Migren ve gerilim tipi baş ağrısı olan ergenlerde

Akça ve ark.
161
_____________________________________________________________________________________________________
Araştırma / Original article
Migren ve gerilim tipi baş ağrısı olan ergenlerde anksiyete
duyarlılığı ve dissosiyatif belirtiler
Ömer Faruk AKÇA,1 Mehpare ÖZKAN2, Serap TIRAŞ TEBER3
_____________________________________________________________________________________________________
ÖZET
Amaç: Bu araştırmada ergenlerde baş ağrısının anksiyete duyarlılığı (AD) ve dissosiyatif belirtilerle (DB) ilişkisinin
incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi polikliniğine başvuran,
migren (s=24) veya gerilim tipi baş ağrısı (GTBA) (s=22) tanısı konan ergenlere Çocukluk Çağı Anksiyete Duyarlılığı Ölçeği (ÇADÖ) ve Ergen Dissosiyatif Yaşantılar Ölçeği (E-DYÖ) uygulanmıştır. Sağlıklı ergenlerden oluşan
kontrol grubuna da (s=28) aynı materyaller uygulanmış ve elde edilen sonuçlar karşılaştırılmıştır. Bulgular: Baş
ağrısı olan çocukların ÇADÖ ve E-DYÖ puanları kontrol grubundan yüksek olarak bulunmuştur. Hasta grubu
migren ve GTBA olarak ikiye ayrıldıktan sonra yapılan analizlerde ise migren ve GTBA gruplarının ÇADÖ ve EDYÖ puanlarının farklı olmadığı belirlenmiştir. Migren ve GTBA gruplarının kontrol grubu ile karşılaştırılması
sonucunda E-DYÖ puanları bakımından migren grubu ile kontrol grubu arasındaki farkın istatistiksel olarak
anlamlı olmadığı, ÇADÖ puanlarının ise migren grubunda kontrol grubundan yüksek olduğu bulunmuştur. GTBA
grubunun ÇADÖ ve E-DYÖ puanlarının kontrol grubundan yüksek olduğu bulunmuştur. Tartışma ve sonuç: Baş
ağrısı olan ergenlerin AD ve DB’leri normal ergenlerden daha yüksektir. Baş ağrısının nedeninin migren veya
GTBA olması AD için bu sonuçları etkilememektedir. Ancak migrenli gençlerin DB’leri normal gençlerden yüksek
değildir. (Anadolu Psikiyatri Derg. 2013;14:161-6)
Anahtar sözcükler: Anksiyete duyarlılığı, disosiyasyon, baş ağrısı, migren, gerilim tipi baş ağrısı
Anxiety sensitivity and dissociative experiences
in adolescents with migraine and tension type headache
ABSTRACT
Objective: The aim of this study was to investigate the relationship between headache and anxiety sensitivity
(AS), and also headache and dissociative experiences (DE) in adolescents. Methods: Patients were recruited
from the adolescents who were admitted to Ankara University Faculty of Medicine Child Neurology Clinic with a
complaint of headache and diagnoses of migraine (n=24) or tension type headache (TTH) (n=22). All patients and
healthy controls (n=28) were encouraged to complete Childhood Anxiety Sensitivity Index (CASI) and Adolescent
Dissociative Experiences Scale (ADES). Results: Patients with headache had higher scores from CASI and
ADES instruments in comparison with the healthy adolescents. In case the patient group was divided into two
groups regarding to their diagnoses, both migraine and TTH group had higher scores from CASİ than control
group. However, although TTH group had higher ADES scores than control group, there was no significant difference between migraine and control groups. Likewise, CASI and ADES scores of migraine and TTH groups were
not different. Conclusion: Adolescents with headache are having higher AS and DE than normal controls. The
diagnosis of migraine or TTH does not change these results in terms of AS. However, adolescents with migraine
are not having higher DE than normal controls. (Anatolian Journal of Psychiatry. 2013;14:161-6)
Key words: Anxiety sensitivity, dissociation, headache, migraine, tension type headache
