tıklayınız.

2014 – 2015
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
12. SINIF
TÜRK EDEBİYATI
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
ZEYNEL BOZKALE
www.dersistan.com | BEM
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
İÇİNDEKİLER
SAF ŞİİR ANLAYIŞI
Ahmet Hamdi Tanpınar
Cahit Sıtkı Tarancı
Ahmet Muhip Dıranas
Necip Fazıl Kısakürek
Yedi Meşaleciler
Ziya Osman Saba
1940 -1960 ARASI TOPLUMCU ŞİİR
Rıfat Ilgaz
Cahit Irgat
A.Kadir Meriçboyu
Suat Taşer
Arif Damar
Maviciler
Attila İlhan
SERBEST NAZIM VE TOPLUMCU ŞİİR
Nazım Hikmet
MİLLİ EDEBİYAT ZEVK VE ANLAYIŞINI
YANSITAN ŞİİR
Ahmet Oktay
GARİP DIŞINDA YENİLİĞİNİ SÜRDÜREN
ŞİİR
1
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Behçet Necatigil
Kemalettin Kamu
Arif Nihat Asya
Ahmet Kutsi Tecer
Zeki Ömer Defne
Behçet Kemal Çağlar
Cahit Külebi
Sebahattin Kudret Aksal
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Necati Cumalı
Özdemir Asaf
Ömer Bedrettin Uşaklı
Hisarcılar
BİRİNCİ YENİ (GARİP) HAREKETİ
Orhan Veli Kanık
Melih Cevdet Anday
Oktay Rıfat Horozcu
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
SAF (öz) ŞİİR ANLAYIŞI
Saf (öz) şiir anlayışı Paul Valery'nin şiirde dili
Anlaşılmak için değil; duyulmak, hissedilmek
için şiir yazarlar.
her şeyin üstünde tutan görüşünden
Şiirde biçim endişesi duyan bu şairlerde dize
hareketle, Batı edebiyatından Paul
ve dil baş tacıdır. Disiplinli çalışarak
Valery,Stephane Mallarme ve Divan şiirinin
mükemmele varan halis şiir yazma endişesi
biçimci yapısından bir hayli etkilenen anlayış.
kendini hissettirir.
Türk edebiyatında "Saf Şiir" eğilimi Ahmet
Gizemsellik, simgecilik, bireysellik, ruh,
Haşim'in "Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar" adlı
ölüm, masal, rüya, mit temalarının yoğunca
makalesiyle (Türk edebiyatında ilk poetika
işlendiği bu şiirler zekâ ve bilincin disipliniyle
örneği kabul edilir.) başlar.
bütünleştirilerek yazılmıştır.
Sanatın bir form sorunu olduğuna inanan bu
Saf (öz) Şiirin Özellikleri
şairler için önemli olan iyi ve güzel şiir
yazmaktır. Bu anlayışla kendilerine özgü özel
bir imge düzeni oluştururlar. Özgün ve
yaratıcı olan bu imgeler, dilin mantığına
uygun ve dilin anlam alanını genişletip dile
yeni olanaklar sunacak bir yapıya sahiptir.
Dilde saflaşma düşüncesi, kendini rahat şiir
yazma şeklinde başat öğe olarak gösterir.
Şiirsel söylemin zirvesine ulaşmak
düşüncesiyle dilin yücelişi paralellik gösterir.
Şiirde her türlü ideolojik sapmanın dışında
Sanatın form sorunu olduğuna inanan bu
şairler için önemli olan iyi ve güzel Şiir
yazmaktır. Bu anlayışla kendilerine özgü özel
imge düzeni oluştururlar.
Özgün ve yaratıcı olan bu imgeler dilin
mantığına uygun ve dilin anlam alanını
genişletip dile yeni olanaklar sunacak bir
yapıya sahiptir.
Dilde saflaşma düşüncesi kendini rahat şiir
yazma şeklinde başat öğe olarak gösterir.
kalarak sadece okuyucuda estetik haz
Şiirsel söylemin zirvesine ulaşmak
uyandıran şiir yazma eğilimi, bu şairleri her
düşüncesiyle dilin yücelişi paralellik gösterir.
türlü mektepleşme eğiliminin dışında kalıp
müstakil şahsiyetler olarak şiir yazmaya
Şiiri soylu bir sanat olarak kabul eden bu
yöneltmiştir.
şairlerde düşsel ve bireysel yön ağır basar.
Şiiri soylu bir sanat olarak kabul eden bu
İçsel ve bireysel bir yaklaşımla evrensel insan
şairlerde düşsel (hayali) ve bireysel yön ağır
tecrübesini dile getirirler.
basar. İçsel ve bireyci bir yaklaşımla evrensel
insan tecrübesini dile getirirler.
Saf şiir anlayışında estetik tavır ön plandadır.
Bu anlayıştaki şairler didaktik bilgiden uzak
durup; bir şey öğretmeyi değil, musikiyle ya
da musikinin çağrıştırdığı, uyandırdığı
imgelerle insanın estetik duyarlılığını
doyurmayı amaç edinirler. Kısacası bu şairler
şiirde anlama fazla önem vermezler.
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
Şiirde biçim endişisesi duyan bu şairlerde dize
ve dil baş tacıdır.
Disiplinli çalışarak mükemmele varan halis şiir
yazma endişesi kendisini hissettirir.
Şairlerde sembolizm akımının izleri görülür.
Gizemselcilik bireyselcilik, ruh, ölüm, masal,
mit temaları yoğun olarak işlenir.
www.dersistan.com
2
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
Bizde öz şiir anlayışına uygun eser veren
sanatçılar:
Ahmet Haşim,
Yahya Kemal Beyatlı,
Ahmet Hamdi Tanpınar,
Cahit Sıtkı Tarancı,
Ahmet Muhip Dıranas,
Behçet Necatigil,
Asaf Halet Çelebi,
Necip Fazıl Kısakürek,
Özdemir Asaf,
Fazıl Hüsnü Dağlarca,
Ziya Osman Saba
3
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
AHMET HAMDİ TANPINAR (1901-1962)
Daha çok sembolist sayılabilecek musiki, his
ve hayal ağırlıklı şiirler yazmıştır.
Hece vezniyle yazdığı ilk şiirleri, imge
zenginlikleri ve müzikal nitelikleriyle dikkat
çekmiştir. Bu şiirlerde, Faruk Nafiz ve öteki
hececilerden ayrı bir estetik peşinde olmuş,
Öykülerinde, geçmişlerindeki kimi olayların
etkisiyle akış güçleri dış dünya ile uyumlarını
yitirmiş, yaşamları karabasanların, korkulu
düşlerin kuyularına yuvarlanan kişiler
çoğunluktadır.
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın sembolist anlatım
tarzı romanlarına zaman zaman sirayet eder.
kendine özgü bir sözcük ve kavram dünyası
Romanlarında, zengin hayatların
yaratmaya çalışmıştır.
hikâyesinden çok, Türkiye meselelerine
Bu çabada, Ahmet Haşim ve Edebiyat
kendine has yorumlar getirir.
Fakültesi'ndeki hocası Yahya Kemal
Medeniyet değiştirme girişimlerinin insanımızı
Beyatlı'nın sentezciliği, yoğunlaşma kaygıları,
soktuğu çıkmazları araştırırken yaptığı
Haşim'in soyutlama eğilimleri görüldüğü gibi,
tahliller, insanımız ve toplum yapımız
halk şiiri estetiğindeki alışılmış söyleyiş
açısından dikkate değer hükümler taşır.
özelliklerine de rastlanır.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü toplumumuzun
Şiirlerinde, içe dönük bir bakışla doğa ile
bu değişme süresi içindeki durumunu, fertten
iletişim kurmaya çalışmıştır.
yola çıkarak topluma varan teknikle anlatıyor.
Şiirlerinde zaman kavramı üzerinde sıkça
Sahnenin Dışındakiler, II. Abdülhamit
durmuştur. Onun eserlerinde zaman, basit bir
döneminin artıkları ile II. Meşrutiyette ortaya
süreklilik göstermez, çok katlı ve
çıkan XIX. yüzyıl kuşağının okumuş kesiminin
karmaşıktır. "Bursa'da Zaman" şiiri bu
romanıdır.
olgunun güzel bir örneğidir.
"Sahnenin Dışındakiler" ile "Saatleri Ayarlama
Şiirlerinde insan ruhuna,
Enstitüsü"nde de Batı ve Doğu uygarlığı
özellikle bilinçaltına ve zamana yer verişiyle,
arasında bocalayan Türk toplumunun ironik
romanlarında işlediği konulara yaklaşır.
tablosu çizilir.
Kişilerin ön planda tutulduğu öykülerinin
Ölümünden sonra plan ve notlarına
başkişilerinde kendi iç dünyasını yansıtmış,
dayanılarak bir araya getirilen ve 1987'de
genelde kişilerin ruhsal çöküntüsünü,
yayımlanan "Aydaki Kadın"da da aynı
yaşamın gerçeklerinden çok iç benliklerine
irdeleme vardır.
sığınışlarını sergilemiştir.
İlk romanı Mahur Beste'de dönemlerinin
Düşünceye sık sık yer veren yazar, genellikle
özellikleri, iş ve ev yaşamları, sarayla
yaşadığı ızdırapları, umutlarını, özleyişlerini
ilişkileri, alışkanlıkları, merakları, tutkuları,
ve aşklarını dile getirmiştir.
felsefeleriyle imparatorluğun son yıllarında
Öykülerinde de zaman kavramı üzerinde sıkça
yaşayan insanlar sergilenir.
duran Tanpınar, geçmişle içinde bulunulan
Huzur'da Cumhuriyet'in ilk yıllarında kişiliğini
zamanı bilinç-bilinçaltı çatışması biçiminde
kabul ettirmek isteyen okumuş genç kadın ve
vermiştir.
erkeğin sorunları, yeni toplumsal koşullarla
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com
4
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
ilişkileri, eski ile yeni arasındaki uyum
Vezin ve kafiyeden kopmamış; ama ölçülü
arayışları işlenmiştir.
veya serbest, her türlü şiirin güzel olabileceği
Tanpınar'ın edebiyat ve tarih konularındaki
incelemeleri çeşitli dergilerde yayımlanmış,
sonra kitap hâlinde basılmıştır.
inancını taşımıştır.
Açık ve sade bir üslubu vardır.
Çoğu gerçeğe bağlı olan mecazları, derin,
Eserleri:
karışık ve şaşırtıcı değildir.
Öykü: Abdullah Efendi'nin Rüyaları, Yaz
Uzak çağrışımlara ve hayal oyunlarına pek
Yağmuru
itibar etmemiştir.
Şiir: Şiirler
Zaman zaman bazı imaj ve sembollere
Roman: Mahur Beste, Huzur, Sahnenin
Dışındakiler, Saatleri Ayarlama Enstitüsü,
Aydaki Kadın
Deneme: Beş Şehir, Edebiyat Üzerine
Makaleler, Yaşadığım Gibi
İnceleme: Tevfik Fikret, Namık Kemal,
Yahya Kemal, 19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi
başvurmuştur...
"Otuz Beş Yaş" şairidir.
İlk şiirleri temiz dili ve yeni buluşlarıyla
edebiyat çevrelerinde ilgi uyandırmıştır.
İlk şiir kitabı "Ömrümde Sükut" 1933'te
yayınlanmıştır.
GARİP akımından etkilenmiş, serbest şiiri
denemiş, bir yandan da Baudelaire, Verlaine
CAHİT SITKI TARANCI
Şiir yazmaya lise yıllarında başlayan Cahit
Sıtkı’nın Fransız okullarında okumuş
olmasının etkisiyle ilk şiirlerinde Fransız
şairlerin üsluplarıyla benzerlikler görüldü...
