Tarım Sektöründe Gelişmeler

2.12.2014 Tarımsal üre;min kısıtları 322 ¨ 
¨ 
¨ 
¨ 
¨ 
¨ 
Ünite 07: Tarım Sektörü ¨ 
İKT442 Türkiye Ekonomisi Dünyada Tarım: ¨ 
¨ 
¨ 
¨ 
¨ 
@otonus Toplam Hasılada Tarım Sektörünün Payı (%) 324 Dünyada çalışan kesimin yüzde 60'ı birincil sektör olarak adlandırılan tarım sektöründen geçiniyor,3.5 milyar kişi. 2010 yılında dünya hasılasının %18’i tarım sektöründen, 250 milyon köylü hayvanla çekilen araçlarla tarla sürerken 1.3 milyar ise el aletleri ile çalışıyor. Son dönemde bir çok tarım ürününde fiyat katlanmaları gözlendi. Gelecekte, fiyat arBşları nedeniyle, Afrika ve birçok 3. dünya ülkesinde gıda savaşlarının baş göstermesi bekleniyor. BM’ye göre, 2025 yılına gelindiğinde Afrika yalnızca nüfusunun yüzde 25’ini besleyebilecek. 50
40
30
20
10
0
19
70
19
72
19
74
19
76
19
78
19
80
19
82
19
84
19
86
19
88
19
90
19
92
19
94
19
96
19
98
20
00
20
02
20
04
20
06
20
08
20
10
323 Doğa ve iklim koşullarına bağlılık Üre;m süresinin kısalBlamaması Uzmanlaşma ve işbölümü, verimlilik diğer sektörlere oranla düşük Sermaye birikimi sınırlı Üre;m dağınık ve çok sayıda üre;m Tarımsal ürün arz ve talep esneklikleri düşük Tarım ürünü ;caret hadleri aleyhe dönmekte Türkiye
Dünya
1 2.12.2014 325 326 ¨ 
Ar-­‐Ge harcamaları / Tarımsal hasıla Tarım ve GSYH Büyüme 328 Dünya’da tarım sektöründe Ar-­‐Ge’ye yönelik kamu harcamalarının en yoğun olduğu ülkeler 2006-­‐2010 ¨ 
60
40
20
0
-20
1924
1927
1930
1933
1936
1939
1942
1945
1948
1951
1954
1957
1960
1963
1966
1969
1972
1975
1978
1981
1984
1987
1990
1993
1996
1999
327 Tarım ürünü fiyatlarındaki arBş bizi de olumsuz etkileyecek. -40
TARIM
@otonus GSMH
2 2.12.2014 Türkiye’de Tarım Sektörü 329 Türkiye’de Tarım Sektörü 330 ¨ 
¨ 
Tarım sektörü, ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişmesinde önemli görevler üstlenmiş ve bu görevini günümüze kadar etkin bir şekilde sürdürmüştür. Uzun yıllar ekonominin temel unsuru olan tarım sektörünün, Türkiye ekonomisi içindeki azalan nispi payını, son yıllarda gelişme önceliği gösteren sanayi, ;caret ve hizmetler sektörlerine bırakmışBr. ¨ 
¨ 
¨ 
¨ 
¨ 
¨ 
Gıdaların üre;mi ve beslenme ile doğrudan ilgisi, Ak;f nüfus ve işgücünün yüksek değerler göstermesi, Ulusal gelire katkısı, Sanayi sektörüne sağladığı hammadde ve sermaye, Sağlıklı çevrenin oluşması ve korunması, ekolojik dengenin kurulması ve sürdürülebilirliği Tüm ülke halkını ilgilendirmesiyle, ekonomik ve sosyal bir sektör olma özelliğini korumaktadır. Tarım; GSYH'nın Yüzdesi, 331 332 ¨ 
¨ 
@otonus Cumhuriye;n ilk yıllarında ulusal ekonomide %40 düzeylerinde olan tarım sektörünün GSMH içindeki payı, sabit fiyatlarla 1970’li yıllarda %36, 1980 yılında %25, 1990 yılında %16 ve 2013 yılında ise % 8,9 düzeyine düşmüştür. Ülkemiz ekonomisinde tarım sektörünün payı, diğer gelişmiş ülkelerle karşılaşBrıldığında yüksek düzeydedir. Ülke 1995 2009 Almanya 1 1 Fransa 3 2 Çek Cumh. 5 2 Bulgaristan 16 6 Polonya 7 4 İran 18 10 Romanya 21 7 Hırva;stan 7 7 Türkiye 16 9 Dünya 15 18 3 2.12.2014 TARIM/GSYH (CARİ ÜRETİCİ FİYATLARIYLA, % PAY) 333 Tarım; yaBrımlarda payı azalmaktadır 334 50
45
40
40
35
30
30
25
20
20
15
10
10
0
0
TARIM
2000’li Yıllarda Tarım Sektörü 335 İMALAT
ULAŞTIRMA
Tarımsal Üre;m: 336 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 @otonus 1963
1964
1965
1966
1967
1968
1969
1970
1971
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
19
68
19
70
19
72
19
74
19
76
19
78
19
80
19
82
19
84
19
86
19
88
19
90
19
92
19
94
19
96
19
98
20
00
5
Tarım (Sabit fiyatlarla; bin TL) 8 030 859 462 8 626 953 118 7 926 312 847 8 663 126 461 8 475 962 713 8 701 634 939 9 275 243 584 9 393 296 070 8 736 944 153 9 141 423 592 9 477 479 434 9 703 311 700 10 303 391 284 10 619 526 451 10 948 976 071 GSYH Tarım Büyüme (%) (Sabit fiyatlarla; bin TL) -­‐5.7 67 840 569 794 7.4 72 436 398 870 -­‐8.1 68 309 352 088 9.3 72 519 831 007 -­‐2.2 76 338 192 546 2.7 83 485 590 611 6.6 90 499 730 897 1.3 96 738 320 212 -­‐7.0 101 254 625 465 4.6 101 921 729 924 3.7 97 003 114 411 2.4 105 885 643 938 6.2 115 174 724 189 3.1 117 625 021 083 3.1 122 388 466 377 ¨ 
Büyüme (%) Tarım GSYH Payı -­‐3.4 11.8 6.8 11.9 -­‐5.7 11.6 6.2 11.9 5.3 11.1 9.4 10.4 8.4 10.2 6.9 9.7 4.7 8.6 0.7 9.0 -­‐4.8 9.8 9.2 9.1 8.8 8.9 2.1 9.0 4.0 8.9 ¨ 
