ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BİTİRME TEZİ ENGELİLER İÇİN TASARIM Nazlı Ceylan ÖZDEMİR Danışman: Prof. Dr. İlkden TAZEBAY ANKARA 2014 1 TEZ ONAYI Nazlı Ceylan ÖZDEMİR tarafından hazırlanan ‘‘Engelliler İçin Tasarım’’ adlı tez çalışması 30/05/2014 tarihinde sorumlu danışman tarafından Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı’nda BİTİRME TEZİ olarak kabul edilmiştir. Danışman : Prof. Dr. İlkden TAZEBAY Yukarıdaki sonucu onaylıyorum. Prof. Dr. İlkden TAZEBAY 2 ETİK Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi tez yazım kurallarına uygun olarak hazırladığım bu tez içindeki bütün bilgilerin doğru ve tam olduğunu, bilgilerin üretilmesi aşamasında bilimsel etiğe uygun davrandığımı, yararlandığım bütün kaynakları atıf yaparak belirttiğimi beyan ederim. Haziran 2014 Nazlı Ceylan ÖZDEMİR 3 ÖZET Lisans Tezi Nazlı Ceylan ÖZDEMİR Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. İlkden TAZEBAY ÖZET Engelli; doğuştan veya sonradan herhangi bir hastalık veya kaza sonucu bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle normal yaşamın gereklerine uyamama durumunda olup; korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyacı olan kişi olarak tanımlanmaktadır. Engelliler için tasarım, kişilerin hareket kabiliyetlerindeki kısıtlılıktan kaynaklanan sorunları en alt düzeye indirerek, alanları ve mekânları yaratma sürecidir. Özrün durumuna göre yapılması gereken eylemler farklılık gösterir. Engellileri; Zihinsel Engelliler, İşitme Engelliler, Konuşma Engelliler, Görme Engelliler, Ortopedik (Bedensel) Engelliler ve Diğer Engelliler olarak sınıflandırabiliriz. Çalışmanın amacı engellilerin ulaşım ve mekân içinde yaşadıkları sorunların analizini yaparak çözüm önerileri sunmaktır. Engellilerin sosyal yaşama katılmasındaki zorluklar iki açıdan incelenebilir. Ulaşımda yaşanan zorluklar genellikle çağdışı belediyecilik anlayışından kaynaklanırken, mekân içinde yaşanan zorluklar ise kültür ve düşük maliyet olarak ortaya çıkmaktadır . Haziran 2014, 67sayfa Anahtar Kelimeler: Engelli, tasarım,çevre 4 ABSTRACT License Dissertation Nazlı Ceylan ÖZDEMİR Ankara University Agriculture Faculty Department of Landscape Architecture Supervisor: Prof. Dr. İlkden TAZEBAY ABSTRACT Handicapped people are defined as people who have lost their physical, intellectual, sensational and social abilities because of a disease or an accident, inherently or afterwards. They need protection, nursing, rehabilitation, consultancy and support services. Architectural design for handicapped people is a place and area creation process for minimizing the problems which are derived from the restriction of people’s moving ability. The actions which should be done according to the disablement may be diverse. If we classify the handicapped people; ♦Mentally defective people ♦Hearing impaired people ♦Inarticulated people ♦Blind people ♦Physically handicapped people ♦The other handicapped people The aim of this study is to present solution suggestions, analyzing the handicapped people’s problems which live in the transportation and inside of the places. The difficulties which handicapped people have to participate the social life can be analyzed in two ways. When the transportation difficulties are generally derived from the outdated municipality understanding, the difficulties which people live inside of the places appear because of the culture and low cost. May 2014, 56 Page 5 Key Words: disabled, design, environmental TEŞEKKÜR ‘Engelliler İçin Tasarım’ isimli bu çalışmada engellilerin hayatlarını başka bir bireye ihtiyaç duymadan sürdürebilmeleri için öneriler sunulmuştur. Toplum hayatına katılımda mekâna ulaşmak ve mekânı kullanabilmek büyük önem taşımaktadır. Ancak, engelli bireylerin diğer tüm bireylerle aynı koşullarda yaşamlarını sürdürebilmesi yapılı çevrenin onlar için de ulaşılabilir biçimde planlanması, tasarlanması ve uygulanmasıyla sağlanacaktır. Bitirme tezi çalışmamın her aşamasında ilgi ve önerileri ile beni cesaretlendiren bu kapsamda desteğini hiçbir zaman esirgemeyen, bilimsel düşünmeyi ve sabırla çalışmayı öğreten, birlikte çalışmaktan onur duyduğum değerli hocam Prof. Dr. İlkden TAZEBAY’a, Araştırmam boyunca bana her türlü imkânı sağlayan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanlığı ve bölümümüz hocalarına, çalışmalarım sırasında, her zaman bana destek veren bölüm arkadaşlarım Gizem KARACA ve Aybüke KOZAN’a, Son olarak da tüm çalışmam boyunca kendilerini her zaman yanımda hissettiğim aileme sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Nazlı Ceylan ÖZDEMİR Ankara, 2014 6 İçindekiler 1.GİRİŞ ........................................................................................................................................... 1 2.ENGELLİLİĞE İLİŞKİN TANIMLAMALAR ....................................................................................... 2 3. ENGELLİLİĞİN SINIFLANDIRILMASI ............................................................................................ 4 3.2 Görme Engelliler.............................................................................................................. 5 3.3 İşitme Engelliler ............................................................................................................... 6 3.4 Dil ve Konuşma Engelliler ............................................................................................... 7 4. YEREL YÖNETİMLER VE ENGELLİLERE YÖNELİK YASAL DÜZENLEMELER ............................... 9 4.2 Yasal Düzenlemelerin .............................................................................................. 11 5. FİZİKSEL ÇEVRE DÜZENLEMELERİ İLE İLGİLİ ENGELLİLERİN YASAL HAKLARI VE STANDARTLAR .................................................................................................................................................... 15 6.1 Yaya Yolları ve Kaldırımlar ................................................................................................. 17 6.2 Rampalar ........................................................................................................................... 26 6.4 Otoparklar ................................................................................................................... 30 6.5 Yaya Geçitleri .............................................................................................................. 33 6.6 Dokusal Uyarı Bantları ................................................................................................... 34 6.7 Kent Donatıları ............................................................................................................ 37 6.9 Aydınlatma Elemanları ...................................................................................................... 39 6.10 Dinlenme ve Oturma Birimleri ........................................................................................ 40 6.11 Çöp Kutusu…………………....................................................................................................41 6.12 Çeşmeler ......................................................................................................................... 42 6.13 Duraklar........................................................................................................................... 43 6.13.1 Raylı Taşıma Durakları .............................................................................................. 44 6.13.2 Özel-Ticarî Taşıt İnme/Binme Yeri............................................................................ 44 7 6.14 İşaret ve İşaretlemeler .................................................................................................... 45 6.15 Bitkilendirme ................................................................................................................... 46 6.16 Bina Ve Çevresi, Bina Girişi, Giriş Holü ............................................................................ 48 6.17 Rekreasyon Alanları ........................................................................................................ 50 7.ENGELLİLERİN KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR ve ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER.................... 55 8. ENGELLİ BİREYLER İÇİN SOSYAL FAALİYETLERİN ÖNEMİ ......................................................... 57 9.ENGELLİLERE YÖNELİK DÜNYADA GERÇEKLEŞTİRİLEN KENTSEL ÇALIŞMALAR ........................ 58 10. ENGELLİLERE YÖNELİK TÜRKİYE’DE GERÇEKLEŞTİRİLEN KENTSEL ÇALIŞMALAR ................... 61 11. ENGELLİLERE YÖNELİK KENTSEL TASARIM VE PLANLAMA KRİTERLERİ................................. 63 8 Şekiller Dizini Şekil 6.1 Yol yüzeyinden yükselen düzgün şekiller...................................................................... 18 Şekil 6.2 Yerden yüksekliği 10cm olan platform ......................................................................... 18 Şekil 6.3 Engelin çevresinde dokunma yoluyla algılaanabilen uyarı işaretleri ............................ 19 Şekil 6.4 Sarkan bitki dallarının yerden budanma mesafesi ....................................................... 19 Şekil 6.5 2 m' den az yükseklikteki engellerin iz düşüm mesafeleri ............................................ 20 Şekil 6.6 Sabit direkler üzerinde kısmi görme engelli yayaları uyarıcı şerit örneği ..................... 20 Şekil 6.7 Herkesin erişim ve kullanımına uygun yaya yolu düzenlemsi ...................................... 21 Şekil 6.8 Görme özürlüler için hissedilebilir yüzey uygulaması................................................... 23 Şekil 6.9 Kaldırımlarda görme engelliler için oluşturulan hissedilebilir ikazlar ........................... 24 Şekil 6.10 Kaldırım ve yaya yollarındaki ızgaralar ....................................................................... 24 Şekil 6.11 Yürüme aksındaki engeller ......................................................................................... 25 Şekil 6.12 Yaya yolu ve kaldırımlarda rampa kullanımı ............................................................... 27 Şekil 6.13 Rampalarda güvenli ve eğim yüzde aralıkları ............................................................. 27 Şekil 6.14 Yaya yolu ve kaldırımlarda rampa kullanımı ............................................................... 28 Şekil 6.15 Farklı kullanıcı ihtiyaçlarına uygun trabzan ölçü ve standartları ................................ 28 Şekil 6.16 Izgaralar ve tekerlekli sandalye ilişkisi ........................................................................ 29 Şekil 6.17 Doğru ızgara konumlanması ....................................................................................... 30 Şekil 6.18 Ağaç etrafına konulabilecek ızgara ............................................................................. 30 Şekil 6.19 Engellilerin erişim ve kullanımına uygun otopark ...................................................... 31 Şekil 6.20 Engellilerin erişim ve kullanımına uygun otopark ölçüleri ve bilgilendirme standartları .................................................................................................................................................... 32 Şekil 6.21 Yaya geçitlerinde kılavuz iz ve yön değiştirme ........................................................... 34 Şekil 6.22 Dokusal uyarıcı bantlar ............................................................................................... 35 Şekil 6.23 Yanlış doku bandı uygulaması..................................................................................... 36 Şekil 6.24 Yürüme ve durma belirten dokulu bant örneği .......................................................... 36 Şekil 6.25 Yön değiştirme ifade eden dokulu bant örneği .......................................................... 37 Şekil 6.26 Kent donatılarında yaya yolundaki konumlanışı......................................................... 38 Şekil 6.27 Herkesin erişim ve kullanımına uygun merdiven ölçü ve standartları ....................... 39 Şekil 6.28 Aydınlatma elemanlarında kullanıcıların ihtiyaçlarını gözeten düzenlemeler ........... 40 Şekil 6.29 Oturma ve dinlenme birimlerinin yerleştirilmesi için gereken mesafe ...................... 40 Şekil 6.30 Farklı kullanıcı tiplerinin birlikte kullanabilecekleri oturma üniteleri ......................... 41 9 Şekil 6.31 Çöp kutularının etrafında olması gereken mesafeler ve aydınlatma elemanlarına monte edilmesi için uygun yülseklik ........................................................................................... 42 Şekil 6.32 Çeşmelerin herkesin kullanımı için sahip olması gereken ölçü ve yükseklikler .......... 43 Şekil 6.33 Herkesin erişim ve kullanımına uygun otobüs durağı tasarım standartları ................ 