Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri • Educational Sciences: Theory & Practice • 14(4) • 1557-1582 © 2014 Eğitim Danışmanlığı ve Araştırmaları İletişim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. www.edam.com.tr/kuyeb DOI: 10.12738/estp.2014.4.1706 İlkokul Öğrencilerinin Geleceğe Yönelik Çevre Algılarının Çizdikleri Resimler Aracılığı ile Belirlenmesi a b Sibel ÖZSOY Berat AHİ Aksaray Üniversitesi Kastamonu Üniversitesi Öz Bu çalışmanın amacı ilköğretim birinci kademe öğrencilerinin geleceğe yönelik çevre algılarını çizdikleri resimler yoluyla incelemektir. Çalışmaya 131’i birinci sınıf, 127’si ikinci sınıf, 160’ı üçüncü sınıf, 188’i dördüncü sınıf ve 222’si beşinci sınıf olmak üzere toplam 828 öğrenci katılmıştır. Betimsel araştırma yöntemlerinden tarama modeli kullanılarak gerçekleştirilen çalışmanın verileri çiz-ve-anlat tekniği ile toplanmış, verilerin toplanması sırasında çalışmaya katılan öğrencilerden çevre ile ilgili bir resim çizmeleri ve çizdikleri resimleri açıklamaları istenmiştir. Verilerin analizinde hem nicel hem de nitel veri analiz yöntemleri kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler analiz edildiğinde öğrencilerin gelecekte %28,5’inin temiz, %40,3’ünün kirli ve %31,2’sinin teknolojik çevre algısına sahip olduğu görülmüştür. Öğrencilerin geleceğe yönelik çevre algıları ile yaşadıkları bölge, yaşadıkları il ve devam ettikleri sınıf düzeyine göre anlamlı fark tespit edilirken, cinsiyete göre fark tespit edilememiştir. İlköğretim öğrencilerinin çizimlerinde sıklıkla ağaç, güneş, bulut, insan, kuş, kelebek, ev, apartman, araba, dağ, deniz, nehir, çöp, çöp kovası gibi ögelere yer verdikleri görülmüştür. Resimler incelendiğinde hava kirliliği, toprak kirliliği, aşırı yapılaşma ve trafik gibi yakın çevrelerinde gözlemleyebildikleri çevre problemlerine sıklıkla yer verildiği tespit edilmiştir. Öğrencilerin kirlilik çeşitleri, çevrede yer alan canlı ve cansız ögelere karşı farkındalıklarının sınırlı olduğu belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler Çevre Algısı, Çevre Resimleri, İlkokul Öğrencileri, Öğrencilerin Bugünkü Çevreye Yönelik Algısı, Öğrencilerin Gelecekteki Çevreye Yönelik Algısı. Sanayileşmenin başladığı 1800’lü yıllara kadar insanın doğaya verdiği zarar sınırlıyken dünyadaki sanayileşme hareketinin, sanayi devriminin ve tüm bunların sonucunda bilimde ve teknolojide yaşanan gelişmelerin gündelik yaşantıdaki kullanımlarında yapılan yanlışlıklar ve aşırılıklar doğanın dengesini bozarak insanın doğaya karşı açık bir tehdit olmasına neden olmuştur. Bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeler insanların alışkanlıklarının değişimine yol açmıştır. İnsan ömrünün uzaması, insanın gündelik faaliyetlerinin çeşitlenmesi ve ısınma ihtiyacının karşılanması fosil yakıtların tüketimini arttırmıştır. Dünya nüfusunun hızlı artışı denetimsiz kentleşmeye yol açmaktadır. Doğal alanlar şehirleşme uğruna feda edilmektedir. Şehirlerde yaşanan altyapı ve üstyapı sorunları çevreyi olumsuz yönde etkilemektedir. Günümüzde ozon tabakasının seyrelmesi atmosferdeki dengeyi bozmuştur. Bunda çevresel faktörlerin önemli etkisi vardır (McWhirter, Collins, Bryant, Wetton ve Bishop, 2000). Küresel ısınma nedeniyle çölleşme, ozon tabakasının seyrelmesi sonucunda ise asit yağmurları meydana gelmektedir (Joireman, Truelove ve Duell, 2010). Bu durum insan sağlığını a Sibel ÖZSOY İlköğretim Fen Eğitimi alanında doçenttir. İletişim: Aksaray Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü, Kampus 68100 Aksaray. Elektronik posta: [email protected] b Sorumlu Yazar: Berat AHİ Okul Öncesi Öğretmenliği alanında araştırma görevlisidir. Çalışma alanları arasında sürdürülebilirlik için eğitim, erken çocukluk döneminde sürdürülebilirlik için eğitim ve çevreye karşı tutumlar yer almaktadır. İletişim: Kastamonu Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü, A Blok, 37100 Kastamonu. Elektronik posta: [email protected] KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ ve yaşamını aynı zamanda tarımsal faaliyetleri de olumsuz etkilemektedir (Shepardson, Niyogi, Choi ve Charusombat, 2009). Tüm bunların sonucu beşeri hayata yansımakta, temel besin kaynakları zarar görmektedir. Çevre kirliliğinin dünya genelinde tarım alanında yol açtığı zararın bedeli yaklaşık olarak yıllık 200 milyar Amerikan dolarıdır (Kearns, Inouye ve Waser, 1998’den akt., Snaddon, Turner ve Foster, 2008). Bu durum beraberinde yoksulluğu ve açlığı getirmektedir. Yaşanan bu çevre problemlerinin dışında katı atıkların artışı ve yönetilememesi, yeşil alanların azalması, bitki ve hayvan türlerinin yok olması (Meydan ve Doğu, 2008), enerjiyi verimli kullanamamaktan kaynaklanan enerji kirliliği (Kruger ve Summers, 2000) ve radyoaktif kirlenme (Erol ve Gezer, 2006) bugün yaşanmakta olan başlıca çevre sorunlarıdır. Çevre sorunlarının en önemli özelliği bölgesel değil evrensel olmasıdır (Erten, 2005). Dünyanın herhangi bir bölgesinde meydana gelen veya yaşanmakta olan çevre probleminin etkisi tüm dünyayı ve bütün bir insanlığı etkileyebilir. Çevre sorunları çok farklı disiplinlerin bir araya gelerek üstesinden gelebileceği bir konudur (Moslemi ve ark., 2009). Bu açıdan düşünüldüğünde çevreye yönelik bilincin kazandırılması için tüm dünya devletleri işbirliği içinde olmalıdır. Kaynakların hızla tükenmesi ve doğal yaşam alanlarının zarar görmesi tüm dünyayı hızla etkilemekte, bu durumda tüm insanları ve hükümetleri ortak bir çaba göstermeye sevk etmektedir (Cross, 1998). Ekonomik ve sosyal açıdan güçlü ülkeler hedeflerini “Yeşil ve mutlu toplum” olarak belirlemişlerdir. Bu amaçtan hareketle hükümetler sürdürülebilir çevre için uygun politikalar üretmeye çalışmakta, doğal kaynakların korunumu ve çevre ekonomisinin güçlenebilmesi için uluslararası faaliyetlerde bulunmaktadır (Sachiyo, Wongchantra ve Salee, 2011). Uluslararası alanda Birleşmiş Milletler kapsamında Stockholm’de düzenlenen konferansla çevre sorunları büyük bir platformda konuşulmaya ve tartışılmaya başlanmıştır. Stockholm Konferansı’nda alınan karar doğrultusunda çevre sorunları ve önlemleri üzerine bir çalıştay düzenlenmesine karar verilmiştir (UNESCO, 1975). Bu karar doğrultusunda UNESCO bünyesinde çevre çalıştayı düzenlenmiştir. Bu çalıştay kapsamında çevre eğitimini gerçekleştirmeye yönelik programlar, yöntemler, öğretmenlere ve uygulayıcılara yönelik eğitimler ve eğitimin içeriği tartışılıp, uygulamalar kapsamında fikir sağlanması amaçlanmıştır. Çalıştayın sonunda çevre eğitiminin amacı “Hızla artan dünya nüfusunun, çevreye ve çevre problemlerine karşı duyarlı olmaları ve bu yönde düşünmelerinin yanı sıra var olan problemle- 1558 re karşı bireysel olarak veya toplulukça bilgi, beceri, tutum ve motivasyon geliştirmek ve yeni problemleri önlemek” olarak saptanmıştır (UNESCO, 1975, s. 15). 1977 yılında Tiflis’te Uluslararası Çevre Eğitimi Konferansı düzenlenmiştir. Konferansın ardından yayınlanan Tiflis Bildirgesi’nde çevre eğitiminin eğitimin her kademesinde uygulanmasının, lisans ve lisansüstü programlarında çevre eğitimine yer verilmesinin gerekliliği vurgulanmıştır. Bildirgede ayrıca çevre eğitiminin amaçları, farkındalık, bilgi, tutum, beceri ve katılım olarak beş kategoride toplanmıştır (UNESCO, 1977). 1982 yılında Birleşmiş Milletler’in “Brundtland Raporu” olarak adlandırılan Çevre ve Kalkınma Komisyonu raporunda “sürdürülebilir kalkınma” terimi ortaya çıkmış ve bu terim öz olarak ekonomik hayat ile çevrenin birbiri ile bütünleşmesi olarak tanımlanmıştır. 1992 yılında düzenlenen Rio Konferansı’nda “sürdürülebilir kalkınma için eğitim” terimi savunulmuştur. Çevreye ve sürdürülebilir kalkınmaya yönelik konferanslar beşer yıllık aralıklarla düzenlenmeye devam edilmiştir. 1997 yılında New York’taki konferans sonucunda yayınlanan Thessaloniki Deglerasyonu’nda çevre eğitiminin her şeyden önce ulusal, bölgesel ve uluslararası kuruluşların merkezinde olması gerektiği aynı zamanda sürdürülebilirliğin tüm kuruluşların yönetmelik, ekonomi ve yenilenmelerinde yer alması gerektiği vurgulanmıştır. 2002 yılında Johannesburg’ta yapılan konferansta sürdürülebilir kalkınmaya yönelik ulusal ve bölgesel on yıllık programlar tasarlanmıştır. Aradan geçen on yılın ardından 2012 yılında Brezilya’da sürdürülebilir kalkınmaya yönelik konferans düzenlenmiştir. Yapılan tüm bu çalışmalar sonunda sürdürülebilir kalkınma doğal kaynakların yönetimini daha iyi bir yaklaşımla gerçekleştirmek ve küreselleşmenin ters etkilerinden kaynaklanan çok çeşitli problemlerin çözümünü aramak olarak nitelendirilmektedir (Tuncer, Sungur, Tekkaya ve Ertepınar, 2005). Sürdürülebilir kalkınmanın temelinde doğal kaynakların korunması ve yenilenmesi yatar. Sürdürülebilir kalkınma birbiri ile ilişkili iki kavramdan oluşur. Bunlar sürdürülebilirlik ve gelişimdir. Gelişim kavramı, çevre ile uyumlu olduğu sürece sürdürülebilir olarak kabul edilmektedir. Sürdürülebilir kalkınmada sosyal ve ekonomik yapı, politika, gelenekler, kültür ve siyasi sistem çevrenin bir parçasıdır (Bener ve Babaoğul, 2008; Cross, 1998). Bu parçaların daha iyi noktalara gelebilmesi ancak toplumun daha iyi ve çevreye duyarlı bir şekilde eğitilmesiyle mümkün olabilir. Çevre eğitiminin birincil amacı çevre bilinci gelişmiş, duyarlı, çevresel etkenleri koruyan, çevrenin koşullarını ve doğal kaynakları sürdürülebilir ÖZSOY, AHİ / İlkokul Öğrencilerinin Geleceğe Yönelik Çevre Algılarının Çizdikleri Resimler Aracılığı... kılmak için çabalayan insanları okul öncesi eğitim kurumlarından başlayarak yaşam boyu devam edecek şekilde yetiştirmektir (UN, 2012). Bu sayede doğaya karşı olumlu yönde değer, tutum sergileyen ve davranış gösteren insanların sayısı artacaktır (Barraza ve Walford, 2002; Short, 2010). Çevreye yönelik terimleri dillendiriyor olmak bu kavramların tam olarak anlaşıldığı anlamına gelmez. Çevre eğitimi bu kavramların tutum ve davranışa dönüştürülebilmesi için mutlak gereklidir (Barraza ve Cuarón, 2004). Medya ve okullar çevre hakkında insanları bilinçlendirmede en başta gelen unsurlardır (Connell, Fien, Lee, Sykes ve Yencken, 1999). Özellikle okullarda verilen çevre eğitimi ile bireylerde çevreye yönelik bilişsel şemaların artması sağlanacak bu da insanların çevre hakkındaki bakış açısını değiştirecektir (Bonnett ve Williams, 1998; Loughland, Reid, Walker ve Petocz, 2003). Bir konu hakkındaki kavramları bilişsel olarak anlama, tek başına o kavramlar hakkında güçlü tutumlar edinmeyi sağlamaz. Okullar bilginin özümlenmesini ve çeşitli etkinliklerle anlamayı destekleyerek çevreye karşı olumlu tutum ve davranışın sergilenmesini sağlamalıdır (Barraza ve Walford, 2002). Buna rağmen formal eğitim çevre eğitimini sınıf ortamından dışarıya taşıyamamıştır. Bu durum en başta öğrencilerin doğadaki olayları yerinde ve kendi ortamında izleyebilmesine ve onu anlamlandırmasına engel olmaktadır. Çocuklar yalnızca doğal olayları canlandırmakla yetiniyorlar ve bu durum dünyadaki bütün eğitim sistemleri için sorun teşkil etmektedir (Zoldosova ve Prokop, 2006). Yine Louv da günümüz yüksek teknolojiye sahip, kapalı alanlarda yaşayan toplumun, gençleri doğadan uzaklaştırdığını savunmaktadır (Miller, 2007). Çevre eğitiminin başarılı olabilmesi için birçok faktörün devreye girmesi gerekmektedir. Bu faktörlerden bazıları, çevre eğitim programı, müfredatlarda çevre eğitimine yer verilmesi, konuların eğitim ve öğretim seviyesine göre dağıtılması, çalışma ortamları ve eğiticilerin niteliği olarak sayılabilir (Barraza ve Walford, 2002). Bu noktada bir diğer önemli husus öğrencilerin çevreye yönelik algılarının çok iyi bir şekilde tanımlanmasıdır. Bu sayede öğrencilerin fikirleri anlaşılabilir, öğrenmeyi etkileyebilecek potansiyel engelleyicilerin önlemi alınabilir, çevre eğitimi müfredatı ve yapısı buna göre organize edilebilir. Ayrıca, bu yönde ölçme araçları geliştirilerek öğrencilerin görüşleri üzerinde çıkarımlarda bulunulabilir (Moseley, Perrotta ve Utley, 2010; Shepardson, 2005). 1970’li ve 1980’li yıllarda Türkiye’de çevre sorunları önemli boyutlara ulaşmıştır. Dünyada çevre sorunlarına yönelik hareketlenme 1970’li yıllarda başlasa da Türkiye’de 1982 Anayasası’nın (hâlen yürürlükte) 56. maddesinde “Herkes, sağlıklı, dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların görevidir.” ilkesi ile çevre korunumu çağdaş bir bakış açısıyla devlet güvencesine alınmıştır. 1994 yılında Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından hazırlanan 7. Beş Yıllık Kalkınma Planı Çevre Özel İhtisas Komisyonu Raporu’nda çevre eğitiminin nasıl olması gerektiğinin çerçevesi çizilmiştir. Takip eden sekizinci ve dokuzuncu kalkınma planlarında ise sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilir kalkınma için eğitim konuları raporlarda yer almıştır (Erol ve Gezer, 2006; Meydan ve Doğu, 2008; Özsoy, 2012a; Yücel ve Morgil, 1999). Türkiye’de çevre eğitimi 1991 yılına kadar hiçbir eğitim basamağında yer almıyordu ancak, 19921997 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı Çevre, Sağlık, Trafik ve Okuma dersini ilköğretim birinci kademede tüm sınıflarda uygulattı (Meydan ve Doğu, 2008). Oysaki bu girişim, yeni programların hazırlanmaması, eğitim kademeleri açısından dönemlerin birbirini geliştirici özellikte olmaması ve verilen eğitimin üstüne geliştirici faaliyetlerle desteklenmemesi, derslere, alan öğretmenlerinin değil her branştan öğretmenin girmesine izin verilmesi ile dersin seçmeli olarak sunulmasıyla öğrencinin tercihine bırakılması gibi nedenlerden dolayı istenilen başarıya ulaşamamıştır (Erol ve Gezer, 2006; Yücel ve Morgil, 1999). Günümüzde çevre eğitimi verilerek çevre bilincinin sağlanması hem ulusal hem de evrensel boyut taşımaktadır. Bu nedenle çevre eğitiminde eğitimin birinci kademesinden başlayarak bilinçli bir şekilde tüm eğitim kademelerinde verilmelidir (Yücel ve Morgil, 1999). 