669 TAŞ PLAKLARDAN TÜRK OPERETLERİNİN TESPİTİ ŞENOCAK, Emel* TÜRKİYE/ТУРЦИЯ ÖZET Müzikal hafızamızın kaydedilmiş bölümlerinin sesli belgeleri olan taş plaklar, kaydedildiği dönemlerin sosyal yapısı, kültür ortamı, iletişim olanakları, insan ilişkileri gündelik yaşam koşullarını bir arada sunan anlamlı bir bütündür. Seslerin, dönemin müzik eserlerinin ve usta icracıların eserlerinin kaydedilmiş olmaları, Türk operetlerinin özel aktarım şartları içinde ayrı bir önem taşımaktadır, 1878 yılında Edison tarafından keşfedilen ilk ses kayıt cihazı fonograf Amerikalı Emit Berliner tarafından geliştirilerek “gramofon” adını almıştır. Batı ve Türk müziği makamları ile bestelenmiş Batı armonisi ile yapılmış bölümlerden oluşan Türk operetleri Batı müziği ve Türk müziğinin sentezi gibidir. Türk müziğinde önemli yere sahip olan taş plaklardan, plak sanayinin gelişimi, taş plak öncesi teknoloji, “operet” kavramı doğuşu ve tarihî gelişimi, tespit edilebilmektedir. Türk operetlerinin ve zengin müzik kültürümüzün günümüze kadar ulaşmasında taş plakların önemi yadsınamaz. İlerleyen teknoloji ile arşiv ve kayıt sistemleri, kültür mirasımızı gelecek nesillere ve dünya müzik kültürüne aktarılmasında önemli belge niteliği taşımaktadır. Anahtar Kelimeler: Taş plak, fonograf, Türk operetleri, seslendiren sanatçılar, besteciler, müzikal hafıza. --Müzik eserlerinin notaya alınması, tarihi kaynaklardan edindiğimiz bilgiye göre 6000 yıl önceye dayanmaktadır. Bilim adamları üretilen sesin saklanması için çeşitli denemeler yapmış, 1811 yılında Charles Cross sesin termo plastik bir madde üzerine yazılabileceğini göstermiştir. Thomas Aluo Edison telgraf cihazının otomatikleştirilmesi üzerine çalışırken ince kalay tabakasını sararak silindir üzerine yapmış olduğu bu çalışma sırasında ses veren ve alan bir cihazın keşfini ilan etmiş. 1878 yılında patentini aldığı bu cihaza “fonograf” adını vermiş ve dünyaya tanıtmıştır. Müzikal hafızamızın belgelenmesi için ana maddesi reçine olan balmumunu sertleştirilerek uygulanan plaklar, halk arasında “taş plak” olarak bilinmektedir. Fonograf cihazının teknik yetersizliği sesin kalitesinin kötü olması nedeni ile 1886 yılında Charles Summer Tainter ve Chichester A. Bell mum ile silindir 670 (kovan) üzerine yazılmış bir gerecin patentini almış. Teknik araştırmalar sonucu, 8 Mayıs 1887 yılında Alman Emil Berliner geliştirdiği cihaza “gramofon” adını vermiştir. 1884 yılında Ahmet Rasim Bey, “Bedayi-i Keşfiyat ve İhtirat-ı Beşerriye”de fonograf sadayı tahrir ve iade eden “Lef” isimli kitabında fonografı Türklere tanıtmıştır. Londra’ya gönderilen, 19 Temmuz 1900 tarihli bir mektupta Türk sanatçılarının ses ve saz kayıtlarının fonograf cihazı ile kaydedildiği yazılmasına rağmen, bu kayıtlara dair herhangi bir belgeye henüz rastlanmamıştır. 