KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENLİĞİ 10 – 11 Mayıs 2014 TG – 6 ÖABT – EDEBİYAT Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının “İhtiyaç Yayıncılık”ın yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar, gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki mali külfeti peşinen kabullenmiş sayılır. AÇIKLAMA DİKKAT! ÇÖZÜMLERLE İLGİLİ AŞAĞIDA VERİLEN UYARILARI MUTLAKA OKUYUNUZ. 1. Sınavınız bittiğinde her sorunun çözümünü tek tek okuyunuz. 2. Kendi cevaplarınız ile doğru cevapları karşılaştırınız. 3. Yanlış cevapladığınız soruların çözümlerini dikkatle okuyunuz. TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENLİĞİ 2014 – ÖABT / TDE 1. Azericede kelime sonunda “b, c, d, g” sesleri bulunabilir (A), Türkiye Türkçesinde d ve t ile başlayan ekler Azericede sadece d’lidir (B), Azericede dokuz ünlü ve yirmi üç ünsüz bulunur (C), kelime başındaki kalın k sesi Azericede g olur (D). E’deki “göçüşme olayı Azericede yoktur.” ifadesi yanlıştır çünkü Azericede “yarpax, körpü, kirpik...” gibi sözcüklerde göçüşme vardır. 5. Verilen örnek cümleler Kıpçak Türkçesi ile yazılan Codex Cumanicus’a aittir. TG – 6 9. A B C D E A B C D E Hamdullah Hamdi (15. yüzyıl), Ali Şir Nevai (15. yüzyıl) hamse sahibi sanatçılarındandır. Fuzuli 16. yüzyıl şairlerindendir ve mesnevileri vardır fakat hamsesi yoktur. 16. yüzyılın diğer bir şair ise Taşlıcalı Yahya Bey’dir. Onun da hamsesi vardır. 17. yüzyıl sanatçılarından Nev’î-zade Atayi’nin de hamsesi vardır. Sohbetü’l-Efkâr, HeftHan, Âlem-nüma, Nefhatü’l-Ezhar, Hilyetü’l-Ebkâr hamsesindeki mesnevilerdir. A B C D E 2. “Aç-” eyleminin Kırgızcada öğrenilen geçmiş zaman 2. çoğulu B’deki “açıptırsıñar” sözcüğüdür. A’daki “açıptırmın”, “açmışım”; C’deki “açıptırbız”, “açmışız”; D’deki “ketiptirmin”, “gitmişim”; E’deki “ketiptir”, “gitmiş” anlamındadır. 6. I’deki “üzgar” sözcüğü “rüzgâr” anlamında ve addır. V’teki “guguş” sözcüğü “güvercin” anlamında ve addır. II’deki “esmäz”, “es- ”, III’teki “yaamaz”, “yağ-”, IV’teki “baksa” “bak-” eylem kökenlidir. I ve V’teki sözcükler eylem kökenli değildir. A B C D E 3. Dizelerdeki “ağrıtmas, tübenlik, mengü, ketmesmi, kişenler, sınmasmı, tiriksen, ölmegensen, tuğılğansen” gibi sözcükler Özbekçeye özgüdür. 10. A B C D E A B C D E 7. Verilen cümlelerdeki “qaytırğa, t {iy {iflb {iz, p {indap , balırğa” gibi k {il{irgap , t {iy{iflh{in, kükrag sözcükler Başkurt Türkçesine (A) özgüdür. 11. A B C D E A B C D E Eğlence zamanı (ayş eyyâmı), sabah vakti (subh-dem), ilkbahar rüzgârı (nesîm-i nevbahar), ölümsüzlük suyu (ab-ı hayat) tamlamalarıyla ifade edilir. Bu dörtlükteki “câm-ı mihnet” sıkıntı kadehi anlamında kullanılmıştır. A seçeneğinde verilen “bahr-ı mütedarik”, B seçeneğinde verilenler “bahr-ı müşakil” C ve E seçeneğinde verilenler “bahr-ı hezec” kalıblarındandır. D seçeneğinde verilen “mütefâilün faûlün mütefâilün faûlün” kalıbı ise “bahr-ı kâmil” kalıplarından biridir. A B C D E 4. A’daki “Iğıraaçı” sözcüğü “gıcırdayan” anlamındadır, ortaçtır ve yapıca türemiştir. B’deki “xulağına” sözcüğü “kulağına” anlamındadır, sadece çekim eki almıştır, yapıca basittir. C’deki “çabal” sözcüğü “kötü” anlamındadır, kök hâlindedir, yapıca basittir. D’deki “toğıs” sözcüğü “dokuz” anlamındadır, kök hâlindedir ve yapıca basittir. E’deki “çonğa” sözcüğü “halka” anlamında ve yapıca basittir. 