17.Arıotu - Ziraattube

ARIOTU, FASELYA (Phacelia tanacetifolia Bentham)
Bitkisel Özellikleri
Arı otu Hydropllaceae familyasından ve Phacelia cinsinden tek yıllık bir tür olup, dik
olarak gelişmekte ve 40-120 cm kadar boylanmaktadır (Şekil). Sapın üzeri dikenimsi tüylerle
kaplıdır. Gelişmesi ilerledikçe sapın toprağa yakın kısımlarından dallanmakta ve giderek yatay
gelişme gösterir (Kumova ve Korkmaz, 2002). Yapraklar sap üzerinde almaşıklı olarak dizilidir.
Çiçek rengi genellikle eflatun olup mavimsi, pembe, açık mavi veya beyaz da olabilir. Çiçekler
sap üzerinde tek taraflı olarak dizilmiş, uzun, kıvrık, salkım şeklindedir. Çiçeklenme sapın alt
tarafından başlamakta, uca doğru ilerlemekte ve bir haftada salkımın tümü çiçeklenmektedir.
Williams ve Christian (1991), İngiltere koşullarında çiçeklenme süresinin ekim zamanına bağlı
olarak 1-2 ay arasında değiştiğini ve çiçek sıklığının ise 2000-4000 çiçek/m2 olduğunu
bildirmişlerdir. Tansı ve ark. (1996) Çukurova Bölgesi koşullarında arı otunun pamuk ekiminden
önce 7-8 aylık boş periyodu değerlendirmek için uygun bir bitki olduğunu, metrekaredeki çiçek
sayısının 9250’ye ulaştığını belirlemişlerdir. Çiçeklenme süresi bir bitki için 1 ay, bir tarla için
ise 1.5-2.5 aydır. Bu derece geniş bir çiçeklenme seyri, hemen hemen çoğu tarla bitkisinde
görülmemektedir.
Şekil. Arı otu (Phacelia tanacetifolia Bentham)
Ülkemizde ilk defa 1978 yılında Ç.Ü.Z.F Tarla Bitkileri Bölümünde incelenmeye
başlanmıştır. Çukurova Bölgesinde kışlık ara ürün olarak, arı merası tesisi amacıyla
yetiştirilebileceği belirlenmiştir. Arı otunun ülkemizde Turan-82 isimli çeşidi geliştirilmiştir.
Adaptasyonu ve Yayılışı
ABD’nin kurak güneybatı bölgelerinin ve Meksika’nın yerli bitkisidir. Yaklaşık olarak 13
türü bulunan arı otunun yalnızca 4 türü arıcılık açısından önemlidir. Bunlar P. distani, P.
romosissima, P, hispida ve P. tanacetifolia’dır. Bunlar arasında en yaygın tür Phacelia
tanacetifolia’dır. ABD 'de iklim özellikleri yönünden Çukurova'ya benzeyen Kalifoniya'nın
sahile yakın meralarında ve Nevada'nın Dağ ve eteklerinde doğal olarak bulunmaktadır.
Denizden yüksekliği 500 m’ye kadar olan bölgelerde ve daha çok kayalık, taşlık arazilerde
dikkati çekmektedir. Avrupa kıtasında ilk defa 1832 yılında Almanya'da tarımı yapılmaya
başlanmıştır. Daha sonra İngiltere'den Rusya'ya kadar bütün Avrupa'ya yayılmıştır. Ülkemizde
ilk çalışmaları 1978 yılında başlayan arı otu Akdeniz ve Ege sahil kuşağına iyi uyum
sağlamaktadır (Sağlamtimur ve ark., 1986; Tansı, 1994; Uçar, 1995).