1901 yılında, Alman teknisyen Tantix’in, halkın sesini alarak ilk kayıt denemelerini yapması ile birlikte İstanbul’da fonograf cihazı görülmeye başlanmıştır. Avrupa’da hızla yayılan ses kayıt cihazları çok geçmeden Anadolu’nun müzik kültürünü belgelemek üzere de kullanılmaya başlanmıştır. Müzikal hafızamızın sesli belgeleri olan taş plaklar, kaydedildiği dönemlerin sosyal yapısı, kültür ortamı, iletişim olanakları, insan ilişkileri, gündelik yaşam koşullarını bir arada sunan anlamlı bir bütündür. Operetlerin özel aktarım şartları içinde, dönemin müzik eserlerinin, usta icracıların eserlerinin taş plaklara kaydedilmesi ayrı bir ehemmiyet arz etmektedir. Konuşmalı ve şarkılı bölümlerin birbirini izlediği güldürü, acı, bulunduğu ortama göre konularını belirleyen, zengin sahne tasarımı ve kıyafetleriyle dikkat çeken, eğlendirmek amacı olan operaya göre hafif karakterde müzikli oyuna operet denir. Dört çeşit operet bulunmaktadır: 1. 2. 3. 4. Klasik operet veya opera-komik Viyana opereti Müzikli komedi Amerikan opereti veya Revü opereti. (Papazyan, 1975; 9). 16. yüzyılda İtalya’da başlayan operet, XVIII. yüzyılda İngiltere’de “Baled Opera” müzikli ve sahneli oyunlar başlamıştır. Dr. Thomas Arne’nin, William Shield’in, Charles Dildin’in müzikli sahne oyunları Fransız operet komik türüne yakın olduğu için operetin öncüleri sayılırlar. (Budak, 1985; 124). 19. yüzyıl ortalarında, Ambroise Thomas dönemi Fransa’sında, opera sanatı dönüşüm geçirerek, geleneksel komik-opera (opera-comique) ile büyük opera (grande opera) türlerinin ortak katkıları ile “lirik dram” (drama lyrique) elde edilmiştir. Lirik dram sanatı operet sanatına öncü olmuştur. Orta Avrupa’nın sanat ve kültür merkezi olan Paris ve Viyana’da 19. yüzyılda operet yaygınlaşır. Von Suppe, J. Offenbach, H. Lehar ve Johann Strauss gibi sanatkârlar, operet türünde birçok eserler üretmişlerdir. Eğlenceli 671 ve güldürü yanı fazla olan operetler, uzun konuşmalar bölümüyle bazen müziksiz olarak anlatılabilir. Kaynakların belirttiği üzere, Osmanlı’da opera ve bale topluluğu temsillerinin 1542 yılına kadar uzanan bir geçmişi olduğu söylenebilir. O dönemlerde bu tür temsiller, İstanbul’da yaşamakta olan yabancı elçilerin hoş vakit geçirmeleri için yapılırdı. 1797 yılında Padişah III. Selim, Topkapı Sarayında ilk opera temsilini izlemiştir. 1826 yılında Mehterhanelerin kapatılmasıyla, Batı tedrisatlı Muzıka-yı Humayun kurulmuştur. 1828 yılında da İtalyan müzisyen Donizetti yönetiminde konserler verilmiştir. II. Mahmut’un 1839 yılında yayınladığı “Tanzimatı Hayriyye” fermanı ile her konuda görülen Batı etkisi, musiki zevki ve gelenekleri üzerinde de etkisini göstermiş; bu dönemde çok sesli musiki önem kazanmıştır. Mehterhanelerin yerine Mızıka-yı Hümayun almıştır. Musıki alanındaki dönüşümde, Muzıka-yı Humayun’un çaldığı çok sesli marşlar, polkalar ve valslerin de tesirleri vardır. Tanzimat’ın yarattığı, “Alaturka-Alafranga” musiki çeşitlemesi rekabeti saray musiki kurumlarına yansımıştır. Osmanlı bir taraftan