2014 - Ekonomi Gazetesi

Ekonomi
3
Muhasebe
5
Gündem
HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Parti Meclisi'nin ardından
dün de milletvekilleriyle biraraya geldi.Toplantıda söz alan Kamer
Genç, Cumhurbaşkanlığı’na aday olmak istediğini açıkladı.Parti
Genel Merkezi'nde toplanan CHP Meclis Grubu toplantısı yedi saat sürdü.
Toplantıda sadece seçim değerlendirmesi değil, Cumhurbaşkanlığı seçimi de
değerlendirildi ve ağırlıklı olarak ''cumhurbaşkanlığı seçiminde kendi
adayımızı çıkaralım'' görüşü benimsendi.Eski Genel Başkan Deniz Baykal'ın,
''Yerel seçimlerde çılgınca hatalar yapıldı. Parti tazelenmeli'' çıkışının ardından
gerçekleşen toplantıda, gözler Baykal'daydı. Toplantıda söz alan Tunceli
Milletvekili Kamer Genç, Cumhurbaşkanlığı’na aday olmak istediğini belirterek,
“Yurtiçinde yurtdışında nereye gitsem herkes beni Cumhurbaşkanı olarak
görmek istiyor. AK Parti’nin hakkından ben gelirim. Partim izin verirse aday
olmak istiyorum. Seçimi alacağıma da inanıyorum” dedi.
ntalya'da 2016 yılında yapılacak EXPO Fuarı'nın sergi alanındaki
hizmet binası, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi
Eker'in katılımıyla hizmete girdi.Aksu İlçesi'ndeki EXPO alanında
gerçekleştirilen törene Bakan Eker'in yanı sıra, Vali Sebahattin Öztürk, Büyükşehir
Belediye Başkanı AK Partili Menderes Türel, Ak Parti Antalya Milletvekili Hüseyin
Samani ile 23 Nisan dolayısıyla çeşitli ülkelerden Antalya'ya gelen çocuklar, kamu
kurum ve kuruluşları temsilcileri katıldı.Törende konuşan Bakan Eker, Türkiye'nin
ilk EXPO'su için Antalya'yı tercih etmelerinin sebepsiz olmadığını kaydetti. EXPO
ile ilgili çalışmaların hızla devam ettiğini dile getiren Bakan Eker, "23 Nisan
2016'da Antalya dünyaya emsal teşkil edecek, örnek teşkil edecek muhteşem bir
etkinliğin açılışına sahip olacak. Altyapı çalışmaları hızla sürüyor. EXPO alanı iki
dere arasında yer alıyor, bu konuyla ilgili sedde çalışmaları büyük ölçüde
tamamlandı. İzolasyon yapıldı, yol üstü çalışmaları yapılıyor" dedi.
C
A
ANTALYA
DÜNYAYA
ÖRNEK
OLACAK
ümrük ve Ticaret Bakanlığı, piyasadaki her ürün grubunda olduğu
gibi tablet bilgisayar ve cep telefonu gibi ürünlerde de önemli kalite
farkları bulunduğunu belirterek, tüketicileri piyasa fiyatının oldukça
altında satılan ürünlerin kalitesi konusunda uyardı.Bakanlıktan yapılan
açıklamada, son zamanlarda, çeşitli televizyon ve radyo kanallarında fiyatı piyasaya
göre çok düşük bilgisayar, cep telefonu ve benzeri teknolojik ürün reklamlarına yer
verildiğinin gözlemlendiği ifade edildi.Bu tür ürünlerin satışı ve teslimatı
aşamalarında önemli tüketici mağduriyetlerinin yaşandığı belirtilen açıklamada,
şu ifadelere yer verildi."Piyasadaki her ürün grubunda olduğu gibi, tablet bilgisayar,
cep telefonu gibi ürünlerde de önemli kalite farkları vardır. Bu yüzden tüketiciler,
piyasa fiyatının oldukça altında satılan ürünleri değerlendirirken bu ürünlerin kalite
düzeyinin de pahalı olanlardan farklı olabileceğini göz önünde bulundurmalıdırlar.
G
onom
Topbaş’dan Konut müjdesi
HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA
22 NİSAN 2014 Salı
8
KDV dahil 25 Krş
www.ekonomigazetesi.net
İPTAŞ'ın Hadımköy'de yaptığı 10 bin sosyal konut projesinin
bin 544 konutluk ilk etap kuraları çekildi. Yaklaşık 80 bin
kişiden başvuru geldiğini belirten Topbaş, yüksek tale
bin kendilerine duyulan güvenin göstergesi olduğunu söyledi. Topbaş,
dar gelirlilere yeni bir 10 bin konutluk projenin daha müjde sini verdi.
İstanbul'da çok ciddi sosyal konut ihtiyacı olduğunu ve görevlerinin
bu sorunu çözmek olduğunu belirten Başkan Topbaş, özel inşaat
sektörüne de 'Sosyal konuta yönelin' tavsiyesinde bulundu.
K
Bayezid
asya
ve
avrupayı
BAŞÇI'YA
KIRIK NOT
Erdem Başçı Merkez Bankası'ndaki üçüncü yılını doldurdu.
Enflasyonda sınıfta kalan, yüksek faiz politikasını sürdüren
Başçı döneminde ülke sıcak para cenneti oldu.
BiRLESTiRECEK
Tarihi projenin ilk adımı Başbakan Erdoğan'dan
Marmaray'dan sonra,
İstanbul trafiğini rahatlatacak İstanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçişi'nin
tünel açma işlemi başladı. Avrasya Tüneli Projesi'yle, Göztepe-Kazlıçeşme arasındaki yolculuk süresi 15 dakika olacak. Yıldırım Bayezid
isimli tünel açma makinesi Boğaz'ın altında günde 10 metre kazı yapacak.
armaray'ın kardeşi, 'İstanbul
Boğazı Karayolu Tüp Geçişi
(Avrasya Tüneli)' projesinin
tünel açma işlemi Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın katılımıyla başlatıldı. İstanbul
Boğazı Karayolu Geçiş Projesi, Asya ve
Avrupa yakalarını, deniz tabanının altından geçen bir karayolu tüneli ile birbirine
bağlayacak. Avrasya Tüneli Projesi'yle,
Göztepe-Kazlıçeşme arasındaki yolculuk
süresi 15 dakikaya kadar inecek. Avrasya
Tüneli tamamlandığında iki kıta arasında 4
karayolu geçişi olacak.
M
9 Nisan 2011'de Merkez
Bankası başkanlığı
koltuğunu, Durmuş
Yılmaz'dan devralan Erdem Başçı
dördüncü yılına 'kötü karne'yle
girdi. Geçen üç yılda uyguladığı
yüksek faiz politikasıyla ülkeyi
sıcak para cenneti yapan ve
büyümede fren yaptıran Başçı'nın
önümüzdeki iki yılı da zorluklarla
dolu. 2008 küresel krizinin
etkilerinin azalmaya başladığı
dönemde koltuğu devralan Başçı,
özellikle enflasyon ve faiz
politikasında sınıfta kaldı.
1
ENFLASYON KATLANDI
Merkez Bankası'nın öncelik alanı
olan fiyat istikrarında Başçı
başarısız oldu. Durmuş Yılmaz'ın
Mart 2011'de yüzde 3.99 olarak
devrettiği yıllık enflasyon, Mart
2014 itibarıyla yüzde 8.39'a çıktı.
Başçı ne enflasyon ne döviz kuru
tahminini doğru yaptı. Başçı'nın ilk
üç yılında dolar yüzde 40
yükselerek 1.52'den 2.13 liraya
ulaştı. Aynı dönemde euro ise
yüzde 34'lük artışla 2.18'den 2.92
liraya fırladı. Dolardaki yükselişi
durdurmak için faiz silahına
sarılan, piyasaların dahi
beklemediği oranda artışa giden
Başçı yine de doları indiremedi.
YÜKSEK FAİZ SICAK PARA
Başçı'nın yüzde 8.69 olarak
devraldığı gösterge faiz 9.72'ye çıktı.
Hatta martta bu oranlar yüzde 12'yi
buldu. Politika faizini yüzde
6.25'ten devralan Başçı, bunu 10'a
çıkarıp rekor kırdı. Merkez
Bankası'nın borç verme faizi de
yüzde 9'dan 12'ye çıktı. Yüksek faiz
politikası ülkeyi sıcak para cenneti
yaptı. Bu dönemde Türkiye'ye 75
milyar doların üzerinde sıcak para
BORSA
girdi. Başçı'nın tek başarısı döviz
rezervini 128 milyar dolara
çıkarmak oldu.
EN KRİTİK PARA KURULU
Ocak ayında olağanüstü toplantıya
çağırdığı Para Politikası Kurulu
(PPK) ile faizleri sert bir biçimde
yükselten Erdem Başçı için 24
Nisan da kritik bir öneme sahip.
Seçimlerden sonra belirsizliğin
ortadan kalkmasıyla birlikte
yabancılar Türkiye'ye akın etmeye
başladı. 5 milyar dolara yakın para
girişiyle küresel piyasalardaki
bozulmaya rağmen Borsa İstanbul
yükseldi, dolar düştü, faizler indi.
DÜNYADA 2. SIRADA
Yıldırım Bayezid adı verilen Tünel Açma
Makinesi, Almanya'da özel olarak
üretildi. Deniz tabanı altında
yapılan
kazı
çalışmaları, bu projeye özel olarak tasarlanan tünel açma makinesi (Tunnel Boring
Machine-TBM) ile gerçekleştiriliyor. Herrenknect tarafından Almanya'da üretilen
TBM'nin montaj işlemleri Türkiye'de
gerçekleştirildi. Anadolu yakasında çalışmaya başlayan tünel açma makinesi, deniz
tabanının yaklaşık 25 metre altından
toprağı kazarak ve iç çeperleri oluşturarak
ilerliyor. Günlük ilerleme hızı ise ortalama
8-10 metre olacak. TBM, bentonit bulamacı
kullanan tünel açma makineleri arasında
11 bar arın basıncı ile dünyada 2. sırada,
13,7 metre kazı çapı ile dünyada 6. sırada
yer alıyor.
güzergâhta yolculuk süresi 100 dakikadan
15 dakikaya kadar inerken güvenli ve konforlu yolculuk imkânı sağlanacak.
DEVLETE SIFIR MALİYET
Proje yatırımı için kamu hiçbir harcamada
bulunmayacak. İşletme süresinin tamamlanması ile Avrasya Tüneli kamuya devredilecek. Proje yap-işlet-devret
modeliyle, yaklaşık 1,3 milyar dolarlık finansmanla gerçekleştirilecek. Yatırım için
960 milyon dolarlık uluslararası kredi sağlandı. 285 milyon dolarlık öz kaynak Yapı
Merkezi ve SK E&C tarafından temin edildi.
100 DEĞİL 15 DAKİKA
Avrupa ve Asya yakalarında toplam
9,2 kilometrelik güzergâhta ise yol
genişletme ve iyileştirme çalışmaları yapılacak. İstanbul'da trafiğin çok
yoğun olduğu
Şüheda YILDIRIM’ın Haberi
ankalar, kullanılmayan
mevduat hesaplarını
kapatmayan müşterilerinde hesap işletim ücreti alacak. Kullanılmayan hesapları
kapatmak için son tarih ise 28
Nisan.Tüketiciler Derneği (TÜDER)
Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu, 28
Mayıs'ta yürürlüğe girecek olan
yeni Tüketici Kanununa dikkat
çekerek, "6502 sayılı kanun yürürlüğe girecek. Burada bankalarla ilgili bazı önemli hususlar var" dedi
ve şöyle açıkladı: "Artık bankalar
tüketicilere aidatsız kredi kartı
çıkartmak zorunda oldukları gibi,
haber vermeden, onay vermeden
tüketicilere bir takım ücretler
tahakkuk ettiremeyecekler.
B
Şaşkın şaşkın bakıyorlar
Ali Babacan, az vergi ve az harcama sisteminden bahsettiğinde, bazı ülke liderlerinin şaşkın şaşkın baktığını söyledi.
ürkiye'nin büyümesinde özel sektörün üstlendiğe göreve vurgu yapan
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan,
yurt dışında az vergi ve az harcama sisteminden
bahsettiğinde, 'ekonomi büyüyecekse ben
büyütürüm' mantığında olan bazı ülke liderlerinin kendisine şaşkın şaşkın baktığını
söyledi. Çok büyük oranlarda vergi toplanan bir
modeli istemediklerini ifade eden Babacan,
vergilerin ekonomik büyümeye etkisinin yüzde
27 olduğunu belirtti.
T
REFORM İHTİYACIYI
ORTAYA ÇIKTI
Ali Babacan, 'Az vergi
toplansın, az harcansın ve
mümkün olduğu kadar özel
sektöre alan açalım ki ülke
kaynakları daha verimli kullanılabilsin' dedi. Mayıs ayından bu yana Türkiye'nin
ciddi bir algı sorunu
olduğunu belirten Babacan, 'Bu algının ciddi
bir güven sorununa
dönüşmesini engellememiz gerekiyor.
&
Artık
Ekonomi
Gazetesini
twitter &
facebook’dan
okuyabilirsiniz
2
Ekonomi
22 NİSAN
2014
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
alkınma Bakanı Cevdet Yılmaz,
"Önümüzde yeni bir dönem var
ve başarılarla kendimizi mutlu
hissedip rehavete kapılırsak tuzağa
düşeriz" dedi.Yılmaz, İpekyolu
Kalkınma Ajansının (İKA) ev
sahipliğinde, Zeugma Mozaik
Müzesi konferans salonunda
düzenlenen "2. Kalkınma Ajansları
Konferansı"nın kapanış
toplantısında, Türkiye'nin son 12
yılda elde ettiği gelişimi
anlattı.Türkiye'nin son 12 yılda her
açıdan daha kalkınmış ülke haline
geldiğini belirten Yılmaz, ülkenin,
geçen yıl itibariyle 820 milyar
dolarlık ekonomiye ulaştığını
hatırlattı.Kişi başı milli gelirin 10
bin 700 doları aştığını vurgulayan
Yılmaz, şöyle konuştu:
"Ekonomimizi büyütmüşüz güzel
ama bu geliri adil bir şekilde
dağıtıp yoksulluğu ve işsizliği
azaltabildik mi? Bütün bunlara
baktığınız zaman yine Türkiye'de
çok önemli başarı görüyoruz.
Dünyada son 10 yılda gelir
dağılımını iyileştiren en iyi
ülkelerden biri Türkiye oldu. Hem
ekonomiyi bu kadar büyütüp hem
de gelir dağılımını iyileştirmek
kolay bir iş değil.”
K
ÖNÜMÜZDE
ye n i b i r
dönem
va r
önetim
Y
kalitesinin
sürdürülebilir
kalkınmaya ilave
edilmesi gerektiğini
belirten Yılmaz,
şunları kaydetti:
"İyi bir yönetim ve
işleyen sistem
kuramazsanız
ekonomik gelişmeyi
sağlayamazsınız.
Ayrıca sosyal
etkileşim ve çevre
konusunda hak
ettiğiniz yere
gelemezsiniz. Yönetim
konusunda da son 12
yılda Türkiye'de ciddi
adımlar atıldığını
görüyorum. Türkiye
vesayetçi bir
sistemden normal
demokrasiye dönüştü.
İnsanların
inandıkları gibi
yaşayamadığı bir
ortamda yenilikçi ve
gelişmiş ekonomik
yapı kuramazsınız.
İnsanların özgür bir
şekilde tartışamadığı,
fikirlerini rahat ifade
edemedikleri ortamda
teknolojiyi ve
girişimciliği
geliştiremezsiniz.
Demokrasi, temel
hak ve özgürlükler ile
fikir hürriyetinde
attığımız adımlar aynı
zamanda
sürdürülebilir
kalkınma adına çok
büyük başarılar
olarak tarihe geçti."
"Yeni reformlara
ihtiyacımız var"
ılmaz, son 10 yılda izlenen
sosyal politikalarla
yoksulluğun azaldığına işaret
etti.Yılmaz, AK Parti öncesi günlük
harcaması 4 dolar 30 sentin
altındaki nüfusun yüzde 30'un
üzerinde olduğunu anlattı.
Y
Türkiye'nin dev projeleri için Hazine garantisi formülü devrede
Asgari yatırım tutarı 1 milyar liranın üzerinde olan yap-işletdevret projeleri ile Sağlık ve Eğitim Bakanlığı tarafından
yürütülen 500 milyon doların üzerindeki proje borçlarına
Hazine garantisi geldi. Haberturk'ten Deniz Çiçek'in haberine
göre, Amaç Hazine desteği ile dev bütçeli projelerin
finansman bulmasını kolaylaştırmak. Artık adı Yavuz Selim
olarak açıklanan 3. köprü ve 3. havalimanı gibi projelerde
sorun çıkarsa devlet hemen yetişecek.
Devlet dev
bütçeli projelere
garanti verdi
Yılmaz, Türkiye'nin
son yıllarda elde ettiği
başarıyı devam
ettirmesi gerektiğinin
altını çizdi.
ürkiye'nin dev
projeleri için
T
Hazine garantisi
formülü devrede.
Dün Resmi
Gazete'de
yayınlanan 'Hazine
Müsteşarlığı
Tarafından
Gerçekleştirilecek
Borç Üstlenimi
Hakkındaki
Yönetmelik'e göre
asgari yatırım tutarı
1 milyar lira olan
yap-işlet-devret
projeleri ile Sağlık
ve Milli Eğitim
Bakanlıkları
tarafından
yürütülen asgari
tutarı 500 milyon
lira olan yap-kiraladevret projelerinde
sözleşmenin
süresinden önce
feshedilerek tesisin
ilgili idareler
tarafından
devralınması
durumunda Hazine
'borç üstlenim
taahhüdü'
verebilecek.
YÜZDE 100'E
KADAR DESTEK
SAĞLANACAK
Türkiye'de ilk kez
uygulanan bu
yöntemde Hazine
garantisinin toplam
üst limiti 3 milyar
dolar olacak. Ancak
şu ana kadar ilana
çıkmış projelerin bu
sınırdan muaf
tutulacağı belirtildi.
Bu da 3. köprü, 3.
havalimanı gibi
projelerin
finansman sıkıntısı
yaşaması halinde,
Hazine'nin imdada
koşacağı anlamına
geliyor. 2001
ekonomik krizinin
ardından kısıtlanan
Hazine garantisi
sistemi yeni
uygulamada artık
dev projelerin
tamamlanması için
ilgili şirket ve kamu
kurumlarına borç
garantisi desteği
verilmesi
çerçevesinde
uygulanacak.
Hazine,
sözleşmenin
feshedilmesi
halinde, projeye
yönelik her türlü
mali yükümlülüğü
kısmen ya da
tamamen
üstlenecek. Söz
konusu proje de
ilgili kamu
kurumuna geçmiş
olacak. Hazine,
sözleşme şirketin
kusuru nedeniyle
feshedilmişse
borcun yüzde 85'ini
üstlenecek. Ancak
borç üstlenim oranı,
şirketin kusuru
dışındaki hallerde
yüzde 100'ü
bulacak. Şirketin
projede kullanmayı
taahhüt ettiği öz
kaynağın
finansmanı için
kullanacağı
krediler, kusuru
nedeniyle ortaya
çıkan maliyet
artışları ya da nakit
ihtiyacı için temin
edilecek krediler, bu
kapsama
girmeyecek.
GEÇMİŞTEKİ
GARANTİLERDEN
FARKI NE?
Bundan öncekiler
alım veya geçiş
ücreti gibi
garantileri ya da
kamunun
projelerini
kapsıyordu. Yeni
durumda Hazine
direkt olarak büyük
projelerin
tamamlanmaması
halinde borcu
yüklenecek.
HANGİ PROJELERE
GARANTİ
VERİLDİĞİ
BİLİNEMEYECEK
Projeleri için finans
desteği isteyen
kamu kurumları,
Hazine'ye yazılı
başvuracak ve bu
talep, finans talep
eden bakanın teklifi
ile Bakanlar
Kurulu'na
sunulacak.
Bakanlar Kurulu,
Hazine'nin kararına
göre onay verirse,
ilgili borç üstlenim
anlaşması
imzalanacak.
Ancak, imzalanan
borç üstlenim
anlaşmaları Resmi
Gazete'de
yayınlanmayacak.
Kamuoyu hangi
Türkiye'nin
değişim iradesini de
sürdürmesi
gerektiğine işaret
eden Yılmaz,
"Önümüzde yeni bir
dönem var ve
başarılarla kendimizi
mutlu hissedip
rehavete kapılırsak
tuzağa düşeriz.
Ülkelerin, 'orta gelir
tuzağı' dedikleri tuzak
var. Belli bir seviyeye
kadar gelip sonra o
seviyede uzunca bir
süre kalma riskini
bertaraf
ettirebilmemiz için
mutlaka reform
irademizi devam
ettirmemiz lazım. Bazı
hedeflere ulaştıysak
onları takdir edelim
ama yeni hedefler
koymamız gerekir"
ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin gelecek
10 yılda ikinci bir
sıçramayı yapması
gerektiğini anlatan
Yılmaz, "Türkiye'nin
2023 hedefine yönelik
ikinci bir atılım ve
dönüşüm yaşaması
lazım. Ekonomik
politikalarımızda bazı
yeni reformlara
ihtiyacımız var.
Teknoloji ve bilginin
daha fazla katma
değere dönüştüğü
ekonomik yapıyı
hedeflememiz
gerekiyor."
Konuşmaların
ardından İKA Yönetim
Kurulu Başkanı ve
Adıyaman Valisi
Mahmut Demirtaş,
Yılmaz'a hediye verdi.
Toplantının
ardından katılımcılar
hatıra fotoğrafı
çektirdi.AA
projelere Hazine
garantisi
sağlanacağını
öğrenemeyecek.
YÜKLENİLEN
TUTAR DIŞ BORÇ
OLARAK
GÖRÜLECEK
Uygulama
kapsamında
yurtdışından temin
edilen krediler de
olacak. Hazine'den
borç üstlenimi
istenilmesi halinde,
ilgili kreditör
tarafından
ödenmesi gereken
tutar müsteşarlığa
bildirilecek. Hazine
de bu tutar
üzerinden 'devlet
dış borç kaydı'
oluşturacak. Söz
konusu yönetmelik
başta 3. havalimanı,
3. köprü, Gebzeİzmit Otoyol projesi
ve Kanal İstanbul
olmak üzere milyar
dolarlık projeleri
kapsayacak. 8 ilde
yapılacak eğitim
kampusları ve 15
ilde yapılacak şehir
hastaneleri de yeni
yönetmeliğe dahil
olacak.
İŞTE TÜRKİYE'NİN
5 DEVİ
3. HAVALİMANI
PROJESİ
İhale bedeli: 22.1
milyar Euro
GEBZE-İZMİT
OTOYOL PROJESİ
İhale bedeli: 6
milyar dolar
3. KÖPRÜ PROJESİ
İhale bedeli: 2.5
milyar dolar
15 ŞEHİR
HASTANESİ
PROJESİ
20 milyar liraya mal
olacak
EĞİTİM
KAMPUSLARI
8 ilde
gerçekleştirilecek.
22 NİSAN
3
2014
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Yatırım çekme milli takımı
aşbakanlık Yatırım Destek ve
B
Tanıtım Ajansı’nın (Başbakanlık
Yatırım Ajansı), Türkiye’de yatırım
yapmış uluslararası kuruluşların
temsilcileri ve Türk iş dünyasının
önde gelen isimlerinden
oluşturduğu “Yatırım çekme milli
takımı” Türkiye’deki iş ortamına
yönelik algının iyileştirilmesi ve
pekiştirilmesi amacıyla
Washington ve New York’ta 6 ay
aradan sonra ikinci kez önemli bir
‘road show’ düzenledi.
Başbakanlık Yatırım Ajansı Başkanı
İlker Aycı, Türk heyetini ‘yatırım
çekme milli takımı’ şeklinde
nitelendirerek, “Türkiye’de son
dönemdeki siyasi atmosfer ve
Twitter’ın kapatılması gibi
gelişmeler yatırımcıların kafasında
birçok soru işaretleri uyandırmış
durumda. Hatta bazılarında çeşitli
endişler var.
Bunu Gezi olaylarıyla birleştiren bir
kesim bile var. Biz yanlış bilgiler
varsa onları düzelterek, asıl olarak
uzun vadede Türkiye’deki yatırım
ortamının cazibesini anlatıyoruz.
Tabii son gelişmeler işimizi
zorlaştırıyor ancak önemli olan bir
maç kazanmak değil, şampiyon
olmak. Biz yatırım çekmeye uzun
soluklu bakıyoruz, mottomuz
şampiyonluk. Yatırımcının ve
Türkiye’nin her zaman kazandığı
bir ortam oluşturmak ana
4 MİLYON
hedefimiz” dedi.
ABD merkezli
sivil toplum
kuruluşu
Business
Council for
International
Understanding
(BCIU)
işbirliğinde
gerçekleşen
zirveye
Türkiye’den
gönüllü olarak,
Demsa ve
Mediasa
Başkanı Demet
Sabancı, 3M
Kamu İlişkilerinden Sorumlu
Başkan Yardımcısı Jeff rey Rageth,
Baker McKenzie Türkiye Yönetici
Ortağı Daniel Matthews, EBRD
Türkiye Direktörü
Michael Davey, Mitsubishi Corp
Kıdemli Başkan Yardcımcısı ve
Türkiye Genel Müdürü Hiroshi
Miyoshi, YASED Başkan
Vekili Akın Kozanoğlu ve Yapı
Kredi Baş Ekonomisti Cevdet Akçay
katıldı.
gelişmeler bütün bunlar
yaşanmadan olsaydı. Dünyada
aslında sosyal medya için tam
olarak oluşturulmuş bir regülasyon
yok. Her ülkenin üzerinde anlaştığı
bir takım standratlar yok.
Dolayısıyla biz yatırımcılara, ‘Son
12 yılda birçok alanda ciddi
reformlar geliştiren, ekonomik
olarak bir sıçrama gerçekleştiren
Türkiye’nin sosyal medya
konusunda da, devletin milli
güvenlik haklarının, bireyin erişim
haklarının ve servis sağlayan
şirketlerin güvenliğinin
sağlanacağı bir yol bulacağından
hiç şüphemiz yok. Türkiye yatırım
ortamının daha da iyileştirilmesi ve
şeff af ve hızlı bir hukuk sisteminin
kurulması konusunda yeni bir
reform süreci içinde diyoruz.”
Tedbir ile politikayı ayırmak lazım
ABD merkezli uluslararası
yatırımcıların temsilcileri ve medya
mensuplarıyla bir araya gelen Türk
heyetine yöneltilen sorular, başta
Twitter ve Youtube gibi sosyal
paylaşım sitelerine erişimin
engellenmesi, yolsuzluk ve rüşvet
iddiaları ile içki satışına yönelik
düzenlemeler konusunda
yoğunlaştı.
Yaptıkları işin aslında ‘yatırım
diplomasisi’ olduğunu kaydeden
Aycı, “Türkiye’deki yatırım
ortamına ilişkin dış algının
iyileştirilmesi için inisiyatifi ele
almak istedik. Direk Türkiye’ye
yatırım yapan uluslararası
şirketlerin deneyimlerini
paylaştıkları bir heyet oluşturduk.
6 ayda 1 bu ziyaretleri tekrar
edeceğiz.
Twitter ve Youtube gibi sosyal
medyaya erişiminin
engellenmesiyle ilgili soruları
doğal karşıladıklarını belirten Aycı
şöyle konuştu:
Kendimizi unutturmadan,
gelişmeleri birinci elden aktararak,
yatırımcıları en doğru şekilde
bilgilendireceğiz. Bunun ve tabii ki
Türkiye ekonomisinin sağlam
duruşunun olumlu sonuçlarını
şimdiden almaya başladık. Türkiye
2013 yılında yüzde 8’lik artış
sağlayarak 9.5 milyar dolar sıfırdan
(greenfield) yatırım çekerek 19.
sırada yer almıştır ve önceki yıllara
göre küresel sıralamadaki yerini de
yükseltmiştir.
“Öncelikle tedbir ve politikayı
birbirinden ayırmak lazım.
Türkiye’de seçim sürecinde
yaşananlar kalıcı politikalardan
çok tedbir niteliğinde. Twitter ile
ilgili son günlerde oldukça olumlu
gelişmeler oldu. Ama keşke bu
3 ayda 5.4 milyar dolar geldi
İkinci kez düzenlenen yatırım road
showu’nun ilki geçen yıl ekim
ayında gerçekleşmişti. Her ikisinde
de Türk iş dünyasının yerli ve
yabancı temsilcileri ABD’li
yatırımcılara Türkiye’yi ve iş
ortamını anlattı.
Öte yandan aralık-ocak ve şubat
ayında 5.4 milyar dolar doğrudan
yatırım çektik. Sadece Ocak ve
Şubat 2014’de doğrudan yabancı
sermaye girişimiz yüzde 28 arttı”
diye konuştu.
Demet Sabancı’ya ortaklık teklifi
Heyetin Washington’daki
toplantısında Demsa ve Mediasa
Başkanı Demet Sabancı’ya ABD
merkezli uluslararası bir otel
zincirinden ortaklık teklifi geldi.
Konuya olumlu baktıklarını
belirten Sabancı, “Şimdilik adını
açıklamamız doğru olmaz. Ancak
birlikte Türkiye’deki fırsatlara
bakmak üzere yeniden bir araya
gelmeye karar verdik. Başbakanlık
Yatırım Ajansı ile bu heyetin içinde
yer almak çok büyük bir gurur
vesilesi. Türkiye’ye ilgi çok fazla,
hatta çok yakından takip ediyorlar.
Ancak bu şekilde gelip bizzat
anlatmak kadar yatırımcıları
Türkiye’ye getirmek ve kendi
gözleriyle Türkiye’deki potansiyeli
görmelerini sağlamak çok önemli.