'Muhit' ve 'Servet-i Fünun/Uyanış'
dergilerinde yayımlanan ilk şiirlerini 1933
yılında yayımlanan Ömrümde Sükut adlı
kitapta topladı.
Otuz Beş Yaş şiirinin, 1946’da, Cumhuriyet
Halk Partisi’nin düzenlediği, yarışmada
birincilik kazanmasıyla ününü pekiştirdi ve
gibi Fransız şairlerden etkilenmiştir.
Şiirlerinde en çok yaşama sevinci ve ölüm
temalarına yer vermiş, nedense hep ölümün
üstüne gitmiştir. Ayrıca yitik aşklar, mutlu
sevdalar, yalnızlık, yaşadığı bohem hayatın
buruklukları, çocukluk özlemi de şiirlerine
konu olmuştur.
ESERLERİ
Ömrümde Sükût (1933)
Otuz Beş Yaş (1946)
Düşten Güzel (1952)
Sonrası (1957, ölümünden sonra)
Cumhuriyet Dönemi’nin önemli şairleri
arasına girdi.
Peyami Safa Hayatı ve Eserleri (1940)
Sanat için sanat ilkesine bağlı kaldı.
Ona göre şiir, kelimelerle güzel şekiller kurma
sanatıdır.
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
Ziya'ya Mektuplar (1957, ölümünden sonra)
www.dersistan.com
5
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
AHMET MUHİP DIRANAS
Adı "Fahriye Abla" şiiriyle özdeşlemiştir.
Şiirlerinde konu olarak Anadolu'yu memleket
manzarlarını, doğa ve tarih sevgisini, aşkı,
ölümü hatıraları işlemiş destansı şiirler de
yurdu, insanı ve doğası ile barışık, alışılmadık
deyiş örgüsüyle unutulmaz şiirler yazmıştır.
Şiirlerinde aşkı, tabiatı, ölümü, hatıraları, sığ
olmayan bir anlatımla ve düşündürücü
boyutlar içinde vermiştir.
yazmıştır.
Öykü türünde yapıtı yoktur.
Yayımlanan ilk şiiri, Ankara Lisesi'nden Muhip
ESERLERİ:
Atalay imzasıyla Millî Mecmua'da çıkan "Bir
Kadına" adlı şiirdir.
Tevfik Fikret'in "Rübab-ı Şikeste" adlı eserini
Şiir: Şiirler
Oyun: Gölgeler, O Böyle İstemezdi
İnceleme: Fransa'da Müstakil Resim
Türkçeleştirerek "Kırık Saz" adıyla
Şiir Çevirisi: Çalar Saat (Charles
yayımlamıştır.
Baudelaire'den)
Şiirde biçime önem verişi, işlediği temalar,
simgecilikten hareketle yarattığı yeni bir şiir
diliyle kendi dönemindekileri olduğu gibi
sonra gelenleri de etkilemiştir.
Şiirde ahenge ve sese önem vermiştir.
Örneğin Kar şiirinde sesi ön plana çıkarırken
NECİP FAZIL KISAKÜREK (1905-1983)
Modern Türk şiirinin mistik şairidir.
Düz yazı türünde yapıtları da olmasına
rağmen asıl güçlü yanı şiirlerindedir.
Olvido adlı şiirinde ne sesi anlama ne de
Halk şiirimizin öz ve biçim yapısından
anlamı sese baskın kılmıştır.
yararlanmış, bunlara Batılı, modern bir özellik
Fransız sembolist şiirinin öncülerinden
Baudelaire ve Verlaine'in etkisi altında kalan
kazandırmış, sonraları dinsel duyuşlarda
karar kılmıştır.
sanatçı, "biçim" ve "ahenk"i kaygı edinmiş,
Sağlam bir teknikle, esrarlı iç âlemini, felsefi
yeni bir yapı içinde ruhun dalgalanışlarını dile
görüşlerini, etkileyici bir anlatımla dile
getirmeye çalışmıştır.
getirmiştir.
Şiirde yeni bir bütünlük kurmaya çalışmıştır.
Şiirin yanı sıra makale, tarih, eleştiri,
Ölçü ve uyağa sıkı sıkıya bağlı kalmıştır. Sese
ve ahenge önem vermiştir.
Gerek Fransız şiiri, gerekse kendinden önceki
kuşaktan ustaları Ahmet Haşim ve Ahmet
biyografi, öykü türlerinde de yapıtlar
yazmıştır.
Divan, halk, Tanzimat ve Batı edebiyatını en
ince ayrıntılarına kadar bilen bir sanatçıdır.
Hamdi Tanpınar'dan aldığı etkileri sanatına
Serbest şiire karşı çıkmıştır. Kafiyeye
yedirerek özgün bir şiire ulaşmıştır.
sığınmayı sahtekârlık sayar. Ona göre, duygu
Hece ölçüsü sınırlarında kalarak ama durak
ve vurgu yerlerini değiştirerek gelenekselde
ve düşünce harmanlanıp şiir kalıbında, sanat
kaygısıyla dillendirilmelidir.
çağdaşlığı yakalayan, çağrışım gücü yüksek,
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com
6
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
Şiirin içyapısıyla dış yapısı arasında bir uyum
Tiyatro eserlerinde üstün bir ahlak felsefesini
bulunması gerektiği düşüncesinden hareket
savunmuştur. Cinnet Mustatili adlı eserinde
eden Necip Fazıl Kısakürek, 1930'lu yılların
hapishane anılarına yer vermiştir.
başlarına değin süren yoğun şairlik
yaşamında, lirizmin ağır bastığı şiirler yayımlamıştır.
Duygularını değişik biçimde yansıtışı, değişik
benzetmeler kullanarak şiirlerini
renklendirişiyle bu yılların şairleri arasında
ayrı bir yeri olmuştur.
Eserleri:
Şiir:
Örümcek Ağı,
Kaldırımlar,
Ben ve Ötesi,
Sonsuzluk Kervanı,
Çile
Her şiirinde, sanatından, ruhundan,
hissiyatından ve düşüncelerinden ipuçları
Öykü:
vardır.
Hikâyelerim
1934'de kadar ruh çalkantılarını, korkularını,
iç hesaplaşmalarını, çocukluk yıllarına has
hatıralarını, dış dünyadaki varlığı ve
kendisiyle didişmelerini, arayışlarını
anlatmıştır.
Roman:
Aynadaki Yalan
Oyun:
Tohum,
7
Şiirlerinde anlaşılmayan ayak sesleri, periler,
Bir Adam Yaratmak,
cinler, hayaletler, kâbuslar, siyah kediler,
Künye,
geceleri insanın etrafında fıldır fıldır dönen
Para,
kambur cüceler gibi ürpertici motiflerle,
Namı Diğer Parmaksız Salih,
birtakım gerçeküstü varlıklara yer vermiştir.
Reis Bey,
Abdülhamit Han
Bütün şiirlerini içeren Çile'de, şiirlerini şu
adlar altında toplanmıştır: Ölüm, Korku,
Tohum: tiyatro; sanatçının ilk tiyatro
Ukde, Tecrit. Bunlar aynı zamanda yeni,
eseridir; 1935 senesinde Muhsin Ertuğrul
orijinal, sanatkârane ve insana tat veren
tarafından sahnelenmiştir; oyunda " tohum ",
ifadelerdir.
millî mücadeleyi, Anadolu halkının öz
benliğinde mevcut ruhun bir fışkırışı olarak
1934 sonrası şiirlerinde toplumu da sanatına
gösterilmiştir...
yansıtmıştır. Şiirlerinde toplumun
Bir Adam Yaratmak: tiyatro; " incir ağacı "
kandırıldığını, gençliğin kokuşturulduğunu
üzerinde dolaşan oyun, yıkılan Osmanlı ile
iddia etmiştir.
yeni kurulan Cumhuriyet arasında bir
Ona göre, toplum uyarılmalıdır. Türk milleti
aslına dönmelidir. "Şiir toplumun his ve fikir
hayatını yansıtmalıdır." derken saf şiirden de
vazgeçmemiştir.
çatlaktan incir ağacının çıktığını, ağacın
köklerinin geleneği, dallarının ise geleceği
temsil ettiğini öne sürer...
Reis Bey: Necip Fazıl Kısakürek; tiyatro;
sanatçı bu eserinde bir hâkimin verdiği idam
kararı öncesi ve sonrasında yaşadığı
gelişmeleri dile getirdiği bir oyundur...
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
Künye: Necip Fazıl Kısakürek; tiyatro;
etkilenmişler; bağımsız olarak çalışmalarını
sanatçı, bu eserinde Birinci Dünya Savaşı'nda
sürdürmüşlerdir. İçlerinde Ziya Osman Saba,
cepheden cepheye koşmuş, Harbiye
Şiir yazmayı sürdürmüştür. Kenan Hulusi
mektebinde hacalık yapmış, Balkan savaşına
hikâye yazmaya başlamıştır.
katılmış, divanı harpte yargılanmış, şahsi
hayati olmayan bir dava adamının trajik
Sanatçılar: Sabri Esat Siyavuşgil, Ziya
hikâyesini anlatır...
Osman Saba, Yaşar Nabi Nayır, Muammer
Para: tiyatro...
Lütfi Bahşi, Vasfi Mahir Kocatürk, Cevdet
Aynadaki Yalan: roman; sanatçının roman
Kudret Solok, Kenan Hulusi Koray.
kalıpları içinde kaleme aldığı tek eseridir;
eserde felsefe fakültesinde asistan ve
doçentlik tezini hazırlamakta olan Naci'nin
hayat hikâyesini anlatır...
ZİYA OSMAN SABA (1910-1957)
İstanbul’da doğdu, Galatasaray Lisesi ve
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni
bitirdi.
YEDİ MEŞALECİLER
İlk şiiri Servet-i Fünun dergisinde çıktı ve bu
Meşale dergisi etrafında toplanan bu yedi
dergide tanıştığı arkadaşlarıyla Yedi Meşale
genç
topluluğunu kurdu.
şair, Cumhuriyet döneminin ilk topluluğunu
oluşturdular.
Yedi Meşaleciler içinde şiire bağlı kalıp şiiri
sürdüren tek isimdir.
Baş Hececiler’in sanat anlayışlarını
gerçekçilikten uzak görmüşler, sanatta yenilik
yapmak gerektiğini savunmuşlardır.
Canlılık, samimiyet, süreklilik yenilik yapmak
gerektiğini savunmuşlardır.
Gözlemci bir anlayışla çocukluk özlemi,
anılara düşkünlük, ev-aile sevgisi, yoksul
yaşamlara karşı utanç ve acıma, Tanrıya
kulluk, kadere boyun eğiş küçük mutluluklarla
yetinme, yakınlık öte dünya özlem gibi
konuları işledi
Pek çok türde vermişler ama somut eserler
Hece ölçüsüyle yazan şair 1940’dan sonra
ortaya koyamamışlardır.
serbest şekillere de yönelmiştir.
Yedi Meşaleciler sanat aşkını her şeyden
üstün tutmuşlardır. Özgün sanat ürünleri
Hikâyelerinde de genellikle anılarından
yararlanmıştır.
verebilmek için taklitten kaçınmışlardır.
Öz şiir anlayışıyla şiir de yazmıştır.
Olaylara gerçekçi yaklaşmak istemişler;
Eserleri:
eserlerinde edebi sanattan uzak durmuşlardır.
Yedi Meşalecilerin şiirlerinde izlenimci bir
ressam izini görmek mümkündür.
