EMDR TürkiyE-Bülteni

EMDR TürkiyE-Bülteni
ISSN 2147-4885 (Online) Sayı 7 - Nisan 2014
Söyleşi
Elan Shapiro ile EMDR
hakkında söyleşi
Uzman Psikolog Zeynep Zat
Zeynep Zat, Grup ile EMDR Terapisi
eğitimi için Türkiye’ye gelen Elan Shapiro
ile yaptığı söyleşiyi paylaşıyor.
Devamı 4. sayfada...
Makale Özeti
EMDR Birleştirici Grup Tedavi
Protokolü
Uzm Psk. İnci Canoğulları
Editörden
Doç. Dr. Önder Kavakcı
Değerli okuyucularımız,
EMDR-E bülteninin yeni sayısından merhaba,
Kasım ayındaki sempozyumumuzun hemen ardından 19-20
Nisan’da yeni bir sempozyumun hazırlıkları içindeyiz, hem
sempozyum hem de Genel Kurulumuz bir arada olacak.
Devamını 2. sayfada bulabilirsiniz.
Kanser İçin Bir Risk Olarak Çocukluk Çağı Olumsuzlukları:
1958 British Doğum Kohort Çalışması
Doç. Dr. Önder Kavakcı
Kelly-Irvin ve arkadaşlarının çalışması olumsuz çocukluk çağı
deneyimlerinin artmış kanser riski ile ilişkili olup olmadığını
değerlendirmek amacı ile tasarlanmıştır. Devamı 8. sayfada...
EMDR-TR Derneği Yayın Organı
Yayın Kurulu Başkanı: Hejan Epözdemir
Yayın Kurulu (Alfabetik Sırayla) : Berk Murat Ergun,
Emre Konuk, İnci Canoğulları, Muhammet Özkan,
Önder Kavakcı, Zeynep Zat,
Editör: Önder Kavakcı
Akademik Danışma Kurulu (Alfabetik Sırayla):
Dr. Derek Farell, Dr. Udi Ören, Prof Dr.
Emine Gül Kapçı, Uzm. Emre Konuk,
Doç. Dr. Feryal Çam Çelikel,
Uzm. Psk. Hejan Epözdemir, Dr. Jim Knipe,
Dr. Marilyn Luber, Prof Dr. Nahit Özmenler,
Uzm. Psk. Olcay Güner, Doç. Dr. Ömer Böke,
Doç Dr. Önder Kavakcı, Dr.Richard Mitchell,
Prof. Dr. Ümran Korkmazlar, Prof. Dr. Vedat Şar
Gülbahar mah. Yenidere sk. No:21/A Şişli İstanbul
Tel: 0212 219 85 56 [email protected]
EMDR Alt Komiteleri
Kritik Bir Olayın Ardından Uygulanan Erken
Müdahale Yöntemi Olarak EMDR Grup
Tedavisi
Devamı 6. sayfada...
Araştırma Özeti
Çocukluk Fiziksel İstismarı ile
Psikiyatrik Bozukluklar İlişkisi
Doç. Dr. Önder Kavakcı
Sugaya ve arkadaşları Journal of Traumatic
Stress’ te yayınlanan araştırmalarında,
Çocukluk Fiziksel İstismarı (ÇFİ) ile ruhsal
bozukluklar arasında belirgin bir ilişki
bulduklarını bildirmişlerdir. Devamı 8. sayfada..
Bu Sayıda
Araştırma / Başkan: Hejan Epözdemir
İletişim: [email protected]
Çeviri, Üye İşleri ve WEB / Başkan: Asena Yurtsever,
İletişim: [email protected]
Çocuk ve Ergen / Başkan: Ümran Korkmazlar
İletişim: [email protected]
Uluslar Arası İlişkiler, Akreditasyon, Eğitim ve Etik
Başkan: Önder Kavakcı , Emre Konuk
İletişim:[email protected] [email protected]
EMDR HAP ve Krize Müdahale / Başkan: Emre Konuk
İletişim: [email protected]
Genel Koordinatör: Şenel Karaman
İletişim: [email protected]
Klinik Uygulama ve Protokol Geliştirme
Başkan: Serin Öget İletişim: [email protected]
Editörden........................................................................2
EMDR HAP Kilis Projesi..........................................3
Söyleşi ..............................................................................6
Makale Özeti.................................................................8
Araştırma Özeti...........................................................10
Araştırma Özeti...........................................................10
Duyuru..........................................................................10
Bültene Yazı Gönderme Kuralları............................11
Psikoloji ve Psikyatri Dünyasından Haberler ..............12
Sayfa 1
EMDR TürkiyE-Bülteni
Sayı 7 - Nisan 2014
Doç. Dr. Önder Kavakcı
Editörden
Kasım ayındaki
sempozyumumuzun
hemen ardından
19-20 Nisan’da yeni
bir sempozyumun
hazırlıkları içindeyiz.
Doç Dr. Önder Kavakcı
Değerli okuyucularımız, EMDR-E bülteninin yeni
sayısından merhaba,
Kasım ayındaki sempozyumumuzun hemen
ardından 19-20 Nisan’da yeni bir sempozyumun
hazırlıkları içindeyiz, hem sempozyum hem de
Genel Kurulumuz bir arada olacak. Emre
Hocamızın deyimi ile bir taşla iki kuş! Programın
ayrıntılarını bültenimizde bulabilirsiniz.
Yanıbaşımızdaki savaştan kaçarak ülkemize
sığınan Suriyeli mülteciler ile Asena Yurtsever,
Feryal Tükel, Tuba Akyüz, Zeynep Zat, İnci
Canoğulları ve Emre Konuk'un Kilis Göçmen
Kampında yaptığı EMDR HAP çalışmalarını İnci
Canoğulları özetledi.
Kilis Mülteci Kampı
Zeynep Zat’ın Elan Shapiro ile sempozyum nedeni
ile İstanbul’a geldiğinde yaptığı söyleşiyi bu
sayımıza hazırladık.
Yine İnci Canoğulları,
Jarero ve Artigas’ın
European Review of Applied Psychology
dergisinde yayınlanan “EMDR Birleştirici Grup
Tedavi Protokolü: Kritik Bir Olayın Ardından
Uygulanan Erken Müdahale Yöntemi Olarak EMDR
Grup Tedavisi” başlıklı makalesini çevirdi.
Olumsuz çocukluk deneyimlerinin sonuçlarını
değerlendirien
yakınlarda
yayınlanmış
iki
makalenin özetleri de yine bu sayımızda bulunuyor.
Savaşsız çatışmasız, içinizin ve çevrenizin barış
içinde olduğu güzel günler diliyor, 19-20 Nisan
tarihlerinde 3. EMDR sempozyumumuzda sizlerle
buluşmayı istiyoruz.
Saygılarımızla...