8. I’deki “ötmişlärnin” (öt-miş-lär-nin” sözcüğü “geçmişin” anlamındadır ve “-miş” yapım eki, ortaç, almıştır, yapıca türemiştir. II’deki “yadi” (hatıra-sı), III’teki “galsin” (kal-sın), IV’teki “arzusi” (arzu-su) ve V’teki “yaman” (yaman” sözcükleri yapıca basittir. A B C D E A B C D E 12. Divan şiirinde çoğunlukla tam ve zengin uyaklar kullanılmıştır ve şiirlerde beyit güzelliği ön planda tutulmuştur. Mazmunların sıkça kullanıldığı bu şiirlerde hayale dayalı soyut bir edebiyat yaratılmıştır. Divan şiiri geleneğinde içerikten çok söyleyişe önem verilmiştir (I). Ayrıca sanatçılar usta-çırak ilişkisiyle değil bir medrese kültürüyle yetişmişlerdir (II). Bu özellik âşık edebiyatıyla ilgilidir. A B C D E 3 Diğer sayfaya geçiniz. 2014 – ÖABT / TDE 13. TG – 6 Heft Meclis, Gelibolu Âli’nin 16. yüzyılda yazdığı bir eserdir. Fetih-name-i Rodos’u Celalzade Mustafa Çelebi 16. yüzyılda yazmıştır. Fetih-name-i Hayreddin Paşa Muradi’nin 16. yüzyılda yazdığı bir eserdir. Cihad-name, Safi Mustafa Efendi’nin 16. yüzyılda yazmış olduğu bir yapıttır. Nabi’nin 17. yüzyılda IV. Mehmed’in Kamaniçe Kalesi’nin fethini anlattığı yapıt “Fetihname-i Kamaniçe”dir. 17. Gazelde birden fazla musarra, birbiriyle kafiyeli beyit varsa yani gazelin matla beyitinden sonra gelen birkaç beyit kafiyeli ise böyle gazellere “zülmetali” gazel denir. Beyit sayısı on beş üzerinde olanlara gazel-i mutavvel mahlas beyitinden sonra birkaç dize daha eklenirse müzeyyel gazel, mısra ortalarında iç kafiye olanlara musammat gazel, iki veya üç şairin ortaklaşa söyledikleri gazellere müşterek gazel denir. A B C D E 14. Divan nesrinde yazılan yazılara inşa, bu eserlerin toplanıldığı mecmualara münşeat adı verilmektedir. Seci adı verilen iç uyaklar bu tür yazılarda sıkça kullanılmıştır. Mercimek Ahmet’in Kabus-name çevirisi sade nesirde, Sinan Paşa’nın Tazarru-name adlı yapıtı süslü nesirde tanınan eserlerdir. Fuzuli’nin Şikayet-name adlı yapıtı ise orta nesirde değil süslü nesirde yazılmış bir yapıttır. 21. Ümmi Sinan, Aziz Mahmut Hüdayi, Niyazi Mısrı, Ahmed-i Sârbân gibi tekke büyükleri hece ölçüsünün dışında aruzla da şiirler yazmışlardır. Alevi-Bektaşi tarikatının en büyük şairlerinden biri olan Pir Sultan Abdal, halk edebiyatı geleneğine bağlı kalarak şiirlerinde hece ölçüsünü ve halk edebiyatı nazım biçimlerini kullanmıştır. Divan şiirinden ve aruzdan etkilenmemiştir. A B C D E A B C D E 18. A B C D E Eşrefoğlu Rumi 16. yüzyılın tekke edebiyatı, Bağdatlı Ruhi 16. yüzyılın divan edebiyatı şairlerindendir. Pir Sultan Abdal 16. yüzyıl, Hoca Dehhani 13. yüzyıl sanatçılarındandır. Hacı Bektaş Veli 13. - 14. yüzyıl tekke edebiyatı, Süleyman Çelebi 15. yüzyıl divan edebiyatı sanatçılarındandır. Vahib Ümmi 16. yüzyıl tekke edebiyatı, Ahmet Paşa 15. yüzyıl divan edebiyatı sanatçılarındandır. Hacı Bayram Veli 15. yüzyılın tekke, Şeyhî ise bu yüzyılın divan edebiyatı şairlerinden biridir. 