Şiir
: Sebil ve Güvercinler, Geçen
Zaman, Nefes
Hikâye: Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi,
Değişen İstanbul
Son dönemlerinde, sanat akımlarından
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com
8
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
SERBEST NAZIM VE TOPLUMCU ŞİİR
3) Ölçüsüz-kafiyesiz serbest nazım:
Ölçü ve kafiyeye gibi kurallara bağlı olmadan
Hiçbir ölçüye bağlanmadan hiçbir kural ve
şiir yazma dünya edebiyatında Arnodi Heine
kayıtla sınırlandırılmayan ve dili duygulu
ve Eliot Cloudel ile başlar. Türk edebiyatında
söyleyişiyle öz sesinden ritim yakalanan
ise Fransız sembolistlerden etkilenerek
şiirlerdir. Bu akım Orhan Veli'yle başlamış
serbest nazmın ilk temsilcisi olarak Cenap
olsa bile onun şiirlerinde de kafiye, düzensiz
Şahabettin olarak görülür.
de olsa vardır; o da daha sonraları tamamen
Serbest nazmın üç şekli vardır:
1) Ölçülü-kafiyeli serbest
nazım: Serbest müstezattan daha serbest bir
şekille yazılan bu şiirlerde dize bir sözcüğe
kadar iner, fakat dizelerde bir kafiye vardır.
Ölçü genellikle aruzdur. Ahmet Haşimbu
şiirde çok başarılı eserler vermiştir. "O Belde"
şiiri bu özellikleri taşır.
kuralsız şiire dönmüştür.
GÜZEL HAVALAR
Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada âşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Ne sen
Şiir yazma hastalığım
Ne ben,
Hep böyle havalarda nüksetti;
Ne de hüsnünde toplanan bu mesa
Beni bu güzel havalar mahvetti. (Orhan VELİ)
Ne de alam-ı fikre bir mesa
Olan bu mai deniz
Melali anlamayan nesle aşina değiliz. (Ahmet
Haşim)
2) Ölçüsüz-kafiyeli serbest nazım:
Kıyısına tuz ileten rüzgârı
balıkların yüzdüğünü duyarım.
Dinlerim yosunların konuştuğunu
midyelerin ağladığını.
Aşkın bir kanadı vardır kırmızıdır
delinir
Kafiyede iç ritimden yararlanan ama ölçüsüz
kan akar.
şiirlerdir. Mısralar hiçbir dış düzene sahip
Bir kanadı var
değildir. Edebiyatımız da Orhan Veli Kanık bu
zehir yeşili... (Sait Faik Abasıyanık)
üslupta şiirler vermiştir.
Toplumcu Gerçekçi Şiir Anlayışı
'İstanbul'un mermer taşları;
Başıma da konuyor aman martı kuşları;
Bu şiir anlayışının temelini materyalist dünya
Gözlerimden boşanır hicran yaşları;
görüşü oluşturur. Bu edebi hareketin ideolojik
Edalım
arka planını ise Marksist ideoloji şekillendirir.
Senin yüzünden bu halim.
Fakat bu edebi anlayış şekillerini oluşturasıya
İstanbul'un orta yeri sinema;
kadar 'halkçılık ve köycülük' kavramları
Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın
üzerinde daha sonra 'işçi' kavramı çevresinde
anama;
gelişmeye devam eder. Toplumcu Gerçekçi
El konuşur, sevişirmiş; bana ne?
edebiyat anlayışını 1934 yılında Moskova'da
Sevdalım
yapılan 'Yazarlar Birliği Kongresinde Maksim
Boynuna vebalim!' (Orhan Veli Kanık)
Gorki bazı maddelerle sıralar:
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com
9
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
1-Toplumcu gerçeklik daha önceki eleştirel
ahlakçılık gibi bütün yararcı korkaklıklarla
gerçeklikten farklı olarak pragmatik bir
savaşacağız. Biz dünyadaki gerçekten sağlıklı
edebiyattır ve tezi vardır.
tek şeyi, yani savaşa ve ölüme götüren güzel
düşünceleri yüceltiyoruz."
2-Bu edebiyatta insanı belirleyen en temel
öğe kolektivizmdir. Sosyalist bireysellik ancak
kolektif emek içinde gelişebilir.
3-Yaşam eylemdir ve yaratmaktır.
4-Bu edebiyat eğitsel işlevle yüklüdür.
Sosyalist bireyselliğin geliştirilmesi bu
edebiyatın ana amacıdır.
Sanatı her türlü dinsel ve töresel bağdan
kopararak bireysel varoluş biçimi olarak
algılayan bu şiir anlayışı, bireye anlam
kazandıranın toplum olduğunu savunur. Bu
nedenle ilk toplumcu dalga edebiyatımızda
köylülük-ağalık çatışması, yönetici ve büyük
azınlık arasındaki çelişkileri devrimci söylemle
başlamıştır.
Beşir Fuat, Hoca Tahsin Efendi, Abdullah
Cevdet, Nazım Hikmet, Rıfat Ilgaz, Hasan
İzzettin Dinamo, Ercüment Behzat Lav
gibi isimler bu edebi anlayışın öncüleridir.
Fütürizm, (gelecekçilik) geleneksel sanat
anlayışına karşı çıkarak, yeni anlatım
yollarının ve biçimlerinin bulunması gerektiği
görüşünü benimser; sanatın her dalına
makineyi, hızı ve dinamizmi sokmak ister.
Fütürizm, bir bakıma makineye olan
hayranlığın türküsünü söyler, ölçülü, uyaklı
şiiri reddeder. Serbest nazım biçimleriyle ve
yepyeni sözcüklerle eserler vermeyi amaçlar;
geleneksel dilbilgisi kurallarını dışlar.
Fütürist şairler geçmişe ait tüm değerleri
yıkmak istemişler; geleneksel olan her şeye
karşı çıkmışlardır. "Makineleşmeye hayranlık",
"hız", "ataklık","gemilere, trenlere, uçaklara
övgü","savaşın güzelliği" temaları fütürist
şairlerin başlıca dayanakları olmuştur.
Fütürizm resim, heykel, mimarlık alanlarını da
etkilemiş, ancak uzun ömürlü olmamış ve I.
Dünya Savaşı'ndan sonra yerini Dadaizme
bırakmıştır. Bu akım, İtalyan milliyetçiliğine
ve askeri işgalciliğine çanak tutmuş; Rusya'da
Bu sanatçılardan Nazım Hikmet özellikle Rus
Marksist şairler tarafından benimsenmiştir.
şair Mayakovski'den etkilenir. Toplumcu
Temsilcileri: Marinetti, Mayakovski
gerçekçi şairler Düşünce akımı olan ve
Türk Edebiyatında: Nazım Hikmet
edebiyatı da etkileyen Fütürizmden
etkilenerek bu güne kadar gelir.
Fütürizm
İtalyan şair Marinetti (1876 - 1944)'nin
1909'da Fransa'da yayımladığı bildirgesiyle
ortaya çıkan bu akım, yaşamın sürekli ve hızlı
bir değişim içinde olduğunu, sanatın da bu
değişime ve hıza ayak uydurması gerektiğini
savunur. "Manifesto Futurista" adı verilen bu
bildiride şu düşünceler savunuluyordu:
"Bizler, müzeleri, kütüphaneleri yerle bir edip
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
Kısaca Toplumcu Şiirin Özellikleri:
Fütürizm akımından etkilenmiştir.
Kitleleri harekete geçirme amacı güder.
Dil alıcıyı harekete geçirme işlevinde
kullanılır.
Baskı, emek, sömürü, başkaldırı gibi
kavramlar çok sık kullanılır.
Şiirde biçim ikinci plana itilmiş anlam önem
kazanmıştır.
Şiir siyaset ve ideolojinin propaganda aracı
olarak görülmüştür.
Halk ve divan edebiyatından yararlanılmıştır.
www.dersistan.com
10
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
NAZIM HİKMET RAN (1902-1963)
"Nâzım Hikmet şair olarak adını
ilkin Hececiler çevresinde duyurmuş olsa da
temelde onlardan çok ayrı bir anlayışın
sanatçısıdır.
Hece ölçüsünde yazdığı şiirlerinde, Namık
Kemal, Tevfik Fikret, Mehmet Akif, Mehmet
Emin gibi şairlerin toplumsal görüşlerini,
siyasal düşüncelerini savunur.
Yakın tarihin bir panoraması niteliğindeki
Memleketimden İnsan Manzaraları şiir, tarih,
roman, öykü, oyun, senaryo türlerini
birleştiren 'yeni bir anlatı türü' niteliğindedir.
ŞİİR:
835;
Jokond ile Sİ-YA-U;
Varan 3; 1+1=1;
Sesini Kaybeden şehir
Benerci Kendini Niçin Öldürdü
Daha sonra işgal altındaki bir ülkede, halkı
Gece Gelen Telgraf;
işgalcilere karşı kışkırtıcı şiirler yazan bir
Portreler;
direnişçi oldu.
Taranta-Babu'ya Mektuplar;
Simavne Kadısı Oğlu şeyh Bedreddin Destanı;
Bolu'dan Moskova'ya hececi bir şair olarak
Kuvâyi Milliye
gitmişti; dönüşünde, özellikle 1920'lerin ikinci
Saat 21-22 şiirleri;
yarısında yazdıklarıyla Türkçede 'yepyeni bir
Dört Hapisaneden;
şair' olarak nitelenmeye başlandı. 'Serbest
Rubailer
Nazım' diye adlandırılan yeni bir tarzın
Yatar Bursa Kalesinde,
öncüsü oldu.
Memleketimden İnsan Manzaraları ,
"Basamaklı dizeler, serbest uyaklar, gerçi
getirilen yeniliğin dış biçimde olduğu
izlenimini vermesine karşın asıl yenilik
içerikte görüldü.
La Fontaine'den Masallar
OYUN:
Kafatası
Ferhad ile Şirin
Yusuf ile Menofis
"Nâzım Hikmet Türk şiirinde en göze batan
Demokles'in Kılıcı
biçimsel devrimi yapmış olan şairdir. Şiiri
Kadınların İsyanı
siyasal bir kavga aracı sayması, bunu açıkça
söyleyerek başarılı örneklerini vermesi de
önemli bir yeniliktir.
ROMAN-ÖYKÜ-MASAL:
Kan Konuşmaz ,
Yeşil Elmalar ,
Onu, M. Akif, M. Emin gibi şairlerden ayıran
Yaşamak Güzel şey Be Kardeşim ,
yanı toplumsalcı oluşudur. Biçim alanında
Hikâyeler,
gerçekleştirdiği yenileşme ise şiirimizin
Çeviri Hikâyeler,
bütünü için kökten bir dönüşüme yol
Masallar
açmıştır...
Başka bir söyleyişle, Türk şiirinde en göze
batan biçimsel devrimi yaparken, Nâzım
Hikmet şaire bir eylemci olarak yığınları
MEKTUPLAR:
Nâzım ile Piraye ,
Cezaevinden Memet Fuat'a Mektuplar
kışkırtma görevini vermiştir.
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com
11
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
MİLLİ EDEBİYAT ZEVK VE ANLAYIŞINI
Kemalettin Kamu,
SÜRDÜREN ŞİİR
Arif Nihat Asya,
Bu anlayışı benimseyen şairler için önemli
olan, Anadolu insanı ve Anadolu
coğrafyasıdır. Bu iki temel unsur çevresinde
Ahmet Kutsi Tecer,
Zeki Ömer Defne,
Orhan Şaik Gökyay
cereyan edecek her şey onlar için son derece
tıpkı Beş Hececiler gibi bu beş isim de
ilgi çekicidir.
çoğunlukla hece ölçüsünü kullanarak
Şiirlerde Anadolu insanını ve coğrafyasını milli
duyarlıkla ifade etme amacı gütmüşlerdir.
Sade ve özentisiz olmayı ve süsten uzak
olmayı tercih ettiler.