44 Şekil 6.34 Zemini otobüsün zemininin seviyesiyle eşitlenmiş otobüs durağı ............................. 45 Şekil 6.35 Herkesin kullanımı için uluslararası standartlarda uyarı ve bilgilendirme araçları ..... 46 Şekil 6.36 Peyzaj düzenlemes ve kaldırımlardaki donatıların etrafındaki hissedilebilir yüzeyler ve yükseltilmiş platformlar .............................................................................................................. 47 Şekil 6.37 Kaldırımlarda peyzaj düzenlemesi .............................................................................. 47 Şekil 6.38 Herkesin erişim ve kullanımına uygun bina girişleri ................................................... 48 Şekil 6.39 Fiziksel engellilerin erişebilir yapı girişlerine yönlendirilmesi..................................... 49 Şekil 6.40 Tüm kullanıcıların kullanımına uygun bina girişi......................................................... 50 Şekil 6.41 Herkesin erişim ve kullanımına uygun rekreasyon alanıHata! Yer işareti tanımlanmamış. Şekil 6.42 Görme engellilere yönelik kılavuz yol takibi, görme engelliler iç,n algılamayı ve görsel estetiği sağlayan kokulu bitkiler .................................................................................................. 52 10 1.GİRİŞ Toplum hayatına katılımda mekâna ulaşmak ve mekânı kullanabilmek büyük önem taşımaktadır. Ancak, engelli bireylerin diğer tüm bireylerle aynı koşullarda yaşamlarını sürdürebilmesi yapılı çevrenin onlar için de ulaşılabilir biçimde planlanması, tasarlanması ve uygulanmasıyla sağlanacaktır. Kentsel mekanın toplumun tüm bireylerine “halkça” ve “yaşanabilir ” olarak düzenlenmesi bir gerekliliktir. Maalesef, hayatımızı sürdürdüğümüz mekânlar, bünyesinde “yerleşimde yaşamak ve yerleşimi yaşamak açısından” önemli engeller bulundurmaktadır. Bu yüzden kentsel mekânlardaki engellerin kaldırılması ülkemizde yaşayan engelliler de dâhil olmak üzere tüm insanların yaşama katılması açısından büyük önem taşımaktadır (Hazer 2005). Tüm insanlar eşit doğar ve topluma katılımda eşit haklara sahiptir. Ancak gerçek yaşamda kimi gruplar, sosyal durumları, bilişsel ve fiziksel farklılıkları açısından söz konusu bu haklara sahip olamamaktadır. Engelliler de bu grubun bir kategorisini oluşturmakta ve topluma eşit bireyler olarak katılamamaktadırlar (Subaşıoğlu 1 2.ENGELLİLİĞE İLİŞKİN TANIMLAMALAR Tanım olarak ‘engelli’ sakat ve özürlü kelimeleri yerine kullanılsa da bu sözcükler farklı anlamlara gelmektedir. Tanımların ve kavramların kapsamları, engele bakıs açısını göstermek açısından önemlidir. Zira engellilik, kentsel tasarımda yapılan uygulamalara yansımakta, engelliye uygulanan hak ve hizmetlerin boyutunu belirlemektedir. Bu nedenle engelliliğe dair terminoloji oldukça çeşitlidir ve engelliliğin tanımı ve kapsamı ülkelere göre farklılık göstermektedir. Örneğin: Almanya’da engelli kavramının kapsamı bir çok ülkeye göre daha genis tutulmakta ve kalp krizi geçirmiş bir birey de en az 2 yıl süre ile ağır engelli sınıfına dahil edilmektedir (Uslu 2008). BM’den engelli tanımı: Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun kabul ettiği Sakat Kişilerin Hakları Bildirgesi’nde engelli tanımı şöyle yapılmaktadır. ‘Normal bir kişinin kişisel ya da sosyal yaşantısında kendi kendisine yapması gereken işleri, bedensel veya ruhsal yeteneklerindeki kalıtımsal ya da sonradan olma herhangi bir noksanlık sonucu yapamayanla’. 5378 Sayılı Özürlüler (Engelliler) Kanunu: Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama güçlükleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi “özürlü” olarak tanımlanmaktadır. WHO - Dünya sağlık örgütünce yapılan engelli tanımı: Özürlülük kavramına Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler ve ILO tarafından farklı bakış açılarından yaklaşılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, özürlülük kavramı hakkında aşağıdaki gibi hastalık sonuçlarına dayanan, sağlık yönüne ağırlık veren bir tanımlama ve sınıflama yapmıştır: • Noksanlık (Impairment):’Sağlık bakımından “noksanlık” psikolojik, anatomik veya fiziksel yapı ve fonksiyonlardaki bir noksanlığı veya dengesizliği ifade eder’. 2 • Özürlülük (Disability): “Sağlık alanında „sakatlık‟ bir noksanlık sonucu meydana gelen ve normal sayılabilecek bir insana oranla bir işi yapabilme yeteneğinin kaybedilmesi ve kısıtlanması durumunu ifade eder.” • Maluliyet (Handicap): ‘Sağlık alanında “maluliyet” bir noksanlık veya sakatlık sonucunda, belirli bir kişide meydana gelen ve o kişinin yaş, cinsiyet, sosyal ve kültürel durumuna göre normal sayılabilecek faaliyette bulunma yeteneğini önleyen ve sınırlayan dezavantajlı bir durumu ifade eder’ ( Yavaş 2002). Türk Standartları Enstitüsü ise, engelli bireyi; vücut fonksiyonlarını kullanmada fiziki ve zihinsel kısıtlılık veya kayıp halinde olan kişi olarak tanımlamaktadır (Türk Standartları Enstitüsü [TSE], 1999). Engellilik kavramı ayrıntılı olarak incelendiğinde konuyla ilgili farklı kuramsal yaklaşımların da geliştirildiği görülmektedir. Bu yaklaşımları medikal ve sosyal model olarak iki başlıkta incelemek mümkündür: Medikal model; engelliliği biyolojik yapıya bağlı olarak açıklamaktadır. Modelin temelinde ise tüm engellilerin kısıtlı olduğu varsayımı bulunmaktadır (Arıkan 2001). Sosyal model ise; engelliliğin toplumsal olarak yapılandırıldığını ve çeşitli bozuklukları olan insanlara dayatılmış bir olgu olduğunu savunurken aynı zamanda engelli bireyler üzerinde bu şekilde baskı yaratıldığını ileri sürmektedir (Arıkan 2001). Sosyal modelden hareketle, engellilik, bireysel farklılıklarla birlikte çevresel faktörler sonucu ortaya çıkmaktadır. Hareket ya da algıda engellilik, kişiyle mekân düzenlemeleri arasında bir uyumsuzluk sonucunda ortaya çıkmaktadır. Mimari, engelliliği yaratabilir ya da ortadan kaldırır. Mimari engellerin yanı sıra toplumun engelli bireylere yaklaşımları da engelli bireyler üzerinde etkili olmaktadır (Özçelik 1982). 3 3. ENGELLİLİĞİN SINIFLANDIRILMASI Engel türlerinin sınıflandırılmasına ilişkin çeşitli yaklaşımlar bulunmaktadır. T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı ve T.C. Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından 2002 yılında yapılan Türkiye Özürlüler Araştırmasında engellilik altı ana başlık altında incelenmektedir: - Ortopedik Özürlü - Görme Özürlü - İşitme Özürlü - Dil ve Konuşma Özürlü - Zihinsel Özürlü - Süreğen Hastalık Bu sınıflandırmalardan farklı olarak Birleşmiş Milletler, ICIDH (Bozukluklar Yeti Yitimi ve Engellilerin Uluslararası Sınıflandırılması) özürlülük yaklaşımını kullanarak farklı bir sınıflandırma önermiştir ( Çalık 2004). ICIDH engelliliği belirlerken üç boyut ortaya koymaktadır. Bunlar; engelli bireyin fiziksel yapısındaki herhangi bir fonksiyonun yokluğu, bireyin fiziksel etkinliklerindeki kısıtlanma ve kişinin sosyal çevreye uyumudur. Bunları göz önünde bulunduran ICIDH, engelliliği on ana başlık altında incelemektedir: - Görme Zorlukları - İşitme Zorlukları - Konuşma Zorlukları - Hareket Zorlukları (yürüme, merdiven çıkma, ayakta durma) - Bedeni Hareket Ettirme Zorlukları (uzanma, eğilme, diz çökme) - Tutma, Kaldırma Zorlukları (objeleri tutmak veya kaldırmak için parmaklarını kullanma) - Öğrenme Zorluklar (zihinsel zorluklar, gerilik) - Davranışsal Zorluklar (psikolojik, duygusal problemler) - Kişisel Bakım Zorlukları (yıkanma, giyinme, beslenme) - Diğer. 4 3.1 Ortopedik Engelliler Ortopedik engel; sinir sisteminin zedelenmesi, hastalıklar kazalar ve genetik problemler nedeniyle kas, iskelet ve eklemlerin işlevlerini yerine getirememesi nedenleriyle oluşan hareket ile ilgili yetersizlikler olarak tanımlanmaktadır (Kobal 2005). Türk Standartları Enstitüsü ise bu tanımlamayı iki gruba ayırarak oluşturmuştur. Bu tanımlamaya göre öncelikle bedensel engellilik; normal insan hareketliliğine sahip olmayan ve hareket organlarında eksiklik bulunduğundan yardımcı cihazlarla hareket edebilen kişi olarak tanımlanmakta olup bu tanım tekerlekli sandalye kullanan engelliler ve yürüyebilen engelliler olarak iki başlık altında kategorize edilmektedir(Türk Standartları Enstitüsü [TSE], 1999). Tekerlekli sandalye kullanan engelliler, yürümesi sakıncalı görülen veya yürüme engeli olan kişi olarak tanımlanırken yürüyebilen engelli ise baston, koltuk değneği, protez gibi araçlarla hareket edebilen kişi olarak tanımlanmaktadır (Türk Standartları Enstitüsü [TSE], 1999). Birleşmiş Milletler, fiziksel engelli kişilerin kentsel mekândaki gereksinimlerini şu şekilde açıklamaktadır: Birleşmiş Milletlere göre, dolanma, tekerlekli sandalye kullanan kişiler için en önemli hareketlilik olarak kabul edilmektedir. Tekerlekli sandalye kullananların, manevra alanına gereksinimi olduğundan, bu gruptaki engellilerin diğer engel gruplarından ve yürüyebilen engellilerden farklı gereksinimleri mevcuttur. Yardım alan tekerlekli sandalye hareketi, geniş dönme alanına ihtiyaç duyarken bağımsız olarak tekerlekli sandalye kullanan kişinin daha geniş bir alana ihtiyacı bulunmaktadır. Bu açıklamalar çerçevesinde kentsel mekânın bağımsız ve yardım alan tekerlekli sandalyenin hareketliliğine imkân verecek biçimde tasarlanmasının önemli bir zorunluluk olduğu açıktır (Gümüş 2001). 3.2 Görme Engelliler Tek veya iki gözünde tam veya kısmi görme kaybı ya da bozukluğu olan kişilerle göz protezi kullananlar, renk körlüğü ve gece körlüğü olanlar bu gruba girmektedir. Yasal tanıma göre; gerekli düzeltmelerden sonra iyi gören gözündeki görme keskinliği 20/200 ya da az görme alanı 20 dereceden az olan kişiler kör olarak adlandırılırken, 5 görme keskinliği 20/70 ile 20/200 arasında olan kişiler az gören olarak nitelendirilmektedir (Tuncer 2005). Türk Standartları Enstitüsü’nün tanımlamasına göre ise görme özürlü, görme fonksiyonlarının tamamını veya tamamına yakınını kaybetmiş fiziki özürü olan kişidir Görme engelli bireylerin çevreyi algılamaları çok zor olduğundan görme engeliler görme duyuları dışında kalan diğer duyularla çevrelerini algılamaya çalışmaktadır. (Özçelik 1982). Görme engelli bireyin görme derecesine bağlı olarak kentsel mekânda bazı gereksinimleri bulunmaktadır. Bu gereksinimleri şu şekilde özetlememiz mümkündür; öncelikle mekânlarda yansımanın ve parlamanın önlenmesi gerekli olup ayrıca, mekânlarda zıt renklerin ve hissedilebilir yüzeylerin kullanılması da görme engellinin yaşamını kolaylaştıracak tedbirler arasında bulunmaktadır. Buna ilave olarak, açık alanlarda düşük kaldırımların ve merdivenlerde görme engellinin tutunabileceği yerlerin bulunması da görme engellilerin günlük hayatlarına devam edebilmeleri açısından kentsel mekânda ihtiyaç duydukları gereksinimleri arasında bulunmaktadır(Gümüş 2001). 3.3 İşitme Engelliler Türk Standartları Enstitüsü’ne göre ise, işitme özürlü; işitme fonksiyonun tamamını veya tamamına yakınını kaybetmiş kişi olarak tanımlanmaktadır Türk Standartları Enstitüsü [TSE], 1999). İşitme engelliler grubuna çocuklar açısından bakan Lewis’e göre, işitme engelliler diğer insanlarla iletişim kurmakta problemler yaşamaktadır. Bu problemler daha önce belirtildiği üzere çocuğun işitme derecesine göre farklılık göstermektedir. İşitme engeli, kişilerde anlama ve düşündüklerini ifade edebilme sorunlarına yol açmaktadır. Bu sorunlar da beraberinde uyum problemlerine yol açmaktadır (Lewis 1994). İşitme engellilerin gereksinimleri bu kişilerin engel grubunun düzeyine göre farklılık göstermektedir. Ancak bu gruptaki bireylerin başlıca gereksinimleri, tehlike durumlarında uyarılmalarını sağlayacak donanımlardır (Gümüş 2001). 6 3.4 Dil ve Konuşma Engelliler Özsoy’a (2002) göre konuşma özürlülerin sınıflandırılması değişik biçimlerde yapılabilmekte olup sese bağlı ve görüntüye bağlı olarak sınıflandırdığı ikili bir ayrım kullanmaktadır. Sese bağlı konuşma özürleri olarak adlandırılan birinci grupta, geleneksel sesli sembolleri ya da ses dalgalarını kapsayan özürlüler bulunmaktadır. Görüntüye bağlı konuşma özürleri, konuşmanın yarattığı ışık dalgalarına ya da verdiği görüntüye bağlı engellerdir. Bu engeller ise, genellikle duruş, jest ve mimik özürleri olarak üçe ayrılmaktadır (Özsoy 2002). 3.5 Zihinsel Engelliler Zihinsel özürlülük aynı zamanda zekâ yaşı ile ilgili bir durumdur. Zihinsel engelli insanlar kendi yaşıtlarına göre düşünme, karar verebilme, iş yapabilme, duygularını ifade edebilme ve sosyal ilişki kurabilme kapasitesi olarak yetersizdir (Yavaş 2002). Davranış Bilimleri Sözlüğü’ne göre, zihinsel engellilik; “sosyal ve çevresel ya da organik nedenlere bağlı olan normalin altında entelektüel gelişim” olarak tanımlanmaktadır (Yavaş 2002 ). Çağlar’a (1979) göre zekâ geriliği sürekli bir durumdur. Zekâ geriliği olan kişi akranlarından dörtte bir ya da daha yüksek bir oranda yetersizdir. Zekâ geriliği doğumdan önce, doğum sırasında veya doğumdan sonraki gelişim sürecinde rastlanılabilir bir durumdur ( Çağlar 1979). Kentsel mekânda zihinsel engellilerin gereksinimleri de diğer engel gruplarına göre farklılık göstermektedir. Zihinsel engelli bireyler çevresel bir karışıklıkla karşılaştıklarında bu duruma uyum sağlamaları oldukça güçtür. Bu yüzden bu engel grubu için hizmette standardizasyon çok önemli olmakla birlikte bu kişileri kentsel mekânda yönlendirebilecek donanımların mümkün olduğunca açık ifadelerle hazırlanması gerekmektedir (Gümüş 2001). 