ARIOTU, FASELYA (Phacelia tanacetifolia Bentham) Bitkisel Özellikleri Arı otu Hydropllaceae familyasından ve Phacelia cinsinden tek yıllık bir tür olup, dik olarak gelişmekte ve 40-120 cm kadar boylanmaktadır (Şekil). Sapın üzeri dikenimsi tüylerle kaplıdır. Gelişmesi ilerledikçe sapın toprağa yakın kısımlarından dallanmakta ve giderek yatay gelişme gösterir (Kumova ve Korkmaz, 2002). Yapraklar sap üzerinde almaşıklı olarak dizilidir. Çiçek rengi genellikle eflatun olup mavimsi, pembe, açık mavi veya beyaz da olabilir. Çiçekler sap üzerinde tek taraflı olarak dizilmiş, uzun, kıvrık, salkım şeklindedir. Çiçeklenme sapın alt tarafından başlamakta, uca doğru ilerlemekte ve bir haftada salkımın tümü çiçeklenmektedir. Williams ve Christian (1991), İngiltere koşullarında çiçeklenme süresinin ekim zamanına bağlı olarak 1-2 ay arasında değiştiğini ve çiçek sıklığının ise 2000-4000 çiçek/m2 olduğunu bildirmişlerdir. Tansı ve ark. (1996) Çukurova Bölgesi koşullarında arı otunun pamuk ekiminden önce 7-8 aylık boş periyodu değerlendirmek için uygun bir bitki olduğunu, metrekaredeki çiçek sayısının 9250’ye ulaştığını belirlemişlerdir. Çiçeklenme süresi bir bitki için 1 ay, bir tarla için ise 1.5-2.5 aydır. Bu derece geniş bir çiçeklenme seyri, hemen hemen çoğu tarla bitkisinde görülmemektedir. Şekil. Arı otu (Phacelia tanacetifolia Bentham) Ülkemizde ilk defa 1978 yılında Ç.Ü.Z.F Tarla Bitkileri Bölümünde incelenmeye başlanmıştır. Çukurova Bölgesinde kışlık ara ürün olarak, arı merası tesisi amacıyla yetiştirilebileceği belirlenmiştir. Arı otunun ülkemizde Turan-82 isimli çeşidi geliştirilmiştir. Adaptasyonu ve Yayılışı ABD’nin kurak güneybatı bölgelerinin ve Meksika’nın yerli bitkisidir. Yaklaşık olarak 13 türü bulunan arı otunun yalnızca 4 türü arıcılık açısından önemlidir. Bunlar P. distani, P. romosissima, P, hispida ve P. tanacetifolia’dır. Bunlar arasında en yaygın tür Phacelia tanacetifolia’dır. ABD 'de iklim özellikleri yönünden Çukurova'ya benzeyen Kalifoniya'nın sahile yakın meralarında ve Nevada'nın Dağ ve eteklerinde doğal olarak bulunmaktadır. Denizden yüksekliği 500 m’ye kadar olan bölgelerde ve daha çok kayalık, taşlık arazilerde dikkati çekmektedir. Avrupa kıtasında ilk defa 1832 yılında Almanya'da tarımı yapılmaya başlanmıştır. Daha sonra İngiltere'den Rusya'ya kadar bütün Avrupa'ya yayılmıştır. Ülkemizde ilk çalışmaları 1978 yılında başlayan arı otu Akdeniz ve Ege sahil kuşağına iyi uyum sağlamaktadır (Sağlamtimur ve ark., 1986; Tansı, 1994; Uçar, 1995). Arı otu ülkemiz ekolojik koşulların uygun bir bitki olup, büyük bir tarımsal potansiyele sahiptir. Birçok yörede kışın boş kalan alanlarda kışlık ara ürün olarak, bazı yörelerde ise erken ilkbaharda ekilerek yazlık olarak yetiştirilebilir (Kızılşimşek ve Ateş, 2004). Kış ayları boyunca iyi gelişme göstermekte, erken ilkbaharda biçim olgunluğuna gelmektedir. Hava sıcaklığı -7, -8 o C’a düştüğünde soğuktan zarar görür (Gilbert, 2003). Kurak topraklarda hızlı gelişir ve çabuk çiçek açar. Çiçeklenme için en az 13 saat aydınlık periyoda ihtiyaç duyan bir uzun gün bitkisidir (Gilbert, 2003). Önemi ve Kullanılması Arı otu balarılarının nektar ve polen kaynağı olarak dünyanın en üstün 20 bal bitkisi içerisinde yer almaktadır (Crane, 1975). Son yıllarda arı merası olarak çeşitli bitkilerle karıştırılarak yetiştirilmektedir. Erken ilkbaharda arılar için gerekli nektar ve polenin sağlanması için büyük önem taşır (Tansı ve ark., 1996; Korkmaz ve Kumova, 1998; Kumova ve Korkmaz, 2002). ABD, Almanya, Rusya ve eski Yugoslavya gibi ülkelerde arı merası olarak yetiştirilmektedir. Gümüşhane Kelkit’te 2006 yılında tarım ilçe müdürlüğü tarafından yapılan demostrasyonda arı otu bitkisinin arıcılık için gerekli polen ve nektar kaynağı sağlama bakımından oldukça