_____________________________________________________________________________________________________
Uzm.Dr., Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi, Samsun
Uzm.Dr., T.C.S.B. Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi, Ankara
Uzm.Dr., Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji Eğitim Araştırma Hastanesi, Ankara
Yazışma adresi / Address for correspondence:
Dr. Ömer Faruk AKÇA, Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi, Çocuk Psikiyatrisi Kliniği, İlkadım/Samsun, Türkiye
E-mail: [email protected]
Geliş tarihi: 16.04.2012, Kabul tarihi: 19.06.2012 doi: 10.5455/apd.35962
1
2
3
Anadolu Psikiyatri Derg. 2013; 14:161-6
162
Migren ve gerilim tipi baş ağrısı olan ergenlerde anksiyete duyarlılığı ve dissosiyatif …
_____________________________________________________________________________________________________
GİRİŞ
Baş ağrısı nüfusun büyük bölümünde görülen,
günlük yaşamı olumsuz etkileyen ve çok sık
görülen bir durumdur. Erişkinlerde olduğu kadar
çocuk ve ergenlerde de sık görülür, en sık görülen ağrı türü olarak bildirilmiştir.1-3 Okul çağı
çocuklarının %65-75’inde sıklıkla baş ağrısı
görüldüğü, %10’unun ise yineleyen baş ağrılarından yakındığı (haftada en az bir kez) bildirilmiştir.1,4-6 Baş ağrısının sınıflandırılması, tanısı
ve tedavisi açısından önemlidir. Baş ağrılarının
%90’a yakını birincil baş ağrılarıdır. Migren ve
gerilim tipi baş ağrıları (GTBA) tüm baş ağrılarının %90’lık bölümünü oluşturur. Birincil baş
ağrı-larında organik bir neden saptanamaz ve
bu durum olasılıkla merkezi sinir sistemindeki
intrensek fizyolojik olaylarla bağlantılıdır. Birincil
baş ağrıları arasında migren, epizodik gerilim
tipi, kronik gerilim tipi, küme tipi baş ağrıları
sayılabilir. İkincil baş ağrısında ise organik
nedenler söz konusudur ve ağrı patolojik süre7
cin belirtilerinden biridir.
Baş ağrısının psikiyatrik bozukluklarla ilişkisi
konusunda birçok araştırma yapılmıştır. Erişkinlerde ve çocuklarda yapılan çalışmalarda baş
ağrısının özellikle depresyon ve anksiyete
bozuklukları ile ilişkili olduğu bildirilmiştir.8 Bazı
erişkin çalışmalarında diğer kronik ağrılarda
olduğu gibi baş ağrısının anksiyete duyarlılığı
(AD) ile ilişkili olabileceği, AD yüksek olan baş
ağrısı hastalarının ağrıdan daha fazla korktukları bildirilmektedir.9 Anksiyete duyarlılığı, zararlı
sonuçlara neden olabilecekleri düşüncesi ile
anksiyete belirtilerinden korkma olarak tanımlanmış ve anksiyete bozuklukları başta olmak
üzere birçok psikiyatrik bozukluğun AD ile ilişkili
olduğu bildirilmiştir.10 Erişkinlerde başağrısı-AD
ilişkisi üzerine bazı araştırmalar bulunmakla
birlikte, çocuk ve ergenlerde bu ilişki konusunda
bildiğimiz kadarıyla yeterince araştırma yoktur.
AD yüksek olan ergenlerin ağrı yaşama korkusuna bağlı olarak daha sık baş ağrısı yaşayabilecekleri ve daha sık baş ağrısı tanısı konabileceği varsayımından yola çıkılarak bu araştırmada ergenlerde baş ağrısı ile AD arasındaki ilişkinin araştırılması hedeflenmiştir.
Bazı araştırmalarda kronik ağrı yaşayan kişilerin çocukluk yıllarında çeşitli travmatik olaylar
11-13
Çocukluk yıllarında
yaşadıkları bildirilmiştir.
ciddi ruhsal travmalara maruz kalan kişilerin
yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde dissosiyatif
bozukluklar yaşama olasılığının daha yüksek
olduğu bilinmektedir.14 Diğer yandan dissosiyatif
kimlik bozukluğu olan kişilerde baş ağrıları sık
görülmektedir.15,16 Bu bilgiler göz önüne alındıAnatolian Journal of Psychiatry. 2013;14:161-6
ğında sık baş ağrısı yaşayan kişilerin daha sık
dissosiyatif belirtiler (DB) yaşayabileceği düşüncesi ortaya çıkmaktadır. Bu varsayımdan yola
çıkılarak bu çalışmada ikinci bir araştırma konusu olarak baş ağrısı ile DB arasındaki ilişkinin
incelenmesi amaçlanmıştır.