7 3.6 Süreğen Hastalık Süreğen hastalık, kişinin çalışma kapasitesi ve fonksiyonlarının engellenmesine neden olan sürekli bakım ve tedavi gerektiren hastalıklardır. Bu gruptaki hastalıklar; kan hastalıkları, kalp ve damar hastalıkları, solunum sistemi hastalıkları, idrar yolları ve üreme yolları hastalıkları, cilt ve deri hastalıkları, kanserler, endokrin ve metabolik hastalıklar, ruhsal davranış bozuklukları, sinir sistemi hastalıkları kapsamaktadır( Özsoy 2002). 8 4. YEREL YÖNETİMLER VE ENGELLİLERE YÖNELİK YASAL DÜZENLEMELER Yasalar ile merkezi yönetimin birçok yetki ve sorumluluğu yerel yönetimlere bırakmış olup bu durum engelliye en yakın olan yerel yönetimleri daha da önemli hale getirmiştir (Özelleştirme İdaresi Başkanlığı [ÖİD], 2005). Türkiye’de yerel yönetim birimleri; köy, belediye ve il özel idareleri olmak üzere yapılandırılmıştır (Kavruk 2002). Atak’ın (2001) 2001 yılında belediyelerle yaptığı araştırma sonuçlarına göre; yerel yönetimler engelliler için kentsel mekanın kullanımının kolaylaştırılmasına ilişkin faaliyetlerde başarıya ulaşamamıştır. Atak’ın yaptığı araştırma sonuçlarına göre; -Türkiye’de yerel yönetimler arasında bulunan belediyelerin çoğu binaların engellilerin ulaşabileceği biçimde yapılmasını sağlayamamaktadır. -Belediyeler, engelliler ile ilgili getirilen mevzuat hükümlerini uygulamada isteksiz ve bilinçsizdir. -Engelliler ile ilgili getirilen mevzuat hükümlerini uygulamaya çalışan belediyelere, maliyetlerin artışı nedeniyle yapı sahiplerince karşı çıkılmaktadır. -Belediyelerin çoğu, açık alanlardaki düzenlemelerde yetersizdir. Düzenleme yaptıklarını iddia eden belediyeler ise kaldırımlara rampa yapılması dışında herhangi bir düzenleme yapmamaktadır. -Yapılan düzenlemelerin çoğu ise standartlara uygun yapılmamaktadır. Belediyelerin yaklaşık tamamı hangi standardı kullanacağını bilmemektedir. -Belediyeler, engelliler için ulaşılabilir bir kentsel mekânın oluşturulabilmesi için, uygulama aşamasındaki tüm sorumlu kişilerin hizmet içi eğitimden geçerek düzenlemeler konusunda bilgilendirilmesini gerekli görmektedir. -Belediyelerin çoğu, aldıkları kararlarda halkın ya da sivil toplum örgütlerinin görüşlerine yer vermek konusunda isteksizdir. Bu isteksizlik ortak çalışmak konusunda da kendini göstermektedir (Atak 2001). 9 4.1 Yerel Yönetimlerin Düzenlemeleri Uygulamada Karşılaştıkları Sorunlar Yerel yönetimlerin engellilere yönelik standartları uygulama sürecinde karşılaştıkları en önemli sorun kaynak yetersizliğidir. Belediyeler aynı zamanda teknik elemanların eksikliği ve bilgi düzeyi konusunda sorunlar yaşamaktadır. Kaçak yapılaşma kentleşmeye engel olduğundan belediyeler için büyük problemler yaratmaktadır. Bu yüzden zaten yapılanma konusunda hiçbir standarda sahip olmayan kaçak yapılaşma, engellilerin kentsel mekânı kullanabilmeleri konusunda da sorunlara neden olmaktadır (Özelleştirme İdaresi Başkanlığı [ÖİD], 2005). Yerel yönetimlerin çoğu, engelliler için yapılacak düzenlemeler konusunda bilgisizdir. Standartlar bilinmediği için konuya fazla önem verilmemektedir. Ayrıca yerel yönetimler kentsel altyapıyı oluşturacak maddi kaynaklara sahip olmamakla birlikte, özellikle küçük yerleşimlerde daha çok enformel yapının geçerli olmasının sonucu olarak belediye görevlileri yasaların uygulanmasında zorlayıcı olamamaktadır (Atak 2001). Yerel yönetimler, kenti ulaşılabilir yapmak için planlar yapmakta ve uygulamaktadır. Buradan anlaşıldığı üzere kentsel açık alanlarda düzenleme yapmaları için yerel yönetimlere ilişkin ayrıca tanımlanmış hükümler ve bir denetim mekanizması söz konusu değildir (Atak 2001). Tüm bunların yanında, kent içi ulaşımda, merkezi ve yerel düzeyde sorumluluk paylaşımının açık olmamasından kaynaklanan sorunlar bulunmaktadır. Yerel yönetimlerin ulaşım alt yapısı ulaşım sistemlerinin işletilmesi ve trafik yönetimi konularında sorumlulukları sınırlı olmakla beraber yerel yönetimler sahip oldukları sorumluluklar çerçevesinde hatalı projelere imza atabilmektedir (Gümüş 2001). Kentsel altyapıyı oluşturmakla görevli kuruluşlar arasındaki iletişimsizlik nedeniyle birbirlerinden habersiz yaptıkları plan ve programsız uygulamalar, kentsel mekânın engelliler için ulaşılabilir kılınmasını zorlaştırmaktadır (Atak 2001). 10 4.2 Yasal Düzenlemelerin 4.2.1 3194 Sayılı İmar Kanunu 1997 yılında 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen Ek Madde 1 ile; “Fiziksel çevrenin özürlüler için ulaşılabilir ve yaşanabilir kılınması için; imar planları ile kentsel, sosyal, teknik altyapı alanlarında ve yapılarda, Türk Standartları Enstitüsü’nün ilgili standartlarına uyulması zorunludur” hükmü getirilmiştir. Bu şekilde; “engelliler” sözcüğünün imar ile ilgili yasal düzenlemelerde yer aldığı görülmektedir (Özelleştirme İdaresi Başkanlığı [ÖİD], 2005). 3194 sayılı İmar Kanunu’nda “ulaşılabilirliği sağlamak amacıyla temel yaklaşım olarak ayrı bir “ulaşılabilirlik mevzuatı” ya da “yasası” çıkarmak yerine mevcut İmar Mevzuatı’nın içine erişilebilirlik koşullarının adapte edilmesi benimsenmektedir” (Atak 2001). 4.2.2 5378 Sayılı Özürlüler Kanunu 01.07.2005 tarihinde kabul edilen 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile yeni düzenlemeler getirilmiştir. Bu yeni düzenlemeler ile engelli bireylere yeni haklar getirilmesinin yanında fiziksel çevre ve yerel yönetimler ile ilgili yeni uygulamalar benimsenmiştir. Kanunun fiziksel çevre ve yerel yönetimler ile ilgili getirilen hükümlerinden Geçici Madde 2’ye göre; ”Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmi yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlülerin erişebilirliğine uygun hale getirilir” denilmektedir. Geçici Madde 3’te ise; “Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan toplu taşıma hizmetlerinin özürlülerin erişebilirliğine uygun olması için gereken tedbirleri alır. Mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçları, bu kanunun 11 yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlüler için erişilebilir duruma getirilir” ifadesi yer almaktadır. 4.2.3 Avrupa Kentsel Şartı Avrupa Konseyi’ne bağlı olarak çalışan Avrupa Yerel ve Bölgesel Yetkiler Sürekli Toplantısı’nın 1992 yılında Strazburg’ ta yaptığı 27. Oturumda“ Avrupa Kentsel Şartı” kabul edilmiştir. Bu şartın engelli bireyleri ilgilendireni ilkeleri şunlardır (Özelleştirme İdaresi Başkanlığı [ÖİD], 2005). - Kentler herkesin yararlanabileceği şekilde tasarlanmalıdır. -Engelli kişilere yönelik uygulamalar, aşırı korumayı değil engelli bireyin toplumla bütünleştirilmesini sağlamalıdır. -Engellileri temsil eden uzmanlık dernekleriyle ve bu derneklerin kendi aralarında işbirliği kurulması zorunludur. -Mekânların engelli kişilerin ihtiyaçlarına uygunluğunun sağlanması önemlidir. -Yolculuk ve toplu taşımacılık olanaklarından herkes yaralanabilmelidir. 4.2.4 TS 12576: Şehir İçi Yollar-Engelli ve Yaşlılar için Sokak, Cadde, Meydan ve Yollarda Yapısal Önlemlerin Tasarım Kuralları Kentsel mekânda engellilerin hareketliliğinin daha rahat sağlanabilmesi amacıyla Türk Standartları Enstitüsü’nün koymuş olduğu kurallara uyulması gerekmektedir. Türk Standartları Enstitüsü’nün “Şehir İçi Yollar-Özürlü ve Yaşlılar için Sokak, Cadde, Meydan ve Yollarda Yapısal Önlemler ve İşaretlemelerin Tasarım Kuralları” adı altında getirmiş olduğu kurallar özet olarak şu şekilde sıralanabilir (Türk Standartları Enstitüsü [TSE], 1999). -Engellilerin, yayalara ayrılan yollarda serbestçe, engellenmeden dolaşabilmeleri ve yaya kaldırımını kullanabilmeleri için kaldırım kısmında engeller bulunmamalıdır. Tehlikeli olabilecek her türlü düzensizlikten kaçınılmalıdır. Örneğin yer ızgaraları, yer mantarları, çukurlar, yoldaki gelişigüzel seviye farklılıkları düzenlenmelidir. 12 -Taşıt yolu ve kavşak geçişlerinde gelişigüzel konan mantarlar, sembol, ilan panoları ve direkler engellilerin hareket kabiliyetini azaltacağından bunlar yaya geçitlerine konulmamalıdır. -Yaya geçitleri iyi ve üstten aydınlatılmalı, bu aydınlatma yol aydınlatmasından ayırt edilebilir değişiklikte olmalıdır. -Işık kontrollü yaya geçitlerinde trafik işaret lambaları işitme engeliler için ışıklı yaya figürlü ve görme engeliler için ise devamlı ses uyarı işareti bulunmalıdır. -Yaya kaldırımında yükseklik farklılıklarından engellilerin etkilenmemesi amacıyla bu yollara engellilerin hareketlerini rahat ve yorulmadan yapabilecekleri eğimler verilmelidir. -Merdivenler engelliler için ulaşılabilirlikte çok büyük bir engel olduğundan, yollarda mümkün olduğunca merdiven yapımından kaçınılmalıdır. Yapılan merdivenlerde ise kaymayı önleyici maddeler kullanılmalıdır. -Merdivenli otobüslerin içindeki dolaşım alanları geniş ve asansörlü girişe ve çıkışa sahip olmalıdır. Toplu taşım duraklarında bilgilendirme olmalıdır. Durağın hangi toplu taşım aracına ait olduğunu, aracın güzergâh numarası ile güzergâh ve durağın adını belirten okunaklı levha ile yanıp sönen ışık her durakta mutlaka bulunmalıdır. Kapalı durakta duvardaki bilgilendirme panosu göz hizasında ve dokunsal okuma yüksekliğinde; iri puntolu harfler kabartmalı şehir haritası, güzergâh planı, toplu taşım aracı tarifesi gibi bilgiler görme engelli bireyler için bulundurulmalıdır. -Parka izin verilen yollarda engelliler için yeterli sayıda park alanı tesis edilmelidir. Bu tesislerde engelliler için park yeri sayısının %2’ si kadar yer ayrılmalıdır. -Tüm ticari idari kamu binaları ile mesken binaları ana girişleri yaya kaldırımından itibaren engelsiz yapılmalıdır. Bina girişleri kaygan olmayan sert malzemeden yapılmalıdır ve bu girişler mutlaka iyi aydınlatılmış olmalıdır. -Halka açık olarak yapılmış olan açık veya kapalı telefon kabinlerinden mutlaka en az biri engellilere uygun olarak düzenlenmelidir. Telefon kabinlerinde engellilerin kullanabileceği şekilde kabartma harf, ağır işitenler için frekans yükseltici ses düğmesi ve tekerlekli sandalye kullanan engellilerin kullanabileceği yeterli alan bulunmalıdır. (Artar ve Karabacakoğlu, 2003). 13 4.2.5 TS 12460: Şehir-İçi Yollar, Raylı Taşıma Sistemleri Şehir-içi Yollar, Raylı Taşıma Sistemlerinde Türk Standartları Enstitüsü’nün (TS 12460) engelli ve yaşlılar için koydukları tasarım kuralları ise şu şekilde özetlenebilir (Türk Standartları Enstitüsü [TSE], 1998). -Metro istasyonlarında engelli yolcuların, bir engelle karşılaşmadan ve uzun yürüyüş mesafelerine gerek duymadan dolaşmaları için mimari açıdan gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. -Raylı sistem ile şehrin diğer trafiği arasında engellinin emniyetini sağlamak için yol kenarı metal yay korkulukları kurulmalıdır. -Bilet temin bölgesinde bulunan güzergâh hakkında bilgi ve danışma veren tesisler engellilere de hizmet vermelidir. Bunlar, engelli bireylerin hareketlerine mani olmamalı, bilet alışta ve biletli bölgeye geçişteki turnikelerde bu kişilere öncelikli yeterli alan ayrılmalıdır. -Platformlarda tekerlekli sandalye engellilerin kolay hareket ve manevra yapmaları sağlanmalıdır. Yan ve orta platformlarda platform döşemesinde görme engellilerin algılayacağı renkte doku ve desende ve ışıkta parlayan nitelikte emniyet bandı bulunmalıdır. -İşitme engelliler için alarmlar sinyal verecek veya mevcut ışığı kesin şekilde yükseltecek şekilde ayarlanmalı ve görülebilir alarmlar duyulabilir acil durum alarmlarıyla bağlantılı olarak bir flaşa bağlanmış parlayan ışıklar şeklinde olmalıdır. -Görme engellilerin görmesine yardımcı olan köpeklerin istasyonlara girmesi ve trene binmesine müsaade edilmelidir 14 5. FİZİKSEL ÇEVRE DÜZENLEMELERİ İLE İLGİLİ ENGELLİLERİN YASAL HAKLARI VE STANDARTLAR 6 Haziran 1997 tarihli 572 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile getirilen hükümler şöyledir: Kararnamenin 1. Maddesiyle, 3194 Sayılı İmar Yasası‟na bir madde eklenmiş ve ‘Fiziksel çevrenin özürlüler için ulaşılabilir ve yaşanabilir kılınması için, imar planları ile kentsel, sosyal, teknik altyapı alanlarında ve yapılarda Türk Standartları Enstitüsü’nün ilgili standartlarına uyulması zorunludur’ hükmü getirilmiştir. Tüm belediyelere, 1580 Sayılı Belediye Yasasının 15. Maddesinde sayılan "Her türlü yapıların ve çevrelerinin, yolların, park, bahçe ve rekreasyon alanlarının, sosyal ve kültürel hizmet alanları ile ulaşım araçlarının özürlülerin kullanımına ve ulaşılabilirliğine uygun olarak yapılmasını sağlamak ve denetlemek; imar planlarının yapımı ve uygulanması ile yapıların inşaat ve ruhsat aşamasında Türk Standartları Enstitüsü‟nün ilgili standardına uygunluk sağlamak, uygulamaları denetlemek ve bütünlüğü sağlayıcı tedbirleri almak" gibi görevler verilmiştir. 