Sonuç Bildirgesi için tıklayınız.

5. KARAYOLU TRAFİK GÜVENLİĞİ SEMPOZYUMU
SONUÇ BİLDİRGESİ
21-23 Mayıs 2014
Ülkemizde karayolu ulaşımı ve trafik güvenliğine ilişkin sorunların çok yönlü bir şekilde ele
alınarak bilimsel öneri ve değerlendirmeler ışığında çözüm önerilerinin geliştirildiği;
akademisyenler, uygulayıcılar ile ilgili sektör temsilcilerinin bir araya gelerek karşılıklı bilgi,
yöntem ve deneyimlerin paylaşıldığı 5. Karayolu Trafik Güvenliği Sempozyumu ve Sergisi, 2123 Mayıs 2014 tarihlerinde Ankara ATO Kongre Merkezinde düzenlenmiştir. İçişleri
Bakanlığı (Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı, Polis Akademisi Başkanlığı), ve
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı (Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğü,
Karayolları Genel Müdürlüğü) tarafından düzenlenen ve oldukça büyük katılım ve ilgi gören
sempozyum, Üniversiteler ve diğer ilgili kuruluşların işbirliği ve katkıları ile gerçekleştirilmiştir.
Sempozyuma sunulan bildiri sayısı ve kalitesinde her geçen yıl gözlenen belirgin artış, Karayolu
Trafik Güvenliği Sempozyumunun trafik alanında ülkemizdeki en geniş kapsamlı ve
kurumsallaşmış akademik organizasyon haline geldiğini göstermektedir. Karayolu trafik
güvenliğinden sorumlu kurum ve kuruluşlar, karar vericiler, uygulayıcılar, akademisyenler ile
sivil toplum örgütlerinin bir araya gelmesiyle trafik sorununun bütün yönleriyle tartışıldığı ve
çözüm önerilerinin geliştirildiği sempozyuma toplam (130) bildiri gönderilmiş; bunların (66)
adedi sözlü, (43) adedi de poster olarak sunulmuştur.
Sempozyumda bu yıl 3 ayrı ülkeden 4 konuşmacının katıldığı uluslararası bir oturum
düzenlenmiştir. Ayrıca, toplam (14) ülkenin trafik denetimlerinden sorumlu üst düzey
yöneticileri de sempozyuma katılmışlardır. Bu katılımlar, önümüzdeki yıllarda sempozyumun
uluslararası bir organizasyon olarak düzenlenmesi adına önemli bir gelişme olmuştur.
Sempozyumda “Yerel Yönetimler ve Trafik Sektörü” konulu bir de panel düzenlenmiştir. Trafik
güvenliği alanında faaliyet gösteren firmalar ile yerel yönetimlerden temsilcilerin bir araya
geldiği panelde, bu alandaki yeni teknolojiler, ürünler ve bunların uygulanabilirliği konuları
görüşülmüştür.
Sempozyum ve panelin yanı sıra trafik güvenliğine yönelik faaliyet gösteren resmi kurumlar ile
eğitim, bilişim, iletişim, denetim teknolojileri; alt yapı ile sanayi ve otomotiv sektörlerinden
toplam (51) firmanın katılımıyla üç gün süren “Karayolu Trafik Güvenliği
Sergisi” düzenlenmiştir.
Konu başlıklarını Birleşmiş Milletler Karayolu Trafik Güvenliği 10 Yıllık Eylem Planında sunulan
öneriler doğrultusunda hazırladığımız sempozyumda sunulan bildiriler ve panelde yapılan
tartışmalar sonucunda ortaya çıkan belli başlı görüş ve öneriler şunlardır:
1. Karayolu Güvenliği Yönetimi ve Denetimi

Binlerce vatandaşımızın ölümüne ve yaralanmasına neden olmasıyla önemli bir halk
sağlığı sorunu olan karayolu güvenliği; birçok kurum, kuruluş ve sektörün ortak faaliyet
alanı halindedir. Bu durum, karayolu trafik güvenliği alanında görev ve yetki verilen
kurum ve kuruluşların ortak hedefler doğrultusunda işbirliği ve eşgüdüm içerisinde
çalışmalarını gerektirmektedir. Bu amaçla, kabul edilmiş olan Karayolu Trafik Güvenliği
Stratejisi ve Eylem Planı doğrultusunda yürütülecek olan faaliyetlerin koordinasyonunu
sağlamak üzere Eşgüdüm Kurulu oluşturulmuştur. Bu doğrultuda illerimizde oluşturulan
il koordinasyon kurulları etkin bir şekilde çalışmalarına devam etmelidir.

Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planında belirlenen hedeflere ulaşılabilmesi
için yürütülen çalışmaların artarak devam etmesi gerekmektedir. Trafik güvenliği
konusunun sürekli gündemde tutulması ve eylem planının yürütülmesi için siyasi destek
yanında, yürütülecek faaliyetler için ilgili kurum ve kuruluşlara daha fazla mali destek
sağlanması da zorunludur.