Doç. Dr. Önder Kavakcı,
Pskiyatrist
Sayfa 2
EMDR TürkiyE-Bülteni
Sayı 7 - Nisan 2014
Uzm. Psk. İnci Canoğulları
EMDR HAP Kilis Projesi
Suriye’deki iç savaştan kaçan ve Türkiye’de
kamplara sığınan yaklaşık 300.000 mülteci
bulunmaktadır. 300.000 kadar mültecinin
çoğunluğu da Suriye sınırına yakın şehirlerde
yaşamaktadır. Bu kişiler çok ciddi savaş
travmalarına maruz kalmışlardır. Savaş sonrası
görülen TSSB semptomlarının yanı sıra, bu
kişilerin aile ve sosyal ilişkilerinde, okul/iş
başarılarında ve diğer alanlarda da olumsuzlukların
yaşanması beklenen bir sonuçtur.
Yrd. Doç. Dr. Zeynep Ceren Acartürk ve ekibinin,
Suriyeli mültecilerle yapmış oldukları çalışmada
(n=810) TSSB semptomlarının görülme yaygınlığı
60% olarak bulunmuştur. Dolayısıyla, kamplarda
travma ile çalışabilecek yetkin uzmanlara ihtiyaç
duyulmaktadır.
Bu problemin çözümü için ilk adım olarak kamplarda görevlendirilecek Kilis, Gaziantep ve diğer
şehirlerde çalışan beş uzmana EMDR 1. Düzey
eğitimi, EMDR R-TEP yakın tarihli travma protokolü
ve süpervizyon verilmiştir. Seanslar tercüman
aracılığı ile yürütülmüş ve danışanlar her gün
görülmüştür. Alınan sonuçlar oldukça dikkat çekicidir. Ortalama 4.1 seansta bu kişilerin TSSB tanısı
almadan
hayatlarına
devam
edebilmeleri
sağlanmıştır.
Felaketlere müdahalede etkin grup çalışmalarının
verimi artıracağını düşünerek Elan Shapiro'nun
geliştirdiği EMDR G-TEP protokolünü uygulamaya
karar verdik. Elan bir önceki sempozyuma gelerek
G-TEP eğitimini verdi (bir taş iki kuş). Asena Yurtsever, Feryal Tükel, Tuba Akyüz, Zeynep Zat, İnci
Canoğulları ve tabii ki başlarında olmazsa olmaz
hocaları Emre Konuk'la Kilis Göçmen Kampında
kampa girdiler. Ortalama 6-7 kişilik beş grupla
çalışıldı. Kontrol grubu ayrıca değerlendirildi. Erkek
ve kadınlar ayrı gruplarda yer aldılar. G-TEP öncesi
ve sonrası ölçek uygulama çalışmaları Alan
Koordinatörü Mustafa Çetinkaya ve ekibi tarafından
yürütüldü.
İlk G-TEP uygulamaları sırasında çok değişik
deneyimler edinme fırsatımız oldu. Savaş sonrası
travmanın etkilerini orada savaşı bizzat yaşayan
insanların ağzından duymak ve gözlemlemek bu
çalışmaların ne kadar önemli olduğunu daha iyi
anlamamızı sağladı.
Uygulama sırasında bulunduğumuz odanın kapısı
sert bir şekilde kapatıldığı için çıkan sesi bomba
sesine benzeten insanların gözlerinde o anı tekrar
yaşamanın getirdiği korkuyu görmek, güvenli yer
bulmakta ne kadar zorlandıklarını fark etmek, uygulama sonunda dile getirdikleri teşekkür ifadeleri
böyle bir tedaviye ne kadar ihtiyaçları olduğunu bir
kez daha anlamamızı sağladı.
Bu çalışmayı kampın anaokulunda yürütüyor
olmamız oradaki çocuklarla da vakit geçirme
imkanı bulmamızı sağladı. Onlarla fotoğraf çektirip
biraz da olsa neşelenmelerini sağlayabildik. Ancak
kamptaki çocukların da psikolojik destek almaya
çok fazla ihtiyaçları olduğu apaçık ortada. Belki
onlar şu anda anne babaları gibi dile getiremiyorlar
fakat çok fazla acıya şahit oldukları gözlerinden
okunuyor. Sanıyoruz ilk fırsatta çocuklar ve
ergenlerle bir çalışma daha yapacağız.
Mayıs ayında kampa bir ziyaret daha yapılıp izleme
seansları
yürütülecektir.
Bu
çalışmanın
sonuçlarının Haziran ayında Edinburgh’taki
kongrede sunulması planlanmaktadır.
Bu arada Kilis dönüşü Suriye'li Psikolog ve
Psikiyatristlerin katıldığı kongreye katılmak üzere
gittiğimiz Gaziantep’de ekipçe zehirlenip 15 gün
kendimize gelemedik. Hatta ekibe serum takıldığı
ve hastanelik olduğumuz için neredeyse dönüş
uçağımızı kaçırıyorduk. Yöresel yemeklerin ağırlığı
mı yoksa savaş sonrası yaşanan travmaların
ağırlığı mı bizi bu hale getirdi bilemiyoruz ama en
önemli gerçek şu ki, bu insanlar bu travmaları bire
bir yaşıyorlar. Biz dört gün sonunda bu hale
gelirken onların üzerinde bıraktığı etkilerin neler
olabi- leceğini düşünmek bu çalışmaların önemini
çok daha fazla ortaya koymaktadır.
Sayfa 3
EMDR TürkiyE-Bülteni
Sayı 7 - Nisan 2014
Uzm. Kln. Psk. Zeynep Zat
Söyleşi
Kasımın dokuzu Cumartesi sabahı.. Saat 08.25.. Taksim
Meydanı’nda Elan Shapiro ile buluştuk. Grup ile EMDR
Terapisi eğitimi vermesi için Şehir Üniversitesi’ne doğru
yola çıktık. Yol boyunca yaptığımız sohbeti aşağıda
sizlerle paylaşıyorum.
Zeynep Zat: 1999 Depremi’nden sonra EMDR
öğretmek için Türkiye’ye ilk gelen uzmanlar
arasındasınız. Bize biraz o dönemi anlatabilir
misiniz?
Elan Shapiro: Marmara Depremi’nin ardından
Emre çok büyük bir çalışma yürüttü. EMDR HAP ile
iletişime geçti. Böylece İngiltere, Almanya ve
İsveç’ten 16 EMDR eğitmeni ve danışmanından
oluşan bir takım olarak İstanbul’a geldik. Bildiğin
gibi biz depremden iki üç ay sonra geldik ve
depresif, kaygılı ve travmatize olmuş insanlar
göreceğimizi sanıyorduk. Ancak Emre ve ekibi
oldukça misafirperver, çok pozitif ve enerjikti.