Memleket manzaraları ile ilgili söyleyişlere yer
verilir.
Halk arasından seçilmiş sıradan insanların
yaşamı işlenmiştir.
Mahalli ve milli unsurlar halk şiirinden farklı
olarak temanın anlatılmasında bir araç olarak
kullanılmıştır.
Anadolu insanını ve coğrafyasını milli bir
duyarlılıkla ele almışlardır.
KEMALETTİN KAMU (1901-1948)
Kemalettin Kamu, şiire 1919'da Büyük
Mecmua'da şiirlerini yayımlatarak başlamıştı.
Kurtuluş Savaşı yıllarında Dergah dergisinde
yazdığı şiirlerle ün kazandı.
Varlık ve Oluş dergilerinde de şiirlerini
yayımladı.
Başlangıçta aruz ölçüsü ile yazan Kamu daha
sonra hece ölçüsüyle ve sade bir dille Milli
Edebiyat akımına bağlı yurt sevgisi, gurbet,
Kelimeler ilk anlamlarıyla kullanılır.
aşk konularını işleyen şiirler yazmıştı.
Milli hisler ön plandadır.
Şiirleri ölümünden sonra Rifat Necdet Evrimer
tarafından "Kemalettin Kamu, Hayatı,
İmge, ses akışı ve ritim açısından modern
Şahsiyeti ve Şiirleri" (1949) adlı kitapta
Türk şiirinden faydalanılmıştır.
toplandı.
Şiirlerinde hece ölçüsünü kullandılar.
Kemalettin Kamu, İstanbul'un müttefikler
Bu gruptaki sanatçılar: Ahmet Kutsi Tecer,
Orhan Saik Gökyay, Kemalettin Kamu, Arif
Nihat Asya, Zeki Ömer Defne ve Beş
Hececiler.
Beş Hececiler;
Faruk Nafiz Çamlıbel,
tarafında fiilen işgal günü olan 16 Mart faciası
karşısında "Gurbet" şiirini yazdı. O kara
günlerde gurbet acısını en iyi duyan ve
duyuran Kemalettin'e "Gurbet Şairi"
denilmektedir. Gurbet şiirinde;
"Ben gurbette değilim, gurbet benim içinde"
der.
Enis Behiç Koryürek,
İzmir düşman tarafından işgal edilince şair
Halit Fahri Ozansoy,
"Türk'ün İlahisini" yazdı.
Orhan Seyfi Orhon,
Yusuf Ziya Ortaç
Kemalettin Kamu "İstiklal Ordusu Şehitlerine"
şiirini de yazdı. Bu şiirde temiz bir dil güzel
ayrıca,
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com
12
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
bir ahenk ve içli bir şairin en samimi
dair her şeyi büyük bir heyecanla işlemiştir.
duyguları hakimdir.
Arif Nihat; sâde milliyetçi değil her şeyi ile
Bingöl Çobanlarına adlı şiiri edebiyatımızdaki
en güzel pastoral şiirlerinden biridir.
millî bir şairdir.
Eserleri:
Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor (şiir),
Rubaiyyat-ı Arif (şiir)
Eserleri:
Kubbe-i Hadrâ (şiir),
Gurbet,
Kökler ve Dallar (şiir),
Hicret,
Dualar ve Âminler (şiir)
Kimsesizlik,
Seneler,
Türkün Duası,
Zafer,
Erzurum,
Dadaş,
Tuna,
Dumlupınar Yolunda,
Ağıt İstiklal Ordusu Şehitlerine
AHMET KUTSİ TECER 1901 1967
Duygulu ve memleket şiirleri ile tanınır.
Şiirlerinde Anadolu halk motiflerini işlemiştir.
Hece ölçüsüne yeni biçimler eklemiştir.
Avrupai şiir anlayışında, aşık tarzı söyleyişe
ARİF NİHAT ASYA (1904 -1957)
13
yönelmiştir.
Öğretmenlik yaptığı yıllarda Anadolu'nun
Şiirlerinde iç duygu ve bununla birlikte
birçok yerini tanıyan, bir ara Adana
gelişen hafif sesli bir musiki havası vardır.
milletvekillisi yapan Arif Nihat Asya,
edebiyatımızda "Bayrak Şairi" olarak
Halk edebiyatı üzerine araştırmaları
tanınmıştır.
önemlidir.
Heceyle, aruzla ve serbest ölçüyle şiirler
Edebiyatımıza Aşık Veysel'i
yazan Asya, milli konuları İnce bir duyarlılıkla
kazandırmıştır.
İşlemiştir.
Din ve kahramanlık duygusu şiirlerinde çok
belirgindir. Son derece sade bir dille yazan
şair, dil estetiğine çok önem vermiştir.
Sanatçının şiirlerinde epik, lirik ve didaktik
özellikler görülür. Düzyazı alanında da
eserleri vardır.
Şair, Osmanlı tarihine son derece hayrandır.
Eserleri:
2002 yılında Kültür Bakanlığı tarafından
Tecer'in Bütün Şiirleri yayınlanır. Ahmet
Kutsi, şiirlerini hece ölçüsünde ve yalın bir
dille yazmış. Aşk, doğa, ölüm, özlem gibi
konuları işlemiştir.
En çok bilinen "Orada Bir Köy Var Uzakta"
adlı şiirini babasının memleketi olan Apçağa
Köyü (Erzincan/Kemaliye) için yazmıştır.
Onda, İslâm inancı ile Türklük şuuru
bütünleşmiştir. Tarihimize ve kültürümüze
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
1940 yılında yayınlanan Köylü Temsilleri adlı
kitabı seyirlik oyunlarımız üzerine yazılmıştır.
Bir kaç defa yayınlanan eser, büyük yankılar
uyandırmıştır.
Tiyatro Eserleri
Tecer, tiyatro oyunları yazarak Türk
Edebiyatı'ndaki büyük bir boşluğu
ORHAN ŞAİK GÖKYAY ( 1902 -1994)
Edebiyat tarihi ve dil araştırmacısı, şair.
Edebiyat Fakültesini bitirdikten sonra
Kastamonu, Malatya, Edirne, Ankara,
Eskişehir ve Bursa'da edebiyat öğretmenliği
yaptı.
"Bu Vatan Kimin" şiirini Bursa'da iken yazdı.
doldurmuştur ve tiyatrocu kimliğini ispat
etmiştir.
Milli duyarlılığı işleyen epik şiirleriyle tanınır.
Köşebaşı,
Koçyiğit Köroğlu,
Bazı Eserleri
Yazılan Bozulmaz,
Dede Korkut (İstanbul, 1938)
Bir Pazar Günü,
Dedem Korkut'un Kitabı(İstanbul, 1973)
Satılık Ev
Katip Çelebi'den Seçmeler (İstanbul, 1968)
Destursuz Bağa Girenler (Dergâh yayınları,
İstanbul 1982)
ZEKİ ÖMER DEFNE (1903 - 1992)
Anadolu'yu şiirlerinin ana teması olarak aldı.
BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR
İlk şiiri arkadaşlarıyla çıkardıkları Hep
Yurt güzellemeleriyle tanındı.
Yazdığı yurt güzellemeleri şiirlerinde Erzurum,
Eğin, Ilgaz, Isparta, Bursa, İstanbul, Konya
illerini çeşitli özellikleriyle tanıttı.
Gençlik dergisinde yayımlanan Behçet Kemal,
daha sonra Türk Yurdu ve Hayat (1927)
dergilerinde göründü.
Ulus'ta yayımlanan kimi şiirlerinde "Ankaralı
Aşık Ömer" adını kullanmış, 1949’da Şadırvan
dergisini çıkarmıştır.
Güçlü bir anlatıma ve duyarlığa sahip olan
şiirleri ancak 1970'lerden itibaren
kitaplaşmaya başlamıştır.
İstanbul Radyosu'nda, 27 Mayıs'tan önce ve
sonra, aralıklı olarak Şiir dünyamız
programını yönetmiştir.
Behçet Kemal'in şiiri biçim ve öz olarak iki
Eserleri:
Denizden Çalınmış Ülke (1971)
Sessiz Nehir (1985)
Kardelenler (1988)
kaynaktan beslenir: Halk şiiri ve Kemalizm.
Giderek ulusal duyguları dile getiren deyişleri
ve yurt güzellikleri bile bu özle belirlenir.
Hecenin olanaklarını, en yüksek sesi
Dede Korkut Hikayeleri Üzerinde Edebi
verebilmek için zorlar. Şiiri birey için değil,
kalabalıklar için yazdığı söylenebilir.
Sanatlar Bakımından Bir Araştırma (1994)
Şiir
Erciyesten Kopan Çığ (şiir, 1933)
Burada Bir Kalp Çarpıyor (şiir, 1933)
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com
14
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
Benden İçeri (bütün şiirleri, 1966)
Öz ve sade bir söyleyişi vardı. Şiirlerinin
Behçet Kemal Son Şiirleri (1970,ö.s.)
önemli bir bölümü Türk Müziği bestekarları
tarafından bestelenmiştir.
Oyun
Özellikle Kaptanzade Ali Rıza Bey ve Cevdet
Çoban(1933),
Çağla'nın yaptığı besteler halk tarafından çok
Atilla (1935),
sevilmiş ve beğenilmiştir. Bu gün bile bu
Deniz Abdal.
şarkılar dillerdedir ve yeni kuşaklar tarafından
benimsenmektedir. Yıldızların Altında,
Eğilmez Başın Gibi, Kapıldım Gidiyorum adlı
ÖMER BEDRETTİN UŞAKLI
İlk şiirleri yüksek öğrenimi sırasında Milli
besteler buna örnek verilebilir.
Eserleri
Mecmua'da yayımlandı. Anadolu'da görev
yaptığı yıllarda tanıdığı yöreler, kişisel izlenim
Efe'nin Bayramı,
ve gözlemleri şiirinin duygu ve düşünce
Deniz Sarhoşları, 1926
kaynağını oluşturmuştur.
Yayla Dumanı, 1934.
Doğayı izlenimci bir gözle, ülke gerçeklerini
ve bireysel duygulanışları içli bir duyarlılığın
sezgileriyle ve öznel bir bakışla, şiirinde
yansıtmıştır.
Sarı Kız Mermerleri, 1940;
Yayla Dumanı
Deniz Hasreti,
Veda,
Aşkımın Kini,
Döneminde "Anadolu Şairi" olarak
Bir Hançer İstiyorum,
ünlenmiştir.
Dağ Başında Bir Gece,
Eşini ve kızını kaybetmesi şiirine hüznü ve iç
Efe'nin Müjdesi,
duyarlılığı getirmiştir.
Engin Şarkısı,
Sarı Kız Mermerleri adlı şiir kitabını kızına
adamıştır.
15
Kim Bilir?,
Sevgiliye,
Sevgiliye Üç Sual,
Anadolu'dan değişik, canlı görünümler
Sılaya Giderken,
çizmiştir. Kullandığı simgeler ve yaptığı
Son Dilek,
betimlemelerde "hayal"i ön planda
Yıldızların Altında
tutmuştur.
Munzur dağları
Doğa, gurbet, deniz, ölüm ve özlem,
şiirlerinin başlıca temalarıdır.
Hece ölçüsü geleneğine bağlı kalmıştır.
Giderek öz bakımdan, bu geleneğin öncüleri
olan Faruk Nafiz Çamlıbel ve Orhan Seyfi
Orhon'un etkilerinden arınmış, çağdaş
Fransız şiirinin yapı özelliklerinden
yararlanmıştır.