22. 17. yüzyıl halk şairlerinden biri olan “Ercişli Emrah”, Emrah ile Selvihan hikâyesinin de kahramanıdır. Divan şiirinden ve aruzdan etkilenmeyen sanatçı yalın bir dille şiirler yazmış, tasavvuftan hiç etkilenmemiştir. Benli Ali, Âşık Ömer, Kâtibî, Gevherî gibi sanatçılar 17. yüzyılda yaşamış fakat Emrah’tan farklı olarak aruz vezniyle de şiirler yazmışlardır. A B C D E A B C D E 15. Âşık Paşa 14. yüzyılda Garib-name adlı mesneviyi, Şeyhî 15. yüzyılda Hüsrev-ü Şirin’i, Nabi 17. yüzyılda Hayriyye’yi, Sünbülzade Vehbi 18. yüzyılda Lütfiyye adlı eseri yazmıştır. Baki, bir mesnevi yazarı değildir. 16. yüzyılda yazılan “Şem ü Pervane” adlı eser Zati’nindir. 19. A B C D E 16. Bir manzumenin içindeki söyleniş bakımından daha güçlü ve hoş olan dizeye “mısra-ı berceste”, kasidelerde şairin kendini övdüğü ve diğer şairlerle karşılaştırdığı bölüm fahriye”, hiçbir manzumenin parçası olmayan tek dizeye “azade mısra”, dört, beş, altı ve daha fazla dizeli bentlerden kurulan nazım şekillerine “musammat” adı verilir. A B C D E Bir veya birden fazla kelimenin mısra ve beyit içinde anlamı pekiştirmek ve âhenkli bir anlatım oluşturmak için kullanılmasına tekrir, seslenme anlamı taşıyan “ey, merhaba” gibi ifadelerin kullanılması nida sanatını oluşturur. Bu dizelerde “dem” sözcüklerinin tekrarlanması tekrir, “ey” sözcüğü “nida” sanatını oluşturmuştur. 23. A B C D E A B C D E 20. Matla gazelin ilk beyitidir, kafiye şeması “aa” şeklindedir. Divan şiirinde karşılıklı konuşmalar şeklinde yazılmış gazellere müracaa gazel denilmektedir. Beyti oluşturan mısralar birbiriyle kafiyeli ise mukaffa (musarra) adını almaktadır. A, B, D, E seçeneklerinin her iki beyit için ortak bir yanı yoktur. Fakat 1. beyitte geçen “Dîdeden dûr olan lâ-büd olur dilden dûr” (Gözden ırak olan gönülden ırak olur.) sözüyle 2. beyitteki “Eğerci ağır olur taş koptuğu yerde” (Taş yerinde ağırdır) sözü irsalimesel sanatını örneklendirir. Geleneksel Türk tiyatrosundan biri olan “orta oyunu”yla ilgili olarak A, B, C, E seçeneklerinde yapılan açıklamalar doğrudur. D seçeneğinde yapılan açıklama yanlıştır. Orta oyunu herhangi bir yazılı metne bağlı kalmadan doğaçlama oynanır, ayrıca palanga orta oyunun oynandığı meydana verilen isimdir. 24. Bozkurt Destanı’nda, Göktürk soyunun dişi bir kurttan türeyişi, Ergenekon Destanı’nda Türklerin Ergenekon denilen yerden tekrar tarih sahnesine çıkışlarını anlatılır. Altay Türklerine ait Yaratılış Destanı’nda evrenin yaratılışı, iyilik ve kötülük kavramları anlatılır. Göç Destanı’nda Uygurların bir kıtlık sonucunda ana yurtlarını terk edişleri anlatılır. Parçada tanıtılan destan Uygurlara ait Türeyiş Destanı’dır. A B C D E A B C D E 4 Diğer sayfaya geçiniz. 