lara (Antalya) ve Kavaklı (Finike) Kumullarının Fitososyolojik ve fitoekolojik yönden incelenmesi. Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesi Dergisi, 1 (1): 331-359, Erzurum. DAVIS, P. H., 1965-1985. Flora of Turkey and The East Aegean Islands. Vol: 1-9. Edinburgh University Press, Edinburgh. DAVIS, P. H. et al., 1988. Flora of Turkey and The East Aegean Islands. Vol: 10. Edinburgh University Press, Edinburgh. DOYGUN, H., BERBEROĞLU, S., ALPHAN, H., 2003. Hatay, Burnaz Kıyı Kumulları Alan Kullanım DeğiĢimlerinin Uzaktan Algılama Yöntemi ile Belirlenmesi. Ekoloji Çevre Dergisi, 12 (48): 4-9. DÜZENLĠ, A., ÇAKAN, H., TÜRKMEN, N., UYGUR, F. N., OREL, E., 1996. Göksu Deltası‟nın (Silifke, Ġçel) Florası. Turkish Journal of Botany, 20 (Ek Sayı): 173-191. EKEN, G., BOZDOĞAN, M., ĠSFENDĠYAROĞLU, S., KILIÇ, DT., LĠSE, Y., 2006) Türkiye‟nin Önemli Doğa Alanları. Doğa Derneği, Ankara EKĠM, T., KOYUNCU, M., VURAL, M., DUMAN, H., AYTAÇ, Z., ADIGÜZEL, N., 2000. Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı. Türkiye Tabiatını Koruma Derneği, 246 s, Ankara. GENÇ, Y. 2014. YeĢil Deniz Kaplumbağası Yuvalarını EtkileyenFaktörlerin Samandağ Kumsalı ÖrneğindeĠncelenmesi. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 72s. Çanakkale 52 GÜNER, A., ÖZHATAY, N., EKĠM, T., BAġER, H.K.C., 2000. Flora of Turkey and East Aegean Islands, Supplement 2, Vol.11, Edinburgh University press, 656 s, Edinburgh. GÜVENSEN, A., 1994. Ege Bölgesi Kıyı Ekosisteminde Yer Alan Halofitlerin ve Psammofitlerin Genel Özellikleri ve Bu Ekosistemler Üzerine Çevresel Baskılar. Yüksek lisans tezi, Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 103 s, Ġzmir. GÜZELMANSUR, A., 2000. Erzin Ġlçesi Sarımazı–Burnaz Halk Plajları ve Gaziantep Tatil Siteleri Arasındaki Kıyı ġeridinde Kıyı Alan Kullanım Planlaması. Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 158 s, Adana. KASPAREK, M., GODLEY, B. J. BRODERICK, A. C. 2001. Nesting of gren turtle, Chelonia mydas, in the Mediterranean: a review of status and conservation needs. Zoology in the Middle East, 24: 45-74. KAYIKÇI, S., 2006. Samandağ (Hatay) Kıyı Kumullarının Florası. Mustafa Kemal Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 60 s, Hatay. KAYIKÇI, S., 2010. Samandağ Kıyı Kumulları Üzerindeki Antropojenik Etkilerin Tespiti ve Alınması Gereken Önlemlerinin Belirlenmesi (Sözlü Bildiri). II. Ulusal Öğrenci Ekoloji ve Çevre Öğrenci Kongresi, 23 - 25 Eylül 2010, Çanakkale. KAYIKÇI, S., DOĞAN, D., 2009. Tehlike Altındaki Pancratium maritimum L. (Kum Zambağı) Bitkisinin Samandağ Kıyı Kumullarındaki YayılıĢının Tespiti, Tür Üzerindeki Olumsuz Etkilerin ve Koruma Önlemlerinin Belirlenmesi (Sözlü Bildiri). IX. Ulusal Ekoloji ve Çevre Kongresi, 7-10 Ekim 2009 NevĢehir. KAYIKÇI, S., ATAHAN, A., GÜL, O., ATAHAN, M., GÜL, M., 2014. Milleyha Sulak Alanının BiyoçeĢitliliği ve Güncel Durumu Raporu. Antakya Doğa Sanat ve Turizm Derneği&SubaĢı KuĢ Gözlem Topluluğu, 33 s, Hatay. KAVAK, S., 2006. Burnaz Kumullarının (Hatay) Flora ve Vejetasyonu. Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 77 s, Adana. KIDD, R., 2001. NSW Department of Land and Water Conservation Coastal Dune Management: A Manual of Coastal Dune Management and Rehabilitation Techniques, Coastal Unit, DLWC, Newcastle, 95 sy. 53 O'CONNELL J., 2008. Coastal Dune Protection & Restoration, Using „Cape‟ American Beach Grass and Fencing. Woods Hole Sea Grant & Cape Cod Cooperative Extension, Amerika, 15 sy. OZANER, S., 1993. Anamur-Kazanlı (Mersin) ve Samandağ (Antakya) Kıyıları‟nda Kıyı (Plaj) Erozyonunun AraĢtırılması. Tübitak Projesi, Proje No: DEBAG-62 Ankara. ÖZDĠLEK, H. G., YALÇIN ÖZDĠLEK, ġ., OZANER, F. S., & SÖNMEZ, B., Impact ofaccumulated beach litter on Chelonia mydas L. 1758(Green turtle) Hatchlings ofthe Samandag Coast, Hatay, Turkey. Fresenius Environmental Bulletin, 15(2),95103, 2006. PINA, G.G., PEREZ, J.J., RAMIREZ, J.L., LET, C., 2002. Sand dune management problems and techniques, Spain.J ournal of Coastal Research, 36:325-332. SERTESER, A., 1994. Seyhan Deltası (Adana) Kıyı Kumullarında Bitki Örtüsü ile Toprak ĠliĢkisi. Doktora tezi, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 122 s, Ankara. SÖNMEZ, B., KAYIKÇI, S., OĞUR, E., YALÇIN, Ö.ġ., Turan C. 2009. Samandağ Kıyı Kumul Bitkileri ve YeĢil Kaplumbağa (Chelonia mydas) Yuvalarının Yavru BaĢarısı Arasındaki ĠliĢki (Sözlü Bildiri). III. Ulusal Deniz Kaplumbağaları Sempozyumu, 35 Aralık 2009, Mersin. SÖNMEZ, 2010. YeĢil deniz kaplumbağası (Chelonia mydas L., 1758)‟nın doğu Akdeniz‟deki Samandağ ve Akyatan üreme kumsallarının bazı fiziksel özelliklerinin yavru morfolojisi üzerine etkilerinin araĢtırlması. Mustafa Kemal Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, 135 s. Antakya/Hatay. SÖNMEZ, B., TURAN, C., YALÇIN-ÖZDĠLEK, ġ. 2011.The effect of relocation on the morphology of Green Turtle, Chelonia mydas (Linnaeus, 1758), hatchlings on Samandağ beach, Turkey. Zoology in the Middle East, 52 (1):29-38 SÖNMEZ, B., TURAN, C., YALÇIN-ÖZDĠLEK, ġ. 2013. Comparisonof the physical properties of two Green Turtle (Chelonia mydas) nesting beaches (Akyatan andSamandağ) in the eastern Mediterranean (Reptilia: Cheloniidae), Zoology in the Middle East, 59:1,30-38 54 USLU, T., 1974. Mersin Ġle Silifke Arası Kumul ve Maki Vejetasyonunun Bitki Ekolojisi ve Sosyolojisi Yönünden AraĢtırılması. Doktora Tezi, A.Ü. Fen Fak, 138 s, Ankara. USLU, T., BAL, Y., 1994. Kavak (Çanakkale)‟da Kıyı Kumul Yönetimi. 12. Ulusal Biyoloji Kongresi Bildiriler Kitabı, 185-192, Edirne. YAPRAK, E.A., 2008. Salicornia, Sarcocornia ve Arthrocnemum Cinslerinin (Chenopodiaceae) Türkiye Taksonomik Revizyonu. Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 162 s. YILMAZ, T., 1996., Akdeniz Doğal Bitki Örtüsü. Çukurova Üniversitesi Yayınları no: 172, 179 s, Adana. ONGAN, S.E., 1997. T.C. BaĢbakanlık Devlet Planlama TeĢkilatı MüsteĢarlığı, Ulusal Çevre Eylem Planı, Arazi Kullanımı ve Kıyı Alanlarının Yönetimi, 84 s, USLU, T.,1989. Geographical Informations on Turkish Coastal Dunes. European Union for Dune Conservation and Coastal Management Publication, Leiden. T.C. Hatay Valiliği Çevre ve ġehircilik Ġl Müdürlüğü, Hatay Çevre Durum Raporu, Antakya2011.
© Copyright 2024 Paperzz