Ders 10 İlyas, Elişa ve Meshediliş “İlyas bu sesi duyunca, cüppesiyle yüzünü örttü, çıkıp mağaranın girişinde durdu. O sırada bir ses, "Burada ne yapıyorsun, İlyas?" dedi. İlyas, "RAB'be, Her Şeye Egemen Tanrı'ya büyük bir istekle kulluk ettim" diye karşılık verdi, "Ama İsrail halkı senin antlaşmanı reddetti, sunaklarını yıktı ve peygamberlerini kılıçtan geçirdi. Yalnız ben kaldım. Beni de öldürmeye çalışıyorlar." RAB, "Geldiğin yoldan geri dön, Şam yakınındaki kırlara git" dedi, "Oraya vardığında, Hazael'i Aram Kralı olarak, Nimşi oğlu Yehu'yu İsrail Kralı olarak, AvelMeholalı Şafat'ın oğlu Elişa'yı da kendi yerine peygamber olarak meshedeceksin. Hazael'in kılıcından kurtulanı Yehu, Yehu'nun kılıcından kurtulanı Elişa öldürecek. Ancak İsrail'de Baal'ın önünde diz çöküp onu öpmemiş yedi bin kişiyi sağ bırakacağım." İlyas oradan ayrılıp gitti, Şafat oğlu Elişa'yı buldu. Elişa, on iki çift öküzle saban sürenlerin ardından on ikinci çifti sürüyordu. İlyas Elişa'nın yanından geçerek kendi cüppesini onun üzerine attı.” (1. Kr. 19: 13-19) 1. Elişa çağrılmıştı. (1. Kr. 19: 16) 2. Elişa bir savaşçıydı. (1. Kr. 19: 17). Tanrı sizde savaşçı bir ruh görmelidir. -Savaş size verilecek mirastan önce yer alır. -Yasanın Tekrarı 2: 24 şöyle söyler; Haydi kalkın! Arnon Vadisi'nden geçin! İşte Heşbon Kralı Amorlu Sihon'u ve ülkesini elinize teslim ettim. Ona saldırın ve ülkesini mülk edinmeye başlayın. 3. O bir işçiydi (1.Kr. 19: 19) Kötü Bir Ruh İlyas’a Karşı Çıkıyor İlyas çok kuvvetli şekilde meshedilmişti ve o gerçek anlamda ulusunu salladı. Fakat bir ruh Tanrı adamına karşı çıkabilir. İlyas Tanrı’nın büyük hamlesini görmüştü. Karmel dağında Baal’ın peygamberlerinin yok edilişini gördü. Ama büyücülük ruhuyla kontrol edilen bir yere geldiğinde oradan kaçtı. İlyas kraldan yada kralın görevlilerinden korkmamıştı. Ancak kendisinde ki şeytani ruh yüzünden Kral’ın eşi olan İzebel’den korktu. Efesliler 6: 12’den şu gerçeği bilmekteyiz; Çünkü savaşımız insanlara karşı değil, yönetimlere, hükümranlıklara, bu karanlık dünyanın güçlerine, kötülüğün göksel yerlerdeki ruhsal ordularına karşıdır. Sadece meshedildiğiniz için karşı konulmaya karşı bağışıklı hale gelmezsiniz. Tanrı’nın isteğinin dışına doğru sürüklenebilirsiniz. Sadece meshedildiğiniz için her zaman iman adamı yada kadını olacağınız anlamı ortaya çıkmaz. Vazgeçişler olabilir. Bazen Tanrı’nın olmasını istediği halde sizin sorgulayabileceğiniz şeyler olabilecektir. Peygamber İlyas kaçtığında Kutsal Kitap O’nun Horev’e geldiğini söyler. Horev Sina çölünün ucundadır ve Tanrı’nın Musa’ya Yasa’yı verdiği yerdir. 1. Kr. 19: 1-18’de ki anlatıya bakalım; “Ahav, İlyas'ın bütün yaptıklarını, peygamberleri nasıl kılıçtan geçirdiğini İzebel'e anlattı. İzebel, İlyas'a, "Yarın bu saate kadar senin peygamberlere yaptığını ben de sana yapmazsam, ilahlar bana aynısını, hatta daha kötüsünü yapsın" diye haber gönderdi. İlyas can korkusuyla Yahuda'nın Beer-Şeva Kenti'ne kaçıp uşağını orada bıraktı. Bir gün boyunca çölde yürüdü, sonunda bir retem çalısının altına oturdu ve ölmek için dua etti: "Ya RAB, yeter artık, canımı al, ben atalarımdan daha iyi değilim." Sonra retem çalısının altına yatıp uykuya daldı. Ansızın bir melek ona dokunarak, "Kalk yemek ye" dedi. İlyas çevresine bakınca yanıbaşında, kızgın taşların üstünde bir pideyle bir testi su gördü. Yiyip içtikten sonra yine uzandı. RAB'bin meleği ikinci kez geldi, ona dokunarak, "Kalk yemeğini ye. Gideceğin yol çok uzun" dedi. İlyas kalktı, yiyip içti. Yediklerinden aldığı güçle kırk gün kırk gece Tanrı Dağı Horev'e kadar yürüdü. Geceyi orada bulunan bir mağarada geçirdi. RAB, "Burada ne yapıyorsun, İlyas?" diye sordu. İlyas, "RAB'be, Her Şeye Egemen Tanrı'ya büyük bir istekle kulluk ettim" diye karşılık verdi, "Ama İsrail halkı senin antlaşmanı reddetti, sunaklarını yıktı ve peygamberlerini kılıçtan geçirdi. Yalnız ben kaldım. Beni