Page 1 of 3 Okul korkusunun nedeni anne bebek arasında kurulan güvenli bağlanma ilişkisine kadar uzanmaktadır.Anne ve çocuk arasındaki bağlanma örüntüsünün ne derece sağlıklı kurulduğu ilk resmi ayrılık olan okula başlama ile test edilebilir. OKUL FOBİSİ VE AYRILIK ANKSİYETESİ Okul öncesi eğitime ya da ilkokula başlayan çocuklar, anne babalarından ayrılmak istemeyebilir, evden çıkarken sorun yaşamasalar bile tam sınıfın kapısında ağlayabilir, içeri girmek istemez ve anne babalarına yapışabilirler. Öğretmenler tarafından güçlükle içeri alındıktan sonra ise çoğunlukla kaygıları geçer ve okuldan ayrılma saatine kadar sorun yaşamayabilirler. Bebeğin annesine bağlanmasındaki en temel neden gereksinimlerin karşılanmasıdır. Annenin bebeğin gereksinimlerini karşılayabilme derecesi ileriki dönemde bebeğin bir birey olarak ortaya koyacağı davranışlar üzerinde oldukça önemli bir yere sahiptir.Anne yalnızca açlık ve susuzluk gibi birincil gereksinimlerin doyurulduğu bir merkez değildir. Bebeğin anneye bağlanmasının en önemli nedenlerinden birisi, annenin bebekteki korkuyu azaltma yeteneğidir. Tabii çocuğunu ağlar halde kapıda bırakan anne baba için günün nasıl geçeceğini tahmin etmek hiç de zor değildir. Küçük yaşlarda daha sık rastlanan bu durumun birkaç hafta içinde geçmesi beklenir. Bazen evdeki yanlış tutumlar bu sürecin uzamasına neden olabilir .Genellikle çocuklarını okula başlatmakla ilgili kaygıları olan anne-babaların çocukları uyum sürecini daha zor atlatırlar. Piaget 2-7 yaş arasındaki süreçte, çocuğun, korku ,kaçma ve kaçınma davranışlarını öğrendiğini ifade etmektedir.Bu dönemde görülen en belirgin korku ise ayrılma korkusudur.Ayrılma korkusunda korkunun nedeni genellikle çocuk değil annedir.Anne çocuğun kendisinden ayrılıp okula başlamasını istemez ve bunu çok dolaylı ve ince iletilerle çocuğa aktarır. TED İZMİR KOLEJİ PDR SERVİSİ | Page 2 of 3 Anne çocuğa okula başladığında kendisinin bütün gün onu bekleyeceğini, bunu yaparken onu özleyeceğini,birlikte ne kadar güzel zaman geçirdiklerini anlatmaya başladığında ve uzunca bir zaman bunu sürdürdüğünde, çocuk okula başlamayı adeta annesine ihanet etmekle eş anlamlı tutmaya başlar ve okula gitmek istemeyebilir. Bu da okul fobisi ya da ayrılık kaygısı olarak tanımlanabilir. Çalışmalar özellikle ilkokul döneminde çocukların yüzde beşinin (%5) okul korkusu yüzünden okuldan geri kalmakta olduğunu göstermektedir.Okul korkusunun kız ve erkek çocuklarda görülme sıklığı eşittir. Çocuğun okula başlama yaşı olan 5-7 yaşlar ile yine ilköğretimin bittiği daha büyük sınıflara başlama yaşı olan 12-14 yaşları arasında en yüksek oranda ortaya çıktığı saptanmıştır.Genellikle okul başlama çağında karşılaşılan bir sorun gibi tanımlansa da 12-14 yaşlarındaki çocuklarda da yaz tatilinini rahatlığını bırakmak,erken yatıp erken kalkmak zorunda olmak, ev ödevleri ile uğraşmak, arkadaş ilişkilerini yeniden düzenlemek ve bir yıl daha büyümüş olmanı getirdiği daha çok sorumluluk çocukların okula gelme konusunda sorun yaşamalarına sebep olabilir. Okul korkusu nasıl ortaya çıkmış olursa olsun kaynağı genellikle anneden ya da anne yerine geçen kişiden ayrılma korkusudur.Okul korkusu yaşayan çocukların bulunduğu ailelerde genellikle aile bireyleri birbirine çok bağlı yada bağımlıdırlar.Sürekli