uygun bir bitki olduğu, dekara yaklaşık 100 kilogram bal, 13 kilogram polen alındığı ifade edilmiştir. Bu çalışmada arı otu ile birlikte çiçek açan hardal, geven, korunga, kekik gibi bitkilerin çiçeklenme süreleri sona erdiği dönemde arı otunun susuz araziye ekilmesine rağmen çiçeklenmeye devam ettiği görülmüştür. Önemli bir nektar kaynağı olan arı otunun nektar salgısı 0.80-0.85 mg/çiçek/gün, bal potansiyeli 300-1000 kg/ha, polen verimi ise 0.5 mg/çiçek düzeyindedir (Crane, 1984). Arı otu bitkisinin değişik tarihlerde ekilmesiyle, çiçeklenme periyodunun uzatılarak arılar için polen ve nektar kaynağı olarak kullanılma potansiyeli bulunmaktadır (Tansı, 1994; Korkmaz ve Kumova, 1998). Yapılan çalışmalar arı otunun poleninin özellikle yabani arılar tarafından tercih edildiğini göstermektedir (Cripps ve ark., 1989). Bal arılarının % 22’si arı otunu nektarı için Bombus arılarının ise % 3’ünün poleni için ziyaret etmekte; arıların % 78’i nektar toplarken % 1’i yalnızca polen taşımakta % 22’si ise sürtünme yolu ile polen toplamaktadır. Buna karşın Bombus arılarının % 97’si nektar toplamakta % 3’ünün ise sürtünme yoluyla bu bitkiden polen topladıkları bildirilmektedir (Williams ve Christian, 1991). Elde edilen balın oldukça kaliteli olduğu ve dekara 50-80 kg bal verimi elde edilebileceği bildirilmiştir. 1 dekar alanda kuvvetli 2 koloni beslenebilmektedir. Hastalık ve zararlılara dayanıklı olduğundan yetiştiriciliğinde pestisit kullanılmamaktadır. Dolayısıyla organik arıcılık için uygun bir bitkidir. Arı otu çiçeklenme dönemi boyunca arı merası olarak kullanılır. Çiçeklenmesi sona erdiği zaman silaj, yeşil veya kuru ot amacıyla hasat edilir. Gümüşhane’de yapılan demostrasyonda da çiçeklenme dönemi sonunda biçilerek çiftlik hayvanlarına yem olarak yedirilmiştir. Silaj olarak kullanımda arpa kırması veya melas gibi katkıların eklenmesi tavsiye edilir. Kayalık ve taşlık arazilerde yetiştiğinden, yeşil gübre bitkisi olarak fakir toprakların ıslahında ve örtü bitkisi olarak erozyon kontrolünde de kullanılabilir (Jensen, 1991). Süs bitkisi olarak kullanımı da söz konusudur. Böcek çekici özelliği çok yüksek olan bu bitkinin kültür bitkilerine zarar yapan zararlılara karşı biyolojik mücadele yöntemi için araç olarak kullanılması mümkündür (Kahl, 1996). Yetiştiriciliği Bitki, toprak istekleri yönünden fazla seçici değildir, birçok toprak tipinde başarı ile yetişmektedir. Denizden yüksekliği 700 m’den az olan yerlerde sonbaharda, 700 m'den yüksek yerlerde ise erken ilkbaharda ekilebilmektedir. Akdeniz ikliminde ekim-kasım aylarında ekimi yapılır. Kışları soğuk olan yerlerde ise erken ilkbaharda ekilmelidir. Ilıman bölgelerde kışlık olarak sonbaharda ekilen arı otu nisan ayı başında çiçeklenmeye başlar. Yıldız (1999) Ceylanpınar Ovasında yaptığı çalışmada en uygun ekim zamanını 1 Ekim-1 Kasım, Kızılşimşek ve Ateş (2004) Kahramanmaraş’ta 17 Ekim olarak belirlemişlerdir. Ekim sonrası toprakta çimlenme uzun sürer. Çimlenme için gerekli optimum toprak sıcaklıkları 3-20 oC arasıdır (Gilbert, 2003). Islak ve ağır topraklarda çimlenme oranı düşer. Yağışlardan sonra ekilir veya ekim sonrası hafif bir sulama yapılırsa çimlenme başarısı yüksek olur. Bitki kurak şartlarda yetişebilmektedir. Ancak yazlık olarak ekimin yapıldığı iç bölgelerde yağışların kesilmesinden sonra çiçeklenme periyodunun uzaması için sulama yapılmalıdır. Tohumları küçük olduğundan, iyi bir tohum yatağı hazırlığına gerek vardır. Ekim, 20 ile 70 cm aralıklarla sıralara yapılmalıdır. Bakoğlu ve Kutlu (2006) Bingöl sulu şartlarında 40, 50 ve 60 cm sıra aralıkları ile ektikleri arı otundan en fazla yaş ve kuru ot verimini (1116 kg/da ve 305 kg/da) 50 cm sıra aralığından elde etmişlerdir. Tohum miktarı 1.0-1.5 kg/da, ekim derinliği 1.02.0 cm arasında