Çünkü kendileri görünce karar
vermeleri çok daha kolay ve çabuk
oluyor” diye konuştu.
Türkiye’ye yönelik
büyük bir algı açığı var
Yatırım diplomasisi olarak
gördükleri bu road show’ların
siyasiler tarafından da yapılması
gerektiğini kaydeden Yapı Kredi
Baş Ekonomisti Cevdet Akçay
şunları söyledi:
“Özellikle Avrupa’da
Türkiye’yönelik hiçbir gelişmekte
olan ülkeye olmadığı kadar büyük
bir algı açığı var. Türkiye’ye yönelik
olarak her kriz çok agresif
fiyatlanıyor. Örneğin Merkez
Bankası’nın düşük faiz politikası
doğru bir politika olduğu için
sürüyor. Hükümet baskısı
nedeniyle değil. Ama bunun
anlatılması lazım. Siyasilerin
konuşmaları nedeniyle Merkez’in
doğru politikaları güme gidiyor.”
ağlık prim borcu bulunanlara af, taşeron işçilerle ilgili
Sborçlarına
düzenleme, yaş bekleyenler sağlık hizmeti ve Bağ-Kur
af getirilmesiyle ilgili maddelerin Torba Yasa
Tasarı'sına girmesi bekleniyor.Torba Yasa'nın Mayıs'ta Meclis'e
gelmesi bekleniyor. Torba Yasa Tasarısı onlarca maddeden
oluşuyor. Ancak bu maddelerin yasada yer alıp almayacağı
henüz kesin değil. Posta'nın haberine göre 4
maddenin tasarıda yer alması kesinleşti. Bunlar,
taşeron işçilere devlet güvencesi, emeklilikte yaş
bekleyenlere düşük primle sağlık hizmetlerinden
yararlanma hakkı, 4 milyon genel sağlık sigortası
prim borçlusuna af ve Bağ-Kur borçlarının yeniden
yapılandırılması.1 Ocak 2012'den itibaren yeşil kart
uygulaması terk edilip Genel Sağlık Sigortası'na geçilmişti. Bu
sistemle sosyal güvencesi olmayan 12.5 milyon kişinin gelir
testi yaptırması gerekiyordu. Ancak bunlardan 4 milyonu gelir
testi yaptırmadı.Ahmet ÇARHOĞLU-EKONOMİ
BORÇLU
İÇİN UMUT
abacan,
Boğaziçi
Yöneticiler Vakfı (BYV)
Özgün Yönetim
Uygulamaları
2014 Zirvesi'nin
açılışında,
dünyanın
yaşadığı son krize
bakıldığında işin
özünde güven
krizini gördüklerini belirterek,
ekonomik krizde
pek çok büyük ve
gelişmiş ekonominin
görülmemiş miktarda mali
genişleme uyguladığını, merkez
bankalarının
olağanüstü miktarlarda parasal
genişlemeye gittiğini, fakat bunların hepsi yoğun
bir şekilde uygulandığı halde
sonuç alınmasının çok zor
olduğunu kaydetti.
B
Bakan Eker: Antalya dünyaya örnek olacak
A
ntalya'da 2016 yılında
yapılacak EXPO Fuarı'nın
sergi alanındaki hizmet binası,
Gıda Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in
katılımıyla hizmete girdi.Aksu
İlçesi'ndeki EXPO alanında
gerçekleştirilen törene Bakan
Eker'in yanı sıra, Vali
Sebahattin Öztürk, Büyükşehir
Belediye Başkanı AK Partili
Menderes Türel, Ak Parti
Antalya Milletvekili Hüseyin
Samani ile 23 Nisan dolayısıyla
çeşitli ülkelerden Antalya'ya
gelen çocuklar, kamu kurum ve
kuruluşları temsilcileri katıldı.
ANTALYA DÜNYAYA
EMSAL TEŞKİL EDECEK
Törende konuşan Bakan Eker,
Türkiye'nin ilk EXPO'su için
Antalya'yı tercih etmelerinin
sebepsiz olmadığını kaydetti.
EXPO ile ilgili çalışmaların
hızla devam ettiğini dile getiren
Bakan Eker, "23 Nisan 2016'da
Antalya dünyaya emsal teşkil
edecek, örnek teşkil edecek
muhteşem bir etkinliğin
açılışına sahip olacak. Altyapı
çalışmaları hızla sürüyor. EXPO
alanı iki dere arasında yer
alıyor, bu konuyla ilgili sedde
çalışmaları büyük ölçüde
tamamlandı. İzolasyon yapıldı,
yol üstü çalışmaları yapılıyor"
dedi.
AĞAÇ DİKİM
ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
EXPO alanında bina yapım
çalışmalarının da devam
ettiğini aktaran Bakan Eker,
"Burada eski pamuk üretme
istasyonunun binası için 2
milyon liraya yakın para
ayırdık ki EXPO alanında bir
merkezimiz olsun dedik.
Ağaçların bir kısmının EXPO
alanındaki yerleri, projeye
uygun olarak geçen zaman
içerisinde değişti. Projemiz
bitti. Yani projenin 1100
dönümlük alan üzerine nasıl
yerleşeceğine ait bir
tasavvurumuz var artık" diye
konuştu.
ŞAKAYIK KÜLTÜR VARLIKLARI
ARASINDA MÜSTESNA
EXPO 2016 Antalya'nın sembol
çiçeği 'şakayık'ın Antalya'daki
kültür varlıkları arasında
Babacan'dan önemli mesajlar
müstesna yerini aldığını
kaydeden Bakan Eker,
"Hisarçandır Köyü bölgesinde,
40 dekarlık alanda doğal
ortamda şakayık çiçeği var.
Şakayık çiçeği Antalya
EXPO'nun sembol çiçeği.
Bununla ilgili proje unsurları,
altyapı hızla devam ediyor.
Bugün de bu binayı açmak
suretiyle bir aşama daha
kaydetmiş oluyoruz" dedi.
EXPO HEM FIRSAT
HEM İMTİHAN
Dünyadaki 187 ülkeye EXPO'ya
katılım için davet mektupları
gönderildiğini ve şu an için
38'inden cevap geldiğini
aktaran Bakan Eker,
önümüzdeki aylarda bu sayının
daha da artmasını
beklediklerini vurguladı.
EXPO'nun Antalya ve Türkiye
için önemli bir fırsat, aynı
zamanda bir imtihan olduğuna
dikkati çeken Bakan Eker,
bütün kamu kurum ve
kuruluşları ile sivil toplum
kuruluşları, meslek odaları ve
tüm Antalya'nın bu konuda
seferber olduğunu dile getirdi.
23 Nisan 2016 tarihinde
başlayacak 'Çiçek ve Çocuk'
temalı EXPO ile Antalya'ya
kalıcı eserler kazandırılacağını
da belirten Bakan Eker, 1100
dönüm alanda muhteşem
eserler yapılacağını kaydetti.
ÇOCUKLARA
HEDİYELER VERDİ
Konuşmaların ardından Bakan
Eker ve beraberindekiler, EXPO
2016 Antalya Sergi Alanı
Hizmet binasının kurdelesini
kesti. Bakan Eker binanın
hizmete açılması dolayısıyla
girişe, 'Hizmet binamız Gıda
Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Mehmet Mehdi Eker tarafından
hizmete açılmıştır' yazılı plaket
çaktı. Sonrasında binayı gezen
Bakan Eker, 23 Nisan
kapsamında yurtdışından
gelen çocukların hediyelerini
kabul etti, onlara çeşitli
hediyeler verdi. Bu sırada
Bulgaristan'dan gelen bir
öğrenci Bakan Eker'e 'Bereket
Şarkısı'nı seslendirdi. Bakan
Eker, ardından EXPO 2016
Antalya Ajansı'nın Yönetim
Kurulu Toplantısı'na başkanlık
etti.
Kudret ALTINDAĞ-EKONOMİ
Başbakan Yardımcısı Babacan, "Ülkede
güven ortamını sağlayabilmek, iyi işleyen hukuk sistemi ve yargı mekanizmalarıyla mümkün" dedi. Babacan, geçen sene mayıs ayından bu yana Türkiye'nin ciddi bir algı
sorunu olduğunu belirterek, "Bu algı sorununun ciddi bir güven sorununa dönüşmesini engellememiz gerekiyor. Son
bir yıldır yaşadıklarımız, Türkiye'nin reform konusunda da ne kadar şiddetli ihtiyacının olduğunu gösteriyor" dedi.
BD'de ve Avrupa'da şirA
ketlerin kasalarında
yüksek miktarda nakit olmasına karşın şirketlerin
yatırım yapmaktan geri
durduğunu, tüketicilerin
harcama yapmaktan
çekindiğini belirten Babacan, yıllardır ekonomik
kriz, finansal kriz derken
güven krizinin aslında ne
kadar büyük maliyete
sebep olabildiğini canlı
örneklerle yaşanıldığını
söyledi.
Hem kamu hem de özel
sektörde güveni oluşturup
ona sahip çıkabilmenin o
güveni oluşturmak kadar
önemli olduğunu dile getiren Babacan, markanın
verilen bir söz ama iyi
markanın tutulan söz
olduğunu belirterek, pek
çok gelişmiş ülkede acı
reçetelerin uygulandığını,
bazı ülkelerde bunun iyi
anlaşıldığını, fakat bazı
ülkelerde de bunun
gerçekleşmediğini ifade
etti.
"Halkın alınan kararları
sahiplenmediği ülkelerde,
sokak gösterilerinden
tutun da erken seçimlere,
hükümet değişikliklerine
varan tablo ile karşı
karşıya kaldık" diyen
Babacan, son dönemde
dünya ekonomisinde bir
miktar toparlanma
görüldüğünü, özellikle
gelişmekte olan ülkeler
açısından bu dönemin
önemli olduğunu, geçen
sene mayıs ayından bu
yana gelişmekte olan
ekonomiler için olumsuz
bir beklenti bulunduğunu
dile getirdi.G20 toplantılarında önce gelişmekte
olan ekonomilerle ilgili
olumsuz bir hava, sonra
daha makule dönen değerlendirmeler gördüklerini
bildiren Babacan, şöyle
devam etti:
"Tam bir yıl önce biz de
Gezi olaylarıyla çakışacak
şekilde gelişmekte olan
ülke piyasalarında ciddi
hareketlilik yaşandı. Biz o
dönemde merkez
bankalarının yeni bir politika duruşuna geçmesiyle
beraber etkisi olacak
demiştik. Geçmişle
mukayese edildiğinde
gelişmekte olan ülkelerin
çok daha düşük borç
stoğu, güçlü bankacılık
sistemleri var. Pek çok
gelişmekte olan ülkede
esnek kur rejimi var. Ne
olursa olsun, önümüzdeki
10 yılın gelişmekte olan
ülkeler açısından büyüme
hızı, gelişmiş ülkelere göre
çok daha yüksek olacak.
Dolayısıyla büyümek ve
dinamizm isteyen şirketler
'ben nereye yatırım yapayım' diye
düşündüğünde gelişmekte
olan ülkeler önemli adres
olacak. Türkiye'nin gelecek yıl G20'nin dönem
başkanlığı yapacak,
bunun için çok çalıştık, bu
Türkiye için bir fırsat ve
G20 toplantılarında iyi bir
sınav vereceğiz."
"Hukuk devleti değilseniz,
demokrasi bir süre sonra
kaos ya da totaliter anlayış
getirebilir"
Son bir yıldır yurt dışı algısıyla ilgili ciddi sıkıntılarını olduğunu belirten
Ali Babacan, şöyle devam
etti:
"Geçen sene mayıs ayından bu yana Türkiye'nin
ciddi bir algı sorunu var.
Bu algı sorununun ciddi
bir güven sorununa
dönüşmesini engellememiz gerekiyor. Algıyı
sadece iletişimle düzeltmeniz çok zor önce ürünün
kendisi iyi olacak. Son bir
yıldır yaşadıklarımız,
Türkiye'nin reform
konusunda da ne kadar
şiddetli ihtiyacının
olduğunu gösteriyor. 11
yıldır demokratikleşme,
temel hak ve özgürlüklerde daha iyi uygulamalar
ve hukuk devleti olabilmek için mücadele
verdik ve veriyoruz ama
arzu ettiğimiz noktada
değiliz. Demokratikleşme
Paketi ne ilk ne de son
adımdı. Haklar ve özgürlükler konusunda sıkıntılarımız var. Hele de
hukuk konusunda problemlerimiz çok büyük.
Ülkede güven ortamını
sağlayabilmek iyi işleyen
hukuk sistemi ve yargı
mekanizmalarıyla
mümkün...Hukukun
üstünlüğünün egemen
olduğu bir Türkiye arzu
ediyoruz. Türkiye devlet
politikası olarak bunu
aslında belirlemiş. Avrupa
Konseyine tam üye olmuşuz, AB sürecini başlatmışız ve evrensel hukuk
normlarını baz alalım
dediğimizde hangi normları referans alacağımız
belli. Hukuk hem
demokrasimiz hem de
ekonomimiz için
önemli. AA
4
Borsa - Finans
22 NİSAN
2014
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Gündemde Neler Var?
Faruk BAKAÇ
Şirket Haberleri
Kardemir Karabük, 33
mn euroluk ihale
kazandı. TCDD Genel
Müdürlüğü tarafından
açık ihale usulü ile
gerçekleştirilen 33 mn
euroluk ray alımı
ihalesinin
kazanıldığını açıkladı.
OMV Petrol Ofisi
Socar’la yapılan
görüşmelerin
sonlandırıldığını
bildirdi. Şirket
havacılık yakıtları
konusunda Socar
Turkey ile yürütülen
olası iş geliştirme
projelerine ilişkin söz
konusu görüşmelerin
sona erdiğini ve süreç
içerisinde herhangi bir
sonuç doğurmadığını
açıkladı.
Halk Sigorta %72
oranında bedelsiz
sermaye artırımı kararı
aldı.
Altınyağ Kombinaları,
Gürtaş A.Ş. ile
devralma yoluyla
15:30_ABD Chicago Fed Ulusal
Aktivite Endeksi (Mart)
Beklenti: 0,20 Önceki: 0,14
birleşmesine ilişkin
belgeleri SPK’ya
sunduğunu açıkladı.
Enerji’ye satışına Cuma
günkü Genel Kurul’da
onay vermedi.
Sönmez Pamuklu
Sanayi iştirakinin
bedelli sermaye
artırımına payı
oranında (7,5 mn TL)
katılma kararı aldı
Emlak Konut GYO,
Ocak-Mart döneminde
KDV hariç toplam
638.42 milyon liralık
satış yaptı. Şirket, ilk
çeyrekte ön satış dahil
1,543 adet bağımsız
bölümün satışını
gerçekleştirildiğini
duyurdu.
Genpower Holding, 1
TL rüçhan hakkı
kullanım fiyatıyla %13
oranında bedelli
sermaye artırımı kararı
aldı.
Doğtaş Mobilya, 3K
Mobilya ve 2K Oturma
Grubu şirketleri ile
birleşme işlemlerini
daha sonra devam
etmek üzere durdurdu.
Özak GYO ve
EKGYO’nun İstanbul
Zeytinburnu
Kazlıçeşme Arsa Satışı
Karşılığı Gelir
Paylaşımı İşi yer
teslimini yaptığını
açıkladı.
Işıklar Holding,
Usaş’taki 34 mn TL
nominal değerli
hissesinin Işıklar
1 milyar liranın
üzerinde olan Yapİşlet_Devret projelerine
Hazine garantisi geldi.
Resmi Gazete'nin 19
Nisan tarihli sayısında
yer alan konuya ilişkin
Bakanlar Kurulu kararı
uyarınca, Sağlık ve
Eğitim Bakanlığı
tarafından yürütülen
500 milyon liranın
üzerindeki proje
borçlarına da Hazine
garantisi sağlanacak.
Koza Altın’ın
Mastra’daki faaliyeti
devam ediyor. Koza
Altın İşletmeleri
Gümüşhane
Mastra'daki altın
madeni için KAP'a
Sabah Gazetesi'nin
haberine göre, bu
konuda henüz somut
bir gelişmenin
olmadığını belirten
Çelet, pek çok yatırımcı
ile görüştüklerini
söyledi.
DÜNYA
Kiev, Moskova’dan Cenevre’nin
uygulanması için yardım
istedi… Ukrayna'nın Slovyansk
kentinde silahlı çatışmaların
yaşanmasının ardından Kiev
yönetimi, Moskova’dan
Cenevre’de sağlanan
anlaşmanın uygulanması için
yardım istedi. Ukrayna
Dışişleri Bakanlığı, federasyon
yanlısı grupların kamu
binalarını boşaltmaları, yolları
kapatma eylemlerini sona
erdirmeleri, silahlarını
bırakmaları ve kan akmasını
durdurmaları için Rusya’yı
nüfuzunu kullanmaya davet
etti. Açıklamada Slovyansk
kentinde çatışmalarda hayatını
kaybeden ve yaralananlarla
ilgili acil inceleme başlatıldığı
ifade edildi. Pazar sabah
saatlerinde Slovyansk
kentinde bir kontrol
noktasında meydana gelen
çatışmada en az 3 kişinin
öldüğü ve yaralıların olduğu
kaydedilmişti.
Sadece mali destek
sağlayacak bir
yatırımcı
istemediklerini de
kaydeden Çelet, "Eğer
doğru ortağı bulursak
o zaman para amaç
olmaktan çıkar. Çünkü
küçük bir pastanın
sahibi olmak yerine
büyükten pay almak
her zaman daha iyidir."
TÜRKİYE
IMF Heyeti, Madde IV
görüşmeleri için 24 Nisan'da
Türkiye'ye geliyor…
Uluslararası Para Fonundan
(IMF) bir heyet 2014 yılı Madde
IV mutad görüşmeleri
kapsamında Türkiye'yi ziyaret
edecek. Hazine'den yapılan
açıklamaya göre Heyet, 24
Nisan 2014 tarihinde
İstanbul’da özel sektör ve
yaptığı "kapatıyorum"
açıklamasına uymadı.
Maden faaliyetine
devam ediyor. (Sabah)
Desa stratejik ortak
arayışına girdi. Desa
Yönetim Kurulu Üyesi
ve Genel Müdürü
Burak Çelet, şirketi
uluslararası bir marka
haline getirecek
donanıma sahip bir
grup ile stratejik
ortaklığa açık
olduklarını açıkladı.
'Sözleşmeli besicilik, sektörü rahatlatacak'
ürkiye Süt, Et, Gıda
Sanayicileri ve ÜreticiT
leri Birliği (SETBİR)
Başkanı Murat Yörük, Et
ve Süt Kurumu'nun sözleşmeli besiciliği cazip
kılmak için hayvan alım
fiyatı ve şartlarında iyileştirmeye gittiğini belirterek, "Sözleşmeli
besicilikle yetiştiriciler,
kesimlerini garanti altına
almış olacaktır" dedi.
Yörük, yaptığı açıklamada, sözleşmeli besici-
likte maliyetlerin
düşürülerek hayvansal
üretim ve verimin arttırılmasının amaçlandığını
söyledi.
Son yıllarda özellikle
Doğu Anadolu'da sektörel
projelerin uygulandığına
değinen Yörük,
"Et ve Süt Kurumu, sözleşmeli besiciliği daha
cazip hale getirmek için
hayvan alım fiyat ve şartlarında iyileştirmeye ve
Halı ihracatı, 500 milyon doları aştı
projeyi
daha
yaygın hale
getirme yoluna gitmiştir. Bu
amaçla da
hayvan
alım fiyatı
büyükbaş
için kilogram
başına
16,50 liraya
yükseltilirken,
sözleşmeli
besicilik
fiyatlarına
da ilave
ödeme
yapılmaktadır" şeklinde
konuştu. Yörük, besicilere
45 kuruş sözleşme primi
ödenmesinin yanında,
uzak mesafeden hayvan
nakli yapanlar için ilk 100
kilometrede 10 kuruş,
sonraki her yüz kilometreye ilave 5 kuruş nakliye
primi ödendiğini belirterek, bu sayede üreticilerin eline bir kilogram
karkas et için ortalama
17,10 lira geçtiğini dile getirdi.
Verim artacak
Yörük, sözleşmeli besicilikle maliyetlerin
düşürülerek hayvansal
üretim ve verimin arttırılmasının amaçlandığını
kaydetti.
"Sözleşmeli besicilikle
yetiştiriciler, kesimlerini
garanti altına almış olacaklardır" diyen Yörük,
sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Piyasa fiyatlarının altında alım yapılması durumunda yetiştirici zarar
etmiş olur. Bunun
yanında sözleşmeli besicilikte bazı hükümler de bulunmaktadır.
Örneğin, besi tosunlarının, asgari yüzde 57
randıman verecek şekilde
beslenmiş olması, karkas
randımanı yüzde 57'nin
altında kalanların, kurumun sözleşmeli besicilik
modeli dışında uyguladığı
alım esaslarına göre
değerlendirileceği gibi
yükümlülükler bulunması, üreticileri zor durumda
bırakabilmektedir."
CİHAN
Televizyon fiyatları yüzde 37 düştü
ürk halı sektörünün yılın ilk çeyreğindeki
ihracat performansı, geçen yılın aynı döneT
mine göre yüzde 9,9 artarak 546,8 milyon
dolar oldu. İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon
İhracatçı Birliklerinin verilerinden derlenen
bilgiye göre, geçen yıl ocak-mart döneminde
497 milyon 485 bin dolar olan halı ihracatı, bu
yılın
aynı
döneminde
yüzde
9,9 artarak
546 milyon 791
bin
dolara
ulaştı.
Bu dönemde mal grupları bazında en fazla
ihracat 470 milyon 220 bin dolarla makine
halılarında yapılırken, bunu 46 milyon 678 bin
dolarla tufte halılar, 26 milyon 89 bin dolarla
el halıları, 3 milyon 802 bin dolarla kilimler
izledi.
Gaziantep, 365 milyon 13 bin dolarla yılın ilk 3
ayında en fazla halı ihraç eden il olurken, İstanbul'dan 125 milyon 665 bin dolar, Uşak'tan
15 milyon 103 bin dolar, Bursa'dan 9 milyon
145 bin dolar, Denizli'den 7 milyon 733 bin
dolarlık dış satım yapıldı.
Ocak-mart döneminde en büyük halı ihracat
pazarı 92 milyon 630 bin dolarla sektördeki
ihracatın yüzde 16,9'unu kapsayan Suudi Arabistan oldu.
Suudi Arabistan'ı 59 milyon 298 bin dolarla
Amerika, 51 milyon 886 bin dolarla Libya, 36
milyon 827 bin dolarla Almanya ve 20 milyon
982 bin dolarla Irak takip etti. AA
üyük ekran TV satışları ile ilgili bilgi veren Gold
Teknoloji Marketleri, 50 inç ve üzeri ekran boyuB
tuna sahip TV satışlarının önceki yıla göre yüzde 160
arttığını belirtti.
Gold Teknoloji Marketleri Pazarlama Müdürü Kılınç
Orhan Erdemir, büyük ekranlı TV'lere olan ilginin
son dönemde önemli ölçüde arttığını belirtti.
Şu an satılmakta olan TV'lerin yüzde 45'inin 42 inç
ve üzeri ekran boyutuna sahip olduğunu söyleyen
Erdemir, "Satışlarda asıl değişimi Dünya Kupası'nın
başlamasına 1 ay kala görecek olsak da şu anki
rakamlar da sporseverlerin bu büyük heyecana
büyük ekranlı TV'lerle ortak olmak istediklerini ortaya koyuyor" dedi.
50 inç ve üzeri ekran boyutuna sahip TV satışlarının
geçtiğimiz yıla göre yüzde 160 arttığına dikkat çeken
Erdemir, "Artık daha büyük ekranda TV izlemenin
keyfini keşfediyoruz da diyebiliriz. Elbette sadece
futbol değil, sinema keyfini en hesaplı şekilde evde
yaşamak isteyen çocuklu aileler de büyük ekranlı
TV'lere yöneliyor. 60 inç üzeri TV fiyatlarında önceki
yıla oranla kaydedilen yüzde 37'lik düşüş de büyük
ekranın tercih edilmesinde önemli rol oynuyor" diye
konuştu.HABER MERKEZİ
mesleki kuruluş temsilcileri ile
görüşmeler yaptıktan sonra, 25
-30 Nisan 2014 tarihleri
arasında Ankara’da resmi
temaslarda bulunacak.
Hazine tarafından
gerçekleştirilecek borç
üstlenimi hakkında
yönetmelik yürürlüğe girdi…
Hazine Müsteşarlığı, proje
yürütücüsü genel bütçe
kapsamındaki kamu idaresi
veya özel bütçeli idareler
tarafından gerçekleştirilen ve
asgari yatırım tutarı 1 milyar
TL olan yap-işlet-devret
projeleri ile Sağlık Bakanlığı ve
Milli Eğitim Bakanlıkları
tarafından gerçekleştirilen
asgari yatırım tutarı 500
milyon TL olan yap-kiraladevret projelerinde, borç
üstlenim taahhüdü
verebilecek. Bakanlar
Kurulunun konu ile ilgili kararı
Resmi Gazetede yayımlanarak
yürürlüğe girdi. Buna göre,
sözleşmenin şirket kusuru
nedeniyle feshi halinde borç
üstlenim taahhüdü ana kredi
tutarının yüzde 85'ini, şirket
kusuru dışındaki nedenlerle
fesihte yüzde 100'ünü ve
finansman maliyetlerinin
tamamını içerecek şekilde
verilecek.
Gazprom: Doğalgazda
Türkiye’ye indirim yok…
Gazprom, Türkiye’ye sattığı
doğalgazda indirim
yapmayacak. Gazprom Başkan
Yardımcısı Aleksandr
Medvedev’in Türkiye’ye
Güngör URAS
Kredi bulamayana
‘devlet garantisi’
Hükümet karar verdi. Müteahhitlerin özel borcu,
devlet borcu oluyor. Devlet, kredi bulamayan ‘Yapİşlet-Devret’çiler ile ‘Yap-Kirala-Devret’çilere ‘Devlet
Garantisi’ veriyor. Ne kadar kredi kullanırlar ise
kullansınlar, aldıkları işi ister yapsınlar - ister
yapmasınlar, ister çıksınlar - ister batsınlar aldıkları
Türk Lirası ve döviz kredileri, bundan böyle devlet
garantisinde.
Bundan sonra yurtdışındaki ve içerideki
bankalardan kredi isteyen ‘Yap-İşlet’ veya
‘Kirala’cılar için kredi verenlerin inceleme
yapmalarına, bu krediyi öderler mi, ödemezler mi
diyerek ayak sürtmelerine gerek kalmadı.
Karşılarında koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti
var. Krediyi ‘Yap-İşlet’ciler veya’ Kirala’yıcılar değil,
‘Devlet’ alıyor. Borçlu devlet, ödeyecek olan devlet...
Ona göre kredi ‘şıp’ diye çıkacak. Faizi ‘devlet
kredisi faizi’ olacak.
N’oldu da böyle oldu?
Durup dururken bu nereden çıktı? Şıp diye çıktı. 19
Nisan tarihli Resmi Gazete’de ‘Hazinenin Borç
Üstlenim Yönetmeliği’ yayınlandı. (2014/6217 Sayılı
Yönetmelik) Altında Başbakan dahil tüm bakanların
imzaları var.Proje bedeli 1 milyar TL’nin üzerindeki
‘Yap-İşlet-Devret’ usulü işlere soyunanlar ile, Milli
Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın ihaleye
çıkardığı ‘Yap-Kirala-Devret’ usulü işlere
soyunanların, içeriden dışarıdan bulacakları TL ve
döviz kredisine devletimiz garanti verecek. Krediler
faizi ve tüm yükü ile devlet garantisinde, döviz imiş,
TL imiş fark etmiyor.
Sınırlı imkânlar...
Daha önceleri bu tür ihaleleri alanların tamamı da
devlet garantisinden yararlanacak.
Durup dururken bu nereden çıktı? İşler
yürümüyordu da ondan. ‘Yap-işlet-devret’ işi
alanlar, ‘Yap-kirala-devret’ işi alanların çoğunun
aldıkları işi başlamaya veya yürütmeye güçleri yok.
Dışarıdan içeriden kredi bulamıyorlar. İşe
başlayamıyorlar. Bundan sonra hükümetin
yaptırmak istediği bir çok iş var. Tüneller var, yollar,
köprüler var. Bunlar nasıl yaptırılacak?
Yap-İşlet-Devlet ve Yap-Kirala-Devret projelerine
soyunanların sınırlı imkânları, sınırlı özkaynakları
var. Bunlar dışarıdan içeriden kredi istediklerinde
kredi verecek olanlar, ‘Öz kaynakları var mı? Bu işi
yapacak deneyimleri var mı? Aldıkları krediyi nasıl
öderler? Her işe soyunuyorlar, bu kadar işi nasıl
sonuçlandırırlar?’ diyerek kredi vermiyorlar.
Piyango isabet etti
Devlet ‘dolaylı’ garantiler verdi. ‘Yoldan, köprüden
şu kadar araç geçmez, şu kadar gelir elde edilmez
ise üstünü bütçeden karşılarız... Üretilen elektriğin
kilovatı şu kadardan devlet alır. Almasa da parasını
öder’ türü formüller geliştirildi ama işe yaramadı.
Hükümet bugüne kadar doğrudan borçlanmak
yerine özel sektörü borçlandırarak döviz kredisi
buluyordu. Özel sektör tıkanınca devlet özel sektör
borçlarına hazine garantisi vermeye mecbur oldu.
Ama bu devletin borç görünümünü bozacak. Hazine
garantili dış borç stoğu 10 milyar dolardan ibaretti.
Finansal olmayan özel sektör kuruluşuna Hazine
garanti vermiyordu.