biri diğerine birşey olacak kaygısı yaşamaktadır. Buna ek olarak evdeki çatışmalı ortam ya da küçük kardeşin anne ile daha fazla yakınlaşabileceği düşüncesi ,çocuğun aklının evde kalmasına ve okulda durmakta zorlanmasına neden olabilir. Çocuk için anneden ayrılma sayılabilecek her türlü olay ,annenin hastalanması ve hastaneye yatması, annenin ya da çocuğun bağımlı olduğu kişinin bir süre evden uzak kalması,kardeş doğumu nedeniyle annenin ilgisinin bölünmesi ya da boşanma sözü geçen anne baba arasındaki kavgalar bu durumun ortaya çıkma sebepleri arasında sayılabilir. Okul korkusu geliştiren çocukların kişilik özellikleri incelendiğinde, genellikle başarı kaygısı olan, uslu uyumlu , aşırı onay bekleyen bir kişilikle karşılaşılır. Okul korkusu ile başetmede ailelerin izleyeceği bazı yöntemler vardır.İlk olarak çocuğun okula gitmesi konusunda tutarlı davranmak gerekmektedir.Okul korkusu ile başetmede yapılacak ilk iş çocuğun olabildiğince çabuk okula dönmesidir.Okula devam etme çocuğun korku nedeniyle yaşadığı belirtileri azaltacak ve yeniden okula gitmekten zevk almasını sağlayacaktır.Okula gitme zamanı yaklaştıkça ebevynlerin kaygılarını kontrol etmeleri gerekmektedir. TED İZMİR KOLEJİ PDR SERVİSİ | Page 3 of 3 Anne –Baba çocuğun huzursuzlanacağına dair bir kaygıya sahiplerse bu onların duygu ve davranışlarını etkileyecektir.Bu nedenle çocuk okula gideceği gün aile üyelerinin sıradan bir günmüş gibi davranmaları, korkuyu çağrıştıracak ve tetikleyecek davranışlardan ve söylemlerden uzak durmaları gerekmektedir. Öğretmene durumla ilgili bilgi verilmesi ve işbirliği yapılması süreci kolaylaştıracaktır.Okula gitmediği için çocuğu suçlamak, cezalandırmak, rüşvet vermek ya da tehdit etmek doğru bir davranış değildir. Bu gibi durumlarda durumun sıklığı da dikkate alınarak profesyonel yardım almakta fayda vardır. Bu ileri sürülen bahanelerin ve davranışların doğruluğu konusunda anne ve baba temkinli ve dikkatli davranmalıdır.Burada çocuğun okula gitmediği dönemde ya da günlerde bu belirtilerin yaşanmıyor olması en ayırıcı durumdur. Çocuk ve ergenlerde okula gitmek istememenin çok çeşitli nedenleri olabileceği unutulmamalıdır. Durumun iyice araştırılması bu durumun yaşanmasına sebep olan nedenleri ortaya çıkarmayı kolaylaştıracaktır.Çocuk ya da ergen okulda arkadaşları ya da öğretmeniyle sorun yaşamış, akranları tarafından zarar verici ,alaycı bir tavra maruz kalmış olabilir.O gün yapılcak bir sınav ,sınıf içinde yapılması gereken bir sunum kaygı yaratmış olabilir.Çocuğun okula gelmek istememesi durumunda ailelerin bu olasılıkların hepsini gözden geçirmeleri okul PDR servisi ile iletişime geçmeleri çözüm üretilmesini hızlandıracaktır. Kaynak Soysal,Şebnem&Bodur,Şahin: Bir Büyüme Masalı : Okul Korkusu, Makale.2004 Ankara Tüzün,Olcay&Sayar,Kemal:Bağlanma Ve Psikopatoloji.2006 Kuramı Okul korkusu yaşayan çocuklarda sıklıkla bir önceki gece ya da sabah karın ağrısı,mide bulantısı,kusma ,iştahsızlık,ağlama ve hırçınlık gibi fiziksel yakınmalar ya da davranışlar görülebilir. Çocuklar sabahları uyanmak, hazırlanmak ,kahvaltı yapmak için uzun zaman harcayabilir ve bu süre içinde sürekli mızmızlanabilirler.Okula gitmemek için sürekli bahaneler uydurabilirler. TED İZMİR KOLEJİ PDR SERVİSİ |
© Copyright 2024 Paperzz