eğirdir gölü kerevit çalıştayı raporu

EĞİRDİR GÖLÜ KEREVİT
ÇALIŞTAYI RAPORU
29 NİSAN 2014
T.C.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI
Su Ürünleri Araştrıma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
EĞİRDİR GÖLÜ KEREVİT
ÇALIŞTAYI RAPORU
29 Nisan 2014
SUNUŞ
nsanoğlunun yeterli ve dengeli beslenme için besinlerden alınan proteinin 1/3'nün hayvansal protein olması
gerekmektedir. Dünya nüfusunun hızla artması karşısında, hayvansal protein kaynaklarından yararlanabilmek için,
gıda kaynaklarının ya arttırılması ya da bu kaynaklardan daha fazla yararlanılması gerekmektedir. Bunun sonucunda;
hayvansal protein alanında önemli bir gıda grubunu oluşturan su ürünlerine karşı olan talebin gün geçtikçe artması
kaçınılmaz olmuştur. Ülkemizin su ürünleri potansiyelinin yüksek oluşu göz önüne alındığında, bu konuda gerekli yatırım
ve çalışmaların desteklenmesi halinde hem insanlarımızın protein ihtiyaçlarının karşılanmasına, hem de ülke ekonomisine
büyük oranda katkısı olacaktır.
İ
K
urumumuz, Bakanlığın araştırma, kontrol, test ve üretim kuruluşlarında yaptığı reorganizasyon sonucu, Türkiye iç
sularında araştırma yapmak üzere, Ağustos 1986 yılında, Bakanlığa doğrudan bağlı olarak kurulmuş, Nisan 1987
yılında faaliyete geçmiştir. Bakanlığımızın 03.06.2011 tarih ve 639 sayılı kanun hükmünde kararname ile
yapılandırılmasının ardından kurumumuz, 2013 yılına kadar Akdeniz Su Ürünleri Araştırma
Üretme ve Eğitim Enstitüsü ile birleştirilerek araştırma faaliyetlerine etkin bir şekilde devam etti. Bu yapılandırmanın
ardından, 2013/4934 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kurumumuz doğrudan merkez bağlı taşra teşkilatı olarak Isparta
İli, Eğirdir İlçesinde Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü şeklinde yeniden yapılandı. Sürdürülebilir su ürünleri
üretimini geliştirmek için, her türlü kaynağı etkili ve verimli kullanarak, Su ürünleri sektörü ve paydaşlarına yönelik iç
sularda bilimsel araştırmalar yapmak, su kaynaklarının biyolojik ve ekolojik özeliklerini izlemek kurumumuzun
misyonlarını oluşturmaktadır.Ülkemizde iç sulardan elde edilen ticari değeri yüksek ihraç ürünleri arasında yer alan
kerevit; gerek içerdiği besin bileşenleri gerekse ekonomik değerleri açısından su ürünleri içersinde özel bir yere sahiptir.
Dünyada 1830'lu yıllardan beri önemli bir ticari ürün olarak değerlendirilmesine rağmen, Türkiye'de ise ancak II. Dünya
savaşından sonra su ürünleri içerisinde önemli bir ihraç ürünü olmaya başlamıştır. Ülkemizde Kerevit istihsali özellikle
1965-1985 yılları arasında ekonomik önem taşımıştır. Söz konusu dönemde üretimin önemli kısmı tek başına Eğirdir
Gölü'nden sağlanmaktaydı. 1984 yılında ilk olarak Göller Bölgesi'ndeki Işıklı Gölü'nde ortaya çıkan Aphanomyces
astaci'nin sebep olduğu “Kerevit vebası” olarak da ifade edilen hastalık, aşırı avcılık ve kirlilik gibi problemleri yüzünden
ülkemiz kerevit stokları ciddi bir şekilde tahrip olmuş, üretimin maksimuma ulaştığı 1984 yılında 8000 ton civarında olan
kerevit üretimimiz 200 tonlara kadar düşmüş ve stoklarımız yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. 2012 TÜİK
verilerine göre ise ülkemiz kerevit üretimi 492 tondur. Kurumumuz tarafından 2013 yılında BAKA' ya sunduğumuz
projemiz ile Türkiye'deki İlk Kapalı Devre Kerevit Kuluçkahanesi kurumumuza kazandırıldı. Gıda Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı tarafından da kuracağımız bu kuluçkahane İleri Ar-Ge merkezi olarak seçilmiştir. Proje kapsamında
gerçekleştirilen bu çalıştayda; ülkemiz kerevit üretimdeki bu daralmanın ortadan kaldırılmasına yönelik olarak çözüm
stratejileri geliştirilmesi amacıyla, Kerevit Avcılığı, Kerevit Yetiştiriciliği ve Kerevit Üretimini Sosyo-Ekonomisi konularına
ilişkin sorunlar ele alınmıştır.Çalıştayın organizasyonunda katkılarını esirgemeyen Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar
Genel Müdürü Sayın Doç. Dr. Masum BURAK' a, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Sayın Dr. Durali KOÇAK' a, BAKA
Genel Sekreteri Sayın Tuncay ENGİN' e, kurum personelime ve çalıştaya katılarak katkıda bulunan herkese teşekkür
ederim.
Şakir ÇINAR
SARİM Müdürü
1
ÇALIŞTAY ONUR KURULU
Doç. Dr. Masum BURAK
Dr. Durali KOÇAK
ÇALIŞTAY BAŞKANI
Şakir ÇINAR- Eğirdir Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürü
ÇALIŞTAY BİLİM KURULU
Prof. Dr. Ahmet ALP- Kahramanmaraş Sütçüİ mam Üniversitesi
Prof. Dr. İsmet BALIK- Ordu Üniversitesi
Prof. Dr. Osman ÇETİNKAYA- Süleyman Demirel Üniversitesi
Prof. Dr.Öznur DİLER- Süleyman Demirel Üniversitesi
Prof. Dr. İbrahim DİLER- Süleyman Demirel Üniversitesi
Prof. Dr. Sedat YERLİ- Hacettepe Üniversitesi
Doç. Dr. Yıldız BOLAT- Süleyman Demirel Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. Fahrettin YÜKSEL- Tunceli Üniversitesi
ÇALIŞTAY DÜZENLEME KURULU
Erdinç VESKE- Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü
Kadir ÇAPKIN- Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü- Eğirdir
Soner SAVAŞER- Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü- Eğirdir
Mehmet CİLBİZ- Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü- Eğirdir
Dr. Meral APAYDIN YAĞCI- Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü- Eğirdir
Mustafa CEYLAN- Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü- Eğirdir
Fuat BİLGİN- Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü- Eğirdir
Rahmi UYSAL- Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü- Eğirdir
Mehmet CESUR- Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü- Eğirdir
ÇALIŞTAY MODERATÖR VE RAPORTÖRLER
Prof. Dr. Osman ÇETİNKAYA- Süleyman Demirel Üniversitesi
Prof. Dr. Ahmet ALP- Kahramanmaraş Sütçüİ mam Üniversitesi
Prof. Dr. İsmet BALIK- Ordu Üniversitesi
Osman YENER- Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü- Eğirdir
Bayram KORKMAZ- Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü- Eğirdir
2
I.OTURUM:
Prof. Dr. S.YERLİ
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Osman ÇETİNKAYA
Eğirdir Gölü Balık Faunası Tarihsel Değişimi ve Bu Değişimin
Ekolojik ve Ekonomik Yansımaları
R.ÖZKÖK
Tatlı Su Istakozu (Kerevit)’nun Ülkemizdeki Ve Dünyadaki
Durumu İle Yaygın Yetiştiricilik Teknikleri
II.OTURUM:
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Ahmet ALP
M.AKYÜREK
Ülkemizde Kerevit Avcılığı ve Buna İlişkin Yasal Düzenlemeler
Yrd.Doç.Dr. F.YÜKSEL
Sürdürülebilir Kerevit (Astacus leptodactylus Esch., 1823) Stok
Yönetimi
Doç. Dr. Y.BOLAT
Eğirdir Gölü Kerevit (Astacus leptodactylus Eschscholtz, 1823)
Populasyonunda Avcılık Kaynaklı Değişimler
M.CİLBİZ
Farklı Göz Açıklığı ve Göz Yapısındaki Kerevit (Astacus
leptodactylus ;Esch., 1823) Pinterlerinin, Eğirdir Göl’ündeki
Seçicilik Özelliklerinin Araştırılması
III.OTURUM:
Prof. Dr. İ.DİLER
Oturum Başkanı: Prof. Dr. İsmet BALIK
Kerevitlerin Besleme Biyolojisi, Besin Değerleri, Yetiştiricilikte
Kullanılan Yemler ve Özellikleri
H.SAYĞI
Eğirdir Gölünde Kerevit (Astacus leptodactylus) Avcılarının
Sosyo-Ekonomik Açıdan Değerlendirilmesi
Prof. Dr. Ö.DİLER
Tatlı Su İstakozlarında Görülen Önemli Enfeksiyöz Hastalıklar
Doç. Dr.Y.MAZLUM
Kerevit Yetiştiriciliği ve Yönetim Unsurları
GENEL DEĞERLENDİRME VE KAPANIŞ
3
:
AÇILIŞ KONUŞMALARI
Gözlenmiş Kerevit Yumurtası
Şakir ÇINAR
Eğirdir Su Ürn.Arş.İst.Müdürü
4
Eğirdir Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürü Sayın
Şakir ÇINAR, yapmış olduğu konuşmada, tarihsel süreçte
kerevit popülasyonlarının çökmesi karşısında doğal stokların
takviyesi ve türün yetiştiriciliğe kazandırılması amacıyla Gıda
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı
(BAKA) desteğinde Kerevit AR-GE Merkezi kurulması yönünde
çalışmaların sonuna gelindiğini, AR-GE merkezimizin
kapılarının üniversitelerimize sonuna kadar açık olduğunu ve
bundan sonraki süreçte sektöre dair yeni projeler üretmeye
devam edeceklerini ifade etti. ÇINAR, elde ettikleri başarılarda
kurum personelinin üstün gayretlerinin çok önemli rol
oynadığının altını çizdi. ÇINAR konuşmasının sonunda, TAGEM
Genel Müdürü Sayın Doç. Dr. Masum BURAK ve BSGM Genel
Müdürü Sayın Dr. Durali KOÇAK, BAKA Genel Sekreteri Sayın
Tuncay ENGİN Bey'e Kerevit AR-GE Merkezi Projesi ve çalıştay
organizasyonunda katkılarını esirgememelerinden dolayı
teşekkürlerini sundu.