Trafik elektronik denetleme sistemlerinin (TEDES), trafik kural ihlallerinin tespit edilmesi
ve önlenmesi konularında etkinliği kanıtlanmıştır. Bu sistemlerin şehirlerarası
karayollarında da ihtiyaç duyulan yerlerde en kısa zamanda kurularak etkin olarak
kullanımı sağlanmalı, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca Belediyelerce şehir içinde TEDES
kurulumlarının yaygınlaştırılması için gerekli adımlar atılmalıdır.

Gelişen bilgi ve iletişim teknolojileri ile birlikte dünyada uygulamaları gittikçe artan Akıllı
Ulaşım Sistemleri (AUS), tüm karayolu kullanıcıları açısından karayolu trafik güvenliğini
arttırmak adına çok önemli fırsatlar sunmaktadır. Karayolu trafik güvenliğinin
sağlanmasında Akıllı Ulaşım Sistemleri kapsamındaki modern uygulamalar yürürlüğe
konulmalıdır. Mükerrer yatırımların önüne geçilerek milli servetin heba olmaması ve
karayolu ağına kurulu elektronik sistemlerin birbirini okuyabilmeleri (interoperability)
amacıyla, AUS mimarisi TEDES’le entegreli olarak kurgulanmalı ve kurulmalıdır.

Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da belirtmiş oldukları üzere trafik kuralları
herkes için eşit bir şekilde uygulanmalı, hiç kimseye muafiyet tanınmamalıdır.

Trafik alanında faaliyet gösteren özellikle taşımacılık sektörü olmak üzere ilgili tüm
kurum ve kuruluşların trafik güvenliğini bir politika olarak belirlemeleri, eğitim
faaliyetleri düzenlemeleri, sosyal kampanyalar yürütmeleri ve kendi sürücülerine yönelik
iç denetimler yapmaları gerekmektedir. Bu doğrultuda Trafik Güvenliği Platformu
tarafından oluşturulan Kurumsal Trafik Güvenliği Politikası ve İç Denetim Prosedürleri
tüm paydaşlar ve ilgili kurum ve kuruluşlarca rehber olarak kabul edilmeli ve uygulamaya
konulmalıdır.

Yük ve yolcu taşımacılığı yapan sürücülerin maruz kalabilecekleri ve trafik güvenliğini
riske atan yorgunlukla mücadele edilmesi amacıyla ilgili kamu otoriteleri ve sektör
temsilcileri tarafından gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

Üniversitelerin karayolu güvenliği alanında etkinliklerinin artırılmasına yönelik olarak
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) ve Emniyet Genel Müdürlüğü arasında bir
protokol imzalanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu protokol kapsamında, güvenli
üniversite yerleşkeleri oluşturulması ve üniversitelerde trafik güvenliğine yönelik
etkinlikler düzenlenmesine ağırlık verilmelidir.
2. Güvenli Yollar ve Ulaşım

Ülkemizde yük ve yolcu taşımacılığında karayollarına verilen ağırlığın kademeli olarak
deniz ve suyolları, havayolları, boru hatları, raylı sistemler ve kombine taşımacılığa
kaydırılarak yük ve yolcu taşımada bu sistemlerin kullanımı artırılmalıdır.

Dünya genelinde karayolu ölümlerinin %50’sinin karayolu ağının %10’luk kesiminde
gerçekleşen çarpışmalarda oluştuğu bilinmektedir. Bu nedenle uluslararası kabul gören
yaklaşım olarak, karayolu yapımı projelerinde toplam bütçenin %10’unun güvenlik
önlemlerine ayrılması önerilmektedir. Nihayet, mevcut durumda trafik güvenliğini
tehlikeye düşürebilecek alanların iyileştirilmesi sağlanarak, şehir içi ve şehirlerarası
yolların tasarımları affedici ve kendini ifade eden yollar anlayışı doğrultusunda ele
alınmalıdır.

Özellikle şehirlerarası karayollarında yolcu taşımacılığı yapan araçların karıştığı çok
ölümlü ve yaralanmalı trafik çarpışmaları meydana gelmektedir. Bu çarpışmaların
birçoğu bölünmüş yollarda vuku bulmakta ve kamuoyunda büyük infiale sebep
olmaktadır. Bu çarpışmaların oluşumunda sürücü kusurları ile araçlara ilişkin teknik
kusurlar ön plana çıkarılsa da, çarpışmaların oluştuğu bölünmüş karayollarında yol
güvenliği önlemlerinin alınması da gerekmektedir. Bu nedenle ilgili kurum ve kuruluşlar
karayolu yapımında tüm güvenlik önlemlerinin ele alındığı daha etkin bir strateji
oluşturmalı ve uygulamaya koymalıdır.

Özellikle şehir içi ulaşım alt yapısında çevre ve insan sağlığına daha fazla önem verilerek
toplu taşıma ağırlıklı (özellikle metrobüs ve raylı sistemler) ve yaya ile bisiklet öncelikli
projeler hayata geçirilmelidir.