572 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin geçici 9. maddesi gereği, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından değiştirilerek ulaşılabilirlikle (fiziksel engellerin kaldırılmasıyla) ilgili hükümler eklenen ve 2 Eylül 1999 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 3194 sayılı İmar Kanunu'nun ilgili yönetmelikleri şunlardır: 3030 Sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliği Belediye ve Mücavir Alan sınırları İçinde ve Dışında Planı Bulunmayan Alanlarda Uygulanacak İmar Yönetmeliği İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmelik Gecekondu Kanunu Uygulama Yönetmeliği Otopark Yönetmeliği Sığınaklarla İlgili Ek Yönetmelik Trafik Yasası 15 Özürlülerle Doğrudan İlgili Standartlar (Fiziksel Çevre) TS 9111/ Nisan 1991: Özürlü İnsanların İkamet Edeceği Binaların Düzenlenmesi Kuralları TS 12576/ Nisan 1999 : Şehir İçi Yollar- Özürlü ve Yaşlılar İçin Sokak, Cadde, Meydan ve Yollarda Yapısal Önlemlerin Tasarım Kuralları TS 12460/Nisan 1998 Şehir İçi Yollar- Raylı Taşıma Sistemleri Bölüm 5: Özürlü ve Yaşlılar İçin Tesislerde Tasarım Kuralları TS 12574 Şehir İçi Yollar- Raylı Taşıma Sistemleri-Bölüm 10: İstasyon İçi İşaret ve Grafik Tasarım Kuralları, 16 6.ENGELLİLERE YÖNELİK YAPILMASI GEREKEN MİMARİ DÜZENLEMELER Engelli insanların kentsel yaşama katılım alanındaki ihtiyaçları engelli olmayanlarla farklı olmakla birlikte benzerdir. Engelli olarak tanımlanan bireyleri, toplumun ayrı bir kesimi olarak niteleme yerine bütünleşmiş bir parçası olarak algılayabilmek ve mekânda da buna olanak sağlayabilmek amacıyla fiziksel çevreye ulaşılabilirliğini sağlamak gerekmektedir. Herkes, tüm yaşamsal alanlara ulaşmak hakkına sahiptir. Engellilerin fiziksel çevreye ulaşılabilirliklerinin sağlanmasının yanında, çevre faktörlerinin özre neden olması da bir diğer konuyu oluşturmaktadır. Özellikle trafik kazaları ve trafik kurallarına uyulmaması, bu sistemlerin bir bütün olarak sunulmaması, özre neden olduğu gibi engellilerin ulaşılabilirliğini de kısıtlamaktadır. Ulaşılabilirlik ve kullanım açısından; kamusal binalara (kamunun kullanımına açık resmi ve özel tüm yapılar) erişim, açık alanlar (sokak, cadde ve meydanlar, parklar, rekreasyon alanları vb.), özel fiziksel ve mimari düzenlemeler gerektiren hareket engeli son derece geniş kapsamlıdır. Sürekli engellilerin yanında hamile, çocuk, yaşlı, hastalık ve kaza nedeniyle engelli şartlarında yaşayan geçici engellileri ilgilendirir (Ekmekçi 2005). 6.1 Yaya Yolları ve Kaldırımlar Hareket kısıtlılığı yaşayan bireyler de dahil olmak üzere tüm yayaların erişimine uygun olmalıdır. Yaya sirkülasyonunda süreklilik sağlanmalıdır. Yeterli genişlikte olmalıdır. Düzgün, sürekli ve kaygan olmayan bir zemine sahip olmalıdır. Güvenli ve kullanımı rahat olmalıdır. Altyapı donatıları ile kent donatıları standartlara uygun konumlanmalı, erişime engel olmamalıdır. Yol yüzeyinde, yüzeyden yükselen düzgün şekiller kullanılmalıdır (Şekil 6.1). 17 Şekil 6.1 Yol yüzeyinden yükselen düzgün şekiller (Anonim. 2014. Başbakanlık Özürlüler idaresi Başkanlığı Resmi Web Sitesi. http://www.ozida.gov.tr Erişim Tarihi:25.06.2014) -Zeminden 10 cm yükseklikte olan platformlar kullanılmalıdır (Sekil 6.2). Şekil 6.2 Yerden yüksekliği 10cm olan platform (Anonim. 2014. Başbakanlık Özürlüler idaresi Başkanlığı Resmi Web Sitesi. http://www.ozida.gov.tr Erişim Tarihi:25.06.2014) -Yerde, engelin çevresinde dokunma yoluyla algılanabilen uyarı işaretleri bulunmalıdır. Uyarı işaretleri, engelin izdüşümünün dışında en az 60 cm’ lik bir genişliğe yayılmış olmalıdır (Sekil 6.3). 18 Şekil 6.3Engelin çevresinde dokunma yoluyla algılanabilen uyarı işaretleri (Anonim. 2014. Başbakanlık Özürlüler idaresi Başkanlığı Resmi Web Sitesi. http://www.ozida.gov.tr Erişim Tarihi:25.06.2014) -Bitkilerin sarkan dalları yerden en az 2 m yükseklikte budanmalıdır (Sekil 6.4). Şekil 6.4 Sarkan bitki dallarının yerden budanma mesafesi (Anonim. 2014. Başbakanlık Özürlüler idaresi Başkanlığı Resmi Web Sitesi. http://www.ozida.gov.tr Erişim Tarihi:25.06.2014) - 2 m’den daha alçağa monte edilen ve algılanmayan tabela vb. seylerin izdüşümü yürüyüş yolunun 10 cm dışında olmalıdır. Aksi takdirde, gömülmeli veya etrafı sarılarak gizlenmelidir (Sekil 6.5). 19 Şekil 6.5 2 m' den az yükseklikteki engellerin iz düşüm (Anonim. 2014. Başbakanlık Özürlüler idaresi Başkanlığı Resmi Web Sitesi. http://www.ozida.gov.tr Erişim Tarihi:25.06.2014) -Sabit direkler, kısmi görme engelli yayaları uyarmak için, merkezi yerden 1.40- 1.60 m yükseklikte, en az 30 cm kalınlığında, dayanıklı boya malzemesi ile işaretlenmiş şeritlerle fark edilebilir hale getirilmelidir (Sekil 6.6). Şekil 6.6 Sabit direkler üzerinde kısmi görme engelli yayaları uyarıcı şerit örneği mesafeleri (Anonim. 2014. Başbakanlık Özürlüler idaresi Başkanlığı Resmi Web Sitesi. http://www.ozida.gov.tr Erişim Tarihi:25.06.2014) 20 Yaya yolları ve kaldırımlar, hareket kısıtlılığı yaşayan bireylerin de rahatça hareket edebileceği yüzeyler şeklinde düzenlenmelidir. Şehirlerdeki yaya yollarının genişliği yan yana rahat geçişler için en az 180 cm genişliğinde olmalıdır. Kaldırımların kenarı cadde kotundan en fazla 15 cm yüksekte olmalıdır (Atala 1996). Yaya yolu ve kaldırımlar; dayanıklı, sert ve pürüzsüz yüzeyli olmalı, kaymayan ve parlamayan, yaya hareketini zorlaştırmayan malzeme ile kaplanmalıdır. Kaldırım yüzey kaplaması seçilirken, uygulanacak yüzey, iklim koşulları, kaldırımın kullanım yoğunluğu ve şekline göre en uygun malzeme seçilmelidir. Büyük derz aralıklı doğal taş kaplama ancak yaya akışının çok az olduğu alanlarda söz konusu olabilir. Parçalı bir yapı oluşturan zemin kaplamalarında derz aralıkları 0,5 cm’den küçük olmalıdır. Yaya yolları için uygun zemin malzemeleri; düzgün beton yüzeyler, asfalt, düzgün beton parke, düzgün ve kaygan olmayan doğal veya yapay taş gibi kaplamalardır. Bilhassa don bölgelerinde pürüzlü beton yüzeyler arasında kalan ıslaklık donma anlarında kaygan yüzeyler oluşturmaktadır. Kaldırımlarda zaman içinde veya yağmurda kayganlaşabilecek malzeme hiçbir şekilde kullanılamaz (Atala 1996). Şekil 6.7 Herkesin erişim ve kullanımına uygun yaya yolu düzenlemesi mesafeleri (Anonim. 2014. Başbakanlık Özürlüler idaresi Başkanlığı Resmi Web Sitesi. http://www.ozida.gov.tr Erişim Tarihi:25.06.2014) 21 Kaldırım üzerinde bulunan ızgara, rögar kapağı gibi altyapı elemanları; kot farkı oluşturmayacak şekilde kaldırım yüzeyi ile eş düzey olmalıdır. Tekerlekli araçların tehlikeli bir alana kayabileceği yerlerde tekerlek durdurucular gereklidir. Bunlar arasında drenaj açıklığı sağlanmalıdır. Yaya yolları görme özürlüler tarafından kolay algılanacak doğrultular taşımalıdır. Kaldırımın kenarı görme özürlülerin bastonları ile rahatça izleyebilecekleri şekilde düzgün olmalı ve tehlikeli bir paha sahip bulunmamalıdır. Yaya yollarında en az 3 cm yükseklikteki bordürlerle görme özürlüler için yönlendirici bir eleman düzenlenmelidir. Yaya yollarının kaza ihtimali söz konusu olan kesimlerinde yuvarlak demir borudan korkuluklar inşa edilmelidir (Yaya yolunun yüksekten geçmesi, yayanın trafikle buluşma noktasına yaklaşması vs…) Kaldırımların yol köşelerindeki eğimli dönüşlerini, yaya yolu kavşaklarını, dönüşleri, düzey ve kullanım değişikliklerini belirtmek için bu alanlara yaklaşırken, yüzey kaplama malzemesinde dokuda değişiklik yapılarak özellikle görme özürlüler uyarılmalıdır (Müftüoğlu 2006). Görme özürlüler için çevresini kolay algılayabileceği şekilde; anlaşılır, sade ve çevresi ile tezat renk ve dokuda hissedilebilir yüzey tasarlanmalıdır. Hissedilebilir yüzeyler; potansiyel bir tehlike hakkındaki uyarı yüzeyleri ve bilgilendirme yüzeyleri olmak üzere sınıflandırılabilir (Bekiroğlu 2002). Uyarı yüzeyleri; yaya geçitlerinde (kontrollü ve kontrolsüz geçişlerin ayırt edilmesi amacıyla farklı renkler kullanılabilir), tren, tramvay biniş-iniş noktalarında ve yüksek otobüs platformlarında, basamak, seviye geçişi, yol üzerindeki hafif ve hızlı toplu taşıma platformları gibi diğer tehlikeli bölgelere yaklaşıldığında kullanılmaktadır. Bilgilendirme yüzeyleri ise; geniş ve açık yaya bölgelerinde veya karmaşık yaya çevrelerinde yön temini için, otobüs durağı, telefon kulübeleri, kabartmalı veya sesli bilgilendirme hizmetleri, tuvaletler vb. gibi tesislerin varlığını bildirmek için kullanılmaktadır(Bekiroğlu 2002). 22 Yaya yollarında yürüyüş istikametlerinin değişme noktalarında hissedilir yüzeylerle görme özürlüler için ikaz şeritleri oluşturulur. Bunlar 80 - 100 cm derinlikte ve yaya yolunu enlemesine tamamen örten kaplamalardır. Şekil 6.8 Görme özürlüler için hissedilebilir yüzey uygulaması (Anonim.2014 http://www.engellilersitesi.com Erişim Tarihi: 25/05/2014) Büyük meydanlarda ve 3 metreden daha geniş kaldırımlarda görme özürlüler için 40 60 cm genişlikte hissedilir yüzeyler oluşturulacaktır. Hissedilir yüzeyler zeminle doku ve renk açısından kontrast etki oluşturmalıdır(Bekiroğlu 2002). Hissedilebilir yüzeyin diğer yayalara, özellikle de yürüyebilen özürlülere ve tekerlekli sandalye kullanıcılarına sorun çıkaracak kadar iri kabartmalı olmamasına dikkat edilmelidir(Bekiroğlu 2002). 23 Şekil 6.9 Kaldırımlarda görme engelliler için oluşturulan hissedilebilir ikazlar mesafeleri (Anonim. 2014. Başbakanlık Özürlüler idaresi Başkanlığı Resmi Web Sitesi. http://www.ozida.gov.tr Erişim Tarihi:25.06.2014) Yaya kaldırımında, yağmur suyunun drenajı için gerek duyulan enine (yanal) eğim max. %2 olmalıdır. % 2'den fazla eğimler, özellikle tekerlekli sandalye kullanıcılarını zorlayacaktır (Bekiroğlu 2002). Şekil 6.10 Kaldırım ve yaya yollarındaki ızgaralar (Anonim. 2014. Başbakanlık Özürlüler idaresi Başkanlığı Resmi Web Sitesi. http://www.ozida.gov.tr Erişim Tarihi:25.06.2014) 24 Şekil 6.11 Yürüme aksındaki engeller (Anonim.2014 http://www.engellilersitesi.com Erişim Tarihi: 25/05/2014) Sokak ve caddelerde kaldırım kenarlarına oluk yapılmayacaktır. Oluklar sokağın faydalı genişliğini azaltıp kirlilik oluşturmakta; hareket kısıtlılığı yaşayan bireylere engel oluşturup tüm yayalar için de tehlike oluşturabilmektedir(Özcan 2008). Yaya yolu ve kaldırımlarda yağmur suyu ızgara aralıkları 13 mm’yi aşmamalıdır. Izgaraların geniş açıklıkları hareket yönüne dik veya açılı olacak şekilde yerleştirilmelidir (Özcan 2008). Kaldırımlarda güvenli yürüyüşler temel beklentidir. Dikey açıklıkta özellikle görme özürlülerin çarpmayacağı temiz açıklıkların sağlanmasına özen gösterilmelidir. Kaldırım ve yaya yolları üzerinde bulunan levhalar, işaretler ve tabelâların en alçaktaki noktaları yerden en az 210 cm mesafede bulunacaktır (Özcan 2008). Kent donatıları ve altyapı elemanları; hiçbir surette kaldırımlar ve yaya yollarının genişliğini daraltacak şekilde düzenlenmemeli, yürüyüş aksı üzerinde kot farkı oluşturacak şekilde konumlanmamalıdır. 25 Kaldırım ve yaya yollarının işgaline izin verilmemelidir. Kurum ve işletmelerin yakın çevrelerindeki yaya yolu ve kaldırımı mevcut durumdan farklı eğimde ve farklı malzeme ile düzenlemelerine izin verilmeyecektir. Yayaların erişiminin kesintisiz olarak sağlanabilmesi için yaya yolunda taşıtların park etmeleri yasaklanmalı veya taşıtların park etmemeleri için zorunlu hallerde bordür taşı tarafında TS 12716’ya uygun en az 70 cm, en çok 90 cm yüksekliğinde koruyucu engeller konmalıdır. Bu ayırıcı elemanlar yaya hareketlerini engelleyecek/zorlayacak şekilde konumlandırılmamalıdır. 6.2 Rampalar Hareket kısıtlılığı yaşayan bireyler de dahil olmak üzere tüm yayaların kullanımına uygun bir eğimde olmalıdır. Yeterli genişlikte olmalıdır. Sürekli olmalıdır. Güvenli olmalıdır. Rampalar; yaya geçidinden kaldırıma çıkışta ve kaldırım başlangıç ile bitişinde yola bağlantıyı sağlayan noktalarda bulunmalı, yaya yolları ve merdivenlerle bütünleştirilmelidir. Rampaların başlangıç ve bitişlerinde ve birbirini izleyen rampalar arasında tekerlekli sandalyenin manevra yapabileceği açık ve düz bir alan bırakılmalıdır(Aksoy 2001). Zemin kaplama malzemesi; kaygan olmayan, hafif pürüzlü yüzeyi ile yere sağlam tutunulmasını sağlayan ve ışığı yansıtmayan nitelikte olmalıdır. Rampalı bir yaya yolunda, tekerlekli sandalyeli kişinin hareketini güçleştirebilecek eğimli kavşaklar bulunmamalıdır. Rampalar olumsuz hava koşullarından korunmuş olmalıdır(Aksoy 2001). 26 Şekil 6.12 Yaya yolu ve kaldırımlarda rampa kullanımı mesafeleri (Anonim. 2014. Başbakanlık Özürlüler idaresi Başkanlığı Resmi Web Sitesi. http://www.ozida.gov.tr Erişim Tarihi:25.06.2014) Rampalarda güvenli eğim yüzde ve aralıkları : 10 cm'e kadarki yükseklik farkları için en fazla rampa eğimi % 10, 10 - 25 cm arasındaki yükseklik farkları için en fazla rampa eğimi % 8, 25 - 50 cm arasındaki yükseklik farkları için en fazla rampa eğimi % 6 olarak kabul edilecektir (Andaç 1997). Şekil 6.13 Rampalarda güvenli ve eğim yüzde aralıkları (Anonim. 