Cenk ŞÖLEN
Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Isparta İl Müdürü Sayın
Cenk ŞÖLEN, Dünyanın gül, Türkiye'nin elma bahçesi olan Isparta
iline böyle bir kerevit çalıştayını kazandıran ekibe teşekkürlerini
sunarak konuşmalarına başladı. Gül ve meyve bahçeleriyle işlenmiş
böyle bir coğrafyada yaşamaktan mutlu olduğunu ifade eden
ŞÖLEN, Isparta'nın gülde dünya şampiyonu olduğunu, dünyanın gül
yağı üretimin %70'inin Isparta tarafından karşılandığını, elma
üretiminde ülkede birinci sırasında yer aldığı noktalarına dikkat çekti.
Yine Isparta'nın yaklaşık 400.000 tonluk kapasitesiyle ülkede yine
birinci sırada olduğunu vurguladı. Isparta'nın göl yüzeyi dikkate
alındığında tatlısu balığı yetiştiriciliği bakımından barındırdığı sulak
alan miktarı bazında Türkiye birincisi, gümüşi havuz balığı üretiminde
ise ikinci sırada olduğunu ifade etti. Isparta'nın kesme karanfil
üretiminde Türkiye 3.sü, kiraz üretiminde de 4.sü, kayısı üretiminde
Türkiye 6.sı olduğuna değinerek bu şehrin tam bir tarım şehri
olduğuna dikkat çekti. İhracat potansiyeli yüksek olan kerevitin
çalıştay düzeyinde ele alınmasının Isparta ve Türkiye ekonomisine
büyük katkılar sağlayacağını belirten ŞÖLEN, verimli bir program
olması temennisi ile konuşmasını bitirdi.
5
Dr.Necati TULGAR
TAGEM Genel Müdür Yard.
6
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Genel
Müdür Yardımcısı Sayın Dr. Necati TULGAR, Genel Müdürlüğümüzün
Türkiye çapında 48 adet Araştırma Enstitüsünün bulunduğunu, bunlardan
Trabzon, Antalya, Eğirdir ve Elazığ'da olmak üzere 4 tanesinin su ürünleri
üzerine çalışmalar yaptığını belirterek konuşmalarına başladı. Ayrıca
Balıkesir'de de Su Ürünleri konusunda çalışmalarını sürdüren bir bölüm
olduğunu ifade etti. Altyapı bakımından Trabzon ve Antalya'daki Su
Ürünleri Araştırma Enstitü'lerinin oldukça güçlü olduğunu, Trabzon'da
geçen yıl kabul edilen bir proje kapsamında 'Ulusal Su Ürünleri Gen
Bankası ve Biyoteknoloji Merkezi' kurulmakta olduğunu, Elazığ Keban
Baraj Gölü'nde bir uygulama alanı inşa ederek İstasyon Müdürlüğünün
altyapısının güçlendirildiğini, Trabzon'da mevcut bulunan araştırma
gemisinin yanında Antalya'ya da bir araştırma gemisi kazandırdıklarını
belirtti. Türkiye'de ilk defa kerevit üretiminin 1960 yıllarında Uluabat ve
çevre göllerde başladığını, üretimin 1970'li yıllarda 3-4 bin tona, 1980' li
yıllarda da 8 bin tona çıktığını, 1990'lı yıllara gelindiğinde de hastalık ve
bilinçsiz avcılık sebebiyle stokların çöküşe geçtiğini ve stokların 200 tonlara
kadar düştüğüne dikkat çekti.
TULGAR, Eğirdir Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü'nün
2000'li yılların başında kerevit üretimine dair çalışmaları başlattığını
ancak, alt yapı noktasındaki eksiklikler nedeniyle istenilen noktaya
gelinemediğini, BAKA' nın da desteği ile hazırlanan proje sonucunda
kontrollü şartlarda kerevit üretiminde sorunların ortadan kalkacağını,
doğal stokların takviyesi ve üretim amaçlı girişimlere eğitim olanağının
sağlanacağını ifade etti. Çalıştayı önemsediklerini, çıkacak olan bildiriden
ilgili Genel Müdürlüklerin üzerine düşeni yapacaklarını belirten Sayın
TULGAR, çalıştayın Eğirdir, Isparta ve ülkeye faydalı olacağını belirterek,
katılımcı ve çalıştay organizasyon ekibine teşekkürlerini sundu.
Tuncay ENGİN
BAKA Genel Sekreteri
BAKA Genel Sekreteri Sayın Tuncay ENGİN, bu çalıştayda Su
Ürünleri sektörüyle ilgili sorunların ele alınacağı ve çözüm
önerilerinin çıkarılacağı, sağlıklı ve güzel bir çalıştay olmasını
temenni ederek konuşmalarına başladı. Tarım Bakanlığımızın daha
profesyonel, dünyada tarımın gereklerine uygun yapılanmalara
gittiğini, kalkınma modellerinin daha düzenli ve daha sistematik
uyguladığına değindi. ENGİN, Ülkemizdeki Araştırma Enstitülerinin
Türkiye'nin geleceği olduğunu, kendi bölgelerinde üç tanesiyle sürekli
irtibat halinde olduklarını, bu Enstitülerin çok başarılı çalışmalar
yaptığını, toplumumuzun bu Araştırma Enstitülerinde çalışan nitelikli
personellerin farkında olmadığını ve bu Enstitülerdeki beyin gücünün
projelerle reel sektöre daha fazla kanalize edilmesi gerektiğini
düşündüğünü belirtti. Proje teklifinin geldiğinde, proje fikrinin
kendilerini heyecanlandırdığını ve desteklemeye değer bir proje
olarak ele aldıklarını ve bu sürece gelindiğini belirtti. Kerevit
popülasyonların ciddi çöküşü karşısında kerevit kuluçkahanesinin
anlamlı bir çözüm olduğunu, çalıştaydan çıkacak sonuçlarla üretimin
tekrardan 8.000 tonlara çıkacağını umduğunu ifade eden Sayın
Engin, SARİM ekibine, Genel Müdürlüğe ve Vali Beye katkılarından
dolayı teşekkür etti.