Buradaki ruh sağlığı uzmanlarına EMDR eğitimi ve
süpervizyonu verdik ve bu sayede EMDR birden
Türkiye’de var olmaya başladı. Bu Emre’nin
başarısıdır; çünkü ne yapılması gerektiyse Emre
hepsini yaptı. Emre, muhteşem düzenlemeler
yaparak 16 uzmanın ağırlanmasını organize etti;
EMDR
eğitmenlerinin,
danışmanlarının,
öğrencilerin, danışanların, konaklama ve yemek
hizmetlerinin ve lojistiğin organizasyonunu yaptı ve
tüm bu insanların işbirliği yapmalarını sağladı.
ZZ.: 14 yıl sonra bugün yeniden İstanbul’dasınız.
Bugün Türkiye’de EMDR Terapisi’nin geldiği
noktayı nasıl değerlen- diriyorsunuz?
EMDR Terapisi’nin çok geliştiği, güçlendiği ve çok
sayıda kişinin de ilgisini çektiği açıkça ortada. Bir
üniversite sempozyum için bizi ağırladı. Eğitimime
katılan insanlara baktım. Psikoloji bölüm başkanları
ve başka önemli işlerin başında olan kişilerdi ki bu
da bu işin bir akım haline geldiğini gösteren bir
işarettir. Amerika’da konferansa gidiyorsunuz,
gördüğünüz pek çok insan gri saçlı. Oysa burada
pek çok genç insanın da olduğunu gördüm ki bu
çok güzel bir işaret. Ayrıca araştırmalar da
yapılıyor.
Bu bilimsel çalışmalar Türkiye’de
EMDR’a verilen önemi gösteriyor. Ayrıca Emre
başka ülkelerdeki pek çok insana, İnsani Yardım
Programı (HAP) kapsamında çok yardımcı oluyor.
Emre, Türkiye’ye EMDR’yi ilk getirdiği andan
ititbaren bugüne gelmesi için çok emek harcadı ve
uluslararası platformda EMDR dünyasında çok
saygı duyulan biri.
ZZ.: Burada eğitimini verdiğiniz Yakın Tarihli
Travmatik Epizod Protokolü (R-TEP) ve Grup ile
Yakın Tarihli Travmatik Epizod Protokolü
(G-TEP)
sizin
geliştirdiğiniz
terapötik
müdahaleleri içeren protokoller.
Bunlar
hakkında ne söylemek istersiniz?
Daha önce R-TEP araştırmalarda kullanıldı ve
etkinliği kanıtlandı. G-TEP’e gelince, Emre ile
geçen haziran ayında Cenevre’de kongredeyken
ona
benim
geliştirmekte
olduğum
grup
protokolünden bahsettim. Bu protokol benim 2 yıl
üzerinde düşünüp oynadığım bir çalışmaydı; ancak
henüz tamamlanmamıştı. O konuşmadan sonra
çalışmaya tekrar geri döndüm. Son birkaç aydır
protokolü basitleştirmek ve geliştirmek için çalışıp
tamamladım. Şimdi gruplar ile EMDR uygulanabilir.
EMDR Terapisi’nin grup bağlamında da uygulanabilir olması EMDR Terapisi’nin güçlü yanlarını
gösteriyor.
ZZ.: Dün R-TEP eğitimi verdiniz. Nasıl geçti?
Dün çok güzeldi. Her şey çok güzel organize
edilmişti. Her şey çok profesyoneldi. Herkes çok
yardımseverdi. Daha iyisi olamazdı. Katılan insanlar çok güzel sorular sordular; gerçekten anlamışlar
ve özümsemiş olduklarını hissettim.
ZZ: Güzel sözler için tüm ekip adına çok
teşekkür ederim. Türkiye’deki EMDR terapistlerine önerileriniz var mı?
Sayfa 4
EMDR TürkiyE-Bülteni
Sayı 7 - Nisan 2014
EMDR bir teknik olarak başladı, sonra bir metoda
dönüştü. Şimdi, travma odaklı çok geniş kapsamlı
bir psikoterapi haline geldi. Bugüne kadar yürütülen
bütün araştırmalar ve sonuçları hep Travma
Sonrası Stres Bozukluğu ile ilgiliydi. Ama EMDR
Terapisi’nin şimdilerde pek çok psikopatolojinin
tedavisine yardımcı olduğu görülüyor. Terapistler,
EMDR’nin
farklı
psikopatolojiler
ile
nasıl
kullanılabileceğini
araştırabilirler.
EMDR
Terapisi’nde yeni uygulamalar bulmak üzerine
düşünebilirler. Veriler ile destekleyebilirler. Örneğin,
Hollanda’da EMDR üzerine çoğunluğu yüksek
lisans ve doktora öğrencileri tarafından yürütülmüş
olan 28 araştırma projesi var. EMDR giderek
yaygınlaşıyor ve güçleniyor. Şimdiden 23 Avrupa
ülkesinde, 12.500 üyesi var. Dünya üzerindeki en
büyük travma organizasyonu. Fakat önemli olan
kariyerine yeni başlamış olan genç insanlara bu
fikri kazandırıyor olmak; çünkü o zaman EMDR
Terapisinin geleceği olur.
ZZ: İstanbul’da eğitim dışındaki vaktinizi nasıl
geçirdiniz?
Öncelikle misafirperverlik ve yemekler harikaydı.
Başka hiçbir yerde bu kadar iyi karşılanıp misafir
edilemezdik. Ayrıca 14 yıl önce geldiğimde bir deri
ceket almıştım, şimdi onu yenilemenin vakti
gelmişti. Kapalı Çarşı’dan deri ceket aldım. Nasıl,
yakışmış mı?
ZZ: Evet, gerçekten iyi gözüküyor. Benim
sormayı unuttuğum ama sizin bahsetmek
istediğiniz ya da eklemek istediğiniz başka bir
şey var mı?
Yani, 1999’daki eğitimlere katılan insanları yeniden
görmek çok hoştu. Çok duygulandım ve onları
yeniden gördüğüm için heyecanlandım.
ZZ: Sizi görmek, sizi ağırlamak ve sizden kendi
geliştirdiğiniz protokolü uygulamayı öğrenmek
çok keyifliydi. Ayrıca, bu söyleşi için de çok
teşekkür ederiz.
Duygular karşılıklı.
Sayfa 5
EMDR TürkiyE-Bülteni
Sayı 7 - Nisan 2014
Uzm. Psk. İnci Canoğulları
Makale Özeti
Makale Özeti
Makale Adı: EMDR Birleştirici Grup Tedavi Protokolü: Kritik Bir Olayın Ardından Uygulanan
Erken Müdahale Yöntemi Olarak EMDR Grup
Tedavisi
Yönergeler*
Yazar: I. Jarero & L. Artigas
Dergi: European Review of Applied Psychology
(Revue européenne de psychologie appliquée)
Sayı: 2012; 62; 219-222
Bu yazıda, 1998 yılından beri çocuklarla ve
yetişkinlerle kullanılan EMDR-Birleştirici Grup
Tedavi Protokolü’nün orijinal hali veya dünyanın
çeşitli yerlerinde doğal ya da insan eliyle olan
felaketlerden kurtulmuş ya da devam eden jeopolitik
krizlerin
travma
mağdurlarının
içinde
bulundukları şartlara uyum sağlayacak şekilde
adapte edilmiş hali üzerine genel bir değerlendirme
yapılmıştır. Bu protokolde EMDR Standart
Protokolü ile grup terapi modeli ve sanat terapisi
birleştirilmiş ve çift yönlü uyarım için kelebek
kucaklaması kullanılmıştır. Böylece bireysel EMDR
uygulamasına göre daha geniş çaplı bir erişim
sağlanmıştır.