Son Şehir adlı şiiri onun şiirindeki bu değişim
HİSARCILAR
Hisarcılar, Cumhuriyet Dönemi Türk
Edebiyatı şiir ekollüne bağlı olan şair ve
yazarlar topluluğudur. Hisarcılar ilk
şiirlerini Çınaraltı dergisinde, Garip
akımına karşı bir duruş sergileyerek
yayınladılar. Daha sonra 1950 yılında
çıkarılmaya başlayan ve 1980 yılına kadar
ve gelişime işaret eder.
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
aralıklı olarak 277 sayı çıkarılan Hisar dergisi
Tarık Buğra,
etrafında toplandılar.
Mehmet Kaplan,
Hisarcıların ortak görüşleri şöyledir:
"Sanatçı bağımsız olmalıdır.
Ulusal olmayan bir sanatın sınırları aşacağı
düşünülemez.
Sanatçının dili yaşayan dildir.
Her alanda batı taklitçiliğine karşı çıkılmalı,
gelenekler tümüyle reddedilmemelidir.
Cemil Meriç,
Sabahattin Engin,
H. Rıdvan Çongur,
Nurettin Özdemir,
Rıza Polat Akkoyunlu,
Macit Benice,
Yahya Akengin,
Sevinç Çokum,
Sanat siyasetin aleti olmamalıdır.
Sabahat Emir,
Dildeki kargaşaya son verilmelidir.
Şevket Bulut,
Bu gruptaki sairler; ölçü konusunda bir
M. Fahri Oğuz,
dayatmaya karsı olmuşlar, şiir olarak
Necmettin Hacıeminoğlu,
kalabildiği sürece aruzu da, heceyi de,
M. Necati Özsu,
serbest biçimli şiiri de kabul ettiklerini
Muhtar Körükçü,
açıklamışlardır.
Mahmut Özay,
Şiirin biçim özellikleri yönüyle, aruzda ve
hecede alışılmış kalıpların çerçevesinden
kurtulup yeni söyleyişlere ulaşmasını
hedefleyen Hisarcılar, içerik özellikleri
yönüyle de, şiirin konusunun
sınırlandırılamayacağını, şiir feda edilmemek
koşuluyla her konunun işlenebileceğini
savunmuşlardır. Zira sanatın her şeyden önce
bir hürriyet meselesi olduğunu dile
getirmişler; ancak, dünyanın hiçbir yerinde ve
hiçbir zaman mutlak hürriyet rüzgârı
esmediğini ileri sürerek "hürriyet perdesi
arkasında oynanan maksatlı oyunlara pabuç
bırakmayacaklarını" da her fırsatta dile
getirmişlerdir."
Faik Baysal,
M. Necati Sepetçioğlu,
Fevzi Halıcı,
16
Mehdi Halıcı,
Ülkü Uluırmak,
Bilgesu Duru,
Burhanettin Muz,
Yusuf Mardin,
Ömer Atilla,
Metin And,
Ergun Sav,
Kamuran Özbir,
Rüştü Şardağ,
Müjgan Cumbur,
Mehmet Önder,
Hilmi Ziya Ülken,
Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında
Talat Sait Halman,
Hisarcılar olarak isimlenidrilen bu grup;
Coşkun Ertepınar,
Mehmet Çınarlı,
İbrahim Minnetoğlu,
Mustafa Necati Karaer,
İsmail Geçeksöz,
Gültekin Samanoğlu,
Ayla Oral,
İlhan Geçer,
Bahattin Karakoç gibi şairlerden meydana
Munis Faik Ozansoy,
gelmiştir.
Yavuz Bülent Bakiler,
Arif Nihat Asya,
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
BİRİNCİ YENİ (GARİP AKIMI) (1940-
ORHAN VELİ KANIK (1914-1950)
1950)
Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinde yeni bir
Bazı değişikliklere karşın Milli edebiyatın etkisi
çığır açan Orhan Veli Birinci Yeni
1940'lara kadar süregelmiştir. Ancak 40'lı
(Garipçiler)hareketinin en önemli ismidir.
yıllarda elli yıldır denenmiş hece ölçüsünden,
halk şiiri ve nazım birimlerinden bıkan, kuru
Orhan Veli, Türk şiirinde Oktay Rifat, Melih
ve söylevci yurt güzellemelerinden, soyut
Cevdet'le birlikte büyük bir atılım yapmış yeni
vatan ve millet sevgisi edebiyatından
bir anlayışın öncüsü olmuştur.
sıyrılmak isteyen yeni bir kuşak yetişmiş ve
bunlar insan özgürlüğüne, yaşama hakkına,
1941'de GARİP adlı şiir kitabı ve yazdığı
dünya güzelliklerine yönelmişlerdir.
Önsöz'de Türk şiirine yepyeni bir hava
getirmek getirmek gerektiğini savunur.
Garip akımı bir arayışın öncülüğünü
yapmıştır. Akımın yaratıcıları Orhan Veli
Orhan Veli’nin yazdığı önsözünde, “hece
Kanık, Melih Cevdet Anday ve Oktay
ölçüsü ve uyağın şiiri
Rifat Horozcu'dur.
yozlaştırdığı” savunuluyor, “şiirin insanın
beş duyusuna değil, beynine seslenen bir söz
sanatı olduğu” belirtiliyordu.
Garip akımının özellikleri:
Şairaneliğe, edebi sanatlara, ölçü ve
Bu topluluk, adını Orhan Veli Kanık, Melih
kafiyeye karşıdır.
Cevdet ve Oktay Rifat'ın birlikte
çıkardıkları Garipadlı yapıttan almıştır.
Türk şiirini yıpranmış kalıplardan, klişe
sözlerden kurtarıp sokağa, gerçek hayata,
Orhan Veli'nin bu yapıta yazdığı önsözde
yapmacıksız ve doğal bir söyleyişle günlük
Garipçilerin sanat görüşü de anlatılmıştır.
yaşamın arasına taşımıştır.
Yalın anlaşılır, halk diliyle esprili, nükteli ve
Buna göre;
realist tarzda şiirler yazmıştır.
Şiir, düşünce ve duyguların yanıltılmasına
Onda nükteli realizm ve lirizm vardır.
engel olan bütün biçim ve
kurallardan kurtarılmalı; ölçü,
"Yaprak" adlı edebiyat dergisini çıkarmış, La
uyak ve nazım birimi terk edilmelidir.
Fontaine'inkine benzer fabller yazmıştır.
Edebi sanatlar kullanılmamalıdır.
Nasrettin Hoca fıkralarını nazma
dönüştürmüştür.
Şairanelikten kaçınılmalı, şiir günlük konuşma
diliyle yazılmalıdır.
Rumelihisarı’ndaki Aşiyan Mezarlığı’nda
toprağa verildi.
Sıradan insan da şiirin konusu edilebilmelidir.
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com
17
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
Eserleri
aşıldığı ve ölçünün kırıldığı görülür. Bu ilk
dönem şiirlerinde yer yer Dadaizm'den
Şiirleri
etkiler hissedilir ama belirleyici değildir.
Garip, (1941- O. Rifat ve M. Cevdet ile
Başlangıçta çocukluktan beri arkadaş olduğu
birlikte)
Orhan Veli ve Oktay Rifat'la aynı şiir
Vazgeçemediğim (1945)
çizgisinde yürüdü. Ama Veli ve Rifat'tan
Destan Gibi (1946)
"duygu" bakımından ayrıldı. Şiirlerinde duygu,
Yenisi (1947)
düşünceyle gelişir, hatta düşünceyi hazırlar.
Karşı (1949)
Düşünce ögesi duygularını hep ayrıntıdan
Nasrettin Hoca Hikâyeleri (1949)
kotarır.
Bütün Şiirleri (1951).
"Telgrafhane" ve "Yan Yana" kitaplarındaki
Düzyazı
şiirlerle bu kez, toplum ve insan değerlerini
savunan, kavgacı bir şiire yöneldiği dikkat
Nesir Yazıları (1953), Edebiyat Dünyamız
çekti. Duyguya toplumu da eklediği bu dönem
(1975), Bütün Yazıları (1982- 1. Cilt "Sanat
kitaplarından "Yan Yana" sakıncalı bulunup
Edebiyat Dünyamız", 2. Cilt "Bindiğimiz Dal").
toplatıldı ama beraat etti.
Çeviri
Lirizme karşı çıkmasına rağmen, toplumsal
güçlüklerin içe akışı olarak gördüğü bu
Bir Kapı Ya Açık Durmalı Ya Kapalı (1943- A.
unsuru şiirlerinde kullanmaktan geri durmadı.
De Musset'den), Scapin'in Dolapları (1944-
1960 sonrası şiirinde bu
Moliere'den), Fransız Şiiri Antolojisi (1947),
kez mitolojik unsurlar görülmeye başlandı.
W.Shakespeare, Hamlet Ve Venedikli Tüccar
"Kolları Bağlı Odysseus" (1963) ile başlayan
(1949- C. Labm'dan - Ş. Erdeniz'le), Saygılı
bu süreçte, Anadolu'daki eski Yunan kültürü
Yosma (1961- J. P. Sartre'den), Batıdan
ile yaşadığımız tarihsel ve güncel koşullar
Şiirler (1963).
arasında bir metafor kurmayı istedi.
1975 sonrası eserlerinde yeni sorularla yeni
MELİH CEVDET ANDAY
arayışlara yönelmek isteyen bir şairin aynı
zamanda bir filozofun ve halk ermişinin sesi
"Ukde" adlı ilk şiiri 1936'da Varlık dergisinde
duyulur.
çıktı. İlk şiirlerinde hececilerin biçim ve tema
özelliklerini benimsedi. Gizemci denebilecek
Mitologya serüvenine Doğu kültürleri
bir duyarlılıkla nesneleri sıralayan, çevresine
unsurlarını da katmaya başlar. Şiirindeki bu
çocuksu bir şaşkınlıkla bakan bu şiirlerin
gelişme denemeleri ve romanlarında da
ayırıcı yanı, uyaklı yazılmalarına rağmen
hissedilir.
uyağa bağlı olmamaları.
Takma Adları
Orhan Veli ve Oktay Rifat'la ortak eserleri
"Garip"teki (1941) şiirlerinde çocuksu
Anday, eserlerinde kendi adı haricinde şu
şaşkınlığın bilince dönüştüğü, uyakların
takma adları da kullanmıştır: Yaşar Tellidede,
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com
18
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
Niyaz Niyazoğlu, A. Mecdi Velet, M. C. A., H.
Uzun Şiir - Kısa Şiir
Mecdi Velet, Yaşar Tellidere, Gani Girgin,
Yarın Düşüncesi
Zater, Yaşar Tellioğlu
Tiyatro Oyunu
Melih Cevdet Anday Eserleri
İçerdekiler (1965)
Şiir
Mikadonun Çöpleri (1967)
Yarın Başka Koruda
Garip (1941, Orhan Veli ve Oktay Rifat'la
Dikkat Köpek Var
birlikte)
Ölüler Konuşmak İster
Rahatı Kaçan Ağaç (1946)
Müfettişler (1972)
Telgrafhane (1952)
Ölümsüzler (1984)
Yanyana (1956)
Kolları Bağlı Odysseus (1962)
OKTAY RIFAT HOROZCU
Göçebe Denizin Üstünde (1970)
Teknenin Ölümü (1975)
Ankara Erkek Lisesi’ndeki öğrencilik yıllarında
Sözcükler (1978, toplu şiirler)
şiir yazmaya başlayan Oktay Rıfat, şiirde
Ölümsüzlük Ardında Gılgamış (1981)
biçim ve kural anlayışını tam anlamıyla
Tanıdık Dünya (1984)
yansıtan ilk şiirlerini 1936- 1944 yılları
Güneşte (1989)
arasında Varlık Dergisi’nde yayımlamıştı.