7
Prof.Dr.Seyit AYDIN
Kastamonu Üniversitesi Rektörü
8
Kastamonu Üniversitesi Rektörü Sayın Seyit AYDIN, Kerevit
Çalıştayı'nı düzenleyen ekibe teşekkürlerini sunarak konuşmalarına
başladı. Mülga Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü'nün kendileri
için özel bir yeri olduğuna bu kurum ile birçok çalışma yaptıklarına
değinerek SARİM' in kendileri nezdinde özel bir konumda olduğunu
belirtti. AYDIN; Ülkemizde ki su ürünleri fakültelerinin son birkaç
senedir kontenjanlarının dolduru-lamadığına değinerek, bunun
sebebi olarak Bakanlıkta su ürünleri fakültesi mezunlarının meslek
tarifinin bulunmadığı, su ürünleri sektörünün tarım sektöründeki
yerinin düşük olması olarak açıkladı. Bu konuyla ilgili olarak ilgili
mercilerin, kurum ve kuruluşların önlemler alması gerektiğini ifade
etti. Ülkemizin su kaynakları bakımından zengin olması sebebiyle su
ürünleri sektörünün önemli olduğunu, dolayısıyla bu sektörde de Su
Ürünleri Mühendislerinin gerekliliğinin ortaya çıktına değindi.
Isparta'nın su ürünleri üretiminde önemli mesafeler kat ettiğinden
dolayı memnuniyetini belirten AYDIN, Bakanlık ve diğer katkı
sağlayanlara teşekkürlerini sunarak konuşmasını sonlandırdı.
Vahdettin ÖZKAN
Isparta Valisi
Isparta Valisi Sayın Vahdettin ÖZKAN, ilimizde böylesine
önemli bir konuda çalıştayın düzenlenmesini ve çalıştay çıktılarının
ilimizin ekonomik ve gelir getirici unsurların çoğaltılması adına
olumlu katkılar sağlayacağını ifade etti. Esas olan insanlarımızın
mutluluğu refahı, ekonomik göstergelerinin iyileştirilmesi olduğunu,
bunu da ülkeler bazında kalkınma modelleriyle açıklandığını belirtti.
Ülkemizde ve dünyamızda kalkınma düzeninin olması, iyi bir hukuk
sisteminin işletilmesi, ekonomik parametrelerin dünyadakiyle entegre
bir şekilde tesis edilmesinin artık modern ülkelerin en çok öncelediği
konu olduğunu ifade etti. Ülkemizdeki ekonomik potansiyellerin
bilimsel olarak analiz edilmesi, rekabet gücümüzün buna göre dünya
ile entegre olarak ortaya konulması yönündeki çalışmalara ağırlık
vermenin hepimize düşen bir görev olduğunu, çok nitelikli
potansiyellerin olmasına rağmen bunun akıllıca kullanılmadığı için
ülke olarak varlık içinde yokluk çekildiğini belirterek bu sebeple bütün
kaynaklarımızın çok sağlıklı bir şekilde bilimsel olarak analiz edilmesi,
bu analizlere göre yol ve yöntemler ortaya koyulması, bunun içinde
çok nitelikli ve sağlıklı insan kaynaklarının önemine vurgu yapmıştır.
ÖZKAN; Tarım Bakanlığı ve diğer ilgili bakanlıkların vergilerle
finanse edilen desteklerinin daha bilimsel yönde ve daha rasyonel
kullanılmasının, kalkınmaya büyük katkı sağlayacağını
düşündüklerini ifade etti. Sayın ÖZKAN, artık tarımsal desteklerin
sosyal transfer olmayıp, daha çok kırsal kalkınma, ıslah, ARGE ile
değişim ve dönüşümü sağlayıcı bir eksende gelişmesinin sektörün
önünü açtığının ve üretimi arttırdığının altını çizdi.
9
Yetişkin erkek kerevit
ÇALIŞTAYIN AMACI VE
KAPSAMI
Eğirdir Gölü’nde Pinterle Kerevit Avcılığı
Türkiye'nin doğal bir türü olan Kerevit (Astacus leptodactylus; Esch., 1823) gerek ekonomik gerekse de
ekolojik önemi nedeni ile içsularımız için son derece önemli bir türdür. 1980'li yılların başlarına kadar
balıkçımız için önemli bir gelir ülkemiz içinde önemli bir döviz kaynağı olmuştur. İlerleyen yıllarda ortaya çıkan
kerevit vebası (Etkeni; Aphanomyces astaci) hastalığına ilave olarak, kirlilik, aşırı avcılık, habitat tahribatları
gibi nedenlerden dolayı, kerevit üretimi pik yaptığı (7936 ton/yıl) 1984 yılından 2012 yılına gelindiğinde (492
ton/yıl) %93,80 azalmıştır. Düzenlenen çalıştayın ana amacı üretimdeki bu daralmanın ortadan
kaldırılmasına yönelik olarak çözüm stratejilerinin geliştirilmesidir.
Çalıştay’da 3 ana başlıkta yürütülmüştür. Bunlar;
1. Kerevit yetiştiriciliği
2. Kerevit avcılığı
3. Kerevit avcılığının sosyal ekonomik çıktıları
Mini sempozyum düzeninde yürütülen çalıştayda konusunda uzman öğretim üyeleri ve Eğirdir Su Ürünleri
Araştırma İstasyonu Müdürlüğü araştırmacıları tarafından 10 adet çağrılı bildiri sunumu yapılmış, hem
sunumlardan sonra hem de gün sonunda gerçekleştirilen genel değerlendirme oturumunda oldukça geniş
tartışma ortamları sağlanmıştır.
10
ÇALIŞTAY ÇAĞRILI
SUNUM ÖZETLERİ
Doğal ortamlardakine alternatif kerevit barınakları
Eğirdir Gölü Balık Faunası Tarihsel Değişimi ve Bu Değişimin Ekolojik ve
Ekonomik Yansımaları
Sedat V. YERLİa, Ahmet ALPb, Vedat YEĞENc,
Rahmi UYSALc, Meral Apaydın YAĞCIc, İsmet BALIKd
a
Hacettepe Univ., Biyoloji Bölümü SAL, Beytepe-Ankara
KSU, Ziraat Fakültesi, Su Ürünleri Bölümü-Kahramanmaraş
c
Su ürünleri Araştırma İstasyonu, Eğirdir-Isparta
d
Ordu Univ., Fatsa Deniz Bil. Fak., Balıkçılık Tek. Müh. Bölümü, Ordu
b
[email protected]
Prof.Dr.Sedat YERLİ
Hacettepe Üniversitesi
ÖZET
Eğirdir Gölü'nün 1950'li yıllara ait yerli balık faunası dokuz tür olarak
belirtilmektedir. Sander lucioperca'nın (sudak) göle aşılanması ile bu tür
balıkçılık açısından önemli bir av haline gelmiştir. Diğer yandan, sudak balığının
predasyon etkisi ile göldeki yerli balık faunası olumsuz etkilenmiştir. Aşırı av
baskısı ile birlikte avlanan sudakların boyları da küçülmüştür. Bunun yanısıra,
kerevit stokları fungal bir hastalık nedeni ile çöküntüye uğramıştır.