2004 yılında Türkiye’de eğitim-öğretim programları yenilenmiştir. Değişen programlarla birlikte çevre eğitimi okul öncesi programda dâhil değişik programlar ve disiplinler içerisinde yer almıştır. Fen ve teknoloji dersi kapsamında fenteknoloji-toplum-çevre ilişkisine yer verilmesi ve bu ilişkinin öğrencilere kazandırılması için gerekli kazanımlara eğitim sürecinin birinci kademesinde dördüncü ve beşinci sınıfta ve ikinci kademede tüm sınıflarda yer verilmiştir (Özsoy, 2012a). Buna rağmen çevre eğitimi Türkiye için çok yeni bir kavramdır. Alan yazında birtakım araştırmalar çevre eğitiminin amaç ve ilkelerinin etkiliği ve bireylerin tutum ve davranışlarına olumlu etkisini vurgulasa da (örn. Volk ve Cheak, 2003); çoğu dünya ülkesinde çevre eğitimi kavramı finansal sorunlar ve öğretmen yetiştirme programlarında çevre eğitimine 1559 KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ gerektiği kadar yer verilmemesi gibi problemler sebebiyle henüz istenilen boyutlara ulaşamamıştır. (Campbell, Jerez, Erdoğan ve Zhang, 2010). Son 20 yılda çocukların kendi hakları olan sosyal birer aktör olduklarını savunan çocukluk sosyolojisinin gelişmesiyle çocuklara yönelik yapılan araştırmaların sayısı artmaktadır. Bu sayede çocuklar bilimsel araştırmaların nesnelerinden çok özneleri olmaya başlamıştır (Einarsdottir, Dockett ve Perry, 2009; Leonard, 2006). Dünyada ve Türkiye’de çevre eğitimine yönelik çalışmalar çevre bilgisi (örn. Cheng & So, 2011; Erdoğan, 2011; Timur & Yılmaz, 2011), çevre okuryazarlığı (örn. Erdoğan, 2009; Özsoy, Ertepınar ve Sağlam, 2012; Stevenson, Peterson, Bondell, Mertig ve Moore, 2013), çevreye yönelik tutum (örn. Esa, 2010; Şama, 2003; Tuncer, Sungur, Tekkaya ve Ertepınar, 2007) gibi konular üzerinde daha fazla durmakta; çocukların çevre hakkındaki düşünceleri, gelecekte nasıl bir çevre bekledikleri ve algıladıkları gibi konular üzerinde mevcut çalışmaların (örn. Öztürk, Olgan ve Tuncer, 2012; Taşkın ve Şahin, 2008) sayıca yetersiz olduğu anlaşılmaktadır (Özsoy, 2012a). Alan yazında mevcut çalışmalar incelendiğinde çocuklarla yapılan araştırmalarda katılımcı gözlem, grup görüşmeleri, çocuklarla birebir görüşmeler ve video kayıtları veri toplamak aracıyla kullanılmaktadır (Einarsdottir ve ark., 2009). Yapılan araştırmalar çocukların en çok resim yaparken eğlendiklerini ve araştırmacı ile daha yakın bir iletişim kurduklarını, bununla beraber herhangi bir baskı yaşamadan araştırma sürecine katıldıklarını göstermiştir (Barraza, 1999; Dove, Everett ve Preece, 1999). Resim çizdirme 50 yılı aşkın bir süredir araştırmalarda ilgiyle kullanılan bir yöntemdir (Moseley ve ark., 2010). Bu ilginin nedeni, resimlere çizen kişinin duygularını ve güdülerini yansıttığı düşüncesinden kaynaklanmaktadır (Yavuzer, 2010). Resim çizdirmek çocuklarla yürütülen araştırmalar için çok uygun bir veri toplama aracıdır. Resim çizdirme tekniği kullanılarak çocukların iç dünyasına yönelik bilgiyi görsel bir yapı içerisinde tanımlamak, duygularını anlamak, gerçek düşüncelerini, arzu ve isteklerini belirlemek mümkündür (Coates, 2002; Einarsdottir ve ark., 2009; Leonard, 2006; Piperno, Di Biasi ve Levi, 2007). Üstelik çocukların bazı duygu ve düşünceleri kelimelerle ifade etmeleri, “teknoloji” gibi daha geniş kavramlar hakkında görüş bildirmeleri veya bu görüşleri yazıya dökmeleri zordur. Resim çizdirme bu noktada iyi bir yardımcı olabilir (Dove ve ark., 1999). Çünkü resimler yalnızca bir ânı ve durumu anlatmakla kalmaz, bazen bir hikâyeyi anlatıp, görselleşmesini sağlar (Minkoff ve Riley, 2011). Punch (2002), çocuğa resim çizdirmenin avantajlarını; ço- 1560 cuğun yaratıcılığını geliştirmesi, bilişsel becerilerini aktif olarak kullanması ve görüşme vb. metotların aksine çocuğun düşünmesi için yeterli zamanı ona sağlaması olarak sıralarken tüm bunları yaparken çocuğun eğer estetik ve sanatsal birtakım kaygıları taşıması engellenirse eğlenceli olmasının da önemli bir avantaj olduğunu vurgular. Vygotsky (1971) ve Pillar (1998), resim çizme sürecinin çocuğun kendi hayal gücünü etkin bir şekilde kullanarak düşüncelerini açık bir şekilde yansıttığını ve resim çizme ile düşünme sürecinin birbiri ile yakın ilişkili olduğunu belirtir. Resim çizme çocuğun bilişsel ve duyuşsal gelişimi için önemlidir (Coates ve Coates, 2006). Her resim tamamen çocuğa özgüdür ve onun düşüncelerini çok geniş bir kapsamda yansıtır. Pahl (1999) resimleri, çocuğun düşüncelerinin somut yansımaları ve yaratıcılığın ilk adımları olarak kabul eder (akt., Coates, 2002). Ayrıca resimler, çocuğun içinde bulunduğu kültürel çevreden izler taşır. Bir resmin içinde çok farklı alanlara yönelik bağ kurulabilir (Cox, 2005). Bununla birlikte resimlerin öğretici yanları da vardır. Nasıl ki çocuklar etraflarındaki nesnelerle ve kişilerle etkileşime girip sözel ve fiziksel iletişim kuruyorlarsa hem resmederek hem de resimleri inceleyerek yeni şeyler öğrenebilirler (Anning, 2002). Resimler içlerinde bireyin duygu ve düşünce dünyasından çok fazla bilgiyi barındırır (Pillar, 1998). Önemli olan resmin iyi analiz edilebilmesi ve yorumlanabilmesidir (Punch, 2002). Alan yazın tarandığında çocukların çevreye ilişkin resimlerinin analiz edildiği çalışmalar iki kategoride toplanabilir. Birinci kategorideki çalışmalar öğrencilerin çevre kavramı hakkındaki görüşlerini ve algılarını belirlemeyi hedefleyen çalışmalardır. Alerby (2000) çocukların çevre hakkındaki görüşlerini çizdikleri resimler aracılığıyla belirlemeyi amaçlayan bir araştırma yapmıştır. Araştırma sonucunda çocukların çizdiği çevre resimleri, temiz çevre, kirli çevre, hem temiz hem de kirli çevre ve çevreyi korumak üzere gerekli faaliyetler olarak dört boyutta ulaşılmıştır. Benzer bir çalışma Shepardson (2005) tarafından da yapılmıştır. Araştırmacı çocukların çevre hakkındaki bilgilerini belirlemeyi amaçlamıştır. Araştırmada çocukların çevre kavramını çok sınırlı tanımlayabildikleri tespit edilmiştir. Shepardson, Wee, Priddy ve Harbor’un (2007) yaptığı araştırmada ise öğrencilerin çevre hakkındaki zihinsel modellerinin tespit edilmesine çalışılmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin çevreyi bitkilerin ve hayvanların yaşadığı yer, yaşamı destekleyen yer, insandan etkilenen ve bozulan yer; bitki, hayvan ve insanın bir arada yaşadığı yer olarak dört boyutta zihinsel model oluşturarak açıkladıkları belirlen- ÖZSOY, AHİ / İlkokul Öğrencilerinin Geleceğe Yönelik Çevre Algılarının Çizdikleri Resimler Aracılığı... miştir. Türkçe alan yazın incelendiğinde çocukların ve öğrencilerin çevre kavramı hakkındaki görüşlerini belirlemeyi amaçlayan çalışmalara ulaşılmaktadır. Taşkın ve Şahin (2008) yaptıkları araştırmada altı yaş okul öncesi çocuklarının çevre kavramını nasıl algıladıklarını, bu algıya, ikamet edilen yer ve ailenin sosyo-ekonomik düzeyinin etkisini ayrıca nasıl bir çevrede yaşamak istediklerini belirlemeyi amaçlamıştır. Araştırma kapsamında çocuklarla birebir ve odak grup görüşmeleri yapılmış, ikinci aşama olarak da çocuklardan resim çizmeleri istenmiştir. Araştırma sonucunda gelinen ailenin sosyo-ekonomik düzeyi ve yaşanılan yerin çevre kavramının farklı yorumlanmasına etkili olduğu tespit edilmiştir. Orta-üst düzey ailelerden gelen çocukların çevreyi küresel boyutta algıladıklarını ancak, düşük gelirli ailelerden gelen çocuklarda bu farkındalığın oluşmadığı görülmüştür. Yardımcı ve Kılıç (2010) sekizinci sınıf öğrencilerinin çevreye ve çevre sorunlarına yükledikleri anlamı ortaya çıkarmak amacıyla araştırma yapmışlardır. Araştırma sonucunda görüşme yapılan öğrencilerin çoğunluğu çevre açıklamalarında abiotik ögelere yer vermemiştir. Yapılan çevre tanımlarının çoğunluğu insanı çevrenin içerisine dâhil etmemiştir. Özsoy (2012a) yaptığı araştırmada, ilköğretim öğrencilerinin çevre algılarını çizdikleri resimler aracılığı ile incelemiştir. Öğrencilerin yaptıkları çizimler; temiz çevre, kirli çevre ve hem temiz hem de kirli çevre temaları altında toplanmıştır. Çevre kavramını inceleyen araştırmalardan elde edilen sonuçlar incelendiğinde araştırmalarda yer alan öğrencilerin çoğunluğunun çevre kavramı ile ilgili görüşlerinin yetersiz ya da yanlış olduğu, insanları çevre kavramı içerisinde değerlendirmedikleri göze çarpmaktadır. Tüm bunlara ek olarak çevre kavramını ailelerin sosyo-ekonomik düzeyleri ve yaşadıkları yer etkilerken cinsiyet faktörünün etkisi tespit edilememiştir. Öğrencilerin çevre kavramı ile ilgili tanımlamaları veya resimleri genel olarak temiz çevre, kirli çevre, hem temiz hem de kirli çevre olarak sınıflandırılmaktadır. Çevreye yönelik algı çalışmalarının ikinci boyutu, bugünkü çevre algılarından hareketle gelecekte nasıl bir çevrenin bizleri beklediğine yönelik yapılan çalışmalardır. Barraza (1999), 7-9 yaşları arasındaki çocukların bugünkü ve gelecekteki çevreyi nasıl algıladıklarını belirlemeyi amaçlamıştır. Yine aynı araştırmada kültürel farklılığın etkisini belirlemek amacıyla İngiliz ve Meksikalı çocuklar araştırmaya katılmıştır. Araştırma sonucunda çocukların %43’ü bugünkü çevreyi olumlu bir bakış açısıyla resmederken geleceğin çevresini resmetmede ise %54’ü olumsuz bakış açısı geliştirmişlerdir. Yine aynı araştırmada kültürel farklılığın etkisi tespit edilmiştir. Araştırmada Meksikalı çocukların İngiliz akranlarına göre daha olumlu bir bakış açısına sahip oldukları belirlenmiştir. Benzer bir çalışmayı 5-12 yaş grubunda Fleer (2002) de yapmıştır. Araştırmaya katılan öğrenciler Avustralya’nın kentsel ve kırsal bölgelerinde yaşamaktadırlar. Araştırmanın bulguları Barraza’nın çalışmasıyla örtüşmektedir. Fleer’in çalışmasındaki önemli bulgulardan birisi, çocukların yaşlarının artması ile geleceğin çevresine yönelik olumsuz bakış açısının pozitif yönlü bir korelasyon göstermesidir. Yapılan araştırmaların sonuçlarına genel olarak bakıldığında öğrencilerin önemli bir bölümü gelecekteki dünyada bugünkünden daha olumsuz çevre şartlarının olacağını düşünmektedir. Bu düşünceyi kültürel farklılık, yaşanılan yer ve yaş etkilemektedir. Çocukların yaşları büyüdükçe gelecekteki çevreye yönelik bakış açıları olumsuzlaşmaktadır. Türkçe alan yazın incelendiğinde, çocuk resimlerinin çeşitli amaçlarla kullanıldığı çalışmalara rastlamak mümkündür. Bunlar: Bilim insanı imajı (Buldu, 2006; Türkmen, 2008), dünya şekli algısı (Özsoy, 2012b), İnternet algısı (Ersoy ve Türkkan, 2009), Avrupa Birliği algısı (Belet ve Türkkan, 2007) ve insan figürü algısıdır (Dağlıoğlu, Çalışandemir, Alemdar ve Bencik-Kangal, 2010). Resim tekniğinin Türkçe alan yazında kullanımı giderek artmaktadır. Bununla birlikte çevre eğitimine yönelik araştırmalarda da dikkat çekici bir artış gözlenmektedir. Ancak, özellikle geleceğin çevresi hakkında Türkçe alan yazında herhangi bir çalışmayla karşılaşılmamıştır. Bu çalışma ile çevre eğitimine yönelik bir katkı sağlamakla birlikte Türkçe alan yazında daha önce benzer bir çalışma yapılmamasından dolayı örnek teşkil edeceğinden elde edilen sonuçlar önemli ve değerlidir. Yapılan bu araştırma kapsamında aşağıdaki sorulara cevap aranmaktadır: 1. İlkokul öğrencilerinin bugünkü çevre algıları nedir? 2. İlkokul öğrencilerinin gelecekteki çevreye yönelik algıları nedir? 3. İlkokul öğrencilerinin yaşadıkları bölge ve il, devam ettikleri sınıf düzeyleri ile cinsiyetleri gelecekteki çevreye yönelik algıları üzerinde etkili midir? Yöntem İlköğretim öğrencilerinin geleceğin çevresine ilişkin algılarını belirlemek amacıyla yapılan bu araştırma, tarama modeli kullanılarak gerçekleştirilen betimsel bir çalışmadır. Tarama modeli “geçmişte 1561 KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ ya da hâlen var olan bir durumu var olduğu şekliyle betimlemeyi amaçlayan” bir yaklaşımdır (Karasar, 2008, s. 77). Yapılan bu araştırma uygulanışına göre enlemsel tarama desenine sahip bir araştırmadır. Enlemsel tarama deseni “bir zaman aralığında çok çeşitli örneklem grubundan veri toplamayı gerektiren geniş örneklem için kullanılan” bir tarama desenidir (Wiersma ve Jurs, s. 162). Çalışma Grubu Araştırmanın çalışma grubunu Aksaray, Kastamonu, Batman, Muş ve Mardin illerinde bulunan ilköğretim okullarına devam eden 828 ilköğretim öğrencisi oluşturmaktadır. Çalışma grubu araştırmacıların yaşadıkları iller ve araştırmaya katkı sağlayacaklarına inandıkları tanıdık öğretmenlerin görev yaptıkları iller arasından seçilmiştir. Çalışma ilköğretim birinci kademe öğrencilerinin geleceğe ilişkin çevre algılarını belirlemek amacıyla yapıldığı için çalışmaya, ilköğretim birinci kademede öğrenimine devam eden öğrenciler katılmıştır. Çalışma kapsamında yaşanılan bölge açısından farklılığın tespit edilebilmesi amacıyla Aksaray ve Kastamonu illerinde il merkezinde yer alan ilköğretim okullarındaki öğrencilerle; Batman, Muş ve Mardin illerinde ise merkez ilçelere bağlı köy okullarında öğrenim gören öğrencilerle çalışılmıştır. Aksaray’da ve Kastamonu’da yaşayan öğrenciler yaşadıkları bölge olarak şehir; diğer üç ildeki öğrenciler ise kırsal olarak gruplandırılmıştır. Çalışmaya katılan öğrenciler uygun örnekleme (convenient sampling) yöntemiyle seçilmiştir. Çalışmaya katılan ilköğretim öğrencilerinin cinsiyetlerine, yaşadıkları bölgeye, yaşadıkları ile ve devam ettikleri sınıf düzeyine göre dağılımı Tablo 1’de belirtilmiştir. Tablo 1 Çalışma Grubunda Yer Alan Öğrencilerin Cinsiyet, Yaşanılan Bölge, Yaşanılan İl ve Devam Ettikleri Sınıf Düzeyine Göre Dağılımı f % Cinsiyet Demografik Özellikler Kız Erkek 461 367 55.7 44.3 Yaşanılan Bölge Şehir Kırsal 635 193 76.7 23.3 Yaşanılan İl Aksaray Kastamonu Batman Muş Mardin 406 229 91 64 38 49 27.7 11 7.7 4.6 Devam Ettikleri Sınıf Düzeyi Birinci Sınıf İkinci Sınıf Üçüncü Sınıf Dördüncü Sınıf Beşinci Sınıf 131 127 160 188 222 15.8 15.3 19.3 22.7 26.8 828 100 TOPLAM 1562 Veri Toplama Aracı Öğrencilerin geleceğin çevresine yönelik algılarını belirleyebilmek için çiz ve anlat tekniği kullanılmıştır (Shepardson, 2005). Çizim tekniği sayesinde çocuklar, düşüncelerini ve algılarını özgürce ifade edebilirler. Çocuk çizimleri yaratıcı ögeler taşısa da, aslında temsili resimlerdir. Temsili resimler yaratıcı resimlerin aksine daha çok kültürel öge ve yerel bakış açısı içerir (Anning ve Ring, 2004). Uygulama sürecinde öğrencilerden bugünün ve 50 yıl sonrasının çevresini çizmeleri ve bu resimleri açıklamaları istenmiştir. Bazı araştırmacıların çalışmalarda küçük çocukların geleceğe yönelik yorumlamalarda bulunabileceğine ilişkin birtakım çekinceleri vardır. Bu araştırmanın çalışma grubunda yer alan öğrencilerin yaşları 7-12 arasında değişmektedir. Bu yaş çocukları Piaget’nin gelişim teorisine göre somut işlemler dönemindedir. Bu dönemde çocuklar var olan bilgilerinden yola çıkarak kendi bilişsel haritalarını oluşturabilirler ve tahminlerde bulunup, problem çözebilirler (Berk, 2009, s. 248). Palmer’ın (1993) yaptığı çalışma da bu alanda önemli veriler sunmaktadır. Araştırmacılar mevcut durumdan yola çıkılarak gelecekte motorlu taşıtların çevreye etkisi (örn. Batterham, Stanisstrett ve Boyes, 1996), enerji kirliliği (örn. Krugger ve Summers, 2000) gibi çok daha özelleşmiş konularda bu araştırmanın çalışma grubunda yer alan öğrencilerin yaşıtlarıyla görüşme, anket veya her ikisini de kullanarak araştırmalar yürütmüşlerdir. Bu araştırmada ise öğrencilerden resim çizmeleri ve o resmi açıklamaları istenmiştir. Öğrencilerin açıklamaları gerektiğinde resimlerde yer alan ögelerin daha doğru yorumlanabilmesi ve resimlerin doğru temalar altına yerleştirilebilmesi için istenmiştir. Öğrencilerin çizimlerini yapabilmeleri için resim kâğıtları dağıtılmıştır. Öğrencilerden resim kâğıtlarını ortadan ikiye ayırmaları söylenmiştir. Resim kâğıdının bir tarafına bugünkü çevreyi, diğer tarafına ise 50 yıl sonrasının çevresini resmetmeleri istenmiştir. Kişisel bilgiler ve resimde ne anlattıklarına yönelik bilgiler resim kâğıtlarının arkasına not edilmiştir. Öğrencilerden gizliliğin sağlanması için ad ve soyadlarını yazmamaları istenmiş, gönüllü öğrencilerle çalışılmıştır. Ayrıca öğrencilere resimlerden herhangi bir not elde etmeyecekleri belirtilmiştir. Uygulama Çalışma 2011-2012 öğretim yılı bahar döneminde yürütülmüştür. Araştırma için gerekli izinler alındıktan sonra, araştırmacılar çalışmada yer alan okullara gitmişler, idareciler ve öğretmenlere çalışma hakkında