2014. Başbakanlık Özürlüler idaresi Başkanlığı Resmi Web Sitesi. http://www.ozida.gov.tr Erişim Tarihi:25.06.2014) Düz kollu ve sahanlıklı rampalar esastır. Rekreasyon alanlarında doğal topoğrafyayla uyumlu olarak -erişime engel olmamak kaydı ile- geniş bir çapa sahip dairesel biçimli rampalar da kullanılabilecektir (Andaç 1997). 27 Kesintisiz rampa boyu en fazla 9 m olacaktır. Her 6 - 9 metrelik rampadan sonra 150 cm boyunda yatay bir sahanlık bırakılacaktır. Tek kollu (uzunluğu 9 metreyi geçmeyen) düz bir rampanın genişliği net 90 cm'den daha az olamaz. Genel olarak rampaların genişliklerinin net olarak 120 cm'den daha az olmaması gerekmektedir (Andaç 1997). Şekil 6.14 Yaya yolu ve kaldırımlarda rampa kullanımı mesafeleri (Anonim. 2014. Başbakanlık Özürlüler idaresi Başkanlığı Resmi Web Sitesi. http://www.ozida.gov.tr Erişim Tarihi:25.06.2014) Rampaların her iki tarafına, tekerlekli sandalye tekerleklerinin dışarı düşmemesi ve görme özürlüler için de bir yönlendirici eleman olması için en az 8 - 10 cm yüksekliğinde kenarlıklar yapılacaktır(Andaç 1997). 3 metreden uzun rampaların her iki tarafına ve geniş rampaların her iki yanına 3,5 - 4 cm çapındaki yuvarlak demir borudan iki farklı yükseklikte korkuluklar konulacaktır. Korkuluklar sürekli ve kolayca kavranabilecek şekilde olmalıdır. Korkuluklar yere veya duvara emniyetle yük taşıyabilecek biçimde tutturulmuş olmalıdır(Andaç 1997). Şekil 6.15 Farklı kullanıcı ihtiyaçlarına uygun trabzan ölçü ve standartları mesafeleri (Anonim. 2014. Başbakanlık Özürlüler idaresi Başkanlığı Resmi Web Sitesi. http://www.ozida.gov.tr Erişim Tarihi:25.06.2014) 28 6.3 Yüzeyler Kaplama yüzeyindeki düzensizlikler en aza indirilmelidir. Tehlikeleri en aza indirmenin ilk şartı kaymaya neden olmayacak bir yüzey kaplamasıdır. Tekerlekli sandalye kullananlar daha rahat hareket edebilme açısından bu tür yollarda düzgün ve yüzey dokusunun fark edilmediği bir yüzeyi tercih etmektedirler. Yaya yolları sert ve sabit malzemeden yapılmalıdır. Sıkıştırılmamış, serbest çakıl gibi yüzeylerden özellikle kaçınılmalıdır(Özdingiş 2007). Döşemede yer alabilecek ızgaralar, baston, koltuk değneği ya da tekerlekli sandalye kullananlar açısından tehlikeli olabilirler (Şekil 6.16). Izgaraların deliklerinin aralığı 12 mm’yi geçmemelidir. Eğer bu ızgara dairesel boşluklardan oluşuyorsa boşluk çapı yine 12 mm den fazla olmamalıdır. (Özdingiş 2007)(Şekil 6.17). Şekil 6.16 Izgaralar ve tekerlekli sandalye ilişkisi 29 Şekil 6.17 Doğru ızgara konumlanması (Anonim.2014 http://www.mimarlarodasi.org.tr. Erişim tarihi:25.05.2014) Kaldırımlardaki ağaçların etrafındaki ızgaralar, ağaç köklerinin su almasına yardımcı olmakla birlikte, yaya yolunun dışında konumlandırılmalıdır. Ağaçlar yeterli su alamadıklarında köklerini dışarıya doğru uzatmakta, bu da kaplamanın kırılıp düzensizlikler oluşturmasına sebep olmaktadır, bu sebeple, ağaçların etrafı mutlaka su almalarını sağlayacak bir ızgarayla kaplanmış olmalıdır (Şekil 6.18 ). Şekil 6.18 Ağaç etrafına konulabilecek ızgara (Anonim.2014 http://www.mimarlarodasi.org.tr. Erişim tarihi:25.05.2014) 6.4 Otoparklar Özürlü bireyler için yeterli sayıda otopark düzenlenmeli ve işaretlenmelidir. Düzenlenen park alanı tekerlekli sandalye erişim ve kullanımına uygun olmalıdır. 30 Binanın ana girişine mümkün olan en yakın noktada, taşıta binecek ve inecek yeterli mekâna olanak veren ve binaya erişimde güvenli bir yolla bütünleşen park yerleri sağlanmalıdır. Özürlüler için ayrılmış park yerleri düz ve iyi aydınlatılmış olmalıdır. Bu otoparkların sadece özürlüler tarafından kullanılması sağlanmalıdır. Özürlü bireyler için binanın ana girişine mümkün olduğu kadar yakın, binaya erişimi güvenli bir şekilde sağlayan, sayıca yeterli -tüm tesisteki park yeri sayısının en az % 2’si kadar- park yerleri sağlanmalıdır. Bu alanlar uluslararası standartlara uygun şekilde işaretlenmeli, düz ve iyi aydınlatılmış olmalıdır. Park etmiş taşıttan yaya yoluna veya kaldırıma ulaşım için rampalarla ve trafikle kesişme olmaksızın doğrudan erişim sağlanmalıdır. Engelliler/özürlüler için ayrılan otoparklar sert yüzeyli, tekerlekli sandalyeden taşıta kolay geçişe olanak sağlayabilecek ve taşıtların çevresinde kolayca manevra yapabilecek genişlikte düzenlenmelidir(Aköz 2001). Şekil 6.19 Engellilerin erişim ve kullanımına uygun otopark Bu gibi alanlarda, engellilerin/özürlülerin taşıtlarına inip binmede güçlük yaşamaması için kaldırımların taşıt yoluyla aynı kotta ya da en fazla 3 cm yükseklikte olması gerekmektedir. Kapalı otoparklarda dikey dolaşım için özürlü asansörü ve gerekli rampalar sağlanmalıdır. Otoparkın giriş ve çıkış alanları, yol kotu ile aynı veya en fazla 31 % 6 rampa ile olmalı, zemin kaymayı önleyen ve giriş - çıkışı belirleyen ayrı malzemelerle kaplanmalıdır(Aköz 2001). Mevcut otoparkların dönüştürülmesinde ise iki tane standart park alanını bir özürlü otoparkına veya üç standart park alanını, iki özürlü parkına dönüştürmek mümkündür. Şekil 6.20 Engellilerin erişim ve kullanımına uygun otopark ölçüleri ve bilgilendirme standartları mesafeleri (Anonim. 2014. Başbakanlık Özürlüler idaresi Başkanlığı Resmi Web Sitesi. http://www.ozida.gov.tr Erişim Tarihi:25.06.2014) Kamuya açık park alanlarında boş yer olup olmadığını duyurmak için değişken mesajlı levhaların kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Bu tür levhalar, Brüksel‟de Woluwe alışveriş merkezinde olduğu gibi, özürlülere ayrılmış boş park alanının olup olmadığını da gösterdikleri takdirde daha faydalı olacaklardır. Otopark alanlarını düzenlerken dikkat edilmesi gereken diğer hususlar şu şekildedir: Binanın ana girişine mümkün olduğu kadar yakın, taşıta binecek ve inecek yeterli mekana olanak veren ve binaya erişimde güvenli bir yolla bütünleşen park yerleri sağlanmalıdır. Otoparkların bir bölümü özürlülerin araçlarına ayrılacak şekilde tasarlanmalı ve işaretlenmelidir. Engelliler için ayrılmış park yerleri düz ve iyi aydınlatılmış olmalıdır. Park etmiş taşıttan yaya yoluna veya kaldırıma ulaşım için rampalarla ve trafikle kesişme olmaksızın doğrudan erişim sağlanmalıdır. 32 Engelliler için ayrılan otoparklar sert yüzeyli, tekerlekli sandalyeden taşıta kolay geçişe olanak sağlayabilecek ve taşıtların çevresinde kolayca manevra yapabilecek genişlikte düzenlenmelidir. Mevcut otoparkların dönüştürülmesinde ise iki tane standart park alanını bir özürlü otoparkına veya üç standart park alanını, iki özürlü parkına dönüştürmek mümkündür. Kapalı otoparklarda dikey dolaşım için özürlü asansörü ve gerekli rampalar sağlanmalıdır (Anonim 2013). 6.5 Yaya Geçitleri Hareket kısıtlılığı yaşayan bireylerin hareketini kolaylaştırmak ve tüm yayaların ergonomik şekilde geçişini sağlamak için eş düzey geçişler tercih edilmelidir. Tüm yayalar için güvenilir ve kullanılabilir olması esastır. Özellikle görme engellilerin ihtiyaçları dikkate alınarak düzenleme yapılmalıdır. Yaya geçitleri, taşıt yolunda yayaların güvenli bir şekilde karşıya geçebilmelerini sağlamak amacıyla düzenlenmiş alanlardır. Yaya geçitlerinde alt ve üst geçitler yerine eş düzey geçitler tercih edilmelidir. Kaldırımlar ve yaya yolları kaymayan yüzey kaplamasına sahip olmalı, tekerlekli sandalyeler için yeterli genişlikte olmalı ve yol seviyesine inen rampalar bulunmalıdır. Taşıt yolu ve kavşaklarda yaya geçitleri bordür taşı ile kesilmemeli ve taşıt yolu seviyesine kadar her üç yönde en fazla % 8 eğimli rampalar yapılmalıdır. Yaya geçitleri sayıca yeterli, iyi aydınlatılmış, ışık kontrollü yaya geçitlerinde farklı seviye ve türdeki engelli/özürlüler için görsel ve işitsel uyarıcılar eklenmiş, güvenli ve yeterli geçiş süresine sahip olmalıdır (Ekmekçi 2005). 33 Şekil 6.21 Yaya geçitlerinde kılavuz iz ve yön değiştirme mesafeleri (Anonim. 2014. Başbakanlık Özürlüler idaresi Başkanlığı Resmi Web Sitesi. http://www.ozida.gov.tr Erişim Tarihi:25.06.2014) Yaya ve araç trafik yoğunluğuna bağlı olarak, ışık kontrolü olmayan yaya geçitlerini engellilerin de kullanacağı düşünülerek, sürücüler yaya geçidinden en az 20 m önce yaya geçidi işaretiyle uyarılmalıdır. Yaya geçitlerinin kaldırımla buluşma noktasında, görme engellilerin/özürlülerin kaldırım kenarını hissetmeleri için bırakılacak yükseklik farkı 1 - 2 cm’dir. Yoğun trafik ve taşıt yollarında engellilerin de kullanabileceği alt/üstgeçitler yapılmalı, bu geçitlerde eğimi % 6’yı geçmeyen rampalar kullanılmalıdır. İhtiyaç halinde tekerlekli sandalyeli engelliler için hareket eden eğik asansörler/platformlar yapılmalıdır(Ekmekçi 2005). 6.6 Dokusal Uyarı Bantları Yaya yolları yüzeyinde dokusal uyarı bantları tehlikeyi haber verme ve bilgilendirme açısından gereklidir. Bunlar, bireyleri yükseklik ayırımları, trafik bölgeleri, havuzlar vb. gibi potansiyel tehlikelere karşı uyarmak için kullanılabilirler. Dokusal uyarıcı bantlar, görme özürlü kimseleri ve diğer yolcuları, metro istasyonları, tren garları, otobüs durakları gibi yerlerde tehlikeli bölgelere fazla yaklaşmaktan korur. Eğer yaya yolu bir trafik yoluna bitişikse ve arada bir uyarı bordürü ya da başka bir uyarıcı yoksa yaya yolunun yüzeyinde trafik yoluna yakın kısımda hissedilebilir bir uyarı bandı oluşturulmalıdır. Bu bandın genişliği kullanıcıyı önceden uyaracak şekilde en az 90 cm. olmalıdır . 34 Şekil 6.22 Dokusal uyarıcı bantlar (Anonim.2014.www.engelliler.biz.com. Erişim Tarihi: 27/05/2014) Dokulu bantların fiziksel çevrede süs olarak kullanıldığı yada bordür olarak uygulandığı durumlar oldukça fazladır ve bu durum kullanıcılar için tehlikeli ve yanıltıcı olmaktadır (Şekil 6.22). Yürüme hattı, görme özürlü bir birey tarafından bastonla rahatça algılanabilmelidir. yürüme hattını belirleyecek olan elemanlar, doğal kılavuz çizgiler veya dokulu bantlardır. Dokulu bantlar, yürüme, dönüş yapma ve yol ayrımını doku özelliklerindeki çeşitlenme ile anlatmaktadırlar. Dokulu bandın birbirine paralel çizgili kabartmalara sahip olması yürüme hattını belirlerken, dairesel kabartmalara sahip olması durmak ve yol ayrımına karar vermek, yaya geçidi yada tehlikeli bölgelere yaklaşıldığını haber vermek gibi farklı işlevleri belirtmektedir (Şekil 6.23). 35 Şekil 6.23 Yanlış doku bandı uygulaması (Anonim.2014.www.engelliler.biz.com. Erişim Tarihi: 27/05/2014) Dokulu bant, yüzey kaplamasıyla kontrast oluşturacak şekilde renge sahip olmalıdır. Bu bant ayrıca, mümkün olduğunca doğrusal bir hat takip etmeli, kullanımda karışıklığa yol açacak rögar kapakları gibi elemanlardan uzakta konumlandırılmalıdır (Andaç 1997). Yürüme yönüne paralel konumlandırılacak kabartmalı çizgiler, yön değiştirileceğinde, kademeli bir biçimde yerleştirilerek, kullanıcının dönüş yapmasını sağlamalıdır (Şekil 6.24). Şekil 6.24 Yürüme ve durma belirten dokulu bant örneği (Anonim.2014 http://www.mimarlarodasi.org.tr. Erişim tarihi:25.05.2014) 36 Şekil 6.25 Yön değiştirme ifade eden dokulu bant örneği (Anonim.2014 http://www.mimarlarodasi.org.tr. Erişim tarihi:25.05.2014) 6.7 Kent Donatıları Kent donatıları; aydınlatma elemanları, dinlenme ve oturma elemanları, çöp kutuları, ayırıcı ve sınırlandırıcı elemanlar, duraklar, ve işaretlemeler, peyzaj elemanları merdiven ve asansörleri …vb. kapsamaktadır Kent donatıları doğru yerde ve erişime engel olmayacak şekilde tasarlanmalı ve konumlandırılmalıdır. Hareket kısıtlılığı yaşayan bireylerin de ihtiyaçları gözetilerek düzenleme yapılmalıdır (Atak 2001). Yürüyüş güzergahındaki bulunan engeller, görme engelliler için konstrat renk ve dokulu uyarıcı yüzeylerle işaretlenmeli ve güzergah üzerindeki donatıların yükseklikleri 70 cm’den az olmamalıdır. Kaldırım üzerinde bulunan bina çıkmalarının, her türlü levha, işaret ve tabelaların en alçaktaki noktaları görme özürlü yayaların başlarını çarpmamaları için yerden en az 220 cm yükseklikte olmalıdır. 220 cm ve daha alçak olan merdiven altları kapatılmalıdır. özürlüler için kent donatıları için bilgilendirme yapılmalıdır(Atak 2001). 37 Şekil 6.26 Kent donatılarında yaya yolundaki konumlanışı mesafeleri (Anonim. 2014. Başbakanlık Özürlüler idaresi Başkanlığı Resmi Web Sitesi. http://www.ozida.gov.tr Erişim Tarihi:25.06.2014) 6.8 Merdivenler Hareket kısıtlılığı yaşayan bireyler dikkate alındığında mümkün olduğunca merdiven yerine rampa tercih edilmelidir. Farklı durumdaki kullanıcıların ihtiyaçları gözetilmelidir. Görme özürlüleri korumak için, merdiven yürüyüş yönüne dik olarak konumlandırılmalıdır. Yeterli genişlikte olmalıdır. Güvenli olmalıdır. Resmî binalar, halka açık binalar, tesisler ve birimlerdeki merdivenler, çok özel mimarî arayışlar dışında, düz kollu ve sahanlıklı yapılacaktır. Merdivenin her iki yanında yuvarlak borudan küpeşteler bulunacaktır. Küpeşte ile duvar arasında 4 cm aralık bulunacaktır. Merdiven genişliği 180 cm’yi aşınca ortaya bir korkuluk ilâve edilir. Bu binalardaki basamak genişlikleri 30 cm, basamak yüksekliği 15 - 16 cm alınacaktır. Basamak yüzeyleri kaymaz ve aşınmaz malzemeden olmalıdır. Merdivenlerin başlangıç ve bitişini görme özürlülere belirtmek için farklı renk ve malzemeden şeritler düzenlenir. Merdivenler, basamaklarda gölge meydana gelmeyecek şekilde karşıdan ve iyi aydınlatılmalıdır. Çok özel bir mimarî uygulama için izin alınması dışında, hemen 38 herkes için az çok bir tehlike oluşturduklarından, rıhtsız merdiven yapılmayacaktır(Atak 2001). Şekil 6.27 Herkesin erişim ve kullanımına uygun merdiven ölçü ve standartları mesafeleri (Anonim. 