Tarımsal üre;m içerisinde; bitkisel ürünler yaklaşık %70,6, hayvansal ürünler %22,3, su ürünleri %2,7 ve orman ürünleri %4,4 paya sahip;r. Sektörün ülkenin genel ekonomik ve sosyal koşullarına karşı duyarlılığı, sektörel büyüme hızında yıllar i;bariyle dalgalanmaların oluşmasına neden olmaktadır. 4 2.12.2014 Tarımsal ürün değeri sıralaması 2012 (FAO) Tarımsal hasıla Büyüme Hızı (1998 fiyatlarıyla) 338 Sıra 4 4 5 7 7 7 9 11 11 12 13 13 13 14 14 15 15 15 Ürün Fındık Ayva Kayısı Kiraz İncir Vişne Antep osBğı Pırasa Kestane Haşhaş Ceviz Zey;n Salatalık Şeker pancarı Çavdar Yeşil biber Fiğ Bezelye Sıra 15 16 16 16 16 17 17 17 17 18 18 18 19 19 20 20 20 20 Ürün Süt Taze fasulye Mercimek Patlıcan Balmumu Çay Ispanak Çilek Karpuz Kavun Elma Kivi Domates Turunçgiller Armut Bal Safran Üzüm 30,0
25,0
20,0
15,0
10,0
5,0
0,0
-5,0
-10,0
-15,0
-20,0
Tarımsal üre;mde gerileme; 339 1924
1926
1928
1930
1932
1934
1936
1938
1940
1942
1944
1946
1948
1950
1952
1954
1956
1958
1960
1962
1964
1966
1968
1970
1972
1974
1976
1978
1980
1982
1984
1986
1988
1990
1992
1994
1996
1998
2000
2002
2004
2006
2008
2010
337 Tarım-­‐ İs;hdam 340 ¡ 
¡ 
¡ 
Tarımdaki büyümenin temposunun düşmesi , tarımın Türkiye ekonomisindeki yerini de daralr. Türkiye is;hdamındaki yüzde 30’ları aşan payına karşılık tarımda yaraBlan katma değer 2000’de yüzde 12’lik paya sahip iken bu pay 2010’da % 9’a kadar düşmüş durumda. Tarım üre;mindeki gerileme, tarımdan geçinen nüfusun tarımda tutunamamasına, tarımı terk ederek kentlere yığılmasına da neden oluyor. Tarımdan geçinen ya da tarımda çalışan nüfus 2000’de toplam is;hdamın yüzde 32.6’sını oluşturan 7031 kişi idi. 2005 ise tarımdan tam bir kaçış yılı oldu. 2010’da isLhdamdaki payı %25’e düştü 5.7 milyon kişi). Tarım İsLhdamın Payı (%) 60
50
40
30
20
10
0
1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010
2010 yılında 6 milyon sınırının alBnda. 2013 toplam is;hdamdaki payı %23,6 @otonus 5 2.12.2014 Tarımsal arazi kullanımı 341 342 ¨ 
1990 Türkiye kadın işgücünün yoğunluğu açısından Dünya 3. Ekilen Alan Nadas Sebze bahçesi Bağlar Meyve bahçesi Zey;n bahçesi Toplam FAO Sta;s;cal Yearbook 2013 Pay 18868 5324 35 580 1583 866 27856 2011 67.73 19.11 0.13 2.08 5.68 3.11 100.00 Pay 15845 4017 734 473 1776 784 23630 67.05 17.00 3.11 2.00 7.52 3.32 100.00 Tarım Sektörü Doğal Kaynakları: 343 344 ¨ 
¨ 
¨ 
@otonus Kapsamına tarımsal topraklar, toprağın kalitesi ve erozyonu, çayır, mera ve su kaynakları girmektedir. Türkiye yüzölçümü geniş;r ve tarıma uygun arazi oranı fazladır. Arazilerin %60’ı kamuya aitr ve mera ve ormanlardan çiuçiler ücretsiz yararlanmaktadır. Ancak, bu alanların verimi yetersizdir. Türkiye’nin yüzölçümünün %32’si tarım alanı (218044 bin hektar) , %19,7’si çayır ve meradır. Toplam arazinin %70’i tarla, %5’i ise nadasa bırakılmaktadır. 2013 yılında toplam tarım alanlarının %53’ü işlenmektedir. ¨ 
¨ 
Türkiye su zengini bir ülke olmasına rağmen ekili arazi içinde sulama yapılan arazinin payı %24 seviyesindedir. Toplam ekili ve dikili alanların %24’sinde sulu tarım, %76’sında kuru tarım yapılmaktadır. 6 2.12.2014 Dış Ticarexeki Yeri 345 346 SIRALAMADAKİ YERİMİZ 1 2 3 4 5 ÜRÜNLER FINDIK VİŞNE KİRAZ HAŞHAŞ (Tohum) İNCİR KAYISI MERCİMEK BAL KAVUN KARPUZ NOHUT ANTEP FISTIĞI KESTANE ELMA HIYAR FASULYE (TAZE) BİBERLER MANDALİNA DOMATES CEVİZ ISPANAK PATLICAN ŞEKERPANCARI ZEYTİN DÜNYA ÜRETİMİ *(ton) TÜRKİYE ÜRETİMİ **(ton) 739.000*** 1.117.915 2.130.851 96.333 1.058.734 3.442.450 3.595.177 1.089.659 25.014.494 89.153.514 9.774.082 912.179 1.958.547 69.567.526 57.556.880 19.603.118 27.915.038 21.317.592 145.652.579 2.545.388 18.088.363 41.829.973 229.490.296 20.632.686 ÜRETİMDEKİ PAYIMIZ (%) 430.000 194.989 417.905 34.194 254.838 450.000 325.952 81.364 1.647.988 3.683.103 488.477 128.000 59.171 2.600.000 1.749.174 614.948 1.975.269 858.699 11.003.433 178.142 221.632 821.770 16.126.489 1.415.000 ¨ 
66,3 17,44 19,61 35,5 24,07 13,01 9,07 7,47 6,4 4,1 4,99 14,03 3,02 3,73 3,1 3,5 7,1 4,00 6,9 7,00 1,0 2,0 7,03 6,85 Tarım ürünleri dış ;care; 347 Tarım ürünleri dış ;care; 348 ¨ 
¨ 