Yağmurun Altında (1995)
Yalan
İlk şiirlerinde hece veznini kullanmaktaydı,
Rahatı Kaçan Ağaç
daha sonra serbest vezne
Şinanay
geçti. 1941 yılında Orhan Veli Kanık ve Melih
Cevdet Anday ile birlikte Garip adlı şiir
Roman
kitabını yayımlayarak Garip şiir akımının
öncülerinden oldu. Garip dönemi şiirlerinde
Zifaftan Önce (1957 - Murat Tek adıyla)
kentte yaşayan sıradan insanların günlük
Yağmurlu Sokak (1959 - Murat Tek adıyla)
yaşamlarına şaşırtıcı, alaycı bir söyleyişle
Dullar Çıkmazı (1962 - Murat Tek adıyla)
yaklaşmıştı.
Bir Gecede Üç Erkek (Murat Tek adıyla)
Aylaklar (1965)
"Perçemli Sokak" adlı kitabıyla Türk
Gizli Emir (1970)
şiirinde İkinci Yeni denilen anlayışa, anlamca
İsa'nın Güncesi (1974)
kapalı bir şiire yöneldi. Türkçenin ses
Raziye (1975)
zenginliğini, geniş bir sözcük dağarcığıyla
ustalıkla kullanan unutulmaz şiirler yazdı.
Şiir Üzerine Yazılar
Kitaptan kitaba değişen şiiri ile Türk şiirinin
genel akışını en çok etkileyen şairlerden
Anlamın Anlamı
sayılmaktadır.
Çağlar Geçiyor
Şiir Üzerine
1960’lı yıllarda genellikle sosyal sorunlar,
Şiirin Vazgeçilmez Üç Dönemi
emekçilerin hakları ve sistemsel karmaşalar
Şiirin Anlamı
ile ilgili düşüncelerini satırlara döktü.
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com
19
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
Özellikle, 1966'da çıkan "Elleri Var
Roman
Özgürlüğün" adlı şiir kitabında bu
Bir Kadının Penceresinden (1976)
düşüncelerinin oldukça fazla etkisi görüldü.
Danaburnu (1980)
Bay Lear (1982)
1969 yılında yayımladığı, "Şiirler" adlı
kitabıyla, edebiyat hayatında üçüncü ve son
Tiyatro Oyunu
dönemine girdi. Tarzını, biçimini ve yazın
Birtakım İnsanlar (1961)
anlayışını iyice belirginleştirdiği, dili ve
Kadınlar Arasında (1948 de Devlet
kelimeleri kullanmada ustalaştığı bu dönemde
Tiyatrosunda gösterilmiştir[5]) ya da Fettah
şiirin kuramsal karakteri üzerine de kitaplar
Paşalar (1966)
yazdı
Atlarla Filler ya da Dirlik Düzenlik (ilk
yayınlanışı 1988)
Tiyatro oyunu ve roman türünde de eserler
Çil Horoz (ilk yayınlanışı 1988)
veren Oktay Rıfat, her biri toplumun değişik
Yağmur Sıkıntısı (ilk yayınlanışı 1988)
kesimlerini sembolize eden oyun ve roman
kahramanları yarattı.
« 'Oktay Rifat'in şiirsel konjonktörü büyük
inip çıkmalar gösteriyor. Her değişiş, bir
öncekinin bazı yönlerden tam tersiymiş
20
izlenimini uyandırıyor okurda. Yalnız bunların
kimlik değistirmeyle bir ilgisi yok. İlhan Berk
gibi her değişişte bir önceki dönemi
yadsımıyor, inkar etmiyor. Ve tuhaf bir
şekilde -böyle diyebiliyorum-, başta
yadırgansa da, birbirinin tersi olarak belirmiş
dönemler ve bu dönemlerin ürünleri birbirine
bağlaniyor; eklem yerleri o ters çıkış noktaları
olmak üzere » (Cemal Süreya, 1976)
Şiir
Garip
Yaşayıp Ölmek Aşk ve Avarelik Üstüne Şiirler
(1945)
Güzelleme (1945)
Aşağı Yukarı (1952)
Karga ile Tilki (1954)
Perçemli Sokak (1956)
Âşk Merdiveni (1958)
İkilik (Aşağı Yukarı ve Karga ile Tilki'nin ikinci
baskısı,1963)
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
1940 – 1960 ARASI TOPLUMCU ŞİİR
RIFAT ILGAZ
1943’te ilk kitabı “Yarenlik” yayınlandı. Şiirleri
olağanüstü ilgi gördü. Ocak 1944’te
yayınlanan “Sınıf” adlı şiir kitabı toplatıldı, bir
süre cezaevinde kaldı. Serbest bırakıldıktan
sonra bir yıl öğretmenlik yaptı.
1950’li yıllarda gazeteciliğe başladı.
1940 kuşağı yazarların eserlerine yer veren
“Yürüyüş” dergisinin sorumlu yönetmenliğini
üstlendi.
Aziz Nesin’le “Markopaşa” dergisinin
çıkarılmasına katıldı, yazıişleri müdürlüğünü
yaptı. 1952’de “Adembaba” isimli mizah
dergisini çıkardı. Dolmuş, Taş, Karikatür,
Şaka gibi dönemin ünlü mizah dergileriyle,
Yeni Gazete’de yazılar yazdı.
Ocak 1953’te “Devam” adlı şiir kitabı
yayınlandı ve bu kitap da toplatıldı, kendisi
tekrar cezaevine kondu. Aynı yıllarda çeşitli
senatoryumlarda verem tedavisi gördü. Yazı
ve şiirlerinden ötürü yaklaşık 5 buçuk yıl
hapis yattı. 1952-1960 arasında Tan
gazetesinde düzeltmen, dizgici ve röportaj
yazarı olarak çalıştı.
Asıl ününü 1959’da Türkiye’deki eğitim
sistemini eleştirmek amacıyla yazdığı
“Hababam Sınıfı” adlı kitapla kazandı. Çok
tutulan ve tekrar tekrar basımı yapılan bu
öyküler dizisi, tiyatro ve birçok kez sinemaya
da uyarlandı.
1952-1960 arasında siyasi baskılar nedeniyle
gerçek ismiyle yazamadı. 1961 Anayasası
yürürlüğe girdikten sonra kendi adıyla yazı ve
şiir yayınlama özgürlüğüne kavuştu. Vatan,
Demokrat İzmir, Yeni Gün, Yeni Ulus
gazeteleri ile Akbaba dergisinde yazdı.
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
12 Eylül 1980 döneminde tekrar gözaltına
alındı. 70 yaşında olmasına rağmen gözleri
bağlanarak gerekçesiz sorguya çekildi ve bir
aydan fazla gözaltında tutuldu. Tutukluluğu
sona erince ölümüne kadar İstanbul’da
yaşadı.
İlk şiirleri ile yazıları, Kastamonu’da
yayınlanan “Nazikter” ve “Açıksöz” dergileri
ile “Güzel İnebolu”, “Güzel Tosya”, “Samsun”
gazetelerinde çıktı. Kişisel duygularını
yansıttığı ölçülü uyaklı bu dönem şiirlerini
sonraki kitaplarına almadı.
1940’lardaki toplumsal gerçekçi şairler
kuşağının en önemli temsilcisi. Siyasal ve
ideolojik sorunları yalın bir dille ortaya koydu,
insanların yaşantılarını, öykünmesiz ve
gösterişsiz bir dille yansıttı.
ESERLERİ
ŞİİR:
Yarenlik (1943)
Sınıf (1944)
Yaşadıkça (1948)
Devam (1953)
Üsküdar’da Sabah Oldu (1954)
Soluk Soluğa (1962)
Karakılçık (1969)
Uzak Değil (1971)
Güvercinim Uyur mu (1974)
Kulağımız Kirişte (1983)
Ocak Katırı Alagöz (1987)
Bütün Şiirleri (1983)
ROMAN:
Karadeniz’in Kıyıcığında 1969
Karartma Geceleri 1974
Sarı Yazma 1976
Yıldız Karayel 1982
ANI:
Yokuş Yukarı 1982
Biz de Yaşadık 1984
Kırk Yıl Önce Kırk Yıl Sonra (1986)
www.dersistan.com
21
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
MİZAH ÖYKÜ VE ROMANLARI:
sık değinmiş, aşk, ayrılık, kendinden kaçış,
Radarın Anahtarı 1957
içkide yoğunlaşma, insanlara küsme,
Don Kişot İstanbul’da 1957
insanlardan kaçma, yaşadığı kentin sıkıntılı
Bizim Koğuş 1959
koşulları ve ruhsal durumları işlediği
Hababam Sınıfı 1959
temalardır.
Kesmeli Bunları 1962
Nerde O Eski Usturalar 1962
Günlük konuşma dilinden kopmayan, süslü
Saksağanın Kuyruğu 1962
dizelerden kaçınan şair duru bir dil
Şevket Ustanın Kedisi 1965
kullanmıştır. Türkçe olmayan kelimeleri
Geçmişe Mazi 1965
kullanmamaya özen göstermiştir. Daha
Altın Eskicisi 1972
ziyade kısa şiirler yazan şair dizelerinde
Palavra 1972
konuşma rahatlığı içindedir.
Tuh Sana 1972
Şiirlerinde toplumsal hayatın gerçeklerini,
Çatal Matal Kaç Çatal 1972
haksızlıklarını da dile getirmeyi ihmal
Bunadı Bu Adam 1972
etmemiştir. Bu tarz şiirlerini özellikle 1945
Keş 1972
yıllardan sonra yazmıştır.
Al Atını 1972< BR> Hababam Sınıfı Uyanıyor
1972
Ferdi konulara değinen çok sayıda şiir yazan
Sosyal Kadınlar Partisi 1984
Cahit Irgat dönemlere ve esintilere göre yön
Apartman Çocukları 1984
değiştiren bir tema ve şiir anlayışlına sahiptir
Çalış Osman Çiftlik Senin 1984
Toplumsal veya ferdi konularda da yazmış
olsa bile şiirlerindeki temel eksen
ÇOCUK KİTAPLARI:
iyimserliktir.
Öksüz Civciv 1979
1981 yılında, “Sanat Olayı” dergisinin haziran
Bacaksız Kamyon Sürücüsü 1980
sayısında Şükran Kurdakul, “Bu şair, şiirimizin
Bacaksız Sigara Çocukları 1980
gözü yaşlı iyimseri Cahit Irgat’tır.”diye
Bacaksız Paralı Atlet 1981
belirttiği gibi şiirlerinde hâkim olan duygu
esasında iyimser bir yaklaşımdır
CAHİT IRGAT (1915 - 1971)
ŞİİR KİTAPLARI
1940 kuşağı şairlerinden olan Cahit Irgat’ın,
Bu Şehrin Çocukları 1945
arayışlar içinde olduğu hissedilen ama
Rüzgarlarım Konuşuyor 1947
kendine özgü bir şairdir. 2. Dünya Savaşı’nın
Ortalık 1952
sıkıntılarına yakından şahit olan şairin
Irgatın Türküsü 1969
şiirlerinde bu dönemde yaşanan olayların
Uyku
izleri de bulunmaktadır.
Dünyamız
Şiirlerinde savaş karşıtı, insancıl ve barış
ROMAN
yanlısı konular da bu yüzden öneli yerler
Geri Dönemezsin (1947)
tutarlar. Şiirinin dokusunda savaş karşıtı bir
anlayışın derin çizgileri bulunmaktadır.
Yokluk, yoksulluk, şiirinin yaygın konularıdır.
Buna rağmen şiirlerinde ferdi konulara da sık
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com
22
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
A.KADİR MERİÇBOYU (1917 - 1985)
ESERLERİ
Asıl adı İbrahim Abdülkadir Meriçboyu.