bilgi vermişlerdir. Bu bilgilendirmeden sonra ilgili öğretmenlerle çalışma takvimi oluşturulmuş ve dersleri aksatmayacak şekilde belirlenen tarihlerde veriler toplanmıştır. Batman, ÖZSOY, AHİ / İlkokul Öğrencilerinin Geleceğe Yönelik Çevre Algılarının Çizdikleri Resimler Aracılığı... Muş ve Mardin’de ise ilgili öğretmenlerle irtibata geçilerek araştırma sürecinde yapılması gerekenler hakkında bilgi verilmiştir. Bu üç ilden toplanan veriler kargo aracılığıyla araştırmacılara ulaştırılmıştır. Ölçme aracı bir ders saati içinde toplanmıştır. Verilerin Analizi Öğrencilerin çizimleri çalışmanın verilerini oluşturmaktadır. Verilerin analizinde nicel ve nitel analiz teknikleri kullanılmıştır. Nicel analizde resimlerde yer alan ögelerin ne sıklıkla kullanıldığını belirlemek amacıyla yüzde (%), frekans (f) betimleyici istatistik olarak; geleceğin çevre algısı ile cinsiyet, yaşanılan bölge, yaşanılan il ve sınıf düzeyine göre farklılığı belirlemek amacıyla Ki-Kare Bağımsızlık Testi çıkarımsal istatistik olarak kullanılmıştır. Verilerin sayısı 50’den fazla olduğu için yapılan Kolmogorov-Smirnov (K-S) normallik testi sonucu p < .05 olarak hesaplandığından verilerin normal dağılım göstermediği tespit edilmiştir (Büyüköztürk, 2009, s. 42). Bağımlı değişken (geleceğin çevre algısı) ve bağımsız değişkenler (cinsiyet, yaşanılan bölge, yaşanılan il, sınıf düzeyi) sınıflamalı olduklarından ve bu değişkenlerin süreksiz olmalarından dolayı Ki-Kare Bağımsızlık Testi uygulanmasına araştırmacılar tarafından karar verilmiştir. Ki-Kare Bağımsızlık Testi iki sınıflamalı ve kategorilere ayrılabilen süreksiz değişkenlerin analizinde kullanılan nonparametrik bir testtir (Balcı, 2009; Büyüköztürk, 2009; Fraenkel ve Wallen, 2009). Erkuş’a (2011) göre Ki-Kare Bağımsızlık Testi sonucunda anlamlı fark bulunan değişkenler arasında bir korelasyonun varlığı tespit edildiğinden bunun yönünü belirlemek amacıyla phi katsayısı hesaplanmıştır. Araştırmanın nitel analiz boyutunda ise yorumlayıcı içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. İçerik analizi görsel, yazınsal, sözlü vb. materyaller sayesinde insanın inanç, değer, tutum ve düşüncelerini dolaylı yoldan ortaya çıkarmayı amaçlar (Balcı, 2009; Fraenkel ve Wallen, 2009). Bu analiz ile birbirine benzeyen verileri belirli kavramlar ve temalar çerçevesinde bir araya getirmek ve bunları düzenlemek mümkündür (Yıldırım ve Şimşek, 2008). Kodlama öncesinde bütün veriler araştırmacılar tarafından fikir edinmek amacıyla incelenmiştir. İncelemenin ardından resimlerde yer alan tün ögeler çalışmanın kodları olarak belirlenmiştir. Analiz süresince çıkan her yeni kodun eklenmesi ile kod listesi güncellenmiştir. Kodların belirlenmesinden sonra temalar belirlenmiş ve kodlar temalara uygun olarak yerleştirilmiştir. Bulgular Araştırma kapsamında elde edilen bulgular yapılan analizlere göre gruplandırılarak raporlaştırılmıştır. Elde edilen bulgulara araştırmanın bu bölümünde yer verilmiştir. Betimsel Analiz Sonucunda Elde Edilen Bulgular Tablo 2 Çalışmaya Katılan Öğrencilerin Bugünün Çizimlerinde Yer Verdikleri Ögeler 1. Sınıf 2. Sınıf 3. Sınıf 4. Sınıf Kodlar f % f % f % f % Ortam Temiz 123 93.9 123 96.9 140 87.5 166 88.3 Kirli 8 6.1 4 3.1 40 12.5 22 11.7 Tekno0 0 0 0 0 0 0 0 lojik İnsan 79 60.3 67 62.8 60 37.5 56 29.8 Hayvan Kuş 33 25.2 36 28.3 16 10.0 21 11.2 Balık 1 0.8 3 2.4 1 0.6 2 1.1 Kelebek 7 5.3 17 13.4 9 5.6 4 2.1 Köpek 7 5.3 4 3.1 6 3.8 12 6.4 Tavşan 2 1.5 5 3.9 3 1.9 1 0.5 Tavuk 1 0.8 2 1.6 4 2.5 0 0 Koyun 4 3.1 3 2.4 2 1.3 11 5.9 Kedi 1 0.8 1 0.8 6 3.8 5 2.7 İnek 1 0.8 0 0 1 0.6 6 3.2 Ördek 1 0.8 0 0 2 1.3 3 1.6 Bitki Ağaç 61 46.5 82 64.6 101 63.2 105 55.9 Çiçek 34 26 56 44.1 42 26.3 42 22.3 Çimen 52 39.7 41 32.3 43 26.9 31 16.5 Abiotik Ögeler Dağ 2 1.5 1 0.8 7 4.4 14 7.4 Bulut 63 48.1 67 52.8 56 35.0 54 28.7 Güneş 89 67.9 91 71.7 69 43.1 64 34.0 Dünya 0 0 0 0 12 7.5 4 2.1 Nehir 2 1.5 6 4.7 8 5.0 12 6.4 Deniz 0 0 4 3.1 6 3.7 5 2.7 Göl 0 0 0 0 3 1.9 2 1.1 0 Tarla 3 2.3 1 0.8 9 5.6 0 0 Plaj 0 0 1 0.8 1 0.6 0 Meyve 7 5.3 23 18.1 17 10.6 9 4.8 Doğa Olayı Gökku2 1.5 1 0.8 1 0.6 0 0 şağı Binalar/Araçlar Ev Apartman 87 66.4 47 37.0 56 35.0 68 36.2 Fabrika 14 10.7 22 27.3 7 4.4 17 9.0 2 1.1 Oyun 0 0 0 0 0 0 2 1.1 Parkı 2 1.5 0 0 0 0 1 0.5 Ahır 1 0.8 0 0 0 0 Araba 35 26.7 20 15.7 27 16.9 63 33.5 Moto0 0 0 0 1 0.6 2 1.1 siklet 1 0.8 0 0 1 0.6 1 0.5 Traktör 0 0 0 0 5 3.1 3 1.6 Uçak Çöp, Kirlilik Unsurları ve Çeşitleri Duman Çöp 11 8.4 7 5.5 10 6.2 8 4.3 Çöp Ko- 2 1.5 4 3.1 10 6.3 14 7.4 vası 4 3.1 19 15.0 9 5.6 13 6.9 Sanayi 0 0 0 0 0 0 0 0 Atığı Çevresi 5. Sınıf f % 186 83.8 36 16.2 0 0 58 26.1 23 4 10 0 1 0 0 1 1 3 10.4 1.8 4.5 0 0.5 0 0 0.5 0.5 1.4 97 43.7 40 18 38 17.1 15 68 83 14 11 8 4 0 0 19 6.8 30.6 37.4 6.3 5.0 3.6 1.8 0 0 8.6 1 0.5 84 32 9 8 0 58 2 0 7 37.8 14.0 4.1 3.6 0 26.1 0.9 0 3.2 21 18 27 8 9.5 8.1 12.2 3.6 Öğrencilerin %89,1’i bugünün dünyasını temiz bir çevre olarak resmetmiştir. Bugünün çevresine yönelik çizimlerde öğrenciler, çeşitli bitki ve hayvanlara, ev, apartman gibi yapılara, dağ, güneş, bulut, nehir gibi abiotik ögelere yer vermişlerdir. Bu ögeler arasında en sık kullanılanı ağaçtır. Öğrencilerin %53,9’u resimlerinde ağaç çizmiştir. Güneş, ev, insan ve bulut 1563 KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ diğer sık çizilen ögelerdir. Öğrencilerin %47,8’i güneş, %41,3’ü ev, %38,6’si insan, %37,2’si bulut ögeleri çizmiştir. Öğrencilerin bugünün çevresine yönelik çizdikleri resimlerde bulunan diğer ögeler ve kullanım sıklıkları Tablo 2’de yer almaktadır. Tablo 3 Çalışmaya Katılan Öğrencilerin Geleceğin Çevresi Çizimlerinde Yer Verdikleri Ögeler 3. Sınıf 1. Sınıf 2. Sınıf 4. Sınıf 5. Sınıf Kodlar f % f % f % f % f % Ortam Temiz 50 38.2 37 29.1 62 38.8 37 19.7 50 22.5 Kirli 64 48.9 62 48.8 65 40.6 51 27.1 92 41.4 Tekno17 13.0 28 22.0 33 20.6 100 53.2 80 36.0 lojik İnsan 67 51.1 50 39.4 53 33.1 43 22.9 58 26.1 Hayvan Kuş 16 12.2 17 13.4 16 10.0 9 4.8 9 4.1 Balık 0 0 2 1.6 3 1.9 0 0 5 2.3 Kelebek 4 3.1 8 6.3 9 5.6 2 1.1 4 1.8 Köpek 5 3.8 1 0.8 0 0 1 0.5 0 0 Tavşan 2 1.5 1 0.8 1 0.6 0 0 0 0 Koyun 5 3.8 0 0 0 0 0 0 1 0.5 Kedi 0 0 0 0 0 0 1 0.5 1 0.5 İnek 2 1.5 0 0 0 0 0 0 1 0.5 Ördek 0 0 0 0 0 0 0 0 2 0.9 Bitki Ağaç 40 30.5 52 40.9 75 46.9 63 33.5 63 28.4 Çiçek 33 25.2 29 22.8 26 16.2 24 12.7 20 9 Çimen 26 19.9 24 18.9 33 20.7 13 6.9 12 5.4 Abiotik Ögeler Dağ 4 3.1 3 2.4 4 2.5 7 3.7 7 3.2 Bulut 59 45.0 57 44.9 48 30.0 31 16.5 42 18.9 Güneş 70 53.4 50 39.4 59 36.9 50 26.6 51 23 Dünya 0 0 0 0 13 8.1 5 2.7 16 7.2 Nehir 1 0.8 4 3.1 7 4.4 5 2.7 6 2.7 Deniz 4 3.1 3 2.4 6 3.7 4 2.1 9 4.1 Göl 0 0 2 1.6 2 1.2 0 0 4 1.8 Tarla 1 0.8 0 0 1 0.6 0 0 0 0 Plaj 0 0 1 0.8 1 0.6 0 0 0 0 Çöl 2 1.5 5 3.9 5 3.1 15 8.0 8 3.6 Meyve 8 6.1 13 10.2 6 3.8 3 1.6 4 1.8 Doğa Olayı Gökku1 0.8 0 0 0 0 1 0.5 1 0.5 şağı Yağmur 2 1.5 0 0 1 0.6 1 0.5 1 0.5 Binalar/Araçlar Ev 55 42.0 47 37.0 43 26.9 43 22.9 50 22.5 Apartman 23 17.6 23 18.1 14 8.8 22 11.7 36 16.2 Fabrika 1 0.8 2 1.6 4 2.5 4 2.1 11 5.0 Oyun 1 0.8 0 0 0 0 3 1.6 5 2.3 Parkı 0 0 Ahır 2 1.5 0 0 0 0 0 0 Araba 20 22.9 29 22.8 32 20.0 80 42.6 71 42.0 Moto1 0.8 1 0.8 0 0 0 0 0 0 siklet Uçak 1 0.8 0 0 1 0.6 8 4.3 3 1.4 Çöp, Kirlilik Unsurları ve Çeşitleri Duman 20 15.3 9 7.1 10 6.2 7 3.7 19 8.6 Çöp 19 14.5 32 25.2 12 7.5 14 7.4 23 10.4 Çöp 2 4.5 19 15.0 11 6.9 15 8.0 19 8.6 Kovası Sanayi 1 0.8 2 1.6 1 0.6 0 0 1 0.5 Atığı Hava 2 1.5 6 4.7 4 2.5 3 1.6 17 7.7 Kirliliği Teknolojik Unsurlar Robot 5 3.8 4 3.1 7 4.4 16 8.5 16 7.2 Roket 1 0.8 3 2.4 0 0 3 1.6 8 3.6 UFO 0 0 0 0 0 0 8 4.3 9 4.1 1564 Öğrencilerin geleceğin çevresine yönelik çizimleri incelendiğinde %40,3’ünün kirli çevre, %31,2’sinin teknolojik çevre geriye kalan %28,5’inin ise temiz çevre çizdikleri görülmüştür. Resimlerde kullanılan ögeler bugünün çevresine yönelik çizimlerdeki ögelerle benzerlik göstermektedir. Geleceğin çevresine yönelik resimlerde en sık kullanılan öge güneştir. Öğrencilerin %37,8’i güneş çizmiştir. Bununla birlikte ağaç, insan, araba ve ev figürleri sıklıkla çizilmiştir. Öğrencilerin %35,4’ü ağaç, %32,7’si insan, %29,2’si araba, %28,9’u da ev çizmiştir. Öğrencilerin resimlerindeki önemli bir noktada geleceğe yönelik robot, roket ve UFO ögelerinin resimlerde çizilmiş olmasıdır. Öğrencilerin geleceğin çevresi çizimlerinde yer alan ögeler ve ögelerin çizim sıklığı Tablo 3’te gösterilmiştir. Çıkarımsal Analiz Sonucunda Elde Edilen Bulgular Çalışma grubunda yer alan öğrencilerin yaşadıkları bölge, yaşadıkları il, devam ettikleri sınıf düzeyi ve cinsiyetleri ile gelecek algısına ilişkin görüşleri arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılan Ki-Kare Bağımsızlık Testi sonuçları Tablo 4’te verilmiştir. Tablo 4 incelendiğinde yapılan Ki-Kare Bağımsızlık Testi sonucunda öğrencilerin yaşadıkları bölge ile geleceğin çevresine yönelik algıları arasında anlamlı fark bulunmuştur X2(2, N= 828) = 51.83, p = .00. Aradaki korelasyonun yönünü ve etki büyüklüğünü belirlemek için yapılan phi testi sonucu katsayı .25 olarak hesaplanmıştır. Buna göre şehirde yaşayan öğrenciler kırsalda yaşayanlara göre gelecekte daha kirli bir çevre algısına sahipler. Etki büyüklüğü analizi sonucu yaşanılan bölge ile çevre algısı arasında küçük dereceli etki büyüklüğüne sahip pozitif yönlü bir ilişki bulunmuştur. Öğrencilerin yaşadığı il ile geleceğe yönelik çevre algısı arasında da anlamlı fark bulunmuştur X2(8, N= 828) = 69.57, p = .00. Yapılan phi testi sonucu katsayı .29 olarak hesaplanmıştır. Buna göre il ile çevre algısı arasında küçük dereceli etki büyüklüğüne sahip pozitif yönlü bir ilişki tespit edilmiştir. Bu veriye göre Aksaray ve Kastamonu’da yaşayan öğrenciler diğer üç ilde yaşayan öğrencilere göre gelecekte daha kirli bir çevrede yaşanılacağını düşünmektedir. Öğrencilerin sınıf düzeyleri ile geleceğe yönelik çevre algıları arasında da anlamlı fark tespit edilmiştir X2(8, N= 828) = 84.91, p = .00. Yapılan phi testi sonucu katsayı .32 olarak hesaplanmıştır. Öğrencinin bulunduğu sınıf düzeyi ile çevre algısı arasında orta dereceli etki büyüklüğüne sahip pozitif yönlü bir ilişki vardır. Sınıf düzeyi arttıkça öğrencilerin geleceğe dair kirli çevreye ve teknolojik çevreye yönelik algılarının arttığı söylenebilir. Öğrencilerin cinsiyetleri ile gelecekteki çevreye yönelik algıları arasında anlamlı fark tespit edilememiştir X2(2, N= 828) = 5.23, p = .73. ÖZSOY, AHİ / İlkokul Öğrencilerinin Geleceğe Yönelik Çevre Algılarının Çizdikleri Resimler Aracılığı... Tablo 4 Öğrencilerin Yaşadıkları Bölge, Yaşadıkları İl, Devam Ettikleri Sınıf Düzeyi ve Cinsiyetleri ile Gelecek Algısına İlişkin Ki-Kare Bağımsızlık Testi Sonuçları Yaşanılan Bölge Temiz Kirli Teknolojik Toplam Şehir N 151 297 187 635 % 23.8 46.8 29.4 100.0 Kırsal N 85 37 71 193 % 44.0 19.2 36.8 100.0 Toplam N 236 334 258 828 % 28.5 40.3 31.2 100.0 2 X =51.83 sd=2 p = .00* Yaşanılan İl Temiz Kirli Teknolojik Toplam Aksaray N 108 180 118 406 % 26.6 44.3 29.1 100.0 Kastamonu N 43 117 69 229 % 18.8 51.1 30.1 100.0 Batman N 38 16 37 91 % 41.8 17.6 40.7 100.0 Muş N 36 13 15 64 % 56.3 20.3 23.4 100.0 Mardin N 11 8 19 38 % 28.9 21.1 50.0 100.0 Toplam N 236 334 258 828 % 28.5 40.3 31.2 100.0 X2=69.57 sd=8 p = .00* Sınıf Düzeyi Temiz Kirli Teknolojik Toplam 1. Sınıf N 50 64 17 131 % 38.2 48.9 13.0 100.0 2. Sınıf N 37 62 28 127 % 29.1 48.8 22.0 100.0 3. Sınıf N 62 65 33 160 % 38.8 40.6 20.6 100.0 4. Sınıf N 37 51 100 188 % 19.7 27.1 53.2 100.0 5. Sınıf N 50 92 80 222 % 22.5 41.4 36.0 100.0 Toplam N 236 334 258 828 % 28.5 40.3 31.2 100.0 X2=84.91 sd=8 p = .00* Cinsiyet Temiz Kirli Teknolojik Toplam Kız N 144 186 131 461 % 31.2 40.3 28.4 100.0 Erkek N 92 148 127 100.0 % 25.1 40.3 34.6 100.0 Toplam N 236 334 258 828 % 28.5 40.3 31.2 100.0 X2=5.23 sd=2 p = .073 *p < .05 Öğrencinin resmin arkasına düştüğü not: Burada çocuk çevresi biraz kirli olsa da mutlu, su kirli akıyor ama gelecek daha temiz olacak. Bazı kirlilikler ortadan kalkacak, hayvanlarla birlikte temiz bir çevrede yaşayacak insanlar. Resim 1 Temiz Çevre Çizimlerine Bir Örnek (3. Sınıf Öğrencisi, Kız) Öğrencinin resmin arkasına düştüğü not: Burada çocuk çevresi biraz kirli olsa da mutlu, su kirli akıyor ama gelecek daha temiz olacak. Bazı kirlilikler ortadan kalkacak, hayvanlarla birlikte temiz bir çevrede yaşayacak insanlar. Bu temada yer alan resimlerde yer alan insan figürlerinin %9,3’ü gülen, mutlu veya oyun oynayan insan şeklinde çizilmiştir. Genellikle mutlu insan çizilmesi temiz ortamda insanların kendilerini daha mutlu hissetmeleri ile bağdaştırılabilir. Yine bu tema içerisinde yer alan güneş figürünün %7,7’sinde gülen surat resmedilmiştir. Çizilen insan ve güneş figürüne ait örnek Resim 2’de gösterilmiştir. Resim 2 İnsan ve Güneş Figürlerine Ait Örnek (4. Sınıf öğrencisi, Kız) İçerik Analizi Sonucunda Elde Edilen Bulgular Öğrencilerin geleceğin çevresine dair algılarının ayrıntılı anlaşılmasına yönelik yapılan içerik analizi sonucunda resimlerin temiz çevre, kirli çevre ve teknolojik çevre olarak üç tema altına toplandığı görülmüştür. Temiz Çevre Algısı: Bu temada yer alan çizimlerde öğrenciler çevreyi temiz, güzel ve bol yeşil alanlı ortamlar olarak resmetmişlerdir. Ağaçlar ve çimenler sıklıkla kullanılan ögelerdendir. Çizimlerde sıklıkla kuş, kelebek, kedi gibi hayvanlara yer verilmiştir. Resim 1’de temiz çevreye yönelik bir örnek gösterilmiştir. Öğrencinin resmin arkasına düştüğü not: Çevremiz bugünde, ilerde de çok temiz olacak. İnsanlar doğada vakit geçirecek ve ağaçların ve çiçeklerin tadını çıkaracaklar. Temiz çevre algısına sahip resimlerde herhangi bir kirlilik ögesine rastlanmamıştır. Resimlerde çöpler resmedilmemiştir. Öğrencilerin %8,0’i çöp kovası resmetmiştir. Ayrıca öğrencilerin çizdikleri evler 1565 KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ genel olarak tek katlı ve bahçelidir. Çizilen evlerin çoğunda baca bulunmamaktadır. Baca çizilen evlerin bazılarında çok ince veya çok kısa bir baca dumanı çizilmiştir. Bu durumda aslında bunların çevre kirliliği olarak değil, devam eden yaşantının izleri olarak anlaşılmaktadır. Temiz çevre resimlerinde araba figürüne fazla yer verilmemiş<tir. Çizilen arabalarda da egzoz gazı yer almamaktadır. Kirli Çevre Algısı: Kirli çevre resimlerinde öğrencilerin büyük bir çoğunluğu katı atıklar, devrilmiş veya taşmış çöp kutuları, ev, apartman ve arabalardan yayılan duman, fabrika, sanayi atığı, kirlenmiş deniz, nehir ve göl, kesilmiş ağaçlar, ölü çiçekler ve hayvanlar çizmişlerdir. Resim 3’te kirli çevre resmine örnek verilmiştir. Resim 3 Kirli Çevre Algısına Yönelik Resimlerden Bir Örnek (5. Sınıf öğrencisi, Kız) Resim 4 Apartman Figürüne Yönelik Bir Örnek (5. Sınıf öğrencisi, Erkek) Öğrencinin resmin arkasına düştüğü not: Bence günümüzde dünya yaşanabilecek şekilde temiz. Ama böyle giderse ileride her yer bina olacak, şehirler çok kalabalık olacak, insanlar dışarıda nefes alamayacak. İnsan figürleri de bu temada oldukça yoğun çizilmiştir. Çizilen insan figürlerinde kullanılan surat ifadeleri mutsuzdur. Bunun dışında insanlar ağaç keserken, yere çöp atarken, yere tükürürken veya ateş yakarken resmedilmişlerdir. Ayrıca bazı resimlerde hastalanmış veya su arayan insan figürleri de çizilmiştir. Güneş figürüne çizilen suratta çoğunlukla mutsuz bir ifade vardır. Resim 5’te bu resimlerden biri örnek olarak verilmiştir. Resim 5 Güneş Figürüne Ait Bir Örnek (2. Sınıf öğrencisi, Kız) Öğrencinin resmin arkasına düştüğü not: Bence çevremiz bugün çok temiz. Hepimiz dışarılara çıkıp parklarda vakit geçirebiliriz. Gelecekte parkların yerinde evler olacak, insanlar sokaklara çöp atacaklar, dışarı çıkan insanlar nefes alamayacak, mutsuz olacak. Bu temada yer alan resimlerde evler temiz çevre resimlerinin aksine apartman formatında resmedilmiştir. Çok katlı ve bahçesi olmayan sıkışık çizilmiş apartman figürlerine sıklıkla rastlanılmıştır. Apartmanların bacalarından çok koyu ve uzun baca dumanları çizilmiştir (bkz. Resim 4). Fabrikalarda bu temadaki resimlerde sıklıkla yer almaktadır. Bu resimlerde özellikle arabalar sayıca fazla olup hemen hemen hepsinde egzoz gazı resmedilmiştir. Buradan hareketle çocukların kentsel yapılaşma ve trafiğin çevreyi olumsuz yönde etkilediğini düşündükleri anlaşılmaktadır. Kirli çevre algısına yönelik resimlerde devrilmiş ve taşmış çöp tenekeleri, deniz ve göllere saçılmış katı atıklar, ölmüş hayvanlar, çöle dönmüş alanlar, yıkık evler, apartmanlar ve oyun parkları çizilmiştir. 