@otonus Türkiye, tarım ürünleri ihracaBnda AB Ülkeleri ve ABD başta olmak üzere bir çok ülkeye ondık, kuru incir, çekirdeksiz kuru üzüm, Antep osBğı, kuru kayısı, tütün, zey;nyağı, pamuk, bakliyat, yaş meyve-­‐sebze ihracaB yapmakta ve bu ürünlerin ihracaBnda dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer almaktadır. Son yıllarda tarımsal ürünlerin genel ihracat içindeki payında düşüşler kaydedilmektedir. 1965 yılında yaklaşık %76 olan bu pay, 1970 yılında %79’a yükselmiş ve bu yıldan sonra düşüş eğilimine geçmiş;r. 1980 yılında %56, 1990 yılında %18, 2000 yılında %6 ve 2013 yılında ise 3,7 seviyesine gerilemiş;r. Son yıllarda arBş gösteren teks;l ve deri gibi tarımsal sanayi ürünleri ve hammaddeler dahil edilirse, tarım sektörünün ülke ekonomisine sağladığı ihracat payı % 50-­‐60 dolaylarındadır. 1989 1990 1995 2000 2005 2010 2011 2012 2013 İhracat 11.625 12.959 21.637 27.775 73.476 113.975 134.969 152.462 151.796 İthalat 15.792 22.302 35.709 54.503 116.774 185.535 240.838 236.545 251.651 Tarım ve Ormancılık İhracaW 1.833 2.025 1.840 1.659 3.329 4.940 5.169 5.189 5.654 Pay (%) 15.8 15.6 8.5 6.0 4.5 4.3 3.8 3.4 3.7 Tarım ve Ormancılık İthalaW Pay (%) 886.4 5.6 1.137 5.1 1.907 5.3 2.123 3.9 2.801 2.4 6.457 3.4 8.895 3.7 7.447 3.2 7.718 3.1 7 2.12.2014 Organik Tarım Üre;mi Kendini besleyemeyen tarım ülkesi... 349 350 ¡ 
¡ 
¡ 
Son yıllarda tarım sektörünün, net ihracatçı konumundan ithalatçı konumuna geç;ği gözlemektedir. Süreç içersinde; tüke;m alışkanlıklarının değişmesi ile eği;m ve gelir arBşında gözlenen farklılıklar, tarım ürünleri ithalaBnda arBşlara neden olmuştur. Toplam ithalaxa tarım ürünleri ithalaBnın payı, 2010 yılında %3,4 seviyesindedir. Sebze üre;minde kendi kendine yeterli (sarımsak hariç) İthal eXğimiz tarımsal ürünlerin başında; buğday, mısır, pirinç, tütün, yağlı tohumlar, pamuk, canlı hayvan ve et gelmektedir. Yıllar 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 Ayçiçeği
Y. Mercimek
K. Fasulye
2012/'13
Pirinç
2011/'12
Mısır
Buğday
Tahıl (Toplam)
0
20
40
60
80
100 120
Tarımsal Yapı ve Değişmeler 351 Çi_çi sayısı 205 203 201 247 212 216 225 204 14.401 14.256 16.276 14.926 35.565 42.097 42.460 54.635 213 60.797 Toplam ÜreLm Alanı (ha) ÜreLm Miktarı (ton) 203.811 192.789 174.283 166.883 501.641 510.033 614.618 702.909 769.014 421.934 458.095 568.128 530.224 983.715 1.343.737 1.659.543 1.759.127 1.620.466 Tarım Alanlarının Dağılımı (2013) 352 ¨ 
¨ 
¨ 
¨ 
¨ 
@otonus Ürün Sayısı Patates
Türkiye’deki gelir dağılımı, tarım, sanayi ve hizmet sektörleri ayrımında incelendiğinde, is;hdamın yaklaşık % 24’sini oluşturan tarım sektörünün, faktör gelirlerinden ancak % 9 düzeylerinde bir pay aldığı dikkat çekmektedir. 1994’te tarım sektörünün toplam is;hdam içindeki payı %50.3; faktör gelirlerinden aldığı pay % 23.3’tür. Bu sektör ayrıca is;hdam edilenlerin içinde ücretsiz aile işçilerinin (% 75) ağırlıklı olması nedeniyle fert başına ortalama gelirin en düşük olduğu sektör olarak dikkat çekmektedir. Tarım sektöründe çalışanların %80’ini kadın işçiler oluşturmaktadır. Tarım sektöründe kayıt dışı is;hdam oranı %84 düzeyindedir. 2011 yılından i;baren Türkiye’de tarım is;hdamındaki arBş dikkat çekmektedir. Çayır ve
mera arazisi, 38
Meyveler,
Sebze
içecek ve
bahçeleri
baharat
alanı
bitkileri alanı, 8
,2
Ekilen alan, 41
Nadas, 11
8 2.12.2014 Hayvancılık 353 354 ¨ 
Bitkisel Üretim Pazarlanan Değerinin Dağılımı
Meyveler,
27.95
Sebzeler,
26.05
¨ 
Tarla Ürünleri,
46
¨ 
Su ürünleri 355 DESTEKLEME YAPISI 356 ¨ 
@otonus Hayvancılık sektörü gerçekleş;rdiği hayvansal ürün üre;minin yanında, yararğı is;hdam ile birlikte et, süt, yem, teks;l ve deri sanayilerine hammadde sağlamaktadır. Hayvancılık sektöründe en önemli gösterge canlı hayvan sayısıdır. 2012 yılı geçici verilerine göre 14 milyon büyükbaş, 36 milyon küçükbaş hayvan bulunmaktadır. Ülkemizde canlı hayvan sayısı yüksek olmakla birlikte, hayvansal ürün üre;minin düşüklüğü verimlilik sorununa işaret etmektedir. Bu göstergeler et, süt, deri yün ve ;uik üre;m miktarlarını da yakından ilgilendirmektedir (imalat sanayinin kapsamına girmektedir). Türkiye için su ürünleri üre;mi toplam tarımsal üre;m içinde oldukça küçük paya sahip;r. Bir başka ifadeyle endüstriyel balıkçılık ülkemizde gelişmemiş;r. Ülkemizde tatlı su balıkçılığı üre;mi gelişmemesine rağmen son yıllarda su ürünleri ye;ş;riciliği 200 bin ton seviyesini geçmiş;r. Türkiye’de tarım sektöründe günümüze kadar uygulanan destekleme poli;kaları; üre;min yönlendirilmesi ve ekonomik dengelerin korunması amacıyla üre;cinin üre;mi sürdürmesinin, üre;min arBrılmasının veya yeni ürünlerin üre;mine başlamasının özendirilmesi amacıyla yürütülmektedir. 