YÖNTEM
Katılımcılar
Çalışmamızın araştırma grubu Ocak-Nisan
2008 tarihleri arasında Ankara Üniversitesi Tıp
Fakültesi Çocuk Nörolojisi Polikliniği’ne baş
ağrısı nedeniyle ilk kez başvuran, migren veya
GTBA (epizodik veya kronik) tanısı konulan
hastalardan oluşmaktadır. Araştırmaya 24
migren ve 22 GTBA hastası katılmıştır. Migren
ve GTBA tanısı Uluslararası Baş Ağrısı Derneği’nin (IHS) "Baş Ağrısı Bozukluklarının Uluslararası Sınıflandırması" (ICHD-IIR1) temel alına40
rak konulmuştur. Kontrol grubu olarak da
araştırmanın dışlama ölçütlerinden herhangi
birisini karşılamayan ve araştırmaya katılmayı
gönüllü olarak kabul eden 28 sağlıklı ergen
çalışmaya alınmıştır. Bedensel kronik bir hastalığı (örneğin, diyabetes mellitus, astım) veya
fiziksel engelinin bulunması, baş ağrısı dışında
nörolojik bir hastalığının bulunması, psikiyatrik
tedavi görme, zeka geriliği ve son bir yılda ciddi
bir ruhsal travmaya maruz kalma dışlama ölçütleri olarak belirlenmiştir. Araştırma ve kontrol
grubu katılımcılarına sözel ve yazılı olarak
ayrıntılı bilgilendirme yapılmış ve bilgilendirilmiş
onam formu imzalatılmıştır.
Veri toplama araçları
Çocukluk Çağı Anksiyete Duyarlılığı Ölçeği
(ÇADÖ): ÇADÖ, Silverman tarafından 6-17
yaşları arasındaki okul çağı çocuklarına yönelik
17
On sekiz maddelik
olarak geliştirilmiştir.
ÇADÖ anksiyete ile ortaya çıkan bedensel
duyumlarından ne kadar korktuklarını puanlamalarına dayanır. ÇADÖ hiç (1), biraz (2), çok
fazla (3) şeklinde puanlanır. ÇADÖ toplam
puanları 18-54 arasında değişir. ÇADÖ için
Cronbach alfa iç tutarlılık katsayısı 0.87, iki
haftalık test-tekrar test güvenilirliği 0.76 olarak
bulunmuştur.18 Bu ölçeğin ülkemizde geçerlilik
ve güvenilirlik çalışması Yılmaz tarafından
yapılmıştır.19 İki gruba da ÇADÖ uygulanmış ve
katılımcıların anksiyete duyarlılığı düzeyleri
belirlenmiştir.
Ergen Dissosiyatif Yaşantılar Ölçeği (EDYÖ): Armstrong ve arkadaşları tarafından 1117 yaşları arasındaki çocuklarda dissosiyatif
Akça ve ark.
163
_____________________________________________________________________________________________________
belirtileri saptamak amacıyla geliştirilmiştir.20
Dissosiyatif yaşantıları değerlendirmeye yönelik
30 cümle içerir. Ölçekte dissosiyatif yaşantılar
dissosiyatif amnezi, absorbsiyon, depersonalizasyon/derealizasyon ve etki altında kalma (influence) olmak üzere dört temel alanda gruplandırılmaktadır. Ölçek Zoroğlu ve arkadaşları tarafından Türkçeye uyarlamıştır.21 İki gruba da EDYÖ uygulanarak katılımcıların dissosiyatif
belirti şiddetleri belirlenmiştir.
Ağrı şiddeti Görsel Analog Skala (GAS) ve
Numerik Derecelendirme Skalası (NDS) ile
değerlendirilmiştir. GAS ile hastalardan baş
ağrılarının şiddet düzeylerini 10 cm’lik bir skala
üzerinde 0’dan (ağrı yok) 10’a (hayal edilebilecek en kötü ağrı) kadar değişen aralıkta belirlemeleri istenmiştir. NDS ile ağrının hastanın
günlük aktivitelerini ne kadar engellediği belirlenmiştir. (0-Ağrı yok, 1-Sadece dikkatimi verirsem ağrıyı hissediyorum, 2-Bazen ağrıyı fark
ediyorum, 3-Ağrının farkındayım, ancak günlük
aktivitelerimi yerine getirebiliyorum, 4-Sadece
kolay aktiviteleri yerine getirebilirim, benim için
konsantre olmak güç, 5-Ağrı nedeniyle hiçbir
şey yapamıyorum).
İşlem
Polikliniğe başvuran hastalar bir çocuk nöroloji
uzmanı tarafından değerlendirilmiş ve tanıları
konulmuştur. Daha sonra hastalara ÇADÖ, EDYÖ, GAS ve NDS uygulanmıştır. Kontrol
grubuna da ÇADÖ ve E-DYÖ uygulanmış, baş
ağrısı olanlar ve kontrol grubu ÇADÖ ve E-DYÖ
toplam puanları bakımından karşılaştırılmıştır.