1566 Öğrencinin resmin arkasına düştüğü not: Benim çevrem bu sene çok temiz. Bence gelecekte insanlar kirli bir çevrede yaşayacak, doğa kirli ve mutsuz olacak. Teknolojik Çevre Algısı: Çalışma verilerinin analizinden elde edilen üçüncü tema teknolojik çevre algısına dair resimlerden oluşmaktadır. Bu resimlerde öğrenciler genel olarak uçan araba, uçan insan, uçan evler, gökdelenler, roket, robot ve UFO çizmişlerdir. Resim 6’da teknolojik çevreye örnek bir resim gösterilmektedir. ÖZSOY, AHİ / İlkokul Öğrencilerinin Geleceğe Yönelik Çevre Algılarının Çizdikleri Resimler Aracılığı... Resim 6 Teknolojik Çevre Algısına Yönelik Bir Örnek (4. Sınıf Öğrencisi, Erkek) Öğrencinin resmin arkasına düştüğü not: Günümüzde birçok işi insanlar yapıyor. Gelecekte bizlerin yaptığı işleri robotlar yapacak. Bizler başka işlerle uğraşacağız. Bu resimlerde insan figürü sıklıkla çizilmiştir. İnsanlar uçan araba kullanırken, bir roket eşliğinde uçarken, mutlu surat ifadesi ile çizilmiştir (bkz. Resim 7). Bu resimlerde çok yoğun olmasa bitki ve hayvanlara da yer verilmiştir. Ağaç en sık çizilen bitki olurken, kuş da en sık çizilen hayvandır. Resim 7 Teknolojik Çevre Algısında Yer Alan Figürlere Bir Örnek (5. Sınıf Öğrencisi, Kız) Öğrencinin resmin arkasına düştüğü not: Gelecekte binalar gökyüzüne doğru uzayacak. Bizler uçan arabalara bineceğiz. Çok değişik binalar inşa edilecek. Çok uzaklara kısa sürelerde gidebileceğiz, çünkü arabalarımız havadan gidecek, trafik sıkışmayacak. Resimlerde tek katlı evlere rastlanmazken apartmanlar ve gökdelenler çizilen yapılar olarak göze çarpmaktadır. Taşıtlar çoğunlukla uçan araba şeklinde çizilmiştir. Bazı resimlerde de roket aracılığıyla diğer gezegenlere yolculuk resmedilmiştir. Resimlerde karşılaşılan bir diğer ögede UFO’dur. Öğrencilerin çizdikleri resimlere göre UFO’lar gelecekte sıklıkla karşılaşılan nesnelerden olacaktır. Tartışma ve Öneriler Çevre insan için yaşam alanı olmanın yanı sıra besin, oksijen ve su kaynağıdır. Doğanın dengesine yönelik herhangi bir olumsuz müdahale hem yaşam alanları- nın hem de doğal kaynakların dengesinin bozulmasına neden olmaktadır. Çevre sorunları sınır ve zaman tanımaksızın canlı yaşamanı etkileyen bir olgudur. Dünyanın herhangi bir bölgesinde uzun yıllar önce meydana gelmiş bir çevre felaketi (örn. Çernobil) geniş bir alanı olumsuz etkileyebilir. İnsanoğlu çevreye yönelik olumsuz durumların sorumlusu olduğu gibi çözümü üretecek fikirleri de ortaya koyması gerekendir. Çevre sorunlarının önlemini alabilmek için öncelikle sorunu ve kaynaklarını iyi tanımak gerekmektedir. Doğal kaynakları korumak, onları gelecek nesillere aktarabilecek sürdürülebilir yöntemleri işe koşmak için çevre sorunlarının farkında olan, çevre okuryazarı bireyler yetiştirmek gerekmektedir. Bu da çevre eğitimi ile mümkündür. Etkili bir çevre eğitimi için okul öncesi dönemden başlayarak çocukların çevre ile ilgili ne düşündükleri, çevreyi nasıl algıladıkları, çevreye karşı tutumlarının ne olduğunun anlaşılması gerekmektedir. Bugünün çocukları gelecekte çevre sorunlarına çözüm üretecek politikaları yürütecek karar organlarında görev alacak bireylerdir. Onların bugünün çevresini ve geleceğin çevresini nasıl algıladıklarını anlamak verilecek çevre eğitiminin niteliğini ayarlayabilmek için gereklidir. Bu nedenle çevre eğitimine yönelik yapılan çalışmaların sonuçlarının iyi irdelenmesi ve göz önünde tutulması gerekmektedir. Bu araştırmada ilköğretim birinci kademe öğrencilerinin geleceğin çevresine yönelik algılarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada öğrencilerin yaşadıkları bölge, yaşadıkları il ve devam ettikleri sınıf düzeyi ile geleceğin çevresinde yönelik algıları arasında anlamlı bir ilişkinin varlığı tespit edilmiştir. Yapılan Ki-Kare Bağımsızlık Testi sonucunda kırsal bölgede yaşayan öğrencilerin şehirde yaşayan öğrencilere göre geleceğe yönelik daha olumlu bir bakış açısına sahip oldukları, benzer bir durumun yaşanılan il içinde geçerli olduğu tespit edilmiştir. Batman, Muş ve Mardin’de yaşayan öğrenciler, Aksaray ve Kastamonu’da yaşayanlara göre geleceğin çevresini daha temiz algılamaktadırlar. Sınıf düzeyleri açısından geleceğin çevresine yönelik algıları incelendiğinde ise sınıf düzeyi arttıkça öğrencilerin geleceğe yönelik algıları kirli çevre veya teknolojik çevre temalarında yoğunlaşmaktadır. Elde edilen sonuçlar alan yazındaki diğer çalışmalarla (Alerby, 2000; Barraza, 1999; Fleer, 2002) benzerlik göstermektedir. Şehirde yaşayan öğrencilerin çevreyi olumsuz faktörlerin sonuçlarına gündelik hayatlarında daha sık karşılaşmaları gelecekte daha kirli bir çevre beklentisine sahip olmalarına neden olduğu düşünülmektedir. Alan yazında yapılan çalışmalar bu durumun sadece geleceğe yönelik çevre algısında değil, çevreye yönelik tutumda da ikamet edilen yerin önemine dikkat çekmektedir. Bogner ve Wiseman’ın (1997) yaptığı araştırmada şehirlerde ve banliyölerde yaşayan genç- 1567 KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ lerin çevreye yönelik sözel olarak ilettikleri düşünceleri, kırsal bölgede yaşayan akranlarına göre daha olumluyken, çevreye yönelik davranışları sergilemede ise, kırsal bölgelerde yaşayan gençlerin kendi sözel düşüncelerine göre çok daha olumlu davranış sergilediklerini tespit etmiştir. Erdoğan (2009) ile Tuncer, Tekkaya, Sungur ve Ertepınar (2005) da yaptıkları araştırmalarda çevreye yönelik sorumlu davranışları etkileyen faktörlerden birisini öğrencinin yaşadığı yer olarak tespit etmişlerdir. Öğrencilerin cinsiyetleri ile geleceğe yönelik çevre algıları arasında ise anlamlı fark tespit edilmemiştir. Bu sonuç alan yazındaki araştırma sonuçları ile paralellik göstermektedir (Eagles ve Demare, 1999; Tuncer ve ark., 2005). Araştırmada üç tema ortaya çıkmıştır; temiz çevre, kirli çevre ve teknolojik çevre. Elde edilen bu sonuç alan yazındaki diğer araştırmaların sonuçlarıyla benzerlik göstermektedir. Alerby (2000) ve Fleer’in (2002) araştırmalarından elde edilen sonuçlar öğrencilerin gelecekte teknolojik ögelerin ön plana çıktığı çevre algısına sahip olduklarını göstermektedir. Yapılan bu çalışmada da birinci sınıf öğrencilerinin %6,6’sı, ikinci sınıf öğrencilerinin %10,9’unun, üçüncü sınıf öğrencilerinin %12,8’inin, dördüncü sınıf öğrencilerinin %38,8’inin ve beşinci sınıf öğrencilerinin %31,0’inin teknolojik çevre algısına sahip oldukları görülmüştür. Araştırmaya katılan 828 öğrencinin %31,2’si (258) teknolojik çevre algısına yönelik resim çizmiştir. Bilim ve teknoloji alanındaki hızlı gelişmeler, bu gelişmeler sayesinde üretilen ürünlerin gündelik hayatta kullanımının artması ve bu yönde haberlerin kitle iletişim araçlarında sıklıkla yer alması öğrencilerin gelecek yıllarda teknolojik bir hayatın çok daha ön plana çıkacağı yönündeki beklentilerini etkilediği düşünülmektedir. Araştırmaya katılan öğrencilerin %40,3’ü (N=334) kirli çevre resmi çizmişlerdir. Birinci sınıf öğrencilerinin %19,2’si, ikinci sınıf öğrencilerinin %18,6’sı, üçüncü sınıf öğrencilerinin %19,5’i, dördüncü sınıf öğrencilerinin %15,3’ü ve beşinci sınıf öğrencilerinin %27,5’i geleceğe yönelik kirli çevre algısına sahiptir. Birinci sınıflarda yoğunluk temiz çevre algısında dördüncü sınıflarda yoğunluk teknolojik çevre algısında olsa da diğer tüm sınıflarda kirli çevre algısı en çok sahip olunan algıdır. Araştırmanın bu sonucu Fleer’in (2002) yaptığı araştırmanın sonuçları ile paralellik göstermektedir. Fleer’in çalışmasında çocukların yaşları büyüdükçe geleceğin çevresine yönelik bakış açıları da olumsuzlaşmaktadır. Yapılan bu araştırmada kirli çevre algısına yönelik verilerde dalgalanma olsa da özellikle beşinci sınıfta kirli çevre algısının en üst düzeyde olduğu saptanmıştır. Ayrıca dalgalanmanın nede- 1568 nin de bu çalışmada hem şehirden hem de kırsal bölgeden çocukların bir arada bulunması olduğu düşünülmektedir. Genel olarak araştırmanın diğer bulgusunda ortaya çıktığı gibi geleceğe yönelik çevre algısında kırsal bölgede yaşayan öğrenciler, şehirde yaşayanlara göre daha olumlu bakmaktadır. Bu sonuç da Barraza’nın (1999) yapmış olduğu çalışmanın sonuçları ile paralellik göstermektedir. Barraza’nın çalışmasında da hem Meksika’da hem de İngiltere’de kırsal bölgede yaşayan çocuklar geleceğe daha olumlu bakmaktadırlar. Araştırmada gelecek algısına yönelik toplam 42 adet kod üretilmiştir. Üretilen bu kodlar içerisinde en sık kullanılan kod güneş olmuştur. Kodlar arasında insan, hayvan ve bitki gibi biotik ögelerin yanı sıra, güneş, dağ, nehir, deniz gibi abiotik ögeler de yer almaktadır. Buna rağmen bu ögelerin çeşitliliği azdır. Bu araştırmada kırsal bölgede yaşayan öğrencilerin resimlerinden elde edilen hayvan ve abiotik öge çeşitliliği şehirde yaşayan öğrencilerden elde edilen resimlere göre daha fazladır. Kırsal kesimde yaşayan öğrenciler resimlerinde, kuş, kelebek, köpek, kedi gibi hayvanların yanı sıra inek, koyun, tavşan ve ördek gibi hayvanları da kullanırken şehirde yaşayan öğrenciler daha çok kuş, kedi ve köpek çizmişlerdir. Snaddon ve arkadaşlarına (2008) göre çocuklar doğal ortamdan ne kadar uzaklaşırsa çevre içerisinde yer alan faktörlerin çeşitliliğine yönelik bilgileri de o derece azalmaktadır. Miller (2007) da çocukların doğadan uzaklaştıkça doğaya yönelik hassasiyetlerinin ve doğada yer alan canlı cansız bütün ögelere yönelik farkındalıklarının azaldığını belirtmektedir. Çocuklar yakın çevresinde sık sık gördükleri ögelere resimlerinde yer vermektedir. Bu nedenle şehirde yaşayan öğrencilerin kırsalda yaşayan öğrencilere göre daha az doğada bulundukları için canlı çeşitliliği olarak daha az öge kullanması şaşırtıcı değildir. Bu farklılığa Fleer (2002) çalışmasında dikkat çekmiş ve yapılacak araştırmalarda şehir ve kırsal bölge farkına dikkat edilmesi gerektiği üzerine durmuştur. Shepardson (2005) da yaptığı çalışmanın sonucunda öğrencilerin çevre kavramını ekolojik açıdan çok sınırlı düzeyde tanımladıkları belirtmiştir. Keinath’ın (2004) ve Alerby’ın (2000) yaptığı çalışmalarda da öğrenciler yakın çevresinde gördükleri biotik ve abiotik ögelere resimlerinde yer vermişlerdir. Araştırmanın bu sonucu alan yazındaki diğer araştırmalarla paralellik göstermektedir. Araştırmada temiz çevre algısında kullanılan kodlar diğer araştırmadaki (Alerby, 2000; Barraza, 1999; Fleer, 2002; Shepardson, 2005) kodlarla benzerlik göstermektedir. Temiz çevre algısında sıklıkla gülen surata sahip güneş (%7,7), yeşil ve gür ağaç (%27,8), yeşil alan (%10,5), kuş (%8,1), ev (%23,4) gibi ögelere ÖZSOY, AHİ / İlkokul Öğrencilerinin Geleceğe Yönelik Çevre Algılarının Çizdikleri Resimler Aracılığı... yer verilmiştir. Kirli çevre algısına sahip resimlerde ise mutsuz surata sahip güneş (%2,5), kesilmiş ve ölmüş ağaçlar (%7,6), apartmanlar (%14,3), baca dumanı (%6,4) ve egzoz gazı (%1,4), devrilmiş çöp kutuları (%26,3) sıklıkla yer almaktadır. Elde edilen bu bulgu Sadık, Çakan ve Artut (2009) ve Yardımcı ve Kılıç’ın (2010) çalışmalarındaki bulgularla paralellik göstermektedir. Her iki çalışmada da öğrenciler; arabalardan çıkan egzoz gazını, evlerden yükselen baca dumanını ve çöpleri çevre kirliliğinin başlıca nedenleri arasında göstermişlerdir. Teknolojik çevre algısına yönelik resimlerde ise temiz çevre algısı temasında yer alan resimlerle benzer özellik göstermesiyle birlikte bu temadan farklı olarak robot (%5,8), roket (%1,8) ve UFO (%2,1) çizimleri mevcuttur. Bulgularda dikkat çeken nokta çocukların teknolojik çevre algısı ile temiz çevre algısını bütün olarak düşünmeleridir. Teknolojik çevre algısı temasındaki çalışmaların hemen hemen tümü temiz bir çevre olarak resmedilmiştir. Bu durum öğrencilerin teknoloji ve bilimin gelişmesi ile çevre sorunlarının çözülebileceği düşüncesine sahip olabileceklerini göstermektedir. Bu bulgu Fleer’nin (2002) çalışmasıyla örtüşmektedir. Söz konusu çalışmada da teknolojik çevre algısına sahip çocuklar doğanın korunacağını ve temiz kalacağını belirtmişlerdir. Resimlerde yer alan insan figürü dikkat çekmektedir. Birinci sınıf öğrencilerinin %82,5’i, ikinci sınıf öğrencilerinin %86,2’si, üçüncü sınıf öğrencilerinin %80,8’i, dördüncü sınıf öğrencilerinin % 74,0’ü ve beşinci sınıf öğrencilerinin %70,6’sı insan figürüne resimlerinde yer vermiştir. İnsan çizimleri çevrenin algılanışına göre de farklılık göstermektedir. Temiz çevre algısına ve teknolojik çevre algısına sahip resimlerde insan figürü mutlu, bahçeyle uğraşan, etrafı temizleyen veya oyun oynar şekilde çizilmiştir. Kirli çevre algısında ise mutsuz, ağaç kesen, yere çöp atan, ateş yakan şekilde çizilmiştir. Buradan hareketle öğrencilerin insan ve çevrenin karşılıklı etkileşim halinde olduklarının farkına vardıklarını göstermektedir. Çevre insanın ruh hâlini etkilerken, insanda çevreyi etkilemektedir (Milfont ve Sibley, 2012). Connell ve arkadaşlarının (1999) yaptığı araştırmada, öğrenciler çevre sorunlarının en büyük sorumlusunun insanlar olduğunu belirtmiştir. Shepardson ve arkadaşlarının (2007) yaptıkları araştırmada çocukların çevreyi insanla ilişkilendirmediklerini fark edilmiştir. Bu araştırmadan elde edilen sonuç Shepardson ve arkadaşlarının (2007) yaptığı çalışmayla örtüşmemektedir. Çocukların günlük hayatta edindikleri deneyimler algılarını biçimlendirmede oldukça etkilidir (Özsoy, 2012a). Çalışmadan elde edilen kodlar sayıca fazla olsa da bitki ve hayvan çeşitliliğindeki azlık, çevre kirliliği çeşitlerinin çok sınırlı düzeyde kalması, öğrencilerin çevre ile ilgili deneyimlerinin sınırlı olduğunu düşündürmektedir. Punch’a (2002) göre, görece izole bir hayat sürmek; TV, dergi, çizgi dizi ve diğer kitle iletişim araçları ve doğadaki uyarıcılardan uzak kalmak; tek düze bir bakış açısına neden olmakta, birey sadece etrafında gördüğü ile sınırlı