Doğal yollarla ya da insan eliyle oluşan felaketlerin,
etnik şiddetin ya da jeopolitik krizlerin zihin sağlığı
üzerindeki
yaygın
olumsuz
etkileri
düşünüldüğünde, etkili bir biçimde uygulanan
müdahalelere ihtiyaç duyulduğu görülmektedir.
Dünyada travmatize olmuş insanların sayısı şok
edici rakamlara ulaşmaktadır ve mümkün olan en
çabuk şekilde ve fazla sayıda insanın temel
fonksiyonlarını gerçekleştirebilecek düzeye geri
dönmeleri için bir tedaviye ihtiyaç duyulmaktadır
(Luber,2009).
Silver ve arkadaşlarının yapmış oldukları gözlemler
ve alan çalışmaları (2005), EMDR’nin birkaç hafta
ya da ay içinde, kritik olayların ardından ortaya
çıkan aşırı stresi azaltmak ve komplikasyonları
önlemek açısından faydalı olabildiğini göstermektedir. EMDR, travma anılarını daha uyum sağlayıcı
bir şekilde işleme üzerine uzmanlaşmış, nispeten
kısa bir tedavi yöntemi olarak; erken müdahalelerle
önleyici bir rol sunabilir ve negatif bağlantılara karşı
duyarlı olmayı ya da bu bağlantıların birikmesini
engelleyebilir, böylece zihin sağlığının korunmasını
ve esneklik kazandırarak (özellikle devam eden
travmalarda) acı çekmeyi ve daha sonra
oluşabilecek komplikasyonları azaltır (Shapiro,
2009a).
EMDR’nin temel aldığı teorik model, Adaptif Bilgi
İşleme Modeli (AIP), çoğu psikopatolojinin uyumsuz kodlama ve/ya da travmanın ya da rahatsızlık
veren
olumsuz
hayat
olaylarının
eksik
işlenmesinden kaynaklandığını varsaymaktadır.
Bu, kişinin anılarını uyumlu şekilde bütünleştirme
yeteneğine zarar vermektedir. 8 aşamalı, 3 yönlü
EMDR protokolü, normal bilgi işlenmesinin
sürdürülmesine ve bütünleştirmesine olanak sağlar.
Bu tedavi yaklaşımı, geçmiş anıları, şu andaki
mevcut tetikleyicileri ve gelecekte olabilecek
zorlukları
tetikler,
mevcut
semptomların
azalmasını, rahatsız eden anıyla ilgili stresin
azalmasını ya da yok olmasını, gelişmiş benlik
görüşüne sahip olmayı, beden rahatsızlıklarının
giderilmesini ve şu andaki ve gelecekte öngörülen
tetikleyicilerin ayrışmasını sağlar (EMDRIA, 2011).
1. EMDR – Birleştirici Grup Tedavi Protokolü
(EMDR-IGTP)
EMDR-IGTP, Meksika Krizlerde Ruh Sağlığını
Destekleme
Birliği
(AMAMECRISIS)
üyeleri
tarafından, 1997 yılında Pauline kasırgasının
Meksika’nın batı kıyılarını harabeye çevirmesinden
sonra ruh sağlığı merkezleri için duyulan aşırı ihtiyaç
üzerine geliştirilmiştir. Bu protokol, orijinal formatında
da kullanılabildiği gibi, dünyadaki çeşitli ortamların
ihtiyaçlarını karşılamak üzere uyarlamalar yapılarak
da kullanılabilir (Gelbach and Davis, 2007; Maxfield,
2008). Bu protokol ayrıca, Grup Kelebek
Kucaklaması Protokolü, EMDR Grup Protokolü ve
Çocuklarla EMDR Grup Protokolü olarak da bilinir.
Bu protokol,standart 8 aşamalı EMDR tedavi
protokolünü (Shapiro, 1995, 2001) grup terapi
modeli ve sanat terapisi formatı ile birleştirmekte ve
ilk olarak Artigas tarafından, kendi kendine uygulanabilen çift yönlü uyarım formu olarak bulunan
kelebek kucaklamasını kullanmaktadır (Artigas et
al., 2000; Artigas and Jarero, 2009; Boel, 1999).
Sayfa 6
EMDR TürkiyE-Bülteni
Sayı 7 - Nisan 2014
Bu protokol, ilk olarak çocuklarla kullanılmak üzere
geliştirilmiş daha sonra yetişkinlerle kullanılabilmesi
için değişiklikler yapılmıştır. Bu protokolün, diğer
modellerin grup tedavileriyle karşılaştırıldığında
zaman, kaynak ve sonuçlar bakımdan daha iyi
olduğu görülmektedir (Adúriz et al., 2009).
2. Prosedür Tanımı
EMDR-IGTP, takıma liderlik eden EMDR klinisyeni
tarafından uygulanmıştır ve bu kişi diğer klinisyenler ve bu protokol için daha önce eğitilen
paraprofesyoneller tarafından destek sağlanmıştır.
Bu destek sağlayan kişilere “Duygusal Koruma
Takımı (EPT) adı verilmiştir. Öğretmenlerin de,
isimlerini, yaşlarını ve SUD’larını yazmaları için
çocuklara çok büyük yardımları olmuştur.
Alan deneyimi, protokol uygulamasının ortalama
50-60 dakika sürdüğünü göstermektedir. Her bir ruh
sağlığı uzmanı için 8-10 çocuk önerilmektedir. beş
klinisyenden (bir kişi protokole liderlik ediyor, diğer
dört kişi EPT çalışmasını uyguluyor) oluşan
takımlar 40–50 çocuğu, yani dört saatlik çalışmada
160-200 çocuğu tedavi edebilirler.
2.1. 1. aşama – Danışan Geçmişi
Bu aşamada, takım üyeleri; öğretmenleri, anneleri
ve akrabaları travmanın gidişatı ile ilgili bilgilendirirler ve bu kişilerin travmatik bir olaya maruz
kalmış çocukları belirlemeleri için kaydederler.
Takım üyeleri, danışanların içinde bulundukları
geniş ailelerin, toplumun ve kültürün ihtiyaçlarının
farkında olmalıdırlar.