Olumsuzluklara ragmen, farklı türlerin aşılanmasına devam edilmiştir. Yıllık
balık av miktarı 1/50 seviyelerine kadar azalmıştır. Halihazırda 13 balık türünün
(7 yerli/6 yabancı) varlığı bildirilmektedir. Sonuçta, yabancı türlerin aşılanması
ile birlikte yerli balık faunası değişime uğramış, yerli ve/veya endemik türler
zarar görmüştür. Ekolojik değişim, balıkçılığın kararsız hale geçmesine yol
açmış ve bölgedeki ekonomik yapıyı etkilemiştir. Bu bildiride, literatür
bildirimleri ışığında söz konusu durum tartışmaya açılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Balık faunası, yabancı tür, ekoloji, ekonomi, Eğirdir Gölü
11
Tatlı Su Istakozu (Kerevit)'nun Ülkemizdeki Ve Dünyadaki Durumu İle Yaygın
Yetiştiricilik Teknikleri
Remziye ÖZKÖKa
Kamile Gonca EROLa
c
Su ürünleri Araştırma İstasyonu, Eğirdir-Isparta
[email protected]
Remziye ÖZKÖK
Su Ürn.Arş.İst.Müd.-Eğirdir
ÖZET
Kerevitler; tatlı su ıstakozu olarak da adlandırılırlar ve dünyada Astacidae,
Cambaridae ve Parastacidae olmak üzere 3 familya ait yaklaşık 600 türle
temsil edilirler. Ülkemizdeki üretimi sadece avcılığa dayanmakta ve elde edilen
ürünün tamamına yakını ihraç edilmektedir. Kerevit, ekonomik açıdan önemli
olduğu kadar, iç sularda besin zincirinde oynadığı önemli rol nedeni ile de
değerlidir. Birçok göl, baraj gölü ve akarsularımızda doğal olarak bulunan
kerevitin avcılık miktarı 1984 yılında yaklaşık 8000 ton civarında iken aşırı
avcılık, kirlilik ve Aphanomyces astaci'nin neden olduğu “kerevit vebası”
hastalığı nedeniyle 1984 sonrasındaki yıllarda 200 tonlara kadar düşmüş son
olarak 2012 yılında 492 ton olmuştur.
Dünyadaki duruma bakıldığında, 2011 yılında dünya kabuklu üretimi avcılık
ve yetiştiricilik olmak üzere toplam 12 milyon ton'dur. Kabuklu üretiminin
yaklaşık 2.1 milyon tonu (% 17,5) tatlı su kabuklularına (kerevit, çin yengeci,
tatlı su karidesi) ait olup, 1.7 milyon tonu yetiştiricilikten, 447 bin tonu ise
avcılıktan elde edilmiştir. Tatlı su kabukluları içerisinde de özellikle Amerikan
kereviti olarak bilinen tür Procambarus clarkii yaklaşık 0.6 milyon tonluk
yetiştiricilik miktarı ile önemli bir katkı sağlamıştır. Dünya kerevit avcılığı ise
yaklaşık 6000 ton civarında gerçekleşmiştir.
Hastalıkların neden olduğu tahribatlar, aşırı avcılık ve kirlilik problemleri
yüzünden karşılanamayan kerevit ihtiyacı, dünyada yetiştiriciliğe olan talepleri
giderek arttırmış ve yetiştiricilik çalışmaları daha önemli hale gelmiştir.
Günümüzde doğal suların restorasyonu ve stokların takviyesi gibi amaçlarla
kerevit üretimi yapılmakta olup yavruların belli bir boya kadar büyütülmesi ve
sonra doğal sulara bırakılması ya da su kaynaklarında pazarlanabilir boya
gelinceye kadar büyütülmesi esasıyla hareket edilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Kerevit, yetiştiricilik, Astacus leptodactylus
12
Ülkemizde Kerevit Avcılığı ve Buna İlişkin Yasal Düzenlemeler
Mahmut AKYÜREK
Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü, Lodumlu-Ankara
[email protected]
ÖZET
Mahmut AKYÜREK
Bal. ve Su Ürün. Gen.Müd.
Kerevit Vebası Avrupa'da ilk olarak 1870'li yıllarda görülmüş ve yüz yıl içerisinde
tüm Avrupa'daki stokları tüketmiştir. Ülkemiz kereviti 1970'li yıllarda Avrupa
pazarlarında yer almaya başlamıştır. Hastalıktan önce 8000 ton/yıl olan av
miktarı, 1984 yılında sırasıyla Çivril, Eğirdir, Hirfanlı, Beyşehir, Uluabat ve
Manyas göllerinde görülen hastalık nedeniyle 1986-1990 yılları arasında
1000-1800 ton/yıl olurken, 1990-1995 yıllarında 300-500 ton/yıl seviyelerine
düşmüştür.
Bakanlığımız hastalıkla mücadele edebilmek için ilk önce karantina uygulaması
yapmış, sektör temsilcilerinin de katılımıyla toplantılar gerçekleştirmiş ve
FAO'dan uzman getirterek bir rapor hazırlatmıştır. Bu rapora istinaden 1987
yılından itibaren hastalık görülen göllerde stokların kendisini toplayabilmesi için
av yasağı getirilmiş ve bu yasak 2000 yılına kadar devam etmiştir.
Kerevit avcılığı konusundaki düzenlemeler 3/1 Numaralı Ticari Amaçlı Su
Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğle yapılmakta olup buna göre 1 Kasım,
30 Haziran tarihleri arasında avcılığı yasaktır. Avcılığında yem kullanılamaz,
erkek-dişi ayrımı yapılamaz, 10 cm den küçüğü avlanamaz. Bu yasaklara
uymayanların av araç gereçleri ile avladıkları ürünlere el konulmakta, para
cezası verilmekte, ruhsatlar askıya alınarak iptal edilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Kerevit, kerevit vebası, tebliğ
13
Sürdürülebilir Kerevit (Astacus leptodactylus Esch., 1823) Stok Yönetimi
Fahrettin YÜKSEL
Tunceli Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Tunceli
[email protected]
ÖZET
Yard.Doç.Dr.Fahrettin YÜKSEL
Tunceli Üniversitesi
Ülkemizde ticari olarak avcılığı yapılan ve “Türk kereviti” olarak isimlendirilen
Astacus leptodactylus (Esch., 1823) ekonomik değeri oldukça yüksek değerli bir
türdür. Ancak, maalesef ülkemizdeki yıllık istihsali istenilen düzeyin çok altındadır.
Bunda elbette geçmişte yaşanan ve kerevit vebası olarak bilinen hastalığın
önemli bir etkisi olmuştur. Ancak, aradan geçen neredeyse 30 yılın ardından,
kerevit stoklarının toparlanamaması ve istenilen düzeyde av verememesinin
sebeplerinden biri de stok yönetim planının olmamasıdır. Populasyonları balıkçı
ile baş başa bırakmak veya kendi kaderine terk etmek yerine, bilimsel çalışmalar
ışığında hazırlanmış etkin bir yönetim planının uygulanması, populasyonların
arzu edilen seviyelere ulaşmasında çok önemli bir katkı sağlayacaktır. Ekosistem
yaklaşımlı balıkçılığın temel prensibi stokların miktar ve bileşimini gelecek
nesillere aktarmaktır. Günümüzde kerevit avcılığını düzenlemek ve stoklar
üzerindeki baskıyı azaltmak için dünyanın farklı bölgelerinde; yıpranmış
rezervuarların belirli bir süre avcılığa kapatılması, yemli avcılığın yasaklanması,
boy limitinin yükseltilmesi, eşey ayrımına yönelik avcılığın yasaklanması gibi
çeşitli yöntemler uygulanmaktadır. Ayrıca birçok yerde doğal populasyonlar
yavru kerevit bırakılmak suretiyle desteklenmektedir. Ülkemizde de kerevit
avcılığının düzenlenmesi konusunda zaman zaman buna benzer uygulamalar
yapılmaktadır. Ancak, gerek bu önlemlerin kararlılıkla uygulanmaması gerekse
etkin bir denetim mekanizmasının olmayışı bu uygulamaların başarısını
sınırlandırmaktadır. Stoklardan yıllık avlanması gereken miktarın belirlenerek av
gücünün buna göre dizayn edilmesi temel esas olmalıdır. Diğer bir ifadeyle,
kerevit avcılığımız populasyonların yıllık verimi bilinerek bu verimin en az giderle
elde edilme ilkesine dayanmalıdır. Bu şekilde, populasyonları yıpratan “aşırı
avcılık” veya stoklardan maksimum faydalanmayan “yetersiz avcılık”
önlenebileceği gibi gereksiz yatırımların da önüne geçilecektir. En modern balık
yakalama aletleri kullanılsa bile, populasyonun büyüklüğü, verimi, dağılımı ve
yıllık değişimi bilinmeden yapılan balıkçılık ilkel balıkçılıktır.