Şimdi bir de ‘haksız rekabet’ tartışması başlayacak.
Geçmişe dönük devlet garantisi veriliyor. İyi de
bundan önce ihaleler açıldığında bu garanti
olmadığından çok kişi ihaleye girmedi. İhaleyi
alanlara piyango isabet etti.MİLLİYET 21.04.2014
gerçekleştireceği ziyaret öncesi
Gazprom kaynakları, ItarTass’a
yaptığı açıklamada doğalgaz
fiyatlarında indirim
konusunun gündemlerinde
olmadığını söyledi. Zaman
Gazetesi'nden Faruk Akkan'ın
haberine göre, Türkiye
temasları çerçevesinde
doğalgaz alanında genel
işbirliğini
değerlendireceklerini ifade
eden aynı kaynaklar,
“Doğalgaz fiyatları ile ilgili
herhangi bir konu yok.’’ dedi.
Öte yandan Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız,
doğalgazda fiyat indirim
taleplerini Pazartesi günü bir
araya geleceği Rus enerji
şirketi Gazprom’un Başkan
Yardımcısı Alexander
Medvedev’e ileteceğini
söyledi.
İran'dan elektrik ithalatı
konusunda yeni bir süreç
başladı… Son yıllarda altın
ticareti ile gündeme gelen
İran'dan elektrik ithalatı
konusunda yeni bir süreç
başladı. Sabah Gazetesi'nden
Hazal Ateş'in haberine göre,
İran'dan elektrik ithal etmek
isteyen tedarik lisansı sahibi
şirketler EPDK'ya başvuru
yaparken, Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz, "Elektrik
alışverişinde kapasite artırıcı
adımlar atılıyor. Daha fazla
enterkonnekte enerji alışverişi
sağlanacak. Doğalgazda da
avantajlı fiyat istiyoruz" dedi.
Bakan Yılmaz, İran'dan dönüş
yolunda açıklamalar yaptı.
22 NİSAN
2014
Muhasebe
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
İ n t e r n e t t e a l ı ş ve r i ş
p e r a ke n d e c i l e r i ko r ku t t u
ürk hava sahasının esnek
kullanımına ilişkin
kriterlerin belirlendiği
yönetmelik, Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe
girdi.Türk hava sahasının
belirlenen öncelikler
çerçevesinde, tüm kullanıcılar
tarafından, sivil ve asker ayrımı
gözetmeksizin, etkin ve esnek
kullanılabilmesinin
sağlanmasına yönelik usul ve
esaslar belirlendi.
T
Almanya'yı
da saran
e-ticaret
modası
perakendeciyi
kara kara
düşündür
üyor.
Koltukta
oturarak
yapılan ve
kapıya teslimatı
yapılan
siparişlerin miktarı hızla
artıyor.
nketlere göre her üç
Alman'dan biri alışverişte
A
interneti de kullanıyor.
İnternetli ticaret katlanarak
büyüyor. Ancak sipariş
edilen ürünlerin yüzde kırkı
iade ediliyor. Bu oran bazı
branşlarda üçte ikiyi buluyor.
İade satıcı şirketlere büyük
lojistik masraf açıyor.
Haziran ayından itibaren
iade masrafı müşteriye
ödetilecek.
Almanya'da internette
alışveriş olanağından
yararlanmayan yok.
Köln'deki büyük bir paket
servisinin lojistik merkezinde
biriken iade kolilerin
içindekileri görüp şaşmamak
mümkün değil.
Kimi müşteri intizamlı,
kullandıysa ürünü temizleyip
dikkatli bir şekilde pakete
yerleştiriyor. Ama kahve
makinesini denedikten sonra
telvesiyle birlikte kutuya atıp
iade edenler de oluyor.
Hitmeister elektronik
ticaretin devlerinden. Ama
45 milyon euroluk cirosuyla
Amazon'un yanında cüce
kalıyor.
Şirketin patronu Gerald
Schönbucher iade oranında
da Amazon ile boy
ölçüşemeyeceklerini
söylüyor.
Moda, giyecek ve aksesuarda
iade oranı çok yüksek.
Ödeme şekli de önemli rol
oynuyor. Müşterinin büyük
bölümü siparişi geldikten
sonra fiyatını ödediği için bu
yöntem iadeyi kolaylaştırıyor.
Elektronik ticaretteki
iadelerin yüksek olmasında
ürün kategorisi ve ödeme
şekli etkili oluyor.
Almanya'da şimdiye kadar
çalışanlarını da yakından ilgilendiriyor.
Kamu çalışanlarıyla ilgili 9 maddelik
düzenlemenin torba tasarının içinde
Meclis'e sunulması bekleniyor. İşte 9
madde:
etkinliği desteklenecek. Uçuş
maliyetleri azaltılacak. Uçuş
emniyetinin artırılması
sağlanacak.
Şartlı rotalar Hava Sahası
Yürütme Kurulu tarafından, sivil
hava trafiği ihtiyaçları ile askeri
ihtiyaçlar göz önünde
bulundurularak
oluşturulacak.
ürk hava sahasının
T
belirlenen öncelikler
çerçevesinde, tüm kullanıcılar
Havacılık Bilgi Yayını (AIP)
yayımlanacak.
tarafından, sivil ve asker ayrımı
gözetmeksizin, etkin ve esnek
kullanılabilmesinin
sağlanmasına yönelik usul ve
esaslar belirlendi. Hava
sahasının esnek kullanımıyla
sivil ve askeri uçuşlarda, uçuş
mesafesi kısaltılarak zaman ve
yakıt tasarrufu sağlanacak ve
çevreye verilen zarar azaltılacak.
Esnek kullanıma dahil edilen
hava sahalarının statüsü ve
kullanımı geçici olacak. Askeri
harekat ve eğitim ihtiyaçlarına
ilişkin hava sahası kullanım
taleplerine öncelik tanınacak.
Askeri eğitim ve benzeri
ihtiyaçlara yönelik uçuşlar,
belirlenecek hava sahalarında
yapılacak. Eğitim uçuşları
dışında kalan ve harekat ihtiyacı
olarak bildirilen anlık askeri
uçuş ihtiyaçları öncelikli
karşılanacak.
Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı ve Milli
Savunma Bakanlığının Hava
Sahasının Esnek Kullanımı
Yönetmeliği, Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yönetmeliğe göre, Türk hava
sahası, tüm hava sahası
kullanıcıları tarafından
emniyetli, etkin ve esnek bir
yapıda kullanılacak. Hava
sahasının kullanımına ilişkin
tüm talepler, EUROCONTROL
tarafından yayınlanan hava
sahası yönetim el kitabında
belirtilen saat çizelgesine uygun
olarak, yeterli süre öncesinden
Hava Sahası Yönetim Ünitesine
bildirilecek. Bu taleplere dair
hava sahası kullanım
planlaması günlük ve fiili
ihtiyaçlara dayalı olarak
yapılacak. Türk hava sahasının
esnek kullanımı kapsamına
girmeyen hava sahaları ise
Savaş, kriz ve olağanüstü
hallerde hava sahasının esnek
kullanımına ilişkin
uygulamalar, Genelkurmay
Başkanlığının gerekli görmesi
halinde, tüm hava sahasında,
bölgesel olarak kısmen veya
tamamen durdurulacak.
Geçici Ayrılmış Sahalar ile
Geçici Rezerve Sahalar, uçuş
faaliyetinin etkinlikle icrası için
yeterli boyutta ve sivil hava
trafiğini etkilemeyecek şekilde,
ihtiyaç sahibinin operasyonel
gereksinimlerini karşılayacak en
uygun bölgede belirlenecek.
- Yeni rotalar geliştirilecek
Hava sahasının asker ve sivil
tüm kullanıcılar tarafından
etkin ve emniyetli bir şekilde
kullanımının sağlanması için
hava sahası planlaması ve
yönetimi ile ilgili ortak kurallar
ve standartlar belirlenecek.
Hava sahası düzenlemelerinde
sivil ve askeri kullanıcıların
ihtiyaçlarına yönelik olarak
uygun hava sahası tahsisleri
gerçekleştirilecek.
Sivil ve askeri uçuşlarda, uçuş
mesafesi kısaltılarak zaman ve
yakıt tasarrufu sağlanacak ve
çevreye verilen zarar azaltılacak.
Hava trafik hizmetinin
etkinliğine yönelik yeni rota ve
sektörler geliştirilerek hava
sahası kapasitesi artırılacak.
Askeri harekat şartları
gerektirdiğinde, askeri hava
araçlarının her türlü hava
sahasını kullanmalarına ilişkin
koordinasyon ve planlamalarda,
sivil trafiğin etkilenmemesi veya
zorunluluk halinde asgari
düzeyde etkilenmesi
sağlanacak.
Geçici olarak tahsis edilmiş
hava sahalarının kullanımı
vasıtasıyla Operasyonel Hava
Trafiği (OAT) ile Genel Hava
Trafiği (GAT) arasında ihtiyaç
duyulan koordinasyon ve
ayırma etkinlikle sağlanacak.
Sivil asker koordinasyonu
geliştirilecek. İlgili sivil hava
trafik üniteleri ile askeri kontrol
üniteleri arasındaki görev
ISSN 1308 7606
-Disiplin cezalarına af.
-Adaylıkta uyarma-kınama cezası
alanların memuriyetten çıkışının
engellenmesi.
-Özelleştirme nedeniyle araştırmacı
olarak atanan müdür, genel müdür yrd,
genel müdürün talebi halinde,
kariyerlerine uygun kadroya atanması.
-Sümer Holding'teki sözleşmeli
personelden işsizlik sigortası
kesilmemesi.
-İMD'lerin ek ödemelerinin artması.
-Nöbetçi memurluğunun kalkması.
-Tapu kadastro çalışanlarının
sorumluluğunun düzenlenmesi.
-Mahkeme çalışanlarına fazla çalışma
ücreti verilmesi.
-İkramiye hesabında hizmet sınırın 35
olması. AA
Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş.
Genel Yayın Yönetmeni
Reyhan AYTEKİN
Yazıişleri Müdürü
Şüheda YILDIRIM
Sayfa Editörü
Sayfa Editörü
Gülşan KURT
İstihbarat Şefi
Caner ERDOĞAN
Yasemin ERENER
Haber Müdürü
Kenan KURTOĞLU
İdari Merkez
Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu
Cad. No:2 Sefaköy/
Küçükçekmece/İST
Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99
www.ekonomigazetesi.net .
[email protected]
Ankara Temsilciliği
Macun Mah.3. Cadde No:2
Yenimahalle /ANK.
Tel :0312 397 91 40 41
Fax 0312 397 41 5254
İstanbul Dağıtım
REKDAĞ Ltd.Şti.
İnternet Site Editörü
Kübra ERENER
Reklam Pazarlama ve Dağıtım
Dolmabahçe Caddesi
Eti İş Merkezi No:23 Kat:3
Beşiktaş/İST.
Tel: 0212 259 12 20
Fax: 0212 259 12 10
ANKARA
Atatürk Bulvarı Palas İş
Merkezi B Blok Kat:6 D:114
Kızılay/ANKARA
Tel: 0312 425 99 63
Fax: 0312 425 99 76
Ankara Dağıtım
AKDAĞ DAĞITIM APDULGANİ AKDAĞ
Yayın Türü:Yerel Süreli
Basıldığı Yer İstanbul
Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş.
Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL
Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de
görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net)
EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Hava Sahası Kullanım Planı'nda
(HSKP) tahsisi yapılan hava
sahalarında icra edilecek
uçuşların herhangi bir nedenle
iptal edilmesi durumunda ilgili
saha, Hava Sahası Yönetim
Ünitesi (HSYÜ) tarafından ilgili
sivil ve askeri hava trafik
üniteleri ile koordine edilerek
kullanılacak.
HSKP'de tahsisi yapılan hava
sahalarında uçuş faaliyeti
devam ederken, ilgili saha sivil
ATC tarafından ihtiyaç
duyulması halinde o sahadan
sorumlu askeri kontrol üniteleri
ile mutabakata varılması
halinde anlık olarak kullanıma
açılacak.
- Geçici hava sahası
kısıtlamaları ve tahsisi
Tehlikeli hava sahaları ve geçici
tahsisli/ayrılmış hava sahaları
aktif olmadıkları zamanlarda
kullanıcıların talepleri
doğrultusunda tahsis
edilebilecek. Hava Sahasının
Esnek Kullanımı kapsamında,
geçici tahsisli ve geçici ayrılmış
hava sahaları Hava Sahası
Yürütme Kurulu tarafından
oluşturulacak. Hava Sahası
Yönetim Ünitesi tarafından,
hava sahası kullanım talepleri
dikkate alınarak, günlük olarak
tahsis edilecek. Sivil hava trafik
üniteleri ve askeri kontrol
üniteleri tarafından ilgili hava
sahaları gerçek zamanlı olarak
kullanıma açılacak ve faaliyet
sonunda kapatılacak.
Hava sahası yönetimine ilişkin
belirlenmiş politikalar
ürünlerde de önemli
kalite farkları vardır. Bu
yüzden tüketiciler,
piyasa fiyatının oldukça
altında satılan ürünleri
değerlendirirken bu
ürünlerin kalite
düzeyinin de pahalı
olanlardan farklı
olabileceğini göz önünde
bulundurmalıdırlar.
Yıl:70 Sayı:2481 Tarih:22 Nisan 2014 Salı
Sorumlu Müdür
Bilal ÇETİN
Gerçekten de Almanya'nın
katalogla alışveriş geçmişi
oldukça eski. Savaştan ve
birleşmeden sonra da bu
bozulmamış ve müşterinin
beğenmediği ürünü iade
etmesi alışkanlık haline
gelmiş. Katalogla satış yapan
şirketler de 'beğenmezsem
geri gönderirim' demeye
alışık olan müşterisine,
mecbur olmadığı durumlarda
bile iade kolaylığı gösterir.
Elektronik ticaretin hızla
artması nakliyatçılarla kurye
şirketlerine de yaradı.
Profesör Schneider ürünün
en geç bir gün içinde eline
geçeceğini bilen müşterinin
beğenmediği takdirde
siparişi iade etmekten
çekinmediğini belirtiyor.
Profesör Schneider eticarette Almanya ile Rusya
arasındaki farkı örnek
göstererek şöyle diyor:
"Rusya'da iade oranın düşük
olmasında ürünün haftalar
sonra teslim edilmesi önemli
rol oynuyor. Müşteri
siparişine nihayet
kavuşmuştur ve geri
göndermeye cesaret edemez.
Alınan elbise uymazsa yakın
çevrede uyan biri mutlaka
çıkar. DW
Uçuş mesafeleri kısalıyor
Memurlarla ilgili
9 yeni düzenleme
ilyonlar torba yasa tasarısı
heyecanı yaşıyor. Önümüzdeki
M
günlerde Meclis'e gelecek tasarı kamu
fiyatı 40 euroyu aşan iadenin
posta ücretini alıcı değil
satıcı üstleniyordu. Avrupa
Birliği tek tip uygulama
istediği için haziran ayında
bu uygulama sona erecek ve
masraf alıcıdan çıkacak.
Elektronik ticaret uzmanı
Profesör Holger Schneider
gelenek haline geldiği ve
şirketler müşteri kaybetmek
istemeyeceği için
Almanya'daki uygulamanın
süreceğini söylüyor.
5
Bakanlıktan
vatandaşa çok
önemli uyarı
ümrük ve Ticaret Bakanlığı,
G
piyasadaki her ürün grubunda
olduğu gibi tablet bilgisayar ve cep
telefonu gibi ürünlerde de önemli
kalite farkları bulunduğunu
belirterek, tüketicileri piyasa
fiyatının oldukça altında satılan
ürünlerin kalitesi konusunda
uyardı.
Bakanlıktan yapılan açıklamada,
son zamanlarda, çeşitli televizyon
ve radyo kanallarında fiyatı
piyasaya göre çok düşük bilgisayar,
cep telefonu ve benzeri teknolojik
ürün reklamlarına yer verildiğinin
gözlemlendiği ifade edildi.
Bu tür ürünlerin satışı ve teslimatı
aşamalarında önemli tüketici
mağduriyetlerinin yaşandığı
belirtilen açıklamada, şu ifadelere
yer verildi."Piyasadaki her ürün
grubunda olduğu gibi, tablet
bilgisayar, cep telefonu gibi
Tüketicilerin telefon,
kısa mesaj, internet gibi
iletişim araçları
vasıtasıyla yaptığı
alışverişlerin hepsi
hukuki olarak mesafeli
satış olarak
adlandırılmaktadır.
Mesafeli satış yöntemiyle
satın alınan ürünler
teslim alındıktan sonra
satıcı firmaya bildirimde bulunmak
kaydı ile mevcut 4077 sayılı
Tüketicinin Korunması Hakkında
Kanuna göre 7 gün içinde hiçbir
gerekçe belirtmeksizin yapılan
alışverişten cayma hakkı
bulunmaktadır. 28 Mayıs 2014
tarihinde yürürlüğe girecek olan
6502 sayılı yeni Tüketicinin
Korunması Hakkında Kanun ile bu
7 günlük süreyi 14 güne çıkartmış
bulunuyoruz. Bu bildirimden sonra
satıcı, mevcut Kanuna göre 10 gün,
yeni Kanuna göre 14 gün içinde
tüketicinin ödemiş olduğu toplam
çerçevesinde oluşturulan geçici
ayrılmış ve geçici tahsisli
sahalara ilişkin kullanım
talepleri doğrudan HSYÜ'ye
yapılacak. HSYÜ tarafından
yapılacak değerlendirme
sonucunda kullanıcılara tahsisi
gerçekleştirilecek.
İcra edilen görevler göz önüne
alınarak, askeri uçuş eğitim
sahaları geçici ayrılmış saha
olarak oluşturulacak. Bu
sahaların kullanımında,
tahsisler fiili uçuş (gerçek
zamanlı/uçuş süresi ile kısıtlı
olmak kaydı ile) sürelerine
uygun yapılacak.
- Koordinasyonu azaltılmış
hava sahası
Genel hava trafiğinin ön
koordinasyon gerektirmeden
rota dışı uçabilecekleri,
boyutları önceden belirlenmiş
hava sahaları olan
koordinasyonu azaltılmış hava
sahaları, askeri uçuşların yoğun
olmadığı veya hiç olmadığı
bölgelerde oluşturulacak. Bu
sahalarda, üzerinde sivil asker
koordinasyonu yapılmadan
genel hava trafiğinin rota dışı
uçuşuna müsaade edilecek.
Sivil ve asker üniteler arasında
sağlanacak ön koordinasyon ile
genel hava trafiğinin rota dışı
uçuşlarına müsaade edilen
boyutları önceden belirlenen
koordineli hava sahalarında ise
ilgili üniteler arasında yapılan
anlaşma mektuplarında
belirlenen şartlar altında genel
hava trafiğinin uçuşlarına
müsaade edilebilecek.
Hava sahası kullanım ihtiyaçları
doğrultusunda gerek
duyulduğunda birden fazla
ülkenin ortak sınırlarını da içine
alan ortak hava sahaları olan
sınırı aşan hava sahaları ise
operasyonel hava trafikleri ve
askeri eğitim uçuşları için
birden fazla ülkenin ortak
sınırlarını da kapsayacak
şekilde oluşturulabilecek.AA
bedeli hiçbir kesinti yapmadan
iade etmek zorunda."
"Ambalaj, kargo görevlisinin
yanında açılmalı"
Açıklamada, tüketicilerin
kendilerine sahte, belgesiz,
faturasız ya da herhangi başka bir
nedenden dolayı ayıplı bir ürün
teslim edilebileceğini göz önünde
bulundurarak ürün ambalajını
kargo şirketi görevlisinin yanında
açmasının teslimat sonrasında
yasal haklarını kullanabilmesini
kolaylaştırdığı kaydedildi.
Tüketicilerin güvenli gördükleri
satış mecralarından alışveriş
yapmalarının önemine işaret
edilen açıklamada,
"Ürünlerle ilgili mağduriyet
yaşayan tüketicilerimiz, 1.272,19
liranın altında kalan uyuşmazlıklar
için bağlı bulundukları ilçe
kaymakamlığı bünyesindeki
Tüketici Sorunları Hakem Heyetine
başvurmak, 1.272,19 liranın
üzerindeki uyuşmazlıklar için ise
tüketici mahkemelerinde dava
açmak suretiyle haklarını
arayabiliyorlar" ifadesine yer
verildi.Açıklamada, 28
Mayıs 2014 tarihinden sonra 3 bin
liraya kadar olan uyuşmazlıklar
için tüketici hakem heyetlerine
başvuru yapılabileceği de
bildirildi.AA
6
22 NİSAN 2014
Dış Haberler
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
CEZAYİR
Cezayir'in başkenti
Cezayir'e 122 kilometre
uzaklıktaki Tizuzu
şehrinde dün gece
askeri konvoya kurulan pusu ve saldırıda
14 askerin öldüğü
bildirildi.
Olayda bir terörist ölü,
bir saldırgan da yaralı
ele geçirildi. Saldırı
önceki gece yerel saatle 22.00 sularında
yaşandı.
Askeri konvoyu
pusuya düşüren silahlı
grup, ilk önce yola
döşenen mayını patlattı, daha sonra da
silahlı saldırı düzenledi. Olayda bir terörist
ölü, bir diğeri ise yaralı
ele geçirildi. CİHAN
RUSYA
Rusya’nın Kaluga bölgesinde bir Türk vatandaşı (42) polise rüşvet
verirken gözaltına
alındı. Rusya İçişleri
Bakanlığı’ndan yapılan
açıklamaya göre, Kaluga’nın Maloyaroslavts
bölgesinde önceki gün
bir kaçak atölyeye operasyon düzenleyen
polis, aralarında
Türklerin de bulunduğu kaçak yabancı
işçileri emniyet müdürlüğüne götürdü.
İşçilerin ifadesi
alınırken bir Türk
vatandaşı kendisini
“atölyenin sorumlusu”
olarak tanıtarak bölge
emniyet müdür
yardımcısına 5 bin
dolar rüşvet teklifinde
bulundu. Gözaltınan
alınan Türk vatandaşına soruşturma
başlatıldı.
CİHAN
Almanya'da
gençler
uyuşturucu
kıskacında
odern uyuşturucu olarak adlandırılan “Crystal Meth”
tüketimi Almanya’da korkunç
şekilde arttı. Federal Hükümet ile
Federal Suç Dairesi’nin (BKA) raporuna göre bu modern uyuşturucunun yüklü miktarı geçtiğimiz yıl Çek
Cumhuriyeti sınırında bulundu. Raporda, Crystal Meth’in Çek
Cumhuriyeti’nden Saksonya, Saksonya-Anhalt, Bavyera ve Thüringen
eyaletlerine iletildiği kaydedildi.
M
Federal Polis ise geçtiğimiz yıl
toplamında 77 kilogram bu modern
uyuşturucudan tespit ederken 2012
yılında ise 75 kilo ele geçirildiğini
kaydetti. 2005 yılında Almanya’da
yaygınlaşmaya başladığı sıralarda
polis ekipleri anca 6 kilogram bulmuştu.
Kristalleşmiş bir uyuşturucu olan
Crystal Meth’in en büyük özelliği insanları hızlı şekilde bağımlı yapması
ve sinir hücrelerini öldürmesi. Bu
uyuşturucuyu tüketenlerin çoğu
korku, zihinsel sorun ve takip
edildikleri düşüncesiyle yaşıyorlar..
CİHAN
Rusya Paskalya’yı kutluyor,
Putin ve Medvedev ayinde
Rusya Ortodoks
Hristiyanları 40 günlük
Büyük Oruç’un ardından
Paskalya Bayramı’nı
kutlamak için kiliselere
akın etti. Rusya Patriği
Kirill’in yönettiği Kurtarıcı
İsa Kilise’sindeki ayine
Rusya Devlet Başkanı
Vladimir Putin, Rusya
Başbakanı Dmitri
Medvedev, eşi Svetlena
Medvedeva ve Moskova
Belediye Başkanı Sergey
Sobyanin katıldı. Kudüs’ten
özel uçakla getirilen kutsal
ateş ayinde inananların
mumlarını tutuşturdu.
askalya nedeni ile bir açıklama
yayınlayan Putin, Rusya
Ortodoks kilise ve inananların
Paskalya bayramını kutladı ve
herkese neşe ve huzur getirmesini
diledi. Paskalya’yı ulusal kültürü
besleyen ve Rusya tarihinde çok özel
rol oynayan bir etkinlik olarak değerlendiren Putin, Rusya Ortodoks Kilisesi’ne ülkede barış ortamının
sağlanması ve farklı etnik topluluklar
arasında diyalog ortamının gelişmesine katkıları nedeni ile teşekkür etti.
P
ülke arasında yaşanan krizi gündeme
taşıdı. Kiev Patriği Filaret mesajında
barış ve sevgi içinde yaşayan ülkelerine adil olmayan bir saldırı olduğunu
ve bunu kınadıklarını belirtti. Patrik
Kirill ise Rus ve Ukrayna halkına
çağrıda bulunarak barış ve işbirliği
içinde olmaları için dua etmelerini
istedi. Kurtarıcı İsa Kilisesi’ndeki
ayine 5 bin kişi katılırken, ülke
genelinde yaklaşık 6 milyon kişinin
30 binin üzerindeki kiliseye Paskalya
ayini için gittiği belirtiliyor.
köleliğinden kaçan Musevilerin kurtuluşunu simgeliyor. Paskalya, perhizle geçen beş haftalık bir hazırlık
dönemi ile son haftayı kapsıyor.
Paskalya Günü’nde de sona eriyor.
Paskalya Günü için evlerde özel
çörekler hazırlanıyor. Boyalı paskalya
yumurtası haşlanıyor, mumlar
yakılıyor. Yumurtanın kırmızıya boyanması ise İsa’nın kanı anlamına
geliyor. Paskalya’yı bütün Hıristiyan
mezhepleri, kendi inançların göre
kutluyor.
Putin kilisenin aile kurumunun
geliştirilmesi ve gençliğin erdemli
hale gelmesinde katkılarına dikkat
çekti. Putin, Ukrayna, Moldova, Belarus, Kazakistan, Özbekistan,
Letonya, Estonya ve Amerika metropolitanlarına kutlama mesajları gönderi ve Ortodoks halkın Paskalya
bayramını kutladı. Rusya ve Ukrayna
kiliseleri Paskalya mesajları ile iki
Ortodoksların en önemli bayramlarından biri sayılan Paskalya, bir
hafta boyunca kutlanıyor. Yunan kaynaklı paskalya kelimesi “kurtuluş”
anlamına geliyor. Ruslar bu bayram
boyunca “Hristos Voskres!” (İsa
Mesih dirildi!) şeklinde birbirlerine
hitap ediyor. Paskalya bayramının
kökü Yahudilikte bulunuyor. Yahudi
inancına göre bu bayram Mısır
Süryanilerin Temmuz ayında kutladıkları ‘Meryem Ana Paskalyası’ adı
verilen yortu da Paskalya kavramı
içine giriyor. Rus Ortodoks
Kiliselerinde gece ayinlerinden önce
kilise dışında bir ayin alayı düzenleniyor. Alay kiliseden çıkarken hiç
ışık yakmazken; dönüşte ise, İsa'nın
dirilişini simgelemek için yüzlerce
mum yakılıyor.
CİHAN
YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ
IRAK
rak Bölgesel Kürt Yönetimin 8. hükümetini
kurma çalışmaları
çerçevesinde bir araya
gelen Kürdistan
Demokrat partisi (KDP)
ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) toplantısı sona erdi.
Google ve Facebook öyle bir rekabete girdi ki!
BD, Moskova yönetiminin Kırım'ı Rus
toprağı ilan
etmesinin ardından
bölgedeki askeri
hareketliliğini artırmaya
devam ediyor. Daha önce
Karadeniz’e füze savunma
sistemleriyle donatılmış
savaş gemisi USS Donald
Cook’u gönderen
Amerikan ordusu,
Rusya’ya sınırı olan
Polonya ve Estonya’da
askeri tatbikat yapmaya
hazırlanıyor. Yaklaşık 150
ABD askerinin katılması
beklenen askeri tatbikatların önümüzdeki bir kaç
hafta içinde yapılması
bekleniyor.
A
Toplantıdan sonra iki
taraf ortak bir basın
toplantısı düzenledi.
Bölgesel Kürt Yönetimi
Başbakanı Neçirvan
Barzani, KYB'nin kurulması planlanan koalisyon hükümetine
katılmasının önemine
vurgu yaptı.
Irak Cumhurbaşkanı
Celal Talabani'nin
yardımcısı Berhem Salih
ise hükümette içişleri
bakanlığını almadan
katılmayacaklarının
sinyali verdi. İki tarafın
da yarın son kararı birbirlerine açıklayacakları
ifade edildi.
CİHAN
KAZAKİSTAN
Kazakistan’da meydana
gelen tren kazasında ilk
belirlemelere göre 12
kişi yaralandı. AlmatıAtrav seferini yapan
yolcu trenininin raydan
çıkması sonucu meydana gelen kazada ikisi
ağır 12 yolcunun yaralandığı belirtildi.
Kazada can kaybı olmazken yaralı sayısı
hakkında çelişkili açıklamalar yapıldı. Kazakistan Acil Durumlar
Bakanlığından yapılan
açıklamada ise AlmatıAtrav seferini yapan ve
19 vagondan oluşan
yolcu treninin kaza
sonucu 13 vagonunun
raydan çıkarak devrildiği açıklandı. 580
yolcu ve 26 görevlinin
bulunduğu tren kazanın
sebebi ile ilgili olarak
henüz resmi bir açıklama yapılmazken,
olayı araştırmak için
özel bir komisyon kurulacağı belirtildi. CİHAN
ABD, Rusya
sınırında
askeri tatbikata
hazılanıyor
eknoloji devleri Google ve Facebook insansız hava araçları (İHA)
ile dünyanın ulaşımı zor bölgelerine internet sağlamayı planlıyor.