Yerel yönetimler ve il özel idarelerinin sorumluluğunda olan yollarda, yollar ile yatay ve
düşey işaretlemelerin standartlara uygun olarak yapılması için uzman kuruluşlardan
teknik destek ile eğitim desteği sağlanması konusunda çalışmalar yapılmalıdır.
3. Güvenli Araçlar

Trafik güvenliği açısından büyük tehlike arz etmekte olan ekonomik ve teknik ömrünü
tamamlamış olan araçların trafikten çekilmesi için yapılan düzenlemelere devam
edilmelidir.

Karayollarını kullanan araçların teknik yönden sağlam ve kusursuz olmaları
gerekmektedir. Ancak, başta lastik tekerlekli traktörler olmak üzere çok sayıda araç
periyodik teknik muayeneleri yaptırılmadan kullanılmaktadır. Bu konuda yapılan
denetimler artırılarak, özellikle lastik tekerlekli traktör ve römorkların periyodik araç
muayenelerini yapabilecek teknik özelliklere ve hareketliliğe sahip mobil istasyonlar
yaygınlaştırılarak yerinde muayene yapma kapasitesi artırılmalıdır.

Otomotiv sanayiindeki son teknolojik gelişmelerden yakın zamanda dünya genelinde
uygulamaya konulması beklenen şerit izleme sistemleri paralelinde, karayolu üzerindeki
yatay işaretlemelerin daha da önem kazandığı dikkate alınarak, bunun için kamuoyu
oluşturulmalı ve çalışmalara paydaşlarca destek verilmelidir.
4. Güvenli Yol Kullanıcıları

Sürücü eğitimi ve sürücü belgesi sınavları konularının yeniden düzenlenmesi amacıyla
Milli Eğitim Bakanlığınca geniş çaplı çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar diğer
kurumlarca da desteklenerek sürücü eğitim ve sınav sisteminin en kısa zamanda,
güvenliği öncelik haline getirmiş ve gerekli sürücülük bilgi ve becerilerine sahip sürücüler
yetiştirecek bir yapıya kavuşturulması sağlanmalıdır.

Sürücü sınavlarının daha profesyonel bir yapıya kavuşturulması için, sınav yapıcılığının
bir meslek haline getirilmesi ve ulusal kalkınma programında da belirtildiği şekilde sınav
yapıcılığın kurumsallaştırılması sağlanmalıdır.

2012 yılı verilerine göre Türkiye’de meydana gelen trafik çarpışmları sonucunda hayatını
kaybedenlerin %7’sini, yaralananların ise %11,8’ini 0-14 yaş aralığındaki çocukların
oluşturduğu tespit edilmiştir. Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında bu oranın ortalama
2.5 kat daha yüksek olduğu görülmektedir. Trafik içindeki en savunmasız grup olan
çocuklarımızı trafik kurallarına uyma konusunda bilinçli hale getirebilmek amacıyla
temel eğitimin her kademesinde ve orta öğretimde çocukların zorunlu alacakları trafik
dersleri bilgi aktarımından ziyade kuralları içselleştirmeyi ön plana çıkaracak şekilde
yeniden düzenlenmelidir. Ayrıca ÖSYM tarafından orta öğretim ve sonrasında yapılacak
her türlü seçme sınavlarında trafik ile ilgili soruların sorulması sağlanmalıdır.
5. Kaza Sonrası Müdahale

Sürücü eğitim sistemi yapılandırılırken, kaza sonrası ilk yardım konusu üzerinde
durularak bütün sürücü adaylarının yeterli oranda ilk yardım eğitimi almaları
sağlanmalıdır.

Trafik çarpışmaları sonrasında sunulan acil yardım hizmetlerinin her geçen gün geliştiği
görülmektedir. Bu bağlamda, şehir içi ve kırsal alanlarda meydana gelen çarpışmalarda
acil çağrılara müdahale süresinin azaltılmasına yönelik çalışmalara ağırlık verilmelidir.
Bu yıl beşincisini düzenlemiş olduğumuz sempozyum hakkında şimdiye kadar yapılan
değerlendirmeler sempozyumun kurumsallaştığını ortaya koymakla birlikte, önümüzdeki
yıllarda daha geniş katılımlı ve uluslararası bir seviyeye yükselmesi gerektiğini göstermektedir.
Sempozyum düzenleme kurulu olarak bu amaçla çalışacağımızı şimdiden bildiriyor, bu
sempozyum ve serginin gerçekleşmesinde yol gösteren Bakanlarımıza, Genel Müdürlerimize,
emeği geçen ve katılımlarıyla bizlere güç veren kurum, kuruluş, firma ve kişilere teşekkür ediyor
ve sempozyumun ülkemiz trafik güvenliğine katkı sağlamasını diliyoruz.
SEMPOZYUM DÜZENLEME KURULU