Anahtar kelimeler: Kerevit, tatlı su ıstakozu, Astacus leptodactylus, stok
yönetimi
14
Eğirdir Gölü Kerevit (Astacus leptodactylus Eschscholtz, 1823) Populasyonunda Avcılık
Kaynaklı Değişimler
Yıldız BOLAT
Süleyman Demirel Üniversitesi, Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi-Isparta
[email protected]
ÖZET
Doç.Dr. Yıldız BOLAT
Süleyman Demirel Üniversitesi
1915 yılı su ürünleri kayıtlarında Eğirdir Gölü'nde kerevitin varlığı bildirilmemiştir. 1950'li
yılların başlarında balık avcılığında kullanılan el örmesi ip ağlara yakalandığı ve göle
yakın kaynaklardan balık nakil araçları ile transfer edilmiş olabileceği tahmin
edilmektedir. Ticari kerevit avcılığı 1974 yılında başlamış ve 1985 yılına kadar ortalama
2000 ton üretim ile toplam kerevit üretiminin %30'unu karşılamıştır. 2000'nin üzerinde
balıkçı yaklaşık 4,5 milyon adet pinter ile kerevit avlamıştır.
1985 yılı av sezonunda görülen “kerevit vebası” nedeni ile üretim 1986 yılında 12 tona
düşmüştür. 1987 yılında hastalık neden gösterilerek başka kaynaklara da yayılmasını
engellemek için kerevit avcılığı yasaklanmıştır. 13 yıllık bir avlanma yasağını takiben
1999 yılı Eylül ayında ürün artışı gerekçe gösterilerek serbest bırakılmıştır. 115 olan aktif
balıkçı sayısı kısa sürede 913'e ulaşmış, 125 ton olan üretim, 2001 yılında 797 tona
çıkmıştır. Bugün sisteme kayıtlı balıkçı sayısı 1027 ve üretim 81 tondur. Stok izleme
çalışmalarında stoktan yararlanma oranının bir göstergesi olan birim av miktarı değerleri
2000 balıkçının olduğu 1977 yılında 62,9 kg/ha iken, 1986 yılında 0,25 kg/ha, 1999
yılında 2,69kg/ha, 2001 yılında 16,9 kg/ha ve 2013 yılında ise 1,73kg/ha olarak
hesaplanmıştır. Büyük oranda yaşam döngüsünün etkili olduğu cinsiyet oranları dağılımı
yıllara göre küçük değişikler gösterse de genel olarak %40-45 ve %55-60 şeklindedir.
Legal avlanma boyu olan 10 cm esas alındığında av baskısının artarak devam ettiği
dönemlerde boy ortalamasının düştüğü (91,8mm), av baskısının azaldığı dönemlerde
ise arttığı (106,6mm) belirlenmiştir. Avlanma sezonu 2006 yılına kadar 15 Haziran-24
Aralık arasında uygulanırken, 2006 sonrası 1 Temmuz-1 Kasım tarihleri arasına alınarak
yaklaşık 70 günlük avlanma iş günü sayısı azaltılmış ve özellikle ovaryumlarında yumurta
bulunan dişi bireyler büyük oranda korunmuştur. Boy yasağı 9 cm'den 10 cm'ye
çıkarılarak, 9 ile 10 cm boy aralığındaki dişi bireylerin yumurtalarından hayatta kalan
bireyler korunarak stoka katılım desteklenmiş ve et veriminin %160 oranında artması
sağlanmıştır.
Sonuç olarak, yasal yönde yapılabilecekler birkaç ilave tedbir dışında büyük oranda
yapılmaktadır. İstikrarlı bir üretim için sadece avcılık yolu ile üretim yeterli değildir.
Yetiştiricilik yolu ile üretim yapılabilmesi için teklif edilecek projeler kesinlikle
desteklenmelidir.
15
Anahtar kelimeler: Kerevit, Astacus leptodactylus, balıkçılık yönetimi, Eğirdir Gölü
Farklı Göz Açıklığı ve Göz Yapısındaki Kerevit (Astacus leptodactylus ;Esch., 1823)
Pinterlerinin, Eğirdir Göl'ündeki Seçicilik Özelliklerinin ve Av Verimliliklerinin Araştırılması
a
b
Mehmet CİLBİZ Hakkı DERELİ Şakir ÇINAR
a
a
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü, Eğirdir-ISPARTA
b
Katip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Çiğli-İZMİR
[email protected]
Mehmet CİLBİZ
Su Ürn.Arş.İst.Müd.-Eğirdir
ÖZET
Kerevit (Astacus leptodactylus; Esch., 1823) üretimi Türkiye'de ilk olarak 1961 yılında avcılığa
dayalı olarak başlamış,1984 yılına kadar artarak devam etmiş ve üretim yıllık 8000 tonlara
kadar yükselmiştir. Bu yıldan sonra ortaya çıkan kerevit vebası (Etkeni; Aphanomyces astaci)
hastalığına ilave olarak, kirlilik, aşırı avcılık, habitat tahribatları gibi nedenlerden ötürü,
günümüzde kerevit üretimi önemli oranda azalmıştır. En son 2012 yılında 492 ton/yıl olarak
gerçekleşmiştir. Geçen 52 yıllık sürede yetiştiricilik yoluyla kerevit üretimi uygulamaya
aktarılamamış, üretimin tamamı avcılık yoluyla gerçekleştirilmiştir. Bu durum, doğal kerevit
stoklarının sürdürülebilir kullanımına yönelik avcılık düzenlemeleri ve bu düzenlemelere ışık
tutacak bilimsel çalışmaların arttırılmasını zorunlu hale getirmektedir. Seçicilik çalışmalarıda bu
kapsamda kerevit stoklarının korunması için son derece önemlidir ve avcılıkta kullanılan
pinterlerin ağ gözü açıklığı ve şekline yönelik olarak yapılacak düzenlemelerin uygulamaya
aktarılabilmesi mümkündür.
Bu çalışmada, azalan kerevit popülasyonlarının sürdürülebilir kullanımına yönelik olarak
seçiciliği ve av verimi daha iyi olabilecek pinter ağının araştırılması amaçlanmıştır. Bu kapsamda
100'er adet, göz açıklığı 34 mm rombik (yaygın kullanılan geleneksel pinter) ve 42 mm olan
rombik gözlü kerevit pinteri ile göz açıklığı 42 mm olan altıgen gözlü ağla donatılmış kerevit
pinterleri kullanılmıştır. Saha çalışması Eğirdir Göl'ünün farklı iki avlağında, 2011 yılının Mart,
Haziran, Eylül ve Aralık aylarında gerçekleştirilen 4'er avcılık operasyonu ile yürütülmüştür.
Seçicilik parametrelerinin tahmininde SELECT metot'u (Russell B. Millar, 1992) temel alan
CC2000 paket programı kullanılmıştır (Constat, Danimarka). Program 5 farklı modele göre
(Logistic, Probit, C-LogLog, LogLog ve Richards curve) seçicilik parametrelerini
hesaplayabilmektedir.