Arı otu ülkemiz ekolojik koşulların uygun bir bitki olup, büyük bir tarımsal potansiyele
sahiptir. Birçok yörede kışın boş kalan alanlarda kışlık ara ürün olarak, bazı yörelerde ise erken
ilkbaharda ekilerek yazlık olarak yetiştirilebilir (Kızılşimşek ve Ateş, 2004). Kış ayları boyunca
iyi gelişme göstermekte, erken ilkbaharda biçim olgunluğuna gelmektedir. Hava sıcaklığı -7, -8
o
C’a düştüğünde soğuktan zarar görür (Gilbert, 2003). Kurak topraklarda hızlı gelişir ve çabuk
çiçek açar. Çiçeklenme için en az 13 saat aydınlık periyoda ihtiyaç duyan bir uzun gün bitkisidir
(Gilbert, 2003).
Önemi ve Kullanılması
Arı otu balarılarının nektar ve polen kaynağı olarak dünyanın en üstün 20 bal bitkisi
içerisinde yer almaktadır (Crane, 1975). Son yıllarda arı merası olarak çeşitli bitkilerle
karıştırılarak yetiştirilmektedir. Erken ilkbaharda arılar için gerekli nektar ve polenin sağlanması
için büyük önem taşır (Tansı ve ark., 1996; Korkmaz ve Kumova, 1998; Kumova ve Korkmaz,
2002).
ABD, Almanya, Rusya ve eski Yugoslavya gibi ülkelerde arı merası olarak
yetiştirilmektedir. Gümüşhane Kelkit’te 2006 yılında tarım ilçe müdürlüğü tarafından yapılan
demostrasyonda arı otu bitkisinin arıcılık için gerekli polen ve nektar kaynağı sağlama
bakımından oldukça uygun bir bitki olduğu, dekara yaklaşık 100 kilogram bal, 13 kilogram
polen alındığı ifade edilmiştir. Bu çalışmada arı otu ile birlikte çiçek açan hardal, geven,
korunga, kekik gibi bitkilerin çiçeklenme süreleri sona erdiği dönemde arı otunun susuz araziye
ekilmesine rağmen çiçeklenmeye devam ettiği görülmüştür. Önemli bir nektar kaynağı olan arı
otunun nektar salgısı 0.80-0.85 mg/çiçek/gün, bal potansiyeli 300-1000 kg/ha, polen verimi ise
0.5 mg/çiçek düzeyindedir (Crane, 1984). Arı otu bitkisinin değişik tarihlerde ekilmesiyle,
çiçeklenme periyodunun uzatılarak arılar için polen ve nektar kaynağı olarak kullanılma
potansiyeli bulunmaktadır (Tansı, 1994; Korkmaz ve Kumova, 1998).
Yapılan çalışmalar arı otunun poleninin özellikle yabani arılar tarafından tercih edildiğini
göstermektedir (Cripps ve ark., 1989). Bal arılarının % 22’si arı otunu nektarı için Bombus
arılarının ise % 3’ünün poleni için ziyaret etmekte; arıların % 78’i nektar toplarken % 1’i
yalnızca polen taşımakta % 22’si ise sürtünme yolu ile polen toplamaktadır. Buna karşın
Bombus arılarının % 97’si nektar toplamakta % 3’ünün ise sürtünme yoluyla bu bitkiden polen
topladıkları bildirilmektedir (Williams ve Christian, 1991). Elde edilen balın oldukça kaliteli
olduğu ve dekara 50-80 kg bal verimi elde edilebileceği bildirilmiştir. 1 dekar alanda kuvvetli 2
koloni beslenebilmektedir. Hastalık ve zararlılara dayanıklı olduğundan yetiştiriciliğinde pestisit
kullanılmamaktadır. Dolayısıyla organik arıcılık için uygun bir bitkidir.
Arı otu çiçeklenme dönemi boyunca arı merası olarak kullanılır. Çiçeklenmesi sona
erdiği zaman silaj, yeşil veya kuru ot amacıyla hasat edilir. Gümüşhane’de yapılan
demostrasyonda da çiçeklenme dönemi sonunda biçilerek çiftlik hayvanlarına yem olarak
yedirilmiştir. Silaj olarak kullanımda arpa kırması veya melas gibi katkıların eklenmesi tavsiye
edilir.