kalmaktadır. Bu noktada çevre eğitiminin amacı bu sınırlılığı ortadan kaldırmak ve bireylerin çevreye yönelik farkındalıklarını arttırmak olmalıdır. Her ne kadar Miller (2007) ve Zoldosova ve Prokop (2006), eğitim sistemlerinin çocuğu binalar hapsederek doğadan uzaklaştırdığını savunsa da doğru bir planlama sayesinde bu sorun ortadan kaldırılabilir. Doğayla iç içe yapılacak bir çevre eğitimi çocukların öğrenmeleri için etkili bir öğrenme ortamı oluşturacaktır. Bu nedenle araştırmacılar çevre eğitiminin ilgili konularının doğayla iç içe bir ortamda verilmesinin faydalı olacağını düşünmektedirler. Çocuk resimleri çocuğun duygularını ve düşüncelerini özgürce yansıtabileceği ortamlar yaratması açısından oldukça kullanışlı birer veri toplama aracıdır. Bu araştırma kapsamında elde edilen bulguların çeşitliliği bu savı güçlendirmektedir. Çocukların gelişimsel ve duygusal özellikleri gereği anket doldurma ve görüşme gibi tekniklerde kendilerini rahat ve özgür hissedemedikleri bir gerçektir (Punch, 2002). Resim çizdirme tekniğinde ise çocuklar çekinmeden ne düşünüyorlarsa onu aynen çizebilmektedir. Bu noktada fiziksel gelişimleri ve resme olan yetenekleri onları engelleyici olsa da çocuklar resmi iyi bir iletişim aracı olarak kullanmaktadırlar (Anning ve Ring, 2004). Çocukların çizimleri etkili bir değerlendirme aracı olmasına rağmen alan yazında resim aracılığıyla veri toplama çok yaygın değildir. Bu açıdan düşünüldüğünde gelecek çalışmalarda çevre kirliliğinin nedenleri, çevre sorunlarına karşı çözüm yolları, kirlilik çeşitleri gibi konular resim çizdirilerek araştırılabilir. Resim çizdirme ne kadar etkili bir yöntem olsa da diğer tüm veri toplama araçları gibi çeşitli sınırlılıklara sahiptir. Bu sınırlılıkların üstesinden gelebilmek için çizilen resimler hakkında çocuklarla görüşme yapmak, farklı görseller üzerine konuşarak yapılan resim ile ortak noktalar aramak resim çizme tekniğinin sınırlılıklarını ortadan kaldırmak için önerilmektedir. Araştırma kapsamında sınırlı sayıda öğrenci ile çalışılsa da Türkçe alan yazında çevre algısına yönelik çalışmaların azlığı düşünüldüğünde yapılan bu araştırmadan elde edilen sonuçlar değerlidir. Bundan sonra yapılacak çalışmalarda farklı örneklemlerle çalışılması kırsal ve şehir farkı üzerine daha ayrıntılı araştırmaların yapılması ve sonuçların karşılaştırılması önerilmektedir. 1569 Educational Sciences: Theory & Practice • 14(4) • 1570-1582 © 2014 Educational Consultancy and Research Center www.edam.com.tr/estp DOI: 10.12738/estp.2014.4.1706 Elementary School Students’ Perceptions of the Future Environment through Artwork a b Sibel ÖZSOY Berat AHİ Aksaray University Kastamonu University Abstract The purpose of the present study is to investigate first level of elementary school students’ perceptions of the future state of the environment through the pictures they draw. The participants of the study are 131 first-grade students, 127 second-grade students, 160 third-grade students, 188 fourth-grade students, and 222 fifth-grade students, totaling 828 students. The study used the survey method, one of the descriptive research methods, to collect data. More specifically, the draw-and-explain technique, in which participants were asked to draw a picture about the environment and then explain their drawings, was used to collect data. In the analysis of the data, both qualitative and quantitative data analysis methods were employed. When the data were analyzed, it was found that 28.5% of the students held perceptions of a clean future environment, that 40.3% held perceptions of a polluted future environment, and 31.2% held perceptions of technological future environment. While a significant difference based on the region of residence and grade level was found in students’ perceptions of the future state of the environment, gender did not yield a significant difference. The elementary school students’ drawings mostly include elements such as trees, the sun, clouds, humans, birds, butterflies, houses, apartment buildings, mountains, seas, rivers, garbage, and dust bins. When the students’ drawings were analyzed, it was found that the students mostly include environmental problems that they were more likely to see in their close environments, such as air pollution, soil pollution, over construction, and traffic. It was also found that students had a limited awareness of the types of pollution and of living and non-living organisms in the environment. Keywords Elementary School Students, Environmental Pictures, Perceptions of Environment, Students’ Perceptions of Environment in Future. While the harm caused to nature by humans was limited until the 1800s, with the onset of the industrialization movement and industrial revolution coupled with mistakes committed by both an excessive use and misuse of scientific and technological advancements in daily life, the nature’s balance nature has been disrupted. Hence, man has become an obvious threat to nature. Increasing life-expectancy, the previously unseen rapid growth in world population, an ever increasing variety of daily activities, and the growing use of fossil fuels for heating have increased the overall world consumption of fossil fuels. An increase in the amount of toxic gases, including chlorine and a Sibel ÖZSOY, Ph.D., is currently an associate professor of elementary school science education. Contact: Aksaray University, Faculty of Education, Department of Elementary Education, Campus 68100 Aksaray, Turkey. Email: [email protected] b Berat AHİ is currently a research assistant of pre-school teacher education. His research interests include education for sustainable development, education for sustainable development in early childhood education and environmental attitudes. Correspondence: Kastamonu University, Faculty of Education, Department of Elementary Education, 37100 Kastamonu, Turkey. Email: [email protected] ÖZSOY, AHİ / Elementary School Students’ Perceptions of the Future Environment through Artwork bromine, emitted by industrial activities has led to the thinning of the ozone layer and accordingly, to the deterioration of the balance in nature (McWhirter, Collins, Bryant, Wetton, & Bishop, 2000). Desertification occurs as a result of global warming and acid rains are created by increasing emissions of carbon dioxide (Joireman, Truelove, & Duell, 2010). This poses serious threats not only to human health, but also to agricultural activities (Shepardson, Niyogi, Choi, & Charusombat, 2009). In addition to these environmental problems, an increasing amount of solid waste coupled with problems experienced in their management, the disappearance of plant and animal species (Meydan & Doğu, 2008), energy pollution stemming from the use of fossil fuels (Kruger & Summers, 2000), and radioactive pollution (Erol & Gezer, 2006) are among the prominent environmental problems of today’s world. The most important characteristic of environmental problems is their not being local, but universal (Erten, 2005). Any environmental problem occurring in any part of the world affects the entire world, not to mention all of humanity. Efforts for long term solutions require collaborative research and multidisciplinary perspective (Moslemi et al., 2009). Increasing environmental problems, the rapid depletion of natural resources, and the deterioration of living spaces have forced all nations to cooperate in finding feasible solutions (Cross, 1998). Economically and socially powerful countries have begun to invest efforts to minimize environmental problems and coordinate international efforts to protect natural resources and strengthen environmental economics (Sachiyo, Wongchantra, & Salee, 2011). After a UN conference was held in Stockholm, environmental problems have become to be discussed on a broader platform. In line with the decisions made during the Stockholm Conference, a workshop was organized on environmental problems and their importance in which the importance of environmental education in solving environmental problems was emphasized (UNESCO, 1975). At the end of this workshop, the goal of environmental education was stated as; “… to develop a world population that is aware of, and concerned about, the environment and its associated problems, and which has the knowledge, skills, attitudes, motivations and commitment to work individually and collectively toward solutions of current problems and the prevention of the new ones.” (UNESCO, 1975, p. 15). In 1977, the Tiflis Declaration was issued at the end of the Tiflis International Environmental Education Conference whereby the objectives of environmental education were subsumed under five categories; being, awareness, knowledge, attitude, skill, and participation (UNESCO, 1977). In 1982, for the first time, the term ‘sustainable development’ appeared in the Brundtland Report issued by the Environment and Development Commission of United Nations, entailing the integration of economic life and the environment. In 1992, the term ‘education for sustainable development’ was coined in the Rio Conference. As a result of all these discussions, sustainable development may now be described as the management of natural resources through better approaches and seeking solutions to various environmental problems stemming from the adverse effects of globalization (Tuncer, Sungur, Tekkaya, & Ertepınar, 2005). The protection and renewal of resources find themselves as the base of sustainable development. In sustainable development, social and economic structures, policy, traditions, and culture and political systems are understood to make up various parts of the environment (Bener & Babaoğul, 2008; Cross, 1998). Only through a comprehensive education involving every part of society of these aspects can it awareness of environment and environmental problems increase. The primary purpose of environmental education is to educate citizens who are aware of and concerning environmental problems, showing positive attitudes toward environment (UN, 2012). These efforts should start with pre-school education and continue through all levels of formal education. In this way, the number of people showing positive values, attitudes and behaviors toward environment will increase (Barraza & Walford, 2002; Short, 2010). Effective environmental education is required to foster attitudes, motivations and commitments to make informed decisions and take responsible action (Barraza & Cuarón, 2004). Especially, formal environmental education will provide an increase in the number of cognitive schema related to environment and this will change people’s perspective on the environment (Bonnett & Williams, 1998; Loughland, Reid, Walker, & Petocz, 2003). Though interest in environmental problems started to arouse in 1970s, in Turkey, protecting the environment was guarantee by the state in the 1982 constitution. With the 7th Five-year Development Plan Environmental Specialization Commission Report prepared by the Prime Ministry State 1571 EDUCATIONAL SCIENCES: THEORY & PRACTICE Planning Organization, the framework for environmental education was drawn. In the following eighth and ninth five-year development plans, the issues of sustainable development and education for sustainable development were also mentioned (Erol & Gezer, 2006; Meydan & Doğu, 2008; Özsoy, 2012a; Yücel & Morgil, 1999). Raising environmental awareness through environmental education in today’s world has both national and universal dimensions. Therefore, education instilling environmental awareness should be provided across all levels of schooling, starting from an individual’s very first years of education (Yücel & Morgil, 1999). In Turkey, environmental education started to be offered during students’ first year at elementary school with the inclusion of Environment, Health, Traffic, and Reading course in the curriculum in 1992 (Meydan & Doğu, 2008). However, the desired outcomes of the course were remained unachievable for many reasons, including a lack of effort in developing new teaching programs, the lack of connections between the different levels of schooling, the fact that this course was taught not by subject teachers specialized in this subject, but by teachers from different subject areas, and due to its being an elective class achieved (Erol & Gezer, 2006; Yücel & Morgil, 1999). With the program being reformed in 2004, environmental education was included in the syllabi of different courses, including even pre-school education and with the same reform, the relationship between science, technology, society, and the environment was integrated into the syllabi of science and technology courses from 4th to 8th grade. Later with the elementary school program update in 2013, the concept of ‘sustainable development awareness’ began to be emphasized. Research on environmental education, both in the world and in Turkey, mostly focuses on issues such as environmental knowledge (Cheng & So, 2011; Erdoğan, 2011; Timur & Yılmaz, 2011), environmental literacy (Erdoğan, 2009; Özsoy, Ertepınar, & Sağlam, 2012; Stevenson, Peterson, Bondell, Mertig, & Moore, 2013), and environmental attitudes (Esa, 2010; Şama, 2003; Tuncer, Sungur, Tekkaya, & Ertepınar, 2007; Volk & Cheak, 2003). Yet, the number of studies dealing with issues such as children’s opinions about the environment, what type of environment they expect in the future, and their perceptions of the environment in the future (Öztürk, Olgan, & Tuncer, 2012; Taşkın & Şahin, 2008) is relatively limited (Campbell, Jerez, Erdoğan, & Zhang, 2010; Özsoy, 2012a). 