2.2. 2. aşama – Hazırlık
Protokolün 2. Aşamasında, çocukların ortama ve
müdahalelerde kullanılacak nesnelere alışmalarını,
güven ve ilişki geliştirmelerini ve grup formasyonunu sağlamak için bir egzersizle başlanır. Uygun
bir ilişki kurulduktan sonra, Çocuk Travmatik Olay
Karşısında Reaksiyon Ölçeği (CRTES)’ni uygulamak klinik bir karardır (Jones, 1997). Daha sonra
çocuklara güvenli yer çalışması yaptırılır. Bu
çalışma, çocuklara duygu düzenleme becerisi
kazandırırken, Kelebek Kucaklaması (Artigas et al.,
2000) da onları çift yönlü uyaranla tanıştırır.
Çocukların duyguları ve diğer travma sonrası
semptomları sürekli olarak geçerli kılınır.
2.3. 3. aşama – Değerlendirme
Burada standart EMDR Protokolü’nde olduğu gibi
hedef anıyı gözlerinde canlandırmaları istenmiyor.
Onun yerine çocuklardan o olayın onları en fazla
korkutan, üzen ya da öfkelendiren tarafının neresi
olduğunu düşünmeleri istenir ve bu imajı kendilerine verilen kâğıdın üzerine çizmeleri istenir. Daha
sonra çocuklara üzerinde farklı olumsuz duygu
derecelerini temsil eden yüzlerin olduğu bir şema
gösterilir (0-10 arası, 0 hiç rahatsızlık yok ve 10
şiddetli rahatsızlık) ve kendi duygularını en iyi
şekilde ifade eden yüzü seçmeleri istenir, böylece
takım çocukların SUD’larını almış olur.
2.4. 4. aşama – Duyarsızlaştırma
Çocukların çizmiş oldukları resme bakmaları ve
kendilerine Kelebek Kucaklaması (Artigas et al.,
2000) ile çift yönlü uyarım yapmaları istenir. Daha
sonra çocukların olayla alakalı istedikleri başka bir
resmi çizmeleri istenir ve bu resmi stres düzeyine
göre derecelendirmeleri istenir. Daha sonra tekrar
çocukların çizmiş oldukları ikinci resme bakmaları
ve kendilerine Kelebek Kucaklaması yapmaları
istenir. Bu işlem dört resim olana kadar tekrarlanır.
Daha sonra çocuklara en rahatsız edici resme
odaklanmaları ve mevcut SUD seviyelerinin ne
olduğu sorularak olayla ilgili stres seviyeleri
değerlendirilir. Bu sayı kâğıdın arka tarafına yazılır.
Öznel duygusal rahatsızlık seviyesi sıfır olmalı ya
da ekolojik rahatsızlık seviyesine gelmeli ki, anı
tamamen duyarsızlaştırılsın. Grup Protokolü
sırasında
çocukların
hepsi
bu
seviyeye
ulaşamayabiliyor.
2.5. 5. aşama – Gelecek Şablonu (Yerleştirmenin
yerine)
Standart EMDR Protokolü’nün 5. Aşaması büyük
gruplarda uygulanamaz çünkü her bir kişinin SUD
seviyesi farklı olabilir. Ayrıca bazı çocuklar grup
protokolünde ekolojik rahatsızlık seviyesine inemezler. Bunun sonucu olarak grup protokolünde;
çocuğu protokolün sonunda değerlendirirken
faydalı olabilecek uyumlu ve uyumsuz inançları
belirlemek için gelecek şablonu kullanılır (mesela,
“Ölmek istiyorum ve cennette babamla olmak
istiyorum” gibi). Çocukların kendi gelecek
şablonlarını temsil eden bir resim çizmeleri ve bunu
anlatan bir kelime ya da kısa bir ifade bulmaları
istenir. Bu resim ve kelime daha sonra Kelebek
Kucaklaması ile birleştirilir.
Sayfa 7
EMDR TürkiyE-Bülteni
Sayı 7 - Nisan 2014
2.6. 6. aşama – Beden Taraması ve 7. aşama –
Kapanış
SUD’ları farklı olanlar ve hatta sıfıra ulaşamamış
olanlar olsa bile, 6. aşama büyük gruplarda
uygulanır. Bu aşamada, çocuklardan gözlerini
kapamaları, bedenlerini taramaları ve Kelebek
Kucaklaması yapmaları istenir. Son olarak, 7.
aşamada, çocuklardan güvenli yerlerine geri dönmeleri istenir.
2.7. 8. aşama – Yeniden Değerlendirme
Takım lideri ve EPT üyeleri; hangi çocukların kişisel
ilgiye ihtiyaç duyabileceği, hangi çocukların
semptomlarının içeriği ve boyutunu tespit etmek
veya eş zamanlı ya da daha önceden var olan
zihinsel sağlık problemlerinin tespiti için ayrıntılı
değerlendirmelere ihtiyacı olup olmadığı ile ilgili
bilgilendirme
yaparlar.
Bu
değerlendirme,
öğretmenlerin ve akrabaların raporları, 2. aşamada
uygulanan CRTES sonuçları, çizilen resimlerin
sıralaması ve SUD değerleri, beden taraması,
gelecek şablonu inancı ve EPT raporları göz önüne
alınarak yapılmaktadır. Değerlendirmeden sonra,
takım üyeleri belirlenen çocuklarla daha küçük
gruplarda EMDR-IGTP kullanarak ya da bireysel
tedavi yoluyla çalışırlar (Jarero et al., 2008).
3. EMDR Birleştirici Grup Tedavi Protokolünün
Etkinliği:çocukların
hepsi
bu
seviyeye
ulaşamayabiliyor.
Çocuklarla yapılmış 3 farklı alan çalışması (Adúriz
ve ark., 2009; Jarero ve ark., 2006, 2008) bu
protokolün işe yaradığını ve etkili olduğunu
kanıtlamaktadır. Müdahalenin hemen ardından
travma sonrası stres semptomlarında istatistiksel
olarak anlamlı azalmalar olduğu ve bu durumun
müdahale sonrası değerlendirmelerde de devam
ettiği görülmüştür. Ayrıca bu kişilerin SUD ölçek
değerlendirmelerinde de anlamlı azalmalar tespit
edilmiştir.
Bir Orta Amerika ülkesinde devam eden jeopolitik
krize maruz kalmış 20 yetişkinle yapılan alan
çalışması (Jarero and Artigas, 2010), 14 hafta
sonra yapılan takiplerde halen devam eden bir
krize maruz kalmalarına rağmen bu kişilerin SUD
ölçeklerinde ve Olayın Etkisi Ölçeği (Impact of
Event Scale - IES) sonuçlarında istatistiksel olarak
anlamlı azalmalar olduğunu göstermektedir. Bu,
EMDR-IGTP’nin travma sonrası stres ve hasta
tarafından beyan edilen stres semptomlarını
azalttığı için travma sonrası tepkilerin akut
aşamasında erken müdahale yöntemi olarak
yetişkinlerle
etkili
biçimde
kullanılabileceği
görüşünü desteklemektedir.
Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde tecavüz
mağduru yetişkinlerle yapılan başka bir alan
çalışması, iki seans EMDR Grup Protokolü’nden
sonra tedavi edilen 50 kadının travma sonrası stres
bozukluğu semptomlarının ve tecavüzden dolayı
arka alt kısımda görülen ağrılarının durduğunu
belirtmişlerdir (Shapiro, 2011).
Bu protokolü kullanmanın bazı avantajları vardır.
Grup uygulaması olaydan etkilenen topluluk,
kuruluş ya da organizasyona ait geniş kitlelere
zaman açısından etkin bir biçimde uygulanabilir.
Protocol 7 yaş ve üzeri geniş bir yaş aralığında
uygulanabilir. Düşük maliyetlidir, çünkü sadece yazı
yazmak için bir yer, kağıt, renki pastel boya ya da
kalem gerekir.
Özel bir alan olmasına gerek yoktur: sığınak, açık
hava kliniği, hatta Acapulco, Mexico ‘da olduğu gibi bir
mango ağacının altında bile yapılabilir. Danışanların
travma hakkında sözlü bilgi vermelerine gerek yoktur
ve tedavinin devam eden krizlere maruz kalma
durumlarında iyi tolere edildiği görülmüştür. Terapi
sonraki günlerde yapılabilir ve seanslar arasında
ödevlere gerek yoktur. Bu tedavi yöntemi, daha
şiddetli semptomları olan ve kişisel ilgi isteyen
hastaların belirlenmesini sağlar. Protokol yeni olan ya
da daha önceden deneyimli EMDR uygulayıcılarına
kolaylıkla
öğretilebilir.
Danışanların
kültürel
değerlerine saygı gösterir ve farklı kültürlerde eşit
derecede etkili olduğu görülmüştür. Aile üyelerinin,
öğretmenlerin ya da paraprofesyonellerin yardımıyla
tek bir klinisyen bunu uygulayabilir; böylece daha az
ruh sağlığı uzmanları olan yerlerde bu protokolün
geniş kitlelere uygulanması sağlanır (Adúriz et al.,
2009; Gelbach ve Davis, 2007, Jarero ve Artigas,
2009).
Çok sayıda insana travma tedavisi yapılması
gerektiğinde, EMDR-IGTP Protokolü zaman, kaynaklar, maliyet, ve kalıcı sonuçlar elde etme açısından
oldukça etkili bir tedavi yöntemidir. EMDR-IGTP
Protokolü, çok sayıdaki insanın maruz kaldığı kritik
olayların insanlar üzerindeki olumsuz etkilerinin tedavisinde yararlı bir terapötik müdahaledir.
*Kaynak: I. Jarero & L. Artigas (2012). The EMDR integrative group
treatment protocol: EMDR group treatment for early intervention following
critical incidents.Revue européenne de psychologie appliquée, 62, 219-222.
Sayfa 8
EMDR TürkiyE-Bülteni
Sayı 7 - Nisan 2014
Araştırma Özeti
Doç. Dr. Önder Kavakcı
Çocukluk Fiziksel İstismarı ile Psikiyatrik Bozukluklar İlişkisi
Sugaya ve arkadaşları Journal of Traumatic Stress’ te yayınlanan
araştırmalarında, Çocukluk Fiziksel İstismarı (ÇFİ) ile ruhsal bozukluklar
arasında belirgin bir ilişki bulduklarını bildirmişlerdir.
Sugaya ve arkadaşları Journal of Traumatic
Stress’te yayınlanan araştırmalarında, Çocukluk
Fiziksel İstismarı (ÇFİ) ile ruhsal bozukluklar
arasında belirgin bir ilişki bulduklarını bildirmişlerdir.
Alkol ve ilişkili durumlar üzerinde, Ulusal Epidemiyolojik Araştırması’nın 2000-2001 ve 2004-2005
kayıtlarından elde edilen verilerle yapılan
araştırmada, ABD populasyonunu temsil eden
43.093 kişi üzerinde geniş bir kesitsel desenli
çalışma yapılmıştır. Sosyodemografik bağlantıların
ağırlıklı ortalamaları, sıklık ve odds oranları ve
psikiyatrik
bozuklukların
prevalansları
hesaplanmıştır. Sosyodemografik özellikler, diğer
çocukluk olumsuzlukları ve eşlik eden psikiyatrik
bozukluklar için uyarlanmış erişkin psikiyatrik
bozuklukları ve çocukluk fiziksel suistimali
arasındaki ilişkinin şiddeti lojistik regresyon
modelleri
kullanılarak
değerlendirilmiştir.
Örneklemin %8’inde çocukluk fiziksel istismarı
bildirilmiş ve fiziksel istismar sıklıkla diğer çocukluk
olumsuz yaşantıları ile birlikte bulunmuştur.
Çocukluk çağı fiziksel istismarı; DSM IV psikiyatrik
bozuklukları ile uyarlanmış odds oranı ile belirgin
olarak ilişkili bulunmuştur (uyarlanmış odds oranı:
1.16-2.28). Fiziksel istismar özellikle, Dikkat
Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Travma Sonrası
Stres Bozukluğu ve Bipolar Bozukluk ile ilişkili
bulunmuştur. Suistimal sıklığı ve çeşitli erişkin
ruhsal bozuklukları arasında bir doz yanıt ilişkisi
gözlenmiştir. En kuvvetli bağlantılardan biri de FÇİ
ile özkıyım girişimleri arasında bulunmuştur. FÇİ
öyküsü olanlar, evli olmaktan daha fazla oranda
boşanmış ya da ayrı yaşıyor bulunmuştur.
Araştırmacılar sonuç olarak; bütün psikiyatrik
gruplar ve çocukluk çağı fiziksel istismarı
kategorileri
değerlendirildiğinde,
psikiyatrik
kategoriler ile çocukluk çağı fiziksel istismarı
arasında bir doz yanıt ilişkisi bildirmişlerdir.
Çalışmanın tamamı için:
Sugaya L, Hasin DS, Olfson M, Lin KH, Grant BF, Blanco
C. Child Physical Abuse and Adult Mental Health: a
National Study. J Trauma Stress. 2012;25:384-92.
.
Sayfa 9
EMDR TürkiyE-Bülteni
Sayı 7 - Nisan 2014
Araştırma Özeti
Doç. Dr. Önder Kavakcı
Kanser İçin Bir Risk Olarak Çocukluk Çağı Olumsuzlukları:
1958 British Doğum Kohort Çalışması
Kelly-Irvin ve arkadaşlarının çalışması olumsuz çocukluk çağı deneyimlerinin
artmış kanser riski ile ilişkili olup olmadığını değerlendirmek amacı ile
tasarlanmıştır.