Daha sonra migren, GTBA ve kontrol grupları
ölçek toplam puanları bakımından karşılaştırılmıştır. Ayrıca E-DYÖ ve ÇADÖ toplam puanlarının GAS, NDS, hastalık süresi ve baş ağrısı
sıklığı ile korelasyonuna bakılmıştır.
İstatistiksel analiz
İstatistiksel analizler SPSS 11,0 paket programı
ile yapılmıştır. İstatistiksel analizler için Mann
Whitney U, Kruskal Wallis varyans analizi ve
Pearson korelasyon analizi kullanılmıştır.
BULGULAR
Katılımcıların yaş ve cinsiyet dağılımları Tablo
1'de verilmiştir. Yaş ortalaması baş ağrısı
grubunda 14.7±1, kontrol grubunda 15.1±0.8’dir. Baş ağrısı grubunda 41 kız, (s=46), kontrol
grubunda ise 19 kız (s=28) bulunmaktadır. Baş
ağrısı grubu ile kontrol grubu arasında yaş
bakımından istatistiksel yönden anlamlı farklılık
bulunmazken (p>0.05), cinsiyet dağılımları farklı
olarak bulunmuştur (p<0.05). Migren, GTBA ve
kontrol grupları arasında da yaş bakımından
istatistiksel anlamlı farklılık bulunmamıştır
(p>0.05) (Tablo 1).
Tablo 1. Katılımcıların yaş ve cinsiyet dağılımları
_______________________________________________
Baş ağrısı Kontrol
(s=46)
(s=28)
Sayı % Sayı %
Test
p
_______________________________________________
Yaş (Ort.±SS) 14.7±1.0
Cinsiyet
Kız
41 89
Erkek
5 11
15.1±0.8
19
9
t=-1.7
χ2=5.1
0.02
0.07
68
32
_______________________________________________
ÇADÖ ve E-DYÖ puanları karşılaştırmaları
Tablo 2'de verilmiştir. Baş ağrısı grubunun EDYÖ ve ÇADÖ puanları kontrol grubuna göre
daha yüksek olarak bulunmuştur. Baş ağrısı
grubu migren ve GTBA olarak ayrılarak üç
grubun (migren, GTBA, kontrol) ÇADÖ ve EDYÖ toplam puanları Kruskal Wallis Varyans
Analizi yöntemi ile karşılaştırılmıştır. Karşılaştırma sonucunda hem E-DYÖ, hem de ÇADÖ
puanlarının gruplar arasında farklılık gösterdiği
belirlenmiştir (E-DYÖ için p=0.001, ÇADÖ için
p<0.001). Grupların ikili karşılaştırmalarında, EDYÖ puanları bakımından migren grubu ile
kontrol grubu arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı, ÇADÖ puanlarının ise
migren grubunda kontrol grubundan yüksek
olduğu belirlenmiştir. GTBA grubunun ÇADÖ ve
E-DYÖ puanlarının ise kontrol grubundan yüksek olduğu bulunmuştur. Migren ve GTBA grupları karşılaştırıldığında ise E-DYÖ ve ÇADÖ
puanlarının farklı olmadığı bulunmuştur. Grupların ikili karşılaştırmaları Tablo 3'te görülmektedir. E-DYÖ ve ÇADÖ puanlarının NDS, GAS,
hastalık süresi ve baş ağrısı sıklığı ile korelasyonları Tablo 4'te verilmiştir. GAS ile E-DYÖ
puanları, NDS ile ÇADÖ puanları arasında orta
derecede korelasyon saptanmıştır. (Tablo 3, 4).
TARTIŞMA
Bu araştırmada baş ağrısı yakınması ile nöroloji
kliniğine başvuran ve migren veya GTBA tanısı
konulan ergenlerin anksiyete duyarlılığı ve
dissosiyatif belirtileri normal popülasyondaki
ergenlerle karşılaştırılmıştır. Araştırmadan elde
edilen bulgulara göre birincil baş ağrısı tanısı
konan ergenlerin AD ve DB düzeyleri normal
popülasyona göre daha yüksek bulunmuştur.