tutulmalıdır. Serpme ekimde tohumluk miktarı biraz daha artırılmalıdır. Coşkun (2001) GAP koşullarında arı otu ile buğday karışımını denemiş, dekara 25 kg buğday ve 50 g arı otu ekimiyle buğday verimini düşürmeden arı merası oluşturulabileceği sonucuna varmıştır. Dekara 5-6 kg saf azot ve fosfor gelecek şekilde gübrelenmesi tavsiye edilir. Arı otu hastalık ve zararlılara karşı dayanıklı olduğundan yetiştirme mevsiminde herhangi bir şekilde ilaçlanmasına gerek yoktur. Sorun oluşturan bölgelerde karınca zararına karşı ekimden önce ilaçlanabilir (Hektion, 1 kg tohumluk için 1 g). Kuru ot ve silaj için çiçeklenme başlangıcında biçim uygundur. Ancak arı merası olarak kullanıldığı durumlarda çiçeklenme sonunda hasat edilir. Çukurova Bölgesinde en yüksek yeşil ve kuru ot verimleri sırasıyla 3458 kg/da ve 769 kg/da ile çiçeklenme döneminde yapılan biçimden elde edilmiştir (Sağlamtimur ve ark., 1988). Tohum üretimi için salkımların kahverengiye döndüğü dönemde biçilmelidir. Bu dönemde saplar hala yaş olduğundan bir süre bekletilip kurutulmalı ve daha sonra harman yapılmalıdır. Kızılşimşek ve Ateş (2004) Kahramanmaraş’ta 86 kg/da tohum verimi elde etmişlerdir. Kaynaklar Crane, E., Walker, P., Day, R., 1984. Directory of Important World Honey Sources. International Bee Research Association. London. Cripps, C., Rust, R. W., 1989. Pollen Preferences of Seven Osmia Species (Hymenoptera: Megachilidae). Environmental Entomology. 18(1):133-138. Engels, W., Schulz, ,U., Radle, M., Matheson, A., 1994. Use of the Tubinden Mix for Bee Pasture in Germany. IBRA. Cardiff. UK. Goltz, L., 1988. Honey and Pollen Plants. Part X. Miscellaneous Honey Plants. American Bee Journal 128(2):97-100. Korkmaz, A., Kumova, U., 1998. Çukurova Bölgesi Koşullarında Yetiştirilen Fazelya (Phacelia tanacetifolia Bentham) Bitkisinin Balarısı (Apis mellifera L.) Kolonilerinin Populasyon Gelişimine, Nektar ve Polen Toplama Etkinliğine Olan Etkilerinin Araştırılması. Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi. 2 (13) 121-130. Kumova, U., Korkmaz, A., 1998. Çukurova Bölgesinde Arı Otu (Phacelia tanacetifolia B.) Bitkisinin Bal Arıları (Apis mellifera L.) İçin Önemi. TİGEM. 12:68(28-31). Sağlamtimur T., Baytekin H., 1993. Arıcılık İçin İdeal, Silaj Üretimine Uygun Bir Bitki: Arı Otu. Teknik Arıcılık Dergisi. Sayı:40. s.16-17. Sağlamtimur T., Tansı, V., Baytekin H., 1988. Çukurova Koşullarında Kışlık Ara Ürün Olarak Yetiştirilen Arı Otu (Phacelia californica Cham.)'nda Biçim Zamanının Bitki Boyu ve Ot Verimine Etkisi Üzerinde Bir Araştırma. Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Dergisi. 4(1):76-83. Tansı, V., 1994. Arı Otunun Önemi ve Tarımı. TC. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı. TYUAP Ziraat Mühendisliği Eğitim Semineri Tansı, V., Kızılşimşek, M., Kumova, U., Sağlamtimur, T., 1996. Çukurova Bölgesinde Yeni Bir Yem Bitkisi Olan Phacelia tanacetifolia Bentham'ın Balarıları İçin Kullanılma Olanaklarının Araştırılması. Teknik Arıcılık Dergisi. Sayı: 52. S.2-6. Uçar, H., 1995. Çukurova Bölgesi Koşullarında Farklı Ekim Zamanı ve Sıra Aralığının Arı Otunun (Phacelia tanacetifolia Bentham) Tane Verimi ve Arı Merası Olarak Kullanılması Bakımından Etkileri. Yüksek Lisans Tezi. Çukurova Üniversitesi. Fen Bilimleri Enstitüsü. Tarla Bitkileri Anabilim Dalı. Adana Williams, I., Christian, D. C., 1991. Observations on Phacelia tanacetifolia Bentham (Hydrophyllaceae) as a Food Plant for Honey Bees and Bombus Bees. Journal of Apicultural Research. 30(1):3-12. Jensen, E. S., 1991. Nitrogen accumulation and residual effects of nitrogen catch crops. ActaAgriculturae-Scandinavica (Sweden). V.41(4) p.333-344. Yıldız, 1999. Kahl, 1996. Bakoğlu ve Kutlu, 2006. Gilbert, 2003. Kızılşimşek ve Ateş, 2004.
© Copyright 2024 Paperzz