Kelly-Irvin ve arkadaşlarının çalışması olumsuz
çocukluk çağı deneyimlerinin artmış kanser riski ile
ilişkili olup olmadığını değerlendirmek amacı ile
tasarlanmıştır. Önceki çalışmalardan farklı olarak
ileriye dönük bir kohort çalışması ile desenlenmiştir.
Ulusal Çocuk Gelişimi Çalışması (UÇGÇ), 50 yılın
üzerinde veri toplayan bir çalışmadır.
Büyük
Britanya’da 1958’de bir haftada canlı doğan tüm
çocuklar (18558) çalışmaya dahil edilmiştir. Bu
kohorttaki kanser hastalığı olduğunu bildiren 444
hasta, aynı anda hiç kanseri olmayan 5694 kişi ile
karşılaştırılmıştır.
Çocukluk çağı olumsuz deneyimleri olarak; 1)
çocuk bakımı (kamu ya da özel bakım evinde
olma) 2) fiziksel ihmal (beslenme ve temizlik
değerlendirilmiş) 3) cezaevi servisleri ile çocuk ya
da ailesinin kontağı 4) boşanma, ayrılık, ölüm ya da
diğer nedenler ile anne baba ayrılığı 5) ailede ruhsal
hastalık deneyimi ve 6) ailede madde kötüye kullanımı
deneyimi bildirimi temelinde değerlendirilmiştir.
Çocuklar 7, 11 ve 16 yaşlarında olup yüz yüze
değerlendirilmiş ya da öğretmenlerinden bilgi
sağlanmıştır. Olumsuz Çocukluk Çağı Deneyimleri
(OÇD); hiç yok, bir tane, iki ve üzeri olmak üzere üç
kategoride değerlendirilmiştir. Sosyoekonomik
özellikler, gebelik ve doğum gibi potansiyel karıştırıcılar değerlendirmeden çıkarılmıştır. Erişkin sağlık davranışı, sosyoekonomik çevre, psikolojik
durum ve ilk gebelik yaşı modele eklenmiştir.
Çalışmada, erişkinlik ve çocukluktaki erken yaşam
karıştırıcıları
uyarlandıktan
sonra,
kadınlar
arasında iki ve üzeri olumsuz çocukluk deneyimi
yaşayanlarda OÇD olmayanlara göre 50 yaşından
önce kanser olma riski iki kat artmış olarak
bulunmuştur (OR: 2.1, 95% CI: 1.42-3.21, p < 0.001).
Araştırmacılar, çalışma bulgularının kanser riskinin,
stresli koşullar ve erken yaşam olaylarından
etkilendiğine işaret ettiğini bildirmektedirler.
Araştırmanın tamamı için:
Kelly-Irving M, Lepage B, Dedieu D, Lacey R, Cable N,
Bartley M, Blane D, Grosclaude P, Lang T, Delpierre C.
Childhood Adversity as a Risk for Cancer: Findings from
the 1958 British Birth Cohort Study. BMC Public Health.
2013 Aug 19;13(1):767.
Sayfa 10
EMDR TürkiyE-Bülteni
Sayı 7 - Nisan 2014
EMDR Derneği 2. Olağan Genel Kurul Toplantısı
20 Nisan 2014 Pazar günü 13:00-16:00 saatleri arasında,
Şehir Üniversitesi Doğu Kampüsü
(Kuşbakışı C. No: 27 34662 Altunizade – Üsküdar ) İstanbul
adresinde EMDR Derneği 2. Olağan Genel Kurulu gerçekleşecektir.
19 Nisan Cumartesi tam gün, 20 Nisan sabahı ve Genel Kurul sonrası
aşağıda konu başlıklarını bulabileceğiniz ilgi çekici çalıştaylar vardır.
2 gün boyunca çalıştaylara katılım :
• Üyeler: 150 ( KDV Dahil)
• Üye olmayanlar: 200 (KDV Dahil)’dir.
Kayıt için [email protected] mail adresinden veya 0533 608 35 68 no’lu
telefondan dernek sekreteri ile iletişime geçebilirsiniz.
Çalıştay Konu Başlıkları:
1. “Gebelik Bulantı Kusmasında ve Gebelikte EMDR Kullanımı” ( Doç. Dr. Önder Kavakçı )
2. “Travma’da Sosyal ve Politik Faktörler” ( Yrd. Doç. Dr. Elif Çelebi )
3. “Oyun Terapisi ve EMDR” ( Hayal Demirci )
4. “Çocuklarla EMDR ve Hikâye Tekniği” (Prof Dr. Ümran Korkmazlar)
5. “Bilişsel Müdahale: EMDR'de Verimi Artırmak” (Asena Yurtsever, Şirin Atçeken)
6. “Psikodrama ve EMDR” ( Asena Yurtsever)
Sayfa 11
EMDR TürkiyE-Bülteni
Sayı 7 - Nisan 2014
Yazım Kuralları Genel İlkeler
1. E-bültene gönderilecek araştırma yazıları, A4
boyutlarında beyaz kağıda üst, alt, sağ ve sol
boşluk 2,5 cm. Bırakılarak (16 x 24,7’lik alana) çift
aralıklı ve düz metin olarak yazılmalıdır (Bu ölçüler,
gönderilen tablo ve grafiklerin dergi sayfa boyutları
dışına taşmamasını ve daha kolay kullanılmasını
sağlayacaktır).
2. Yazılarda Türk Dil Kurumu’nun yazım kılavuzu
örnek alınmalı, yabancı sözcükler yerine
olabildiğince Türkçe sözcükler kullanılmalıdır.
Türkçe’de pek alışılmamış sözcükler yazıda
kullanılırken ilk geçtiği yerde yabancı dildeki
karşılığı parantez içinde verilmelidir (Türkçe ve
İngilizce).
3. Araştırma yazıları başlık sayfası, özet (Türkçe ve
İngilize), anahtar kelimeler, ana metin, kaynaklar,
ekler, tablolar, şekil başlıkları, şekiller, yazar notları
ve yazışma adresi ile genişletilmiş İngilize uzun
özet (summary) bölümlerini içermelidir.
a) Başlık sayfası: Sadece araştırma yazısı başlığı
ve kısa başlık bu sayfada yer almalıdır. Yazarların
adı ve soyadı, unvanı ve çalıştığı kurumu içeren
bilgiler de bu sayfada yer almalıdır.
b) Özet ve anahtar sözcükler: Araştırma yazısı,
Türkçe ve İngilizce olmak üzere her iki dilde ‘Özet’
ve ‘Abstract’ başlıkları altında 250 kelimeyi
geçmeyecek şekilde olmalıdır. Anahtar kelimeler (3
ile 6 arasında) Türkçe özetin altında ‘Anahtar
kelimeler’ ve İngilizce özetin altında ‘Key words’
başlığı kullanılarak verilmelidir. Türkçe ve İngilizce
özetin her biri yeni bir sayfadan başlamalıdır.
c) Ana metin: Yeni bir sayfadan başlamalıdır.