Anadolu Psikiyatri Derg. 2013; 14:161-6
164
Migren ve gerilim tipi baş ağrısı olan ergenlerde anksiyete duyarlılığı ve dissosiyatif …
_____________________________________________________________________________________________________
Tablo 2. E-DYÖ ve ÇADÖ toplam puanlarının karşılaştırılması
________________________________________________________________________________________________
Baş ağrısı(s=46)
Ortalama Aralık
Kontrol(s=28)
Ortalama Aralık
z
p
________________________________________________________________________________________________
Çocukluk Çağı Anksiyete Duyarlılığı Ölçeği
Ergen Disosiyatif Yaşantılar Ölçeği
33.4
2.6
20-47
0-7
10.6
1.0
4-17
0-4
-7.1
-3.5
<0.001
<0.001
________________________________________________________________________________________________
Tablo 3. Migren, GTBA ve kontrol gruplarının E-DYÖ ve ÇADÖ puanlarının karşılaştırılması
__________________________________________________________________________________________
Çocukluk Çağı Anksiyete Duyarlılığı Ölçeği
Ortalama Aralık
z
p
Ergen Disosiyatif Yaşantılar Ölçeği
Ortalama Aralık
z
p
__________________________________________________________________________________________
Migren (s=24)
GTBA (s=22)
34.0
32.8
20-47
22-42
-0.4
0.63
2.5
2.6
0-7
0-6
-0.7
0.46
Migren
Kontrol (s=28)
34.0
10.6
20-47
4-17
-6.1
<0.001
2.5
1.0
0-7
0-4
-2.2
0.072
GTBA
Kontrol
32.8
10.6
22-42
4-17
-6.0
<0.001
2.6
1.0
0-6
0-4
-3.8
<0.001
__________________________________________________________________________________________
p: Düzeltilmiş değer
Tablo 4. Baş ağrısının sıklığı, süresi, şiddeti ve günlük aktivitelere olan etkisinin ÇADÖ ve E-DYÖ
puanları ile korelasyonu
_______________________________________________________________________________________
Çocukluk Çağı Anksiyete Duyarlılığı Ö.
r
p
Ergen Disosiyatif Yaşantılar Ö.
r
p
________________________________________________________________________________________
Hastalık süresi
Hastalık sıklığı
Görsel Analog Skala
Numerik Değerlendirme Skalası
-0.09
0.07
0.25
0.42
0.57
0.65
0.10
0.005
-0.22
0.11
0.36
0.25
0.16
0.49
0.01
0.10
________________________________________________________________________________________
Hastalık süresi: Tanı konulmasından bu yana geçen zaman (ay olarak)
Hastalık sıklığı: Bir ayda ortalama yaşadığı baş ağrısı sayısı
Daha önce yapılmış çocuk ve erişkin çalışmalarında çeşitli kronik ağrılar yaşayan hastaların
AD düzeylerinin yüksek olduğu bildirilmiştir.22-24
Erişkinlerde yapılan bir çalışmada diğer kronik
ağrılarda olduğu gibi baş ağrısının da AD ile ilişkili olduğu bildirilmiştir.9 Ergenlik çağındaki baş
ağrısı hastalarının AD düzeyleri ile ilgili çalışma
sayısı azdır. Bildiğimiz kadarıyla literatürde
ergenlik dönemindeki baş ağrısı hastalarının
AD düzeylerini normal populasyonla karşılaştıran bir çalışma yoktur. Bu çalışma bu açıdan
literatüre katkıda bulunmaktadır.
Baş ağrısı olan çocuk ve ergenlerde depresyon,
anksiyete bozuklukları ve somatizasyon bozukluğu gibi internalizasyon sorunları daha sık ola25
rak görülmektedir. Ayrıca migreni olan gençlerin sürekli kaygı düzeyleri baş ağrısı olmayan
gençlere göre daha yüksek bulunmuştur.26 AnkAnatolian Journal of Psychiatry. 2013;14:161-6
siyete ile baş ağrısı arasındaki birliktelikle ilgili
olarak anksiyetenin baş ağrısını tetiklediği veya
tersine baş ağrısının anksiyeteye neden olduğu
ile ilgili varsayımlar ileri sürülmektedir.8 AD’nin
baş ağrısı üzerine etkisini araştıran çalışma
sayısı azdır. Bu araştırmalarda AD yüksek olan
bireylerin düşük olanlara göre daha yüksek
düzeyde ağrı yaşama korkusu yaşadıkları, buna
bağlı olarak da ağrıya neden olabilecek etkenlerden kaçındıkları, bu kısır döngünün ağrının
artmasına neden olduğu, böylece AD’nin ağrının oluşumuna veya sürmesine katkıda bulunduğu öne sürülmektedir.9,23,27-29 Bu mekanizmada önemli rol oynayan ağrı yaşama korkusunun
AD ile ilişkili olduğu çocuklarda da gösterilmiştir.30 Diğer yandan AD yüksek olan ve kronik
ağrıları olan bireyler, AD düşük olan kronik
ağrılı bireylere göre aynı şiddetteki ağrıdan
Akça ve ark.