9 2.12.2014 Destekleme Poli;kaları 357 Tarımsal Destekler; 358 Dünya ülkelerinin hemen tümünde, tarım alanına kamusal müdahalede bulunulmakta ve sektör çeşitli biçimlerde desteklenmektedir. Tüm bu değişik destekleme modellerinin amacı: Pazar Fiyat Desteği Tarımsal üre;min sürekliliğini sağlayarak ülkenin gıda güvenliğini korumak, ¤  tarım üre;cilerinin ve tüke;cilerin yaşam düzeylerini yükseltmek, ¤  sektör üre;minin ulusal ekonomiye katkı oluşturması ¤  dış ;carexe rekabet üstünlüğü elde etmesi amacına ulaşmak... ¤ 
DGD Pazar Fiyat Desteği: 359 Doğrudan gelir destekleri, 360 ¨ 
¨ 
@otonus Dolaylı Gelir Desteği Genel hizmetler Finansmanı tüke;ciler taraondan karşılanır. Üre;mi, üre;ci gelirlerini ve gelir dağılımını düzenlemede etkili bir araçBr. Diğerleri ise bütçe kapsamında desteklenir. PFD; fiyatları diğerleri ise vergileri arBrır. Taban fiyat ve fiyat primleri üre;cinin ürününe bağlı olarak ödenir. Bunların yanında, iç pazarı korumak amacıyla uygulanan sınır önlemleri de (dışsaBm teşvikleri ve dışalım kısıtları) bu kapsamda değerlendirilebilir. Pazar fiyat desteklerinin en önemli olumsuzluğu, tüke;ci fiyatlarının artmasına olan etkisidir. ¨ 
¨ 
¨ 
Üre;cilere yapılan ödemelerle üre;ci gelirlerini arBrmayı amaçlayan bir diğer destekleme aracıdır. Kullanımının giderek artmasının temelinde, piyasa dengelerini bozucu etkisinin en az oluşu gösterilir. Tarımsal altyapı sorunlarını çözmüş ekonomilerde olumlu etkilerini kolayca gösterebilmekte, tersine durumlarda üre;m üzerinde beklenenin dışında sonuçlar ortaya koyabilmektedir. Başlıcaları, birim alan veya hayvan başına yapılan ödemeler, doğal afet ve zarar ödemeleri, depolama yardımlarıdır. 10 2.12.2014 Dolaylı gelir destekleri, 361 Genel hizmetler 362 ¨ 
Genel olarak üre;m masraflarını azalBcı etkiye sahip önlemlerdir. Tarımsal üre;m girdilerine (tarım makinaları, gübre, tarımsal mücadele ilaçları, tohumluk vb.) uygulanan sübvansiyonlar, finansman kolaylıkları (piyasa faiz oranlarının alBnda tarımsal üre;m kredi faizleri, sermaye bağışları vb.) ürün sigortalamasına verilen devlet destekleri bu başlık alBnda değerlendirilebilir. Tarımsal altyapı hizmetleri, eği;m -­‐ araşBrma ve yayım hizmetleri, tarım sektörüne tanınan vergi kolaylıkları, taşımacılıkta tanınan ayrıcalıklar gibi uygulamalar genel hizmetler kapsamındadır. ¨  Uzun dönemde tarım sektörü üzerinde maliyetleri azalBcı etki yaratmaktadır. ¨ 
DESTEKLEME POLİTİKALARI 363 Fiyatlar ve Alım Yoluyla Destekleme ¨  Girdi Destekleri ¨  Gübre Desteği ¨  Tohum Desteği ¨  Tarımsal İlaç Desteği ¨ 
@otonus Türkiye’de Destekleme; 364 Damızlık Hayvan Desteği ¨  Faiz Kolaylıkları ¨  Sulama Yardımları ve Elektrik Desteği ¨  Doğrudan Gelir Desteği ¨ 
¨ 
¨ 
¨ 
¨ 
Türkiye’de uzun yıllardan beri en yaygın olarak başvurulan destekleme aracı, pazar fiyaB desteklemeleri idi. İlk pazar fiyat desteği uygulaması olan buğday destekleme alımlarına 1932 yılında T.C.Ziraat Bankası aracılığıyla başlanmış, 1938 yılında TMO’nun kurulması ile bu görev TMO’ne devredilmiş;r. TŞFAŞ, ÇayKur, Tekel, Koopera;fler, devlet destekleme alımında görev alan diğer bazı kamu kuruluşlarıdırlar. 1960 yılında devlet destekleme alımı kapsamına alınmış ürün sayısı 6 iken bu sayı 1970 sonlarında 24’e çıkarılmışBr. 24 Ocak kararlarından sonra ürün sayısında tekrar azalma olmuş ve 1990 yılında destekleme kapsamındaki ürün sayısı 10’a düşmüştür. 5 Nisan 1994 kararlarıyla birlikte kapsama alınan ürün sayısı 9’a düşürülmüş ve bu sayıda 2000’li yıllara kadar önemli bir değişiklik olmamışBr. 2000’li yıllarda ise, mevcut destekleme sisteminin tümüyle elemine edilerek, doğrudan gelir desteği (DGD) sistemine geçilmesi amaçlanmışBr. 11 2.12.2014 2000 Yılı Sonrası; 365 366 ¨ 
1999 yılınde IMF ile imzalanan Stand-­‐by ve bu kapsamda verilen niyet mektupları, uygulanmakta olan tarım poli;kalarında önemli değişiklikler öngörmüştür. I. 
II. 
III. 
¨ 
IV. 