T
Google ve Facebook son yıllarda,
gelişen teknoloji firmalarını satın
alma yarışına girerek rekabeti bir üst
noktaya taşıdı.
Google'ın geçtiğimiz pazartesi satın
aldığı Titan Aerospace ve Facebook'un
satın aldığı Ascenta firmaları bunun
son örneği. Titan Aerospace ve Ascenta insansız hava araçları üreten firmalar.
İHA'lar devasa planörlere benzeyen,
atmosferin sınırında uçan ve güneş
enerjisi gibi yenilenebilir enerji ile
çalışarak günler, aylar hatta yıllarca
havada kalarak dünyanın çevresinde
gezebilen araçlar.
Facebook bu teknolojiyi insansız hava
araçları üzerinden kablosuz internet
yayını yaparak özellikle ulaşımın zor
olduğu bölgelere internet sağlamak istiyor.
İHA'ların, Google'ın dev helyum
balonları ile internet dağıtımı projesi
olan ve geçtiğimiz yıl açıkladığı Loon
Projesi'nin uzantısı olacağı
düşünülüyor. Google'ın sağladığı
Google Maps ve Google Earth içinde
kullanılması muhtemel olan teknolojinin daha uzun sürecek araştırmageliştirme sonrası aktif olabileceği
belirtildi.
Google'ın geliştirdiği Google Glass ve
Facebook'un geçtiğimiz ay satın aldığı
Oculus Rift ile birbirlerine sanal
gerçeklik konusunda da rakip olacakları düşünülüyor. Google'ın cihazının
satışa çıkması sanal gerçeklik
konusunda Facebook'un önünde
olduğunun habercisi.
Lego telefon Ocak'ta çıkıyor
G
oogle merakla beklenen modüler telefon projesinin detaylarını paylaştı. "Project Ara"
adı verilen telefon, Android işletim
sistemiyle çalışacak ve kullanıcının
ihtiyacına göre ana bir çerçeveye
takıp çıkarabileceği modüllerden
oluşacak. Google geçen hafta program geliştiricilerinin projeden faydalanmalarını sağlamak için modül
geliştirme setini paylaşmıştı. Bu sene
Temmuz ve Eylül aylarında gerçekleşecek geliştirici konferanslarının
ardından telefonun Ocak 2015'te
piyasaya çıkması bekleniyor.
Piyasaya çıkacak telefonun
başlangıç kitinin fiyatının 50 dolar
olacağı belirtildi. Ancak telefonun
son satış fiyatının ne olacağı henüz
belli değil. "Ara"nın modüler yapısı
sayesinde kullanıcılar telefonlarını
diledikleri gibi kişiselleştirebilecek.
Örneğin, detaylı fotoğraflar çekmek
isteyen bir kullanıcı telefonuna daha
güçlü bir kamera parçası eklerken
uzun pil ömrüne önem veren bir
başkası bunun yerine telefonuna
güçlü bir batarya ekleyebilecek.
ABD’li yetkililer iki hafta
sürmesi beklenen tatbikatların iki ülke ile
sınırlı olmayacağını Doğu
Avrupa’daki başka
ülkelerin de
düşünüldüğünü ifade
ediyor. Geçtiğimiz hafta
başına Polonyalı mevkidaşı Tomasz Siemoniak ile
bir araya gelen ABD
Savunma Bakanı Chuck
Hagel, bu ülke ile askeri
ortaklıklarının bundan
sonra özel harekat kuvvetleri, hava kuvvetleri ve
askeri tatbikat ve eğitim
gibi alanlarda da olacağını dile getirmişti.
Hagel, NATO üyesi
ülkelerinin güçlü bir
kollektif savunma yapma
kararlılıklarından emin
olmak istediklerini de sözlerine eklemişti. ABD
bölgedeki askeri varlığını
sadece deniz ve karadan
değil havadan da artırıyor.
Amerikan ordusu bu hafta
sonu bölgeye ulaşması
beklenen 12 adet F-16
savaş uçağı ve 200’den
fazla destek elemanını
Polonya’ya gönderdi.
Savaş uçakları 31 Aralık
tarihine kadar bölgede
kalacak. Washington
yönetimi Baltık ülkelerine
ise 10 adet F-15 gönderdi.
CİHAN
22 NİSAN 2014
Politika
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Umut Oran:
İktidarın
gündeminde
tarımın adı,
çiftçinin ise
tadı yok
HP Genel Başkan Yardımcısı
Umut Oran, kuraklık ve don
tehlikesi dışında hükümet politikalarının da çiftçiyi zor durumda
bıraktığını söyledi. Türkiye'nin, bu yıl
eşi görülmemiş bir kuraklık felaketi ile
karşı karşıya olduğuna dikkat çeken
Oran, "İktidarın gündeminde tarımın
adı yok, çiftçinin de tadı yok. AKP
oyunu aldığı çiftçiyi yüzüstü bıraktı."
dedi.
C
Yazılı bir açıklama yapan Umut Oran,
yağışsız geçen kış mevsimi yüzünden
yaşanan kuraklığın yanı sıra don felaketi ve önümüzdeki günlerde beklenen aşırı sıcaklar nedeniyle Türk
tarımında çok zor bir dönem
yaşandığını ifade etti. Yurt sathında
ciddi tarımsal rekolte düşüşü ve azalacak ihracatın da etkisiyle büyük
ekonomik kayıplar beklendiğini anlatan Oran, şöyle devam etti: "Ancak kuraklık felaketinin faturasını, başta
üreticiler olmak üzere, tüketiciye
kadar olan zincirdeki herkes ödeyecek.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Mehdi Eker, tarımsal kuraklıktan
endişe ettiklerini açıklarken, buna
karşı halkı 'yağmur duası'na çağırmıştı. Hükümet, yerel seçimler
öncesinde yaklaşan felaketi görmezden geldi ve önlemler konusunda
hiçbir somut adım atmadı, aynı duyarsızlığı hala sürdürüyor. Kuraklığın
en çok etkilediği ürünlerin başında
buğday geliyor. Türkiye genelinde buğday üretiminin yüzde 20-30 oranında
azalması bekleniyor. Hem kuraklık
hem de 30 Mart gecesi yaşanan büyük
don felaketi nedeniyle düşen tarımsal
üretim, ürün fiyatlarını artırarak gıda
enflasyonunu körükleyecek. Kuraklığın etkisi tarımla sınırlı kalmayacak,
hidroelektrik santrallerindeki elektrik
üretimini düşürerek enerji de sıkıntıya
yol açacak. Özellikle İstanbul, Ankara,
Bursa, Konya gibi büyük kentlerde de
içme suyu sıkıntısı yaşanması bekleniyor." "Çiftçiler zarar ettikleri için
üretimden vazgeçiyor, 3 milyon hektardan fazla arazi ekilmiyor; yanlış tarım
politikaları nedeniyle Türkiye beş
yıldır buğday ithal ediyor." diyen Oran,
tarım alanlarının AK Parti döneminde
3.3 milyon hektar daraldığını kaydetti.
AK Parti iktidarı döneminde izlenen
ekonomi politikalarının bir sonucu
olarak, girdi ve ürün fiyatları arasındaki makasın aleyhte açılması nedeniyle tarım ve hayvancılıkla geçinen
kesimin geçim koşullarının zorlaştığını
anlatan Oran, "Kuraklık; sadece hububat değil, sebze ve meyve üreticilerini
de vuracak. Kuraklık ve don felaketinin faturası çok ağır olacak. Sadece
çiftçi-üretici değil, esnaftan tüccara,
sanayiciden tüketiciye kadar herkes
bu ağır faturayı paylaşacak."
ifadelerini kullandı. Oran, kuraklığa
karşı şu önlemleri sıraladı: "Doğal
yaşamın her alanını tehdit eden kuraklık konusu bütüncül bir yaklaşımla
değerlendirilip, buna karşı gerekli önlemler alınmalıdır. Kuraklığa karşı
önlem konusunda asıl görev devlet kurumları ve belediyelere düşüyor.
Ancak vatandaşlarımız da tasarruf ve
bilinçli kullanım konusunda duyarlı
olmalıdır. Halka tarım, sanayi vb. tüm
su kullanıcılarına kuraklık olayının
olası etkileri ve kuraklıkla mücadele
ve akılcı su kullanımı yöntem ve
teknikleri anlatılmalıdır. Kuraklığın
etkileri ve su kaynaklarının
sürdürülebilirliği konusunda toplumsal bilinç ve farkındalık yaratılmalı,
buna yönelik eğitim sistemleri oluşturulmalıdır. Türkiye, su yönetimini
planlamalıdır.
CİHAN
üyük Birlik Partisi (BBP) Genel
Başkanı Mustafa Destici,
Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili tarafsız olmalarını kimsenin beklememesi gerektiğini söyledi. Destici,
"30 yıldır memlekete kan kusturan,
binlerce mehmetçiğin, askerin polisin
kanını, kundaktaki bebeğin kanını
elinde bulunduran, özerklik taleplerini hale yüksek sesle dillendiren,
devletin milletin yer altı yer üstü kaynaklarından pay isteme pervasızlığını
yükse sesle dillendirenlere gösterdiğiniz hoşgörüyü, sevginin, merhametin en azından onda birini de
düne kadar ‘din kardeşim’ dediklerinize de göstermenizi bekliyoruz."
dedi.
varsa, hukukun dışına çıkar varsa,
yasaların dışına çıkar varsa bunlar
hukuk içerisinde halledilmesi gerekir.
Yasalar içerisinde halledilmesi gerekir.
Zaten bütün yetki sizde yanlış yapan
memur varsa, amir varsa, müdür
varsa alırsın, görev mi değiştireceksin,
kadrosunu mu, hukuka mı bütün
bunları yaparsın zaten yapıyorsun
bütün yetki sende. Yani bir de üstüne
çıkıp da milleti ayrıştırmanın, milleti
kamplaştırmanın bir faydasının olmadığını düşünüyorum. Bunun uzun
vadede, belki kısa vadede kullananlar
acısından yakın vadedeli olumlu
sonuçlar gözükse de uzun vadede ben
bunun kendileri için de hayırlı olmayacağını düşünüyorum.
Destici, parti genel merkezinde
düzenlenen il başkanları
toplantısı öncesinde açıklamalarda bulundu. Seçim sisteminin
demokratikleşmesi için hiçbir adım
atılmadığını belirten Destici, "Atılan
adım ne iktidar partisi ‘ben mevcut
oyumla, yaklaşık oyumla önümdeki
seçimlerde hangi sistemle daha fazla
oy alabilirimin’ çalışmasını yapıyor.
Yoksa ‘Türkiye’yi demokratik-
Onun için herkesin bu dili
bırakması lazım. Türkiye’nin
barışa huzura, kardeşliğe
ihtiyacı var. 30 yıldır memlekete kan
kusturan, binlerce mehmetçiğin,
askerin polisin kanını, kundaktaki bebeğin kanını elinde bulunduran, özerklik taleplerini hale yüksek sesle
dillendiren, devletin milletin yer altı
yer üstü kaynaklarından pay isteme
pervasızlığını yükse sesle dillendiren-
B
Destici
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde
tarafsız olmamızı kimse beklemesin
leştireyim’ diye bir çabası yok.
‘TBMM’yi demokratikleştireyim, TBMM’yi yürütmenin vesayetinden kurtarayım, özgür, hür fikrini
söyleyebilen vekillerden oluşturayım,
bunu genel başkanın iki dudağı
arasından kurtarayım’ çabaları yok.
Hangi sistemle daha fazla milletvekili
çıkarabilir. Gece gündüz bir komisyon
kurmuşlar, komisyon bunun üzerinde
çalışıyor.
Hangi istem olursa biz daha
fazla milletvekili çıkartabiliriz,
onu da getirip toplumun önüne,
meclise getirecekler ve koyacaklar.
Yasal çoğunlukları da olduğu için
bunu yapabilecekler. Fakat her zaman
evdeki hesap çarşıya uymaz. Şimdi
teklif ettikleri ve getirmeye çalıştıkları
sistem ‘barajsız dar bölge sistemi’ BBP
açısından baktığımız zaman bizim için
mevcut sistemden daha iyi bir sistemdir. Ama biz hiçbir zaman
kendimize göre değerlendirmedik. Biz
gerçekten ‘bu demokratik midir, milletin ve ülkenin hayrına mıdır, faydasına mıdır’ buna bakıyoruz ve böyle
bakamaya devam edeceğiz. Kendine
göre hesap yapanların akıbetine bakmak lazım." şeklinde konuştu. Sorumluluk makamında olanlarım
kamplaştırıcı dilden uzak durmasını
gerektiğini vurgulayan Destici, "Devlet
kadroları içerisinde yanlış yapan
Efkan Ala:
AK Parti
kendisiyle
yarışıyor
lere gösterdiğiniz hoşgörüyü,
sevginin, merhametin en azından
onda birini de düne kadar ‘din
kardeşim’ dediklerinize de göstermenizi bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili
de açıklamalarda bulunan Destici:
"Herkesin bilmesi gereken bir şey var.
Yani devlet başkanı seçmiyoruz. Parlamenter sistem içerisinde bugün hangi
yetkilere sahipse, halk seçtiğinde de
aynı yetkilere sahip olacak.
Bütün partilere karşı seçildikten sonra tarafsız bir cumhurbaşkanı seçilecek. Tabi
demokratik mi derseniz burada da
eksik yönler var. Sadece mecliste
grubu bulunan partiler aday gösterebiliyor. 20 milletvekilinin imzasını bulunda da seçilebilir. Biz şuanda bu
konu ile ilgili BBP olarak isterdik ki
meclis dışına da imkan verilsin. Hatta
sadece meclis dışında ki siyasi partilere değil bütün oda ve borsaların,
sendikalar, sivil toplum örgütleri bir
aday gösterebilmeliydi. Bu yönü ile
eksik buluyorum. Bu eksiklik devam
ederse bu eksikliğin bir dahaki
seçimde giderilmesi gerektiğini
düşünüyorum. Mevcut hali ile adaylar
çıkmadan adaylar belirlenmeden
yorum yapmanın doğru olmadığını
düşünüyorum.
Mediha SELÇUK-EKONOMİ
7
CHP'li
Çetinkaya:
Adana’nın
dokusunda
mühendislik
hizmeti yok
HP Adana Büyükşehir
Belediye Meclisi Grup
Sözcüsü, yüksek şehir
plancısı Ulaş Çetinkaya, şehrin
farklı bir niteliğe kavuşması ve
güvenli yaşam alanı oluşması
için özveride bulunacaklarını,
önerileri sıralayacaklarını ve bu
önerilerin takipçisi olacaklarını
söyledi. Adana Büyükşehir
Belediye Meclisi’nin son oturumunda CHP grubu adına söz
alan Ulaş Çetinkaya,
günümüzde mal ve hizmetlerin
serbest dolaşımının çok yoğun
yaşanması ile tüm ülkelerin
kentlerini ön plana çıkararak
rekabet etme stratejisini kullandığını vurguladı.
C
çişleri Bakanı Ala "Diğer seçimlerle
kıyasladığımız zaman biz kendimizle
yarışıyoruz. Türkiye'de AK Parti artık
seçimlerde kendisiyle yarışıyor. Bu Türk
demokrasisi için büyük bir kazanımdır"
dedi.
İ
Erzurum'da bulunan İçişleri Bakanı Efkan
Ala, Oltu ilçesinde anne ve babası ile
görüştükten sonra belediyeye geçti. Burada
kurum müdürleri, partililer ve vatandaşlarla tek tek görüşen Ala, vatandaşların
sorunlarını dinledi.
Oltu Belediye Başkanı İbrahim Ziyrek'i ziyaret eden Ala, yaptığı konuşmada,
demokratik duruş sergileyen ve sürekli
hizmet eden, hizmetleri sürekli artıran
hükümetlere, iktidarlara artan oranda oy
veren, sandığı her seferinde biraz daha
dolduran bir halkla karşı karşıya olduklarını belirterek, "Milletimiz kendisine
yapılanı, kendisine yapılan iyilikleri,
demokrasimize yapılan katkıları ciddi
biçimde giderek artan bir oranda oyla
destekleyerek yoluna devam ediyor.
Bu Türkiye için çok büyük bir kazanımdır"
diye konuştu. Halkın, Türkiye'nin istikrarını, geleceğini, güvenini artıran bir
tutum içerisinde olduğunu vurgulayan Ala,
Türkiye'nin son seçimlerde zorlu bir süreci
geride bıraktığını ifade etti.
Ala, hangi şartlar içerisinde seçimlere girildiğini herkesin yaşayarak gördüğüne
dikkati çekerek, vatandaşın, çok önemli
olan bu seçimde de demokrasiye sahip çıktığını söyledi. Vatandaşların, iradesini yere
bırakmak istemeyenlerin yanında durduğunu anlatan Ala, şunları kaydetti:
"Diğer seçimlerle kıyasladığımız zaman biz
kendimizle yarışıyoruz. Türkiye'de AK Parti
artık seçimlerde kendisiyle yarışıyor. Bu
Türk demokrasisi için büyük bir
kazanımdır.
Yani diğer partiler de şuna bakmalı, hizmet
ediyorsanız, güven veriyorsanız, halkın
iradesine sahip çıkıyorsanız, demokrasiyi
örselettirmiyorsanız halk sizinle beraberdir.
Bunların tersini yapıyorsanız siz ne söylerseniz söyleyin sizinle beraber değildir.
Herkesin çıkarması gereken ders var, bizim
de çıkarmamız gereken sonuç var.
Bize madem ki bu destek sağlandı, biz de
memleketimiz için, Türkiye için 24 saate
bakmadan, yorulmadan, yorulmak nedir
bilmeden, zaten artık yorulmak gibi bir
gerekçemiz, lüksümüz yok, ona da sığınmadan tutup milletimizin hizmetine
sunacağız."
Daha sonra Atatürk Caddesi'ndeki esnafla
bir araya gelen Ala, AK Parti Oltu İlçe
Başkanlığında partililerle basına kapalı
toplantı yaptı.
CİHAN
Bu gelişmelerin yanı sıra
yaşanan çarpık kentleşme ile
ülkemizde sıkça deprem, sel,
heyelan gibi çeşitli biçimlerde
yaşanan doğal afetlerin etkisi
sonucunda can ve mal kaybını
azaltmak, daha yaşanabilir bir
kent ve çevre yaratmak amacı ile
çeşitli çalışma hazırlama zorunluluğu doğduğunu kaydeden
Çetinkaya, "2014- 2019 dönemi
meclis üyeleri ve belediye
başkanları olarak açıkladığımız
hedeflere ulaşmada hazırlık
yapma ve bir bölümünü gerçekleştirmek zorundayız.
Adana’nın 15 ilçesi farklı fiziksel
ve sosyal özelliklere sahiptir.
Aynı zamanda farklı deprem
derecesinde yer almaktadır. Yumurtalık ve Karataş ilçesinin bir
kısmı 1.derece deprem bölgesinde yer almaktadır. Merkez
ilçe ve yakın çevresi 2. ve 3.
derece deprem bölgesinde, ilin
kuzey kesimindeki yerleşim
alanları ise 4. derece deprem
bölgesinde yer almaktadır."
dedi.
Özellikle sel felaketinin oluşumunda arazi niteliğinin de
önemli bir yeri olduğunu dile getiren Çetinkaya, bu bağlamda,
Kozan, Saimbeyli, Tufanbeyli,
Aladağ ve Pozantı yörelerinde
kaya düşmesi görülürken
Feke’nin daha çok sele maruz
kaldığını anlattı. Çetinkaya, "Sel
riskini afete dönüştüren en
önemli olgunun kentleşme
olduğu asla unutulmamalıdır.
Bu çerçevede sel ile etkin mücadelenin birinci yolunun kent
planlama süreci içerisinde sele
gereken önemin verilmesinden
geçmekte olduğu açıktır." diye
konuştu.
Yapılan bilimsel ve teknik çalışmalara göre Adana’nın doğal
afetlerden en çok etkilenecek
bölgeler arasında yer aldığını
kaydeden Çetinkaya, şu
görüşlere yer verdi: "Adana’nın
mevcut kentsel dokusu
mühendislik hizmeti almadan
tarımsal alanlarda oluşturulmuştur. Kenttin sanayisi orantısız teşvik politikaları ile yakın
şehirlere götürülerek kentin
ekonomisi diz çöktürülmüştür.
Ayrıca mevcut belediyelerin
planlama çalışmalarında
yukarıda tespit edilen sorunlara
çözüm üretmeyen imar planları
üretmeğe çalışmıştır. Sonuç
olarak işsizlikte rekor kıran
Adana’da bulunmaktan mutlu
olmayan nüfus haline gelmiştir.
Hal böyle iken Adana Büyükşehir Belediyesi’nin 2013 yılı
faaliyet Raporu incelendiğinde
tespitlerimiz ile uyumlu olduğu
görülmektedir. Ortaya konulan
hedeflerin gerçekleşmediği
görülmektedir. 2014-2019
dönemi meclis üyeleri olarak bu
mevcut durumu dikkatlere
sunuyorum."
CİHAN
8
Gündem
Atalay:
O makama
yakışacak
iki isim
aşbakan Yardımcısı Beşir
B
Atalay, Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül ve Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ın
vereceği karara göre yeni
Cumhurbaşkanı'nın
seçileceğini söyledi. Atalay,
"Cumhurbaşkanımız da,
Başbakanımız da o makama
en yakışacak iki isimdir" dedi.
22 NİSAN
"Biz de bütün bu kararları
verirken istişare
mekanizmaları iyi çalıştırılır.
Dün Genel Başkanımızın da
açıkladığı gibi önümüzdeki
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın vereceği karara göre yeni Cumhurbaşkanı'nın seçileceğini
söyledi. Atalay, "Cumhurbaşkanımız da, Başbakanımız
da o makama en yakışacak iki isimdir" dedi.
günlerde istişareler devam
edecektir. Bütün büyük kongre
delegelerine de aynı şekilde
sorulacak. Görüşleri soruluyor.
Ve bunlar bittikten sonra da
Başbakanımızın ifade ettiği
gibi önce
Cumhurbaşkanımızla
değerlendirme yapacaklar.
Tabi AK Parti içinde bu
konular daha önce de olduğu
gibi büyük bir fedakarlık
duygusu içinde, büyük bir
"İlk seçimi düşünün 2002'de.
Birisi Genel Başkan ama
milletvekili değil, Abdullah
bey milletvekili 'Kardeşim
hükümeti sen kuracaksın'
diyor ve o kuruyor. Sonra
Başbakanımız Siirt'ten
milletvekili oluyor. Abdullah
bey 'Şimdi artık sen
yürüteceksin' deyip ona teslim
ediyor. Sonra
Cumhurbaşkanlığı seçimi
geliyor bildiğiniz
değerlendirmeler. Bizim
burada işler böyle yürür.
Dolayısıyla aynı nezaket
içinde, aynı zarafet içinde bir
sorun olmadan bu kararlar
verilecektir. Benim
değerlendirmem bu şekilde
olacaktır."
dava ahlakı içinde herkesin
birbiriyle kardeşliği ve
dostluğu içinde çözülür. Şu
anda da her vesileyle ifade
ediliyor.
Tabi Cumhurbaşkanımız ile
sayın Başbakanımızın
görüşmeleri ve ikisinin kararı
önemli. Ama bütün bu istişare
mekanizmaları bittikten sonra
da o görüşme yapılmış olacak.
Tabi sayın Cumhurbaşkanımız
ve Başbakanımız ülkemizin
yetiştirdiği büyük değerler.
Partimizin ve hükümetimizin
bu güne gelmesinde ikisinin
birbiri için yaptığı o
fedakarlıklar önemlidir."
BİZİM BURADA
İŞLER BÖYLE YÜRÜR
Başbakan Yardımcısı Atalay,
parti içerisindeki işlerin
istişareyle yürütüldüğünü
ifade ederek, şöyle devam etti:
"Ama Türkiye şunu biliyor ki;
Cumhurbaşkanı'nı, AK Parti
içindeki bu istişareler,
Başbakanımız ve
Cumhurbaşkanımızın birlikte
vereceği karar belirleyecek.
İnşallah bu seçim gösterdi ki
bu karar kimin için verilirse, o
Cumhurbaşkanı olacak. Şu
anda önemli olan budur bizim
için. Böyle bir seçim sonrası
önümüze rahat bir tablo var.
Biz de bu rahatlık içinde
büyük bir hassasiyetle o
kararımızı olgunlaştırmaya
çalışıyoruz.
Cumhurbaşkanımız da,
Başbakanımız da o makama
en yakışacak iki isimdir. İkisi
de çok yakışır. Zaten
Cumhurbaşkanımız orayı
büyük bir doğrusu dirayetle ve
çok başarılı şekilde yürüttü ve
yürütüyor. O kararın ne
safhada olacağını göreceğiz.
Ama bizim partimizdeki bu
mekanizmaların bütün
değerlerimiz bundan sonraki
yürüyecek çalışmalarda,
süreçlerde yine işin içinde
olacak. Biz sadece bir siyasi
parti değil, bir büyük davayı
yürütüyoruz."CİHAN
CHP'li Binnaz
Toprak'tan
Erdoğan'a övgü
"CEMAAT BENİMLE DE
UĞRAŞTI"
erel seçimler sonrası
çıkan sonuç üzerine
tartışmalar devam ederken
en dikkat çeken yorum
CHP'li Binnaz Toprak'tan
geldi. CHP'li vekil Erdoğan
için "Halk adamı,
karizmatik lider" ifadesini
kullandı.
Y
Seçim sonuçlarını ve CHP'yi
değerlendiren CHP İstanbul
Milletvekili Prof.
Dr. Binnaz Toprak,
Başbakan Erdoğan için
''halk adamı, karizmatik
lider'' ifadesini
kullandı.
Binnaz Toprak'ın
Habertürk'e verdiği
röportajından satır başları;
"Biz aile sigortası önerdik,
hayali gibi geldi. İnsanlar
sağlık sigortasından, bize
çirkin görünen TOKİ'lerden
çok memnun. Erdoğan halk
adamı. İyi şeyleri göz ardı
etmemek gerek.
"CHP DEĞİŞİYOR
KİMSE FARKINDA
DEĞİL"
CHP değişiyor ama kimse
farkında değil. 100 yıllık
parti ve değişim kolay
olmuyor.
22 NİSAN
2014
Gündem
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
"TAYYİP ERDOĞAN
KARİZMATİK LİDER"
Tayyip Erdoğan karizmatik
bir lider. Halk adamı
olmasının payı var.
Yaptıkları iyi şeyleri göz
ardı etmek gerekmez. Fakat
kutuplaşma siyaseti
güdüyorlar ve her seferinde
mağduru oynuyorlar.Bu
sefer de mağdurlar çünkü
"paralel yapı" var. Oy için
bunu yapmak doğru değil.
Türkiye bu söylemlerle çok
kutuplaşıyor, insanlarda
nefret birikiyor.
"ELİTİST DİYEBİLECEĞİNİZ
BİR İKİ KİŞİYİ ZOR
BULURSUNUZ"
CHP'nin parti örgütlerine
gitseniz, elitist
diyebileceğiniz bir iki kişiyi
zor bulursunuz. Aksine çok
halktan insanlar. Bu
önyargıları kırmak zaman
alacak. CHP'nin bundan
önceki kadrolarının blucin
giyinip Gezi'de
dolaşmalarını, LGBTİ
bireyleri hakkında önerge
vereceklerini, mahkeme
mahkeme dolaşıp davaları
takip edeceklerini,
hapishane raporları
yazacaklarını düşünebilir
miydik?
2008'deki "Türkiye'de Farklı
Olmak" araştırmasından
sonra Cemaat benimle de
çok uğraştı. Araştırmayı
birlikte yaptığımız Nedim
Şener kitap yazdığı için
hapis yattı. Türkiye'de farklı
kimliklere karşı baskı var
mı diye yola çıkmıştık.
Herkes Cemaat'i işaret
etmişti. O dönem AK Parti
ile birlikte hareket ettikleri
için çok güçlülerdi.
Cemaat'in yargı ve poliste
çok güçlü olduğu yıllardır
söyleniyor. Bunun
ipuçlarını da gördük.
Bunlar AKP'nin gözü
önünde oluyordu.
Kandırıldık iddiasına
inanmıyorum. Şimdi
Aldous Huxley'in Cesur
Yeni Dünya'sındaki hayali
düşman gibi 'paralel yapı'yı
gösteriyorlar.
"CHP SOSYAL DEMOKRAT
OLMALI"
Eski ulusalcı çizgi mi
baskın çıkar yoksa sağa
açılımla merkez parti olma
adımları devam eder mi?
Bekleyip göreceğiz.
Tercihim CHP'nin
Avrupa'daki sosyal
demokrat partiler gibi
olması. Ama Avrupa'da da
sosyal demokrat partiler
düşüşte, sağ yükselişte...
Evet, dünya gerçeği böyle.
Marksist ütopya öldü,
sınıflar yerine kimlikler öne
çıktı. Sosyal demokrat
partilerin kendilerini
yeniden kurgulayabilmeleri
kolay değil."CİHAN
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
an'da BDP
Kutlu
Doğum Haftası'nı ilk kez açık
alanda toplu olarak
kutladı.Vatandaşların büyük ilgi
gösterdiği kutlamada
birlik ve beraberlik
mesajları verildi.
atandaşların
V
büyük ilgi
gösterdiği
kutlamada birlik ve
beraberlik mesajları
verildi. Parti
bayraklarının
bulunmadığı
kutlamada zaman
zaman tekbir
getirildi.
Van Kalesi
arkasındaki Kültür
Park'ta yapılan
kutlamalara BDP
Van İl Başkanı Musa
İtah BDP'li belediye
başkanları, BDP'li
yöneticiler, STK
temsilcilerinin de
bulunduğu yaklaşık
5 bin kişi katıldı.