ŞİİR:
Arkadaşlarıyla “Yürüyüş” dergisini çıkardı.
Tebliğ (1943)
1943’te savaş karşıtı şiirlerini içeren ilk kitabı
Hoş geldin Halil İbrahim (1959)
Tebliğ toplatıldı, sıkıyönetim tarafından
Dört Pencere (1962)
İstanbul dışına sürgün edildi. 1965’ten sonra
Mutlu Olmak Varken (toplu şiirler, 1968)
şiir çevirileri ve kitaplarının yayınıyla uğraştı.
Bütün Şiirleri (1988, ölümünden sonra)
İlk şiirleri 1930’da “Ali Karasu” imzasıyla
ANI:
yayınlandı. Başlangıçta Faruk Nafiz
Harp Okulu Olayı ve Nâzım Hikmet (1966)
Çamlıbel ile Necip Fazıl etkisinde şiirler
yazdı. Ankara Cezaevi’nde Nazım Hikmet’le
kalınca şiir ve dünya görüşünde önemli
değişikler oldu.Ses ve Yeni Edebiyat
dergilerinde yayınlanan şiirlerinde Nâzım
Hikmet etkisi açıkça bellidir.
SUAT TAŞER (1919 - 1982)
İlk şiirleri 1938’de Servet-i Fünun – uyanış
dergisinde yayınlandı. Adımlar, Ataç, Dost,
Kaynak, Pınar, Yeditepe, Yürüyüş, Varlık
Yeryüzü dergilerinde şiirleri yayınlandı.
Yurt sevgisini dile getiren ilk kitabı “Tebliğ”de
1940 kuşağının toplumcu şairleri arasında yer
bir yandan savaşa karşı çıkarken bir yandan
aldı. İlk dönem yüksek sesli, söylevci tarzda
da yoksul Türk insanını gerçekçi bir bakışla
şiirler yazdı. Zamanla toplumsal konulardan
yansıttı. Bireysel dramı toplumsal sorunların
bireysel duygulara yöneldi.
birlikteliği içinde ele aldı.
Humor ve sevgi öğelerinden
Olgunluk dönemi şiirlerinde konuşma diline
yararlandı. Günlük dil ve kimi
yakın bir dil kullandı, türküler, halk şiiri ve
zaman argo kullanarak mizahi şiirler de yazdı.
gelenekleri motiflerinden yararlandı.
1950'den sonra tiyatro incelemeleri
Savaş, yoksulluk, sürgünlük, hapislik acılarını
ve eleştirileri de yazdı. Stanislavski'nin "Bir
yaşayan insanın duygularını, iyiye, doğruya,
Aktör Hazırlanıyor" ve "Bir Karakter
eşitliğe olan özlemini yalınlık, gerçeklik ve
Yaratmak" eserlerini Türkçe'ye çevirdi.
lirizmle yansıttı. Çarpıcı bitişler, yinelemeler,
İzmir'deki Karşıyaka Açıkhava Tiyatrosu'na
iç uyaklar ve ses uyumları belli başlı şiirsel
adı verilmiştir.
biçimleri.
ŞİİR
1940’lı yılların toplumsal gerçekçi şiirinin
Bir (1942)
ortak temaları ve biçimleriyle, Orhan Veli
Hürriyet
kuşağının bazı söyleyiş özelliklerini
Merhaba (1952)
kaynaştırarak sentezci bir şiire ulaştı.
Haraç Mezat (1954)
İkinci Kurtuluş (1960)
Hayret Bey'in Serüveni (1968)
Evrende Ellerimiz (1968)
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com
23
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
ARİF DAMAR (1925 - 2010)
Ayrıca Ulus ve Tanin gazetelerinde makaleler
yazdı.
İlk şiiri “Edirne’de Akşam” 1940’ta “Yeni
İnsanlık” dergisinde yayınlandı. “İnsan”,
ESERLERİ
“Gün”, “Ant” dergilerindeki şiirleriyle dikkat
ŞİİR:
çekti.
Günden Güne 1956
Toplumsal gerçekçi anlayışta şiir yazan
İstanbul Bulutu 1958
genç şairlerden biri olarak belirdi. Kavgacı
Kedi Aklı 1959
ama barışçıl ve insancıl yanı ağır basan, dil
Saat Sekizi Geç vurdu 1962
ögelerini ve biçim kaygısını elden bırakmayan
Alıcı Kuş 1966
bir şiir kurmaya yöneldi. “Yeryüzü” dergisinde
Seslerin Ayak Sesleri 1975
bu çabanın başarılı şiir örnekleri yayınlandı.
Alıcı Kuşu Kardeşliğin 1976
Ölüm Yok ki 1980
“Arif Barikat” takma ismini kullandığı bu
Ay Ayakta Değildi
dönem şiirlerini 1956’da “Günden Güne” adlı
1984 Acı Ertelenirken 1985
kitabında topladı. Kitap basıldıktan 5 ay sonra
Yoksulduk Dünyayı Sevdik 1988
toplatıldı ama beraat etti.
Alıcı Kuşu Kardeşliğin 1990
Ay Kar Toplamaz ki 1980
Sonraları İkinci Yeni şairlerinin yanında,
Eski Yağmurları Dinliyorum 1995.
imgeye ağırlık veren, biçim ve dil
araştırmalarına girmiş bir şair olarak
göründü. Bu yönüyle 1940 kuşağı adıyla
MAVİCİLER(1952-1956)
anılan şair arkadaşlarından ayrılır.
Atilla İlhan’ın 1952-1956 yıllarında çıkardığı
1956 sonrası şiirlerinde ise geçirdiği her iki
derginin adı olan “Mavi”nin etrafında toplanan
dönemin ortak özellikleri dikkat çeker. “Arif
Orhan Duru, Ferit Edgü gibi sanatçıların
Hüsnü”, “Ece Ovalı” takma isimlerini de
oluşturduğu bir edebi topluluktur.
kullandı, düzyazılarında şiirle ilgili
düşüncelerini anlattı.
Bu sanatçılar, şairane bir sanat anlayışının
temsilcisi olmuşlardır. Daha sonra Mavi
En sevilen şiirlerinden biri "Hallaç" tır.
dergisi Özdemir Nutku’nun yönetimine geçer
ve Atilla İlhan’ın savunduğu toplumsal
1985 yılında Melih Cevdet Anday ile ortak
gerçekçiliğin (sosyal realizm) sözcüsü olur.
imza attığı "Yağmurlu Sokak" adlı romanı
Dergi, Nisan 1956’da çıkan 36. sayıdan sonra
yayımladı. Bu kitabı iki yazar 1959'da
(Son Mavi) kapatılır.
yazmışlar ve Murat Tek takma
adıyla Tercüman Gazetesi'nde tefrika
Temsilcileri; Attila İlhan, Ferit Edgü, Orhan
edilmişti.
Duru, Özdemir Nutku, Yılmaz Gruda, Ahmet
Oktay, Demirtaş Ceyhun, Demir Özlü ve
Şair en son Cumhuriyet Gazetesi'nde 'Ayın
Tahsin Yücel’dir.
şairi' bölümünü hazırlıyordu.
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com
24
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
Garip akımına karşı bir duruş sergilemeleri ve
II. Yeni şiirini toplumcu gerçekçi olmamakla
yenilikçi şiiri savunmaları, onları “Garip
suçladı. Anlaşılmaz imgelerle şiir yazmalarını
Dışında Yeniliği Sürdüren Şiir” akımına dâhil
eleştirdi.
eder.
Şiirlerinde derin bir hayal örgüsü vardır. Attila
Bu sanatçılar şairane bir sanat anlayışının
İlhan’ın şiirleri liriktir.
temsilcisi olmuşlardır.
Şiirlerinde toplumsal olaylar destansı bir
Şiirin basit olmayacağını; zengin benzetmeli,
nitelikte işlenir.
içli, derin olması gerektiğini savunmuşlardır.
Kişisel ve toplumsal ana duyguları imge
ATTİLÂ İLHAN (1925-2005)
zenginliği içinde ve değişik müzikler yaratarak
verir.
Mavi Dergisinde yazdığı şiirlerle II. Yeni
şiirinin toplumla ilgilenmeyen bazı şairlerinin
Şiirlerinde barış, özgürlük, adalet,
bu yanına karşı çıktı.
halkçılık,insan sevgisi, gelecek umudu gibi
toplumsak konuları işlediği gibi; bunalım,
Şiir, senaryo, deneme, gezi ve roman
yalnızlık, aşk, umutsuzluk, ölüm… gibi
alanında eserler vermiştir.
bireysel konuları da işlemiştir.
Toplumsal gerçekçiliğinin yanı sıra gelecek
ESERLERİ
güzel günlerin iyimser romantizmini de
Şiirleri:
25
taşıyan şiirler yazmıştır.
Duvar
İlk şiirlerinde Divan edebiyatının ve halk
Sisler Bulvarı
edebiyatının ses ve biçim özelliklerinden
Yağmur Kaçağı
yararlandığı görülür.
Ben Sana Mecburum
Belâ Çiçeği
"Sisler Bulvarı" adlı şiiriyle yeni konulara,
Yasak Sevişmek
zengin imgeler ve egzotik tasvirlere
Böyle Bir Sevmek
yönelmiştir.
Elde Var Hüzün
Korkunun Krallığı
Özgün bir tarz oluşturmuştur; toplumcu ve
şiire yeni boyutlar kazandırmıştır.
Romanları:
Romanlarında da yakın tarihi, çağdaşlaşma
Sokaktaki Adam
sürecindeki okumuş aydın insanları ve
Kurtlar Sofrası
sorunlarını işlemiştir.
Bıçağın Ucu
Sırtlan Payı
Şiirin gösterişli imgelerden oluşamayacağını
Yaraya Tuz Basmak
belirtti.
Fena Halde Leman
Dersaadette Sabah Ezanları
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
Karanlıkta Biz
etmiş bir şairi şiire dönüştürmüş ve o şairin
biçemiyle kendi biçeminin karışımı enfes bir
Gezi:
biçem ortaya koymuştur. Türkiye'de birçok
Abbas Yolcu
şiirsever bu şiir kitabı nedeniyle gizli kalmış
Batı’nın Deli Gömleği
Türk ve yabancı şairleri farklı yanlarıyla
öğrenebilmiştir.
Deneme ve Anı:
Hangi Batı
Ayrıca inceleme, anı ve tiyatro türünde de
Hangi Atatürk
yapıtlar vermiştir.
İkinci Yeni Savaşı
Sağım Solum Sobe
Şiirleri
Hangi Edebiyat
Gölgeleri Kullanmak (1963)
Hangi Küreselleşme
Her Yüz Bir Öykü Yazar (1964)
Aydınlar Savaşı
Dr. Kaligari'nin Dönüşü (1966)
Hangi Laiklik
Sürgün (1979), Sürdürülen Bir Şarkının Tarihi
Ulusal Kültür Savaşı
(1981)
Kara Bir Zamana Alınlık (1983)
Senaryoları:
Yol Üstündeki Semender (1987)
Kartallar Yüksek Uçar
Ağıtlar ve Övgüler (1991)
Yarın Artık Bugündür
Bir Sanrı İçin Gece Müziği (1993)
Yıldızlar Gece Büyür
Toplu Şiirler (1995)
Gözüm Seğirdi Vakitten (1996)
Söz Acıda Sınandı (1996)
Az Kaldı Kışa (1996)
AHMET OKTAY (1933 -....)
Hayalete Övgü (2001)
Başlangıçta yazdığı şiirlerle Ahmed Arif
Anı/Anlatı
şiirinden etkilendiği izlenimini verirken,
Gizli Çekmece (1991)
1960'lardan sonra toplumcu gerçekçi bir
yaklaşımla İkinci Yeni'ye doğru yöneldi.