¨ 
Destekleme fiyatlarının “dünya fiyatları” düzeyine çekilmesi, ardından girdi ve çıkBya dayalı destekleme sisteminin tümüyle elemine edilerek Doğrudan Gelir Desteği sistemine geçilmesi, TSKB, TCZB’nin yeniden yapılandırılması, TZDK, İGSAŞ, TÜGSAŞ, TŞFAŞ, ÇAYKUR, TEKEL’in özelleş;rilmesi, Şeker ve tütün alanlarında bağımsız kurulların oluşturulması. (a) 
(b) 
IMF ile yapılan Anlaşma hükümleri, kamu bütçesi açıklarından tarımsal desteklemeleri sorumlu tutan anlayışın bir görünümü niteliğinde ortaya çıkmış ve sektörel harcamaları kısıtlama amacına odaklanmışBr. Doğrudan Gelir Desteği Sistemi; 367 ABD Borsa fiyatlarının, uygulanan sübvansiyonlar bağlamında Amerikalı üre;cinin eline geçen fiyatların alBnda bir fiyat düzeyini yansıtması ÇıkB fiyaBnda yerel -­‐ dünya fiyatları karşılaşBrması yapılırken, aynı karşılaşBrmanın girdi fiyatlarında yapılmaması, başka bir deyişle dünya fiyatlarından yüksek yerel girdi fiyatları ile üre;m yapılıyor olmasının görmezden gelinmesi, tarımsal üre;m yapıları üzerinde olumsuz etki yapmışBr. Açıklanan destekleme fiyatları bazı yörelerde üre;m maliyetlerinin alBnda kalmış ve özellikle nadas zorunluluğu ile üre;m yapılan alanlarda, üre;mden vazgeçmeler gözlenmiş;r. Doğrudan Gelir Desteği Sistemi; 368 ¨ 
¨ 
¨ 
@otonus Ortalama işletme genişlikleri küçük, sulama olanakları kısıtlı, teknolojiyi içerememiş tarım sektörü, her geçen gün daha da pahalılaşan gübre -­‐ tohum -­‐ tarımsal savaşım ilacı vb. kullanmakta olup, tüm bu etkenler, üre;m maliyetlerinin aşağıya çekilmesine engel olmaktadır. Tarımsal üre;min en önemli gereklerinden olan finans, DGD sistemi ile tarımdan daha da uzaklaşmaktadır. Özellikle girdi desteği (gübre-­‐tohum-­‐
tarımsal savaşım ilacı vb.), kaynağın tarımda kalmasını sağlar. Oysa DGD ödemelerinin tarıma geri dönüş oranı, yoksulluk içinde temel giderlerini karşılayamayan köylü yapısı veri iken, her geçen gün biraz daha düşmektedir. Üre;mden bağımsız DGD sistemi ile Türkiye’nin çok gereksinim duyduğu üre;m planlamasını gerçekleş;rmek olanaksızdır. Mevcut DGD sistemi, işleyiş i;bariyle, toprağı işleyeni değil mülk sahibini desteklemektedir. Anadolu’da kira ilişkilerinde mülk sahipleri, DGD ödemelerini kendilerinin almalarını koşul olarak dayatmaktadırlar. Bu bağlamda kentlerde yaşayan ve toprakla hiç ilgileri olmayan mülk sahiplerinin tarımsal desteklerden yararlandırılmaları söz konusu olmaktadır. ¨ 
¨ 
Küçük toprak sahipleri, ödemeleri almak için yerine ge;rmek zorunda oldukları çeşitli işlemler (belge ücre;, noter ve başvuru masrafları -­‐ yol giderleri vb..) karşılığında yapacakları masrafların alacakları ödemeleri geçmesi nedeniyle, başvuru dahi yapmamaktadırlar. 4.1 milyon tarım işletmesinden 2.4 milyonu DGD ödemelerinden yararlanmak için kayıt yapBrmışBr. 12 2.12.2014 Doğrudan Gelir Desteği Sistemi; Doğrudan Gelir Desteği Sistemi; 369 370 ¨ 
¨ 
Göstermelik de olsa, bazı ürünlerde (pamuk, ayçiçeği, zey;nyağı, soya, kanola) prim desteği gibi fiyat telafi mekanizmaları, bazı yıllarda mazot gibi girdi destekleri devam etrilmek zorunda kalınmış, hayvancılık destekleri bir şekilde sürdürülmüş, Ziraat Bankası özelleş;rilememiş;r. Tüm girdilerin hızla pahalılaşBğı bir ortamda, DGD ödemeleri neredeyse sabit tutulmakta, bu bağlamda, dolaylı da olsa tarımsal üre;mi destekleme etkisi giderek zayıflamaktadır. ¨ 
¨ 
¨ 
Başvuru sayısında ve ödeme miktarındaki göreli arBşlara karşın, bütçeden DGD için ayrılan kaynaklar her yıl biraz daha azalmışBr. DGD ödemesinin miktarı yüzölçümüne göre belirlendiğinden, ağıl hayvancılığı ve seracılık cezalandırılmış, dikili tarım (meyvecilik, bağcılık) göreli olarak daha az desteklenmiş;r. DGD’yi “tarla veya dönüm parası” olarak adlandıran üre;cinin haklılığı açıkBr: Bu destek, üre,mle ilişki kurulmadan adeta tarlası olana bir sosyal destek niteliğini almış8r. Nihayet DGD sistemi, 2008 yılında sona ermiş;r. 2009 yılında çiuçiye DGD ödemesi yapılmayacakBr. 2013 destek miktarları; 371 372 ¨ 
¨ 
¨ 
¨ 
@otonus 2013 yılı Çiuçi Kayıt Sistemine dahil olan çiuçilere 2011 yılında dekar başına 2,5 TL toprak analizi desteği, Süs bitkileri, özel çayır, mera ve orman emvali alanları, hububat, yem bitkileri, baklagiller, yumru bitkiler, sebze ve meyve alanları ile yağlı tohumlu bitkiler ve endüstri bitkileri alanlarına 2 TL ile 6 TL arasında mazot desteği, 3 TL ile 5,5 TL arasında gübre desteği, Örtü alB tarım, iyi tarım destekleri ¨ 
¨ 
¨ 