Kuran okunmasıyla
başlayan
programda, BDP İl
Başkanı Musa İtah
Kürtçe yaptığı
konuşmada birlik ve
beraberlik mesajları
verdi.
Program Kürtçe
mevlit eşliğinde
ilahilerle sürdü.
Parti bayraklarının
bulunmadığı
kutlamada, ellerinde
üzerinde Arapça
'Lailahe illallah
Muhammed'in
Resullalah' yazan
flamalar taşıyan bir
grup sık sık tekbir
getirdi. 2 saat süren
kutlamalar toplu
dua okunmasıyla
son buldu.
MURADİYE'DE
SEMA GÖSTERİSİ
Van'ın Muradiye
İlçesi'nde de Kutlu
Doğum etkinlikleri
kapsamında yapılan
sema gösterisi
büyük ilgi gördü.
İmam Hatip Lisesi
yemekhanesindeki
etkinlikler Kuran
okunmasıyla
Müslümanın her
hareketinde
samimi ve
doğru olması
gerektiğini belirten
Candan'a
konuşmasının
ardından İlçe
Müftüsü Selim
Duman tarafından
plaket verildi.
Etkinlikler
kapsamında en çok
ilgi Muradiye İmam
Hatip Lisesi
semazenlerinin
sema gösterisi oldu.
Sahne küçük olduğu
için üç semazenin
yaptığı gösteri büyük
bir ilgiyle
izlendi.CİHAN
CHP'de Cumhurbaşkanlığına sürpriz talip
HP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu Parti
Meclisi'nin ardından dün de
milletvekilleriyle biraraya
geldi.Toplantıda söz alan
Kamer Genç,
Cumhurbaşkanlığı’na aday
C
olmak istediğini açıkladı.
Parti Genel Merkezi'nde
toplanan CHP Meclis Grubu
toplantısı yedi saat sürdü.
Toplantıda sadece seçim
değerlendirmesi değil,
Cumhurbaşkanlığı seçimi de
değerlendirildi ve ağırlıklı
olarak ''cumhurbaşkanlığı
seçiminde kendi adayımızı
çıkaralım'' görüşü benimsendi.
Eski Genel Başkan Deniz
Baykal'ın, ''Yerel seçimlerde
çılgınca hatalar yapıldı.
istifasını istedi.
KURULTAYA GİDİLEBİLİR
Bazı vekillerin kurultay çağrısı
da yaptığı toplantıda, CHP
Lideri talep olması halinde
küçük kurultaya gidilebileceği
sinyali verdi.
Parti tazelenmeli''
çıkışının ardından
gerçekleşen toplantıda,
gözler Baykal'daydı.
'HERKES BENİ KÖŞKTE
GÖRMEK İSTİYOR'
Toplantıda söz alan Tunceli
Milletvekili Kamer Genç,
Cumhurbaşkanlığı’na aday
olmak istediğini belirterek,
“Yurtiçinde yurtdışında nereye
gitsem herkes beni
Cumhurbaşkanı olarak görmek
istiyor. AK Parti’nin hakkından
ben gelirim. Partim izin verirse
aday olmak istiyorum. Seçimi
alacağıma da inanıyorum”
dedi. CİHAN
ANTALYA İL ÖRGÜTÜNE
İSTİFA ÇAĞRISI
Deniz Baykal
konuşmadı ancak
sözalan Antalya
milletvekilleri,
Antalya'da yanlış adayla
seçime gidildiğini
savunarak il örgütünün
'HALK SEÇiNCE O iŞ TEMSiLDE KALMAZ'
BMM Anayasa Komisyonu
T
Başkanı Burhan Kuzu,
Cumhurbaşkanı seçimlerine
ilişkin yaptığı değerlendirmede,
parlamenter sistemde
Cumhurbaşkanlığının çok
hareketli bir makam olmadığını
ifade ederek, "Biraz temsil
makamı gibi. Ama
Cumhurbaşkanı'nı halk seçince o
iş temsilde kalmaz. Yüzde 60, 70
ile gelen bir Cumhurbaşkanı
orada öyle pasif pasif akşama
kadar oturmaz. Vatandaş da
oturmasını istemez zaten.
Halkın seçtiği
cumhurbaşkanına 'orada
otur' diyemezsin"
şeklinde konuştu.
"Bu tür modellerde 'biz
kaybederiz' mantığı
doğru değil"
Bu sistemlerde
milletvekilleri ve seçmen
arasında daha sıkı bağ
oluşacağını
vurgulayan Kuzu,
dar ve
30 Mart seçimlerinde CHP'nin istenilen
başarıyı yakalayamaması ve cemaat ile CHP'nin birlikte hareket ettiği algısı partinin
içerisinde huzursuzluk yaratırken CHP'li
Nur Serter'den CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na
uyarı geldi.
başladı. İlçe
Müftüsü Selim
Duman'ın açılış
konuşmasının
ardından Din İşleri
Yüksek Kurul
Uzmanı Doç.
Dr. Abdurrahman
Candan, amel ile
samimiyet
arasındaki bağı
anlattı.
V
daraltılmış bölge seçim
sistemlerinin faydalarına ve
muhalefetin eleştirilerine ilişkin
şunları söyledi:
"Seçmen milletvekillerini daha
iyi, daha yakından tanır. Mahalle
muhtarı seçmek gibi düşünün.
Küçük olduğu için daha yakından
bilir, kim olduğunu bilir. Partiler
daha çok yerelden, o bölgenin
insanını koymak
zorunda kalırlar.
O bölgede
sevilen,
sayılan,
bilinen,
itibar
edilen.
İstikrar
bakımından ne getirir çok
bilemiyoruz. İstikrara hizmet
edebilirse güzel. Ama hangi parti
karlı çıkar, hangisi zararlı çıkar
bunun hesabı çok yapılamaz.
Çünkü işler nispi temsil esası
üzerinden yapılmadığı için
bilemezsin. Bugünkü aldığımız
oylar üzerinden hesap yapılarak
sonuca varılmaz. Muhalefet şu
parti karlı, bu parti zararlı hesabı
yapıyor ama bu çok sağlıklı bir
yaklaşım değil. Bu tür modellerde
'biz kaybederiz' mantığı doğru bir
mantık değil. Öyle olmaz, yani
aldığın oya göre. Aşağı yukarı
aynı. Belli bölgelere MHP
sıkışmış, belli yere CHP sıkışmış,
belli yere de BDP sıkışmış. Hep
belli bölgelerden çıkıyor zaten. O
mantık çok doğru bir şey değil.
Kaldı ki BDP zaten şu
anda dar bölge
uyguluyor. Bir
bölgeden bir kişi
seçiyor,
sonradan partiye
geçip, grup
kuruyorlar.
Onları da
anlamak
mümkün değil."
"Gelecek olan modeli de çok
iyi dizayn etmemiz lazım"
İngiltere'de dar bölge seçim
sisteminin istikrara hizmet
ettiğini ifade eden Kuzu, ancak
orada 2 tane parti bulunduğuna
dikkati çekti. Kuzu, "Ama çok
parti bölünmelerinde ne olur, onu
çok bilemiyorum. Onların
hesabını iyi yapmamız lazım"
şeklinde konuştu.
Türkiye'de istikrarın önemli
olduğunu vurgulayan Kuzu, şöyle
devam etti:
"Yüzde 10'luk seçim barajına karşı
çıkılıyor ama gelecek olan modeli
de çok iyi dizayn etmemiz lazım.
Türkiye bir hükümet çıkarmalı.
Benim bütün gayretim o. Yani
seçim sistemi dediğiniz
memlekete tek başına bir
hükümet çıkarmalı. Buna
yaramayan seçim modelleri
benim için bir şey ifade etmez.
Nispi temsil mesela böyle bir şey.
Türkiye'de yüzde 10'luk barajı
kaldır, seyret gümbürtüyü.
Perişanlık olur söyleyeyim.
Ondan sonra 8, 9'lu koalisyonlar
başlar. 7'li, 6'lı, 5'li, 4'lü... Oradan
da istikrar çıkmaz. Bu barajlar
biraz buradan kaynaklanıyor.
Barajı kaldırmak için öteki
modellere doğru kayacaksın.
Dar ya da daraltılmışa
kayacaksın. İkisinden
birisini
seçeceksin."AA
9
CHP'li vekil Kılıçdaroğlu'nu uyardı
BDP'den Van'da Kutlu Doğum etkinliği
İKİSİ DE ÇOK YAKIŞIR
Atalay, Cumhurbaşkanı'nın,
Abdullah Gül ve Recep Tayyip
Erdoğan'ın verdiği karara göre
seçileceğini ifade ederek, şöyle
konuştu:
BİRBİRLERİ İÇİN YAPTIKLARI
FEDAKARLIKLAR ÖNEMLİ
Başbakan Yardımcısı Beşir
Atalay, Kahramanmaraş'ta
beraberindeki bakanlarla
birlikte onuruna verilen yemek
için gittiği lokantada
gazetecilerin gündeme ilişkin
sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanlığı
seçimleriyle ilgili parti
mekanizmalarının çalıştığını
ifade eden Başbakan
Yardımcısı Atalay,
milletvekilleri arasında
yapılan temayül ve istişarenin
ardından konunun il
başkanları toplantısında da
ele alındığını belirterek şunları
söyledi:
2014
aşbakan Yardımcısı
Bülent Arınç,
dünyevileşmekten şikayet
ederken, makam, para ve
şehvet hırsının her şeyin
önüne geçtiğini söyledi.
B
Uluslararası Hz. Üftade
Sempozyumu’nda
konuşan Arınç, “Son
yıllarda çok
dünyevîleştiğimizi fark
ediyorum. Her şey
paradan, her şey
makamdan, her şey
şöhretten, her şey
şehvetten, mevki makam
hırsı ile birbirimizin
gözünü oymaktan
geçiyor.” dedi. Hz. Üftade
ve benzerlerinin yaşadığı
hayattan alınacak çok
örnekler bulunduğuna
işaret ederken, insanların
edepli olmaya çok
ihtiyacı olduğunu
vurguladı.
Bülent Arınç ,
konuşmasında, sesini
yükseltip etrafını tehdit
ederek konuşanlardan da
yakındı. Bu konuda şu
görüşü dile getirdi:
“Bağırmakla çağırmakla
değil, söz güçlü olacak.
Arkası var. Toprağı
işleyen yağmur,
sağanaktan daha
bereketlidir. İnce ince
yağar, toprağa işler,
öbürü sel olur. Bizde şu
anda sesini yükseltenler
revaçta. Ne kadar çok
bağırırsa, ne kadar
gözleri çakmak çakmak
olursa, gözlerinin
damarları kırmızı kırmızı
fırlarsa, boyunlarından
damarlar fışkıracak hale
gelirse iş yaptığını
zannediyor. Ama söz yok,
sözün içinde hikmet
olmalı, bilgelik olmalı, o
yok. Hepsini topla, 50 ile
çarp hiçbir etkisi yok.
Bazen televizyonlarda
izliyoruz,
çevresindekilerle hahaha
ihihhi, inşallah maşallah,
başka bir şey yok.
Kedicikler bilmem
necikler. Bunlar da bir
şey yaptıklarını
zannediyorlar. İslam
adına, iman adına,
Kur’an adına, edep adına,
namus adına, ar haya
adına hiçbir şey
bulamıyorsunuz.”
Bazı kişilerin küçük
işlerde başladıkları
ticaretlerine dini alet
ederek zenginleştiklerini
savunan Bülent Arınç,
sözlerini şöyle
tamamladı: “Önce
tencere tava işiyle
başlayan birisi vardı,
sonunda geldiği noktayı
acı içinde görüyoruz. Bazı
şeyler söylersem hemen
isim koyacaksınız,
filandan bahsediyor diye.
Korkmam lazım. Bunlar
da İslam’a çok zarar
veriyor. Biz bunlarla yola
gitmek yerine, bunlardan
ne kadar uzak olsak,
hakka o kadar yakın
olacağız dişe
düşünüyoruz.
Müslümanlık çok güzel
bir şey. Ama herhalde
örneğimiz IŞİD, El Nusra
veya El Kaide değil.
Müslümanlık bu değil
çünkü.”CİHAN
ir grup CHP'li, seçimlerdeki başarısızlığın ana
merkezine partinin Fethullah Gülen ceB
maatiyle işbirliği yapıldığı izlenminin yer aldığı
görüşündeydi. CHP'nin başarısızlığının masaya
yatırıldığı ve Kılıçdaroğlu'na ağır eleştirelerin
yapıldığı 18 Nisan toplantısıyla ilgili İstanbul milletvekili Nur Serter, şunları dile getirdi:
‘Sarıgül başarılı oldu' demek imkansız
"18 Nisan'da yapılan toplantıda, seçimlerle ilgili
kritik yaptık. Kılıçdaroğlu'na CHPnin yerel seçimlerde başarılı olmadığını aktardık. Kılıçdaroğlu'nun cemaatle görüştüğü izleniminin silinmesini
istedik. Bunun için daha imtinalı olunması gerektiğinin altını çizdik. CHP'nin yerel seçimlerde
başarısız olmasının bugüne kadar gelen birçok
nedeni var. CHP'nin kendisini halka iyi anlatması
ve güven duyulan bir parti olması gerekir. CHP'nin Fethullah Gülen cemaatiyle işbirliği yaptığı
izlenimi başlı başına oy kaybına sebep olmasa da
onun yarattığı izlenip motivasyon düşüklüğü
yarattı. Mustafa Sarıgül'ün de özelinde bir değerlendirme yapılmadı ama onun başarılı olduğunu
söylemek imkansız."CİHAN
Kurtulmuş:
Eğer Erdoğan
isterse ...
illetin 30 Mart'ta
Başbakan'a vize
M
verdiğini söyleyen Kurtulmuş "Eğer Erdoğan
isterse Türkiye'nin
seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olacaktır" dedi
Türkiye, 30 Mart seçim
sonuçlarını analiz etme
imkânı bulamadan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini
tartışmaya başladı.
'Milletin istemediğini kimse
cumhurbaşkanı yapamaz'
ışişleri Bakanı Ahmet
parçasıdır” ifadelerini
defa halkın seçtiği iktidarı
Sayın Başbakanımızın
D
Davutoğlu, katıldığı
kullandı.
paylaşmadan kullanma
ilişkileri dün başlamış
televizyon programında
iradesi gösteren, bir on yıl
değil. Biz ortak ideallerde
gündeme ilişkin soruları
yanıtladı.
Güvenlik toplantısının
illegal dinlenmesinin
içeriden olduğu iddiasına
yönelik soruya Davutoğlu,
“Türkiye Cumhuriyeti
tarihinin en ciddiye
alınması gereken
olaylarından biri.
Herhangi bir şekilde afaki
ya da yüzeysel bir
yaklaşımla ele almıyoruz
çünkü bu işlenen cürüm,
sıradan bir cürüm değil.
Onun hakkıyla
incelenmesi, her türlü
çalışmasının yapılması ve
bir karara varıldığında
kimsenin zihninde bir
şüphenin kalmaması
lazım. O bakımdan MİT
Müsteşarlığımız ve
emniyet birimlerimiz hepsi
çok yoğun bir çalışma
yapıyor” şeklinde cevap
verdi.
İllegal dinlemenin
seçimden üç gün önce
servis edildiğine dikkati
çeken Davutoğlu,
dinlemenin hem bir
casusluk faaliyeti hem de
siyasi bir operasyon
olduğunu söyledi.
Davutoğlu, “Seçimden üç
gün önce piyasaya
salınıyorsa, dağıtılıyorsa,
servis yapılıyorsa bu aynı
zamanda Türk siyasetine
bir müdahaledir ve sadece
casusluk faaliyeti değil,
casusluk faaliyeti
üzerinden siyaseti dizayn
etme çabasıdır veya açık
bir şekilde darbe
teşebbüsünün bir
"İhanet mektupları"na
ilişkin bir soru üzerine,
Türkiye'de bir iletişim
savaşı olduğunu ve bunun
medya üzerinden
yapıldığını kaydeden
Davutoğlu, bir ülkenin
itibarının o ülkeye yatırım
yapan sektörü kaçırtacak
şekilde de
zedelenebileceğini dile
getirdi.
yaşandı. Kolay olmadı. İlk
defa rahmetli Turgut Özal
bunu kırmaya çalıştı ama
dikkat edin 28 Şubat'ta
siyasi elit
cumhurbaşkanlığı
makamını böyle kullandı.
28 Şubat üzerinden
cumhurbaşkanı bir
hükümet değişikliğinin
bizzat orkestrayonunu
yaptı.
yola çıkmış insanlarız. O
ortak ideallerin bağlarının
çözülmesi, böyle bir bağın
çözülmesinden Allah’a
sığınıyorum. İşte o zaman
özümüzü kaybetmeye
başlarız. Bu ortak
idealleri, bizleri bir araya
getiren bu bağın
mevcudiyetini korudukça,
bunun kurumsal bağları
anlam kazanır."
Cumhurbaşkanlığı
seçimleri
Ağustos ayında yapılacak
cumhurbaşkanlığı
seçimlerinin tarihine
bakıldığında, ilk defa
doğrudan halkoyuyla
cumhurbaşkanının
seçileceğini anlatan
Davutoğlu, şöyle devam
etti:
Şimdi bu değişti, halk
seçecek artık. Bu yeni bir
durum. Dolayısıyla sadece
Ankara içinde dönen
birtakım oyunlar artık
cumhurbaşkanının
kaderini belirleyemez.
Artık bu milletin
istemediği hiç kimseyi
kimse cumhurbaşkanlığı
makamına getiremez. Bu
milletin istediği birini de
cumhurbaşkanlığı
makamına getirmesini
kimse engelleyemez. Ne
çıkarırlarsa çıkarsınlar,
nihayetinde bu millet ilk
defa kendi iradesiyle
cumhurbaşkanını
seçecek."
"Kimse merak etmesin"
"Biz bu değerleri terkeder,
küçük hesaplar içerisine
girersek işte o zaman
kendi içimizde bir şey
yaşarız" diyen Davutoğlu,
"Kimse, Başbakan,
Cumhurbaşkanı olduktan
sonra ne olur senaryosunu
merak etmesin.
"Özellikle 1960
ihtilalinden önce
Atatürk'ün seçimi doğal
şekilde gerçekleşti.
İnönü'nün seçimi parti içi
bir devir teslim olarak
algılandı.
1960 ihtilalinden sonra ise
cumhurbaşkanlığı makamı
öyle bir konumda görüldü
ki halk yanlış şekilde
birilerini iktidara getirirse,
cumhurbaşkanı denge
unsuru olarak
düşünülerek
tasarlanmıştı. Sembolik
bile olsa, daha çok milleti
değil de devleti temsil
eden, olağanüstü
yetkilerle donatılmış özel
bir konum verildi. Zaten
AK Parti'nin en büyük
devrimi bence bu oldu. İlk
"Makamı paylaşalım
diye bir araya gelmiş
insanlar değiller"
AK Parti ve üyelerinin
cumhurbaşkanlığı
seçimleri sürecindeki tavrı
hakkında konuşan
Davutoğlu, şunları
söyledi:
"Bu insanlar birgün şu
makamı paylaşalım diye
bir araya gelmiş insanlar
değiller. Yani Sayın
Cumhurbaşkanımızla
AK Parti bütün bu
sınavları aşacak kudrette
ve kendi kökünü
geliştirmiş bir partidir. O
yapı içerisinde her şey
bugün Başbakanımızın bu
istişareleri de dahil olmak
üzere en doğru eksene
oturtulur" ifadelerini
kullandı.
“Üzerimizdeki emanetin
hakkını nasıl vereceğimizi
düşünmemiz lazım”
Kendisiyle ilgili
Başbakanlık için adının
geçtiğinin hatırlatması
üzerine Davutoğlu, "Bu
sorular bana iki, üç sene
önce de gündeme
geldiğinde böyle bir şeyi
zihnimden geçirmeyi,
telaffuz etmeyi zül
addederim demiştim"
ifadesini kullandı. AA
Başbakan Erdoğan'ın parti yönetimi ile yaptığı istişare
toplantılarından "Köşk adaylığı" yönünde bir karar
çıktığına ilişkin bilgiler Ankara kulislerinde konuşulurken, Cumhurbaşkanı Gül'ün "siyaset planım yok"
şeklindeki açıklaması, siyasi denklemleri bir anda
değiştirdi. Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı
adaylığı netleşmeye başlarken, şimdi "Başbakan kim
olacak" sorusuna cevap aranıyor.
Abdullah Gül'ün aktif siyaset yapmayacağını açıklamasının ardından gözler AK Parti içindeki birkaç
önemli isime çevrildi. Bu isimlerden biri de AK Parti
Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş.
Numan Kurtulmuş ile 30 Mart seçim sonuçlarını,
Cumhurbaşkanlığı seçimlerini ve Recep Tayyip Erdoğan sonrası AK Parti'yi konuştuk. İşte Kurtulmuş'un
açıklamalarından satır başları:
SEÇİMİN GALİBİ AK PARTİ
Milletimiz yeni Türkiye için bir güvenoyu verdi. AK
Parti içeride ve dışarıda çok geniş bir koalisyona karşı
mücadele etti. Siyaseti azıcık bilen bir insan, sadece
Türkiye'de değil bütün ülkelerde yerel seçimler ile
genel seçimler arasında fark olduğunu bilir. Yerel
seçimlerde yüzde 45.5 oy almak genel seçimlerde
yüzde 52-53'e tekabül eder. Sandık sonuçlarını
değiştiremeyenler, sonuçları yanlış yorumlayarak 30
Mart zaferini sulandırmaya çalışıyorlar.
HEDEF MİLLİ İRADE
72 düvele karşı elde edilen bu başarıyı konuşamadan,
kutlayamadan, analiz edemeden Cumhurbaşkanlığı
seçimlerini tartışması başlatıldı. Seçim meydanlarında mağlup edemedikleri bu siyasi partiyi,
Cumhurbaşkanlığı tartışmasının içine çekerek etkilemeyi düşünüyorlar. Bu milli iradeye saygısızlıktır.
Sadece bu da değil. Seçimlerden hemen sonra
Anayasa Mahkemesi'nin Twitter kararı ve Merkez
Bankası'nın faiz düşürmeme kararını da siyasetin
alanının daraltılması teşebbüsü olarak
görüyorum.CİHAN
10
22 NİSAN 2014
Basın-Kritik
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Abdülhamit BİLİCİ
Uğur GÜRSES
Erdoğan’a bu gurur yeter!
Kanayan TL'ye faiz pansumanı kaçınılmaz
A
tatürk Olimpiyat Stadı’nda 1 yıl
önceki Türkçe Olimpiyatları törenine katılan Başbakan Erdoğan, yurtdışındaki eğitim gönüllülerine
övgüler yağdırmıştı.
Erdoğan şöyle diyordu: “Kendilerini
Türkiye’nin barış mücadelesine
adamış, dönmek için değil, kutlu bir
ideal uğruna yollara çıkmış sevgili
öğretmenlerimize teşekkür ediyorum…
Sizler bozkırdaki fidan gibi, çölün ortasındaki vaha gibi, kuruyan dudaklara bir damla su gibi, pörsümüş
dimağlara aydınlık bir ifade gibi en
dar günlerde bize güzeli hatırlattınız…
Bu olimpiyatlar 11 yıldır yapılıyor
ama bu gönül davası binlerce yıldır
dünyayı kucaklayan kökü derinde,
kökü Selçuklu’ya dayanan kökü ta
Osmanlı’da kökü Sakarya’da,
Dumlupınar’da, Kurtuluş
Savaşı’nda bulunan bir büyük
hareket vardır..
Bize bu gururu yaşattığınız, tıpkı ecdadımız gibi gönüller arasında bu
güzel Türkçe köprüsünü inşa ettiğiniz
için sizlere teşekkür ediyorum. Hepimiz aynı gönül davasının sarsılmaz
neferleriyiz.”
160 ülkeye milletimizin değerlerini
taşıyan Türk okullarına vatandaşların bakışı da farklı değil.
Olimpiyatları düzenleyen Uluslararası Türkçe Derneği’nin yaptırdığı
ankete göre ülkemizde halkın yüzde
78’i ‘Türk okullarına’ olumlu bakıyordu.
AK Parti tabanında bu oran çok daha
yüksek: Yüzde 86. CHP’lilerin de
yüzde 68’i olumlu. MHP tabanının
büyük destek verdiği okullara BDP’lilerin de yüzde 64’ü sıcak.
1990’ların başında rahmetli Özal bu
okulların açılmasını teşvik etmiş; gittiği her yerde bu fedakâr insanlara
kefil olmuştu. Yine Cumhurbaşkanı
Demirel, bu gayretleri desteklemiş,
muhataplarına tavsiye mektupları
yazmıştı. Rahmetli Ecevit, derin
yapıların MGK’da Hizmet’i imha
çabasına cesurca karşı çıkmış;
2000’de Davos’a giderken Başbakanlıkça hazırlanan tanıtım broşürüne
154 Türk okulunun hizmetlerini de
eklemişti.
Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınç ve pek çok
yetkili, okulları ziyaret edip
başarılarını alkışlamıştı. Türkiye’de
farklı kesimlerin desteğini alan
okulların, bulundukları ülkelerde de
ne kadar el üstünde tutulduğunu kaç
kez kendi gözlerimle gördüm.
Bir iki hafta önce gittiğim Pakistan’da, Milli Eğitim Bakanı Rahman, “Halkımız Türk okullarını
bağrına basıyor.” demişti.
Ankara’daki üçlü zirveye gelen Pak-
istan ve Afganistan liderleri de aynı
görüşteydi. Karzai, “Türk okulları
Afgan çocuklarına kaliteli eğitim
veriyor.
Bundan çok mutluyuz ve takdirlerimizi sunuyoruz.” derken, Navaz Şerif
de “Türk okulları mükemmel iş
yapıyor. Eğitim kalitesi çok yüksek.
Dostluk bağlarımızı güçlendiriyorlar.” diyordu.
Ülkesindeki altıncı Türk okulunun
açılış törenine 8 bakanıyla katılan
Uganda Cumhurbaşkanı Museveni’nin sözleri de hâlâ hafızamda:
“Öncülere çok teşekkür ediyorum.
Hep yanınızdayız ve size her türlü
desteği vereceğiz. Bir sorunla
karşılaşırsanız, getirin hemen çözelim.”
Sadece Pakistan, Afganistan, Uganda
gibi gelişmekte olan ülkeler değil,
okullar, gelişmiş ülkelerde de büyük
itibara sahip. Mesela, ABD Savunma
Bakan Yardımcısı Reginald Brothers,
Virginia’daki Türk okulu Pinnacle
Academy’nin velilerinden. Erdoğan’ın, Hizmet Hareketi’ni ve Hocaefendi’yi telefonda Obama’ya
şikâyet ettiği gün, Reginald Brothers’ın Türk okulunu Kongre’de ağırlıyor
olması ibretlik.
Ergenekon çizgisinde marjinal bir
siyasi yapı dışında, şimdiye kadar
dindar, muhafazakâr, sosyal
demokrat tüm devlet adamlarımızın
desteklediği, farklı siyasî görüşlere
sahip vatandaşlarımızın alkışladığı,
bulundukları ülkelerde beğenilen bu
okullar, bir süredir maalesef Erdoğan’ın hedefinde.
Büyükelçilere bu yönde talimat veren
Erdoğan, çok değil 1 yıl önce övdüğü
idealist öğretmenler için miting meydanlarında ağza alınmayacak
hakaretlerde bulunuyor. Türkiye’nin
başbakanı sıfatıyla ülkemizin önemli
küresel markası ve yumuşak
gücünün en önemli unsuru Türk
okullarına karşı, liderler düzeyinde
bizzat uğraşmasını ve bu amaçla
devleti de seferber etmesini vatanseverlikle bağdaştırmak çok zor.
Milliyetçi camianın efsane isimlerinden Yılma Durak, dünyada
Türkiye’yi başarılı şekilde temsil
eden bu okullara yardım etmek yerine karalayıp ihbar etmenin vatana
ihanet olduğunu söylüyor. Kültür
adamı, şair Yavuz Bülent Bakiler de
farklı düşünmüyor.
Dünyada devletin yapamadığını
yapıp yüzümüzü ağartan okulların,
adını bilmediğimiz ülkelerde dilimizi,
kültürümüzü öğrettiğini söyleyen
Bakiler’e göre bu hizmetlere vesile
olan Fethullah Gülen Hocaefendi,
karalama kampanyalarının aksine
“tam bir vatansever”.
Önceki olağanüstü dönemler gibi,
bugünler de elbet geride kalacak.
Ancak destansı bir fedakârlığın
meyvesi olan okulların başına bir şey
gelirse, unutmayın ki, Erdoğan hayatı boyunca bu gururla(!) yaşamak
zorunda kalacak.”
Zaman 31 Ocak 2014
B
rezilya daha temkinli
davranıyor. Bunun da
ötesinde, işi ciddiye aldığını
ilan ediyor. Türkiye ise
Brezilya'ya göre daha kırılgan
iken, orantısız bir 'aşırı güven'
gösteriyor.
yürütemezsiniz. Yüksek cari
açık veren Türkiye’nin, uluslararası konjonktürdeki terse
dönüş senaryosuna hazır olması gerekirdi. Ancak ‘hep
böyle güzel gideceği’
havasında davranıldı.
Her geçen gün, artık mali
piyasalarda döviz kurundaki
yeni rekor seviye sayılıyor.
Dolar kuru, Merkez Bankası
Başkanı Erdem Başçı’nın ‘bekleyin’ dediği günkü seviyenin
kabaca yüzde 10üzerinde.
Güven kırıldı; Merkez
Bankası’nın önünde şu
seçenekler var; faizi kullanmak ya da kullanmamak.