geleneklerini korumaya çalışırken, Batıdaki yeniliklere kapılarını tamamen açmıştır. Bu dönemde padişahın ve çevresinin ilgi alanına opera ve operetler girmeye başlamıştır. İtalyan bestecisi Rediglia’nın “Şaban” operası Türk müziği makamlarının da kullanıldığı müzikli oyunda Osman Bey’in nihavent peşrevi orkestraya uyarlanmıştır. Bu oyun 19. yüzyılda İstanbul’da İtalyan operet topluluğu tarafından sahnelenmiştir. Batı ve Türk müziğinin makamları ile bestelenmiş, Batı armonisi ile yapılmış konuşmalı bölümlerden oluşan Türk operetleri Batı ve Türk müziğinin sentezi gibidir. Türk operetinin gelişimini üç evrede inceleyebiliriz: 1. Meşrutiyet öncesi. 2. Meşrutiyet sonrası. 3. I. Dünya Savaşı sonrası ve Cumhuriyet dönemi. 20. yüzyıl başlarında Yunan ve Viyana tiyatroları opera ve operet temsilleri vermek için İstanbul’da sıkı bir rekabet içine girmişlerdir. Örneğin 1896 yılında Tepebaşı Tiyatrosu’nda R. Scognamiglio Operet topluluğu temsillerini verirken, Concardio Tiyatrosu’nda Labruna Topluluğu “Aida” operasını oynadığı gece, Scognomiglio operet topluluğu da “Aida”nın paradisini oynamışlardır. Bu rekabetin başka bir örneği 1899 yılında Tepebaşı Tiyatrosu’nda Fransız Operet topluluğunun aynı gece Meihac ve Halevyin gülünç opereti Barbe Bleu (Mavi Sakal)’yu oynamalarıdır. (Konuralp, 1989). 672 İstanbul’da sergilenen İtalyan ve Fransız operetleri tesirlerini Türk sanatçıları üzerinde göstermiştir. Bu dönemde Dikran Çuhaciyan birçok oyunlar sahneye koymuştur. 1868 yılında Güllü Agop ve Çuhaciyan birlikte Tenor Ovens Fenedi ve Benliyan gibi büyük oyuncuların bulunduğu ekibi ile Kemani Haydar Bey’in bestelerinin de olduğu pek çok oyunda beraber olmuşlardır. (1874) “Arif’in Hilesi”, “Köse Kahya”, “Pembe Kız”, “Zeybekler” gibi oyunlar sahnelenmiştir. 1876 yılında metnini Yakvo Nalyan’ın yazdığı Dikran Çuhaciya’nın sergilediği “Leblebici Horhor” oyunu çok ün kazanmış ve yurt dışına turneye çıkan ilk oyun olmuştur. (Türkiye Ansiklopedisi, 1988; 1222). Aynı dönemde ezgilendirilmemiş operetlerden Manastırlı Mehmed Rıfat Bey ve Metin Hasan Bedrettin Paşanın “Ebul Feda” isimli eseri bunlardan biridir. 1884 yılında, Ahmed Midhat Efendi’nin yazıp, Lavtacı Hıristo’nun ezgilediği “Zeybekler” adlı çok beğenilen oyununun kayıtları günümüze ulaşmamıştır. 23 Temmuz 1908’de II. Meşrutiyetin ilanı fikir ve sanat hayatına önemli katkılar sağlamıştır. 1914’te I. Dünya Savaşının başlaması bile Darülelhan ve Darülbedayi’nin kurulmasını engelleyememiştir. Meşrutiyet döneminde, Tuluat tiyatrolarında ve operet topluluklarında bir çok Türk oyuncu yetişmiştir. 1915 yılından itibaren İstanbul sahnelerinde Hilâliahmer Çiçeği, Ayşe, Çaresaz eserleri ile tanınan Muhlis Sabahattin ve Celâl Sahir, İstanbul Operet Heyetine katılmışlardır. Süreyya operetiyle önemli bir üne kavuşmuşlardır. Muhlis Sabahattin Bey, kendi adını taşıyan bir topluluk kurarak turnelere çıkmıştır. 