2014. Başbakanlık Özürlüler idaresi Başkanlığı Resmi Web Sitesi. http://www.ozida.gov.tr Erişim Tarihi:25.06.2014) 6.9 Aydınlatma Elemanları Kentsel dış mekânlar erişim ve kişisel güvenliği sağlayacak yeterli biçimde aydınlatılmalıdır. Burada, parlama/yansımayı önleyecek mat malzeme seçimi tehlikeli alanlarda ışıklandırma düzeyinin artırılması gerekmektedir. Aydınlatma özellikle rampa ve merdiven girişleri gibi potansiyel tehlike taşıyan alanlarda engelli bireylerin güvenliği açısından çok önemlidir. Aydınlatma engellilerin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak sabit elemanlar kullanılarak planlanmalıdır. Az gören kişiler için ışık şiddetinin artırılması mekânları algılamaları açısından faydalıdır. Birçok aydınlatma standardı yetişkin bir insanın ayaktayken göz hizasının yüksekliği ön görülerek belirlenmiştir. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının göz hizası yüksekliği yaklaşık 1.19 m`dir. Engelsiz aydınlatma elemanlarının üzerlerindeki donatı ve butonların yükseklikleri 140 cm - 160 cm olmalı, yayaların ve özellikle görme engellilerin güvenli bir şekilde geçmesine izin verecek şekilde 220 cm yükseklikte olmalıdır. Aydınlatma elemanlarının yüksekliği yaya yollarında 3 - 4 m, sokaklarda 4,5 - 6 m, caddelerde 7,5 - 9 m ve anayol 39 (çevre yolunda) 10 - 12 m olmalıdır. Görsel erişimi sağlayacak uygun konum ve aydınlık düzeyinde olmalıdır(Atak 2001). Şekil 6.28 Aydınlatma elemanlarında kullanıcıların ihtiyaçlarını gözeten düzenlemeler (Anonim. 2014. http://www.mevzuat.gov.tr/. Erişim Tarihi: 27.05.2014) 6.10 Dinlenme ve Oturma Birimleri Dinlenme ve oturma elemanları; kentsel dış mekânlarda yaya yollarına ve sert zeminli alanlara bitişik ve yol boyunca düzenlenmelidir. Kullanıcıların serbest geçişine uygun, tehlike oluşturmayacak alanlarda konumlanmalıdırlar. Bankın yanında tekerlekli sandalye kullanıcısı için 120 cmx120 cm alan bırakılmalıdır. Bazı oturma birimleri, kamu tuvaletleri ve telefon kabinlerine yakın yerde olmalıdır. Oturma alanlarının çevresi bitkilendirilmelidir. Şekil 6.29 Oturma ve dinlenme birimlerinin yerleştirilmesi için gereken mesafe (Anonim. 2014. http://www.mevzuat.gov.tr/. Erişim Tarihi: 27.05.2014) Dış mekân oturma birimleri detaylandırılırken, bu kullanımların engelli ve yaşlıların kullanımına uygun olmasına dikkat edilmelidir. Yaşlı insanlar oturur pozisyona 40 geçerken ya da kalkarken kol desteğine ihtiyaç duyarlar. Oturur pozisyondan daha kolay kalkabilmek için topuk boşluğu da oturma birimlerine eklenmesi gereken önemli bir detaydır. Tekerlekli sandalye kullanıcıları genellikle durup dinlenebilecekleri ve eğer varsa ellerindeki paketleri koyabilecekleri yerler bulunmasını istemektedirler(Aköz 2001). Oturma bölümlerinin yerden yüksekliği 40 - 50 cm, ve genişliği 40 - 50 cm olmalıdır. Bu yüzeyde kullanılacak malzeme oturmaya engel olmayacak şekilde, yere paralel olmayıp 3 - 5º açılı olmalıdır. Oturma elemanının sırt kısmı bel bölgesini destekleyecek açı ve yükseklikte olmalıdır. Yaşlı insanlar oturur pozisyona geçerken ya da kalkarken oturma yüzeyinden 215 - 228 mm yukarıda olan kol desteğine ihtiyaç duymaktadırlar. Oturur pozisyondan daha kolay kalkabilmek için topuk boşluğu da oturma birimlerine eklenmesi gereken önemli bir detaydır. Sabit oturma elemanları, bir boru ile desteklenmiş kavisli bir tasarım stili geliştirilerek hareketli hale dönüştürülebilirler. Bu tasarım stili kullanılarak hem tekerlekli sandalye kullanıcıları için boşalanlar elde edilmiş, hem de diğer kullanıcıların rüzgâr ve güneş durumuna göre oturaklarını ayarlayabilme imkânı sağlanmış olmaktadır(Aköz 2001). Şekil 6.30 Farklı kullanıcı tiplerinin birlikte kullanabilecekleri oturma üniteleri (Anonim.2014.www.engelliler.biz.com. Erisim Tarihi: 27/05/2014) 41 6.11 Çöp Kutuları Çöp kutuları yayaların hareketlerini kısıtlamayacak şekilde yaya kaldırımı kenarında bordür taşına en az 40 cm uzaklıkta yer almalıdır. Yüksekliği en az 90 cm, en çok 120 cm olacak şekilde yerleştirilmelidir. Yanlış yerleştirilmiş çöp kutuları engelli yayalar için tehlike unsuru olabilecektir. Bunu önlemek açısından diğer donatı elemanlarının olduğu gibi çöp kutularının da zıt renkler kullanılarak belirgin ve kolay algılanabilir hale getirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda çöp kutularının aydınlatma direklerine uygun yükseklikler göz önünde bulundurularak monte edilmelidir. Çöp kutusu kapağının formu ve bu elemanın mekân içindeki konumu kullanıma engel olmamalıdır.(Andaç 1997). Şekil 6.31 Çöp kutularının etrafında olması gereken mesafeler ve aydınlatma elemanlarına monte edilmesi için uygun yükseklik (Anonim. 2014. http://www.mevzuat.gov.tr/. Erişim Tarihi: 27.05.2014) 6.12 Çeşmeler Tekerlekli sandalye kullanıcılarının da bu donatılardan faydalanacakları düşünülerek, çeşmenin etrafında yeterli hareket alanı bırakılmalıdır. Çeşmelerin farklı yükseklikte iki ağza sahip olmaları daha uygundur. Tekerlekli sandalye kullanıcıları için 85 cm, diğer kullanıcıların eğilerek kullanabilmeleri için 95 cm yükseklikte olmalıdır(Atak 2001). 42 Şekil 6.32 Çeşmelerin herkesin kullanımı için sahip olması gereken ölçü ve yükseklikler (Anonim. 2014. http://www.mevzuat.gov.tr/. Erişim Tarihi: 27.05.2014) 6.13 Duraklar Tüm yayalar duraklara yardıma ihtiyaç duymadan, kolay ve engelsiz ulaşılabilmelidir. Durakların tüm kullanıcı ihtiyaçları dikkate alınarak düzenlenmelidir. Durakların yerleri kolay anlaşılabilir ve belli uzaklıklardan görülebilir olmalıdır. Duraklarda yeterli bilgilendirme yapılmalıdır. Güvenli olmalıdır. Trafik güvenliğinin yanı sıra duraklardaki ilan ve bilgilendirme işaretleri kazaya sebebiyet vermeyecek şekilde düzenlenmelidir. Yaya kaldırımının genişliği, toplu taşım duraklarında min. 300 cm olmalıdır. Özürlü ve yaşlıların otobüse rahat inip binmeleri için, durak kısmı taşıt yolundan 20 cm rampa ile yükseltilmeli ve 30 cm’lik döşemeyle otobüse kolayca giriş sağlanmalıdır. Otobüs duraklarında engelli ve yaşlılar için oturma yeri ve koltuğun uygun yerlerinde tutunma barları, tekerlekli sandalye için alan ayrılmalıdır. Otobüs duraklarında, toplu taşım vasıtaları dışındaki vasıtaların durma ve park etmeleri yasaklanmalı, bu yasak düşey ve kaplama üstü işaretlerle belirtilmelidir. Duraklarda saydam malzeme kullanılmış ise, görme özürlü yayalara tehlike oluşturmaması için- bu yüzeylerin 150 cm yukarısına 1416 cm kalınlıkta parlak, renkli, yansıtıcılı bir şerit yapıştırılmalıdır. Özürlülerin toplu taşım araçlarına engelsiz ve bağımsız inip binebilmeleri için otobüsün alt basamağı ile 43 kaldırım aynı seviyede bulunmalı veya otomatik rampalı girişler olmalıdır. Duraklarda bilgilendirme levhası bulunmalıdır. Durak levhalarının yerden yüksekliği minimum 220 cm olmalıdır(Koca 2010). Şekil 6.33 Herkesin erişim ve kullanımına uygun otobüs durağı tasarım standartları (Anonim. 2014. http://www.mevzuat.gov.tr/. Erişim Tarihi: 27.05.2014) Duraklarda; otobüs, hafif raylı sistem veya metro gibi toplu taşım araçlarından hangisine ait duraksa, onun sembolü bulunmalı; birden fazla çeşit toplu taşım araçları geçiyorsa, o toplu taşım araçlarının sembolleri de bulunmalıdır. Duraktaki panolar sivri köşelerden arınmış olmalıdır(Koca 2010). 6.13.1 Raylı Taşıma Durakları Tramvay, hafif raylı sistem, metro ve tren durakları belli bir mesafeden görülebilir olmalıdır. Özürlülerin bu toplu taşım araçlarına engelsiz ve başkalarına ihtiyaç duymadan inip binebilmeleri için vagon kapısı ile plâtform aynı seviyede bulunmalı veya otomatik rampalı girişler olmalıdır. Ayrıca platformdaki vagon giriş/çıkış satıhlarında kaymayı önleyici düzgün döşeme kaplamaları kullanılmalıdır(Anonim 2013). 6.13.2 Özel-Ticarî Taşıt İnme/Binme Yeri Taşıt yollarında; özürlüler için yeterli sayıda, taşıt inme/binme yerleri yapılmalıdır. Bu yerlerde özürlü trafik ikaz levhaları kullanılmalıdır. Ayrıca yaya yolu rampası ve yol seviyesinde çıkış yeri yapılmalıdır. 44 Taksi duraklarında şehir merkezlerinin gerekli yerlerinde özürlülerin inme ve binmeleri için yer ayrılmalı ve bu alanlarda yaya yolu taşıt yolu kenar kotu ile aynı kotta olmalıdır(Andaç 1997). Şekil 6.34 Zemini otobüsün zemininin seviyesiyle eşitlenmiş otobüs durağı (Anonim.2014.www.engelliler.biz.com. Erisim Tarihi: 27/05/2014) 6.14 İşaret ve İşaretlemeler İşaret ve bilgilendirme araçları; kullanıldığı mekân içinde görsel erişime uygun konumlandırılmalı, yüksekliği 210 - 250 cm arasında olmalıdır. İşaret ve levhalar basit ve açık semboller içermeli, okunaklı ve anlaşılır olmalı ve zemini ile zıt renkte olmalıdır. Kolayca görünür yerde ve yeterli seviyede aydınlatılmış olmalıdır( Atak 2001). İşaret ve levhalar basit ve açık semboller içermeli, zemini ile zıt renkte olmalıdır. Uluslararası standartlarda; emniyet ve güvenlik için yeşil/beyaz, uyarı ve tehlike riski için sarı/siyah, yasaklama, durma, tehlike ve acil durumları bildirmek için kırmızı/beyaz, bilgilendirme için mavi/beyaz renkler belirlenmiştir. Görme engellilere yönelik dokunsal okuma için kabartmalı levhalar ve az gören kişiler için de iri puntolu yazı karakteriyle yazılmış levhalar kullanılmalıdır. Trafik, bilgilendirme ve yönlendirme işaretlerinin basit ve görülebilir olması, yüksekliği, konumu, kolayca okunması, renk, ölçü ve grafik düzeni önem taşımaktadır. 45 İşaretler ışıklandırılmalı, kabartmalı yazılmalı ve dokunulabilir yükseklikte olmalıdır. İşaretlerde uluslararası semboller kullanılmalıdır. Şekil 6.35 Herkesin kullanımı için uluslararası standartlarda uyarı ve bilgilendirme araçları(Anonim. 2014 Türkiye Sakatlar Dernegi Resmi Web Sitesi .http://www.tsd.org.tr/ Erişim tarihi:23.05.2014) 6.15 Bitkilendirme Yaya yollarındaki bitki çeşitleri ve yerleri dikkatle seçilmelidir. Dikenli bitkiler ile kaygan bir yüzey oluşturabilecek tohum ve meyve dökücü ağaç ve bitkiler tehlike oluşturabileceği için yaya yollarından uzak tutulmalıdır. Bitkilendirmede değişik renk, biçim ve kokuda çeşitlilik oluşturacak çalı, ağaççık ve çiçeklerin seçimi de önem taşımaktadır(Özcan 2008). Yaya yollarına uzayan dallar özellikle görme özürlüler için tehlike oluşturmaktadır. Bitkiler geçişi engellemeyecek biçimde yaya yollarından yeterli uzaklığa dikilmeli, veya yeterli ve düzenli bakım ve budama yapılmalıdır. Aşağı doğru sarkan bitkiler ve ağaçlar yerden en az 220 cm yükseklikte budanmalıdır. Özellikle görme engelliler/özürlüler için peyzaj elemanı olduğunu hissettirebilmek için 10 cm yükselmiş bir platform üzerine yerleştirilmesi gereken peyzaj elemanının çevresine malzeme farkıyla sınırlama etkisi 46 hissedilmelidir. Kullanılacak bitkisel materyal 180 cm’den fazla olmamalı ve engelin çevresindeki uyarıcı hissedilebilir yüzey engelin olduğu yerden en az 60 cm genişlikteki bir alana yayılmalıdır (Özcan 2008). Şekil 6.36 Peyzaj düzenlemesi ve kaldırımlardaki donatıların etrafındaki hissedilebilir yüzeyler ve yükseltilmiş platformlar (Anonim. 2014 Türkiye Sakatlar Derneği Resmi Web Sitesi.http://www.tsd.org.tr/ Erişim tarihi:23.05.2014) 2 metreden dar kaldırımlarda kesinlikle ağaçlandırma yapılmamalıdır. Süs bitkileri, çiçeklik/saksılar gibi peyzaj elemanları, bordür taşı dahil yaya kaldırımı boyunca en az 75 cm en çok 120 cm genişliğinde bir şerit içinde düzgün olarak yerleştirilmelidir(Özcan 2008). Şekil 6.37 Kaldırımlarda peyzaj düzenlemesi (Anonim. 2014 Türkiye Sakatlar Dernegi Resmi Web Sitesi.http://www.tsd.org.tr/ Erişim tarihi:23.05.2014) 47 6.16 Bina Ve Çevresi, Bina Girişi, Giriş Holü Tüm ticari, idari kamu binalarının yanı sıra konut ana girişleri yaya kaldırımından itibaren engelsiz olmalıdır. Bina girişleri düzayak olmalı, basamak olması durumunda ise fiziksel engellilerin kullanabileceği rampa düzenlenmelidir. Bina girişleri kaygan olmayan malzemeyle döşenmeli ve iyi aydınlatılmalıdır. Yapının birkaç girişi olması halinde özürlülerin erişimine uygun olan girişlere yönlendirme ve bilgilendirme yapılmalıdır. Binanın ana girişi erişilebilir olmalıdır. Yaya yollarının bina girişiyle karşılaştığı yerlerde, kaymayan malzemeden, sert yüzeyli, düz bir platform yapılmalıdır. Bina girişleri, hava koşullarından korunmalıdır( Atak 2001). Binalara düz ayak olarak girilmesi esastır. Esas girişin bulunduğu cepheye en fazla % 2 eğimle yaklaşılabilir. Binaya girişte basamaklar varsa, girişin önünde geniş şekilde bırakılacak giriş platformuna ulaşabilen bir rampa düzenlenmesi mecburîdir. Tek kollu veya çok kollu olarak standartlara uygun rampa düzenlenebilecektir. Bina girişlerindeki merdivenlerin ve rampaların her iki yanında mutlaka tırabzan yer almalıdır(Andaç 1997). Şekil 6.38 Herkesin erişim ve kullanımına uygun bina girişleri (Anonim. 