Elde edilen verilerin değerlendirilmesi neticesinde; avın %51.2'sinin 34 mm göz açıklıklı rombik
gözlü pinterle, 25.9'unun 42mm göz açıklıklı altıgen gözlü pinterle ve %25.4'ununda 42mm göz
açıklıklı rombik gözlü pinterle yakalandığı ve yasal boyun altındaki kerevitin %59.5'inin 34 mm
göz açıklıklı rombik gözlü pinterle yakalandığı belirlenmiştir. Çalışmada, 42 mm rombik gözlü
pinter için en uygun model Richard-Logit linear olarak belirlenmiş L50 boyu ve seçicilik aralığı
9,74±1,29 olarak; 42 mm altıgen gözlü pinter için en uygun model C-LogLog-Logit linear
olarak belirlenmiş L50 boyu ve seçicilik aralığı 9,46±1,85 olarak tahmin edilmiştir. KolmogorovSimirnov testi sonuçlarına göre 34 rombik-42 rombik ve 34 rombik 42 altıgen gözlü ağların
yakaladıkları avın boy frekans dağılımı faklı bulunurken; 42 rombik ve 42 altıgen gözlü ağlar
arasında fark çıkmamıştır. Ağ göz açıklığının artmasının boy seçiciliğini olumlu yönde etkilediği,
42mm rombik gözlü kerevit pinterinin seçiciliğinin diğer pintere göre daha yüksek olduğu, yasal
boy üzerinde verimliliği en yüksek olan pinterin ise 42mm göz açıklıklı altıgen gözlü pinter olduğu
belirlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Astacus leptodactylus, kerevit, seçicilik, kerevit pinteri
16
Kerevitlerin Besleme Biyolojisi, Besin Değerleri,
Yetiştiricilikte Kullanılan Yemler ve Özellikleri
İbrahim DİLERa, Mehmet CİLBİZb
a
Süleyman Demirel Üniversitesi, Su Enstitüsü Müdürlüğü, Doğu Yerleşkesi,
ISPARTA
b
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü, Eğirdir-Isparta
[email protected]
ÖZET
Prof.Dr. İbrahim DİLER
Süleyman Demirel Üniversitesi
Türkiye'nin doğal bir türü olan Kerevit (Astacus leptodactylus; Esch., 1823)
gerek ekonomik gerekse de ekolojik önemi nedeni ile içsularımız için son derece
önemli bir türdür. 1980'li yılların başlarına kadar balıkçımız için önemli bir gelir
ülkemiz içinde önemli bir döviz kaynağı olmuştur. Ancak ilerleyen yıllarda ortaya
çıkan kerevit vebası hastalığı, bilinçsiz avcılık, kirlilik vs… nedenlerden dolayı
üretim pik yaptığı (7936 ton/yıl) 1984 yılından 2012 yılına gelindiğinde (492
ton/yıl) %93,80 azalmıştır. Geçen yarım yüzyıllık süreçte avcılık ile başlayan
üretim avcılık ile devam etmiştir. Yetiştiriciliğe yönelik olarak; bir yanda hastalık
ile mücadele konusunda çalışmalar yapılırken diğer yandan da türün kültüre
alınması ile ilgili çalışmalar yürütülmüştür. Üretim ve yetiştiricilik konusunda
oldukça önemli bilgilere ulaşılmış olmasına rağmen, ticari anlamda rantabl bir
üretim modeli geliştirilememiştir. Bu noktada en önemli sorunlar; düşük yumurta
verimi, yavruların yaşama oranının düşük oluşu ve genç bireylerin düşük
büyüme performansı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu çalışmada; kerevitlerin beslenme biyolojileri, sindirim sistemleri, protein,
yağ, karbonhidrat gibi temel besin ihtiyaçları, aminoasit, yağ asidi, vitamin,
mineral, karotenoid, kalsiyum, fosfor gibi yardımcı besin maddeleri, larva, yavru
ve ergin bireylerin yetiştiriciliğinde kullanılan yemlerin içerikleri, hammaddeler
ve alternatif yemler konusunda genel bilgiler verilecektir. Ülkemizde kerevit
beslenmesine ilişkin yapılan bilimsel çalışmalardan örnekler ve bunlara ilişkin
dünya genelindeki uygulamalar ile ülkemize uygulanabilirliği konusunda fikirler
verilecektir.
Anahtar kelimeler: kerevit, beslenme, besin ihtiyaçları, yemler
17
Eğirdir Gölünde Kerevit (Astacus leptodactylus) Avcılarının Sosyo-Ekonomik
Açıdan Değerlendirilmesi
Hülya SAYĞIa, Dilek EMİROĞLUa, Kadir ÇAPKINb
a
Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yetiştiricilik Bölümü, Bornova-İzmir
b
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü, Eğirdir-Isparta
[email protected]
ÖZET
Hülya SAYĞI
Ege Üniversitesi
Göller Bölgesi içerisinde yer alan Eğirdir Gölü, içme - sulama suyu, turizm ve su ürünleri
yetiştiriciliği gibi amaçlarla kullanımı ve Türkiye'nin ikinci büyük tatlı su gölü olması
sebebiyle ülkemiz için büyük bir öneme sahiptir. Bu çalışma, Eğirdir Gölünde kerevit
avcılığı yapan 36 balıkçının soyo-ekonomik durumlarını araştırmak amacıyla yapılmıştır.
Haziran 2011 - Ocak 2012 tarihleri arasında 8 kez bölgeye gidilerek kerevit avcılığı ile
uğraşan 36 yöre balıkçısı ile anket çalışması gerçekleştirilmiştir.
Bu çalışmanın sonucunda, Kerevit avcılığı yapan balıkçıların yaş dağılımlarının 26 ile 68
arasında değiştiği ve % 47.2'sinin 46-55 yaşlarındaki balıkçılardan oluştuğu
saptanmıştır. Araştırma kapsamındaki balıkçıların %2.9'unun bekâr, %97.1'inin evli ve
evli olan balıkçıların ise %44.4'ünün 2 çocuk sahibi olduğu tespit edilmiştir. Balıkçıların
eğitim durumları değerlendirildiğinde; %77.1'inin ilköğretim, %22.2'sininde ortaöğretim
mezunu olduğu görülmüştür. Araştırma sonunda Kerevit avcılarının %80.6'sının sadece
balıkçılıkla geçimini sağladığı ortaya çıkmıştır. Bunun yanında, %11.1' inin çiftçi,
%8.3'ünün işçi olarak çalıştıkları tesbit edilmiştir. %94.4'ünün sosyal güvencesi olduğu,
%61,1'inin ev sahibi olduğu, %61.1'inin kendine ait bir arabası olduğu çalışmada tespit
edilmiştir. Balıkçıların %33.3'ü kerevit avcılığını babadan kalma meslek olarak devam
ettirmektedirler ve %63.9'u balıkçılığı yapabileceği alternatif bir iş olmadığından
yaptıklarını ifade etmişlerdir. Balıkçıların %88.9'unun çocuğunun gelecekte balıkçılıkla
uğraşmasını istememesi dikkat çekici bir durum olarak algılanmaktadır.
Eğirdir Gölü'nde kerevit avcılığı yapan 36 balıkçının balıkçı teknelerinin yaşlarının 6 ile
32 yıl arasında değişim gösterdiği, bu teknelerin %54.3'ünün Fiberden, %45.7'sinin
saçtan yapıldığı tespit edilmiştir. Kerevit avcılığı için balıkçı 60 gün ava çıkmaktadır ve
kerevit pinteri kullanmaktadır. Kerevit ortalama, kilogramı 7.5TL'den satışa sunulmuştur.
Çalışmanın sonucunda çalışmanın gerçekleştirildiği avlama sezonunda Eğirdir gölü
balıkçısının balıkçı başına ortalama yıllık gelir 11778 TL, gideri ise 3315 TL olarak
hesaplanmıştır. Balıkçıların ortalama aylık geliri 982 TL olarak belirlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Eğirdir gölü, Astacus leptodactylus, kerevit avcıları, sosyo-ekonomik
yapı
18
Tatlı Su İstakozlarında Görülen Önemli Enfeksiyöz Hastalıklar
Öznur DİLER
Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi-Isparta
[email protected]
ÖZET
Prof.Dr. Öznur DİLER
Süleyman Demirel Üniversitesi
Tatlısu istakozları MÖ 300'lü yıllardan itibaren günümüze kadar geçen süreçte
tedavi, beslenme gibi farklı amaçlar ile tercih edilen önemli bir tür olmuştur.
Kerevit yetiştiriciliği üzerindeki çalışmalar, abiyotik (su kirliliği…vb) ve biotik
(patojen…vb) etkenler nedeniyle doğal popuasyonların azalması sonucunda
önem kazanmıştır. Astacus leptodactylus su kaynaklarımızda bulunan ekolojik
ve ekonomik değere sahip bir organizmadır. Kerevit hastalıklarında virüsler,
bakteriler, rikettsia benzeri organizmalar, mantarlar, protistler, metazoanlar ve
ektokommensaller olmak üzere 7 temel grup kategorize edilmektedir
Ülkemizde Tatlısu istakozlarında moleküler ve mikrobiyolojik yöntemler ile
yapılan incelemelerde fungal, paraziter ve bazı ektokommensallerin enfesiyon
etkeni oldukları belirlendi. Bunlardan; Aphanomyces astaci , Acremonium spp.,
Clindrocarpon didymum, Saprolegnia sp. Fungal enfeksiyon etkenleridir.