2001 yılında ülke genelinde uygulamaya konulan Doğrudan Gelir Desteği (DGD) ödemeleri programı ile 2008 yılında 15,8 milyon hektar alan kayıt alBna alınarak yaklaşık 2,4 milyon çiuçiye ödeme yapılmışBr. DGD ödemeleri dahil alan bazlı ödemelerin destekleme bütçesi içerisindeki payı, 2004 yılında yüzde 80 iken, bu oran 2008 yılında yüzde 35 olarak gerçekleşmiş;r. 2009 yılında DGD kaldırılmışBr. 13 2.12.2014 Mevcut destekleme uygulamaları Tarım Destekleme Bütçesinin Dağılımı 373 374 Organik tarım; 375 2008 108 18 18 -­‐ -­‐ 1.8 2.925 5.4 2009 120 20 15 75 -­‐ 2 3.25 5.5 2010 120 25 20 80 2012 35 25 100 2013 10 50 100 2 3,25 5,50 2.70 4,00 6,40 2,90 4,30 7,00 6-­‐ Kimyevi Gübre • Süs bitkileri,özel çayır,mera ve orman emvali, • Hububat,yem,baklagiller, yumru bitkiler,sebze, meyve, • Yağlı tohum,endüstri bitkileri 7-­‐ Toprak Analizi -­‐ 2.70 3.825 5.40 -­‐ 3 4.25 5.5 3 4,25 5,50 3,70 5,00 6,30 4,00 5,5 7 2.25 2.5 2,5 2,5 2,5 “Beka stratejisi” 376 ¨ 
¨ 
@otonus ALAN BAZLI DESTEKLER (Dekar/TL) 1-­‐ Alterna;f ürün Tütün 2-­‐ Organik tarım 3-­‐ İyi tarım meyve-­‐sebze 4-­‐ Örtü alB iyi tarım 5-­‐ Mazot • Süs bitkileri,özel çayır,mera ve orman emvali, • Hububat,yem,baklagiller,yumru bitkiler,sebze,meyve • Yağlı tohum,endüstri bitkileri Organik Tarım; üre;mde kimyasal girdi kullanmadan, Yönetmeliğin izin verdiği girdiler kullanılarak, üre;mden tüke;me kadar her aşaması kontrollü ve ser;fikalı tarımsal üre;m biçimidir. Organik tarımın amacı; toprak ve su kaynakları ile havayı kirletmeden, çevre, bitki, insan ve hayvan sağlığını korumakBr. 2009 yılında 27.5 milyon $ organik tarım ürünü ihracaB gerçekleşmiş;r. ¨ 
Türkiye köylüsünün giderek artan zorluklara karşın kendini yeniden üretme koşullarına yönelik değişimi, başka bir deyişle yaşamını sürdürebilmek için aradığı ve bulduğu yollardır. Bunları: ¤  (i) Yeni gelir olanakları yaratmaya yönelik, ¤  (ii) Birikeni tüketme ve borçlanmaya yönelik ve ¤  (iii) Tüke;mi sınırlama ve kadın emeği sömürüsünü derinleş;rmeye yönelik olmak üzere gruplandırabiliriz. 14 2.12.2014 1. Köylünün kendini sömürmesi: 377 2. Köylünün topraksızlaşması; 378 ¨ 
Emeğine acımama: İk;sadi anlamda, “emek süresi bir üre;m maliye; oluşturmaz”, köylü yoksullaşBkça daha çok emek sarfiyaBna yönelmekte, böylece üre;m miktarını arBrmak -­‐ ortalama maliyetleri indirgemek ve hane gelirini olabildiğince sabit tutmak amacına odaklanmaktadır. Bu köylünün kendi kendini sömürmesidir. ¨ 
Düşük marjinal verimlilikteki alanları ekmeye başlamakta, yeni kiralama -­‐ ortakçılık ilişkilerine girmekte ¤  hane üyelerinden bazıları tarım dışı faaliyetlere yönelmekte, ¤  günlük -­‐ mevsimlik -­‐ sürekli göç süreçlerinde iş aramaktadır. ¤ 
¤ 
¨ 
3. Tüke;mi sınırlama ve kadın emeğinin sömürüsü; 379 TÜRKİYE TARIMININ YAPISAL SORUNLARI 380 ¨ 
¨ 
@otonus Tarım sektöründe kamunun ağırlığı azaldıkça, köylü kasaba eşraona borçlanarak, ürününü hasaxan önce yi;rmektedir. Ancak bu “geleneksel” yöntem, bazı yörelerde “tefecilere borçlanma” biçimine dönüşmektedir. Sonuç: köylünün mülksüzleşmesi. Bu kapsamda olabildiğince hane gereksinimleri hane içinde üre;lmeye çalışılmakta, bunun olanaklı olmaması durumunda ise daha ucuz ve kalitesiz mallar saBn alınmaktadır. Eği;m ve sağlık başta olmak üzere tüm giderler kısılmakta, gıda tüke;m alışkanlıkları değiş;rilmektedir. ¨ 
¨ 
¨ 
Türkiye’de tarımsal üreLm planlaması yoktur. Üre;m tamamen çiuçinin inisiya;finde olup bir ürün kimi yıl gereksinimin çok üstünde üre;lmekte, kimi yıl ise ülkenin gereksiniminin çok alBnda bir üre;m gerçekleşmektedir. Tarımsal işletmelerin yapısal sorunları vardır. Türkiye’de tarımsal işletme sayısı olması gerekenden çok fazladır. 1950 yılında 2.5 milyon olan işletme sayısı 1980’de 3.6 milyona çıkmışBr. 2001 genel tarım sayımı sonuçlarına göre Türkiye’de 3 076 650 tarım işletmesi mevcuxur. Tarım işletmelerinin artması, öncelikle işletmelerin miras yoluyla parçalanmasından ileri gelmektedir. 3 milyon işletmeye ait toprak 185 milyon dekardır. 15 2.12.2014 Sorunlar: TARIMSAL İŞLETMELERDEKİ ARAZİ GENİŞLİĞİ 381 382 ¨ 
Tarımsal işletmelerin büyüklükleri son derece küçüktür. Bir işletmeye düşen ortalama arazi miktarı Almanya’da 281 dekar, Fransa’da 351 dekar, İngiltere’de 671 dekar iken ülkemizde 61 dekardır. İşletmeler küçük ve çok parçalı olduğundan emek verimliliği de düşüktür. ARAZİ GENİŞLİĞİ (Da) 1-­‐20 21-­‐50 1970 1980 1991 2001 10,8 9,3 13,1 9,3 9,5 23,1 35 33,6 32,7 31,0 30,3 31,06 72,7 71,1 75,0 65,5 65,6 68,08 101-­‐200 144,6 136,2 150,0 128,7 128,4 134,06 501-­‐ + GENEL ORTALAMA (Da) Tarımsal İşletme-­‐Mülkiyet İlişkileri 1963 51-­‐100 201-­‐500 301,0 284,8 350,0 268,2 267,5 273,77 1.256,0 1.458,3 1.090,8 903,4 1.090,4 68048.43 77,3 55,3 55,8 64 59,1 61,01 Sorunlar: 383 384 ¨ 