Görgül makalelerde (araştırma yazılarında) metin,
sırasıyla giriş, yöntem, sonuçlar ve tartışma bölümlerinden oluşmalıdır. Derleme türü yazılarda da
yöntem bölümü dışında diğer adımlar benzer
şekilde yazılmalıdır. Makalenin başlığı ana metnin
ilk sayfasında yer almalı ve başlıktan sonra, “Giriş”
alt başlığı yazılmadan paragraf ile metne
başlanmalıdır. Yöntem, Sonuçlar ve Tartışma
bölümleri yeni bir sayfadan başlamamalıdır; bir
bölüm bittikten sonra, aynı sayfada diğeri onu
izlemelidir.
Giriş bölümü, yapılan araştırma ile ilgili olarak,
literatürdeki yaklaşım ve sonuçlar ile araştırmanın
amacını içermelidir. Yöntem bölümü örneklem, veri
toplama araçları ve işlem olmak üzere 3 alt bölümden oluşmalıdır.
Sonuçlar, araştırmada kullanılan istatistiksel analizleri, her değişkene ait ortalama ve standart sapma
değerlerini içermelidir. Tablolar ve şekiller ayrı bir
sayfada yazının en sonunda verilmelidir. Verilecek
olan tablolarda ortalamalar ortalama işareti, standart
sapmalar ise “s” ile gösterilmelidir.
d) Kaynaklar: Yeni bir sayfadan başlamalıdır. Metin
içinde belirtilen tüm kaynaklar ‘Kaynakça’ listesi
içinde yer almalıdır. APA 5 formatına uygun
yazılmalıdır.
e) Ekler: Yeni bir sayfadan başlamalıdır. Araştırmada
kullanılan ölçekler gibi ek bilgileri içerir.
f) Tablolar: Yeni bir sayfadan başlamalıdır ve her bir
tablo ayrı bir sayfada verilmedir. Tablo numarası
(Tablo 1: gibi) ve Tablo başlığı tablonun üstünde
kelimelerin yalnızca baş harfleri büyük olarak yer
almalıdır.
g) Şekil başlıkları ve şekiller: Yeni bir sayfadan
başlamalıdır. Şekil numarası ve şekil başlıkları
kelimelerin baş harfleri büyük olarak aynı sayfada alt
alta verilmelidir. Şekillerin her biri ise ayrı sayfalarda
verilmelidir.
h) Yazar notları: Yeni bir sayfadan başlamalıdır. Eğer
araştırma bir tez çalışmasının özeti ise veya
araştırmayı destekleyen kurum(lar) var ise bu
bölümde belirtilmelidir. Ayrıca araştırmacının,
araştırmaya katkılarından dolayı teşekkür etmek
istediği kişiler de bu sayfada belirtilmelidir.
ı) Yazışma adresi: Yeni bir sayfadan başlamalıdır.
Yazarın veya yazarlardan bağlantı kurulabilecek
olan kişinin adresi, telefon numarası ve varsa faks
numarası ile e-posta adresi bu bölümde yer almalıdır
i) Genişletilmiş İngilizce özet (Summary): Yeni bir
sayfadan başlamalıdır. Çift aralıklı, 4-10 sayfa
uzunluğunda olmalı; giriş, yöntem, bulgular ve
tartışma bölümlerini içermelidir. İngilizce kısa başlık
mutlaka belirtilmelidir.
4) Yazılardan ifade edilen düşüncelerden yazarları
sorumludur.
5) Yayın Kurulu, yazıda gerekli gördüğü sözcükleri
değiştirebilir.
6) Kurallara uymayan yazılar yayınlanmaz.
7) Yayınlanan her araştırmanın verilerinin 5 yıl süre
ile araştırmacı tarafından saklanması zorunludur.
Çalışma iki kopya halinde [email protected] adresine
gönderilmelidir. Bunlar: a)-Kimlik bilgilerini içeren başlık sayfası
dahil b) Kimlik bilgilerini içeren başlık sayfası hariç.
Sayfa12
EMDR TürkiyE-Bülteni
Sayı 7 - Nisan 2014
Psikoloji ve Pskiyatri Dünyasından Haberler
18. Ulusal Psikoloji Kongresi 9-12 Nisan 2014
tarihleri arasında Bursa’da yapılacaktır.
Kongre ile ilgili ayrıntılı bilgi
http://www.psikoloji2014.org adresindedir.
Türkiye Psikiyatri Derneği 18. Yıllık Toplantısı
ve Klinik Eğitim Sempozyumu 23-26 Nisan
2014 tarihlerinde Antalya Xanadu Resort
Hotel’de gerçekleştirilecektir.
Detaylı bilgiye, http://www.18psikiyatri.org adresinden ulaşılabilir.
EMDR ve Aile Terapisi eğitimi vermek üzere
7-8 Haziran 2014 tarihlerinde Michel Silvester
İstanbul’a geliyor.
Detayları www.dbe.com.tr sayfasından takip
edebilirsiniz.
“Schema Therapy: More than the Sum of its
Parts" temasıyla 12-14 Haziran 2014 tarihleri
arasında” İstanbul’da gerçekleşmesi planlanan
ISST konferansı özet gönderimleri için son
tarih 20 Ocak 2014’tür.
Detaylı bilgiye http://www.isstonline.com adresinden ulaşılabilir.
19. Ulusal Psikoloji Öğrencileri Kongresi, 24-27
Haziran 2014 tarihleri arasında Ondokuz Mayıs
Üniversitesi’nde yapılacaktır. Tüm öneriler için
son başvuru tarihi 15 Mayıs 2014 ’tür.
Ayrıntılı bilgiye
http://19ulusalpsikolojiogrencilerikongresi.com
adresinden ulaşılabilir.
EMDR Avrupa 2014 Kongresi 26-29 Haziran
2014 tarihleri arasında Edinburgh’ta
gerçekleştirilecektir. Bildiri gönderimleri için
son tarih 13 Ocak 2014 olarak belirlenmiştir.
Kongre ile ilgili detaylı bilgiye
http://www.emdr2014.com/conference/index.html
adresinden ulaşılabilir.
2014 EMDRIA Konferansı 18-21 Eylül 2014
tarihleri arasında Denver, Colorado’ da
gerçekleşecektir.
Kongre sayfasına
http://www.emdria.org/displaycommon.cfm?an=1&
subarticlenbr=758 adresinden ulaşılabilir.
www.estd2014.org adresinden ulaşılabilir.
50. Ulusal Psikiyatri Kongresi, 12 - 16 Kasım
2014 tarihleri arasında Rixos Sungate
Hotel-Antalya’da gerçekleşecektir.
Ayrıntılı bilgiye,
http://www.psikiyatri.org.tr/eventDetail.aspx?e=176
adresinden ulaşılabilir.
Sayfa13