NÖROİMMÜNOLOJİ ÇALIŞMA GRUBU

NÖROİMMÜNOLOJİ
ÇALIŞMA GRUBU
Yayın Yönetmeni
Prof. Dr. Rana Karabudak
TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü
Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri
çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND’ye aittir.
Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.
www.noroloji.org.tr
NÖROİMMÜNOLOJİ ÇALIŞMA GRUBU
BİLGİLENDİRME
Vücudumuz, değişik organ ve sistemlerin
koordineli olarak çalıştığı bir şebeke gibidir.
Bu sistemler ağının önemli parçalarından biri
sinir sistemimiz, bir diğeri de bağışıklık(yada
immün) sistemimizdir. Bu iki sistemin
birbiri ile yakın bir ilişki sürdürdüklerinin
anlaşılması ‘’nöroimmünoloji’’ alanının ortaya
çıkmasına yol açmıştır. Bugünkü bilgilerimiz
bağışıklık sistemi hücre ve elemanlarının,
beyne ve sinir sisteminin diğer bölümlerine
geçebildiklerini ortaya koymuştur. Bu geçiş ile
sinir sistemi dokuları içinde immün reaksiyon
gelişmekte, bu reaksiyon kimi zaman faydalı/
gerekli bir reaksiyon özelliğinde olurken, kimi
zaman da kendi dokularına hasar verme ile
sonlanmaktadır. İşte hasarlanma durumlarında
‘’nöroimmünolojik hastalıklar’’ olarak
adlandırdığımız tablolar ortaya çıkmaktadır.
Nöroimmünolojik hastalıklar yani bağışıklık
sistemindeki bir bozukluk sonrası oluşabilen
nörolojik hastalıklar çok farklı tablolarla
karşımıza çıkabilmektedir. Öncelikle
belirtmemiz gereken; bu tür hastalıklarda
sinir sisteminin farklı bölümlerinin
etkilenebilmesidir. Örneğin bazı hastalıklarda
beyin etkilenmekte iken, bir diğerinde kassinir kavşağı, bir kısmında da çevresel sinirler
yada kaslarımız hastalığın tuttuğu bölgeler
olabilmektedir. Tutulum yerine göre de ortaya
çıkan bulgular ve yakınmalar çeşitlilik gösterir.
Bu broşürde sizlere en sık gördüğümüz
bağışıklık sistem bozuklukları ile bağlantılı
nörolojik hastalıklardan örnekler vererek bu
konuya açıklık getirmeyi amaçladık.
Multipl skleroz; kısaltılmış yaygın adıyla MS
merkezi sinir sistemini yani beyin ve omuriliği
etkileyen bir hastalıktır. Genç bireyleri etkiler.
Hastalığın başlangıç yaşı genellikle 20-50
yaş arasındadır. Çocuklarda yada daha yaşlı
bireylerde seyrek olarak görülmektedir.
Kadınlarda erkeklere göre biraz daha sık
rastlanmaktadır. Henüz geniş bir çalışma
yapılmamış olmakla birlikte, bugüne kadar
yapılan çalışmaların sonuçları ülkemizde
30.000-50.000 MS hastası olabileceğini
düşündürmektedir. Hastalığın neden ve nasıl
oluştuğu tam olarak bilinmemekle birlikte,
birden fazla faktörün bir araya gelerek hastalığa
yol açtığı düşünülmektedir. Bu faktörler; kişinin
yaşadığı coğrafik bölge, genetik (kalıtımsal)
özellikleri ve bağışıklık sistemi özellikleri
olarak sıralanabilir.
MS hastalığı ataklar(kötüleşme dönemleri)
ve klinik iyileşme dönemleri ile seyreden bir
hastalıktır. Ataklar sonrasında tam düzelme
olabileceği gibi, kısmi düzelme de olabilmekte,
kısmen düzelen hastalarda kalıcı bozukluklar
nedeniyle giderek fonksiyonlarında kısıtlanma
ortaya çıkabilmektedir.
Miyastenia gravis (MG) hastalığı direkt olarak
bağışıklık sisteminde gelişen bozukluğun
oluşturduğu ve antikor olarak adlandırdığımız
moleküller vasıtasıyla ortaya çıkan bir
hastalıktır. Söz konusu antikorlar, kas-sinir
bileşkesinde aktiviteyi bozarlar ve hasara
yol açarlar. Bu hasarlanma kişide özellikle
yorulmakla artan çift görme, göz kapağında
düşme, yutma güçlüğü, aşırı yorgunluk hissi
gibi bulgulara yol açar.
Son yıllarda daha iyi anlaşılmaya başlayan
bir diğer hastalık da; göz siniri ve omuriliği
tutan nöromiyelitis optika yada NMO olarak
adlandırdığımız hastalıktır. NMO hastalığı;
beyindeki kan damarlarına komşu yerleşen
astrosit hücrelerindeki su kanallarına karşı
antikor salgılanmasıyla ortaya çıkan bir
hastalıktır. Ataklar sırasında ağır seyredebilen
bir hastalık olduğundan, erken tanı ve tedavisi
büyük önem taşımaktadır.
Vücudumuzun farklı bölgelerinde gelişen
kanserli hücrelerle mücadelede de bağışıklık
sistemimiz görev almaktadır. Bu mücadele
sırasında bazen bağışıklık sistemimiz hedefini
şaşırarak sinir sistemimize yönelmekte ve
hasara yol açabilmektedir. Paraneoplastik
nörolojik sendromlar olarak adlandırdığımız
bu tablolarda; çok farklı nörolojik bozukluklar
ortaya çıkabilmektedir. Bu hastalıkları
zamanında tanımak; hem kanserin erken tanı
ve tedavisi, hem de nörolojik bozukluğun
tedavisi açısından büyük önem taşımaktadır.
Türk Nöroloji Derneği
Nöroimmünoloji Çalışma Grubu’nun
katkılarıyla hazırlanmıştır.
www.noroloji.org.tr