BİR CAMİ ORHAN ÖZGÜNER Mimar KONU Cami işlevsel

BİR CAMİ
ORHAN ÖZGÜNER Mimar
KONU
Cami işlevsel açıdan basit; fakat
simgesel açıdan son derece zengin
bir yapı türü. Türkler sekizinci asırda
İran’dan geçerek gelirken, hem
İslam dinini kabul ediyorlar hem de
İran’da sivri kemerli, sivri kubbeli, çini
kaplı çok güzel mimari örnekleri de
görüyorlar.
Fakat Anadolu’nun ve sonra da
Konstantinopolis’in zaptından sonra,
yeni örnekler ve farklı taşıyıcı kurgu
çözümleri ile karşılaşırlar; özellikle de
Bizans’ın pandantifli, yuvarlak
kubbeli mabetleri ve Ayasofya ile.
Kültürlerin kaynaşmasından yeni bir
sentez ortaya çıkar: İran’ın sivri
kemerleri, Bizans’ın yuvarlak
kubbeleri. Bu sentez günümüze
kadar gelir. Türk üçgenleri de bu iki
kültür arasında bağlantıyı kurar.
Olayın kökeninde kemer var: İki
boyutlu, tek yüzeyli, kendi merkezi
etrafında 180 derece dönmesi ile
yarım kubbe, 360 derece dönmesi
ile kubbe, üç boyutlu ve boyuna
çizgisel uzaması halinde ise çok
yüzeyli tonoz elde ediliyor. Doğaldır
ki kendi etrafında dönen kemerin
şekli kubbeye de yansıyor; kemer
sivri ise İran’da olduğu gibi kubbe
de sivri, yuvarlak ise Bizans’ta
olduğu gibi kubbe de yuvarlak
oluyor.
Selçuklu mimarisindeki çok sütunlu,
aynı yönde çizgisel cami mekanı ile,
Osmanlı çözümündeki, dört fil ayak
üstüne yükselen kubbeli, merkezi
mekan anlayışı birbirinden çok
farklıdır. Her birinin kurgusu, mekan
algılanması, taşıyıcı sistemi, doğal
ışıklanması, gizemi, havası ayrı bir
güzeldir.
Vaziyet Planı
Tasarlanan caminin bu iki temel
yaklaşımdan Selçuklu örneğine
daha yakın olduğu söylenebilir.
Selçuklu ve Osmanlı kültürlerini
gözardı etmeden, ve zaman zaman
onlardan esinlenerek, fakat asıl
bütüncül bir yaklaşımla, modern,
çağdaş bir öneride bulunmak ana
hedef olmuştur.
PLAN KURGUSU
Farklı yüksekliklerde ve birbirlerinden
kayarak arka arkaya düzenlenmiş
tonozlu mekanlar, plan kurgusunu
şekillendiriyor. Son cemaat yeri için,
ayrı bir mimari öğe
tanımlamaktansa, mevcut
tonozlardan sonuncusu bu amaç
için kullanılıyor. Kadınlar mahfili de
gene kurgunun bütünlüğü içinde
kendine has mahremiyeti ile
çözümlenmiştir. Böylece tek bir
mimari eleman, tonoz ile, yapının
kurgusu bütünlüğü olan, sade, yalın
bir biçim kazanmıştır. Bu tarz
kurguda yapı, farklı büyüklük ve
şekillerdeki arsalara kolayca, uyum
yaparak dört bir yöne doğru,
tonozların eklenmesi ile büyüyebilir.
Merkezi kubbeli cami, kurgusu ve
geometrisi gereği büyüyemez.
Mimarlık tarihinde konu, hangi
caminin kubbesi daha büyüktür
öyküsüne dönüşmüştür. Tonozların
eski örneklerinden en büyük
ayrıcalığı, boylamasına da
bükülmüş olmalarıdır. Yapı
yüzeylerinin iki-üç yönde bükülerek
zengin biçimler elde edilmesi,
özellikle Bilbao Guggenheim
müzesinden beri (açılışı 1997)
modern tasarımda sürekli
araştırılmaktadır.
Gökyüzüne siluet veren yuvarlak
hatlar, yüzeyler muhakkak ki evreni
çağrıştırıyor. En uçtaki tonozun
Mekke yönüne bakan yüzeyinde,
eksende, mihrab yerini alır. Mihrab
dışarıdan da algılanabilecek şekilde
tasarlanmıştır. Çıkıntılı yüzeyi Tanrıyı
betimleyen, farklı tonlarda, toplam
99 renk çinilerle kaplıdır.