1572 When the related research in the literature is examined, it is seen that research conducted with children employs such data collection instruments as observation, group interviews, individual interviews with children, and video-recording (Einarsdottir, Dockett, & Perry, 2009). Research has revealed that not only do children feel the most at ease while drawing, they also establish a closer relationship with the researcher whereby they are eager to participate in the research process without feeling pressured (Barraza, 1999; Dove, Everett, & Preece, 1999). Moreover through drawing, it is possible for children to describe inner feelings within a visual structure, to understand their emotions, and to define their real opinions, desires, and wishes (Coates, 2002; Einnarsdottir et al., 2009; Leonard, 2006; Moseley, Perrotra, & Utley, 2010; Piperno, Di Biasi, & Levi, 2007). Moreover, it may be difficult for children to explain their feelings through words, especially as far as the concepts relating to technology are considered. Hence, because drawings are not only used to explain a memory and state, but also to narrate a story (Minkoff & Riley, 2011), feelings can be expressed better through them (Dove et al., 1999). Punch (2002), on one hand, describes the advantages of having children draw as the development of children’s creativity, active use of cognitive skills, provision of sufficient time for children to think and, on the other, states that while doing all of these, if children are encouraged to rid themselves of their aesthetic and artistic anxieties, the process can be rendered quite entertaining. Vygotsky (1971) and Pillar (1998) argue that during the drawing process, children can make effective use of their imagination so that they can clearly reflect their opinions, indicating that there is a close association between drawing and thinking processes. Drawing is also of great importance for the cognitive and affective development of children (Coates & Coates, 2006). Each drawing is a unique production of the child and broadly reflects his/her opinions (Yavuzer, 2010). Pahl (1999) views drawings as concrete reflections of the child and as the first stage of his/ her creativity (as cited in Coates, 2002). Moreover, drawings involve the traces of cultural environment with many links related to many different areas able to be created within a single drawing (Cox, 2005). In addition, drawings have instructional aspects. Just as children are involved in verbal and physical communication by interacting with surrounding objects and individuals, they can learn new things by both drawing and then analyzing their own drawings (Anning, 2002). Drawings involve a lot ÖZSOY, AHİ / Elementary School Students’ Perceptions of the Future Environment through Artwork of information from the affective and intellectual worlds of the child (Pillar, 1998). What is important is a good analysis and interpretation of a drawing (Punch, 2002). Due to such characteristics, children’s drawings can reveal much more than their written or oral products; hence, they are increasingly becoming popular among researchers. Alerby (2000) conducted a study to elicit children’s opinions about the environment through their drawings. At the end, they classified the children’s drawings about the environment into four groups: (1) clean environment, (2) polluted environment, (3) both clean and polluted environment, and (4) activities required to protect the environment. A similar study was conducted by Shepardson (2005) whose purpose was to determine children’s knowledge about the environment. It was found that children are able to define what the environment is, conceptually, in a very limited manner. In their study, Shepardson, Wee, Priddyve, and Harbor (2007) identified children’s mental models about the environment. When the literature in Turkish is examined, it is seen that there are a number of studies aiming to determine children’s opinions regarding the environment as a concept itself. Taşkın and Şahin (2008) investigated how six-year old pre-school students conceptualized the environment, the effects that students’ place of residence and family socio-economic status had on their perceptions, and what type of environment in which they would like to live. Yardımcı and Kılıç (2010) carried out a study whose goal was to reveal the meanings eighth grade students attached to the environment and environmental problems. Özsoy (2012a) investigated the environmental perceptions of children though their drawings. Barraza (1999) aimed to determine how children perceive the environment’s current and future state. He found that while 43% of the children drew the current environment with underlying positive perceptions, 54% of them drew the future state of the environment with underlying negative perceptions. A similar study was performed by Fleer (2002) among children aged 5 and 12 with one of the important findings being that as students’ age increases, so do negative perceptions of the environment become stronger. When the related literature in Turkish is examined, it is seen that there are different studies making use of children’s drawings for various purposes. These are: the image of a scholar (Buldu, 2006; Türkmen, 2008) perceptions of the shape of the world (Özsoy, 2012b), perceptions of the Internet (Ersoy & Türkkan, 2009), perceptions of the European Union (Belet & Türkkan, 2007), and perceptions of the human figure (Dağlıoğlu, Çalışandemir, Alemdar, & Bencik-Kangal, 2010). However, no study is to be found dealing with students’ perceptions of the environment’s future state in Turkish literature. In this regard, the present study seeks answers to the following questions. 1. What are elementary school students’ perceptions of the current state of the environment? 2. What are the elementary school students’ perceptions of the future state of the environment? 3. Do children’s region of residence, grade level, and gender significantly affect children’s perceptions of the future state of the environment? Method In order to determine elementary school students’ perceptions of the future state of the environment, the present study was conducted during the spring term of the 2011-2012 school year. The study employed the survey model since it aims to describe a situation as it is at present or was in the past (Karasar, 2008). The study is cross-sectional in nature. The cross-sectional survey design is a survey design used to collect information from very different samplings at a certain time interval (Wiersma & Jurs, 2005). Study Group The study group of the current study consists of 828 elementary school first level (the Turkish primary school system is divided into two levels) students selected through the convenient sampling method. The data related to the participants’ region of residence, grade level, and gender are presented in Table 1. Table 1 Distribution of the Study Group Students According to Their Region of Residence, Grade Level, and Gender Demographic features f % Gender Female Male 461 55.7 367 44.3 Region of Residence Urban Rural 635 76.7 193 23.3 1st Grade 2ndGrade 3th Grade 4th Grade 5th Grade 131 127 160 188 222 Grade Level TOTAL 15.8 15.3 19.3 22.7 26.8 828 100 1573 EDUCATIONAL SCIENCES: THEORY & PRACTICE Data Collection Instrument In order to determine the children’s perceptions regarding the future state of the environment, the draw and explain technique was used (Shepardson, 2005). The draw and explain technique is a diagnostic method used to understand children’s opinions and how they structure concepts (McWhirter et al., 2000). Though children’s drawings include some creative elements, they are actually representative pictures. Unlike creative pictures, representative pictures include more cultural elements and viewpoints (Anning & Ring, 2004). Throughout the application process, the students were asked to draw the pictures of the current state of the environment, how the environment fifty years from now would appear, and then explain them. It should be noted that although some researchers express their reservations against small children’s interpretation of the future, the participants of the current study are at the concrete operational stage according to Piaget’s development theory, meaning that they can generate their own cognitive maps based on their prior knowledge, make predictions, and solve problems (Berk, 2009). Palmer (1993) presented more important data. He conducted a study with children of the same age group as those of the current study in order to determine their perceptions of the effects of motor vehicles on the future state of the environment (Batterham, Stanisstrett, & Boyes, 1996) and energy pollution (Krugger & Summers, 2000), which are more specific issues than those of the current study, by using interview and questionnaire techniques. In the preset study however, the participants were asked to draw pictures of the current state of the environment and how the environment fifty years from now would appear, and then explain them. Data Analysis While analyzing the data, both quantitative and qualitative analysis techniques were employed. For the quantitative analysis, frequencies (f) and percentages (%) were calculated to determine the frequency with which the children used the elements in their drawings and a Chi-square was run to determine whether the students’ region of residence, gender, and grade level significantly affect their perceptions of the environment. Since the number of the data was higher than 50, a Kolmogorov-Smirnov (K-S) normality test was carried out whose result was found to be p < .05. It was therefore concluded that the data did not display normal distribution (Büyüköztürk, 2009). 1574 As the dependent variable (perceptions of the future state of the environment) and independent variables (gender, region of residence, and grade level) are ordinal and discrete, the researchers decided to run a Chi-square independent. A Chisquare independent test is a non-parametric test used in to analyze ordinal and discrete variables able to be categorized (Balcı, 2009; Büyüköztürk, 2009; Fraenkel & Wallen, 2009). As a result of the Chisquare independent test, since a correlation was detected between the variables, the phi coefficient was calculated to determine its direction (Erkuş, 2011). In the qualitative data analysis section of the study, an explicative content analysis method was employed. The aim of performing a content analysis is to elicit individuals’ beliefs, values, attitudes, and thoughts by means of visual, written, and oral materials (Balcı, 2009; Fraenkel & Wallen, 2009). Through this analysis, it is possible to subsume and organize similar data under a number of certain concepts and themes (Yıldırım & Şimşek, 2008). Prior to coding, all the data were examined by the researchers in order to gain insight of have an idea. Following this examination, all the elements included in the drawings were determined to be the codes of the study. After the determination of the codes, themes were determined and codes were placed in compliance with the themes. In order to establish the reliability and validity of the data, the codes and themes were revised by the researchers and were also analyzed by an expert in the science education field by following the same procedure. Findings Findings Obtained from Descriptive Analysis Eighty-nine percent (89%) of the students’ drawings illustrated that they perceived today’s world to host a clean environment. In their drawings of the current environment, the students included such elements as various plants and animals, houses, apartment buildings, mountains, the sun, clouds, and rivers. Fifty-three percent (53%) of the students drew trees, 47.8% of them drew sun, 41.3% drew houses, 38.6% drew humans, and 37.2% drew clouds in their pictures. When the students’ drawings of the future state of the environment are examined, it is seen that 40.3% of the students depicted a polluted environment, 31.2% of them drew a technological environment, and the remaining 28.5% drew a clean environment. The elements used in the drawings of the future environment are similar to those used in drawings ÖZSOY, AHİ / Elementary School Students’ Perceptions of the Future Environment through Artwork of current environment. The most frequently used element in the drawings depicting the future environment is the sun. Out of the students, 37.8% drew the sun, 35.4% drew trees, 32.7% drew humans, 29.2% drew cars, and 28.9% drew houses in their pictures. Another important point observed in the students’ drawings of the future environment is the inclusion of elements such as robots, rockets, and UFOs in their drawings. Findings Obtained from Inferential Analysis The results of the Chi-Square Independent Test conducted in order to analyze the relationship between the students’ region and city of residence, grade level, and gender and their perceptions of the future state of the environment are presented in Table 2. Table 2 The Results of the Chi-Square Independent Test Conducted to Analyze the Relationship Between the Students’ Region of Residence, Grade Level, and Gender and Their Perceptions of the Future State of the Environment Region of ResiClean Polluted Technological Total dence N 151 297 187 635 Urban % 23.8 46.8 29.4 100.0 N 85 37 71 193 Country % 44.0 19.2 36.8 100.0 N 236 334 258 828 Total % 28.5 40.3 31.2 100.0 X2=51.83sd=2p=.00* Grade Level Clean Polluted Technological Total N 50 64 17 131 1st Grade % 38.2 48.9 13.0 100.0 N 37 62 28 127 2nd Grade % 29.1 48.8 22.0 100.0 N 62 65 33 160 3rd Grade % 38.8 40.6 20.6 100.0 N 37 51 100 188 4th Grade % 19.7 27.1 53.2 100.0 N 50 92 80 222 5th Grade % 22.5 41.4 36.0 100.0 N 236 334 258 828 Total % 28.5 40.3 31.2 100.0 X2=84.91sd=8p=.00* Gender Clean Polluted Technological Total N 144 186 131 461 Girl % 31.2 40.3 28.4 100.0 N 92 148 127 100.0 Boy % 25.1 40.3 34.6 100.0 N 236 334 258 828 Total % 28.5 40.3 31.2 100.0 X2=5.23sd=2p=.73 to be .25. Hence, it can be argued that the students living in urban areas perceive a dirtier future environment than do those living in the country. As a result of the effect size analysis, a relationship with positive direction and small effect size was found between the region of residence and environmental perceptions. A significant difference based on grade level was also found in the students’ perceptions of the future environment X2(8, N=828)=84.91, p = .00. As a result of the phi test conducted, the coefficient was found to be .32. As such, there is a relationship with positive direction and medium effect size between the students’ grade level and environmental perceptions. As students’ grade level increases, so do students’ perceptions of either a polluted future environment and/or a technological environment. Gender was found to have no significant effect on the students’ perceptions of the future environment X2(2,N=828)=5.23, p = .73. Findings Obtained from the Content Analysis As a result of the content analysis conducted in order to contribute to a better understanding of students’ perceptions of the future state of the environment, the drawings were subsumed under three themes, being a clean environment, a polluted environment, and a technological environment. Perception of a Clean Environment: In the drawings collected under this theme, students depicted the environment as clean, beautiful, and full of green areas. Trees and grass were among the most frequently used elements. In their drawings, animals such as birds, butterflies, and cats were frequently included. An example may be seen in Picture 1. Picture 1 An Example of Clean Environment Drawings (3rd Grade Female Student) *p < .05 When table 3 is examined, it is seen that there is a significant difference in the students’ perceptions of the future environment based on their region of residence X2(2, N=828)=51.83, p = .00. As a result of the phi test run to determine the direction of the correlation and effect size, the coefficient was found The note written on the back of the drawing by the student: Here, the child is happy even though her environment is a bit polluted, the river is polluted, but it will be clean in the future. All this dirt will be removed and human beings will live in a clean environment together with animals. 