2014 – ÖABT / TDE 25. TG – 6 Er dolusu içen âşıklar kahramanlık yönü güçlü âşıklardır. XVI. yüzyıl sanatçılarından Köroğlu ile XIX. yüzyıl sanatçılarından Dadaloğlu yiğitçe söyleyişleriyle tanınan er dolusu âşıklardandır. Ercişli Emrah, Âşık Kerem gibi sanatçılar pir dolusu içen âşıklardandır. Kul Himmet, Bektaşi kökenli bir sanatçı, Seyrani de taşlamalarıyla tanınan bir halk ozanıdır. 29. Türk edebiyatının yenileşmesinde önemli adımlar atmış, kırk civarındaki eserinin yarısı tiyatro olan Liberte adlı oyununun dışında “Duhter-i Hindu, Tarık, Finten, Macera-yı Aşk, Nesteren; Ölü, Hacle, Sahra, Makber” gibi yapıtların yazarı Abdülhak Hamit Tarhan’dır. 33. A B C D E Fecriati’de sanat yaşamına başlamış, sonradan millî edebiyat saflarına geçmiş, bir dönem “Nev-Yunanilik” görüşünü benimsemiş ve “Yaban, Sodam ve Gomore, Erenlerin Bağından, Anamın Kitabı” gibi yapıtların yazarı sanatçı Yakup Kadri Karaosmanoğlu’dur. A B C D E A B C D E 26. Bilmecelerle ilgili yapılan I. II. III. ve IV. cümlelerdeki açıklamalar doğrudur. Fakat V. cümlede bilmecelerin sadece manzum şekilleri vardır yargısı yanlıştır. “Dal üstünde sarı oğlan (ayva), doksan dokuz cemaat, iki müezzin, bir imam (tesbih) gibi mensur bilmeceler de bulunmaktadır. 30. Türk Yurdu dergisinin ve Türk Derneğinin kurucularından olan Gönül Hanım adlı eserinden başka Çağlayanlar adlı bir yapıtı daha olan sanatçı Ahmet Hikmet Müftüoğlu’dur. 34. A B C D E Türk Ocağının kurucularından olan, sosyolojik kimliği ön planda olan ve Türkçülüğün Esasları, Malta Mektupları, Türkleşmek-İslamlaşmak-Muasırlaşmak, Kızıl Elma” gibi yapıtların yazarı Ziya Gökalp’tir. A B C D E A B C D E 27. Eski Türk şiirinde kullanılan nazım biçimlerinden biri koşuktur. İslamiyetten önce Türk şiirinde ozanların genellikle doğa, sevgi, kahramanlık gibi konular üzerine söyledikleri bu şiirlerde dörtlük düzeni esas alınmıştır. Kafiye düzenleri aaab cccb dddb... şeklinde olan koşuklarda dönemin diline uygun olarak söyleyişler gelişmiştir. B seçeneğinde geçen dizeler biçim ve içerik açısında koşuğu örneklendirmektedir. A seçeneği Yunus Emre’ye, C seçeneği Niyazi Mısri’ye ait bir ilahidir. D seçeneği Kaygusuz Abdal’ın E seçeneği de Fuzuli’nin bir beyitidir. 31. Dizelere baktığımızda ağır ve sanatlı bir dil ve aruz ölçüsünün kullanıldığını söyleyebiliriz. D’deki “millî edebiyat” ve E’deki “cumhuriyet edebiyatı” cevap olamaz. Beyit ya da dörtlük nazım birimi de kullanılmamıştır bu nedenle A’daki “divan edebiyatı” ve B’deki “tasavvuf edebiyatı” da cevap olamaz. Dizeler biçim ve içerik özellikleri dikkate alındığında “fecriati edebiyatı” ile ilişkilidir diyebiliriz. 35. Tiyatro alanındaki ilk yapıtı “Köprülüler” olan ve “Aynaroz Kadısı, Bir Kavuk Devrildi” adlı yapıtları filme uyarlanan sanatçı Musahipzade Celal’dir. A B C D E A B C D E A B C D E 28. Fütüristler, kuralsız bir anlatımı tercih etmişler, sanatta geçmişi değil, geleceği savunmuşlardır. Şiirlerinde hızın ve makinenin güzelliğini vurgulamışlar, yaşamdaki hızı sembolizi eden tren, uçak gibi kavramlara övgüler yapmışlardır. Marinetti, Mayakovski, Nazım Hikmet bu akıma bağlı eserler ortaya koymuşlardır. 