de öldürmeye çalışıyorlar." RAB, "Dağa çık ve önümde dur, yanından geçeceğim" dedi. RAB'bin önünde çok güçlü bir rüzgar dağları yarıp kayaları parçaladı. Ancak RAB rüzgarın içinde değildi. Rüzgarın ardından bir deprem oldu, RAB depremin içinde de değildi. Depremden sonra bir ateş çıktı, ancak RAB ateşin içinde de değildi. Ateşten sonra ince, yumuşak bir ses duyuldu. İlyas bu sesi duyunca, cüppesiyle yüzünü örttü, çıkıp mağaranın girişinde durdu. O sırada bir ses, "Burada ne yapıyorsun, İlyas?" dedi. İlyas, "RAB'be, Her Şeye Egemen Tanrı'ya büyük bir istekle kulluk ettim" diye karşılık verdi, "Ama İsrail halkı senin antlaşmanı reddetti, sunaklarını yıktı ve peygamberlerini kılıçtan geçirdi. Yalnız ben kaldım. Beni de öldürmeye çalışıyorlar." RAB, "Geldiğin yoldan geri dön, Şam yakınındaki kırlara git" dedi, "Oraya vardığında, Hazael'i Aram Kralı olarak, Nimşi oğlu Yehu'yu İsrail Kralı olarak, Avel-Meholalı Şafat'ın oğlu Elişa'yı da kendi yerine peygamber olarak meshedeceksin. Hazael'in kılıcından kurtulanı Yehu, Yehu'nun kılıcından kurtulanı Elişa öldürecek. Ancak İsrail'de Baal'ın önünde diz çöküp onu öpmemiş yedi bin kişiyi sağ bırakacağım." Buradan bir çok ders alıyoruz; 1. İlyas cesaretsizlik yüzünden kaçtı. 2. İlyas hizmetkarını arkasında bıraktı çünkü Tanrıyla yalnız kalınması gerektiğini biliyordu. 3. İlyas o kadar cesaretsizleşti ki ölmek istedi. 4. İlyas ilahi yardımı biliyordu. 5. Horev’e vardığında, Tanrı’Nın Sözüyle tanıştı. 6. Dağları yaran büyük bir rüzgar geldi ancak Tanrı O’nun içinde değildi. 7. Büyük bir deprem oldu ancak Tanrı onun içinde de değildi. 8. Bir ateş yandı ancak Tanrı ateşin içinde de değildi. Bir ses = Sessizlik Bir gürültü = Sessizlik Bir vizyon = sessizlik 9. İlyas sesi duyduğunda örtüsüne sarıldı. 10. Geri dönmek ve Yehu ile İlyas’ı meshetmek için emir aldı. İlyas Elişa’yı Meshediyor 1. Krallar Kitabı 19: 15-19 bize şunları öğretir; “RAB, "Geldiğin yoldan geri dön, Şam yakınındaki kırlara git" dedi, "Oraya vardığında, Hazael'i Aram Kralı olarak, Nimşi oğlu Yehu'yu İsrail Kralı olarak, Avel-Meholalı Şafat'ın oğlu Elişa'yı da kendi yerine peygamber olarak meshedeceksin. Hazael'in kılıcından kurtulanı Yehu, Yehu'nun kılıcından kurtulanı Elişa öldürecek. Ancak İsrail'de Baal'ın önünde diz çöküp onu öpmemiş yedi bin kişiyi sağ bırakacağım." İlyas oradan ayrılıp gitti, Şafat oğlu Elişa'yı buldu. Elişa, on iki çift öküzle saban sürenlerin ardından on ikinci çifti sürüyordu. İlyas Elişa'nın yanından geçerek kendi cüppesini onun üzerine attı.” Bu alıntıdan şunları öğrenmekteyiz; 1. İlyas yola çıktı ve Elişa’yı çiftçilik edip dua ederken meshetti. 2. Elişa İlyas’ın ardından koştu ve isteksizlik göstermedi. 3. Elişa ailesine veda etmek istedi, ve sonuç olarak İlyas ona ‘Ben sana ne yaptım ki?’ dedi. 4. Elişa döndü ve çiftçilikle ilgili aletlerini yaktı, geçmişinden vazgeçti ve terk etti. 5. Elişa İlyas’ın ardından gitti. 6. Elişa İlyas’ın hizmetine girdi. Elişa iki cüppe elde etti; 1. Çiftçilik ettiği sırada 2. Elişa’nın göğe alınışı sırasında Cüppe veya ip diğer giysilerin üzerine kullanılır. Rut 3: 9’da görüyoruz ki cüppe bireyin kişiliğini ve haklarını sembolize eder; Rut.3: 9 Ona, "Kimsin sen?" diye sordu. Kadın, "Ben kölen Rut'um" diye yanıtladı. "Kölenle evlen (köleni eteğinle ört). Çünkü sen yakın akrabamızsın" dedi. Şunu hatırlayın; Meshedilmek demek Tanrı’nın varlığının hayatınızda olması demektir ve Ruhun meyveleri apaçıktır. İnsanların armağanları ile gitmeyin. İşaretler ve şaşkınlık yaratan olaylar yeterli değildir. Meshediliş Tanrı’nın çok kuvvetli gücü ve varlığıdır. Elişa meshedildi çünkü; 1. O çağrılmıştı. 2. O bir savaşçıydı. 3. O bir işçiydi. 4. O kişiliğini ve haklarını bir kenara bıraktı. 5. O İlyas’ın arkasından hiç isteksiz olmadan gitti. 6. Çiftçilik araçlarını yaktı ve geçmiş hayatından vazgeçti. 7. İlyas’ın hizmetine girdi.
© Copyright 2024 Paperzz