2014 Türkiye Sakatlar Dernegi Resmi Web Sitesi.http://www.tsd.org.tr/ Erişim tarihi:23.05.2014) 48 Binanın esas girişi tekerlekli sandalyenin girişine hiçbir şekilde uygun değilse, levhalarla çok iyi şekilde belirtilmiş bir basamaksız veya rampalı giriş binanın başka bir cephesinde yer alabilecektir. Şekil 6.39 Fiziksel engellilerin erişebilir yapı girişlerine yönlendirilmesi (Anonim.2014.www.engelliler.biz.com. Erişim Tarihi: 27/05/2014) Giriş kapısının önünde tekerlekli sandalyenin hareket edeceği kadar bir alan (150 cm çaplı bir daire) bırakılmış olmalıdır. Giriş kapısının iç tarafında ve bağlı holde de gerekli hareket alanı düşünülmelidir. Sahanlık iyi aydınlatılmış olmalı ve kaygan olmayan sert bir malzemeyle döşenmiş olmalıdır. Ön kapıda tercihen eşik olmamalı, zorunlu hallerde 2 cm’yi geçmeyen ve her iki yanında 1:4 eğimindeki pahlar bulunan eşikler söz konusu olabilir. 49 Şekil 6.40 Tüm kullanıcıların kullanımına uygun bina girişi (Anonim. 2014 Türkiye Sakatlar Dernegi Resmi Web Sitesi.http://www.tsd.org.tr/ Erişim tarihi:23.05.2014) Döner kapılardan kaçınılmalıdır. Varsa yanında mutlaka özürlülerin de geçebileceği nitelik ve boyutlarda normal kanatlı bir kapı da bulunmalıdır. Esas giriş kapısının genişliği, kanatlardan biri en az 90 cm olmak üzere 150 cm’den daha az olamaz. Kapıda büyük cam yüzeyler varsa, bunların bir yandan kırılıp kazalara yol açmalarına karşı 150 mm genişlikte, alt kenarı yerden 140 - 160 cm yükseklikte parlak renkli şeritle işaretlenmelidir. Tekerlekli sandalyelerden zarar görmemesi için 400 mm'nin altında cam kullanılmamalıdır. Kapı kolları, parmakları yeteri kadar güçlü olmayan yaşlı ve özürlü kişiler için rahat kavranır ve rahat hareket ettirilebilir bir tasarıma sahip olmalıdır(Andaç 1997). 6.17 Rekreasyon Alanları Rekreasyon alanları ve parklara, çocuk, yaşlı ve engellilerin kolay fiziksel erişiminin sağlanması hedeftir. Kolaylıkla algılanabilmesi için parklar, yollara, yaya yollarına ve bisiklet yollarına yakın konumlanmalıdır. Tasarımda binaların ve açık alanların mekansal bütünleşmesi sağlanmalıdır. Dış mekan kullanımında rahatlık ve güvenlik, diğer insanlarla bir arada olabilme kolaylığı gibi noktalar önem taşır. Yol, yaya yolu, meydan, yeşil alan, spor alanı gibi kentsel açık mekanların engelsiz tasarlanması veya mevcutların engelsiz duruma getirilmesi için önlemler alınmasıesastır Bunun için rekreasyon alanlarındaki aşağıdaki hususların uygulanması gerekmektedir: 50 Halen kullanılan meydan, park, yaya yolu, kaldırım, geçitler, rampalar, merdivenler, duraklar, istasyonlar, otoparklar, telefon kabinleri, sinyalizasyon ve işaretlemeler gibi bütün kentsel altyapı özürlülerin erişimine uygun hale getirilmelidir Kaldırımın başladığı ve bittiği yerlerde tekerlekli sandalyenin rahatlıkla inip çıkabileceği rampaların olması, kaldırımların üzerinde bulunan direkler, çöp kutuları, trafik panoları, çiçeklikler, zincirler, demir kazıklar, sarkan ağaç dallarının kaldırılması ve taşıtların park etmesinin önlenmesi, ticari işyerlerinin önlerine tezgah açılmasının kısıtlanmasıdır. Görme özürlülerin güvenli erişimini sağlamak üzere kaldırımda, hissedilebilir yönlendiriciler, kontrast ve fosforlu renk düzenlemeleri yapılmalıdır Zihinsel özürlülerin ulaşılabilirliğinin sağlanmasında basit işaretlemeler ve yönlendirici-bilgilendirici donanımlar gereklidir Özellikle ulaşım sistemlerini kullanırken, tek başına bir yerden bir yere gitmek istediklerinde, kentsel hizmetlerin düzenli olması (örneğin; otobüs saatlerinin, durak yerlerinin sürekliliği ve aynı olması) gerekmektedir Şelil 6.41 Herkesin erişim ve kullanımına uygun rekreasyon alanı (Anonim.2014.www.engelliler.biz.com. Erişim Tarihi: 27/05/2014) Görme özürlülerin güvenli erişimini sağlamak üzere kaldırımda, hissedilebilir yönlendiriciler, kontrast ve fosforlu renk düzenlemeleri yapılmalıdır. Görme engelli kişiler dikkatli yapılmış bitkilendirmeden oldukça yararlanabilmektedir. Güçlü zıtlıklar 51 ve göze çarpan siluetler içeren bitkisel tasarımlar az gören kişiler için yön bulmada görsel ipuçları olabilmektedir. Şekil 6.41 Görme engellilere yönelik kılavuz yol takibi, görme engelliler için algılamayı ve görsel estetiği sağlayan kokulu bitkiler (Anonim.2014.www.engelliler.biz.com. Erişim Tarihi: 27/05/2014) 6.18 Bitkilendirme Güçlü zıtlıklar ve göze çarpan siluetler içeren bitkisel tasarımlar az gören kişiler için yön bulmada görsel ipuçları olabilmektedirler (Talay 2008). Harıs ve Dınes (1988)’e göre yağışlar nedeniyle kırılıp yürüme yoluna düşen dallar, yere dökülen yaprakları kaygan yüzeyler ve kirlilik oluşturabilecek türler, dikenler, zehirli ve kaygan meyveler üreten türler yürüme yollarında tehlike arz edebilirler ve bundan dolayı dikkatli kullanılmaları gerekmektedir (Talay 2008). Bitkisel tasarımda, özellikle yürüme yolları, yaya yolları, dinlenme alanları ve parklarda engelli ve “standart” kullanıcıların güvenli ve konforlu olmalarına sağlamaya yönelik olmalıdır. Gölge yapan ağaç, farklı doku ve formlardaki türlerle yapılan düzenlemelerde mikroklimatik kontrol sağlanmalıdır. Yansıma, güneş ışığı, sıcak gb. koşullardan öncelikli etkilenen yaşlı bireyler, çocuklar için mikroklimatik kontrol çok önemlidir. 52 Güneşli, sıcak günlerde yarı gölgeli, serin mekan yaratacak uygun gövde yüksekliğinde ve taç genişliğinde olan türler seçilmelidir. Özellikle yol ağacı olarak kullanılan türlerin en az 2 m. gövde yüksekliği yapmaları istenir. Aksi halde görme engelli ya da fark edemeyen bir kullanıcı için dal parçaları tehlike yaratabilir. Döşeme üzerinde tekerlekli sandalye hareketini engelleyecek meyve, kozalak, kırık dal parçaları ya da yere yakın dallanan ağaç türleri özellikle yürüme yolları üzerinde kullanılmamalıdır ( örneğin; Çam- Pinus, Meşe- Quercus, At Kestanesi- Aesculus vb.) Meyve, kozalakları yere düşebilecek türler )Dikenli türlerin (Rosa-Gül Berberis Kadıntuzluğu türleri vb.) dikenleri, dal parçaları, yürüme yolu üzerinde ya da kenarında fark edemeyen bireylere batacağından dikkatli kullanılmalıdır. Meyve ya da parlak yaprakları çekici olan ancak aynı zamanda zehirli olan türler(Rhododendron, TaxusPorsuk, vb.) çocuklar, zihinsel engelli bireyler için tehlikeli olabilmektedir. Bu nedenle dikkatli kullanılmalıdır. Tasarımda yer verilen türlerin dendrolojik özellikleri ile birlikte zehirli olup olmadığı araştırılmalıdır. Uzanma ayakta durma, yürüme gb. güçlükleri olan bireylerinde yeşil alanlardan ve rekreasyonel aktivitelerden yararlanmalarını sağlamak amacı ile; yeşil alanlar ve parklarda; yükseltilmiş çiçek ya da bitki yatakları kullanılmalıdır. Örneğin tekerlekli sandalye kullanıcısının bitki ile temasını sağlaması dokunması ya da, yetiştirebilmesi için en az 120 cm genişlikte bir yaya yolu üzerinde; yükseltilmiş çiçek kasası yerden en az 90 cm. olmalıdır. Koltuk değneği kullanan bir kullanıcı için çiçek kasası yerden 85-90 cm. yükseklikte olmalıdır (Uslu 2008). Algılama ve hafıza sorunları olan bireyler için; kentsel tasarımda aşağıdaki konulara dikkat edilmelidir; Zamanın farkındalığını ( mevsimsel geçişleri ) hissettiren bitkisel tasarım hatırlatıcı olacaktır. (örneğin baharda çiçeklenen bir çalı, sonbaharda kızıl rengi ile etkili bir dekoratif ağaç kullanılması vb). Doğa ve doğal elemanların varlığı tüm kullanıcılar için en çok istenen elemanlardır. Bu nedenle; kentsel alanlarda bitki dokusu, su, kuş, balık vb. hayvanlar ile zenginleştirilerek kent ekolojisine katkı sağlayacak tasarımlara ağırlık verilmelidir. Sesli 53 uyaranlar (rüzgar çanı, akan su sesi, taşlar, kayalar, kuş evleri) odak noktası olarak mekanı tanımlamakta, yönlenme de hatırlatıcı olmakta ve akılda kalıcı olmaktadır. Aşina olunan, bazı geleneksel objeler, modernleştirilerek (oturma yeri olarak bir serenderin uygulanması gb.) park, meydan düzenlemelerinde yer verilebilir (Uslu 2008). 54 7.ENGELLİLERİN KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR ve ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER Engellilerin toplumdaki varlıklarını kabul etmek ve bunların hayatlarını kolay şekilde devam ettirebilmelerini sağlamak hükümetlerin ve yerel yönetimlerin görevleridir. Belki Engellilerin bir kısmı eğitilerek mevcut ortama uyum göstermeleri sağlanabilir. Bu tedbirlerin alınması için valilik ya da kaymakamlık, belediye başkanlığı, trafik müdürlüğü, kara yolları müdürlüğü, deniz işletmeleri ve demiryolları işletmelerine hem ayrı ayrı görevler düşmekte hem de koordineli bir şekilde çalışmaları gerekmektedir.Bu sorunlar ve alınması gereken tedbirler şunlardır: -Ağaçların, elektrik direklerinin, trafik levhalarının dikilmesinde belirli bir standart getirilmelidir. Bunların dikilmesi görme engellilerin ve ortopedik engellilerin yürümelerine engel olacak şekilde olmamalıdır. Bunlar yol tarafındaki kaldırım kenarına aynı aralıklarla ve aynı hizada dikilmelidir. Öyle ki görme engelli bir kişi hangi kaldırıma çıkarsa çıksın karşısına çıkacak olan bu engellerin hep aynı olduğunu bilmeli ve ona göre hareket etmelidir. Ağaçların alt dalları görme engellinin kafasına çarpmaması için kesilmelidir. Ağaç gövdelerinin etrafı geniş çemberlerle çevrilmelidir. Trafik levhaları görme engellilerin kafasına çarpacak şekilde alçak dikilmemelidir. - Araçların kaldırımlara park etmeleri kesinlikle izin verilmemeli ve bunu önleyici tedbirler alınmalıdır. - Su birikintilerini engellemek ve yürüyüşü kolaylaştırmak için kaldırımlardaki çukurlar, bozukluklar giderilmelidir. Kaldırım yüzeyinin düz olmasına dikkat edilmelidir. - Dış kenarı boş veya derin olan kaldırım , bu kenara duvar ya da parmaklıklar yapılmalıdır. - Bütün tarfik ışıklarına sesli sinyalizasyon takılmalıdır. Özellikle trafiğin yoğun, nüfusun kalabalık olduğu yerlerde ses sinyalizasyonu mutlaka bulundurulmalıdır. - Belediye otobüslerinde: Durma düğmeleri bedensel engelli, kısa boylular ve çocuklar için mutlaka aşağılarda ve oturma yerlerine yakın yerlerde olmalıdır. 55 Otobüsün hangi durağa geldiği ve sonraki durağın hangisi olduğu anonsla duyurulmalıdır. Giriş kapılarına sesli sinyalizasyon konulması görme engellinin otobüse kolay binmesini ve inmesini sağlayacaktır. - En önemlisi toplumun engellilere karşı davranışları konusunda bilgilendirme proramları hazırlanmalı ve televizyon, gazete ve broşürler aracılığıyla yayınlanmalıdır (Anonim 2014) 56 8. ENGELLİ BİREYLER İÇİN SOSYAL FAALİYETLERİN ÖNEMİ • Kendi kararlarını verme yeteneğini geliştirerek, bağımsızlık duygusunun artmasına yardımcı olmak, • Sahip olduğu sosyal çevreleri genişleterek, engelli bireylerin iletişim becerilerinin artmasını sağlamak, • Engelli bireyin mobilitesini (göç) arttırarak yeni mekanlar, yeni insanlar, yeni kültürler tanıma olanağı sağlamak, • Engelli bireyin kendi beceri ve yeteneklerine olan inancını arttırarak özgüven gelişimine yardımcı olmak, • Engelli bireyin kendini toplumdan soyutlamasını engeller hayata bağlanmasına yardımcı olarak yasama sevinci kazandırır. Sosyal etkinliklerin doğal bir sonucu olarak rahatlama, iyi vakit geçirme, eğlenme fırsatı vermesi seklinde özetlenebilmektedir (Çakmak 2006). 