1918 yılından sonra Kaptanzade Ali Rıza Bey’in yönetiminde açılan İstanbul Operet Heyeti konusunu ve müziğini Türk tarihinden alan operetler sahnelemiştir. Musahipzade Celal’in, Yedekci, İstanbul Efendisi, Lale Devri, Macun Hokkası, Atlı Ases, Demirbaş Şarl gibi oyunları bu düşüncenin ürünleri olmuştur. Muallim İsmail Hakkı Bey, Leon Hancıyan, Türk operetlerinde önemli bir yere sahiptir. Türk Musikisi bestekârlarından operetlere ilgi duyan Subhi Ezgi ilk defa Şehzadebaşı’ndaki Ferah Tiyatrosunda, Nedim’in 28 şiirini besteleyerek, “Lale Devri”ni sahneye koymuştur. Hasan Ferit Alnar, Fahri Kopuz, Kaptanzâde Ali Rıza Bey, Türk operetlerine besteleriyle zenginlik kazandırmıştır. Operet sanatına damgasını vuran Levon Hancıyan ile Muallim Kazım Bey (Uz) operet müziğine birçok hizmet vermiş “Operet Devri”nin mimarları olmuşlardır. Muhlis Sebahattin, Türk musikisi tarzında bestelenen operetlerin son temsilcisidir. 1930’larda Batı müziği tekniği ile sahnelenmeye başlayan operetleri Ekrem Reşit Rey yazıp, kardeşi Cemal Reşit Rey’in bestelediği bilinmektedir. Rey 673 kardeşlerle “Şehir Tiyatroları”nda operet süreci başlamıştır. Özel tiyatrolar da sahnelenen Sokak Kızı İrma, Keşanlı Ali Destanı, Bulvar gibi müzikli oyunlarla bu geleneği yaşatılmaya çalışılmıştır. 1970’li yıllarda Cemal Reşit Rey’in müziklerini yazdığı “Uy Balon Dünya”, Yaygara 30 gibi oyunlar sahnelenmiştir. 1981 yılında Rey kardeşler “Deli Dolu” operetini sahneye koymuşlardır. İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda “Lüküs Hayat” 15 yılı aşkın bir süredir sahnelenmektedir. (Ünlü, 2000). (1928 yılında Süreyya İlmen Paşa tarafından Selahhattin Cehdi, Ömer Aydın, Lutfullah Sururi, Celal Sururi, Reşit Akif (Gürzap), İbrahim Celal Yakub, Muammer Ruşen (Karaca), Refik Kemal (Arduman), Avni (Dilligil), Kemal Bey, Şevkiye (May), Suzan Lutfullah, Fikriye (Şakrakses), Melahat, Saide, Güzin, Sabriye, Semiha, Toto, İmran Elektra, Lüviza, Nezahat, Nebahat isimli sanatçılardan oluşan Süreyya Operet Topluluğu, İstanbul Valisi Mithat Bey’in emri ile vilayet meclisi kararıyla kurulmuştur. 16 Haziran 1928 günü Akşam Gazetesi’nde Süreyya Opereti ile ilgili şu haber yayınlanmıştır. “Süreyya Operetinin ilk temsili Ümitbahştır (...) Dün akşam Asaletmeap operetini temsil eden gençler, halk üzerinde Darulbedayi’den daha iyi tesir bırakmışlar ve ciddi ve muktedir bir mütehassısın idaresinde çalıştıkları hâlde kısa bir zamanda terakki edecekleri ümidini vermişlerdir.” Türk Operet Bestekârları ve Önemli Eserleri Dikran Çuhacıyan(1837-1898), Arifin Hilesi 81872), Köse Kahya (1873), Leblebici Horhor (1876) . Leon Hacıyan (1857-1947), İstanbul Efendisi. Kaptanızade Ali Rıza Bey (1881-1937), Macun Hokkası, Çapkın Süleyman, Kayseri Gülleri, İstanbul Efendisi, Fettan Kız vb. Muhlis Sabahattin (1889-1947), Zühre, Asri Piçler, Ayşe, Çaresaz. Sedat Öztoprak (1890-1947), Aşık Garip, Düşte Gördüm. Cemel Reşit Rey (1907-1985) “Sultan Cem”, “Zeybek”, “Çelebi”, “Köyde Bir Facia”, “Faire Sans Dire”, “Yarın Marek”, gibi operalar bestelemiş. “Üç Saat”, “Deli Dolu”, “Lüküs Hayat”, “Saz Caz”, “Maskara”, “Hava Civa”, “Yaygara 70” en ünlü operetleridir. Türk Operetlerini seslendiren sanatcılar; Hazım Körmükçü (1898-1944), Şevkiye May (1915-1973), Reşit Akif Gürzep(1926-1990), Neveser Hanım (Kökteş) (1900-1962), Muammer Karaca (1906-1978). 