Görüştüğüm bir ekonomist,
“Erdem Başçı’nın, FED’in
uzun bir süre parasal
genişlemeden çıkamayacağına dair inancı çok güçlü
olmalıydı ki, hem politika
faizini hızla yukarı çekmek
konusunda geç kaldı, hem de
bugün yanıldığı kur
konusunda Ağustos’ta bu
kadar iddialı bir çıkış yapabildi” diye yorumluyor
bugünkü durumu. Soru şu;
gelişmekte olan ülkeler,
özelde ise ‘Kırılgan Beşli’
olarak adlandırılan ülkeler
Merkez Bankası Mayıs ayından bu yana faizi yeterince
kullanmama tercihini yapıyor
zaten. Bir süredir faizi düşük
tutarak şuna razı görünüyor;
Türkiye’nin temel makro dengesizliği olan cari açık ve
bunun kısa vadeli sermaye ile
finansmanı sorununun
‘düzeltmesi’ dövizi kurunun
yükselişi ile oluyor, tercih
bunun bir gecede olmaması,
zamana yayılması. Bu da, orta
vadede rezerv azalışı
hesaplarının ortalığa saçılması ve kendini besleyen bir
yükseliş senaryosuna kapı
açıyor.
Bu tercih yüzden, ne döviz
kuru artışını frenleyecek ne de
enflasyon bekleyişlerini çapalayacak bir faiz seviyesi
uygulamadı, uygulamıyor.
Uygulayamıyor da; bilinen
politik nedenlerle. Böyle olunca, ‘TL kanıyor’. Merkez
Bankası da ‘kendim ettim,
kendim buldum’ havasında
izliyor.
Serbest bir kambiyo rejiminiz
varsa yani döviz giriş çıkışına
kısıt koymamışsanız kendi
ülkenizde kafanızı kuma
gömerek ekonomi politikası
faiz artırmaya devam ediyor,
Türkiye faiz artırmadan dengeleri tutabilecek mi?
Brezilya Merkez Bankası
önceki gün faizi yarım puanlık
artışla yüzde 10.50’ye yükseltti.
Nisan ayından bu yana yaptığı
faiz artışı ise 3.25 puana ulaştı.
Türkiye ise ortalama fonlama
faizini sadece 2 puan yukarı
çekti.
Brezilya’da enflasyon hedefi
yüzde 4.50, bizdeki gibi 2’şer
puanlık belirsizlik aralığı var
ve cari enflasyon ise yüzde 5.9
seviyesinde. Faiz yüzde
10.50’de. Bizde ise enflasyon
hedefi yüzde 5, beklenen enflasyon yüzde 7.0-7.50’de.
Faiz mi? Yüzde 7.75’te.
Brezilya’nın dış dengesi ise
Türkiye’den çok daha iyi durumda. Brezilya milli gelirine
oranla yüzde 2.5 civarında bir
cari açığa sahipken, Türkiye
A
Yaşadıkları karşısında şoke olan Neslihan Ataç, “Babamın bacağı
protez. Oğlum yürüme engelli. Annem kanser hastası ve bir süre
önce de bağırsaklarındaki rahatsızlığı nedeniyle ameliyat oldu. Bir
müddet hastanede kaldı ve hastanede enfeksiyon kapmaması için
eve getirdik.
Ancak şimdi burada sağlığı daha çok risk altına girdi. Diğer daire
sahipleri kalmak için yakınlarına gittiler. Ancak bizim evde oğlum
engelli ve yatalak annem var. Ne yapacağımızı şaşırdık. Yetkililerden
yardım bekliyoruz.” diye konuştu.
Yasin HAZNEDAR-EKONOMİ
Gelişen ülkelere sermaye getiren yatırımcıların bakışı
şöyle; aynı gruptaki ülkelerin
ne yaptığına bakıyor. Cari
açık, finansman, döviz rezervlerinin yeterliği, kredi
büyümesi, enflasyon, kısa
vadeli faizler gibi temel parametreleri sıralıyor; hangi
ülkenin daha az kırılgan
olduğuna göre karar veriyor.
Son üç aydır yapılan bu
sıralamalarda, Türkiye’nin
yeri pek de sevimli bir sırada
değil. İşte ağustos başında
yatırım bankası Morgan Stanley’in tanımladığı ‘Kırılgan
Beşli’nin (Brezilya, Türkiye,
Endonezya, Hindistan, Güney
Afrika) diğer gelişen ülkelerden ayıran ortak tarafları
şuydu; yüksek cari açık ve
yüksek enflasyon. Türkiye her
ikisinde de liderdi.
Mayıs ayında FED’in ‘işaret
fişeği’ ciddiye alınmış olsaydı,
bugün daha hazırlıklı bir tablo
çizebilirdik. Tam altı ayı heba
ettik. Bugün alacağımız önlemler, geçmişte alabileceğimiz önlemlere göre çok
daha acıtıcı olacak ne yazık ki.
Ekonomistlerce, Merkez
Bankası’nın kısa vadeli faizleri
çekmesi gereken yer olarak,
bugünkü yüzde 7.75’in üzerine
2.25’lik ilave ile yüzde 10
olarak ifade ediliyor.
Radikal 31 Ocak 2014
Şifalı ot ararken kayalıklardan düşen
şahıs askeri helikopterle kurtarıldı
vcılar'da kanalizasyondan taşan lağım suyu, bir binanın giriş
katındaki daireleri bastı. Zemin kattaki 4 dairenin sakinleri, durumdan haberdar ettikleri yetkililerin kendileriyle ilgilenmediğinden
şikayet etti. Pislik içerisinde kalan evlerini saatlerce uğraşıp kendi
imkanlarıyla kabaca temizleyen daire sakinleri, yetkililerden bir an
önce evlerini ilaçlamaları talebinde bulundu.
Mağdurları en çok şaşırtan ise telefonla aradıkları yetkililerin kendilerine yardım eli uzatmaması oldu. Saatler süren uğraş sonucu suyu
boşaltıp kabaca temizlik yapan daire sakinleri, telefonla ulaştıkları
yetkililere sıkıntılarını bildirmelerine rağmen yardımcı olunmadığı
iddiasında bulundu.
Brezilya daha temkinli
davranıyor. Bunun da
ötesinde, işi ciddiye aldığını
ilan ediyor. Türkiye ise
Brezilya’ya göre daha kırılgan
iken, orantısız bir ‘aşırı güven’
gösteriyor.
Muğla'nın Fethiye ilçesinde şifalı ot toplamak
için tırmandığı kayalıklardan düşerek yaralanan bir kişi askeri helikopterle kurtarıldı.
Kanalizasyon suyunun bastığı binanın
mağdurları ilgisizlikten şikayetçi
Avcılar Merkez Mahallesi Mahmutoğlu Sokak'taki 14 numaralı apartmana ait kanalizasyon kanalı akşam saatlerinde taştı. Lağım suları
kısa süre içerisinde giriş kattaki 4 daireyi kapladı. Taşkını fark edip
engellemeye çalışan daire sakinleri, yaşadıkları karşısında neye
uğradıklarını şaşırdı.
son 4 yılda kabaca ortalama
yüzde 7.5 cari açık veriyor.
Brezilya’nın döviz rezervlerinin yeterliği, Türkiye’ye
göre çok daha iyi.
45 yıl ık muhtar: Yarım asrı tamamlayınca bırakacağım
Kartal Yakacık Çarşı Mahallesi’nin 45 yıllık muhtarı
Sebahattin Çetin Turan, 30 Mart’ta yeniden seçildi.
N
eredeyse yarım asırdan bu yana
görev yapan 76 yaşındaki
Turan, 50 yılı tamamladıktan sonra
yerini gençlere bırakacağını söyledi.
Mesleğinin kunduracılık olduğunu
belirten ve ilerlemiş yaşına rağmen
çeşitli spor dalları ile yakından ilgilenen Turan’ın muhtarlık serüveni
1969 yılında Çarşı Mahallesi’nden
muhtar adayı olmasıyla başlamış.
Seçimleri kazanarak 45 yıl önce
göreve başlayan Turan, fakir bir
ailenin çocuğu olarak büyüdüğünü
belirterek şöyle konuştu: “Adaylığımı
koyduğumda yaşlılar yaşımın çok
genç olduğunu belirtmelerine rağmen beni muhtar olarak seçtiler.
Ben de kendilerine, ‘o zaman
seçilirsem bir daha muhtarlığı bırakmam’ dedim. Annem ve babamın da
bu konuda çok duasını aldım. Bana
hep ‘oğlum ömrün oldukça muhtar
ol hep inşallah’ dediler.” Muhtar
Turan, maddi durumu iyi olan mahalle sakinlerinden yıllardır erzak
yardımı toplayarak yine mahalledeki
fakirlere kimse görmeden, gizlilik
içinde dağıttığını söyledi. İhtilal
döneminde Kartal’da görevden alınmayan tek muhtar olduğunu ifade
eden Turan, sonradan öğrendiği
kadarıyla zamanın askeri yönetiminin kendisi hakkında çok yönlü
olarak tahkikat yaptırdığını belirtti.
Turan, “Komutanlar demişler ki,
‘gece yatağından kalkar, gelir görev
yapar. Paşa da demiş ‘biz niye ihtilal
yaptık? memlekette huzur yok, kan
gövdeyi götürüyor, böyle halka faydalı bir insanı benim haberim olmadan görevden almayacaksınız’, 45
yıllık görevim boyunca en çok bu
konu hafızamda kaldı.” diye
konuştu. Yakacık bölgesinde bulunan ormanlık alanın oluşmasında
1972 senesinde öncülük ettiğini
kaydeden Turan, aynı dönemde
kadastrodan aynı bölgede yer
dağıtıldığını, kendisine de 15 dönüm
arazi verilmek istendiğini ancak
fakir olmasına rağmen haram olur
diye kabul etmediğini belirtti.
Muhtarlıkta 50 yılı tamamladıktan
sonra yerini gençlere bırakacağını
söyleyen Turan, muhtarlık görevini
hayır işi olarak gördüğünü,
mükafatını da ahret hayatında
görmek için çalıştığını kaydetti.
Bekar olduğunu ve evlenmek istediğini sözlerine ekleyen Turan, yalnız olduğu için hizmet ettiği
prefabrik yapıda kendisine ait bir
odada ikamet ettiğini, bu nedenle de
mesai saatlerinin dışında da vatandaşlara hizmet ettiğini ifade etti.
CİHAN
H
elikopterle bulunduğu
yerden alınan yaralı
Fethiye Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.
deniyle müdahale edemeyen akrabaları jandarma ekiplerini arayarak
yardım istedi.
Fethiye'nin Göcek Mahallesi'nde yaşayan İsmet
Çelik(60), şifalı ot toplamak için Büngüs Mevkii'ndelki kayalık araziye çıktı.
Bunun üzerine Dalaman
Hava Meydan Komutanlığı’ndan havalanan askeri
helikopter, bir süre
bölgede araştırma yaptıktan sonra Çelik’in bulunduğu bölgeye geldi.
Bir müddet burada şifalı ot
arayan Çelik, dikkatini
kaybederek 5 metrelik kayalıklardan düştü. Sol bacağından yaralanan ve
hareket edemeyen Çelik,
cep telefonu ile yakınlarına
durumunu bildirdi.
Bölgeyi iyi tanıyan yakınları hemen Çelik'in
düştüğü kayalıklara ulaştı.
İsmet Çelik'in hareket edemeyecek olması ve
düştüğü bölgenin sarp kayalıklardan oluşması ne-
UMKE ekiplerinin de
karadan ulaştığı yaralı
yapılan ilk müdahalenin
ardından, helikopterden
araziye inen ekipler
tarafından helikoptere çekildi.
Helikoptere alınan yaralı
İsmet çelik, burada tedavi
altına alındı. Sağlık durumu iyi olan yaralının sol
bacağında zedelenme
olduğu öğrenildi. CİHAN
22 NİSAN 2014
Eğitim
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
11
Erciş Serhat'te erken
kayıt dönemi fırsatı
Burç Ögeli tenisçiler Türkiye 2’ncisi oldu
anın Erciş ilçesindeki Özel
V
Serhat İlköğretim Okulu
2014-2015 eğitim öğretim sezonu kayıtlarına başladı.
Adana Burç Öge Ortaokulu, Mardin’de düzenlenen Masa Tenisi Yıldız Kızlar Türkiye Şampiyonası’nda 2. oldu.
T
ürkiye Yıldızlar Masa Tenisi Turnuvası’nda Adana’yı temsil eden
Burçlu tenisçiler, turnuvada gruplarda en iyi 18 takım ve Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyeti (KKTC) birincisi ile
karşı karşıya geldi. 3 gün boyunca
oldukça çekişmeli geçen turnuvanın
ilk gününde 5’li grupta yer alan Burç
Öge Ortaokulu, rakiplerini yenerek
üst tura çıkmayı başardı.
Burçlu Tenisçiler, bu turda İzmir İhsane Tuna İlköğretim Okulu’nu, Kayseri Özel Tekden Koleji’ni, yarı
finalde de yine Kayseri Özel Tekden
Kolejini 3-0’lik skorla geçerek finale
yükseldi. Finalde Ankara Özel
Samanyolu Koleji ile karşılaşan Burç
Öge Ortaokulunun başarılı tenisçileri
Türkiye 2.si oldu. Burçlu tenisçiler,
Fatma Aykutluğ, Aybuke Öner, Çağla
Yağmur Konur ve Tasnim Naphan
Türkiye 2’ncisi olarak Adana’ya
döndü. Yıldızlar Türkiye Masa Tenisi
Şampiyonası’nın ardından duygularını dile getiren Fatma Aykutluğ,
“Bu başarımızı lise hayatımız dada
devam ettirip Burç okullarını her
zaman en iyi şekilde temsil etmek is-
D
Ü
N
K
Ü
Ç
Ö
Z
Ü
M
Ç
E
N
G
E
L
B
U
L
M
A
C
A
tiyoruz. Okulumuza bu güzel sonucu
getirdiğimiz için çok mutluyuz.”
dedi. Sosyal ve sportif faaliyetlerin
eğitim sistemlerinde önemli bir yere
sahip olduğunu vurgulayan Burç
Okulları Genel Müdürü Sultan Sözeri, “Birçok sportif branşta Adana’da
ve ulusal bazda büyük başarılar elde
ettik.
Türkiye 2’nciliğini kazanan masa
tenisi takımımızı, bu başarıda emeği
geçen öğretmen ve velilerimizi tebrik
ediyorum.” diye konuştu. Okul
Müdürü Abdullah Akça ise “Eğitim
alanındaki başarılarımızın yanı sıra
spora verdiğimiz önem ve desteğin
karşılığını aldığımızı, bu sonuçla bir
kez daha kanıtlamış olduk.”
ifadelerini kullandı. Beden Eğitimi
Öğretmeni Tuba Sultan Ünal da, bu
sonuçtan dolayı çok mutlu olduklarını ifade ederek, “Bu başarıyla her
yıl Adana’dan gruplara bir takım
gidiyor ancak elde ettiğimiz dereceyle önümüzdeki yıldan itibaren
gruplarda Adana 2 takımla temsil
edilecek.” şeklinde konuştu.
CİHAN
5 bin öğretmen nöbet tutmamak için imza attı
Türk Eğitim Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanlığı tarafından yapılan, "Angaryaya Hayır! Emeğimizin
Hakkını İstiyoruz" adlı nöbet görevi ek ders ücreti dilekçe eyleminde, ilk etapta 5 bin imza atıldı.
K
onuyla yazılı bir açıklama
yapan Şube Başkanı Merih
Eyyup Demir, "Sendikamız
tarafından eğitim çalışanlarının
nöbet görevinin ücretlendirilmesi
için yapmış olduğumuz dilekçe
eylemimiz sonucu toplanan 5 bin
dilekçe, Milli Eğitim Bakanlığı’na
gönderilmiştir. Dilekçe eylemimiz
devam etmekte olup eğitim
çalışanı arkadaşlarımızın destekleriyle toplayacağımız dilekçeler
gönderilmeye devam edecektir."
dedi. Eylem kapsamında hazırlanan dilekçe örneği şöyle:
"Fazla çalışma ücreti” başlıklı
178. maddede; 'A) 99 ve 100 üncü
maddeler hükümleri uyarınca
tespit olunan günlük çalışma
saatleri dışında;...yapılan fazla
çalışmalar ücretle karşılanır.' denilmektedir. Tüm bu maddelerden de anlaşılacağı üzere mevcut
durum, açıkça hukuka aykırılık
niteliği taşımaktadır. Bu açık
aykırılığa rağmen ve tutum
hakkaniyete de bütünüyle
aykırıyken Bakanlığınızca ek
ücret ödenmemesi anlaşılır
değildir. Burada dikkat edilmesi
gereken bir diğer nokta, nöbet
tutma sorumluluğunun öğretmenin asli görevi olmadığıdır.
Zira Milli Eğitim Temel Kanunu
Madde 43’te. 'Öğretmenlik, Devletin eğitim, öğretim ve bununla
ilgili yönetim görevlerini üzerine
alan özel bir ihtisas mesleğidir.'
şeklinde bir tanımlama yapılmaktadır. Buradan da anlaşılacağı üzere öğretmenlerin asli
görevi eğitim ve öğretimdir.
Nöbet ise asli nitelik taşımayan
bir görevdir. Öğretmenlerin, bu
nitelikteki görev için ücret alması
ise en doğal haktır. Çeşitli yönetmeliklerde (Okul öncesi Eğitim
Kurumlan Yönetmeliği (m.23),
İlköğretim Kurumlan Yönetmeliği, ilkokul-Lise Ortaokullar
Yönetmeliği (m.62) öğretmenlerin
nöbet tutma görevi ve sorumlu-
lukları arasında ısıtma, elektrik
ve sıhhî sistemlerin çalışıp çalışmadığını, temizliğin yapılıp
yapılmadığım, her türlü yangın
tehlikesini önleyici tedbirin
alınıp alınmadığını kontrol
etmek, beklenmedik olaylar
karşısında gerekli tedbirleri
almak ve durumu ilgililere
bildirmek, herhangi bir sebeple
görevine gelmeyen öğretmenlerin yerine eğitim etkinliklerini
yürütmek gibi görevler sayılmakta ve bu görevler nöbet esnasında yerine getirilmektedir.
Bu maddelerden de anlaşılacağı
üzere nöbet görevi, emek gerektiren ve sorumluluğu bir hayli
fazla olan bir görevdir. Sorumluluğun artmasına karşılık, özlük
haklarında bir artış olmaması ise
bu emeği hiçe saymak ve hak
kavramına bütünüyle aykırı
davranmaktır. Tüm bu unsurlar
da çalışma şevkini düşürmektedir.
CİHAN
Okul müdürü Mahmut
Kankılıç, yeni sezon kayıtlarına başladıklarını ifade ederek,"Daha ilk günden
Elhamdulillah 6 kaydımız
oldu.
Erken kayıtta ana sınıflarımız
dahil sekizinci sınıflara kadar
yüzde 5 indirim uyguluyoruz.
Yine erken kayıt yaptıran her
öğrenciye de okulumuz armalı
tişört hediye ediyoruz.
Erken kayıt çekilişinde bisiklet, tablet ve çeşitli hediye yağmuruna tutacağımız
öğrencilere asıl vereceğimiz iyi
bir eğitim öğretim ve ahlak
olacak.
'Ağaç yaş iken, eğilir'
atasözünü biz eğitimciler bu
yüzden çok önemsiyoruz."
dedi.
Müdür Kankılıç, son sınıflarda
yerleştirmelerde yüzde 99
başarıya imza attıklarını, yılda
ortalama 300-350 öğrenciye
güzel bir eğitim sunmaktan
mutlu ve onurlu olduklarını
ifade etti.
CİHAN
Özel Gülpembe İlköğretim Okulu bilgi yarışmasında birinci oldu
İ
slahiye Spor Salonu'nda gerçekleştirilen yarışmaya
ilçedeki ortaokullar
katıldı. Oldukça çekişmeli geçen yarışmaya
katılan öğrenciler bazı
sorularda heyecanlandı.
Yarışma sonunda 20
sorunun 18'ine doğru
cevap veren Özel
Gülpembe İlköğretim
Okulu 1., Karacaoğlan
Orta Okulu 2., Pınarbaşı
Ortaokulu 3. oldu. Özel
Gülpembe İlköğretim
Okulu Gaziantep’te
düzenlenecek bilgi
yarışmasında İslahiye’yi
temsil edecek. Düzenlenen yarışmaya İslahiye
Gaziantep’in İslahiye ilçesinde
İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğü tarafından ortaokullar
arası bilgi yarışmasında Özel
Gülpembe İlköğretim Okulu birinci
oldu.
İlçe Milli Eğitim
Müdürü Halil
İbrahim Demirtaş,
Milli Eğitim Şube
müdürleri, okul
müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler
katıldı.
Özel Gülpembe İlk
ve Ortaokulu
Müdürü Şahin
Şahin şunları
söyledi: “Bugün bir
bayram havasında
geçen yarışmaya
katılan ve bu güzel
ortamı oluşturan
tüm öğrencileri
tebrik ediyorum. Burada tüm öğrenciler
yıl boyu çalış-
malarını değerlendirme
fırsatı bulmuş oldular.
Biz okul olarak bu
yarışma havasını yıl
boyunca tüm öğrencilerimize yaşatma gayretiyle
hareket ettik.
Bugün de yıl boyu yapmış olduğumuz çalışmaların meyvelerini
topluyor olmaktan mutluluk duyuyorum. Bu
başarıda emeği geçen
tüm öğretmenlerimi
canı gönülden kutlarken, yarışmada birinci olan kıymetli
hazinemiz olan öğrencilerimizin başarılarının
devamını diliyorum.”
CİHAN
12
22 NİSAN 2014
Sağlık
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
İlaç endüstrisi ilaç israfına neden karşı?
Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA
S
abah gazetesinde Yasemin
Salih’ in haberine göre Abdi
İbrahim İlaç Firması her sene çöpe
giden 5 milyar lira değerindeki 533
milyon kutu ilacın israf edilmesine
karşı savaş açmış (1).
Bir ilaç firmasının ilaç israfına
karşı savaş açması “akıl ve mantık
dışı” bir olay. İlaç üreticileri,
“kamu yararına çalışan yardım kurumları değildir”, esas amaçları kâr
etmek olan “ticari kuruluşlardır”.
maddelerdir ve kullanılmayıp da
çöpe giden her ilaç üreticiler için
de gerçekten “israftır”.
Bakın neden? Ağrı kesici bir hap
mideye dokunur ve bunun için de o
hapı yutanın bir de mide koruyucu
kullanması gerekir.
Mide koruyucu ilaç tansiyonu yükseltebilir ve bu sefer tedaviye bir de
tansiyon hapı ilave etmek icap
eder.
İlaç üreticilerinin hastalıkların
ilaçsız veya en az ilaçla, en kısa
sürede, en düşük dozda tedavi
edilmesi gibi bir hedefi olamaz.
Tansiyon hapı ise öksürüğe yol
açtığından öksürük kesici, balgam
söktürücü, nefes açıcı ilaçlar yazılması şart olur…
Onlar, bırakın gerçek manada
hastalığı, gelip geçici basit bir
şikâyetin, fizyolojik olayların bile
ömür boyu sürekli ilaç kullanılması
gereken korkunç hastalıklar olarak
bilinmesini isterler.
Ve bu liste böylece “sonsuza” kadar
uzayıp gider. İlk hapı yutan biri,
artık “turnikeye girmiştir” ve onu
oradan kimsenin çıkarması pek
mümkün değildir.
Eğer ilaç üreticilerinin gerçekten
böyle bir kaygıları olsaydı önce
propagandistlerine senin bölgende
bu sene “şu kadar kutu ilaç satılacak” yoksa “ölümlerden ölüm
beğen” demekten vaz geçmeleri
gerekirdi.
Biz doktorların “Önce zarar verme”
prensibinin ilaç endüstrisindeki
karşılığı “Önce kotanı doldur” şeklindedir.
İlaç ilacı gerektirir
Bu işin altında mutlaka bir “hinlik”
olmalı ama ne diye düşünürken
Abdi İbrahim’ in ilaç israfına karşı
açtığı savaşın sebebini buldum.
İlaçlar yan etkileri olan kimyasal
Gelelim neticeye
BİR: Kullanılmayan ilaçların
endüstriye zararını gören CEO’ yu
yürekten tebrik ediyorum. Umarım
diğer üreticiler de bir kısmı eczane
raflarında süreleri dolduğu için, bir
kısmı kullanılmadan çöpe atılarak
israf edilen ilaçlara karşı geç
kalmadan harekete geçerler.
İKİ: Bakalım Abdi İbrahim’ in CEO’
su maliyeti “birkaç kuruş” olan
ama vatandaşa reklâm kampanyaları desteğinde “20 liraya”
satılan kendi ürünleri Bruno’ ya
karşı da bir savaş başlatacak mı,
hokkabazlarla öksürük şurubu
tanıtımı yapmaktan vaz geçtiklerini
açıklayacak mı, merak ediyorum (2,
3).
Domates ve nar suyu ile cildinizi koruyun
C
iltte kırmızı, mor, kahverengi ya da
siyah lekeler halinde ortaya çıkan
Kaposi Sarkomu; erkeklerde sık görülür.
Hasta tedavi sürecinde havuç, domates
ve nar suyu tüketmeli. Yavaş büyüyen
bir deri tümörü olan Kaposi Sarkomu,
daha sonraki evrelerde saldırgan bir
kansere dönüşebilir. Genellikle HIV
virüsü bulaşmış olan (AIDS'li) kişilerde
görülen Kaposi Sarkomu; kırmızı, mor,
kahverengi, siyah lekeler halinde veya
kabarık nodül şeklinde deri lezyonlarıyla kendini gösterir.
Hastaların tümörlerinde Herpes virüsü
8 (HHV-8) bulunur ama bu virüsün bulaştığı herkeste Kaposi Sarkomu
gelişmez. Kaposi Sarkomu ile ilgili bilgileri şöyle sıralayabiliriz: Kaposi
Sarkomu altıya ayrılır:
Klasik Kaposi Sarkomu, Afrika Kaposi
Sarkomu, bağışıklık baskılanması ilişkili Kaposi Sarkomu, epidemik Kaposi
Sarkomu ve non-epidemik Kaposi
Sarkomu. Kaposi Sarkomu tümörüne,
Afrika'da ve organ nakli sonrası oluşan
HIV'li hastalarda daha sık rastlanıyor.
Organ nakli nedeniyle bağışıklık sistemi
baskılanan hastalarda, kullanılan
ilaçların dozu azalınca hastalık geriliyor. Afrika'da HIV bulaşmamış kişilerde de Kaposi Sarkomu gelişme riski
vardır. Hastalık en çok erkeklerde
görülüyor. Kadınlık hormonunun, Kaposi Sarkomu'na karşı koruyucu etki
sağladığı düşünülüyor. Kaposi Sarkomu'nun Afrika tipinin yaş ortalaması,
Avrupalılar'a göre çok düşüktür.
Hastalığın Avrupa'da rastlanma oranı
azdır. Ülkemizde ise Kaposi Sarkomu'na
en çok Akdeniz bölgesinde rastlanır.
Her 10 kalp hastalığının birinden
tütün mamülleri sorumlu
H
acettepe Üniversitesi (HÜ)
Halk Sağlığı Enstitüsü
Müdürü Prof. Dr. Hilal Özcebe,
Kalp Sağlığı Haftası dolayısıyla
yaptığı açıklamada, 21. yüzyılda
dünyada eğitim ve gelir düzeyindeki yükselme, beslenme alışkanlıklarının değişmesi, bulaşıcı
hastalıkların kontrolü gibi etkenlerin sağlanması ile doğumda beklenen yaşam süresinin 70'lere
çıktığını belirtti. 2020 yılında her
üç ölümden ikisinin bulaşıcı olmayan kronik hastalıklara bağlı
olacağının öngörüldüğünü ifade
eden Özcebe, kronik hastalıkların
"tam olarak tedavi edilemeyen ve
iyileşme göstermeyen uzamış durumlar" olarak tanımlandığını
söyledi. Özcebe, kronik hastalıkların dünyada hem gelişmiş hem
de gelişmekte olan ülkelerde hızla
arttığını, var olan sağlık hizmetlerini zorladığını ve sağlığa ayrılan
bütçenin büyük bölümünü kapsadığını dile getirdi. Kronik
hastalıkların risk faktörleri ile mücadele, ulusal politikalar ve uzun
vadeli stratejiler geliştirilerek
ortak vizyon ve yol haritası ortaya
konulması gerektiğini ifade eden
Özcebe, şunları kaydetti: "Küresel
Kardiyovasküler Hastalık Yükü
çalışmasına göre, kardiyovasküler
hastalıklar hem gelişmiş hem de
gelişmekte olan ülkelerde artmaktadır. Bu artış dünya genelinde
kadınlarda binde 78, erkeklerde
106 iken gelişmekte olan ülkelerde
kadınlarda binde 107 ve erkeklerde binde 124'tür. Ülkemizde
yapılan Türkiye Kronik Hastalıklar
ve Risk Faktörleri Sıklığı Çalışması'na göre en önemli bulaşıcı
olmayan hastalıklar kardiyovasküler hastalıklar, diyabet ve
KOAH (kronik bronşit, astım, amfizem) olarak saptanmıştır. Ulusal
Hastalık Yükü-Maliyet Etkilik
Çalışmasının sonuçları Türkiye'de
yaklaşık 3 milyon koroner kalp
hastası bulunduğunu ve her 7 kişiden birinin de kalp krizi riskiyle
karşı karşıya olduğunu göstermektedir. Yine ülkemizde her 10
ölümün dördünün kalp hastalığı
nedenli olduğu bilinmektedir."