1575 EDUCATIONAL SCIENCES: THEORY & PRACTICE Of the human figures drawn by students in their drawings, 9.3% falling into this theme were drawn as people smiling and happy or while playing. Furthermore, 7.7% of the sun figures in this theme were drawn smiling. No element of dirt can be seen in the drawings depicting a clean environment. Interestingly, 8.0% of the students included a dust bin in their drawings. Moreover, the houses drawn by students are usually one-story with a garden. Many of the houses drawn included a chimney. In some of the houses drawn with a chimney, either very short or thin smoke was drawn coming out of the chimney. Here the chimney is believed not to be drawn to represent pollution, but rather to represent the traces of continuing life. Not many car figures are included in the clean environment drawings, and there is no exhaust gas in those drawings depicting car figures. Factories are a common element of these drawings. In these drawings, the number of cars increases with the majority of these cars drawn emitting exhaust gas. Hence, it can be concluded that the students think that urban sprawl and traffic jams have negative effects on the environment. In many of the drawings of a polluted environment, turneddown or spilled-over garbage cans; solid wastes spread across seas, rivers, and lakes; dead animals; arid places; collapsed houses; apartment buildings; and parks can be seen. Although human figures are frequently used in this theme, they are drawn in such a way to give an appearance of unhappiness. Moreover, people are drawn while cutting trees, throwing litters, spitting or setting fire. In some of the drawings, human figures that are ill or looking for water are also seen. There is usually unhappy expression on the face of sun figure. Perception of a Polluted Environment: In many of the drawings depicting a polluted environment, solid wastes; turned-down or spilled-over garbage cans; smoke emitted by houses, apartment buildings, and cars; factory and industrial wastes; polluted seas, rivers, and lakes; felled trees; dead flowers; and animals are seen. One example of a polluted environment is presented in Picture 2. Perception of a Technological Environment: The third group obtained from analyzing the research data consists of drawings reflecting technological perceptions of the environment. In these drawings, students usually drew flying cars, flying people, flying houses, skyscrapers, rockets, robots, and UFOs. A sample drawing of a technological environment is given in Picture 3. Picture 2 One Example of Polluted Environment Drawings (5th Grade, Female Student) Picture 3 A Sample Drawing of Technological Perception of Environment (4th Grade, Male Student) The note written on the back of the picture by the student: I think our environment is very clean today. We can go outside and spend time in parks. In the future, parks will be replaced by houses, people will throw litters onto the streets, people will have difficulty breathing and they will be unhappy. The drawings in this theme include apartment buildings rather than houses as were commonly seen in the clean environment drawings. Specifically, multi-storey congested apartment buildings without gardens are commonplace. Thick and long smoke coming from the chimneys of apartment buildings is frequently illustrated. 1576 The note written on the back of the drawing by the student: In today’s world, many tasks are done by people. In the future, many of them will be done by robots. We will deal with different tasks. In these pictures, human figure were frequently drawn. People are depicted while driving flying cars, flying together with a rocket, and with happy faces. Though not too many, there are some plants and animals drawn in these pictures. While the tree is the most frequently drawn plant, birds are the most frequently drawn animals. While there is no one-story houses drawn in the pictures, there are many apartment buildings and ÖZSOY, AHİ / Elementary School Students’ Perceptions of the Future Environment through Artwork skyscrapers. Vehicles are mostly depicted in the form of flying cars. In some of the drawings, a journey by rocket to other planets is seen. Another element seen in these pictures is the existence of UFOs. Based on their drawings, it can be claimed that the students think that UFOs will be objects frequently encountered in the future. Discussion In the present study, the purpose was to elicit primary school students’ perceptions of the future state of the environment. In this study, significant correlations were determined between students’ perceptions of the future environment and their region of residence, gender, and grade level. The Chi-Square Test results revealed that those students living in the countryside have more positive perceptions of the future state of the environment than do students living in urban areas. When the perceptions were examined in terms of grade level, it was found that as grade level increases, so do perceptions of the future environment being polluted, as do depictions of technology. These findings concur with the findings of other studies (Alerby, 2000; Barraza, 1999; Fleer, 2002). It is believed that the students living in urban areas are confronted with negative effects of environmental deterioration more often; hence, it seems only natural for them to expect dirtier environment in the future. Bognern and Wiseman (1997) reported that the young people living in urban areas and suburbs have more positive opinions about the environment when compared to their rural counterparts. However, when their behaviors toward the environment are examined, it is seen that their actual behaviors are more negative than are those of their rural counterparts. Erdoğan (2009) and Tuncer, Tekkaya, Sungur, and Ertepınar (2005) argued that one of the factors affecting responsible behaviors toward the environment is students’ place of residence. No significant correlation was found between the students’ gender and perceptions of the future state of the environment. These results are parallel to the findings reported in the literature (Eagles & Demare, 1999; Tuncer et al., 2005). Three themes emerged in the present study; (1) a clean environment, (2) a polluted environment, and (3) a technological environment. The findings of the present study exhibit a number of similarities with those reported in the literature. Alerby (2000) and Fleer (2002) found that students’ perception of the future state of the environment was one full of technological elements. Likewise in the present study, it was found that 6.6% of first grade students, 10.9% of second grade students, 12.8% of fourth grade students, 38.8% of fifth grade students, and 31.0% of fifth grade students’ perceptions of a future environment full of technological elements. Out of the 828 students participating in the present study, 258 (31.2%) drew pictures reflecting the perception of a future environment making heavy use of technological. Today’ s rapid developments in the fields of science and technology, an increasing use of products manufactured through these new technologies in daily life, and the frequent broadcast of news focusing on technological advancements are believed to have affected students’ perceptions of future live. Out of the total 828 participants of the study, 40.3% (N=334) drew pictures depicting a polluted environment. Broken down into grade level, 19.2% of first grade students, 18.6% of second grade students, 19.5% of third grade students, 15.3% of fourth grade students, and 27.5% of fifth grade students have perceptions of a polluted environment in the future. Among the first graders, a perception of clean environment seems to be dominant, whereas among the fifth graders, a perception of a technologically enhanced environment seems to be dominant. Yet, in all the grades, a perception of a polluted environment is the most common. This particular finding of the study concurs with Fleer finding (2002) in which he reports that as an individual’s age increases, his perception of the future state of the environment becomes increasingly negative. The present study revealed that the perception of a polluted environment is the highest among fifth graders. In general, the environmental perceptions of students living in rural areas were found to be more positive than those of students living in urban areas. This finding is supported by Barraza (1999) in which he found that both in Mexico and in England, the students living in rural areas have more positive perceptions of the future environment. In the present study, a total of 42 codes describing future perceptions of the environment were produced. The most commonly used among these codes was the sun. Also among these codes are both biotic elements, such as humans, animals and plants as well as abiotic elements, such as the sun, mountains, rivers, and seas. Yet, although the overall diversity of these elements is low, the diversity of animals and abiotic elements in the drawings of students living in rural areas is more than the level of diversity in the drawings 1577 EDUCATIONAL SCIENCES: THEORY & PRACTICE of students living in urban areas. In the drawings of the students living in rural areas, together with animals such as birds, butterflies, dogs, and cats; farm animals, such as cows, sheep, rabbits, and ducks are also seen, whereas in the drawings of the students living in urban areas, mostly birds, cats, and dogs are seen. According to Snaddon, Tuncer, and Foster (2008), the farther away children are from a natural environment, the less knowledgeable they become about the diversity of natural elements. Miller (2007) states that as children become more removed from nature, their sensitivity toward nature and both the living and non-living elements of nature becomes weaker. Children usually draw the elements that they see in their close surroundings. Therefore, it is not surprising to see less diversity in the drawings of children living in urban areas. This was also noted by Fleer (2002), who emphasized the necessity of considering the difference between urban and rural areas in future research. Shepardson (2005) reported that students were able to provide a very limited definition of the concept of environment from an ecological view. Keinath (2004) and Alerby (2000) found that children included in their drawings only the biotic and abiotic elements that they see in their close surroundings. The codes used in the perceptions of a clean environment are similar to those in another study (Alerby, 2000; Barraza, 1999; Fleer, 2002; Shepardson, 2005). In the drawings depicting a clean environment, elements such as a smiling sun (7.7%), green and thick trees (27.8%), green areas (10.5%), birds (8.1%), and houses (%23.4) were included. In the drawings depicting a polluted environment on the other hand, elements such as an unhappy sun (2.5%), felled and dead trees (7.6%), apartment buildings (14.3%), chimney smoke (6.4%), exhaust gas (1.4%), and turned-down garbage cans (26.3%) were frequently used. This particular finding is parallel to that reported by Sadık, Çakan, and Artut (2009) and that by Yardımcı and Kılıç (2010). In both of the studies, students depicted exhaust gas emitted by cars, chimney smoke coming from houses, and garbage as the being main causes of polluted environment. Though there are some similarities between the drawings of a clean environment and those of a technological environment, there are also different elements, such as robots (5.8%), rockets (1.8%), and UFOs (2.1%) in the drawings depicting a technological environment. Another remarkable finding of the study is that the students view ca lean environment as being complementary to a technological environment. In almost all of the 1578 drawings included in the theme of a technological environment, the environment was depicted as clean. This may indicate that the students believe that developments in the fields of science and technology can contribute to finding a solution to environmental problems. This finding concurs with Fleer (2002), who stated that children having perceptions of a technological environment stated that with the help of technological developments, the environment will be protected and remain clean. Human figures in the drawings are particularly remarkable with 82.5% of first grade students, 86.2 of second grade students, 80.8% of third grade students, 74.0% of fourth grade students, 70.6% of fifth grade students including human figure in their drawings. The type of human figures varies depending on students’ perceptions of the environment. Specifically, in drawings reflecting clean and technological environment perceptions, human figures are depicted as happy, working in the garden, cleaning, and playing. In drawings of dirty environments, on the other hand, human figures are depicted as unhappy, cutting trees, throwing litter onto the ground, and setting things on fire. These illustrations show that students are aware of the mutual-interaction between humanity and the environment. While the environment affects the mood of people, people also affect the environment (Milfont & Sibley, 2012). Connell, Fienn, Lee, Sykes, and Yencken (1999) reported that according to students, the entity most responsible for causing environmental problems is man. Shepardson et al. (2007) found that children do not relate the environment to man. The findings of the present study are supported by Shepardson et al. (2007). The daily experiences of children are highly effective in shaping their perceptions (Özsoy, 2012a). Though the number of codes obtained in the present study is quite high, a low diversity of plants and animals, as well as a limited number of types of environmental pollution in the drawings, indicate that children have a limited experience with the environment. According to Punch (2002), leading relatively isolated lives and being away from TV, magazines, cartoons, and other mass communication tools and stimulants in a more natural environment result in a single unsophisticated viewpoint restricting individuals to what they see in their close environment. Hence, the objective of environmental education should be to remove these restrictions and raise individual’s awareness of the environment. Though Miller (2007) and Zoldosova and Prokop (2006) argue ÖZSOY, AHİ / Elementary School Students’ Perceptions of the Future Environment through Artwork that education systems confine people to their houses, keeping them away from nature, through an appropriate planning, this problem can be overcome. Therefore, integrated environmental education can provide an effective learning environment for children to learn. Hence, researchers think that environmental education should be given in an environment integrated with nature. It is claimed that children’s drawings are a useful data collection tool as they create environments where children can freely reflect their feelings and opinions. The diversity of the data collected in the present study supports this argument. It is a well-known fact that children, due to their developmental and emotional characteristics, cannot feel free and comfortable when completing questionnaires or interviews (Punch, 2002). However, when the technique of drawing is employed, they can draw whatever they think and feel without any hesitation. Therefore, children can use drawings as a means of effective communication (Anning & Ring, 2004). Though children’s drawings are effective evaluation tools, data collection through drawings is not very widespread in the literature. Thus, drawings can be used by future research to look at the causes of environmental pollution, solutions to environmental problems, and types of pollution. 