674 CD KAYDINDA BULUNAN OPERETLER 1. Leblebici Horhor Opereti Eser : Sus sus Beste : Dikran Çuhacıyan Seslendiren : Ovannes Efendi Makam : Buselik Usul : Yürük Semai 2. İstanbul Efendisi Opereti Eser : Emret Bana Öleyim Beste : Leon Haciyan Seslendiren : Nıvant Hanım-Ahmet Bey Makam : Hicaz Usul : Yürük Semai 3. Eser Seslendiren Makam Usul : Gördüm Yolda bir Koçu : Ahmet Bey : Rast : Semai 4. Çapkın Süleyman Opereti Eser : Süleyman’ı Sevdim Seslendiren : Hikmet Rıza Hanım Makam : Hicazkâr Usul : Düyek 5. Çaresiz Opereti Eser : Biz Hep Sevişelim Seslendirme : Afife Hanım-Avni Bey Makam : Nikriz Usul : Nim Sofyan 6. Eser Seslendiren Makam Usul : Kadın Olmazsa : Muhlis Sabahattin Bey Operet Heyeti : Nihavend : Nim Sofyan 7. Ayşe Opereti Eser : Doya Doya Öpeyim Beste : Muhlis Sabahattin Bey Seslendiren : Nevesser Hanım (Köktaş) Makam : Nihavend Usul : Nim Sofyan 675 8. Asaletmaap Opereti Eser : Kadın Bir Çiçektir Seslendiren : Süreyya opera heyeti Makam : Buselik Usul : Sofyan 9. Eser Beste Seslendiren Makam Usul : İçelim Bol Bol Şampanya : Muhlis Sabahattin : Süreyya opera heyeti : Nihavend : Sofyan 10. Eser Beste Seslendiren Makam : Beni Tutamazsın : Muhlis Sabahattin : Nihavend : Sofyan 11. Mon Bey Opereti Eser : Çarliston Beste : Muhlis Sabahattin Seslendiren : Afife Hanım Makam : Nihavend Usul : Sofyan 12. Lüküs Hayat Opereti Eser : Lüküs Hayat Beste : Cemal Reşit Rey Seslendiren : Hazım Körmükçü Makam : Çargah Usul : Sofyan 13. Eser Beste Seslendiren Makam Usul : Dünya Senin Be Bal Kabak : Cemal reşit Rey : Hazım Körmükçü : Nihavned : Sofyan 14. Eser Beste Seslendiren Makam Usul : Hovardalık : Cemal reşit Rey : Şevkiye May/Reşit Akif Gürzap : Hicaz : Sofyan 676 15. Eser Beste Seslendiren Makam Usul : Ah Berelim : Cemal Reşit Rey : Hazım Körmükçü : Buselik : Sofyan 16. Deli Dolu Opereti Eser : Hesap Günü Kazıklanır Beste : Cemal Reşit Rey Seslendiren : Hazım Körmükçü Makam : Nihavend Usul : Nim Sofyan / Semai Taş Plaklarda Tesbit Edilmiş Operetlerin Kayıtları Eser Adı Yorumcu Besteci Yayıncı Firma Hangimizi Beğenecek ÂŞIK GARİP OP. Hikmet Rıza/Şark Hanımlar Sedat Öztoprak Columbia Düşta Gördüğüm Kızmı ÂŞIK GARİP OP. Hikmet Rıza/Şark Hanımlar Seda Öztoprak Columbia Gözyaşımda Aşkımda Ol ÇAPKIN SÜLEYMAN Hikmet Rıza/Şark Hanımlar Kaptanzade Columbia Ayva Çiçek Açmış ÇAPKIN SÜLEYMAN Hikmet Rıza/Şark Hanımlar Kaptanzade Columbia Süleymanı Sevdim Hikmet Rıza/Şark Hanımlar Kaptanzade Columbia Düşte Gördüğüm Kim Mi Hikmet Rıza/Şark ÂŞIK