57 9.ENGELLİLERE YÖNELİK DÜNYADA GERÇEKLEŞTİRİLEN KENTSEL ÇALIŞMALAR Dünyanın birçok kentinde engelli kullanıcıların yaşamlarını kolaylaştırmak amacı ile ulaşım konusunda çeşitli çalışmalar gerçekleştirilmektedir. Özellikle Norveç, İtalya, İskoçya, Kanada, New York, Avustralya, İngiltere, Dubai gibi ülkelerde “Engelsiz Tasarım” veya “Evrensel Tasarım” adları altında kentsel düzenlemeler görülmektedir. Bu uygulamalar daha çok kaldırım ve yaya yolları, otobüs durakları, otopark, spor ve rekreasyon alanları, kentsel mobilyalar, ulaşılabilirliğin düzenlenmesi gibi konuları kapsamaktadır. Engelli bireylerin haklarını ve topluma tam katılımını sağlamaya yönelik olarak, “Avrupa Konseyi‟”nce 2006 – 2015 yıllarını kapsayan uygulama planı hazırlanmış ve bu plana göre; engelli bireylerin topluma tam katılımlarının sağlanması ve sonuçta engellilikle ilgili konuların üye devletlerin bütün politika alanlarına dâhil edilmesine karar verilmiştir. Uygulama planı ulusal düzeyde alınacak özel tedbirleri de içermektedir. Eylem Planı, yürürlükteki yasal tedbirleri güçlendirerek ve yenilikçi ve kaliteli hizmetler sunarak engelli bireylerin gereksinimlerini karşılamaları için üye devletleri teşvik etmektedir. Uygulama planı, özel teşebbüs, sivil toplum örgütleri ve diğer uluslararası kuruluşlar için faydalı bir ilham kaynağı olmayı hedeflemektedir. Her seviyede ulaşılabilir ulaşım politikalarının geliştirilmesi ve uygulanması birçok özürlünün yaşam kalitesinin önemli derecede artmasını sağlayabilir ve fırsat eşitliği, bağımsız yaşam, toplumun sosyal ve kültürel yaşamına ve istihdama etkin katılım için bir önkoşul haline gelebilir. Üye devletlerden birçoğu, Ulaştırma Bakanları Avrupa Konferansı(UBAK), European Conference of Ministers of Transport (ECMT) ile planlanan gelişmelere taraf olmuşlardır. Engelli bireylerin kamu taşımacılığından faydalanması için bütün ulaşım ağının ulaşılabilir hale getirilmesi büyük önem arz etmektedir. Bu bağlamda belirlenen hedefler sırasıyla aşağıdaki şekilde özetlenebilir; 58 -Ulaşılabilir ulaşım politikalarının uygulanması vasıtasıyla engelli bireylerin toplumsal yaşama katılımını iyileştirmek, -Ulaşılabilir ulaşım politikaları uygulanırken farklı engel türlerine sahip bütün engelli bireylerin gereksinimlerinin dikkate alınmasını sağlamak -Mevcut yolcu taşıma hizmetlerinin, yeni ulaşım hizmetlerinin tamamının ve ilgili altyapının ulaşılabilirliğini sağlamak -Evrensel tasarım ilkelerinin ulaşım sektöründe uygulanmasını desteklemektir. Yukarıda belirtilen hedeflere uygun olarak üye ülkeler tarafından uygulanması gerekli kurallar aşağıda sıralanmıştır; -Yapılı çevrenin, altyapının ve ulaşım hizmetlerinin ulaşılabilirliğini sağlamaya yönelik standartlar, rehberler, stratejiler ve uygunsa yasalar başta olmak üzere, uluslararası kuruluşlar tarafından geliştirilen ve kararlaştırılan rehberleri, raporları ve tavsiye kararlarını dikkate almak, -Ulaşım politikalarının uygulanmasını denetlemek ve gözden geçirmek -Toplu taşımacılık işletmecilerinin, ulaşım hizmeti sunumunda çalışan personeline verdiği standart mesleki eğitime, zorunlu engelliliğe yönelik farkındalık eğitimini de dahil etmesini sağlamak, -Kamu ve özel toplu taşımacılık işletmecileri tarafından kullanılmak üzere ulaşılabilir ulaşım hizmetleri sunumuna ilişkin ulusal kılavuz ilkelerin kabulünü ve kullanımını desteklemek, -Ulaşılabilir ulaşım hizmetlerinin sunumuna ilişkin politikaların hazırlanması ve planlanması aşamasında gerekli bilgi desteği sağlamak üzere engellilik ilgi grupları, hizmet sağlayıcılar ve ilgili devlet kurumları başta olmak üzere paydaşlar arasında işbirliği ve fikir alışverişi yapılmasına yönelik usuller belirlemek, -Ulaşılabilir hizmetler sunmaları için özel ulaşım hizmeti işletmecilerini desteklemek ve teşvik etmek, -Toplu taşımacılık hizmetlerine dair bilgilendirmenin mümkün olduğunca çeşitli formatlarda ve farklı iletişim sistemlerinin kullanımı yoluyla özürlü bireyler tarafından erişilebilir olmasını sağlamak, -Ulaşım sağlamak maksadıyla toplu taşıma araçlarını kullanmakta güçlük çeken engelli bireyleri destekleyecek yenilikçi programların tasarlanmasını teşvik etmek, 59 -Engelli bireyler tarafından kullanılan yardımcı hayvanların (rehber köpekler gibi) toplu taşıma araçlarında uygun biçimde taşınmasını sağlamak, -Hareket güçlüğü bulunan engelli bireylere taşıt park yerlerinin düzenlenmesini ve bu yerlerin korunmasını sağlamak, -Yolcu haklarına dair temel metinlerin hazırlanması esnasında engelli gereksinimlerini göz önünde bulundurmak -Ulaşım güvenliği ve acil durum kurallarının engelli bireyler için eşitsizlik teşkil etmemesini sağlamaktır( Koca 2010). 60 10. ENGELLİLERE YÖNELİK TÜRKİYE’DE GERÇEKLEŞTİRİLEN KENTSEL ÇALIŞMALAR 21. yüzyılda ülkemizde kent planlamasına damgasını vuracak ana tema, "herkes için yaşanabilir çevre" olacaktır. Bireylerin güvenli ve sağlıklı bir çevrede yaşaması en doğal haklarıdır. Küresel ve ulusal rekabetin gereği olarak, ülkemizin ve kentlerimizin sağlıklı yaşam alanlarından ve kentsel dokulardan uzak kalması düşünülemez. Bu da yaşanabilir çevre kavramını ön plana çıkarmaktadır. Bu yaklaşımı benimseyen yerel yönetimlerin insan odaklı planlama ve yönetimde öncü olmalarıyla sınırları içinde yaşayan vatandaşların da, yaşadıkları kentten ve yürüdükleri cadde ve sokaklardan memnuniyetleri yüksek olacaktır. Ülkemizde 1997 yılında, görev ve sorumlulukları, engelliler için gerekli hizmetlerin karşılanmasını sağlamak, ulusal ve uluslararası kurumlarla koordinasyon ve işbirliği oluşturmak, bu alanda ulusal politika oluşumunu desteklemek, engellilerin sorunlarını belirlemek ve çözüm yolunu araştırmak olan Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı kurulmuş ve aynı yıl İmar Yasası nda bu çerçevede yeni düzenlemeler yapılmıştır. Türkiye ‘nin en büyük dört kenti olan İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa büyükşehir belediyeleri imar yönetmelikleri incelendiğinde genel olarak, TSE 9111 sayılı standarda uyulmasının zorunlu olduğu, kamu binalarındaki tuvaletlerde engelli kullanımı için en az bir kabin bulunması, otoparklarda sarı işaretli engelli araç yeri bırakılması, sinema ve tiyatrolarda engelliler için oturma olanağı sağlanması, otel ve motellerde engelli odası düzenlenmesi, merdivenin zorunlu olduğu bina girişlerinde rampa düzenlenmesi, merdiven, kapı, asansör, rampa gibi çeşitli elemanların tanımlanan boyutlarda yapılması gibi çeşitli gerekliliklerin yer aldığı görülmektedir. Türkiye’de standartlar ve yasal prosedürde “evrensel tasarım” felsefesini çağrıştıran engelli bireyler ve ilgili kurum, dernek, federasyon temsilcilerinin yorumları da bu görüşü desteklemektedir(Kaplan 2010). Özellikle konutların standartlara uygun inşa edilmediği, rampaların genellikle yapılmadığı veya kullanılamayacak kadar dik ve dar düzenlendiği, kaldırımlarda ve 61 yollarda ağaç, park eden araç ve tabelalar nedeniyle engelli bireylerin geçişinin engellendiği, durak, istasyon, havalimanı, iskele gibi kullanım alanlarında da iniş ve binişler için gereken donanımın yer almadığı görülmektedir. Engelliler için iyi çalışan bir tasarım ve planlama herkes için olumlu sonuçlar getirecektir. Bu bağlamda planlama ve tasarımın ilkeleri, çevrenin eşit şekilde kullanımına olanak sağlama, kişisel tercih ve yeteneklere göre esneklik, basitlik, kavranabilirlik, algılanabilirlik, tehlikelerin minimize edilmesi, rahat ve kolay kullanım olmalıdır(Kaplan 2010). 62 11. ENGELLİLERE YÖNELİK KENTSEL TASARIM VE PLANLAMA KRİTERLERİ Özürlüleri başkalarının yardımına gerek duyurmadan kent yaşamı/aktiviteleri ile bütünleştirmeye yönelik tasarım arayışlarına ve uygulamalarına gereksinim bulunmaktadır. Kenti oluşturan konut yerleşme alanları, kentsel çalışma alanları (yönetim, kamu kuruluşları, kentsel ve bölgesel iş merkezleri vb.), yeşil alan, kentsel sosyal alt yapı (eğitim, sağlık, kültürel tesis, dini tesis) arasındaki bağlantı güçlü ulaşım ağları ile sağlanarak toplumun engelli, yaşlı, hasta kısmı unutulmadan tüm insanlara yönelik tasarım yapılmalı, ülke, bölge ölçeğinden başlanarak kente inen planlar yapılmalı ve planlar arasındaki uyum unutulmamalıdır (Kaplan 2010). Planlama engelli bireylerin hareketlerini kısıtlamayacak şekilde yapılmalı, engelli kişilerin kullanabildiği alanların çoğunluğunu sağlıklı insanların rahatlıkla kullanabildiği unutulmamalıdır. Meslek disiplinlerinin ortak çalışmalarıyla özel ve kamu alanlarında engelli bireyler için uygun yaşam alanları oluşturulmalıdır. Açık alanlarda olduğu kadar yapı içlerinde de engelli bireylerin kullanımları göz önüne alınarak planlama yapılmalıdır. Gerekli yasal düzenlemelerle çevre düzenleme planlarında ulaşılabilirlik kriterlerinin uygulanması zorunlu hale getirilmelidir. Fiziksel çevrenin yapılandırılmasında sorumlu kişi ve kuruluşların engelli kişiler konusunda bilgili, bilinçli ve duyarlı davranmaları sağlanmalıdır. Bu amaçla fiziksel çevrenin tasarlanması ve yapılandırılması süreçlerinde engellilerin, ailelerinin ve örgütlerinin katılımı konusu büyük önem taşımaktadır. Yasalarda yer alan düzenlemelerin uygulanması sağlanmalı, aksi takdirde cezai yaptırımlara başvurulmalıdır. Özürlülere yönelik olarak yapılması gereken düzenlemelerin, mevzuat ve standartlara uygun olması konusunda karşılaşılan aksaklıklar; yerel yönetimlerin. 63 Temel hedef yeni yapılacak alanlar açısından, ‘’engelsiz fiziksel çevreler oluşturmak’’ ve mevcut çevrelerin ‘’niteliğini iyileştirmek’’, ‘’ erişebilirliğini artırmaktır’’. Konut alanlarına yönelik Kentin merkez alanına, çalışma alanlarına yönelik olarak, Rekreasyon alanları, yeşil alanlara yönelik olarak, Eğitim, sağlık, idari kurumlar ve diğer donatılara yönelik olarak, Ulaşıma yönelik olarak tanımlanabilir (Kaplan 2010). 64 SONUÇ Toplumu oluşturan her bireyin eksiksiz olarak toplum, eğitim ve çalışma hayatına katılabilmesi için gerekli olan kapsayıcı fiziksel çevre, öncelikli olarak farklı insanlık halleri ile ilgili anlayış ve farkındalıkların gelişmesi ile mümkün olabilecektir. Bu bağlamda; bütüncül bir bakış açısı ile, yalnızca özürlü bireyleri değil, herkesi düşünen bir bakış açısı ile sürecin başından itibaren tasarımı şekillendirmek gerekmektedir. Bu konudaki farkındalığın arttırılmasında en önemli rol kuşkusuz ki üniversitelere düşmektedir. Ulaşılabilirlik çabalarının ve farkındalığının öncelikle üniversitelerde arttırılması ve yaygınlaştırılması doğru bir yoldur. Gerek ülkemiz gerekse dünyada hızla artan kapsayıcı fiziksel çevre ve yapılar konularındaki uygulamalar ve bilimsel çalışmalar, önemli bir süreci işaret etmektedir. Günümüzde, mimarların sosyal sorumluluğunun sıkça gündeme gelmesi de süreci hızlandırmakta, mimar ve mimar adaylarının konuyla ilgili bilgi ve bilinç düzeylerinin üst düzeyde olması beklenmektedir. Mimarların tasarladıkları çevre ve yapıların, tüm kullanıcı gruplarının eşit şekilde kullanımına uygun olması ve üstlendiği sorumluluğu yansıtması gerekmektedir. 65 KAYNAKLAR Türkiye Özürlüler Araştırması 2002 İkincil Analizi, Son Gelişme Raporu, Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Tübitak, DPT Türk Standardı: TS 12576 Şehir İçi Yollar-Özürlü ve Yaşlılar İçin Sokak, Cadde, Meydan ve Yollarda Yapısal Önlemler ve İşaretlemelerin Tasarın Kuralları, Nisan, Ankara, 1999 Atala, E. (1996). “Çevre Tasarımı ve Normların Bedensel Engelliler Açısından Değerlendirilmesi Üzerine Teorik Bir Yaklaşım”, Hacettepe Üniversitesi, Sanatta Yeterlilik Eseri Raporu. Ankara Baş, R. 2005 “Özürlüler Ve Toplumsal Yaşama Adaptasyon”, TMMOB II. İletim Teknolojileri Kongresi Ekmekçi, Ç. 2005 “Mimari Yapılarda Hareket Çeşitlerinin İncelenmesi Ve Hareketin Mimari Tasarımda Kullanılması” , Yüksek Lisans Tezi Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul Gümüş 1999, Çeviri “Hareket Engelliler İçin Ulaşımın İyileştirilmesi Rehberi”, Avrupa ulaştırma bakanları konferansı, Başbakanlık Özürlüler Andaç, G. 1997. “Ulaşılabilirlikte Boyutsal Kriterler”, Yapı Dünyası, Ankara İdaresi başkanlığı yayınları, Ankara Müftüoğlu, U. (2006) Tekerlekli Sandalye Kullanan Bedensel Engellilerin Kentsel Mekânları Kullanım Olanaklarının Trabzon Kent Merkezi Örneği Üzerinde İncelenmesi”, Yüksek lisans tezi Uslu, A. 2008. Kentsel Tasarımda Engelli Dostu Yaklasımı, Engelli Dostu Belediye Sempozyumu Sunum Notları. Mayıs 27, Ankara Özdingiş, N., 2007. İstanbul Kent Parklarının Bedensel Özürlüler Açısından Değerlendirilmesin Yönelik Bir Araştırma. Bahçeşehir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Çevre Tasarımı Yüksek Lisans Programı Yüksek Lisans Tezi, s.178. Atak, E: Engelsiz Yapılı Çevre Düzenlemelerinin Mevzuat Kapsamında İncelenmesi, Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Özürlüler Uzmanlığı Tezi. Ankara. 2001 Özürlüler Şurası Sonuç Bildirgesi, T.C. Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Türk Standardı: TS 9111 Özürlü İnsanları İkamet Edeceği Binaların Düzenlenmesi Kuralları, Ankara, 1991 66 Türk Standardı: TS 12460 Şehir İçi Yollar-Raylı Taşıma Sistemleri. Bölüm 5: Özürlü ve Yaşlılar İçin Tesislerde Tasarım Kuralları, Ankara, 1998 Türk Standardı: TS 12576 Şehir İçi Yollar-Özürlü ve Yaşlılar İçin Sokak, Cadde, Meydan ve Yollarda Yapısal Önlemler ve İşaretlemelerin Tasarın Kuralları, Nisan, Ankara, 1999 TS 9111. 1991, “Özürlü İnsanların İkamet Edeceği Binaların Düzenlenmesi Kuralları” TS 12576. 1999, “Şehir İçi Yollar-Özürlü Ve Yaşlılar İçin Sokak, Cadde, Meydan Ve Yollarda Yapısal Önlemler Ve İşaretlemelerin Tasarım Kuralları” TS 8357. 1999, “Halka Veya Müşterilere Açık Tuvaletler (WC’ler) Sınıflandırma Ve Genel Kurallar” 145 İNTERNET KAYNAKLARI Anonim. 2014. Türkiye Sakatlar Dernegi Resmi Web Sitesi. http://www.tsd.org.tr/ Erisim Tarihi: 25/05/2014 Anonim. 2014. Başbakanlık Özürlüler idaresi Başkanlığı Resmi Web Sitesi. http://www.ozida.gov.tr Erişim Tarihi: 25.06.2014 Anonim.2014.www.engelliler.biz.com. Erişim Tarihi: 27.05.2014 Anonim.2014 www.mimarlarodasi.org.tr. Erişim Tarihi:25.05.2014 Anonim. 2014. www.engelsiz.ankara.edu.tr. Erişim Tarihi:20.05.2014 Anonim.2014.www.engelliler.biz.com. Erisim Tarihi: 27/05/2014 Anonim.2014 http://www.engellilersitesi.com Erisim Tarihi: 25/05/2014 Anonim. 2014 Türkiye Sakatlar Derneği Resmiwww.tsd.org.tr/ Erişim tarihi:23.05.2014 Anonim. 2014. www.mevzuat.gov.tr/. Erişim Tarihi: 27.05.2014 67
© Copyright 2024 Paperzz