165
_____________________________________________________________________________________________________
daha fazla etkilenmektedir.30 Bu bilgilere göre,
AD yüksek olan bireyler ağrıları daha şiddetli
hissetmekte ve ağrı yaşamaktan daha çok korkmaktadır. Bazı yazarlar bu bilgiler ışığında AD
düzeyinin düşürülmesine yönelik girişimlerin
yineleyici baş ağrılarının tedavisinde faydalı olabileceğini öne sürmüştür.9 Bu araştırmanın
sonuçları da bu varsayımı desteklemektedir.
Bildiğimiz kadarıyla, literatürde migren ve
GTBA’nın AD düzeyleri ile ilişkisini karşılaştıran
başka bir çalışma yoktur. Çalışmamızda migren
ve GTBA gruplarının kontrol grubu ile karşılaştırılması sonucu iki grubun da AD düzeylerinin
kontrol grubundan yüksek olduğu, ancak migren ve GTBA grupları arasında fark olmadığı
bulunmuştur. Bu bulguya göre AD’nın baş ağrısı üzerindeki etkisi tanıya göre farklılık göstermemektedir. GTBA için stres, depresyon ve
anksiyete gibi durumların etken olabileceği öne
sürülürken, migren için böyle bir durum söz
31
konusu değildir. Bu bilgiye göre, GTBA’lı
bireylerin anksiyete belirtilerine daha duyarlı
olmaları beklenirdi. Ancak bazı klinik çalışmalarda da bu öngörünün tersi bulgular elde edilerek migrenli çocuk ve ergenlere GTBA‘lılara
göre daha yüksek oranda depresyon ve anksiyete bozukluğu tanısı konulduğu bildirilmektedir.32 Migrenin kendisinin anksiyete veya depresyona neden olma olasılığı bu durumu açıklayabilir. Bunun yanında AD’nin özellikle anksiyete bozuklukları gibi çeşitli psikiyatrik bozukluklara yatkınlık oluşturan yapısal bir özellik olduğu
göz önünde bulundurulursa,10 AD yüksek olan
migren hastalarının ağrıyı daha şiddetli hissetmesi nedeniyle migren hastalarında AD psikopatoloji gelişiminde kolaylaştırıcı bir etken olarak rol oynayabilir. Gelecekte migren hastalarının psikopatolojileri ile AD’leri arasındaki ilişkiyi
inceleyecek araştırmalar bu konudaki bilgimize
katkıda bulunacaktır.
AD ile NDS arasında korelasyon analizi yapıldığında iki değişken arasında pozitif korelasyon
bulunmuştur. Buna göre AD yüksek olan kişilerin ağrı nedeniyle günlük aktiviteleri daha çok
etkilenmektedir. Kronik ağrıları olan hastalardan
AD yüksek olan bireyler, düşük olanlara göre
aynı şiddetteki ağrıdan daha fazla etkilenmekte
ve anksiyete durumlarında ağrıları daha şiddetli
30,33
Anksiyete düzeyi daha yükalgılamaktadır.
sek olan migrenli çocuklar daha sık ve şiddetli
migren atakları geçirmektedir.34 Çalışmamızın
sonuçları da bu bulguları desteklemektedir.
GTBA’lı çocukların E-DYÖ puanları kontrollerden daha yüksek olarak bulunmuşken, migrenli
çocukların E-DYÖ puanları kontrollerden daha
yüksek, fakat aradaki fark istatistiksel olarak
anlamsız bulunmuştur. Bu durum örneklemin
küçüklüğü ile ilişkili olabilir. E-DYÖ bakımından
GTBA ve migren arasında da anlamlı farklılık
bulunamamıştır. Bildiğimiz kadarıyla migren ve
GTBA hastalarını DB bakımından karşılaştıran
bir çalışma yoktur. Dissosiyasyon özellikle travmaya maruz kalmış bireylerde bir baş etme
düzeneği olarak ortaya çıkmaktadır. Günlük
kısa dissosiyatif süreçlerden dissosiyatif kimlik
bozukluğuna kadar değişen geniş bir klinik
14,35
Dissosiyatif kimlik bozukgörünümü vardır.
luğu olan kişilerde yüksek oranda bedensel
yakınmalar ve baş ağrısı görülmektedir.36-38
Çocukluğunda cinsel saldırıya uğramış kişilerde
baş ağrısı daha yüksek oranda bulunmuştur.39
Hipnoza yatkın bireylerin de ağrı eşiklerinin
daha düşük olduğu ve daha fazla dissosiyasyon
yaşadıkları bildirilmiştir.38 Bu bilgiler bizim bulgularımızla uyumlu görünmektedir. GTBA'nın
stresle ilişkisi göz önüne alındığında, stresin
hem GTBA, hem de dissosiyasyon için etiyolojiye katkıda bulunan ortak bir etken olduğu öne
sürülebilir. Ayrıca kronik baş ağrısı yaşayan
hastalar için baş ağrısının kendisi bir travma
olarak algılanabilir ve dissosiyatif düzeneklerle
bu durumla başa çıkmaya çalışıyor olabilirler.