Kayalık ve taşlık arazilerde yetiştiğinden, yeşil gübre bitkisi olarak fakir toprakların
ıslahında ve örtü bitkisi olarak erozyon kontrolünde de kullanılabilir (Jensen, 1991). Süs bitkisi
olarak kullanımı da söz konusudur. Böcek çekici özelliği çok yüksek olan bu bitkinin kültür
bitkilerine zarar yapan zararlılara karşı biyolojik mücadele yöntemi için araç olarak kullanılması
mümkündür (Kahl, 1996).
Yetiştiriciliği
Bitki, toprak istekleri yönünden fazla seçici değildir, birçok toprak tipinde başarı ile
yetişmektedir. Denizden yüksekliği 700 m’den az olan yerlerde sonbaharda, 700 m'den yüksek
yerlerde ise erken ilkbaharda ekilebilmektedir. Akdeniz ikliminde ekim-kasım aylarında ekimi
yapılır. Kışları soğuk olan yerlerde ise erken ilkbaharda ekilmelidir. Ilıman bölgelerde kışlık
olarak sonbaharda ekilen arı otu nisan ayı başında çiçeklenmeye başlar. Yıldız (1999)
Ceylanpınar Ovasında yaptığı çalışmada en uygun ekim zamanını 1 Ekim-1 Kasım, Kızılşimşek
ve Ateş (2004) Kahramanmaraş’ta 17 Ekim olarak belirlemişlerdir. Ekim sonrası toprakta
çimlenme uzun sürer. Çimlenme için gerekli optimum toprak sıcaklıkları 3-20 oC arasıdır
(Gilbert, 2003). Islak ve ağır topraklarda çimlenme oranı düşer. Yağışlardan sonra ekilir veya
ekim sonrası hafif bir sulama yapılırsa çimlenme başarısı yüksek olur. Bitki kurak şartlarda
yetişebilmektedir. Ancak yazlık olarak ekimin yapıldığı iç bölgelerde yağışların kesilmesinden
sonra çiçeklenme periyodunun uzaması için sulama yapılmalıdır.
Tohumları küçük olduğundan, iyi bir tohum yatağı hazırlığına gerek vardır. Ekim, 20 ile
70 cm aralıklarla sıralara yapılmalıdır. Bakoğlu ve Kutlu (2006) Bingöl sulu şartlarında 40, 50 ve
60 cm sıra aralıkları ile ektikleri arı otundan en fazla yaş ve kuru ot verimini (1116 kg/da ve 305
kg/da) 50 cm sıra aralığından elde etmişlerdir. Tohum miktarı 1.0-1.5 kg/da, ekim derinliği 1.02.0 cm arasında tutulmalıdır. Serpme ekimde tohumluk miktarı biraz daha artırılmalıdır. Coşkun
(2001) GAP koşullarında arı otu ile buğday karışımını denemiş, dekara 25 kg buğday ve 50 g arı
otu ekimiyle buğday verimini düşürmeden arı merası oluşturulabileceği sonucuna varmıştır.
Dekara 5-6 kg saf azot ve fosfor gelecek şekilde gübrelenmesi tavsiye edilir. Arı otu hastalık ve
zararlılara karşı dayanıklı olduğundan yetiştirme mevsiminde herhangi bir şekilde ilaçlanmasına
gerek yoktur. Sorun oluşturan bölgelerde karınca zararına karşı ekimden önce ilaçlanabilir
(Hektion, 1 kg tohumluk için 1 g).
Kuru ot ve silaj için çiçeklenme başlangıcında biçim uygundur. Ancak arı merası olarak
kullanıldığı durumlarda çiçeklenme sonunda hasat edilir. Çukurova Bölgesinde en yüksek yeşil
ve kuru ot verimleri sırasıyla 3458 kg/da ve 769 kg/da ile çiçeklenme döneminde yapılan
biçimden elde edilmiştir (Sağlamtimur ve ark., 1988). Tohum üretimi için salkımların
kahverengiye döndüğü dönemde biçilmelidir. Bu dönemde saplar hala yaş olduğundan bir süre
bekletilip kurutulmalı ve daha sonra harman yapılmalıdır. Kızılşimşek ve Ateş (2004)
Kahramanmaraş’ta 86 kg/da tohum verimi elde etmişlerdir.