1579 EDUCATIONAL SCIENCES: THEORY & PRACTICE References/Kaynakça Alerby, E. (2000). A way of visualising children’s and young people’s thoughts about the environment: A study of drawings. Environmental Education Research, 6(3), 206222. Anning, A. (2002). Conversations around young children’s drawing: the impact of the beliefs of significant others at home and school. NSEAD, 21(3), 197-208. Anning, A., & Ring, K. (2004). Making sense of children’s drawings. New York: Open University Press. Balcı, A. (2009). Sosyal bilimlerde araştırma; Yöntem, teknik ve ilkeler (7. basım). Ankara: Pegem Akademi. Barraza, L. (1999). Children’s drawings about the environment. Environmental Education Research, 5(1), 49-66. Barraza, L., & Cuarón, A. D. (2004). How values in education affect children’s environmental knowledge. Journal of Biological Education, 39(1), 18-23. Barraza, L., & Walford, R. A. (2002). Environmental education: A comparison between English and Mexican school children. Environmental Education Research, 8(2), 171-186 Batterham, D., Stanisstreet, M., & Boyes, E. (1996). Kids, cars and conversation: Children’s ideas about the environmental impact of motor vehicles. International Journal of Science Education, 18(3), 347-354. Belet, Ş. D. ve Türkkan, B. (2007, Nisan). İlköğretim öğrencilerinin yazılı anlatım ve resimsel ifadelerinde algı ve gözlemlerini ifade biçimleri (Avrupa Birliği örneği).VI. Ulusal Sınıf Öğretmenliği Sempozyumu’nda sunulan sözlü bildiri, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir. Bener, Ö. ve Babaoğul, M. (2008). Sürdürülebilir tüketim davranışı ve çevre bilinci oluşturmada bir araç olarak tüketici eğitimi. Hacettepe Üniversitesi Sosyolojik Araştırmalar E-Dergisi, 5(1), 1-10. Berk, L. (2009). Child development (8th ed.). Boston: Pearson. Bonnett, M., & Williams, J. (1998). Environmental education and primary children’s attitudes towards nature and the environment. Cambridge Journal of Education 28(2), 159-174 Bogner, F. X., & Wiseman, M. (1997). Environmental perception of rural and urban pupils. Journal of Environmental Psychology, 17, 111-122. Buldu, M. (2006). Young children’s perceptions of scientist: A preliminary study. Educational Research, 48(1), 121-132. Büyüköztürk, Ş. (2009). Sosyal bilimler için veri analizi el kitabı(10. basım). Ankara: Pegem Akademi. Campbell, T., Jerez, W. M., Erdoğan, E., & Zhang, D. (2010). Exploring science teachers’ attitudes and knowledge about environmental education in three international teaching communities. International Journal of Environmental & Science Education, 5(1), 3-29. Cheng, I., & So, W. (2011). Teachers’ pro-environmental qualities: Bridging the gaps in environmental knowledge, attitude and behavioral intentions. Educational Research Journal, 26(2), 271-286. Coates, E. (2002). ‘I forgot the sky’ children’s stories contained within their drawings. International Journal of Early Years, 10(1), 21-35. Coates, E., & Coates, A. (2006). Young children talking and drawing. International Journal of Early Years Education, 14(3), 221-241. 1580 Connell, S., Fien, J., Lee, J, Sykes, H., & Yencken, D. (1999). If it doesn’t directly affect you, you don’t think about it’: A qualitative study of young people’s environmental attitudes in two Australian cities. Environmental Education Research, 5(1), 95-113. Cox, S. (2005). Intention and meaning in young children’s drawing. NSEAD, 24(2), 115-125. Cross, T. (1998). Teachers’ view about what to do about sustainable development. Environmental Education Research, 4(1), 41-52. Dağlıoğlu, H. E., Çalışandemir, F., Alemdar, M., & BencikKangal, S. (2010). Examination of humans figure drawings by gifted and normally developed children at preschool period. Elementary Education Online, 9(1), 31-43. Dove, J. E., Everett, L. A., & Preece, F. W. (1999). Exploring a hydrological concept through children’s drawing. International Journal of Science Education, 21(5), 485-497. Eagles, P. F. J., & Demare R. (1999). Factors influencing children’s environmental attitudes. The Journal of Environmental Education, 30(4), 33-37. Einarsdottir, J., Dockett, S., & Perry, B. (2009). Making meaning: Children’s perspectives expressed through drawings. Early Child Development and Care, 179(2), 217-232. Erdoğan, M. (2009). Fifth grade students’ environmental literacy and the factors affecting students’ environmentally responsible behaviors (Doctoral dissertation). Retrieved from http://tez2.yok.gov.tr/. Erdoğan, M. (2011). Ekoloji temelli yaz doğa eğitimi programının ilköğretim öğrencilerinin çevreye yönelik bilgi, duygusal eğilimler ve sorumlu davranışlarına etkisi. Kuram ve Uygulamada Egitim Bilimleri, 11, 2223-2237. Erkuş, A. (2011). Davranış bilimleri için bilimsel araştırma süreci (3. basım). Ankara: Seçkin Erol, G. H., & Gezer, K. (2006). Prospective of elementary school teachers’ attitudes toward environment and environmental problems. International Journal of Environmental and Science Education, 1(1), 65-77. Ersoy, A., & Türkkan, B. (2009). Perceptions about Internet in elementary school children’s drawings. Elementary Education Online, 8(1), 57-73. Erten, S. (2005). Okul öncesi öğretmen adaylarında çevre dostu davranışların araştırılması. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 28, 91-100. Esa, N. (2010). Environmental knowledge, attitude and practices of student teachers. International Research in Geographical and Environmental Education, 19(1), 39-50. Fleer, M. (2002). Curriculum compartmentalisation? A futures perspective on environmental education. Environmental Education Research, 8(2), 137-154. Fraenkel, J. R., & Wallen, N. E. (2009). How to design and evaluate research in education (7th ed.). Boston: McGrawHill Higher Education. Joireman, J., Truelove, H. B., & Duell, B. (2010). Effect of outdoor temperature, heat primes and anchoring on belief in global warming. Journal of Environmental Psychology, 30, 358-367. Karasar, N. (2008). Bilimsel araştırma yöntemi (18. basım). Ankara: Nobel Yayın Dağıtım. Keinath, S. D. (2004). Environmental education and perceptions in eastern Nepal: Analysis of student drawing. USA: Michigan Technological University. Kruger, C., & Summers, M. (2000). Developing primary school children’s understanding of energy waste. Research in Science & Technological Education, 18(1), 5-21. ÖZSOY, AHİ / Elementary School Students’ Perceptions of the Future Environment through Artwork Leonard, M. (2006). Children’s drawings as a methodological tool: Reflections on the develop plus system in northern Ireland. Irish Journal of Sociology, 15(2), 52-66. Sadık, F., Çakan, H. ve Artut, D. (2009, Ekim). Çocuk resimlerine yansıyan çevre sorunlarının sosyo-ekonomik farklılıklara göre analizi. XVIII. Ulusal Eğitim Bilimleri Kurultayı’nda sunulan bildiri, Ege Üniversitesi, İzmir. Loughland, T., Reid, A., Walker, K., & Petocz, P. (2003). Factors influencing young people’s conceptions of environment. Environmental Education Research, 9(1), 3-19 Şama, E. (2003). Öğretmen adaylarının çevre sorunlarına yönelik tutumları. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, 23(2), 99110. McWhirter, J. M., Collins, M., Bryant, I., Wetton, N. M., & Bishop, J. N. (2000). Evaluating ‘safe in the sun’, a curriculum programme for primary schools. Health Education Research: Theory & Practice, 15(2), 203-217. Shepardson, D. P. (2005). Student’s ideas: What is an environment? Journal of Environmental Education, 36(4), 49-58. Meydan, D. ve Doğu, S. (2008). İlköğretim ikinci kademe öğrencilerinin çevre sorunları hakkındaki görüşlerinin bazı değişkenlere göre değerlendirilmesi. Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, 26, 267-277. Milfont, T. L., & Sibley, C. G. (2012). The big five personality traits and environmental engagement: Associations at the individual and societal level. Journal of Environmental Psychology, 32, 187-195. Miller, D. L. (2007). The seeds of learning: Young children develop important skills through their gardening activities at a midwestern early education program. Applied Environmental Education & Communication, 6(1), 49-66. Minkoff, Y., & Riley, J. (2011). Perspectives of time-use: Exploring the use of drawings, interviews and ratingscales with children aged 6-7 years. Journal of Occupational Science, 18(4), 306-321. Moseley, C., Perrotta, B. D., & Utley, J. (2010). The Drawan-Environment Test Rubric (DAET-R): Exploring preservice teachers’ mental models of the environment. Environmental Education Research, 16(2), 189-208. Moslemi, J. M., Capps, K. A., Johnson, M. S., Maul, J., McIntyre, P, B., Melvin, A. M., Vadas, T. M., …Weiss, M. (2009). Training tomorrow’s environmental problem solvers: An integrative approach to graduate education. BioScience, 59(6), 514-521. Özsoy, S. (2012a). İlköğretim öğrencilerinin çevre algılarının çizdikleri resimler aracılığıyla incelenmesi. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri, 12(2), 1117-1139. Özsoy, S. (2012b). Is the earth flat or round? Primary school children’s understandings of the planet earth: The case of Turkish children. International Electronic Journal of Elementary Education, 4(2), 407-415. Özsoy, S., Ertepınar, H., & Sağlam, N. (2012). Can eco-schools improve elementary school students’ environmental literacy levels? Asia-Pacific Forum on Science Learning and Teaching, 13(2), 1-7. Öztürk, D. K., Olgan, R., & Tuncer, G. (2012). A qualitative study on Turkish preschool children’s environmental attitudes through ecocentrism and anthropocentrism. International Journal of Science Education, 34(4), 629-650 Palmer, J. A. (1993). Development of concern for the environment and formative experiences of educators. Journal of Environmental Education, 24(3), 26-30. Pillar, A. D. (1998). What do children think about the drawing process? NSEAD, 17(1), 81-86. Shepardson, D. P., Niyogi, D., Choi, S., & Charusombat, U. (2009). Seventh grade students’ conception of global warming and climate change. Environmental Education Research, 15(5), 549-570. Shepardson, D. P., Wee, B., Priddy, M., & Harbor, J. (2007). Students’ mental models of the environment. Journal of Research in Science Teaching, 44(2), 327-348. Short, P. C. (2010). Responsible environmental action: Its role and status in environmental education and environmental quality. The Journal of Environmental Education, 41(1), 7-21 Snaddon, J. L., Turner, E. C., & Foster, W. A. (2008). Children’s perceptions of rainforest biodiversity: Which animals have the lion’s share of environmental awareness? PlosONE, 3(7), 1-5. Stevenson, K. T., Peterson, M. N., Bondell, H. D., Mertig, A. G., & Moore, S. E. (2013). Environmental, ınstitutional, and demographic predictors of environmental literacy among middle school children. PlosONE, 8(3), 1-11. Taşkın, Ö. ve Şahin, B. (2008). “Çevre” kavramı ve altı yaş okul öncesi çocuklar. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 23(1), 1-12. Timur, S. ve Yılmaz, M. (2011). Fen bilgisi öğretmen adaylarının çevre bilgi düzeylerinin belirlenmesi ve bazı değişkenlere göre incelenmesi. Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, 31(1), 303-320. Tuncer, G., Sungur, S., Tekkaya, C., & Ertepınar, H. (2005). Young attitude on sustainable development: A case study. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 29, 187-193. Tuncer, G., Sungur, S., Tekkaya, C., & Ertepınar, H. (2007). A comparative study on pre-service teachers’ and elementary students’ attitudes towards the environment. International Research in Geographical and Environmental Education, 16(2), 188-198. Tuncer, G., Tekkaya, C., Sungur, S., & Ertepınar, H. (2005). The effects of region and gender on students’ attitudes towards environment. Eğitim ve Bilim, 30(136), 77-83. Türkmen, H. (2008). Turkish primary students’ perceptions about scientist and what factors affecting the image of the scientists. Eurasia Journal of Mathematics, Science & Technology Education, 4(1), 55-61. United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization. (1975). The international workshop on environmental education. Belgrade final report. Paris: UNESCO Press. Piperno, F., Di Biassi, S., & Levi, G. (2007). Evaluation of family drawings of physically and sexually abused children. European Child & Adolescent Psychiatry, 16(6), 389-397. United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization. (1977). Intergovermental conference on environmental education. Tbilisi final report. Paris: UNESCO Press. Punch, S. (2002). Research with children: The same or different from research with adults? Childhood, 9(3), 321-341. United Nations. (2012). The future we want. New York: United Nations Press Sachiyo, M., Wongchantra, P., & Salee, B. (2011). The participation management of children and youth by environmental education principle. European Journal of Social Sciences, 23(2), 246-261. Volk, T. L., & Cheak, M. J. (2003). The effects on an environmental education program on students, parents and community. The Journal of Environmental Education, 34(4), 12-25 1581 EDUCATIONAL SCIENCES: THEORY & PRACTICE Vygotsky, L. S. (1971). The psychology of art. Cambridge: The MIT Press. Yıldırım, A. ve Şimşek, H. (2008). Sosyal bilimlerde nitel araştırma yöntemleri (6. basım). Ankara: Seçkin. Wiersma, W., & Jurs, S. G. (2005). Research methods in education (8th ed.). Boston: Allyn and Bacon. Yücel, A. S. ve Morgil, F. İ. (1999). Çevre eğitiminin geliştirilmesi. Balıkesir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 1(1), 76-89. Yardımcı, E., & Kılıç, G. B. (2010). Children’s views of environment and environmental problems. İlköğretim Online, 9(3), 1122-1136. Yavuzer, H. (2010). Resimleriyle çocuğu tanıma (10. basım). İstanbul: Remzi Kitabevi 1582 Zoldsova, K., & Prokop, P. (2006). Education in the field influences children’s ideas and interest toward science. Journal of Education and Technology, 15(3), 304-313.
© Copyright 2024 Paperzz