GARİP Op. Hanımlar Sedat Öztoprak Columbia Üvertür İstanbul Efendisi İst.Operet op. Heyeti/Korosu Levon Hancıyan Pathe Yolda Gördüm Bir Koçu (İstanbul Efen.Op.) Ahmet Bey (Safi rolünde) Levon Hancıyan Pathe BEN NİGÂHINLA BULDUM ŞİFA (İstanbul Efen.) Ahmet Bey/Nıvart Hanım Levon Hancıyan Pathe Ben Nigahınla Buldum Şifa (İstanbul Efen.) Ahmet Bey/Nıvart Hanım Levon Hancıyan Pathe 677 Emret Bana Öleyim (İstanbul Efen.) Ahmet Bey/Nıvart Hanım Çelebimi Şimdi Bulsam YEDEKÇİ OP. Mügegan Hanım? Üvertür Leblebici Horhor Orfeon Orkestrası? I-II (Mızıka) Levon Hancıyan Pathe Pathe Dikran Çuhacıyan Orfeon R. Favorite Ceylan YEDEKÇİ OP. İst.Operet Heyeti Korosu Bahar Geldi (Leblebici Horhor) Ovannes Efendi Dikran Çuhacıyan ATLI ASES ÜVERTÜRÜ I-II Darüttalimi Musiki Udi Fahri (Kopuz) Polydor Köroğlu LEBLEBİCİ HORHOR Benliyan Dikran Çuhacıyan Favorite Beyim Gelme, Terk Etme Ovannes Efendi (Leblebici Horhor) Dikran Çuhacıyan Favorite Sus Sus LEBLEBİCİ HORHOR Ovannes Efendi Dikran Çuhacıyan Favorite Bahar Geldi LEBLEBİCİ Ovannes Efendi HORHOR Dikran Çuhacıyan Favorite Beyim, Gelme Terk Etme Ovannes Efendi (Leblebici Horhor) Dikran Çuhacıyan Favorite Merhaba...NESTEREN Opereti Fikriye-Süreyya Op. Mehmet Baha Bey Sahibinin s. Sensiz Yaşamam AYŞE Op. Fikriye-Süreyya Op. M. Sabahattin Sahibinin S. Ateşi Aşkınla Yandım AYŞE Op. Fikriye-Süreyya Op. M. Sabahattin Sahibinin S. Geçen Ateşli Geceler ÇARESAZ Op. Fikriye-Süreyya Op. M. Sabahattin Sahibinin S. Esmam Aman...AYŞE Op. Fikriye-Süreyya Op. M. Sabahattin Sahibinin S. Her Kalbi Isıtır Mı Sizde Güneş AYŞE Op. Fikriye-Süreyya Op. M. Sabahattin Sahibinin S. Ayşenin Duası AYŞE Op. Fikriye-Süreyya Op. M. Sabahattin Sahibinin S. 678 Bülbül Fikriye-Süreyya Op. M. Sabahattin Sahibinin S. Titrerken Dudakların Fikriye-Süreyya Op. M. Sabahattin Sahibinin S. Bir Buse Ver Bana ASALETMEAP Op.? Suzan-Lutfullah Sururi M. Sabahattin Sahibinin S. Gel Öpüşelim ASALETMEAP Op. Suzan-Lutfullah Sururi M. Sabahattin Sahibinin S. Sevimli Matmazeller ASALETMEAP Op. Süreyya Operet Heyeti M. Sabahattin Sahibinin S. İnanamam Ben Sana MON BEY Nevin Hanım M. Sabahattin Odeon Zeynebim LÜKÜS HAYAT Vasfi Rıza Cemal Reşit Rey Sahibinin S. Sorguya çekme beni SÖZ Hazım KörmükçüBİR ALLAH BİR Melek Tay M. Sabahattin Sahibinin S. Ruhumda Ah Bir Yetim Gülüşü ÇAPKIN SÜL. Kaptanzade A. Hikmet Rıza H. Yunanca beyim gelmez LEBLEBİCİ HORHOR Dikran Çuhacıyan Sahibinin S. Üvertür I ve II ATLI ASES Darüttalimi-musiki Mehmet Fahri Kop. Polydor Beni Tutmazsın ASALETMAP Suzan?-Süreyya Op. M. Sabahattin Sahibinin S. Bir Adada Bir Modada Süreyya operet H. M Sabahattin Sahibinin S. Kırda Toplarız Çiçekler ASALETMEAP Süreyya Operet M. Sahabattin Sahibinin S. Bilsen Ne Çok Sevdim seni MON BEY Nevin Hanım/Süreyya Op. M. Sabahattin Odeon İçince Coşarız MON BEY Fikriye Hanım/Süreyya Op. M. Sabahattin Sahibinin S. Ah Seni Yaramaz ASALET MON B Süreyya Op.Heyeti M. Sabahattin Sahibinin S. Kızlar, ah yaramazlar ASALET MON B Süreyya Op.Heyeti (Fikriye) M. Sabahattin Sahibinin S. Vals Boston ASALET MON B Süreyya Operet Heyeti M. Sabahattin Sahibinin S. 679 Türk operetleri, 19. yüzyılın sonları ile 20. yüzyılın ortalarına kadar devam eden bir akımı yansıtmaktadır. 