Esmâ-yi hüsnâ. Allah’ın en güzel, en
şerefli isimleri. Çiniler uçlara doğru,
melekler gibi dağılıp uçuşuyor.
Yapı kompleksi, yerden 1.5 metre
kadar yükseltilmiş bir meydan,
platform üzerine oturuyor. Altta 250
arabalık bir garaj ve cenaze, morg,
temizlik blokları, mekanik gibi diğer
servisler yer almaktadır. Abdest
alma yerleri hem alt katta, hem de
meydanda bağımsız, açık tonoz
altında şadırvan anlayışı ile ele
alınmıştır.
Birkaç basamak inmekle sanki
suyun kaynağına ulaşılmaktadır.
Kaynak suyu daima daha temizdir.
Temizlik imandan gelir.
Birbirlerine yaslanıp, uzanan
tonozlar aralarında vadiler
oluşturuyor. Bu vadiler boyunca yan
yana dizilen yuvarlak fanuslardan
doğal ve yapay ışık huzmeleri
namaz sıralarına doğru süzülüyor.
Vadiler uçlarında çörtenler ile son
bulmaktadır.
Antik mimariden beri, geniş
açıklıkları geçmek için kullanılan;
kemer, kubbe, tonoz gibi strüktürel
öğeler arasında, çağdaş mimariye
en iyi uyum sağlayanı tonoz
olmuştur. İhtimal bunda, bir yandan
kabuk halinde betonarmenin, diğer
yandan da kolayca bükülebilen
çelik levhaların kullanılabilmesinin
de rolü var.
MİNARE
Eski islam kentlerinde cami,
mahallenin, semtin ve de kentin
düğüm noktalarında yerini alıyor.
Minare, yüksekliği ile uzaklardan
fark edilerek topluluğun merkezini
belirtiyor. Ezanın günümüzde
kayıttan okunuyor olması, minarenin
simgesel önemini azaltmamıştır.
2005 yılında Köln’de açılan bir cami
proje yarışması şartnamesinde
açıkça “kubbesiz cami olabilir;
fakat minaresiz cami olmaz”
denilmektedir. Öneride, minare bir
kent yontusu gibi ele alınmış.
Strüktürel yapımın ortaya koyduğu,
göğe doğru burkularak tırmanan
grafik zenginlik ile yetinilmiştir. Bu,
Anadolu deyimi ile bir burmalı
minaredir. Tepe noktasındaki gümüş
kaplı hilal, alem, özellikle geceleri
dolunay mehtabında donuk bir ışık
yansıtacaktır. Eski Mısır’daki, ve bir
benzeri Sultanahmet Meydanı’nda
da bulunan dikili taşların
tepelerindeki piramitler de gümüş
kaplı idi.
TAŞIYICI KURGU
STRÜKTÜR
Günümüzde yapılan tren
istasyonları, hava meydanları,
terminal binaları çatılarında ve
müze gibi kültürel yapılarda
tonozun, çağdaş çok güzel
uygulamalarını görebiliyoruz. Diğer
bir özellikte, modern mimaride pek
sevilen iki yönde bükülmüş
yüzeylerin kullanımına tonozların
kolayca yanıt verebilmesi ve geniş
uzun mekanların üstlerinin kolayca
örtülebilmesidir. Plan kurgusunda,
mekanların örtülmesi için tonoz
kullanılmasının diğer bir temel
nedeni de, yukarıda açıklanan
özelliklerinin yanı sıra, Selçuklu
mimarisinde olduğu gibi, Cami’nin
her iki yönde eklenerek
büyüyebilme olanağıdır.
Önerilen kompleks 7x7 metrelik bir
kaneviçe üzerine oturuyor. Bu,
teknolojiyi pek zorlamayan ve de
mekanlara kullanışlı alanlar bırakan
oldukça ekonomik bir açıklık ölçüsü.
Ayrıca alt katta düzenlenen bir
garajda, arabaların rahatça park
edebilmelerini sağlıyor. Kolonlar,
basınca maruz taşıyıcı öğeler
betonarme; fakat üzerindeki
tonozlar yerinde dökme veya
prekast levhalar olabilir. Kolonlar
birbirine dik; iki yönden gelecek
sismik darbelere karşı şekilleniyor.
Temeldeki yön yukarıya doğru
tonozun boylamasına yükünü
alacak şekilde bükülüyor. Çatı
kaplaması, kurşun veya benzeri
metal olacaktır.