Günlük
Gece Defteri (1998)
Şiirlerinde destansı bir söyleyiş kullandı.
Oyun
Zengin sözcük dağarcığı ile kendini hemen
Kurt Dişi
belli eden bir tarzla şiirler yazdı.
Gölgeleri Kullanmak, Her Yüz Bir Öykü Yazar
diğer önemli şiir kitaplarıdır.
Şiir kitaplarından özellikle Yol Üstündeki
Semender (1987) Behçet Necatigil Şiir Ödülü
almasının da ötesinde içerdiği şiir isimleriyle
de önem kazanmıştır. Her bir şiirinde intihar
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com
26
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
GARİP DIŞINDA YENİLİĞİ SÜRDÜREN
Eserleri
ŞİİR
Şiir:
Havaya Çizilen Dünya, Çocuk ve Allah,
Garip Hareketi’nin etkisinin sürdüğü yıllarda
Çakırın Destanı, Üç Şehitler Destanı, Türk
şiiri onlar kadar bayağılaştırmak istemeyen,
Olmak, Yedi Memetler.
her biri kendine özgü şiir tarzını oluşturmuş
aşağıdaki şairler şiirdeki lirizmi kaybetmeden
Düzyazı:
yeniliği sürdürmüşlerdir.
İstiklal Savaşı – Samsun’dan Ankara’ya,
İstiklal Savaşı – İnönüler, Sivaslı Karınca,
Bu şairler Garip, İkinci Yeni gibi topluluklara
İstanbul – Fetih Destanı, Anıtkabir, Asu,
katılmamış, görüş ve ideolojilerini şiirlerine
Delice Böcek, Batı Acısı, Çanakkale Destanı,
temel yapmamışlardır. Şiirlerinde yeni bir dil,
Kubilay Destanı, 19 Mayıs Destanı, Hiroşima
üslup ve bakış açısı aramışlar ve kendi
tarzlarını yenileme ve değiştirme ihtiyacı
BEHÇET NECATİGİL (1916 – 1979)
hissetmişlerdir.
İlk şiirleri Varlık dergisinde çıkan öğretmen
Bu şiir anlayışının başlıca temsilcileri
şair Behçet Necatigil, Cumhuriyet döneminin
şunlardır:
kendine özgü bir çizgisi olan şairlerindendir.
Rahat, gösterişe kaçmayan, sembollere
FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA (1914 – 2008)
dayalı, şiir geleneklerini gözeten bir
anlayıştadır, önce Garipçi çizgide yürüyen
Cumhuriyet döneminin önemli şairlerinden
Necatigil, sonra onlardan ayrılmıştır.
olan Fazıl Hüsnü, öğrenimini Anadolu’nun
değişik yerlerinde sürdürmüş, subaylık yaptığı
Şiirlerinde kendi evinden başlayarak öteki
yıllarda ise Anadolu’yu daha iyi tanıma fırsatı
evleri, sokağı, çevreyi, giderek dış dünyayı ve
bulmuştur.
toplumu sorunlarıyla anlatmıştır.
Sanatçı, iç ve dış gerçeklere bakarak,
Hem hece ölçüsüyle hem de serbest ölçüyle
bilinçaltına yönelerek şiire yeni ürperişler
yazmıştır. İlk şiirleri anlamca açık, sonrakiler
getirir.
kapalıdır.
Şiirleri devamlı gelişme gösterir. Kurallı
Şiir dışında inceleme, çeviri, radyo oyunu
biçimlerden serbest biçimlere, anlamlı
alanlarında da eserleri vardır.
özlerden en yalın anlamlara varan şiir
türlerini dener. Her şiirinde bir “yeni”yi dener
Eserleri
gibidir. Genellikle epik-dramatik, lirik-didaktik
ve toplumsal gerçekçi anlayıştadır. Şiir dili en
Şiir:
son türetilen Türkçe sözcüklerle doludur.
Kapalı Çarşı, Evler, Arada, İki Basma
Yürümek, Çevre, Eski Toprak, Divançe.
İnceleme:
Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü,
Edebiyatımızda Yazarlar Sözlüğü.
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com
27
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
CAHİT KÜLEBİ (1917 – 1997)
BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU (1923 – 1975)
Öğretmenlik yaptığı yıllarda Anadolu’yu
“D grubu” ressamları arasındadır. Ressam
tanıyan Cahit Külebi, memleketçi şiirimize
kişiliğinden gelen ögeler şiirlerinde önemli yer
yeni bir ses getirmiştir,
tutar.
Şiirlerinde derin bir Anadolu sevgisi vardır;
Ressamlığın verdiği bakış açısıyla adeta
İyimser, açık ve gerçekçi bir bakışla
renklerle tablo çizmiştir.
Anadolu’ya eğilmiştir.
Şiirlerinin sosyal içeriği de vardır. Anadolu
Şiirlerinde temiz bir Türkçe, Karacaoğlan’ı
insanının yoksul yaşamını anlatmıştır.
andıran bir içtenlik görülür.
Halk edebiyatının masal, şiir, deyiş, gibi
Hayale pek yer vermez, gerçekçi bir anlayışla
türlerine karşı duyduğu hayranlık şiirlerine
yazmıştır. Onu “gerçekçi – romantik” bir şair
yansımıştır; halk kültüründen esinlenmiştir.
olarak niteleyebiliriz.
Şiirlerinde gözlemlerine de yer vermiştir.
Eserleri
Şiirlerinde biçim, ölçü, uyak kaygısı
Şiir:
taşımamıştır. Şiirlerini doğal ve akıcı bir
Adamın Biri,
üslupla yazmıştır.
Rüzgâr,
Atatürk Kurtuluş Savaşı’nda,
Gezi ve deneme türündeki yapıtlarında halk
Yeşeren Otlar.
kültürü, halk sanatı konusundaki
Süt
düşüncelerini ortaya koymuştur.
SABAHATTİN KUDRET AKSAL (1920 –
Eserleri
1993)
Şiir:
Dol Karabakır Dol,
Şiir ve öyküleriyle tanınır. Biçimi oldukça
Karadut,
önemser.
Tuz,
Yaradan’a Mektuplar,
Garipçilerden etkilendiği ilk şiirlerinden sonra,
Üçü Birden,
insanın evrendeki yerini, değerini aramaya
Dördü Birden,
çabaladığı felsefi düşünceleri içinde barındıran
Yaşadım
bir şiire yönelmiştir.
Düzyazı:
Eserleri
Tezek,
Şiir:
Delifişek,
Şarkılı Kahve,
Canım Anadolu
Gün Işığı,
Duru Gök,
Eşik
Öykü:
Gazoz Ağacı
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com
28
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
NECATİ CUMALI (1921 - 2001)
şiirler toplamı)
İmbatla Gelen (1955)
Şiir, roman, hikâye, deneme, tiyatro, günce
Güneş Çizgisi (1957)
gibi pek çok edebi türde eser vermiş çok
Yağmurlu Deniz (1968, son iki kitap ve yeni
yönlü bir yazardır. Cumhuriyet devri Türk
şiirleri)
edebiyatının tanınmış kişilerinden olan
Başaklar Gebe (1970)
Cumalı, Yaşar Kemal'in ifadesiyle "Yaşlanmaz
Ceylân Ağıdı (1974)
Şair Çocuk" olarak anılır.
Aç Güneş (1980, toplu şiirler)
Bozkırda Bir Atlı (1981)
İlk şiiri 1939’da yayınlandı. Garip
Yarasın Beyler (1982)
Akımı şairleri ve 1940 kuşağının diğer
Tufandan Önce (Bütün şiirler 1'nci cilt, 1983)
şairlerinden farklı olarak yalın, aydınlık
Aşklar Yalnızlıklar (1985,toplu şiirler I)
anlatımlı, lirik şiirler yazdı.
Kısmeti Kapalı Gençlik (1986, toplu şiirler II)
Sevgi, sevinç, özlem gibi bireyin güncel
ÖYKÜ:
kaygılarıyla birlikte çağın toplumsal
Yalnız Kadın (1955)
sorunlarını da ele aldı.
Değişik Gözle (1956)
1955’ten sonra şiirin yanısıra
Susuz Yaz (1962)
öykü,roman ve tiyatro türlerine de yöneldi.
Ay Büyürken Uyuyamam (1969)
Şiirsel dili ve ayrıntıları ustaca kullanmasıyla
Makedonya 1900 (1976)
kendini kolayca okutturdu.
Kente İnen Kaplanlar (1976)
Dilâ Hanım (1978)
Roman ve öykülerinde çoğunlukla Ege
Revizyonist (1978)
Bölgesi’ndeki kasaba ve kırsal kesim
Yakubun Koyunları (1979)
insanlarının sorularını işledi. “Tütün Zamanı”
Aylı Bıçak (1981)
(1971’de Zeliş adıyla), “Yağmurlar ve
Topraklar”, “Acı Tütün” romanları bu
ROMAN:
ürünlerin en başarılıları arasındadır.
Tütün Zamanı (1959)
“Ay Büyürken Uyuyamam” adlı öykü
Yağmurlar ve Topraklar (1973)
kitabında Anadolu insanının cinsel bir
Aşk da Gezer (1975)
tablosunu çizdi.
OYUN:
Öykü, roman ve oyunlarından bazıları
sinemaya da uyarlandı.
Mine (1959)
Nalınlar (1962)
ŞİİR:
Derya Gülü (1963)
Boş Beşik
Kızılçullu Yolu (1943)
Ezik Otlar
Harbe Gidenin Şarkıları (1945)
Vur Emri
Mayıs Ayı Notları (1947)
Oyunlar I (Boş Beşik, Ezik Otlar, Vur Emri)
Güzel Aydınlık (1951)
(1969)
Denizin İlk Yükselişi (1954, ilk üç kitaptaki
Oyunlar II (Susuz Yaz, Tehlikeli Güvercin,
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com
29
12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
Yeni Çıkan Şarkılar) (1969)
Çiçekleri Yemeyin,
Oyunlar III (Nalınlar, Masalar, Kaynana
Yumuşaklıklar Değil,
Ciğeri) (1969)
Bir Kapı Önünde, Lavinia
Oyunlar IV (Derya Gülü, Aşk Duvarı, Zorla
Deneme:
İspanyol) (1969)
Özdemir Asaf’ça
Oyunlar V (Gömü, Bakanı Bekliyoruz, Kristof
Hikâye:
Kolomb'un Yumurtası) (1973)
Dün Yağmur Yağacak
Oyunlar VI (Mine, Yürüyen Geceyi Dinle, İş
Karar Vermekte) (1977)
Yaralı Geyik (1981)
DENEME:
Niçin Aşk (1971)
Senin İçin Ey Demokrasi (1976)
Etiler Mektupları (1982)
İNCELEME:
Muzaffer Tayyip Uslu (1956)
GÜNCE:
30
Yeşil Bir At Sırtında (1990)
ÖZDEMİR ASAF (1923 – 1981)
Şiirlerini döneminden ayrı bir dil ve söyleyiş
tarzıyla yazmıştır.
Dize sayısını çoğu kez en aza indirmiştir.
Şiirlerinde imajsız, anlamsız, yer yer ironik
söyleyişe özen göstermiştir. Şiirlerde “sen –
ben ikilemi”ni ele almıştır.
Yaşadıklarını, çevresindeki olayları
soyutlaştırarak düşünce planına aktarmıştır.
Eserleri
Şiir:
Dünya Kaçtı Gözüme,
Sen Sen Sen,
Bir Kapı Önünde,
Yuvarlağın Köşeleri (Özdeyişler-Etika),
Benden Sana Mutluluk,
Nasılsın,
Yalnızlık Paylaşılmaz,
PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
www.dersistan.com