19. yüzyılda azınlık kökenli sanatçılara rastlanırken 20. yüzyıldan itibaren Türk besteci ve yorumcularının isimleri ile karşılaşmaya başlıyoruz. Hayatımızın tümü alanındaki Batı etkisi musıki sanatında da kendini göstermiş ve bu yöneliş Türk sanatkârlarının operet sanatında da kendilerini göstermelerine vesile olmuştur. Operet icracılarının büyük bir kısmının, Darülbedai’de sanat hayatlarına başlamış, Süreyya Operet Topluluğunda hizmet vermiş daha sonra Şehir Tiyatroları ismini alan Darülbedai’de yeniden görev aldıkları görülmektedir. Operet notalarının çoğu günümüze ulaşamamıştır. Muhlis Sabahattin’in ölümü üzerine, Carlo Cobacello’nun aranjörlüğünü yaptığı yapıtları, İtalya’ya götürdüğü söylenmektedir. Ses sanatçıları hakkında çok fazla bilgiye rastlanamamıştır. İncelenen Türk Operetlerinde Nihavend, Buselik, Hicaz makamlarına basit usullerde, şarkı formunun kullanıldığı tespit edilmiştir. Araştırmacı yazar Cemal Ünlü, kişisel çabalarıyla koleksiyonunda bulunan taş plakların bir kısmını CD’lere kayıt ederek koruma altına almıştır. Zengin musiki kültürümüzün günümüze ve ileriye taşınmasında taş plakların önemi yadsınamaz. Bunun için taş plakların toplanıp arşivlenmesi kültürümüzün belgelenmesi açısından gereklidir. Ayrıca teknoloji imkânlarından faydalanarak, taş plaklara kayıtlı eserlerin günümüze ve hatta gelecek kuşaklara taşınması mutlaka sağlanmalıdır. KAYNAKÇA Ana Britanica Genel Kültür Ansiklopedisi “Operet” maddesi, İstanbul 1989. BUDAK, Muzaffer, Tiyatro-Opera-Operet ve Bale Yazıları, İstanbul, Mart 1985. Büyük Ansiklopedi, “Operet” maddesi, İstanbul 1990. İstanbul Ansiklopedisi, Kültür Bakanlığı ve Tarih Vakfının Ortak Yayını, İstanbul 1994, C. 6. KONURALP, Asım Cem, “19.yüzyılda Türkiye’de Opera”, Devlet Opera ve Balesi Kongre Tutanakları 16-18 Mayıs 1989. MARLALI, Haldun, Temel Tiyatro Bilgisi Yayınevi, Ankara 1974. Meydan Larousse, “Operet” maddesi, İstanbul 1972. ÖZALP, Dr. Nazmi, “Türk Musikisi Tarihi”, C. II., Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 2000. ÖZALP, M. Nazmi, Türk Musikisi Tarihi (Derleme), “Plak ve Plakçılık”, C. I. 680 PAPAZYAN, Hrant, “100 Yılda Türk Opereti”, İstanbul 1975. PAŞA, Süreyya İlmen, “Teşebüslerim ve Reisliklerim”. STRATBAUM, By Hugo, Seventy-Eight Revolution per Minute in the Levant Discography of Favorite’s Oriental Recordings. Türkiye Ansiklopedisi, “Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Musiki ve Batılılaşma”, İstanbul 1988. ÜNLÜ, Cemal, “Bir Opereti Yaşamak-Taş Plaklardan Seçmeler”, Türkiye İş Bankası Yay. İstanbul 2000. YENER, Faruk, Müzik, İstanbul 1983.
© Copyright 2024 Paperzz