32. Sırat-ı Müstakim, Sebilü’r-Reşad” adlı dinî dergilerde yazıları ve şiirleri yayımlanan, realist görüşleri benimseyen, sanatını topluma faydalı olmak için kullanan ve şiirlerini “Safahat” adlı yapıtta toplayan sanatçı Mehmet Akif Ersoy’dur. A B C D E 36. Cumhuriyet Dönemi’nde halk şiirinin önemli isimlerinden olan ve “Seyran, Sevgi Turnaları, Kar Sesi, Menzil, Uzaklara Türkü, Mevsimler ve Ötesi” gibi yapıtların yazarı, Bahattin Karakoç’tur. A B C D E A B C D E 5 Diğer sayfaya geçiniz. 2014 – ÖABT / TDE 37. TG – 6 Cumhuriyet Dönemi’nde çok yönlü olan şairlerden ve kurulu düzene büyük bir öfke duyan, “Erotika ve Gözlerim Sığmıyor Yüzüme” adlı yapıtların yazarı “Küçük İskender”dir. 42. Memduh Şevket Esendal, Cumhuriyeti Dönemi’nde anlatmaya bağlı edebî eserlerden hikâye ve roman türlerinde eserler vermiştir. Tiyatro türünde eser vermemiştir. 47. Soru-cevap bir strateji değil, öğretim tekniğidir. A B C D E A B C D E A B C D E 38. Dizelerin, biçim ve içerik özellikleri dikkate alınırsa serbest tarzda yazıldığı, yalın bir dil kullanıldığı, sıradan bir olaydan bahsedildiği, tezatların yer aldığı görülür. Bütün bu özellikler de D’deki I. Yeni (Garip) şiirinin özellikleridir. 43. “Dilin farklı kullanıldığı metinleri karşılaştırabilmeleri” Türk edebiyatı dersi ünite kazanımlarından biridir. 48. A B C D E Devlet Ana ve Deli Kurt tarihî romanlarımızdandır. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu ve Bir Tereddütün Romanı ise psikolojik romanlarımızdandır. Fakat Hasan Mellah macera romanıdır. A B C D E A B C D E 39. İlk eseri, “Parasız Yatılı” ile “Sait Faik Hikaye Armağanı” ödülünü alan ve “Benim Sinemalarım” adlı bir öykü dizisi bulunan yazarımız Füruzan’dır. 44. A B C D E Cumhuriyetin ilanından sonraki ilk yıllarda “Beş Hececiler” şairler topluluğu, millî edebiyatçılar ve bağımsızlar eserler vermeye devam ederler. Bu nedenle “Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatının Oluşumu” konusunda Cemal Süreya ile ilgili bilgi verilmez. 49. Soruda özellikleri verilen şair Yahya Kemal Beyatlı’dır. A B C D E A B C D E 40. 17. yüzyıldaki tarihi bir olaya değinen, kültür çatışmalarının görüldüğü ve NYT’nin “Doğu’da bir yıldız yükseldi.” sözü ile karşıladığı eser Orhan Pamuk”un “Beyaz Kale” adlı romandır. 45. Soruda verilen kazanımlar için kullanılması en uygun olan yöntem tartışma yöntemidir. Bu yöntemde öğrencilerin bir konu üzerinde öğrencilerin kendi düşüncelerini söylemesi ve yorum yapması sağlanır. Parçada özellikleri verilen edebi akım parnasizmdir. Bu akım Türk edebiyatına ilk defa Servetifünun Dönemi’nde girer. A B C D E II. madde bir ölçmedir. III. madde ise sıralama ölçeğiyle yapılan bir ölçme işlemidir. Fakat I. öncüldeki ifade bir yargıdır. Ölçme değildir. A B C D E A B C D E A B C D E 41. 50. 46. Gizem Öğretmen’in performans görevini kullanması uygun olacaktır. Çünkü öğrencilerin öncelikle iki farklı metni incelemesi, benzerlik ve farklılıkları bulması ve en sonunda ise bir değerlendirme yapması gerekecektir. A B C D E 6 Diğer sayfaya geçiniz.
© Copyright 2024 Paperzz