Kerevitlerde kahverengi melanizasyon renk oluşumu enfeksiyonun belirgin bir
işareti olmakla birlikte, Acremonium spp.'nin solungaç dokusunu etkilediği ve
thorax bölgesinde soluk renkli, şişkin, bilateral lezyonlar oluşturduğu
belirlenmiştir. Belirgin bir klinik belirtisi olmayan Psorospermium sp. kerevitlerde
abdominal kütikulaya yerleşmiş protozoan bir parazit tür olarak teşhis edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Tatlı su istakozu, Astacus leptodactylus, enfeksiyon
19
Kerevit Yetiştiriciliği ve Yönetim Unsurları
Yavuz MAZLUM
Mustafa Kemal Üniversitesi, Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi,
İskenderun-Hatay
[email protected]
ÖZET
Yavuz MAZLUM
Mustafa Kemal Üniversitesi
Kerevitler herbivor, detrivor, omnivor ve bazı zamanlarda zorunlu karnivor
olarak sınıflandırılmaktadır. Kerevitler, besin değeri daha yüksek olan çürümüş
bitki materyalini (detritus) daha istekli tüketirler. Fakat kontrollü çalışmalar
kerevitlerin ana besin kaynağı olarak detritusu kullanma kabiliyetlerinin sınırlı
olduğunu göstermiştir. Yoğun üretimlerin yapıldığı havuzlarda sürekli detritus
girişini sağlayacak yeterli miktarda omurgasızın olması arzu edilir. Üretim
sezonu boyunca bitkisel yapıların çürümesi sürekli ve devamlı olmalıdır. Fazla
miktardaki ayrışmış bitkisel materyalin hepsi tüketilemediğinden bozulmaktadır.
Ayrıca bu tüketilmeyen detritus suyun kalite özelliklerini de olumsuz yönde
etkilemektedir.
Kerevit yetiştiriciliğinde monokültür ve dönüşümlü sistemler olmak üzere iki
sistem uygulanır. Bu sistemlerde amaç, ideal bir kerevit üretimi sağlamaktır.
Yetiştiricilikte bitki materyali dışında ortama korunak ve sentetik substratlar ilave
edilerek kanibalizm engellenerek kerevitlerin yaşama oranları artırılabilir.
Bugün, kerevit yetiştiriciliği dünyanın farklı bölgelerinde farklı yönetim stratejileri
geliştirilerek ürün miktarlarının arttırılması için çabalar sarf edilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Kerevit, yönetim unsurları
20
ÇALIŞTAY SONUÇ
BİLDİRGESİ
EĞİRDİR GÖLÜ KEREVİT ÇALIŞTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ
T
ürkiye'nin doğal bir türü olan Kerevit (Astacus leptodactylus; Esch., 1823)
gerek ekonomik gerekse de ekolojik önemi nedeni ile içsularımız için son
derece önemli bir türdür. 1980'li yılların başlarına kadar balıkçımız için
önemli bir gelir ülkemiz içinde önemli bir döviz kaynağı olmuştur. İlerleyen
yıllarda ortaya çıkan kerevit vebası (Etkeni; Aphanomyces astaci) hastalığına
ilave olarak, kirlilik, aşırı avcılık, habitat tahribatları gibi nedenlerden dolayı,
kerevit üretimi pik yaptığı (7936 ton/yıl) 1984 yılından 2012 yılına gelindiğinde
(492 ton/yıl) %93,80 azalmıştır. Üretimdeki bu daralmanın ortadan
kaldırılmasına yönelik olarak çözüm stratejilerinin geliştirilmesi amacıyla; 29
Nisan 2014 tarihinde, 15 üniversiteden 54 akademisyen, Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı yetkilileri ve ilgili personeli, Orman ve Su İşleri Bakanlığı
DSİ Genel Müdürlüğü personelinin katılımı ile Isparta'da “Eğirdir Gölü Kerevit
Çalıştayı” gerçekleştirilmiştir.
M
ini sempozyum düzeninde yürütülen çalıştayda konusunda uzman
öğretim üyeleri ve Eğirdir Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü
araştırmacıları tarafından 10 adet çağrılı bildiri sunumu yapılmış, hem
sunumlardan sonra hem de gün sonunda gerçekleştirilen genel değerlendirme
oturumunda oldukça geniş tartışma ortamları sağlanmıştır. Bu kapsamda
aşağıda özetlenen görüşler dile getirilmiştir;
21
Kerevitlerde saklanma tercihi
K
erevit üretiminde, geçen yarım yüzyıllık süreçte avcılık ile başlayan üretim
halen avcılık ile devam etmektedir. Türün üretim ve yetiştiriciliği konusunda
oldukça önemli bilgilere
ulaşılmış olmasına rağmen, ticari
anlamda rantabl bir üretim modeli
geliştirilememiştir. Bu konudaki çalışmaların arttırılarak devam etmesi
gerekmektedir. Yetiştiricilik yoluyla
yapılacak üretim doğal stoklar
üzerindeki av baskısını kayda değer bir
şekilde azaltacağı gibi üretimde
istikrarın yakalanmasını sağlayacaktır.
E
kolojik ve ekonomik parametreler
göz önüne alındığında kerevit
olmayan ve işletilmeyen uygun
kaynaklara kerevit transferi üretimin
arttırılması için oldukça faydalı
olacaktır. İşletilmeyen su kaynaklarına
kerevit transferinde en öncelikli
konunun barınak varlığı ve yeterliği
olduğu dikkate alınmalıdır.
22
Döllenmiş yumurta
SONUÇ BİLDİRGESİ
zelikle avcılık sezonu sonunda (Eylül-Ekim ayları) erkek kerevitlerin
dönemsel düşük ticari değeri nedeni ile avcılar tarafından avlağa iade
edilmesi doğal stoklardaki dişi-erkek oranını zaman zaman bozmakta
bu durumda stokların sürdürülebilirliğini tehlikeye sokmaktadır. Ürünün
önemli bir bölümünün ihraç edildiği göz önünde bulundurulduğunda, ihraç
edilen kerevitlerin dişi-erkek oranın eşit olmasına yönelik yasal bazı
düzenlemeler yapılmalıdır.
Ö
G
öllerdeki av baskısının en önemli sebeplerinden birisi yüksek göl
kiralarıdır, balıkçılar göl kirasını çıkarabilmek için av baskısını artırmak
zorunda kalmaktadır. Ayrıca, denizlerde avcılık yapan balıkçıların avlak
sahası için kira ödemeyip içsu balıkçılarının ödüyor olması hakkaniyetle
bağdaşmamaktadır.
Larvalı kerevit
23
SONUÇ BİLDİRGESİ
K
K
erevit bulunan su kaynaklarına barınak ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik
yapay resiflerin oluşturulması düşüncesinin, ekolojik bazı sorunları
beraberinde getireceğinden uygulamaya geçirilmemesi gerekmektedir.
erevit avcılığında yaygın olarak kullanılmakta olan 34 mm göz
açıklığındaki rombik gözlü kerevit pinterlerinin önemli oranda
uygulanmakta olan 10 cm'lik boy yasağının altında kerevit avladığı, bu
nedenle daha seçici olduğu belirlenen 42 mm göz açıklığındaki rombik gözlü
ve 42 mm göz açıklığındaki altıgen gözlü pinterlerin kullanımının
yaygınlaştırılması gerekmektedir. Bu kapsamda kerevit pinterlerine de uzatma
ağlarındaki gibi ağ gözü sınırlaması getirilmeli ve uzun soluklu bir geçiş süreci
ile 34 mm rombik gözlü kerevit pinterlerinin kullanımına son verilmelidir.
Kerevit pinterlerinde boy seçiciliğini önemli oranda baltalayan son torbadaki
kapanma sorununu ortadan kaldıracak araştırmalara ağırlık verilmesi
gerekmektedir.
24
Gözlü yumurta
SONUÇ BİLDİRGESİ
D
oğal türümüz olan A. leptodactylus'a göre iyi bir üreme ve büyüme
performansı gösteren bazı yabancı kerevit türlerinin ülkemize üretim ve
yetiştiriciliğinin denenmesi düşüncesi, bu türlerin doğal ortamlara
geçmesiyle ortaya çıkacak ekolojik sorunlar göz önüne alındığında
uygulamaya geçirilmemelidir.