İşletme Sayısı Oran Toprak Oran Yoksul Köylüler (Arazisi olmayan-­‐49) 2013646 65.4 39344102 21.3 Küçük köylüler (50-­‐99) 560 049 18.2 38 127 035 20.7 481048 15.6 85959895 46.6 17429 0.6 11218554 6.1 4478 0.1 9698646 5.3 Orta Köylüler (100-­‐499) Zengin köylüler (500-­‐999) Toprak ağaları (1000+) @otonus 1950 ¨ 
İşletmelerde önemli sermaye sorunu vardır. Küçük olan işletmeler hem gelişmelerini sağlayacak, hem de üre;me ayıracak gelirden yoksun oldukları için tarım kesimi çok büyük ölçüde sermaye sıkınBsı yaşamakta, bu da hem üre;mi kısıtlamakta, hem de sosyal sorunlar yaratmaktadır. 1963’den 1980’e kadar tarım sektörüne yapılan sabit sermaye yaBrımları, tüm sektörler içinde ortalama %10.5 oranında iken, 1981-­‐1988 yılları arasında, özellikle 1984’den sonra hızla azalarak ortalama %6.75 olmuştur. 1999 yılı i;barıyla bu oran %5.1’dir. 16 2.12.2014 Tarımsal İşletmeler Sorunlar: 385 386 Toplam Arazisi olmayan -­‐5 5-­‐ 9 10-­‐ 19 20-­‐ 49 50-­‐ 99 100-­‐ 199 200-­‐ 499 500-­‐ 999 1000-­‐2499 2500-­‐4999 5000+ İşletme Sayısı Oran 3076650 54523 1.8 178006 5.8 290461 9.4 539816 17.5 950840 30.9 560049 18.2 327363 10.6 153685 5.0 17429 0.6 4199 0.1 222 0.0 57 0.0 Toprak Büyüklüğü 184348232 -­‐ 481987 1952471 7378022 29531622 38127035 43884397 42075498 11218554 5476930 695541 3526175 Oran ¨ 
0.3 1.1 4.0 16.0 20.7 23.8 22.8 6.1 3.0 0.4 1.9 ¨ 
Sorun: 1000 dönüm alana düşen ik;saden faal nüfus çok yüksek;r. Bu nüfusun, teknolojinin ilerlemesine koşut olarak azalması gerekir. Oysa ki, 1000 dönüm tarımsal alana düşen tarımda faal nüfus 1965’de 38 iken, 1990’da 45’e çıkmışBr ve 1995’de 43.4’tür. Bu nedenle de tarımda ik;saden faal nüfus başına düşen tarım toprağı giderek azalmaktadır. Sorunlar: 387 388 ¨ 
@otonus Tarım nüfusu çok yüksek;r. Son nüfus sayımı sonuçlarına göre nüfusun yaklaşık %26’sı hala kırsal alanda yaşamaktadır. Oysa bu oran ABD’de %3.5, Avrupa’da %5 dolayındadır. Türkiye kırsalındaki nüfus arBş hızı, kentlerde ve diğer sektörlerde özellikle krizler sonrası is;hdam olanaklarının sınırlılığı ve bunların yanında köylülüğün geliş;rdiği “beka stratejileri”, Türkiye’de küçük köylü yapısının sürmesine elverişli bir zemin oluşturmaktadır. ¨ 
¨ 
Tarım topraklarında mülkiyet sorunu yaşanmaktadır. 3 milyon tarım işletmesinden 55 bininin hiç toprağı bulunmamaktadır. Bu durum özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesinde çok önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Bu bölgede 362 bin tarım işletmesi bulunmakta olup bu işletmelerin 29 bini topraksızdır. 21 bin işletmenin toprağı ise 5 dekardan daha azdır. Tarım toprakları amaçları dışında kullanılmaktadır. Türkiye, Dünyada toprak rezervi kalmayan 19 ülkeden biridir. Son 20 yılda yalnızca yerleşim alanı elde etmek için tarım dışı bırakılan alan 450 bin hektardır. 17 2.12.2014 Sorunlar: 389 Temel sorunlar; 390 ¡ 
¡ 
Türkiye topraklarında çok önemli düzeyde erozyon sorunu yaşanmaktadır. 1986 yılında 50 milyon hektar alanda erozyon sorunu görülürken, bugün 62 milyon hektar alanda bu sorun gözlenmektedir. Erozyon nedeniyle Türkiye her yıl 1.2 milyar ton verimli tarım toprağını yi;rmektedir. ¨ 
¨ 
¨ 
¨ 
¨ 
Ülkemizde çok önemli toprak ve su kirlenmesi sorunu yaşanmaktadır. Bir yandan sanayi tesisleri, bir yandan konut alanları, diğer yandan da bilinçsiz tarım su ve toprakta önemli kirlenmelere neden olmaktadır. ¨ 
¨ 
¨ 
¨ 
Sorunlar: 391 Sorunlar: 392 ¡ 
¡ 
@otonus Çevre Kirliliği Hızlı Nüfus ArBşı Küresel Isınma ve İklim Değişimi Doğal Bitki Örtüsü Tahribi Sorunu Toprak Kaynaklarının Tahribi Kişi Başına Düşen Tarım Alanlarının Azalması Su Kaynaklarının Azalması Biyoçeşitliliğin Azalması Sorunu Su Ürünlerinin Azalması Sorunu Tarım topraklarının sulama sorunu vardır. Türkiye’nin ekonomik olarak sulanabilecek toprağı 8.5 milyon hektardır. 2009 yılı sonu i;barıyla Devlet Su İşleri, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve halk sulamaları ile sulanan toplam alan 5.4 milyon hektardır. ¨ 
Verim ve üre;m düşüktür. Çiuçinin bilgi düzeyinin az olması, teknolojinin tarıma yeterince aktarılamayışı, uygun tohumluk ve damızlık sağlanamaması, gübre ve tarım ilaçlarının eksik ya da yanlış kullanılışı verim düşüklüğünün önemli nedenlerini oluşturmaktadır. Türkiye’nin toplam tarım alanlarının %11.2’si sulanmaya gereksinim duymaktadır. 18 2.12.2014 Sorunlar: 393 394 ¡ 
Üre;ci örgütlenmesi yetersizdir. Tarım Koopera;flerinin sayısı 1966’da 588 adet iken bu sayı 1989 yılı i;barıyla 5275’e çıkmasına karşın, koopera;fçilik ve üre;ci birlikleri biçimindeki bu örgütlenmeler son derece yetersizdir. Devle;n net bir örgütlenme poli;kası olmamış, bu konudaki kamu yönlendirmeleri yetersiz kalmış, etkin ve yaygın örgütlenme eği;mi programları uygulanamamışBr ¨ 