Özcebe, sigara, hipertansiyon,
şeker hastalığı, yüksek trigliseridkolesterol düzeyi, obezite,
metabolik sendrom, diyabet, fiziksel aktivitenin yetersiz oluşu, tuz
tüketimi ve alkol kullanımı ile yaş,
cinsiyet ve aile hikayesinin kardiyovasküler hastalıklar açısından
bilinen risk faktörleri olduğunun
altını çizdi. Sigara kullanımının,
kalp hastalıklarına, inmeye (felç),
akciğer hastalıklarına ve çeşitli
kanserlere neden olduğunu vurgulayan Özcebe, bu risk etmenlerinin bir bölümünün genetik
olmakla birlikte birçoğunun
çevresel ve önlenebilir riskler
olduğuna işaret etti. Özcebe,
Dünya Sağlık Örgütü'nün Küresel
Hastalık Yükü çalışmasının
sonuçlarına göre, "tütün ve tütün
ürünlerinin her 10 kardiyovasküler (kalp ve damar
hastalığı) hastalığın birinin sebebi
olduğunun belirlendiğine" dikkati
çekti. Aynı çalışmanın
sonuçlarına göre, inmelerin beşte
biri ve iskemik kalp hastalıklarına
bağlı ölümlerin yüzde16'sının
şeker hastalığına; inmelerin yarısı
ve iskemik kalp hastalığına bağlı
her 10 ölümden dördünün yüksek
tansiyona bağlı geliştiğini anlatan
Özcebe, şöyle devam etti: "Meyve
ve sebzenin yeterli tüketilmemesi
inmeye bağlı her on ölümden
birini, iskemik kalp hastalığına
bağlı ölümlerin yüzde 16'sına
neden olduğu belirlenmiştir. Yine
kalp hastalıklarının üçte biri yüksek kolesterolle, yüzde 23'ü şişmanlık ile ve yüzde 30'u yetersiz
hareket ile ilişkili olduğu saptanmıştır. Bu risklerin bir arada
olduğu durumlarda ise kardiyovasküler hastalıklar ve bu
hastalıklara bağlı ölümler artmaktadır. Ülkemizde en önemli ölüm
ve sakatlık sebebi olan ve ileri
düzeyde ekonomik kayıplara
sebep olan kalp damar hastalıkları
ile mücadelenin en etkili ve en
maliyet-etkin yolunun kardiyovasküler hastalıkların toplum
tarafından bilinmesi, hastalığa
karşı korunma sağlanmasıdır.
Kalp sağlığını korumak için tütün,
tütün ürünleri ve alkolden uzak
durulması, sağlıklı ve dengeli
beslenilmesi, tuz tüketiminin
kısıtlanması, düzenli yürüyüş
yapılması, kan basıncı (tansiyon),
kolesterol, şeker (diyabet) kontrollerinin yaptırılması, hekim
tarafından verilen ilaçların
düzenli kullanılması ve stresten
uzak durulması gereklidir." AA
Ekran ışığı vücut saatini bozuyor
Kaposi Sarkomu hastalarının her gün
bir-iki bardak havuç ya da domates
suyu içmesi öneriliyor. Uzamanlar; nar
suyunun hem içilerek, hem de cilde
uygulanarak tüketilmesini öneriyor.
Ayrıca karadut, yeşil çay, yabani
böğürtlen, zerdeçal ve kişniş gibi gıdalar tüketilmeli. Kaposi Sarkomu'nda;
tümör nedeniyle genellikle ayak ve kollarda lezyonlar görülebilir. Nadir olarak
genital bölgelerde ödem, ciltte çatlama
ve bakteriyel enfeksiyon oluşabilir.
elçuk Üniversitesi (SÜ) Tıp Fakültesi
Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
S
Doç. Dr. Yavuz Selvi, uyku-biyolojik ritim ve
psikiyatrik bozukluklar ilişkisini incelediklerini söyledi.
Geç saatlerde uyumanın vücut saatini
bozarak, ruhsal sorunlara zemin hazırladığını belirten Selvi, modern yaşamda
güçlü oda aydınlatmalarıyla günün uzatıldığı ve bir nevi yapay gündüz oluşturulduğunu dile getirdi.
Hastalık, kendini böyle maskeleyebilir.
Ağız ve bağırsak lezyonlarının görülme
oranı da oldukça yüksektir. Yaşlı erkeklerde, bacakların alt kısımlarında ayak
bileği ve tabanında oluşan cilt lezyonları; 10-15 yıl gibi uzun bir sürede diğer
organlara ilerleyebilirler. Hastalığın belirtileri arasında nadir de olsa akciğer
tutulumu görülebilir. Bu durumun
dikkate alınması ve tedavi sırasında akciğer kontrollerinin kesinlikle yapılması
gerekiyor.
AA
HORMONLARDA DÜZENSİZLİKLERE YOL
AÇIYOR
"Gece saatlerinde çalışmak zorunda kalan,
sosyal davranışlarını bu şekilde
düzenleyen ya da bilgisayar, televizyon ve
akıllı telefonların ışık kaynağına maruz
kalan bireylerde iç biyolojik dengeyi
ayarlayan vücut saati doğal ritminden uzaklaşıyor" diyen Selvi, şunları kaydetti:
"Doğal vücut ritminde, büyüme hormonu
ve melatonin gibi pek çok hormonun aydınlık-karanlık ve uyku-uyanıklık döngüsüne
göre belirlenmiş bir salgılanma zamanı var.
Gece uyku saatlerinde akıllı telefonlar,
bilgisayarlar, televizyonlar veya oda ışıklarıyla bu hormonların salınımında düzensizlikler ortaya çıkıyor. Özellikle geç
saatlerde yatma, yeni ve düzensiz bir vücut
ritmi oluşturuyor. Bu doğal olmayan ritim,
pek çok fiziksel ve ruhsal hastalığa zemin
hazırlıyor.
Parlak ışığa maruz kaldıkları için geç
saatlere kadar günü uzatan, geç yatan
bireylerin uyku kalitesi düşüktür. Daha
yorgun, gergin, dalgın, dikkatsiz olurlar ve
daha çok unutkanlık şikayetleri vardır."
Selvi, akşam evdeki ışık parlaklık
düzeyinin düşürülmesini ve ışık kaynağı
elektronik aletlerden uzak durulmasını önerdi.
AA
Yapılan son değerlendirmelere göre; İç Anadolu'nun kuzeydoğusu, Batı Karadeniz'in iç kesimleri, Orta ve Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu'nun doğusu ile akşam saatlerinde Kıyı Ege'nin sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığının batı kesimlerde 2 ila 4 derece artacağı,
diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacağı tahmin ediliyor. Rüzgar, genellikle güney yönlerden hafif, ara sıra orta
kuvvette, yağış alan yerlerde yağış anında kuvvetlice esmesi bekleniyor.
Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, öğle
saatlerinden sonra kuzey ve doğu çevreleri sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı 20, İstanbul: Parçalı bulutlu 20, İzmir: Parçalı ve çok bulutlu, akşam saatlerinde sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 24, Adana: Parçalı
ve az bulutlu 25, Antalya: Parçalı ve az bulutlu 23, Samsun:
Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra sağanak yağışlı 17, Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden
itibaren sağanak yağışlı 14, Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden itibaren aralıklı sağanak ve yer yer gök
gürültülü sağanak yağışlı 16, Diyarbakır: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra aralıklı sağanak ve yer yer
gök gürültülü sağanak yağışlı 20
ANKARA
İS TAN BUL
Bugün
22 Nisan Salı
22
Bugün
22 Nisan Salı
Rüzgar
14
15
Nem
%63
22
Rüzgar
13
6
AN TAL YA
İZ MİR
Bugün
22 Nisan Salı
Nem
% 76
27
Bugün
22 Nisan Salı
Rüzgar
22
16
Nem
% 96
25
Rüzgar
20
16
Nem
% 72
22 NİSAN 2014
Turizm
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Kruvaziyer
turizminde
% 45’lik gerileme
Karadeniz usulü minare
turistlerin ilgisini çekiyor
D o ğ a l g ü ze l l i k l e r i h a r i k a o l a n
S a m s u n ' u n t u r i z m h a r i t a l a r ı n d a ye r i yo k
C
K
ruvaziyer turizminde yılın ilk
çeyreğinde ağırlanan yolcular, geçen yılın aynı dönemine
göre yüzde 45 azaldı.
Kruvaziyer turizminde yılın ilk
çeyreğinde ağırlanan yolcular,
geçen yılın aynı dönemine göre
yüzde 45 azalarak 31 bin 932'ye
geriledi.
Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü
verilerinden derlenen bilgiye göre,
geçen yıl ocak-mart döneminde 58
bin 329 olan Türk limanlarında
ağırlanan kruvaziyer yolcuları, bu
yılın aynı döneminde yüzde 45
azaldı.
Bu dönemde ağırlanan 31 bin 932
yolcunun 313'ünü gelenler, 588'ini
gidenler, 31 bin 31'ini de "transit"
adlandırılan günübirlik turistler
oluşturdu. Yılın ilk 3 ayında Türk
limanlarına yanaşan kruvaziyer ve
yolcu gemileri de 37'den 22'ye geriledi.
İzmir, 20 bin 877 yolcuyla bu yılın
ocak-mart döneminde kruvaziyer
turistlerinin yüzde 65'ini ağırladı,
9'u kruvaziyer tipi olmak üzere, 10
gemiye ev sahipliği yaptı.
İzmir'i 4 bin 969 yolcuyla İstanbul,
4 bin 358'le Kuşadası, bin 362'yle
Bodrum ve 366'yla Marmaris takip
etti.
AA
S
uudi Arabistanlı gazeteci ve iş
adamları ilin turizm potansiyelini
tanımak ve tanıtmak için Samsun’a
geldi. Samsun’un doğal güzelliğine
hayran kalan Suudi Arabistanlı
gazeteciler, “Bu kadar güzel olan bir
şehrin maalesef bize sunulan turizm
haritalarında yeri yok.” diyerek, Samsun’un tanıtımında eksiklik olduğuna
dikkat çekti. Aralarında iş adamları,
turizmci ve gazetecilerden oluşan 25
kişilik Suudi Arabistanlı misafir
heyeti, Büyükşehir Belediyesi ev
sahipliğinde Samsun’un turizm
potansiyelini keşfediyor. 'Samsunum
1' gemisinde düzenlenen kahvaltı programında Samsun’da görev yapan
yerel ve ulusal basın temsilcileri ile
bir araya gelen misafirler, karşılıklı
fikir alışverişinde bulundu. Samsun
Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili
Turan Çakır, misafirlere kısaca şehri
tanıttı. Samsun'un; başta turizm
olmak üzere, tarım ve ticarette önemli
bir şehir olduğunu dile getiren Çakır,
Bafra ve Çarşamba ovalarının, Suudi
iş adamlarının tarıma dayalı yatırım
yapabilecekleri önemli bir alan
olduğuna dikkat çekti. Samsun’un
doğa, deniz ve tarihi bakımdan da
turizm için önemli bir potansiyeli bulunduğunun altını çizen Çakır, “Biz
Suudi Arabistanlı kardeşlerimizin,
tatillerinin bir bölümünü Samsun’da
geçirmelerini arzu ediyoruz. Şehrimizin ulaşım ve konaklama bakımından herhangi bir sıkıntısı yok. Her
türlü alışveriş yapılabilecek imkanlara sahip bir şehiriz. En büyük avantajımız da trafik sıkışıklığı olmayan,
insanlara huzur veren bir sakinliğimiz ve alınan hizmetlerde de fiyatlarınızın diğer tatil bölgelerine
nazaran daha ucuz olmasıdır.” diyerek, Suudi turistleri Samsun’a davet
etti. Samsun’a gece indiklerini, sabah
ise pırıl pırıl bir hava ile güne
başladıklarını dile getiren Suudi misafirler, Samsun’un doğasına, denizine
ve şehirdeki rahatlığa hayran kaldıklarını dile getirdi. Heyette yer alan,
hac organizasyonu yapan turizmci-
lerin yakından tanıdığı Mekke’deki
Türk hacılardan sorumlu olan Ahmet
Halebi, Samsun’a hayran kaldığını ve
tatil için aradığı her şeyi burada bulabileceğine dikkat çekti. “Bu kadar
güzel olan bir şehir haritada neden
yok.” diye soran Ahmet Halebi, seyahat acentaları tarafından kendilerine
sunulan turizm güzergahlarında İstanbul, Bursa, İzmir, Muğla, Antalya
gibi şehirlerin yer aldığına vurgu
yaptı. Söz konusu şehirlerin hepsini
de gezdiğinin altını çizen Halebi,
“Samsun’un, doğal güzellikleri
bakımından diğer şehirlerden geri
kalan bir tarafı yok. Deniz ve doğal
güzellikleri, insana doyumsuz zevk
veren yeşillikleri harika. Bu güzelliklerin dünyaya tanıtılması gerekiyor.
Maalesef bize sunulan haritalarda
Samsun’un yeri yok.” diye konuştu.
Suudi Arabistanlı gazeteci ve turizmcilere, bir hafta boyunca Samsun
Basın Enformasyon İl Müdürlüğü misafirliğinde ilin tarihi ve doğal güzellikleri tanıtılacak.
CİHAN
amlıhemşin ilçesinde turistik tesis işletmecisi
Yaşar Çavuşoğlu'nun ahşap bir mescit yanına
aydınlatma direği ile otomobil lastiklerini kullanarak yaptığı minare, yerli ve yabancı turistlerin
dikkatini çekiyor. Kentin turizm yöresi Ayder Yaylası
güzergahındaki Çamlıhemşin-Ayder kara yolu kenarında yer alan ve rafting de yapılabilen bir turistik tesisi işleten Yaşar Çavuşoğlu, tesis yakınında
bulunan ve raftingcilerin giriş yaptığı bölümde inşa
edilen mescidin kara yolundan iyi gözükmediğini
ve yoldan geçen insanların ibadet yapmak için
mescitten yeterince yararlanamadığını fark edince
bu duruma bir çözüm getirmeye karar verdi.
Mescidi, yerini değiştirerek kara yolu kenarına almayı düşünen Çavuşoğlu, önce eski mescidi söktü.
Ardından yine tesis yakınında, yol kenarında
ahşaptan yeni bir mescit yapan Çavuşoğlu,
mescidin bir de minaresi olmasını istedi. Buna ilginç bir çözüm getiren Çavuşoğlu, mescit yakınında
atıl durumdaki aydınlatma direğini minare olarak
kullanmayı kararlaştırdı. Aydınlatma direğine otomobil lastiklerinden şerefe yapıp led ışıklarla aydınlatan Çavuşoğlu'nun yaptığı minare, yöreye gelen
yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.
Çavuşoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
tesis yakınındaki eski mescidin rafting alanının girişinde yer aldığı ve kara yolundan gözükmediği için
yoldan geçenlerin mescitten yararlanamadığını
ifade etti.
Bu sebeple yeni bir mescit inşa edip yanına da
minare yaptıklarını anlatan Çavuşoğlu, "Yeni mescit
yaptığımız alanda bir aydınlatma direği vardı.
Mescidi buraya yapınca bu direği minare olarak
değerlendirdik. Laz olduğumuz için minaremiz
biraz 'Laz işi' oldu" dedi. Çavuşoğlu, minarenin
şerefesinin otomobil lastiğinden yapılması sebebiyle turistlerin ilgisini çektiğini söyleyerek, bazı
turistlerin minareyi görünce hatıra fotoğrafı çekAA
tirdiğini anlatı.
İzmirliler Kitap Fuarı’na akın etti Çayocağını 425 eserle
'köy müzesi'ne çevirdi
D
üzköy ilçesi Aykutlu Mahallesi'nde çiftçilikle geçimini sağlayan Şeref Topal, 26
yılda topladığı, bölgede eski
dönemlerde kullanılan ev
gereçleri, değişik silahlar, iş
aletleri, kama, bıçak, top mermisi, nal gibi eserleri, yöreye
gelen turistlerin görebilmesi
için ziyarete açtı.
İ
zmir'de kapılarını 19. kez açan
TÜYAP Kitap Fuarı büyük ilgi
görüyor. Fuarın ikinci gününde binlerce kişi kitap fuarını ziyaret etti. 27
Nisan 2014 tarihine kadar devam
edecek fuara, 405 yayınevi ve sivil
toplum kuruluşu katılıyor.
Fuar süresince söyleşi, panel, şiir
dinletileri ve çocuk programları
olmak üzere yaklaşık 145 etkinlik
yapılacak. Dokuz gün sürecek
fuarda, 800 civarında şair ve yazar
okuyucularıyla buluşacak.
Fuar, ilk gününde olduğu gibi ikinci
gününde de ziyaretçi akınına uğradı.
Fuara, yüzlerce eserle katılan Zaman
Kitap, ziyaretçilerden yoğun ilgi
görüyor, yeni ve sürpriz yayınlarıyla
göz dolduruyor.
Özellikle yeni çıkan güncel yayınlardan, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet
operasyonlarından sonra yaşananları anlatan İstihbarat Yalanları ve
İftiralar, Yalanlar, İftiralar ve Çarpıtmalar, Sakıncalı Bürokratlar, Devletin Gizli Belgelerinde Said Nursi
Günlüğü, kitapseverlerden büyük
ilgi görüyor. Zaman Kitap Editörü
Yusuf Çağlar, fuarın ikinci gününde
kendilerine gösterilen ilgiden mem-
13
nun olduklarını belirterek, “Zaman
Kitap olarak burada bizi ziyarete
gelen kitap sevdalısı İzmirlilerle buluştuk.
Fuarın ilk günü ve ikinci günü hafta
sonu da olması nedeniyle yoğun bir
ilgi var.” dedi. Fuara 11 yayıneviyle
katılan Kaynak Kültür Yayınları da
en çok ziyaret edilen stantlar
arasında.
Milli ve manevi değerleri anlatan kitapların ön plana çıktığı stant, yeni
ürün olan ting kalemiyle ilgi
topluyor. Ayrıca, bu sene piyasaya
sürülen yayınların dijital versiyonları da kitapseverlerin dikkatini
çekiyor.
Daha çok ders yardımcı kitaplarıyla
öne çıkan Zambak Yayınları ise yeni
ürünü olan Teknoloji Destekli Eğitim
Seti'ni (TEDES) orta ve lise öğrencileriyle buluşturdu.
KÖRFEZ YAYINLARI
Körfez Yayınları da TÜYAP 19. İzmir
Kitap Fuarı'nda okuyucularla buluştu. Fuara geniş ürün yelpazesiyle
katılan Körfez, ziyaretçilerin
karşısına zengin bir programla
çıkıyor. Körfez Yayınları standında,
öğrencilerin yaklaşan sınav dönemine ilişkin merak ettikleri konulara
cevap verilirken, sınav sistemlerinde
yapılan değişikliklere uygun olarak
güncellenen yayınlar dikkat çekiyor.
Körfez, veli ve öğrencilerin sorularını uzman danışmanlarıyla cevaplıyor. Körfez Yayınları, uzun yıllara
dayanan yayıncılık tecrübesiyle
eğitim camiasının içerisinde bulunuyor.
Deneyimli eğitim ve yayın kadrosuyla 4. sınıftan başlayarak üniversite hazırlığından KPSS yayınlarına
kadar sınavlara hazırlık ve okula
yardımcı dökümanlarını öğrencilerin ve eğitimcilerin hizmetine
sunuyor. Körfez Yayınları'nın dijital
yayınlarına öğrenci ve öğretmenler
büyük ilgi gösteriyor.
Konuları öğrenmek için akıllı tahta
sunumları, akıllı tahtada öğrenilen
konulardan kolayca not tutmayı
sağlayan akıllı defterler ve anlaşılamayan konuları tekrar dinlemek için
de ders anlatım videolarıyla interaktif olarak hazırlanan içeriğe, fuar ziyaretçileri büyük ilgi gösteriyor.
CİHAN
katkısı oldu. 425 eserin sadece
30'unu para ödeyerek aldım"
dedi. Eserleri "köy müzesi"
adını verdikleri çay ocağında
sergilediklerini ifade eden
Topal, "Burası bizler için çok
önem taşıyor.
Topal, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, koleksiyona yöre
halkının da desteğiyle, eski
eşyaları toplamakla
başladığını söyledi.
Oluşturduğumuz köy müzemizde her evden mutlaka bir
eser var. Bazı kişilerin
dedelerinden, bazı kişilerin babalarından, annelerinden
kalan eserler. Yaklaşık 100 yıl
öncesine dayanan eserler de
mevcut" diye konuştu.
Topladığı eserleri daha sonra
sergilemeye karar verdiğini belirten Topal, "Bölgeden 26 yıl
boyunca 425 eser topladım.
Eserlerim arasında eskiden
kullanılan ev aletleri, değişik
silahlar, kama, bıçak, top mermisi, nal gibi değişik tarihi
eserler var. Yöre halkının eserlerin toplanmasına çok büyük
"Bu eşyalar birer kültür mirasıdır"
Koleksiyonunu görmek
isteyenlerden ücret almadığını
vurgulayan Topal, şunları kaydetti: "Koleksiyonumu ziyarete
açma amacım, unutulmaya
yüz tutmuş eserleri gün
yüzüne çıkarmak. Dünyada
teknoloji o kadar ilerledi ki
Trabzon'da Karadeniz insanı
ve yöre halkının kullandığı iş
aletleri ile çeşitli gereçleri 26
yıl boyunca toplayan Şeref
Topal, 425 eserden oluşan
koleksiyonunu "köy müzesi"
adını verdiği çay ocağında
sergiliyor.
yöresel kültürler unutulmaya
başladı. Bana göre bu eşyalar
birer kültür mirasıdır. Bu mirasın da unutulmaması için
koleksiyon oluşturdum. Bu
sayede insanların unuttukları
geçmişi onlara tekrar hatırlatarak, o anı bir daha yaşamalarını sağlıyorum."
Şeref Topal, il genelinde
müzenin varlığının fazla bilinmediğini anlatarak, "Bu nedenle fazla ziyaretçi sayımız
olmuyor. Son zamanlarda yöreye gelen yerli ve yabancı turist sayısı arttı.
Buna bağlı olarak da yöre
halkı dışından koleksiyonumuzu görmeye geliyor. Trabzon
önemli bir turizm merkezidir
ve o nedenle yetkililerden ilgi
bekliyorum. Belki koleksiyonumun bulunduğu alanla ilgili
bana yardımcı olabilirler"
ifadelerini kullandı.
AA
14
Magazin-Tv
Festival
gibisin
sarılmak
istiyorum
22 NİSAN
2014
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
AZAL Kaya-Ali Atay çifti ilk kez birH
likte görüntülendi! Bir süredir aşk
yaşayan ikili, önceki akşam İstanbul
Film Festivali’nin Martı İstanbul
Hotel’de düzenlenen after party’sine
katıldı. Partiye önce Atay geldi. Bir saat
sonra otele gelen Kaya, içeride
sevgilisiyle buluştu. Gece boyunca sık
sık sarılan sevgililerden Ali Atay, bir
süre sonra partiden tek başına
ayrıldı.HABER MERKEZİ
'Kıldan tüyden sıkıldım'
ARADAYI dizisinin
K
Feride’si oyuncu
Bergüzar Korel, önceki
gün spor hocasıyla Bebek’teydi. Hocasıyla
kahve keyfinin ardından gazetecilerle
karşılaşan Korel,
ayaküstü mini röportaj
yaptı. Korel “Hocamla
kahve içtim şimdi
Ali’min yanına eve
gidiyorum” dedi.
Korel’e eşi Halit Ergenç’in rol aldığı dizi
sonrası uzamış
sakallarını oğlu Ali’nin
gözünün önünde keseceği iddiaları sorulunca oyuncu, “Bu tüy
kıl haberlerinden çok
sıkıldım artık bununla
alakalı konuşmak istemiyorum” diyerek
soruları kibarca geri
çevirdi.HABER
MERKEZİ
'Assınlar
daha iyi'
yuşturucu ticareti yapmak
U
suçundan 6 yıl 3 aylık hapis
cezası onanan Deniz Seki bir tv
programına katıldı ve hakkındaki soruları yanıtladı. Daha
önce 7 ay cezaevinde kalan Seki,
"Bana yakıştırılanların hiçbirini
yapmadım" dedi. Cezaevine
girdiğini düşündükçe tüylerinin
ürperdiğini belirten şarkıcı,
"Düşününce insanı delirtecek
kadar insanı çileden çıkaran bir
yer. Bir daha girersem ölürüm.
Beni assınlar daha iyi" şeklinde
konuştu.HABER MERKEZİ
r
e
l
i
d
e
l
i
n
e
y
ı
r
a
eşyal
UHTEŞEM
M
Yüzyıl
dizisindeki
rolünün azalmasıyla ailesine
daha fazla zaman
ayıran oyuncu
Nur Fettahoğlu,
önceki gün eşi
Levent Veziroğlu
ile Akmerkez’deydi.
AVM içerisinde
bulunan bir
beyaz eşya
mağazasına giren
karı-koca uzun
süre eşyaları inceledi. İnce
eleyip sık
dokuyan çift 20
bin TL değerinde
beyaz eşya
aldı.HABER
MERKEZİ
KANAL AKIŞLARI
08:30Sen de Gitme
10:00Herkes İçin Hukuk
11:15İyi Şeyler
11:30 İyi Fikir
13:00Haber
13:15Spor
13:18Hava Durumu
13:25Elde Var Hayat
14:40Aileler Yarışıyor
16:25İyi Şeyler
16:40Zengin Kız Fakir Oğlan
18:45 Seçmenin Sesi
19:00Ana Haber Bülteni
19:45Spor
19:50Hava Durumu
06:00Oynat Bakalım
07:00Gülhan'ın Galaksi
Rehberi
08:40Aramızda Kalsın
12:00Özge İle Yeni Hayat
14:30Anlatacaklarım Var
17:00Komedi Dükkanı
18:30Oynat Bakalım
20:00Survivor Panorama
20:15Tetikçi
22:15Saba Tümer'le Bu Gece
23:45Survivor Panorama
06:45Bugün
09:00Beni Affet
10:00Melek
12:00En Güzel Bölüm
12:30Aşkın Bedeli
14:30Soframız
15:30Küçük Kadınlar
16:45En Güzel Bölüm
17:15Beni Affet
19:00Star Haber
20:00Kurt Seyit ve Şura
23:30Dizi
06:45İrfan Değirmenci
ile Günaydın
09:00Doktorum
11:00Mutfağım
12:15Gün Arası
12:30Kaynana Gelin
Seda’ya Gelin
15:00Evim Şahane
17:00Arka Sokaklar
18:50Koca Kafalar
19:00Kanal D Ana Haber
20:00Küçük Ağa
22:00Çalıkuşu
06:30Cennet Mahallesi
08:30Simge Fıstıkoğlu ile
Yeni 1 Gün
10:00Her Şey Dahil
12:30Gülben
16:30Pis Yedili
18:30Show TV Ana Haber
19:15Büyük Risk
20:00Recep İvedik 3
22:15Güldür Güldür
07:00 Kahvaltı Haberleri
10:00 Müge Anlı ile Tatlı Sert
13:00 Kızlar ve Anneleri
15:00 Alemin Kıralı
16:00 Zahide ile Yetiş Hayata
19:00 Atv Ana Haber
20:00Kaçak
23:15İntikamın Bedeli
05:10Ana Haber
06:10Dolu Dolu Anadolu
07:00Gak Guk
08:30Burada Ne Yenir?
09:30Dünyayı Geziyorum
11:10Ne Var Ne Yok
11:50Gak Guk
13:15Gör Düğün Gibi
14:30 2. Sayfa
16:15Dolu Dolu
Anadolu
18:00Sıcak Gündem
18:15Ana Haber
19:20Spor Bülteni
19:40İyi Geceler
Öpücüğü
21:50Bıçağın İki
Yüzü
06:40Ejder Avcıları
07:20Tapınaktaki Hazine
07:00Kavak Yelleri
09:00Bir Bulut Olsam
11:00Bıçak Sırtı
13:00Menekşe İle Halil
15:10Hanımın Çiftliği
17:10Ejder Avcıları
18:10Kobra Takibi
20:00BKM Mutfak Çok Güzel
21:30Bir Aradayız, Hepsi Bu
23:30Ah Biz Kadınlar
10:35Ekonomi Piyasalar
10:40Spor
10:50 2 Dakikada Bilim
10:55Hava Durumu
11:00Haber Merkezi
11:15Ekonomi Piyasalar
11:20Spor
11:30Seçim Aktüel
11:45Spor
11:55Hava Durumu
12:00Haber Merkezi
12:10Ekonomi Piyasalar
12:15Spor
12:25Ekonomi Notları
12:35Spor Aktüel
12:55Hava Durumu
13:00Öğle Bülteni
13:50Ekonomi Grafik
02:00Gece Haberleri
02:15Tarafsız Bölge
04:00Gece Haberleri
04:155N1K
05:20Serra ile İtalyan İşi
06:00Güne Merhaba
07:40Spor
07:50Güne Merhaba
08:40Spor
08:49Güne Merhaba
09:00Parametre
10:00Haber
10:35Paranın Gündemi
11:00Haber
12:00Bugün
13:48Hava Durumu
14:00Günlük
14:50Hava Durumu
07:00Geri Sayım
09:45Cnbc-e.com'da Bugün
10:00Piyasa Ekranı
10:30Piyasaya Bakış
11:00Piyasa Ekranı
12:00Finans Cafe
14:00Piyasaya Bakış
14:30İş Dünyasından
15:00Piyasaya Bakış
15:30Piyasa Ekranı
16:00Kapanışa Doğru
16:45Cnbc-e.com'da Bugün
17:00Son Baskı
17:30Piyasaya Bakış
18:00Avatar
18:30Penguins of Madagascar
19:00The Simpsons
20:00Mom
11:35Spor Bülteni
11:55Hava Durumu +
Yol Durumu
12:00Ajans Bugün
12:35İşin Sırrı
12:503 Dakika
12:55Hava Durumu +
Yol Durumu
13:00Ajans
13:50Hava Durumu
13:55Yol Durumu
14:00Ajans
14:30Spor Bülteni
14:50 3 Dakika
15:00Ajans Gün İçi
15:25Bize Sorun
16:00Ajans Gün İçi
16:30Spor Bülteni
06.45İsmail Küçükkaya ile
Çalar Saat
10.00Doktorlar
11.30Babam Sınıfta Kaldı
12.00BKM Güldür Güldür
13.00Babam Sınıfta Kaldı
14.30Unutma Beni
16.30Esra Erol
19.00Fatih Portakal ile
FOX Ana Haber
19.30Deniz Yıldızı
20:45Çocuklar Duymasın
21:45O Hayat Benim
23:45Çocuklar Duymasın
12:00Haber Masası
12:25Dünya Raporu
12:35Ekonomide Görünüm
12:45Spor Bülteni
13:00Gün Ortası
13:35Ekonomide Görünüm
13:45Spor Bülteni
14:00Gün Ortası
14:45Ekonomide Görünüm
15:00Güne Bakış
15:35Ekonomide Görünüm
15:45Spor Bülteni
16:00Güne Bakış
16:35Ekonomide Görünüm
16:45Spor Bülteni
17:00Akşam Haberleri
18:00Akşam Raporu
20:00Televizyon Gazetesi
22 NİSAN 2014
Spor
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Mancini'den
flaş karar!..