E
A
ğirdir Gölü çevresinde gerçekleştirilen yoğun tarımsal faaliyetlerin,
özellikle kerevit yavruları üzerine etkilerinin araştırılması gerekmektedir.
vcılık yoluyla istihsal edilen kerevitlere alternatif pazarlama kanallarının
oluşturulması suretiyle alım fiyatında yıl içerisinde oluşan sert
dalgalanmaların önüne geçilmesi, fiyat istikrarının sağlanması ve
öngörülebilir bir kazanç temin edilmiş olacaktır. Bu amaçla kotalar esas
alınarak, av çabasında artış yaparak verilen kotaların, Eylül ayına kadar
tamamlanmasını sağlayarak ürünün yüksek fiyatlardan pazarlanabilmesi
yolu da açılabilir.
25
Farklı boydaki kerevitlerin değiştirilmiş kabukları
KATILIMCI LİSTESİ
26
ADI S OYADI
K URUMU
Prof. Dr. Ahmet ALP
Prof. Dr. Ayşegül KUBİLAY
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Bölümü
Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi
Prof. Dr. Cemal TURAN
Prof. Dr. Dilek EMİROĞLU
Mustafa Kemal Üniversitesi Su Ürünleri Fakültes
Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi
Prof. Dr. Güler EKMEKÇİ
Prof. Dr. İbrahim DİLER
Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanlığı
S.D.Ü. Su Enstitüsü
Prof. Dr. İsmet BALIK
Prof. Dr. Metin KUMLU
Ordu Üniversitesi Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi
Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi
Prof. Dr. Osman ÇETİNKAYA
Prof. Dr. Öznur DİLER
Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi
Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi
Prof. Dr. Sedat YERLİ
Prof. Dr. Sevgi SAVAŞ
Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü
Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi
Prof.Dr. M.Ruşen USTAOĞLU
Prof.Dr. Mevlüt AKTAŞ
Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi
Mustafa Kemal Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi
Prof.Dr. Muhammed ATAMANALP
Prof.Dr. Nazmi POLAT
Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi
Prof.Dr.Seyit AYDIN
Doç. Dr. Fahrettin KÜÇÜK
Kastamonu Üniversitesi Rektörülük
Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi
Doç. Dr. Levent İZCİ
Doç. Dr. Yavuz MAZLUM
Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi
Mustafa Kemal Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi
Doç. Dr. Yıldız BOLAT
Doç.Dr. Kazım UYSAL
Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi
Dumlupınar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi
Doç.Dr. Özgür EMİROĞLU
Doç.Dr. Zehra Arzu BECER ÖZVAROL
Osmangazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi
Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi
Yard.Doç.Dr. Fahrettin YÜKSEL
Yrd. Doç. Dr. Behire Işıl DİDİNEN
Tunceli Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi
Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi
Yrd. Doç. Dr. Halit BAYRAK
Yrd. Doç. Dr. M.Rüştü ÖZEN
S.D.Ü. Su Enstitüsü
Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi
Yrd. Doç. Dr. Mete KUŞAT
Yrd. Doç. Dr. Nalan Özgür YİĞİT
Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi
Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi
Yrd. Doç. Dr. Seval BAHADIR KOCA
Yrd.Doç.Dr.İrfan ATEŞOĞLU
Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi
SDÜ SOSYAL BİL ENS
Habil Uğur KOCA
Hülya SAYGI
Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi
Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi
Deniz KARA
Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi
KATILIMCI LİSTESİ
ADI S OYADI
K URUMU
Oğuz Yaşar UZUNMEHMETOĞLU
Ramazan ÇELEBİ
GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Mdürlüğü
Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü
Mahmut AKYÜREK
Erdal ÜSTÜNDAĞ
Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü
Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü
Ayşegül Nur ANGÜN
Haşim İNCEOĞLU
Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü
Koyunculuk Araştırma İstasyonu Müdürlüğü
Ahmet ÖKTENER
Hakan AKGÜN
Koyunculuk Araştırma İstasyonu Müdürlüğü
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Elazığ
Tacettin YILDIRIM
Fatih GÜNDÜZ
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Elazığ
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Elazığ
Gökhan KARAKAYA
Ferhat DEMİROL
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Elazığ
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Elazığ
Seçil GÜNEŞ
Doç. Dr. Yılmaz EMRE
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Elazığ
Akdeniz Su Ürünleri Araştırma Üretme ve Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü
Dr.F.Banu YALIM
Dr. Özgür AKTAŞ
Akdeniz Su Ürünleri Araştırma Üretme ve Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü
Akdeniz Su Ürünleri Araştırma Üretme ve Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü
Veli KOCADAĞ
Dr. Necati TULGAR
Akdeniz Su Ürünleri Araştırma Üretme ve Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü
Tarımsal, Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü
Dr. Bekir ANKARALI
Erdinç VESKE
Tarımsal, Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü
Tarımsal, Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü
Hacer AKYÜREK
Nilgün AKSUNGUR
Tarımsal, Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü
Tarımsal, Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü
M. Vatan YALÇINTAŞ
Fuat Sami BARLAK
Kütahya İl Müdürlüğü
Ankara İl Müdürlüğü
Pınar KARAGÖZ
Cenk ŞÖLEN
Burdur İl Müdürlüğü
Isparta İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü
Hacer Özlem ASLAN
Cevdet AKDENİZ
Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü
Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü
İlhan AYDIN
İsa EREN
Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü
Meyvecilik Araştırma İstasyonu Müdürlüğü
Ali TOKER
Uğur TURGUT
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu
Eğirdir İlçe Müdürlüğü
Ali Yaşar BİNATLI
Feyzi CEYLAN
S.S.Eğirdir Merkez Su Ürünleri Kooperatifi
S.S.Barla Su Ürünleri Kooperatifi
Mustafa HOBANOĞLU
HAS Su Ür. Tic. San. L.Ş.
27
KATILIMCI LİSTESİ
28
ADI S OYADI
K URUMU
Şakir ÇINAR
Kadir ÇAPKIN
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Soner SAVAŞER
Abdulkadir YAĞCI
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Bayram KORKMAZ
Cafer BULUT
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Dr. Meral YAĞCI
Dr. Ramazan KÜÇÜKKARA
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Dr. Soner Çetinkaya
Fuat BİLGİN
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
İsmail ERBATUR
Kamile Gonca EROL
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Mehmet CESUR
Mustafa CEYLAN
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Niyazi Can GÖKÇINAR
Nuran ÇAVDAR
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Osman YENER
Rahmi UYSAL
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Remziye ÖZKÖK
S.Oğuz KORKUT
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Turgay MEKE
Ufuk AKÇİMEN
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Vedat YEĞEN
Zübeyde HANOL
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Mehmet CİLBİZ
Burak DÖLCÜ
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
İbrahim TEKİN
Mehmet COŞKUNSEL
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Altemur GÜLBUDAK
Müslehattin ÖZKAN
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Hüseyin ÖCAL
Mehmet ERDOĞAN
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Erdoğan BÜYÜKKÖSE
Muhammet KÜÇÜKKÖSE
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
Muhammet İNAN
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Eğirdir
BAKA
Eğirdir Gölü Kerevit Çalıştayı;
Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı tarafından finanse edilen
TR61/12/TRMK/0012 referans numaralı Tarıma Dayalı Sanayinin
Geliştirilmesi Mali Destek Programında Yürütülen
"Kerevit Üretimi ve İşlenmesinde Yeni Teknolojiler Projesi"
Kapsamında Düzenlenmiştir.
www.sar m.gov.tr - nfo@sar m.gov.tr
Menderes Mahallesi No: 53
Köprübaşı Mevkii Eğirdir-ISPARTA
Tel : 0 246 313 3460
Fax : 0 246 313 3463
E-Posta: [email protected]
Web: http://www.sarim.gov.tr
T.C.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI
SU ÜRÜNLERİ ARAŞTIRMA İSTASYONU MÜDÜRLÜĞÜ-EĞİRDİR
www.sar m.gov.tr - nfo@sar m.gov.tr