Bu çalışmanın diğer bir sonucuna göre, E-DYÖ
puanları GAS puanlarıyla korelasyon göstermektedir, şiddetli baş ağrısı yaşayan bireylerin
dissosiyatif belirtileri daha yüksek düzeydedir.
Bu bulgu yukarıdaki varsayımı destekler.
Araştırma grubu ile kontrol grubunun cinsiyet
bakımından farklı olması ve örneklem sayısının
az olması bu çalışma için göz önünde bulundurulması gereken sınırlılıklardır.
Sonuç olarak bu çalışma ergenlerde baş ağrısının hem anksiyete duyarlılığı, hem de dissosiyasyon düzeyi ile ilişkili olduğunu gösteren ilk
çalışmadır. Geniş örneklemli klinik ve toplum
çalışmaları bu konuda daha ayrıntılı bilgilere
sahip olmamızı kolaylaştıracaktır.
KAYNAKLAR
1. Bille BS. Migraine in school children. A study of the
incidence and short-term prognosis, and a clinical,
psychological and electroencephalographic compare-
son between children with migraine and matched
controls. Acta Paediatr. 1962;51(Suppl.136):1-151.
2. Eggers C. Headache in children. Dtsch Med
Wochenschr. 1984;109:1930-5.
Anadolu Psikiyatri Derg. 2013; 14:161-6
166
Migren ve gerilim tipi baş ağrısı olan ergenlerde anksiyete duyarlılığı ve dissosiyatif …
_____________________________________________________________________________________________________
3. Berg K, Erhver M, Erneholm M, Gundevall C, Wennberg I, Wettergren L. Self-reported health status and
use of medical care by 3500 adolescents in Western
Sweden. Acta Paediatr Scand. 1991;80:837-43.
4. Eggermark-Erikson I. Prevalence of headache in
Swedish schoolchildren. A questionnaire survey. Acta
Paediatr. 1982;71:135-40.
5. Larsson BS. Somatic complaints and their relation-ship
to depressive symptoms in Swedish adoles-cents. J
Child Psychol Psychiatry. 1991;32:821-32.
6. Passchier J, Orlebeke JF. Headaches and stress in
schoolchildren: An epidemiological study. Cephalalgia.
1985;5:167-76.
7. Lance JW. Mechanism and Management of Headache.
Oxford, BH, 1998, p.158-175.
8. Powers SW, Gilman DK, Hershey AD. Headache and
psychological functioning in children and adolescents.
Headache. 2006;46:1404-15.
9. Norton PJ, Asmundson GJG. Anxiety sensitivity, fear,
and avoidance behavior in headache pain. Pain.
2004;111:218-23.
10. Rachman SJ. Anxiety. Hove, Psychology Press, 1998.
11. Goldberg RT, Walker EA, Katon W, Harrop-Griffiths J,
Holm L, Jones ML et al. Medical and psychiatric symptoms in women with childhood sexual abuse. Psychosom Med. 1992;54:658-64.
12. Walling MK, Reiter RC, O’Hara MW, Milburn AK, Lilly
G, Vincent SD. Abuse history and chronic pain in
women: I. Prevalences of sexual abuse and physical
abuse. Obstet Gynecol. 1994;84:193-9.
13. Domino JV, Haber J. Prior physical and sexual abuse
in women with chronic headache: clinical correlates.
Headache. 1987;18:310-4.
14. Walker EA, Katon WJ, Neraas K. Dissociation in
women with chronic pelvic pain. Am J Psychiatry. 1992;
149:534-7.
15. Coons PM, Bowman ES, Milstein V. Multiple personality disorder: a clinical investigation of 50 cases. J
Nerv Ment Dis. 1988;176:519-27.
16. Putnam FW, Guroff JJ, Silberman EK, Barban L, Post
RM. The clinical phenomenology of multiple personality
disorder: review of 100 recent cases. J Clin Psychiatry.
1986;47:285-293.
17. Silverman WK, Fleising W, Rabian B, Peterson RA.
Childhood Anxiety Sensitivity Index. J Clin Child
Psychol. 1991;20:162-68.
18. Silverman WK, Ginsburg GS, Goedhart AV. Factor
structure of the childhood anxiety sensitivity index.
Behav Res Ther. 1999;37:903-917.