Slaven Bilic: Ligi
ikinci tamamlamak için
elimizden geleni yapacağız
Galatasaray'da teknik direktör Roberto
Mancini, sezon sonunda resmen ayrılıyor.
G
Beşiktaş Teknik Direktörü Slaven Bilic, Spor Toto Süper Ligi
ikinci bitirmek için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.
alatasaray'da teknik direktör Roberto Mancini'den flaş
karar! Kasımpaşa mağlubiyetinin ardından hem Arena’da hem de Florya’da bir kez daha istifaya davet edilen
İtalyan hocanın, Kayseri maçının sonrasında başkanla
ayrılık konusunda anlaştığı ancak Ünal Aysal ve yönetiminin mali kongre öncesinde zor duruma düşmemesi için
bu kararın kamuoyundan saklandığı ortaya çıktı.
T
akımının kendi sahasında Beşiktaş ile 1-1 berabere kaldığı
derbinin bitiminde düzenlenen basın toplantısına katılan Hırvat
teknik adam, "Bugün gerçek anlamda bir derbi oynandı. Derbilerde
fauller olur, gerginlik olur. Hepsi anlaşılır. İyi oynamaya çalıştılar.
Takım olarak oyunun temposunu yükseltmeye çalıştık. İlk onbeş
dakikalık bölümden memnun değilim. 25. dakikadan ilk yarı sonuna
kadar ciddi baskı yaptık. O bölümde golü bulduk. İkinci yarının
başında kırmızı kart görüp eksik kaldık.
Kayseri mağlubiyetinin ardından basın toplantısında
“Bavulumu toplar giderim” restini çeken Mancini, ertesi
gün başkan Aysal ile yaptığı görüşme sonrası geri adım atmıştı.
Eksik kalmamıza rağmen sadece savunma yapmadık. Gol fırsatları
bulduk. Golü atabilmek için Mustafa Pektemek'i oyunu sürdük.
Kazanmak için elimizden geleni yaptık. Oyuncularımın performanstan gurur duyuyorum. Sonuçtan memnun değilim. 10 kişi ile bu
şartlarda büyük performansla oynadık. Ortaya konulan performans
gurur verici." dedi. Spor Toto Süper Lig'de şampiyonluk mücadelesi
verdikleri Fenerbahçe ve Galatasaray'ın tecrübe yönünden gerisinde
olduklarını ifade eden tecrübeli hoca, "Bugünkü maçta da ilk onbeş
dakikalık bölümde iki takım arasındaki fark ortaya çıktı. B
üyük maç oynama bakımından tecrübesiz maçtan önce gergindik.
Zirve mücadelesi veren takımlardan Fenerbahçe'ye baktığınızda
birçok oyuncusu uluslararası arenada birçok başarı yakalamış futbolcuları var. Galatasaray'da Dünya Kupası kazanmış, Şampiyonlar
Ligi kazanmış, şampiyonluklar yaşamış oyuncuları var. Büyük maç
tecrübesi noktasında onlarla aynı seviyede değiliz. Bu olay geceden
sabaha değişmiyor. Rakiplerimizin sahada yapmadığı hataları biz
kişisel olarak yapıyoruz." diye konuştu.
LİGİ İKİNCİ BİTİRMEK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ
Hırvat Teknik Adam, Spor Toto Süper Lig'i ikinci bitirmek için ellerinden geleni yapacaklarını ifade ederek, şunları dile getirdi:
"Bu sezon birçok olumsuzluğa rağmen hiçbir bahaneyi kabul
etmediği söyledim. Gelecek haftaki maç öncesi 4 tane eksik oyuncumuz var. Geniş kadromuzda yok. Zor koşullarda birçok iyi işler
çıkardık. Ligi ikinci bitirmek için elimizden geleni yapacağız.
Önümüzde oynayacağımız dört maç var. Futbolcularıma bu dört
maça göre yaşayın dedim.
Dört maçı kazanmak için elimizden geleni yapacağız." Öte yandan
karşılaşmanın hakeminin Dany'nin pozisyonu sonrasında vermiş
olduğu çift vuruş ve Fenerbahçeli oyuncuların topu auta atmasını ise
Bilic, şöyle yorumladı: "Caner o pozisyonda büyük bir jest yaptı.
Caner, ortaya güzel bir karekter koydu. Maç bittikten sonra soyunma
odasına giderek Caner'i ve arkadaşlarını tebrik ettim. Caner o
pozisyonda şapka çıkartılcak bir hareket gerçekleştirdi."
ERSUN YANAL: GELECEK HAFTA SEYİRCİMİZİN ÖNÜNDE MUTLU
SONA ULAŞACAĞIZ
Fenerbahçe Teknik Direktörü Ersun Yanal, gelecek hafta kendi sahalarındaki Çaykur Rizespor maçını kazanıp şampiyonluğu garantileyeceklerini söyledi. Takımının Olimpiyat Stadı'nda Beşiktaş ile 1-1
berabere kaldığı karşılaşmanın bitiminde düzenlenen basın toplantısında konuşan tecrübeli hoca, "Sezon başından bu yana kovaladığımız şampiyonluğu almayı çok istiyorduk.
İsteğimiz ve arzumuz bu yöndeydi. Biz bunu çok istedik. 30 dakika
oyunun kontrolü bizdeydi ve golü atan bizdik. Rakibimizde inişli
çıkışlı grafik göstermesine rağmen iyi mücadele ettiler. Şampiyonluğa bir adım daha yaklaştık.
Önümüzdeki haftaki maçta kadın ve çocuk seyircilerimizin önünde
mutlu sona ulaşır ve şampiyonluğu garantileriz." diye konuştu. Bir
gazetecinin "Hafta içinde özellikle sosyal medyada ikincilik yarışı
nedeniyle Fenerbahçe'nin bu maça fazla asılmayacağı konuşuldu.
Bu sizi nasıl etkiledi?" sorusuna ise Yanal, "Ciddi bir soru eğil." cevabını verdi.
Öte yandan yaşanan şike sürecinde Fenerbahçe Yönetim Kurulu'nun
kendilerini bu olaylardan uzak tuttuğunu ifade eden Ersun Yanal,
"Bizler her zaman saha içinde kalma gayreti içindeydik. Başkan ve
yönetim bizi ayrı tutuyor. Yaşanan hadiseler gerçekten bizi üzüyor.
Ben verilen kararın harsız ve ağır olduğunu düşünüyorum. Türk futboluna katkısı olan birinin duruşunu hepimiz içerliyoruz. Umarım
müjdeli haberler gelir." dedi.
CİHAN
15
Mali kongre öncesi böyle bir ayrılığın kulübü sıkıntıya
düşüreceğini düşünen başkan Ünal Aysal, tazminat
konusunda anlaşarak gitmek isteyen Mancini’ye “Sezon
sonuna kadar kal ve bizi zor durumda bırakma. Lig bitiminde oturup anlaşırız” dedi.
Tazminat konusunda gerekli kolaylığın sağlanacağı
sözünü alan Mancini, bunun üzerine ayrılığı erteledi.
Sezon sonunda tarafların resmen yolları ayıracağı
bildirildi.
4.5 MİLYON EURO TAZMİNAT VERİLECEK
Trabzonspor'da
Hami Mandıralı farkı!
Sarı-Kırmızılı kulüple 4.5 milyon Euro’dan 2 yıl daha anlaşması bulunan ve gönderilmesi halinde 9 milyon Euro
tazminat hakkı doğacak olan Mancini’nin, ayrılmayı kendisi istemesi nedeniyle bir yıllık alacağının ödenmesine
razı olduğu öğrenildi.
Kasımpaşa maçının ardından ayrılık için gün saymaya
başlayan Mancini’nin, 7 Mayıs’ta oynanacak olan Türkiye
Kupası’nı kazanarak veda etmek istediği, bonus olarak alacağı 500 bin Euro’luk primle birlikte toplam 5 milyon
Euro’yla Türkiye’den ayrılmayı planladığı belirtildi.
Haber Merkezi
Trabzonspor, son 2 sezonda görev yapan teknik direktörler içerisinde en fazla puan ortalamasını Hami Mandıralı ile yakaladı.
S
por Toto Süper Lig'de Kayseri
Erciyesspor'u deplasmanda 5-0
gibi farklı bir sonuçla yenerek
Avrupa kupalarına katılma hedefi
yolunda ilerleyen Trabzonspor, son
2 sezonda görev yapan teknik direktörler içerisinde en fazla puan ortalamasını Hami Mandıralı ile
yakaladı.
Mandıralı, söz konusu dönemde
görev yapan Şenol Güneş, Tolunay
Kafkas ve Mustafa Akçay gibi teknik
direktörlerin arasında en başarılı
grafiği sergileyerek bordo-mavili
takıma en fazla puan ortalamasını
sağlayan teknik adam oldu.
Trabzonspor'a geldiği 4. dönemi
içerisinde özellikle 2010-2011 sezonunda 82 puan ile başarılı bir grafik
sergileyen Şenol Güneş, 2012-2013
sezonunun 19. haftasında 3-1'lik
Elazığspor yenilgisi sonrası görevinden istifa etti.
Bordo-mavililer, Güneş'in görev
yaptığı son sezon olan 2012-2013 sezonundaki 19. hafta sonunda 6 galibiyet, 6 beraberlik ve 7 mağlubiyetle
24 puan topladı. 11. sırada yer alan
Karadeniz ekibi, 1,26 puan ortalamasıyla bu dönemi bitirdi.
Şenol Güneş'in ardından göreve
gelen teknik direktör Tolunay
Kafkas yönetiminde de bordo-mavililer, 15 maçta 7 galibiyet, 1 beraberlik ve 7 mağlubiyet aldı. 22 puan
toplayan bordo-mavililer, Kafkas ile
1,46 puan ortalamasıyla ligi 9.
sırada tamamladı. 2013-2014 sezonuna teknik direktör Mustafa Akçay
ile başlayan Karadeniz ekibi, 20
maçta 8 galibiyet, 5 beraberlik ve 7
mağlubiyet aldı. İlk 20 haftada 29
puanla 1,45 puan ortalaması
yakalayabilen bordo-mavililer, ligde
9. sırada kendine yer bulabildi.
Hami Mandıralı'nın teknik sorumluluk görevine gelmesinin ardından
Trabzonspor, 10 karşılaşmaya çıktı.
10 maçta 4 galibiyet, 5 beraberlik ve
hükmen olmak üzere 1 mağlubiyet
alan bordo-mavili takım, 17 puan
toplayarak 1,70 puan ortalamasıyla
söz konusu dönemdeki en başarılı
teknik adam oldu.
En iyi averaj
Trabzonspor, en iyi averajı da Hami
Mandıralı ile yakaladı. Şenol Güneş
döneminde 21 gol atıp 21 gol yiyerek
0 averajı bulunan Karadeniz ekibi,
Tolunay Kafkas ile 18 gol kaydedip
19 gol kalesinde görerek -1 averaj ile
maçlarını bitirdi.
Mustafa Akçay döneminde 28 gol
atan, 26 gol yiyen bordo-mavililer,
+2 averaj sağlarken, Hami Mandıralı
ile 18 gol atıp 8 gol kalesinde görerek +10 averaj yakaladı. Trabzonspor,1,80 gol ile en fazla atılan gol
ortalamasını, 0,80 gol ile de en az
yenilen gol ortalamasını Mandıralı
döneminde elde etti.
AA
Kılıç: E-Biletle huzur ortamını sağlayabileceğimize inanıyorum
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, bu hafta uygulamaya başlanan ebilet uygulamasıyla ilgili olarak, "Bu uygulamayla statlarımızdaki huzur
ortamını sağlayabileceğimize inanıyorum." dedi.
B
akan Çağatay Kılıç, Samsunspor ile Karşıyaka
arasında oynanan PTT 1. Lig maçının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Türkiye genelinde Passolig kartı başvurusunun
90 bini aştığını belirten Bakan Çağatay Kılıç,
"Bunlardan bir kısmı taraftarlarımızın kendi
kulüp logosuyla istedikleri, kimisi de logosuz
kartlardan oluşuyor. Bazı konular hakkında kamuoyunda anladığım kadarıyla bilgi noktasında
ciddi eksiklikler var. Belki arkadaşlarımız bilgilendirmede eksik kalmış olabilirler. Onlardan
bilgilendirme konusunda tekrar bir çalışma yapmaları için ricada bulunduk." dedi.
Tüm kartlarda mutlaka takımların logosu olacak
şeklinde yanlış bir ifadenin spor kamuoyunda
dile getirildiğine değinen Bakan Çağatay Kılıç,
"Bu, tamamen isteğe bağlı bir şey. Vatandaşımız,
taraftarımız, hangi takımlı olduğu kartın üzerinde
olmasını ister ise o zaman bu şekilde başvurusunu yapıyor ve gelecek olan Passolig kartı, tuttuğu takımın logosu ile geliyor. Eğer böyle bir
seçim yapmazsa Türkiye Futbol Federasyonu'nun
(TFF) logosuyla geliyor. Yani benim de kendi Passolig kartımda olduğu gibi bir tarafında TFF'nin
logosu, diğer tarafında da fotoğrafım var." şeklinde konuştu. İstanbul'daki Beşiktaş - Fenerbahçe derbisi ile ilgili olarak aldığı son bilgileri de
aktaran Bakan Çağatay Kılıç, şöyle devam etti:
"Elektronik biletlendirme şu anda 11 bin 500'ü
geçmiş. Bu sezon kombine satın almış olan
taraftarlarımız kombine kartları ile maçları takip
edebilecek. Bana verilen bilgiye göre Beşiktaş'ın
15 bini aşkın da kombinesi var. Onlar da maça
girebilecek. Şu anda satış devam ediyor. Süper Lig
ve PTT 1'inci Lig'deki uygulamamızın, ileriki za-
manda çok güzel geri dönüşleri olacak. Çünkü bu
uygulamanın, statlarımızdaki huzur ortamının
sağlanması noktasında faydalı olacağına inanıyorum. Kartlarla ilgili ödenen bedellerin yüzde
47'sinin doğrudan kulüplere aktarıldığı bilgisine
de göz önünde bulundurmakta fayda var. Yani
kulüplerin burada çok ciddi bir maddi geliri olacak." Passolig kartının üzerinde farklı özellikler
de bulunduğunun altını çizen Bakan Çağatay
Kılıç, "Örneğin bu kartı toplu taşımada kullanmak mümkün olabilecek. Çokça gündeme getirilen kredi kartı özelliği de mevcut. Ancak bunlar
isteğe bağlı. Örneğin kartı aldınız ve sadece futbol
müsabakalarına girmek için kullanmak istiyorsunuz.
Bu opsiyon da sizler için var. Bu taraftarımızın
kartını hangi şekilde kullanmak istediği tercihine
bağlı" ifadelerini kullandı. Uygulamaya katılmayacaklarını belirten iki kulübe yönelik soruya ise
Bakan Çağatay Kılıç, "Bu süreç, futbol federasyonumuzun yürüttüğü müzakerelerle devam edecek bir süreç. Ama şu anda bana verilen bilgi,
önümüzdeki sezon için görüşmelerin gayet
olumlu sürdüğü. Yeni bir döneme girdik. Bu nedenle her açıdan biraz sakin olmakta fayda
görüyorum. Bazı aksaklıklar olabilir. Bu noktada
ben taraftarlarımızın, vatandaşlarımızın anlayış
göstermesini rica ediyorum. Gerçekten yoğun,
özverili bir çalışma var. Bu noktada da vatandaşımızın bizlere, taraftarlarımızın da kulüplerine destek olmalarını rica ediyorum. Ve bu
şekilde geçiş sürecini atlatıp ondan sonra da
yolumuza çok daha huzurlu ortamlarda devam
edeceğimize inanıyorum." şeklinde cevap verdi.
CİHAN
onom
HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA
22 NİSAN 2014 Salı
KDV dahil 25 Krş
www.ekonomigazetesi.net
İ
RAN
ELEKTRiKTE
şalteri açıyor!
Son yıllarda altın ticareti ile gündeme gelen
İran'dan elektrik ithalatı konusunda yeni bir
süreç başladı. İran'dan elektrik ithal etmek
isteyen tedarik lisansı sahibi şirketler EPDK'ya başvuru yaparken, Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz, "Elektrik alışverişinde kapasite artırıcı adımlar atılıyor.
BARAJLARDA üRETiLEN
ELEKTRiK AZALACAK
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız, "Mart ve nisan
ayındaki yağmurların da
beklediğimiz oranda
gerçekleşmediğini
gördük. Bakalım
önümüzdeki aylarda
artış olursa ne ala, yoksa
barajlarımızda üretilecek elektriğimizin daha
da azalacağını ne yazık
ki söylemek durumundayım" dedi.
Tanklarımızın dolmasıyla dünya
pazarlarına çıkartmak zorunda kalırız
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi
Başbakanı Neçirvan Barzani, merkezi
Bağdat hükumetiyle yaşanan petrol
sevkıyatı ve bütçe krizine ilişkin,
"Bugüne kadar çok sabrettik ve
tahammül gösterdik. Ancak bunun da
bir sınırının olduğunu herkes bilme-
DOĞALGAZ ALIMI Doğalgaz alımları devam
ediyor. Ambargo konusunda bir kısıntı yok.
Petrolü TÜPRAŞ ithal ediyor. Belli oranda
azaldı. 2011'de 9.3 milyon ton ham petrol ithal
edilirken geçen yıl 5.3 milyon ton oldu. Alımlar
belli oranda azaldı. TÜPRAŞ ek süre almış
durumda. Sıkıntı yok. Toplam petrol ithalatının
yüzde 28.5'ine denk geliyor. BM'nin ambargo
kararına karşı çıksak da bizi bağlıyor. Ancak
Amerika, Avrupa'nın tek taraflı yaptırımları var.
Bunlara uymak zorunda değiliz. Petrol
alımında özel sektör muhatap. Kasım sonunda
180 günlük muafiyet almış durumda.
NÜKLEERDE 16 MİLYAR DOLAR YERLİ
ÜRETİCİYİ BEKLİYOR
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız,
Türkiye'de 2023'e kadar işletmeye alınmasını
planladıkları Akkuyu ve Sinop nükleer güç
santrallerinin inşaat ve işletmeye geçiş
süreçlerinde 8'er milyar dolardan toplam 16
milyar dolarlık yerli yatırım öngördüklerini
bildirdi. Yıldız nükleer yatırımın gerçekleşeceği
üç ana kategorinin inşaat, makine ve ekipman
ile elektrik aksamdan oluştuğunu belirtti.
Y
Bakan Yıldız, Medvedev ile
görüşmesinde ayrıca bölgenin durumu, Türkiye yatırımları ve doğal gaz
depolama alanlarını da ele alacaklarını belirterek, Güney Akım
konusunda Rusya'nın taleplerini
değerlendireceklerini, kendilerinin
herhangi bir talepleri bulunmadığını
vurguladı. Rusya'dan doğal gaza ne
kadarlık bir indirim istenileceğinin
sorulması üzerine Yıldız, "Uluslararası fiyattan ve AB üyesi bir kısım
ülkelerle yapılan mukayeseden kaynaklanacak. Şu anda herhangi bir
rakam telaffuz etmemiz doğru olmaz
ama kendileriyle bu konuyu biraz da
uzun bir süreçte konuşacağız gibi
geliyor" diye konuştu.Yıldız, Rusya'dan talep edilecek indirim oranını
açıklamasının müzakereleri olumsuz
etkileyeceğini dile getirerek, karar
oluştuktan sonra açıklayabileceklerini bildirdi.
D
GAZDA AVANTAJ Geçen yıl 8.9 milyar metreküp
doğalgaz ithal edilmiş. BOTAŞ'ın ithal ettiği
gazın yüzde 5'ine denk geliyor. Görüşmeler
sürüyor. Gaz fiyatlarında daha avantajlı fiyat
istiyoruz. Bu Doğu illerinin kalkınmasına da
destek verecek.
ıldız, Bursa Ticaret ve Sanayi
Odası heyetini Bakanlıkta kabulünün ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bakan Yıldız, Gazprom Yönetim Kurulu Başkan Vekili Aleksandr
Medvedev'in Türkiye ziyaretine ilişkin
bir soruyu yanıtlarken, Medvedev ile
bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısının ardından bir araya geleceklerini belirterek, "Gündem maddeleri
(Rusya'dan gelen doğal gazda indirim
talebi ve Güney Akım'ın Türkiye üzerinden geçişi) tabii ki konuşulacak.
Bu arada basında çıkan bazı haberler
'indirim bizim için söz konusu
değildir' denmiş. Ama bunları birinci
ağızdan karşılıklı konuşarak ciddi bir
seviyede bunları yapıyor olmamız
lazım. Sağ olsunlar Gazprom yetkilileri de bu konuda son derece hassaslar. Şu ana kadar yaptığımız
anlaşmalar, sözleşmeler Türkiye'ye
böyle bir revizyon hakkını doğuruyor.
Bunu tabii ki konuşacağız. Aynı zamanda Ukrayna krizinin Türkiye'ye
yansımaları ne olur, bunları detaylı
olarak konuşacağız. Rusya'dan daha
fazla gaz alabilmemizin imkanları
araştırılacak, uygun fiyatlarla ve özel
sektör. Bunun altını çizerek söylüyorum, eğer bu şartlar doğarsa Türkiye
artan büyüme rakamlarını bu şekliyle
karşılamaya çalışacaktır" dedi.
oğalgazda da avantajlı fiyat istiyoruz"
dedi. Bakan Yılmaz, İran'dan dönüş
yolunda açıklamalar yaptı. Birleşmiş
Milletler dışındaki, ABD ve Avrupa ülkelerinin
İran'a uyguladığı yaptırımların Türkiye'yi
bağlamadığını söyledi. Yılmaz, şunları söyledi:
Yerli yatırım için öngörülen rakamın önemli
kısmını inşaat faaliyetlerinin oluşturacağını
ifade eden Yıldız, şunları kaydetti: "460
firmanın bu alanda faaliyet gösterebileceğini
tespit ettik. Nükleer standartlara uygun
ekipman üretimi için firmalarla işbirliği
projeleri gerçekleştireceğiz. "
lidir" açıklamasının değerlendirmesinin istenmesi üzerine
Yıldız, şunları söyledi:
"Çok dalgalı bir süreç geçirdiğimizi
söylemem lazım Bağdat ile Erbil
arasında. Zaman zaman çok yakınlaşan, zaman zaman da mesafenin
ciddi oranda uzaklaştığı bir süreci
hep beraber izliyoruz. Petrol Irak'ın
petrolü. Bunu üretecek olan Iraklı
kardeşlerimiz. Sonuçta oradan
üretilecek petrol iletilecek. Biz her
zaman şunu söylüyoruz: 'Üretilirse
iletiriz, iletilirse dünya pazarlarına
çıkar ve satılır'. Ama bu petrolün
gelmesi ve tanklarımızın dolmasıyla
beraber biz bunları dünya pazarlarına
çıkartmak zorunda kalırız. Depolarda,
tanklarda bekleyecek hali yok. Benim
ümidim şudur ki Sayın Luaibi buraya
geldiğinde, Merkezi Irak Hükümetinin
Petrol Bakanı, son derece yumuşak ve
itidalli mesajlar vermişti. Kendi aralarında günlük en az 100 bin varil
olmak kaydıyla böyle bir ticaretin
başlayabileceğini söylemişlerdi. Biz
bu cümleyi asıl alırız ve dünya
pazarlarına sunulmasını artık
düşünüyoruz."
Ekmek israfı azaldı
Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Mehdi Eker, "Ekmek
İsrafını Önleme Kampanyası" çerçevesinde israfın
günde 6 milyon adet ekmekten 4.9 milyona, yılda 2 milyar 170 milyon adetten 1
milyar 790 milyon adete
düşürüldüğünü açıkladı.
ker, MHP Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçeri'nin Türkiye'nin ekmek israfına ilişkin yazılı soru önergesini
yanıtladı.
E
Türkiye'de ekmek üretimi, tüketimi,
tüketim alışkanlıkları, ekmeğin israfı ile
israfın nerelerde ve ne şekilde gerçekleştiğin ortaya koyan araştırmalar bulunduğunu belirten Eker, araştırma
sonuçlarına göre 250 gramlık stanKuzey Irak sözleşmelerinde gaz da var dart ekmek üzerinden, Türkiye'de
Başka bir soru üzerine, Irak doğal
2012 yılında günde yaklaşık 6 migazının 30 nisan sonrasında dünya
lyon ve yılda 2 milyar 170 milyon
piyasalarına açılmasının zor
ekmeğin israf edildiğini kaydetti.
göründüğünü de kaydeden Yıldız,
Bunun ülke genelinde üretilen
"Çünkü oradaki üretilen miktarın
toplam ekmeğin yüzde 5,9'unun
öncelikle Irak'ın iç ihtiyaçlarına kulisrafı anlamına geldiğini ifade
lanacaklarını, daha sonra dünya
piyasalarına sunacaklarını söylediler. eden Eker, israfın ekonomik
büyüklüğünün ise yılda 1.6 milyar
Bizim Kuzey Irak ile yaptığımız sölira olduğunu anımsattı.
zleşmelerin içerisinde tabii ki Irak
gazı da bulunuyor. Çünkü Türkiye her
zaman açık ve şeffaf bir şekilde doğal Kampanya kapsamında yürütülen
bazı çalışmalar
gaz kaynaklarını ve doğal gaz kaynakları bulunan ülkelerin sayısını
Eker, ekmek israfının önlenmesi
artırmak istiyor ve yanı başımızdaki
böyle bir önemli bir kaynağa da kayıt- için yüzlerce etkinliğin gerçekleştirildiği kampanya kapsamında
sız kalmamayı düşünüyor. Ben 30
yürütülen bazı önemli çalışmaları
Nisan seçimleri sonrasında böyle bir
da şu şekilde sıraladı:
üretimin hızlı bir şekilde oluşabileceği kanaatinde değilim. Biraz daha
"-www.ekmekisrafetme.com" inzamana ihtiyaç var" ifadelerini kulternet sitesi üzerinden detaylı billandı.Bakan Yıldız, Irak petrolünün
gilendirmeler yapılmıştır.
ne zaman dünya piyasalarına arz
edileceğinin sorulması üzerine, "1,5
-Hazırlanan afiş, broşür, kitap,
milyon varil civarında tanklar doldu.
magnet ve kamu spotu gibi basılı
1 milyon varil civarında şu anda
ve görsel materyaller, stantlar,
boşluk var.
SMS ve e-posta gönderileri, sosyal paylaşım kanalları, panel, sempozyum,
fuar, konferans ve yarışma gibi etkinlikler, basın açıklamaları, medya çalışmaları ve benzeri uygulamalarla
yürütülmekte ve toplum israf
konusunda bilinçlendirilmektedir.
- Çocuklarda ve gençlerde ekmek israf
etmeme bilincinin oluşması için Milli
Eğitim Bakanlığı ile işbirliğiyle ülke
genelindeki okullarda resim ve kompozisyon yarışması düzenlenmiştir.
- Ülke genelinde camilerimize 100 bine
aşkın afişin asılması sağlanmıştır.
Birçok hutbe ve vaazda ekmek israfı
konusu işlenmektedir.
- Halk ekmek fabrikaları, ekmek üretici
firmalar, Türk Telekom, THY, Milli
Piyango İdaresi gibi kuruluşlarla birtakım çalışmalar yürütülmektedir.
- Bayat ekmeğin değerlendirilmesi için
Türkiye Aşçılar Federasyonu'nca bir tarif
kitabı hazırlanarak dağıtımı yapılmıştır.
- Kampanya ile aynı zamanda daha
sağlıklı beslenme alışkanlığının
kazandırılması amacıyla tam buğday ekmeği tüketilmesi teşvik edilmektedir."
"Yılda 384 milyon ekmeğin israf
edilmesi önlendi"
Eker, "Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası" ile sağlanan faydanın ölçülmesi
amacıyla 2013 yılı sonunda yeni bir
araştırma yapıldığını ve ekmek israfı bir
önceki yıla göre yüzde 18 azaldığını
bildirdi. Bu azalışla ekmek israfı günde
4.9 milyon, yılda 1 milyar 790 milyon
adede düşürüldüğünü belirten Eker,
böylece her gün 1 milyon 50 bin adet,
yılda 384 milyon adet ekmeğin israf
edilmesinin önlendiğine dikkati çekti.