Kaynaklar
Crane, E., Walker, P., Day, R., 1984. Directory of Important World Honey Sources. International
Bee Research Association. London.
Cripps, C., Rust, R. W., 1989. Pollen Preferences of Seven Osmia Species (Hymenoptera:
Megachilidae). Environmental Entomology. 18(1):133-138.
Engels, W., Schulz, ,U., Radle, M., Matheson, A., 1994. Use of the Tubinden Mix for Bee
Pasture in Germany. IBRA. Cardiff. UK.
Goltz, L., 1988. Honey and Pollen Plants. Part X. Miscellaneous Honey Plants. American Bee
Journal 128(2):97-100.
Korkmaz, A., Kumova, U., 1998. Çukurova Bölgesi Koşullarında Yetiştirilen Fazelya (Phacelia
tanacetifolia Bentham) Bitkisinin Balarısı (Apis mellifera L.) Kolonilerinin Populasyon
Gelişimine, Nektar ve Polen Toplama Etkinliğine Olan Etkilerinin Araştırılması. Ç.Ü. Ziraat
Fakültesi Dergisi. 2 (13) 121-130.
Kumova, U., Korkmaz, A., 1998. Çukurova Bölgesinde Arı Otu (Phacelia tanacetifolia B.)
Bitkisinin Bal Arıları (Apis mellifera L.) İçin Önemi. TİGEM. 12:68(28-31).
Sağlamtimur T., Baytekin H., 1993. Arıcılık İçin İdeal, Silaj Üretimine Uygun Bir Bitki: Arı
Otu. Teknik Arıcılık Dergisi. Sayı:40. s.16-17.
Sağlamtimur T., Tansı, V., Baytekin H., 1988. Çukurova Koşullarında Kışlık Ara Ürün Olarak
Yetiştirilen Arı Otu (Phacelia californica Cham.)'nda Biçim Zamanının Bitki Boyu ve
Ot Verimine Etkisi Üzerinde Bir Araştırma. Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi
Dergisi. 4(1):76-83.
Tansı, V., 1994. Arı Otunun Önemi ve Tarımı. TC. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı. TYUAP Ziraat
Mühendisliği Eğitim Semineri
Tansı, V., Kızılşimşek, M., Kumova, U., Sağlamtimur, T., 1996. Çukurova Bölgesinde Yeni Bir
Yem Bitkisi Olan Phacelia tanacetifolia Bentham'ın Balarıları İçin Kullanılma
Olanaklarının Araştırılması. Teknik Arıcılık Dergisi. Sayı: 52. S.2-6.
Uçar, H., 1995. Çukurova Bölgesi Koşullarında Farklı Ekim Zamanı ve Sıra Aralığının Arı
Otunun (Phacelia tanacetifolia Bentham) Tane Verimi ve Arı Merası Olarak
Kullanılması Bakımından Etkileri. Yüksek Lisans Tezi. Çukurova Üniversitesi. Fen
Bilimleri Enstitüsü. Tarla Bitkileri Anabilim Dalı. Adana
Williams, I., Christian, D. C., 1991. Observations on Phacelia
tanacetifolia Bentham
(Hydrophyllaceae) as a Food Plant for Honey Bees and Bombus Bees. Journal of
Apicultural Research. 30(1):3-12.
Jensen, E. S., 1991. Nitrogen accumulation and residual effects of nitrogen catch crops. ActaAgriculturae-Scandinavica (Sweden). V.41(4) p.333-344.
Yıldız, 1999.
Kahl, 1996.
Bakoğlu ve Kutlu, 2006.
Gilbert, 2003.
Kızılşimşek ve Ateş, 2004.