19. Yılmaz S. Çocuklarda Anksiyete Duyarlılık Ölçeği Uyarlama ve Geçerlik Güvenirlik Çalışması ve Depremzedelerde Anksiyete Duyarlılığı. Yayımlanmamış Uzmanlık Tezi, Ankara, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi,
2006.
20. Armstrong JG, Putnam FW, Carlson EB, Libero DZ,
Smith SR. Development and validation of a measure of
adolescent dissociation: the Adolescent Dissociative
Experiences Scale. J Nerv Ment Dis. 1997;185:491-7.
21. Zoroğlu SS, Sar V, Tuzun U, Tutkun H, Savaş HA.
Reliability and validity of the Turkish Adolescent
Dissociative Experiences Scale. Psychiatry Clin
Neurosci. 2002;56:551-6.
22. Asmundson GJ, Norton GR. Anxiety sensitivity in
patients with physically unexplained chronic back pain:
A preliminary report. Behav Res Ther. 1995;33:771-7.
Anatolian Journal of Psychiatry. 2013;14:161-6
23. Asmundson GJ, Norton PJ, Norton GR. Beyond pain:
The role of fear and avoidance in chronicity. Clin
Psychol Rev. 1999;19:97-119.
24. Lipsitz JD, Masia-Warner C, Apfel H, Marans Z,
Hellstern B, Forand N, et al. Anxiety and depressive
symptoms and anxiety sensitivity in youngsters with
noncardiac chest pain and benign heart murmurs. J
Pediatr Psychol. 2004;29:607-12.
25. Just U, Oelkers R, Bender S, Parzer P, Ebinger F,
Weisbrod M, et al. Emotional and behavioural problems in children and adolescents with primary headache. Cephalalgia. 2003;23:206-13.
26. Andrasik F, Kabela E, Quinn S, Attanasio V, Blanchard
EB, Rosenblum EL. Psychological functioning of children who have recurrent migraine. Pain. 1988;34:43-52.
27. Asmundson GJ, Norton PJ, Veloso F. Anxiety sensitivity and fear of pain in patients with recurring headaches. Behav Res Ther. 1999; 37:703-13.
28. Asmundson GJG. Anxiety sensitivity and chronic pain:
empirical findings, clinical implications, and future
directions. S Taylor (Ed.), Anxiety Sensitivity: Theory,
Research and Treatment of the Fear of Anxiety, London, Lawrence Erlbaum Associates, 1999, p.269-285.
29. Asmundson GJG, Norton PJ, Vlaeyen JWS. Fearavoidance models of chronic pain: an overview. GJG
Asmundson, JWS Vlaeyen, G Crombez, (Eds.), Understanding and Treating Fear of Pin. Oxford, UK, Oxford
University Press, 2004, p.3-24.
30. Muris P, Vlaeyen J, Meesters C. The relationship
between anxiety sensitivity and fear of pain in healthy
adolescents. Behav Res Ther. 2001;39:1357-68.
31. International Headache Society. Classification and
diagnostic criteria for headache disorders, cranial neuralgias, and facial pain. CephaIalgia. 1988;(Suppl.7):196.
32. Carlsson J, Larsson B, Mark A. Psychosocial functioning in schoolchildren with recurrent headaches.
Headache. 1996;36:77-82.
33. Schmidt NB, Cook J H. Effects of anxiety sensitivity on
anxiety and pain during a cold pressor challenge in
patients with panic disorder. Behav Res Ther.
1999;37:313-23.
34. Cooper PJ, Bawden HN, Camfield PR, Camfield CS.
Anxiety and life events in childhood migraine.
Pediatrics. 1987;79:999-1004.
35. Bernstein EM, Putnam FW. Development reliability and
validity of a dissociation scale. J Nerv Ment Dis. 1986;
47:285-93.
36. Tutkun H, Yargıç LI, Sar V. Dissociative identity
disorder: a clinical investigation of 20 cases in Turkey.
Dissociation. 1995;3:3-9.
37. Packard RC, Brown F. Multiple headaches in a case of
multiple personality disorder. Headache. 1986; 26:99102.
38. Ağargün MY, Tekeoğlu I, Kara H, Adak B, Ercan M.
Hypnotizability, pain threshold, and dissociative experiences. Biol Psychiatry. 1998;44:69-71.
39. Golding JM. Sexual assault history and headache: five
general population studies. J Nerv Ment Dis.
1999;187:624-9.
40. Silberstein SD, Olesen J, Bousser MG, Diener HC,
Dodick D, First M, et al. The International Classification of Headache Disorders, 2nd Edition (ICHD-II)
revision of criteria for 8.2 Medication-overuse
headache. Cephalalgia. 2005;25:460-5.