¨ 
Sorunlar: 395 Sorunlar: 396 ¡ 
¡ 
@otonus Girdi kullanımı sorunludur. Ülkemizde gübre üre;mi yeterli olmadığı gibi gübre üre;minde son yıllarda arBş yerine azalışlar yaşanmaktadır. Ülkemizde bugün kamu ve özel kesime ait 9 gübre fabrikası bulunmaktadır. Üre;len gübre miktarı azalmaktadır. Bunun sonucunda hektara kullanılan gübre miktarı da 60 kg düzeyinde kalmaktadır. Bu miktar Yunanistan’da 170 kg, Almanya’da 428 kg dır. Gübre tüke;mi yetersizliğinin yanında bir başka sorun da kullanımdaki dengesizlik;r. Ekstansif koşullarda tarım yapılan birçok alanda kullanım ortalamanın alBnda iken kimi bölgelerimizde ise ciddi çevre sorunları yaratan bir aşırı kullanım söz konusudur. Tarım ilacı kullanımında da hem yetersizlik ve hem de dengesiz kullanım ciddi sorunlar yaratmaktadır. Kimi bölgelerde hiç ilaç kullanılmazken Ege, Çukurova gibi bölgelerde gerek tarla ve gerekse sera tarımında çok yoğun kullanım söz konusudur. Tüke;len tarım ilacının yaklaşık %90’ı yur;çinde üre;lmekte, ancak etkili maddelerin tümü yurt dışından sağlanmaktadır. Tohumluk, özellikle de sebze tohumluğu üre;minde çok büyük oranda dışa bağımlılık sürmektedir. ¡ 
¡ 
Damızlık, yem, mekanizasyon ve kredi konularında da önemli sorunlar bulunmaktadır. Çiuçiye düşük faizli kredi sağlayarak destekleme görevi yapmakla yükümlü olan Ziraat Bankası’nın üre;cilere açBğı kredi faizlerinde son yıllarda önemli arBşlar olmuştur. Tarıma ilişkin yasal düzenlemeler yetersizdir. Medeni Kanun’un mirasa ilişkin maddeleri tarım topraklarının giderek daha fazla bölünüp küçülmesine neden olduğundan mutlaka değiş;rilmelidir. 19 2.12.2014 ULUSLARARASI ANLAŞMALAR VE YÜKÜMLÜLÜKLER 397 398 ¨ 
¨ 
¨ 
¨ 
¨ 
¨ 
Tarımda kalite standartları ve gıda güvenliği önem kazanacakBr. Bu sebeple işletme sayısı azalırken kapasite ve kalite artacakBr. Planlanan düzenlemeler sayesinde dış pazarlarda ürünlerin rekabet sansı artacakBr. Özellikle yaş meyve sebzeler önem kazanacakBr. Organize hayvancılık bölgeleri oluşturulacakBr. Sözleşmeli üre;m ve organik tarım ön plana çıkacakBr. Devle;n AR-­‐GE yaBrımlarına yapBğı destek artacakBr. YaBrımcıların büyük çoğunluğu yüksek teknolojili tarımsal faaliyetlere yönelecek;r. Dünya Ticaret
Uluslararası
Örgütü
Para Fonu
(GATT /
Türkiye’de Dünya
WTO)
Tarım Bankası
Sektörü Avrupa Birliği
Dünya Ticaret Örgütü Anlaşmaları 399 ¨ 
@otonus Uluslararası Para Fonu: 400 Tarım ürünlerinde dış ;caret poli;kasını oluşturan ve Uruguay Turu Nihaî Metninin en önemli bölümlerinden birisi olan DTÖ Anlaşması, Tarım Anlaşması metninde genel eğilim, tarım poli;kalarının devlet müdahalesinden ve sosyal boyuxan arındırılarak, tarımsal üre;m ve değişimi piyasa mekanizmalarının yönlendirmesine bırakma yönündedir. ¡ 
¡ 
Niyet mektubu taahhütleriyle tarıma ayrılan kamu kaynaklarının planlı ve radikal bir şekilde kısılması amaçlanmışBr. Niyet mektubunda mevcut destekleme sistemi yerine "Doğrudan Gelir Desteği Sistemi" taahhüt edilmektedir. Niyet mektubunda kamu bütçesine önemli yükler ge;rdiği, pazar sinyallerini bozduğu, küçük çiuçilere ulaşmadığı şeklinde eleş;rilen mevcut destekleme sisteminin alterna;fi olarak ”DGD Sistemi" gösterilmektedir. 20 2.12.2014 IMF 401 IMF 402 ¨ 
¨ 
Bir ülkenin tarımsal üre;minin değeri, iç üre;m maliyetleri baz alınarak belirlenebilir. Niyet mektubunda, Türkiye hububat fiyatlarını Uluslararası borsalarda oluşan fiyatlara endekslenmiş;r. Niyet mektubunda, sübvansiyonlu tarımsal kredi kullanımına son verileceği belir;lmektedir. ¨ 
¨ 
Yapısal uyum kanunları aracılığıyla TEKEL'in içki, tuz ve tütün ürünleri üreten tesislerinin özelleş;rilmesinin önü açılmışBr. Tarımsal Koopera;f ve Birliklerle ilgili yasa çıkarBlarak bu kurumlar etkisizleş;rilmiş;r. Avrupa Birliği 403 ¨ 
¨ 
¨ 
¨ 
@otonus Ankara Antlaşması ve Katma Protokol uyarınca Türk tarımının AB Ortak Tarım Poli;kası (OTP)’na uyumu gereklidir. Türkiye-­‐AB Gümrük Birliği sadece sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Eğer tarım ürünleri işlenirse serbest dolaşımdan yararlanabilir. AB, KaBlım Ortaklığı Belgesi’nde, Türkiye’nin IMF ve Dünya Bankası aracılığıyla sürdürülen Program’a devamını koşul olarak koymaktadır. Ancak, “AB müktesebaBna uyum”, poli;kaların ve kurumsal yapıların da uyumlaşBrılmasıyla olgunlaşmaktadır. Oysa AB, Türkiye’ye başka bir hedef göstermekte; mevcut yapı alBnda Türkiye tarımına yön verecek poli;kanın belirlenmesi her geçen gün daha da güçleşmektedir. 21